Normal görünüm

Yeni makaleler mevcut. Sayfayı yenilemek için tıklayın.
Bugün — 20 Mayıs 2024Milliyet

Dolar ve borsa için yıl sonu beklentisi: ‘Daha da aşağılara gitmesi söz konusu olabilir’

20 Mayıs 2024 at 07:58

Milliyet.com.tr/ Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi cuma günü 10652 puan seviyesine kadar yükselerek tüm zamanların rekorunu kırdı. 10500 puan seviyesinin de üzerine çıkan endekste sert hareketler oldukça dikkat çekti. Özellikle son dönemde borsada bir kar satışı, düzeltme olabileceğine yönelik beklentiler artmıştı. Peki yeni rekorun nedeni ne?

Öte yandan ons altın fiyatı cuma günü 2422 dolara yükselirken, gram altın 1 ayın ardından ilk kez 2500 lira seviyesinin üzerine çıktı. Gram altının spot fiyatı 19 Nisan tarihinde 2552 lira ile rekor kırmıştı.

Dolar/TL’de ise son dönemlerde yatay negatif seyir hakim. Dolar/TL’de 32.20’nin altında fiyatlamalar dikkat çekiyor. Peki dolarda düşüş devam eder mi? Gram altın için yeni tahminler ne?

‘DOLAR BAZLI HALA ÇOK UCUZ’

Konuyla ilgili merak edilenleri milliyet.com.tr’ye değerlendiren Ekonomist Hikmet Baydar şu ifadeleri kullandı: “Borsanın rekor kırmasını hazırlayan etkenler Merkez Bankası’nın rezervlerinde hızlı düzelme, yabancı girişinin devam etmesi, borsaya yatırımcı girişleri ve haziran ayında gri listeden çıkma beklentisiyle birlikte yabancı girişinin artarak devam edeceği beklentisidir.

Yurt dışında ABD verileri faiz indirimi umutlarını artırınca gelişmekte olan piyasalara para girişi beklentisi artmıştır. Borsaya dolar bazlı bakan yabancı yatırımcı henüz dolar bazlı zirveden çok uzakta olduğumuzu görmektedir. TL'nin aşırı değersiz olması nedeniyle yabancı gözüyle borsa hala çok ucuz olup dolar bazında tarihi zirveyi denemesi için endeksin 16.000 puan seviyelerine kadar yükselmesi gerekir. Merkezi Kayıt Kuruluşu (MKK) verilerine göre borsaya 194.000 kişiye yakın yatırımcı girişi olması da yukarıda belirttiğimiz düşünceyi doğruluyor. Ancak teknik bir indikatör olan RSI'nın endekste riskli seviyeler sinyali vermesi kısa vadede kar realizasyonu riskini artırmaktadır. Şimdilik teknik olarak da yukarı sinyalleri gelmeye devam etmektedir.

Milyonlarca emekliye refah artırıcı yeni destekler!

BORSADA YIL SONU HEDEFİ

Borsada yıl sonu tahmini yapabilmek için yılın ikinci yarısına ilişkin sermaye akımlarını bilmek gerekiyor. Mevcut koşullarda hedeflenen enflasyon gerçekleşir ve yabancı ilgisi devam ederse endeksin dolar bazında zirveleri test etmesini beklemek pek de yanlış olmaz. Bu arada dolar/TL gevşerse yukarıda belirttiğimiz 16.000 hedefi 1-2 bin puan aşağıya düşer.

‘EYLÜL GİBİ BU SEVİYELERİ TEST ETMESİ MÜMKÜN’

Borsada 14.000 puan seviyeleri görülebilir. Ancak ara kar satışları gelebilir. Bu hedef için mevcut pozitif ortamın devam etmesi gerekiyor. Gri listeden çıkılırsa, hızla düşen enflasyon ile birlikte kredi derecelendirme kuruluşlarından not artırımları gelirse eylül ayı gibi bu seviyeleri test etmesi mümkün.

ALTINDAKİ YÜKSELİŞİN NEDENİ NE?

Ons altın ile ilgili daha önce milliyet.com.tr’ye yaptığım yorumlarda yukarı eğilimine devam edeceği beklentimi ifade etmiştim. Bunun için ise temel varsayımımız faiz indirimleri beklentisinin zarar görmemesidir. ABD verileri faiz indirimi umutlarını artırınca akabinde ons altın hızlı bir tepkiyle, 2300’lerden 2400’lerin üzerine kadar yükseldi. Temel gerekçe faiz indirim umutlarının artmasıydı. Bu arada jeopolitik riskler hala altını güvenli liman olarak tutmaya devam etmektedir.

Savaşan Şahinler özgürleşiyor

Gerek ons altın gerek gram altında kısa vade kar satışı gelebilir. Ancak yukarı trend devam ettiğinden daha sonra tekrar yükselişe yöneleceğini düşünüyoruz. İçeride dolar/TL’de düşüş riski gram altın getirisini riske atsa da 2552 TL seviyesini tekrar test etme ihtimali fazladır.

GRAM ALTIN İÇİN 2750-3000 ARALIĞI MÜMKÜN MÜ?

Bunun için gram altının 2550 TL seviyelerini aştığını ve güçlü kaldığını görmemiz lazım. Şimdilik zor bir hedef gibi görünüyor. Kaldı ki uluslararası ticaret kısıtlamaları kalkar veya jeopolitik riskler azalırsa altında düşüş riski de var.

DOLAR/TL’DE YIL SONU TAHMİNİ

Dolar/TL’de yabacı kuruluşların TL lehine pozisyon alınması önerilerini görmekteyiz. Kaldı ki yıl sonu dolar/TL tahmini olarak da 34-38 bandında beklentiler açıklandığını görüyoruz. Daha önceki yorumlarımızda da belirttiğimiz gibi tahvile ve TL depoya gelen yabancı yatırımcının bozduğu dövizi Merkez Bankası rezervlerini düzeltmek için kullanmaktadır. Eğer TCMB rezervlerini güçlendirmek için dolar alımı yapmasaydı dolar/TL’de 29 lira seviyelerini görebilirdik. Önümüzdeki dönemde rezervlerin düzelmesine bağlı olarak TCMB hedefine ulaştıktan sonra dövizde oluşacak arz fazlası kurları aşağı itebilir. Yıl sonu 34 TL civarı olan hedefi faizlerle karşılaştırdığımızda kurun daha da aşağılara gitmesi durumu söz konusu olabilir.”

Milyonlarca emekliye refah artırıcı yeni destekler!

20 Mayıs 2024 at 07:43

Milliyet.com.tr/ Çalışma Bakanı Vedat Işıkhan geçen hafta emeklilere yönelik yeni sosyal destekleri açıkladı. Buna göre emeklilere yaz aylarında 1 ay boyunca ücretsiz KYK yurtlarında konaklama, kamuya ait misafirhane, öğretmenevi, sosyal tesis ve konuk evlerinden yüzde 15 indirimli faydalanma, PTTcell’den emeklilere özel paket, PTT Kargo’da indirim, TCDD’ye bağlı trenlerde yüzde 10 indirimin yanı sıra pek çok destek verilecek.

Akıncı İHA İran lideri Reisi'nin yerini buldu! 'Helikopter enkazında yaşam belirtisi yok'

‘TÜM EMEKLİLERİ KAPSAYACAK’

Peki yeni desteklerin detayları neler? Yeni çalışma için yasal süreç nasıl olacak? Düzenleme ne zaman hayata geçecek? Konuyla ilgili tüm merak edilenleri Sosyal Güvenlik Müşaviri Emin Yılmaz, milliyet.com.tr’ye açıkladı. Yılmaz konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Hatırlayacak olursak yılbaşında 2024 yılının emekliler yılı olacağı ile alakalı bazı sinyaller verilmişti. Emeklilere verilecek desteğin sadece emeklilerimiz içerisinde dar gelirli olanlara değil tüm emeklilerimizi kapsayacak şekilde organize edildiğini gözlemlemekteyiz.

Sosyal güvenliği sadece emekli maaşı olarak ve buna gelecek olan zamlar şeklinde görmememiz lazım. Çünkü sosyal güvenliğin içerisinde birçok paydaş var ve bu kalemler emekli maaşından tutun sağlık, ekonomik ve farklı ödenekler üzerinden bizleri sosyal güvenlik şemsiyesi altında toplamaktadır.

‘EMEKLİLERİN GELİR SEVİYESİ YÜKSELTİLMEK İSTENİYOR’

Hükümet enflasyonu düşürecek plan ve programlar dahilinde bazı süreçlere devam etmektedir. Enflasyonun kısa vadede acı reçeteler şeklinde düşürülmesi imkansızdır. Bu uzun bir süreçte uygulanması gereken bir tedavi olarak görülmelidir. Eğer burada konu başlığımız emekliler ise onların maaşlarına yeteri kadar zam yapılamıyorsa hayatlarını kolaylaştırıp gelir seviyelerini yükseltecek planlamalar yapılmalıdır. Yani emeklilerin maaşlarına ek, harcama kalemlerine indirim şeklinde destekler verilirse gelir seviyesi yükseltilmiş olur. İşte yasa koyucunun şu an tam olarak bunu yaptığını söyleyebiliriz.

Savaşan Şahinler özgürleşiyor

‘YENİDEN YAPILANMA SÜRECİNE GİRİLDİ’

Geçtiğimiz hafta Çalışma Bakanı Vedat Işıkhan emeklilerimizin avantajına yönelik bir dizi açıklama yaptı. SGK ile emeklilerimiz arasında yeniden bir yapılanma sürecine girmiş bulunmaktayız.

Emekli Danışma Hattı: SGK’nın ALO 170 üzerinden danışma hattı mevcut. Uzmanlar vasıtası ile buradaki süreç geliştirilerek emeklilerimize hizmet verileceğini söyleyebiliriz.

Emekli Hizmet Masası: 81 ilde SGK bünyesinde hizmet veren ilçelerde emekli hizmet masaları kurulacak. Burada bizzat emeklimiz gidip uzamana danışarak yol haritası veya sorularına çözüm bulacak.

Web sitesi: emekli.gov.tr web sitesi üzerinden emeklilerimize tanınan haklar ve avantajlara elektronik ortamda erişilebilecek.

Özel indirimler: İletişimde PTTcell , lojistik alanında PTT Kargo vasıtası ile emeklilere özel iskontolar yapılacak, yerli ve milli olan TROY kartla yapılan alışverişlerde çeşitli avantajlar sağlanacak.

Emekli kart ile çeşitli indirimler ve yaşam kalitesini yükseltmeye katkıda bulanacak avantajlara erişilecek. Eczane, market, giyim mağazalarında yapılan alışverişlerde daha az ödeme miktarı sağlanacak.

Yurtlarda 1 ay ücretsiz konaklama: Kredi Yurtlar Kurumu’na bağlı 81 ilde 162 ilçede ve 2 de KKTC’de olmak üzere 552 adet yurt mevcut. Yaz aylarında 500 bin yataklı bu yurtlarda bir ay buyunca ücretsiz kalma imkanı getirilecek. Hatta kurumun sayfasına baktığımda lokanta, kantin, kuaför kırtasiye, terzi, fitness salonu şeklinde farklı ek hizmetlerin de sağlandığını tespit ettim.

Gençlik ve Spor Bakanlığı tesisleri kullanıma sunulacak: Gençlik ve Spor Bakanlığı’na bağlı 41 gençlik merkezi ve 154 tesis emeklilerimizin kullanımına sunulacak. Buradaki tesislerde atletizm pisti, yüzme havuzu, olimpik tesisler, futbol sahaları, buz pateni, gençlik merkezleri şeklinde çeşitli antrenörler, profesyoneller ve şampiyon sporcular eşliğinde sosyal ve kültürel faaliyetlere ulaşmanın mümkün olabileceğini düşünmekteyim.

Kamu tesislerinde indirim: Kamu tesisleri dediğimiz öğretmenevi, polisevi, misafirhane, konuk evi şeklindeki birçok tesiste emeklilere %15 oranında aynı kamu memurlarımıza tanınan indirim oranı kadar bir indirim söz konusu olacak.

YASAL SÜREÇ GEREKLİ Mİ?

Çalışma Bakanımız sayın Vedat Işıkhan, 6 maddelik destekten bahsetti. Ayrıca Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nda halen devam eden 44 adet sosyal desteğin mevcut olduğunu biliyoruz.

Kanun ile desteklenmesi gereken maddeler için Meclis süreci gereklidir. Ancak yönetmelik üzerinde olan destekler kamu yönetiminin elinde olduğu için herhangi bir bürokrasiye ihtiyaç olmadan halledilebileceğini düşünüyorum. Hatta KHK ile sayın Cumhurbaşkanının yetkisi dahilinde olanlar 2024 yıl sonuna kadar hızlı bir şekilde çözümlenecektir.

DÜZENLEMELER NE ZAMAN HAYATA GEÇECEK?

Ben emeklilere sağlanacak olan avantajların kademeli olarak ilgili Bakanlıklar vasıtasıyla duyurulacağını düşünüyorum. Örnek vermek gerekirse KYK yurtlarının ücretsiz kullanımıyla alakalı yapılacak olan düzenlemede şu detaya dikkat çekmek isterim: Üniversiteler haziran ayı ortasında kapanacak. Eylül ayında da açılacak. Dolayısıyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan emeklilere ücretsiz konaklama desteğinin yaz aylarında 1 aylığına yapılacağını söylemişti. Bu düzenlemenin Temmuz, Ağustos aylarında yapılabileceği kanaatindeyim.

Öte yandan PTTcell ve PTT Kargo için yapılacak indirim ve kampanyalardan emeklilerimiz hemen faydalanabilir.

Ayrıca halihazırda geçerli olan bazı düzenlemeler de var. Örneğin Ulaştırma Bakanlığı, 1 Nisan tarihinde TCDD’ye bağlı trenlerde emeklilerimize %10 seyahat indirimini açıklamıştı. Bu uygulama halihazırda devam etmektedir.

TROY kart ile yapılan fatura ödemelerinde, eczane ve market harcamalarında, giyim harcamalarında indirimler kısa süre içerisinde tanımlanabilir.

BAŞKA YENİ DESTEKLER DE AÇIKLANACAK MI?

Evet, ben emeklilere halihazırda başka yeni destekler de verileceğini düşünüyorum. Yasa koyucu Bakanlıkların kendi görevleri doğrultusunda emeklilerin gelir seviyesini, hayat standartlarını artırıcı, sosyal ve ekonomik birçok proje gerçekleştirebilir.

Aslında emekliler kendi işlerinde uzmanlaşmış belli bir kariyer ve tecrübeye ulaşmış kişilerdir. Yani kısaca potansiyel eğitmen statüsündedirler. Çeşitli projelere imza atarak özellikle gençlere bu tecrübelerini aktarıp hem hayattan kopmamış hem de bedenen ve zihnen kendilerine fayda sağlayacakları kanaatindeyim. Bunu yaparken meslek liseleri, meslek yüksekokulları, halk eğitim merkezleri gibi birçok kurum kullanılabilir. Çeşitli kooperatifler kurulup buralarda üretimler yapılabilir. Bu sayede hem emeklinin aile bütçesine hem de ülke ekonomisine katkıda bulunabilirler.

Yerel yönetimler olan belediyelerle iş birliği yapılabilir. Hatta mahalle muhtarları görevlendirilerek yeni projelere imza atılabilir. Her mahallede lokaller açılıp emeklilerimizin sosyalleşmesi sağlanabilir.

Yapılması planlanan emekli.gov.tr üzerinden uzaktan eğitimler, ayrıca emeklilerimizin isteklerini belirlemek amaçlı anketler hazırlanıp direkt ihtiyaçları tespit edilebilir.

e-Devlet vasıtası ile emekli olduklarının dijital yolla ispatı yapılıp alışveriş ve hizmet merkezlerine kolayca tanınması sağlanabilir.

Akıllı telefonlarla emeklilere tanınacak olan yeni imkanların aplikasyonlar vasıtasıyla yazılımlar oluşturulup bürokrasinin azaltılması sağlanabilir.

‘ESNAF EMEKLİSİNE VERGİ AVANTAJI SAĞLANABİLİR’

Esnaf olup emekli iseniz bundan yaklaşık 20 sene öncesinde uygulanan ‘hayat standardı’ denen vergi yöntemi vardı. Yani sizin işletmeniz kar da etse zarar da etse yasa koyucu belli bir miktarda vergi alıyordu. Ama siz emekli iseniz o işletmeden alınacak vergi matrahından emekli maaşınızı düşme hakkına sahiptiniz. Bu yolla da daha az vergi ödenmekteydi. O yüzden emekli olup esnaf olanlar değerliydi. Buna benzer bir yöntemle emeklilere vergi avantajı sağlanabilir.

Asıl olan emeklinin yeme içme, barınma gibi temel ihtiyaçlarının karşılanmasıdır. Devamında ise onlara yeni fırsatların verilmesi, emekliyi hayata bağlayacak ve yaşam standartlarını yükseltilecek destekler verilmesidir. Yapılan açıklamalar doğrultusunda emekliye daha fazla destek verileceğini düşünmekteyim.”

Perakendede beraber büyüme modeli...

20 Mayıs 2024 at 07:02

İsmail Şahin / İZMİR - 60 ilde 1100 mağazası, küçük esnaf ve girişimcilerden bayileri dahil olmak üzere 15.000 kişiye ulaşan kadrosu bulunan CarrefourSA online ve fiziksel mağazalarında yılda 207 milyon müşteri ağırlıyor.

CarrefourSA CEO’su Kutay Kartallıoğlu, İzmir’de bir grup gazeteciye 2024 yılı hereflerini ve geliştirdikleri çok kanallı iş modelini anlattı.

Perakende sektöründe müşterilerin değişen alışkanlıkları ve yeni ihtiyaçlarını karşılamanın yanı sıra yeni hizmet ağları, farklı iş kolları ve büyüme stratejilerinin de dönüşüm içine girdiğini altını çizen Kartallıoğlu, “30 yıldır CarrefourSA’nın değil sektörün geleceğine de yatırım yapıyoruz. 1100 mağazamızda gıda ve gıda dışı 50 bin ürünümüzle 60 ilde hizmet veriyoruz. CarrefourSA olarak sadece doğru ürünü, doğru fiyatla müşteriye ulaştıran bir şirket olmanın yanı sıra yeme içme sektörü, bayilik, ihracat başta olmak üzere yatırımlarımızı çeşitlendiriyoruz. CarrefourSA’da tüm paydaşları besleyebildiğimiz, birlikte büyüyebildiğimiz bir sistem kurgusu var. 2020 yılında hayata geçirdiğimiz ve bugün 60’ı kadın olan 425 küçük esnaf ve girişimciye ulaştığımız bayilik sistemi bunun en somut örneği. Hedefimizde olan 1.000 bayi ağına emin adımlar ile ilerliyoruz” dedi.

Çok kanallı büyüme

Yatırımlarının en önemli ayağını Lezzet Arası çatısı altında buluşturdukları yeme içme sektörü oluşturduğunu ifade eden Kartallıoğlu şöyle devam etti:

“Mağazalarımızda market fiyatına restoran deneyimi yaşatmak için başladığımız yolculukta bugün 6 ilde 14 Lezzet Arası restorana ulaştık. 14 restoranımızı ayda 500 bin kişi ziyaret ediyor. 2023 yılında adım attığımız bulut mutfak konseptinde de Mecidiyeköy ve MKM Etiler olmak üzere 2 lokasyonda 10 markamızla yemek siparişi hizmeti vermeye devam ediyoruz. 2024 yılında yeme içme yatırımlarımıza Lezzet Arası Catering’i de ekledik. Burada özel davetlerden etkinliklere yine Lezzet Arası şefleri tarafından hazırlanan özel menülerle hizmet veriyoruz. Antalya’da otel, restoran ve kafelere sunduğumuz dağıtım merkezi yatırımımızla ilk adımı attık. Ardından Bodrum Konacık’da Horeca mağazamızı hayata geçirdik. 2024 yılının ilk 4 ayında Horeca ciromuz şirket ciromuzun yüzde 3.5’ine ulaştı.”

Öz markalı ihracat...

Carrefour Grup ülkeleri arasında öz markalı üretim izni bulunan 9 ülkeden biri olduklarını vurgulayan Kartallıoğlu, “Özellikle süt, su, yumurta, sıvıyağ, pirinç ve çikolata gibi gıda ürünleri başta olmak üzere tuvalet kâğıdı, kağıt havlu, peçete gibi kağıt grubu da en çok tercih edilen ürünler arasında yer alıyor. Şu anda 600’den fazla öz markalı ürünümüz var. Bu sayı yıl sonunda 750’ye ulaşacak. Ciromuzun yüzde 17’sini oluşturan öz markalı ürün kategorimizde ihracat gücümüz de oldukça yüksek. 13 ülkeye ihraç ettiğimiz öz markalı ürünlerimizle hedefimiz daha da büyümek” dedi.

Hatay’a hayat verecek proje

20 Mayıs 2024 at 07:02

Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı tarafından bölgede yaşayan vatandaşların kalkınması amacıyla Hatay’ın Altınözü ilçesinde Üretim İyileştirir Geçim Kaynağı Tesisi’nin açılışı gerçekleştirildi. Avrupa Birliği tarafından fonlanan Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Dünya Bankası iş birliğinde yürütülen Sosyal Girişimcilik, Güçlendirme ve Uyum (SEECO) Projesi kapsamında, Hatay Altınözü Zeytin Emeği Kadın Kooperatifi (HAZEK) içerisinde endüstriyel mutfak ve güzellik salonunun bulunduğu tesis hizmete girdi.

Hatay Valisi Mustafa Masatlı, depremde herkes gibi üreten kadınların da büyük sıkıntı yaşadığına dikkat çekerek, “Onları tekrar hayata kazandırmak, ayağa kaldırmak için çalışmalara başladık. Afette zarar gören bizim tespitimiz içerisinde 35 tane kadın kooperatifimizle temas kurduk. Kadın kooperatiflerimize beş tane biz ekleyerek, toplamda 40 kadın kooperatifimizle yola çıktık. Ticaretin normale dönmesi için Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla, KOSGEB ve Kredi kooperatifleri dahil yurt içinde ve yurt dışında çok sayıda bağış ve krediler verildi. Emeğiyle, bileğiyle çalışan insanlarımıza 6 bin 180 prefabrik iş yeri yaptık. 30 adet prefabrik iş yeri de kadınlara pozitif ayrımcılık yaparak, kadın kooperatiflerimize vermiş olduk. Buradaki temel amacımız; kadınların tekrar hayata dönmesiydi. Kadınlar hayata dönmeden şehrimiz hayata dönmeyecek. Kadınlar üretime katılmadan biz toplumsal ölçekte, orta kesimde üretimi tesis edemeyiz” dedi.

Sürekliliği sağlamak

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürü Ahmet Şimşek ise, “Kadınların ve gençlerin girişimcilik ruhlarını desteklemek, iş kurmalarına teşvik etmek ve mevcut girişimleri güçlendirmek için çalışıyoruz. 11 ildeki beş kalkınma ajansı bölgesinde bu hedefleri başarmak için kararlıyız. Hatay tarihi, kültürel zenginliği ve misafirperver insanları ülkemizin gözbebeğidir. Karşılaştığımız deprem felaketi ülkemizdeki tüm insanlarda derin bir üzüntü bırakırken, yardımlaşmanın ve birbirimize destek olmanın önemini ülke olarak yeniden hatırladık. HAZEK kooperatifi bu zorlu koşullar içerisinde iyileşmenin yolunu dayanışma içinde çalışmaktan geçtiğini bizlere gösterdi. Projemizde kooperatifimiz için Hatay’da en büyük endüstriyel mutfağımızı kurduk. Üretim sürekliliğinin sağlanması, ürünlerin daha geniş bir kitleye ulaşması için destekler verdik. Bu tesiste yöresel ürünlerimizi değerlendirmek işleme ve paketleme süreçlerini modernize etmek ve nihayetinde Hatay’ın eşsiz lezzetlerini geniş kitlelere ulaştırmak için çalışıyoruz” dedi.

Proje sayesinde kadın ve gençlerin kendi kendine yetebilirliğini desteklemek, sosyal girişimciliği güçlendirmek olduğunu söyleyen EUD Bölüm Başkanı Laurent Guirkinger de, “Bugün Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı’nın hızlandırılmış destek programını başlatıyoruz. Bu her iki girişim de Avrupa Birliği tarafından finanse edilen Türkiye’de mülteci ve ev sahibi topluluklarda sosyal girişimcilik, güçlendirme ve uyum projesi kısa adıyla SEECO projesi kapsamında desteklenen girişimlerdir. İnancımız bu proje kadın ve gençlerin kendi kendine yetebilirliğini desteklemek, sosyal girişimciliği güçlendirmek suretiyle mülteciler dahil farklı gruplara ve kadınlara pek çok fırsat sunacaktır. Sosyal girişimcilik, sosyal ekonomik ve çevresel güçlükler ile mücadelemizde çok önemli bir role sahiptir. Bütün tarafların bu gayretleriyle bölgede etkilenen kişilerin yaşam ve işlevini eski haline getirme adına daha da anlam ve önem kazanan faaliyetler hız kazandı” şeklinde konuştu.

Kadın kamyon şoförlerine destek

Dökme kimyasal taşımacılık ve lojistik çözümleri sunan TET Global Lojistik, Ford Trucks’ın yeni projesi olan “Ford Trucks Kadın Kamyon Şoför Akademisi”nde proje ortağı olarak yer alıyor. Bu proje, kadınların yeni bir meslek edinmelerine ve kariyer yapmalarına olanak tanımayı hedefliyor.

Akademide eğitim, HED Akademi tarafından verilecek. Adayların yol, yemek ve ehliyet masrafları HED Akademi tarafından karşılanacak. Eğitimini başarıyla tamamlayan adaylar, Tet Global Lojistik bünyesinde “kamyon sürücüsü” unvanıyla işe başlayacaklar. 22 yaş ve üzeri tüm kadınlar akademiye başvurabilecek.

TET Global Lojistik İcra Kurulu Üyesi Cemil Can Yalçın, “Bu proje, kadınların lojistik sektöründe daha fazla yer almasını ve kariyer yapmasını destekleyerek sektörümüzde çeşitliliği artırmayı amaçlıyor. Kadınların iş hayatına katılımını teşvik etmek ve toplumsal cinsiyet eşitliğine katkıda bulunmak için çaba gösteriyoruz” dedi.

Bakan Bolat: Fahiş fiyata sıkı takip var

20 Mayıs 2024 at 07:00

MEHTAP GÖKDEMİR / Ankara - Bir soru önergesini yanıtlayan Bolat, kamunun beslenme, sağlıklı yaşama ve korunma gibi temel ihtiyaçlarını karşılamak için zorunlu olan mal ve hizmetlerin fiyatlarında fahiş artışlara giderek veya vatandaşların bunlara ulaşmasına engel olmak suretiyle mağduriyet yaratan her türlü girişimin yakın takip altında olduğunu açıkladı.

İlginizi Çekebilir

81 ilde Ticaret İl Müdürlükleri tarafından üretici, tedarikçi ve perakende işletmelerin günlük olarak denetlendiğini belirten Bolat, pandemiden 26 Nisan 2024’e kadar yaklaşık 80 bin işletme ve 500 bin ürünün denetlendiğini söyledi. 1 Ocak - 31 Mart 2024 arası her türlü perakende ürün satışı yapılan iş yerleri ile özellikle restoran, lokanta ve kafeler dahil olmak üzere 47 bin 563 işyerinin denetlendiğini belirten Bolat mevzuata aykırı uygulama tespit edilen 10 bin 267 işyerine toplamda 27 milyon 433 bin 615 TL idari para cezası uygulandığını açıkladı.

Dün — 19 Mayıs 2024Milliyet

Son Dakika! Karadeniz'den müjdeli haber! Bakan Bayraktar sondaj için tarih verdi

19 Mayıs 2024 at 15:15

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’ın açıklamaları şu şekilde: “Türkiye’nin mutlaka cari açık ile mücadelede kendi kaynaklarını azami ölçüde ekonomisine kazandırması lazım. Daha önce gidilmemiş bölgelere gidelim, buralarda bir şey varsa bunu hızlı bir şekilde üretime geçirelim. Türkiye’nin petroldeki kaderini etkileyebilecek bir bölgedeyiz. Güvenlik anlamında sağladığımız gelişmelerle bu bölge kısa dönem içerisinde sadece terörle anılıyordu. Bu dağlar, gezilebilir yerler değildi. Güvenlik güçleri bu bölgeyi terörle temizlediler.

SONDAJ ÇALIŞMALARI DEVAM EDİYOR! SON DURUM NE?

Şehit Esma Çevik, Aybüke Yalçın, Teğmen Akdeniz sahalarında 3 bölgede Gabar’da, bir dördüncüsünü kısa zaman önce devreye aldık. 1 kuyuda, 570 varil üretim yapıyoruz. 4 bölgede üretim yapmaya devam ediyoruz.

37 kuyu ve 42 bin 500 varil bugünkü günlük üretimimiz.

Eylül 2021’de keşif yapıldı. O günden bugüne 42 bin 500 günlük üretime geldik.

50 BİN VARİLİ HAZİRANDA GÖRÜR MÜYÜZ?

Nihai hedefimiz 4 bölgede 100 bin varil en üst düzey üretime geçebileceğimiz noktasında. Bu yıl sonunu koyduk. Ara hedef 50 bin varil. Ramazan Bayramı’nın ikinci günü buradaydım. O gün 40 bin varildi bugün 42 bin 500. Haziran ayında 50 bin varili görmüş olacağız.

4 sahadan bahsediyoruz. Bizim için hedef toplam 14’tür. Diğer 10 sahada sondaj çalışmalarımızı kimisinde başladı kimisinde başlamak üzere. 10 sahanın tamamında benzer şekilde üretim yapmak isteriz. Sismik faaliyetleri bitirmeden bir şey söylemek erken. Hedef 14 bölge, bunun şu nada 4’ünde üretim başlamış durumda.

Yurdun dört bir yanında 19 Mayıs coşkusu!

‘2750 CİVARINDA ARKADAŞIMIZ ÇALIŞIYOR’

Hem daha önceki görevlerimde hem Haziran 2023 sonrasında Bakanlık görevi tevdi edildikten sonra ilk geldiğim yerlerden bir tanesi burası. Burada muazzam bir operasyon yürüyor. 2750 civarında arkadaşımız çalışıyor.

BORU HATTI ÇALIŞMASI HAKKINDA

Bizim petrol boru hattıyla ulaştırmamız lazım. Orada hedef yıl sonunda projeyi tamamlamak. 100 bin varili geçtiğimizde İdil’deki BOTAŞ’ın pompa istasyonuna ulaştırıp oradan Irak-Türkiye boru hattına, 650 km boru hattı ile de Ceyhan ve dörtyola ulaştırmış olacağız.

YENİ PETROL ÇALIŞMALARI HAKKINDA

Türkiye’nin 2016’da 35 bin varilden bugün 105 bin varile geldiği bir tablo var. Türkiye’nin günlük petrol ihtiyacı 1 milyon varil. 105 bin varil çok değerli. Türkiye’nin ihtiyacının yüzde 3.5-4’ünü karşılarken bugün yüzde 11’ini karşılar hale geldik.

Körkandil, Van, Hakkari, Sınırda gideceğimiz yeni lokasyonlarla yerli petrol üretimini hızlı bir şekilde artırmayı hedefliyoruz.

Meclis'te fahiş fiyat mesaisi! Kapatma cezası gündemde

DOĞAL GAZ, PETROL AÇISINDAN KARADENİZ VE AKDENİZ’DEN SONUÇ ALABİLİR MİYİZ?

Karadeniz’de önemli bir keşfimiz var. Ağustos 2020’de Sakarya Gaz Sahası’ndaki gaz keşfimiz. Şu anda üretimimiz devam ediyor. Orası da Gabar gibi üretimi artarak devam ediyor. Doğal gaz ihtiyacımız çok fazla. 50 milyar metreküpün üzerinde tüketimimiz var.

Sakarya Gaz Sahası ilk örneği. Yeni keşiflere ihtiyacımız var. Nasıl Gabar yetmezse, başka Gabar’lara ihtiyacımız varsa, Sakarya Gaz Sahası’nı büyütmemiz gerekiyor. Orada 23 Mayıs’ta inşallah yeni bir kuyunun sondajına başlıyoruz. Haziran ayı içerisinde sondajdan netice alacağız. Sakarya Gaz Sahası’nda, şu anda üretim yaptığımız sahanın kuzey batısında. Romanya-TürkiyeMünhasır ekonomik bölgesınırına yakın. Oradan da ümitliyiz.

KARADENİZ’DE YENİ SONDAJ ÇALIŞMASI: ÜMİT EDİYORUM ORADAN BİR MÜJDEYİ PAYLAŞMIŞ OLURUZ

Bu sefer petrol emareli olduğunu düşündüğümüz sondajı önümüzdeki aylarda yapmayı düşünüyoruz. Doğu Karadeniz’de petrol emareli sahalarımız var. Ama bu kazacağımız netleştirdiğimiz kuyu lokasyonu Batı Karadeniz’de. Sakarya Gaz Sahası güneyinde petrol emareli olduğunu düşündüğümüz bir sondaj yapacağız. Ümit ediyorum oradan bir müjdeyi paylaşmış oluruz.Şu anda denizlerde birinci önceliğimiz Karadeniz sahasındaki üretimi artırmak. Belki orta Karadeniz ve Doğu Karadeniz’de de yeni aramaları yapmak."

Bakan Göktaş açıkladı! 878 milyon TL SED ödemesi yapıldı

19 Mayıs 2024 at 15:02

Bakan Göktaş, çocuklara yönelik hizmetlere özel önem verdiklerini ve çocukların farklı ihtiyaçlarını gözeterek hizmetleri çeşitlendirdiklerini belirtti.
Bu doğrultuda SED ile çocukları, ailelerinin yanında ve sosyal çevresi içerisinde desteklediklerini ifade eden Bakan Göktaş, çocukların milli değerlere sahip, kendine güvenen, eğitimli ve sağlıklı birer fert olarak yetişmeleri için tüm gayretleriyle çalıştıklarını vurguladı.

Aile odaklı sosyal hizmet modelleri ile çocukların öncelikli olarak aile şefkati ve sıcaklığı ile yetişebilmeleri için gayret gösterdiklerini ifade eden Bakan Göktaş, “Çocukların aile ortamında büyümelerinin, toplumsal değerlerin korunmasında vazgeçilmez bir rolü olduğuna inanıyoruz. Bu kapsamda çocukların sosyal açıdan desteklenmesi ve eğitim giderlerinin karşılanması için Mayıs ayına ilişkin 878 milyon TL SED ödemesi yaptık” dedi.

Öğretmenliği bırakıp devlet desteği ile iş kurdu: 'Getirisi çok yüksek'

19 Mayıs 2024 at 13:02

İmamoğlu ilçesinde 5 yıl önce hobi olarak başladığı 10 tavşan ile binlerce tavşan üretimini gerçekleştiren asıl mesleği de öğretmenlik olan Kasım Mesutoğlu (40), özel okulda Fen Bilimleri öğretmeni iken öğretmenliği bırakarak devlet desteği ile tavşanlara yatırım yaptı.

Mesutoğlu, 5 yıl önce 3 bin 500 TL sermaye ile 10 tavşan ile yatırım yaptı. Hobisi olan tavsan sevgisini ekonomiye kazandıran Mesutoğlu, 10 Tavşan’ı 5 yıl içinde 4 bin tavşana çıkardı.

Alp Kasım Mesutoğlu, “10 tavşan ile başladım. Şuan 4 bin anaç tavşanımız oldu. Şuan Çiftliğimize tavşanlar sığmayınca bir çok başka kişilere de bu işi göstererek alım garantisi yaptık ve başka üreticileri de bu sektöre girmiş oldu. Şuan 78 üretimcimiz tavşan üretim çiftliği kurdu ve bize satıyorlar. Getirisi çok yüksek olan bir hayvancılık bakımı. Dünyada en az tüketen en çok kilo alan kara canlısı tavşan. Kilo önemli tavşanlarda. Özellikle ülkemize gelen turistler otellerde yoğun tavşan etine rağbet gösteriyor. Turizm bölgelerinde alakart restoranlara özellikle yoğun bir talep ile satış oluyor” diye konuştu.

78 kişinin üretime başlamasıyla binlerce yüzlerce kişinin de istihdam edildiğini anlatan Mesutoğlu, hem üretime hem de istihdama katkı sunduklarını söyledi.
8 ay önce pastane sektöründen tavşan üretimine geçtiğini aktaran Şuayip Özbulut ise, "Pastane sektöründen daha fazla getiri elde ediyorum. Tavşanda hem stres atıyoruz hem de para kazanıyoruz. 700 bin Tl gibi bir masrafım oldu 3 kesimde anaparamı 9 ayda çıkarmış oldum” diye konuştu.

Tavşan üretimine 100 dişi 33 erkek tavşan ile başladığını kaydeden Emrah Dağlı ise, “133 tavşan ile başladım. 4 ayda ilk yavrularımızı aldık. Çok az ölüm olacağı söylenmişti neredeyse hiç ölmedi. Alım garantili olunca bende üretime başladım. Besi işi aslında bu büyükbaş küçük baş nasılsa buda aynı ama onlara göre daha karlı bir iş” dedi.

Bakan Uraloğlu duyurdu! YHT kullanan yolcu sayısı Türkiye nüfusunu geçti

19 Mayıs 2024 at 11:25

Bakan Uraloğlu, Yüksek Hızlı trenlerin Yüksek hızlı trenlerin bugüne kadar 80 milyon 291 bin kilometrenin üzerinde yol kat ettiği bilgisini de verirken, bu rakamın aynı zamanda dünyanın etrafında yaklaşık 2003 kez tur atacak kadar bir mesafeye eşit olduğunu ifade etti.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, demiryollarına yaptıkları yatırımlara vurgu yaparken, özellikle hızlı trenlere olan ilginin bu yatırımların ne kadar değerli olduğunu ortaya koyduğunu söyledi. Demiryollarının, AK Parti hükümetlerinin 22 yıldır sürdürdüğü atılım ve politikalar sayesinde küllerinden yeniden doğduğunun altını çizen Bakan Uraloğlu, “Ankara- Eskişehir YHT Hattı’nın 13 Mart 2009 tarihinde işletmeye açılması ulaşım anlamında bir milat, ülkemizin kalkınmasının lokomotifi oldu. Uzun yıllar neredeyse yok sayılan demiryollarımız yeniden ülkenin en önemli ulaşım modu haline geldi” dedi.

“YÜKSEK HIZLI TRENLERİMİZ ULAŞIM ALIŞKANLIKLARINI DEĞİŞTİRDİ”

Yenilenen, bakımı yapılan, modernize edilen mevcut demiryolu ağında yolcu ve yük taşımacılığında hizmet kalitesinin arttığının dile getiren Bakan Uraloğlu, Başkent Ankara merkezli olarak inşa edilen yüksek hızlı tren hatları sayesinde şehirlerarasında günü birlik tren seyahatlerinin mümkün hale geldiğini, ulaşım alışkanlıklarının değiştiğini söyledi.

“YÜKSEK HIZLI TRENLERİMİZLE GÜNDE ORTALAMA 34 BİN YOLCU TAŞIYORUZ”

TCDD Taşımacılık tarafından işletilen yüksek hızlı trenlerin Ankara-İstanbul, Ankara-Konya, Ankara-Eskişehir, Konya-İstanbul, Ankara-Karaman, İstanbul-Karaman, Eskişehir-İstanbul, Ankara-Sivas ve son olarak 4 Mayıs 2024’te aktarmasız olarak İstanbul-Sivas hatlarında sefer yaptığını anımsatırken, “Yüksek hızlı trenlerimiz bir haftada 124 sefer gerçekleştiriliyor. Günde ortalama 34 bin dolayında yolcu taşıyor. Bu rakamların bazı günlerde 40 bine kadar ulaştığını gördük. Yüksek hızlı trenler ülkemizde faaliyetlerine başladığı günden bu yana 86 milyon 100 bin dolayında yolcu taşıdı. Diğer bir ifadeyle ülkemiz nüfusundan daha fazla yolcu sayısına ulaştık. Türkiye’yi yüksek hızlı trenlerimizle taşıdık diyebiliriz” dedi. Bakan Uraloğlu, yüksek hızlı trenlerin hizmete başladığı günden bu yana toplam 80 milyon 291 bin kilometrenin üzerinde yol katettiğini de vurgularken bu rakamın dünyanın etrafında yaklaşık olarak 2003 kez tur atacak kadar mesafeye eşit olduğunu ifade etti.

“HAT UZUNLUĞUMUZU 28 BİN KİLOMETREYE ULAŞTIRMAYI HEDEFLİYORUZ”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde yapılan yatırımlar ile Türkiye’nin Avrupa’nın 6., Dünya’nın ise 8. Yüksek hızlı tren işletmecisi konumuna geldiğini söyleyen Bakan Uraloğlu sözlerini şöyle sürdürdü;

“Hayata geçirdiğimiz yatırımlar ile demiryolu ağ uzunluğumuzu 13 bin 919 kilometreye, hızlı tren ağ uzunluğumuzu 2 bin 256 km’ye yükselttik. Yüksek hızlı trenlerimiz nüfusumuzun yüzde 35’ini doğrudan, yüzde 54’üne ise dolaylı olarak kapsıyor. Yüksek hızlı trenler Ankara, Eskişehir, Konya, Bilecik, Sakarya, Kocaeli, İstanbul, Karaman, Kırıkkale, Yozgat ve Sivas olmak üzere 11 ilimize doğrudan, Malatya, Bursa, Kütahya, Tavşanlı, Afyonkarahisar, Denizli, Karaman, İzmir, Antalya, Manavgat, Alanya ve Adana’ya dolaylı olarak hizmet sunuyor. Yüksek hızlı tren hatlarını göz önüne koyduğumuzda gerçekten de Türkiye Yüzyılı’na yakışır bir tablo ortaya çıkıyor. ‘Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı’ hedefimiz doğrultusunda hat uzunluğumuzu 28 bin kilometreye ulaştırmayı hedefliyoruz.”

Bakan Uraloğlu, Kalkınma Yolu Projesi ve Zengezur Koridoru Bakü- Tiflis- Kars demiryolu hattı, Marmaray Boğaz Tüp Geçişi’nin yanı sıra Süper Hızlı Tren Projesi ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün üzerinde inşa edecekleri demiryolu hattı geçişi gibi projelerin Türkiye’ye çizdikleri demiryolu vizyonunun en somut örnekleri olduğunun da altını çizdi.

Çiftçilerin çeltik mesaisi başladı!

19 Mayıs 2024 at 11:08

Yılda ortalama 30 bin ton pirincin üretildiği ve Türkiye'nin önemli pirinç üretim merkezleri arasında yer alan Çankırı'da, çiftçilerin çeltik mesaisi başladı.

Havaların ısınması ile birlikte Ilgaz ilçesindeki pirinç üreticileri, bölümlere ayırdıkları tarlalara Ilgaz Dağı'ndan gelen kar sularını verdi. Devrez Çayı çevresindeki köylerdeki tarlalar, su verilmesinin ardından “sarıkılçık” çeltiği ile buluşturulmaya başlandı.

Çiftçiler, dizlerine kadar suyun içine girerek, Türkiye'nin en iyi pirincini yetiştirmek için ter döküyor. Sabahın erken saatlerinden itibaren mesaiye başlayan çiftçiler, elleri ile tohumları çeltik tarlalarına serpiyor. Mayıs ayının sonuna kadar ekimi tamamlanacak olan çeltiğin hasadının ise Eylül ve Ekim ayları içerisinde yapılması planlanıyor.

Ilgaz ilçesinde yaşayan çiftçiler, şeker oranı diğer pirinçlere göre daha düşük olan ve lezzetinden vazgeçilmeyen sarıkılçık pirincinin ana üretim merkezinin Ilgaz ilçesi olduğunu belirterek, diğer illerde yetiştirilen sarıkılçık pirincinin daha kaliteli olamayacağını söyledi.

“GENİ İLE OYNANMAYAN TEK PİRİNÇ, SARIKILÇIK PİRİNCİ”

Ilgaz ilçesinde çocukluğundan beri pirinç üretimi yapan Hüseyin Çelik, “Doğduğumdan beri bu işi yapıyorum. Bizim geçim kaynağımız çeltik. Eskiden hayvancılık yapardık, onu da bıraktılar. Biz de pirinç üretiyoruz. Bu yetiştirdiğimiz pirinç, sarıkılçık pirincidir. Biz bunun Ilgaz sarıkılçık pirinci olarak tanınmasını istiyoruz. Sarıkılçık pirinci atadan, deden gelen tohumumuz. Sürekli olarak her yıl yetiştirdiğimiz ürünle tohumluk yaparız. Geni ile oynanmayan tek pirinç, sarıkılçık pirinci. Bunun şeker oranı çok düşük. Farklı yerlerde de sarıkılçık pirinci olarak satılıyor. Ama bunu almak isteyenler üreticiden almaya çalışsınlar. Toptancılarda yüzde 100 orijinali olmuyor. Alıcılar Ilgaz sarıkılçık pirincini tercih etsin. Kastamonu'nun Ilgaz ilçesi de sarıkılçık pirincini benimsedi. Ama kesinlikle Ilgaz'ın dört köyünde yetişir. Onun haricinde hiçbir yerde yetişmez. Biz burada 21 çeşit çeltik denedik ama hiçbirinden verim alamadık. Ama bizim dededen kalan bu pirincimizin özelliği Ilgaz Dağı'ndan gelen suyla oluyor. 1 kilo sarıkılçık pirinci ile 10 kişi doyurursunuz. Diğer normal pirinçle 5 kişi doyuramazsınız. Bu pirincin bir diğer adı da tencere patlatandır. Bunun piştiği tencere geniş olacak. Artışı çok fazla” dedi.

“BİZ ILGAZ'IN SARIKILÇIK PİRİNCİNİ TÜM DÜNYAYA DUYURACAĞIZ”

Ilgaz sarıkılçık pirincini tüm dünyaya duyurmak istediklerini belirten Çelik, “Ilgaz Belediye Başkanımız gerekli girişimlerde bulundu. İnşallah burada bir çeltik fabrikası kuracağız. Onu kurduktan sonra bizim pazarla işimiz olmayacak. Biz Ilgaz'ın sarıkılçık pirincini tüm dünyaya duyuracağız. Biz sadece Ilgaz ile kalmasın istiyoruz. Vatandaşlar bunu Tosya pirinci olarak biliyor, çünkü biz bunu tanıtamadık. Bu pirinç sadece Ilgaz'daki dört köyde yetişir. Başka yerde yetişmez. Tosya'da yetişse dahi burası daha çok tercih ediliyor. Türkiye'nin en kaliteli sarıkılçık pirinci Ilgaz'da yetiştirilir. Diğer yerlerde sarıkılçık olarak satılan pirinç Ilgaz pirinci değildir. Alıcılarımızdan direkt üreticiden alsınlar” diye konuştu.

Borsada yatırımcı sayısında yükseliş sürdü

19 Mayıs 2024 at 10:04

MKK'nın açıkladığı yatırımcı ve hesap sayılarına göre pay senedi yatırımcı sayısı 17 Mayıs ile sona eren haftada bir önceki haftaya göre 193 bin 552 kişi arttı.

Böylece pay senedi yatırımcı sayısı 8 milyon 570 bin 847 seviyesinden 8 milyon 614 bin 243'e çıktı.

Aynı hafta pay senedi değeri ise 14,28 trilyon TL'den 14,59 trilyon TL'ye yükseldi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz'dan 19 Mayıs mesajı: Güçlü yarınları inşa etmeye devam ediyoruz

19 Mayıs 2024 at 09:57

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın sosyal medya üzerinden yaptığı 19 Mayıs paylaşımı şu şekilde: "Milletimizin bağımsızlık ve özgürlüğü için harekete geçtiği gün olan 19 Mayıs 1919 tarihi, milli birlik ve beraberliğimizin gücünü tüm dünyaya gösterdiğimiz en önemli simgelerden biridir.

Tarihimizden ve ecdadımızdan aldığımız bu güce inanan, kahraman, cesur ve vatanı için canını hiçe sayarak mücadele etmeyi vazife bilen aziz milletimiz, dün olduğu gibi bugün ve yarın da ay yıldızlı al bayrağımızı yeni zirvelere taşımaya hep devam edecektir.

105 yıl önce olduğu gibi bugün de aynı ruh, aynı heyecan ve aynı kararlılıkla Cumhurbaşkanımız Sayın
@RTErdogan
liderliğinde çalışmaya, üretmeye ve güçlü yarınları inşa etmeye devam ediyoruz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan 19 Mayıs mesajı

Geleceğimizin teminatı olan gençlerimize armağan edilen bu anlamlı gün vesilesiyle Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları başta olmak üzere, bu toprakları bize vatan kılan tüm kahraman şehit ve gazilerimizi saygı, şükran, rahmet ve minnetle yad ediyorum.

105’inci yılında 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımız kutlu olsun... 🇹🇷"

Milletimizin bağımsızlık ve özgürlüğü için harekete geçtiği gün olan 19 Mayıs 1919 tarihi, milli birlik ve beraberliğimizin gücünü tüm dünyaya gösterdiğimiz en önemli simgelerden biridir.

Tarihimizden ve ecdadımızdan aldığımız bu güce inanan, kahraman, cesur ve vatanı için… pic.twitter.com/zVCrHBwQNb

— Cevdet Yılmaz (@_cevdetyilmaz) May 19, 2024

Meclis'te fahiş fiyat mesaisi! Kapatma cezası gündemde

19 Mayıs 2024 at 09:40

Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde, fahiş fiyat uygulamalarının önlenmesine yönelik mesai sürüyor. Kanun teklifinin görüşmelerine Meclis Genel Kurulu'nda devam edilecek.

Türk Ticaret Kanunu'nda değişiklik öngören 23 maddelik kanun teklifi ile piyasa dengesini bozan işletmelere ağır cezalar verilecek.

TRT Haber'de yer alan habere göre fahiş fiyat uygulayanlara yönelik ceza 100 bin liradan 1 milyon liraya, stokçuluk yapanlara uygulanan ceza da 1 milyon liradan 12 milyon liraya çıkarılacak.

STOKÇUYA KAPATMA CEZASI VERİLECEK

Stokçuluk yaptığı için bir yılda 3 kez ceza alan işletmeye de 6 güne kadar kepenk kapatma cezası verilebilecek.

Görüşmelerin bu hafta tamamlanması halinde Dışişleri Teşkilatını Güçlendirme Vakfı'nın kurulmasına ilişkin kanun teklifi de Genel Kurul'un gündemine gelecek.

EĞİTİMCİYE ŞİDDETE CEZA ARTIYOR

Okullarda şiddetin cezalarını artıracak kanun teklifinin de bu hafta Meclis gündemine gelmesi bekleniyor.

Milli Eğitim Bakanlığı'nın hazırladığı taslak üzerinde, AK Parti grubunda değerlendirme yapılacak.

Düzenlemeye göre; tüm eğitim çalışanlarına yönelik tehdit, hakaret, direnme ve saldırı gibi suçlarda cezalar yüzde 50 oranında artacak.

Şiddet olaylarında hapis cezası ertelenemeyecek, bu suçlar doğrudan tutuklama sebebi sayılarak tutuksuz yargılama yolu kapatılacak.

AK Parti grubu bu hafta 2 ayrı kanun teklifini Meclis Başkanlığı'na sunmayı planlıyor. Milli Savunma Bakanlığı'nın teşkilat yapılanmasında değişiklikler içeren düzenleme yaklaşık 50 maddeden oluşacak.

Ulaştırma Bakanlığı'nın hazırladığı kanun teklifi ile de limanlara yönelik uygulamalarda değişiklik yapılacak.

Hububata ‘şemsiye kurum’ önerisi geldi

19 Mayıs 2024 at 07:02

Meltem Güneş - Toprak Mahsulleri Ofisi’nin bu yılki hububat alım fiyatları merak konusuyken, iklim değişikliği nedeniyle bazı bölgelerde hasat erken başladı. Hububat Tedarikçileri Derneği’nce Prof. Dr. Zeki Bayramoğlu, Dr. Kemalettin Ağızan ve İsmail Kemaloğlu’nun katkılarıyla “Türkiye Tahıl Arz Güvenliğini Tehdit Eden Hususlar ve Çözüm Önerileri” raporu hazırlandı. Raporda, arazilerin bölünerek küçülmesi, su kısıtı, kırsaldan göç, girdi maliyetleri Türkiye’nin tarımsal dezavantajları olarak sıralanırken, tarımsal istihdamın son 20 yılda 7 milyon kişiden 4.5 milyon kişiye gerilediği aktarıldı.

Maliyet azalır, verim artar

Raporda, parçalı, dağınık ve ölçekten uzak araziler için “yönetimin toplulaştırılması” modelinin uygulanması önerilirken, “Anadolu’nun bazı bölgelerinde geçmiş yıllarda uygulanan, yöntem ile ilkeleri belirlenmiş, denetim ve kontrolü yapılabilen, çiftçinin rahatlıkla sisteme dahil olacağı yeni bir sözleşmeli üretim yaklaşımı hayata geçirilmeli. Bu sistemde çiftçinin bir şirkete ortak olması veya arazisini vermesi gerekmiyor. Halen çiftçilik yapanlarla hasıla paylaşım esaslı sözleşme, arazisi boş olanlarla uzun dönemli kiralama sözleşmesi, kiralama/ortaklık yöntemi ile çalışanlarla girdi ve çıktılarda birlikte üretim yaklaşımı ile verim ve kaliteyi artırmak amaçlanmalı” denildi. Tarım ve Orman Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar Genel Müdürlüğü hesaplamalarına göre bu modelin etkin olarak uygulanmasıyla maliyetlerde minimum yüzde 20 azalma, verimlilikte ise yüzde 25-30 artış yaşanabileceğine işaret edildi.

Raporda, et ve süt ile tahıl ve yem ürünleri dahil bütün tarım piyasalarında arz ve talep dengesini bütüncül bir yaklaşımla sevk ve idare edecek ve tarımsal düzenleme kurumlarını çatısında bulunduracak şemsiye bir düzenleme kurumu olarak “Tarım Ürünleri Piyasa Düzenleme Kurumu”nun kurulması gerektiğine de dikkat çekildi. Gelir koruma sigortasının da artan iklim ve piyasa risklerinin telafisi açısından etkin kullanılması gerektiği belirtildi.

Makarnalık buğdaya ayrımcılık

Sulu tarım yapılan ve alternatif ürün yetiştirme imkânı olan Güneydoğu Anadolu, Akdeniz, İç Anadolu gibi bölgelerde makarnalık buğday için pozitif ayrımcılık yapılarak ekim alanlarının yaygınlaştırılması da önerilen raporda, “Makarnalık buğdayın uluslararası piyasada üreticisi sınırlı olduğu gibi dünyanın en kaliteli üretimini yapabilen ülkesiyiz. Görev zararları yapmadan ihracat imkânı yanında makarna sanayinin yerli buğday ile mamul ihracat potansiyelini artırabiliriz” denildi.

Sillyon’da tarihe saygı projesi

19 Mayıs 2024 at 07:02

16 Mayıs Perşembe günü Kültür ve Turizm Bakanlığı’yla ortak bir protokol imzalayan OPET Yönetim Kurulu Kurucu Üyesi Nurten ÖZtürk, “Kültürel mirasa olan katkımızı bir adım daha ileriye taşıyoruz” diye konuştu. Antalya’nın Serik ilçesinde bulunan Sillyon Antik Kenti, Troya Savaşı’ndan sonra bu bölgeye gelen Mopsos ve Calchas adlı kahramanlar tarafından kuruldu. Çanakkale’de pek çok yenileme çalışmasına imza atan OPET’in, Troya’nın izini takip ederek bu projeye karar verdiği belirtildi. -BURAK DEMİRBAŞ Antalya

Yenilenebilir enerji sertifikası aldı

19 Mayıs 2024 at 09:38

Konuyla ilgili açıklamada, “TAB Gıda, dijital yeşil enerji ticaret platformu olan grup şirketi ATP’nin GreenX platformu aracılığıyla restoranlarının elektrik tüketimini yeşil enerjiye dönüştürüyor” denildi. - EKONOMİ SERVİSİ

500 milyon dolarlık Türk Fonu

19 Mayıs 2024 at 07:02

İstanbul’da düzenlenenTürk Yatırım Fonu Guvernörler Kurulu Açılış Toplantısı’nda konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek,Türk devletlerinin, 2024 yılı sonu itibarıyla 1.9 trilyon dolar ekonomik büyüklüğe, 178 milyon nüfusa ulaşarak dünya ekonomisi içinde önemli bir yer edinmesinin beklendiğini vurgulayarak, “Türk Yatırım Fonu’nu 500 milyon dolar kayıtlı sermaye ile kuruyoruz. Türk Yatırım Fonu hem kamu hem de özel sektör yatırımlarımızın ivmelenmesini sağlayacak” dedi.

‘Şeffaf ve sonuç odaklı olacak’

Türk Yatırım Fonu Guvernörler Kuruluşu toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Toplamda 170 milyonu aşan genç ve dinamik nüfusumuz, 1.2 trilyon doları aşan ticaret hacmimiz ve müşterek zengin kültür mirasımız, büyük atılımlarımızı gerçekleştirmek için sağlam bir temel teşkil etmektedir” dedi. Geçenyıl Türk Devletleri Teşkilatı’nın Astana Zirvesinde İstanbul’un 2025 yılında Türk dünyası finans merkezi olarak ilan edildiğini söyleyen Yılmaz, şöyle devam etti:

“İstanbul Finans Merkezi (İFM), İstanbul’un bölgesinde ve dünyada uluslararası bir finans merkezi olmasına katkı sağlayacaktır. Tüm bu özellikleriyle ve avantajlarıyla İstanbul Türk Yatırım Fonu’naşüphesiz ki güç katacak ve gerek Türk dünyasına gerekse fona yatırımcı çekilmesinde önemli katkılar sunacaktır.”

İşbirliği derinleşecek

Cevdet Yılmaz şunları söyledi: “Fonun üye ülkelerin kalkınma ihtiyaçlarına azami düzeyde cevap verecek şekilde, şeffaf ve sonuç odaklı olarak faaliyet göstereceğinden de eminiz. Türk Yatırım Fonu’nun faaliyetlerine başlaması, ülkelerimiz arasında daha fazla ekonomik iş birliği ve bütünleşmeye yönelik yolculuğumuzda tarihi bir mihenk taşını temsil etmektedir. Fon, halklarımız arasındaki birlik ve iş birliğinin ve ekonomik ilişkilerimizi derinleştirmeye yönelik kararlılığımızın önemli bir sembolüdür. Fonu, gelecek nesillere umut ve refah aşılayan bir başarı öyküsü haline getirmek için kararlılıkla birlikte çalışmaya devam edeceğiz. Kuruluş sürecinde tüm üye ülkeler tarafından gösterilen çabaları takdirle karşılıyoruz. Türk Yatırım Fonu Başkanı Bağdat Amreyev’in bu konudaki her daim özverili çalışmalarını özellikle vurgulamak istiyorum. Huzurlarınızda kendisine şükranlarımı sunuyor, muvaffakiyetler diliyorum.”

‘Eşit katkı-eşit oy’

Türk Devletleri Teşkilatı’naüye devletlerin ilgili bakanlıklarının son iki yıldır fonun kuruluşu için çalıştığını belirten Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, şu bilgileri verdi:

“Fondan beklentimiz, Türk coğrafyasının daha müreffeh yarınları için ekonomik gelişmesine en yüksek katkıyı sunacak şekilde destek olması ve finansal sürdürülebilirliğini korumasıdır. Ortak kimliğimizi, devletlerin eşitlik prensibine dayanarak geliştirmeyi amaçlıyoruz. Bu noktadan hareketle Türk Yatırım Fonu ‘Eşit Sermaye Katkısı ve Eşit Oy’ ilkesiyle kurulmuştur. Fonun başlangıç sermayesini 500 milyon dolar olarak belirledik. Bu sermaye tabanı,etkili projeler, güçlü kurumsal yapı ve şeffaf iş modeliyle birlikte, diğer yatırımcıları çekerek daha da artacaktır. Özellikle, diğer uluslararası ve bölgesel kalkınma kuruluşlarının ve özel sektörün kaynaklarının mobilize edilmesini öngörüyoruz.”

Avrupa’nın ‘güneş’ devlerini buluşturdu

19 Mayıs 2024 at 07:02

EKONOMİ SERVİSİ - Yenilikçi güneş enerjisi teknolojilerinin geliştirilmesine odaklanan uluslararası 21 ortaklı projenin dördüncü değerlendirme toplantısında Almanya, Litvanya, Norveç, Hollanda, İtalya, Belçika, Fransa ve Finlandiya’dan gelen proje temsilcilerinden oluşan 30 kişilik heyet, güneş enerjisi teknolojileri konusunda yaptıkları Ar-Ge çalışmaları hakkında bilgi alışverişinde bulundu. Avrupa’nın güneş enerjisi alanında faaliyet gösteren öncü firmalarının temsilcileri, güneş paneli üretiminde dünyanın en ileri teknolojilerine imza atan Kalyon PV’nin tesislerini de gezerek, tesisteki çalışmaları yenilikçi bulduklarını ifade etti.

Bütçesi 17 milyon euro

Avrupa’nın en önemli güneş enerjisi Ar-Ge girişimlerinden biri kabul edilen, 17 milyon euro bütçeli IBC4EU projesinnin, Ekim 2025’te tamamlanması planlanıyor. Kalyon PV CEO’su Ersan Tüfekçi, “IBC4EU projesinde, sektörde aktif olarak çalışılan teknolojileri yakından izliyor ve geliştirmeye yönelik çalışmalarda bulunuyoruz. Ar-Ge’deki başarılarımız ile dikkat çekiyoruz” dedi.

Dünden önceki günMilliyet

Türkiye’nin ilk nükleer güç santrali! Çalışmalar sürüyor gözler 2025'te

18 Mayıs 2024 at 18:15

Türkiye enerji açığına katkı verecek olan Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nde çalışmalar 24 saat esasına göre devam ederken, İnşaat ve Üretim Organizasyonu Direktörü Denis Sezemin, sürdürülen çalışmalar hakkında açıklama yaptı.

Akkuyu Nükleer AŞ İnşaat ve Üretim Organizasyonu Direktörü Denis Sezemin, onaylanan proje takvimi doğrultusunda çalıştıklarını belirterek, "Öncelikli şunu vurgulamak istiyorum; Akkuyu NGS sahasındaki bütün çalışmalar onaylanmış olan proje takvimine göre ilerliyor. 1’nci ünitede ana inşaat çalışmaları şu anda bitmiştir. Birinci ünitede reaktör koruma kabı içerisinde özel çelik halatlarının germe operasyonunu yapıyoruz. Buda nükleer güç ünitesinin reaktör binasının çok sağlam olmasını sağlayacaktır. Ayrıca reaktör binasında ve diğer bütün sistem de başlatma ve ayarla çalışmalarını yürütüyoruz ki onlar da santralin daha ileride güvenlik çalışmasını sağlıyor olacak. Şunu da belirtmek istiyorum; reaktör binasında sızdırmaz kap dediğimiz, yakıt yükleme makinesinin montajı tamamlanmak üzeredir. Bu makine nükleer yakıtı reaktörden bekletme havuzuna yerleştiriyor olacaktır. Türbin binasında ise; türbin tesisinin ana parçaları, tasarım projesinde ön görülen yerlerine konulmuştur. Şu an biz su ve buharın temini için farklı büyüklük ve ebattaki boru hatlarının montajını yapıyoruz. Toplam da 3 bin ton boru montajı yapacağız. Ayrıca genel olarak diğer nükleer santral tesislerinden de çalışmalarımızı çok aktif bir şekilde sürdürüyoruz. Hatta bazı tesislerde son aşamalara gelmiş bulunmaktayız. Bunlara arasında su hazırlama tesisi, deniz suyu arıtma tesisi, laboratuarlar ve diğer tesisler de çalışmalar büyük ölçüde ilerlemiş ve neredeyse tamamlanmak üzeredir" dedi.

İnşaat ve Üretim Organizasyonu Direktörü Sezemin, Akkuyu’yu bir puzzle benzeterek, şunları söyledi:

"Nükleer güç santralini bir puzzele olarak düşünecek olursak, şu anda son parçalarını bir araya getiriyoruz. Şunu da özellikle vurgulamak istiyorum ki, bütün çalışmalar Türkiye Cumhuriyeti Nükleer Düzenleme Kurulu ve diğer bağımsız kuruluşlar tarafından çok sıkı bir şekilde denetlenmektedir."

Şu anda 1’inci ünitedeki sistemlerin başlatma ve ayarlama çalışmalarını yürüttüklerini ifade eden Sezemin, "Hükümetler arası anlaşmaya göre bizim 7 yılımız var. Birinci ünite için inşaat lisansını Nisan 2018’de aldık. Üniteyi devreye alma tarihi Nisan 2025 olarak gözüküyor. Bununla bağlantılı olarak şunu söylemek istiyorum; 1’nci ünitede dediğim gibi ana inşaat ve montaj çalışmalarını çoğu tamamlanmıştır. Biz şu anda bütün ekipmanların, sistemlerin başlatma ve ayarlama çalışmalarını testlerini yapıyoruz ki, santralimiz ileri de 60 yıl boyunca artı 20 yıl yani santral ömrü uzatılabilir, güvenlik bir şekilde elektrik üretebilsin" diye konuştu.

Cevdet Yılmaz: “Fonun başlangıç sermayesini 500 milyon dolar olarak belirledik”

18 Mayıs 2024 at 16:42

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türk Yatırım Fonu Guvernörler Kurulu toplantısına katılım gösterdi. Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde gerçekleştirilen toplantının ikinci oturumunda konuşan Yılmaz, “Bu tarihi açılışın gerçekleşmesinde payı olan kardeş Türk devletlerinin tüm değerli temsilcilerini yürekten tebrik ediyorum. Sözlerimin başında sizlere Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın en kalbi selamlarını ve kutlama dileklerini iletiyorum” dedi.

“Teşkilatımızın, uluslararası arenada görünürlüğü her geçen gün artmaktadır”

1992’de "Türk Dili Konuşan Ülkeler Devlet Başkanları Zirveleri" olarak başlattığımız sürecin ilerlemesiyle bugün tam teşekküllü bir teşkilata sahip olmaktan onur duyduğunu belirten Yılmaz, “Türk Devletleri Teşkilatları güçlü bağlarımızın üzerinde yükselen Teşkilatımızın, uluslararası arenada görünürlüğü ve etkinliği de her geçen gün artmaktadır. Müşterek çabalarımız sayesinde aile meclisimiz, kurumsal yapısını sağlamlaştıran, uluslararası arenada takip edilen ve üçüncü ülkelerin işbirliği yapmak istediği güçlü ve saygın bir teşkilat haline gelmiştir. Hedefimiz, Türk dünyasını her alanda güçlendirmek ve farklı sınamalar karşısında daha dayanıklı hale getirmektir. Toplamda 170 milyonu aşan genç ve dinamik nüfusumuz, 1,2 trilyon doları aşan ticaret hacmimiz ve müşterek zengin kültür mirasımız, büyük atılımlarımızı gerçekleştirmek için sağlam bir temel teşkil etmektedir. 2002 yılına baktığımızda üye devletlerimizin 558 milyar dolar ihracat yaptıklarını görüyoruz” ifadelerini kullandı.

“Fonun başlangıç sermayesini 500 milyon dolar olarak belirledik”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2019 yılında Türk Yatırım Fonu'nun kurulmasına yönelik niyetlerini ortaya koyduğuna değinen Yılmaz, “2021 yılında ise üye devletlerin ilgili Bakanlıklar Türk Yatırım Fonu'nun Kuruluş Anlaşmasını nihai hale getirmekle görevlendirilmiştir. Üye devletlerimizin ilgili Bakanlıkları son iki yıldır, Kuruluş Anlaşmasını nihai hale getirmek üzere çalıştılar. Uzun dönem üzerinde çalışılan Türk Yatırım Fonu’nun (TYF) Kuruluş Anlaşmasının Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Olağanüstü Ankara Zirvesi’nde devlet başkanlarımızın himayesinde imzalanmış olması bu süreci taçlandıran somut ve tarihi bir adım olmuştur. Kuruluş Anlaşmasının, üye devletlerimizin yüce Meclislerinde onaylanmasının ardından açılış gününe ulaşmış bulunuyoruz. Fon’dan beklentimiz, Türk coğrafyasının daha müreffeh yarınları için ekonomik gelişmesine en yüksek katkıyı sunacak şekilde destek olması ve finansal sürdürülebilirliğini korumasıdır. Ortak kimliğimizi, devletlerin eşitlik prensibine dayanarak geliştirmeyi amaçlıyoruz. Bu noktadan hareketle Türk Yatırım Fonu 'Eşit Sermaye Katkısı ve Eşit Oy' ilkesiyle kurulmuştur. Fonun başlangıç sermayesini 500 milyon ABD dolar olarak belirledik. Bu sermaye tabanı; etkili projeler, güçlü kurumsal yapı ve şeffaf iş modeliyle birlikte, diğer yatırımcıları çekerek daha da artacaktır. Özellikle, diğer uluslararası ve bölgesel kalkınma kuruluşlarının ve özel sektörün kaynaklarının mobilize edilmesini öngörüyoruz. TYF, uluslararası ve ulusal finans ve kalkınma kurumlarının yanı sıra ticaret odaları ve özel kuruluşlarla da işbirliği içerisinde faaliyet gösterecektir” ifadelerine yer verdi.

“Fonun şeffaf ve sonuç odaklı olarak faaliyet göstereceğinden de eminiz”

Geçtiğimiz yıl Türk Devletleri Teşkilatı’nın Astana Zirvesinde İstanbul’un 2025 yılında Türk dünyası finans merkezi olarak ilan edildiğini söyleyen Yılmaz, “İstanbul Finans Merkezi (İFM), İstanbul’un bölgesinde ve dünyada uluslararası bir finans merkezi olmasına katkı sağlayacaktır. Tüm bu özellikleriyle ve avantajlarıyla İstanbul TYF’ye şüphesiz ki güç katacak ve gerek Türk dünyasına gerekse Fon’a yatırımcı çekilmesinde önemli katkılar sunacaktır. Fon’un üye ülkelerin kalkınma ihtiyaçlarına azami düzeyde cevap verecek şekilde, şeffaf ve sonuç odaklı olarak faaliyet göstereceğinden de eminiz. Türk Yatırım Fonu’nun faaliyetlerine başlaması, ülkelerimiz arasında daha fazla ekonomik iş birliği ve bütünleşmeye yönelik yolculuğumuzda tarihi bir mihenk taşını temsil etmektedir. Fon, halklarımız arasındaki birlik ve iş birliğinin ve ekonomik ilişkilerimizi derinleştirmeye yönelik kararlılığımızın önemli bir sembolüdür. Fonu, gelecek nesillere umut ve refah aşılayan bir başarı öyküsü haline getirmek için kararlılıkla birlikte çalışmaya devam edeceğiz. TYF’nin kuruluş sürecinde tüm üye ülkeler tarafından gösterilen çabaları takdirle karşılıyoruz. TYF Başkanı Sayın Bağdat Amreyev’in bu konudaki her daim özverili çalışmalarını özellikle vurgulamak istiyorum. Huzurlarınızda kendisine şükranlarımı sunuyor, muvaffakiyetler diliyorum” dedi.

Toplantı, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve Türk Yatırım Fonu Başkanı Bağdat Amreyev’in imzaladığı anlaşmayla sona erdi.

Denemek için karabuğday ektiler! Talep yağıyor

18 Mayıs 2024 at 15:41

Kastamonu’nun İhsangazi ilçesinde çiftçilik yapan genç girişimci Yasin Ciğerci ve babası Sebahattin Ciğerci, atıl vaziyetteki tarım arazilerine 3 yıl önce karabuğday ekmeye karar verdi. Glüten içermemesi sebebiyle çölyak hastalarının ihtiyaç duyduğu karabuğdayı yetiştiren baba ve oğlu, katma değerli üründen elde ettikleri gelir sebebiyle arazilerini karabuğdayla buluşturmaya devam ediyor. Mayıs ayının gelmesi ile birlikte Çiftçi ailesi karabuğdayı yeniden toprakla buluşturdu. İlaç ve gübre kullanılmadan doğal olarak yetiştirilen karabuğday, temmuz ya da ağustos ayında hasat edilecek. Daha sonra değirmeden hiçbir ürün katılmadan un haline getirilen karabuğday, Türkiye’nin her şehrindeki çölyak hastaları ve fırınlara satılıyor. Karabuğdayın katma değerli bir ürün olarak işlediklerini belirten Yasin Ciğerci, ürettikleri glütensiz ürünlerin yoğun ilgi gördüğünü söyledi.

"Bizim için çok önemli bir ürün"

Ürünü ilk ekecekleri zaman tedirgin olduklarını ve daha sonra aldıkları yüksek verim karşısında şaşırdıklarını belirten Yasin Ciğerci, “12 bin yıllık ata buğdayı siyez buğdayı üreticisiyim. Siyez buğdayımızı geçen aralık ayında ekmiştik. Greçka (karabuğdayımızı) da havaların soğuk olması sebebiyle mayıs ayının ilk haftasında ekememiştik. Bu hafta itibari ile toprakla buluşturuyoruz. Bu bizim için çok önemli bir ürün. Özellikle çölyak hastalarını ilgilendiren bir ürün olduğundan müşterilerimiz bize ‘karabuğday unu yapıyor musunuz’ diye soruyordu. Ben de iki yıllık araştırma yaptım. Bunu tohumunu ilk aldığımda çok pahalı bir şekilde tedarik etmiştim. Babama da danıştım, o da ‘yapabilir miyiz’ diye tereddüt etti. Daha sonra ektiğimiz de o da memnun kaldı. Halk arasında buğday olarak biliniyor ama aslında kuzugiller familyasından. Bunun ekimi de yetiştirmesi de çok farklı. Normal buğday 6-7 ayda büyürken bu daha hızlı büyüyor. Yaklaşık 1 metreye kadar da uzuyor. Bu verim olarak da bizim için daha iyi oluyor. Hiçbir gübre kullanmadan yetiştiriliyor. O anlamda da doğal. Sadece toprağı sevmesi gerekiyor. Burada toprağı sevdi, güzel de verim sağlıyor. Hasadını da temmuz-ağustos aylarında yapıyoruz. Bunu hiçbir ürünle karıştırmadan saf olarak un haline getiriyoruz. Analizini yapıp unumuzu Türkiye’nin her yerindeki müşterilerimize gönderiyoruz" dedi.

“Türkiye ekonomisine katkı sağlayacak bir ürün”

Türkiye’nin her yerinden talep aldıklarını belirten Ciğerci, “Biz bunu katma değerli ürün haline getirip insanlara sunuyoruz. Türkiye ekonomisine katkı sağlayacak bir ürün. Daha yeni bilinmeye başladı. İhsangazi ilçesinde de ilk eken benim. Onun için çok mutluyum. Halkımızın, hastalarımızın sorunlarına çözüm olabiliyorsak ne mutlu bize. O yüzden her zaman üreteceğim. Çok ilgi görüyor. Şu an ülkenin her şehrine gönderiyoruz. Günümüzde hastalıklar çoğaldığı için, glütensiz bir ürün olmasından dolayı ilgi görüyor. Buğdayda glüten hiç yok. Normal buğdayları tüketemiyorlar. Günümüzdeki üretilen unların içeriği bilinmiyor. Biz en doğal şekilde müşterilerle buluşturuyoruz” diye konuştu.

“Bu ürünün ekonomik değeri daha yüksek olduğu için bizim için daha çok ekonomik gelir sağlıyor”

Ürünün kendileri için kazançlı olduğunu ve bu durumdan büyük memnuniyet duyduklarını ifade eden baba Sebahattin Çiftçi, “İhsangazi ilçesinde karabuğday yetiştirmekteyiz. Bazı kişiler neden erken ekmediğimizi sormuyor. Soğuk havalardan dolayı daha yeni ekebiliyoruz. İyi bir verim almaya çalışacağız. 3 senedir ekmekteyiz. Kendimiz işleyerek un olarak satıyoruz. Bu ürünün ekonomik değeri daha yüksek olduğu için bizim için daha çok ekonomik gelir sağlıyor” şeklinde konuştu.

Dijital Telif Yasası yenilenecek mi? Hüseyin Yayman'dan CNN TÜRK'te önemli açıklamalar

18 Mayıs 2024 at 15:07

Sosyal medya platformu Tiktok'un Türkiye'de yasaklanıp yasaklanmayacağı yönündeki tartışmalar devam ediyor. TikTok tepki çeken paylaşımlar nedeniyle eleştiri oklarının hedefinde.

DİJİTAL TELİF YASASI HANGİ AŞAMADA?

TBMM Dijital Mecralar Komisyonu Başkanı Hüseyin Yayman CNN TÜRK'ten Tunç Arslanalp'e açıklamalarda bulundu.

Yayman şunları söyledi; Dijital telif meselesi dünyada da çok önemli. Türkiye'de de çok önemli. Çok konuşulan, tartışılan konuların başında geliyor. Kişiselleştirerek somut bir örnek vermemiz gerekirse ben CNN TÜRK stüdyolarına geldiğimde çok sayıda arkadaşımızın, basın emekçimizin, medya emeksinin bilgisayarın başında, ekranın başında olduğunu, çalıştığını, içerik üretmeye, bugünkü tabirle bir yayın hazırlığı yaptığını görüyoruz. O içerik üretmek için burada pek çok personel istihdam edilirken pek çok kişinin emeği varken pek çok kreatif katkı söz konusuyken siz burada yaptığınız yayını herhangi bir sosyal medya hesabı herhangi bir internet platformu her hangi bir dijital mecra alıyor ve kendi yayınıymış gibi kullanmaya başlıyor.

Dijital telifte ilk meşaleyi yaktı! Hüseyin Yayman: Bizim için tarihi bir görev

Ve burada asıl sorun başlıyor. Siz o zaman CNN TÜRK'ün ya da herhangi bir medya kuruluşunun, diğerlerini de sayabiliriz, buradaki yayınının izinsiz bir biçimde kullanılması, haberinin telif ödemeden kullanılması neye yol açıyor? Son tahlilde herhangi bir personel için emek sarf etmeyen, personel için bir gider koymayan ve herhangi bir emek ve kreatif katkı koymayan bir mecra alıyor sizin içeriğinizi başka yerde kullanmaya başlıyor.

Sonra ne oluyor? Bu defa reklamlar siz yayın yaptığınız için bu gazete de olabilir televizyon da olabilir başka bir mecra da olabilir, dijital mecraların hepsi için söyleyebiliriz. Sizin reklam gelirleriniz hiçbir emek sarf etmeden o yayını alıp kullanan başka birine gitmeye başlıyor.

(Tunç Arslanalp'in 'Bunun adı emek hırsızlığı' açıklamasına Yayman'ın yanıtı) Bunun adı tam olarak böyle. Dolayısıyla bu emek hırsızlığı karşısında bu defa kurumlar, tüzel kişilere sahip olan büyük işletmeler kan kaybetmeye başlıyor. Çünkü buraları ayakta tutan temel girdi temel reklam gelirleri. Reklam gelirlerinin azalmasıyla beraber bu defa siz personelinizi, istihdam ettiğiniz insanları azaltmaya başlıyorsunuz. Giderlerinizi kısmaya başlıyorsunuz ve sonuçta hiçbir emek sarf etmeden bu içerikleri kullanan insanlar ki bir muhattap bulamıyorsunuz, tüzel kişiliği yok... Herhangi bir sorumluluğu olmayan mecralar karşısında bu defa gerçekten hem düzen anlamında hem toplumu sağlıklı bilgilendirmek anlamında hem haberciliğin 5n1k kuralı gerçekten tarafsız, ilkel, kim, nerede, niçin, neden sorularını sormadan bir içerik üretilmeye başlıyor.

TBMM Dijital Mecralar Komisyonu Başkanı Hüseyin Yayman: Dijital Telif Yasası yenilenmeli

Bu da toplumun doğru bilgilendirilmesini, kamu haberciliğini, sosyal sorumluluk projelerini hepsini ortadan kaldırıyor. Dolayısıyla biz Dijital Telif'i çok önemsiyoruz.

Ben bir müjdeyi vereyim. Bu yayına gelmeden önce Google'ın temsilcileriyle tekrar konuştuk. Haziran ayı içerisinde gelecekler Meclis Komisyonumzda bu konuda bir iş birliği yapacağız ve bu çalışmaları yakından takip edeceğiz. Bu hafta çarşamba günü de hem Rekabet Kurumu'nu uzmanları, yetkilileri hem de Telif Genel Müdürümüz Erkin bey gelecek Komisyonumuzda Dijital Telif ile ilgili tüm paydaşların bir araya geldiği bir komisyon toplantısı yapacağız. Bu Dijital Telif ile ilgili süreci hızlandırmak istiyoruz.

Gerçekten çok önemli bir kan kaybı var. Çok önemli bir emek hırsızlığı var. Muhakkak haberin telif sayılması ve telife uygun olarak bir içerik üretilmesi noktasında tavrımız var. Bunun örnekleri var; Google Almanya'da, Fransa'da, İngiltere, Avusturya'da, ABD'de, Kanada'da haberi bir telif eseri olarak saydı. Buna uygun olarak bir ücret ödeme tavrını geliştirdi. Biz aynı tutumun Türkiye'de de olmasını istiyoruz.

Asla çifte standardı kabul etmiyoruz ve bu noktada size güzel bir haber vereyim. Komisyonumuzun tüm üyeleri Dijital Telif'in çok önemli düzenleme olduğunu, bu konuyla ilgili TBMM'nin muhakkak bir yasal düzenleme yapması gerektiğini ve bizim Telif Eserleri Kanunumuzun bugünkü anlamda talepleri karşılayamadığı ve yeniden yapılanması ve yeni bir Telif Eserleri Kanunu'nun hazırlanması ya da bugünkü anlamda 'update' edilmesi, uyarlanması noktasında bir talebimiz var.

‘Telif yasasında bize tarihi görev düşüyor’

MECLİS TATİLE GİRMEDEN BİR HAMLE GELİR Mİ?

Biz çarşamba günü Dijital Telif ile ilgili kurumları, paydaşları toplayacağız ve komisyonumuzun toplantısı var. Burada Telif Eserleri Genel Müdürü ile yine Rekabet Kurumu Başkanlığı'ndan uzmanlar gelecek. Onları dinleyeceğiz, akademisyenleri dinleyeceğiz. Sonraki hafta yine bu konudaki paydaşlarımızdan bir tanesi Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız Abdulkadir Uraloğlu bey komisyonumuza gelecek.

Hem Dijital Telif konusunda hem de bu Dijital Mecralar konusunda başta TikTok olmak üzere bu konuları komisyonumuzda bilgilendirecek ve bu konuyla ilgili çok önemli açıklamalar yapacak. Haziran ayı başında da Google yetkililerini Türkiye'ye çağırıyoruz. Onları dinleyeceğiz.

Meclis tatile girmeden çıkar mı bilmiyorum. Ama araya deprem girmişti. Dolayısıyla bizim hazırlıklarımız aksamıştı. En azından bu yaz döneminde Meclis Grup Başkanımız Abdullah Güler bey ile de görüşüyoruz. Meclis'in gündemine hazırlanması konusunda çalışmalarımıza devam ediyoruz.

TİKTOK YASAKLANACAK MI?

Bu Tiktok meselesi artık bir ulusal güvenlik meselesi haline gelmiş durumda. Buradaki paylaşımları, içerikleri asla kabul etmiyoruz. Bunlar ne bizim geleneklerimize, ahlakımıza, dinimize, toplumsal değerlerimize uygun ne de evrensel ahlaka uygun. Tiktok maalesef ama maalesef Türkiye için bir ulusal güvenlik meselesi haline geldi.

Sokakta çok ciddi bir tepki var. Bu tepkiyi görüyoruz. Bu asla kabul edilemez. Bir annenin evladıyla ilgili sözleri amacını aşan, haddi aşan ve asla kabul etmeyeceğimiz sözleri... Çok çirkin laflar bunlar. Bunun aslında Tiktok'un algoritması tarafından engellenmesi lazım. Engelleniyor... Aynı anda bu içerin buharlaşması lazım.

Tiktok başlı başına bir sorun alanı. Yapıcı etkisinden daha fazla yıkıcı etkisi var. Ama şunu da söylemem olarak hem kişisel olarak hem de biz parti olarak sansüre ve yasaklamaya karşıyız, kabul etmiyoruz. Kamuoyunun Tiktok'un kapatılması konusunda çok net bir tavrı var.

Bu konuda hep ne söyleriz; Bir tarafta özgürlükler, bir taraftan güvenlik. Özgürlük ve kamu düzeni dengesi olarak söyleyebiliriz. Bir taraftan kişisel haklar, özgürlükler bunlar çok önemli. Ama diğer taraftan ailenin korunması, çocuğun korunması, müstehcenliğin önlenmesi, fuhşun önlenmesi, kadın ticaretinin önlenmesi, ulusal güvenliğe zarar verecek uygulamaların kaldırılması, toplumsal düzenin sağlanması bütün bunları da bizim dengelememiz lazım. Dediğim gibi biz yasağa, sansüre karşıyız ama diğer taraftan da ailemizin korunması bizim için kırmızı çizgidir. Çocuklarımızın korunması öncelikli bir konudur. Yani burada dijital mecralar mahremiyetin tamamen ortadan kalktığı bir platforma döndü. Biz bunu asla kabul etmiyoruz. Konuyu takip ediyoruz.

'Tiktok günah keçisi mi ilan ediliyor?' Hayır. Bir özgürlük ve kamu dengesini sağlamamız gerekiyor."

Milyonları ilgilendiriyor: Emekliler için 6 yeni adım

18 Mayıs 2024 at 13:49

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Işıkhan, emekliler ile ilgili yeni uygulamalarını açıkladı. "Sosyal Güvenlik Haftası Buluşması" programında konuşan Işıkhan, Kredi ve Yurtlar Kurumu bünyesinde yaz aylarında uygun olan yurtların 1 aylık dönemde emeklilerin ücretsiz kullanımına açılacağını açıkladı.

Emeklilerin hayat kalitesini artıracaklarını belirten Işıkhan, "Bankalardan odalara, sendikalardan meslek odalarına, özel sektörden kamu kuruluşuna kadar birçok paydaşımız destek verdiler" dedi.

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan SGK Uzmanı Emin Yılmaz şu ifadeleri kullandı: Türkiye sosyal devlet ilkesiyle yönetiliyor. Sosyal anlamda vatandaşların hem ekonomik hemde sağlık tüm ihtiyacları karşılanmalı.

Bazı projeler yürülüyor. Yılbaşında açıklanmıştı. Bu yıl emekli yılı olacak. Bu söylemin tüm bakanlıklar nezlinde yerine getirildiğini görüyoruz.

SGK kurumunda emekli hizmet masaları oluşturulacak. İhtiyaçlar karşılanacak. Emekli gov. tr kurulacak. Tüm illerde bulunan misafiranelerde bunlar yüzde 15 indirimli hizmete açılacak.

PTTCELL'de özel indirimler uygulanacak. Tüm tren seferlerinde indirimler olacak. Emekli kart ile bankalar arasında protokeller imzalanacak.

KYK yurtlarında yaz ayı boyunda ücretsiz kalacaklar. 552 adet yurdumuz var bu şekilde. Toplamda 500 bine yakın yatak kapasitesi var.

Spor Bakanlığı tesisleri emeklilere ücretsiz olacak. kamu misafiranesi konuk evi yüzde 15 indirimli olacak.

BU YENİLİKLER NE ZAMAN HAYATA GEÇECEK?

Bununla ilgili yıl sonuna kadar aksiyon alınmış olur. Zaten kademeli olarak devreye alınıyor. Bilindiği ,gibi TCDD'de indirim açıklaması yapılmıştı. Kademeli olarak bunların hepsinden emekliler faydalanacağını söyleyebiliriz.

İŞTE EMEKLİLER İÇİN ATILACAK 6 ÖNEMLİ ADIM

81 ilde emekli hizmet masası kurulacak.

KYK yurtları yazın 1 ay ücretsiz olacak.

PTT kargo ve PTTCELL'de indirimli hizmet verilecek.

TCDD ana hat trenlerinde yüzde 10 indirim yapılacak.

Emekli kart ile ödenen faturalarda indirim uygulanacak.

Kamuya ait sosyal tesislerde yüzde 15 indirimli konaklama sağlanacak.

'Ülkemizin güçlü bir ekonomiye sahip olması için dev yatırımları hayata geçiriyoruz'

18 Mayıs 2024 at 13:08

Tarsus-Adana-Gaziantep Otoyolu'nun Osmaniye Batı Kavşağı açılışı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu ile eski Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Osmaniye Milletvekili Derya Yanık'ın katılımıyla yapıldı. Burada konuşan Bakan Uraloğlu, "Cumhurbaşkanımızın liderliğinde başlattığımız etkin ulaştırma politikaları ile ülkemizin güçlü bir ekonomiye sahip olması için dev yatırımları hayata geçiriyoruz. Bu noktada 2002 yılı sonrasında ulaşım alanında çok büyük işlere imza attık. 6 bin 100 kilometreden devraldığımız bölünmüş yol uzunluğunu, yaklaşık 4,5 kat artırarak 29 bin 405 kilometreye çıkardık. Bölünmüş yollarla bağlanan şehir sayımız 6 iken, bugün 77 şehrimizi bölünmüş yollarla birbirine bağladık. Ana akslarımızın tamamına yakınını bölünmüş yol haline getirdik. Başlatmış olduğumuz otoyol seferberliği çerçevesinde 2003 öncesi bin 714 kilometre olan otoyol ağımız ise 3 bin 726 kilometreye ulaştı" diye konuştu.

YILLIK 68 MİLYON LİRA TASARRUF

Tarsus-Adana-Gaziantep Otoyolu'nun, Avrupa sınırlarından başlayıp İstanbul ve Ankara üzerinden Doğu Akdeniz ile Güneydoğu’ya uzanan otoyol ağının önemli bir kesimini oluşturduğunu söyleyen Bakan Uraloğlu, "Bugün açılışını yaptığımız Osmaniye Batı Kavşağı yapım işinin de bünyesinde yer aldığı Tarsus-Adana-Gaziantep otoyolu ve Toprakkale-İskenderun otoyolunun 213 kilometrelik kesiminin üstyapısını yeniliyoruz. Osmaniye’nin söz konusu otoyolumuzla bağlantısı sadece Osmaniye Doğu Kavşağı ile sağlanıyordu. Ama şehrin hızla genişlemesi, araç sahipliği ve trafiğin artması nedeniyle şehir merkezinden otoyola ikinci bir bağlantı hattına ihtiyaç duyduk ve bu kapsamda Osmaniye Batı Kavşağı’nı hayata geçirdik. Projemiz kapsamında 66 metrelik köprümüzü ve toplam 3,8 kilometrelik bağlantı yollarını inşa ettik. Osmaniye Batı Kavşağı ile hızla büyüyen şehrin batı kesiminin otoyola en kısa ve en hızlı erişim imkanı tesis etmiş olduk. Mersin-Adana yönünden gelen trafiğin şehrin batısına ulaşmak için katettiği mesafeyi 4 kilometre kısalttık. Böylece zamandan 15,9 milyon lira, akaryakıttan 52,1 milyon lira olmak üzere yıllık toplam 68 milyon lira tasarruf edeceğiz. Çevreye zarar veren araçların karbon emisyonunu da 3,514 ton azaltarak doğanın korunmasına katkı sağlayacağız" ifadelerini kullandı.

'HIZLI TRENLE TANIŞTIRACAĞIZ'

Karayolları Genel Müdürlüğü eliyle Kahramanmaraş, Hatay, Şanlıurfa, Diyarbakır, Malatya ve Osmaniye gibi depremden etkilenen illerde 15 ayrı kesimde 38 bin konuta erişim sağlayacak toplam 210 kilometre uzunluğunda bağlantı ve imar yolunun yapım çalışmalarını sürdürdüklerini belirten Bakan Uraloğlu, "Osmaniye Akyar'da bin 820 kalıcı konutun ulaşımı için 887 milyon liralık proje bedeliyle 7,1 kilometre uzunluğunda yol yapımı gerçekleştiriyoruz. Bu yıl sonuna kadar 6,6 kilometrelik kesimi bitirmeyi hedefliyoruz. Osmaniye’nin ulaşım ağının güçlenmesi için hayata geçirdiğimiz projeler elbette kara yolu ile sınırlı değil. Ülkemizde yapımı devam eden en önemli demir yolu projelerinden biri olan Mersin-Adana-Osmaniye-Gaziantep Hızlı Tren Hattı ile Osmaniye’yi de hızlı tren ile tanıştıracağız. Projemizin tamamlanmasıyla; Mersin-Adana-Osmaniye-Gaziantep arası mevcutta 361 kilometre olan mesafeyi 312,5 kilometreye ve 6 saat 23 dakika olan seyahat süresini ise 2 saat 15 dakikaya düşüreceğiz. Osmaniye’nin aydınlık geleceği için birlikte planladığımız tüm projeleri birlikte hayata geçireceğiz" dedi. (DHA)

❌
❌