Normal görünüm

Yeni makaleler mevcut. Sayfayı yenilemek için tıklayın.
Bugün — 21 Mayıs 2024Milliyet

Hazine'den 2 firmaya 7 milyar liralık rekor ceza

21 Mayıs 2024 at 10:43

Hazine ve Maliye Bakanlığı, sektör sektör yürüttüğü vergi incelemelerini tamamlamaya başladı. İlk sonuçlar demir-çelik sektöründe alındı. 2 firmaya 7 milyarlık rekor ceza geldi. Vergi incelemesinin yanı sıra Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) da aklama suçu incelemesi yapıyor. Demir çelik sektöründe yerinde denetimlerle fiili sayımlar yapılıyor.

Demir çelik piyasasını manipüle ederek fiyat istikrarını bozan, sektördeki firmaları devre dışı bırakarak tekelleşen, kurdukları paravan şirketler üzerinden sahte faturalar ile kamuyu zarara uğratan ve haksız kazanç sağlayan firmalar nezdinde Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı’na bağlı Vergi Müfettişleri tarafından yürütülen incelemeler tamamlanmaya başladı. Kaynaklar, iki büyük firma nezdinde yaklaşık 7 milyar liralık bir ceza olduğunu belirtiyor.

DEVAMI GELECEK

Demir çelik piyasasını kayıtlı hale getirmek noktasında oldukça kararlı olan Maliye, sürekli gözetim ve kontrol araçlarıyla piyasayı yakından takip ediyor. İnşaatlarda kullanılan demirlerin üretim aşamasından son kullanım aşamasına kadar olan sürecin izlenebilir hale getirilmesini amaçlayan inşaat demiri izleme sistemi de bunlardan birisi. Ayrıca kaynaklar, büyük üretici firmalar nezdinde Vergi Müfettişleri tarafından fiili sayımlar yapıldığını ve devamının geleceğini belirtiyor.

Ev sahibi ve kiracılar dikkat: 1 Temmuz’da sona eriyor! Kiralar nasıl etkilenecek?

Türkiye, turistik gecelemede dünya beşincisi

21 Mayıs 2024 at 10:12

Kültür ve Turizm Bakanlığı verilerine göre Türkiye'de yerli ve yabancıların konaklama tesislerindeki geceleme sayısı bakımından Antalya birinci, İstanbul ikinci, Muğla ise üçüncü sırada yer alıyor. Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB), 2023 yılı Türkiye turizmindeki yerli ve yabancı turistlerin konaklama tesislerindeki geceleme sayılarına ilişkin bir rapor hazırladı. Rapora göre 130 milyon 592 bini yabancı, 72 milyon 595 bini yerli vatandaşlar olmak üzere 2023 yılında konaklama tesislerindeki geceleme sayısı 203 milyon 187 bin 958 oldu. Türkiye konaklama tesislerindeki geceleme sayıları bakımından İspanya, Fransa, Almanya ve İtalya'nın ardından beşinci sırada.

ANTALYA DÜNYA İKİNCİSİ

Antalya 81 milyon 577 bini yabancı, 12 milyon 453 bini yerli toplam 94 milyon 30 bin geceleme sayısıyla Türkiye'de açık ara tüm illere fark attı. Antalya, bu geceleme sayısıyla dünyada birçok ülkeyi de geride bıraktı. Kanarya Adaları’nın ardından dünyada en çok geceleme Antalya’da oldu. İstanbul, 22,3 milyonu yabancı, 7,3 milyonu yerli toplam 29 milyon 748 bin gecelemeyle ikinci sırada yer alıyor. Üçüncü Muğla'da 10,8 milyon yabancı, 5,4 milyon yerli toplam 16 milyon 217 bin geceleme gerçekleşti.

İLÇELER VE ÜLKELERE GÖRE SIRALAMA

Türkiye'de yabancı turistlerin en çok gecelediği ilçeler de belli oldu. Almanlar Antalya'nın Kemer, Alanya, Serik (Belek), Manavgat (Side), Aksu (Kundu) ve Muratpaşa (Lara), Muğla'nın Bodrum ve Ortaca, İzmir'in Menderes ve Aydın Kuşadası'nı tercih etti.

Ruslar Antalya'nın Kemer, Alanya, Serik (Belek), Manavgat (Side), Aksu (Kundu) ve Muratpaşa (Lara) ilçeleriyle İstanbul'da Fatih ve Beyoğlu, Muğla'da Bodrum ve Marmaris.

İngiliz turistlerin tercihi Antalya ve Muğla olurken, ilk 10 ilçe şöyle sıralandı; Alanya, Marmaris, Manavgat, Aksu, Serik, Bodrum, Fethiye, Ortaca, Muratpaşa ve Kemer.

Polonyalı turistler Alanya, Manavgat, Kemer, Bodrum, Serik, Kuşadası, Didim, Marmaris, Aksu ve Selçuk ilçelerini tercih etti.

En çok turist gelen beşinci ülke olan İran vatandaşlarının tercihi ise Beyoğlu, İpekyolu, Şişli, Aksu, Serik, Fatih, Kemer, Muratpaşa, Kuşadası, Alanya oldu.

Devlet destek verdi: 10 koyunla başladı, şimdi kendi işinin patronu oldu

21 Mayıs 2024 at 10:04

Malatya’nın Arguvan ilçesine bağlı İsaköy Mahallesinde yaşayan Gülnaz Alp, 2004 yılında Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'nın hibe ettiği 10 adet küçükbaş hayvanı ile yetiştiriciliğe başladı. Aradan geçen süre zarfından aldığı koyunları çoğaltan ve 20 yılda yaklaşık 2 bin hayvan yetiştirip satan Alp, kendi işinin patronu olmanın gururunu yaşıyor.

Arguvan Kaymakamlığı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı aracılığıyla aldığı hayvanlar ile şimdi kurduğu tesisle başarıya imza atan Gülnaz Alp, bu işe girdikten sonra 2 çocuğunu üniversite okuttuğunu ve yine ev ile araba aldığını da belirterek kadınlara örnek oldu.

Her işin zorluğu olduğu gibi yetiştiriciliğin de zorluklarının bulunduğunu söyleyen kadın girişimci Gülnaz Alp, son dönemlerde bakanlığın kadın girişimcilere birçok destek ve imkan sunduğunu da ifade ederek bu işe girmek isteyenlere tavsiyede bulundu.

Kendi işinin patronu olarak çalıştığı için daha mutlu olduğunu söyleyen Alp, özellikle her kadının rahatlıkla yapabileceği bu işin kendisine göre kolay olduğunu da söyledi. Yıllar önce 10 koyunla girdiği sektörde şuana kadar 2 binin üstünde hayvan yetiştirip sattığını da ifade eden Alp, hali hazırda ise 300 hayvanının bulunduğunu dile getirdi.

Başarılı kadın girişimciyi tesisinde ziyaret eden Malatya Damızlık Koyun ve Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı İhsan Akın’da, Gülnaz Alp’ın yıllardır üreterek milli hasılaya da katkı sunan örnek bir kadın girişimci olduğunu söyledi. Birlik olarak kadın girişimcilerin de her zaman yanında olduğunu ifade eden Akın, özellikle yerel yöneticilerin de bu konuda kendilerine destek vermesini istedi. Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının yetiştiricilere sunduğu birçok destek ve teşvikin de olduğunu söyleyen Akın, özellikle kendi işlerinin patronu olmak isteyen kadın girişimcilerin sektöre girmeleri konusunda adım atmaya çağırdı.

‘Biz almasak dolar 20 liralara düşerdi’

21 Mayıs 2024 at 08:35

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, TL’ye ciddi bir fon akışı olduğunu, TL’nin değer kaybetmesi için bir neden bulunmadığını, Merkez Bankası’nın rezerv biriktirdiğini belirterek,“Biz piyasadan döviz almasak dolar 30 liranın altına, 20 liralara düşerdi” açıklamasını yaptı.

TRT Haber’e konuk olan Bakan Şimşek, geçen yıl deprem yaralarının sarılması için birtakım kararlar alındığını hatırlatarak şunları söyledi:

49 MİLYAR $'LIK İYİLEŞME

“Gelir politikalara geçen sen bu döneme göre daha gevşekti. Bu sene daha destekleyecek hale gelecek. Son biryılda enflasyon ciddi bir şekilde bu faktörler yüzünden yükselişe geçti. Bu sene bu faktörler yok. Biz piyasadan döviz almasak dolar 30 liranın altına,20 liralara kadar düşerdi. Şu anda Türkiye’ye ciddi bir fon akışını var, TL çok cazip. TL’de değer kaybı için bu sene bir sebep yok.”

İkinci elde ‘nisan’ düşüşü! İşte en hızlı satılan modeller

“Bütçe disiplinini devam ettireceğiz, rezerv birikimine devam ettireceğiz, enflasyonu tek haneye düşürmek için politikaları uygulamaya devam edeceğiz” diyen Şimşek, şu ifadeleri kullandı:

“Türkiye’ye fon akışında bizim öngördüğümüzden çok daha büyük bir artış var. Özellikle yerel seçimlerden sonra son 1.5 ayda o kadar ciddi bir fon akışı ve TL lehine bir portföy değişikliği var ki TCMB’nin swap hariç rezerv pozisyonu neredeyse 49 milyar dolarlık bir iyileşme gösterdi. Bizim bir kur hedefimiz yok. Şu anda kura herhangi bir müdahale yok ama döviz rezervi Merkez Bankası biriktiriyor. Çünkü rezerv pozisyonumuzu güçlendirmemiz lazım. Dış şoklara karşı Türkiye’nin kırılganlığını güçlendirmemiz lazım.”

'PROGRAM ÇALIŞIYOR'

Türkiye’nin notunun arttığını, risk priminin düştüğünü, fon girişinin hızlandığını anlatan Bakan Şimşek, bütün bunların programın çalıştığını gösterdiğini belirtti. Şimşek, programın dış kaynaklı olduğu yönündeki yaklaşımlara karşı da,“Bu program, özü itibarıyla Türkiye’nin kendi programıdır. Programın dışarıdan rağbet görmesi ve övülmesi, bu programın ‘dışarıdan’ yapıldığı anlamına gelmiyor” açıklamasını yaptı.

Ev sahibi ve kiracılar dikkat: 1 Temmuz’da sona eriyor! Kiralar nasıl etkilenecek?

'KİRA SINIRI DEVAM ETMEMELİ'

Bakan Şimşek, konut kiraları artışında temmuzda sona erecek olan yüzde 25 sınırına ilişkin görüşünü şöyle dile getirdi:

“Devam etmesi için bir sebep görmüyorum, etmemesi gerektiğini düşünüyorum. Devam etmesi yönünde de yapılan bir çalışma yok. Zaten bir süreliğine bu düzenleme yapılmıştı. Ben hükümetimiz adına, verilmemiş bir karar üzerine yorum yapamam ama büyük ihtimalle devam etmez diye düşünüyorum. Piyasada, fiyatlara müdahale edilmemesi gerektiğine inanıyorum.”

İkinci elde ‘nisan’ düşüşü! İşte en hızlı satılan modeller

21 Mayıs 2024 at 07:41

Milliyet.com.tr/ Türkiye'de ikinci el çevrim içi binek ve hafif ticari araç pazarında satışlar nisanda geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 9 düşüşle 157 bin 463 adede geriledi. Satışlar bir önceki aya göre yüzde 16 oranında düşüş gösterdi.

Geçtiğimiz yılın sonlarına doğru sıfır araçlarda yapılan kampanya sonrası bu yılın ilk aylarına kadar özellikle sıfır araç piyasasında bir hareketlilik hakimdi. Ancak ikinci el piyasasında yaşanan durgunluk halen sürüyor.

Tahran’ın ricası Akıncı’nın gecesi

Peki satışlarda daralmanın nedeni ne? İkinci el ilan sitelerinde en hızlı satılan modeller belli oldu. Konuyla ilgili merak edilenleri milliyet.com.tr’ye açıklayan İstanbul Motorlu Araç Satıcıları Derneği (İMAS) Başkanı Hayrettin Ertemel şu ifadeleri kullandı:

“Türkiye ikinci el çevrim içi binek ve hafif ticari araç piyasası Nisan ayı verilerine göre yaklaşık 157.500 satış gerçekleşti. Bu alanda geçen yılın aynı dönemine oranla %9, bir önceki aya oranla ise %16’lık bir daralma kayda geçmiş oldu. Otomotiv piyasasında yaşanan genel daralma, sektör içerisindeki tüm satış kanallarında olduğu gibi online binek ve hafif ticari pazarında da negatif etkisini gösteriyor.

DİZEL ARAÇ SATIŞLARINDA GEÇEN YILA GÖRE DÜŞÜŞ SÖZ KONUSU! BUNUN SEBEBİ NE?

Rakamlar aydan aya farklılık gösterse de genel tabloda benzinli araçlar neredeyse %70 pazar payına sahip. Buna karşın dizel araçların pazar payı ise %15 civarında. Bu noktada en büyük etken son yıllarda pek çok markanın dizel üretimine son vermesi. Öte yandan daha uygun bakım maliyetleri ve yakıt giderlerinin denk seviyelerde olması sebebiyle son yıllarda benzinli araçlar daha fazla tercih ediliyor.

ORTALAMA SATIŞ SÜRESİ 47 GÜN!

Geçtiğimiz aylarda 60 güne kadar yükselen ikinci el ortalama otomobil satış hızı, 45 gün seviyesine gerilemiş durumda. Geçtiğimiz yıl bu 25 gün seviyesindeydi. Dolayısı ile 45 gün satış hızının beklentinin oldukça altında olduğunu söyleyebiliriz. Öte yandan ortalama satış hızının 1 aydan fazla olması aylık ticari kredi maliyetleri ve genel giderler gibi yüksek sermaye maliyetleri noktasında sadece piyasa verilerini değil, otomobil satıcısı meslektaşlarımızı da olumsuz etkileyebiliyor.

İran'daki kazanın ardından komplo teorileri hemen başladı

İŞTE EN HIZLI SATILAN MODELLER!

Ülkemizde en çok tercih edilen otomobil markaları genel olarak Fiat, Renault, Toyota, Ford ve Volkswagen. Bu markalara Opel, Nissan gibi diğer tercih edilen markalar da eklenebilir. Sıralama zaman zaman değişse de genel olarak bu markalar ilk 5’i oluşturuyor. Son yıllarda Çin menşeli markaların otomotiv sektöründe ciddi atılımlar yapması ve kullanıcılarda karşılık bulması ile beraber Chery markasını da üst sıralarda görmeye başladık. Geçtiğimiz yıl yakaladığı yüksek satış adetlerini 2024 yılında da devam ettiren marka, 2024 aylık verilerinde ilk 5 içerisinde. Gerek sıfır gerekse ikinci el piyasasında en hızlı satılan otomobiller bu verilere paralel olarak yine bu markalardan oluşuyor. Özellikle Fiat Egea ortalama 39 gün satış hızı ile en hızlı satılan otomobil. Renault Clio ve Megane gibi modeller de en hızlı satılan araçlar arasında.

PİYASADAKİ DARALMA FİYATLARA NASIL YANSIR?

Mevcut bilgiler ve piyasa koşulları çerçevesinde sıfır otomobilde daralma etkisinin Nisan ayı ve sonrasında başlayacağını öngörmekteydik. Bu süreçte ikinci el piyasasında halihazırda devam eden daralma söz konusuydu. Sıfır otomobilde düşen talebin ikinci ele kayabileceği ve yaz aylarında ikinci el satış adetlerinin artabileceğini belirtmiştik.

Bu noktada Nisan ayı sıfır otomobil satış adetlerinde %25 daralma yaşanırken, ikinci el otomobil satış adetlerinde sınırlı oranlarda artış söz konusu. Ancak öngörülerimizin doğruluğu noktasında kesin kanaat için Mayıs ve Haziran verileri belirleyici olacaktır.

Şimdi anladın mı Türkiye’nin gücünü?

Benzer veriler geldiği takdirde sıfır otomobilde daralmanın yıl sonuna kadar süreceğinden söz edebiliriz. Yıl sonu gerçekleştirilecek sene sonu kampanyaları ile bir miktar hareketlilik yaşanacaktır. Bu döneme kadar geçecek 4-5 aylık süreçte ise ikinci el satış adetlerinde artış görülebilir. Ancak dönemsel hareketlilikler yaşansa da her iki pazarda da %25 ila 30 oranında daralma öngörmekteyiz. Bu noktada düşük talep fiyatları belirleyen ana unsurlardan bir tanesi olacaktır. Talep düşük seyretse de maliyetler göz önünde bulundurulduğunda otomobil fiyatlarında düşüş beklemiyoruz. Öte yandan enflasyon ve bu sebebe bağlı maliyetler neticesinde sene içerisinde bir miktar artış yaşanabilir. Ancak düşük talep, Ticaret Bakanlığımızın aldığı etkili tedbirler ve mevcut koşullar itibarıyla fiyat artışları yaşansa dahi sınırlı oranlarda olacaktır.”

Ev sahibi ve kiracılar dikkat: 1 Temmuz’da sona eriyor! Kiralar nasıl etkilenecek?

21 Mayıs 2024 at 07:38

Milliyet.com.tr/ Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek geçtiğimiz gün katıldığı bir TV programında ‘yüzde 25 zam sınırlaması sürecek mi?’ sorusuna cevap verdi.

Bakan Şimşek, “Devam etmesi için ben bir sebep görmüyorum, etmemesi gerektiğini düşünüyorum. Devam etmesi yönünde yapılan bir çalışma yok. Zaten o düzenleme bir süreliğine yapılmıştı” ifadelerini kullandı.

Tahran’ın ricası Akıncı’nın gecesi

Merkez Bankası tarafından yakın zamanda yapılan bazı açıklamalarda da yüzde 25 zam sınırının uzatılmayacağına yönelik sinyaller gelmişti.

Peki yüzde 25 sınırının 1 Temmuz’da sona ermesi piyasayı nasıl etkiler? Ev sahibi ve kiracı davalarında bir azalma söz konusu olur mu? Ev sahipleri eski kiracısından ‘yüzde 25 zam sınırlamasını’ gerekçe göstererek yeni sözleşme döneminde daha fazla zam isteyebilir mi?

‘PİYASADA BEKLENTİLER ÇOK FAZLA’

Konuyla ilgili merak edilenleri Gayrimenkul Uzmanı Mustafa Hakan Özelmacıklı, milliyet.com.tr’ye anlattı. Özelmacıklı konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Hazine ve Maliye Bakanı’nın kira sınırlamasına ihtiyaç kalmadığı yönündeki söylemleri aslında piyasanın beklentileri ile örtüşüyor diyebiliriz.

Piyasada gerçekten yüzde 25 zam sınırlamasının kalkmasına ilişkin beklentiler çok fazla. Çünkü zaten sahada bu uygulanmıyor. Eski kiracı ve yeni kiracı arasında fark gittikçe artmış durumda. Artan enflasyon nedeniyle bir sene önceki kiralar bile piyasada düşük kalan kira bedelleri olarak karşımıza çıkıyor. Bu durum mal sahibi-kiracı anlaşmazlıklarını artırmaya devam ediyor. Birçok dava açıldı. Arabulucuya sevk edilenler oldu, ancak bu sorun net bir şekilde çözülebilmiş değil.

İran'daki kazanın ardından komplo teorileri hemen başladı

‘ENFLASYON ORANINA YÜKSELTİLECEK’

Yüzde 25 sınırlaması zaten iki senedir uygulanıyor. 1 Temmuz 2024 tarihi itibarıyla sona erecek. Sona ermesi eski kiracı- yeni kiracı anlaşmazlığını gidermiyor. Zam sınırlamasının kaldırılması yüzde 25 olan artışın enflasyon oranına yükseltilmesi demektir.

‘YÜZDE 25’E UYULMUYOR’

Eski kiracılar açısından çok ciddi kira farkları piyasada mevcut. Piyasada şu anda birçok yerde mal sahibi ve kiracı tarafında yüzde 25’e uyulmuyor. Bu piyasanın gerçeğinden uzaktır.

Yüzde 25’i devam ettirmek isteyenlerin yoğunluklu bir şekilde mal sahibinden mümkün olduğu kadar zaman kazanıp konunun dava boyutuyla uzun sürmesi nedeniyle taşınmazı ucuz yollu kullanmak isteyen kiracılar olduğunu söyleyebiliriz.

DAVALARDA AZALMA OLUR MU?

Zamlarla ilgili yüzde 25’in kaldırılması yeni kiraya verilen kiracılar ve mal sahipleri arasında anlaşmazlıkları azaltacaktır. 1 Temmuz 2023’ten sonra verilen kiralık yerler açısından anlaşmazlıkları azaltacaktır. Eski kiracı ve mal sahibi arasındaki anlaşmazlıklar yüksek oranlı devam edecektir.

Onlar zaten yüzde 25’i eskiden uyguladıkları için kiraları oldukça düşük bir seviyede kaldı. Bu noktada anlaşmazlıklar had safhada.

YÜZDE 25’İN KALDIRILMASI SONRASI FAHİŞ ARTIŞLAR OLUR MU?

Piyasada bunu çok beklemiyoruz. Zaten hukuki olarak konut kiralarında kira artış oranının TÜİK tarafından açıklanan TÜFE’nin son 12 aylık ortalaması bazında artırıldığı bir durum var. O nedenle 2023 yılı Temmuz ayından sonra verilen kiralık taşınmazlarda bu çok büyük bir problem oluşturmayacaktır.

Şimdi anladın mı Türkiye’nin gücünü?

‘TÜFE’YE GÖRE ZAM YAPILSA BİLE DÜŞÜK KALACAK’

Her durumda eski kiracı ve eski mal sahipleri arasında problemler devam edecek. Zaten 2 yıldır yüzde 25 zam yapan kiracı TÜFE’nin son 12 aylık ortalamasında artış yapsa bile kirası hala mevcut piyasadaki kira koşullarına göre 3-4 kat uygun kalacak. Bu anlaşmazlık yeniden kiraya verilene kadar çözülmeyecek.

MAL SAHİBİ ESKİ KİRACIYA DAHA FAZLA ZAM YAPABİLECEK Mİ?

Bu mümkün değil. TÜFE’nin 12 aylık ortalamasına göre kira artışları belirlenecek. Mal sahibi eski kiracılardan buna ilişkin tekrar düzenleme talep edemez. Arabuluculukta şunu görüyoruz ki birçok eski kiracı makul piyasa koşullarında belli oranda daha yüksek fiyat artışlarını kabul ediyor. Piyasada zaten o fiyatlara daire bulabilmesi mümkün değil. Yani hukuken ev sahiplerinin TÜFE’nin 12 aylık ortalamasının üzerinde ek bedel talep etmesi mümkün değildir.

İLERLEYEN SÜREÇTE KİRA FİYATLARI DÜŞER Mİ?

Kira fiyatlarında bir düşüş beklemiyoruz. Satılık konut fiyatlarında reel bazda bir düşüş var ama kiralarda birkaç il dışında bu düşüş çok sınırlı. Düşüş olan iller Antalya, Mersin, İstanbul gibi bazı iller. Yeni konut üretiminin olmadığı, gayrimenkul sektöründe yaklaşık 1 milyona yakın konut arzına ihtiyaç duyulan bir genç nüfusun olduğu, kentsel dönüşümle ilgili ihtiyaçları baz aldığımızda kiralık daire talebinin artmaya devam edeceğini düşünüyoruz. Talep arttıkça fiyatlar daha da yükseğe çıkar.”

2024 turizmine ‘lüks’ dopingi

21 Mayıs 2024 at 07:03

Duygu Erdoğan / İSTANBUL - Dünyada seyahat pazarı, koronavirüs pandemisi ardından 2024 yılı boyunca yeni rekorlara hazırlanırken; lüks turizmde de pasta büyüyor. 2028’e kadar lüks seyahat pazarının 578 milyar dolar büyüklüğe ulaşacağı tahmin ediliyor.Türkiye, son yıllarda artan orandaki payıyla dikkat çekerken,bu yıl da Bodrum başta olmak üzere dünya ‘jet set’inin rotasında yerini alıyor.Bu talebi, turizm merkezlerine üst segment markalar tarafından yapılan otel, restoran, mağaza gibiyatırımlar destekliyor.

Üst segment hareketli

Lüks segmentte bölgenin yıl boyu açık olan tesisi konumunda olduklarını belirtenCaresse, a Luxury Collection Resort & Spa, Bodrum’un yatırımcısı Büyükhanlı Kardeşler Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Volkan Büyükhanlı, 2024’ün ilk 5 aydikkate alındığındayaz sezonunun da çok iyi geçeceğini öngördüklerini söyledi.Büyükhanlı, “Bu sezon da aldığımız rezervasyonlardan öne çıkan ülkelerin İngiltere, Amerika, Rusya ve Avrupa olduğunu söyleyebiliriz. Türk düğünlerinin gözde mekanları arasında yer alan otelimiz aynı zamanda dünyada büyük bir trend olan Hint, Amerikalı ve İngiliz destinasyon düğünlerine ev sahipliği yapıyor. Aynı zamanda geçen yıl ulusal çapta başlayan Carresse Art sanat projemiz bu yıl uluslararası bir sanat projesi haline geldi ve bu da sanatla ilgilenen birçok misafirimizi de otelimize çekiyor” dedi.

Dünyadaki mevcut çatışma ortamı ve ekonomilerdeki daralmanın en kırılgan sektör olarak turizmde etkili olduğuna vurgu yapan Büyükhanlı, ancak lüks pazarda aksine talebin artarak devam ettiğini söyledi.Buna Rusya’dan örnek veren Büyükhanlı, “Orta gelirli Rus turistler, seyahat planlarını ertelemek veya Rusya içindeki turistik destinasyonları tercih etmek zorunda kalırken, yüksek gelirli turistler bu durumdan neredeyse hiç etkilenmedi. Dünyaca ünlü popüler destinasyonlara seyahat edemeyen Rus turistler, en kolay ulaşabilecekleri ülke olan Türkiye’ye geldiler. Bu durum, bizim gibi üst segment otellere kriz sürecinde önemli bir fayda sağladı” diye konuştu.

Rağbet edilen destinasyon

2024 yılı içinde gelirlerinde yüzde 21 büyüme beklediklerini anlatanSix Senses Kaplankaya Genel Müdürü Can Göktaş, “Bulunduğumuz Ege Bölgesi ve Bodrum özellikle lüks uluslararası resort işletmelerin varlığı, lüks uluslararası yiyecek-içecek işletmelerinin tercihi ve verilen hizmetin kalitesinin yüksekliğinden ötürü tercih edilen bir destinasyon. Her yıl eklenen kaliteli işletmeler ve yüksek hizmet kalitesiyle Bodrum da artık markalaşmış ve üst gelir grubu turistlerin de en çok rağbet ettiği destinasyonlar arasına girmiş durumda. Ayrıca havalimanıyla erişim kolaylığı da turistin tercihinde öne çıkan etkenlerden” dedi. Tesis özelindeİngiltere, Almanya ve Rusya yanı sıra genel olarak Avrupa ülkeleri ve ABD’dentalebin artarak devam etmesini beklediklerini kaydeden Göktaş,dünyadaki mevcut daralma etkenlerine rağmen turist sayısında tüm zamanların rekorunu kıran Türkiye’de 2024 yılında turizmin özellikle lüks sektörüne umutlu ve temkinli yaklaştığını ifade etti.

Yeni yatırımlar geliyor

Güncel araştırmaların lüks seyahat pazarının 2028’e kadar 578 milyar dolarlık büyüklüğe ulaşacağını gösterdiğini belirtenturizm odaklı dijital ve performans ajansı IQUEEM’in Kurucusu Berkun Meral, dünya çapında en fazla turist çeken ülkelerden Türkiye’nin lüks pazarda da büyük avantajlara sahip olduğunu söyledi. Meral, “Bu yıl Didim, Side, Alanya, Belek, Bodrum, Fethiye gibi lokasyonlarda açılacak en az 10 prestijli ve geniş ölçekli tesis olduğu biliniyor” dedi.

‘Yerli korunursa yatırımın önü açılır’

21 Mayıs 2024 at 07:03

İSMAİL ŞAHİN - 10 yıl önce 420 milyon dolarlık yatırımla kurulan POSCO ASSAN TST haddelenmiş soğuk paslanmaz çelik pazarında haksız rekabetin engellenmesi çağrısı yaptı.

Şirketin kurucu ortağı Kibar Holding’in CEO’su Haluk Kayabaşı, Türkiye’de paslanmaz çelik tüketiminin yıllık 350-400 bin ton civarında olduğunu belirterek, “Bunun yüzde 80’ini karşılayabiliriz ama tesislerimiz yüzde 45 kapasite ile çalışıyor. Özellikle Çin, Tayvan ve Endonezya’dan gelen ikinci kalite ‘destekli’ ürünler haksız rekabete yol açıyor. Bunun önüne geçilmeli” diye konuştu.

Daha rekabetçi fiyat

Paslanmaz çeliğin, özellikle beyaz eşya, sanayi tipi mutfak ve otomotivde yaygın kullanımı olduğuna işaret eden Kayabaşı mevcut durumun devamı halinde Türkiye’de paslanmaz yassı çelik üretiminin bitebileceğini dile getirdi.Kayabaşı, yerli üreticiyi koruyacak önlemleralınması halinde sektörde yeni yatırımların önünün açılacağını, maliyetlerinnormalleşeceğini, bu sayede daha rekabetçi fiyatların ortaya çıkacağını ifade etti.

Dijitalleşmeye 1 yılda 9.3 milyar TL yatırım

21 Mayıs 2024 at 07:03

Şirketin Faiz, Amortisman ve Vergi Öncesi Kâr’ı (FAVÖK) ise 17.5 milyar TL olarak gerçekleşti.

Vodafone Türkiye’nin mobil müşteri sayısı 2023-24 mali yıl sonu itibarıyla 25.3 milyona ulaşırken, M2M (makinelerarası iletişim) dahil toplam mobil abone sayısı 29.7 milyon oldu. Şirketin faturalı abone sayısı son bir yılda 1.4 milyon artışla 19.8 milyona çıkarken, toplam bazının yüzde 78.3’ünü faturalı aboneler oluşturdu. Vodafone Türkiye’nin sabit genişbantta büyümesi de devam etti. Şirket, bu mali yılda yaklaşık 1.4 milyon müşteriye ulaştı. Yapılan açıklamaya göre Vodafone Yanımda ve Online Self Servis gibi dijital kanallarını kullanan aylık aktif müşteri sayısı 16.9 milyona ulaştı.

Vodafone Türkiye CEO’su Engin Aksoy, “Vodafone olarak, Türkiye pazarında 18 yılı geride bıraktık. 2023-24 mali yılında toplam 9.3 milyar TL yatırım yaparak Türkiye ekonomisine ve dijitalleşmeye katkıda bulunduk. Müşterilerimize her zaman en iyi hizmeti sunarken, yeni nesil bağlantı ve dijital servisler şirketi olma hedefimiz doğrultusunda çalışmaya devam edeceğiz” dedi.

Biyometrik kredi kartıyla ödemeler ‘parmak izi’yle

21 Mayıs 2024 at 07:03

“Çağ atlatan bir teknoloji” olarak lanse edilen Bonus Platinum Biyometrik Kart ile kullanıcıların ödemelerini parmak izi okutarak, hızlı, şifresiz ve güvenle gerçekleştirebildiği belirtildi. Yapılan açıklamaya göre Bonus Platinum Biyometrik Kart’a Garanti BBVA İnternet ve Mobil Bankacılık kanallarından, BonusFlaş uygulamasından, Banka şubeleri ve çağrı merkezi üzerinden başvurulabiliyor. Kart sahipleri, Bonus Platinum Biyometrik Kart ile birlikte verilen parmak izi tanımlama kiti ile birkaç adımda kartlarına parmak izini tanımlıyorlar. Alışveriş esnasında da kartlarını POS cihazının temassız alanına yaklaştırıp parmaklarını kart üzerindeki sensöre yerleştirerek, parmak izinin doğrulanmasıyla ödemelerini saniyeler içinde, şifre girmeden tamamlayabiliyorlar.

Garanti BBVA Genel Müdür Yardımcısı ve Garanti BBVA Ödeme Sistemleri (GÖSAŞ) Yönetim Kurulu Üyesi Murat Çağrı Süzer, “Bonus Platinum Biyometrik Kart ile müşterilerimiz artık ödemelerini parmak izi okutarak, şifresiz, hızlıca ve güvenle gerçekleştirebilecek. Müşterilerimizi aynı zamanda PIN girme ya da hatırlama, temassız limit belirleme zahmetinden de kurtararak, işlemlerini hızlı bir şekilde gerçekleştirmelerini de sağlamış oluyoruz” dedi.

Karayolları’nın arşivi halka açıldı

21 Mayıs 2024 at 07:03

Açılış töreninde konuşan Uraloğlu, medeniyetin kitapla, okumakla, ilimle, irfanla, hikmet ve tefekkürle kıvamını bulduğunu belirterek, “Hayata geçirilen bu güzide kütüphane projesi muhafaza edilen kurum arşivinin yanı sıra çeşitli inşaat firmalarının ve karayolcu arkadaşlarımızın kitap, belge ve çeşitli doküman bağışlarıyla 14 binden fazla kaynağın yer aldığı zengin bir kütüphaneye kavuştuk” dedi. Karayollarının hali hazırda çok zengin bir arşivi olduğunun altını çizen Uraloğlu, bu çerçevede tamamlanan bir kitap çalışmasını da şöyle anlattı:

“2021 yılında, Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası tarafından derlenen ‘Karayollarının Asırlık Yol Çizgileri’ kitabının hazırlanması için Genel Müdürlüğümüz arşivini açarak, bilgi, belge ve görsel paylaşımıyla büyük destek sağlamıştır. 700 sayfa ve 5 ana bölümden oluşan söz konusu kitabımız; yolların medeniyetlerin gelişimine katkısından, Osmanlı döneminde yollarla ilgili yapılan düzenlemelere, Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyetin ilk yıllarından, Karayolları Genel Müdürlüğü’nün kuruluşundan 2000 yılına kadar uzanan 50 yıllık döneme, son 22 yılda hayata geçirdiğimiz mega karayolu projelerine kadar çok kapsamlı bir çalışmadır.”

Dün — 20 Mayıs 2024Milliyet

Selçuk Bayraktar'dan helikopter kazasına ilişkin yeni açıklama: Akıncı TİHA büyük risk aldı!

20 Mayıs 2024 at 17:19

İran, Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin bulunduğu helikopter, zorlu hava koşulları nedeniyle Doğu Azerbaycan eyaletinde dağlık arazide kaza yaptı. İranlı yetkililer helikopterde bulunan Reisi ve Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan'ın kazada hayatını kaybettiğini açıkladı.

Akıncı İHA, Reisi'nin helikopterini nasıl buldu? İşte dakika dakika yaşananlar...

AKINCI TİHA BÜYÜK RİSK ALDI!

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Selçuk Bayraktar şu ifadeleri kullandı: "Dağlık bir arazide yoğun sis yağış ve rüzgar tüm olumsuzluklar vardı. Buna rağmen AKINCI'yı yöneten Türk Silahlı Kuvvetleri dağlık yükseltilerin bazılarından yalnızca 100 metre olacak şekilde uçtu ve büyük risk aldı.

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin öldüğü enkazdan canlı yayın

"OLUMSUZ ŞARTLARDA GÖREV YAPTI"

Sınırdan yaklaşık 200 km ötedeki enkaza çok hızlı ve kısa bir sürede varıldı. Dünyada başka hiçbir hava aracının uçamayacağı olumsuz şartlarda görev yaptı."

CNN Türk Özel Haberler Şefi Fulya Öztürk’ün açıklamaları şu şekilde: “Akıncı TİHA’yı herkes konuşuyor. Dünden bu yana 7 saat havada kaldı. Akıncı TİHA enkazın yerini buldu, görüntüleri verdi.

Sabah saatlerinde cenazeler çıkarıldı. Reisi’nin cenazesi battaniyelere sarıldı. Kızılay’ın cenaze aracına yerleştirildi. Biz o görüntüleri kaydettikten sonra enkazın olduğu yere ilerledik.

AKINCI İHA, REİSİ'NİN HELİKOPTERİNİ NASIL BULDU?

Akıncı İHA'nın, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin bulunduğu helikopterin enkaz bölgesindeki tespit çalışmalarında dakika dakika yaşananlar ortaya çıktı.

Reisi'nin helikopterini arayan Akıncı İHA'yı 2,8 milyon kişi izledi

ENKAZI AKINCI İHA BULDU

İran'ın talebi üzerine Türkiye, arama çalışmaları için Akıncı İHA ve bir gece görüş kabiliyetli Cougar tipi helikopter gönderdi. Akıncı İHA, dağlık bölgede göreve başladıktan sonra helikopter enkazının olabileceği düşünülen bir ısı kaynağı tespit etti. Bu bölgenin koordinatları İran makamlarına gönderildi. İran yönetimi bölgeye onlarca arama ekibi gönderdi.

DAKİKA DAKİKA BAYRAKTAR AKINCI’NIN İRAN CUMHURBAŞKANI İBRAHİM REİSİ’Yİ ARAMA KURTARMA OPERASYONU:

20.00: Dışişleri Bakanlığı’ndan MSB'ye gece görüşlü arama kurtarma helikopter talebi, MSB'nin helikopterle birlikte İHA görevlendirebileceği teklifi iletildi.

20.30: İranlı yetkililer teklifi kabul etmesiyle birlikte MSB, Genelkurmay Başkanlığına hazırlık talimatı verdi.

22.30: MSB tarafından bölgede uçuş yaptığı için hazır olan mühimmatlı bir Bayraktar AKINCI’ya arama kurtarma görevi için sınır geçiş talimatı verildi.

23.00: İran tarafı mühimmatlı Bayraktar AKINCI’yı kabul etmemesi sebebiyle sınır geçişi iptal edildi.

23.18: Batman'dan mühimmatsız yeni bir Bayraktar AKINCI kalkış yaptı.

00.13: Van bölgesinden sınır geçişi gerçekleşti.

00.45: Hedef bölgesine 31,000 feet irtifadan uçularak varıldı.

02.22: Kötü hava şartlarında yüksek irtifada görüntü alınamamasından dolayı kademe kademe 9,000 feet irtifaya kadar inildi ve İlk ısı kaynağı tespit edildi.

02.37: İran tarafıyla İHA görüntü paylaşımı yapılmaya başladı.

04.30: İran arama kurtarma ekipleri bölgeye ulaştı.

05.46: İran arama kurtarma ekipleri helikopter enkazına ulaştı.

05.50: İran yetkilileri bölgeye başka hava araçları gireceği için teşekkür ederek bölgede uçuş yapan Bayraktar AKINCI TİHA’nın hava sahasını terk etmesini talep etti.

06.01: Uçuş irtifasına çıkılarak dönüşe geçildi.

06.45: Sınır geçilerek yurt içine dönüş yapıldı.

OPERASYONA DAİR DETAYLAR

Bayraktar AKINCI tarafından yürütülen arama kurtarma operasyonu çok tehlikeli şartlarda yoğun ve sert hava muhalefetine rağmen gerçekleştirildi.

Rüzgârın zaman zaman 160 km/saate ulaştığı bölgede yağış, bulut, sis, fırtına, boran gibi her türlü olumsuz hava şartının yanında engebeli dağlık arazi gibi olumsuzluklara rağmen operasyon sürdürüldü.

Tüm bu olumsuzluklara rağmen, Bayraktar AKINCI görüntü alabilmek ve enkazın yerini tespit edebilmek için dağların içinde 300 feet’e (Yaklaşık 100 metre) kadar inerek uçtu.

İran’da gerçekleştirilen arama kurtarma faaliyetinin büyük bölümünde bulut seviyesinin altına inilerek derin bir vadinin içinde bölgedeki en yüksek mânia irtifası olan 9700 feet'in de altında 9000 feet civarına inilerek vadi boyunca uçuş yapıldı.

Bu tarihi operasyon gerçekleştirilen görevin kritikliğinin bilinciyle tüm riskler alınarak icra edildi.

Bu kritik görevde hedef bölgesindeki Bayraktar AKINCI, yalnızca uydu haberleşmesi kullanarak TÜRKSAT uydusu üzerinden komuta edildi.

İran makamlarına canlı görüntünün aktarımı ise TSK Komuta Merkezi üzerinden gerçekleştirildi.

Azerbaycan'daki AKINCI Teknik Destek Personeli ise olası acil bir durumda müdahale edecek şekilde görev süresince hazır bekledi.

Hedef bölgede yaklaşık 7.5 saat arama kurtarma uçuşu yapan Bayraktar AKINCI TİHA, samanlıkta iğne arar gibi gökyüzünde kaza alanının tam üzerinde toplam 2.100 km uçuş yaptı. Adeta gökyüzünü dantel gibi ilmek ilmek işledi.

Ticaret Bakanı Bolat, Malili mevkidaşı ile görüştü

20 Mayıs 2024 at 17:11

Bakan Bolat, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Ülkemize ziyarette bulunan Mali Sanayi ve Ticaret Bakanı Moussa Alassane Diallo ile yaptığımız görüşmede ikili ticaret ve yatırım ilişkilerimizdeki gündem konularını istişare ettik. Görüşmemizde, 500 milyon dolar ticaret hacmi hedefimiz doğrultusunda birlikte çalışma hedefimizi teyit ederken, Mali'nin öncelikli gördüğü tekstil ve gıda işleme sektörlerinde yatırım imkanları ve ülkemiz firmalarının Mali piyasasına yönlendirilmesi konularını ele aldık, Mali'deki müteahhitlik projelerinde ülkemiz firmalarının alabilecekleri rol üzerinde durduk. Ülkemizin son 20 yılda Afrika'da artan yatırım ve ticareti paralelinde, Mali'ye daha fazla yatırım yapılması, bu kapsamda özel sektörümüzün ziyaretlerle, önümüzdeki dönemde Bamako'daki fırsatları ele almasını gündemimize aldık" dedi.

Güreşini beğendiği boğaya yaklaşık 1 milyon lira para verdi

20 Mayıs 2024 at 16:46

Daha önceki yıllarda daha çok erkekler tarafından beslenip büyütülen pehlivan boğalar son yıllarda kadınların da uğraşı haline geldi. Muğla'nın merkez ilçesi Menteşe'nin Gülağzı Mahallesi'nde boğalara olan düşkünlüğü ile bilinen 40 yaşındaki Feriştah Korkmaz, Artvin'deki Kafkasör boğa güreşlerinde güreşini beğendiği bir boğaya yaklaşık 1 milyon TL para verip Muğla'ya getirerek, kendi ahırına bağladı. Yeni yerine alışan 'Rasko' adlı boğa Muğla'ya uyum sağladıktan sonra bu sezon güreşleri için çalışmalarına başlayacak.

Muğla'da doğup büyüyen ve çocukluğundan bu yana bir erkek mesleği olarak görülen çobanlık ve kasaplık yapan 40 yaşındaki Feriştah Korkmaz'ın boğa güreşlerine olan merakı da görenleri şaşırtıyor. Kasaplık ve çobanlıktan kazandığını pehlivan boğalara harcayan Korkmaz, ülke genelinde gerçekleştirilen tüm boğa güreşlerini bizzat takip edip Türkiye'deki başarılı boğaları tek tek tanıyor. 'Boğa güreşlerinin Kırkpınarı' olarak bilinen Artvin'deki Kafkasör güreşlerini yakından takip eden Feriştah Korkmaz, geçtiğimiz yıl kendi grubunda önemli başarılar elde eden ve geleceğin baş boğası olarak gördüğü 'Rasko' adlı boğayı satın alarak Artvin'den özel araçla Muğla'ya getirdi. Yaklaşık 2 gün süren yolculuğun ardından Muğla'daki yeni evine gelen boğasına gözü gibi bakan Feriştah Korkmaz, hayatın tüm yorgunluğunu boğalarla giderdiğini belirterek, birçok kadının yanına bile yaklaşmaya korktuğu her biri yarım tondan ağır boğalarla sarmaş dolaş yaşıyor.

Feriştah Korkmaz, 7 yıldan bu yana boğa güreşlerini takip edip, pehlivan boğa yetiştirdiğini söyledi. Pehlivan boğa yetiştirdikten sonra kısa sürede çok sayıda kupa ve madalya sahibi olduğunu, geleceği parlak boğaları keşfedip yetiştirmeye başladığını kaydeden Feriştah Korkmaz, "Boğalarıma kendi çocuklarım gibi bakıyorum. Bu boğamızın adı Rasko. 2023 Kafkasör Büyük Orta Yıldızlar Şampiyonu olan bu boğamız, 650 kilogram ile Ege'de boy gösterecek" dedi.

Üniversite mezunu olduğunu ancak kasaplık ve boğa yetiştiriciliği yaptığını söyleyen Feriştah Korkmaz "Boğalarım benim için çok değerli. Güreşmek boğaların genlerinde var ve boğalar kendi içgüdüleri ile güreşiyor. Boğalara evlatlarımız gibi bakıyoruz ve asla acı çektirmiyoruz. Rasko, 6 yaşında ve 12-13 yaşına kadar arenalarda pehlivanlık yapacak" dedi.

Boğacılığın sosyal ve kültürel yönlerinin de olduğunu belirten Korkmaz, "Bu işe girmekten çok mutluyum çünkü inanılmaz derecede geniş bir çevre edindik. Aydın'dan Artvin'e kadar birçok dostumuz oldu. Boğacılığın en güzel yanı, barış ve dostluk ortamı oluşturması" diye konuştu.

İstanbul’da Kurban bayramı hazırlığı başladı

20 Mayıs 2024 at 15:15

İstanbul’da kurban bayramı hazırlıklar Belediyelerin belirlediği alanlarda başladı. Yenibosna’da bulunan Bahçelievler Belediyesi Kurban Kesim ve Satış alanı kurulmaya başlandı. Büyük ve küçük baş hayvanların satılacağı çadırlar için ilk önce demirler ile iskelet kuruluyor. Daha sonra hayvanların yem yiyecekleri bölümler inşa edilip üzerine üzeri muşamba ile kapatılıyor. Besiciler bu kurulan çadırda hayvanlarını vatandaşlara satacak. 117 çadırdan oluşan Bahçelievler Kurban Kesim ve Satış Alanı'nda 89 tanesi büyükbaş, 28 tanesi ise küçükbaş hayvanlara ayrıldı. Alanda otopark, mescit ve kurban kesim bölümleri vatandaşlara hizmet verecek. Yaklaşık 3 bin adet büyükbaş, 2 bin adet küçükbaş kurbanlıklar alanda satılacak.

“Kurbanlarını güvenle buradan alabilirler”

Bahçelievler Belediyesi Sağlık İşleri Müdürü Veteriner Hekim Tibet Bayhan, “ Kurban kesim ve satış alanında çadırlarımız kuruluyor. Çadırlarını alan kurban sahipleri içeride hazırlıklarını tamamlıyorlar. Belediye olarak vatandaşların kurbanlarını dini vecibelere ve sıhhi şartlara uygun olarak kesebilmeleri için alandaki çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Burada toplam 117 çadırımız var, bunların 89 tanesi büyükbaş, 28 tanesi ise küçükbaş hayvanlara aittir. Yaklaşık 3 bin adet büyükbaş, 2 bin adet küçükbaş hayvanın buraya gelmesini bekliyoruz. Haziran ayı başından itibaren kurbanların alana gelebilecek gibi hazırlık yapıyoruz. Besicilerden dezenfeksiyon belgesi, şehirler arası sevk raporu ve kurbanlar ile ilgili yaşını beslendiği bölgeyi gösteren belgelere bakıyoruz. Vatandaşların sağlıklı bir kurban alabilmeleri için öncelikle düzgün bir yerden satın almaların gerekiyor. Belgeleri tam olan üreticiden ve pazardan almaları gerekiyor. Bizim pazarımızda evrakları eksik olan hiçbir hayvanı almadığımız için güvenle buradan alabilirler” dedi.

“Boynuz, kulak gibi yerlerinin eksik olmaması gerekiyor”

Kurban alacak vatandaşların dikkat etmesi gereken konuların altını çizen Bayhan, “Büyükbaş hayvanlarda diş muayenesi ile yaşı anlaşılabiliyor. Hayvanın genel görünüşünün canlı boynuz, kulak gibi eksik yerlerinin olmaması ve oradan bir akıntı gelmemesi gerekiyor. Hayvanın 4 ayak üzerine durabilmesi gerekiyor” diye sözlerini tamamladı.

Bakan Yardımcısı Tuzcuoğlu: Kamu binalarında yüzde 40 tasarruf sağlandı

20 Mayıs 2024 at 15:00

Dünya Bankası’nın toplamda 265 milyon dolar tutarındaki kredisi, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın mali garantörlüğünde, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdürlüğü’ne bağlı Uluslararası Finans Kaynaklı Sismik Güçlendirme Daire Başkanlığı tarafından yürütülen Kamu Binalarında Deprem Dayanımı ve Enerji Verimliliği (KADEV) Projesi kapsamında, “Yenilikçi Güçlendirme ve Enerji Verimliliği Mühendislik Yaklaşımları Çalıştayı” düzenlendi.

Çalıştay’da konuşan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Refik Tuzcuoğlu, dünyadaki şehirleşmenin arttığını ifade ederek, sağlam şehirler inşa etmenin ve iklim değişikliğiyle mücadelede aktif politikalar yürütmenin önemine dikkat çekti.

“DÜNYANIN EN BÜYÜK ŞEHİRCİLİK ŞANTİYESİNİ KURDUK”

6 Şubat Kahramanmaraş depreminden sonra dünyanın en büyük şehircilik şantiyesini kurduklarını ifade eden Tuzcuoğlu, yurt dışından deprem bölgesine inceleme ziyareti gerçekleştiren heyetlerin Türkiye’yi titiz çalışması için tebrik ettiğini söyledi. Bakan Yardımcısı Tuzcuoğlu, bir deprem gerçeğiyle karşı karşıya olduklarını belirterek, “Ülkemizi afetlere dayanıklı hale getirmek zorundayız. Bu kapsamda 76 bin konutu teslim ettik. Yıl sonuna kadar yaklaşık 200 bin konutu teslim etmeyi planlıyoruz. Bu, her ülkenin başarılı bir şekilde yapabileceği bir çalışma değil. Biz, bölgede büyük bir çalışma yürütüyoruz. TOKİ binalarımızın sağlam bir şekilde ayakta kalması, yıkılmaması bizler için iftihar meselesi.” diye konuştu.

BELİRLENECEK YÖNTEMLER KAMU BİNALARINDA UYGULANACAK

Çalıştay’da ‘Deprem Dayanımı’ ve ‘Enerji Verimliliği’ konularının konuşulacağını söyleyen Tuzcuoğlu, depreme dayanıklı ve sürdürülebilir bina tasarımı konularında yenilikçi güçlendirme yöntemlerinin belirleneceğini söyledi. Belirlenecek bu yöntemlerin, kamu binalarında uygulanacağını ve elde edilecek sonuçların birçok ülkeye de ışık tutacağını kaydeden Bakan Yardımcısı Tuzcuoğlu, “Çalıştaya dair 5 ayrı çalışma grubu kurarak, ülkemizde uygulanabilir 3 projeyi belirleyeceğiz. Bunlardan ikisini seçerek uygulamaya koyacağız. Kısacası, ülkemizde kamu binalarının yenilenmesi noktasında bir yol haritası belirleyeceğiz.” şeklinde konuştu.

“KAMU BİNALARINDA YÜZDE 40 ORANINDA TASARRUF SAĞLANDI”

Bakan Yardımcısı Tuzcuoğlu, KADEV Projesi kapsamında 565 kamu binasının 318’inin enerji verimliliğine kavuşturulduğunu vurgulayarak, “Bu sayede, yüzde 40 oranında enerji tasarrufu sağladık. Çalışmalarımız devam ediyor. Bu çalışmaları, ülke politikası olarak devam ettireceğiz.” dedi.

Konut satışları azaldı: 'Ne telefonumuz çalıyor, ne ofisimize müşteri giriyor'

20 Mayıs 2024 at 13:16

Bunun başlıca sebepleri arasında konut kredi faizlerinin yüksekliği olduğunu belirten Canpolat, "Vatandaşlarımız konut kredisiyle alım yaptığı için konut kredi faizlerinin çok yükselmesinden kaynaklı konut kredisi çekemiyorlar. Mesela, bir milyon TL konut kredisi kullandırdığımızda aylık geri ödemesi 32 bin TL civarında olduğu için ciddi anlamda sıkıntı oluşturuyor. Vatandaş krediye başvuramıyor" dedi.

Konut satışlarında yaşanan düşüşe rağmen fiyatların stabil kaldığına dikkat çeken Canpolat, "Konut fiyatlarında artış olmuyor ama düşme de olmuyor. Yani stabil, olduğu yerde sayıyor" diye konuştu.

"Ukrayna ve Rus uyruklu vatandaşlarda bir tersine göç başladı"

Canpolat yabancılara satışlarla ilgili de ciddi sıkıntı yaşadıklarını ifade etti. Akkuyu Nükleer Santrali'nin başlamasıyla orada çalışan Rus personelin Mersin'e gelmesinin, Ukrayna-Rusya Savaşı'ndan etkilenen Ukraynalı vatandaşların da genellikle Antalya ve Mersin'e göç etmesinin konut hareketi yaşattığını ifade eden Canpolat, şimdilerde bu durumun tersine döndüğünü kaydetti. Bunda hükümetin yaklaşık 5-6 ay önce aldığı kararın etkili olduğunu vurgulayan Canpolat, şöyle konuştu: "Yabancıların ikamet edilebilmeleri için almaları gereken mülkün rakamı 75 bin dolardı. Bunu hükümetimiz 200 bin dolara çıkarttı. Vatandaşlık alabilmeleri için 200 bin dolar olan rakamı da 400 bin dolara çıkarttı. Rakamlar yükselince bu sefer yabancılar da özellikle Ukrayna ve Rus uyruklu vatandaşlarda bir tersine göç başladı. Çünkü çok daha uygun rakamlara başka Avrupa ülkelerinde, Kıbrıs'ta yatırım yapma imkanları var. O anlamıyla buradaki mevcut edinmiş oldukları konutları uygun fiyata, düşük fiyata satıp başka ülkelere yatırım yapmaya doğru yöneldiler."

Mezitli ile Anamur arasında devam eden projeler

Canpolat, konut satışlarında yaşanan düşüşün ileride daha sıkıntılı durumlar oluşturabileceğini söyledi. Mersin'de; Mezitli'den Anamur'a kadar müteahhitlerin birçok yatırım yaptığını, devam eden birçok inşaat bulunduğunun altını çizen Canpolat, şunları kaydetti: "Yabancı göçüne ve faiz oranlarının uygunluğuna göre o yatırımları, o inşaatları, o projeleri hayata geçirmişlerdi. Eğer böyle giderse birçok müteahhit arkadaşımız, orada zor duruma düşüp hatta iflasın eşiğine kadar da gelebilirler. Bizim hükümetimizden isteğimiz; özellikle bu yabancı satışlarda tabii ki belli bir oran olsun ama çok yüksek meblağlarda değil de normal meblağlarda rakamlar belirlensin. Bir de faiz oranları böyle devam ettiği müddetçe bizim hem Mersin'de hem Türkiye genelinde satış yapmamız söz konusu değil. Bu da ister istemez hem bizim sektörümüzde, hem inşaat sektörüyle bağlantılı diğer sektörlerde sıkıntı oluşturabilir. Önümüzdeki günlerde çok daha kötü ve çok daha içinden çıkılamayacak duruma düşürebilir."

Türkiye’nin ilk biyometrik kredi kartı kullanıma sunuldu

20 Mayıs 2024 at 13:14

Garanti BBVA, Türkiye’nin ilk biyometrik doğrulama özelliğine sahip kartı olan Bonus Platinum Biyometrik Kart’ı kullanıma sundu. Buna göre kart ile artık kullanıcılar ödemelerini parmak izi okutarak, hızlı, şifresiz ve güvenle gerçekleştirebiliyor, temassız ödemelerde limitlere takılmadan güvenli ödeme yapabiliyorlar.

“ÖDEMELER DÜNYASINDA HER ZAMAN DÖNÜŞÜME ÖNCÜLÜK EDİYORUZ”

Konuyla ilgili görüşlerini paylaşan Garanti BBVA Genel Müdür Yardımcısı ve Garanti BBVA Ödeme Sistemleri (GÖSAŞ) Yönetim Kurulu Üyesi Murat Çağrı Süzer “Ülkemiz ödeme sistemleri alanında dünyanın en ileri teknolojilerini sunmakta. Biz de Türkiye’nin en büyük ödeme platformlarını yıllardır keyifle müşterilerimizle buluşturuyoruz. Sunduğumuz inovatif ürün ve hizmetlerle müşterilerimizin hayatını kolaylaştırmak her zaman en büyük önceliğimiz. 2010 yılında yine ilk kez Garanti BBVA’nın sunduğu temassız ödeme teknolojisi, pandemi ile birlikte giderek bir alışkanlığa dönüştü ve ilk tercih oldu. Ancak bugün Türkiye’de ayda ortalama 146 milyon kart işlemi halen şifre girilerek gerçekleşiyor.

Ödemeler dünyasında her zaman dönüşüme öncülük eden, inovasyonu odağına alan ve kullanıcılarını sayısız yenilikle tanıştıran Garanti BBVA Ödeme Sistemleri olarak Bonus Biyometrik kart ile müşterilerimizi yepyeni bir teknolojiyle buluşturuyoruz. Artık ülkemizde alışverişlerde şifre yerine parmak iziyle ödeme dönemi başlıyor. Bonus Platinum Biyometrik Kart ile müşterilerimiz artık ödemelerini parmak izi okutarak, şifresiz, hızlıca ve güvenle gerçekleştirebilecek. Müşterilerimizi aynı zamanda PIN girme ya da hatırlama, temassız limit belirleme zahmetinden de kurtararak, işlemlerini hızlı bir şekilde gerçekleştirmelerini de sağlamış oluyoruz. Bugün dünyada biyometrik bilgiler kişisel güvenliğin en yüksek doğrulama yöntemi kabul edilirken, biz de bu teknolojiyi Garanti BBVA kredi kartlarıyla müşterilerimize sunmaktan, yepyeni bir deneyimle hayatlarına değer yaratmaktan dolayı son derece mutluyuz. Teknolojimiz ve inovasyon kültürümüzle her zaman önde olmaya, müşterilerimiz ve sektörümüz için yenilikçi çözümler üretmeye devam edeceğiz.” dedi.

THY'nin 2033 hedefi 171 milyon yolcu

20 Mayıs 2024 at 12:08

Bugün kuruluşunun 91'inci yıl dönümünü kutlayan THY, 20 Mayıs 1933'te Milli Savunma Bakanlığı'na bağlı "Devlet Hava Yolları İşletmesi" olarak kuruldu. Kurulduğunda şirketin personel sayısı, 7 pilot, 8 makinist, 8 memur ve 1 telsizci olmak üzere toplam 24 kişiden oluşuyordu. Havayolu şirketinin o zamanki filosunda 2 adet 5 koltuklu King Bird, 2 adet 4 koltuklu Junkers F-13 ve 1 adet 10 koltuklu ATH-9 yer alıyor. Yeni uçak alımlarıyla 1936'da uçak sayısı 8'e, koltuk sayısı 64'e ulaştı. Devlet Hava Yolları İşletmesi, 1938'de Devlet Hava Yolları Umum Müdürlüğü adını alarak Ulaştırma Bakanlığı'na bağlandı.

THY ADINI 1953 YILINDA ALDI

THY'nin ilk yurt dışı seferi Ankara-İstanbul-Atina uçuşuyla 1947'de gerçekleştirirken, 1951 yılında Lefkoşa, Beyrut ve Kahire'ye uçuşlara başladı. Devlet Hava Yolları Umum Müdürlüğü, 6623 sayılı kanunla değiştirilerek 1953 yılında Türk Hava Yolları ismini aldı. Havayolu şirketi Atlantik Okyanusu'nu aşan ilk uçuşu 1961'de gerçekleşti. 1964'te Brüksel, Münih ve Tel Aviv, 1965'te Amsterdam, Belgrad ve Tebriz, 1967'de Zürih, Budapeşte ve Cenevre, 1969'da Köln,1971'de Düsseldorf ve Stuttgart, 1972'de Hannover ve Hamburg, 1973'te Kopenhag, Berlin ve Nürnberg seferlerini icra etmeye başladı. Şirket, 1983'te 50'nci yıl dönümüne ulaştığında 3 kıtada 4 bin 37 koltuk kapasiteli 30 uçakla 30 bin ton kargo ve 2,5 milyon yolcu taşıyordu. THY, 1985'te 4 adet Airbus A310'un filoya katılmasıyla Uzakdoğu ve okyanus aşırı seferlere başladı. 1994'te Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'na bağlanan şirket, iktisadi devlet teşekkülü statüsüne geçti.

GÜNLÜK ORTALAMA 249 BİNİN ÜZERİNDE YOLCU TAŞINIYOR

Kuruluşunun 91’inci yılında Türk Hava Yolları, günlük ortalama 249 binin üzerinde yolcu taşıyor. Uçuşlarda her gün ortalama 2 bin 194 pilot ve 5 bin 466 kabin memuru görev alıyor. THY uçakları günlük ortalama 249 binin üzerinde yolcu ve ortalama 4 bin 761 ton kargo taşıyor. Şirket, stratejik planı kapsamında 2033'te uçak sayısını 813'e yükselterek, yıllık 171 milyon yolcu taşımayı hedefliyor. 2024 yılı itibariyle filosunda 455 uçak bulunan THY'de 31 Aralık 2023 tarihi itibariyle pilot ve pilot adayı sayısı 6 bin 755, kabin memuru sayısı 14 bin 891, uçak bakım teknisyeni sayısı 57, yurtdışı personel sayısı 3 bin 463, yurt dışı personel sayısı 7 bin 912 olmak üzere 33 bin 138 kişi çalışıyor.

BOLAT: 100’ÜNCÜ YILDA BÜYÜK HEDEFLER BELİRLEDİK

Kuruluş yıl dönümü ile ilgili bir açıklama yapan Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Prof. Dr. Ahmet Bolat, "91 yıl önce Devlet Hava Yolları İşletmesi olarak 5 uçaklık bir filo ile gökyüzü ile buluşan Ortaklığımız, bugün dünyanın en fazla ülkesine uçan havayolu ûnvanına sahip olarak; 450’yi aşkın uçaklık filosu ile, kıtaları, ülkeleri ve kültürleri birbirine bağlıyor. Bu başarılarla dolu hikâyenin kahramanları ise Ortaklığımızı ülkemizin gururu yapan, 91 yıl boyunca her koşulda, elinden gelen tüm çabayla çalışan Türk Hava Yolları ailesi. Son 20 yıl zarfında küresel bir oyuncu haline gelen, sergilediği başarılı performansla ülke ekonomisi ve istihdamına önemli katkılar sağlayan Ortaklığımızın, 2033 yılında kutlayacağımız 100’üncü kuruluş yıldönümü için büyük hedefler belirledik. Bayrak taşıyıcı olarak, eşsiz uçuş ağımız, modern filomuz ve güçlü finansal performansımızla milletimizi göklerde temsil görevimize şevkle devam ediyor, ülkemize ve sektörümüze olan katkımızı katlayacak stratejiler geliştiriyoruz. İnanıyoruz ki, Türk Hava Yolları ailesi olarak birbirimize ve markamıza inandığımız zaman yapamayacağımız bir şey, ulaşamayacağımız hiçbir hedef yok" dedi.

Karayolları 100. yıl kütüphanesi açıldı

20 Mayıs 2024 at 11:59

Bakan Uraloğlu, Medeniyetin kitapla, okumakla, ilimle, irfanla, hikmet ve tefekkürle kıvamını bulduğunu belirterek, “Hayata geçirilen bu güzide kütüphane projesi muhafaza edilen kurum arşivinin yanı sıra çeşitli inşaat firmalarının ve karayolcu arkadaşlarımızın kitap, belge ve çeşitli doküman bağışlarıyla 14 binden fazla kaynağın yer aldığı zengin bir kütüphaneye kavuştuk.” dedi. Bakan Uraloğlu, ‘Karayollarının Asırlık Yol Çizgileri’ kitabının da Karayolları Genel Müdürlüğünün katkıları ile hazırlandığını belirterek, Osmanlı döneminde yollarla ilgili düzenlemelerden 2021 yılına kadar olan sürecin kitapta ayrıntılı olarak yer aldığını açıkladı.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Karayolları Genel Müdürlüğü’nün, Türkiye Yüzyılı’na yakışacak bir vizyonla hayata geçirdiği “Karayolları 100. Yıl Kütüphanesi’nin” açılışı ile Karayolları Genel Müdürlüğü ve Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası (İNTES) işbirliğiyle hazırlanan “Karayolları’nın Asırlık Yol Çizgileri Kitabı’nın” tanıtım töreninde konuştu.

“MEDENİYETİMİZ KİTAPLA, DEFTERLE, KALEMLE KIVAMINI BULMUŞTUR.”

Bakan Uraloğlu, “Bizler, Hazreti Ali’nin (r.a) “Bana bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum” ve Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed’in (S.A.V) “İlim Çin’de de ola gidip alınız” sözleriyle yoğrulmuş bir milletin mensuplarıyız. Medeniyetimizin temeli kültürdür. Ve medeniyetimiz kitapla, defterle, kalemle, okumakla, ilimle, irfanla, hikmet ve tefekkürle kıvamını bulmuştur. Ecdadımız duvarları kitaplarla dolu bir kütüphaneyi en kıymetli hazinelerden daha üstün tutmuştur. Çünkü kütüphaneler bizim köklerimizi, biriktirdiklerimizi, bildiklerimizi, öğrendiklerimizi gelecek nesillere aktaran en önemli araçlarımızdır. Milletlerin ilerlemesini, gelişmesini, kalkınmasını sağlayan en önemli unsurların başında, zengin kütüphanelerin gelmesi de bu nedenledir.” diye konuştu.

“ÜLKEMİZİN TOPYEKUN GELİŞMESİ İÇİN OKUMALIYIZ, OKUTMALIYIZ”

Günün hafızasını, gelecek kuşaklara aktarmak için kütüphaneleri muhafaza etmenin, onları daha da zenginleştirerek modern imkânlarla donatmanın önemine değinen Uraloğlu, “Ülkemizin topyekun gelişmesi için de okumalıyız, okutmalıyız. Ve bizler de geçmişimizi kitaplardan öğrenmeli, geleceğimizi kitapların, bilimin ışığında inşa etmeliyiz. Bu bakımdan Karayolları Genel Müdürlüğümüz tarafından hayata geçirilen bu güzide kütüphane projesi de çok yerinde ve kıymetli bir adımdır. Genel Müdürlüğümüzce muhafaza edilen kurum arşivinin yanı sıra çeşitli inşaat firmalarının ve Karayolcu arkadaşlarımızın kitap, belge ve çeşitli doküman bağışlarıyla 14 binden fazla kaynağın yer aldığı zengin bir kütüphaneye kavuştuk.” dedi.

Karayollarının hali hazırda çok zengin bir arşivi olduğunun altını çizen Bakan Uraloğlu, “2021 yılında, Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası tarafından derlenen ‘Karayollarının Asırlık Yol Çizgileri’ kitabının hazırlanması için Genel Müdürlüğümüz arşivini açarak, bilgi, belge ve görsel paylaşımıyla büyük destek sağlamıştır. 700 sayfa ve 5 ana bölümden oluşan söz konusu kitabımız; Yolların medeniyetlerin gelişimine katkısından, Osmanlı döneminde yollarla ilgili yapılan düzenlemelere, Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyetin ilk yıllarından, Karayolları Genel Müdürlüğünün kuruluşundan 2000 yılına kadar uzanan 50 yıllık döneme, Son 22 yılda Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde hayata geçirdiğimiz mega karayolu projelerine kadar çok kapsamlı bir çalışmadır. Kitapta ayrıca, önceki yıllarda görev yapmış Ulaştırma Bakanlarımız, Karayolları Genel Müdürlerimiz ve sektör temsilcileri ile yapılan röportajlara da yer verilerek adeta tarihi kaynak niteliği taşıyan bir esere de dönüştürülmüştür.” şeklinde konuştu.

Kıymetli eserin hazırlanmasında emeği geçen Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası Başkanı Celal Koloğlu’na ve İNTES yönetimine teşekkür eden Bakan Uraloğlu, sözlerini şöyle sürdürdü;

“Bu vesileyle de bu kıymetli eserin hazırlanmasında emeği geçen Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası Başkanı Sayın Celal Koloğlu’na ve İNTES yönetimine başta olmak üzere herkese bir kez daha teşekkür ediyorum. Ayrıca inanıyorum ki kütüphanemiz çalışma arkadaşlarımızın kendilerini geliştirmelerine ve daha geniş ufuklara sahip olmalarına vesile olacaktır. Sizlerle birlikte daha büyük bir heyecan ve kararlılıkla milletimizin özlemle beklediği, ülkemizi geleceğe taşıyacak nice dev projelere imza atacağız. Türkiye sevdasıyla, akıllı, çevreci ve bütünsel kalkınmaya katkı sağlayacak politikalar çerçevesinde yatırım faaliyetlerimizi daha da arttıracağız. Bu düşüncelerle çalışmalarını genel müdürlüğüm döneminde başlattığım Karayolları 100. Yıl Kütüphanesi’nin Türkiye Yüzyılı’nda hayata geçmesinde emeği olan Karayolları Genel Müdürlüğü’müz ve tüm arkadaşlarımızı tebrik ediyor, Kütüphanemizin başta karayolu camiası olmak üzere tüm ülkemiz adına hayırlara vesile olmasını diliyorum.”

Bakan Uraloğlu konuşmasında ayrıca helikopter kazası sonucu hayatını kaybeden İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’ye Allah’tan rahmet, İran halkına başsağlığı dileklerini iletti. Uraloğlu, açılış kurdelesinin kesimin ardından kütüphaneyi gezdi.

Son dakika...Kirada yüzde 25 sınırı devam edecek mi? Milyonları ilgilendiren soruya Bakan Şimşek'ten cevap geldi

20 Mayıs 2024 at 11:11

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek açıklamasında şu ifadeleri kullandı: "Program gerçekten çalışıyor. Ekonomide yeniden dengelenme sürecine girdik. İç talebin aşırı artışı nedeniyle bir takım makroekonomik dengesizlikler ortaya çıkmıştı, iç talepte bir yumuşama var. Net ihracatın etkisi ekonomide olumluya dönmeye başladı. Büyümede kompozisyon değişiyor. Büyümede dengelenme var. Bu da ortaya çıkan dengesizlikleri gideriyor.

İran Cumhurbaşkanı Reisi'nin öldüğü helikopterin enkazını Akıncı İHA buldu!

‘ÇOK CİDDİ İYİLEŞME VAR’

En önemli dengesizliklerden bir tanesi cari açık. Geçen sene mayıs ayında 57 milyar dolar civarındaydı. Bu sene mayıs ayı itibarıyla 30 milyar doların altına inmiş olacak. Çok ciddi bir iyileşme var. Türkiye’nin dış açığında yarı yarıya düşüş var.

Türkiye’nin risk primi geçen sene mayıs ayında 700 baz puanın üzerindeydi. Bugün 270’in altına düştü. Bu dönemde gelişmekte olan ülkelere göre muazzam bir performans göstermişiz. Sadece risk primimiz düşmemiş bize benzer ülkelere oranla çok daha hızlı düşmüş.

Reisi'nin ölümü dünyada manşet! İsrail basınında gözden kaçmayan başlıklar

1.5 ayda o kadar ciddi bir fon akışı, TL lehine portföy değişikliği var ki, Merkez Bankası’nın swap hariç rezerv pozisyon neredeyse 49 milyar dolarlık bir iyileşme gösterdi. Belirsizlikler azaldıkça Türkiye’ye rağbet artıyor.

KREDİ DERECELENDİRME KURULUŞLARININ NOT ARTIŞI HAKKINDA

12 yıl sonra Fitch Türkiye’nin kredi notunu artırdı. S&P, 11 yıl sonra artırdı. Artırmakla kalmadılar görünümümüz pozitif, program çalışmaya devam ederse biz notu tekrar artıracağız şeklinde pozitif görünümde duruyorlar.

OVP’DE BİR REVİZE TARİHİ BELLİ Mİ?

Bu sene bütçede harcama disiplini, yatırımların daha verimli alanlara yönlendirilmesi, doğrudan doğruya bazı cari harcamaların kesintiye uğratılması bütün bunlar mali disiplini güçlendirirken, dezenflasyona destek veriyor. Geçen yıl ekim ayına gidin. O dönemde göre enflasyon beklentilerinde muazzam iyileşme var Önümüzdeki 12 ayda enflasyonun düşüşü öngörülüyor. Yüzde 33 civarına indi. 24 aylık yüzde 22 civarına kadar indi. Kamu tasarruf paketi açıkladık. Güçlü bir şekilde uygulayacağız. Türkiye’nin rekabet gücünü artıracak yapısal reformları hızlandıracağız. İki kanaldan para politikasına enflasyonu düşürmek için destek vereceğiz. 1- bütçe disiplini üzerinden destek vereceğiz 2- reformları hızlandırarak verimlilik artışı üzerinden destek vereceğiz. Aslında biz programı güçlendirmeye başladık. Tasarruf paketini açıklamamız bunun bir ayağı, önümüzdeki dönemde ilave adımlar atacağız. Bunların bir kısmı kamu maliyesi ayağında olacak bir kısmı yapısal dönüşüm ayağında.

OVP’NİN TEMEL HEDEFİ ENFLASYONLA MÜCADELE, BAZI ELEŞTİRİLER YAPILIYOR. ‘MEREZ BANKASI TARAFINDA GEREKLİ ADIMLAR ATILIRKEN, MALİYE POLİTİKASI GERİDEN GELİYOR’ ELEŞTİRİLERİ VAR, BUNA NE DERSİNİZ?

Her zaman eleştiriler olacak saygılıyız. Geçen sene Çok büyük bir deprem felaketi yaşadık. Yaraları sarmayı önceliklendirdik. Geçen sene deprem harcamaları hariç bütçe açığının milli gelire oranı yüzde 1.6. Deprem hariç bütçede ciddi bir disiplin var. Deprem nedeniyle tabi ki açık büyümüş.

Maliye politikası ayağına biz güçlü destek vermiş olacağız. En önemli konulardan bir tanesi şu: Tasarruf paketinde biz ne dedik? Yatırımları arzı artıracak, rekabet gücünü artıracak alanlara aktaracağız dedik. Yani yatırımlarda yüzde 15 kesintiye gidiyoruz dedik. Burada tarımsal sulamayı, arazi toplulaştırmasını, gıda arzında lojistiğe yatırımı önceliklendireceğiz dedik. Biz burada enerjide verimliliği, yeşil dönüşümü, dijital dönüşümü önceliklendireceğiz dedik. Bunların hepsi verimlilik artışı için önemli konular.

Türkiye altyapıya çok büyük yatırım yaptı. Ama önümüzdeki dönemde önceliğimiz önemli sanayi üstlerini, üretim üstlerini alıp limanlara bağlamamız. Biz bunu önceliklendireceğiz. Bu program hem niteliği itibarıyla güçlü bir program hem de sonuçları itibarıyla. Onun için maliye politikası gereken desteği vermiyor demek deprem konusunda gereken hassasiyeti göstermeyin ile eş değer anlamına geliyor. Bu yorumlara saygılıyız. Herkes istediği yorumları yapar. Yorumların haklı olup olmadığını zaman gösterecek. Enflasyon düştükçe bu tür değerlendirmeler yerini daha makul analizlere bırakır diye düşünüyorum.

ENFLASYON ARTIŞININ DEVAM ETMESİNİN NEDENİ NE?

Öncelikle geçen sene başlangıç noktası bir dezenflasyon programı için elverişli değildi. Şubatta deprem oluyor enkazın temizlenmesi yazı buluyor. İnşaat malzemeleri fiyatları, işçilik gibi konular geçen sene yaz aylarında muazzam bir artışa geçtik. Bu sene baz etkisi nedeniyle öyle bir şey öngörmüyoruz.

Geçen sene büyük bir bütçe açığı ile karşı karşıyaydık. Tedbir almasaydık o kadar büyüktü ki bankacılık sektörünün bunu içeriden finanse etmesinde zorlanabilirdik. Reel sektöre kaynak akışı durmasın, bütün kaynaklar Hazine’ye verilmesin noktasına gelmeyelim diye geçen sene tedbir aldık. KDV’yi artırdık, akaryakıtta ÖTV’yi artırdık. Neden? Deprem yaralarını sarmak için. Bunlar bu sene yapılmayacak. Gelir politikaları geçen sene daha gevşekti bu sene daha destekleyici hale gelecek. Kur 2021’de 18’e kadar çıkıyor. 2023’ün ilk çeyreğinin sonuna kadar aynı yerde kalıyor. O dönemde ciddi enflasyon var. Kuru serbest bırakınca kur üzerinden de enflasyonist baskı oluştu.

Deprem, kur etkisi, vergi etkisi, beklenti kanalı üzerinden bütün bunları düşündüğümüz zaman son 1 yılda enflasyon ciddi bir şekilde yükselişe geçti. Bu sene o faktörlerin hiçbirisi yok. Biz piyasadan döviz almasak lira belki 20’li rakamlara kadar, 30’un altına düşerdi. Son 1.5 ay içerisinde Merkez Banka’mız döviz biriktirmeseydi. Büyük ihtimalle liranın bırakın değer kaybetmesini nominal değer kazanacaktır.

‘BU SENE VERGİ ARTIŞI OLMAYACAK’

Biz bir takım istisna ve muafiyetler hariç KDV’de artış öngörmüyoruz dedik. Bu sene geçen sene gibi vergi artışı olmayacak. 12 aylık enflasyon beklentisi 33 civarına indi. 24 aylıkta yüzde 22 civarına indi. Enflasyon beklentilerinde eskisi kadar kötüleşme yok, iyileşme var.

‘ENFLASYONUN DÜŞMEMESİ MÜMKÜN DEĞİL’

Merkez Bankası mayıs ayında enflasyon zirveyi bulacak dedi. Yüzde 75-76 civarında zirveye çıkacak. Ondan sonra hızlı bir düşüşe geçecek. Yıl sonu hedefimiz yüzde 38. Yaz aylarında sadece baz etkisiyle değil, sadece kur destekleyici olduğu için değil. Sadece şartlar daha elverişli olduğu için değil, para politikası, maliye politikası daha sıkı olduğu için, gelirler politikası daha sıkı olacağı için üç politika sıkılaşırken enflasyonun düşmemesi mümkün değil.

‘ENFLASYONU DÜŞÜRENE KADAR BİZE DURMAK YOK’

Bir sonraki sene tek haneye düşürmek için ne gerekiyorsa geri adım atmayacağız. Biz bu enflasyonu düşürene kadar bize durmak yok. Enflasyonu düşürürsek fonlama maliyetleri düşer, yatırımları teşvik etmiş oluruz, öngörülebilirliği artırmış oluruz. Enflasyon düştükçe bu ülke daha yüksek sürdürülebilir büyüme patikasına girecek. Son 12 aydır enflasyon yükselişte ama sebeplerini açıkladım. 3 Haziran’da açıklanacak olan enflasyon son 12 ayın enflasyonunu gösteriyor. Biz geleceğe bakıyoruz. Önümüzdeki 12 ay için enflasyon 30’nu altına düşecek.

KİRA ARTIŞINA YÜZDE 25 SINIRI DEVAM EDECEK Mİ?

Devam etmesi için ben bir sebep görmüyorum. Etmemesi gerektiğini düşünüyorum. Devam etmesi yönünde yapılan bir çalışma yok. Zaten bir süreliğine o düzenleme yapılmıştı. Çok büyük ihtimalle devam etmez diye düşünüyorum. Piyasada fiyatlara müdahale edilmemesi gerektiğine inanıyorum. Bizim müdahaleler şu çerçevede olacak: Piyasaya biz yol haritası vereceğiz. 3 yıllık enflasyon hedefi veriyoruz, 3 yıllık maliye politikası patikası veriyoruz bu piyasayı yönlendirme açısından önemli. Biz bu çerçevede her şeyi tabi ki piyasaya bırakamayız, ürünlerin fiyatlamalarına doğrudan doğruya müdahale ile bir yere varamayız. Biz oturacağız, büyümenin kompozisyonunu dengeleyeceğiz, üretimi artıracak politikalar devreye sokacağız.

SEÇİMDEN ÖNCE KUR 40 TL OLACAK DENİLDİ, BUNA NE DERSİNİZ?

Seçim sürecinde ciddi algı çabaları olduğuna dair bir sürü söylem ve eylem var. Vatandaşımızı dövize yönlendirenler oldu. Şunu net bir şekilde söyledik: Dedim ki biz vatandaşın portföy tercihlerine saygılıyız. Bilgilendirmek de hakkımız var. Bir kesim vatandaşı yanlış yönlendirdi. Biz şunu söyledik: Türkiye’nin dövize ihtiyacı azalıyor. Geçen sene mayıs ayında cari açık 57 milyar dolardı, bu sene mayıs ayında 30 milyar doların altına düşecek. Türkiye’nin dış açığı azalıyor, döviz ihtiyacı azalıyor. Bunu gittiğim yerlerde söyledim.

Türkiye’de kaynağa erişimde sorun yok. Bizim ödediğimizden çok daha fazla Türkiye’ye kaynak girişi var. Döviz bolluğu var. Üçüncü olarak şunu söyledim. Geçen sene – reel faiz vardı. Uzun süre negatif reel faiz vardı, bugün öyle bir şey yok. Lira destekleniyor, Türkiye’ye fon akışı güçlü, döviz ihtiyacı azalıyor. Peki bu durumda niye lira değer kaybetsin? Bir sürü kesim vatandaşı yanlış yönlendirdi. 1 Nisan’dan bu yana Türkiye’deki gerçek ve tüzel kişiler 12 milyar doları satıp TL aldılar. Vatandaşımızı yanlış yönlendirmek doğru değildir. Başlangıçta Türkiye’ye gelen kaynak kısa vadeliydi, şimdi giderek vadeyi uzatıyorlar. Orta ve uzun vadeli tahvil almaya başladılar. Bizim bankalarımız artık sermaye benzeri uzun vadeli kaynağa erişmeye başladılar. Bu ne demek kaynağın niteliği iyileşiyor.

Biz enflasyonu 30’lu rakamlara, gelecek sene 10’lu rakamlara düşürdüğümüzde küresel yatırımlarda artış olacak. Türkiye büyük bir ülke. Yeter ki güçlü bir hikayesi olsun. Biz bunu temin edecek, öngörülebilirliği artıracak güçlü bir program uyguluyoruz.

‘MERKEZ BANKASI REZERVLERİNDE EŞİ BENZERİ GÖRÜLMEMİŞ HIZDA İYİLEŞME VAR’

Merkez Bankası’nın günlük bilançosu var. 1 Nisan ile 16 Nisan arasında Merkez Bankası’nın rezerv pozisyonundaki iyileşme neredeyse 49 milyar dolar. Tarihte eşi benzeri görülmemiş hızda bir iyileşme var.

‘ENFLASYONUN DÜŞECEĞİNE PİYASALAR İNANMAYA BAŞLADI’

Çok net bir şekilde bizim vatandaşımızın da şirketlerimizin de yabancı yatırımcıların da TL’ye rağbeti arttı. Türkiye’nin enflasyonu düşüreceğine piyasalar inanmaya başladı. Biz rehavete kapılmayacağız. Programı güçlü bir şekilde uygulamaya, Türkiye’deki dengesizlikleri gidermeye devam edeceğiz.

BİR KUR HEDEFİ VAR MI?

Bizim bir kur hedefimiz yok. Kur önemli bir fiyattır ekonomide. Giderek piyasa mekanizmasının efektif bir şekilde çalışacağı, herşeyin piyasada belirlendiği bir döneme evriliyoruz. Şu anda kura herhangi bir müdahale yok. Merkez Banka’mız döviz rezervlerini güçlendiriyor.

‘İHRACATÇILARIMIZ TEDİRGİN OLMASIN’

İhracatçılarımız tedirgin olmasınlar, biz her türlü desteği vermeye devam edeceğiz. Aşırı bir değerlenmeyi de öngörmüyoruz. Bütün aşırılıklar risklidir. Burada ihracatçımıza seslenmek istiyorum. Verimlilik artışı, rekabet gücü artışı için, finansmana erişim anlamında üzerimize ne düşüyorsa biz onların yanındayız.

VERGİLERİN DAHA BÜYÜK ŞİRKETLERDEN YÜKSEK GELİRLİ OLANLARDAN ALINMADIĞINA YÖNELİK YORUMLAR VAR, BUNUN DOĞRULUK PAYI VAR MI?

Eleştirilecek çok husus var. Ona da saygılıyız. Mükemmelliyetçilik anlayışı ile her şey irdelenecekse konuşacak çok şey var ama ilerlemeyi de görmemiz lazım. Mükemmelliyetçilik ilerlemenin önündeki en büyük engeldir. Asgari ücreti vergi dışı kim bıraktı? Şu anda sıfır vergi var. Asgari ücrete kadar olan bütün ücretlerde sıfır gelir vergisi var. Bunu AK Parti hükümetleri yaptı.

En düşük gelir vergisini düşürdük. En yüksek vergi dilimi eskiden yüzde 35’ti bunu 40’a AK Parti hükümetleri çıkarttı.

Geçen sene kurumlar vergisini yüzde 20’den yüzde 25’e çıkarttık. Finans sektörüne kurumlar vergisini yüzde 30’a çıkarttık. Vergide adaleti sağlamak için ciddi çaba içerisindeyiz.

NOT ARTIŞLARININ DEVAMI GELİR Mİ?

Programı bu çerçevede devam ettirirseniz biz önümüzdeki 6 ay-12 ay içerisinde kredi notunu tekrar artıracağız demek. Çok büyük ihtimalle kredi notu yükseliş trendine devam edecek.

GRİ LİSTEDEN ÇIKACAK MIYIZ?

OECD toplantı yaptılar. Türkiye gri listeden çıkmak için bir eylem planı hazırladık. Şubat ayında dediler ki Türkiye bu eylem planını başarıyla uygulamıştır. Yerinde denetim yaparak Türkiye’den çıkış sürecini başlatabiliriz dediler. Bu karar alındı. Mayıs ayının başında buraya kapsamlı geniş bir heyet geldi. Ben de heyetle bir araya geldim.

Kara para aklama ile terörizmin finansmanı ile güçlü bir şekilde mücadeleye devam edeceğiz. Her halükarda bu listeden çıkarız."

YD-ÜFE yıllık yüzde 65,53 arttı

20 Mayıs 2024 at 10:57

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) , Nisan ayı Yurt Dışı Üretici Fiyat Endeksi’ni açıkladı. Buna göre, YD-ÜFE 2024 yılı Nisan ayında bir önceki aya göre yüzde 1,37 artış, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 13,64 artış, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 65,53 artış ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 57,10 artış gösterdi.

YD-ÜFE İMALAT ÜRÜNLERİNDE YILLIK YÜZDE 65,46 ARTTI

Sanayinin iki sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 69,45 artış, imalatta yüzde 65,46 artış olarak gerçekleşti.

Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara mallarında yüzde 58,07 artış, dayanıklı tüketim mallarında yüzde 70,12 artış, dayanıksız tüketim mallarında yüzde 70,03 artış, enerjide yüzde 74,24 artış, sermaye mallarında yüzde 72,01 artış olarak gerçekleşti.

YD-ÜFE İMALAT ÜRÜNLERİNDE AYLIK YÜZDE 1,33 ARTTI

Sanayinin iki sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 3,57 artış, imalatta yüzde 1,33 artış olarak gerçekleşti.

Ana sanayi gruplarının aylık değişimleri; ara mallarında yüzde 1,65 artış, dayanıklı tüketim mallarında yüzde 0,59 artış, dayanıksız tüketim mallarında yüzde 0,90 artış, enerjide yüzde 2,68 artış, sermaye mallarında yüzde 1,40 artış olarak gerçekleşti.

Bakan Yumaklı açıkladı: Bal üreticilerine yeni destek

20 Mayıs 2024 at 10:51

Yeryüzünde yaşamın devamlılığının sağlanmasında önemli bir rol üstlenen arıların önemine dikkati çekmek amacıyla 20 Mayıs her yıl Birleşmiş Milletler kararı ile ‘Dünya Arı Günü’ olarak kutlanıyor. Bu çerçevede Bakan Yumaklı da Dünya Arı Günü dolayısıyla açıklamalarda bulundu.

Türkiye’nin bal üretiminde dünyada 2’nci olduğunun altını çizen Bakan Yumaklı, 2003’ten itibaren arıcıların desteklerden faydalandığını aktardı.

“2002’de 74 bin ton olan bal üretimimiz 2023’te 115 bin tona çıktı”

Sektöre 2023’e kadar 1,6 milyar lira destek sağlandığını vurgulayan Yumaklı, “Verilen desteklerin de etkisi ile arılı kovan, bal üretimi ve arıcılık işletme sayısında büyük artışlar kaydedildi. 2002’de 74 bin ton olan bal üretimimiz 2023’te 115 bin tona çıktı. Söz konusu zamanda arılı kovan sayımızı da 4,1 milyondan 9,2 milyona çıkarttık. Amacımız kovan sayılarını artmasının yanında kovan başına alınan balın veriminin ve kalitesinin de artmasını sağlamak” diye konuştu.

Bakan Yumaklı, bakanlık olarak çalışmalarını 5 ana eksende sürdürdüklerini belirterek, “Bunlar; verimlilik, kalite, sürdürülebilirlik, kayıtlılık ve sektöre yatırım. Arıcılıkta da bu 5 ana eksen etrafında adımlar atacağız. Bu kapsamda yeni destekleme modelimizde gezginci arıcılar ile genç ve kadın üreticilerimize kovan başına ilave destekler verilecek” dedi.

Bakanlıktan arıcılık eylem planı

İklim değişikliğinin bal arıları üzerinde etkilerine yönelik ulusal ve uluslararası düzeyde çalışmaların sürdüğünü belirten Yumaklı, şunları kaydetti: “İklim değişikliğinin arılar üzerindeki etkilerinin bertaraf edilmesi amacıyla Arıcılık Eylem Planı’nın hayata geçirilmesi için çalışmalara başladık. Bunu ilgili kamu kuruluşları, üniversiteler ve özel sektör temsilcilerinin bir araya gelerek yapacağız. Bölgesel ırk ve ekotipler ile yapılan arıcılığın geliştirilmesi, bitki örtüsünün korunması, arıcılık yönetimi, hastalık ve zararlılarla mücadele gibi konuları kapsayacak eylem planıyla iklim değişikliğinden kaynaklanan olumsuzlukların arılar üzerindeki etkisinin en aza indirilmesini amaçlayacağız.”

Rekabet Kurumu Google'a soruşturma başlatmıştı: Tarih belli oldu

20 Mayıs 2024 at 10:11

Rekabet Kurumu tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Alphabet Inc., Google LLC, Google International LLC, Google Ireland Limited ve Google Reklamcılık ve Pazarlama Ltd. Şti.’den oluşan ekonomik bütünlüğün (GOOGLE) genel arama hizmetleri pazarındaki hâkim durumunu, arama motoru sonuç sayfasında sunmakta olduğu belirli özellikler vasıtası ile kötüye kullanmak suretiyle 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 6. maddesini ihlal edip etmediğinin tespitine yönelik olarak yürütülen soruşturmanın sözlü savunma aşamasına gelinmiştir. GOOGLE hakkındaki sözlü savunma toplantısı, 25 Haziran 2024 tarihinde saat 10.30’da Rekabet Kurumu merkez binasında yapılacaktır.

Soruşturma kapsamında; genel arama hizmetleri pazarında faaliyet gösteren GOOGLE’ın bu pazardaki gücüyle arama motoru sonuç sayfasında sunduğu “videolar”, “kullanıcılar bunu da sordu”, “çeviri kutucuğu”, “spor kutucuğu”, “hava durumu kutucuğu” gibi çeşitli arama özelliklerini içerik sağlayan internet sitelerinin aleyhine olacak şekilde ön plana çıkardığı ve bunun sonucunda arama motoru sonuç sayfasında internet sitelerinin daha alt sıralarda gösterilmelerine sebep olarak bu sitelerin trafik kaybetmelerine neden olduğu yönündeki iddialar incelenmiştir.

Söz almak üzere sözlü savunma toplantısına katılmak isteyen şikâyetçilerin ve üçüncü kişilerin, “Rekabet Kurulu Nezdinde Yapılan Sözlü Savunma Toplantıları Hakkında Tebliğ” uyarınca, toplantı konusu ile ilgili menfaat ilişkilerini ortaya koyan bilgi ve belgeleri içeren dilekçeleriyle 14 Haziran 2024 günü mesai saati sonuna kadar Rekabet Kurumuna başvurmaları gerekmektedir.

Sözlü savunma toplantısına dinleyici olarak katılmak isteyenler ise toplantıyı çevrim içi olarak takip edebileceklerdir. Bu amaçla Rekabet Kurumunun internet sitesindeki yönlendirmeler çerçevesinde katılım formunun toplantı saatinden en geç yarım saat öncesine kadar doldurulması gerekmektedir"

❌
❌