Normal görünüm

Yeni makaleler mevcut. Sayfayı yenilemek için tıklayın.
Bugün — 20 Mayıs 2024Milliyet

THY'nin 2033 hedefi 171 milyon yolcu

20 Mayıs 2024 at 12:08

Bugün kuruluşunun 91'inci yıl dönümünü kutlayan THY, 20 Mayıs 1933'te Milli Savunma Bakanlığı'na bağlı "Devlet Hava Yolları İşletmesi" olarak kuruldu. Kurulduğunda şirketin personel sayısı, 7 pilot, 8 makinist, 8 memur ve 1 telsizci olmak üzere toplam 24 kişiden oluşuyordu. Havayolu şirketinin o zamanki filosunda 2 adet 5 koltuklu King Bird, 2 adet 4 koltuklu Junkers F-13 ve 1 adet 10 koltuklu ATH-9 yer alıyor. Yeni uçak alımlarıyla 1936'da uçak sayısı 8'e, koltuk sayısı 64'e ulaştı. Devlet Hava Yolları İşletmesi, 1938'de Devlet Hava Yolları Umum Müdürlüğü adını alarak Ulaştırma Bakanlığı'na bağlandı.

THY ADINI 1953 YILINDA ALDI

THY'nin ilk yurt dışı seferi Ankara-İstanbul-Atina uçuşuyla 1947'de gerçekleştirirken, 1951 yılında Lefkoşa, Beyrut ve Kahire'ye uçuşlara başladı. Devlet Hava Yolları Umum Müdürlüğü, 6623 sayılı kanunla değiştirilerek 1953 yılında Türk Hava Yolları ismini aldı. Havayolu şirketi Atlantik Okyanusu'nu aşan ilk uçuşu 1961'de gerçekleşti. 1964'te Brüksel, Münih ve Tel Aviv, 1965'te Amsterdam, Belgrad ve Tebriz, 1967'de Zürih, Budapeşte ve Cenevre, 1969'da Köln,1971'de Düsseldorf ve Stuttgart, 1972'de Hannover ve Hamburg, 1973'te Kopenhag, Berlin ve Nürnberg seferlerini icra etmeye başladı. Şirket, 1983'te 50'nci yıl dönümüne ulaştığında 3 kıtada 4 bin 37 koltuk kapasiteli 30 uçakla 30 bin ton kargo ve 2,5 milyon yolcu taşıyordu. THY, 1985'te 4 adet Airbus A310'un filoya katılmasıyla Uzakdoğu ve okyanus aşırı seferlere başladı. 1994'te Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'na bağlanan şirket, iktisadi devlet teşekkülü statüsüne geçti.

GÜNLÜK ORTALAMA 249 BİNİN ÜZERİNDE YOLCU TAŞINIYOR

Kuruluşunun 91’inci yılında Türk Hava Yolları, günlük ortalama 249 binin üzerinde yolcu taşıyor. Uçuşlarda her gün ortalama 2 bin 194 pilot ve 5 bin 466 kabin memuru görev alıyor. THY uçakları günlük ortalama 249 binin üzerinde yolcu ve ortalama 4 bin 761 ton kargo taşıyor. Şirket, stratejik planı kapsamında 2033'te uçak sayısını 813'e yükselterek, yıllık 171 milyon yolcu taşımayı hedefliyor. 2024 yılı itibariyle filosunda 455 uçak bulunan THY'de 31 Aralık 2023 tarihi itibariyle pilot ve pilot adayı sayısı 6 bin 755, kabin memuru sayısı 14 bin 891, uçak bakım teknisyeni sayısı 57, yurtdışı personel sayısı 3 bin 463, yurt dışı personel sayısı 7 bin 912 olmak üzere 33 bin 138 kişi çalışıyor.

BOLAT: 100’ÜNCÜ YILDA BÜYÜK HEDEFLER BELİRLEDİK

Kuruluş yıl dönümü ile ilgili bir açıklama yapan Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Prof. Dr. Ahmet Bolat, "91 yıl önce Devlet Hava Yolları İşletmesi olarak 5 uçaklık bir filo ile gökyüzü ile buluşan Ortaklığımız, bugün dünyanın en fazla ülkesine uçan havayolu ûnvanına sahip olarak; 450’yi aşkın uçaklık filosu ile, kıtaları, ülkeleri ve kültürleri birbirine bağlıyor. Bu başarılarla dolu hikâyenin kahramanları ise Ortaklığımızı ülkemizin gururu yapan, 91 yıl boyunca her koşulda, elinden gelen tüm çabayla çalışan Türk Hava Yolları ailesi. Son 20 yıl zarfında küresel bir oyuncu haline gelen, sergilediği başarılı performansla ülke ekonomisi ve istihdamına önemli katkılar sağlayan Ortaklığımızın, 2033 yılında kutlayacağımız 100’üncü kuruluş yıldönümü için büyük hedefler belirledik. Bayrak taşıyıcı olarak, eşsiz uçuş ağımız, modern filomuz ve güçlü finansal performansımızla milletimizi göklerde temsil görevimize şevkle devam ediyor, ülkemize ve sektörümüze olan katkımızı katlayacak stratejiler geliştiriyoruz. İnanıyoruz ki, Türk Hava Yolları ailesi olarak birbirimize ve markamıza inandığımız zaman yapamayacağımız bir şey, ulaşamayacağımız hiçbir hedef yok" dedi.

Karayolları 100. yıl kütüphanesi açıldı

20 Mayıs 2024 at 11:59

Bakan Uraloğlu, Medeniyetin kitapla, okumakla, ilimle, irfanla, hikmet ve tefekkürle kıvamını bulduğunu belirterek, “Hayata geçirilen bu güzide kütüphane projesi muhafaza edilen kurum arşivinin yanı sıra çeşitli inşaat firmalarının ve karayolcu arkadaşlarımızın kitap, belge ve çeşitli doküman bağışlarıyla 14 binden fazla kaynağın yer aldığı zengin bir kütüphaneye kavuştuk.” dedi. Bakan Uraloğlu, ‘Karayollarının Asırlık Yol Çizgileri’ kitabının da Karayolları Genel Müdürlüğünün katkıları ile hazırlandığını belirterek, Osmanlı döneminde yollarla ilgili düzenlemelerden 2021 yılına kadar olan sürecin kitapta ayrıntılı olarak yer aldığını açıkladı.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Karayolları Genel Müdürlüğü’nün, Türkiye Yüzyılı’na yakışacak bir vizyonla hayata geçirdiği “Karayolları 100. Yıl Kütüphanesi’nin” açılışı ile Karayolları Genel Müdürlüğü ve Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası (İNTES) işbirliğiyle hazırlanan “Karayolları’nın Asırlık Yol Çizgileri Kitabı’nın” tanıtım töreninde konuştu.

“MEDENİYETİMİZ KİTAPLA, DEFTERLE, KALEMLE KIVAMINI BULMUŞTUR.”

Bakan Uraloğlu, “Bizler, Hazreti Ali’nin (r.a) “Bana bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum” ve Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed’in (S.A.V) “İlim Çin’de de ola gidip alınız” sözleriyle yoğrulmuş bir milletin mensuplarıyız. Medeniyetimizin temeli kültürdür. Ve medeniyetimiz kitapla, defterle, kalemle, okumakla, ilimle, irfanla, hikmet ve tefekkürle kıvamını bulmuştur. Ecdadımız duvarları kitaplarla dolu bir kütüphaneyi en kıymetli hazinelerden daha üstün tutmuştur. Çünkü kütüphaneler bizim köklerimizi, biriktirdiklerimizi, bildiklerimizi, öğrendiklerimizi gelecek nesillere aktaran en önemli araçlarımızdır. Milletlerin ilerlemesini, gelişmesini, kalkınmasını sağlayan en önemli unsurların başında, zengin kütüphanelerin gelmesi de bu nedenledir.” diye konuştu.

“ÜLKEMİZİN TOPYEKUN GELİŞMESİ İÇİN OKUMALIYIZ, OKUTMALIYIZ”

Günün hafızasını, gelecek kuşaklara aktarmak için kütüphaneleri muhafaza etmenin, onları daha da zenginleştirerek modern imkânlarla donatmanın önemine değinen Uraloğlu, “Ülkemizin topyekun gelişmesi için de okumalıyız, okutmalıyız. Ve bizler de geçmişimizi kitaplardan öğrenmeli, geleceğimizi kitapların, bilimin ışığında inşa etmeliyiz. Bu bakımdan Karayolları Genel Müdürlüğümüz tarafından hayata geçirilen bu güzide kütüphane projesi de çok yerinde ve kıymetli bir adımdır. Genel Müdürlüğümüzce muhafaza edilen kurum arşivinin yanı sıra çeşitli inşaat firmalarının ve Karayolcu arkadaşlarımızın kitap, belge ve çeşitli doküman bağışlarıyla 14 binden fazla kaynağın yer aldığı zengin bir kütüphaneye kavuştuk.” dedi.

Karayollarının hali hazırda çok zengin bir arşivi olduğunun altını çizen Bakan Uraloğlu, “2021 yılında, Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası tarafından derlenen ‘Karayollarının Asırlık Yol Çizgileri’ kitabının hazırlanması için Genel Müdürlüğümüz arşivini açarak, bilgi, belge ve görsel paylaşımıyla büyük destek sağlamıştır. 700 sayfa ve 5 ana bölümden oluşan söz konusu kitabımız; Yolların medeniyetlerin gelişimine katkısından, Osmanlı döneminde yollarla ilgili yapılan düzenlemelere, Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyetin ilk yıllarından, Karayolları Genel Müdürlüğünün kuruluşundan 2000 yılına kadar uzanan 50 yıllık döneme, Son 22 yılda Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde hayata geçirdiğimiz mega karayolu projelerine kadar çok kapsamlı bir çalışmadır. Kitapta ayrıca, önceki yıllarda görev yapmış Ulaştırma Bakanlarımız, Karayolları Genel Müdürlerimiz ve sektör temsilcileri ile yapılan röportajlara da yer verilerek adeta tarihi kaynak niteliği taşıyan bir esere de dönüştürülmüştür.” şeklinde konuştu.

Kıymetli eserin hazırlanmasında emeği geçen Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası Başkanı Celal Koloğlu’na ve İNTES yönetimine teşekkür eden Bakan Uraloğlu, sözlerini şöyle sürdürdü;

“Bu vesileyle de bu kıymetli eserin hazırlanmasında emeği geçen Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası Başkanı Sayın Celal Koloğlu’na ve İNTES yönetimine başta olmak üzere herkese bir kez daha teşekkür ediyorum. Ayrıca inanıyorum ki kütüphanemiz çalışma arkadaşlarımızın kendilerini geliştirmelerine ve daha geniş ufuklara sahip olmalarına vesile olacaktır. Sizlerle birlikte daha büyük bir heyecan ve kararlılıkla milletimizin özlemle beklediği, ülkemizi geleceğe taşıyacak nice dev projelere imza atacağız. Türkiye sevdasıyla, akıllı, çevreci ve bütünsel kalkınmaya katkı sağlayacak politikalar çerçevesinde yatırım faaliyetlerimizi daha da arttıracağız. Bu düşüncelerle çalışmalarını genel müdürlüğüm döneminde başlattığım Karayolları 100. Yıl Kütüphanesi’nin Türkiye Yüzyılı’nda hayata geçmesinde emeği olan Karayolları Genel Müdürlüğü’müz ve tüm arkadaşlarımızı tebrik ediyor, Kütüphanemizin başta karayolu camiası olmak üzere tüm ülkemiz adına hayırlara vesile olmasını diliyorum.”

Bakan Uraloğlu konuşmasında ayrıca helikopter kazası sonucu hayatını kaybeden İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’ye Allah’tan rahmet, İran halkına başsağlığı dileklerini iletti. Uraloğlu, açılış kurdelesinin kesimin ardından kütüphaneyi gezdi.

Son dakika...Kirada yüzde 25 sınırı devam edecek mi? Milyonları ilgilendiren soruya Bakan Şimşek'ten cevap geldi

20 Mayıs 2024 at 11:11

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek açıklamasında şu ifadeleri kullandı: "Program gerçekten çalışıyor. Ekonomide yeniden dengelenme sürecine girdik. İç talebin aşırı artışı nedeniyle bir takım makroekonomik dengesizlikler ortaya çıkmıştı, iç talepte bir yumuşama var. Net ihracatın etkisi ekonomide olumluya dönmeye başladı. Büyümede kompozisyon değişiyor. Büyümede dengelenme var. Bu da ortaya çıkan dengesizlikleri gideriyor.

İran Cumhurbaşkanı Reisi'nin öldüğü helikopterin enkazını Akıncı İHA buldu!

‘ÇOK CİDDİ İYİLEŞME VAR’

En önemli dengesizliklerden bir tanesi cari açık. Geçen sene mayıs ayında 57 milyar dolar civarındaydı. Bu sene mayıs ayı itibarıyla 30 milyar doların altına inmiş olacak. Çok ciddi bir iyileşme var. Türkiye’nin dış açığında yarı yarıya düşüş var.

Türkiye’nin risk primi geçen sene mayıs ayında 700 baz puanın üzerindeydi. Bugün 270’in altına düştü. Bu dönemde gelişmekte olan ülkelere göre muazzam bir performans göstermişiz. Sadece risk primimiz düşmemiş bize benzer ülkelere oranla çok daha hızlı düşmüş.

Reisi'nin ölümü dünyada manşet! İsrail basınında gözden kaçmayan başlıklar

1.5 ayda o kadar ciddi bir fon akışı, TL lehine portföy değişikliği var ki, Merkez Bankası’nın swap hariç rezerv pozisyon neredeyse 49 milyar dolarlık bir iyileşme gösterdi. Belirsizlikler azaldıkça Türkiye’ye rağbet artıyor.

KREDİ DERECELENDİRME KURULUŞLARININ NOT ARTIŞI HAKKINDA

12 yıl sonra Fitch Türkiye’nin kredi notunu artırdı. S&P, 11 yıl sonra artırdı. Artırmakla kalmadılar görünümümüz pozitif, program çalışmaya devam ederse biz notu tekrar artıracağız şeklinde pozitif görünümde duruyorlar.

OVP’DE BİR REVİZE TARİHİ BELLİ Mİ?

Bu sene bütçede harcama disiplini, yatırımların daha verimli alanlara yönlendirilmesi, doğrudan doğruya bazı cari harcamaların kesintiye uğratılması bütün bunlar mali disiplini güçlendirirken, dezenflasyona destek veriyor. Geçen yıl ekim ayına gidin. O dönemde göre enflasyon beklentilerinde muazzam iyileşme var Önümüzdeki 12 ayda enflasyonun düşüşü öngörülüyor. Yüzde 33 civarına indi. 24 aylık yüzde 22 civarına kadar indi. Kamu tasarruf paketi açıkladık. Güçlü bir şekilde uygulayacağız. Türkiye’nin rekabet gücünü artıracak yapısal reformları hızlandıracağız. İki kanaldan para politikasına enflasyonu düşürmek için destek vereceğiz. 1- bütçe disiplini üzerinden destek vereceğiz 2- reformları hızlandırarak verimlilik artışı üzerinden destek vereceğiz. Aslında biz programı güçlendirmeye başladık. Tasarruf paketini açıklamamız bunun bir ayağı, önümüzdeki dönemde ilave adımlar atacağız. Bunların bir kısmı kamu maliyesi ayağında olacak bir kısmı yapısal dönüşüm ayağında.

OVP’NİN TEMEL HEDEFİ ENFLASYONLA MÜCADELE, BAZI ELEŞTİRİLER YAPILIYOR. ‘MEREZ BANKASI TARAFINDA GEREKLİ ADIMLAR ATILIRKEN, MALİYE POLİTİKASI GERİDEN GELİYOR’ ELEŞTİRİLERİ VAR, BUNA NE DERSİNİZ?

Her zaman eleştiriler olacak saygılıyız. Geçen sene Çok büyük bir deprem felaketi yaşadık. Yaraları sarmayı önceliklendirdik. Geçen sene deprem harcamaları hariç bütçe açığının milli gelire oranı yüzde 1.6. Deprem hariç bütçede ciddi bir disiplin var. Deprem nedeniyle tabi ki açık büyümüş.

Maliye politikası ayağına biz güçlü destek vermiş olacağız. En önemli konulardan bir tanesi şu: Tasarruf paketinde biz ne dedik? Yatırımları arzı artıracak, rekabet gücünü artıracak alanlara aktaracağız dedik. Yani yatırımlarda yüzde 15 kesintiye gidiyoruz dedik. Burada tarımsal sulamayı, arazi toplulaştırmasını, gıda arzında lojistiğe yatırımı önceliklendireceğiz dedik. Biz burada enerjide verimliliği, yeşil dönüşümü, dijital dönüşümü önceliklendireceğiz dedik. Bunların hepsi verimlilik artışı için önemli konular.

Türkiye altyapıya çok büyük yatırım yaptı. Ama önümüzdeki dönemde önceliğimiz önemli sanayi üstlerini, üretim üstlerini alıp limanlara bağlamamız. Biz bunu önceliklendireceğiz. Bu program hem niteliği itibarıyla güçlü bir program hem de sonuçları itibarıyla. Onun için maliye politikası gereken desteği vermiyor demek deprem konusunda gereken hassasiyeti göstermeyin ile eş değer anlamına geliyor. Bu yorumlara saygılıyız. Herkes istediği yorumları yapar. Yorumların haklı olup olmadığını zaman gösterecek. Enflasyon düştükçe bu tür değerlendirmeler yerini daha makul analizlere bırakır diye düşünüyorum.

ENFLASYON ARTIŞININ DEVAM ETMESİNİN NEDENİ NE?

Öncelikle geçen sene başlangıç noktası bir dezenflasyon programı için elverişli değildi. Şubatta deprem oluyor enkazın temizlenmesi yazı buluyor. İnşaat malzemeleri fiyatları, işçilik gibi konular geçen sene yaz aylarında muazzam bir artışa geçtik. Bu sene baz etkisi nedeniyle öyle bir şey öngörmüyoruz.

Geçen sene büyük bir bütçe açığı ile karşı karşıyaydık. Tedbir almasaydık o kadar büyüktü ki bankacılık sektörünün bunu içeriden finanse etmesinde zorlanabilirdik. Reel sektöre kaynak akışı durmasın, bütün kaynaklar Hazine’ye verilmesin noktasına gelmeyelim diye geçen sene tedbir aldık. KDV’yi artırdık, akaryakıtta ÖTV’yi artırdık. Neden? Deprem yaralarını sarmak için. Bunlar bu sene yapılmayacak. Gelir politikaları geçen sene daha gevşekti bu sene daha destekleyici hale gelecek. Kur 2021’de 18’e kadar çıkıyor. 2023’ün ilk çeyreğinin sonuna kadar aynı yerde kalıyor. O dönemde ciddi enflasyon var. Kuru serbest bırakınca kur üzerinden de enflasyonist baskı oluştu.

Deprem, kur etkisi, vergi etkisi, beklenti kanalı üzerinden bütün bunları düşündüğümüz zaman son 1 yılda enflasyon ciddi bir şekilde yükselişe geçti. Bu sene o faktörlerin hiçbirisi yok. Biz piyasadan döviz almasak lira belki 20’li rakamlara kadar, 30’un altına düşerdi. Son 1.5 ay içerisinde Merkez Banka’mız döviz biriktirmeseydi. Büyük ihtimalle liranın bırakın değer kaybetmesini nominal değer kazanacaktır.

‘BU SENE VERGİ ARTIŞI OLMAYACAK’

Biz bir takım istisna ve muafiyetler hariç KDV’de artış öngörmüyoruz dedik. Bu sene geçen sene gibi vergi artışı olmayacak. 12 aylık enflasyon beklentisi 33 civarına indi. 24 aylıkta yüzde 22 civarına indi. Enflasyon beklentilerinde eskisi kadar kötüleşme yok, iyileşme var.

‘ENFLASYONUN DÜŞMEMESİ MÜMKÜN DEĞİL’

Merkez Bankası mayıs ayında enflasyon zirveyi bulacak dedi. Yüzde 75-76 civarında zirveye çıkacak. Ondan sonra hızlı bir düşüşe geçecek. Yıl sonu hedefimiz yüzde 38. Yaz aylarında sadece baz etkisiyle değil, sadece kur destekleyici olduğu için değil. Sadece şartlar daha elverişli olduğu için değil, para politikası, maliye politikası daha sıkı olduğu için, gelirler politikası daha sıkı olacağı için üç politika sıkılaşırken enflasyonun düşmemesi mümkün değil.

‘ENFLASYONU DÜŞÜRENE KADAR BİZE DURMAK YOK’

Bir sonraki sene tek haneye düşürmek için ne gerekiyorsa geri adım atmayacağız. Biz bu enflasyonu düşürene kadar bize durmak yok. Enflasyonu düşürürsek fonlama maliyetleri düşer, yatırımları teşvik etmiş oluruz, öngörülebilirliği artırmış oluruz. Enflasyon düştükçe bu ülke daha yüksek sürdürülebilir büyüme patikasına girecek. Son 12 aydır enflasyon yükselişte ama sebeplerini açıkladım. 3 Haziran’da açıklanacak olan enflasyon son 12 ayın enflasyonunu gösteriyor. Biz geleceğe bakıyoruz. Önümüzdeki 12 ay için enflasyon 30’nu altına düşecek.

KİRA ARTIŞINA YÜZDE 25 SINIRI DEVAM EDECEK Mİ?

Devam etmesi için ben bir sebep görmüyorum. Etmemesi gerektiğini düşünüyorum. Devam etmesi yönünde yapılan bir çalışma yok. Zaten bir süreliğine o düzenleme yapılmıştı. Çok büyük ihtimalle devam etmez diye düşünüyorum. Piyasada fiyatlara müdahale edilmemesi gerektiğine inanıyorum. Bizim müdahaleler şu çerçevede olacak: Piyasaya biz yol haritası vereceğiz. 3 yıllık enflasyon hedefi veriyoruz, 3 yıllık maliye politikası patikası veriyoruz bu piyasayı yönlendirme açısından önemli. Biz bu çerçevede her şeyi tabi ki piyasaya bırakamayız, ürünlerin fiyatlamalarına doğrudan doğruya müdahale ile bir yere varamayız. Biz oturacağız, büyümenin kompozisyonunu dengeleyeceğiz, üretimi artıracak politikalar devreye sokacağız.

SEÇİMDEN ÖNCE KUR 40 TL OLACAK DENİLDİ, BUNA NE DERSİNİZ?

Seçim sürecinde ciddi algı çabaları olduğuna dair bir sürü söylem ve eylem var. Vatandaşımızı dövize yönlendirenler oldu. Şunu net bir şekilde söyledik: Dedim ki biz vatandaşın portföy tercihlerine saygılıyız. Bilgilendirmek de hakkımız var. Bir kesim vatandaşı yanlış yönlendirdi. Biz şunu söyledik: Türkiye’nin dövize ihtiyacı azalıyor. Geçen sene mayıs ayında cari açık 57 milyar dolardı, bu sene mayıs ayında 30 milyar doların altına düşecek. Türkiye’nin dış açığı azalıyor, döviz ihtiyacı azalıyor. Bunu gittiğim yerlerde söyledim.

Türkiye’de kaynağa erişimde sorun yok. Bizim ödediğimizden çok daha fazla Türkiye’ye kaynak girişi var. Döviz bolluğu var. Üçüncü olarak şunu söyledim. Geçen sene – reel faiz vardı. Uzun süre negatif reel faiz vardı, bugün öyle bir şey yok. Lira destekleniyor, Türkiye’ye fon akışı güçlü, döviz ihtiyacı azalıyor. Peki bu durumda niye lira değer kaybetsin? Bir sürü kesim vatandaşı yanlış yönlendirdi. 1 Nisan’dan bu yana Türkiye’deki gerçek ve tüzel kişiler 12 milyar doları satıp TL aldılar. Vatandaşımızı yanlış yönlendirmek doğru değildir. Başlangıçta Türkiye’ye gelen kaynak kısa vadeliydi, şimdi giderek vadeyi uzatıyorlar. Orta ve uzun vadeli tahvil almaya başladılar. Bizim bankalarımız artık sermaye benzeri uzun vadeli kaynağa erişmeye başladılar. Bu ne demek kaynağın niteliği iyileşiyor.

Biz enflasyonu 30’lu rakamlara, gelecek sene 10’lu rakamlara düşürdüğümüzde küresel yatırımlarda artış olacak. Türkiye büyük bir ülke. Yeter ki güçlü bir hikayesi olsun. Biz bunu temin edecek, öngörülebilirliği artıracak güçlü bir program uyguluyoruz.

‘MERKEZ BANKASI REZERVLERİNDE EŞİ BENZERİ GÖRÜLMEMİŞ HIZDA İYİLEŞME VAR’

Merkez Bankası’nın günlük bilançosu var. 1 Nisan ile 16 Nisan arasında Merkez Bankası’nın rezerv pozisyonundaki iyileşme neredeyse 49 milyar dolar. Tarihte eşi benzeri görülmemiş hızda bir iyileşme var.

‘ENFLASYONUN DÜŞECEĞİNE PİYASALAR İNANMAYA BAŞLADI’

Çok net bir şekilde bizim vatandaşımızın da şirketlerimizin de yabancı yatırımcıların da TL’ye rağbeti arttı. Türkiye’nin enflasyonu düşüreceğine piyasalar inanmaya başladı. Biz rehavete kapılmayacağız. Programı güçlü bir şekilde uygulamaya, Türkiye’deki dengesizlikleri gidermeye devam edeceğiz.

BİR KUR HEDEFİ VAR MI?

Bizim bir kur hedefimiz yok. Kur önemli bir fiyattır ekonomide. Giderek piyasa mekanizmasının efektif bir şekilde çalışacağı, herşeyin piyasada belirlendiği bir döneme evriliyoruz. Şu anda kura herhangi bir müdahale yok. Merkez Banka’mız döviz rezervlerini güçlendiriyor.

‘İHRACATÇILARIMIZ TEDİRGİN OLMASIN’

İhracatçılarımız tedirgin olmasınlar, biz her türlü desteği vermeye devam edeceğiz. Aşırı bir değerlenmeyi de öngörmüyoruz. Bütün aşırılıklar risklidir. Burada ihracatçımıza seslenmek istiyorum. Verimlilik artışı, rekabet gücü artışı için, finansmana erişim anlamında üzerimize ne düşüyorsa biz onların yanındayız.

VERGİLERİN DAHA BÜYÜK ŞİRKETLERDEN YÜKSEK GELİRLİ OLANLARDAN ALINMADIĞINA YÖNELİK YORUMLAR VAR, BUNUN DOĞRULUK PAYI VAR MI?

Eleştirilecek çok husus var. Ona da saygılıyız. Mükemmelliyetçilik anlayışı ile her şey irdelenecekse konuşacak çok şey var ama ilerlemeyi de görmemiz lazım. Mükemmelliyetçilik ilerlemenin önündeki en büyük engeldir. Asgari ücreti vergi dışı kim bıraktı? Şu anda sıfır vergi var. Asgari ücrete kadar olan bütün ücretlerde sıfır gelir vergisi var. Bunu AK Parti hükümetleri yaptı.

En düşük gelir vergisini düşürdük. En yüksek vergi dilimi eskiden yüzde 35’ti bunu 40’a AK Parti hükümetleri çıkarttı.

Geçen sene kurumlar vergisini yüzde 20’den yüzde 25’e çıkarttık. Finans sektörüne kurumlar vergisini yüzde 30’a çıkarttık. Vergide adaleti sağlamak için ciddi çaba içerisindeyiz.

NOT ARTIŞLARININ DEVAMI GELİR Mİ?

Programı bu çerçevede devam ettirirseniz biz önümüzdeki 6 ay-12 ay içerisinde kredi notunu tekrar artıracağız demek. Çok büyük ihtimalle kredi notu yükseliş trendine devam edecek.

GRİ LİSTEDEN ÇIKACAK MIYIZ?

OECD toplantı yaptılar. Türkiye gri listeden çıkmak için bir eylem planı hazırladık. Şubat ayında dediler ki Türkiye bu eylem planını başarıyla uygulamıştır. Yerinde denetim yaparak Türkiye’den çıkış sürecini başlatabiliriz dediler. Bu karar alındı. Mayıs ayının başında buraya kapsamlı geniş bir heyet geldi. Ben de heyetle bir araya geldim.

Kara para aklama ile terörizmin finansmanı ile güçlü bir şekilde mücadeleye devam edeceğiz. Her halükarda bu listeden çıkarız."

YD-ÜFE yıllık yüzde 65,53 arttı

20 Mayıs 2024 at 10:57

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) , Nisan ayı Yurt Dışı Üretici Fiyat Endeksi’ni açıkladı. Buna göre, YD-ÜFE 2024 yılı Nisan ayında bir önceki aya göre yüzde 1,37 artış, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 13,64 artış, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 65,53 artış ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 57,10 artış gösterdi.

YD-ÜFE İMALAT ÜRÜNLERİNDE YILLIK YÜZDE 65,46 ARTTI

Sanayinin iki sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 69,45 artış, imalatta yüzde 65,46 artış olarak gerçekleşti.

Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara mallarında yüzde 58,07 artış, dayanıklı tüketim mallarında yüzde 70,12 artış, dayanıksız tüketim mallarında yüzde 70,03 artış, enerjide yüzde 74,24 artış, sermaye mallarında yüzde 72,01 artış olarak gerçekleşti.

YD-ÜFE İMALAT ÜRÜNLERİNDE AYLIK YÜZDE 1,33 ARTTI

Sanayinin iki sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 3,57 artış, imalatta yüzde 1,33 artış olarak gerçekleşti.

Ana sanayi gruplarının aylık değişimleri; ara mallarında yüzde 1,65 artış, dayanıklı tüketim mallarında yüzde 0,59 artış, dayanıksız tüketim mallarında yüzde 0,90 artış, enerjide yüzde 2,68 artış, sermaye mallarında yüzde 1,40 artış olarak gerçekleşti.

Bakan Yumaklı açıkladı: Bal üreticilerine yeni destek

20 Mayıs 2024 at 10:51

Yeryüzünde yaşamın devamlılığının sağlanmasında önemli bir rol üstlenen arıların önemine dikkati çekmek amacıyla 20 Mayıs her yıl Birleşmiş Milletler kararı ile ‘Dünya Arı Günü’ olarak kutlanıyor. Bu çerçevede Bakan Yumaklı da Dünya Arı Günü dolayısıyla açıklamalarda bulundu.

Türkiye’nin bal üretiminde dünyada 2’nci olduğunun altını çizen Bakan Yumaklı, 2003’ten itibaren arıcıların desteklerden faydalandığını aktardı.

“2002’de 74 bin ton olan bal üretimimiz 2023’te 115 bin tona çıktı”

Sektöre 2023’e kadar 1,6 milyar lira destek sağlandığını vurgulayan Yumaklı, “Verilen desteklerin de etkisi ile arılı kovan, bal üretimi ve arıcılık işletme sayısında büyük artışlar kaydedildi. 2002’de 74 bin ton olan bal üretimimiz 2023’te 115 bin tona çıktı. Söz konusu zamanda arılı kovan sayımızı da 4,1 milyondan 9,2 milyona çıkarttık. Amacımız kovan sayılarını artmasının yanında kovan başına alınan balın veriminin ve kalitesinin de artmasını sağlamak” diye konuştu.

Bakan Yumaklı, bakanlık olarak çalışmalarını 5 ana eksende sürdürdüklerini belirterek, “Bunlar; verimlilik, kalite, sürdürülebilirlik, kayıtlılık ve sektöre yatırım. Arıcılıkta da bu 5 ana eksen etrafında adımlar atacağız. Bu kapsamda yeni destekleme modelimizde gezginci arıcılar ile genç ve kadın üreticilerimize kovan başına ilave destekler verilecek” dedi.

Bakanlıktan arıcılık eylem planı

İklim değişikliğinin bal arıları üzerinde etkilerine yönelik ulusal ve uluslararası düzeyde çalışmaların sürdüğünü belirten Yumaklı, şunları kaydetti: “İklim değişikliğinin arılar üzerindeki etkilerinin bertaraf edilmesi amacıyla Arıcılık Eylem Planı’nın hayata geçirilmesi için çalışmalara başladık. Bunu ilgili kamu kuruluşları, üniversiteler ve özel sektör temsilcilerinin bir araya gelerek yapacağız. Bölgesel ırk ve ekotipler ile yapılan arıcılığın geliştirilmesi, bitki örtüsünün korunması, arıcılık yönetimi, hastalık ve zararlılarla mücadele gibi konuları kapsayacak eylem planıyla iklim değişikliğinden kaynaklanan olumsuzlukların arılar üzerindeki etkisinin en aza indirilmesini amaçlayacağız.”

Rekabet Kurumu Google'a soruşturma başlatmıştı: Tarih belli oldu

20 Mayıs 2024 at 10:11

Rekabet Kurumu tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Alphabet Inc., Google LLC, Google International LLC, Google Ireland Limited ve Google Reklamcılık ve Pazarlama Ltd. Şti.’den oluşan ekonomik bütünlüğün (GOOGLE) genel arama hizmetleri pazarındaki hâkim durumunu, arama motoru sonuç sayfasında sunmakta olduğu belirli özellikler vasıtası ile kötüye kullanmak suretiyle 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 6. maddesini ihlal edip etmediğinin tespitine yönelik olarak yürütülen soruşturmanın sözlü savunma aşamasına gelinmiştir. GOOGLE hakkındaki sözlü savunma toplantısı, 25 Haziran 2024 tarihinde saat 10.30’da Rekabet Kurumu merkez binasında yapılacaktır.

Soruşturma kapsamında; genel arama hizmetleri pazarında faaliyet gösteren GOOGLE’ın bu pazardaki gücüyle arama motoru sonuç sayfasında sunduğu “videolar”, “kullanıcılar bunu da sordu”, “çeviri kutucuğu”, “spor kutucuğu”, “hava durumu kutucuğu” gibi çeşitli arama özelliklerini içerik sağlayan internet sitelerinin aleyhine olacak şekilde ön plana çıkardığı ve bunun sonucunda arama motoru sonuç sayfasında internet sitelerinin daha alt sıralarda gösterilmelerine sebep olarak bu sitelerin trafik kaybetmelerine neden olduğu yönündeki iddialar incelenmiştir.

Söz almak üzere sözlü savunma toplantısına katılmak isteyen şikâyetçilerin ve üçüncü kişilerin, “Rekabet Kurulu Nezdinde Yapılan Sözlü Savunma Toplantıları Hakkında Tebliğ” uyarınca, toplantı konusu ile ilgili menfaat ilişkilerini ortaya koyan bilgi ve belgeleri içeren dilekçeleriyle 14 Haziran 2024 günü mesai saati sonuna kadar Rekabet Kurumuna başvurmaları gerekmektedir.

Sözlü savunma toplantısına dinleyici olarak katılmak isteyenler ise toplantıyı çevrim içi olarak takip edebileceklerdir. Bu amaçla Rekabet Kurumunun internet sitesindeki yönlendirmeler çerçevesinde katılım formunun toplantı saatinden en geç yarım saat öncesine kadar doldurulması gerekmektedir"

Kayısı hasadı başladı: Tarlada 20 lira!

20 Mayıs 2024 at 09:30

Türkiye’nin bereketli topraklarından olan Hatay’da bahar mevsiminin gelmesiyle birçok tarım ürününde hasat başladı. Tarımda önde gelen şehirlerden olan Hatay’ın Antakya ilçesinde kayısı hasadı devam ediyor. Çiftçilik yapan ve 120 dekar arazide kayısı hasat eden bahçe sahibi Mustafa Sürmeli, 7 bin 500 ağaçlık bahçesinde rekoltenin iyi olduğunu belirterek ürünün yurt içine 20 TL’den yurt dışına 25 TL’den satıldığını söyledi.

Hasattan memnun olduğunu dile getiren Mustafa Sürmeli, fiyatların geçen yıla oranla değişmediğini dile getirerek, “Rekolte gayet iyi fakat fiyatlar konusunda biraz şikayetçiyiz. Fiyatlar geçen yıla göre aynı diyebiliriz. Üretim maliyetleri 2 katına çıkarken fiyatların aynı kalması bizi biraz sıkıntıya sokuyor. Şu an kayısıda ihracat malı yurt dışına 25 TL’den gidiyor. İç piyasada ise 15 TL ile 20 TL arasındadır. Hasat da rekolte olarak gayet iyi. Çeşit özelliğine göre değişkenlik gösteriyor. Kayısı bahçesinde soğuklama işlemi yapılan ağaçlarda, verim çok iyi oluyor. Soğuklama işlemi yapılmadığında hasat kötü oluyor” dedi.

“Kayısı hasadı geçen yıla göre çok daha iyi”

Kayısı hasadının geçen yıla göre çok daha iyi olduğunu belirten işçi Mazlum Karakeçili, yevmiyelerinin 600 TL olduğunu belirterek, “Bu yıl bahçedeki ürünler fazla değil. Kayısı hasadı geçen yıla göre çok daha iyi. Kayısı hasadın zorluğu işe çok erken kalkıyoruz. Kaldığımız yerden mesafe farkı var” ifadelerini kullandı.

Tomurcuk çayın alım fiyatı belli oldu

20 Mayıs 2024 at 09:28

Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü (ÇAYKUR) İmparatorların Çayı olarak bilinen Beyaz Çay üretiminde kullanılan tomurcuk çayın alış fiyatını açıkladı. Geçtiğimiz yıl kilogram fiyatı bin 500 TL olan tomurcuk çay, bu yıl kilogram fiyatı 4 bin TL’den alınacak.

ÇAYKUR yapılan yazılı açıklamada beyaz çayda talebin arttığı dile getirilerek “Teşekkül olarak 2014 yılından itibaren üreticilerimizden yaş çay tomurcuğu satın alarak ürettiğimiz beyaz çay üretimine, artan piyasa talepleri doğrultusunda bu yıl da devam edilmektedir. Markamızın prestij ürünlerinden olan “Beyaz İksir” beyaz çayımızın üretim hammaddesi olan tomurcuk çayın geçen yıl 1.500 lira olan kilogram alım fiyatı, bu yıl 4.000 lira olarak belirlenmiştir. Yoğun uğraş ve toplama hassasiyeti gerektiren tomurcuk çay hasadına üreticilerimizin geçen yıllara göre daha fazla ilgi, özen göstermesi ümidiyle; hayırlı, bereketli bir çay sezonu temenni ederiz” ifadelerine yer verildi.

Öte yandan üreticiden yaş olarak kilogram fiyatı 4 bin TL’den alınacağı duyurulan tomurcuk çayın ÇAYKUR tarafından işlem gördükten sonra kavanozlar halinde ‘Beyaz iksir’ adı altında satışı yapılıyor. Güncel fiyatı 800 TL olan 20 gramlık kavanozlar halinde satılan beyaz çayın kilogram fiyatı 40 Bin TL’ye ulaşıyor.

Dolar ve borsa için yıl sonu beklentisi: ‘Daha da aşağılara gitmesi söz konusu olabilir’

20 Mayıs 2024 at 07:58

Milliyet.com.tr/ Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi cuma günü 10652 puan seviyesine kadar yükselerek tüm zamanların rekorunu kırdı. 10500 puan seviyesinin de üzerine çıkan endekste sert hareketler oldukça dikkat çekti. Özellikle son dönemde borsada bir kar satışı, düzeltme olabileceğine yönelik beklentiler artmıştı. Peki yeni rekorun nedeni ne?

Öte yandan ons altın fiyatı cuma günü 2422 dolara yükselirken, gram altın 1 ayın ardından ilk kez 2500 lira seviyesinin üzerine çıktı. Gram altının spot fiyatı 19 Nisan tarihinde 2552 lira ile rekor kırmıştı.

Dolar/TL’de ise son dönemlerde yatay negatif seyir hakim. Dolar/TL’de 32.20’nin altında fiyatlamalar dikkat çekiyor. Peki dolarda düşüş devam eder mi? Gram altın için yeni tahminler ne?

‘DOLAR BAZLI HALA ÇOK UCUZ’

Konuyla ilgili merak edilenleri milliyet.com.tr’ye değerlendiren Ekonomist Hikmet Baydar şu ifadeleri kullandı: “Borsanın rekor kırmasını hazırlayan etkenler Merkez Bankası’nın rezervlerinde hızlı düzelme, yabancı girişinin devam etmesi, borsaya yatırımcı girişleri ve haziran ayında gri listeden çıkma beklentisiyle birlikte yabancı girişinin artarak devam edeceği beklentisidir.

Yurt dışında ABD verileri faiz indirimi umutlarını artırınca gelişmekte olan piyasalara para girişi beklentisi artmıştır. Borsaya dolar bazlı bakan yabancı yatırımcı henüz dolar bazlı zirveden çok uzakta olduğumuzu görmektedir. TL'nin aşırı değersiz olması nedeniyle yabancı gözüyle borsa hala çok ucuz olup dolar bazında tarihi zirveyi denemesi için endeksin 16.000 puan seviyelerine kadar yükselmesi gerekir. Merkezi Kayıt Kuruluşu (MKK) verilerine göre borsaya 194.000 kişiye yakın yatırımcı girişi olması da yukarıda belirttiğimiz düşünceyi doğruluyor. Ancak teknik bir indikatör olan RSI'nın endekste riskli seviyeler sinyali vermesi kısa vadede kar realizasyonu riskini artırmaktadır. Şimdilik teknik olarak da yukarı sinyalleri gelmeye devam etmektedir.

Milyonlarca emekliye refah artırıcı yeni destekler!

BORSADA YIL SONU HEDEFİ

Borsada yıl sonu tahmini yapabilmek için yılın ikinci yarısına ilişkin sermaye akımlarını bilmek gerekiyor. Mevcut koşullarda hedeflenen enflasyon gerçekleşir ve yabancı ilgisi devam ederse endeksin dolar bazında zirveleri test etmesini beklemek pek de yanlış olmaz. Bu arada dolar/TL gevşerse yukarıda belirttiğimiz 16.000 hedefi 1-2 bin puan aşağıya düşer.

‘EYLÜL GİBİ BU SEVİYELERİ TEST ETMESİ MÜMKÜN’

Borsada 14.000 puan seviyeleri görülebilir. Ancak ara kar satışları gelebilir. Bu hedef için mevcut pozitif ortamın devam etmesi gerekiyor. Gri listeden çıkılırsa, hızla düşen enflasyon ile birlikte kredi derecelendirme kuruluşlarından not artırımları gelirse eylül ayı gibi bu seviyeleri test etmesi mümkün.

ALTINDAKİ YÜKSELİŞİN NEDENİ NE?

Ons altın ile ilgili daha önce milliyet.com.tr’ye yaptığım yorumlarda yukarı eğilimine devam edeceği beklentimi ifade etmiştim. Bunun için ise temel varsayımımız faiz indirimleri beklentisinin zarar görmemesidir. ABD verileri faiz indirimi umutlarını artırınca akabinde ons altın hızlı bir tepkiyle, 2300’lerden 2400’lerin üzerine kadar yükseldi. Temel gerekçe faiz indirim umutlarının artmasıydı. Bu arada jeopolitik riskler hala altını güvenli liman olarak tutmaya devam etmektedir.

Savaşan Şahinler özgürleşiyor

Gerek ons altın gerek gram altında kısa vade kar satışı gelebilir. Ancak yukarı trend devam ettiğinden daha sonra tekrar yükselişe yöneleceğini düşünüyoruz. İçeride dolar/TL’de düşüş riski gram altın getirisini riske atsa da 2552 TL seviyesini tekrar test etme ihtimali fazladır.

GRAM ALTIN İÇİN 2750-3000 ARALIĞI MÜMKÜN MÜ?

Bunun için gram altının 2550 TL seviyelerini aştığını ve güçlü kaldığını görmemiz lazım. Şimdilik zor bir hedef gibi görünüyor. Kaldı ki uluslararası ticaret kısıtlamaları kalkar veya jeopolitik riskler azalırsa altında düşüş riski de var.

DOLAR/TL’DE YIL SONU TAHMİNİ

Dolar/TL’de yabacı kuruluşların TL lehine pozisyon alınması önerilerini görmekteyiz. Kaldı ki yıl sonu dolar/TL tahmini olarak da 34-38 bandında beklentiler açıklandığını görüyoruz. Daha önceki yorumlarımızda da belirttiğimiz gibi tahvile ve TL depoya gelen yabancı yatırımcının bozduğu dövizi Merkez Bankası rezervlerini düzeltmek için kullanmaktadır. Eğer TCMB rezervlerini güçlendirmek için dolar alımı yapmasaydı dolar/TL’de 29 lira seviyelerini görebilirdik. Önümüzdeki dönemde rezervlerin düzelmesine bağlı olarak TCMB hedefine ulaştıktan sonra dövizde oluşacak arz fazlası kurları aşağı itebilir. Yıl sonu 34 TL civarı olan hedefi faizlerle karşılaştırdığımızda kurun daha da aşağılara gitmesi durumu söz konusu olabilir.”

Milyonlarca emekliye refah artırıcı yeni destekler!

20 Mayıs 2024 at 07:43

Milliyet.com.tr/ Çalışma Bakanı Vedat Işıkhan geçen hafta emeklilere yönelik yeni sosyal destekleri açıkladı. Buna göre emeklilere yaz aylarında 1 ay boyunca ücretsiz KYK yurtlarında konaklama, kamuya ait misafirhane, öğretmenevi, sosyal tesis ve konuk evlerinden yüzde 15 indirimli faydalanma, PTTcell’den emeklilere özel paket, PTT Kargo’da indirim, TCDD’ye bağlı trenlerde yüzde 10 indirimin yanı sıra pek çok destek verilecek.

Akıncı İHA İran lideri Reisi'nin yerini buldu! 'Helikopter enkazında yaşam belirtisi yok'

‘TÜM EMEKLİLERİ KAPSAYACAK’

Peki yeni desteklerin detayları neler? Yeni çalışma için yasal süreç nasıl olacak? Düzenleme ne zaman hayata geçecek? Konuyla ilgili tüm merak edilenleri Sosyal Güvenlik Müşaviri Emin Yılmaz, milliyet.com.tr’ye açıkladı. Yılmaz konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Hatırlayacak olursak yılbaşında 2024 yılının emekliler yılı olacağı ile alakalı bazı sinyaller verilmişti. Emeklilere verilecek desteğin sadece emeklilerimiz içerisinde dar gelirli olanlara değil tüm emeklilerimizi kapsayacak şekilde organize edildiğini gözlemlemekteyiz.

Sosyal güvenliği sadece emekli maaşı olarak ve buna gelecek olan zamlar şeklinde görmememiz lazım. Çünkü sosyal güvenliğin içerisinde birçok paydaş var ve bu kalemler emekli maaşından tutun sağlık, ekonomik ve farklı ödenekler üzerinden bizleri sosyal güvenlik şemsiyesi altında toplamaktadır.

‘EMEKLİLERİN GELİR SEVİYESİ YÜKSELTİLMEK İSTENİYOR’

Hükümet enflasyonu düşürecek plan ve programlar dahilinde bazı süreçlere devam etmektedir. Enflasyonun kısa vadede acı reçeteler şeklinde düşürülmesi imkansızdır. Bu uzun bir süreçte uygulanması gereken bir tedavi olarak görülmelidir. Eğer burada konu başlığımız emekliler ise onların maaşlarına yeteri kadar zam yapılamıyorsa hayatlarını kolaylaştırıp gelir seviyelerini yükseltecek planlamalar yapılmalıdır. Yani emeklilerin maaşlarına ek, harcama kalemlerine indirim şeklinde destekler verilirse gelir seviyesi yükseltilmiş olur. İşte yasa koyucunun şu an tam olarak bunu yaptığını söyleyebiliriz.

Savaşan Şahinler özgürleşiyor

‘YENİDEN YAPILANMA SÜRECİNE GİRİLDİ’

Geçtiğimiz hafta Çalışma Bakanı Vedat Işıkhan emeklilerimizin avantajına yönelik bir dizi açıklama yaptı. SGK ile emeklilerimiz arasında yeniden bir yapılanma sürecine girmiş bulunmaktayız.

Emekli Danışma Hattı: SGK’nın ALO 170 üzerinden danışma hattı mevcut. Uzmanlar vasıtası ile buradaki süreç geliştirilerek emeklilerimize hizmet verileceğini söyleyebiliriz.

Emekli Hizmet Masası: 81 ilde SGK bünyesinde hizmet veren ilçelerde emekli hizmet masaları kurulacak. Burada bizzat emeklimiz gidip uzamana danışarak yol haritası veya sorularına çözüm bulacak.

Web sitesi: emekli.gov.tr web sitesi üzerinden emeklilerimize tanınan haklar ve avantajlara elektronik ortamda erişilebilecek.

Özel indirimler: İletişimde PTTcell , lojistik alanında PTT Kargo vasıtası ile emeklilere özel iskontolar yapılacak, yerli ve milli olan TROY kartla yapılan alışverişlerde çeşitli avantajlar sağlanacak.

Emekli kart ile çeşitli indirimler ve yaşam kalitesini yükseltmeye katkıda bulanacak avantajlara erişilecek. Eczane, market, giyim mağazalarında yapılan alışverişlerde daha az ödeme miktarı sağlanacak.

Yurtlarda 1 ay ücretsiz konaklama: Kredi Yurtlar Kurumu’na bağlı 81 ilde 162 ilçede ve 2 de KKTC’de olmak üzere 552 adet yurt mevcut. Yaz aylarında 500 bin yataklı bu yurtlarda bir ay buyunca ücretsiz kalma imkanı getirilecek. Hatta kurumun sayfasına baktığımda lokanta, kantin, kuaför kırtasiye, terzi, fitness salonu şeklinde farklı ek hizmetlerin de sağlandığını tespit ettim.

Gençlik ve Spor Bakanlığı tesisleri kullanıma sunulacak: Gençlik ve Spor Bakanlığı’na bağlı 41 gençlik merkezi ve 154 tesis emeklilerimizin kullanımına sunulacak. Buradaki tesislerde atletizm pisti, yüzme havuzu, olimpik tesisler, futbol sahaları, buz pateni, gençlik merkezleri şeklinde çeşitli antrenörler, profesyoneller ve şampiyon sporcular eşliğinde sosyal ve kültürel faaliyetlere ulaşmanın mümkün olabileceğini düşünmekteyim.

Kamu tesislerinde indirim: Kamu tesisleri dediğimiz öğretmenevi, polisevi, misafirhane, konuk evi şeklindeki birçok tesiste emeklilere %15 oranında aynı kamu memurlarımıza tanınan indirim oranı kadar bir indirim söz konusu olacak.

YASAL SÜREÇ GEREKLİ Mİ?

Çalışma Bakanımız sayın Vedat Işıkhan, 6 maddelik destekten bahsetti. Ayrıca Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nda halen devam eden 44 adet sosyal desteğin mevcut olduğunu biliyoruz.

Kanun ile desteklenmesi gereken maddeler için Meclis süreci gereklidir. Ancak yönetmelik üzerinde olan destekler kamu yönetiminin elinde olduğu için herhangi bir bürokrasiye ihtiyaç olmadan halledilebileceğini düşünüyorum. Hatta KHK ile sayın Cumhurbaşkanının yetkisi dahilinde olanlar 2024 yıl sonuna kadar hızlı bir şekilde çözümlenecektir.

DÜZENLEMELER NE ZAMAN HAYATA GEÇECEK?

Ben emeklilere sağlanacak olan avantajların kademeli olarak ilgili Bakanlıklar vasıtasıyla duyurulacağını düşünüyorum. Örnek vermek gerekirse KYK yurtlarının ücretsiz kullanımıyla alakalı yapılacak olan düzenlemede şu detaya dikkat çekmek isterim: Üniversiteler haziran ayı ortasında kapanacak. Eylül ayında da açılacak. Dolayısıyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan emeklilere ücretsiz konaklama desteğinin yaz aylarında 1 aylığına yapılacağını söylemişti. Bu düzenlemenin Temmuz, Ağustos aylarında yapılabileceği kanaatindeyim.

Öte yandan PTTcell ve PTT Kargo için yapılacak indirim ve kampanyalardan emeklilerimiz hemen faydalanabilir.

Ayrıca halihazırda geçerli olan bazı düzenlemeler de var. Örneğin Ulaştırma Bakanlığı, 1 Nisan tarihinde TCDD’ye bağlı trenlerde emeklilerimize %10 seyahat indirimini açıklamıştı. Bu uygulama halihazırda devam etmektedir.

TROY kart ile yapılan fatura ödemelerinde, eczane ve market harcamalarında, giyim harcamalarında indirimler kısa süre içerisinde tanımlanabilir.

BAŞKA YENİ DESTEKLER DE AÇIKLANACAK MI?

Evet, ben emeklilere halihazırda başka yeni destekler de verileceğini düşünüyorum. Yasa koyucu Bakanlıkların kendi görevleri doğrultusunda emeklilerin gelir seviyesini, hayat standartlarını artırıcı, sosyal ve ekonomik birçok proje gerçekleştirebilir.

Aslında emekliler kendi işlerinde uzmanlaşmış belli bir kariyer ve tecrübeye ulaşmış kişilerdir. Yani kısaca potansiyel eğitmen statüsündedirler. Çeşitli projelere imza atarak özellikle gençlere bu tecrübelerini aktarıp hem hayattan kopmamış hem de bedenen ve zihnen kendilerine fayda sağlayacakları kanaatindeyim. Bunu yaparken meslek liseleri, meslek yüksekokulları, halk eğitim merkezleri gibi birçok kurum kullanılabilir. Çeşitli kooperatifler kurulup buralarda üretimler yapılabilir. Bu sayede hem emeklinin aile bütçesine hem de ülke ekonomisine katkıda bulunabilirler.

Yerel yönetimler olan belediyelerle iş birliği yapılabilir. Hatta mahalle muhtarları görevlendirilerek yeni projelere imza atılabilir. Her mahallede lokaller açılıp emeklilerimizin sosyalleşmesi sağlanabilir.

Yapılması planlanan emekli.gov.tr üzerinden uzaktan eğitimler, ayrıca emeklilerimizin isteklerini belirlemek amaçlı anketler hazırlanıp direkt ihtiyaçları tespit edilebilir.

e-Devlet vasıtası ile emekli olduklarının dijital yolla ispatı yapılıp alışveriş ve hizmet merkezlerine kolayca tanınması sağlanabilir.

Akıllı telefonlarla emeklilere tanınacak olan yeni imkanların aplikasyonlar vasıtasıyla yazılımlar oluşturulup bürokrasinin azaltılması sağlanabilir.

‘ESNAF EMEKLİSİNE VERGİ AVANTAJI SAĞLANABİLİR’

Esnaf olup emekli iseniz bundan yaklaşık 20 sene öncesinde uygulanan ‘hayat standardı’ denen vergi yöntemi vardı. Yani sizin işletmeniz kar da etse zarar da etse yasa koyucu belli bir miktarda vergi alıyordu. Ama siz emekli iseniz o işletmeden alınacak vergi matrahından emekli maaşınızı düşme hakkına sahiptiniz. Bu yolla da daha az vergi ödenmekteydi. O yüzden emekli olup esnaf olanlar değerliydi. Buna benzer bir yöntemle emeklilere vergi avantajı sağlanabilir.

Asıl olan emeklinin yeme içme, barınma gibi temel ihtiyaçlarının karşılanmasıdır. Devamında ise onlara yeni fırsatların verilmesi, emekliyi hayata bağlayacak ve yaşam standartlarını yükseltilecek destekler verilmesidir. Yapılan açıklamalar doğrultusunda emekliye daha fazla destek verileceğini düşünmekteyim.”

Perakendede beraber büyüme modeli...

20 Mayıs 2024 at 07:02

İsmail Şahin / İZMİR - 60 ilde 1100 mağazası, küçük esnaf ve girişimcilerden bayileri dahil olmak üzere 15.000 kişiye ulaşan kadrosu bulunan CarrefourSA online ve fiziksel mağazalarında yılda 207 milyon müşteri ağırlıyor.

CarrefourSA CEO’su Kutay Kartallıoğlu, İzmir’de bir grup gazeteciye 2024 yılı hereflerini ve geliştirdikleri çok kanallı iş modelini anlattı.

Perakende sektöründe müşterilerin değişen alışkanlıkları ve yeni ihtiyaçlarını karşılamanın yanı sıra yeni hizmet ağları, farklı iş kolları ve büyüme stratejilerinin de dönüşüm içine girdiğini altını çizen Kartallıoğlu, “30 yıldır CarrefourSA’nın değil sektörün geleceğine de yatırım yapıyoruz. 1100 mağazamızda gıda ve gıda dışı 50 bin ürünümüzle 60 ilde hizmet veriyoruz. CarrefourSA olarak sadece doğru ürünü, doğru fiyatla müşteriye ulaştıran bir şirket olmanın yanı sıra yeme içme sektörü, bayilik, ihracat başta olmak üzere yatırımlarımızı çeşitlendiriyoruz. CarrefourSA’da tüm paydaşları besleyebildiğimiz, birlikte büyüyebildiğimiz bir sistem kurgusu var. 2020 yılında hayata geçirdiğimiz ve bugün 60’ı kadın olan 425 küçük esnaf ve girişimciye ulaştığımız bayilik sistemi bunun en somut örneği. Hedefimizde olan 1.000 bayi ağına emin adımlar ile ilerliyoruz” dedi.

Çok kanallı büyüme

Yatırımlarının en önemli ayağını Lezzet Arası çatısı altında buluşturdukları yeme içme sektörü oluşturduğunu ifade eden Kartallıoğlu şöyle devam etti:

“Mağazalarımızda market fiyatına restoran deneyimi yaşatmak için başladığımız yolculukta bugün 6 ilde 14 Lezzet Arası restorana ulaştık. 14 restoranımızı ayda 500 bin kişi ziyaret ediyor. 2023 yılında adım attığımız bulut mutfak konseptinde de Mecidiyeköy ve MKM Etiler olmak üzere 2 lokasyonda 10 markamızla yemek siparişi hizmeti vermeye devam ediyoruz. 2024 yılında yeme içme yatırımlarımıza Lezzet Arası Catering’i de ekledik. Burada özel davetlerden etkinliklere yine Lezzet Arası şefleri tarafından hazırlanan özel menülerle hizmet veriyoruz. Antalya’da otel, restoran ve kafelere sunduğumuz dağıtım merkezi yatırımımızla ilk adımı attık. Ardından Bodrum Konacık’da Horeca mağazamızı hayata geçirdik. 2024 yılının ilk 4 ayında Horeca ciromuz şirket ciromuzun yüzde 3.5’ine ulaştı.”

Öz markalı ihracat...

Carrefour Grup ülkeleri arasında öz markalı üretim izni bulunan 9 ülkeden biri olduklarını vurgulayan Kartallıoğlu, “Özellikle süt, su, yumurta, sıvıyağ, pirinç ve çikolata gibi gıda ürünleri başta olmak üzere tuvalet kâğıdı, kağıt havlu, peçete gibi kağıt grubu da en çok tercih edilen ürünler arasında yer alıyor. Şu anda 600’den fazla öz markalı ürünümüz var. Bu sayı yıl sonunda 750’ye ulaşacak. Ciromuzun yüzde 17’sini oluşturan öz markalı ürün kategorimizde ihracat gücümüz de oldukça yüksek. 13 ülkeye ihraç ettiğimiz öz markalı ürünlerimizle hedefimiz daha da büyümek” dedi.

Hatay’a hayat verecek proje

20 Mayıs 2024 at 07:02

Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı tarafından bölgede yaşayan vatandaşların kalkınması amacıyla Hatay’ın Altınözü ilçesinde Üretim İyileştirir Geçim Kaynağı Tesisi’nin açılışı gerçekleştirildi. Avrupa Birliği tarafından fonlanan Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Dünya Bankası iş birliğinde yürütülen Sosyal Girişimcilik, Güçlendirme ve Uyum (SEECO) Projesi kapsamında, Hatay Altınözü Zeytin Emeği Kadın Kooperatifi (HAZEK) içerisinde endüstriyel mutfak ve güzellik salonunun bulunduğu tesis hizmete girdi.

Hatay Valisi Mustafa Masatlı, depremde herkes gibi üreten kadınların da büyük sıkıntı yaşadığına dikkat çekerek, “Onları tekrar hayata kazandırmak, ayağa kaldırmak için çalışmalara başladık. Afette zarar gören bizim tespitimiz içerisinde 35 tane kadın kooperatifimizle temas kurduk. Kadın kooperatiflerimize beş tane biz ekleyerek, toplamda 40 kadın kooperatifimizle yola çıktık. Ticaretin normale dönmesi için Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla, KOSGEB ve Kredi kooperatifleri dahil yurt içinde ve yurt dışında çok sayıda bağış ve krediler verildi. Emeğiyle, bileğiyle çalışan insanlarımıza 6 bin 180 prefabrik iş yeri yaptık. 30 adet prefabrik iş yeri de kadınlara pozitif ayrımcılık yaparak, kadın kooperatiflerimize vermiş olduk. Buradaki temel amacımız; kadınların tekrar hayata dönmesiydi. Kadınlar hayata dönmeden şehrimiz hayata dönmeyecek. Kadınlar üretime katılmadan biz toplumsal ölçekte, orta kesimde üretimi tesis edemeyiz” dedi.

Sürekliliği sağlamak

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürü Ahmet Şimşek ise, “Kadınların ve gençlerin girişimcilik ruhlarını desteklemek, iş kurmalarına teşvik etmek ve mevcut girişimleri güçlendirmek için çalışıyoruz. 11 ildeki beş kalkınma ajansı bölgesinde bu hedefleri başarmak için kararlıyız. Hatay tarihi, kültürel zenginliği ve misafirperver insanları ülkemizin gözbebeğidir. Karşılaştığımız deprem felaketi ülkemizdeki tüm insanlarda derin bir üzüntü bırakırken, yardımlaşmanın ve birbirimize destek olmanın önemini ülke olarak yeniden hatırladık. HAZEK kooperatifi bu zorlu koşullar içerisinde iyileşmenin yolunu dayanışma içinde çalışmaktan geçtiğini bizlere gösterdi. Projemizde kooperatifimiz için Hatay’da en büyük endüstriyel mutfağımızı kurduk. Üretim sürekliliğinin sağlanması, ürünlerin daha geniş bir kitleye ulaşması için destekler verdik. Bu tesiste yöresel ürünlerimizi değerlendirmek işleme ve paketleme süreçlerini modernize etmek ve nihayetinde Hatay’ın eşsiz lezzetlerini geniş kitlelere ulaştırmak için çalışıyoruz” dedi.

Proje sayesinde kadın ve gençlerin kendi kendine yetebilirliğini desteklemek, sosyal girişimciliği güçlendirmek olduğunu söyleyen EUD Bölüm Başkanı Laurent Guirkinger de, “Bugün Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı’nın hızlandırılmış destek programını başlatıyoruz. Bu her iki girişim de Avrupa Birliği tarafından finanse edilen Türkiye’de mülteci ve ev sahibi topluluklarda sosyal girişimcilik, güçlendirme ve uyum projesi kısa adıyla SEECO projesi kapsamında desteklenen girişimlerdir. İnancımız bu proje kadın ve gençlerin kendi kendine yetebilirliğini desteklemek, sosyal girişimciliği güçlendirmek suretiyle mülteciler dahil farklı gruplara ve kadınlara pek çok fırsat sunacaktır. Sosyal girişimcilik, sosyal ekonomik ve çevresel güçlükler ile mücadelemizde çok önemli bir role sahiptir. Bütün tarafların bu gayretleriyle bölgede etkilenen kişilerin yaşam ve işlevini eski haline getirme adına daha da anlam ve önem kazanan faaliyetler hız kazandı” şeklinde konuştu.

Kadın kamyon şoförlerine destek

Dökme kimyasal taşımacılık ve lojistik çözümleri sunan TET Global Lojistik, Ford Trucks’ın yeni projesi olan “Ford Trucks Kadın Kamyon Şoför Akademisi”nde proje ortağı olarak yer alıyor. Bu proje, kadınların yeni bir meslek edinmelerine ve kariyer yapmalarına olanak tanımayı hedefliyor.

Akademide eğitim, HED Akademi tarafından verilecek. Adayların yol, yemek ve ehliyet masrafları HED Akademi tarafından karşılanacak. Eğitimini başarıyla tamamlayan adaylar, Tet Global Lojistik bünyesinde “kamyon sürücüsü” unvanıyla işe başlayacaklar. 22 yaş ve üzeri tüm kadınlar akademiye başvurabilecek.

TET Global Lojistik İcra Kurulu Üyesi Cemil Can Yalçın, “Bu proje, kadınların lojistik sektöründe daha fazla yer almasını ve kariyer yapmasını destekleyerek sektörümüzde çeşitliliği artırmayı amaçlıyor. Kadınların iş hayatına katılımını teşvik etmek ve toplumsal cinsiyet eşitliğine katkıda bulunmak için çaba gösteriyoruz” dedi.

Bakan Bolat: Fahiş fiyata sıkı takip var

20 Mayıs 2024 at 07:00

MEHTAP GÖKDEMİR / Ankara - Bir soru önergesini yanıtlayan Bolat, kamunun beslenme, sağlıklı yaşama ve korunma gibi temel ihtiyaçlarını karşılamak için zorunlu olan mal ve hizmetlerin fiyatlarında fahiş artışlara giderek veya vatandaşların bunlara ulaşmasına engel olmak suretiyle mağduriyet yaratan her türlü girişimin yakın takip altında olduğunu açıkladı.

İlginizi Çekebilir

81 ilde Ticaret İl Müdürlükleri tarafından üretici, tedarikçi ve perakende işletmelerin günlük olarak denetlendiğini belirten Bolat, pandemiden 26 Nisan 2024’e kadar yaklaşık 80 bin işletme ve 500 bin ürünün denetlendiğini söyledi. 1 Ocak - 31 Mart 2024 arası her türlü perakende ürün satışı yapılan iş yerleri ile özellikle restoran, lokanta ve kafeler dahil olmak üzere 47 bin 563 işyerinin denetlendiğini belirten Bolat mevzuata aykırı uygulama tespit edilen 10 bin 267 işyerine toplamda 27 milyon 433 bin 615 TL idari para cezası uygulandığını açıkladı.

Dün — 19 Mayıs 2024Milliyet

Son Dakika! Karadeniz'den müjdeli haber! Bakan Bayraktar sondaj için tarih verdi

19 Mayıs 2024 at 15:15

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’ın açıklamaları şu şekilde: “Türkiye’nin mutlaka cari açık ile mücadelede kendi kaynaklarını azami ölçüde ekonomisine kazandırması lazım. Daha önce gidilmemiş bölgelere gidelim, buralarda bir şey varsa bunu hızlı bir şekilde üretime geçirelim. Türkiye’nin petroldeki kaderini etkileyebilecek bir bölgedeyiz. Güvenlik anlamında sağladığımız gelişmelerle bu bölge kısa dönem içerisinde sadece terörle anılıyordu. Bu dağlar, gezilebilir yerler değildi. Güvenlik güçleri bu bölgeyi terörle temizlediler.

SONDAJ ÇALIŞMALARI DEVAM EDİYOR! SON DURUM NE?

Şehit Esma Çevik, Aybüke Yalçın, Teğmen Akdeniz sahalarında 3 bölgede Gabar’da, bir dördüncüsünü kısa zaman önce devreye aldık. 1 kuyuda, 570 varil üretim yapıyoruz. 4 bölgede üretim yapmaya devam ediyoruz.

37 kuyu ve 42 bin 500 varil bugünkü günlük üretimimiz.

Eylül 2021’de keşif yapıldı. O günden bugüne 42 bin 500 günlük üretime geldik.

50 BİN VARİLİ HAZİRANDA GÖRÜR MÜYÜZ?

Nihai hedefimiz 4 bölgede 100 bin varil en üst düzey üretime geçebileceğimiz noktasında. Bu yıl sonunu koyduk. Ara hedef 50 bin varil. Ramazan Bayramı’nın ikinci günü buradaydım. O gün 40 bin varildi bugün 42 bin 500. Haziran ayında 50 bin varili görmüş olacağız.

4 sahadan bahsediyoruz. Bizim için hedef toplam 14’tür. Diğer 10 sahada sondaj çalışmalarımızı kimisinde başladı kimisinde başlamak üzere. 10 sahanın tamamında benzer şekilde üretim yapmak isteriz. Sismik faaliyetleri bitirmeden bir şey söylemek erken. Hedef 14 bölge, bunun şu nada 4’ünde üretim başlamış durumda.

Yurdun dört bir yanında 19 Mayıs coşkusu!

‘2750 CİVARINDA ARKADAŞIMIZ ÇALIŞIYOR’

Hem daha önceki görevlerimde hem Haziran 2023 sonrasında Bakanlık görevi tevdi edildikten sonra ilk geldiğim yerlerden bir tanesi burası. Burada muazzam bir operasyon yürüyor. 2750 civarında arkadaşımız çalışıyor.

BORU HATTI ÇALIŞMASI HAKKINDA

Bizim petrol boru hattıyla ulaştırmamız lazım. Orada hedef yıl sonunda projeyi tamamlamak. 100 bin varili geçtiğimizde İdil’deki BOTAŞ’ın pompa istasyonuna ulaştırıp oradan Irak-Türkiye boru hattına, 650 km boru hattı ile de Ceyhan ve dörtyola ulaştırmış olacağız.

YENİ PETROL ÇALIŞMALARI HAKKINDA

Türkiye’nin 2016’da 35 bin varilden bugün 105 bin varile geldiği bir tablo var. Türkiye’nin günlük petrol ihtiyacı 1 milyon varil. 105 bin varil çok değerli. Türkiye’nin ihtiyacının yüzde 3.5-4’ünü karşılarken bugün yüzde 11’ini karşılar hale geldik.

Körkandil, Van, Hakkari, Sınırda gideceğimiz yeni lokasyonlarla yerli petrol üretimini hızlı bir şekilde artırmayı hedefliyoruz.

Meclis'te fahiş fiyat mesaisi! Kapatma cezası gündemde

DOĞAL GAZ, PETROL AÇISINDAN KARADENİZ VE AKDENİZ’DEN SONUÇ ALABİLİR MİYİZ?

Karadeniz’de önemli bir keşfimiz var. Ağustos 2020’de Sakarya Gaz Sahası’ndaki gaz keşfimiz. Şu anda üretimimiz devam ediyor. Orası da Gabar gibi üretimi artarak devam ediyor. Doğal gaz ihtiyacımız çok fazla. 50 milyar metreküpün üzerinde tüketimimiz var.

Sakarya Gaz Sahası ilk örneği. Yeni keşiflere ihtiyacımız var. Nasıl Gabar yetmezse, başka Gabar’lara ihtiyacımız varsa, Sakarya Gaz Sahası’nı büyütmemiz gerekiyor. Orada 23 Mayıs’ta inşallah yeni bir kuyunun sondajına başlıyoruz. Haziran ayı içerisinde sondajdan netice alacağız. Sakarya Gaz Sahası’nda, şu anda üretim yaptığımız sahanın kuzey batısında. Romanya-TürkiyeMünhasır ekonomik bölgesınırına yakın. Oradan da ümitliyiz.

KARADENİZ’DE YENİ SONDAJ ÇALIŞMASI: ÜMİT EDİYORUM ORADAN BİR MÜJDEYİ PAYLAŞMIŞ OLURUZ

Bu sefer petrol emareli olduğunu düşündüğümüz sondajı önümüzdeki aylarda yapmayı düşünüyoruz. Doğu Karadeniz’de petrol emareli sahalarımız var. Ama bu kazacağımız netleştirdiğimiz kuyu lokasyonu Batı Karadeniz’de. Sakarya Gaz Sahası güneyinde petrol emareli olduğunu düşündüğümüz bir sondaj yapacağız. Ümit ediyorum oradan bir müjdeyi paylaşmış oluruz.Şu anda denizlerde birinci önceliğimiz Karadeniz sahasındaki üretimi artırmak. Belki orta Karadeniz ve Doğu Karadeniz’de de yeni aramaları yapmak."

Bakan Göktaş açıkladı! 878 milyon TL SED ödemesi yapıldı

19 Mayıs 2024 at 15:02

Bakan Göktaş, çocuklara yönelik hizmetlere özel önem verdiklerini ve çocukların farklı ihtiyaçlarını gözeterek hizmetleri çeşitlendirdiklerini belirtti.
Bu doğrultuda SED ile çocukları, ailelerinin yanında ve sosyal çevresi içerisinde desteklediklerini ifade eden Bakan Göktaş, çocukların milli değerlere sahip, kendine güvenen, eğitimli ve sağlıklı birer fert olarak yetişmeleri için tüm gayretleriyle çalıştıklarını vurguladı.

Aile odaklı sosyal hizmet modelleri ile çocukların öncelikli olarak aile şefkati ve sıcaklığı ile yetişebilmeleri için gayret gösterdiklerini ifade eden Bakan Göktaş, “Çocukların aile ortamında büyümelerinin, toplumsal değerlerin korunmasında vazgeçilmez bir rolü olduğuna inanıyoruz. Bu kapsamda çocukların sosyal açıdan desteklenmesi ve eğitim giderlerinin karşılanması için Mayıs ayına ilişkin 878 milyon TL SED ödemesi yaptık” dedi.

Öğretmenliği bırakıp devlet desteği ile iş kurdu: 'Getirisi çok yüksek'

19 Mayıs 2024 at 13:02

İmamoğlu ilçesinde 5 yıl önce hobi olarak başladığı 10 tavşan ile binlerce tavşan üretimini gerçekleştiren asıl mesleği de öğretmenlik olan Kasım Mesutoğlu (40), özel okulda Fen Bilimleri öğretmeni iken öğretmenliği bırakarak devlet desteği ile tavşanlara yatırım yaptı.

Mesutoğlu, 5 yıl önce 3 bin 500 TL sermaye ile 10 tavşan ile yatırım yaptı. Hobisi olan tavsan sevgisini ekonomiye kazandıran Mesutoğlu, 10 Tavşan’ı 5 yıl içinde 4 bin tavşana çıkardı.

Alp Kasım Mesutoğlu, “10 tavşan ile başladım. Şuan 4 bin anaç tavşanımız oldu. Şuan Çiftliğimize tavşanlar sığmayınca bir çok başka kişilere de bu işi göstererek alım garantisi yaptık ve başka üreticileri de bu sektöre girmiş oldu. Şuan 78 üretimcimiz tavşan üretim çiftliği kurdu ve bize satıyorlar. Getirisi çok yüksek olan bir hayvancılık bakımı. Dünyada en az tüketen en çok kilo alan kara canlısı tavşan. Kilo önemli tavşanlarda. Özellikle ülkemize gelen turistler otellerde yoğun tavşan etine rağbet gösteriyor. Turizm bölgelerinde alakart restoranlara özellikle yoğun bir talep ile satış oluyor” diye konuştu.

78 kişinin üretime başlamasıyla binlerce yüzlerce kişinin de istihdam edildiğini anlatan Mesutoğlu, hem üretime hem de istihdama katkı sunduklarını söyledi.
8 ay önce pastane sektöründen tavşan üretimine geçtiğini aktaran Şuayip Özbulut ise, "Pastane sektöründen daha fazla getiri elde ediyorum. Tavşanda hem stres atıyoruz hem de para kazanıyoruz. 700 bin Tl gibi bir masrafım oldu 3 kesimde anaparamı 9 ayda çıkarmış oldum” diye konuştu.

Tavşan üretimine 100 dişi 33 erkek tavşan ile başladığını kaydeden Emrah Dağlı ise, “133 tavşan ile başladım. 4 ayda ilk yavrularımızı aldık. Çok az ölüm olacağı söylenmişti neredeyse hiç ölmedi. Alım garantili olunca bende üretime başladım. Besi işi aslında bu büyükbaş küçük baş nasılsa buda aynı ama onlara göre daha karlı bir iş” dedi.

Bakan Uraloğlu duyurdu! YHT kullanan yolcu sayısı Türkiye nüfusunu geçti

19 Mayıs 2024 at 11:25

Bakan Uraloğlu, Yüksek Hızlı trenlerin Yüksek hızlı trenlerin bugüne kadar 80 milyon 291 bin kilometrenin üzerinde yol kat ettiği bilgisini de verirken, bu rakamın aynı zamanda dünyanın etrafında yaklaşık 2003 kez tur atacak kadar bir mesafeye eşit olduğunu ifade etti.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, demiryollarına yaptıkları yatırımlara vurgu yaparken, özellikle hızlı trenlere olan ilginin bu yatırımların ne kadar değerli olduğunu ortaya koyduğunu söyledi. Demiryollarının, AK Parti hükümetlerinin 22 yıldır sürdürdüğü atılım ve politikalar sayesinde küllerinden yeniden doğduğunun altını çizen Bakan Uraloğlu, “Ankara- Eskişehir YHT Hattı’nın 13 Mart 2009 tarihinde işletmeye açılması ulaşım anlamında bir milat, ülkemizin kalkınmasının lokomotifi oldu. Uzun yıllar neredeyse yok sayılan demiryollarımız yeniden ülkenin en önemli ulaşım modu haline geldi” dedi.

“YÜKSEK HIZLI TRENLERİMİZ ULAŞIM ALIŞKANLIKLARINI DEĞİŞTİRDİ”

Yenilenen, bakımı yapılan, modernize edilen mevcut demiryolu ağında yolcu ve yük taşımacılığında hizmet kalitesinin arttığının dile getiren Bakan Uraloğlu, Başkent Ankara merkezli olarak inşa edilen yüksek hızlı tren hatları sayesinde şehirlerarasında günü birlik tren seyahatlerinin mümkün hale geldiğini, ulaşım alışkanlıklarının değiştiğini söyledi.

“YÜKSEK HIZLI TRENLERİMİZLE GÜNDE ORTALAMA 34 BİN YOLCU TAŞIYORUZ”

TCDD Taşımacılık tarafından işletilen yüksek hızlı trenlerin Ankara-İstanbul, Ankara-Konya, Ankara-Eskişehir, Konya-İstanbul, Ankara-Karaman, İstanbul-Karaman, Eskişehir-İstanbul, Ankara-Sivas ve son olarak 4 Mayıs 2024’te aktarmasız olarak İstanbul-Sivas hatlarında sefer yaptığını anımsatırken, “Yüksek hızlı trenlerimiz bir haftada 124 sefer gerçekleştiriliyor. Günde ortalama 34 bin dolayında yolcu taşıyor. Bu rakamların bazı günlerde 40 bine kadar ulaştığını gördük. Yüksek hızlı trenler ülkemizde faaliyetlerine başladığı günden bu yana 86 milyon 100 bin dolayında yolcu taşıdı. Diğer bir ifadeyle ülkemiz nüfusundan daha fazla yolcu sayısına ulaştık. Türkiye’yi yüksek hızlı trenlerimizle taşıdık diyebiliriz” dedi. Bakan Uraloğlu, yüksek hızlı trenlerin hizmete başladığı günden bu yana toplam 80 milyon 291 bin kilometrenin üzerinde yol katettiğini de vurgularken bu rakamın dünyanın etrafında yaklaşık olarak 2003 kez tur atacak kadar mesafeye eşit olduğunu ifade etti.

“HAT UZUNLUĞUMUZU 28 BİN KİLOMETREYE ULAŞTIRMAYI HEDEFLİYORUZ”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde yapılan yatırımlar ile Türkiye’nin Avrupa’nın 6., Dünya’nın ise 8. Yüksek hızlı tren işletmecisi konumuna geldiğini söyleyen Bakan Uraloğlu sözlerini şöyle sürdürdü;

“Hayata geçirdiğimiz yatırımlar ile demiryolu ağ uzunluğumuzu 13 bin 919 kilometreye, hızlı tren ağ uzunluğumuzu 2 bin 256 km’ye yükselttik. Yüksek hızlı trenlerimiz nüfusumuzun yüzde 35’ini doğrudan, yüzde 54’üne ise dolaylı olarak kapsıyor. Yüksek hızlı trenler Ankara, Eskişehir, Konya, Bilecik, Sakarya, Kocaeli, İstanbul, Karaman, Kırıkkale, Yozgat ve Sivas olmak üzere 11 ilimize doğrudan, Malatya, Bursa, Kütahya, Tavşanlı, Afyonkarahisar, Denizli, Karaman, İzmir, Antalya, Manavgat, Alanya ve Adana’ya dolaylı olarak hizmet sunuyor. Yüksek hızlı tren hatlarını göz önüne koyduğumuzda gerçekten de Türkiye Yüzyılı’na yakışır bir tablo ortaya çıkıyor. ‘Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı’ hedefimiz doğrultusunda hat uzunluğumuzu 28 bin kilometreye ulaştırmayı hedefliyoruz.”

Bakan Uraloğlu, Kalkınma Yolu Projesi ve Zengezur Koridoru Bakü- Tiflis- Kars demiryolu hattı, Marmaray Boğaz Tüp Geçişi’nin yanı sıra Süper Hızlı Tren Projesi ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün üzerinde inşa edecekleri demiryolu hattı geçişi gibi projelerin Türkiye’ye çizdikleri demiryolu vizyonunun en somut örnekleri olduğunun da altını çizdi.

Çiftçilerin çeltik mesaisi başladı!

19 Mayıs 2024 at 11:08

Yılda ortalama 30 bin ton pirincin üretildiği ve Türkiye'nin önemli pirinç üretim merkezleri arasında yer alan Çankırı'da, çiftçilerin çeltik mesaisi başladı.

Havaların ısınması ile birlikte Ilgaz ilçesindeki pirinç üreticileri, bölümlere ayırdıkları tarlalara Ilgaz Dağı'ndan gelen kar sularını verdi. Devrez Çayı çevresindeki köylerdeki tarlalar, su verilmesinin ardından “sarıkılçık” çeltiği ile buluşturulmaya başlandı.

Çiftçiler, dizlerine kadar suyun içine girerek, Türkiye'nin en iyi pirincini yetiştirmek için ter döküyor. Sabahın erken saatlerinden itibaren mesaiye başlayan çiftçiler, elleri ile tohumları çeltik tarlalarına serpiyor. Mayıs ayının sonuna kadar ekimi tamamlanacak olan çeltiğin hasadının ise Eylül ve Ekim ayları içerisinde yapılması planlanıyor.

Ilgaz ilçesinde yaşayan çiftçiler, şeker oranı diğer pirinçlere göre daha düşük olan ve lezzetinden vazgeçilmeyen sarıkılçık pirincinin ana üretim merkezinin Ilgaz ilçesi olduğunu belirterek, diğer illerde yetiştirilen sarıkılçık pirincinin daha kaliteli olamayacağını söyledi.

“GENİ İLE OYNANMAYAN TEK PİRİNÇ, SARIKILÇIK PİRİNCİ”

Ilgaz ilçesinde çocukluğundan beri pirinç üretimi yapan Hüseyin Çelik, “Doğduğumdan beri bu işi yapıyorum. Bizim geçim kaynağımız çeltik. Eskiden hayvancılık yapardık, onu da bıraktılar. Biz de pirinç üretiyoruz. Bu yetiştirdiğimiz pirinç, sarıkılçık pirincidir. Biz bunun Ilgaz sarıkılçık pirinci olarak tanınmasını istiyoruz. Sarıkılçık pirinci atadan, deden gelen tohumumuz. Sürekli olarak her yıl yetiştirdiğimiz ürünle tohumluk yaparız. Geni ile oynanmayan tek pirinç, sarıkılçık pirinci. Bunun şeker oranı çok düşük. Farklı yerlerde de sarıkılçık pirinci olarak satılıyor. Ama bunu almak isteyenler üreticiden almaya çalışsınlar. Toptancılarda yüzde 100 orijinali olmuyor. Alıcılar Ilgaz sarıkılçık pirincini tercih etsin. Kastamonu'nun Ilgaz ilçesi de sarıkılçık pirincini benimsedi. Ama kesinlikle Ilgaz'ın dört köyünde yetişir. Onun haricinde hiçbir yerde yetişmez. Biz burada 21 çeşit çeltik denedik ama hiçbirinden verim alamadık. Ama bizim dededen kalan bu pirincimizin özelliği Ilgaz Dağı'ndan gelen suyla oluyor. 1 kilo sarıkılçık pirinci ile 10 kişi doyurursunuz. Diğer normal pirinçle 5 kişi doyuramazsınız. Bu pirincin bir diğer adı da tencere patlatandır. Bunun piştiği tencere geniş olacak. Artışı çok fazla” dedi.

“BİZ ILGAZ'IN SARIKILÇIK PİRİNCİNİ TÜM DÜNYAYA DUYURACAĞIZ”

Ilgaz sarıkılçık pirincini tüm dünyaya duyurmak istediklerini belirten Çelik, “Ilgaz Belediye Başkanımız gerekli girişimlerde bulundu. İnşallah burada bir çeltik fabrikası kuracağız. Onu kurduktan sonra bizim pazarla işimiz olmayacak. Biz Ilgaz'ın sarıkılçık pirincini tüm dünyaya duyuracağız. Biz sadece Ilgaz ile kalmasın istiyoruz. Vatandaşlar bunu Tosya pirinci olarak biliyor, çünkü biz bunu tanıtamadık. Bu pirinç sadece Ilgaz'daki dört köyde yetişir. Başka yerde yetişmez. Tosya'da yetişse dahi burası daha çok tercih ediliyor. Türkiye'nin en kaliteli sarıkılçık pirinci Ilgaz'da yetiştirilir. Diğer yerlerde sarıkılçık olarak satılan pirinç Ilgaz pirinci değildir. Alıcılarımızdan direkt üreticiden alsınlar” diye konuştu.

Borsada yatırımcı sayısında yükseliş sürdü

19 Mayıs 2024 at 10:04

MKK'nın açıkladığı yatırımcı ve hesap sayılarına göre pay senedi yatırımcı sayısı 17 Mayıs ile sona eren haftada bir önceki haftaya göre 193 bin 552 kişi arttı.

Böylece pay senedi yatırımcı sayısı 8 milyon 570 bin 847 seviyesinden 8 milyon 614 bin 243'e çıktı.

Aynı hafta pay senedi değeri ise 14,28 trilyon TL'den 14,59 trilyon TL'ye yükseldi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz'dan 19 Mayıs mesajı: Güçlü yarınları inşa etmeye devam ediyoruz

19 Mayıs 2024 at 09:57

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın sosyal medya üzerinden yaptığı 19 Mayıs paylaşımı şu şekilde: "Milletimizin bağımsızlık ve özgürlüğü için harekete geçtiği gün olan 19 Mayıs 1919 tarihi, milli birlik ve beraberliğimizin gücünü tüm dünyaya gösterdiğimiz en önemli simgelerden biridir.

Tarihimizden ve ecdadımızdan aldığımız bu güce inanan, kahraman, cesur ve vatanı için canını hiçe sayarak mücadele etmeyi vazife bilen aziz milletimiz, dün olduğu gibi bugün ve yarın da ay yıldızlı al bayrağımızı yeni zirvelere taşımaya hep devam edecektir.

105 yıl önce olduğu gibi bugün de aynı ruh, aynı heyecan ve aynı kararlılıkla Cumhurbaşkanımız Sayın
@RTErdogan
liderliğinde çalışmaya, üretmeye ve güçlü yarınları inşa etmeye devam ediyoruz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan 19 Mayıs mesajı

Geleceğimizin teminatı olan gençlerimize armağan edilen bu anlamlı gün vesilesiyle Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları başta olmak üzere, bu toprakları bize vatan kılan tüm kahraman şehit ve gazilerimizi saygı, şükran, rahmet ve minnetle yad ediyorum.

105’inci yılında 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımız kutlu olsun... 🇹🇷"

Milletimizin bağımsızlık ve özgürlüğü için harekete geçtiği gün olan 19 Mayıs 1919 tarihi, milli birlik ve beraberliğimizin gücünü tüm dünyaya gösterdiğimiz en önemli simgelerden biridir.

Tarihimizden ve ecdadımızdan aldığımız bu güce inanan, kahraman, cesur ve vatanı için… pic.twitter.com/zVCrHBwQNb

— Cevdet Yılmaz (@_cevdetyilmaz) May 19, 2024

Meclis'te fahiş fiyat mesaisi! Kapatma cezası gündemde

19 Mayıs 2024 at 09:40

Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde, fahiş fiyat uygulamalarının önlenmesine yönelik mesai sürüyor. Kanun teklifinin görüşmelerine Meclis Genel Kurulu'nda devam edilecek.

Türk Ticaret Kanunu'nda değişiklik öngören 23 maddelik kanun teklifi ile piyasa dengesini bozan işletmelere ağır cezalar verilecek.

TRT Haber'de yer alan habere göre fahiş fiyat uygulayanlara yönelik ceza 100 bin liradan 1 milyon liraya, stokçuluk yapanlara uygulanan ceza da 1 milyon liradan 12 milyon liraya çıkarılacak.

STOKÇUYA KAPATMA CEZASI VERİLECEK

Stokçuluk yaptığı için bir yılda 3 kez ceza alan işletmeye de 6 güne kadar kepenk kapatma cezası verilebilecek.

Görüşmelerin bu hafta tamamlanması halinde Dışişleri Teşkilatını Güçlendirme Vakfı'nın kurulmasına ilişkin kanun teklifi de Genel Kurul'un gündemine gelecek.

EĞİTİMCİYE ŞİDDETE CEZA ARTIYOR

Okullarda şiddetin cezalarını artıracak kanun teklifinin de bu hafta Meclis gündemine gelmesi bekleniyor.

Milli Eğitim Bakanlığı'nın hazırladığı taslak üzerinde, AK Parti grubunda değerlendirme yapılacak.

Düzenlemeye göre; tüm eğitim çalışanlarına yönelik tehdit, hakaret, direnme ve saldırı gibi suçlarda cezalar yüzde 50 oranında artacak.

Şiddet olaylarında hapis cezası ertelenemeyecek, bu suçlar doğrudan tutuklama sebebi sayılarak tutuksuz yargılama yolu kapatılacak.

AK Parti grubu bu hafta 2 ayrı kanun teklifini Meclis Başkanlığı'na sunmayı planlıyor. Milli Savunma Bakanlığı'nın teşkilat yapılanmasında değişiklikler içeren düzenleme yaklaşık 50 maddeden oluşacak.

Ulaştırma Bakanlığı'nın hazırladığı kanun teklifi ile de limanlara yönelik uygulamalarda değişiklik yapılacak.

Hububata ‘şemsiye kurum’ önerisi geldi

19 Mayıs 2024 at 07:02

Meltem Güneş - Toprak Mahsulleri Ofisi’nin bu yılki hububat alım fiyatları merak konusuyken, iklim değişikliği nedeniyle bazı bölgelerde hasat erken başladı. Hububat Tedarikçileri Derneği’nce Prof. Dr. Zeki Bayramoğlu, Dr. Kemalettin Ağızan ve İsmail Kemaloğlu’nun katkılarıyla “Türkiye Tahıl Arz Güvenliğini Tehdit Eden Hususlar ve Çözüm Önerileri” raporu hazırlandı. Raporda, arazilerin bölünerek küçülmesi, su kısıtı, kırsaldan göç, girdi maliyetleri Türkiye’nin tarımsal dezavantajları olarak sıralanırken, tarımsal istihdamın son 20 yılda 7 milyon kişiden 4.5 milyon kişiye gerilediği aktarıldı.

Maliyet azalır, verim artar

Raporda, parçalı, dağınık ve ölçekten uzak araziler için “yönetimin toplulaştırılması” modelinin uygulanması önerilirken, “Anadolu’nun bazı bölgelerinde geçmiş yıllarda uygulanan, yöntem ile ilkeleri belirlenmiş, denetim ve kontrolü yapılabilen, çiftçinin rahatlıkla sisteme dahil olacağı yeni bir sözleşmeli üretim yaklaşımı hayata geçirilmeli. Bu sistemde çiftçinin bir şirkete ortak olması veya arazisini vermesi gerekmiyor. Halen çiftçilik yapanlarla hasıla paylaşım esaslı sözleşme, arazisi boş olanlarla uzun dönemli kiralama sözleşmesi, kiralama/ortaklık yöntemi ile çalışanlarla girdi ve çıktılarda birlikte üretim yaklaşımı ile verim ve kaliteyi artırmak amaçlanmalı” denildi. Tarım ve Orman Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar Genel Müdürlüğü hesaplamalarına göre bu modelin etkin olarak uygulanmasıyla maliyetlerde minimum yüzde 20 azalma, verimlilikte ise yüzde 25-30 artış yaşanabileceğine işaret edildi.

Raporda, et ve süt ile tahıl ve yem ürünleri dahil bütün tarım piyasalarında arz ve talep dengesini bütüncül bir yaklaşımla sevk ve idare edecek ve tarımsal düzenleme kurumlarını çatısında bulunduracak şemsiye bir düzenleme kurumu olarak “Tarım Ürünleri Piyasa Düzenleme Kurumu”nun kurulması gerektiğine de dikkat çekildi. Gelir koruma sigortasının da artan iklim ve piyasa risklerinin telafisi açısından etkin kullanılması gerektiği belirtildi.

Makarnalık buğdaya ayrımcılık

Sulu tarım yapılan ve alternatif ürün yetiştirme imkânı olan Güneydoğu Anadolu, Akdeniz, İç Anadolu gibi bölgelerde makarnalık buğday için pozitif ayrımcılık yapılarak ekim alanlarının yaygınlaştırılması da önerilen raporda, “Makarnalık buğdayın uluslararası piyasada üreticisi sınırlı olduğu gibi dünyanın en kaliteli üretimini yapabilen ülkesiyiz. Görev zararları yapmadan ihracat imkânı yanında makarna sanayinin yerli buğday ile mamul ihracat potansiyelini artırabiliriz” denildi.

Sillyon’da tarihe saygı projesi

19 Mayıs 2024 at 07:02

16 Mayıs Perşembe günü Kültür ve Turizm Bakanlığı’yla ortak bir protokol imzalayan OPET Yönetim Kurulu Kurucu Üyesi Nurten ÖZtürk, “Kültürel mirasa olan katkımızı bir adım daha ileriye taşıyoruz” diye konuştu. Antalya’nın Serik ilçesinde bulunan Sillyon Antik Kenti, Troya Savaşı’ndan sonra bu bölgeye gelen Mopsos ve Calchas adlı kahramanlar tarafından kuruldu. Çanakkale’de pek çok yenileme çalışmasına imza atan OPET’in, Troya’nın izini takip ederek bu projeye karar verdiği belirtildi. -BURAK DEMİRBAŞ Antalya

Yenilenebilir enerji sertifikası aldı

19 Mayıs 2024 at 09:38

Konuyla ilgili açıklamada, “TAB Gıda, dijital yeşil enerji ticaret platformu olan grup şirketi ATP’nin GreenX platformu aracılığıyla restoranlarının elektrik tüketimini yeşil enerjiye dönüştürüyor” denildi. - EKONOMİ SERVİSİ

❌
❌