Türk Hava Yolları bünyesinde kurulan ve faaliyette bulunan AJet yeni kampanyalı fiyat tarifesini duyurdu. Şirket tarafından yapılan açıklamada yurt dışı bazı seferlerde 1-4 Mayıs tarihleri arasında yüzde 40'a varan indirim yapılacağı bildirildi. Ayrıca 6 Mayıs - 30 Haziran tarihleri arasında yapılacak olan biletler ile Almanya, Avusturya, Azerbaycan, Belçika, Birleşik Arap Emirlikleri, Birleşik Krallık, Bosna-Hersek, Danimarka, Fransa, Gürcistan, Hollanda, Irak, İtalya, Kosova, Lübnan, Macaristan, İsveç, İsviçre ve Sırbistan'a seyahat edilecek. Öte yandan kampanya aynı rezervasyon kaydında en az 3, en fazla 9 kişi bulunması koşulunda geçerli olacak.

Derin bir ekonomik krizden geçen Türkiye'de dar gelirli vatandaş yaklaşan Kurban Bayramı'nda fiyatları belli olan kurbanları nasıl alacağı derdine düştü. Emekli vatandaşlar, aldıkları maaşın 2 katı fiyatına olan kurbanları alamamaktan şikayetçi.   Osmaniye'nin Kadirli ilçesinde yaklaşan Kurban Bayramı öncesi emekli Ali Yıldızeli aldığı 10 bin lira maaşla kurban almalarının mümkün olmadığını ifade etti. İKRAMİYEYLE ALINAN KURBAN ARTIK MAAŞLA ALINAMIYOR Etin ancak arada bir tadına bakabildiklerini belirten Yıldızeli şunları söyledi: "Emekliyim. Nasıl kurbanlık alalım, kara kara düşünüyoruz, nereden alacağız diye. 20 bin lira olacak, kurban nasıl alacağız? Et nereden alacağız? Bazen arada bir tadına bakıyoruz. Sürünüyoruz, görmüyor musunuz sürünerek geziyoruz. Daha önce 5- 6 sene önce alıyorduk. Bayram öncesi ikramiye veriyorlardı, onunla bile alıyorduk. İkramiye yemeği de tuzlamıyor. Gidiyor batıyor. Sürünüyoruz işte , sürüne sürüne geziyoruz işte." 

TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar,  nisan ayında marketlerde en çok zamlanan ürünleri açıkladı. Bayraktar, nisan ayında üretici ve market arasındaki fiyat farkının en fazla yüzde 284,3 ile kuru incirde görüldüğünü aktardı.  Bayraktar “Kuru incirdeki fiyat farkını yüzde 229,9 ile limon, yüzde 227,4 ile karnabahar, yüzde 176,6 ile kuru üzüm, yüzde 169,5 ile patates takip etti. Kuru incir 3,8 kat, limon ve karnabahar 3,3 kat, kuru üzüm 2,8 kat, patates 2,7 kat fazlaya satıldı. Üreticide 115 lira olan kuru incir markette 441 lira 99 kuruşa, 7 lira 50 kuruş olan limon markette 24 lira 74 kuruşa, 10 lira 88 kuruş olan karnabahar 35 lira 61 kuruşa, 60 lira olan kuru üzüm 165 lira 99 kuruşa ve 10 lira olan patates 26 lira 95 kuruşa satıldı.”NİSAN AYI ZAM ŞAMPİYONU KURU SOĞAN OLDUNisan ayında markette 39 ürünün 22’sinde fiyat artışı, 17’sinde ise fiyat azalışı görüldüğünü ifade eden Bayraktar, “Nisan ayında markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 73,8 ile kuru soğan oldu. Kuru soğandaki fiyat artışını yüzde 52 ile patates, yüzde 47,9 ile limon, yüzde 23,2 ile tavuk eti ve yüzde 22,9 ile karnabahar takip etti. Markette fiyatı en fazla azalan ürün ise yüzde 51 ile patlıcan oldu. Patlıcandaki fiyat düşüşünü yüzde 50,7 ile sivri biber, yüzde 31,4 ile salatalık, yüzde 19,5 ile yumurta ve yüzde 14,5 ile kabak izledi” ifadelerini kullandı.PATLICAN FİYATLARI DÜŞÜŞ YAŞADINisan ayında üreticide 31 ürünün 8’inde fiyat artışı, 14 üründe fiyat düşüşü olduğunu söyleyen Bayraktar, “Üreticide en çok fiyat düşüşü yüzde 60,4 ile patlıcanda görüldü. Patlıcandaki fiyat düşüşünü yüzde 58,6 ile sivri biber, yüzde 35,6 ile salatalık, yüzde 34,1 ile karnabahar, yüzde 25,8 ile yumurta ve yüzde 12,5 ile kabak izledi. Üreticide en çok fiyat artışı yüzde 114,3 ile limonda görüldü. Limondaki fiyat artışını yüzde 68,1 ile yeşil soğan, yüzde 20,1 ile maydanoz, yüzde 13,8 ile dana eti ve yüzde 7,2 ile kuzu eti izledi” açıklamasında bulundu.Üreticide yaşanan fiyat değişimlerine de değinen Bayraktar, “Limonda sezonun sonuna gelindiği için fiyatlar yükseldi. Arzdaki azalışa bağlı olarak yeşil soğan ve maydanozda fiyatlar arttı. Mevsim sonu itibarıyla havuca olan talebin azalmasıyla fiyat düştü. Yumurta sektöründeki dönemsel arz fazlası ile ihracatta yaşanan sıkıntılar birleşince yumurta fiyatları geriledi” şeklinde konuştu.KIŞ AYLARI BİTTİ SERA ÜRÜNLERİ UCUZLADIBayraktar, sera ürünlerinin fiyatlarının düştüğü belirtti “Genel Müdürlüğü verilerine göre şubat ayı son 53 yılın en sıcak ikinci şubat ayı, mart ayı ise son 53 yılın en sıcak dokuzuncu mart ayı oldu. Nisan ayında da sıcaklıkların mevsim normallerinin üzerinde olduğu, 30 dereceleri aştığı görüldü. Mevsim normalleri üzerinde gerçekleşen aşırı sıcaklıklar serada yetiştirilen sebzelerde erken olgunlaşmayı sağladı, verimi artırdı. Olgunlaşmanın hızlanması ile birlikte hasat edilen ürün miktarındaki artış, diğer taraftan ihracata giden ürün talebinde azalma ile patlıcan, sivribiber, salatalık ve kabakta fiyatlar düştü.”GÜBRE FİYATLARINDAKİ ARTIŞI AKTARDIBayraktar, nisan ayı aylık ve yıllık yaşanan fiyat farklarına deyindi, “Ziraat odalarımız aracılığıyla girdi piyasalarından aldığımız fiyat verilerine göre nisan ayında mart ayına göre 20.20.0 gübresi yüzde 1,8, amonyum sülfat gübresi yüzde 1,7 ve DAP gübresi yüzde 1,6 oranında artış gösterdi. Buna karşın ÜRE gübresi yüzde 2,6, amonyum nitrat gübresi ise yüzde 2,2 oranında düştü. Geçen yılın nisan ayına göre son bir yılda amonyum sülfat gübresi yüzde 40,2, ÜRE gübresi yüzde 38,7, DAP gübresi yüzde 31,2, amonyum nitrat gübresi yüzde 29,5 ve 20.20.0 gübresi yüzde 26,5 oranında arttı. Nisan ayında mart ayına göre süt yemi yüzde 3, besi yemi yüzde 2,7, son bir yılda süt yemi yüzde 49, besi yemi yüzde 47 oranında arttı.”Bayraktar, tarım ilacı fiyatlarında ise yüzde 56,6 oranında artış yaşandığını kaydetti.

Türkiye'de 2011 yılında yapılan askerlik düzenlemesiyle birlikte yürürlüğe giren Bedelli Askerlik ücretleri 30 bin lira olarak belirlenmiş, ancak 2014 yılında 18 bin TL olarak güncellenmişti. Geçtiğimiz yıl yapılan yeni düzenleme kapsamında bedelli askerlik ücreti, yılın ilk yarısında 104.084,16 TL olarak belirlenmiş ardından 2023 yılı Temmuz ayı zammıyla 122.351,04 TL’ye yükseltilmişti. 2024 YILINDA ENFLASYON ZAMMI GELİYOR 2024 yılı başında yapılan fiyat düzenlemesiyle birlikte güncel olarak 182 bin 608 TL olarak tahsil edilen bedelli askerlik ücretine enflasyon zammı kapıda. Netlik kazanmayan zam oranında öngörülen fiyat ise enflasyon zammı yüzde 20.02 olursa, bedelli askerlik isteyen gençlerin ödeyeceği tutar 219.167 TL’ye ulaşacak. Böylelikle 6 ay içerisinde bedelli askerliğe başvurmayanların ödeyeceği fark 36.558 TL olacak.

Ekonomik Kalkınma ve İş Birliği Örgütü (OECD) Başekonomisti Clare Lombardelli, Türkiye'de enflasyonun yüksek olduğunu ancak düşmesini beklediklerini belirterek, "Politika faizinde mevcut yüzde 50 seviyesinin makul olduğunu düşündüğümüz için, politikanın en azından önümüzdeki yıla kadar sıkı kalacağını öngörüyoruz." dedi. Lombardelli, OECD'nin bugün yayımladığı Ekonomik Görünüm Raporu ile Türkiye ve dünya ekonomisindeki gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Türkiye'de son bir yıldır para ve maliye politikasında yapılan değişikliklerin memnuniyet verici olduğunu dile getiren Lombardelli, sıkı para ve maliye politikasının enflasyon gibi büyük bir sorun karşısında ekonominin en ihtiyacı olan adım olduğunu vurguladı. Lombardelli, Türkiye'de politika faizinin yüzde 50 olduğunu ve bu seviyenin yılın geri kalanında ve muhtemelen 2025'in ikinci çeyreğine kadar korunması gerektiğini öngördüklerini söyledi. Lombardelli, enflasyon beklentilerinin iyi bir şekilde çıpalanması için bu sıkı para politikasına ihtiyaç olduğunu belirtti. Lombardelli, Türkiye ekonomisinin 2023'te yüzde 4,5 büyüdüğü bilgisini paylaşarak, bu yıl yüzde 3,4 ve 2025'te yüzde 3,2 büyüme beklediklerini söyledi. Lombardelli, sıkılaştırıcı adımlar nedeniyle ekonomide bir miktar yavaşlama görüleceğini ifade ederek, şunları kaydetti: "Deprem bölgesindeki yeniden yapılanma ihtiyacına bağlı olarak önemli ölçüde yatırım var. Bunun da talebi artırdığı açık. Ayrıca, küresel ekonomi canlandıkça, Türkiye'nin ihracatının da artmasını bekliyoruz. Dolayısıyla, Türkiye ekonomisine ilişkin iyimser olmak için nedenlerimiz var ancak enflasyonu düşürmek için sıkı politika duruşunun devam etmesi gerekecek. Biz politikada gevşeme beklemiyoruz. Politika faizinde mevcut yüzde 50 seviyesinin makul olduğunu düşündüğümüz için, politikanın en azından önümüzdeki yıla kadar sıkı kalacağını öngörüyoruz."Öte yandan Lombardelli, para ve maliye politikasındaki sıkılaşma adımlarının ekonomiye yansımasının zaman aldığına dikkati çekerek, Türkiye'de de enflasyonun düşmesinin zaman alacağını belirtti. Lombardelli, enflasyonun düşmesi halinde para politikasında bir miktar gevşeme görülebileceğini kaydeden Lombardelli, "Ancak öngörülebilir gelecekte, bu sıkı parasal duruşun sürdürülmesi ve ilave sıkılaşma gerekip gerekmediğinin takip edilmesi önemli." dedi.

Türkiye'nin son dönemde yaşadığı ekonomik sorunları atlamaktan aldığı sıkılaştırma ve finansal sistemi reforme etme kararlarına yönelik IMF'den övgü dolu sözler geldi . Alınan tedbirler kapsamında faiz oranlarını bu kadar yükselterek, para politikasını ve finans sektörünün verimliliğini engelleyen birçok mali düzenlemeyi de basitleştirdiği için büyük övgüyü hak ettiğini dile getirdi. . Ekonomi gazetesine konuşma yapan James Walsh, Bahar toplantısı sırasında yapılan görüşmelerle ilgili olarak , '' Orada bir program hakkında konuşmadık, IMF’den kredi düzenlemesine ilgi olduğuna dair hiçbir işaret almadık. Politikalar hakkında fikir alışverişinde bulunuldu, hepsi bu“ şeklinde konuştu. TÜRKİYEDE ENFLASYON DÜŞECEK Uluslararası Para Fonu  Türkiye sorumlusu TCMB'nin para politikasını sıkılaştırma ve finansal sistemi reforme etmesi sonrası enflasyonun düşeceğini belirtti  “Türkiye'de faizler bir yılda yüzde 50 olur mu? diye sorsaydınız muhtemelen bunun pek mümkün olmadığını söylerdim” dedi. Bu yılsonu için enflasyon tahminlerinin TCMB'nin biraz üzerinde olduğunu ancak önemli olanın Türkiye'de enflasyonun bu yılın ikinci yarısında düşeceği konusunda hemfikir olmaları olduğunu belirten Walsh, “TCMB ile enflasyonun düşeceği konusunda hemfikiriz” şeklinde konuştu.TCMB’nin enflasyonu düşürmek ve finans sektörünü serbestleştirmeye devam etmek için çalıştığını, ancak sürecin karmaşık olduğunu belirten Walsh atılan adımların etkisini görmenin biraz zaman aldığını belirtti. Bahar Toplantıları’nda Türkiye'ye ilgi duyan birçok yatırımcıyla konuştuklarını belirten Walsh “Duyduğum mesaj şuydu: Reformlar iyi ve doğru yönde gidiyor” ifadesini kullandı. Walsh Gita Gopinathın paylaşımındaki görüşmede kendisinin de bulunduğunu belirterek, “Ben de o toplantıdaydım. Orada bir program konuşmadık, IMF’den herhangi bir kredi düzenlemesine ilgi olduğunu gösteren hiç bir işaret almadık. Politikalar hakkında fikir alışverişinde bulunuldu, hepsi bu” dedi.

Türkiye'de yaşanan ekonomik sorunlar ve enflasyon zamları bal piyasasının yükselişini sürdürmesine neden oluyor. Kahvaltıların vazgeçilmezleri arasında yer alan bal fiyatlarının yükselmesinden dolayı vatandaşlar almakta zorluk çekiyor. Bal üretiminde genel olarak zorlu bir süreç yaşanması değerinin devamlı olarak yükselmesini sağlıyor. Gıda enflasyonu nedeniyle artış yaşanan fiyatlar vatandaşları almasına engel oluyor. Bahar aylarının gelmesiyle üretiminin artması beklenen bal piyasasında fiyatların düşmesi beklenirken fiyat artışları görülmesi sektörde yaşanan gıda enflasyonu gözler önüne sermeye yetti. Bal üretimde öncülük yapan bazı şehirlerdeki fiyatları vatandaşlar için derledik.  SERBEST PİYASADA GÜNCEL BAL FİYATLARI Trabzon Hakiki Kestane Balı (1Kg)               1000 TLRize Hakiki Anzer Balı (1Kg)                         1499 ,99 TLSiirt Karakovan Petek Bal (1Kg)                    500.15 TL

ABD Enerji Enformasyon İdaresi (EIA)'nın verilerine göre, 20-26 Nisan haftasında ABD'nin ticari ham petrol stokları, piyasa beklentilerinin aksine önemli ölçüde artarak 7 milyon 300 bin varil yükseldi ve 460 milyon 900 bin varil seviyesine ulaştı. Ticari ham petrol stokları 7 milyon 300 bin varil artarak 460 milyon 900 bin varile çıktı. Stratejik ham petrol stokları 600 bin varil artarak 366 milyon 300 bin varile yükseldi. Benzin stokları 300 bin varil artarak 227 milyon 100 bin varile ulaştı. ABD'nin ham petrol ithalatı günlük ortalama 274 bin varil artarak 6 milyon 772 bin varile çıktı. Ham petrol ihracatı ise günlük ortalama 1 milyon 261 bin varil azalarak 3 milyon 918 bin varile geriledi. Günlük ham petrol üretimi 7 bin varil azalarak 13 milyon 530 bin varile düştü. Öte yandan EIA, ABD'nin günlük ortalama ham petrol üretiminin bu yıl 13,2 milyon varil, gelecek yıl ise 13,7 milyon varil olmasını bekliyor.

Brent petrolün varil fiyatı yükselişe geçti. Brent petrolün varil fiyatı uluslararası piyasalarda 84,05 dolardan işlem görmeye başladı. Araç sahipleri brent petroldeki yükselişin iç piyasada akaryakıt fiyatlarına zam olarak yansıyıp yansımayacağını merak ediyor. BRENT PETROL YENİ GÜNE ARTIŞLA BAŞLADIBrent petrolün varili, uluslararası piyasalarda 84,05 dolardan işlem görüyor. ABD Merkez Bankasının (Fed) faiz oranlarını sabit tutmasının ardından dün yaklaşık yüzde 3 azalışla son 7 haftanın en düşük kapanışını kaydeden Brent petrolün varil fiyatı, günü 83,44 dolar seviyesinde tamamladı. Brent petrolün varil fiyatı, bugün saat 09.30 itibarıyla kapanışa göre yüzde 0,73 artışla 84,05 dolar oldu. Aynı saatte Batı Teksas türü (WTI) ham petrolün varili 79,53 dolardan alıcı buldu. Büyük petrol üreticilerinin ve ticaret yollarının bulunduğu Orta Doğu'da ateşkes sağlanması için müzakereler devam ederken İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırıları sürüyor. İsrail'in bugün Gazze Şeridi'nin orta bölgesinde yer alan Nusayrat Mülteci Kampı'nın kuzeyindeki Muğraka bölgesi ile Zehra kentinde gerçekleştirdiği hava saldırısında, 7 Filistinlinin hayatını kaybettiği bildirildi. Bölgede ateşkes sağlanması ihtimali arz endişelerini azaltarak petrol fiyatlarını düşürücü etkide bulunsa da İsrail'in devam eden saldırıları, yatırımcıların arz endişelerini artırarak petrol fiyatlarının yukarı yönlü hareketini destekliyor. Ayrıca, Kızıldeniz'de devam eden çatışmaların küresel petrol arzını olumsuz etkileyeceği endişesi de fiyatlar üzerinde etkili olmaya devam ediyor. ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı'nın (CENTCOM) salı günü yaptığı açıklamada, ABD'nin Yemen'in İran destekli Husiler tarafından kontrol edilen bir bölgesinde insansız yüzey aracını (USV) imha ettiğini bildirildi. Petrol ve akaryakıt sevkiyatları için dünyanın en sık kullanılan deniz yolu olarak bilinen bölgedeki gerginlik petrol fiyatlarını artırmayı sürdürüyor. Öte yandan, dün ABD Enerji Enformasyon İdaresi (EIA), ülkedeki ticari ham petrol stoklarının geçen hafta yaklaşık 7 milyon 300 bin varil artarak 460 milyon 900 bin varil seviyesine yükseldiğini açıkladı. Piyasa beklentisi, stokların yaklaşık 2 milyon 300 bin varil azalacağı yönündeydi. Söz konusu artış, dünyanın en büyük petrol tüketen ülkesinde talebin zayıf seyrettiği görünümünü artırarak fiyatların yükselişini kısıtladı. Bunun yanı sıra dün Fed'in politika faizini 23 yılın en yüksek seviyesi olan yüzde 5,25-5,50 aralığında sabit tutacağını açıklaması da petrol fiyatlarını düşürücü etkide bulundu. Yüksek faiz oranları, ABD dolarının güçlenmesine neden olarak petrolü diğer para birimlerini kullanan alıcılar için daha pahalı hale getiriyor ve yatırımcıların petrol talebi iştahını azaltıyor. Brent petrolde teknik olarak 85,22 ile 86,84 dolar aralığının direnç, 82,64 ile 81,68 dolar aralığının ise destek bölgesi olarak izlenebileceği belirtiliyor.

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, enflasyon ve döviz kuru arasındaki korelasyonun kopmaması gerektiğini, ihracatın ve ithalatın dengesinin korunması için bu durumun kritik önem taşıdığını vurguladı. Avdagiç, yaptığı yazılı açıklamada, Merkez Bankası'nın yıl sonu enflasyon beklentisini yüzde 36 olarak açıkladığını, ancak iş dünyasının bu yıl enflasyonun yüzde 43-44 bandında tamamlanacağını öngördüğünü belirtti. İlk çeyrekte dolar kuru yüzde 9, enflasyon ise yüzde 14,3 oranında artarken, aradaki 5,3 puanlık farkın endişe verici olduğunu ifade eden Avdagiç, kur ve enflasyon arasındaki dengenin korunmasının hayati önem taşıdığını kaydetti. Türkiye'nin FATF Gri Listesi'nden çıkacağını öngören Avdagiç, Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın bu konuda hem ulusal hem de uluslararası alanda gerekli adımları titizlikle attığını söyledi. Türkiye'nin 5 yıllık kredi risk priminin (CDS) 300 puan seviyesine inmesinin ekonomi yönetiminin ve hükümetin çabalarının önemli bir sonucu olduğunu vurgulayan Avdagiç, bu gelişmenin memnuniyet verici olduğunu belirtti. Avdagiç, iş dünyası için CDS kadar önemli bir unsurun da bankaların sendikasyon kredileri olduğunu belirterek, bu kredilerin maliyetlerinin takip edilmesi gerektiğini ifade etti. Banka kredisi maliyetlerinin yüksekliğine dikkat çeken Avdagiç, enflasyonun düşmesiyle birlikte faizlerin ve kredi maliyetlerinin de makul seviyeye inmesini beklediklerini dile getirdi. Avdagiç, kredi maliyetlerinin düşmesinin enflasyonun düşüşüyle uyumlu bir şekilde gerçekleşmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.

Türkiye genelinde, 1 Mayıs 2024 tarihinde, 8 bin 987 megavatsaat tüketilenden az elektrik üretildi. 8 BİN 987 MEGAVATSAT AÇIK VARTürkiye'de dün günlük bazda 820 bin 16 megavatsaat elektrik üretildi, tüketim ise 829 bin 3 megavatsaat oldu. Türkiye Elektrik İletim AŞ verilerine göre, dün en yüksek elektrik tüketimi 39 bin 259 megavatsaatle saat 15.00'te, en düşük tüketim ise 27 bin 641 megavatsaatle 07.00'de gerçekleşti. Günlük bazda dün 820 bin 16 megavatsaat elektrik üretildi, tüketim ise 829 bin 3 megavatsaat olarak kayıtlara geçti. Üretimde ilk sırada yüzde 21,4 payla barajlı hidroelektrik santralleri yer aldı. Bunu yüzde 16,5 ile ithal kömür santralleri ve yüzde 15,2 ile rüzgar santralleri izledi. Türkiye, dün 2 bin 373 megavatsaat elektrik ihracatı, 11 bin 179 megavatsaat elektrik ithalatı yaptı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2023 yılına ait kırmızı et ve çiğ süt üretim istatistiklerini yayımlandı. Söz konusu verilere göre 2022'de 2 milyon 191 bin ton olan kırmızı et üretimi, 2023'te yüzde 8,8 artarak 2 milyon 384 bin tona ulaştı. Bu artışta sığır eti, koyun eti, keçi eti ve manda eti üretimindeki artışlar etkili oldu. Sığır eti üretiminde yüzde 6,2, koyun eti üretiminde yüzde 16,3, keçi eti üretiminde yüzde 11,3 ve manda eti üretiminde ise yüzde 13,3 artış gerçekleşti. 2014 yılında 1 milyon 123 bin ton olan üretim, 2023'te 2 milyon 384 bin tona yükseldi. KIRMIZI ET ÜRETİMİNDE YUKARI YÖNLÜ GRAFİK2023 yılında üretilen kırmızı etin yüzde 70,1'ini sığır eti, yüzde 23,9'unu koyun eti, yüzde 5,4'ünü keçi eti ve yüzde 0,6'sını ise manda eti oluşturuyor. ÇİĞ SÜT ÜRETİMİ DÜŞTÜ2022'de 21 milyon 563 bin ton olan çiğ süt üretimi, 2023'te yüzde 0,4 azalarak 21 milyon 481 bin tona geriledi. Bu düşüşte koyun sütü ve manda sütü üretimindeki azalışlar etkili oldu. Keçi sütü ve inek sütü üretiminde ise hafif artışlar gerçekleşti. Çiğ süt üretiminin 2023 yılında yüzde 92,9'unu inek sütü, yüzde 4,3'ünü koyun sütü, yüzde 2,5'ini keçi sütü ve yüzde 0,2'sini ise manda sütü oluşturuyor.

Türkiye İstatistik Kurumu, tarafından yayınlanan verilere göre 2023 yılında kırmızı et üretimi yüzde 8,8 yükseldi. Yayınlanan verilere göre 2022'de 2 milyon 191 bin 625 ton olan kırmızı et üretimi, 2023'te yüzde 8,8 artışla 2 milyon 384 bin 47 ton olarak hesaplandı. 2023 yılı 2022'ye göre sığır eti üretimi yüzde 6,2 yükselerek 1 milyon 670 bin 606 ton, koyun eti üretimi yüzde 16,3 artarak 569 bin 66 ton, keçi eti üretimi yüzde 11,3 yükselişle 128 bin 989 ton, manda eti üretimi de yüzde 13,3 artarak 15 bin 386 ton oldu. Kırmızı et üretiminde artış olmasına rağmen ülkede yeterli yerli üretim olmadığı için ithal et alımıyla kırmızı et piyasası desteklendi. Kırmızı et piyasasındaki fahiş fiyatları nedeniyle tedbirler alındı. KIRIMIZ ET PİYASASINDA 10 YILLIK SÜREÇ Yayınlanan veriler sonrası kırımızı et üretimine ilişkin araştırmalarda 10 yıllık veriler bakıldığında , toplam kırmızı et üretiminin 2014 yılında 1 milyon 123 bin 59 ton iken 2023'te 2 milyon 384 bin 47 tona ulaştığı görüldü. Kırmızı et üretiminin 2023'te yüzde 70,1'ini sığır eti, yüzde 23,9'unu koyun eti, yüzde 5,4'ünü keçi eti ve yüzde 0,6'sını manda eti oluşturdu.  Tarımsal İşletmelerde Hayvansal Üretim Araştırması'ndan elde edilen demografik verilere dayalı belirlenen "kasaplık güç oranı"yla hesaplanan "iç popülasyondan kesilen hayvan sayısı" ile "ithalattan kesilen hayvan sayısı"nın ortalama karkas ağırlıklarıyla çarpılması suretiyle elde ediliyor.

Altının gram fiyatı, yeni güne düşüşle başladı. Geçtiğimiz aylarda 2 bin TL bandını aşan gram altın bugün itibariyle 2 bin 410 TL seviyesinden işlem görüyor. GRAM ALTIN YÜZDE 0,5 DEĞER KAYBETTİAltının gramı, güne düşüşle başlamasının ardından 2 bin 410 lira seviyesinde işlem görüyor. Dün, ons fiyatındaki artışa paralel yükseliş kaydeden altının gram fiyatı günü 2 bin 420 liradan tamamladı. Altının gram fiyatı, yeni güne önceki kapanışının yüzde 0,5 altında başlamasının ardından saat 09.50 itibarıyla 2 bin 410 lira seviyesinde bulunuyor. Aynı dakikalar itibarıyla çeyrek altın 4 bin 20 liradan, Cumhuriyet altını 16 bin 20 liradan satılıyor. Altının ons fiyatı da şu sıralarda yüzde 0,2 azalışla 2 bin 315 dolardan işlem görüyor. ABD Merkez Bankası (Fed) dün politika faizini 23 yılın en yüksek seviyesi olan yüzde 5,25-5,50 aralığında sabit tutarken, bankadan yapılan açıklamada, son aylarda yüzde 2'lik enflasyon hedefine yönelik ilerlemenin sağlanamadığı belirtildi. Faiz kararının ardından düzenlenen basın toplantısında Fed Başkanı Jerome Powell faiz oranlarının beklenenden daha uzun süre yüksek kalabileceğini ifade etti. Powell, politika odağının para politikasının ne kadar süre kısıtlayıcı tutulacağı olduğunu ifade ederek, "Bir sonraki politika hamlesinin faiz artırımı olmasının muhtemel olmadığını düşünüyorum." dedi. Söz konusu gelişmeler varlık fiyatlarında oynaklığın artmasına neden olurken, Fed'in ilk faiz indirimi tarihine ilişkin beklentilerin ötelenmesi altındaki fiyatlamaları zorlaştırmaya devam ediyor. Analistler, bugün yurt içinde ve Avrupa'da imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) ile ABD'de haftalık işsizlik maaşı başvuruları, dış ticaret dengesi ve fabrika siparişleri verilerinin takip edileceğini belirterek, teknik açıdan altının ons fiyatında 2 bin 300 ve 2 bin 270 dolar seviyelerinin destek, 2 bin 350 ve 2 bin 400 doların ise direnç konumunda olduğunu kaydetti.

Türkiye'de buğday hasadı için geri sayım başladı. Tahminen 15 Mayıs'ta başlayacak buğday hasadı öncesi maliyetleri sürekli artan üretici emeğinin karşılığını almak istiyor. Gübre fiyatları, akaryakıt ve diğer maliyetler hesaba katıldığında üretici için zor bir hasat dönemi geride kaldı. tarımdanhaber yazarı Mine Atama kaleme aldığı yazısında, buğday alım fiyatlarında yapılan spekülasyonlara dikkat çekerek tahminini, "12’yi görmez 10,30 TL’nin altına da düşmez. Çiftçiye ortalama yüzde 25 ile 33 arasında kazandırır." şeklinde açıkladı. 'BUĞDAYDA BU SENE BOLLUK VAR'İşte tarımdanhaber yazarı Mine Ataman'ın o sözleri:  Buğday fiyatını açıklıyorum 'Anadolu’nun bereketli ovalarında hasadın başlamasına çok az kala “buğday maliyet hesapları, fiyat tahminleri, zamlar, üretici/tüketici memnuniyeti/memnuniyetsizliği” konularında tartışmalar başladı. Her kafadan bir ses. Kimi lobicilerin silahşörü, kimi kendi hesabına çalışıyor amacı gündeme gelmek/gündemde kalmak. Sıkı para politikası/Şikago Borsası’nda buğdayın 238 dolardan işlem görmesi/ Rusya, Fransa, ABD buğdayında kısmi düşüşler/tarımsal üretici girdi fiyatları/sahadan gelen maliyetler/fiyatın gıda enflasyonuna etkileri/Rusya buğdayının 205 dolara alıcı bulması/seçimlerin geçmesi” gibi pek çok unsuru göz önünde bulundurarak “çiftçiyi üzmeyecek, tüketiciyi de yormayacak buğday fiyat tahmini mi açıklıyorum. -12’yi görmez 10,30 TL’nin altına da düşmez. Çiftçiye ortalama yüzde 25 ile 33 arasında kazandırır. TMO Kapıları Buğday İçin Hazır TMO Genel Müdürü Ahmet Güldal; tahmini 15 Mayıs’ta başlayacak buğday hasadı için tüm depolar hazır, fiyat açıklanmasa bile biz alım yapacağız” diyor. Bu Yıl da Bolluk Var Saha ziyaretlerim/ üretici ve sektör paydaşlarıyla yaptığım görüşmeler neticesinde “bu yılın da kısmen bolluk yılı olacağı” fakat gerek un fabrikaları gerekse küçük üretici için finansmana erişimde çeşitli zorluklar yaşanabileceği noktasında izlenimlerim oluştu. TMO Genel Müdürü Ahmet Güldal’a göre; “ülke genelinde nisan ve mayıs aylarında yağışlar bitki gelişiminde önemli rol oynamakta. Nisan’da normaline ve geçen yıla göre daha az yağış gerçekleşti. Mayıs ayındaki yağışlar rekoltenin gidişatını ve ürün kalitesini belirlemiş olacak. Geçtiğimiz yıl çok verimli ve bereketli bir sezon yaşandı 2024 yılında da önümüzdeki aylarda iklimsel olarak bir sıkıntı yaşanmazsa yine bereketli bir sezon yaşanacak.” Güldal’a göre; 2024 yılı hububat üretimi geçen yılın üretim miktarının biraz altında kalabilir. Kurumumuzca yayımlanan Nisan ayı fenolojik raporuna göre Türkiye geneli mart ayı yağışlarında normaline göre %14 artma, geçen yıl mart ayı yağışlarına göre %27 azalma var. Güneydoğu Anadolu bölgemizde 2024 yılı kırmızı mercimek hasadının Mayıs ayının ikinci yarısından sonra başlamasını bekliyoruz. Üretimin yaklaşık %95’i bu bölgemizde yapılmakta. Hâlihazırda bitki gelişimi yönüyle herhangi bir olumsuz durum bulunmamakta üretimin geçen yıl seviyelerinde gerçekleşeceğini öngörmekteyiz. 2023 yılı buğday üretimimiz son 8 yılın, arpa üretimimiz son 17 yılın en yüksek seviyesinde gerçekleşti. Mısır üretimimiz tarihi rekor kırdı. Kırmızı mercimekte 424 bin ton ile son 6 yılın rekor üretimi gerçekleştirildi. Yeşil mercimekte 50 bin ton ile son 18 yılın en yüksek üretimi yapıldı. Nohut üretimi 2018 yılından itibaren gerek Bakanlığımızın destekleri gerekse TMO’nun alım fiyatı vermesi ile artmış olup, ülkemiz nohutta arz fazlası veren bir ülke konumuna geldik.” TMO Genel Müdürü Ahmet Güldal; “2023 yılı, ülke olarak bolluğu yönettiğimiz bir sezon oldu. TMO 85 yıllık tarihinde alım rekoru kırarak 13 milyon tonun üzerinde bir alıma imza attı. Yüksek rekolte ve üretimin sürdürülebilirliğini temin etmek üzere açıklanan alım fiyatları, üreticilerimizin TMO’ya ürün satış talebinin yüksek olmasını sağladı. Hasat son bulup, son ürün alınana kadar TMO alımları yurt genelinde devam etti.” Makarnalık Buğday Ekim alanı Arttı Mardin Bulgur Sanayicileri Derneği Başkanı Ziraat Mühendisi, çiftçi Faysal Sun’a göre; şimdiye kadar Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu’da yağışlar gayet iyi, verim güzel. Geçtiğimiz yılı yakalayacağız. Geçtiğimiz yıllarda Güney Doğu Anadolu’da üretimin yüzde 30’u makarnalık buğdayken bu yıl oran yüzde 70’e kadar çıktı. Çiftçinin üretim iradesi giderek güçleniyor.” Buğdayda Maliyet Enflasyonu Rekolte tahminleri çoğu zaman fiyat açıklanma sürecini yakından etkiliyor. Üretici yüksek fiyat alabilmek için ürününün az olmasını, tüccar da malın fiyatının düşük olması için rekoltenin yüksek açıklanmasını istiyor."

Sağlıklı beslenmenin temel süper gıdalarından biri olan zeytinyağının fiyatı son aylarda hızla artıyor ve bu durum hem tüketicileri hem de sektörü alarma geçirmiş durumda. ZEYTİNYAĞI KRİZİNİN SEBEBİ NE?Pazar araştırmacıları, son yıllarda Güney Avrupa'da, özellikle de İspanya, İtalya ve Yunanistan gibi Akdeniz ülkelerinde zeytinyağı üretimini iklim kaynaklı aşırı hava koşullarının önemli ölçüde etkilediğini belirtiyor. Dünyanın zeytinyağı üretiminin yüzde 40'ından fazlasını sağlayan İspanya'da, normalde her hasatta 1,3 ila 1,5 milyon ton zeytinyağı üretilmesi beklenirken, 2022/2023 sezonunda bu rakam sadece 666.000 ton civarında gerçekleşti. Sonuç olarak zeytinyağı fiyatları fırladı. Mintec'in gösterge endeksine göre, Endülüs'teki zeytinyağı fiyatları Mart ayı sonu itibarıyla 8 euronun biraz üzerindeyken, Ocak ayında ise 9,2 euro gibi rekor bir seviyeye ulaşmıştı. "SARI ALTIN" FİYATLARI DAHA DA ARTACAK Uzmanlar, önümüzdeki aylarda zeytinyağı fiyatlarında daha fazla artış bekliyor. Azalan rezervlerin piyasaları tetikleyeceğini ve fiyatların eninde sonunda yükseleceğini öngörüyor. TÜKETİCİ KADAR ÜRETİCİDE ZOR DURUMDAÖte yandan zeytinyağı fiyatları sadece tüketicileri değil, üreticileri de zor durumda bırakıyor. İspanya'da zeytinyağı hırsızlıkları da artmış durumda. Öyle ki hırsızlar, çaldıkları zeytinyağını karaborsada yüksek fiyata satıyor. 50 BİN LİTRE ZEYTİNYAĞI ÇALINMIŞTIYerel basında çıkan haberlere göre, geçen yılın ağustos ayında İspanya'nın Cordoba bölgesindeki yağ fabrikalarından birinden yaklaşık 50 bin litre sızma zeytinyağı çalındı. Çalınan zeytinyağının o dönemde değerinin 420 bin Euro’dan fazla olduğu tahmin ediliyordu.

Dolar ve Euro kurunda yaşanan ekonomik hareketlilik yatırımcılarından talep toplamaya devam ediyor.  Türkiye'de yaşanan ekonomik nedenlerden dolayı birçok vatandaş için döviz kurları yatırım aracı haline döndü. FED dün akşam yaptığı açıklamada politika faizini beklentiler dahilinde değiştirmeyerek 23 yılın en yüksek seviyesi olan yüzde 5,25-5,50 aralığında sabit tuttuğunu duyurmuştu. Yarın ise TÜİK tarafından enflasyon rakamlarının açıklaması bekleniyor.  Milyonlarca vatandaş ise döviz kurlarındaki son durumu merak ediyor. İşte güncel dolar, euro ve sterlin fiyatları.  DOLAR EURO VE STERLİN'DEKİ SON DURUM AÇIKLANDIDolar bugün 32,39 TL'den, işlem görüyor Euro bugün 34,82 TL'den, işlem görüyor Sterlin bugün  40,70 TL'den, işlem görüyor Japon Yeni ise bugün  20,94 TL'den işlem görüyor.

Türkiye'de ocak ayında yapılan asgari ücret zammından sonra ülke genelinde yaşanılan enflasyondan dolayı maaşlar eriyor. Milyonlarca çalışan ise bu durum karşısında asgari ücrete ara zan yapılıp yapılmayacağını merak ediyor. Geçtiğimiz yıl içerisinde asgari ücretle çalışan vatandaşlara hem Ocak hem de Temmuz ayında zam yapıldı. Asgari ücrete zam gelip gelmeyeceğinin tartışması sürerken uzman isim Dr. Şeref Oğuz’dan kritik açıklama geldi.  HÜKÜMETE HALKTAN UYARI GELDİDr. Şeref Oğuz,  asgari ücrete artış yapılıp yapılmayacağı ile ilgili kulis bilgilerine ulaştığını belirtti. Oğuz, "Masada 4-5 çalışma var" ifadelerini kullanarak maaş zammına dikkat çekti Oğuz, aldığı  kulis bilgileri doğrultusunda asgari ücretle ilgili kritik bilgiler açıkladı. Asgari ücretin Türk-İş'in açıkladığı açlık sınırının altına düştüğünü belirten Oğuz, "Artış yapmak zorundalar" dedi ve şu ifadeleri kullandı: "Hükümet yerel seçimlerde halktan uyarı aldı. Varlığı sorgulanır hale geldi. İnsanlar 2028'e kadar dayanamaz erir. Hatta gözlemciler şöyle örnekler veriyor; ceylana ateş edersin, yaralı ceylan öldüğünü anlayana kadar koşarmış. İktidar ABD'deki benzetmeyle topal ördek durumunda. Tabanını kaybetmeyle karşı karşıya. İkinci parti konumuna düştü. Asgari ücret halktan gelecek tepkiler ve işsizlik nedeniyle zaten artırılmak durumunda." ''ÖZEL SEKTÖR BUNU FİNANSE ETSİN''Oğuz, "Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek buna şiddetle karşı olmakla birlikte, son sözü yine Cumhurbaşkanı söyleyecek. Asgari ücret Mehmet Şimşek'in ve diğer bakanların kapsama alanı dışındadır. Bu iş tamamen Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın uhdesindedir. Bu arada memurun kat sayısını artırmak yerine, asgari ücreti artırarak toplumu rahatlatma külfetinin maliyetini de özel sektöre yüklemiş olacaksın. 'Özel sektör bunu finanse etsin' görüşü hakim." yorumunu yaptı.ASGARİ ÜCRET ARTIŞI EYLÜL AYINDA GELEBİLİR Hükümetin masasında asgari ücretle ilgili 4-5 ayrı çalışma bulunduğunu belirten Dr. Oğuz, "Asgari ücrette artışı üçüncü çeyrekte bekliyorum. Eylül ayına bırakabilir. Şu hesapların yapıldığı yönünde kulis bilgilerine ulaştım; baz etkisiyle birlikte enflasyon 20-22 puan düşecek ve ondan sonra asgari ücrette düzenleme yapacaklar. Bu işvereni de rahatlatacak, aynı zamanda da kendileri 'Bakın asgari ücrete zam yaptık' diyebilecekler. Masada 4-5 çalışma var. Cumhurbaşkanı Erdoğan'a seçenek oluşturuyorlar." dedi.

Türkiye'de son yıllarda yaşanan ekonomik kriz ve enflasyon birçok alanda çalışanları etkilemeye devam ediyor. Ülkemizde  artan enflasyon, düşük ücretler ve yüksek vergi yükü altında giren çalışan kesim BAE, Çin ve Hindistan'dan sonra en uzun çalışma saatlerinin olduğu dördüncü ülke konumunda. Türkiye’de fazla mesai yapanların oranı, AB ortalamasını ise neredeyse 4’e katlamış durumda. Sözcü’den yapılan habere göre, Uluslararası Çalışma Örgütü’nün raporuna göre haftalık çalışma saatlerinin en uzun olduğu ülke Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) oldu. Körfez ülkesinde işçi kesimi, haftada 50.9 saat çalışıyor. BAE’yi iki Asya ülkesi Hindistan ve Çin takip ediyor. Hindistan’da işçiler ortalama 46.7 saat, Çin’de ise 46.1 saat çalışıyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) en güncel verisine göre Türkiye’nin ücretli kesimi, haftada 43.3 saat çalışıyor. Böylece Türkiye, BAE, Çin ve Hindistan’ın ardından en uzun çalışma saatlerinin olduğu dördüncü ülke konumunda bulunuyor. MESAİ SÜRESİNDE AVRUPA'NIN 4 KATINA ÇIKTIK Dünya ülkelerinin haftalık çalışma saatleri kapsamında Yunanistan’da 39.7 saat, ABD’de 38 saat, Almanya’da 34.7 saat ve Hollanda’da 31.6 saat olarak tahmin edildi. Avrupa Birliği’nin (AB) istatistik ofisi Eurostat yayınlandığı veriler kapsamında 2023 yılında AB çalışanlarının yüzde 7.1’i haftada 49 saat ve üzerinde çalıştı. mesai olarak Avrupa ülkelerini 4'e katladık.  TÜİK'in yayınlandığı verilere göre Türkiye’de 20-64 yaş arasındaki çalışan kesimin yüzde 27.2’si haftada 49 saat ve üzerinde çalıştı. Bir başka ifadeyle Türkiye’deki her 4 çalışandan biri uzun mesailer yapmak zorunda kalıyor. 

Türkiye, Nisan ayının son haftalarına döviz piyasasındaki durgunlukla girdi. Döviz piyasalarının kalbi Kapalıçarşı, uzun zaman sonra yaşanılan durgunluktan kaynaklı Merkez Bankası’nın belirlediği döviz kurunun 1,5-2 lira altına düşerek alıcılarına kapı açtı. Konuyu yerinden takip etmek için Kapalıçarşı’ya giden Millî Gazete, Kapalıçarşı esnafı ile mevcut ekonomik durum değerlendirmesi yaparak döviz piyasası hakkında bilgi aldı. Durum hakkında değerlendirmeler yapan Kapalıçarşı esnafı, devletin mevduat faizini yüzde 50 bandının yukarısına çıkarmasının döviz piyasasındaki hareketsizlikte en büyük etken olduğunu, vatandaşın döviz yatırımına uzaklaştığını ve parasını faize yatırdığını dile getirdi. “DEVLET, MİLLETİNİ ALENEN HARAMA İTİYOR”Güncel ekonomik durum ve döviz piyasası hakkında konuşan Kapalıçarşı esnafı A.S, “Ben 40 senelik Kapalıçarşı esnafıyım. Durumun vahametini görmek için burada esnaf olmaya gerek yok. Genel tabloya baktığınızda her şeyi görmeniz mümkün. Devlet mevduat faizini yüzde 50’nin yukarısına çekerek ülkenin ve vatandaşının ekonomik olarak rahatlayabileceğine dair yanlış bir düşünceyle hareket etti. Devlet milletini alenen harama itiyor. Döviz piyasasındaki hareketsizliğin büyük ölçüde sebebi bu ama önümüzdeki 3-4 aylık süreçte bunun ülkeye geri dönüşü çok daha ağır olabilir. Mevduat faizlerindeki düşüş bir anda dövize yönelime sebep olur, bu da dolar ve avronun artışı demektir. Alım gücünün zayıflaması ve TL’nin değer kaybı tekrardan kaçınılmaz gibi görünüyor” ifadelerini kullandı. “ALIM GÜCÜ DOLARA ENDEKSLİ, ÜLKEMİZ ZARAR GÖRECEK”Kapalıçarşı’nın uzun yıllardan bu yana dövizin kalbi olduğunu ve ekonomide olacakları önceden ön görebildiklerini belirten esnaf S.K ise konuşmasında, “Türkiye, ekonomik olarak dışa bağlılığından kendini kurtaramıyor. ABD, önümüzdeki Haziran ayında mevduat faizinde düşüşe gidecek. Mevduat faizinde ABD düşüşe gidince tüm dünyada mevduat faizleri düşecek. ABD aynı anda dünyadan döviz toplamaya başlayacak. Vatandaş, dolar ve avroda yükseliş haberleri gelmeye başlayınca TL olarak mevduat faizine yatırdığı parasını çekerek döviz arayışına girecek. Dövize talep yüksek olacak ama arz sınırlı olunca kur yükselecek. Alım gücü dolara endeksli olduğu için yine ülkemiz zarar görecek. Bunlar benim tecrübelerime dayanarak belirttiğim fikirlerim, bu şekilde ekonomi düzelmez” şeklinde konuştu. “ATILAN ADIMLAR ZENGİNİ DAHA DA ZENGİN ETMEYE YÖNELİK”Ülkemizde ekonomik alanda atılan adımlar ile ilgili değerlendirmelerde bulunan esnaflardan D.K ise, “Devletimizin ekonomi alanında attığı adımlar mal varlığı olan insanları daha da zengin etmeye yönelikken, ekonomik olarak orta sınıf ve düşük gelir düzeyi olan vatandaşlarımızın sürekli ezilmesine yol açıyor. Mevduat faizlerinde yapılan bu artış maddi olarak belli statüde olan insanların işine geliyor. Peki, bu bankalar nasıl bu oranlarda faiz verebiliyor? Ortada bulunan tabloyu aziz milletimizin düşünmesine gerek yok. Sadece bakarak anlaşılabileceğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı. Muhammed Ali Gökmen

Milli Piyango İdaresi (MPİ) Genel Müdürlüğü, İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun ve ilgili mevzuat hükümleri doğrultusunda, internet ortamında kumar oynanması için yer ve imkân sağlayan sitelerle mücadele ediyor. Sanal Ortamda Oynatılan Talih Oyunları Hakkında Yönetmelik ile yetkilendirilen Genel Müdürlük, 2023’te internet ortamında gerçekleştirilen faaliyetler dolayısıyla sitelerde inceleme ve araştırma yaptı. Söz konusu sitelerin çoğunda kumar oynanması için yer ve imkân sağlama suçunu teşkil edecek içeriklere rastlandı. Bu kapsamda BTK’ya geçen yıl 168 bin 30 internet sitesi ihbar edildi. Bunlardan 160 bin 273’üne erişimin engellenmesi sağlandı. Yasa dışı içeriklere sahip 5 bin 898 site pasif durumda bulunurken 1859 site için işlemler devam ediyor. Aylara göre incelendiğinde geçen yıl erişim engeli en çok 23 bin 268 ile Ekim’de, en az 1957 ile Ocak ayında getirildi. İdare, 2006-2023 yıllarında 239 bin 334 internet sitesi için BTK’ya bildirimde bulunurken bunların 230 bin 10’u kapatıldı. Böylece söz konusu dönemde erişim engeli getirilen sitelerin yaklaşık yüzde 70’ini geçen yılki başvurular oluşturdu. MENŞE ÜLKELERDE İLK SIRA ABD’NİNGeçen yıl BTK’ya ihbar edilen yasa dışı bahis ve kumar sitelerinin ilk 10 sırasındaki menşe yerleri de belli oldu. Buna göre, ABD 73 bin 175 internet sitesiyle ilk sırada yer aldı. Bu ülkeyi 41 bin 607 siteyle Ermenistan, 19 bin 757 siteyle Hollanda ve 5 bin 627 siteyle Almanya takip etti. Listedeki diğer yerler sırasıyla Hong Kong, Filipinler, Seyşel Adaları, Tayvan, Birleşik Krallık ve İran oldu. İnceleme ve araştırma faaliyetleri esnasında, ilgili sitelerin, katılımcılarıyla para transferini gerçekleştirmeye çalıştığı çok sayıda banka hesap bilgisi ve bu hesaplar aracılığıyla para transferine aracılık eden gerçek ve tüzel kişiler tespit edildi. Söz konusu hesap ve kişilere ilişkin inceleme ve araştırma raporları düzenlenerek ilgili kurumlar nezdinde adli ve idari boyutta tedbirlerin alınıp uygulanması için girişimlerde bulunuldu. ADLİ VE İDARİ SÜREÇ BAŞLATILDISosyal medya platformlarında gerçekleştirilen takipler sonucu yasa dışı bahis ve kumar sitelerine ilişkin reklam, yönlendirme, bilgilendirme, özendirme gibi faaliyette bulunan kullanıcı ve içerik üretici hesaplara erişimin engellenmesi kararları alınırken ilgili hesaplara ait kullanıcılar hakkında adli ve idari süreç başlatıldı. Kamu kurum ve kuruluşları, özel kuruluşlar ve vatandaşlar da ihbarda bulunabiliyor. CİMER ya da idarenin internet sitesindeki ihbar hattı üzerinden yapılan şikâyet ve bildirimler titizlikle değerlendirilerek müdahale ediliyor. Kaynak: AA

TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar, desteklerin çiftçiye zamanında ödenmemesinden dolayı ciddi bir mağduriyet yaşandığını belirterek, bu yılın hasat dönemi gelmesine rağmen halen geçen yılın prim desteği ödenmeyen çiftçiler bulunduğunu bildirdi. Bayraktar, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, “Tarımsal üretim tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de destekleniyor. Bu çerçevede buğday üreticisine de gübre mazot ve prim desteği başta olmak üzere destekleme ödemeleri yapılıyor. Ancak, ülkemizde destekler zamanında açıklanmıyor ve genel olarak çiftçilerimizin yoğun masraf yaptığı dönemde ödenmiyor. Buğday hasadına sayılı günler kalmasına rağmen halen bu yılın destek miktarları açıklanmadığı gibi, geçen yılın prim desteğini alamayan çiftçilerimiz de var. Geçtiğimiz yıl Eylül ayında ürününü teslim eden bir çiftçimiz o günün şartlarında alacağı ton başına bin liralık prim ile 43 litre mazot alabilecekken bugün 23 buçuk litre mazot alabiliyor. Verilen desteklerin amacına ulaşabilmesi için zamanında ödenmesi önemlidir. Hasat başlamadan 2024 yılı prim destekleri enflasyon oranları da dikkate alınarak bir an önce açıklanmalıdır" dedi. 

Türkiye otomobil pazarında, sıfır kilometre araçlar her zaman büyük bir ilgi odağı olmuştur. Özellikle ekonomik dalgalanmalar ve piyasa koşulları nedeniyle, araç fiyatlarındaki değişimler tüketiciler tarafından dikkatle izlenmektedir. Bu bağlamda, Renault’un popüler modeli Clio’nun fiyatlarına yönelik son gelişmeler, otomobil severlerin ve potansiyel alıcıların gözünden kaçmadı. Renault, otomobil piyasasında sürpriz bir karara imza attı. Birçok otomobil üreticisi yeni ayın başlarında fiyat listelerini güncellerken, Renault bu ay için herhangi bir fiyat artışı yapmama kararı aldı. Bu stratejiyle, Renault  müşterilere avantajlı bir alım fırsatı sunuyor. Bu durum, özellikle Renault Clio modeli için geçerli olup, modelin satış rakamlarına olumlu bir etki yapması bekleniyor. RENAULT CLİO’NUN CAZİP FİYATLARIRenault Clio, piyasadaki rekabetçi fiyatlarıyla dikkat çekmeye devam ediyor. En ucuz Renault Clio modeli olan 1.0 Sce 65 hp versiyonu, 942 bin TL fiyat etiketiyle satışa sunuluyor. Bu fiyatıyla Clio, piyasada bulunan benzer özelliklere sahip diğer araçlar ile karşılaştırıldığında çok rekabetçi bir düzeyde yer alıyor. RENAULT CLİO FİYAT LİSTESİRenault Clio’nun diğer versiyonları da çeşitli fiyat seçenekleri ile tüketicilere sunulmakta: Renault Clio’nun equilibre 1.0 Tce 90 hp modeli: 973.000 liraRenault Clio’nun equilibre 1.0 Tce ECO 100 hp modeli: 1.024.000 liraRenault Clio’nun equilibre 1.0 Tce x-Tronic 90 hp modeli: 1.075.000 TLRenault Clio’nun evolution 1.0 Tce X-Tronic 90 hp modeli: 1.101.000 liraRenault Clio’nun techno esprit alpine 1.0 Tce X-Tronic 90 hp modeli: 1.229.000 liraRenault Clio’nun techno esprit alpine E-Tech full hybrid 145 hp modeli: 1.495.900 liraRenault’un bu stratejisi, özellikle ekonomik belirsizliklerin hakim olduğu dönemlerde, tüketicilere ekonomik bir nefes alma imkanı tanıyor.

31 Mart 2024 yerel seçimlerinin hemen ardından, sigara üreticileri fiyat güncellemelerine gitmiş durumda. Philip Morris grubuna ait sigara markalarının fiyatlarına yapılan zamlar, tiryakiler tarafından yakından takip ediliyor. Fiyatlar değişti, ne kadar artış oldu merak ediliyor. İşte Mayıs 2024 itibarıyla geçerli olan yeni sigara fiyatları… PHİLİP MORRİS GRUBU YENİ SİGARA FİYATLARIPhilip Morris grubu, sigara fiyatlarında yaptığı güncellemelerle tüketicilerin karşısına çıktı. Marlboro, Parliament ve diğer popüler markaların yeni fiyatları şu şekilde: Marlboro Edge ve Marlboro Edge Blue/Sky: 62 TLMarlboro Touch: 63 TLMarlboro Red/Touch: 64 TLParliament Aqua Blue Slims: 67 TLParliament: 66 TLParliament Midnight Blue: 64 TLMurratti Rosso: 62 TLMurratti Blu: 61 TLLark: 61 TLChesterfield: 60 TLL&M: 60 TLMarlboro Roll 50: 80 TLBu fiyatlar, sigara tüketicileri için önemli bir gösterge niteliğinde. Özellikle Marlboro ve Parliament gibi markaların fiyatlarında görülen artış, genel piyasa trendlerini yansıtıyor. TİRYAKİLERİN CEBİNİ YAKACAK ZAMLARSigara fiyatlarındaki bu artışlar, özellikle düzenli tüketicilerin bütçesini etkileyecek düzeyde. Yapılan zamların ardından bazı firmaların indirim yapması ise piyasada dengeleri değiştirebilir. Tüketiciler, en güncel fiyat bilgilerini takip ederek bütçelerini bu yeni duruma göre ayarlamak zorunda kalacaklar. SİGARA TİRYAKİLERİ NE YAPMALI?Sigara fiyatlarında meydana gelen ve takip edilmesi bile güç olan bu değişiklikler hem tüketiciler hem de piyasa dinamikleri açısından dikkatle izlenmesi gereken bir konu. Philip Morris grubunun belirlediği yeni fiyatlar, diğer firmaların da fiyat politikalarını etkileyebilir ve genel bir fiyat güncellemesi dalgasını tetikleyebilir. Son dönemde hem yapılan kampanyalar ile hem de sağlık hizmetleri ile vatandaşlar sigarayı bırakmaya teşvik ediliyor. Bütçeniz ve sağlığınız için siz de bu önemli adımı atmaya karar verebilirsiniz.