Normal görünüm

Yeni makaleler mevcut. Sayfayı yenilemek için tıklayın.
Dünden önceki günMilli Gazete

Canan Karatay haklı çıktı! Çayı böyle içerseniz zehre dönüşüyor

15 Ocak 2023 at 12:03
Çay en sevdiğimiz içeceklerden olmasıyla biliniyor. Ancak dikkat edilmezse çay en büyük zehir olabileceğinin de ortaya çıkması korkuttu. CANAN KARATAY'DA UYARMIŞTI: YEMEKTEN SONRA ÇAY İÇİLMEZTGRT Haber ekranlarında, Ekrem Açıkel'le Gündem Özel programının konuğu olan Prof. Dr. Canan Karatay sağlıklı beslenme üzerine altın değerinde açıklamalarda bulunmuş ve çayla ilgili dikkat çeken bir uyarı yapmıştı. Demir emilimini azalttığı gerekçesiyle Karatay, yemekten sonra çay içilmemeli uyarısında bulunmuştu. Yine yaygın bir alışkanlık olan yemekten sonra maden suyu içmenin ise bir zararı olmadığını aktardı. Bozulan ağız tadı için kaya tuzu gargarası yapılmasını tavsiye eden Karatay, kaya tuzunun şeker yeme isteğini azalttığını aktardı. Hazır şuruplu, kremalı kahveler konusunda ise Karatay, “En sağlıklı kahve sade Tük kahvesidir” demişti. CANAN KARATAY HAKLI ÇIKTICanan Karatay'a benzer bir açıklamaya yapan Dyt. İpek Ağaca, çay tüketiminde dikkat edilmesi gereken noktalar hakkında açıklamalarda bulundu. ÇAYI BÖYLE İÇİN-Çayı yemekten en az 1 saat sonra için Yemekten en az 1 saat sonra tüketilen çay ve kahvenin demir emilimini etkilemediği bilinmektedir. Peki demir yeteri kadar alınamaz veya vücut tarafından kullanılamazsa ne olur? Demir eksikliğinde anemi dediğimiz kansızlık oluşabilmektedir. Anemi, ülkemizde çok sık görülen bir sağlık sorunudur. Ekonomik durum, beslenme alışkanlıkları ve daha pek çok etken kansızlığın meydana gelmesinde rol almaktadır. Tabi bu etkenlerden biri de çaya olan düşkünlüğümüz diye düşünüyorum. Demir eksikliğine dayalı kansızlıkta, renk solukluğu, halsizlik, yürüyüş ve hareketlerde isteksizlik, efora tahammülsüzlük görülmektedir.

Doğal şampuan kullanmak yararlı mıdır?

9 Ocak 2023 at 11:21
Doğal şampuan kullanmak saçlar için elbette ki oldukça yararlıdır. Doğal şampuanların içeriğinde çeşitli yararlı bitkiler bulunur. Bu bitkiler saçların daha verimli uzamasını, daha hızlı uzamasını, daha gür uzamasını ve kepek, yağ, kir gibi sorunlardan arınmasını sağlıyor. Bu nedenle saçlarınız için doğal şampuan tercih edebilirsiniz. Doğal şampuanları banyolarınızda saçlarınıza hassas bir şekilde uygulayarak sağlamış olduğu tüm faydaları birkaç hafta içerisinde görebilirsiniz. Bunun için Babi Şifa firmasındaki doğal şampuanları tercih edebilirsiniz. Doğal şampuan fiyatları Doğal şampuanlar içeriğindeki bitkiler ile saçlara oldukça faydalı şampuanlardır. Bu nedenle doğal şampuanların satın alınması oldukça önemlidir. Uygun fiyatlar ile doğal şampuan alabilmek için Babi Şifa firmasını tercih edebilirsiniz. Firmadaki şampuanların fiyatları, şampuanların içeriğindeki bitki türüne, şampuanların boyutuna göre değişiklik gösterir. Firmanın internet adresine giriş yapıp tüm fiyatları detaylı bir şekilde inceleyebilirsiniz. Babi Şifa sayfasından alacağınız doğal şampuanlar oldukça uygun fiyatlıdır. Özellikle boyutuna göre fiyatları oldukça uygun olduğu için birçok kişi firmadan doğal şampuan satın alıyor. Organik şampuan çeşitleri Organik şampuan saçlar için oldukça faydalı şampuanlardır. Bu şampuanların çeşitleri de bulunuyor. Her şampuanın içeriğindeki bitki farklı bir fayda sağlıyor. Babi Şifa sayfasında bulunan organik şampuanları detaylı bir şekilde inceleyerek kendi saç sorununuza iyi gelebilecek olan organik şampuanı kolaylıkla satın alabiliyorsunuz. Satın alma işlemlerinde dilerseniz kredi kartı ile taksit seçeneğinde kullanabiliyorsunuz. Üstelik bu firmadan alabileceğiniz ürünler kolay bir şekilde iade ve değişim yapılabiliyor. %100 orijinal ürünler almak için Babi Şifa sayfasını tercih edebilirsiniz. Firmanın birçok organik şampuan çeşidi bulunuyor. Bunlar arasında; bitkisel organik zeytinyağlı şampuan, bitkisel vitamin kompleks şampuan, bitkisel çam terebentin şampuan, bitkisel defne mersin bıttım şampuan, bitkisel aloe vera şampuan, bitkisel keratin şampuan, bitkisel mentor ferahlığı şampuan, bitkisel acıbadem çörek otu şampuan, bitkisel ceviz çörek otu şampuan, bitkisel vitamin kompleks şampuan gibi birçok şampuan çeşidi bulunuyor. Bunları detaylı bir şekilde inceleyip kendinizi en uygun olan şampuanı kolaylıkla satın alabiliyorsunuz. Üstelik alacağınız tüm şampuanlar iade ve değişim garantilidir.

Meyve değil, sağlık deposu “şeker”: Lucuma

6 Ocak 2023 at 15:49
Radyokarbon tarihlemesine göre lucumanın ilk tüketimi 5 bin 500 yıl öncesine kadar uzanıyor. O zamandan beri lucuma, en çok tüketilen meyvelerden biri olarak karşımıza çıkıyor. Kremsi ve kadifemsi bir dokuya sahip olan meyve, hoş aroması ve kendine özgü egzotik tadıyla şu an diğer sağlıklı gıdalar arasında da dikkat çekiyor. Orta - yüksek şeker içeriği ve yoğun tadıyla lucuma, tatlı isteğini şeker katkısız doğal ürünlerle gidermek isteyenler için biçilmiş kaftan olarak görülüyor. Daha önce brezilya cevizi, maca tozu, camu camu tozu gibi ürünleri Türkiye'ye ilk getiren yerli beslenme markası ise şimdi de lucumayı ürün yelpazesine katarak ilklere imza atmaya devam ediyor. Lucuma tatlı tariflerinin, meyve sularının ve smoothielerin vazgeçilmezi oldu 2013’te sağlıklı beslenmeyi keyifli ve ulaşılabilir kılmak hedefiyle dünyadaki ‘süper gıdaları’ araştırıp Türkiye’ye getirerek bu yenilikçi ürünleri sağlıklı beslenmeye önem veren tüketicilerle buluşturduklarını ifade eden Fropie Yüksek Arge Mühendisi Büşra Demir, sağlığa sayısız katkısı olan lucuma meyvesi hakkında şunları söyledi: “Süpergıda kategorisinde tanımlanan lucuma meyvesinin toz formu sağlıklı bir şeker alternatifi olmasının yanı sıra glisemik indeksi şekere göre oldukça düşük. Sindirim sağlığını desteklediği ve büyük miktarlarda antioksidan içerdiği için tüm dünyada bir süper gıda olarak pazarlanıyor. Ürünlerimizin içeriğinde yer alan Brezilya cevizi, maca tozu, camu camu tozu gibi diğer meyve ve tohumlara benzer şekilde lucumayı da Türkiye’ye Fropie olarak ilk biz getirdik. Avokadoya benzer şekli, sert yeşil kabuğu ve karameli andıran bir tadı olan lucuma meyvesinin bizim satışa sunduğumuz şekli olan toz formu sağlıklı beslenmeye önem veren müşterilerimiz tarafından da oldukça ilgi görüyor. Organizmanın işleyişi için gerekli mikro besinleri içeren lucuma tozu, sağlıklı tatlı tariflerinin, meyve sularının ve smoothielerin vazgeçilmezi. Düzenli tüketicilerimiz başka bir ürünümüz olan ham kakao tozu ve lucuma tozunun birbirlerine çok yakıştığını söylüyor.” “Lezzetli ve sağlıklı şeker alternatifi yüksek kolesterole karşı da etkili” Fropie Yüksek Arge Mühendisi Büşra Demir, beta-karoten, lif, C vitamini, potasyum, demir ve antioksidanlarca zengin bir içeriğe sahip olan lucumadaki niasin içeriğini şu şekilde vurguladı: “Diğer tatlandırcı alternatiflere göre tadı çok daha lezzetli olan lucumanın niasin içeriğine özel olarak değinmek gerekir. Mevcut bilimsel literatür, bu vitaminin uygun dozlarda alındığında dislipideminin (yüksek kolesterol ve yüksek trigliserid tablosunun) önlenmesinde yararlı etkileri olduğunu doğruluyor. Sinir sistemini destekleyip, stresi azaltıyor. Lucumanın sarı renginden sorumlu bir grup karotenoid olan ksantofiller açısından yüksek olması da göz sağlığını destekliyor. Lucuma meyvesi aynı zamanda, ince çizgiler ve kırışıklıklar gibi yaşlanma etkilerini azaltma yeteneğine sahip. Özetle, diyete düzenli olarak lucuma tozu dahil etmek demir eksikliğine bağlı anemiyi önlüyor, karaciğer fonksiyonunu iyileştiriyor, kan şekerini dengeliyor, yaraların iyileşmesini hızlandırıyor, bağışıklığı güçlendiriyor, yaşlanma etkilerini ve yüksek kolesterol riskini azaltıyor.” ‘Süper gıdalar’ için gelişmiş tedarik ağı Süper gıdaların Oxford sözlüğüne göre sağlık ve sağlıklı yaşam için faydalı olduğu düşünülen ve besin öğeleri açısından zengin gıdalar olarak tanımlandığını belirten Büşra Demir, süper gıda tedarik firması Voicevale ile olan işbirliklerini şu sözlerle anlattı: “Lucuma gibi süper gıdalar besin değeri oldukça zengin ve bütünsel sağlığınızı desteklemeye yardımcı olduğu düşünülen gıdalardır. 2019’un başında, dünyanın önde gelen süper gıda, kahve ve kuruyemiş tedarik firması Voicevale ile güçlerimizi birleştirerek üretim gücümüzü artırdık ve en iyi, en doğal ürüne doğrudan ulaşımımızı sağladık. Bu sayede, ürünlerimizde yer alan içerikleri tarlaya kadar takip edebiliyor, tüm tedarik ve üretim süreçlerimizi insana ve doğaya saygılı şartlarda, uluslararası gıda ve çevre güvenliği standartlarına uygun bir biçimde, Voicevale güvencesiyle gerçekleştirmeye devam ediyoruz.” Her an tüketilebilecek sağlıklı atıştırmalıkları Türkiye’ye getiriyor Sürdürülebilirliği ve butik üretimi desteklediklerinin ve yenilikçi ürünlerle ürün gamlarını sürekli genişletmeyi hedeflediklerinin altını çizen Büşra Demir sözlerini şöyle noktaladı: “Kombuchadan probiyotik bara, kahveden kuruyemişe, hayatın her anında tüketilebilecek iyi ve doğal ürünler ile her geçen gün ürün yelpazemizi genişletiyoruz. Bizim gibi iyi beslenmenin ve iyi olmanın gücüne inanan ve sayısı giderek artan müşterilerimizle zamanla kocaman bir aileye dönüştüğümüzü fark etmek heyecan ve mutluluk verici. Bizimle henüz tanışmamış olan ve iyi beslenmek isteyen herkesi, Türkiye’nin ve dünyanın en iyi tedarikçilerinden elde ettiğimiz içeriklerle, hiçbir koruyucu ve katkı maddesi kullanmadan ürettiğimiz doğal ve lezzetli formüllerimizi denemeye davet ediyoruz.”

Artan kalp krizi vakaları TBMM gündeminde

6 Ocak 2023 at 04:30
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın yanıtlaması istemiyle soru önergesi veren Karaduman, Kovid-19 pandemi sürecinde yapılan aşılarla ilgili bir çalışmanın yapılıp yapılmadığını dile getirerek, “Kalp krizi vakalarının aşı uygulanan bireylerde daha sıklıkla görülüyor olması bu verileri doğrular niteliktedir” dedi. Saadet Partisi Konya Milletvekili ve Gençlik Kolları Genel Başkanı Abdulkadir Karaduman, son dönemlerde hem ülkemizde hem de dünyada hızla artan kalp krizi vakalarını Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) gündemine taşıdı. Kovid-19 pandemesinin ardından yapılan aşılara dikkat çeken Karaduman, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya artan kalp krizi vakalarının aşıyla ilgili olup olmadığını sordu. AŞILARIN SONUÇLARIYLA İLGİLİ ÇALIŞMA YAPILDI MI?Karaduman, son zamanlarda kalp krizi vakalarında yaşanan ciddi artışa vurgu yaparak, “Herhangi bir sağlık sorunu olmayan bireylerin genç yaşta ani kalp krizi sonucunda vefat etmeleri dikkat çekicidir. ABD ve Avrupa ülkelerinde yapılan bilimsel araştırmalar; Kovid-19 pandemi sürecinde uygulanan BioNTech aşılarının kalpte ve akciğerde pıhtılaşma ve damarlarda pıhtılaşma sonucu tıkanıklığa sebep olarak kalp krizini tetiklediğine dair veriler elde edilmiştir. Kalp krizi vakalarının aşı uygulanan bireylerde daha sıklıkla görülüyor olması bu verileri doğrular niteliktedir. Bu gelişmeler üzerine bakanlığınızca; pandemi sürecinde uygulanan aşıların sonuçlarıyla ilgili yapılan çalışmalar ve alınan önlemler merak edilmektedir” ifadelerini kullandı. AŞI UYGULANMASINA DEVAM EDİLECEK Mİ?Karaduman, devamında Sağlık Bakanı Koca’ya şu soruları yöneltti: “Ülkemiz genelinde son iki yılda kalp krizi sebebiyle vefat eden kişi sayısı toplamda kaçtır? Bu sayının yıllara dağılımı nasıl gerçekleşmiştir? Son iki yılda kalp krizi geçirerek vefat eden kişilerin yıllara göre yaş ortalaması kaçtır? Son bir yıldaki kalp krizi vakalarının özellikle genç yaştaki sporcularda görülmesinin sebepleri nelerdir? Son dönemde artan kalp krizi vakalarıyla ilgili bakanlığınızca yapılmakta olan bir araştırma var mıdır? Pandemi sürecinde uygulanan aşıların sonuçlarıyla ilgili herhangi bir araştırmanız olmuş mudur? Kalp krizi vakalarının artışıyla ilgili olduğu tespit edilen aşılar uygulanmaya devam edilecek midir?”

Hem turizm hem de sağlık hizmetlerinde Kayseri yeni tercih oldu

5 Ocak 2023 at 17:22
Türkiye pandemi dönemindeki kısıtlamalar hariç her geçen gün yükselen bir sağlık turizmi grafiğine sahip oldu. Uluslararası Sağlık Hizmetleri’nin (USHAŞ) yaptığı araştırmaya göre, 2022 yılının ilk üç çeyreğinde toplam 876 bin 521 kişi sağlık hizmeti almak için Türkiye’yi tercih etti. Kayseri de turistik ve tarihi zenginliklerinin yanı sıra, sağlık hizmetleriyle turizmde üst sıralara talip oldu. Kayseri'ye sağlık turizmi için ağırlıklı olarak Avrupa ülkelerinden gurbetçiler geliyor. “Avrupa’nın birçok merkezinden Kayseri’ye direkt uçuşlar var” Roza Estetik Sağlık Turizm Kurucusu Kazım Selvi, “Çok geniş bir uçuş ağıyla güçlü bir hava taşımacılığı altyapısına sahip olmamız, pek çok ülkeden turistleri ülkemize çekiyor. Örneğin Avrupa’nın birçok merkezinden Kayseri’ye direkt uçuşlar mevcut. Kayseri Havalimanı şehir merkezine araçla sadece 5 dakika mesafede yer alıyor. Bu, ülkemize tedavi olmak için gelen bir kişinin, aynı gün içinde randevusuna yetişebileceği anlamına geliyor. Sağlık hizmetleri pek çok ülkede oldukça pahalı. Türkiye’yi tercih edenler aşağı yukarı yüzde 60 daha uygun bütçeyle saç ekimi yaptırabiliyor. Üstelik saç ekimi genelde 6-8 saat sürüyor ve kişiler sonrasında doktorun tavsiyelerine uyarak, sosyal aktivitelerden geri kalmadan süreci çok kolay bir şekilde atlatabiliyor” şeklinde konuştu. “İç Anadolu’yu sağlık turizminde zirveye taşıyacağız” İç Anadolu’daki sağlık turizmini zirveye taşımak istediklerini dile getiren Kazım Selvi, “Hem maliyet avantajı, hem gezme fırsatı, hem de kaliteli teknolojik altyapı sunan Türkiye, uluslararası hastaların ilk tercih ettiği ülkeler arasında yer alıyor. Araştırmalar gösteriyor ki sürekli yükselen bir sağlık turizmi grafiğine sahibiz. USHAŞ’ın raporuna göre, 2020 yılında yaşanan küresel salgın sebebiyle sağlık turisti sayısında gözle görülür bir azalma meydana geldi. 407 bin 423 hasta, sağlık hizmeti almak için Türkiye’yi tercih etti. Sağlık turizmi ve tıbbi nedenlerle gelen yabancı ziyaretçi ve yurt dışında ikamet eden vatandaşlardan elde edilen turizm geliri, 2020 yılında 1.164.779 bin dolara geriledi. 2021 yılında 670 bin 730 kişi sağlık hizmeti aldı ve buradan elde edilen gelir 1.726.973 bin dolar tutarında gerçekleşti. 2022 yılının ilk 3 çeyreğinde ise ülkemizin sağlık turizminden elde ettiği rakam 1.603.479 bin dolar oldu. Saç ekimi son yıllarda tüm dünyada oldukça popüler oldu. Teknoloji ve sistemler geliştikçe alınan sonuçlarda çok daha başarılı noktalara geldik. Bu da bizlere olan ilgiyi artırdı. Roza Estetik Sağlık Turizm olarak, İç Anadolu’daki sağlık turizminin gelişiminin çok iyi yerlere geleceğine inanıyoruz. Tarihi güzellikleriyle herkesi cezbeden doğa harikası Kapadokyamız, kış turizminin gözdesi Erciyes Kayak Merkezimiz var. Sağlık turistleri eğlence ve hizmeti birleştirebiliyor. 2023’te Kayseri'yi Avrupa'da tanınan önemli bir sağlık merkezi haline getirmeyi hedefliyoruz” dedi.

Vücut direncimizi artırmalıyız

22 Aralık 2022 at 11:55
Son günlerde gripal enfeksiyonların artması ve hastanelerin acillerin dolmasıyla ilgili olarak bir açıklama yapan Bizim Aktar sahibi Herbalist Yunus Ersin, “İnsanlarda özellikle kuru bir öksürük meydana geliyor.Biz bu noktada insanlarımızın şifalı bitkilerden yararlanma kültürünün yaygınlaştırılması gerektiğini düşünüyoruz. Şifalı bitkiler ve bu kültür ecdadımızın ve Nebevi tıbbın bize olan manevi mirasıdır. Bağışıklık sistemimizi güçlendirmek ve hastalıklara karşı direncimizi artırmak için hazırladığımız ürünlerin modern tıbba olan katkısı gerçekten önemli bir şifa boyutunu ortaya koymaktadır. Biz “Hastalanmadan önce sağlığınızın kıymetini bilin” buyuran Hz. Peygamber Efendimizin tavsiyesini dikkate alarak koruyucu hekimliği hayatımıza eklemektir. Önemli olan hastalanmadan sağlığımıza yatırım yapabilmeyi bilmektir” dedi. Bizim Aktar olarak şifalı bitkilerin tıbbın sunduğu teşhis ve tedavi nosyonuna yardımcı niteliğindeki çok özel ürünler hazırladıklarına dikkat çeken Herbalist Ersin, “Aslında Allah (c.c.) tabiatın her renginde, bitkilerin her florasında ihtiyacımız olan her şeyi, bizlere sıkıntı olan tüm dertlerimizi ortadan kaldıracak nitelikte bir şifayı gizlemiş durumda. Önemli olan bu sıkıntılarımızı bu işin uzmanı olan insanlarımız vasıtasıyla kullanabilmek ve uygulayabilmek. Biz her dönemde yaptığımız gibi aynı çağrımızı yinelemek istiyoruz. Hastanelerimizin ve teşhis-tedavi boyutu sergilenen neresi olursa olsun, Tıp Fakültelerimizin, Eczanecilik bölümlerimizin bir yerinde “Şifalı Bitkilerle Tedavi” boyutunda akademik eğitim verilmeli. Böylece, piyasada bu işleri kulaktan dolma bilgilerle yapan ve şifalı bitkilerin gerçek özelliğini bilmeden uygulama yapanlar ayıklanmalı. Herbalist kimlikleriyle modern tıbba destek olanların üzerine atılan kötü şöhretler, aktarım diye piyasaya çıkıp bitkilerin nasıl kullanılacağını, nasıl karıştırılacağından bile habersiz olanlarla böylece bir ayrım gerçekleştirilmeli diye düşünüyorum” diye konuştu. Son günlerde ortaya çıkan gripal enfeksiyonlar ve insanlarda başlayan kuru öksürük şikayetlerine karşı Bizim Aktar olarak çok özel ürünlerinin olduğunu ve modern tıbba katkı sunacak bu ürünlerinin insanlarımıza faydalar sağlamaktadır. Özellikle çocuklarımızda ve yetişkinlerimizdeki kuru öksürük şikayetini udül hindi yağıyla giderebilmekteyiz. Diğer yandan bağışıklık sistemimizi güçlendirecek nitelikte pandemi döneminde hazırladığımız udul hindi, kekik yağı, çörek otu yağı, okaliptus yağı karışımından oluşan setimiz de insanlarımızın vücut direncini artırma yönünde çok önemli katkılar sunmaktadır. Bu set boğazlarımızı, nefes borumuzu, bronşlarımızı ve akciğerimizi korumaya alıyor. Vücudumuzu korumaya alıyor. Bu seti çocuklarımız, gençlerimiz, yaşlılarımız herkes kullanabiliyor” dedi. Bunun yanında andıç pekmezi, propolis damlası, udul hindi damlası ve kustul macun setiyle de ayrı bir direnç sağladıklarını ifade eden Yunus Ersin, “Önemli olan koruyucu hekimliktir. Hastalanmadan kendimize dikkat etmek ve bedenimizi, akıl ve ruh sağlığımızı bozulmadan kontrol altında tutabilmek her şeyin önündedir. Hastalık da insan için, doktor da insan için. Elbette biz de Rabbimizin bize sunduğu bitkilerin tüm şifalı yönlerini insanlarımızla buluşturmak için kaliteli, nitelikli çalışmalarımıza devam edeceğiz” değerlendirmesini yaptı. Tıp fakültelerinde şifalı bitkiler kürsüleri kurulmalı Bizim Aktar’ın Nebevi Tıp’tan yararlanarak, yüzyıllardır kullanılan ecdad yadigarı şifalı bitkileri modern tıbbın sunduğu teşhis ve tedavi boyutuna yardımcı olarak nitelikte çok özel ürünler hazırladığını kaydeden Ersin, sözlerini şöyle bitirdi: “Allah (c.c.) bizlere yararlanmamız, hastalıklara deva üretmemiz, dertlerimize şifa bulmamız için kudretiyle yarattığı bitkilerde bu şifayı gizlemiş. Bizim yapmamız gereken sıkıntılarımız için bu şifalı bitkileri en doğru yöntemlerle kullanacak işin uzmanları olarak kullanmak, uygulamak ve insanımıza sunmak olmalıdır. Hastanelerimizde yapılan teşhis-tedavi boyutunda şifalı bitkilerin fonksiyonu ve önemi ihmal edilmemelidir. Yeniden çağrı yapıyorum. Tıp fakültelerimizde ve Eczacılık Fakültelerinde şifalı bitkilerden yararlanma, değerlendirme noktasında akademik çalışmalar yapılmalı, eğitimler verilmelidir. Modern tıp ile şifalı bitkilerin uzmanlarının ortak çalışmalar gerçekleştirecekleri zeminler oluşturulmalıdır. Bu çalışmalar şifalı bitkileri bilmeyen, tanımayan, insanlara hiç bilmediği konularda tavsiyelerde bulunanları içimizden ayıklanmasını sağlayacak hayırlı bir sonucu getirecektir. Şifalı bitkiler uzmanı herbalistlere yönelik ithamlar, su-i zanlar da ortadan kalkacaktır. Şifalı bitkiler yüzyılları aşan ve Nebevi Tıp’tan gelen gerçeğimizdir, mirasımızdır. Bu mirası reddetmemeliyiz, değerlendirmeliyiz, insanların istifadesine sunmalıyız” DİPNOT: Bizim Aktar’ın korona’ya karşı bağışıklık sistemimizi güçlendirmek, vücut direncimizi artırmak için ürettiği seti ve ürünlerini telefonundan veya web sitesinden ulaşabilirsiniz. TELEFON: 0 212 - 674 03 00 www.bizimaktar.com

Sağlık personeli, fiziken ve ruhen yıprandı

21 Aralık 2022 at 04:30
Sert, “Personel yetersizliği had safhada. Sosyal hizmet işçilerinin çoğu bedensel ve ruhsal hastalıklarla boğuşuyor” dedi. Öz Sağlık-İş Sendikası Genel Başkanı Devlet Sert, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı kurum ve kuruluşlarda çalışan işçilerin pandemi ve sonrasında fiziken ve ruhen çok yıprandığını kaydetti, “Personel yetersizliği had safhada. Sosyal hizmet işçilerinin çoğu bedensel ve ruhsal hastalıklarla boğuşuyor. Süreç istihdam açısından kontrol altına alınamazsa yaşlı, çocuk ve engelli bakım hizmetleri aksamaya başlayacak” dedi. Konuya ilişkin olarak bir açıklama yapan Devlet Sert şunları söyledi: “Örgütlü olduğumuz Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve bağlı işyerlerinde çalışan üyelerimiz ve diğer tüm sosyal hizmet emekçileri, tıpkı sağlık emekçileri gibi pandemi sürecinde daha yoğun olmak üzere son derece fedakâr biçimde çalışmaktalar. Sosyal hizmet işçilerimiz yaptıkları görevin bir gereği olarak daha fazla vicdan, daha fazla sorumluluk yükü altındalar. Yaşlılarımıza, kimsesiz çocuklarımıza, engellilerimize, yardıma muhtaç kadınlara yönelik hizmetlerin tamamını bu arkadaşlarımız yerine getiriyor. Sosyal hizmet çalışanlarının, izlenen mevcut personel politikası nedeniyle karşılaştıkları pek çok sorun var. Zaten kadroya geçiş sonrası birçok personel mevcut çalışma şartlarının ağırlığından dolayı görevi bıraktı.” “YENİ İŞÇİ ALIMI YAPILMIYOR, 5 KİŞİNİN İŞİNİ 1 İŞÇİ YAPIYOR” Sert, “Raporlu veya ücretsiz izinli personel yerine daha önce uygulanan joker personel uygulaması kaldırıldı. Yeni işçi alımı da yapılmıyor. 5 kişinin iş yükü 1 kişinin sırtına verilmiş durumda. İzinler doğru dürüst kullandırılmıyor” diyerek böyle bir ortamda ne iş veriminden ne de iş barışından ne de düzenli çalışma koşullarından söz edilemeyeceğini söyledi. Sert, “Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın bağlı kurum ve kuruluşlardaki istihdam politikasında acil değişiklik yapması gerekiyor. Personel fiziken ve ruhen çok yıprandı, personel yetersizliği yüzünden sağlıklı dinlenme, izin kullanma şansları da yok. Zaten çalışırken çok ağır bir iş yükünün altındalar. Bir an önce yapılan işe uygun personel politikaları belirlenmeli, çalışma koşulları yeniden düzenlenmelidir” ifadelerini kullandı. “DEVLETİN BAKTIĞI GRUPLARIN SAYISI HER GEÇEN GÜN YÜKSELİYOR” Sert, açıklamasında önemli bir bilgiyi daha paylaştı. Sert, “İşin bir başka boyutu ise devletin bakmakla yükümlü olduğu korunma-bakım altındaki kişi sayısı her geçen gün daha da artmaktadır. Bunlara yaşlılar, engelliler, kimsesiz çocuklar da dahil. Sayı her geçen gün artıyor ama personel sayısı aynı. Hatta emekli olup işi bırakanın yerine yenisi gelmediği için zaten eksiye düşmüş durumda. Bu durum personel ihtiyacını had safhaya ulaştırmıştır” dedi.

Sağlık raporlarının geçerlilik süresi uzatıldı

16 Aralık 2022 at 12:24
Sağlık Bakanlığı, Covid-19 salgını döneminde hastanelerdeki yoğunluğu azaltmak için uygulamaya koyduğu sağlık raporlarını uzatma uygulamasını 30 Haziran 2023 tarihine kadar uzattığını açıkladı. Tüm Eczacı İşverenler Sendikası (TEİS) Genel Başkanı Eczacı Nurten Saydan da uygulamanın yerinde olduğunu belirtti. Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Covid-19 salgını döneminin başlangıcından itibaren uygulamaya koyduğu sağlık raporlarının geçerlilik tarihlerini yeniden uzattı. Sağlık Bakanı Yardımcısı Prof. Dr. Sabahattin Aydın’ın imzasıyla dün yayınlanan genelgede, mevsim koşullarına bağlı olarak artan sağlık hizmeti ihtiyacı ve rapor yenileme taleplerine bağlı olarak sağlık hizmet sunucularında yaşanan yoğunluğun azaltılması amacıyla raporların geçerlilik süresinin 30 Haziran 2023 tarihine kadar uzatıldığı belirtildi. TEİS Genel Başkanı Eczacı Nurten Saydan da konuya ilişkin Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) bir an önce harekete geçmesi gerektiğine işaret ederek açıklama yaptı. Saydan, bugün yaptığı yazılı açıklamada şunları ifade etti: “Kurum tarafından, kronik hastalıklara sahip yaklaşık 30 milyon hasta ve 80 milyon tekil rapor süresinin yetkililer tarafından Medula sisteminde ivedilikle uzatılması uygun olacaktır. Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan duyuru çok yerinde olmuştur. Çünkü bütün raporların aynı zamanda yenilenmesi hastanelerde büyük kalabalıklara neden olacak ve salgın hastalık riskini arttıracaktı. Vatandaşlarımıza üzülerek bildirmek isteriz ki, SGK gerekli düzenlemeyi bir an önce yapmadığı takdirde süresi uzatılmış raporları ile bugünden itibaren eczanelerimizden bu tür ilaçlarını yeterli sayıda ve belki de hiç alamayacaklar. Hastalık ve ilaca ulaşım ise asla beklemez. Sendika olarak raporlu vatandaşlarımıza yaşanan bu durumun eczanelerimizden kaynaklanmadığını bildirmek istiyor ve SGK’nın gerekli düzenlemeyi yapmasını bekliyoruz”

Bebeklerde soğuk yanığına dikkat

15 Aralık 2022 at 11:03
Medipol'den yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Dr. Öğr. Üyesi Gökmen Alpaslan Taşkın, bebeklerin yetişkinlere göre daha narin ve hassas bir cilde sahip olduğunu belirterek, nem kaybına yatkın oldukları için ciltlerinin daha hızlı kuruduğunu aktardı. Mevsim değişimlerinin bebeklerde yeni cilt sorunlarını ortaya çıkarabileceğini bildiren Taşkın, "Soğuk, kuru hava ve sert kış rüzgarları en yumuşak bebek yanaklarını bile kurutur. Dudak kuruluğu, özellikle çok fazla salya akıyorsa, bebekler için yaygın bir sorundur. Dudakları ve dudaklarının etrafındaki deri salyadan sürekli ıslandığından, üst deri tabakası tahriş olur. Bu durumda güvenli bir dudak balsamı kullanın. Lanolin, yeni doğmuş bir bebek için de güvenlidir. Dudakları çatlamış yeni doğan emziriyorsanız, anne sütü uygulayabilirsiniz." ifadelerini kullandı. Taşkın, bebek yanaklarının rüzgarlı bir günde soğuk havaya maruz kalmasıyla kolayca tahriş olabileceğini vurgulayarak şunları kaydetti: "Dışarı çıkmadan önce ve çıktıktan sonra nemlendirmek yardımcı olur. Çok fazla dışarıda kalıyorsanız plastik bir bebek arabası örtüsü kullanın. Kuru cilt, vücudun her yerinde kaşıntılı lekelere neden olabilir. Bu yamalar kırmızı, tahriş olmuş ve pul pul görünür. Bebeğinizin kuru bir cildi veya egzama gibi bir cilt rahatsızlığı varsa soğuk havalarda korumak için ekstra özen gösterin. Bebeğinizin cildi kurumaya yatkınsa, dışarı çıkmadan önce açıkta kalan bölgelerine az miktarda krem ​​veya merhem kullanın. Banyo yatmadan önceki rutinin güzel bir parçası olabilse de bebeklerin her gün yıkanmasına gerek yoktur. Ilık suda kısa banyolar nem kaybını azaltmak için en iyisidir. 37 derece ile 38 derece arası banyo sıcaklığı bebeğinizi sakinleştirerek, rahatladır. Banyodan sonra nemi hapsedin. Ciltleri hala nemliyken birkaç dakika içinde kuruması en iyisidir. Cildini bir havluyla kurulayın. Evinizdeki hava kuru ise nemlendirici kullanın. Cildini tahriş etmeyecek yumuşak, nefes alabilen kumaşlar giydirin. Kokusuz losyonlar, sabunlar ve çamaşır deterjanları seçin."

Elektronik sigarayla ilgili kötü haber

14 Aralık 2022 at 15:32
ABD’deki George Washington Üniversitesi’nde yapılan araştırmada, kullanıcılarının e-sigara kullanmayı bırakma olasılığının geleneksel sigara ürünlerine göre daha fazla olduğu bulundu. Daily Mail’in haberine göre, araştırmacılar, düzenli olarak hem sigara hem de elektronik sigara kullanan 545 kişiden veri topladı. Beş yıl sonra yarısından fazlasının e-sigarayı bıraktığını, sigarayı ise sadece üçte birinin bıraktığını gördüler. E-sigaralar genellikle sigara kullanıcılarının bu alışkanlığı bırakmalarına yardımcı olduğu iddiasıyla pazarlanırken sigaradan uzaklaşmak için “daha güvenli” bir geçiş olarak görülüyor. Ancak bu çalışma, her iki cihazı da kullanan kişilerin genellikle uzun süre sigara içmeye devam edeceğini ortaya koydu. HAKKINDAKİ İDDİALAR ÇÜRÜTÜLDÜ Özellikle gençler arasında son on yılda popülerlik kazanan cihazların önde gelen üreticilerinden biri olan Juul Labs, geçen hafta ürünlerini çocuklara yönelik pazarladığı iddiasıyla açılan 5.000 davayı sonuçlandırmak için 1.2 milyar dolar ödemeyi kabul etti. Bulgularını bugün BMJ’de yayınlayan araştırmacılar, Ulusal Sağlık Enstitüleri’nin yıllık Tütün ve Sağlık Nüfus Değerlendirmesi anketinden veri topladılar. Çalışma, sigara ve elektronik sigara gibi tütün ürünleri kullanımlarını tartışmak ve genel sağlıklarını ölçmek için her yıl iletişim kurulan 49.000 Amerikalıdan oluşan bir havuz kullanıyor. Çalışma, elektronik sigara endüstrisinin, ürünlerinin bir kişinin sigarayı bırakmasına yardımcı olacak araçlar olduğu iddialarını çürüttü. Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri, ekim verilerine göre yaklaşık 2,6 milyon ABD’li gencin e-sigara kullandığını tahmin ediyor.

Sağlık Bakanlığı personel alımı sonuçları belli oldu

13 Aralık 2022 at 17:19
Geçen hafta başvuru süreci sona eren 30 bin sözleşmeli sağlık personeli ve 1183 sözleşmeli personel olmak 31 bin 183 kişinin atamasında yerleştirme sonuçları açıklandı. 30 Kasım- 5 Aralık 2022 tarihleri arasında tercihleri alınan KPSS-2022/11 Sağlık Bakanlığının sözleşmeli personel pozisyonlarına yerleştirme işlemleri tamamlandı. Adaylar, yerleştirme sonuçlarına 13 Aralık 2022 tarihinde saat 15.30’dan itibaren ÖSYM'nin https://sonuc.osym.gov.tr adresinden T.C. kimlik numaraları ve şifreleriyle erişebilecektir. Sağlık Bakanlığının taşra teşkilatı hizmet birimlerinde istihdam edilmek üzere 30 bin sözleşmeli sağlık personeli ile 1183 sözleşmeli personel alımı ise KPSS sonucuna göre ÖSYM tarafından merkezi yerleştirme ile yapılacağı duyurulmuştu. Kontenjan doldu Sağlık Bakanlığı atama sonuçları ardından oluşan verilere göre toplam 253 bin 555 kişi tercih yaparken 31 bin 183 kişi yerleştirildi. Başvuru yapanlar arasında 253 bin kişiden 60 bini ortaöğretim, 126 bini önlisans, 67 bini ise lisans mezunlarından oluştu. Ortaöğretimden 2 bin 88 kişi, önlisanstan 20 bin 582 kişi, lisanstan 8 bin 513 kişi yerleştirildi. 42 bin 500 personel alınacak Sağlık Bakanlığının 11 bin 317 sürekli işçi, 30 bin sözleşmeli sağlık personeli ve 1183 sözleşmeli personel olmak üzere toplam 42 bin 500 işçi ve personel alım ilanı Resmi Gazete'de yayımlandı. İlana göre, Bakanlığın taşra teşkilatında istihdam edilmek üzere toplam 11 bin 317 sürekli işçi alınacak. Sağlık Bakanlığının taşra teşkilatı hizmet birimlerinde istihdam edilmek üzere 30 bin sözleşmeli sağlık personeli ile 1183 sözleşmeli personel alımı ise KPSS sonucuna göre ÖSYM tarafından yapılacak merkezi yerleştirme ile yapılacak. Ortaöğretim, ön lisans ve lisans düzeylerinde tercih yapılabilecek sözleşmeli personel pozisyonları ve başvuru şartları KPSS-2022/11 Tercih Kılavuzu'nda yer alıyor.

Bakan Koca'dan ilaç krizi açıklaması!

13 Aralık 2022 at 16:28
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında dün Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleşen Kabine Toplantısı sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, eczanelerde bazı ilaçların bulunmaması sorununa ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Koca, "Gündemimizdeki en önemli konu bu. Çözüm için bir yol haritamız var" dedi. “SORUNLARI ÇÖZECEĞİZ” Hastaların eczanelerde bazı ilaçları bulamadığına yönelik haberlerin hatırlatılması üzerine Koca, şunları kaydetti: "Gündemimizdeki en önemli konu bu. Sorunları çözeceğiz. Maliyetler arttı. Çözüm için bir yol haritamız var. İlaç fiyatlarında yılda bir kez zam olması doğru değil. Belli dönemlerde en az iki kez olması gerektiği kanaatindeyiz. Ancak şunu belirtmeliyim, bu dönemde hasta sayımız ve reçete sayımız yüzde 40 oranında arttı. Dolayısıyla bu dönemde hasta yoğunluğu, reçete sayısının fazlalığı, belli ilaçlarda tüketimin yoğunluğu, ayrıca dünyada ham madde sorununun varlığı önemli bir neden. Buna ek olarak şubat döneminde yapılacak, bir önceki yılın avro kuru ortalaması üzerinden zam beklentisi, bu sorunu daha da artırıyor. Dolayısıyla bizim buna farklı bir yaklaşım getirerek olayı çözecek tedbiri hızla devreye almamız gerekiyor. Yıl içinde birden fazla güncelleme olabilir, onu tartışıyoruz. Bu döneme özel olarak, şubat öncesi dönemde ne yapabilirizi çalıştık. Çok uzun sürmeyecek." Kovid-19 ve diğer salgınlarla ilgili son duruma ilişkin soru üzerine Koca, "Üst solunum yolu şikayetleriyle başvuran hastalarımız arttı. Bu hastalıklar en çok RSV, sonra sırasıyla influenza, rhinovirüs ve Kovid şeklinde. Üst solunum yolu belirtisi olan kişiler maske takarak normal hayata karışmalı. Hastalığı ne olursa olsun bulaştırmamaya özen göstermeli" ifadesini kullandı. Aşılama konusunda bir yavaşlamanın olduğuna dikkati çeken Koca, "Ancak risk grubundaki kişilerin hatırlatma dozlarını olmasını tavsiye ediyorum. Güvenle Turkovac olabilirler" diye konuştu. ECZANELERDEKİ İLAÇ SORUNU Son birkaç yıldır özellikle Ocak - Şubat aylarında yaşanılan ilaç tedariki problemi bu yıl kendini daha erken hissettirmeye başladı. Özellikle çocukların kullandığı ağrı kesici - ateş düşürücüler, antibiyotikler, göz ve kulak damlaları, kanser ilaçları, tüp bebek tedavisinde kullanılan ilaçlar, tansiyon gibi bazı kronik ve bir kısım genetik hastalıklarda kullanılan ilaçlar ‘bulunamayanlar' listesinin başını çekiyor. Öte yandan eczacı Zühal Özkul, döviz kurundaki artış ve ilaç kur fiyatının sabitlenmesi nedeniyle firmaların piyasaya ilaç vermediğini söyledi. Özkul, "En önemli ve esas sebebi Dolar ve Euro kurundaki farklılıklar. Yurt dışından gelen ilaçları Türkiye’de satmak istemiyorlar çünkü gerekli karlılığı sağlayamıyorlar. Bu sebepten dolayı birçok ilaçta sıkıntı yaşıyoruz. Çok bilinen antibiyotiklerin muadilleri bile piyasada yok." dedi.

Bakan Koca’dan ‘ilaca zam’ mesajı: En az iki kez yapılmalı

13 Aralık 2022 at 12:38
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında dün Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleşen Kabine Toplantısı sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Hastaların eczanelerde bazı ilaçları bulamadığına yönelik haberlerin hatırlatılması üzerine Koca, şunları kaydetti: "Gündemimizdeki en önemli konu bu. Sorunları çözeceğiz. Maliyetler arttı. Çözüm için bir yol haritamız var. İlaç fiyatlarında yılda bir kez zam olması doğru değil. Belli dönemlerde en az iki kez olması gerektiği kanaatindeyiz. Ancak şunu belirtmeliyim, bu dönemde hasta sayımız ve reçete sayımız yüzde 40 oranında arttı. Dolayısıyla bu dönemde hasta yoğunluğu, reçete sayısının fazlalığı, belli ilaçlarda tüketimin yoğunluğu, ayrıca dünyada ham madde sorununun varlığı önemli bir neden. Buna ek olarak şubat döneminde yapılacak, bir önceki yılın avro kuru ortalaması üzerinden zam beklentisi, bu sorunu daha da artırıyor. Dolayısıyla bizim buna farklı bir yaklaşım getirerek olayı çözecek tedbiri hızla devreye almamız gerekiyor. Yıl içinde birden fazla güncelleme olabilir, onu tartışıyoruz. Bu döneme özel olarak, şubat öncesi dönemde ne yapabilirizi çalıştık. Çok uzun sürmeyecek."

Bakan Koca'dan atama açıklaması: 42 bin 500 sağlıkçı atanacak

11 Aralık 2022 at 10:12
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, TBMM Genel Kurulu'nda görüşülen Sağlık Bakanlığı'nın 2023 yılı bütçeleri üzerinde söz aldı. Sağlık personeli atamasına ilişkin konuşan Bakan Koca, 42.500 atama yapacaklarını belirtti. Bakan Koca aynı zamanda 85 yaşından büyük hastalara tek hekim uygulamasını devreye sokacaklarını belirtti Bakan Koca, Sağlık Bakanlığı'na personel alımıyla ilgili şu bilgileri verdi: "Alımını İlan ettiğimiz 85 bin sağlık personelin 42 bin 500'ünün atamasını şimdi yapıyoruz. Diğer yarısını peşinden hemen alacağız. Yeni personelin 32 bini polikliniklerimizde hizmet verecek olan tıbbi sekreterlerden oluşuyor. Bu sayede hekimlerimizin iş yükünü azaltıp verimliliğini artırmayı hedefliyoruz. Ayrıca hekim istihdamında zorlanılan yerler için ihdas edilen 27 bin sözleşmeli hekimle yılbaşından itibaren sözleşmeler yapılacak." 85 yaşından büyüklerimizin her birini bir hekim arkadaşımıza emanet etmek istiyoruz. Yeni düzenleme ile büyükler sağlık hizmeti alırken tek bir hekim tarafından yakından takip edilip yönlendirilecekler. Bu hepimizin üzerinde bir sorumluluktur. Hepimiz sağlıkla o günlere ulaştığımızda böyle bir muameleyi hak ediyoruz. Bu konuda hazırlıklarımızı yaptık. Yakında ilan edeceğiz."

❌
❌