Normal görünüm

Yeni makaleler mevcut. Sayfayı yenilemek için tıklayın.
Dün — 5 Haziran 2024Milliyet

Orta Doğu pazarına tescilli buğday ihracatı

5 Haziran 2024 at 10:59

Turizm kenti Antalya'da, örtü altı üretimin yanı sıra tarlalarda tahıl yetiştiriliyor. Antalya Ticaret Borsası (ATB) ve Batı Akdeniz Tarımsal Araştırmalar Merkezi (BATEM), kentte buğday üretilebilecek yerler için özel bir çalışma başlattı. 'Antalya Buğdayını Arıyor' projesi kapsamında ilk olarak 2016 yılında BATEM mühendislerinin çalışması ile 'Koç', 'Seki' ve 'Perge' isimli 3 buğday çeşitlendirildi. Ekimi yapılarak denenen ve üreticilerden gelen dönüşlere göre geliştirilen buğday çeşitleri, Antalya'nın ilk tescillenen buğdayları oldu. Diğer türlerden 1 dekar alanda 250 kilogram verim alınırken, tescilli buğdaylar 1 dekarda 900 kilogram verime ulaştı.

'SONUÇLAR MEMNUN EDİCİ'

Buğday çeşitlerinden 'Koç', Adana'daki bir Türk firmasıyla yapılan anlaşmayla üretim ve ticaret hakkına sahip oldu. Firma, 'Koç'u yetiştirip, hasat ettikten sonra da hem iç piyasaya sundu hem de ihraç etti. Üreticilere ekmeklik ve makarnalık buğday üretmek için yola çıktıklarını ve memnun edici sonuçlara ulaştıklarını söyleyen ATB Başkanı Ali Çandır, Elde ettiğimiz 3 tür BATEM tarafından tescillendi. Daha önceleri 250-300 kilogram dekarda ürün elde ederken, burada yaklaşık 900 kilogram elde ettik. İhraç eder hale de geldik dedi. Buğdayın hem yayla hem de sahil şartlarında yetiştirilmeye uygun olduğunu söyleyen Çandır, Bizimle aynı iklim koşullarına sahip Orta Doğu ülkelerinde bu çeşidin tutulduğunu öğrendik. 1000 ton tohum ihraç edildi diye konuştu.

'KOÇ' SAHİLE, 'PERGE' VE 'SEKİ' YAYLAYA UYGUN

BATEM Müdürü Dr. Abdullah Ünlü, buğdayın Türkiye'nin her yerinde yetiştirilebilen stratejik bir ürün olduğunu söyledi. Üretim aşamasındaki 'Koç', 'Perge' ve 'Seki' üzerinde yoğunlaştıklarını belirten Ünlü, Yurt dışına ihracatını sağladık. 'Koç', Akdeniz sahil şartlarına uygun, Antalya ekolojisine uygun. 'Perge' ve 'Seki' de yayla koşullarında daha verimli olan türler dedi. Akdeniz sahil şeridine uygun başka türler üzerine de çalışmalar yaptıklarını belirten Ünlü, 'Koç', sulandığında verim daha da artıyor. Türkiye ortalaması susuz şartlarda 1 dekarda 350- 400 kilogram ama sulanınca 900 kilograma kadar çıkıyor. Adana'daki firma geliştirdiğimiz çeşitlerden 'Koç'un yarısını, 1000 tonu Türkiye'de sattı, geriye kalan 1000 tonu da ihraç etti diye konuştu.

Binek otomobil ihracatı yüzde 104 arttı

5 Haziran 2024 at 10:55

OİB yetkilisi, “Mayıs ayında bugüne kadar aylık bazda en yüksek mayıs ihracat rakamına ulaştık. Binek otomobillerde, otobüs minibüs ve midibüs ihracatımız çift haneli arttı. Sektör ihracatımız Hollanda’ya yüzde 76, Romanya’ya yüzde 46, İtalya’ya ise yüzde 23 oranında arttı. En büyük pazarımız Almanya’ya ihracatımız yüzde 14 artarak 485,6 milyon dolar oldu” dedi.

OİB verilerine göre Türkiye otomotiv endüstrisinin mayıs ayı ihracatı geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 6,3 artarak 3,2 milyar dolar oldu. Ülke ihracatında ilk sırada yer alan endüstrinin payı ise yüzde 13,4 olarak gerçekleşti. Ocak-mayıs döneminde otomotiv endüstrisi ihracatı yüzde 5,3 artışla 15 milyar 85 milyon dolara ulaştı.

OİB yetkilisi, “Mayıs ayında bugüne kadar aylık bazda en yüksek mayıs ihracat rakamına ulaştık. Binek otomobillerde, otobüs minibüs ve midibüs ihracatımız çift haneli arttı. Sektör ihracatımız Hollanda’ya yüzde 76, Romanya’ya yüzde 46, İtalya’ya ise yüzde 23 oranında arttı. En büyük pazarımız Almanya’ya ihracatımız yüzde 14 artarak 485,6 milyon dolar oldu” dedi.

Tedarik endüstrisi ihracatı 1,37 milyar dolar oldu

Mayıs ayında en fazla ihracat 1,37 milyar dolar ile Tedarik Endüstrisi ürün grubunda olurken, Binek Otomobiller ihracatı yüzde 24 artarak 1,18 milyar dolar, Eşya Taşımaya Mahsus Motorlu Taşıtlar ihracatı yüzde 9 gerileyerek 340,4 milyon dolar, Otobüs-minibüs-midibüs ihracatı yüzde 35 artışla 241 milyon dolar ve Çekiciler ihracatı ise yüzde 81 azalışla 36 milyon dolar oldu.

Tedarik Endüstrisinde en fazla ihracat yapılan ülke Almanya olurken, bu ülkeye yapılan ihracat yüzde 8 arttı. Sektörün önemli pazarlarından ABD’ye yüzde 25, Fransa’ya yüzde 20, Romanya’ya yüzde 88, Fas’a yüzde 31 ihracat artış yaşandı.

Mayıs 2024’te binek otomobillerde önemli pazarlarımızdan İspanya’ya yüzde 46, İtalya’ya yüzde 84, Birleşik Krallığa yüzde 60, Almanya’ya yüzde 104, Hollanda’ya yüzde 138, İsveç’e yüzde 90, ihracat artışı yaşanırken, ihracat Slovenya’da yüzde 21, Belçika’da yüzde 42, İsrail’de yüzde 100 geriledi.

Eşya Taşımaya Mahsus Motorlu Taşıtlarda ise Slovenya’ya yüzde 27, Almanya’ya yüzde 129, Hollanda ve Avustralya’ya çok yüksek oranlı ihracat artışı, Fransa’ya yüzde 56, İtalya’ya yüzde 37, İspanya’ya yüzde 54, Meksika’ya yüzde 66 ihracat düşüşü görüldü.

Otobüs Minibüs Midibüs ürün grubunda ise Fransa’ya yüzde 143, İtalya’ya yüzde 14, Suudi Arabistan’a yüzde 100 ihracat artışları yaşandı.

En büyük pazar Almanya’ya 485 milyon dolar ihracat

Mayıs ayında yüzde 14 artış ile 485 milyon dolarlık ihracat yapılan Almanya, en fazla ihracat yapılan ülke konumunu korurken. Fransa 389 milyon dolarlık rakamla ikinci büyük pazar oldu. Ülke grubunda yüzde 69 pay ile ilk sırada yer alan Avrupa Birliği ülkelerine yüzde 8 artışla 2,2 milyar dolar ihracat yapıldı. Diğer Avrupa Ülkeleri yüzde 12,3 pay ile ülke grupları arasında ikinci sırada yer alırken, bu ülke grubuna yönelik ihracat 23 arttı.

Haberler: Gül yağı fiyatı 400 bin TL! Fransa, İngiltere, Amerika, Hindistan ve Japonya peşinde

5 Haziran 2024 at 10:15

Türkiye'nin gül bahçesi Isparta'da gül çiçeği hasadı aralıksız olarak devam ediyor. Sabahın erken saatlerinde toplanan güller, kantarlarda tartıldıktan sonra fabrikalara ulaştırılıyor. Fabrikalarda gül çiçeklerinden gül yağı ve gül suyu elde ediliyor. Dünya piyasasında kozmetik ve parfümeri alanında kullanılan ve geçtiğimiz yıl 12 bin Euro’ya kadar çıkan bir kilogram gül yağı, yaklaşık 4 ton gül çiçeğinden elde ediliyor.

İlginizi Çekebilir

İklim şartlarından dolayı Isparta'da bu yıl hasadın erken başladığını söyleyen Gülbirlik Genel Müdür Yardımcısı Nafiz Koçak, "Güller her gün sabah erken saatlerde toplanarak kendi organizasyonlarımızla, nakliyelerimizle fabrikalarımıza nakillerini yaparak işlenmek üzere fabrikalara yolculuğu başlıyor gülün. Fabrikaya gelen güller erken saatlerde işlemeye tabi tutuluyor. İşçilerimiz tarafından kaynatılmak üzere kazanlara aktarılıyor ve yaklaşık iki saatlik kaynama işlemine tabi tutularak günün sonunda artık ham madde olarak gül üretimini gerçekleştirmiş oluyoruz" dedi. Yıllık yağış oranının bu yıl düşük olduğunu söyleyen Koçak, "Sezonun yağmurlu geçmesi gül için çok önemli. Yağmurun gülü beslemesi gülün daha kaliteli, yağ oranının daha iyi olması demek. Bu yıl geçen yılki yağmur sezonunu yakalayamadığı için biraz bölgede don olayı ve biraz da dolu şartlarında sıkıntılar oluştu bu da istenilen rekolteleri biraz aşağı çekti. Bu yıl bu da bizim hesaplamalarımıza, değerlendirmemize göre yaklaşık 10-11 bin tonun üzerinde bir rekolte beklenmektedir yine bu şartlara rağmen" şeklinde konuştu.

12 BİN EURO'NUN ÜZERİNDE OLMASI BEKLENİYOR

Dünya gül yağı ihtiyacının yüzde 65'inin karşılandığı Isparta'da gül yağı konusunda dünya üzerinde marka haline geldiğini söyleyen Koçak, "Kalite deyince Isparta gülü ve Isparta gül yağı akla geliyor. Bu dünyanın artık standardı oluşturmuş. Bizde de baktığımız zaman dünyanın bir yıllık üretim miktarı var. Biz de müşterilerimize, kendi pazarımıza hitap eden belirlediğimiz, planladığımız miktarda gül yağı ve gül konfeti üretimini yapıyoruz. Bu yıl geçen yılki miktarımıza yakın miktarlarda tekrar bir üretim planlaması yaptık ve bunu da gerçekleştirmek üzereyiz. Sezonun bitmesi ile geçen yıl baktığınız zaman gül yağının piyasa ihracat fiyatları yaklaşık 12 bin Euro civarlarında idi. Bu yıl da ekonomik şartlar ve bazı etkenleri de göz önünde bulundurduğumuzda sanırım yine 12 bin Euro’nun üzerinde olması bekleniyor. Şu an net bir rakam vermek doğru değil bunda ama 12 bin Euro’nun üzerinde olacağı kanaatindeyiz. Göstergeler bunu gösteriyor çünkü" dedi.

"FRANSA, İNGİLTERE, AMERİKA, HİNDİSTAN VE JAPONYA'YA İHRAÇ EDİYORUZ"

Elde edilen gül yağının dünya üzerinde birçok ülkeye ihracatının sağlandığını söyleyen Koçak, "Fransa başta olmak üzere dünya üzerinde İngiltere, Amerika, Hindistan belli aralıklarla Japonya ama bunun en yoğun merkezi Fransa olarak bilinmektedir. Çünkü kozmetik ve parfümleri sanayinin en büyük esans firmaları o bölgede olduğu için yoğunluk olarak Fransa'ya ihraç edilmektedir. Bu saydığımız ülkelere de yıl içerisinde belli miktarlarda ihracatlar yapılmaktadır" açıklamalarında bulundu.

Milliyet Executive ile Türkiye'nin Ekonomik ve Teknolojik Yükselişi

5 Haziran 2024 at 10:11

Markalaşmaya olan devlet destekleri artarak devam ediyor. Markalaşmaya yönelik pek çok desteğin kapsamı genişletildi. Güncellenen Marka ve Turquality destekleriyle artık film ve dizi karakterleriyle yapılan tanıtımlara da destek var. Milliyet Executive'in haziran sayısında, fuar kirasından test raporuna kadar markalaşma için sağlanan tüm destekleri bulacaksınız.

Türkiye'nin yeni ekonomi politikası, yabancı yatırımcıların ilgisini çekiyor ve Türk firmalarının küresel pazardaki payı büyüyor. Bu iki taraflı iyileşmeyi ve Türkiye'nin potansiyelini DEİK Yurt Dışı Yatırımlar İş Konseyi Başkanı Kübra Orakçıoğlu Kazan anlatıyor.

Yapay zeka teknolojisi, üretimi, tüketimi ve yaşamı şekillendiriyor. Bu ay, Servet Yıldırım yapay zeka kullanan yerli startup'ların ilham veren hikayelerini yazdığı yazıda ele alıyor.

Enerji sektörü, son dönemde oldukça dikkat çekici gelişmeler kaydediyor. Halka arz olan enerji şirketlerinin günlerce tavandan işlem görmesinden, borsada işlem gören şirketlerin aldığı ihalelere kadar pek çok farklı alanda gelişmeler, yatırımcıların dikkatini çekmeye devam ediyor. Zeynep Aktaş, sektördeki son gelişmeleri inceliyor.

Danimarka merkezli küresel ayakkabı markası Ecco'nun Amerika CEO'su olarak görevinin altıncı ayına yaklaşan Deniz Erda, yeniden yapılandırılan Amerika operasyonunun detaylarını Milliyet Executive’in bu sayısında masaya yatırıyor.

Four Seasons İstanbul Genel Müdürü Reto Moser, iki otelle yarattıkları sinerjiyi ve gastronomi turizmine olan katkılarını anlatıyor.

Avukatlık mesleğinden Ersu Meyve Suları yönetimine geçen Melisa Akman İpeker, üretimin yüzde 75'ini ihraç ettiklerini ve 2023'te Uzak Doğu pazarına yoğunlaştıklarını söylüyor. Ayrıca, %100 nar suyunun trend olmasında büyük bir rol oynadıklarını ifade ederek, bu başarının arkasındaki sırrın, şirketin geliştirdiği ve narın beyaz zarını ayrıştırabilen teknoloji olduğunu vurguladı. İpeker, siyah havuç suyu ürünlerinin de Kanada'da Ar-Ge çalışmaları sayesinde popüler hale geldiğini ekliyor.

Milliyet Executive, her ay yayımlanan yeni sayılarıyla iş dünyasının merak edilenlerini, analizleri ve trendleri mercek altına almaya devam edecek. Dergiye tüm Türkiye'de olduğu gibi Getir, Trendyol ve dijital platformlar üzerinden de ulaşılabilir.

Merkez Bankası duyurdu: FAST için yeni karar...

5 Haziran 2024 at 09:41

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), onay gerektiren ödeme işlemleri için FAST Güvenli Ödeme İşlemi Katman Servisi'ni devreye aldı.

TCMB'den yapılan açıklamaya göre, onay/tescil gerektiren ödeme işlemlerinde kontrollü bir ortam sağlayacak olan FAST Güvenli Ödeme İşlemi Katman Servisi 31 Mayıs 2024 tarihi itibarıyla kullanıma açıldı.

Kirada yüzde 25 zam sınırı Temmuz ayında kaldırılıyor: Kira fiyatlarında normalleşme ne zaman başlar?

Servis, öncelikli olarak 2. el araç alım-satım işlemleri olmak üzere, işlemdeki taraflara güvence sağlanmasına ihtiyaç duyulan farklı iş modellerinde kullanılabilecek.

İlginizi Çekebilir

Merkez Bankası'ndan yapılan açıklama şöyle:

Onay/tescil gerektiren ödeme işlemlerinde kontrollü bir ortam sağlayacak olan FAST Güvenli Ödeme İşlemi Katman Servisi 31 Mayıs 2024 tarihi itibarıyla kullanıma açılmıştır. Servis, öncelikli olarak 2. el araç alım-satım işlemleri olmak üzere, işlemdeki taraflara güvence sağlanmasına ihtiyaç duyulan farklı iş modellerinde kullanılabilecektir.

FAST Sistemi üzerine inşa edilmiş bir aracılık hizmeti olan Güvenli Ödeme İşlemi, yetkili kuruluşlar tarafından onay/tescil gerektiren işlemler için yapılacak para transferlerinde süreçler tamamlanıncaya kadar tutarın FAST katılımcısı bir kuruluş nezdinde bekletilerek işlemin taraflarına güvence sağlamaktadır. Bu hizmet ile, ödemeyi gönderecek olan kullanıcıya onay/tescil işlemi tamamlanmadan bedelin karşı tarafa aktarılmayacağı, ödemeyi alacak olan kullanıcıya ise onay/tescil işlemi gerçekleştiğinde bedelin hesabına geçeceği garanti edilmektedir. FAST Güvenli Ödeme İşlemi ilk aşamada 2 milyon TL işlem limiti dâhilinde kullanılabilecektir.

Güvenli Ödeme İşlemi Katman Servisi’nin de FAST Sisteminin diğer katman servisleri gibi hızla yaygınlaşacağı öngörülmektedir.

Bir yanda karavan, bir yanda tiny house! Sular durulmuyor: 'Şikayetle sonuç değişmez'

Kirada yüzde 25 zam sınırı Temmuz ayında kaldırılıyor: Kira fiyatlarında normalleşme ne zaman başlar?

5 Haziran 2024 at 07:28

Milliyet.com.tr/ Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek canlı yayında ekonomi gündemine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Şimşek ayrıca 'kirada yüzde 25 zam sınırı kalkacak mı?' sorusuna da yanıt verdi. İşte detaylar...

KİRADA YÜZDE 25 SINIRI KALKIYOR MU?

"Bunu uzatacak bir düzenleme yapmazsak temmuzda bu düzenleme ortadan kalkıyor. Şu anda böyle bir düzenleme yapmaya yönelik çalışmamız yok. Biz şuna inanıyoruz. Piyasada fiyatları arz ve talep belirlesin. Konut arzını artıracağız. Şu anda zor bir dönemden geçiyoruz konut piyasası olarak. Depreme odaklanmış durumdayız. Sosyal kesimlere yönelik konut arzını artıracak destekleyici tedbirleri program başarılı oldukça, deprem yaraları sarıldıkça oraya doğru odaklanacağız. Önümüzdeki yıl piyasa şartları daha destekleyici olacak biz konut arzını güçlü bir şekilde destekleyeceğiz."

Emekliye bayram ikramiyesinin yatacağı tarih belli oldu

‘YÜZDE 25 SINIRI PİYASADA ÇOK UYGULANMADI’

Peki başka hangi sebeplerden dolayı piyasada kiralık daire bulunamıyor. Yüzde 25 zam sınırının kaldırılmasının ardından kira fiyatlarında bir değişim olur mu? 1 Temmuz sonrası piyasada kiralık daire ilanlarında artış olur mu? Kiralarda normalleşmeyi ne zaman görürüz?

Konuyla ilgili merak edilenleri milliyet.com.tr’ye açıklayan Gayrimenkul Uzmanı Mustafa Hakan Özelmacıklı şu ifadeleri kullandı: “2022 yılı Haziran ayında yapılan yasal düzenleme ile kira artışlarına yüzde 25’lik bir sınırlama getirilmişti. Yaklaşık 2 yıldır konutlarla sınırlı olmak kaydıyla kirada yüzde 25’lik üst limiti görüyoruz.

Piyasada bu sınırın çok uygulanmadığını görüyoruz. Gerek Adalet Bakanı gerekse Hazine ve Maliye Bakanımızın yaptığı açıklamalarda yüzde 25 zam sınırının kaldırılacağına ilişkin bazı değerlendirmeler yer almıştı.

‘KİRACILARIN YÜZDE 86’SI, YÜZDE 25’İN ÜZERİNDE ZAM YAPTI’

Yakın zamanda bir araştırma şirketinin yaptığı anket yayınlandı. Buna göre kiracıların yaklaşık yüzde 86’sının yüzde 25’ten fazla bir oranda kiralara zam yaptığına ilişkin değerlendirmeler medyaya yansıdı.

‘SATMA NEDENİYLE BOŞ TUTUYORLAR’

Bu açıdan baktığımızda bazı taşınmaz sahiplerinin daha çok taşınmazlarını satma nedeniyle konutlarını boş tuttuğunu görüyoruz. Yani sadece kiraya verme nedeniyle veya kira sınırlaması nedeniyle bunların boş tutulduğunu söylemek mümkün değil.

Depremzedelere müjde! SGK borçları 2025 yılına kadar ertelendi

‘YATIRIMCILAR KONUT ALMAK İSTEMİYOR’

Yatırımcılar yüzde 25 zam sınırlaması nedeniyle konut almak istemiyor. Mal sahibi-kiracı anlaşmazlıklarının artması, mevduat faizlerinin artması, kira gelirlerinin yeterli görülmemesi gibi nedenler söz konusu.

‘KONUTLAR ZAM SINIRI NEDENİYLE BOŞ DEĞİL’

Sadece yüzde 25 sınırına takılmamak için temmuz ayını bekliyorlar söylemi doğru değil. Bu kira düzenlemesi halihazırda uzatılmadı, şimdiden kiraya verse önümüzdeki yıl artışlar TÜFE’ye göre gerçekleşecek. Şu an için boş tutulmasının kira artışı ile doğrudan bir bağının olduğunu söylemek mümkün değil.

‘İLANLARIN YÜZDE 60’I BOŞ KONUT’

İlan sitelerinde satılık verilen ilanlarda konutların yüzde 60’a yakınının boş konut ilanlarından oluştuğu, yüzde 20’sinin kiracılı, yüzde 20’sinde ise ev sahibinin oturduğu evlerden oluştuğunu söyleyebiliriz.

‘PİYASADAKİ İLANLARDAN 4’TE 1’İ İSTANBUL’DA’

Bu ilanlardan 4’te 1’i İstanbul’da veriliyor. İstanbul’da yüzde 53’e yakın ilan boş konutlardan oluşurken yüzde 26’sı kiracılı, yüzde 10’u da mülk sahibi tarafından kullanılan evler olarak değerlendirilebilir.

‘MAL SAHİPLERİNİN EVİNİ BOŞ TUTMASININ ANLAMI YOK’

Mal sahibinin haziran başında dairesini kiraya verdiğini düşünelim. Yüzde 25 kira sınırlamasının devam etmeyeceğini varsaydığımızda evini boş tutmasının anlamı yok. Boş tutması durumunda konutlar için ödenen aidatlar önemli bir gider kalemidir. Bazı mal sahiplerinin konut yatırımından çıkma nedeniyle dairelerini satmaları, kiracılar çıktıysa da boş bir şekilde satmaya meyilli olduklarını söyleyebiliriz.

‘KENTSEL DÖNÜŞÜM NEDENİYLE KONUTU BOŞ TUTANLAR VAR’

İlanlarda yer almayan boş konutların önemli bir kısmı kentsel dönüşüm nedeniyle var. Kentsel dönüşüme girme planı ile bazı taşınmazlar için mal sahipleri kiracılar çıktıktan sonra dairelerini kiraya vermeyip boş tutmayı hedefliyor. Diyelim ki o bina 1 yıl içinde kentsel dönüşüm kapsamına alındı bu durumda kiracının yaptığı masrafı talep etme gibi durumlar olabiliyor.

1 TEMMUZ’DAN SONRA PİYASADA KİRALIK DAİRELER ARTAR MI?

Biz bunu piyasada ciddi olarak hissetmeyiz. Özellikle mal sahibi bugün bile kiraya verse seneye TÜFE’ye göre zam yapacak. Ben 1 Temmuz’dan sonra çok fazla kiralık daire olacağını düşünmüyorum.

'PİYASADA DAİRE BULMAYI ZORLAŞTIRIYOR’

Bugün için 1 milyon TL’si olan bir kişi mevduattan alacağı faizle çok rahat kiralık daire bulabiliyor. Bu da ekonomik olarak piyasada daire bulmayı zorlaştırıyor. Kiralık dairelerin yeni arzı ancak günlük kiralık dairelerdeki denetimler artırılırsa ve incelemeler yapılırsa artabilir diyebiliriz.

1 TEMMUZ’DAN SONRA KİRALARDA DÜŞÜŞ OLUR MU?

Kiralık fiyatlarında aşağı yönlü bir değişim çok fazla beklemiyoruz. Kira fiyatlarında tansiyon artıyor. İstanbul’da metrekare kira fiyatları 200 TL seviyesine geldi. Ağustos’ta 160 TL olan metrekare fiyatları bugünlerde 200 TL’ye yaklaştı.

İstanbul şu anda kira fiyatlarının enflasyona göre daha düşük seyrettiği bir şehir olarak değerlendirilebilir ancak bu Ankara açısından baktığımızda ağustos aylarında 115 TL olan kiralar metrekarede şimdi 150 TL seviyesinde.

KİRADA NORMALLEŞMEYİ NE ZAMAN GÖRÜRÜZ?

Kira fiyatlarındaki tansiyon ekonomi politikalarının daha etkin bir şekilde görülmesiyle düşebilir. Mevduat faizleri düşmeye başladıkça, enflasyon düşüşleri etkisini gösterdiği müddetçe kiralar biraz daha normalleşebilir.”

Zeytinyağı bolluğu ihracat kapısını açtı

5 Haziran 2024 at 07:02

Duygu Erdoğan / İSTANBUL - Son iki yıldır tüm üretici ülkelerde iklim temelli sorunlar nedeniyle düşük seyreden zeytin üretimi, iç piyasada Ticaret Bakanlığı’nı harekete geçirmiş; hem ürünün tedarik güvenliğinin sağlanması, hem de yükselen fiyatların dengede tutulması için zeytinyağı ihracatı kısıtlanmıştı. Bu kısıtlama, dökme ve varilli zeytinyağı ihracatının 1 Ağustos 2023 tarihinden itibaren tamamen yasaklanmasını getirdi. Önceki gün itibarıyla Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçı Birliklerine iletilen yeni düzenleme ile ihracat, 50 bin tonluk kota ile açılmış oldu. 50 bin tonluk kota, yeni sezon olan 1 Kasım’a kadar 5 aylık süreçte aylık 10’ar bin ton olmak üzere uygulanacak.

450 bin ton bekleniyor

Temmuz 2023’teResmi Gazete’de yayımlanan karar ile her türlü dökme ve varilli zeytinyağı ihracatında kilogram başına 20 cent karşılığı Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu kesintisi yapılmaya başlanmıştı. Bunun ardından ‘yasaklama’ konusunda endişeleri artan zeytinyağı ihracatçıları, kısıtlamalar ile karşılaşmıştı.Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği, TARİŞ Zeytin ve Zeytinyağı Kooperatifleri Birliği, Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi, odalar ve borsaların aralarında olduğu 20 kurum 24 Mayıs 2024 tarihinde yayınladıkları “Zeytinyağında dökme ve varilli ihracat yasağı hemen kaldırılmalıdır” başlıklı ortak bildiri de yayınlamış; görüşme trafiğini de yoğunlaştırmıştı.

Önceki iki sezon Türkiye’nin zeytinyağı üretimi yarı yarıya azalmıştı. Yeni sezon beklentisi ise 450 bin tonun üzerinde zeytinyağı olacağı yönünde birleşiyor.Hesaplamalara göre 200bin ton civarında da stokta zeytinyağı bulunuyor.

Fiyatlar durmadı…

Düşük zeytinyağı üretimi karşısında, ihracat kısıtlamasına rağmen iç piyasada fiyatlar istenen durgunluğa erişemedi. Buna göre ocak ayında markette bir markanın 288 lira olan litrelik riviera zeytinyağı fiyatı dün 360 liradan satıştaydı. Yine başka bir markanın ocakta 520 lira olan 2 litre naturel sızma zeytinyağı fiyatının dün ise aynı markette 794 lira olduğu görüldü. Zeytin rekoltesinin düşüklüğü, yağlık zeytin kadar sofralık zeytin fiyatlarını da yükseltti. Ocak ayında bir markanın 800 gram ambalajlı zeytin fiyatı markette 192 lira iken, haziranda 236 liraya çıktı.

‘Sorunlar engellendi’

Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları BirliğiYönetim Kurulu Başkanı Mehmet Emre Uygun, her türlü kısıtlama ve yasağa karşı üretici, tüccar ve ihracatçının zor durumda kaldığını sık sık vurguladıklarını anlatırken, kotanın sektöre olumlu yansıyacağını ifade etti.Yeni sezonda yüksek rekolte beklentisi olduğunu da ileterek ilgililerle görüşmelerinin sonuç verdiğini belirten Uygun, “Yeni sezonda ‘kusursuz tahmin’ olarak Tarım Bakanlığı birimleri ve bizler 450 bin ton civarında rekolte öngörümüz var. Eğer bir sıkıntı olmazsa tüm dünyada iyi bir sezon olacak” dedi.Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi (UZZK) Kurucu Başkanı ve İcra DirektörüMustafa Tan, kota uygulamasının önemli bir gelişme olduğuna vurgu yaparken, “Sektörün talepleri ve dinamiklerini dikkate alan bakanlıklara çok teşekkür ediyoruz” diye konuştu.

Sezon yaklaştıkça güncellenebilir

Yeni sezonda yüksek tahmin edilen verimin kararda etkili olduğunu anlatan Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım, “Kasım ayında yeni hasat dönemi gelecek. O döneme kadar yeni bir değerlendirme yapılır;ya yasakkaldırılır, ya da duruma göre kota artırılabilir” dedi.

Akhisar Ticaret Borsası Başkanı Alper Alhat,yurt içinde fiyat istikrarı için yapılan uygulamanın yeni sezon öngörüleri ile güncellendiğini, ilerleyen süreçte de buna uygun olarak olumlu düzenlemeler beklediklerini söyledi.

Araç satışı 5 ayda 500 bine yaklaştı: İşte en çok talep gören modeller!

5 Haziran 2024 at 07:44

Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği’nin (ODMD) verilerine göre, Türkiye otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarı, 2024 yılı ocak - mayıs döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 6 artarak 471.743 adet olarak gerçekleşti. İlk 5 ayda otomobil satışlar geçen yıla göre yüzde 10.25 oranında artarak 375.097 adet, hafif ticari araç pazarı ise yüzde 7.9 azalarak 96.646 adet oldu. Öte yandan mayıs ayı otomobil ve hafif ticari araç pazarı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 10.1 azalarak 100.305 adet oldu. Mayısta otomobil satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 8.19 azalarak 80.260 adet olurken, hafif ticari araç pazarı yüzde 17 azalarak 20.045 adet olarak gerçekleşti.

EN ÇOK SUV SATTI

Yılın ilk 5 ayında oto pazarının yüzde 87.8’ini vergi oranları düşük olan A, B ve C segmentlerindeki araçlar oluşturdu. C segmenti otomobiller 208 bin 714 adetle yüzde 55.6 pay alırken, B segmenti otomobiller 118 bin 670 adetle yüzde 31.6 pay kaydetti. En çok tercih edilen gövde tipi ise SUV otomobiller oldu. SUV otomobilleri, sedan ve hatchback otolar takip etti.İlk 5 ayda satılan otomobillerin yüzde 66.1’ibenzinliaraçlardan oluştu.

Kirada yüzde 25 zam sınırı Temmuz ayında kaldırılıyor: Kira fiyatlarında normalleşme ne zaman başlar?

Öte yandan geçtiğimiz yılın sonlarına doğru ellerindeki 2023 yılı üretimli araçları satabilmek için kampanya başlatan araç bayileri şimdi de 7 Temmuz’da yürürlüğe girecek yeni yönetmelik öncesi uygun finansman koşulu ve indirimle tüketicilere hizmetlerini sürdürmeye devam ediyor.

Avrupa Birliği’nin yeni güvenlik donanımı regülasyonu 7 Temmuz itibarıyla yürürlüğe giriyor. Buna göre satılan araçlarda artık bazı güvenlik donanımlarının bulunması zorunlu olacak. Bu standartlara uymayan araçların satışı yasaklanacak.

Bu nedenle bayiler ellerindeki araçları satabilmek için kampanyalarını yoğunlaştırdı. Ancak sıfır otoda kampanyaların hızla devam etmesi tüketici tercihini de bu yöne kaydırdı. Sıfıra rağbet artınca, ikinci ele de talep azalmaya başladı. İkinci el araç piyasası bu yılın ilk 4 ayında geçen yıla göre yüzde 15 oranında daralma gösterdi.

Peki şu anda sıfır araçlarda kampanyalı satış bir fırsat mı? Kampanyalar ne zamana kadar sürecek? İkinci elde en çok ilgi gören modeller hangileri?

Konuyla ilgili İstanbul Motorlu Araç Satıcıları Derneği (İMAS) Başkanı Hayrettin Ertemel, milliyet.com.tr’ye önemli açıklamalarda bulundu. Ertemel konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “İkinci el piyasasında yaklaşık 8 aydır devam eden durağan bir sürecin içerisindeyiz.

Ocak - Mart döneminde satış adetlerinde sınırlı artışlar gözlense de, Nisan ayında veriler tekrar negatife dönmüştü. Bayram dönemi ya da dönemsel artışlara rağmen geçtiğimiz yılın ilk 4 ayına oranla %15 daralma söz konusu. Yıllık bazda bu oran yaklaşık %28 civarında.

Depremzedelere müjde! SGK borçları 2025 yılına kadar ertelendi

TALEP SIFIR OTOYA KAYDI

Krediye erişimde yaşanan zorluklar, yüksek kredi faizleri ve sunulan yüksek mevduat oranları gibi sebepler otomotiv piyasasında yaşanan daralmanın ana sebepleri arasında. İkinci el özelinde değerlendirmek gerekirse, var olan talebin sıfır otomobilde olması da ikinci elde yaşanan daralmanın bir diğer önemli unsurları arasında.

Geçtiğimiz yıl düzenlenen sene sonu kampanyaları ile birlikte başlayan ancak Mart ayı itibarıyla azalan sıfır trendi, 7 Temmuz’da yürürlüğe girecek GSR yönetmeliği sebebiyle düzenlenen kampanyalar ile beraber ikinci el piyasası üzerinde etkisini göstermeye devam ediyor.

‘ESKİ ARACINI ELDEN ÇIKARIP SIFIR ARAÇ ALMAK İSTEYENLERDE ARTIŞ VAR’

Düzenlenen bu kampanyalar neticesinde özellikle 5 yaş üzeri araçların sıfır fiyatlarına oranla pahalı bulunduğuna dair genel bir kanaat var. Tüm bu sebeplerle son dönemlerde eski aracını elden çıkarmak veya takas ile sıfır otomobil almak isteyen kullanıcı sayısında artış görüyoruz.

‘SATIŞ ADETLERİNE POZİTİF YANSIYACAK’

Bu noktada krediler ve faizler konusu ana unsur olsa da sıfır/ikinci el fiyatlarında oluşan makası koruyarak ikinci el otomobili tekrar cazip hale getirmek satış adetlerine pozitif yansıyacaktır. Özellikle otomobil satıcısı meslektaşlarımızın alım satım aşamasında bu fiyat makasını gözeterek teklif sunması, diğer yandan kullanıcıların rasyonel yaklaşımla reel fiyatları kabul ederek alışveriş gerçekleştirmesinin piyasamıza pozitif yansıyacağı kanaatindeyiz.

KURBAN BAYRAMI ÖNCESİ PİYASA DURULDU

Geride bıraktığımız Ramazan Bayramı öncesi gerek bayram etkisi gerekse sıfır talebinin azalmasıyla birlikte ikinci elde bir miktar hareketlilik görüldü. Bu dönemde ortalama satış hızı 60 günden 45 güne düşmüştü. Ancak yaklaşan Kurban Bayramı öncesi, sıfır kampanyaları ve genel piyasa koşullarının etkisiyle benzer bir hareketliliğin henüz olmadığını söylemek mümkün. Dolayısı ile 45 gün olan ortalama satış hızı önümüzdeki dönemde bir miktar artış gösterebilir.

‘TEMMUZ AYINA KADAR UYGUN FİYATLA ULAŞMAK MÜMKÜN’

Gerek düşük talep gerekse güvenlik yönetmeliğine uymayan araçlar sebebiyle kampanyalar tüketici açısından cazip hale gelmiş durumda. Bu noktada Temmuz ayına kadar, yönetmeliğe uymayan araçlara uygun fiyatlarla ulaşmak mümkün olacaktır.

‘BİR MİKTAR ARTIŞ GÖREBİLİRİZ’

Ancak yönetmeliğin zorunlu tuttuğu ek güvenlik donanımlarının yaratacağı maliyetlerle beraber, süreç sonrasında otomobil fiyatlarında bir miktar artış görebiliriz. Cazip kampanyalar yapılsa da tüketici tercih refleksi yönetmeliğe uyan otomobillere yönelik de olabilir. Dolayısıyla burada tüketici tercihi seyri belirleyecek. Otomobil almayı düşünen vatandaşlarımız bütçe ve ihtiyaçları doğrultusunda karar vererek gerek mevcut avantajlı fiyatlardan yararlanabilir gerekse gelecek dönem standart olacak daha donanımlı araçları tercih edebilirler.

İKİNCİ ELDE EN ÇOK İLGİ ÇEKEN MODELLER

İkinci el piyasasında sıfır fiyatlarına oranla özellikle 5 yaş ve üzeri araçların pahalı bulunduğuna dair genel bir kanaat söz konusu. Fiyat makası gözetildiği taktirde 3 yaşa kadar olan düşük kilometreli otomobiller rahatlıkla alıcı bulabiliyor. Bu noktada son yıllarda otomobillerin jenerasyon değiştirmesi ve kullanıcıların bu otomobilleri talep etmesi de etki eden faktörler arasında.

Yeni nesil otomobiller arasında her Segment SUV otomobil talebinde bir artış söz konusu. Öte yandan Crossover araçlarda da benzer bir talep artışı var.

Volkswagen, Fiat, Peugeot, Chery, Opel gibi markaların bu segmentteki otomobillerine talep yüksek. Fiat Egea, Renault Megane gibi sedan araçlara talep yüksek olduğu gibi, Renault Clio ya da Opel Corsa gibi HB araçlara da yüksek talep söz konusu.”

Fas’ta temiz bir yatırım

5 Haziran 2024 at 07:02

Eczacıbaşı Tüketim Ürünleri, uluslararası pazarlardaki büyüme adımlarına bir yenisini eklediğini duyurdu. 2022 yılında kurduğu fabrika ile Fas’ta temizlik kağıtları üretimine başlayan Eczacıbaşı Tüketim Ürünleri, bölgesel genişleme stratejisi kapsamında Fas’ın lider temizlik kağıtları üreticisi yerel Jeesr Industries’i satın aldığını açıkladı. Yapılan açıklamaya göre Jeesr yılda 30 bin ton üretim kapasitesine sahip.

Eczacıbaşı Topluluğu Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, Eczacıbaşı Tüketim Ürünleri’nin gerçekleştirdiği bu satın almanın, bölgesel olarak büyürken yerelleşmenin önemini gösterdiğini vurgulayarak, “Jeesr Industries’i satın almamız Fas ekonomisine olan güçlü inancımızın bir göstergesi. Bölgedeki temizlik kağıdı işimizin ilerlemesinden büyük memnuniyet duyuyoruz. Diğer iş kollarımız için de bu bölgedeki yatırım ve satın alma fırsatlarını yakından izlemeye devam ediyoruz” dedi.

‘Kilometre taşı’

Jeesr Industries Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Abdallah Badaa da şunları söyledi:

“Fas ve Afrika’da yirmi yılı aşkın süredir hızlı tüketim ürünleri sektöründe faaliyet göstermekteyiz. Bebek bezi, kadın ve yetişkin bakım ürünleri ile temizlik kağıtları kategorilerinde güçlü markalarımızla lider olmaktan gurur duyuyoruz. Kendi ülkesinde temizlik kağıdı pazarının lideri ve yaratıcısı bir şirket olan Eczacıbaşı Tüketim Ürünleri, Fas temizlik kağıtları sektörünün gelişmesine kısa sürede önemli katkılar sağladı. Bu satın almanın farklı ülkelerde sektörlerinde aynı başarıyı sağlamış iki şirket arasında olması mutluluk verici.”

Eczacıbaşı Tüketim Ürünleri CEO’su Bülent Kozlu ise; Fas pazarını uluslararası büyüme stratejilerinin kilometre taşlarından biri olarak gördüklerini belirtti.

‘Türkiye haberleşme uydusu üreten 11 ülkeden biri’

5 Haziran 2024 at 07:02

Bakan Kacır, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdülkadir Uraloğlu ile birlikte TUSAŞ Uçuş Alanı’nda TÜRKSAT 6A’yı fırlatma alanına uğurlama törenine katıldı. Kacır, burada yaptığı konuşmada, savunma sanayiinde olduğu gibi uzay teknolojilerinde de insan kaynağına yatırım yaparak, Ar-Ge ve inovasyon altyapılarını güçlendirerek yerlileşme ve millileşme hamlesine hız kesmeden devam ettiklerini söyledi. Kacır şunları söyledi:

“TÜRKSAT 6A projesiyle uydu teknolojindeki yetkinliklerimizi; görüntüleme uydularına nazaran daha yüksek irtifada daha uzun süre görev yapan ve sofistike teknolojik ekipmanları bünyesinde barındıran haberleşme uydularının üretiminde değerlendirdik. Tasarım, alt bileşen üretim, entegrasyon ve test olmak üzere tüm aşamalarıyla yerli olarak gerçekleştirilen proje sürecinde uydumuzun uçuş bilgisayarları, güç dağıtım ve düzenleme birimleri, yıldız izler, tepki tekeri, elektrikli itki sistemi (EİS) gibi 24 farklı çeşitte toplam 84 ekipmanı yerli olarak ürettik.

Yürütülecek son testler sonrasında 8 Temmuz haftasında fırlatılması planlanan 4.2 ton ağırlığındaki uydumuz dünyadan 35 bin 786 kilometre uzaklıkta yer sabit yörüngede görev alacak. Fırlatma sonrasında uydumuzun yörüngeye yerleşme operasyonunu kendi ekiplerimiz gerçekleştirecek.

Yakaladığımız yüzde 80’in üzerinde yerlilik oranı bizim için başka iftihar kaynağıdır. Bugüne kadar haberleşme uydularını yurtdışı firmalardan temin eden ülkemiz, TÜRKSAT 6A ile birlikte haberleşme uydusunu üretebilen 11 ülkeden biri olacaktır.”

‘Enflasyon yıl sonu yüzde 38’e iner’

5 Haziran 2024 at 07:02

MİTHAT YURDAKUL / Ankara - TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda milletvekillerine sunum yapan Karahan, yurt içi talepte yavaşlama olduğunu belirterek, “Çeyreklik bazda kartla yapılan harcamaların artış oranında nisan-mayıs döneminde belirgin bir yavaşlama gözlenmektedir” bilgisini verdi. Enflasyona en yüksek katkıyı hizmet sektörünün yaptığını ifade eden Karahan, başta kırmızı et olmak üzere, gıda fiyatlarındaki artışların, lokanta-otel fiyatlarını olumsuz etkilediğini vurgulayarak, “Konut fiyatlarındaki artış eğilimi yavaşlamaktadır. Hizmet enflasyonundaki yüksek seyrin önemli bir bileşeni de kiralardır. Enflasyondan korunma saiki ile artan talep ve depremin yol açtığı arz-talep dengesizlikleri konut fiyatlarında yüksek oranlı artışlara sebep olmuştu. Söz konusu gelişmelerin etkileri, kiralara gecikmeli ve belirgin bir şekilde yansımaktadır. Parasal sıkılaştırma sonrasında ise konut fiyatlarındaki artış hızı önemli ölçüde yavaşlamıştır. Konut fiyatlarının artış eğilimi tüketici enflasyonundaki eğilimin altında seyretmektedir. Konut fiyatlarındaki yavaşlamanın, ilerleyen dönemde gecikmeli olarak kira artışını sınırlayabileceğini değerlendiriyoruz” diye konuştu. Karahan, dayanıklı tüketim mallarında da fiyat artışlarının yavaşlamasını beklediklerini kaydetti.

Son 9 ayda TL mevduat payı yüzde 32’den yüzde 48’e yükseldi

TL mevduat ve KKM için uygulanan zorunlu karşılık oranlarını artırdıklarını anımsatan Karahan, “Bu düzenlemeyle, piyasadan ilave 550 milyar TL olmak üzere toplam 1,5 trilyon TL’den fazla likidite çektik” dedi. Döviz mevduattan TL’ye geçişin hızlandığını ifade eden Karahan, “Nisandan itibaren TL mevduat 1,3 trilyon TL artarken, parite etkisinden arındırılmış yabancı para mevduat ve KKM, sırasıyla 16,2 milyar dolar ve 117 milyar TL azalmıştır. Son 9 ayda TL mevduat payı yüzde 32’den yüzde 48’e yükselirken, KKM payı yüzde 26’dan yüzde 13,4’e gerilemiştir” bilgisini verdi. Mevcut politikaların, Türkiye’ye yönelik risk algısının iyileşmesini ve risk priminin 260 baz puana gerilemesini sağladığını anlatan Karahan, “Türkiye’ye yönelik portföy girişleri ivme kazanmıştır. Portföy girişleri, DİBS piyasasında yoğunlaşırken offshore swap kanalıyla da girişler artmaktadır. Parasal sıkılaşma süreci rezervlere olumlu yansımaktadır” ifadesini kullandı.

Enflasyonun 2024 sonunda yüzde 38’e gerileyeceğini tahmin ettiklerini belirten Karahan, “Olumsuz baz etkisiyle enflasyon mayıs ayında zirveye ulaşmıştır. Politika iletişiminde sıklıkla vurguladığımız geçiş döneminin sonuna gelmiş bulunmaktayız. Yılın geri kalanında enflasyonun istikrarlı olarak gerileyeceği dezenflasyon dönemine gireceğiz” dedi.

Belgeli ustaya prim teşviği

5 Haziran 2024 at 07:02

MİTHAT YURDAKUL / Ankara - SGK’nın genelgesine göre, Milli Eğitim Bakanlığı’ndan ustalık belgesi olan bir çalışan için, belgesinde belirtilen meslek alanında çalıştırılıyor olması kaydıyla 36 aya kadar destekten yararlanılabilecek. Ayrıca, belgeli çalışanın Türkiye İş Kurumu’na kayıtlı işsiz olması halinde mevcut destek süresine 6 ay daha eklenecek. İşe alındığı tarihte mesleki yeterlik belgesi sahibi olmayan, mesleki ve teknik eğitim veren orta veya yüksek bir öğretim kurumunu bitirmemiş olan, ancak işe alındıktan sonra ustalık belgesi alan sigortalılardan dolayı da 12 ay süreyle destek verilebilecek.Teşvikten yararlanan kadın ustaların destek süresi daha uzun olacak, destekten yararlanma dönemi 42 aya çıkabilecek. Genç istihdamı desteğinden yararlanan bir işçi ise iki yıllık prim desteği sürerken ustalık belgesi alırsa, prim teşviğinde süre, bir yıl daha uzatılarak 36 aya yükseltilecek.

THY ile KM Malta Airlines ortak uçuşlara başlıyor

5 Haziran 2024 at 07:02

Anlaşmaylaher iki bayrak taşıyıcı havayolunun yolcularına İstanbul ve Malta arasındaki direkt uçuşlarda daha esnek seyahat seçenekleri sunacak. THY Genel Müdürü Bilal Ekşi şunları söyledi:“KM Malta Havayolları ile yaptığımız kod paylaşımı anlaşmasının iki ülke arasındaki iş birliğini yeniden güçlendirecek olmasından memnuniyet duyuyoruz. Bu ortaklık sadece Maltalı yolcuların THY’nin küresel ölçekteki geniş ağından faydalanmasını sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda Malta’dan daha fazla ziyaretçinin Türkiye’yi ziyaret etmesini teşvik ediyor. Aynı şekilde Malta da daha fazla ziyaretçi çekecektir.”

KM Malta Havayolları İcra Kurulu Başkanı David G. Curmi de İstanbul’danMalta’ya her gün iki sefer uçuş düzenlendiğini belirterek, anlaşmanın uluslararası yolculara Malta Uluslararası Havalimanı üzerinden bağlantı imkanı sunacağını vurguladı.

‘BES’i bozmadan toplu para imkanı! 10 soru 10 cevap

5 Haziran 2024 at 07:34

Ebru Sungur / İSTANBUL - Bankaların, vatandaşlara, bireysel emeklilik sistemindeki (BES) birikimlerini teminat olarak kabul edip kredi verebilmesine ilişkin düzenleme önceki gün itibarıyla yürürlüğe girdi. Düzenlemenin ana hatlarını 10 soru - cevapla özetledik.

1- Bu düzenlemeye neden ihtiyaç duyuldu?

Toplu para ihtiyacı, katılımcıların BES’ten ayrılma nedenlerinin başında geliyor. Bu nedenle BES katılımcılarına, birikimlerini bozmadan, onu teminat göstererek toplu para ihtiyacını karşılamak adına kredi alma imkanı getirildi.

2- BES birikimi, her türlü krediye teminat olabilir mi?

Hayır. Mevcut düzenleme, bu teminatla sadece ihtiyaç kredisi alınmasına imkan tanıyor.

3- BES birikimini teminat göstererek ihtiyaç kredisi almak isteyen bir kişinin ilk yapması gereken nedir?

Katılımcı, BES birikimlerinin banka tarafından görülmesine izin vererek kredi talebini bankaya iletmeli. Başvurunun kimlik ve gelir durumunu gösteren belgeyle yapılması gerekiyor.

Kirada yüzde 25 zam sınırı Temmuz ayında kaldırılıyor: Kira fiyatlarında normalleşme ne zaman başlar?

4- BES teminatlı kredi almak isteyenler, banka ile hangi sözleşmeyi yapar?

Kredi almak isteyen BES katılımcısı ile banka arasında alacağın devri sözleşmesi kurulur.

5- Krediye teminat gösterilen BES birikimleri, nemalanır mı?

Teminat gösterilen BES birikimleri, kredi kapanana kadar sistemde nemalanmaya devam eder.

6- Aynı birikimi teminat göstererek farklı bankalardan kredi almak mümkün mü?

Bir bankaya alacağın devri sözleşmesiyle devredilen ve buna bağlı olarak kredi ödemeleri devam eden bir birikim, o süreçte yeni bir krediye teminat gösterilemez.

7- BES’ini teminat gösterip kredi alan kişi, sistemden çıkabilir mi?

Katılımcı, kredi borcunu kapatana kadar BES’ini sonlandıramaz veya başka bir şirkete aktaramaz.

Emekli ikramiyeleri için tarih belli oldu! Bakan Işıkhan detayları açıkladı

8- BES’ini teminat gösterip kredi alan kişi, sistemde birikim ve fon değişikliği yapabilir mi?

Katılımcılar, BES katkı payı ödemeye devam edebilir, birikimlerini izleyebilir ve birikimlerinin bankaya teminat gösterilmeyen kısmı için fon değişimi yapabilir.

9- Kredi alan ile banka arasında kurulan alacağın devri sözleşmesi ne zaman sona erer?

Kredi borcu ödendiğinde otomatik olarak alacağın devri sözleşmesi sona erer. Aksi halde, banka BES sözleşmesini sonlandırarak kalan borcu tahsil eder.

10- Tüm bu işlemler, hangi kurumun koordinasyonunda yapılır?

Emeklilik Gözetim Merkezi, tüm bu işlemlerde, katılımcılar, bankalar, şirketler ve İstanbul Takas ve Saklama Bankası arasındaki işlemlerin ve veri entegrasyonunun gerçekleşmesini sağlayacak elektronik altyapı hizmetini sunar.

Bakan Bolat, Sudan Maliye Bakanı ile görüştü

5 Haziran 2024 at 00:04

Bakan Bolat, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Sudan Maliye Bakanı Gibril Ibrahim ile bir araya geldiklerini duyurdu. Bolat, görüşmede Sudan'da barış ve sükunet ortamının sağlanması temennisinde bulunduğunu, Sudan halkının huzuru ve refahı için barışın kaçınılmaz olduğuna olan inancını paylaştığını ifade etti.

Görüşmede iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin güçlendirilmesi ve karşılıklı yatırımların artırılması konularının da ele alındığını ve bu yönde atılabilecek adımları değerlendirildiğini belirten Bakan Bolat, "Türkiye ve Sudan'ın karşılıklı yatırımlar yoluyla ekonomik işbirliğini daha da ileriye taşıyacağına inancımız tamdır. İstikrarlı bir Sudan, bölgesel refah ve kalkınma için önemli bir rol oynayacaktır" ifadelerini kullandı.

Dünden önceki günMilliyet

Depremzedelere müjde! SGK borçları 2025 yılına kadar ertelendi

4 Haziran 2024 at 21:12

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde toplanan kabine toplantısı sona erdi. Toplantı sonrası önemli açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan depremzedelere müjde verdi.

SGK BORÇLARI 2025'E KADAR ERTELENDİ

Kabine toplantının ardından önemli açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremzedelere yönelik yeni iyileştirmeyi de duyurdu:

Deprem bölgesinde yıl sonuna kadar 200 bin konutu teslim edeceğiz. 2025'in sonuna doğru tüm hak sahiplerini konut ve iş yerlerine kavuşturmayı hedefliyoruz. Ayrıca depremzedelerin SGK borçları da 2025'e kadar ertelendi.

İlginizi Çekebilir

100 BİN KÖY EVİ İNŞA EDİYORUZ

6 Şubat 2023 tarihinde millet olarak hem kendi tarihimizin hem de insanlık tarihinin en büyük doğal afetlerden birini yaşadık. Toplam 850 bin bağımsız bölüm kullanılamaz hale geldi. Yıkılan binaların altında kalan 53 bin 614 vatandaşımız hayatını kaybetti. Vefat eden tüm kardeşlerimize bir kez daha Allah'tan rahmet diliyorum. Depremzedelerimize verdiğimiz sözü tutmak için gece gündüz çalışıyoruz. 11 şehrimizde 451 bin 297 bağımsız bölümünün büyük kısmının inşasına başladık. 100 bin köy evi inşa ediyoruz. İnşası biten konuklarımızın hak sahibini belirliyoruz. 76 binden fazla konutumuzun hak sahiplerini belirleyip vatandaşlarımıza teslim ettik.

Son dakika: Erdoğan Kabine toplantısı sonrası açıkladı! Bayram tatili 9 gün oldu

YIL SONUNA KADAR 200 BİN KONUT TESİLİM EDİLECEK

Yıl sonuna kadar 200 bin konutu teslim edeceğiz. Şehirlerimizi, caddeleriyle meydanlarıyla yeni baştan tasarlıyoruz. Özellikle depremde en çok hasar gören Adıyaman, Hatay, Kahramanmaraş ve Malatya'ya şehir meydanı projesi yapıyoruz. Alt yapı projeleri için yerel yönetimlere 64 milyar liraya hibe desteği veriyoruz.

Kentsel dönüşüm başkanlığını kurduk. İstanbul için yarısı bizden kampanyasıyla hak sahiplerine 1.5 milyon lira destek veriyoruz. Şu ana kadar 30 bin bağımsız bölüm için dönüşüm süreci başladı.

Emekliye bayram ikramiyesinin yatacağı tarih belli oldu
Cumhurbaşkanı Erdoğan hükümetin 1 yıllık karnesini açıkladı

Emekli ikramiyeleri için tarih belli oldu! Bakan Işıkhan detayları açıkladı

4 Haziran 2024 at 19:42

Bakan Işıkhan, sosyal paylaşım sitesi Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, "Emekli vatandaşlarımızın bayram ikramiyesi ödemeleri Kurban Bayramı öncesinde 10 Haziran ile 14 Haziran tarihleri arasında banka hesaplarına yatırılacak. Emekli ve hak sahiplerimize toplamda 42 milyar TL bayram ikramiyesi ödemesi gerçekleştirilecek” dedi.

Kurban Bayramı ikramiye ödeme tarihlerine ilişkin Bakan Işıkhan, "4 (c) (Emekli Sandığı) kapsamında gelir/aylık alanların Kurban Bayramı ikramiyeleri 10 Haziran 2024 tarihinde; 4 (b) (Bağ-Kur) kapsamında gelir/aylık alanların Kurban Bayramı ikramiyeleri 11 Haziran 2024 tarihinde; 4 (a) (SSK) kapsamında gelir/aylık alanların Kurban Bayramı ikramiyeleri 12-13-14 Haziran 2024 tarihlerinde ödenecek. Ülkemizin emektarları, kıymetli emeklilerimiz ve aileleri için hayırlı, bereketli olmasını diliyorum" ifadelerine yer verdi.

Emekliye bayram ikramiyesinin yatacağı tarih belli oldu
Erdoğan Kabine toplantısı sonrası açıkladı! Bayram tatili 9 gün oldu
ABD'den İsrail'e katliam desteği! İki ülke arasında kritik anlaşma imzalandı

Fas’ta önemli satın alma

4 Haziran 2024 at 16:34

Yılda 30 bin ton üretim kapasitesine sahip olan Jeesr’in portföyünde Pandoo, Dalaa by Wooly, Sany ve Eversilk markaları yer alıyor.

Eczacıbaşı Topluluğu Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, satın almanın, bölgesel olarak büyürken yerelleşmenin önemini gösterdiğini vurgulayarak, “Jeesr Industries'i satın almamız Fas ekonomisine olan güçlü inancımızın bir göstergesi. Bölgedeki temizlik kağıdı işimizin ilerlemesinden büyük memnuniyet duyuyoruz. Diğer iş kollarımız için de bu bölgedeki yatırım ve satın alma fırsatlarını yakından izlemeye devam ediyoruz” dedi.

Jeesr Industries Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO'su Abdallah Badaa da konu hakkında, “Fas ve Afrika’da yirmi yılı aşkın süredir hızlı tüketim ürünleri sektöründe faaliyet göstermekteyiz. Bebek bezi, kadın ve yetişkin bakım ürünleri ile temizlik kağıtları kategorilerinde güçlü markalarımızla lider olmaktan gurur duyuyoruz. Bu satın almanın farklı ülkelerde sektörlerinde aynı başarıyı sağlamış iki şirket arasında olması mutluluk verici” diye konuştu.

Eczacıbaşı Tüketim Ürünleri CEO’su Bülent Kozlu ise; Fas pazarını uluslararası büyüme stratejilerinin kilometre taşlarından biri olarak gördüklerini belirterek, “38 milyonluk nüfusu ve istikrarlı büyüyen ekonomisiyle Fas, Afrika ve Ortadoğu’nun en gelecek vadeden ülkelerinden biri.. Şimdi de Fas’ta ikinci bir adım daha atarak marka portföyümüzü genişletiyoruz ve Jeesr’in kağıt üretimi ile dikey entegre üretime geçiyoruz” ifadelerini kullandı.

Dev kruvaziyer gemi İstanbul'a demir attı

4 Haziran 2024 at 16:28

Galataport Limanı, 4 bin 363 yolculu MSC Splendida kruvaziyer gemisini ağırladı. Hem Türkiye’nin hem de İstanbul'un turizmine önemli katkı sağlaması hedeflenen kruvaziyer gemisinin yolcuları, mega kentin önemli noktalarını ziyaret etmek için gemiden ayrıldı. Yaz sezonu boyunca İstanbul hareketli seferlerini gerçekleştirecek olan MSC Splendida, 17 Ekim’e kadar 9 gece 10 günlük programlarıyla Ege ve Adriyatik turu çerçevesinde 17 defa İstanbul’u ziyaret edecek. İstanbul’dan hareketle başlayan tur, Yunanistan’da Korfu, Katakolon, Heraklion Girit’e, Pire Atina ile İtalya’da ise Bari, Trieste ve Venedik limanlarına ek olarak Kuşadası’na da uğrayarak İstanbul’a geri dönecek. Tam pansiyon konaklama kapsamında dev gemide sabah, öğle ve akşam yemekleri 20 saat açık büfe bulunuyor. 18 katlı gemide yolculuk, tüm eğlence ve aktiviteler dahil olarak kişi başı 699 Euro başlayan fiyatlarla satışa sunuluyor. Ayrıca dev geminin 18. katında yat kulüp konsepti bulunuyor. 40'tan fazla milletin yer aldığı gemi hakkında firmanın Yönetici Direktörü Norbert Stiekema basın açıklaması yaptı. Öte yandan, 333 metre uzunluğunda ve 38 metre genişliğindeki yüzen şehir havadan görüntülendi.

"Gemimiz 4 bin 363 yolcu kapasitesine sahip"

Gemi hakkında bilgi veren firmanın Türkiye Ülke Müdürü Işın Hekimoğlu, "Gemimiz, 4 bin 363 yolcu kapasitesine sahip, bin 637 tane de kabini bulunuyor. Yaz sezonu boyunca İstanbul'dan hareketle 9 gece 10 günlük programını devam ettirecek. 4 Haziran ve 17 Ekim tarihleri arasında 17 kere İstanbul Limanı'nda olmasını planlıyoruz. Gemimizin yaz programında, Yunanistan'ın Korfu, Katakolon, Heraklion Girit ve bazı tarihlerde Pire Atina aynı zamanda İtalya'nın Bari, Trieste ve Venedik şehirlerine ulaşma imkanınız oluyor. Gemimiz 18 katlı, 14 katına da misafirlerimizin erişimi mevcut. 22 gemimiz bulunuyor. 22 tane gemimizin 15 tanesinde ise 6 yıldızlı segment diye adlandırdığımız yat kulüplerimiz bulunuyor. Şu an içinde bulunduğumuz gemimizin de en üstünde yine bu segmentteki yat kulübümüz mevcut. Gemimizde İtalyan misafirlerimizin daha ağırlıklı olduğunu söyleyebilirim. Türkiye'de kalkışlı gemilerimizi örnek olarak verirsek, burada kişi başı fiyatlarımız 699 Euro'dan başlıyor. Birden fazla kabin ve segment seçeneğimiz var. Fiyatlandırmalarda bu seçeneklere göre değişiklik gösteriyor" dedi.

Merkez Bankası Başkanı Karahan'dan enflasyon açıklaması

4 Haziran 2024 at 23:46

TCMB Başkanı Fatih Karahan, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonu'nda küresel ekonomi, enflasyon, para politikası stratejileri ve aldıkları kararların finansal piyasalara etkileri, Türkiye'de enflasyona dair tespitleri ve enflasyonu kısa vadede yükselten unsurlar hakkındaki değerlendirmesini paylaştığı bir sunum gerçekleştirdi.

Yeni dönem maaş zamları için son viraj! En düşük emekli maaşı ne kadar olacak? İşte tahminler

Karahan, sunumunda yaptığı konuşmada Merkez Bankası'nın temel amacının fiyat istikrarını sağlamak ve sürdürmek olduğunu belirterek, bu amaçla, 2023 yılı haziran ayından itibaren güçlü bir parasal sıkılaşma yapmakta olduklarını ifade etti.

2 gün önce evlendiler! Balayında feci ölüm

“Gelişmekte olan ülkelerin merkez bankalarının da faiz indirimleri konusunda temkinli olacaklarını düşünüyoruz”

Küresel dezenflasyonun devam etmesiyle birlikte, enflasyonun da birçok ekonomide hedeflerin üzerinde kaldığını söyleyen Karahan, hizmet enflasyonunda gözlenen katılık ve jeopolitik gelişmeler, enflasyondaki düşüşü yavaşlattığını dile getirdi. Gelişmiş ülkelerde manşet enflasyondaki düşüşün yerini daha yatay bir seyre bıraktığını ve çekirdek enflasyon gerilemeye devam ettiğini de aktaran Karahan, “Bu görünüme bağlı olarak, gelişmiş ülke merkez bankalarının, daha temkinli bir şekilde faiz indirimine gideceklerine yönelik beklentiler güçlenmiştir. Vadeli işlemlerin ima ettiği politika faiz patikasındaki düzleşme, Fed için daha belirgin olmuştur. Bu ayrışma, küresel belirsizliği artırmakta ve gelişmekte olan ülkelerin para birimleri üzerinde de baskı oluşturmaktadır. Bu çerçevede, gelişmekte olan ülkelerin merkez bankalarının da faiz indirimleri konusunda daha temkinli olacaklarını değerlendiriyoruz” diye konuştu.

"Yılın ilk çeyreğinde iç talep güçlü seyretmiştir"

Türkiye'deki makroekonomik gelişmelere ilişkin tespitlerini paylaşan Karahan, 2024 yılının ilk çeyreği itibarıyla net ihracatın 2022 yılının üçüncü çeyreğinden bu yana ilk kez yıllık büyümeye pozitif katkı verdiğini belirterek, “Yılın ilk çeyreğinde iç talep güçlü seyretmiştir. İkinci çeyreğe ilişkin öncü göstergeler, yurt içi talepte ilk çeyreğe kıyasla yavaşlamaya işaret etmektedir. Nitekim, çeyreklik bazda bakıldığında kartla yapılan harcamaların artış oranında nisan-mayıs döneminde belirgin bir yavaşlama gözlenmektedir. İmalat sanayi firmalarının geleceğe yönelik yurt içi sipariş beklentileri de çeyreklik bazda yatay seyretmiştir. Benzer şekilde, nisan-mayıs döneminde yapılan firma görüşmeleri de bu görünümü teyit etmiştir. Mevsimsellikten arındırılmış olarak tüketim malları ithalatı, nisan ayında yüksek bir artışla bahsettiğim görünümden ayrışmıştır” ifadelerine yer verdi.

“Mart ayı itibarıyla açıklanmaya başlanan Hizmet Üretim Endeksi ilk çeyrekte ılımlı bir artış kaydetmiştir”

İç talebe ilişkin görünüme kıyasla, yurt içi üretimin daha ılımlı bir seyir izlemekte olduğunu vurgulayan Karahan, “Sanayi üretimi, yılın ilk çeyreğinde çeyreklik bazda artmakla birlikte, yüksek oynaklık sergileyen sektörler dışlandığında, söz konusu artışın daha sınırlı olduğu görülmektedir. Mart ayı itibarıyla açıklanmaya başlanan Hizmet Üretim Endeksi ise ilk çeyrekte ılımlı bir artış kaydetmiştir. İlk çeyrekte artan PMI endeksi, mayıs ayı itibarıyla ikinci çeyrekte üretimde ılımlı bir zayıflama ima etmektedir. Kapasite kullanım oranı ise yılın ilk çeyreğindeki ılımlı düşüşün ardından, mayıs ayı itibarıyla tarihsel ortalamaları civarındaki seyrini sürdürmüştür” şeklinde konuştu.

“Cari açığın milli gelire oranı yüzde 2,7 seviyesine gerilemiştir”

Karahan, 2023 yılının ikinci yarısında ihracatın miktar olarak arttığını, ithalatın azaldığını ve dış ticaret dengesi iyileştiğini hatırlatarak, “Talebin zayıflaması ve beklentilerin iyileşmesiyle birlikte, cari dengede düzelme gerçekleşmiştir.2024 yılı ikinci yarısında, parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkisiyle, iç talepte zayıflama olacağını ve bu sayede cari dengedeki iyileşmenin devam edeceğini öngörüyoruz” dedi.

“Başta kırmızı et olmak üzere, gıda fiyatlarındaki artışlar lokanta-otel fiyatlarını olumsuz yönde etkilemektedir”

Karahan, enflasyona ilişkin yakın dönem gelişmeleri ve enflasyon üzerinde etkili olacak unsurlar hakkındaki değerlendirmelerimizi paylaşarak, enflasyon göstergelerinin ana eğilimde gerilemeye işaret ettiğini vurguladı.

Enflasyonun ana gruplar bazında incelenmesinde, son dönemde hizmetler grubundaki fiyat artışlarının, diğer gruplara kıyasla daha güçlü olduğunu da dile getiren Karahan, “Mayıs ayı itibarıyla yıllık enflasyon temel mal grubunda yüzde 56,5 oranındayken, hizmet grubunda yüzde 96 civarındadır. Hizmet sektörüne ait yayılım endeksi tarihsel eğiliminin üzerinde seyrederek, fiyat artışlarının sektör geneline yayılmaya devam ettiğine işaret etmektedir. Sektörün emek-yoğun yapısı kısmen bu gelişmeyi açıklarken, geçmiş enflasyona endeksleme davranışının etkisi, özellikle yönetilen-yönlendirilen kalemler, kira, sağlık ve eğitim hizmetleri üzerinde hissedilmiştir. Bu hizmet kalemleri, şokların enflasyon üzerindeki etkilerinin uzun bir süreye yayılmasına neden olmaktadır. Ayrıca, başta kırmızı et olmak üzere, gıda fiyatlarındaki artışlar da lokanta-otel fiyatlarını olumsuz yönde etkilemektedir. Bu doğrultuda, hizmet enflasyonu ana eğilimi yavaşlamakla birlikte, yüksek bir seyir izlemektedir” şeklinde konuştu.

“Konut fiyatlarındaki yavaşlamanın, ilerleyen dönemde kira artışını sınırlayabileceğini değerlendiriyoruz”

Türkiye'de hizmet enflasyonundaki yüksek seyrin önemli bir bileşeninin kiralar olduğunu kaydeden Karahan, “Enflasyondan korunma saiki ile artan talep ve depremin yol açtığı arz-talep dengesizlikleri konut fiyatlarında yüksek oranlı artışlara sebep olmuştu. Söz konusu gelişmelerin etkileri, kiralara gecikmeli ve belirgin bir şekilde yansımaktadır. Parasal sıkılaştırma sonrasında ise, konut fiyatlarındaki artış hızı önemli ölçüde yavaşlamıştır. Konut fiyatlarının artış eğilimi tüketici enflasyonundaki eğilimin altında seyretmektedir. TCMB bünyesinde yapılan çalışmalar, diğer unsurların yanı sıra konut fiyatları değişiminin, kira enflasyonunu aynı yönde etkilediğine işaret etmektedir. Dolayısıyla, konut fiyatlarındaki yavaşlamanın, ilerleyen dönemde gecikmeli olarak kira artışını sınırlayabileceğini değerlendiriyoruz” açıklamasında bulundu.

“Türk lirasındaki istikrarlı seyir üzere mal grubunda fiyat artışlarının yavaşlamasına neden olacaktır”

Karahan, parasal sıkılaştırmanın, kısa vadede, mal enflasyonu üzerindeki etkisinin daha belirgin ve döviz kurunun dayanıklı tüketim malı fiyatlarına geçişkenliği yüksek olduğuna vurgu yaparak, “Türk lirasındaki istikrarlı seyir, finansal koşullardaki sıkılaşma ve iç talebin zayıflaması, önümüzdeki dönemde dayanıklı tüketim malları başta olmak üzere mal grubunda fiyat artışlarının yavaşlamasına neden olacaktır” dedi.

“Piyasadan ilave 550 milyar TL olmak üzere toplam 1,5 trilyon TL'den fazla likidite çektik”

Karahan, 2023 yılı haziran ayında dezenflasyonun en kısa sürede tesisi, enflasyon beklentilerinin çıpalanması ve fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın kontrol altına alınması için güçlü bir parasal sıkılaştırma sürecini başlattıklarını ifade ederek, bu çerçevede, politika faizini yüzde 8,5'ten yüzde 50 düzeyine çıkardıklarını hatırlattı.

KKM kur farkı ödemelerinin ve 2023 son çeyreğinde artan TCMB taraflı swap bakiyesinin yol açtığı likidite fazlasını sterilize ettiklerini de söyleyen Karahan, şu ifadelere yer verdi:

“Yıl sonunda oluşan dönemsel likidite fazlasının sterilizasyonu için aralık ayında TL depo alım ihalelerine başladık. Yurt içi ve yurt dışı yerleşiklerin TL varlıklara olan güçlü ilgisi sonucunda sistemde oluşan fazla TL likiditenin sterilizasyonu amacıyla mayıs ayı PPK toplantısından hemen sonra TL mevduat ve KKM için uygulanan zorunlu karşılık oranlarını artırdık. Bu düzenlemeyle birlikte piyasadan ilave 550 milyar TL olmak üzere toplam 1,5 trilyon TL'den fazla likidite çektik. Likidite gelişmelerini yakından takip ederek, sterilizasyon araçlarını gerektiğinde etkin bir şekilde kullanmaya devam edeceğiz.”

“Fazla likiditenin sterilizasyonu için yakın dönemde atılan adımlar ile TL mevduat faizindeki düşüş eğilimi sonlanmıştır”

Parasal sıkılaştırmanın finansal piyasalara hızlı ve güçlü şekilde yansımakta olduğunu söyleyen Karahan, politikalarının finansal koşullar üzerindeki etkilerine de değindi. Karahan, kredi faizlerinin geldiği seviyenin, kredi büyümesinin yavaşlamasına ve iç talebin dengelenmesine katkı verdiği söyleyerek, “Mayıs ayında zayıflayan kredi talebi sonrasında kredi faizlerinde sınırlı bir gerileme yaşanmıştır. Türk lirası mevduat faizlerinin seviyesi ise, sistemde TL mevduat payı artışını desteklemektedir. Nitekim son veriler, yabancı para mevduattan Türk lirası mevduata geçişin hızlandığına işaret etmektedir. Sistemde oluşan TL likidite fazlasının da etkisiyle mayıs ayında TL mevduat faizi yaklaşık 600 baz puan düşerken, fazla likiditenin sterilizasyonu için yakın dönemde atılan adımlar ile TL mevduat faizindeki düşüş eğilimi sonlanmıştır” dedi.

“Son 9 ayda, Türk lirası mevduat payı yaklaşık yüzde 32'den yüzde 48'e yükseldi.

Karahan, Şubat ve mart aylarındaki yabancı para mevduata yönelik güçlü talebin, mart ayında alınan kararlarla, hızlı bir şekilde ortadan kalktığını söyleyerk, “Nisan ayından itibaren TL mevduat 1,3 trilyon TL artarken, parite etkisinden arındırılmış yabancı para mevduat ve kur korumalı mevduat, sırasıyla 16,2 milyar dolar ve 117 milyar TL azalmıştır. Böylece, son 9 ayda, Türk lirası mevduat payı yaklaşık yüzde 32'den yüzde 48'e yükselirken, Kur Korumalı Mevduatın payı yüzde 26'dan yüzde 13,4'e gerilemiştir. Para politikası duruşumuz ve uygulamakta olduğumuz makroihtiyati çerçeve, TL mevduata geçiş eğilimine katkı vermeye devam edecektir” değerlendirmesinde bulundu.

“Swap hariç net rezervde geçtiğimiz hafta itibarıyla pozitife geçmiş bulunuyoruz”

Karahan, 2024 yılı başından mart ayı PPK toplantısına kadar olan süreçte, rezervlerde bir düşüş yaşandığını hatırlatarak, “Mart toplantısında yaptığımız ilave parasal sıkılaştırma, yurt içi ve yurt dışı yerleşiklerin Türk lirasına güvenini artırmış ve rezervlere olumlu yansımıştır. Nitekim, 22 Mart ile 24 Mayıs döneminde, yabancı para cinsi mevduat 15,9 milyar dolar gerilerken, rezerv yönetimi kapsamında, TCMB taraflı swap bakiyesi önemli ölçüde azaltılmıştır. Bu dönemde, brüt rezervler 18,4 milyar dolar artarken, swap hariç net rezerv 59,8 milyar dolar iyileşmiştir. Henüz resmi olmayan verilere göre, swap hariç net rezervde geçtiğimiz hafta itibarıyla pozitife geçmiş bulunuyoruz” diye konuştu.

“Yılın geri kalanında enflasyonun istikrarlı olarak gerileyeceği dezenflasyon dönemine gireceğiz”

Enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar, para politikasındaki sıkı duruşun sürdürüleceği ve ekonomi politikalarındaki eşgüdümün korunacağı bir görünüm altında, enflasyonun 2024 yıl sonunda yüzde 38'e gerileyeceğini tahmin ettiklerini ifade eden Karahan, “Enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar, para politikasındaki sıkı duruşu sürdüreceğiz. Enflasyon yıl sonunda yüzde 38'e iner. 2025 ve 2026 yıl sonunda enflasyonun sırasıyla yüzde 14 ve yüzde 9 olarak gerçekleşmesini ve orta vadede yüzde 5'te istikrar kazanmasını öngörüyoruz. Olumsuz baz etkisiyle enflasyon mayıs ayında zirveye ulaşmıştır. Böylece, politika iletişiminde sıklıkla vurguladığımız geçiş döneminin sonuna gelmiş bulunmaktayız. Para politikasındaki kararlı duruşumuz, yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerindeki düzelme vasıtasıyla aylık enflasyonun ana eğilimini düşürecektir. Böylelikle, yılın geri kalanında enflasyonun istikrarlı olarak gerileyeceği dezenflasyon dönemine gireceğiz” şeklinde konuştu.

“Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise, para politikası duruşumuzu sıkılaştıracağız”

Para politikasındaki sıkı duruşlarını fiyat istikrarı sağlanana kadar kararlılıkla sürdüreceklerinin de altını çizen Karahan, “Mart ayında attığımız adımların etkisiyle finansal koşullar önemli ölçüde sıkılaşmıştır. Bu durumun etkisini krediler üzerinde görmekteyiz. Önümüzdeki dönemde bunun talebi zayıflatacağını, fiyatlama davranışlarına olumlu yansıyacağını ve dezenflasyon sürecini güçlendireceğini öngörüyoruz. Bu süreçte, maliye politikalarının katkısı ve yönetilen-yönlendirilen fiyatların eşgüdüm halinde belirlenecek olması, dezenflasyon sürecini destekleyecektir. Aylık enflasyonun ana eğiliminde, belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri, öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşumuzu sürdüreceğiz. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise, para politikası duruşumuzu sıkılaştıracağız” açıklamasında bulundu. Plan Bütçe Komisyonu, Karahan'ın sunumun ardından milletvekillerinin sorularıyla devam etti.

'YEMEK İKRAM EDEMİYORUZ ÇÜNKÜ TASARRUF TEDBİRİ VAR'

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda milletvekilleri ve kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla yaptığı sunumun ardından milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Karahan, milletvekillerini Merkez Bankası'nda çay- kahve içmeye davet ederken Komisyon Başkanı Mehmet Muş'un, "Teşekkür ediyoruz, biz davetleri kaçırmayız, komisyon olarak" sözleriyle karşılık vermesi üzerine, "Yemek ikram edemiyoruz çünkü tasarruf tedbiri var ama çay- kahve ikram edebiliriz" dedi.

'YIL SONU HEDEFİMİZİN GERÇEKÇİ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUZ'

Karahan, yıl sonu enflasyon tahminine ilişkin, "Biz hedefleri yaparken ne yapıyoruz? Çok kaliteli bir araştırma departmanımız var, gerçekten Türkiye'nin en iyi araştırmacılarının bizde olduğunu gururla söyleyebilirim. Burada ciddi teknik analizler yapılıyor, talebin seviyesi nedir, politika duruşumuz ne olacak, enerji fiyatları ne yönde seyredecek, piyasa bu konuda ne düşünüyor, küresel görünüm nedir, yönetilen yönlendirilen fiyatlarda zamlar ne şekilde olacak, vergiler vesaire bu gibi birçok varsayımın girdiği bir modelimiz var, aslında birden fazla çalışmamız var. Bunun neticesinde bir enflasyon görünümü ortaya çıkıyor. Tek bir sayı da değil, o nedenle 38 diyoruz ama etrafında bir bant var. Neden? Çünkü birtakım varsayımlar var, bu varsayımlar farklı gerçekleşirse o bant içinde farklı yerlere gidebilir. Bizim varsayımlarımızdan çok farklı gerçekleşirse daha üzerinde de olabilir ve şu anda risklere baktığımızda, net söylemek gerekirse yukarı yönlü risklerin daha ağır bastığını görüyoruz, bunu da zaten iletişimimizde çeşitli kez kullandık, net bir şekilde açıkladık. Dolayısıyla, hedefimizin şu anda gerçekçi olduğunu düşünüyoruz, bununla birlikte, her gelen veriyle birlikte tekrar gözden geçiriyoruz. Önceki kurulun kararı yani tahminler ve hedefler, son verilen tahmin kurulun iradesinde ama benden önceki dönemle ilgili ben bilgi sahibi de değilim, bir şey söylemeyi de zaten doğru bulmuyorum" ifadelerini kullandı.

'TÜİK’İN AÇIKLADIĞI AYLIK VERİLERİN BİZİM KENDİ TOPLADIĞIMIZ VERİLERDEN DAHA YÜKSEK OLDUĞUNU DAHA ÇOK GÖRÜYORUZ'

Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) açıkladığı enflasyon verilerinin tutarlı olduğunu kaydeden Karahan, "TÜİK daha güvenilir bize göre ama bu bize ay içinde bir fikir edinme fırsatı veriyor bir öncü veri olarak. Genel olarak bizim dönemimizde bizim verilerimiz ile TÜİK’in verilerinin tutarlı olduğunu düşünüyoruz. Hatta, farklılık olduğu durumda genelde yukarı yönlü farklılık oluyor. Yani TÜİK’in açıkladığı aylık verilerin bizim kendi topladığımız verilerden daha yüksek olduğunu daha çok görüyoruz, onu söyleyeyim ama ortalamada benzer şekilde. Dolayısıyla, para politikası kararlarımızı alırken de resmi enflasyon verilerini dikkate alıyoruz" diye konuştu.

'KKM KAYNAKLI ZARAR 833 MİLYAR TL'

Kur Korumalı TL Vadeli Mevduatın son bir yıl içerisinde uygulanan politikalarla düştüğünü vurgulayan Karahan, KKM'nin 143 milyar liradan 70 milyar dolara düştüğünü ifade etti. Karahan, "Biz bunu makrofinansal istikrarı bozmadan yaptık, rezerv biriktirirken yaptık, sistemi herhangi bir şekilde zorlamadan yaptık. Ama bu seviye yeterli mi? Değil, burada kademeli devam eden bir azalma öngörüyoruz. Yani düzenlemelerimizi de bu çerçevede ayarlıyoruz. Son dönemde bildiğiniz gibi KKM hedeflerini bankalar için düzenledik. Önceye göre daha hızlı bir çözülme olacağını öngörüyoruz. Önce şunu söyleyeyim: Faaliyet raporumuzda bu çok net bir şekilde yazıyor, yani üstü kapalı değil, orada bir tabloda çok net bir şekilde yazıyor. KKM kaynaklı zarar işte 830 milyar yani küsuratını unuttum ama 830 civarı olması lazım, 833 milyar TL. Yani zararın yüzde 100’ünden fazlası oradan kaynaklanıyor. Bunu faaliyet raporumuzda açıklamıştık. Kur farklarından ileri geliyor, bu da geçen yaz yaşanan kur atağıyla alakalı bir durum. Bu seneyle ilgili de bir projeksiyon veremiyoruz ama şunu söylemek lazım; son dönemde kur makul seviyede gittikçe, reel değerlenme oldukça KKM’nin yükü olmuyor yani kur ödemesi yapılmıyor" ifadelerini kullandı. (DHA)

TÜRKSAT 6A için geri sayım! Fırlatma için ABD'ye gidiyor

4 Haziran 2024 at 16:01

Sanayi Bakanı Kacır ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Türksat 6A Uydusu'nun uzaya fırlatılmak üzere ABD'nin Florida eyaletindeki Cape Canaveral Hava Kuvvetleri İstasyonu'na gönderilmesi amacıyla Mürted Hava Meydanı'nda düzenlenecek törene katılıyor.

Bakan Kacır'ın açıklamaları şöyle: "Haberleşme uydularını yurt dışından temin eden ülkemiz Türksat 6A ile birlikte haberleşme uydusu üretebilen 10 ülkeden biri olacak. Ülkemizin stratejik güvenliği için milli uydu markamızı oluşturacağız.

Uzayın sunduğu sınırsız fırsatlardan yararlanmaya hazırız. Ay programımız kapsamında milli imkanlarla geliştirdiğimiz uzay aracıyla aya erişeceğiz."

Yeni dönem maaş zamları için son viraj! En düşük emekli maaşı ne kadar olacak? İşte tahminler

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Türkiye'nin ilk yerli ve milli haberleşme uydusu Türksat 6A’nın uzaya fırlatılacağı ABD'nin Florida eyaletindeki Cape Canaveral Hava Kuvvetleri İstasyonu'na gönderilmesi amacıyla TUSAŞ'ta düzenlenen törene katıldı. Türksat 6A’yı Temmuz’un ikinci haftası uzaydaki yörüngesine yollayacaklarını belirten Bakan Uraloğlu, Türksat 6A uydusuyla dünya nüfusunun yüzde 65’ine denk gelen 5 milyar insana erişecek bir hizmet sağlayacaklarını söyledi.

Savaşta son dakika... İsrail alev alev! Roket yağmuru cehenneme çevirdi

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ile birlikte, Türksat 6A’nın ABD Florida’da bulunan Cape Canaveral Hava Kuvvetleri İstasyonu'na gönderildiği uğurlama törenine katıldı. Antonov AN-124 tipi uçakla Florida’ya doğru bu akşam saatlerinde yola çıkan Türksat 6A’nın Hindistan’ın tamamı, Tayland, Malezya ve Endonezya’yı da kapsama alanına alacağını kaydeden Uraloğlu, “Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın vizyonuyla hayata geçirdiğimiz uydumuzla dünyadaki 10 haberleşme uydusu üreticisi ülke arasına giriyoruz.” diye konuştu.

“Yüzde 90’a varan yerlilik oranıyla hayata geçirdik”

Bakan Uraloğlu, Türksat 6A uydusunun, Tübitak Uzay, Aselsan, Tusaş, ve Ctech ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Savunma Başkanlığı ve Türksat’ın çalışmalarıyla ortaya çıkarıldığını kaydederek, “Yüzde 90’lara varan bir yerlilik oranıyla hayata geçirdik. Uzun süren bir gayret. 2018’den bu yana başlayan bir üretim süreci olsa da fikir ve imzası biraz daha eskiye dayanıyor. Bugün de uydumuzun ana parçasını konteynere koyarak dünyanın en büyük kargo uçağı Antonov ile beraber inşallah bu akşam yola çıkarıyoruz.” dedi.

“Temmuz’un ikinci haftasında yörüngesine fırlatmış olacağız”

Uraloğlu, Türksat 6A’nın bir günlük uçuş sonrasında Amerika’nın Florida eyaletindeki Space X fırlatma tesislerine ulaşacağını bildirerek, “Temmuz’un ikinci haftasında başlayan süreçte, hava şartlarına bağlı olarak bir haftalık zaman diliminde yörüngesine fırlatmış olacağız. 42 dereceye oturacak ve 35 bin 786 kilometrelik bir yükseklikte olacak. Bütün testler sonucunda bu sene itibariyle hizmete almayı öngörüyoruz.” dedi.

“5 milyar insana, dünya nüfusunun yüzde 65’ine ulaşacağız”

Bakan Uraloğlu 5 uydu ile Afrika, Orta Doğu, Orta Asya, Avrupa ve Türkiye’nin yakın coğrafyasında yaklaşık 3,5 milyar insana hizmet verdiklerini duyurarak, “Türksat 6A ile beraber Hindistan’ın tamamı, Tayland, Malezya ve Endonezya kapsama alanına girerek 5 milyarlık bir nüfusa erişeceğiz. Bu da dünya nüfusunun yüzde 65’ine tekabül ediyor. Buralara aynı zamanda hizmet satarak 250 milyar dolara üretilmiş olan uydumuzun geri dönüşüyle ilgili de bir süreci yakalamış olacağız.” ifadelerini kullandı.

"Dünyadaki 10 haberleşme uydusu üreticisinden biri oluyoruz”

Türksat 3A, 4A ve 4B’nin imalatı sürecinde Türksat mühendislerinin eğitimine katkılarıyla başlanan süreci Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın vizyonuyla hayata geçirdiklerini belirten Uraloğlu, “Dünyadaki 10 haberleşme uydusu üreticisi ülke arasına giriyoruz. Neler yapabildiğimizi gerçekten göstermiş olan bir eserden bahsediyoruz. Ertesi gün ne olacağını düşündüğümüz bir Türkiye’den 2035’i, 2053’ü, 2071’i planlayan bir ülke durumuna geldik. Bizleri talimatlandıran, bizlere her türlü desteği veren başta Cumhurbaşkanımıza, Sayın Bakanımıza, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımıza ve Savunma Sanayi Başkanlığımıza teşekkür ediyorum. Bu gururu hep beraber yaşıyoruz. İnşallah daha güzel projeleri yapma temennisiyle ben de sizleri saygıyla, sevgiyle, muhabbetle selamlıyorum. Yolculuğumuz hayırlı olsun.” ifadelerini kullandı.

Marketlerde fahiş fiyat ve etiket denetimi

4 Haziran 2024 at 15:53

Yaklaşan Kurban Bayramı nedeniyle marketlerdeki gıda ve ihtiyaç ürünlerine yönelik etiket ve fahiş fiyat denetimlerini sıklaştıran Ticaret İl Müdürlüğü ekipleri, reyon ile kasa fiyatlarını karşılaştırdı. Makarna, şarküteri, bakliyat, sıvı yağ gibi temel gıda ve ihtiyaç ürünlerine yönelik fiyatları inceleyen ekipler, meyve ve sebze reyonundaki ürünlerin menşe ve geliş fiyat bilgisini Hal Kayıt Sistemi’nden (HKS) kontrol etti.

‘HER BİR ÜRÜNE 2 BİN 172 LİRA CEZA’

Adana Ticaret İl Müdür Vekili Hüseyin Gödelek, denetimlere ilişkin açıklama yaptı. Kurban Bayramı nedeniyle denetimleri artırdıklarını kaydeden Gödelek, etiket ve kasa fiyatı arasında uyumsuzluk tespit edilmesi halinde her bir ürün için 2 bin 172 lira idari para cezası uygulandığını kaydetti. Gödelek, "Yaklaşan Kurban Bayramı öncesi, tüketicilerimizi korumak amacıyla Bakanlığımızın talimatları çerçevesinde 81 ilde eş zamanlı olarak fiyat etiketleri denetimlerimiz devam etmektedir" dedi. (DHA)

Eczacıbaşı, Faslı temizlik ürünleri şirketini satın aldı

4 Haziran 2024 at 15:51

Eczacıbaşı Tüketim Ürünleri'nin açıklamasına göre, 2022'de kurduğu fabrikayla temizlik kağıtları alanında Fas'ta üretim yapmaya başlayan şirket, uluslararası pazarlardaki büyüme adımlarına bir yenisini ekledi.

Selpak ve Solo markalarıyla Türkiye'de markalı temizlik kağıtları pazarının lider şirketi olan Eczacıbaşı Tüketim Ürünleri, bölgesel genişleme stratejisi kapsamında Fas'ın lider temizlik kağıtları üreticisi yerel Jeesr Industries'i satın aldı.

Yılda 30 bin ton üretim kapasitesine sahip olan Jeesr’in portföyünde Pandoo, Dalaa by Wooly, Sany ve Eversilk markaları yer alıyor.

'Diğer yatırım fırsatları izleniyor'

Eczacıbaşı Topluluğu Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, şirketin gerçekleştirdiği bu satın almanın, bölgesel olarak büyürken yerelleşmenin önemini gösterdiğini belirterek, "Jeesr Industries'i satın almamız Fas ekonomisine olan güçlü inancımızın bir göstergesi. Bölgedeki temizlik kağıdı işimizin ilerlemesinden büyük memnuniyet duyuyoruz. Diğer iş kollarımız için de bu bölgedeki yatırım ve satın alma fırsatlarını yakından izlemeye devam ediyoruz." İfadelerini kullandı.

Buğday fiyatlarının açıklanması bekleniyor

4 Haziran 2024 at 15:37

Türkiye Ziraat Odaları Birliği Yönetim Kurulu üyesi ve Menteşe Ziraat Odası Başkanı Mehmet Baştuğ, hububat fiyatlarının geçen yıllarda Mayıs ayında açıklandığını belirtti. Baştuğ, kurak geçen bir mevsim sonrası çiftçilerin erken hasat yaptığını belirterek, “Son 5 yılda buğday fiyatları Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklandı. 2019 yılında 2 Mayıs'ta, 2020'de 4 Mayıs'ta, 2021 yılında 17 Mayıs'ta, 2022'de 5 Haziran'da ve 2023 yılında ise 6 Haziran'da fiyatlar açıklandı. Bu yıl mevsimin kurak ve sıcak gitmesi sebebiyle buğday, arpa, yulaf hasatları erken başlamış olup 2024 yılı buğday, arpa, yulaf alım fiyatları henüz açıklanmadı. Çiftçimiz hasadı başlayan buğday, arpa, yulaf hububatların alım fiyatlarının bir an önce açıklanmasını beklemektedir. Ülkemizde tarımda girdi fiyatlarının çok yüksek olması sebebi ile zor günlerden geçen çiftçimiz açıklanacak olan fiyatın emeklerinin karşılanması ve üretimin devamlılığında önemli olacaktır” dedi.

❌
❌