SP, Türkiye'nin kredi notunu yükseltti
Standard Poor's (SP), Türkiye'nin kredi notunu "B"den "B+"ya yükseltirken, kredi notu görünümünü "pozitif" olarak korudu.
Ayrıntılar geliyor...Standard Poor's (SP), Türkiye'nin kredi notunu "B"den "B+"ya yükseltirken, kredi notu görünümünü "pozitif" olarak korudu.
Ayrıntılar geliyor...Türkiye yaklaşık 1 yıldır ekonomide normalleşme politikası uyguluyor. Atılan adımlar Türkiye'nin kredi risk primi (CDS) üzerinde etkisini gösterdi. CDS 700 puandan 300 puan seviyelerine kadar indi. Risk primi Türkiye'nin borçlanma maliyetini düşürüyor. Çünkü normal borçlanma faizinin üzerine CDS puanı kadar ekleme yapılarak dış borç bulunabiliyor. Ancak CDS kadar kredi derecelendirme kuruluşlarının not kararları ve değerlendirmeleri de önemli. Kredi risk primi de not artışları da temelde dış borçlanma olanaklarının artması için önemli. CDS borçlanma faizini düşürürken not artışları sıcak para akışını hızlandırıyor.
Kripto para piyasaları tarım dışı istihdam rakamlarının ardından yukarı yönlü hareketini hızlandırdı. Zayıf gelen istihdam verilerinin ardından Bitcoin, yüzde 4'ün üzerinde artışla 61 bin 500 doları aştı.
Kripto para piyasaları ABD tarım dışı istihdam verilerinin ardından yükselişe geçti. Piyasanın en büyük varlığı Bitcoin, son 24 saatte yüzde 4'ün üzerinde artışla 61 bin 500 doları geçti. ABD'de tarım dışı istihdam nisan ayında 175 bin ile beklentilerin altında kaldı.İşsizlik oranı ise yüzde 3,9 olarak açıklandı.
Zayıf gelen istihdam verileri risk iştahını artırdı. Piyasalar, faiz indirim tahminlerini kasım ayından eylül ayına çekti.
Ethereum ise yüzde 2'nin üzerinde artışla 3 bin doların üzerine çıktı. Bitcoin, mart ayında 74 bin dolara yükselerek rekor kırmıştı.
Sıkı para politikasıyla birlikte yükselen faizler ve alınan makroihtiyati tedbirlerin etkisiyle Türk lirası varlıklara ilgi artıyor. Dolar kuru gerilerken; borsada 10 bin puanın üzerinde rekor seviyeler takip edilmeye devam ediyor.
Fahiş fiyat uyguladığı ve stokçuluk yaptığı tespit edilenlere verilecek cezalar 10 katına kadar artıyor. Ayrıca stokçuluk yapanlara 6 güne kadar iş yeri kapatma cezası da verilebilecek. Meclis'e sunulan yeni kanun teklifinin detaylarını AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler açıkladı.
Fahiş fiyat artışı ve stokçuluk cezalarının artırılmasını da içeren Türk Ticaret Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi TBMM Başkanlığına sunuldu. TBMM AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler , Meclis'te düzenlediği basın toplantısında konuya ilişkin açıklamalarda bulundu.
Güler'in verdiği bilgiye göre, Türk Ticaret Kanunu ile bazı kanunlarda değişiklik yapılması hakkında kanun teklifi yürütme ve yürürlülük dahil 23 maddeden oluşuyor.
İŞ YERİ KAPATMA CEZASI Güler, "Bu teklifle fiyat artışı için bugüne kadar uygulanan para cezalarını artırıyoruz. Stokçuluk yapanlarla ilgili 6 güne kadar iş yeri kapatma cezası geliyor." dedi. Düzenleme ile fahiş fiyat artışı için öngörülen ceza tutarı 100 bin liradan 1 milyon liraya kadar artırılacak.
Stokçuluk için öngörülen ceza tutarı ise her bir aykırılık için 1 milyon TL'den 12 milyon TL'ye kadar yükseltilecek.
Ayrıca, bir takvim yılı içinde en az üç defa stokçuluk yaptığı tespit edilen ve idari para cezası uygulanan üretici, tedarikçi ve perakende işletmeler yedi güne kadar kapatma cezası ile karşılaşacak.
Yasada ayrıca Rekabet Kurumu tarafından yürütülen soruşturmaların sürelerinin uzamasının önüne geçilmesini amaçlayan düzenlemeler de bulunuyor.
ABD'de tarım dışı istihdam nisan ayında 175 bin ile beklentilerin altında kaldı. İşsizlik oranı ise yüzde 3,9 olarak açıklandı.
Piyasaların merakla beklediği ABD istihdam verileri açıklandı. ABD'de nisan ayında tarım dışı istihdam 175 bin ile beklentilerin altında yükseldi. Ekonomistler tarım dışı istihdamın nisan ayında 243 bin artmasını bekliyordu. Geçen ay 303 bin olarak açıklanan veri, 315 bin seviyesine revize edildi. İş gücüne katılım nisan ayında yüzde 62.7 seviyesinde değişiklik göstermedi.
İŞSİZLİK ORANI YÜKSELDİ ABD Çalışma Bakanlığı nisan ayı işsizlik oranının yüzde 3,9 seviyesine yükseldiğini açıkladı. Geçen ay işsizlik oranı yüzde 3,8 olarak açıklanmıştı. Ekonomistler işsizlik oranının yüzde 3,8 seviyesinde kalacağını tahmin ediyorlardı. ABD'de ortalama saatlik ücretler nisan ayında yüzde 0,2 seviyesine geriledi. Beklentiler saatlik ücretlerin yüzde 0,3 artacağı yönündeydi. Ortalama saatlik ücretlerdeki yıllık artış önceki ayki yüzde 4,1 seviyesinden yüzde 3,9 seviyesine geriledi.
FAİZ İNDİRİM BEKLENTİSİ ÖNE ÇEKİLDİ İstihdam verileri sonrası faiz indirim beklentileri değişti. ABD Merkez Bankası'nın (Fed) ilk faiz indirimini eylül ayına gerçekleşeceği yönelik beklentiler arttı.
Fed Başkanı Powell'ın açıklamaları sonrası faiz indirim tahminleri kasım ayına ertelenmişti.
Kur korumalı mevduat hesaplarında düşüş son haftalarda yavaşladı. 26 Nisan haftasında yaklaşık 8 milyar lira ile çıkışlar oldukça sınırlı kaldı.
Kur korumalı TL mevduat ve katılma hesaplarında sınırlı düşüş yaşandı. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre kur korumalı TL mevduat ve katılma hesapları 2 trilyon 266 milyar liradan 2 trilyon 258 milyar liraya geriledi. 26 Nisan haftasında yaklaşık 8 milyar lira ile oldukça sınırlı çıkış yaşandı. Aynı haftada bankacılık sektörünün kredi hacmi 12 trilyon 899 milyar 25 milyon liradan 13 trilyon 97 milyar 656 milyon liraya yükseldi. Bankacılık sektöründe toplam mevduat da bankalar arası dahil geçen hafta 57 milyar 905 milyon lira artarak 15 trilyon 822 milyar 866 milyon liraya çıktı. Tüketici kredilerinin tutarı, 16 milyar 614 milyon lira artışla 1 trilyon 639 milyar 195 milyon liraya yükseldi. Takipteki alacaklar, önceki haftaya göre 1 milyar 227 milyon lira yükselişle 203 milyar 427 milyon liraya çıktı.Merkez Bankası, yavaşlayan kredi büyümesinin yurt içi talepteki direnci zayıflatmasının beklendiğini açıkladı. PPK toplantı özetinde enflasyon üzerindeki yukarı yönlü risklere karşı ihtiyatlı duruş yinelendi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) Toplantı Özeti'nde, "Nisan ayına ilişkin veri akışı bayram tatili kesintisiyle net bir görüntü alınmasını zorlaştırsa da bu aya ilişkin yüksek frekanslı veriler ve saha gözlemleri yurt içi talepte dengelenmeye yönelik birtakım sinyaller içermektedir." ifadelerine yer verildi. TCMB Para Politikası Kurulunun 25 Nisan'daki toplantısına ilişkin özet yayımlandı. Özette, küresel büyüme görünümü yılın ilk çeyreğinde sınırlı bir iyileşme gösterirken, iş gücü piyasalarındaki sıkılığın devam ettiği belirtildi. Türkiye’nin dış ticaret ortaklarının ihracat paylarıyla ağırlıklandırılan küresel büyüme endeksinin 2024 yılında yüzde 2,1 ile 2023 yılındaki yüzde 1,8’in sınırlı oranda üzerinde büyüyeceğinin tahmin edildiği ve küresel iktisadi faaliyetin zayıf seyrini sürdürdüğünün değerlendirildiği vurgulanan özette, şunlar kaydedildi: "PİYASA TEMKİNLİ İNDİRİM PATİKASINA İŞARET EDİYOR" "Bununla birlikte, gerek ihracat ağırlıklı küresel büyüme görünümü gerekse birinci çeyrek Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) verileri, iktisadi faaliyette 2023 yılı son çeyreğine göre ılımlı bir toparlanmaya işaret etmektedir. Ayrıca ABD ekonomisi büyüme eğilimi diğer büyük ekonomilerden olumlu ayrışmıştır. Jeopolitik gelişmeler ve enflasyonda kalıcı düşüş sağlamak amacıyla sıkı para politikalarının sürdürülmesi 2024 yılında küresel iktisadi faaliyetin seyri açısından öne çıkan risk faktörleri olarak görülmektedir. Çekirdek enflasyonun ve enflasyon beklentilerinin yüksek seviyeleri, küresel enflasyonun bir süre daha merkez bankalarının hedeflerinin üzerinde seyretmeye devam edeceğini ima etmektedir. 2023 yılında enflasyonda görülen keskin düşüşe rağmen birçok ülkede, özellikle hizmet enflasyonundaki katılık dikkat çekmektedir. Gelişmekte olan ülkelerde faiz indirimleri parasal sıkılığı koruyacak şekilde sürdürülürken, gelişmiş ülke merkez bankalarının da 2024 yılı içerisinde faiz indirimlerine başlamaları beklenmektedir. Ancak, enflasyonda gözlenen katılık, jeopolitik gelişmeler ve emtia fiyatlarına ilişkin risklerin artmasına bağlı olarak piyasa fiyatlamaları önceki PPK dönemine kıyasla daha temkinli bir indirim patikasına işaret etmektedir." Özette, diğer taraftan gelişmiş ekonomilerin büyüme, enflasyon görünümleri ve para politikalarına yönelik beklentilerin farklılaşmaya başladığı, artan küresel belirsizlik ile birlikte risk iştahının ve gelişmekte olan ülkelere yönelen portföy akımlarının son dönemde dalgalı bir seyir izlediği aktarıldı. KREDİ KARTI HARCAMALARI Mart ayında atılan adımların etkisiyle finansal koşulların önemli ölçüde sıkılaştığı belirtilen özette, şu ifadeler yer aldı: "Söz konusu adımlar, politika faizinin mevduat ve kredi faizlerine aktarımını güçlendirmiştir. Türk lirası mevduat faizleri, önceki PPK toplantısı haftasından bu yana 1071 baz puan artarak, 19 Nisan itibarıyla yüzde 60,34 seviyesine yükselmiştir. Türk lirası ticari kredi faizleri ve ihtiyaç kredisi (Kredili Mevduat Hesabı-KMH hariç) faizlerindeki yükseliş de politika faiz oranlarındaki artışın ötesinde gerçekleşmiş, bu faizler sırasıyla 871 ve 554 baz puan artarak yüzde 68,29 ve yüzde 81,54 olarak gerçekleşmiştir Konut kredisi faizleri, 229 baz puan artış göstererek yüzde 44,94 seviyesine yükselirken taşıt kredisi faizleri son dönem kampanyaların etkisi ile 1933 baz puan azalarak 19 Nisan 2024 itibarıyla yüzde 23,76 olarak gerçekleşmiştir. Diğer taraftan 6 Nisan 2024 tarihinde kredi kartı işlemlerinde uygulanan azami akdi faiz oranlarının yüzde 3,66’dan yüzde 4,25’e yükseltilmesiyle, kredi kartı harcamalarının da kredi büyümesinde dengelenme sürecine katkı vermeye başladığı görülmektedir." YAVAŞLAYAN KREDİ BÜYÜMESİ VURGUSU Özette, bununla birlikte, etkileri yakından takip edilen ve yurt içi talepte dengelenme süreci açısından önem taşıyan bir unsur olarak, düşük tutarlı tasarruf mevduatları ile yüksek tutarlı mevduatlara önerilen faizler arasındaki farkın artarak devam ettiğinin gözlendiği bildirildi. Parasal sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki etkilerinin yakından izlendiği kaydedilen özette, "Uygulanan parasal ve miktarsal sıkılaştırıcı adımların etkisi ile bir önceki PPK döneminden bu yana belirgin şekilde yavaşlayan toplam kredi büyümesinin yurt içi talepteki dirençli seyri zayıflatması beklenmektedir. Bireysel kredilerin 4 haftalık büyüme oranlarının ortalaması önceki PPK toplantısı haftasından bu yana azalarak, yüzde 4,12 seviyesinden yüzde 3,28 seviyesine gerilemiştir. Söz konusu oran, ihtiyaç kredilerinde yüzde 4,59’dan yüzde 2,49’a; bireysel kredi kartlarında ise yüzde 5,34’ten yüzde 5,01’e gerilemiştir." ifadesi kullanıldı. Özette, şu bilgilere yer verildi: "Taşıt kredilerindeki ortalama büyüme oranları negatif bölgede kalmaya devam etmiş ve önceki PPK toplantısı haftasından bu yana taşıt kredileri haftalık ortalama büyümesi yüzde -1,29 olarak gerçekleşmiştir. Türk lirası ticari kredilerde de yavaşlama devam etmiş, 4 haftalık büyüme oranlarının ortalaması yüzde 3,34 seviyesinden yüzde 1,64 seviyesine gerilerken, kur etkisinden arındırılmış YP ticari kredilerde bu oran yüzde 1,28 seviyesinden yüzde 2,89 seviyesine yükselmiştir."
"SADELEŞME DEVAM EDECEK" Özette, TCMB'nin makro finansal istikrarı koruyacak şekilde makro ihtiyati politikaları sadeleştirmeye devam ettiği belirtildi. Bu kapsamda, 6 Nisan 2024'te yapılan duyuruda, menkul kıymet tesisine tabi döviz yükümlülükleri için uygulanan tesis oranının yüzde 4’ten yüzde 1’e düşürüldüğü ve kredi büyümesine göre menkul kıymet tesisinin sonlandırıldığı anımsatılan özette, bunun yanında, yükümlülük için menkul kıymet tesisi uygulamasının yakın zamanda sonlandırılacağı bilgisinin paylaşıldığı kaydedildi. KONUT FİYATLARI VE KİRA ARTIŞI Bu bakımdan, yakın dönem tüketici enflasyonu gerçekleşmeleri dikkate alındığında, belirli hizmet kalemlerinde enflasyonun bir süre daha yüksek seyretme riskinin bulunduğu, kira, eğitim ve haberleşme gibi hizmet sektörlerinin bu bağlamda öne çıkacağının değerlendirildiği özette şunlar kaydedildi: "Yıllık kira enflasyonu yüksek bir seviyede seyrini sürdürürken Perakende Ödeme Sistemi (PÖS) mikro verileri üzerinden takip edilen öncü göstergeler, kira artış oranında şubat ayında başlayan yavaşlamanın nisan ayında devam edeceğini ima etmektedir. Öte yandan, konut fiyatları yıllık artışı şubat itibarıyla yüzde 58,3 seviyesine gerileyerek yıllık tüketici enflasyonunun altında kalırken mevsimsel etkilerden arındırılmış veriler, bu kalemdeki aylık artışın da son aylarda önemli ölçüde yavaşladığına işaret etmiştir. Konut fiyatlarındaki bu durumun, ilerleyen dönemde kira enflasyonunu sınırlayacak bir unsur olduğu değerlendirilmektedir. Diğer taraftan, kira artışını yüzde 25 ile sınırlayan regülasyonun yakın gelecekte yürürlükten kalkacak olmasının kira enflasyonuna etkisi de yakından takip edilecektir." ÖZEL OKUL ÜCRETLERİ "Eğitim hizmetlerinde ise özel okul ücretlerinde yüksek oranlı artışlar izlenmektedir. Ücret gelişmelerinden etkilenmenin yanı sıra geçmiş enflasyona endeksleme eğiliminin yüksek olduğu bu kalemin, fiyat açıklama tarihlerine bağlı azalarak da olsa temmuz ayına kadar kademeli bir şekilde Tüketici Fiyat Endeksi’ne yansıyacağı dikkate alındığında, hizmet enflasyonunu yakın dönemde olumsuz yönde etkileme riski bulunmaktadır." ifadelerine yer verilen özette şunlar vurgulandı: "Haberleşme hizmetleri de cep telefonu görüşme ve internet ücretleri öncülüğünde yüksek aylık artışlar göstermektedir. Tarihsel olarak ılımlı bir eğilim sergileyen haberleşme yıllık enflasyonunun, mart ayı itibarıyla yüzde 72’ye ulaşarak tüketici enflasyonunun da üzerinde gerçekleşmesi dikkat çekmektedir. Bunlara ilaveten, kırmızı et fiyatlarında süregelen yüksek artışlar nedeniyle yemek hizmetleri fiyatları üzerinde yukarı yönlü riskler canlılığını korumaktadır. Sigorta hizmetlerindeki gelişmeleri zorunlu trafik sigortası kalemi öncülüğünde ulaştırma sigortası sürüklerken geçilen yeni sistemden kaynaklanan ilgili fiyat artışlarının yavaşlamakta olduğu izlenmektedir." PARA POLİTİKASI PPK Toplantı Özetinde Kurulun parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de göz önünde bulundurarak politika faizinin sabit tutulmasına karar vermekle birlikte enflasyon üzerindeki yukarı yönlü risklere karşı ihtiyatlı duruşunu yinelediği belirtildi. Aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşunun sürdürüleceği vurgulanan özette, "Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır. Para politikasındaki kararlı duruş, yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme vasıtası ile aylık enflasyonun ana eğilimini düşürecek ve dezenflasyon 2024 yılının ikinci yarısında tesis edilecektir." değerlendirmesinde bulunuldu. Özette, "Kurul, makroihtiyati politikaları, piyasa mekanizmasının işlevselliğini ve makro finansal istikrarı koruyacak nitelikte uygulamayı sürdürmektedir." ifadesine yer verilerek, bu çerçevede kredi büyümesi ve mevduat faizinde öngörülenin dışında gelişmeler olması durumunda parasal aktarım mekanizmasının desteklenmeye devam edileceği bildirildi. Likidite gelişmelerinin yakından takip edildiği vurgulanan özette şunlar kaydedildi: "Gerektiğinde sterilizasyon araçlarının etkin şekilde kullanılması sürdürülecektir. TCMB tarafından yapılan düzenlemelere ilişkin etki analizleri, söz konusu çerçevenin tüm bileşenleri için enflasyon, faizler, döviz kurları, rezervler, beklentiler ve finansal istikrar üzerindeki yansımalarıyla birlikte bütüncül bir bakış açısıyla değerlendirilerek yapılmaktadır. Kurul, politika kararlarını parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de dikkate alarak enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve enflasyonu orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirleyecektir. Enflasyon ve enflasyonun ana eğilimine ilişkin göstergeler yakından takip edilecek ve Kurul, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanacaktır. Kurul, kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede alacaktır."Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Işıkhan, Lezita Fabrikası'ndaki grev kararının yabancı işçiler nedeniyle alındığı iddialarını yalanladı. Işıkhan, taraflar ile görüşmelerin devam ettiğini açıkladı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, işçilerin grevi nedeniyle gündeme gelen Abalıoğlu Lezita Gıda Sanayi Anonim Şirketi'nde "Türk vatandaşlarının işten çıkarılarak yerine yabancı uyrukluların alındığı" iddialarının gerçeği yansıtmadığını bildirdi. Bakanlıktan yapılan açıklamada, İzmir'in Kemalpaşa ilçesinde faaliyet gösteren şirket ile HAK-İŞ Konfederasyonu'na bağlı Öz Gıda İş Sendikası arasındaki toplu sözleşme görüşmelerinde netice alınamaması üzerine 7 Mart'ta grev kararı alındığı anımsatıldı. Grev kararı sonrası bakanlığın sürece dahil olarak gerekli adımları attığına işaret edilen kararda, olayın suhuletle çözülmesi adına Bakan Yardımcısı Faruk Özçelik ile Çalışma Genel Müdürü Mehmet Baş'ın, sonuncusu 18 Nisan'da olmak üzere grevdeki işçilerle görüşme gerçekleştirdiği aktarıldı. Konuyla ilgili bazı basın kuruluşları ile sosyal medyada "Türk vatandaşlarının işten çıkarılarak yerine yabancı uyrukluların alındığı" iddialarının yer aldığı, bunun gerçeği yansıtmadığı bildirilen açıklamada, şu ifadeler yer aldı: "Bazı basın kuruluşları ve sosyal medyada söz konusu grevin nedeni çarpıtılarak 'Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan işçilerin işten çıkarılarak yerlerine yabancı uyruklu kişilerin alınması' olarak yer almıştır. Ancak grev kararı toplu sözleşme görüşmelerinde netice alınamaması nedeniyle olup bahsi geçen iddialar gerçeği yansıtmamaktadır. Adı geçen firmada 2 bin 951 Türk vatandaşı istihdam edilmektedir. Şirket, Bakanlığımıza 2024 yılında 158 yabancı uyruklu için çalışma izni talebinde bulunmuş olup, sadece 40 yabancı için çalışma izni verilmiştir. Halihazırda firmada 37 yabancı uyruklu işçi çalışmaktadır. Müfettişlerimizce detaylı incelemeler devam etmekte olup bakanlık olarak ilgili taraflarla görüşme halinde çalışmalarımızı sürdürmekteyiz."Gözler kredi kuruluşu Standard and Poor's'un Türkiye ile ilgili değerlendirmesine çevrildi. Raporun akşam saatlerinde yayınlaması bekleniyor. Türkiye'ye yatırımcı ilgisinin arttığı dönemde not artırım kararının gelip gelmeyeceği merak konusu...
Euro Bölgesi'nde işsizlik oranı, mart ayında yüzde 6,5 seviyesinde belirlendi.
Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat), Avrupa Birliği (AB) ve Euro Bölgesi'nin mart ayı işsizlik verilerini açıkladı. Verilere göre, AB'de şubat ayında yüzde 6,1 olan mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranı, martta yüzde 6'ya geriledi. Euro Bölgesi'nde ise şubatta yüzde 6,5 olan işsizlik, martta değişmeyerek sabit kaldı. İşsizlik oranı, geçen yılın aynı döneminde Euro Bölgesi'nde yüzde 6,6, AB'de ise yüzde 6 olarak ölçülmüştü. Martta işsizlik oranı İspanya'da yüzde 11,7, Yunanistan'da yüzde 10,2, İsveç'te yüzde 8,3, Finlandiya'da yüzde 7,8, Fransa'da yüzde 7,3 ve İtalya'da yüzde 7,2 oldu. AB'de işsiz sayısı, martta 13 milyon 258 bin olarak hesaplandı. Bu kişilerin 11 milyon 87 bini Euro Bölgesi'nde yer aldı. Mart ayında 25 yaş altı genç işsiz sayısı AB'de 2 milyon 858 bin, Euro Bölgesi'nde 2 milyon 259 bin olarak tespit edildi. Genç işsizlik oranı AB'de yüzde 14,6, Euro Bölgesi'nde yüzde 14,1 olarak ölçüldü.Yasaklı madde kullanıldığı için Bulgaristan tarafından geri çevrilen limonlarla ilgili üretici ve ihracatçı firmalar hakkında soruşturma başlatıldı.
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü, yasaklı madde kullanıldığı için Bulgaristan tarafından geri çevrilen limonlarla ilgili üretici ve ihracatçı firmalar hakkında soruşturma başlatıldığını açıkladı. Genel Müdürlükten yapılan yazılı açıklamada, Avrupa Birliğine (AB) ihraç edilen ve geri dönen ürünlerle ilgili medyada yer alan haberler üzerine açıklama yapılması ihtiyacı doğduğu belirtildi. AB üye ülkeleri tarafından yapılan resmi kontroller sonucunda tespit edilen olumsuzlukların Gıda ve Yemde Hızlı Alarm Sistemi (RASFF) üzerinden ilan edildiği aktarılarak, sistemin erişime açık olup herkes tarafından görülebildiği ifade edildi. ÜRETİCİ VE İHRACATÇILARA SORUŞTURMA Türkiye'nin itibarı ile Türk malının imajının korunması, güvenilir ürünlerin piyasaya sunulması ve ihraç edilmesi için RASFF bildirimlerinin kurumca ivedilikle incelendiği ve hata kaynağının tespitine yönelik resmi kontrollerin başlatıldığına yer verilen açıklamada, şunlar kaydedildi: "Bildirim alan üretici, ihracatçı ve bildirime konu ürünlere yönelik resmi kontroller yapılmakta, tedbirler alınmakta, ihracatçı firmalara 1 yıl süreyle yüzde 100 analiz sıklığı uygulanmaktadır. Son günlerde haberlere konu olan, RASFF bildirimlerinde tespit edildiği belirtilen, chlorpyrifos-ethyl aktif maddesinin 21 Mayıs 2020'de, propiconazole aktif maddesinin 31 Aralık 2020'de, chlorpyrifos-methyl aktif maddesinin 31 Aralık 2021'de, Avrupa Birliğinde alınan kararlar, çevre ve insan sağlığı dikkate alınarak ülkemizdeki kullanımları sonlandırılmıştır. Ayrıca ülkemizde AB uyum çerçevesinde çevre ve insan sağlığı açısından olumsuz etkileri tespit edilen 223 aktif madde daha yasaklanmıştır. Belirtilen tarihlerden sonra yasaklı aktif maddeleri içeren bitki koruma ürünlerinin üretimine ve ithalatına izin verilmemektedir. Mevzuata aykırı hareket eden bütün kişi ve firmalara olduğu gibi, son olarak haberlere konu olan, Bulgaristan'dan dönen ve yasaklı madde kullanıldığı tespit edilen limonlarla ilgili de üretici ve ihracatçı firmalarla ilgili soruşturma başlatılmıştır." Açıklamada, bitki koruma ürünlerinin kaçak veya tavsiye dışı kullanımının önlenebilmesi amacıyla kolluk kuvvetleri ile işbirliği yapılarak ilaç üreticilerin, dağıtıcıların, bayilerin ve çiftçilerin denetlendiği aktarılarak, yasaklı veya tavsiye dışı aktif maddeli bitki koruma ürünlerinin kullanımının engellenmesi amacıyla "hasat öncesi pestisit denetimi" yapıldığı belirtildi. Denetimlerde pestisit kullanımına alternatif yöntemlerden biyolojik ve biyoteknik mücadele yöntemlerinin kullanılmasının teşvik edildiği ve maddi olarak da desteklendiği vurgulanan açıklamada, "Ülkemizde yetiştirilen ürünlerin tarladan çatala gelene kadar bütün süreçlerde pestisit kontrolleri aralıksız gerçekleştirilmektedir. Yetiştirilen ürünlerin ülkemiz mevzuatına uygun olmadığı tespit edilen ürünler nedeniyle, gıda işletmesine ve birincil üreticiye 5996 sayılı Kanuna uygun yasal işlem uygulanmaktadır." ifadelerine yer verildi. "UYGUNSUZ ÜRÜNLER İMHA EDİLİYOR" Uygunsuz ürünlerin tüketime sunulmasına izin verilmeyerek imha edildiği aktarılan açıklamada, şunlar kaydedildi: "RASFF'a konu olan veya herhangi bir nedenle ülkemize geri dönen tüm gıda ve yem ürünleri, 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunumuz ve yönetmeliklerimiz gereği yüzde 100 analize alınarak resmi kontrole tabi tutulmakta olup, analiz sonucu ülkemiz mevzuatına uygun olmayan ürünlerin girişine katiyen izin verilmemektedir. Bu tür haberler, ülkemizin uluslararası itibarını zedelemekte ve ihracatını da riskli hale getirmektedir. Halkımızın sağlıklı gıdaya erişebilmesi için resmi kontrollerimiz aralıksız devam etmektedir."Bahşiş bırakmayan müşterilerin hesabına işlenen servis ücreti, işletmelerde yaygınlaşmaya başladı. Çok sayıda kişi, kuver ücretine ek olarak adisyona eklenen servis ücretine tepkisini sosyal medyada paylaştı. Tüketici Konfederasyonu Hukuk Komisyonu Başkan Yardımcısı Mücahit Saraçlı, servis ücreti ödeyen vatandaşları durumu Alo 175 Tüketici Hattı’na bildirmeye çağırdı. Saraçlı, “Ticaret Bakanlığı'nın Haksız Rekabet Kurulu ile ilgili olan portalından girdiklerinde çok kolaylıkla bu işletmenin adını ve almış oldukları fişin fotoğrafını çekip gönderdiklerinde gerekli bütün incelemeler yapılmakta. Her türlü idari para cezai işlemleri yapılmaktadır.” dedi.
Dünya gıda fiyatları endeksi art arda ikinci ayda da yükselerek nisanda 119'a çıktı.
Dünya gıda fiyatları nisan ayında şeker ve süt ürünlerinin fiyatlarındaki düşüşe rağmen yükseldi. Gıda fiyatları, et fiyatlarındaki artışın ve bitkisel yağlar ile tahılların hafif yükselmesinin etkisiyle üst üste ikinci ayda da yükseldi. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından derlenen, tahıllar, yağlı tohumlar, süt ürünleri, et ve şeker fiyatlarındaki aylık değişimleri izleyen dünya gıda fiyatları endeksi mart ayındaki revize 118.8 seviyesinden nisan ayında 119.1'e çıktı. Gıda fiyatları endeksi Şubat ayında üç yılın dip seviyesini görmesinin ardından nisanda geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 7.4 geriledi.Afyonkarahisar'da 400 TL olan nikah ücreti, sığınmacılar için 25 kat artırılarak 10 bin TL’ye yükseltildi.
Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burcu Köksal, belediye meclisi toplantısında sığınmacılardan alınan nikah ücretinin 25 kat artırıldığını duyurdu. Geçen haftalarda da kentte iş yeri açma ve çalışma ruhsatı bulunmayan sığınmacılara ait dükkanların faaliyetlerine son verilmişti. Nikah ücretini 25 kat artıran karar belediyenin sosyal medya hesaplarında da duyuruldu.Vergi kayıp ve kaçağı ile mücadeleye vatandaşların desteği sürüyor. Geçen yıl vergi kaçıranları ihbar eden 176 kişiye toplam 14,8 milyon liralık ihbar ödemesi yapıldı. Son 5 yılda ihbar edenlere dağıtılan ikramiye 63,5 milyon lirayı geçti.
Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) verilerinden derlenilen bilgilere göre, kayıt dışı ekonomi, az gelişmiş ve gelişmekte olan ülke ekonomilerinin önemli bir problemi olduğu kadar, son zamanlarda gelişmiş ülke ekonomilerinin de takibinde ve mücadele edilen bir alan olarak ortaya çıkıyor. Kayıt dışı ekonominin azaltılması, orta ve uzun dönemde ekonomik istikrar, gelir dağılımı ve istihdam gibi birçok makroekonomik unsurun iyileşmesine, ekonomide verimlilik düzeyi ve rekabet gücünün yükselmesine, ayrıca kamu gelirlerinin artmasına katkıda bulunuyor. Kayıtlı ekonomiye geçiş sürecinde başarılı olabilmek için kamu kurum ve kuruluşları, birlikler, sivil toplum kuruluşları ile toplumun tüm kesimlerinin desteği, tüm kurum ve kuruluşların etkin bir şekilde işbirliği içinde olması önem taşıyor. Bu kapsamda, söz konusu kayıt dışı faaliyetleri yürütenlerin tespit edilmesine sorumluluk sahibi vatandaşlar da ihbarlarıyla destek oluyor.
İHBAR YAPANLARA DESTEK Aynı zamanda gerçek ihbarları yapanlar da destekleniyor. Bu kapsamda, geçen yıl vergi kaçıranları ihbar edenlerin sayısı 176 oldu. İhbarı doğru çıkan kişilere kesinleşen verginin belirli bir oranında ödeme yapılırken, geçen yıl içinde ihbarda bulunanlara ödenen ikramiye 14 milyon 832 bin 566 lira oldu. Hazine ve Maliye Bakanlığının ödediği ikramiye tutarı 2019'da 411 muhbire 12 milyon 300 bin 472 lira olurken, 2020'de 249 kişi 12 milyon 345 bin 691 lira, 2021'de 253 kişi 11 milyon 674 bin 279 lira, 2022'de 251 kişi 12 milyon 390 bin 551 lira ihbar ikramiyesi aldı. Böylece son 5 yılda vergi kaçıranları ihbar eden 1340 kişiye toplamda 63 milyon 543 bin 559 liralık ikramiye ödendi.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Yıllık enflasyon mayıs ayında tepe noktasına ulaştıktan sonra öngörülerimiz doğrultusunda keskin bir şekilde düşmeye başlayacak" dedi.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamayla nisan ayı enflasyon verilerini değerlendirdi. Nisanda enflasyonun yüzde 3,18 ile beklentiler doğrultusunda gerçekleştiğine dikkati çeken Şimşek, şunları kaydetti: "Programımız sayesinde ekonomideki dengelenme ve azalan cari açık, yeniden tesis edilen bütçe disiplini, uluslararası kaynak girişindeki güçlü artış ve yurt içi portföy tercihlerinin Türk lirasına yönelmesi, enflasyonla mücadeleyi destekliyor. Yıllık enflasyon mayıs ayında tepe noktasına ulaştıktan sonra öngörülerimiz doğrultusunda keskin bir şekilde düşmeye başlayacak. Böylece enflasyonla mücadelede geçiş dönemi sonlanacak ve dezenflasyon sürecine gireceğiz. Dezenflasyonla birlikte beklentilerde iyileşme daha da belirginleşecek ve bu da enflasyondaki düşüşü destekleyecek."Türkiye'nin ihracatı nisan ayında 19,2 milyar dolar, ithalatı 29,2 milyar dolar oldu. Dış ticaret açığı nisan ayında yıllık yüzde 13,3 artışla 9,9 milyar dolara yükseldi.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Dış Ticaret Kompleksi'nde düzenlenen toplantıda nisan ayı ihracat verilerini açıkladı.
Buna göre nisan ayında ihracat, yıllık bazda yüzde 0,13 artışla 19 milyar 271 milyon dolar olarak gerçekleşti. İthalat ise 29 milyar 171 milyon dolar oldu. Dış ticaret açığı nisan ayında yıllık yüzde 13,3 artışla 9,9 milyar dolar oldu.
Bakan Bolat, "Sınırlı artışın en önemli nedeni, nisan ayının ilk yarısı içindeki yaklaşık 1 haftalık Ramazan Bayramı tatilinde fabrikaların kapalı olması" dedi.
İhracatın ithalatı karşılama oranı, 2,7 puan azalışla yüzde 66,1 olarak gerçekleşti.
2024 yılının ilk dört ayında ihracat, geçen yıla göre yüzde 2,7 artışla 82,9 milyar dolara yükseldi. Aynı dönemde ithalat yüzde yüzde 8,9 oranında azalışla 113,1 milyar dolara geriledi. Ocak-nisan döneminde dış ticaret açığı, 2023 yılının aynı dönemine göre yüzde 30,5 düşüşle 30,2 milyar dolara geriledi.
Dört aylık dönemde ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 65'ten yüzde 73,3'e yükseldi.
Yılın ilk dört ayında en fazla ihracat yapılan ülke Almanya oldu. Onu Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere ve İtalya takip etti. En fazla ithalat ise sırasıyla Rusya, Çin, Almanya ve İtalya'dan gerçekleştirildi.
Orta Vadeli Program'da 2024 yılının sonunda ihracatın 267 milyar dolar, ithalatın ise 372,8 milyar dolar olması öngörülüyor.
Halkbank, ABD'deki ceza davasında temyiz sürecinin sürdüğünü duyurdu.
Halkbank'tan Kamuyu Aydınlatma Platformu'na (KAP) yapılan açıklamada, ABD'de açılan diğer bir davanın, ceza davasında karar alınana kadar durdurulduğu hatırlatıldı. Davada Halkbank lehine karar çıkması durumunda o davanın da düşeceği ifade edildi. Aleyhte karar alınırsa yasal itiraz haklarının kullanılacağı dile getiren banka, yandan ceza davasının devlet dokunulmazlığı gerekçesiyle reddedilmesi yönündeki temyiz sürecinin de sürdüğü açıkladı.4 aylık enflasyon farkı nisan ayı enflasyon verilerinin açıklanmasıyla birlikte gündeme geldi. Binlerce çalışan memur ve emekli, nisan ayı enflasyonunun belli olmasıyla birlikte, ocak, şubat, mart ve nisan aylarını kapsayan 4 aylık enflasyon farkına odaklandı. Memur ve emekli zammında belirleyici enflasyon farkının güncel görünümü merak ediliyor. Peki, 4 aylık enflasyon farkı ne kadar oldu? 2024 memur ve emekli maaşı zammı şimdiden ne kadar?
Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günün ilk yarısında 10.286,57 puanla rekor seviyeyi gördü.
Günün ilk yarısında 10.286,57 puanla tüm zamanların en yüksek seviyesine çıkan BIST 100 endeksi, saat 13.00 itibarıyla önceki kapanışa göre 55,51 puan ve yüzde 0,54 değer kazancıyla 10.264,16 oldu. Toplam işlem hacmi 57,7 milyar lira düzeyinde gerçekleşti. Bankacılık endeksi yüzde 1,49 değer kazanırken, holding endeksi yüzde 0,31 değer kaybetti. Sektör endeksleri arasında en çok kazandıran yüzde 1,63 ile menkul kıymet yatırım ortaklığı, en çok kaybettiren yüzde 2,55 ile spor oldu. Analistler, küresel pay piyasalarının, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) çarşamba günkü kararlarının ardından yön arayışına devam ettiğini belirterek, bugün ABD'de açıklanacak istihdam raporundaki verilerin yatırımcı kararları üzerinde etkili olmasının beklendiğini söyledi. Ayrıca, piyasalar kapandıktan sonra uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu S&P'nin bu akşam açıklaması beklenen Türkiye değerlendirmesi de yakından takip edilecek. Analistler, öğleden sonra ABD'de istihdam raporu başta olmak üzere yoğun veri gündeminin takip edileceğini aktararak, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 10.300 ve 10.400 seviyelerinin direnç, 10.200 ve 10.100 puanın destek konumunda olduğunu kaydetti.Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanacak olan nisan ayı enflasyon verileri, mülk sahipleri ve vatandaşlar tarafından yakından merakla bekleniyordu. TÜİK nisan ayı enflasyon verilerini açıkladı. Mayıs ayı kira artış oranının da belli olacağı nisan ayı enflasyon verileriyle, sözleşmesi biten işyeri kiracıları güncel TÜFE'ye göre zam artışı yapacak. Öte yandan memur ve emekli zammında belirleyici olan 4 aylık enflasyon farkı da belli olmuş olacak. Peki, nisan ayı enflasyon verileri ne oldu? Enflasyon ne kadar, yüzde kaç?
Mayıs ayı kira artış oranı, nisan ayı enflasyon verilerinin belli olmasıyla birlikte belli oldu. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan nisan ayı enflasyonuyla birlikte, kira artışlarını etkileyen 12 aylık TÜFE rakamları da netleşti. Peki, mayıs ayı kira artış oranı ne kadar oldu? Ev ve işyeri kira zammı ne kadar, kaç TL?
Türkiye'nin nisan ayı enflasyon rakamları belli oldu. Enflasyon nisan ayında aylık bazda yüzde 3,18 artış kaydetti. Yıllık enflasyon yüzde 69,80'e yükseldi.