Normal görünüm

Yeni makaleler mevcut. Sayfayı yenilemek için tıklayın.
Dün — 17 Nisan 2024NTV

Hastane randevusuna gitmeyene ek tedbir yolda | Bakan Koca: Hastadan "randevuma geleceğim" onayı alınacak

Tarafından: NTV
17 Nisan 2024 at 14:06
Hastane randevusuna gitmeyene ek tedbir yolda | Bakan Koca: Hastadan

Devlet hastanelerinden aldığı randevulara gitmeyenlere karşı yeni tedbirler yolda.. Hastalardan randevularından bir gün önce onay alınacak. Onay verdiği halde randevusuna gitmeyenler aynı branşta hiçbir sağlık kurumuna 15 gün boyunca müracaat edemeyecek.

Ahmet Örsoğlu / NTV Ankara

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, hastane randevularına gitmeyenler için yeni önlemler getirileceğini açıkladı.

Devlet hastaneleri randevularına "onay" uygulaması getirileceğini belirten Bakan Koca şöyle konuştu:

"25 milyon tekil vatandaş, 81 milyon randevusunu son dakikalarda iptal etmiştir. Bu boşluklara yeni randevu veremediğimiz için 17 milyon randevu kapasitesi atıl kalıyor. Atıl kapasiteyi kullanabilmek için 'randevuma geleceğim' onayı alacağız. Randevu sahipleri randevudan önceki gün 23.59’a kadar onay verecek. Onaylanmamış randevular için yerine, bir başkasına randevu vereceğiz."

"ONAYLAYIP GİTMEYEN 15 GÜN HİÇBİR BRANŞTA RANDEVU ALAMAYACAK"

Daha önce randevusuna gelmeyenler 15 gün boyunca aynı branşta yeni randevu alamıyordu şimdi ise bu yaptırımda kapsam genişleyecek.

Koca, "Yakında devreye girecek yöntemle ikinci kez randevusuna gelmeyenler 15 günlük zaman dilimi için tüm branşlardan randevu alamayacak. Buradan başlıyoruz, uygulama ilerledikçe ilave tedbirler almaya da devam edeceğiz." dedi.

YERLİ İNSÜLİN SENSÖRÜ YOLDA Bakan Koca, yerli insülin sensörü üretiminde önemli yol katedildiğini de söyledi.

Koca, "Diyabetli bütün vatandaşlarımıza sensörü ücretsiz vermek istiyoruz. Sensörü yerlileştirmeye başladık, seri üretim hazırlığı yapılıyor. Yasal izin ve belgelerini de aldıktan sonra, önümüzdeki 6-7 hafta içerisinde klinikte kullanımına başlamak istiyoruz. Geliştirdiğimiz sensör, değer bazında yüzde 90 yerli olacak." diye konuştu.

Yunanistan'da 24 saat sürecek grev hayatı durma noktasına getirdi

Tarafından: NTV
17 Nisan 2024 at 14:23
Yunanistan'da 24 saat sürecek grev hayatı durma noktasına getirdi

Yunanistan'ın en büyük işçi sendikası ülke genelinde işçileri 24 saat sürmesi planlanan greve çağırdı. Bugün başlayan grev deniz ve kara ulaşımını felç etti. Atina'nın merkezinde toplanan insanlar işçi hakları için protesto gösterisi düzenledi. Ulaşım sektöründen sağlık sektörüne kadar ülkenin temel altyapı sistemini temsil eden ciddi bir kesiminin greve gitmesi ülke genelinde hizmetleri aksatıyor.

Yunanistan'ın en büyük işçi sendikası tarafından düzenlenen grev başkent Atina ve çevre şehirlerdeki toplu taşıma hizmetlerini durdurdu.
Yunanistan Genel İşçi Konfederasyonu (GSEE) grevleri, on yıldan uzun bir süre önce yaşanan ciddi mali kriz sırasında iptal edilen işçi haklarının geri getirilmesi için baskı yapmak amacıyla düzenlendi.
Yüzlerce protestocu bugün yapılması planlanan gösteriye katılmak üzere Atina'nın merkezinde toplandı.
Demiryolu işçileri, denizciler ve toplu taşıma şoförleri tarafından düzenlenen ve çeşitli sendikalar tarafından desteklenen grev, daha yüksek ücretler, iyileştirilmiş çalışma koşulları ve başta sağlık hizmetleri olmak üzere kamu hizmetlerine daha fazla fon sağlanmasını talep ediyor.
Ayrıca 24 saatlik grev, devlet tarafından işletilen bazı hastanelerin acil durum seviyesinde çalışmasına neden oldu. Kamu hastanesi doktorları da sağlık hizmetlerine ek fon sağlanması yönünde çağrıda bulunuyor.
Yunanistan, bir dizi uluslararası kurtarma paketi ve 2010-2018 krizi sırasında yaşanan şiddetli durgunluğun ardından güçlü ekonomik büyümeye ve yatırım yapılabilir devlet tahvili notuna geri döndü.
Ancak sendikalar, kurtarma paketi döneminde geçici bir önlem olarak kaldırılan birçok işçi hakkının iade edilmediğini savunuyor.

Hastane randevusuna gitmeyene ek tedbir | Bakan Koca: Hastadan "Randevuma geleceğim" onayı alınacak

Tarafından: NTV
17 Nisan 2024 at 14:06
Hastane randevusuna gitmeyene ek tedbir | Bakan Koca: Hastadan

Devlet hastanelerinden aldığı randevulara gitmeyenlere karşı yeni tedbirler yolda.. Hastalardan randevularından bir gün önce onay alınacak. Onay verdiği halde randevusuna gitmeyenler aynı branşta hiçbir sağlık kurumuna 15 gün boyunca müracaat edemeyecek.

Ahmet Örsoğlu / NTV Ankara

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, hastane randevularına gitmeyenler için yeni önlemler getirileceğini açıkladı.

Devlet hastaneleri randevularına "onay" uygulaması getirileceğini belirten Bakan Koca şöyle konuştu:

"25 milyon tekil vatandaş, 81 milyon randevusunu son dakikalarda iptal etmiştir. Bu boşluklara yeni randevu veremediğimiz için 17 milyon randevu kapasitesi atıl kalıyor. Atıl kapasiteyi kullanabilmek için 'randevuma geleceğim' onayı alacağız. Randevu sahipleri randevudan önceki gün 23.59’a kadar onay verecek. Onaylanmamış randevular için yerine, bir başkasına randevu vereceğiz."

"ONAYLAYIP GİTMEYEN 15 GÜN HİÇBİR BRANŞTA RANDEVU ALAMAYACAK"

Daha önce randevusuna gelmeyenler 15 gün boyunca aynı branşta yeni randevu alamıyordu şimdi ise bu yaptırımda kapsam genişleyecek.

Koca, "Yakında devreye girecek yöntemle ikinci kez randevusuna gelmeyenler 15 günlük zaman dilimi için tüm branşlardan randevu alamayacak. Buradan başlıyoruz, uygulama ilerledikçe ilave tedbirler almaya da devam edeceğiz." dedi.

YERLİ İNSÜLİN SENSÖRÜ YOLDA Bakan Koca, yerli insülin sensörü üretiminde önemli yol katedildiğini de söyledi.

Koca, "Diyabetli bütün vatandaşlarımıza sensörü ücretsiz vermek istiyoruz. Sensörü yerlileştirmeye başladık, seri üretim hazırlığı yapılıyor. Yasal izin ve belgelerini de aldıktan sonra, önümüzdeki 6-7 hafta içerisinde klinikte kullanımına başlamak istiyoruz. Geliştirdiğimiz sensör, değer bazında yüzde 90 yerli olacak." diye konuştu.

Hemofili nedir, belirtileri neler? Dünya Hemofili Günü tarihi

Tarafından: NTV
17 Nisan 2024 at 11:52
Hemofili nedir, belirtileri neler? Dünya Hemofili Günü tarihi

Dünya Hemofili Günü 1989 yılında, Dünya Hemofili Federasyonu tarafından kurucusu Frank Schnabel'in doğum günü onuruna 17 Nisan'da kutlanmaya başlanmıştır. Her yıl hemofili ve diğer kalıtsal kanama bozuklukları hakkındaki farkındalığı artırmak için dünya çapında kutlanmaktadır. Peki,

Hemofili çoğunlukla genetik geçiş gösteren, vücutta kanın pıhtılaşma sisteminde rol alan ve pıhtılaşma faktörleri olarak adlandırılan proteinlerin eksikliği veya yokluğu nedeniyle ortaya çıkan, pıhtılaşma bozukluğu yaratan ve X kromozomundaki çekinik bir gen ile taşınan bir tür kanın pıhtılaşamaması hastalığıdır. Kanın vücutta dolaşmasını sağlayan kan damarları atar, toplar ve kılcal damarlardan oluşur. Bu damarlar tiplerinden herhangi birinde hasar meydana gelmesi durumunda iç kanama meydana gelebilir. Normal şartlarda kan damarı hasar gördükten hemen sonra travmanın damar üzerine etkisiyle damar duvarı kasılır ve "Trombosit" adı verilen kan hücreleri devreye girerek hasarlı bölgede "Trombosit Tıkacı" adı verilen geçici bir tıkaç oluşturur. Damardaki yırtılma küçükse, bu tıkaç kan kaybını tek başına durdurabilir, fakat delik büyükse kanamayı durdurmak için Trombosit tıkacına ek olarak kanın pıhtılaşması da gerekmektedir. Bu aşamada, pıhtılaşma faktörlerine ihtiyaç vardır. Pıhtılaşma faktörlerinin devreye girmesiyle oluşan Fibrin İplikçikleri, Trombositleri, kan hücrelerini ve plazmayı da içine alarak kan pıhtısını oluşturur.Hemofili'de ise yeterince güçlü bir kan pıhtısı oluşamamaktadır. Bu nedenle bir Hemofili hastasında vücut içi veya vücut dışı ciddi bir travma meydana gelirse, hastaya genellikle pıhtılaşmanın sağlanması için tıbbi müdahale gerekir. Hemofili hastalarının kanamaları normal bir insandan daha hızlı kanamaz, fakat kan kaybının süresi uzundur.HEMOFİLİ BELİRTİLERİ NELER? Bazı çocuklarda doğumdan hemen sonra belirtiler ortaya çıkarken (örneğin sünnet sırasında aşırı kan kaybı), hafif hemofili hastalarında belirtiler daha geç ortaya çıkar (yaralanma veya ameliyat sonrasında normalden fazla kanama). Zaman zaman kolaylaştırıcı bir faktör olmaksızın da kanama görülebilir. Bu tür kanamalar genellikle eklemlerde olur. En sık etkilenen eklemler ayak bilekleri, dizler ve dirseklerdir. Eklem içi kanama; ağrı, şişlik, sertlik ve eklem hareket kısıtlılığına yol açabilir. Zamanla, eklemde tekrarlayan kanamalar hasara neden olabilir. Hastalarda eklem dışı kanama bulguları da görülebilir. Dışkı ve idrarda kan kayıpları, karın içi kanama ve karın ağrısı, kas içine kanama sonucu morluklar bunların en önemlileridir.

Beypazarı Soda'dan İsviçre'deki kararla ilgili ilk açıklama

Tarafından: NTV
17 Nisan 2024 at 11:50
Beypazarı Soda'dan İsviçre'deki kararla ilgili ilk açıklama

İsviçre Federal Gıda Güvenliği ve Veterinerlik Bürosu Türkiye'de üretilen bir maden suyuna ilişkin dikkat çekici bir karar aldı. Maden suyunun yüksek miktarda bor içermesi nedeniyle satışının yasaklanması istendi. Üretici firma ise iddiaları yalanladı.

Beypazarı Maden Suyu'nu üreten firmadan yapılan açıklamada içme suyu için bor değerinin dünya sağlık örgütü tarafından litrede 2,4 miligram, Avrupa Birliği tarafından ise litrede 1 miligram olarak belirlendiği vurgulandı.

Firma açıklamasında ürünlerinin Dünya Sağlık Örgütü ve Amerika Birleşik Devletleri Çevre Koruma Ajansı tarafından belirlenen parametrelere uygun değerler içinde olduğu belirtildi.

İsviçre Federal Gıda Güvenliği ve Veterinerlik Bürosu'nun yaptığı denetimlerde maden sularında litrede 2 miligram bor tespit edildiği,, bu miktarın da hamilelerde çocuk gelişimini olumsuz etkilediği iddia edilmişti. 

Yurt geneli için çöl tozu uyarısı: Kaç gün sürecek?

Tarafından: NTV
17 Nisan 2024 at 11:39
Yurt geneli için çöl tozu uyarısı: Kaç gün sürecek?

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Meteoroloji Laboratuvarı Başkanı Adil Tek, "Bugün itibarıyla Türkiye'nin batısından etkili olmaya başlayacak çöl tozu, perşembe tüm Türkiye'de etkisini gösterecek." dedi.

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Meteoroloji Laboratuvarı Başkanı Adil Tek, çöl tozlarının her yıl rüzgarla birlikte bahar aylarında Anadolu'ya ulaştığını söyledi. Çöl tozunun demir içerdiğini belirten Tek, yağışla birlikte yeryüzüne inen tozun bitki, toprak ve su kaynakları için önemli işlev gördüğünü anlattı. Tek, Türkiye'nin genellikle Afrika ve Ortadoğu kaynaklı çöl tozlarından etkilendiğini vurgulayarak, "Ülkemizde özellikle bu dönemde çöl tozu daha yoğun olarak gerçekleşmektedir." dedi.

"CUMADAN İTİBAREN ETKİSİNİ KAYBEDECEK" Türkiye'nin Afrika'dan gelen çöl tozunun etkisi altını girdiğini aktaran Tek, "Bugünden itibaren yurdumuza gelen çöl tozunun etkisi hafta sonuna kadar devam edecek. Bugün itibarıyla Türkiye'nin batısından etkili olmaya başlayacak çöl tozu perşembe tüm Türkiye'de etkisini gösterecek. Cumadan itibaren etkisini kaybedecek çöl tozu hafta sonuyla birlikte ülkemizi terk edecek." diye konuştu. Tek, yarın özellikle Akdeniz, İç Anadolu ve Marmara'da çöl tozunun etkili olacağını kaydederek, şöyle devam etti: "Trakya Bölgesi ve Ege'nin kuzey kesimleri yarın alacağı yağışla tozun etkisini biraz kaybedecek. Ayrıca cumartesi Orta Akdeniz'den bir yağış sistemi geliyor. Marmara, Ege, İç Anadolu, Akdeniz'in batısı, batı ve orta Karadeniz'de yağışlı sistem etkili olacak. Çöl tozu çamurlu yağmura yol açabilir. Ayrıca çöl tozunun etkili olduğu bu günlerde gökyüzü daha kızıl olacak." "ASTIM VE ÜST SOLUNUM YOLU SIKINTILARI OLANLAR BU GÜNLERDE DİKKATLİ OLMALI" Adil Tek, çöl tozu nedeniyle hava kalitesinin bu dönemde düşeceğini dile getirdi. Yoğun ve uzun süreli toza maruz kalmanın insanları olumsuz yönde etkilediğini belirten Tek, "Türkiye'deki vatandaşlar sürekli toza maruz kalmıyor. Bu nedenle toza karşı daha hassaslar. Yaşlılar, çocuklar, rahatsızlığı olanlar tozdan daha fazla bu nedenle etkileniyor. Toza uzun süre maruz kalmak insanların sağlığını olumsuz yönde etkileyebiliyor. Ayrıca astım ve üst solunum yolu sıkıntıları olanlar bu günlerde dikkatli olmalı. Sağlığımıza bu günlerde dikkat edelim." değerlendirmesinde bulundu.

Bilim insanları kana susamış "vampir bakteriler" keşfetti

Tarafından: NTV
17 Nisan 2024 at 09:40
Bilim insanları kana susamış

Yeni bir çalışma, bulaşıcı bakterilerin tıpkı köpekbalıkları gibi kana yöneldiğini ortaya çıkardı. Salmonella ve E. coli gibi bakteriler çok küçük miktarlarda da olsa kanı tespit edip kana doğru yönelebiliyor. Bu da bazen bağırsak hastalığı olan kişilerde sepsis yani kan zehirlenmesi nedeniyle ölüme neden olabiliyor.

Dünyanın ölümcül bakterilerinin insan kanını arayıp beslendiği keşfedildi. Washington Eyalet Üniversitesi'ndeki (WSU) araştırmacılar, gıda kaynaklı hastalıklara neden olan Salmonella ve E. coli gibi bakteriler arasında "bakteriyel vampirizm" adı verilen yeni bir özelliği ortaya çıkardı. Bu mikroorganizmaların bağırsaktan ölümcül hale geldikleri kana nasıl bu kadar ustaca ilerleyebildikleri uzun zamandır gizemini koruyordu. Ekip, bu bakterilerin, kanın gıda olarak kullanabileceği besinleri içeren sıvılara çekildiğini ortaya çıkardı.KAN ZEHİRLENMESİNE NEDEN OLUYOR Patojenler bu sıvıların nerede olduğunu kolayca bulabiliyor ve sindirim sistemindeki küçük kesiklerden kan dolaşımına girebiliyor. Bu da bazen bağırsak hastalığı olan kişilerde sepsis yani kan zehirlenmesi nedeniyle ölüme neden olabiliyor. Bir kan damlası bile, 10 milyar su damlasında bir damla kanı tespit etmeleriyle meşhur köpek balıkları gibi, vampir bakterileri çekmek için yeterli.İNSAN KANINA DOĞRU YÜZÜYOR Araştırma sorumlusu Profesör Arden Baylink durumu, "Kan dolaşımını enfekte eden bakteriler öldürücü olabilir. Kan dolaşımı enfeksiyonlarına en sık neden olan bakterilerin aslında insan kanındaki bir kimyasal maddeyi algılayıp ona doğru yüzdüğünü öğrendik" diye açıkladı. E. coli ve Salmonella gibi enterobakteriler bu kimyasalların bir femtolitre kadar küçük bir miktarını, yani 0,0000000000001 mililitreye eşit küçük bir miktarını bile tespit edebiliyor. Kanı bağırsağa sızdıran kesiği bulduklarında etrafına toplanıp içeri girerek kan dolaşımına dahil olabiliyorlar.

Nur Yoldaş hastaneye kaldırıldı (Nur Yoldaş kimdir?)

Tarafından: NTV
17 Nisan 2024 at 09:09
Nur Yoldaş hastaneye kaldırıldı (Nur Yoldaş kimdir?)

Müzisyen Nur Yoldaş (68), yürüyüş yaptığı sırada fenalaşınca ambulans ile Kartal Dr. Lütfi Kırdar Şehir Hastanesi kaldırıldı. Tomografi, EKG ve kan tahlili yapılan Nur Yoldaş'a sonuçlara göre tedavi uygulanacak.

Sultan-ı Yegâh başta olmak üzere, Mihrimah, Saki, Nagehan Bustan Faslı, Nedir Yarabbi Derdim gibi şarkılarıyla bir döneme damga vuran Nur Yoldaş hastanelik oldu.

Yoldaş'ın kendisi gibi şarkıcı olan oğlu Tunç Devrim Yoldaş; " Öğleden sonra yürüyüşten dönerken fenalaşıp yere yığıldı, ben yanındaydım, hemen ambulansla hastaneye getirdik" ifadelerini kullandı.

NUR YOLDAŞ KİMDİR? Vibrasyonu olan, taklit edilmesi çok zor ve güçlü bir sese sahiptir. Annesi kendisini TRT İstanbul Radyosu'na götürdü. Yeteneği fark edilince TRT Çocuk bölümünde eğitim aldı. 1972 yılında Altın Mikrofon yarışmasına katıldı. Yarışmada Edip Akbayram birinci oldu. Ekrem Zeki Ün'ün çalışmalarına katıldı. Ondan aldığı eğitimden sonra ilk 45'liğini 1974 yılında Polydor şirketinden Nur Belda adıyla çıkardı: Aşk Bir Fantazi & Bile Bile. 1976'da Süheyl Denizci'nin yönlendirmesiyle müzisyen Ergüder Yoldaş ile tanışıp evlendi ve bu ilk evliliğinden 1977'de oğlu Devrim Yoldaş dünyaya geldi. 1981 yılında Maksim Gazinosu'nda çalışmaya başladıktan 1 hafta ayrıldı. Bundan sonra Attilâ İlhan'dan izin alarak onun şiiri olan "Sultan-ı Yegâh" besteledi bu 45'liği ile 1981 yılında Türk popunda bir çığır açtı. Aralık 1981'de Öncü Plak tarafından yayınlanan farklı makamlarda bestelenmiş ve çok sesli Batı müziği ile Türk müziğinin sentezini yapan on şarkının yaptı. Sultan-ı Yegâh başta olmak üzere, Mihrimah, Saki, Nagehan Bustan Faslı, Nedir Yarabbi Derdim ve Sa'd-Abad gibi eserler bu albümden çıkan belli başlı hit eserler olmuştur. 10 Nisan 1982'den itibaren sanatçı bu şaheser albümü tanıtım amacıyla bir turne çalışması yapmıştır. Nur-Ergüder Yoldaş çiftinin kurduğu Workshop Plakçılık'tan 1983'te yayınlanan "Elde Var Hüzün" adlı aynı çizgideki albümün beklenen ticari başarıyı getirmemesinin ardından, Ergüder Yoldaş'tan boşanarak müziğe uzun yıllar ara verdi ve bu aranın ardından 1992'de Dönüş (Sakine) adlı albümünü çıkarmışsa da, eski parlak günleri bir daha yaşamak mümkün olmamıştır. Bir döneme damgasını vuran ve Yoldaş çiftinin âdeta markası hâline gelmiş olan efsanevi albüm "Sultan-ı Yegâh"ın 1998'de Beyoğlu Metropol tarafından CD formatında tekrar yayınlandı. Yoldaş daha sonra iş adamı Halil İbrahim Tuş ile evlendi. Eşi Halil İbrahim, 2001 ekonomik krizi sırasında intihar etti. Sanatçı, hâlen Ankara Kent Orkestrası solisti olarak kariyerine devam etmektedir. 2014 Mayıs ve Eylül aylarında iki yeni tekli yayınlamıştır.
Dünden önceki günNTV

Bor nedir, ne için kullanılır? Bor kullanım alanları

Tarafından: NTV
16 Nisan 2024 at 10:30
Bor nedir, ne için kullanılır? Bor kullanım alanları

Gündemdeki haberler nedeniyle bor madeniyle ilgili araştırmalar başladı. Dünyadaki önemli bor yataklarının ise; Türkiye, Rusya ve ABD'de olduğu bilinmektedir. Peki, bor nedir, ne için kullanılır? Bor kullanım alanları

Doğada yaklaşık 230 çeşit doğal bor mineralinden ticari değere sahip olanları özellikle; tinkal, kolemanit, üleksit, probertit, borasit, pandermit, szyabelit, hidroborasit ve kernit'tir. Bor, doğada tüm canlıların yaşantısını devam ettirmesi için vazgeçilmez elementlerden birisidir. Bunun yanında; bor dünyada en yaygın kullanım alanına sahip olan elementlerin başında gelmektedir.BOR KULLANIM ALANLARI Cam, seramik, deterjan, ilaç ve kimya sanayii, yanmayı önleyici (geciktirici) madde yapımı, tarım, metalurji, enerji depolama, arabalar (hava yastıkları, hidrolik fren vb), su arıtma, pigment ve kurutucu olarak, nükleer uygulamalar ve diğer kullanım alanlarıdır. ABD, Batı Avrupa ve Japonya'da bor mineralleri ve ürünlerinin kullanım alanlarındaki kullanım oranları farklıdır. ABD'de en çok tüketim fiberglas yapımı ve izolasyon sanayiinde olmaktadır. Batı Avrupa'da ise sabun ve deterjan sanayii bor tüketiminde öndedir. Japonya'da en büyük bor tüketimi tekstil ve fiberglas sanayiinde gerçekleşmektedir. Borun başlıca kullanım alanı cam endüstrisidir.İNSANLAR BORUN ETKİSİNE NASIL MARUZ KALIRLAR? Borun insan vücuduna doğal olarak yiyecek ve içeceklerle ağız yoluyla, tozlarla solunum, krem ve ilaçlarla deri yoluyla girmektedir. İnsanlar üzerinde yapılan sınırlı çalışmalar borun kalsiyum, bakır, magnezyum, azot, glikoz ve trigiliseritler gibi yaşam sürecinde önemli olan pek çok bileşenin kullanılması ve metabolizmasında etkin roller üstlendiğini ortaya koymaktadır. Bu rollerinden dolayı çeşitli vücut bölümlerinin (iskelet,beyin ve kan) yapılarını yada fonksiyonlarını etkileyebilmektedirler. - Bor yataklarından zengin havzalardaki yer altı ve yerüstü sularını içerek ve kullanarak. - Bor yoğunlukları yüksek yiyecek ve içecekleri alarak. - Ocak ve fabrikalarda çalışarak. - Sabun, deterjan gibi temizleyici ve beyazlatıcılarla güzellik malzemesi ve benzeri maddeleri yapan yerlerde çalışarak veya bu tür ürünleri kullanarak. Bor her yerde bulunduğundan bor etkisinde kalmada sınır çekilemeyeceği kabul edilecektir. Bor İnsan Vücuduna Genellikle Hangi Yollardan Girebilir? - Yiyecek ve içeceklerle ağız. - Tozların burundan dolmasıyla solunum. - Deri yolu ile ciltten. Eğer yara-bere yoksa deriden ya hiç veya pek az emilir, sulu çözelti uygulandığında deriyi daha çabuk geçer ki o taktirde egzama ve psoriazis gibi rahatsızlıkların tedavisinde yararlanılmaktadır. Solunan tozların bir kısmı burun kıllarıyla tutulup sümükle atılır. Yani soluk borusundan geçecek miktarda önemli sayılmaz. Ağız ve burun vücuda bor elementinin girdiği temel yoldur.

Dünyanın en temiz havasının ardındaki gizem çözüldü

Tarafından: NTV
15 Nisan 2024 at 16:19
Dünyanın en temiz havasının ardındaki gizem çözüldü

Güney Okyanusu üzerindeki havanın gezegendeki en temiz hava olmasında yağmur ve bulutların önemli bir rol oynadığı ortaya çıktı. Bulutların, yoğun sağanak yağışlar yaratarak havadaki kir parçacıklarını "yıkayabildiği" düşünülüyor.

Bilim insanları, Güney Okyanusu üzerindeki havanın gezegendeki en temiz hava olmasında yağmur ve bulutların önemli bir rol oynadığını buldu. Antarktika bölgesindeki bu okyanus daha az insan etkinliğine sahip olmasına rağmen denizden gelen tuz, rüzgardan gelen toz veya fitoplankton adı verilen küçük bitki benzeri organizmalardan gelen parçacıklar gibi etkenler tarafından kirletiliyor.

BULUTLAR VE YAĞMURLAR HAVAYI TEMİZLİYOR Ancak araştırmacılar, bulutların ve yağmurun Antarktika okyanusunun üzerindeki atmosferi temizlemede önemli bir rol oynadığını söyledi. Bilim insanları okyanusun üzerindeki farklı bulut desenlerini tespit etmek için yeni nesil uydulardan gelen verileri kullanarak bir bilgisayar programı geliştirdi.

BAL PETEĞİ ŞEKLİNDE BULUT Araştırmacılar özellikle iklim iyileşmesinde önemli bir rol oynadığı bilinen bal peteği şeklindeki bulut desenlerini inceledi. Bu bulutlardaki petek hücreleri, kapladıkları bölgenin aldığı yağış miktarına bağlı olarak "açık" ya da "kapalı" durumda oluyor. Bilim insanları en temiz havaya sahip günlerin açık petekli bulutlarla ilişkili olduğunu tespit etti. Bu bulutların, yoğun sağanak yağışlar yaratarak kir parçacıklarını havadan "yıkayabildiği" düşünülüyor.

6 KAT FAZLA YAĞMUR ÜRETİYOR Açık durumdaki bulutların, kabarık beyaz kapalı bulutlara oranla daha fazla nem tutttuğu ve daha fazla yağmur ürettiği ortaya çıkarıldı. Bilim insanları araştırma yazısında, "Açık petekli bulutların kapalı olanlardan 6 kat daha fazla yağmur ürettiğini tespit ettik" ifadelerine yer verdi.

Makyaj yapma yaşı 18'in altına düştü! Uzmanlar uyarıyor

Tarafından: NTV
15 Nisan 2024 at 10:25
Makyaj yapma yaşı 18'in altına düştü! Uzmanlar uyarıyor

Sosyal medyada yaygınlaşan makyaj videoları özellikle de gençleri etkiliyor. Makyaj yapma yaşı 18'in de altına düştü. Uzmanlar, gençlerin bilinçsizce kullandığı bu ürünlerin birçok soruna neden olduğuna dikkat çekiyor. Ağır makyaj ürünlerinin kullanılması genç ciltlere zarar veriyor ve yaşlanmayı hızlandırıyor.

Sivilce sıkmanın ciddi riskleri var!

Tarafından: NTV
6 Nisan 2024 at 17:28
Sivilce sıkmanın ciddi riskleri var!

Sivilceler, pek çok insanın mücadele ettiği yaygın bir cilt sorunudur. Özellikle ergenlik döneminde ortaya çıkan hormonal değişiklikler nedeniyle sıklıkla görülen sivilceler, stres, yanlış beslenme, genetik faktörler ve yanlış cilt bakımı gibi etkenlerle de ilişkilendirilebilir. Sivilcelerle başa çıkmak için çeşitli yöntemler bulunmaktadır, ancak sivilceleri sıkmak bazı ciddi riskler taşıdığından önerilmemektedir.

Dikkat! Su içmenin azı da çoğu da zararlı

Tarafından: NTV
14 Nisan 2024 at 17:25
Dikkat! Su içmenin azı da çoğu da zararlı

Su içmek, vücudumuzun sağlıklı bir şekilde çalışabilmesi için hayati öneme sahip olan bir aktivitedir. Vücutta dağıtılan besin maddelerinin taşınması, metabolik atıkların uzaklaştırılması ve organların düzgün bir şekilde çalışabilmesi için yeterli miktarda su tüketmemiz gerekmektedir. Ancak, her şeyde olduğu gibi su içmek de aşırıya kaçıldığında bazı sorunlara yol açabilir. İşte su içmenin yararları ve zararları hakkında daha fazla bilgi:

Gizemi çözüldü! Tek yumurta ikizleri nasıl oluşuyor?

Tarafından: NTV
14 Nisan 2024 at 10:20
Gizemi çözüldü! Tek yumurta ikizleri nasıl oluşuyor?

Ortalama her 250 gebelikten biri tek yumurta ikizlerinin doğumuyla sonuçlanıyor. Ancak ikizlerin oluşum süreci çok nadir dünyaya gelmeleri ve insan embriyolarının incelenmesiyle ilgili etik kaygılar nedeniyle gizemini koruyor. Hollandalı bilim insanları rahim dışında gerçekleştirilen deneylerde tek yumurta ikizlerinin gizemini çözmüş olabilir.

Tek yumurta ikizleri, zigot adı verilen döllenmiş bir yumurtanın tamamen aynı genleri paylaşan iki embriyoya bölünmesiyle oluşuyor. Bölünmenin nedeni ise bilinmiyor. Hakim teori, "tek yumurta ikizliğine" yol açan biyolojik sürecin rastgele olduğu yönünde. Ancak Vrije Universiteit Amsterdam liderliğindeki uluslararası araştırmacılar, tek yumurta ikizlerinin DNA'sında ortak bir "imza" bulduklarına inanıyor. Bir grup araştırmacı, doğal insan embriyolarının kullanılmasından kaçınarak, rahim dışındaki tek yumurta ikizi oluşumunu incelemek için bir model geliştirdi. Model, hamileliğin erken evresinde oluşan hücre demetlerine benzeri yapılardan oluşuyor.

HAMİLELİĞİN ERKEN DÖNEMİNDE OLUŞUYOR Bilim insanlarına göre, en basit anlatımıyla, embriyo çok erken bir aşamada hızlı bir büyüme gösterirse tek yumurta ikizleri oluşabiliyor. Embriyo daha sonra ikiye bölünüyor. Maastricht Üniversitesi uzmanları, rahim dışında ilk kez kök hücrelerden sentetik bir insan ikiz embriyosu geliştirdi.

Baş araştırmacılar Clemens van Blitterswijk ve Erik Vrij’a göre, anne karnında görünmez bir şekilde gerçekleşen bu olay, araştırma kapsamında rahim dışında görünür hale getirildi.

ADIM ADIM TEK YUMURTA İKİZLERİ

Hızlandırılmış büyüme, “blastosist” adı verilen ve daha sonra plasentaya dönüşen küçük bir balon içinde gerçekleşiyor.

Eğer bu küçük balon çok hızlı büyürse, daha sonra embriyoya dönüşecek olan hücre yığını ikiye ayrılıyor.

Araştırmacılara göre, benzer şekilde özdeş bir üçüz veya dördüzün doğumu da mümkün.

Bademcik ameliyatı sonrası engelli kaldı! 39 milyon liralık rekor tazminat talebi

Tarafından: NTV
11 Nisan 2024 at 16:23
Bademcik ameliyatı sonrası engelli kaldı! 39 milyon liralık rekor tazminat talebi

Bademcik ameliyatı sonrası kanama nedeniyle hastanın engelli kaldığı iddiasıyla aile, ameliyatı yapan doktor ve ameliyatın gerçekleştirildiği özel hastaneye dava açtı. Mahkemenin görevlendirdiği bilirkişinin avukat masrafları hariç, yasal faizleriyle beraber 39 milyon TL'lik tazminat miktarı belirledi.

Gaziantep'de özel bir hastanede 2018'de bademcik ameliyatı geçiren 4 yaşındaki H. B., sorunsuz bir şekilde taburcu edildi. Ancak ameliyattan 4 gün sonra ağrı, ateş ve ağızdan beslenememeye bağlı susuz kalma şikayetleri nedeniyle ailesinin başvurması üzerine tekrar hastaneye yatırıldı. İddiaya göre; hastanedeki tedavisinin üçüncü günü, saat 03.00 sıralarında ağzından kan gelmesi üzerine babası tarafından 5'inci katta yattığı servisten, giriş kattaki acile indirildi. Daha sonra tekrar ameliyathaneye götürülen çocuğun, kanamadan dolayı solunum yolu tıkandığı için, beyni oksijensiz kaldı ve H.B. olay sonrası engelli kaldı. Aile, ameliyatı gerçekleştiren Kulak Burun Boğaz (KBB) Uzmanı doktor ve özel hastaneye, "tıbbi yanlış uygulama" iddiası ile maddi manevi tazminat davası açtı. Davada mahkemenin görevlendirdiği bilirkişi, hastanın tedavi giderleri ve iş kaybından doğan maddi manevi hakları olarak avukat masrafları hariç, yasal faizleriyle birlikte 39 milyon TL'lik tazminat miktarı belirledi. Davalı taraf ise babanın kanamayı geç fark etmesi ve gördüğünde de çocuğun zaten oksijensiz kalmış olduğunu, hekimin ya da tedaviyi veren hastanenin bir kusuru olamayacağını, konunun ameliyat sonrası komplikasyon olarak ele alınması gerektiğini savundu. "ŞİMDİYE DEK VERİLMİŞ EN YÜKSEK MİKTAR" Bilirkişinin belirlediği 39 milyon liralık tazminat yükümlülüğüyle ilgili konuşan davalı doktorun avukatı Cengiz Bayram, bu miktarın tıp davalarında şimdiye kadar belirlenmiş en yüksek rakam olduğunu söyledi. "Hekimin hatalı olsa bile, tek bir hatasından ötürü, bütün ömrü boyunca kazanamayacağı bir parayı, tek bir vakada ödemek zorunda kalmasını", haksızlık olarak değerlendiren Bayram, bütün kusuru sadece hekime yükleyen iddiaları kabul etmediklerini belirterek, davanın 18 Nisan'da görülecek karar duruşmasında, mahkemenin bu tazminat tutarına hükmetmesi halinde, istinaf yoluna gideceklerini kaydetti.

Akıllı telefon bağımlısı çocuklarda psikoz riski daha yüksek

Tarafından: NTV
11 Nisan 2024 at 15:27
Akıllı telefon bağımlısı çocuklarda psikoz riski daha yüksek

Yeni bir araştırma akıllı telefonlara ve video oyunlarına bağımlı çocukların yaşamlarının ilerleyen dönemlerinde psikotik ataklar yaşama olasılığının daha yüksek olduğunu ortaya çıkardı.

Bilim insanları, ergenlik döneminde akıllı telefon ve sosyal medyaya bağımlılığın kişi 23 yaşına geldiğinde paranoya, sanrı, halüsinasyon ve "tuhaf fikirler" yaratabileceğini buldu. Araştırmacıların iddiasına göre bu rahatsıszlıkları yaratan ana etmen teknolojinin kendisi olmayabilir. Çocuğun teknolojik cihazlara olan bağımlılığı zaten "akıl hastalığına karşı savunması olduğuna dair bir işaret" olabilir.

İNTERNET KULLANIMININ ETKİSİ JAMA Psikiyatri dergisinde yazan araştırmanın arkasındaki Kanadalı ekip, "Yüksek sosyal medya kullanımı ve zihinsel sağlık sorunları, ebeveynlerin zihinsel sağlık sorunları, yalnızlık, zorbalık ve ebeveyn-çocuk sorunları gibi risk faktörlerini paylaşıyor gibi görünüyor" açıklamasında bulundu. Araştırmacılar ayrıca, bağımlı gençleri aniden teknolojik cihazlarından alıkoyarak ekran balından uzak kalmaya zorlamanın işe yaramayacağı ve daha zararlı olabileceği konusunda uyardı."SAĞLIK SORUNLARININ NEDENİ DEĞİL ERKEN BİR İŞARET" Çalışma, 1997 ve 1998 doğumlu 2 bin 120 Kanadalının medya alışkanlıklarını ve psikotik deneyimlerini inceledi. Oxford Üniversitesi'nden Dr. Simona Skripkauskaite, "Ergenlik döneminde yüksek dijital teknoloji kullanımı, daha sonraki zihinsel sağlık sorunlarının nedeni olmaktan ziyade erken bir işareti olabilir" diye konuştu.ÜÇ KİŞİDEN BİRİ AKILLI TELEFON BAĞIMLISI King's College London tarafından yapılan son araştırma, üç kişiden birinin klinik akıllı telefon bağımlılığı kriterlerini karşıladığı sonucuna vardı. Bağımlılar telefonlarında ne kadar süre harcayacakları konusundaki kontrollerini kaybedebilir, cihazlarına erişemedikleri zaman sıkıntıya girebilir ve hayatlarının diğer anlamlı kısımlarını ihmal edebilirler.

Hıçkırık deyip geçme!

Tarafından: NTV
26 Mart 2024 at 17:12
Hıçkırık deyip geçme!

Hıçkırık, çoğumuzun zaman zaman karşılaştığı bir reflekstir. Genellikle ani bir kasılmaya bağlı olarak ortaya çıkar ve istemsiz olarak tekrarlayan soluk alıp verme sesleriyle kendini gösterir. Hıçkırık genellikle şaşırtıcı ya da komik bir durum olarak algılansa da, bazı durumlarda uzun süreli hıçkırık, kişinin yaşam kalitesini etkileyebilir ve hatta zararlı olabilir. İşte hıçkırığın zararları hakkında bilmeniz gerekenler:

Güneysu’ya 102 yataklı hastane yapılıyor

Tarafından: NTV
9 Nisan 2024 at 12:08
Güneysu’ya 102 yataklı hastane yapılıyor

Rize’nin Güneysu ilçesinde 102 yataklı hastanenin inşaatı devam ediyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın memleketi Rize’nin Güneysu ilçesi Birlik Mahallesinde Amatem, Psikiyatri ve genel branşları içinde bulunduracağı 102 yataklı hastanenin inşaatı 36 bin metrekarelik bir alanda sürüyor.

İhalesinin yapılmasının ardından temeller atılan hastanenin inşaatında yaklaşık yüzde 10 seviyelerine gelindi.

550 gün sürecek olan hastane projesi tamamlandığında sadece Güneysu ilçesinin değil Doğu Karadeniz Bölgesi'nin sağlık ihtiyaçlarını da karşılaması hedefleniyor.

Yapılacak olan hastane ile birlikte Güneysu ilçesinde istihdam da sağlanacağını ifade eden Güneysu Belediye Başkanı Rıfat Özer, “Şu anda Güneysu’da 102 yataklı genel branşlar, ruh ve sinir hastalıkları ve Anatem’i kapsayan güzel bir hastane yapılıyor. Bu hastane sadece Güneysu değil Rize’mize ve Doğu Karadeniz Bölgesi'ne de hitap edecek. Bu hastanemiz özellikle ruh ve sinir hastalıkları alanında bölgede Çaykara’dan sonra ikinci hastane olacak. Çaykara hastanesi de kapasitesinin çok üstünde bir hizmet veriyor. Bu hastaneyle birlikte tamamlıyoruz. Hemodiyaliz üniteleri ve diğer poliklinikleri ile ciddi bir katkı sağlayacak. Hem sağlık hizmeti verdiği gibi bir istihdam alanı da açılmış olacak. İlçemize ciddi bir istihdam kaynağı olacağını düşünüyoruz. Şu anda projemizin ihalesi yapılmıştır. Yaklaşık bir ayı da geçti. İmalata başlandı. Yüzde 10 seviyelerinde inşaatımız devam ediyor. İnşallah 550 gün sonra hastanemiz bitirilerek sağlık bakanlığına teslim edilecek” ifadelerini kullandı.

Hong Kong'da ilk kez bir kişide "Monkey B" virüsü tespit edildi

Tarafından: NTV
8 Nisan 2024 at 12:51
Hong Kong'da ilk kez bir kişide

Hong Kong, ilk kez vahşi maymun tarafından uğradığı saldırının ardından ölümcül "Monkey B" virüsü belirlenen kişinin hastanede yaşam mücadelesi verdiğini açıkladı.

South China Morning Post gazetesinin haberine göre, Sağlık Koruma Merkezince yapılan açıklamada, 37 yaşındaki kişinin 21 Mart'ta ateş ve bilinç kaybı şikayetiyle Tsuen Wan'da hastaneye kaldırıldığı bildirildi. Şubat sonunda gittiği Kam Shan Milli Park gezisinde vahşi maymun saldırısına uğrayan bu kişide, beyin-omurilik sıvısı analizi sonucunda "Monkey B" virüsünün pozitif çıktığı belirtildi. Söz konusu kişinin durumunun şu anda kritik olduğu ve hastanenin yoğun bakım ünitesinde tedavi gördüğü aktarılan açıklamada, vakaya ilişkin incelemelerin devam ettiği bilgisi paylaşıldı.

VİRÜSÜN İNSANDAN İNSANA BULAŞMASINA NADİR RASTLANIYOR Hong Kong'da yaygın olarak bulunan makak maymunlarının ısırması ve tırmalamasıyla insanlara bulaşan hastalığın, grip benzeri belirtiler gösterirken ölümcül merkezi sinir sistemi enfeksiyonuna yol açabildiği vurgulanan açıklamada, virüsün insandan insana bulaşmasının nadir rastlanan bir durum olduğuna dikkat çekildi. Açıklamada, "Monkey B" virüsünün insana bulaştığı vakanın, Hong Kong'da ilk defa rastlandığını ancak virüsün daha önce ABD, Kanada, Çin ve Japonya'da görüldüğü belirtildi. Hong Kong sağlık yetkilileri, halkı vahşi maymunlarla temas etmekten kaçınması konusunda uyarırken, herhangi bir ısırık veya çizik durumunda bulaşma riskini azaltmak için temas edilen bölgenin hemen yıkanmasını tavsiye etti. Bir insanın "Monkey B" virüsü ile enfekte olduğuna dair belgelenmiş ilk vaka 1932'de görülmüştü.

Türkiye 2,3 milyar dolarlık sağlık turizmi geliri elde etti

Tarafından: NTV
8 Nisan 2024 at 09:39
Türkiye 2,3 milyar dolarlık sağlık turizmi geliri elde etti

Ticaret Bakanlığı, Türkiye'nin, sağlık turizmi alanında uluslararası kabul gören akreditasyonuna sahip 40 sağlık kuruluşuyla dünyada 7. sırada yer aldığını ve geçen yıl bu alanda 2,3 milyar dolarlık gelire ulaştığını bildirdi.

Bakanlıktan yapılan açıklamada, sağlık seyahatleri hızla yaygınlaşırken sağlık turizminin ülke ekonomisindeki katma değerinin artırılması, firmaların uluslararası pazarlara açılması ve rekabet gücünü artırıp markalaşması yönündeki faaliyetlerin desteklendiği aktarıldı. Bakanlık desteğiyle hayata geçen, Türkiye'nin sağlık turizmi sektöründeki markasının ve bu markaya bağlı tanıtım stratejisinin yüzü olan "Heal in Türkiye" internet portalında sağlık turizmi sektöründe faaliyet gösteren 175 kurumun yer aldığına ve portalda yer almak için yapılan başvuruların her geçen gün arttığına işaret edilen açıklamada, "Türkiye, medikal turist tercihlerine oldukça pozitif katkı sağlayan uluslararası kabul gören akreditasyonuna sahip 40 sağlık kuruluşu ile bu alanda tüm ülkeler arasında 7. sırada yer alıyor.

Ortadoğu ülkeleri başta olmak üzere Almanya, Birleşik Krallık, Rusya, Azerbaycan, Kazakistan, Türkmenistan, Özbekistan ve Afganistan ülkemize en çok sağlık turisti gönderen ülkeler konumundadır." ifadelerine yer verildi. GEÇEN YIL 1,4 MİLYON SAĞLIK TURİSTİ GELDİ Açıklamada, 2022'de sağlık hizmet ihracatından 1,9 milyar dolar gelir elde edildiği, 2023'te ülkeye gelen 1,4 milyon sağlık turisti ile bu rakamın 2,3 milyar dolara ulaştığı bildirildi. Geçen yıl sektör temsilcileri tarafından organize edilen 12 ticaret ve alım heyetinin desteklendiğine işaret edilen açıklamada, Berlin ve Londra'da gerçekleştirilen sektörün önde gelen 2 fuarına milli katılım organizasyonu gerçekleştirildiği belirtildi. Açıklamada, bakanlık tarafından sağlık hizmetleri ihracatı alanında faaliyet gösteren firmalara sağlanan desteklere de işaret edilerek, şunlar kaydedildi: "Dünyanın en önemli turizm fuarlarına milli katılım organizasyonu gerçekleştirilerek, sektör temsilcilerinin katılım sağladığı 6 HİSER projesi destek kapsamına alındı. 7 markaya TURQUALITY, 7 markaya da Markalaşma Programı kapsamında destek verilmektedir. Sağlık hizmetleri ihracatı sektöründe faaliyet gösteren firmalarımıza 2023 yılında sağlanan destekler yüzde 281 artışla 733 milyon lira seviyesine yükseldi.

Bakanlık olarak ülkemizin küresel sağlık turizminden aldığı payın ve katma değerin arttırılması için sektör paydaşlarıyla koordineli şekilde çalışmalarımızı aralıksız sürdürerek, küresel bir merkez olması yolunda hedefimize emin adımlarla ilerleyeceğiz."

Nuri Alço yoğun bakımda: Sağlık Bakanı Koca'dan açıklama

Tarafından: NTV
7 Nisan 2024 at 21:26
Nuri Alço yoğun bakımda: Sağlık Bakanı Koca'dan açıklama

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Bilinci açık olan Nuri Alço’nun tedavisi yoğun bakımda devam etmektedir” dedi.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, ünlü aktör Nuri Alço’nun sağlık durumuyla ilgili sosyal medya hesabından açıklama yaptı.

Bakan Koca, Alço’nun Eskişehir’de kaldırıldığı hastaneden ileri tetkikler yapılması için Eskişehir Şehir Hastanesi’ne sevk edildiğini belirterek, "Sanatçının şehir hastanemizde yapılan ilk tetkikleri sonucunda kalp yetmezliği, akciğer ödemi ve beyin damar tıkanıklığı tespit edilmiştir. Bilinci açık olan hastamızın tedavisi yoğun bakımda devam etmektedir. Kendisine acil şifalar diliyor, sevenlerinin üzüntülerini paylaşıyoruz."  ifadelerine yer verdi.

EŞİNDEN AÇIKLAMA Nuri Alço'nun eşi Burcu Alço da sosyal medya hesabından "Eşimin sağlık durumu hakkında genel bir bilgilendirme yapmak istedim. Çok fazla arayan soran var, geri dönüş yapamıyorum... Eşim beynine pıhtı atması sonucu Eskişehir Acıbadem Hastanesi'nde kontrol amaçlı yoğun bakıma alındı. Bilinci yerinde ve kendinde. Nuri hayatta tanıdığım en güçlü adamdır. Bunu da atlatacağız. Rabbim onu benim, ailemizin ve sevdiklerimizin başından eksik etmesin. Sizler de dualarınızı eksik etmeyiniz. Hepinize çok teşekkür ediyorum. Burcu Alço" açıklamasında bulundu.

Nuri Alço yoğun bakımda: Sağlık Bakanı Koca'dan açıklama

Tarafından: NTV
7 Nisan 2024 at 21:26
Nuri Alço yoğun bakımda: Sağlık Bakanı Koca'dan açıklama

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Bilinci açık olan Nuri Alço’nun tedavisi yoğun bakımda devam etmektedir” dedi.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, ünlü aktör Nuri Alço’nun sağlık durumuyla ilgili sosyal medya hesabından açıklama yaptı.

Bakan Koca, Alço’nun Eskişehir’de kaldırıldığı hastaneden ileri tetkikler yapılması için Eskişehir Şehir Hastanesi’ne sevk edildiğini belirterek, "Sanatçının şehir hastanemizde yapılan ilk tetkikleri sonucunda kalp yetmezliği, akciğer ödemi ve beyin damar tıkanıklığı tespit edilmiştir. Bilinci açık olan hastamızın tedavisi yoğun bakımda devam etmektedir. Kendisine acil şifalar diliyor, sevenlerinin üzüntülerini paylaşıyoruz."  ifadelerine yer verdi.

EŞİNDEN AÇIKLAMA Nuri Alço'nun eşi Burcu Alço da sosyal medya hesabından "Eşimin sağlık durumu hakkında genel bir bilgilendirme yapmak istedim. Çok fazla arayan soran var, geri dönüş yapamıyorum... Eşim beynine pıhtı atması sonucu Eskişehir Acıbadem Hastanesi'nde kontrol amaçlı yoğun bakıma alındı. Bilinci yerinde ve kendinde. Nuri hayatta tanıdığım en güçlü adamdır. Bunu da atlatacağız. Rabbim onu benim, ailemizin ve sevdiklerimizin başından eksik etmesin. Sizler de dualarınızı eksik etmeyiniz. Hepinize çok teşekkür ediyorum. Burcu Alço" açıklamasında bulundu.

Elazığ'da şap hastası 29 hayvan yakalandı

Tarafından: NTV
7 Nisan 2024 at 16:40
Elazığ'da şap hastası 29 hayvan yakalandı

Elazığ'da durdurulan kamyondaki 29 büyükbaşta şap hastalığı tespit edildi. Hayvanlar kesime gönderilirken, sahibine 199 bin 409 lira ceza kesildi.

Elazığ’da Veteriner Yol Kontrol ve Denetim İstasyonu'nda Muş'un Bulanık ilçesinden gelip Bursa'ya giden kamyonda denetim yapıldı. Ekipler kamyondaki 29 büyükbaşta şap hastalığı tespit etti.

Evrakları eksik olan ve küpeleri bulunmayan hayvanlar kesime gönderilirken, sahibine 199 bin 409 TL, araç sahibine de 14 bin 595 TL idari para cezası kesildi.

Denizli'de bir özel hastanenin yönetim kurulu başkanı evinde ölü bulundu

Tarafından: NTV
7 Nisan 2024 at 17:02
Denizli'de bir özel hastanenin yönetim kurulu başkanı evinde ölü bulundu

Denizli'nin Pamukkale ilçesinde bir özel hastanede yönetim kurulu başkanı olan Dr. Murat Çelik, yalnız yaşadığı evinde ölü bulundu.

Zeytinköy Mahallesi 4058 sokaktaki 3 katlı binanın 2. katında yalnız yaşayan Murat Çelik'ten (60) haber alamayan yakınları, evine gitti.Dr. Murat Çelik

Çelik'in evde hareketsiz yattığını gören yakınları sağlık ve polis ekibini çağırdı.

Sağlık ekibinin hayatını kaybettiğini belirlediği Çelik'in cansız bedeni, Pamukkale Üniversitesi Hastanesi morguna kaldırıldı. Olay yeri inceleme ekipleri evde çalışma başlattı. Denizli'deki özel bir hastanenin ortağı olan Çelik, yönetim kurulu başkanlığı görevini yürütüyordu.

❌
❌