Sosyal Güvenlik Kurumu emekli maaşı bağlamak için sigortalılık süresi, prim ve yaş şartlarını göz önünde bulundurur. Bu şartların tamamını sağlayan kişiler Sosyal Güvenlik Kurumu’na emeklilik başvurusu yapmaları halinde kısa süre içerisinde kurumdan aylık almaya başlarlar. Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan maaş almak isteyen kişiler, bazı şartları sağlamaları halinde çeşitli ayrıcalıklardan yararlanabilirler. Söz konusu ayrıcalıkların başında ise borçlanma hizmeti gelir. Kadınlara doğum dönemleri için sunulan borçlanma hakkı erkeklere de askerlik dönemleri için sunulmaktadır. Peki, askerlik borçlanması nedir, kimleri kapsar? Askerlik borçlanması nereye ve nasıl ödenir? İşte konuya dair ayrıntılar… ASKERLİK BORÇLANMASI NEDİR?Askerlik borçlanması, askerlik görevini yerine getiren kişileri kapsayan bir Sosyal Güvenlik Kurumu hizmetidir. Askerlik dönemlerinde prim ödemesi yapamamış olan kişiler o süreyi borçlanarak toplu prim ödemesi gerçekleştirebilirler. Bu sayede kişiler erken bir dönemde emekli maaşı almaya hak kazanırlar. ASKERLİK BORÇLANMASI NE KADAR? 2024Askerlik borçlanması ile ilgili en çok merak edilen konu başlıklarından biri de borçlanmanın hesabı ile ilgilidir. Askerde oldukları süreleri borçlanarak toplu prim ödemesi gerçekleştirmek isteyen birçok kişi, güncel borçlanma rakamlarını sık sık araştırmaktadır. Askerlik borçlanması kişi bazında hesaplanır. Yani bir kişinin askerlik borçlanması için ne kadar ödeyeceği, askerde geçirdiği süreye göre değişiklik göstermektedir. Ayrıca borçlanmanın alt ya da üst sınır kapsamında yapılmak istenmesi de yine hesabın değişmesine yol açar. Askerlik borçlanması tıpkı doğum borçlanmasında olduğu gibi gün bazında hesaplanıp toplu bir şekilde ödenir. Bu kapsamda 2024 yılı için hesaplanmış olan günlük askerlik borçlanma bedeli 213,36 TL olarak kayda geçmiştir. Kişi, borçlanmak istediği gün sayısını günlük bedel ile çarpar ise ödeyeceği tutarı hesaplamış olur.  Ancak bu rakamın her sene değiştiğinin de unutulmaması gerekir. ASKERLİK BORÇLANMASI NASIL YAPILIR?Askerlik borçlanması başvuru gerektiren ayrıcalıklı bir hizmettir. Prim günlerinin ödemesi için Sosyal Güvenlik Kurumu’na şahsen başvuruda bulunulması gerekmektedir. Ayrıca e- Devlet sistemi üzerinden de askerlik borçlanmasına yönelik talep oluşturulabilmektedir. Borçlanma başvurusunun değerlendirilmesini takiben kişiye borçlanma tebliğ gönderilir. Ödemenin tebliği tarihinden itibaren en geç 1 ay içerisinde gerçekleşmesi gerekmektedir. Bu süre kesinlikle uzatılamamaktadır. Ek olarak bahsi geçen süre içerisinde borçlanma bedelinin yatırılmaması halinde borçlanma talebi Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından iptal edilir. Ancak bu iptal süresiz değildir. Kişi bütçesi el verdiği an itibari ile Sosyal Güvenlik Kurumu’na yeniden borçlanma başvurusunda bulunabilir. ASKERLİK BORÇLANMASI NEREYE VE NASIL ÖDENİR?Askerlik borçlanmasının ödemesi kısmi olarak yapılabilmektedir. 3 aylık eksik primi bulunan kişi yalnızca 3 aylık ödeme yapabilmektedir. Yanı sıra askerlikte geçen toplam sürenin de borçlanılması mümkündür. Askerlik borçlanması ödemeleri Sosyal Güvenlik Kurumu’nun işaret ettiği kamu bankalarına yapılmalıdır. Yanı sıra ödemelerin e- Devlet üzerinden ya da doğrudan Sosyal Güvenlik Kurumu’na yapılması da mümkündür. ASKERLİK BORÇLANMASI TAKSİTLENDİRİLEBİLİR Mİ?Askerlik borçlanması ile ilgili sık sık sorgulanan konulardan biri de borçlanma bedelinin taksitlendirilip taksitlendirilemeyeceği ile ilgilidir. Askerlik süresini borçlanarak daha erken emekli olmak isteyen birçok kişi, bu durumu netleştirebilmek adına arama motorları üzerinden konuya yönelik sorgulamalarda bulunmaktadır. Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yapılan resmi açıklamaya göre askerlik borçlanmasının peşin olarak ödenmesi gerekmektedir. Borçlanma başvurusunun olumlu sonuçlanması halinde ilgili tarihi takiben 1 ay içerisinde ödemenin yatırılması gerekir. Kurum taksitlendirme imkanı sunmamaktadır.

Emeklilik hem ülkemizde hem de birçok dünya ülkesinde vatandaşların hayalini kurdukları bir dönemi kapsamaktadır. On yıllarını çalışma hayatlarına adayan birçok kişi iş gücü kaybı yaşadıkları yaşlılık dönemlerinde maddi açıdan rahat edebilmek adına yüksek maaş alabilmenin yollarını arar. Ülkemizde yürürlükte olan düzenlemeler sebebi ile çalışma hayatı kapsamında elde edilen aylık kazançlar, emeklilik döneminde alınan maaşlardan çok daha yüksektir. Bu neden ile henüz çalışma hayatının içerisinde olan birçok kişi ilerde geçim derdi yaşamamak adına yüksek emekli maaşı alabilmek adına neler yapması gerektiğini sık sık araştırır. Peki, yüksek emekli maaşı ödemeleri neye göre yapılır? İşte konuya dair ayrıntılar… EMEKLİ MAAŞI NASIL HESAPLANIYOR?Yüksek emekli maaşı almanın yöntemlerine geçmeden önce emekli maaşının nasıl hesaplandığından bahsetmekte fayda var. Emekli maaşı çalışanın ortalama aylık kazancı ile aylık bağlama oranının çarpılması sonucunda hesaplanır. Aylık kazanç kısmında Sosyal Güvenlik Kurumu’na bildirilmiş olan prime esas kazanç göz önünde bulundurulur. Aylık bağlama oranında ise malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarında birikmiş olan toplam prim ödeme gün sayısının her 360 günü için yüzde 2’lik kısım söz konusudur. EMEKLİ MAAŞI HESABI DÖNEME GÖRE DEĞİŞİR Mİ?Emekli maaşı hesabında dönemsel farklılıklardan söz etmek mümkündür. Sosyal Güvenlik Kurumu kişilerin sigorta giriş tarihlerine bağlı olarak farklı emekli maaşı hesaplarını ortaya koyar. Emekli maaşı hesabı 2000 yılı girişliler için tüm yılların kazançları göz önünde bulundurularak yapılır. 2008 yılından sonrası için ise aylık bağlama oranı yüzde 50’ye düşürülmüştür. Toparlamak gerekir ise 2000 ve sonrasında prime esas kazanç güncelleme katsayısı ile aylık bağlama oranının çarpımı sonucu emekli maaşı hesaplanır. 2008 yılından sonrası için ise aylık kazanç aylık bağlama oranı ile çarpılarak emekli maaşı elde edilir. ÇALIŞMA SÜRESİ MAAŞI ETKİLER Mİ?Birçok kişi çalışma süresi ne kadar uzun olur ise emekli maaşının da o kadar yüksek olacağını düşünür. Ancak emekli maaşı hesabında esas olan çalışma süresinin uzunluğu değil, Sosyal Güvenlik Kurumu’na bildirilen brüt kazançtır. Prim ödemeleri ne kadar yüksek olur ise emekli maaşı da o oranda yüksek olur.   HİZMET BİRLEŞTİRME EMEKLİ MAAŞINI ETKİLER Mİ?Hizmet birleştirme işlemi kişinin tüm çalışma hayatı boyunca primlerinin ödenmiş olduğu sigorta kollarını kapsayan bir işlemdir. Dolayısı ile kişinin prim ödemesi hangi kolda fazla ise o koldan emekli olması, emekli maaşının yükselmesine aracılık edecektir. Ancak burada hizmet birleştirme başvurusunun emekliliğe kısa bir süre kala yapılması kişinin yararına olacaktır. Çünkü işlemlerin tamamlanması birkaç ay sürebilir. Bu neden ile kişi emeklilik başvurusunun ardından maaşının hızla bağlanması için hizmet birleştirme başvurusunu emeklilik başvurusundan önce yapmalıdır. EMEKLİ MAAŞI NASIL ARTIRILABİLİR?Günümüzün zorlu ekonomik şartları birçok emeklinin elini kolunu bağlamıştır. Düşük maaşlarından ötürü geçinmekte güçlük çeken emeklileri gören çalışanlar ise emekli maaşlarını nasıl artırabileceklerini merak etmektelerdir. Uzmanların tavsiyelerine göre yüksek tutarlarda emekli maaşı alabilmek için prim ödemelerinin yüksek olması gerekmektedir. Dolayısı ile kişi mevcut işine ek olarak yaptığı tüm işleri de SGK’ya bildirmeli ve prime esas kazancını yükseltmelidir. Yanı sıra eğer kişinin imkanı var ise Bağ- KUR’dan değil SSK’dan emekli olması tavsiye edilmektedir. SSK’lıların maaşları Bağ- KUR’luların maaşlarına kıyas ile daha yüksektir. Son olarak Sosyal Güvenlik Kurumu’nun borçlanma hakkından yararlanarak toplu prim ödemesi gerçekleştirmek de emekli maaşının artmasına etki etmektedir.  

Ülkemizde uygulanan kanunlar gereğince sigortasız işçi çalıştırmak yasaktır. Bu durumun aksinin ispat edilmesi halinde işverene para cezası kesilmektedir. Sigortasız işçi çalıştırmasının yasak olduğu gibi işten çıkan sigortalının Sosyal Güvenlik Kurumu’na bildirilmemesi de birtakım cezaları beraberinde getirir. İşten ayrılış bildirgesi de denilen bu belgenin elektronik ortamda Sosyal Güvenlik Kurumu’na iletilmesi gerekmektedir. Peki, herhangi bir yanlışlık halinde işten çıkış bildirgesi ne zaman kadar iptal edilebilir? İşten çıkış bildirgesi nasıl düzeltilebilir? İşte konuya dair tüm merak edilenler… İŞTEN ÇIKIŞ BİLDİRGESİ NEDİR? Sosyal Güvenlik Kurumu sigortalı çalışanların sorumluluklarını işverenlere yüklemiştir. İşverenlerin yaptıkları bildirimler, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun sistemine kaydedilir. Bu durum hem işe alımlar hem de işten çıkarılmalar için geçerlidir. Nasıl kişi işe yeni başlamış olan bir çalışanın Sosyal Güvenlik Kurumu’na bildirilmesi gerekiyor ise işten ayrılan/ çıkarılan çalışanın o iş yerinde artık çalışmadığının da kamu kurumuna bildirilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda işten çıkarılma nedenini de içeren evraka, işten çıkış bildirgesi denmektedir. İŞTEN ÇIKIŞ BİLDİRGESİ NASIL DÜZELTİLİR?Sigortalı kişinin işten ayrılması halinde düzenlenen işten çıkış bildirgesinde meslek adı, kod, işten ayrılış tarihi ve işten ayrılma nedeni gibi bazı bilgiler bulunmaktadır. Bu bilgilerin yanlış doldurulmuş olması halinde bildirge üzerinde düzeltmeler yapılabilmektedir. Bildirgenin Sosyal Güvenlik Kurumu’na iletilmiş olması, düzeltmenin yapılamayacağı anlamına gelmemektedir. Ancak burada baz alınması gereken esas nokta süredir. İşten ayrılan çalışan için düzenlenmiş olan işten çıkış bildirgesi, Sosyal Güvenlik Kurumu’na iletildikten sonra 10 gün içerisinde düzeltilebilir. Burada göz önünde bulundurulan tarih, çalışanın çıkışının verildiği tarihtir. Aynı şekilde ilgili tarihi takiben 10 gün içerisinde bildirimin iptali de gerçekleştirilebilmektedir. İŞ KODU KOLU DEĞİŞTİRİLEBİLİR Mİ?14 numaralı ‘Meslek adı ve kodu’ alanına 4A’lı olarak çalışan sigortalılar için fiilen yapılan mesleklerin adları ve kodları işaretlenmelidir. Söz konusu meslek adları ve kodları, Türkiye İş Kurumu tarafından belirlenmiş ve Sosyal Güvenlik Kurumu’nun resmi internet sitesi aracılığı ile yayınlanmıştır. İşten ayrılış bildirgesinin teslim tarihinden itibaren 10 gün içerisinde ilgili meslek kodları değiştirilebilir veyahut da güncellenebilir. İŞTEN ÇIKIŞ KODU NASIL DEĞİŞTİRİLİR?Kişinin işten ne sebep ile çıkarılmış olduğu, işten ayrılış bildirgesinde mutlaka yer almalıdır. Söz konusu kodun doğru yazılmış olması ise çalışanın ilerleyen dönemlerde işe başlayacağı kurumlar açısından oldukça önemlidir. Sigortalı çalışanın işten ayrılış nedenine yönelik talepleri işveren ile birlikte müracaat edilmesi halinde değiştirilebilir. Bunun dışında sigortalı taleplerinde işten ayrılış nedenine ilişkin herhangi bir düzeltmenin yapılması söz konusu değildir. Ayrıca işten ayrılış kodunun değiştirilmesi için işveren tarafından çeşitli belgelerin de ibraz edilmesi gerekmektedir. İşverenlerin sigortalı çalışanları için düzenledikleri işten ayrılış bildirgelerine ait diğer bir iş yerinden sehven verilmesine yönelik vermiş oldukları dilekçelere bağlı olarak aylık prim ve hizmet bildirgesinde çalışanın bir önceki aya yönelik çalışmasının patronunun yani işvereninin iddia ettiği şekilde olduğunun tespit edilmesi durumunda Tescil Programı’nın İşten Ayrılış Bildirgesi sekmesi üzerinden iş yerinin numarası güncellenir. Bu güncelleme, işverene idari para cezası kesilmesine engel olur. SÜRE DOLMUŞ OLMASINA RAĞMEN ÇIKIŞ BİLDİRGESİ GÖNDERİLMEDİ İSE NE OLUR?İşverenler sigortalı çalışanları için düzenledikleri işten çıkış bildirgelerini e- posta yolu ile Sosyal Güvenlik Kurumu’na iletmek zorundalardır. Farklı bir yöntem, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından kabul edilmemektedir. İşten ayrılış bildirgesinin 10 gün içerisinde Sosyal Güvenlik Kurumu’na ulaştırılmamış olması halinde çalışan hukuk yoluna başvurabilir.

Sosyal Güvenlik Kurumu sigortalı kişilere ve onların aile bireylerine pek çok alanda hizmet sunmaktadır. Başta sağlık hizmetleri ve emekli maaşları olmak üzere kamu kurumunun desteği ile pek çok hizmetten yararlanmak mümkündür. Sosyal Güvenlik Kurumu’nun hizmet kapsamında olan ödeme hizmetlerinden biri de ölüm aylığıdır. Sigortalı kişilerin aile bireylerini ilgilendiren bu ödeme türü, belirli şartların sağlanması halinde her ay düzenli olarak ilgili kişilerin hesaplarına aktarılır. Peki, ölüm aylığı nedir, şartları nelerdir? Ölüm aylığı ne zaman bağlanır? İşte konuya dair ayrıntılar… ÖLÜM AYLIĞI BAŞVURU ŞARTLARI NELERDİR?Ölüm aylığı, sigortalı kişinin vefat etmesi halinde hak sahiplerine Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından bağlanan bir ödeme türüdür. Bu ödeme türünden yararlanılabilmesi için şu şartların sağlanması gerekmektedir: Vefat eden sigortalının en az bin 800 günlük malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası primlerinin yatırılmış olması, İlgili kanunun 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının a bendi kapsamında sigortalı sayılan kişiler için her türlü borçlanma süreleri hariç olmak üzere en az 5 yıllık sigortalılık süresinin ve toplamda 900 günlük malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası primlerinin yatırılmış olması. ÖLÜM AYLIĞI KİMLERE BAĞLANIR?Ölüm aylığı, vefat eden sigortalının dul eşine bağlanır. Dul eşin yeniden evlenmesi halinde hak sahipliği durumu ortadan kalkar ve aylık kesilir. Ölüm aylığı aynı zamanda vefat eden sigortalının çocuklarını da kapsamaktadır. Erkek çocuğu lise düzeyinde eğitim görmeye devam ediyorsa 20, üniversite düzeyinde eğitim görüyor ise 25 yaşına kadar ebeveyninden kalan maaşı belli bir oranda alabilir. Kız çocukları için ise herhangi bir yaş şartı bulunmamasına karşın evli olmaması şartı bulunmaktadır. Kız çocuğu boşanırsa yine ölüm aylığının bağlanması için başvuruda bulunabilir. Eğer vefat eden sigortalının eşi ve çocukları yok ise bu kez kişinin ebeveynleri ölüm aylığının bağlanması için başvuruda bulunabilir. ÖLÜM AYLIĞI HAK SAHİPLERİNE HANGİ ORANDA BAĞLANIR?Ölüm aylığı hak sahiplerine farklı oranlarda bağlanır. Vefat eden sigortalının geride yalnızca eşi kaldı ise maaş bağlanma oranı yüzde 75’tir. Eşin çalışıyor olması veyahut da emekli maaşı alıyor olması halinde bağlanma oranı yüzde 50’ye düşürülür. Vefat eden sigortalının ardından eşi ve bir çocuğu kaldı ise eşe yüzde 60, çocuğa ise yüzde 30 oranında maaş bağlanır. Eş ve iki çocuğun geride kalmış olmaları halinde çocuklara yüzde 25, yüzde 25, eşe ise yüzde 50 oranında maaş bağlanır. Geride kalan tek çocuk ise yüzde 50 oranında maaş bağlaması gerçekleştirilir. ÖLÜM AYLIĞI NE ZAMAN BAĞLANIR?Ölüm aylığının ne zaman bağlandığı da bu kategori altında en sık sorgulanan konu başlıkları arasında yer almaktadır. Ölüm aylığının başlangıcı sigortalının durumuna göre değişkenlik göstermektedir. Çalışırken vefat eden sigortalının maaşı, ölüm tarihini izleyen aybaşından itibaren hak sahiplerine bağlanır. Eğer hak sahipleri borçlanma ile ölüm aylığına hak kazanıyorlar ise bu kez ölüm aylığı borcun kapatıldığı tarihi izleyen aybaşında bağlanır. Ancak maaşın bağlanabilmesi için hak sahiplerinin yazılı bir dilekçe ile SGK’ya başvuruda bulunmaları gerekmektedir. ÖLÜM AYLIĞI NE KADAR? 2024Ölüm aylığı emekli maaşına bağlı olarak hesaplanmaktadır. Bu kapsamda 2024 yılı için hesaplanmış olan en yüksek dul aylığı 7 bin 500 TL (yüzde 75 hisse), en düşük dul aylığı ise 5 bin TL (yüzde 50 hisse) şeklindedir.  

Sosyal Güvenlik Kurumu kişinin bağlı bulunduğu sigorta kolu ne olur ise olsun emeklilik için yaş, prim günü ve sigortalılık süresi gibi temel şartların sağlanmasını istemektedir. Sigorta kollarına bağlı olarak şartların içerikleri değişiklik göstermektedir. Emeklilik dönemi için ödenen primler kimi zaman iade talebi ile gündeme gelebilmektedir. Peki, Sosyal Güvenlik Kurumu’na ödenmiş olan primler toplu olarak geri alınabilir mi? İşte konuya dair tüm merak edilenler… SOSYAL GÜVENLİK KURUMU KİMLERE PRİM İADESİ YAPAR?Sosyal Güvenlik Kurumu bazı durumlarda prim iadesi hizmeti sunmaktadır. Bu hizmet, emeklilik yaşını dolduran hatta geçmiş olan çalışanları kapsamaktadır. Kişi eğer emeklilik için gereken yaşı doldurmuş ancak prim gün sayısını ve sigortalılık süresini dolduramamış ise yani emekli maaşı almaya hak kazanamıyor ise Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan toplu prim iadesi alabilir. FAZLA PRİM ÖDEMELERİ İADE EDİLİR Mİ?Sosyal Güvenlik Kurumu’na sigorta primine esas kazanç üst sınırını aşan bir ödeme yapıldı ise fazla kısım kişi tarafından talep edilebilir. Özellikle yüksek ücretli çalışanlar için geçerli olan bu durum, Sosyal Güvenlik Kurumu’na iade başvurusu neticesinde gerçekleşir. Aynı şekilde birden fazla iş yerinde sigortalı olarak çalışan kişilerin prim ödemeleri de tavan sınırını aşıyor ise geri iade söz konusu olabilir. SOSYAL GÜVENLİK KURUMU PRİM İADESİNİ NE ZAMAN YAPAR?Prim iadesinin yapılabilmesi için yaş faktörünün göz önünde bulundurulması gerekir. Kadınlarda 58, erkekler ise 60 yaşını dolduran kişiler, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun iade ödemesi hizmetinden yararlanabilir. ÇALIŞAN KİŞİLER SOSYAL GÜVENLİK KURUMU’NDAN PRİM İADESİ TALEP EDEBİLİR Mİ?Çalışma hayatı devam eden kişilerin prim iadesi talep edip edemeyecekleri de merak edilen konu başlıkları arasında yer almaktadır. Sosyal Güvenlik Kurumu hali hazırda çalışma hayatları devam eden kişilere prim iadesi yapmaz. Prim iadesi için kişinin bir iş yerinde sigortalı olarak çalışmıyor olması gerekmektedir. Bağ- KUR’luların da kendi işlerine devam etmiyor olmaları gerekir. PRİM İADESİ NE KADAR?Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan herhangi bir sebep ile prim iadesinin yapılmasını talep eden kişiler, ödedikleri primlerin tamamını alabileceklerini düşünürler. Ancak bu düşünce kesinlikle yanlıştır. Sosyal Güvenlik Kurumu’na ödenen primlerde işçi payı, işveren payı ve İşsizlik Sigortası Fonu gibi birçok pay bulunmaktadır. İade hizmetinde ise yalnızca çalışan kesilen primler göz önünde bulundurulur. Bu da yaklaşık olarak yüzde 9’luk kısma denk gelmektedir. Bağ- KUR’lulara aktarılan prim iadesinde ise yalnızca yaşlılık, ölüm ve malullük gibi primler bulunmaktadır. PRİM İADESİ EŞE VEYA ÇOCUKLARA YAPILABİLİR Mİ?Prim iadesi hizmeti vefat eden sigortalının eşine ve çocuklarına yapılabilir. Bu hem SSK’lılar hem de Bağ- KUR’lular için geçerli bir durumdur. PRİM İADESİ BAŞVURUSU NEREYE YAPILIR?Sosyal Güvenlik Kurumu’nun prim iadesi hizmetinden yararlanmak isteyen kişilerin SGK İl/ İlçe Müdürlüklerine yazılı olarak başvuruda bulunmaları gerekmektedir. PRİM İADESİNİN ARDINDAN YENİDEN SİGORTA BAŞLATILABİLİR Mİ?Bir kişi Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan prim iadesi talep etmiş ve söz konusu talebi onay görmüş ise ilerleyen zamanlarda yeniden sigortalı olarak çalışmaya ve dolayısı ile de primlerini yatırmaya devam edebilir. Yeniden sigortalı olmak isteyen kişilerin geri aldıkları prim tutarlarını ve her sene güncellenen tutarı SGK’ya geri ödemeleri gerekir. Bu şekilde kişi hem sigortalı sayılır hem de emeklilik şartlarını yerine getirdiği gün itibari ile emekli maaşı alabilir.  

Senelerce sigortalı çalışma hayatının bir üyesi olan ve neticede de maaş almaya hak kazanan yeni emekliler, birikmiş ödemelerini talep etme hakkına sahiplerdir. Emekli olma işlemlerini gerçekleştirmiş olan kişiler belirli adımlar dahilinde Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan birikmiş ödeme tutarlarını isteyebilirler. Birikmiş ödeme tutarını talep etme hakları bulunan kişilerin öncelikle bu hizmetten yararlanabilmek adına başvuru oluşturmaları gerekmektedir. Peki, birikmiş ödeme tutarı nasıl hesaplanır? İşte konuya dair tüm merak edilenler… BİRİKMİŞ ÖDEME TUTARI HESABI NASIL YAPILIR?Emekli maaşı tutarı, kişinin hizmet dökümüne bağlı olarak hesaplanmaktadır. Bu tutarı prim ödemesi, sigortalılık süresi, çalışılan sektörler ve daha pek çok faktör doğrudan etkilemektedir. Bu sebep ile birikmiş ödeme tutarı için net bir seviyeden söz edilmesi mümkün değildir. Birikmiş ödeme tutarı ile hesabında göz önünde bulundurulan bazı yöntemler bulunmaktadır. O yöntemler şu şekilde özetlenebilir: Kesinleşen emekli maaşı tutarı 30’a bölünür. Bu sayede aylık ödemenin ve günlük ödemenin hesabı yapılabilir.Emeklilik başvurusu ile emekli maaş ödemesi arasındaki gün sayısı göz önünde bulundurulur. Örnek vermek gerekir ise 15 Nisan 2024 tarihinde emeklilik başvurusu yapan bir kişinin ilk emeklilik maaşı girişi 1 Mayıs 2024’tür. Dolayısı ile arada 15 günlük bir fark söz konusu olur.Yukarıda verdiğimiz tarih örneğinden devam edecek olursak ilk emeklilik maaşı giriş tarihi 1 Mayıs 2024 olan kişinin maaş ödemesi 20 Mayıs 2024 tarihinde gerçekleştirilir. Dolayısı ile yatırılmış olan emekli maaşı miktarı 45 günlük olur. Bunun için de günlük kesilen maaş 45 ile çarpılarak birikmiş ödeme tutarı elde edilebilir.SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BİRİKMİŞ ÖDEME TUTARI SORGULAMASISosyal Güvenlik Kurumu birikmiş ödeme tutarı sorgulaması birden fazla şekilde yapılabilir. Sorgulamayı yüz yüze gerçekleştirmek isteyen kişiler Sosyal Güvenlik Kurumu İl/ İlçe Müdürlüklerine şahsen başvuru yapabilir. Ayrıca kurumun ALO 170 numaralı hattı üzerinden de telefon ile birikmiş ödeme tutarının sorgulanması mümkündür. E- DEVLET ÜZERİNDEN BİRİKMİŞ ÖDEME TUTARI SORGULAMASI NASIL YAPILIR?Sosyal Güvenlik Kurumu ile ilgili birçok işlem e- Devlet sistemi üzerinden de online olarak yürütülebilmektedir. Bunun için emekli kişinin şifresi ve T.C. kimlik numarası ile sisteme giriş yapması ardından da açılan ekranda yer alan arama butonundan ‘Emekli Aylık Bilgisi’ sayfasına geçiş yapması gerekir. Açılan ekranda hem normal emekli maaşı hem de birikmiş ödeme tutarı görüntülenebilecektir. SOSYAL GÜVENLİK KURUMU EMEKLİ MAAŞI ÖDEMELERİNİ HANGİ GÜN GERÇEKLEŞTİRİR?Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yapılan emekli maaşı ödemeleri için tarihler, kişiden kişiye göre değişiklik göstermektedir. Birikmiş ödeme tutarı emekli maaşının ödendiği güne bağlı olduğundan farklılıklar söz konusudur. Sosyal Güvenlik Kurumu maaş ödemelerini kişilerin bağlı bulundukları sigorta kolu doğrultusunda farklı günlerde gerçekleştirmektedir. Kişi özelinde tanımlanan tahsis numaralarının son haneleri, maaşların yatırılacağı tarihler hakkında bilgi vermektedir. SSK’lıların tahsis numaralarının son rakamlarına göre emekli maaşlarını aldıkları günler şu şekildedir: Tahsis numarası 9 ile bitenler: Her ayın 17’siTahsis numarası 8 ile bitenler: Her ayın 22’siTahsis numarası 7 ile bitenler: Her ayın 18’iTahsis numarası 6 ile bitenler: Her ayın 23’üTahsis numarası 5 ile bitenler: Her ayın 19’uTahsis numarası 4 ile bitenler: Her ayın 24’üTahsis numarası 3 ile bitenler: Her ayın 20’siTahsis numarası 2 ile bitenler: Her ayın 25’iTahsis numarası 1 ile bitenler: Her ayın 21’iTahsis numarası 0 ile bitenler: Her ayın 26’sı

Sigortalı işten çıkış bildirgesi 5510 sayılı Kanun’un ilgili maddesi doğrultusunda değerlendirilmektedir. Bu bildirge, sigortalının işten ayrılış sebeplerinin öğrenilebilmesi açısından son derece önemlidir. Çünkü ilgili belgenin değerlendirilmesi neticesinde kişinin işsizlik ödeneğinden yararlanıp yararlanamayacağına karar verilir. İşsizlik istatistiklerinde de bir veri olarak göz önünde bulundurulan işten ayrılış bildirgesi, arama motorlarına da sık sık konu olmaktadır. Bu bildirgenin nereye, nasıl ve ne zaman teslim edilmesi gerektiği birçok kişi tarafından merak edilmektedir. Bizler de bu içeriğimizde işten ayrılış bildirgesinin teslim sürecine dair birtakım bilgilendirmelerde bulunduk. İŞTEN AYRILIŞ BİLDİRGESİ NEREYE, NASIL GÖNDERİLİR?Sigortalı çalışanlarının işten ayrılmaları halinde işverenlerin izlemeleri gereken birtakım prosedürler bulunmaktadır. Öncelikle Sosyal Güvenlik Kurumu’na işten çıkış bildirgesinin e- posta yolu ile gönderilmesi gerekmektedir. Sigortalı çalışanların işten ayrılış bildirgeleri için yapılması gerekenler şu şekilde özetlenebilir: Sosyal Güvenlik Sicil numarası alanı doldurulmalıdır. Türk vatandaşları için T.C. kimlik numarası, yabancı uyruklu vatandaşlar için ise Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü tarafından verilmiş olan numara kullanılmalıdır.A sigortalı için adres bilgileri bölümünün 1 ila 12 numaralı alanlarına sigortalının beyan etmiş olduğu nüfus cüzdanı ve ikamet adresi bilgileri girilmelidir.B sigortalı için Sosyal Güvenlik Bilgileri bölümünün 13 numaralı kısmın sicil, sandık ya da iştirakçi numarası yazılmalıdır.‘Meslek adı ve kodu’ kısmına işçinin fiilen yaptığı mesleğin adı ve ilgili kodu girilmelidir.C sigortalı için Sigortalının Hizmet Bilgileri bölümünün 15 numaralı kısmına işten ayrılış neden, 16 numaralı kısmına eksik gün nedeni ve 17 numaralı ücret kısmına da yüzde usulü gerçek veri girilmelidir.İŞTEN AYRILIŞ BİLDİRGESİNİN TESLİM SÜRESİ NE KADAR?Sigortalı çalışanın sözleşmesinin sona ermesi, işten ayrılması halinde ilgili durumun söz konusu ayrılış tarihinden itibaren en geç 10 gün içerisinde Sosyal Güvenlik Kurumu’na bildirilmesi gerekmektedir. Teslim süresinin son gününün resmi tatile denk gelmesi halinde ise resmi tatili izleyen ilk iş günü belgenin teslimatı gerçekleştirilmelidir. İŞTEN AYRILIŞ BİLDİRGESİ ELDEN TESLİM EDİLEBİLİR Mİ?İşverenlerin sorumluluğunda olan ve çalışanın işten ayrıldığı tarih itibari ile en geç 10 gün içerisinde Sosyal Güvenlik Kurumu’na teslim edilmesi gereken işten ayrılış bildirgesi, kurumun e- posta adresine gönderilmelidir. Yasal süre içinde olsa dahi ilgili bildirgenin posta yolu ile veyahut da elden teslim edilmesi söz konusu değildir. Bu gibi durumlarda Sosyal Güvenlik Kurumu bildirgeyi e- posta üzerinden almadığı için işverene idari para cezası uygulanacaktır. SİGORTALI İŞTEN AYRILIŞ BİLDİRGESİ SORGULAMA EKRANISigortalı işten ayrılış bildirgesi, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun resmi internet sitesi üzerinden sorgulanabilmektedir. Yanı sıra e- Devlet sistemi üzerinden de ayrılış bildirgesinin sorgulanması mümkündür. İşten ayrılalı 10 günden fazla olan kişi, sistem üzerinden işten ayrılış bildirgesini görüntüleyemezse işverenine yönelik hukuki süreci başlatabilir. İŞTEN ÇIKIŞ BİLDİRGESİ AYRILIŞ KODLARIİşten ayrılış bildirgesinde ayrılış kodlarının belirtilmesi zorunludur. O kodlar ve anlamları ise şu şekildedir: Deneme süreli iş sözleşmesinin işverence feshi- 01Deneme süreli iş sözleşmesinin işçi tarafından feshi- 02Belirsiz süreli iş sözleşmesinin işçi tarafından feshi- 03Belirsiz süreli iş sözleşmesinin işverence haklı sebeplerden feshi- 04Belirli süreli iş sözleşmesinin sona ermesi- 05Emeklilik ya da toptan ödeme nedeni- 06Malulen emeklilik- 09Ölüm- 10İş kazası neticesinde ölüm- 11Askerlik- 12Kadın çalışanın evlenmesi- 13Emeklilik şartlarının sağlanması (yaş hariç)- 14Toplu işçi çıkarma- 15Sözleşme sona ermemiş olsa da sigortalının aynı işverene ait farklı bir işyerine nakli- 16İşyerinin kapanışı- 17İşin sona ermesi- 18Mevsim bitimi- 19Kampanya bitimi- 20Statü değişikliği- 21Farklı sebepler- 22İşçi tarafından zorunlu neden ile fesih- 23İşçi tarafından sağlık sorunları sebebi ile fesih- 24İşçi tarafından işverenin ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranması sebebi ile fesih- 25Disiplin kurulu kararı- 26İşveren tarafından zorunlu veya tutukluluk nedeni ile fesih- 27İşveren tarafından sağlık sebebi ile fesih- 28İşveren tarafından işçinin ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranması sebebi ile fesih- 29Vize bitimi- 30Kendi istek ve kusuru dışında fesih- 31Özelleştirme sebebi ile fesih- 32Gazeteci tarafından sözleşmenin feshi- 33İşyerinin devri, işin ya da işyerinin niteliğinin değişmesi sebebi ile fesih- 34 

Opel, SUV segmentindeki yeni modelleriyle dikkatleri üzerine çekiyor. Özellikle Opel Mokka, 2024 model yılında piyasaya sürdüğü yeni fiyat listesiyle rakibi Dacia Duster’ı geride bırakarak otomobil severlerin ilgisini çekmeyi başarıyor. Bu rekabetçi fiyatlandırma, bayilerde yoğun bir talep yaratıyor ve Opel Mokka’nın fiyat-performans oranı, otomobil tutkunları için vazgeçilmez bir tercih haline geliyor. OPEL MOKKA: CAZİP FİYATLARLA ÖNE ÇIKIYOROpel Mokka’nın 2024 model yılı için belirlenen fiyatları, Dacia Duster’a kıyasla daha uygun seviyelerde. 1.2 litrelik 130 HP benzinli motor ve AT8 şanzıman kombinasyonuyla sunulan Edition, GS ve Ultimate donanım seviyeleri, sırasıyla 1.567.900 TL, 1.712.900 TL ve 1.825.900 TL gibi rekabetçi fiyat etiketlerine sahip. Bu fiyatlar, Mokka’nın segmentindeki diğer araçlara göre daha avantajlı bir konumda olduğunu gösteriyor. OPEL CROSSLAND VE GRANDLAND: GENİŞLEYEN SUV AİLESİOpel’in SUV ailesi, Crossland ve Grandland modelleriyle genişliyor. Crossland, 1.2 litrelik 110 HP benzinli motor ve MT6 şanzıman ile 1.174.900 TL’den başlayan fiyatlarla sunulurken, Grandland modeli 1.2 litrelik 130 HP benzinli motor ve AT8 şanzıman ile 1.907.900 TL’den başlayan fiyatlarla tüketicilere ulaşıyor. Grandland’in dizel seçenekleri ise 2 milyon TL’nin üzerinde bir fiyat etiketine sahip. DACİA DUSTER: FİYAT LİSTESİ VE SEÇENEKLERDacia Duster ise 2024 model yılı için bir dizi seçenek sunuyor. ECO-G 100 bg’lik Expression modeli 1.177.900 TL’den başlarken, TCe 150 bg’lik EDC şanzımanlı modeller 1.271.000 TL ve 1.366.900 TL arasında değişen fiyatlarla satışa sunuluyor. Duster’ın 4x4 seçenekleri ise 1.401.000 TL’den başlayan fiyatlarla macera arayan sürücüler için cazip alternatifler oluşturuyor. Opel’in rekabetçi fiyatlandırması, Dacia Duster’a karşı önemli bir avantaj sağlıyor ve otomobil piyasasında dikkat çekici bir rekabet ortamı yaratıyor. Tüketiciler, bu rekabetten yararlanarak bütçelerine en uygun ve performans açısından en tatmin edici seçeneği bulma fırsatı yakalıyorlar.

2024 yılında asgari ve emekli maaşlarına yapılan artışlar, dul maaşlarını da etkiledi. Bu doğrultuda, dul ve yetim maaşlarına yüzde 42.60 oranında zam yapıldı. Peki dul ve yetim maaşı tam olarak ne miktara ulaştı? Gelin, dul ve yetim maaşı ile ilgili detaylara birlikte göz atalım... DUL VE YETİM AYLIĞI NEDİR?Dul ve yetim aylığı, sigortalı bir kişinin vefat etmesi durumunda, geride kalan eş ve çocuklara maddi destek sağlamak amacı ile verilen bir maaş çeşididir. Sigortalının ölümü halinde, hak sahiplerinin bu maaştan yararlanabilmesi için belirli şartların yerine getirilmesi gerekmektedir. Vefat sigortalının belirli prim gün sayısına ulaşmış olması ya da belirli bir süre sigortalı olarak çalışmış olması gibi koşulların sağlanmış olması, aylığın alınabilmesi adına önemlidir. Bu şartlar sağlandığında, hak sahiplerine dul ve yetim aylığı bağlanır. 2024 DUL VE YETİM MAAŞI NE KADAR OLDU?2024 yılında dul ve yetim maaşlarına yapılan zamlar, emeklilere uygulanan ek zamların belirlenmesi ile netleşti. Bu kapsamda, dul ve yetim aylıklarına ek olarak 5 puanlık bir artış yansıtıldı ve toplamda yüzde 42.60 oranında bir artış gerçekleştirildi. Türkiye'de 13.5 milyon SSK ve Bağ-Kur emeklisi için belirlenen bu yeni zam oranları, dul ve yetim maaşlarına da yansıdı. Bu artış ile birlikte, emekli maaşı 10 bin TL'nin altında olan dosyalar için yeni düzenlemeler yapıldı. Ölüm aylığı olarak bilinen dul ve yetim maaşı, emekli maaşı zammına göre düzenlenmektedir. 2024 zamlı dul ve yetim maaşı tablosu şu şekilde listelenmiştir: Yüzde 25 hissesi olan vatandaş: 2.500 TLYüzde 50 hissesi Olan eş: 5.000 TLYüzde 50 hissesi Olan kişi: 5.500 TLYüzde 75 hissesi Olan kişi: 8.500 TLDUL VE YETİM MAAŞ FARKI NE ZAMAN YATACAK?SGK'nın yaptığı açıklamaya göre, dul ya da yetim aylığı alan kişilere 1 Ocak 2024 tarihinden itibaren geçerli olacak şekilde maaş farkları ödenmeye başlanacaktır. Bu fark ödemeleri, aylık alan kişilerin maaşlarını aldıkları banka ve PTT şubelerine yatırılacaktır. Aylıklarını her ay alanlar: 1 aylık maaş farkı ödenecektir.Aylıklarını 3 aylık dönemlerde alanlar: Kasım-Aralık-Ocak döneminde aylık alanlar: 1 aylık maaş farkı ödenecektir.Aralık-Ocak-Şubat döneminde aylık alanlar: 2 aylık maaş farkı ödenecektir.Ocak-Şubat-Mart döneminde aylık alanlar: 3 aylık maaş farkı ödenecektir.Bu kapsamda, toplam 2.481.769 kişiye ödenecek olan maaş farklarının toplam tutarı 19,3 milyar TL'yi bulmaktadır. Bu fark ödemeleri, hak sahiplerinin ekonomik durumlarını iyileştirmek üzere maaşlarına yansıtılacaktır. DUL VE YETİM AYLIĞINI KİMLER ALABİLİR?Dul ve yetim aylığı, vefat eden sigortalının geride kalan ailesine maddi destek sağlamak amacı ile verilen bir maaştır. Bu aylığın kimler tarafından alınabileceği şu şekilde belirlenmiştir: Vefat eden kişinin eşi, dul aylığı olarak bilinen bu maaşı talep edebilir. Dul aylığı, ölen sigortalının eşi hayatta olduğu sürece devam eder. Vefat eden kişinin çocukları, yetim aylığı alabilir. Yetim aylığı, cinsiyet ayrımı yapılmaksızın kız ve erkek çocuklara verilir. Ancak; çocukların bu maaşı alabilme süreleri bazı koşullara göre değişir. Bazı durumlarda, vefat eden kişinin anne ya da babası da, belirli şartları sağlamaları durumunda dul ve yetim aylığından faydalanabilir. Bu durum, ölen sigortalının başka bir gelirinin bulunmaması ve anne ya da babanın ekonomik olarak muhtaç durumda olması koşullarına bağlıdır.

2024 yılına girişimiz ile birlikte devletin çalışan annelere yönelik sunduğu desteklerde güzel haberler peş peşe geliyor. Hükümet, bu yıl da doğum yapacak kadınlara çeşitli ödemeler ve destekler sunarak, iş hayatında olan annelerin yanında olmaya devam ediyor. Doğum, kreş yardımı desteği ve yarım gün çalışma imkanı gibi destekler ile birlikte, bu yıl çalışan annelerin alacağı toplam destek tutarının en az 50.943 TL olacağı belirlendi. Bu yazıda, annelere verilecek doğum parasını sizlerle paylaşacak, annelerin alacağı destek tutarları ile ilgili bilgiler aktaracağız. 2024 ANNELERE SAĞLANAN PRİM VE ÖDENEKLERSosyal Güvenlik Kurumu, 2024 yılı için çalışan annelere sağlanacak prim ve ödenekleri belirledi. Yeni dönemde; doğum, hastalık, iş kazası, meslek hastalığı gibi durumlar için alınacak; rapor parası, emzirme ve cenaze ödeneği ücretlerinde artışlar yapıldı. Ayrıca, sigortalı çalışan kadınlara doğum yardımı adı altında izin döneminde iş göremezlik ödemesi de yapılacak. Fakat; bu haktan yararlanabilmek için en az 90 gün sigorta primi ödenmiş olması gerekir. Doğum izni sürecinde geçen süreler için devletten doğum izni (rapor) parası alınır. Bu para, normal doğumlarda 112 günlük süre dikkate alınarak hesaplanır. Bu yıl, en düşük ücret ile çalışan bir annenin doğum sonrasında alacağı tutar 49.783 TL'dir. Bu miktar, annenin o anda aldığı brüt ücretten ve asgari ücretin brütünden belirlenen en düşük tutardan hesaplanır. Çalışan annelere sağlanan destekler arasında yarım gün çalışma imkanı da bulunmaktadır. Yasal doğum izninden sonra, anneler yarı zamanlı çalışma hakkından yararlanabilirler. Bu süre, ilk çocuk için 60 gün, ikinci çocuk için 120 gün, üç ve daha fazla çocuk için 180 gün olarak belirlenmiştir. Bu süreçte anneler tam maaş alır ve böylece iş hayatına devam ederken aynı zamanda çocuklarına daha fazla zaman ayırabilirler. Çocuğu engelli doğan anneler için ise yarı zamanlı çalışma süresi 12 aydır. Bu durumda, ödeneğin günlük miktarı günlük asgari ücretin brüt tutarına eşittir. Devlet, asgari ücret ile çalışan bir anneye 10.001 TL ödeme yapar ve bu ödeme 2 ay boyunca devam eder. Çalışan annelerin, doğum sonrasında devletten alabilecekleri üçüncü ödeme ise süt (emzirme) parasıdır. Bu ödeme için annenin ya da eşinin SSK ya da Bağkur'lu olması ve en az 120 gün prim ödemiş olması gerekmektedir. 2024 yılında emzirme ödeneği 860 TL'ye yükselmiştir. Son olarak, devletten çalışan annelere verilen desteklerden biri de doğum parasıdır. DOĞUM PARASI – 2024Doğum parası desteği, üç çocuğa kadar devam eder ve; ilk çocuk için 300 TL, ikinci çocuk için 400 TL ve üçüncü çocuk için 600 TL ödeme yapılır. Yeni doğan çocuk yardımı için aileler, TC kimlik numarası ile "aile.gov.tr" üzerinden ya da Aile Bakanlığı il müdürlüklerine başvurabilirler. DOĞUM PARASI ALMA ŞARTLARI NELERDİR?Doğum parası ödeneğini alabilmek için belirli koşulların sağlanması gerekmektedir: Doğum parasını alabilmek için doğumun gerçekleşmiş olması ve bebeğin sağ olması gerekmektedir. Kadının iş yerindeki sigortalılık halinin devam etmesi gerekmektedir. Bu nedenle, doğum izni sürecine kadar iş yerinizde aktif olarak çalışmaya devam etmelisiniz. Rapor süresince, yani toplam 112 gün içinde iş yerinde çalışmamanız gerekmektedir. Kadın çalışan, doktorundan alacağı raporu iş yerine teslim etmelidir. DOĞUM PARASI NASIL ALINIR?Doğum parası, başvurulan ayı takip eden ay içerisinde PTT şubelerinden alınabilir. 1 yıl içerisinde para çekilmez ise, bu para bakanlığa yeniden iade edilir.

2024 yılında askerlik borçlanması bedeli her yıl güncellenir. Bu bedelin güncel tutarını öğrenmek için Sosyal Güvenlik Kurumu'nun resmi internet sitesinden bilgi alabilirsiniz. Bu yazıda, 2024 askerlik borçlanması bedelinin nasıl hesaplandığı ile ilgili bilgi verecek, askerlik borçlanmasının alt ve üst limitlerini paylaşacak, askerlik borçlanmasına ilişkin detaylar aktaracağız. ASKERLİK BORÇLANMASI NEDİR?Askerlik borçlanması, TC vatandaşlarının gerçekleştirdiği askerlik hizmet sürelerini sosyal güvenlik sistemlerindeki emeklilik haklarına eklemesi üzerine erken emeklilik avantajı sunan bir durumdur. Bu uygulama ile askerlik süresi boyunca çalışmış gibi SGK prim günlerine ekleme yapılır. Bu şekilde emeklilik süreci hızlandırılmış olur. ASKERLİK BORÇLANMASI NE KADAR?Askerlik borçlanma bedeli her yıl artış göstermektedir ve Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından belirlenmektedir. Bu nedenle, başvuru için kişilerin ikametgah adreslerine en yakın İl Sosyal Sigortalar Kurumu'na gitmeleri gerekmektedir. Askerlik borçlanması miktarları 2024 yılına göre aşağıda listelenmiştir: 30 Gün: Alt limit: 6,400.80 TLÜst limit: 41,605.20 TL60 Gün: Alt limit: 12,801.60 TLÜst limit: 83,210.40 TL90 Gün: Alt limit: 19,202.40 TLÜst limit: 124,815.60 TL120 Gün: Alt limit: 25,603.20 TLÜst limit: 166,420.80 TL150 Gün: Alt limit: 32,004.00 TLÜst limit: 208,026.00 TL180 Gün: Alt limit: 38,404.80 TLÜst limit: 249,631.20 TL210 Gün: Alt limit: 44,805.60 TLÜst limit: 291,236.40 TL240 Gün: Alt limit: 51,206.40 TLÜst limit: 332,841.60 TL270 Gün: Alt limit: 57,607.20 TLÜst limit: 374,446.80 TL300 Gün: Alt limit: 64,008.00 TLÜst limit: 416,052.00 TL330 Gün: Alt limit: 70,408.80 TLÜst limit: 457,657.20 TL360 Gün: Alt limit: 76,809.60 TLÜst limit: 499,262.40 TL390 Gün: Alt limit: 83,210.40 TLÜst limit: 540,867.60 TL420 Gün: Alt limit: 89,611.20 TLÜst limit: 582,472.80 TL450 Gün: Alt limit: 96,012.00 TLÜst limit: 624,078.00 TL480 Gün: Alt limit: 102,412.80 TLÜst limit: 665,683.20 TL510 Gün: Alt limit: 108,813.60 TLÜst limit: 707,288.40 TL540 Gün: Alt limit: 115,214.40 TLÜst limit: 748,893.60 TLKİMLER ASKERLİK BORÇLANMASI YAPABİLİR?Askerlik borçlanmasından yararlanabilmek için belirli şartları yerine getirmek gerekmektedir: Askerlik hizmetini yapmış olmak gereklidir.Askerliğin er ya da erbaş olarak yapılması şarttır.Türk vatandaşlığına alınan (zorunlu göçe tabi tutulan) Türk soylular, vatandaşlığa alındıkları tarihte 22 yaşını doldurmuş olmaları ve geldikleri ülkelerde yaptıkları askerlik sürelerini belgelemeleri halinde, Türkiye'deki emsallerinin yaptığı askerlik süresinden fazla olması durumunda, emsalleri kadar borçlanabilirler.ASKERLİK BORÇLANMASI HESAPLAMA FORMÜLÜ - 2024Askerlik borçlanması bedeli hesaplaması şöyle yapılır: 360 Gün (12 Ay) Askerlik Borçlanması: En Az Tutar: 360 * 213,36 = 76.809,60 TL450 Gün (15 Ay) Askerlik Borçlanması: En Az Tutar: 450 * 213,36 = 96.012,00 TL540 Gün (18 Ay) Askerlik Borçlanması: En Az Tutar: 540 * 213,36 = 115.214,40 TL720 Gün (24 Ay) Askerlik Borçlanması: En Az Tutar: 720 * 213,36 = 153.619,20 TLASKERLİK BORÇLANMASI NASIL YAPILIR?Askerlik borçlanması yapmak isteyenler, bu süreçte prim günlerinin ödemesini yapmalıdır. Ödeme süresi, borçlanma tebliğinin kişiye tesliminden itibaren 1 ay içerisinde yapılmalıdır. Bu süre kesinlikle uzatılmaz. Eğer bu süre içinde ödeme yapılmaz ise, başvuru iptal edilir ve taksitlendirme gibi bir seçenek bulunmamaktadır.

2024 yılında doğum izni ile ilgili merak ettikleriniz var ise, bu yazıda bu izne dair çeşitli bilgiler bulacaksınız. Bu yazıda; doğum izninin ne olduğu, kaç gün olduğu, babalar için doğum izninin kaç gün olduğu, doğum izni ücreti ve doğum izninin nasıl alındığı ile ilgili ayrıntılı bilgileri sizlere sunacağız. Doğum İzni Nedir?Doğum izni, çalışan anne adaylarına hamilelik süreci ve doğum sonrası dönemde ihtiyaç duydukları destek ve zamanı sağlayan bir hak olarak tanımlanır. Bu izin, anne ve bebek sağlığının korunması, aile bağlarının güçlendirilmesi ve yeni doğan bebeklere daha iyi bakım sunulması amacı ile verilir. Doğum öncesi ve sonrasını içeren bu izin süreci, hamile çalışanların fiziksel ve duygusal ihtiyaçlarına uygun olarak düzenlenir. Doğum izni, çalışan anne ve baba adaylarına, doğumdan önce ve sonra bazı avantaj ve haklar sunar. Bu haklar arasında; doğum sonrası dönemde anne ve bebek arasındaki bağın güçlendirilmesi için zaman ayırma fırsatı, aile içi yardım ve destek alabilme imkanı ve sağlık kontrolleri için serbest zaman bulunmaktadır. Doğum İzni Kaç Gündür?Doğum izni, toplam 16 haftalık ücretli izni kapsar. Bu süre, hamilelik ve doğum sonrası dönemi kapsayacak şekilde düzenlenir ve 112 gün sürer. Anneler doğumdan sonra ücretsiz izne ayrılma hakkına da sahipler. Bu sayede, anne adayları doğum öncesinde ve sonrasında gerekli bakımı sağlayabilirler. Anneler, yeni doğan bebeklerine daha fazla zaman ayırabilirler. Babalar İçin Doğum İzni Süresi Ne Kadar?Babaların alacakları doğum izni, çalıştıkları kuruma göre farklılık gösterir. Devlet memurları için bu izin 10 gün olarak belirlenmiştir. Özel sektörde çalışan babalar için ise genelde 5 gün ücretli izin verilir. Taşeron işçilerin babalık izni de genelde 5 gündür. Sözleşmeli çalışan erkekler için ise babalık izni ise 2 gün olarak belirlenir. Doğum İzni Ücreti Ne Kadar? – 20242024 yılında doğum izni ücretleri belirlendi. Günlük net doğum izni ücreti 444,44 TL olarak hesaplanıyor. Bu da aylık olarak 13.333 TL'ye denk geliyor. Dolayısıyla toplam net doğum izni ücreti 49.777 TL'ye ulaşıyor. Doğum İzni Çeşitleri Nelerdir?Doğum izni türleri şöyledir: 1. Doğum izni: Doğum izni, kadın çalışanların doğumdan önce ve sonra kullanabildikleri temel izin hakkıdır. Yasal olarak, doğumdan önce 8 hafta ve doğumdan sonra 8 hafta olmak üzere toplam 16 hafta süre ile verilir. 2. Çoğul gebelik doğum izni: Çoğul gebelik (ikiz, üçüz vb.) durumlarında, doğum öncesi izin süresi uzatılır. Bu durumda, doğumdan önceki 8 haftalık izne ek olarak 2 hafta daha izin eklenir, böylece toplamda 10 hafta doğum öncesi izin hakkı sağlanır. 3. Erken doğum izni: Erken doğum gerçekleşmesi halinde, kullanılmayan doğum öncesi izin süresi, doğum sonrası izne eklenir. Bu sayede anne, doğum sonrası süreci daha uzun bir izin ile geçirebilir. 4. Süt izni: Doğum sonrası çalışan annelere, bebeklerini emzirebilmeleri için süt izni verilir. Bu izin, günlük olarak 1.5 saattir. 5. Hamilelik doktor kontrolü izni: Hamilelik süresince, kadın çalışanlar düzenli doktor kontrollerine gitmek zorundadır. Bu kontroller için kadın çalışanlara ücretli izin verilir. Doğum İzni Nasıl Alınır?Özel sektörde çalışanlar, doğum izni için öncelikle doktordan çalışamaz raporu almalı ve bu raporun bir kopyasını iş yerine iletmelidir. İş yerleri, bu raporu SGK'nın internet sitesine işlemelidir.

Emzirme ödeneği ya da diğer bir adı ile süt parası, annelerin doğum sonrası ekonomik olarak desteklenmesini amaçlayan sosyal yardım programı olarak bilinmektedir. Devlet tarafından belli kriterlere sahip olan vatandaşlara, farklı birçok kalem adı altında sosyal yardım ödemeleri yapılmaktadır. Süt parası da doğum yapan tüm kadınlara, devlet tarafından ödenen sosyal yardım tutarlarından sadece bir tanesidir. Süt parası, sigortalı olarak çalışan kadınların kendi hesaplarına devlet tarafından yatırılır. Ancak sigortalı olarak herhangi bir işte çalışmayan kadınların süt paraları ise sigortalı bir işte çalışan eşlerinin hesaplarına yatırılmaktadır. Süt parası, annelerin bebeklerini emzirmelerini teşvik etmeyi amaçlayan sosyal bir uygulamadır. Anne doğum yaptığı andan itibaren süt parası almaya hak kazanır. Bu para tek sefere mahsus olarak devlet tarafından kadınlara verilmektedir. Süt Parası Başvurusu Nasıl Yapılır?Süt parası almaya hak kazanmak için daha önceleri kişilerin Sosyal Güvenlik Kurumu’na bizzat giderek dilekçe vermesi gerekmekte idi. Ancak bu işlem günümüzde geçerli değildir. Kadının doğum yaptığı sistemde otomatik olarak görülmekte ve süt parası da herhangi bir başvuruya gerek kalmadan otomatik olarak sahiplerinin hesaplarına yapılmaktadır. Süt parası ödeneğinin sorgulanması için ise Sosyal Güvenlik Kurumu birimleri aranabileceği gibi e-devlet platformu üzerinde de süt parası sorgulaması yapılabilmektedir. Süt Parası Almak İçin Gerekli Şartlar Nelerdir?Kadınların doğumdan sonra süt parası alabilmesi için belli şartların yerine getirilmiş olması gerekmektedir. Devlet tarafından belirlenen ve süt parasına hak kazanmak için gerekli olan şartlar şu şekilde sıralanabilir; Hizmet akdine tabi çalışan sigortalılar (4/A) için doğumdan önceki bir yıl içinde en az yüz yirmi gün kısa vadeli sigorta kolları primi bildirilmiş olmasıKendin adına ya da hesabına (4/B) çalışan sigortalılar için doğumdan önceki bir yıl içinde en az yüz yirmi gün kısa vadeli sigorta kolları primi yatırılmış ve genel sağlık sigortası primi dahil, prim ve prime ilişkin borçların ödenmiş olmasıDoğumun canlı gerçekleşmiş olmasıBu şartların yanı sıra emzirme ödeneğine hak kazanan sigortalılardan sigortalılığı sonra erenler ise bu tarihten başlamak üzere üç yüz gün içinde çocukları doğar ise sigortalı kadın ya da eşi analık sigortasından yararlanacak. Aynı zamanda erkek, doğum tarihinden önceki on beş ay içinde en az yüz yirmi gün prim ödenmiş olması şartı ile emzirme ödeneğinden yararlanabilir. Süt Parası Kaç Ay Veriliyor?Süt parası, yukarıdaki şartları sağlayan kişilere sadece bir defaya mahsus olacak şekilde devlet tarafından ödenmektir. Süt parası, doğumdan sonraki iki ay içerisinde hak sahiplerinin hesaplarına yatırılmaktadır. Bu ödeme, her ayın sekizi ile on dördü arasında devlet tarafından hesaplara yatırılır. Doğumun gerçekleştiği ay ödeme alamayanlar, bir sonraki ay ödemlerini almaktadır. Aynı zamanda çocuk sahibi olan ebeveynlerin bu ödemeyi beş yıl içinde alma hakları da bulunmaktadır. Süt Parası Ne Kadar ve Nereye Yatırılır?Süt parası ödemeleri, hak sahibinin e-devlet üzerinde kayıtlı olan banka hesabına aktarılmaktadır. Ancak kişinin e-devlet sisteminde kayıtlı bir banka hesabı yok ise bu kez ödemeler kişinin kimlik bilgilerine istinaden PTT şubelerine yatırılır. Hak sahibi, kendisine en yakın PTT şubesine girerek ve kimliğini beyan ederek süt parasını alabilir. 2024 yılı için açıklana süt parası tutarı ise 857 TL’dir.

Çocuk sahibi olacak olan ailelerin merak ettiği bir husus olan çocuk parası, her yıl değişen ekonomik şartlara göre güncellenmektedir. 2024 yılında da çocuk parası tutarı güncellenmiştir. Çocuk sayısına göre değişen bu miktar, ailelerin bütçe planlamalarında önemli bir faktördür. Bu yazıda, 2024 yılı için çocuk parasının ne kadar olduğu ile ilgili bilgi verecek, çocuk parasına dair çeşitli detayları sizlerle paylaşacağız. Çocuk Parası Ne Kadar? – 2024Çocuk parası, çocuk sayısına göre değişmektedir. İlk çocuk için belirlenen çocuk parası miktarı 300 TL olarak karşımıza çıkmaktadır. Ancak aile büyüdükçe masraflar da artacağı için ikinci çocuk için bu miktar 400 TL'ye, üçüncü ve sonraki çocuklar için ise 600 TL'ye yükselmektedir. Bu destek, Türk vatandaşı ya da mavi kart sahibi olan anne ya da babaya sağlanmaktadır. Bununla birlikte, ne yazık ki bazı durumlarda annenin vefat etmesi gibi üzücü olaylar yaşanabilir. Ancak bu durumda bile, babalar doğum parası için başvuruda bulunabilirler. Her doğan çocuk için yapılan çocuk parası ödemesi, bir defaya mahsustur. SGK Çocuk Parası Ne Kadar? – 2024SGK çocuk parasından faydalanabilmek için belirli şartların sağlanması gerekmektedir. Öncelikle, sigortalı kadının ya da eşin, sigortalılık durumlarının sona erdiği tarihten başlayarak 300 gün içinde çocuklarının dünyaya gelmesi gerekmektedir. Ayrıca, doğum öncesindeki 15 ay içinde en az 120 gün prim ödenmiş olması da gerekmektedir. Bu şartların sağlanması halinde doğum parası ödenmektedir. Doğum parası, her bir bebeğin doğumunun canlı gerçekleşmesi şartı ile, doğum tarihinde geçerli olan ve Kurum Yönetim Kurulu tarafından belirlenen tarife üzerinden hesaplanmaktadır. 2024 yılı için belirlenen doğum parası miktarı 857 TL olarak açıklanmıştır. Memur Çocuk Parası Nasıl Hesaplanır?Çocuk ya da doğum parası, doğum izni sırasında alınan ücrettir. Bu ücret, son bir yıl içinde elde edilen brüt maaş ve prim gün sayısı baz alınarak hesaplanır. İlk adım, brüt maaşın ve prim gün sayısının toplamının bulunmasıdır. Bu toplam, brüt kazancı temsil eder. Daha sonra, günlük brüt kazancın üçte ikisi alınarak günlük doğum izni parası belirlenir. Doğum izni süresince alınan bu günlük ücret, izin süresinin toplam gün sayısı ile çarpılarak toplam doğum parası miktarı elde edilir. Örneğin, 112 günlük bir doğum izni için günlük doğum izni parası miktarı 112 ile çarpılarak hesaplanır. Bu şekilde, doğum parasının toplam miktarı belirlenir. Çocuk parası, PTT ya da e-devlet sistemi üzerinden de hesaplanabilir. Çocuk Parası Almak İçin Ne Yapmak Gerekiyor?Çocuk ya da doğum parası alabilmek için ilk önce doğum gerçekleşmelidir. Sonrasında ise yeni doğan bebek Kimlik Paylaşım Sistemi’ne (KPS) kaydedilmelidir. Bu işlem için Nüfus Müdürlüğü’ne başvurulması gerekmektedir. Kayıt işlemnin ardından, doğum yardımı için “başvuru dilekçesi” doldurulmalıdır. Bu dilekçe, doldurulduktan sonra imzalanmalıdır. Dilekçe, elden teslim edilebilir. Ancak; isteğe göre iadeli taahhütlü posta ya da kargo aracılığı ile de gönderilebilir. Çocuk Parası Ne Zaman Yatar?Çocuk parası ödemeleri, belirli aralıklar ile yapılır. Ödeme tarihleri, her üç ayda bir gerçekleşir. Yani, bir yıl içinde dört kez doğum parası alınır. Örneğin; Ocak, Nisan, Temmuz ve Ekim aylarının başlangıcı gibi belirlenmiş dönemlerde ailelere doğum parası ödemeleri gerçekleştirilir. Bu ödemeler ile aileler bütçelerini daha rahat planlayabilirler.

Emlak vergisi; mülkün değerine, bulunduğu bölgeye ve diğer çeşitli faktörlere bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. Bu nedenle, 2024 yılı için ödenecek emlak vergisi miktarı, gayrimenkulün değeri ve bulunduğu konuma göre değişiklik gösterecektir. Bu yazıda, emlak vergisini nasıl hesaplayacağınızı, ne zaman ve nasıl ödeyebileceğinizi öğreneceksiniz. Emlak Vergisi Nedir?Emlak vergisi, Türkiye'deki tüm taşınmaz malları kapsayan bir vergi türüdür ve 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu'nda düzenlenmiştir. Bu vergi; konutlar, iş yerleri, arsalar, binalar gibi gayrimenkuller için uygulanır ve arazi ve bina vergisi olarak iki ana kategoriye ayrılır. Her yıl, mülk sahipleri bu vergiyi mülklerinin değerine ve bulunduğu bölgeye göre ödemek ile yükümlüdürler. Emlak Vergisi Ne Zaman Ödenir?Emlak vergisinin ödemesi, iki taksit halinde gerçekleştirilir. İlk taksit ödemesi Mart ayının başından itibaren başlar ve Mayıs ayının sonuna kadar devam eder. İkinci taksit ise Kasım ayının son gününe kadar yatırılmalıdır. Yıllık emlak vergisini iki eşit taksit şeklinde ödeyebileceğiniz gibi, tek seferde tamamını da ödemeniz mümkündür. Eğer peşin ödeme yapmayı tercih ediyorsanız, bu ödemeyi Mayıs ayının sonuna kadar gerçekleştirmeniz gerekmektedir. Ödemelerin vadesinde yapılmaması durumunda vergi mükellefleri hakkında cezai işlem uygulanır. Herhangi bir taksit ödemesini geciktirdiğinizde, gecikme süresi boyunca yasal faiz uygulanır. Bu durumda, geciken vergi tutarını yasal faizi ile birlikte, gelecek emlak vergisi ödeme tarihlerine kadar ödemeniz gerekmektedir. Vergi borcunu belirli bir süre içinde ödemeyen mükellefler hakkında ise haciz işlemi başlatılabilmektedir. Emlak Vergisi Nasıl Ödenir?Emlak vergisinin ödenmesi için çeşitli yöntemler mevcuttur. Birinci seçenek, vergiyi e-Devlet üzerinden ödemektir. Kullanıcı bilgileriniz ile sisteme giriş yaptıktan sonra "Vergi Borcu Sorgulama" yazarak ya da doğrudan "İnternet Vergi Dairesi" seçeneğine tıklayarak işlemi başlatabilirsiniz. Sonrasında ödemeniz gereken tutarı görüntüleyip ödeme bilgilerinizi girerek işlemi tamamlayabilirsiniz. Başka bir seçenek ise T.C. Gelir İdaresi Başkanlığı'nın sunduğu İnteraktif Vergi Dairesi uygulamasını kullanmaktır. Ayrıca, müşterisi olduğunuz bankanın internet sitesi ya da mobil uygulaması üzerinden de bu ödemeyi gerçekleştirebilirsiniz. Tüm bu yöntemlerin dışında, ikamet ettiğiniz bölgedeki vergi dairesinde bulunan vezneler aracılığı ile de vergi borcunuzu ödeyebilirsiniz. Emlak Vergisini Kimler Öder?Emlak vergisinin ödenmesi, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde bulunan bina ya da arazilere dayanmaktadır. Bu vergi, mülkün tapu sahibi tarafından ödenmek ile yükümlüdür. Ev vergisi ödemekten muaf kişiler de bulunmaktadır. Örneğin; geliri olmayanlar, ev hanımları, dul, yetim, engelli, şehit ve gazi yakınları ile gaziler vergi muafiyetine sahiptir. Ayrıca, devlete ait kurumlar ve araziler de ev vergisi ödemesinden muaf tutulmaktadır. Emlak Vergisi Ne Kadar? – 2024Emlak vergisi için ödenecek tutar taşınmazın satış esnasında belirlenen rayiç bedeline göre hesaplanır. Bu nedenle herkesin ödeyeceği emlak vergisi farklıdır. Konutlar için binde 1, iş yerleri dışındaki binalar için binde 2, araziler için binde 1 ve arsalar için binde 3 oranında emlak vergisi alınır. Emlak vergisinin ne kadar olduğunu hesaplamak için öncelikle gayrimenkulün asgari rayiç değeri ya da ödenen vergi tutarı belirlenmelidir. Bu değerlere göre vergi tutarı hesaplanabilir. Emlak vergisi hesaplaması yapmak için öncelikle hangi yöntemi kullanmak istediğinizi seçmelisiniz. Daha sonra, çeşitli web sitelerde bulunan hesaplama noktalarından gerekli bilgileri girerek hesaplama işlemini tamamlayabilirsiniz. Hesaplama için gayrimenkulün bulunduğu bölge, alanı, değeri gibi bilgiler istenebilir. Son adımda hesapla butonuna basarak emlak vergisi tutarını öğrenebilirsiniz.  

Dul aylığı, dul ve yetim aylığı olarak bilinen tabirler, halk arasında ölüm aylığı olarak bilinmektedir. Vefat eden sigortalı eşin ardından hayatta kalan eş, vefat eden eşinden kalan aylığı almak için talepte bulunabilir. Elbette bu maaşın hayatta kalan eşe bağlanması için belirli şartların yerine getiriliyor olması da gerekiyor. Devlet tarafından hayata geçirilen bu uygulama ile hayatta kalan eşin, vefat eden eşinden sonra ekonomik olarak zorluk yaşamaması ve hayatını idame ettirecek maddi imkana sahip olması amaçlanmaktadır. Sadece vefat eden erkekten sonra hayatta kalan kadının ölüm aylığı alması gibi bir durum söz konusu değildir. Hayatta kalan erkek de vefat eden eşinden sonra ölüm aylığı alabilmektedir. 2024 Ölüm Aylığı Tutarı2024 yılına girildiği ilk ayda, hükümet tarafından asgari ücrete ve emekli maaşlarına belli oranlarda zam yapılmıştır. Özellikle emekli aylıklarına yapılan ilk zamlar, milyonlarca emekli tarafından yetersiz bulunmuş ve yeniden düzenleme gerçekleştirilmiştir. Asgari ücrete yapılan zamlar ile beraber ölüm aylıklarında da artış meydana gelmiştir. Buna göre 2024 yılı için geçerli olan ölüm aylığı oranları şu şekilde olmuştur; Yüzde yirmi beş hissesi olan bir vatandaş 2 bin 500 TLYüzde elli oranında hissesi olan bir vatandaş beş bin liraYüzde yetmiş beş hissesi olan bir vatandaş ise 7 bin 500 TL maaş alabiliyorÖlüm Aylığı Bağlanma Şartları Nelerdir?Ölüm aylığına hak kazanılabilmesi için 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun yürürlüğe girdiği tarihin öncesi ve sonrası önem arz etmektedir. 2008 yılının ekim ayından sonra ölen sigortalıların hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanabilmesi için gerekli olan şartlar şu şekilde sıralanmaktadır; 4/A ve 4/B sigortalıları için en az bin sekiz yüz gün uzun vadeli sigorta kolları primi bildirilmiş olmalıdırSadece 4/A’lılar için her türlü borçlanma süreleri hariç olmak üzere en az beş yıldan beri sigortalı bulunup, toplamda doku yüz gün uzun vadeli sigorta kolları priminin bildirilmiş olması gerekir4/B sigortalıları için her türlü prim borcunun ödenmiş olması gerekirSigortalıların ölümünden önce malullük ya da yaşlılık aylığına hak kazanmış olup, işlemleri henüz tamamlanmamış olması ya da aylık alıyor olması gerekirBağlanmış bulunan malullük, vazife malullüğü ya da yaşlılık aylığı sigortalı olarak çalışmaya başlamaları nedeni ile kesilmemiş olmalıdırHayatta kalan eşin, ölüm aylığı almak için yazılı talepte bulunmuş olması gerekirÖlüm Aylığı Nasıl Hesaplanır?Ölüm aylığının nasıl hesaplandığı ve aylık maaşların neye göre belirlendiği de en çok merak edilen konular arasında yer alıyor. Vefat eden sigortalının prim ödeme gün sayısı 4/B sigortalıları için dokuz binden günden az ise hak sahiplerine bağlanacak olan aylık dokuz bin gün üzerinden hesaplanır. Dokuz bin günden fazla ise toplam prim ödeme gün sayısı üzerinden aylık bağlanır. Ancak 4/A sigortalıları için dokuz bin gün, yedi bin iki yüz gün olarak uygulanır. Dokuz bin günün aylık bağlanma oranı yüze elli, yedi bin iki yüz günün aylık bağlanma oranı ise yüzde kırktır. Bunun yanı sıra vefat eden kişinin çocuklarının olması halinde ise ölüm aylığına yetim aylığı da eklenir. Bu gibi durumlarda çocukların hakkına düşen pay genel olarak yüzde yirmi beştir.

Tüketici hakem heyeti; 6502 sayılı Tüketicinin Korunası Hakkında Kanun’a göre tüketici işlemleri ve tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara çözüm bulabilmek amacı ile kurulan bir heyettir. Bu heyetin kurulmasındaki amaç, tüketici ile işletmeler arasında meydana gelen sorunların mahkemeye taşınmadan önce çözümlenebilmesinin sağlanmasıdır. Tüketici hakem heyetinin başkanı; illerde ticaret il müdürü, ilçelerde kaymakam ya da bunların görevlendireceği bir memurdur. Tüketici hakem heyetlerinin görev alanını belirleyen başvuru sınırları tüketici uyuşmazlıklarının değerleri açısından her yıl Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından ilan edilen yeniden değerlenme oranında belirlenmektedir. Bu kapsamda 2024 yılı için geçerli olan üst sınırlar şunlardır; 104.000 TL’nin altında bulunan uyuşmazlıklarda ilçe ya da il tüketici hakem heyetlerine başvuru yapılması zorunludur104.000 TL ve üzerindeki uyuşmazlıkların karara bağlanması amacı ile tüketici hakem heyetlerine başvuru yapılamazTüketici Hakem Heyetlerine Nasıl Başvuru Yapılır?Tüketici hakem heyetine ilk kez başvuruda bulunacak olan kişiler, bu işlemlerin nasıl yapılacağını araştırmaktadır. Tüketici hakem heyetine yapılacak olan başvurular, direkt olabileceği gibi posta yolu ile ya da e-devlet platformu aracılığı ile de yapılabilir. İlgili başvurunun yazılı bir şekilde yapılması ise zorunludur. Dolayısı ile sözlü bir şekilde başvuru yapabilmek mümkün değildir. Mevcut uyuşmazlığa dair konuyu içeren bir dilekçe yazılır. Var ise konuya dair delillerde yazılan dilekçe ile birlikte tüketici hakem heyetine sunulur. Ticaret Bakanlığı’nın resmi internet sitesinde yer alan başvuru formu kullanılacak da yine tüketici hakem heyetine başvuru yapılabilir. Tüketici Hakem Heyeti Başvuru Formunda Hangi Bilgiler Yer Alır?Tüketici hakem heyeti başvuru formunda kişisel bilgilerin ve iletişim adreslerinin yer alması zorunludur. Aynı zamanda bu bilgilerin doğru ve eksiksiz bir şekilde beyan edilmesine de özen gösterilmelidir. Dilekçede başvuru sahibinin adı, soyadı, Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, adresi ve iletişim bilgilerine yer verilmelidir. Aynı zamanda Türk lirası cinsinden uyuşmazlığın değeri ve şikayet edilen taraf ile ilgili ayrıntılara da yine dilekçede yer verilmesi gerekir. Elektronik ortamda yapılan tüketici hakem heyeti başvurusu için TÜBİS kullanılması zorunludur. Uyuşmazlık yaşanan konuya dair başvuru formunun tamamen doldurulması gerekir. Daha sonra ise gerekli bilgi ve belgelerle söz konusu formun sisteme yüklenmesi gerekir. Bu işlemden sonra tüketici hakem heyeti başvurusu online olarak tamamlanır. Hangi Tüketici Hakem Heyetine Başvuru Yapılmalıdır?Tüketici hakem heyetine yapılacak olan başvuruların genel olarak ikamet adresine yakın olanlardan seçilmesi gerekir. İkamet bölgesinde tüketici hakem heyeti bulunmuyor ise bu durumda illerde bulunan Ticaret İl Müdürlükleri ya da ilçelerde bulunan kaymakamlar şikayet ve başvurular için tercih edilebilir. Tüketici Hakem Heyetine Yapılan Başvuru Nasıl İptal Edilir?Tüketici hakem heyetine yapılan başvurular, farklı nedenlerden dolayı iptal edilmek istenebilir. Bunun başlıca nedenleri arasında ise tüketici ile şikayete konu olan firmanın kendi aralarında ortak bir çözüme erişebilmeleri yer alır. Tüketici hakem heyetine yapılan başvuruların iptal edilebilmesi için iptal başvuru dilekçesinin yazılması gerekir. Bu iptal başvuru dilekçesi direkt olarak elden teslim edilebileceği gibi e-posta aracılığı ile de teslim edilebilir. Dikkat edilmesi gereken nokta ise başvurunun yapıldığı yerden iptal başvurusunun da yapılması gerektiğidir. Eğer e-devlet üzerinden ya da e-posta aracılığı ile tüketici hakem heyetine başvuru yapılmış ise iptal işleminin de aynı yol ile yapılması gerekir.

Asgari ücret ile çalışan bir işçinin maaliyeti, işveren için oldukça fazladır. Oldukça farklı parametrelerden oluşan asgari ücret hesaplamaları, işçilerin düşük ücret almasına neden olurken diğer taraftan da işverenlerin aylık harcamalarının artmasına neden oluyor. Güncel olarak asgari ücrete yapılan zam, milyonlarca asgari ücreti çalışan tarafından yeteriz bulunmaktadır. Bunun yanı sıra işverenler ise artan asgari ücretin bir ailenin geçinebilmesi için yeteriz olduğunu kabul etse de kendilerine olan maaliyetinde de şikayetçidir. Asgari ücrete gelen zamlardan sonra herkesin bildiği gibi personellerin işinin sona ermesi de artış göstermektedir. Bunun başlıca nedeni ise asgari ücretli bir çalışanın işverene olan yüksek maaliyetidir. Elbette bu durum genel olarak esnaflarda ve küçük ölçekli işletmelerde meydana gelmektedir. SGK İşveren Payı Ödemesi Ne Kadar?İşverenler, çalıştırdıkları işçinin net ücretinin yanı sıra bazı ek giderleri de ödemekle yükümlüdür. Yani işverenler, çalışanlarına sadece asgari ücret ödeyerek o ay için geçerli olan ödemelerini sonlandıramazlar. Yasal yükümlülüklerinden dolayı yapılan bu ödemelerde herhangi bir sorun çıkmaması adına işverenin bilgisi olması son derece önemlidir. Aksi halde beklenmedik sorunlar ile karşı karşıya kalınabilir. Bir işçinin maaliyeti hesaplanırken Sosyal Güvenlik Kurumu işveren payı da ödenmelidir. Bu ödeme, işveren tarafından yapılmaktadır. İşveren payı, aylık ücretin yüzde 15,5’i kadardır. Söz konusu bu pay, işverenin işçiye ödediği net gelirin dışında yer alır. Bir İşçinin Maaliyeti İşverene Ne Kadardır?İşveren, işçiye her ay net maaş ödemesi yapmak zorundadır. Bunun yanı sıra işveren tarafından yapılması gereken bazı ek ödemelerde bulunur. İşveren tarafından kesintiler yapılmadan önce işçi için ödenen bazı giderler bulunur. Harcanan bu giderlere meblağ brüt ücret adı verilir. Brüt ücretin içinde net maaş, SGK işçi primi, işsizlik primi, gelir vergisi ve damga vergisi gibi ödemeler yer alır. Söz konusu ödemelerin oranları ise her yıl değişiklik göstermektedir. İşverenin, Sosyal Güvenlik Kurumu işveren payını da ödemesi gerekmektedir. Bir işçinin, işverene toplam maaliyeti ise 2024 yılı için 23.502,94 TL’dir.  Brüt Maaş Nasıl Hesaplanır?Brüt maaşın nasıl hesaplandığı da birçok asgari ücretli çalışan tarafından merak edilmektedir. Çalışanın aldığı ücretin sigorta, kesinti ve vergilendirme işlemlerinden önceki haline brüt maaş denilmektedir. Brüt maaşı bulmak için işçinin maaş bordrosunda yer alan bazı ödemelerin toplanması yeterlidir. Net maaş, SGK primi, işsizlik primi, gelir vergisi ve damga vergisinin toplanması ile brüt maaş ortaya çıkartılır. Net Maaş Nasıl Hesaplanır?Net maaş, brüt maaş üzerinden sigorta, kesinti ve vergi ödemeleri kesildikten sonra işçiye ödenen tutardır. Brüt maaştan SGK primi, işsizlik sigortası, gelir vergisi ve damga vergisi kesildikten sonra ele geçen maaş net maaştır. Net maaşın her yıl büyük oranda değişmesinin en önemli nedeni ise yapılan kesintiler ve giderek artan vergilerdir. Bu da kesintilerin artmasında, brüt maaşın yükselmesine anacak işçinin eline kalan net maaşın yine yetersiz olmasına neden oluyor. SGK Prim Hesaplaması Nasıl Yapılır?İşçiler, devletin sağladığı sosyal güvencelerden yararlanabilmek için belirli aralıklar ile devlete ödeme yapmaktadır. Yapılan bu ödemeye ise SGK primi adı verilir. SGK primi için ödenen taban tutar ise her yıl değişiklik göstermektedir. 2024 yılı için net asgari ücrette ödenen taban SGK primi 2.800,35 TL olmuştur. Bu tutar, asgari ücretin yüzde on dördünü oluşturmaktadır.

Aktif olarak iş hayatında yer alan kadınlar, belli nedenlerden dolayı iş hayatına ara vermek durumunda kalabilir. Bu nedenlerden biri de doğumdur. Doğum süreci, annenin iş hayatına ara vermesini ve bu sayede bebeği ile ilgilenebilmesini gerektirir. Doğum süreçlerinde işverenler, personellerine izin vermek ile yükümlüdür. Yeni doğan bebeği olan ebeveynler aynı zamanda devlet tarafından yürürlüğe konan doğum yarımlarında da yararlanabilir. İş sigortası, kişisel sağlık ve emeklilik durumlarının yanı sıra doğum süreçlerini de kapsar. Bu sigorta kapsamında çalışan ebeveynlere gebelik ve doğum aşamalarında bazı yardımlar yapılır. SGK yeni doğan çocuk parası ya da doğum yardımı kişinin daha önce ödemiş olduğu primlerden karşılanır ebeveynler bu süreçte süt parası ve ilerleyen zamanlarda ise kreş desteği gibi yardımlardan da yararlanma hakkına sahip olur. Yeni Doğan Çocuk Parası Kimlere Verilir?Yeni doğan çocuk parasını alabilmek için kişilerin ilk olarak Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olması gerekir. Aynı zamanda anne ya da babanın veya her ikisinin de mavi kart sahibi olması gerekir. Yeni doğan çocuk parasının alınabilinmesi için çocukların 15.05.2015 tarihinde ya da bu tarihten sonra dünyaya gelmiş olması gerekir. Elbette bu yardımdan yararlanılması için doğumun canlı olarak gerçekleşmiş olması da gereklidir. Bunların yanı sıra 15.05.2015 tarihinden önce doğan çocuklar için doğum yardımı verilmez. Ancak ödeme miktarına esas çocuk tespitinde, diğer bir deyiş işe yeni doğan çocuğun kaçıncı çocuk olduğunun belirlenmesinde 15.05.2015 tarihinden önce doğmuş olan çocuklar da sayılır. Yeni Doğan Çocuk Parası Alma Şartları Nelerdir?Devlet tarafından ve bakanlık aracılığı ile yapılan sosyal yardımlar için farklı başvuru şartları bulunmaktadır. Her bir sosyal yardım için değişebilen başvuru şartları, yeni doğan çocuk parası alınması aşamasında da karşımıza çıkmaktadır. Yardımlardan yararlanmak için yerine getirilmesi gerekenler şu şekilde sıralanabilir; İlk olarak yeni doğan bebeğin annesi ya da babası tarafından kimlik paylaşım sistemine kaydettirilmesi gerekirSistem kaydı yapıldıktan sonra yardımdan yararlanmak için gerekli olan başvuru formunun eksiksiz ve doğru bir şekilde doldurulması gerekirİlgili başvuru formu ya da dilekçe, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüklerine elden teslim edilebileceği gibi kargo yolu ile ya da iadeli taahhütlü olacak şekilde de iletilebilirBaşvuru yapıldıktan sonra ebeveyn tarafından yapılan beyanın doğru olup olmadığı görevliler tarafından incelenir. İlgili beyanın doğru olduğu ve ebeveynin yardımı almaya hak kazandığı onaylanır ise yeni doğum parası şartları gerçekleşmiş kabul edilir. Böyle bir durumda ebeveyn, bakanlık tarafından verilen ödenek ve desteklerden yararlanmaya hak kazanır. Yeni Doğan Parası Ne Zaman Ödenir?Yen doğan parası tek seferlik bir yardımdır. Başvuru yapıldıktan sonra başvurunun onaylanması beklenir. Onaylama işleminden sonra yeni doğan parası, başvurunun sisteme girildiği aynı ay içerisinde hak sahiplerine ödenir. Bu ödemler PTT şubelerine gidilerek teslim alınabilir. Devlet tarafından yapılan bu ödemelerin bir yıl içerisinde alınması gerekir. 2024 Yeni Doğan Çocuk ParasıYeni doğan çocuk parası, canlı olarak dünyaya gelen her bir çocuk için sadece bir defaya mahsus ödenmektedir. Yeni doğan çocuk parası, doğum tarihinde geçerli olan ve kurum yönetim kurulu tarafından belirlenen, bakanlık tarafından onaylanan tarifeye göre ödenir. 2024 yılı için geçerli olan tutar ise 857 TL’dir.

Tarihi sanayileşme dönemine kadar dayanan grafik tasarım, küreselleşme sonrasında fotoğraf makinesinin icat edilmesi ile birlikte oldukça önem kazandı. Günümüzde kullanılan birçok görsel iletişim aracında başrolü üstlenen grafik tasarım, son dönemlerde arama motorlarına da sık sık konu olmaya başladı. Peki, grafik tasarım bölümü nedir? Grafik tasarım bölümünden mezun olanlar hangi alanlarda çalışabilir? İşte bölüme dair tüm merak edilenler… GRAFİK TASARIM BÖLÜMÜ NEDİR?Grafik tasarım, hayal gücünün, yeteneğin ve teknolojinin bir arada değerlendirilmesi ile yeni fikirler üretmeye çalışan bir bölüm olarak tanımlanabilir. İki veyahut da üç boyutlu çalışmalar yürüten grafik tasarımcılar, bir ürünün veyahut da bir hizmetin tanıtımını yaparak ilgili içeriğin geniş kitlelere yayılmasını sağlarlar. GRAFİK TASARIM BÖLÜMÜNDEN MEZUN OLANLAR NE İŞ YAPAR?Grafik tasarım bölümünden mezun olan kişilerin çalışma alanları bir hayli geniştir. Mezunlar kendi ilgi alanları doğrultusunda gelişim göstererek farklı farklı alanlarda iş yürütebilirler. ‘Grafik tasarım bölümünü bitirenler ne iş yapar?’ sorusuna şu şekilde yanıtlar verilebilir: Konuya bağlı olarak araştırma yapıp detaylı bilgilere ulaşırlar. İlgili bilgiler dahilinde müşterilere yardımcı olurlar.İletilmek istenilen mesajı hedef kitleye en doğru şekilde aktarabilmek adına akılda kalıcı içerikler üretirler.Gerekli olması halinde el çizimleri ve bilgisayar destekli çalışmalar ile taslaklar hazırlarlar.Yazılımları, tipografiyi ve renkleri kullanarak markalar özelinde afiş, tanıtım, reklam kampanyası ve logo gibi alanlarda çalışmalar yürütürler.İhtiyaç halinde sanat ve görüntü yönetmenlerine destek olurlar.Gazete, sosyal medya, kurumsal firma, televizyon kanalı gibi birçok alanda üretim süreçlerine destek olurlar.GRAFİK TASARIM BÖLÜMÜ MEZUNLARININ ÇALIŞMA ALANLARIAdobe Photoshop, Corel Draw ve Adobe Illustrator gibi yazılımları bilmek ile yükümlü olan grafik tasarım mezunları kendilerini geliştirdikleri müddetçe birçok alanda çalışmaya devam edebilirler. 3Ds Max, Vray ve Rhino gibi programlar ile çalışan grafik tasarımcılar, sektörde kendilerine mutlaka yer bulabilirler. Grafik tasarım bölümünden mezun olan kişilerin en çok tercih ettikleri sektörler şu şekilde sıralanabilir: Yayınevleri, reklam şirketleri, özel şirketler, kamu kurum ve kuruluşları, eğitim kurumları, özel akademiler, sanat danışmanlık firmaları, medya kuruluşları, çizgi film atölyeleri. GRAFİK TASARIM BÖLÜMÜNDEN MEZUN OLANLAR NE KADAR MAAŞ ALIR?Grafik tasarım bölümü ile ilgili en çok merak edilen konu başlıkları arasında şüphesiz ki maaş aralığı gelmektedir. Her bölümde olduğu gibi grafik tasarım bölümünde de mezunların maaşları kendilerini geliştirmelerine, çalışmayı tercih ettikleri sektörlere göre değişiklik göstermektedir. Bu neden ile grafik tasarım bölümü mezunlarının maaşları ile ilgili sabit bir ücretten söz etmek mümkün değildir. 2024 yılı kapsamında yapılan araştırmalara göre grafik tasarım bölümünden yeni mezun olmuş ve özel sektörde çalışmaya başlamış olan kişiler ortalama olarak 37 bin TL maaş alırlar. Birkaç yıllık tecrübesi olan grafik tasarımcılar ise ortalama olarak 47 bin TL’lik maaş karşılığında çalışırlar. Deneyim süresi uzun olanların maaşlarının ise 70 bin TL’ye kadar ulaştığı bilinir. GRAFİK TASARIM BÖLÜMÜ DERSLERİGüzel Sanatlar Fakültesi bünyesinde okutulan 4 yıllık bir lisans programı olan grafik tasarım bölümünün temel dersleri şu şekilde sıralanabilir: 2 ve 3 boyutlu tasarım,Teknik resim,Desen,Reklam analizi,Tasarım okumaları,Bilgisayarda tasarım programları,Fotoğraf,Renk bilgisi,Baskı teknikleri,Görsel iletişim,Temel sanat,Sanat ve estetik,Sanat tarihi,Web tasarım,Tipografi,İllüstrasyon.

Emekli olmak herkesin hayalidir. Uzun yıllar çalışma hayatında aktif olarak görev alan kişiler, belli şartları yerine getirmek kaydı ile emekli olmaya hak kazanmaktadır. Ülkemizdeki emeklilik sisteminde geçerli olan şartlar arasında yaş, prim gün sayısı ve sigortalılık süresi yer alır. Bu üç şartı yerine getiren kişiler artık emekli olmak için SGK’ya başvuruda bulunabilir. Sosyal Güvenlik Kurumu’na bağlı olan hizmet kolları 4/A, 4/B ve 4/C olarak üçe ayrılmıştır. Aynı zamanda taşeron işçilerin yer aldığı 4/D’de yine SGK’ya bağlı hizmet kolları arasında yer alır. SGK’ya bağlı olan bu hizmet kolları için emeklilik işlemlerinin sonuca bağlanması farklılık gösterebilir. Aynı zamanda SGK’ya yapılan başvurular neticesinde yaşanan yoğunluklar da yine kişilerin emeklilik işlemlerinin sonuçlanmasını uzatabilen etmenler arasında yer alır. 4/A Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenmeye Başlar?4/A yani eski adı ile SSK sigortalıları, özel sektörde çalışan işçilerin bağlı olduğu sigorta hizmet koludur. Belli şartları yerine getiren ve emekli olmak için yaşını da dolduran kişiler, Sosyal Güvenlik Kurumu’na başvuruda bulunarak emeklilik hakkını talep edebilir. 4/A sigortalılarının maaşları, başvuru yaptıkları tarihi takiben ilk ay başında ödenmeye başlar. Bu konudaki yasal düzenleme, 5510 sayılı Kanun’un 4/A bendi çerçevesinde açıkça belirtilmiştir. Örnek vermek gerekir ise 5 Mart 2024 tarihinde emeklilik için başvuru yapan 4/A’lı, 1 Nisan 2024 tarihinde ilk ödemesini alır. Ancak bu durum, aynı dönem içerisinde yapılan başvuru yoğunluğuna göre değişiklik gösterebilir. Böyle bir durum olması halinde de 4/A’lı kişinin emekli maaşı, örnekte olduğu gibi başvuru tarihini takip eden bir sonraki aydan itibaren geçerli olur ve gecikme yaşanması halinde de toplu olarak ödeme alır. 4/B Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenmeye Başlar?4/B yani Bağ-Kur’lu olan bir kişi, 4/A’lı olan sigortalı kişiler gibi emeklilik için başvuruda bulunduğunda, başvuruda bulunduğu ayı takip eden ilk ayın başında ödemesini almaya hak kazanır. Bu durumda aynı şekilde 5510 sayılı Kanun’un 4/B bendi çerçevesine açık bir şekilde ifade edilmektedir. 4/A sigortalılarında olduğu gibi maaş bağlama süresinin uzaması halinde 4/B’liler de yine toplu olarak ödeme alır. Aynı zamanda hem 4/A hem de 4/B hizmet kolunda olan kişiler, bu süre zarfına bayramında denk gelmesi ille bayram ikramiyesi almak hakkına da sahip olur. 4/C Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenmeye Başlar?Emekli Sandığı olarak bilinen 4/C hizmet kolunda maaş ödemeleri, 4/B ve 4/A hizmet kolunda yer alan sigortalılar ile aynı sürece tabidir. Bu sigortalılar için gerçekleştirilen yasar prosedürler ise özel kurallara sahiptir. 4/C maaşının ödenme zamanında etkili olan durumlar şu şekilde sıralanabilir; Emeklilik başvurusunu takiben yetkili makamlardan onay alınır. Ardından görevle ilişiğinin kesildiği tarihi takip eden ay başında emekli maaşı ödenirGörevinden ayrılan sonra herhangi bir sigorta kapsamında çalışmayan kişiler için yaşlılık maaşı söz konusu olabilir. Bunun için gerekli kontrollerin yapılması gerekir. Kontrollerden sonra maaş talebinin yapıldığı ayı takiben aylık ödemeler yapılırEmeklilik Başvurusu Nasıl Yapılır?Emeklilik başvurusu yapmak için e-devlet platformu kullanılabilir. Bu sayede işlemlerin hızlı bir şekilde gerçekleşmesi sağlanır. Online olarak işlem yapmak istemeyenler, bağlı bulundukları il ya da ilçelerde yer alan Sosyal Güvenlik Kurumları’na giderek emeklilik başvuru işlemlerini gerçekleştirebilir.  

Aktif olarak çalışma hayatında yer alan kişilerin sağlık sorunları yaşaması nedeni ile iş gücünde kayıplar meydana gelebilir. Bu gibi durumlarda işçiler, tedavi olmak ve yeninden sağlığına kavuşabilmek adına uzman hekimlere başvurur. Uzman hekimler tarafından gerekli görülmesi halinde ise işçilerin istirahat ederek yeniden sağlığına kavuşması için rapor verilir. Bu raporun süreci boyunca işçi, işyerindeki görevine gidemez. İşçilerin farklı sağlık sorunlarından dolayı rapor alarak işe gitmemesi halinde, raporlu oldukları güne ya da günlere ait primlerin ödenip ödenmediği merak konusu olur. Aynı zamanda rapor süreci boyunca geçerli olan prim ödemlerinin kim tarafından yapılacağı da arama motorlarında en çok araştırılan konu başlıkları arasında yer alıyor. Bu yazımızda sizlere, raporlu olan bir çalışanın SGK priminin kim tarafından ödemesi gerektiğinden bahsedeceğiz. Raporlu İşçi Hem SGK’dan Hem İşverenden Ödeme Alabilir Mi?Sağlık raporu olan bir işçi durumunu Sosyal Güvenli Kurumu’na bildirmelidir. Böyle bir durumda Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ücret ödemesi yapılır. Aynı zamanda işveren ödemesi de gerçekleştirilir. İşçinin aldığı iki ayrı ödeme farklı şekillerde değerlendirilir. İşveren ile yapılan toplu iş sözleşmesi ya da işveren ile Sosyal Güvenlik Kurumu arasında imzalanan protokol bilgileri bu açıdan önemlidir. Böyle bir durum söz konusu olmuş ise geçici iş göremezlik ödeneğini işveren öder. Bununla birlikte iki ayrı sözleşmesi olmayan işçilerin SGK ödemesini işverene vermesi gerekir. Raporlu İşçi Ne Kadar Ödeme Alır?Sosyal Güvenli Kurumu geçici iş görmezlik durumu olan işçiye, ücretinin üçte ikisi tutarında ödeme yapar. İşçinin son üç ay içerisindeki çalışmasına göre ödeme hesaplanır. Hesaplama yapılırken prim ve ikramiyelerde hesaba dahil edilir. Eğer işçi son üç ay içinde çalışmamış ise önceki çalışma süreçleri ele alınır. İş kazası ya da meslek hastalığı nedenleri ile çalışamayan işçi, her gün düzenli olarak ödeme alır. Doğum nedeni ile geçici iş göremezlik durumunda ise doğumdan önce ve sonra sekiz aylık ödeme gerçekleştirilir. Çoğul gebelikte ise bu sürelere ek olarak ikişer hafta daha izin verilir. Rapor Günlerinin Primini Kim Öder?Raporlu olunan günlere dair prim ödemlerinin kim tarafından yapıldığı ise bu konuya dair en çok merak edilen soru başlığıdır. Hastalık, iş kazası, doğum ve meslek hastalığı gibi nedenlerden dolayı geçici iş göremezlik raporu bulunan işçilerin sigorta priminin yatırılmasına dair bir düzenleme yoktur. Bu nedenle işverenin de böyle bir yükümlülüğü bulunmamaktadır. Eğer işveren, işçi için ücret yatırıyor ise aynı zamanda sigorta primlerini de yatırmalıdır. Rapor olduğu için ücret alamayan işçilerin ise SGK primleri ödenmez. Rapor Olması Halinde SGK’dan Nasıl Ödeme Alınır?Sosyal Güvenlik Kurumu2nun ödeme şartların karşılayan geçici iş görmezlik raporuna sahip işçiler geri dönük doksan günlük prim ödemiş olmalıdır. Bununla birlikte hastalık, iş kazası, doğum ya da meslek hastalığı nedeni ile talep edilen iş göremezlik raporunun, Sosyal Güvenlik Kurumu onaylı bir sağlık kurumundan alınması gerekir. Elinde geçerli bir belgesi olan işçilerin e-devlet platformu üzerinden başvuru yapma hakkı bulunmaktadır. Bu konuda gerekli belgelere sahip olan işçilerin on beş gün içerisinde başvurularını yapması gerekir. On beş günü geçen zaman diliminden sonra işçinin bu konuda başvuru yapma hakkı ortadan kalkacaktır.

Esnaf kefalet kredisi; nakit akışını düzenlemek, tedarikçilere ödemelerin zamanında yapılmasını sağlamak ya da yeni ekipmanlar satın almak amacı ile kullanılabilir. Ayın zamanda esnaf kefalet kredisi, esnafların büyüme potansiyelini arttıran önemli finansal araçlar arasında da yer alır. Esnaf kefalet kredisi; ekonomik zorluk yaşayan ya da girişimleri için finansmana ihtiyaç duyan esnafların başvurabileceği düşük faizli bir kredi türüdür. Esnaf kefalet kredisi, esnaflara işletmelerini büyütme, yeni projeler geliştirme ya da işlerini sürdürme gibi finansman ihtiyaçlarını karşılama imkanı sunar. Esnaf ve sanatkarların mali gereksinimlerini karşılamak ve işletmelerini geliştirmek amacı ile tasarlanan bu finansal araç, günümüzde birçok küçük işletme tarafından tercih edilmektedir. Esnaf Kefalet Kredisi Nasıl Alınır?Esnaf kefalet kredisi almak için yapılması gereken işlemlerin neler olduğu, arama motorlarında sıklıkla araştırılmaktadır. Esnaf kefalet kredisi alabilmek için ilk olarak ilgili Kefalet Kooperatifine ya da finans kuruluşuna başvuruda bulunulması gerekir. Başvuru sürecinde işletme sahibi, gerekli belgeleri ve işletmeye ile ilgili bilgileri temin etmelidir. Başvurunun ardından, kredi kuruluşu işletmenin kredi değerliliğini değerlendirir ve kredi limitini belirler. Esnaf kefalet kredisi, işletmenin kefalet gösterdiği bir yapıda sunulduğu için işletme sahibinin kefil olması gerekebilir. Esnaf Kefalet Kredisi İçin İstenen Belgeler Nelerdir?Esnaf kefalet kredisi başvurusunda kişilerden bazı belgeler talep edilmektedir. Kredi başvurusu için hazırlanması gereken evrak listesi şu şekilde sıralanabilir; Bağlı olunan odaya ait faaliyet belgesiSon döneme ait kaşeli ve imzalı hesap özetiSosyal Güvenlik Kurumu fotokopisiEsnaf sicil belgesinin aslı ya da fotokopisiKooperatiften alınan ortaklık beyannamesiİkametgah belgesinin aslıKimlik belgesinin aslı ve fotokopisiDört adet son dönemde çekilmiş vesikalık fotoğrafEğer esnaf bir şoför ise ticari araç ruhsatının aslı ve fotokopisiBunların yanı sıra esnaf kefalet kredisi başvurusu sırasında, başvuru yapan kişilerde olduğu gibi kefil olacak kişilerden de bazı belgeler talep edilebilir. Kredi miktarın bağlı olarak da bir ila üç kefil talebinde bulunulabilir. Kefiller için ikametgah belgesinin aslı, vergi levhasının aslı, kimlik belgesinin aslı ya da fotokopisi gerekli olan belgeler arasında yer alır. Kredi kullanacak kişiler, kefil yerine gayrimenkul ipoteği de gösterebilir. Bu durumda da ilgili gayrimenkule ait tapu fotokopisinin beyan edilmesi gerekir. Esnaf Kefalet Kredisi Başvurusu Nereye Yapılır?Esnaf kefalet kredi başvurusu genel olarak Kredi Kefalet Kooperatifleri tarafından kabul edilmektedir. İlgili kooperatifin şubesine başvurarak gerekli evrakların teslim edilmesi ile başvuru süreci başlatılmış olur. Başvuru sürecinde işletmenin finansal durumu, kefilin beyanları ve diğer belgeler talep edilir. Başvuru sonrasında kooperatif, başvurunun incelenmesini sağlar ve kredi başvurusunu değerlendirmeye aşır. Başvurunun onaylanması halinde kredi kooperatifinden kredi başvurusu yağan kişiye şartlar ve koşullara göre kredi sözleşmesi iletilir. Esnaf Kefalet Kredisinin Üst Limiti Nedir?Esnaf kefalet kredisi, birçok işletmenin kendini geliştirmesi ve yenilemesi için ihtiyaç duyulan finansal desteği sağlamaktadır. Özel banka kredilerine nazaran daha uygun koşullarda kredi kullanma imkanı sunan esnaf kefalet kredisi ile işletme sahipleri aynı zamanda kolay bir geri ödeme takvimine de sahip oluyor. Esnaf kefalet kredisi için devlet tarafından belirlenen bir üst sınır bulunmaktadır. Bu üst sınırı geçmemek kaydı ile işletme sahipleri ilgili kooperatiflerin şubelerinde giderek kredi başvurusunda bulunabilir. 2024 yılı için geçerli olan esnaf kefalet kredisi limiti 750 bin lira olarak açıklanmıştır.

İnsanların doğuştan engelli olabilmesi gibi sonradan meydana gelen olaylardan dolayı da engelli kalabilmesi oldukça muhtemeldir. İş kazaları, trafik kazaları, geçirilen bir hastalık ya da engelli kalınmasına neden olan herhangi farklı bir olay, kişilerin sonradan engelli olmasına neden olabilir. Kişilerin engeli olmasına neden olan belli başlı hastalıklarda bulunur. Bu hastalıkların engel oranları ile birbirinden farklıdır. Kişilerin sahip olduğu engel oranları, engelli bireylere farklı alanlarda bazı kolaylıklar sunmaktadır. Devlet tarafından engelli bireylere yönelik farklı kalemler adı altında yardımlar bulunur. Bu yardımlar, kişilerin engel oranlarına göre değişiklik gösterir. Belli bir engel oranına sahip olan kişiler örneğin vergi indirimlerinden yararlanabilirken, belli bir oranın üzerinde engele sahip olan kişiler ise direkt olarak vergiden muaf tutulmaktadır. Aynı zamanda engelli bireyler için ulaşım, fatura ve diğer birçok hizmette de indirimler yer alır. Engelli Raporu Olan Bireylere Sunulan İmkanlarEngelli bireylerin topluma kazandırılması, herhangi birine muhtaç olmadan yaşamına devam edebilmesi için devlet tarafından bazı ayrıcalıklar sunulmaktadır. Ülkemizde engelli bireylere sunulan bazı imkanlar şu şekilde sıralanabilir; Uçak bileti alırken indirim uygulanırÖTV indirimi ya da muafiyeti sağlanır (engel oranına göre)Belirli kurumlarda öncelik hakkına sahip olurlarEmlak vergisi indirimi uygulanırMüzelere ücretsiz giriş hakkına sahiptirlerToplu taşıma araçlarını indirimli olarak kullanabilirlerHangi Hastalıklara Engelli Raporu Verilmektedir?Engelli raporunun alınabilmesi için kişilerin belli başlı hastalıklara sahip olması gerekir. Devlet tarafından engelli raporunun verilebileceği hastalıklar belirlenmiştir. Bu hastalıkların kişiyi, çalışma hayatını ve sosyal hayatını ne kadar etkilediği ise kişinin kaçıncı derecede engelli olduğunu belirlemektedir. Engelli raporunun verildiği hastalıklar şu şekilde sıralanabilir; Kulak Burun BoğazZihinsel/Ruhsal/DavranışsalHemopoetikKardiyovaskülerGörme EngeliSindirim Sistemi HastalıklarıKadın HastalıklarıÜrogenitalEndokrinSolunum Yolu HastalıklarıYanıklarOnkolojiSinir Sistemi HastalıklarıKas ve İskelet Sistemi HastalıklarıEngellilik Oranı Nasıl Belirlenir?Türk Sağlık Sistemi yüzde kırktan fazla engelli olunması şartı ile engelli raporu vermektedir. Bunu altında bir orana tekabül eden hastalıklar için ülkemizde engelli raporu verilmemektedir. Kronik olmayan ve yüzde kırkın altında kalan hastalıkların haricinde engelli raporu verilmesi için ise sağlık sistemi tarafından Balthazard hesaplama formülü kullanılmaktadır. Buna göre hastalıkların oranı ve kişinin engel derecesi şu şekilde belirlenir; Yüzde kırktan fazla engeli olan bireyler, üçüncü dereceden engelli olarak kabul edilirYüzde altmıştan fazla engeli olan bireyler, ikinci dereceden engelli olarak kabul edilirYüzde seksenden fazla engeli olan bireyler, birinci dereceden engelli olarak kabul edilirEngelli Raporu Nasıl Alınır?Engelli raporu alabilmek için ilk olarak MHRS üzerinden ya da ‘ALO 182’ aracılığı ile tam teşekküllü bir devlet hastanesinden, sağlık kurumu birimine rapor için başvurmak gerekir. Hastanın doktor ile yapacağı görüşmeden önce, hastalığı ile ilgili o güne kadar takip edine tüm tetkikleri ve raporları hazırlaması, muayene sırasında bunları doktora sunması gerekir. Sonrasında ise danışmandan alınan sağlık raporu başvuru formunun doldurulması, beş adet vesikalık fotoğraf ve Türkiye Cumhuriyeti kimlik belgesi ile ilgili birime başvurması gerekir. Her hastanenin kurul günü bellidir ve danışmanları o güne randevu verir. Öncelik ağır engelli vatandaşlara verilir. Hastanın sağlık raporu alabilmesi için birçok farklı branştan doktora muayene olması gerekir. Tüm sonuçlardan sonra değerlendirme yapılır ve hastaya engelli raporunun verilip verilmeyeceğine karar verilir.