Okuma görünümü

Yeni makaleler mevcut. Sayfayı yenilemek için tıklayın.

Sağlık Bakanı Koca'dan ücretsiz aşı uyarısı!

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, grip salgınlarının etkilerini azaltmak ve hastalığın hafif geçirilmesini sağlamak için 2023 yılı grip aşısı uygulamasının 15 Eylül itibarıyla başlatıldığını bildirdi. "15 EYLÜL İTİBARİYLE BAŞLADI"Koca, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, yılın bu dönemlerinde sık rastlanan grip salgınlarının etkilerini azaltmak, hastalığın hafif geçirilmesini sağlamak ve halk sağlığını korumak amacıyla 2023 yılı grip aşısı uygulamasını 15 Eylül itibarıyla başlattıklarını belirterek, "65 yaş üzeri büyüklerle sağlık koşulları açısından risk grubuna girenler, kronik hastalığı olanlar grip aşılarını ücretsiz olabilir. Lütfen ihmal etmeyelim." ifadelerini kullandı.

Katarakt Nedir?

İşte bu noktada, Katarakt Nedir sorusu gündeme gelir. Katarakt, gözün doğal merceği üzerinde meydana gelen bir değişiklik sonucu oluşan bir görme sorunudur. Göz merceği, gözümüzün arkasında yer alır ve gelen ışığı odaklamamıza yardımcı olur. Ancak yaşla birlikte veya bazı diğer faktörlerin etkisiyle, bu mercek bulanıklaşmaya başlayabilir. Sonuç olarak, görüntüler net olarak algılanmaz ve gözlerde bulanık bir görüş oluşur. Kataraktın belirtileri nelerdir? Kataraktın belirtileri genellikle yavaşça gelişir ve şunları içerebilir; Bulanık veya puslu görüşRenklerin solması veya solmaya başlaması Işığa veya parlak ışıklara karşı hassasiyetGece görüşünün zorlaşmasıÇift görmeGözlük reçetesi sık sık değişiyor gibi hissetmekEğer bu belirtileri yaşıyorsanız, göz sağlığınızı ciddiye almalısınız. Swiss Vision Group olarak, kataraktın erken teşhis edilmesinin ve tedavi edilmesinin ne kadar önemli olduğunun farkındayız. Katarakt ameliyatı Katarakt, ilerledikçe görüşünüzü daha da etkileyebilir. Ancak endişelenmeyin, modern tıp sayesinde katarakt sorunu çözülebilir. Katarakt ameliyatı, bulanıklaşmış merceği temizleyerek yerine bir yapay mercek implantı koymayı içerir. Bu işlem, hasta için genellikle hızlı bir şekilde yapılır ve komplikasyon riski düşüktür. Sonuç olarak, hastalar genellikle katarakt ameliyatı sonrası net ve daha iyi bir görüşe sahip olurlar. Katarakt ameliyatı, hasta için büyük bir rahatlama sağlayan bir cerrahi müdahaledir. Bu ameliyat sırasında, bulanıklaşan doğal lens çıkarılır ve yerine yapay bir lens yani intraoküler lens yerleştirilir. Bu, hastanın tekrar net ve keskin görüşe kavuşmasını sağlar. Swiss Vision Group, uzman ekibi ve son teknoloji ekipmanlarıyla katarakt ameliyatlarını güvenli bir şekilde gerçekleştirir. Swiss Vision Group, katarakt ameliyatında birinci sınıf bir hizmet sunar. Deneyimli cerrahlarımız ve son teknoloji ekipmanlarımız sayesinde hastalarımıza mükemmel sonuçlar elde etme şansı sunuyoruz. Ameliyat sonrası dönemde de hasta memnuniyeti ve rahatlığı bizim önceliğimizdir. Katarakt ameliyatı kimler için uygulanır Katarakt ameliyatı, genellikle katarakt nedeniyle görme kaybı yaşayan kişiler için önerilir. Ancak, ameliyat için uygun olup olmadığınızı belirlemek için bir göz doktoru tarafından değerlendirilmelisiniz. Göz doktorunuz, kataraktın ne kadar ilerlediğini ve ameliyatın size nasıl yardımcı olabileceğini belirlemek için gerekli testleri yapacaktır. Swiss Vision Group'un uzman ekibi, size en uygun tedavi planını oluşturmanıza yardımcı olacaktır. Katarakt ameliyatının avantajları Katarakt ameliyatının birkaç önemli avantajı vardır. İlk olarak, bu ameliyatla hastaların görüşü büyük ölçüde düzelir. Bulanık veya puslu görüş, bu işlem sonrasında artık sorun olmaktan çıkar. Ayrıca, katarakt ameliyatı hastaların bağımsızlığını geri kazanmasına yardımcı olur. Gözlük veya kontakt lens kullanma ihtiyacı azalır ve bazı hastalar tamamen bu yardımcı araçlara ihtiyaç duymadan yaşamlarına devam edebilirler. Katarakt ameliyatı sonrası bakım Katarakt ameliyatı sonrası bakım, başarılı bir iyileşmenin önemli bir parçasıdır. Ameliyat sonrası doktor tavsiyelerine uymak, iyileşme sürecinizi hızlandırabilir. Gözlerinizi korumak için güneş gözlüğü kullanmak ve enfeksiyon riskini azaltmak için doktorunuzun önerdiği göz damlalarını düzenli olarak kullanmak önemlidir. Katarakt nedir sorusu, birçok insanın yaşam kalitesini etkileyen bir sorundur. Ancak, Swiss Vision Group'un uzmanlığı ve deneyimi ile katarakt ameliyatı, bu sorunu çözmek için etkili bir çözüm sunar. Görme kaybı ile mücadele ediyorsanız, Swiss Vision Group'un katarakt ameliyatı hizmetleri sizin için bir umut kaynağı olabilir. Daha fazla bilgi için web sitesini ziyaret edebilir ve uzman ekibimizden randevu alabilirsiniz.

"Mağara tedavisi" önerisi

Trabzon'da Vakfıkebir Devlet Hastanesi Başhekimi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Aydın Kant, solunum yolu hastalığı bulunanlara halo terapi (tuz terapi) özelliğine sahip mağaralardan faydalanmalarını önerdi. Doç. Dr. Kant, AA muhabirine, solunum yolu hastalıklarının tedavisinde kullanılan alternatif tedavi yöntemlerinden birinin de tuz terapisi olarak da adlandırılan halo terapi olduğunu belirtti. Halo terapinin tuz pompalayan belli nem ve sıcaklıktaki ortamın sağlanmasıyla uygulandığını anlatan Kant, bu tedavinin çıkış kaynağının ise speleo terapi yani "mağara tedavisi" olduğunu ifade etti. Kant, mağara tedavisinin dünyanın birçok yerinde yaygın şekilde uygulandığına işaret ederek, "Halo terapi ile ilgili dünyada çok sayıda çalışma yapıldı ancak hâlâ daha çalışmalara ihtiyaç var. Halo terapinin uygulanabilmesi, hastalara faydalı olabilmesi için ortam sıcaklığının 22-25 derece arasında olması gerekiyor" dedi. Mağaradaki nem oranının da çok yüksek olmaması gerektiğini dile getiren Kant, "Örneğin bölgemizdeki Karaca Mağarası, bu özellikleri karşılayan bir mağara. Tanısı kesinleşen hastalar, günde en fazla bir saat olmak üzere 10 ila 20 gün halo terapi özelliğine sahip mağarada zaman geçirirlerse semptomları önemli ölçüde düzelecektir" diye konuştu. "HASTALAR MUTLAKA HEKİMLERİNE DANIŞARAK HAREKET ETMELİ"Kant, karstik özelliklere sahip her mağarada tedavi ortamı olmadığını vurgulayarak, Türkiye'de Tuzluca ve Karaca gibi nadir mağaraların speleo terapi özelliği taşıdığını söyledi. Her mağaranın özelliklerinin çok farklı olduğunu belirten Kant, şu değerlendirmede bulundu: "Her mağara, halo terapiye uygun değil çünkü bu tedavinin uygulanacağı mağaraların alerjenden arındırılmış olması lazım. Alerjen içermemesi, nem oranının, sıcaklığının belli seviyelerde olması lazım. Bakteri, mikroorganizma ve tuz yoğunluğu farklı oluyor. Bu tedavinin asıl elementi sodyum klorür. Her mağara bu tedavi için uygun değil ama belirttiğim gibi Gümüşhane'de bulunan Karaca Mağarası için şartlar uygun." Kant, hastaların mutlaka hekimlerine danışarak hareket etmesi gerektiğinin altını çizerek, "Açık yarası, yüksek tansiyonu, aktif kanaması, verem, tüberküloz ya da akut bir kalp hastalığı ve aktif enfeksiyonu olan kişilere bu tür tedavi kesinlikle uygulanmamalı" ifadelerini kullandı.

Eldeki uyuşma ve karıncalanmaya dikkat! Uzmanlar uyardı

Dr. Öğr. Üyesi Kadir Uzel elde oluşan uyuşma ve karıncalanma yaşayan insanların bu konuyla alakalı şikayetlerin arttığını vurgulayarak açıklamalarda bulundu. Karpal tünel sendromunun el ve parmaklara yayılabilen ağrı, uyuşma, karıncalanma veya güç kaybı olduğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Kadir Uzel,“Uzun süreli bilgisayar, cep telefonu kullananlarda, tenisçilerde, el işleriyle fazla meşgul olanlarda ve ev hanımlarında daha fazla görülür. Karpal tünel sendromu hastanın günlük yaşam ve uyku kalitesini bozabilir. Çok şiddetli olgularda kalıcı his kayıpları gelişebilir” ifadelerini kullandı. RİSK ALTINDAKİLERİ UYARDIDr. Öğr. Üyesi Kadir Uzel, Karpal sendromu karşında risk altında olan kişileri uyardı  “Median sinir, bu kanal içinden geçip küçük parmak dışındaki parmakların duyusunu sağlar ve elin bazı hareketlerini yapan kaslara uyarı verir. Karpal tünel sendromu; median sinirin el bilek seviyesinde geçtiği kanal içinde çeşitli nedenlere bağlı olarak sıkışması veya bası altında kalması sonucu oluşan bir hastalıktır. Karpal tünel sendromu el ve parmaklara yayılabilen ağrı, karıncalanma, uyuşma, güç kaybı veya bu yakınmaların kombinasyonları şeklinde ortaya çıkar. Uyuşukluk ve karıncalanma durumu başparmak, işaret parmağı, orta parmak ve yüzük parmağın dış yarısındadır” diye konuştu. DİYABET, OBEZİTE, ROMATİZMAL HASTALIKLAR VE GEBELİKKarpal tünel sendromunda şikayetlerin günlük aktiviteler sırasında veya gece artabildiğine dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Uzel, sözlerine şöyle devam etti: "Hastanın günlük yaşam kalitesini ve uyku kalitesini bozabilir. Çok şiddetli olgularda kalıcı his kayıpları gelişebilir ve başparmağın çevresindeki kaslarda erime görülebilir. Böyle durumlarda başparmağın hareketleri bozulabilir, elin kavraması güçsüzleşebilir ve ince tutuşlarında sıkıntılar ortaya çıkabilir. Şişmanlık, gebelik, damar hastalıkları, diyabet, romatizmal hastalıklar, amiloidoz, akromegali, tiroid bezinin az çalışması yani hipotiroidi, alkolizm, el bileği kırıkları, karpal tünel içinde yer alan lipom ve ganglion kisti benzeri iyi huylu kitleler karpal tünel sendromu gelişmesinde risk faktörleri olarak sayılabilir. Gebelik sırasında görülen karpal tünel sendromunun büyük çoğunluğu gebelik süreci tamamlandıktan sonra düzelmektedir".dedi

Siser işitme cihazı modelleri ve fiyatları

Hafif veya orta derecedeki işitme kayıpları için çözüm Siser işitme cihazı markaları olabilir. Çünkü işitme kaybı sorunu kişiselleştirilmiş bir çözüm ister. İşitme kaybının derecesi, hatta kişinin yaşı ve yaşam tarzı kullanacağı modeli etkiler. Siser işitme cihazı modelleri, işitme kaybı düzeyine göre olduğu için ihtiyacınıza uygun modeli bu markada bulabilirsiniz. Siser İşitme Cihazı İle İşitme Kaybına Son İşitme kaybı yaşayan ve sesleri doğal haliyle duyup karşısındakinin konuşmalarını rahatlıkla anlamayı kim istemiz ki! Siser işitme cihazı bu imkânı sunar. Markanın geliştirdiği sistemler, sesleri doğal hale getirir ve belirginleştirir. Şöyle diyebiliriz, kulağın duymayı sağlayan sistemini bu cihazlar taklit ederek çalışır. İşitme cihazı sesi işlerken bilgisayar teknolojisi kullanır. İşitme kaybı yaşayan kişiler için Siser İşitme Cihazı beş farklı seri çıkarmıştır. Siser İşitme Cihazı İle Gelen Konfor Siser İşitme Cihazı olarak firma çıkardığı 5 farklı seri ile her ihtiyacı karşılamayı hedefler: Earnet Royal, Earnet Tie, Earnet Nano3, Earnet Elite ve Earnet Aria 6. Bu modellerden her biri farklı bir ihtiyaç için üretilmiştir. Mesela kulak içi işitme cihazı kulağın içine yerleştirildiği için dışarıdan fark edilmez. Kişiye özel tasarlandığı için de kullanımı çok kolay ve rahattır. Bu modelleri belirlemek için de firmada görev yapan uzman odyometrist ve odyologlar ile görüşme yapmanız gerekir. Siser İşitme Cihazı Bakımı Zor Mu? Siser işitme cihazı kullanımı ve bakımı çok kolaydır. Kuru bir bezle hatta bir kâğıt havlu ile temizlenir. Sadece sıvı ile temas edilmemelidir. Çünkü bu cihazlar, akıllı işitme cihazlarıdır ve ileri teknoloji kullanılarak üretilmiştir. Emekliler için işitme cihazı kullanmak zor değil, aksine bu cihazların gürültü azaltma özellikleri, veri kaydı imkânı da bulunduğu için hem kullanımı hem de bakımı kolay. Siser İşitme Cihazı Pahalı Mı? İşitme cihazı fiyatları kalitesine, modeline ya da markasına göre farklılık gösterebilir. Fakat Siser İşitme Cihazı modelleri hem her yaşa uygun modeller sunar hem de bu modelleri uygun fiyatlarla satışa çıkarır.

Bitlis'te 3 yaşındaki çocuğun kulağından çıkanlar hayrete düşürdü! Derhal...

Bitlis'in Tatvan ilçesinde 3 yaşındaki çocuğun kulağında tespit edilen 23 sinek larvası temizlendi. Kulağındaki ağrı ve kanama şikayetiyle Tatvan Devlet Hastanesi'ne götürülen kız çocuğu, Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Operatör Doktor Gamze Öztürk tarafından muayene edildi. Kontrollerde kulağında sinek larvaları tespit edilen çocuk, tedaviye alındı. Çocuk, ilaçla yapılan müdahale sonucu kulağındaki larvalar temizlendikten sonra taburcu edildi. Op. Dr. Öztürk, gazetecilere, çocuğun babası tarafından hastaneye getirildiğini belirterek, "Kırsal kesimde yaşamaktaydı ve biraz geç getirildi. Poliklinik ortamında ve mikroskop desteğiyle dış kulak yolundan 23 canlı kurtçuk çıkardık. Serumla yıkamamızı yaptıktan sonra tomografi çektik ve başka kurtçuk olmadığından emin olduk. Hastamızın genel durumu gayet iyi, yakından takip ediyoruz. İlaç tedavisi devam ediyor." diye konuştu. Bu gibi durumlarda hastanın vakit kaybetmeden en yakın sağlık kuruluşuna başvurması gerektiğini vurgulayan Yılmaz, şöyle devam etti: "Sinek larvalarının insan canlı dokusunda üremesiyle bu tür durumlar görülüyor. Kulağında canlı bir cisim hisseden ve beraberinde kötü kokulu veya kanlı akıntısı olan hastalarımıza en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalarını önermekteyiz. Bu hastalıktan korunmak veya atlatmak için kişisel temizliğimize dikkat etmemiz gerekiyor."

Türkiye'nin En Kapsamlı Sağlık Sigortası Platformu: TamamlayiciSaglik.com

Hayatın ne zaman ve nerede bize hangi sürprizleri getireceğini bilemeyiz ancak bu sürprizlere karşı hazırlıklı olmak için elimizde büyük bir kozumuz var; tamamlayıcı sağlık sigortası. İşte bu kozu her geçen gün daha güçlü hale getirmek adına var gücümüzle sizlere destek vermeye devam ediyoruz. Tamamlayicisaglik.com olarak hedefimiz çok açık ve net; en iyi hizmet kalitesiyle en avantajlı fiyatları bir arada sunmak. Bu hedeften yola çıkarak Türkiye’nin en kapsamlı sağlık sigortası platformu olmanın haklı gururunu yaşıyor ve sizlere daha iyiyi sunabilmek için var gücümüzle çalışıyoruz. Bugün, siz değerli kullanıcılarımız sayesinde sağlık sigortası ihtiyaçları için “en güvenilir” adres olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bu platformu inşa ederken hedeflerimizden biri de tamamlayıcı sağlık sigortasının öneminin altını çizmekti. Her geçen gün gelişen algı ile tamamlayıcı sağlığın önemini vurgulamaya devam ediyoruz. Faydalarına birlikte göz atalım mı? Tamamlayıcı Sağlık Sigortasının Faydaları Nelerdir?Tamamlayıcı sağlık sigortası pek çok faydayı içinde barındıran ve bir nevi “maddi anlamda hayat garantisi” sunan bir sigorta ürünüdür. Bu sigorta ürünü ile sigorta poliçesinde belirtilen özel hastanelerde ücretsiz sağlık hizmeti alınabilir. Yanı sıra özel hastanelerde yatarak ve ayakta tedavi masraflarının tamamı karşılanır.Sigorta başlangıcından itibaren ortaya çıkan her türlü hastalığa dair muayene, tetkik ve tedavi giderleri sigorta tarafından karşılanır ve SGK’nın karşıladığı sağlık hizmeti tutarı sonrasında kalan tutar, sigorta şirketi tarafından üstlenilir. Diğer bir deyişle 15 TL’lik bir katılım payı ödemesi koşulu ile fark ücreti ödemeden anlaşmalı özel hastanelerde tedavi görülebilir.Özel sağlık sigortasına kıyasla çok daha uygun fiyatlıdır. Yanı sıra tamamlayıcı sağlık sigortası vergi indirimi uygulamasından da yararlanmak söz konusudur.Tamamlayıcı Sağlık Sigortası Neden Önemli?Yazımızın ilk satırlarında da vurguladığımız üzere hayatın ne getireceğini hiçbirimiz bilemeyiz. Sağlık sorunlarının her an kapımızı çalma ihtimali var. Hal böyle olunca günden güne değişen ekonomik şartların cüzdanımızı hırpalaması kaçınılmaz olacaktır. Tamamlayıcı sağlık sigortası ile sağlık sorunlarının önüne geçemeyiz ancak olası bir soruna karşı her türlü gideri maddi anlamda güvence altına alabiliriz ki şu şartlarda maddi güvence kuşkusuz hepimizin “garantisi” niteliğinde. Bütçenize uygun prim ödemeleri, ek teminatlar derken olası her riske karşı maddi anlamda güvence almak, bir nebze olsun korkuların önüne geçer. Tamamlayıcı sağlık sigortası sıradan bir sigorta ürünü değil aksine bir nevi sağlık giderlerinizin maddi garantisi niteliğindedir. Bu devirde, bu hayat koşullarında ve bu ortam böyle bir garantiyi kim istemez ki? Tamamlayıcı Sağlık Sigortası Teklifi Nerden Alınmalı?Konu tamamlayıcı sağlık sigortası olunca adres çok açık; tamamlayicisaglik.com Peki neden biz? Birden fazla sigorta ürünü hakkında tek tek bilgi almak, primleri değerlendirmek, ihtiyaçları listelemek derken uzun bir zamandan söz etmek mümkün. Kabul etmek gerekir ki her şeye yalnızca “birkaç tık” ile ulaşabildiğimiz bu dünya düzeninde, hiçbirimizin uzun uzun araştırma yapmaya vakti yok. İşte bu vakitsizlikte tüm ürünleri ve teklifleri tek bir ekran üzerinden hızlı bir şekilde incelemek çok pratik olmaz mı? Tamamlayicisaglik.com olarak rakiplerimizden en büyük farklımız size minimum efor ile maksimum verim sağlıyor olmamız. Sitemiz üzerinden birden fazla sigorta şirketinin sunduğu teklifleri tek bir ekran üzerinden değerlendirebilir ya da arzu ederseniz uzman sigorta danışmanlarımızdan sizin için en uygun olan ürününün seçilmesi hususunda destek alabilirsiniz. Yalnızca sağlık sigortası değil pek çok sigorta ürünü hakkında detaylı bilgiye ulaşabilir ve zaman kaybetmeden ihtiyaç duyduğunuz sigortayı elde edebilirsiniz. Tamamlayıcı Sağlık Sigortası: Geniş Ağ ve Hizmet SeçenekleriYalnızca sağlık sigortası hakkında destek sağlamadığımız henüz birkaç cümle önce belirtmiştik; geniş hizmet ağımızla ihtiyaçlarınıza yönelik çözümler sunmak bizim asıl vazifemiz. Burada önemli olan bir sigorta ürününü size önermek değil; konuyu menfaatinize olacak şekilde her bakımdan irdelemek ve en uygun çözümü bulmak hedefimiz. Tamamlayıcı sağlık sigortasının sunduğu geniş ağ ve hizmet seçenekleri ile ihtiyaçlarınız doğrultusunda size en uygun olan ürünü seçebilir bu sayede kısa sürede aradığınız sigorta ürününe ulaşabilirsiniz üstelik zaman kaybetmeden! Bu tercihiniz ile pek çok sağlık hizmetinden “tercih ettiğiniz sağlık kuruluşlarında” hizmet alabilir ve kendinizi evinizin konforunda hissedebilirsiniz. Tamamlayıcı Sağlık Sigortası: Kişiselleştirilmiş Kapsam ve Ek FaydalarTamamlayıcı sağlık sigortası yeniden form verilebilen esneklikte bir sigorta ürünüdür. Dilerseniz sigortanızı kişisel tercihleriniz doğrultusunda özelleştirebilir ya da ek faydalar ekleyerek sigorta kapsamını genişletebilirsiniz. Bunun için tek yapmanız gereken ihtiyaçlarınızı zihninizde canlandırmanız! Kararınızı verdikten sonra sigorta kapsamını dilediğiniz gibi genişletebilirsiniz; unutmayın ek faydalar sizin için var!

Elon Musk, beyin çipi için klinik deneye başlıyor

Neuralink’ten yapılan açıklamada, bağımsız bir inceleme kurulundan onay aldıktan sonra Neuralink'in felçli insanlar için beyin implantının klinik deneylerde test edilmesi için hastalar aradığı belirtildi. İmplant, omurilik yaralanmaları nedeniyle felç geçiren hastalarda test edilecek. Neuralink, yaklaşık 6 yıl sürecek çalışmanın nerede yapılacağı ve kaç katılımcıyı içereceğini açıklamadı. ABD'li iş insanı Elon Musk'un sahibi olduğu Neuralink firması, Mayıs 2023’te beyin çipi projesinin insanlar üzerinde denenmesine başlanması için ABD Gıda ve İlaç İdaresi'nden (FDA) onay alındığını açıklamıştı. Daha önce maymunlar üzerinde test edilen çiplerin, beyindeki sinyalleri başarıyla yorumlayarak cihazlara aktardığı kaydedilmişti. Beyin implantının güvenli olduğu kanıtlansa bile uzmanlar, girişimin ticari kullanım için onay almasının 10 yıldan fazla sürebileceğini belirtiyor. Neuralink firması, 2016’dan beri, beyne yerleştirilecek mikroçipler sayesinde felç ve körlük gibi nörolojik rahatsızlıkları tedavi etmeyi ve engelli kişilerin hayat kalitesini artırmayı hedefliyor. Uzmanlar ise Neuralink'in beyin implantlarının, yaşanabilecek muhtemel teknik ve güvenlik endişeleri dikkate alınarak yapılacak ön çalışmaların daha dikkatli ve geniş kapsamlı yapılması konusunda uyarıda bulunuyor.

Türkiye sağlık turizminde vites yükseltiyor

Sağlık turizmi hem ülkemizde hem de dünyada ivme kazanıyor. Birçok ülke, bu büyük pastadan pay alabilmek için birbiriyle yarışırken, sağlık hizmeti almak için seyahat edecek turistler, hekim ve sağlık personeli kalitesi, hastane özellikleri, ulaşım, konaklama, dil problemi gibi konuları göz önünde bulunduruyor. Türkiye’de faaliyet gösteren birçok sağlık kuruluşu ise hastaların tüm beklentilerini karşılayacak donanıma sahip olmanın ötesine geçerek global çapta lider olma yolunda hızla ilerliyor. Türkiye’nin sağlık turizmi sektörünü değerlendiren Türkiye Seyahat Acentaları Birliği’nin (TÜRSAB) Orta Anadolu Bölge Temsil Kurulu Yönetim Kurulu Üyesi, Uluslararası Sağlık Turizmi Komite Başkanı Fedakar Günsili, “Sağlık turizmi ülkemiz için hem gelir hem de prestij anlamında oldukça değerli bir sektör. Bugün geldiğimiz noktada Türkiye sağlık turizmi alanında dünyada kaliteli hizmet sunan öncü ülkelerden biri olarak konumlanıyor. Fakat bizim hedefimiz dünyanın en iyisi olmak. Sağlık turizmi alanında ne kadar hızlı gelişim gösterdiğimiz istatistiklerle de kanıtlanıyor. TÜRSAB’ın geçmiş yıllarda yayınladığı rapora göre 2008’de sağlık hizmeti almak için ülkemizi ziyaret eden kişi sayısı 74 bin ile sınırlı kalmıştı. Uluslararası Sağlık Hizmetleri’nin (USHAŞ) verilerine göre ise 2023’ün ilk 6 aylık döneminde ülkemizi sağlık hizmeti almak için ziyaret eden turist sayısı 746 bine yükselmiş durumda. Bu veriler ışığında rahatlıkla söyleyebiliriz ki 15 yıllık süreçte Türkiye 1 yılda ağırladığı turist sayısının 10 katına 6 aylık süreçte ulaşabilir durumuna geldi” dedi. “Büyümeyi doğru yönetmek çok önemli” Türkiye Seyahat Acentaları Birliği’nin (TÜRSAB) Orta Anadolu Bölge Temsil Kurulu Yönetim Kurulu Üyesi Fedekar Günsili, “Sağlık turizmi sektörünün büyümesiyle birlikte her gün daha fazla hastaya hizmet veriyoruz. Fakat büyümek güzel olduğu kadar doğru yönetilemediğinde meyvesi acıdır. Bu yüzden, sektör paydaşlarımız da bu konuda üzerlerine düşeni yapmalı. Tüm paydaşlar, hizmet verirken ülke imajı önceliklendirmeli. Aksi takdirde Türkiye, uzun yıllar yalnızca fiyat açısından tercih edilebilir ülke imajıyla tanınır. Halbuki biz, çok daha yüksek sınıf hastalara da hizmet vermek istiyoruz. Sadece fiyat değil kalitemizle de öne çıkmalıyız. Bunun için doğru pazarlama kampanyaları yürütmeliyiz” şeklinde konuştu. “Merdiven altı klinikler yerel pazarın globaldeki imajına zarar veriyor” Türkiye Seyahat Acentaları Birliği’nin (TÜRSAB) Orta Anadolu Bölge Temsil Kurulu Yönetim Kurulu Üyesi Fedekar Günsili “Sektörün yaşadığı en büyük sorunlardan birisi de inşa edilen imajın merdiven altı klinikler sebebiyle bozulması. Sosyal medya reklamları, abartılı ve yalan vaatler ile ikna edilen turistler ülkemize geliyor ve merdiven altı kliniklerden çok ucuz fiyatlarla ‘sözde’ hizmet alıyor. Bunun sonucunda bir sağlık problemi yaşandığında, bu konu turistlerin ülkemize dair bakış açısını olumsuz yönde değiştiriyor. Bu da milyonlarca dolar yatırım yapıp olumlu imaj inşa etmeye çalışan dürüst kişilerin emeklerinin ziyan olmasına yol açıyor” şeklinde konuştu. Fedakar Günsili, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Hızla büyüyen küresel sağlık pazarında Türkiye pazarın en büyük oyuncularından biri olarak öne çıkıyor. Bize ve tüm sektör paydaşlarına düşen görev ise kalitemizden asla taviz vermeden ivmemizi artırmak. Hekimlerimiz ve sağlık personelimiz zaten dünya standartlarında bir hizmetler sunuyor. Tanıtım ve pazarlama anlamında da bunu yakalayabilirsek uzun vadeli başarının yakalayacağımıza yürekten inanıyorum.”

Karıncaları zombiye çeviren parazit, bilinenden daha kurnaz

Danimarkalı bilim insanları, kum kelebeği adlı parazitin, karıncaların beynini kontrol ederek onların davranışlarını değiştirdiğini keşfetti. Parazit, sıcaklık aracılığıyla karıncaların davranışlarını kontrol ediyor. Sıcaklık düşük olduğunda karıncaları çim yapraklarına tırmanmaya, sıcaklık yüksek olduğunda ise çim yapraklarından aşağı inmeye yönlendiriyor. Kum kelebeği paraziti, karıncaların beynine ulaşarak bir kimyasal madde karışımı salgılar. Bu kimyasal madde karışımı, karıncanın beynini etkileyerek onun davranışlarını değiştirir. Sıcaklık düşük olduğunda, karıncalar çim yapraklarına tırmanarak, otlayan hayvanlara kolayca yem olmalarını sağlar. Sıcaklık yüksek olduğunda ise karıncalar çim yapraklarından aşağı inerek, sıcaktan korunurlar. Bu keşif, parazitlerin karmaşık davranışlarını anlamamıza yardımcı olabilir. Ayrıca, bu keşif parazit kontrolü için yeni yöntemler geliştirmeye de yardımcı olabilir.

Pazar araştırması şirketi, Türkiye’de su krizini araştırdı

Küresel iklim değişikliğinin etkisiyle kurak bir yazı geride bırakan Türkiye'de sonbahar başlasa da mevsim normallerine dönmeyen hava sıcaklıkları, su krizi endişelerini beraberinde getirdi. 13 Eylül tarihinde İSKİ'den alınan veriler, İstanbul'daki ortalama baraj doluluk oranının %26,57 seviyesinde seyrettiğini gösterirken, kuraklığın etkileri mevsim boyunca Türkiye'nin pek çok bölgesinde hissedildi. Güncel gelişmeler ışığında Türkiye'de su tüketim alışkanlıklarına ve su krizine ilişkin görüşlere ışık tutan pazar araştırması şirketi Adgager, kapsamlı bir çalışmaya imza attı. Türkiye'de Su Krizi Araştırması, ülkemizde 5 kişiden ikisinin su krizi konusunda “çok endişeli” olduğunu ortaya koydu. Türkiye’de 5 kişiden üçü iklim değişikliğinden korkuyorTürkiye genelinde, 18-55 yaş arası, ABC1C2DE sosyo-ekonomik grubu üzerinde gerçekleştirilen araştırmada, katılımcıların %36,6’sı, “Su krizi nedir?” sorusuna “ iklim değişikliği ve küresel ısınmanın neden olduğu su kıtlığıdır” yanıtını verdi. Su krizi konusunda yüksek endişe duyan kesimin, çoğunlukla 45-55 yaş grubundaki katılımcılar olduğu görüldü. Konuyla ilgili değerlendirmelerini paylaşan Adgager Pazar Araştırma Direktörü Gizem Turhan, “Katılımcıların pek çoğu iklim değişikliği ve su kaynaklarının azalmasının, su krizi algısında önemli bir rol oynadığı konusunda hemfikir olsa da su krizi kavramının tanımı sosyo-ekonomik gruba göre farklılaşabiliyor. Bu durum su krizinin karmaşıklığını vurguluyor. Öte yandan 5 kişiden üçü, iklim değişikliğinden korktuğunu ve bu konuda kişisel tedbirler aldığını söylüyor. Su ve iklim krizine ilişkin endişeler, bu problemlerin her geçen gün kritik hâle geldiğine dikkat çekiyor” dedi. Katılımcıların %67,1’i, baraj doluluk oranlarını takip ediyorAraştırma, Türkiye’de su krizi konusunda yüksek endişeye sahip kesimin bu konudaki gündemi de daima takip ettiğini gösterdi. Özellikle 45-55 yaş grubundaki katılımcıların su krizi konusunda daha endişeli olduğu görülürken, katılımcıların %67,1’inin Türkiye’deki baraj doluluk oranlarını yakından izlediği öğrenildi. 3 kişiden 2’sinin, baraj doluluk oranlarıyla güncel olarak ilgilendiğine dikkat çeken Gizem Turhan, “Bu veri, baraj doluluk oranlarının katılımcılar için su krizinin boyutlarını anlamak açısından önemli bir gösterge olarak görüldüğünü vurguluyor. Buradan da su kaynaklarına yönelik farkındalığın yüksek olduğu çıkarımına ulaşıyoruz. Baraj doluluk oranlarına ilişkin bilinçli katılım, su krizinin hafifletilmesinde vatandaş desteğinin önemli bir işareti olabilir” ifadelerini kullandı. “Türkiye’nin su tasarruf bilinci yüksek” Araştırmada öne çıkan bulgulardan birinin de su tasarrufu bilincine ilişkin olduğunu kaydeden Adgager Pazar Araştırma Direktörü Gizem Turhan, değerlendirmelerini şu ifadelerle sonlandırdı: "Katılımcıların büyük çoğunluğu (%92,2), günlük hayatlarında su tasarrufu yaptıklarını ifade ediyor, bu grubun yaklaşık %83'ü ise suyun boşa akıtılmamasına dikkat ettiğini söylüyor. Türkiye genelinde yürütülen araştırma sonuçlarına göre vatandaşların su tasarrufu bilincinin yüksek olduğunu görüyoruz. Bu konudaki farkındalık, su krizinin hafifletilmesinde önemli rol oynuyor. Özellikle yerel yönetimlerin su tasarrufuna ilişkin mesajlarının ve medyada yer alan su krizine ilişkin haberlerin vatandaşları tasarrufa teşvik ettiğini de söyleyebiliriz. Yapay zekanın desteğiyle uçtan uca pazar araştırma çözümleri sunan yeni nesil bir araştırma platformu olan Adgager olarak, toplumsal gündemlere ilişkin içgörüler sağlamayı da görev ediniyoruz. Türkiye’de Su Krizi Araştırmamızın bu konudaki farkındalığı desteklemesini diliyoruz.”

Fahrettin Koca o hastalıkla ilgili açıklamalarda bulundu!

Bakan koca sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada , genetik ve ilerleyici bir hastalık olan Spinal Müsküler Atrofi'nin (SMA) azaltarak önlenmesine ilişkin  evlilik öncesindeki çiftlere yapılan taramalara alakalıFahrettin Koca bilgi verdi. Koca, "Programın uygulamaya konulmasından 4 Eylül 2023'e kadar 1 milyon 834 kişi tarandı. Alınan numunelerin analizi sonucunda, 'SMA taşıyıcılığı şüpheli' olarak tespit edilen 22 bin 573 kişi için elde edilen veriler, programın SMA hastalığının yayılmasını engelleme ve erken teşhis konusundaki önemini göstermiştir." ifadesini kullandı. Bakan Koca, SMA'nın büyük bir sorun olduğuna dikkat çekerek şu cümleleri kullandı. "Ebeveynlerin her ikisi de taşıyıcı olduğunda bebekte hastalık riski yüzde 25'e kadar yükselmektedir. Bu nedenle, SMA taşıyıcılığını evlilik öncesinde saptamak, potansiyel riski azaltma açısından büyük bir önem taşıyor. SMA tarama testleri, evlilik öncesi dönemde, Sağlık Bakanlığı tarafından ücretsiz yapılmakta ve aile hekimliklerince yürütülmektedir. Ayrıca, gebelik döneminde de talep eden çiftlere tarama testi uygulanıyor. Tarama sonuçları 2 hafta içinde elde edilmekte ve e-Nabız uygulaması aracılığıyla kolayca sonuçlara erişilebilmektedir." Koca, "Bu danışma, doğum öncesi veya tüp bebek aşılama öncesi tanı testi gibi seçenekleri içermektedir. Şayet çiftlerden sadece birinin taşıyıcılığı şüpheli ise diğerinin de sessiz taşıyıcı olma ihtimaline karşı, tıbbi genetik uzmanına yönlendirilerek, daha detaylı bir inceleme yapılması ve danışmanlık imkanına kavuşması bedelsiz olarak sağlanmaktadır." ifade etti.

Canan Karatay'dan çocuklu ailelere Türk kahvesi uyarısı!

Yenil dönemin başlamasıyla okullar açıldı. Canan Karatay'dan ailelere çocukları için beslenme önerileri geldi. Karatay ailelere şöyle seslendi “Çocuklar, Türk kahvesini şekersiz olmak şartıyla istedikleri kadar içebilir. Kahve çok güçlü bir antioksidandır. Şeker beyinde tahribat yapar, Türk kahvesi onu düzeltir, cin gibi yapar.” ifadelerini kullandı TÜRK KAHVESİ FAYDALARI NELERDİR?Türk kahvesi, depresyon, Parkinson, Alzheimer gibi ruhsal hastalıklara karşı etkilidir ve hafızanın da güçlenmesini sağlar. Zihni açmasının yanında ruhsal sorunlara yakalanma şansının büyük ölçüde azalmasında etkilidir. Bunların yanında Türk kahvesi migren gibi baş ağrılarının azalmasına yardımcı olur.

Burun deliğinden beyin ameliyatı

Beyin, Omurilik ve Sinir Cerrahisi (Nöroşirurji) Uzmanı Prof. Dr. Aslan Güzel, koşulları uygun hastaların ameliyatlarının kafatası kemiğinin açılmasına gerek kalmadan endoskopik hipofiz cerrahisi ile yapılabildiğini söyledi. Hastaneden yapılan açıklamada, endoskopik (transsfenoidal) hipofiz cerrahisinin, endoskop adı verilen alet veya mikroskop yardımıyla burundan, sfenoid sinüs boşluğundan girilerek hipofiz tümörlerinin çıkarılması ile yapılan kapalı bir ameliyat yöntemi olduğu kaydedildi. Açıklamada görüşlerine yer verilen Prof. Dr. Güzel, endoskopik hipofiz cerrahisinde tümörün çıkarılmasında hastanın bu ameliyata uygunluğunun, tümörün yerleşim yerinin ve büyüklüğünün belirleyici olduğunu belirterek, hekimin bu ameliyata karar verdiğini kaydetti. Prof. Dr. Güzel nöroşirürji uzmanı, endokrin uzmanı ve kulak burun boğaz uzmanının ortak değerlendirmesiyle hastaya gerekli işlemin yapılması konusunda günümüzde pek çok sağlık kuruluşunda endoskopik hipofiz cerrahisinin yapılabileceğini söyledi." Kulak Burun Boğaz Uzmanı Prof. Dr. Aylin Gül de endoskopik hipofiz cerrahisi yönteminin açık yöntemle yapılan ameliyatlara göre birçok avantajlar olduğunu belirtti. Bu yöntemde hastaların hastanede yatış sürelerinin azalması sonucunda gündelik hayata uyum sağlamanın daha kolay olduğunu ve yaşam kalitelerinin arttığını sözlerine ekleyen Prof. Dr. Gül, Medical Point Gaziantep Hastanesinde endoskopik hipofiz cerrahisinin başarılı bir şekilde gerçekleştirildiğini vurgulayarak hasta açısından yüz güldüren sonuçlar alınabildiğini ifade etti.

9 kişide görüldü

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Kovid-19'un Eris varyantının 9 kişide görüldüğünü, bunun endişe sayılmayacak bir gelişme olduğunu bildirdi. Bakan Koca, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Eris varyantının yurt dışı temaslı kişilerde görüldüğünü belirterek, "Endişe konusu sayılamayacak bir gelişme. Hasta etme gücünün (virülansının) düşüklüğünü bildiğimiz Eris varyantı, referans laboratuvarımızda yapılan incelemede 9 kişide görüldü. Yurt dışı temaslı ve aynı ildeler. Mevcut tedbirlere ve gündelik hayatımıza devam edeceğiz. Durum başka ülkelerde yaygın, bizde de ortaya çıkması muhtemeldi. Büyüklerimizi, kronik hastalarımızı koruyacağız" dedi. Uzmanlar, koronavirüsün "Eris" varyantında en sık rastlanan şikâyetin, salgının ilk zamanlarında da görülen tat ve koku kaybı olduğunu aktarıyor.

Bakan Koca Eris varyantı Türkiye'de dedi... Peki bağışıklık sistemini güçlendirici besinler neler?

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın Eris varyantının Türkiye'de görüldüğünü duyurmasının ardından bir panik havası oluştu. Virüslerden korunmanın en sağlıklı yolu bağışıklık sistemini güçlü tutmak. Uzmanlar bağışıklık sistemini güçlendirmeyi öneriyor. Peki bağışıklık sistemi nedir? Bağışıklık sistemini güçlendiren besinler nelerdir? Bağışıklık sistemi, vücudu hastalıklara karşı koruyan doğal bir savunma mekanizmasıdır. Bağışıklık sisteminizi güçlendirmek için dengeli bir diyet, en etkili yollardan biridir. İşte bağışıklık sisteminizi destekleyen 10 besin: Portakal ve Mandalina: C vitamini deposu olan portakal ve mandalina, bağışıklık sisteminizi güçlendiren antioksidanlar içerir.Brokoli: Brokoli, A ve C vitaminleri, folik asit ve lif açısından zengindir ve bağışıklık sisteminizi destekler.Sarımsak: Sarımsak, doğal antibakteriyel ve antiviral özelliklere sahiptir ve bağışıklık sisteminizi güçlendirebilir.Yoğurt: Yoğurt, probiyotikler bakımından zengin bir besindir ve bağırsak sağlığınızı destekleyerek bağışıklık sisteminizi güçlendirebilir.Badem: Badem, E vitamini ve sağlıklı yağlar açısından zengindir ve bağışıklık sisteminizi destekler.Zencefil: Zencefil, anti-inflamatuar özellikleri ile bilinir ve soğuk algınlığı gibi rahatsızlıklara karşı koruyucu olabilir.Balık: Omega-3 yağ asitleri içeren balık, iltihaplanmayı azaltabilir ve bağışıklık sisteminizi güçlendirebilir.Yaban Mersini: Yaban mersini, antioksidanlar ve C vitamini içerir ve bağışıklık sisteminizi destekleyebilir.Ispanak: Ispanak, A vitamini, C vitamini ve folik asit içerir ve bağışıklık sisteminizi güçlendirebilir.Turunçgiller: Limon, greyfurt ve mandalina gibi turunçgiller, C vitamini içerir ve bağışıklık sisteminizi destekler.Bu 10 tür besini dengeli bir diyetin parçası olarak tüketmek, bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Tek bir besin maddesi bağışıklık sistemini güçlendirmez. Sağlıklı bir yaşam tarzı ve çeşitli besinler bağışıklık sistemini güçlendirir ve en iyi şekilde çalışmasına katkıda bulunur. Bağışıklık sisteminizi güçlendirmenin en önemli adımlarından biri, bu besinleri düzenli olarak tüketmek ve sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıklarını benimsemektir.

Fahrettin Koca açıkladı: Eris varyantı Türkiye'de kaç kişide görüldü?

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla, Eris varyantının 9 kişide görüldüğünü duyurdu. Bakan Koca, açıklamasında şu ifadeleri kullandı: "Endişe konusu sayılmayacak bir gelişme. Hasta etme gücünün (virülansının) düşüklüğünü bildiğimiz Eris varyantı Referans Laboratuvarımızda yapılan incelemede 9 kişide görüldü. Yurtdışı temaslı ve aynı ildeler. Mevcut tedbirlere ve gündelik hayatımıza devam edeceğiz. Durum başka ülkelerde yaygın, bizde de ortaya çıkması muhtemeldi. Büyüklerimizi, kronik hastalarımızı koruyacağız." ENDİŞE KONUSU SAYILMAYACAK BİR GELİŞME. Hasta etme gücünün (virülansının) düşüklüğünü bildiğimiz Eris varyantı Referans Laboratuvarımızda yapılan incelemede 9 kişide görüldü. Yurtdışı temaslı ve aynı ildeler. Mevcut tedbirlere ve gündelik hayatımıza devam edeceğiz. Durum başka… — Dr. Fahrettin Koca (@drfahrettinkoca) September 15, 2023

DHY Kura Çekimi sonuçları açıklandı: 13 bin 435 hekimin görev yeri belli oldu

Sağlık Bakanlığı, Türkiye genelinde 13 bin 435 hekimin görev yerinin belirlendiği 122. Dönem Devlet Hizmeti Yükümlülüğü (DHY) Kura Çekimi'nin yapıldığını bildirdi. Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, DHY Kura Çekimi, Bakanlığın YouTube kanalında noter huzurunda canlı olarak yayınlandı. Kura çekimi ile 297'si yan dal uzmanı olan 1812 uzman tabip ve 11 bin 623 tabip olmak üzere toplam 13 bin 435 hekimin görev yeri belirlendi.

Akciğer kanserinde mucize gerçekleşti! Ölüm riski yüzde 41 düştü

'Tedopi' adlı terapötik (tedavi edici) aşının faz 3 klinik çalışmasında, en sık görülen akciğer kanseri türü olan KHUDAK da (küçük hücreli dışı akciğer kanseri) ölüm riskini yüzde 41 azalttığı doğrulandı. Böylelikle akciğer kanserinde ileri derece bir tedavi yöntemi doğmuş oldu. “Annals of Oncology” adlı tıp dergisinde yayınlanan faz 3 verileri, immünoterapiyi aktive eden T hücreli epitop kanseri aşısının, küçük hücreli dışı kanserinde genel hayatta kalımı kemoterapiye kıyasla önemli ölçüde iyileştirdiğini gösterdi. Verilere göre, hastaların 1 yıllık genel hayatta kalma oranı Tedopi ile yüzde 44.4 iken kemoterapi ile bu oran yüzde 27.5 idi. Tedopi, standart tedavideki 7.5 aya kıyasla 11.1 aylık genel hayatta kalım süresi sundu. Hastalığın ilerlemesi sonrası hayatta kalma süresinin ise Tedopi uygulanan kişilerde 7.7Çalışmanın baş araştırmacısı olan Fransa’daki Gustave Roussy Enstitüsü Klinik Araştırma Direktörü Profesör Benjamin Besse, “Tedopi, üçüncü seviyede ilerlemiş ve metastatik KHDAK kanser hastalarında yapılan randomize bir faz 3 çalışmasında hayatta kalma konusunda pozitif sonuçlar gösteren ilk kanser aşısı” sözlerini kullandı.

Mersin'de mağarada rahatsızlanan ABD'li dağcı kurtarıldı.

Keşif çalışması için 3 Eylül’de Morca Mağarası’na inen ve yaklaşık 1276 metre derinlikte mide kanaması geçiren Mark Dickey’in tahliyesine yönelik çalışmalar, doktorların kararının ardından 9 Eylül’den itibaren AFAD koordinesinde sürdürüldü. Arama kurtarma uzmanları ve sağlık ekiplerince son olarak 180 metredeki kamp alanına ulaştırılan Dickey, bir süre dinlenmeye alındı. Gerekli kontrollerin ardından sedyeyle taşınmaya devam edilen ABD’li dağcı, zorlu dar geçitlerin ardından mağaradan güvenli şekilde çıkarıldı. Başarıyla tamamlanan tahliye çalışmalarına, AFAD, UMKE, jandarma, Avrupa Mağara Kurtarma Derneği (ECRA) ve Türkiye Mağaracılık Federasyonu ekipleriyle beraber Türkiye dışında 8 ülkeden 196 arama kurtarma uzmanı katıldı.

Kalp pili takılan 103 yaşındaki kadın sağlığına kavuştu

Karapınar ilçesinde yaşayan 103 yaşındaki Ağaç, baygınlık, baş dönmesi ve halsizlik şikâyetiyle Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi Acil Servisine başvurdu. Tetkiklerinde Ağaç'ın nabzının dakikada 20 atıma düştüğü belirlendi. Yaşlı kadına, NEÜ Tıp Fakültesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Ahmet Lütfü Sertdemir, kalıcı kalp pili implantasyonu gerçekleştirdi. İki gün hastanede gözetimde tutulan hasta taburcu edildi. "İLERLEYEN YAŞLARDAKİ HASTALAR İÇİN KALP PİLİ RİSKLİ"Operasyonu gerçekleştiren Dr. Sertdemir, AA muhabirine, nabzı çok düşük hastalar için kalp pili ihtiyacının doğabileceğini söyledi. Acil servise başvuran yaşlı kadının yapılan tetkiklerinde nabzının çok düşük olduğunu tespit ettiklerini anlatan Sertdemir, "Hastamıza acil şartlarda kalp pili implante ettik. Tedaviden fayda gördü. Şu an herhangi bir şikâyeti yok. Normalde bu yaşlardaki hastalara çok nadir pil takılmaktadır. Bu tür hastalarda nabız düştüğünde yaşı yüksek olduğu için işlem yapmak riskli görülmektedir" diye konuştu. Sertdemir, birinci ay kontrolünde hastayı sağlıklı gördüklerini ifade ederek, "Hastamızın bayılma şikâyetlerinin olmadığı ve günlük işlerini yapabilir duruma geldiğini tespit ettik. Genel durumu gayet iyi. Son 2 yıldır hasta yatağa bağımlıymış. Şu an en azından kendiişlerini görebilir vaziyete gelmiş durumda" dedi. Ameliyattan sonra Çumra ilçesindeki oğlunun yanında istirahat eden Ayşe Ağaç, sol omzunda hafif ağrı hissettiği belirterek, "Çok şükür iyiyim. Ameliyatım çok iyi geçti. Allah razı olsun doktorumuzdan, tedavisi bana iyi geldi" dedi. Adem Ağaç ise annesinin pil takıldıktan sonra iyileştiğini söyledi.

İlaç sorunu tavan yaptı! Şikayet oranı yüzde 113 arttı

Türkiye'de yaşanan ekonomik krizin etikleri inanılmaz boyutlara ulaştı. Bazı ilaç firmalarının Türkiye'den çekilmesi üzerine hayati öneme sahip ilaçların tedarik edilmesinde zorluklar yaşanıyor. Hasta ve Hasta yakınları ilaç bulamadıklarını Şikayetvar üzerinden duyurmaya başladı. Kritik hastaların tedavisinde kullanılan ilaçların bulanamadığı ve hasta ve yakınlarının bu durumdan kötü anlamda etkilendikleri belirtiliyor. Şikayetvar platformuna gelen şikayetler arasında, Wilson hastalığından bipolar bozukluğa, lösemiden cilt hastalıklarına kadar birçok hastalığın tedavisinde kullanılan ilaçların tedarik edilememesi yer aldı. Kamu kurum iskontosundaki yükseklik, ilaç fiyat kararnamesindeki sabit Euro kuru, hammaddenin dolar üzerinden satılması yaşanan tedarik sorununun nedenlerinden bazılarını oluşturuyor. Eczanelerde oluşan ilaç sıkıntısını dile getiren hasta ve hasta yakınları bu durumun hızlı çözülmesini talep ediyor. Platforma gelen şikayet geçen yıla oranla yüzde 113 artış gösterdi.  ŞİKAYETVAR PLATFORMUNA GELEN ŞİKAYETLER“İlacımızın olmaması yavaş yavaş ölüme terk edilmek demek”“21 yıldır ben ve iki kardeşim Wilson hastasıyız ve ilaçlar temin edilmemeye başlandı. Ben ve benim gibi bir sürü Wilson hastası zor durumdayız. İlacımızın olmaması yavaş yavaş ölüme terk edilmek demek. Tüm Wilson hastalarına sesleniyorum susmayın şikayette bulunun sesinizi duyurun.” “Bunca insan şimdi ne yapacak?”“Bipolar bozukluk için üretilen ilaç piyasada yok. Bu ilaç ağrı kesici değil. Bu ilaç birçok hastayı ve hasta yakınını hayata bağlıyor. Nasıl olur da muadili olmadan hastalardan bu ilacı kesersiniz? Bunca insan şimdi ne yapacak?” “Lösemi hastası annemin ilacını bulamıyoruz”“Annem lösemi hastası. 2 aydır kullandığı ve faydasını gördüğü ilacı bulamıyoruz. Birçok yere baktık. Lütfen yardımcı olun.” “Kur farkı yüzünden basit bir ilaç bile bulunamıyor”“İlaç bulamıyoruz. Basit bir antibiyotiği bulabilmek için tam 8 tane eczane gezdim. 2 paket gerekliydi, 1 paket zor bulabildim. Kime sorsam ya ‘yok’ diyor ya da ‘en fazla 1 paket var’ diyor. Kalan 1 paketi de reçeteli olduğu için alamadım. Bu euro kuru sorunu yüzünden basit ilaçlar bile bulunamıyor. Tam bir rezalet.” “İlaçlar, lüks tüketim ürünü değil, neden piyasada bulunmuyor?”“Dikkat eksikliği için kullanılan ilaçlar hiçbir eczanede bulunmuyor. Bunlar ilaç, lüks tüketim ürünleri değil. Hangi eczaneye sorsam çok normalmiş gibi, ‘yok, gelmiyor’ diyorlar. Bir de çok garip bir şey istemişim gibi garip bir tavır takınıyorlar. Bütün dünyada kullanılan bu ilaçlar neden bulunamıyor?” “İlaç bulamadığım için tedavim iptal oldu”“Tüp bebek tedavisi görüyorum ve ihtiyaç duyduğum iğneyi bulamıyorum. Doktorlar muadillerini denedi ve başarısız oldu. Ne kadar eczane aradıysam kimsenin elinde ilaç bulunmuyor. İlaç bulamadığım için tedavim iptal oldu. Kim bu işin muhatabı? İlaç neden yok?” “En temel hakkımız olan ilaca ulaşamıyoruz, şaka gibi”“Cilt hastalığı olan babamın 1 yıldır düzenli kullandığı ilaç, bir türlü tedarik edilemiyor. Önemli ilaçlar bunlar. Mutlaka elinizde fazla stok bulundurmanız gerekiyor. Tedarik edemiyoruz diye bir bahane kabul edilemez. En temel hakkımız olan ilaca ulaşamıyoruz şaka gibi.” “Hastamız var, ilaç bulmakta zorlanıyoruz”“Huntington hastalığında kullanılan ilacı bulamıyoruz. Lütfen bu soruna bir çare bulun. Hastamız var, ilacı bulmakta zorluk çekiyoruz. Raporlar düzenleyip gönderiyoruz, ama ret geliyor. Ne yapacağımızı bilemiyoruz.” “Neden çözüm üretilmiyor?”“DEHB’li çocuklarımız için çok çok önemli olan ilaç uzun zamandır depolarda dahil hiçbir yerde yok. Muadil ilaç verildiği zaman çocuğun bütün düzeni bozuluyor. İzmir, Antalya, İstanbul… Hiçbir yerde bulamıyoruz. Doktorlarımız da biliyor ilacın zor bulunduğunu ama neden çözüm üretilmiyor.” “Düzenli kullanılması gereken ilaç, piyasada yok”“Dikkat eksikliği için kullandığımız ilaca ulaşamıyoruz. ‘Üretim durduruldu’ diyen var ‘ülkede yok’ diyen var. Eczanelerde ve ilaç depolarında bulamıyoruz. İstanbul'daki eczanelere sordurdum. Haftalardır yok deniliyor. En son ilaç için 300 TL istendi. Düzenli kullanılması gereken bir ilaç. Neden piyasada yok? Ne zaman gelecek? Kısa sürede temin edilmesi gerekiyor. Sağlık Bakanlığı'nın bu duruma bir çare bulmasını istiyorum.” “İl dışındaki eczanelerde bile ilacım yok”“Uzun zamandır kullandığım ilacı bulamıyorum. Her üç ayda bir ilaç yazdırıyorum. Raporum olduğu halde gezdiğim tüm eczanelerde yok. İl dışındaki eczaneleri telefon ile arıyorum. Yok. Bir çözüm bulunsun. Tüp bebek tedavisi için çok önemli. Lütfen yardımcı olun.”

Mide balonu ve tüp mide ameliyatı arasındaki farklar açıklandı

Dünya Obezite Federasyonu tarafından yayınlanan rapora göre 2035’e kadar 4 milyardan fazla insanın obez veya fazla kilolu olacağı öngörülüyor. Araştırmada obezitenin ve fazla kilonun neden olduğu sorunların tedavisinde kullanılan sağlık hizmetleri maliyetlerinin küresel ölçekte yılda 4 trilyon doları aşabileceği belirtiyor. Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Mehtap Ertürk ise son dönemde en çok tercih edilen tedavi yöntemleri olan tüp mide ameliyatı ve mide balonu tedavilerinin farklarını anlatarak hastalara yol haritası çiziyor. Op. Dr. Mehtap Ertürk, “Her iki işlemde de hastanın beslenme alışkanlıklarında değişiklikler yapması gerekiyor. Kişi, sağlıklı ve düzenli beslenmezse hiçbir zayıflama işleminin sonucu kalıcı olamaz” dedi. Tüp mide ameliyatı vücut kitle endeksi 30 ve üzeri olan kişilere uygulanabiliyor” “Tüp mide ameliyatı ve mide balon uygulamalarından aynı etkiyi beklemek doğru olmaz” diyen Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Mehtap Ertürk, “Obezite ve fazla kilo, kontrol altına alınmadığında diyabet, kalp rahatsızlıkları, bazı kanser türleri gibi daha pek çok ciddi hastalığa sebep olabiliyor. Sağlık sektöründeki teknolojik gelişmelerle zayıflamak, günümüzde daha kolay hale geliyor. Ancak hastaların da tercih edecekleri tedaviler hakkında bilgi edinmesi kritik bir önem taşıyor. Örneğin, fazla kiloya karşı en fazla kullanılan tedavilerden tüp mide ameliyatı ve mide balonu arasındaki farkı birçok kişi bilmiyor. Tüp mide ameliyatını, midenin yemek borusu ve on iki parmak bağırsağının birleştiği noktadan kesilerek midenin yaklaşık %80’inin çıkartılması ve tüp haline getirilmesi olarak özetleyebiliriz. Kapalı olarak yapılan ameliyattan sonra hastalar, fazla ağrı hissetmediği için 3 ila 4 gün içinde rutin yaşamlarına dönebiliyor. Hemen başlayan kilo verme süreci, ilk ayda çok hızlı başlarken sonrasında yavaşlayarak bir yıl içinde tamamlanıyor. Bu tedaviler, vücut kitle endeksi 30 ve üzeri olan 18-60 yaş arasındaki ameliyat engeli olmayan kişilere uygulanabiliyor” şeklinde konuştu. “Mide balonu işlemi mide ameliyatına göre daha kısa ve kolay” Mide balonu uygulamasının tüp mide ameliyatına göre daha basit bir işlem olduğunu belirten Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Mehtap Ertürk, “Özellikle anestezi alması sakıncalı olan ya da cerrahi işlem istemeyen hastalara ameliyatsız şekilde uygulanan mide balonu, endoskopiyle mideye yerleştirildikten sonra şişiriliyor. Hatta artık endoskopiye gerek kalmadan kapsül olarak suyla yutulan mide balonu da yapılabiliyor. Midede yer kaplayarak tokluk hissi veren mide balonu sayesinde daha az yiyecek tüketen hastanın kilo verme süreci başlıyor. Mide balonu, çeşitlerine göre vücutta 4 ila 12 ay arasında kalabiliyor. Balon çeşidine göre, belirli süre sonunda balon sönüyor ve bağırsaklar yoluyla vücuttan atılıyor. Bu tedavinin mide ameliyatından en önemli farkı tekrar uygulanabilir olması. Ayrıca hasta istediği zaman mide balonu çıkarılabiliyor. Bu yöntem için vücut kitle endeksinin ise 27 ve üzeri olması yeterli” ifadelerini kullanarak sözlerini şöyle sonlandırdı: “Mide balonu yöntemi, mide ameliyatının aksine hastaneye yatış gerektirmiyor. Kısa ve ağrısız bir işlem olduğu için hasta işlem sonrası istediği zaman çıkış yapabilir. Elbette şunu unutmamak gerekir, tüm bu zayıflama tedavileri kilo vermek ve obeziteden kurtulmak için yalnızca bir başlangıçtır. Tedavinin başarılı olması için hastanın yaşam tarzını değiştirilmesi, düzenli ve sağlıklı beslenmesi gerekir. Obezite ve fazla kilo tedavilerinin uzman hekimler tarafından yapılması ise şarttır.”

Uzmanı uyardı: Oyun tutkunları sağlıkları için doğru koltuğu seçmeli

Bilgisayar oyunları globalde gün geçtikçe popülerleşirken, bilgisayar başında uzun süre kalan oyun tutkunları deneyimlerine konfor katmak için ekipman arayışına giriyor. Oyunculara özel üretilen koltuklar ise kusursuz bir oyun deneyiminin tamamlayıcı unsurlarının başında geliyor. Üstelik bu koltuklar sadece oyuncular değil, günün büyük bir bölümünü bilgisayarda çalışarak geçiren herkes için ihtiyaç haline dönüşüyor. Öyle ki Research and Markets'in konuya dair gerçekleştirdiği araştırmaya göre 2022’yi 1,2 milyar dolarla kapatan oyuncu koltuğu pazarının 2028’e kadar %6,9’luk büyüme kaydederek 1,8 milyar dolara ulaşması bekleniyor. “Oyuncu koltukları deneyim açısından en az bilgisayar kadar önemli” Teknolojik oyuncu koltuğunun avantajlarına değinen EXVEGA Operasyon Direktörü Adem Şen, “Oyunlar için yüksek işlem gücüne sahip bir bilgisayar ne kadar önemliyse ergonomik, kaliteli ve üst düzey deneyim sunan bir oyuncu koltuğu da o denli kritik bir unsur. Birçok uzmanın da dikkat çektiği gibi, uzun saatler bilgisayar başında kalan insanlarda zaman geçtikçe bel ve boyun hastalıkları görülebiliyor. Ayrıca oyuncular, oyun sırasında rahat olmak ve sadece oyuna odaklanmak istiyor. Ancak sıradan ofis koltuklarıyla bu pek mümkün değil” şeklinde konuştu. Kullanıcı deneyimini en üst düzeye çıkarmak için harekete geçtiklerini söyleyen Adem Şen, sözlerine şöyle devam etti: “Tüketicilerin ihtiyaç ve beklentilerini analiz ediyor, bu doğrultuda inovasyon çalışmaları yapıyoruz. Isıtmalı, ışıklı, hoparlörlü, bluetooth sistemli koltuklar üretiyoruz. Birçok modelimizde bulunan titreşimli masaj yastığı sayesinde uzun süren yayınlarda ve turnuvalarda oyun deneyimini hem sağlıklı hem de keyifli kılıyoruz. Sese duyarlı RGB yoğun led aydınlatma da oyuncularımızın en sevdiği özelliklerin başında geliyor” şeklinde konuştu. “Çalışanların verimliliğini en üst seviyeye ulaştırıyoruz” Bilgisayar başında çalışan kişiler için de koltuk ürettiklerini belirten EXVEGA Operasyon Direktörü Adem Şen, “Sadece oyuncu koltuğu değil, aynı zamanda uzun süre bilgisayar başında olanlar için de çalışma koltukları üretiyoruz. Uzun yıllara dayanan tecrübemizle çalışanların yaşadıkları sorunları tespit edip nokta atışı çözümlerle ürün geliştiriyoruz. Çalışma koltuklarının sağlık açısından kişilerin vücut şekline ve ölçülerine uygun olması, onları rahat ettirmesi gerekir. Ayrıca uzun süre kullanmaya uygun olmalıdır. Bunun için de birinci sınıf malzeme ve kalitesi yüksek kumaşlar tercih edilmelidir. Isıtmalı, hoparlörlü ve masaj destekli koltuklar, genellikle çalışanlarımızın ilk tercihi oluyor. Özellikle evden çalışan birçok kişi, verimlerini artırabilecek bir ortam yaratmak için bu ürünlere yöneliyor” dedi. Globaldeki trendleri ülkemize taşıyorlar Sektördeki global trendleri takip ederek ülkemize taşıdıklarını, yenilikçi ürünleriyle ülkemizi de yurt dışında temsil ettiklerini vurgulayan Adem Şen, sözlerini şu şekilde sonlandırdı: “Tüketicilere teknolojiyi takip ederek en yeni koltuk modellerini sunmak için uluslararası organizasyonlara katılıyoruz. Örneğin 17-21 Mayıs tarihlerinde Modeko Uluslararası İzmir Mobilya Fuarı’nda yerimizi aldık. Fuar boyunca kurumsal şirketlerden tutun da evinde oyun oynamak için koltuk arayanlara kadar markamıza yoğun bir ilgi olduğunu kaydettik. Tüm ziyaretçilerimize doğru koltuk seçiminin oyun ve çalışan deneyimine katkısını anlattık.”

❌