Normal görünüm

Yeni makaleler mevcut. Sayfayı yenilemek için tıklayın.
Dün — 2 Aralık 2023Kültür Sanat

Silivri Fotoğrafçılık ve Yeşilçam Sergi Evi açıldı

Tarafından: NTV
2 Aralık 2023 at 17:07
Silivri Fotoğrafçılık ve Yeşilçam Sergi Evi açıldı

Silivri Fotoğrafçılık ve Yeşilçam Sergi Evi, Nakipoğlu ve Onater Ailesi'nin destekleriyle Silivri'deki tarihi Onater Konağı'nda sanatseverlerle buluştu.

Silivri Fotoğrafçılık ve Yeşilçam Sergi Evi sanatseverlerle buluştu. Açılış törenine, TBMM Meclis Başkan Vekili Celal Adan, Silivri Kaymakamı Tolga Toğan, Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz, Yeşilçam'ın usta sanatçılarından Türkan Şoray, Şemsi İnkaya, Suzan Avcı ve Hikmet Taşdemir'in yanı sıra birçok oyuncu katıldı. Programın açılışında konuşan Meclis Başkan Vekili Celal Adan, böyle bir mekanın hazırlanmasında emeği geçen herkese teşekkür etti. Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz, Onater Konağı'nın Silivri'nin en görkemli yapılarından biri olduğunu ve Onater ailesi tarafından belediyeye bağışlanarak restorasyonunun yapıldığını söyledi. Restorasyon sürecinin ardından hazırlanan konakta, 1910 ve 1965 arasında kullanılan fotoğraf makinalarının sergileneceğini aktaran Yılmaz, "Değerli fotoğraf makinalarının yanında Yeşilçam'ın orijinal afişlerini, lobi kartlarını, yönetmen kitaplarını, dergi ve gazetelerin orijinal yayınlarını, Türk sinemasına emek vermiş sanatçılarımızın fotoğraflar ve hikayelerinden oluşan bine yakın eseri bu konakta sizlerle beraber dolaşacağız. Kadim tarihiyle Silivri'miz birçok tarihi eseri bağrında taşıdığı gibi son yüzyılda da Yeşilçam filmlerine ev sahipliği yapmıştır." dedi.Kaymakam Tolga Toğan da "'Silivri'de Hayat Var' mottosuna burada varlığınızla hayat kattığınız için hepinize teşekkürü borç biliyoruz. Silivri'miz hem Yeşilçam'ın doğal bir platformu hem de fotoğrafı sanatı için de tarihi güzellikleriyle, kültürüyle, köyleriyle öne çıkan bir ilçe." ifadelerini kullandı. Hilmi Nakipoğlu Fotoğraf Makineleri Müzesi'nin kurucusu, Gaziantepli girişimci iş adamı ve koleksiyoner Hilmi Nakipoğlu da çalışmalarından bahsetti. Türkan Şoray ise katılımcılara teşekkür ve sevgilerini ileterek, "Sanata bu kadar değer, uğraş veren ve bu sergiyi meydana getiren, sizlerin sanatla iç içe yaşamanız için uğraşan Volkan başkana hem sinema hem fotoğrafçılık adına çok teşekkür ediyorum. Gerçekten çok değerli bir hazine bırakmış sizlere. Belki de bizim yıllar önce Suzan ablamla, kamera önüne geçtiğimiz kameralar da var burada. Bir fotoğrafçılık tarihi var." diye konuştu. Silivri Fotoğrafçılık ve Yeşilçam Sergi Evi'nde 400'ü aşkın fotoğraf makinasının yanı sıra birçok obje sergileniyor.

Alireza Ghorbani ve Coşkun Karademir CRR'de konser verecek

Tarafından: NTV
2 Aralık 2023 at 16:58
Alireza Ghorbani ve Coşkun Karademir CRR'de konser verecek

İran geleneksel müziğinin temsilcilerinden besteci, şair ve yorumcu Alireza Ghorbani ve Anadolu'nun müziğini sazı, kopuzu ve kendine has yorumuyla dünyaya taşıyan Coşkun Karademir, 6 Aralık tarihinde Cemal Reşit Rey (CRR) Konser Salonu'nda sahne alacaklar.

Alireza Ghorbani ve Coşkun Karademir, 6 Aralık'ta Cemal Reşit Rey (CRR) Konser Salonu'nda konser verecek. Konserde, Ghorbani'nin vokali ile Karademir'in bağlama ve kopuzuna; Hesam Naseri’nin setar ve elektronik enstrümanları, Saman Samimi’nin kamançası, Emre Sınanmış’ın duduğu, Ömer Arslan'ın perküsyonu ve Dara Darai'nin bası eşlik edecek. Geleneksel eserlerle modern yorumların bir arada sunulacağı akşamda sanatseverler, Anadolu ve İran coğrafyasının destansı tarihini müziğin dilinden dinleyecek. Konser, 6 Aralık Çarşamba akşamı saat 20.00'de, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Cemal Reşit Rey (CRR) Konser Salonu'nda gerçekleşecek. ALİREZA GHORBANİ HAKKINDA Alireza Ghorbani, geleneklerde derin kökleri olan ancak diğer kültürlere karşı doyumsuz merak ve geniş açık fikirliliğe sahip bir sanatçı olarak biliniyor. İran'ındaki 1970'lerin ve 80'lerin karışıklıkların ortasında doğan Ghorbani, Fars klasik eserlerinin tartışmasız ustası kabul edilen Mohammed Reza Shajarian'a layık bir halefi olduğunu iddia ediyor. Ghorbani şimdiye kadar İran ve Avrupa'da 19 albüm yayınladı. Ayrıca, Avrupa'da Le Rhythm De La Parole, Souffles du Monde gibi birçok uluslararası projede ve Tunuslu şarkıcı Dorsaf Hamdani ile iş birliği, Düsseldorf Senfoni Orkestrası ile konser, Viyana Kamel Orkestrası ile konser, Köln Filarmoni'de performans ve Vancouver Opera Orkestrası ile konser gibi projelerde yer aldı. Sinema ve televizyon sanatçılarıyla da iş birliği yapan Ghorbani'nin İran'ın ünlü dizi müziklerinde de imzası bulunuyor. Bunların en önemlileri “Şeb-e Dahom”, “Madar-e Sefr Darajeh”, “Kimya” ve “Ağigh”.COŞKUN KARADEMİR HAKKINDA Çocuk yaştan itibaren aşık olduğu bağlamasıyla Anadolu'nun tüm renklerini sanatına işleyen Coşkun Karademir, çeşitli projelerde yer aldı. İran'ın dünyaca ünlü sesi Mahsa Vahdat'ın yer aldığı The Secret Ensemble grubunun ilk albümü 'Kuşların Çağrısı' ve sonrasında yayınlanan 'Endless Path' gerek basın, gerek müzik otoriterleri tarafından bir başyapıt olarak kabul edildi. 'Öz' albümü ile dünya müziği listelerinde üst sıralarda yer alan, bu proje ile dünyaca ünlü müzik fuarı Womex'te Türkiye'yi temsil eden Coşkun Karademir, Hesam Naseri ile yayınladıkları 'Interlude' albümüyle de 'The Akademia Music Awards' tarafından 'Best World Beat Ep' ve 'Global Music Awards' tarafından da 'Silver Medal' ödüllerine layık görüldü. Erik Hillestad'ın prodüktörlüğünü yaptığı ve KKV etiketi altında dünya müzik piyasasına sunulan Endless Path albümü, basın ve müzik otoriteleri tarafından ‘mistik müziğin bir şaheseri’ olarak övgüyle karşılandı. Karademir; solo, duo, kuartet ve ansambl projeleriyle yerel müzik dokularını dünya müzik dinleyicilerine sunmaya devam ediyor. Türkiye ve dünyanın dört bir yanından kendi alanlarında başarılı sanatçılarla orijinal projeler üreten sanatçı; albüm ve konser projelerinin yanı sıra film ve televizyon dizileri için de müzikler yapmaya devam ediyor.

Altın Hilal Film Festivali 13. Perdeyi açtı

2 Aralık 2023 at 13:57
Ünlü Oyuncu Derda Yasir Yenal’ın sunumuyla gerçekleşen gala gecesine T.C. Başkonsolosu Hasan Emre Uygun beyin yanında İsviçre’deki Sivil Toplum Kuruluşu başkanlarıyla birlikte binlerce sinema sever katıldı. Açılış konuşmasını yapan İsviçre İslam Toplumu Gençlik Başkanı Fevzi Yükseldi, Festivalin 13.sünü gerçekleştirmenin onur verici olduğunu ifade etti. Yükseldi konuşmasında ‘İçinde bulunduğumuz bu zor dönemde, inandığımız değerleri ve toplumun meselelerini beyaz perdeye taşımanın ne kadar büyük bir öneme sahip olduğunu görüyoruz.’ dedi. Ayrıca konuşmasının devamında; ‘Bu festival sadece bir film gösterimi değil, aynı zamanda bir toplumun sesi, bir umudun ifadesidir. Birlikte, değerlerimize sahip çıkarak, adaleti savunarak geleceğe umutla bakabiliriz. Bundan dolayı bugün olduğu gibi, bundan sonra da toplumsal meseleler ve değerler hakkında hikayesi olan ve derdi olan tüm kardeşlerimizin katılıp mesajlarını beyaz perdede aktarabilmelerini amaçlıyoruz.’ diyerek film festivalinin amacını özetledi. Finalist filmlerin izlenmesi ile devam eden programın en ilgi çeken bölümlerinden biri de “Bizim İstasyon” tiyatro ekibinin sahnelediği bir yol hikayesini anlatan skeçti. Senaryosunu Ayşegül Kasapoğlu’nun yazdığı oyun salonda dakikalarca alkışlandı. Gecenin anlam ve önemine dair söz alan İsviçre İslam Toplumu Başkanı Abdullah Kasapoğlu; ‘Sinama duyguları yansıtan, duyguları ortaya çıkaran en etkili güçtür. Ve Sinema özgürleştirir. Kalem gibidir. Kalem neşe de yazar, hüzün de yazar. Sevgi de yazar, nefrette yazar. Sadakatte yazar, ihanette yazar. Savaşta yazar, barışta yazar.  Kalemin arkasındaki duygudur, yazdıran ve yazılan duygudandır. Sinema da kalem gibidir. Kalem den de etkilidir. Sırrı, özü, hakikati değerleri hatırlatır. Veya Özden hakikatten uzaklaştırır. İnasları, toplumları, değerlere, hakikate, barışa huzura yönlendirir. Veya değerlerden uzaklaştırır kaosa, yozlaşmaya yönlendirir.’ diyerek sinemanın önemini çok veciz sözlerle özetledi. Festival kapsamında gerçekleştirilen serginin bu yıl ki konsepti “Teknoloji ve İslam”dı. Teknolojinin bir gelişimden ziyade kolaylık olduğuna vurgu yapan serginin ana fikri ise; “Teknoloji insanı daha iyi bir insan yapmaz. İnsanı insan yapan şey vicdan ve merhamettir” oldu. Sergiyi gezen İsviçre Başkonsolosu Hasan Emre Uygun, gala gecesi ve sergiyi çok beğendiğini, gençlerin sanatla ilgilenmesinin ne kadar önemli olduğunu ve bu gece bu programda bulunmaktan büyük keyif aldığını ifade etti. Filmleri Türkiye’den jüri olarak festivale katılan Oyuncu Derda Yasir Yenal, Yönetmen Mustafa Uğur ve Senarist/Yönetmen Bilali Yıldırım değerlendirdi. Bu sene yeni eklenen “En İyi Oyuncu” kategorisi ile ödül alanlar açıklandı. En İyi Oyuncu kategorisinde 3. olan isim “Kalem” filmindeki performansıyla Özge İpek oldu. İkinciliği “Unlimited Ways” filmindeki performansıyla Tolgahan Yılmaz aldı. En iyi oyuncu ödülü ise “Yok” filminin çocuk oyuncusu Elisa Gürbuğa’nın oldu. Küçük oyuncunun heyecanı görülmeye değerdi. Dereceye giren filmler ise şu şekildedir; Jüri Özel Ödülü “Yok” - Ali Gürbuğa 3. Film; Oğlum Ve Babam - M. Enes Aydemir 2. Film; Robot - Mehmet Dalkıran 1. Film; The Cave - Ayşegül Kasapoğlu 13. Altın Hilal Film Festivalinin gala gecesine ayrıca MUSIAD İsviçre Başkanı Şeref Yıldız, FIDS Başkanı Önder Güneş, İsviçre Türk Toplumu Başkanı Suat Şahin, İsviçre Türk Federasyonu Başkanı İrfan Okutan, UID İsviçre Başkan Vekili Berkan Karahan, Schaffhausen İl Meclisi Milletvekili İbrahim Taş ve İsviçre Türk Toplumu Onursal Başkanı Kahraman Tunaboylu katıldı. Toplu fotoğraf çekimiyle 13. Altın Hilal Film festivali gala gecesi sona erdi.

KADEM Sanat'ın öykü yarışmasında ödüller sahiplerini buldu

Tarafından: NTV
2 Aralık 2023 at 13:26
KADEM Sanat'ın öykü yarışmasında ödüller sahiplerini buldu

Kadın ve Demokrasi Vakfı (KADEM) bünyesinde KADEM Sanat tarafından düzenlenen "Hayatın İçinden Kadın" temalı öykü yarışmasının ödül töreni, Rami Kütüphanesi'nde gerçekleştirildi.

KADEM Sanat tarafından düzenlenen "Hayatın İçinden Kadın" temalı öykü yarışmasında ödüller sahiplerini buldu. Törenin açılışında konuşan KADEM Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Saliha Okur Gümrükçüoğlu, Gazze'de yaşanan olaylara değinerek, "Tüm dünyadaki halklar, Türkiye ve KADEM olarak Gazze halkının yanında olduğumuzu bir daha belirmek istiyorum. Bir an önce bu hukuk ve insanlık dışı işgalin son bulmasını, iki devletli bir çözümün hayata geçmesini diliyorum." dedi. Gümrükçüoğlu, KADEM'in kuruluş hikayesinden ve çalışmalarından bahsederek, şunları kaydetti: "10 yıldır kadınların onuruyla yaşayacağı, güvenli bir toplum ve adaletli bir gelecek inşa etmek için çalışıyoruz. Bu doğrultuda uluslararası projeler, kampanyalar yürütüyoruz. Kadınların toplumsal hayatın her alanında temsiliyetini, kadının sanatla ilişkisini güçlendirmek hedeflerimizin arasında. Aynı zamanda kadının dünyasına sanatın ufkumuzu genişleten penceresinden bakmak da bu yarışmanın amaçlarından bir tanesi. Bu sebeple 2020'de KADEM'in altında KADEM Sanat platformunu hayata geçirdik. Dijital bir platform aracılığıyla fotoğraf, resim, kısa film, senaryo ve öykü gibi farklı dallarda yarışmalar düzenliyoruz." "Hayatın İçinden Kadın" temalı öykü yarışmasına ise 600'ün üzerinde öykünün gönderildiğini belirten Gümrükçüoğlu, "Gerçekten bu ilgi bizi de heyecanlandırdı. Dereceye giren ilk 20 öyküyü KADEM Yayınları bünyesinde kitaplaştıracağız. Umuyorum ki yarışmada ortaya çıkan eserler kadın, sanat ilişkisini güçlenmesine ve genç sanatçıların seslerini duyurmaya imkan sağlayacak." ifadelerini kullandı. "Hayatın İçinde Kadın" temalı öykü yarışmasında kadın, kadın hakları, kadının toplumdaki yeri, sorumluluk paylaşımı, kadın dayanışması, sivil kadın hareketleri, kadın ve adalet, kadının fırsat eşitliğine erişimi gibi alt başlıklarda kaleme alınan öyküler yarıştı. Yarışmada, Merve Kocaman'ın öyküsü "Dünyanın En Basit Yarışması" birinciliğe, İbrahim Tekpınar'ın kaleme aldığı "Tepsi" adlı öykü ikinciliğe, Sümeyye Çiftçi'nin öyküsü "Herkül" üçüncülüğe değer görüldü. Dereceye giren öykü sahiplerine ödüllerinin takdimi ile devam eden törende, "Pamuk Prenses", "Mavi Araba", "Hamal" isimli öyküler de mansiyona layık görüldü.

Edebiyatçı Samim Kocagöz'ün hayatı belgesel oldu

Tarafından: NTV
2 Aralık 2023 at 13:18
Edebiyatçı Samim Kocagöz'ün hayatı belgesel oldu

1940'lı yıllar toplumcu gerçekçi edebiyat kuşağının önemli yazarlarından Samim Kocagöz'ün hayatı Samim Kocagöz: Mecburi İstikamet adıyla belgesel oldu.

Samim Kocagöz'ün hayatı Samim Kocagöz: Mecburi İstikamet adıyla belgesel oldu. 1 yıllık çalışmanın sonunda hazırlanan ve ünlü yazar Samim Kocagöz'ün hayatının ve hayatındaki bilinmeyen dönüm noktalarının anlatıldığı belgeselin çekimleri İzmir, Aydın Söke ve İstanbul'da gerçekleştirildi.  Belgeselin  ilk gösterimi 7 Aralık Perşembe günü  Beyoğlu Sineması'nda sonraki gösterimleri ise İzmir ve  Aydın Söke'de gerçekleştirilecek. EDEBİYAT DÜNYASININ ÖNEMLİ İSİMLERİ SAMİM KOCAGÖZ'Ü ANLATTI Samim Kocagöz:Mecburi İstikamet belgeselinde Kocagöz'ü, Türk edebiyatının önemli yazarlarından Doğan Hızlan, Feridun Andaç, oyuncu Tamer Levent, eski Dışişleri Bakanı yeğeni Şükrü Sina Gürel, oğlu Şükrü Kocagöz ve kendisini tanıyan İzmirli edebiyat çevreleri tüm samimiyetiyle anlattı. TAMER LEVENT SESLENDİRDİ Edebiyat dünyasına kaynak oluşturacak arşiv niteliği taşıyan belgeselin seslendirmesini Türk Tiyatrosunun en önemli isimlerinden oyuncu Tamer Levent gerçekleştirdi. Belgeselin müziklerini de bir çok önemli dizi, film ve belgesel projesinde imzası olan Yıldıray Gürgen yaptı. Belgeselde Samim Kocagöz'ün hayatı, önemli dönemleri drama canlandırmalarla izleyiciye aktarıldı. Belgeselin yönetmenliğini, birçok başarılı belgeselde imzası olan ödüllü yönetmen Mesut Gengeç tarafından gerçekleştirildi. Belgesel projesinin genel koordinatörlüğünü Bülent Günal, proje -kurgu sorumluluğunu Yılmaz Aydın yaparken senaryosunu Cansu Yücelen yazdı. SAMİM KOCAGÖZ:MECBURİ İSTİKAMET EDEBİYAT DÜNYASINA IŞIK TUTAN BİR BELGESEL Samim Kocagöz'ün Aydın Söke'de başlayan hayatını ve yaşamın tüm önemli dönemlerini aktardıkları belirten Yönetmen Mesut Gengeç, "Samim Kocagöz'ün hayatının her yönüyle çok değerli bir yazar öyküsünü içinde barındırıyor.  77 yıllık yaşamının tüm tanıklıklarını, hatıralarını ve eserlerini bu belgesel projesinde aktarmaya çalıştık. Büyük bir titizlikle hazırlanan belgeselin çekimleri 1 yıl sürdü. Özel belgelerin incelendiği ve yazarın yakın çevresinin de yer aldığı çalışma aynı zamanda edebiyat dünyamıza da ışık tutuyor.  Samim Kocagöz, 1940'lar aydın kuşağının yaşadığı ağır baskıcı dönemin tüm zorluklarını yaşamış bir isimdi. Edebiyat yazarı olarak çalışkanlığı, yardım severliği ve insani yönü birçok kişiye örnek olacak türden olan  Samim Kocagöz'ün hayatını belgeselde derinlemesine ele aldık" dedi.

Hazreti Mevlana vefatının 750. yıl dönümünde İstanbul'da anılacak

Tarafından: NTV
2 Aralık 2023 at 12:59
Hazreti Mevlana vefatının 750. yıl dönümünde İstanbul'da anılacak

Türk sanat ve tasavvuf müziği sanatçısı, oyuncu, aynı zamanda Pir Nurettin Cerrahi Tekkesi'nin postnişini Ahmet Özhan, fikirleriyle insanları cezbeden Mevlana'yı ve "Vuslat 750" etkinliğini anlattı.

Türk-İslam düşünürü ve mutasavvıf Mevlana Celaleddin-i Rumi, vefatının 750. yılında Türkiye'de ve dünyada çeşitli etkinliklerle yad ediliyor. Bostancı Gösteri Merkezi'nde 20 Aralık'ta yapılacak "Vuslat 750" etkinliğinde İhsan Özer yönetimindeki Metropolitan Orkestrası eşliğiyle Ahmet Özhan ve Hakan Aysev ile Ayasofya Hafızları Topluluğunun performansları izleyicilere hem müzik ziyafeti hem de görsel şölen sunacak. Sanatçı Ahmet Özhan, yaptığı açıklamada, "Hazreti Mevlana sadece Müslüman toplum tarafından değil dünyada çok paylaşılan, mesnevisi özellikle çok okunan, fikirleriyle insanları cezbeden, aşkıyla insanları mest eden, semasıyla insanları hayran eden çok yönlü Allah velisidir, Allah dostudur. Ne mutlu ki böyle bir şahsiyetimiz bütün dünya tarafından kabul görmüş ve tiryakilik yapmış." dedi. Hazreti Mevlana'nın sadece gel demesi, seması ve aşkı gibi bir takım kalın çizgilerle değil özüyle anlaşılması gerektiğine dikkati çeken Özhan, şunları kaydetti: "Can bu tenden gitmedikçe pervaneyim diyor. Pervaneyim Kur'an'a ben diyor. Ayağının altındaki tozun zerresiyim, kimin? Resulullah Efendimizin diyor. İnsanlar, kitap ve sünnet düsturu üzerinde şer'i şeriften zerre kadar sapmayan bir doktrin sahibi, içtihat sahibi bir İslam velisi olduğunu kavradıkları gün Hazreti Mevlana'yı daha iyi anlamış olacaklar."

"ESTETİK, İNSANI O ESTETİĞİN SAHİBİNE GÖTÜRÜR" Hazreti Mevlana'nın yolu olan Mevleviliğin musiki, sema estetiği ve sözel birikimiyle edebiyat ve fikir yönünden öne çıktığını vurgulayan 73 yaşındaki sanatçı, "O yüzden sanatçılar tarafından da tabii ki paylaşılan bir konsept. Zaten sanat gerçeğe en yakın olan şeydir. Estetik, insanı o estetiğin sahibine götürür. Resim insanı ressama götürür, melodi insanı besteciye götürür ve götürmeli. Sadece o satıhta kalır isek meseleyi kavramamış oluruz." ifadesini kullandı. Ahmet Özhan, gönlü uyanık, aklı başında sanatçıların Hazreti Mevlana'yla alakalı konu ve figürlerle meşgul olduğunu, şiirler yazdığını, bunların hepsinin de sanatın alanına girdiğini ve Mevlana'nın öğretilerinin güzel sanatların bütün şubelerini kapsadığını anlattı. Mevlana'nın 750. vuslat yılı olarak tespit edilen bu yılda yurt içinde ve yurt dışında pek çok etkinlik düzenleneceğine işaret eden Özhan, Konya'da ihtifal ismi verilen etkinliklere 33 yıldır olduğu gibi bu yıl da katılacağını ve 18 Aralık'ta İstanbul'a döneceğini aktardı. "İZLEYENLERİN ÇOK BÜYÜK ZEVK ALACAĞI BİR GÖSTERİ OLACAK" İstanbul'a döndükten sonra 20 Aralık'ta da Bostancı Gösteri Merkezi'nde Hazreti Mevlana merkez konulu tasavvuf konseri yapılacağı bilgisini veren Özhan, "Yani bizim için fevkalade değil ama izleyici için fevkaladedir. Çünkü biz sürekli olarak bu hizmetleri yapan insanlarız. Buradan çok büyük zevk alıyoruz. Çok büyük keyif alıyoruz. Diğer katılımcı arkadaşlarımla beraber bir paylaşım içerisinde zannediyorum izleyenlerin çok büyük zevk alacağı bir müzik ve gösteri olacak." şeklinde konuştu. Etkinliğin zengin bir içeriğe sahip olduğunun altını çizen Özhan, "Benimle birlikte bizim Ayasofya bülbülleri, hafız kardeşlerimiz var, İstanbul Tarihi Türk Müziği Topluluğu zaten ana omurgayı oluşturuyor ve operacı, çok sevilen Hakan Aysev kardeşimiz de var. Birlikte inşallah kendimize ait repertuvarlarla, hafızların o bülbül sesleriyle şenlendirdikleri kasidelerle, niyaz ilahisi eşliğinde semamızla sahnede olacağız." ifadesini kullandı. Hazreti Mevlana'nın anıldığı etkinlikler için her yıl aynı titizlikle çalıştıklarını dile getiren usta sanatçı, "Biz her zaman Hazreti Mevlana'nın hizmetiyle meşgulüz ama gönüllerin, fikirlerin, duyguların daha ziyade yoğunlaştığı böyle bir dönemde bir grup sanatçının bu yoğunlaşmaya melodik olarak, görsel olarak hizmet etmesini sevgili seyircilerimizin değerlendireceğini düşünüyorum. Herkesi 20 Aralık'ta Bostancı Gösteri Merkezi'ne bekliyorum." diye konuştu.

Nuri Bilge Ceylan'dan Zeki Demirkubuz açıklaması: Aşağılanan ben oldum

Tarafından: NTV
2 Aralık 2023 at 09:53
Nuri Bilge Ceylan'dan Zeki Demirkubuz açıklaması: Aşağılanan ben oldum

Kuru Otlar Üstüne filminin yönetmeni Cannes ödüllü Nuri Bilge Ceylan, Üç Maymun filminin çalıntı olduğuyla ilgili iddialar hakkında ilk kez konuştu

Cannes Film Festivali'nde Merve Dizdar'a En İyi Kadın Oyuncu ödülünü kazandıran Kuru Otlar Üstüne filmiyle bu yıl sık sık gündeme gelen Cannes ödüllü yönetmen Nuri Bilge Ceylan, yönetmen Zeki Demirkubuz ile arasında uzun yıllardır devam eden intihal tartışmasıyla ilgili ilk kez konuştu.
Bir dönem çok yakın arkadaş olan Türk Sineması'nın iki önemli yönetmeni olan Nuri Bilge Ceylan ile Zeki Demirkubuz'un uzun yıllardır görüşmediği biliniyor. Kulislerde bu küslüğün nedenin bir "intihal" olduğu konuşuluyor.
Ceylan'ın Cannes Film Festivali'nde En İyi Yönetmen ödülünü kazandığı Üç Maymun filmini Zeki Demirkubuz'un senaryosundan çaldığı iddia ediliyor.
10Haber’den Olkan Özyurt’un haberine göre, 2008 yapımı filmin ardından araları açılan ve bugüne kadar bu konuda hiç açıklama yapmayan ikiliden Ceylan sessizliğini bozdu. Ceylan'ın 2014'te Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye kazandığı "Kış Uykusu" filminin kitabı Doğan Kitap tarafından yayımlandı. Ceylan, kitapta "Üç Maymun" filmini Zeki Demirkubuz'un senaryosundan intilalle çektiği iddiasına yanıt verdi.
Zeki Demirkubuz'un gerçeği bildiğini belirten yönetmen "Öyle bir şey yok ama nedense öyle bir şey varmış gibi bir izlenim yaratmayı tercih ediyor. Bence çok ayıp ediyor. Bunca yıl arkadaşlık ettik, birbirimize ne yardımlar ettik sonuçta" ifadelerini kullandı.
Ceylan açıklamasını "Yıllar sonra yaptığı bir söyleşide 'Üç Maymun' filmini seyretmediğini de söylemiş üstelik. İnsan izlemediğini iddia ettiği bir film için nasıl böyle şeyler ima eder? Bilmiyorum. Evet, aşağılanan ben oldum belki burada ama aşağılık olan kesinlikle ben değilim" sözleriyle bitirdi. Zeki Demirkubuz ve Nuri Bilge Ceylan arasındaki soğukluk iki ismin çektiği filmlere de yansımıştı.
Demirkubuz'un Yeraltı filmindeki ünlü yemek sahnesinde Engin Günaydın'ın canlandırdığı baş karakter, karşısında duran ödüllü yazarın kendi fikirlerini çaldığını yüzüne karşı söylüyordu.
Ceylan'ın 2018 yapımı Ahlat Ağacı filminde de Serkan Keskin'in canlandırdığı yazar ile Doğu Demirkol'un canlandırdığı ana karakter arasındaki uzun tartışmanın bu sahneye cevap olduğu ileri sürülüyordu
Dünden önceki günKültür Sanat

2022 yılında Türkiye'de kültür harcamaları arttı

Tarafından: NTV
1 Aralık 2023 at 12:07
2022 yılında Türkiye'de kültür harcamaları arttı

Türkiye'de kültür harcamaları, geçen yıl bir önceki yıla kıyasla yüzde 88,1 artarak 149 milyar 620 milyon 769 bin liraya yükseldi.

Türkiye İstatistik Kurumu, 2022 yılına ilişkin kültür ekonomisi ve kültürel istihdam verilerini açıkladı. Buna göre, kültür harcamaları geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 88,1 artarak 149 milyar 620 milyon 769 bin lira oldu. Kültür harcamalarının gayrisafi yurt içi hasılaya oranı 2022'de yüzde 1 olarak gerçekleşti. Toplam kültür harcamaları içinde genel devlet harcamalarının payı yüzde 59,9 oldu. Genel devlet kültür harcamaları, geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 115 artarak 89 milyar 658 milyon 436 bin liraya çıktı. Harcamaların yüzde 70'i merkezi devlet bütçesinden yapıldı. Genel devlet kültür harcamalarında en yüksek pay, yüzde 17,5 ile mimarlık alanında hesaplandı. Hane halklarının geçen yıl gerçekleştirdiği toplam kültür harcamasının dağılımına bakıldığında, diğer kültür hizmetleri yüzde 23,5, televizyon ve ekipmanı yüzde 18,6 ve veri işlem ekipmanları yüzde 17,8 paya sahip oldu. KÜLTÜREL MAL İHRACATI YÜZDE 105,2 ARTTI

Kültürel sektörlerde faaliyet gösteren girişimlerin faktör maliyetiyle katma değeri yüzde 100,9 artarak 55 milyar 761 milyon 289 bin liraya yükseldi. Katma değerin yüzde 22,1'i kayıtlı medyanın basılması ve çoğaltılması, yüzde 13,8'i sinema filmi, video ve televizyon programları yapımcılığı, ses kaydı ve müzik yayımlama faaliyetleri ile yüzde 11,9'u mücevher ve benzeri eşyaların imalatı alanında faaliyet gösteren girişimler tarafından üretildi. Kültürel mal ihracatı, geçen yıl bir önceki yıla kıyasla yüzde 105,2 artarak 178 milyar 596 milyon 215 bin lira olurken, kültürel mal ithalatı bir önceki yıla göre yüzde 110,9 yükselerek 79 milyar 774 milyon 71 bin lira olarak kayıtlara geçti. Kültürel mal ihracatının toplam mal ihracatı içindeki payı geçen sene yüzde 4,2 olurken, kültürel mal ithalatının toplam mal ithalatı içindeki payı yüzde 1,3 olarak hesaplandı. Kültürel istihdam 2022'de bir önceki yıla göre yüzde 6,2 artarak 682 bin kişi oldu. Kültürel istihdamda olanların yüzde 61'i 30-54 yaş grubunda, yüzde 29,2'si 15-29 yaş grubunda, yüzde 9,9'u ise 55 ve daha yukarı yaş grubunda yer aldı. Kültürel istihdamda olanların yüzde 38,3'ünü yükseköğretim mezunları, yüzde 35,9'unu lise altı eğitimliler, yüzde 25,8'ini ise lise ve dengi meslek okulu mezunları oluşturdu. İstihdamda olanların yüzde 60,6'sı ücretli, maaşlı veya yevmiyeli, yüzde 39,4'ü işveren, kendi hesabına veya ücretsiz aile işçisi olarak çalıştı. Kültürel istihdamda olanların yüzde 76,6'sının tam zamanlı, yüzde 23,4'ünün yarı zamanlı çalıştığı görüldü. Kültürel istihdamda yer alan kişilerin haftalık ortalama normal çalışma süresi 38,7 saat olarak belirlendi. EL SANATLARI ÇALIŞANLARININ PAYI YÜZDE 40,4 OLDU Kültürel istihdamın yüzde 90'ı kültürel meslek alanlarında, yüzde 10'u ise kültürel olmayan meslek alanlarında çalışanlardan oluştu. Kültürel istihdamda olanların yüzde 40,4'ünü el sanatları çalışanları, yüzde 19,3'ünü mimar, planlamacı ve tasarımcılar, yüzde 9,7'sini yaratıcı sanatçılar ve sahne sanatçıları, yüzde 7,4'ünü ise sanat ve kültür ile ilgili yardımcı profesyonel meslek mensupları oluşturdu. Kültürel faaliyet alanlarına göre, mimarlık ve uzmanlaşmış tasarım faaliyetlerinde çalışanların toplam kültürel istihdam içindeki payı yüzde 9,5, yaratıcı sanatlar, gösteri sanatları ve eğlence faaliyetlerinde çalışanların payı yüzde 5,3, sinema filmi, video ve televizyon programları yapımcılığı, ses kaydı ve müzik yayımlama faaliyetlerinde çalışanların payı ise yüzde 4,1 olarak belirlendi.

AGD’li yönetmene ödül... Ödülü Filistinli kardeşlerime adıyorum

1 Aralık 2023 at 04:30
Esnaf ve Sanatkârlar Derneği (ESDER) tarafından bu yıl 8’incisi düzenlenen Altın Kepenk Kısa Film Yarışması’nda kazanlar belli oldu. “Anadolu’dan Balkanlara Üreten Kadınlar” konulu kısa film yarışmasında NEÜ öğrencisi Mustafa Safa Altındal da ödüle layık görüldü . Esnaf ve Sanatkârlar Derneği tarafından düzenlenen Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) Yunus Emre Enstitüsü (YEE) Kültür Turizm Bakanlığı ve Sinema Genel Müdürlüğü'nün paydaşlığını yaptığı Altın Kepenk Kısa Film Yarışması’nın bu yılki teması “Anadolu’dan Balkanlara Üreten Kadınlar” oldu. Kısa Film Yarışması’na katılan 1.459 eser arasında dereceye girenler belli oldu. Düzenlenen yarışmanın sonuçlarını, yönetmen Derviş Zaim’in de aralarında bulunduğu jüri üyeleri açıkladı. Birinciye 40 bin, ikinciye 30 bin, üçüncüye ise 20 bin TL, mansiyon ödülüne layık görülen üç yapıma ise 10 bin lira para ödülü verildi. Düzenlenen yarışmada birinciliği "Gezen Oğlak" ile Şenol Çöm, ikinciliği "Whispers Of Prizren" ile Esen Kaymakçı, üçüncülüğü ise "Mermerin Sultanları" ile Mehmet Buyruk kazandı. “ÖDÜLÜ FİLİSTİNLİ KARDEŞLERİME ADIYORUM”Anadolu Gençlik Derneği Dijital İletişim Komisyon Üyesi Necmettin Erbakan Üniversitesi Radyo Televizyon sinema öğrencisi Mustafa Safa Altındal, “Hanımın Çiftliği” ismini verdiği kısa filmi ile mansiyon ödülüne layık görüldü. Yarışma sonrası açıklamalarda bulunan Anadolu Gençlik Derneği Dijital İletişim Komisyon Üyesi Necmettin Erbakan Üniversitesi Radyo Televizyon sinema öğrencisi Mustafa Safa Altındal, “1459 eser arasından ödül aldığım için ziyadesiyle mutluyum. Tabii bu mutluluk bana ödül almamdan ziyade ödül töreninde yaptığım konuşmayla birlikte değindiğim konudan, yani Filistin meselesinden geliyor. İnsan dediğimiz varlıkların çoğunun sus pus olduğu, vicdanlarının kenara çekildiği ve asıl yüzlerinin göründüğü şu dönemlerde, Filistin meselesine değinebilmek, mazlumların sesini bir nebze olsun duyurabilmek içim buruk olsa da beni mutlu ediyor. İnsanlar olarak, ümmet olarak elimizden geleni yapabilmeliyiz, gerek sanatımızla, gerek işimizle, gerek sesimizle, gerek duruşumuzla bir şeyler yapabilmeliyiz, bir şeyleri değiştirebilmeyiz. Anadolu Gençlik Derneği Dijital İletişim ve Medya Komisyonu olarak daha önce de medya alanında başarılara imza atmış ve sesimizi TRT'de duyurmuştuk. İnşallah getireceğimiz diğer başarılarla birlikte birçok hassas noktada ses olmaya devam edeceğiz. Ve bulunduğumuz alanda "Doğrusu nasıl olmalı?" sorularını güzel ahlak ve güzel ilkelerle göstereceğiz. İnanıyorum; bazı sahtelikleri, özümüzden uzak olan şeyleri hakikatle değiştireceğiz” diye konuştu Yarışmada dereceye giren ve mansiyon ödülü almaya hak kazananlar ise şöyle: 1. "Gezen Oğlak" Şenol Çöm 2. "Whispers Of Prizren" Esen Kaymakçı 3. "Mermerin Sultanları" Mehmet Buyruk MANSİYONLAR 1. “Kadın Eli” filmi ile Enes Yurtsever 2. “Hanımın Çiftliği” filmi ile Mustafa Safa Altındal 3. “Safran” isimli filmi ile Başak Çardak

İngiltere'de 1300'den fazla sanatçıdan, kültür kurumlarının "Filistinlilerin sesini bastırmasına" tepki

Tarafından: NTV
30 Kasım 2023 at 17:40
İngiltere'de 1300'den fazla sanatçıdan, kültür kurumlarının

Aralarında Olivia Colman, Amiee Lou Wood ve Siobhan McSweeney gibi oyuncu, tiyatrocu, şair, yazar, tasarımcı ve yönetmenlerin bulunduğu 1300'ün üzerinde sanatçı ve kültür-sanat sektörü çalışanı yayımladıkları mektupta, Batı ülkelerindeki kültür kurumlarının "Filistinlilerin sesini bastırdığını" belirterek, tepki gösterdi.

İngiltere'de Olivia Colman, Amiee Lou Wood ve Siobhan McSweeney gibi oyuncu, tiyatrocu, şair, yazar, tasarımcı ve yönetmenlerin bulunduğu 1300'ün üzerinde sanatçı ve kültür-sanat sektörü çalışanı yayımladıkları mektupta, Batı ülkelerindeki kültür kurumlarının "Filistinlilerin sesini bastırdığı" gerekçesiyle tepki gösterdi. İngiltere merkezli Artists for Palestine platformunda "Kültür ve sanat sektörüne" hitaben yayımlanan mektupta, "Gazze'deki şiddet, kolektif dikkat ve eylem gerektiriyor" denildi. "İsrail'in aşırı sağcı hükümeti açıkça etnik temizlik çağrısı yapıyor" ifadesinin yer aldığı mektupta, açlığın silah olarak kullanıldığı, Gazze'ye giden su ve elektriğin kesilmesinin ise "tarif edilemeyecek boyutta acımasızca" olduğu belirtildi. "Filistinlilere karşı toplu cezalandırma" politikası sonucu 14 binden fazla kişinin öldürüldüğü, hastane, okul, cami, kilise gibi sivil yapıların vurulduğu da anımsatılan mektupta, "Birleşmiş Milletler ve yüzlerce hukukçu bu soykırımı önleme çağrısı yaptı. Sanatçılar olarak uluslararası insancıl hukukun bu kadar vahim ihlalleri karşısında sessiz kalamayız" ifadeleri kullanıldı. İnsani bir felaket yaşanırken İngiliz sanat kurumlarında bu duruma karşı sessizlik olduğunun altı çizilen mektupta, "(Kurumlar) Baskılara maruz kalan diğer halklara rahatça sunulan dayanışma mesajlarının Filistinlilere sunulmamasını rahatsız edici buluyor, bunu açık bir çifte standardın göstergesi olarak kabul ediyoruz. Böylesine bir tutarsızlık, ağır insan hakları suçları karşısında taraf tutma sorusunu gündeme getiriyor" değerlendirmesi yapıldı.Oscar ödüllü oyuncu Olivia Colman, tepki mektubuna imza attı"Filistinlilerin sesinin kesilmeye çalışıldığı" vurgulanan mektupta, şunlar kaydedildi: "Batı ülkelerindeki kültür kurumları, şiddetin durdurulması çağrılarımıza katılmamaları bir yana Filistinlilerin seslerini ve bakış açılarını sistematik olarak bastırıyor, susturuyor ve damgalıyor. Bunlara, Filistinlilerle dayanışma gösteren sanatçıların geçim kaynaklarını hedef almak ya da onlarla tehdit etmek, gösterilerini, sergilerini ve kitap tanıtımlarını engellemek de dahil. Bu baskılara rağmen binlerce sanatçı vicdanının sesini dinlemeye ve sesini yükseltmeye devam ediyor. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi demokrasiler için olmazsa olmaz yaratıcı yaşamlarımızın omurgasını oluşturur ve (İngiltere) İnsan Hakları Yasası ifade özgürlüğünü güvence altına almaktadır. Kültür kurumlarına ve onlara fon sağlayanlara ifade özgürlüğü hakkını koruma ve ayrımcılık karşıtı taahhütlerini sürdürme sorumluluklarını hatırlatıyoruz." FİLİSTİN'E DESTEK VEREN SANATÇILARIN SERGİLERİ İPTAL EDİLDİ, FİLM KADROLARINDAN ÇIKARILDILAR Mektupta sanatçılar ve kültür-sanat sektörü çalışanlarının tehdit ve baskı altındaki meslektaşlarıyla dayanışma içinde oldukları belirtilirken, sektöre "Eylemlerin adalet ve kapsayıcılıkla uyumlu hale getirilmesi" çağrısı yapıldı. Sektörün ateşkes çağrılarına katılması, Filistinli sanatçı, yazar ve düşünürler ile Filistinlilerle dayanışma gösteren sanatçılara destek verilmesi, insan hakları ihlallerini, yaptığı işbirlikleriyle destekleyen kurumlarla bağlantıların koparılması çağrısı da mektupta yer aldı. İnsani kriz ve adaletsizlik karşısında sessiz kalmanın ahlaki sorumlulukları yürürlükten kaldırmak anlamına geldiğine de işaret edilen mektupta, "Bu sorumluluğu yerine getiren ilkeli sanatçıları susturmaya çalışmak ifade özgürlüğü ve ayrımcılık yasağına ilişkin yasal yükümlülüklerin yerine getirilmemesidir ve pek çok sanatçı bu yükümlülükleri yerine getirmeyen kurumlarla çalışmaya karşı çıkıyor" ifadeleri kullanıldı.Tepki gösterenler arasında BAFTA ödüllü Aimee Lou Wood da varMektupta sanatçıların Müslüman karşıtlığı (İslamofobi), antisemitizm ve her türlü ırkçılığı karşı çıktığı belirtilerek, tüm kültür ve sanat kurumlarına ilkeli bir duruş çağrısı yapıldı. Kültür ve sanat kurumları ile sektöre yapılan çağrı mektubuna, The Crown ve Fleabag dizisiyle tanınan Oscar ödüllü Olivia Colman, BAFTA ödüllü Aimee Lou Wood, Siobhan McSweeney, Enola Holmes dizisiyle tanınan Susan Wokoma, Bridgerton dizisi oyuncusu Nicola Coughlan ile İngiltere'nin en prestijli tiyatro ödülü olan Olivier ödülü sahibi Harriet Walter ve Juliet Stevenson'ın da aralarında bulunduğu 1300'ün üzerinde oyuncu, yazar, yönetmen, şair ve kültür sanat sektörü çalışanı imza attı. Artists for Palestine grubunun konuya ilişkin açıklamasında, Filistin'e destekleri nedeniyle sanatçı Ai Weiwei'in İngiltere Lisson Gallery'deki sergisinin ertelendiği, küratör Anais Duplan ile Candida Brietz'in Almanya'daki sergilerinin iptal edildiği, oyuncu Melissa Barrera'nın Hollywood yapımı Çığlık 7 filmini kadrosundan çıkarıldığı, İngiltere'nin Bristol kentindeki Uluslararası Çağdaş Sanatlar Merkezi'nin Bristol Filistin Filmleri Festivali'ne ev sahipliği yapmaktan vazgeçtiği, Filistinli bir aktörün hayatını anlatan tiyatro oyununun da Paris'teki gösteriminin iptal edildiği belirtildi.

Banksy'nin 1 milyon sterlinlik duvar resmi yıkıldı

Tarafından: NTV
30 Kasım 2023 at 17:11
Banksy'nin 1 milyon sterlinlik duvar resmi yıkıldı

Gizemli grafiti sanatçısı Banksy'nin yaptığı ve 1 milyon sterlin (yaklaşık 36 milyon TL) değerinde olduğu tahmin edilen duvar resmi, İngiltere'te yenileme projesinin bir parçası olarak Dover Bölge Meclisi tarafından yıkıldı.

Kimliğini gizli tutan ünlü grafiti sanatçısı Banksy, Mayıs 2017'de bir binanın yan tarafına Avrupa Birliği bayrağındaki yıldızlardan birini parçalayan bir işçiyi gösteren duvar resmi çizmişti. 1 milyon sterlin (yaklaşık 36 milyon TL) değerinde olduğu tahmin edilen duvar resmi, bölge meclisinin tartışmalı kararıyla yıkılarak yerle bir edildi. Independent'in haberine göre eser, Birleşik Krallık'taki Bench Street'te kültür, eğitim ve iş merkezi kurulmasını sağlayacak Dover Beacon Projesi adlı 25,4 milyon sterlinlik (yaklaşık 926 milyon TL) yenileme projesinin bir parçası olarak Dover Bölge Meclisi tarafından yıkıldı.
Uzman Banksy koleksiyoneri John Brandler, 2017'de tabloya 1 milyon sterlin (yaklaşık 36 milyon TL) değer biçmişti.Eser, Birleşik Krallık'ın AB'den ayrılma yönünde oy kullanmasından bir yıl sonra ortaya çıkmıştı ancak bazı kısımları restore edilmesine rağmen 2019'da beyaza boyanmıştı.
Eserin yapıldığı yıldan bu yana, protestocu gruplar "tarihi bir olayı" sembolize ettiğini savunarak yıkımına karşı çıkmıştı. Devon Bölge Meclisi sözcüsü şunları söyledi: "Bina artık yıkılmış durumda ve müteahhitler, yıldızlarla adamın ve merdivenin bir bölümünü sağlam bir şekilde sökmeyi başardı." Sanat eserinin yüzeyinin boyalı ve "kötü durumu" nedeniyle restorasyonun başarısının kesin olmadığını da sözlerine ekledi. DDS Yıkım şirketinden bir sözcü The Independent'a şu açıklamayı yaptı: "DDS, sanat eserinin parçaları hâlâ değerlendirilirken, restoratörün çabalarının sonucunu henüz paylaşamıyor, bu nedenle kurtarılan sanat eserlerine ilişkin planları doğrulayamıyoruz. Eserin tamamının ya da herhangi bir parçasının restorasyonunun mümkün olup olmadığına dair bilgi aldığımızda tüm süreci paylaşacağız."
Dover Bölge Meclisi yetkilileri, vergi mükelleflerine yüklü bir fatura çıkarılmadan eserin "uygun bir şekilde korunmasının" mümkün olmadığını ve kalıntıların artık DDS Yıkım şirketine ait olduğunu da sözlerine ekledi. Bir meclis sözcüsü şunları ekledi: "Gerçekleştirilmesi gereken ayrıntılı koruma süreci göz önüne alındığında, DDS Yıkım şirketiyle Banksy'nin eserinin herhangi bir kısmını koruma girişimlerinin başarılı olup olmadığını öğrenmesi muhtemelen biraz zaman alacak. Banksy'nin eserinin korunmuş herhangi bir kısmının yerel olarak nasıl sergilenebileceğiyle ilgili DDS Yıkım şirketiyle görüşmelerimiz devam ediyor."

Gazikültür’den kentin kültürel mirasını yansıtan 5 ciltlik kitap

Tarafından: NTV
30 Kasım 2023 at 16:23
Gazikültür’den kentin kültürel mirasını yansıtan 5 ciltlik kitap

Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, “Gaziantep'te Söylenen Deyimler” (3 Cilt), “Gaziantep'te Söylenen Atasözleri” ve “Gaziantep'te Söylenen Deyimler ve Atasözleri Sözlüğü” kitaplarını 5 ciltlik takım halinde Gazianteplilerin ve araştırmacıların hizmetine sundu.

Gazikültür tarafından yayımlanan ve Abdülkadir Evişen’in yazarlığını üstlendiği  “Gaziantep'te Söylenen Atasözleri” ve “Gaziantep'te Söylenen Deyimler ve Atasözleri Sözlüğü” adlı eserler, Gaziantep ve çevresinin kültürel mirasını yansıtmakla beraber bölgeye özgü deyim ve atasözlerini bir araya getirerek, bu zengin dil mirasını hem yerel halka hem de araştırmacılara sunuyor.

Eserlerdeki, Gaziantep yöresine özgü ifadelerin yanı sıra, Anadolu Türkçesi, Arapça, Farsça, Moğolca, Özbekçe ve Çağatayca dillerinden Türkçeye geçmiş iktibas kökenleri detaylı bir şekilde açıklanıyor. Araştırmacılara ve ilgililerine önemli bir kaynak niteliği taşıyan bu eserlere, dijital ortamda yazarın kendi sesinden dinleme imkanı veren Gazikültür, bunun yanında kelimelerin Antep ağzından doğru telaffuzunu öğrenmesini, www.antepagzindan.com ve www.gaziantepagzindan.com siteleri aracılığıyla sağlıyor.

Gaziantep’in kültürel zenginliğini geniş bir kitleye ulaştırmayı hedefleyen eserler, Gaziantep'in dil ve kültürünü korumak ve tanıtmak adına önemli bir adım.Eserlere Gazikültür’ün müze mağazalarından ve http://www.magazagazikultur.com adresinden ulaşılabiliyor.

Gazikültür Yönetim Kurulu Başkanı M. Hakan Tanrıöver, Abdülkadir Evişen’in yıllar süren emeği sonucunda ortaya çıkan bu kapsamlı çalışmanın Gaziantep’in zengin kültürel mirasını yansıtması bakımından önem taşıdığını söyleyerek, “Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü yılına armağan olarak hazırladığımız bu dev eser milletimizin kadim geçmişini aydınlık geleceğe aktarmada kıymetli bir vazife üstlenecek” dedi.

Gazikültür Genel Müdürü Prof. Dr. Halil İbrahim Yakar ise bu çalışmaların her bir kelimenin harf sırasına göre numaralandırılarak düzenlendiğini ifade ederek, “Kelimeler önce İstanbul ağzı ile ardından Gaziantep ağzına uygun şekilde, özel harfler kullanılarak yazılmıştır. Ayrıca, bu kelimelerin hangi deyim ve atasözlerinde kullanıldığına dair bilgiler ve ilgili numaralar da yer almaktadır” diye konuştu.

Ara Güler'in fotoğraflarından oluşan İstanbul sergisi Bulgaristan'da açılacak

Tarafından: NTV
30 Kasım 2023 at 16:17
Ara Güler'in fotoğraflarından oluşan İstanbul sergisi Bulgaristan'da açılacak

Ara Güler'in fotoğraflarından oluşan İstanbul sergisi 23 Aralık'tan itibaren Sofya Synthesis Gallery'de sanatseverlerle buluşacak.

Usta fotoğrafçı Ara Güler'in arşivinden 52 adet siyah beyaz fotoğrafın yer aldığı "İstanbul" sergisi, Bulgaristan'ın başkenti Sofya'da açılacak. Ara Güler Müzesinden yapılan açıklamaya göre, Güler'in arşivindeki fotoğraflardan oluşan sergi, 23 Aralık'tan itibaren Sofya Synthesis Gallery'de sanatseverlerin beğenisine sunulacak. Sergi, 25 Ocak'ta "Islık Çalan Adam" belgeseli ve Ara Güler'in "Kahramanın Sonu" adlı kısa filminin gösterimiyle sonlanacak.

Depremde hasar gören 5 asırlık cami ibadete açılmayı bekliyor

Tarafından: NTV
30 Kasım 2023 at 16:14
Depremde hasar gören 5 asırlık cami ibadete açılmayı bekliyor

Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremler sırasında minaresi ve etrafındaki evlerin üzerine devrilmesi sonucu ağır hasar alan 5 asırlık cami restorasyon çalışmalarıyla yeniden ibadete açılmayı bekliyor.

Yavuz Sultan Selim Han’ın anneannesi Dulkadiroğulları Beyi Alaüddevle’nin eşi Şemsi Mah Hatun’un türbesinin içerisinde yer alan ve 1500’lü yıllarda yapılan Hatuniye Camii, 6 Şubat depremlerinde hasar aldı.

Minaresi ve etrafındaki evler cami üzerine devrilmesi sonucu ağır hasar alan ibadethanede vakit namazları cami avlusunda kılınıyor.

Camiye yakın zamanda restorasyon çalışmalarının başlanabileceği kanaatinde olduğunu ifade eden Cami İmam Hatibi Yaşar Kazmacı, “Yaklaşık 500 yıllık cami, son 6 Şubat depremlerinde minaresinin ve çevredeki evlerin üzerine yıkılması dolayısı ile ağır hasar aldı. Şu anda müftülüğümüz ile görüşerek camimizin son cemaat avlusunda vakit ve Cuma namazlarımızı eda ediyoruz. Camimiz Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne bağlıdır ve biz müdahale edemiyoruz. Yakın bir zamanda yılbaşına kadar buranın ihalesinin yapılacak ve restorasyonu başlayacak” ifadesini kullandı.

Divriği Kalesi’nde 2 bin yıllık obje bulundu

Tarafından: NTV
30 Kasım 2023 at 16:04
Divriği Kalesi’nde 2 bin yıllık obje bulundu

Sivas’ın Divriği ilçesinde 2008 yılında başlayan ve yaklaşık 10 yıl süren arkeolojik kazıların sona ermesiyle gün yüzüne çıkan tarihi objeler sergilenmeye başlandı.

2008 yılında başlayan ve en son 2018 yılında tamamlanan Divriği Kale Kazısı'ndan çıkan birçok obje, Sivas Arkeoloji Müzesi’nde sergileniyor. Sergilenenler arasında alçı kabartma, lüle, takı gibi birçok objenin yanı sıra 2 bin yıllık olduğu düşünülen metal bir obje de bulunuyor. Urartu döneminden kaldığı düşünülen objenin yanı sıra tarihe ışık tutan onlarca eser, müzede ziyaretçilerini bekliyor. YÜZLERCE ESER MEVCUT

Divriği Kale Kazısı ile ilgili bilgiler veren Sivas Arkeoloji Müzesi Müdürü Arkeolog Ali Alkan, “İçinde bulunduğumuz müzemiz Kültür ve Turizm Bakanlığımıza bağlı Sivas Arkeoloji Müzesi. Divriği Kale kazısı Prof. Dr. Erdal Eser başkanlığında yaklaşık 10 yıl sürdü. Şu anda kazılarımız durmuş vaziyette. 2008 yılında başlayan ve yüzey araştırmasıyla birlikte 10 yıllık süreçte kazılar devam etti. Divriği Kalesi; ağırlıklı olarak Mengücek Kalesi. Çıkan eserlerimiz beylikler dönemi ve Selçuklu’yu da kapsıyor. Müzemizde kazıdan çıkan Urartu dönemi olabilir denilen eser de bulundu. Şu anda depolarımızda Divriği Kalesi’ne ait yüzlerce eser var ama 43 tanesini sergiliyoruz. Tamamlanan eserlerle de güncelleme yapabiliriz” dedi.

HÜKÜMDAR SARAYI OLDUĞU DÜŞÜNÜLÜYOR

Kazıda bulunan alçı kabartmaların Sivas Kalesi’nde de benzerini bulduklarını ifade eden Ali Alkan, “Burada bulunan alçı kabartmaların benzerini Sivas Kalesi’nde de bulduk. Bu kalede bir hükümdar sarayının olduğuna işaret eden alçı kabartmalarımız en güzel örneklerden. Konya Alâeddin Tepesi’nde de benzerleri bulunmuştu. Kabartmalar en önemli eserlerimiz. Bunun dışında en erken Urartu dönemine ait olabileceğini düşündüğümüz bir objemiz var. O da en eski örneğimiz diyebiliriz” ifadelerine yer verdi.

Van, İzmir Fuarı’nda dünyaya tanıtılacak

Tarafından: NTV
30 Kasım 2023 at 15:36
Van, İzmir Fuarı’nda dünyaya tanıtılacak

Van Valiliği, Büyükşehir Belediyesi ve İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Van’ın tarihi ve kültürel değerlerini Travel Turkey İzmir Turizm Fuarı’nda dünyaya tanıtmak için hazırlıklarını tamamladı.

Dünyanın dört bir yanından turizm profesyonellerini bir araya getirecek olan fuar, 7-9 Aralık 2023 tarihlerinde Fuar İzmir’de düzenlenecek. Kültür ve Turizm Bakanlığı himayelerinde, İZFAŞ ve TÜRSAB Fuarcılık işbirliği ile Türkiye’nin en büyük uluslararası turizm platformlarından biri olan Travel Turkey İzmir Uluslararası Turizm Ticaret ve Fuar Kongresi (TTI), 17’nci kez kapılarını turizm dünyasına açacak.

Turizm alanında en prestijli fuarlardan biri olan Travel Turkey İzmir Turizm Fuarı’nda Van Valiliği, Büyükşehir Belediyesi ve İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü de yer alacak. Yerli ve yabancı turizm firmalarının görücüye çıkacağı uluslararası turizm fuarında Van’ın doğal güzellikleri, tarihi ve turistik yerleri tanıtılacak.

❌
❌