Normal görünüm

Yeni makaleler mevcut. Sayfayı yenilemek için tıklayın.
Bugün — 26 Mayıs 2024Milliyet

Maaşları 65 bin lirayı buluyor! Bu belgeyi alan doğrudan işe giriyor

26 Mayıs 2024 at 15:24

Mudurnu Halk Eğitim Merkezi'nde açılan ekskavatör operatörlüğü kursundan bugüne kadar 800 kişi eğitimlerini tamamlayarak, sertifikalarını aldı. Sahada uygulamalı olarak ekskavatör kullanan kursiyerler, eğitimciler tarafından denetleniyor. Son olarak uygulamalı sınavın yapıldığı kursta 39 kursiyer eğitimlerini tamamlayarak, belgesini aldı. En düşük ekskavatör operatörü maaşının 30 bin lira, en yüksek maaşın ise 65 bin liraya kadar olduğu öğrenildi.

200'ÜN ÜZERİNDE VATANDAŞIMIZ ÇALIŞIYOR

Mudurnu Halk Eğitim Merkezi Müdürü Cemali Özlü, "Bu belgeyi alan kişiler doğrudan fabrikalara işe girebilmektedir. Bize ulaşan 200'ün üzerinde vatandaşımız da fabrikalarda şuan faal olarak çalışmaktadır. Kurslarımız devam ediyor" dedi.

Eğitimlere katılan kursiyer, "Çok güzel çalışıyoruz. Bugün de belge almak için imtihan yapıldı. Ben kursa iş bulabilmek için Bolu'dan katıldım" diye konuştu.

Susuz yetişiyor, litresi 1500 lira

26 Mayıs 2024 at 14:12

Burdur’da 2005 yılında Burdur Gölü’nü kurtarmak amacıyla başlatılan Lisinia Projesi çerçevesinde tarlalara mısır ve yoncaya göre daha az su tüketen gül, lavanta ve adaçayı gibi bitkiler dikilmişti. Böylelikle susuz tarım faaliyetleri gerçekleştirilerek göl ve yer altı içme sularının daha az kullanımı sağlanıyor.

Burdur’un Yeşilova ilçesi Akçaköy’de bulunan Lavanta Deresi olarak adlandırılan bölgede yaklaşık 900 dekar alana dikilen adaçayları iklim değişikliği nedeniyle erken çiçek açınca tarlalar mora büründü. Salda Gölü ile Burdur Gölü’nü birbirine bağlayan Lavanta ve gül yolu üzerinde bulunan tarlalar aynı zamanda eko turizme de büyük katkı sağlıyor. Temmuz ile Ekim arasındaki hasat edilen adaçayının hem kurusu hem de yağı farklı alanlarda kullanıldığı için büyük ilgi görüyor. Adaçayı yağının kilosu geçtiğimiz yıl 1000 ile 1500 TL arasında satılırken üreticiler bu seneki fiyatların daha da artacağını düşünüyor.

Susuz tarım projesi ile birlikte bölgeye adaçayı dikerek eko turizmin canlanmasına öncülük edenlerden biri olan Lisinia Doğa Projesi kurucusu Veteriner Öztürk Sarıca; “2005’te başladığımız Lisinia Projesi çerçevesinde özellikle Burdur Gölü’nü ve gelecek nesillerin içme sularının kurtarılması noktasında yaptığımız çalışmalarla birlikte Akçaköy’de adaçayı tarımına başladık. Adaçayı hiç su tüketmeden yetişebilen bir bitki. Aynı zamanda uluslararası piyasada ciddi anlamda ülkemize döviz kazandırabilen bir bitki. Adaçayının hem kurusu hem de yağı uluslararası piyasalarda ve Türkiye’de satılabiliyor. Yaklaşık 900 dekarlık alanda biz adaçayı üretimi yapıyoruz. Bu yıl iklimsel şartların birazcık değişmesi ile birlikte adaçayları da biraz erken açmış durumda. Tabii ki lavantadan sonra en ciddi mor görüntüyü biz adaçayında gördük. Uçsuz bucaksız adaçayı bahçelerinde şu an hem eko turizme adaçayı bahçelerini kazandırmış durumdayız hem de insanların gelip de görebileceği ve rahatlayabileceği o mor görüntüyü adaçaylarında yakalayabilme durumları var” şeklinde konuştu.

BİRÇOK HASTALIĞA KARŞI DOĞAL ÇÖZÜM YOLU

Adaçayının birçok hastalığa iyi geldiğini bu yüzden de çok fazla tercih edildiğini de dile getiren Öztürk Sarıca, “Adaçayı özellikle mide ağrılarında, Helikobakter Plori’nin sebep olduğu gastritlerde çok etkili. Diğer taraftan Staphylococcus Aureus’un sebep olduğu diğer hastalıklarda da çok etkili. Bunun yanında sindirim sistemi problemlerinde, özellikle gaz problemlerinde, çocukların gaz problemlerinde çok ciddi anlamda adaçayı kullanılabiliyor. Bunun yanında adaçayı sadece antimikrobiyal olarak bakterileri öldürmüyor. Bunun yanında mantarlarda ve birçok virüse karşı da etkili. Dolayısıyla hayatımızın her noktasında adaçayı kullanma şansımız var. Özellikle geçmeyen boğaz ağrılarında, Streptokok dediğimiz antibiyotiklere karşı dirençli olan bakterileri de öldürme durumu var” dedi.

SUSUZ YETİŞİYOR, BİN İLE BİN 500 TL ARASINDA SATILIYOR

Adaçayının yüksek kesimlerde susuz yetiştiğini ve litre fiyatının bin ile bin 500 TL arasında değiştiğini de belirten Sarıca, “Adaçayı 800 ile 900 arasındaki rakamlarda damlama sulama sistemiyle yetişebiliyor, onun üzerindeki rakımlarda ise susuz olarak yetiştirilebiliyor. Şu an biz Akçaköy Lavanta Deresi’nde yaklaşık 900 dekarlık adaçayı bahçelerimizde, tarlalarımızda hiç su kullanmadan bu üretim yapabiliyoruz. Adaçayı hasadı temmuz ayında başlayıp ekim ayı sonun kadar devam ediyor. Uzun bir hasat dönemi var. Yani belirli bir ayda hasadını yapmak zorunda değilsiniz. Hasadı gelen tarlaları zamanında işleyebilme şansınız var. Adaçayının hem kurusu hem de yağı değerlendirildiği için bu süreçte gelen taleplere göre ister yağını çıkartabiliyorsunuz ya da kurusunu yapıp iç piyasaya ve uluslararası piyasaya satabiliyorsunuz. Ada çayının geçen yılki litre fiyatı 1000 TL ise 1500 TL arasındaydı. Tabii ki bu yılki fiyatlar henüz daha ürün çıkmadığı için açıklanmış değil ama zannediyorum daha cazip fiyatlara doğru gelişecek” sözlerini sarf etti.

Hasat ettikleri adaçaylarını farklı alanlarda kullandıklarını söyleyen Öztürk Sarıca, “Adaçayını hasat ettikten sonra büyük bir kısmını Lisinia proje alanındaki distilasyon tesislerimizde yağını çıkartıyoruz. Yağını çıkarttıktan sonra bu hem yağ olarak satılabiliyor hem de burada eko turizme gelen kişiler tarafından 10’ar gramlık şişelerde satış yapılıyor. Bunun yanında kozmetik alanda veya yağ karışımlarında burada işlemlerden geçtikten sonra satışa sunuluyor” dedi.

SON DAKİKA HABERİ: Konut ve kira fiyatları düşecek mi? Bakan Şimşek açıkladı

26 Mayıs 2024 at 13:42

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, kentsel dönüşümün finansmanı ile konut arzının artmasında önemli bir enstrüman olacak yeni düzenlemede son aşamaya geldiklerini belirterek, "Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından yapılacak düzenlemeyle, gayrimenkul yatırım fonlarının gayrimenkul projelerine yatırım yapmasının önü açılacak." dedi.

Bakan Şimşek açıklamasında, "Kurul tarafından yapılacak düzenlemeyle gayrimenkul yatırım fonlarının (GYF) gayrimenkul projelerine yatırım yapmasının önü açılacak. Düzenlemeyle, bu fonların portföyleri uygun hale getirilip tür değişikliği yapılacak. Konut arzının artmasıyla birlikte konut fiyatlarının yukarı yönlü piyasa baskısı azalacak ve böylelikle konuta erişilebilirlik her kesim için kolaylaşacak" ifadelerini kullandı.

Çalışan anneye yeni teşvik! 1 yıllık izin seçeneği gündemde

Öte yandan Bakan Şimşek'in konuyla ilgili sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşım şu şekilde: "Proje Gayrimenkul Yatırım Fonlarının kurulmasına yönelik düzenleme yapıyoruz. Böylece kentsel dönüşümün finansmanına ve konut arzının artırılmasına katkı sağlayacağız.

Bu sayede konut ve kira fiyat artışları düşecek, her kesim için konut erişilebilirliği kolaylaşacaktır."

Alman medyasından TOGG'a tam not! Fiyat detayına dikkat çekildi

SON DAKİKA: Annelik izni kaç ay, kaç gün? Annelik izni uzayacak mı, ne kadar olacak?

26 Mayıs 2024 at 13:24

Konuyla ilgili merak edilenleri CNN Türk canlı yayınında değerlendiren Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Üyesi Tarkan Zengin şu ifadeleri kullandı: “Çalışan kadınların doğumdan önce 8 hafta, doğumdan sonra 8 hafta olmak üzere toplamda 16 haftalık yani 4 aylık bir doğum izni var. Doğum izni sonrasında süt izinleri var. Çocuklar 1 yaşına gelene kadar günlük belli saatlerde süt izinleri var.

YARI ZAMANLI ÇALIŞIP ÜCRET ALMA

Aynı zamanda çocuk 1’inci doğumda 60 gün, ikinci doğumda 4 ay, üçüncü doğumda 6 ay olmak üzere doğum izni bittikten sonra kadınların yarı zamanlı çalışıp tam ücret alma imkanı söz konusu. Özel sektör çalışanları bakımından çocuk ilkokul çağına başlayana kadar yarı zamanlı çalışma imkanı veriliyor. Burada yarı zamanlı çalışmada ücretlerin ve sosyal hakların yarım olduğunu ifade edelim.

Memurlar açısından bu hak verildi ancak yönetmelik çıkmadığı için çocuk ilköğretime başlayana kadar kadınların bu izni kullanması için usul ve esasların çıkması bekleniyor.

Alman medyasından TOGG'a tam not! Fiyat detayına dikkat çekildi

DOĞURGANLIK HIZI DÜŞÜYOR: ‘TÜRKİYE BÜYÜK BİR TEHDİTLE KARŞI KARŞIYA’

Kadınlar neden iş hayatına girmekte zorlanıyor? Burada ilk madde olarak karşımıza çocuk bakımı, yaşlı bakımı, kadınların ev sorunluluğu geliyor. AK Parti MKYK’da konuşulan doğurganlık hızının düşmesidir. Ortalama yaşam süresinin artması nedeniyle gerçekten Türkiye büyük bir tehditle karşı karşıya. Türkiye’nin doğum hızı bu seviyelerde düşmeye devam ederse Türkiye’yi bekleyen Batı’da olduğu gibi yaşlı bir nüfustur.

ANNELİK İZNİNİN 4 AYDAN 1 YILA ÇIKARILMASI ÖZEL SEKTÖR İÇİN SIKINTI YARATIR MI?

Asıl tehdit özel sektörde. Özel sektör iş görüşmelerinde yasal düzenlemeler nedeniyle artık kadınlara işe alırken çocuk doğuracak mısın, doğurmayacak mısın sorusunu sormuyorlar. Doğum izinlerinin yüksek olması nedeniyle özel sektör işverenleri bunu maliyet unsuru olarak görüyor. Hükümet kadın çalışmalarını teşvik ederek, kadına yönelik pozitif ayrımcılık uygulamaları ile bu sorunu ortadan kaldırmaya çalışıyor.

Bu hafta Meclis'te gözler kripto para düzenlemesinde

150 BİN TL EVLİLİK KREDİSİNDE ÖDEMELER BAŞLADI

Evlilikleri teşvik etmek için yakın zamanda devreye alındı gençlere 150 bin TL evlilik desteği verildi, ilk ödeme 21 Mayıs’ta başladı. Pilot olarak 5 deprem ilimizde uygulama başladı. Bir taraftan evlilikleri teşvik etmek diğer taraftan anneyi güçlendirmek, iş ve aile uyumunu sağlayacak politikaları devreye almak, kadınlara destek olma politikaları dört bir elden devam ettiriliyor.

KULİSLERDE KONUŞULAN BAŞLIKLAR

Öte yandan çalışan annelerle ilgili kulislerde konuşulan başlıklar şu şekilde:

Doğum izni süresi artırılacak.

Yarı zamanlı çalışma imkanı sağlanacak.

Evden çalışma modeli uygulanacak.

Anneler esnek çalışmadan yararlanacak.

Annelerin kıdem boşlukları bütçeden tamamlanacak.

OYAK Genel Kurulu tamamlandı, üyeye yüzde 77,1 nema

26 Mayıs 2024 at 12:57

Üyelerinin birikimlerini verimlilik, sürdürülebilirlik ve sorumlu yatırım ilkeleri doğrultusunda yöneten OYAK, açıkladığı yüzde 77,1 nema oranı ile sürdürülebilir getiri sağladı. OYAK Genel Müdürü Süleyman Savaş Erdem, 470 binden fazla üyesine sağladığı değeri geliştirme ve güçlendirme sorumluluğuyla çalışan OYAK’ın, 2023’ün istisnai piyasa koşullarında planlanan ve bütçelenen tüm stratejik, operasyonel ve ticari hedeflere ulaştığını kaydetti.

Ankara’daki Genel Müdürlük binasında düzenlenen OYAK’ın 64’üncü Genel Kurulunda nema oranı yüzde 77,1 olarak açıklandı. OYAK, bu oranla yüzde 74,8 ile geçen yılın en fazla kazandıran yatırım aracı olan altının getirisini geçerken, BİST endeksinin yüzde 36,4’lük getirisini ikiye katladı. Dolar yüzde 57,4, Euro yüzde 63,4 ile OYAK’ın nema oranının altında getiri sağladı.

6 Şubat depremlerinin ülkeyi ve tüm sektörleri etkilediği, jeopolitik risklerin artarak devam ettiği, Türkiye’nin yakın coğrafyasında gerilimin yüksek seyrettiği 2023 yılında üyelerine enflasyon oranının üzerinde nema sağlayan OYAK, Türkiye ekonomisi için de değer yarattı. 2023 yılı Faaliyet Raporu’na göre, OYAK’ın toplam varlıkları bir önceki yıla göre yüzde 77 oranında artarak 847 milyar TL’ye, konsolide net varlığı da yüzde 71 artışla 332,8 milyar TL’ye yükseldi. OYAK’ın 2023 faaliyet döneminde hasılatı ise yüzde 38 oranında artarak 457,8 milyar TL’ye ulaştı. Aynı dönemde 4,6 milyar dolar ihracat yapan OYAK Grubu Şirketleri, 2023 yılında Türkiye’nin toplam ihracatının yüzde 1,81’ini gerçekleştirdi. Grup 2023’te 85,6 milyar TL vergi ödeyerek Türkiye’de toplanan tüm vergilerin yüzde 1,90’ı, kurumlar vergisinin ise yüzde 0,99’unu karşıladı.

Erdem: OYAK 62 yıldır çalışıyor, üretiyor, paylaşıyor

OYAK Genel Müdürü Süleyman Savaş Erdem, Türkiye’nin büyük deprem felaketiyle başladığı 2023’teki zorluklara rağmen OYAK’ın hedeflerine ulaştığını söyledi. Erdem, “Miras aldığımız ve önemli kazanımlarla bugüne taşıdığımız şanlı Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına adım atarken, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Hiçbir şeye ihtiyacımız yok. İhtiyacımız olan tek şey çalışmak’ düsturu geleceğe uzanan yolda hep kılavuzumuz olacak. 1961’de kurulan OYAK, Türkiye’nin en başarılı tamamlayıcı mesleki emeklilik fonu olarak 62 yıl boyunca hep çalışmış, üretmiş ve paylaşmıştır. Bugün OYAK, inşa ettiği dayanıklı yapının sunduğu çeviklik, esneklik, ölçek ve güç ile bu süre zarfında yurt içi ve yurt dışı piyasaların meydan okumalarını başarıyla yönetmiş, riskleri doğru öngörmüş, fırsatları katma değer üretimini pekiştirmek için ustaca kullanmıştır. OYAK, atılımlarıyla misyonuna hizmet ediyor, üye varlıklarını sürekli geliştirerek refah seviyelerini koruyor.
OYAK, altı kıtadaki faaliyetleri ile ülkemize 2023 yılında da katma değer üretmeyi sürdürdü. Faaliyet alanlarımızın tamamını etkileyen en önemli riskler; küresel enflasyon dalgası ve çevre coğrafyamızda yaşanan jeopolitik olumsuzluklar oldu. Kurumumuz, uyguladığı proaktif portföy yönetim stratejisinin doğruluğunu gördü, faaliyet gösterdiği iş kollarının tamamında hedeflerini gerçekleştirirken güçlü ve sürdürülebilir büyümesini korudu” dedi.

Yüzde 77,1 nema oranı ile OYAK üyelerinin birikimlerinin reel bazda korunduğunu ve yüksek getiri sağlama hedefine ulaşıldığını vurgulayan Erdem, “Bu sonuç; OYAK ve OYAK Grubu Şirketlerinde yüksek aidiyet, tutku ve özveri ile görevlerini icra eden 38 bini aşkın çalışanımızın yanı sıra stratejik atılımlarımızın hayata geçmesinde rolü olan yönetim ekiplerimizin değerli katkıları ile elde edildi. 2023’ün istisnai piyasa koşullarında sağlanan bu oranın tüm üyelerimize hayırlı olmasını ve sürdürülebilir şekilde tekrarını dilerim. 2023 yılında üyelerimize sunduğumuz hizmetleri geliştirmek ve sağlanan faydaları güçlendirmek için çalışmalarımıza aralıksız devam ederek hep daha fazlasını yapmayı hedefledik. Özetle; altı kıtada faaliyet gösteren, öz kaynağı 10 milyar doları aşan küresel bir Grup olarak özgüvenle ve kararlılıkla çalıştık. Çalışmamızın özünde ise her zamanki gibi 470 bini aşkın üyemize karşı duyduğumuz sorumluluk duygusu yer almaktadır” diye konuştu.

OYAK şirketleri dünya piyasalarına yön veriyor

OYAK Grubu Şirketlerinin dünya piyasalarına yön veren aktörler olduğunu ifade eden Erdem, “OYAK ve Renault ortaklığı ülkemiz otomotiv sanayinin iddialı ve lider katılımcılarından birine dönüştü. Bu ortaklığın Bursa fabrikasında 2027 yılına kadar dört yeni modelinin üretimi planlandı. Böylesi büyük bir yatırımın hayata geçirilmesi, yabancı sermayenin temsilcisi ortağımızın OYAK’a ve ülkemize duyduğu uzun vadeli güveni işaret ediyor” dedi.

Demir-çelik sektörünün öncülerinden olan Erdemir ve İsdemir’in ‘daha iyi bir gelecek için, hedefimiz yeşil dönüşüm’ diyerek sektöre yön veren yol haritasını açıkladığına dikkat çeken Erdem, “Öngörülen kısa dönemli hedefimiz üretilen ham çelik başına karbon emisyonunun en az yüzde 25 oranında düşürülmesidir. Bu doğrultuda Erdemir ve İsdemir’de 3,2 milyar dolarlık dönüşüm yatırımının 2030 yıl sonuna kadar gerçekleştirilmesini hedefliyoruz. Bu planımız kapsamında yıllık 1,7 milyon MWh elektrik üretimi kapasiteli güneş enerjisi santralinin kurulumu da yer alıyor” diye konuştu.

Erdem, OYAK Maden ve Metalürji Şirketlerinden Ermaden’in Bingöl-Avnik bölgesindeki demir madeni sahasında 550 milyon dolar yatırımla kuracağı peletleme tesisi, Miilux OY’nin denizaltı çeliği üretimine başlaması gibi yatırım hamleleriyle sektörlerinde dışa bağımlılığı azaltacak, arz güvenliği sağlayacak stratejik adımlarla ülkeye ve sektörlerine katma değer sağladıklarını kaydetti.

Bakan Uraloğlu: Ticaret yolları Türkiye üzerinden bütün Avrupa'ya bağlanacak

26 Mayıs 2024 at 11:56

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Orta ve Doğu Avrupa’da enerji, ulaştırma ve dijitalleşme alanlarındaki altyapı eksikliklerinin giderilmesini hedefiyle Baltık, Adriyatik ve Karadeniz’e kıyısı olan ülkelerin başlattığı “Üç Deniz Girişimi” ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Bakan Uraloğlu, Üç Deniz Girişimi’nin; enerji, ulaştırma ve telekomünikasyon sektörlerindeki altyapıyı birbirine bağlayarak Kuzey-Güney eksenindeki ülkeleri daha iyi entegre etmek amacıyla AB Üye Ülkeleri tarafından kurulduğunu söyledi.

“BULGARİSTAN’DAN TÜRKİYE’YE BAĞLANACAK”

Üç Deniz Girişimi kapsamında inşa edilmesi planlanan ve Orta Koridor’a direk bağlantısı olması sebebiyle Türkiye’yi doğrudan ilgilendiren “Via Carpathia” Otoyol Projesi’nin, Litvanya’nın Klaipeda Limanı’ndan başlayarak; Polonya, Slovakya, Macaristan, Romanya, Bulgaristan’dan sonra Selanik Limanı’na ve buradan da İstanbul’a uzanacağını ifade eden Uraloğlu, bu projenin ayrıca Türk firmalarının küresel pazardaki rekabet gücü ve üretim kalitesi düşünüldüğünde, ülkemiz için önemli bir ekonomik faaliyet ve fırsat alanı olabileceğini vurguladı.

“TOPLAM UZUNLUĞU 712 KİLOMETRE”

Orta Koridor ve Kalkınma Yolu ile Türkiye’ye gelecek olan ya da Türkiye’de üretilen ürünlerin Baltık, Adriyatik, Ege ve Karadeniz’e komşu olan ülkelere doğrudan iletilmesini sağlayacak olan “Via Carpatia” Otoyol Projesi’nin uluslararası taşımacılık faaliyetlerine büyük katkı sağlayacağını da kaydeden Bakan Uraloğlu, “Via Carpatia, Baltık, Ege, Karadeniz ve Adriyatik Denizleri arasında Kuzey-Güney ekseninde uzanan bir proje. Projenin Polonya'daki kısmı 2027'de tamamlanacak. Toplam uzunluğu ana güzergahın 712 km'sini oluşturuyor. Bugün itibariyle projenin 259,6 km'si tamamlandı. 280,8 km'si ise inşaat halinde, 171,6 km'si ise ihale ve hazırlık aşamasında” dedi.

“VİA CARPATİA OTOYOL PROJESİ AVRUPA BİRLİĞİ İLE BAĞLANTISALLIĞIMIZIN ARTIRILMASINI VE TAŞIMACILIK FAALİYETLERİMİZİN GELİŞMESİNE OLUMLU KATKI SAĞLAYACAK”

Bakan Uraloğlu, Via Carpatia Projesi’ne Belarus, Bulgaristan, Hırvatistan, Yunanistan, Macaristan, Litvanya, Polonya, Romanya, Slovakya, Ukrayna’nın ardından 2016 yılında II. Lancut Deklarasyonu ile Türkiye’nin de dahil olduğunu belirterek, “Baltık, Ege, Karadeniz ve Adriyatik Denizleri arasında Kuzey-Güney ekseninde uzanan Via Carpatia Otoyol projesinin ülkemizi de kapsayacak şekilde genişletilmesi Avrupa Birliği ile bağlantısallığımızın artırılmasının yanı sıra söz konusu rota üzerinde yer alan ülkeler ile taşımacılık faaliyetlerimizin gelişmesine olumlu katkı sağlayacak. Ayrıca müteahhitlik sektörümüzün de söz konusu proje üzerinde yer alan ülkelerin karayolu altyapısı inşa sürecine dahil edilmesi de ülkemiz için çok değerli” diye konuştu.

“PROJE TÜRKİYE'NİN ULUSLARARASI YENİ TİCARET KORİDORLARINDA YER ALMASINI VE YAKIN COĞRAFYADAKİ ÜLKELERLE İŞBİRLİĞİ YAPMASINI SAĞLAYACAK”

Türkiye’nin, bu ticaret koridorunun ve Avrupa'nın önemli bir parçası olacağını vurgulayan Uraloğlu, “Proje Türkiye'nin uluslararası yeni ticaret koridorlarında yer almasını ve yakın coğrafyadaki ülkelerle işbirliği yapmasını sağlayacak. Dünya'da geçmişteki İpek Yolu bugün de Modern İpek Yolu Doğu'dan Batı yönündeydi. Artık geldiğimiz noktada herkes bu pastadan pay almak istiyor. Bu proje doğu batı yönündeki koridorlardan ziyade kuzey güney yönlü bir proje. Via Carpatia Otoyolu ile Ortadoğu'daki ticaret yolları Türkiye üzerinden bütün Avrupa'ya bağlanmış olacak" dedi.

“PROJE, LİTVANYA’NIN KLAİPEDA LİMANI’NDAN BAŞLAYAN VE BULGARİSTAN’DA ORTA KORİDOR’A BAĞLANIYOR”

Baltık Denizi, Adriyatik Denizi ve Karadeniz’e komşu olan ülkelerin başlattığı projenin çok doğru bir proje olduğunun altını çizen Bakan Uraloğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

“Proje, Orta Koridor ve Kalkınma Yolu ile kesişen ve bu koridorları doğrudan güçlendirecek bir proje. Litvanya’nın Klaipeda Limanı’ndan başlayan ve Bulgaristan’da Orta Koridor’a bağlanan Via Carpatia Projesi girişim üyesi olmamamıza rağmen desteklediğimiz bir proje. Biz bu projenin bir parçası olmaya ve her türlü işbirliğine hazırız. Orta koridor bağlantısı ile her şartta bizim de olmamız gereken bir proje. Konumumuz itibarı ile bu coğrafyada bir koridor olacaksa eğer bu Türkiye’siz olmaz. Türkiye her açıdan istikrarlı ve güvenli bir liman.”

Türkiye’nin narenciye ihracatında yüzde 16'lık artış!

26 Mayıs 2024 at 11:11

Türkiye’nin narenciye ürünleri ihracatı 2024 yılının Ocak-Nisan döneminde yüzde 16 artışla 408 milyon dolardan 475 milyon dolara ilerledi. Türkiye, narenciye ürünleri ihracatıyla 2024 yılında da dünyaya şifa dağıtmaya devam ediyor. Narenciye sektörünün ihracat başarısındaki asıl etken Irak’a gerçekleştirdiği ihracat artışı oldu.

MANDALİNA İHRACAT LİDERİ

Türkiye’nin narenciye ürünleri ihracatında mandalinanın liderliğini sürdürdüğünü aktaran Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, mandalina ihracatının yüzde 4’lük artışla 224 milyon dolardan 233,5 milyon dolara çıktığını ifade etti.

Limon ihracatının yüzde 14’lük artışla 118 milyon dolardan 134 milyon dolara yükseldiği bilgisini veren Uçak, “Portakal narenciye ürünleri arasında ihracat artış rekortmeni oldu. 2023 yılının ilk 4 aylık döneminde 31 milyon dolar olan portakal ihracatımız 2024 yılının aynı döneminde yüzde 123’lük artışla 69,5 milyon dolara yükseldi. Greyfurt ihracatı ise; yüzde 9’luk gelişimle 34,5 milyon dolardan 37,5 milyon dolara ilerledi. Böylelikle 2024 yılının Ocak-Nisan döneminde narenciye ürün grubundaki dört ürünümüzde de ihracat artışı yakalanmış olduk” şeklinde konuştu.

2024 YILI İHRACAT HEDEFİ 1 MİLYAR 300 MİLYON DOLAR

Narenciye ürünlerinin sonbahar ve kış mevsimlerinde soğuk algınlıklarına karşı C vitamini deposu olduğunun altını çizen Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, sözlerini şöyle sürdürdü;

“2023 yılında narenciye ürünleri ihracatımız yüzde 23’lük artışla 903 milyon dolardan, 1 milyar 112 milyon dolara yükselmişti. Narenciye ürünleri ihracatında 1 milyar dolar barajını ilk kez 2023 yılında geçme başarısı göstermiştik. Dünya’ya daha fazla şifa dağıtmaya 2024 yılında devam ediyoruz. Bu başarıyı yıl geneline yayarak 1 milyar 300 milyon dolar dövizi Türkiye’ye kazandırmak istiyoruz.”

NARENCİYE İHRACATINDA RUSYA ZİRVEDEKİ YERİNİ KORUDU

Türk narenciye sektörü, 2024 yılının 4 aylık döneminde en çok ihracatı 148 milyon dolarlık tutarla Rusya’ya yaptı. Rusya’yı 90,2 milyon dolarla Irak takip etti. Irak’a narenciye ihracatında yüzde 399’luk rekor artış gerçekleştirdik. Irak, bu başarıyla Ukrayna, Polonya ve Romanya’yı geride bıraktı, nefesini Rusya Federasyonu’nun ensesinde hissettirdi.

Türkiye, Ukrayna’ya 45,5 milyon dolarlık, Polonya’ya 23,4 milyon dolarlık ve Romanya’ya 22 milyon dolarlık narenciye ürünleri ihraç etme başarısı gösterdi.

MANDALİNA VE GREYFURTTA RUSYA, LİMON VE PORTAKALDA IRAK ZİRVEDE

Mandalina, 233,5 milyon dolarlık ihracatla Türkiye’nin 475 milyon dolarlık narenciye ürünleri ihracatından yüzde 49 pay aldı. Mandalina ihracatında Rusya 98 milyon dolarlık tutarla birinci ülke olurken, Irak 32 milyon dolarlık mandalina talebiyle zirve ortağı oldu. Türkiye, Irak’a 2023 yılının Ocak-Nisan döneminde 4,3 milyon dolarlık mandalina ihraç etmişken, 2024 yılının aynı döneminde yüzde 659’luk rekor artışla 32 milyon dolarlık mandalina ihraç etmeyi başardı.
Ukrayna, 24 milyon dolarlık, Polonya, 10,2 milyon dolarlık ve Sırbistan 10 milyon dolarlık mandalina talep etti. Rusya Federasyonu, Türkiye’den 9,7 milyon dolarlık greyfurt ithal ederek bu üründe de zirvede yer aldı. Türk limonu ve portakalında en çok talepkar ülke ise Irak oldu. Türkiye’den Irak’a limon ihracatı yüzde 181’lik sıçramayla 11,8 milyon dolardan 33,4 milyon dolara çıkarken, Irak, portakalda da talebini Türkiye’den yana kullandı.

Irak, 2023 yılının Ocak – Nisan döneminde Türkiye’den 1,6 milyon dolarlık portakal ithal etmişken, 2024 yılının aynı zaman aralığında yüzde 1334’lük rekor talep artışıyla 23 milyon 323 bin dolarlık Türk portakalı talep etti. Irak, 2024 yılının ilk 4 aylık döneminde, Türkiye’nin limon ve portakal ihracatında birinci ülke konumuna yükselerek, Rusya’yı geçti.

Alman medyasından TOGG'a tam not! Fiyat detayına dikkat çekildi

26 Mayıs 2024 at 10:43

Türkiye’nin yerli otomobili TOGG, Avrupa medyasının gündeminde. Almanya’nın önde gelen otomobil dergisi Auto Bild, “Türk Teslası Çok İyi" başlılı yazısında, Türkiye’nin yerli ve milli aracı Togg’a övgüler yağdırdı.

Dergi Türkiye'nin otomotiv alanındaki deneyimine atıf yaptı.

Türkiye’nin yıllarca farklı ülkelerin markalarını ürettiğine değindi.

Türkiye’nin yerli ve milli aracı Togg’un Avrupa’ya açılmaya hazırlandığını yazdı.

Dergi, ToggT10X ile test sürüşü gerçekleştirdi.

Aracın iç ve dış tasarımına tam not verdi. Togg'un 4,59 metre uzunlukta ve bin 515 litreye kadar hacimli bagajının seyahate uygun, koltuklarının da çok konforlu olduğunu yazdı.

Emekli maaşları ve emekli ikramiyeleri ne zaman yatıyor?

TRT Haber'de yer alan habere göre Auto Bild dergisi TOGG’un T10X modelini birçok yabancı marka otomobil ile kıyasladı.

Kokpit bölümünün çeşitli dijital araçlar sunduğuna vurgu yapan dergi, TOGG’un Dijital ekosistem fikirlerini dışa aktarmayı da başarması halinde rakiplerini geride bırakabileceğinin altını çizdi.

FİYAT DETAYINA DİKKAT ÇEKİLDİ

Fiyat performans analizinde ise aynı segmentteki araçlardan daha uygun fiyata sunulduğunu belirtti.

"30 BİNE YAKIN TOGG, YOLLARDA"

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, TRT Haber'de gündeme dair soruları yanıtlamıştı.

Bakan Kacır, "Tüm sektörü dönüştürmeye öncülük eden bir markanın doğuşuna şahitlik ediyoruz. Togg, 2025 yılının başında Almanya’ya adım atacak, Avrupa pazarına girmiş olacak" açıklamasını yapmıştı:

Sadece yeni bir otomobil markasının değil, tüm sektörü dönüştürmeye öncülük eden bir markanın doğuşuna şahitlik ediyoruz. Bugün yollardaki Togg’lar 30 bine yaklaştı.

Togg hem elektrikli araç sınıfında lider hem de kendi modeli olan SUV araçlar arasında pazar lideri.

Türkiye önümüzdeki dönemde dünyada önemli bir batarya üretim üslerinden biri haline gelecek. Otonom sürüş, yapay zeka konusunda Togg’un önümüzdeki dönemde kabiliyetlerini geliştirmek çok önemli olacak.

Fenomenle doğum 30 bin TL! Doğum koçları anne ve bebeğin sağlığını tehdit ediyor

"2025 BAŞINDA ALMANYA'DA SATIŞA ÇIKACAK"

Tüm sektörü dönüştürmeye öncülük eden bir markanın doğuşuna şahitlik ediyoruz. Togg, 2025 yılının başında Almanya’ya adım atacak, Avrupa pazarına girmiş olacak.

Yine aynı tarihlerde, geçtiğimiz aylarda Las Vegas’ta tanıtılan ‘fastback’ modelinin de pazara çıkması hedefleniyor. Önümüzdeki dönemde Togg’un yeni atılımları da olacak.

Bir yandan da yazılım geliştirmeleri devam ediyor. Son yeniliklerden biri de yüz tanıma oldu.

TOGG T10X PAZAR LİDERİ OLMAYA DEVAM ETTİ

ODMD verilerine göre, elektrikli otomobil markaları arasında yükselişi devam eden Togg, nisanda da pazar liderliğini sürdürdü.

Nisanda 3 bin 3 adet satılan Togg, en yakın rakibine 2 bin 264 adet fark attı.

Bu dönemde Togg'un elektrikli otomobil pazar payı yüzde 49,25 olarak kayıtlara geçti. Bir diğer ifadeyle satılan her 2 elektrikli otomobilden 1'i Togg T10X oldu.

Yılın 4 aylık verilerine bakıldığında ise Togg'un elektrikli satışlarında pazar payı 7 bin 148 satışla yüzde 35,29 seviyesinde gerçekleşti.

Bu hafta Meclis'te gözler kripto para düzenlemesinde

26 Mayıs 2024 at 10:08

Meclis bu hafta da yoğun mesaisine devam edecek. Genel Kurul'da Dışişleri Teşkilatını Güçlendirme Vakfı'nın kurulmasına ilişkin kanun teklifinin görüşmelerine başlanacak.
Dışişleri Bakanlığı'na bağlı kurulacak vakıfla eğitim, kültür ve tecrübe aktarımı sağlanacak.
Emekli olan diplomatların tecrübe ve bilgilerinden faydalanılacak.

ASKERİ PERSONELİN İLİŞİK KESMEYLE SONUÇLANAN DİSİPLİN CEZALARINA DENETİM YOLU AÇILACAK

Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu'nda değişiklik öngören teklif, Milli Savunma Komisyonunda görüşülecek. Teklife göre, askeri personelin ilişik kesmeyle sonuçlanan disiplin cezalarına denetim yolu açılacak.

ASKERİ SUÇLARA YÖNELİK SORUŞTURMA İZİNLERİNDE SON RÜTBE VE GÖREVLER ESAS ALINACAK.

Emekli generallerin eski unvanlarını kullanarak izinsiz şekilde medyada beyanat vermeleri yasaklanacak. Türk Silahlı Kuvvetleri personelinin kimlik, görev veya faaliyetleri, yetki verilen durumlar haricinde medyada yayımlanamayacak.

KRİPTO VARLIKLARA YASAL ÇERÇEVE ÖNGÖREN DÜZENLEME OLACAK

Meclis Plan ve Bütçe Komisyonunun gündeminde ise kripto varlıklara yasal çerçeve öngören düzenleme olacak. Sermaye Piyasası Kanunu'nda değişiklik yapılmasına ilişkin teklifte, kripto varlıklar yasayla tanımlanacak.

TRT Haber'de yer alan habere göre düzenleme ile kripto varlık hizmet sağlayıcıların kuruluş ve faaliyet için Sermaye Piyasası Kurulundan izin almaları zorunlu hale getirilecek.

Kripto varlıkların ihracı, satışı ve dağıtımına ilişkin olarak Sermaye Piyasası Kuruluna yetki verilecek.

LİMANLARA YÖNELİK UYGULAMALARDA DEĞİŞİKLİK

Limanlara yönelik uygulamalarda değişiklik öngören kanun teklifinin Meclis Başkanlığına sunulması bekleniyor.

Okullarda şiddetin cezalarını artıracak kanun teklifi ile başıboş sokak köpekleri ile ilgili düzenlemeye yönelik çalışmalar da sürecek.

Bakım bitti, yeniden açıldı

26 Mayıs 2024 at 07:03

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Uraloğlu, 2017’de Türkiye-Gürcistan ve Azerbaycan iş birliği ile açılan Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Hattı’nda bugüne kadar konvansiyonel taşımalar da dahil olmak üzere toplam 1 milyon 470 bin ton yük taşındığını söyledi.

1 milyon aracın plakası karekodlu

26 Mayıs 2024 at 07:03

Palandöken, şunları söyledi: “Artık tüm tescil plakalarının üzerinde bir seri numarası ve bir karekod var. Tıpkı kimlik, ehliyet ve pasaportlar gibi plakalara da bir kimlik numarası verilerek bunların sahte olup olmadığı tespit ediliyor. Böylelikle tüm plakaların, seri numarası üzerinden takip edilebilmesi sağlanıyor ve plakaların sahte olup olmadığı kolaylıkla anlaşılabiliyor.”

Plakaların internet üzerinden satışının olmadığını da belirtenBendevi Palandöken, “İnternet ve sosyal medya üzerinden ‘Muayeneden geçer’, ‘Mühürlü’, ‘denetimden geçer’ ve benzeri açıklamalarla hatta sahte karekod basılarak yapılan plaka satışları yasal değilcezası da ağır” dedi.

Gençler için sinema bileti

26 Mayıs 2024 at 07:03

Turkcell’in 30’uncu yıl kutlamaları kapsamındaki kampanyanın bu yıl Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Sinema Bilet Uygulama Sistemi’ne verilen destek kapsamında hayata geçirildiği belirtildi. Turkcell Genel Müdürü Dr. Ali Taha Koç, “Turkcell olarak 30. yılımızı kutlarken müşterilerimize sunduğumuz yenilikçi fırsatlarla onların hayatlarına değer katmaya devam ediyoruz. Sinema kampanyamızla amacımız, gençlerimizin kültürel ve sanatsal etkinliklere daha fazla katılımını teşvik etmek” diye konuştu.Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven de, “Turkcell’in,uygulamamızın ilk destekçisi olması bizler için çok değerli” dedi.

Dikey tarım için reçeteli yatırım!

26 Mayıs 2024 at 07:03

Dikey tarımı teşvik için Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından 2022 sonunda İstanbul’da hayata geçirilen ‘Kapalı Dikey Tarım Uygulama ve Ar-Ge Merkezi’ projesi meyvelerini vermeye başladı. İstanbul Kağıthane Belediyesi’ne ait otopark alanının -8’inci katında yerin 30 metre derinliğinde bulunan ve dünyanın en derin ikinci tarımsal üretim noktasında üretilen nitelikli yeşil ürünler başta popüler restoranlardan olmak üzere yoğun ilgi gördü.

Yıldızlar Yatırım Holding çatısı altında faaliyet gösteren İstanbul Gübre Sanayii (İGSAŞ) de projenin ilk gününden itibaren çözüm ortağı oldu. İGSAŞ Genel Müdürü İlkay Ünal, “Bu alan dikey tarım teknolojileri üzerine bilimsel çalışmalar sürdürenler için önemli bir saha. Bir Ar-Ge merkezinde aranan her şeyi burada bulmak mümkün. Ayrıca dikey tarım gelecekte büyüyecek bir alan ve burada yeni yatırımlar, yatırımcılar göreceğiz” dedi.

Örnek model oldu

Dikey tarım Ar-Ge merkezinin potansiyel yatırımcılar için yol gösterici olacağını vurgulayan Ünal, şöyle devam etti: “Buradan yapılacak know-how paylaşımları, potansiyel yatırımcıların daha az hata yapmasını sağlayacak. Yaptıkları yatırımların daha kısa sürede geri alınmasına yardımcı olacak. Biz projeye finansal destek sağlıyoruz. Ayrıca İGSAŞ’ın Ar-Ge ekibi de bilgi birikimini paylaşıyor. 52 yıllık deneyimimizi bu projeye sunmaya devam edeceğiz. Proje kısa bir süre önce başladı ve elde edilecek veriler ışığında ilerleyen zamanda yeni adımlar da atılacak.”

Fiyat artışına engel

Ünal, şu ana kadar tesisi 7 bin öğrencinin ziyaret ettiğini ve dikey tarım konusunda eğitim aldığını söyledi. Ünal, şöyle devam etti: “Ayrıca çok sayıda yerli ve yabancı yatırımcı ağırlanarak konu hakkında bilgilendirme yapıldı. Burada üretilen bu sebzeler Kağıthane Belediyesi’nin yaptığı anlaşmayla ünlü restoranlara satılıyor, İstanbul’daki İtalyan restoranlarının çoğu pesto soslarını burada yetişen fesleğen ile yapıyor. Marul, fesleğen gibi ürünlerde mevsimsel nedenlerden dolayı arz kaybı yaşanabiliyor. Bu da fiyatların artmasına neden oluyor. Buna karşı mevsim koşullarından etkilenmeyen dikey tarımla bu arz eksikliği yaşanan ürünler kısa zaman içinde yetiştirilip pazara sürülebiliyor. Böylece aşırı fiyat artışlarının önüne geçmek mümkün oluyor” diye konuştu.

Adeta su kullanmıyor

■ Otoparkın -8’inci katında, 30 metre derinlikte.

■ Toplam üretim alanı 300 metrekare.

■ Bu alanda yapılan yıllık üretim, 20 dekar serada yapılan üretime eşdeğer.

■ Geleneksel tarıma kıyasla yüzde 95 daha az su kullanılıyor.

■ Tarım ilacı (pestisit) kullanımı sıfır.

■ 12 ay boyunca kesintisiz üretim yapılabiliyor.

■ Geleneksel tarıma kıyasla birim alandan 40 ila 100 kat fazla verim alınıyor.

Ar-Ge destekli 70 ürün çeşidi

Tesiste şu anda fesleğen ve marul olmak üzere iki adet ürün yetiştirildiği bilgisini paylaşan Ünal, “Ortalama her ay hasat yapıldığı için tesisin tam kapasiteyle çalışması durumunda yıllık 24 bin adet marul, 4 ton fesleğen elde etmekmümkün. Normal tarımda bu kadar hasat ancak 20 dönümlük bir araziden alınabilir. Oysa dikey tarımla 275 metrekarede bu sayıya ulaşılıyor. Bugüne kadar tesiste yapılan Ar-Ge çalışmaları neticesinde 70’ten fazla ürünün yetiştirme parametreleri ve üretim reçeteleri hazır hale getirildi” dedi.

Bakan Bolat'tan ihracat mesajı! 'Yeni rekorlar kıracağımıza inancımız tamdır'

25 Mayıs 2024 at 21:59

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu'nun (DEİK) 37'nci Seçimli Genel Kurulu ve Üçüncü Ustalara Saygı Ödül Töreni Lütfü Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Salonu'nda gerçekleştirildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla düzenlenen ödül törenine Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, İstanbul Valisi Davut Gül, AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe, DEİK Başkanı Nail Olpak, DEİK Yönetim Kurulu Üyeleri, İş konseyi başkanları ile çok sayıda iş insanı katıldı.

Açılış konuşmalarının ardından ödüller sahiplerine verildi. İlk ödüle merhum iş insanı Ahmet Şahap Ünlü layık görüldü. Ödülü oğlu Mehmet Selahattin Ünlü, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak ve DEİK Başkanı Nail Olpak'ın elinden aldı. İkinci ödül merhum iş insanı Ali Osman Ulusoy'a verilirken, ödülü kızı Hülya Ulusoy'a AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Ekonomi İşleri Başkanı Nihat Zeybekci ve Nail Olpak tarafından takdim edildi. Üçüncü ödül, merhum iş insanı Şarık Tara'ya verilirken Tara'nın ödülünü ise oğlu Mehmet Tara'ya Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fatih Kacır ve Nail Olpak verdi. Son ödül ise 2001-2014 yılları arasında DEİK Eski Başkanlığı görevini üstlenen Rifat Hisarcıklıoğlu'na verildi. Hisarcıklıoğlu'na ödülünü Ticaret Bakanı Ömer Bolat ve Nail Olpak birlikte verdi. Ödül Töreninin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, katılımcılara konuşma gerçekleştirdi. Programda Ticaret Bakanı Ömer Bolat'da bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan son dakika enflasyon mesajı: Programımızın olumlu neticelerini almaya başladık

"YENİ REKORLAR KIRACAĞIMIZA İNANCIMIZ TAMDIR"

Türkiye'yi dünyanın en fazla ihracat yapan ülkeleri arasına yükseltmeyi hedeflediklerini belirten Bolat, "1985 yılından itibaren ülkemizin dış ticaretinin gelişmesi için; başkanları, üyeleri, komisyonları ve diğer organlarıyla birlikte fedakârca iş insanlarının önünü açan DEİK, ülkemizin ihracat misyonunun öncülüğünü yapan lokomotiflerden biridir. Saygıdeğer Cumhurbaşkanımızın 21 yıldan bu yana liderlik ettiği ve önümüze koyduğu bir hayalimiz, vizyonumuz var. 'Türkiye'yi dünyanın en fazla ihracat yapan ülkeleri arasına yükseltmek'. Bunun için hükümetimiz, iş dünyası kuruluşlarımız ve ihracatçı ailemiz gece gündüz kamu ve özel teşebbüs birlikte çalışıyoruz. İhracat, yatırım, üretim, istihdam demektir. Döviz girişi sağlamak demektir. Bu yıl Türkiye olarak, 267 milyar dolar mal ihracatı ve 110 milyar dolar hizmet ihracatı ile toplamda 377 milyar dolar ihracat ve döviz geliri kazandırmak hedefimizdir. Geçen yıl 255,5 milyar dolar mal ve 101 milyar dolar hizmet ihracatı ile toplamda 356,5 milyar dolar ihracat ve döviz geliri kazandırmıştık. Allah'ın izniyle yıl sonunda bu rakamı yakalayacağımıza ve yeni rekorlar kıracağımıza inancımız tamdır. Zaten bu yılın ilk 5 aylık verileri bu tahminimizi güçlendirmektedir" dedi.

"TÜRKİYE DÜNYANIN 17'NCİ BÜYÜK EKONOMİSİDİR"

Ömer Bolat, "Dünya ticareti geçen yıl yüzde 1,2 düşüş, dünya ihracatı yüzde 5 düşüş kaydetmişti. Dünya üretimi yüzde 3,2 ile durgun bir seyir kaydetmişti. Türkiye ekonomisi ise 2023'te yıllık reel yüzde 4,5 büyüme ve son 14 çeyrektir kesintisiz büyüme başarısı gösterdi. Son 21 yılda yıllık reel yüzde 5,4 oranında büyüme başarısı göstermiştir. Türkiye artık 1 trilyon 118 milyar dolarlık üretimi ile dünyanın 17'nci büyük ekonomisidir. Satın alma gücü paritesi temelinde 11'inci büyük ekonomi olmayı başardık. 2024'ün ilk dört ayını 2023 yılının aynı dönemi ile mukayese ettiğimizde, Türkiye'nin mal ihracatının yüzde 2,7 artarak 83 milyar dolara yükseldiğini görmekteyiz. İnşallah birkaç gün sonra mayıs ayı sonunda sizlere ve halkımıza müjdeli yeni rekor haberlerini paylaşmak arzusundayız" diye konuştu.

"1 MİLYAR DOLAR İHRACATI OLAN İL SAYIMIZ 30'A YÜKSELDİ"

Tarihin en yüksek ihracat rakamlarının yakalandığını belirten Bolat, "Türk mal ve hizmetleri kalite ve marka güçleri ile kıtaları aşıyor. Geçtiğimiz yıl 240'tan fazla ülke ve gümrük bölgesine ihracat yapan güzel ülkemiz, bu ülkelerin 70'inde tarihin en yüksek ihracat seviyelerini yakaladı. 2023 yılında, firmalarımız, 49 ülkeye 1 milyar doların üzerinde ihracat yapmayı başardılar. Diğer taraftan ihracat, Türkiye'nin her köşesine yayıldı, bugün 1 milyar doları aşan il sayımız 30'a yükseldi, ihracatçı sayımız 140 bine ulaştı. En büyük ticaret ortağımız olan Avrupa dışında pazar çeşitlendirmesinin önemine inanarak yeni ihracat stratejileri ortaya koyduk ve bu sayede Afrika'ya 16 milyar dolar, Amerika kıtasına 22 milyar dolar ve Asya pazarına 65 milyar dolar yıllık ihracat rakamlarına ulaştık. Hedefimiz, günümüzde iş günü olarak günlük ortalama 1 milyar dolara ulaştığımız mal ihracatını inşallah sayın cumhurbaşkanımızın bizlere, ülkemize ortaya koyduğu Türkiye Yüzyılı vizyonunda günlük 1,5 milyar dolar seviyesine çıkarabilmektir" ifadelerini kullandı.

"HİZMET İHRACATI DESTEĞİMİZİ, 2024'TE YAKLAŞIK İKİ KATINA ÇIKARDIK"

Hizmet ihracat desteğinin 2024 yılında iki katına çıktığını aktaran Bolat, "Diğer taraftan, Türk müteahhitlik firmaları, 1972'den bu yana 136 farklı ülkede 12 bin 200 civarında projeler üstlendiler. Ve bu projelerin toplam değeri de 507 milyar doları aşmıştı. 2002'den önce 30 yılda kazanılan projelerin toplamı ise 50 milyar dolardı. Tüm bu uğraşların destek ve motivasyonla gerçekleştiğinin bilincinde olarak ihracata hazırlık aşamasından pazarlamaya, yurt dışı dağıtım kanallarının oluşturulmasından küresel marka dönüşümüne kadar ihracatın her aşamasında Ticaret Bakanlığı olarak yanındayız. Hükümetimizin ve Cumhurbaşkanımızın talimatıyla Ticaret Bakanlığı bütçemizin yüzde 60'ını ihracatçılarımıza destek olarak sağlamaktayız" diye konuştu.

"GÜÇ VE GÖNÜL BİRLİĞİ İÇİNDE OLMAMIZ GEREKTİĞİNE İNANIYORUM"

Programda konuşan DEİK Başkanı Nail Olpak ise, "İsrail'in Gazze'de uyguladığı insanlık trajedisi devam ediyor. Sivillerin, kadın ve çocukların hedef alındığı insanlık dışı sürecin derhal sonlandırılmasını, acilen kalıcı barışın sağlanmasını diliyorum. Bu çerçevede, devletimizin, yeterli ve sürekli yardım sağlanıncaya kadar, İsrail'e ihracat ve ithalatın durdurulması kararını, iş dünyası olarak önemli buluyor ve destekliyoruz. Alınan kararın ticari yansımalarının farkındayız ve Cumhurbaşkanımıza, süreci iş dünyasıyla istişareyle götürecekleri açıklaması için teşekkür ediyorum. Buradan hareketle, küresel düzende acıların azalması, gelir dağılımının olabildiğince adil olması ve dünyayı insanı önceleyerek güzelleştirmek için, güç ve gönül birliği içinde olmamız gerektiğine inanıyorum" dedi.

Emekli maaşları ve emekli ikramiyeleri ne zaman yatıyor?

25 Mayıs 2024 at 20:01

Emeklilerin gözü bayram ikramiyesinde. Peki bayram öncesi bayram ikramiyesi ve maaşlar ne zaman yatacak?

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, bayram ikramiyelerinin bayram öncesinde hesaplara yatacağının sinyallerini verdi.

Yaklaşık 16 milyon emeklinin gözü kulağı bayram ikramiyelerinde. İkramiyelerin ne zaman yatacağı merak edilirken bir adım daha geldi. Geçtiğimiz Ramazan Bayramı'nda tarihler uyduğu için memur ve emekli maaşları öne çekilmemişti.

3 BİN LİRALIK BAYRAM İKRAMİYESİ

Kurban Bayramı tarihi 16 Haziran 2024 Pazar. Toplamda 16 milyon emekli maaşı alan bir emekli kitlesi var. Bu kitle içerisinde hem kendi maaşlarını alanlar var hem de dul/yetimler var. Dul ve yetimlerde bu ikramiye hisseleri oranında yatırılıyor. Örneğin yüzde maaş alıyorlarsa ikramiyenin de yüzde 50'sini yani 1500 lira ikramiye alacaklar.

MAAŞLAR NORMALDE NE ZAMAN ÖDENİYOR?

Maaş ödemeleri öne çekilmediği durumlarda 4A SSK emeklilerine maaşları 17-26 Haziran arasında yatırılacak. Bağ-Kur emeklileri maaş ödemeleri ise 25-28 Haziran arasında olacak. Bu tarihler nedeniyle ödemelerin bayram öncesine çekilmesi doğdu. Çalışmalar devam ediyor.

Meteoroloji duyurdu! Yurt genelinde çok kuvvetli geliyor
Tarihin en uzun rehine krizine sahne olmuştu! CNN TÜRK o binada
Dün — 25 Mayıs 2024Milliyet

'Şartsız değişim talebi, üreticiye darbe vuruyor'

25 Mayıs 2024 at 15:28

Mobilya sektöründe e-ticaret kullanımının da yaygınlaşmasıyla, müşterilerin iade ve değişim talebi son yıllarda hızla arttı. Mobilya üreticilerinin iddiasına göre müşteriler, görüp beğenerek aldıkları ürünleri, kullanıcı hatası olmasına rağmen iade ve değişim talebinde bulunuyor. İade edilen ürünün nakliye maliyetinin yanı sıra kullanılmış olmasından kaynaklı tekrar satılamayacağını söyleyen üreticiler, tüketici hakem heyeti bilirkişilerinin kusur tespiti noktasında yeterli bilgiye sahip olmadıklarından, yanlış kararlar aldıklarını belirtiyor.

Kusur tespitlerini meslek okulu öğretmenleri yapıyor

Bursa Marangozlar ve Benzerleri Odası Başkanı Cemil Vardar, “2018'de göreve geldiğimizde, Tüketici Hakem Heyeti'nden gelen şikayetler odamıza iletiliyordu. Bu şikayetleri meslektaşlarımız ile birlikte değerlendiriyorduk. Ürünleri denetleyip, bilirkişi masamızda toplantı yapıp, kusurun nerede olduğunu esnaf arkadaşlarımız ile birlikte masaya yatırıp sorunları çözüyorduk. 2020'den sonra yapılan değişiklikle artık biz değil meslek liselerindeki öğretmenler bu işi üstlendi. Meslektaşlarımız, ustalarımız, zanaatkarlarımız varken okulda öğretmenlik yapan bir kişinin doğru tespit yapması imkansız. Mesleğin içinde değil sadece öğretim üyesi. Biz çekirdekten yetişen insanlarız . Mobilyada, koltukta, yatakta tüm meslek erbaplarımız ile birlikte sorunların, kusurların çok daha doğru tespitini gerçekleştiririz. Biz bu eski düzenlemenin geri getirilmesini istiyoruz. Bunun için Bursa Marangozlar ve Benzerleri Odası olarak gerekli yerlere sorunlarımızı ilettik. İnşallah bu hatadan çok çabuk dönülecek” ifadelerini kullandı.

"Şartsız değişim talebi, üreticiye darbe vuruyor

BTSO Halı ve Mobilya Perakende Komitesi Başkanı Serkan Feytek, “Perakende sektöründe nihai tüketici, ürünü görerek, beğenerek alıyor. Mağazalar ürünü satarken bazı tavizler vererek müşterinin istediği tarzda modeli geliştiriyor. Müşteri ürünü teslim aldıktan 15-20 gün sonra ‘bu benim istediğim gibi olmamış' diyerek mağazaya kayıtsız şartsız iade etmek istiyor. Bu da inanılmaz derecede mağazacıları rahatsız ediyor. Üretim ve sevkiyat maliyetleri çok yüksek olduğu için kar oranı da az olduğundan zarar görüyorlar ve bunun önüne geçmek istiyoruz. Tüketici hakem heyeti önceden gelen şikayetleri Bursa Marangozlar ve Benzerleri Odası tahkim heyetine sunardı. Onlar da işin erbapları ile beraber boya kusuru varsa boyacıyla, döşeme hatası varsa döşemeciyle müşteriye giderek hatayı tespit ederdi. Hata kullanıcı hatasıysa belirtilirdi, üretim hatası varsa hata giderilirdi. Ne tüketici ne de üretici üzülmez, adaletli olurlardı. Şu anda benim bildiğim kadarıyla meslek liselerinin emekli öğretmenleri ve mevcut bilirkişilere görev veriliyor. Bunlar üretici değil, sadece öğretmen ve teorik olarak eğitim görmüş kişilerin kararıyla iadeler oluyor. Bu tarz iadeler hem mağazacıyı hem de üreticiyi ciddi manada üzüyor. Çünkü birçok karar yanlış veya müşteri arzusuna istinaden veriliyor. Mobilya sektöründe tüm meslektaşlarım internet satışları için platformlar kuruyor. Ürünlerini internet sitelerinde yayınlayarak satıyorlar. Tüketiciler ürünleri beğenerek alıyor. Ürün evlerine gittiğinde birçoğunu tenzih ediyorum ama ürün birkaç gün kullanılıp sonrasında vazgeçilerek iade ediliyor. Mobilya ürünleri metreküp bazında çok yer kapladığı için sevkiyat maliyeti de bir hayli yüksek oluyor. Geri iadelerinde de aynı bedeli ödediklerinden dolayı meslektaşlarımız e-ticareti çok arzulamalarına rağmen satış yapamıyorlar. E-ticaret korkulu rüyaları oldu. Gerekirse bununla alakalı bir platform kurulup ürünün gerçekten hatalı olduğunu, istedikleri ürün olmadığı ispatlama şartı getirilirse bu sektör e-ticarette sürdürülebilir konuma gelebilir” şeklinde konuştu.

Bakan Ersoy, Şanlıurfa Kültür Yolu Festivali Tanıtım Toplantısı'nda konuştu

25 Mayıs 2024 at 14:46

2 Haziran'a kadar devam edecek olan Şanlıurfa Kültür Yolu Festivali’nin açılışı nedeniyle Arkeoloji Müzesi’nde tören düzenlendi. Törene; Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un yanı sıra Şanlıurfa Valisi Hasan Şıldak, TBMM Başkanvekili ve AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Bekir Bozdağ, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar, yerel yöneticiler ve vatandaşlar katıldı.

Açılış töreninde konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, 16 şehri kapsayacak olan 2024 yılı Türkiye Kültür Yolu Festivali’nin ikinci durağının Şanlıurfa olduğunu ifade etti. 9 gün sürecek olan etkinlikler ile Şanlıurfa'nın dünyanın en büyük ve en kapsamlı festivalinin bir parçası olduğunu söyleyen Bakan Ersoy, "Burası Peygamberler diyarı. Her bir zerresinde çok derin, çok zengin bir maneviyat var. Sadece bu yönü bile Şanlıurfa’yı ayrıcalıklı bir yer yapıyor. Ama sahip oldukları burada bitmiyor tabii. Göbeklitepe ile ortaya çıkan ve insanlık tarihine dair kabulleri değiştiren muazzam bir arkeolojik zenginliği de var, Şanlıurfa’nın. Biz bu zenginliği; uluslararası ölçekte yürütülen, dünyanın en saygın ve kapsamlı arkeoloji projelerinden biri olan 'Taş Tepeler' ile gün yüzüne çıkarmayı sürdürüyoruz. Rahatlıkla söyleyebilirim ki, Şanlıurfa şu anda dünya Neolitik Çağ araştırmalarının da merkezidir. Türkiye Kültür Yolu Festivali ile sözün yanına eylemi, etkinliği ve etkileşimi de katarak bu toprakların mirasının bütün yönleriyle tanıtılmasını, yaşatılmasını, anlatılmasını ve anlaşılmasını sağlayacağız. Bunun yanında uluslararası sanat ve kültür etkinliklerini de Şanlıurfalılarla buluşturacağız" ifadelerini kullandı. Festivale bine yakın sanatçının katılıp, 300’den fazla etkinlik düzenleneceğini belirten Bakan Ersoy, program kapsamında 'Neolitik insanın izinde 12000 yıllık hikâye, Sefertepe’den Karahantepe’ye Taş Tepeler yürüyüşü' etkinliği ile 30 kilometrelik parkur hazırlandığını söyleyerek, "Neolitik döneme ait 12 kazı alanını kapsayan bu rota Neolitik insanların izlerini takip etmek isteyen yerli ve yabancı misafirlerimiz için eşsiz bir deneyim sunacak. Şanlıurfa’ya da benzersiz bir turizm rotası kazandırmış oluyoruz" dedi. Bakan Ersoy, konuşmasının ardından alanda düzenlenen sergiyi dolaşıp; halk oyunu ekibinin gösterisini izledi.

'Yurt dışındaki vatandaşlarımızın huzuru bizim için çok değerli'

25 Mayıs 2024 at 14:38

Bakan Göktaş, Uluslararası Demokratlar Birliği'nin (UID) Anvers'teki Belçika Bölge Ofisi'ni ziyaret etti. Göktaş, bu yıl Türkiye-Belçika İşgücü Anlaşması'nın 60'ıncı yılının geride bırakıldığını belirtti. 60 yıl önce gelen Türk ailelerinin dört nesildir Belçika toplumuyla uyum ve barış içinde yaşadığını aktaran Bakan Göktaş, "Belçika, yıllar içinde Türkler için ikinci bir yurt haline geldi. Yıllar içinde elde ettiğimiz başarılar ve Belçika toplumuna kazandırdığımız değerlerle bu ülkenin ayrılmaz bir parçası haline geldik. Ekonomik kalkınma, kültürel zenginlik ve siyasi güç açısından Belçika toplumunun öne çıkan aktörleri arasında yer aldık" diye konuştu.

Belçika'daki Türk toplumunun güçlü varlığını önemli bir gurur kaynağı olarak nitelendiren Göktaş, şunları söyledi:

"Türk ve Müslüman kimliğimizle, Avrupa'da bir yabancı olmanın ötesinde buranın bir parçası olduk, Avrupalı Türkler olduk. Yaşadığımız bu ülkeye değer kattık. Bugün artık bulunduğumuz toplumun karar mekanizmalarında söz sahibi olan arkadaşlarımız bulunuyor. Bu ilerlemede çift kanatla uçmanın büyük bir önemi olduğuna inanıyorum. Bir kanadımızla kendi öz kimliğimizi koruduk, diğeriyle yaşadığınız ülkeye güçlü bir aidiyet bağı kurduk. Böylece hem Türk kültürünü en güzel şekilde temsil ettik hem de Belçika toplumunun kalkınmasına ve gelişmesine önemli katkıda bulunduk. Bunun yanı sıra bugün, Avrupa'da güçlü bir sivil toplum geleneği oluşturduk. Bu noktada Türk milletinin kadim teşkilatlanma becerisi ile birlikte Uluslararası Demokratlar Birliği'nin çalışmalarını kıymetli bulduğumu özellikle belirtmek isterim."

Bakan Göktaş yıllar önce çalıştığı markette kasaya geçti: Buralara gelmemde önemli bir adım

'HER PROBLEM İÇİN ÇÖZÜM BULMA GAYRETİNDEYİZ'

Yurt dışındaki Türk vatandaşlarının eğitim ve sağlık alanlarında sosyal yardımlara erişimlerini önemsediklerini aktaran Göktaş, "İşsizlik ve koruyucu aile gibi konularda doğrudan hizmet sunmayı amaçlıyoruz. Ayrıca ayrımcılık ve şiddetle mücadele konularında savunuculuk faaliyetlerimizin etkinliğini artırmayı hedefliyoruz. Yurt dışı teşkilatlarımızla vatandaşlarımızın hak ve menfaatlerini korumaya yönelik rehberlik hizmetleri sunuyoruz. Ailevi konular ve bilhassa velayet sorunlarıyla ilgili destek sağlıyoruz" ifadelerini kullandı.

En kısa sürede Belçika'da Aile ve Sosyal Hizmetler Müşavirliği veya temsilciliği açmayı hedeflediklerini belirten Göktaş, "Bakanlık olarak, yurt dışında yaşayan tüm vatandaşlarımızın huzuru ve refahı bizim için çok değerli. Bu konudaki hassasiyetimizi de her platformda dile getiriyoruz. Irkçılık ve İslamofobi başta olmak üzere yaşadığınız her problem için sizlerle birlikte çözüm bulma gayretindeyiz" dedi.

Selçuk Bayraktar paylaştı! Bayraktar TB2 ve Bayraktar AKINCI'dan tam isabet

25 Mayıs 2024 at 14:37

Türkiye’nin en büyük müşterek tatbikatı olma özelliği taşıyan EFES-2024, Seferihisar/İZMİR’de başladı. 50 ülkeden bin beş yüzü aşkın yabancı personelin katıldığı tatbikatta TSK unsurları ile birlikte toplam 11 bin personel görev alıyor.

Ayrıca tatbikat alanında, Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) koordinasyonunda 47 savunma sanayii firması tarafından yerli ve millî imkanlarla üretilen ve TSK envanterinde bulunan ürünlerin sergilendiği Savunma Sanayii Ürünleri Sergisi de yer alıyor.

Bakan Güler, 'EFES-2024 Tatbikatı Seçkin Gözlemci Günü' için İzmir'de

TB2 VE AKINCI'DAN TAM İSABET

BAYKAR Yönetim Kurulu Başkanı ve Teknolji Lideri Selçuk Bayraktar, sosyal medya hesabı X'ten tatbikata ilişkin bir paylaşım geldi. Bayraktar TB2 ve Bayraktar AKINCI'nın hedefi tam isabetle vurduğu anları yayınladı.

Akıncı İHA, Reisi'nin helikopterini nasıl buldu? İşte dakika dakika yaşananlar...

AZMİM İLK KEZ GÖREVDE

Tatbikata ilişkin bilgi ve görüntü paylaşan Savunma Sanayii Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada da, 'Güçlü sistemler, güçlü ordu, güçlü Türkiye! Milli teknolojilerimiz EFES 2024 Tatbikatı’nda!

FNSS Savunma tarafından geliştirilen, dünyada yüzme kabiliyetine sahip ilk ve tek istihkam dozer aracı olan Amfibi Zırhlı Muharebe İş Makinesi AZMİM, EFES 2024 Tatbikatı’nda görev alacak.' denildi.

Efes-2024 Tatbikatı başladı! Savunma Sanayi Başkanı Görgün: Birçok yerli ve millî ürün yer alıyor


ASELSAN TÜRKİYE'NİN GÖZBEBEĞİ

Kocaeli’deki kamu ve sivil aktörleri bir araya getiren Kocaeli Bilişim Fuarı devam ediyor. Yüzü aşkın firma, start up girişimci, banka, kamu kurumu ve okulun stant kurarak katıldığı fuarda, sektörün önemli isimleri de yaptıkları sunumlarla sektöre ilişkin yenilikleri katılımcılara aktarıyor.

ASELSAN Teknoloji ve Strateji Akademi Direktörü Abdurrahman Akyol, yaptığı sunumda ASELSAN’a ilişkin bilgiler paylaştı.

ASELSAN’ın Türkiye’nin gözbebeği ve medarı iftiharı olduğunu söyleyen Akyol, binlerce gencin ASELSAN’a girmek için beklediğini söyledi. Gençlerden ASELSAN’a büyük ilgi olduğunu vurgulayan Akyol, “Gençlerimizin bu ilgisi bizi son derece mutlu ediyor. Diğer yandan ülkemizin geliştirdiği teknolojiler gurur veriyor ve geleceğe umutla bakmamızı sağlıyor" diye konuştu.

'HAYALLERİNİZİ PARÇALARA BÖLÜN VE BİRER BİRER GERÇEKLEŞTİRİN'

Teknoloji girişimcisi Kaan Gülten ise gençlere yol gösterici tavsiyelerde bulundu. “Hayallerinizin peşinde koşmayın” diyen Gülten, “Bunun tersine hayallerinizi parçalara bölün ver birer birer gerçekleştirin. En iyi öğrenme şekli analiz yeteneğidir. Bunu geliştirerek öğrenme mekanizmamızı artırırız. Çevremizdeki her şeyden herkesten bir şeyler öğrenmemize imkan sağlar. Zaman çok önemli. Zamanı 5’e bölerek çözüm buldum. TV, gereksiz bildirimler, negatif insanları hayatınızdan çıkararak zaman kaybından kurtulun. Krizi yönetemezseniz mevcut kriz daha da büyür. Hayatımızda hep sorunların arkasında başkalarını ararız ama sonradan fark ettim ki sorunlarımın arkasında ben varım. O kaosu, sarmalı kendimiz oluşturuyoruz. Olayları daha sakin karşıladığımızda daha mantıklı cevaplar üretebiliyoruz” ifadelerini kullandı.

Turkcell’in 30’uncu yıla özel kampanyaları devam ediyor: GNÇ'nin efsane kampanyası geri döndü

25 Mayıs 2024 at 12:41

Turkcell, tüm müşterilerinin paketlerindeki GB’ları ikiye katlayan 30’uncu yıl kampanyasının ardından, gençlere özel sunduğu fırsatlarla, 30. yıl kutlamalarına devam ediyor. Gençlerin favori markalarına özel fırsatlar içeren kampanya, bu yıl Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Sinema Bilet Uygulama Sistemi’ne verilen destek kapsamında hayata geçirilen “1 sinema biletine 1 sinema bileti hediye” avantajıyla başladı.

GNÇ kampanyasını gençlerin beklentilerine kulak vererek planladıklarını söyleyen Turkcell Genel Müdürü Dr. Ali Taha Koç, “Turkcell olarak 30. yılımızı kutladığımız bu özel dönemde, müşterilerimize sunduğumuz yenilikçi fırsatlarla onların hayatlarına değer katmaya devam ediyoruz. Gençlerimize yönelik çalışmaların bizim için ayrı bir önemi var. Sinema kampanyamızla amacımız, gençlerimizin kültürel ve sanatsal etkinliklere daha fazla katılımını teşvik etmek. 30 yıldır olduğu gibi yine gençlerimizin yanında, yine gençlerimizle yan yanayız. Yaptığı düzenlemelerle efsane sinema kampanyamızı tekrar gençlerimizle buluşturmamızı sağlayan Kültür ve Turizm Bakanlığımıza ve Sinema Genel Müdürlüğü’ne teşekkür ediyorum” dedi.

Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven, “Kültür ve sanatın uzun yıllardır destekçisi olan Turkcell’in 30. yılını kutluyorum. Turkcell’in, Bakanlık olarak yeniden hayata geçirdiğimiz ‘Sinema Bilet Sistemi’ uygulamamızın ilk destekçisi olması bizler için çok değerli. Bu iş birliğinin diğer kurumlarımıza da örnek olacağını ve sanatı daha erişilebilir kılacağına inanıyorum. Sektörümüz için hayırlı olsun” dedi.

GNÇ kullanıcıları, pazartesi ve çarşamba günleri geçerli olan sinema bileti kampanyasına ilave olarak; seçili uygulama ve restoranlarda yapacakları harcamalar karşılığında, 100 TL'lik indirimden de faydalanabilecek. Her iki kampanyanın detaylarına GNÇ uygulamasından ulaşılabilir.

REKLAM FİLMİNDE KEREM BÜRSİN BAŞROLDE

Turkcell gençlere özel ayrıcalıklar platformu GNÇ’nin 30’uncu yıla özel geri dönen efsane kampanyasını Kerem Bürsin ile duyurdu. 30’uncu yıl reklam serisinin üçüncü filminde, eğlenceli bir anlatımla kampanyanın sunduğu faydalara dikkat çekiliyor.

Bakan Yumaklı: “Buğday fiyatlarını önümüzdeki günlerde açıklayacağız”

25 Mayıs 2024 at 12:24

Adana Ticaret Borsası’nın ev sahipliğinde kentteki bir otelde ‘Ulusal Hububat Konseyi 2024 Mısır ve Buğday Kongresi’ düzenlendi.
Açılışta konuşan Adana Ticaret Borsası Başkanı Şahin Bilgiç, mısır ve buğdayın Çukurova için çok önemli hububat ürünlerinden birisi olduğunu belirterek desteklemelerle ekim alanlarının artabileceğini söyledi.

Adana Valisi Yavuz Selim Köşger ise buğday ve mısırın tarımsal üretimde en önemli ürünlerden birisi olduğunu, Adana’nın da temiz ve güvenilir gıdaya ulaşmasında ülkenin sigortası olduğunu aktardı.

“Gıda güvenliğinde sorun yaşamadık”

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, pandemi döneminde birçok ülkenin gıda güvenliği açısından sorun yaşadığını belirterek, “Ülkelerin gıda ile ilgili konularda acaba ben üretemediğim herhangi bir gıda ürününü nasıl temin ederim diye düşündüğü bir dönemde bizler o dönemi diğer ülkelere göre daha rahat geçiren bir ülke olarak belki de bunun önemini ya da etkisini hissedememiş olabiliriz. Ancak Türkiye’nin son 22 yılda oluşturmuş olduğu çok ciddi altyapı bu sorunları bizim herhangi bir şekilde hasar almadan atlatmamıza sebep oldu. Ben bu ülkenin hem bakanı, hem de evladı olarak bütün bu hazırlığı ve yapıyı hazırlayanlara teşekkür ediyorum” dedi.

“Üreticilerimizin alın teri ve emeğini koruyan TARSİM’dir”

Son 22 yılda çiftçileri üretime teşvik etmek adına 1 trilyon 625 milyar lira destek verildiğini aktaran Bakan Yumaklı, “22 yılda ülkemizdeki çiftçilerimizi üretime teşvik etmek için 1 trilyon 625 milyar lira destek verildi. TARSİM’den bahsetmek istiyorum. Hakikaten neden ilgi gösterilmediğini anlamadığım bir durum var. Ancak bazı politikaları uygulamak için sigorta şart. Şimdiden söyleyeyim, üreticilerimizin alın teri ve emeğini koruyan TARSİM’dir. Geçtiğimiz yıl sadece Konya’da pilot proje olarak uygulanan sigorta bütün ülkeye örnek oldu. Bu konuya ilgi gösterelim. Ürününü ektikten sonra tam 1 yıl bekleyip hasat edecekken emeği zayi olan birisinin her seferinde devlete dönüp tazmin istemesi sürdürülebilir bir şey değildir. Sigorta konusu çok önemlidir. Bu konuda sigorta vardır. Bilgi isteyen, kafasında soru işareti olanlar bizlerle iletişime geçsin” ifadelerini kullandı.

“137 milyon ton üretimle rekor kırıldı”

Bitkisel üretimde geçen sene 137 milyon tonluk rekor kırıldığını vurgulayan Yumaklı, “Yaptığımız regülasyon faaliyetlerinden bahsedeyim. Ürün alım politikaları devleti yanında gören etkenlerden olmuştur. AR-GE çalışmaları ve inovasyon bu altyapının hazırlanmasında önemli başlıklar. Bitkisel üretimde 137 milyon tonluk rekor kırıldı. 2022 bu rakam 129 milyon tondu ama 2023’de 137 milyon tona çıktı. Bu başarıları makro göstergelerde teyit etmiş oluyor. Son 21 yılın 16’sında tarım sektörü büyüme gösterdi. Dünyada ilk 10 ülke arasındayız. Türkiye’de tarım bitti, öldük, mahvolduk artık şuraya muhtacız gibi söylemler hiçbir temeli olmayan bazı hezeyanların bu Türkiye’nin üreticisi olan üreticilere hakarettir. Biz ülke olarak niye halen kendimizi olması gerektiği yerde veya olduğu yerde görmemekte ısrar ediyoruz bu da sorulması gereken soru” diye konuştu.

“Ülkenin nüfusu 105 milyona ulaşacak”

Geçen sene tarım sektörünün 31 milyar dolarlık ülkeye döviz kazandırdığını vurgulayan Bakan İbrahim Yumaklı, daha sonra şunları söyledi:

“Geçen sene 2 bin 200 çeşit ürünümüzü 212 ülkeye ve bölgeye ihraç etmişiz ve 31 milyar dolarlık tarımsal üretim ihracatına sahip olup döviz kazanımını ülkeye getirmişiz. Elbette öncelik bizim ülkemizin ihtiyaçları. 2050 yılında bu ülke 105 milyona ulaşacak. Turist sayımızın da şuanda 60 milyonlar civarında ve 100 milyona ulaşması bekleniyor. Bizler şuanda sahip olduğumuz avantajları daha da ileriye götürebilmek için hangi politikayı takip etmemiz gerekir, devletimizin bütüncül bakışında tarım sektörü nerede olacak konusuna biz şu cevabı veriyoruz. Bundan sonraki dönemde tarım sektörü 5 ana kaide üzerinde hareket edecek. Sürdürülebilir bir şekilde, verimli, kaliteli ve kayıtlı bir şekilde tarım yapacağız. Ayrıca sektöre yatırım yapılacak. 2023 yılından itibaren bütün uygulamalarımızı bunlara yönlendirmiş durumdayız. Örneğin Çiftçi Kayıt Sistemimiz (ÇKS) yüzde 65’ler seviyesinde. Bunu arttırmak için karşımıza çıkan hususları düzenleyerek gidiyoruz. Halen kaydı olmayan ancak ekilen alanlar var. Bu hazine arazileriyle ilgili de çalışmayı bitince yüzde 80’lerin yakalanması içten bile değil.”

“Buğday ve mısıra 182 milyar lira destekleme verildi”

Türkiye için buğday ve mısırın önemli bir yeri olduğuna dikkat çeken Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, “Buğday ve mısır insanımızın temel gıda ham maddesi ve hayvan yemi olarak en önemli girdi kalemi. Buğday ve mısır üretiminin ülkemizde ayrı bir değeri var. Bu kapsamda da 6 farklı kategoride bu ürünlere destekleme verdik. Son 22 yılda buğday ve mısıra verilen destek miktarı 182 milyar lira. Kırsal kalkınma kapsamında çiftçilerimize desteklerimiz devam ediyor. Lisanlı depoculuğun hakikaten sektörün gelişmesinde katkısı var. Bugüne kadar 3.4 milyar lira lisanslı depoculuğa aktarılmış durumda. Lisanlı depo kapasitemiz 10 milyon ton. Yıl sonuna kadar 2.3 milyon ton daha ilave edilecek. Bu yetmez tabi, yatırımları desteklemeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

“Tarımsal üretimi ıskalamamalıyız”

Tarımsal üretim planlamasının Türkiye için önemine vurgu yapan Bakan Yumaklı, daha sonra şunları kaydetti: “Buğday ve mısır en önemli üretim planlamasını oluşturuyor. Çok iyi yasal düzenlemeler yapabilirsiniz. Kanunlar, yönetmelikler yapabilirsiniz ancak bunlar tek başına yetmez. Devletin düzenlemelerine sizlerin desteği gerekir. Bu düzenlemelerin tamamını sizlerle konuşarak yaptık ama bundan sonra da hep beraber olacağız. Bu ülke üretim planlamasını bu seferde ıskalarsa çok büyük kayıp olur. Üretim planlaması başlığında yapılacak olan bu çalışmaların başarılı olması sektörle birlikte omuz omuza çalışmasından geçer. Herkesin ülkemizin kaynaklarını en iyi şekilde kullanması lazım. Bizleri gıda güvenliği açısından hep güvenli alanda tutacak ve bu güçlü pozisyonumuzla dünyada söz söylenecekse bu konuda ki güçlü yanımızı masaya koyacak bir sonuca ancak böyle ulaşabiliriz. Yeni destekleme modeli elbette üretim planlamasının en önemli ayaklarından bir tanesi. Şuanda bunu kurumlarımızla konuşmaya devam ediyoruz. Amacımızın üreticilerin rekabet gücünü arttırmak. Birbiriyle bağımsız, birbiriyle kopuk hiçbir şey yapmak istemiyoruz.”

“Suyu merkeze almalıyız”

Türkiye’nin su problemi yaşamaya aday bir ülke olduğuna dikkat çeken Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı, “Su problemi yaşamaya aday bir ülkeyiz. Suyu merkeze alarak üretim planlaması yapmak durumundayız. Bütün kaynaklarımız buna doğru yönlenmediği sürece kısıtlı olan bu kaynakları efektif kullanmazsak sonuç alamayız” diye konuştu.

“Buğday fiyatları açıklanacak”

Buğday fiyatlarının en kısa sürede açıklanacağını aktaran Bakan Yumaklı, “Fiyat açıklanması talebini biliyorum. İnşallah önümüzdeki günlerde fiyatları netleştirip açıklayacağız. Çiftçimizin, üreticimizin alın terini her zaman için koruyacağımızı söylemek istiyorum” dedi.

“Yeni normallere alışmalıyız”

Son 53 yılın en sıcak Aralık-Ocak ve Nisan aylarının yaşandığını belirten Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, “Bunlar artık olağanüstü işler değil, yeni normallerimiz böyle olacak. Önümüzdeki yıllarda bu şekilde yaşadığımız ay sayısı daha fazla olacak. İç Anadolu’daki hububat verimini etkilediğini biliyoruz ama inşallah çok sorun olmayacak. Kalite açısından çok büyük bir problem raporlanmadı. Yaklaşık 21 milyon tonluk bir rekolte bekliyoruz buğday için. Mısırda da 8.5 milyon tonluk rekolte bekliyoruz” ifadelerini kullandı.

Öte yandan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, sosyal medyada çıkan ‘Toprak Mahsulleri Ofisi’nin 1 kilogram dahi mal alacak yeri yok’ söylemlerinin gerçeği yansıtmadığını, hazırlıkları yaptıklarını ürünleri alacaklarını söyledi.

Konuşmaların ardından Adana Ticaret Borsası Başkanı Şahin Bilgiç, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı'ya hediye takdim etti.
Kongreye sektör temsilcileri ve çiftçilerin yanı sıra kent protokolü katıldı. Konuşmanın ardından kongre sunumlarla devam etti.

Bakan Bolat ile Denizlili firmaları fuarda ziyaret etti

25 Mayıs 2024 at 11:28

Fuarda yer alan stantları gezerek firmaların ürün ve hizmetlerini inceleyen Bakan Bolat, ve Başkan Güngör katılım sağlayan tüm firmalara hayırlı fuarlar dileklerinde bulundular. Denizli'nin tekstil sektöründeki öncü rolüne vurgu yapan Ak Parti Denizli İl Başkanı Yücel Güngör, İstanbul HOMETEX 2024 Fuarı'nda birçok Denizlili firmayı görmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Güngör, Denizli'nin tekstil sanayisinin Türkiye'nin en güçlü sektörlerinden biri olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi: "Denizli tekstil sanayisi, sadece ülkemizin değil, dünya çapında da tanınan ve takdir edilen bir sektördür. İstanbul HOMETEX 2024 gibi uluslararası nitelikteki bir fuarda Denizlili firmaların yoğun katılımını görmek bizleri gururlandırdı. Firmalarımızın sergilediği yenilikçi ürünler ve yüksek kalite standartları, uluslararası arenada büyük ilgi görüyor ve beğeni topluyor. Bu durum, Denizli'nin tekstil sektöründe ne denli güçlü ve rekabetçi olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.”

Güngör, firmaların uluslararası alandaki başarılarının ülke ekonomisine önemli katkılar sağladığını belirtti. "Denizlimiz, ihracat rakamlarıyla da dikkat çekiyor. Tekstil sektöründeki firmalarımız, ürettikleri kaliteli ve yenilikçi ürünlerle dünya pazarlarında kendilerine sağlam bir yer edinmiş durumdalar. Bu firmalar, ülkemizin ihracat hedeflerine ulaşmasında büyük bir rol oynuyor" dedi.

Dijital kurban pazarı kuruldu

25 Mayıs 2024 at 11:01

Sivas'ta bir işletme ilginç bir çalışmaya imza atarak dijital kurban pazarı kurdu ve internet sitesi üzerinden hisse satışı yapmaya başladı. Kurulan dijital kurban pazarının internetten kurbanlık satışı yapan diğer sitelerden farkı ise, küpe numaralarıyla sabit olan kurbanlıkların tahmini et-kemik miktarı gibi tüm bilgileri ve hayvana ait orijinal fotoğrafları siteye yer alıyor.

Vatandaşların kurban pazarlarına ve ahırlara gitmeden, internet üzerinden oturdukları yerde dijital kurban pazarında gezinmeleri ve beğendikleri kurbanlıkları satın almaları hedefleniyor. Kesimi yapılan kurbanlıkların ise bayramın ilk günü pay edilerek, etler parçalanıp hisse sahiplerinin evlerine teslim edilecek.

“Evde çayını kahvesini yudumlarken kurbanlık alıyor”

İşletme sahibi Kenan Hastaoğlu, vatandaşların daha rahat etmesi anlamında bu sistemi kurduklarını vurguladı. Hastaoğlu, “Yılların verdiği bize tecrübeyle her sene kendimizi yenileyerek de bugünlere geldik. Arkadan gelen girişimci arkadaşlarımız böyle bir fikir sundular, biz de olumlu gördük. Güzel bir çalışma çıkarttık. Türkiye'de ilklerden bir tane oldu. Kimse evinden çıkmadan çayını kahvesini yudumlarken veya ahıra girmek istemeyen insanlar, yurt dışında yaşayanlar var? Vatandaş internetten giriyor sayfamıza belirlediği hayvanı sepete ekliyor, ondan sonra sadece bize adresini veriyor. Başka bir hiçbir işlem yapmıyor. Biz kesiyoruz, parçalıyoruz evine kadar teslim ediyoruz. Bin 800 civarında hisse yapıyoruz. Bayramın birinci günü yapmak şartıyla teslim ediyoruz. Sivas'ımızın alışkanlığıdır, birinci günü bu işin bitmesi gerekiyor. İlk gün bu işler bitecek. Ondan sonra bayram moduna girecek. Bizim Sivas'ın özellikle alışkanlığı bu" dedi.

“Otobüs bileti alır gibi internetten alıyorlar”

Vatandaşların bu uygulamayı memnuniyetle karşıladığını söyleyen Hastaoğlu, “Müthiş tepkileri var. 'Niye önceden böyle bir şey yapmadınız' diyenler var. Şu anda otobüs bileti alır gibi internet ortamına girip çayını, kahvesini yudumlarken, ahıra girmeyeyim, üstüm kokmasın veya hayvandan çekiniyor veya zamanı yok, bunların hiçbirinden etkilenmeden masa başında çalışırken bile işini halledebiliyor. Vadettiğimiz kilogram, saat hepsi randevusunu aynen birebir uygulayabiliyoruz. Geçen sene örneğin 12 buçuğa kestiniz, bu sene de 25 bin lira. Zaten bu fiyat belirlemesini biz yapmıyoruz. Ticaret Borsası’nın açıkladığı Türkiye genelinde yapılan bir fiyat uygulaması var. Bizim Sivas'ımızda da var. Borsanın uyguladığı fiyatları uyguluyoruz. Kendimiz fiyat belirlemiyoruz" ifadelerini kullandı.

“Sanal hiçbir şey yok, her şey gerçek”

Dijital kurban pazarı sistemi üzerinden her şeyin gerçek olduğunu ifade eden Hastaoğlu, “Bizim yaptığımız bu kurban işinde sanal hiçbir şey yok her şey gerçek. Hayvan gerçek, gelip yerinde görebiliyor kesim esnasında izleyebiliyor, parçalama esnasında başında bulunabiliyor. Her şeyine istediği zaman refakat edebiliyor. İnsanların içinde en ufak bir şüphe olmasın. Acaba benim hayvanım bu muydu? Çünkü resimde gördüğünün aynısını gelip kesim esnasında da görüyor. Parçalanmasına refakat ediyor. Satışta kapasitemizin 3'te 2'sini satmış durumdayız. Daha önümüzde yaklaşık 20 güne yakın zaman var. Bazı firmalarda şu kadar paraya şu kadar kurban eti veriyoruz. Vatandaşlarımız bunları iyi araştırsınlar. Bu bir dini vecibe olduğu için dikkat edilmeli. Bizim verdiğimiz sözler şöyle, biz şu kiloda size hayvanı veriyoruz, tartıyoruz. Hayvandan ne çıkarsa o 7’ye bölünüyor. Yani şu kilogram net demiyoruz” diye konuştu.

“Yaklaşık 1 milyon araç karakodlu plaka aldı”

25 Mayıs 2024 at 10:54

Sahte tescil plakalarının ve bu plakalarla işlenen suçların önüne geçilebilmesi amacıyla 1 Ocak 2024 tarihinden itibaren karekodlu ve seri numaralı plaka uygulamasının başladığını söyleyen Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Yeni teknolojiler artık hayatımızın her alanına girmeye başladı. Artık tüm tescil plakalarının üzerinde bir seri numarası ve bir karekod var. Yılbaşından bu yana yaklaşık 1 milyon araç karekodlu plakaya geçti. Tıpkı kimlik, ehliyet ve pasaportlar gibi plakalara da bir kimlik numarası verilerek bunların sahte olup olmadığı tespit ediliyor. Böylelikle tüm plakaların, seri numarası üzerinden takip edilebilmesi sağlanıyor ve plakaların sahte olup olmadığı kolaylıkla anlaşılabiliyor. Standartlara uymayan APP veya sahte plaka kullanıcılarına da gerekli yasal işlemler uygulanıyor. Bu nedenle halkımız bu tür plakaları kullanmaktan imtina etmeli” ifadelerine yer verdi.

“İnternetten ve sosyal medyadan satılan plakalar yasal değil”

Plakaların internet üzerinden satışının olmadığını belirten Palandöken, “İnternet ve sosyal medya üzerinden ‘Muayeneden geçer’, ‘Mühürlü’, ‘denetimden geçer’ ve benzeri açıklamalarla, hatta sahte karekod basılarak yapılan plaka satışları yasal değildir cezası da ağırdır. Halkımız bu tür ortamlarda yetkili olmayanlarca yapılan plaka satışlarına itibar etmemeli. Bu tür satışların yapıldığı elektronik ortamların hiçbirinde adres yazmıyor, yetkili kişilerin isimlerine yer verilmiyor. Dolayısıyla vatandaşlarımız, aldıkları sahte plakadan dolayı zor durumda kaldıklarında muhatap olacak hiç kimse bulamazlar. Yeni sistemde her plakaya bir seri numarası veriliyor ve bu numaralar Emniyet Genel Müdürlüğüne ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığına gönderiliyor. Denetim sırasında sisteme kayıtlı olmayan plakalara cezai işlem uygulanıyor ve fenni muayeneden de ağır kusurlu sayılarak muayeneden geçmesine izin verilmiyor” dedi.

“Sahte plakaya 32.170 TL para ve 2 yıldan 5 yıla kadar hapis”

Sahte plakaların cezasının da oldukça ağır olduğunu vurgulayan Palandöken, “Sahte plaka kullananlara 32.170 TL para cezası veriliyor. Bunun yanında bu tür plakaların olduğu araçlar trafikten geçici men ediliyor. Ayrıca araç sahipleri, Türk Ceza Kanununun 204 üncü maddesine göre ‘resmi evrakta sahtecilik’ suçundan dolayı 2 ile 4 yıla kadar hapis istemiyle mahkemeye sevk ediliyor. Dolayısıyla halkımız sahte plaka konusunda daha bilinçli davranmalı ve bu tür cezalara muhatap kalmamak için dikkatli olmalı. Bunun için de araç plakalarını, sadece Federasyonumuza bağlı ve plaka basımı konusunda yetkilendirilmiş meslek odalarımızdan almalı” şeklinde konuştu.

❌
❌