Normal görünüm

Yeni makaleler mevcut. Sayfayı yenilemek için tıklayın.
Bugün — 20 Nisan 2024NTV

İzmir'de 23 Nisan'da toplu ulaşım ücretsiz

Tarafından: NTV
20 Nisan 2024 at 11:43
İzmir'de 23 Nisan'da toplu ulaşım ücretsiz

İzmir Büyükşehir Belediyesi, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı 30 gün boyunca 30 ilçede düzenlenecek "Gezici Çocuk Şenlikleri" ile kutlayacak. Bayram günü toplu ulaşımın ücretsiz olacak.

İzmir Büyükşehir Belediyesi, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kentin dört bir yanında düzenleyeceği etkinliklerle kutlayacak.

"İzmir’in Dört Bir Yanında Şenlik Var" temasıyla 30 gün boyunca 30 ilçede düzenlenecek “Gezici Çocuk Şenlikleri” ile çocuklar pandomin, sihirbaz gösterileri, konserler, dans ve tiyatro gösterileriyle bayramın tadını doyasıya çıkaracak.

23 Nisan'da ise binlerce çocuk Kültürpark’ta düzenlenecek Çoçuk Şenliği’nde bayramın tadını doyasıya yaşayacak.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı toplu taşıma hizmetleri (İZDENİZ, İZULAŞ, METRO, ESHOT, İZTAŞIT, TRAMVAY) 23 Nisan Salı günü ücretsiz hizmet verecek.

İzmir Doğal Yaşam Parkı ise 6-18 yaş arasındaki ziyaretçilerini 22-28 Nisan tarihlerinde ücretsiz olarak ağırlayacak. KÜLTÜRPARK'TA BÜYÜK ŞENLİK

Kültürpark'taki Çocuk Şenliği 23 Nisan Salı günü saat 12.00'de başlayacak. Kaskatlı Havuz yanında düzenlenecek programda 12.00 ile 15.00 arası çocuklar için çadır etkinlikleri yapılacak.

Saat 13.00-17.00 arasında konserlerin, sihirbaz ve dans gösterilerinin yer alacağı sahne etkinlikleri düzenlenecek. Açık alan etkinlikleri de saat 12.00-15.00 arasında yapılacak. Çocuklar kukla gösterileri, spor etkinlikleri, sokak oyunları, oyun parkuru, gezici kütüphane gibi birçok etkinlikle keyifli bir gün geçirecek. MÜZİKLİ TİYATRO GÖSTERİMLERİ 

27 Nisan 2024 Cumartesi günü saat 13.00’te İzmir Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Çağdaş Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği iş birliğiyle “Çağdaş Yaşam Çocuk Korosu” Atatürk Oratoryosu’nu sunacak. Etkinlik ücretsiz yapılacak.

24 ve 26 Nisan tarihlerinde ise Kültürpark Atatürk Açık Hava Tiyatrosu’nda saat 19.00’da çocuklar ve aileleri için ücretsiz müzikli tiyatro gösterileri olacak. 24 Nisan’da Kral Şakir: Kapadokya Macerası, 26 Nisan’da ise Maşa ile Koca Ayı gösterisi ile çocuklar keyifli zaman geçirecek. ÇOCUKLARLA "DÖNÜŞÜM AİLE KAMPI" 

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kapsamında İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Dairesi Başkanlığı tarafından ilki düzenlenecek Dönüşüm Aile Kampı Güzelbahçe Olivelo Yaşayan Parkı'nda yapılacak.

Herkesin sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkından hareketle, çevresel sürdürülebilirlik ilkeleri doğrultusunda sürdürülebilir bir yaşam için atığın önlenmesi, azaltılması, yeniden kullanılması ve dönüştürülmesi bilincinin yaygınlaştırılması amacıyla 27-28 Nisan 2024 tarihlerinde düzenlenecek kampta 8-9 yaş grubu öğrencileri ve aileleriyle birlikte Atıksız Yaşam Atölyeleri, Doğa Yürüyüşü, Yoga, Kuş Gözlemi, Kaçeli Koyunlarla Tanışma, Eko-Pinsel Perspektif: Geri Dönüşüme Odaklı Sanat Atölyesi, Geri Dönüşüm Müzik Aletlerinin Hikayesi ve Müzik konseri olmak üzere pek çok etkinlikte yer alacak.

AB'den gelen posta ve kargoya vergi zammı

Tarafından: NTV
20 Nisan 2024 at 11:36
AB'den gelen posta ve kargoya vergi zammı

Posta veya hızlı kargo taşımacılığıyla bir gerçek kişiye Avrupa Birliği (AB) ülkelerinden gelen, ticari mahiyet arz etmeyen ve kıymeti 150 euroyu geçmeyen eşyada ödenecek maktu vergi oranı yüzde 20'ye olarak düzenlendi.

Konuya ilişkin "4458 Sayılı Gümrük Kanunu'nun Bazı Maddelerinin Uygulanması Hakkında Karar'da Değişiklik Yapılmasına Dair Cumhurbaşkanı Kararı" Resmi Gazete'de yayımlandı. Buna göre, posta veya hızlı kargo taşımacılığı yoluyla bir gerçek kişiye gelen, ticari miktar ve mahiyet arz etmeyen, kıymeti 150 euroyu geçmeyen eşya ile kıymeti 1500 euroyu geçmeyen ilaç cinsi eşyanın değeri üzerinden, AB ülkelerinden doğrudan gelmesi halinde uygulanacak tek ve maktu vergi oranı yüzde 20 olarak güncellendi. Bu oran yüzden 18 olarak uygulanıyordu. Söz konusu hüküm 15 gün sonra yürürlüğe girecek. Kararla, Milli savunma ve iç güvenlik kapsamında serbest dolaşıma sokulan eşyaya ilişkin olarak da düzenleme yapıldı. Sermayesinin yarısı veya daha fazlası doğrudan Türk Silahlı Kuvvetleri'ni güçlendirmek amacıyla kurulan vakıflara veya Savunma Sanayii Başkanlığı'na ait şirket ve müesseseler adına getirilen savunma amaçlı eşyaya, ithal edilecek eşya listesinin onaylanması şartıyla muafiyet tanındı. Engelli vatandaşların sosyal hayata kazandırılmaları amacıyla tanınan muafen özel tertibatlı araç ithal etme hakkı çerçevesinde, çağın değişen teknolojik şartları ve vatandaş talepleri dikkate alınarak elektrikli motorlu araçlar da muafiyet kapsamına alındı. ANTREPO İŞLEMLERİNE DÜZENLEME Bu arada, Ticaret Bakanlığının "Gümrük Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik"i de Resmi Gazete'de yayımlandı. Yönetmelikle, antrepo içinde ve dışında yapılacak elleçleme iznine ilişkin başvuru süreci düzenlenerek, elleçleme başvurusunun sonuçlandırılmasına ilişkin esaslar açıklığa kavuşturuldu. Yönetmelikle, antrepo işleticilerince verilen götürü teminat tutarları ve gümrük laboratuvarlarında yapılan tahlillerden alınan ücretler de güncellendi. Öte yandan, Bakanlığın iki ayrı Gümrük Genel Tebliği de Resmi Gazete'de yayımlandı. Tebliğler, Avrupa Birliği Komisyonu tarafından alınan bazı eşyanın sınıflandırılmasına ilişkin kararlar doğrultusunda düzenlendi.

A101 aktüel indirimleri 25 Nisan 2024: A101 markette bu haftaya özel yeni indirimli ürünler

Tarafından: NTV
20 Nisan 2024 at 10:52
A101 aktüel indirimleri 25 Nisan 2024: A101 markette bu haftaya özel yeni indirimli ürünler

A101 market, 25 Nisan tarihinde geçerli yeni indirimli aktüel ürünler kataloğunu resmi internet sitesi üzerinden duyurdu. A101 indirimlerini kaçırmak istemeyen ve ucuz yolla alışveriş fırsatını değerlendirmek isteyen vatandaşlar, A101 güncel indirimli aktüel ürünler kataloğunu araştırıyor. A101'de bu hafta tiny house, televizyon, kulaklık, telefon, su arıtma cihazı, airfryer, süpürge gibi birçok üründe yeni indirim yer alıyor. İşte 25 Nisan A101 markette bu haftanın indirimli ürünleri.

TCMB ile Brezilya ve Kazakistan Merkez Bankaları arasında mutabakat zaptı imzalandı

Tarafından: NTV
20 Nisan 2024 at 10:38
TCMB ile Brezilya ve Kazakistan Merkez Bankaları arasında mutabakat zaptı imzalandı

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ile Brezilya ve Kazakistan Merkez Bankaları arasında, merkez bankacılığı konularında iş birliğinin geliştirilmesine zemin oluşturmak üzere mutabakat zaptı imzalandı.

TCMB'den yapılan duyuruya göre, Brezilya Merkez Bankası ile imzalanan mutabakat zaptına, TCMB Başkanı Fatih Karahan ve Brezilya Merkez Bankası Başkanı Roberto Campos Neto tarafından ABD'nin başkenti Washington'da imza atıldı. TCMB ile Kazakistan Cumhuriyeti Merkez Bankası arasındaki mutabakat zaptına da Fatih Karahan ve Kazakistan Cumhuriyeti Merkez Bankası Başkanı Timur Suleimenov tarafından Washington'da imza atıldı. Anlaşmalar kapsamında, işbirliğinin güçlendirilmesi ve merkez bankacılığı alanında kurumsal çerçevede teknik çalışmalar yürütülmesi planlanıyor.

TESK Başkanı Palandöken: Konaklama fiyatlarında abartıya gidilmemeli

Tarafından: NTV
20 Nisan 2024 at 09:48
TESK Başkanı Palandöken: Konaklama fiyatlarında abartıya gidilmemeli

Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, konaklama fiyatlarında abartıya gidilmemesi uyarısını yaparak, "İnsanların yaşadığı ülkede tatil yapma şartları kolaylaşsın." dedi.

Dokuz günlük bayram tatilinde otel fiyatları cep yakınca yerli turistin yurtdışına yöneldiğini belirten TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, "2024'te turizm sektöründen önemli katkılar beklerken potansiyel olarak turizm gelirimiz de artıyor. Ancak yerli turistin yurtdışına çıkarak döviz bırakmasının önüne geçilmeli.

Bayram tatilinde 6,8 milyon kişi hava yolu ile seyahat etti. Döviz kurlarındaki artış ve yüksek enflasyona bağlı olarak son dönemde otel fiyatları yükseldi. Yerli turistin bu ücretlerle yurt içinde seyahat edebilmesi mümkün değil. Dolayısıyla bir taraftan döviz girdimiz artsın, turist kazanalım derken diğer taraftan da yerli turisti kaybetmeyelim.

Bildiğiniz gibi birçok ülke ile 3-5 günlük tatillerde vize sorunu kalktı. Bu bir taraftan sevindirici ancak diğer taraftan da ülkemizden dövizin çıkması ve turizm gelirimizin azalması anlamına geliyor.

Turizm Bakanlığımız tarafından iç turizmde yerli turiste teşvik mekanizmaları ile promosyonların tanınması ve bu sıkıntının giderilmesi lazım. İnsanların yaşadığı ülkede tatil yapmasının şartları kolaylaştırılmalı." diye konuştu.

"2023'TE 56.7 MİLYON TURİST TÜRKİYE'Yİ TERCİH ETTİ"

Ülkemizin dövize ihtiyacı olduğu dönemde yerli turistin yurt dışına kaçmaması için formül bulunması gerektiğini söyleyen Palandöken, "Coğrafi konumu, doğal turizm kaynakları, köklü tarihsel geçmişi ve geniş mutfağı ile ülkemiz adeta bir turizm cenneti. Turizm açısından son yılların rekoru olarak nitelendirilen 2023'te 56.7 milyon turist Türkiye’yi tercih etti. Turizm geliri ise 54,3 milyar dolar olarak gerçekleşti.

Turizmdeki başarımız ülke ekonomisi açısından sevindirici ancak Türkiye turizm açısından çok daha yüksek bir potansiyele sahip. Dört mevsimi bir arada yaşayan ve eşsiz coğrafi özelliğe sahip ülkemizin turizmdeki payını artırmalıyız.

Bununla birlikte yerli turistimiz de yabancı ülkelere kaptırılmamalıyız. 2023'te ülkeden çıkış yapan ziyaretçi sayısı bir önceki yıla göre yüzde 11,1 artarak 57.7 milyon oldu. Çünkü yüksek döviz kuruna rağmen vatandaşın yurtdışı tatili yurtiçinde her şey dahil konseptli bir tatilden daha uyguna gelmeye başladı. Buna bir de çeşitli kampanyalar ve kapıda vize vb. gibi uygulamalar eklenince yerli turistin parası yurtdışına kaçıyor." diye konuştu.

"TURİZMİ YILIN 12 AYI CANLI TUTMALIYIZ"

Turizm gelirimizi yabancı ülkelere kaptırmamak için formüller bulunması gerektiğini belirten Palandöken, "Öncelikle turizmi mevsimsellikten kurtararak yılın 12 ayı canlı tutmalıyız. Esnaf ve sanatkârlarımızın turizm gelirinden elde ettiği payı arttırarak ülke ekonomisine katkıda bulunmalıyız. Özellikle son zamanlarda trend haline gelen sağlık turizmi, gastronomi turizmi ve kültür turizmi gibi turizm alanlarından daha çok fayda sağlamalıyız.

Turist sayısındaki artışı ülkemizin ve yerli üretimlerimizin tanıtımında fırsata çevirmek için yeni konseptler belirlemeliyiz. Yabancı turistler yalnızca otellerle sınırlı kalmamalı, gittikleri şehirlerin özelliklerini, yöresel ürünlerini tanımalı ve Türk insanının misafirperverliğini hissetmeli. Havaalanı, otogar ve otel gibi kalabalık noktalarda doğal güzelliklerimizin, yöresel ürünlerimizin ve yerli üretimlerimizin tanıtımını içeren broşürlerin dağıtımı zorunlu olmalı." şeklinde konuştu.

Reklam Kurulu'ndan aldatıcı reklamlara 3,5 ayda 94 milyon TL ceza

Tarafından: NTV
20 Nisan 2024 at 09:41
Reklam Kurulu'ndan aldatıcı reklamlara 3,5 ayda 94 milyon TL ceza

Reklam Kurulu, aldatıcı reklamlar ve haksız ticari uygulamalar için 3,5 ayda 94 milyon TL ceza kesti.

Ticaret Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, Reklam Kurulu, yılın ilk 3,5 ayında toplam 639 adet dosya hakkında görüş ve değerlendirmelerde bulundu.

Aldatıcı reklam veya haksız ticari uygulama olduğu tespit edilen 554 adet dosya hakkında durdurma cezasının yanı sıra, toplam 94 milyon 139 bin 110 lira idari para cezası uygulanmasına karar verildi.

Son toplantının gündem konusunu tüketicileri yanıltan indirimli satış reklamları oluşturdu.

Açıklamada, çok sayıda üründe çeşitli oranlarda indirimlerin yapılacağının ilan edildiği indirimli satış kampanyalarının, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de çokça tercih edilen bir pazarlama yöntemi olduğuna dikkat çekilerek çeşitli ürünlere uygun şartlarda ulaşabilmeye imkan sağlayan çevrimiçi alışveriş kanallarının yaygınlaşmasıyla birlikte indirim kampanyalarının sıklaştığı ve çeşitlendiği, bununla beraber çeşitli tüketici mağduriyetlerinin de arttığı gözlemlendiği vurgulanarak, "Bu çerçevede, yakından takip edilen tüketicileri aldatan, yanıltan, gerçekte olduğundan daha fazla indirim yapılıyormuş algısı oluşturulan indirimli satış reklamları ve uygulamaları hakkında incelemelere devam edildi.

Nisan ayı kurul gündeminde görüşülerek karara bağlanan dosyalarla birlikte yılın ilk dört ayında Reklam Kurulu tarafından 51 adet indirimli satış dosyası hakkında durdurma cezası ve toplam 11 milyon 457 bin 805 lira idari para cezası uygulanmasına karar verildi." denildi.

Kütahya ve Van'da arazi toplulaştırma ve tarla içi geliştirme çalışması yapılacak

Tarafından: NTV
20 Nisan 2024 at 08:33
Kütahya ve Van'da arazi toplulaştırma ve tarla içi geliştirme çalışması yapılacak

Kütahya ve Van'daki bazı köylerde arazi toplulaştırma ve tarla içi geliştirme çalışması yapılması kararlaştırıldı.

Konuya ilişkin Cumhurbaşkanı kararları, Resmi Gazete'de yayımlandı. Buna göre, Kütahya'nın Tavşanlı ilçesindeki 10 köy ile Van'ın Muradiye ilçesindeki 14 mahallede Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ) tarafından arazi toplulaştırma ve tarla içi geliştirme çalışması yapılacak. Öte yandan, Şırnak'ın Cizre ilçesinde bazı mahallelerdeki taşınmazların Cizre Barajı ve HES Projesi kapsamında DSİ tarafından acele kamulaştırılmasına karar verildi.

İzmir ve Yalova'daki bazı alanlar teknoloji geliştirme bölgesi ilan edildi

Tarafından: NTV
20 Nisan 2024 at 08:28
İzmir ve Yalova'daki bazı alanlar teknoloji geliştirme bölgesi ilan edildi

İzmir ve Yalova'da bulunan bazı alanların teknoloji geliştirme bölgesi olarak belirlenmesi kararlaştırıldı.

Konuya ilişkin Cumhurbaşkanı kararları, Resmi Gazete'de yayımlandı. Buna göre, İzmir'in Çiğli ilçesi Balatçık Mahallesi'nde belirlenen alanın "Kuzey İzmir Teknoloji Geliştirme Bölgesi" ve Yalova'nın Çiftlikköy ilçesi Laledere Mahallesi'nde belirlenen alanın da "Yalova Teknoloji Geliştirme Bölgesi" olarak tespit edilmesine Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu gereğince karar verildi.

İzmir'de suya yüzde 25 indirim

Tarafından: NTV
20 Nisan 2024 at 08:08
İzmir'de suya yüzde 25 indirim

İzmir Büyükşehir Belediyesi, 0.4 metreküplük su ve atık su bedellerinde yüzde 25 indirim yapılması oy çokluğuyla kabul edildi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi nisan ayı ikinci meclis toplantısı bugün Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay başkanlığında düzenlendi.

16 Nisan'da düzenlenen İlk meclis toplantısında, 1 Haziran'dan itibaren geçerli olmak üzere tüm abonelere 0.4 metreküplük su ve atık su bedellerinde yüzde 25 indirim yapılması önergesi sunulmuş, önerge değerlendirilmek üzere Plan ve Bütçe Komisyonu ile Esnaf Komisyonu'na sevk edilmişti. KARARA BAĞLANDI

Komisyondan gelen değerlendirmeler sonucu, Olağan Meclis Toplantısı'nın ilk birleşiminde görüşülen 1 Haziran'dan itibaren geçerli olmak üzere tüm abonelere 0.4 metreküplük su ve atık su bedellerinde yüzde 25 indirim yapılması önergesi Meclis'ten oy birliği ile geçti.

Dünya Bankası'ndan Türkiye'ye 416 milyon dolarlık kredi

Tarafından: NTV
20 Nisan 2024 at 07:39
Dünya Bankası'ndan Türkiye'ye 416 milyon dolarlık kredi

Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası (TKYB), Dünya Bankası ile Türkiye'deki sanayi işletmelerinin hava kirletici madde ve sera gazı emisyonlarını azaltmaları amacıyla 416 milyon dolarlık kredi anlaşması imzaladı.

Dünya Bankası'ndan yapılan açıklamada, kredi anlaşması Washington'daki Dünya Bankası merkezinde TKYB Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Öztop, garanti anlaşması ise Hazine ve Maliye Bakanlığı Dış Ekonomik İlişkiler Genel Müdürü Kerem Dönmez tarafından imzalandı. Dünya Bankasını ise Humberto Lopez temsil etti. Hazine ve Maliye Bakanlığı garantörlüğünde sağlanan kredi, TIER projesi kapsamında Türkiye'deki imalatçılar için uzun vadeli finansman olanakları sağlayacak. Proje özellikle çevre, iklim, üretkenlik, sağlık ve dirençlilik üzerinde olumsuz etkileri olan zararlı emisyonları azaltacak temiz teknolojileri ve prosesleri uygulamaya koyabilmeleri amacıyla imalat sektörünü hedefleyecek. TIER projesi, sanayinin yeşil dönüşümü için ihtiyaç duyulan uzun vadeli finansmana erişimi kolaylaştırarak, faydalanıcı imalatçıların parçacık madde emisyonlarını yüzde 40, azot oksit emisyonlarını yüzde 30 oranında azaltacak. Proje sera gazı emisyonlarını ise yılda 220 bin ton azaltmayı amaçlıyor. Açıklamada görüşlerine yer verilen Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Humberto Lopez, projeyle ilgili, "Sanayi sektöründen kaynaklı emisyonların azaltılması, Türkiye’nin sanayi işletmelerinin küresel piyasadaki rekabet güçlerinin artırılmasında çok büyük önem taşımaktadır. 

Dünya Bankası Türkiye’nin iddialı iklim ve çevre politikalarının ve hedeflerinin önündeki kilit engelleri ortadan kaldırma çabalarını desteklemekten mutluluk duymaktadır." ifadelerini kullandı.

Fed: Enflasyon en büyük finansal risk olarak görülüyor

Tarafından: NTV
20 Nisan 2024 at 00:45
Fed: Enflasyon en büyük finansal risk olarak görülüyor

ABD Merkez Bankası (Fed), inatçı enflasyonun ve parasal sıkılaşmanın finansal istikrara yönelik en büyük risk olarak görüldüğünü bildirdi. Fed, Ortadoğu ve Ukrayna'nın küresel ekonomi için risk oluşturduğuna da dikkat çekti.

Fed, Amerikan finansal sistemindeki mevcut duruma ilişkin değerlendirmelerin yer aldığı Finansal İstikrar Raporu'nun nisan sayısını yayımladı. Raporda, inatçı enflasyonun ve sıkı para politikasının etkilerinin piyasa katılımcıları arasında en çok belirtilen risk olmaya devam ettiği kaydedildi. Piyasa katılımcılarının çoğunun enflasyonun yeniden hızlanmasının faiz oranlarını beklenenden daha uzun süre yüksek tutabileceğini belirttiği aktarılan raporda, "Kalıcı enflasyonist baskıların beklenenden daha kısıtlayıcı bir para politikası duruşuna yol açması riski en sık dile getirilen risk olmaya devam etti." ifadeleri kullanıldı. ORTADOĞU VE UKRAYNA KÜRESEL EKONOMİ İÇİN RİSK Katılımcıların yaklaşık üçte ikisinin politika belirsizliğini bir risk olarak gördüğü de belirtilen raporda, ticaret politikası ve artan jeopolitik gerilimlerle ilgili diğer dış politika konuları da dahil olmak üzere birçok belirsizlik alanına dikkat çekildiği kaydedildi. Raporda, ABD'de kasım ayında yapılacak başkanlık seçimleriyle ilgili politika belirsizliğinin de dile getirildiği aktarıldı. Fed'in raporunda, Ortadoğu'daki çatışmalar ve Rusya'nın Ukrayna'da devam eden savaşının, enerji ve emtia piyasaları ile küresel değer zincirlerinde sürekli aksama olasılığı da dahil olmak üzere küresel ekonomik faaliyetlere yönelik riskler oluşturduğu belirtti. Jeopolitik gerilimlerin veya politika belirsizliğinin daha da artmasının ekonomik aktiviteyi azaltabileceğine işaret edilen raporda, bunun enflasyonu ve finansal piyasalardaki oynaklığı artırabileceği ifade edildi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz'dan enflasyon açıklaması: Belirgin bir düşüşü hep birlikte göreceğiz

Tarafından: NTV
20 Nisan 2024 at 00:39
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz'dan enflasyon açıklaması: Belirgin bir düşüşü hep birlikte göreceğiz

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Mevsimsel etkiler, politikalarımızın etkisi ve baz etkisiyle birlikte özellikle yaz döneminde enflasyonda belirgin bir düşüşü hep birlikte göreceğiz. Haziran, temmuz, ağustos enflasyonunu kastediyorum. Bu üç ayı topladığınızda yüzde 20 civarında, 20 puan civarında bir düşüş beklentimiz var." dedi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, katıldığı bir televizyon programında soruları yanıtladı, gündemi değerlendirdi. Programlarındaki temel önceliklerinin enflasyonu düşürmek olduğunu vurgulayan Yılmaz, enflasyonla mücadelede sonuçların belli bir zaman içinde alındığını söyledi. Yılmaz, enflasyonda aylık bazda ivme kaybı görüldüğünü, bunun devam etmesini beklediklerini dile getirerek, şöyle konuştu: "Mevsimsel etkiler, politikalarımızın etkisi ve baz etkisiyle birlikte özellikle yaz döneminde enflasyonda belirgin bir düşüşü hep birlikte göreceğiz. Haziran, temmuz, ağustos enflasyonunu kastediyorum. Bu üç ayı topladığınızda yüzde 20 civarında, 20 puan civarında bir düşüş beklentimiz var. Dolayısıyla mayısa kadar o yıllık bazda geçmişten gelen, aylık bazdaki gelişmelerden değil, geçmiş yıllık bazdan gelen bir etki göreceğiz. Yıllık yüksek göreceğiz rakamları ama haziran enflasyonunun açıklanmasıyla birlikte düşüş trendi başlayacak. Temmuzda ağustosta bu hızlanacak ve yıl sonuna doğru daha belirgin bir şekilde bu etkileri göreceğiz. 2025 yılında ise yüzde 20'nin altında bir enflasyon programımız, tahminimiz, beklentimiz ve politikamız var. 2026'da ise tek haneli rakamlara yeniden ülkemiz kavuşacak. Bunun da programını, planını yapmış durumdayız, adım adım bunu hayata geçiriyoruz." Kamuda tasarrufa yönelik geniş bir çalışma başlattıklarını ifade eden Yılmaz, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Strateji ve Bütçe Başkanlığının bu konuda yürüttüğü çalışmaların değerlendirileceğini ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a arz edileceğini kaydetti. Yılmaz, bu çalışmalarla gereksiz harcamaları ortadan kaldırmayı, harcamaları önceliklendirmeyi ve daha verimli hale getirmeyi hedeflediklerini ifade etti. "YENİ YAPILAN ÇALIŞMALARDA DA İŞİN ÖZÜ YAPTIRIMLARI DAHA GÜÇLÜ HALE GETİRMEK" "Enflasyonla, fahiş fiyatlarla mücadeleyi konuşuyoruz. Vatandaşlar fahiş fiyatlarla ilgili bir boykota gitmeye hazırlanıyor. Böyle baktığınız zaman sizin de bir hazırlık içerisinde olduğunuzu biliyoruz bu konuda. Kısmi kapatmaların da olabileceği konuşuluyor. Nasıl bir mücadele planı hazırlıyorsunuz?" sorusuna yanıt veren Yılmaz, maliyetten bağımsız, reel zeminden kopuk fahiş fiyat meselesinin gündemlerinde yer aldığını anlatarak şunları kaydetti: "Bu konularda Ticaret Bakanlığımızın, Meclis grubumuzun yürüttüğü çalışmalar var. Önümüzdeki günlerde daha yoğun bir şekilde bu yapılan hazırlıklar değerlendirilerek belli adımlar atılacak. Deprem bölgesi için bir çalışma yapmıştık biliyorsunuz. Orada 10 kat cezaları arttırmıştık deprem bölgesi için. Şimdi yeni yapılan çalışmalarda da işin özü yaptırımları daha güçlü hale getirmek. Şu yaptırım olur, bu yaptırım olur. Şimdi bitmeden çalışma bir şey söylemeyeyim ama işin özü dediğiniz gibi yaptırımları arttırma, daha fazla caydırıcı hale getirme ve vatandaşımızın bu şikayetini böylece daha fazla karşılama. Hazırlıklarımızı yakın bir gelecekte, tam şekillendiğinde içeriği kamuoyumuzla paylaşılmış olacak." Yılmaz, kanuni düzenlemelerin dışında denetim kapasitesinin arttırılması, dijitalleşme başta olmak üzere yeni teknolojilerin bu konuda daha yaygın kullanımı gibi farklı hususları da tartıştıklarını, çok boyutlu şekilde fahiş fiyat meselesinin üzerine gitmeye devam edeceklerini söyledi. "Emeklilerle ilgili nasıl bir düzenleme ve çalışma yapılabilir?" sorusuna ise Yılmaz, "Emeklilerimize 6 ay için bir artış yapılmıştı biliyorsunuz. Bu yüzde 50'ye varan artış 6 ay için geçerli, 6 aylık süre için yapılmıştı. 6 ay sonrası memurlarda olduğu gibi emeklilerimiz için de bu değerlendirmeler yapılacaktır elbette. Dolayısıyla orada gerekli ayarlamalar mutlaka ele alınacak, yapılacaktır. Bir taraftan da Çalışma Bakanlığımızın emeklilerle ilgili yaptığı, gündelik hayata dokunan birtakım çalışmalar, hazırlıklar var. Onlar da tamamlandığında Çalışma Bakanlığımız bunları toplumla paylaşacaktır." yanıtı verdi. "54 MAL GRUBUNDA BİN 19 ÜRÜNE TİCARET KISITLAMASI GETİRDİK" "Özellikle seçim döneminde çok speküle edilen bir başlık da İsrail ile ticaret. Buna yönelik paylaşılanlar, tartışılan bir başlık. Bunun iç yüzü nedir?" sorusuna ise Yılmaz, şu şekilde yanıt verdi: "Gerçekten Cumhurbaşkanımız son grup toplantısında bu konuda en net tavrı ortaya koydu. Kendisinin şahsi olarak duruşu, geçmişi, tabiri caizse sicili ortada. Kariyeri, bütün hayatı aslında bu davaya adanmış bir lider. Ne kadar bedeller ödediğini de hepimiz biliyoruz. AK Parti hareketi, davası aynı şekilde bütün geçmişiyle bu davadaki pozisyonu ortada. Böyle bir gerçek ortadayken maalesef bunun gölgelendiğini, gölgelenmeye çalışıldığını, vatandaşın zihninin karıştırılmaya çalışıldığını gördük. Burada çeşitli kesimler yaptılar bunu. İşte terör örgütlerinden tutun, iç siyasi istismara, yabancı bazı devletlerin etki ajanlarına varıncaya kadar geniş bir yelpazede bir grubu bu yönde maalesef kullandılar diye ifade etmek istiyorum. Gerçekler ortada. Bakın rakamları söyleyeyim size. 7 Ekim'den 14 Nisan'a, 'ticaret arttı' diyorlar ya, ihracatımız yüzde 30 azalmış İsrail ile ithalatımız yüzde 44 azalmış. Yarı yarıya azalmış. Başından beri bizim siyasi irademiz ortada. Silahlar, mühimmat, askeri amaçla kullanılabilecek malzemeleri zaten tamamen durdurduk. 7 Ekim'den sonra hiç bu yönde bir ticaret olmadı ama bin türlü yalan, iftira söylediler maalesef. Son dönemde de ilave bir tedbir daha aldık biliyorsunuz. Özellikle havadan insani yardım ulaştırmamıza İsrail'in engel olmasından sonra, ciddi bir yeni değerlendirme yapıldı ve burada askeri mühimmat, silahlara ilave olarak, zaten o konuda tavrımız netti, ona ilave olarak 54 mal grubunda bin 19 ürüne ticaret kısıtlaması getirdik." Kısıtlama getirilen mal gruplarının Filistinlilere önemli bir faydası olduğu için bugüne kadar kısıtlama yapmadıklarını dile getiren Yılmaz, şöyle devam etti: "İsrail diyoruz resmi devlet olarak, o sınırlar içinde 2 milyon civarında İsrail vatandaşı Filistinli var. Diğer taraftan Batı Şeria'da 4 milyona yakın Filistinli, Gazze'de 2 milyon Filistinli var. Topladığınız zaman o coğrafyada 8 milyon Filistinli Müslüman yaşıyor. Buna mukabil 7 küsur milyon da Yahudi dinine mensup yaşayanlar var. Dolayısıyla maalesef oradaki siyasi şartlar gereği iki devletli bir yapı olmadığı için resmiyette İsrail ile ticaret olarak görünüyor yaptığımız bütün ticaret. Halbuki bunun bir bölümü oradaki Filistinlilerin ihtiyaçlarına dönük. Bu son aldığımız tedbirler bir miktar Filistinlere de zarar verecek açıkçası. Bu nedenle Ticaret Bakanı'mız Filistin Ticaret Bakanı'yla da görüşmeleri yaptı. Onların da bir anlamda rızasını alarak diyelim. Onlar da 'bize zarar verse de olsun' dediler. Dolayısıyla bunun amacı ne? Koşullarını da çok net koyduk ortaya. Uluslararası hukuk var. Bakın Birleşmiş Milletlerin kararları var. Aynı şekilde Lahey'deki Adalet Divanının ihtiyati tedbir kararları var. 'İnsani yardımlar başlasın, insani kriz sona ersin' diye. Maalesef bunları yapmadı İsrail yönetimi, insanlık dışı saldırılarına devam etti ve Türkiye'nin de havadan insani yardım faaliyetlerini engellemesi bardağı taşıran son damla oldu artık. Dışişleri Bakanı'mız bir açıklama yaptı, devlet içinde bir değerlendirme sonrası. Daha sonra Ticaret Bakanlığımız ayrıntılı tedbirleri ilan etmiş oldu. Bununla birlikte geniş bir yelpazede belli ürünlere kısıtlama getirmiş olduk ve bu 9 Nisan itibarıyla bunlar ilan edildi. O tarihten bugüne de hiçbir şekilde bu ürünlerde bir ticaret söz konusu değil." "GÖRÜNÜR GÖRÜNMEZ ORTAMLARDA BU ÇABALARIMIZI SÜRDÜRECEĞİZ" Yılmaz, dünyada bugüne kadar bu anlamda karar almış bir ülke bulunmadığını, kısıtlamayla Türkiye'nin ilk ve öncü ülke olduğunu vurgulayarak, "Burada da amacımız ne? İsrail yönetimini bir an önce bu insani yardımların kesintisiz ulaşımına ve ateşkese zorlamak. Keşke bütün ülkeler benzer bir tavrı, baskıyı yapsalar da bir an önce oradaki insanlık dışı saldırılar sona erse. Türkiye bunun öncülüğünü yine yapmış oldu." diye konuştu. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Gazze konusunda en başından beri bütün imkanlarla, görünür görünmez faaliyetlerle, ikili görüşmelerden uluslararası platformlara her ortamda Filistinlilerin yanında ve Filistin davasının arkasında olduklarını söyledi. "Böyle bir harekete, böyle bir lidere bile bu konuda iftira edenleri de milletimizin vicdanına havale ve aklıselime davet ediyoruz elbette" diyen Yılmaz, "Tabii önemli olan buradaki tartışmalardan ziyade orada yaşayan insanlarımıza fayda üretmek. Yani burada siyasi istismar, polemik vesaire değil gerçekten o acıyı, sıkıntıyı yaşayan insanların derdine bir çare bulabilmek. Bunu yapmak asıl önemli olan biz bunun arayışı içindeyiz ve her türlü çabayı sarf ediyoruz. Bundan sonra da Cumhurbaşkanı'mızın liderliğinde bütün ilgili kurumlarımızla, görünür görünmez ortamlarda bu çabalarımızı sürdüreceğiz." ifadelerini kullandı. Yılmaz, İran ile İsrail arasında yaşanan gelişmelerle ilgili, bölgede gerilim istemediklerini, Ortadoğu'da ciddi sıkıntıların olduğunu belirtti. Yeni bir bölgesel gerilim olmaması gerektiğini söyleyen Yılmaz, "Bu tansiyonun bir an önce düşmesi, bölgemizde huzur ortamının pekişmesi gerekiyor. Sahada ne olup bittiğini de doğrusu çok objektif göremiyoruz. Daha çok siyasi söylemler veya kamu diplomasisinin ön plana çıktığı bir süreç gibi görünüyor. Bir an önce bunun ortadan kalkmasını ben de temenni ediyorum, çünkü asıl mesele Gazze meselesi. Bu yaşananlar Gazze'de olup biteni örtmemeli, gizlememeli, dikkatleri oradan başka taraflara yöneltmemeli diye düşünüyorum." ifadelerini kullandı. Gazze'de bir insanlık dramı yaşandığını, bir an önce uluslararası toplumun ve bütün dünyanın dikkatini tekrar bu bölgeye yönlendirmesi gerektiğini vurgulayan Yılmaz, her şeyden önce ateşkesin sağlanması, kesintisiz bir şekilde milyonlarca insanın ihtiyaç duyduğu temel hizmetlerin, insani yardımların, bir an önce Gazze'ye ulaşması ve nihayet orada daha kalıcı bir barışın sağlanması için hep birlikte gayret edilmesi gerektiğini vurguladı. Yılmaz, Türkiye olarak bölgesel gerilimleri, tansiyonları düşürme çağrıları yaptıklarını, bu yönde gayret sarf ettiklerini dile getirdi. Bölgedeki gerilimlerle ilgili gelecek süreçte atılacak adımlarla ilgili de konuşan Yılmaz, şöyle devam etti: "Türkiye hem milli menfaatlerimizi gözeten hem de temel uluslararası hukuku, temel standartları gözeten bir anlayış içinde hakkaniyetli bir duruş sergiliyor. Keşke bütün ülkeler de böyle yapsa. Maalesef özellikle Batı ülkelerinin, Amerika Birleşik Devletleri başta olmak üzere çifte standartlarla yaklaştıklarını, dolayısıyla hakkaniyetli bir tavır koyamadıklarını görüyoruz. Onları da bir an önce uluslararası hukuka ve hakkaniyetli bir yaklaşıma davet ediyoruz. Bunu yapmazsanız kalıcı bir huzur ortamı da oluşturamazsınız. Bunu görmemiz lazım. Ortadoğu'nun yeni çatışmalara ihtiyacı yok. Savaşlardan, çatışmalardan hiç kimse bir kazanç elde edemez. Bizim ihtiyacımız olan adil barış. Savaşın kazananı olmaz diyoruz. Adil bir barışın da kaybedeni olmaz. Dolayısıyla olması gereken diplomasinin ön plana çıkması. Uluslararası hukukun ön plana çıkması ve bu ortak standartlarla insani bir yaklaşımla bu olayların çözümlenmesi. Maalesef bugün farklı tavırlar, farklı anlayışlar görüyoruz. Bununla da sonuç almak mümkün değil. Eninde sonunda bundan dönüleceğini ümit ediyoruz. Aklı selimin galip geleceğini ümit ediyoruz ve Türkiye olarak da hem ikili görüşmelerimizde, çalışmalarımızda hem de uluslararası platformlarda bu sağlıklı tavrı her ortamda sürdürüyoruz." İran-İsrail gerilimin Türkiye'yi nasıl etkileyebileceği yönündeki soru üzerine Yılmaz, etkinin gerilimin nereye gideceğine bağlı olduğuna dikkati çekti. "İNŞALLAH DERİNLEŞMEDEN, YAYGINLAŞMADAN BİR AN ÖNCE KONTROL ALTINA ALINIR VE TANSİYON BÖLGEMİZDE DÜŞER" Çok daha yüksek gerilim oluşup bölgesel sıcak çatışmalar yaşanması durumunda Türkiye'nin de diğer ülkeler gibi bundan etkileneceğini dile getiren Yılmaz, şöyle konuştu: "Özellikle ticaret kanalıyla enerji fiyatları kanalıyla ama bugün o noktada olduğumuzu düşünmüyorum. Daha gündelik etkiler diyebiliriz bunlara. Bu tansiyon düştükçe bu etkilerin de ortadan kalktığını göreceğiz, diye düşünüyorum. Dolayısıyla şu anda böyle ileri yorumlar yapabileceğimiz bir ortamda değiliz. İnşallah derinleşmeden, yaygınlaşmadan bir an önce kontrol altına alınır ve tansiyon bölgemizde düşer. Sınırlı kaldığı sürece ve bir süre sonra tansiyon düştükçe bu etkiler geçici etkiler olarak kalacaktır. Çok köklü, yıllık rakamlara yansıyacak ölçüde etkiler oluşturmayacaktır. Tırmanırsa çok daha sıcak çatışmalar oluşursa elbette onun çok daha farklı sonuçları olur. Genel beklenti, genel kanaat bu tansiyonun bir süre sonra düşeceği yönünde. Çünkü bundan kimsenin elde edeceği bir kazanç söz konusu değil. Enerji, ticaret farklı kanallardan çatışma olması halinde, sıcak bir savaş olması halinde elbette belli etkiler oluşacaktır ancak öyle etkiler oluştuğu zaman ülkeler tabi ona göre kendi içinde farklı tedbirler alma imkanına da sahipler." IMF'nin Türkiye ile ilgili yaptığı açıklamayı da değerlendiren Yılmaz, seçim öncesi süreçte de bunu çok yoğun bir şekilde yaşadıklarını, maalesef artık dedikodunun, spekülasyonun adının kulis bilgisi olduğunu vurguladı. Kaynağı belli olmayan, temeli olmayan hiçbir veriye dayanmayan iddiaların dolaşıma sokulduğuna dikkati çeken Yılmaz, "Maalesef bazı kesimlerde de karşılık bulabiliyor bu tür dedikodular, söylentiler, spekülasyonlar. Burada biz yorulduk. Bunların bir kısmı sistematik olmayan dedikodular olabilir ama bir kısmının da ben gayet sistematik, Türkiye'yi yıpratmaya dönük, ekonomik politikalarımız başta olmak üzere Türkiye'nin başarıyla uyguladığı planları, programları gölgelemeye dönük çabalar olduğunu düşünüyorum. Bunların belli odaklardan kaynaklandığını düşünüyorum. Terör örgütleri var bunun içinde, FETÖ'sü, PKK'sı, maalesef içeride bunu siyasi istismar malzemesi haline getirmeye çalışan birtakım partiler var. Diğer yandan Türkiye'nin rakip devletleri var. Türkiye ile milli menfaatler anlamında, kendilerince Türkiye'ye dönük baskılar oluşturmaya çalışan güçler var. Bütün bunlar sosyal medya ortamını kullanarak çeşitli konularda spekülasyonlar üretiyorlar ve bize zarar vermeye çalışıyorlar. Dezenformasyon anlamında bir çaba içerisindeler. Buna karşı kurumlarımız, İletişim Başkanlığımız başta olmak üzere gerekli ortamlarda yalanlamaları yapıyor." değerlendirmesinde bulundu. Yılmaz, vatandaşlardan, yetkililerden duymadıkları konulara itibar etmemelerini isteyerek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye'nin kesinlikle IMF ile stand-by vesaire öyle bir şey kesinlikle söz konusu değil. Oraya biliyorsunuz 2013'te noktayı koyduk. Sayın Cumhurbaşkanımız AK Parti iktidara geldiğinde geçmişten gelen bir ilişki vardı, borç yükü vardı. O borçlar tamamen temizlendi ve IMF ile o anlamda, stand-by anlamında şartlı anlaşma anlamında bütün ilişki noktalanmış oldu. Türkiye kendi bağımsız politikasını inandığı gibi yapıyor. Doğal bir ilişki bütün uluslararası kurumlarla olduğu gibi IMF ile de var ama kastedilen anlamda, geçmişte şartlı stand by'lar, şunlar bunlar... Onlara Türkiye 2013'te noktayı koydu. Bugün 2024'teyiz. 11 yıl olmuş. Birileri belki o günleri özlüyor olabilir ama kusura bakmasınlar biz buna hiçbir şekilde tevessül etmeyiz. Kendi aklımızla politikalarımızla ülkemizi yönetecek yetkinliğe sahip bir ülkeyiz. Bugün IMF de yaptığı açıklamada böyle bir şeyin olmadığını ifade etmiş oluyor." YEREL SEÇİMLERE İLİŞKİN DEĞERLENDİRME

Yerel seçimlerle ilgili değerlendirmelerde de bulunan Yılmaz, seçimlerin hayırlı olmasını diledi. Geçen yıl mayıs ayında bir demokrasi şöleni şeklinde genel seçim geçirildiğini anımsatan Yılmaz, "Vatandaşımızın, seçmenin iradesini her zaman olduğu gibi saygıyla karşıladık. Bundan başka bir şey de düşünülemez zaten. AK Parti'nin zihniyeti de zaten budur. Biz hiçbir zaman faturayı vatandaşa çıkaran bir siyaset anlayışına sahip olmadık. Sonuç ne olursa olsun dönüp kendimize baktık. Bu seçimde de aynısını yapıyoruz. Çok daha farklı bir oy oranı olsa çok daha yüksek bir oy oranı olsa da bunu yapacaktık onu söyleyeyim. Çünkü AK Parti'nin geleneğinde bu var. Hangi sonuç olursa olsun biz dönüp yine de bakarız. Daha iyisini niye yapamadık diye sorarız." ifadelerini kullandı. Seçim sonuçlarına ilişkin değerlendirmelerin yapıldığını, raporlar hazırlandığını dile getiren Yılmaz, "Ne bizim içimizi karıştırmaya çalışanlara müsaade edeceğiz ne de vatandaşın vermeye çalıştığı mesajın gölgelenmesine. Bunu en güzel şekilde görerek gereğini yapacağız ve gelecekte çok daha iyi neticeler çıkacak inşallah." dedi. Enflasyonla mücadele kapsamında üretilecek çözümler ve Orta Vadeli Programla ilgili soruları yanıtlayan Yılmaz, seçimsiz dönemin altın değerinde ve çok kıymetli olduğunu ifade etti. Siyasi istikrar olmadan ekonomik istikrarın olmadığını dile getiren Yılmaz, "Orta Vadeli Programla ve 12. Kalkınma Planı'yla politika belirsizlikleri de ortadan kalkmış oldu. Yol haritalarımız netleşmiş oldu. Bunları kararlı bir şekilde hayata geçiriyoruz. Seçim öncesi bir sürü spekülasyon yaptılar, ne oldu bakın. Seçimler yapıldı, Cumhurbaşkanımız programı kararlı bir şekilde devam ettireceğimizi çok net bir şekilde ifade etti. Dolayısıyla önümüzdeki dönem daha güçlü bir şekilde Orta Vadeli Programı, Kalkınma Planımızı hayata geçireceğiz." diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın deneyimli ve güçlü bir lider olarak programı desteklediğini söyleyen Yılmaz, Türkiye'nin tarihi bir şans yakaladığını belirtti. Son 20 yıla bakıldığında, Türkiye'nin AK Parti döneminde alt orta gelir grubundan üst orta gelir grubuna geçtiğini belirten Yılmaz, döviz meselesinin de özellikle seçim öncesinde çok speküle edildiğine dikkati çekti. Vatandaşın yanıltıldığını ve zarara uğratıldığını söyleyen Yılmaz, "Döviz seçimden sonra patlayacak, şuraya çıkacak, filan gibi epeyce tezvirat yapanlar oldu. Bakın geçen yıl mayıs ayında 60 milyar dolar civarındaydı yıllıklandırılmış cari açık. Bugün geldiğimiz noktada 32 milyar dolar seviyelerine düşmüş durumda. Neredeyse yarı yarıya cari açığın azaldığını görüyoruz. Bu ne demektir? Döviz ihtiyacınız azalıyor demektir. Cari açık azalıyorsa döviz ihtiyacınız azalıyor demektir. Dolayısıyla Türkiye döviz ihtiyacı çok daha düşmüş vaziyette. İkincisi, izlediğimiz yeni makro politikalarla birlikte döviz kaynaklarına, döviz bazlı finansmana erişimin de çok daha kolaylaştığı bir dönemdeyiz. İhtiyaç azalmış, erişim imkanı artmış. Niye döviz ani hareket yapsın, hiçbir temeli yok. Bütçe açığını depreme rağmen çok iyi kontrol etmişiz. 6.4 olacak demişiz açık geçen yıl, kapatırken 5.2 ile kapatmışız. Bütçe tarafında da hakikaten güçlü bir duruş sergilemişiz. Bölgesel, jeopolitik gelişmelerin belli etkilerini saymazsanız, son derece olumlu bir havada gidiyoruz." değerlendirmesini yaptı. Merkez Bankasının da son haftalarda rezerv biriktirmeye başladığını belirten Yılmaz, piyasaların çok daha sağlıklı bir şekilde çalışmaya başladığına vurgu yaptı. Spekülasyonların boş olduğu anlaşılınca tersine bir etki görüldüğünü belirten Yılmaz, şunları kaydetti: "Önümüzdeki dönemde de siyasi güven ve istikrar içinde kararlı bir şekilde bu politikalarımızı izlemeye devam edeceğiz. Cari açığı daha da düşüreceğiz. İthalatımızda da bir miktar gerileme söz konusu. Ticaret dengemiz iyileşiyor. Turizmde çok iyi gittik geçen yıl. Türkiye makro dengeler açısından baktığımızda olumlu bir şekilde devam ediyor. Günlük, haftalık, bazen bu seçim atmosferinde olduğu gibi aylık bazı etkiler olabilir. Bunların bazı olumsuz yansımaları olabilir ama bunlar geçici etkilerdir. Asıl bakılması gereken doğrultudur. Programınız ve programın sizi nereye doğru götürdüğüdür. Seçim sonrası dönemde daha da güçlendirerek yolumuza devam edeceğiz." şeklinde konuştu.

Dün — 19 Nisan 2024NTV

Bu hafta hangi yatırım araçları kazandırdı?

Tarafından: NTV
20 Nisan 2024 at 09:36
Bu hafta hangi yatırım araçları kazandırdı?

Borsa İstanbul'da işlem gören hisse senetleri haftalık bazda ortalama yüzde 1,23 değer kaybederken, altının gram fiyatı yüzde 2,54, dolar/TL yüzde 0,71, euro/TL yüzde 1,23 değer kazandı.

BIST 100 endeksi, en düşük 9.420,90 ve en yüksek 9.823,53 puanı gördükten sonra haftayı, önceki hafta kapanışına göre yüzde 1,23 değer kaybederek 9.693,46 puandan tamamladı. Kapalıçarşı'da işlem gören 24 ayar külçe altının gram satış fiyatı bu hafta yüzde 2,54 artışla 2 bin 502 liraya, cumhuriyet altınının satış fiyatı ise yüzde 3,93 artarak 17 bin 250 liraya yükseldi.

ÇEYREK ALTIN 4 BİN 340 TL'Yİ GEÇTİ Geçen hafta sonu 4 bin 87 lira olan çeyrek altının satış fiyatı 4 bin 343 liraya çıktı. Bu hafta ABD doları yüzde 0,71 değer kazanarak 32,5880 liraya, euro yüzde 1,23 artışla 34,8540 liraya yükseldi. Yatırım fonları bu hafta yüzde 0,04 ve bireysel emeklilik fonları yüzde 0,66 değer kaybetti. Kategorilerine göre bakıldığında ise yatırım fonları içinde en çok kazandıran yüzde 2,63 ile "Kıymetli Maden" fonları oldu.

Konut satışlarındaki artışın 4 nedeni

Tarafından: NTV
19 Nisan 2024 at 18:07
Konut satışlarındaki artışın 4 nedeni

Konut satışları mart ayında yıllık yüzde 0,1 düşerken aylık yüzde 12,2 arttı. Geçen ay satışlar 100 bin bandının üzerine çıkarak 105.394 adet oldu. Yüksek faize rağmen kredi kullamında da artış yaşandı.

Apple, Meta'nın WhatsApp ve Threads uygulamalarını Çin mağazasından kaldırdı

Tarafından: NTV
19 Nisan 2024 at 17:57
Apple, Meta'nın WhatsApp ve Threads uygulamalarını Çin mağazasından kaldırdı

Amerikan teknoloji şirketi Apple, Çin'deki internet düzenlemeleri ve erişim yasaklarına uyum doğrultusunda Meta'nın mesaj ve sosyal medya aplikasyonları WhatsApp ve Threads'i ülkedeki yerel uygulama mağazasından kaldırdı.

Çin'deki mobil uygulama mağazasında yapılan aramada Amerikan şirketi Meta'nın WhatsApp ve Threads aplikasyonlarına ulaşılamıyor. Wall Street Journal gazetesinin daha önce yayımladığı haberde Çinli otoritelerin Apple'a "ulusal güvenlik" nedeniyle iki uygulamanın kaldırılması talimatını verdikleri bildirilmişti.

"YASALARA UYMAK ZORUNDAYIZ" Apple yetkilileri, gazeteye yaptıkları açıklamada, "Faaliyet gösterdiğimiz ülkelerin yasalarına, hemfikir olmasak da uymak zorundayız." ifadesini kullanmıştı. Bloomberg de daha önce yayımladığı haberde sosyal mesaj uygulamaları Telegram ve Signal'in de Apple'ın Çin mağazasından kaldırıldığını duyurmuştu. Bu sosyal medya uygulamalarına Çin ana karasında halihazırda erişim engeli bulunuyor ancak kullanıcılar, VPN hizmetleri aracılığıyla istisnai erişim sağlayabiliyor. Çin'deki en son internet düzenlemesiyle tüm mobil uygulamaların yerel lisansa sahip olmaları ve ana karaya kayıtlı alan adıyla yerel sunucudan hizmet sağlamaları şartı getirilmişti. Çin'de uygulama hizmeti verecek şirketlerin "İnternet Bilgi Sağlayıcısı" lisansı edinmelerinin yanı sıra ülkedeki sansür politikası ve veri transferi kuralları ile standartlarına uymaları bekleniyor.

Kartlı ödemeler martta 1,2 trilyon liraya yaklaştı

Tarafından: NTV
19 Nisan 2024 at 17:48
Kartlı ödemeler martta 1,2 trilyon liraya yaklaştı

Kredi kartları, banka kartları ve ön ödemeli kartlarla mart ayında yapılan ödemelerin toplam tutarı, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 126 artarak 1 trilyon 181,4 milyar lira oldu.

Bankalararası Kart Merkezi verilerine göre, mart itibarıyla Türkiye'de kredi kartı sayısı 121,4 milyon, banka kartı sayısı 192 milyon ve ön ödemeli kart sayısı 93,3 milyon olarak belirlendi. 2023 yılının mart ayıyla kıyaslandığında kredi kartı sayısında yüzde 17, banka kartı sayısında yüzde 10 ve ön ödemeli kart sayısında yüzde 23 artış gerçekleşti. Toplam kart sayısı ise yıllık bazda yüzde 15 artışla 406,7 milyona ulaştı. KARTLI ÖDEMELERİN 991,8 MİLYAR LİRASI KREDİ KARTLARIYLA YAPILDI Kredi kartları, banka kartları ve ön ödemeli kartlarla mart ayında yapılan ödemelerin toplam tutarı, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 126 artarak 1 trilyon 181,4 milyar lira oldu. Kartlı ödemelerin 991,8 milyar lirası kredi kartlarıyla 167,8 milyar lirası banka kartlarıyla, 21,8 milyar lirası ön ödemeli kartlarla yapıldı. Yıllık bazda kredi kartıyla ödemelerde yüzde 138, banka kartıyla ödemelerde yüzde 71, ön ödemeli kartlarla ödemelerde yüzde 157 artış oldu. İNTERNETTEN KARTLI ÖDEMELERİN TUTARI YÜZDE 135 ARTIŞLA 355 MİLYAR LİRAYA YÜKSELDİ Kredi kartları, banka kartları ve ön ödemeli kartlarla mart ayında yapılan toplam ödeme sayısı, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 25 artarak 1,45 milyara ulaştı. Sayısal olarak kartlı ödemelerin 817,7 milyonu kredi kartlarıyla yapılırken 518,2 milyon ödemede banka kartları, 116,9 milyon ödemede ise ön ödemeli kartlar kullanıldı. Kredi kartlarıyla yapılan ödeme sayısında yüzde 27, banka kartlarıyla ödeme sayısında yüzde 15, ön ödemeli kartlarla yapılan ödemelerin sayısında ise yüzde 59 artış oldu. İnternetten kartla yapılan ödemelerin tutarı, martta geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 135 artarak 355 milyar liraya çıktı. Tutar bakımından internetten yapılan kartlı ödemelerin toplam içindeki payı yüzde 30 oldu. İnternetten kartlı ödeme sayısı ise geçen yılın aynı ayına göre yüzde 20 artarak 219,6 milyona yükseldi. İnternetten yapılan kartlı ödeme sayısının toplam ödeme sayısı içindeki payı yüzde 16 olarak kayıtlara geçti. ​​​​​​​Kartlarla yapılan temassız ödeme sayısı yıllık bazda yüzde 38 artarak 916 milyon oldu.

Temassız ödeme tutarı ise geçen yılın aynı ayına göre yüzde 155 artışla 327,2 milyar lira olarak hesaplandı. Mart ayında mağaza içi her 5 kartlı ödemeden yaklaşık 4'ü temassız yapıldı.

TAİK Başkanı Özyeğin: Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı ABD özel sektörüyle buluşturmak için çalışmalara başladık

Tarafından: NTV
19 Nisan 2024 at 19:30
TAİK Başkanı Özyeğin: Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı ABD özel sektörüyle buluşturmak için çalışmalara başladık

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ABD'deki temaslarını sürdürüyor. Şimşek gelecek hafta uluslararası fonların yöneticileriyle bir araya gelecek. 9 Mayıs'ta Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gerçekleştireceği ABD ziyaretinin ardından, ABD Ticaret Bakanlığı 100'ün üzerinde ABD'li iş insanını 13-15 Mayıs'ta Trade Winds etkinliği kapsamında Türkiye'ye getiriyor.

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-ABD İş Konseyi (TAİK) Başkanı Murat Özyeğin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı ABD'ye yapacağı ziyarette iş dünyasıyla buluşturmak için çalışmalara başladıklarını söyledi. Özyeğin, düzenlediği basın toplantısında, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 8-10 Mayıs'ta gerçekleştirmesi beklenen ABD ziyaretine ve bu ülkede TAİK tarafından düzenlenecek programlara ilişkin bilgi verdi. Türkiye ile ABD arasındaki stratejik mekanizmayı ekonomik ve ticari ilişkilerin de üst düzeyde temsil edildiği bir eksene çıkarmak için çalışmaya hazır olduklarını belirten Özyeğin, Türk-Amerikan ilişkilerinde son zamanlarda yakalanan ivmenin ekonomi alanına da taşınması için Washington ve New York angajmanlarını hızla sürdürdüklerini ifade etti. Özyeğin, hızla değişen küresel ekonomik ve siyasi ortamda stratejik müttefikliklerin çok daha önemli hale geldiğine dikkati çekerek, hızlanan teknolojik ilerlemeler ve yeni ekonomik paradigmalarla beslenen, yaşamları ve geçim kaynaklarını etkileyen önemli jeopolitik dönüşümlerin yaşandığı hızlı bir değişim dönemine tanıklık ettiklerini dile getirdi.Özyeğin, "Bu tür dönemler statükoya eşi benzeri görülmemiş zorluklar getirmekle birlikte uzun vadeli ekonomik ortaklıkların kararlılığını test eden dönemlerdir." dedi. Türkiye'nin Amerika Birleşik Devletleri ile ilişkilerinde son dönemde yaşanan olumlu ivmelenmenin büyük bir fırsat sunduğunu belirten Özyeğin, "İlişkilerin her iki taraf için de değer yaratacak şekilde, daha kapsamlı ve etkili yönde geliştirilmesine dair çabalarımızı artırmanın gerekli ve zamanlı olduğuna inanıyorum. TAİK olarak hedefimiz, artan işbirliği düzeyini daha da ileriye taşımak ve her iki ülkenin ortak alanlarını belirlemek için birlikte çalışmaktır." diye konuştu. Özyeğin, 2023 yılında 31 milyar dolar seviyesinde gerçekleşen ikili ticaret hacmiyle ortaya çıkan 14,8 milyar dolarlık ihracatla ABD'nin en fazla dış satım yapılan ikinci ülke konumunda yer aldığını ifade ederek, "Türkiye'nin ABD'ye ihracatına baktığımızda son 5 yılda yaklaşık yüzde 60 arttığını görüyoruz." diye konuştu. Türkiye'deki ABD kaynaklı yatırımların 14,3 milyar dolara, ABD'deki Türk yatırımlarının ise 9,7 milyar dolara ulaştığına işaret eden Özyeğin, "Ülkemizde ABD sermayesine sahip 2 binden fazla şirket bulunuyor. Türkiye ve Amerika Birleşik Devletleri arasında eski ABD Başkanı Donald Trump ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile başlayan 100 milyar dolarlık ikili ticaret hedefine ulaşmak adına önümüzdeki dönemde yoğun çaba sarf edeceğiz." dedi. "ABD İLE ÜÇÜNCÜ ÜLKELERDE YAPILACAK İŞBİRLİĞİ POTANSİYELİ ÖNEM TAŞIYOR" Murat Özyeğin, Türkiye-ABD ilişkilerinde son dönemde gerçekleşen bölgesel ve küresel gelişmelerin de etkisiyle yoğun bir temas trafiği yaşandığını, ilişkilerdeki olumlu gelişmeler ışığında ekonomik açıdan da pozitif bir atmosfer gözlemlendiğini ifade etti. İkili ilişkilerin olumlu seyrinin gelecek dönemde de devam edeceğini vurgulayan Özyeğin, "İsveç'in NATO'ya üyeliğinin onaylanması ve ABD'nin F-16 konusunda attığı adımların ardından iki ülke ilişkileri yeniden ivme kazanacak. Gelecek dönemde de ılımlı havanın somut işbirliği adımlarına dönüşmesi bekleniyor." diye konuştu. Özyeğin, ABD ile üçüncü ülkelerde yapılacak işbirliği potansiyelinin de önemli olduğunu belirterek şöyle devam etti: "2023'ün Eylül ayında gerçekleştirdiğimiz 13. Türkiye Yatırım Konferansı kapsamında American Turkish Business Roundtable (ATBR) ile Cumhurbaşkanı'mızın şahitliğinde işbirliği anlaşması imzaladık. Türkiye ve ABD arasında iş yapan firmaların başvurabilecekleri böyle güçlü bir kurumun varlığı ikili ekonomik ilişkilere yeni bir momentum kazandıracak. Komiteler ve çalışma gruplarımızla birlikte karşı kanat kuruluşumuz ATBR ile stratejik ilişkilerin güçlendirilmesinde kararlıyız." "AMERİKALI FON YÖNETİCİLERİNİ HAZİNE VE MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK İLE BİR ARAYA GETİRECEĞİZ" TAİK'in marka etkinliği olan Türkiye Yatırım Konferansı'nın bu yıl 3 etkinlikle düzenleneceğini ve çalışmaların genişletildiğini dile getiren Murat Özyeğin, TAİK tarafından Citi işbirliğinde gerçekleştirilecek 14'üncü Türkiye Yatırım Konferansı kapsamında Amerikalı fon yöneticileri ve kredi derecelendirme kuruluşlarının üst düzey yöneticileri ile Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'i 22 Nisan tarihinde New York'ta bir araya getirecekleri söyledi. Özyeğin, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu haftası kapsamında yılın son Türkiye Yatırım Konferansı'nın 23-24 Eylül'de düzenleneceğini belirterek, "Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Ticaret Bakanı Ömer Bolat ile ABD'li fon ve portföy yöneticilerini, Cumhurbaşkanı'mız Recep Tayyip Erdoğan ile de ABD'nin önde gelen iş insanları ve Fortune 100 yöneticilerini bir araya getireceğiz." dedi. "TARAFLAR, CUMHURBAŞKANI'MIZA YATIRIM VE ORTAKLIKLARINA İLİŞKİN TALEP VE SORUNLARINI AKTARMA FIRSATI BULACAK" Türk-Amerikan ilişkilerinin referans noktalarından biri olarak kabul edilen Amerika Türkiye Konferansı'nın (ATC) uzun aradan sonra yeniden gerçekleştirileceğini ifade eden Özyeğin, "ATC'nin 39'uncusunu 9-10 Mayıs'ta Washington'da gerçekleştireceğiz. ATC, 1985 yılından günümüze Türk-Amerikan ekonomik ilişkilerinde referans noktası görevi görüyor." diye konuştu. Özyeğin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD Devlet Başkanı Joe Biden ile görüşmesinin de planlandığını kaydederek, "Biz de TAİK olarak bu ziyaret ve stratejik görüşme kapsamında Cumhurbaşkanı'mızı ABD özel sektörüyle buluşturmak için çalışmalarımıza başladık. Bu buluşmada her ne kadar ABD’li yatırımcılarla Cumhurbaşkanı'mızın bir araya geleceği hususu öne çıkıyor olsa da ABD'deki Türk yatırımlarının 9,7 milyar dolar seviyesine ulaşmasıyla birlikte bu firmalarımızın, ihtiyaçlarını Cumhurbaşkanı'mız nezdinde aktarması ve arkalarında Türk hükümetinin desteğini hissetmelerine büyük önem veriyoruz." ifadesini kullandı. İki ülkenin önde gelen yatırımcılarıyla gerçekleştirilecek yuvarlak masa toplantısında tarafların Cumhurbaşkanı'na yatırım ve ortaklıklarına ilişkin talep ve sorunlarını aktarma fırsatı bulacağını söyleyen Özyeğin, "Karşı kanadımız ATBR ve US Chamber işbirliğinde gerçekleştireceğimiz 39'uncu ATC Konferansı'nda politika, savunma, enerji, dijital ve ekonomi ana başlıklarında iki ülkenin üst düzey yetkililerinin de katılımıyla iki günlük panel serilerini de düzenleyeceğiz." dedi. İSTANBUL'DA DÜZENLENECEK "TRADE WİNDS"E 100'Ü AŞKIN AMERİKAN FİRMASININ GELMESİ BEKLENİYOR ABD Ticaret Bakanlığı'nın en büyük ticaret heyeti organizasyonu olan "Trade Winds"in tarihinde ilk defa bir şehirde ikinci kez İstanbul'da 13-15 Mayıs'ta düzenleneceğini söyleyen Özyeğin, "İkili ilişkilerde ivme yakaladığımız böyle bir dönemde yüzü aşkın iş insanını ağırlayacak olmak bizler için de çok heyecan verici olacak." diye konuştu. Özyeğin, programın son 15 yıl içinde ikinci kez Türkiye'de gerçekleşeceğine işaret ederek, "Bu tekrarın başka bir örneği yok. Her yıl farklı bir ülkede yapılan bu etkinlik için Türkiye'nin seçilmiş olması, iki ülke ticari ilişkilerinin geleceği için önemli bir gösterge. ABD'li bakan ve bakan yardımcılarının da katılımlarıyla 100'ü aşkın Amerikan firmasının ülkemize gelmesini öngörüyoruz. Tüm özel sektörümüzü bu programı yakın markaja almaya davet ediyorum." dedi.

Evcil hayvan maması fiyatı arttı: KDV düşsün talebi

Tarafından: NTV
19 Nisan 2024 at 16:22
Evcil hayvan maması fiyatı arttı: KDV düşsün talebi

Son 1 yılda evcil hayvanların mama fiyatı yüzde 100e yakın zamlandı. Yükselen maliyet nedeniyle evcil hayvanını sokağa terk edenlerin sayısını da artırdı. Bazı hayvanseverlerse açık mamalara yöneldi, uzmanların bu konuda uyarıları var. İşte ayrıntılar... (Haber: Sibel Can Kamera: Timuçin İlbaylı)

Bakanlıktan kafe ve restoranlara denetim

Tarafından: NTV
19 Nisan 2024 at 16:17
Bakanlıktan kafe ve restoranlara denetim

Ticaret Bakanlığı ekipleri, 81 ilde restoran ve kafelerde, tarife ve fiyat listelerinin görünür şekilde işletmenin önüne ve masaların üzerine konulması uygulamasına ilişkin denetim yaptı. Denetim sırasında fiyat listelerine rastlanılmaması veya liste fiyatı ile kasa fiyatı arasında uyumsuzluk olması halinde her bir aykırılık için 2 bin 172 lira idari para cezası uygulanıyor.

Ticaret Bakanlığı ekipleri, ülke genelinde restoran, lokanta, kafe, pastane gibi yiyecek ve içecek hizmeti sunulan iş yerlerinde denetim gerçekleştirdi. Denetimlerde, fiyat tarifelerinin, söz konusu iş yerlerinin giriş kapısının önüne ve hizmet sunulan masaların üstüne, tüketiciler tarafından kolaylıkla görülebilir ve okunabilir şekilde konulup konulmadığı incelendi.
Bu kapsamda Ankara Ticaret İl Müdür Vekili Elif Tan ve beraberindeki ekip, Çankaya ilçesinde yiyecek ve içecek hizmeti sunan iş yerlerini denetledi. Tan, denetimlerin ardından AA muhabirine yaptığı değerlendirme, "Lokantaların giriş kapısının önünde her bir ürünün fiyatının belirtilip belirtilmediğini kontrol edip, her bir masaya fiyat listesi var mı diye bakıyoruz. Lokanta ve restoranlarda servis ücreti veya başka bir isim altında herhangi bir ücret alınıyorsa bunun fiyat listesinde ya da menülerde belirtilip belirtilmediği hususunu da kontrol ettik." ifadelerini kullandı.
Bursa'da da il müdürlüğü ekipleri, lokanta ve kafelerde incelemelerde bulundu. Bursa Ticaret İl Müdürü İsmail Aslanlar, konuya ilişkin değerlendirmesinde, AVM'lerde farklı işletmelerin ortak alanda faaliyet göstermesi nedeniyle giriş kapısı olmadığına işaret etti. Aslanlar, "Sipariş verilen ve ödeme yapılan noktalarda tarife ve fiyat listelerinin yer alıp almadığına bakıyoruz." dedi. Masaya servis hizmeti sunulan işletmelerde, tüketiciler sipariş verinceye kadar fiyat listelerinin masanın üstüne konulması gerektiğini anlatan Aslanlar, otel, hastane ve mağaza gibi ana faaliyetin yanı sıra kantin, kafeterya gibi yiyecek-içecek hizmeti sunulan işletmelerde de aynı kriterleri aradıklarını vurguladı.
Arslanlar, masaların üzerinde yer alan QR kodlu menülerin tek başına yeterli olmadığına dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Hizmet sunulan masaya menü getirilmesi esastır. Ek bir hizmet olarak QR kodu kullanılmasında bir sakınca görülmemektedir. Denetim esnasında tarife ve fiyat listelerine rastlanılmaması veya liste fiyatı ile kasa fiyatı arasında uyumsuzluk olması halinde her bir aykırılık için 2 bin 172 lira idari para cezası uygulanmaktadır. Girdi fiyatlarında bir artış olmamasına rağmen satış fiyatlarında artış söz konusuysa, bunları da tespit ederek Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulunda değerlendirilmek ve gereği yapılmak üzere Bakanlığımıza gönderiyoruz. Aykırılık olması halinde bunlara da Bakanlığımızca idari para cezası uygulanmaktadır. Kent genelinde bu yıl 1207 işletmede 300 bin 40 ürün denetlendi, 1 milyon 776 bin 682 lira idari para cezası uygulandı."
Kocaeli Ticaret İl Müdürlüğü ekipleri, Başiskele ilçesinde de fiyat etiketi denetiminde bulundu. Kocaeli Ticaret İl Müdürü Veysi Uzunkaya, kafe, restoran, pastane ve benzeri işletmelere yönelik denetimlerin etkin şekilde yapıldığını söyledi. Temel amacın tüketicinin ekonomik çıkarlarını korumak, haksız ve fahiş fiyat hususlarının önüne geçmek olduğunu belirten Uzunkaya, işletmelerin, bütün ürünlere ilişkin fiyat listelerini tüketicinin kolaylıkla görebileceği şekilde mekan girişine asmak zorunda olduğunu anımsattı. Uzunkaya, işletme girişlerinde belirtilen fiyat listeleri ile masada yer alan fiyat listelerinin aynı olması gerektiğini dile getirerek, kasada ne kadar ücret ödeyeceğini bilerek masadan kalkmasının tüketicinin en doğal hakkı olduğunu kaydetti. Kocaeli'de 15 ekiple denetim yaptıklarını bildiren Uzunkaya, "Sadece kafe, restoran ve pastane gibi işletmelere yönelik denetimlerde 2024'ün başından bugüne kadar 1537 firma denetlendi. 331 firmada aykırılık tespit edildi. 331 firmaya uygulanan idari para cezası yaklaşık 720 bin lira oldu." diye konuştu.
Uzunkaya, bugün denetledikleri işletmelerin mevzuata uygun faaliyette bulunduğunu ifade ederek, denetimlerde amaçlarının işletmeleri zora sokmak değil, tüketicinin haklarını korumak olduğunu söyledi. Adana'da da Ticaret İl Müdür Vekili Hüseyin Gödelek ve beraberindeki ekip, Turgut Özal Bulvarı'nda fiyat etiketi denetimi yaptı. Ekipler, iş yeri sahiplerine işletme girişlerine fiyat listesi konulması uygulamasına yönelik bilgi de verdi. Gödelek, 1 Ocak'ta yürürlüğe giren düzenlemeyle keyfi fiyat artışı yapılmasının önüne geçildiğini hatırlatarak, hizmete sunulmayan herhangi bir ürünün menüde bulunmaması gerektiğini bildirdi. Gödelek, denetimlerdeki ilk hedefin tüketicinin mağdur edilmemesi olduğuna işaret etti.
Trabzon'un Ortahisar ilçesinde faaliyet gösteren kafe ve restoranlara yönelik de denetim yapıldı. Ticaret İl Müdürü Kasım Tiryaki, fiyat listelerinin yanı sıra "servis ücreti" adı altında herhangi bir ücret talep edilip edilmediğini incelediklerini söyledi. Menü ve kasa fiyatı uyumunu da kontrol ettiklerini vurgulayan Tiryaki, şu değerlendirmede bulundu: "Denetimlerimiz devam edecek. Burada amacımız, vatandaşlarımızın restorana veya kafeye girmeden önce alacağı hizmeti ve buna mukabil ödeyeceği ücreti görmesi ve bu doğrultuda bir tercihte bulunabilmesi. Tüketicinin bilgilendirilmesini, ekonomik çıkarlarının korunmasını ve olabilecek mağduriyetlerin engellenmesini hedefliyoruz."

Merkez Bankası rezervleri 128,4 milyar dolar oldu

Tarafından: NTV
19 Nisan 2024 at 16:10
Merkez Bankası rezervleri 128,4 milyar dolar oldu

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) toplam rezervleri, 9 Nisan haftasında bir önceki haftaya göre 1 milyar 575 milyon dolar artışla 128 milyar 446 milyon dolara yükseldi.

TCMB, haftalık para ve banka istatistiklerini açıkladı. Buna göre, 9 Nisan itibarıyla Merkez Bankası brüt döviz rezervleri 193 milyon dolar azalışla 70 milyar dolara düştü. Brüt döviz rezervleri, 5 Nisan'da 70 milyar 193 milyon dolar seviyesinde bulunuyordu. Bu dönemde altın rezervleri 1 milyar 768 milyon dolar artışla 56 milyar 678 milyon dolardan 58 milyar 446 milyon dolara çıktı. Böylece Merkez Bankasının toplam rezervleri, 9 Nisan haftasında bir önceki haftaya kıyasla 1 milyar 575 milyon dolar artarak 126 milyar 871 milyon dolardan 128 milyar 446 milyon dolara yükseldi.

ATO Başkanı Baran'dan enflasyon mesajı

Tarafından: NTV
19 Nisan 2024 at 15:20
ATO Başkanı Baran'dan enflasyon mesajı

Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran, enflasyonla mücadelede hükümete ve ekonomi yönetimine güvendiklerini belirterek, "Enflasyon nedeniyle ticaretin her alanında sıkıntı yaşanıyor ancak bu bir süreç, bir yılı geçeceğini sanmıyorum." ifadesini kullandı.

ATO'dan yapılan açıklamaya göre, Odaya bağlı 60 No'lu Restoran, Lokanta, Kafe Hizmetleri Meslek Komitesi'nin organizasyonu ve Ankara Ticaret İl Müdürlüğü'nün desteğiyle "Haksız Fiyat Artışı ve Fiyat Etiketi Bilgilendirme Toplantısı" gerçekleştirildi. Odanın Duatepe Hizmet Binası'ndaki toplantıya, ilgili diğer meslek komiteleri temsilcilerinin yanı sıra Ankara Ticaret İl Müdür Vekili Elif Tan ve ATO Başkanı Baran katıldı. Baran, burada yaptığı konuşmada, Covid-19 salgınından bu yana dünya ekonomisinde dengelerin bozulduğunu ve bu süreçten en fazla yiyecek, içecek sektörünün etkilendiğini bildirdi. Enflasyonun da fiyatlandırma konusunu gündemin ilk sıralarına taşıdığını, konunun Avrupa Birliği ülkelerinin gündeminde de yer aldığını belirten Baran, "Enflasyon nedeniyle ticaretin her alanında sıkıntı yaşanıyor ancak bu bir süreç, bir yılı geçeceğini sanmıyorum. Bu süreçte biraz sabırlı olmamız gerekiyor. Hükümetimize, ekonomi yönetimine yürekten güveniyoruz ve destekliyoruz." ifadesini kullandı. FAHİŞ FİYATLAR VE STOKÇULUK DA KONUŞULDU 60 No'lu komite üyesi Aykut Altıntaş da hizmet sektörünün ekonomideki önemine işaret ederek, kanuni düzenlemelere ilişkin daha fazla bilgi verilmesi gerektiğini belirtti. Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Genel Müdürlüğü Ticaret Uzmanı Burak Özsaraç ile Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü Ticaret Uzmanı Aslı Zekiye Çolak da fahiş fiyat artışı ve stokçuluk uygulamalarıyla fiyat etiketi konularında sunum yaptı.

Gözler Merkez Bankası'nın nisan ayı faiz kararında: Ekonomistler ne bekliyor?

Tarafından: NTV
19 Nisan 2024 at 15:06
Gözler Merkez Bankası'nın nisan ayı faiz kararında: Ekonomistler ne bekliyor?

AA Finans'ın beklenti anketine katılan ekonomistler, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) politika faizini yüzde 50'de sabit bırakmasını bekliyor.

Piyasalar TCMB'nin haftaya açıklanacak faiz kararını bekliyor.

AA Finans'ın TCMB'nin 25 Nisan Perşembe günü yapılacak Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısına yönelik beklenti anketi, 16 ekonomistin katılımıyla sonuçlandı. Ekonomistlerin politika faizindeki değişikliğe ilişkin beklentilerinin medyan değeri, faizin yüzde 50'de sabit bırakılması yönünde oldu. Anket sonuçlarına göre, ekonomistlerin politika faizi beklentileri yüzde 50 ile yüzde 55 arasında yer aldı. Ekonomistlerin yıl sonu politika faizi beklentilerinin medyanı ise yüzde 45 oldu. Geçen ay gerçekleştirilen PPK toplantısında politika faizi 500 baz puan artırılarak yüzde 50'ye yükseltilmişti.

IEA Başkanı Birol: 2025-2026'da nükleerden elektrik üretimi zirve yapacak

Tarafından: NTV
19 Nisan 2024 at 14:55
IEA Başkanı Birol: 2025-2026'da nükleerden elektrik üretimi zirve yapacak

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Fatih Birol, 2025-2026 yıllarında dünya nükleer elektrik üretiminin en yüksek seviyeye çıkacağının öngörüldüğünü belirtti.

Birol, Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi'nin (IICEC) düzenlediği "İş Dünyası ve Sürdürülebilir Enerji" temalı IICEC Konferansı'nda, küresel enerji piyasalarındaki güncel gelişmelere ilişkin değerlendirmede bulundu. Petrol talebindeki büyümenin geçmiş yıllara kıyasla zayıfladığını belirten Birol, "Bunun iki ana nedeni var. Birincisi, Çin ekonomisinin yavaşlamaya başlaması, ikincisi ise elektrikli araçların payının artması." dedi. Birol, arz tarafında ise Amerika kıtasında ciddi bir üretim artışı beklendiğini ifade ederek, "ABD, Kanada, Brezilya ve Guyana'dan çok ciddi bir artış geliyor. Buna rağmen petrol fiyatlarının 90 dolar seviyesinde olmasının iki nedeni var.

En önemlisi, Suudi Arabistan ve Rusya'nın başını çektiği OPEC+ ülkelerinin üretim kesintileri. Bu öyle bir seviyeye geldi ki şu anda atıl üretim kapasitesi dediğimiz 'spare capacity' tarihi seviyeye ulaştı. Günlük 6 milyon varili aşan önemli bir atıl üretim var. Bir diğer neden ise Orta Doğu'daki gerilim." diye konuştu. Doğalgaz piyasalarına ilişkin de Birol, 2025-2026 yılları itibarıyla piyasada ciddi bir sıvılaştırmış doğalgaz (LNG) dalgası yaşanacağını söyledi. Birol, bu LNG arzının piyasaya girmesiyle fiyatlarda aşağı yönlü bir baskının beklendiğini dile getirdi. Bunun birçok dengeyi değiştireceğine dikkati çeken Birol, "Satıcıların ellerinin güçlü olduğu piyasadan alıcıların ellerinin güçlü olduğu piyasaya gideceğiz." dedi. Birol, kömüre olan iştahın ise azaldığını, bunun esas nedeninin daha ucuz alternatiflerin ortaya çıkması olduğunu belirterek, "Sadece Çin ve Hindistan yeni kömür tesisleri kuruyor ama bu büyüme de geçmiş yıllara göre son derece yavaş." ifadesini kullandı. Enerjinin parlayan yıldızının yenilenebilir enerji olduğunu dile getiren Birol, "2023 yılında dünya genelinde devreye giren elektrik santrallerinin yüzde 85'inden fazlası yenilenebilir enerji santralleri. Bunun içinde en büyük payı da güneş alıyor. Esas nedeni maliyetlerin çok düşmüş olması." dedi. Birol, Çin'in bu alanda da başı çektiğini belirterek, "Geçen yıl tarihi bir rekor oldu dünyada. 510 gigavat yenilenebilir enerji devreye girdi. Çin bunda çok büyük bir rol oynadı." diye konuştu. Dünya genelindeki elektrik şebekelerini tek tek incelediklerini anlatan Birol, şebeke kapasitesi olmaması nedeniyle 1500 gigavat hazır yenilenebilir enerjinin ise atıl olarak beklediğini ifade etti. NÜKLEER ENERJİ GERİ DÖNÜYOR Birol, dünya genelinde nükleer enerjiye yönelimin yeniden başladığına dikkati çekerek şunları kaydetti: "Bunun 3 şekilde yaşanacağını düşünüyoruz. Birincisi, 'nükleer tesislerimi kullanmayacağım', 'nükleerin payını azaltacağım' diyen ülkeler tamamıyla fikir değiştirdi. Kimdi bu ülkeler? Mesela Japonya, mevcut santrallerini tekrardan işletmeye almaya başladı. Güney Kore ve İsveç de aynı politikayı izliyor.

İkincisi, yeni nükleer santraller hemen hemen birçok ülkede yapılmaya başlandı. Bunun başını da Çin çekiyor. Fransa, Polonya, Türkiye ve Amerika'da da konvansiyonel yeni nükleer santraller yapılıyor. Birleşik Arap Emirlikleri'nde de yeni bitti. Üçüncüsü de yeni nükleer teknolojileri." Finansman sorunlarına rağmen nükleere ilginin arttığını belirten Birol, "Biz 2025-2026 yıllarında dünya nükleerden elektrik üretiminin şimdiye kadarki en yüksek seviyeye çıkacağını düşünüyoruz." ifadesini kullandı. Birol, nükleer enerjiye yönelimdeki artışta enerji güvenliği ve emisyon salımı olmayışının etkili olduğunu söyledi. "AB ENERJİ FİYATLARI, ENERJİ GÜVENLİĞİ AÇISINDAN ZOR DURUMDA" Türkiye için önemli ticaret partneri olan Avrupa Birliği'nde (AB) enerji alanındaki gelişmelerin yakından takip edilmesinin önemli olduğunu dile getiren Birol, şunları kaydetti: "AB enerji fiyatları, enerji güvenliği açısından baktığınız zaman oldukça zor durumda. AB stratejik hatalar yaptı. Bunun da şimdi vebalini ödüyor. Hatalardan biri, bir ülkeye enerji açısından çok fazla göbekten bağımlı olmak. Bu ülke kim olursa olsun, bu kadar büyük bir bağımlılık büyük hata. Kimdi bu ülke? Rusya. AB, 24 Şubat'a kadar (Rusya-Ukrayna Savaşı'nın başlangıcı) doğal gazın yüzde 75'ini, petrolün yüzde 65'ini Rusya'dan alıyordu." Birol, bir diğer hatanın ise 25 yıl önce elektrik üretiminin yüzde 30'unu nükleer enerjiden karşılayan Avrupa'nın bazı nedenlerle nükleer enerjiye sırtını dönmesi olduğunu belirterek, "Şu anda bu yüzde 15'lere doğru düşmek üzere. Şimdi yeniden bir politika değişikliği oluyor ama bu hata Avrupa'nın elini bayağı zayıflattı." değerlendirmesinde bulundu. AB'nin üçüncü stratejik hatayı da güneş teknolojileri alanında yaptığını ifade eden Birol, "Dünyadaki güneş panellerinin yüzde 85'i tek bir ülkede imal ediliyor, o da Çin. Avrupa'nın hatası ne diyeceksiniz burada? Avrupa'nın hatası şu, esasında yaklaşık 25 yıl önce güneş panellerinin imalatına ilk başlayan yer Avrupa'ydı. Özellikle İtalya, Almanya, İspanya sübvansiyonlar verdiler, bunu kurdular ama 5-6 yıl sonra işin peşini bıraktılar, sonra da Çin aldı." dedi.

CHP Bursa Milletvekili Sarıbal: Et ürünlerinde KDV kaldırılsın

Tarafından: NTV
19 Nisan 2024 at 13:23
CHP Bursa Milletvekili Sarıbal: Et ürünlerinde KDV kaldırılsın

CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, "ithalat politikalarıyla yüksek et fiyatı sorununun çözülemeyeceğini" söyledi. Sarıbal, et ürünlerine uygulanan yüzde 10 KDV'nin de kaldırılması gerektiğini söyledi.

CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, beslenmenin, yaşam hakkından sonra gelen en önemli haklardan olduğunu ifade etti. Et fiyatlarının anormal yükseldiğini belirten Sarıbal, 25 kilogram etle bir çuval yem, 1 litre sütle 1,5 kilogram yem alınabilmesi gerektiğini defalarca söylediklerini dile getirdi. Sarıbal, "İthalat politikalarıyla yüksek et fiyatı sorunu çözülemez. 2009-2010 yıllarından itibaren başlayan 14 yıllık süreçte 11 milyar doların üzerinde sadece canlı hayvan ve ete para veren bir ülkeyiz." diye konuştu. 15 Mart'ta Sakarya'da bir tır içerisinde 700 kilo at ve eşek eti yakalandığı; İstanbul'da kesilmeyi bekleyen 3 atın kurtarıldığına dair haberler olduğunu belirten Sarıbal, "Bu koşullarda at etini de eşek etini de bu toplum yemek zorunda kalacak ve yiyor. Sadece 2 baskınla bu sorun çözülmez." ifadelerini kullandı.

"ET ÜRÜNLERİNDE KDV KALDIRILSIN" Sarıbal, et ürünlerine uygulanan yüzde 10 KDV'nin kaldırılması gerektiğini söyledi. Süt üreticisinin zarar etmeye devam ettiğini dile getiren Sarıbal, "Süt üreticisi zarar etmeye devam ettiği sürece Türkiye et sorununu çözemez. Et sorununu çözebilmeniz için sağmal ineklerin sürü olarak kalması, sayısının düşmemesi, kesilmemesi ve doğum yaptırılması gerekiyor. Ne yazık ki süt hayvanları sürekli kesime gidiyor." dedi.

VİDEO: KIRMIZI ETTE FİYAT ARTIŞI SÜRÜYOR

❌
❌