ABD'li yatırım bankası Goldman Sachs, Türkiye'de faiz indiriminin 2025 yılında başlayacağına dair tahminini paylaştı. Bu tahmine göre, politika faizi bu yıl yüzde 50 seviyesinde kalmaya devam edecek. Goldman Sachs, söz konusu tahmininde faiz indirimiyle birlikte bankalar için net faiz marjının yükseleceğini öngördü. 2025'te swap maliyetleri hariç net faiz marjının özel bankalar için bir önceki yıla kıyasla 130 baz puan artarak yüzde 6'ya ulaşacağını tahmin eden banka, kamu bankaları için ise bu marjın yıllık 50 baz puan artışla yüzde 3,6'ya çıkacağını belirtti. Goldman Sachs'ın modeli, özel bankalar için enflasyondan arındırılmış özkaynak kârlılığının 2025'te pozitif bölgeye geçeceğini gösteriyor. Bu da bankaların daha fazla kar elde edebileceği anlamına geliyor.

Türk-İş verilerinde 2024 Mayıs ayında 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 18 bin 969 TL, yoksulluk sınırı ise 61 bin 788 TL olarak açıklandı. Türk-İş, Mayıs 2024 dönemine ilişkin Açlık ve Yoksulluk Sınırı Araştırması'nın sonuçlarına göre temel mal ve hizmetlerde görülen artış yılın ilk 4 ayında olduğu gibi Mayıs ayında da devam etti. AÇLIK SINIRI 19 BİNE, YOKSULLUK SINIRI 62 BİN TL'YE DAYANDI18 bin 969 TL olarak hesaplanan açlık sınırı, 4 kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için gerekli gıda harcaması tutarını ifade ediyor. Gıda harcamasının yanında giyim, konut, ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamaların toplam tutara eklenmesiyle elde edilen yoksulluk sınırı rakamı ise 61 bin 788 TL oldu. Bekar bir çalışanın aylık yaşama maliyeti ise aylık 24 bin 609 TL olarak hesaplandı. 5 AYLIK MUTFAK ENFLASYONU YÜZDE 31,44 OLDUTÜRK-İŞ verilerinde, Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin 'gıda için' yapması gereken asgari harcama tutarı üzerinden hesaplanan 'mutfak enflasyonu' Nisan ayına göre yüzde 7,02 artış gösterdi. 2024'ün ilk beş aylık değişim oranı ise yüzde 31,44 oldu. Son 12 aylık değişim oranı ise yüzde 83,06 olarak hesaplanırken yıllık ortalama artış ise yüzde 79,43 olarak gerçekleşti.

Ticaret Bakanlığı özellikle ilan sitelerinde yer alan "1 TL'ye satılık ev" ilanları için düğmeye bastı. İlan sahipleri için harekete geçen yetkililer, reklam durdurma cezası verdi. Son düzenlemeyle birlikte, satılık ev ilanlarında mülkün gerçek değerini yansıtmayan fiyatlar kullanılamayacak. Bu kapsamda, 1 TL gibi sembolik fiyatlara satışa çıkarılan ev ilanları yasaklandı. VATANDAŞI KOMİK RAKAMLARLA KANDIRIYORLAR Ticaret Bakanlığı'na bağlı Reklam Kurulu, bir emlak firmasının ilan sitesinde yayınladığı reklamlarda tüketicileri aldattığını tespit etti. Kurul, söz konusu firmanın satılık evler için "1 TL" şeklinde tanıtım yaptığını ancak bu fiyatların gerçek dışı olduğunu açıkladı. Nisan toplantısında satılık evleri ‘1 liraya’ ilana koyan emlak firmalarına yönelik şikâyetleri değerlendiren Reklam Kurulu, bu ve benzeri 15 ayrı reklamı durdurdu. Söz konusu reklamların yanıltıcı nitelikte olduğunu değerlendiren kurul, reklama durdurma cezası uyguladı. Reklam Kurulu, 3 TL, 5 TL, 990 TL, 1.050 TL, 1.950 TL, 11 bin 111 TL, 22 bin 222 TL gibi çeşitli fiyatlarla ilanı veren emlak firmalarının da reklamlarını durdurdu. Kurul; 99 bin 999 TL, 100 bin TL, 111 bin 111 TL, 125 bin TL gibi fiyatlı ilanları da inceledi. Evlerin bu fiyata satılmadığını, tüketicilere evin fiyatının daha yüksek olduğunun belirtildiğini tespit eden kurul, bu ilanlar hakkında da durdurma cezası kesti.

Türkiye İstatistik Kurumu ve Ticaret Bakanlığı'nın ortaklaşa hazırladığı geçici dış ticaret istatistiklerine göre, nisan ayında Türkiye'nin toplam ithalatı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 4 artarak 29 milyar 117 milyon dolar oldu. Bu ithalatın 5 milyar 212 milyon 616 bin dolarlık kısmını ise enerji ithalatı oluşturdu. ENERJİ FİYATLARI ARTTI, İTHALAT DA YÜKSELDİNisan 2023'te enerji ithalatı için 4 milyar 882 milyon 492 bin dolar ödenmişti. Bu da, enerji ithalatında yıllık bazda yüzde 6,8'lik bir artış olduğunu gösteriyor. Artan enerji fiyatları, Türkiye'nin enerji ithalat faturasını da kabartıyor. HAM PETROL İTHALATI DA ÇOĞALDIBu dönemde ham petrol ithalatı da yüzde 37,5 artarak 2 milyon 748 bin 992 tona çıktı. Enerji fiyatlarındaki artış ve artan talep, ham petrol ithalatında da artışa neden oluyor.

Brent petrolün varil fiyatı uluslararası piyasalardaki düşüşe geçti. Brent petrolün varil fiyatı uluslararası piyasalarda 83,17 dolardan işlem görmeye başladı. Araç sahipleri brent petroldeki düşüşün iç piyasada akaryakıt fiyatlarına indirim olarak yansıyıp yansımayacağını merak ediyor. BRENT PETROL 30 MAYIS PERŞEMBE'YE DÜŞÜŞLE BAŞLADIBrent petrolün varili, uluslararası piyasalarda 83,17 dolardan işlem görüyor. Dün 84,72 dolara kadar yükselen Brent petrolün varil fiyatı, günü 83,43 dolar seviyesinde tamamladı. Brent petrolün varil fiyatı, saat 09.29 itibarıyla kapanışa göre yüzde 0,31 azalarak 83,17 dolar oldu. Aynı dakikalarda Batı Teksas türü (WTI) ham petrolün varili 79,03 dolardan alıcı buldu. ABD FAİZ ORANLARINDAKİ BELİRSİZLİK VE ENFLASYONDAKİ DALGALANMA SEBEBİYLE BRENT PETROL FİYATLARI AŞAĞI YÖNLÜPetrol fiyatları, ABD'de faiz oranlarına ilişkin belirsizlik ve enflasyondaki dalgalanmaların etkisiyle aşağı yönlü hareketlendi. ABD Merkez Bankasının (Fed) dün yayınladığı Bej Kitap raporu, ülkede genel ekonomik görünümün kısmen kötüleştiğini ortaya koydu. Analistler, bugün açıklanacak Gayrisafi Yurt İçi Hasıla verilerinin Bankanın gelecek dönemde atacağı adımlara ilişkin sinyaller verebileceğini, çekirdek kişisel tüketim harcamaları verilerinin de piyasaların yönü üzerinde etkili olacağını öngörüyor. DOLAR GÜÇLENDİKÇE TALEP AZALACAK BEKLENTİSİ BRENT PETROL FİYATLARINI DÜŞÜRÜYORAyrıca ABD dolarının diğer para birimleri karşısında değer kazanması petrol fiyatlarının düşüşünde etkili oldu. ABD dolar endeksi yüzde 0,08 artışla 105,115 oldu. Güçlü doların, döviz kullananlar için petrolü daha pahalı hale getirerek talebi düşürmesi bekleniyor. Öte yandan, dünyanın en çok petrol tüketen ülkesi ABD'de ham petrol stoklarında beklentilerin üzerinde düşüş olması ülkede talebin yaz ayları öncesi toparlandığına işaret ederek fiyatlardaki düşüşü kısıtlıyor. Amerikan Petrol Enstitüsü, ABD'nin ticari ham petrol stoklarının geçen hafta 6 milyon 490 bin varil azaldığını öngördü. Stoklardaki düşüş öngörüsü, ülkede talebin yükseldiğine işaret ederek fiyatları yukarı yönlü destekliyor. ABD Enerji Enformasyon İdaresi resmi stok verilerini gün içinde açıklayacak. Piyasa oyuncuları dünyanın en büyük petrol üreticilerinden oluşan OPEC+ grubunun 2 Haziran'da yapacağı toplantıyı bekliyor. BRENT PETROLDE GÜNCEL DİRENÇ VE DESTEK SEVİYELERİBrent petrolde teknik olarak 85,34 ile 85,96 dolar aralığının direnç, 82,80 ile 81,22 dolar aralığının ise destek bölgesi olarak izlenebileceği belirtiliyor.

29 Mayıs 2024 Çarşamba günü itibarıyla günlük elektrik üretim ve tüketim verileri Türkiye Elektrik İletim AŞ (TEİAŞ) tarafından güncellendi. ELEKTRİK ÜRETİM VE TÜKETİMDE SON DURUMTürkiye'de dün günlük bazda 883 bin 980 megavatsaat elektrik üretildi, tüketim ise 889 bin 610 megavatsaat oldu. Türkiye Elektrik İletim AŞ verilerine göre, dün en yüksek elektrik tüketimi 41 bin 473 megavatsaatle saat 17.00'de, en düşük tüketim ise 29 bin 609 megavatsaatle 07.00'de gerçekleşti. Günlük bazda dün 883 bin 980 megavatsaat elektrik üretildi, tüketim ise 889 bin 610 megavatsaat olarak kayıtlara geçti. Üretimde ilk sırada yüzde 19,4 payla barajlı hidroelektrik santralleri yer aldı. Bunu, yüzde 19,2 ile ithal kömür santraller ve yüzde 16,2 ile doğal gaz santralleri izledi. Türkiye, dün 6 bin 304 megavatsaat elektrik ihracatı, 11 bin 964 megavatsaat elektrik ithalatı yaptı.

Ev vergisi ya da emlak vergisi; Türkiye sınırları içinde bulunan bina ve arsa mülkleri için verilen bir vergi modelidir. Bu vergi türü, bina vergisi ve arazi vergisi olmak üzere iki gruba ayrılmaktadır. Bir mülkün sahibi olmadığı taktirde ise arsa ya da binanın tahsis edildiği kişiler vergi ödemek zorundadır. Yeni bir ev ya da arsa satın alınması halinde emlak vergilerinin ödenebilmesi için ilk olarak emlak beyanında bulunulması gerekir. Tapu Taşınmaz Beyan olarak adlandırılan bu işlem, e-devlet platformu üzerinden yapılabileceği gibi kişilerin bağlı bulundukları ilçe belediyelerinde de yapılabilmektedir. Emlak beyanının yapılabilmesi için gerekli olan evraklar ise şu şekilde sıralanmaktadır; Mülk sahibinin nüfus cüzdanı fotokopisiBina ruhsatıİskan izin belgesi fotokopisiEmlak bildirim formuEv Vergisi Ne Zaman Ödenir?Ev vergisi ödemekle yükümlü olanlar, ger yıl devlet tarafından belirlenen tutarları genel olarak iki taksit halinde ödemektedir. Ev vergisi ya da emlak vergisinin ilk taksit ödemesi mart ayının ilk gününden başlar ve mayıs ayının son gününe kadar devam eder. İkinci taksit ödemesi ile kasım ayının son gününe kadar olan süre içerisinde yapılmalıdır. Yıllık ev vergisi ödemeleri iki taksit halinde ödenebildiği gibi tek seferde de ödenebilmektedir. Verginin peşin olarak tek seferde ödenmesi planlanıyor ise bu ödemenin mayıs ayının sonuna kadar yapılması gerekir. Ev Vergisi Nasıl Ödenir?Ev vergisi için ilk kez ödeme yapacak olan kişiler, bu ödemelerin nasıl ve hangi kanallar aracılığı ile yapılacağını araştırmaktadır. Ev vergisi ödeme süreci için ilk olarak e-devlet platformu tercih edilebilir. Kullanıcı bilgileri ile sisteme giriş yapıldıktan sonra ekrandaki arama kısmına ‘vergi borcu sorgulama’ yazılmalıdır. Ardından ‘İnternet Vergi Dairesi’ seçeneği üzerinden ilerlenerek, ev vergisi işlemleri dakikalar içerisinde yapılabilir. Ev vergisinin ödenmesi için tercih edilebilecek diğer bir seçenek ise Türkiye Cumhuriyeti Gelir İdaresi Başkanlığı’nın resmi internet sitesi olan ‘İnteraktif Vergi Dairesi’dir. Aynı zamanda aktif olarak müşterisi olunan bankaların internet siteleri ya da mobil uygulamaları üzerinden de ev vergisi ödemeleri yapılabilir. Online olarak ödeme yapmak istemeyenler ise ikamet adresinde bağlı vergi dairelerine direkt gidebilir ve vezneler aracılığı ile ödemelerini yapabilir. Kimler Ev Vergisinden Muaf Tutuluyor?Türkiye sınırları içerisinde mülkü olan kişiler vergi ödemekle yükümlüdür. Ancak devlet tarafından bazı kişiler ev vergisi ödemesinden muaf tutulmuştur. Bu kişiler şu şekilde sıralanabilir; Mülk sahibi olmasına rağmen hiçbir geliri olmayan kişilerEv hanımı, dul, yetim, engelli, şehit ve gazi yakını olan kişilerDevlete ait kurumlar ve araziler2024 Ev Vergisi Artışı Ne Kadar Oldu?2023 yılından sonra ev vergisi ödemesine yüzde 58,46 oranında zam yapılmıştır. Bu zamdan sonra ev vergisi ödemelerinde de ciddi bir artış meydana gelmiştir. Vergisi ödenecek olan evin hangi ilde bulunduğu, kira bedelinin ne olduğu ve aynı zamanda konutun değerinin ne olduğu ödenecek olan vergi tutarını belirlemektedir. Bu nedenle tüm evler için net bir vergi tutarının belirtilmesi mümkün değildir. Sahip olunulan evin 2024 yılı vergi borcunu öğrenmek için vergi dairelerine gidilebileceği gibi e-devlet sistemi üzerinden de öğrenim sağlanabilir. Aynı zamanda İnteraktif Vergi Dairesi’nin online hizmeti aracılığı ile de sahip olunulan evin güncel vergi borcu öğrenilebilir.

Yanlış ekonomi politikaları ve döviz kurundaki hızlı yükseliş, piyasaları adeta dengesizliğe sürükledi. Bu durum, birçok şirketi maddi açıdan zor bir duruma soktu. Daralan iç pazarda iş yapamayan firmalar, birbiri ardına ya kepenk indirmeye ya da küçülmeye başladı. ŞİRKETİN HİSSELERİ 29 DOLARDAN 0,63 DOLARA GERİLEDİDünyaca ünlü yenilikçi ayakkabı markası Allbirds'ün mali zorluklarda olduğu ve iflasın eşiğine geldiği haberi, moda ve perakende sektöründe büyük yankı uyandırdı. Şirketin hisseleri 2021 sonunda 29 dolara ulaşmışken, şu anda 0,63 dolara kadar geriledi. Artan maliyetler ve sürdürülebilirlik endişeleri Allbirds'ü çöküşün eşiğine sürükledi. KÜÇÜLME KARARIDev şirket küçülme kararı alırken, ağır bilançonun maliyeti de ortaya çıktı. İşte şirketin zararları ve oranları: SON 12 AYDA 152,5 MİLYON DOLARA ZARARAllbirds, son 12 ayda 254,1 milyon dolarlık satış yapmasına rağmen, 152,5 milyon dolar zarar etti. Bu büyük kayıp, yatırımcılar arasında ciddi endişelere yol açtı. 2021 sonunda 289 milyon dolar nakite sahip olan şirketin nakit varlığı, 102 milyon dolara düştü. Bu nakit azalması, şirketin finansal sağlığı açısından ciddi bir tehdit oluşturuyor.

İş başı yapmak kadar mevcut bir işten çıkmak ya da mevcut sözleşmenin feshi de çalışan ve işçi arasında meydana gelen gelişmeler arasında yer alır. İş hayatına dair en çok merak edilen konulardan biri olan ihbar süresi ve ihbar süresinin nasıl hesaplandığına dair bu yazımızda gerekli bilgileri sizlere aktaracağız. İş Kanunu’nun on yedinci maddesinde düzenlenen ihbar süresi; bir çalışanın ya da işverenin aralarında belirsiz süreli iş sözleşmesinin sonlandırma niyetini sözleşmenin feshinden önce diğer tarafa bildirmesi gereken süredir. Çalışan işten ayrılma niyetini belirttiği tarihten itibaren ihbar süresi başlar. Standart uygulamada, çalışan bu süre içinde çalışmaya devam eder ve ihbar süresi dolduğunda işten ayrılır. İhbar süresi, çalışanın iş arama hakları ve işsiz kalmamasının sağlanması açısından da önemlidir. İşverenler açısından ise bir çalışanın ani kaybı, iş süreçlerinin aksamasına neden olacağından, çalışanın işten ayrılış zamanını önceden bildirmesi düzenin sürekliliği için oldukça önemlidir. İhbar Süresi Nasıl Hesaplanır?İhbar süresinin ne kadar olduğu birçok çalışan tarafından merak edilmektedir. Ancak ihbar süresi, çalışan kişinin aynı iş yerinde ne kadar çalıştığına göre değişiklik göstermektedir. Bu nedenle de ihbar süresinin net olarak bir takvimini vermek doğru olmayacaktır. İhbar süresi hesaplanırken dikkat edilmesi gereken en önemli faktör, çalışanın hizmet süresidir. Çalışanın ne kadar süredir çalıştığı göz önüne alınarak, ihbar süresi hesaplamalarında şu süreçler geçerli olur; Çalışan ihbar bildiriminin yapıldığı tarihten itibaren geçerli olmak üzere altı aydan daha kısa süredir çalışıyor ise ihbar süresi iki hafta yani on dört gün olarak kabul edilirÇalışanın çalışma süresi altı ay ile on sekiz ay arasında ise bu süre dört hafta yani yirmi sekiz gün olurİhbar süresi, on sekiz ay ile üç yıl arası hizmet etmiş olanlar için ise altı hafta yani kırk iki gündürÜç yıldan fazla süredir çalışanlar için ise bu süre sekiz hafta yani elli altı gündürİhbar Tazminatı Nasıl Hesaplanır?İhbar süresi kadar çalışanların alacağı ihbar tazminatı da oldukça merak edilen konular arasında yer alıyor. İhbar tazminatı hesaplama işlemi, işçinin fesih anındaki giydirilmiş brüt ücreti üzerinden yapılır. İşçinin kıdemine denk gelen bildirim süresi, her haftası yedi gün olarak hesaplanır ve sürekliliği devam eden brüt üzerinden günlük miktarı ile çarpılarak brüt ihbar tazminatı bulunur. Bu tutardan gelir vergisi ve damga vergisi kesintisi yapılamaz. İhbar Süresi Ne Zaman Başlar?İhbar süresinin başlangıcı, iş sözleşmesinin feshedilme kararının işveren ya da çalışan tarafından diğer tarafa bildirilmesine göre değişir. Fesih kararının bildirildiği gün, ihbar süresi de başlamış olur. Belirlenen ihbar süresinin sonunda fesih gerçekleşir ve ihbar süresi de bu olay ile sona erer. İhbar Süresinde İş Arama İzni Ne Kadar?İhbar süresini kullanan bir çalışan, bu süre zarfı içerisinde kendine yeni bir iş bulmak için mevcut işvereni tarafından belirli bir süre iş arama sürecine yönlendirilir. İş arama süresi, ihbar süresi içerisinde günlük olarak iki saattir. Bununla birlikte iş arama izninin toplu bir şekilde kullanılması da mümkündür. Bu durumda çalışan, günlük iki saatlik iş arama sürelerini birleştirebilir. Örneğin; on dört günlük ihbar süresi olan bir çalışan, toplamda yirmi sekiz saate denk gelen iş arama süresini toplu olarak kullanabilir.

ABD Merkez Bankası'nın (Fed) faiz indirim planına dair belirsizlikler ve tahvil faizlerindeki yükseliş, küresel piyasaları olumsuz etkiliyor. Yatırımcılar bugün ABD'de açıklanacak büyüme verilerine odaklanmış durumda. Fed'in Bej Kitabı, genel görünümün biraz daha kötüleştiğini gösteriyor. Fiyat artışları ılımlı seyirde olsa da, belirsizlikler ve aşağı yönlü riskler artıyor. Analistler, ABD GSYH ve çekirdek kişisel tüketim harcamaları verilerinin Fed'in sonraki adımlarını etkileyebileceğini vurguluyor. ABD'de tahvil ihalelerine zayıf talep, 10 yıllık tahvil faizini yüzde 4,62'ye çıkardı. Dolar endeksi yatay seyirde iken, altın fiyatı ons başına 2 bin 334 dolara geriledi. Bakır ve gümüş fiyatları da düşüş trendinde. Gümüş, son 11 yılın zirvesindeki kar satışlarıyla ons başına 31,3 dolara indi. Öte yandan OPEC+'nın pazar günü yapacağı toplantı, petrol fiyatlarını etkileyebilir. Brent petrolün varil fiyatı 83,2 dolardan işlem görüyor. ABD Hazine Bakanlığı, NFT'lerin yasa dışı finans risklerini araştırdı. Rapor, NFT'lerin dolandırıcılık ve kara para aklama için kullanılmaya elverişli olduğunu ortaya koydu. BHP Grubu, Anglo American için teklifini geri çekti. Google ise Malezya'ya 2 milyar dolarlık veri merkezi yatırımı yapacağını duyurdu. New York ve Avrupa borsaları dün düşüş kaydetti. Almanya'da 10 yıllık tahvil faizi Kasım 2023'ten bu yana en yüksek seviyeye çıktı. Avusturya merkezli Raiffeisenbank, Rusya'dan dolar cinsinden para transferi işlemlerini sonlandıracağını açıkladı. Asya borsalarında satış ağırlıklı seyir hakim. Çin hükümetinin gayrimenkul piyasasını canlandırma adımları kaybı törpülemeyi başardı. Türkiye'de BIST 100 endeksi dün yüzde 1,86 düşüşle 10.479,16 puandan kapandı. TCMB'nin PPK toplantı özeti yatırımcıların odağında. Dolar/TL kuru dün yüzde 0,1 artarak 32,2551 seviyesinden kapandı. Bugün yoğun veri gündemi var. Türkiye'de mayıs ayı ekonomik güven endeksi ve nisan ayı dış ticaret dengesi, Avro Bölgesi'nde mayıs ayı Tüketici Güven Endeksi ve nisan ayı işsizlik oranı açıklanacak. Ayrıca Türkiye'de TCMB'nin PPK toplantı özeti, ABD'de 1. çeyrek GSYH ve çekirdek kişisel tüketim harcamaları verileri, haftalık işsizlik başvuruları ve nisan ayı toptan eşya stokları ile bekleyen konut satışları paylaşılacak.

Türkiye'de son dönemde döviz piyasalarındaki dalgalanma devam ediyor. Yatırımcılar ise Dolar ve Euro son durumu araştırıyor. İşte güncel döviz kurları... DÖVİZ GÜNE HAREKETLİ BAŞLADI!İstanbul serbest piyasada dolar 32,2730 liradan, avro 34,8250 liradan güne başladı. Serbest piyasada 32,2710 liradan alınan dolar, 32,2730 liradan satılıyor. 34,8230 liradan alınan avronun satış fiyatı ise 34,8250 lira olarak belirlendi. Dün doların satış fiyatı 32,2220 lira, avronun satış fiyatı ise 34,9400 lira olmuştu.

Son 21 yılda yabancılar, Türkiye'deki hisse senedi, tahvil, bono, kısa vadeli kredi, mevduat ve diğer yatırımlardan elde ettikleri kârı yurt dışına transfer ederek 118,9 milyar dolarlık bir servet kazandı. Dünya.com'dan Naki Bakır'ın kaleme aldığı köşe yazısına göre; Bu rakamın büyük kısmı, 95,8 milyar dolar ile portföy yatırımlarından geliyor. Yabancılar, Borsa ve borçlanma senetlerinde park ettikleri paralarla yüksek getiri elde ettiler. Kalan 23,1 milyar dolar ise yabancıların Türk bankalarına kullandırdıkları krediler ve mevduat hesaplarından elde ettikleri kârlardan oluşuyor. Sıcak para şu anda Türkiye'de 277,3 milyar dolarlık bir hacme sahip. Bu rakamın 102 milyar 817 doları portföy yatırımlarında, 106 milyar 525 doları bankalardaki efektif ve mevduatlarda, 54 milyar 773 doları ise ticari kredilerde yer aldı. SICAK PARA NEDİR?Sıcak para, yüksek faiz ve kurdan yararlanmak için gelen ve kısa vadede spekülatif yatırımlar yapan yabancı sermayeyi ifade eder. Bu fonlar, kârlı alanlar gördüklerinde hızla ülkeyi terk ederek krize yol açma olasılığı nedeniyle risklidir. SICAK PARA YATIRIMI NASIL YAPILIYOR? 'CARRY TRADE' NEDİR?Sıcak para yatırımlarının önemli bir kısmı "carry trade" olarak bilinen bir yöntemle gerçekleştiriliyor. Bu yöntemde, yatırımcılar düşük faizli bir ülkeden borçlanıp, yüksek faizli bir ülkeye yatırım yaparak para kazanıyorlar. Örneğin, ABD'den borçlanıp Türkiye'deki tahvillere yatırım yapan bir yatırımcı, faiz ve kur farkından dolayı yüksek getiri elde edebiliyor. Sıcak para yatırımları Türkiye ekonomisi için hem risk hem de fırsat taşıyor. Bu yatırımlar, döviz girişine ve ekonomiye canlılık kazandırıyor. Ancak, aynı zamanda riskleri de beraberinde getiriyor. Bu nedenle, sıcak para yatırımlarının kontrol altında tutulması ve ekonomiye olan risklerinin minimize edilmesi gerekiyor.

Altın yatırımcıları dikkat! Türkiye Merkez Bankası, tarafından geçen haftaki faiz kararının ardından piyasalarda yükseliş sabitlenirken, Normalleşme içine giren piyasalarda altın fiyatlarında düşüş görüldü. Peki, gram altın, çeyrek altın ve Cumhuriyet altını ne kadar oldu? İşte son dakika altın fiyatları.. ALTIN FİYATLARINDA SON DURUMGram altın fiyatı Alış: 2.424,97Satış: 2.425,37Altın/Ons fiyatı Alış: 2.337,70Satış: 2.338,54Çeyrek altın fiyatı Alış: 3.879,95Satış: 3.965,48 Cumhuriyet altını Alış: 15.519,78Satış: 15.813,42Yarım altın fiyatı Alış: 7.735,64Satış: 7.930,96Ziynet altın fiyatı Alış: 15.519,78Satış: 15.813,42Ata altın fiyatı Alış: 16.045,02Satış: 16.450,00 14 ayar bilezik gramı fiyatı Alış: 1.297,31Satış: 1.716,7722 ayar bilezik gramı fiyatı Alış: 2.203,62Satış: 2.334,12

Emlak vergisi ilk taksit ödemeleri için son gün yaklaşıyor. Yarın, 31 Mayıs 2024 Cuma günü Emlak vergisi ilk taksit ödemeleri için son ödeme tarihi. Türkiye'de bina, arsa ve iş yeri gibi gayrimenkullere sahip olan herkes bu vergiyi ödemekle yükümlü. Geçen yıl gayrimenkul satın alanlar bu yıl vergisini ödeyecek. Bu yıl satın alınan mülklerin ilk emlak vergisi ödemesi ise 2025 yılında başlayacak. Emlak vergisi taksitleri hem nakit hem de kredi kartı ile ödenebiliyor. Ödeme kanalları da oldukça çeşitli. Gayrimenkulün bağlı bulunduğu belediyelerden, belediyelerin internet sitelerinden veya e-Devlet üzerinden ödemeler yapılabiliyor. Bazı kişiler emlak vergisinden muaftır. Brüt 200 metrekareyi geçmeyen tek konut sahibi emekliler, emekli dul ve yetim aylığı alanlar, engelliler, gaziler ve hiçbir geliri olmadığını belgeleyenler bu vergiden muaf tutuluyor. Ayrıca Yeminli Mali Müşavir Abdullah Tolu'nun konuyla ilgili yaptığı değerlendirmeye göre, Emlak Vergisi Kanunu'na göre genellikle kamu kurum ve kuruluşlarına ait binalar, vakıf, dernek ve sendikalara ait binalar ve yabancı elçilik binaları da bu vergiden muaf. Öte yandan emlak vergisinin her iki taksiti tek seferde ödenebiliyor. Taksitlerini zamanında ödemeyenler ise cezalara maruz kalıyor. Tolu, verginin ödenmemesi durumunda gecikme zammı uygulandığını belirterek, "1 Haziran'dan itibaren verginin ilk taksitini ödemeyenlere aylık yüzde 4,5 oranında gecikme zammı uygulanacak" dedi.

Dünya genelindeki gelişmeler akaryakıt fiyatlarını da etkilemeye devam ediyor. Brent petrol fiyatlarındaki dalgalanmalar benzin ve motorin fiyatlarına da doğrudan yansıyor. Son olarak benzin litre fiyatına indirim yapıldı. Peki, 30 Mayıs 2024'te güncel akaryakıt fiyatları ne kadar?  İşte güncel benzin ve motorin fiyatları.. GÜNCEL BENZİN VE MOTORİN FİYATLARIİstanbul Avrupa yakası akaryakıt fiyatları Benzin litre fiyatı: 41.36 TLMotorin litre fiyatı: 40.25 TLLPG litre fiyatı: 20.97 TLİstanbul Anadolu yakası akaryakıt fiyatları Benzin litre fiyatı: 41.28 TLMotorin litre fiyatı: 40.19 TLLPG litre fiyatı: 20.43 TLAnkara akaryakıt fiyatları Benzin litre fiyatı: 42.26 TLMotorin litre fiyatı: 41.23 TLLPG litre fiyatı: 20.87 TLİzmir akaryakıt fiyatları Benzin litre fiyatı: 42.54 TLMotorin litre fiyatı: 41.54 TLLPG litre fiyatı: 20.51 TL

Geçtiğimiz yıl sözleşmeli kamu kamu personeline yönelik yapılan düzenleme ile 657 sayılı kanunda yapılan değişim ile yaklaşık 450 bin sözleşmeli personelin memur kadrolarına atanması süreci tamamlandı. 3+1’e tabi olan personelin ise yer değişim hakkının bulunmaması ise tepkilere neden olmuştu. Büro Memur-Sen Genel Başkanı Yusuf Yazgan, konuya ilişkin çağrıda bulunarak, düzenleme yapılmasını talep etti. BECAYİŞ İLE KAMU HİZMETİ KESİNTİYE UĞRAMAZBazı bakanlıklar ile kamu kurum ve kuruluşlarında farklı ünvanlarda on binlerce 3+1 sistemine tabi sözleşmeli personel istihdam edildiğini belirten Yazgan, bu kişilerin eğitim ve eş durumu mazereti dâhil herhangi bir nedenle tayin, yer değişikliği hakkı bulunmadığını hatırlattı. Yazgan, “Hizmetin aksamadan görülmesi gerekçesini sağlayacak çözüm 657 sayılı DMK’da devlet memurları için düzenlenmiş olan becayiş müessesesidir. Becayişte farklı şehirlerde görev yapan aynı kadro ve pozisyonda ve dahi aynı eğitim düzeyine sahip iki kişi karşılıklı yer değiştirmektedir. Becayiş müessesesinde kamu hizmeti hiçbir şekilde kesintiye uğramamakta, kişilerin talepleri karşılandığından iş verimliliği artmakta, aile birliği sarsılmadan ya da eğitim hakkına halel gelmeden kamu hizmeti ve kamu görevlisi maksimum faydada buluşabilmektedir” ifadelerini kullandı. Yazgan, ayrıca becayiş hakkının sözleşmeliye de tanınmasının devlete hiçbir ilave maliyeti bulunmadığını belirtti.

Türkiye Maden İşçileri Sendikası üyesi madenciler, bugün Manisa'nın Soma ilçesi Cengiz Topel Meydanı’nda bir araya gelerek ithal kömür alımını protesto etti. Eylemde konuşan Sendika Genel Başkanı Nurettin Akçul, şunları söyledi: "Madencilik dünyanın en riskli işi""Madencilik dünyanın  en zor ve en riskli işi. Dolayısıyla derdimiz de çok, sorunumuz da çok. Bugünlere gelene kadar çok yol kat ettik ama bu yolda çok da çileler çektik. Hala da çözüm bekleyen bir çok sorunumuz varken ve biz bunlar için mücadele ederken şimdi bir de ithal kömür yüzünden neredeyse ekmeğimizden olma noktasına geldik. Hepimizin bildiği gibi kömür madenciliği, ülkemizin enerji arz güvenliğini sağlamada ve ekonomik kalkınmasını desteklemede olduğu gibi istihdam ve sanayi gelişimi açısından da kritik bir öneme sahip. Ülkemiz bu konuda oldukça şanslı çünkü ülkemizin ihtiyacını karşılayacak  kadar  kömür rezervlerimiz var. Tabii ki bizler de bu rezervlerin açığa çıkma evresindeki zorlukları, maliyetlerini ve risklerini çok iyi biliyoruz ama böylesine zengin yataklarımız varken bunun üretime sokulmamasını ya da üretimden çekilmesini asla kabul etmiyoruz. "Yerli üretici ayakta kalamaz"Herkesin bildiği üzere bundan tam 10 yıl önce asrın felaketi bir facia yaşadık. Soma faciasını yaşayana kadar kimse sesimizi duymadı ya da duysa da bizi ciddiye almadı. Ne zaman ki 301 canımızı şehit verdik, işte o zaman görünür hale geldik. Faciadan sonra bazı olumlu adımlar atıldı. İşçilerin çalışma saatlerinde, ücretlerinde ve sosyal haklarında ciddi anlamda iyileştirmeler yapıldı. O dönem Bakanlar Kurulu kararıyla, işletmelere aşırı yük getiren maliyetlere destek olmak amacıyla devlet tarafından karşılanan 5 yıllık bir destek uygulaması başladı. 2020 yılından sonra da bu destek Cumhurbaşkanlığı kararı ile 2024’e kadar her sene bir yıllığına tekrarlandı. Şimdi 2024 yılının mayıs ayını bitirmek üzereyken, ne böyle bir karar çıktı ne de herhangi bir açıklama yapıldı. Daha düne kadar yerli ve milli kaynakların özendirilmesi ve kullanılması yönünde strateji belirleyen karar vericilerden henüz bir ses çıkmadı. Dünyanın ve ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılar çığ gibi büyürken, enflasyon tavan yapıp ücretlerimiz pul olmuşken şimdi de maden işçileri olarak ekmeğimizden olma derdine düştük. İthal kömüre olan bu talep devam ederse, yerli üreticilerimizin destek almadan ayakta kalması pek de mümkün görünmüyor. "Ücretimizi alamama riskiyle karşı karşıyayız"Uzak değil çok yakında ücretlerimizi alamama riskiyle de karşı karşıyayız. Bu, kötünün iyi tarafı. Daha da vahim olabilecek tarafı ise ithal kömür karşısında iş yerlerimizin kapanması ve tamamen işsiz kalmak. Bu sektörde yaklaşık 49 bin, termik santrallerde 19 bin çalışan ile aileleri ve yakınlarıyla birlikte 250 bin kişiyiz. Yetkililerin destek uygulamalarından vazgeçmesi demek 250 bin kişiyi riske atmak demek. Kaldı ki bu sadece bizi ve madenciyi değil, ülkemizi ve bütün vatandaşlarımızı ilgilendiren ve etkileyen bir mesele. Döviz açığı olan bir ülke olarak, ithal kömüre verilen milyar dolarların ülkemizde kalması gerekirken hem işletmelerimizi hem işçilerimizi hem işletmelerin yer aldığı bölgeleri zora sokacak hamleler yapmak, geri dönüşü olmayan zararlara sebep olacaktır. "Hiç mi aydınlığa çıkmayacağız?"Maden üreticilerinden kesilen destek, yeni kazalara, yeni facialara davetiye çıkaracaktır. Üretici ya işçi bulmakta zorlanacak ya da üretimden çekilecektir. Bu destek sadece işletmeciye değil, işçi sağlığına bir destektir. İnsan hayatına bir yatırımdır. Maden emekçisi zaten yeterince sıkıntı çekmektedir. Dünyanın en riskli en tehlikeli mesleğini yapan madenci, bir de ekmek kavgasına mı düşmelidir? Madencinin gece gündüz üretmesine rağmen hakkı tam olarak verilmediği için  birikmiş parası yoktur, kira getirecek evleri arsası yoktur, ticaret yapacak ilişkiler ağı ya da kullanabileceği bir kredisi yoktur. Tek geçimi  bileğinin gücü ve helalleşerek girdiği ocağıdır. Madencinin ekmeğine alın terinden başka katık edecek alternatif bir sermayesi yoktur. Depremde, selde ya da her hangi bir doğal afette alkışlanan, yere göğe sığdırılamayan madenciye teşekkür böyle mi edilmelidir? Yıllarca karanlıkla kader birliği yapan biz madenciler hiç mi aydınlığa çıkamayacağız? Hiç mi bir rahat yüzü göremeyeceğiz?" "Yerin binlerce metre altından çıkardığımız kömür satılmıyor"Eyleme katılan bir maden işçisi, "Bugün burada toplanma sebebimiz tüm Türkiye genelinde özel sektörün Türk halkının yer altında ürettiği çıkardığı kömürün piyasada satılabilmesi. Dışarıdan gelen kömürleri kesinlikle istemiyoruz. İşçi arkadaşlarımı çıkarılmasını işçilerin işsiz kalmasını istemiyoruz. Mücadeleye devam edeceğiz" dedi. Başka bir madenci, "Aşımızın, ekmeğimizin peşinde buradayız. Yerin binlerce metre altında çıkardığımız kömürler şu anda dışarıda yığıntı halinde satılmıyor. İthal kömürü hayır için buradayız" diye konuştu. "Soma'da 20- 30 bin kişi aç kalır"Bir diğer madenci, "Bizler yerin altında binlerce çalışan maden işçileri olarak biz işimizin, aşımızın, ekmeğimizin peşinde olarak biz ithal kömüre  karşı olduğumuz için buradayız" dedi. Bir diğer işçi de "Bizler canımızı hiçe sayarak yerin metrelerce  altında çalışıyoruz. Emeğimizin, alın terimizi karşılığı olan yerli kömürü evet ithal kömürü hayır diyoruz onun için meydanlardayız" ifadelerini kullandı. Çoluk çoğunun aç kalmasından endişelediğini belirten bir başka işçi ise, "Kömürü almıyorlar, dışarıdan ithal kömür getiriyorlar. Bu iş böyle gitmez. Benim çoluğum çocuğum aç kalır. Eşimin dostumun çoluğu çocuğu aç kalır. Bugün 20-30 bin kişi Soma'da aç kalır. Esnaf aç kalır, otobüsçü aç kalır. Bizim çıkardığımız kömürün satılması lazım" diye konuştu.

Şehzadeler ve evliyalar şehri Amasya'da domates tarlaları kızardı, bereketli hasat başladı! Bölgenin sebze ve meyve üssü olarak bilinen Amasya'da bu yıl 12 bin 200 dekarlık alanda domates üretimi yapılıyor. Hem örtü altı seralarda hem de açık tarlalarda yetiştirilen domateslerin hasadı tüm hızıyla devam ediyor. Yaz sezonu boyunca domates üretimi yapılacak tarlalardan 100 bin ton rekolte beklenirken, sezonun ilk kızaran domatesleri seralarda 20 liradan alıcı buluyor. "BU YIL 100 BİN TON REKOLTE BEKLENİYOR"Hasat yapılan bölgeleri ziyaret eden Amasya İl Tarım ve Orman Müdürü Gürol Çetin, bu yıl 12 bin 200 dekar alanda domates üretimi yapıldığını belirterek, bereketli bir sezon beklediklerini ifade ettiği açıklamasında şunları söyledi: "Kilosu 20 TL’den satılan domateslerin Karadeniz Bölgesi başta olmak üzere, Doğu Anadolu Bölgesi ve diğer bölgelere gönderiliyor.""ARA SEZONDA DOMATES İHTİYACI AMASYA'DAN KARŞILANIYOR"Türkiye’de ağırlıklı olarak Akdeniz illerinde yapılan turfanda domates üretiminin Haziran ayı ortasında sona ermeye başlarken yurt genelinde yaklaşık 45 günlük bir ara sezon oluştuğuna işaret eden Çetin, "O süreçte Türkiye’nin domates ihtiyacını Amasya karşılıyor" ifadelerinde bulundu. "YIL İÇİNDE İKİNCİ VE ÜÇÜNCÜ ÜRÜNLERDE YETİŞTİRİLİYOR"Konuya ilişkin konuşan Amasya Ziraat Odası Başkanı Mustafa Cebeci ise, "Çalışkan çiftçilerimizin azmiyle seralarda yılın devamında ikinci ve üçüncü ürünler de yetiştiriliyor. Domatesin yanına bir süre sonra salatalık, maydanoz, roka, marul, patlıcan ekip üreten çiftçilerimiz de var" diye konuştu. Kaynak: İHA

Samsun'da su tasarrufunu teşvik etmek ve adil bir faturalandırma sistemi oluşturmak amacıyla, SASKİ Genel Kurulu'nda önemli bir karar alındı. Oy çokluğu ile kabul edilen teklif ile birlikte, Samsun'da kademeli fiyat uygulamasına geçildi. 1 Haziran’dan itibaren uygulanmaya başlanacak olan kademeli su tarifesi, az su kullanan aboneler daha az, çok su kullanan aboneler ise daha fazla ödeme yapacak. KADEMELİ SU FİYATLANDIRMA SİSTEMİ KABUL EDİLDİSamsun Büyükşehir Belediyesi (SBB) Su ve Kanalizasyon İdaresi (SASKİ) Genel Kurulu Toplantısı, SBB Meclis Toplantı Salonu'nda Meclis Başkanvekili Nihat Soğuk başkanlığında gerçekleşti. Toplantıda, 3 madde oylanmak üzere gündemdeydi. Bu maddelerden biri de su tarifelerinin belirlenmesi ile ilgiliydi. Tartışmalar sonucunda, kademeli su fiyatlandırma sistemi CHP üyelerinin ‘ret’ oyuna karşılık oy çokluğu ile kabul edildi. Bu sistem ile birlikte, az su kullanan abonelerin faturalarında indirim uygulanırken, aşırı su tüketiminde ise kademeli olarak fiyat artışı yapılacak. BİR SONRAKİ OLAĞAN GENEL KURUL KASIMDA YAPILACAKCHP Grup Başkanvekili Atilla Tekcan, söz konusu maddedeki maddelerin tamamını TÜFE uygulaması hariç kabul ettiklerini, TÜFE uygulamasının kaldırılması için mahkemeye başvurduklarını ve bu nedenle ret oyu verdiklerini kaydederken, Meclis Başkanvekili Nihat Soğuk ise alınan kararların Samsun için hayırlı olmasını dileyerek, bir sonraki olağan genel kurulun Kasım ayı içerisinde yapılacağını dile getirdi. KADEMELİ SU TARİFESİ NASIL OLACAK?Oy birliği ile kabul edilerek karara bağlanan kademeli su tarifesi ile 10 ve 13 m3 su kullananlara yüzde 15 indirim, 15 m3 su kullananlara yüzde 12 indirim, 18 m3 kullananlara yüzde 6 indirim, 20 m3 su kullananlara da yüzde 0,6 oranında indirim uygulanacak. İçme suyunu 20 m3’ten fazla kullananlara ise aynı oranda zam yapılacak. 25 m3 su kullananlara yüzde 10 zam, 30 metre küp su kullananlara ise yüzde 17 oranında zam uygulanacak. Yeni tarife ile birlikte 318 TL gelen 10 m3’lük su faturası 270 TL’ye, 409 TL gelen 13 m3’lük su faturası 347 TL’ye, 471 TL gelen 15 m3’lük su faturası 413 TL’ye, 562 TL gelen 526 TL’ye, 623 TL gelen 20 m3’lük su faturası da 619 TL’ye düşecek. 776 TL gelen 25 m3’lük su faturası 854 TL’ye yükseltilirken, 929 TL gelen 30 m3’lük su faturası da 1088 TL’ye çıkarılacak.

Rekabet Kurumu'ndan beyaz et sektörüne yönelik önemli bir hamle geldi. Beyaz et piyasasında haksız rekabet ve fiyat anlaşmaları tespit etmesi üzerine soruşturma açıldı. Sonuçlanan soruşturmada üreticilere toplamda 1.2 milyar TL para cezası verildi. 4 ÜRETİCİYE 1,2 MİLYAR TL CEZA!Rekabet Kurumu tarafından yapılan açıklamada, beyaz et piyasasında faaliyet gösteren firmalara yönelik olarak dört ayrı soruşturma açıldığı belirtildi.  Açılan soruşturmalardan en kapsamlısı, 10 firma hakkında yürütülen ve 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'un (4054 sayılı Kanun) 4. maddesinin ihlal edilip edilmediğini inceleyen soruşturma oldu. Öte yandan bir firma hakkında nihai satış noktalarının yeniden satış fiyatını tespit ettiği iddiasına yönelik de soruşturma yürütüldü. Soruşturma devam ederken, bazı firmalar uzlaşma başvurusunda bulundu. Uzlaşma sürecinin sonunda ihlali kabul edilen 4 üreticiye 1,2 milyar TL idari para cezası uygulandı.

Samsun Terme'de faaliyet gösteren 10 kasap, kâr paylarını kısarak kırmızı et fiyatlarında yüzde 30 indirim yapma kararı aldı. Bu ortak fiyat tarifesi sayesinde vatandaşlar, uzun zamandır bekledikleri uygun fiyatlı kırmızı ete kavuştu. 10 kasap tarafından alınan karara göre, ortalama fiyatlar şu şekilde oldu: Dana kemikli etin kilogramı 450 TL’den 350 TL’ye,Dana kemiksiz etin kilogramı 550 TL’den 390 TL’ye,Dana kıymanın kilogramı 550 TL’den 390 TL’ye,Dana kuşbaşının kilogramı 550 TL’den 390 TL’ye geriledi.“KIRMIZI ETTE YÜZDE 30 İNDİRİM BÜYÜK BİR RAKAM"Olumsuz ekonomik şartlardan dolayı halkın kırmızı ete ulaşması hususunda zorluk çektiğini vurgulayan kasap işletmecisi Rıfat Alemdar, konuya ilişkin konuşmasında şunları söyledi: “Et tedarikçimizin de desteğiyle kasaplar olarak ortak fiyat tarifesiyle halkımıza uygun ve kaliteli eti ulaştırmayı amaçladık. Kampanyamızın 3. gününde yüksek rağbet oluştu. Kırmızı et grubunda yüzde 30 indirim büyük bir rakam. Kaliteli eti uygun fiyata halkımızla buluşturmaya devam edeceğiz."“KIRMIZI ET HAK ETTİĞİ FİYATLARA GERİLEMİŞ"Kırmızı ete yapılan indirim ile ilgili açıklamalarda bulunan vatandaş Serkan Orman ise  şunları kaydetti: “Mahallemiz kasabında gerçekleştirilen indirimi duydum ve 2 kilogram kıyma aldım. Bu alışverişi geçtiğimiz hafta yapsaydım bin TL ödeyecektim, şimdi ise 780 TL ödedim. Tarım ve hayvancılığın bu kadar yaygın olduğu ülkemizde kırmızı et, hak ettiği fiyatlara gerilemiş.”Kaynak: İHA

Aydın'ın Nazilli ilçesinde, güneşin altın ışınlarının parıldadığı 800 rakımlı Aşağı Yakacık (Avra) Mahallesi'nde, lezzetin ve bereketin simgesi Avra kirazının hasadı başladı. Bu bölgede yetişen kirazlar, lezzetleri ve irilikleriyle öne çıkarken, bu sene rekoltenin yüksek olması ve kirazların iri ve kaliteli olması üreticileri memnun etti. "BU YIL ÜRETİM 3 BİN TON OLMASI BEKLENİYOR!"Aydın'da yetişen meşhur Avra Kirazı, bu yıl da sofraları süslemek için hasat mevsimini açtı. Mahallenin en önemli gelir kaynaklarından biri olan Avra Kirazı'nın hasadı başlarken, bu yıl rekor bir üretim bekleniyor. 3 bin 858 dekarlık alanda yılda ortalama 2 bin-2 bin 500 ton arasında üretim yapılan Avra Kirazı'nda bu yıl verimin yüksek olması bekleniyor. Tahminlere göre bu yıl üretim 3 bin tona yaklaşacak.  "NAZİLLİ KİRAZ ÜRETİMİNDE ZİRVEDE!"Aydın'da kiraz denince akla ilk gelen Nazilli. İl genelinde üretilen 8 bin 583 ton kirazın 4 bin 757 tonunu, yani yarısından fazlasını tek başına üreten Nazilli, bu alanda öne çıkan bir ilçe. Bu üretimin en büyük payı ise 3 bin ton ile Aşağı Yakacık Mahallesi'ne ait. "10 GÜN İÇİNDE KİRAZIN ALIM FİYATI 220 TL'DEN 135 TL'YE DÜŞTÜ!"Aşağı Yakacık Mahallesi'nde yetişen meşhur Nazilli Kirazı, bu yıl da Avrupa ve Rusya pazarlarında fırtınalar estiriyor. Yaklaşık 10 gün önce hasadına başlanan kirazlar, İngiltere, İspanya ve Rusya başta olmak üzere birçok ülkede büyük talep görüyor. Hatta İngiltere ve İspanya kraliyet ailelerinin sofralarının da vazgeçilmezleri arasında yer aldığı ifade ediliyor. Kirazın ilk alım fiyatı 220 TL civarında iken, geçen 10 gün zarfında rakamın 135 TL'lere kadar düştüğü belirtildi. Fiyatlardaki düşüşe rağmen, bölge üreticileri yine de rekor bir gelir elde etmeyi umuyor. Yaklaşık bir buçuk ay sürecek olan kiraz hasadı ile mahallenin önemli ölçüde ihracat geliri elde etmesi bekleniyor. "İNŞAALLAH BEREKETLİ BİR SEZON GEÇİRİRİZ"En güzel kirazın Avra bölgesinde yetiştiğini söyleyen üretici Nuray Korkmaz, "Napolyon Kirazımız ihracata gider. Bu sene verimimiz çok güzel. Allahtan duamız havalarımız iklimlerimiz güzel olsun, kirazımız parasını etsin, yüzümüz gülsün inşallah. Allahtan tek dileğimiz o. Memleketimiz kiraz yönünden her yönden çok güzel. İnşallah bereketli bir sezon geçiririz” diye konuştu. “ŞU ANDA FİYATLAR 115-130 ARASINDA GİDİYOR" Yaklaşık 10 gün önce hasada başladıklarını dile getiren üretici ve ihracatçı Mesut Korkmaz, konuşmasında şunları kaydetti: “Bu sene kirazlarımız kalite ve kalibre açısından çok güzel. İhracatçı ve üretici olarak inşallah bu sene güzel bir hasat bekliyoruz. Kirazımız parasını da ediyor. Şu anda fiyatlar 135, 120, 115 TL aralarında gidiyor. Kalite güzel, kalibre güzel, hava şartları iyi giderse daha da iyi olacak inşallah. Milletimizin yüzü gülecek. İhracatçı olarak firmalarımız kaliteden ve kalibreden memnun. İzmir-Kemalpaşa’da şu an hasat bitti. Aydın-Nazilli Aşağı Yakacık Köyünde hasat devam etmekte. Kirazımızı Rusya ve Avrupa ülkelerine gönderiyoruz.""BÖLGEMİZDEN 3 KITAYA İHRACAT YAPIYORUZ"Üreteci ve ihracatçı olarak bölgede faaliyette bulunduklarını aktaran Esat Akyüz ise şu ifadelerde bulundu: “Yaklaşık 10 gün önce hasada başladığımızda fiyatlar 200 - 220 aralığındaydı. Şu anda 120 - 130 - 135 aralığında devam ediyoruz. Bölgemizden 3 kıtaya ihracat yapmaktayız. Kirazımız öncelikle İngiltere, İspanya, Avrupa, Rusya ve kraliyet ailelerinin tercih ettiği lezzetler arasına girmektedir. Çünkü Aşağı Yakacık Köyünde 600 ve 800 rakımları arasında yetişen aroması ve kalitesi yüzünden tercih edilen ürünümüz var. Sezonumuz da bir buçuk ay daha devam edecek. Fiyat aralığımızın da hava şartları el verdiği sürece bu şekilde devam etmesini istiyoruz. Tüm üretici ve ihracatçı arkadaşlara bereketli hayırlı bir yıl diliyoruz.""YETKİLİLER ÜRETİCİLERE BEREKETLİ BİR SEZON DİLEDİ"Aşağı Yakacık’ta üretici ve ihracatçıları ziyaret eden Nazilli Kaymakamı Sedat Sırrı Arısoy, Aydın Tarım ve Orman İl Müdür Yardımcıları Ali Rüstem Şanlı, Hamit Eray Yeşilçayır, Nazilli Tarım ve Orman İlçe Müdürü Sunay Güler, Nazilli Orman İşletme Müdür Yardımcısı İsmail Ilgın, Erbeyli İncir Araştırma Enstitüsü Müdürü Dr.Birgül Ertan ve kurum çalışanları, Avra Kirazına tam not vererek Aşağı Yakacık Mahalle Muhtarı Yaşar Korkmaz ile çevredeki mahallelerin muhtarları ve üreticilere bereketli bir sezon diledi. Kaynak: İHA

"Sarı Altın" lakaplı zeytin ve zeytinyağı, Aydın'dan Almanya'ya uzanan yollarda ihracat rekorları kırıyor! Son veriler, zeytin ve zeytinyağı sektörünün Almanya'daki ihracatını %24 oranında artırarak, en fazla artış gösteren üç sektörden biri olma başarısını kazandı. Bu başarı, Aydın'ın tarım ekonomisine ve "sarı altın"ın uluslararası pazarlardaki itibarına önemli bir katkı sağlıyor. ZEYİNYAĞI, ALMANYA'DA İHRACATINI YÜZDE 24 ARTIRDI!Aydın, incir, zeytin ve zeytinyağı gibi önemli ihracat ürünlerinin anavatanı olarak öne çıkıyor. Bölgenin ihracat rakamları her geçen gün artarken, zeytin ve zeytinyağı sektörü de bu yükselişe katkıda bulunuyor. Sektör, ihracat ağını genişletirken özel olarak Almanya pazarında kayda değer bir başarı yakaladı. Son bir yılda Almanya'ya yapılan zeytin ve zeytinyağı ihracatı %24 artarak, bu sektörü Almanya'daki ihracatını en çok artıran üç sektörden biri haline getirdi. Bu başarı, Türk ihracat sektörlerinin en çok ihracat yaptığı ülkeler listesine de yansıdı. Zeytin ve zeytinyağı sektörü, Almanya'yı en çok ihracat yaptığı üçüncü ülke olarak kaydederken, Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) üyeleri arasında ise zeytin ve zeytinyağı sektörü, Almanya'ya en çok ihracat yapan 10. sektör konumunda. 2023'TE 11 MİLYON 342 BİN DOLAR İHRAÇAT YAPILDI!Ege İhracatçı Birlikleri’nden Almanya’ya yapılan ihracat tablosuna göre zeytin ve zeytinyağı sektörü Almanya’ya 2022 yılında 10 milyon 114 bin 514 dolar ihracat yaparken, 2023 yılında 11 milyon 342 bin 463 dolar ihracat rakamına ulaştı.

Kâr haddi meselesi esas itibariyle ekonomik ve sosyal şartlara göre yeniden düzenlemesi yapılabilecek hususlardan biridir. Bu konuda, münferit uygulamalardan hareketle bir genelleme yapmak ve sabit bir kural geliştirmek isabetli bir yol olarak düşünülemez. Bunun yerine ekonomik şartlar muvacehesinde genel ilkelerden hareketle zamana ve zemine göre değişen bir politika izlenmesi herhalde daha doğrudur.Gerek Kur’an ve Sünnet’te gerekse sahâbe uygulamalarında kâr için belirli bir oran getirilmemiş ve bu husus kural olarak fert veya toplum olarak Müslümanlara bırakılmıştır. Çünkü böyle sabit bir oran her zaman, her yerde ve bütün mallar açısından adaleti gerçekleştirmeyebilir. Dosyamızda Diyanet ilmihalinden yararlanılarak İslam'da kâr haddi ve devlet fiyatlara müdahale edebilir mi bu konuları işledik. PEYGAMBER EFENDİMİZİN BİR HADİSİHz. Peygamber’in bu yöndeki uygulamaları gözden geçirilirse, Resûlullah’ın fiyatlara müdahaleden kaçındığı ve piyasanın arz-talep dengesine bağlı olarak doğal bir biçimde kendiliğinden oluşmasını istediği açıkça görülür. Meselâ, Hz. Peygamber’in tasvibini kazanan şöyle bir uygulama vardır: Resûl-i Ekrem, Hakîm b. Hizâm’a 1 dinar vererek, kendisine kurbanlık bir koyun alması için göndermiş, o da bu parayla iki koyun satın almış ve birini tekrar 1 dinara satarak 1 dinar ve bir koyunla Resûlullah’ın yanına gelmiştir. Hz. Peygamber, Hakîm b. Hizâm’a hayır duada bulunmuştur. (Ebû Dâvûd, “Büyu’”, 28; Tirmizî, “Büyu’”, 34) Bu durumda, yaklaşık olarak yüzde 100’lük bir kâr elde edilmiş olmaktadır ve Resûl-i Ekrem buna karşı çıkmamıştır. SERBEST PİYASA ÖLÇÜSÜYine bunu destekleyici mahiyette olmak üzere Resûlullah’ın fiyat belirlemeye (tes‘îr) yanaşmadığı da hatırlanabilir. Bu iki uygulama esas alınırsa, İslâm hukukunda muayyen bir kâr haddi anlayışının getirilmediği ve bunun yerine arz ve talep kanunları doğrultusunda ve serbest piyasa ortamı içerisinde oluşacak fiyatların ölçü alındığı, bu konuda bir düzenleme yapmak gerekiyorsa onun da Müslüman toplumların inisiyatiflerine bırakıldığı sonucuna gidilebilir. KÂR İÇİN HELAL TİCARET ŞART!Prensip bu olmakla birlikte, sunî müdahaleler sebebiyle arz ve talep dengesinin bozulmasından doğan sakıncaları gidermek ve tüketicinin ihtiyaçlarının istismarını önlemek amacıyla yerine göre birtakım tedbirlere başvurulabilir. Burada kâr haddi ile gabin arasındaki ilişkiyi ortaya koymakta yarar vardır. Bazı araştırmacılar kâr haddi ile gabin arasında doğrudan bir ilişki kurarak, ana paranın üçte birlik kısmından fazla olan kârı gabn-ı fâhiş saymışlar ve bunun câiz olmadığına hükmetmişlerdir. Halbuki, gabin başka şeydir, kâr haddi başka şeydir. Aralarında doğrudan bir bağlantı da yoktur. Çünkü tâcir yüzde 50 veya yüzde 100 kâr ettiği halde gabin yapmış olmayabilir. Bununla birlikte, ölçüsü ne olursa olsun kârın meşrû olabilmesi için aldatma, ihtikâr, zulüm ve kandırma ile hiçbir surette birlikte olmaması, o konuda yasal bir düzenleme ve sınırlama varsa ona aykırı olmaması şarttır. ALDATICI REKLAM KÂRI HARAM YAPARMalın bir kusurunu gizleyerek veya aldatıcı reklamlarla etkileyerek yapılan satımlarda bir haksızlık söz konusu olabilir. Kârın helâl olabilmesi için, ticarî işlemlerde haramlardan kaçınmak şarttır. Eğer herhangi bir surette harama bulaşılmışsa, meselâ ticareti haram olan malların ticareti yapılmışsa, faiz, karaborsa, aldatma, kandırma yapılmışsa veya müşterinin bilgisizliğinden ve zor durumda olmasından istifade edilmişse bu takdirde elde edilecek kâr helâl olmaz. DEVLET GEREKTİĞİNDE FİYATLARA MÜDAHALE EDERÖte yandan, gerekli gördüğü takdirde devletin fiyatlara müdahale ederek, kâr için belirli bir ölçü getirmesi de mümkündür ve o takdirde kamu yararı için alınmış olan bu sınırlamaya uymak gerekir. Böyle olunca, İslâm’ın iki aslî kaynağında kâr haddi için bir sınırlandırmanın öngörülmemiş, serbest piyasa ekonomisinin esas alınmış olması, devletin ticarî hayatı tabii seyrine oturtmak için gerekli sosyal ve yasal tedbirleri alması kaydına bağlı bir serbesti mahiyetindedir. TEKELLEŞMENİN MEYDANA GELDİĞİ ALANLARDA MÜDAHALE EDİLEBİLİRİmtiyazların ve gizli bir tekelleşmenin meydana geldiği alanlarda devletin bu sosyal amaçlı müdahalesine daha çok ihiyaç duyulmaktadır. Bu itibarla örf ve âdetteki mâkul ölçüleri, yasal sınırlamaları göz ardı ederek, insanların bilgisizliğinden/güveninden de yararlanarak malların mümkün olan en yüksek kârla satışa sunulması, ayrıca bu davranışa “İslâm’da kâr haddi yoktur” anlayışıyla meşruiyet atfedilmesi doğru olmaz. Piyasanın ve fiyatların hür irade ve sebest rekabet ortamında oluşması için kâr haddinin önceden belirlenmemiş olması, ticarî hayatta kamu yararını hedef alan hukukî düzenlemelerin olmayacağı anlamına gelmez. Sonuç olarak belirtmek gerekirse, İslâm’da kâr için belirli bir alt veya üst sınır konmamış, bu tabii ve ahlâkî şartlara, gerekiyorsa yasal düzenlemelere bırakılmıştır.  FAHİŞ FİYAT ARTIŞI VE STOKÇULUĞA KARŞI SERT YAPTIRIMLARTürk Ticaret Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulunda kabul edildi. TBMM'de kabul edilen yasaya göre fahiş fiyat artışı ve stokçuluğa karşı sert yaptırımlar geliyor. Yeni düzenleme ile üretici, tedarikçi ve perakende işletmeler tarafından bir mal veya hizmetin satış fiyatında fahiş artış yapılması durumunda, her bir aykırılık için 100 bin liradan 1 milyon liraya kadar idari para cezası uygulanacak. Üretici, tedarikçi ve perakende işletmeler tarafından piyasada darlık yaratıcı, piyasa dengesini ve serbest rekabeti bozucu faaliyetler ile tüketicinin mallara ulaşmasını engelleyici faaliyetlerde bulunulması da yasak. Bu hükme aykırı hareket edenlere her bir aykırılık için 1 milyon liradan 12 milyon liraya kadar ceza verilebilecek.  Ticaret Bakanlığı, bu hükme bir takvim yılı içinde en az 3 defa aykırı hareket ederek idari para cezası uygulanan üretici, tedarikçi ve perakende işletmelerin iş yerlerini 6 güne kadar kapatmaya yetkili olacak.