Normal görünüm

Yeni makaleler mevcut. Sayfayı yenilemek için tıklayın.
Dünden önceki günMilli Gazete

Meclis'te deprem bölgesi için OHAL oylaması... 10 ilde kabul edildi

7 Şubat 2023 at 15:52
Kahramanmaraş'ta meydana gelen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremler sonrası can kaybı sayısı resmi verilere göre 3 bin 549'a yükseldi. 22 bin 168 kişi yaralandı. Deprem nedeniyle 7 günlük milli yas ilan edildi. Arama kurtarma çalışmaları sürüyor. TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Meclis’te OHAL oylaması üzerine açıklamalarda bulunuyor.  Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı, deprem bölgesindeki 10 ilde 3 aylık OHAL ilanı üzerine Meclis’te oylama yapıldı. Oylama, Meclis’te kabul edildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Anayasanın 119. maddesinin bize verdiği yetkiye dayanarak OHAL ilan etme kararı aldık." açıklamasında bulunmuştu.Konuya ilişkin yaptığı açıklamada Cumhurbaşkanı "Depremin yaşandığı 10 ilimizi Genel Hayata Etkili Afet Bölgesi olarak ilan ediyoruz. Deprem yaşanan 10 ilimizi kapsayan ve 3 ay sürecek OHAL kararıyla ilgili Cumhurbaşkanlığı ve Meclis süreçlerini hızla tamamlayacağız." diye konuşmuştu. 

TBMM’de siyasi partilerden depremlerle ilgili ortak bildiri

7 Şubat 2023 at 16:20
Meclis Başkanı Mustafa Şentop’un imzasıyla 5 siyasi partinin grupları, Kahramanmaraş merkezli depremlerle ilgili ortak bildiri yayımladı. TBMM Başkanı Şentop’un okuduğu ortak bildiride şunlar kaydedildi: "Ülkemiz, 6 Şubat 2023 günü merkezi Kahramanmaraş olan ve Kahramanmaraş ile birlikte Gaziantep, Hatay, Osmaniye, Malatya, Adana, Diyarbakır, Şanlıurfa, Adıyaman ve Kilis illerimizi etkileyen depremler sebebiyle derinden sarsılmıştır. Son yüzyılın en büyük depremleri arasında kayda geçen bu felaket neticesinde binlerce vatandaşımız hayatını kaybetmiş veya yaralanmış ve çok sayıda insanımız, soğuk kış şartlarında barınma imkânından mahrum kalmıştır. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde grubu bulunan tüm siyasi partiler olarak, söz konusu depremlerde hayatını kaybeden insanlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar ve yakınlarına sabırlar diliyoruz. Hâlen enkaz altında bulunan vatandaşlarımıza bir an evvel ve sağ olarak ulaşılmasını temenni ediyor, bunun için her birimiz dua ediyoruz. Acımız tarifsizdir. Bu kara günde Devletimiz bütün birimleri ile teyakkuzda olup, depremden etkilenen vatandaşlarımızın yaralarını sarmak için tüm gayreti ile çalışmaktadır. “Milletin acısını Meclis’te de hissettiklerini belirten Şentop, "Bu süreçte Devletimizin tüm kurumları gibi Meclisimiz de ayaktadır ve yaşananları, her boyutu ile yakından takip etmektedir. Milletvekillerimizin büyük kısmı, depremden etkilenen yerleşim birimlerimizdeki çalışmaları yakından izlemek ve yardım çalışmalarına bizzat katkı sunabilmek amacıyla bölgeye intikal etmiş bulunmaktadır. Meclisimiz, bu elim zaman diliminde milletvekillerimizin, depremden etkilenen halkımızın acısını yerinde paylaşabilmesi ve deprem sebebiyle oluşan yaraların sarılmasına katkı sunabilmesi için çalışmaktadır. Diğer taraftan ülkemizle birlikte depremden etkilenen komşu ülkelerden gelen can kaybı ve yıkım haberleri, üzüntümüzü artırmıştır. Bu vesileyle depremden etkilenen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Suriye, Irak, Ürdün, Lübnan, İsrail ve Mısır halklarına da geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Yine Milletimizin acısını paylaşmak ve yaralarımızı sarmak için taziye ve destek mesajları gönderen yabancı devletlerin parlamentolarına ve diğer yetkililerine teşekkür ediyoruz. Ayrıca ülkemizin dört bir yanında, depremin yaralarını sarmak için yardım çalışmalarına katkı sağlayan, maddi veya manevi destek sunan her bir vatandaşımıza da şükranlarımızı sunuyoruz. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde grubu bulunan beş siyasi partinin temsilcileri olarak, depremle sarsılan vatandaşlarımızın yanında ve hizmetindeyiz. Milletimizin, tarihinde yaşadığı benzer felaketlerde olduğu gibi, bu acı günde de, bağrında açılan derin yarayı, millî birlik ve beraberlik ruhu içinde dayanışma ile aşacağına olan inancımız tamdır. Milletimizin başı sağ olsun” dedi.

Mustafa Yeneroğlu: OHAL kararı gecikmeli de olsa doğru bir karar

7 Şubat 2023 at 19:00
Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Mustafa Yeneroğlu, “ OHAL kararı gecikmeli de olsa doğru bir karar. Acil olarak tüm imkanlar bölgedeki ihtiyaçlar için seferber edilmeli. Felakete uğrayanların kurtarılması, temel ihtiyaçların karşılanması ile meydana gelen hasar ve zararın telafisi için gerekli tüm tedbirler acilen alınmalıdır” dedi. DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı ve İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dün Kahramanmaraş’ta meydana gelen 2 şiddetli depremden etkilenen 10 ilde 3 ay OHAL ilan etmesinin doğru bir karar olduğunu belirtti. Yeneroğlu, konuya ilişkin sosyal medya hesabından şu mesajı paylaştı: “TBMM ACİLEN TOPLANMALIDIR”“Yaşadığımız felaket çok ağır ne yargı mensupları ne de vatandaşlar bu yargı süreçlerini takip edebilecek durumdalar. Belli durumlar dışında sürelerin ve duruşmaların durması, gerekli diğer tedbirlerin alınması için TBMM acilen toplanmalıdır. “OHAL KARARI GECİKMELİ DE OLSA DOĞRU BİR KARAR”“OHAL kararı gecikmeli de olsa doğru bir karar. Acil olarak tüm imkanlar bölgedeki ihtiyaçlar için seferber edilmeli. Felakete uğrayanların kurtarılması, temel ihtiyaçların karşılanması ile meydana gelen hasar ve zararın telafisi için gerekli tüm tedbirler acilen alınmalıdır.”

Erdoğan depremde hayatını kaybeden Milletvekili Taş’ın ailesine taziye

7 Şubat 2023 at 22:10
Dün meydana gelen Kahramanmaraş merkezli iki deprem 10 ili etkilerken, çok sayıda binanın yıkıldığı illerden biri de Adıyaman olmuştu. Adıyaman’da yaşanan felakette AK Parti Adıyaman Milletvekili Yakup Taş’ın da göçük altında kaldığı tespit edilmişti. Tüm çabalara rağmen Taş’ın deprem sonrası meydana gelen göçükte hayatını kaybettiği belirlendi. Bu acılı haberin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, depremde hayatını kaybeden Milletvekili Yakup Taş’ın ailesini arayarak taziyelerini iletti.

İYİ Parti'den deprem OHAL'i kararı: 1 aya indirilirse destek vereceğiz

9 Şubat 2023 at 15:14
İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'nin, tarihin en acı günlerini yaşadığını belirterek, depremde hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, enkaz altında yaşam mücadelesi verenlere selamet diledi. Türk milletinin büyük bir millet olduğunu, yaraların sarılacağını vurgulayan Dervişoğlu, "Ancak stratejik planlamadaki eksiklikler, duruma hemen vaziyet alamamak gibi nedenlerle bazı olaylar istenmedik şekilde yaşandı ve toplumsal hafızada izler bıraktı. Devletlerin, yaşadığı coğrafyanın hassasiyetini bilerek öngörü ve stratejik palanlara sahip olması gerekir. Tehlike, bağıra bağıra 'geliyorum' derken bazı ihmallerin olduğunu görüyoruz. Bunu zamanı gelince tartışacağız." diye konuştu. "Kayyum modelini getirebilecek bir tehdit oluşturabilir"TBMM Genel Kurulunda bugün, 10 ilde 3 ay süreyle OHAL ilan edilmesine ilişkin Cumhurbaşkanı Kararı'na ilişkin tezkerenin görüşüleceğini hatırlatan Dervişoğlu, "Afet kanunundan kaynaklı olarak yürütmenin kullanamayacağı bir yetki yok; bu kanunun tanıdığı hak ve yetkiler, bu süreci yürütmeye ziyadesiyle elverişlidir. Ama duruma zamanında vaziyet alamama, koordinasyonsuzluk, stratejik planın olmaması gibi nedenlerle elbette bu teklife de kayıtsız kalmamız mümkün değil." ifadelerini kullandı. Dervişoğlu, CHP ile görüştüklerini, eğer OHAL'in, bir eksikliğin giderilmesine kolaylık getiriyorsa buna taraftar olduklarını ancak süreyi uzun bulduklarını ilettiklerini vurgulayarak, şöyle devam etti: "Milletimizin geleceğini bağlayan uzun süreli OHAL süreci yerine, ihtiyaçların giderilmesi için kısa dönemli OHAL ilanına sıcak bakıyoruz. Bu sürenin 1 ay olmasını istiyoruz. Genel Kurulda bu talebimizi bir önergeyle Meclis'in gündemine taşıyacağız. CHP de buna sıcak baktı. İktidarın grup başkanvekillerine de talebimizi ilettik. Milletimizin geleceğini bağlayan 3 aylık OHAL sürecinin mahsurlarına işaret ederek bunun 1 aylık bir süreyle sınırlı tutulması gerektiğini belirttik. Ancak AK Parti yetkilileri bunun mümkün olamayacağını, çünkü kararın Resmi Gazete'de yayımlandığını söylediler.OHAL Kanunu'nun kolaylıklar sağlayacağını söylüyorlar. Biz böyle düşünmüyoruz. Afet kanunu bu süreç için yeterli. Afet kanununda kişisel hak ve hürriyetlerin sınırlanması söz konusu olamıyor. Ancak OHAL ile bu haklar sınırlanabiliyor. Biz bu dönemin kişisel hak ve hürriyetlerin kısıtlanması dönemi olmadığını düşünüyoruz. Ayrıca OHAL ile belediyelerin yetkileri, kaymakam ve valiliklere devrediliyor. Bu süreç birlik ve beraberlik içerisinde atlatılması gereken bir süreçtir. Ancak belediyelerin yetkilerinin özel kanunla kaymakam ve valiliklere verilmesi beraberinde kayyum modelini getirebilecek bir tehdit oluşturabileceğini düşünüyoruz. 1 aylık OHAL ilanına 'evet' ama 3 aylık dönemi kapsayan bu sürece rıza gösteremeyiz. Milletimizin geleceğini bağlayan, belediye yetkilerinin devrine izin veren bir sürece seyirci kalmamız mümkün değil.""Böyle bir coğrafyada yaşıyorsanız tedbirleriniz olacaktır"Dervişoğlu, Türkiye'nin bu felaketi aşacağını, böyle bir dönemde siyasetin konuşulmayacağını, önemli olanın yaşanan felaketten ders çıkarmak olduğunu vurguladı. İYİ Parti Grup Başkanvekili Dervişoğlu, dün gece itibarıyla bölgeye 164 tır yardım ulaştırdıklarını kaydetti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarına ilişkin bir soruya Dervişoğlu, "Jeopolitik ve jeolojik açıdan riskli bir bölgede yaşıyorsunuz, bilim adamları da çeşitli açıklamalar yapıyor. Devlet böyle bir coğrafyada stratejik akıl geliştirmeli. Devletin bu tür olaylara karşı plan ve stratejisinin olması gerekir. Ama görülüyor ki bu planlama ve stratejik akıl layıkıyla yerine getirilmemiş. Buna kaderin tecellisi olarak bakamayız. Böyle bir coğrafyada yaşıyorsanız tedbirleriniz olacaktır." karşılığını verdi.

CHP lideri Kılıçdaroğlu: Türkiye’nin yüreği yanıyor

9 Şubat 2023 at 19:54
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, depremde yaralanan depremzedeleri Ankara Bilkent Şehir Hastanesinde ziyaret ederek doktorlardan bilgi aldı. Ziyaretinin ardından hastane önünde açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, yaşanan afetin kolay bir şey olmadığını belirterek, “Türkiye’nin yüreği yanıyor. Kurtuldukları için yaşadıkları travmanın hala izlerini görüyoruz. Ölenlere Allah’tan rahmet, yaralılara şifalar diliyorum. Doktor arkadaşlar ellerinden geleni yapıyorlar, çaba harcıyorlar. Yoğun bakımda olan hastalar var. Onların da bir an önce sağlığına kavuşmaları en büyük arzularımızdan birisidir. Belediyeler, belediye başkanlarımız çalışıyor. Hastalara ulaşmaya çalışıyorlar. Enkaz altında kalanlar var. İnsan bu gibi durumda ne söyleyeceğini tasarlayamıyor, çok büyük acılar var.” diye konuştu.

Gültekin Uysal'dan AK Parti iktidarına tepki: İnadınız batsın

9 Şubat 2023 at 23:23
Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Gültekin Uysal, dün incelemelerde bulunmak üzere Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt, Genel Başkan Yardımcısı Adnan Turfan, MKK Üyesi Kürşad Şahin, Kadın Kolları Genel Başkanı Fatma Yavuz, Gençlik Kolları Genel Başkanı Arda Yılmaz ile birlikte dün Hatay’a gitti. Uysal, yaptığı ziyaret sonrasında sosyal medya hesabından iktidara yüklendi. Uysal "Ekonomide inadınız milleti sefalete, yardımı AFAD üzerinden yapmak inadınız depremzedeleri ölüme mahkum etti! Bırakın inadı; hükümet olarak sizin yapamadığınızı yapmaya çalışan, seferber olmuş milletimizin, vatandaşlarımızın, STK’ların önünü kesmeyin! İnadınız batsın!" ifadelerini kullandı.

Süleyman Soylu: Bazı belediyeler define bile yardımcı olmadılar

10 Şubat 2023 at 02:04
Afetin büyüklüğüne dikkat çeken ve bütün dünyanın büyük olarak nitelendirdiği böyle bir depremde bazen de yetişmekte zorlandıkları ardından yetiştikleri durumların olabileceğine değinen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Buradan milletimize şikayet ediyorum. Ellerindeki bazı belediyeler Hatay’a gidebilirsiniz define bile yardımcı olmadılar. Bu afet yüzlerce detayın aynı anda yönetilmesini gereken bir afettir. 250 kilometre fay hattı, yaklaşık 99 bin 362 kilometre kare. Macaristan’dan, Portekiz’den, İrlanda’dan , Çek Cumhuriyeti’nden büyük Hollanda’nın iki katı." dedi. Depremin merkezi Kahramanmaraş’ta bulunan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, açıklamalarda bulundu. Kahramanmaraş Pazarcık merkezli 7.7 ve ardından Elbistan’dan 7.6’lık iki büyük depremden sonra devletin bütün birimleriyle herkesin büyük bir mücadele ortaya koyduğunu belirten Bakan Soylu, "Bütün birimler hava şartlarının, koşulların zor olmasına rağmen yerlerine intikal etti. Karakışın getirdiği olumsuzluklara özellikle depremin bu bölgede neredeyse yolları ortada yarmasına rağmen vatandaşımızın biran önce imdadına yetişebilmek için bütün Türkiye devletiyle milletiyle seferber oldu. Bizde o saatten itibaren Kahramanmaraş’tayız. Bütün birimlerimizle sahada olmaya çalışıyoruz hem de koordinasyon yaparak buradan hizmetleri yerine getirmeye çalışıyoruz. Bu afetin çok büyük bir afet olduğunu söylemek istiyorum. Bu afet yüzlerce detayın aynı anda yönetilmesini gereken bir afettir. 250 kilometre fay hattı. Yaklaşık 99 bin 362 kilometre kare. Macaristan’dan, Portekiz’den, İrlanda’dan, Çek Cumhuriyeti’nden büyük Hollanda’nın iki katı. Yani büyük bir afet alanında çok güçlü bir yer kürenin gördüğü denizler hariç kara en büyük depremlerden birisi. Özellikle deprem danışma kurulumuz ve Risk Azaltma Genel Müdürlüğümüzün ortaya koyduğu değerlendirmeler altında söylüyorum.” diye konuştu. Depremin merkezi Kahramanmaraş’ta 5 bin 323 kişi hayatını kaybettiDevletin bütün imkanını sevk etmekte olduğuna vurgu yapan Bakan Soylu, ”Sadece burada görev yapan polis, jandarma, Türk Silahlı Kuvvetleri, Kara Kuvvetleri mensubu arkadaşlarımızın sayısı 20 bin. Herkes burada büyük bir mücadeleyi ortaya koymaktadır. Bugüne kadar son aldığımız rakam 5 bin 323 vatandaşımızı Kahramanmaraş’ta kaybettik. Allah rahmet eylesin. 4 bin 493’üde şuana kadar defnedildi” şeklinde konuştu. "Bazen de yetişmekte zorlandığımız ardından yetiştiğimiz durumlar elbet olacaktır"Günlük 500 bin öğün yemek verildiğini aktaran Soylu, “Toplam 500’ün üzerinde köyü var buranın. Ulaştıklarımıza araçlarımızla, ulaşamadıklarımıza dışardan getirttiğimiz off road araçlarla, yolu kardan kapalı olanlara helikopterle ulaşıyoruz. Çok önemli ve zor olduğunu biliyoruz. Kesinlikle hiç bir şeyden etkilenmeden bizim vatandaşımıza görevimiz var yapmak zorundayız. Biz kamu adına devlet adına buradayız. O insanlara bu memleketin bir evladı olarak yapmakla mükellefiz. Birileri açık araya bilir, eksik olabilir. Bütün dünyanın büyük olarak nitelendirdiği böyle bir deprem de elbette ki bazen de yetişmekte zorlandığımız ardından yetiştiğimiz durumlar elbet olacaktır. Bunu istismar konusu yapmak, bundan bir siyasal çıkarım ortaya koymak, deprem ortaya koyduğu hasardan daha büyük bir hasardır. Bir insanın nasıl bir ruh hali olabilir ki fitnenin fesadın peşinde gidebilir. Bu dünyadan hepimiz gideceğiz, gidiyoruz. Belki bir saat sonra burada bir deprem olacak burada gördüğünüz hiç kimse olmayacak. Belki bizde biraz önce bahsettiğimiz meftalarımız gibi bizden sonra gelenler bunu değerlendirecekler. Burada eğer bir siyaset yapılacaksa hem millet nezdinde hem Cenab-ı Allah nezdinde hesabı sorulur, bende yaparsam hesabı sorulur. Bir çok alanla karşı karşıyayız. Bu kadar insan nerede kalacak nerde yatacak, işini nasıl yapacak gibi bir çok operasyon yönetiyoruz. Sadece burada değil 10 vilayette yürütülmektedir." diye konuştu. "120 polisimizi, 32’inin üzerinde jandarma personelimizi kaybettik"Hayatını kaybedenler konusunda da bilgi veren Soylu, "Polis Teşkilatımız da 120 arkadaşımızı kaybettik, Allah rahmet eylesin. Kahramanmaraş’ta da, Hatay Nurdağı’nda da bu toplu kayıplar, toplu olmayan kayıplar da var 32’inin üzerinde de jandarma personelimizi kaybettik. Bütün kaybettiklerimize Allah rahmet eylesin" ifadelerini kullandı. Yağma iddiaları konusuna da değinen Soylu, her ihbarı değerlendirdiklerini yüzde 99.9’unun asılsız olduğunu kaydetti. "Bazı belediyeler Hatay’a gidebilirsiniz define bile yardımcı olmadılar"Kendisinin de ikinci depremi yaşadığının altını çizen Soylu, "Biz hepimiz burada depremzedeyiz. Buradan milletimize şikayet ediyorum. Ellerindeki bazı belediyeler Hatay’a gidebilirsiniz define bile yardımcı olmadılar. Bunlar batsınlar diyebilirler ama bu dünyanın bir de öteki dünyası var. Elbetteki bunların değerlendirmeleri de yapılacaktır. Şu günler geçip gitsin işimize bakalım. Bu milletin evladı olmaktan gurur duyuyorum” diyerek sözlerini tamamladı.

TDP Lideri Mustafa Sarıgül: Bu felaketi hep birlikte atlatacağız

10 Şubat 2023 at 19:31
Depremde zarar gören illeri ziyaret ettikten sonra Kayseri İl Teşkilatı’nda açıklamalarda bulunan Mustafa Sarıgül, deprem bölgesinde görev yapan kamu kurum ve kuruluşları ile sivil toplum örgütlerine teşekkürlerini ileterek, "4 gündür deprem bölgesindeyim, deprem bölgesini dolaşıyorum. Yüreklerimiz bu acıya gerçekten dayanmıyor. son yıllarda dünyadaki gördüğümüz en büyük depremle karşı karşıyayız. Özellikle Hatay, Kahramanmaraş, Adıyaman, Malatya, Osmaniye’ye baktığınız zaman gerçekten sıkıntının boyutlarını, oraya gitmeyen, görmeyen, yaşamayan kolay kolay anlatamaz. Bütün askeri personelimize, emniyet personelimize, AFAD’a, sivil toplum kuruluşlarına, yerel yönetimlere gerçekten çok büyük bir duyarlılıkla çalışma yapıyor. Hele hele deprem bölgesine giderken yollarda karşılaştığım, sahada göçüklerin başında karşılaştığım öyle gençler gördüm ki hepsinin gözlerinden öpüyorum. O gençler kimseyi tanımıyor ama canla başla Türkiye’nin birçok noktasından gelmişler, göçük altındaki bir cana ulaşabilir miyim diye müthiş bir çaba içerisindeler. Şöyle baktım ki; Türk milleti büyük bir millet. Türk milleti yardımlaşma, dayanışma duygusunu, toplumsal yardımlaşmanın, kardeşlik hukukunun ne demek olduğunu bilen çok büyük bir millet olduğumuzu bir kez daha gördüm" dedi. "Depremde hayatını kaybeden binlerce yurttaşıma rahmet, yaralılara sağlık diliyorum" ifadelerini kullanan Sarıgün, "Bütün sivil toplum kuruluşlarına, kamu kurum ve kuruluşlarına hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Milletimizin kenetlendiğini görmek, bu yaraları sarmak için seferberliği görmek gerçekten Türk milletinin ne kadar büyük bir millet olduğunu bir kez daha ortaya çıkartmıştır. Bu felaketi hep birlikte inşallah atlatacağız" ifadelerini kullandı. "Doğal Afetler ve Deprem Bakanlığı kurulmalı"Doğal Afetler ve Deprem Bakanlığı’nın bir an önce kurulması gerektiğini de sözlerine ekleyen Sarıgül, "Özellikle Düzce, Yalova, Sakarya, Kocaeli depremini yaşayan bir belediye başkanı olarak oralarda hangi sıkıntıların çekildiğini biliyorum. Yine Van depreminde belediye başkanı olarak en önde yer aldım ve sıkıntıların ne olduğunu gördüm. Türkiye Değişim Partisi olarak Doğal Afetler ve Deprem Bakanlığı’nın kurulmasını 2 yıldan beri söylüyoruz. O nedenle fazla beklemeden Doğal Afetler ve Deprem Bakanlığını kurmalıyız. Türkiyemizin deprem kuşağında olduğu açık. Bütün siyasi partilere çağrıda bulunuyorum, gelin Doğal Afetler ve Deprem Bakanlığını kuralım" diye konuştu.

Bakan Kurum: Vatandaşlarımızın dizinin dibinde olacağız

12 Şubat 2023 at 16:43
Bakan Kurum, “85 milyon birlik beraberlik içinde bütünlüğümüzü koruyacağız. Hep birlikte bu afetin üzerinden geleceğiz” dedi. Depremzede bir vatandaş ise, “Biz sizden de, her şeyden de memnunuz. Yapacağınızdan da eminiz. Güçlü devletimiz Antep’i de, Maraş’ı da ortada bırakmaz” ifadelerini kullandı. Bakan Kurum, Gaziantep merkez ve ilçelerinde depremden zarar gören vatandaşları ve kurulan çadır kentleri ziyaret etti. İslahiye’de depremzedelerle bir araya gelen Bakan Kurum, “Biz sizden de, yapılan hizmetlerden de memnunuz. Bu güçlü devlet, milletiyle omuz omuza verir İslahiye, Nurdağı, Maraş’ı ortada bırakmaz. Zihniyeti kötü olan insanlar, art niyetli insanlar bu devleti karalıyorlar” diyen vatandaşa şunları söyledi: “Şimdi onlara girmeye gerek yok. 85 milyon birlik beraberlik içinde bütünlüğümüzü koruyacağız. Hep birlikte bu afetin üzerinden geleceğiz. Burada enkaz altında yakınlarını bekleyen vatandaşlarımızın yanında, dizinin dibinde olacağız. Onlarla birlikte acılarını paylaşacağız. İnşallah her şeyin üstesinden geleceğiz.”

Bakanlardan ve siyasetçilerden Deniz Baykal için taziye mesajları

12 Şubat 2023 at 19:08
Önceki CHP Genel Başkanı, Antalya Milletvekili Deniz Baykal, dün sabaha karşı Ankara'da hayatını kaybetti. Baykal’ın vefatının ardından birçok bakan ve siyasetçi taziye mesajı yayınladı. Siyasetçilerin, sosyal medya hesapları üzerinden paylaştıkları mesajlar şöyle: TBMM Başkanı Mustafa Şentop: "Siyasi tarihimizin önemli isimleri arasında yer alan, Antalya Milletvekili ve Cumhuriyet Halk Partisi Eski Genel Başkanı Deniz Baykal'ın vefatını üzüntü ile öğrendim. Kendisine Allah'tan rahmet, ailesine, sevenlerine ve CHP camiasına başsağlığı dilerim." İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: "Türk Siyaset Tarihinin önemli isimlerinden, CHP Eski Genel Başkanı Sn. Deniz Baykal'a Allah'tan rahmet, ailesi, sevenleri ve CHP camiasına başsağlığı diliyorum." Adalet Bakanı Bekir Bozdağ: "CHP eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal’ın vefatını üzüntüyle öğrendim. Merhum Deniz Baykal’a Allah’tan rahmet ailesine, CHP camiasına, sevenlerine başsağlığı ve sabır diliyorum. Rabbim, merhameti ve mağfireti ile muamele eylesin. Mekânı cennet olsun, inşallah." Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu: "CHP eski Genel Başkanı, eski Dışişleri Bakanlarımızdan, değerli hemşehrimiz, Antalya milletvekilimiz Sayın Deniz Baykal’a Allahtan rahmet diliyorum. Ailesine başsağlığı ve sabır diliyorum." Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati: "Cumhuriyet Halk Partisi eski Genel Başkanı Sayın Deniz Baykal’a Allah’tan rahmet, ailesine, yakınlarına ve tüm sevenlerine başsağlığı diliyorum." Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık: "Cumhuriyet Halk Partisi eski Genel Başkanı Sayın Deniz Baykal’a Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı diliyorum." Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez: "CHP Eski Genel Başkanı ve 42. Hükümet Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sayın Deniz Baykal'a Allah'tan rahmet, ailesine ve sevenlerine başsağlığı diliyorum." KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar: 20 Temmuz 1938 doğumlu, 20 Temmuz 1974 Kıbrıs Barış Harekatı kararını veren Hükümetin yaşayan son üyesi (Enerji Bakanı) Sayın Deniz Baykal Hakk’a yürümüştür. Kıbrıs davasının en bilinçli ve kararlı savunucularından Sayın Baykal’a Allah’tan rahmet dilerim. Mekanı cennet olsun." Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu: "Cumhuriyet Halk Partisi Eski Genel Başkanı Deniz Baykal’a Allah’tan rahmet, ailesine ve CHP camiasına başsağlığı diliyorum." Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu: "Cumhuriyet Halk Partisi eski Genel Başkanı, Antalya Milletvekili Deniz Baykal'ın vefatını üzüntüyle öğrendim. Merhuma Allah'tan rahmet, ailesine, sevenlerine ve CHP camiasına başsağlığı dilerim. Ruhu şad, mekânı cennet olsun." Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal: "CHP E. Genel Başkanı Sn. Deniz Baykal’ın vefatını büyük bir üzüntüyle öğrendim. Fikri müktesebat, milli şuur, belagat, tecrübe, 50 yıllık siyasi mücadele. 16 Nisan Referandumunda beraber mücadele etme imkânı bulduk. Allah rahmet eylesin; başta ailesi ve CHP’ye başsağlığı diliyorum." DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan: "Hayatını kaybeden Cumhuriyet Halk Partisi’nin önceki dönem genel başkanı Deniz Baykal’a Allah’tan rahmet, Baykal ailesine ve CHP camiasına başsağlığı diliyorum." Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan: "CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal’a Allah’tan rahmet, yakınlarına ve sevenlerine sabırlar diliyorum." Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce: "Öğrencilerimin önünde kara tahtada tebeşir kullanan beni, milletimizin önüne çıkaran, siyaset yapmamı sağlayan değerli büyüğüm, CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal'a Allah'tan rahmet, sevenlerine başsağlığı diliyorum." CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç: "Önceki Genel Başkanımız, Antalya Milletvekilimiz Deniz Baykal’ı kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşıyoruz. Kendisine Allah’tan rahmet, ailesine, partimize ve milletimize başsağlığı diliyorum." CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel: Yaşamını yitirdiğini büyük üzüntüyle öğrendiğim, hayatını partimize ve 1. Genel Başkanımızdan miras ülkemizin çağdaşlaşma ideallerine adayan önceki Genel Başkanımız Sn. Deniz Baykal'a Allah'tan rahmet, ailesine ve milletimize başsağlığı diliyorum." CHP Grup Başkanvekili Engin Altay: "Ülkemize ve partimize büyük hizmetleri olmuş, önceki dönem Genel Başkanımız, kıymetli büyüğümüz Deniz Baykal'ı kaybetmenin üzüntüsü içerisindeyiz. Ailesine, sevenlerine ve partimize baş sağlığı ve sabır diliyorum. Mekanı cennet olsun." CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın: "Ülkemize ve partimize büyük hizmetleri olan, Antalya Milletvekilimiz, kıymetli büyüğümüz Cumhuriyet Halk Partisi Eski Genel Başkanımız Deniz Baykal'a Allah'tan Rahmet diliyorum, Ailesinin, büyük CHP Ailemizin ve ulusumuzun başı sağ olsun." CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun: "Partimizin eski Genel Başkanı, Antalya milletvekilimiz Deniz Baykal’a Allah’tan rahmet, ailesine ve Cumhuriyet Halk Partisi ailemize başsağlığı ve sabır diliyorum. Başımız sağ olsun." CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuş İlgezdi: "Önceki dönem Genel Başkanımız, Antalya Milletvekilimiz Deniz Baykal’ın vefatını üzüntü ile öğrendim. Kendisine Allahtan rahmet, ailesine, sevenlerine, partimize başsağlığı ve sabır diliyorum." CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan: "Değerli Genel Başkanımız Sayın Deniz Baykal’ı kaybettik. Acımız, üzüntümüz büyük. Bu acılı günlerimize bir derin acı daha eklendi. Büyük bir devlet ve siyaset insanını yitirdik. Başımız sağ olsun. Allah rahmet eylesin." CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba: "Önceki Genel Başkanımız Sn. Deniz Baykal'ı kaybettik. Kendisine Allah'tan rahmet, ailesine, partimize ve milletimize başsağlığı diliyorum." CHP Genel Başkan Başdanışmanı Tuncay Özkan: "Önceki Genel Başkanım Sayın Deniz Baykal’ın vefatını üzüntü ile öğrendim. Memlekete ve partimize politik mücadelesi ile büyük katkılar sundu. Ailesinin, CHP ailemizin, ulusumuzun başı sağ olsun." Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın: "Türk siyasetinin emektar isimlerinden, tecrübeli siyasetçi ve devlet adamı, Cumhuriyet Halk Partisi eski Genel Başkanı Sayın Deniz Baykal’a Allah’tan rahmet, yakınlarına, tüm sevenlerine ve CHP camiasına başsağlığı diliyorum." AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik: "Cumhuriyet Halk Partisi eski Genel Başkanı, Antalya Milletvekili sayın Deniz Baykal’ın vefatını üzüntüyle öğrendik. Allah rahmet eylesin. Ailesine ve sevenlerine başsağlığı ve sabırlar diliyoruz." AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin: "Cumhuriyet Halk Partisi eski Genel Başkanı Antalya Milletvekili Sayın Deniz Baykal’a Cenab-ı Allah’tan rahmet, ailesine, yakınlarına ve CHP camiasına başsağlığı diliyorum." Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Mansur Yavaş: "Antalya milletvekili ve önceki dönem genel başkanlarımızdan Deniz Baykal’a Allah’tan rahmet, ailesine, sevenlerine ve partimize başsağlığı diliyorum." İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu: "Cumhuriyet Halk Partisi Eski Genel Başkanımız Deniz Baykal’ı kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyoruz. Allah’tan rahmet, yakınlarına ve tüm CHP ailemize başsağlığı diliyorum." İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer: "Cumhuriyet Halk Partisi Antalya Milletvekili ve eski genel başkanımız Deniz Baykal'ın vefatını üzüntüyle öğrendim. Kendisine Allahtan rahmet, ailesine, sevenlerine, partimize başsağlığı ve sabır diliyorum." Dışişleri Bakanlığı da Baykal’ın vefatının ardından “31.10.1995 - 06.03.1996 tarihleri arasında Başbakan Yardımcılığı ve Dışişleri Bakanlığı yapan Sayın Deniz Baykal’ın bugün vefat ettiği derin üzüntüyle öğrenilmiştir. Merhuma Allah’tan rahmet, kederli ailesi ile yakınlarına, sevenlerine ve Dışişleri Bakanlığımız camiasına sabır ve başsağlığı diliyoruz” mesajını paylaştı.

Kemal Kılıçdaroğlu'ndan 'uzaktan eğitim' kararına ilişkin çağrı

12 Şubat 2023 at 20:13
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Üniversiteleri uzaktan eğitime alma kararının yeniden gözden geçirilmesini bekliyorum. Biz, siyasal partiler olarak Türkiye’deki tüm altyapımızı açalım, afetin faturasını gençlerimize ödetmeyelim, onları hayattan koparmayalım. Genel merkez binamız dahil, örgütümüzün tüm mekanlarını vermeye hazırım. Buna aile evlerimiz de dahildir. Bu sefer gençlere dokunmayalım. Elimizde bir tek onlar kaldı” dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kahramanmaraş merkezli depremler nedeniyle üniversitelerin yaza kadar uzaktan eğitim vereceğini, öğrencilerin kaldığı KYK yurtlarının da depremzedelere tahsis edileceğini açıklamıştı. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, üniversitelerin yaza kadar uzaktan eğitim vermesine ilişkin karara tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabından bugün yaptığı açıklamada şunları kaydetti: “ÖRGÜTÜMÜZÜN TÜM MEKANLARINI VERMEYE HAZIRIM”“Üniversiteleri uzaktan eğitime alma kararının yeniden gözden geçirilmesini bekliyorum. Biz, siyasal partiler olarak Türkiye’deki tüm altyapımızı açalım, afetin faturasını gençlerimize ödetmeyelim, onları hayattan koparmayalım. Genel merkez binamız dahil, örgütümüzün tüm mekanlarını vermeye hazırım. Buna aile evlerimiz de dahildir. Bu sefer gençlere dokunmayalım. Elimizde bir tek onlar kaldı.”

Temel Karamollaoğlu: Tek yürek olmaya ihtiyacımız var

13 Şubat 2023 at 04:30
Türkiye'yi derinden sarsan ve yürekleri dağlayan depremlerin merkez üssü Kahramanmaraş'a giden Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, bir dizi temasta bulundu. Kahramanmaraş'taki ilk durağı Anadolu Gençlik Derneği yardım lojistik merkezi olan Karamollaoğlu, burada AGD Genel Başkanı Salih Turhan'dan çalışmalar hakkında bilgi aldı. Karamollaoğlu’na ziyareti esnasında Saadet Partisi Genel Başkan yardımcıları Mesut Doğan ve Fatih Aydın ile Kahramanmaraş İl Başkanı Av. Ahmet Zor da eşlik etti. Vatandaşlar ile bir araya gelen ve acılarını paylaşan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'dan da bilgi aldı. Karamollaoğlu, Kahramanmaraş'ta yapmış olduğu açıklamalarda, "İktidar, muhalefet diye bakmamamız lazım. Biz düşman değiliz. Tek yürek olmaya ihtiyacımız var" dedi. “HALKIMIZIN ACISINI PAYLAŞMAYA GELDİK”Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu, Kahramanmaraş Merkez'de bulunan AGD yardım lojistik merkezinde yaptığı açıklamada, milletimize başsağlığı diledi. Karamollaoğlu, "Her yere ulaşmak ve herkesle irtibat kurabilmek gerekir. Bugün buraya halkımızın acısını paylaşmaya geldik. Rabbim, vefat eden vatandaşlarımıza rahmet eylesin. Geride kalanlara yardım eylesin. Büyük bir afetle karşı karşıyayız" dedi. “BİZ DÜŞMAN DEĞİLİZ”Deprem bölgesindeki çalışmaları nedeniyle AGD ve Cansuyu'na teşekkür eden Karamollaoğlu, enkazdan hâlâ kurtulanlar olduğunu belirterek, ümitlerin yitirilmemesi gerektiğini kaydetti. Karamollaoğlu, buradaki açıklamalarında, "İktidar, muhalefet diye bakmamamız lazım. Biz düşman değiliz. Tek yürek olmaya ihtiyacımız var" ifadelerini de kullandı. VATANDAŞLARIN DERDİNE ORTAK OLDUSaadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'nun bir sonraki durağı Kahramanmaraş'ın çarşı bölgesi oldu. Buradaki enkaz çalışmalarını yerinde takip eden Karamollaoğlu, bölgedeki vatandaşlarla da temas etti. Vatandaşların derdini dinleyen ve acısına ortak olan Karamollaoğlu, gelen görüş, öneri ve şikâyetleri de yetkili makamlara aktaracağını söyledi. KARAMOLLAOĞLU, BAKAN SOYLU'DAN BİLGİ ALDIKahramanmaraş'ta bir dizi temasta bulunan Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu'nun şehirdeki son durağı Kahramanmaraş Emniyet Müdürlüğü oldu. Burada İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile bir araya gelen Karamollaoğlu, deprem ve sonrasındaki gelişmelere dair bilgi aldı. Yaklaşık yarım saat süren görüşmede, Karamollaoğlu da izlenimlerini Soylu'ya aktardı.

Faik Öztrak: Asrın depremi diyerek asrın ihanetinin üstünü örtemezler

13 Şubat 2023 at 18:56
CHP Parti Sözcüsü Faik Öztrak, bugün CHP Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında, Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve 10 ilde büyük yıkıma yol açan depremler hakkında konuştu. Öztrak, “Depremin geleceği belliydi. Bu kentleri depreme karşı güçlendirmek için hiçbir önlem almadılar. Ellerinde uygulanabilir, deprem müdahale planı olmadığı için çok kıymetli dakikaları kaybettiler. Şimdi çıkıp ‘Asrın depremi’ diyerek, neden oldukları ‘asrın cinayeti’nin, ‘asrın ihaneti’nin üstünü örtemezler. Koca koca adamlar, Nebati Bakanıyla, Binali’siyle kameralar önünde yer kapma yarışı yaparken milletimiz enkazın altında bir başına kaldı. Bunun üstünü örtemezler. Binlerce liralık paltolarıyla, ceketleriyle, atkı ve bereleriyle, koca koca adamlar kameralar önünde tespih tanesi gibi dizildi. Üzerlerinde mont bile olmayan, ufacık depremzede çocuklarımızı kendilerine dekor yaptılar. Bundan da hiç utanmadılar. Çünkü bunlar için her şey gösteri, her şey gösteriye dâhil. Ne diyelim, o rezil imaj parlatma çabanız yerin dibine batsın.” dedi. Faik Öztrak, şunları söyledi: “GEÇEN HER DAKİKA, HER SANİYE KAYIPLARIMIZ AĞIRLAŞTI”“10 ilimizde büyük yıkımlara yol açan, Pazarcık ve Elbistan merkezli depremlerin üzerinden tam bir hafta geçti. Geçtiğimiz pazartesi, sabah 4.17’den itibaren geçen her dakika, her saniye kayıplarımız ağırlaştı. Depremden günler sonra enkaz altından canlı çıkarılan her çocuk, her anne, her baba acımızı hafifletse de ilk yirmi dört saatte erken ve etkili mücadele olabilseydi binlerce vatandaşımızın canını kurtarabileceğimiz gerçeğini milletimize gösterdi. Bugün itibariyle depremde 31 bin 643 yurttaşımızı kaybettik. 80 bin 278 yurttaşımız da yaralı. Bir kez daha, kaybettiklerimize Yüce Allah’tan rahmet, ailelerine başsağlığı, milletimize sabır, yaralı yurttaşlarımıza da acil şifalar diliyoruz. ÜLKEMİZDE EN UCUZ ŞEY İNSAN HAYATI‘Bir ülkeyi tanımak istiyorsanız insanlarının nasıl öldüğüne bakın’ demiş, Albert Camus. Ne yazık ki ülkemizde bu sözü çok sık tekrarlamak zorunda kalıyoruz. Bu son felaket de gösterdi ki; ülkemizde en ucuz şey insan hayatı ve insan hayatının ucuz olduğu ülkelerde kibirli yöneticiler, her ölüme ‘kader’ diyor. Büyük bir kibirle sorumlusu olduğu ölümleri bile kabullenmiyor, hiçbir suçu üstlenmiyor. Bu kibir abideleri, Sayıştay’ın uyarılarına rağmen; hiçbir önlem almazlar. Kömür madeni patlar madencilerimiz ölür. ‘Kader’ deyip geçmeye kalkarlar. Dere yatağına ev yapılmasına izin verirler. Göz yumarlar. Yağmur yağar, sel olur. Yurttaşlarımız sele kapılır, hayatını kaybeder. ‘Kader’ deyip geçmeye kalkarlar. ‘İtibardan tasarruf olmaz’ derler, kendilerine uçan saraylar alırlar. Ama bir yangın söndürme uçağı almazlar. Ülkenin ormanları yanar. Ormanla beraber vatandaşlarımız yanar. ‘Kader’ deyip geçmeye kalkarlar. Ülkenin tüm bilim insanları uyarır. Devletin kurumları uyarır. Deprem gerçeğine aldırmazlar. 20 yıl el parasıyla bu ülkeyi ‘yönetirmiş’ gibi yaparlar. Paralar gösterişe gider. Ruhsatsız, eksik gedik konutlara imar barışı çıkarıp para toplarlar. Paraları depreme dayanıklı kentler için değil, seçim için harcarlar. Vatandaşın evlerini mezara çevirirler. Depremde on binlerce insanımız ölür. ‘Kader planı böyleymiş’ deyip geçmeye kalkarlar. Bu ülkede iyi bir şey olursa kendindendir. Kötü bir şey olursa kaderdendir. Utanmadan suçu Yüce Allah’a yıkmaya kalkarlar. Oysa kader, gayrete âşıktır. Dünyada güzel olan, doğru olan her şey gayretin ürünüdür. Milletimiz seni; ‘felaketlere karşı tedbir al’, ‘canımı koru’ diye seçiyor, sen tedbir almıyorsun, sonra felaket olunca ‘kader planı’ diyorsun. İşin içinden sıyrılmaya kalkıyorsun. Kendi hatalarını görmeyen, günahlarının sorumluluğunu kadere yıkan, kibir hastalığıyla malul bu kafa ülkeyi yönetemiyor. Memleketimiz savruluyor. MİLLETİMİZ BUNLARIN ELİNDE ÇOK AĞIR BEDELLER ÖDEDİAfetler, on binlerce cana mal oluyor. Bu toprakların devlet anlayışı, ‘İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın’ anlayışıdır. Ama 20 yıldır, ‘Devleti yönettiğini iddia eden’ bu kifayetsizler hiçbir felakette insanlarımızı yaşatmayı beceremediler. Milletimiz yaşadığı her felakette bunların elinde çok ağır bedeller ödedi. Milletimiz devlet yönetimini ya sokaklardan topladı ya da enkazın altından çekip çıkardı. Bugün de aynısı oluyor. ‘İstasyonlarda akaryakıt yok, fırınlarda ekmek yok, içecek su yok, yardım yok, devlet yok’ feryatları, depremden sonra arşa yükseldi. ‘Nerede bu devlet?’ çığlıkları, kulakları değil, yüreklerimizi parçaladı. 1999 Büyük Marmara Depreminde enkazın üstündekiler, ‘Sesimi duyan var mı?’ diye enkazın altına bağırırdı. 2023 Maraş Depreminde enkazın altındakiler, ‘Sesimi duyan var mı?’ diye, enkazın üstüne bağırdılar. Ve o sesler tüm Türkiye’yi kahrederken, saraydakiler; muhalefete parmak sallamakla, milleti azarlamakla, trollerine millete hakaret ettirmekle uğraşıyordu. SARAY VE ŞÜREKÂSI 36 SAAT NE YAPACAĞINI ŞAŞIRDIDevletin yerleşik kurumlarını, ‘Vesayetle mücadele’ bahanesiyle yıkan, yerine doğru düzgün hiçbir şey kuramayan, saray ve şürekâsı; 36 saat ne yapacağını şaşırdı, kaldı. Ne arama kurtarma ekiplerini ne de Mehmetçiği seferber edebildi. Milletimiz duruma el koymak zorunda kaldı. Yardımları bölgeye ulaştırmak için sosyal medyadan örgütlenenler, canla başla çalışan gönüllüler, ellerindeki tesisleri depremzedelere açan iş insanları, çocuklara kazak ören kadınlar, soğukta üşümesinler diye; deprem bölgesine koşan doktor ve hemşireler, yardım kolilerini taşıyan gençler, depremin yüküne bağışlarıyla omuz veren hayırseverler, deprem enkazından elleriyle tırnaklarıyla kazıyarak taşları kaldıranlar milletimizin büyüklüğünü, kadirşinaslığını, zor zamanlardaki dayanışma gücünü bu deprem felaketinde bir kez daha gösterdiler. KURTARMA VE YARDIM ÇALIŞMALARINA DESTEK VERDİK, VERİYORUZCumhuriyet Halk Partisi olarak, Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu, genel başkan yardımcılarımız, belediye başkanlarımız, milletvekillerimiz, örgütümüz hepimiz afet bölgelerindeyiz. Kurtarma ve yardım çalışmalarına milletimizle birlikte elimizden gelen desteği veriyoruz. Yurttaşlarımızın acılarını paylaşıyoruz. İhtiyaçlarını gidermek için önlemler alıyoruz. Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu, depremden bir gün sonra deprem bölgesinde; Adana, Hatay, Osmaniye, Nurdağı, Islahiye, Kahramanmaraş, Pazarcık, Gölbaşı ve Adıyaman afet bölgelerindeydi. Cumartesi günü de Malatya, Şanlıurfa ve Diyarbakır’da depremzedelerin yanındaydı. Pazar günü de Payas ve İskenderun’da taziye ve geçmiş olsun ziyaretlerinden sonra Hatay’da Merkez Yönetim Kurulumuzu topladık. Milletimizin acısını hafifletmek için; belediyelerimizin, örgütümüzün canla başla yaptıklarını ele aldık. Arama ve kurtarma çalışmalarının artık sonuna yaklaşılıyor. Yeni bir sürece giriyoruz. Bunu da dikkate alarak depremzede her ilimizde yardımlarımızın en etkin şekilde yapılması için kurulması gereken koordinasyon yapısını da ele aldık. An itibariyle 142 belediyemizin iş makinası, itfaiye, ambulans, arama-kurtarma gibi toplam 5 bin 192 aracı ve 13 bin 116 personeli deprem bölgesinde çalışıyor. Gıda, hijyen, kıyafet ve diğer insani yardım malzemelerini taşıyan toplam 3 bin 8 TIR ve kamyon, 4 uçak, 5 Gemi, 2 feribot ve 2 tren vagonu bölgeye ulaştırıldı. Günlük 240 bin öğün kapasiteli 47 mobil mutfak, 160 bin kapasiteli 16 ikram aracı, 110 bin ekmek kapasiteli 11 mobil fırın, 488 jeneratör, 1 milyon 396 bin battaniye, 61 bin 739 ısıtıcı ve soba, 4 bin 967 çadır, 135 konteyner, 321 mobil tuvalet ve duş belediyelerimiz tarafından dağıtıldı. Parti örgütümüz de 157 TIR insani yardımı, 46 kamyonu, 14 minibüsü, 2 iş makinesini depremden etkilenen bölgelere intikal ettirdi. DEPREM BÖLGESİNDEKİ TABLO GERÇEKTEN ÇOK AMA ÇOK AĞIRBirinci haftası biterken deprem bölgesindeki tablo gerçekten çok ama çok ağır. Özellikle barınma, ısınma, hijyen ve iletişim konusunda ciddi sıkıntılar var. Belediyelerimiz bu aşamadan sonra kentlerimizin temizliği, barınma, ısınma, hijyen yardımlarına daha fazla odaklanacaklar. Genel Başkanımızın gözetiminde belediyelerimiz, örgütümüz, hayırsever iş insanlarımızla beraber, felaketzede yurttaşlarımızın barınma ve hijyen ihtiyacına cevap verecek çalışma ve projelere de başladılar. Depremzedelerin acil olarak çadır ve konteynerlere ihtiyacı var. Belediyelerimiz bu malzemelerin temininde zorlanıyorlar. Ülkedeki liyakatsizlik tepeden aşağı yaşanan çürüme, bu ülkenin gözbebeği kurumlarını bu depremde saf dışı bırakmış. Kızılay’ımız da bunlardan bir tanesi. Ülkenin en büyük konteyner üretim tesisi Malatya’da ve bu tesis Kızılay’a ait. Kızılay, olası bir afet için doğru dürüst konteyner stoku yapmamış. Neden? Basına yansıyan iddialar o ki, fabrikanın liyakatli kadroları görevden uzaklaştırılmış. ‘Liyakati bırak, sadakate bak’ düsturuyla, bir kebap dükkânı sahibini ehliyet isteyen bu tesise müdür diye atamışlar. Şimdi soğuk kış günlerinde depremzedeleri barındıracak konteyner bulanamıyor. Alın size liyakat yerine saraya sadakatin sonucu. BU EKİPLERE GÜVENLİK KAYGISI YAŞATMAK DA NE DEMEK”Bu arada dün sahada çokça duyduğumuz ve bizi gerçekten üzen bazı haberler de var. Ülkemize şu zor gününde yardım için koşan bazı arama ve kurtarma ekipleri güvenliklerinin sağlanamadığı ve somut tehdit gerekçesiyle çalışmalarını sonlandırıp ülkelerine dönme kararı almışlar. Ülkemize yardım için gelmiş bu ekiplere güvenlik kaygısı yaşatmak da neyin nesi? Bu kaygılar, bu ülkenin atama İçişleri Bakanı tarafından ‘iftira’ diyerek, geçiştirilemez. Biz bu zor günümüzde milletimizin yanında olan herkese, ayrımsız şükran borçluyuz. YAĞMACILARA KARŞI HER TÜRLÜ TEDBİR MUTLAKA ALINMALIDIRYine yağma ve yağmacılara yönelik olduğu iddia edilen akıl almaz görüntüler sosyal medyada dolaşıyor. Yağma ve yağmacılara karşı her türlü tedbir mutlaka alınmalıdır. Ama hukuk devleti olduğumuzu unutmadan, hukuk içinde kalarak. Bu ülkenin polisi, askeri, kolluk güçleri, adliyesi hem suçluları engelleyecek önlemleri almalı hem de hukuk devleti olmanın gereğini yapmalıdır. Biliyoruz, ülkemizde hukuk devletinin kolonları tek adam rejim depremiyle zaten yıkıldı ama bu üçüncü dünya devleti görüntüleri hiçbir şekilde kabul edilemez. Deprem bölgesinde hem vatandaşlarımızın hem de misafirlerimizin güvenlik kaygıları derhal giderilmelidir. DEPREM BÖLGESİNDEKİ ORGANİZASYONSUZLUK HALEN DEVAM ETMEKTEDİRErdoğan deprem alanında kendi saçına başına gösterdiği özeni, afet sürecine müdahalede, koordinasyonun sağlanmasında gösterememiştir. Deprem bölgesindeki organizasyonsuzluk, eşgüdümsüzlük hala devam etmektedir. İlk deprem geçtiğimiz pazartesi sabah saat 4.17’de gerçekleşti. AFAD sabah saat 4.39’da depremi büyüklüğüyle beraber tüm dünyaya duyurdu. Sabah 5.30’da atama Cumhurbaşkanı Yardımcısı AFAD’a geldi. Ancak vahametin boyutunu bilmelerine rağmen şahsım hükümeti o sabah tüm deprem bölgesini ne hikmetse afet bölgesi ilan edemedi. Askerimizi sahaya süremedi. Depremin üzerinden 36 saat yani tam bir buçuk gün geçtikten sonra bunu akıl edebildi. O kadar saat neyi bekledi? Bu ülkede her şeye, tek bir kişi karar veriyor. O karar verene kadar da 36 saat boş yere geçti. Millet enkazın altında bir başına kaldı. Bu süre zarfında milletin canını kurtaramayanlar, imaj kurtarmanın derdine düştü. BECERİKSİZLİKLERİNİN ÜSTÜNÜ ALGI OPERASYONLARIYLA KAPATMAYA UĞRAŞTIErdoğan, milleti tehdit etti. Defter tutmaktan, zamanı gelince o defterleri açmaktan bahsetti. Radyo Televizyon Üst Kurulu, televizyonları tehdit etti. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu depremdeki tek iletişim aracını sosyal medyayı kararttı. Hükümet enkaz altında kalanların yardım çığlıklarının duyulmasını engelledi. Bu vebalin sorumlusu kim? Hükümet, hakaret; yalan haber deyip önüne gelene dava açtı. Açmaya da devam ediyor. İletişim Başkanlığı işi gücü bırakmış, depremi ‘asrın depremi’ ilan etmeye soyunmuş durumda. Algı operasyonlarıyla, ‘Afet o kadar büyüktü ki biz bir şey yapamazdık’ demeye getirdiler. Milletin imdadına koşamayanlar beceriksizliklerinin üstünü algı operasyonlarıyla kapatmaya uğraşıyorlar. ASRIN CİNAYETİ’NİN, ‘ASRIN İHANETİ’NİN ÜSTÜNÜ ÖRTEMEZLERDepremin geleceği belliydi. Bu kentleri depreme karşı güçlendirmek için hiçbir önlem almadılar. Ellerinde uygulanabilir, deprem müdahale planı olmadığı için çok kıymetli dakikaları kaybettiler. Şimdi çıkıp ‘Asrın depremi’ diyerek, neden oldukları ‘asrın cinayeti’nin, ‘Asrın ihaneti’nin üstünü örtemezler. Koca koca adamlar, Nebati Bakanıyla, Binali’siyle kameralar önünde yer kapma yarışı yaparken milletimiz enkazın altında bir başına kaldı. Bunun üstünü örtemezler. Binlerce liralık paltolarıyla, ceketleriyle, atkı ve bereleriyle, koca koca adamlar kameralar önünde tespih tanesi gibi dizildi. Üzerlerinde mont bile olmayan, ufacık depremzede çocuklarımızı kendilerine dekor yaptılar. Bundan da hiç utanmadılar. Çünkü bunlar için her şey gösteri, her şey gösteriye dâhil. Ne diyelim, o rezil imaj parlatma çabanız yerin dibine batsın. YAŞADIĞIMIZ BU DEPREM HİÇ KİMSE İÇİN SÜRPRİZ DEĞİLDİRYaşadığımız bu deprem, hiç kimse, ama hiç kimse için sürpriz değildir. Bilim insanlarımız yaklaşan bu deprem için yıllardır bağıra çağıra uyardı. Mısır’daki sağır sultan bile bunu duydu. AFAD’ın namuslu bürokratları da uyardı. Bürokratlar Kahramanmaraş Pazarcık’ta olacak depremi büyüklüğüne kadar tahmin etmişler. Bunun için tatbikat ve simülasyon çalışmaları yapmışlar. İlçe ilçe, mahalle, mahalle depremden en çok etkilenecek yerleri alınması gereken tedbirleri sıraladı. İşte bu planın 43. sayfasından başlayarak bu tespitlerin hepsi var. Ve simülasyonu, 7,5 deprem büyüklüğüne göre yapmışlar. Devletin bu ve bunun gibi raporları ortadayken sarayının altın varaklı koltuklarına yapışıp oturanlar ne yaptı? Milleti depremden korumak için hangi tedbirleri aldılar? Hiçbir tedbir almadılar. 20 yıldır ülkenin idaresindeler. Bu 20 yılda milletten; 2 trilyon 538 milyar dolar vergi topladılar. İçeriden, dışarıdan 125 milyar dolar borç aldılar. Atadan, dededen kalan malı, mülkü 63 milyar dolara satıp yediler. Toplam 2 trilyon 726 milyar dolar harcadılar. Kendilerinden önceki 57 hükümetin 79 yılda harcadığının 4 katını 20 yılda yiyip bitirdiler. 20 yıllık sürede bu kadar büyük kaynaklarla bir de değil, tam iki tane depreme dayanıklı Türkiye inşa edilirdi. Buradan soruyoruz, nereye gitti bu paralar? Saraylara, dolarlı-avrolu garantilere, ışıltılı AVM’lere ve ranta gitti. BU EVLERİN POTANSİYEL MEZAR YERİ OLMASINA GÖZ YUMDULARPeki, depreme hazırlık? Son 20 yılda 9 imar barışı çıkardılar. Milletten milyarlar toplayıp bu evlerin potansiyel mezar yeri olmasına göz yumdular. Sarayın kibirlisi sadece İstanbul’a ihanet etmedi. Adana’ya, Osmaniye’ye, Hatay’a, Kilis’e, Gaziantep’e, Kahramanmaraş’a, Malatya’ya, Adıyaman’a, Diyarbakır’a, Şanlıurfa’ya da ihanet etti. Sarayın kibirlisi ve şürekâsı Türkiye’ye ihanet etti. Sarayın kibirlisi ve şürekâsı millete ihanet etti. Şimdi çıkmış; ‘Bana bir yıl daha verin’ diyerek millete yalvarıyor. Kendini hiç boşa yormasın. Çünkü sizin ve sizin bozuk düzeninizin miadı doldu. Size ayrılan sürenin sonuna gelinmiştir. Şöyle bir koruma ordusu olmadan, milletimizin gözünün içine bir baksın. Milletimizin gözünde, gönlünde ne hale düştüğünü bir görsün. Ahmet Hamdi Tanpınar’ın dediği gibi, ‘Cahilsin; okur öğrenirsin. Gerisin; ilerlersin. Adam yok; yetiştirirsin. Paran yok; kazanırsın. Her şeyin bir çaresi vardır. Fakat insan bozuldu mu, bunun çaresi yoktur.’ Bu bozuk düzenin bozuk kadrolarının milletimiz hayrına yapacağı hiçbir şey kalmamıştır. Bunlar artık, çare değil; milletimizin sırtında ağır bir yüktür. VAZGEÇMEK DEYİNCE AKLINIZA İLK GELEN GENÇLERÖnünü arkasını düşünmeden ipe sapa gelmez kararlar almaya devam ediyorlar. Yurt binalarını depremzedelere tahsis etmek için üniversiteleri kapatma kararı aldılar. Neden, vazgeçmek deyince aklınıza ilk bilim geliyor? Neden bu ülkenin fedakarlıklarına şahit olduğumuz gençleri feda ediyorsunuz? Ülkemizin bu gününü kapkara yaptınız. Bari geleceğimizi karartmayın. Hükümetin ihmaliyle; görevini yapmaması nedeniyle yaşadığımız deprem geçmişimizi, kentlerimizi haritadan sildi. Bu saçma kararlarıyla da ülkemizin geleceğini, umudunu, gençlerini, bilimi ve aklı silip atmaya çalışıyorlar. Yeter gidin artık. Artık bu güzel ülkede ilk gözden çıkarılacak eğitim, bilim ve gençlerimiz olmasın. ‘Sarayı gören yabancılar, güçlü bir devlet görüyor’ diyerek caka satmayı biliyordunuz. ‘Burası Tayyip Erdoğan’ın sarayı değil, Türk milletinin sarayı’ diyordu. O zaman kiracıyı sarayı boşaltsın. Gerçek sahibine yani millete saray odalarını bıraksın. Millet şu zor günlerinde geçsin kendine ait sarayda otursun. Beştepe’deki, Ahlât’taki, Marmaris’teki sarayların odaları depremzedelere tahsis edilsin. Yok bu da yetmiyorsa diyorsanız; devletin misafirhaneleri, külliyeleri, orduevleri, hâkimevleri, kamu kampları, Antalya’daki, Muğla’daki oteller bu iş için tahsis edilsin. Yeter ki üniversitelerimiz açık kalsın. Ülkemizin ufku daha fazla karartılmasın. DEPREMİN YÜKÜ GENÇLERİMİZİN, GELECEĞİMİZİN SIRTINA YÜKLENMESİNDepremin yükü gençlerimizin, geleceğimizin sırtına yüklenmesin. Çünkü bu ülkeyi bilim kurtaracak. Bu ülkeyi akıl kurtaracak. Bu ülkeyi liyakat kurtaracak. Bu ülkeyi gençler kurtaracak. Yolsuzluklarınızın, iş bilmezliğinizin faturasını gençlerimize kesmeyin. Devri iktidarınızda bu milletin iliğini kemiğini sömürüp abat olan, yurt dışında mahalleler satın alan yandaşlarınız var. Fedakarlık mı istiyorsunuz, ilk bunlardan isteyin. Dışarıdaki varlıklarını satsınlar. Milletin şu zor gününde barınma ve otel masraflarını ödesinler. Böylece kaçırılan dövizler ülkeye geri gelsin, ülkenin döviz bilançosu bozulmasın. Atama Hazine ve Maliye Bakanınızla, Turizm Bakanınız bu planlamayı becerebilirlerse yapsınlar. Yaparlar mı? Hiç sanmıyoruz. YARIN TÜRKİYE’Yİ İÇİNE DÜŞÜRÜLDÜĞÜ BU ÇUKURDAN ÇEKİP ÇIKARACAĞIZBu kifayetsiz yönetimin millet hayrına yapabileceği tek bir şey kalmıştır. Emaneti artık ehline teslim etmek. Bugün acıları paylaşma ve hafifletme günüdür. İnsanlarımıza barınacak bir çatı, ısınacak bir oda, boğazını doyuracak bir çorbayı verme günüdür. Türkiye’yi; içine düşürüldüğü bu çukurdan yarın hep birlikte çıkaracağız. Yurttaşlarımız için, yurttaşlarımızla beraber kapsamlı bir program uygulayacağız. Bu işler tek seferde 10 bin lira 15 bin lira vererek, ağızlara bir parmak bal çalarak çözülmez. Depremden etkilenen vatandaşlarımıza temel bir gelirin mutlaka sağlanması gerekiyor. Depremde yaşamını yitiren yurttaşlarımızın tüm kredi borçlarının bankalar tarafından silinmesi gerekiyor. TÜRKİYE’MİZİ SURİYELİLEŞTİRME POLİTİKASINI ASLA KABUL EDEMEYİZYıkılan konutların depreme dayanıklı şekilde yeniden inşa edilmesi gerekiyor. Başta Hatay olmak üzere stratejik sınır kentlerimizin demografik yapısının mutlaka korunması gerekiyor. Bu çerçevede Belçika Başbakanı’nın; ‘Suriye’de 5,5 milyon Suriyeli evsiz kaldı. Yeni bir göç dalgası kapıda. Türkiye ile anlaşıp, para verelim. Mülteciler orada kalsın’ sözlerini reddediyoruz. Türkiye’mizi Suriyelileştirme politikasını asla kabul edemeyiz. Atatürk’ün şahsi emaneti Hatay başta olmak üzere sınırlarımızın güvenliği bizim kırmızı çizgimizdir. Ülkemiz bütüncül akılcı bir plan çerçevesinde; ekonomik, siyasi, diplomatik tüm adımları atmak zorundadır. Bunları da ancak biz yaparız. Bunları ancak bizim liyakatli bu ülkenin tarihini bilen değerlerini bilen kadroları yapar. ŞEHİRCİLİK VE AFET YÖNETİMİ BAKANLIĞI KURACAĞIZMillet ittifakı olarak iş başına gelir gelmez Şehircilik ve Afet Yönetimi Bakanlığı kuracağız. ‘Kente karşı işlenen suçlar’ kavramını, hukuk sistemimize taşıyacağız. Tek merkezli, çarpık yapılaşmaya son vereceğiz. Afet yönetimini etkisizleştiren imar affı uygulamalarına son vereceğiz. Şehirlerimizin imar ve deprem eylem planlarını ivedilikle hazırlayacağız. 4708 Sayılı Yapı Denetimi Hakkındaki Kanun’u yeniden ele alacağız. Ucuz ve kaliteli konut projeleriyle vatandaşlarımızın barınma sorunlarını rant odaklı değil insan odaklı çözeceğiz. Biliyoruz; gidenleri geri getiremeyiz. Ama milletimiz vicdan sahibi liyakatli iyi bir yönetime kavuştuğunda bu afetlerin yarasını da hızla saracaktır. Bundan bizim hiç şüphemiz yoktur. Hafta sonu; değerli parti büyüğümüz, önceki genel başkanımız, kıymetli devlet ve siyaset adamı Deniz Baykal’ı kaybettik. Kendisine Allah’tan rahmet, ailesine sabır diliyoruz. Merhum Genel Başkanımızın cenaze programı belli oldu. Yarın sabah saat 10’da CHP Genel Merkezi’nde, saat 11.30’da da TBMM’de cenaze törenleri düzenlenecek. Ankara Ahmet Hamdi Akseki Camii’nde öğle namazına müteakip cenaze namazı kılınacak. Ardından da merhum Genel Başkanımız, Devlet Mezarlığı’na defnedilecek. Bir kez daha CHP ailesine, sabır ve başsağlığı diliyoruz.”   “YAPAMIYORSANIZ ÇEKER GİDERSİNİZ, YAZIKLAR OLSUN”Öztrak, basın toplantısının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, “AFAD’ın toplam personel sayısı 7 bin 300’dür. Takdir edilir ki 7 bin 300 personelle Türkiye’deki bu büyük afet veya herhangi bir afeti yönetmek mümkün değildir” sözlerinin anımsatılması üzerine Öztrak, şunları söyledi: “Soylu itiraf etmiş, gerçekleri. Soylu’nun bu itirafları çok önemlidir. Sarayın bırakın büyük bir afeti, herhangi bir afeti dahi yönetemeyeceğinin açıkça ikrarıdır. Aslında bunu AFAD’ın hazırladığı Düzce ve Kahramanmaraş raporları zaten göstermektedir. O koltuklar şikayet değil icraat makamlarıdır. Yapamıyorsanız çeker gidersiniz. Yazıklar olsun.”

Erdoğan, İstanbul’a getirilen depremzedeleri ziyaret etti

13 Şubat 2023 at 19:48
Geçtiğimiz pazartesi günü meydana gelen iki büyük depremden 10 il etkilenmişti. Yaralı depremzedeler İstanbul’da bulunan çeşitli hastanelere getirilmişti. Bu hastanelerden biri olan Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nde tedavileri devam eden yaralıları, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ziyaret etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaralılara geçmiş olsun dileklerinde bulunup, sağlık durumları hakkında doktorlardan bilgi aldı. Erdoğan’a ziyaretinde eşi Emine Erdoğan ve İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu da eşlik etti.

Kremlin Sözcüsü Peskov: "NATO bize düşman bir örgüt"

14 Şubat 2023 at 14:42
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, gazetecilere yeni açıklamalarda bulundu. Peskov, NATO’nun Rusya’ya düşman bir örgüt olduğunu söyleyerek, "NATO bize düşman olan ve bu düşmanlığını her gün kanıtlayan bir örgüttür. Ukrayna çevresindeki çatışmaya katılımını olabildiğince açık hale getirmek için elinden gelenin en iyisini yapıyor" ifadelerini kullandı. Moskova, NATO ülkeleri tarafından Ukrayna’ya silah tedarikinin çatışmayı uzattığını söylerken, Kiev ve Batı ise gelişmiş askeri donanım teslimatlarının Ukrayna’nın Rusya’nın saldırısına karşı kendini savunmasına yardım etmede çok önemli olduğunu söylüyor.

TBMM çalışmalarına 21 Şubat'a kadar ara verildi

14 Şubat 2023 at 20:43
TBMM Genel Kurulu, Meclis Başkan Vekili Celal Adan başkanlığında toplandı. Genel Kurul, gündeme geçmeden önce eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal için 1 dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Meclis Başkan Vekili Adan, Baykal'ın Türk siyasetinde önemli bir isim olduğunu vurgulayarak, CHP camiasına başsağlığı diledi. Celal Adan, 6 Şubat'ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli büyük depremlerin Türkiye'yi acıya boğduğunu belirterek, "Korkunç hadisenin üzerinden takriben 1 haftayı geçirmiş bulunuyoruz. Bu süre içerisinde devletimiz ve milletimiz, omuz omuza vermiş, depremzede vatandaşlarımızın yaralarını sarmaya başlamıştır. 1000 yıldır yurt tuttuğumuz bu diyar zorlu bir coğrafyadır. Anadolu'nun hikayesi; sarsıntıların, afetlerin, matemlerin tarihidir fakat Türk'ün şanlı mazisi de en çetin mücadelelerle doludur. Milletimiz sonuna dek direnmeyi de küllerinden dirilmeyi de gayet iyi bilmektedir. Depremin hemen sonrasında Edirne'den Ardahan'a herkesin tek yürek ve tek yumruk olması bu ruh sayesindedir. Görevimiz; milletimizin şefkatini, devletimizin dirayetini temsil etmektir. Bu memleketin kederi de kaderi de bizim omuzlarımızdadır" dedi. Ardından söz alan CHP Grup Başkan Vekili Engin Altay, İYİ Parti Grup Başkan Vekili Erhan Usta, MHP Grup Başkan Vekili Erkan Akçay ve AK Parti Grup Başkan Vekili Mustafa Elitaş da Deniz Baykal ile ilgili düşüncülerini dile getirdi. Daha sonra Meclis Genel Kurulu'nun çalışmalarına 21 Şubat'a kadar ara vermesi gerekçesiyle hazırlanan 'Danışma Kurulu' kararı, Genel Kurul'un onayına sunuldu. Yapılan oylama sonucu 15 Şubat'tan itibaren 2 gün süreyle Genel Kurul'un çalışmalarına ara verilmesine ve 21 Şubat Salı günü yeniden açılmasına karar verildi.

Ürdün Başbakan Yardımcısı Safadi, Türkiye’ye gelecek

14 Şubat 2023 at 22:50
Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Ürdün Başbakan Yardımcısı, Dışişleri ve Yurtdışında Yaşayan Ürdünlüler Bakanı Ayman Safadi, Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremler sonrasında, Ürdün’ün ve Ürdün halkının dayanışmasını göstermek amacıyla 15-16 Şubat tarihlerinde Türkiye’yi ziyaret edecek. Bakan Safadi’nin, Ankara’da Bakan Çavuşoğlu ile görüşmesi, ayrıca Hatay ve Kahramanmaraş illerimize ziyarette bulunması öngörülüyor.

Kılıçdaroğlu'ndan YSK'ya uyarı: Erteleme talep ederse darbe sayarız

15 Şubat 2023 at 15:18
CHP Genel Başkanı  Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin genel merkezinde düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu, deprem bölgesini karış karış gezdiğini, CHP milletvekillerinin de depremin ilk saatinden beri deprem bölgesinde olduğunu ifade ederek, “Başta büyükşehir olmak üzere bütün belediyelerimiz, kadın kollarımız, gençlik kollarımız hepsi orada özveriyle çalışıyorlar. Gördüklerimizi unutamıyorum, gecelerdir uyuyamıyorum. Bir üzülüyorum, bir öfkeleniyorum, duygularım karmakarışık. Ailesiz kalan çocuklar var, evlat kaybetmiş annelere sarıldım” diye konuştu. “Seçim, savaş dışında ertelenemez”CHP lideri Kılıçdaroğlu, seçimlerin ertelenmeye çalışıldığını öne sürerek, “Ertelemeden bahsediyorlar. Halkıma açık ve net söylüyorum. Seçimler zamanında olacak. Hukuk devleti, anayasa, yasalar bu yasaların oluşturduğu kurumlar bunu çok iyi bilsinler. Seçim, savaş dışında ertelenemez. Savaş içinde bile kararı Türkiye Büyük Millet Meclisi verir. Yüksek Seçim Kurulunda da afet halinde seçimi erteleme diye bir olay yoktur, böyle bir yetki de yoktur. Bunu Yüksek Seçim Kurulu talep ederse demokrasiye darbe talebinde bulunmuş olur, biz bunu böyle okuyacağız” şeklinde konuştu.

Seçim ertelenmeli tartışması... İYİ Parti'den dikkat çeken çıkış

15 Şubat 2023 at 17:41
İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu, bugün parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, gündemi değerlendirdi. Zorlu; eski TBMM Başkanı ve AKP kurucularından Bülent Arınç'ın seçimlerin deprem nedeniyle ertelenmesi gerektiği yönündeki açıklamalarına yanıt verdi. Zorlu, “Enkaz altında birçok canımız duruyor. Böyle bir günde seçim konusunun gündeme gelmesinden dolayı büyük üzüntü duyuyoruz. İnanmak mümkün değil. İYİ Parti olarak demokrasiye, hukukun üstünlüğüne anayasal devlet ilkesine inanmış bir siyasi partiyiz. Seçimlerin mutlaka zamanında yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Anayasamızdaki kurallar bellidir. Bu doğrultuda hareket edeceğiz ve tavrımızı ortaya koyacağız.” dedi. “ÖNCELİKLİ HEDEFİMİZ CANLARIMIZI KURTARMAK”Kahramanmaraş merkezli ve 10 ili doğrudan etkileyen deprem felaketinde hayatını kaybeden vatandaşlarının sayısının dün itibarıyla 35 bin 418 kişiye ulaştığını, yaralıların sayısının da 105 bini geçtiğini belirten Zorlu, “Maalesef kayıplarımızın sayısı her geçen gün artmaktadır. Her şeye rağmen enkazdan kurtarmayı başardığımız vatandaşlarımızın varlığı da umutlarımızı hala korumamız gerektiği konusunda bize bir uyarı… Bölgeden aldığımız bilgilerde, bazı yerlerde; enkaz kaldırma çalışmalarının, yani oradaki göçüğün tamamen kaldırılmasına yönelik bir çalışmanın başlatıldığı yönelik bir bilgi ulaştı… Öncelikli hedefimiz canlarımızı kurtarmak. Her saniye bir can bizim için.” dedi.   Zorlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “HİÇBİR YARDIM FAALİYETİNİ BİRBİRİNDEN AYIRMA LÜKSÜMÜZ YOK: Böylesine büyük bir afet karşısında, milletimizin iş birliği bir kez daha milli devlet olgusunun ne kadar önemli olduğunu ortaya koymuştur. Milletimiz adeta devletine sahip çıkmış ve bu süreçteki eksikleri gidermeye yönelik olarak seferber olmuştur. Bu bütünlüğü ilerletmek adına, bilhassa sivil toplum kuruluşlarımız ile yürütülen faaliyetler çerçevesinde… Hiçbir yardım faaliyetini birbirinden ayırma lüksümüz yok. Böyle bir çaba içerisinde asla olmamak gerekiyor. Bu çabaların bir kutuplaştırma aracı olarak değerlendirilmesini son derece sakıncalı buluyoruz. Dayanışma ruhumuzu kimse zedelemesin. BU İNSANLARI ANLAMAK ZORUNDASINIZ: Bilhassa ‘devlet nerede’ sorusu. Vatandaşlarımızın eleştirisini, isyanını, öfkesini anlamak zorundayız. Canlar gidiyor. Bir gelecek kaygısı, umutsuzluk… Bu insanları anlamak zorundasınız. Bu soruyu soran vatandaşımızın sorduğu temel sorunun yansıdığı alan, bugün getirilen bu yanlış sistem ile bu ‘parti devleti anlayışı nerede’dir. Sorunun cevabı oradadır. Eleştiriler karşısında, ‘burada siyaset yapılıyor’ şeklinde bir ifadenin de yakıştırılması doğru değil. Elbette bu insanlar bu eleştirileri yapacak.” “BAZ İSTASYONLARI KULLANILAMADI, İNSANLAR CİDDİ SÜREDE SIKINTILAR YAŞADILAR” Eski İYİ Parti Kahramanmaraş İl Başkanı Ahmet Çabukel’in geçtiğimiz yıl deprem üzerine yaptığı açıklamalara ilişkin görüntüleri izleten Zorlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “ÇADIRKENTLERİN NEREYE KURULACAĞI BİLGİSİ BİLE İLK ÜÇ GÜN, YEREL BİRİMLERDE MEVCUT DEĞİLDİ: Açıklama sonrasında yetkililerin verdiği cevap daha hazindir. ‘Neden siyaset yapıyorsunuz, insanları infiale sevk ediyorsunuz?’ Bu organizasyonel bozukluğun yerel birimlerde meydana getirdiği netice, aslında kurumsal depremin neticesiymiş… Devletimiz geniş imkânları ve organizasyonel kapasitesi maalesef gerektiği şekilde sahaya yansıtılmamıştır. Örneğin çadırkentlerin nereye kurulacağı bilgisi bile ilk üç gün, yerel birimlerde mevcut değildi. İletişim bozuldu, GSM operatörleri başta olmak üzere… GSM operatörleri arasında böyle bir deprem anında acil eylem planının devreye girmesi beklenir. Baz istasyonları kullanılamadı, insanlar ciddi sürede kayıplarına ulaşma konusunda sıkıntılar yaşadılar… BİZİM KOORDİNASYON MERKEZİMİZİ AFAD DİYE ARAYANLARIN SAYISINI ANLATAMAM: Biz İYİ Parti olarak en başından bu yana sahada en bir sivil toplum kuruluşu gibi organize olmayı başardık. İlk 72 saatlik dönemde devletin ilgili kurumlarını harekete geçirmeye, tıkanan noktalarda uyarmaya ve desteklemeye çalıştık. Bizim koordinasyon merkezimizi AFAD diye arayanların sayısını anlatamam… Belediyelerimiz, il ve ilçe başkanlıklarımız ve en önemlisi vatandaşlarımızın desteğiyle 450 tırla 1 milyondan fazla ihtiyaç malzemesini depremzedelere ulaştırmayı başardık. Binin üzerinde çadır sevkiyatı yaptık. Gençlik Politikaları Başkanlığımız tarafından yazılımı gerçekleştirilen ‘afetdestek.com’ sayfamızla bölgeye ilişkin gerekli tüm stratejik yer ve konumları sürekli güncelliyoruz. Depremin üçüncü gününden itibaren bir tahliye ofisi kurduk. İki binin üzerinde gelen tahliye taleplerinin tamamına geri dönüş sağladık. 1.124 vatandaşımızın tahliyesini sağlayarak konaklama ve barınmaya ihtiyacı olan 7.000’e yakın vatandaşımızı yerleştirdik. SADECE BU VERGİYLE 110 METREKARE DOLAYINDA 1 MİLYONDAN FAZLA KONUTA SAHİP OLABİLİYORUZ: Dün Genel Başkanımızın başkanlığında afet değerlendirme toplantımızı gerçekleştirdik. Bir Depremle Mücadele Kurulu oluşturuyoruz. Eksilikleri, hatalar ve kurumsal sorumlulukların nerede olduğuyla ilgili detaylı bir tespit çalışmasını başlattık. Farklı tarihlerde yapılmış binaları inceliyoruz. Bunları 1975’ten itibaren 4 bölümde inceliyoruz. Sayın Cumhurbaşkanının bir açıklaması var; ‘Yıkılan binaların yüzde 98’inin 1999 öncesi olduğu’ yönünde… Eski olmasına rağmen ayakta kalmayı başarmış binalara karşın yeni olmasına rağmen yıkılmış binalar söz konusu… Beş yıl önce bir imar affı çıktı. 200 binin üzerinde yapıya bu yolla kullanım izni verildiği yönünde kamuoyuna yansıyan bir resmi bilgi var. Şimdi merak ediyoruz; bu yapıların ne kadarı ayakta kalmayı başardı? Sorumluluğu farklı tarihlere yaymak suretiyle buradan kaçınmak mümkün değildir. 2003-2022 arasındaki 20 yıllık dönemde yaklaşık 86 milyar 138 milyon TL düzeyinde deprem vergisi toplanmış. Sadece bu vergiyle 110 metrekare dolayında 1 milyondan fazla konuta sahip olabiliyoruz. PSİKOLOJİK, SOSYOLOJİK, DEMOGRAFİK AÇIDAN DA BİRÇOK SORUNLA BİZİ BAŞ BAŞA BIRAKACAK: Can kayıplarımız başta olmak üzere, bu büyük felaket; ekonomik, psikolojik, sosyolojik, demografik açıdan da birçok sorunla bizi baş başa bırakacak. Dün açıklana rakamlara göre tahliyeler ve kendi imkânlarıyla 2 milyon 200 vatandaşımızın bölge dışına çıktığı bilgisine sahibiz. Genel Başkanımızın Hatay’dan başlayarak ülke genelinde yabancılara yapılan toprak satışının durdurulması gerektiğiydi. 10 ilimizde yaşayan 1,7 milyon Suriyeli sığınmacı bulunmaktadır. Köylerin boşaltılması konusunda çok sayıda ihbar geliyor, bu terör örgütlerinin farklı biçimde örgütlenmesine sebep olabilir. BURADAN HALA DÖNME ŞANSIMIZ VAR: Üniversitelerde yüz yüze eğitime ara verildi. Böyle kararlarla; bir mağduriyeti ortadan kaldırmak isterken, başka bir başka mağdur kesimler yaratmak siyasi iktidarın attığı artık sıradan adımlardan biri haline geldi… Pandemi sürecinde zaten 2 yıla yakın gençlerimiz eğitimden uzak kaldı. KYK yurtlarında kalan öğrencilerimize diyorsunuz ki, ‘çıkın.’ Yaklaşık 850 bin kapasiteye sahip bu yurtlarımız. Bu gençler nereye gidecekler? Hiçbir süre tanımıyorsunuz. Yeni bir sorun alanı meydana getiriyorsunuz. Bu bir çözüm değildir. Buradan hala dönme şansımız var. Eğitim sistemini, daha da bozmaya hakkınız yok. ÖZELLİKLE TUVALETLERİN KURULUMU BÜYÜK ÖNEM TAŞIYOR: Bölgeden bize gelen çok sayıda talep var. İhtiyaç listesi. Şu anda en çok ihtiyaç duyulan malzemeler; çadır ve konteyner, ısıtıcı, battaniye, kullanıma hazır hale getirilmiş seyyar tuvaletler. Çünkü bir süre sonra bölgede bir takım salgın hastalıkların, enfeksiyon riskinin olduğu yönünde de bilgiler veriliyor. Özellikle seyyar tuvaletlerin kurulumu ve giderlerinin hızlı bir şekilde sağlanması önem taşıyor. Sonrasında başka bir enfeksiyon riski de doğabilir. Bununla birlikte bebek ve kadın hijyen malzemelerine de ihtiyaç var. Hala ulaşılamamış köyler var. Maalesef var. Biz de hızlı bir şekilde bu ihbarları yetkili mercilere taşımaya çalışıyoruz... En önemli sorunlardan bir tanesi, bu yardımların sürdürülebilirliğini sağlamaktır. Onun için diyoruz ki, ayırmayalım. Bu konuda çaba gösteren bütün devlet kurumları, sivil toplum kuruluşları… Hepsi bu amaca hizmet etsin. Sonuna kadar denetim yapacağız. Yapılmalıdır.” “MİLLETİMİZİN DAYANIŞMA RUHUNU HİÇ KİMSENİN BOZMAYA HAKKI YOK”Zorlu açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Eski TBMM Başkanı ve AKP kurucularından Bülent Arınç’ın, seçimlerin ertelenmesi yönündeki açıklamalarının sorulması üzerine Zorlu, şunları söyledi: “Sayın Genel Başkanımız olayın meydana geldiği ilk günden itibaren, bunu bir siyaset üstü anlayışla değerlendirmemiz gerektiğini ve böyle yapacağımızı açıkladı. Devletin sesini duyma zamanı, dedi. 72 saat bekledi, sahadaki çalışmaların sekteye uğramaması adına… Bu konuda çok özenli bir dil geliştirdik. Biraz önce eleştirilerimizi yaptık, yapmaya da devam edeceğiz. Çünkü; milletimizin dayanışma ruhunu hiç kimsenin bozmaya hakkı yok. Ama bununla birlikte siyasi iktidarın da hatalarından, kusurlarından kaçmaya imkânı yok. Bunlar ortada duruyor.“SEÇİMLERİN MUTLAKA ZAMANINDA YAPILMASI GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUZ”Bununla ilişkili olduğu için böyle başlama gereği hissettim. Maalesef canlarımız gidiyor, enkaz altında birçok canımız duruyor. Böyle bir günde, dönemde bir seçim konusunun gündeme gelmesinden dolayı büyük üzüntü duyuyoruz ve seçim tarihi konusunu gündeme getirerek buradan bir siyasi rant sağlamaya çalışılan kişilere de yani seçimin ertelenmesi konusundan bahsediyorum; inanmak mümkün değil, böyle bir dönemde. Bu kabul edilebilir bir durum değil. İYİ Parti olarak demokrasiye, hukukun üstünlüğüne anayasal devlet ilkesine inanmış bir siyasi partiyiz. Seçimlerin mutlaka zamanında yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Anayasamızdaki kurallar bellidir. Bu doğrultuda hareket edeceğiz ve tavrımızı ortaya koyacağız. Emin olun yaralarımızı birlikte sararak bu seçimi de gerçekleştirip neticelendirebiliriz. Esas aldığımız tek hedefimiz bu yaraların hızlı sarılmasına yönelik adımlarımızı atmamız, güçlendirmemiz. Dayanışma ruhumuzla bölgeyi hızlı bir şekilde normalleştirerek, ülkemizi hak ettiği noktaya taşıyabilmektir. İYİ Parti bu sorumlulukla, yapılacak seçimlerden sonra inşallah iktidara gelerek halkımızın hak etmediği bu tabloyu kazıyıp atacaktır.”

Gelecek Partisi Sözcüsü Serkan Özcan: Liyakatsizlikle yıkıldık

15 Şubat 2023 at 17:48
Gelecek Partisi Sözcüsü Serkan Özcan, partisinin genel merkezinde gündeme dair değerlendirmelerde bulunmak için kameralar karşısına geçti. Özcan’ın gündeminde Türkiye’yi yasa boğan ve 10 ilde can kaybı ve hasara yol açan Kahramanmaraş merkezli depremler vardı. Özcan, sözlerine Türkiye ve Suriye’de depremler nedeniyle hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar dileyerek başladı. Gün susma günü değil, susamayız“Her şeyi açık açık konuşmak zorundayız” diyen Özcan, “Evladına siper olup, onu korumaya çalışırken hayatını kaybeden anne ve babalar için, yetim kalan, öksüz kalan evlatlarımız için, uzuvlarını kaybedip engelli kalan kardeşlerimiz için, cenazelerini enkaz altından alamayıp son görevini yapamayan vatandaşlarımız için susmayacağız.” dedi. Depremle sarsıldık ama liyakatsizlikle yıkıldıkTürkiye’nin yaşadığı felaketin başlıca sebebinin ‘liyakatsizlik’ olduğuna vurgu yapan Gelecek Partisi Sözcüsü, “Sakın birileri çıkıp milli ya da manevi değerlerimizin arkasına sığınmaya kalkmasın. Aynı yerde binanın biri yerle bir olup, diğeri camı bile kırılmadan sapasağlam ayakta duruyorsa bu kader olamaz. Deprem dayanıklılık testi olumsuz olmasına rağmen, hastane hizmet veriyor ama depremde yıkılıyorsa bu kader değildir. Bilim adamları bu bölgeyle ilgili deprem uyarısı yapıyor ve yöneticiler tedbir almıyorsa bunun adı kader değildir.” ifadelerini kullandı. Serkan Özcan, depremde meydana gelen yıkım ve sonrasında yaşanan aksaklıklara ilişkin olarak da “Biz depremle sarsıldık ama liyakatsizlikle yıkıldık.” değerlendirmesini yaptı. “İlçe başkanı dahi bulamazsın” diyenler sorumludurGelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun başbakanlığı döneminde çıkarmak istediği imar yasası için mücadele verdiğini anımsatan Özcan, isim vermeden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın o dönem söylediği “ilçe başkanı bulamazsın” sözlerine atıfla “Rant için, imar kanunlarıyla oynayanlar, imar affıyla çürük yapılara geçit verenler sorumludur, suçludur. Sn. Genel Başkanımız, Başbakan olduğu dönemde imar rantı yasasını çıkarmak istediğinde, “Yok siyasi etik, yok imar kanunu filan dersen partiye ilçe başkanı dahi bulamayız” diyerek engel olanlar sorumludur.” diyerek tepkisini dile getirdi. “Devlet her şeyi yapıyor” demenin zerrece karşılığı yokAfetten etkilenen bölgelerde baş gösteren hijyen sorununa dikkat çeken Özcan, devletin kutsal bir varlık gibi gösterilmesine de itiraz ederek devletin asli görevinin vatandaşlarının yaşam kalitesini sağlayan bir mekanizma olduğunu “Devleti, buyurgan ve kutsal bir varlık olarak mı tanımlayalım? Millet fakru zaruret içindeyken, devleti yönetenler milletin derdine derman olamayıp, bir de azarlarken susalım mı? Devlet böyle bir şey değil aziz milletim. Devlet bir arada yaşayan insanların ortaklaşa görülmesi gereken işleri için yaratılmış bir hizmet aracı. Aslolan, bireyi devlet gücüne karşı güçlendirebilmek. Aslolan devletin her türlü kararını her türlü eylemini demokratik hesap verebilirlik ilkesine uygun olarak denetleyebilmek. Hesap sorabilmek yani. Kimse kusura bakmasın. İnsanların hala tuvalet bulabilme ve hijyen konusunda sorun yaşadığı, çadırın ve konteynerin yetiştirilemediği, yabancı ülkelerden gelen kurtarma ekiplerinin güvenlik ve organizasyonel sıkıntılar nedeniyle terk ettiği, içi boşaltılmış Telekom ve Turkcell’in de içinde bulunduğu şirketlerin iletişimi sağlayamadığı bir ülkede, sivil dernekleri tehdit etmenin de “devlet her şeyi yapıyor” demenin de zerrece karşılığı yok!” sözleriyle izah etti. “Çök, kapan, tutun” derken hiç mi acil eylem planı yapmadınız?Konuşmasının devamında devletin felaketlere karşı herhangi bir acil eylem planı bulunmadığına işaret eden Özcan felaket sürecini “Acı dersler çıkarmadık mı? Şarkılı tatbikatlar yapıp, “çök kapan tutun” derken hiç mi acil durum eylem planı yapmadınız? Peki ne oldu? Milleti kiracı kendini ev sahibi gören otoriter siyaset 1999 depreminden tam 24 yıl sonra, yine hepimizi büyük bir enkazın altında bıraktı. Rahmetli Mehmet Ali Birand’ın 24 yıl önce söylediği gibi; “Bu olay Türkiye’nin ne kadar hazırlıksız, insan hayatının değeriyle ne kadar ilgisiz olduğunu” yeniden gösterdi. Sizin iktidar olarak, devlet olarak yapamadığınızı yine bu asil millet yaptı. Yurdun dört bir yanından binlerce insan, kardeşlerini kurtarmak için enkazlara koştu” ifadeleriyle dile getirdi. AFAD ne için var?Özcan, şöyle devam etti: “Alet bulamadılar elleriyle enkaz kazdılar. Söylerken ben utanıyorum ama siz hicap duymuyorsunuz; İş makinesi yoktu, kendi imkanlarıyla kiraladılar. Enkaz altından sevdiklerinin seslerini duyup onlara yardım edememenin korkunç ızdırabını yaşadılar. Cansız bedenlerin yanında kış soğuğunda nöbete yattılar. Organizasyon ve koordinasyon sağlanamadı. Peki, bu kimin göreviydi? AFAD ne için vardı? Bugüne kadar toplanan milyarca liralık deprem vergisi nereye gitti? Bir devletin en önemli görevi nedir? Can ve mal güvenliğini sağlamaktır. Siz can ve mal güvenliğini sağlayamadınız. Enkazda kurtarma yapan yabancı görevliler can güvenliğimiz yok diye çalışmaları durdurdu.”Avrupa bizi kıskanıyor diyen iktidar nerede?İçişleri bakanı yağma yok, münferit bir iki olay dedi, Adalet bakanı 57 kişi tutuklandı dedi. Hanginize inanalım? Sizin göreviniz kamera önünde poz vermek için iyi yer bulup göze girmeye çalışmak değil ki. Siz bakansınız, devletsiniz ve tam da bu nedenle soruyorum neredesiniz? Milletimiz soruyor, nerede bu devlet? O şahlanıyoruz, uçuyoruz, kaçıyoruz, Avrupa bizi kıskanıyor diyen iktidar nerede? Siz her şeyi tek bir kişinin ağzından çıkacak söze bağlarsanız, yangına bile O kişinin talimatıyla müdahale etmeye kalkarsanız, o söylemeden kılınızı kıpırdatmazsanız, işte bunu yaşarız. Bunun adı sistemin iflasıdırEş, dost, okuldaş, hısım, akraba ile doldurduğunuz liyakatsiz kadrolarla koskoca bir sistemi çökerttiniz. Bugün deprem bölgesinde yeterli iş makinası yoksa, sebebini bu liyakatsizlikte arayacaksınız. Bugün deprem bölgesinde konteynır yoksa, sebebini ülkenin Merkez Bankasının 128 milyar dövizini hatta yetinmeyip yedek akçelerini de satıp Instagram’dan istifa edenlerde arayacaksınız. Eğer bugün depremzede kardeşlerimiz soba olmadığı için üşüyorsa sebebini kendi şirketinden, yönettiği bakanlığa dezenfektan satan Bakan’da arayacaksınız. Eğer bugün yeter miktarda çadır yoksa, “bir 6 ay uyuyun uyanın her şey çok iyi olacak” diyen bilgisizlikte arayacaksınız. Bu liste böyle uzar gider…Bunun adı beceriksizliktir, bunun adı sistemin iflasıdır. ‘Asrın Felaketi’ tepkisi: Korkuyla iktidar yönetilmezBeceriksizliğinizi gizlemek için, insanların sosyal medyadan haberleşerek can kurtarmak için çırpındığı dakikalarda kalktınız Twitter’ı kapattınız. Trol ordularınızla doğruları söyleyenlere “Asrın Felaketi” diyerek savaş açtınız. Sırf fiyakanız bozulmasın diye şu acıda bile algı operasyonu yapmaya çalıştınız. Hiç hicap duymadan, haya etmeden video hazırlayıp Asrın Felaketi algısını yaratan “Asrın Goebbels’ine” dönüştünüz. Korkuyla iktidar olamazsınız, bu korkularla devlet yönetemezsiniz. İktidar demek özgüven demektir. Sorarım size asker yardıma koşarsa itibarımız sarsılır diyerek mi askerin ilk anda müdahalesine izin vermediniz? İnsan gücünün gerektiği o ilk anda neden buna imkân tanımadınız? Seçimlerin ertelenmesi: Yok öyle yağma!Söyleyemediklerinizi, başkalarına söyleterek, seçim ertelenmeli düşüncesini yayarak iktidar ömrünüzü uzatmak için “Sivil Darbe” çağrısı yapıyorsunuz. Yok öyle yağma. Beğenseniz de beğenmeseniz de burası demokratik bir cumhuriyet. Sandıkla seçimle geldiniz, yine sandıkla seçimle gideceksiniz. Siz her şeyinizle vasatın dostusunuz. İyi olana, kaliteli olana düşmansınız. Üniversitelerin kapatılması: Dünya Durur Eğitim DurmazBu güzelim ülke, ne badireler atlattı. Birinci Dünya Savaşı, İstiklal Harbi. Savaşların o çetin günlerinde bile durmayan; Marmara Depremi sonrasında deprem bölgesinde bile devam eden eğitimi ülke genelinde durdurdunuz. Dünya Durur Eğitim Durmaz; Beceriksizliğinizin faturasını gençlere kesemezsiniz. Aile konaklamasına daha uygun kamu tesisleri, oteller varken öğrencilerin yurtlarına göz dikip üniversiteleri kapatmayı ancak siz akıl edersiniz. Şu yaşadıklarımızın en önemli sebebi eğitimin, öğretimin ve bilginin değersizleştirilmesi değil mi? Ülkede, değerli olanın yerini vasatın almasının yarattığı yıkımı anlamak için daha ne olması lazım? Bilime, nitelikli ve eğitimli, düşünebilen insanlara neden bu kadar düşmansınız? İsteseniz de istemeseniz de bilimle, fenle yeni bir zihniyet inşa edeceğiz. Sizin köhnemiş tek adam rejiminizin yerine, şahıslara bağlı olmayan demokratik bir sistemi birlikte kuracağız. Gelişmeleri yakından takip ediyoruzKonuşmasının sonunda Gelecek Partisi’nin afet bölgesine yönelik çalışmalarıyla Genel Başkan Ahmet Davutoğlu’nun talimatıyla Hatay’ın Defne ilçesinde yapımı süren konteyner kente ilişkin açıklamalar yapan Serkan Özcan, şunları kaydetti: “Az önce Parti Başkanlık Kurulu ve Politika İzleme Kurulları ortak toplantımızı da gerçekleştirdik. Yaptığımız toplantıda önce Genel Merkez bünyesinde Genel Başkan Yardımcımız Abdullah Başcı Bey başkanlığında oluşturduğumuz acil kriz merkezinin çalışmalarını ele aldık. Deprem bölgesinde, sahada görevlendirdiğimiz il koordinatörlerimizi dinledik. Saha gözlemlerini aldık. Yapılmakta olan yardım çalışmalarımız hakkında özellikle Hatay’da kurmakta olduğumuz Konteynır Şehir ile ilgili bilgi aldık. Çok sayıda il ve ilçe başkanımız depremden doğrudan etkilendi. Onların durumunu konuştuk. Buradan bu vesileyle genel merkezde ve sahada, yardım çalışmalarını sürdüren tüm arkadaşlarımıza en kalpten dileklerimizle teşekkür ediyor kolaylıklar diliyoruz.”

Ömer Çelik duyurdu: Elazığ da afet bölgesi olarak değerlendirilecek

15 Şubat 2023 at 21:56
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) sonrası önemli açıklamalarda bulundu. Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatıyla Elazığ’ın depremden etkilenmesi bakımından 11’inci il olarak afet bölgesi olarak değerlendirileceğini aktardı. “200 binden fazla vatandaşımız başka illere tahliye edilmiş oldu”Bölgede son yüzyılda yaşanan en büyük doğal afetle karşı karşıya olunduğunu söyleyen Çelik, bu sebeple genel afet bölgesi olarak ilan edilen illerde yoğun bir faaliyet gerçekleştiğine dikkat çekti. Çelik, "Vatandaşlarımızın dışarıda kalan vatandaşlarımızın ihtiyaçlarının giderilmesi açısından da devletin ve milletin bir seferberlik halinde nasıl bütünleşerek bu yardımlara koştuğunu hep beraber görüyoruz. AFAD, Jandarma, Kahraman Silahlı Kuvvetlerimiz, ambulans ekipleri, gönüllüler, her kesimden vatandaşlarımız, bir şekilde bu depremle mücadelenin bir parçası olmaya gayret gösteriyor. Herkese şükranlarımızı sunuyoruz. Bu afetle mücadele bu şekilde sürdürülmeye çalışılıyor. 200 binden fazla vatandaşımız başka illere tahliye edilmiş oldu” dedi. "Bunların hepsine cevap vereceğimiz zaman var"Gündemlerinin yaraları sarmak olduğunu ifade eden Çelik, siyasi tartışmalar için uygun bir ortamın olmadığını belirterek, "Biz hepimiz afet bölgelerinde olduğumuz için siyasi tartışmaların parçası olmadık, olmayacağız. Siyaset yapılmasın diye o bölgeye gidenler miting yaparcasına bir yıkım siyaseti gerçekleştirseler de bunların hepsine cevap vereceğimiz zaman var. Önceliğimiz canlarımızı enkaz altından kurtarıp yaraları sarmak vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını karşılamaya çalışmak” diye konuştu. Türkiye’nin dünyanın her tarafından yaklaşık 100 ülkeden yardım talebine cevap verildiğini aktaran Çelik, yaşanan depremin devleti değil devletlerin gücünü aşan bir afet olduğu konusunda herkesin mutabık olduğunun altını çizdi. Deprem sonrası ulaşılamayan yerlerin aksaklıkların söz konusu olduğunu dile getiren Çelik, sahaya hakim olan asli şeyin kardeşlik, koordinasyon, ekiplerin verdiği büyük mücadele olduğunu kaydetti. Hem devletin organlarının hem gönüllü vatandaşların çabalarıyla afetle mücadelenin büyük bir gayretle devam ettiğini dile getiren Çelik, yabancı arama kurtarma ekiplerinin ağzından yayılan beyanlarla ilgili gerçek olmayan yayınlar yapıldığını söyledi. Yardımların devam edeceğini söyleyen Çelik, hiçbir vatandaşın sahipsiz bırakılmayacağını kaydetti. Sosyal medya üzerinden dezenformasyon oluşturulduğunu söyleyen Çelik, " Hatay’da baraj yıkıldı haberleri, arama kurtarma ekiplerinden tutun da güvenlik açısından vatandaşımızın paniğe kapılması açısından en büyük yalanlardan birisi olarak kayıtlara geçti. Yine Çevre Şehircilik Bakanlığının hasarlı binası yıkılırken kayıtlar yok edilecek diye infial oluşturulmaya çalışılıyor. Türkiye içinde bütün bu acının içinde iç çatışma çıkarmaya çalışan vahşi yaklaşımlar da görüldü" dedi. "Evlatlarımız koruma altıdadır."Yalan haberlerle ilgili hukuki açıdan gereğinin yapılması için irade ortaya konulduğunu belirten Çelik, yaralanmış, sahipsiz kalmış, annesi babası bulunamayan çocukların devletin koruması altında olduğunu ifade etti. Çelik, "Bu çocuklar, evlatlarımız koruma altıdadır. Hiçbir şekilde sahipsiz olmaları söz konusu değildir. Burada esas olan büyük bir fedakarlık sahiplenme duygusuyla her vatandaşımıza ulaşamaya dönük gayrettir. Bu çocuklarımızın güven altında olduğunu ifade etmek isterim. Genç arkadaşlarımız gönüllü anne olmuşlar, bu çocuklarımızla ilgileniyorlar. Bu çıkan haberler konusunda tedbirden güvenlik güçlerimiz çocukların korunması için tedbirleri almış, onlar devlete millete emanettir. Hiç bir şekilde çocuklar sahipsiz kalmayacaktır" açıklamasını yaptı. "Hasarlı binalara girilmemesi gerekiyor"Vatandaşların hasarlı olmayan binalara girmesini engelleyen bir tedirginlik yayıldığını söyleyen Çelik, "Hasarlı binalara girilmemesi gerekiyor. Bu çalışmalar bakanlığımız tarafından son derece hızlı şekilde yapıldığını ifade etmek isterim. Devletin bütün kurumları çeşitli partiden belediyeleri STK’lar AFAD koordinasyonunda yürütülen bu çabalara destek verdiği oranda hem eldeki imkanlar verimli şekilde kullanılmış oluyor hem de ulaşılacak yerlere doğru şekilde ulaşmış oluyor. Bu kaynaklar yaralarımızın sarılması için doğru şekilde sevk ve idare edilmiş oluyor" diye konuştu. Hırsızlık olayları üzerinden bütün sahadaki gerçekliğin bu olduğu yönünde algı oluşturmaya çalışıldığını söyleyen Çelik, herkesin birlik beraberlik içinde olduğunu belirtti. Yağma söz konusu olduğunda vatandaşlara kendilerinin müdahale etmemesi çağrısı yapan Çelik, Türkiye’de hukuksuzluk var gibi tablo oluşmasının doğru olmadığını kaydetti. Çelik, "Afet bölgesindeki arkadaşlarımız biliyor orada tam kardeşlik tam dayanışma var. Türkiye’de böyle bir tablo var gibisinden resim çizmeye çalışanların kötü niyetlerini farkındayız" dedi. "Vatandaşlarımızdan istirhamımınız bu kışkırtıcı beyanları iyi değerlendirmesidir"Eski bir siyasetçi tarafından sınır kapılarının açıldığı iddiasının ortaya atıldığını söyleyen Çelik, "Bu kadar sorumsuz gayri ahlaki açıklama yapılabilir mi? Oraya yardım gitmesi ile ilgili tabii ki kapılar açık. Bu ortamda daha çok mülteci alınıyor, daha çok Suriyeli geliyor gibisinden yalanın yayılması son derece vahşi, sorumsuz bir yaklaşım. Vatandaşlarımızdan istirhamımınız bu kışkırtıcı beyanları iyi değerlendirmesidir. Bunlar, ırkçılık başka bir takım zararlı yaklaşımları tetiklemek isteyen sorumsuz davranışlardır" ifadelerini kullandı. AK Parti Sözcüsü Çelik, bugünkü MYK toplantısının tek gündemle, deprem gündemiyle toplandığını belirterek, "Toplantı sonrası arkadaşlarımız afet bölgesine gidecek. Cumhurbaşkanımızın afet bölgesine ikinci ziyareti söz konusu olacak. Depremzede fertlerin hiçbiri sahipsiz kalmayacak. Her kesimden vatandaşımıza, kurumumuza şükranlarımızı sunuyoruz. Sivil toplum örgütlerinin meşrebine, mezhebine göre ayrımcılığa uğradığı şeklinde haberle yayılıyor. Böyle bir şey söz konusu olmaz. Bizim hassasiyetimiz, belli bir gurup vatandaşımız ben bu sivil toplum örgütü üzerinden yardım yapacağım, katkı sağlayacağım diyorsa buna sözümüz yoktur. Yardımları toplarlar, bunların denetlenmesi söz konusu olacaktır. Bazen görüyorsunuz ki belli bir bölgeye çok sayıda yardım giderken başka bir bölge ihmal edilebiliyor" dedi. "Hiçbir siyasi parti sivil toplum örgütü engellenmedi"Sivil toplum örgütlerinin devletin kurumlarıyla koordineli çalışmasının yardımların eşit dağılımı için yararlı olacağını ifade eden Çelik, "’Hiçbir yerde devlet yok, devlet kurumlarının olduğu yerde başarısızlık var. Sivil toplum örgütleri devletten daha büyük güce sahipmiş’ gibi söylem üretiliyor. Afetle mücadele konusunda uzman kurumlar var. Bütün sivil toplum örgütlerinin koordine olacak şekilde konumlanması yaraların sarılması bakımından kıymetidir. Devlet milletin devletidir. Sivil toplum örgütleri vatandaşlarımıza çeşitli alanlarda hizmet üretmek için kurulmuşlardır. Bu noktada koordinasyonsuzluk olması yardımların heba olmasına vatandaşımızın yaralarını sarmak noktasında zaman kaybına, imkan kaybına sebep olacaktır. Orada ben işin ucundan tutayım diyen hiçbir siyasi parti sivil toplum örgütü engellenmedi" dedi. Bülent Arınç’ın "seçim ertelenmeli" çıkışını da değerlendiren Çelik şunları söyledi: "Arınç bir takım görüşler paylaşmış. Bunun bizim adımıza ortamı yoklamakla ilgili bir davranış olduğunu söylüyorlar. Arınç’ın açıklaması partimizin herhangi bir kurumsal görüşünü bağlamamaktadır. AK Parti ile ilgisi yoktur. Bu her can kurtulduğunda yüce Allah’ın adını zikretmeye devam edeceğiz. Bu konudaki kara propagandaları kınadığımızı ifade etmek istiyorum."

❌
❌