İsteğe bağlı sigorta; uzun vadeli sigorta kolları genel sağlık sigortasını kapsayan, bireylerin isteğe bağlı olarak prim ödeyerek sosyal güvenlik haklarından yararlanabilmelerini sağlayan bir sistemdir. Kişiler, belirli koşulları yerine getirmeleri halinde prim ödedikleri süre boyunca kendileri; ölümleri halinde ise hak sahipleri, zorunlu sigortanın uzun dönemli sigorta kollarının sağladığı tüm yardımlarından yararlanma hakkına sahip olur.
Genel olarak ev hanımları için tercih edilen isteğe bağlı sigorta türü aynı zamanda çalışamayan kişiler için de oldukça idealdir. Aylık olarak ödenmesi gereken prim tutarları, her yıl güncellenen isteğe bağlı sigortalılıkta kişiler, düzenli ödemeler yaparak sosyal güvenlik haklarından yararlanabiliyor ve emekli olabiliyor.
İsteğe Bağlı Sigorta Şartları Nelerdir?İsteğe bağlı sigorta yaptırmak için kişilerin belli şartları sağlıyor olması gerekiyor. Bu da herkesin isteğe bağlı sigorta yaptırmasının önüne geçiyor. Devlet tarafından belirlenen ve isteğe bağlı sigorta yapılması için gerekli olan şartlar şu şekilde sıralanmaktadır;
İsteğe bağlı sigorta yaptıracak olan kişinin ilk olarak on sekiz yaşını doldurmuş olması gerekir5510 sayılı Kanun’a tabi zorunlu sigorta kapsamında olmayı gerektirecek şekilde çalışmamasıSigortalı olarak çalışmakla birlikte ay içerisinde otuz günden az çalışan ya da tam gün çalışmamasıKendi sigortalılıkları nedeni ile Türkiye’de bu kanuna göre malullük ya da yaşlılık aylığı almamasıİsteğe bağlı sigorta talep dilekçesi ile ilgili kuruma başvuru yapılmış olmasıİsteğe Bağlı Sigorta Nasıl Yapılır?Yukarıda da belirtilen tüm şartları yerine getiren bireyler, isteğe bağlı sigorta başvurusunda bulunabilir. İlk kez isteğe bağlı sigortalı olmak isteyenlerin, Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği ekinde yer alan ‘isteğe başı sigorta giriş bildirgesi’ ile ikametlerinin bulunduğu il ya da ilçedeki Sosyal Güvenlik Merkezi’ne başvurması gerekmektedir. Ancak e-devlet platformu üzerinden başvuruda bulunmak isteyenler ‘isteğe bağlı ilk tescil kaydı’ alanından başvuru yapabilirler.
İsteğe Bağlı Sigortada Emeklilik Şartlarıİsteğe bağlı sigorta yaptıranlar, belli kriterleri sağlamaları ile emekli olmaya hak kazanmaktadır. Bu aşamada kişilerin hangi tarihte isteğe bağlı sigorta yaptırdıkları, prim ödeme gün sayısı, prim ödeme süresi ve yaş gibi etmenler değerlendirmeye alınmaktadır. 08.09.1999 tarihinden önce isteğe bağlı sigorta başlangıcı yapan bir kişinin on yıl ve üç bin altı yüz gün prim ödemesi gerekir. 09.09.1999 ve 30.04.2008 tarihleri arasında isteğe bağlı sigorta girişi olanların yirmi beş yıl prim ödemesi, dört bin beş yüz prim gün sayısı ve altmış yaş şartlarını sağlaması gerekir. 01.05.2008 tarihi ve bu tarihten sonra isteğe bağlı sigorta girişi olan kişiler ise beş bin dört yüz prim ödeme gün sayısına ve altmış üç yaşını doldurmaya ihtiyacı vardır.
İsteğe Bağlı Sigortadan Emekli Olan Ne Kadar Maaş Alır?İsteğe bağlı sigortalı olan kişilerin emekli olması halinde ne kadar emekli maaşı alacağı birçok kişi tarafından merak edilmektedir. Ancak bunun için net bir maaş tutarı söylemek mümkün değildir. Nitekim her bir bireyin prim ödeme günü, prim ödeme süresi ve isteğe bağlı sigorta başlangıcının süresi değişiklik göstermektedir. Bunların yanı sıra kişilerin yaş kriterleri de yine emekli maaşı hesaplamalarında etkin olarak rol almaktadır. 2024 yılında isteğe bağlı sigortalılıktan emekli olmaya hak kazanmış bir kişinin alacağı en düşük maaş ise 10 bin liradır.
Bakım parası ya da evde bakım parası olarak bilinen sosyal yardım, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından yürütülen sosyal destek ödemeleri arasında yer almaktadır. Bakım parası, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlükleri tarafından engelli bireyleri toplumsal yaşamın tüm alanlarına katılımlarının sağlanması ve içinde yaşadıkları sosyal ve fiziksel çevreden koparılmadan bakım ihtiyaçlarının ailelerinin yanında karşılanması amacı ile yürütülen bir destektir.
Doğuştan ya da daha sonra geçirilen bir kaza veya hastalık nedeni ile belli bir oranda engele sahip olan bireyler, devlet tarafından belirlenen diğer koşulları da sağlaması halinde bakım parasından yararlanabilmektedir. Evde bakım parasından kimlerin yararlanabileceğini, başvuru kanallarının hangileri olduğunu ve 2024 yılı için belirlenen bakım parasının ne kadar olduğunu bu yazımızda sizlere aktaracağız.
Bakım Parası Almak İçin Aranan Şartlar Nelerdir?Evde bakım parası, engelli bireylerin bakımlarının ailelerinin yanında yapılmasına ve aynı zamanda bu kişilerin topluma karışmasına yardım etmek amacı ile verilmektedir. Bakım parasından yararlanmak için kişilerde olması gereken kriterler şu şekilde açıklanmıştır;
Bakım parası alacak olan kişinin on sekiz yaşından büyük olması gerekirBakım parası alacak kişinin raporunda ‘ağır engelli’ yazıyor olması gerekirKişinin bakıma muhtaç olduğunun belgelenmiş olması gerekirBaşvuracak olan kişinin hane içinde kişi başına düşen gelirinin asgari ücretin üçte ikisinden az olmaması gerekirBakım parası, kişinin bakımını üstelenen kişiye ödenmektedir. Bu kişi başvuru sahibi bireyin birinci dereceden yakını olmak zorundadırBakım Maaşı Başvurusu ve İstenen EvraklarBakım maaşı ya da evde bakım maaşı olarak bilinen sosyal yardım ödeneğinden yararlanmak için başvuruların nereye yapılacağı ve bu aşamada başvuru sahibinden hangi evrakları talep edildiği en çok araştırılan konular arasında yer alıyor. Evde bakım parasından yararlanmak için başvuruların Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüklerine yapılması gerekiyor. Bu aşamada ilgili personellerin başvuru sahibinden talep ettiği belgeler ise şu şekilde sıralanmaktadır;
Türkiye Cumhuriyeti kimlik belgesiBakım parası için başvurulan kişinin sağlık kuruluşunda aldığı engeli raporuEngelli bireyin vasisi var ise vasi raporuBakıma muhtaç kişiye bakmakla yükümlü olanların gelir beyanıNüfuz cüzdanı suretiAile nüfus kaydıİkametgah belgesiBakım Parası Neye Göre Veriliyor?Bakım parası başvuruları özel bir heyet tarafından değerlendiriliyor. Başvuru yapanların adresine heyet ziyareti gerçekleştirilir. Heyet; ailenin sosyolojik, psikolojik ve ekonomik durumunu detaylı bir şekilde inceler. Uygun bulunan ailelere, bakım maaşı ya da bakım parası bağlanır. İşlemler genel olarak başvurusu sırasına göre yapılmaktadır. Talepler ilk olarak evrak üzerinden değerlendirilir. Ardından heyet tarafından ev ziyaretleri yapılır. Yanlış gelir beyan edenler hakkında ise yasal işlemler yapılır.
Bakım Parası Ne Kadar Oldu?Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından birçok farkı sosyal yardım ödemesi bulunuyor. Bu sosyal yardımların ödeme tutarları ise her yıl düzenli olarak güncellenmektedir. 2024 yılı için açıklanan enflasyon verileri ve asgari ücrete yapılan zamlardan sonra sosyal yardım ödemelerinin tutarlarında da artış meydana geldi. TÜİK tarafından açıklanan verilere göre son altı aylık enflasyon yüzde 37,57 olmuştur. Buna göre 2024 yılında bakım parası tutarı da 7 bin 608,77 TL’ye yükselmiştir. Bu da aylık olarak 2 bin 510,77 TL’lik bir artışın meydana geldiğini ifade etmektedir.
Emzirme ödeneği ya da diğer bir adı ile süt parası, annelerin doğum sonrası ekonomik olarak desteklenmesini amaçlayan sosyal yardım programı olarak bilinmektedir. Devlet tarafından belli kriterlere sahip olan vatandaşlara, farklı birçok kalem adı altında sosyal yardım ödemeleri yapılmaktadır. Süt parası da doğum yapan tüm kadınlara, devlet tarafından ödenen sosyal yardım tutarlarından sadece bir tanesidir.
Süt parası, sigortalı olarak çalışan kadınların kendi hesaplarına devlet tarafından yatırılır. Ancak sigortalı olarak herhangi bir işte çalışmayan kadınların süt paraları ise sigortalı bir işte çalışan eşlerinin hesaplarına yatırılmaktadır. Süt parası, annelerin bebeklerini emzirmelerini teşvik etmeyi amaçlayan sosyal bir uygulamadır. Anne doğum yaptığı andan itibaren süt parası almaya hak kazanır. Bu para tek sefere mahsus olarak devlet tarafından kadınlara verilmektedir.
Süt Parası Başvurusu Nasıl Yapılır?Süt parası almaya hak kazanmak için daha önceleri kişilerin Sosyal Güvenlik Kurumu’na bizzat giderek dilekçe vermesi gerekmekte idi. Ancak bu işlem günümüzde geçerli değildir. Kadının doğum yaptığı sistemde otomatik olarak görülmekte ve süt parası da herhangi bir başvuruya gerek kalmadan otomatik olarak sahiplerinin hesaplarına yapılmaktadır. Süt parası ödeneğinin sorgulanması için ise Sosyal Güvenlik Kurumu birimleri aranabileceği gibi e-devlet platformu üzerinde de süt parası sorgulaması yapılabilmektedir.
Süt Parası Almak İçin Gerekli Şartlar Nelerdir?Kadınların doğumdan sonra süt parası alabilmesi için belli şartların yerine getirilmiş olması gerekmektedir. Devlet tarafından belirlenen ve süt parasına hak kazanmak için gerekli olan şartlar şu şekilde sıralanabilir;
Hizmet akdine tabi çalışan sigortalılar (4/A) için doğumdan önceki bir yıl içinde en az yüz yirmi gün kısa vadeli sigorta kolları primi bildirilmiş olmasıKendin adına ya da hesabına (4/B) çalışan sigortalılar için doğumdan önceki bir yıl içinde en az yüz yirmi gün kısa vadeli sigorta kolları primi yatırılmış ve genel sağlık sigortası primi dahil, prim ve prime ilişkin borçların ödenmiş olmasıDoğumun canlı gerçekleşmiş olmasıBu şartların yanı sıra emzirme ödeneğine hak kazanan sigortalılardan sigortalılığı sonra erenler ise bu tarihten başlamak üzere üç yüz gün içinde çocukları doğar ise sigortalı kadın ya da eşi analık sigortasından yararlanacak. Aynı zamanda erkek, doğum tarihinden önceki on beş ay içinde en az yüz yirmi gün prim ödenmiş olması şartı ile emzirme ödeneğinden yararlanabilir.
Süt Parası Kaç Ay Veriliyor?Süt parası, yukarıdaki şartları sağlayan kişilere sadece bir defaya mahsus olacak şekilde devlet tarafından ödenmektir. Süt parası, doğumdan sonraki iki ay içerisinde hak sahiplerinin hesaplarına yatırılmaktadır. Bu ödeme, her ayın sekizi ile on dördü arasında devlet tarafından hesaplara yatırılır. Doğumun gerçekleştiği ay ödeme alamayanlar, bir sonraki ay ödemlerini almaktadır. Aynı zamanda çocuk sahibi olan ebeveynlerin bu ödemeyi beş yıl içinde alma hakları da bulunmaktadır.
Süt Parası Ne Kadar ve Nereye Yatırılır?Süt parası ödemeleri, hak sahibinin e-devlet üzerinde kayıtlı olan banka hesabına aktarılmaktadır. Ancak kişinin e-devlet sisteminde kayıtlı bir banka hesabı yok ise bu kez ödemeler kişinin kimlik bilgilerine istinaden PTT şubelerine yatırılır. Hak sahibi, kendisine en yakın PTT şubesine girerek ve kimliğini beyan ederek süt parasını alabilir. 2024 yılı için açıklana süt parası tutarı ise 857 TL’dir.
Dul aylığı, dul ve yetim aylığı olarak bilinen tabirler, halk arasında ölüm aylığı olarak bilinmektedir. Vefat eden sigortalı eşin ardından hayatta kalan eş, vefat eden eşinden kalan aylığı almak için talepte bulunabilir. Elbette bu maaşın hayatta kalan eşe bağlanması için belirli şartların yerine getiriliyor olması da gerekiyor.
Devlet tarafından hayata geçirilen bu uygulama ile hayatta kalan eşin, vefat eden eşinden sonra ekonomik olarak zorluk yaşamaması ve hayatını idame ettirecek maddi imkana sahip olması amaçlanmaktadır. Sadece vefat eden erkekten sonra hayatta kalan kadının ölüm aylığı alması gibi bir durum söz konusu değildir. Hayatta kalan erkek de vefat eden eşinden sonra ölüm aylığı alabilmektedir.
2024 Ölüm Aylığı Tutarı2024 yılına girildiği ilk ayda, hükümet tarafından asgari ücrete ve emekli maaşlarına belli oranlarda zam yapılmıştır. Özellikle emekli aylıklarına yapılan ilk zamlar, milyonlarca emekli tarafından yetersiz bulunmuş ve yeniden düzenleme gerçekleştirilmiştir. Asgari ücrete yapılan zamlar ile beraber ölüm aylıklarında da artış meydana gelmiştir. Buna göre 2024 yılı için geçerli olan ölüm aylığı oranları şu şekilde olmuştur;
Yüzde yirmi beş hissesi olan bir vatandaş 2 bin 500 TLYüzde elli oranında hissesi olan bir vatandaş beş bin liraYüzde yetmiş beş hissesi olan bir vatandaş ise 7 bin 500 TL maaş alabiliyorÖlüm Aylığı Bağlanma Şartları Nelerdir?Ölüm aylığına hak kazanılabilmesi için 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun yürürlüğe girdiği tarihin öncesi ve sonrası önem arz etmektedir. 2008 yılının ekim ayından sonra ölen sigortalıların hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanabilmesi için gerekli olan şartlar şu şekilde sıralanmaktadır;
4/A ve 4/B sigortalıları için en az bin sekiz yüz gün uzun vadeli sigorta kolları primi bildirilmiş olmalıdırSadece 4/A’lılar için her türlü borçlanma süreleri hariç olmak üzere en az beş yıldan beri sigortalı bulunup, toplamda doku yüz gün uzun vadeli sigorta kolları priminin bildirilmiş olması gerekir4/B sigortalıları için her türlü prim borcunun ödenmiş olması gerekirSigortalıların ölümünden önce malullük ya da yaşlılık aylığına hak kazanmış olup, işlemleri henüz tamamlanmamış olması ya da aylık alıyor olması gerekirBağlanmış bulunan malullük, vazife malullüğü ya da yaşlılık aylığı sigortalı olarak çalışmaya başlamaları nedeni ile kesilmemiş olmalıdırHayatta kalan eşin, ölüm aylığı almak için yazılı talepte bulunmuş olması gerekirÖlüm Aylığı Nasıl Hesaplanır?Ölüm aylığının nasıl hesaplandığı ve aylık maaşların neye göre belirlendiği de en çok merak edilen konular arasında yer alıyor. Vefat eden sigortalının prim ödeme gün sayısı 4/B sigortalıları için dokuz binden günden az ise hak sahiplerine bağlanacak olan aylık dokuz bin gün üzerinden hesaplanır. Dokuz bin günden fazla ise toplam prim ödeme gün sayısı üzerinden aylık bağlanır. Ancak 4/A sigortalıları için dokuz bin gün, yedi bin iki yüz gün olarak uygulanır. Dokuz bin günün aylık bağlanma oranı yüze elli, yedi bin iki yüz günün aylık bağlanma oranı ise yüzde kırktır. Bunun yanı sıra vefat eden kişinin çocuklarının olması halinde ise ölüm aylığına yetim aylığı da eklenir. Bu gibi durumlarda çocukların hakkına düşen pay genel olarak yüzde yirmi beştir.
Devlet tarafından ihtiyaç sahibi kişilere düzenli olarak yardımlar yapılmaktadır. 65 yaş aylığı, engelli aylığı, evde bakım parası, doğum parası ya da süt parası gibi sosyal yardım kalemleri, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından hak sahiplerine ödenmektedir. Birçok kişi ise bu sosyal yardımlardan nasıl yararlanacağını araştırmaktadır.
Aile yardımı da yine devlet tarafından ve bakanlık aracılığı ile ihtiyaç sahibi kişilere verilen sosyal destek kalemleri arasında yer alır. Bu yazımızda sizlere, aile yardımının ne olduğunu, kimlerin bu sosyal destek ödemesinden yararlanabileceğini, başvuru şartlarını ve başvuru koşullarını aktaracağız. Aynı zamanda 2024 yılı için belirlenen aile yardımı ücretinin ne kadar olduğunu da yine yazımızın içeriğinde bulabilirsiniz.
Aile Yardımı Nedir?Evli olan devlet memurları aile yardımından yaralanabilmektedir. İlgili yardım, memurun her ne şekilde olursa olsun menfaat karşılığında çalışmayan ya da herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşlarından aylık almayan eşi için 2.134, çocuklarından her biri için ise 250 gösterge rakamının aylık katsayısı ile çarpılması neticesinde elde edilecek miktar üzerinden ödenmektedir. Eşlerden birine iş akdi ya da toplu sözleşme gereği çocukları için yapılan aile yardımı ödeneği daha düşük ise yalnız aradaki fark ödenir. Dul memurların çocukları için aynı ödeme koşulları geçerlidir. Boşanma ya da ayrılık gibi durumlarda mahkeme bu yardımını hangi tarafa ve ne oranda verileceğini de belirler. Devlet memurlarının geçimini sağladığı üvey çocukları için de bu ödenek verilmektedir.
Aile Yardımını Kimler Alabilir?Aile yardımından kimlerin yararlanabileceği en çok merak edilen konu başlıkları arasında yer alıyor. Aile yardımından yararlanabilecek kişiler şu şekilde sıralanabilir;
Çalışmayan ya da emekli olmayan eşler ömür boyu bu yardımı alabilirErkek çocuklarına öğrenci olsa da olmasa da yirmi beş yaşına kadar bu yardım yapılırKız çocuklarına çalışmadıkları ve evlenmedikleri süre boyunca, yaş şartı aranmaksızın aile yardımı yapılmaktadırMemurların her ne koşulda olursa olsun, menfaat karşılığı çalışmayan ya da herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşundan aylık almayan eşleri için de aile yardımı ödemesi yapılırKimler Aile Yardımından Yararlanamaz?Aile yardımından yararlanabilecek kişiler olduğu gibi bazı koşullara bağlı olarak bu yardımdan yararlanmayacak kişilerde bulunmaktadır. Aile yardımından yararlanamayacak kişiler ise şu şekilde sıralanabilir;
Evlenen çocuklar ve çalışan ya da emekli maaşı alan eşlerYirmi beş yaşını dolduran çocuklar (yirmi beş yaşını bitirdiği halde evlenmemiş kız çocukları ile çalışamayacak derecede malullükleri resmi sağlık kurulu raporu ile tespit edilenler için süresiz olarak ödeme yapılmaya devam eder)Kendi hesabına ticaret yapan, gerçek / tüzel kişiler yanında menfaat karşılığı çalışan çocuklar (öğrenim yapmakta iken tatil döneminde çalışan çocuklar hariç)Burs alan ya da devlet tarafından okutulan çocuklar için aile yardımı ödemesi yapılmamaktadırAile Destek Programı Ödemesi Nereden Kontrol Edilir?Aile destek ödemelerinin sorgulama işlemleri için e-devlet platformu kullanılmaktadır. E-devlet şifresi ve Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası ile sisteme giriş yaptıktan sonra ana ekranda yer alan arama kısmından, aile destek ödemesi ile ilgili tüm bilgilere ulaşılabilir. E-devlet şifresinin olmaması halinde ise kişiler, en yakın PTT şubesine giderek şifre satın alma işlemlerini gerçekleştirebilir. 2024 yılı için açıklanan aile destek ödemelerinin minimum tutarı 850 lira olurken, en yüksek ödenen tutar ise bin 250 TL olmuştur.
Genel sağlık sigortası sistemi, 1 Ocak 2012 tarihi itibari ile Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları için zorunlu hale gelmiştir. Genel sağlık sigortası, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu kapsamında yürürlüğe girmiştir. Bu sistem; Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının sağlık hizmetlerinden yararlanmasını sağlamaktadır. Genel sağlık sigortası, herhangi bir sağlık sigortası bulunmayan vatandaşların sigortalı olanlar gibi sağlık hizmeti olmasına imkan sunmaktadır.
Genel sağlık sigortası sistemi, devlet memurlarının ve diğer çalışanların da dahil olduğu bir sistem olarak kabul edilir. Bu sistemde çalışanların sigorta paraları işverenler tarafından ödenir. Genel sağlık sigortasını bireysel olarak yaptıran vatandaşlar ise sigorta primlerini aylık olarak kendileri ödemektedir. Çalışanların devlet hastanelerinde belirli koşullarda ücretsiz muayene ve tedavi hakkı bulunmaktadır. Genel sağlık sigortası da çalışmayan vatandaşların bu ücretsiz muayene ve tedavi hakkından yararlanmasını sağlar.
Genel Sağlık Sigortası Kimleri Kapsar?Genel sağlık sigortası sistemi daha önce de belirttiğimiz gibi 2012 yılından itibaren zorunlu hale gelmiştir. Çalışan ve emeklilerin haricinde çalışmayan kişilerin ücretsiz bir şekilde sağlık hizmetinden yararlanmasına imkan sunan bu sistem aynı zamanda şu kişileri de kapsamaktadır;
Devlet memurlarıGelir ya da aylık alan kişilerİsteğe bağlı sigortalı olanlarOn sekiz yaşından küçük engelli ve engelli aylığı alanlarDul ya da yetim aylığı alanlarStajyer avukatlarEmekliler ve bakmakla yükümlülüğü olan kişilerİşsizlik ve kısa çalışma ödeneği alan kişilerSGK üzerine kayıtlı ve alık geliri olan kişiler65 yaş aylığı alanlarKesintisiz bir yıldır Türkiye’de ikamet eden yabancı ülke vatandaşlarından bu konu hakkında talepte bulunanlarHaklarında koruyucu tedbir kararı verilen kişilerYabancı uyruklu öğrencilerŞeref aylığı alanlarAskerlik hizmetlerini er ve erbaş olarak yapanlarYedek subay öğrencileri ve adaylarıGenel Sağlık Sigortası 2024 PrimiGenel sağlık sigortası yaptırmak isteyenler, aylık olarak ne kadar prim ödemesi yapması gerektiğini araştırmaktadır. Her yıl güncellenen genel sağlık sigortası prim tutarı, içerisinde bulunulan yılın brüt asgari ücretinin yüzde üçü olacak şekilde açıklanmaktadır. 17,002 TL olan 2024 yılı asgari ücreti baz alındığında ise bu yıl genel sağlık sigortası primlerinin 600,08 TL olduğu açıklanmıştır.
Genel Sağlık Sigortası Ne Zaman Başlar?Genel sağlık sigortası tüm vatandaşları kapsayan bir güvencedir ve çocukluktan itibaren başlar. Ancak çocuklar ebeveynlerinin sigortasından faydalanmaktadır. Bu nedenle genel sağlık sigortasının resmi olarak başlama süresi kişilerin on sekiz yaşını doldurduğu zamandır. On sekiz yaşını doldurmuş her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, aylık genel sağlık sigortası primini ödeyerek sigorta sistemine dahil olur. Genel sağlık sigortası devlet tarafından karşılanan vatandaşlar ise şu şekilde sıralanabilir;
On sekiz yaşını doldurmamış kişilerLise düzeyinde eğitim gören yirmi yaş altındaki kişilerYüksek öğrenim düzeyinde eğitim gören yirmi beş yaş altı kişilerAilede kişi başına düşen gelir, brüt asgari ücretin üçte birinden az olan kişilerGenel Sağlık Sigortası Ne Zaman Biter?Genel sağlık sigortası, vatandaşların ömür boyu sağlık hizmetlerinden yararlanmasını sağlar. Bu nedenle genel sağlık sigortasının herhangi bir bitiş tarihi yoktur. Ancak kişinin genel sağlık sigortası kapsamına çıkması, bu sigortanın sona ermesine neden olur. Genel sağlık sigortası sadece üniversite ve devlet hastanelerinde geçerlidir. Özel hastaneler ve özel sağlık kuruluşları, genel sağlık sigortası kapsamında yer almaz. Bu nedenle kişilerin sağlık hizmetinden yararlanması için devlete bağlı hastanelere başvurması gerekir.
Rekabet Kurumu tarafından Ocak ayının sonlarında Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un ilgili maddesini ihlal edip etmediklerinin tespiti amacıyla 10 firma hakkında soruşturma açılmasına karar verilmişti. Aradan geçen süre zarfında Rekabet Kurumu beyaz et sektörünün dev firmaları hakkındaki iddialara karşı titiz bir çalışma yürüttü. Gerçekleştirilen çalışmalar sonrasında 4 firma için yürütülen çalışma 4 ay sonra karara bağlandı. Rekabet Kurumu Başkanı Birol Küle, firmalara ayrı ayrı soruşturma açıldığını bildirdi.
ABD'de çekirdek kişisel tüketim giderleri açıklandı
Soruşturma başlatılması sonrasında 4 firma Rekabetin Korunması Hakkında Kanunun ilgili maddesini ihlal ettiğini kabul etti. Firmalar Rekabet Kurumuna uzlaşma başvurusunda bulundu. Gerçekleşen uzlaşma sonrasında 4 firmaya Rekabet Kurumu tarafından toplamda 1,2 milyar Türk Lirası idari para cezası kesildi.
Öte yandan Rekabet Kurumu Başkanı Birol Küle soruşturma açılan diğer firmalara değindi. Uzlaşma süreci devam eden firmaların bulunduğunu belirten Küle, para cezalarının artabileceğinin altını çizdi. Küle, beyaz et sektöründe faaliyet sürdüren firmaları rekabete aykırı davranışlardan uzak durmaları konusunda uyarılarda bulundu.
Asgari ücret zammı doğrudan 7 milyon çalışanı ilgilendirirken dolaylı olarak özel sektör ve işverenleri etkiliyor. 2022 ve 2023 yılında asgari ücret Ocak ve Temmuz aylarında yeniden belirlenirken gözler Temmuz ayına çevrildi. Peki, Temmuz’da asgari ücrete ara zam yapılacak mı? 2024 Asgari ücret ne kadar olacak, ikinci zam yapılacak mı?
JPMorgan, dolar/TL yılsonu beklentilerini aşağı yönlü revize etti ve devlet tahvilleri için yatırım tavsiyesini “yüksek ağırlık” seviyesine yükseltti.
Uluslararası finans kuruluşu JPMorgan, Türkiye'nin ekonomik görünümüne yönelik olumlu beklentilerini güncelledi. Banka, Türkiye'deki politika faizinin ve enflasyon oranının zirveye yaklaştığına dair artan güvenini vurgulayarak, dolar/TL paritesi için yıl sonu tahminini 36'dan 35,5'e revize etti.
JPMorgan, Türkiye'deki enflasyonun 2025 yılı sonuna kadar yüzde 25'e düşeceğinden emin olduğunu belirtti. Bu iyimser tahmin, ekonomideki istikrarın sağlanacağına yönelik umutları güçlendirdi. Banka ayrıca, Türk devlet iç borçlanma senetleri (DİBS) ve devlet tahvilleri için yatırım tavsiyesini "ağırlığı artır" seviyesine yükseltti. Bu, JPMorgan'ın Türk tahvillerine olan güvenini ve bu alandaki yatırım fırsatlarını değerlendirdiğini gösteriyor.
Türk lirası, dolar karşısında 32,2050 seviyesinde işlem görürken, JPMorgan'ın bu revizyonu, yatırımcıların Türkiye ekonomisine olan güvenini artırmayı hedefliyor. JPMorgan'ın tahminlerine göre, enflasyonun düşüş trendine gireceği ve ekonomik dengelerin sağlanacağı bir döneme girilmesi bekleniyor.
Koç Holding iştiraki olan Yapı Kredi Bankası'ndaki paylarının satışı ile ilgili "Yapılan ön görüşmelerde bir sonuca ulaşılamadığı için görüşmelerin sonlandırılmasına karar verilmiştir" açıklaması yaptı.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, "Yılın ilk çeyreğinde sanayi yüzde 4,9, bilgi ve iletişim faaliyetleri yüzde 5,5 büyüdü. Türkiye, güven veren yatırım ortamıyla emin adımlarla yoluna devam ediyor." dedi.
Bakan Kacır, sosyal medya hesabından TÜİK tarafından açıklanan yılın ilk çeyreğine ilişkin büyüme verilerine yönelik paylaşım yaptı. Türkiye ekonomisinin yılın ilk çeyreğinde yüzde 5,7 büyüdüğüne dikkati çeken Kacır, "Böylelikle son 15 çeyrektir kesintisiz büyümemiz sürdü. Bu dönemde sanayinin büyümesi yüzde 4,9, bilgi ve iletişim faaliyetlerinde büyüme yüzde 5,5 olarak gerçekleşti.
Türkiye, güven veren yatırım ortamı ile emin adımlarla yoluna devam ediyor." değerlendirmesinde bulundu. Bakan Kacır, tüm verilerin Türkiye'nin plan ve programlarının işlediğini teyit ettiğine işaret ederek, verimliliği ve yüksek teknoloji üretimini artırarak ülkenin büyümesini devam ettireceklerini ve kalıcı refah artışını sağlayacaklarını kaydetti.
Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı İbrahim Şenel, "2024 Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması" kapsamında yaklaşık 20 bin haneyle görüşme yapılarak veri toplanacağını belirterek, "Doğurganlığın azalması ve nüfusun yaşlanması, iş gücü piyasamız, kalkınma potansiyelimiz ve ülkemizin uzun vadeli refahı üzerinde baskı oluşturmaktadır" dedi.
"2024 Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması Projesi"ne ilişkin işbirliği protokolü, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı, TÜBİTAK, Hacettepe ve Marmara üniversiteleri arasında Başkanlıkta düzenlenen törenle imzalandı. Burada konuşan Şenel, nüfus yapısının tespit edilmesinin, birçok alanda atılacak adımların belirlenmesinde kritik önem taşıdığına işaret etti. Azalan doğurganlık nedeniyle nüfus artış hızının yavaşladığını bildiren Şenel, "Küresel olarak doğumda yaşam beklentisi yükselmekte, yaşlı nüfus hem sayıca hem de toplam içindeki pay olarak artmaktadır. Bunlara ek olarak nüfusun yaşlanmasıyla birlikte ortanca yaş da yükselmekte, bazı ülkeler için dış göç nüfus eğilimleri üzerinde önemli etkilere sahip olmaktadır." diye konuştu. Şenel, ülkelerin demografik yapılarındaki değişimlerin, iş gücü piyasaları, sosyal güvenlik sistemleri, kamu gelir ve gider dengesi, kamu hizmetleri ve finansman ihtiyaçlarını etkilediğini söyledi. Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması'nın 1968'ten beri her 5 yılda bir yapıldığını anımsatan Şenel, bu araştırmanın 12'ncisini başlatacaklarını söyledi. Şenel, araştırmanın, başka bir veri kaynağından sağlanamayan doğum, ölüm ve göç göstergelerinin zaman içindeki değişimini, bu değişimde etkili olan faktörleri ortaya koyduğunu ve bu alanlarda geliştirilecek politika ve stratejilere yön verdiğini ifade etti. "SAĞLIK BAKANLIĞI İÇİN ÖNEM TAŞIYAN BİLGİLER TOPLANACAK" Şenel, araştırmanın, TÜBİTAK'ın "Kamu Kurumları Araştırma ve Geliştirme Projelerini Destekleme Programı" (KAMAG) kapsamında Başkanlığın finansal desteğiyle gerçekleştirileceğini belirterek, "2024 Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması kapsamında yaklaşık 20 bin haneyle görüşme yapılarak veri toplanacak. Araştırmayla, Türkiye'de demografik olgular hakkında bilgi sağlayarak, günümüzdeki ve gelecekteki demografik, toplumsal ve anne-çocuk sağlığına ilişkin politikaların biçimlendirilmesine ve yeni stratejilerin geliştirilmesine katkıda bulunmayı hedefliyoruz.
Yaşamla ilgili kayıtlarda güvenilir bilgi üretmeye elverişli olmayan değişkenler için Türkiye nüfusu hakkında bilgi akışını sürdürmeyi, sürdürülebilir kalkınma stratejisi için gerekli demografi ve sağlık bilgilerinin sürekliliğini sağlamayı ve hesaplanması mümkün olan sürdürülebilir kalkınma hedefleri göstergelerini üretmeyi amaçlıyoruz." değerlendirmesinde bulundu. Araştırma kapsamında ele alınacak konulara da işaret eden Şenel, 5 yaş altı çocuklarda büyüme geriliği, kötü beslenme alışkanlığı, obezite yaygınlığı, aile planlaması ihtiyacının karşılanma durumu, herkes için yaşam boyu öğrenim fırsatlarının yaygınlığı, erken çocukluk gelişimi endeksi, 20-24 yaş grubunda olup 18 yaşından önce evlenmiş kadınların oranı, gebeliği önleyici yöntem kullanımı, doğumları bir kamu kurumu tarafından tescil edilen 5 yaş altı çocukların oranı gibi verilerin de elde edileceğini söyledi. Şenel, Sağlık Bakanlığı için önem taşıyan doğum öncesi bakım, doğum hizmetleri, doğum sonrası bakım, aşı ve anne çocuk sağlığı gibi konular hakkında bilgi toplanacağını da bildirerek, "Ülkemiz, coğrafi konumu ve sosyoekonomik gelişmişlik düzeyi nedeniyle yoğun düzensiz göçle karşı karşıya kalarak, 2015'ten bu yana dünyada en fazla sığınmacı bulunduran ülke konumuna gelmiştir. Bu konuda ülke olarak yabancıların sosyal, ekonomik ve kültürel hayata uyumlarını desteklemeye çalışıyoruz, kanıta dayalı, bütüncül, etkin ve sürdürülebilir bir göç yönetimini sağlamayı hedefliyoruz." dedi. "YÜRÜTME KOMİTESİ OLUŞTURUYORUZ" Son yıllarda Türkiye'nin nüfus doğurganlık hızının giderek düştüğüne, 2023 verilerine göre 1,51 seviyesine kadar indiğine ve yaşlı nüfusun da giderek arttığına dikkati çeken Şenel, "Doğurganlığın azalması ve nüfusun yaşlanması, iş gücü piyasamız, kalkınma potansiyelimiz ve ülkemizin uzun vadeli refahı üzerinde baskı oluşturmaktadır.
Kalkınma hızının yavaşlamasını önlemek ve daha dinç, dirençli bir toplumsal yapıyı korumak için sağlıklı ve dinamik nüfus yapımızın sürdürülmesi önemlidir. Türkiye, sürdürülebilir kalkınmasını desteklemek için hem toplumsal yapıda güçlü bir bütünlük hem de ekonomik ilerlemede iyi bir ivme sağlayan etkin bir nüfus politikasına büyük önem vermektedir." diye konuştu. Şenel, genç ve dinamik nüfus yapısının sürdürülebilmesinin önemine işaret ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Etkin eğitim politikalarıyla nüfusun kapasitesinin geliştirilmesini, nitelikli iş gücü olarak ekonomiye katkısını artırmayı hedefliyoruz. Aile bütünlüğünün korunmasının yanı sıra kadının toplumdaki rolünün güçlendirilmesi de önemsiyoruz. Bu bağlamda, kadınların çalışma hayatında sürdürülebilir bir rol alabilmeleri için aile içinde kadına yüklenen sorumlulukların paylaşılmasına yönelik politikalar uygulamaktayız.
Güçlü aileleri destekleyerek ve demografik zorlukları etkili kalkınma politikalarıyla ele alarak gelecek nesillerimiz için daha sürdürülebilir gelecek inşa edeceğiz. Bu amaçla etkin politikaların geliştirilmesi ve uygulanmasında bilimsel araştırmaların rolü büyüktür." Araştırmanın, doğurganlık ile sağlıklı ve aktif yaşlanma konularında politika yapıcılara öneriler sunması bakımından da özel öneme sahip olduğunu belirten Şenel, "Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması'nın ilgili kurumlarla işbirliği çerçevesinde yürütülmesini teminen bir Yönlendirme Komitesi oluşturuyoruz.
Bu komite, Strateji ve Bütçe Başkanlığı başkanlığında, Aile ve Sosyal Hizmetler, Sağlık ve Milli Eğitim bakanlıkları, Türkiye İstatistik Kurumu, TÜBİTAK, Göç İdaresi Başkanlığı, Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı, Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü, Marmara Üniversitesi Nüfus ve Sosyal Politikalar Uygulama ve Araştırma Merkezi temsilcilerinden oluşacak." değerlendirmesinde bulundu. "YAPAY ZEKANIN DA SÜRECE DAHİL EDİLMESİ FAYDALI OLACAK" TÜBİTAK Başkanı Hasan Mandal da burada yaptığı konuşmada, nüfus verilerinin öneminin giderek arttığını söyledi. Yapay zekanın da bu sürece dahil edilmesinin faydalı olacağına işaret eden Mandal, "Bu çalışmanın 2008'den itibaren araştırma boyutu ön planda olduğu için bu süreç, TÜBİTAK Kamu Kurumları Araştırma ve Geliştirme Projelerini Destekleme Programı kapsamında yürütülüyor." dedi. Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Cahit Güran da araştırmadan çıkacak sonuçların bu alandaki politika önceliklerini ortaya çıkaracağını söyledi. Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Kurt da araştırmayla temel demografik verilerin güncelleneceğini ve politikaların da bu veriler ışığında ele alınacağını kaydetti.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, sosyal medya hesabı X üzerinden yaptığı açıklamada "Yılın ilk çeyreğinde sanayi yüzde 4,9, bilgi ve iletişim faaliyetleri yüzde 5,5 büyüdü. Türkiye, güven veren yatırım ortamıyla emin adımlarla yoluna devam ediyor" ifadelerini kullandı.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır sosyal medya üzerinden bugün açıklanan ilk çeyrek büyüme rakamlarını değerlendirdi.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, "Türkiye; güven veren yatırım ortamı ile emin adımlarla yoluna devam ediyor. Tüm veriler ülkemizin plan ve programlarının işlediğini teyit ediyor" dedi.
Bakan Kacır, yaptığı açıklamada, "Türkiye ekonomisi yılın ilk çeyreğinde yüzde 5,7 büyüdü. Böylelikle son 15 çeyrektir kesintisiz büyümemiz sürdü. Bu dönemde sanayinin büyümesi yüzde 4,9, bilgi ve iletişim faaliyetlerinde büyüme yüzde 5,5 olarak gerçekleşti. Türkiye; güven veren yatırım ortamı ile emin adımlarla yoluna devam ediyor. Tüm veriler ülkemizin plan ve programlarının işlediğini teyit ediyor. Verimliliği ve yüksek teknoloji üretimini artırarak, ülkemizin büyümesini devam ettirecek ve kalıcı refah artışını sağlayacağız" ifadelerini kullandı.
Türkiye ekonomisi yılın ilk çeyreğinde %5,7 büyüdü.
Böylelikle son 15 çeyrektir kesintisiz büyümemiz sürdü.
Bu dönemde sanayinin büyümesi %4,9, bilgi ve iletişim faaliyetlerinde büyüme %5,5 olarak gerçekleşti.
Bakan Bayraktar, toplantıya katılan AB büyükelçilerine, özellikle Yunanistan ve Bulgaristan ile enterkonneksiyon kapasitesinin arttırılması ve bu alana uzun dönemli yatırım yapılması gerektiği mesajını verdi.
AVRUPA’NIN ENERJİ ARZ GÜVENLİĞİ
Toplantıya, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Nikolaus Meyer-Landrut ve AB ülkelerinin Ankara büyükelçileri katıldı. Görüşmede Türkiye’nin Ulusal Enerji Planı’ndan ve enerji dönüşümü hedeflerinden bahseden Bakan Bayraktar, Türkiye’nin gelişmiş enerji altyapısı ve çok yönlü uluslararası iş birlikleri ile Avrupa'nın enerji arz güvenliğine büyük bir katkı sunduğunu belirtti.
YATIRIM VE KAPASİTE MESAJI
Bakan Bayraktar, doğal gaz arz güvenliği konusunda Türkiye ile Avrupa Birliği’nin birlikte çalışması gerektiğini vurguladı. Hazar bölgesindeki doğal gaz kaynaklarının Türkiye’ye ve Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaştırılması konusunun önemine işaret eden Bayraktar, bu alana uzun dönemli yatırım yapılması ve özellikle Yunanistan ve Bulgaristan ile enterkonneksiyon kapasitesinin arttırılması gerektiği mesajını verdi.
KARADENİZ’DE İŞ BİRLİĞİ
Bayraktar, enerji dönüşümünde doğal gazı geçiş yakıtı olarak gördüklerini anlatarak Sakarya Gaz Sahası’nda günlük 5 milyar metreküp üretimle 2 milyon hanenin ihtiyacını karşıladıklarını söyledi. Karadeniz’e komşu Bulgaristan ve Romanya ile iş birliğini geliştirmek istediklerine değinen Bayraktar, Türkiye’nin güçlü gazlaştırma kapasitesi ile ihtiyacının yarısını LNG olarak karşılayabildiğini dile getirdi. bu sayede Avrupa’da birçok ülkeyle iş birliği yapabildiklerini belirtti.
ENERJİ TALEBİ ARTIYOR
Bakan Bayraktar, Türkiye’nin enerji talebinin arttığını kaydederek enerjide dışa bağımlılık oranını yüzde 67’ye kadar düşürdüklerini ve bunu azaltmaya devam edeceklerini söyledi. Bayraktar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ortaya koyduğu 2053 Net Sıfır Emisyon hedefinden bahsederek enerjide dönüşümü sağlamak için ulaşım, binalar, tarım ve sanayi gibi alanlarda büyük değişiklikler yapılması gerektiğini vurguladı.
YENİLENEBİLİRDE BÜYÜK POTANSİYEL
Yenilenebilir enerjinin, enerjide dışa bağımlılığa, arz güvenliğine ve artan enerji talebine çözüm olacağını vurgulayan Bayraktar, Türkiye’nin yenilenebilirde özellikle güneş ve rüzgarda büyük bir potansiyeli olduğunu söyledi. Bayraktar, Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı verilerine göre, Türkiye’nin yenilenebilir enerji kurulu gücünde dünyada 11’nci sıraya yükseldiğini, Avrupa’da ise 5’nci sırada yer aldığını vurgulayarak “Önümüzdeki 12 yıl için çok iddialı hedeflerimiz var. Toplamda 60 gigavat güneş ve rüzgarda ekstra kapasite eklemek istiyoruz.” dedi.
NADİR TOPRAK ELEMENTLERİNDE İŞ BİRLİĞİ
Eskişehir’de dünyanın tek sahadaki en büyük ikinci nadir toprak elementleri rezervini bulduklarını ifade eden Bayraktar, burada kurulması planlanan endüstriyel tesis konusunda Avrupa ile iş birliği yapabileceklerini söyledi.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, büyüme rakamlarının talep tarafında yüzde 10,3 artışla en yüksek büyüme gösteren yatırım harcamalarının, üretimin devamı açısından önemli bir gösterge olduğunu vurguladı.
Olpak değerlendirmesinde şunları ifade etti: “İş dünyası olarak 2024’ün ilk çeyreğinde yüzde 5,7 büyüme gerçekleşmesini olumlu bir gelişme olarak karşılıyoruz. Dünyada merkez bankası faizlerinin hala yüksek olduğu, küresel büyüme ve ticaret görünümünün tarihsel ortalamaların altında seyrettiği, yurt içinde hem depremin yaralarının sarılmaya hem de enflasyonun indirilmeye çalışıldığı bir dönemde, 2024 yılına da güçlü bir pozitif büyüme ile başlamak önemli.
Büyümenin arz tarafını sektörel olarak değerlendirdiğimizde; büyümeye tüm sektörlerin pozitif katkı vermesi, büyümenin genele yansıması bakımından değerli. İnşaat sektörü 11,1 ile büyümenin temel sürükleyicisi olurken, sanayi, bilgi iletişim, mesleki, idari ve destek hizmetleri de büyümeye yüzde 5 bandında katkı veren diğer sektörler olarak öne çıkıyor.
Büyümenin talep tarafına baktığımızda ise; yatırım harcamalarının yüzde 10,3 ile en yüksek büyüyen alt kalem olduğunu görüyoruz. Geçmiş yıldan itibaren ağırlığı azalsa da tüketim harcamaları yüzde 7,3 büyüdü. Net ihracat ise büyümeye yüzde 1,6 katkı yaparak olumlu performans göstermeye devam etti.
Açıklanan veriler, 2024 yılının geri kalan dönemi için iş dünyamıza ümit ve güven aşıladı. Önümüzdeki süreçte küresel olarak zorlu dönemin hala devam edeceğini görüyoruz. Bir yandan enflasyonu indirmeye yönelik finansal istikrar politikalarına devam ederken, bir yandan da alt parametreleri dengeli bir büyümeden feragat etmememiz gereken bir dönemdeyiz. Yılın geri kalanında, iç tüketimin büyümeye katkısının bir miktar daha gerilemesini bekliyoruz. Böyle bir ortamda, sanayi sektörü ve ihracata dayalı üretim modeli daha fazla önem kazanacak. Hane halkı tüketiminin azalmaya başladığı bir dönemde, bu azalmayı özellikle tüketim malı ithalatını daha da azaltarak gerçekleştirmek de önemli.”
Ödeme sistemleri alanında faaliyet gösteren teknoloji şirketi Mastercard, Real Madrid ile Borussia Dortmund arasında Londra'daki Wembley Stadı'nda oynanacak final maçının ekonomik açıdan kente katkısına ilişkin bir analiz paylaştı.
Analiz, şirketin daha önceki finallerdeki kart harcamalarının verileri kullanılarak yapıldı. Çalışmaya göre 1 Haziran’da oynanacak maçın, İngiltere’ye cumartesi-pazar günlerini kapsayan hafta sonu dönemdeki yaklaşık getirisinde yüzde 40 artış göstermesi bekleniyor.
Paylaşılan verilere göre; geçen yıl İstanbul'daki finalin oynandığı günü kapsayan 9-11 Haziran hafta sonunda bir önceki yılın aynı hafta sonuna kıyasla yüzde 72, bir önceki haftaya kıyasla ise yüzde 39 daha fazla turist harcaması gerçekleşti. Buradaki harcama artışında final maçını oynayan takımların ülkeleri olan İtalya ve İngiltere’den gelen turistlerin ise bir önceki yılın aynı hafta sonuna göre harcamalarını yaklaşık 4 katına, bir önceki hafta sonuna göre ise 2.3 katına çıkardığı dikkat çekiyor.
Araştırmada, turistlerin ev sahibi şehirlerdeki kartlı harcama tutarında bir önceki hafta sonuna kıyasla yüzde 39, bir sonraki hafta sonuna kıyasla yüzde 32 artış gözlendiğine yer verildi. Ortalama olarak finaller, ev sahibi şehirlerde turistlerin kartlı harcamalarını ortalama yüzde 40 artırıyor. Kartlı yapılan işlem adetlerinde olan artış ise bir önceki hafta sonuna kıyasla yüzde 60 bir sonraki hafta sonuna göre kıyasla yüzde 52 olarak artış gösteriyor.
İspanyol ve Alman turistlerin harcama davranışları analiz edildiğinde; İspanyol ve Alman taraftarların harcamalarının yılın geneline yayıldığı görülürken temmuz ve ağustos aylarında zirveye çıktığı gözlemleniyor. İspanyol turistlerin İngiltere’de yaptığı harcamaların yüzde 42’si Londra’da geçerken Alman turistlerin İngiltere’de yaptığı harcamaların yüzde 33’ü Londra’dan geçiyor. Almanların ortalama işlem hacmi İspanyollara göre yaklaşık yüzde 29 daha fazla gerçekleşiyor. Turistlerin en fazla harcama yaptığı sektörlerin başında konaklama, yemek, giyim ve sağlık sektörleri geliyor.
Finalin oynandığı hafta sonunda ev sahibi şehirde çeşitli gıda ve restoran harcamaları gibi alanlarda iki katına yakın artışlar gözlemlenirken, konaklama ve hava ulaşımı harcamaları da yaklaşık olarak yüzde 70 artışlarla bu noktada öne çıkıyor.
Dünyada futbol ekonomisinin büyüklüğü 800 milyar dolar civarında olduğu tahmin ediliyor. Yapılan araştırmalarda dünya futbolunda en yüksek gelir elde eden kulüpler sıralamasında genel olarak Real Madrid, Manchester City, Liverpool, Manchester United, Paris Saint-Germain ve Barcelona gibi kulüpler ilk sıralarda yer alıyor.
JP Morgan, dolar/TL yıl sonu beklentisini aşağı yönlü revize ederken DİBS tavsiyesini "ağırlığı artır" seviyesine yükseltti. Banka dolar/TL paritesi için yıl sonu beklentisini 36'dan 35,5'e revize etti.
Sakarya'da Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı'ndan (KOSGEB) aldığı destekle laboratuvarını genişleten iş kadını, ithal edilen bazı ilaçların prototipini üretti.
Girişimcilere 2 milyon lira destek: Kimler yararlanabilecek?Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Kimya Bölümü'nde yüksek lisans yaptıktan sonra 2019'da Sakarya Üniversitesi Teknokent Fizyon Kuluçka Merkezi'nde AR-GE çalışmalarına başlayan iş kadını Cihansel Ünlü, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) destekleme programı kapsamında KOSGEB'den aldığı hibeyle laboratuvarını büyüttü. İthal edilen bazı ilaçların prototipini üretmeyi başaran Ünlü, seri üretime geçmek için Sağlık Bakanlığı'ndan gelecek onayı bekliyor.Yüksek kimyager Ünlü, şirketini ithal listesindeki ürünleri yerlileştirmek amacıyla kurduğunu anlattı. Epilepsi, kan sulandırıcı ve onkolojik ürünlerin geliştirme faaliyetlerini yürüttüğünü aktaran Ünlü, "KOSGEB tarafından aldığımız destek sayesinde satın alabildiğimiz cihazlarla yurt dışı ilaç listesinde bulunan ve ithal gelen ilaçları geliştirmek amacıyla prototip laboratuvarımızı kurma imkanımız oluştu. İthal ilaçları yerlileştirmeyle ilgili prototip çalışmalarımız devam etmektedir." diye konuştu.Doktora öğrencisi yüksek kimyager Buket Bodur da AR-GE laboratuvarında çalıştığına değinerek, "Burada, formüle ettiğimiz, geliştirdiğimiz ürünlerin invitro çalışmalarını yapmaktayız. Yurt dışından temin edilen ilaçların burada AR-GE çalışmalarını yürütüyoruz." dedi.Öğrenci Eslem Erim ise ürünlerin metot geliştirme, metot validasyonları ve formülasyon çalışmalarıyla ilgilendiklerini aktararak, "Epileptik, kan sulandırıcı ilaçların ve bazı onkolojik ilaçların çalışmalarını yürütüyoruz." ifadesini kullandı.
Fed'in enflasyon göstergesi olarak dikkate aldığı kişisel tüketim harcamaları (PCE) yavaşladı. Çekirdek PCE, aylık bazda yüzde 0,2 ile beklentilerin altında artış gösterdi.
ABD Ticaret Bakanlığı, nisan ayına ilişkin kişisel gelir ve tüketim harcamaları verilerini açıkladı. Buna göre, kişisel gelirler nisanda bir önceki aya kıyasla yüzde 0,3 arttı. Amerikalıların kişisel gelirlerinde bu dönemde piyasa beklentilerine paralel gerçekleşen artış, martta yüzde 0,5 olarak hesaplanmıştı. Kişisel tüketim harcamaları ise nisanda aylık bazda yüzde 0,2 arttı. Bu dönemde yüzde 0,3 yükselmesi beklenen kişisel tüketim harcamaları, mart ayında 0,7 artış kaydetmişti. Kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksi de nisanda mart ayında olduğu gibi aylık bazda yüzde 0,3 ve yıllık bazda yüzde 2,7 arttı. Endeks, bu dönemde aylık ve yıllık bazda beklentilere paralel artış gösterdi.
ENFLASYON GÖSTERGESİNDE YAVAŞLAMA ABD Merkez Bankası'nın (Fed) enflasyon göstergesi olarak dikkate aldığı gıda ve enerji kalemlerinin hesaplama dışı tutulduğu çekirdek kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksi de nisanda aylık bazda yüzde 0,2, yıllık bazda yüzde 2,8 yükseldi. Nisanda yıllık bazda beklentilere paralel artan çekirdek kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksinin aylık yüzde 0,3 artış göstereceği tahmin ediliyordu. Fed, yüzde 2 olan enflasyon hedefini yakalamak için PCE endeksindeki artışın aylık yüzde 0,2 ile sınırlı kalmasını istiyor. ABD'de faizlerin yüksek seviyelerde uzun süre kalma ihtimali varlık fiyatları üzerinde baskı yaratıyor.
Amerikan yatırım bankası JPMorgan, dolar/TL yıl sonu beklentisini 36'dan 35,5'e revize etti ve Türk tahvilleri için tavsiyesini "ağırlığı artır" seviyesine yükseltti.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Avrupa Birliği’ne üye ülkelerin büyükelçilerini bakanlıkta ağırladı. Görüşmede, Hazar bölgesindeki doğal gaz kaynaklarının Türkiye’ye ve Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaştırılması konusu gündeme geldi. Bakan Bayraktar, toplantıya katılan AB büyükelçilerine, özellikle Yunanistan ve Bulgaristan ile enterkonneksiyon kapasitesinin arttırılması ve bu alana uzun dönemli yatırım yapılması gerektiği mesajını verdi.
Giriş
