Normal görünüm
Kafe ve restoranlara 'menü' denetimi
Boykot adrese ulaştı... 'İlgili makamlarla görüşeceğiz'
- NTV
- TAİK Başkanı Özyeğin: Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı ABD özel sektörüyle buluşturmak için çalışmalara başladık
TAİK Başkanı Özyeğin: Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı ABD özel sektörüyle buluşturmak için çalışmalara başladık
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ABD'deki temaslarını sürdürüyor. Şimşek gelecek hafta uluslararası fonların yöneticileriyle bir araya gelecek. 9 Mayıs'ta Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gerçekleştireceği ABD ziyaretinin ardından, Ticaret Bakanlığı da 13-15 Mayıs'ta önemli bir iş forumuna ev sahipliği yapacak.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-ABD İş Konseyi (TAİK) Başkanı Murat Özyeğin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı ABD'ye yapacağı ziyarette iş dünyasıyla buluşturmak için çalışmalara başladıklarını söyledi. Özyeğin, düzenlediği basın toplantısında, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 8-10 Mayıs'ta gerçekleştirmesi beklenen ABD ziyaretine ve bu ülkede TAİK tarafından düzenlenecek programlara ilişkin bilgi verdi. Türkiye ile ABD arasındaki stratejik mekanizmayı ekonomik ve ticari ilişkilerin de üst düzeyde temsil edildiği bir eksene çıkarmak için çalışmaya hazır olduklarını belirten Özyeğin, Türk-Amerikan ilişkilerinde son zamanlarda yakalanan ivmenin ekonomi alanına da taşınması için Washington ve New York angajmanlarını hızla sürdürdüklerini ifade etti. Özyeğin, hızla değişen küresel ekonomik ve siyasi ortamda stratejik müttefikliklerin çok daha önemli hale geldiğine dikkati çekerek, hızlanan teknolojik ilerlemeler ve yeni ekonomik paradigmalarla beslenen, yaşamları ve geçim kaynaklarını etkileyen önemli jeopolitik dönüşümlerin yaşandığı hızlı bir değişim dönemine tanıklık ettiklerini dile getirdi.Özyeğin, "Bu tür dönemler statükoya eşi benzeri görülmemiş zorluklar getirmekle birlikte uzun vadeli ekonomik ortaklıkların kararlılığını test eden dönemlerdir." dedi. Türkiye'nin Amerika Birleşik Devletleri ile ilişkilerinde son dönemde yaşanan olumlu ivmelenmenin büyük bir fırsat sunduğunu belirten Özyeğin, "İlişkilerin her iki taraf için de değer yaratacak şekilde, daha kapsamlı ve etkili yönde geliştirilmesine dair çabalarımızı artırmanın gerekli ve zamanlı olduğuna inanıyorum. TAİK olarak hedefimiz, artan işbirliği düzeyini daha da ileriye taşımak ve her iki ülkenin ortak alanlarını belirlemek için birlikte çalışmaktır." diye konuştu. Özyeğin, 2023 yılında 31 milyar dolar seviyesinde gerçekleşen ikili ticaret hacmiyle ortaya çıkan 14,8 milyar dolarlık ihracatla ABD'nin en fazla dış satım yapılan ikinci ülke konumunda yer aldığını ifade ederek, "Türkiye'nin ABD'ye ihracatına baktığımızda son 5 yılda yaklaşık yüzde 60 arttığını görüyoruz." diye konuştu. Türkiye'deki ABD kaynaklı yatırımların 14,3 milyar dolara, ABD'deki Türk yatırımlarının ise 9,7 milyar dolara ulaştığına işaret eden Özyeğin, "Ülkemizde ABD sermayesine sahip 2 binden fazla şirket bulunuyor. Türkiye ve Amerika Birleşik Devletleri arasında eski ABD Başkanı Donald Trump ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile başlayan 100 milyar dolarlık ikili ticaret hedefine ulaşmak adına önümüzdeki dönemde yoğun çaba sarf edeceğiz." dedi. "ABD İLE ÜÇÜNCÜ ÜLKELERDE YAPILACAK İŞBİRLİĞİ POTANSİYELİ ÖNEM TAŞIYOR" Murat Özyeğin, Türkiye-ABD ilişkilerinde son dönemde gerçekleşen bölgesel ve küresel gelişmelerin de etkisiyle yoğun bir temas trafiği yaşandığını, ilişkilerdeki olumlu gelişmeler ışığında ekonomik açıdan da pozitif bir atmosfer gözlemlendiğini ifade etti. İkili ilişkilerin olumlu seyrinin gelecek dönemde de devam edeceğini vurgulayan Özyeğin, "İsveç'in NATO'ya üyeliğinin onaylanması ve ABD'nin F-16 konusunda attığı adımların ardından iki ülke ilişkileri yeniden ivme kazanacak. Gelecek dönemde de ılımlı havanın somut işbirliği adımlarına dönüşmesi bekleniyor." diye konuştu. Özyeğin, ABD ile üçüncü ülkelerde yapılacak işbirliği potansiyelinin de önemli olduğunu belirterek şöyle devam etti: "2023'ün Eylül ayında gerçekleştirdiğimiz 13. Türkiye Yatırım Konferansı kapsamında American Turkish Business Roundtable (ATBR) ile Cumhurbaşkanı'mızın şahitliğinde işbirliği anlaşması imzaladık. Türkiye ve ABD arasında iş yapan firmaların başvurabilecekleri böyle güçlü bir kurumun varlığı ikili ekonomik ilişkilere yeni bir momentum kazandıracak. Komiteler ve çalışma gruplarımızla birlikte karşı kanat kuruluşumuz ATBR ile stratejik ilişkilerin güçlendirilmesinde kararlıyız." "AMERİKALI FON YÖNETİCİLERİNİ HAZİNE VE MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK İLE BİR ARAYA GETİRECEĞİZ" TAİK'in marka etkinliği olan Türkiye Yatırım Konferansı'nın bu yıl 3 etkinlikle düzenleneceğini ve çalışmaların genişletildiğini dile getiren Murat Özyeğin, TAİK tarafından Citi işbirliğinde gerçekleştirilecek 14'üncü Türkiye Yatırım Konferansı kapsamında Amerikalı fon yöneticileri ve kredi derecelendirme kuruluşlarının üst düzey yöneticileri ile Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'i 22 Nisan tarihinde New York'ta bir araya getirecekleri söyledi. Özyeğin, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu haftası kapsamında yılın son Türkiye Yatırım Konferansı'nın 23-24 Eylül'de düzenleneceğini belirterek, "Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Ticaret Bakanı Ömer Bolat ile ABD'li fon ve portföy yöneticilerini, Cumhurbaşkanı'mız Recep Tayyip Erdoğan ile de ABD'nin önde gelen iş insanları ve Fortune 100 yöneticilerini bir araya getireceğiz." dedi. "TARAFLAR, CUMHURBAŞKANI'MIZA YATIRIM VE ORTAKLIKLARINA İLİŞKİN TALEP VE SORUNLARINI AKTARMA FIRSATI BULACAK" Türk-Amerikan ilişkilerinin referans noktalarından biri olarak kabul edilen Amerika Türkiye Konferansı'nın (ATC) uzun aradan sonra yeniden gerçekleştirileceğini ifade eden Özyeğin, "ATC'nin 39'uncusunu 9-10 Mayıs'ta Washington'da gerçekleştireceğiz. ATC, 1985 yılından günümüze Türk-Amerikan ekonomik ilişkilerinde referans noktası görevi görüyor." diye konuştu. Özyeğin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD Devlet Başkanı Joe Biden ile görüşmesinin de planlandığını kaydederek, "Biz de TAİK olarak bu ziyaret ve stratejik görüşme kapsamında Cumhurbaşkanı'mızı ABD özel sektörüyle buluşturmak için çalışmalarımıza başladık. Bu buluşmada her ne kadar ABD’li yatırımcılarla Cumhurbaşkanı'mızın bir araya geleceği hususu öne çıkıyor olsa da ABD'deki Türk yatırımlarının 9,7 milyar dolar seviyesine ulaşmasıyla birlikte bu firmalarımızın, ihtiyaçlarını Cumhurbaşkanı'mız nezdinde aktarması ve arkalarında Türk hükümetinin desteğini hissetmelerine büyük önem veriyoruz." ifadesini kullandı. İki ülkenin önde gelen yatırımcılarıyla gerçekleştirilecek yuvarlak masa toplantısında tarafların Cumhurbaşkanı'na yatırım ve ortaklıklarına ilişkin talep ve sorunlarını aktarma fırsatı bulacağını söyleyen Özyeğin, "Karşı kanadımız ATBR ve US Chamber işbirliğinde gerçekleştireceğimiz 39'uncu ATC Konferansı'nda politika, savunma, enerji, dijital ve ekonomi ana başlıklarında iki ülkenin üst düzey yetkililerinin de katılımıyla iki günlük panel serilerini de düzenleyeceğiz." dedi. İSTANBUL'DA DÜZENLENECEK "TRADE WİNDS"E 100'Ü AŞKIN AMERİKAN FİRMASININ GELMESİ BEKLENİYOR ABD Ticaret Bakanlığı'nın en büyük ticaret heyeti organizasyonu olan "Trade Winds"in tarihinde ilk defa bir şehirde ikinci kez İstanbul'da 13-15 Mayıs'ta düzenleneceğini söyleyen Özyeğin, "İkili ilişkilerde ivme yakaladığımız böyle bir dönemde yüzü aşkın iş insanını ağırlayacak olmak bizler için de çok heyecan verici olacak." diye konuştu. Özyeğin, programın son 15 yıl içinde ikinci kez Türkiye'de gerçekleşeceğine işaret ederek, "Bu tekrarın başka bir örneği yok. Her yıl farklı bir ülkede yapılan bu etkinlik için Türkiye'nin seçilmiş olması, iki ülke ticari ilişkilerinin geleceği için önemli bir gösterge. ABD'li bakan ve bakan yardımcılarının da katılımlarıyla 100'ü aşkın Amerikan firmasının ülkemize gelmesini öngörüyoruz. Tüm özel sektörümüzü bu programı yakın markaja almaya davet ediyorum." dedi.Evcil hayvan maması fiyatı arttı: KDV düşsün talebi
Son 1 yılda evcil hayvanların mama fiyatı yüzde 100e yakın zamlandı. Yükselen maliyet nedeniyle evcil hayvanını sokağa terk edenlerin sayısını da artırdı. Bazı hayvanseverlerse açık mamalara yöneldi, uzmanların bu konuda uyarıları var. İşte ayrıntılar... (Haber: Sibel Can Kamera: Timuçin İlbaylı)
Turistik Ankara-Diyarbakır treni seferlerine başladı
"2 yıl içerisinde nükleerden elektrik üretimi en yüksek seviyeye çıkabilir"
Yabancılar 1 ayda 1,2 milyar dolarlık hisse senedi aldı
Gözler TCMB'nin faiz kararına çevrildi: Ekonomistler ne bekliyor?
Bakanlıktan kafe ve restoranlara denetim
Ticaret Bakanlığı ekipleri, 81 ilde restoran ve kafelerde, tarife ve fiyat listelerinin görünür şekilde işletmenin önüne ve masaların üzerine konulması uygulamasına ilişkin denetim yaptı. Denetim sırasında fiyat listelerine rastlanılmaması veya liste fiyatı ile kasa fiyatı arasında uyumsuzluk olması halinde her bir aykırılık için 2 bin 172 lira idari para cezası uygulanıyor.
Merkez Bankası rezervleri 128,4 milyar dolar oldu
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) toplam rezervleri, 9 Nisan haftasında bir önceki haftaya göre 1 milyar 575 milyon dolar artışla 128 milyar 446 milyon dolara yükseldi.
TCMB, haftalık para ve banka istatistiklerini açıkladı. Buna göre, 9 Nisan itibarıyla Merkez Bankası brüt döviz rezervleri 193 milyon dolar azalışla 70 milyar dolara düştü. Brüt döviz rezervleri, 5 Nisan'da 70 milyar 193 milyon dolar seviyesinde bulunuyordu. Bu dönemde altın rezervleri 1 milyar 768 milyon dolar artışla 56 milyar 678 milyon dolardan 58 milyar 446 milyon dolara çıktı. Böylece Merkez Bankasının toplam rezervleri, 9 Nisan haftasında bir önceki haftaya kıyasla 1 milyar 575 milyon dolar artarak 126 milyar 871 milyon dolardan 128 milyar 446 milyon dolara yükseldi."Türkiye-KKTC İkinci Ekonomi Konferansı" gerçekleştirildi
'Halving' etkinliği öncesi Bitcoin ne kadar oldu?
Merkez Bankası Nisan faiz kararını ne zaman açıklayacak?
Masterpass 40 milyon kullanıcıya ulaştı
ATO Başkanı Baran'dan enflasyon mesajı
Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran, enflasyonla mücadelede hükümete ve ekonomi yönetimine güvendiklerini belirterek, "Enflasyon nedeniyle ticaretin her alanında sıkıntı yaşanıyor ancak bu bir süreç, bir yılı geçeceğini sanmıyorum." ifadesini kullandı.
ATO'dan yapılan açıklamaya göre, Odaya bağlı 60 No'lu Restoran, Lokanta, Kafe Hizmetleri Meslek Komitesi'nin organizasyonu ve Ankara Ticaret İl Müdürlüğü'nün desteğiyle "Haksız Fiyat Artışı ve Fiyat Etiketi Bilgilendirme Toplantısı" gerçekleştirildi. Odanın Duatepe Hizmet Binası'ndaki toplantıya, ilgili diğer meslek komiteleri temsilcilerinin yanı sıra Ankara Ticaret İl Müdür Vekili Elif Tan ve ATO Başkanı Baran katıldı. Baran, burada yaptığı konuşmada, Covid-19 salgınından bu yana dünya ekonomisinde dengelerin bozulduğunu ve bu süreçten en fazla yiyecek, içecek sektörünün etkilendiğini bildirdi. Enflasyonun da fiyatlandırma konusunu gündemin ilk sıralarına taşıdığını, konunun Avrupa Birliği ülkelerinin gündeminde de yer aldığını belirten Baran, "Enflasyon nedeniyle ticaretin her alanında sıkıntı yaşanıyor ancak bu bir süreç, bir yılı geçeceğini sanmıyorum. Bu süreçte biraz sabırlı olmamız gerekiyor. Hükümetimize, ekonomi yönetimine yürekten güveniyoruz ve destekliyoruz." ifadesini kullandı. FAHİŞ FİYATLAR VE STOKÇULUK DA KONUŞULDU 60 No'lu komite üyesi Aykut Altıntaş da hizmet sektörünün ekonomideki önemine işaret ederek, kanuni düzenlemelere ilişkin daha fazla bilgi verilmesi gerektiğini belirtti. Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Genel Müdürlüğü Ticaret Uzmanı Burak Özsaraç ile Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü Ticaret Uzmanı Aslı Zekiye Çolak da fahiş fiyat artışı ve stokçuluk uygulamalarıyla fiyat etiketi konularında sunum yaptı.Gözler Merkez Bankası'nın nisan ayı faiz kararında: Ekonomistler ne bekliyor?
AA Finans'ın beklenti anketine katılan ekonomistler, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) politika faizini yüzde 50'de sabit bırakmasını bekliyor.
Piyasalar TCMB'nin haftaya açıklanacak faiz kararını bekliyor.
AA Finans'ın TCMB'nin 25 Nisan Perşembe günü yapılacak Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısına yönelik beklenti anketi, 16 ekonomistin katılımıyla sonuçlandı. Ekonomistlerin politika faizindeki değişikliğe ilişkin beklentilerinin medyan değeri, faizin yüzde 50'de sabit bırakılması yönünde oldu. Anket sonuçlarına göre, ekonomistlerin politika faizi beklentileri yüzde 50 ile yüzde 55 arasında yer aldı. Ekonomistlerin yıl sonu politika faizi beklentilerinin medyanı ise yüzde 45 oldu. Geçen ay gerçekleştirilen PPK toplantısında politika faizi 500 baz puan artırılarak yüzde 50'ye yükseltilmişti.
IEA Başkanı Birol: 2025-2026'da nükleerden elektrik üretimi zirve yapacak
Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Fatih Birol, 2025-2026 yıllarında dünya nükleer elektrik üretiminin en yüksek seviyeye çıkacağının öngörüldüğünü belirtti.
Birol, Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi'nin (IICEC) düzenlediği "İş Dünyası ve Sürdürülebilir Enerji" temalı IICEC Konferansı'nda, küresel enerji piyasalarındaki güncel gelişmelere ilişkin değerlendirmede bulundu. Petrol talebindeki büyümenin geçmiş yıllara kıyasla zayıfladığını belirten Birol, "Bunun iki ana nedeni var. Birincisi, Çin ekonomisinin yavaşlamaya başlaması, ikincisi ise elektrikli araçların payının artması." dedi. Birol, arz tarafında ise Amerika kıtasında ciddi bir üretim artışı beklendiğini ifade ederek, "ABD, Kanada, Brezilya ve Guyana'dan çok ciddi bir artış geliyor. Buna rağmen petrol fiyatlarının 90 dolar seviyesinde olmasının iki nedeni var.
En önemlisi, Suudi Arabistan ve Rusya'nın başını çektiği OPEC+ ülkelerinin üretim kesintileri. Bu öyle bir seviyeye geldi ki şu anda atıl üretim kapasitesi dediğimiz 'spare capacity' tarihi seviyeye ulaştı. Günlük 6 milyon varili aşan önemli bir atıl üretim var. Bir diğer neden ise Orta Doğu'daki gerilim." diye konuştu. Doğalgaz piyasalarına ilişkin de Birol, 2025-2026 yılları itibarıyla piyasada ciddi bir sıvılaştırmış doğalgaz (LNG) dalgası yaşanacağını söyledi. Birol, bu LNG arzının piyasaya girmesiyle fiyatlarda aşağı yönlü bir baskının beklendiğini dile getirdi. Bunun birçok dengeyi değiştireceğine dikkati çeken Birol, "Satıcıların ellerinin güçlü olduğu piyasadan alıcıların ellerinin güçlü olduğu piyasaya gideceğiz." dedi. Birol, kömüre olan iştahın ise azaldığını, bunun esas nedeninin daha ucuz alternatiflerin ortaya çıkması olduğunu belirterek, "Sadece Çin ve Hindistan yeni kömür tesisleri kuruyor ama bu büyüme de geçmiş yıllara göre son derece yavaş." ifadesini kullandı. Enerjinin parlayan yıldızının yenilenebilir enerji olduğunu dile getiren Birol, "2023 yılında dünya genelinde devreye giren elektrik santrallerinin yüzde 85'inden fazlası yenilenebilir enerji santralleri. Bunun içinde en büyük payı da güneş alıyor. Esas nedeni maliyetlerin çok düşmüş olması." dedi. Birol, Çin'in bu alanda da başı çektiğini belirterek, "Geçen yıl tarihi bir rekor oldu dünyada. 510 gigavat yenilenebilir enerji devreye girdi. Çin bunda çok büyük bir rol oynadı." diye konuştu. Dünya genelindeki elektrik şebekelerini tek tek incelediklerini anlatan Birol, şebeke kapasitesi olmaması nedeniyle 1500 gigavat hazır yenilenebilir enerjinin ise atıl olarak beklediğini ifade etti. NÜKLEER ENERJİ GERİ DÖNÜYOR Birol, dünya genelinde nükleer enerjiye yönelimin yeniden başladığına dikkati çekerek şunları kaydetti: "Bunun 3 şekilde yaşanacağını düşünüyoruz. Birincisi, 'nükleer tesislerimi kullanmayacağım', 'nükleerin payını azaltacağım' diyen ülkeler tamamıyla fikir değiştirdi. Kimdi bu ülkeler? Mesela Japonya, mevcut santrallerini tekrardan işletmeye almaya başladı. Güney Kore ve İsveç de aynı politikayı izliyor.
İkincisi, yeni nükleer santraller hemen hemen birçok ülkede yapılmaya başlandı. Bunun başını da Çin çekiyor. Fransa, Polonya, Türkiye ve Amerika'da da konvansiyonel yeni nükleer santraller yapılıyor. Birleşik Arap Emirlikleri'nde de yeni bitti. Üçüncüsü de yeni nükleer teknolojileri." Finansman sorunlarına rağmen nükleere ilginin arttığını belirten Birol, "Biz 2025-2026 yıllarında dünya nükleerden elektrik üretiminin şimdiye kadarki en yüksek seviyeye çıkacağını düşünüyoruz." ifadesini kullandı. Birol, nükleer enerjiye yönelimdeki artışta enerji güvenliği ve emisyon salımı olmayışının etkili olduğunu söyledi. "AB ENERJİ FİYATLARI, ENERJİ GÜVENLİĞİ AÇISINDAN ZOR DURUMDA" Türkiye için önemli ticaret partneri olan Avrupa Birliği'nde (AB) enerji alanındaki gelişmelerin yakından takip edilmesinin önemli olduğunu dile getiren Birol, şunları kaydetti: "AB enerji fiyatları, enerji güvenliği açısından baktığınız zaman oldukça zor durumda. AB stratejik hatalar yaptı. Bunun da şimdi vebalini ödüyor. Hatalardan biri, bir ülkeye enerji açısından çok fazla göbekten bağımlı olmak. Bu ülke kim olursa olsun, bu kadar büyük bir bağımlılık büyük hata. Kimdi bu ülke? Rusya. AB, 24 Şubat'a kadar (Rusya-Ukrayna Savaşı'nın başlangıcı) doğal gazın yüzde 75'ini, petrolün yüzde 65'ini Rusya'dan alıyordu." Birol, bir diğer hatanın ise 25 yıl önce elektrik üretiminin yüzde 30'unu nükleer enerjiden karşılayan Avrupa'nın bazı nedenlerle nükleer enerjiye sırtını dönmesi olduğunu belirterek, "Şu anda bu yüzde 15'lere doğru düşmek üzere. Şimdi yeniden bir politika değişikliği oluyor ama bu hata Avrupa'nın elini bayağı zayıflattı." değerlendirmesinde bulundu. AB'nin üçüncü stratejik hatayı da güneş teknolojileri alanında yaptığını ifade eden Birol, "Dünyadaki güneş panellerinin yüzde 85'i tek bir ülkede imal ediliyor, o da Çin. Avrupa'nın hatası ne diyeceksiniz burada? Avrupa'nın hatası şu, esasında yaklaşık 25 yıl önce güneş panellerinin imalatına ilk başlayan yer Avrupa'ydı. Özellikle İtalya, Almanya, İspanya sübvansiyonlar verdiler, bunu kurdular ama 5-6 yıl sonra işin peşini bıraktılar, sonra da Çin aldı." dedi.