Normal görünüm

Yeni makaleler mevcut. Sayfayı yenilemek için tıklayın.
Bugün — 11 Haziran 2024Ekonomi

Türkiye ekonomisinin en önemli sorunu nedir?

11 Haziran 2024 at 12:57
Asal Araştırma'nın anketine göre, "Türkiye ekonomisinin en önemli sorunu nedir?" sorusuna katılımcıların yüzde 26.7'si "Gıda ürünleri fiyatlarındaki artış" dedi. Gıda fiyatlarındaki artış seçeneğini "Kira ve konut fiyatlarındaki artış", "Elektrik, doğalgaz ve su fiyatlarının yüksekliği", "Akaryakıt fiyatlarının yüksekliği" ve "Enflasyonun yüksekliği" yanıtları takip etti.

Bakan Kacır: Uzayda söz sahibi olacağız

Tarafından: NTV
11 Haziran 2024 at 13:18
Bakan Kacır: Uzayda söz sahibi olacağız

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, "Önümüzdeki dönemde, insanlı uzay görevlerinde yeni uluslararası işbirlikleriyle ülkemizin uzay alanındaki bilimsel araştırma gerçekleştirme kapasitesini daha ileriye taşıyacağız" dedi. Kacır, milli uydu markasının oluşturulacağını belirterek, "Uzayda söz sahibi olacağız" dedi.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, gelecek dönemde, insanlı uzay görevlerinde yeni uluslararası işbirlikleriyle Türkiye'nin uzay alanında bilimsel araştırma gerçekleştirme kapasitesini daha ileriye taşıyacaklarını belirterek, "Bilim ve teknolojide iddialı, yüksek teknoloji alanlarında rekabetçi ürün ve hizmetler sunan bir Türkiye için uzayın sunduğu fırsatlardan en üst düzeyde yararlanacağız." dedi. Kacır, "yörünge altı araştırma uçuşu" sonrası yurda dönen Türkiye'nin ikinci astronotu Tuva Cihangir Atasever ile Türkiye'nin ilk astronotu Alper Gezeravcı'nın katılımıyla bakanlıkta basın toplantısı düzenledi. Atasever'in yörünge altı araştırma uçuşunu başarıyla icra ederek ülkeye döndüğünü ifade eden Kacır, "Atasever, Türk halkının gurur anlarına bir yenisini ekledi. 'Tek millet, iki devlet' şiarıyla Türk ve Azerbaycan bayraklarını uzayda gururla taşıyarak tarihe adını altın harflerle yazdırdı. Atasever'in annesi Azerbaycan Türkü. Yanında taşıdığı kefiye ile Filistin halkının, Gazzeli çocukların yaşadığı eziyeti, dünyaya duyurdu. Kendisine, 'Vatanına, Türkiye'ye hoş geldin.' diyorum." şeklinde konuştu. Kacır, Milli Uzay Programı ilan edildiğinde en dikkati çekici hedefin, "Türk Astronot ve Bilim Misyonu" olduğunu söyledi. Bu misyon doğrultusunda, Türk bayrağını uzayda dalgalandıracak ve bilimsel araştırmalar icra edecek iki astronotu seçmek için çağrıda bulunduklarını anımsatan Kacır, "Türk Hava Kuvvetleri pilotumuz Gezeravcı ve daha önce milli savunma sanayi şirketimiz ROKETSAN'da 5 yıl süreyle aviyonik sistem mühendisi olarak görev alan Atasever, ülkemizi tarihi uzay misyonunda temsil edecek iki astronotumuz olarak seçildiler ve uzay misyonu için verilen eğitimleri aldılar." dedi. "ERİŞİMİN UCUZLAMASI ÇALIŞMALARA İVME KAZANDIRDI" Kacır, Gezeravcı'nın, bilim misyonunu başarıyla icra ettiğini hatırlattı. İnsanlı ilk bilim misyonunun Gezeravcı'nın başarıyla gerçekleştirmiş olmasının, proje anlaşmalarında da belirtildiği üzere ilave bir maliyet oluşturmaksızın ikinci astronot Atasever'in yörünge altı araştırma uçuşunu icra etmesine imkan sağladığını anlatan Kacır, "Atasever'in yörünge altı uçuşu da aynı misyonun bir parçasıdır. "dedi. Kacır, ​​​​​​​Atasever'i taşıyan uzay aracının istenilen irtifaya çıkarmakla görevli uçak VMS'nin 8 Haziran saat 17.30'da ABD'nin New Mexico eyaletindeki Spaceport tesislerinden havalandığını anımsatarak, Atasever'in vücuduna takılmış farklı ekipmanlar ve deney setiyle 7 farklı deneyi icra ettiğini ifade etti. Bunlardan üçünün ilk astronot Gezeravcı tarafından Uluslararası Uzay İstasyonu'nda da gerçekleştirilen deneylerin devamı niteliğinde olduğunu belirten Kacır, şöyle konuştu: "Yörünge altı araştırma uçuşumuz, deneylerin kapsamının genişletilmesine imkan tanımış oldu. Önümüzdeki dönemde, insanlı uzay görevlerinde yeni uluslararası işbirlikleriyle ülkemizin uzay alanındaki bilimsel araştırma gerçekleştirme kapasitesini daha ileriye taşıyacağız. 'Milli Teknoloji Hamlesi' vizyonumuz doğrultusunda, paradigma değişimlerinin ülkemizin teknoloji geliştirme yetkinlikleri için sunduğu fırsatlardan en üst düzeyde yararlanmaya devam edeceğiz. 21. yüzyılın başında bu yarışa özel sektör firmalarının dahil olması ve fırlatma maliyetlerindeki önemli düşüşle 'Yeni Uzay' olarak adlandırılan dönem başladı. Uzaya erişimin ucuzlaması ve yaygınlaşması, uzay alanında çalışmalara ivme kazandırdı. Uzayın sağladığı ekonomik fırsatlardan güçlü şekilde yararlanma motivasyonunu güçlendirdi." "MİLLİ UYDU MARKAMIZI OLUŞTURACAĞIZ" Kacır, tarımdan ulaşıma, sağlıktan enerjiye birçok alanda yenilikçi projelerin arkasında uzay araştırmalarının yattığını vurulayarak, şöyle devam etti: "Bilim ve teknolojide iddialı, yüksek teknoloji alanlarında rekabetçi ürün ve hizmetler sunan bir Türkiye için uzayın sunduğu fırsatlardan en üst düzeyde yararlanacağız. Bu alanda AR-GE ve inovasyon yetkinliklerimizi artıracağız, mevcut yetkinliklerimizi de ekonomik değere dönüştüreceğiz. Ülkemiz tarihinde bugüne kadar üretilen en yüksek değere sahip teknolojik ürün yerli ve milli haberleşme uydumuz Türksat 6A'yı geçtiğimiz hafta fırlatma üssüne yolcu ettik. Uydumuz, yürütülen son kontrollerin ardından 8 Temmuz haftasında fırlatılacak. Gerek haberleşme uydumuz Türksat 6A gerek görüntüleme uydusu projeleriyle kamuda oluşturulan yetkinlik ve altyapıyı tek çatı altında toplayarak, ülkemizin stratejik güvenliği için milli uydu markamızı oluşturacağız. Alçak yörünge uydularına ilişkin milli üretim programını hayata geçireceğiz. Bu alanda kamu, akademi ve özel sektör projelerini destekleyeceğiz. Milli Uzay Programı'nı kararlılıkla uygulamayı sürdürerek Türkiye'nin bu alanda söz sahibi ülkeler arasında olmasını sağlayacağız. Ankara'da kuracağımız Uzay Teknoloji Geliştirme Bölgesi ve uzay sanayimizi daha ileri taşıyacak adımlarla küresel uzay ekonomisinden aldığımız payı artıracağız." Teknoloji girişimlerinin, araştırma merkezleri ve imalat sanayisiyle son 22 yılda yeşeren Türkiye uzay ekosistemini daha da büyüteceklerini belirten Kacır, fırlatma roketleri geliştirmeye yönelik projelere devam edeceklerini ve 2030 yılına dek, uluslararası işbirlikleriyle bir uzay limanı kuracaklarını bildirdi. "UZAY ALANINDA İLGİYİ ARTIRMAYA DEVAM EDECEĞİZ" Kacır, Ay Programı'nı da gerçekleştireceklerine değinerek, milli imkanlarla geliştirdikleri itki sistemine sahip, kendi mühendislerinin ve bilim insanlarının tasarladığı ve ürettiği uzay aracıyla Ay'a erişeceklerini anlattı. Türkiye Ulusal Gözlemevleri çatısı altında, ileri seviyede uzay gözlemleri için kurmakta oldukları Doğu Anadolu Gözlemevi projesini tamamlayarak, bölgenin en gelişmiş teleskobuna sahip olacaklarının altını çizen Kacır, şunları kaydetti: "Dünyanın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivali TEKNOFEST, gökyüzü gözlem şenlikleri, eğitim ve girişimcilik programlarıyla uzay bilimi ve teknolojilerinde insan kaynağımızı güçlendireceğiz. Uzay alanında toplumsal ilgiyi artırmaya devam edeceğiz. Uzay çalışmalarında elde ettiğimiz kazanımları milletimizle buluşturarak bu çalışmaların kamuoyu nezdinde en üst düzeyde sahiplenilmesine devam edilmesini sağlayacağız. İki astronotumuzun yürüttüğü bilim misyonlarına gençlerimizin ilgisi gösteriyor ki Türk çocukları, TEKNOFEST kuşağı, Cumhuriyet'imizin ikinci asrını Türkiye Yüzyılı yapabilmek adına geleceğe umutla bakmamızı sağlayacak bilimsel ve teknolojik çalışmalar gerçekleştirecektir. Ülkemizde öğretilmiş ve öğrenilmiş çaresizlikleri silip atarak milletimizin hayallerini ufkun ötesine, uzayın derinliklerine taşıyan Cumhurbaşkanımıza; bu yolda dualarını, desteklerini esirgemeyen aziz milletimize şükranlarımı sunuyorum."

Kira vergisinde istisna kalkmayacak

Tarafından: NTV
11 Haziran 2024 at 12:45
Kira vergisinde istisna kalkmayacak

Vergi reformu çalışmalarında önemli bir gelişme yaşandı. Kira geliri elde eden ev sahiplerinin ödediği vergilere uygulanan 33 bin liralık istisnanın kaldırılmasına yönelik madde taslak metinden çıkarıldı.

Ev sahiplerinin kira gelirinin 33 bin liraya kadar olan kısmına vergi istisnası uygulanıyor. Bu tutar her yıl yeniden artırılıyor. 2023’te elde ettiği kira geliri 33 bin liranın altında kalanlar istisna sayesinde hiç vergi ödemedi. Daha yüksek kira geliri elde edenler de 33 bin TL düştükten sonra kalan gelirleri üzerinden vergi ödedi. Üzerinde çalışılan vergi reformu taslağında, 33 bin liralık istisnanın kaldırılmasına yönelik bir madde yer alıyordu. Sözcü gazetesinin haberine göre, vergide yaşanacak bu artışın kiralara yansıtılabileceği endişesi ile madde taslak metinden çıkarıldı.

Motosiklette vergi oyunu Maliye'nin radarında!

Tarafından: NTV
11 Haziran 2024 at 12:36
Motosiklette vergi oyunu Maliye'nin radarında!

Hazine ve Maliye Bakanlığı, motosiklette silindir hacmi oyunu ile kayıtdışı gelir elde edenlerin peşine düştü. Düşük motor hacmina sahip motosikletlerin ithal edildiği ve daha sonra yurtiçinde motor hacimlerinin yükseltildiği tespit edildi. Bu yöntem ile motosikletlerin vergi dışı tutulduğu ifade edildi. Bakan Şimşek, konuya ilişkin "Kayıt dışılıkla her alanda mücadele!" dedi.

Hazine ve Maliye Bakanlığı, yurtdışından getirilen motosikletlerdeki vergi oyununun peşine düştü. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımında, "Kayıt dışılıkla her alanda mücadele!" ifadesini kullandı. Edinilen bilgiye göre ithalatçı, vergiden kaçmak için 50 cc silindir hacmine sahip motoru Türkiye’ye getiriyor. Motoru 100 cc kapasitenin üzerine çıkaracak piston kiti gibi parçalar ise ayrıca ithal ediliyor. Türkiye’de yapılan montajla 125 cc silindirli motorlar piyasada satışa sunuluyor.

MTV VE TRAFİK SİGORTASI ALINMIYOR Hürriyet'in haberine göre 50 cc altı motor silindir hacminde Türkiye’ye gelen motosikletin 125 cc kapasiteye çıkarılması resmi olmayan yöntemlerle yapılıyor.

Böylece 100 cc altındaki motosikletler Motorlu Taşıtlar Vergisi'ne (MTV) tabi olmadığı için bu oyunla piyasaya sürülüyor.

MTV'nin yanı sıra 50 cc veya daha düşük motor silindir hacmine sahip motosikletlerin trafik sigortası zorunluluğu da bulunmuyor.

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın konuya odaklandığı belirtiliyor.

Avrupa vize ücretlerine zam: Büyükelçiliklerde yoğunluk başladı!

11 Haziran 2024 at 13:00
Almanya ve Avrupa Birliği ülkeleri, 11 Haziran'dan itibaren Türklere uygulanan vize ücretini yükseltecek. Bu zam, seyahat planı yapanlar için önemli bir külfet oluşturacak. Bu zamdan etkilenmek istemeyenler için ise randevu sorunu büyüyor. Vize ücretlerine zammın yanı sıra, büyükelçiliklerde randevu bulmakta da büyük sıkıntılar yaşanıyor. İşte beklenen zammın tüm ayrıntıları.. 11 HAZİRAN’DA ZAMLI TARİFE BAŞLIYORAlmanya ve diğer Avrupa Birliği ülkeleri, 11 Haziran itibarıyla Türk vatandaşları için vize ücretlerine zam yapacak. Yeni tarifeyle vize ücretlerinin 90 Euro’ya çıkması bekleniyor. Alman Büyükelçiliği’nden konu ile alakalı çok önemli bir açıklama geldi. Açıklamada, vize randevularının 7 aya kadar uzayabileceği vurgulandı. Ayrıca listeye daha önce kayıt yaptırmayanların randevu alamayabileceği de hatırlatıldı. Vize randevuları bu başvurulardaki kronolojik (tarihi) sıraya göre değerlendirmeye alınıyor. Bahsi geçen listeye başvurmakta gecikirseniz, vize ile alakalı yaptığınız talep dikkate alınmayabilir veya daha geç bir tarih için randevu verilebilir. RANDEVU ALMA SÜRECİNDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLERSeyahat planları yapan vatandaşlar için büyükelçiliklerde yaşanan randevu yoğunluğu, planları altüst edebilir. AB ülkeleri için geçerli olacak yeni vize ücretleri ve randevu süreçleri hakkında yapılan açıklamada, "Türkiye’deki temsilciliklerimizde uzun randevu bekleme süreleri ve vize başvurularının uzun inceleme süreleri göz önünde bulundurulmalıdır. Bu zaman 1-7 ay aralığında değişebilmektedir” denildi. Ayrıca, vize başvurusu için başkonsolosluklar ya da elçiliklerin bekleme listesine kayıt yaptırmanın önemi vurgulandı ve “Eğer bu listeye yazılmakta gecikirseniz, vize randevu talebiniz dikkate alınmayabilir ya da planladığınız geziden sonraki bir tarihe randevu verilebilir” uyarısında bulunuldu. HEMEN HAREKETE GEÇMELİSİNİZBu durum, özellikle bahar mevsimi ve resmi tatilleri fırsat bilerek seyahat etmek isteyenler için ekstra bir planlama gerektiriyor. Vize ücretlerindeki beklenmekte olan artış ve randevu alma sürecindeki zorluklar, vatandaşları daha önceden harekete geçmeye ve planlarını gözden geçirmeye itiyor.

Zamlı emekli maaşları belli oldu! Bağ-Kur, SSK emekli maaş tablosu

11 Haziran 2024 at 12:50
Türkiye genelinde milyonlarca memur ve memur emeklisinin beklediği haber geldi. En düşük memur emeklisinin alacağı aylık 17.500 liraya çıkacağı aktarılırken, Ortalama memur maaşları ise 40 ile 45 bin arasında değişecek. Buna göre SSK ve Bağ-kur emeklisinin alacağı aylıklar ne kadar olacak?  TEMMUZ ZAMMI NE KADAR OLACAK?Milyonlarca vatandaş emekli ve memur maaşlarında yapılacak zammı bekliyor. TÜİK tarafından her ay sonu açıklanan enflasyon verilerine göre emekli ve memurlara yapılacak zam oranı hesaplanıyor. Buna göre emekli ve memur maaşlarında sadece Haziran ayı enflasyon verileri kaldı.  3 Temmuzda açıklaması beklenen enflasyon rakamlarını 16 milyon emekli ve 4 milyon memur bekliyor.  Geçtiğimiz günlerde ise Merkez Bankası tarafından yapılan anketin sonucu açıklandı. Yapılan ankette  6 aylık enflasyon oranı yüzde 25,86 seviyelerinde olacak. 6 AYLIK BEKLENTİ NETLEŞTİ EMEKLİ MAAŞLARINA GELECEK ZAM ORANIHaziran ayıda açıklanacak enflasyon rakımıyla birlikte 6 aylık enflasyon: Yüzde 25,86 seviyesinde olacak 6 aylık SSK, BAĞ-KUR emekli zammı: Yüzde 25,866 aylık memur enflasyon farkı: Yüzde 9,44 6 aylık memur toplu sözleşme zammı: Yüzde 106 aylık memur enflasyon farkı dahil zam oranı: Yüzde 20,04.Yayınlanan tabloya göre ise SSK ve Bağ-kur emeklileri gelecek zam oranıyla birlikte en düşük maaş 13 bin civarına yükselmesi bekleniyor. Ancak Ocak ayında yüzde 37,57 seviyesinden refah payı ile yüzde 49,25 seviyesine çıkarılmıştı. Temmuz ayında böyle bir durum yaşanırsa en düşük emekli maaşının 15 bin lira olması gerekiyor.

Citroen’den C3 Aircross ve C4'te yüzde 0 faiz avantajı başladı

11 Haziran 2024 at 12:22
Haziran ayı, Citroen’de avantajlı fırsatlarla dolu. Yeni bir otomobil veya ticari araç almayı düşünenler için Citroen, bir dizi çekici kredi seçeneği sunuyor. Kompakt sınıfın yenilikçi üyesi C4 X, yüzde 0 faizli kredi imkanıyla dikkat çekiyor. Ayrıca, alternatif olarak indirimli kampanyalar da bulunmakta. İşte markanın yapmış olduğu kampanyaların detayları. FAİZSİZ KREDİ İMKANLARI ÇOK CAZİPCitroen C4 ve C3 Aircross modelleri kampanya kapsamında yer alıyor. Bu modeller için 120 bin lira 12 ay yüzde 0 faizli kredi fırsatları mevcut. Yeni Berlingo Kombi ve Berlingo Van modelleri ise sırasıyla 250 bin ve 200 bin lira için 12 ay yüzde 0 faizli kredi seçenekleriyle satışa sunuluyor. Jumpy Spacetourer ve yeni Jumper modelleri, geniş iç hacimleri ve konforlu sürüşleriyle öne çıkarken, 200 bin lira için yüzde 0 faizli kredi avantajlarıyla alıcılarını bekliyor. ELEKTRİKLİ ARAÇLARDA ÖZEL AVANTAJLARCitroen, elektrikli araç segmentinde de iddialı. C4 ve C4 X’in elektrikli versiyonları e-C4 ve e-C4 X, 180 bin lira için 12 ay yüzde 0 faizli kredi imkanlarıyla satın alınabilir. Ami modeli ise sıfır emisyonlu yapısı ve 150 bin lira için 15 ay yüzde 0 faizli kredi ya da 40 bin lira nakit indirim fırsatı ile öne çıkıyor. ÖZEL FIRSATLAR AY SONUNA KADAR GEÇERLİCitroen’in Haziran ayına özel kampanyaları, hem binek hem de ticari araç almak isteyenler için cazip seçenekler barındırıyor. Yenilikçi tasarımları, pratik ve modüler yapılarıyla dikkat çeken Citroen modelleri, uygun finansman koşullarıyla yeni sahiplerini bekliyor. Elektrikli araçlar için sunulan avantajlar ise çevre dostu sürüş deneyimini daha erişilebilir kılıyor. Citroen bayileriı, bu fırsatları kaçırmak istemeyen sürücüler için Haziran boyunca açık olacak. Citroen'in geniş ürün yelpazesinde her ihtiyaca ve bütçeye uygun bir model bulabilirsiniz.

3.000 TL Emekli bayram ikramiyesi yattı mı? SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı bayram ikramiyeleri ne zaman yatacak?

11 Haziran 2024 at 12:11
Emekli bayram ikramiye ödemeleri 4A, 4B, 4C emeklilerine tahsis numarasına göre farklı günlerde yatırılacak. SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı emeklileri ise ödemelerin yatıp yatmadığını internet üzerinden sorgulayabilecek. Peki, 3.000 TL Emekli bayram ikramiyesi yattı mı? SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı bayram ikramiyeleri ne zaman yatacak?

TÜİK açıkladı... Konut ve kira harcamaları zirvede!

11 Haziran 2024 at 12:11
Hanehalkı Bütçe Araştırması'nın 2023 yılı sonuçlarına göre; Türkiye genelinde hanehalklarının tüketim amaçlı yaptığı harcamalar içinde en yüksek payı yüzde 23,9 ile konut ve kira harcamaları alırken, ikinci sırayı yüzde 21,9 ile ulaştırma harcamaları, üçüncü sırayı ise yüzde 20,6 ile gıda ve alkolsüz içecek harcamaları aldı.

Borsa İstanbul'dan uyarı: Yarına dikkat!

11 Haziran 2024 at 11:40
Borsada bayramdan önce hisselerini nakde çevirmek isteyenlerin yarın işlemlerini yapmaları gerekiyor. Perşembe günü işlem yapan yatırımcının tahsilat ve ödemeleri 20 Haziran Perşembe gününe kalacak.

Yurttaşlar hayvanları izlemekle yetiniyor

11 Haziran 2024 at 11:35
Kurban Bayramı yaklaşırken yurttaşlar kurban kesebilmek için kara kara düşünüyor. Kurban pazarında Cumhuriyet’in sorularını yanıtlayan bir satıcı, “40 tane hayvandan 2 tanesini sattık. Onu da maliyetinin çok aşağısına sattık. Hiç alan yok neredeyse” dedi.

Türk otomotiv pazarında Çin markalarının payı yüzde 10

Tarafından: NTV
11 Haziran 2024 at 12:11
Türk otomotiv pazarında Çin markalarının payı yüzde 10

Türkiye'deki Çinli markaların otomobil ve hafif ticari olmak üzere toplam otomotiv pazarındaki payı yılın 5 aylık döneminde yüzde 8,13 oldu.

İthalatta İlave Gümrük Vergisi Uygulamasına İlişkin Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Cumhurbaşkanı Kararı, Resmi Gazete'de yayımlandı. Buna göre, Ticaret Bakanlığı, yerli üretimin iç pazardaki payının yükseltilmesi ve korunması ile yurt içine yatırımların özendirilmesi amacıyla Çin menşeli benzinli ve hibrit binek otomobillere ithalat değerinin yüzde 40'ı veya 7 bin dolar/adetin yüksek olanı şeklinde ilave gümrük vergisi uygulanmasına karar vermişti. Kararın ardından Çin otomotiv markalarının Türkiye'deki pazar payı ve yatırım durumu gündeme geldi. Türkiye otomotiv pazarında hem adet hem de pazar payı açısından konumunu her geçen gün güçlendiren Çin markaları, yatırım konusunda "sessizliğini" korudu.Sıklıkla "Türkiye'yi Avrupa'ya açılan bir kapı" olarak gördüklerini dile getiren Çin markalarının, Türkiye'de üretim yapıp yapmayacağı sık sık gündeme gelmiş ancak yatırım konusunda bir adım atılmamıştı. Uzmanlar, Çin'in Türkiye'nin dış ticaret açığında önemli bir role sahip olduğunu ve otomotiv sektörünün de bu açıktaki en önemli sektörlerden biri konumunda bulunduğunu belirtiyor. Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği (ODMD) verilerinden derlenen bilgilere göre, yılın ilk beş aylık döneminde otomobil ve hafif ticari araç satışları yüzde 6 artış gösterdi. Böylece mayıs sonu itibarıyla toplamda 471 bin 743 adet sıfır araç satışı oldu. Otomobil satışları, söz konusu dönemde yüzde 10,25 artışla 375 bin 97 olurken, hafif ticari araç satışları ise yüzde 7,9 azalışla 96 bin 646 adet olarak kayıtlara geçti. ODMD LİSTESİNDE ÇİN MENŞELİ MARKA SAYISI 12'YE YÜKSELECEK ODMD listesine yeni Çin firmalarının da dahil olmasıyla pazardaki toplam marka sayısı 54'e ulaştı. Son dönemde Çin markalarının Türkiye'ye ilgisinde belirgin bir artış gözlenirken, bu durum pazara giren firma sayısına da yansıdı. Türkiye otomotiv pazarında Skywell, MG, Chery, Leapmotor, Seres, Maxus, Hongqi, DFSK, BYD ve NETA ile 10 Çin menşeli marka bulunuyor. Bu listeye yakın zamanda SWM ve Jaecoo markalarının da eklenmesiyle Çin menşeli marka sayısının 12'ye yükselmesi bekleniyor. DFSK ve Chery içten yanmalı motora sahip otomobilleri Türkiye pazarında satışa sunarken, MG hem elektrikli hem içten yanmalı, diğer markalar da elektrikli modelleriyle boy gösteriyor. Lüks segment otomobil satan Voyah ise ODMD'de listelenmiyor. Ayrıca DFSK ve Maxus markaları hafif ticari araç satışı da yapıyor. ÇİN MARKALARININ TÜRKİYE PAZARINDAN ALDIĞI PAY Çin otomotiv firmalarının Türkiye'deki toplam satışları (otomobil ve hafif ticari) yılın ilk 5 ayında 38 bin 395'e, otomotiv pazarından aldıkları pay da yüzde 8,13'e ulaştı. Çin markaları arasında DFSK ve Maxus'un ticari araç satışı da bulunuyor. Bu iki markanın hafif ticari satışları hariç tutularak sadece otomobil özelinde bakıldığında Çin markalarının satış sayısı 38 bin 19'a, pazar payı ise yüzde 10,13'e yükseldi. EN FAZLA SATIŞ YAPAN ÇİN MARKALARI Çin otomotiv firmalarının Türkiye'de ocak-mayıs dönemindeki satış sayılarına bakıldığında, Chery 26 bin 990 satışla ilk sırada yer aldı. 9 bin 478 satış sayısına ulaşan MG ikinci, 1065 satış yapan BYD de üçüncü oldu.

DFSK, otomobil ve hafif ticari olmak üzere 346 satışla dördüncü, Maxus 190 satışla beşinci sırada konumlandı. ŞUBAT 2023'TE SATIŞ SAYISI 1000'İN ALTINDA KALMIŞTI Chery ve bazı Çin markalarının satışa henüz başlamadığı geçen yılın şubat ayına bakıldığında, Çin markalarının toplam satışları 1000 adedin altında kalmıştı. 2023'ün tamamında ise Çin markaları, toplam 967 bin 341 adetlik Türkiye otomobil pazarında, 59 bin 97 satışla yüzde 6,10 paya ulaşmıştı. Böylece, Çin markalarının hem satış sayısı hem de pazar payı açısından Türkiye pazarındaki konumlarını güçlendirdiği görüldü. İTHAL ARAÇLAR ARASINDA ÇİN MARKALARININ PAYI YÜZDE 11,69 SEVİYESİNDE Diğer yandan, ocak-mayıs döneminde 471 bin 743 adetlik toplam pazarda yerli araç satışları 146 bin 727, ithal araç satışları ise 325 bin 16 adet oldu. Böylece toplam pazarın yüzde 68,89'u ithal araçlardan oluştu. İthal araçlar arasında ise Çin markalarının payı, yüzde 11,69 seviyesinde kayıtlara geçti. TÜRK OTOMOTİV SEKTÖRÜ ÇİNLİLERDEN İTHALAT DEĞİL, YATIRIM BEKLİYOR Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Başkanı Cengiz Eroldu, nisan ayındaki son OSD toplantısında, Çinlilerin Türkiye'ye ithalat değil, yatırım yapmaları gerektiğini ifade etmişti. Eroldu, önceki açıklamalarında da Türkiye açısından bakıldığı zaman, Çin'in otomotiv sanayi dışında ülke içinde ticaret dengesi açısından da bir sorun teşkil ettiğini, Çin'den gelen elektrikli otomobillere ilişkin uygulanan bazı kuralların içten yanmalı araçlar için de uygulanması gerektiğini belirtmiş ve şu ifadeleri kullanmıştı: "Bizim açıkçası ülke sanayine, yalnızca otomotiv değil, diğer sanayilerle birlikte yaratacağı bir risk olarak görüyoruz bu durumu. Bu da bizce 2024 yılında yönetilmesi gereken bir diğer konu çünkü yalnızca elektrikli arabalara konulan birtakım uygulamalarla Çin ithalatının Türkiye'nin dış ticaret dengesine verdiği hasarı halletmek mümkün olmayacak gibi duruyor.

Biz Çinli araçlara otomotiv sanayi olarak karşı değiliz ama gelip yatırım yapmaları lazım. Yani biz de Çinlileri yatırım yapmaya davet ediyoruz ki zaten Bakanlığın da bu yönde yaptığı çalışmalar var. Çinli yatırımcıların gelip Türkiye'de yatırım yapmaları lazım. Otomotiv sanayi olarak rekabeti olumlu buluyoruz ama yalnızca ithalatla bu pazarın kaybedilmesi doğru bir şey değil."

Türk çayı ihracatı 5 ayda 12 milyon doları aştı: En fazla ihracat Rize'den

Tarafından: NTV
11 Haziran 2024 at 11:51
Türk çayı ihracatı 5 ayda 12 milyon doları aştı: En fazla ihracat Rize'den

Türkiye'den yılın ocak-mayıs döneminde yapılan çay ihracatı 12 milyon 11 bin 763 dolar oldu.

Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Saffet Kalyoncu, 5 ayda 110 ülke, özerk ve serbest bölgeye 2 bin 468 ton çay ihraç edildiğini söyledi.

EN FAZLA ÇAY İHRAÇ EDİLEN 3 ÜLKE Söz konusu dış satımdan 12 milyon 11 bin 763 dolar kazanç sağlandığını belirten Kalyoncu, "Belçika, Birleşik Krallık ve ABD en fazla çay ihraç edilen 3 ülke oldu. Bu dönem Belçika'ya 4 milyon 767 bin 435, Birleşik Krallık'a 1 milyon 562 bin 4, ABD'ye 876 bin 265 dolarlık çay satıldı." dedi.

TÜRKİYE'NİN ÇAY İHRACATININ YÜZDE 51'İNİN RİZE'DEN

Kalyoncu, ihracat yapılan ülke sayısının giderek arttığına işaret ederek, Türkiye'nin çay ihracatının yüzde 51'inin Rize'den gerçekleştirildiğini kaydetti. Kentten yılın 5 ayında 21 ülkeye 1608 ton çay satılarak 6 milyon 167 bin 725 dolar kazanç sağlandığını aktaran Kalyoncu, en fazla çayın 4 milyon 708 bin 987 dolarla Belçika'ya ihraç edildiğini, bu ülkeyi 484 bin 179 dolarla ABD, 209 bin 830 dolarla KKTC'nin izlediğini söyledi. "ÇAY TARIMINDA SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK ÇOK ÖNEMLİ" Kalyoncu, çay üretim ve ihracatının ilerleyen günlerde yapılacak çalışmalarla katlanarak artmasını beklediklerini dile getirerek, tarım ürünlerinde en büyük tehdit olan küresel ısınmaya karşı gerekli önlem planlarının hazırlanarak uygulamaya konulması, kuraklığa dayanıklı çay türleri konusunda çalışmalara ivedilikle başlanması gerektiğini ifade etti. Çay tarımında sürdürülebilirliğin çok önemli olduğunu vurgulayan Kalyoncu, Türk çayının yurt dışında bir marka haline dönüştürülmesi için kaliteden ödün vermeden, her ülkedeki tüketici tercihlerine uygun inovatif ürünler geliştirilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

Mayısta 20 milyon kişi hava yolu ile seyahat etti

Tarafından: NTV
11 Haziran 2024 at 11:40
Mayısta 20 milyon kişi hava yolu ile seyahat etti

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, "Mayıs ayında 20 milyon 230 bin 573 yolcu hava yolu ile seyahat etti. Yılın ilk 5 ayında ise toplam 82 milyon 109 bin 667 yolcu hava yolunu kullandı." dedi.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürlüğü’nün 2024 yılı Mayıs ayına ait hava yolu uçak, yolcu ve yük istatistiklerini açıkladı.

Mayıs ayında ülke genelindeki havalimanlarında iniş-kalkış yapan uçak sayısının iç hatlarda 78 bin 475’e dış hatlarda ise 77 bin 751’e ulaştığını belirten Uraloğlu, toplam uçak trafiğinin üst geçişler ile birlikte 200 bin 666’ya ulaştığını duyurdu. Uraloğlu, 2023 yılının aynı ayı ile kıyaslandığında mayıs ayındaki toplam uçak trafiğinin yüzde 7,5 arttığını belirtti. Mayıs ayında Türkiye genelinde hizmet veren havalimanlarında iç hat yolcu trafiğinin 8 milyon 158 bin 431’e, dış hat yolcu trafiğinin ise 12 milyon 54 bin 832’ye ulaştığını belirten Bakan Uraloğlu, "Bu ayda direkt transit yolcular ile birlikte toplam 20 milyon 230 bin 573 yolcuya hizmet verildi.

2024 yılının Mayıs ayında hizmet verilen yolcu sayısı 2023 yılının aynı ayı ile kıyaslandığında direkt transit geçişler dâhil toplamda yüzde 7,5 artış gösterdi.

Mayıs ayında yük trafiği ise iç hatlarda 69 bin 126 ton, dış hatlarda 335 bin 629 ton olmak üzere toplamda 404 bin 754 tona ulaştı." diye konuştu. TOPLAM UÇAK TRAFİĞİNİN YÜZDE 8,4 ARTTI 2024 yılının ilk 5 ayında havalimanlarına iniş-kalkış yapan uçak trafiğinin iç hatlarda 348 bin 970’e dış hatlarda ise 298 bin 791’e ulaştığını belirten Bakan Uraloğlu, üst geçişler ile birlikte toplam 854 bin 138 uçak trafiğinin yaşandığını bildirdi.

2024 yılı Mayıs sonunda hizmet verilen uçak trafiğinin 2023 yılının aynı dönemi ile kıyaslandığında iç hat uçak trafiğinde yüzde 3,8, dış hat uçak trafiğinde ise yüzde 10,3 artış gösterdiğini belirten Uraloğlu, üst geçişler dâhil toplam uçak trafiğinin yüzde 8,4 arttığını söyledi.

Bakan Uraloğlu, "Türkiye geneli havalimanlarımızda iç hatlarda 37 milyon 108 bin 806, dış hatlarda ise 44 milyon 923 bin 142 olmak üzere bu dönemde direkt transit yolcular ile birlikte toplam 82 milyon 109 bin 667 yolcuya hizmet verildi." dedi. 2024 yılı Mayıs ayı sonunda hizmet verilen yolcu sayısının ise 2023 yılının aynı dönemine göre iç hatlarda yüzde 11,1, dış hatlarda ise yüzde 14,4 olmak üzere direkt transit yolcu sayısı ile birlikte toplamda yüzde 12,7 artış olduğunu da dile getiren Bakan Uraloğlu, "Söz konusu dönemde havalimanları yük trafiği iç hatlarda 325 bin 365 ton, dış hatlarda 1 milyon 452 bin 784 ton olmak üzere toplamda 1 milyon 778 bin 150 tona ulaştı.” açıklamasında bulundu. İSTANBUL HAVALİMANI'NDA 31 MİLYON 37 BİN 578 YOLCU SAYISINA ULAŞILDI İstanbul Havalimanı’na Mayıs ayında iniş-kalkış yapan uçak trafiğinin iç hatlarda 10 bin 351, dış hatlarda ise 34 bin 422 olmak üzere toplamda 44 bin 773’e ulaştığını ifade eden Bakan Uraloğlu, bu havalimanında iç hatlarda 1 milyon 476 bin 12, dış hatlarda ise 5 milyon 298 bin 68 olmak üzere toplamda 6 milyon 774 bin 80 yolcuya hizmet verildiğini açıkladı.

Uraloğlu, "Mayıs ayında iniş-kalkış yapan uçak trafiği 2023 yılının aynı ayı ile kıyaslandığında toplam uçak trafiğinde yüzde 2 artış meydana geldi. Mayıs ayında hizmet verilen yolcu trafiği ise 2023 yılının aynı ayı ile kıyaslandığında toplam yolcu trafiği yüzde 3 artış gösterdi." diye konuştu. Uraloğlu, İstanbul Havalimanı’nda beş aylık sürede iç hatlarda 46 bin 966, dış hatlarda ise 160 bin 835 olmak üzere toplamda 207 bin 801 uçak trafiğine ulaşıldığını da belirterek, 5 aylık süreçte iç hatlarda 6 milyon 533 bin 829, dış hatlarda ise 24 milyon 503 bin 749 olmak üzere toplamda 31 milyon 37 bin 578 yolcu sayısına ulaşıldığını kaydetti.

Uraloğlu, "2024 yılı Mayıs sonunda hizmet verilen uçak trafiği 2023 yılının aynı dönemi ile kıyaslandığında toplam uçak trafiği yüzde 5 artış gösterdi." ifadelerini kullandı.

Uraloğlu, 2024 yılı Mayıs sonunda hizmet verilen yolcu trafiğinin ise 2023 yılının aynı dönemi ile kıyaslandığında yüzde 8 arttığını belirtti. 3 MİLYON 440 BİN 903 KİŞİ SABİHA GÖKÇEN HAVALİMANI"NDAN SEYAHAT ETTİ Sabiha Gökçen Havalimanı'nda Mayıs ayında 9 bin 650’si iç hatlar, 10 bin 574’ü dış hatlar olmak üzere toplam 20 bin 224 uçak trafiği yaşandığını bildiren Bakan Uraloğlu, yolcu trafiğinin ise iç hatlarda 1 milyon 686 bin 976, dış hatlarda ise 1 milyon 753 bin 927 olmak üzere toplamda 3 milyon 440 bin 903 kişi olarak gerçekleştiğini söyledi.

Uraloğlu, "Mayıs ayında hizmet verilen uçak trafiği 2023 yılının aynı ayı ile kıyaslandığında iç hat uçak trafiğinde yüzde 3, dış hat uçak trafiğinde yüzde 6 artış yaşandı. Mayıs ayında hizmet verilen yolcu trafiği ise 2023 yılının aynı ayı ile kıyaslandığında iç hatlarda yüzde 14, dış hatlarda ise yüzde 12 artış gösterdi." ifadelerini kullandı. Bakan Uraloğlu, Sabiha Gökçen Havalimanı'nda ise beş aylık sürede; iç hatlarda 44 bin 832, dış hatlarda 51 bin 937 olmak üzere toplamda 96 bin 769 uçak trafiği yaşandığını; iç hatlarda 7 milyon 637 bin 743, dış hatlarda 8 milyon 571 bin 429 olmak üzere toplamda 16 milyon 209 bin 172 yolcuya hizmet verildiğinin de altını çizdi.

2024 yılı Mayıs sonunda hizmet verilen uçak trafiği 2023 yılının aynı dönemi ile kıyaslandığında iç hat uçak trafiği yüzde 8; dış hat uçak trafiği yüzde 12 olmak üzere toplam uçak trafiği yüzde 10 artış gösterdiğini vurgulayan Uraloğlu, 2024 yılı Mayıs sonunda hizmet verilen yolcu sayısında ise 2023 yılının aynı dönemi ile kıyaslandığında iç hatlarda yüzde 22, dış hatlarda da yüzde 18 olmak üzere toplamda yüzde 20 artış yaşandığını kaydetti. TURİZM BÖLGELERİNDEKİ HAVALİMANLARINDA 5 AYDA 16 MİLYONUN ÜZERİNDE YOLCU AĞIRLANDI Bakan Uraloğlu, Ocak-Mayıs döneminde, dış hat trafiğinin yoğun olduğu turizm merkezlerindeki havalimanlarındaki yolcu sayısına dair bilgileri de paylaştı: "Turizm bölgesi havalimanlarımızda iç hatlarda 6 milyon 753 bin 822, dış hatlarda ise 9 milyon 563 bin 558 kişiyi ağırladık. Uçak trafiği ise iç hatlarda 53 bin 304, dış hatlarda ise 62 bin 622 olarak gerçekleşti.

Turizm bölgesi havalimanlarımızda 5 ayda 16 milyon 317 bin 380 yolcuyu ağırladık. İç ve dış hatlarda, İzmir Adnan Menderes Havalimanı’nda 4 milyon 193 bin 811, Antalya Havalimanı’nda 9 milyon 685 bin 447, Muğla Dalaman Havalimanı’nda 1 milyon 192 bin 282, Muğla Milas-Bodrum Havalimanı’nda 935 bin 24 ve Gazipaşa Alanya Havalimanı’nda toplam 310 bin 816 yolcuya hizmet verdik."

Borsada işlem vergisi olacak mı?

11 Haziran 2024 at 14:44
Borsada kazanç üzerinden vergi alınacak mı? Son dönemin revaçta olan yatırım aracı borsayla ilgili bu iddia, çok tartışma yarattı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, katıldığı bir televizyon programında konuya açıklık getirdi ve “Kazanç üzerinden değil, yapılan işlem üzerinden cüzi bir miktar vergi alınabilir" dedi. Detayları Ekonomist Prof. Dr. Abdulkadir Develi aktardı.

Yatırım yapanların aklındaki soru dolardan TL’ye geçmeli miyiz?

11 Haziran 2024 at 12:07
Ekonomide belirsizlik ve bilinmezlikler dönemi yaşanıyor. Merkez Bankası’nın faiz artırımı yapıp yapmayacağı, dolar ve altının yükselip yükselmeyeceği, konut ve araba fiyatları gibi konular sürekli gündemdeki yerini koruyor. Karar gazetesi yazarı Mehmet Ali Verçin, bugünkü yazısında yatırımcıların bazı sorularına cevaplar verdi. Verçin’in yazısından bazı bölümler şu şekilde: Soru: Madem TL’nin değerleneceği bir dönem yaşayacağız, dövizlerimizi satıp TL’ye geçmek doğru bir tercih midir?Cevap: Önümüzdeki altı aylık dönemde bütün göstergeler, tahminler ve beklentiler yıllık %20 civarında döviz getirisini işaret ettiği için evet. Soru: Elimizdeki dövizlerin hepsini satalım mı?Cevap: Risk yönetimi açısından daima dengeli olmak lazım; getirisi ve garantisi ne kadar yüksek olursa olsun eldeki bütün varlıklar tek bir finansal ürüne yatırılmamalı. Soru: Peki, TCMB dövizimizi bizden satın alıp ne yapacak?Cevap: Şov yapacak. Tabir caizse, TCMB bu paraları, Türkiye’ye sıcak para getirmeyi düşünen yabancılara güçlü olduğunu göstermek için alıyor. Yoksa Bankalar gündelik işlerini yapmaya yetecek kadar dövizi ellerinde tutup, geriye kalanını zaten TCMB’ye yatırıyor. Bir bakıma zaten TCMB’de yatan dövizlerin mülkiyetini satın alıyor. Soru: Peki, altı ay sonra tekrar dövize dönebilir miyiz?Cevap: Kesinlikle, evet. “Günlerdir, bu ve benzeri sorulara muhatap oluyorum.” diye yazan Verçin, “Yabancıların dövizlerini satıp TL varlıklara girdikleri bir dönemde, ‘yabancılar kazanacağına siz kazanın’ yaklaşımıyla, döviz sahiplerini TL’ye geçmeye ikna etmeye çalışıyorum.” ifadelerini kullandı. HÜKÜMETİN EKONOMİ SÖYLEMLERİNE GÜVENMELİ MİYİZ?Hükümetin döviz kuru ve piyasalara yönelik söylemlerine Türk insanının pek fazla güvenmediğini dile getiren Verçin, bazı yıllarda yaşanan olaylarla konuyu örneklendirdi: “2002 yılında 1,69 olan dolar kuru, 2008 yılında 1,15 TL’ye yani %47 düşmesine rağmen mevduat/katılım hesabı hacmi hiç düşmediği gibi sürekli yükseldi. Aşağıdaki tabloda da görüleceği gibi 2002 yılında 49 milyar dolar olan döviz hacmi 2008 yılında %100’den fazla artarak 101 milyar dolara yükselmiş. Vatandaşlar Ak Parti’den önceki hükümetlere olan inançsızlık ve güvensizlik duygularıyla 2002-2008 döneminde döviz cinsinden en az %110 kazanma fırsatından mahrum kalmışlardı.” Soru: Peki, şimdi mevcut hükümete veya ekonomi yönetimine güveniyorlar mı?Bilmiyorum.Soruyu kendime sorayım, dövizleri satıp TL’ye geçmek konusunda hükümete güveniyor muyum?Cevap: Uzun vadede asla, orta vadede her gün tetikte olmak kaydıyla kısmen ve kısa vadede evet.Kısa vade bir yıl, orta vade 2-3 yıl ve uzun vade 3 yıldan uzun. “Bir ara Dolarizasyon %28’e kadar inmişti” diyenler de doğru söylüyor çünkü TL hacmi çok arttığı için DTH’ların oranı düşmüştü fakat mutlak değerleri hep yükseldi. 2008’de 2 milyar dolar düşmüş görünüyor. Sebebi 2008-9 dünya ekonomik krizidir ve bankalardan çekilen dövizlerin özel kasalara saklanmasından kaynaklanmıştır. Keza 2016’da da darbe teşebbüsünden dolayı bazı dövizler yurtdışına gönderilmiş veya yine bankalardan çekilerek kasalara konmuştu. 2022-23-24 yılları kargaşa yılları olduğu için Kur Korumalı Mevduat hesaplarının tamamı DTH rakamlarına eklenmiştir. (KKM’siz DTH: 2022’de 198 M dolar, 2023’te 188 M dolar ve 2024 Nisan’da 202 M dolar) Yurtiçi yerleşiklerin bu defa ne yapacaklarını bilmiyoruz fakat tarih bize, yurtiçi yerleşikler ne yaparsa yapsın şaşırmamayı ve onları eleştirmemeyi öğretirken, kurumlarımızın henüz oturmadığını ve sürekli yalpaladığını öğretti.

❌
❌