Normal görünüm
Temmuzda maaş zammı ne olur?
Altın fiyatları yükseliyor!
- Milli Gazete
- Güncel akaryakıt fiyatları (10 Mayıs 2024): İstanbul, İzmir ve Ankara'da benzin ve motorin ne kadar?
Güncel akaryakıt fiyatları (10 Mayıs 2024): İstanbul, İzmir ve Ankara'da benzin ve motorin ne kadar?
25 internet sitesine kapatma talebi
Bir şirket daha BİST'e geliyor
SPK'dan bedelsiz sermaye artırımına onay
‘Milliyet farkı’na 54 bin 694 lira idari ceza
Turizmcinin gözü Ortadoğu’da... Dubai’deki fuara 100’dan fazla Türk şirket katıldı
Sahte site açan dolandırıcıların yeni hedefi kiralık villalar... Villa fareleri
THY Jose Mourinho ile reklam filmi çekti
Şampiyon şefler belli oldu
Türk diasporası iyilik için buluştu
‘Kanatlıda ihracat pazarı kaybedilir’
81 İlde 81 Orman Projesi yeniden hayata geçiyor
‘İhracatın Yıldızları’ ödülü Keskinoğlu’na
Talas’ta açılan 100. Yıl Müzesi’ne ziyaretçi akını
Üniversite- Sanayi işbirliği için imza
Altın fiyatları yükselişte!
- Cumhuriyet
- Hazırgiyimdeki küçülmeye atıf yapan TGSD Başkanı Kaya, 'yeterli destek' istedi: 'Bu faizle çark dönmez'
Hazırgiyimdeki küçülmeye atıf yapan TGSD Başkanı Kaya, 'yeterli destek' istedi: 'Bu faizle çark dönmez'
TikTok bir ilki duyurdu
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: Enflasyon adaletsiz bir yapı ortaya koyuyor
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Enflasyonu düşürmediğiniz sürece ücret artışlarında ne yaparsanız yapın bir süre sonra enflasyon bunu eritiyor. Diğer taraftan enflasyon adaletsiz bir yapı ortaya koyuyor. Düşük, dar ve sabit gelirlileri daha olumsuz etkileyen bir süreçtir. Dolayısıyla ekonomik öngörülebilirlik bakımından da sosyal adalet bakımından da enflasyonu düşürmek bizim için çok çok önemli, buna da odaklanmış durumdayız." dedi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, MÜSİAD tarafından Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen Türkiye'nin Gücü Ödülleri Töreni'nde konuştu.
Yılmaz konuşmasında büyüme, istihdam, bütçe dengeleri, ihracat ve turizmin iyi performans sergilediğini, esas sorunun ise enflasyon olduğunu vurguladı.
Cevdet Yılmaz konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Şu anda vatandaşımızın da bizim de en temel sorunumuz, önceliğimiz artık enflasyon. Orta Vadeli Programı da yaparken bunu temel sorun olarak tarif ettik. Orta vadeli bir perspektifle, çok yönlü politikalarla, araçlarla bir yandan para, maliye politikasıyla, diğer yandan yapısal reformlarla bu sorunu çözme irademizi ortaya koyduk. Sayın Cumhurbaşkanımızın son derece güçlü iradesiyle Orta Vadeli Programımızı paylaştık. Programı da katılımcı bir şekilde hazırladık. İş dünyasıyla görüştük. Çalışan kesimlerle, sivil toplumla, sendikalarla, akademik dünyayla, bütün kesimlerle istişareler yaptık. Daha sonra da toplumla paylaştık. Böylece siyasi belirsizlikleri ortadan kaldırdığımız gibi, geçen yıl yapılan genel seçimlerde politika belirsizliklerini de ortadan kaldırmış olduk. Belirsizliklerin azalması insan psikolojisinde de ekonomide de önemli. Belirsizlikleri ne kadar azaltır, öngörüleri ne kadar arttırırsanız, ekonomik performansı da o ölçüde yükseltirsiniz. Dolayısıyla bu programımızda bunu sağlamış olduk."
"ENFLASYONU DÜŞÜRMEK BİZİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ" Enflasyonu düşürerek kalıcı sosyal refaha sahip olmayı hedeflediklerinin altını çizen Yılmaz, "Enflasyonu düşürmediğiniz sürece ücret artışlarında ne yaparsanız yapın bir süre sonra enflasyon bunu eritiyor. Diğer taraftan enflasyon adaletsiz bir yapı ortaya koyuyor. Düşük, dar ve sabit gelirlileri daha olumsuz etkileyen bir süreçtir. Dolayısıyla ekonomik öngörülebilirlik bakımından da sosyal adalet bakımından da enflasyonu düşürmek bizim için çok çok önemli, buna da odaklanmış durumdayız." dedi. Yılmaz, enflasyonun neden hemen düşmediğine yönelik soruya şu yanıtı verdi: "Birçok denge içinde bunu yapmak durumundasınız. Dünyada da enflasyonla mücadele belli bir zaman alıyor. Hiç büyümeyi düşünmezseniz, istihdama, sosyal, çevresel dengelere hiçbir şeye bakmazsanız, tabii ki çok kısa sürede bir alanda gelişme sağlayabilirsiniz. Ama bunun çok büyük maliyetleri de olur. Dolayısıyla biz orta vadeli bir şekilde aşama aşama ama ne yaptığımızı bilerek bu süreci yönetiyoruz. Bu yılın sonunda inşallah, bugün Merkez Bankamız açıkladı. Yüzde 38, artı eksi belli bir aralık içinde bir öngörümüz var. Gelecek yıl yüzde 20'nin altı. 2026'da ise tek haneli enflasyon diyoruz. 2026'da yeniden tek haneli rakama dönecek şekilde bir program yapmış durumdayız. Bunu sadece laf olarak söylemiyoruz. Altı dolu bir programla, para politikalarıyla, maliye politikalarıyla ve yapısal reformlarla bunu adım adım gerçekleştiriyoruz." Enflasyonun yıllık bazda mayıs ayında en üst noktaya ulaşmış olacağını, aylık bazda ise aslında bir gerileme olduğunu belirten Yılmaz, "Geçen yılın aylık ortalaması 4,3 civarındaydı. Son gelen aylık rakam yüzde 3,1 küsur geldi. Giderek aylık bazda düştüğünü görüyoruz. Ama yıllık etkiyi mayıstan sonra görmeye başlayacağız. Haziran, temmuz, ağustos, eylül başta olmak üzere bu dönemde hızlı bir şekilde enflasyonun düştüğünü hep birlikte göreceğiz." değerlendirmesinde bulundu. KREDİ RİSK PRİMİNDEKİ DÜŞÜŞ Reel ekonomide olduğu gibi finansal piyasalarda da son derece olumlu sonuçlar aldıklarını, geçen yılın ortalarında 700 puanlarda olan kredi risk primi CDS'nin bugün 300 baz puanın altına indiğini kaydeden Yılmaz, "Bunun anlamı, yurt dışından finansman temin eden kamu için, özel sektör için artık çok daha elverişli şartlarda finans temin etmenin önü açılmış durumda. Bir taraftan cari açığı düşürerek döviz ihtiyacımızı azaltıyoruz. Diğer taraftan CDS gibi risk primlerini düşürerek dövize erişimi kolaylaştırıyoruz." dedi. Seçimlerden önce bir spekülatif hava oluşturulduğunu, tweet atarak ''Döviz alın'' diye insanları yönlendirenler olduğunu anımsatan Yılmaz, "Seçimlerden önce halkı döviz almaya yönlendirdiler. Şimdi bakın ne oldu? Seçimden sonra dövizin geldiği yer ortada." diye konuştu. Yılmaz, seçim sonrası dönemde Merkez Bankasının hızlı bir şekilde rezervlerinde toparlanma sağlandığını, geçen yıl mayısta Merkez Bankası rezervleri 98,5 milyar dolarken, en son 3 Mayıs itibarıyla bu rakamın yaklaşık 127 milyar doları bulduğunu belirtti. Seçici kredi programları ve özel birtakım yatırım destek programlarıyla bazı düzenlemeleri yaparken reel ekonomiyi, ihracatı, üretimi, yatırımı, istihdamı koruma gayretini de sürdürdüklerini anlatan Yılmaz, ihracatçılara da daha uygun krediler kullandırdıklarını, bunun için 300 milyar dolarlık bir kaynak tahsis ettiklerini söyledi. Yılmaz, kurumlar vergisi oranını finans kurumları için yüzde 30, bütün şirketler için yüzde 25, ihracatçı şirketler için ise yüzde 20 olarak belirlediklerini kaydetti.
Savunma Sanayii Başkanı Görgün, Polonyalı bakanı ağırladı
SSB Başkanı Görgün, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Polonya Milli Güvenlikten Sorumlu Devlet Bakanı Jacek Sıewıera ve beraberindeki heyeti başkanlığımızda ağırladık. Kendilerine nazik ziyaretleri için teşekkür ediyorum. İki ülkenin savunma sanayii alanındaki mevcut ve potansiyel işbirliği konularını ele aldığımız görüşmelerin ülkelerimize hayırlar getirmesini diliyorum" ifadelerini kullandı.
Cevdet Yılmaz: Temel amacımız enflasyonu düşürmek
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) tarafından düzenlenen "Türkiye’nin Gücü Ödülleri" programına katıldı. Yılmaz, programda yaptığı konuşmada Türkiye’nin ekonomik verileri ile enflasyonla mücadele gibi konularda açıklamalarda bulundu. Enflasyon ile mücadelenin öncelikleri olduğunu söyleyen Yılmaz, Mayıs ayı itibariyle enflasyonda düşüşün görüleceğini söyledi. Yılmaz, "Ekonomide dengeli büyümeyi sağlarken kalıcı sosyal refahı artırmayı hedefliyoruz" dedi.
Cevdet Yılmaz, konuşmasına İsrail’in Gazze saldırılarını hatırlatarak başladı. Yılmaz, "Gazze’de kimin nerede durduğu tarihe kaydedilecektir. Uluslararası sistemin çalışmadığını gösteren en büyük örnektir Gazze’de yaşananlar. Hangi dine mensup olursa olsun, hangi coğrafyada yaşıyorsa yaşasın bu zulme karşı duranları kutluyorum" ifadelerini kullandı.
"Dünya ortalamasının üzerinde ekonomik büyüme performansı gösterdik"
Küresel anlamda ekonomik olarak zor dönemlerden geçildiğini ifade eden Yılmaz, "Küresel ortama baktığımızda ekonomik anlamda çok olumlu bir dönemden geçmediğimizi görüyoruz. Bölgemizde de jeopolitik gerginlikler, savaşlar yaşanıyor. Bunun üzerine geçtiğimiz yıl depremi yaşadık. Dünyada talep daralmasına rağmen tüm olumsuzluklara rağmen Türkiye geçen yılı yüzde 4,5 büyüme ile kapattı. Dünyanın ortalama büyümesi yüzde 3’tü. Dünya ortalamasının üzerinde bir ekonomik performans gösterdik" dedi.
Milli gelir artışından da bahseden Yılmaz, "Geçen yıl ekonomimiz 1.1 trilyon doları aştı. Kişi başına düşen milli gelirimiz 13 bin doları aştı. Bu rakamlarla hacim olarak ekonomimiz dünyanın en büyük 17’inci ekonomisi olarak kayıtlara geçti. Son 20 yılda sadece rakamlarımız büyümedi. Niteliksel bir büyümeye de şahit olduk. Alt orta gelir gurubundan, üst orta gelir grubuna yükseldik. Şimdi yüksek gelirli ülkeler ligi eşiğindeyiz. Yüksek gelirli ülkeler liginde Dünya Bankası kriteri kişi başına düşen gelir 13 bin 845 dolar. Türkiye önümüzdeki dönemde bu eşiği atlayarak yüksek gelirli ülkeler ligine dahil olacaktır" diye konuştu.
"Kalıcı sosyal refahı artırmayı hedefliyoruz"
2024 yılında iç dış talebin dengelendiği bir yıl olmasının öngörüldüğünü belirten Yılmaz, "Ekonomide dengeli büyümeyi sağlarken, kalıcı sosyal refahı artırmayı hedefliyoruz. Tüketimi dengelememiz lazım, ihtiyacımız olmayan tüketimi azaltmalıyız. Tüketimden elde ettiğimiz tasarrufları üretken alanlara kanalize etmeliyiz. Kamuda ve özel sektörde daha fazla tasarruf yapmalı ve bu tasarrufu verimli alanlara aktarmalıyız. Bunu gerçekleştirme gayretindeyiz" dedi.
"Cari işlemler açığı geriledi"
Cari işlemler açığı ile ilgili de konuşan Yılmaz, "Cari işlemler açığımız geçen yılın ortalarında 60 milyar dolar seviyesine kadar yükseldi, yıl sonu ise 45 milyar dolara geriledi. Bugün geldiğimiz noktada Şubat ayı verisine göre cari işlemler açığımız 31.8 milyar dolara kadar geriledi. Kalkınmakta olan bir ülkeyiz. Yatırımları azaltarak değil, tasarruflarımızı artırarak dengeyi sağlamalıyız. OVP’de bu sene için yüzde 3 cari açık öngörüyorduk. Gidişata göre yüzde 2,5’lar civarında bu yılı kapatacağız" dedi.
Yılmaz, ihracat rakamlarına ilişkin de "Geçen yıl 256 milyar doları bulan bir ihracatımız oldu. Özellikle Avrupa’daki daralmaya rağmen büyük bir ihracat yapıldı. Bu yılda ihracatımız iyi gidiyor. Nisan ayı itibariyle yıllıklandırılmış ihracat rakamımız 258 milyar dolar civarında. Dış ticaret açığımız geriliyor. Mal ticaretinde biraz açık veriyoruz. Hizmet ticaretinde daha iyiyiz. Geçen yıl 100 milyar dolara varan hizmet ticaret hacmimiz oldu. Burada turizmin önemli rolü var. 54 milyar dolar geçen yıl turizmde performansımız oldu. Yılsonu itibariyle 60 milyon turist 60 milyar dolar turizm gelirine ulaşacağız" ifadelerini kullandı.
İstihdam oranları
İstihdamda olumlu gelişmeler olduğuna da dikkat çeken Yılmaz, "Geçen yıl sonu itibariyle 31.6 milyon kişi istihdam yapılmış. Bu 20 yıl önce 19 milyonlar civarındaydı. Şubat ayında istihdam rakamımız 32.4 milyon kişiye ulaşılmış. OVP’de 10.1 işsizlik oranı öngörüyorduk. Geçen yılı 9,4 ile kapattık. Şubat ayında istihdam oranımız daha da iyileşerek, yüzde 8,7’ye kadar geriledi" diye konuştu.
Önceliğin enflasyonla mücadele olduğunu da dile getiren Yılmaz, "Reel tarafta iyiyiz, büyümemiz iyi, istihdamımız iyi, bütçe dengemiz iyi, ihracatımız iyi, turizmimiz iyi. Esas sorunumuz enflasyon. En temel önceliğimiz enflasyonla mücadele. Para politikasıyla, mali politikalarla ve yapısal reformlarla enflasyon sorununu çözme irademizi ortaya koyduk" dedi.
"Temel amacımız enflasyonu düşürmek, kalıcı sosyal refahı sağlamak"
Mayıs ayı itibariyle enflasyonda düşüşün görüleceğini söyleyen Yılmaz, "Temel amacımız enflasyonu düşürmek, kalıcı sosyal refahı sağlamaktır. Enflasyon adaletsiz bir yapı ortaya koyuyor. Enflasyon sabit gelirlileri daha fazla olumsuz etkiliyor. Enflasyonu düşürmeye odaklandık. Birçok denge içinde enflasyonu düşürme durumundayız. Büyüme, istihdam gibi alanları düşünmezsek daha hızlı enflasyon düşer. Bu çok büyük maliyetler doğurur. Biz aşama aşama ne yaptığımızı bilerek bu süreci yönetiyoruz. Merkez Bankamız açıkladı, yıl sonu itibariyle enflasyonun yüzde 38’e düşmesi öngörülüyor" dedi.
"Yeniden tek haneli enflasyona 2026’da dönecek şekilde programımızı uyguluyoruz"
Yılmaz, "Gelecek yıl enflasyonun yüzde 20’nin altına düşmesini öngörüyoruz. Yeniden tek haneli enflasyona 2026’da dönecek şekilde programımızı uyguluyoruz. Yapısal reformlarla, para politikalarıyla, mali politikalarla bunu adım adım gerçekleştireceğiz. Yıllık bazda etki göremedik ama aylık bazda etkileri görüyoruz. Yıllık etkiyi Mayıs itibariyle göreceğiz" ifadelerini kullandı.
"Baz etkisi ile enflasyon düşüyor diyorlar, esas olan program etkisi"
OVP programının etkisiyle enflasyonun düştüğünü ifade eden Yılmaz, "Baz etkisi ile enflasyon düşüyor diyorlar, esas olan program etkisi. Program yok ise enflasyonu düşürmezseniz baz etkisi diye bir şey de kalmaz. Baz etkisini ortaya çıkaran programımızın enflasyonu düşürücü etkisidir. Baz etkisi var ama esas etkiyi yapan programdır. Siyasi ve sosyal sahiplenme ile yürüyen programımız var. Bunun etkisini önümüzdeki dönemlerde daha hızlı göreceğiz" dedi.
Yılmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Kredi risk primimiz CDS ciddi anlamda geriledi. Geçen yıl ortalarında 700 baz puan civarındaydı. Bugün CDS 300 baz puanın altına indi. Yurt dışından finansman temini artık çok daha elverişli şartlarda. Döviz sorunundan artık bahsetmiyoruz. Seçimlerden önce halkı döviz almaya yönlendirenler oldu. Herkesin yatırım tercihine saygılıyız. Bunu sistematik olarak yapanlara karşı da sesimizi yükseltmemiz lazım. Spekülatif çabalar tam tersine döndü. Seçim sonrası dövizin geldiği yer ortada. Merkez Bankası rezervlerinde toparlanma sağlandı. Kur oynaklığı azaldı. Uluslararası finans koşullarına erişim iyileşmiş durumda."
Yılmaz, "Geçen yıl Mayıs ayında Merkez Bankası rezervlerimiz 98,5 milyar dolardı. Şu an 3 Mayıs itibariyle 127 milyar doları buldu. KKM’ı üçte bir oranında azalttık. Finansal istikrarımızı güçlendirirken, reel ekonomiyi ihmal etmiyoruz. Seçici kredi programlarıyla ihracatı, üretimi, istihdamı koruma gayretindeyiz. Reeskont kredilerinde uygun koşullu kredileri ihracatçılarımıza kullandırıyoruz. Yatırımlarda yatırım taahhütlü avans kredisini hayata geçiriyoruz. Burada da proje teklifleri toplanıyor. Teknolojik seviyemizi yükseltecek, katma değeri artıracak projelere uzun vadeli elverişli krediler sağlıyoruz" dedi.