Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) 10 bin 688 örnek ailede ger­çekleştirdiği, 2023 yılı Hane Halkı Bütçe Araştırması sonuçları, ailelerin tüketim harcama kalıplarında önemli değişimler olduğunu ortaya koydu. KİRALAR VE ULAŞIM GİDERLERİ ZİRVEDE!Dünya.com'dan Naki Bakır'ın kaleme aldığı yazısına göre; 2023'te ailelerin tüketim harcamalarında en büyük payı yüzde 23,9 ile konut ve kira aldı. Bu oran 2022 yılına göre 1,5 puan artış gösterdi. Ayrıca ulaşım giderleri de yüzde 21,9 ile ikinci sırada yer aldı. Gıda harcamaları ise yüzde 20,6 ile üçüncü sıraya geriledi. ZENGİN-YOKSUL MAKASI DAHA DA AÇILDI!Toplam tüketim harcamalarındaki paya göre en alt ve en üst gelir grupları arasındaki makas daha da açıldı. En yoksul yüzde 20'lik kesimin payı 2022'de yüzde 6 iken 2023'te yüzde 5,6'ya geriledi. En üst gelir grubunu oluşturan yüzde 20'lik kesimin payı ise yüzde 47,4'ten yüzde 48,1'e yükseldi.  Gelire göre ikici yüzde 20’lik grubu oluşturan alt-orta kesi­min payı yüzde 10,7’den yüz­de 10,2’ye gerilerken, üçüncü yüzde 20’yi oluşturan orta gru­bun yüzde 14,8’lik payı değiş­medi, dördüncü yüzde 20 olan orta-üst kesimin payı yüzde 21,2’den yüzde 21,3’e yükseldi. GIDA HARCAMALARINDA DÜŞÜŞ!2023 yılındaki toplam gıda harcamalarında en yokul kesimin payı yüzde 10,6, en varlıklı kesimin payı ise yüzde 29,2 düzeyinde gerçekleşti. Bu oran 2022'de yüzde 11,8 ve yüzde 28,5 idi. EĞLENCE VE KÜLTÜR HARCAMALARI ZENGİNLERİN TEKELİ!Ülkedeki toplam eğitim harcamalarının yüzde 66,8'ini yapan en üst gelir grubunun toplam tüketim harcaması içinde bu alanın payı sadece yüzde 1,7 oldu. Toplam sağlık harcamalarının yüzde 55,5'ini yapan bu dilimdekilerin tüketim harcamasında bu alanın payı da yüzde 2,3. En üst gelir grubu toplam eğlence kültür harcamalarının yüzde 66,7'sini gerçekleştirirken, söz konusu harcamalar bu kesimin toplam tüketim harcamalarının yüzde 2,5'ini oluşturdu. GELİR KAYNAĞINA GÖRE HARCAMA KALIPLARI DEĞİŞTİ!Temel gelir kaynağı maaş, ücret, yevmiye olan ailelerin tüketim harcamaları içinde ulaştırmanın payı 2022'den 2023'e yüzde 22,7'den yüzde 22,8'e, konut ve kiranın payı yüzde 20,8'den yüzde 22,2'ye yükselirken, gıdanın payı yüzde 21,1'den yüzde 18,9'a düştü. Sonuç olarak, 2023 yılında ailelerin tüketim harcama kalıplarında önemli değişimler yaşandı. Kiralar ve ulaşım giderleri önemli ölçüde artarken, gıda harcamalarında düşüş gözlemlendi. Zengin-yoksul arasındaki gelir ve harcama makası da daha da açıldı.

Global piyasalardaki dalgalanmalar ve döviz kurundaki değişimler, akaryakıt fiyatlarını da etkilemeye devam ediyor.  Akaryakıt fiyatlarına son olarak indirim yapıldı. NE KADAR İNDİRİM GELDİMilyonlarca araç sahibi akaryakıt indiriminin ne kadar olacağını merakla bekliyordu. Geçtiğimiz günlerde gerçekleşen indirim ile son olarak benzin litre fiyatında 1,35 TL, mazot fiyatında ise 1 TL civarında indirime gidildi. Bu sayede benzin fiyatı 22 Şubat'tan, motorin fiyatı ise 20 Ocak'tan bu yana en düşük seviyeyi görmüş oldu. Peki, 12 Haziran 2024 itibarıyla İstanbul, İzmir ve Ankara'da benzin ve motorin fiyatları ne kadar? 12 HAZİRAN 2024 PERŞEMBE GÜNCEL AKARYAKIT FİYATLARIİstanbul, Ankara ve İzmir'de şu an güncel akaryakıt rakamları ise şu şekilde: İSTANBUL BENZİN, MOTORİN VE LPG FİYATLARI  Benzin fiyatı: 40.26  TLMotorin litre fiyatı: 39.28  TLLPG litre fiyatı : 20.90 TL ANKARA BENZİN VE MOTORİN FİYATLARI  Benzin litre fiyatı: 41.21 TL TLMotorin litre fiyatı: 40.26 TLLPG litre fiyatı: 20.95 TL İZMİR AKARYAKIT FİYATLARI  Benzin litre fiyatı: 41.47 TLMotorin litre fiyatı: 40.65  TLLPG litre fiyatı: 21.02 TLAKARYAKIT FİYATLARINI ETKİLEYEN FAKTÖRLERBenzin ve motorin fiyatlarının neden arttığı sıkça merak edilen konulardan biridir. Akaryakıt fiyatlarının artma nedenlerini şu şekilde sıralayabiliriz; Brent petrol fiyatları arttıkça, akaryakıt fiyatları da artar. Ayrıca dolar kurunun yükselmesi, akaryakıt ithalatını pahalılaştırır ve fiyatların artmasına neden olur. Öte yandan akaryakıt üzerinde ÖTV, KDV ve Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) gibi vergiler bulunur. Bu vergilerdeki değişiklikler de fiyatları etkiler.

Sulu sulu lezzeti ile adeta damak çatlatan İnegöl köfte, pratik yapım aşamaları ile dikkat çekmektedir. Peki, İnegöl köfte evde nasıl hazırlanır? İşte tarife dair merak edilenler… İNEGÖL TARİFİ İÇİN GEREKEN MALZEMELERBursa’nın eşsiz lezzetlerinden olan İnegöl köfte, bu kategoride yer alan birçok tarife göre oldukça ekonomik bir malzeme listesine sahiptir. İnegöl köfte tarifinin sırrı yapımında kullanılan etlerin doğru tercih edilmesinden geçmektedir. Bu neden ile bu köftenin tadı birçok köftenin tadına kıyas ile daha çok beğenilmektedir. İnegöl köfte tarifi için gereken malzemeler şu şekilde sıralanabilir: 10 gram tuz, 10 gram karbonat, 2 tane orta boy kuru soğan, 200 gram orta yağlı kuzu kıyma, 800 gram dana döş kıyma.İNEGÖL KÖFTE TARİFİ NASIL YAPILIR?Yukarıda sıralamış olduğumuz malzemeleri kullanarak hazırlık aşaması 20 dakika kadar süren 30 adet İnegöl köfte hazırlayabilirsiniz. İnegöl köfte için 800 gram dana döş kıyma ile 200 gram orta yağlı kuzu kıymayı derin bir kaba alın ve iyice yoğurun. Kıymalar karıştıktan sonra rendelediğiniz soğanları ve baharatları kaba ekleyin. Yaklaşık olarak 10- 15 dakika kadar yoğurduğunuz köfte harcının macun kıvamına geldiğinden emin olun. Köfte harcının üzerini kapatın ve en az 3 saat buzdolabında dinlendirin. Dinlenen köfte harcını tezgaha serin ve harcın üzerini yağlı kağıt ile kapatın. Merdane yardımı ile incelttiğiniz harcı bir bıçak yardımı ile uzun ince parçalara bölün. Köfteleri orta ateşte arkalı önlü pişirin. Şimdiden afiyet olsun! İNEGÖL KÖFTESİ PİŞİRME ÖNERİSİİnegöl köftesi ölçülere bağlı olarak hazırlanması gereken bir köfte türüdür. Ölçülerin dışına çıkılması halinde klasik İnegöl köftesinin lezzetinden uzaklaşılmış olacaktır. Yanı sıra köfteleri kızartırken böbrek yağı kullanmanız, lezzeti artıracaktır.  

Emeklilere yönelik her bayram öncesinde verilen bayram ikramiyelerinin Kurban Bayramı ile ilgili kısmı yatmaya başladı. İkramiyelere yönelik geçtiğimiz aylarda yapılan düzenleme ile ikramiyeler yüzde 50 oranında artırılmıştı. Bu artış ile birlikte emeklilere bayram ikramiyesi olarak 3 bin TL yatırılmaya başlandı. İkramiye miktarının düşük olması ise tepkilere neden oldu. “İKRAMİYELER EN AZ BİR MAAŞ MİKTARI OLMALI”Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, emeklilere yönelik Kurban Bayramı ikramiyelerinin, Emekli Sandığı kapsamında aylık alanlara 10 Haziran, Bağ-Kur kapsamında aylık alanlara 11 Haziran, SSK kapsamında aylık alanlara ise 12-13-14 Haziran tarihlerinde ödeneceğini duyurmuştu. Emeklilerin hesaplarına ikramiyeler yatmaya devam ederken HAK Emekliler Derneği (HAK EMEK-DER) Genel Başkanı Remzi Karataş, emeklilere verilen ikramiyelerin en az bir maaş miktarı oranında olması için çağrıda bulundu. “ÖNCEKİ DÖNEM İKRAMİYENİN ALIM GÜCÜ İLE BU DÖNEMKİ AYNI DEĞİL”Bayram ikramiyesinde geçtiğimiz aylarda yapılan artışa dikkat çeken Karataş, yüzde 50 oranında artış yapıldığını hatırlatarak, “Emeklilere önceki dönemde ikramiye olarak 2 bin lira veriliyordu. Geçtiğimiz aylarda yapılan yüzde 50 oranındaki artış ile birlikte emekliye verilen bayram ikramiyesi 3 bin TL oldu. Emekli 3 bin TL ile ne yapacak? Önceki dönemde verilen ikramiyenin alım gücü ile bu sene verilen ‘zamlı’ ikramiyenin alım gücü aynı değil. Önceki dönem ikramiye ile emekliler daha fazla şey alabiliyordu” dedi.

2024 yılında gıda fiyatlarına gelen zamlar, vatandaşların geçim sıkıntılarını daha da artırdı. Ülke ekonomisindeki gidişatın en yakın takipçisi olan Millî Gazete, her yıl sahaya inerek gerçekleştirdiği temel gıda alım gücü kontrolünü güncel veriler ışığında tekrar gerçekleştirdi.  Kesin olmamakla birlikte Temmuz ayında yapılması planlanan asgari ücret zammından önce güncel market fiyatlarını kayda aldık. 2023 yılının Mart ayında yaptığımız haberde zeytinyağının 2 kilogramı 179 TL iken bu sene aynı zeytinyağının 2 kilogramının 445 TL’den satışa sunulduğunu gözlemledik. Temel gıda ürünlerine gün aşırı gelen bu zamlar vatandaşların yaşam kalitesini düşürmekle birlikte vatandaşın kalitesiz gıdaya yönelmesiyle birlikte birçok sağlık problemine de yol açıyor. ZAMLAR MARKET FİYATLARINA KAT KAT YANSIYORGüncel rakamlara göre, 1 paket tavuk piliç, 3 kilogram yoğurt, 30’lu yumurta, 1 litre süt, 5 litre ayçiçek yağı, 2 litre zeytinyağı, 1 kilogram fasulye, 1 kilogram bulgur, 1 kilogram kırmızı mercimek, yarım kilogram makarna, 1 kilogram pirinç, 5 kilogram un ve 2 kilogram toz şekerden oluşan bir market alışverişinin vatandaşın cebine yansıyan tutarı 1488,50 TL olurken geçen sene aynı alışverişin tutarı 738 TL’ydi. 2023’ün Mart ayında geçerli asgari ücret olan 10 bin 8 TL ile 2 kilogramlık bir zeytinyağından 55 şişe alınabiliyorken güncel asgari ücret olan 17 bin 2 TL ile aynı zeytinyağından 38 şişe alınabiliyor. Yıllardır, asgari ücrete yapılan zamların hemen sonrasında market fiyatlarına kat be kat yansıyan zamlar, vatandaşların belini bükmeye devam ediyor. VATANDAŞLARIN SIRTINDA BÜYÜK KAMBUR OLUŞTUTemel gıda ürünlerinde alım gücünün düşüyor olması birçok problemi de beraberinde getiriyor.  Nitekim vatandaşlar maddi olarak gücünün yetemediği yerlerde kalitesiz ürünler almak zorunda kalarak sağlık problemleri de yaşamaya başlıyor. Kırmızı etin hasret kalındığı sofralarda artık tavuk eti bile zor tüketilirken, üretime meyilli ve bereketli coğrafyamızda vatandaşlarımızın bu kadar sıkıntı çekmesine anlam verilemiyor. İçinde bulunulan ekonomik durum, üretmeye yönelik politikaların değil tamamen tüketmeye yönelik politikaların zararlarını da ortaya koyuyor. Yıllardır süre gelen tüketime dayalı politikaların faydalı bir sonuç getirmeyişi vatandaşın sırtında oluşan büyük kamburdan belli oluyor. OLASI ZAM ORANINDAN DAHA FAZLASI CEPLERE YANSIYACAKKesin olmayan bilgilere göre Temmuz ayında asgari ücrete yüzde 18 ücret zammı konusunda beklentiler oluşurken, vatandaş bu zammın ne kadarı cebinde kalacağını kara kara düşünmeye başladı. Bu düşüncelere sebep olan durum ise uzun yıllardır asgari ücrete gelen zamdan hemen sonra gıda alanı başta olmak üzere her alanda ürünlere bindirilen uçuk zamlar. Vatandaşın maaşına aldığı zam, diğer taraftan fazlasıyla geri çıkarken yıllardır aynı olumsuz senaryoyu izlemek ise dar gelirli vatandaşlar adına üzücü bir durum oluşturuyor. EKONOMİDE ATILAN KÖTÜ ADIMLAR TAVUĞU BİLE KAÇIRDIGeçtiğimiz yıl “Tavuk eti artık lüks” başlıklı haberimizle tavuk fiyatlarındaki fahiş artışlara dikkat çekmiştik. Ekonomi yönetiminde atılan yanlış adımlar sebebiyle dar gelirli vatandaş sofrasında tavuk etine bile hasret kaldı. 2023 yılında bir bütün paket tavuğun kilogramı 44,25 TL iken bu sene neredeyse yüzde 100 zam görerek 73,75 TL’ye, 5 litre ay çiçek yağı 147 TL iken yüzde 70 civarı zam görerek 229 TL’ye, 5 kilogramlık un paketi 57 TL’den 87,75 TL’ye, 2 kilogramlık toz şeker paketi 47 TL’den 64 TL’ye, 1 litre süt 22,50 TL’den yüzde 100 zam görerek 45 TL’ye çıkartılmış durumda. Bakliyat çeşitleri olan fasulye, mercimek, pirinç ve bulgur gibi yiyeceklerin birçoğuna da en az yüzde 50 zam yapılmış durumda.

İstanbul’da son dönemde değeri hızla artan ve ofis yatırımlarının merkezi haline gelen Beylikdüzü Tüyap kavşağı, Kristal Kule projesiyle yeni bir çehreye kavuşuyor. İhlas Holding imzasıyla hayata geçirilen Kristal Kule, Tüyap Fuar Merkezi’nin yanı başında, benzersiz ulaşım avantajlarıyla eşsiz bir yatırım imkanı sunarken iş dünyasında kazancın kapısını aralıyor. Beylikdüzü metrobüs hattı Beykent durağının yanı başında konumlandırılan Kristal Kule, E5 cepheli ofisleriyle zemin +35 kattan meydana geliyor. E5 CEPHELİ, DENİZ VE GÖL MANZARALI OFİSLER KRİSTAL KULE’DESürdürülebilir konsepti ve sahip olduğu son teknolojiyle iş yaşamında kazancın kapılarını aralayan Kristal Kule, E5 cepheli, Marmara Denizi ve Büyükçekmece Gölü manzarasına sahip konumuyla da eşsiz bir çalışma ortamı sağlıyor. Beylikdüzü Tüyap kavşağı üzerindeki lokasyonuyla İstanbul Havalimanı’na kolay ulaşım imkanı sunan Kristal Kule, İstanbul’da kazancın yeni merkezi olacak. MODERN TEKNOLOJİ VE YENİLİKÇİ TASARIMIYLA ÖNE ÇIKIYORİhlas Holding tarafından geliştirilen Kristal Kule, yanı başında yer alan Tüyap Fuar Merkezi, AVM’ler, eğitim kurumları ve hastanelerle değerine değer katıyor. Toplamda 307 ofisten meydana gelen projede ayrıca tüm ihtiyaçlara yanıt verecek ve bölgedeki ticareti hareketlendirecek 8 dükkan bulunuyor. Yenilikçi tasarımı ve modern teknolojiyle donatılmış altyapısıyla Kristal Kule, estetik ve fonksiyonelliği tek çatı altında sunuyor. BANKASIZ ÖDEME VE YÜZDE 25 İNDİRİM FIRSATIYLA KAZANCA MERHABA3.80 metrelik tavan yüksekliğiyle ferah bir çalışma alanı sunan Kristal Kule, bay-bayan mescid, toplantı odaları, 7/24 kameralı güvenlik, resepsiyon hizmeti, kapalı ve açık otopark gibi ayrıcalıklarıyla öne çıkıyor. Her biri 107 m² alana sahip ve her katta 9 ofisin yer aldığı Kristal Kule’de peşin alımlarda %25 indirim yapılıyor. Ayrıca yüzde 15 peşin, bankasız 36 ay vadeli ödeme alternatifleri de müşterilerin kullanımına sunuluyor. Kristal Kule ‘nin 2025 yılının Haziran ayında teslim edilmesi planlanıyor.

Alınan bilgiye göre, kurumun bugün gerçekleştirilen 2023 Olağan Genel Kurul Toplantısı neticesinde yeni yönetim kurulu belirlendi. Yeni yönetim kurulunun belirlenmesinin ardından gerçekleştirilen yönetim kurulu toplantısında, TUSAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Rafet Bozdoğan'ın yerine, TUSAŞ'ta yönetim kurulu başkanvekili olarak görev yapan Ömer Cihad Vardan seçildi. TUSAŞ Genel Müdürü Temel Kotil'in yerine ise TUSAŞ'ta Helikopter Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yapan Mehmet Demiroğlu getirildi.

Hazine ve Maliye Bakanlığı bugün düzenlediği 2 tahvil ihalesinde 57 milyar 869 milyon lira borçlandı. İlk ihalede, 4 yıl (1435 gün) vadeli, 3 ayda (91 gün) bir kupon ödemeli, TLREF'e endeksli devlet tahvilinin yeniden ihracı yapıldı. İhalede dönemsel faiz yüzde 12,6 olurken nominal teklifin 19 milyar 250,3 milyon lirayı bulduğu ihalede, nominal satış 13 milyar 940,2 milyon lira, net satış 14 milyar 226,9 milyon lira olarak gerçekleşti. Kamudan gelen 1,5 milyar liralık teklifin tamamının karşılandığı ihalede, piyasa yapıcılarından 21 milyar 323,4 milyon liralık teklif alındı ve bu kesime 14 milyar liralık satış yapıldı. İkinci ihalede, 4 yıl (1610 gün) vadeli, 6 ayda bir yüzde 15,54 kupon ödemeli, sabit kuponlu devlet tahvili yeniden ihraç edildi. İhalede basit faiz yüzde 30,6, bileşik faiz yüzde 32,94 olarak gerçekleşti ve nominal teklifin 22 milyar 891,4 milyon lirayı bulduğu ihalede, nominal satış 16 milyar 99,3 milyon lira, net satış 16 milyar 642,1 milyon lira olarak gerçekleşti. Kamudan gelen 1,5 milyar liralık teklifin tamamının karşılandığı ihalede, piyasa yapıcılarından 16 milyar 951 milyon liralık teklif alındı ve bu kesime 10 milyar liralık satış yapıldı. Hazine, böylece 2 ihalede toplam 57 milyar 869 milyon lira borçlandı.

Türkiye genelinde Kurban pazarlarında büyükbaş ve küçükbaş kurbanlık satışı yapmaya çalışan üreticiler satışların çok düştüğünü belirtti. Kurban bayramına sayılı günler kala satışların azalması pazardaki satıcıların fiyatları düşürmesine neden oldu.  Türkiye genelinde büyükbaş kurbanlıklar 70 bin lira ve 250 bin lira arasında değişen fiyatlara satılırken, Küçükbaş kurbanlıklar ise 8 bin lira ile 25 bin lira arasında satışa çıktı.  KURBAN PAZARLARINDA FİYATLAR DÜŞÜYOR Bursa'da Osmangazi Belediyesi Kurban Pazarında çadır kuran satıcıları fiyatların yüksek olmasından dolayı fiyatların düğünü belirtti. Kars'tan 40 büyükbaş hayvanla Bursa'ya gelen bir satıcı, "Şu an elimde 30 tanesi kaldı. Bayrama 6 gün kaldı, Şu an kimse gelmiyor, vatandaşları bekliyoruz. Vatandaş indirim yapmamızı bekliyordu, indirim de yaptık. 1 hafta önce 110 bin liralık hayvanı şu an 85-90 bin liraya kadar düşürdük" diye konuştu.Bingöl'den 22 büyükbaş hayvan ile Bursa'ya gelen bir diğer satıcı ise, "Bu sene umduğumuzu bulamadık, verim alamıyoruz. İndirim yaptığımız halde vatandaşlar hala indirim bekliyor. Son günlerde satıcılar hayvanları geri götürmemek için ucuz fiyattan verir" şeklinde konuştu.

Zorlaşan ekonomik koşullar ve yüksek enflasyon gelinlik satışlarını da etkiledi. Gelinlik satıcıları, satışlarının geçen yıla göre yüzde 50-60 oranında azaldığından, satış yapmakta zorlandıklarından yakındı. Satıcılar, satışların düşük olması nedeniyle küçük mağazaların kapanmak zorunda kaldığına da dikkat çekti. İzmir’de gelinlik satan işletmeciler ANKA Haber Ajansı’na konuştu. Bilir: Bayram sonrasını bekliyoruzGelinlik satıcısı Gülgün Bilir, sektörün her geçen yıl daha da kötüye gittiğini belirterek şu ifadeleri kullandı: “28 yıldır bu işi yapıyorum. Her gelen sene geçen seneyi aratıyor. Normal sezonu yaşamıyoruz zaten. Eksisi gibi satışlarımız yok. Satışlarımız bir yıl içinde yüzde 60-70 düştü. Ciddi bir rakam. Hiç sezon gibi değil. Şu anda sakin geçiyor. Bayram sonrasını bekliyoruz. Gelinliklerimizin fiyatı 18-20 bin liradan başlıyor sınırı yok ama ortalama 20 bin ila 30 bin lira arası.” Çakarsın: Gelinlikçilerin durumu sıkıntılıİsmail Çakarsın, şunları kaydetti: “12 yıldan beri gelinlik sektöründeyim. Geçtiğimiz sezonlara göre bu yıl satışlarımız daha düşük. Yüzde 50’ye yakın bir oran. Gelinlikçilerin durumu sıkıntılı. Ortalama bir gelinliğin maliyeti 20-25 bin lira arasında oluyor. Bizim de satışlarımız 35-40 bin lira civarında oluyor. Tabii ki müşterilerin de alma bütçeleri zorlanıyor.” Karakay: Ne onlar mutlu olabiliyor ne biz mutlu olabiliyoruzGelinlik dükkanlarının artmasının satışların düşmesinde etkili olduğunu belirten 30 yıllık gelinlikçi Öznur Karakay ise şunları söyledi: “30 yıldır bu işteyim. Son iki senedir sektör berbat. Diyelim ki 20 sene öncesi... Bir müşteri geldiğinde bu kadar gelinlikçi bu kadar çeşit olayımız yoktu. Ama şimdi müşteri geliyor ve seni onlar yönlendiriyor. Eskiden biz yönlendiriyorduk. Bunun nedeni de fazla çeşit olmasından kaynaklanıyor. Gelinlik fiyatlarımız 12 bin liradan başlıyor. O 12 bin liradan bile indirim yapılıyor. Hayat o kadar zorlaştı ki... Artık eskisi gibi gelinlik satamıyoruz. Ne onlar mutlu olabiliyor ne biz mutlu olabiliyoruz. Satışlarımız yüzde 50 oranında düştü.” “Bu kadar çeşit ve mağaza olmasın artık”Sektörde yaşanan sorunlar nedeniyle birçok küçük gelinlikçinin kapandığını belirten Karakay, şöyle konuştu: “Gelinlikçiler bu koşullarda hayatta kalamayacaklar. Küçük olanlar kapatıyorlar zaten. Bizim gibi firmalar da daha da küçülecekler. Yanlış anlaşılmasın ama bütün esnaflara sesleniyorum. Bence kapansın. Eskiye dönelim. Bu kadar çeşit ve mağaza olmasın artık. Eski günlerimizi eski satışlarımızı arıyoruz.”    

Seçimlerin ardından iktidarın vadettiği maaş artışı emeklilere yapılmadı. Temmuz ayında maaşlara yüzde 25 enflasyon farkı eklenmesi duyurulmuştu. Ancak bu artış sadece kök maaşlara yapıldı. En düşük emekli maaşı alanların aylıkları artmadı. Yılın ilk ayında yapılan zam yüzde 49.25 ile sınırlı kalırken, en düşük emekli maaşı 7 bin 500 liradan yüzde 33.34 oranında artışla 10 bin liraya çıkarıldı. EMEKLİLERİN TEMMUZ AYINDA MAAŞLARI ARTMAYABİLİRKatıldığı bir televizyon programında emeklileri bekleyen tehlikeyi anlatan Sosyal Güvenlik uzmanı Prof. Dr. Aziz Çelik, emekli maaşlarına ilişkin dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Çelik, "Asgari ücrete zam olmazsa SGK'nın prim gelirleri artmayacak." dedi. Çelik "SGK'nın parası yok, bu yüzden emeklilere zam yapamıyoruz." diyeceklerini aktardı. 4 MİLYON EMEKLİ ZAM ALAMAYABİLİR"Emekliler için tehlike, enflasyon kadar artış yasa gereği kök aylıklara gelirse, 10 bin TL'lik en düşük emekli aylığına zam yapılmayacak. Bu durumda 4 milyon emekli zam alamaz ya da çok küçük bir zam alır." diyen Çelik, "10 bin liranın üzerinde hiç zam yapılmayacağına dair işaretler var." diye ekledi. Çelik, temmuz ayında bu tehlikenin büyük olduğunu ifade etti.

Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü'nün (OPEC) ham petrol üretimi Mayıs ayında bir önceki aya göre günlük 29 bin varil artarak 26 milyon 629 bin varile yükseldi. OPEC'in aylık petrol piyasası raporuna göre, mayıs ayında ham petrol üretimi en çok Nijerya, Gabon ve Ekvator Ginesi'nde artarken, en çok Suudi Arabistan, Kuveyt, Libya ve Kongo'da düştü. Günlük petrol üretimi Nijerya'da 74 bin varil, Gabon'da 17 bin varil ve Ekvator Ginesi'nde 13 bin varil arttı. Aynı dönemde, grubun en büyük üreticisi Suudi Arabistan'da günlük üretim 32 bin varil azalırken, Kuveyt'te 15 bin varil, Libya'da 14 bin varil, Kongo'da 11 bin varil düşüş gösterdi. OPEC'in ham petrol üretimi mayısta önceki aya göre günlük 29 bin varil artarak 26 milyon 629 bin varile yükseldi. Dünyadaki sondaj kuyusu sayısı geçen ay 51 azalışla 1746'ya geriledi. Sondaj kulesi sayısı OPEC ülkelerinde 3, OPEC dışı ülkelerde ise 48 düştü. Küresel petrol talebinde artışBu yıl küresel petrol talebinin geçen yıla göre 2 milyon 250 bin varil artarak 104 milyon 460 bin varile yükseleceği tahmin ediliyor. Bu artışta, hava yolu ve kamyon taşımacılığı dahil olmak üzere karayolu ulaşımının yanı sıra OECD üyesi olmayan ülkelerde sanayi, inşaat ve tarım faaliyetlerindeki talebin etkili olması bekleniyor. Ayrıca Çin ve Orta Doğu başta olmak üzere OECD dışı ülkelerdeki petrokimya kapasite artışlarının da katkı sağlayacağı öngörülüyor. Küresel talebin 2025'te günlük 1 milyon 850 bin varil artışla 106 milyon 310 bin varile çıkacağı, OECD ülkelerinde günlük 110 bin varil, OECD dışı ülkelerde ise 1 milyon 740 bin varil artacağı tahmin ediliyor.

Otomobil sektörüne dair heyecan verici gelişmelerle dolu Haziran ayı, Ford’un müşterilerine sunduğu cazip indirimlerle başladı. Ford, binek araçlar için peşin alımlarda uygulayacağı özel indirimleri duyurdu. Araç almayı düşünen vatandaşlar için Ford’un yeni kampanyası büyük bir avantaj olarak görülüyor. FORD’UN CÖMERT KAMPANYASIFord, sıfır kilometre binek araç alımlarında geçerli olacak ve tavsiye edilen perakende satış fiyatları üzerinden yüzde 10’a varan indirimler sunuyor. Kampanya kapsamında, 23MY Mach-E modelleri için yüzde 3, 23MY Focus 4 Kapı ve tüm 24MY Focus modelleri için yüzde 4, 23MY Kuga, Focus 5 Kapı ve Station Wagon modelleri için yüzde 6, Kuga Vignale ve Puma modelleri için yüzde 8, Puma ST modelleri için ise yüzde 10 peşin alım indirimi sağlanacak. Ford’un bu kampanyası, otomobil almayı planlayanlar için kaçırılmaması gereken bir fırsat olarak öne çıkıyor. Haziran ayının bu sıcak fırsatları, otomobil almayı düşünenler için büyük bir avantaj sağlıyor. DETAYLAR NETLEŞİYORFord’un resmi internet sitesinde yer alan bilgilere göre, kampanya detayları şu şekilde sıralanıyor: 23MY Mach-E modelleri için yüzde 3, 23MY Focus 4 Kapı ve tüm 24MY Focus modelleri için yüzde 4, 23MY Kuga, Focus 5 Kapı ve Station Wagon modelleri için yüzde 6, Kuga Vignale ve Puma modelleri için yüzde 8, Puma ST modelleri için ise yüzde 10 indirim uygulanacak. GELECEĞİN OTOMOBİL FİYATLARIOtomobil piyasasındaki fiyatlar, küresel ekonomik koşullar, üretim maliyetleri, arz-talep dengesi gibi birçok faktörden etkileniyor. Ford, bu kampanyasıyla otomobil severlere büyük bir avantaj sunarken, piyasadaki fiyatların gelecekte nasıl bir seyir izleyeceği konusunda net bir öngörüde bulunmak güç. Ancak, Ford’un resmi internet sitesi, fiyat listelerindeki herhangi bir değişiklik olması durumunda tüketicileri bilgilendirmeye devam edecek. Ford yetkili satıcıları, kampanya detayları ve indirimli fiyatlar hakkında daha fazla bilgi için ziyaret edilebilir. Bu kampanya, otomobil piyasasında rekabeti artırırken, tüketicilere de büyük kolaylıklar sunuyor.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), tarafından yapılan araştırmanın verileri açıkladın. Buna göre Mayıs ayında Ekonomik güven endeksi Nisan ayında 99,0 iken, Mayıs ayında %0,8 oranında azalarak 98,2 değerini aldı. TÜİK tarafından yapılan araştırmaya göre, geçtiğimiz ay  tüketici güven endeksi %0,1 oranında artarak 80,51 değerini, reel kesim (imalat sanayi) güven endeksi %1,1 oranında azalarak 102,4 değerini, hizmet sektörü güven endeksi aynı düzeyde kalarak 117,1 değerini, perakende ticaret sektörü güven endeksi %3,3 oranında azalarak 111,7 değerini, inşaat sektörü güven endeksi %0,3 oranında azalarak 88,3 değerini aldı.

Geçtiğimiz günlerde Resmi Gazete'de yayımlanarak, Çin'den ithal edilen motorlu taşıtlara yüzde 10 gümrük vergisi, yüzde 40 ise ek vergi olmak üzere toplamda yüzde 50’lik vergi uygulanılması kararlaştırılmıştı. Bu kararın ardından kamuoyu Çin'den getirilen otomobillerin fiyatlarının artacağına odaklanmıştı. Ancak fiyatının artması muhtemel taşıtlar arasında motosikletler de bulunuyor. Öyle ki geçtiğimiz aylarda yayımlanan istatistiklere göre motosiklet satışları Türkiye tarihinde ilk kez otomobil satışlarını geride bırakmıştı. Pazar payının bu denli büyük olduğunu göre firmalar ise Çin'den çok sayıda motosikleti ülkemize getirerek piyasaya sürmüştü. Şimdi ise akıllarda söz konusu vergi dilimine motosikletlerinde dahil edilip edilmeyeceği oldu. Öyle ki Resmi Gazete'de yayımlanan karara göre Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonu (GTİP) listesinde 87’nci fasılda listelenen motorlu kara taşıtları için söz konusu vergi geçerli olacak. Söz konusu fasılda ise traktörler, bisikletler, motosikletler ve diğer kara taşıtları, bunları aksam, parça ve aksesuarları yer alıyor. Yani getirilen gümrük vergisi motosikletleri ve yedek parçalarını da kapsıyor. Yani Resmi Gazete'de yayımlanan, İthalatta İlave Gümrük Vergisi Uygulamasına İlişkin Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Cumhurbaşkanı Kararı Çin'den getirilen motosiklet ve motosiklet parçalarında da fiyatların yükselmesine neden olacak. Hali hazırda oldukça yüksek fiyatlara sahip olan motosikletlerin fiyatları daha da yükselecek.  Getirilen söz konusu yüzde 10 gümrük vergisi, yüzde 40 ise ek vergi olmak üzere toplamda yüzde 50’lik vergi nedeni ile şuan 100 bin TL'den satışa sunulan Çin menşeli motosiklet 150 bin TL bandından satışa sunulacak.  ​​​​​​​

Enerji Piyasaları İşletme AŞ (EPİAŞ) tarafından yayınlanan verilere göre, spot elektrik piyasasında işlem hacmi bugün düne göre yüzde 1,51 artışla 1 milyar 900 milyon 840 bin 184 lira olurken, dün spot doğal gaz piyasasında işlem hacmi 3 milyon 908 bin 855 lira oldu. Bu tutar, bir önceki gün 12 milyon 392 bin 350 lira olarak açıklanmıştı. İŞTE 11 HAZİRAN ELEKTRİK FİYATLARISpot piyasada bir megavatsaat elektriğin fiyatı yarın için en yüksek 2 bin 700 lira, en düşük 2 bin 379 lira 99 kuruş olarak belirlendi. Gün öncesi piyasada bir megavatsaat elektriğin fiyatı yarın için en yüksek 00.00-02.00, 09.00-11.00 ve 14.00-23.00 saatlerinde 2 bin 700 lira, en düşük 07.00'de 2 bin 379 lira 99 kuruş olarak tespit edildi. Gün öncesi piyasada bir megavatsaat elektriğin aritmetik ortalama fiyatı 2 bin 670 lira 24 kuruş, ağırlıklı ortalama fiyatı 2 bin 674 lira 12 kuruş oldu. Spot piyasada bir megavatsaat elektriğin fiyatı bugün en yüksek 2 bin 700 lira, en düşük 1609 lira 99 kuruş olarak belirlendi. İŞTE 11 HAZİRAN DOĞAL GAZ FİYATLARISpot doğal gaz piyasasında dün 1000 metreküp gazın referans fiyatı 10 bin 445 lira olarak belirlendi. Spot doğal gaz piyasasında dün 1000 metreküp doğal gazın referans fiyatı 10 bin 445 lira, gaz ticaret miktarı ise 375 bin metreküp oldu. Piyasa katılımcıları için dengeleme gazı alış fiyatı 10 bin 967 lira 25 kuruş, satış fiyatı ise 9 bin 922 lira 75 kuruş olarak belirlendi. Türkiye'ye dün 91 milyon 385 bin 852 metreküp doğal gaz girişi sağlandı. Piyasaya arz edilen doğal gaz miktarı ise 92 milyon 640 bin 6 metreküp olarak kayıtlara geçti.

Emtia piyasalarında son zamanlarda meydana gelen düşüş durumu, bir dizi faktörün de etkisi ile dengelenme eğiliminde. Dünya genelinde emtia piyasaları, çeşitli etkenlerin tetiklediği fiyat artışlarıyla karşı karşıya. Vietnam’da meydana gelen kuraklık, Fildişi Sahili’nde kakao ticaretine getirilen sınırlamalar ve şeker üretimindeki beklenen düşüşler, piyasalarda yeni bir fiyat dengesi arayışını zorunlu kılıyor. ŞEKER VE KAKAO PİYASALARINDA TANSİYON YÜKSELİYORUluslararası Şeker Organizasyonu, gelecek sezon için şeker üretiminde açık olacağını tahmin ediyor. Bu durum, özellikle Brezilya ve Hindistan gibi ana üreticilerin karşılaştığı iklimsel zorluklarla birleşince, şeker fiyatlarında bir yükseliş trendi gözlemlememize neden oluyor. Fildişi Sahili’nde ise kakao satışları üzerindeki kısıtlamalar, arzda daralmaya ve dolayısıyla fiyat artışlarına sebep oluyor. Kakao düzenleyicisi Le Conseil du Cafe-Cacao’nun aldığı bu karar, çikolata ve diğer kakao bazlı ürünlerin maliyetlerini de etkileyecek gibi görünüyor. KAHVE ÜRETİMİNDE ALARM ZİLLERİVietnam’daki kuraklık, kahve üretiminde ciddi bir düşüşe yol açarak global fiyatları etkiliyor. Dünyanın en büyük ikinci kahve üreticisi olan bu ülkede, mevcut kuraklık şartlarının devam etmesi halinde fiyatların daha da artacağı öngörülüyor. Uzmanlar, bu durumun kahve piyasasındaki istikrarı uzun vadede tehdit edebileceği konusunda uyarıyorlar. PİYASALARDA BELİRSİZLİK DEVAM EDİYOREmtia piyasalarındaki bu dalgalanmalar, belirli ürünlerde fiyat artışlarına ve piyasalarda genel bir belirsizliğe yol açıyor. Vietnam’daki kuraklık, şeker üretimindeki beklenen açıklar ve Fildişi Sahili’nde kakao ticaretine getirilen sınırlamalar, tüketiciler ve üreticiler için endişe verici bir tablo çiziyor. Fildişi Sahili'nde kakao satışlarındaki sınırlamalar da piyasalarda endişe kaynağı oldu. Bu durum, kakao arzında daralmaya ve fiyatların yükselmesine yol açtı. Kakao piyasasındaki bu sıkıntıların, çikolata ve diğer kakao ürünlerinin fiyatlarına da yansıması bekleniyor. Bu faktörler, emtia piyasalarında dengenin yeniden sağlanması için kritik öneme sahip. Bu durum, tüketiciler için de fiyat artışlarına yol açabilir. Özellikle kahve, şeker ve kakao gibi ürünlerin fiyatlarının önümüzdeki dönemde artması bekleniyor.

Kuraklığın etkisi İç Anadolu Bölgesi'nde de kendini gösteriyor. Önemli bir hububat merkezi olan Yozgat'ta bu yıl arpa hasadı, mevsim normallerinin üzerinde seyreden hava sıcaklığı ve kuraklık nedeniyle 2 hafta erken başladı.  Yerköy ilçesinde çiftçiler, kuraklık nedeniyle düşük verim aldıklarını ve ürünlerini nereye satacaklarını da endişeyle bekliyorlar. KURAKLIK ERKEN HASADA NEDEN OLDU!Yozgat'ın Yerköy ilçesinde kuraklığın pençesinde kalan çiftçiler, arpa hasadına normalden 2 hafta önce başladı. Mevsim normallerinin oldukça üzerinde seyreden hava sıcaklıkları ve yağışların yetersizliği, arpa tarlalarını olumsuz etkiledi. Haziran ayının sonunda başlaması gereken hasat, kuraklığın etkisiyle Mayıs ayı sonunda başladı. Biçerdöverciler gece gündüz çalışarak ürününün yanmaması için hummalı bir şekilde hasat yapıyor. BU YIL 130 TL'YE HASAT EDİLİYOR!İl ekonomisi için önemli bir yere sahip olan arpanın hasadı, sabahın erken saatlerinde başlıyor. Geçen yıl dönümü 100 liraya hasat edilen arpa, bu yıl 130 liraya hasat ediliyor. Konu hakkında konuşan üretici Fatih Biçer, “Bu yıl hava sıcak olduğu için arpa hasadı 15 gün erken başladı. Bazı bölgelerimizde son günlerde etkili olan dolu yağışı arpaya zarar verdi” diye konuştu.

Geçtiğimiz günlerde Resmi Gazete'de yayımlanarak, Çin'den ithal edilen motorlu taşıtlara yüzde 10 gümrük vergisi, yüzde 40 ise ek vergi olmak üzere toplamda yüzde 50’lik vergi uygulanılması kararlaştırılmıştı. Bu kararın ardından kamuoyu Çin'den getirilen otomobillerin fiyatlarının artacağına odaklanmıştı. Ancak fiyatının artması muhtemel taşıtlar arasında motosikletler de bulunuyor. Öyle ki geçtiğimiz aylarda yayımlanan istatistiklere göre motosiklet satışları Türkiye tarihinde ilk kez otomobil satışlarını geride bırakmıştı. Pazar payının bu denli büyük olduğunu göre firmalar ise Çin'den çok sayıda motosikleti ülkemize getirerek piyasaya sürmüştü. Şimdi ise akıllarda söz konusu vergi dilimine motosikletlerinde dahil edilip edilmeyeceği oldu. Öyle ki Resmi Gazete'de yayımlanan karara göre Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonu (GTİP) listesinde 87’nci fasılda listelenen motorlu kara taşıtları için söz konusu vergi geçerli olacak. Söz konusu fasılda ise traktörler, bisikletler, motosikletler ve diğer kara taşıtları, bunları aksam, parça ve aksesuarları yer alıyor. Yani getirilen gümrük vergisi motosikletleri ve yedek parçalarını da kapsıyor. Yani Resmi Gazete'de yayımlanan, İthalatta İlave Gümrük Vergisi Uygulamasına İlişkin Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Cumhurbaşkanı Kararı Çin'den getirilen motosiklet ve motosiklet parçalarında da fiyatların yükselmesine neden olacak. Hali hazırda oldukça yüksek fiyatlara sahip olan motosikletlerin fiyatları daha da yükselecek.  Getirilen söz konusu yüzde 10 gümrük vergisi, yüzde 40 ise ek vergi olmak üzere toplamda yüzde 50’lik vergi nedeni ile şuan 100 bin TL'den satışa sunulan Çin menşeli motosiklet 150 bin TL bandından satışa sunulacak.  ​​​​​​​

Erzincan'ın kiraz bahçelerinde hasat mevsimi tüm hızıyla devam ediyor. Erzincan'da kiraz bahçeleri, bu yıl bolluk ve bereketle dolup taşarken, üreticiler, bahçelerindeki kirazların bol ve kaliteli olmasından dolayı büyük bir sevinç yaşıyor. Bölgenin kendine özgü iklimi ve toprak yapısı, kiraz yetiştiriciliği için oldukça uygun. Bu sayede Erzincan'da yetişen kirazlar, lezzetleri ve irilikleriyle öne çıkıyor. Hasat edilen kirazlar, taze olarak tüketilmenin yanı sıra, pekmez, vişne suyu ve marmelat gibi çeşitli ürünlere de işleniyor. Erzincan kirazı, hem yurt içi hem de yurt dışı pazarlarda büyük bir talep görüyor. "2 BİN 340 DEKAR ALANDA 4 BİN 75 TON KİRAZ ÜRETİLDİ!"Erzincan, kendine özgü mikrokliması sayesinde meyvecilik açısından oldukça zengin bir şehirdir. Elma, kayısı, şeftali, kiraz, üzüm, armut, dut, vişne ve ceviz gibi birçok meyvenin yetiştirildiği Erzincan'da, bu yıl da kiraz hasadı başladı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yayınlanan 2023 yılı verilerine göre, Erzincan’da 2 bin 340 dekar alandan 4 bin 75 ton kiraz üretimi gerçekleşirken, hasat edilen kirazlar dış ülkelere ve çevre illere satılıyor. "BU YIL VERİM VE KALİTEDEN MEMNUNUZ!"Erkenci kiraz çeşitlerinin iç piyasaya sunduklarını söyleyen Kiraz üreticisi Saygın Polat, "Bu sene verim ve kaliteden memnun olduklarını, ürettikleri kiraza güvendiklerini, işçi bulmada sıkıntı yaşamalarına rağmen üretimden taviz vermeyeceklerini" dile getirdi. "1 AY BOYUNCA HASAT DEVAM EDECEK"İlk etapta erkenci çeşitlerin hasat edileceğini bayramdan sonra ise bölgelere göre değişmekle birlikte yaklaşık bir ay boyunca hasadın süreceğini aktaran Erzincan Tarım ve Orman İl Müdürü Murat Şahin, konuşmasının devamında şunları kaydetti: "Erzincan bulunduğu bölgede meyvecilik sektöründe önemli bir kapasiteye sahip. Sofralık, kurutmalık ve sanayiye yönelik birçok meyveyi Erzincan olarak yetiştiriyor ve çevre illere satıyoruz. Sezon başından bu yana çiftçilerimizle birlikte hareket ederek hem kültürel işlemlerde hem de hastalık ve zararlılarla mücadelede işbirliği yapıyoruz. İnşallah bolluk ve bereket içerisinde bir sezon yaşayacağız."

Almanya ve Avrupa Birliği ülkeleri, 11 Haziran'dan itibaren Türklere uygulanan vize ücretini yükseltecek. Bu zam, seyahat planı yapanlar için önemli bir külfet oluşturacak. Bu zamdan etkilenmek istemeyenler için ise randevu sorunu büyüyor. Vize ücretlerine zammın yanı sıra, büyükelçiliklerde randevu bulmakta da büyük sıkıntılar yaşanıyor. İşte beklenen zammın tüm ayrıntıları.. 11 HAZİRAN’DA ZAMLI TARİFE BAŞLIYORAlmanya ve diğer Avrupa Birliği ülkeleri, 11 Haziran itibarıyla Türk vatandaşları için vize ücretlerine zam yapacak. Yeni tarifeyle vize ücretlerinin 90 Euro’ya çıkması bekleniyor. Alman Büyükelçiliği’nden konu ile alakalı çok önemli bir açıklama geldi. Açıklamada, vize randevularının 7 aya kadar uzayabileceği vurgulandı. Ayrıca listeye daha önce kayıt yaptırmayanların randevu alamayabileceği de hatırlatıldı. Vize randevuları bu başvurulardaki kronolojik (tarihi) sıraya göre değerlendirmeye alınıyor. Bahsi geçen listeye başvurmakta gecikirseniz, vize ile alakalı yaptığınız talep dikkate alınmayabilir veya daha geç bir tarih için randevu verilebilir. RANDEVU ALMA SÜRECİNDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLERSeyahat planları yapan vatandaşlar için büyükelçiliklerde yaşanan randevu yoğunluğu, planları altüst edebilir. AB ülkeleri için geçerli olacak yeni vize ücretleri ve randevu süreçleri hakkında yapılan açıklamada, "Türkiye’deki temsilciliklerimizde uzun randevu bekleme süreleri ve vize başvurularının uzun inceleme süreleri göz önünde bulundurulmalıdır. Bu zaman 1-7 ay aralığında değişebilmektedir” denildi. Ayrıca, vize başvurusu için başkonsolosluklar ya da elçiliklerin bekleme listesine kayıt yaptırmanın önemi vurgulandı ve “Eğer bu listeye yazılmakta gecikirseniz, vize randevu talebiniz dikkate alınmayabilir ya da planladığınız geziden sonraki bir tarihe randevu verilebilir” uyarısında bulunuldu. HEMEN HAREKETE GEÇMELİSİNİZBu durum, özellikle bahar mevsimi ve resmi tatilleri fırsat bilerek seyahat etmek isteyenler için ekstra bir planlama gerektiriyor. Vize ücretlerindeki beklenmekte olan artış ve randevu alma sürecindeki zorluklar, vatandaşları daha önceden harekete geçmeye ve planlarını gözden geçirmeye itiyor.

Türkiye genelinde milyonlarca memur ve memur emeklisinin beklediği haber geldi. En düşük memur emeklisinin alacağı aylık 17.500 liraya çıkacağı aktarılırken, Ortalama memur maaşları ise 40 ile 45 bin arasında değişecek. Buna göre SSK ve Bağ-kur emeklisinin alacağı aylıklar ne kadar olacak?  TEMMUZ ZAMMI NE KADAR OLACAK?Milyonlarca vatandaş emekli ve memur maaşlarında yapılacak zammı bekliyor. TÜİK tarafından her ay sonu açıklanan enflasyon verilerine göre emekli ve memurlara yapılacak zam oranı hesaplanıyor. Buna göre emekli ve memur maaşlarında sadece Haziran ayı enflasyon verileri kaldı.  3 Temmuzda açıklaması beklenen enflasyon rakamlarını 16 milyon emekli ve 4 milyon memur bekliyor.  Geçtiğimiz günlerde ise Merkez Bankası tarafından yapılan anketin sonucu açıklandı. Yapılan ankette  6 aylık enflasyon oranı yüzde 25,86 seviyelerinde olacak. 6 AYLIK BEKLENTİ NETLEŞTİ EMEKLİ MAAŞLARINA GELECEK ZAM ORANIHaziran ayıda açıklanacak enflasyon rakımıyla birlikte 6 aylık enflasyon: Yüzde 25,86 seviyesinde olacak 6 aylık SSK, BAĞ-KUR emekli zammı: Yüzde 25,866 aylık memur enflasyon farkı: Yüzde 9,44 6 aylık memur toplu sözleşme zammı: Yüzde 106 aylık memur enflasyon farkı dahil zam oranı: Yüzde 20,04.Yayınlanan tabloya göre ise SSK ve Bağ-kur emeklileri gelecek zam oranıyla birlikte en düşük maaş 13 bin civarına yükselmesi bekleniyor. Ancak Ocak ayında yüzde 37,57 seviyesinden refah payı ile yüzde 49,25 seviyesine çıkarılmıştı. Temmuz ayında böyle bir durum yaşanırsa en düşük emekli maaşının 15 bin lira olması gerekiyor.

Haziran ayı, Citroen’de avantajlı fırsatlarla dolu. Yeni bir otomobil veya ticari araç almayı düşünenler için Citroen, bir dizi çekici kredi seçeneği sunuyor. Kompakt sınıfın yenilikçi üyesi C4 X, yüzde 0 faizli kredi imkanıyla dikkat çekiyor. Ayrıca, alternatif olarak indirimli kampanyalar da bulunmakta. İşte markanın yapmış olduğu kampanyaların detayları. FAİZSİZ KREDİ İMKANLARI ÇOK CAZİPCitroen C4 ve C3 Aircross modelleri kampanya kapsamında yer alıyor. Bu modeller için 120 bin lira 12 ay yüzde 0 faizli kredi fırsatları mevcut. Yeni Berlingo Kombi ve Berlingo Van modelleri ise sırasıyla 250 bin ve 200 bin lira için 12 ay yüzde 0 faizli kredi seçenekleriyle satışa sunuluyor. Jumpy Spacetourer ve yeni Jumper modelleri, geniş iç hacimleri ve konforlu sürüşleriyle öne çıkarken, 200 bin lira için yüzde 0 faizli kredi avantajlarıyla alıcılarını bekliyor. ELEKTRİKLİ ARAÇLARDA ÖZEL AVANTAJLARCitroen, elektrikli araç segmentinde de iddialı. C4 ve C4 X’in elektrikli versiyonları e-C4 ve e-C4 X, 180 bin lira için 12 ay yüzde 0 faizli kredi imkanlarıyla satın alınabilir. Ami modeli ise sıfır emisyonlu yapısı ve 150 bin lira için 15 ay yüzde 0 faizli kredi ya da 40 bin lira nakit indirim fırsatı ile öne çıkıyor. ÖZEL FIRSATLAR AY SONUNA KADAR GEÇERLİCitroen’in Haziran ayına özel kampanyaları, hem binek hem de ticari araç almak isteyenler için cazip seçenekler barındırıyor. Yenilikçi tasarımları, pratik ve modüler yapılarıyla dikkat çeken Citroen modelleri, uygun finansman koşullarıyla yeni sahiplerini bekliyor. Elektrikli araçlar için sunulan avantajlar ise çevre dostu sürüş deneyimini daha erişilebilir kılıyor. Citroen bayileriı, bu fırsatları kaçırmak istemeyen sürücüler için Haziran boyunca açık olacak. Citroen'in geniş ürün yelpazesinde her ihtiyaca ve bütçeye uygun bir model bulabilirsiniz.

Ekonomide belirsizlik ve bilinmezlikler dönemi yaşanıyor. Merkez Bankası’nın faiz artırımı yapıp yapmayacağı, dolar ve altının yükselip yükselmeyeceği, konut ve araba fiyatları gibi konular sürekli gündemdeki yerini koruyor. Karar gazetesi yazarı Mehmet Ali Verçin, bugünkü yazısında yatırımcıların bazı sorularına cevaplar verdi. Verçin’in yazısından bazı bölümler şu şekilde: Soru: Madem TL’nin değerleneceği bir dönem yaşayacağız, dövizlerimizi satıp TL’ye geçmek doğru bir tercih midir?Cevap: Önümüzdeki altı aylık dönemde bütün göstergeler, tahminler ve beklentiler yıllık %20 civarında döviz getirisini işaret ettiği için evet. Soru: Elimizdeki dövizlerin hepsini satalım mı?Cevap: Risk yönetimi açısından daima dengeli olmak lazım; getirisi ve garantisi ne kadar yüksek olursa olsun eldeki bütün varlıklar tek bir finansal ürüne yatırılmamalı. Soru: Peki, TCMB dövizimizi bizden satın alıp ne yapacak?Cevap: Şov yapacak. Tabir caizse, TCMB bu paraları, Türkiye’ye sıcak para getirmeyi düşünen yabancılara güçlü olduğunu göstermek için alıyor. Yoksa Bankalar gündelik işlerini yapmaya yetecek kadar dövizi ellerinde tutup, geriye kalanını zaten TCMB’ye yatırıyor. Bir bakıma zaten TCMB’de yatan dövizlerin mülkiyetini satın alıyor. Soru: Peki, altı ay sonra tekrar dövize dönebilir miyiz?Cevap: Kesinlikle, evet. “Günlerdir, bu ve benzeri sorulara muhatap oluyorum.” diye yazan Verçin, “Yabancıların dövizlerini satıp TL varlıklara girdikleri bir dönemde, ‘yabancılar kazanacağına siz kazanın’ yaklaşımıyla, döviz sahiplerini TL’ye geçmeye ikna etmeye çalışıyorum.” ifadelerini kullandı. HÜKÜMETİN EKONOMİ SÖYLEMLERİNE GÜVENMELİ MİYİZ?Hükümetin döviz kuru ve piyasalara yönelik söylemlerine Türk insanının pek fazla güvenmediğini dile getiren Verçin, bazı yıllarda yaşanan olaylarla konuyu örneklendirdi: “2002 yılında 1,69 olan dolar kuru, 2008 yılında 1,15 TL’ye yani %47 düşmesine rağmen mevduat/katılım hesabı hacmi hiç düşmediği gibi sürekli yükseldi. Aşağıdaki tabloda da görüleceği gibi 2002 yılında 49 milyar dolar olan döviz hacmi 2008 yılında %100’den fazla artarak 101 milyar dolara yükselmiş. Vatandaşlar Ak Parti’den önceki hükümetlere olan inançsızlık ve güvensizlik duygularıyla 2002-2008 döneminde döviz cinsinden en az %110 kazanma fırsatından mahrum kalmışlardı.” Soru: Peki, şimdi mevcut hükümete veya ekonomi yönetimine güveniyorlar mı?Bilmiyorum.Soruyu kendime sorayım, dövizleri satıp TL’ye geçmek konusunda hükümete güveniyor muyum?Cevap: Uzun vadede asla, orta vadede her gün tetikte olmak kaydıyla kısmen ve kısa vadede evet.Kısa vade bir yıl, orta vade 2-3 yıl ve uzun vade 3 yıldan uzun. “Bir ara Dolarizasyon %28’e kadar inmişti” diyenler de doğru söylüyor çünkü TL hacmi çok arttığı için DTH’ların oranı düşmüştü fakat mutlak değerleri hep yükseldi. 2008’de 2 milyar dolar düşmüş görünüyor. Sebebi 2008-9 dünya ekonomik krizidir ve bankalardan çekilen dövizlerin özel kasalara saklanmasından kaynaklanmıştır. Keza 2016’da da darbe teşebbüsünden dolayı bazı dövizler yurtdışına gönderilmiş veya yine bankalardan çekilerek kasalara konmuştu. 2022-23-24 yılları kargaşa yılları olduğu için Kur Korumalı Mevduat hesaplarının tamamı DTH rakamlarına eklenmiştir. (KKM’siz DTH: 2022’de 198 M dolar, 2023’te 188 M dolar ve 2024 Nisan’da 202 M dolar) Yurtiçi yerleşiklerin bu defa ne yapacaklarını bilmiyoruz fakat tarih bize, yurtiçi yerleşikler ne yaparsa yapsın şaşırmamayı ve onları eleştirmemeyi öğretirken, kurumlarımızın henüz oturmadığını ve sürekli yalpaladığını öğretti.