Normal görünüm

Yeni makaleler mevcut. Sayfayı yenilemek için tıklayın.
Bugün — 25 Nisan 2024Ana akış

Memleket Partisi Olağan Kurultay sürecini başlattı

25 Nisan 2024 at 18:34
Memleket Partisi'nin parti meclisi ve il başkanları Genel Başkan Muharrem İnce başkanlığında toplandı. Toplantılarda, 31 Mart yerel seçimlerinin ardından istifaların yaşandığı partide olağan kurultay sürecini başlatma kararı alındı. Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, X hesabından seçim sonuçlarına yönelik daha önce yaptığı değerlendirmede, partisinin Hazine’den yardım almadığını, çalışmaların bağışlarla sürdüğünü belirterek, küçülmeye gittiklerini açıklamıştı.

Zafer Partisi Genel Başkan Yardımcısı Danışman ve GİK üyesi Kaya istifa etti

25 Nisan 2024 at 17:52
Zafer Partisi Kadın, Aile ve Çocuk Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Nilgün Sadıkoğlu Danışman ve Genel İdare Kurulu Üyesi Alptürk Kaya, partiden istifa ettiklerini duyurdu. Partide yönetim düzeyindeki istifaların süreceği belirtiliyor. Genel Başkan Yardımcısı Sadıkoğlu Danışman, parti içinde kurumsal yapının temin edilemediğini ve bunun ısrarlı bir hâl aldığı, partinin kuruluş felsefesinden zamanla uzaklaşıldığı ve liyakat ve nitelik gözetilmeyen bir teşkilât yapısıyla devam edileceği gibi başlıca nedenlerle istifa ettiğini belirtti.      

Remzi Çayır'dan DEM Partili başkanlara tepki: Bayrak ile ne derdin var akılsız herif

25 Nisan 2024 at 16:20
MYP Genel Başkanı Remzi Çayır, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündemdeki konulara ilişkin açıklamalarda bulundu. Çayır, şunları söyledi: "31 Mart'ta halk ne yaptı? Değişimden yana oy mu kullandı, çare mi gördü? Hayır. Bir duvardan öbür duvara çarptı. Şimdi CHP farkındadır umarım. Aldıkları oyların birçoğu emanet oydur. Ve milliyetçilerin, ülkücülerin oyudur. "BAYRAK İLE NE DERDİN VAR AKILSIZ HERİF"DEM Partililere ve DEM'in kazandığı belediye başkanlarına buradan seslenmek isterim; artık suyu tersine akıtmaya gerek yok. Silah ile siyaseti yan yana koymayı bırakın. Dağın ne dediğine kulak açmak yerine milletin ne dediği, Diyarbakır'ın, Hakkari'nin, Maraş'ın, Şırnak'ın ne dediğine bakın. Belediyeye gelip orada İstiklal Marşı'nı yok saymak, bayrağı indirmek akıllara zarar. Bayrak ile ne derdin var senin?Akılsız herif. Hiç mi akıl yok sizde? Kayyumu çağırıyorsun kendi elinde ve kendi tavrınla. Buradan DEM Partili siyasetçilere şunu söylemek istiyorum, PKK ile aranızda mesafe koymadığınız müddetçe yaptığınız bütün faaliyetler ne yazık ki -içinde iyi şeyler de olsa- gayrimeşru ilan edilecektir. Hele ortak değerlerimizi hiçe sayan davranışlarınız yüzünden ortak değerlerimizi şu veya bu şekilde yok saydığınız müddetçe söylediğiniz hiçbir sözün kıymeti yoktur, varlığınızın da kıymeti yoktur. Aklınızı başınıza alın. Almazsanız hiçbir hakkınız ve sözünüz olamaz. Türkiye siyasi ağlarına son vermediği müddetçe siyasi partilerdeki feodal yapılar devam ettiği müddetçe Türkiye hiçbir şey üretemez. Siyaset üretemez. Karar verici mekanizma siyaset kurumudur, siyaset kurumu demokratik hale gelmediği müddetçe Türkiye'de hiçbir şeyin değişmeyeceğini söyleyen biziz. Siyaset, hizmet üretmeli. Siyaset kendi bir yere taşıma aracı olmamalı diyen kim? Biz. Anladınız mı millet? Anladı. Sayın Cumhurbaşkanı şu an kendi ifadesi ile son dönemi değil mi? Son dönemini ortadan kaldırıp süresiz seçime devam edebilmek için yeni anayasa talebinde bulunuyorsa vay halimize. Çok yazık olur ülkeye. Zaten bu sebeple istediğini biliyorum. İşin içerisinde böyle bir madde koyacaklar ve diyecekler ki, 'İki dönemde sınırlanmasın, üç dönemde sınırlanmasın' böyle bir anlayış getirdiler. Diğerleri işin daha teferruatı olacak. Esası bu olacak diye korkarım. Biz bununla ilgili en kısa sürede arkadaşlarımızla taslak hazırlayacağız. Bütün partilere bu taslağı götüreceğiz. Anlaşılır, kısa bir şekilde bizim genel çerçeveyi çizen, genel fikri ortaya koyan bir anayasa metnini milletle ve partilerle buluşturacağız. Bunu bir ay içerisinde kamuoyuna açıklayacağız. "SAYIN CUMHURBAŞKANININ SARAYINA PARA YETİŞMİYOR"Hayaline kavuşamayan, yarına ait düş kuramayan bir toplum haline geldik. Az önce bir bankaya gittim. Faiz oranlarını sordum. Kaç biliyor musunuz? Aylık yüzde 6'ya varmış. Dünya lideri, yüz yıl bilmem neyin lideri. Allah'tan kork. Böyle bir ekonominin olduğu ülkede neyin dünya liderisin sen? Ayıp. Kimle dalga geçiyorsun? Kime ne söylüyorsun sen? Almanya'da yılda yüzde 6 değil. Bir de tutmuş ne diyor biliyor musunuz? 'Bazılarının gözü paraya doymuyor bu zammı onlar körüklüyor' diyor. Yaptığının farkında değil. Olup bitenin de farkında değil. En kötüsü bu. Üretim yok Sayın Cumhurbaşkanı. Senin sarayına para yetişmiyor. Hani dünya bankasından para almayacaktınız? Gerçeği milletinden saklayan hiçbir siyasetçi bu millete hizmet etmemiştir. Olup biten zamları, yoksulluğu ve hayat pahalılığını 5-10 tane gözü dönmüş tüccara yüklemek ile kendi günahlarını örttüklerini sanıyorlar. Hadi oradan! İpi kaçırmışlar ellerinden bir türlü de toparlayamıyorlar. "AVRUPA BİZİ ÇÖPÇÜ BAŞI OLARAK GÖRÜYOR"Dünya Bankası bize borç verirken bir de şart sundu. 'Göçmenlere iş alanı oluşturun' dedi. Avrupa bizi ne görüyor biliyor musunuz? Çöpçü başı olarak görüyor. Gelen göçmenler çöp değil, biz de çöpçü başı değiliz. Ne yazık ki bu Avrupa'nın şımarık insanları bizi ve Ortadoğu toplumlarını böyle görüyorlar. Para veriyorlar bize, göçmelere bekçilik yaptıracaklar. Hükümet asla buna izin vermemeli, böyle bir şeyi imzalayarak para elde etmemelidir. Bu aşağılık teklifi, bu millet kabul edemez. Hükümetin de kabul etmemesi gerektiğine inanıyoruz. Artık Türkiye şu andaki ahvaliyle göç yolu haline dönüştü. Bu derhal yok edilmeli. Bunun yolu var. Bunun yolu, bir mülteci ve göçmen politikasının olmasına bağlı. Şu koskoca Türkiye'nin böyle bir politikası yok. Bu hükümet, bu belayı başından atamayacaktır. İnşallah Milli Yol Partisi bu konuda tutarlı olacak.”

Remzi Çayır'dan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a: Allah'tan kork, neyin dünya liderisin sen?

25 Nisan 2024 at 16:20
MYP Genel Başkanı Remzi Çayır, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündemdeki konulara ilişkin açıklamalarda bulundu. Çayır, şunları söyledi: "31 Mart'ta halk ne yaptı? Değişimden yana oy mu kullandı, çare mi gördü? Hayır. Bir duvardan öbür duvara çarptı. Şimdi CHP farkındadır umarım. Aldıkları oyların birçoğu emanet oydur. Ve milliyetçilerin, ülkücülerin oyudur. "BAYRAK İLE NE DERDİN VAR AKILSIZ HERİF"DEM Partililere ve DEM'in kazandığı belediye başkanlarına buradan seslenmek isterim; artık suyu tersine akıtmaya gerek yok. Silah ile siyaseti yan yana koymayı bırakın. Dağın ne dediğine kulak açmak yerine milletin ne dediği, Diyarbakır'ın, Hakkari'nin, Maraş'ın, Şırnak'ın ne dediğine bakın. Belediyeye gelip orada İstiklal Marşı'nı yok saymak, bayrağı indirmek akıllara zarar. Bayrak ile ne derdin var senin?Akılsız herif. Hiç mi akıl yok sizde? Kayyumu çağırıyorsun kendi elinde ve kendi tavrınla. Buradan DEM Partili siyasetçilere şunu söylemek istiyorum, PKK ile aranızda mesafe koymadığınız müddetçe yaptığınız bütün faaliyetler ne yazık ki -içinde iyi şeyler de olsa- gayrimeşru ilan edilecektir. Hele ortak değerlerimizi hiçe sayan davranışlarınız yüzünden ortak değerlerimizi şu veya bu şekilde yok saydığınız müddetçe söylediğiniz hiçbir sözün kıymeti yoktur, varlığınızın da kıymeti yoktur. Aklınızı başınıza alın. Almazsanız hiçbir hakkınız ve sözünüz olamaz. Türkiye siyasi ağlarına son vermediği müddetçe siyasi partilerdeki feodal yapılar devam ettiği müddetçe Türkiye hiçbir şey üretemez. Siyaset üretemez. Karar verici mekanizma siyaset kurumudur, siyaset kurumu demokratik hale gelmediği müddetçe Türkiye'de hiçbir şeyin değişmeyeceğini söyleyen biziz. Siyaset, hizmet üretmeli. Siyaset kendi bir yere taşıma aracı olmamalı diyen kim? Biz. Anladınız mı millet? Anladı. Sayın Cumhurbaşkanı şu an kendi ifadesi ile son dönemi değil mi? Son dönemini ortadan kaldırıp süresiz seçime devam edebilmek için yeni anayasa talebinde bulunuyorsa vay halimize. Çok yazık olur ülkeye. Zaten bu sebeple istediğini biliyorum. İşin içerisinde böyle bir madde koyacaklar ve diyecekler ki, 'İki dönemde sınırlanmasın, üç dönemde sınırlanmasın' böyle bir anlayış getirdiler. Diğerleri işin daha teferruatı olacak. Esası bu olacak diye korkarım. Biz bununla ilgili en kısa sürede arkadaşlarımızla taslak hazırlayacağız. Bütün partilere bu taslağı götüreceğiz. Anlaşılır, kısa bir şekilde bizim genel çerçeveyi çizen, genel fikri ortaya koyan bir anayasa metnini milletle ve partilerle buluşturacağız. Bunu bir ay içerisinde kamuoyuna açıklayacağız. "SAYIN CUMHURBAŞKANININ SARAYINA PARA YETİŞMİYOR"Hayaline kavuşamayan, yarına ait düş kuramayan bir toplum haline geldik. Az önce bir bankaya gittim. Faiz oranlarını sordum. Kaç biliyor musunuz? Aylık yüzde 6'ya varmış. Dünya lideri, yüz yıl bilmem neyin lideri. Allah'tan kork. Böyle bir ekonominin olduğu ülkede neyin dünya liderisin sen? Ayıp. Kimle dalga geçiyorsun? Kime ne söylüyorsun sen? Almanya'da yılda yüzde 6 değil. Bir de tutmuş ne diyor biliyor musunuz? 'Bazılarının gözü paraya doymuyor bu zammı onlar körüklüyor' diyor. Yaptığının farkında değil. Olup bitenin de farkında değil. En kötüsü bu. Üretim yok Sayın Cumhurbaşkanı. Senin sarayına para yetişmiyor. Hani dünya bankasından para almayacaktınız? Gerçeği milletinden saklayan hiçbir siyasetçi bu millete hizmet etmemiştir. Olup biten zamları, yoksulluğu ve hayat pahalılığını 5-10 tane gözü dönmüş tüccara yüklemek ile kendi günahlarını örttüklerini sanıyorlar. Hadi oradan! İpi kaçırmışlar ellerinden bir türlü de toparlayamıyorlar. "AVRUPA BİZİ ÇÖPÇÜ BAŞI OLARAK GÖRÜYOR"Dünya Bankası bize borç verirken bir de şart sundu. 'Göçmenlere iş alanı oluşturun' dedi. Avrupa bizi ne görüyor biliyor musunuz? Çöpçü başı olarak görüyor. Gelen göçmenler çöp değil, biz de çöpçü başı değiliz. Ne yazık ki bu Avrupa'nın şımarık insanları bizi ve Ortadoğu toplumlarını böyle görüyorlar. Para veriyorlar bize, göçmelere bekçilik yaptıracaklar. Hükümet asla buna izin vermemeli, böyle bir şeyi imzalayarak para elde etmemelidir. Bu aşağılık teklifi, bu millet kabul edemez. Hükümetin de kabul etmemesi gerektiğine inanıyoruz. Artık Türkiye şu andaki ahvaliyle göç yolu haline dönüştü. Bu derhal yok edilmeli. Bunun yolu var. Bunun yolu, bir mülteci ve göçmen politikasının olmasına bağlı. Şu koskoca Türkiye'nin böyle bir politikası yok. Bu hükümet, bu belayı başından atamayacaktır. İnşallah Milli Yol Partisi bu konuda tutarlı olacak.”

AYM Başkanı Kadir Özkaya: "Devletin temeli adalettir"

25 Nisan 2024 at 15:19
Anayasa Mahkemesinin 62. kuruluş yıl dönümü ve yeni üye Prof. Dr. Ömer Çınar için ant içme töreni düzenlendi. Anayasa Mahkemesi Yüce Divan Salonu'nda gerçekleştirilen programa Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da katıldı. İşte Anayasa Mahkemesi Başkanı Kadir Özkaya'nın açıklamaları şu şekilde: "Sayın Ömer Çınar'ı tebrik ediyor, üyeliğinin mahkememize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Liyakatli üyelerden oluşan AYM'nin yeni üyesinin kendisinden beklenen katkıyı sağlayacağını umuyorum. Adalet her devirde en çok konuşulan ve tartışılan konuların başında gelmiştir. Ahlaki bir erdemdir. Devletin temeli adalettir, toplumsal yaşamın olmazsa olmazıdır. Adil olmak, adaletli davranmak, insanlara ve toplumlara en üst seviyede değer kadar. İnsanlar adalete uymazsa yer yüzünde düzen kalkar, herkes kendini haklı bulur, zulüm egemen olur. Keyfi arzular için değil gerçekler için kullanılmalıdır. Adil olan toplumdan tüm kainat yararlanır. Yeryüzündeki çatışmaların birçoğu haksızlıktan çıkar. Her kavganın içinde mutlaka bir haksızlık vardır. Hakkı bilen haksızlık yapmaz."HAKİMLER ETKİ ALTINDA KALMADAN, TARAFSIZCA KARAR VERMELİ"Adaletin sağlanması bakımından en önemli sorumluluk hakimlere düşer. Hakimin terazisi hep doğru tartmalıdır. Hiçbir neden onları hakkı ayakta tutmaktan alıkoymamalıdır. Örnek ahlak sahibi olmalı, kişilik ve vicdanlarını kirletmemelidirler. Herhangi bir dışsal etki altında kalmadan özgürce karar vermelidirler. Bağımsız ve tarafsız yargının varlığı bağımsız ve tarafsız hakimlere bağlıdır. Bütün yüksek mahkeme üyeleri adaleti tesis etme konusunda daha da hassas olmalıdır.İnsan hak ve özgürlüklerinin korunması temel öneme sahiptir. Anayasamız AYM'ye diğerlerinin yanında bazı yetkiler vermiştir. AYM bugüne kadar bireysel başvuru kapsamında hak ve özgürlüklerle ilgili yüz binlerce karar vermiştir. Ülkemiz aleyhine AİHM'ye yapılan başvurular azalmıştır. AYM verdiği kararlarla adalet, hukukun üstünlüğü gibi değerlerin gerçekleşmesine katkı yapmaktadır. Ülkemizde sorun olan bazı konular için birtakım düzenlemeler yapılabilir. Bireysel başvuru yolu birçok dertlinin derdine derman oldu. Mahkememiz bireysel başvuruyla birlikte anayasa ile kendisine verilen görevleri aksama olmadan yerine getirmektedir.YÜKSEK YARGIDAKİ YETKİ KRİZİBu makamlar gelip geçicidir. AYM üyeleri olarak görevlerimizi makamın geçici olduğunu unutmadan, tam bir sorumluluk içerisinde yerine getirme gayretinde olduğumuzu belirtmek isterim. Kuvvetler ayrılığı ilkesi, erklerin kendi anayasal sınırlarını aşmadan iş birliği içinde çalışması gerektiğini belirtir. Yasama, yürütme ve yargı organları arasında hiyerarşi olmadığı gibi yüksek yargı organlarında da bu yoktur. Her birinin görevleri açıkça düzenlenmiştir. Anayasal organlar arasında iş birliğinin sağlanabilmesi için aralarında daima iyi bir iletişim bulunmalıdır."GAZZE'DEKİ İKİYÜZLÜLÜĞÜ KABULLENEMİYORUZ"Başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere birçok devlet büyüğümüzün söylediği gibi zümrecilikten uzak durmalıyız. Millet olarak ortak menfaatlerimiz için kenetlenip çalışmalıyız. Gazze başta olmak üzere zulümlere karşı gösterilen ikiyüzlülüğü kabullenemediğimizi dile getirmeyi bir görev biliyorum. İnsanlığa adaleti anlatan devletlerin zulme ve haksızlığa gözlerini ve vicdanlarını kapatmaları insanlığı gelecek adına umutsuzluğa sevk etmektedir."CÜBBEYİ GİYDİ, GÖREVİNE BAŞLADIAYM'nin yeni üyesi Prof. Dr. Ömer Çınar, kürsüde yemin etti. Çınar'a cübbesini AYM Başkanı Kadir Özkaya giydirdi.

İYİ Parti'de neler oluyor? Üst düzey bir isim daha istifa etti

25 Nisan 2024 at 10:46
İYİ Parti'de olağanüstü kurultay öncesinde istifalar peş peşe geliyor. İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Birol Aydemir istifa ettiğini açıkladı. İYİ Parti'de istifa eden Aydemir Partideki çalışma arkadaşlarıyla artık aynı rotada ilerleyemediğini belirtti.  İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Birol Aydemir istifa ettiğini sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda duyurdu.  Aydemir, istifa gerekçelerini anlatırken Cumhuriyet tarihinin en sıkıntılı günlerinden geçildiğini duyurdu. İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Birol Aydemir istifasını sosyal medya hesabından duyurdu. İyi Parti'deki görevlerimden ve üyeliğimden istifa ettiğimi kamuoyunun bilgilerine sunarım. Siyaseti sadece ülke ve milletimiz için güzel şeyler yapmanın bir aracı olarak gördüm. Bu nedenle siyasete girdim. Çünkü kurumsallığın oldukça zayıf olduğu ülkemiz; sosyal, ekonomik, hukuki tüm bileşenleri ile siyasetten aşırı derecede etkileniyor. Ülkemizin mevcut siyasi atmosferindeki "doğru" alternatif olma yolunda partimizin karar alıcı organlarında fikirlerimi beyan etmekten geri durmadım. Ancak, maalesef partideki çalışma arkadaşlarımla aynı rotada ilerleyemeyeceğimizi üzülerek müşahede ettim. Bu sebeple İYİ Partiden ayrılmaya karar verdim. Ancak, bundan sonra da bilgi ve tecrübemi ülkemizin hizmetine sunmaya ve bu doğrultuda çalışmaya/üretmeye inşallah devam edeceğim. Cumhuriyet tarihinin en sıkıntılı dönemlerinden geçiyoruz. Genç, yaşlı kimsenin umudu kalmamış vaziyette. Bugün ülkenin gerçek ihtiyacı, “ideolojik düşüncelerin yaşatılması” değil. Evine giderken çocuğuna “istediklerini” alamayan babadır bu ülkenin problemi. Faturalarını ödeyemeyen milyonlardır. Kirasını ödeyemeyenlerdir. Şehir dışında üniversiteyi kazanmış çocuğunu okutamayan ailedir. Türkiye’nin bekâ sorunu bîtap düşmüş insanlardır. Adaletin neredeyse hiç bir alanda olmadığı, hukukun ayaklar altına alındığı, yargının işlemediği, özgürlüklerin kısıtlandığı, kurumların oldukça zayıfladığı, liyakat yerine sadakatin esas alındığı, kamu yönetiminde şeffaflık ve hesap verebilirliğin olmadığı bir süreç yaşıyoruz. Bütün bunlar güzel ülkemiz için gerçek bir bekâ sorunudur. Ve bütün bunlardan iktidar ve muhalefeti ile bütün siyaset sistemi sorumludur. Ülkemiz siyasetinde dil, üslup ve oyun kuralları yozlaştırıldı ancak bir şey değişmedi: Halkına teveccüh eden hep teveccüh gördü. Belirli etnik/sosyal ayrımlara odaklananlar ise bol retorikli ancak mahallesini asla terk edemeyen/etmeyen dar bir pencereye sıkıştı. 31 Mart 2024 tarihinde yapılan yerel seçimlerde ortaya çıkan resim bize tek bir şey anlatıyor; o da kutuplaşmadan uzak, tutarlı bir merkez siyasetin hayati önemde olduğu gerçeği. Mevcut siyasi partilerin ve/veya ideolojik partilerin merkez siyaseti yapabileceğini düşünmüyorum. Ülkemizin demokratik, özgürlükçü, katılımcı, şeffaf ve hesap verebilir bir siyaset sistemine, düzenine olan ihtiyacı her geçen gün artmaktadır. Merkez siyaset aslında ideolojilerden uzak, makulün, “değerlerin” siyasetidir. Türkiye’nin geleceğinin demokrasi, özgürlük, adalet, hukukun üstünlüğü, kuvvetler ayrılığı, şeffaflık, hesap verebilirlik ve liyakat gibi değer ve ilkelere inanmış ve bunu İÇSELLEŞTİRMİŞ siyasetçi ve siyasi partilerden geçtiğini düşünüyorum. Buradan geçtiğimiz dönemde ortak yol yürüdüğüm, şahsıma önce başdanışman, sonrasında genel başkan yardımcılığı görevini tevdi eden sayın Meral Akşener'e bir kez daha şükranlarımı sunarım. Beraber çalışma fırsatı bulduğum bütün arkadaşlarıma da teşekkür ediyorum. 27 Nisan 2024 tarihinde yapılacak olan İYİ Parti olağanüstü kongresinin başarılı bir şekilde geçmesini temenni ederken, mevcut başkan adaylarına başarılar dilerim. Saygı ve sevgilerimle..

“Gelin hep beraber çözelim”

25 Nisan 2024 at 04:30
Saadet Partisi Grup Toplantısı, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) çatısı altında gerçekleştirildi. Toplantıda konuşan Saadet Partisi Grup Başkan Vekili ve İstanbul Milletvekili Bülent Kaya, iktidar başta olmak üzere siyasi partilere çağrıda bulunarak, “Gelin, vatandaşlarımızın derdine derman olacak kararlara hep birlikte imza atalım. Gelin, bir kez daha kısır tartışmalarla, yersiz çekişmelerle, suni gündemlerle vakit kaybetmeyelim. Öncelikle var olan Anayasa’ya uyalım, önce var olan yasaları kararlılıkla uygulayalım. Hukuk devletini egemen kılalım” dedi. Saadet-Gelecek Partisi ortak grup toplantısı, TBMM’de gerçekleştirildi. Saadet Partisi Grup Başkan Vekili ve İstanbul Milletvekili Bülent Kaya, TBMM’nin 104’üncü yılına girdiğini hatırlatarak, TBMM’nin, istiklal mücadelesinin karargâhı olduğunun altını çizerek, “TBMM, emperyalizme karşı verilen destansı mücadelenin arkasındaki ortak akıldır. Zira TBMM’nin ilk döneminde kürsü ve başkanın arkasındaki duvarda, Kur’an-ı Kerim’de Şûra Suresi’nin 38’inci ayetinde geçen, ‘Onlar işlerini istişareyle yürütürler’ anlamına gelen ilahi kelamı bir levha halinde asılıydı. İşte bugün ülkemizin problemlerinin çözümü için ihtiyacımız olan ruh, bu ruhtur!” ifadelerini kullandı. “İSRAİL BUGÜN GAZZE’DE ÇOCUKLARA SAVAŞ AÇMIŞTIR”İsrail’in bilerek çocukları hedef aldığını belirten Kaya, 7 Ekim’den bugüne 200 gün geçtiğini, bu süreçte ise 15 bin çocuğun katledildiğinin altını çizerek, “Düşünebiliyor musunuz; günde 75 çocuk! Yani her bir saatte üç çocuk katlediliyor Gazze’de! Bazıları için istatistik bilgisi olan bu ölümler anne babalar ve vicdanlar için her biri unutulmaz bir acıdır. Şu an, biz burada bu toplantıyı yapıp bitirene kadar, daha kaç masum ve kaç masum çocuk can verecek? BM suskun, AB suskun, İslam İşbirliği Teşkilatı aciz; peki UNICEF ne işe yarıyor? Kuruluş amacı çocukları korumak olanlar, İsrail’in katlettiği çocuklar için ne yapıyorlar? Çocuk, çocuktur! New York’ta da çocuktur, Kiev’de de! Çocuk, masumdur! Londra’da da masumdur, Gazze’de de masumdur! Hangi coğrafyada olursa olsun çocuk, çocuktur ve masumdur. Söz konusu çocuklarsa ve söz konusu çocukları katledenlerse; ırkı, dini, mezhebi ve ideolojisi sorgulanmaz! Kim olursa olsun, nerede olursa olsun çocuk çocuktur; çocuk katilleri de çocuk katilleridir! Bu kadar net! Terör rejimi İsrail, bugün Gazze’de adeta çocuklara savaş açmış durumdadır! Dünya tarihinde bugüne kadar hiçbir diktatör, hiçbir rejim veya hiçbir devlet; bu denli alenen bir insanlık suçu işlememiştir!” dedi. ARTIK SOMUT ADIM ATMA ZAMANIDIRTBMM’de bulunan partilere, harekete geçilmesi için çağrıda bulunan Kaya, Gazze için harekete geçilmesi gerektiğini belirterek, “Bundan bir asır evvel zalimlere karşı destansı bir mücadelenin karargâhı olmuş TBMM, bugün Gazze için topyekûn harekete geçmelidir. Kuruluş yıl dönümünü dünya çocuklarına bayram olarak armağan eden yeryüzü üzerindeki tek Meclis, bugün Gazzeli masum çocuklar için de elini taşın altına koymalıdır. Hangi siyasi partiden olursa olsun ben inanıyorum ki, bu çatı altındaki tüm milletvekillerimiz Gazzeli çocuklar için bir şeyler yapmak istemektedirler. Zira biliyorum ki; yürek yangınımız bir, acımız bir, hassasiyetimiz bir! Öyleyse artık Gazi Meclisimiz bir an evvel harekete geçmeli, bu konuda da bir kez daha tüm dünyaya örnek olacak kararlara imza atmalıdır. Bizler sadece kınamakla, sadece yürek yangını ile, sadece bildiri yayınlamakla, sadece kürsülerden birkaç cümle kurmakla yetinemeyiz. Artık zalime korku salacak, mazluma umut olacak, çocukların yüzünü güldürecek somut adımları atma zamanıdır” ifadelerini kullandı. “TEKLİF GETİRİYORUZ, AKP-MHP OYLARI İLE REDDEDİLİYOR”Saadet-Gelecek grubunun bugüne kadar birçok teklifte bulunduğunu ifade eden Kaya, tekliflerinin reddedildiğini belirterek, “Teklif getiriyoruz, AK Parti ve MHP oylarıyla reddediliyor. Emeklilerimiz için bir teklif getiriyoruz, reddediliyor. Asgari ücretlilerimiz için bir teklif getiriyoruz, reddediliyor. Mülakatlardaki adaletsiz uygulamalar için bir teklif getiriyoruz, reddediliyor. Daha geçen hafta, İsrail ile yapılan ticaretin Gazze’ye zararını araştıralım dedik; hemen reddedildi. Öyleyse; ‘siz insanımızın faydasına, ülkemizin yararına olacak tekliflerle gelin, biz sizi destekleyelim’ diyoruz; öyle bir adım da atmıyorlar. Cumhurbaşkanı kararnameleri değil TBMM kararları, danışmanlar, saray bürokratları değil milletvekilleri ve bakanlar etkili olmadığı sürece ülkemizin problemlerinin çözümü mümkün değildir. Meclis’te adalet sağlanmadığı sürece, ülke genelinde adaleti tesis etmek mümkün değildir” diye konuştu. “GELİN, VATANDAŞLARIMIZIN DERDİNE DERMAN OLACAK KARARLARA HEP BİRLİKTE İMZA ATALIM”Siyasi partilere çağrıda bulunan Kaya, TBMM’de toplamda 14 siyasi partinin temsil edildiğine de dikkat çekerek, “İktidar partisi başta olmak üzere, herkese bir çağrıda bulunmak isterim: Gelin, vatandaşlarımızın derdine derman olacak kararlara hep birlikte imza atalım. Gelin, bir kez daha kısır tartışmalarla, yersiz çekişmelerle, suni gündemlerle vakit kaybetmeyelim. Öncelikle var olan Anayasa’ya uyalım, önce var olan yasaları kararlılıkla uygulayalım. Hukuk devletini egemen kılalım. Emeklilerimizin, asgari ücretlilerimizin, işçi, memur ve çiftçilerimizin yüzünü güldürecek kararları hep birlikte geçirelim. Vatandaşın kemerini biraz daha sıkmadan önce, yönetimde bulunanların kemerlerini biraz sıkalım. IMF’nin verdiği ev ödevlerini yapmak yerine, bu çatı altında hep birlikte ekonominin düze çıkması adına kafa yoralım” dedi. İKTİDARA SORU VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİNİ SUNDUİktidarın izlediği politikalara dikkat çeken Kaya, iktidara sorularını ileterek, “Siz, yolsuzlukla etkin mücadele etmek istiyor musunuz, istemiyor musunuz? Siz israftan vazgeçmek istiyor musunuz, istemiyor musunuz? Siz üreticinin, emekçinin, emeklinin hak ettiği ücreti vermek istiyor musunuz? Siz adaleti tesis etmek, hukuksuzluklara son vermek istiyor musunuz? Eğer istiyorsanız, ülkemizin problemlerinin çözüm reçetesi bellidir: Ahlakı, adaleti ve maneviyatı önceleyeceksiniz. İsraf, rüşvet ve yolsuzluklara son verecek; üretim ve istihdam ekonomisine geçeceksiniz. IMF’nin acı reçetelerinden medet ummayacak, borç-faiz-borç sarmalına bizi daha fazla çekecek yeni dayatmalara imza atmayacaksınız. Millete tepeden bakan, bunun da ötesinde artık görgüsüzlüğe varan ve her gün bir yenisi ortaya çıkan uygulamalara son verecek, bu kişileri derhal uzaklaştıracaksınız. Şahsiyetli bir dış politikayı kararlılıkla uygulayacak, zikzaklarınıza son vereceksiniz. Bu adımları attığınız takdirde, ülkemiz hızla derlenip toparlanacak; yüksek kur, yüksek işsizlik, yüksek faiz, yüksek borç, yüksek enflasyon döngüsünden çıkmamız mümkün olacaktır. İnsanımız siyaset kurumundan, derdine derman olacak adımların atılmasını beklemektedir. Bizler de bu çatı altında ülke ve millet gerçekleriyle, iktidarı yüzleştirmekte kararlıyız” dedi. DAVUTOĞLU: “TARTIŞMALARIN ÖNÜNÜ AÇMASINI TAVSİYE EDİYORUM”Grup toplantısında açıklamalarda bulunan Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir murakabe çağrısında bulunduğunu belirterek, “Eğer iktidar sahipleri kendilerini yenilemeyi düşünmezse muhalefetin her çağrısını düşmanca bir tehdit olarak algılar. Ama iktidar sahipleri bir kez murakabeye başlamışlarsa bu hayra alamettir. Eleştiririz ama doğru bir murakabeyi de sonuna kadar destekleriz. Çok yakın takip ediyorum. Şu anda AK Parti iktidarında samimi, geçmiş muhasebesi yapan öbek öbek gruplar tartışıyorlar. Kimisi basına yansıyor, kimisi Çankaya’da hiçbir bedel ödemeden neredeyse ‘devletin kanun bekçisi benim’ diyen danışmanlar tarafından saldırıya uğruyor, racon kesiliyor ama tartışma yayılıyor. Ben bunu çok büyük bir sağlık işareti olarak görüyorum. Sayın Cumhurbaşkanı’na bu tartışmaları engellemek yerine bu tartışmalarının önünü açması tavsiyesinde bulunuyorum” ifadelerini kullandı.

Dün — 24 Nisan 2024Ana akış

TBMM Genel Kurulu’nda CHP ve MHP arasında 'Manisa' tartışması

24 Nisan 2024 at 21:55
TBMM Genel Kurulu, bugün TBMM Başkanvekili Celal Adan başkanlığında toplandı. Saadet Partisi’nin kamu kurumlarındaki israfın hangi boyutlara ulaştığının tespit edilmesi için verdiği araştırma önergesinin gündemin önüne alınmasına ilişkin grup önerisinin görüşmeleri sırasında belediyelerin borçları gündeme geldi.  CHP Ankara Milletvekili Umut Akdoğan, "Biz engel olmasaydık eğer 500 milyon parayı Manisa Belediyesi'nin bütçesinden 150 milyon parayı da Manisa Belediyesi'ne bağlı MASKİ'nin bütçesinden ödemeye kalkışacaktınız" dedi. MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, Akdoğan’ın söylediklerinin "çarpıtma" olduğunu savunarak "Yapılması gereken harcamalar yapılır. Bunda bir yanlışlık görürseniz de hukuk yolu açıktır" diye konuştu. CHP Ankara Milletvekili Umut Akdoğan, yerel seçimlerin ardından AKP ve MHP'den CHP'ye geçen belediyelerdeki borçlara dikkat çekerek, şunları söyledi: “2 MİLYON LİRAYA SÜTLÜ TATLI, 2 MİLYON LİRAYA SU BÖREĞİ”"Üsküdar Belediyesi 2 milyon TL sütlü tatlı almış. 19 Mart'ta ihalede de 2 milyon liraya su böreği almışsınız. 31 Mart'ta yerel seçimler bitmiş 5 milyon TL'lik porselen kupa ihalesi yapmışsınız. Tuzla Belediyeniz 2 Nisan'da 62 milyon liralık bir ihale yapmış. Denizli Belediye Başkanımız Bülent Nuri Çavuşoğlu 45 arabayı Denizli meydanına dizdi. Ne oldu da bize bol gelen size dar geldi anlamıyorum. Tam onu anlamıştık Yunus Emre Belediyemiz, büyükşehir belediyesi olmamasına rağmen 48 arabayı meydana dizdi, ‘Bunlar bizi fazla geldi’ dedi. Yenişafak, Türkiye ve Sabah gazetesinin yılda 426 milyon lira aldığı Kastamonu Belediyesi'nde bu iş kesildi. Cizre Belediyesi'nin devrini bir saat geciktirdiniz, bir saat içinde 30 milyon parayı belediyenin kasasından çıkarttınız. Manisa Belediyesi'nde biz engel olmasaydık eğer 500 milyon parayı belediyenin bütçesinden 150 milyon parayı da Manisa Belediyesi'ne bağlı MASKİ'nin bütçesinden ödemeye kalkışacaktınız" dedi.  AKÇAY: "YANLIŞLIK GÖRÜRSENİZ HUKUKİ YOL AÇIKTIR"Sataşma gerekçesiyle söz alan MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, Akdoğan'ın Manisa Büyükşehir Belediyesi’ne ilişkin sözlerinin "çarpıtma" olduğunu savunarak "Bir dönemde yapılan harcamaların daha sonra kazanan belediye başkanları tarafından yerine getirilmesi gerekir. Manisa’da şu oldu maalesef. Daha seçim gecesi, seçim sonuçlanmadan, Manisa Büyükşehir Belediyesi'nin muhasebe yetkilileri aranıp hakaret, tehdit edildi, küfredildi. Harcamalara imza atılmaması konusunda tahkir edildi. Memurlar baskı altına alındılar. Yapılması gereken harcamalar yapılır. Bunda bir yanlışlık görürseniz de hukuk yolu açıktır" ifadelerini kullandı.  AKDOĞAN: "ÖDENMESİ GEREKEN BİR ŞEYSE ÖDERİZ"Akdoğan ise "Küfür de şiddet de tehdit de yok. Ama Belediye Başkanımız gitti, Manise Belediyesi’nin önünden şu çağrıyı yaptı: Siz bu ödemeyi yapamazsınız. Seçimi 31 Mart’ta seçimi kaybetmiş, 1 Nisan’da apar topar 650 milyon lira ödeme yapmış, kaçıyor mu? Biz göreve geliyoruz ödenmesi gereken bir şeyse öderiz. Ödenmemesi gereken bir şeyse ödemeyiz. 650 milyon lira, 1 katrilyona yakın para... Seçimi kazanan belli, kaybeden belli. Neyi beklemiyorlar, bekleyecekler, gelen ödeyecek. Yangından mal kaçırır gibi halkın parasını sağa sola savurmak yok" yanıtını verdi.    

Yanıkömeroğlu'nun katılımıyla CHP'nin milletvekili sayısı 126 oldu

24 Nisan 2024 at 16:06
İYİ Parti İstanbul Milletvekili Ayşe Sibel Yanıkömeroğlu, partisinin, kuruluş amaç ve ilkelerinden uzaklaştığını belirterek 6 Aralık 2023’de istifa etmişti. Yanıkömeroğlu, bugün CHP’ye katıldı. Yanıkömeroğlu’na rozetini TBMM grup toplantısında Genel Başkan Özgür Özel taktı. 31 Mart yerel seçimlerinde aday gösterilen 4 milletvekilinin belediye başkanı seçilmesi nedeniyle milletvekillikleri düşmüş, CHP'nin milletvekili sayısı 129'dan 125'e inmişti. Yanıkömeroğlu'nun katılmasının ardından CHP’nin milletvekili sayısı 126'ya yükseldi.

Saadet Partisi Denizli İl Başkanı Özeren'den Zeybekci'ye tepki: Toplu iğne dahi satışına karşıyız

24 Nisan 2024 at 04:30
Saadet Partisi Denizli İl Başkanı Avukat Abdullah Özeren, işgalci İsrail’le ticaret konusunda AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nihat Zeybekci’nin yaptığı açıklamaya ilişkin, “Siyonist işgalci İsrail’e bir toplu iğne dahi satılmasına karşıyız. ‘1 alıp 6 sattığımız ülke’ diyerek katil Siyonistlerin Gazze’de katlettikleri on binlerce masumun kanını basit ve iğreti cümlelerle ‘eyvallah, nefretle şiddetle kınıyoruz’ diyerek hafifleştiren Nihat Zeybekci’yi başını iki elinin arasına alıp düşünmeye davet ediyoruz” dedi. Özeren, yaptığı açıklamada Zeybekci’nin sözlerine tepki göstererek, “Biz kısıtlama değil bir toplu iğnenin dahi işgalci İsrail’e satılmasına karşıyız. Bu bir kişinin değil Türkiye’nin, milletimizin talebidir” diye konuştu. İsrail’in 7 Ekim’de saldırılarını başlattığını hatırlatan Özeren, Saadet Partisi’nin ilk günden itibaren çalışmalar yürüttüğünü belirterek, “Bizim meclisteki milletvekillerimizin birinci amacı Türkiye’yi fiili olarak harekete geçirmekti. Grubumuzun milletvekilleri araştırma komisyonu önerisi, gündem önerisi, soru önergeleri; yani Meclis’te yapılabilecek ne varsa biz Saadet Partisi olarak yaptık. Parti grubumuzdan dört milletvekilimiz bombardıman ve abluka altındaki Gazze’ye yapılan insani yardım çalışmalarını desteklemek ve yerinde incelemek amacıyla Mısır’a giderek temaslarda bulundular. Yine bir vekilimiz Hasan Bitmez Meclis kürsüsünde İşgalci İsrail’in zulümlerini, akıttığı kan ve gözyaşlarını aktarıp ticaretin kesilmesi için haykırırken vefat etti. Bizim dediğimiz gibi esas iş, yöneticilerimize düşüyor” dedi.  “BAŞINI İKİ ELİNİN ARASINA ALIP DÜŞÜNMELİ”İsrail ile ticaretin kesilmesi için çağrıda bulunan Özeren, ellerinde yetki bulunan kişilerin adım atması gerektiğini belirterek, “Geldiğimiz noktada Ticaret Bakanlığı birçok üründe İsrail’le ticareti kısıtladığını ilan etti. Biz kısıtlama değil bir toplu iğnenin dahi işgalci İsrail’e satılmasına karşıyız. Bu bir kişinin değil Türkiye’nin, milletimizin talebidir” ifadelerini kullandı. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nihat Zeybekci’nin, “Bir alıp altı sattığımız bir ülke” sözlerini anımsatan Özeren, Zeybekci’nin Denizli’den seçilerek milletvekilliği, bakanlık gibi görevlere geldiğini hatırlatarak, “Biz Saadet Partililer, Millî Görüşçüler olarak Siyonist işgalci İsrail’e bir toplu iğne dahi satılmasına karşıyız. ‘1 alıp 6 sattığımız ülke’ diyerek katil Siyonistlerin Gazze’de katlettikleri on binlerce masumun kanını basit ve iğreti cümlelerle ‘eyvallah, nefretle şiddetle kınıyoruz’ diyerek hafifleten Nihat Zeybekci’yi başını iki elinin arasına alıp düşünmeye davet ediyoruz” dedi.

Çalışkan'dan Özhaseki'ye: İtiraf yetmez, çözüm üretin!

24 Nisan 2024 at 11:01
Bakan Özhaseki, geçtiğimiz günlerde yaptığı bir konuşmada, "Anadolu coğrafyasını adeta talan ettik. Ağaçlarımızı yok ettik, ormanlarımızı da kel hale getirdik" ifadelerini kullanmıştı.  Çalışkan, Özhaseki'nin çevre tahribatına ilişkin açıklamalarını yerinde bulduğunu ancak suçun itiraf edilmesinin sorumluluğu ortadan kaldırmadığını vurguladı. Çalışkan, Bakan Özhaseki ve AK Parti iktidarının bundan sonraki süreçte üzerine düşeni yapması gerektiğini belirterek, "Size düşen mazeret üretmek değil, çözüm üretmektir." dedi.  DEPREM BÖLGESİNDE EVLERİN YANINA TAŞ OCAĞI YAPILIYOR Saadet Partili Çalışkan, deprem bölgelerindeki sorunlara da dikkat çekerek, Çevre Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporu zorunluluğunun kaldırılmasına tepki gösterdi. Çalışkan, "Sayın Bakan itirafında samimiyse önce buna el atmalı. Bugün deprem bölgesinde evlerin yanına taş ocağı yapılıyor." ifadelerini kullandı.

Bülent Kaya: Meclise teklif getiriyoruz AKP ve MHP oylarıyla reddediliyor!

24 Nisan 2024 at 10:17
Türkiye Büyük Millet Meclisinde Saadet Partisi Grup Toplantısı gerçekleştirildi. Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Bülent Kaya, Saadet Grup Toplantısı'nda konuştu. İŞGALCİ İSRAİL 15 BİN ÇOCUĞUMUZU KATLETTİİstanbul Milletvekili Bülent Kaya'nın konuşmasından öne çıkanlar şunlar oldu: "İşgalci İsrail bilerek ve isteyerek doğrudan çocukları hedef alan bir zalimliği ortaya koymaktadır. 7 Ekim'den bu yana 15 bin çocuğumuz katledildi. Bugün BM, AB suskun İİT aciz. İsrail'in katlettiği çocuklar için ne zaman harekete geçeceksiniz! Gazze’de çocuklar açken, tonlarca kiloluk bombalar altında can verirken sessiz kalanlar; insan haklarını ağızlarına dahi almaya cesaret etmemeliler. Gazi Meclisimiz bir an evvel harekete geçmeli ve tüm dünyaya örnek olacak kararlara imza atmalıdır. Teklif getiriyoruz AK Parti ve MHP oylarıyla reddediliyor. İktidarın muhalefetten gelen teklifleri reddetme ezberinden vazgeçmelidir. Ne bizden gelen işleri kabul ediyorsunuz ne de bu milletin yüreğine su serpecek bir adım atıyorsunuz! Tasarrufa vatandaşların maaşlarından değil saray bürokratlarının, kamu bürokratlarının harcamalarından başlayalım. IMF'nin verdiği ödevleri yapmak yerine bu çatı altında ekonomimizi düze çıkaracak işlere hep beraber kafa yoralım."

Saadet Partisi Grup Toplantısı başladı

24 Nisan 2024 at 10:17
Türkiye Büyük Millet Meclisinde Saadet Partisi Grup Toplantısı gerçekleştiriliyor... İŞGALCİ İSRAİL 15 BİN ÇOCUĞUMUZU KATLETTİİstanbul Milletvekili Bülent Kaya'nın konuşmasından öne çıkanlar şunlar oldu: "İşgalci İsrail bilerek ve isteyerek doğrudan çocukları hedef alan bir zalimliği ortaya koymaktadır. 7 Ekim'den bu yana 15 bin çocuğumuz katledildi. Bugün BM, AB suskun İİT aciz. İsrail'in katlettiği çocuklar için ne zaman harekete geçeceksiniz!" AYRINTILAR GELECEK

Sadedet Partisi Denizli İl Başkanı Özeren'den Zeybekci'ye tepki: Toplu iğne dahi satışına karşıyız

24 Nisan 2024 at 04:30
Saadet Partisi Denizli İl Başkanı Avukat Abdullah Özeren, işgalci İsrail’le ticaret konusunda AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nihat Zeybekci’nin yaptığı açıklamaya ilişkin, “Siyonist işgalci İsrail’e bir toplu iğne dahi satılmasına karşıyız. ‘1 alıp 6 sattığımız ülke’ diyerek katil Siyonistlerin Gazze’de katlettikleri on binlerce masumun kanını basit ve iğreti cümlelerle ‘eyvallah, nefretle şiddetle kınıyoruz’ diyerek hafifleştiren Nihat Zeybekci’yi başını iki elinin arasına alıp düşünmeye davet ediyoruz” dedi. Özeren, yaptığı açıklamada Zeybekci’nin sözlerine tepki göstererek, “Biz kısıtlama değil bir toplu iğnenin dahi işgalci İsrail’e satılmasına karşıyız. Bu bir kişinin değil Türkiye’nin, milletimizin talebidir” diye konuştu. İsrail’in 7 Ekim’de saldırılarını başlattığını hatırlatan Özeren, Saadet Partisi’nin ilk günden itibaren çalışmalar yürüttüğünü belirterek, “Bizim meclisteki milletvekillerimizin birinci amacı Türkiye’yi fiili olarak harekete geçirmekti. Grubumuzun milletvekilleri araştırma komisyonu önerisi, gündem önerisi, soru önergeleri; yani Meclis’te yapılabilecek ne varsa biz Saadet Partisi olarak yaptık. Parti grubumuzdan dört milletvekilimiz bombardıman ve abluka altındaki Gazze’ye yapılan insani yardım çalışmalarını desteklemek ve yerinde incelemek amacıyla Mısır’a giderek temaslarda bulundular. Yine bir vekilimiz Hasan Bitmez Meclis kürsüsünde İşgalci İsrail’in zulümlerini, akıttığı kan ve gözyaşlarını aktarıp ticaretin kesilmesi için haykırırken vefat etti. Bizim dediğimiz gibi esas iş, yöneticilerimize düşüyor” dedi.  “BAŞINI İKİ ELİNİN ARASINA ALIP DÜŞÜNMELİ”İsrail ile ticaretin kesilmesi için çağrıda bulunan Özeren, ellerinde yetki bulunan kişilerin adım atması gerektiğini belirterek, “Geldiğimiz noktada Ticaret Bakanlığı birçok üründe İsrail’le ticareti kısıtladığını ilan etti. Biz kısıtlama değil bir toplu iğnenin dahi işgalci İsrail’e satılmasına karşıyız. Bu bir kişinin değil Türkiye’nin, milletimizin talebidir” ifadelerini kullandı. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nihat Zeybekci’nin, “Bir alıp altı sattığımız bir ülke” sözlerini anımsatan Özeren, Zeybekci’nin Denizli’den seçilerek milletvekilliği, bakanlık gibi görevlere geldiğini hatırlatarak, “Biz Saadet Partililer, Millî Görüşçüler olarak Siyonist işgalci İsrail’e bir toplu iğne dahi satılmasına karşıyız. ‘1 alıp 6 sattığımız ülke’ diyerek katil Siyonistlerin Gazze’de katlettikleri on binlerce masumun kanını basit ve iğreti cümlelerle ‘eyvallah, nefretle şiddetle kınıyoruz’ diyerek hafifleten Nihat Zeybekci’yi başını iki elinin arasına alıp düşünmeye davet ediyoruz” dedi.

Dünden önceki günAna akış

TBMM Başkanı Kurtulmuş'tan 23 Nisan resepsiyonunda yeni anayasa mesajı

23 Nisan 2024 at 22:09
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, TBMM'nin açılışının 104. yıl dönümü ile 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla Meclis'te verdiği resepsiyonda gazetecilerin sorularını yanıtladı. Kurtulmuş, "Yeni anayasa tartışmalarını yaparken özellikle üsluba da herkesin dikkat etmesini tavsiye ederiz. Burada birliği, bütünleşmeyi sağlayacak olan anayasa çalışmalarının, bir ayrışma vesilesi olmamasını temenni ederiz" dedi. TBMM Genel Kurulunun bugünkü özel oturumunda yeni anayasa konusundaki açıklamaları anımsatılarak siyasi partilerde görüşme takviminin sorulması üzerine Kurtulmuş, en kısa sürede TBMM'de grubu bulunan bütün siyasi partilerle görüşeceğini belirtti. Yeni bir anayasa yapabilmenin ilk koşulunun, siyasi iklimin oluşturulması olduğunu dile getiren Kurtulmuş, "Hiçbir önyargı içerisinde olmadan, herkesin bu işe samimi bir şekilde destek olabileceği zemini oluşturmaktır. Bunun için de temasları artıracağız. Partiler birbirlerine gidip gelecekler. Bendeniz Meclis Başkanı olarak hem grubu bulunan hem grubu bulunmayan siyasi partilerin görüşlerini, artı Türkiye'deki sivil toplum kuruluşlarının, üniversitelerin, hukuk camiasının görüşlerini alarak fikri olan herkesin bu sürece samimi katkı sağlamasını temin edeceğiz." diye konuştu. Meclis Başkanı Kurtulmuş, anayasaların ulusal mutabakat metinleri olduğuna işaret ederek, "Yeni anayasa tartışmalarını yaparken özellikle üsluba da herkesin dikkat etmesini tavsiye ederiz. Burada birliği, bütünleşmeyi sağlayacak olan anayasa çalışmalarının, bir ayrışma vesilesi olmamasını temenni ederiz. Bunun için bu iklimi oluşturmak; iyi bir üslupla, doğru yöntemlerle ve doğru zeminde, yani TBMM'de bu işi gerçekleştirmek için gayret sarf edeceğiz. Bu, TBMM'nin vazifesidir." değerlendirmesinde bulundu. "Ümit ederim ki herkes eteklerindeki taşları dökerek bu anayasa sürecine katkı verir"Yeni bir anayasa mı yoksa anayasa değişikliği mi yapılacağının sorulması üzerine TBMM Başkanı Kurtulmuş, şimdiye kadar esasa ilişkin hiçbir fikir beyan etmediğini söyledi. "Usul, esasa mukaddemdir." diyen Kurtulmuş, öncelikle işin nasıl yapılacağına yönelik usulün belirlenmesi gerektiğini, bunun esastan daha önemli olduğunu ifade etti. Numan Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Önce bunun belirlenmesi lazım. Bu da tabii ki anayasanın nasıl olacağına karar verecek olan TBMM'deki milletvekilleri ve onların üyesi olduğu siyasi partiler olduğuna göre, bütün siyasi partilerin çoğunluğunun kabul edebileceği bir yöntemin oluşması lazım. Arzumuz, daha evvel bunu Meclis'teki iftar yemeğinde de ifade etmiştim, inşallah bu samimi gayretleri ortaya koyduktan sonra TBMM'de çok büyük çoğunlukla, referanduma gitmeye ihtiyaç olmayacak bir çoğunlukla, yani 400 milletvekilinin üstünde bir desteği bularak anayasa çalışması yapılır. Buna 'yeni anayasa' mı, 'anayasa değişikliği' mi dersiniz, bu benim tek başıma vereceğim bir karar değil. Bu, siyasi partilerin yöneticilerinin, yetkililerinin, genel başkanlarının, grup başkanvekillerinin, Meclis'teki milletvekillerinin vereceği bir karardır. Bu görüşmelerden önce bunları konuşmanın erken olduğu kanaatindeyim. Türkiye'nin sorunlarının ne olduğunu ve bunların nasıl çözüleceğini de biliyoruz. Ümit ederim ki herkes eteklerindeki taşları dökerek bu anayasa sürecine katkı verir.""Vazifemiz, doğru tartışma zemininin ortaya çıkmasını temin etmek"Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın resepsiyon sonrası CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve siyasi parti temsilcileri ile görüşmesinin sorulması üzerine de "Öyle oldu. Sayın Cumhurbaşkanı'mız en kısa süre içerisinde, muhtemelen önümüzdeki hafta içerisinde CHP'nin Genel Başkanı Sayın Özgür Özel'i kabul edecektir. Artık kendi takvimi içerisinde onu gerçekleştirecektir." ifadelerini kullandı. Bir gazetecinin görüşmeye ilişkin "Nasıl bir hava vardı?" sorusuna da Kurtulmuş, "Gayet güzel, samimi, bugünkü Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımızın ruhuna uygun ortamda gerçekleşti" dedi. CHP Genel Başkanı Özel'in, TBMM Genel Kurulundaki özel oturumda yeni anayasa konusundaki sözleri anımsatılarak, görüşlerinin sorulması üzerine Kurtulmuş, "Mühim olan, bu süre içerisinde herkesin fikirlerini açık yüreklilikle ortaya koymasıdır. Herkesin söylediği fikre saygı duyarız. Ama bu süre içerisinde görüşler ortaya çıkmalıdır, bir diyalog sağlanabilmelidir. Eğer böyle bir diyalog ortaya çıkar ve bir sonuç elde edilebilirse bu, Türkiye için, 28. Dönem TBMM için önemli bir başarı olur." yanıtını verdi. "İnşallah haftaya görüşmelere başlayacağım"TBMM Başkanı Kurtulmuş, yeni anayasa tartışmalarına ilişkin başka bir soruyu da şöyle yanıtladı: "Şimdiye kadar iki sefer anayasa ile ilgili konuştum; hiçbir yerde, hiçbir konuşmamda esasa ilişkin bir tek cümle etmedim. 64. madde ya da 1921 Anayasası ile ilgili söylediğim şey, sadece bir benzetmeden ibarettir. Nasıl geçmişte 64 madde üzerinde anlaşıldıysa, bugün belki partiler bir araya gelecek, daha çok madde üzerinde anlaşacaklar, dedim. Ya da Türkiye'de çok geniş, kapsayıcı, kuşatıcı bir anayasa yapılabilir, dedim. İçerikle ilgili hiçbir açıklamam, '64 maddeyi esas alalım, bunun üzerine tartışalım' gibi bir cümlem yoktur. Çünkü Meclis Başkanı olarak özellikle içeriğe ilişkin yönlendirici bir üslup kullanmaktan kaçınırım. Çünkü bizim buradaki vazifemiz doğru tartışma zemininin ortaya çıkmasını temin etmektir."Kurtulmuş, görüşme takvimine yönelik sorular üzerine, "Partilerle konuşacağız. Meclis buna karar verir. Ben inşallah haftaya görüşmelere başlayacağım." şeklinde konuştu.

İYİ Parti Ankara İl Başkanı Önder, görevinden istifa etti

23 Nisan 2024 at 18:16
İYİ Parti Ankara İl Başkanı Akif Sarper Önder, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, İYİ Partinin 27 Nisan'da olağanüstü kurultaya gideceğini anımsattı. Kurultayın hayırlı olmasını dileyen Önder, şunları kaydetti: "31 Mart'ta seçimlerin gerçekleşmesine az bir zaman kala kurucu Genel Başkanım Meral Akşener Hanımefendinin olurlarıyla atandığım, il teşkilatımızı kurumsal bir yapıya dönüştürmek ve seçimlerde de başarılı olmak adına yönetim kurulu ve divan üyesi arkadaşlarımla birlikte yürütmüş olduğum Ankara İl Başkanlığı görevimi bugün itibarıyla sonlandırdığımı tüm kamuoyuna duyururum. Birbirinden kıymetli genel başkan adayı ağabeylerimizle öncesinde yapmış olduğum görüşmelerimde kendilerine de bildirdiğim bu kararımın tek nedeni, yeni seçilecek olan genel başkanımızın elini rahatlatarak, yeni dönemde çalışmak isteyebileceği bir partilimin Ankara İl Başkanlığı görevine getirilme düşünceleri için imkan verebilmektir."

“Kamuda mülakatlar ne zaman kaldırılacak?”

22 Nisan 2024 at 15:40
CHP Gaziantep Milletvekili Hasan Öztürkmen, Adalet Bakanlığı Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Sınavı'nda yaşanan “mülakat skandalı” belgeleriyle paylaşmış, Öztürkmen’in ANKA Haber Ajansı ile paylaştığı belgelere göre, 19 Ağustos 2023’te yapılan sınavda 91, 90, 88, 86 gibi puanlar almasına karşın adayların girdiği sözlü mülakatta başarısız olduğu görülmüştü. Konuyu Meclis gündemine taşıyan Öztürkmen, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın yanıtlaması istemiyle soru önergeleri verdi. Öztürkmen, Yılmaz’a “Kamuda mülakatlar ne zaman kaldırılacaktır?” sorusunu yöneltti. "HAKSIZLIK BİTENE KADAR MÜCADELE ETMEYE KARARLIYIZ"Öztürkmen, “91 puan alan eleniyor, 70 puan alan atanıyor. İl birincisi mülakatta “başarısız” sayılırken, son sıradakiler yükselme alarak müdür yapılıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçimlerden önce “Mülakatı kaldıracağız” demişti. Bırakın kaldırmayı, kamuda torpil katmerleşti… Günlerdir mülakat mağdurlarıyla görüşüyoruz. Bizim yüz yüze görüştüklerimizin sayısı 100’ü aştı. Ancak ülkemizde bu haksızlığa uğrayanların sayısı yüz binlerle ifade ediliyor. Onların sesi olmaya, bu haksızlığı bitirene kadar mücadele etmeye kararlıyız” ifadelerini kullandı. Öztürmen, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a şu soruları yöneltti: “Söz konusu sözlü sınavda hangi sorular sorulmuş, puanlamalar hangi kriterlere göre yapılmıştır Sözlü sınav sonrası neden adayların başarı puanları açıklanmamaktadır? Sözlü sınavlarda kamera ve ses kaydı alınmış mıdır? Alındıysa talep eden adaylarla paylaşılacak mıdır? Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 11 Nisan 2023 tarihinde, AK Parti Milletvekili Aday Tanıtım Toplantısı'nda ‘Kamuda mülakatları kaldıracağız’ sözü vermişti. Bu açıklama sonrası, bakanlığınıza Cumhurbaşkanlığı kurumundan, mülakatların kaldırılması yönünde bir talimat gelmiş midir? Geldi ise neden uygulanmamıştır? Adalet Bakan Yardımcısı Ramazan Can'ın geçen yıl, ‘torpil yazışmaları’ olarak kamuoyuna yansıyan mesajlarında adı geçen adaylar, sözlü sınavda başarılı olmuş mudur?”“ERDOĞAN TALİMAT VERDİ Mİ?”Öztürkmen, Cumhurbaşkanı Cevdet Yılmaz’ın yanıtlaması için verdiği soru önergesinde ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın verdiği “Kamuda mülakatı kaldıracağız” sözünü hatırlattı. Öztürkmen, Yılmaz’dan şu soruların yanıtını istedi: “Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 11 Nisan 2023 Salı günü, AK Parti Seçim Beyannamesi ve Milletvekili Aday Tanıtım Toplantısı'nda "Kamuda mülakatları kaldıracağız" sözü vermişti. Bu sözün gereği olarak, hangi planlamalar yapılmaktadır? Kamuda mülakatlar (sözlü sınavlar) ne zaman kaldırılacaktır? Sayın Cumhurbaşkanı, verdiği söz gereği, siz ya da ilgili Cumhurbaşkanlığı yetkililerine ve kabinesine bir talimat vermiş midir? Verdi ise, sözün üzerinden yaklaşık bir yıl geçmesine rağmen neden adım atılmamıştır? Adalet Bakanlığı Personeli Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Sözlü Sınavı'na ilişkin gündeme gelen “torpil” ve “kayırmacılık” iddialarının araştırılması için müfettiş görevlendirecek misiniz? Söz konusu sınavın iptal edilmesi yönünde, çok sayıda adaydan gelen taleplere karşı hangi adımları atmayı planlıyorsunuz?”               

İYİ Partili Bilge Yılmaz sert açıklamalar yaparak partisinden istifa etti

21 Nisan 2024 at 18:03
İYİ Parti Ekonomi Politikaları Başkanı Bilge Yılmaz, partisine sert eleştirilerde bulunarak partisinden istifa ettiğini kamuoyuna duyurdu. Yılmaz 'Elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışmış olmanın huzuruyla İYİ Parti’den ayrılıyorum' dedi. İstifa açıklamasının diğer bölümünde Yılmaz, "Bir yılı aşkın süredir yapılan yanlış tercihler beni İYİ Parti'den ayrılmaya ve ülkemiz için yeni bir yapı altında çalışmaya itiyor" dedi.  İşte Bilge Yılmaz'ın sosyal medyadan yaptığı paylaşım şu şekilde; Sevgili İYİ Partililer, 2021 senesinden bu yana daha demokratik ve daha müreffeh bir ülkede yaşamak için sizlerle birlikte siyasi bir mücadele verdim. Türkiye'ye gelirken, iktidara destek verenler dâhil daha iyi bir Turkiye hayal eden milyonlarca makul seçmeni  İYİ Parti'nin ikna edebileceğini ve bunu başarabilecek kadro ve söylemlere sahip olduğunu düşünüyordum. Açıkçası, beklentilerimde beni yanıltmayan birçok uzmanlık sahibi ve düzgün karakterli insanla tanıştım partide. Beni partim için çalışmaya bu insanların samimiyeti ve ülkelerine duyduğu sevgi teşvik etti, yüreklendirdi. İYİ Parti, doğru bir kurumsal yapı ve güçlü liderlik ile seçmenin talep ettiği boşluğu doldurmaya aday bir aktördü.Ne var ki, zaman içinde partinin zaafiyetlerini hep birlikte gördük. Partimizin kurumsal yapısı kişilerin çıkar, eğilim ve beklentileri karşısında çöktü. Parti lideri Sn. Meral Akşener ise Altılı Masa sürecinin her aşamasında kötü bir müzakere süreci yürüttü ve Kemal Kılıçdaroğlu adaylığını önleyemedi. Bu süreç, 3 Mart günü sert ve duygusal bir tepkiyle masadan ayrılma ve 3 gün sonra 7 cumhurbaşkanı yardımcılığı modelini kabul ederek masaya dönmeyle sonuçlandı. Bu tutarsızlık liderin siyasi kredisini tüketti. Geride kalan bir sene içinde ise sürekli olarak bir mağdur psikolojisi içinde ve yaşadığı bütün sorunların kaynağını dışarıda arayan, kendini sadece dışarıya düşmanlık ederek meşrulaştıran bir liderlik tarzı izledik. Artık kendi dışına konuşamayan, toplumun sadece sansasyonel haberler ve skandallarla ilgisini çekebilen bir parti kaldı geriye. Birçok iyi niyetli, temiz karakterli insan milletvekili aday listelerine ve belediye başkan adaylarına baktıkça haksızlığa uğradığını, emeğini boş yere heba ettiğini düşünüyor. Partiye oy veren vatandaşlar ise tepkilerini ya sandığa gitmeyerek ya da başka partilere oy vererek gösteriyor. Geldiğimiz nokta budur. 2023 yılında birçok kez İYİ Parti’nin ülkemizde iyi bir yönetime kavuşması için kilit bir görevi olduğunu ve kurumsal problemlerini çözmek zorunda olduğunu hem yetkili kurullarda hem de kamuya açık bir şekilde dile getirdim. Genel başkanımızın ricası ile Aralık 2023’te parti liderliğine son bir şans vermek için geri çekildim. Maalesef kötü gidiş devam edince 28 Şubat 2024’te şahsi çıkarların ortak hedeflerin önüne geçtiğini, muhalefet partilerinin genel seçim kazanabilmesi için yeniden yapılandırılması gerektiğini açıkladım. Önümüzde bir kongre süreci var ve Sn. Meral Akşener örnek bir davranış göstererek aday olmayacağını açıkladı. Ne var ki, İYİ Parti'nin bu cendereden çıkabilmesi mevcut genel başkan adaylarının rekabetinin yarattığı atmosfer ile mümkün olmayacak. Bu süreçte umudum başkaydı. Parti olarak geldiğimiz noktayı ortak akıl ile ele almalı ve meseleyi genel başkanlık rekabetinin ötesine taşımalıydık. İYİ Parti'nin meselesi kimin genel başkan olacağı değil partinin nasıl yeniden toplumun tamamına konuşabilecek ve umut veren bir yapıya dönüşeceğidir. Görüyorum ki, bu noktanın çok uzağındayız.Bir yılı aşkın süredir yapılan yanlış tercihler beni İYİ Parti'den ayrılmaya ve ülkemiz için yeni bir yapı altında çalışmaya itiyor. Ancak seçim sürecinde partiye zarar vermemek ve delegenin bana verdiği GİK üyeliği yetkisine ihanet etmemek için bekledim. Elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışmış olmanın huzuruyla İYİ Parti’den ayrılıyorum. İYİ Parti’de birlikte çalışma fırsatı yakaladığım tüm vatansever insanlara minnettarım. Başta genel başkan adayları olmak üzere herkese gelecek kongrede başarılar diliyorum."Sevgili İYİ Partililer, 2021 senesinden bu yana daha demokratik ve daha müreffeh bir ülkede yaşamak için sizlerle birlikte siyasi bir mücadele verdim. Türkiye'ye gelirken, iktidara destek verenler dâhil daha iyi bir Turkiye hayal eden milyonlarca makul seçmeni İYİ Parti'nin… — Bilge Yılmaz (@ProfBilgeYilmaz) April 21, 2024

Saadet Partisi'nde seçim sonuçları değerlendirildi

21 Nisan 2024 at 04:30
Saadet Partisi İl Başkanları ve İl Müfettişleri Toplantısı, parti genel merkezinde, Genel Başkan Temel Karamollaoğlu başkanlığında gerçekleştirildi. Toplantıda, seçim sonuçları değerlendirmesi yapıldı. Kapsamlı bir şekilde gerçekleştirilen değerlendirme toplantısında, ileriye dönük yol haritasına ilişkin istişarelerde bulunuldu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mısır Dışişleri Bakanı Şukri'yi kabul etti

20 Nisan 2024 at 18:51
Dolmabahçe Çalışma Ofisi'ndeki kabul, basına kapalı gerçekleşti. Görüşmede Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanı Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı Büyükelçi Akif Çağatay Kılıç eşlik etti.

Salihli Belediyesi'nin borcu 108 milyon lira olarak açıklandı

20 Nisan 2024 at 17:49
Manisa'nın Salihli ilçesi Belediye Başkanı Mazlum Nurlu, CHP Genel Merkezi'nde başlayan "İktidar Yolunda CHP Belediyeciliği Çalıştay"ına katıldı. Nurlu, yaptığı açıklamada, şunları söyledi: "Devraldığımız borç, Türkiye genelinde büyük bir sıkıntı. Manisa'nın Salihli ilçesinde de yaklaşık 108 milyon borçla devraldık. Bunun yanı sıra bu son 10 yıllık süreç içerisinde de belediyeye ait birçok gayrimenkul satıldı. Biz borçlu devraldık ama hakkından geleceğiz. Bu kadar büyük bir borç beklemiyordum. Çünkü 10 yıllık süre içerisinde ciddi sayıda gayrimenkuller satılmıştı. Dolayısıyla bu kadar çok çıkması bizi üzdü. Bu konuda incelemelerimiz de devam ediyor. Usulsüzlüklerle ilgili hem duyumlarımız hem bilgimiz var, İçişleri Bakanlığı'ndan da denetçiler talep ettik bir şey varsa ortaya çıkartıp, halkımızla da paylaşacağız. Salihli nüfusumuz 170 bin sadece. Öyle şatafatlı makam odamız yok ama az önce Uşak Belediye Başkanımızla görüştük. Çok ciddi ifadelerde bulundu. Türkiyem açısında üzücü bir durum. Buradaki partimizle görüşmede de 'incelemelerinizi devam ettirin' yönünde telkinde bulunuldu." 

Saadet Partisi’nde hafta sonu yoğun mesai

20 Nisan 2024 at 04:30
Bugün Saadet Partisi Genel Merkezinde Genel Başkan Temel Karamollaoğlu başkanlığında, il başkanları ve il müfettişleri toplantısı gerçekleştirilecek. Yarın ise Genel İdare Kurulu (GİK) toplantısı yapılacak. Toplantıda, seçim sonuçlarının değerlendirilmesi ve yol haritasının belirlenmesi bekleniyor.

❌
❌