Normal görünüm

Yeni makaleler mevcut. Sayfayı yenilemek için tıklayın.
Bugün — 10 Mayıs 2024NTV

Bakan Şimşek: Verimlilik ekonomisi peşindeyiz, tasarruf istiyoruz

Tarafından: NTV
10 Mayıs 2024 at 10:27
Bakan Şimşek: Verimlilik ekonomisi peşindeyiz, tasarruf istiyoruz

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ekonomi programının geçiş dönemi içerdiğini belirterek, "Nihai amacımız sürdürülebilir yüksek büyüme" dedi. Şimşek, "Biz verimlilik ekonomisi peşindeyiz, tasarruf istiyoruz" ifadesini kullandı.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, İstanbul’da Türkiye'nin ATM Merkezi-TAM projesinin lansmanında konuşuyor. Bakan Şimşek'in açıklamalarından öne çıkanlar: Nihai amacımız sürdürülebilir yüksek büyüme. Bu program bir geçiş dönemi içeriyor. Özellikle dezenflasyona geçiş dönemi öngördük. Ekonomi programı çalışıyor. Programın merkezinde yeniden dengelenme var yani makroekonomide dengesizlik giderilmesi var.

İlk çeyrekte net ihracatın katkısı pozitif oldu.

Kur ve faiz sübvansiyonuya bir yere varamayız.

Sürdürebilir yüksek büyümeye doğru önemli bir çıkış olacak. 

Cari açığı yüzde 2,5'in altına düşüreceğiz. Altın ithalatındaki normalleşme bunu getirir. Altın ithalatı uygulamasından çıkar çevreleri menun değil.

Biz yatırımı, istihdamı, üretimi ve özellikle ihracatı önceliklendireceğiz. Biz verimlilik ekonomisi peşindeyiz, tasarruf istiyoruz. Tasarruf yaptığınız ölçüde yatırımları artırabilirsiniz.

Bankalara finansmana erişimi iyi bir noktaya geldi, finansmana erişimde sorun yok.

Uluslararası bankalarda Türkiye'nin konumu çok güçlüdür. Programımız çalıştığına göre Türkiye'ye ilgi artacaktır.

Mart ayı işsizlik rakamları açıklandı

Tarafından: NTV
10 Mayıs 2024 at 10:11
Mart ayı işsizlik rakamları açıklandı

Türkiye'de işsizlik oranı, martta bir önceki aya göre 0,1 puan azalarak yüzde 8,6 geriledi. İşsiz sayısı 3 milyon 57 bin kişi olarak gerçekleşti. Genç işsizlik oranı da yüzde 0,4 düşüşle yüzde 15,1 olarak açıklandı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) mart ayı işsizlik rakamlarını açıkladı. Hanehalkı işgücü araştırması sonuçlarına göre 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı 2024 yılı mart ayında bir önceki aya göre 19 bin kişi azalarak 3 milyon 57 bin kişi oldu. İşsizlik oranı ise 0,1 puan azalarak yüzde 8,6 seviyesinde gerçekleşti. İşsizlik oranı erkeklerde yüzde 6,8 iken kadınlarda yüzde 12 olarak tahmin edildi.

İSTİHDAM ORANINDA ARTIŞ İstihdam edilenlerin sayısı mart ayında bir önceki aya göre 139 bin kişi artarak 32 milyon 588 bin kişi, istihdam oranı ise 0,2 puan artarak yüzde 49,5 oldu. Bu oran erkeklerde yüzde 66,9 iken kadınlarda yüzde 32,5 olarak gerçekleşti. İŞGÜCÜNE KATILIM ORANI YÜKSELDİ İşgücü mart ayında bir önceki aya göre 121 bin kişi artarak 35 milyon 645 bin kişi, işgücüne katılma oranı ise 0,2 puan artarak yüzde 54,2 olarak gerçekleşti. İşgücüne katılma oranı erkeklerde yüzde 71,8 iken kadınlarda yüzde 36,9 oldu. GENÇ İŞSİZLİK ORANI GERİLEDİ 15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı bir önceki aya göre 0,4 puan azalarak yüzde 15,1 oldu. Bu yaş grubunda işsizlik oranı; erkeklerde yüzde 11,7, kadınlarda ise yüzde 21,2 olarak tahmin edildi.

ÇALIŞMA SAATLERİ ARTIYOR İstihdam edilenlerden referans döneminde işbaşında olanların, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış haftalık ortalama fiili çalışma süresi bir önceki aya göre 0,3 saat artarak 43,8 saat olarak gerçekleşti. ATIL İŞGÜCÜ ORANI YÜZDE 24 Zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel işgücü ve işsizlerden oluşan atıl işgücü oranı mart ayında bir önceki aya göre 0,4 puan azalarak yüzde 24,1 oldu. Zamana bağlı eksik istihdam ve işsizlerin bütünleşik oranı yüzde 16,1 iken işsiz ve potansiyel işgücünün bütünleşik oranı yüzde 17,3 olarak tahmin edildi.

TMSF, Mondi Mobilya'yı satışa çıkardı

Tarafından: NTV
10 Mayıs 2024 at 09:35
TMSF, Mondi Mobilya'yı satışa çıkardı

Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlanan ilana göre Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu, Mondi Mobilya'yı satışa çıkardı.

Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF), Hazine mülkiyetinde bulunan yüzde 100 oranındaki Mondi Mobilya Sanayi ve Ticaret AŞ paylarını, satışa çıkardı. Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlanan ilana göre, 1 TL nominal değerli 30 milyon adet Mondi Mobilya paylarının satışı 1,2 milyar TL muhammen bedel üzerinden yapılacak. Katılım teminatı 60 milyon TL olarak belirlenen ihaleye 24 Haziran'a kadar teklif verilebilecek. İhale 25 Haziran'da yapılacak. Teklifler peşin bedel üzerinden TL olarak verilecek. Bu şekilde verilmeyen teklifler reddedilecek. Pay devir bedeli de peşin olarak nakden ve defaten ödenecek.

SPK’dan bir yeni halka arza onay

Tarafından: NTV
10 Mayıs 2024 at 09:34
SPK’dan bir yeni halka arza onay

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), Hareket Proje Taşımacılığı ve Yük Mühendisliği AŞ'nin pay başına 70 liradan ilk halka arzına onay verdi.

SPK bültenine göre, Kurul, Garanti Faktoring AŞ'nin 318 milyon liralık bedelsiz sermaye artırımı başvurusunu, Lider Faktoring AŞ'nin 135 milyon lira, Creditwest Faktoring AŞ'nin 60 milyon lira, Deniz Finansal Kiralama AŞ'nin 775 milyon lira, ING Bank AŞ'nin 250 milyon dolar ve Ülker Bisküvi Sanayi AŞ'nin 550 milyon dolar tutarındaki borçlanma aracı ihraç başvurusunu onayladı. SPK, Türkiye'de yerleşik kişilere yönelik olarak internet aracılığıyla yurt dışında kaldıraçlı işlem yaptırıldığı belirlenen 25 internet sitesine erişimin engellenmesi için gerekli hukuki işlemlerin yapılmasına karar verdi. Kurul, Hareket Proje Taşımacılığı ve Yük Mühendisliği AŞ'nin pay başına 70 liradan ilk halka arzını onayladı. Logos Portföy Yönetimi AŞ’nin 7,5 milyon lira olan çıkarılmış sermayesinin 32 milyon liraya artırılmasına izin verilmesi talebi de olumlu karşılandı.

ÇAYKUR, 2024 yılı kampanyasının ilk haftasında 14 bin ton yaş çay aldı

Tarafından: NTV
10 Mayıs 2024 at 09:32
ÇAYKUR, 2024 yılı kampanyasının ilk haftasında 14 bin ton yaş çay aldı

Çay İşletmeleri (ÇAYKUR), havaların ısınması ve yaş çayın belli hasat olgunluğuna ulaşmasının ardından başladığı alımlara devam ediyor.

ÇAYKUR Genel Müdürlüğü'nden alınan bilgiye göre, 2024 yılı yaş çay alım kampanyası 4 Mayıs Cumartesi günü başladı. Kurum, bugüne kadar 14 bin ton yaş çay aldı. Yaş çay alım kampanyasının başlaması dolayısıyla Ziraat Botanik Çay Bahçesi'nde bir araya gelen ÇAYKUR Genel Müdürü Yusuf Ziya Alim ve ÇAYKUR Rizespor Teknik Direktörü İlhan Palut da çay hasat etti. İlk kez çay toplayan teknik direktör Palut'a, genel müdür Alim hasadın nasıl yapılacağını anlattı. Palut, hasadın ardından yaptığı açıklamada, üretici ve sanayicilere hayırlı bir sezon diledi. Yaklaşık 8 aydır Rize'de bulunduğunu belirten Palut, "Çayın bölge için ne demek olduğunun farkındayız. İnşallah bereketli bir yıl olur." dedi. Palut, Türk çayının kalitesine işaret ederek, "Son derece doğal, üzerine kar yağan dünyadaki tek çay. Katkısız, içimi keyifli çay. Rize'de çay içmeye alışınca başka yerlerde çay içmek aynı keyfi vermiyor. Son derece kaliteli ve içimi güzel." değerlendirmesinde bulundu. Çay toplamayı ilk kez deneyimlediğini aktaran Palut, "Yeşillikler arasında bahçede olmak çok keyifli ve insanın stresini alan bir durum. Her iş stresli ve bizim işimiz de öyle. Dışarıdan gördüğüm, çay toplama bana daha zor ve karmaşık geliyordu ama bahçeye girdiğimiz zaman yapılabilir ve pratik. Güzel bir deneyimdi." diye konuştu. "AVRUPA YOLUNDA ESKİSİ KADAR OLMASA DA İDDİAMIZ VAR"

İlhan Palut, Süper Lig'de kalan son üç haftaya da değinerek, şunları söyledi: "Avrupa yolunda eskisi kadar olmasa da iddiamız var. Futbol her sonuca gebe bir oyun. İyi performansların sergilendiği bir sezonu, iyi oyunlarla ve sonuçlarla tamamlamaya çalışacağız. Aynı ciddiyetle maçlara çıkıp güzel sonuçlar almaya çalışacağız. Her zaman Çaykur Rizespor'da kalıp kalmayacağım yönünde soru geliyor. Pozitif duygular içerisindeyim.

Bütün hazırlıklarımızı yapıyoruz. Rizespor'un gelecek senesi adına planlamaları yapmaya başladık. Görüşmelerin ayrıntıları var. Şu anda ben ve ekibim, yönetim kurulu, şehir ve camiayı görüyorum, buna pozitif bakıyor. Pozitif duygularla görüşmeleri sürdürüyoruz." ÇAYKUR Genel Müdürü Alim ise Palut'a yaş çay sezonu programına katılarak hasat yaptığı için teşekkür ederek, üreticilere bereketli bir sezon diledi.

Dolar kuru bugün ne kadar? (10 Mayıs 2024 dolar - euro fiyatları)

Tarafından: NTV
10 Mayıs 2024 at 09:27
Dolar kuru bugün ne kadar? (10 Mayıs 2024 dolar - euro fiyatları)

Dolar - euro kaç TL? Dolar kuru en son ne kadar oldu? Bankalararası piyasada döviz kurlarında son durum...

Döviz kurları artan yabancı ilgisinin etkisiyle yatay seyrini sürdürüyor. Dolar/TL, bugün 32,30 seviyesinde işlem görüyor. Euro/TL ise 34,84 civarında alıcı buluyor. Bugün iç veri gündeminde mart ayı sanayi üretimi ve işgücü istatistikleri yer alıyor. Merkez Bankası (TCMB) dün ilk dört ay gerçekleşen enflasyonun tahminlerin üzerinde olmasını gerekçe göstererek yılsonu enflasyon tahminini 2 puan artışla yüzde 38'e yükseltti. TCMB, enflasyonda zirvenin mayıs ayında yüzde 75-76 civarında görüleceğini öngörüsünde bulundu. Swap hariç net rezervler ise geçen hafta eksi 38.8 milyar dolara iyileşti. TCMB'nin swap hariç net rezervi 9.8 milyar doları geçen hafta olmak üzere son 5 haftada 26.8 milyar dolar arttı.

Analistler, TCMB'nin rekor hızda döviz birikimine bu hafta da devam ettiğini söylüyorlar. Merkez Bankası, net uluslararası rezervleri 3 Mayıs ile biten geçen hafta 7 milyar dolar artışla 21.08 milyar dolara yükseldi.

Türkiye'nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS), dün 276 baz puanla Şubat 2020'den bu yana en düşük seviyeye geriledi. Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu (YOİKK) bugün Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz başkanlığında toplanacak. Toplantı, İstihdam Politikaları ve Mesleki Eğitim - YOİKK kapsamındaki çalışmalar ana gündemiyle gerçekleştirilecek. Bugün ayrıca Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF) ve Türkiye Bankalar Birliği (TBB) tarafından düzenlenen Türkiye Sürdürülebilir Finans Forumu da gerçekleştirilecek. Forumda Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in de aralarında yer aldığı bir çok üst düzey katılımcı ve konuşmacı yer alacak.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: Enflasyon adaletsiz bir yapı ortaya koyuyor

Tarafından: NTV
10 Mayıs 2024 at 00:53
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: Enflasyon adaletsiz bir yapı ortaya koyuyor

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Enflasyonu düşürmediğiniz sürece ücret artışlarında ne yaparsanız yapın bir süre sonra enflasyon bunu eritiyor. Diğer taraftan enflasyon adaletsiz bir yapı ortaya koyuyor. Düşük, dar ve sabit gelirlileri daha olumsuz etkileyen bir süreçtir. Dolayısıyla ekonomik öngörülebilirlik bakımından da sosyal adalet bakımından da enflasyonu düşürmek bizim için çok çok önemli, buna da odaklanmış durumdayız." dedi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, MÜSİAD tarafından Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen Türkiye'nin Gücü Ödülleri Töreni'nde konuştu.

Yılmaz konuşmasında büyüme, istihdam, bütçe dengeleri, ihracat ve turizmin iyi performans sergilediğini, esas sorunun ise enflasyon olduğunu vurguladı.

Cevdet Yılmaz konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Şu anda vatandaşımızın da bizim de en temel sorunumuz, önceliğimiz artık enflasyon. Orta Vadeli Programı da yaparken bunu temel sorun olarak tarif ettik. Orta vadeli bir perspektifle, çok yönlü politikalarla, araçlarla bir yandan para, maliye politikasıyla, diğer yandan yapısal reformlarla bu sorunu çözme irademizi ortaya koyduk. Sayın Cumhurbaşkanımızın son derece güçlü iradesiyle Orta Vadeli Programımızı paylaştık. Programı da katılımcı bir şekilde hazırladık. İş dünyasıyla görüştük. Çalışan kesimlerle, sivil toplumla, sendikalarla, akademik dünyayla, bütün kesimlerle istişareler yaptık. Daha sonra da toplumla paylaştık. Böylece siyasi belirsizlikleri ortadan kaldırdığımız gibi, geçen yıl yapılan genel seçimlerde politika belirsizliklerini de ortadan kaldırmış olduk. Belirsizliklerin azalması insan psikolojisinde de ekonomide de önemli. Belirsizlikleri ne kadar azaltır, öngörüleri ne kadar arttırırsanız, ekonomik performansı da o ölçüde yükseltirsiniz. Dolayısıyla bu programımızda bunu sağlamış olduk."

"ENFLASYONU DÜŞÜRMEK BİZİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ" Enflasyonu düşürerek kalıcı sosyal refaha sahip olmayı hedeflediklerinin altını çizen Yılmaz, "Enflasyonu düşürmediğiniz sürece ücret artışlarında ne yaparsanız yapın bir süre sonra enflasyon bunu eritiyor. Diğer taraftan enflasyon adaletsiz bir yapı ortaya koyuyor. Düşük, dar ve sabit gelirlileri daha olumsuz etkileyen bir süreçtir. Dolayısıyla ekonomik öngörülebilirlik bakımından da sosyal adalet bakımından da enflasyonu düşürmek bizim için çok çok önemli, buna da odaklanmış durumdayız." dedi. Yılmaz, enflasyonun neden hemen düşmediğine yönelik soruya şu yanıtı verdi: "Birçok denge içinde bunu yapmak durumundasınız. Dünyada da enflasyonla mücadele belli bir zaman alıyor. Hiç büyümeyi düşünmezseniz, istihdama, sosyal, çevresel dengelere hiçbir şeye bakmazsanız, tabii ki çok kısa sürede bir alanda gelişme sağlayabilirsiniz. Ama bunun çok büyük maliyetleri de olur. Dolayısıyla biz orta vadeli bir şekilde aşama aşama ama ne yaptığımızı bilerek bu süreci yönetiyoruz. Bu yılın sonunda inşallah, bugün Merkez Bankamız açıkladı. Yüzde 38, artı eksi belli bir aralık içinde bir öngörümüz var. Gelecek yıl yüzde 20'nin altı. 2026'da ise tek haneli enflasyon diyoruz. 2026'da yeniden tek haneli rakama dönecek şekilde bir program yapmış durumdayız. Bunu sadece laf olarak söylemiyoruz. Altı dolu bir programla, para politikalarıyla, maliye politikalarıyla ve yapısal reformlarla bunu adım adım gerçekleştiriyoruz." Enflasyonun yıllık bazda mayıs ayında en üst noktaya ulaşmış olacağını, aylık bazda ise aslında bir gerileme olduğunu belirten Yılmaz, "Geçen yılın aylık ortalaması 4,3 civarındaydı. Son gelen aylık rakam yüzde 3,1 küsur geldi. Giderek aylık bazda düştüğünü görüyoruz. Ama yıllık etkiyi mayıstan sonra görmeye başlayacağız. Haziran, temmuz, ağustos, eylül başta olmak üzere bu dönemde hızlı bir şekilde enflasyonun düştüğünü hep birlikte göreceğiz." değerlendirmesinde bulundu. KREDİ RİSK PRİMİNDEKİ DÜŞÜŞ Reel ekonomide olduğu gibi finansal piyasalarda da son derece olumlu sonuçlar aldıklarını, geçen yılın ortalarında 700 puanlarda olan kredi risk primi CDS'nin bugün 300 baz puanın altına indiğini kaydeden Yılmaz, "Bunun anlamı, yurt dışından finansman temin eden kamu için, özel sektör için artık çok daha elverişli şartlarda finans temin etmenin önü açılmış durumda. Bir taraftan cari açığı düşürerek döviz ihtiyacımızı azaltıyoruz. Diğer taraftan CDS gibi risk primlerini düşürerek dövize erişimi kolaylaştırıyoruz." dedi. Seçimlerden önce bir spekülatif hava oluşturulduğunu, tweet atarak ''Döviz alın'' diye insanları yönlendirenler olduğunu anımsatan Yılmaz, "Seçimlerden önce halkı döviz almaya yönlendirdiler. Şimdi bakın ne oldu? Seçimden sonra dövizin geldiği yer ortada." diye konuştu. Yılmaz, seçim sonrası dönemde Merkez Bankasının hızlı bir şekilde rezervlerinde toparlanma sağlandığını, geçen yıl mayısta Merkez Bankası rezervleri 98,5 milyar dolarken, en son 3 Mayıs itibarıyla bu rakamın yaklaşık 127 milyar doları bulduğunu belirtti. Seçici kredi programları ve özel birtakım yatırım destek programlarıyla bazı düzenlemeleri yaparken reel ekonomiyi, ihracatı, üretimi, yatırımı, istihdamı koruma gayretini de sürdürdüklerini anlatan Yılmaz, ihracatçılara da daha uygun krediler kullandırdıklarını, bunun için 300 milyar dolarlık bir kaynak tahsis ettiklerini söyledi. Yılmaz, kurumlar vergisi oranını finans kurumları için yüzde 30, bütün şirketler için yüzde 25, ihracatçı şirketler için ise yüzde 20 olarak belirlediklerini kaydetti.

Dün — 9 Mayıs 2024NTV

İsrail'in bütçe açığı 35,7 milyar dolara ulaştı

Tarafından: NTV
9 Mayıs 2024 at 18:35
İsrail'in bütçe açığı 35,7 milyar dolara ulaştı

İsrail'de bütçe açığının nisan ayında, gayri safi yurt içi hasılasının (GSYH) yüzde 7'sine denk gelen 35,7 milyar dolara ulaştığı bildirildi.

İsrail Maliye Bakanlığı Genel Muhasebe Ofisi'nden yapılan yazılı açıklamada, bütçe açığına ilişkin bilgi verildi. Açıklamada, nisan ayında sona eren bütçe yılında, açığın 132,2 milyar şekel (35,7 milyar dolar) olduğu duyurulurken bu rakamın 2008'deki küresel ekonomik krizden bu yana ulaşılan en yüksek rakam olduğuna vurgu yapıldı. Bütçe açığının, hükümetin 2024 yılı için belirlediği "GSYH'nin yüzde 6,6'sı" hedefini aşarak yüzde 7'ye ulaştığı kaydedildi. Açıklamada, beklenenden iyi gelen gelir tablosuna rağmen bütçe açığındaki büyüme eğiliminin gelecek aylarda da devam edeceği belirtildi. İsrail'in bütçe açığının gayri safi yurt içi hasılaya oranı 2024'te artmaya devam ederken ocak ayında yüzde 4,8 olan açık şubatta 5,6, martta ise yüzde 6,2 olarak tespit edilmişti.

Türkiye'nin risk primi 4 yılın en düşük seviyesinde

Tarafından: NTV
9 Mayıs 2024 at 17:40
Türkiye'nin risk primi 4 yılın en düşük seviyesinde

Türkiye'nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS), 276 baz puanla Şubat 2020'den bu yana en düşük seviyeye geriledi.

Ekonomi yönetiminin yaklaşık bir yıldır sürdürdüğü ekonomi politikaları meyvelerini veriyor. Son dönemde uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları Türkiye'nin kredi notunu yükseltirken, TL varlıklara olan ilgi de artmaya devam ediyor. Bu durum, Türkiye'nin risk primini olumlu yönde etkilerken, fonlama maliyetlerindeki iyileşme de göze çarpıyor. Türkiye'nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS), 276 baz puanla Şubat 2020'den bu yana en düşük seviyeye geriledi. CDS böylece Kovid-19 salgını öncesi seviyeye döndü. TL varlıklara uluslararası yatırımcı ilgisini de yansıtan CDS'in düşüşü, kredi derecelendirme kuruluşlarının olumlu değerlendirmeleri, ekonomi yönetiminin dezenflasyonun tesis edilmesine yönelik kararlı adımları, Türkiye'nin dış finansmana erişimini artırmayı sürdürmesinden alınan sinyallerle birlikte devam ediyor. Analistler, söz konusu harekette, Türkiye'nin yurt dışı swap kanallarını açmak için adımlar attığına yönelik haber akışının etkili olduğunu ifade etti. TL varlıklara yönelik talep hakkında değerlendirmelerde bulunan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ise Türkiye ekonomisine yönelik artan güven ve öngörülebilirliğin, dış finansman sağlamayı da olumlu etkilediğini belirterek, "2023 yılının ilk 5 ayında 2,9 milyar dolar net portföy çıkışı olurken Haziran 2023-Şubat 2024 döneminde 16,8 milyar dolar net portföy girişi gerçekleşti." ifadesini kullanmıştı. KREDİ DERECELENDİRME KURULUŞLARINDAN OLUMLU SİNYALLER GELMEYE DEVAM EDİYOR Standard & Poor's (S&P), geçen hafta Türkiye'nin kredi notunu "B"den "B+"ya yükseltti. S&P, yaptığı değerlendirmede, Türkiye'de yerel seçimlerin ardından dış dengelenmenin de etkisiyle para, maliye ve gelirler politikası arasındaki koordinasyonun iyileşeceğinin düşünüldüğü belirterek, gelecek 2 yıl içinde portföy girişlerinin artacağının, cari açığın daralacağının, enflasyon ve dolarizasyonda düşüşün öngörüldüğünü kaydetti. Fitch Ratings de mart ayı başında Türkiye'nin kredi notunu "B"den "B+"ya yükseltmiş, not görünümünü "durağan"dan "pozitif"e çıkarmıştı. Moody's, bu yılın başında Türkiye'nin kredi notunu "B3" olarak teyit ederken, not görünümünü "durağan"dan "pozitif"e çevirmişti. Analistler, gelecek dönemde enflasyonda kalıcı yavaşlamanın sağlanabilmesi ve cari açıkta düşüşün gerçekleşmesi durumunda Moody's'in 19 Temmuz'daki Türkiye değerlendirmesinde not artışı gelebileceği öngörüsünde bulundu.

Bakan Şimşek: Rezervlerdeki olumlu seyir devam edecek

Tarafından: NTV
9 Mayıs 2024 at 17:19
Bakan Şimşek: Rezervlerdeki olumlu seyir devam edecek

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek "Azalan dış finansman ihtiyacı ve hızlanan dış kaynak girişiyle rezervlerdeki olumlu seyir devam edecek." dedi.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, X (Twitter) hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda ekonomik programdaki son gelişmelere ve göstergelere yönelik değerlendirmelerde bulundu.

Bakan Şimşek'in açıklaması şöyle: TCMB'nin döviz pozisyonu iyileşiyor, swap hariç net rezervler nisan başından itibaren 26,7 milyar dolar arttı. Programımız çalışıyor, yeniden dengelenmeyle cari açık düşüyor, makro finansal istikrar güçleniyor ve güven artıyor. Azalan dış finansman ihtiyacı ve hızlanan dış kaynak girişiyle rezervlerdeki olumlu seyir devam edecek.

Kamudan beklenen tasarruf ne?

Tarafından: NTV
9 Mayıs 2024 at 17:06
Kamudan beklenen tasarruf ne?

Bugün gözler Merkez Bankası Enflasyon Raporu toplantısındaydı. Başkan Karahan'ın enflasyonla mücadelede kararlılık vurgusu ve şahin ifadelerin yanı sıra dikkat çeken kısımlardan biri de "kamu maliyesi ve para politikası arasındaki eşgüdüm" vurgusuydu. Peki kamu tarafından beklenen tasarruf tam olarak ne?

ABD'de işsizlik maaşı başvuruları beklentileri aştı

Tarafından: NTV
9 Mayıs 2024 at 16:25
ABD'de işsizlik maaşı başvuruları beklentileri aştı

ABD'de işsizlik maaşı başvuruları, ​231 bin ile beklentilerin üzerinde gerçekleşti​​.

ABD'de işsizlik maaşı başvuruları 4 Mayıs ile biten haftada ​231 bin ile beklentilerin üzerinde gerçekleşti​​. Ekonomistler işsizlik maaşı başvurularının 215​ bin seviyesinde olacağını​ tahmin ediyorlardı. ABD Çalışma Bakanlığı'nın açıkladığı mevsim etkisinden arındırılmış verilere göre daha önce 27 Nisan ile biten haftada 208 bin seviyesinde gerçekleştiği açıklanan başvuru sayısı 209 bin olarak revize edildi.​ ABD istihdam piyasası trendlerine yönelik daha iyi bir gösterge olduğu düşünülen ABD işsizlik maaş başvurularının dört haftalık ortalaması 4 Mayıs ile biten haftada 215 bin seviyesine yükseldi. ABD'de işsizlik maaşından yararlanan toplam kişi sayısı da 27 Nisan ile biten haftada 1.785 milyon seviyesine yükseldi.​

Merkez Bankası'ndan önemli mesajlar

Tarafından: NTV
9 Mayıs 2024 at 16:09
Merkez Bankası'ndan önemli mesajlar

Merkez Bankası, yıl sonu enflasyon tahminini yukarı yönlü güncelledi. Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, yılın ikinci enflasyon raporunu açıkladı. Karahan'a enflasyon ve para politikasının yanı sıra asgari ücret, swap kanalları, kredi kartı ve yeni banknotlar gibi birçok soru yöneltildi. Merkez Bankası toplantısından öne çıkanlar başlıklar...

Merkez Bankası'nın yıl sonu enflasyon tahmini 2 puan artışla yüzde 38'e yükseldi. Yılın ilk enflasyon raporunda yıl sonu enflasyon tahmini yüzde 36 olarak belirlenmişti. 2025 ve 2026 tahminlerini sırasıyla yüzde 14 ve yüzde 9 seviyesinde korundu. Merkez Bankası enflasyon tahminini yükseltti
Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, enflasyonda zirvenin mayıs ayında görüleceğini açıkladı. Karahan, geçen yılın baz etkisi ve doğalgaz sübvansiyonu etkisiyle enflasyonda zirvenin yüzde 75-76 seviyesinde olacağını öngördüklerini söyledi.Karahan, "İlk 4 ayda 4 puana yakın ilave enflasyon gerçekleşti. Bunu tamamen telafi etmek ek sıkılaştırma ile dahi pek kolay görünmüyor. Hedefte yüzde 36'dan yüzde 38'e yapılan ayarlamanın sebebi bu kapsamdadır." dedi.
Yılın geri kalanında enflasyonda düşüş döneminin başlayacağını söyleyen Karahan, daha fazla faiz artışına açık kapı bıraktı.Karahan, "Aylık enflasyonun ana eğiliminde, belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri, öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşumuzu sürdüreceğiz. Son dönemde enflasyon ana eğilimi öngörülerimizden daha yüksek gerçekleşti. Para politikasında sıkı duruşu fiyat istikrarı sağlanana kadar sürdüreceğiz. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası duruşumuzu sıkılaştıracağız." dedi.
Enflasyon düştükçe rezervlerin düzeleceğini belirten Karahan, Merkez Bankası'nın rezerv ve kur hedefi olmadığı söyledi. Karahan, "Enflasyon hedefine engel olacak bir işlem yapmamaya gayret ediyoruz. Dönem dönem TL'ye çok talep olunca bizim için rezerv biriktirme fırsatı oluyor. Kur hedefimiz yok, serbest piyasada döviz arz talebiyle oluşuyor." ifadelerini kullandı.
Son dönemlerde Londra swap kısıtlamaları ile ilgili iddialar gündeme gelmişti. Toplantıda bu konuya dair bir soru yöneltildi.Karahan, swaplar konusunda yetkinin Merkez Bankası'nda olmadığını ve düzenlemeyi Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) yaptığını söyledi.
Merkez Bankası'nın asgari ücret görüşmelerinde taraf olmadığını vurgulayan Karahan, "Asgari ücret konusu TCMB uhdesinde değil, dolayısıyla bir tavsiye verilmesi söz konusu değil. Ücretlerin yüksek enflasyondan dolayı erimesi söz konusu, birinci yapmamız gereken şey kalıcı fiyat istikrarını sağlamak. Asgari ücrette tek artış olacağı dillendirildiği için bunu varsaydık." ifadelerini kullandı.Karahan, reel ücret artışlarının talebi desteklediğini de sözlerine ekledi.
Kredi kartlarında sadece azami faizi düzenleme yetkileri olduğunu belirten Karahan, "Faiz konusunda yakın dönemde bir ayarlama yaptık. Gelen veriler, bunun epey bir makulleştirdiğini söylüyor. Her türlü kredi gelişmelerini yakından takibe diyoruz. Şu aşamada ben ek bir önleme ihtiyaç duyulacağını düşünmüyorum. Talep konusunda biz ek sıkılaşmayı mart ayı sonunda yaptık. Bizim elimizdeki veriler, kredi kartı ile yapılan harcamalar zayıflamayı işaret ediyor. Saha gözlemlerimiz var. Kapsamlı bir ekibimiz var. Epey nabız tutuyoruz. Gelen işaretler talepte dengelenmenin başladığını gösteriyor." şeklinde konuştu.
Karahan'a uzun zamandır gündemden düşmeyen 500 ve 1000 TL'lik banknot iddiaları da soruldu.Yeni banknot basımına kapıyı kapatmayan Karahan, "Üst kupür banknota ihtiyaç olup olmadığı birçok faktöre bağlı. Finansal analizlere, teknik değerlendirmelere göre biz buna karar veriyoruz. Bu kapsamda tedavüldeki küpür kompozisyonlarının değişimlerini dikkate alıyoruz. Bu yaptığımız analizler sonucunda ihtiyaç olursa gerekli adımları atacağız." dedi.
Kur korumalı mevduatların 70 milyar dolara indiğini ifade eden Karahan, "Bu miktarın yüzde 90-95'i döviz dönüşümlü KKM. Bundan sonra kademeli bir azalış öngörüyoruz. KKM'nin kalan kısmının da TL'ye geçecek şekilde ilerlemesini öngörüyoruz." dedi.

Bakan Tunç: Arabulucuya 5 milyon 785 bin başvuru geldi

Tarafından: NTV
9 Mayıs 2024 at 15:38
Bakan Tunç: Arabulucuya 5 milyon 785 bin başvuru geldi

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, 2017'den bugüne kadar uzlaştırma müzakerelerine geçen 2 milyon 9 bin 385 dosyadan 1 milyon 664 bin 980'inde uzlaşma sağlandığını ifade ederek, "Uzlaştırma dosyalarının yüzde 83'ü uzlaşmayla neticelenmiştir. Söz konusu dönemde en az 5 milyon kişi uzlaşarak, uyuşmazlıklarını barışçıl yöntemlerle çözüme kavuşturuldu." dedi.

Bakan Tunç, Beyoğlu'ndaki bir otelde Avrupa Birliği (AB) ve Avrupa Konseyi ile Adalet Bakanlığı işbirliğiyle yürütülen "Türkiye'de Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yollarının Geliştirilmesi Projesi" kapsamında düzenlenen "Uzlaştırma Uluslararası Sempozyumu"na katıldı. Buradaki konuşmasında Tunç, 16 Aralık 2020'de başlayan projenin 3 yıl sürmesinin planlandığını ancak sonrasında 9 ay daha uzatıldığını aktardı. Faydalanıcısı Ceza İşleri ve Hukuk İşleri genel müdürlükleri olan projenin temel hedeflerinden bahseden Bakan Tunç, bu hedeflerden birinin "cezada uzlaştırma" olduğunu belirtti. KİRA DAVALARINDAKİ 169 BİN 255 BAŞVURUDAN 87 BİN 149'U ANLAŞMAYLA SONUÇLANDI Bakan Yılmaz Tunç, alternatif uyuşmazlık çözüm yönteminin önemine dikkati çekerek, buradaki hedefin yargının iş yükünü azaltmak değil, toplumsal barışı sağlamak, uyuşmazlıkları dostane bir yöntemle her iki tarafın memnun olacağı şekilde çözüme kavuşturmak olduğunu ifade etti. Hukuk yargılamasında en etkin alternatif uyuşmazlık yönteminin arabuluculuk sistemi olduğunu dile getiren Tunç, Türkiye'de halihazırda 45 bin 960 arabulucu bulunduğunu anlattı. Tunç, arabuluculuğun Türkiye'de ilk kez 2013'te sisteme girdiğini ve 2018'de iş, 2019'da ticari, 2020'de ise tüketici uyuşmazlıklarında zorunlu arabuluculuk sisteminin başlatıldığını anımsattı. Zorunlu arabuluculuk kapsamında önemli gelişmeler sağlandığını belirten Tunç, "Kira davalarında arabulucuya başvuru sayısı 169 bin 255'i buldu. Bu başvurulardan 87 bin 149'u anlaşma ile sonuçlandı.

Anlaşmama sayısı 62 bin 783. 87 bin 149 uyuşmazlığın anlaşmayla sonuçlanması demek 174 bin vatandaşımızın adliyeye düşmemesi, yargıya gitmemesi demek." bilgisini verdi. ARABULUCUYA 5 MİLYON 785 BİN BAŞVURU GELDİ Bakan Tunç, 1 Eylül 2023'ten itibaren ortaklığın giderilmesine ilişkin uyuşmazlıklardan kaynaklı 45 bin başvuruda anlaşma sayısının 10 bin 223 olduğuna işaret ederek, kat mülkiyeti uyuşmazlıklarından kaynaklı 8 bin 918 başvuruda anlaşma sayısının 2 bin 957, komşuluk hukuku uyuşmazlıklardan kaynaklı 3 bin 797 başvuruda anlaşma sayısının 1281, tarımsal üretim sözleşmelerinden kaynaklı 530 başvuruda anlaşma sayısının ise 124 olduğunu aktardı. Tunç, 2013'ten itibaren tüm başvuru sayılarına bakıldığında, toplamda 5 milyon 785 bin başvurunun arabuluculuk önüne geldiğini, bunların 3 milyon 732 bininin anlaşmayla sonuçlandığını belirterek, ortalama başarı oranının yüzde 67 olduğunu anlattı. Toplamda 678 mahkemenin iş yüküne tekabül eden bir başarının söz konusu olduğunu vurguladı.

Farklı bir alternatif uyuşmazlık yöntemi olan "tahkim"in Türk hukuku açısından tarihini anlatan Tunç, 2014'te kurulan İstanbul Tahkim Merkezi'ne 2020'de 55, 2021'de 94, 2022'de 107, 2023'te ise 138 başvuru yapıldığını dile getirdi. Bakan Tunç, 2020'de tahkime konu toplam uyuşmazlık miktarı 300 milyon lirayken, 2023'te dava uyuşmazlık miktarı toplamının ise İstanbul Tahkim Merkezi için 15 milyar liraya ulaştığını ifade etti. "32 BİN 424 UZLAŞTIRMACI BULUNUYOR" Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, ceza hukukunda alternatif uyuşmazlık çözüm yollarından birinin "uzlaştırma" kurumu olduğuna işaret ederek, uzlaştırmada elde edilen çıktıların, uyuşmazlıkların hızlı, dostane ve barışçıl bir şekilde çözülmesine verdikleri önemi bir kez daha gösterdiği söyledi. Bakan Tunç, uzlaştırma verileriyle ilgili şu bilgileri paylaştı: "Halihazırda uzlaştırmacı siciline kayıtlı 32 bin 424 uzlaştırmacı bulunmaktadır. 2017'den günümüze kadar uzlaştırma müzakerelerine geçen toplam 2 milyon 9 bin 385 dosyadan 1 milyon 664 bin 980'inde uzlaşma sağlanmıştır. Yani, müzakere edilen uzlaştırma dosyalarının yüzde 83'ü uzlaşmayla neticelenmiştir. Başka bir ifadeyle söz konusu dönemde en az 5 milyon kişi uzlaşarak, uyuşmazlıklarını barışçıl yöntemlerle çözüme kavuşturmuştur.

Yılda bir mahkemede ortalama 500 dosyanın karara bağlandığını kabul edersek, uzlaşma sayısı kabaca 2017'den bu yana her yıl için 475 mahkemenin iş yüküne tekabül etmektedir. 2024 yılı içinde şu ana kadar 85 bin 582 dosyada taraflar uyuşmazlıklarını uzlaşmayla çözümlemişler. Böylece, uzlaşmayla milyonların hayatına temas ederek, mağdurların zararının hızlı bir şekilde telafi edildiğini görüyoruz." UZMAN UZLAŞTIRMACI UYGULAMASINA GEÇİLMESİ PLANLANIYOR Tunç, uzlaştırma kurumunun başarısını artırmak için sürekli yeni arayışlar içerisinde olduklarına değinerek, bu kapsamda gelecek süreçte belirli suçlarda uzman uzlaştırmacı uygulamasına geçmeyi planladıklarını bildirdi. Bu doğrultuda, çocukların taraf olduğu uzlaştırma kapsamında kalan suçlarda, taksirle yaralama suçlarında ve vücut dokunulmazlığına karşı işlenen suçlarda Ankara, İstanbul ve Adana adliyelerinde pilot uzman uzlaştırmacı modeli uygulamasını başlattıklarını anımsatan Tunç, bu uygulamayı en yakın zamanda Türkiye genelinde de başlatacaklarını ve bu sene uzlaştırmacı adaylarına yönelik eğitim düzenleyeceklerini söyledi. Bakan Yılmaz Tunç, seri muhakeme ve basit yargılama kurumlarının yürürlüğe girdiği 2019'dan bugüne kadar, toplam 366 bin 600 suça ilişkin dosyada seri muhakeme usulü uygulandığını, 785 bin 800 dosyada basit yargılama usulüyle hüküm verildiğini ve verilen kararlardan 434 bin 300'ünün de kesinleştiğini kaydetti. Bir diğer alternatif uyuşmazlık yöntemi olan kamu davasının açılmasının ertelenmesinden bahseden Tunç, 2017'den itibaren 761 bin 470 dosyada kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verildiğini belirtti. "Ön ödeme" yöntemiyle ilgili verileri de aktaran Tunç, 2017'den itibaren 220 bin 950 dosyanın ön ödemeyle sonuçlandığını ifade etti. ALTERNATİF UYUŞMAZLIK YÖNETİMLERİNE İLİŞKİN 2023 YILI DEĞERLENDİRMESİ Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, alternatif uyuşmazlık yönetimlerinin başarısını 2023 yılı bakımından şöyle değerlendirdi: "2023'te asliye ceza ve çocuk mahkemelerine ilk defa açılan dosya sayısı 1 milyon 158 bin 936. Yine 2023'te uzlaştırma, seri muhakeme, kamu davasının açılmasının ertelenmesi ve ön ödeme yöntemleriyle 499 bin 718 dava sonuçlandı. Yani uzlaştırma, seri muhakeme, kamu davasının açılmasının ertelenmesi ve ön ödeme yöntemleri olmasaydı, 500 bine yakın dosya asliye ceza ve çocuk mahkemelerinde açılmış ve yargının iş yükü de bu anlamda artmış olacaktı. Bu davalar açılmayarak, 2023'te bu mahkemelerin iş yükünde yüzde 30 oranında azalma söz konusu oldu." Tunç, Bakanlık olarak, alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinin hem cezada hem de hukuk alanında geliştirilmesi için çalışmaları sürdüreceklerini sözlerine ekledi. Programda, Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürü Ali Öztürkmen ile Avrupa Konseyi Ankara Program Ofisi Başkanı William Massolin de konuşma yaptı.

Yabancı hisse ve tahvile geldi: 1 milyar dolarlık alım

Tarafından: NTV
9 Mayıs 2024 at 15:21
Yabancı hisse ve tahvile geldi: 1 milyar dolarlık alım

Yabancı yatırımcıların Türk Lirası varlıklara ilgisi artıyor. Yabancılar geçen hafta TL varlıklarda 1 milyar dolarlık alım yaptı. Bu alımların 761 milyon doları tahvil, 309 milyon dolar doları hisse senedi olarak gerçekleşti. Son 6 haftada tahvil alımları ise 1,7 milyar doları aştı.

Yurt dışında yerleşik kişiler, 3 Mayıs haftasında 761,1 milyon dolarlık Devlet İç Borçlanma Senedi (DİBS) alırken, yabancıların DİBS stoku 24 Aralık 2021'den bu yana en yüksek seviyeye çıktı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından Haftalık Menkul Kıymet İstatistikleri yayımlandı. Buna göre, yurt dışında yerleşik kişiler, 3 Mayıs haftasında net 309,1 milyon dolarlık hisse senedi, 761,1 milyon dolarlık Devlet İç Borçlanma Senedi (DİBS), 52,1 milyon dolarlık Şirket Borçlanma Senedi (ŞBS) aldı. Böylece yurt dışında yerleşiklerin 6 haftadır devam eden DİBS alımları 22 mart haftasından bu yana 1 milyar 715,8 milyon dolara ulaşırken, 6 haftalık periyotlar dikkate alındığında bu durum aralıktan bu yana en güçlü yabancı yatırımcı alımına işaret etti. Yurt dışında yerleşik kişilerin, 26 Nisan itibarıyla 37 milyar 717,4 milyon dolar olan hisse senedi stoku, 3 Mayıs'ta 39 milyar 534,8 milyon dolara yükseldi. Aynı dönemde yurt dışında yerleşik kişilerin DİBS stoku 3 milyar 114,6 milyon dolardan 3 milyar 927,3 milyon dolara, ŞBS stokları 158,1 milyon dolardan 211 milyon dolara yükseldi. Böylece, yabancıların DİBS stokları 24 Aralık 2021'den, ŞBS stokları da Ekim 2021'den bu yana en yüksek seviyesine çıktı. Ayrıca, yurt dışında yerleşiklerin geçen haftaki alımları 8 Aralık haftasından bu yana ilk kez yabancı alımlarının haftalık bazda 1 milyar doları aştığına işaret etti.

Kur korumalı mevduatta çözülme yeniden hızlandı

Tarafından: NTV
9 Mayıs 2024 at 15:05
Kur korumalı mevduatta çözülme yeniden hızlandı

Kur korumalı mevduat hesaplarında çözülme yeniden hızlandı. KKM hesaplarından geçen hafta 24,9 milyar liralık çıkış yaşandı.

Kur korumalı mevduat hesaplarından geçen hafta yaklaşık 25 milyar liralık çıkış yaşandı. KKM hesaplarındaki tutar 24 milyar 855 milyon lira düşüşle 2 trilyon 258 milyar liradan 2 trilyon 232,8 milyar liraya geriledi. Önceki hafta KKM hesaplarından sadece 8 milyar 441 milyon liralık çıkış yaşanmıştı. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre 3 Mayıs haftasında toplam kredi hacmi 13 trilyon 97 milyar 656 milyon liradan 13 trilyon 133 milyar 899 milyon liraya yükseldi. Tüketici kredilerinin tutarı, 3 Mayıs itibarıyla 7 milyar 977 milyon lira artışla 1 trilyon 647 milyar 172 milyon liraya yükseldi. Takipteki alacaklar, önceki haftaya göre 1 milyar 447 milyon lira yükselişle 204 milyar 874 milyon liraya çıktı.

"KADEMELİ AZALIŞ ÖNGÖRÜYORUZ" Yılın ikinci enflasyon raporu toplantısında Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan'a kur korumalı mevduat hesapları ile ilgili de bir soru yöneltildi. Karahan, "Kur korumalı mevduat 70 milyar dolara indi, bu miktarın yüzde 90-95'i döviz dönüşümlü KKM. Bundan sonra kademeli bir azalış öngörüyoruz. KKM'nin kalan kısmının da TL'ye geçecek şekilde ilerlemesini öngörüyoruz." ifadelerini kullandı.

Merkez Bankası rezervlerinde artış

Tarafından: NTV
9 Mayıs 2024 at 14:46
Merkez Bankası rezervlerinde artış

Merkez Bankası verilerine göre toplam rezervler, geçen hafta 126 milyar 855 milyon dolara yükseldi. Net uluslararası rezervler ise 7 milyar lira artış kaydetti.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) toplam rezervleri geçen haftayı yükseliş kaydetti. TCMB verilerine göre, 3 Mayıs itibarıyla toplam rezervler 2 milyar 775 milyon dolar artarak 124 milyar 80 milyon dolardan 126 milyar 855 milyon dolara yükseldi. Brüt rezervler 4 milyar 181 milyon dolar artışla 64 milyar 967 milyon dolardan 69 milyar 148 milyon dolara çıktı. Altın rezervleri 1 milyar 406 milyon dolar düşüşle 59 milyar 113 milyon dolardan 57 milyar 707 milyon dolara indi. Net uluslararası rezervler 7 milyar 70 milyon dolar artış kaydetti. Net rezervler, 14 milyar 9 milyon dolardan 21 milyar 79 milyon dolara yükseldi.

Swap hariç net rezervler ise geçen hafta eksi 39 milyar dolara geldi. Böylece beş haftada swap hariç net rezervde yaşanan iyileşme 27 milyar dolara yaklaştı.

TCMB, geçen hafta 4 milyar doları salı günü olmak üzere 11 milyar dolar ile rekor döviz alımı yaptı.

KARAHAN'DAN REZERV AÇIKLAMASI

Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan bugün swap hariç net rezervlere son iki haftada 18 milyar dolarlık "ek iyileşme" görüldüğünü söyledi. Karahan rezervlerde artış istediklerini ancak bir seviye hedefleri bulunmadığını da söyledi.

"Enflasyondaki düzelmeye mani olmayacak şekilde rezervlerimizi düzeltmeyi istiyoruz" diyen Karahan "dönem dönem TL'ye çok talep olunca bizim için rezerv biriktirme fırsatı oluyor" dedi.

İngiltere Merkez Bankası faizi sabit tuttu

Tarafından: NTV
9 Mayıs 2024 at 14:40
İngiltere Merkez Bankası faizi sabit tuttu

İngiltere Merkez Bankası politika faizini son 16 yılın zirvesi olan yüzde 5,25'te sabit tuttu.

İngiltere Merkez Bankası (BoE) politika faizini son 16 yılın zirvesi olan yüzde 5,25'te sabit tuttu. İki üyenin faiz indirimini desteklemesi ve BoE başkanı Andrew Bailey'nin "işlerin yolunda gittiği konusunda iyimser" olduğunu söylemesiyle faiz indirimine yönelik olumlu sinyaller gelmiş oldu. BoE'nin dokuz üyeli para politikası kurulunun 7 üyesi politika faizinin yüzde 5,25'te sabit tutulması yönünde oy kullandı. BoE Başkan Yardımcısı Dave Ramsden ve Swati Dhingra politika faizinin yüzde 5'e düşürülmesi yönünde oy kullandılar. Ekonomistler politika faizinin 1'e karşı 8 oyla sabit tutulmasını bekliyorlardı. Bailey açıklamasında, "Faiz indirimi yapmadan önce enflasyonun düşeceğine dair daha fazla kanıt görmemiz gerekiyor. İşlerin yolunda gittiği konusunda iyimserim" dedi.

Trafik sigortasında haziran ayı azami prim artış oranı belli oldu

Tarafından: NTV
9 Mayıs 2024 at 14:39
Trafik sigortasında haziran ayı azami prim artış oranı belli oldu

Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK), zorunlu trafik sigortasında haziran ayında uygulanacak azami prim artışını yüzde 3,25 olarak belirledi.

SEDDK, karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortası (zorunlu trafik sigortası) primlerinin artış oranını açıkladığı genelgeyi yayımladı. Genelgede "Madde 1-14/07/2007 tarih 26582 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasında tarife uygulama esasları hakkında yönetmeliğin geçici 11. maddesinin 2. fıkrası uyarınca 2024 yılı mayıs ayında araç grubu ve kullanım türüne göre uygulanan azami primler, 2024 yılı haziran ayı için yüzde 3,25 artırılarak uygulanır" ifadesine yer verildi. SEDDK, 1 Mayıs itibarıyla hasar maliyet endeksi uygulamasını devreye aldı. Zorunlu trafik sigortasında prim artışı, her ay endeksi oluşturan asgari ücret, yedek parça, bakım-onarım ve motorlu araçlardaki fiyat değişimleri dikkate alınarak hesaplanıyor.

İTO Başkanı Avdagiç'ten enflasyon hedefi açıklaması

Tarafından: NTV
9 Mayıs 2024 at 14:32
İTO Başkanı Avdagiç'ten enflasyon hedefi açıklaması

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, enflasyonla mücadelenin çok önemli olduğunu belirterek, "Bu süreçte ihracatçının rekabetçiliğini zora sokacak ve ithalatın cazibesini artıracak kur politikasının oluşturduğu riskleri de yakından takip etmek ve bu konuda gerekli tedbirleri almak çok önemli." ifadesini kullandı.

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) 2024 yıl sonu TÜFE tahminini yüzde 36'dan yüzde 38'e yükseltmesinin ekonomik programın başarısına gölge düşürecek boyutta bir değişiklik olmadığını, bilakis, cari piyasa koşullarını eş zamanlı olarak programa ve hedeflere yansıtan bu dinamik ve tutarlı yaklaşımın hem yurt içi hem de uluslararası piyasada ekonomi programına güveni pekiştireceğini belirtti. Enflasyonun temmuz ayıyla birlikte baz etkisinin de desteğiyle zirve seviyesinden hızla geri çekilmesini beklediklerini ifade eden Avdagiç, böylece Türkiye'nin dezenflasyonist sürece girmiş olacağını vurguladı. Avdagiç, enflasyonla mücadeleye işaret ederek, enflasyonun baz etkisiyle yıllık bazda düşüyor olmasının önemli olduğu, asıl takip edilmesi gereken verinin aylık enflasyon oranları olduğunu belirtti. İTO Başkanı Avdagiç, "Önemle üzerinde durduğumuz bir husus da daha evvel de ifade ettiğimiz gibi döviz kuru ile enflasyon arasındaki korelasyonun bozulmaması gerektiğidir. Enflasyonla mücadele çok önemli. Bu süreçte aynı zamanda ihracatçının rekabetçiliğini zora sokacak ve ithalatın cazibesini artıracak kur politikasının oluşturduğu riskleri de yakından takip etmek ve bu konuda da gerekli tedbirleri almak çok önemli." değerlendirmesinde bulundu. Yeni ekonomi programının yeni bir kalkınma hikayesine dönüştürülmesi gerektiğini vurgulayan Avdagiç, sürdürülebilir büyümeyi gerçekleştirmek için yüksek teknolojiye dayalı üretim ve ihracat stratejileri geliştirmenin zorunlu hale geldiğini ifade etti. "SON GELİŞMELER DE İYİMSER BEKLENTİLERİMİZİ ARTIRIYOR" Şekib Avdagiç, Türkiye'nin sadece rakamsal büyümeyi değil gerçek refahı tesis edecek kalkınma hikayesini yazacağına inandıklarını belirtti. Bu hikayenin iki temel unsurunun "iyi yönetişim" ile "kaynak-harcama dengesi" olduğuna inandıklarını belirten Avdagiç, şunları kaydetti: "Bu kapsamda yatırım ortamını iyileştirecek iklimin tesisi, eğitim sisteminin yüksek teknolojili üretimi ve mesleki eğitimi güçlendirecek şekilde yeniden kurgulanması, rekabetçi üretimin desteklenmesi, denk bütçe ve hukuksal reformlar da son derece önemli başlıklar. Ayrıca mevcut ekonomi programının iyi çalışması gelecek için iş dünyasını ümitlendiriyor.

Son gelişmeler de iyimser beklentilerimizi artırıyor. Ayrıca uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarından gelen not artışları, enflasyonla mücadele ve finansal istikrar programına güveni teyit ediyor. Fitch Ratings'in ardından S&P de Türkiye'nin kredi notunu yükseltti. İlave olarak her iki kuruluşun değerlendirmesinde de görünümün 'pozitif' olması, bir sonraki notun potansiyel olarak artışa işaret etmesi bakımından ayrıca önem taşıyor." Avdagiç, hem IMF hem de Dünya Bankası yetkililerinin "Türkiye'nin doğru yolda ilerlediği" yönündeki beyanlarının, programın uluslararası alanda da kabul gördüğünü ortaya koyduğuna işaret etti. Bu açıklamaları önemsediklerini vurgulayan Avdagiç, "Çünkü bize iki fayda sağlıyor. Birincisi Türkiye'nin ve Türk şirketlerin yurt dışı borçlanma maliyetini aşağı çekiyor. İkincisi de yabancı yatırımcı girişinde önemli bir katalizör işlevi görüyor. Bunlar bileşik kaplar gibi birbiriyle bağlantılı. Gerek yabancı sermaye girişi gerekse dış kaynak maliyetindeki ucuzlama, döviz kurundaki oynaklıkları da azaltacaktır." ifadesini kullandı.

İkinci el araç piyasasında geleneksel cam ilanları yeniden popüler

Tarafından: NTV
9 Mayıs 2024 at 13:52
İkinci el araç piyasasında geleneksel cam ilanları yeniden popüler

İstanbul'da ilan sitelerindeki sınırlı gün verilen ilan hakları nedeniyle araçlarını satmak isteyenler eski yöntemlere yöneldi. Araçlarının camlarına ilan asan vatandaşlar, ilanlarına geri dönüşün bu şekilde daha fazla olduğunu söyledi.

İkinci el piyasasında durgunluk devam ederken araçlarını satmak isteyen vatandaşlar artık ilan sitelerine değil eski yöntemlere yöneliyor.  İstanbul'da birçok araç sahibi eski yönteme geri dönerek, araç özelliklerini kağıda yazıp araç camına yapıştırarak satışlarını gerçekleştiriyorlar. Bir süredir devam eden ikinci el araç piyasasındaki durgunluk ve etkileşimi düşük ilanlar vatandaşları alternatif yöntemlere itiyor.
İlan sitelerinde bir aylık ücretsiz ilanların etkileşiminin düşük olması ve bir aydan sonraki dönemde artan ilan maliyetleri eski yöntemlerden biri olan 'cam ilanları'nın tekrar popülerlik kazanmasına neden oldu. Uygulama içinde algoritma tarafından ilanları daha görünür hale getiren sistemler de ücretli olarak sunuluyor.
Otomobilini araç camına ilan yapıştırarak satışa çıkardığını belirten Orhan Akkaya, "Araç satış sitelerinde araçlar sınırlı süre ile ücretsiz bir şekilde ilanda kalıyor. İkinci kez attığın zaman ise ücret ödüyorsun. O yüzden bende eski sisteme dönerek aracımın camına ilan yapıştırdım. Ayrıca sitelerde ilanı öne çıkartmak içinde ayrı bir ücret ödüyorsun. Araç camına ilan yapıştırarak daha fazla kişiye ulaşmış oluyorum. Normal sitelere göre aranma imkanı da fazla oluyor. Sitelerde görüntüleme ve aranma sayısı sınırlı oluyor. Trafikte giderken bile araç camındaki ilanı daha fazla kişi görüyor. Ben bu tarz ilanları yollarda da çok fazla görmeye başladım. Bunun nedeni de sitelerde olan fiyatlardan kaynaklı olduğunu düşünüyorum." ifadelerini kullandı.
Yaklaşık 1,5 aydır aracını satmaya çalıştığını belirten Zafer Kıran, "İlk aracımı siteye koymuştum. Bir ay sonunda ikinci ay için site ücret talep etti. Bende bu yüzden eski sisteme dönerek aracımın camına ilan yapıştırdım. Bu şekilde arayan soran daha çok olmaya başladı. Ben yollarda da çok fazla görmeye başladım. İnsanlar bu şekilde aracı canlı görmüş oluyor ve ona göre numaradan arayabiliyorlar." şeklinde konuştu.

Alışverişe Anneler Günü dopingi: 20 milyar liralık katkı bekleniyor

Tarafından: NTV
9 Mayıs 2024 at 14:25
Alışverişe Anneler Günü dopingi: 20 milyar liralık katkı bekleniyor

Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, "Anneler Günü haftasının perakende alışverişine yaklaşık 20 milyar TL katkı vermesini bekliyoruz." dedi.

BMD açıklamasına göre, Anneler Günü öncesi başlayan hediyelik alışverişi perakende sektörüne hafta başından itibaren kısmi bir canlılık getirdi. Açıklamada görüşlerine yerine verilen Öncel, Anneler Günü'nün yılbaşından sonra en çok hediyelik alışverişinin yapıldığı gün olduğuna dikkati çekerek, hediyelik alışverişinin perakende cirolarına olumlu yansıdığını ifade etti. Anneleri elbette hiçbir gün unutmadıklarını aktaran Öncel, "Ancak dünyada olduğu gibi ülkemizde de yılın bir gününü sembolik olarak annelerimize ayırıyoruz. Dileyen günün anısına bütçesine göre bir hediye alıyor. Markalarımız bu özel günde müşterilerine yardımcı olmak için kampanyalar hazırladı." değerlendirmesini yaptı. Öncel, hafta başından itibaren mağazalardaki hediyelik alışverişinde hareketlilik gözlemlediklerini ifade ederek, "Online kanallardan alınacak hediyeliklerde siparişlerin büyük ölçüde verildiğini söyleyebiliriz. Anneler Günü'nü 12 Mayıs Pazar günü kutlayacağız.

Mağazalarda hediyelik alışverişinin 11 Mayıs Cumartesi günü zirveye çıkmasını bekliyoruz. Hediyelik olarak en çok mücevher, kozmetik, kıyafet, elektronik eşya, terlik, çanta, küçük ev aletleri ve aksesuar ürünleri tercih ediliyor." açıklamasını yaptı. Cumartesi günü özellikle mücevher, kozmetik gibi ürünlerin satışında yüzde 100'e varan oranlarda artış olacağını öngördüklerini kaydeden Öncel, şunları kaydetti: "Merkez Bankası banka ve kredi kartı harcama verilerine göre geçen yıl Anneler Günü haftasında giyim-ayakkabı, beyaz eşya, elektrik/elektronik, kuyumcular, mobilya ev tekstili, sağlık-kozmetik ve yemek kategorilerinde yaklaşık 43 milyar liralık kartlı harcama yapılmıştı. Söz konusu kategorilerde bu yıl 26 Nisan haftasındaki harcama tutarı 75,5 milyar lira düzeyinde gerçekleşti. 

Anneler Günü haftasında ise kartla yapılan alışveriş hacminin 95 milyar TL'ye ulaşacağını öngörüyoruz. Yani Anneler Günü haftasının perakende alışverişine yaklaşık 20 milyar TL katkı vermesini bekliyoruz. Bir de elbette nakit üzerinden yapılan alışverişler de olacak. Bunları da eklediğimizde ciroların çok daha yukarıya çıkacağını söyleyebiliriz." Öncel, perakendede adet satışlarının yılın ilk çeyreğinde ortalama yüzde 10 daraldığını hatırlatarak, Anneler Günü alışverişinin sektöre moral olacağını belirtti.

Bakan Kacır: 2030'da, elektrikli ve şarj edilebilir hibrit araçların yerlilik oranı yüzde 75'e çıkacak

Tarafından: NTV
9 Mayıs 2024 at 14:09
Bakan Kacır: 2030'da, elektrikli ve şarj edilebilir hibrit araçların yerlilik oranı yüzde 75'e çıkacak

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, "2030'da, elektrikli ve şarj edilebilir hibrit araçların Türkiye'deki pazar payının yüzde 35'e, bu araçlarda yerlilik oranının yüzde 75'e çıkmasını amaçlıyoruz." dedi.

Bakan Kacır, Okan Üniversitesi, Bekir Okan Sanat Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen Açık İnovasyon Otonom Araç Geliştirme ve Test Platformu (OPINA) Açılış Töreni'nde yaptığı konuşmada, küresel otomotiv sektörünün büyük bir değişim ve dönüşüm içerisinde olduğunu söyledi. Sektörde, araç ve yedek parça satışları, satış sonrası ve sigorta hizmetleri gibi geleneksel kar başlıklarının yerini, elektrikli ve otonom araçlara ve paylaşımlı hizmetlere dayalı iş modellerine bıraktığını dile getiren Kacır, Türk otomotiv sanayisinin 35 milyar 700 milyon dolar ihracatı olduğunu, 500 bine yakın kişiyi istihdam ettiğini belirtti. Türk otomotiv sanayisinin güçlü AR-GE ve inovasyon ekosistemiyle, nitelikli insan kaynağıyla, ana sanayi ve yan sanayisiyle bu dönüşümü göğüslediğini vurgulayan Kacır, 2022'de açıkladıkları Mobilite Araç ve Teknolojileri Stratejisi Yol Haritası ile Türkiye ve dünyadaki mevcut durumu analiz ederek, ihtiyaçlarını ortaya koyduklarını kaydetti. Mobilitedeki dönüşüme Türkiye'nin uyumunu kolaylaştırmak amacıyla stratejik hedefleri, kritik politika ve projeleri belirlediklerini ifade eden Kacır, "Elektrikli araç ve batarya üretiminden şarj istasyonlarına, sürücüsüz araç geliştirmeden test merkezlerine birçok stratejik alanda somut hedefler tespit ettik." dedi.

Bakan Kacır, konuşmasına şöyle devam etti: "2030'da, elektrikli ve şarj edilebilir hibrit araçların Türkiye'deki pazar payının yüzde 35'e, bu araçlarda yerlilik oranının yüzde 75'e çıkmasını amaçlıyoruz. Elektrikli, bağlantılı ve otonom hafif ve ağır ticari araç üretiminde Avrupa'da lider ve dünyada ilk 5'te olacağız. Batarya modül ve alt komponent yatırımlarıyla ülkemizi bölgesel Batarya Üretim Merkezleri'nden, üslerinden biri haline getireceğiz. Siber güvenlik, sürüş güvenliği ve sürücü davranışlarının modellenmesi yazılımları başta olmak üzere, bağlantılı ve otonom araç yazılımları geliştirip, bunların ihracatını yapan ilk 10 ülke arasında yer alacağız. Yeni yaklaşımımızın en önemli izlerinden biri kuruluşundan sadece 4 yıl sonra, 29 Ekim 2022'de tanıtımını gerçekleştirdiğimiz elektrikli ve akıllı aracımız Togg. Bugün 27 binden fazla Togg akıllı aracı Türkiye yollarında. Togg, mobilitede Türk mühendislerin ve teknisyenlerin neleri başarabildiğinin ispatıdır." Togg ile yeni mobilite ekosisteminde Türkiye olarak "Biz de varız" dediklerini, çalışmalarda vites yükselttikleri bir döneme girdiklerini vurgulayan Kacır, "Bakanlığımız ve bağlı kuruluşlarımızla Türkiye'yi elektrikli, bağlantılı, otonom araç ve teknolojilerin üretiminde küresel bir cazibe merkezi haline getirmek için tüm imkanlarımızı seferber etmeye devam ediyoruz." dedi. Bakan Kacır, "Türkiye'de yüksek teknolojili ürünlerin geliştirilmesine ve üretilmesine odaklanan Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı ile bu sektörde akıllı şehir içi elektrikli toplu taşıma araçlarının geliştirilmesi ve seri üretimden ileri seviye sürüş destek sistemlerine, otonom araçlarda kullanılacak akıllı kamera sistemlerinin geliştirilmesinden elektrikli araçlar için şarj ekosistemi yatırımlarına, toplam büyüklüğü 32 milyar lirayı aşan 38 yatırım projesini destekliyoruz." şeklinde konuştu. "ELEKTRİKLİ ARAÇ VE MOBİLİTE ALANLARINDA HIZLANDIRMA PROGRAMI DÜZENLİYORUZ" Kacır, Türkiye'de yeni mobilite ekosisteminin merkezi Bilişim Vadisi ve TOGG işbirliğinde, elektrikli araç ve mobilite alanlarında yenilikçi girişimler için hızlandırma programı düzenlediklerini belirtti. Bu sektörde yenilikçi fikirlere ivme kazandırmayı hedefleyen programa bugüne kadar binden fazla girişimin başvuru yaptığını anlatan Kacır, 120'den fazla girişimin, OEM'ler, tedarikçiler ve Türkiye Mobilite Kümelenmesi'ne dahil kuruluşlarla işbirliği fırsatı yakaladığını söyledi. Kacır, otomotiv sektöründe güçlü bir üretim altyapısının olmazsa olmazının AR-GE ve inovasyon yetkinliği olduğunu vurgulayarak, mobilite araç ve teknolojilerinde gelecek dönemde nitelikli AR-GE çalışmalarına imza atarak yeni çözümler geliştirmek için üniversitelerin akademik potansiyelini, insan kaynağı ve altyapısını girişimcilik kültürüyle buluşturmayı önemsediklerini kaydetti. Sanayi ve üniversite işbirliğini güçlendirici adımlar attıklarını dile getiren Kacır, bugüne kadar teknoparklarda 234 teknoloji girişiminin mobilite araç teknolojileri alanındaki 284 AR-GE projesini desteklediklerini bildirdi. Kacır, TÜBİTAK burs ve destek programlarıyla da son 22 yıl içinde bu sektörde 1129 proje ve 2 bin 806 akademisyeni toplamda 5 milyar 600 milyon lirayla desteklediklerine işaret ederek, sözlerini şöyle tamamladı: "Bugün açılışını yaptığımız ve Avrupa Birliği (AB) destekli Bakanlığımız Rekabetçi Sektörler Programı kapsamında 5 milyon avro bütçe ile hayata geçirilen projeyle mobilite ekosistemimizin geliştirdiği ürün ve hizmetler için ihtiyaç duyulan test, entegrasyon ve sertifikasyon altyapısını sağlayan bir merkezi açmış olduk. Yazılımları sanal simülasyonlarla test eden, herkese açık bir inovasyon platformu sunan merkezimizin uluslararası akreditasyon alarak regülasyon testlerinin ülkemizde yapılması amacıyla gerekli çalışmaları da hızla gerçekleştiriyoruz. OPINA ile önümüzdeki dönemde ülkemizdeki otonom ve bağlantılı araçların fiziki testlerine yönelik akıllı test pistini de devreye alacağız. İnanıyorum ki bu merkez ülkemizin mobilite ekosisteminin dönüşümüne ve rekabetçiliğine çok önemli katkılar sağlayacak. Ülkemizden bu alanda başarılı girişimlerin, Turcornların çıkmasına vesile olacak."

İkinci el araç piyasasında geleneksel cam ilanları yeniden popüler

Tarafından: NTV
9 Mayıs 2024 at 13:52
İkinci el araç piyasasında geleneksel cam ilanları yeniden popüler

İstanbul'da ilan sitelerindeki sınırlı gün verilen ilan hakları nedeniyle araçlarını satmak isteyenler eski yöntemlere yöneldi. Araçlarının camlarına ilan asan vatandaşlar, ilanlarına geri dönüşün bu şekilde daha fazla olduğunu söyledi.

İkinci el piyasasında durgunluk devam ederken araçlarını satmak isteyen vatandaşlar artık ilan sitelerine değil eski yöntemlere yöneliyor.  İstanbul'da birçok araç sahibi eski yönteme geri dönerek, araç özelliklerini kağıda yazıp araç camına yapıştırarak satışlarını gerçekleştiriyorlar. Bir süredir devam eden ikinci el araç piyasasındaki durgunluk ve etkileşimi düşük ilanlar vatandaşları alternatif yöntemlere itiyor.
İlan sitelerinde bir aylık ücretsiz ilanların etkileşiminin düşük olması ve bir aydan sonraki dönemde artan ilan maliyetleri eski yöntemlerden biri olan 'cam ilanları'nın tekrar popülerlik kazanmasına neden oldu. Uygulama içinde algoritma tarafından ilanları daha görünür hale getiren sistemler de ücretli olarak sunuluyor.
Otomobilini araç camına ilan yapıştırarak satışa çıkardığını belirten Orhan Akkaya, "Araç satış sitelerinde araçlar sınırlı süre ile ücretsiz bir şekilde ilanda kalıyor. İkinci kez attığın zaman ise ücret ödüyorsun. O yüzden bende eski sisteme dönerek aracımın camına ilan yapıştırdım. Ayrıca sitelerde ilanı öne çıkartmak içinde ayrı bir ücret ödüyorsun. Araç camına ilan yapıştırarak daha fazla kişiye ulaşmış oluyorum. Normal sitelere göre aranma imkanı da fazla oluyor. Sitelerde görüntüleme ve aranma sayısı sınırlı oluyor. Trafikte giderken bile araç camındaki ilanı daha fazla kişi görüyor. Ben bu tarz ilanları yollarda da çok fazla görmeye başladım. Bunun nedeni de sitelerde olan fiyatlardan kaynaklı olduğunu düşünüyorum." ifadelerini kullandı.
Yaklaşık 1,5 aydır aracını satmaya çalıştığını belirten Zafer Kıran, "İlk aracımı siteye koymuştum. Bir ay sonunda ikinci ay için site ücret talep etti. Bende bu yüzden eski sisteme dönerek aracımın camına ilan yapıştırdım. Bu şekilde arayan soran daha çok olmaya başladı. Ben yollarda da çok fazla görmeye başladım. İnsanlar bu şekilde aracı canlı görmüş oluyor ve ona göre numaradan arayabiliyorlar." şeklinde konuştu.
❌
❌