fizy, 2022 yılında da müzik tutkunlarının tercihlerinden biri oldu. Bu yıl platformda en çok dinlenen sanatçılar arasında Sefo ilk sırada yer alırken, platform kullanıcıları en çok Mustafa Ceceli’nin ‘Salıncak’ adlı şarkısını dinledi. Bu yıl en çok beğeniyi KÖFN’ün Bi’ Tek Ben Anlarım şarkısı alırken, aynı şarkı en çok paylaşılanlar listesinde öne çıktı. Yılın en çok aratılan şarkıcısı ise Sefo oldu. İlk sırada İstanbul varBu yıl en çok fizy dinleyen ilk 10 şehir arasında İstanbul ilk sırada yer aldı. İstanbul’dan sonra platformun en çok dinlendiği şehirler Ankara, İzmir, Bursa, Adana, Kahramanmaraş, Diyarbakır, Kayseri, Konya ve Gaziantep olarak sıralandı. Fizy de en çok dinlenen listeler2022 yılında platformda en çok rap, pop, arabesk ve alternatif müzik türleri dinlendi. Kullanıcıların tercihleriyle oluşan algoritma listeleri hariç, yılın en çok dinlenen listeleri arasında fizy Top 50 Yerli, Eskimeyen Şarkılar, fizy Top 50 Yabancı, Kafamda Sürekli Çalanlar ve fizy Pop dikkat çekti.

Türkiye Yazarlar Birliğinin "Yılın Yazar, Fikir Adamı ve Sanatçıları Ödülleri"ni kazanan isim ve eserler, düzenlenen basın toplantısıyla kamuoyuna duyuruldu. Basın Kültür ödülü gazetemiz yazarı Adnan Öksüz’e verilirken hikâye kategorisinde "Üç Günlük Dünyanın İkinci Günü" eseriyle Ali Işık, şiir dalında "Düşerken Söylenecek Şarkılar" eseriyle Atakan Yavuz, roman kategorisinde ise "Karlı Bir Gece Vakti" eseriyle İsmail Özen ödüle değer görüldü. Türkiye Yazarlar Birliğinin (TYB) "Yılın Yazar, Fikir Adamı ve Sanatçıları Ödülleri"ni kazanan isim ve eserler, düzenlenen basın toplantısıyla kamuoyuna duyuruldu. Kültür, sanat, edebiyat ve düşünce camiasında 2022'de meydana gelen gelişmeleri takip eden TYB, değerlendirme sürecinin ardından ödüle layık görülen isim ve eserleri belirledi. Ödül kazanan isim ve eserleri kamuoyuna açıklamak üzere TYB Genel Merkezi'nde basın toplantısı düzenlendi. Toplantıda konuşan TYB Genel Başkanı Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan, az da olsa etkisi devam eden Kovid-19 salgını dolayısıyla tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de zor bir yılın geride bırakıldığını söyledi. TYB için 2022'nin oldukça verimli geçtiğini ifade eden Arıcan, geçen yıl Türkçe Şurası, Ankara ve İstanbul edebiyat festivalleri, "Türkçenin Uluslararası Şiir Şöleni" ve İstiklal Şairi Mehmet Akif Ersoy'u anma programlarının da aralarında bulunduğu pek çok etkinlik düzenlediklerini belirtti "Türkiye Yüzyılı vizyonunu birlikte oluşturma" çağrısına destekArıcan, 45 yıllık bilgi, birikimi, deneyim ve özgüvenle geleceğe dair önemli hedefleri ve projeleri olduğunu dile getirerek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Türkiye Yüzyılı vizyonunu birlikte oluşturalım" çağrısına katkı sunmak istediklerini vurguladı. Bundan dolayı 2023 yılında gerçekleştirmeyi hedefledikleri faaliyetlere değinen Arıcan, şöyle devam etti: "Kamu, sivil toplum kuruluşları, üniversiteler, yerel yönetimler ve özel sektörle işbirliği yaparak ülkemizin dört bir yanında binlerce yıllık tarihsel ve kültürel birikimimizin sonucunda oluşan kültür, sanat ve edebiyat etkinlikleri düzenleyeceğiz. Özellikle 'Cumhuriyetin 100 yılında Balkanlardan Orta Asya'ya Türk Edebiyatı' ve 'Kuruluşunun 100. Yılında Edebiyatın Yüzüncü Yılı' temalı uluslararası bilgi şölenleri için tüm hazırlıklarımızı tamamladık.Üzerinde durmak istediğimiz ikinci konu, Türk dünyası başta olmak üzere tüm dünya ülkelerine Anadolu'nun dini ve sosyal hayatında önemli görevler üstlenmiş olan Hacı Bektaş Veli, Mevlana ve Yunus Emre gibi değerlerimiz yanında Mehmet Akif Ersoy, Nurettin Topçu, Tarık Buğra, Necip Fazıl, Sezai Karakoç gibi isimlerin de artık ülkemizin anlatımında ve tanıtımında önemli isimler olarak ele alınması gerekmektedir."TYB'nin "Yılın Yazar, Fikir Adamı ve Sanatçıları Ödülleri"ni kazanan isimler ve eserleri şöyle: "Hikaye: Ali Işık - Üç Günlük Dünyanın İkinci Günü Şiir: Atakan Yavuz - Düşerken Söylenecek Şarkılar Roman: İsmail Özen - Karlı Bir Gece Vakti Deneme: Ahmet Edip Başaran - Sahipsiz Güzel Edebi Tenkit: Servet Şengül - Epik Damar Fikir: Taşkın Tuna - Var Olmak Ya da Olmama Araştırma: Mustafa Çıpan - Pir-i Sani Divane Mehmet Çelebi İnceleme: Murat Bozkurt - Sinema ve İdeoloji Dil: Hüseyin Rahmi Göktaş - Kökses Teorisi Türkçenin Geleceği Hatıra: Şerif Aydemir - Yaşamak Geçti Başımdan Gezi: Kemal Kahraman - Zamanın Ayak İzleri Şehir: Mehmet Çayırdağ - Kayseri Tarihi Araştırmaları Tercüme: Dr. Mehmet Yazgan - Mahatma Gandi Tiyatro: Kudret Ayşe Yılmaz - Hayat Gibi-Bir Dram Bir Komedi Biyografi: Fazıl Gökçek - Ahmet Mithat Efendi Çalışmaya Vakfedilen Bir Hayat Çocuk Edebiyatı: Melih Tuğtağ - Kuş Jokeyleri/Gerçeği Gıdıklayan Masallar Basın/Kültür: Adnan Öksüz Basın/Fikir: Abdullah Muradoğlu Dergi: Karabatak dergisi Türk Müziği: Dr. Gönül Paçacı - Karar Perdesi (TRT2) Halk Kültürü: Ahmet Şenol Elektronik Yayıncılık: https://www.insaniyet.net TV Programı: Aklıselim - TRT Türk TV Belgesel: Diyanet TV - Bir Sahaf Bin Dünya belgeseli TYB Özel Ödülü: Fatih Belediyesi - Kültürel Belediyecilik Kamu Yayıncılığı: Albaraka Yayınları Özel Yayıncılık: Kadim Yayın Grubu Yayıncılık Özel: Türk Kültürüne Hizmet Vakfı Üstün Hizmet: Dr. Nazif Öztürk, Prof. Dr. Hasan Tahsin Feyizli, Amir Ateş."

İBB’ye gönderilen ön inceleme talep yazısının altında tanıdık bir imza var. İmza sahibi, İBB soruşturmasını yürütürken siyasi müdahalelerden rahatsız olup görevi bırakan başmüfettişin yerine atanan bir dönemin Ak Parti milletvekili adayı Mülkiye Başmüfettişi Arif Yıldırım. Yıldırım tarafından, tablonun satın alma süreçleriyle ilgili belgeler resmi yazıyla talep edildi. Oysa 2 yıl önce uydurma bir ihbarı dikkate alıp soruşturma izni için İstanbul Valiliği’ne gönderen İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının talebine, İstanbul Valiliği İdare ve Denetim Müdürlüğü tarafından “soruşturmaya gerek yoktur” yanıtı verildi. 27 Aralık 2022 tarihinde Fatih Tablosu, yaşanan bu süreçlere rağmen Mülkiye Başmüfettişi Arif Yıldırım tarafından yeniden ön inceleme konusu yapıldı. Arif Yıldırım imzasıyla İBB’ye gönderilen yeni talep yazısında, satın alma süreçleriyle ilgili bilgi ve belgeler talep edildi.  İBB Meclisi araştırma komisyonu incelemesi, Arif Yıldırım’ın daha önce 3 kez sözlü talep edip incelemesine rağmen herhangi bir olumsuzluğa maruz rastlanmadı.

Küçükçekmece Belediyesi'nin ücretsiz olarak düzenlediği sanat ve meslek edindirme kursları devam ediyor. Alanında uzman eğitmenler eşliğinde her yaş grubuna yönelik düzenlenen Eğitim Akademisi kurslarından 2022-2023 eğitim öğretim yılında, yetişkin ve çocuk kategorisinde 3134 kişi faydalandı. Başkan Çebi: Her yaşa hitap eden eğitimlerimiz devam ediyorKüçükçekmece’de kültür sanat ve eğitime katkı sunmaya devam edeceklerini ifade eden Belediye Başkanı Kemal Çebi, “Eğitim ortamında tanışma, kaynaşma, dayanışma ve işbirliğini güçlendirmeye yönelik, insan merkezli eğitim programlarını önemsiyoruz. Sanat ve meslek kurslarımıza katılan her yaştan Küçükçekmeceliler, içindeki yetenekleri keşfedip, kendilerini geliştiriyor ve üretici konumuna geçiyor.  Kurslarımıza büyük ilgi gösteren tüm vatandaşlarımıza teşekkür ediyorum. Uzman kadromuzla eğitimlerimize bu yıl da devam ediyoruz.  Küçüğünden büyüğüne her yaştan insanımıza kurslarımızın kapıları açık. Tüm hemşehrilerimiz ücretsiz olarak açtığımız bu kurslarımıza online başvurularını gerçekleştirip, katılabilirler” diye konuştu. 34 ayrı branşta ücretsiz kurslar Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü bünyesinde faaliyet gösteren eğitim akademisinde; çocuk ve yetişkin olmak üzere iki farklı kategoride 34 farklı branşta kurslar düzenleniyor. Küçükçekmece Belediyesi Cennet, Atakent ve Sefaköy Kültür ve Sanat Merkezi ile Kemal Paşa Semt Konağı’nda gerçekleştirilen kurslarda, 4-17 yaş aralığındaki çocuklar ve gençler için; Bale, Bağlama, Keman, Gitar, Türk İşaret Dili, Engelliler Ritim Atölyesi, Yaratıcı Drama, Çocuklara Mutfak Atölyesi, Halk Oyunları gibi 9 farklı branşta toplam 1039 öğrenciye eğitim veriliyor. Yetişkinlere yönelik sanat ve hobi amaçlı kurslarda ise; Bağlama, Türk İşaret Dili, Beden Dili, Türk Halk Müziği Korosu, Türk Sanat Müziği Korosu, Musiki Korosu, Tambur ve Halk Oyunları gibi 8 farklı branşta 674 kursiyer eğitim alıyor. Halk Eğitim Merkezi işbirliği ile düzenlenen meslek edindirme, kişisel gelişim ve sanat kurslarında ise; Almanca A1, Almanca A2, İngilizce A1, İngilizce B1, Fransızca A1, Bilgisayar İşletmenliği, Ofis Programları, Okuma-Yazma, Aşçı Çırağı, Butik Çikolata Yapımı, Pastacı Çırağı, Yaş Pasta Yapımı, Diksiyon, Fotoğraf Çekimi, İlk Yardım, Resim, Ebru, Bağlama, Piyano,  Dekoratif Ev Aksesuarları Hazırlama, Takı Yapımı, Görsel Sanatlar Atölyesi, Gümüş Kazaz Örücülüğü ve Türk Halk Oyunları olmak üzere toplam 22 farklı branşta 1421 öğrenciye eğitim veriliyor. Halk Eğitim Merkezi işbirliği ile düzenlenen kurslarda ise; kurs sonunda başarılı olan kursiyerlere Milli Eğitim Bakanlığı onaylı başarı sertifikası takdim ediliyor. Yeni başvurular Şubat’ta online gerçekleştirilecekEğitime devam eden 34 branşa ek olarak yeni yılda; Girişimcilik, Finansal Okuryazarlık ve Bahçe Bakımı gibi yeni branşların eklenmesi planlanıyor. Kurslarda yeni dönem başvuruları Şubat ayında başlayacak. Başvurularla ilgili ayrıntılı bilgi almak isteyenler 444 4 360 numaralı telefondan veya Küçükçekmece Belediyesi'nin sosyal medya hesaplarından ayrıntılı bilgi edinebilir.

Yedi Güzel Adam’ın aksiyoneri, şair ve yazar, Memur-Sen Kurucu Genel Başkanı Mehmet Akif İnan’ın hatırasını yaşatmak adına bu yıl dördüncüsü düzenlenen Mehmet Akif İnan Ödülleri, Memur-Sen Genel Merkezi’nde gerçekleştirilen ödül töreni ile sahiplerini buldu. Memur-Sen olarak yapılan her faaliyetin, her çalışmanın altında hizmet anlayışlarının, kuruluş kodlarının ve dava bilinçlerinin olduğunu söyleyen Genel Başkan Ali Yalçın, ilmi ve fikri araştırmalar da insani ve sosyal çalışmalar da emek ve ekmek mücadelelerine dâhil olduğunu söyleyerek, “Cemil Meriç, ‘Her toplum bir kitaba dayanır’ diyor ya, işte bizim dayandığımız kitap, bizlere hayatı bir ve bütün olarak inşa et diyor. İşte biz de bu inançla, gündemimize aldığımız her çalışmada gündem belirlemeye, sorumlu bir konumda durmaya ve gücümüz oranında büyük ve kalıcı çalışmalar yapmaya gayret ediyoruz.” dedi. Yalçın, “Memur-Sen’in örgütlenme harcını şair naifliği, dava adamı cehdi ve saha adamı kararlığıyla karan Kurucu Genel Başkanımız merhum Mehmet Akif İnan’ın çok yönlülüğüne uygun olarak ödüllerimizi farklı alanlarda dağıtıyoruz. Bu gece, çalışma hayatından, kültür sanat ve edebiyata, uluslararası değerden, üstün hizmete vefaya kadar hayırlı ve sağlam bir gelenek oluşturduğumuza inandığımız farklı kulvarlarda ödülleri takdim edeceğiz.” şeklinde konuştu. Memur-Sen’in kuruluş yıllarını hatırlayan ve zor şartlardan bugüne kadar nasıl gelindiğini bilen birisi olarak bu noktaya gelinmiş olması dolayısıyla mutlu olduğunu ifade eden AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş ise, “Mayası sağlam bir kuruluşun hangi badirelerden geçerek güzel günlere ulaşabileceğinin en güzel örneklerinden biri de Memur-Sen’dir. Mehmet Akif İnan’ı bir kez daha rahmetle anıyoruz, mekânı cennet olsun. İzleri hâlâ Türkiye’de taze olan ve o izleri binlerce insan tarafından hâlâ takip edilen değerli bir şahsiyeti böyle güzel bir törenle anmış olmak da herhalde sizler için önemli bir vefa örneğidir” diye konuştu. ÇALIŞMA HAYATI VE EMEK ÖDÜLÜ MADEN ŞEHİDİ YENER SAYGIN’A VERİLDİProtokol konuşmalarının ardından 6 kategorideki ödüller sahipleriyle buluştu. Kültür Sanat ve Edebiyat Ödülü Mustafa Kutlu’ya verilirken, Üstün Hizmete Vefa Ödülü eski Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Lütfi Doğan’a verildi. Jüri Özel Ödülü’nün sahibi çizer Hasan Aycın olurken, Doç. Dr. Halil İbrahim Üçer İslam Düşünce Atlası çalışmasıyla Başarı ve Teşvik Ödülü’ne, Uluslararası Değer Ödülü’ne ise Sudan İşçi Konfederasyonu Başkanı Yusuf Abdülkerim layık görüldü. Çalışma Hayatı ve Emek Ödülü ise Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessesesi’ne ait maden ocağındaki patlamada yaralanmasına rağmen maden ocağına tekrar girerek 6 arkadaşını kurtardıktan sonra hayatını kaybeden Yener Saygın’a ithafen eşi Demet Saygın’a takdim edildi. Haber: Ali Ekber

Mütefekkir, yazar ve tercüman Yaşar Kaplan, 71 yaşında Almanya'da vefat etti. Bir süredir pankreas kanseri nedeniyle tedavi gören Kaplan, sabah saatlerinde hastanede hayatını kaybetti. Kaplan'ın vefatının ardından dostları ve sevenleri sosyal medyada baş sağlığı diledi. Yaşar Kaplan'ın öz geçmişiNiğde'de 1952'de dünyaya gelen Kaplan, ilköğrenimini köyünde, ortaöğrenimini Kayseri İmam Hatip Lisesi'nde tamamlandı. Ardından İngiliz Dili ve Edebiyatı ile Amerikan Dili ve Edebiyatı Tarihi bölümlerinde yükseköğrenim gördü.Diyanet İşleri Başkanlığı, İller Bankası, Türkiye Zirai Donatım Kurumu, Mila Haber Ajansı’nda yazı işleri müdürlüğü ve Devlet Planlama Teşkilatı’nda tercümanlık görevlerinde bulunan Kaplan, dört ayrı eserinden dolayı yargılandı, Demokrasi Risalesi adlı deneme kitabı nedeniyle 3 yıla yakın cezaevinde kaldı. Bir süre Millî Gazete’de de köşe yazarlığı yaptı.Kaplan, cezaevinden çıktıktan sonra 2001 yılında Almanya'ya gidene kadar Akit gazetesinde köşe yazarlığı yaptı. Edebiyatın 1980'li yıllardaki ünlü isimlerinden olan Yaşar Kaplan, hikâye, deneme ve eleştiri yazılarını kendi adı ve müstear imzalarla edebiyat, kurucusu olduğu Aylık Dergi ve Meydan dergilerinde yayımladı. Yönettiği Aylık Dergi'de aktüel konulara getirdiği yaklaşımlarla hikâyeciliğinin yanı sıra deneme ve eleştirileriyle de ilgi topladı.

İstanbul Edirnekapı'daki Sakızağacı Kabristanlığı'nda Ali Haydar Efendi'den Abdülaziz Bekkine Hazretleri’ne, Mahmud Ustaosmanoğlu Hazretleri'nden Gönenli Mehmed Efendi'ye ve Enver Baytan’dan Hâkim Anne'ye kadar çok sayıda kıymetli zat medfun halde bulunuyor. Birçok kıymetli zatı bağrında misafir eden İstanbul'un en önemli mekânlarından biri de Sakızağacı Kabristanlığı... Kapısından adım attığınız andan itibaren değişik bir havayı soluduğunuz Sakızağacı Kabristanlığı'nda çok sayıda önemli zat medfun halde bulunuyor. Vuslat Derneği, Ali Haydar Efendi'den Abdülaziz Bekkine'ye, Mahmud Ustaosmanoğlu Hazretleri'nden Gönenli Mehmed Efendi'ye ve Vali Amca'dan Hâkim Anne'ye kadar İslam toplumunun öncü isimlerini barındıran Sakızağacı Kabristanlığı'ndaki kimi İslam büyüklerini derledi. Biz de bu çalışmayı baz alarak Sakızağacı Kabristanlığı'ndaki bazı önemli değerleri aktarıyoruz. CELALEDDİN ÖKTENİmam hatip okullarının kurucusu olan Celaleddin Ökten, genç yaşta hafızlığını tamamladı. Babanzâde Ahmed Naim, Mehmet Akif Ersoy ve İzmirli İsmail Hakkı gibi önemli müderrislerden ders alan Ökten, eğitimini Dârülfünun Edebiyat Fakültesi'nde tamamladı. Ökten, birçok okulda öğretmenlik yaptı ve İstanbul İmam Hatip Okulu'nda ise kurucu müdürlük vazifesinde bulundu. Celaleddin Ökten, 1.000 ciltlik kitaplığını da Süleymaniye Kütüphanesi'ne bağışladı. HIZIR ALİ MURADOĞLUİlk ve ortaöğretimini memleketi Rize'de tamamlayan Hızır Ali Muradoğlu, üniversite eğitimi için geldiği İstanbul'da Mahmud Efendi ile tanışır ve fakülteyi bırakır. Kendisini İslami ilimlere adayan ve Mahmud Efendi Hazretleri'nin damadı olan Muradoğlu, İsmailağa Camii'nde ders verdiği esnada şehit edildi. NERMİN ÖZÜLKÜ (HÂKİM ANNE)Mahmud Efendi Hazretleri'nin vaaz ve sohbetlerinden dolayı idamla yargılandığı davanın görüldüğü duruşmanın sonunda Hâkim Nermin Özülkü, Mahmud Efendi'ye hitaben, “Son olarak bir şey söyleyecek misiniz?” diye sorar. Mahmud Efendi ise, “Hanım kızım, sizin burada erkekler içinde çalışmanız helal değildir” cevabını verir. Bu cevabın tesiri ile Mahmud Efendi Hazretleri'ne intisap eden Nermin Özülkü, Hâkim Anne olarak adlandırılır. Hâkim Anne, medrese eğitiminin ardından binlerce talebe yetiştirmiştir. MAHMUD EFENDİ HAZRETLERİTrabzon'un Of ilçesinde dünyaya gelen Mahmud Efendi, 10 yaşında hafızlığını tamamladı. 16 yaşında İslami ilimler eğitimi noktasında icazet alan Mahmud Efendi, şeyhi Ali Haydar Efendi ile tanıştıktan sonra İsmailağa Camii'ne imam oldu. “Asrın Müceddidi” olarak nitelendirilen Mahmud Efendi Hazretleri 2022 yılında rahmet-i Rahman'a kavuştu. BAYRAM ALİ ÖZTÜRKİlk, orta ve lise eğitimini Adapazarı'nda gören Bayram Ali Öztürk, Erzurum Yüksek İslam Enstitüsü ve Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde eğitimini tamamladı. Amcasının vesilesiyle Mahmud Efendi Hazretleri ile tanışan Bayram Ali Öztürk, Mektubat şerhi dersleri yaptı ve 'Mektubatçı' olarak anıldı. Türkçenin yanı sıra beş dil bilen Öztürk, yirmi bin ciltlik kütüphaneye sahipti. Bayram Ali Öztürk, İsmailağa Camii'nde sohbet verdiği sırada bıçaklı saldırıya uğradı ve ebedi âleme göç eyledi. ALİ HAYDAR EFENDİMedrese eğitiminin ardından İstanbul'a gelen Ali Haydar Efendi, dersiâmlık sınavını kazandı. Ali Haydar Efendi, 1914'te Sultan Selim Camii yakınlarında bulunan İsmetullah Efendi Dergâhı'na şeyh oldu. Cumhuriyetin ilanından sonra İstiklal Mahkemeleri'nde yargılanan Ali Haydar Efendi, birçok ilim insanının yetişmesine vesile oldu. MEHMET ÖĞÜTÇÜ (GÖNENLİ MEHMED EFENDİ)Gönenli Mehmed Efendi olarak bilinen Mehmet Öğütçü Hocaefendi, hafızlık eğitimini 12 yaşında tamamladı. Birçok camide imam hatiplik vazifesinde bulunan Gönenli Hazretleri, reîsülkurrâlığa yükselmiştir. Gönenli Mehmed Efendi, kendi gayreti ve halktan topladığı bağışlarla birçok öğrencinin yetişmesine vesile oldu. ENVER BAYTANGönenli Mehmed Efendi'nin talebesi olan Enver Baytan Hoca, 70 yıl boyunca imamlık ve vaizlik görevinde bulundu. Ahlak ve maneviyatın topluma nüfuz etmesi adına kıymetli çalışmalarda bulunan Baytan, toplam 17 kitap yayınladı. ABDÜLAZİZ BEKKİNEAbdülaziz Bekkine, Mehmed Zahid Kotku Hazretleri'nin vesilesiyle Gümüşhanevi Tekkesi'ne giderek Mustafa Feyzi et-Tekfurdağî'ye intisap etti. Sonrasında tekkenin şeyhliğini de yapan Abdülaziz Bekkine Hazretleri, Millî Görüş lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan ve ünlü fikir insanı Nurettin Topçu gibi isimlerin yetişmesinde önemli rol oynadı. HAZIM OKTAY BAŞER (VALİ AMCA)Hazım Oktay Başer, nam-ı diğer Vali Amca, ilkokulu Çorum'da, ortaokul ve liseyi Yozgat'ta tamamladıktan sonra Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nden dereceyle mezun oldu. Birçok yerde kaymakamlık yaptıktan sonra vali yardımcılığı, emniyet genel müdür yardımcılığı ve Konya valiliği görevlerinde bulunan Vali Amca, emekli olduktan sonra Millî Gazete genel müdürlüğü yaptı. Vali Amca, devlet kademelerinde önemli görevlerde bulunduğu sırada İslam'dan taviz vermemesi ve bu sebeple sürgün edilmesi ile Müslümanlar için örnek bir yaşantı sergiledi.

Bugün gençlere yönelik ilgi çekici programlara, modelleme çalışmalarına ve yayımlara duyulan ihtiyacı kolaylıkla gözlemleyen YEKDER, Etkinliklerle İstanbul Gezi Rehberi serisi ile yıllardır özgün modeller ve materyaller üreterek söz konusu ihtiyaca binaen Şerife Alcan tarafından kaleme alınan “Etkinliklerle Süleymaniye Külliyesi Gezi Rehberi” kitabını yayımladı. Tarihi mekanların merak edilerek, araştırılarak ve fark edilerek ziyaret edilmesine yönelik hazırlanan gezi rehberinde Süleymaniye Külliyesi’nin merak edilen taraflarına değiniliyor. Eserle birlikte Süleymaniye Camii ve Külliyesi özet bilgiler ve görsellerle tanıtılıyor. YEKDER’in yayımladığı bir diğer eser ise bir gençlik çalışması olarak karşımıza çıkıyor. “Marifet Okulu Lise” adını taşıyan kitabın yazarlığını Fatih Alibaz Dursun yapıyor. Uzun yıllar önce YEKDER tarafından modellenen Marifet Okulu programının uygulama çalışmalarında edinilen gözlem ve tespitler neticesinde programın saha çalışmalarında daha etkin kullanılmasını sağlayacak bir yayımın gerekliliği fark edilerek söz konusu eser meydana getiriliyor. Eser, programı uygulayan eğitimcilere yardımcı olmak ve gençlerin keyifle okuyabileceği bir yayım hazırlamak için sarf edilen kıymetli bir gayretin ürünü olarak karşımıza çıkıyor. Yayımlanan bu iki kıymetli eserin detaylarına www.yekder.org.tr adresinden veya Yekder genel merkezinden ulaşabilirsiniz.

Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen) Kurucu Genel Başkanı Mehmet Akif İnan, vefatının 23. yılında İstanbul Üsküdar’da düzenlenen anma programı ile anıldı. Üsküdar Belediyesi tarafından Altunizade Kültür ve Sanat Merkezi’nde “Bir İnanç Adamı: Mehmet Akif İnan” başlıklı anma programında “Kudüs Şairi” dava adamı Mehmet Akif İnan anıldı. Moderatörlüğünü Adem Turan’ın yaptığı programda, Milli Gazete yazarları Ali Haydar Haksal, Hüseyin Akın, yazar Mustafa Özçelik ve Mehmet Akif İnan Yönetim Kurulu Başkanı Hıdır Yıldırım konuştu. Anma programında, Mehmet Akif İnan’ın şiir anlayışını Hüseyin Akın, dervişlik yönünü Mustafa Özçelik, dava adamlığını Ali Haydar Haksal ve sendikacılık yönünü Hıdır Yıldırım anlattı.

Kastamonu il merkezinde bulunan Nasrullah Kadı Camii, cuma namazının ardından ibadete kapatılacak. 1506 yılında Kadı Nasrullah tarafından inşa edilen tarihi camide, ibadete kapalı kaldığı süre boyunca onarım ve bakım çalışmaları yapılacak. Kastamonu Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nden verilen bilgiye göre, tarihi Nasrullah Kadı Camii 3 Şubat tarihinde yeniden ibadete açılacak. Kastamonu Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nden yapılan yazılı açıklamada, “Mülkiyeti Nasrullah Kadı Camii Şerifi Vakfı’na ait, Kastamonu il merkezinde bulunan Nasrullah Kadı Camiinde Vakıflar Genel Müdürlüğü Kastamonu Bölge Müdürlüğümüzce kullanımdan kaynaklı yer yer basit sıva onarımları ve badana işlemi yapılması gerekliliği doğmuştur. Yenilemeler çerçevesinde ahşap döşemenin sağlamlaştırılması, kirlenen halılarının temizlenmesi şeklindeki bakım-onarımı, caminin restorasyonu aşamasında alınan ve Bölge Müdürlüğümüzce konservasyonu sağlanan hat yazısı levhaların konumlandırılması/yerlerine asılması çalışmalarının yapımına başlanacaktır. Bu çerçevede, son cemaat mahalli ibadete açık olacak şekilde cami, 13 Ocak 2023 Cuma günü, cuma namazı sonrasında ibadete kapatılacaktır. Yapılacak iyileştirme çalışmaları sonrasında Nasrullah Kadı Camii 3 Şubat 2023 cuma namazı ile birlikte yeniden ibadete açılacaktır” denildi.

Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katılımlarıyla açılışı gerçekleştirilen Rami Kütüphanesi, içerisinde kitaplarla birlikte pek çok da etkinlik barındırıyor. Etkinlik zincirinin ilk halkası Rami Kütüphanesi’nin açılışına özel düzenlenen Sultan Fatih’in Şahsi Kitaplığı Yazma Eser Sergisi oldu. Sergi çerçevesinde Fatih Sultan Mehmet Han’ın şahsi kütüphanesine sunulan ve kendisinin incelemeleri ve değerlendirmeleri için hazırlanan çok özel yazma eserler yer alıyor. “Fatih Kitaplığı” adıyla anılan geniş külliyattan sergi için yapılan seçkide; tıptan felsefeye, astronomiden optiğe, müzikten dinler tarihine, edebiyattan coğrafyaya 15 farklı disiplinden toplam 98 eser ziyarete açıldı. Her biri döneminin en meşhur alimleri tarafından yazılarak en değerli sanatçıları tarafından göz alıcı renklerle süslenen bu eserler, gelen vatandaşlara görsel bir şölen yaşatıyor. Diğer yandan seçkiye katılan eserlerden çok büyük bir kısmının halkla ilk defa buluştuğu söylenilen sergi, mart ayının sonuna kadar gezilebilecek. “Mart sonuna kadar açık kalmasını planlıyoruz”Sultan Fatih’in Şahsi Kitaplığı Yazma Eserler Sergisi’yle ilgili bilgiler aktaran Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı Kitap Şifahanesi ve Arşiv Dairesi Başkanı Nil Baydar, “Fatih Sultan Mehmet’e ait kitapların, yazma eserlerin sergilendiği, Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı’nın düzenlediği ve yaklaşık 2,5 ay açık kalacak bir sergi. Mart sonuna kadar açık kalmasını planlıyoruz. Fatih Sultan Mehmet için hazırlanan ve zahriye sayfalarında Sultan 2. Mehmet’e ithaf metinleri bulunan kitaplar burada sergileniyor. 88 adet kitap var. Bunların içinde bir kitabın içinde birden fazla eserin bulunduğu 98 adet yazma eserler, yaklaşık 6 aylık bir süre içerisinde kurumumuz tarafından hazırlandı. Hem konservatörlerimiz hem çeviri yayım uzmanlarımız bu projede çalıştılar. Ve çok da güzel bir kataloğumuz yayımlanacak. Onun da takdimi yapılacak inşallah” dedi. “İlk defa bu kitaplar gün yüzüne çıkıyor, ilk defa bu şekilde bir arada sergileniyor”Serginin önemine vurgu yapan Başkan Baydar, “Rami Kütüphanesi’nin açılışına yakışır bir sergi hazırlayalım istenildi. Bu da tabii ki Fatih Sultan Mehmet oldu. İlk defa bu kitaplar gün yüzüne çıkıyor, ilk defa bu şekilde bir arada sergileniyor. Kimi kitaplar ilk defa akademi dünyasına kazandırıldı; daha önce bunların varlığıyla ilgili çok da bir bilgi yoktu. Dolayısıyla halkımız ilk defa, Rami Kütüphanesi’nde böyle bir sergiyle karşılaşmış olacaklar” şeklinde konuştu. “Her sergimizin teması farklı olacak”Rami Kütüphanesi’ndeki sergi salonunda belli aralıklarla sergilerin yapılacağını belirten Başkan Baydar, “Burayı Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı olarak geçici sergiler olarak kullanacağız. 3-4 aylık periyotlarla devamlı sergi düzenlemeyi planlıyoruz. Her sergimizin teması farklı olacak. Bundan sonraki 2 sergimizin de teması belli, onları da ileride açıklayacağız” dedi.

Büyük şehirlerde, beton yığınlarının arasında sabahın ilk ışıklarıyla bir türlü akmayan trafiğin içinde işine gidip gün boyu türlü problemlerle uğraştıktan sonra aynı trafik çilesinin sonunda evine yorgun argın dönen milyonlarca insan, şehir hayatı tarafından tüketiliyor. Peki siz dinlenmeyi, yenilenmeyi ve en önemlisi keyifli vakit geçirmeyi hak etmiyor musunuz? Elbette hak ediyorsunuz! Gelin kendinize bugün bir iyilik yapın ve kurtulun şu şehrin gürültüsünden, kalabalığından. Sapanca'da doğa ile iç içe bir tatil rezervasyonu yapın ve şehir hayatına keyif dolu bir mola verin. Sapanca'da Bungalov OtelleriSapanca son yıllarda oldukça gözde bir tatil merkezi hâline geldi. Peki sizce neden? Tam da yukarıda bahsettiğimiz sorunlara getirdiği çözümlerden dolayı. Sapanca; İstanbul, Kocaeli, Bursa ve Sakarya gibi milyonlarca nüfusa sahip büyük şehirlerin ortasında ancak aynı zamanda büyüleyici doğal güzelliklerinden ödün vermeyen yemyeşil bir bölgedir. Özetle Sapanca, kent hayatından bunalan modern insanların doğa ile barışma noktası haline gelmiştir. Doğa ile iç içe tatil tabi ki ormanların arasına öylesine otel dikmekle olacak iş değil. Sapanca otelleri, özellikle bu doğa ile uyum içerisinde, ahengi bozmayacak şekilde dizayn edilmiştir. Sapanca bungalov otelleri de bu felsefeyle oldukça yaygınlaşmıştır. Bu yeni nesil tatil trendinin geleneksel resort otel anlayışından en büyük farkı da, büyük şehir insanını ferahlatacak ve streslerinden arındıracak şekilde tasarlanmış olmasıdır. Zaten beton yığınlarından bunalan insanları devasa binalar içindeki yüzlerce odaya tıkmak yerine; konuklara, onlara özel bahçe ve yüzme havuzu gibi alanlar tahsis edilmiş ve her bir konuğun kendini özel hissetmesi sağlanmıştır. Sapancaotelleri.com.tr ile Tanışın!Sapanca otelleri gerek bungalov tesisleri, gerek butik otelleri gerekse kiralık villaları ile konuklarını doğa ile barıştırmak için bekliyor. Sapancaotelleri.com.tr de tüm bu opsiyonları parmaklarınızın ucuna getiriyor. Peki Türkiye'deki birçok genel-geçer rezervasyon sitesi yerine neden sapancaotelleri.com.tr'yi tercih etmelisiniz? Aslında bu soruyu sormak, "İstanbul'da bir sürü tatlıcı varken neden Antep baklavasını Antep'te yemelisiniz?" diye sormaya benziyor! Sapanca otellerinin tamamını en ince ayrıntısına kadar araştırabileceğiniz, aklınızdaki her sorunun cevabını en ufak detayına kadar 7/24 alabileceğiniz en doğru adres sapancaotelleri.com.tr'dir. Siz de şehir hayatından sıyrılıp doğa ile barışmak istiyorsanız sapancaotelleri.com.tr'yi ziyaret edin ve akıllı filtreleme seçenekleri ile size en uygun tesisi bulun. Bungalov Otelleri ÖzellikleriSapanca’da bungalov otelleri, bu bölgenin tadını çıkarmak isteyen ve doğa tatili yapmak isteyenler için harika bir seçenektir. Bungalov otelleri dendiğinde göze ilk çarpan özellik, ahşap yapılarıyla doğa ile iç içe oluşları ve varlıklarıyla doğaya zarar vermek yerine onunla bütünleşiyor olmalıdır. Bu sebepten, özellikle kendini geliştirmiş ve çevreye duyarlı tatil severlerin öncelikli tercihlerinden birisi de Sapanca bungalov otelleridir. Sapanca bungalov otellerinin bir diğer özelliği ise, buradaki konaklamanız sırasında biricik ve özel hissedecek olmanızdır. Çünkü geleneksel resort otellerinin aksine bungalov evlerinde tamamen size özel bir alanda, ferah, sakin ve huzurlu vakit geçirebilirsiniz. Sadece doğa ve sakinlik, dinlendirici ve keyifli bir tatil için yerel midir? Tabi ki hayır.  Gerçekten verimli bir tatil için kusursuz bir hizmet almalı ve konfor içinde konaklamalısınız. Sapanca bungalov evleri, sizi hem şehrin karmaşasından ve kalabalığından uzaklaştırır hem de konfor dolu olanaklarıyla size kusursuz bir tatil deneyimi sunar. Tatil kalitenizi arttırmak için Sapanca Gölü’ne sıfır konumda veya Sapanca Gölü manzaralı, havuzlu, jakuzili, şömineli bungalov evlerini tercih edebilirsiniz. Sapanca’da Neler Yapılır?“Sapanca’da doğa ile iç içe huzur dolu bir bungalov tatili rezervasyonu yaparak şehrin keşmekeşinden kurtulmak başta kulağa hoş geliyor ama, günlerce orada ne yapacağım?” diye düşünüp siz de Sapanca’da yapılacak aktiviteleri araştırıyorsanız size yardımcı olalım. Sapanca’da jakuzili, havuzlu, özel bahçeli bungalovunuzun dışında vakit geçirebileceğiniz birçok aktivite mevcuttur. Bunları kısaca atv safari, at biniciliği, bisiklet, trekking, kano ile Sapanca Gölü turu ve paintball olarak sıralanabilir. Sapanca Bungalov Fiyatları ve Bungalov RezervasyonuSapanca’da Bungalov oteli rezervasyonu yaparken en önemli kriterlerden birisi de bungalov fiyatlarıdır. Bu araştırmayı yaparken aldatıcı sitelere kanmamanızı öneririz. “sapancaotelleri.com.tr” adresinde detaylı filtreleme özelliğiyle tüm Sapanca bungalov otellerini inceleyebilir ve şeffaf fiyat politikasıyla ödediğiniz miktarın herkes için aynı olduğundan emin olabilirsiniz. Bungalov rezervasyonunuzu yaparken dilerseniz 12 taksit seçeneğinden faydalanabilir ve tesiste ödeme yapabilirsiniz. Böylece yerinizi bugün ayırtıp kolayca ödeme yapabilirsiniz. Üstelik check-in tarihinden 1 ay öncesine kadar rezervasyon iptali durumunda, eğer ödeme yapmışsanız, ödediğiniz miktarın tamamını iade alabilirsiniz. Şimdi Sapanca zamanı! Hemen bungalov oteli rezervasyonunuzu yapın ve doğa ile iç içe, huzru dolu tatilinizi daha fazla bekletmeyin.

Erken rezervasyon indirimleri genel olarak yaz tatilleri için daha önceden var olan ödeme seçeneklerinden yararlanılarak yapılan kampanyalardır. İnsanlar tatil planlarını birkaç ay önceden yaparak cazip ödeme seçeneklerinden yararlanır. Bu sayede çeşitli indirimlerden yararlanılarak daha ucuz konaklama deneyimi edinilmiş olur. Erken rezervasyon sistemi genel anlamda Nisan ile Ekim aylarında yapılacak konaklamaları içerir. Bu zaman aralığında tatil planı olan bireyler erken rezervasyon fırsatlarından yararlanır. Bu sayede hem daha uygun fiyata satın alır hem de avantajlı taksit ödemelerinden yararlanabilir. Erken rezervasyon sistemi sayesinde sunulan kampanyalar uygulanmakta olan en iyi yöntemler arasındadır. Bu sistem sayesinde tatil planları daha nitelikli yapılmış olur, bütçe ve zaman planlaması da uygun şekilde düzenlenmiş olur. Ayrıca bu sistem sayesinde erken rezervasyon iptal sigortası da sunulur. Bu sigorta kapsamında konaklama zamanından 72 saat öncesine kadar ücretsiz iade seçenekleri sunuluyor. Erken Rezervasyon Kampanyaları Ne Zaman Başlar? Erken rezervasyon kişilerin yaz tatillerini planlamasını sağlayan önemli fırsatlar sunuyor. Ayrıca bu kampanya yalnızca yaz tatili için değil diğer tatiller için de geçerli olabilir. Önemli olan tesis ve otellerin kampanyaya dahil olması. Tesisler ise bu kampanya dönemlerinde yoğun talep olduğu için erken rezervasyon indirimleri sunarlar. Bu sayede insanlar tatilden belki de 6-7 ay öncesinden başlayarak konaklayacakları yeri seçebilir. Ets indirim kodu ile %50’ye varan erken rezervasyon indirim fırsatlarından yararlanabilirsiniz. Erken rezervasyon kampanyaları indirimi sunan tesise ya da platforma göre değişkenlik gösterir. Ancak pek çok kampanyanın Aralık ayı gibi başladığını ifade edebiliriz. Sezonun bitmesi ile birlikte tesisler ve tatil platformları tarafından erken rezervasyon sistemi devreye alınır. Bu sayede hem uygun fiyatlar ortaya çıkar hem de tatil planları daha kolay bir şekilde yapılabilir. Bu zaman dilimi içerisinde rezervasyon yaptırmak, konaklama açısından zorluk yaşamınızın önüne geçecektir. Sistemin pek çok avantajından yararlanmak ve indirimli bir şekilde konaklamak için bu kampanyaları takip edebilirsiniz. Erken Rezervasyon Kampanyaları Ne Zaman Biter?Erken rezervasyon sistemi özellikle sezon içerisinde yüksek konaklama ücreti ödemek istemeyenlerin ilk tercihidir. Ayrıca insanlar bu sistemden yararlanarak tatil dönemine kadar bu ücretleri karşılamış olurlar. Sezon içerisinde sürekli yükselen otel ve tesis fiyatlarından etkilenmemiş olurlar. Ayrıca bu kampanyaların sunulması sırasında taksit seçenekleri, ekstra indirimler ve özellikler sunulur. Bu sayede erken rezervasyon oldukça avantajlı bir yöntem haline gelmiş olur. Erken rezervasyon kampanyaları genel olarak yaz sezonunun başlangıcı itibariyle bitmiş olur. Bu süre tesislere göre değişmekle birlikte Haziran ayı genel olarak kampanyaların da sona erdiği zamanı kapsar. Haziran ayı ile birlikte hem otel fiyatları daha çok artar hem de taksit kampanyaları da biter. Bu nedenle sezon içerinde otel rezervasyonu yapmak pek çok kişi açısından zorlayıcı olabilir.  Erken rezervasyon indirimleri ise bireylerin kolay, ucuz ve hızlı bir şekilde rezervasyon oluşturmasını yardım eder. Erken Rezervasyon Nasıl Yapılır?Erken rezervasyon avantajlarından yararlanmak için ilk olarak tatil planınızı belirlemeniz gerekir. Nerede ve nasıl tatil yapmayı istediğinize göre tercihlerinizi şekillendirebilirsiniz. Tatilinizle ilgili net bir tarih varsa ve siz de erken rezervasyon kampanyaları ile avantaj elde etmek istiyorsanız bazı platformları takip edebilirsiniz. Ayrıca otel ve tatil platformları dışında bazı oteller özel olarak bu kampanyaları yürütür. Tatille ilgili planlarınızı belirlendikten sonra rezervasyon yapmak ise oldukça kolay. Konaklamak istediğiniz odayı, zamanı ve kişi sayısını seçtikten sonra ödemenizi rahatlıkla yapabilirsiniz. Ödeme seçenekleri arasında genel olarak uygun taksit seçenekleri bulunur. Bu seçenekler sayesinde uygun bir şekilde ödemenizi yapıp rezervasyonunuzu düzenleyebilirsiniz. En popüler otel rezervasyon sitelerinden biri olan Odamax’ın güncel kampanyaları için https://tatilkuponlari.com/markalar/odamax/  adresini ziyaret edebilirsiniz.Tanıtım yazısıdır.

Tarihi doku ve ticari hayatıyla yerli ve yabancı turistlerin uğrak yeri olan tarihi Kapalıçarşı’da, restorasyon ve deprem güçlendirme çalışmaları devam ediyor. 2 yıldır devam eden kapsamlı restorasyon süreciyle Kapalıçarşı eski günlerine dönmeye hazırlanıyor. 40 bin metrekarelik kapalı alan üzerine kurulu Kapalıçarşı’nın çatısı tamamen onarıldı. Atık su ve temiz su kanalları, elektrik kabloları yenilenen Kapalıçarşı’nın deprem güçlendirme, beden duvarları ve tavanlardaki kalem işi çalışmalarında ise sona gelindi. Çalışmaları tamamlanan çatı ise ziyarete açıldı. “6 yıl önce restorasyon çalışmaları başladı”Çalışmalar hakkında bilgi veren Kapalıçarşı Genel Müdürü Elif Güven, “6 yıl önce restorasyon çalışmaları başladı. Öncelikle çatı bitirildi. Daha sonra içeride alt yapı çalışmaları yapıldı. Alt yapı çalışmaları bittikten sonrada büyük etap olan beden duvarı restorasyonuna başlandı 2020 yılının sonunda. Çalışmalar devam ediyor. Kapalıçarşı ziyarete açıldı. Ama serbestçe gezemiyoruz. Çünkü anlaşma yaptığımız acente ve rehberler aracılığıyla rezervasyon sistemiyle maksimum 10’ar kişilik gruplar çatıya çıkabiliyorlar. Yerli ve yabancı misafirlerimiz belli bir rotayı takip ediyorlar. Kedi yolundan asla ayrılmıyorlar. Güvenlik ve rehber eşliğinde 20 dakikalık turu tamamlayıp aşağı iniyorlar.” dedi. “Çalışmaların yıl ortasında bitmesini bekliyoruz”Çalışmaların yıl ortasında biteceğini söyleyen Güven, “Bununla ilgili bir bilim kurulu var. Hem çatı hem beden duvarı restorasyonunda bilim kurulu yapılacak olan işlere karar verdi. Kapılarımız içinde 2 bin 500 işyerimiz var. 22 tane kapımız, 40 bin metrekare alanımız var. Çalışmaların yıl ortasında bitmesini bekliyoruz. Kapalıçarşı’nın çatısı bitti. Ama içeri ki beden duvarı restorasyonunun yıl ortasında bitmesini umuyoruz.” şeklinde konuştu.

Neyzen Tevfik’in (Tevfik Kolaylı) Kartal Mezarlığı’ndaki kabri başında düzenlenen anma törenine; Kartal Belediyesi Başkan Yardımcıları İmam Aydın, Cengiz Türkmen, Adem Uçar, Cumhuriyet Halk Partisi Kartal İlçe Başkanı Süleyman Uzunok, Kartal Belediyesi Meclis Üyeleri, Cumhuriyet Halk Partisi Kartal İlçe Yöneticileri, Atatürkçü Düşünce Derneği Kartal Şube Başkanı Hülya Arkan ve yönetimi, Samsun Sivil Toplum Kuruluşları Federasyonu Başkanı (SAMDEF) Metin Şenel, belediye başkan danışmanları, belediye birim müdürleri, Kartallı mahalle muhtarları ve vatandaşlar katıldı. Mezarlık girişinde lokum dağıtımının yapıldığı anma töreninde, Neyzen Tevfik için Kur’an-ı Kerim tilaveti okunarak dua edildi. Törende konuşan Kartal Belediyesi Başkan Yardımcısı İmam Aydın, geçmişten bugüne kadar sosyal belediyecilik esası gereği Kartal’ın değerlerine sahip çıktılarını ifade etti. Bakanların, milletvekillerinin,  Kartallı Kazım, Neyzen Tevfik gibi şair ve yazarların mezarı başında anılmasına önem verdiklerini belirtti. Başkan Yardımcısı Aydın, “Anma törenleri değerlerimize ne kadar önem verdiğimizin göstergesidir.” diyerek Kartal’ın değerlerini anmaya devam edeceklerini söyledi. Neyzen Tevfik’in kişiliği, onuru, yazarlığı, ney ustası olarak müziğe olan ilgi ve alakasıyla örnek davranış sergileyen bir kişilik olduğunu vurguladı. Aydın, Neyzen gibi değerlerin diri tutularak genç nesillere aktarılması gerektiğini belirtti. Anma törenine katılanlara teşekkür eden Aydın, ünlü şairin kabrine karanfil bıraktı.

Konyanın asırlık geleneği olan ancak geçtiğimiz yıl Selçuklu Belediyesi tarafından çocukların gönüllerince eğleneceği bir festivale; bu yıl da Konya Büyükşehir Belediyesi iş birliği ile birlikte Şivlilik Çocuk Bayramına dönüştürülen şivlilik etkinliğine çocuklar ve aileleri yoğun ilgi gösterdi. Etkinliğin son gününde de çocuklara vakit ayıran Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı onlarla birlikte aktivitelere katılarak tüm çocukların mutluluklarına ortak oldu. Şivlilik alanına gelen aileler ve çocuklarla sohbet eden Başkan Pekyatırmacı onlarla günün anısına bol bol fotoğraf çekildi. 5 gün boyunca birbirinden farklı etkinlik, müzikal ve söyleşilerle dolu dolu geçen Şivlilik Çocuk Bayramında son günde oldukça yoğun katılımla geçti. "Çocuklarımızın gönüllerince eğleneceği bir bayramı daha oldu"5 gün boyunca çocukların gönüllerince eğlendiğini ifade eden ve çocukların mutluluğuyla kendilerinin de mutlu olduklarını söyleyen Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı, Dolu dolu bir 5 gün geçirdiniz. İnşallah bundan sonra her yıl şivliliği çocuk bayramı olarak burada Selçuklu Kongre Merkezi’nde hep birlikte kutlayacağız. Bu sene Büyükşehir Belediyemizle birlikte bu organizasyonu gerçekleştirdik. Geçen yıl biz Selçuklu Belediyesi olarak Şivlilik Çocuk Festivali adı altında yine 5 gün boyunca burada kongre merkezinde çocuklarımızla, aileleriyle birlikte olmuştuk. Bu yıl da Büyükşehir Belediyemizle birlikte daha geniş bir organizasyonla sizlerle birlikte olduk. Üç ayların gelişini, bizim için çok büyük öneme sahip olan, milli, manevi değerlerimize uygun bir şekilde rahmet, bereket, mağfiret ayını en güzel şekilde karşılamanın mutluluğunu, sevincini hep birlikte yaşadık. Ben hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Özellikle ailelerimize teşekkür ediyorum. Çocuklarla çocuklarıyla bu denli ilgilendikleri, onlarla alakadar oldukları ve buraya kadar getirdikleri için. Üç aylarımız mübarek olsun. Geçtiğimiz günlerde Regaip Kandili’ni idrak ettik. Hepinizin kandilini tebrik ediyorum. İnşallah Rabbim hepimizi sağlıklı, sıhhatli bir şekilde Ramazan ayına ulaştırsın sonrasında da Ramazan Bayramı’nı inşallah hep birlikte idrak edelim, kutlayalım. Ben tekrar çocuklarımıza buradan sevgilerimizi, muhabbetlerimizi gönderiyorum. Çocuklar sizleri çok seviyoruz. Sizler bizim için çok değerlisiniz, sizler için ne yapsak azdır. İnşallah burada da güzel vakitleri geçirip, hediyelerinizi almışsınızdır. Hepinize sevgi, saygı, muhabbetlerimi sunuyor, sizleri Allah’a emanet ediyorum şeklinde konuştu. Şivlilik alanını gezen ve etkinliklerin olduğu yerleri tek tek ziyaret eden Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı çocuklarla birlikte etkinliklere katılırken onların fotoğraf çekinme taleplerini de geri çevirmedi.

Ördekli Kültür Merkezi’nde gerçekleşen Liselerarası Mevlana Şiir Yarışması’nın ödül törenine Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar’ın yanı sıra Osmangazi İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Mehmet Faysal Kayhan, yarışmanın jüri üyelerinden Metin Önal Mengüşoğlu, Prof. Dr. Nesrin Karaca, Ercan Yılmaz ve yarışmada derece elde eden öğrenciler ile velileri katıldı. Bu yılki konusu serbest olarak belirlenen yarışmada ‘Yöneliş’ adlı şiiriyle Zonguldak’tan Sabire Sude Davulcu, birinci oldu. ‘Kirpiğin Ağıtları’ isimli şiiriyle Bursa’dan Seda Derman ikinci olurken, ‘Yükseliverdi Bulutlar’ şiiriyle Kahramanmaraş’tan Hayriye Zehra Canlı ise üçüncü olma başarısı gösterdi. Yarışmanın mansiyon ödüllerini ise ‘Hâmûş’ adlı eseriyle Manisa’dan Azra Betül Afacan, ‘Yok Oluşta Yeniden Doğum’ adlı eseriyle Bursa’dan Azra Nur Köse, ‘İnsan Olmak Lazım’ eseriyle de Kastamonu’dan Ayşegül Yıldırım aldı. Yarışmanın birincisi 7 bin TL ödülün sahibi olurken, ikinci 6 bin TL, üçüncü 5 bin TL, mansiyonlar 2 bin TL ödül almaya hak kazandı. Yarışmaya katılan tüm gençlerin Mevlana’nın felsefesini öğrendiğini söyleyen Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, “Bizler, ruh dünyamıza yön veren Mevlana’yı anlamak, bu güzelliği korumak ve yeni nesillere aktarmak amacıyla her yıl Liseler Arası Mevlana Şiir Yarışması’nı düzenliyoruz. Bu yarışma ile gençlerimize kendi değerlerimizi tanıtırken, aynı zamanda edebiyat alanına yönelmelerini de sağlıyoruz. Çok şükür, 20 yıldır gerçekleştirdiğimiz Ahmet Hamdi Tanpınar Edebiyat Yarışması gibi bu yıl 12’ncisine imza attığımız Liseler Arası Mevlana Şiir Yarışması da yine edebiyatseverler tarafından yoğun ilgi gördü. Bu ilgi, bizleri gelecek için gerçekten umutlandırdı. Çünkü, teknolojinin gelişmesi ve sosyal medyanın çıkmasıyla birlikte çocuklarımız adeta emojiler ile iletişim kurmaya başladı. Yarışmalarımız sayesinde bunun önüne geçmek çok kıymetli. Her yıl olduğu gibi bu yıl da dereceye giren birbirinden değerli eserleri kitap haline getirerek kütüphanemize kazandıracağız. Katılım gösteren herkesi kutluyorum” ifadelerini kullandı. “Şiir bir milletin yüz akıdır”Yarışmanın jüri üyelerinden Metin Önal Mengüşoğlu ise yaptığı konuşmada Türkçe’nin en zengin dil olduğunu belirterek, “Şiir hikmettir diyen son Allah elçisinin izinden giden Türkçe konuşan toplum, öylesine zengin bir şiir edebiyatı üretti ki kültür dünyamıza Hz. Mevlana, Yunus Emre ve Mehmet Akif gibi önemli isimleri kazandırdı. Şiir bu kadar aziz ve bu kadar önemli bir edebiyat malzemesidir. Bu sebeple, Osmangazi Belediyesi ve Başkanımız Mustafa Dündar’ı yıllardır düzenlediği bu yarışma için tebrik ediyorum. Çünkü, şiir bir milletin yüz akıdır. Sadece Mevlana’yı dünyaya ihraç etsek tüm dünyanın kültür tarihine imza atacaktır” diye konuştu. Konuşmaların ardından dereceye giren yarışmacılar, tek tek sahneye çıkarak şiirlerini okudu. Her bir satırında Mevlana sevgisinin işlendiği birbirinden güzel şiirler, katılımcılar tarafından uzun süre alkışlandı. Başkan Dündar, program sonunda yarışmada dereceye giren şiirlerin sahiplerine ödüllerini takdim ederek, tebrik etti.

TRT’den yapılan açıklamaya göre, belgeselin yeni bölümünde Türkiye’nin ilk yerli motor fabrikasını kuran Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın yaşam öyküsü, bugün akşam saat 21.00’de TRT Belgesel ekranlarında izleyiciyle buluşacak. Türkiye’nin bağımsız sanayi hamlesini gerçekleştirme idealiyle yola çıkan ve kurduğu Gümüş Motor fabrikasında Türkiye’nin ilk yerli motorunu üreten Erbakan, döneminin şartlarında büyük engellerle karşılaşarak durdurulmaya çalışıldı. Siyasete atılarak, bağımsız ve güçlü Türkiye için mücadelesini sürdüren Erbakan’ın bu mücadelesi, çarpıcı kesitlerle ekrana taşınacak. Belgeselde Erbakan’ı, tiyatro sanatçısı Murat Anıl Soykök canlandırdı.

Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne ait olan dünyanın en büyük ikinci rotundası olan Myrelaion 32 yıllığına kiralanması için ilanı bir emlak şirketi tarafından Sahibinden.com platformuna ilan verildi. Mimar Selahattin Tüysüz, kiralık ilanın ekran görüntülerini paylaşarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve Fatih Belediyesi'ne çağrıda bulundu. Tüysüz sosyal medya platformu Twitter hesabından, “Dünya’nın en büyük ikinci rotundası olan Myrelaion 32 yıllığına kiralanacakmış. Laleli bölgesinde müze ve kamusal alan eksiği giderebilecek tek nokta burası. Umarım @FatihBelediye @IbbMiras bu alanı kente geri kazandırabilir.” dedi.  İBB: BAKANLIK BİZE TAHSİS ETSE BİZ HALKA KAZANDIRIRIZMimar Tüysüz'e cevap veren İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat, “Burası zaten kamunun, hem de Kültür Bakanlığı’na bağlı Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün mülkü. Biz yıllardır takipçisiyiz yapının. Kiralama sitelerinde dolaşmasına çok üzülüyoruz. Bakanlık kiracısından alıp İBB’ye tahsis etse hem restore eder hem de halka kazandırırız.” diye kaydetti.  MYRELAİON ROTUNDASI5. yüzyılda inşa edildiği düşünülen yapı, Konstantinopolis’in o dönemdeki en büyük kubbeli yapısı olarak tanımlanmaktadır. İstanbul’un Roma ve Bizans Dönemi tarihsel topografyası incelendiğinde, Rotunda’nın Mese’nin güneyinde konumlandığı görülmektedir. Yapı, Theodosius Forumu (Forum Tauri) ve Forum Bovis arasında, Philadelphion ve Capitol’ün yakınında, IX. bölgede bulunduğu bilinen Amastrianum Meydanı olarak adlandırılan alanda konumlanmıştır. Myrelaion “Kutsal mür, mürüssafi yeri” olarak ifade edilmektedir.[3] Mimaride dairesel planlı yapı anlamına gelen rotunda terimi ise, dairesel planlı, kubbe örütülü Roma Dönemi yapılarını ifade etmek için kullanılmaktadır. Yapı, saray ve kilise yapılarının da bulunduğu bir kompleksin parçasıdır.

Yüzyıllardır ayakta olan, İstanbul’a gelen yerli ve yabancı turistlerin ilk görmek istediği yapılardan olan Galata Kulesi’nin kitabe ve duvarı isim tabelasına döndü. Eline kalem alan, gün içinde binlerce kişinin ziyaret ettiği tarihi yapıya yazı yazarak zarar veriyor. “BU ADAM GİBİ PİSLİK OLMAYIN”Kulenin kitabesine yazı yazan bir kişiyi fark ederek görüntüleyen yabancı bir turist, bu anları sosyal medya hesabından paylaştı. 674 yıllık tarihi yapıya bu şekilde zarar verilmesine tepki gösteren turist, paylaşımı sırasında İngilizce olarak “Galata Kulesi bir turist tarafından tahrip edildi. Turist olarak seyahat ederken ve tarihi yerleri ziyaret ederken iyi davranın, bu adam gibi pislik olmayın” diye konuştu. Tarihi yapının isim tabelasına çevrilmesine yerli turistler de büyük tepki gösterdi. Gezmek için ailesi ile Alanya’dan gelen Hadi Cantemur, “Böyle güzel bir tarihi yapıya yazıların yazılması çok kırıcı bir şey. Tarihimize saygısızlık diye düşünüyorum” dedi.

Ahşap ve vitray boyama, kırk yama, Türk Sanat ve Türk Halk Müziği, yağlı boya, giyim, seramik ve hediyelik eşya tasarımı kurslarının yıl boyu geniş bir katılımla devam ettiğini söyleyen Başkan Özcan, kursiyerlerin tasarımlarını tek tek inceledi. Özellikle kadınların el becerilerinin geliştirilmesi ve ev ekonomisine katkı sunmaları açısından bu kursların sayısının artırılarak devam etmesi için çalıştıklarını kaydeden Başkan Özcan, “Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğümüzün yürütmüş olduğu faaliyetler çerçevesinde bugün kursiyer arkadaşlarımızı ziyaret ettik. Değerli hocalarımızın nezaretinde güçlü bir kadroyla çalışan arkadaşlarımızla, emekçi arkadaşlarımızla, emekli hocalarımızla, hanımefendilerle, beyefendilerle, okuyan öğrencilerimizle bir araya geldik. Gerçekten güzel işler yapıyorlar. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün de söylediği gibi ‘Sanat bir milletin hayat damarlarından bir tanesidir’. Bunun Nazillimizde bu şekilde gerçekleştiriliyor olması bizlere kıvanç veriyor” dedi. Nazilli halkının kurslara yoğun ilgi gösterdiğine dikkat çeken Özcan, “Kurslarımızın gün ve gün dolu olması, güzel eserlerin üretilmesi, bunların vatandaşlarımızla paylaşılması, kursların düzenlendiği gibi, sergilerin de düzenleniyor olması bizim için çok kıymetli bir olay. Şimdiye kadar emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. İnşallah bu çalışmalarımızla daha çok önem vererek daha güzel işleri hep birlikte gerçekleştireceğiz. Nazilli halkımızı bu kurslarımıza davet ettiğimiz gibi, kendilerinin de siparişleri olduğu zaman, sanatla ilgili manada istekleri olduğu takdirde kursiyer arkadaşlarımız bunları gerçekleştirebilecek güçte ve kudrettedir” diyerek herkesi sanat kurslarına davet etti.

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’ta meydana gelen 7.7 ve 7.6 şiddetindeki iki depremin ardından 20 Şubat’ta iki deprem daha gören Hatay’da yıkımın boyutu korkunç oldu. Can kayıpları ve binlerce binanın yıkılmasının yanı sıra tarihi-kültürel miras da zarar gördü. ZARAR GÖREN TARİHİ YAPILAR LİSTESİ KABARIK7'nci Yüzyıl'da Müslümanların kenti almasının ardından inşa edilen ve 'Anadolu’nun ilk camilerinden biri' olarak kabul edilen Habib-i Neccar Camisi’nin kubbesi çöktü, duvarları yıkıldı. Camide, Hz. İsa'nın havarilerinin mesajını ilk benimseyen kişi olduğu belirtilen Habib Neccar’ın mezarının bulunduğu belirtiliyor. Bu nedenle Hristiyanlar içinde önemli. Antakya'yadaki tarihi Sarımiye Camisi'nin minaresi depremde yıkıldı. Aynı yerdeki tarihi sinagog ve Katolik kilisesi de zarar gördü. Kurtuluş Caddesi’nin önemli mekanlarından olan, 1910’lardan bugüne gelen Affan Kahvesi de zarar gördü.16'nci Yüzyıl'da Memlükler tarafından inşa edilen Ulu Cami tamamen yıkıldı. 1920'lerde inşa edilen, işgal döneminde Fransa elçiliği ve banka olarak kullanılan binadaki Antakya Protestan Kilisesi de yıkıldı.Tarihi niteliğe sahip Antakya Azizler Petrus ve Pavlus Rum Ortodoks Kilisesi de büyük ölçüde yıkıldı.Fransız mimar Leon Benju tarafından 1927 yılında, 'şehrin kalbi' denilebilecek Köprübaşı’nda inşa edilen ve 1938-1939’da Hatay Devleti’nin meclis binası olarak kullanılan yapı yıkıldı.1928 yılında yapılan Hatay Valilik binası, 20 Şubat’taki depremde çöktü. Yaklaşık bir asırlık ömürleri olan Antakya Postane Binası, Antakya Lisesi, eski belediye binası ve Hatay El Sanatları Teşhir ve Satış Merkezi’nin tarihi binası da hasar gördü.Samandağ’daki Meryem Ana Rum Ortodoks Kilisesi ve Aziz İlyas Rum Ortodoks Kilisesi de hasar gören yapılar arasında.Vakıflı Surp Asdvadzadzin Ermeni Kilisesi, 20 Şubat’taki depremde hasar aldı. Mar Tekla Kilisesi ise hafif sıyrıklarla kurtulmayı başardı.Vakıflı köyünde 113 yıllık Meryem Ana Ermeni Kilisesi, 20 Şubat’ta Hatay’da meydana gelen 6.4 ve 5.8 büyüklüklerindeki depremlerde ağır hasar alınca ibadete kapatıldı.1900'lerin başlarında yapılan ve bölgenin önemli kutsal mekânlarında olan Batıayaz Ermeni Kilisesi’nin durumu iyi. Aleviler için büyük önem taşıyan tarihi Hıdır (Hızır) Makamı da sağlam.1830’larda yapılan, uzun zamandır cemaati olmayan ve bakımsız halde bulunan Kırıkhan Surp Krikor Lusavoriç Ermeni Kilisesi, 6 Şubat depremlerinde tamamen yıkıldı.Harbiye’deki Şeyh Yusuf el Hekim Ziyareti ve Şeyh Derviş Ziyareti ise 6 Şubat’taki depremleri atlatıp 20 Şubat depremlerinde az da olsa hasar alan yapılar arasında.Altınözü’nün Tokaçlı köyünde bulunan ve tarihi yaklaşık 700 yıllık olduğu tahmin edilen Meryem Ana Ortodoks Kilisesi de yıkıldı. Altınözü’nün Sarılar Mahallesi’nde bulunan ve tarihinin 14. yüzyıla kadar uzandığı belirtilen Aziz Georgios Rum Ortodoks Kilisesi de ciddi hasar gördü.16'ncı Yüzyıl'da inşa edildiği ifade edilen İskenderun Mar Circos (Aziz Corc) Kilisesi’nde, İskenderun Karasun Manuk Ermeni Kilisesi’nde ve İskenderun Süryani Katolik Kilisesi’nde ciddi hasar var.1870’lerin başında kurulan İskenderun Aziz Nikola Rum Ortodoks Kilisesi ve yaklaşık 150 yıllık tarihi olan İskenderun Latin Katolik Kilisesi büyük ölçüde yıkıldı. Arsuz’daki 500 yılı aşkın bir tarihi olduğu belirtilen Mar Yuhanna Rum Ortodoks Kilisesi tamamen yıkıldı.Hıristiyanlığın en eski kutsal mekanlarında biri olan ve 1963 yılında Papa VI. Paul tarafından 'Hac yeri' olarak ilân edilen Antakya’daki St. Pierre Kilisesi de depremden etkiledi. Dünyanın en eski mağara kilisesi olarak kabul edilen St. Pierre Kilisesi’nin sadece istinat duvarı çöktü.

Mega Ajans ve Reklamcılık Tic. A.Ş.’nin sahibi olduğu Sözcü (SZC) TV bugün itibariyle sabah saat 08.00’de yayına başladı. Haber odaklı yayıncılık yapacak olan Sözcü TV’nin Yayın Yönetmeni ve Genel Müdürü ise Sözcü Gazetesi yazarı Yılmaz Özdil oldu. Sözcü TV sabah saatlerindeki ilk yayınına İstiklal Marşı ile başladı. O anları Twitter hesabından paylaşan Yılmaz Özdil “Bedel ödedik, biat etmedik, yok ederiz zannettiler, sabrettik, imkansız dediler, gülümsedik… Sözcü televizyonu vatana millete hayırlı olsun” ifadelerini kullandı. Sözcü TV frekans bilgileri ise şöyle: Digiturk: 60 D-smart: 93 Turkcell TV Plus: 69 Tivibu: 69 Türksat Kablo TV: 76 Türksat 4A: 11837 Frekans, 30.000 V, batı, fec:2/3 

Milli Çocuk Dergisi’nin ‘Necmeddin Erbakan Özel Sayısı’nı Denizli’de Çocuklarla buluşturan Milli Gazete Denizli Temsilcisi Ekrem Çetin, “Bizler çocuklarımızı doğru kaynaklarla, doğru bilgilerle, doğru karakterlerle buluşturmaya devam edeceğiz. Çünkü bu ülkeye yeni Erbakan’lar lazım” dedi. Millî Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın vuslatının 12’in ci sene-i devriyesinde Milli Çocuk Dergisi tarafından özel bir sayıyla anıldı. Milli Çocuk Dergisi’nin ‘Necmeddin Erbakan Özel Sayısı’ Denizli’de Çocuklarla buluşturuluyor. Milli Çocukla ilim, fikir, siyaset, devlet, bilim ve dava adamı Erbakan Hocayı tanıyan minikler Milli Gazete Denizli Temsilcisi Ekrem Çetin’in rehberliğinde her ay okumalar sayesinde yeni sayılarla buluşturuluyor. Bu ay deprem bölgesindeki çocukların da dahil olduğu Millî Çocuk okumalarında Erbakan Hoca tüm yönleriyle anlatıldı. “BU ÜLKEYE YENİ ERBAKAN’LAR LAZIM” Millî Çocuk Dergisinin ‘Erbakan Özel Sayısı’ kapsamında Denizli’deki çalışmalarını anlatan Milli Gazete Denizli Temsilcisi Ekrem Çetin, “Milli Çocuk Dergisi sayesinde Erbakan hocamızın mücadele azmini, çalışkanlığını, dürüstlüğünü, milli ve manevi değerlere bağlılığını çocuklarımıza aktarmış oluyoruz. Hedefimiz, bu ülkenin evlatlarının Necmettin Erbakan’ı örnek alarak yerli ve milli kimlikle bütünleşmelerini sağlamak.  Bizler çocuklarımızı doğru kaynaklarla, doğru bilgilerle, doğru karakterlerle buluşturmaya devam edeceğiz. Çünkü bu ülkeye yeni Erbakanlar lazım”  ifadelerini kullandı.