Normal görünüm

Yeni makaleler mevcut. Sayfayı yenilemek için tıklayın.
Dün — 27 Mayıs 2024Milliyet

Avlanma yasağı olsa da tezgahlar balık çeşitleriyle doldu

27 Mayıs 2024 at 16:05

1 Eylül'de başlayan balık av sezonu, 15 Nisan'da sona erdi. Bu tarihten itibaren denizlerde profesyonel tekneler ile balık avlanılmıyor. Trol ve gırgır ağları ile avcılık sona ererken, küçük kayıklar için ise kısıtlama bulunmuyor. Düzce'de de tezgahlarda barbun, istavrit, çinekop, palamut gibi balıklar bulunuyor.

Sezonun bittiğini ancak balıkçılığın devam ettiğini söyleyen balıkçı Tuncay Kılıç, "Balıkçılık bitmez. 15 Nisan'dan sonra yaz balıkçılığı başlıyor. İnsanlarda yanlış bilgi var. Belli balıklar, kıyı avcılığı devam ediyor. 10-15 gün sonra bu bölgelerde daha fazla balıklar ortaya çıkmaya başlar. Ama balık yok diye bir şey yok. Yılın 12 ayı taze hamsi, mezgit, barbun, istavrit gibi balıklar yılın 12 ayı tutuluyor ve diğer balıklarda var. Yani Nisan 15 olunca balıkçılık bitmiyor. Doğru bilinen bir yanlış diyebiliriz. Sanayi tipi avcılık yasaklandı. Diğer türlü balık yasağı diye bir şey yok" şeklinde konuştu.

Kurban pazarında durgunluk dikkat çekti

27 Mayıs 2024 at 13:14

Mudurnu'da kurulan hayvan pazarında sakin günler yaşanıyor. Küçükbaş hayvanların 8 bin TL ile 15 bin TL arasında, büyükbaş hayvanların ise 100 bin TL ile 250 bin TL arasında satışa sunulduğu hayvan pazarında Kurban Bayramı öncesinde satışlar durma noktasına geldi. Hayvan satıcıları fiyatların ilerleyen günlerde düşmesini beklediklerini ifade etti.

Vatandaşların alım gücünün düşük olduğunu dile getiren Ferhat Özgıcır, "Kurbanlık fiyatları hızla düşmekte. Daha da fiyatlar düşecek gibi. İnsanların alım gücü yok. Mezbahanede 100'e yakın hayvan kesiliyordu, 50'ye düştü. Şu anda ortalama bir büyükbaş hayvan 100 bin TL ile 120 bin TL civarında satışa sunuluyor. 6-7 kişilik hisse olduğunda ise vatandaşlara 20 bin TL, 25 bin TL ödemek fazla geliyor" dedi.

Satıcı Rahmi Tirik ise "Hayvan pazarı ölü. Alan yok, satan yok. Vatandaş hayvanlarını pazara getirdi, getirdiği gibi geri götürüyor. İnsanların hayvanı elinde kalacak" diye konuştu.

Bakan Uraloğlu açıkladı! Milli elektrikli tren seti 575 bin yolcu taşıdı

27 Mayıs 2024 at 12:54

Bakan Abdulkadir Uraloğlu, tamamen yerli milli olarak TÜRASAŞ tarafından üretilerek 27 Mayıs 2023'te yolculu seferlerine başlayan milli elektrikli tren setlerinin Adapazarı ile Gebze arasında yolcu taşıdığını belirtti.

TCDD Taşımacılık Genel Müdürlüğü tarafından işletilen Adapazarı Bölgesel Treni'nde hizmet veren milli elektrikli setlerle yolcuların ergonomik koltuklarda konforlu şekilde seyahat ettiklerini kaydeden Bakan Uraloğlu, "Adapazarı ile Gebze arasında 11 durakta yüzde 70 doluluk oranıyla hizmet veren setlerimiz bugüne kadar 2 bin 575 sefer yaptı, 250 bin kilometre yol katetti, 575 bin yolcu taşıdı" diye konuştu.

Bakan Uraloğlu, son teknolojinin kullanıldığı milli elektrikli setlerinin 160 kilometre hız yapabildiğini vurgulayarak, şöyle dedi:

"Setlerimiz sadece Türkiye için değil dünyada kullanılmak için de üretildi. Uluslararası demir yolunda kullanılabilirlik, karşılıklı işletilebilirlik sertifikası olan TSI sertifikasına sahip olarak üretilen setler, ihtiyaca göre bölgesel ve şehirler arası çalıştırılmak üzere 3'lü, 4'lü, 5'li ve 6'lı araç sayısına sahip olarak üretilebiliyor, 5 araçtan oluşan set 324 yolcu taşıyor, uzun yolculuklar için restoran bulunuyor. Halen 3 set Adapazarı ile Gebze arasında başarıyla yolcu taşıyor. 2025 yılı sonuna kadar 22 set yollarda olacak. 2030 yılına kadar toplam 56 setin üretimi tamamlanacak. Ayrıca, işletme hızı 225 kilometre olan milli hızlı tren tasarım çalışmalarımız da devam ediyor. Demir yolu ekosistemimiz geliştikçe demir yolu araçlarında dışa bağımlılığımız yavaş yavaş sona erecek."

Ekonomi Koordinasyon Kurulu, Beştepe'de toplandı

27 Mayıs 2024 at 16:49

Ekonomi Koordinasyon Kurulu (EKK), Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz başkanlığında toplandı.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki toplantıya, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala, Genel Başkan Yardımcısı Nihat Zeybekci, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı İbrahim Şenel, Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan ile ilgili kurum ve kuruluşların temsilcileri katıldı.

Toplantının ardından yapılan yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi:

Mayıs ayı Ekonomi Koordinasyon Kurulu toplantısında ekonomi politikalarının ve yapısal reform gündemimizin eşgüdüm içerisinde daha etkin uygulanmasına yönelik değerlendirmeler yapılmıştır.

Ekonomimizin yol haritası olan On İkinci Kalkınma Planı ve Orta Vadeli Program (OVP)’da belirlediğimiz eylemleri kararlılıkla uyguluyor ve olumlu sonuçlarını alıyoruz. Bu kapsamda; cari açıkta düşüş, uluslararası kaynak girişlerinde artış, rezervlerde güçlenme ve risk göstergelerinde iyileşme görülmektedir. İşgücü piyasasındaki güçlü görünüm korunurken, istihdamda tarihi yüksek seviyeye ulaşılmış ve işsizlik oranı tek haneli seviyelerde seyrini sürdürmüştür.

Rekor seviyeden dönen altın ve borsa için yeni tahmin! Piyasadaki geri çekilmenin nedeni belli oldu

Öncelikli hedefimiz olan fiyat istikrarının kalıcı olarak tesis edilmesine yönelik para politikasındaki sıkı duruşun maliye ve gelirler politikası ile desteklenmesiyle yılın ikinci yarısında yıllık enflasyonda belirgin bir gerileme bekliyoruz. Ekonomide dengelenme ve güçlenen finansal istikrar enflasyonla mücadelemize destek olmaktadır.

Mali disiplinin güçlendirilmesi amacıyla 13 Mayıs 2024 tarihinde detaylarını kamuoyu ile paylaştığımız “Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi” ile kamuda harcama kontrolü ve tasarrufların artırılması, yatırımların öncelikli alanlara yönlendirilmesi ile dezenflasyon sürecine önemli katkı sağlanması beklenmektedir.

Programımızın temel sac ayaklarından olan yapısal reformlar ana gündemimizi oluşturmaktadır. Katma değerli üretime, nitelikli yatırımlara ve yüksek teknoloji ihracatına sağladığımız destekler, yapısal reformlarla birlikte sürdürülebilir büyümeyi destekleyecektir.

Konutta fiyat artışını durduracak yeni proje! Detaylar netleşiyor: Gelir elde etme ve ev alma fırsatı

Bugünkü toplantıda görüşülen konular şunlardır:

- OVP’de takvimlendirilmiş ve 2024 yılı ilk yarısında tamamlanması öngörülen yapısal reformlarda gelinen aşama değerlendirilerek çalışmaların hızlandırılmasına karar verilmiştir. OVP’de reform düzenlemeleri kapsamında öngörülen 81 eylemden 2024 yılı ilk çeyrek itibarıyla 20 tanesi tamamlanmıştır. Takvimi yaklaşan diğer eylemlere ilişkin çalışmalarda da önemli mesafe kaydedilmiştir.

- OVP’de öncelikli reform alanlarımız arasında yer alan tarımsal üretim planlaması ve yeni destek modeli detaylı olarak istişare edilmiştir. Model ile gıda arz güvenliğine yönelik stratejik tarım ürünlerinde hedef yeterlilik oranları belirlenerek üretim planlaması yapılacaktır. Ayrıca, tarımsal üretimde ve su kullanımında destekleme modelinin yanı sıra yeni teknolojilerin kullanımı ile verimliliğin artırılması ve yurt içinde üretimin geliştirilmesine yönelik atılması gereken ilave adımlar değerlendirilmiştir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

'Kurban Bayramı tatili 9 gün olsun' talebi

27 Mayıs 2024 at 11:11

Bu yıl 15 Haziran'da arİfe günü ile başlayacak olan Kurban Bayramı, 16-17-18 ve 19 Haziran tarihlerini kapsıyor. 14 Haziran'da okulların kapanması ile de milyonlarca kişinin tatile çıkması bekleniyor.

14 Haziran'da Avrupa Futbol Şampiyonası'nın başlayacak olması nedeniyle özellikle şampiyonanın düzenleneceği Almanya'dan gelen turist sayısında düşüş bekleyen Türk turizm sektörü, bu boşluğu bayramda doldurmayı hedefliyor. Erken rezervasyonlu indirimler ile tatil imkanları cazip hale getirilmeye çalışılırken, sektör temsilcileri hükümete '9 günlük bayram tatili' çağrısı yaptı.

'20-21 HAZİRAN GÜNLERİ DE RESMİ TATİL OLSUN'

AKTOB Başkanı Kaan Kaşif Kavaloğlu, turizmde bu yıl sezon açılışını Nevruz, Paskalya ve Ramazan Bayramı tatilleri olmak üzere üç bayramla yaptıklarını hatırlatarak, "Haziran ayında yüksek sezon başlıyor. Yüksek sezon açılışını da okulların tatil edilmesi ve Kurban Bayramı ile yapacağız. Okulların kapacak olması nedeniyle Ramazan Bayramı'nda olduğu gibi hükümetimizden Kurban Bayramı tatilinin de 15 Haziran'dan 23 Haziran'a, aradaki 20-21 Haziran perşembe ve cuma günlerinin de resmi tatil şeklinde toplam 9 gün tatil ilan edilmesini talep ediyoruz. 9 günlük bayram tatili beklentimiz var. Eğer haziran ayı başına kadar 9 gün olarak açıklanırsa, iç turizm hareketliliğini daha da artıracaktır" dedi.

'31 MAYIS'A KADAR BAYRAM İNDİRİMİ DEVAM EDİYOR'

Kurban Bayramı döneminde iklim şartlarının çok daha iyi olacağına dikkati çeken Kavaloğlu, "Özellikle Antalya'da tam mevsimi. Okulların kapanmasına denk gelmesi de çok avantajlı. Ayrıca Almanya'da düzenlenecek Avrupa Futbol Şampiyonası sebebiyle Almanya'dan turist sayısında bir miktar azalma bekliyoruz. Kurban Bayramı tatili de bu eksikliği kapatacak gözüküyor. Birçok otelde bayram tatili rezervasyonları için 31 Mayıs'a kadar bayram indirimi devam ediyor. Dolayısıyla yüzde 10-25 arasında indirimlerden yararlanılabilir. Bir de son dönemde Romanya'dan kimlik kartıyla giriş yapılması, bu pazarı da gelişmekte olan diğer büyük pazarlar seviyesine getirecektir" diye konuştu.

ANTALYA'DA TURİST SAYISI 3,5 MİLYONU GEÇTİ

Şu anda Antalya'da dolulukların yüzde 80'ler civarında olduğunu, haziran ayı itibarıyla yüzde 90'ın üzerine çıkmasını beklediklerini söyleyen Kavaloğlu, mayıs ayının üçüncü haftası itibarıyla kente gelen turist sayısının 3,5 milyonu aştığını kaydetti. Kavaloğlu, "Geçen seneye kıyasla yüzde 15 artıdayız. Hedefimizi bu yıl 17 milyonu geçmek ve yeni bir rekor kırmak. Ukrayna Savaşı'nın devam etmesi bizim için tabii ki olumsuz gösterge, bir an önce bitmesini temenni ediyoruz. Bitmesi durumunda çok daha iyi bir yıl geçireceğimizi söyleyebilirim. Yakın coğrafyamızdaki gerginlikler de bizi etkiliyor ama her zaman söylediğimiz gibi; turizm barışın dilidir" dedi.

Ticaret Bakanlığı açıkladı! e-ticaret hacmi 1,85 trilyon liraya ulaştı

27 Mayıs 2024 at 10:42

Ticaret Bakanlığı tarafından, e-ticaret alanında yaşanan gelişmeleri önemli istatistiklerle destekleyen, bu alanda tüm aktörlerinin etkin bir şekilde faydalanacağı yol gösterici olmayı amaçlayan “Türkiye'de E-Ticaretin Görünümü Raporu” yayımlandı. Raporda e-ticaret istatistikleri edilerek yükselen trendlerden, uzman görüşlerine; e-ticaretin gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH), genel ticaret ve perakende ticaret içindeki durum analizine kadar çeşitli çıktılar incelendi.

“E-TİCARET YÜZDE 115,15 ARTARAK, 1,85 TRİLYON LİRAYA ULAŞTI”

Rapora göre e-ticaret hacmi 2023 yılında bir önceki yıla göre yüzde 115,15 artarak, 1,85 trilyon liraya ulaştı. İşlem sayısı ise bir önceki yıla göre yüzde 22,25 artarak, 5,87 milyar adet olarak gerçekleşti. 2024 yılında ise e-ticaret hacminin 3,4 trilyon lira ve işlem sayısının da 6,67 milyar adet olacağı öngörülüyor. E-ticaret hacminin genel ticaret hacmine oranı, 2019 yılında yüzde 10,1 iken, yıllar içinde büyük bir artış kaydederek 2023 yılında yüzde 20,3’e ulaştı. 2023 yılında e-ticaret hacminin gayrisafi yurtiçi hasıla (GSYH) içindeki payı (E-GSYH) bir önceki yıla göre yüzde 33,3 oranında artarak yüzde 6,8’e ulaştı. E-GSYH’nin 2019-2023 yılları arasında yıllık bileşik büyüme oranı yüzde 26 oldu.

“E-TİCARET HACMİNDEN EN BÜYÜK PAYI ALAN İLK ÜÇ SEKTÖR BEYAZ EŞYA, ELEKTRONİK VE GİYİM AKSESUAR VE AYAKKABI SEKTÖRÜ OLDU”

Raporda e-ticaret hacminin yüzde 51’ini mal ticareti, yüzde 49’unu ise hizmet ticareti oluşturuyor. Bunun yanında, kartlı işlem hacminin yüzde 63’ü mal ticareti iken, yüzde 37’si hizmet ticareti kaynaklı işlemlerden meydana geldiği açıklandı.

E-ticaret hacminden en büyük payı alan ilk üç sektörden birincisi 233 milyar lira ile beyaz eşya ve küçük ev aletleri olurken bu sektörü sırasıyla 135 milyar lira ile elektronik sektörü ve 127 milyar lirası ile giyim, ayakkabı ve aksesuar sektörleri izliyor.

“E-TİCARETE UYUMU EN YÜKSEK OLAN İLLER SIRASIYLA İSTANBUL, KAYSERİ, ÇORUM, İZMİR VE KOCAELİ OLARAK ÖNE ÇIKTI”

Öte yandan Ticaret Bakanlığı tarafından geliştirilen metodolojiyle Türkiye’de illerin e-ticarete uyumuna ilişkin bir endeks oluşturuldu. İlin e-ticaret satışlarının gayrisafi yurtiçi hasılaya oranı, ilde e-ticaret faaliyetinde bulunan işletme sayısının o ildeki toplam işletme sayısına oranı yani ildeki işletmelerin e-ticarete entegrasyonu, il bazındaki e-ticaret satışlarının ildeki e-ticaret alışlarını karşılama oranı, ilde faaliyet gösteren e-ticaret işletmesi başına düşen e-ticaret satış hacminin kriter olarak yer aldığı metodolojide, e-ticarete uyumu en yüksek olan iller sırasıyla İstanbul, Kayseri, Çorum, İzmir ve Kocaeli olarak öne çıktı.

“E-TİCARET FAALİYETİNDE BULUNAN ESNAF İŞLETMESİ SAHİPLERİNİN YÜZDE 70,5’İ ERKEK, YÜZDE 29,5’İ KADIN”

Raporda 2023 yılında Türkiye genelinde e-ticaret yapan işletme sayısı 559 bin 412’ye ulaştığı belirtildi. Buna göre pazaryerlerinde e-ticaret faaliyeti yürüten işletme sayısı ise 540 bine yaklaştı. Kendi sitesinden veya mobil uygulamasından e-ticaret faaliyetinde bulunan ETBİS’e kayıtlı işletmelerin sayısı 35 bini aştı. Ayrıca e-ticaret faaliyetinde bulunan esnaf işletmesi sahiplerinin yüzde 70,5’i erkek, yüzde 29,5’i ise kadın olarak kayıtlara geçti. Esnaf işletmesi sahiplerinin yaşlarına göre dağılımına bakıldığında çoğunluğun 25-44 yaş aralığında olduğu görüldü.

“E-TİCARET HARCAMALARINDA EN FAZLA İŞLEM 18.00-00.00 ARASINDA GERÇEKLEŞTİ”

Raporda, işlem sayısı ve işlem hacminin satış kanallarına göre dağılımına bakıldığında, mobil uygulamalardan yapılan alışverişler öne çıkıyor. Web, mobil web ve mobil uygulama şeklinde sınıflandırılan sipariş platformları arasında işlem sayısı bakımından yüzde 91; işlem tutarı bakımından ise yüzde 80 oranında mobil uygulama kullanıldı. E-ticaret harcamalarının saat aralıklarına göre dağılımına bakıldığında ise, yüzde 43 ile en fazla sayıda işlem 18.00-00.00 arasındaki 6 saatlik zaman diliminde gerçekleştirildi.

“EN YÜKSEK SAYIDA KARGO GÖNDERİMİ YAPAN İL YÜZDE 55,27 İLE İSTANBUL OLDU”

Raporda İstanbul il yüzde 55,27 ile en yüksek sayıda kargo gönderimi yapan oldu. İstanbul’u sırasıyla Kocaeli, Ankara, İzmir, Bursa ve Kayseri illeri takip etti. En fazla kargo gönderimi yapan ilçelere bakıldığında ise İstanbul iline bağlı Bağcılar ilçesi ilk sırada yer aldı. En fazla sayıda kargo alan il yüzde 29,74 oranı ile yine İstanbul oldu. Ankara, İzmir, Bursa, Antalya ve Kocaeli, İstanbul’u takip etti. En yüksek sayıda kargo alan ilçe ise Ankara iline bağlı Çankaya ilçesi oldu.

Rapor çerçevesinde sektör bazında en çok satılan ürünlere bakıldığında ise, Giyim, ayakkabı ve aksesuar sektöründe, ayakkabı, gömlek, mont ve ceket, pantolon, elbise, elektronik sektöründe; cep telefonu, dizüstü bilgisayar, televizyon, ağ sistemleri, masaüstü bilgisayar, Beyaz eşya ve küçük ev aletleri sektöründe: airfryer ve fritöz, klima, mutfak ve yemek aletleri, çamaşır makinesi, buzdolabı, Gıda ve süpermarket sektöründe; meyve ve sebze, çay ve demleme içecek, et, deniz ürünleri ve yumurta, kahve yemek sektöründe; hamburger, kebap, pizza, pide, döner, tatlı, dondurma en çok satılan ürünler olarak kayda geçti.

Reel kesim güven endeksi belli oldu

27 Mayıs 2024 at 10:17

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 2024 yılı Mayıs ayı İktisadi Yönelim İstatistikleri ve Reel Kesim Güven Endeksi verisini paylaştı. İmalat sanayinde faaliyet gösteren bin 777 iş yerinin yanıtlarından elde edilen anket sonuçlarına göre, Mayıs ayında mevsimsellikten arındırılmış Reel Kesim Güven Endeksi (RKGE-MA), bir önceki aya göre 1,1 puan azalarak 102,4 seviyesinde gerçekleşti.

Endeksi oluşturan anket sorularına ait yayılma endeksleri incelendiğinde, genel gidişat ve gelecek üç aydaki toplam istihdama ilişkin değerlendirmeler endeksi artış yönünde etkilerken, gelecek üç aydaki ihracat sipariş miktarı, son üç aydaki toplam sipariş miktarı, mevcut mamul mal stoku, sabit sermaye yatırım harcaması, gelecek üç aydaki üretim hacmi ve mevcut toplam sipariş miktarına ilişkin değerlendirmeler endeksi azalış yönünde etkiledi.

Mevsimsellikten arındırılmamış Reel Kesim Güven Endeksi (RKGE) bir önceki aya göre 0,7 puan azalarak 105,4 seviyesinde gerçekleşti.

Son Dakika Haberleri: Detaylar netleşiyor! Konutta fiyat artışı duracak mı?

27 Mayıs 2024 at 10:11

Milliyet.com.tr Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek geçtiğimiz gün yaptığı açıklamada Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından yapılacak düzenleme ile gayrimenkul yatırım fonlarının gayrimenkul projelerine yatırım yapabileceğini söyledi.

İlgili düzenlemede son aşamaya gelindiğini açıklayan Bakan Şimşek, “Kurul tarafından yapılacak düzenlemeyle gayrimenkul yatırım fonlarının (GYF) gayrimenkul projelerine yatırım yapmasının önü açılacak. Düzenlemeyle, bu fonların portföyleri uygun hale getirilip tür değişikliği yapılacak. Konut arzının artmasıyla birlikte konut fiyatlarının yukarı yönlü piyasa baskısı azalacak ve böylelikle konuta erişilebilirlik her kesim için kolaylaşacak” dedi.

Bakan Şimşek, “Bu sayede konut ve kira fiyat artışları düşecek, her kesim için konut erişilebilirliği kolaylaşacaktır” ifadelerini kullandı.

GELİR ELDE ETME VE EV ALMA FIRSATI

Öte yandan gayrimenkul fonuna yatırım yapan yatırımcılar proje bitiminde gayrimenkulün satışından ya da kirasından gelir elde edebilecek veya fondan çıkış yaparak kendilerine yeni bir ev almak için bütçeye sahip olabilecek.

‘FON BÜYÜKLÜĞÜ 80 MİLYAR LİRAYI AŞTI’

Peki düzenleme nasıl olacak? Gayrimenkul fonlarına yatırım yapanların hakları neler olacak? Yeni çalışma uzun vadede konut fiyatlarını düşürür mü? Konuyla ilgili merak edilenleri Gayrimenkul Uzmanı Mustafa Hakan Özelmacıklı, milliyet.com.tr’ye açıkladı. Özelmacıklı konuşmasında şu ifadeleri kullandı: Ülkemizde gayrimenkul yatırım fonu büyüklüğü gittikçe artıyor. Bakan Şimşek’in bahsettiği gibi 184 gayrimenkul yatırım fonu var. Portföy büyüklükleri de 80 milyar lira seviyesini aşmış durumda.

Rekor seviyeden dönen altın ve borsa için yeni tahmin! Piyasadaki geri çekilmenin nedeni belli oldu

Gayrimenkul yatırım fonları gayrimenkule erişimin zorlaştığı bu dönemde yatırımcının ilgisini çekebilecek hale getirilmeye çalışılıyor. SPK’nın hazırlayacağı yeni mevzuatta gayrimenkul projelerinin geliştirilmesi aşamasında gayrimenkul yatırım fonlarının kullanılabilmesi hedefleniyor.

‘ŞU AN İÇİN FONLAR PROJELERE YATIRIM YAPAMIYOR’

Gayrimenkul yatırım fonları mevcut durumda projelere yatırım yapamıyorlar. Şu an için yapılan yatırımlar TOKİ ve Emlak Konut dışında bitmiş ve iskanı alınmış kat mülkiyetli taşınmazlardan oluşabiliyor, arsa ve arazi türü taşınmazlardan oluşabiliyor. Geliştirilecek sistemle bu fonların gayrimenkul yatırım ortaklığı ile rekabetin daha ileri boyutta olmasına imkan sağlayacaktır.

‘YATIRIMCILAR DÜŞÜK RİSK ALARAK FONLARA YATIRIM YAPABİLİYOR’

Gayrimenkul yatırım fonlarının sunduğu portföy çeşitliliği ve profesyonel yönetim imkanları aslında bireysel yatırımcıların daha düşük bir risk alarak gayrimenkule yatırım yapmalarını sağlamış oluyor.

Bu sistemin çok avantajlı bazı vergisel muafiyetleri de var. Halihazırdaki yönetmelikte gayrimenkul yatırım ortakları arsa geliştirme yapabiliyorlar. Gayrimenkul yatırım fonlarının da bu kapsama açılacak olması konuta erişimin özellikle üreticiler tarafından da konutun başlangıçta üretilirken fonlar tarafından yatırım yapılmasına imkan sağlaması nedeniyle müteahhitlere fon girişi sağlar. Gayrimenkul yatırım fonlarının, gayrimenkul yatırım ortaklarındaki gibi bir halka açılma zorunluluğu yok. Buraya girişimciler bir para yatırıp nitelikli yatırımcı statüsünde fona yatırım yapmış oluyorlar.

‘BU DÜZENLEME KONUT ÜRETİMİNİ ARTIRIR’

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in açıkladığı yeni düzenleme çerçevesinde gayrimenkul projelerine geliştirme aşamasından başlayarak yatırım yapma imkanı sunulması bekleniyor. Bu fonlar çoğunluğu belki de konut niteliğindeki taşınmazlardan oluşacak gayrimenkul projeleri geliştirebilecekler. Bu amaçla fon kurulursa proje gayrimenkul yatırım fonu adını alacak. Farklı kişilere ait arsalar üzerinde de proje yapabilir hale gelecek. Bu düzenleme konut üretimini artırır, belli şartları taşıyan müteahhitlerce bu fondaki kaynaklar değerlendirilebilir.

‘BORSADA İŞLEM GÖRMÜYOR’

Gayrimenkul yatırım fonlarının, gayrimenkul yatırım ortaklıklarından bazı farkları var. Gayrimenkul yatırım fonları katılma payı ihraç ediyor, borsada işlem görmüyor. Katılma payları nitelikli yatırımcılar tarafından alınabiliyor. Gayrimenkul yatırım fonu kurmak için fon büyüklüğünün birinci yıl sonunda 40 milyon TL’ye ulaşması konusunda çeşitli şartlar var. Fona alınan gayrimenkuller mutlaka ekspertiz raporu ve incelemelere tabi tutularak fon karar vericileri tarafından kontrol ediliyor. Nispeten doğru gayrimenkul projelerine yatırım sağlanmış oluyor.

Gayrimenkul yatırım fonlarındaki katılımcıların katılma paylarının değeri portföydeki varlıkların değeri ile ölçülmüş oluyor. Bu durum gayrimenkul yatırım ortaklıklarında daha farklı. Gayrimenkul yatırım ortaklıkları hisse senedi fiyatı üzerinden değerlendiriliyor. Borsada işlem görmek zorunlu ve hisse senetleri de halka arz ediliyor. Gayrimenkul yatırım fonlarında borsada işlem görme zorunluluğu yok.

‘2 YILDAN UZUN TUTULAN FONDAN VERGİ ALINMIYOR’

Gayrimenkul yatırım fonlarında çok önemli vergisel avantajlar var. Bu avantajlara baktığımızda iki yıldan uzun süre elde tutulan katılma paylarından elde edilen gelirlerde stopaj oranı sıfır olarak uygulanıyor ve beyannameye dahil edilmiyor. Kişi aldı, sattı arada oluşan değerler ve benzeri nedeniyle herhangi bir ekstra vergi ödemiyor. Gayrimenkul yatırım fonlarında hacmin daha da artacağını söylemek mümkün.

‘FON KARŞILIĞINDA PROJEDE METREKARE VEYA ARSA HİSSESİ ALMA DURUMU YOK’

Nitelikli yatırımcılar proje gayrimenkul yatırım fonlarına para yatırdıkları zaman yatırım yaptıkları projeler inşaat bitiminde değerlenecek. Değer artışından fon sistemi aracılığı ile faydalanacaklar. Bunu gayrimenkul sertifikası gibi düşünmemek lazım. Proje gayrimenkul yatırım fonları tek bir proje ve bu projenin karşılığında üretilen fonlar gibi değil. İçinde birden fazla proje olabilir. Burada amaç proje gayrimenkul yatırımında sermaye piyasası araçları çerçevesinde bir para biriktiriyor olmak. Bunun karşılığında bir metrekare ya da arsa hissesi karşılığı gibi bir durum yok. Kişi fondaki parasını çekip başka bir yerden gayrimenkul alabilir.

‘MÜTEAHHİDİN FİNANSMANINDA FARKINDALIK OLUŞTURACAK’

Gayrimenkul yatırım fonlarının mevcut konut projelerine yatırım yapması özellikle üreticiler tarafında müteahhitlerin daha yüksek finansman maliyeti ile para bulmaları konusunda kolaylık sağlar. Projenin başlangıcında projenin belli bir kısmını gayrimenkul yatırım fonuna satarak proje sonunda elde edeceği primi başlangıçta yatırımcı ile paylaşmış olur. Bu toplu ve yüksek meblağlı finansman imkanı sağladığı için finansmanın maliyeti projenin oluşturacağı değere bağlı olacağı için gayrimenkul yatırım fonu karar verici ekibinin bu projenin bittiğinde oluşacağı değere güvenmesi müteaahhidin de bunu doğru bir bütçe ile gerçekleştirmesi gerekiyor. Türkiye’de bankalar dışında müteahhidi finanse edebilecek alternatif sermaye araçlarımız yok. Müteahhidin finansmanında bu farkındalık oluşturacaktır.

FONA YATIRIM YAPAN YATIRIMCI İÇİN İKİ BÜYÜK AVANTAJ

Gayrimenkul yatırım fonlarını bireysel yatırımcı gözüyle şöyle değerlendirebiliriz: Diyelim ki ben bir konut projesinden daire almak istiyorum. Daireyi alacak kadar param var. Projeye yatırım yaptım ama ‘bu proje prim yapar mı, müteahhit bitirebilir mi, zamanında teslim eder mi?’ gibi birçok risk var. Proje gayrimenkul yatırım fonu olduğunda bu riskleri minimize eder ve yatırımcıların doğru projelere yatırım yapmasını sağlar.

Bir diğer avantajı da şu: Benim belki bir daire alacak param olmasa bile kısmi bir para yatırarak proje yatırım fonlarına para yatırabilirim. Burada meblağlar kurulan gayrimenkul yatırım fonlarındaki kriterlere göre belirleniyor. Bu her fonda farklılık gösteriyor. Nitelikli yatırımcıların başlangıç sermayesi olarak girebileceği tutarlar belli miktarlar üzerinden yapılıyor.

DÜZENLEME FİYATLARI DÜŞÜRÜR MÜ?

Uzun vadede gayrimenkulde konut arzı artarsa fiyatlar uzun vadede normal seviyelere inebilir. Enflasyonun yüksek olduğu bir yerde fiyat düşüşü değil de reel bazda bazı düşüşler olabilir. Türkiye, genç nüfusu ile her zaman yaklaşık yılda 1 milyona yakın konut arzının sağlanması gereken bir ülke. Yabancıların çeşitli bölgelerdeki talepleri, kentsel dönüşüm nedeniyle binaların dönüşüm sürecinde kullanılamıyor olması, birçok yerde riskli yapı stoku nedeniyle yenilenmeye ihtiyaç duyulan konutlara baktığımızda Türkiye’de her durumda güvenilir bir konut arzına ihtiyaç var. Bu sürdürülebilir bir şekilde olmalıdır.”

Son Dakika Haberleri: Rekor seviyeden dönen altın ve borsa için yeni tahmin!

27 Mayıs 2024 at 10:10

Milliyet.com.trBorsa İstanbul'da BIST 100 endeksi geçtiğimiz hafta salı günü 11 bin puan seviyesinin üzerine çıkarak rekor kırdıktan sonra haftanın kalanında düşüş gösterdi. Endeks cuma günü 10661 puan seviyelerine kadar indi.

Geçen hafta rekor seviyeleri gördükten sonra düşüşe geçen bir diğer yatırım aracı ise altın oldu. Ons altın geçen hafta pazartesi günü 2450 dolar seviyesini görürken, gram altın 2540 lira ile önemli bir yükseliş göstermişti. Altın fiyatları bu seviyeleri test ettikten sonra haftayı sert düşüşle kapattı. Peki altın ve borsadaki düşüşün sebebi ne?

Dolar/TL’de ise 24 Nisan tarihinden bu yana yatay negatif seyir dikkat çekiyor. Kur defalarca 32.20 liranın altına geriledi. Peki dolar/TL’de 30’un altı mümkün mü?

REKOR SONRASI ALTIN VE BORSADAKİ DÜŞÜŞÜN NEDENİ BELLİ OLDU

Konuyla ilgili merak edilenleri Ekonomist Hikmet Baydar, milliyet.com.tr’ye değerlendirdi.Baydar, gram altında düşüşün devam edebileceğini belirterek rakam verdi.

Ekonomist Hikmet Baydar’ın açıklamaları şu şekilde: “Borsa geçen hafta salı günü zirveyi gördükten sonra perşembe ve cuma günleri satış ağırlıklı seyretti. Haftalık bazda yüzde 0.31 oranında bir değer kazancı var.

Geçen hafta diğer enstrümanlara göre kıyasladığımızda borsa tek kazandıran yatırım aracı oldu. Dolar/TL yüzde 0.01, euro/TL yüzde 0.13, gram altın yüzde 2.81 oranında değer kaybetti. Bu yatırım araçları içerisinde borsa son iki günü satış ağırlıklı geçirmesine rağmen haftayı artıda kapatmayı başardı.

ABD’de ekonomik veriler güçlü gelince ABD Merkez Bankası’na (Fed) ilişkin faiz indirimi beklentileri kasım ayına doğru kaymaya başladı. Fed’den sözlü yönlendirmelerde acele edilmeyeceği havası hakim. Yurt dışında özellikle ABD’de borsada satışlar gerçekleşmeye başlamıştı. Bunun sebebi Fed faiz indirimlerinin kasım ayına ertelenmesiydi. Global satış dalgası içerideborsada son iki gün piyasanın gevşemesine yol açtı.

İçeride herhangi bir sürpriz yok. Merkez Bankası faizleri değiştirmedi, bu zaten beklenen bir şeydi. Makroihtiyati tedbirler çerçevesinde Merkez Bankası bazı ek tedbirlere gideceğini açıkladı. Türkiye cephesinde bir sürpriz yok. Daha çok ABD verilerinden dolayı, faiz indirimibeklentilerininbelirsiz olması ABD borsalarında olduğu gibi bizde de satışa yol açtı.

Konutta fiyat artışını durduracak yeni proje! Detaylar netleşiyor: Gelir elde etme ve ev alma fırsatı

BORSADA YENİDEN 11 BİN PUAN MÜMKÜN MÜ?

Evet, bu hafta çok fazla veri var. Yurt içinde büyüme, reel kesim güven endeksi, imalat sanayii, kapasite kullanım oranı, dış ticaret dengesi ve Merkez Bankası’nın Finansal İstikrar Raporu açıklanacak. Bu verilerde olumsuz bir tablo görmediğimiz taktirde önümüzdeki hafta tekrar yukarıyı test edebiliriz. Teknik göstergelerde henüz aşağı sinyalleri yok. Şimdilik yukarı denemelere ‘devam’ diyebiliriz. Önümüzdeki günlerde tekrar zirve test edilebilir.

BORSA İÇİN RAKAM VERİLDİ! BU SEVİYEYE KADAR YÜKSELEBİLİR

Yabancı girişleri devam ettiği sürece borsaya dolarbazında bakarak yorum yapmak daha doğru olur. Çarşamba günü 344 dolar seviyeleri denendi. Şu anda dolar bazlı seviye 331 dolarda. Önümüzdeki süreçte tekrar 344 dolar seviyelerini test edebiliriz. Borsada orta vadede yeni bir negatif veri ile karşılaşmazsak 358 dolar seviyelerini görebiliriz. Bu da borsanın yaklaşık olarak 11460 puan seviyesine yükselmesi demektir.

ALTINDA SERT DÜŞÜŞÜN NEDENİ NE?

Daha önce milliyet.com.tr’ye yaptığım açıklamalarda faiz indirimlerinin ötelenmesinin altın fiyatlarını düşürebileceği anlamına geleceğini söylemiştim. Faizler düşürüldüğü zaman altında yükselişi öngörmüştük. Ons altın aşağı sinyalleri verdiğinden burada kritik seviye 2350 dolardır. Bu seviyenin üzerinde tutunamadığı taktirde tekrar 2288 dolar seviyelerine kadar düşebilir.

‘2 HAFTA İÇİNDE 2288 DOLARI GÖREBİLİR’

Faiz indirimlerinin kasım ayına ötelenmesi altın ve borsa için bir tehdittir. Ons altın 2350 dolar seviyelerinin üzerinde tutunabilirse tekrar yukarı yönlü seviyeleri görebiliriz. Şu an için ons altında orta vadeli göstergelerin yönü aşağı çevirmesi nedeniyle yeni bir olumlu haber gelmezse önümüzdeki 2 hafta içerisinde 2288 dolar seviyelerine kadar gerileme görebiliriz.

‘GRAM ALTIN 2360 LİRAYA KADAR GERİLEYEBİLİR’

Orta vadeli göstergeler aşağı sinyalleri verdiği için düşüş ihtimali daha fazladır. Önümüzdeki günlerde dolar/TL’nin de aşağı yönlü hareket edeceğinidüşünürsekgram altının 2360 lira seviyelerine düşme ihtimalinin arttığını söyleyebilirim. Şu anda 2380 lira önemli bir destektir. Gram altının bu seviyeden yükselme ihtimali var. Ancak zayıf kalmaya devam ederse 2360 lira seviyelerini görebiliriz.

'DOLARDA YÖN HALA AŞAĞI’

Sayın Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in belirttiği gibi eğer Merkez Bankası dolarda alıcı olmasaydı daha aşağı hareketleri bekliyor olacaktık. Dolarda yön hala aşağıdır. Merkez Bankası’nın rezervleri düzeltici hareketlerinin büyük etkisinin olduğunu düşünüyorum. Dolar girişi devam ettiği sürece aşağı yönlü baskı devam edecektir. Merkez Bankası dolarda alış pozisyonunu değiştirebilir. Net rezervler 15-20 milyar dolarlara çıkarsa Merkez Bankası dövizin yönünü aşağı doğru bırakabilir.

Sayın Mehmet Şimşek’ten gelen açıklamalar çok önemliydi. “Açık veya örtülü kur hedefimiz yok” dedi. Dolayısıyla doları herhangi bir yerde tutma hedefi yok.

Dövizi yukarıda tutucu yönde bir politika izlenmeyeceğini anlıyoruz. Merkez Bankası ihtiyacı olan doları aldıktan sonra piyasadan çekilebilir. Bu da kurun aşağı yönlü hareketinin ivmelenmesi anlamına geliyor.

‘KURDA AŞAĞI YÖNLÜ BASKI DEVAM EDEBİLİR’

Önümüzdeki süreçte enflasyon ve gri liste en önemli konular olacak. Bu konularda sürprizle karşılaşmazsak yabancı girişi devam edebilir. Yabancı girişi ile birlikte Merkez Bankası rezervleri de artar, bununla birlikte dolar/TL’de bir değerlenme görülebilir. O zaman kurda aşağı yönlü baskı devam edebilir.

‘DOLAR/TL’DE 30’UN ALTINI GÖRME İHTİMALİMİZ YÜKSEK’

Eğer gri listeden çıkar ve yabancı girişi haziran başı itibarıyla artarak devam ederse, Merkez Bankası pozisyonlarını düzelttikten sonra döviz almaya devam etmezse bu durumda dolar/TL’de 30’un altını görme ihtimalinin oldukça yüksek olduğunu söyleyebiliriz.”

Sektörel güven endeksleri açıklandı

27 Mayıs 2024 at 10:06

Mevsim etkilerinden arındırılmış güven endeksi Mayıs ayında bir önceki aya göre; hizmet sektöründe aynı düzeyde kalarak 117,1 değerini, perakende ticaret sektöründe %3,3 oranında azalarak 111,7 değerini ve inşaat sektöründe %0,3 oranında azalarak 88,3 değerini aldı.

Kayısıda erkenci ürün hasadı başladı

27 Mayıs 2024 at 09:47

Avrupa Birliği Coğrafi İşaret belgeli, Malatya ekonomisinin lokomotifi olarak değerlendirilen kayısıda erkenci ürünlerin hasadı başladı. Pütürge ilçesi Bölükkaya Mahallesi’nde yaşayan ve uzun bir süredir çiftçilik yapan Abdullah Karakuş, bazı akademik çevrelerde aldığın destekle üretimini yaptığı kayısıda erkenci ürün hasadına başladıklarını söyledi.

“ERKENCİ KAYISI ÇEŞİDİ İLE İLGİLİ 15 YILDIR ÇALIŞMA YAPMAKTAYIZ”

Üretilen ürünlerin turfanda olarak tüketildiğini belirterek ticari bir amaç gözetmediklerini kaydeden çiftçi Karakuş, "Erkenci kayısı ile ilgili 15 yıldır çalışmalarımız var. Ailemle beraber yaklaşık 5 dönüm üzerinde bir alanda 16 tür kayısı çeşidi üzerinde denemeler ve yetiştiricilik yapmaktayız. Şu anda erkenci kayısı çeşidi mor 1 olarak adlandırdığımız çeşitte hasat için sona gelinmiş durumda. Diğer çeşitlerde önümüzdeki günlerde hasat başlayacak" diye konuştu.

Çiftçi Karakuş, üretim yaptıkları ürünlerin hobi amaçlı olduğuna vurgu yaparak elde edilen ürünlerin bir kısmını çeşitli kurumlara, bir kısmını ise yakın çevrelerine gönderdiklerini kaydetti.

Kadın liderliğinde yeşil mahalleler

27 Mayıs 2024 at 07:02

Merkez, bu yıl Gaziantep’te UN Women desteğiyle KEDV tarafından hayata geçirilen “Kadınların Liderliğinde Yeşil Mahalle Girişimi” projesinin bir parçası. Proje, iklim değişikliğinden dolayı mahallelerdeki ekolojik ve kentsel sorunlara karşı kadınların güçlenmesini ve dirençlerinin artırılmasını hedefliyor. Proje kapsamında düzenlenen “İklim Değişikliği ve Etkileriyle Mücadele” eğitimleriyle 500’ün üzerinde kadına ulaşarak farkındalık sahibi olmaları sağlandı. Kadınlar için Yeşil İş ve Girişimcilik Merkezi ise bir ekolojik ve sosyal bir hizmet sunum modeli geliştirme amacıyla kuruldu.

İklim krizine karşı

Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı Proje Koordinatörü Tuğba Topal Geçgin, “Merkez kadınlara yenebilir peyzaj uygulamalarını, kompost uygulamasını ve yağmur hasadı gibi doğa dostu uygulamaları öğretiyor. Kadınlar, burada öğrendiklerini mahallelerinde uygulayacak ve yaşadıkları mahallelerin daha dirençli hale gelmesine liderlik edecekler. Burası aynı zamanda savunuvuluk merkezi gibi işlev görecek ve iklim krizinin etkilerine karşı bilgilendirici bir merkez olacak” dedi.

Kadınların liderliğinde

UN Women Program Yöneticisi Ebru Ağduk ise “Bu proje, kadınların liderliğiyle mahalleleri güçlendirmeyi hedefliyor. Deprem, sel gibi afetlerden ve iklim değişikliğinin yarattığı kötü sonuçlardan kadınlar ve kız çocukları daha fazla etkileniyor. Afet sonrasında kadınlar, iş bulma, geçim kaynakları, çocuk, yaşlı ve hasta bakımı gibi birçok konuda zorluk yaşıyor. Bu nedenle afet riskleri ve sonuçları konusunda kadınların, ailelerin ve mahallelerin bilgilenmesi ve hazırlıklı olması önem taşıyor. Proje ile kadınların mahallelerin sahiplenmelerini, deneyimlerini ve bilgilerini mahalledeki komşularına aktarmalarını, liderlik etmelerini ve yaşadıkları mahallelerle birlikte güçlenmelerini hedefliyoruz” diye konuştu.

“Toprakla yeşerdik”

Merkezde eğitim alan Özgül Yedipınar şunları söylüyor: “Gübrelemeyi, toprak bakımını, bitki yetiştirmeyi, aşılamayı öğrendik. Burada direnç kazandık. Kadın olarak bir birey olduğumuzu hissettik. Evin içinde dört duvar arasındaydık. Burada farklı bir ortama girdik. Evde kuruduk ama toprağa ayak basınca yeşerdik.”

Merkezde 204 saatlik sertifikalı bir eğitim aldıklarını belirten Nesrin Özdemir ise, “Mahallemize nasıl daha yararlı olabileceğimizi, nasıl yeşil bir çevre yaratabileceğimizi öğrendik. Peysaj, park ve bahçe bakımını, bahçıvanlığı öğrendik. Atıklarımızı nasıl değerlendirebileceğimizi ve iklim kriziyle mücadelede israfı önlenmenin yollarını öğrendik. Akrabalarımıza ve komşularımıza burada öğrendiklerimizi anlatıyoruz. Çocuklarımıza ve torunlarımıza yaşanabilir bir mahalle bırakmak için çalışıyoruz” dedi.

Kız öğrencilere staj desteği

Sabancı Holding ve Heidelberg Materials ortak kuruluşu Akçansa’nın “Future of Work-İş’in Geleceği” vizyonu ile kız öğrenciler için geliştirdiği, ilk günden itibaren gerçek bir iş ve gelişim deneyimi sunan yeni nesil uzun dönem staj programı GençİZ’in üçüncü dönem başvuruları başladı. GençİZ’e üçüncü ve dördüncü sınıf lisans öğrencileri ile yüksek lisans programlarında eğitimlerine devam eden kız öğrenciler başvuruda bulunabiliyorlar. Akçansa’ya katılacak gençler, programın üçüncü döneminde de şirketin “Let’s Shape The Future Together” genç yetenek işe alım programına hazırlanma imkânı yakalayacak. Başvuru için son tarih 19 Temmuz.

‘Bilim Kadınları İçin’ son tarih 1 Haziran

L’Oréal Türkiye’nin UNESCO Türkiye Milli Komisyonu iş birliğiyle yürüttüğü bilimde cinsiyet eşitliğini desteklemek, genç ve yetenekli bilim kadınlarının başarılarını görünür kılarak daha fazla tanınmalarını sağlamak amacıyla hayata geçirdiği “Bilim Kadınları İçin” programı 2024 başvuruları 1 Haziran’a kadar uzatıldı. Kapsamlı ve yenilikçi projeleriyle gelecek vadeden, ilham veren çalışmalarıyla bilimin gelişmesine katkı sağlayan genç ve yetenekli 40 yaş altı dört bilim kadının her birine, bilimsel araştırmalarında kullanmak üzere 200 bin TL değerinde proje desteği sağlanacak.

Kentsel dönüşüm ve konut arzını hızlandıracak hamle

27 Mayıs 2024 at 07:02

Sosyal medya hesabından bir açıklama yapan Şimşek bu sayede konut ve kira fiyat artışlarının düşeceğini, her kesim için konut erişilebilirliğinin kolaylaşacağını kaydetti. Şimşek’in paylaşımında verilen bilgilere göre Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) düzenlemesiyle, gayrimenkul yatırım fonları gayrimenkul projelerine yatırım yapabilecek. Bu yönüyle düzenleme, kentsel dönüşümün finansmanı ve konut arzının artırılması için önem taşıyor. Bu hamlenin fiyatların düşüş eğilimine geçmesine katkı sağlayacağı öngörülüyor. Gayrimenkul yatırım fonları daha önce projelere yatırım yapamıyor ve gayrimenkullerin inşaat işlerini üstlenemiyordu.

‘Zor yıla rağmen hedeflere ulaştık’

27 Mayıs 2024 at 07:02

Tamamlayıcı mesleki emeklilik fonu OYAK’ın 64. Olağan Genel Kurulu’nda nema oranı yüzde 77.1 olarak açıklandı. OYAK Genel Müdürü Süleyman Savaş Erdem, “Türkiye tarihinin en büyük depremlerinden birinin yaşandığı, jeopolitik risklerin arttığı, küresel ölçekte ekonomilerin yavaşladığı zorlu bir yılda üye birikimlerini koruma hedefimize ulaştık. Son 8 yılda inşa ettiğimiz dönüşüm ve yapılanma, sürdürülebilir nema stratejimizi güçlendirdi ve büyüme getirdi” dedi.

2023 yılı Faaliyet Raporu’na göre, OYAK’ın toplam varlıkları bir önceki yıla göre yüzde 77 artarak 847 milyar TL’ye, konsolide net varlığı da yüzde 71 artışla 332.8 milyar TL’ye yükseldi. OYAK’ın 2023 faaliyet döneminde hasılatı ise yüzde 38 artarak 457.8 milyar TL’ye ulaştı. Aynı dönemde 4.6 milyar dolar ihracat yapan OYAK Grubu Şirketleri, 2023 yılında Türkiye’nin toplam ihracatının yüzde 1.81’ini gerçekleştirdi. Grup 2023’te 85.6 milyar TL vergi ödeyerek Türkiye’de toplanan tüm vergilerin yüzde 1.90’ı, kurumlar vergisinin ise yüzde 0.99’unu karşıladı.

6 kıtada faaliyet

Süleyman Savaş Erdem, Türkiye’nin büyük deprem felaketiyle başladığı 2023’teki zorluklara rağmen OYAK’ın hedeflerine ulaştığını söyledi. Erdem, “OYAK, 6 kıtadaki faaliyetleri ile ülkemize 2023 yılında da katma değer üretmeyi sürdürdü. Faaliyet alanlarımızın tamamını etkileyen en önemli riskler küresel enflasyon dalgası ve çevre coğrafyamızda yaşanan jeopolitik olumsuzluklar oldu. Kurumumuz, uyguladığı proaktif portföy yönetim stratejisinin doğruluğunu gördü, faaliyet gösterdiği iş kollarının tamamında hedeflerini gerçekleştirirken güçlü ve sürdürülebilir büyümesini korudu” dedi.

Yüzde 77.1 nema oranı ile OYAK üyelerinin birikimlerinin reel bazda korunduğunu ve yüksek getiri sağlama hedefine ulaşıldığını vurgulayan Erdem, şöyle devam etti:

“Öz kaynağı 10 milyar doları aşan küresel bir grup olarak özgüvenle ve kararlılıkla çalıştık. Çalışmamızın özünde ise her zamanki gibi 470 bini aşkın üyemize karşı duyduğumuz sorumluluk duygusu yer almaktadır.”

Türkiye’ye uzun vadeli güven

OYAK Grubu Şirketlerinin dünya piyasalarına yön veren aktörler olduğunu ifade eden Erdem, “OYAK ve Renault ortaklığı ülkemiz otomotiv sanayinin iddialı ve lider katılımcılarından birine dönüştü. Bu ortaklığın Bursa fabrikasında 2027 yılına kadar dört yeni modelinin üretimi planlandı. Böylesi büyük bir yatırım yabancı sermayenin temsilcisi ortağımızın OYAK’a ve ülkemize duyduğu uzun vadeli güveni işaret ediyor” dedi. Erdemir ve İsdemir’in ise ‘hedefimiz yeşil dönüşüm’ diyerek yol haritasını açıkladığına dikkat çeken Erdem, “Öngörülen kısa dönemli hedefimiz üretilen ham çelik başına karbon emisyonunun en az yüzde 25 düşürülmesidir. Bu doğrultuda Erdemir ve İsdemir’de 3.2 milyar dolarlık dönüşüm yatırımının 2030 sonuna kadar gerçekleştirilmesini hedefliyoruz” diye konuştu.

Dünden önceki günMilliyet

Maaşları 65 bin lirayı buluyor! Bu belgeyi alan doğrudan işe giriyor

26 Mayıs 2024 at 15:24

Mudurnu Halk Eğitim Merkezi'nde açılan ekskavatör operatörlüğü kursundan bugüne kadar 800 kişi eğitimlerini tamamlayarak, sertifikalarını aldı. Sahada uygulamalı olarak ekskavatör kullanan kursiyerler, eğitimciler tarafından denetleniyor. Son olarak uygulamalı sınavın yapıldığı kursta 39 kursiyer eğitimlerini tamamlayarak, belgesini aldı. En düşük ekskavatör operatörü maaşının 30 bin lira, en yüksek maaşın ise 65 bin liraya kadar olduğu öğrenildi.

200'ÜN ÜZERİNDE VATANDAŞIMIZ ÇALIŞIYOR

Mudurnu Halk Eğitim Merkezi Müdürü Cemali Özlü, "Bu belgeyi alan kişiler doğrudan fabrikalara işe girebilmektedir. Bize ulaşan 200'ün üzerinde vatandaşımız da fabrikalarda şuan faal olarak çalışmaktadır. Kurslarımız devam ediyor" dedi.

Eğitimlere katılan kursiyer, "Çok güzel çalışıyoruz. Bugün de belge almak için imtihan yapıldı. Ben kursa iş bulabilmek için Bolu'dan katıldım" diye konuştu.

Susuz yetişiyor, litresi 1500 lira

26 Mayıs 2024 at 14:12

Burdur’da 2005 yılında Burdur Gölü’nü kurtarmak amacıyla başlatılan Lisinia Projesi çerçevesinde tarlalara mısır ve yoncaya göre daha az su tüketen gül, lavanta ve adaçayı gibi bitkiler dikilmişti. Böylelikle susuz tarım faaliyetleri gerçekleştirilerek göl ve yer altı içme sularının daha az kullanımı sağlanıyor.

Burdur’un Yeşilova ilçesi Akçaköy’de bulunan Lavanta Deresi olarak adlandırılan bölgede yaklaşık 900 dekar alana dikilen adaçayları iklim değişikliği nedeniyle erken çiçek açınca tarlalar mora büründü. Salda Gölü ile Burdur Gölü’nü birbirine bağlayan Lavanta ve gül yolu üzerinde bulunan tarlalar aynı zamanda eko turizme de büyük katkı sağlıyor. Temmuz ile Ekim arasındaki hasat edilen adaçayının hem kurusu hem de yağı farklı alanlarda kullanıldığı için büyük ilgi görüyor. Adaçayı yağının kilosu geçtiğimiz yıl 1000 ile 1500 TL arasında satılırken üreticiler bu seneki fiyatların daha da artacağını düşünüyor.

Susuz tarım projesi ile birlikte bölgeye adaçayı dikerek eko turizmin canlanmasına öncülük edenlerden biri olan Lisinia Doğa Projesi kurucusu Veteriner Öztürk Sarıca; “2005’te başladığımız Lisinia Projesi çerçevesinde özellikle Burdur Gölü’nü ve gelecek nesillerin içme sularının kurtarılması noktasında yaptığımız çalışmalarla birlikte Akçaköy’de adaçayı tarımına başladık. Adaçayı hiç su tüketmeden yetişebilen bir bitki. Aynı zamanda uluslararası piyasada ciddi anlamda ülkemize döviz kazandırabilen bir bitki. Adaçayının hem kurusu hem de yağı uluslararası piyasalarda ve Türkiye’de satılabiliyor. Yaklaşık 900 dekarlık alanda biz adaçayı üretimi yapıyoruz. Bu yıl iklimsel şartların birazcık değişmesi ile birlikte adaçayları da biraz erken açmış durumda. Tabii ki lavantadan sonra en ciddi mor görüntüyü biz adaçayında gördük. Uçsuz bucaksız adaçayı bahçelerinde şu an hem eko turizme adaçayı bahçelerini kazandırmış durumdayız hem de insanların gelip de görebileceği ve rahatlayabileceği o mor görüntüyü adaçaylarında yakalayabilme durumları var” şeklinde konuştu.

BİRÇOK HASTALIĞA KARŞI DOĞAL ÇÖZÜM YOLU

Adaçayının birçok hastalığa iyi geldiğini bu yüzden de çok fazla tercih edildiğini de dile getiren Öztürk Sarıca, “Adaçayı özellikle mide ağrılarında, Helikobakter Plori’nin sebep olduğu gastritlerde çok etkili. Diğer taraftan Staphylococcus Aureus’un sebep olduğu diğer hastalıklarda da çok etkili. Bunun yanında sindirim sistemi problemlerinde, özellikle gaz problemlerinde, çocukların gaz problemlerinde çok ciddi anlamda adaçayı kullanılabiliyor. Bunun yanında adaçayı sadece antimikrobiyal olarak bakterileri öldürmüyor. Bunun yanında mantarlarda ve birçok virüse karşı da etkili. Dolayısıyla hayatımızın her noktasında adaçayı kullanma şansımız var. Özellikle geçmeyen boğaz ağrılarında, Streptokok dediğimiz antibiyotiklere karşı dirençli olan bakterileri de öldürme durumu var” dedi.

SUSUZ YETİŞİYOR, BİN İLE BİN 500 TL ARASINDA SATILIYOR

Adaçayının yüksek kesimlerde susuz yetiştiğini ve litre fiyatının bin ile bin 500 TL arasında değiştiğini de belirten Sarıca, “Adaçayı 800 ile 900 arasındaki rakamlarda damlama sulama sistemiyle yetişebiliyor, onun üzerindeki rakımlarda ise susuz olarak yetiştirilebiliyor. Şu an biz Akçaköy Lavanta Deresi’nde yaklaşık 900 dekarlık adaçayı bahçelerimizde, tarlalarımızda hiç su kullanmadan bu üretim yapabiliyoruz. Adaçayı hasadı temmuz ayında başlayıp ekim ayı sonun kadar devam ediyor. Uzun bir hasat dönemi var. Yani belirli bir ayda hasadını yapmak zorunda değilsiniz. Hasadı gelen tarlaları zamanında işleyebilme şansınız var. Adaçayının hem kurusu hem de yağı değerlendirildiği için bu süreçte gelen taleplere göre ister yağını çıkartabiliyorsunuz ya da kurusunu yapıp iç piyasaya ve uluslararası piyasaya satabiliyorsunuz. Ada çayının geçen yılki litre fiyatı 1000 TL ise 1500 TL arasındaydı. Tabii ki bu yılki fiyatlar henüz daha ürün çıkmadığı için açıklanmış değil ama zannediyorum daha cazip fiyatlara doğru gelişecek” sözlerini sarf etti.

Hasat ettikleri adaçaylarını farklı alanlarda kullandıklarını söyleyen Öztürk Sarıca, “Adaçayını hasat ettikten sonra büyük bir kısmını Lisinia proje alanındaki distilasyon tesislerimizde yağını çıkartıyoruz. Yağını çıkarttıktan sonra bu hem yağ olarak satılabiliyor hem de burada eko turizme gelen kişiler tarafından 10’ar gramlık şişelerde satış yapılıyor. Bunun yanında kozmetik alanda veya yağ karışımlarında burada işlemlerden geçtikten sonra satışa sunuluyor” dedi.

SON DAKİKA HABERİ: Konut ve kira fiyatları düşecek mi? Bakan Şimşek açıkladı

26 Mayıs 2024 at 13:42

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, kentsel dönüşümün finansmanı ile konut arzının artmasında önemli bir enstrüman olacak yeni düzenlemede son aşamaya geldiklerini belirterek, "Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından yapılacak düzenlemeyle, gayrimenkul yatırım fonlarının gayrimenkul projelerine yatırım yapmasının önü açılacak." dedi.

Bakan Şimşek açıklamasında, "Kurul tarafından yapılacak düzenlemeyle gayrimenkul yatırım fonlarının (GYF) gayrimenkul projelerine yatırım yapmasının önü açılacak. Düzenlemeyle, bu fonların portföyleri uygun hale getirilip tür değişikliği yapılacak. Konut arzının artmasıyla birlikte konut fiyatlarının yukarı yönlü piyasa baskısı azalacak ve böylelikle konuta erişilebilirlik her kesim için kolaylaşacak" ifadelerini kullandı.

Çalışan anneye yeni teşvik! 1 yıllık izin seçeneği gündemde

Öte yandan Bakan Şimşek'in konuyla ilgili sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşım şu şekilde: "Proje Gayrimenkul Yatırım Fonlarının kurulmasına yönelik düzenleme yapıyoruz. Böylece kentsel dönüşümün finansmanına ve konut arzının artırılmasına katkı sağlayacağız.

Bu sayede konut ve kira fiyat artışları düşecek, her kesim için konut erişilebilirliği kolaylaşacaktır."

Alman medyasından TOGG'a tam not! Fiyat detayına dikkat çekildi

Annelik izni kaç ay, kaç gün? Annelik izni uzayacak mı, ne kadar olacak?

27 Mayıs 2024 at 13:00

Konuyla ilgili merak edilenleri CNN Türk canlı yayınında değerlendiren Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Üyesi Tarkan Zengin şu ifadeleri kullandı: “Çalışan kadınların doğumdan önce 8 hafta, doğumdan sonra 8 hafta olmak üzere toplamda 16 haftalık yani 4 aylık bir doğum izni var. Doğum izni sonrasında süt izinleri var. Çocuklar 1 yaşına gelene kadar günlük belli saatlerde süt izinleri var.

YARI ZAMANLI ÇALIŞIP ÜCRET ALMA

Aynı zamanda çocuk 1’inci doğumda 60 gün, ikinci doğumda 4 ay, üçüncü doğumda 6 ay olmak üzere doğum izni bittikten sonra kadınların yarı zamanlı çalışıp tam ücret alma imkanı söz konusu. Özel sektör çalışanları bakımından çocuk ilkokul çağına başlayana kadar yarı zamanlı çalışma imkanı veriliyor. Burada yarı zamanlı çalışmada ücretlerin ve sosyal hakların yarım olduğunu ifade edelim.

Memurlar açısından bu hak verildi ancak yönetmelik çıkmadığı için çocuk ilköğretime başlayana kadar kadınların bu izni kullanması için usul ve esasların çıkması bekleniyor.

Alman medyasından TOGG'a tam not! Fiyat detayına dikkat çekildi

DOĞURGANLIK HIZI DÜŞÜYOR: ‘TÜRKİYE BÜYÜK BİR TEHDİTLE KARŞI KARŞIYA’

Kadınlar neden iş hayatına girmekte zorlanıyor? Burada ilk madde olarak karşımıza çocuk bakımı, yaşlı bakımı, kadınların ev sorunluluğu geliyor. AK Parti MKYK’da konuşulan doğurganlık hızının düşmesidir. Ortalama yaşam süresinin artması nedeniyle gerçekten Türkiye büyük bir tehditle karşı karşıya. Türkiye’nin doğum hızı bu seviyelerde düşmeye devam ederse Türkiye’yi bekleyen Batı’da olduğu gibi yaşlı bir nüfustur.

ANNELİK İZNİNİN 4 AYDAN 1 YILA ÇIKARILMASI ÖZEL SEKTÖR İÇİN SIKINTI YARATIR MI?

Asıl tehdit özel sektörde. Özel sektör iş görüşmelerinde yasal düzenlemeler nedeniyle artık kadınlara işe alırken çocuk doğuracak mısın, doğurmayacak mısın sorusunu sormuyorlar. Doğum izinlerinin yüksek olması nedeniyle özel sektör işverenleri bunu maliyet unsuru olarak görüyor. Hükümet kadın çalışmalarını teşvik ederek, kadına yönelik pozitif ayrımcılık uygulamaları ile bu sorunu ortadan kaldırmaya çalışıyor.

Bu hafta Meclis'te gözler kripto para düzenlemesinde

150 BİN TL EVLİLİK KREDİSİNDE ÖDEMELER BAŞLADI

Evlilikleri teşvik etmek için yakın zamanda devreye alındı gençlere 150 bin TL evlilik desteği verildi, ilk ödeme 21 Mayıs’ta başladı. Pilot olarak 5 deprem ilimizde uygulama başladı. Bir taraftan evlilikleri teşvik etmek diğer taraftan anneyi güçlendirmek, iş ve aile uyumunu sağlayacak politikaları devreye almak, kadınlara destek olma politikaları dört bir elden devam ettiriliyor.

KULİSLERDE KONUŞULAN BAŞLIKLAR

Öte yandan çalışan annelerle ilgili kulislerde konuşulan başlıklar şu şekilde:

Doğum izni süresi artırılacak.

Yarı zamanlı çalışma imkanı sağlanacak.

Evden çalışma modeli uygulanacak.

Anneler esnek çalışmadan yararlanacak.

Annelerin kıdem boşlukları bütçeden tamamlanacak.

OYAK Genel Kurulu tamamlandı, üyeye yüzde 77,1 nema

26 Mayıs 2024 at 12:57

Üyelerinin birikimlerini verimlilik, sürdürülebilirlik ve sorumlu yatırım ilkeleri doğrultusunda yöneten OYAK, açıkladığı yüzde 77,1 nema oranı ile sürdürülebilir getiri sağladı. OYAK Genel Müdürü Süleyman Savaş Erdem, 470 binden fazla üyesine sağladığı değeri geliştirme ve güçlendirme sorumluluğuyla çalışan OYAK’ın, 2023’ün istisnai piyasa koşullarında planlanan ve bütçelenen tüm stratejik, operasyonel ve ticari hedeflere ulaştığını kaydetti.

Ankara’daki Genel Müdürlük binasında düzenlenen OYAK’ın 64’üncü Genel Kurulunda nema oranı yüzde 77,1 olarak açıklandı. OYAK, bu oranla yüzde 74,8 ile geçen yılın en fazla kazandıran yatırım aracı olan altının getirisini geçerken, BİST endeksinin yüzde 36,4’lük getirisini ikiye katladı. Dolar yüzde 57,4, Euro yüzde 63,4 ile OYAK’ın nema oranının altında getiri sağladı.

6 Şubat depremlerinin ülkeyi ve tüm sektörleri etkilediği, jeopolitik risklerin artarak devam ettiği, Türkiye’nin yakın coğrafyasında gerilimin yüksek seyrettiği 2023 yılında üyelerine enflasyon oranının üzerinde nema sağlayan OYAK, Türkiye ekonomisi için de değer yarattı. 2023 yılı Faaliyet Raporu’na göre, OYAK’ın toplam varlıkları bir önceki yıla göre yüzde 77 oranında artarak 847 milyar TL’ye, konsolide net varlığı da yüzde 71 artışla 332,8 milyar TL’ye yükseldi. OYAK’ın 2023 faaliyet döneminde hasılatı ise yüzde 38 oranında artarak 457,8 milyar TL’ye ulaştı. Aynı dönemde 4,6 milyar dolar ihracat yapan OYAK Grubu Şirketleri, 2023 yılında Türkiye’nin toplam ihracatının yüzde 1,81’ini gerçekleştirdi. Grup 2023’te 85,6 milyar TL vergi ödeyerek Türkiye’de toplanan tüm vergilerin yüzde 1,90’ı, kurumlar vergisinin ise yüzde 0,99’unu karşıladı.

Erdem: OYAK 62 yıldır çalışıyor, üretiyor, paylaşıyor

OYAK Genel Müdürü Süleyman Savaş Erdem, Türkiye’nin büyük deprem felaketiyle başladığı 2023’teki zorluklara rağmen OYAK’ın hedeflerine ulaştığını söyledi. Erdem, “Miras aldığımız ve önemli kazanımlarla bugüne taşıdığımız şanlı Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına adım atarken, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Hiçbir şeye ihtiyacımız yok. İhtiyacımız olan tek şey çalışmak’ düsturu geleceğe uzanan yolda hep kılavuzumuz olacak. 1961’de kurulan OYAK, Türkiye’nin en başarılı tamamlayıcı mesleki emeklilik fonu olarak 62 yıl boyunca hep çalışmış, üretmiş ve paylaşmıştır. Bugün OYAK, inşa ettiği dayanıklı yapının sunduğu çeviklik, esneklik, ölçek ve güç ile bu süre zarfında yurt içi ve yurt dışı piyasaların meydan okumalarını başarıyla yönetmiş, riskleri doğru öngörmüş, fırsatları katma değer üretimini pekiştirmek için ustaca kullanmıştır. OYAK, atılımlarıyla misyonuna hizmet ediyor, üye varlıklarını sürekli geliştirerek refah seviyelerini koruyor.
OYAK, altı kıtadaki faaliyetleri ile ülkemize 2023 yılında da katma değer üretmeyi sürdürdü. Faaliyet alanlarımızın tamamını etkileyen en önemli riskler; küresel enflasyon dalgası ve çevre coğrafyamızda yaşanan jeopolitik olumsuzluklar oldu. Kurumumuz, uyguladığı proaktif portföy yönetim stratejisinin doğruluğunu gördü, faaliyet gösterdiği iş kollarının tamamında hedeflerini gerçekleştirirken güçlü ve sürdürülebilir büyümesini korudu” dedi.

Yüzde 77,1 nema oranı ile OYAK üyelerinin birikimlerinin reel bazda korunduğunu ve yüksek getiri sağlama hedefine ulaşıldığını vurgulayan Erdem, “Bu sonuç; OYAK ve OYAK Grubu Şirketlerinde yüksek aidiyet, tutku ve özveri ile görevlerini icra eden 38 bini aşkın çalışanımızın yanı sıra stratejik atılımlarımızın hayata geçmesinde rolü olan yönetim ekiplerimizin değerli katkıları ile elde edildi. 2023’ün istisnai piyasa koşullarında sağlanan bu oranın tüm üyelerimize hayırlı olmasını ve sürdürülebilir şekilde tekrarını dilerim. 2023 yılında üyelerimize sunduğumuz hizmetleri geliştirmek ve sağlanan faydaları güçlendirmek için çalışmalarımıza aralıksız devam ederek hep daha fazlasını yapmayı hedefledik. Özetle; altı kıtada faaliyet gösteren, öz kaynağı 10 milyar doları aşan küresel bir Grup olarak özgüvenle ve kararlılıkla çalıştık. Çalışmamızın özünde ise her zamanki gibi 470 bini aşkın üyemize karşı duyduğumuz sorumluluk duygusu yer almaktadır” diye konuştu.

OYAK şirketleri dünya piyasalarına yön veriyor

OYAK Grubu Şirketlerinin dünya piyasalarına yön veren aktörler olduğunu ifade eden Erdem, “OYAK ve Renault ortaklığı ülkemiz otomotiv sanayinin iddialı ve lider katılımcılarından birine dönüştü. Bu ortaklığın Bursa fabrikasında 2027 yılına kadar dört yeni modelinin üretimi planlandı. Böylesi büyük bir yatırımın hayata geçirilmesi, yabancı sermayenin temsilcisi ortağımızın OYAK’a ve ülkemize duyduğu uzun vadeli güveni işaret ediyor” dedi.

Demir-çelik sektörünün öncülerinden olan Erdemir ve İsdemir’in ‘daha iyi bir gelecek için, hedefimiz yeşil dönüşüm’ diyerek sektöre yön veren yol haritasını açıkladığına dikkat çeken Erdem, “Öngörülen kısa dönemli hedefimiz üretilen ham çelik başına karbon emisyonunun en az yüzde 25 oranında düşürülmesidir. Bu doğrultuda Erdemir ve İsdemir’de 3,2 milyar dolarlık dönüşüm yatırımının 2030 yıl sonuna kadar gerçekleştirilmesini hedefliyoruz. Bu planımız kapsamında yıllık 1,7 milyon MWh elektrik üretimi kapasiteli güneş enerjisi santralinin kurulumu da yer alıyor” diye konuştu.

Erdem, OYAK Maden ve Metalürji Şirketlerinden Ermaden’in Bingöl-Avnik bölgesindeki demir madeni sahasında 550 milyon dolar yatırımla kuracağı peletleme tesisi, Miilux OY’nin denizaltı çeliği üretimine başlaması gibi yatırım hamleleriyle sektörlerinde dışa bağımlılığı azaltacak, arz güvenliği sağlayacak stratejik adımlarla ülkeye ve sektörlerine katma değer sağladıklarını kaydetti.

Bakan Uraloğlu: Ticaret yolları Türkiye üzerinden bütün Avrupa'ya bağlanacak

26 Mayıs 2024 at 11:56

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Orta ve Doğu Avrupa’da enerji, ulaştırma ve dijitalleşme alanlarındaki altyapı eksikliklerinin giderilmesini hedefiyle Baltık, Adriyatik ve Karadeniz’e kıyısı olan ülkelerin başlattığı “Üç Deniz Girişimi” ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Bakan Uraloğlu, Üç Deniz Girişimi’nin; enerji, ulaştırma ve telekomünikasyon sektörlerindeki altyapıyı birbirine bağlayarak Kuzey-Güney eksenindeki ülkeleri daha iyi entegre etmek amacıyla AB Üye Ülkeleri tarafından kurulduğunu söyledi.

“BULGARİSTAN’DAN TÜRKİYE’YE BAĞLANACAK”

Üç Deniz Girişimi kapsamında inşa edilmesi planlanan ve Orta Koridor’a direk bağlantısı olması sebebiyle Türkiye’yi doğrudan ilgilendiren “Via Carpathia” Otoyol Projesi’nin, Litvanya’nın Klaipeda Limanı’ndan başlayarak; Polonya, Slovakya, Macaristan, Romanya, Bulgaristan’dan sonra Selanik Limanı’na ve buradan da İstanbul’a uzanacağını ifade eden Uraloğlu, bu projenin ayrıca Türk firmalarının küresel pazardaki rekabet gücü ve üretim kalitesi düşünüldüğünde, ülkemiz için önemli bir ekonomik faaliyet ve fırsat alanı olabileceğini vurguladı.

“TOPLAM UZUNLUĞU 712 KİLOMETRE”

Orta Koridor ve Kalkınma Yolu ile Türkiye’ye gelecek olan ya da Türkiye’de üretilen ürünlerin Baltık, Adriyatik, Ege ve Karadeniz’e komşu olan ülkelere doğrudan iletilmesini sağlayacak olan “Via Carpatia” Otoyol Projesi’nin uluslararası taşımacılık faaliyetlerine büyük katkı sağlayacağını da kaydeden Bakan Uraloğlu, “Via Carpatia, Baltık, Ege, Karadeniz ve Adriyatik Denizleri arasında Kuzey-Güney ekseninde uzanan bir proje. Projenin Polonya'daki kısmı 2027'de tamamlanacak. Toplam uzunluğu ana güzergahın 712 km'sini oluşturuyor. Bugün itibariyle projenin 259,6 km'si tamamlandı. 280,8 km'si ise inşaat halinde, 171,6 km'si ise ihale ve hazırlık aşamasında” dedi.

“VİA CARPATİA OTOYOL PROJESİ AVRUPA BİRLİĞİ İLE BAĞLANTISALLIĞIMIZIN ARTIRILMASINI VE TAŞIMACILIK FAALİYETLERİMİZİN GELİŞMESİNE OLUMLU KATKI SAĞLAYACAK”

Bakan Uraloğlu, Via Carpatia Projesi’ne Belarus, Bulgaristan, Hırvatistan, Yunanistan, Macaristan, Litvanya, Polonya, Romanya, Slovakya, Ukrayna’nın ardından 2016 yılında II. Lancut Deklarasyonu ile Türkiye’nin de dahil olduğunu belirterek, “Baltık, Ege, Karadeniz ve Adriyatik Denizleri arasında Kuzey-Güney ekseninde uzanan Via Carpatia Otoyol projesinin ülkemizi de kapsayacak şekilde genişletilmesi Avrupa Birliği ile bağlantısallığımızın artırılmasının yanı sıra söz konusu rota üzerinde yer alan ülkeler ile taşımacılık faaliyetlerimizin gelişmesine olumlu katkı sağlayacak. Ayrıca müteahhitlik sektörümüzün de söz konusu proje üzerinde yer alan ülkelerin karayolu altyapısı inşa sürecine dahil edilmesi de ülkemiz için çok değerli” diye konuştu.

“PROJE TÜRKİYE'NİN ULUSLARARASI YENİ TİCARET KORİDORLARINDA YER ALMASINI VE YAKIN COĞRAFYADAKİ ÜLKELERLE İŞBİRLİĞİ YAPMASINI SAĞLAYACAK”

Türkiye’nin, bu ticaret koridorunun ve Avrupa'nın önemli bir parçası olacağını vurgulayan Uraloğlu, “Proje Türkiye'nin uluslararası yeni ticaret koridorlarında yer almasını ve yakın coğrafyadaki ülkelerle işbirliği yapmasını sağlayacak. Dünya'da geçmişteki İpek Yolu bugün de Modern İpek Yolu Doğu'dan Batı yönündeydi. Artık geldiğimiz noktada herkes bu pastadan pay almak istiyor. Bu proje doğu batı yönündeki koridorlardan ziyade kuzey güney yönlü bir proje. Via Carpatia Otoyolu ile Ortadoğu'daki ticaret yolları Türkiye üzerinden bütün Avrupa'ya bağlanmış olacak" dedi.

“PROJE, LİTVANYA’NIN KLAİPEDA LİMANI’NDAN BAŞLAYAN VE BULGARİSTAN’DA ORTA KORİDOR’A BAĞLANIYOR”

Baltık Denizi, Adriyatik Denizi ve Karadeniz’e komşu olan ülkelerin başlattığı projenin çok doğru bir proje olduğunun altını çizen Bakan Uraloğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

“Proje, Orta Koridor ve Kalkınma Yolu ile kesişen ve bu koridorları doğrudan güçlendirecek bir proje. Litvanya’nın Klaipeda Limanı’ndan başlayan ve Bulgaristan’da Orta Koridor’a bağlanan Via Carpatia Projesi girişim üyesi olmamamıza rağmen desteklediğimiz bir proje. Biz bu projenin bir parçası olmaya ve her türlü işbirliğine hazırız. Orta koridor bağlantısı ile her şartta bizim de olmamız gereken bir proje. Konumumuz itibarı ile bu coğrafyada bir koridor olacaksa eğer bu Türkiye’siz olmaz. Türkiye her açıdan istikrarlı ve güvenli bir liman.”

Türkiye’nin narenciye ihracatında yüzde 16'lık artış!

26 Mayıs 2024 at 11:11

Türkiye’nin narenciye ürünleri ihracatı 2024 yılının Ocak-Nisan döneminde yüzde 16 artışla 408 milyon dolardan 475 milyon dolara ilerledi. Türkiye, narenciye ürünleri ihracatıyla 2024 yılında da dünyaya şifa dağıtmaya devam ediyor. Narenciye sektörünün ihracat başarısındaki asıl etken Irak’a gerçekleştirdiği ihracat artışı oldu.

MANDALİNA İHRACAT LİDERİ

Türkiye’nin narenciye ürünleri ihracatında mandalinanın liderliğini sürdürdüğünü aktaran Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, mandalina ihracatının yüzde 4’lük artışla 224 milyon dolardan 233,5 milyon dolara çıktığını ifade etti.

Limon ihracatının yüzde 14’lük artışla 118 milyon dolardan 134 milyon dolara yükseldiği bilgisini veren Uçak, “Portakal narenciye ürünleri arasında ihracat artış rekortmeni oldu. 2023 yılının ilk 4 aylık döneminde 31 milyon dolar olan portakal ihracatımız 2024 yılının aynı döneminde yüzde 123’lük artışla 69,5 milyon dolara yükseldi. Greyfurt ihracatı ise; yüzde 9’luk gelişimle 34,5 milyon dolardan 37,5 milyon dolara ilerledi. Böylelikle 2024 yılının Ocak-Nisan döneminde narenciye ürün grubundaki dört ürünümüzde de ihracat artışı yakalanmış olduk” şeklinde konuştu.

2024 YILI İHRACAT HEDEFİ 1 MİLYAR 300 MİLYON DOLAR

Narenciye ürünlerinin sonbahar ve kış mevsimlerinde soğuk algınlıklarına karşı C vitamini deposu olduğunun altını çizen Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, sözlerini şöyle sürdürdü;

“2023 yılında narenciye ürünleri ihracatımız yüzde 23’lük artışla 903 milyon dolardan, 1 milyar 112 milyon dolara yükselmişti. Narenciye ürünleri ihracatında 1 milyar dolar barajını ilk kez 2023 yılında geçme başarısı göstermiştik. Dünya’ya daha fazla şifa dağıtmaya 2024 yılında devam ediyoruz. Bu başarıyı yıl geneline yayarak 1 milyar 300 milyon dolar dövizi Türkiye’ye kazandırmak istiyoruz.”

NARENCİYE İHRACATINDA RUSYA ZİRVEDEKİ YERİNİ KORUDU

Türk narenciye sektörü, 2024 yılının 4 aylık döneminde en çok ihracatı 148 milyon dolarlık tutarla Rusya’ya yaptı. Rusya’yı 90,2 milyon dolarla Irak takip etti. Irak’a narenciye ihracatında yüzde 399’luk rekor artış gerçekleştirdik. Irak, bu başarıyla Ukrayna, Polonya ve Romanya’yı geride bıraktı, nefesini Rusya Federasyonu’nun ensesinde hissettirdi.

Türkiye, Ukrayna’ya 45,5 milyon dolarlık, Polonya’ya 23,4 milyon dolarlık ve Romanya’ya 22 milyon dolarlık narenciye ürünleri ihraç etme başarısı gösterdi.

MANDALİNA VE GREYFURTTA RUSYA, LİMON VE PORTAKALDA IRAK ZİRVEDE

Mandalina, 233,5 milyon dolarlık ihracatla Türkiye’nin 475 milyon dolarlık narenciye ürünleri ihracatından yüzde 49 pay aldı. Mandalina ihracatında Rusya 98 milyon dolarlık tutarla birinci ülke olurken, Irak 32 milyon dolarlık mandalina talebiyle zirve ortağı oldu. Türkiye, Irak’a 2023 yılının Ocak-Nisan döneminde 4,3 milyon dolarlık mandalina ihraç etmişken, 2024 yılının aynı döneminde yüzde 659’luk rekor artışla 32 milyon dolarlık mandalina ihraç etmeyi başardı.
Ukrayna, 24 milyon dolarlık, Polonya, 10,2 milyon dolarlık ve Sırbistan 10 milyon dolarlık mandalina talep etti. Rusya Federasyonu, Türkiye’den 9,7 milyon dolarlık greyfurt ithal ederek bu üründe de zirvede yer aldı. Türk limonu ve portakalında en çok talepkar ülke ise Irak oldu. Türkiye’den Irak’a limon ihracatı yüzde 181’lik sıçramayla 11,8 milyon dolardan 33,4 milyon dolara çıkarken, Irak, portakalda da talebini Türkiye’den yana kullandı.

Irak, 2023 yılının Ocak – Nisan döneminde Türkiye’den 1,6 milyon dolarlık portakal ithal etmişken, 2024 yılının aynı zaman aralığında yüzde 1334’lük rekor talep artışıyla 23 milyon 323 bin dolarlık Türk portakalı talep etti. Irak, 2024 yılının ilk 4 aylık döneminde, Türkiye’nin limon ve portakal ihracatında birinci ülke konumuna yükselerek, Rusya’yı geçti.

Alman medyasından TOGG'a tam not! Fiyat detayına dikkat çekildi

26 Mayıs 2024 at 10:43

Türkiye’nin yerli otomobili TOGG, Avrupa medyasının gündeminde. Almanya’nın önde gelen otomobil dergisi Auto Bild, “Türk Teslası Çok İyi" başlılı yazısında, Türkiye’nin yerli ve milli aracı Togg’a övgüler yağdırdı.

Dergi Türkiye'nin otomotiv alanındaki deneyimine atıf yaptı.

Türkiye’nin yıllarca farklı ülkelerin markalarını ürettiğine değindi.

Türkiye’nin yerli ve milli aracı Togg’un Avrupa’ya açılmaya hazırlandığını yazdı.

Dergi, ToggT10X ile test sürüşü gerçekleştirdi.

Aracın iç ve dış tasarımına tam not verdi. Togg'un 4,59 metre uzunlukta ve bin 515 litreye kadar hacimli bagajının seyahate uygun, koltuklarının da çok konforlu olduğunu yazdı.

Emekli maaşları ve emekli ikramiyeleri ne zaman yatıyor?

TRT Haber'de yer alan habere göre Auto Bild dergisi TOGG’un T10X modelini birçok yabancı marka otomobil ile kıyasladı.

Kokpit bölümünün çeşitli dijital araçlar sunduğuna vurgu yapan dergi, TOGG’un Dijital ekosistem fikirlerini dışa aktarmayı da başarması halinde rakiplerini geride bırakabileceğinin altını çizdi.

FİYAT DETAYINA DİKKAT ÇEKİLDİ

Fiyat performans analizinde ise aynı segmentteki araçlardan daha uygun fiyata sunulduğunu belirtti.

"30 BİNE YAKIN TOGG, YOLLARDA"

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, TRT Haber'de gündeme dair soruları yanıtlamıştı.

Bakan Kacır, "Tüm sektörü dönüştürmeye öncülük eden bir markanın doğuşuna şahitlik ediyoruz. Togg, 2025 yılının başında Almanya’ya adım atacak, Avrupa pazarına girmiş olacak" açıklamasını yapmıştı:

Sadece yeni bir otomobil markasının değil, tüm sektörü dönüştürmeye öncülük eden bir markanın doğuşuna şahitlik ediyoruz. Bugün yollardaki Togg’lar 30 bine yaklaştı.

Togg hem elektrikli araç sınıfında lider hem de kendi modeli olan SUV araçlar arasında pazar lideri.

Türkiye önümüzdeki dönemde dünyada önemli bir batarya üretim üslerinden biri haline gelecek. Otonom sürüş, yapay zeka konusunda Togg’un önümüzdeki dönemde kabiliyetlerini geliştirmek çok önemli olacak.

Fenomenle doğum 30 bin TL! Doğum koçları anne ve bebeğin sağlığını tehdit ediyor

"2025 BAŞINDA ALMANYA'DA SATIŞA ÇIKACAK"

Tüm sektörü dönüştürmeye öncülük eden bir markanın doğuşuna şahitlik ediyoruz. Togg, 2025 yılının başında Almanya’ya adım atacak, Avrupa pazarına girmiş olacak.

Yine aynı tarihlerde, geçtiğimiz aylarda Las Vegas’ta tanıtılan ‘fastback’ modelinin de pazara çıkması hedefleniyor. Önümüzdeki dönemde Togg’un yeni atılımları da olacak.

Bir yandan da yazılım geliştirmeleri devam ediyor. Son yeniliklerden biri de yüz tanıma oldu.

TOGG T10X PAZAR LİDERİ OLMAYA DEVAM ETTİ

ODMD verilerine göre, elektrikli otomobil markaları arasında yükselişi devam eden Togg, nisanda da pazar liderliğini sürdürdü.

Nisanda 3 bin 3 adet satılan Togg, en yakın rakibine 2 bin 264 adet fark attı.

Bu dönemde Togg'un elektrikli otomobil pazar payı yüzde 49,25 olarak kayıtlara geçti. Bir diğer ifadeyle satılan her 2 elektrikli otomobilden 1'i Togg T10X oldu.

Yılın 4 aylık verilerine bakıldığında ise Togg'un elektrikli satışlarında pazar payı 7 bin 148 satışla yüzde 35,29 seviyesinde gerçekleşti.

Bu hafta Meclis'te gözler kripto para düzenlemesinde

26 Mayıs 2024 at 10:08

Meclis bu hafta da yoğun mesaisine devam edecek. Genel Kurul'da Dışişleri Teşkilatını Güçlendirme Vakfı'nın kurulmasına ilişkin kanun teklifinin görüşmelerine başlanacak.
Dışişleri Bakanlığı'na bağlı kurulacak vakıfla eğitim, kültür ve tecrübe aktarımı sağlanacak.
Emekli olan diplomatların tecrübe ve bilgilerinden faydalanılacak.

ASKERİ PERSONELİN İLİŞİK KESMEYLE SONUÇLANAN DİSİPLİN CEZALARINA DENETİM YOLU AÇILACAK

Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu'nda değişiklik öngören teklif, Milli Savunma Komisyonunda görüşülecek. Teklife göre, askeri personelin ilişik kesmeyle sonuçlanan disiplin cezalarına denetim yolu açılacak.

ASKERİ SUÇLARA YÖNELİK SORUŞTURMA İZİNLERİNDE SON RÜTBE VE GÖREVLER ESAS ALINACAK.

Emekli generallerin eski unvanlarını kullanarak izinsiz şekilde medyada beyanat vermeleri yasaklanacak. Türk Silahlı Kuvvetleri personelinin kimlik, görev veya faaliyetleri, yetki verilen durumlar haricinde medyada yayımlanamayacak.

KRİPTO VARLIKLARA YASAL ÇERÇEVE ÖNGÖREN DÜZENLEME OLACAK

Meclis Plan ve Bütçe Komisyonunun gündeminde ise kripto varlıklara yasal çerçeve öngören düzenleme olacak. Sermaye Piyasası Kanunu'nda değişiklik yapılmasına ilişkin teklifte, kripto varlıklar yasayla tanımlanacak.

TRT Haber'de yer alan habere göre düzenleme ile kripto varlık hizmet sağlayıcıların kuruluş ve faaliyet için Sermaye Piyasası Kurulundan izin almaları zorunlu hale getirilecek.

Kripto varlıkların ihracı, satışı ve dağıtımına ilişkin olarak Sermaye Piyasası Kuruluna yetki verilecek.

LİMANLARA YÖNELİK UYGULAMALARDA DEĞİŞİKLİK

Limanlara yönelik uygulamalarda değişiklik öngören kanun teklifinin Meclis Başkanlığına sunulması bekleniyor.

Okullarda şiddetin cezalarını artıracak kanun teklifi ile başıboş sokak köpekleri ile ilgili düzenlemeye yönelik çalışmalar da sürecek.

Bakım bitti, yeniden açıldı

26 Mayıs 2024 at 07:03

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Uraloğlu, 2017’de Türkiye-Gürcistan ve Azerbaycan iş birliği ile açılan Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Hattı’nda bugüne kadar konvansiyonel taşımalar da dahil olmak üzere toplam 1 milyon 470 bin ton yük taşındığını söyledi.

❌
❌