Normal görünüm

Yeni makaleler mevcut. Sayfayı yenilemek için tıklayın.
Bugün — 8 Haziran 2024NTV

Merkez Bankası’ndan ihracat genelgesine güncelleme | Bakan Mehmet Şimşek: Sadeleşme adımlarına devam ediyoruz

Tarafından: NTV
8 Haziran 2024 at 12:03
Merkez Bankası’ndan ihracat genelgesine güncelleme | Bakan Mehmet Şimşek: Sadeleşme adımlarına devam ediyoruz

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası normalleşme adımları kapsamında, İhracat Genelgesi ve Görünmeyen İşlemler Genelgesi’ni güncelledi. Konuyla ilgili olarak açıklama yapan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Makro finansal istikrarın ve rezervlerin güçlenmesi ile makroihtiyati çerçevede sadeleşme adımlarına devam ediyoruz.” dedi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) normalleşme adımlarını sürdürüyor. TCMB, İhracat Genelgesi ve Görünmeyen İşlemler Genelgesi güncellendi. Buna göre, TCMB’nin 10 Haziran’dan itibaren ihracat bedellerinin ve döviz kazandırıcı hizmet gelirlerinin bankalara satılan bölümünün TCMB’ye satış yükümlülüğü oranlarını yüzde 40’tan yüzde 30’a düşüreceği ifade edildi. BAKAN ŞİMŞEK: SADELEŞME ADIMLARINA DEVAM EDİYORUZ Konuyla ilgili olarak Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’ten bir açıklama geldi. Sosyal medya hesabından paylaşım yapan Bakan Şimşek, “Makro finansal istikrarın ve rezervlerin güçlenmesi ile makroihtiyati çerçevede sadeleşme adımlarına devam ediyoruz.” dedi. “Reeskont kredisi kullanan ihracatçılar için yüzde 70 olan TCMB’ye döviz satış yükümlülüğünü 2023 yılı Kasım ayında yüzde 40’a düşürmüştük.” hatırlatmasını yapan Bakan Şimşek, “Yeni düzenleme ile tüm ihracat bedellerinin ve döviz kazandırıcı hizmet gelirlerinin satış yükümlülüğünü yüzde 40’tan yüzde 30’a indirdik. Piyasalarının daha etkin çalışmasına yönelik sadeleştirme adımlarımız sürecek.” dedi.

Bakan Kacır: Türkiye'ye özgü "garaj modeli" başarıya ulaştı

Tarafından: NTV
8 Haziran 2024 at 12:01
Bakan Kacır: Türkiye'ye özgü

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, "Geldiğimiz noktada 6'sına bakanlık olarak destek verdiğimiz 7 Turcorn'umuz mevcut. Önceki 10 yılda toplam 1 milyar dolar yatırım yapılan Türk teknoloji girişimleri, son 3 yılda 4 milyar dolara yakın yatırım aldı. Türkiye'ye özgü 'garaj modeli' başarıya ulaşmıştır." dedi.

Bakan Kacır, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) tarafından desteklenen, Albaraka Portföy Yönetimi (APY) ve Ostim Teknik Üniversitesi işbirliği ile kurulan APY-Teknoloji Geliştirme Merkezi'nin (TEKMER) açılışına katıldı. İstanbul'un teknoloji girişimciliğinde zirvede yer alma iddiasını destekleyecek merkezin girişimciler, yatırımcılar ve gençler için hayırlı olması temennisinde bulunan Kacır, Türkiye'nin 2030 için "100 bin teknogirişim 100 Turcorn" hedefine giden yolda merkezin önemli bir adım olacağını söyledi. Kacır, teknolojideki hızlı gelişim ve dijital dönüşümün baş döndürücü bir şekilde devam ettiğini belirterek, geleneksel iş modellerini yıkan ve ekonomik büyümenin yeni itici gücü haline gelen tekno girişimciliğin, yenilikçi teknolojilerin geliştirilmesinde ve uygulanmasında başat rol üstlendiğine işaret etti. Türkiye'nin kritik teknolojileri yerli ve milli olarak geliştirmesi, yüksek teknoloji alanlarında daha rekabetçi ürün ve hizmetler sunması için uygulama ve düzenlemeler ile teknoloji girişimlerini büyütmek amacıyla çalıştıklarına dikkati çeken Kacır, şunları kaydetti: "Akademi ve sanayi arasında köprü vazifesi görerek bilginin ticarileşmesini ve yenilikçi fikirlerin ürün ve hizmetlere dönüşmesini sağlayan teknoparklarımızla yapay zekadan uzay ve havacılığa, biyoteknolojiden finans teknolojilerine pek çok alanda sayısız başarı hikayeleri oluşturduk. Sayıları 1600'e ulaşan AR-GE ve tasarım merkezlerimizdeki firmalarımızın katma değerli üretim odaklı projelerine destek olduk.

60'tan fazla hızlandırıcı ve 80'den fazla Kuluçka Merkezi ile tohum aşamasındaki girişimlerin serpilmesi için uygun bir iklim oluşturduk. 2018'den bugüne paydaşlarımızla düzenlediğimiz TEKNOFEST’lerle milyonlarca gencimizi teknoloji geliştirme yolculuğuna kazandırıyoruz, 'fikirden ürüne giden yolda' binlerce girişimin doğmasına şahitlik diyoruz." "Girişimlerin, teknoloji dünyasında birer yıldıza dönüşmesini sağlayan 'Deneyap Atölyeleri'ni tüm ülke sathına yaydık." yorumunu yapan Kacır şöyle devam etti: "Fonların fonu mekanizmalarıyla kamu kaynaklarının girişim ekosistemimizin büyümesinde çarpan etkisi oluşturmasını sağlıyoruz. Ana yatırımcısı olduğumuz Teknoloji ve İnovasyon Fonu'nun, fonların fonu şeklinde yapmış olduğu girişim sermayesi yatırımları aracılığıyla bugüne kadar 66 girişime 112,3 milyon euro yatırım yaptık.

Hazine ve Maliye Bakanlığı ile yürüttüğümüz Tech-InvesTR programı çerçevesinde sağlık teknolojilerinden makine öğrenmesine, finansal teknolojilerden giyilebilir teknolojilere kadar 92 farklı girişime 1,95 milyar lira kaynak aktardık." "BİLİŞİM VADİSİ GİRİŞİM SERMAYESİ YATIRIM FONU KAPSAMINDA 15 MİLYON DOLARIN ÜZERİNDE YATIRIM GERÇEKLEŞTİRDİK" Bakan Kacır, Vakıf Katılım ve Albaraka Türk Katılım Bankasıyla birlikte yürüttükleri Bilişim Vadisi Girişim Sermayesi Yatırım Fonu kapsamında bugüne kadar 38 girişime 15 milyon doların üzerinde yatırım gerçekleştirdiklerini hatırlattı. Mevzuat düzenlemeleriyle, AR-GE teşviklerinden yararlanan AR-GE merkezleri ve teknopark firmalarının yararlandıkları teşvikleri girişim yatırımlarına yönlendirmesini sağladıklarını dile getiren Kacır, şu bilgileri verdi: "Bugüne kadar 2 bin 293 teknoloji girişiminin kurulmasını sağlayan TÜBİTAK Girişimcilik Destek Programı’nı (BiGG) bir yatırım programına dönüştürdük. KOSGEB eliyle sadece son 3 yılda fikirlerini hayata geçiren girişimcilerimize 7,4 milyar lira kaynak aktardık.

Ulusal Teknoloji Girişimciliği Stratejimizin ana uygulamalarından biri 'Turcorn 100 Programı'yla da erken aşamayı başarıyla geçmiş, hızlı büyüme potansiyeli taşıyan teknoloji girişimlerinin, daha hızlı ölçeklenmesine ve küresel pazarlara açılmasına rehberlik ediyoruz.

Geldiğimiz noktada ise 6'sına bakanlık olarak destek verdiğimiz 7 Turcorn'umuz mevcut. Önceki 10 yılda 1 milyar dolar yatırım yapılan Türk teknoloji girişimleri, son 3 yılda 4 milyar dolara yakın yatırım aldı. Evet, Türkiye'ye özgü 'garaj modeli' başarıya ulaşmıştır. Kuşkusuz bu modelin temel yapıtaşlarından birisi de özel sektör öncülüğünde kuluçka aşamasındaki girişimlerin hızlı bir şekilde pazara açılması ve ölçeklenmesi sürecindeki tüm ihtiyaçlarına cevap vermek üzere kurulan TEKMER'ler.

Bizler de TEKMER Destek Programımızla ülkemizde yeni iş fikirlerinin yeşermesinde öncü role sahip TEKMER’lerimizin yanında yer alıyoruz. TEKMER'lerimiz bünyesinde girişimcilik yolculuğuna devam eden kuluçka firmalarımıza kapsamlı AR-GE teşviklerimizden yararlanma imkanı sunuyoruz." "ÜLKEMİZDE YAPAY ZEKA EKOSİSTEMİNİN GELİŞMESİNİ MİLLİ TEKNOLOJİ HAMLESİ AÇISINDAN KRİTİK GÖRÜYORUZ" Kacır, yenilikçi ürün ve hizmetlerin ticarileşmesi için platform vazifesi gören 27 TEKMER'e ve TEKMER'ler bünyesindeki 350'den fazla teknoloji girişimcisine bugüne kadar sağladıkları desteğin 263 milyon lirayı aştığını söyledi. Kacır, "Bugün açılışını gerçekleştirdiğimiz İstanbulumuzun girişimcilik ekosistemindeki yeni başarılarına katkı sunacak APY TEKMER'le de özellikle yenilikçi teknolojilerin öncüsü dijitalleşme ve yapay zeka dikeylerinde fikirlerin girişimlere dönüşmesini sağlayacağız.

Dünyadaki büyük teknoloji firmalarının geliştirdiği çözümlerle tekelleşmesi ve bu alanda diğer ülkeleri bağımlı hale getirmesi riskine ve tehdidine karşı, ülkemizde yapay zeka ekosisteminin gelişmesini Milli Teknoloji Hamlesi açısından kritik görüyoruz." ifadelerini kullandı. Yapay zeka alanının hızla dönüşen yapısı karşısında, akademik araştırmalar ve sanayinin ihtiyaçları kapsamında araştırma departmanları, yetkinlik merkezleri ve birlikte geliştirme laboratuvarlarıyla bir köprü görevi üstlenen Yapay Zeka Enstitüsü'nü TÜBİTAK bünyesinde kurduklarının altını çizen Kacır, yapılan ve yapılacak çalışmalarla yapay zeka ekosistemini harekete geçirmeye devam edeceklerini söyledi. Konuşmasının ardından katılımcı ve girişimcilerle merkezin açılış kurdelesini kesen Kacır, daha sonra merkezdeki girişimlerle ilgili bilgi aldı.

Turizm devi battı, Bodrum’da 10 milyon euro kayıp var

Tarafından: NTV
8 Haziran 2024 at 11:49
Turizm devi battı, Bodrum’da 10 milyon euro kayıp var

Avrupa’nın en büyük tur operatörlerinden Alman FTI’ın iflası Türk turizm sektöründe endişeleri artırdı. Bodrum Otelciler Derneği (BODER) Başkanı Ömer Faruk Dengiz, Bodrum’da 10 milyon euro üzerinde kayıp olduğunu söyledi. Dengiz, “Orta Avrupa, Suudi Arabistan ve İngiltere'den bu boşluğu kapatacağımızı düşünüyoruz.” dedi.

Türkiye’nin en önemli turizm merkezlerinden Bodrum’a sezon boyunca Almanya üzerinden yaklaşık 90 bine yakın turist geliyor. Avrupa’nın en büyük tur acentelerinden FTI şirketinin iflası üzerine Bodrum’a Almanya’dan gelmesi planlanan turist sayısında azalma olacağı belirtildi.
Konuyla ilgili değerlendirme yapan Bodrum Otelciler Derneği Başkanı Ömer Faruk Dengiz, “2 Haziran’da aldığımız haber üzerine BODER olarak olağanüstü toplandık. Bu noktada otelcilerle bire bir görüşme sağladık, müşterileri mağdur etmemeye çalıştık.” dedi.
TÜRSAB’a da ortak bir çalışma yürüttüklerini anlatan Dengiz, “10 Haziran’dan sonra artık FTI üzerinden turist gelmeyecek. Almanya’daki sigorta fonu diğer yabancı acentelerinden görüşme halinde, anlaşma sağlandığı takdirde 10 Haziran sonrası başka bir seyahat acentesi müşterileri getirebilir. Bunu söylemek için şu anda çok erken ve bekliyoruz.” şeklinde konuştu.
Bodrum’a bu yıl Almanya’dan 90-95 bin turist gelmesi beklendiğini ancak FTI’ın ifasıyla bu rakamın düştüğünü anlatan Deniz, “Her şeye rağmen gelmek isteyenler var ve biz de alternatifler sunmaya devam ediyoruz. 10 milyon euronun üzerinde bir kaybın olduğunu düşünmekteyiz.” dedi.
Dengiz, “Bodrum çok geniş bir destinasyona sahip. 3 saatlik uçuş ile 50’ye yakın ülkeden Bodrum’a gelinebiliyor. Orta Avrupa, Suudi Arabistan ve İngiltere’den bu boşluğu kapatacağımızı düşünüyoruz. Çok büyük bir boşluğun olmayacağını düşünüyoruz.” ifadelerini kullandı.

Bakan Bayraktar: BOTAŞ ve Gazprom ortaklığında bir işletme şirketi kurmayı planlıyoruz

Tarafından: NTV
8 Haziran 2024 at 11:41
Bakan Bayraktar: BOTAŞ ve Gazprom ortaklığında bir işletme şirketi kurmayı planlıyoruz

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Türkiye’de doğalgaz ticaret merkezi kurulmasına yönelik son yıllarda önemli altyapı yatırımları yapıldığını belirterek, "Şimdi İstanbul Finans Merkezi'nde Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ (BOTAŞ) ve Gazprom ortaklığında bir işletme şirketi kurmayı planlıyoruz." dedi.

Bakan Bayraktar, konuşmacı olarak katıldığı ve aynı zamanda Rus yetkililerle görüşmelerde bulunduğu St. Petersburg Uluslararası Ekonomi Forumu (SPIEF) kapsamında soruları yanıtladı. Türkiye için enerji konusunda doğalgaz ve nükleerin öne çıkan konular arasında yer aldığını dile getiren Bayraktar, bu iki konuda Rusya ile yoğun bir işbirliğinin yürütüldüğünü söyledi. SPIEF’te gerçekleştirdiği konuşmada, Türkiye’nin enerjideki hedeflerini anlattıklarını ifade eden Bayraktar, “Önümüzdeki süreçte neler yapmayı planladığımızı anlatarak, işbirliği imkanlarını da değerlendirdik.” dedi. Bayraktar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, Türkiye’de doğalgaz ticaret merkezi kurulmasıyla ilgili bir hedef ortaya koyduklarına işaret ederek, “Bu hedefle alakalı yaptığımız ve bundan sonra yapacaklarımızın bir anlamda yol haritasını değerlendirdik.” ifadesini kullandı. Türkiye’de doğalgaz ticaret merkezi kurulmasına yönelik çalışmaların devam ettiğini belirten Bayraktar, “Doğalgaz merkeziyle alakalı tabii ki en önemli konulardan birisi altyapının, fiziki altyapının buna hazır olmasıdır. Türkiye de özellikle son yıllarda yaptığı yatırımlarla bu konuda çok önemli çalışmalar kaydetti. Şimdi İstanbul Finans Merkezi’nde BOTAŞ ve Gazprom ortaklığında bir işletme şirketi kurmayı planlıyoruz." dedi. Söz konusu plan doğrultusunda görüşmeler yaptıklarını anlatan Bayraktar, gelecek aylarda somut çalışmaları ortaya koyup ticaret merkezini hayata geçirmek istediklerini söyledi. TÜRKİYE'DE DOĞAL KAYNAK TİCARETİ PLANLANIYOR Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilerde nükleerin tuttuğu önemli yere işaret eden Bayraktar, “Nükleer, Türkiye’nin enerji portföyünde ve vizyonunda da önemli bir yer ifade ediyor. Zira özellikle Türkiye’nin hem baz yükte temiz enerji elde etmesi açısından ve uzun dönemde enerji ihtiyacını, arz güvenliğini sağlaması açısından nükleer oldukça büyük bir öneme sahip.” diye konuştu. Bayraktar, Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nde (NGS) yoğun bir çalışmanın yürütüldüğünü anlatarak, “30 bin civarında insan şu anda orada hummalı bir şekilde özellikle ilk reaktörü önümüzdeki aylarda devreye alabilmemiz için bir çaba gösteriyor. Burada ilgili muhataplarımızla buna ilişkin çalışmalarımızı da değerlendirdik.” dedi. Türkiye’nin 2050’ye kadar toplam 12 reaktör ve 15 bin megavatlık nükleer güce ulaşmayı hedeflediğinin altını çizen Bayraktar, bununla ilgili Rusya Devlet Nükleer Enerji Kuruluşu Rosatom’la istişareler yürüttüklerini kaydetti. Rusya ile Türkiye arasındaki doğalgaz ticaretinde 2026’da 40’ıncı yıla girileceğini belirten Bayraktar, “Doğalgazın yanı sıra, nükleerde ilişkilerimizi 22’inci yüzyıla taşıyacak bir santral projesiyle ve gelebilecek diğer projelerle ilgili konuşurken, yeni bir alanı biraz daha yoğun olarak önümüzdeki süreçte devreye alıyoruz. Bu da doğal kaynaklar alanıdır.” dedi. Bu konuda Rusya Doğal Kaynaklar Bakanı Alexander Kozlov ile görüşmeler yaptıklarını vurgulayan Bayraktar, “Bu, özellikle arama, üretim ve metal ticaretiyle alakalı olarak yine bizim İstanbul Finans Merkezi’nde kurmayı, geliştirmeyi düşündüğümüz Türkiye Enerji ve Maden Borsası’yla yakından alakalı bir konudur. Oldukça kapsamlı bir görüşme gerçekleştirdik. Ümit ediyorum bu şekilde işbirliğimiz çok daha ileri bir seviyeye gelecek.” ifadelerini kullandı. NÜKLEER ENERJİYE İHTİYAÇ TÜM DÜNYADA ARTIYOR Nükleer enerjinin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ortaya koyduğu ve Türkiye’nin önümüzdeki 30 yıl içerisinde karbon nötr bir ekonomi olma hedefinde önemli bir yer tuttuğuna işaret eden Bayraktar, “Dolayısıyla aslında bu küresel ısınmayla ve Türkiye’nin yapacağı katkıyla alakalı önemli, çok zor ve değiştirmemiz gereken birçok şeyin olduğu bir hedef. Ulaştırmadan tarıma, tarımdan sanayiye, enerjiye kadar birçok alanda değişikliklere ihtiyaç duyuyoruz.” diye konuştu. Bayraktar, dünyada olduğu gibi Türkiye’de de elektrikleşmenin önemli oranda büyüdüğüne dikkati çekerek, binalarda, ulaştırmada, sanayide, dijitalleşmenin ve yapay zekanın getirdiği etkiyle elektrik talebinin daha da artacağını söyledi. Söz konusu talebi karşılarken temiz kaynaklara ihtiyaç duyulduğunu vurgulayan Bayraktar, “Biz çok önemli bir yenilenebilir enerji ülkesiyiz, bu yenilenebilir kaynakları da sisteme doğru şekilde koyabilmek için mutlaka bizim bunları destekleyecek baz yük santrallere ihtiyacımız var.” dedi. Doğalgazın bu alanda daha çevreci olduğu için ön plana çıktığını belirten Bayraktar, sıfır emisyona sahip nükleerin, yenilenebilir enerjinin daha çok devreye alınması açısından da önem taşıdığını kaydetti. Söz konusu eğilimin tüm dünyada yaşandığına işaret eden Bayraktar, “COP28’de dünya enerji dönüşümüyle alakalı, küresel ısınmayla mücadelede mutlaka şu andaki kurulu nükleer gücü üç katına çıkarmayla alakalı önemli bir hedef ortaya koyduk. Aslında bu bizim uzun zamandır ortaya koyduğumuz hedeflerle de örtüşen bir durumdur.” dedi.

Bayram öncesi otobüs biletleri tükendi!

Tarafından: NTV
8 Haziran 2024 at 11:12
Bayram öncesi otobüs biletleri tükendi!

Türkiye Otobüsçüler Federasyonu (TOFED) Genel Başkanı Birol Özcan, Kurban Bayramı'nda yolcu taşıyacak şehirler arası otobüslerde biletlerin bittiğini, ancak bakanlık genelgesiyle 12 ile 25 Haziran arası ek seferler konulduğunu bildirdi.

Birol Özcan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, şehirler arası yolcu ve sefer sayısının koronavirüs salgınından önceki döneme göre halen düşük olduğunu söyledi. Salgın döneminde günlük otobüs sefer sayısının 700'lere kadar düştüğünü belirten Özcan, "Salgından sonra bu sayı 1300'lere kadar yükseldi. İstanbul Otogarı'ndan 2023 yılında 440 bin otobüs çıktı." dedi. Kurban Bayramı'nın yaklaşmasıyla şehirler arası yolcu taşımacılığında hareketliliğin başladığını dile getiren Özcan, "Kurban Bayramı'nda ana hatlarımızın, yani şehirler arası çalışan otobüs firmalarının biletleri bitmiş durumdadır. Bakanlığımızın genelgesiyle 12 ile 25 Haziran arası ek seferler için müsaade edilmiştir. Ek seferlerin satışına başladık." ifadelerini kullandı. Geçen Ramazan Bayramı'nda bu kadar yoğunluk yaşanmadığının altını çizen Özcan, şunları kaydetti: "Bu bayram daha yoğunluk var. Çünkü yaz sezonu ve okullar da tatil oluyor. Bu durum yoğunluğu arttırdı. Kovid öncesi bayramda otogardan 2 bin 400 ile 2 bin 500 otobüs çıkıyordu, şimdi 1700 ile 1800 otobüs çıkış yapıyor. Kurban Bayramı'nda 2000'leri inşallah bulur. Bu sefer sayısını bulduğu zaman otobüs sektörü rahatlamış, sektör para kazanmış olur. Bayramın 9 gün olmasından memnunuz. Bayram için gidenler, dönüş biletlerini de alıyor. Ama yaz sezonunda gittiği yerde kalacaklar dönüş biletini almıyor. 12, 13, 14, 25 Haziran'da yer yok. Bayramda kesinlikle yolcuları İstanbul'da bırakmıyoruz." BİLET FİYATLARINA ZAM YOK Vatandaşların bayramda bilet fiyatlarına zam yapıldığını sandığını, ancak böyle bir durumun söz konusu olmadığını anlatan Özcan, "Örneğin, İstanbul ile Ankara arasında bilet fiyatı 1000 lira. Bakanlığın bize verdiği yönetmeliğe göre 1000 liralık bilet yüzde 30 aşağıya, yani 700 liraya düşürülebiliyor. Tavan fiyatı 1000 lira ise firmalar 1050 liralık bilet kesemez. Kışın 700 liraya bilet kesenler, yazın 1000 liraya kadar bilet kesince vatandaş zam oldu sanıyor. Aslında zam yapmıyoruz." diye konuştu. Özcan, vatandaşların biletlerini otogardaki firmalardan alması gerektiğini, korsan taşımacılığın sektöre zarar verdiğini ifade etti. Bazı dolandırıcıların internet sitesi açarak bilet satışı yaptığına dikkati çeken Özcan, "Vatandaşların mağdur olmamak için biletlerini kesinlikle otogardan ve acentelerden alması gerekiyor." uyarısında bulundu. Otobüs firması yetkilisi Alaattin Çendek de otobüs doluluk oranının yüzde 100 olduğuna işaret ederek, "Ek seferler koymaya başladık. Yoğunluktan memnunuz. Geçen bayrama göre bu Kurban Bayramı'nda yoğunluk fazla." şeklinde konuştu.

Çay bardağına bile sığmıyor, kilosu 250 TL'den satılıyor!

Tarafından: NTV
8 Haziran 2024 at 11:16
Çay bardağına bile sığmıyor, kilosu 250 TL'den satılıyor!

Lezzetiyle büyüleyen kirazlar pazar tezgaında yerini aldı. Çanakkale'nin önemli kiraz üretim merkezlerinden Lapseki ilçesinde, çay bardağı boğumundan geçmeyen kirazların hasadına başlandı. Lezzeti kadar iriliğiyle de meşhur olan, çay bardağına sığmayan ve 1 liradan büyük olan ‘Ziraat 900' cinsi kirazlar tüketiciyle buluşuyor. Bardağa sığmayan 'Ziraat 900' cinsi kiraz piyasada 200 ile 250 TL arasında satılıyor.

Kiraz ve şeftali üretimiyle öne çıkan Lapseki ilçesi, meyve yetiştiriciliğinde önemli bir merkez konumunda yer alıyor.
Lapsekili üreticiler, bir süredir kiraz hasadına devam ediyor. Her gün toplanan kirazlar İstanbul'a hallere gönderiliyor. Lapseki'nin lezzeti ve iriliğiyle meşhur kirazları buradan da tüketicinin sofralarına ulaştırılıyor
Lapseki kirazı, aromasını toprak yapısından alıyor. Son günlerde ise çay bardağının boğumundan geçmeyecek kadar iri ve 1 liradan büyük olan 'Ziraat 900' cinsi kirazlar toplanmaya başladı. Lapseki'de bu yıl yaklaşık 10 bin dekar alanda kiraz üretimi yapılıyor.
Lapseki'nin şeftali, kiraz ve nektarin ile adından söz ettirdiğini belirten ilçe Tarım ve Orman Müdürü Ali Kaçan, “Tabiri caizse meyve depomuz. Kirazımızın hasadı başladı. Çay bardağından da kirazlarımız geçmiyor.
Lapseki geçiş ilkim özelliklerini taşıyan bir ilçemiz. Üreticilerimiz bilinçli ve neyi nasıl şekilde yapması gerektiğini çok iyi biliyor. Böyle olunca da ağızda iz, lezzet ve nefaset bırakan bir sağlıklı ürünler ortaya çıkıyor. Kirazda aranan ilk parametre irilik, renk, tat. Bizde ilçe Tarım ve Orman Müdürlüğü olarak üretimin en başından sonuna kadar üreticilerimizin yanında olmaya devam ediyoruz. Böyle üreticilerimizle, tüketicilerde memnun oluyor.
Tüketicilerimiz üzerinde Lapseki, Çanakkale yazan tüm ürünleri gönül rahatlığıyla sağlıklı bir şekilde tüketebilirler. Biz başından sonuna kadar bunun takipçisiyiz. 7 bin ile 10 bin dekar arasında bir üretimimiz var. İstanbul Çanakkale ürünlerinin çıkmasını ve satmasını bekliyor. İhracatçılarda Çanakkale ürünlerini bekliyor. Şuanda bardağa sığmayan bu kiraz 200 il 250 lira arasında satılıyor” dedi.
Emekli sınıf öğretmeni olan ve 25 yıldır kiraz üreticiliği yapan Cahide Çoban, doğa sevgisinden dolayı kiraz üreticiliğine başladığını belirterek, “Kiraz hasadımız başladı. Rekolteden çok memnunum. Alıcı sıkıntımız yok.
Sürekli ürünlerimiz tercih ediliyor. Kaliteli, raf ömrü çok uzun ürün yetiştiriyoruz. Aroması yüksek çay bardağına sığmayan lezzetli bir kirazımız. Kirazımız 200 ile 250 lira arasında satılıyor. Bu ürünümüz toplandıktan sonra İstanbul'a hale ve büyük marketlere gidiyor. İyi mal, iyi para demek oluyor.
Bardağa sığmayan bu kirazımız 1'inci kalite. Ortalama fiyatı 200 ile 250 lira arasında geliyor. Bu kirazımıza talep çok.
Bende bir emekçiyim. Kiraz toplayan çalışanlarımın yanı sıra ilçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ekiplerine de teşekkür ederim” diye konuştu.
Bardağa sığmayan 'Ziraat 900' cinsi kiraz piyasada 200 ile 250 TL arasında satılıyor.

Çin menşeli benzinli ve hibrit motorlu otomobillere ek gümrük vergisi uygulanacak

Tarafından: NTV
8 Haziran 2024 at 10:51
Çin menşeli benzinli ve hibrit motorlu otomobillere ek gümrük vergisi uygulanacak

Resmi Gazete'de yayımlanan düzenleme ile Çin'den ithal edilen tüm yakıt tiplerindeki binek araçlara ilave vergi getirildi.

Ticaret Bakanlığı, yerli üretimin iç pazardaki payının yükseltilmesi ve korunması ile yurt içine yatırımların özendirilmesi amacıyla Çin menşeli benzinli ve hibrit binek otomobillere ithalat değerinin yüzde 40’ı veya 7 bin dolar/adetin yüksek olanı şeklinde ilave gümrük vergisi uygulamanmasına karar verdi.​​​​​​​ İthalatta İlave Gümrük Vergisi Uygulamasına İlişkin Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Cumhurbaşkanı Kararı, Resmi Gezete'de yayımlandı. Bakanlıktan yapılan açıklamada da düzenlemenin ayrıntıları kamuoyuyla paylaşıldı. Buna göre, ithalat rejimi kararı ve eklerinde taraf olunan uluslararası anlaşmalar, tüketici güvenliği, kamu sağlığının ve yerli üretimin pazar payının korunması, yurt içine yatırımların özendirilmesi ve cari açığın düşürülmesi amaçları doğrultusunda gerekli düzenlemeler ilgili kurumlarla istişare içinde yapılıyor. Bu kapsamda, Avrupa Birliği üyesi ve Serbest Ticaret Anlaşması imzalanan ülkeler haricindeki ülkelerden gerçekleştirilen bazı eşyaların ithalatında gümrük vergisi ile beraber ilave gümrük vergisi (İGV) uygulanıyor. Tatbik edilen İGV'ler ekonomik ve ticari hayattaki gelişmeler ve sektörel ihtiyaçlar dikkate alınarak güncelleniyor. Söz konusu gelişmeler ışığında yerli üretimin iç pazardaki düşen payının yükseltilmesi ve korunmasını teminen, dış ticaret dengesine ilişkin gelişmeler ile cari açık hedefler dikkate alınarak, aynı zamanda yurt içinde yatırım ve üretimi teşvik amacıyla, 8703 Gümrük Tarife Pozisyonu altında sınıflandırılan konvansiyonel (içten yanmalı) ve hibrit binek otomobillerin Çin menşeli olanlarının ithalatında 'İthalat değerinin yüzde 40'ı veya 7 bin dolar/adetin yüksek olanı uygulanır.' şeklinde ilave gümrük vergisi uygulanması kararlaştırıldı. Bakanlık, yerli üretim, istihdam, dış ticaret ve cari işlemler dengesi hedeflerine ulaşılması amaçları doğrultusunda, ithalat politikalarını etkin şekilde düzenlemeye ve uygulamaya devam edecek. Değişiklik 30 gün sonra yürürlüğe girecek.

Esnaf bayramdan 200 milyar lira bekliyor

Tarafından: NTV
8 Haziran 2024 at 10:44
Esnaf bayramdan 200 milyar lira bekliyor

Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, esnafın Kurban Bayramı alışverişlerinden 150-200 milyar liralık ciro beklediğini bildirdi.

Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, yazılı açıklamasında, Kurban Bayramı alışverişlerine ilişkin değerlendirmede bulundu. Bayram tatilinin 9 gün olduğunu anımsatan Palandöken, "Bayramın, karne tatiline ve yaz sezonuna denk gelmesiyle berberden kuaföre, konfeksiyoncudan ayakkabıcıya, pastacıdan taksiciye kadar 415 meslek dalında hizmet veren tüm esnafımızda hareketlilik var." ifadesini kullandı. Palandöken, bayram alışverişleri ve seyahatlere yönelik bilet satışlarıyla piyasada hareketliliğin başladığına dikkati çekerek, şu değerlendirmede bulundu: "Bu yıl sadece kesilecek kurbanlıklar için 110 milyar liralık gelir tahmin ediliyor. Çocukların karne hediyeleri, bayram ziyaretleri için yapılan alışverişler hem de tatil ve memlekete gitme planları kuranların eksiklerini gidererek esnafımızdan yaptıkları alışverişlerle bu bayram piyasaya 150-200 milyar lira para girmesi bekleniyor." SAHTE PARA UYARISI

Kurban pazarlarında ve çarşı alışverişlerinde sahte paraya karşı dikkatli olunması gerektiğini vurgulayan Palandöken, paraların ayrıntılarının iyi bilinmesi gerektiğini anlattı. Palandöken, bu süreçte kolluk kuvvetlerinin sayısının artırılması, kurban pazarlarında para sayma ve para kontrol makinesi bulundurulması önerisinde bulundu. 

İstanbul-İzmir Otoyolu'ndan 5,4 milyar liralık tasarruf

Tarafından: NTV
8 Haziran 2024 at 10:33
İstanbul-İzmir Otoyolu'ndan 5,4 milyar liralık tasarruf

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, İstanbul-İzmir Otoyolu'nun ekonomiye katkısına ilişkin yaptığı değerlendirmelerde, "Her yıl zamandan 17,6 milyar lira, akaryakıt tüketiminden 5,4 milyar lira tasarruf ediyoruz. Karbon emisyonunu da 402 bin ton azalttık." dedi.

Bakan Uraloğlu, sosyal medya hesabından İstanbul-İzmir Otoyolu sayesinde yapılan tasarrufa ilişkin bilgi verdi. Bu otoyolla İstanbul ile İzmir arasındaki mesafenin 100 kilometre kısaldığını belirten Uraloğlu, "8,5 saat olan İstanbul-İzmir ulaşımı 3,5 saate indi. Her yıl zamandan 17,6 milyar lira, akaryakıt tüketiminden 5,4 milyar lira tasarruf ediyoruz. Karbon emisyonunu da 402 bin ton azalttık." değerlendirmesinde bulundu.

Trafik sigortasında temmuz ayı azami prim artış oranı belli oldu

Tarafından: NTV
8 Haziran 2024 at 10:00
Trafik sigortasında temmuz ayı azami prim artış oranı belli oldu

Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK), zorunlu trafik sigortasında temmuz ayında uygulanacak azami prim artışını yüzde 3,5 olarak belirledi.

SEDDK, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (zorunlu trafik sigortası) primlerinin artış oranını açıkladığı genelgeyi yayımladı. Genelgede, "Madde 1-14/07/2007 tarih 26582 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasında tarife uygulama esasları hakkında yönetmeliğin geçici 11. maddesinin 2. fıkrası uyarınca 2024 yılı haziran ayında araç grubu ve kullanım türüne göre uygulanan azami primler, 2024 yılı temmuz ayı için yüzde 3,5 artırılarak uygulanır" ifadesine yer verildi. Genelgeye göre uygulama 1 Temmuz itibarıyla geçerli olacak.

Tediye ödemelerinin tarihleri belli oldu: Tediye ödemesi nedir? 2024 tediye ödemeleri ne zaman?

Tarafından: NTV
8 Haziran 2024 at 09:33
Tediye ödemelerinin tarihleri belli oldu: Tediye ödemesi nedir? 2024 tediye ödemeleri ne zaman?

Tediye ödemelerinin tarihleri belli oldu. 6772 sayılı Kanun kapsamına giren kurumlarda çalışan işçilere 2024 yılında verilecek ilave tediyenin sürelerinin belirlenmesi hakkında Cumhurbaşkanı kararı Resmi Gazete'de yayımlandı. Peki, tediye ödemesi nedir? 2024 tediye ödemeleri ne zaman?

Devlet ve bağlı kurumlarda çalışan işçilerin ilave tediye ödemelerinin ilk ve ikinci yarısıyla ilgili açıklama geldi. Kamuda çalışan işçilere 2024 yılı ikramiye ödemeleri haziran ve aralık olmak üzere iki taksit halinde yapılacak.
Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile 6772 sayılı Kanun kapsamına giren kurumlarda çalışan işçilere 2024 yılında verilecek olan ilave tediyenin birinci yarısı 14 Haziran tarihinde ödenecek.
Ödemenin ikinci yarısı ise 13 Aralık tarihinde yapılacak ve işçiler tediye ödemelerini iki taksit halinde almış olacak.
Genel ve katma bütçeli kamu kurumları, sermayesinin yarısından fazlası devlete ait olan şirket ve kurumlar ve belediyelerde çalışan işçi statüsünde çalışan personele ücret sistemlerine bakılmaksızın her yıl için bir aylık tutarında devletçe verilen ikramiye ödeneğidir.

Çin menşeli otomotiv ithalatına ek vergi

Tarafından: NTV
8 Haziran 2024 at 09:10
Çin menşeli otomotiv ithalatına ek vergi

Resmi Gazete'de yayımlanan düzenleme ile Çin'den ithal edilen tüm yakıt tiplerindeki binek araçlara ilave vergi getirildi.

Türkiye, Çin'den ithal edilen binek araçlara ilave vergi kararı aldı. Resmi Gazete'de yayımlanan düzenlemeye göre, mevcutta elektrikli otomobiller için uygulanan yüzde 40'lık vergi tüm yakıt tiplerindeki araçlar için de uygulanacak. Bununla birlikte düzenleme ile en düşük gümrük vergisi de 7 bin dolar olarak belirlendi.

Karar, 30 gün sonra yürürlüğe girecek.

TİGEM, 73 safkan Arap koşu tayı satacak

Tarafından: NTV
8 Haziran 2024 at 08:57
TİGEM, 73 safkan Arap koşu tayı satacak

Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü'ne (TİGEM) bağlı Sultansuyu Tarım İşletmesi Müdürlüğü, 73 safkan Arap koşu tayı satışı gerçekleştirecek.

Kurumun Resmi Gazete'de yer alan ihale ilanına göre, 2022-2023 doğumlu 43'ü dişi, 30'u erkek olmak üzere 73 safkan Arap koşu tayı tek tek açık artırma usulüyle satılacak. İhale, 2 Temmuz Salı günü saat 13.00'te Karacabey Tarım İşletmesi Müdürlüğü'nün ihale salonunda düzenlenecek. Geçici teminat tutarı tay başına 50 bin lira olarak belirlendi. İhale şartnamesi, "www.tigem.gov.tr" internet adresi ile Sultansuyu Tarım İşletmesi veya Karacabey Tarım İşletmesi'nden görülebilecek.
Dün — 7 Haziran 2024NTV

Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek'ten enflasyon mesajı: "Program saat gibi çalışıyor"

Tarafından: NTV
7 Haziran 2024 at 21:34
Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek'ten enflasyon mesajı:

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Önümüzdeki aylarda sadece baz etkisiyle değil, kalıcı bir şekilde enflasyonun düştüğünü hep birlikte göreceğiz." dedi. Ekonomi programının çalıştığına vurgu yapan Şimşek, "Program saat gibi çalışıyor. Yatırımcı güveni arttı. Gerçekten bu da rakamlara yansıyor." diye konuştu.

Bakan Şimşek, "İklim Ekonomisi Sürdürülebilirlik Finansmanı Zirvesi"nde yaptığı konuşmada, iklim değişikliğinin artık tartışılmadığını ve bunun bir gerçeklik, hangi göstergeye bakılırsa bakılsın daha önce öngörülenlerden çok daha hızlı ilerleyen bir realite olduğunu söyledi. Her senenin neredeyse en sıcak sene olduğuna dikkati çeken Şimşek, artık kalıcı bir küresel ısınmayla karşı karşıya olunduğunu kaydetti. Küresel ekonomiye ilişkin büyüme tahminlerinin 2008 öncesi döneme göre daha düşük olduğunu ve dünyanın düşük büyüme patikasına girdiğini aktaran Şimşek, iklim krizinin kendisini gelecek on yıllarda çok daha fazla hissettireceğini ifade etti. "TÜRKİYE İÇİN YEŞİL DÖNÜŞÜM ASLINDA BİR ZARURET" Türkiye'nin de içinde olduğu 129 ülkenin bugünkü haliyle ciddi bir şekilde kuraklıkla karşı karşıya olduğunu vurgulayan Şimşek, bu ülkelerin neler yapması gerektiğini anlattı. Bakan Şimşek, "Bütün ülkelerin mevzuat düzenlemesine gitmesi gerekiyor. Ortaya koydukları vaatler, hedeflere varmak için gerçekten bağlayıcı mevzuata ihtiyaç var. Farkındalık eğitimleri çok kritik olacak. AR-GE yatırımları, iklim değişikliğini nasıl yaşayacağız? Evet, bu çok kritik bir alan. Bu alana ciddi bir şekilde bir AR-GE yatırımı, harcaması gerekiyor. Fosil yakıt sübvansiyonlarının azaltılması ve tamamen kaldırılması gerekiyor. Bu bahsettiğim bütün dünya için geçerli olan hususlar. Karbon salınımının, ayak izinin vergilendirilmesi gerekiyor. Dolayısıyla ciddi bir çaba gerekiyor." şeklinde konuştu. Türkiye için yeşil dönüşümün aslında bir zaruret olduğunun altını çizen Şimşek, ülkenin 2053'e net sıfır hedefi koyduğunu hatırlattı. Bu sürecin Türkiye'nin rekabet gücünü arttıracağına vurgu yapan Şimşek, "Türkiye'nin yeşil ürünlerde rekabet gücü, potansiyeli çok büyük. O alanda hakikaten büyük bir fırsat penceresi var ve tabii bizim amacımız bu dönüşümle birlikte daha kaliteli istihdam ve tabii ki sürdürülebilir yüksekliği sağlayabilmek." ifadesini kullandı. "SON YILLARDA YENİLENEBİLİR ENERJİNİN PAYI ARTTI" Şimşek, son yıllarda yenilenebilir enerjinin payının arttığına dikkati çekerek şöyle konuştu: "2000'li yılların başına giderseniz yenilenebilir enerjinin tamamı hidroelektrik, barajdan elde ettiğimiz enerji. Ama bugün itibarıyla bu ilave artışın hemen hemen büyük bir kısmı güneş, rüzgar ve jeotermal gibi alanlar. Dolayısıyla iyi bir noktadayız. Ama toplam kurulu kapasitede yüzde 55 civarındayız. Kurulu kapasitemizi tabii nükleer dahil önümüzdeki 10-15 yıl içerisinde ümit ediyoruz ki yüzde 65-70'lerin üzerine taşıyacağız. Şu anda yenilenebilir enerji yerimiz iyileşiyor. Yani 2000 yılında 17'nci sıradayken bugün 11'inci sıraya gelmemiz demek ki yarıştan kopmamışız tam aksine hızlanmışız, iyi gidiyoruz. Ama ilave çaba gerekiyor ve o çaba da Türkiye'nin hem büyümesini destekleyici olacak hem de finansal istikrarını güçlendirecek, pekiştirecek." Şimşek, birincil enerji yoğunluğu endeksinin azaldığı ve petrol, doğal gaz, kömür gibi bileşenlerin GSYİH içerisindeki payının ciddi şekilde azaldığı bilgisini paylaştı. Bakan Şimşek, sürdürülebilir finansmana işaret ederek, bütün bu süreci yönetirken kaynağa ihtiyaç olduğunu anlattı. Özellikle çok taraflı bankalarla ilişkilerde iyileşme olduğuna değinen Şimşek, şöyle devam etti: "Dünya Bankasından, EBRD'den, Asya Altyapı Yatırım Bankasından, İstanbul Kalkınma Bankasından bahsediyorum ve benzer üye olduğumuz, aktif olduğumuz bir sürü çok taraflı bankalar var. Bunlarla olan diyaloglarımıza ki bunlarla olan diyaloglarımız son aylarda gerçekten çok ivme kazandı. Dünya Bankası hatırlarsanız geçen sene biz Orta Vadeli Programı açıkladıktan hemen sonra 3 yıllık Türkiye'nin programlarının yani taahhütlerini 17 dolardan 35 milyar dolara çıkardılar. Yakın dönemde belki dikkatinizi çekmiştir İstanbul Kalkınma Bankasıyla bir 3 yıllık perspektifi ortaya koyduk. O da yaklaşık 6 milyar dolar. Yakında muhtemelen Asya Altyapı Yatırım Bankasıyla bir benzer çerçeve. Bu çerçevede bakarsanız önümüzdeki 3 yıllık süreçte muhtemelen 60 milyar dolarlık bir kaynak söz konusu. Bu 60 milyar dolarlık kaynağın giderek artan boyuttaki kısmının bu alan ve bu çerçevede olmasını biz önemsiyoruz ve odaklanmış durumdayız, önceliklendireceğiz." Şimşek, Bakanlık olarak sürdürülebilir finansman noktasında tamamen bu alanda uğraşacak Daire Başkanlığı kurmayı öngördüklerini, tasarruf tedbirleri çerçevesinde burada bir Genel Müdürlük açmayacaklarını bildirdi. ENFLASYON AÇIKLAMASI Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, mevcut programa da değinerek, programın özünün fiyat istikrarının sağlanması, yani enflasyonun tek haneye indirilmesi, mali disiplin, sürdürülebilir cari açık, yapısal dönüşüm ve bütün bu kazanımların kalıcı hale getirecek adımlar olduğunu söyledi. Dezenflasyon programında geçiş döneminin bittiğini ve dezenflasyon sürecinin eşiğinde olunduğunu dile getiren Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Önümüzdeki aylarda sadece baz etkisiyle değil, kalıcı bir şekilde enflasyonun düştüğünü hep birlikte göreceğiz. Biz başından beri dedik ki ilk yıl geçiş yılıdır. Geçiş yılında dedik enflasyon yıllık bazda yükselecektir. Bunu çok açık bir şekilde ben aylardır, yani 8-9 aydır program açıklandıktan sonra sahada hep söyledim. Ama o nedenle en kötüsü geride kaldı dedik. Şimdi aylık enflasyon zaten bir patikaya doğru evriliyor. Yıllık enflasyon da haziran ayından itibaren düşüşe geçecek. Özellikle temmuz, ağustos aylarında baz etkisiyle keskin düşüşler olacak. Ama ondan sonra düşüş devam edecek. Çünkü bu sadece baz etkisiyle sınırlı değil. Çünkü para politikası güçlü bir şekilde yeniden inşa edildi. Maliye politikası gelecek sene ciddi bir şekilde açığın düştüğü bir yıl olacak. Yani yüzde 3'ün altına açığın çekildiği bir yıl olacak. Dolayısıyla mali etki anlamında çok farklı bir döneme girmiş olacağız. Gelirler politikası da hedeflerle tutarlı olmaya başlayacak." Bütçe açığında geçen sene tedbir alınmasa depremin etkisiyle beraber piyasanın yüzde 10 civarında cari açık beklendiğini, bunu yüzde 5,2 ile sınırlandırdıklarını ifade eden Şimşek, "Bu 5,2'yi milli gelire oranla söylüyorum. Açığın milli gelire oranı geçen sene yüzde 5,2'ydi. Bunun sadece 1,6 puanı deprem dışı. Dolayısıyla deprem burada belirleyici. Bu sene açık yine yüksek seyredecek, bizim hedefimiz tabii ideal olarak geçen senenin altına çekmek. 5'in altına çekmeyi ümit ediyoruz. Ama gelecek sene esas belirleyici olacak." dedi. "GEÇİCİ ÇÖZÜMLER PEŞİNDE DEĞİLİZ" Bakan Şimşek, şu an alınan ve gelecek dönemde açıklanacak ilave tedbirlerin, çok büyük ihtimalle gelecek sene bütçe açığını kalıcı bir şekilde deprem dahil yüzde 3’ün altına çekmiş olacağını vurguladı. Sürdürülebilir cari açıkta kalıcı bir iyileşmeyi hedeflediklerine dikkati çeken Şimşek, "Geçici çözümler peşinde değiliz. Burada tabii petrol, doğal gaz üretiminin artması önemli. Enerji Bakanlığımızın bu yönde ciddi çabası var, performansı var. Bu da yardımcı oluyor." ifadesini kullandı. Mayıs ayı rakamı açıklandığında çok büyük ihtimalle cari açığın milli gelire oran olarak yüzde 2 buçuğun altına gelmesini beklediklerini bildiren Şimşek, "İşimiz bitti diyemeyiz. Çünkü bu konjonktürel. Bizim esas yapısal dönüşümü başarmamız lazım." diye konuştu.

"PROGRAM SAAT GİBİ ÇALIŞIYOR"

Ekonomi programının çalıştığına vurgu yapan Şimşek, "Program saat gibi çalışıyor. Sağlıklı politikalar, rasyonel politikalar, yani dünya normlarına, kurala dayalı politikalar, uygun politikalar ve yapısal reformlar, yeni bir hikaye oluşturdu Türkiye için. Bu hikayeye muazzam bir ilgi var. Hem içeride hem dışarıda. Yatırımcı güveni arttı. Gerçekten bu da rakamlara yansıyor. Son iki ayda Merkez Bankasının rezerv pozisyonu 70 milyar doların üzerine çıktı." değerlendirmesinde bulundu. Uygulanan programın bazı çevrelerce eleştirilmesine de değinen Şimşek, şunları kaydetti: "Biz 'bu program çalışacak ve güven yeniden tesis edilecek' dediğimizde, 'yok bu mümkün değil' demişlerdi. Önce 'program yok' dediler. Sonra 'program var ama bu pek kredibıl bir program değil' dediler. Şimdi tabii bu ölçekte, yani yerel seçimler sonrası ilginin artması, belli çevreler 'carry trade' dedi. 'Carry trade' ve benzeri böyle çok kısa vadeli sıcak denilebilecek girişlerin toplam girişe oranı üçte bir düzeyde bile değil. Yani dolayısıyla burada gerçek anlamda bir portföy tercihi var. Tabii ki eleştirel bakış açısı bizim için çok değerli, yapıcı eleştiriler çok değerli. Çünkü bunlar bizim için rehber. Ama yani belli çevreler nedense bu programa ilişkin sürekli bardağın yarım kısmına bakmayı tercih ediyorlar."

"BÜYÜMEDE DENGELENME BU PROGRAMIN KALBİ" Uygulanan programda büyümede dengelenmenin çok önemi rolü olduğuna dikkati çeken Şimşek, “Büyümede dengelenme bu programın kalbi. Yani net ihracatın katkısı artı kalmaya devam edecek. Ama iç talep, özellikle de yılın üçüncü çeyreğinden itibaren bir miktar daha yavaşlamış olacak. Cari açıktaki düşüş tabii mart ayı rakamı var. Yani 57 milyar dolardan 31 milyar dolar civarına düşmüş ama Ticaret Bakanlığımızla yaptığımız muhabbetlerde çok büyük ihtimalle mayıs rakamı çıktığında cari açıkta yaklaşık 26 milyar dolar civarında bir rakam ön görüyorlar kendileri. O da tabii yaklaşık 1,2 trilyon dolarlık bir milli geliri baz alırsanız yüzde 2 buçuğun epey altında, yüzde 2’ye doğru evrilen bir cari açıktan bahsediyoruz. Esas rezerv birikimini biz buradan sağlayacağız." şeklinde konuştu. Reel sektörün, bankaların dünyadan uzun vadeli sermaye benzeri kaynak devşirdiği bir iklim oluşturacaklarını belirten Şimşek, konuşmasını şöyle sürdürdü: "O iklim sayesinde ve cari açığın daralmasıyla Türkiye'de kalıcı rezerv birikimi olacak. Dolayısıyla hiç merak etmesinler o konuda kaygılı olan arkadaşlar. Bizim hiç kimseye ne örtülü ne de açık bir kur garantimiz olmadı, olmayacak. Biz şu anda mali disipline ve yapısal dönüşüme ve dezenflasyona odaklanmış durumdayız. Bizim için önemli olan programın çalışması ve çalışıyor. Çalışmasa bu sonuçlar herhalde zor alınırdı diye düşünüyorum. İşin özü şu brüt rezervlerimiz yaklaşık neredeyse 146 milyar dolar civarına çıkmış ama esas swap hariç rezervlerimiz hakikaten eksi 60 milyar dolardan artı 5 milyar dolar seviyesine çıkmış. Biz bunun bu kadar hızlı yeniden inşa edilebileceğini öngörmemiştik.” "NORMAL TÜRK LİRASI MEVDUAT DAHA CAZİP HALE GELECEK DİYE DÜŞÜNÜYORUZ"

Bakan Şimşek, Kur Korumalı Mevduat’tan (KKM) çıkışa ilişkin ise şunları kaydetti: "KKM’den çıkış bizim önemli bir önceliğimizdi ama başından söyledik, dedik ki 'piyasayı bozmadan, piyasada sorun yaratmadan çıkacağız'. Ve gerçekten çıkıyoruz. Artık Türk lirası cinsinden KKM’ye son verdik. Döviz cinsinden de şimdiden haber vereyim ben temmuzda biz şirketlerin vergi avantajını yenilemeyeceğiz. Artı şu anda mevduat faiz gelirlerine sınırlı bir vergi koyduk. Dolayısıyla o hususu da çalışıyoruz. Dolayısıyla normal Türk lirası mevduat daha cazip hale gelecek diye düşünüyoruz. Enflasyon beklentilerinde iyileşme var. Enflasyon yıllık bazda yüksek seyretti. Zirveyi mayıs ayında buldu. Ama piyasaya sorarsanız önümüzdeki 12 ayda enflasyon yüzde 33’e inecek diyorlar. Önümüzdeki 24 ayda da yüzde 21’e inecek diyorlar. Biz bu rakamların bizim hedeflere önümüzdeki aylardan itibaren yakınsayacağını düşünüyoruz." "ENFLASYONU DÜŞÜRMEK ÇOK MEŞAKKATLİ BİR SÜREÇ"

Bankacılık sektörünün enflasyon sürecinde zor bir sene geçirdiğini dile getiren Şimşek, sözlerini şöyle tamamladı: “Geçici olarak defter değerinizde biraz sıkışma var. Ama biz riski o kadar hızlı bir şekilde çekiyoruz ki sizin çarpanınız, yani piyasa değerinizin defter değerine oranı hatırlıyor musunuz? Geçen sene bu vakitlerde 0,3’ler civarıydı. Şimdi 1’e doğru çıkıyor. Yani neredeyse ikiye, üçe katlanmış olacak. Bunu niye söylüyorum? Sabır için. Yani sadece toplumun bir kesiminden sabır istemiyoruz. Toplumun bütün kesimlerinden sabır istiyoruz. Niye? Çünkü enflasyonu düşürmek çok meşakkatli, zor bir süreçtir. Ama önümüzde büyük bir fırsat penceresi var. Eğer sabır ve kararlılıkla biz yolumuza devam edersek bu enflasyon hızlı bir şekilde 2026 yılında tek haneye inecek. Biz buna inanıyoruz."

Merkez Bankası'ndan normalleşme adımları: İhracat bedellerinin satış yükümlülüğü yüzde 30'a düşürüldü

Tarafından: NTV
7 Haziran 2024 at 19:57
Merkez Bankası'ndan normalleşme adımları: İhracat bedellerinin satış yükümlülüğü yüzde 30'a düşürüldü

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) ihracat bedellerinin ve döviz kazandırıcı hizmet gelirlerinin TCMB’ye satış yükümlülüğü oranlarını yüzde 40’tan yüzde 30’a indireceği bildirildi.

Merkez Bankası'nın normalleşme adımları devam ediyor.

Son olarak İhracat Genelgesi ve Görünmeyen İşlemler Genelgesi güncellendi. Buna göre, TCMB'nin 10 Haziran'dan itibaren ihracat bedellerinin ve döviz kazandırıcı hizmet gelirlerinin bankalara satılan bölümünün TCMB’ye satış yükümlülüğü oranlarını yüzde 40'tan yüzde 30'a düşüreceği ifade edildi.

Borsa İstanbul haftanın son işlem gününü düşüşle tamamladı

Tarafından: NTV
7 Haziran 2024 at 19:00
Borsa İstanbul haftanın son işlem gününü düşüşle tamamladı

Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günü yüzde 1,37 değer kaybıyla 10.138,97 puandan tamamladı.

BIST 100 endeksi, önceki kapanışa göre 140,71 puan azalırken, toplam işlem hacmi 71,3 milyar lira oldu.

Bankacılık endeksi yüzde 2,80, holding endeksi yüzde 1,27 değer kaybetti.

Sektör endeksleri arasında en çok kazandıran yüzde 0,86 ile menkul kıymet yatırım ortaklığı, en çok kaybettiren yüzde 3,18 ile sigorta oldu.

Analistler, küresel pay piyasalarında, ABD’de açıklanan verilerin ardından karışık bir seyir izlendiğini belirtti.

Ülkede mayısta 182 bin kişi artması beklenen tarım dışı istihdam, 272 bin kişi yükseldi. İşsizlik oranı ise yüzde 3,9'dan 4'e çıktı ve Ocak 2022'den bu yana en yüksek seviyesini kaydetti.

Gelecek hafta yurt içinde ödemeler dengesi, işsizlik oranı ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Piyasa Katılımcıları Anketi, yurt dışında ise Almanya ve ABD'de enflasyon verileri ile ABD Merkez Bankası'nın (Fed) faiz kararı başta olmak üzere yoğun veri gündeminin takip edileceğini ifade eden analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 10.100 ve 10.000 puanın destek, 10.400 ve 10.500 seviyelerinin direnç konumunda olduğunu kaydetti. AA Finans Ödemeler Dengesi Beklenti Anketi'ne katılan ekonomistler, cari işlemler hesabının nisan ayında 6 milyar 132,4 milyon dolar açık verdiğini tahmin etti.

A101 aktüel indirimleri 13 Haziran 2024: A101 marketten bu haftaya özel yeni indirimli ürünler

Tarafından: NTV
7 Haziran 2024 at 17:14
A101 aktüel indirimleri 13 Haziran 2024: A101 marketten bu haftaya özel yeni indirimli ürünler

A101 market, 13 Haziran tarihinde geçerli yeni indirimli aktüel ürünler kataloğunu resmi internet sitesi üzerinden duyurdu. A101 indirimlerini kaçırmak istemeyen ve ucuz yolla alışveriş fırsatını değerlendirmek isteyen vatandaşlar, A101 güncel indirimli aktüel ürünler kataloğunu araştırıyor. A101'de bu hafta televizyon, tablet, bluetooth hoparlör, motosiklet, beyaz eşya, elektrikli ev aletleri gibi birçok üründe yeni fırsatlar yer alıyor. İşte 13 Haziran A101 markette bu haftanın indirimli ürünleri.

BİM aktüel indirimleri 11 Haziran 2024: BİM markette bu haftaya özel yeni indirimli ürünler

Tarafından: NTV
7 Haziran 2024 at 16:43
BİM aktüel indirimleri 11 Haziran 2024: BİM markette bu haftaya özel yeni indirimli ürünler

BİM market, 11 Haziran tarihinde geçerli yeni indirimli aktüel ürünler kataloğunu resmi internet sitesi üzerinden duyurdu. BİM indirimlerini kaçırmak istemeyen ve ucuz yolla alışveriş fırsatını değerlendirmek isteyen vatandaşlar, BİM güncel indirimli aktüel ürünler kataloğunu araştırıyor. BİM'de bu hafta yoğurt, salam, baklava ve böreklik yufka, tereyağı, temizlik ürünleri ve salça gibi temel ihtiyaç ürünlerinde birçok yeni indirim yer alıyor. İşte 11 Haziran BİM markette bu haftanın indirimli ürünleri.

ABD'de tarım dışı istihdam beklentileri aştı

Tarafından: NTV
7 Haziran 2024 at 16:20
ABD'de tarım dışı istihdam beklentileri aştı

ABD'de tarım dışı istihdam, mayısta 272 bin kişi artarak beklentilerin üzerinde gerçekleşirken, işsizlik oranı yüzde 3,9'dan 4'e yükseldi.

ABD Çalışma Bakanlığı, mayıs ayına ilişkin istihdam raporunu açıkladı. Buna göre, ülkede tarım harici sektörlerde istihdam mayısta 272 bin kişi arttı. Piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşen tarım dışı istihdam verisinin, 182 bin kişi artması öngörülüyordu. Bu dönemde istihdam, sağlık, kamu, eğlence ve konaklama ile profesyonel, bilimsel ve teknik hizmetler başta olmak üzere birçok sektörde artmaya devam etti. Tarım dışı istihdama ilişkin mart ve nisan ayı verilerinde aşağı yönlü revizyona gidildi. Buna göre, tarım dışı istihdamda kaydedilen artış mart ayı için 315 binden 310 bine, nisan ayı için 175 binden 165 bine düşürüldü. İŞSİZLİK ORANI YÜKSELDİ ABD'de işsizlik oranı, mayıs ayında 0,1 puan artışla yüzde 4'e çıktı ve Ocak 2022'den bu yana en yüksek seviyeye ulaştı. Piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşen işsizlik oranının bu dönemde nisan ayında olduğu gibi yüzde 3,9 olması öngörülüyordu. Ülkedeki işsiz sayısı, mayısta 157 bin kişi artarak 6 milyon 649 bine yükseldi. İş gücüne katılım oranı ise 0,2 puan azalışla 62,5 oldu. Söz konusu dönemde haftalık ortalama çalışma saati değişim göstermeyerek 34,3 olurken, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) dikkatle izlediği ortalama saatlik kazanç yüzde 0,4 artarak 34,91 dolara yükseldi. Piyasa beklentileri, ortalama saatlik kazancın söz konusu dönemde yüzde 0,3 artması yönündeydi.

Çin'in döviz rezervleri mayısta 3,2 trilyon doları aştı

Tarafından: NTV
7 Haziran 2024 at 16:24
Çin'in döviz rezervleri mayısta 3,2 trilyon doları aştı

Çin'in döviz rezerv varlıklarının mayısta 3 trilyon 232 milyar dolara yükseldiği bildirildi.

Çin Devlet Döviz Takas İdaresi'nden yapılan açıklamada, döviz rezervlerinin, mayıs sonunda önceki aya göre yüzde 0,98 arttığı belirtildi. Nisanda 3,2 trilyon dolar olan döviz rezervlerinin mayısta 3 trilyon 232 milyar dolara çıktığı kaydedilen açıklamada, artışın takas işlemleri ile varlık fiyatlarındaki değişimin bileşik etkisinden kaynaklandığına işaret edildi. Açıklamada, mayısta majör ekonomilerin para politikası beklentileri ve makroekonomik verilerinin etkisiyle ABD doları endeksinin düştüğü, küresel finansal varlıkların fiyatlarının ise arttığı kaydedildi.

ABD'de tarım dışı istihdam mayısta beklentilerin üzerinde gerçekleşti

Tarafından: NTV
7 Haziran 2024 at 16:20
ABD'de tarım dışı istihdam mayısta beklentilerin üzerinde gerçekleşti

ABD'de tarım dışı istihdam, mayısta 272 bin kişi artarak beklentilerin üzerinde gerçekleşirken, işsizlik oranı yüzde 3,9'dan 4'e yükseldi.

ABD Çalışma Bakanlığı, mayıs ayına ilişkin istihdam raporunu açıkladı. Buna göre, ülkede tarım harici sektörlerde istihdam mayısta 272 bin kişi arttı. Piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşen tarım dışı istihdam verisinin, 182 bin kişi artması öngörülüyordu. Bu dönemde istihdam, sağlık, kamu, eğlence ve konaklama ile profesyonel, bilimsel ve teknik hizmetler başta olmak üzere birçok sektörde artmaya devam etti. Tarım dışı istihdama ilişkin mart ve nisan ayı verilerinde aşağı yönlü revizyona gidildi. Buna göre, tarım dışı istihdamda kaydedilen artış mart ayı için 315 binden 310 bine, nisan ayı için 175 binden 165 bine düşürüldü. İŞSİZLİK ORANI YÜKSELDİ ABD'de işsizlik oranı, mayıs ayında 0,1 puan artışla yüzde 4'e çıktı ve Ocak 2022'den bu yana en yüksek seviyeye ulaştı. Piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşen işsizlik oranının bu dönemde nisan ayında olduğu gibi yüzde 3,9 olması öngörülüyordu. Ülkedeki işsiz sayısı, mayısta 157 bin kişi artarak 6 milyon 649 bine yükseldi. İş gücüne katılım oranı ise 0,2 puan azalışla 62,5 oldu. Söz konusu dönemde haftalık ortalama çalışma saati değişim göstermeyerek 34,3 olurken, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) dikkatle izlediği ortalama saatlik kazanç yüzde 0,4 artarak 34,91 dolara yükseldi. Piyasa beklentileri, ortalama saatlik kazancın söz konusu dönemde yüzde 0,3 artması yönündeydi.

İklim Ekonomisi Sürdürülebilirlik Finansmanı Zirvesi

Tarafından: NTV
7 Haziran 2024 at 16:09
İklim Ekonomisi Sürdürülebilirlik Finansmanı Zirvesi

Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı İklim Değişikliği Başkan Yardımcısı Orhan Solak, "Dünya Bankası ile yeni dönemde 18 milyar dolarlık yeni bir paketle ilgili görüşmeler devam ediyor." dedi.

İklim Ekonomisi-Sürdürülebilirlik Finansmanı Zirvesi devam ediyor. Zirve kapsamında düzenlenen "Türkiye'nin Sürdürülebilir Finansman Yol Haritası" başlıklı panelinde konuşan İklim Değişikliği Başkan Yardımcısı Solak, iklim krizinin küresel bir tehdit olduğunu söyledi. Türkiye’nin iklim değişikliğin en yoğun şekilde hissedildiği bölgede yer aldığını dile getiren Solak, bu etkilerin yaşanan doğal afetlerde görüldüğünü anlattı. "YEŞİL FİNANS VE YEŞİL İŞ CİDDİ FIRSATLARI SUNUYOR" Orhan Solak, iklim değişikliğinin ekonomik etkilerinin yanı sıra çevresel ve sosyal etkilerinin de olduğunu belirterek, "Sadece ekonomik açıdan bakıldığında 2019-2020 yıllarında afetlerin neden olduğu küresel maliyet 3 trilyon dolar. İklim değişikliğinin etkileri sadece afetlerle sınırlı değil. Küresel tedarik zincirinin bozulması; üretim alanlarının daralması; enerji, şehir ve ulaşım altyapılarının etkilenmesi; su ve gıda krizi gibi etkiler söz konusu." diye konuştu. Solak, yeşil dönüşümün iklim krizi ile mücadelede tüm dünyada ön plana çıkan parametre olduğunu kaydederek, yeşil finans ve yeşil istihdam gibi konuların ciddi fırsatlar sunduğunu söyledi. İklim değişikliğiyle ilgili uluslararası tüm anlaşma ve sözleşmelere Türkiye'nin taraf olduğunu hatırlatan Solak, "Dünya Bankası ile 3 milyar 157 milyon dolarlık bir finansman paketi anlaşması yaptık. Yeni dönemde de 18 milyar dolarlık yeni bir paketle ilgili görüşmeler devam ediyor. Aynı zamanda Dünya Bankası ile kuracağımız emisyon ticaret sisteminin geliştirilmesine yönelik iş birliğimiz var." şeklinde konuştu. Solak, Türkiye'de iklim değişikliğiyle mücadelede yasal çerçeveyi ortaya koymak üzere İklim Değişikliği Kanunu Taslağını hazırladıklarını ve bu yıl yasalaşmasını öngördüklerini ifade etti. "İŞ DÜNYASI GEÇMİŞE GÖRE HIZLI HAREKET EDİYOR" UN Global Compact Türkiye Genel Sekreteri Melda Çele de iş dünyasının iklim değişikliği ile mücadelede önemli ilerlemeler kaydettiğini söyledi. Toplumsal cinsiyet eşitliği, temiz su ve biyoçeşitlilik gibi konularla ilgili iş dünyasının geçmişe göre daha hızlı adımlar attığını dile getiren Çele, bu çabaların yeterli olmadığını bildirdi. Çele, Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınma amaçlarında 166 ülke arasında 72. sırada yer aldığını, daha cesur ve hızlı hareket etmesi gerektiğini belirtti. Finansal açıdan bakıldığında şirketlerin en büyük dönüşümünün tedarik zinciri üzerinden olacağını kaydeden Çele, “Bankalar bunun farkında. Bankalar ve finansörler bu pratikleri daha iyileştirmek için kendi işlerindeki çeşitli düzenlemeleri ve kriterleri gözden geçiriyor." diye konuştu. "PORTFÖYÜMÜZÜN YÜZDE 15'İNİ TÜRKİYE'YE YAPILAN YATIRIMLAR OLUŞTURUYOR" Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) Türkiye Başkan Vekili Şule Kılıç ise EBRD'nin 38 ülkede faaliyet gösterdiğini ve Türkiye'nin kurucu ülkeler arasında yer aldığını hatırlattı. Toplam EBRD portföyünün yüzde 15'lik kısmının Türkiye'de yapılan yatırımlardan oluştuğunu ifade eden Kılıç, "2009'da Türkiye ofisi açıldı ve o günden bu yana 19 milyar avroluk finansman desteği sağlandı. Geçen sene yatırımlarda zirve yaptık ve ne mutlu ki bu yatırımların yüzde 50'den fazlası yeşil ekonomiye dönük." açıklamasında bulundu. Türkiye'nin karbonsuzlaşma yolunda yapması gerekenlere dair yoğun bir ajandası bulunduğuna dikkati çeken Kılıç, şu ifadeleri kullandı: “OECD ortalamalarına bakıldığında Türkiye'de 2 katı bir ekonomi karbon yoğunluğu var. Bu demektir ki Türkiye olarak normal bir OECD ülkesine göre iki kat daha fazla adım atmalıyız. Bu anlamda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yeni bir strateji açıkladı. Önümüzdeki 12 yılda 60 gigabaytlık yenilebilir enerji yatırımı yapılacak. Bu yatırım Türkiye'yi yenilenebilir enerji tarafında ön sıralara taşıyacak bir adım ama aynı zamanda zorlu bir adım." Kılıç, karbon yoğun sektörler arasında çelik, alüminyum, çimento ve gübrenin yer aldığını ve sıfır karbon hedefine ulaşmak için bu sektörlerin 70 milyar dolar yatırım yapması gerektiğini vurguladı. EBRD'nin ülke stratejisini 4 yılda bir yenilediğini kaydeden Kılıç, 2024-2029 dönemi için hedeflerinin daha fazla yeşili kapsadığını vurguladı. "SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK KAPSAMINDA KOBİ'LER İÇİN ÇALIŞMA YAPIYORUZ" Ziraat Bankası Proje Finansmanı ve Yapılandırma Grup Başkanı Berrin Mahmutoğlu da sürdürülebilirlik kapsamında ticari kesimin ve KOBİ'lerin geliştirilmesi yönünde çalışma yaptıklarını söyledi. KOBİ'ler gelişmeden diğer sektörlerde de gelişmenin sağlanamayacağını dile getiren Mahmutoğlu, "Desteğe geliyoruz. Yakında Ziraat Bankası'nın bu konuyla ilgili girişimlerini eş zamanlı şekilde duyuracağız." şeklinde konuştu. Sürdürülebilir dijital finansmanın gelişiminde, iklimle ilgili risklerin değerlendirilmesi konusunu finansman modellemelerine aldıklarını belirten Mahmutoğlu, sürdürülebilir denetim mekanizmaları ve yeşil bir altyapısının kurulması konularından bahsetti.

Daha sağlıklı ve sürdürülebilir çikolata üretmek mümkün

Tarafından: NTV
7 Haziran 2024 at 16:07
Daha sağlıklı ve sürdürülebilir çikolata üretmek mümkün

İsviçreli bilim insanları ve çikolatacılar şekerin atık bitki maddeleri ile değiştirildiği bir çikolata tarifi geliştirdi. Bu buluşun ardından daha sağlıklı ve sürdürülebilir çikolata mağaza raflarında yerini alabilir. Yeni çalışma çikolatayı daha sağlıklı ve sürdürülebilir hale getirirken aynı zamanda çiftçilere yeni bir gelir akışı sağlayacak.

Nature Food dergisinde yayınlanan bir rapora göre bilim insanları, kakao çekirdeğinin sadece çekirdeklerini almak yerine posasını ve kabuğunu ezerek çikolatadaki şekerin yerini alabilecek tatlı ve lifli bir jel geliştirdi. Bilim insanlarına göre, bu "tam gıda" yaklaşımı, geleneksel çikolataya göre daha besleyici bir ürün ortaya çıkardı.

"SÜRDÜRÜLEBİLİR ÇİKOLATA" Daha az toprak ve su kullanılan "sürdürülebilir çikolata" yine de tatlı ihtiyacını karşılamak için yeterli oluyor. Yeni çalışma çikolatayı daha sağlıklı ve sürdürülebilir hale getirirken aynı zamanda çiftçilere yeni bir gelir akışı sağlayacak.

ÇİFTÇİLERE YENİ GELİR KAPISI Tropikal ülkelerdeki çiftçiler genellikle 100 milyar dolarlık çikolata endüstrisinden elde edilen kârın yalnızca küçük bir kısmına ortak olabiliyor. Bilim insanları, posanın işlenmesinin kakaonun yetiştirildiği ülkelerde gerçekleşmesi gerekeceğinden en büyük faydanın muhtemelen orada görüleceğini öne sürüyor.

KİRLİLİKTE ET ÜRÜNLERİYLE YARIŞIYOR Çikolata, bir kişinin yiyebileceği çevreye en zararlı gıdalardan biri olarak biliniyor. Kilogram gıda başına yayılan sera gazı emisyonları açısından bazı et ürünleriyle birlikte sıralanıyor. Bilim insanları üretim sürecindeki israfı azaltmak için yola çıktılar ve süreci daha sağlıklı hale getirebileceklerini keşfettiler. Yeni yaklaşım çikolatayı daha sağlıklı ve sürdürülebilir hale getirirken çiftçiler için yeni bir gelir kapısı açmış olacak.

Gıda denetim verilerine "Tarım Cebimde" uygulamasından ulaşılabilecek

Tarafından: NTV
7 Haziran 2024 at 15:57
Gıda denetim verilerine

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, bir işletmenin en son ne zaman denetlendiğine ilişkin verilere "Tarım Cebimde" uygulamasıyla ulaşabileceğini belirterek, "Bunun bir sonraki aşaması bu denetim sonucunun ne olduğunu göstermek olacak. İşletmeler, barkodu menülerine, kapılarına yapıştırarak sizlere güvenilir gıdaya ulaşma hakkınızın Bakanlık tarafından da denetlediğini göstermiş olacaklar." dedi.

Bakan Yumaklı, Dünya Gıda Güvenilirliği Günü kapsamında Orman Genel Müdürlüğünde düzenlenen etkinlikte yaptığı konuşmada, Dünya Gıda Güvenilirliği Günü'nün bu yılki temasının "Beklenmeyene hazırlıklı ol" olarak belirlendiğini ifade etti. Temanın belirlenmesinde yakın dönemde herkesin takip ettiği ve endişeyle izlediği gelişmelerin etkisinin büyük olduğunu düşündüklerini belirten Yumaklı, iklim değişikliğinden salgın hastalıklara ve doğal afetlere kadar etkisinin çok yakından hissedildiği birçok risk faktörünü hep birlikte tecrübe ettiklerini belirtti. Yumaklı, nüfus artışının gıdaya olan talebi beraberinde getirdiğini dile getirerek, "2050 yılında dünya nüfusunun 10 milyar olacağı, ülkemiz nüfusunun da 100 milyonu aşacağı düşünülürse, gıdaya olan ihtiyacın yaklaşık yüzde 70 daha fazla artacağını öngörülmekte. Bu gıdayı üretmek için de yaklaşık yüzde 55 daha fazla su tüketiminin söz konusu olacağı hesaplanmakta." diye konuştu. Bunun için hem gıda arz güvenliğini hem de gıda güvenilirliğini korumak ve dünyadaki gelişmeleri iyi okuyup analiz etmek durumunda olduklarına vurgu yapan Yumaklı, bakanlık olarak politikalarında gıda güvenliğini üç aşamada ele aldıklarına işaret etti. Yumaklı, ilk aşamanın üretim, ikincisinin denetim, üçüncüsünün ise tüketim olduğunu ifade ederek, destek ve hibelerden kredilere, sulama ve altyapı yatırımlarından tarım arazilerinin korunmasına kadar birçok düzenleme ve faaliyetlerle üretim aşamasının devam ettiğini söyledi.

"GIDA KONUSU SİYASİ BİR APARAT DEĞİLDİR" Bu çalışmaların sonucunda hem 85 milyon vatandaşın hem de 60 milyon turistin gıda ihtiyacının sorunsuz bir şekilde karşılanmış olduğunun altını çizen Yumaklı, şöyle devam etti: "Hasat dönemi başladı. Dün itibarıyla hububat fiyatlarıyla ilgili Toprak Mahsulleri Ofisi referans fiyat açıklamasını gerçekleştirdi. Bütün hazırlıklarını da yapmış durumda. Gıda konusu siyasi bir aparat değildir. 7 gün 24 saat işiyle hemhal olan bu ülkenin insanının sofrasına, onun gıdasını sağlamak için gece gündüz çalışan çiftçinin, üreticinin hiçbir şekilde rasyonel olmayan, gerçekçi olmayan birtakım vaatlerle adeta kışkırtılmasını kabul etmiyorum.

Bizler bakanlık olarak bütün çiftçilerimizin, bütün üreticilerimizin her türlü halinde yanında olan üretici bir bakanlığız. Bizi üreticiyle ayırmaya çalışacak her türlü söylemi de reddediyorum. Bizler fiyatı açıkladıktan sonra yanında bir dizi tedbirler de aldık. Bazı ürünlerin ithalatını kısıtladık. Özellikle ihraç edilebilecek olan ürünlerin daha önce yapılmayan ihracatını açtık. Bizlerin üreticiden, çiftçimizden hiç kimsenin koparmasına izin vermeyeceğiz. Onların bütün ihtiyaçlarında birlikte olacağız ve inşallah bu güzel hasat dönemini de bereketli bir şekilde geçirmiş olacağız." 5 AYDA 515 BİN DENETİM GERÇEKLEŞTİRİLDİ Yumaklı, bakanlık olarak gıda güvenliği çalışmalarını yürütürken, dünyada uygulanmak üzere uluslararası kuruluşların "tek sağlık" yaklaşımını benimsediklerini belirtti. Gıda mevzuatını oluştururken Avrupa Birliğine uyumun yanı sıra, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü ile Dünya Sağlık Örgütünün çalışmalarını dikkate aldıklarına işaret eden Yumaklı, vatandaşların güvenilir, sağlıklı ve kaliteli gıdaya ulaşması için gerekli düzenlemeleri yaptıklarını ve yapmaya da devam edeceklerinin altını çizdi. Yumaklı, şu ana kadar 104 Türk Gıda Kodeksi mevzuatı yayınlandığını, 81 ilde de güçlü bir denetim altyapısının bulunduğunu belirtti. 41 kamu, 107 özel gıda laboratuvarıyla hizmet verdiklerine dikkati çeken Yumaklı, gıdaya yönelik 15 AR-GE merkezinin bulunduğunu dile getirdi. Bakan Yumaklı, gıda denetimleri için 7 bin 617 personelin olduğunu belirterek, şöyle konuştu: "Biz en önemli gıda denetçisinin vatandaşımızın kendisinin olduğunu düşünüyoruz ve bunu ifade ediyoruz. Bugün, Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu ve Bakanlığımızla birlikte imzalanan protokolle, gıda okuryazarlığı konusunda daha çok şeyler yapmamız gerektiğiyle ilgili husus, bir yol haritasıyla uygulanabilir hale geldi. Geçen yıl denetim sayısı 1,3 milyon, 2024 yılının ilk 5 ayında ise 515 bin denetim gerçekleştirildi. Bu denetimlerin yanı sıra gıda zincirinin birincil aşamasında da çalışmalarımızı yürütüyoruz. Bu kapsamda, gıda etiketlerine yeni düzenlemeler getirildi.

Tüketicilerin doğru bilgilendirilmesi için yanıltıcı görsel ve ifadelerin kullanımını yasakladık. Gıda katkı maddelerinin bazılarını yasakladık. Son dönemde onları çağrıştıran farklı metotlarla bu yasamızı delmeye çalıştıklarını da görüyoruz, onları da çok yakından takip ediyoruz. Tek hedefimizin insanımızın gıda konusundaki güvenilirliğini sağlamak için her şeyi yapıyoruz. İlk kez arı ürünlerine yönelik bir tebliğ yayımlandı. İhracattan geri dönen taze meyve ve sebzelerin kontrollerini ülkemizde giriş noktasında yapmaya başladık. Bu konuda mesnetsiz bazı iddialar, iftiralar geliyor, sanki hiçbir şey yapılmıyormuş gibi." İhracattan dönen ürünlerin imha edildiği görüntüleri izleten Yumaklı, bu durumun iç acıtan bir husus olduğunun altını çizdi. VATANDAŞLAR DENETİM BİLGİLERİNE YENİ UYGULAMAYLA ULAŞACAK Yumaklı, hayvansal üretimle alakalı şap aşısını aza indirmek ve bir süre sonra da tamamıyla yok etmek adına aşılamayı üçe çıkardıklarının altını çizerek, bu ve alınan diğer tedbirlerle beraber hastalığın görülme oranının yüzde 53 azalmış olduğunu söyledi. Hayvan hastalıklarının yayılımının engellenmesi adına Erzurum ve Elazığ'da Veteriner Yol Kontrol Denetim noktaları oluşturulduğuna işaret eden Yumaklı, bundan sonraki dönemde Ankara, Çankırı, Kayseri ve Mersin'de bu noktaların açılmış olacağını ifade etti. Yumaklı, tüketicilerin güvenilir gıdaya ulaşma hakkının kendileri tarafından takip edilebilirliğini sağlamak üzere yeni bir uygulamayı tanıtarak, daha önce yaptığı açıklamada uygulama üzerinde çalışmaların devam ettiğini söylediğini belirtti. RESTORAN VE İŞLETMELERDE BARKODLA GÜVENİLİR GIDA SORGULAMASI YAPILABİLECEK Salonda bulunanlardan telefonlarına indirdikleri, "Tarım Cebimde" uygulamasını açmalarını isteyen Yumaklı, şunları kaydetti: "Tarım Cebimde uygulamamızı açıyoruz, gıda kontrol sekmesini tıklıyoruz. İşletme denetim sorgulama çıkıyor, barkodu olduğunuz yerden okutabilirsiniz. İlk denetimi bakanlığımızın kafeteryası için yapmışız. Bu ne işe yarayacak, onu da söyleyeyim. Sizler herhangi bir alışveriş yapacağınız yere gittiniz, bir restorana gittiniz, o işletmenin en son ne zaman denetlediğine dair bu barkodla bilgi sahibi olabilirsiniz. Bunun bir sonraki aşaması bu denetim sonucunun ne olduğunu göstermek olacak.

Biz burada gönüllülük esası istiyoruz. İşletmeler kendi firmalarının güvenilirliğini, ne kadar güvenli olduğunu tüketicilere göstermek istiyorlarsa bu barkodu kendi işletmelerinin görünür yerlerine, menülerine, kapılarına yapıştırarak sizlere güvenilir gıdaya ulaşma hakkınızın bakanlık tarafından da denetlediğini göstermiş olacaklar." "TÜKETİCİLERİMİZİ BİLİNÇLENDİRMEK ÖNEMLİ" Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu (TGDF) Başkanı Demir Şarman da gıda güvenilirliğinin, toplum sağlığının korunması ve sürdürülebilir kalkınmanın sağlanması açısından hayati öneme sahip olduğunu söyledi. Üretimden tüketime kadar olan süreçte üyeleriyle birlikte ulusal ve uluslararası standartlara uygun üretim yapmanın yanı sıra yenilikçi teknolojiler ve iyi uygulamalarla gıda güvenilirliğini artırmayı hedeflediklerine dikkati çeken Şarman, "Kaliteli ürün, güvenilir gıdanın temelidir" prensibiyle hareket etiklerini belirtti. Şarman, "Eğitim ve farkındalık kampanyalarıyla vatandaşlarımızı, tüketicilerimizi bilinçlendirmek, bu çabanın en önemli parçalarından biridir." diye konuştu. Şarman, etkin denetim mekanizmalarının oluşturulması, iyi tarım uygulamalarının teşvik edilmesi, dezenformasyonla mücadele edilmesi ve tedarik zincirinin her aşamasında şeffaflığın sağlanması gerektiğine vurgu yaptı.

❌
❌