Türk Hava Yolları, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile imza altına aldığı anlaşma ile Taş Tepeler Projesi kazı çalışmalarına destek vermenin yanı sıra küresel tanıtım faaliyetleri kapsamında bölge turizmine katkı sağlayacak etkinlikler de gerçekleştirecek.

Sponsorluk anlaşmasında imzalar, Türkiye turizmini geliştirmek ve 10 milyon yolcuyu Türkiye'ye getirmek amacıyla 13 Mayıs'ta başlatılan Connect To Türkiye etkinliğinin davet yemeği öncesinde atıldı. Dünyanın birçok ülkesinden acentelerin İstanbul'da ağırlandığı program kapsamında Türkiye'nin tanıtımına yönelik el sanatları ve özel fotoğrafların olduğu Connect to Türkiye sergisi de açıldı.

Taş Tepeler anlaşmasına dair açıklamalarda da bulunan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, “2021’de bakanlığımız tarafından duyurulan ve aynı anda başlatılan Taş Tepeler Projesi, dünya üzerinde ilk yerleşik yaşam ve sosyal topluluk örneklerine ev sahipliği yapan Göbeklitepe, Karahantepe, Harbetsuvan ve Gürcütepe gibi 11 arkeolojik alanı içine almaktadır. İlk olarak Göbeklitepe’deki çalışmalarla gün yüzüne çıkarılmaya başlanan ve özellikle sanatsal üretimleri ve anıtsal yapılarıyla ayrıcalıklı bir yere sahip olan ilk yerleşik topluluklar bu proje kapsamında araştırılmaktadır. Bilim çevreleri tarafından takdir ve heyecanla takip edilen projemiz dünyada çok ciddi bir ilgi uyandırmıştır ve gün geçtikçe bu ilgi artarak sürmektedir. Karahantepe Projesi 2023 yılında 32 ülkeden 970 hakem görüşü ile dünyanın en başarılı 9 projesi arasında gösterilmiştir. Türk Hava Yolları böylesi küresel ölçekte bir projeye sponsor olmakla ülkemizin tanıtımına, kültürüne, turizmine katkı sağlamak adına bir kez daha büyük bir sorumluluk üstlenmiştir. Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Sayın Prof. Dr. Ahmet Bolat’ın şahsında emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi.

İmzalanan sponsorluk anlaşması ile ilgili açıklamalarda bulunan Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Prof. Dr. Ahmet Bolat ise "Ülkemizin millî bayrak taşıyıcı havayolu markası olarak ülkemize her alanda katkı sağlamaktan gurur duyuyoruz. Medeniyetin beşiği olarak bilinen ve bundan 12 bin yıl önce ilk yerleşim yerlerinin ve tarımın ortaya çıktığı uzak mesafeler arasında ticaretin başladığı Taş Tepeler bölgesi sadece Türkiye için değil dünya tarihi için de büyük önem arz ediyor. 12 yerleşim yerinden oluşan Taş Tepeler bölgesinde yürütülen kazı ve araştırma çalışmalarının önümüzdeki dönemde daha da hızlanacak ve bölgenin gelişimine büyük katkı sağlayacak. Türk Hava Yolları olarak Taş Tepeler Projesi’nin ana sponsoru, inşa edilecek Karşılama ve Araştırma Merkezlerinin de isim sponsoru olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Ülkemiz kültürüne, turizmine ve ekonomisine katkı sağlamaya ve Türkiye Yüzyılı vizyonunu gerçekleştirme yolunda adımlar atmaya devam edeceğiz” dedi.

Neolitik Çağ Araştırma Projesi (Göbeklitepe, Karahantepe, Çakmaktepe, Sayburç, Ayanlar, Sefertepe, Gürcütepe, Harbetsuvan, Yeni Mahalle, Kurt Tepesi, Mendik, Yoğunburç) farklı kazı alanlarından oluşmaktadır. Taş Tepeler Projesi ile dünyaya Anadolu’nun uygarlık temellerinin atıldığı yer olduğu vurgusu yapılacak. Ayrıca bu projede, yaklaşık 12 bin yıl önce Anadolu’daki toplulukların eriştikleri düzey ile dünya için ileri seviye bir esin kaynağı oluşturdukları anlatılmış olacak.

Kuşadası Limanı’na bu sabah dünyanın en büyük kruvaziyer gemilerinden biri olan Malta bayraklı Celebrity Ascent ve Bahama bayraklı Seabourn Quest yanaştı. İki gemi ilçeye büyük bölümü ABD’li olan toplam 3 bin 612 turist ve 1800 mürettebat getirdi. Gemiden inen yolcular, folklor gösterileri eşliğinde karşılandı. Turistlerin bir kısmı tur programı kapsamında Efes ve Meryem Ana turuna katılmak üzere otobüslerle ilçeden ayrıldı. Kalan turistler ise kent merkezinde gezip, kafe ve restoranlarda oturdu, alışveriş yaptı. Celebrity Ascent’in yıl boyunca Kuşadası’na birçok sefer düzenleyeceği bildirildi.

Belçika'nın başkenti Brüksel'de bulunan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, sosyal medya hesabından açıklamalarda bulundu.

Şimşek şunları söyledi: "Avrupa Birliği ile ilişkilerimizi yeniden canlandırıyoruz. Bu amaçla dün Brüksel'de önemli temaslarda bulunduk. Avrupa Birliği ev sahipliğindeki Ekonomik ve Mali Diyalog Toplantısı’nda Orta Vadeli Programımızı ve sonuçlarını anlattık.

Finansal Hizmetler, Finansal İstikrar ve Sermaye Piyasaları Birliğinden Sorumlu AB Komiseri Mairead McGuinness, Ekonomiden Sorumlu AB Komiseri Paolo Gentiloni ve İç Pazardan Sorumlu AB Komiseri Thierry Breton ile oldukça verimli toplantılar gerçekleştirdik.

Ayrıca Avrupa’nın önde gelen düşünce kuruluşlarından olan Bruegel’de düzenlenen toplantıda ekonomideki önceliklerimizi ve Türkiye-AB ilişkileriyle ilgili vizyonumuzu paylaştık."

ABD Çalışma Bakanlığı verilerine göre, tüketici fiyatları Nisan ayında geçen yılın aynı ayına göre %3,4 arttı. Piyasa beklentisi de bir önceki ay %3,5 olan enflasyon artış hızının %3,4'e gerileyeceği yönündeydi.

Aylık bazda ise tüketici fiyatları beklentilerinin altında %0,3 olarak açıklandı. Piyasalar bir önceki ay %0,4 olan artışın yine aynı seviyede geleceği şeklinde oluşmuştu.

Gıda ve enerji hariç tutularak hesaplanan çekirdek enflasyon aylık %0,3, yıllık %3,6 olarak geldi. Analistler de çekirdek enflasyonun aylık %0,3, yıllık %3,6 artış göstereceği yönünde görüş belirtmişlerdi.

Ülkede enerji fiyatları aylık %1,1, yıllık %2,6 artarken, gıda fiyatları aylık değişmedi, yıllık %2,2 arttı. Reel ortalama haftalık kazançlar aynı ayda %0,4 düşüş gösterdi.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşım şu şekilde:

"Köprü ve otoyollardaki son fiyat artışlarının yıllık enflasyona etkisinin yaklaşık 0,05 puan (taşımacılık maliyetleri kaynaklı tüm dolaylı etkiler dahil) ile sınırlı olacağını öngörüyoruz. Yıl sonu enflasyon hedefine ulaşmakta kararlıyız. Mali disiplini güçlendirmek için aldığımız kararlarda dezenflasyon hedefimizi göz önünde bulunduruyoruz. “Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi” ve önümüzdeki süreçte atacağımız diğer adımlarla maliye politikası olarak enflasyonla mücadeleye desteğimiz artarak devam edecek."

Bakan Özhaseki, törende yaptığı konuşmada İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına dikkat çekerek dünyaya çağrıda bulundu. Bakan Özhaseki, “Şu anda Akdeniz'in doğusunda bir soykırım yaşanıyor. Eşi benzeri hiç görülmemiş bir vahşet işleniyor. Kadınlar, çocuklar, gazeteciler öldürülüyor. Hastaneler bombalanıyor ve insanlık alemi, basit çıkar hesaplarıyla sadece seyrediyor. Sizden tek istediğimiz; insani ve vicdani bir duruş. İnsanlık adına sadece ‘ateşkes’ deyin. ‘İnsanlar, kadınlar, çocuklar yaşasın’ deyin ve dünya huzur bulsun.” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan Hanımefendi’nin himayelerinde 2017 yılında başlatılan ‘Sıfır Atık’ projesi, başarısı ile dünya çapında ödül almaya devam ediyor. Atık üretimini azaltarak, geri dönüşümü teşvik eden ve doğal kaynakları koruyarak daha temiz, daha gelişmiş ve sürdürülebilir bir Türkiye oluşturmaya yönelik çalışmalarıyla adından söz ettiren ‘Sıfır Atık’ projesi son olarak; Avrupa-Akdeniz ve Körfez bölgelerinde, bölgenin barış ve refahına faaliyetleriyle katkıda bulunan projelere verilen Akdeniz Parlamenter Asamblesi (AKDENİZ-PA) Ödülü’ne değer görüldü.

BAKAN ÖZHASEKİ, ÖDÜLÜ CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN VE EŞİ EMİNE ERDOĞAN HANIMEFENDİ ADINA ALDI

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan Hanımefendi’nin adına ödülü, Portekiz’in Braga şehrinde gerçekleşen törenle aldı. Forum Braga Konferans Salonu’nda düzenlenen törende, PAM Genel Sekreteri Sergio Piazzi’nin elinden ödülü alan Bakan Özhaseki, Türkiye olarak, Akdeniz Parlamenter Asamblesi’ne taraf olmaktan ve katkı sağlamaktan dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

“SIFIR ATIK HAREKETİ BÜTÜN DÜNYANIN ÖRNEK ALDIĞI BİR ÇEVRE HAREKETİ HALİNE GELDİ”

Bakan Özhaseki törende yaptığı konuşmada, Sıfır Atık Hareketi’nin bütün dünyanın örnek aldığı bir çevre hareketi ve ekonomik döngü modeli haline geldiğini belirtti. Sıfır Atık Hareketi’nin hem çevreyi koruduğunu hem de israfı önlediğine dikkat çeken Bakan Özhaseki, “Hayatımızın her alanında ortaya çıkan atıkları dönüştürüp ekonomiye kazandırıyoruz. Toplanan atıklar sayesinde; 185 milyar TL ekonomik kazanç sağlandı. 498 milyon ağaç kurtarıldı. Deniz kirliliğiyle mücadele için oluşturduğumuz Sıfır Atık Mavi hareketimizle de 7,8 milyon ton plastik atığın geri dönüşümünü sağladık.” diye konuştu.

“ÖDÜL, BU GİDİŞE ‘DUR’ DEMEK İÇİN ATTIĞIMIZ GÜÇLÜ BİR ADIMIN SONUCU”

30 Mart gününün Uluslararası Sıfır Atık Günü ilan edilerek tüm dünyada kutlandığını ifade eden Bakan Özhaseki, “Sıfır Atık Projesi, döngüsel ekonomiye katkıları dolayısıyla Türkiye’nin dünyaya kazandırdığı bir marka oldu. Bugün küresel iklimimizde yaşanan değişikliklerle ilgili nereye gittiğimizi sorgulamamız ve ortak evimiz dünyamızın geleceğini koruyarak, kurtarmamız şarttır. Aksi takdirde gelecek kuşaklara kötü bir miras bırakmış olacağız. Bugün aldığımız ödül, Türk milleti olarak bu gidişe ‘dur’ demek için attığımız güçlü bir adımın sonucudur. Ödülümüzü, Sayın Cumhurbaşkanımız ve Sıfır Atık Hareketi’nin öncüsü Saygıdeğer Emine Erdoğan Hanımefendi adına alıyor, kendilerine katkılarından dolayı sizlerin huzurunda teşekkür ediyorum.” dedi.

BAKAN ÖZHASEKİ’DEN DÜNYAYA ÇAĞRI: SADECE “ATEŞKES” DEYİN

Konuşmasının sonunda İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına da dikkat çeken Bakan Mehmet Özhaseki, dünyaya bir çağrıda bulundu. Bakan Özhaseki, “Şu anda Akdeniz'in doğusunda bir soykırım yaşanıyor. Eşi benzeri hiç görülmemiş bir vahşet işleniyor. Kadınlar, çocuklar, gazeteciler öldürülüyor. Hastaneler bombalanıyor ve insanlık alemi basit çıkar hesaplarıyla sadece seyrediyor. Sizden tek istediğimiz; insani ve vicdani bir duruş. İnsanlık adına sadece ‘ateşkes’ deyin. ‘İnsanlar, kadınlar, çocuklar yaşasın’ deyin ve dünya huzur bulsun.” diye konuştu.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Orta Vadeli Program'la uyumlu şekilde istihdam beklentilerindeki olumlu görünümün devam ettiğini belirtti. İşverenlerin oluşturduğu işçi taleplerinde tarihi seviyelere ulaştıklarını söyleyen Işıkhan, “Kamu istihdam kurumumuz İŞKUR’un anlık verilerine göre işverenler tarafından 2 bin 374 farklı meslekte 181 bin 264 kişiyi istihdam etmek üzerine işçi talebi oluşturuldu. İş arıyorum diyen İŞKUR’a gelsin” ifadelerini kullandı.

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun (EPDK) farklılaştırılmış akaryakıt ürünlerinin istasyonlarda aynı fiyata satılmasına ilişkin Kurul kararı yürürlüğe girdi. EPDK’nın kararına göre Akaryakıt istasyonlarında "95 oktan benzin ve dizel, ultra force (ultra kuvvet), power (güçlü), fuelsave (yakıt tasarruflu), VMax, VPro" gibi ifadelerle farklı fiyatlarla ürün satışı yapılmayacak. Benzin istasyonları da bu karar kapsamında dijital fiyat tabelalarını değiştirdi. Tabelalarda fiyatlar, motorin ve kurşunsuz benzin 95 oktan olmak üzere iki fiyatta sabitlendi. 13 bin bayide bu karar uygulanmaya başladı.

Tek fiyat uygulaması tabelalara yansıdı. İstanbul'daki akaryakıt istasyonlarında benzin ve motorin fiyatlarındaki tek fiyat göze çarptı. Dağıtıcı lisans sahipleri yüzde 0,5'i geçmemek kaydıyla akaryakıtın özelliklerini iyileştirmeye yönelik çeşitli katkı maddelerini ürüne ekleyebiliyor. Bu işlem için kullanılacak katkı maddelerine ilişkin dağıtıcı lisansı sahiplerinin EPDK'yi bilgilendirme ve gerekli izinleri alma yükümlülüklerinde herhangi bir değişiklik yapılmadı.

ATEM Başkanı Hakan Akçam, hobi bahçeleri ile oluşan çarpık yapılaşma, hobi bahçelerine getirilen cezalar ve yaşanılan mağduriyetlere ilişkin İhlas Haber Ajansı'na açıklamalarda bulundu. Akçam, hobi bahçeleri için yeni bir düzenleme yapılması gerektiğini söyleyerek, bu konuda vatandaşların mağdur olmasının önüne geçilmesi gerektiğini dile getirdi. Ankara’nın 25 ilçesinde çok yoğun bir şekilde hobi bahçeleri projesi yapan kişilerin ve firmaların bulunduğunu ifade eden Akçam, “Yapılaşmamız her gün daha da çarpıklaşmaya doğru gidiyor. Hobi bahçelerinin planlı, projeli, vatandaşların hiçbir sorun yaşamayacağı şekilde yapılması, tabii ki vatandaşın bu hayattan geri kalmaması için güzel olur. Fakat Ankara genelinde ve özellikle 10 ilçesinde yaklaşık 5-6 yıldır çok yoğun bir şekilde çarpık yapılaşma bakımından sorunlar yaşanıyor ve ortaya bir görüntü kirliliği çıkıyor” açıklamasında bulundu.

Vatandaşın hobi bahçesi diye aldığı bahçelerde altyapı, su, elektrik gibi ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri bir ortam olmadığını söyleyen Akçam, “Ortada bir mağduriyet söz konusu. Yine bu şekilde suyu, elektriği vesairesi olan yerlerde de ciddi anlamda çarpık bir yapılaşma ve görüntü bozukluğu var. Bununla ilgili olarak da biz Emlakçılar Odası olarak ilgili kurumlara, yerel yönetimlere, belediyelere, yine Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na farklı başvurularda bulunduk. Hem sözlü hem de yazılı olarak talepler oluşturduk” dedi.

“Cezalarda vatandaşın bir mağduriyeti söz konusu”

Bu süreçte hobi bahçelerinin imalatlarının devam ettiğini ve bununla ilgili ciddi cezalar geldiğini söyleyen Akçam, “Bu işi yapan kişilere ceza gelse de sonrasında hobi bahçesini alan vatandaşlara da il müdürlüklerinden, yerel yönetimlerden cezalar geliyor. Bu cezalar da vatandaşların canını yakıyor. Cezanın geleceğini bilerek alınan bir hobi bahçesi alan da olur tabii ama cezadan haberi olmadan alan kişiler de mevcut. Dolayısıyla burada vatandaşın bir mağduriyeti söz konusu” ifadelerini kullandı.

"Projelere yönelik yasal çerçevede düzenleme yapılması gerekli"

Hobi bahçesi imalatlarına tek tip projeyle sınır getirilmesi gerektiğini söyleyen Akçam, “Projelere yönelik de yasal çerçevede düzenleme yapılması gerektiğini söylüyoruz. Yine bundan sonraki süreçlerde de tek tip proje kapsamında bir alt yapı yapılarak, hobi bahçesinin hiçbir eksiği kalmadan insanların orada zamanını geçireceği bir proje yapılması gerektiğini söylüyoruz. İnşallah bu noktada da yetkililer bizlerin sesini duyar ve bu çarpık yapılaşmanın önüne geçmek için adımlar atar diye düşünüyorum” diye konuştu.

“Cezalar 100 bin lirayla 500 bin lira arasında değişiyor”

Verimli tarım arazileri üzerine kurulan hobi bahçeleriyle ilgili para cezası uygulandığını hatırlatarak, vatandaşların hem Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğünden hem de ilgili yerel yönetimlerden ceza aldığını söyleyen Akçam, “Bu cezalar da hobi bahçesinin arsa niteliğinde olmayıp, tarım arazisi niteliğinde olmasından kaynaklı olarak geliyor. Bu cezalar 100 bin lira ile 500 bin lira arasında değişiyor. Vatandaşların bu cezalara yönelik itirazları da oluyor tabii ama tarım arazisinde herhangi bir yapıya izni verilmediği için vatandaşlara ciddi cezalar veriliyor. Onun için hobi bahçesi almak isteyen vatandaşlara öncelikle bu tür cezalarla karşılaşabileceklerini hatırlatmak istiyoruz” dedi.

“İmarlı olan arazilerde biraz önce bahsettiğimiz cezalar yaşanmaz”

Vatandaşların hobi bahçesi diye alınan arazinin imara açık olup olmadığına bakmaları gerektiğini vurgulayan Akçam, “İmarlı olan arazilerde biraz önce bahsettiğimiz cezalar yaşanmaz. Fakat imarsız ve tarım arazisi olan yerlerde de her zaman bir sorun yaşanır. Vatandaş burada tarım arazisine yapılan hobi bahçelerine çok talepte bulunmasın. İmarlı olan yerleri de diledikleri gibi satın alabilirler. Fakat tarım arazilerini hobi bahçesi olarak satan, reklamını yapan, projeyi farklı şekilde anlatan art niyetli insanlar da var” şeklinde konuştu.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, AK Parti Grup Toplantısı öncesi basın mensuplarının sorularını cevapladı. Gazetecilerin asgari ücrette ara zam yapılmasına ilişkin bir çalışma olup olmadığı sorusu üzerine Işıkhan, böyle bir çalışmalarının olmadığını dile getirdi. Bakan Işıkhan, “Ara zam gündemde yok. Daha önce de soruldu bu soru. Aynı düşüncemizi koruyoruz. Enflasyonla ilgili gelen verilerimiz çok güzel” dedi.

Emekliye refah payı verilmesine ilişkin soruyu da cevaplandıran Bakan Işıkhan, “Şu anda bunu konuşmak için çok erken. Bunun için temmuz ayını bekleyelim” ifadelerini kullandı.

EMEKLİYE ZAMDA 3 FARKLI FORMÜL!

Memur ve emekli maaşlarının belirlenmesine yaklaşık 1.5 ay kala ne kadar zam yapılacağı merak ediliyor. Nisan ayı enflasyon rakamlarının açıklanması ve Merkez Bankası’nın yıl sonu enflasyon tahminini 2 puan artırmasının ardından gözler yeni dönem maaş zamlarına çevrildi. Kamuoyunda emekli maaşlarıyla ilgili 3 farklı formül konuşuluyor. İşte detaylar...

Konuyla ilgili merak edilenleri Sosyal Güvenlik Müşaviri Emin Yılmaz, milliyet.com.tr’ye anlattı. Yılmaz konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Bilindiği üzere emekli maaş farkları Ocak ve Temmuz ayları olmak üzere yılda iki defa gerçekleşen enflasyon üzerinden belirlenmektedir.

Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Merkez Bankası yüksek enflasyonun tansiyonunu düşürmek amaçlı çeşitli programlar uygulamaktadır. Merkez Bankası’nın enflasyon raporuna göre hedeflenen yıl sonu enflasyonu 2 puan yükselterek %38 olarak güncellenmiştir. Şu an merek edilen 2024 yılının ikinci yarıyılında enflasyonun ne kadar olacağıdır.

Enflasyonun mayısta yıllık bazda yüzde 75 seviyelerinde tepe yapması beklenmektedir. Baz etkisinin ve uygulanan sıkılaştırıcı para politikalarının etkisiyle enflasyonun yıl sonu hedeflenen seviyeye düşürülmesi planlanmaktadır.

4 AYLIK ENFLASYON FARKI BELLİ OLDU

2024 yılı Nisan ayı enflasyon verisinin de açıklanması ile birlikte SSK ile Bağkur emeklilerine bu yılın ilk 4 ayı için %18,72’lik bir enflasyon farkı kesinleşmiş oldu.

SSK VE BAĞKUR EMEKLİLERİNE NE KADAR ZAM YAPILACAK?

Merkez Bankası Piyasa Katılımcıları Anketine göre enflasyonun 2024 Mayıs ayında %3, 2024 yılı Haziran ayında %2,54 olarak gerçekleşmesi beklenmektedir. Bu veriler ışığında bir hesap yaptığımız takdirde 2024’ün ilk altı aylık enflasyon verisi %25,39 olarak tahmin edilmektedir. İşte buradaki oran SSK ve Bağkur emeklilerinin alacağı zam farkı olacaktır.

MEMUR VE MEMUR EMEKLİLERİ NE KADAR ZAM FARKI ALACAK?

Memur ve memur emeklilerinde ise toplu sözleşme devreye girdiğinden dolayı temmuz ayında %19,39’luk bir maaş farkı oluşacağını tahmin etmekteyim.

EMEKLİYE ÜÇ FARKLI ZAM FORMÜLÜ!

Şu anda emekliler için kamuoyunda 3 farklı zam formülü konuşulmaktadır. Bunlar taban maaşın artırılması, refah payı ve kök maaşa seyyanen zam formülleridir. Bu üç formülü değerlendirecek olursak;

1-TABAN MAAŞIN ARTIRILMASI

Şu an 10 bin TL olan taban maaş muhtemel olarak 12 bin 500 veya 15 bin TL seviyelerine çıkacaktır. Nedeni ise maaş farkları her zaman kök aylıklara yapıldığından kaynaklı özellikle 2000 sonrası emekli olanlarda 5 bin 500 TL ile 6 bin TL civarı emekli kök aylığı olanlar mevcut.

16 milyon emeklinin yaklaşık 7 milyonu taban aylığın altında kök maaşı almaktadır. Bundan ötürü maalesef Hazine üzerinden destek sağlanmaktadır. Bu yüzden kök aylığı 8 bin TL altında olanlar zam alamayacağından ötürü taban aylığın artışına gidileceği kanaatindeyim.

2- REFAH PAYI

Önceki maaş farklarına bakıldığında her zaman refah payı adı altında mevcut kanunlara eklenti yapılarak ilave zam verildiğini bilmekteyiz. Burada özellikle bu dönem için refah payı eklentisinin memur emeklileri için yapılacağını tahmin etmekteyim. Temmuz ayında SSK ve Bağkur emeklilerinin alacağı zam farkı %25,39 iken, memur ve memur emeklilerinde toplu sözleşmeden kaynaklı oluşacak fark %19,39 olacaktır. Ben aradaki %6 puanlık farkın eşitleneceğini ve %6 oranında memur emeklilerine refah payı verileceği kanaatindeyim.

3- KÖK MAAŞA SEYYANEN ZAM

Kök maaşa seyyanen zam yapılması demek bütçe dengelerinin tamamen değişmesi anlamına gelmektedir. Bu ihtimali biraz uzak görüyorum. Sadece taban aylığın altındakilere seyyanen zam yapılırsa bütün emekliler içerisinde huzursuzluğa yol açacaktır. Bu sebepten ötürü kök maaşa seyyanen zam yapılmasına ekonomi ekibi biraz uzak duracaktır.

EN GÜÇLÜ FORMÜL HANGİSİ?

Emeklilere yapılacak düzenlemede en güçlü beklenti en düşük emekli maaşının 12.500 TL – 15.000 TL seviyesine getirilmesi ve SSK, Bağkur, memur emeklilerinin maaş farklarının %25 civarında eşitlenmesidir.”

Bakan Yumaklı, AK Parti Grup Toplantısı öncesi basın mensuplarının sorularını cevapladı. Bir gazetecinin çay üreticileri tarafından çay alım fiyatlarına tepki gösterildiğini belirtmesi üzerine Yumaklı, “Çay fiyatları maliyetlere bakılarak yapılmıştır. Açıkçası beklentileri yüksek tutmayı tamamen siyasi bir şey olarak görüyorum. Şu an için bizim açıkladığımız fiyatla ÇAYKUR’un müdahale ya da alım fiyatıyla maliyetlerin arasında anormal bir şey yok. Maliyetlere göre hazırlanmış, açıklanmış ve çalışılmış makul bir alım fiyatı var. Her sene olduğu gibi maliyetlere bakılır, buna göre fiyat açıklanır. Geçen yıllardan hiçbir farkı yok ama geçen yıllarda da bu beklentiler çok çok daha yükseklere çekilmişti” açıklamasında bulundu. Bakan Yumaklı, açıklanan çay alım fiyatları hakkında yeniden düzenleme olmayacağını da kaydetti.

Yaklaşık 4 yıldır Metro Türkiye’nin dönüşümüne ve büyüme stratejilerine liderlik eden Sinem Türüng, şirketin CEO koltuğunu David Antunes’e devretti. İş hayatına Kasım 1997 tarihinde Metro Grup’ta başlayan David Antunes, Asya Bölgesinde ve Orta Doğu Avrupa Bölgesi’nde Tedarik Zinciri ve Operasyon Yönetimi rollerini üstlendi. Mayıs 2011'de Metro Grup Kurumsal Tedarik Zinciri Grup Müdürü olarak atanan David Antunes, Şubat 2012'de Polonya'da Operasyon Direktörü, Ekim 2014 itibariyle de Satın Alma Direktörü rolünü üstlendi. Nisan 2018'den bu yana Portekiz CEO’su olarak çalışma hayatına devam eden Antunes, şirketin karlı büyüme stratejilerinin hayata geçirilmesine liderlik etti.

1 Mayıs 2024 itibarıyla Metro Türkiye CEO’su olarak yeni görevine başlayan David Antunes, şirketteki çeyrek asrı aşkın tecrübesiyle Metro Türkiye’nin Türk mutfağını ve değerlerini korumak, gelecek nesillere aktarmak ve uluslararası arenada hakettiği yere gelmesini sağlamak vizyonunu daha da ileri taşımak üzere çalışacak.

BBVA’nın iştiraki Garanti BBVA’yı satacağına dair haberlerle ilgili BBVA tarafından yapılan açıklama Kamuyu Aydınlatma Platformu'nda (KAP) paylaşıldı. Açıklamada, BBVA'nın Banco Sabadell’i devralmak için sunduğu teklifin tamamının BBVA hisseleriyle finanse edilecek şekilde planlandığı belirtildi. Dolayısıyla Garanti BBVA’daki hisselerin satılacağına dair çıkan haberlerin tamamının asılsız olduğu kaydedildi.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi: "BBVA'nın Banco Sabadell’i devralmak üzere sunduğu teklifin tamamı BBVA hisseleriyle finanse edilecek şekilde planlanmıştır. Teklifi finanse etmek için Garanti BBVA’daki hisselerin satılacağına dair çıkan haberlerin tamamı asılsız olup, hiçbir temele dayanmamaktadır. BBVA’nın Garanti BBVA’ya olan güveni ve bağlılığı tamdır."

Bu bu yıl sadece buğdayda değil, diğer bütün tarım ürünlerinde de Mardin ve ülke olarak çok güzel bir verim beklediklerini belirten Öter, “Bu sene yağışlar çok güzeldi. Hem sonbahar, hem kış hem de ilkbaharda çok güzel yağışlar oldu. Şu an Mayıs ayındayız. Nisan yağmurları çok önemliydi. Bu ayda da küçük de olsa bir yağmura ihtiyacımız var. Havanın serin geçmesi bizim için çok iyi oldu. Buğday, arpa ve başak çok iyi durumda. Başakların daha kaliteli, daha proteinli ve daha verimli olması için havanın serin geçmesi veya bir yağış olması daha da olumlu bir katkı sunacaktır. Eğer iklimle ilgili Allah esirgesin olumsuz bir gelişme olmazsa Mardin Ovası olarak son yılların en verimli sezonunu bekliyoruz. Hem kalite açısından hem de verim açısından 15 gün sonra mercimek, arpa ve kuru buğdaylar çıkacak. Şu anda içinde bulunduğumuz bu tarla suludur. Mayısın sonuna doğru biçerdöver tarlaya girer ve bereket başlar. Verim iyi ve kaliteli olacak” ifadelerini kullandı.

Bütün çiftçilerin beklentilerinin, fiyatın girdi maliyetlerine göre belirlenmesi olduğunu dile getiren Öter, "Çiftçinin girdi maliyetleri enflasyondan kaynaklı yüksek. Çiftçilerin de bu konuda desteklenmesi gerekiyor. Gerekirse prim desteğiyle veya ürün alma fiyatlarında bunun dikkate alınmasını bekliyoruz. Hem ülkemiz açısından hem çiftçimiz açısından, hem de bölgemiz açısından verimli ve güzel bir hasat sezonu olacak” dedi.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, 14 Mayıs 2022 tarihinde açılan Rize Artvin Havalimanı’nın 2 yıllık kullanım verilerini açıkladı. Bakan Uraloğlu, Rize-Artvin Havalimanı’nda 2 yılda 2 milyon kişiye yakın yolcunun seyahat ettiğini söyledi. Açıldığı günden bugüne kadar bugüne kadar 1 milyon 927 bin 680 yolcunun söz konusu havalimanını kullandığını vurgulayan Bakan Uraloğlu, “Rize-Artvin Havalimanı açıldığı günden bugüne kadar iç hatlarda 1 milyon 917 bin 743, dış hatlarda 9 bin 937 olmak üzere toplamda 1 milyon 927 bin 680 yolcu ağırladı. 2024 yılı başından bugüne kadar ise iç hat yolcu trafiği 375 bin 309, dış hat yolcu trafiği bin 570 olmak üzere toplam yolcu trafiği 376 bin 879 kişi oldu” dedi. Uraloğlu, açıldığı ilk yılda iç hatta 525 bin 807, dış hatta bin 73 olmak üzere toplamda 526 bin 880 yolcuya, 2023 yılında ise iç hatta 1 milyon 16 bin 627, dış hatta da 7 bin 294 olmak üzere toplam 1 milyon 23 bin 921 yolcuya hizmet verildiğini anımsattı.

"İÇ HATLARDA 13 BİN 711, DIŞ HATLARDA DA 190 OLMAK ÜZERE TOPLAMDA 13 BİN 901 UÇAK İNİŞ KALKIŞ GERÇEKLEŞTİRDİ"

Rize-Artvin Havalimanı’nda açıldığı ilk yılda iç hat uçak trafiğinin 3 bin 724, dış hat uçak trafiğinin de 36 olduğunu da hatırlatan Bakan Uraloğlu, “2022 yılında toplam uçak trafiği 3 bin 760 olarak gerçekleşti. 2023 yılında ise iç hat uçak trafiği 7 bin 355, dış hat uçak trafiği de 109 olarak gerçekleşti. Söz konusu yılda toplam uçak trafiği 7 bin 464 oldu. 2024 yılı başından bugüne kadar ise iç hatta 2 bin 632, dış hatta da 45 olmak üzere toplam uçak trafiği 2 bin 677 olarak gerçekleşti. Böylece Rize Artvin Havalimanı’nda açıldığı günden bugüne kadar iç hatlarda 13 bin 711, dış hatlarda da 190 olmak üzere toplamda 13 bin 901 uçak iniş kalkış gerçekleştirdi” dedi.

"İÇ HATLARDA 13 BİN 336, DIŞ HATTA DA 190 YÜK TRAFİĞİ YAŞANDI"

Açıldığı günden bugüne kadar Rize-Artvin Havalimanı’ndaki yük trafiğinin iç hatlarda 13 bin 336, dış hat yük trafiğinin de 190 olmak üzere toplamda 13 bin 526 ton olduğu bilgisini veren Uraloğlu, “2022 yılında iç hatta 3 bin 789, dış hatta da 25 olmak üzere toplamda 3 bin 814 ton yük trafiği gerçekleşti. 2023 yılında da toplam yük trafiği 7 bin 309 ton oldu. Bunun 7 bin 174’ü iç hatlarda, 135’i de dış hatlarda gerçekleşti. 2024 yılı başından Nisan sonuna kadar ise iç hatta 2 bin 373, dış hatta da 30 ton olmak üzere toplam 2 bin 403 ton yük trafiği gerçekleşti” ifadelerini kullandı.

Ücretli çalışanların alt detaylarına bakıldığında; 2024 Mart ayında ücretli çalışan sayısı yıllık olarak sanayi sektöründe %1,0 azaldı, inşaat sektöründe %9,3 arttı ve ticaret-hizmet sektöründe %3,5 arttı.

Ücretli çalışan sayısı aylık %0,1 azaldı

Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında ücretli çalışan sayısı 2024 Mart ayında bir önceki aya göre %0,1 azaldı.

Ücretli çalışanların alt detaylarına bakıldığında; 2024 Mart ayında ücretli çalışanlar aylık olarak sanayi sektöründe %0,4 azaldı, inşaat sektöründe %0,1 azaldı ve ticaret-hizmet sektöründe %0,1 arttı.

Bilecik’in kirazı ile meşhur Küre Köyü'nden 'erkenci' diye adlandırılan kirazın ilk hasadı yapılıyor. Köylüler yerinde 35-45 lira arasında olan kirazın fiyatının Söğüt ve Bilecik pazarında 70 liraya, İstanbul'da ise 120 liraya kadar çıktığını söyledi. Bir zincir markette ise kirazın 199 liradan satıldığı görüldü.

"Bu sene fiyatlar ucuz, kilosu kiraza göre değişiyor"

Kiraz üreticisi Nurcan Aşık, yaklaşık 1 hafta önce ufak ufak hasada başladıklarını anlatarak, "Biz buna 'Kara bodur' cinsi deriz. Bundan sonra Napolyon kiraz olur bu bölgede. Bu sene fiyatlar ucuz, kilosu kiraza göre 30 ile 45 lira arasında değişiyor. Biz halde toptana veriyoruz. İstanbul, Ankara gibi illere gidiyor" dedi.

"Bu kiraz burada 45 liradan alıyorlar, İstanbul'da bu kiraz 200 TL"

Başka bir kiraz üreticisi Fatih Turan ise topladığı kirazı Küre Hali'nde 45 liradan alıcı bulduğunu söyleyerek, "Bu kiraz burada 45 liradan alıyorlar, İstanbul'da bu kiraz 200 TL. Bizim bundan şikâyetimiz var. Niye aracılar bizden daha fazla kazanıyor. Biz 1 sene boyunca buna emek veriyoruz, en iyisini yetiştiriyoruz. Bu haksızlık bunun önüne geçmemiz lazım" dedi.

"Burada parayı pazarcı kazanıyor"

Küre Köyü Hali'nde kiraz alıcısı Ramazan Palacıoğlu da, alıcı il satıcı arasındaki fiyat farkına değinerek, "Bunun fiyatı 35 lira. Yumuşaklığına göre, sertliğine göre ona göre değerlendiriyoruz. Kadıköy, İstanbul, Bayrampaşa oralara gidiyor. Bunu pazarcı kazanıyor. Buradan biz komisyon gönderiyoruz mesela bunu 35’e sattık oradaki 50 liraya satar pazarcı da artık üzerine ne varsa. Pazarcılar kazanıyor" dedi.

"Türkiye’de en erken çıkan ikinci kiraz"

Köy Muhtarı Eyüp Seylan, "Türkiye’de kiraz ilk önce İzmir Kemalpaşa’da çıkar. Yaklaşık 1 hafta sonra köyümüzde kiraz çıkar. Türkiye’de en erken çıkan 2’inci kirazdır. Bölge mikro klima iklime sahip. Bölgemizde yaklaşık 3 bin dekarlık alanda kiraz üretimi yapılmaktadır. Ortalama 500-600 ton gibi rekolte beklentimiz var. Bu sene verim biraz düşük. Rekolte düşük olduğundan ihracat yapamıyoruz. Kirazlarımız iç piyasaya gidiyor. Ağırlıklı olarak İstanbul, Bayrampaşa ve Kadıköy hallerinde olmakla beraber yerel pazarcılarda pazarlarında çıkartıyorlar. Kilosu 35-50 lira arasında değişiyor. Cinsine, kalitesine göre fiyatlandırma burada yapıyoruz. Piyasa serbest" dedi. Bu arada, Bilecik'teki bir zincir markette kirazın 199 lira olması dikkati çekti.

Açıklanan verilere göre Türk ürünlerine en çok ilgi gösteren şehirler Riyad, Cidde, Bakü, Dubai, Mekke ve Abu Dabi oldu. Körfez bölgesi alt-üst takım, Azerbaycan tişört, Orta ve Doğu Avrupa (CEE) ile DACH (Almanya ve Avusturya) bölgeleri elbise ihtiyaçlarını Türkiye’den karşıladı.

E-ticaret ile dünya pazarlarına açılan şehirlerde Gaziantep, Denizli, Adana ve Mersin başı çekti. Kocaeli ise ilk kez en fazla ihracat gerçekleştiren 10 şehir arasına girmeyi başardı.

Körfez bölgesine yönelik Ramazan kampanyasının e-ihracata olumlu yansıdığı belirtilirken Türk satıcıların, Ramazan ayında Körfez bölgesinde 1 milyonun üzerinde satış gerçekleştirdiği vurgulandı. Körfez bölgesine yönelik satışların ise, tüm satışların yüzde 25’ini oluşturduğu açıklandı.

Rekabet Kurulu'nun konuyla ilgili yaptığı açıklama şu şekilde:Temizlik ürünleri pazarında tuvalet kâğıdı, kâğıt havlu, peçete, ıslak havlu, ıslak mendil, kolonya, kutu mendil ve cep mendili üretimi ve satışı alanlarında faaliyet gösteren Viking Kâğıt hakkında yürütülen önaraştırma Rekabet Kurulunca karara bağlandı.

Önaraştırma, Viking Kâğıt’ın alıcılarının yeniden satış fiyatlarını belirlemek suretiyle 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun (4054 sayılı Kanun)’u ihlal ettiği iddialarına yönelik olarak yürütülmüştü.

Önaraştırmada elde edilen bilgileri, belgeleri ve yapılan tespitleri 18.04.2024 tarihli toplantısında müzakere eden Rekabet Kurulu, bulguları ciddi ve yeterli bularak; Viking Kâğıt hakkında soruşturma açılmasına, 24-19/407-M sayı ile karar vermiştir.

Emlak Konut GYO, İstanbul Fikirtepe’de kentsel dönüşüm projesi kapsamında satın alma işleminin dün KAP’a bildirildiğini açıkladı. Emlak Konut GYO’dan yapılan yazılı açıklamada, “Emlak Konut GYO olarak kurulduğumuz ilk günden itibaren medeniyetimizin izlerini taşıyan, zamanın ruhuna uygun, çevre dostu konut ve ticari alanlar üretmeye devam ediyoruz. Yaptığımız her bir projede milletimizin talep ve isteklerini göz önünde bulunduruyor, vizyoner çalışmalarla şehirlerimize değer katıyoruz.

Bir gayrimenkul yatırım ortaklığı olan Emlak Konut GYO Genel Müdürlüğümüz; şehirlerimizin geleceğine yön verecek her türlü projeye de bu anlayışla ortaklık yapmakta veya katkıda bulunmaktadır. Emlak Konut GYO olarak; 14 Mayıs 2024 tarihinde Kamu Aydınlatma Platformu’na, Yeni Fikirtepe Kentsel Dönüşüm projesi kapsamında bin 615 bağımsız bölümün 11 milyar 514 milyon 186 bin 629 Türk Lirasına satın alma işlemini gerçekleştirdiğimizi bildirdik” ifadelerine yer verildi.
Satın alma işleminin ekspertiz değerine göre gerçekleştirildiği belirtilen açıklamada, “Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızın ilgili kuruluşu olarak yürüteceğimiz bu süreç içerisinde proje geliştirme maliyetleri de Bakanlığımız tarafından karşılanacaktır. Satın alma işlemi ekspertiz değerine göre gerçekleştirilmiş olup, Bakanlığımız tarafından elde edilen finansman geliri ile projenin daha hızlı tamamlanarak İstanbullulara sunulması hedeflenmektedir. Kısa ve uzun vadede İstanbul’un konut ihtiyacına cevap verecek olan bu adımın aynı zamanda yatırımcı olarak Emlak Konut GYO’yu tercih eden vatandaşlarımıza/hissedarlarımıza da kâr sağlayacağı aşikardır. Gerçekleştirdiğimiz bu satın alma süreci tüm hukuki şartları haiz ve Genel Müdürlüğümüzün sürdürülebilir kârlılık hedefine uygun bir bakış açısıyla gerçekleştirilmiştir. Emlak Konut GYO olarak; vatandaşlarımızın güvenli, enerji verimli, çevre dostu, sosyal donatılara sahip ve Sıfır Atık uyumlu hayat alanlarına kavuşması için dün olduğu gibi bugün ve yarın da kararlı bir şekilde çalışmaya devam edeceğiz” ifadeleri kullanıldı.

Maliye, 17 milyar TL'lik sahte fatura için inceleme başlattı.50 ilde 5 bin 100 mükellefe yönelik sahte fatura şüphesiyle inceleme başlatıldı. Bu çerçevede 230 vergi müfettişi 50 ilde sahaya indi.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in talimatı ile inceleme başlatıldı. Organize vergi kaçakçılığı ile mücadelede yeni yol haritası belirlendi. Çalışan kurumlar arasında eşgüdüm artırılırken, güçlendirilmiş inceleme süreci başlatıldı. Verginin yanı sıra kara para aklama incelemeri de yapılacak.

SAHTE FATURA NEDİR?

Gerçek bir işlem veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgelere deniyor.

Mükellefler hiç vergi ödememek, vergi iadesinden faydalanmak veya daha az vergi ödemek ya da kolay yoldan işletme dışına para çıkarmak gibi amaçlarla bu işlemlemleri uyguluyor.

Bu işlemler mevzuatta kaçakçılık suçu anlamına geliyor.

Milliyet.com.tr/ Otomobil markaları mayıs ayı itibarıyla bazı modellerde kampanyalı satışlara devam ediyor. Özellikle bazı marka ve modellerde 300 bin TL’ye varan 12 ay vadeli ve yüzde 0 faiz oranı ile kredi imkanı dikkat çekiyor. Şu anda bayilerde sunulan kampanyalar bir fırsat mı, araç alımı için doğru zaman mı?

Konuyla ilgili merak edilenleri milliyet.com.tr’ye açıklayan İstanbul Motorlu Araç Satıcıları Derneği (İMAS) Başkanı Hayrettin Ertemel şu ifadeleri kullandı: “2023 yılı Ağustos ayı itibarıyla sıfır otomobilde kampanyalar başlamış, oluşturulan piyasa koşulları vesilesi ile %20 ila 25 oranında istisnai indirimler kullanıcılara sunulmuştu.

Ocak ayı ve sonrasında ise yapılan indirimler yükselen maliyetler sebebiyle aydan aya kademeli olarak azalmaya başlamıştı. Geride bıraktığımız Nisan ayı itibarıyla yıl sonu fiyatlarına kıyasla fiyat cazibesi azalırken, artan fiyatlar satış adetlerinde daralma etkisi gösterdi.

‘DÜŞÜK FAİZLİ FİNANSMAN İMKANI’

Markalar azalan tüketici ilgisini çekmek adına sıfır ya da düşük faizli finansman olanaklarını sürdürmeye devam ediyor. Öte yandan sıfır otomobil fiyatlarının artmasına rağmen neredeyse sabit kalan ikinci el otomobil fiyatları da kullanıcılara fiyat avantajı sunuyor. Sıfır araç satış adetlerinde daralma görülse de, ikinci el piyasasında aydan aya sınırlı oranda yükseliş söz konusu.

‘AVANTAJLI OLANACAKLAR VAR’

Bu durum talebin ikinci el piyasasına kayma refleksi olarak yorumlanabilir. Özetle avantajlı rakamlar bulunabilen ikinci el piyasası veya cazip finansman imkanları sunan sıfır otomobil piyasası olmak üzere her iki pazarda da kullanıcılar için avantajlı olanaklar olduğunu söyleyebiliriz. Otomobil almayı düşünen kullanıcılar bütçe ve ihtiyaçları doğrultusunda her iki piyasanın sunduğu olanaklardan yararlanabilirler.

‘YÜZDE 0 FAİZLİ 300 BİN TL KREDİ’

Fiyatlar artmış olsa da finansman kampanyaları genel olarak her markada uygulanıyor. 300 bin TL’ye kadar sıfır faizli 12 ay finansman olanağına kadar sunulan kampanyalar mevcut. Kullanıcılar satın almak istedikleri otomobilin bayi temsilcilikleri ile görüşerek gerek finansman gerekse indirimler hakkında detaylı bilgi edinebilirler.

FİYATI EN DÜŞÜK 5 MODEL HANGİSİ?

Hyundai i10 baz paket yaklaşık 835 bin TL fiyatı ile ülkemizde satışa sunulan en ucuz otomobiller arasında ilk sırada. Kia Picanto, Renault Clio, Citroen C3 ve Fiat Egea baz modelleri ise diğer uygun fiyatlı otomobiller arasında.

KREDİ KAMPANYASI ÖNÜMÜZDEKİ AYLARDA DA SÜRER Mİ?

Mevcut faiz oranları ve koşullar itibarıyla markaların finansman kampanyalarını finanse etmeleri oldukça maliyetli. Bu açıdan bakıldığında sürdürülebilir olması oldukça zor. Bu noktada talep ve ülkemizin genel faiz politikası finansman kampanyaların seyri açısından belirleyici olacaktır.

Öte yandan sunulan kredi imkanlarının oluşturduğu maliyetleri azaltmak adına, genel olarak kredili alımlarda indirimli fiyatlar değil liste fiyatlarının geçerli kabul edildiğini hatırlatmakta fayda var.

YAZ AYINDA PİYASA HAREKETLENİR Mİ?

Yılın ilk çeyreğinde sıfır otomobil piyasasında canlılık yaşanacağı, akabindeki süreçte belirli faktörlere istinaden talebin ikinci ele kayabileceğini öngörmüştük. Bu öngörümüz hakkında kesin kanaat için Mayıs ve Haziran ayı verileri belirleyici olacaktır.

Nisan ayında sıfır otomobilde yaşanan daralma Mayıs ve Haziran aylarında da devam ederse, yıl sonuna kadar daralma etkisinin devam edeceğinden söz edebiliriz. Yılın son aylarında, yıl sonu kampanyaları ile tekrar canlılık yaşanacaktır. İkinci el piyasasında ise 8 aydır süregelen genel bir durağanlık söz konusu.

Ancak Şubat ayı itibarıyla sınırlı oranda olsa da satış adetlerinde aydan aya kademeli artışlar kayda geçiyor. Bu durum talebin ikinci ele kayabileceği ön görümüzü destekler nitelikte. Önümüzdeki süreçte özellikle yaz ayları itibarıyla ikinci el piyasasında hareketlilik görebiliriz. Bu noktada dönemsel hareketlilikten söz etsek de, geçen yıla oranla her iki piyasada %20 ila 30 oranında daralma bekliyoruz.”

Milliyet.com.tr/ Geçtiğimiz günlerde hükümet kamuda tasarruf önlemlerini açıkladı. Buna göre kamuda yeni memur alımları emekli olan personel sayısına göre olacak. Uzaktan ve esnek çalışma sistemine geçilecek. Yeni çalışma sistemiyle ilgili 6 formül üzerinde duruluyor.

Hazırlanan esnek çalışma yönetmeliği taslağına göre kamuda "esnek çalışma", "değişken zamanlı çalışma", "yoğunlaştırılmış çalışma", "uzaktan çalışma", "kısmi zamanlı çalışma" ve "akademik eğitim amaçlı çalışma" şeklinde olmak üzere 6 model gündeme geldi.

Peki esnek çalışma hangi kamu kurumlarında uygulanabilir? Konuyla ilgili merak edilenleri Yeminli Mali Müşavir ve Ekonomist Muhammet Bayram, milliyet.com.tr’ye anlattı. Bayram konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

“Geçtiğimiz günlerde kamuda tasarruf paketi açıklandı. Bu paket kapsamında hükümet bazı önlemler açıkladı. İlk etapta emekli olacak personel kadar yeni personel alınması noktasında adım atıldı. Ben bunun tüm kamu birimlerinde uygulanacağını düşünmüyorum. Hazine ve Maliye Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı gibi kritik bakanlıklarda bu dikkate alınmayacaktır. Öğretmen ataması noktasında, fahiş fiyatla mücadele kapsamında, kayıt dışılıkla mücadele kapsamında artan bir iş yükü var.

PERSONEL ALIMLARI AZALIR MI?

Burada öğretmen atamalarında, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın vergi müfettişi alımlarının, Ticaret Bakanlığı’ndaki denetim elemanı ve müfettiş alımlarının azalmayacağını düşünmüyorum. Diğer kamu kurumlarında emekli olan kadar bir personel alımı olabilir.

KAMUDA BİRDEN FAZLA MAAŞA SINIRLAMA!

Kamuda birden fazla maaşa bir sınırlama getirileceği açıklandı. Bu noktada eğer bir kişi gerçekten devlet memuru olarak kendini yetiştirdiyse, bu kişi birden fazla yerde yönetim kurulu üyesi olabilir. Fahiş bir maaş alınıyorsa buna üst sınır getirilecek. O üst sınırı aşan kısım doğrudan devlete gelir olarak kaydedilecektir.

KAMUDA YENİ KURUM KURULMASI ÖNLENECEK Mİ?

Kamuda yeni kurum kurulmasının önlenmesi durumu söz konusu değil. Eğer gerekiyorsa yeni kurumlar kurulabilir. Mükerrer yapılanmalar ve bürokrasinin ortadan kaldırılmasıyla birlikte bunun hem tasarrufa hem verimliliğe etkisi olacaktır.

ESNEK VE UZAKTAN ÇALIŞMA GELİYOR! HANGİ KURUMLARDA UYGULANABİLİR?

Özellikle İstanbul’da cuma günleri trafikte ciddi bir azalma söz konusu. Bu zaten özel sektörde uygulanıyor. Bu bütün bakanlıklarda uygulanabilir. Özellikle internet tabanlı uygulamalar kullanan bakanlıklarda uygulanabilir. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nda müfettiş ve gelir uzmanlarının internet tabanlı uygulamalar kullandığını biliyoruz. Bu gibi yapılacak işlerin belli olduğu kamu kurumlarında esnek çalışma modelleri getirilebilir. Bu sayede hem verimlilik artar hem de çalışanın motivasyonu artabilir.

‘UZAKTAN ÇALIŞMA VERİMLİLİĞİ ARTIRACAK’

Büyükşehirlerde kişiler kendilerine ve ailelerine yeterli zaman ayıramıyor. Özellikle yolun çok uzun sürdüğü büyükşehirlerde kişilerin uzaktan çalışma modeline geçmesi verimliliği artıracaktır.

‘HAZIRLANAN TASLAĞA GÖRE BİRDEN FAZLA MODEL VAR’

Hazırlanan taslağa birden fazla çalışma modeli üzerinde duruluyor. Bu modellerden esnek çalışma, değişken zamanlı çalışma, uzaktan çalışma ve hibrit çalışma modelleri söz konusu. Ya bir günün tatil edilmesi ya da uzaktan çalışma yöntemi ile esnek çalışma modeli mümkün. Bunun kamuda başlaması daha etkin olacaktır diye düşünüyorum.”

Milliyet.com.tr/ Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan yılın ikinci enflasyon raporu sunumunda kira fiyatları ile ilgili önemli bir değerlendirme yaptı. TCMB Başkanı Karahan’ın açıklaması şu şekilde: “Konut fiyatlarının artış eğilimi tüketici enflasyon eğiliminin altında seyretmektedir. TCMB bünyesinde yapılan çalışmalar konut fiyatları değişiminin kira enflasyonunu aynı yönde etkilediğine işaret etmektedir. Konut fiyatlarındaki yavaşlamanın ilerleyen dönemde kira artışını sınırlayabileceğini değerlendiriyoruz.”

Öte yandan Merkez Bankası’nın son PPK toplantı özetinde yüzde 25 zam sınırına yer verilmişti. TCMB metninde “kira artışını yüzde 25 ile sınırlayan regülasyonun yakın gelecekte yürürlükten kalkacak olmasının kira enflasyonuna etkisi de yakından takip edilecektir.” ifadelerine yer verilmişti.

Peki temmuzda yüzde 25 sınırı kesinlikle kalkacak mı? Yüzde 25 zam sınırının kalkması durumunda bunun kira piyasasına yansıması nasıl olur? Özellikle son dönemde konut fiyatları enflasyon baz alındığında düşüş göstermeye başlamıştı. Konut fiyatlarındaki gerileme kiraya da yansır mı?

Konuyla ilgili merak edilenleri milliyet.com.tr’ye açıklayan Gayrimenkul Uzmanı Mustafa Hakan Özelmacıklı şu ifadeleri kullandı: “Kira sınırlamasının kalkacağına dair net bir bilgiye sahip değiliz. Bu konuda hükümet enflasyonun düşüş eğilimi göstermesi ile beraber kira sınırlamasına gerek kalmayacağından bahsetmişti. Bu süre 1 Temmuz 2024’e kadar uzatıldı. Yaklaşık 2 yıldır bu gündemde olan bir konu. Konudaki anlaşmazlıklar had safhaya çıkmış, arabuluculuk sistemi devreye alınmıştı.

‘YENİDEN TÜFE’YE GÖRE BELİRLENSİN’

Yüzde 25 piyasa beklentilerini karşılamaktan uzak. Benim bu kapsamda değerlendirmelerim yüzde 25 sınırının kalkması yönündedir. Beklentim TÜFE’nin 12 aylık ortalaması üzerinden kiraların 1 Temmuz 2024 tarihi itibarıyla yeniden düzenlenmesidir. İş yerlerinde yüzde 25 sınırı olmadı. Bu nedenle iş yerleri için anlaşmazlıklar ev kiraları kadar olmadı. Yüzde 25 sınırı taraflar arasında uygulanmayan bir hale geldi.

ZAM SINIRININ KALDIRILMASI PİYASAYI NASIL ETKİLER?

Yüzde 25 sınırının kaldırılmasının sektör açısından faydalı olacağını değerlendiriyorum. Bu konuda daha önce ev sahibi kiracı uyuşmazlıklarının cinayetle sonuçlandığına dair bazı örnekler bile gördük.

TEMMUZDAN SONRA KİRA KONTRATLARINDA ARTIŞ NASIL OLACAK?

Mal sahiplerinin temmuz sonrası kira kontratlarında isteyebileceği sınır TÜFE’nin 12 aylık ortalaması kadardır. Kiracı-mal sahibi anlaşarak daha farklı bir tutarda da kira mutabakatı sağlayabilirler. Bu belli süreleri geçtiyse kira tespiti ve benzeri davalara da konu olabilir. 2 yıllık sürede kira tespit davalarının 3 yıl ve sonrası açıldığını varsayarsak bu davaların önümüzdeki yıl artış göstereceğini söylemek mümkün.

‘BAZI ŞEHİRLERDE KİRALAR ENFLASYONUN ALTINDA’

Enflasyona göre kıyaslandığında bazı şehirlerde kira bedelleri enflasyonun altında artış gösterdi. İstanbul, İzmir ve Ankara’da değerler farklı. İstanbul’da şu anda ortalama kiralar metrekare başına 200 TL seviyesinde.

Ankara’da ise enflasyonun üzerinde artış var. Metrekarede kira bedelleri 150 TL seviyesine yaklaştı. İzmir’de de enflasyonun üzerinde bir artış göz konusu. Metrekarede kira fiyatları 180 TL’ye yaklaştı.

KİRA FİYATLARININ EN AZ ARTTIĞI 3 İL!

Kira fiyatlarının geçen yıla göre en düşük arttığı il yüzde 20 seviyeleri ile Antalya oldu. Antalya’yı Mersin ve İstanbul izliyor. Bu illerde artış yüzde 50-55 seviyelerinde, yani genel anlamda enflasyonun altında diyebiliriz. Doğu illerimizde kira artışları biraz daha geriden geldiği için yüzde 200’lere varan artışların yaşandığı şehirler var. Bu iller içerisinde Gümüşhane, Ağrı, Artvin, Siirt gibi illerde artışlar geçen yıla göre iki katın üzerinde gerçekleşti.

İSTANBUL’DA KİRALARIN EN ÇOK ARTTIĞI VE AZALDIĞI İLÇELER

İstanbul’da kiraların en çok arttığı ve azaldığı ilçelerde farklılıklar göze çarpıyor. İstanbul’da Beykoz, Silivri, Maltepe, Çatalca kira fiyatlarının ortalamanın üstünde yükseldiği yerler. Zeytinburnu, Başakşehir, Esenyurt ve Bakırköy İstanbul ortalamasının altında kalan ilçeler diyebiliriz.

KİRA FİYATLARINDA YÖN NE OLUR?

Konut fiyatlarının gerilediğini değerlendirdiğimizde kiralık daire fiyatlarının biz hala yükselmeye devam edeceğini değerlendiriyoruz. Haziran, Temmuz ve Ağustosta evlenecek çiftler kira arayışına şimdiden başladı. Kiralık konut fiyatlarında tansiyonun bu yaz da yükseleceğini değerlendirebiliriz.”