İki yıldır lösemi tedavisi gören oyuncu, Altunizade Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından Kanlıca Mezarlığı’na defnedildi. İlayda Alişan, Hazal Subaşı, Zuhal Olcay ve Görkem Sevindik, arkadaşları Çomoğlu’nun cenazesine katılarak son görevlerini yaptı. -SEÇKİN ŞENVARDAR

Kadri’nin (Hüseyin Avni Danyal) sözlerinden sonra taşın Umut (Ekin Koç), kağıtın Harun (Ozan Güven) ve makasın da Fecir (Burak Yörük) olduğu anlaşıldı. Dizinin adının da aslında nereden geldiğini gösteren bu sahne sonrasında büyük oyunu kimin kazanacağı merak uyandırdı. Rıza’nın (Bülent Seyran) yıllar sonra özgürlüğüne kavuşması ve Umut’un cinayet şüphelisi olarak gözaltına alınması damga vurdu.

‘Mehmed Fetihler Sultanı’nda yer alan oyuncu, “Hayatımın en zor gecesiydi. Elimi tutan acımı dindirmek için koşturan herkese kalbimden bir parça bıraktım. Vücudumun atak sonrası perişan halinden sete gidemedim” dedi.

Estetik haberleriyle adından sıkça söz ettiren Selen Görgüzel, son günlerde sahne performansı, cesur kombini ve aynı şekilde iddialı dansıyla magazin gündeminde adından söz ettiriyor.

Sosyal medyada olumsuz yorumlar alan şarkıcı son olarak, gündem olan kostümüyle poz verdi ve kendisini hedef tahtasına koyanlara tepkisini dile getirmişti.

"İTİBAR SUİKASTI"

Selen Görgüzel, sosyal medyada kendisine yönelik eleştiri yağmuru üzerine sessizliğini bozmuş ve söz konusu kıyafetle verdiği pozu ile yaptığı paylaşımı dikkat çekmişti. Gönderisinde yorumları kapatan Görgüzel, şu notu düşmüştü:

"SAHTEKAR OLMADIM"

Görgüzel, önceki gece Beşiktaş'da sahne aldı. İzleyicilerle buluşmadan önce basın mensupları ile sohbet eden şarkıcı dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

Ünlü isim, "Ben bu sektörde hiç sahtekar olamadım. Biraz numara, biraz kadınsal cilve... Bunları ben hiç yapamadım. Bazı dostlarım bana diyor ki çok konuşuyorsun, bazı şeylerin gizemini koru. Ben çok seviyorum konuşmayı ama camın arkasındaki bir çok kişi de benim dostum. Sizler benim ekmek kazanmamı sağlıyorsunuz. Ben sizleri gördüğüm zaman ekstra mutlu oluyorum. Sizler sayesinde halk ile bütünleşiyoruz. Sizi görünce mutluluk oluyor o da benim çeneme vuruyor." diyerek güldü.

"BEDELLERİNİ ÖDEDİM"

16 yaşında sektöre mikrofon tutarak başladığını dile getiren Selen Görgüzel: 'Çok güzel bir grafiğim var.' diyerek başladığı sözlerine şu ifadelerle devam etti:

"BONKÖR, YAKIŞIKLI, ŞEFKATLİ"

Estetikleri ile de adından sıkça söz ettiren Selen Görgüzel, "Estetik benim hayatımın tam göbeğinde. Benim çocukluğumdan beri hevesim var aslında estetiğe. Hep bir şeyleri düzeltmek çocukluğumdan beri olan bir şey. Evde bile acaba şu koltuğu şuraya mı alsam. Şuraya şunu da mı koysam diye düşünüyorum. Ben millet gibi yalan da atmıyorum. Genetik özelliğim diye de sallamıyorum. Belli bir yaşın yenik düştüğü şeyler var. Onları düzelttiriyorum tabii ki. Artık kendime de diyorum ki, 'Maşallah sana güzel bir koca lazım Selen'. Evlilik de düşünmüyorum yani. Düşünüyorum da ama beni düşünen birisi de olması lazım. Bonkör, yakışıklı, şefkatli olması lazım." diyerek sahnesindeki yerini aldı.

Yayınlanan ilk bölümüyle dikkatleri üzerine çekmeyi başaran ve sosyal medyada gündem olan ‘Yalan’ın ikinci bölümünden yeni bir tanıtım filmi yayınlandı. Videoda, Melike’ye (Aslıhan Güner) doğrultulan silahlar ve gerçeğin altında ezilen karakterlerin çırpınışları ekrana damga vurdu. Ölen eşinin hem abisi hem de annesi tarafından ölümle tehdit edilen Melike’nin bu durumdan nasıl kurtulacağı ise büyük merak konusu oldu. Tanıtım, gerilimli sahneleriyle de dikkat çekti. Kanal D’nin yeni dizisi ‘Yalan’ ikinci bölümüyle 3 Haziran Pazartesi akşamı seyirci karşısına çıkacak.

Aslıhan Güner, Feyyaz Duman, Eylül Tumbar, Yeşim Ceren Bozoğlu, Özge Borak, Emir Benderlioğlu, Serra Pirinç, Atakan Hoşgören, Renan Bilek, Kubilay Tunçer ve Zeynep Eronat’ın başrolünü oynadığı projenin tekrarı pazar akşamı yayınlanacak.

Bu bölümde; Selin, (Oya Okar) Mesut’tan (Şevket Çoruh) ayrılmaya karar verir. Ama Mesut’un bu işe rızası yoktur.

Nefise Karatay, yarışma sonrası nükseden sakatlığıyla gözyaşları içinde kaldı. Yanına gelen doktora, "Çok canım yanıyor. Bir öncekinden daha kötü hocam. Çok acıyor kapatınca bile" dedi.Batuhan Karacakaya, "Bu işler böyle. Geldiğimden beri takım kaybediyor. 7 kere potaya girmişim. Hesaplıyorum diyorum; Özgür abi 8 kere girmiş, Sercan 8 kere girmiş, iyi girmişler. Ben 3 ayda 7 kere girdim. Benden 2 ay fazlaları var. Ben düelloda koşmaya gelmişim. Benim yedeklerden gelenlerden farkım ne? Madem her gün, her gün. Orada kılıç gibi dövüle dövüle piştim ben. Ben o düellolarda antreman yaptığım için artık bireysellerde kendimi yönetebiliyorum. Oraya antreman olarak kendimi hazırlamış durumdayım." dedi.

'BEDELİ OLUR'

Avatar Atakan, "Bunu not aldım. Ona da söylediğim gibi bazı şeylerin nedeni değil bedeli olur. Sen de onlardan bir tanesi oldun dedim. Gücün kimde olduğundan ziyade, gücü nasıl kullandığın da önemli. Şu anda bugünün kaptanı Batuhan oldu ve Batuhan o gücü bana ateş ederek kullandı." ifadelerine yer verdi.

'GECE BOYUNCA ACIDAN UYUYAMADIM'

Nefise Karatay, rahatsızlığıyla ilgili şu ifadeleri kullandı:

Dün çok fazla oyuna çıktım. O an ağrı kesicilerle hissetmemiştim fakat oyundan sonra aşırı ağrı hissettim. Yapabildiğim hareketleri de yapamadığımı gördüm. Gece boyunca acıdan uyuyamadım zaten. Yarışacağım, savaşacağım, bırakmayacağım. Yapacak bir şey yok. Elimden gelenin en iyisini yapacağım.

GÖZYAŞLARI İÇİNDE KALDI

Nefise, yarışma sonrası nükseden sakatlığıyla gözyaşları içinde kaldı. Yanına gelen doktora, "Çok canım yanıyor. Bir öncekinden daha kötü hocam. Çok acıyor kapatınca bile" dedi.

DOKUNULMAZLIK HİLMİ CEM'İN

Haftanın ikinci bireysel dokunulmazlık oyununu Avatar Atakan'a karşı 3-2'lik skorla Hilmi Cem İntepe kazandı. Hilmi Cem, mangal ödülünden faydalanması için Atakan, Yunus Emre ve Merve Aydın'ın ismini söyledi.

İKİNCİ ELEME ADAYI OGEDAY

Konseyde Hilmi Cem İntepe, ikinci eleme adayı olarak Ogeday Girişken'in ismini söyledi. Ogeday, "Benim için problem yok. Hiçbir zaman düellodan korkmadım. Ortamı da sevdim doğrusu, denemek istediğim atışlar var. Akşam da oynamak hoşuma gitti." dedi.

Tüm sırrı ortaya çıkan Azem otele geldi. Dilber ve Yıldız sabah olduğunda Zerre'ye Zahir'i öldürmek konusunda kararlı olup olmadığını sordu. Zerre, Dilber'in onun bugünlere gelmesini sağladığını söyleyerek düşüncelerinden emin olduğunu belirtti.

'BU KADAR İÇTEN NASIL YALAN SÖYLENEBİLİR?'

Nusret, Cihan'ı da alarak otele Necmi'nin yanına geldi. Cihan'ın Aleyna'nı Reyyaz'a verelim teklifine Necmi, 'Veremeyiz çünkü kaçmış' yanıtını verdi. Azem, öğlen vakti Piraye'nin evine gelerek onunla ve Ayça'yla vedalaşmak istediğini söyledi. Piraye, 'Ayça'yı bir daha göremeyeceksin. Hiçbir insan beni senin kadar hayal kırıklığına uğratmadı. Çok yalancı insan tanıdım ama hepsinin aslında yalancı olduklarını önceden anlamıştım. Belki kendime itiraf etmemiştim ama sezmiştim gerçeği. Bir insan nasıl bu kadar içten, fısıldar gibi nasıl yalan söyleyebilir? O yumuşak bakışlarının ardına nasıl saklayabildin bunu' dedi. Azem, Ayça'ya veda edemeden ayrıldı.

'KÖTÜ ŞEYLER OLACAK'

Dilber, Zerre ve Yıldız, Zahir'i öldürme planları yaparken İzzet uzaktan gizlice dinliyordu. Otele gelen Zahir mutlu olduğunu belirterek İzzet'e şaka yapınca ekip bir anda konuşmayı kesti. Zahir, Dilber'lerin yanına geçince İzzet, Azem'in yanına gelerek otelde kötü şeyler olacağını söyledi. Azem, 'Herkes hayatını mahvetme özgürlüğüne sahip' dedi. İzzet, 'Hocam siz banane diyecek bir insan değilsiniz. Bunu hepimiz biliyoruz' diyince Azem sessiz kalmayı tercih etti. Azem'in konuşmaya isteksiz olduğunu anlayan İzzet odadan çıktı.

SIRAT, ALEYNA'YA YARDIM ETTİ

Galeriye gelen Reyyaz, Cihan'a 24 saat mühlet verdi Necmi ve Aleyna'yı getirmesi için. Nehir, Cihan'a mesaj atarak buluşmak istediğini söyledi. Azem'in peşini bırakmasını isteyen Nehir, Cihan'dan babasıyla konuşmasını istedi. Otele gelen Cihan, Azem'e ablasının söylediklerini iletti. Nusret ve Berzan, Sırat'ın yanına gelerek Aleyna'nın yerini sordu. Sırat da, 'Bilsem de söylemezdim. Çünkü onu artık daha fazla seviyorum. Elimde artık bu aşktan başka bir şey de kalmadı' dedi. Nusret ve Berzan gittikten sonra Aleyna ortaya çıkarak Sırat'a teşekkür etti. Necmi, çaresizce ne yapacağını düşünürken bilinmeyen bir numaradan, "Konum atacağım 1 saate oraya gel' mesajı geldi.

ELİF'LE CİHAN AYRILDI

Zerre, Dilber ile Yıldız'ın yanına gelerek ailesiyle vedalaştığını söyledi. Dilber de, onun yapmasını istemediğini kendi işini kendinin göreceğini ifade etti. Bir süredir konuşmadıkları için rahatsızlığı dile getiren Elif, Cihan'ın yanına geldi. Cihan'ın 'Bir süre ara verelim' sözlerinden sonra Elif, 'Anlaşıldı sen de babam gibi olacaksın' diyerek dışarı çıktı.

NECMİ TESLİM OLDU

Piraye kızı Ayça'nın yanına gelerek Azem'in artık gelemeyeceğini söyledi. Ayça, hocasından bir daha ders alamayacağını öğrenince çok üzüldü. Necmi ile Aleyna, Diyarbır otobüsüne bindikten sonra Necmi son anda vazgeçerek otobüsten indi. Arkadaşlarının başına bir şey gelmemesi için Aleyna'yı gönderdikten sonra otoparka gelip arkadaşlarına teslim oldu.

AZEM VE NEHİR KARŞI KARŞIYA

Dilber, Yıldız, Zerre yürürken Zahir karşılarına çıktı. Yaşanan arbedede Zahir'in tokat atmasıyla Yıldız duvara çarptıktan sonra yere yığıldı. Dilber ve Zerre, Zahir'le mücadele ederken silah sesi duyuldu. Cihan ve Nehir, annelerinin doğum gününde mezarını ziyarete geldiler. Azem de, eşinin mezarına gelince baba ve çocukları karşılaştı. Azem sonunda kızını görebilmenin hüzünlü mutluluğunu yaşıyordu.

Popstar'a katılarak ünlenen Mehtap Yılmaz, sivri dili, güçlü sesi ve dobralığıyla tanınıyor.

Yılmaz, son olarak sokak hayvanları için 'uyutulsun' açıklaması yapan meslektaşı Yıldız Tilbe için konuşan ünlü isim, "Ne sanatına ne kendisine ne şarkılarına ne kişiliğine saygım var!" diyerek sert bir açıklamada bulunmuştu.

"YILDIZ TİLBE ŞARKISI OKUMAM"

Ünlü isim, "Yıldız Tilbe, sen 'hayvanlar uyutulsun' kelimesini nasıl söylersin? Neden bu düşmanlık? Onu örnek alıp bir sürü hayvan zehirleyen insanlar var" dedi ve şöyle devam etti:

"SON KEZ DOYA DOYA ÖPTÜM"

Geçtiğimiz aylarda kedisini kaybeden Mehtap Yılmaz, sosyal medya hesabından mezar başında duygusal bir karesini paylaşarak "Son kez doya doya öptüm, kokladım. Oğlum melek oldu. Acımın tarifi yok. Kardeşin bana emanet. Ben bu yalan dünyada yarım kaldım." notunu yazmıştı.

"HİÇBİR ŞEY ONU GERİ GETİRMİYOR"

Yılmaz, Aramızda Kalsın programına konuk oldu. Konu ölen kedisinden açılınca, ünlü isim gözyaşlarına boğuldu. Şarkıcı, "Evde dolaşırken bazen yatağına bakıyorum öldüğünü hatırlıyorum. Hiçbir şey onu geri getirmiyor." diye konuştu.

'Yüksek Sosyete', 'Umudun Kıyısında', 'Behzat Ç.: Bir Ankara Polisiyesi' ve 'Kasaba Doktoru'nda rol alan Gülşah Çomoğlu hayatını kaybetti. İki yıldır kanser tedavisi gören 38 yaşındaki oyuncu ile ilgili acı haberi eşi Gökhan Günal duyurdu.

2018'de dünyaevine girdiği Gülşah Çomoğlu'nun fotoğrafını paylaşan Gökhan Günal, "Canım eşim, hayatımın neşesi, güzel kızımızın annesini maalesef kaybettik" ifadelerini kullandı.

ÜNLÜ İSİMLER SON GÖREVLERİNİ YAPTI

Çomoğlu için Üsküdar Altunizade’de bulunan Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Cami’nde cenaze töreni düzenlendi. Törene, Çomoğlu’nun ailesi, yakınları ve arkadaşları katıldı.

İlayda Alişan, Hazal Subaşı, Zuhal Olcay ve Görkem Sevindik gibi ünlü isimler de Çomoğlu'nun cenazesine katılarak son görevlerini yaptılar. Gülşah Çomoğlu’nun eşi Gökhan Günal, taziyeleri kabul etti.

KANLICA MEZARLIĞI'NDA TOPRAĞA VERİLDİ

Öğle namazına müteakip kılınan cenaze namazının ardından helallik alındı, dualar edildi. Çomoğlu, Kanlıca Mezarlığı’nda toprağa verildi.

GÜLŞAH ÇOMOĞLU KİMDİR?

2018 yılında Gökhan Günal ile evlenen Gülşah Çomoğlu, Bilkent Üniversitesi Konservatuvar Bölümü'nden mezun olduktan sonra oyunculuk yapmaya başladı.

Yüksek Sosyete, Umudun Kıyısında, Behzat Ç., Bir Ankara Polisiyesi ve Kasaba Doktoru adlı yapımlarda rol alan Gülşah Çomoğlu, 'İki Efendinin Kuşağı', 'Troyalı Kadınlar', 'Kafatası', 'Yeşil Kuş', 'Tanrı', 'Hürrem Sultan', 'Camdan Kalp' ve 'Venedik Taciri' adlı tiyatro oyunlarında rol aldı.

‘Unutma Beni’ adlı dizide canlandırdığı Asuman karakteriyle tanındı. Çomoğlu’nun Duru adını verdiği, iki yaşında bir kızı bulunuyor.

Son alarak 2012-2013 yılları arasında TRT 1'de yayınlanan 'Yol Ayrımı' adlı dizi ile ekranlara gelen ünlü oyuncu Ahmet Uğurlu, hayatını kaybetti. Uğurlu'nun vefat haberini, meslektaşı Zafer Algöz sosyal medya sayfa sayfasından yaptığı paylaşımla duyurdu:

Cem Yılmaz da, Zafer Algöz'ün ardından paylaşım yaparak; "Çocukluk arkadaşlarım Taner kardeşimin ve Tuna ağabeyimin dayısı, Mustafa ağabeyimizin ağabeyi değerli büyüğümüz Ahmet Uğurlu ağabeyimizin mekanı cennet olsun. Ailesine ve tüm sevenlerine sabırlar dilerim. Gençlik kahramanımızdı mekânı cennet olsun" dedi.

AHMET UĞURLU KİMDİR?

2 Ağustos 1952 yılında Konya'da dünyaya gelen Ahmet Uğurlu, Ankara Devlet Konservatuvarı Tiyatro bölümünden mezun olmuştur. Kendisi gibi oyuncu olan Mustafa Uğurlu'nun abisidir.

Birçok tiyatro oyunu, dizi ve filmde yer alan ünlü oyuncunun, 1991'de boşandığı Necef Uğurlu ile evliliğinden Orhan adında bir oğlu vardır.

TİYATRO OYUNLARI

1979: Duruşma: Franz Kafka/André Gide\Jean-Louis Barrault - İstanbul Devlet Tiyatrosu
1979: Yaralı Geyik: Necati Cumalı - İstanbul Devlet Tiyatrosu
1980: Bir Yaz Dönümü Gecesi Rüyası: William Shakespeare - İstanbul Devlet Tiyatrosu
1980: Kunduz Kürk: Gerhart Hauptmann - İstanbul Devlet Tiyatrosu
1980: Truva Savaşı Olmayacak: Jean Giraudoux - İstanbul Devlet Tiyatrosu
1981: Barış Gezegeni: Ülker Köksal - İstanbul Devlet Tiyatrosu
1981: Kösem Sultan: Turan Oflazoğlu - İstanbul Devlet Tiyatrosu
1983: İstanbul Efendisi: Musahipzade Celal - İstanbul Devlet Tiyatrosu
1985: Toprağı Bol Olsun: Branislav Nusiç - İstanbul Devlet Tiyatrosu
1987: Önemli Adam: Sabahattin Kudret Aksal - İstanbul Devlet Tiyatrosu
1992: İki Efendinin Uşağı: Carlo Goldoni - İstanbul Devlet Tiyatrosu
1993: Abdülcambaz: Turhan Selçuk - İstanbul Devlet Tiyatrosu
1997: Çöplük: Turgay Nar - Tiyatro Stüdyosu
2004: Yangın Duası: Berkun Oya - İstanbul Devlet Tiyatrosu

FİLM VE DİZİLERİ

1982: Mine
1987: Büyük Miras: Editha Alnıaçık - İstanbul Devlet Tiyatrosu
1995: Day Day - Dalman
1996: Tabutta Rövaşata - Mahsun
1997: Avcı - Çolak Osman
1998: Eski Fotoğraflar
1999: Doğum Yeri Absürdistan - Emre
2000: Gökten Düşen Hazine
2002: Başımıza Gelenler - Zühtü
2005: Döngel Kârhanesi - Keskin
2007: Eşref Saati - Terzi Yadigar
2009: Zoraki Başkan - Emin Eminoğlu
2010: Memleket Meselesi - Adil Hoca
2011: Behzat Ç. Bir Ankara Polisiyesi - Emekli Başkomiser Aziz

ÖDÜLLERİ

1996: 33. Altın Portakal Film Festivali - En İyi Erkek Oyuncu Ödülü - Tabutta Rövaşata
1997: 9. Ankara Uluslararası Film Festivali - En İyi Erkek Oyuncu - Tabutta Rövaşata
1997: Selanik Film Festivali En İyi Erkek Oyuncu (Tabutta Rövaşata)
1997: Türk Eleştirmenleri Birliği En İyi Oyuncu (Tabutta Rövaşata)

Burak Sergen, Mart 2021'de koronavirüse yakalanmış ve uzun süre hastanede tedavi görmüştü. Oyuncu, zor günleri atlattıktan sonra aynı yılın haziran ayında Nihan Ünsal ile evlenmişti.

Ünlü isim, üç ay sonra aldatıldığını iddia ederek boşanma davası açmıştı. Kısa süre içerisinde Ünsal'ın, İzmirli iş adamı Özer Kocer ile fotoğrafları basına yansımıştı.

"ŞAŞKINLIK ŞOK ETKİSİ YARATMIŞTIR"

Yaşananların ardından Burak Sergen, avukatı aracılığıyla yazılı bir açıklama yapmıştı:

ÜÇ EVLİLİK YAPMIŞTI

Daha önce üç kez nikâh masasına oturan Burak Sergen, 1991–1992 arasında; şarkıcı Pamela Spence, 1999 – 2018 arasında; Işıl Sergen, 2021 – 2024 arasında da Nihan Ünsal ile evlilik yaşadı.

Oyuncunun, Işıl Sergen ile birlikteliğinden 15 yaşında Cansın adında oğlu var.

YARIN EVLENİYOR

Burak Sergen, kendi tiyatrosunda genel müdür olarak görev alan Gizem Şağban ile bir süredir gözlerden uzak bir aşk yaşıyordu. Ünlü oyuncu dördüncü kez evlenmeye karar verdi.

Çift, yarın Sarıyer'de bulunan Fuat Paşa Yalısı'nda gerçekleşecek düğünle dünyaevine girecek.