Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'nun (BTK) 2023 yılına ilişkin "Türkiye Elektronik Haberleşme Sektörü Pazar Verileri Raporu", sektördeki istikrarlı büyümeyi gözler önüne serdi.
Elektronik haberleşme sektöründeki işletmeciler, 2023'ün sonunda 224,6 milyar liralık net satışa ulaşarak önemli bir başarı elde etti.
Türkiye'nin dijital dönüşümde öncü konumda olması ve bu dönüşümün ülke refahına katkıda bulunması için elektronik haberleşme sektörüne yapılan yatırımlar önem taşıyor. 2023 yılında işletmeciler tarafından yapılan yatırımların toplam tutarı bir önceki yıla göre yüzde 68,6 artarak 52,4 milyar liraya çıktı.
Mobil teknolojilerin dünyada olduğu gibi Türkiye'de de hızla geliştiğini gösteren en önemli göstergelerden biri abone sayıları. 2023 yılı sonunda M2M aboneleri de dahil olmak üzere mobil abone sayısı 92 milyon 230 bin 985'e erişti.
4,5G teknolojisiyle çok daha hızlı mobil internet deneyimi yaşayan abonelerin sayısı da artmaya devam ediyor. 2023 yılı sonunda 4,5G abone sayısı 84 milyon 924 bin 804'e vardı.
Mobil internet kullanımı da 2023 yılında artmaya devam etti. 2023'ün son çeyreğinde toplam mobil internet kullanımı 3 milyon 719 bin 601 TByte olarak gerçekleşti.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan verilere göre, mart ayında trafiğe kaydı yapılan motorlu kara taşıtları sayısı, geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 18,2 artarak 226 bin 617'ye yükseldi. Bu artışla birlikte, trafiğe kayıtlı araç sayısı da 29 milyon 367 bin 254'e ulaşarak yıllık yüzde 9,1 oranında bir artış gösterdi.
TRAFİĞE EN ÇOK MOTOSİKLETLER ÇIKTIMart ayında trafiğe kaydı yapılan araçların yüzde 45,5'ini motosikletler, yüzde 39,1'ini otomobiller, yüzde 8,7'sini kamyonetler, yüzde 3,8'ini traktörler, yüzde 1,8'ini kamyonlar, yüzde 0,6'sını minibüsler, yüzde 0,4'ünü otobüsler ve yüzde 0,1'ini özel amaçlı taşıtlar oluşturdu.
EN ÇOK TRAFİĞE ÇIKAN MARKA BEELLİ OLDUMart ayında trafiğe kaydı yapılan 88 bin 718 otomobilden yüzde 12,7'si Renault, yüzde 10,7'si Fiat, yüzde 7,1'i Chery, yüzde 6,1'i Opel, yüzde 5,9'u Peugout, yüzde 5,4'ü Hyundai, yüzde 5,4'ü Toyota, yüzde 5'i Citroen, yüzde 4,9'u Dacia, yüzde 4,8'i Volkswagen, yüzde 3,6'sı Skoda, yüzde 3'ü Ford, yüzde 2,9'u Mercedes-Benz, yüzde 2,7'si Honda, yüzde 2,4'ü MG, yüzde 2,2'si BMW, yüzde 2,2'si Nissan, yüzde 1,9'u Volvo, yüzde 1,6'sı Audi, yüzde 1,6'sı Kia ve yüzde 7,8'i diğer markalardan oluştu.
PİYASANIN LİDERİ BENZİNLİ ARAÇLARSöz konusu ayda trafiğe kaydı yapılan 278 bin 891 otomobilin yüzde 66,1'i benzinli, yüzde 12,9'u dizel, yüzde 12,7'si hibrit, yüzde 7,1'i elektrikli ve yüzde 1,2'si LPG yakıtlı olarak kaydedildi.
EN ÇOK GRİ RENK TERCİH EDİLDİKaydı yapılan otomobillerin yüzde 39,6'sı gri, yüzde 24,8'i beyaz, yüzde 12'si mavi, yüzde 11,9'u siyah, yüzde 6,4'ü kırmızı, yüzde 2,7'si yeşil, yüzde 1,2'si turuncu, yüzde 0,6'sı mor, yüzde 0,4'ü sarı ve yüzde 0,4'ü diğer renkli araçlar oldu.
Beyaz ete artan talep sonucunda tavuk kanat bulmak zorlaştı. Bayramlarda ve tatillerde kasap ve marketlerde tavuk eti yok sattı.
Tavuğa 5 ayda yüzde 200 zam geldi. İstanbul Kasaplar Esnaf Odası üyesi Veysel Günal, "Önümüzde yaz sezonu var, yaz sezonunda tavuk kanat bulunamayacak. Biz sipariş olarak istiyoruz fakat bize 'Kesim yok' deniyor. Buradaki amaç bu durumun arkasından bir zam gelecek görüntüsüydü, o da oldu zaten. Tavuğa talep çok; fakat istediğimiz siparişler gelmiyor." dedi.
TAVUK SİPARİŞLERİNİN YÜZDE 25'İ TESLİM EDİLİYORİstanbul Kasaplar Odası üyesi Veysel Günal, "Bayram nedeniyle tavuk siparişi verdik, 20 koli yerine 5 koli geldi. 100 kilo kanat yerine 10 kilo gönderdiler. İstanbul'un tamamına yetecek kadar mal sevk edilmedi.Neden edilmedi ? Parça ürün yaptıkları için tavuk kısıtlı geldi. Mangal sezonu olduğu için, 9 gün de arada bir tatil olduğu için tabii bu da tavuk firmalarında büyük bir fırsatçılığa sebep oldu. Tavuk parçalamalarda yüzde 20 oranında kar marjı çok. Bugün tavuğu kasap parçalasaydı, parçalama imkanı olsaydı, tavuğu yüksek bir rakamdan sipariş verirdi ve budunu, kanadını kendi çıkarırdı. Yaz sezonu mangal sezonu derken maalesef bugün kanat 200 lira bandını geçti. Vatandaşın en doyurucu maddesi tavuk olduğu için, tavuğun yanı sıra ete de çok zam yapıldığı için vatandaş tavuğa yöneldi. Vatandaşın bu dönemde en çok tercih ettiği şey beyaz et yani tavuk; ama maalesef bayram üstü tavuk bulunamadı...
Tavukçular da bunu bir fırsata mı çevirdi diyelim, yoksa bu 300-500 bin bandında kesim yapılırken neden fiyat bandı düşürüldü? 9 günlük bir tatil vardı; bunu göz önüne alarak ona göre kesin bandını yapması lazımdı. Bayram zamanında vatandaşlar hiçbir kasapta, hiçbir markette tavuk bulamadı. Bu durumun en büyük ana nedeni de; tavuk parçalama yetkisinin mahalle kasaplarına verilmemesi oldu. Bugün kutu paketlemelerde yüzde 30 fiyat farkı var. Eskiden biz kanadı atardık. Şimdi kanat 200 lira bandında. Bize 165 lira olarak gelişi var, tabii bu semtten semte değişiyor. Biz tavukçulardan istirham ediyoruz, lütfen yeter, vatandaşımızın bir yiyecek maddesi tavuk olduğu için bu kadar zammı da yapmasınlar, vatandaş bunu bulamıyor. Önümüzde yaz sezonu var, yaz sezonunda tavuk kanat bulunamayacak" dedi.
TAVUĞA TALEP ARTTI, FİYATLAR YÜKSELDİ, ARZ YETERSİZGünal, "Bunlar paketleme, parçalamaya geçtiği için ve de 9 günlük bayram tatili diye siparişlerimizi yetiştiremediler, bant kesiminde yeterli sayıda kesmediler. Kendilerini ayarlamaları lazımdı. Herhangi bir vatandaş geldi diyelim; kanat istiyor 2 kilo ve ailesiyle bir mangala gidecek ama tavuk kanat yok. Ne alacak? Kırmızı et alsa bugün 600 lira kilosu. Adam 2 kilo olsa bin 200 liraya çıkacak fiyatı, ama aynı şekilde 3 kilo kanat alsa 500-600 liraya çıkacak. Biz 3 gün boyunca yok sattık. Tavuk var ama nerede tavuk yok. Biz sipariş olarak istiyoruz fakat bize 'Kesim yok' deniyor. Buradaki amaç bu durumun arkasından bir zam gelecek görüntüsüydü, o da oldu zaten...
Tavuğa talep çok; fakat istediğimiz siparişler gelmiyor. Bugün kırmızı et 600 lira, antrkot ise 700 lirayı buldu. Bundan 1 ay önce karkas etin fiyatı 280 liraydı, şu anda ise 380 lira bandında. Ramazan ayından çıktık, o zaman kuşbaşı eti 480 liraya satıyorduk, şu anda 600 lira. Vatandaş kırmızı ete yanaşamıyor. Tavuk ise vatandaşın tercih ettiği gıda maddesi; ama maliyetleri yüksek. Burada kasabın bir suçu yok. Kırmızı eti alanlar beyaz ete yönlendiği için fiyatlar ondan aksadı. En büyük neden parçalama tavuğu firmalar yetiştiremediği için, istediği fiyata geçiş yaptı" dedi.
HAFTADA 2 KEZ ZAM GELİYOR Kasap Recep Özçelik ise, "Ürünlere 15 günde bir devamlı zam geliyor. Etlere zaten haftada 2 kere zam geliyor. Firmalar bizlere siparişleri eksik gönderiyorlar ki, vatandaşa ürünler elimizde yok diyelim ardından da zam gelsin diye. Ürünlere zam gelince vatandaş alamıyor, ürünler bollaşıyor. Firmalar da tekrar istedikleri zaman zam yapacaklarında ise malları kısma yoluna başvuruyorlar. Biz istiyoruz ki belli başlı bir fiyat olsun, ayda bir ya da iki kere zam gelsin. Eskiden öyleydi. Senede 1 kez zam gelirdi; şimdi haftada 2 kez zam geliyor. Vatandaşlarımızda maalesef alım gücü yok. Dün ürün sayımız azdı, bugün ürün bollaştı. Zam yapmak için kısıtlama yapıyorlar, ürün olmayınca da zam geliyor. Mesela 10 koli sipariş veriyorsun 6 kilo getiriyor kısıtlama oluyor. Ben 10 kasa ürün satacakken, ürünüm 5 kasaya düşüyor. Böylece yarısı boşa gitmiş oluyor" dedi.
YILDA BİR KEZ YAKILAN MANGALLARDA ARTIK TAVUK VARKasaptan alışveriş yapan Nazire Irak, "Tavuk kanat ve pirzola aldım. Piknik yaptı herhalde insanlar. Bazı depolar da açık değilmiş sanırım. Biz bayramdan önce almıştık ihtiyacımızı bu yüzden eksikliğini hissetmedik. Eti daha az alıyoruz tavuğu daha fazla alıyoruz daha ekonomik geliyor bize. Eskisi kadar da almıyoruz azar azar alıyoruz " diye konuştu.
Selman Özdemir ise, "Tavuk aldım. Kırmızı et alamıyoruz tavuk eti daha tasarruflu malum tavuğa yöneldik." dedi.
Arkadaşlarıyla mangal yapan üniversite öğrencisi Ayberk Cem Aksoy, "Öncelikle tavuk ve et alabilmek için büyük süpermarketlere gittik. Yoğunluk vardı. Orada satılan etin kalitesini de çok beğenmedik, oradan bir kasaba geçtik. Kasaptan bir kilo köfte, bir kilo tavuk, yarım kilo da sucuk aldık...
Toplam bin 200 lira civarında bir ücret ödedik. Zaten çok fazla mangala gelemiyoruz. 6 ayda ya da yılda bir kere gelebiliyoruz. Bayramda da ailemle gittim. Bayramda da büyük bir marketten sucuk, köfte ve tavuğumuzu almıştık. Hem süper marketlerin ürün çokluğu, kasapların azlığı bizi bu duruma yöneltiyor. Zaten kasaplara da gidiyorsunuz yeterli kadar çeşit bulamıyoruz, bu durumlardan dolayı süpermarket tercih ediyoruz. Ayrıca süper marketlerde fiyatların biraz daha uygun olduğunu görüyoruz. Tavuğa yönelme sebebimiz de, hepimiz öğrenciyiz. Birazcık bütçemizi düşünmemiz gerekiyor. Bu yüzden mangal için etin yanına tavuk alıyoruz. Tadı da güzel" diye konuştu.
KIRMIZI ETE YANAŞAMAYAN TAVUKLA İDARE EDİYORAilesiyle mangal yapan İlkay Ay ise, "Tavuk kanat bulamadık biz de incik alıp geldik. Bu bayram yoğunluğunda da tavuk bulunmadı. Kanat yokken incik ve pirzola tarzı olan ürünleri tercih ettik. Fiyatlar bayramda yüksekti. Şu anda bayrama göre fiyatlar biraz daha iyi ama şu anda tavuğu bile zor alıyoruz. Şu anda tavuğu bile zor alıyoruz fiyatlar eskiye göre yüksek. Her sene de artıyor. Kırmızı eti de fiyatlardan dolayı Kurban Bayramından Kurban Bayramına yiyebiliyoruz. Bayramda kasaplarda yoğundu her yer, bulunmuyordu. Bugün de tavuk pirzola tercih ettim. Aldığım tavuğun kilosu 220-230 liraydı. Biz de 250 liralık alıp çocuklarımla buraya geldik. Fiyatlar biraz daha düşebilir mi bilmiyorum. Yaz aylarında daha da yükselebilir. Kırmızı et fiyatları da baya yüksek. Ete zaten hiç yanaşamıyoruz. Tavukla idare ediyoruz" dedi.
Gerek gübre fiyatları gerekse diğer maliyetler nedeniyle zorluk yaşan üreticilere bir kötü haber de yem fiyatlarından geldi. Bursa Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği, yem fiyatlarına 5 ile 10 lira arasında zam geldiğini duyurdu.
YEM FİYATLARINA ZAM GELDİ Yayınlanan güncel yem fiyatları listesinde, yem fiyatlarına son bir haftada çuval başı 5 ile 10 lira arasında zam geldiğini gösteriyor. Yem, hayvancılıkta önemli girdi kaleminin başında gelirken, yem fiyatlarının artması üreticinin besi ve süt üretim maliyetini de artırıyor. Son gelen zamla birlikte 50 kg besi yeminin çuvalı 500 liraya dayanırken, süt yeminin fiyatı da 600 lira sınırına yaklaştı.
Bursa Damızlık Sağır Yetiştiricileri Birliği, Bursa iline ait haftalık yem listesini yayınlarken, güncel süt ve besi yemi şu şekilde oluştu:
Süt yemi (19 Hp) 528,75 TLSüt yemi (20 Hp) 552,50 TLSüt yemi (21 Hp) 587,50 TLBesi yemi 492,50 TL
Türkiye genelinde, 24 Nisan 2024 tarihinde, bin 21 megavatsaat tüketilenden az elektrik üretildi.
BİN 21 MEGAVATSAT AÇIK VARTürkiye'de dün günlük bazda 904 bin 735 megavatsaat elektrik üretildi, tüketim ise 905 bin 756 megavatsaat oldu.
Türkiye Elektrik İletim AŞ verilerine göre, dün en yüksek elektrik tüketimi 42 bin 691 megavatsaatle saat 15.00'te, en düşük tüketim ise 29 bin 161 megavatsaatle 07.00'de gerçekleşti.
Günlük bazda dün 904 bin 735 megavatsaat elektrik üretildi, tüketim ise 905 bin 756 megavatsaat olarak kayıtlara geçti.
Üretimde, ilk sırada yüzde 23,4 payla barajlı hidroelektrik santralleri yer aldı. Bunu yüzde 14,3 payla ithal kömür santralleri ve yüzde 13,1 payla rüzgar santralleri izledi.
Türkiye, dün 5 bin 401 megavatsaat elektrik ihracatı, 6 bin 437 megavatsaat elektrik ithalatı yaptı.
Japonya hükümeti, dolar karşısında değer kaybını sürdüren Japon yeni karşısında "uygun müdahaleye" hazır olduğunu açıkladı. Son 34 yılın zirvesine yaklaşan yen/dolar paritesi, Japon yetkililerini endişelendiriyor.
Maliye Bakanı Suzuki Şuniçi, meclis konuşmasında hükümetin yendeki değer kaybı karşısında "uygun hamle yapılacağı" sinyali verdi. Bakan Suzuki, "Piyasadaki gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Buna dayanarak uygun şekilde yanıt verme kararlılığımızda hiçbir değişiklik yok." ifadelerini kullandı.
Kabine Baş Sekreteri Hayaşi Yoşimasa da döviz hareketlerinin ekonomik temelleri yansıtacak şekilde "istikrarlı olması gerektiğini" söyledi. Hayaşi "Aşırı dalgalanmaların arzu edilmediği görüşündeyiz. Hükümet piyasa gelişmelerini yakından izleyecek ve gerekli tüm adımları atacak." dedi.
Japon yeni, son aylarda ABD Merkez Bankası'nın (Fed) faiz artırmalarına ve Japonya Merkez Bankası'nın (BOJ) sıfır faiz politikasına devam etmesine bağlı olarak dolar karşısında değer kaybediyor. Bu durum, Japon ekonomisini ve ithal ürünlerin fiyatlarını olumsuz etkiliyor.
Brent petrolün varil fiyatı yükselişe geçti. Brent petrolün varil fiyatı uluslararası piyasalarda 88,21 dolardan işlem görmeye başladı. Araç sahipleri brent petroldeki yükselişin iç piyasada akaryakıt fiyatlarına zam olarak yansıyıp yansımayacağını merak ediyor.
BRENT PETROL YENİ GÜNE ARTIŞLA BAŞLADIBrent petrolün varili, uluslararası piyasalarda 88,21 dolardan işlem görüyor.
Dün 88,76 dolara kadar yükselen Brent petrolün varil fiyatı, günü 88,02 dolar seviyesinde tamamladı. Brent petrolün varil fiyatı, bugün saat 09.11 itibarıyla kapanışa göre yüzde 0,21 artışla 88,21 dolar oldu. Aynı saatte Batı Teksas türü (WTI) ham petrolün varili 82,99 dolardan alıcı buldu.
Petrol fiyatlarındaki yükselişte, dünyanın en büyük petrol tüketicisi ABD'nin ticari ham petrol stoklarındaki düşüş ve Orta Doğu'da yaşanan gerilimler etkili oldu.
ABD Enerji Enformasyon İdaresi (EIA), ülkedeki ticari ham petrol stoklarının geçen hafta yaklaşık 6 milyon 400 bin varil azalarak 453 milyon 600 bin varil seviyesine gerilediğini açıkladı. Piyasa beklentisi, stokların 1 milyon 600 bin varil artacağı yönündeydi. ABD'nin ticari ham petrol stoklarındaki azalış, ülkede talebin güçlü seyrettiği algısını güçlendirerek petrol fiyatlarını yukarı yönlü destekledi.
Öte yandan, İsrail ile Filistin arasındaki çatışmalar nedeniyle Orta Doğu'da yüksek seyreden gerilim, petrol fiyatları üzerinde etkili olmaya devam ediyor. İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları, küresel petrol rezervlerinin önemli kısmının bulunduğu Orta Doğu'da daha fazla arz kesintisi yaşanabileceğine yönelik endişeleri artırarak petrol fiyatlarının artışında etkili oluyor.
Brent petrolde teknik olarak 88,67 ile 89,76 dolar aralığının direnç, 87,58 ile 86,49 dolar aralığının ise destek bölgesi olarak izlenebileceği belirtiliyor.
Altının gram fiyatı, yeni güne yükselişle başladı. Geçtiğimiz aylarda 2 bin TL bandını aşan gram altın bugün itibariyle 2 bin 430 TL seviyesinden işlem görüyor.
GRAM ALTIN YÜZDE 0,3 DEĞER KAZANDIAltının gramı, güne yükselişle başlamasının ardından 2 bin 430 liradan işlem görüyor.
Dün altının ons fiyatındaki düşüşe paralel gerileyen gram fiyatı, günü yüzde 0,2 azalışla 2 bin 420 liradan tamamladı.
Yeni güne önceki kapanışının yüzde 0,3 üzerinde başlayan altının gram fiyatı, saat 10.00 itibarıyla 2 bin 430 lira seviyesinde bulunuyor. Aynı dakikalar itibarıyla çeyrek altın 4 bin 110 liradan, Cumhuriyet altını 16 bin 380 liradan satılıyor.
Altının ons fiyatı da şu sıralarda yüzde 0,2 yükselişle 2 bin 320 dolar seviyesinde bulunuyor.
Analistler, ABD Merkez Bankasının (Fed) faiz indirimlerine başlama zamanına ilişkin belirsizliğin varlık fiyatlamalarını zorlaştırmayı sürdürdüğünü belirterek, ABD'de açıklanacak ilk çeyrek Gayri Safi Yurt İçi Hasıla verilerinin Fed'in gelecek dönem atacağı adımlara ilişkin ipucu verebileceğini ifade etti.
Bugün yurt içinde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının faiz kararı ile haftalık para ve banka istatistikleri, yurt dışında ise ABD'de büyüme verileri başta olmak üzere yoğun veri gündeminin takip edileceğini dile getiren analistler, teknik açıdan altının ons fiyatında 2 bin 300 ve 2 bin 250 dolar seviyelerinin destek, 2 bin 350 ve 2 bin 370 dolar seviyelerinin direnç konumunda olduğunu kaydetti.
Ekonomik krizin gölgesinde artan döviz kuru ve enflasyon, birçok şirketi mali açıdan zor duruma sürüklüyor. Bu zorluklarla başa çıkmakta zorlanan firmalar birer birer kepenk kapatmak zorunda kalıyor. Son olarak, Bursa'da faaliyet gösteren iki şirketin iflas ettiği duyuruldu.
Veteriner Hekimlik Hizmetleri Hay. San ve Tic. Ltd. Şirketi ve Ted Kağıtçılık Ambalaj Pazarlama Ticaret Limited Şirketi isimli firmaların iflas kararı, İnegöl İcra Dairesi Müdürlüğü tarafından alındı.
Her iki firmada ekonomik kriz, Artan döviz kuru ve enflasyon, firmaların maliyetlerini kontrol altına almasını zorlaştırdı. Bu durum, firmaların borçlarını ödeyememelerine ve iflasa sürüklenmelerine yol açtı.
DAHA ÖNCE KONKORDATO TALEBİ REDDEDİLMİŞTİİnegöl'de bulunan iki şirket, bir süre önce konkordato talebinde bulunmuştu. Konkordato, firmaların borçlarını yeniden yapılandırmalarını ve iflastan kurtulmalarını sağlayan bir yasal düzenlemedir.
Ancak, konkordato talepleri kabul edilmeyen firmalar, iflas yoluna gitmek zorunda kaldı.
TÜM VARLIKLAR TASFİYE EDİLECEKİflas kararı alan firmaların tüm varlıklarının tasfiye edileceği bildirildi. Bu kapsamda, firmaların alacaklıları ve borçluları ile ilgili işlemler de yasal çerçevede yürütülecek.
Türkiye'de döviz piyasasında hareketlilik her geçen gün artıyor. Milyonlarca vatandaşımız güncel döviz kurlarının son halini merak ediyor. 25 Nisan 2024 Perşembe günü, Dolar ve Euro'nun güncel fiyatlarını sizler için düzenledik. TCMB bugün en son alacağı faiz kararını açıklayacak. Vatandaşlar ise karar öncesin de Euro kaç TL oldu?" ve "Dolar ne kadar?" olduğunun araştırmasını yapıyor.
DOLAR VE EURO GÜNCEL KUR FİYATLARI BELLİ OLDUDolar, piyasaların sabah saatlerinde açılmasıyla dolar, 32,5882 TL'den güne başlarken Dolarda yaşanan hareketlilik, yatırım kararları üzerinde doğrudan etkisini göstermeye devam ediyor.
Euro ise 35,0067 TL seviyesinde. Euro'nun TL karşısındaki performansı, hem bireysel hem de kurumsal yatırımcıların dikkatle analiz yaptığı yatırım aracı olarak öne çıkıyor.
KUR FARKLARI VE ÖNEMİ Türkiye piyasasında son günlerde artan dolar ve euro fiyatlarından dolayı değer kaybeden Türk lirası ülke ekonomisinde büyük bir enflasyon dalgalanmasını tetikliyor. Döviz kurları ithalat ve ihracat işlemleri gibi birçok ekonomik faaliyet üzerinde belirleyici etki bırakıyor. Döviz kurlarındaki hareketlilik ülke genelinde yapılacak yatırımların ve finansal planlamaları yakından etkiliyor.
Vatandaşların geçinebilmeleri, asgari seviyede ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için işverenler tarafından çalışanlarına ödemeleri gereken ücret olarak belirlenen asgari ücret maaşları ülkeden ülkeye farklılık gösteriyor. Maaş belilenmesinde ülkelerin zenginlik durumu önemli bir faktör oluyor. Hükümetler, işveren ve işçi sendikalarının tenmsilcilerinin görüşmeleri sonucunda ortaya çıkan asgari ücret, milyonlarca kişiyi ilgilendiriyor.
ASGARİ ÜCRET TESPİT KOMİSYONUDünya üzerindeki ülkelerin kendi vatandaşlarının geçim düzeylerine göre belirlenen asgari ücret, en düşük çalışan maaşıdır. Bir ay boyunca kendilerine verilen görevleri yerine getiren çalışanlara, işveren tarafından emeğinin karşılığı olarak bir ücret ödenir. Bu ücret, hükümetin hakemliğinde işveren ve işi sendikalarının temsilcilerinden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından belirlenir. Türkiye'de yılda bir belirlenen asgari ücrete son yıllarda artan enflasyon nedeniyle temmuz ayında da iyileştirme yapılıyordu. İktidar yetkilileri bu yıl için asgari ücrete temmuz ayında zam yapılmayacak desede çalışan kesimin asgari ücrete temmuz ayında da zam beklentisi var.
TÜRKİYE'DE NET ASGARİ ÜCRET 17.002 TLTürkiye’de 2024 yılının başından itibaren çalışanlara verilen net asgari ücret 17.002 TL'dir. Net maaş çalışanın eline geçen miktardır. Brüt ücret ise işverenin ödediği vergiler, sosyal güvenlik ödemesi ve sendika aidatları gibi miktarların eklenmesiyle oluşan miktardır. Türkiye'de 2024 yılında brüt asgari ücret günlük 666,75 TL, aylık 20.002,5 TL'dir.
DÜNYADAKİ ÜLKELERİN ASGARİ ÜCRET MİKTARLARIAvrupa'dan Asya'ya, Amerika'dan Uzak Doğu'ya kadar birçok ülkenin asgari ücret maaşları da merak edilen bir konudur. He karşılaştırma hem ülkelerin zenginliğini ortaya koyan asgari ücretin ülkelere göre durumunu derledik. Bazı ülkelerdeki güncel asgari ücretler şu şekilde:
Lüksemburg asgari ücretAvrupa'nın en yüksek asgari ücret maaşını Lüksemburg ödüyor. Lüksemburg'da brüt asgari ücret 2 bin 571 Euro.
İrlanda asgari ücret2023 yılında GSYİH'si 428,3 milyar Euro olan İrlanda, Lüksemburg'tan sonra en yüksek asgari ücret veren ülke durumunda. İrlanda'da brüt asgari ücret 2 bin 146 Euro’dur.
Hollanda asgari ücretHollanda 2 bin 70 Euro asgari ücret maaşıyla Avrupa'da en yüksek asgari ücret ödeyen üçüncü ülkedir.
Almanya asgari ücretAvrupa Birliği ülkelerindeki asgari ücreti AB İstatistik Ofisi açıklıyor. 2024 yılının ilk yarısında geçerli olacak asgari ücret Almanya için brüt 2 bin 54 Euro oldu. Türklerin yoğun olarak yaşadıkları ve Avrupa'nın önemli üretim merkezlerinden biri olan Almanya'da 2024 yılı asgari ücret, saatlik güncel olarak 12,41 Euro olarak ödeniyor.
Belçika asgari ücretBelçika’da 2024 yılı için ödenen asgari ücret bin 994 Euro.
Fransa asgari ücretFransa ise 2024 yılı için asgari ücreti bin 767 Euro olarak belirledi.
AB'DEKİ ASGARİ ÜCRETİN EN DÜŞÜK OLDUĞU ÜLKELERAvrupa Birliği ülkeleri arasında asgari ücretin en düşük olduğu ülke ise 385 Euro ile Arnavutluk. Arnavutluk'un hemen üstünde 477 Euro ile Bulgaristan bulunurken, sonra sırasıyla Karadağ 533 Euro ve Sırbistan 544 Euro ile yer alıyor. Türkiye ise bu ülkelerin ardından beşinci sırada bulunuyor. Türkiye'deki asgari ücret belirlendiği zaman 613 Euro'ya tekabül ediyordu.
DÜNYADAKİ DİĞER BAZI ÜLKELERDEKİ ASGARİ ÜCRETAvrupa dışındaki ülkelere bakıldığında ise asgari ücretle ilgili ortaya çıkan tablo şu şekilde:
Japonya asgari ücretBölgelere göre farklılık göstermekle birlikte Japonya asgari ücret saatlik olarak 800 Yen olarak bilinmektedir.
Kanada asgari ücretKanada’da asgari ücret saatlik olarak hesaplanmatır. Kanada saatlik ücretleri 16.65 Kanada Doları olarak belirlenmiştir.
Kuveyt asgari ücretKuveyt’te asgari ücret 320 Kuveyt Dinarı’dır.
Azerbaycan asgari ücretAzerbaycan’da asgari ücret 345 Azerbaycan Manatıdır.
Norveç asgari ücretNorveç’te net asgari ücret yaklaşık 37.616 Norveç Kronu'dur.
Ukrayna asgari ücretUkrayna’da asgari ücret yaklaşık 232 dolardır.
Arjantin asgari ücretArjantin’de asgari ücret ortalama 350 dolardır.
Hindistan asgari ücretHindistan’da asgari ücret ortalama 16.669 Hindistan Rupisidir.
İran asgari ücretİran’da asgari ücret yaklaşık 26.554.950 İran Riyali’dir.
Katar asgari ücretKatar’da asgari ücret 983,07 Katar Riyalidir.
Endonezya asgari ücretEndonezya’da asgari ücret yaklaşık 3.951.437,50 Endonezya rupisidir.
Meksika asgari ücretMeksika’da asgari ücret 4.148 Meksika Pesosudur.
Irak asgari ücretIrak’da asgari ücret 518.000 dinar’dır.
Suriye asgari ücretSuriye’de asgari ücret 71515 Suriye liradır.
Fas asgari ücretFas’da asgari ücret 312 dolardır.
Milli Gazete’ye açıklamalarda bulunan Sosyal Güvenlik Uzmanı Ali Tezel, sosyal güvenlik sisteminin krize girdiğini söyleyerek, “3 milyon işverenin ödediği vergi tüm çalışanların ödediği vergiden daha az. Yani bir bakkal çırağı bakkaldan daha fazla vergi ödüyor. Türkiye ekonomisi büyük oranda çalışana ve emeklilere yükleniyor” dedi. “2008’de çıkartılan kanun olmasa şimdi 10 bin TL alan emekli aslında 26 bin TL alacaktı” diyen Tezel, “Bu sistem emekliden her ay 16 bin TL çalıyor. Bu sistem böyle yürümez” diye konuştu
Türkiye’de çalışanlar ve emekliler sosyal güvenlik sisteminin altında ezilmeye devam ediyor. Ülkemizdeki kayıt dışı ekonominin yanı sıra sosyal güvenlikte de kayıt dışılığa bir çözüm bulunamıyor. Sosyal güvenlik sistemindeki yanlış politikalar ve kayıt dışı istihdam sorunları devam ederek çalışanın ve emeklinin yükü ise giderek artıyor. Bu durum Türkiye’de sosyal güvenlik sistemine olan güvenin azalmasına neden olurken uzun vadede ülkemizin içinde bulunduğu zor koşullarında daha çok artacağı tahmin ediliyor. Bir çalışanın emeğinden alınan yüzde 35’lik prim, kayıt dışı istihdamın artmasına neden olurken 2008 yılında ‘Sosyal Güvenlik Reformu’ adı altında çıkartılan 5510 sayılı kanunun neden olduğu sorunlarda giderek derinleşiyor. Konuya ilişkin Millî Gazete’ye değerlendirmelerde bulunan Sosyal Güvenlik Uzmanı Ali Tezel, Türkiye’deki çalışma hayatına dair kronikleşmiş sorunları anlattı.
“SOSYAL GÜVENLİK SİSTEMİMİZDE DE KAYIT DIŞI İSTİHDAM VAR”Sosyal Güvenlik Uzmanı Ali Tezel, kayıt dışı istihdama dikkat çekerek, “Vergi sisteminde nasıl kayıt dışılık varsa, sosyal güvenlik sistemimizde de kayıt dışı istihdam var. Özellikle de yabancı uyruklular konusunda ciddi bir kayıt dışı istihdam var. Yurt dışından kaçak yollarla ülkemize giren veya mülteci statüsüyle korunma altına alınan kişilere sosyal güvenlik yapılamadığı için özellikle de inşaat ve hizmet sektöründe kayıt dışı çalışıyorlar. Bu da Sosyal Güvenlik Kurumumuzun prim gelirlerini azaltıyor. O yüzden vergi sisteminde olduğu kadar kayıt dışılık, sosyal güvenlik sisteminde de çok önemli. Sosyal güvenlikte 3 tür kayıt dışılık vardır. Birincisi, tam kayıt dışılık. Yani hiç sigorta yapmama olarak anlaşılabilir. İkincisi, günden kaçırma. Yani bir çalışan 30 gün çalıştığı halde 5gün, 10 gün gösterme. Üçüncüsü de, gerçek kazançtan kaçırma. Mesela bir çalışanın asıl kazancı 40 bin TL ama sigortası 20 bin TL üzerinden SGK’ya prim ödeme” ifadelerini kullandı.
“ASIL NEDENİ EKONOMİK KRİZDİR”Sosyal güvenlik sistemindeki temel sorunları anlatan Ali Tezel, “Sosyal güvenlik konusunda Türkiye’de en çok karşılaştığımız şey gerçek kazançtan kaçırma meselesidir. Burada işçi ve işveren arasında bir koordinasyon var. Çoğu çalışan aldığı ücretten vergi kesilsin, sigorta primi tam kesilsin istemiyor. Bunun asıl nedeni ekonomik krizdir. Vatandaş giderlerini tam manada karşılayamadığı için vergi ve sigorta priminden kaçınıyor. Ancak bu aslında çalışanların daha çok aleyhine bir durum çünkü ileride alınacak emekli maaşı düşük oluyor. SGK’ya aylık ne kadar kazanç bildiriliyorsa emekli maaşı da o kazanç üzerinden belirleniyor. Bu durum ülkemizde 6 milyon emeklinin ayda neden 10 bin TL maaş aldığını gösteriyor. Devletimiz de bu noktada çalışanın maaşından aldığı vergi ve sigorta priminden vazgeçme gibi bir niyeti yok. O yüzden hem çalışan hem de işveren sigorta primi ve vergiden kaçınmak istiyor” şeklinde konuştu.
“TÜRKİYE’DEKİ İŞLETMELERİN SADECE YÜZDE 3’Ü DENETLENEBİLİYOR”Sosyal güvenlik sistemindeki çıkmazı işaret eden Tezel, “Devlet sosyal güvenlik primi olarak bir çalışanın kazancından yüzde 15 kesinti yapıyor ve işverenin de yüzde 20 gibi bir katkısı oluyor. Yani aylık 100 bin TL maaş alan bir çalışanın 35 bin TL’lik sosyal güvenlik prim ödemesi oluyor. Çok yüksek bir oran, Avrupa’da çalışandan kesilen oran yüzde 8. Yüzde 35’lik sosyal güvenlik primi olayı sosyal güvenlikte kayıt dışılığı ortaya çıkartıyor. Dolayısıyla da devletin aldığı vergi düşüyor ve çalışanın emekli aylığı azalıyor. Peki, Türkiye’de neden böyle bir durum var? İlk nedeni zaten söyledik 3’te 1 oranındaki primin çok yüksek olması. İkinci nedeni ise denetim oranın yüzde 3 gibi çok düşük bir oranda kalması. Türkiye’deki işletmelerin sadece yüzde 3’ü denetlenebiliyor” değerlendirmesinde bulundu.
“BU SİSTEM BÖYLE YÜRÜMEZ”Ali Tezel, “Bu çarpık sistemden en çok da şimdinin çalışanı, geleceğin emeklisi olan vatandaşımız zarar görüyor. 2008 yılında ‘Sosyal Güvenlik Reformu’ adı altında çıkartılan 5510 sayılı kanunla Türkiye’deki emeklilerin daha az maaş almasını sağlayacak bir sistem geliştirdiler. Bütün aylık bağlama oranlarını düşürdüler. 2008 yılında çıkartılan kanun olmasa şimdi 10 bin TL alan emekli aslında 26 bin TL alacaktı. Bu sistem emekliden her ay 16 bin TL çalıyor. Dolayısıyla da emeklinin milli gelirden aldığı pay her yıl azalıyor. Ancak bu sistem böyle yürümez. İlerde insanlar sosyal güvenlik sisteminden kopacak. İlerde az emekli maaşı alacak olan çalışan maaşından sigorta primi kesilmesin diye kayıt dışı istihdama yönelecek. Devletimiz kendi vatandaşındansa sermayeye yatırım yapmayı tercih ediyor. Bunun acilen son bulması lazım” dedi.
“BAKKAL ÇIRAĞI BAKKALDAN DAHA FAZLA VERGİ ÖDÜYOR”“Sosyal güvenlik sisteminin ve dolayısıyla da ekonominin düzelmesi için öncelikle aylık bağlama oranlarının düzeltilmesi lazım ve sosyal güvenlik primlerinin yüzde 35’ten daha düşük seviyelere indirilmesi lazım” diyen Tezel, “İnsanımız yavaş yavaş sosyal güvenlik sisteminden kaçıyor. 3 milyon işverenin ödediği vergi tüm çalışanların ödediği vergiden daha az. Yani bir bakkal çırağı bakkaldan daha fazla vergi ödüyor. Türkiye ekonomisi büyük oranda çalışana ve emeklilere yükleniyor. İşveren cephesinde de büyük bir vergi yükü var. Ancak dediğimiz gibi kümeste olan işveren yolunuyor. Kümesin dışında olan kayıt dışı istihdam ile yürüyen işveren de sermayesine sermaye katıyor” diye konuştu.
Fitch Ratings, derecelendirme kuruluşunun Türkiye'nin kredi notunu yükseltmesini ve bunun bankalar, banka dışı finansal kuruluşlar, uluslararası kamu finansmanı ve Türkiye'deki şirketler üzerindeki etkilerini tartışmak üzere çevrimiçi bir panel düzenledi.
Panelde konuşan Morales, Türkiye ekonomisinde kırılganlıkların azaldığını ve cari açıkta daralmanın sürdüğünü dile getirdi.
Fitch Ratings Kıdemli Direktörü ve Türkiye Analisti Erich Arispe Morales, Türkiye ekonomi politikalarının sürdürüleceğine ilişkin kararlılığın devam ettiğini belirterek, "Bundan sonra, enflasyonu sürdürülebilir şekilde düşürmek için politikaların ne ölçüde daha da sıkılaştırılacağını görmemiz gerekiyor." dedi.
Morales, Türkiye'nin enerji ve altın ithalatındaki gerilemenin cari açığa yansıdığını belirterek, uluslararası rezervlerin mart ayının başındaki seviyelere yeniden yükseldiğini söyledi.
Diğer yandan Türkiye'de şu anda temel politika zorluğunun enflasyon olduğunu ifade eden Morales, "Daha önce de belirttiğimiz gibi, ekonomi politikasının sürdürüleceğine ilişkin daha fazla güvenimiz var ve bu politika yönünde kararlılık olduğuna ilişkin başka işaretler de gördük. Martta, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) politika faizinde beklenmedik bir artış yaptığını ve seçim sonrası siyasi otoritenin ekonomi programı onayladığını da gördük. Bundan sonra, enflasyonu sürdürülebilir şekilde düşürmek için politikaların ne ölçüde daha da sıkılaştırılacağını görmemiz gerekiyor. Dolayısıyla, dezenflasyon sürecini ve TCMB'nin çalışmasını desteklemek için sadece para politikası tarafında değil, diğer politika seviyelerinde de atılması gereken adımlar var" diye konuştu.
Fitch Gelişmekte Olan Piyasa EMEA Banka Derecelendirmeleri Başkanı Lindsey Liddell, ortodoks ekonomi politikalarına dönüş ve para politikasının sıkılaştırılmasının yanı sıra makro ihtiyati düzenlemelerin de basitleştirilmesinin bankalar için baskıların hafifletilmesine yardımcı olduğunu aktardı.
Son aylarda Türk bankalarının ihraçlarında büyük bir artış gözlemlediklerini belirten Liddell, bankalar için bazı risklerin sürdüğünü de kaydetti.
Panelde Fitch Ratings'in Bankalar Direktörü Ahmet Kılınç, Uluslararası Kamu Finansmanı Direktörü Nilay Akyıldız, Banka Dışı Finansal Kurumlar Direktörü Levent Topçu ve EMEA Endüstriyel Derecelendirme Grubu Başkanı Paul Lund da değerlendirmelerde bulundu.
ASKON USA TX Temsilcisi Yakup Akın sürecin önemini vurgulayan yaptığı açıklamada "Görüşmeler, iki ülke arasındaki ticari bağları güçlendirmek ve yeni iş fırsatları yaratmak amacıyla yapıldı," diye konuşuyor. Akın, gayretli çalışmalarıyla bu sürece önemli katkılarda bulunuyor. ASKON USA tarafından yapılan açıklamada, "Yakup Bey'in bu süreçte gösterdiği üstün çaba, şirketimizin ve ülkemizin uluslararası alandaki başarısına doğrudan katkı sağlamaktadır," ifadesi yer aldı.
Serdar Ergün, Amerika'da görüşmelerini sürdürüyorTürk İş İnsanı Serdar Ergün'ün Amerika'da gerçekleştirdiği iş ziyareti, Türkiye ve Amerika arasında önemli ticaret ve işbirliği köprüleri kurulmasına yardımcı oluyor. Houston Ticaret Odası ve ASKON USA Eyalet Başkanı ile yapılan toplantılarda, Ergün ve iş ortağı Yakup Akın, uluslararası ticaretin genişletilmesi ve iş ilişkilerinin daha da güçlendirilmesi konularında fikir alışverişinde bulundular.
Serdar Ergün, yapılan toplantıların geleceğe yönelik önemli adımlar olduğunun altını çizdiği açıklamada "Bu toplantılar, her iki ülke arasındaki ticaretin ve kültürel bağların güçlenmesine zemin hazırlamaktadır," diye belirtiyor. İş görüşmeleri, aynı zamanda yeni iş fırsatlarını keşfetmek ve mevcut iş ilişkilerini derinleştirmek açısından büyük bir önem taşıyor.
Ergün'ün Amerika'daki bu başarılı iş gezisi, genç iş insanlarının uluslararası arenada daha etkin rol almasına ve küresel iş dünyasında kendilerine sağlam bir yer edinmelerine olanak tanıyor.
EPİAŞ, 24 Nisan 2024 Çarşamba günü için elektrik ve doğal gaz fiyatlarını güncelledi.
Enerji Piyasaları İşletme AŞ (EPİAŞ) tarafından yayınlanan verilere göre, spot elektrik piyasasında işlem hacmi bugün düne göre yüzde 14,9 artarak 1 milyar 502 milyon 789 bin 756 lira olurken, dün spot doğal gaz piyasasında işlem hacmi 17 milyon 884 bin 380 lira oldu. Bu tutar, bir önceki gün 22 milyon 793 bin 520 lira olarak açıklanmıştı.
İŞTE 24 NİSAN ELEKTRİK FİYATLARISpot piyasada bir megavatsaat elektriğin fiyatı yarın için en yüksek 2 bin 700 lira, en düşük 1631 lira 98 kuruş olarak belirlendi.
Gün öncesi piyasada bir megavatsaat elektriğin fiyatı yarın için en yüksek 08.00-09.00 ve 17.00-01.00 saatlerinde 2 bin 700 lira, en düşük saat 12.00'de 1631 lira 98 kuruş olarak tespit edildi.
Gün öncesi piyasada bir megavatsaat elektriğin aritmetik ortalama fiyatı 2 bin 473 lira 3 kuruş, ağırlıklı ortalama fiyatı 2 bin 471 lira 42 kuruş oldu.
Spot piyasada bir megavatsaat elektriğin fiyatı bugün en yüksek 2 bin 700 lira, en düşük 1194 lira 86 kuruş olarak kayıtlara geçti.
İŞTE 24 NİSAN DOĞAL GAZ FİYATLARISpot doğal gaz piyasasında dün 1000 metreküp gazın referans fiyatı 10 bin 260 lira 69 kuruş olarak belirlendi.
Spot doğal gaz piyasasında dün 1000 metreküp doğal gazın referans fiyatı 10 bin 260 lira 69 kuruş, gaz ticaret miktarı ise 1 milyon 743 bin metreküp oldu.
Piyasa katılımcıları için dengeleme gazı alış fiyatı 10 bin 773 lira 72 kuruş, satış fiyatı ise 9 bin 747 lira 66 kuruş olarak belirlendi.
Türkiye'ye dün 100 milyon 861 bin 791 metreküp doğal gaz girişi sağlandı. Piyasaya arz edilen doğal gaz miktarı ise 99 milyon 644 bin 76 metreküp olarak kayıtlara geçti.
Üreticilerin gözü kulağı gübre fiyatlarında. Gübre fiyatları, talep daralmasından dolayı yurt dışında düşmeye devam ederken, iç piyasada kurlardaki hareketlilikten dolayı bu düşüşler gübre fiyatlarına pek yansımadı. Gübre fiyatlarının iç piyasada sabit kalması organomineral gübrenin de cazibesini kaybettirdi. Bu yıl organomineral gübre satışlarında firmalar beklediklerini bulamadı.
GÜNCEL GÜBRE FİYATLARIÜre gübre fiyatı tonu 12-13 bin lira, DAP gübre fiyatı tonu 19-20 bin lira ve 20.20 gübre fiyatı tonu 12 bin lirada seyrederken, gübre fiyatının fazla yükselmemesi organomineral gübre talebini de düşürdü. Özellikle gübrenin Mercedes’i olarak bilinen DAP gübre fiyatının yükselmemesi organomineral gübre satışlarını düşürdü. Satışların düşmesinden dolayı bir çok firmanın üretimden çekildiği kaydediliyor.
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, "Halkın Enflasyonu Nisan 2024" araştırması sonuçlarına göre, gıda fiyatları nisanda bir önceki aya göre yüzde 2,1 oranında arttı. Yılın ilk dört aylık dönemindeki artış ise yüzde 25’i geçerken; bu artışla birlikte gıda fiyatlarında yıllık enflasyon yüzde 95,7 oldu.
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonunun Ar-Ge birimi KAMU-AR’ın fiyatlarını Ankara’daki marketlerden düzenli olarak derlediği ve halkın en fazla tükettiği 64 temel gıda maddesinden oluşan bir sepeti esas alarak hazırladığı nisan ayı gıda fiyatları endeksi verileriyle ilgili “Halkın Enflasyonu Nisan 2024” araştırma sonuçlarını açıkladı.
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu'nun konuyla ilgili yapılan açıklaması şöyle:
NÜFUSUN EN YOKSUL YÜZDE 20'LİK KESİMİN HARCAMASININ YÜZDE 35,8’İ GIDA"TÜİK’in en son açıkladığı tüketim harcamalarıyla ilgili istatistiklere göre, en zengin yüzde 20’lik kesim tüketim harcamalarının yüzde 16,6’sını, en yoksul yüzde 20’lik kesim ise yüzde 35,8’ini gıda için yapıyor. Dolayısıyla gıda fiyatlarında Türkiye’de son 47 aydır yaşanan kesintisiz artış en fazla sabit gelirli ve yoksul kesimleri etkiliyor. Açıklanan enflasyon bu nedenle bu kesimin gerçek hayatta yaşadığı enflasyonu tam olarak yansıtmıyor. Zira TÜİK, enflasyonu hesaplarken gıda harcamalarının ağırlığını yaklaşık yüzde 25 olarak esas alıyor.
EKONOMİK KRİZİN EN AĞIR FATURASINI GIDA ÜZERİNDEN YOKSULLAR ÖDÜYORİktidarın daha sonra 'akıl dışı ilan ettiği' ancak yerel seçimlerden önce yeniden uygulamaya başladığı yanlış ekonomik politikaların tetiklediği yüksek enflasyon sürecinin en ağır faturasını gıda fiyatları yüzünden yoksullar ödemeye devam ediyor.
Türkiye’nin, bu yanlış politikalarla yıllarca sürecek bugünkü enflasyon sarmalına sürüklendiği Eylül 2021’den bu yana gıda fiyatları yüzde 738 oranında arttı. Diğer bir ifadeyle Eylül 2021’de 100 liraya satın alınan bir gıda sepeti için vatandaşlar bu yıl nisan ayında 838 lira ödemek zorunda kaldılar.
Uygulanan ekonomik politikalar, hem Türk lirasının satın alma gücünü azaltarak, hem tarım sektörünün girdi maliyetlerini artırarak, hem de fiyatlama davranışlarını bozarak başta gıda olmak üzere tüm harcama gruplarında yüksek bir enflasyon sürecini tetikledi. İktidar seçim kaybetmemek için enflasyonla mücadele etmediği için bu süreçte olan ücretli, dar ve sabit gelirlilere oldu.
ET VE BALIKTA YILLIK ARTIŞ YÜZDE 84.5Nisan’da sebze grubu dışındaki tüm gıda harcama gruplarında fiyatlar bir önceki aya göre arttı. Et-balık, süt ve süt ürünleri, meyve ve bakliyat, ekmek-pirinç-un-bulgur gibi temel gıda maddelerinde önceki aya göre önemli artışlar yaşandı.
Ekmek-pirinç-un-bulgur fiyatları nisanda önceki aya göre ortalama yüzde 2,5 oranında azalırken, et ve balık grubu fiyatlarında yüzde 3,12 oranında artış kaydedildi. Et ve balık fiyatlarında yaşanan yıllık artış ise yüzde 84,5 oldu. Nisan’da önceki aya göre süt ve süt ürünleri ile yumurta grubu harcamaları yüzde 1 oranında artarken, yağ fiyatlarındaki artış yüzde 7,4 olarak gerçekleşti.
Meyve fiyatlarının yüzde 6,1 oranında arttığı Nisan'da sebze fiyatlarında, bir önceki aya göre ortalama yüzde 5 oranında düşüş yaşandı.
Nisan’da bakliyat fiyatları yüzde 2,7, salça, zeytin, bal, çay, tuz ve benzeri işlenmiş gıda maddelerinden oluşan diğer gıda fiyatları ise yüzde 1,1 oranında zamlandı.
Vatandaşlar mevcut gıda tüketim alışkanlıklarına göre seçilen 64 gıda maddesinden oluşturulan gıda sepetini satın alabilmek için Nisan’da, bir önceki aya göre yüzde 2,1 oranında daha fazla para ödemek zorunda kaldı.
İLK 4 AYDA MEYVE FİYATLARI YÜZDE 51.5 İLE ZİRVEDEGıda fiyatlarında bu yılın ilk dört aylık döneminde ise toplam yüzde 25,1 oranında artış gerçekleşti. Ocak-Nisan döneminde, ekmek-pirinç-un-bulgur-makarna fiyatları yüzde 13, et-balık fiyatları yüzde 34, süt, süt ürünleri yüzde 13,9, yağ fiyatları yüzde 18,5, meyve fiyatları yüzde 51,5, sebze fiyatları yüzde 35,5, bakliyat fiyatları yüzde 18.8, diğer ürünlerin fiyatları yüzde 11 arttı.
SEBZEDE YILLIK DEĞİŞİM YÜZDE 209.7Bu yıl Nisan’da geçen yılın aynı ayına göre ekmek, un, bulgur, makarna fiyatlarında yüzde 52,1, et-balık fiyatlarında 84,5, süt ve süt ürünleri ile yumurta fiyatlarında yüzde 56,2 oranında artış oldu. Bir yıl öncesine göre yağ fiyatları yüzde 103,8 oranında arttı. Meyve fiyatları yüzde 173,2, sebze fiyatları ise yüzde 209,7 oranında artış gösterdi. Bakliyat fiyatları son bir yılda yüzde 73,4, diğer gıda fiyatları ise yüzde 79,2 oranında zamlandı.
Tarımsal girdi fiyatları ile tarım ürünü üretici fiyatlarındaki artışlar gıda fiyatlarındaki artış hızının önümüzdeki aylarda da devam edeceğine işaret ediyor.
Nisan 2024 sonu itibariyle son 12 aylık ortalama gıda fiyatları ise bir önceki 12 aylık ortalama fiyatlara göre yüzde 99,2 oranında arttı."
Osmaniye’nin Sumbas ilçesinde çiftçilikle geçinen Serdar Dinç, 70 dönüm tarlaya ektiği soğanı satamayınca vatandaşlara hayrına ücretsiz dağıttı. Marketlerde kilosu 35 TL'den satılan soğanın bedava olduğunu duyan yaklaşık 3 bin vatandaş tarlaya akın etti. Ücretsiz soğana vatandaşların yoğun ilgi göstermesiyle ana yol trafiğe kapandı. Jandarma ana yolu trafiğe açmaya çalıştı.
Serdar Dinç "Tüccara satamadım hayrımıza köylülerimize, vatandaşlarımıza, ücretsiz dağıtıyorum. Toplasın herkes evine götürsün. Afiyet olsun herkese" diye konuştu.
Soğan toplayan bir vatandaş ise "Millet soğan için sıraya girdi. Marketlerde 35 lira. Vatandaş, Allah razı olsun hayrına burada tarlada serbest etti. Muhtaç olduk sonunda kuru soğana" dedi.
Osmaniye ili Sumbas ilçesine bağlı Reşadiye köyünde çiftçi Serdar Dinç 70 dönüm tarlasına soğan ekti. Ürettiği soğanı tüccarlara istediği fiyattan satamayan Dinç, soğanları heba olmasın diye vatandaşlara ücretsiz dağıttı. Soğanın bedava olduğunu duyan vatandaşlar tarlaya akın etti. Kadirli ve Sumbas'tan birçok vatandaş arabalarıyla tarlaya gitti. Yol trafiğe kapanınca jandarma yolu açmak için çalışma başlattı.
PAHALI SOĞANI MARKETTEN ALAMAYAN VATANDAŞTAN ÜCRETSİZ SOĞANA YOĞUN İLGİSoğan toplamaya gelen bir vatandaş "Tarla sahibi 80 dönüm tarlasını satamadı, tarlada kaldı. Tüccarlar geldi almadı, para vermedi adama. Adam da halk yesin diye müsaade etti 3-4 gün. 400 ton soğan var burada. Burada tarlada kaldı soğan, halk topluyor şu an faydalanıyor. Allah razı olsun’’ dedi
Başka bir vatandaş "Herkes faydalandı işte. Pahalı, soğan pahalı, alamıyorduk’’ diye konuştu.
MARKETLERDE 35 TL OLAN SOĞANA VATANDAŞ MUHTAÇBir başka vatandaş ise "Millet soğan için sıraya girdi. Marketlerde 35 lira. Vatandaş, Allah razı olsun hayrına burada tarlada serbest etti. Bütün millet topluyoruz, sağ olsunlar. Muhtaç olduk sonunda kuru soğana" dedi.
Çiftçi Serdar Dinç şunları söyledi:
"Ben çiftçiyim, 70 dönüm soğan ektim. 500 bin kiraya verdim, 500 bin de diğer tohum, gübre ve ilaç masrafım oldu. Tüccara satamadım hayrımıza köylülerimize, vatandaşlarımıza, ücretsiz dağıtıyorum. Toplasın herkes evine götürsün. Afiyet olsun herkese.’’
Brent petrolün varil fiyatı yükselişe geçti. Brent petrolün varil fiyatı uluslararası piyasalarda 88,42 dolardan işlem görmeye başladı. Araç sahipleri brent petroldeki yükselişin iç piyasada akaryakıt fiyatlarına zam olarak yansıyıp yansımayacağını merak ediyor.
BRENT PETROL YENİ GÜNE ARTIŞLA BAŞLADIBrent petrolün varili, uluslararası piyasalarda 88,57 dolardan işlem görüyor.
Dün 88,51 dolara kadar yükselen Brent petrolün varil fiyatı, günü 88,42 dolar seviyesinde tamamladı. Brent petrolün varil fiyatı, bugün saat 08.40 itibarıyla kapanışa göre yüzde 0,16 artışla 88,57 dolar oldu. Aynı saatte Batı Teksas türü (WTI) ham petrolün varili 83,48 dolardan alıcı buldu.
Petrol fiyatlarındaki kısmi artışta ABD'de güçlü talep öngörüsü ve Orta Doğu'da yaşanan gerilimlerin petrol arzına ilişkin endişeleri artırması etkili oldu.
Amerikan Petrol Enstitüsü (API) verilerine göre, ABD'nin ticari ham petrol stoklarının geçen hafta önceki haftaya göre 3,23 milyon varil düşüşle beklentiyi aştığını öngördü. Piyasa beklentisi, stokların 1,8 milyon varil artacağı yönündeydi.
Dünyanın en büyük petrol tüketicisi ABD'nin ticari ham petrol stoklarındaki azalış öngörüsü, ülkede talebin güçlü seyrettiği algısını güçlendirerek petrol fiyatlarını yukarı yönlü destekledi.
ABD Enerji Enformasyon İdaresi (EIA) resmi petrol stok verilerini bugün açıklayacak. Stoklarda düşüşe işaret edilmesi durumunda petrol fiyatlarının artışını sürdürmesi bekleniyor.
Öte yandan, İsrail-Filistin arasındaki çatışmalar nedeniyle Orta Doğu'da yüksek seyreden gerilim petrol fiyatları üzerinde etkili olmaya devam ediyor. İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları, küresel petrol rezervlerinin çoğunluğunun bulunduğu Orta Doğu'da daha fazla arz kesintisi yaşanabileceğine yönelik endişeleri artırarak petrol fiyatlarının artışında etkili oluyor.
Brent petrolde teknik olarak 89,28 ile 90,12 dolar aralığının direnç, 86,50 ile 86,30 dolar aralığının ise destek bölgesi olarak izlenebileceği belirtiliyor.
Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde yer alan bereketli Amik Ovası'nda, yaz aylarının kavurucu sıcaklarına rağmen soğan hasadı tüm hızıyla devam ediyor. Bu yıl gerçekleştirilen hasat, mevsim normallerinin üzerinde seyreden sıcak havalar nedeniyle oldukça zorlu geçiyor.
"SOĞAN'IN TARLADA KİLOSU 17 TL'DEN SATILIYOR"Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde yer alan ve Türkiye'nin en bereketli topraklarından biri olarak bilinen Amik Ovası'nda baharın gelmesiyle, çiftçiler tarafından yüzlerce dönüm araziye ekilen kuru soğan hasat edilmeye başlandı. Tarlada kilosu 17 TL’den satılan soğanlar, depremin etkilediği bölgeye ekonomik katkı sağlamaya devam ediyor.
"100 DÖNÜMLÜK ALANDA 500 TON ÜRÜN ELDE EDİLDİ"Nisan ayında başlayan soğan hasadından 100 dönümlük alanda 500 ton ürün elde ettiğini aktaran çiftçi Hüseyin Elmas, "Biz burada soğan hasadı yapıyoruz. Soğanın rekoltesi az olduğu için işçi çalışmasında sıkıntı var. Soğan hasadı Reyhanlı’dan başlıyor. Hasat, Nisan gibi başlar Aralık gibi biter. Şu an soğanın tarlada kilosu 17 TL’dir. Bu işi herkes yapamaz, meşakkatlidir. Bu sene rekolte az olduğu için günlük yevmiyeler düşük, yaklaşık 500 liradır. Şu an burada 100 dönüm tarla var. Ortalama 500 ton da soğan var" şeklinde konuştu.
"SÖKÜYORUZ, KESİYORUZ VE TOPARLIYORUZ"Hava sıcaklığının artmaya başlamasıyla çalışmaların da zorlaştığını belirten Mustafa Kılınç, konuşmasının devamında şunları kaydetti:
"Biz buraya Şanlıurfa’dan geldik. Burada çalışıyoruz, soğan işi yapıyoruz. Söküyoruz, kesiyoruz ve torbalıyoruz. Günlük yevmiyemiz tarlaya bağlı eğer ot yoksa günlük yaklaşık olarak 500 liraya geliyor. Bu işi kolay gören belki bazı arkadaşlar var ama gerçekten çok zor. Sabah 6 gibi gelip, akşam 6’da bırakıyoruz. Şimdi havalar biraz serin birkaç gün sonra havalar sıcak olunca insan toprağa ayakkabısız basamıyor. O günlerin gelmesini istemiyoruz. Gerçekten çok sıcak, sıcaklık 40 dereceyi geçiyor.""BURADA YEVMİYE 445 LİRA CİVARINDA"Sabahtan akşama kadar güneşin altında çalışmanın çok zor olduğunu dile getiren Fehmi Tutkal ise, "Sabah 6’da kalkıyoruz minibüslere binip tarlaya geliyoruz. Soğanları söküyoruz. Burada yevmiye 445 lira civarında, güneşin altında sabahtan akşama kadar çalışmak çok zor bir şey. Sabah 6 gibi başlıyoruz, akşam 6 gibi bırakıyoruz. Günün 12 saati buradayız" ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA
Türkiye Elektrik İletim AŞ (TEİAŞ), 23 Nisan 2024 Salı günü için günlük elektrik üretim ve tüketim istatistiklerini paylaştı.
Türkiye Elektrik İletim AŞ verilerine göre, dün en yüksek elektrik tüketimi 39 bin 880 megavatsaatle saat 21.00'de, en düşük tüketim ise 28 bin 240 megavatsaatle 07.00'de gerçekleşti.
23 NİSAN ELEKTRİK ÜRETİM VE TÜKETİMDE SON DURUMTürkiye'de dün günlük bazda 836 bin 610 megavatsaat elektrik üretildi, tüketim ise 835 bin 802 megavatsaat oldu.
Günlük bazda dün 836 bin 610 megavatsaat elektrik üretildi, tüketim ise 835 bin 802 megavatsaat olarak kayıtlara geçti.
Üretimde, ilk sırada yüzde 21 payla barajlı hidroelektrik santralleri yer aldı. Bunu yüzde 15,3 payla ithal kömür santralleri ve yüzde 12,4 payla doğal gaz santralleri izledi.
Türkiye, dün 7 bin 401 megavatsaat elektrik ihracatı, 6 bin 595 megavatsaat elektrik ithalatı yaptı.
Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından gündeme getirilen "ambalaj üzerine etiket" uygulamasının detayları belli oluyor. Ticaret Bakanlığı yeni başlatacağı uygulama kapsamında üretici, toptancı ve perakendecilerle birlikte çalışmalarına devam ediyor.
Yeni uygulama ile birlikte ambalaj üzerinde fiyat etiketi uygulaması üçlü bir komisyon tarafından belirlenecek. Komisyonda bakanlık yetkililerinin de yer alması bekleniyor. Yeni uygulama ile birlikte ambalajlı ürünler, komisyonun belirleyeceği tavsiye fiyatıyla satılacak. Yeni düzenleme ile birlikte günlük ve haftalık değişen fiyat listelerinin önüne geçilecek.
ÜRÜNLERE MALİYET KARI EKLENECEKAmbalajlı ürünlerinin üzerine tavsiye fiyatı konsensüs ile belirlenecek. Üretici, toptancı, perakendeci ürünün üzerine maliyet ve kârı ekleyerek bir fiyat çıkaracak. Yeni fiyatlar Ticaret Bakanlığına bildirilecek daha sonrada üretim tarihiyle birlikte ambalaja basılacak. Yeni düzenlemeler kapsamında ürün maliyetlerinde zarar edilmeyecek ve ürün stoklamanın önüne geçilmesi bekleniyor. Vatandaşalar artık tüketici fiyatlarının ne olduğunu bilecek ürün üzerinde yazan fiyat sayesinde bu ay ve gelecek ay üründe yaşanan fiyat farkını gözlemleyecek
Türkiye genelinde altın piyasasında yaşanan bazı sorunlardan dolayı Gram altın, Çeyrek altın ve Cumhuriyet altını üretiminde yaşanan sorunlardan dolayı vatandaşlar kuyumculardaki kesme altına yöneliyor. Altın çeşitlerinin bulunurluğunun azalmasından dolayı kesme altın bu alandaki açığı kapatmaya çalışıyor. Milyonlarca vatandaş ise kesme altının avantajlı olup olmadığını merak ediyor. Konunun uzmanı bu durum karşısında kritik uyarılarda bulundu.
Altın ve Para Piyasaları Uzmanı ve İstanbul Mücevherciler Kuyumcular ve Sarraflar Derneği (İMKUSAD) Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Yıldırımtürk, kesme altın ile ilgili vatandaşları yakından ilgilendiren açıklamalar yaptı.
“Kesme altın bizim 1 kg altının merdaneden geçirdikten sonra levha haline getirip özellikle atölyelere sattığımız altındır. Atölye ne altın aldığını ve nereden aldığını çok iyi bilir. Ancak vatandaş bir kuyumcuya gidip ‘bana kesme altın verin’ dediği zaman o her türlü suistimale açıktır.VATANDAŞLAR MAĞDRUİYET YAŞAYABİLİRKesme altın alan vatandaşların sonradan mağduriyet yaşayabileceğini aktaran Başkan Yıldırımtürk, ''Doğru çalışan muhakkak çok sayıda kuyumcu arkadaşımız var ancak bunu istismar edecek olan kuyumcu arkadaşlar da var. 1 kg gümüşü merdaneden çeker, levha haline getirir, üzerine bir altın yaldız koyar ve size verir. Üzerine 24 ayar diye bile yazabilir. Siz onu başka bir yere götürüp satmak istediğinizde bunu test ettiklerinde altın olmadığı anlaşılır. Siz aldığınız yere geri götürdüğünüzde ‘hayır bu benim verdiğim altın değil’ deyip itiraz edebilirler. Mağduriyetlerin çok olacağı bir işlem şeklidir.'' ifadeleri kullandı
VATANDAŞLAR KESME ALTIN ALMALI MI? Yıldırımtürk, ''Artık uluslararası nitelikte Londra Metal Borsası’ndan sertifika almış rafinerilerin ürettiği gram altın varken kesme altın almanın çok doğru olmadığı kanaatindeyim. Londra Metal Borsası’ndan sertifikalı rafinerilerin bastığı 1 gram, 5 gram, 10 gram, 50 gram, 100 gram, 250 gram, yarım kg, 1 kg altın var.'' diyerek belirtti.DARPHANE SORUNLARI BİTİYORGeçtiğimiz günlerde altın piyasasında sorun yaşanması üzerine Yıldırımtürk ''Şu anda Darphane ile ilgili sıkıntıların ortadan kalktığını söyleyebiliriz. Şu anda yeterince altın var. O yüzden kesme altın almak çok doğru değil. Altın almak istiyorsanız Cumhuriyet altını, Darphane’nin ürettiği rafinerilerin ürettiği altından başka bir altın almanız çok doğru olmaz. Bilezik veya takı da alabilirsiniz. Ancak ‘ben kesme altın alacağım daha ucuzmuş’ diye düşündüğünüzde bunun doğru olduğu kanaatinde değilim.'' dedi.
KESME ALTIN ALIRKEN KUYUMCUDAN BELGE İSTENMELİ Mİ?Başkan Yıldırımtürk kuyuculardan kesme altın alırken belge istenmeli mi ? sorusuna Yıldırımtürk,''Evet, kesinlikle belge alınmalıdır. Üzerindeki ayarın gerçekten 24 ayar olup olmadığının test edilmesi lazım. Siz en güvenilir yerden aldığınız kesme altını bozdurmak istediğinizde kuyumcu bunu test etmek ister.'' dedi
SERTİFİKALI ALTINDA SORUN YAŞAMAK ZOR Başkan Yıldırımtürk, ''Poşetli, üzerinde sertifikası olan, kimin ürettiği belli olan gram altınlar var. 1 gram alsanız bile onun üzerinde 1 gram 24 ayar olduğu yazılıdır. Bu hem altının içinde yazar hem de poşette yazar. İki yazıyı da karşılaştırmalısınız. Burada mağduriyet belki de milyonda birdir. Ancak kesme altında mağduriyet çok daha fazladır. Şu anda piyasada altın bulunurluğunda sıkıntı yok. Darphane bizim istediğimiz kadar altın verebiliyor. Kapalıçarşı’da veya kuyumcuda istediğiniz kadar çeyrek altın ve Cumhuriyet altını çeşitlerini bulabilirsiniz.'' ifadeleri kullandıGRAM ALTINDA YENİ FİYAT DÜZENLEMESİ GELEBİLİR Altın piyasasında yaşanan hareketlilikten dolayı Gram altının fiyatına vurgu yapan Yıldırımtürk, ''Fiyat olarak bir miktar düzeltme bekliyorduk. Bu düzeltmenin çok kalıcı olacağı kanaatinde değilim. Şu anda kuyumcularda gram altının fiyatı 2580 TL civarında. Bir düzeltme olacaktır. Ancak ben gram altının 2500 TL altına çok gerileceğini düşünmüyorum. 2750 TL seviyelerini ise önümüzdeki haftalarda veya önümüzdeki ay itibarıyla görebiliriz.” ifadelerini kullandı.
Giriş
