Normal görünüm

Yeni makaleler mevcut. Sayfayı yenilemek için tıklayın.
Bugün — 29 Mart 2024Sağlık

Bol salatalık yemenin yararları

29 Mart 2024 at 02:59
Salatalık yemek genellikle çok faydalıdır. Bunun temel nedeni, bu meyvede çok miktarda su bulunmasıdır, bu da kilo vermenize yardımcı olacak düşük kalorili bir yiyecek olduğu anlamına gelir. Neredeyse herkes salatalığın bir sebze olduğunu düşünürken, aslında kavun, kabak ve karpuz ailesine ait bir meyvedir. Ancak, biraz keskin olan tadı, insanların genellikle onu salatalara ve diğer benzer yemeklere eklemelerinin nedenidir. Bugün size beslenme programınızda salatalık bulundurmanın neden sağlıklı olduğunu anlatacağız. Kesinlikle kabuğuyla yemelisiniz çünkü lif bakımından oldukça zengindir. Bolca Salatalık YemekSalatalıkta çok fazla kalori yoktur, çünkü esas olarak su içerir. %97’si sıvı olan salatalık 100 gram başına sadece 13 kalori içerir.Buna karşılık karbonhidrat oranı düşük, A, B, C ve D vitaminleri ve demir, potasyum, fosfor, kalsiyum ve magnezyum gibi mineraller bakımından da zengindir. Son olarak, çok fazla lif içerir, bu nedenle salatalık yemek çoğu zaman kilo verme diyetleri için mükemmeldir. Besin değerinin yüksek olması nedeniyle olağanüstü bir besin olduğunu söyleyebiliriz, çünkü birçok yönden yararlıdır. Bolca Salatalık Yemenin YararlarıCilt Sağlığına FaydalarıSalatalık güzellik bakımlarında yaygın olarak kullanılır. Bunun nedeni, kabuğunun çok fazla C vitamini ve kafeik asit içermesidir. Bu mikro besinler enflamasyonu azaltmaya, cilt tahrişlerini hafifletmeye ve cildinizin genel olarak sağlıklı kalmasına yardımcı olur.Bu nedenle, genellikle her türlü cilt ve göz çevresi tedavisinde kullanılır. Buna ek olarak, sedef hastalığı, egzama ve akne gibi cilt hastalıklarıyla mücadeleye yardımcı olur.Bununla birlikte, salatalık kabuğu, vücudunuzu temizlemek ve arındırmak için su ve limonla birlikte bir smoothie olarak da tüketilebilir. Vücut Dokuları İçin Salatalık Yemenin YararlarıBu bileşen silis olarak bilinen ve dokuları güçlendirme ve yeniden üretme yeteneğine sahip bir bileşenden önemli miktarda içerir.Kaslarınızı, tendonlarınızı, kıkırdaklarınızı, bağlarınızı ve kemiklerinizi sağlıklı tutmanıza yardımcı olabilir. Bu onu sık sık yemek için fazlasıyla yeterli bir nedendir. Kardiyovasküler Sisteme FaydalarıEk olarak, magnezyum ve potasyum gibi çeşitli mineraller ve kalbinizin sağlıklı kalmasına yardımcı olabilecek lifler bakımından zengindir.Bu mikro besinler kan dolaşımını kolaylaştırır, yüksek tansiyon riskini azaltır veya tansiyon düşürür. Sindirime FaydalarıÖnemli miktarda su, lif, magnezyum ve potasyum içerdiğinden, salatalık yemek mide ekşimesi ve ağır hissetme riskini azaltmanıza yardımcı olabilir.Bununla birlikte, bu minerallerin çoğunlukla kabuğunda bulunduğunu aklınızda bulundurmanız gerekir, bu nedenle salatalıkları soymamalısınız.Benzer şekilde, mükemmel bir diüretiktir, yani dokularda bulunan yağları yok etmeye yardımcı olur ve sıvı tutma riskini azaltır. Koruyucu Olarak SalatalıkYukarıda bahsettiğimiz tüm faydalara ek olarak, sık sık salatalık yemek sağlıklıdır çünkü bu meyve bizi potansiyel olarak zararlı dış etkenlerden koruyabilir.Her şeyden önce, mide ve bağırsak mukozasını onarır ve vücuttaki toksinlerden kurtulmanıza yardımcı olur. Ayrıca B vitaminleri bakımından zengin olduğu için bağışıklık sisteminizi güçlendirir. Aynı şekilde, C vitamini soğuk algınlığı riskini azaltır ve iyileşme süreçlerini destekler.Son olarak, yediğiniz gıdada ve genel çevrenizde bulunabilecek toksik elementlerden korunmanızı sağlar. KontrendikasyonlarAçıkladığımız tüm faydalara rağmen, bazı kontrendikasyonlar da vardır. Büyük miktarlarda yenildiği takdirde şişkinliğe ve hazımsızlığa neden olabilecek, kabakgillerde bulunan bir bileşen içerir. Bu sebepten, sürekli hazımsızlık ve gaz çeken insanlar, salatalığı ılımlı tüketmelidir. Son olarak, oldukça idrar söktürücü olduğu için dehidratasyona da neden olabilir. Bununla birlikte, bunun gerçekleşmesi için aşırı miktarda tüketmek gerekir.

Bakan Koca: Seçim öncesi lösemi hastaları suistimal ediliyor

29 Mart 2024 at 01:59
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi ziyareti sırasında lösemili çocuğu olduğunu belirten ve LÖSEV’e ait Lösante Hastanesiyle ilgili, ‘Tam ruhsat istiyoruz" diyen bir kadına yanıt veren Koca, "75 yatakken 200 yatağa ben çıkardım. Bundan sonrası için 400’e kadar, kemik iliği, yoğun bakımı, çocuk yoğun bakımı dahil olmak üzere çocuklarımız için ne kadar yatak isterseniz biz vermeye hazırız dedik. 200 yatağın 28’i kemik iliği yatağı, niye lösemi hastaları için istenmiyor da, kadın doğum ve benzeri diğer branşlardan isteniyor? Seçim öncesi 2-3 ay lösemi hastalarını gündemde tutmak, maksatlı bir yaklaşım olduğundan endişe ediyorum" dedi.

Lavanta çayı faydaları

29 Mart 2024 at 01:55
Lavantanın kokusu ve aromasına hayran olmayan yoktur herhalde ama bu güzel bitkinin sağlığa faydaları da saymakla bitmiyor. Sakinleştirici etkisi ile bilinen lavanta çayının uzmanlar tarafından önerilmesinin tek nedeni tabi ki bu değil. Parfümden sabuna, aromatik yağlardan yemeklere kadar birçok şeyin içine giren lavanta bitkisinden yapılan çayın faydaları nelerdir biz biraz buna değineceğiz. Lavanta çiçeğinin taze veya kurutulmuş tomurcuklarından yapılan çay kendine özgü lezzet ve aromatik kokusuyla daha demlerken bile ruhunuzu dinlendirmeye başlar. Lavanta çayı neye iyi geliyor dilerseniz biraz göz atalım. Lavanta Çayının Faydaları Nelerdir?Lavantanın en bilinen özelliği sakinleştirici etkisi ve ağrı kesici özelliğidir. Romatizma ağrıların azaltılmasına da destek olabilmektedir. Çok eski zamanlardan beri vücut ağrılarını dindirmek için kullanılan yağının bu özelliğinden bahsedildiğine pek çok filmde bile rastlayabilirsiniz.Hazımsızlık, gaz ve şişkinliği hafifleten lavanta aynı zamanda iltihabı azaltabilen ve bir dizi ciddi rahatsızlığı önleyebilen anti-enflamatuar özelliklere sahiptir. Mide ve bağırsak problemlerinin giderilmesinde etkilidir.Kasların ve eklemlerin iltihaplanmasını azaltarak ağrıyı hafifletir. Soğuk algınlığı ve gripten kurtulmaya yardımcı olduğundan özellikle kış aylarında tüketilmesi önerilmektedir.Kan pıhtılaşması riskinin azaltılmasına yardımcı olduğundan kalp hastalıklarında önleyici rol üstlenir. Rahatlatıcı etkisi sayesinde stres ve kaygıyı giderdiği için kas spazmlarını da en aza indirir.Koronavirüsle savaşmak için vücudumuzun ihtiyaç duyduğu vitaminlerden biri olan C vitaminini yüksek oranda bünyesinde bulunduran bu çay kalsiyum ve magnezyum da içerir. Bu sayede bağışıklık sağlığını destekler ve insan vücudunun enfeksiyonlarla savaşmasını kolaylaştırır.Etkili kokusu sayesinde solunum problemlerine ve bulantı şikâyetlerine iyi gelir.Bu çayın antioksidan özelliği karaciğer açısından oldukça faydalı olmasını sağlar. Karaciğerin düzenli çalışmasına destek olurken, toksinlerin vücuttan daha hızlı atılmasına yardım eder.Ayrıca cilt sağlığımıza da iyi geldiği kanıtlanmıştır. Yağ bezeleri tedavisi için ılık haldeki çayı bir pamuk yardımıyla yağ bezelerinin üzerine uygulayabilirsiniz.Lavanta Kokan SaçlarSaç dökülmesi yahut kepeklenme probleminiz varsa saçınızı bir de lavanta çayıyla yıkamayı deneyin. Peki, her derde deva bu çayı saça nasıl uygulayacaksınız? Demleyip ılımaya bıraktığınız çayı, yıkanmış temiz saçınıza uygulamanız gerekiyor. Yarım saat saçınızda beklettikten sonra yine ılık suyla hafifçe durulayabilirsiniz. Lavanta çayının saç köklerinde kan akışını hızlandırdığı düşünüldüğünden, canlı ve güçlü saçlar elde etmenize yardımcı olacağı söyleyebiliriz. Lavanta Çayı Nasıl Demlenir?Bir bardak kaynatılmış suya, bir çay kaşığı kurutulmuş lavanta ekleyerek yaklaşık 10 dakika kadar demlenmesini bekledikten sonra süzüp içebilirsiniz.

Dün — 28 Mart 2024Sağlık

Antalya'da izinsiz tıbbi işlem yapan kişi yakalandı

Tarafından: NTV
28 Mart 2024 at 17:04
Antalya'da izinsiz tıbbi işlem yapan kişi yakalandı

Antalya'nın Konyaaltı ilçesinde izinsiz ve yetkisiz tıbbi işlem yapan bir kişi yakalandı.

İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, Kuşkavağı Mahallesi'nde bir apartman dairesinde izinsiz ve yetkisiz bir şekilde tıbbi işlem yapıldığı ihbarı üzerine çalışma yaptı. Belirlenen adrese yapılan baskında, bin 757 tıbbi malzeme ve cihaza el konuldu. Operasyonda, yabancı uyruklu işletme sahibi gözaltına alındı. İşletme sahibi hakkında adli ve idari işlem yapıldı. Antalya Emniyet Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada da "Liyakatsiz ve merdiven altı olarak tabir edilen yöntemler ile uygulanan tıbbi işlemlerle, vatandaşlarımızın sağlığını ciddi şekilde tehlikeye atarak ekonomik ve haksız kazanç elde eden şahıslara yönelik çalışmalarımız hız kesmeden devam edecektir." ifadesine yer verildi.

Hormon ilaçları tümör riskini artırıyor olabilir

Tarafından: NTV
28 Mart 2024 at 14:40
Hormon ilaçları tümör riskini artırıyor olabilir

Fransa'da yapılan bilimsel bir çalışma genellikle kadınların kullandığı bazı hormon ilaçlarının uzun süreli ve yüksek dozda alındığında beyin tümörü riskini artırdığını ortaya koydu.

Doğum kontrolü ya da çikolata kisti gibi jinekolojik hastalıklar ya da durumlar için alınan bazı hormon ilaçlarının uzun süreli kullanımda beyin tümörü riskini arttığı ortaya çıktı. Fransa'da 250 binden fazla hormon ilacı kullanan kadının verileri incelendi. Çalışmada incelenen hormon ilacı "sipoteron asetat" testosteron seviyesini düşürmek için kullanılan yapay progesteron hormonu. Aynı ilaç erkeklerde de ameliyat edilemeyen prostat kanserinin tedavisinde kullanılıyor. Çalışmada hormon ilaçlarının uzun süreli ve yüksek dozda kullanımı sonrası ortaya çıkabilen beyin tümörlerinin çok büyük kısmının iyi huylu olduğuna dikkat çekildi. Ayrıca ilaç kullanımı bırakıldığında beyin tümörü riskinin ciddi oranda azaldığı belirtiliyor. İlacın hem kadınlarda hem erkeklerde 5 ila 30 yıl süreyle kullanımında beyin tümörüne yol açtığına dair vakaların,, 2007'den beri rapor edildiği belirtiliyor. Uzmanlar doktorların hastalarına "sipoteron asetat" yazarken daha seçici olmaları gerektiğini ifade ediliyor. Yüksek doz ve uzun süreli kullanımın gerekli olduğu durumlarda beyin tümörüne yönelik gerekli taramaların daha sık yapılması tavsiye ediliyor.

Demansı tetikleyen üç ana risk faktörü belirlendi

Tarafından: NTV
28 Mart 2024 at 12:05
Demansı tetikleyen üç ana risk faktörü belirlendi

İngiltere'de yapılan bilimsel bir araştırma demansa, yani türkçe adıyla bunamaya neden olan en zararlı risk faktörlerini ortaya çıkardı. Demans için en kritik risk faktörlerinden bazılarına ışık tutan çalışmanın gelecekte hastalığın tedavisine katkıda bulunabileceği belirtildi.

İngiltere'de Oxford Üniversitesi araştırmacıları tarafından beyni daha hızlı yaşlandırabilecek risk faktörleri incelendi. İnceleme kapsamında demansa neden olan en zararlı 3 faktör açıklandı. Bu faktörler diyabet, trafiğe bağlı hava kirliliği ve alkol tüketimi olarak belirlendi. Genetik ve değiştirilebilir risk faktörlerinin yaşlanma ve hastalıklara karşı savunmasız beyin bölgeleri üzerindeki etkileri araştırıldı. Çalışma kapsamında 45 yaş üstü 40 bin katılımcının beyin MR'ları incelendi.

161 AYRI RİSK FAKTÖRÜ VAR Araştırmacılar yaşlanmanın insan vücudundaki doğal etkilerinin dışında demansa sebep olabilecek 161 risk faktörün hassas beyin ağı üzerindeki etkilerini sıraladı. Diyabet, trafiğe bağlı hava kirliliği ve alkol tüketiminin demans için değiştirilebilir 15 risk faktörü arasından en zararlı olanları olduğu ortaya çıktı. Beynin belirli bölümlerinin, demansın risk faktörleri arasında bu 3 faktöre karşı en savunmasız olduğu görüldü. Demansa yol açabilecek diğer faktörler arasında tansiyon, kolesterol, diyabet, kilo, sigara tüketimi ve uyku gibi maddeler de yer aldı. Demans için en kritik risk faktörlerinden bazılarına ışık tutan çalışmanın gelecekteki bu hastalığın tedavisine yönelik stratejilere katkıda bulunabileceği belirtildi.

İşte yoğurdun diyabet üzerindeki etkileri!

28 Mart 2024 at 11:22
Amerikan Gıda ve İlaç İdaresi'nin (FDA) yeni bir kararına göre, yoğurdun diyabet riskini azalttığını söylemek artık mümkün. Yoğurdun içeriğindeki probiyotiklerin ve proteinin kan şekerini dengelemede etkili olduğu düşünülüyor. Bu bulgular, sağlıklı bir beslenme planının vazgeçilmezi olan yoğurdu tüketmemizin önemini tekrar hatırlatır nitelikte. İşte, yoğurdun diyabet üzerindeki faydaları…

190 milyon kadının sorunu! Teşhis almak için 12 yıl bekliyorlar

28 Mart 2024 at 16:04
Dünya genelinde yaklaşık 190 milyon kadını etkileyen çikolata kisti (endometriozis) genelde herhangi bir belirti vermiyor. En çok üreme çağındaki kadınları tehdit eden hastalık, bulgu verdiğinde de şiddetli ağrı ve kısırlıkla kendini gösteriyor. Erken yaşta adet görmek, sık adet görmek, adet döneminde yoğun kanama, kısırlık öyküsü ve hiç doğum yapmamış olmak riskleri artıran faktörlerden... Doç. Dr. Sinem Ertaş, kadınların ilk şikâyetlerinin başlamasından kesin tanı alınmasına kadar geçen sürenin oldukça uzun olduğunu belirterek, "Ortalama bu süre 8 ile 12 yıl arasında değişiyor" dedi

Çiğnenmiş sakızlar Covid ve gebelik testine dönüştü

Tarafından: NTV
28 Mart 2024 at 04:20
Çiğnenmiş sakızlar Covid ve gebelik testine dönüştü

Dünya çapında her yıl milyarlarca tek kullanımlık testler Covid-19, gebelik ve çeşitli hastalıkların teşhisinde kullanılıp çöpe gidiyor. İngiltere'de bilim insanları kullanılmış sakızları geri dönüştürerek, test kitlerinin plastik aksamını üretmeyi başardı. Teknik sayesinde her yıl binlerce tonluk atık geri dönüştürülebilir.

Edinburgh Üniversitesi uzmanları, her yıl milyarlarca test kitinde kullanılan "yanal akış kasetlerini" geri dönüştürülmüş plastikten üretmeyi başardıklarını açıkladı. Bilim insanları hammadde olarak çiğnenmiş sakızları bile kullanabileceklerini söylüyor.  Konuyla ilgili konuşan uzman, "Beş yanal akış tahlil kitini geri dönüştürülmüş malzemelerden ürettik. Bunlardan üçü eski sakızlardan, buzdolabı parçalarından ve kireç taşlarından, ikisi de biyolojik olarak türetilmiş malzemelerden yapıldı. Amacımız hammadde üretiminden yüzde 30 ila yüzde 50 oranında tasarruf etmek." ifadelerini kullandı.  İngiliz girişimciler, sağlık sektöründe her yıl milyarlarca test kitinin bir kez kullanıldıktan sonra çöpe gittiğine dikkat çekiyor. Geri dönüştürülmüş malzemelerden yapılan test kitleri üzerindeki denemeler devam ediyor. Tekniğin geniş çaplı kullanımı ile onbinlerce ton atığın geri dönüştürülebileceğinin altı çiziliyor.

Pirincin 7 faydası

28 Mart 2024 at 03:43
Pirinç dünya çapında birçok mutfak kültüründe temel bir gıdadır ve dünya nüfusunun yarısından fazlasını besleyen önemli bir tahıl mahsulüdür. USA Rice Federation verilerine göre pirincin dünya çapında kırk binden fazla çeşidine rastlanabilir. İnsanlar mutfak ihtiyaçlarına, bulunurluğuna, ve de sağlığa olası faydalarına bağlı olarak, özel lezzetler için farklı pirinç çeşitleri arasında seçim yaparlar. PİRİNÇ KANSERLE DE MÜCADELE EDİYOR  Mutfağımızın vazgeçilmez sağlık kaynağı olan pirincin en önemli faydalarını ayrıntılı şekilde incelersek; Müthiş Enerji Kaynağı: Pirinçte karbonhidrat miktarı bol olduğu için, vücuda yakıt sağlar ve beynin normal işleyişine yardımcı olur. Karbonhidratlar vücut tarafından metabolize edilmesi ve fonksiyonel, kullanılabilir enerjiye dönüştürülmesi açısından kaçınılmazdır. Kolesterol İçermez: Pirinç yemek çok basit bir sebeple sağlık için son derece yararlıdır çünkü zararlı yağ, kolesterol veya sodyum içermez. Dengeli beslenmenin ayrılmaz bir parçasını oluşturur. Pirinç dünyanın en çok kullanılan ve yenen gıdalarından biridir çünkü çok küçük miktarları bile insanları sağlıklı ve canlı tutabilir.Kan Basıncı Yönetimi: İçindeki düşük sodyum sebebiyle pirinç yüksek kan basıncı ve hipertansiyon sorunu olanlar için en iyi gıdalardan biri olarak kabul edilir.Kanseri Önleme: Esmer pirinç gibi, tam tahıllı pirinç de birçok kanser türlerine karşı koruma sağlayabilen çözünmez lif bakımından zengindir. Pek çok bilim adamı ve araştırmacı, bu tür çözünmez liflerin kanserli hücrelerin gelişimi ve metastazına karşı vücudu korumak için hayati olduğuna inanıyor. Fiber, özellikle kolorektal ve bağırsak kanserine karşı savunmada faydalıdır. Bununla birlikte, lifin yanı sıra, pirinç vücudu serbest radikallerden temizleyen doğal antioksidanlar veya tetikleyicileri olarak da hareket eden C vitamini, A vitamini, fenolik ve flavonoid bileşiklere de sahiptir. Serbest radikaller organ sistemlerinize ciddi hasar verebilecek ve sağlıklı hücrelerin kanserliye dönüşmesine sebep olabilecek şekilde hücresel metabolizmanın yan ürünleridir. Antioksidan düzeylerinizin artırılması müthiş bir fikirdir ve daha fazla pirinç yemek bunu yapmak için harika bir yoldur.Alzheimer Hastalığı: Esmer pirincin, Alzheimer hastalığını dikkat çekici ölçüde önlemeye yardımcı olan nörotransmitterlerin büyüme ve aktivitesini tetikleyen besinlerden yüksek derecede içerdiği söylenir. Çeşitli yabani pirinç türlerinin beyindeki, bunama ve Alzheimer hastalığına neden olan serbest radikaller ve diğer tehlikeli toksinlerin etkilerini engelleyen nöro-koruyucu enzimleri tetiklediği gösterilmiştir.Vitaminler açısından zengin: Pirinç D vitamini, kalsiyum, lif, demir, ve riboflavin gibi vitaminler açısından mükemmel bir kaynaktır. Vitaminler vücudun en temel faaliyetlerinde genel olarak tüketildiği için bu vitaminler vücut metabolizması, sağlıklı bağışıklık sistemi ve organ sistemlerinin genel işleyişi için gerekli yapıyı oluşturur.Dayanıklı nişasta: Pirinç sindirilmemiş bir biçimde bağırsaklara ulaşan dayanıklı nişastayla doludur. Bu tür nişasta normal bağırsak hareketlerine yardımcı olan faydalı bakterilerin büyümesini tetikler. Ayrıca, bu çözünmez pirinç Arsız Bağırsak Sendromu (IBS), ve ishal gibi koşulların etkilerinin azaltılmasında çok faydalıdır.Son olarak;Pirinç kronik kabızlığı da önleyebilir. Pirinçteki çözünmez lif bağırsak düzeneğiyle hızla ve kolayca itilmiş yumuşak bir sünger gibi davranır. Esmer pirinç ve kepekli tahıllar çözünmez lif açısından zengin olarak bilinmektedir. Ancak, kabızlık durumunuzdan kurtulmak için lifli gıdalar yemenin yanında bol su içilmesi tavsiye edilir.Diyabetik hastalar, beyaz pirinç yerine düşük glisemik indeks seviyeleri içeren esmer pirinci dahil etmelidir. Günlük olarak bir bardak kahverengi pirinç karbonhidratlar ve proteinden enerji üretmeye yardım edecek şekilde bir kişinin neredeyse günlük %100 manganez ihtiyacını karşılar.

Fesleğenin faydaları

28 Mart 2024 at 03:09
Asya topraklarında her adımda bir yetişen eşsiz bir koku ve tada sahip olan fesleğen keşfedildiği yıllarda uykusuzluk ve stres için çay yapılarak ya da çiğ halde tüketilirdi. Uçucu yağ bakımından zengin olan bu bitki adeta doğal bir böcek savar görevi görür. En fazla 60 cm çıkan bitki beyaz ya da mor renklerde çiçekler açar. Dokunulduğunda vücutta kokusu kalır. Yemekleri, çorbaları ve salataları süsler. Yöreden yöreye tüketim şekli değişir. İpek yolu ile dünyaya yayılan bitki her mutfağın vazgeçilmez baharatı oldu. Diyet listelerinde uzun süre tokluk verdiği için vazgeçilmez oldu. Kurutularak baharatı da yapılır. Reyhanla çok sık karıştırılır. Ancak koku ve tat olarak farklıdır. Tohumları aynı aileye bağlıdır. İçeriğinde linalol, cineol ve pinen yağları bulunur. Anadolu denilen fesleğen güçlü bir balgam söktürücü görevi görür. İçindeki yağlar çıkartılıp kozmetik ve ilaç sanayisinde kullanılır. Tıkalı sinüsleri açmada en etkili doğal ilaçtır. Yapılan araştırmalarda migren ataklarını azaltığı tespit edilmiştir. Fesleğenin Ne İşe Yarar? Yemek sonrası yaşanan mide bulantısı ve hazımsızlığına iyi gelir. Bunun yanı sıra mide duvarını koruyarak kramp, ülser ve reflü gibi mide hastalıklarının yaşanmasını önler.Sindirim sistemine faydası olan fesleğen bağırsak parazitlerinin dökülmesinde yardımcı olur. Gaz sıkışması gibi yaşam kalitesini düşüren rahatsızlığın anında geçmesini destekler.Hücreleri yenileme özelliği olan fesleğen, yaşlanmayı azaltır. Ayrıca yaşlılık etkilerinin şiddetinin de önüne geçer.İçerdiği esans sayesinde güçlü bir iltihap söktürücüdür. Bu sayede üst solunum yolları hastalıkları sırasında tıkanan sinüsleri balgam şeklinde çıkarılmasını sağlar.Antibakteriyel özelliği olan fesleğen damar yollarını temizleyerek kalp hastalıklarının önüne geçer. Aynı zamanda damar duvarlarının daha esnek olmasını sağlar.Yapılan araştırmalarda fesleğen boğaz ağrısı, stres ve yorgunluğun yanı sıra migren ağrıları ya da ataklarına doğal ilaçtır.Mevsim geçişlerine çayının sıklıkla tüketilmesi tavsiye edilir. Çünkü fesleğen bağışıklık sisteminde bakteri ve virüsleri temizlemede etkilidir. Bu sayede hastalıklara karşı bağışıklığı güçlendirir. Aynı zamanda kanserli hücrelerin oluşumunu engeller.Böcek ısırıkları ve arı ısırıkları gibi durumlar esnasında kaynatılan fesleğen suyu sokulan yere dökülür. Ancak ılık halde dökülmesi daha sağlıklı olur.Fesleğen Nerelerde Kullanılır?Yağını çıkartmak için tohumları kullanılır. Bu yağ nane gibi keskin kokulu ve ferahlatıcıdır. Yağının içinde linalol, pinen, estragol ve cienol maddeleri bileşeni vardır. Taze tüketildiği gibi kurutularak da tüketilebilir. Yaz aylarında pencere önlerinde konulduğunda hem evin havasını değiştirir hem de böcek ve sivrisineklerin içeri girmesini önler. Yeni doğmuş bebeklerin daha rahat nefes alması için odalarına konulabilir. Alternatif tıpta özellikle boğazdaki iltihabı kurutmak için şurubu hazırlanır. Taze 20 gram fesleğeni bir litre su ekleyerek kaynatın. Sonra süzerek içerisine limon sıkarak tüketebilirsiniz. Günde iki defa tüketilmesi vücuttaki toksinleri atamada yardımcı olur. Bu şurubu düzenli içenler genellikle sık sık tuvalete çıkar.

Yasemin yağının faydaları

28 Mart 2024 at 01:16
Yasemin oldukça ünlü bir çiçektir, yasemin yağı özü, yasemin çiçeğinden elde edilir ve ‘”jasminum Grandiflora (Royal Jasmine)” ve “Jasminum Officinale (Common Jasmine)” gibi çeşitli bilimsel isimlere sahiptir. Yağ, genelde bahsettiğimiz bu bitkilerin ikincisinden elde edilir. Romantik, mutlu edici, hoş bir kokusu vardır. Yasemin Yağının Faydaları Nelerdir?Antidepresan: Yasemin yağının aromasının mutluluk verici ve moral yükseltici etkisi vardır ve aktif olarak depresyona karşı mücadele eder. Yasemin yağı kişiyi mutlu hissettirir, romantik duygular ve şiirsel hisler uyandırır. Yasemin yağının aromatik etkisi, vücutta enerjiyi artıran ve canlandıran serotonin dahil bazı hormonların salınımını uyarır.Antiseptik: Yasemin yağı çok iyi bir antiseptik ve dezenfektan (mikrop öldürücü) dır. Onun içeriğinde bulunan benzaldehid, benzoik asit ve benzil benzoatın; mikrop öldürücü, bakteri öldürücü, mantar önleyici ve virüs önleyici özellikleri bulunmaktadır. Yaralanmalarda dışarıdan uygulandığında, mikropları önler ve etkili olarak tetanoz gibi potansiyel enfeksiyonları bertaraf eder. Nefes ile içe çekildiğinde ise solunum sistemi enfeksiyonlarını azalttığı ve soğuk algınlığı ve öksürüğü hafiflettiği bilinmektedir.Yaraların kabuk bağlamasını kolaylaştırır: Siz çıban, akne ve diğer yaralar iyileştikten sonra izinin kalmasından mı endişeleniyorsunuz? Yasemin yağını kesinlikle denemelisiniz. Yasemin yağının sikatrizan olmasından dolayı bu yara izlerinin ve lekelerin solmasına yardımcı olur. Ayrıca sık sık hamile annelerde meydana gelen kilonun sebep olduğu çatlakların ortadan kalkmasına yardım eder.Balgam Söktürücü: Eğer soğuk algınlığı ve öksürükten şikayetçiyseniz yasemin yağının balgam söktürücü özelliği, gece rahat bir uyku geçirmenize yardım eder. Ayrıca solunum sisteminde biriken balgamı temizleyerek öksürüğün hafiflemesine yardımcı olur. Genizdeki ve solunum sistemindeki tıkanıklığı açarak horlamayı giderir. Yasemin yağı, vücudu gece boyunca hem öksürükten hem de horlamadan uzak tutar.Uyumaya Yardımcı: Yasemin yağının içerdiği bileşim, uzun, dinlendirici ve rahat bir uyku için ideal bir araçtır. Yasemin yağı; balgam söktürücü, sakinleştirici, spazm giderici özelliklerinin birleşimi ile uykuya dalmak ve tüm gece uykuda kalmak için en iyi durumu yaratır. Uyuyamama ve uykusuzluğun işaretlerini azaltarak, eski günlerine dönebilir. Özel hayatında ve iş hayatında iyi dinlenmiş, kibar, sabırlı ve üretici biri olabilirsin.Cilt sağlığı: Yasemin yağı, cilt bakımı için; özellikle kuru, hassas ve nemini kaybetmiş ciltlerin tedavisinde kullanılmaktadır. Ancak duyarsızlaştırıcı etkisinden dolayı genelde açık yaralarda ve çatlaklarda kullanımı, alerjik reaksiyona ya da tahrişe sebep olabileceğinden uygun değildir. Bununla birlikte yine de yasemin yağı sık sık egzama ve dermatit tedavisinde kullanılır.Sakinleştirici: Yasemin yağı özü, vücudu, zihni ve ruhu dinginleştirirken olumlu ve yapıcı duyguları artırır. Kaygı, stres, sıkıntı, öfke, depresyonun yanı sıra vücuttaki iltihaplanmalardan kaynaklanan, kişinin ruh halini etkileyen ve acı veren olumsuz duyguları hafifletir. Hala araştırılmaya devam ediliyor olmasına rağmen, yasemin yağının bir diğer etkileyici özelliğinin eklem iltihabı ve gut hastalığının verdiği rahatsızlık ve acıyı azalttığı söylenmektedir.Diğer Yararları: Yasemin yağı, uyuşturucu ve diğer bağımlılıklardan kurtulmak için de kullanılabilir.Yasemin Yağı Kullanılırken Dikkat Edilmesi Gerekenler: Yasemin yağının adet söktürücü özelliği olmasından dolayı hamile kadınların kullanmaktan kaçınması gerekir. Yüksek oranda rahatlatıcı ve sakinleştirici özelliği olduğu için fazla dozda kullanılması sakıncalıdır. Yasemin çiçeğine alerjisi olanlar kullanmaktan kaçınmalıdır.

Dünden önceki günSağlık

Salgın hastalıklardan korunmak için ne yapmalıyız?

Tarafından: NTV
18 Mart 2024 at 15:43
Salgın hastalıklardan korunmak için ne yapmalıyız?

Son yıllarda dünya, birçok farklı salgın hastalıkla karşılaşmış ve bunların etkilerini derinden hissetmiştir. Salgın hastalıklar, bireylerin sağlığını ve toplum sağlığını ciddi şekilde tehdit edebilir. Bu nedenle, toplum içinde alınacak önlemler büyük önem taşır. Salgın hastalıklardan korunmak için aşağıda sizlerle paylaşacağımız önlemlere dikkat etmek hayati öneme sahiptir.

C Vitamini takviyeleri ihtiyaç mı?

Tarafından: NTV
6 Mart 2024 at 15:37
C Vitamini takviyeleri ihtiyaç mı?

Günümüzde sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürmek için doğru beslenme büyük bir önem taşımaktadır. Vücudumuz için gerekli olan çeşitli vitamin ve mineralleri yeterli miktarlarda almak, sağlığımızı korumak ve yaşlanma sürecini geciktirmek açısından kritik bir faktördür. Bu bağlamda, C vitamini de önemli bir role sahiptir.

❌
❌