Normal görünüm
UYP şubatta 314.2 milyar dolar açık verdi
- Cumhuriyet
- Altın fiyatları güne nasıl başladı? Gram altın, çeyrek altın, Cumhuriyet altını bugün ne kadar oldu? 25 Nisan 2024 altın fiyatları...
Altın fiyatları güne nasıl başladı? Gram altın, çeyrek altın, Cumhuriyet altını bugün ne kadar oldu? 25 Nisan 2024 altın fiyatları...
Fahiş fiyata yeni düzenleme geliyor
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, fahiş fiyat ile mücadele kapsamında önümüzdeki günlerde yeni düzenlemelerin yapılacağını açıkladı. Bakanlığın çalışmalarının devam ettiği belirtilirken, cezaların 10 kata kadar artırılması öngörülüyor.
Yüksek enflasyon birlikte artan fahiş fiyat tartışmaları gündemden düşmüyor.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, fahiş fiyat ile mücadelede kararlı bir duruş sergilediklerini belirtti. Denetim ekiplerinin sürekli saha olduğunu ifade eden Bolat, "Fırsatçılara izin vermeyeceğiz." dedi.
Bolat, önümüzdeki günlerde yeni düzenlemelerle yola devam edileceğini bildirdi.
Anayasa Mahkemesi, Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu ile ilgili yasa hükmünü geçen yıl iptal etmişti. Kararın 1 Mayıs'ta resmen yürürlüğe girecek olması nedeniyle yeni düzenlemelere kesin gözüyle bakılıyordu.
İŞTE MASADAKİ FORMÜLLER Ticaret Bakanlığı, fahiş fiyat ile mücadele yasası için çalışmalara bir süre önce başladı.
Çalışmalar kapsamında taslak metin hazırlanırken, düzenleme önümüzdeki günlerde Meclis'e sunulacak.
Kanun teklifinde para cezalarının ciddi oranda artırılması bekleniyor. Ayrıca işyerinin kapatılması dahil birçok ağır ceza yer alıyor. Bakanlığın taslak metninde üst limit 350 bin lira olan cezaların 10 kat artırılması bulunuyor.
Cezaların alt ve üst limitleri yeniden belirlenecek. Kulis bilgilerine göre cezaların üst sınırı 2 milyon liradan 11 milyon liraya yükseltilecek. 10 günlük iş yeri kapatma cezası da teklifte yer alacak.
TEİAŞ duyurdu! İşte 24 Nisan günlük elektrik üretim ve tüketim verileri
Japon yenine müdahale sinyali
- Milli Gazete
- Brent petrol yeni güne yükselişle başladı, varil fiyatı yüzde 0,21 arttı! Akaryakıta bir zam gelir mi?
Brent petrol yeni güne yükselişle başladı, varil fiyatı yüzde 0,21 arttı! Akaryakıta bir zam gelir mi?
Ticaret Bakanlığı 5 milyon liraya ayakkabı satıyor
Mart ayında trafiğe kaydı yapılan araç sayısı arttı
MB faiz kararı açıklanıyor
Merkez Bankası faiz kararını açıklıyor!
Yen dolar karşısında 34 yılın dibinde
Meta'nın gelirlerinde artış
Merkez Bankası'ndan bugün ne bekleniyor?
Merkez Bankası faiz kararını bugün açıklayacak
Fitch'ten Türkiye'ye maliye politikası eleştirisi
- Cumhuriyet
- Döviz yatırımcısı dikkat! Faiz kararı öncesi Dolar ve Euro güne nasıl başladı? 25 Nisan 2024 döviz fiyatları
Döviz yatırımcısı dikkat! Faiz kararı öncesi Dolar ve Euro güne nasıl başladı? 25 Nisan 2024 döviz fiyatları
Dolar/yen paritesi 34 yılın zirvesine çıktı! Japon hükümetinden 'müdahale' mesajı
Bakanlık açıkladı! O ürünlere dışarıdan herhangi bir madde eklenemeyecek
İstanbul Taksiciler Esnaf Odası Başkanı Aksu'dan Ekrem İmamoğlu'na "hayırlı olsun" ziyareti
İstanbul Taksiciler Esnaf Odası Başkanı Eyüp Aksu, yeniden seçilen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na ziyarette bulundu.
31 Mart yerel seçimlerinden yeniden İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na seçilen Ekrem İmamoğlu'nu makamında ziyaret etti. Başkan Eyüp Aksu ziyaretle ilgili sosyal medya hesabından paylaşım yaptı.
Aksu paylaşımında, "İstanbul Taksiciler Esnaf Odası olarak İstanbul Belediye Başkanlığı'na tekrardan seçilen Sayın Ekrem İmamoğlu beyefendiyi makamında ziyaret ederek, hayırlı olsun dileklerimizi kendisine ilettik.
Ulaşım sektörümüzdeki sorunları, sıkıntıları ve çözüm önerilerimizi Sayın Başkanımızla istişare ettik." ifadelerini kullandı.
Aksu, İmamoğlu'na Galata Kulesi'nin yer aldığı bir tablo hediye etti.
İcradaki dosya sayısı artıyor
Kredi ve kredi kartı faizleri yükseliyor. Bu yükselişler ile borcu icraya düşenlerin sayısı da arttı. Yılın ilk 4 ayında 500 bin yeni icra dosyası oluşturuldu.
Faiz oranlarındaki yükseliş sonrası icradaki dosya sayısı arttı. Merkez Bankası 10 ayda politika faizini 41 buçuk puan yükseltti. Faiz oranı yüzde 8 buçuktan yüzde 50'ye çıkarıldı. Bankalar da bu durumu kredi ve kredi kartı faizlerine yansıttı. Artan borç yükü ile icradaki dosya sayısı yılbaşından bu yana 500 bin adet artış kaydetti. Avukat Mustafa Zafer, "Her ay düzenli bir şekilde icra dosyalarının artış sağladığını gördük. Faiz oranının artışıyla beraber sıcak paraya ulaşmak zorlaştı. Kredi kartı kullanımının daraltılması ve insanların krediye ulaşma imkanının zorlaşması icra takibinin artmasına sebep verdi." ifadelerini kullandı. Ulusal Yargı Ağı Projesi verilerine göre, 1 Ocak'ta icradaki dosya sayısı 21 milyon 307 bin adetti. 22 Nisan'a gelindiğinde bu sayı 21 milyon 798 bine yükseldi. İcra takibi borcun 1 ay dahi ödenmemesinden sonra başlatılabiliyor. Süreç ortalama 32 ile 93 gün arasında değişiyor. Artan faiz oranları en az 3 ay gecikmeli olarak icra dosyası sayısına yansıyor. Zafer, "Asıl acı tabloyla biz o en son artıştan hemen onu takip eden 90 gün sonra resmi olarak karşılaşıyor olacağız. Çok fazla kişi hakkında yakın zamanda icra takiplerine girişilebileceği söylenebilir." ifadelerini kullandı. Geçen ay bankalar nakit avans çekim tutarlarını düşürdü. Çekim tutarları limitin yüzde 25'ine indirildi. Uzmanlar bunun da ödenemeyen borçların sayısını artıracağını belirtiyor.İSO Başkanı Bahçıvan: İstihdam politikasına ihtiyaç var
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, "Çağımızda hedeflere ulaşmak ancak ve ancak nitelikli insana yatırım yapmakla mümkün. Bu doğrultuda, üniversite ve meslek lisesi eğitimlerinin nitelikli insan, nitelikli iş gücü ihtiyacına cevap verebilmesi büyük önem taşıyor." dedi.
İSO Meclisinin nisan ayı olağan toplantısı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan'ın katılımı ve "Çalışma Hayatına Vizyoner Bir Anlayışla Bakarken; Sanayicilerimizin Beklentileri ve Çözüm Önerileri" ana gündemiyle gerçekleştirildi. Toplantıda konuşan Bahçıvan, yüksek ve orta-yüksek teknoloji yoğunluklu imalat sektörlerinde sürdürülebilir rekabet gücü kazanılabilmesi için yüksek verimlilik artışlarını kalıcı olarak sağlayacak politikaların hayata geçirilmesi gerektiğini kaydetti.
"NİTELİKLİ İNSAN EN TEMEL FAKTÖR" Yalnızca istihdamı ya da sermaye stokunu nicel olarak artırmaya dayalı bir büyüme modelinin sürdürülebilirlik sorunlarını çözmek için yeterli olmadığını anlatan Bahçıvan, "Sermaye stoku artışını teknolojiyle buluşturmak, eğitim ve beceri düzeyini geliştirerek çalışanların niteliğini artırmak zorundayız. Erken emekliliği beklenti haline getiren bir toplumla gelişmiş ülke olmamız mümkün değil.
Gelişmiş ülkelerin kalkınma hikayelerine baktığımızda bunu çok net görüyoruz. Teknoloji ve yüksek katma değerli üretimde bilgi ve becerilerini üretime yansıtabilen nitelikli insan en temel faktör olarak karşımıza çıkıyor. Çağımızda hedeflere ulaşmak ancak ve ancak nitelikli insana yatırım yapmakla mümkün. Bu doğrultuda, üniversite ve meslek lisesi eğitimlerinin nitelikli insan, nitelikli iş gücü ihtiyacına cevap verebilmesi büyük önem taşıyor." ifadelerini kullandı. Türkiye'nin orta vadeli, tutarlı ve sürdürülebilir bir istihdam politikasına acilen ihtiyacı olduğunun altını çizen Bahçıvan, bu ihtiyacın insan kaynağının etkin ve verimli şekilde değerlendirilmesi için YÖK'ün de dahil olacağı bir eğitim planlamasıyla gelecek adına eğitimin her kademesinde mutlaka ele alınması gerektiğini söyledi. "İŞLETMELERİN HEDEFLERİNİ YAKALAYABİLMESİNDEKİ EN KİLİT NOKTA ÇALIŞANLARIDIR" Erdal Bahçıvan, Türkiye'de ilk olarak bu kapsamda her geçen gün daha ciddi bir sorun haline gelen beyin göçünün mutlaka tersine çevrilmesi gerektiğini belirterek, "Eğitim sistemimiz müfredat güncellemelerinden eğitmen yetiştirme politikasına kadar kapsamlı bir reformdan geçirilerek gençlerimizin eğitimden beklentileri yükseltilmeli. Türkiye'nin uzun vadeli bir bakışla önümüzdeki 25-30 yılın iş gücü planlamasını yapması, envanterini oluşturması gerekiyor.
Bu çalışmalar yapılırken de yeni neslin hayattan ve çalışma hayatından beklentileri göz önünde bulundurulmalı. Ayrıca ülkemizde önemli bir gündem maddesi olan yabancı iş gücü de Türkiye'nin sanayisine nitelik, akıl ve değer katacak şekilde bu planlama sürecine dahil edilmelidir. İşletmelerin hedeflerini yakalayabilmesindeki en kilit nokta çalışanlarıdır." diye konuştu. Geleneksel iş yöntemleri ve İK anlayışının, dijital dönüşümle yeniden şekillenen iş dünyasının ihtiyaçlarına artık cevap veremediğine dikkati çeken Bahçıvan, "Bu yüzden geleceğe yönelik iş tasarımlarını ve çalışan deneyimine öncelik veren yeni nesil çözümleri benimsemek, sürdürülebilir başarıya ulaşmak isteyen işletmeler için olmazsa olmaz." değerlendirmesinde bulundu. "REFAH TOPLUMUNA ULAŞABİLMENİN YOLU ÜRETİM EKONOMİSİNDEN GEÇİYOR" İSO Yönetim Kurulu Başkanı Bahçıvan, istihdamın sanayiden uzaklaşmaya başladığına işaret ederek, ülkenin kalkınması ve refah toplumuna ulaşabilmenin yolunun üretim ekonomisinden geçtiğini vurguladı. Bahçıvan, iş dünyasının gündemini en fazla meşgul eden konulardan birinin iş davaları olduğunu söyledi. İş davalarında arabuluculuk mekanizmasının 1 Ocak 2018'den itibaren zorunlu hale getirilmesinin son derece faydalı bir uygulama olduğunu ifade eden Bahçıvan, sözlerini şöyle sürdürdü: "İş dünyasının en önemli konu başlıklarından biri de yıllardır dile getirdiğimiz kıdem tazminatıdır. Mevcut kıdem tazminatı sisteminin hem işçiyi hem de işvereni fazlasıyla mağdur eden bir yapı olduğunu düşünüyoruz. İşçi açısından duruma baktığımızda bugün mevcut sistem içinde kıdem tazminatı alabilen işçi oranı yüzde 15'in altında bulunuyor.
Bu nedenle kıdem tazminatında işverenin mevcut yükünün artırılmaması ve oluşturulacak olan yeni modellerin tasarruf sahipleri açısından bir endişe doğurmayacağı temel unsurları çerçevesinde, kıdem tazminatı konusunun gözden geçirilerek reforma tabii tutulmasının zamanı gelmiştir. Üzerinde durmak istediğim bir başka konu da zorunlu istihdam. Firmalarda iş güvenliği uzmanı çalıştırılması yükümlülüğü kabul edilebilir. Ancak faaliyet alanına göre doktor, avukat ve mühendis çalıştırma zorunlulukları özellikle küçük ölçekli firmalarımıza ciddi mali yükler getiriyor. Bu kapsamda, zorunlu istihdam konusunun tekrar gözden geçirilmesinde ve bir çözüme gidilmesinde yarar görüyoruz."
34 yılın zirvesinde: Japonya'dan kura müdahale sinyali
Japonya'da hükümet, dolar karşısında değer kaybını sürdüren Japon yeni karşısında, "uygun müdahaleye" hazır olduğunu bildirdi.
Japon yeninin dolar karşısındaki gerileyişi, hükümet ile Japon finansal otoritelerini endişelendiriyor. Dolar/yen paritesi dün dolar karşısında 1990'dan bu yana ilk kez "155" seviyesinin üzerini test ederken, şu sıralarda 155,74 ile son 34 yılın zirvesine yakın seyrediyor. Maliye Bakanı Suzuki Şuniçi, meclis konuşmasında, hükümetin yendeki değer kaybı karşısında "uygun hamle yapılacağı" sinyali verdi. Bakan Suzuki, "Piyasadaki gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Buna dayanarak uygun şekilde yanıt verme kararlılığımızda hiçbir değişiklik yok." ifadelerini kullandı. Kabine Baş Sekreteri Hayaşi Yoşimasa, döviz hareketlerinin ekonomik temelleri yansıtacak şekilde "istikrarlı olması gerektiğini" söyledi. Hayaşi "Aşırı dalgalanmaların arzu edilmediği görüşündeyiz. Hükümet piyasa gelişmelerini yakından izleyecek ve gerekli tüm adımları atacak." dedi.Japonya'da "hileli" motor skandalı
Japonya'da motor üreticisi IHI Corporation, bünyesindeki bir yan kuruluşun, 4 bin 361 motorda yakıt verimliliği verilerini çarpıttığını bildirdi.
Firma açıklamasına göre, şirket bünyesindeki IHI Power Systems'in hem ülke içi hem deniz aşırı pazarlara yönelik 2003 yılından bu yana ürettiği 4 bin 361 motorda veri hilesi saptandı. Yan firmaya ait Niigata ve Gunma eyaletlerindeki tesislerde test edilen motorlarda "yakıt ekonomisinin daha iyi görünmesi" amacıyla verilerin çarpıtıldığı tespit edildi. IHI Kıdemli Üst Yöneticisi Morita Hideo, düzenlediği basın toplantısında, "müşterilerin güvenine ihanet" şeklinde nitelediği olaya ilişkin, "Üretimimizin temellerinin sarsıldığı vahim bir durumdayız." dedi. Çarpıtılan verilerin ortaya çıkarılması sürecinin, IHI Power Systems Co. personelinin şubat ayında durumu ihbar etmesiyle başladığı aktarıldı. Söz konusu motorların Japonya Sahil Güvenliği'ne ait devriye gemileri, Hokkaido Railway Co. firmasına ait trenler ile yerel belediyelere ait balıkçı teknelerinde kullanıldığı saptandı. Japonya Arazi Altyapı Ulaştırma ve Turizm Bakanlığı, üretici firma IHI ve yan kuruluşuna, olayın soruşturulması ve tekrarına karşı önlem alınması talimatı verdi.