Normal görünüm

Yeni makaleler mevcut. Sayfayı yenilemek için tıklayın.
Dünden önceki günNTV

Google'ın eski mühendisi: İnsanlar 8 yıl içinde "ölümsüz" olacak

Tarafından: NTV
29 Mart 2023 at 15:22
Google'ın eski mühendisi: İnsanlar 8 yıl içinde

Google'ın eski mühendislerinden olan fütürist Ray Kurzweil, insanların sekiz yıl içinde "ölümsüzlük"e ulaşacağını tahmin etti. Kurzweil, nanoteknoloji ve robotik alanlarındaki gelişmelerin, yaşlanmayı tersine çeviren "nanobot"lara yol açacağına söyledi. Kurzweil, bu minit robotların, vücut yaşlandıkça bozulan hasarlı hücre ve dokuları onaracağını belirterek, insanları kanser gibi hastalıklara karşı bağışık hale getireceğini öne sürdü.

Gelecek ile ilgli yaptığı isabetli tahminlerle gündeme gelen ABD’li mühendis Ray Kurzweil 2012 yılında Google tarafından 'makine öğrenimi ve dil işlemeyi içeren yeni projeler üzerinde çalışmak' üzere işe alındı, ancak teknolojik gelişmelerle ilgili tahminlerini çok daha önceden yapıyordu.
Kurzweil, 1990 yılında dünyanın en iyi satranç oyuncusunun 2000 yılına kadar bir bilgisayara yenileceğini öngörmüş ve 1997 yılında Deep Blue'nun Gary Kasparov'u yenmesiyle bu gerçekleşmişti.
Kurzweil 1999 yılında ise 2023 yılına kadar bin  dolarlık bir dizüstü bilgisayarın bir insan beyninin hesaplama gücüne ve depolama kapasitesine sahip olacağını söyledi ve bu öngörüsü de çoktan gerçekleşti.
Şimdi ise Google’ın eski mühendisi, teknolojinin o kadar güçlü hale geleceğine inanıyor ki, “tekilllik” adı verilen bu durumun insanların sonsuza kadar yaşamasına yardımcı olacağını öne sürdü. “Tekillik”, yapay zekanın insan zekasını aştığı teorik bir noktayı anlatan kavram olarak ifade ediliyor.
Kendisini fütürist olarak tanımlayan yazar Kurzweil, teknolojik tekilliğin 2045 yılına kadar gerçekleşeceğini ve yapay zekanın 2029 yılında geçerli bir Turing testini geçeceğini öngördüğünü söyledi. Turing testi, bir makinenin bir insanınkine eşdeğer ya da ondan ayırt edilemeyecek kadar zeki davranışlar sergileyebilme yeteneğini ölçen teste deniliyor.
Kurweil, makineleri insanları zaten daha zeki hale getirdiğini ve onları insan beynine bağlamanın insanların daha akıllıca düşünmesine yardımcı olacağını belirterek, “Bazılarının korkularının aksine, beynimize bilgisayar yerleştirmenin bizi geliştirecek. Daha fazla neokortekse sahip olacağız, daha komik olacağız, müzikte daha iyi olacağız. Daha çekici olacağız. İnsanlarda değer verdiğimiz her şeyi gerçekten daha büyük ölçüde deneyimleyeceğiz.” diye konuştu.
Kurzweil, ayrıca nanomakinelerin insan vücuduna yerleştirilerek onları “ölümsüzlüğe” ulaştırabileceğini söyledi.
Kurzweil, 'Nihayetinde bu her şeyi etkileyecek. Tüm insanların fiziksel ihtiyaçlarını karşılayabileceğiz. Bu süreç yüzyıllar önce, insan hayatını önemli ölçüde iyileştirebilecek gözlük ve kulak trompeti gibi basit cihazlarla başladı. Ardından kalp pilleri ve diyaliz makineleri gibi hayat kurtarabilecek cihazlar geldi.
21'inci yüzyılın ikinci on yılına gelindiğinde, laboratuvarlarda yetiştirilen organlara ulaştık. Gelecek sekiz yıl içinde yaşlanmayı tersine çeviren nanobotlar göreceğiz. Nanobotlar, vücut yaşlandıkça bozulan hasarlı hücre ve dokuları onaracak. Bu şekilde insanlar kanser gibi ölümcül hastalıklara karşı korunacak." diye konuştu.

Twitter herkes için 'eşit' değil: Elon Musk'ın gizli VIP listesi ortaya çıktı

Tarafından: NTV
29 Mart 2023 at 11:35
Twitter herkes için 'eşit' değil: Elon Musk'ın gizli VIP listesi ortaya çıktı

Milyarder iş insanı Elon Musk, Twitter'ın ifade özgürlüğü merkezinde 'herkese eşit davranmak' konusunda son derece kararlı olduğunu öne sürüyor. Ancak yeni bir rapor, CEO'nun platformda paylaşımları çeşitli algolaritmalarla öne çıkarılan 'yaklaşık 35 VIP kullanıcıdan' oluşan bir listesi olduğunu ortaya koydu. Musk'ın seçkin kullanıcılar listesinde ise ABD Başkanı Joe Biden'ın yanı sıra bazı gazeteciler, Hollywood yıldızları, sporcular ve sosyal medya fenomenleri yer alıyor.

Platformer adlı internet sitesi  tarafından elde edilen belgeler; aralarında bazı siyasetçi, sporcu, Hollywood yıldızı ve gazetecilerin bulunduğu kişilerin Twitter’da görünürlüklerinin arttığını öne sürdü. Raporda, VIP kullanıcıların paylaşımlarının, Twitter  mühendisleri tarafından  'her zaman görünür olmaları' için sitenin kodları değiştirdikleri belirtildi.
Rapora göre Alexandria Ocasio-Cortez, Daily Wire kurucusu Ben Shapiro, ABD Başkanı Joe Biden, Los Angeles Laker oyuncusu LeBron James ve Bloomberg köşe yazarı Matt Yglesias bu 'seçkin’ kullanıcılar arasında yer alıyor.
Platform, YouTuber Bay Beast, Twitter kullanıcısı @dril ve Erkek Giyim yazarı Derek Guy'ın da listede olduğunu bildirdi.
Bununla birlikte, algoritmayı tweetleri güçlendirecek şekilde değiştirme hamlesi, Musk'ın Şubat ayında Twitter mühendislerinden ABD Başkan Joe Biden'ın Super Bowl paylaşımının, kendi tweetlerini gölgede bırakmasının ardından paylaşımları öne çıkarmalarını talep etmesiyle daha önce de gündeme gelmişti.
Ancak Musk, Kasım 2022'de 'lordlar ve köylüler sistemine' benzettiği doğrulama onay işaretine yalnızca Twitter Blue abonelerinin erişimine izin vereceğini duyurdu. Milyarder iş insanı böylelikle Twitter'ın herkes için eşit bir yer olacağına inandığını söyledi.
Diğer taraftan Platformer’a göre, ‘VIP’lerin  isimleri göz önüne alındığında, kullanıcıların onlarla ne kadar etkileşimde bulundukları onları sevdikleri ya da nefret ettikleri nedeniyle bu statünün verildiği görüldü.
Bazı uzmanlar ise bu listenin Musk'ın gelirlerini artırma planı olduğunu düşünüyor. Musk'ın kendisi de dahil olmak üzere pek çok kişi CEO'nun gelir elde etmekte zorlanan platform için gereğinden fazla ödeme yaptığını söyledi. Musk da tweetler'den para kazanma konusunda çekingen davranmıyor.
Dünyanın en zengin insanı çalışanlarına, ayrıca Twitter'ın şu anda sadece 20 milyar dolar değerinde olduğunu, yani Musk'ın altı ay önce ödeme yaptığından 24 milyar dolar daha az bir değere sahip olduğunu söyledi.
Öte yandan, Musk önceki gün 15 Nisan'dan itibaren Twitter Blue için ödeme yapmayan kullanıcıların artık anketlerde oy kullanamayacağını açıkladı.
Musk, değişikliklerin siteyi 'yapay zekâ bot sürülerinin ele geçirmesini' engelleyeceğini söyledi ancak bunun nasıl yapılacağını tam olarak belirtmedi.
Haber Musk tarafından şirket içi bir e-postada paylaşıldı, ancak bu 51 yaşındaki CEO'nun platformun değerinden ilk şikâyeti değil.

ABD'de TikTok ve Meta'ya dava

Tarafından: NTV
29 Mart 2023 at 10:48
ABD'de TikTok ve Meta'ya dava

ABD'nin Arkansas eyaleti yönetimi, Çinli video paylaşım platformu TikTok ve Facebook'un sahibi Meta'yı, kullanıcılara yönelik "aldatıcı yöntemler" kullandığı gerekçesiyle mahkemeye verdi.

Yerel basındaki haberlere göre, Arkansas Valisi Sarah Huckabee Sanders ve Başsavcı Tim Griffin, basın toplantısında, söz konusu sosyal medya platformlarına üç farklı dava açıldığını duyurdu. Sanders, "Büyük teknoloji şirketlerini, çocuklarımızda bağımlılık oluşturan platformları kullanmaya zorlamaktan ve onları uygunsuz içerik dünyasına maruz bırakmaktan sorumlu tutmalıyız." dedi. Sosyal medya şirketlerinin, çocukları kar için sömürdüğünü söyleyen Sanders, "Yönetimim bu başarısız statükoya müsamaha göstermeyecek." diye konuştu. Griffin de bu davaların içerikle ilgili değil şirketlerin kullanıcılara yönelik "aldatıcı yöntemler" kullanmasıyla ilgili olduğunu söyledi. Meta'nın kasıtlı olarak ergenlere bağımlılık yapan ve onların düşüncelerini şekillendiren algoritmalar kullandığını belirten Griffin, "Meta'nın, bu algoritmalar hakkında halka bilgi vermek yerine, kar ve büyüme peşinde olduğu için algoritmaların işleyiş şeklini halktan bilerek gizlediğini" kaydetti. Griffin, TikTok ve Meta'nın, eyaletin ticaret uygulamaları yasasını ihlal etmekle suçlandığını aktardı. Davalardan birinin, TikTok kullanan reşit olmayan çocukları, cinsellik, uyuşturucu veya alkol kullanımını tasvir eden içerikler dahil uygunsuz içeriklerden korumak için açıldığı ileri sürüldü. Meta aleyhindeki davada ise şirketin Facebook üzerinden, çocukların platformda geçirdiği süreyi en üst düzeye çıkarmaya çalıştığı iddia edildi.Meta, programda çocukların geçirdiği süreyi uzatmaya çalışmakla suçlandı. (Reuters)TİKTOK ÜST YÖNETİCİSİ, ABD KONGRESİNDE İFADE VERDİ TikTok Üst Yöneticisi (CEO) Shou Zi Chew, Çin merkezli teknoloji şirketi ByteDance ve Çin Komünist Partisi (ÇKP) ile ilişkisi, Amerikalıların verilerinin Çin'e aktarılması, platformun özellikle gençlerin zihinsel sağlığını olumsuz etkilemesi, zararlı içeriklerin engellenmesi ve siyasi içerikler gibi konularda ABD Kongresinde ifade vermişti. Chew, TikTok'un ifade özgürlüğünü gözeten bir platform olduğunu ve bu tarz içeriklerin kaldırılmadığını savunmuştu. AB VE ABD'DE YASAKLAR GETİRİLDİ TikTok, güvenlik ve mahremiyet kaygıları, kullanıcı bilgilerine erişilebileceği ve Çin yanlısı görüşlerin yayılmasında kullanılabileceği endişesiyle ciddi kısıtlamalarla karşı karşıya. Avrupa Birliği Komisyonu ve Avrupa Parlamentosu, güvenlik endişeleri nedeniyle çalışanlarına TikTok yasağı getirirken ABD'de de Beyaz Saray, Savunma Bakanlığı, İç Güvenlik Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı dahil birçok devlet kurumu, Kongre'de Aralık 2022'de yapılan oylamayı beklemeden TikTok'u yasaklamıştı. ABD Temsilciler Meclisi de 28 Aralık 2022'de üyeleri ve çalışanlarının kullandığı resmi cihazlara TikTok uygulamasının indirilmesine ve kullanımına yasak getirmişti. İngiltere de 16 Mart'ta alınan kararla tüm kamu çalışanlarına ait cihazlarda TikTok'un yasaklanacağını duyurmuştu.

Apple iOS 16.4 güncellemesini yayınladı: iOS 16.4 hangi yeniliklere sahip? iOS 16.4 ile gelen yeni emojiler neler?

Tarafından: NTV
29 Mart 2023 at 09:54
Apple iOS 16.4 güncellemesini yayınladı: iOS 16.4 hangi yeniliklere sahip? iOS 16.4 ile gelen yeni emojiler neler?

Teknoloji devi Apple, iOS 16.4 güncellemesini iPhone ve iPad kullanıcılarının erişimine açtı. iOS 16.4 Türkiye'de 5G desteği ve ses yalıtımı gibi özelliklerle gelirken beraberinde aralarında sallanan yüz, pembe kalp ve sümbül gibi simgelerin bulunduğu 21 yeni emoji de getirdi. Peki iOS 16.4 hangi telefonlar tarafından destekleniyor? iOS 16.4 hangi yeniliklere sahip?

Apple, iOS 16.4 ile yeni bir iPhone ve iPad güncellemesi yayınladı. İşletim sisteminin yeni sürümü, yeni emojiler ve telefon görüşmeleri sırasında daha iyi ses yalıtımı gibi küçük iyileştirmeler de dahil olmak üzere çeşitli yenilikleri beraberinde getirdi.
Bununla birlikte, iOS 16.4 potansiyel olarak önemli bir değişiklik de içeriyor. Apple artık kullanıcıların ‘Ana Ekran’a geldiklerinde web uygulamaları için bildirim almalarına izin verecek. Kısa vadede bu, bir hava durumu uygulamasının telefona eklenebileceği ve düzgün bir şekilde yüklenmemiş olsa bile bildirim  alabileceği anlamına geliyor. Ancak bu durum Apple'ın, düzenleyiciler için büyük bir sorun teşkil eden App Store dışındaki uygulamaları da desteklemek istediğini gösteriyor.
Apple uzun zamandır uygulamaların yalnızca kendi mağazası aracılığıyla yüklenmesine izin verdi ve bunu yaparken uygulamaların incelenmesini ve iPhone ve iPad'lerin güvenli kalmasını sağladığını belirtti.
Ancak düzenleyiciler ve bazı geliştiriciler bunun adil olmadığını ve Apple'ın platformunu haksız bir şekilde kontrol etmesine izin verdiğini savundu. Uygulamaların Safari'den eklenerek daha fazla şekilde kullanılmasına izin vermek, Apple'ın kendi App Store'unu zayıflatmadan yazılım yüklemenin diğer yollarına izin vermesinin bir yolu olabilir.
Diğer taraftan iOS 16.4 ‘Fotoğraflar’ uygulamasına ince ayarlar, yeni erişilebilirlik ayarları ve hatalar için düzeltmeler ekledi.  Ayrıca, araba kazalarını tespit etmeyi amaçlayan ancak rollercoaster ve kayak gibi diğer etkinlikler tarafından tetiklenen yeni bir iPhone 14 özelliği olan Crash Detection için yeni "optimizasyonlar" getirdi. Ek olarak İOS 16.4 ile birlikte Türkiye için 5G desteği de getiriliyor.
iOS 16.4, ‘Ayarlar’ uygulamasını açıp ‘Genel'e tıklayarak ve ‘Yazılım Güncelleme’yi seçerek yüklenebilir. iPhone ve iPad'ler de sahiplerinden yeni güncellemeyi yüklemelerini isteyebilir.
Öte yandan yeni güncelleme, uzun zamandır beklenen Apple Music Classical uygulamasının yayınlanmasıyla aynı zamanda geldi. Ancak bu uygulamanın ayrıca yüklenmesi gerekiyor ve iOS 16.4 gerektirmiyor.
iPhone 8 ve 8 Plus iPhone X iPhone XS, XS Max ve XR iPhone 11, 11 Pro ve 11 Pro Max iPhone SE 2020 ve SE 2022 iPhone 12, 12 mini, 12 Pro ve 12 Pro Max iPhone 13, 13 mini, 13 Pro ve 13 Pro Max iPhone 14, 14 Plus, 14 Pro ve 14 Pro Max
Bu değişikliklerin yanı sıra Apple, iOS 16.4 güncellemesi ile 21 yeni emojiyi kullanıma sundu. Bunlar arasında yeni hayvanlar, yiyecekler ve el hareketleri yer alıyor.
-Sallanan yüz -Pembe kalp-Açık mavi kalp-Gri kalp -Sola iten el (beş renk çeşidi mevcut)
-Sağa iten el (beş renk çeşidi mevcut)-Geyik başı-Eşek -Kanat-Kaz
-Denizanası -Zencefil -Kabuklu bezelye-Marakas -Flüt -Khanda
-Sümbül-Katlanır el vantilatörü-Saç toplama -Kablosuz bağlantı-Siyah kuş

Simpsonlar Davut heykeli tartışmasını da mı öngördü? (The Simpsons kehanetleri)

Tarafından: NTV
29 Mart 2023 at 09:45
Simpsonlar Davut heykeli tartışmasını da mı öngördü?
 (The Simpsons kehanetleri)

ABD'nin en uzun soluklu dizisi Simpsonlar'ın (The Simpsons) bazı gerçek olayları önceden tahmin etmesi, diziyi hayranlarının gözünde özel kılıyor. Daha önce corona virüs, facetime, akıllı saat, Yunanistan'ın borç temerrüdü, kripto para, Donald Trump'ın başkanlığı, hatta ABD'deki Kongre Binası işgalini bile bilen dizi, bu sefer de Michelangelo'nun heykeli Davut'la ilgili tartışmayı önceden işlemiş olmasıyla gündemde. İşte Simpsonlar'ın doğru çıkan ve çıkacağı konuşulan diğer tahminleri...

Dünyaca ünlü kült çizgi film Simpsonlar (The Simpsons) kehanetleriyle sosyal medyaya konu olmaya devam ediyor. Çizgi dizinin hayranları, dizinin dünya gündemine yansıyan bir olayı daha öngördüğünü söyledi. Ünlü İtalyan sanatçı Michelangelo’nun Davut (David) heykeliyle ilgili tartışmayı seneler önce işlediği savunuldu. ABD'deki Tallahassee Classical School'da veliler, heykelin pornografik olduğu şikayetiyle müdürü işinden etmişti. Hope Carrasquilla adlı müdür okulun yasa gereği genellikle 11 ve 12 yaşındaki 6. sınıf öğrencilerine yıllık müfredatın küçük bir bölümünde Rönesans sanatı dersleri vermesi gerektiğini açıklamıştı. Carrasquilla üç velinin, Michelangelo'nun Davut'u üzerine bir bölüm içeren dersten çocuklarının rahatsız olduğu yönünde şikayette bulunduğunu söylemişti.
Simpsonlar'ın 1990'da yayımlanan "Itchy Scratchy Marge" adlı bölümündeyse Marge Simpson, "Itchy Scratchy" adlı çizgi filmin yaratıcılarına yapımdan şiddet öğelerini kaldırmalarını istiyor. Marge Simpson bunun ardından bir akvisitlerden oluşan bir örgüt kuruyor. Ancak örgüt üyeleri daha sonra Simpsonlar'ın yaşadığı Springfield'a gelen Davut heykeline karşı bir imza kampanyası başlatılmasını istiyor.  Marge Simpson ise daha sonra bir haber programına katılıp heykelin "pantolonunu indirmiş bir adam değil bir sanat eseri olduğunu" savunuyor.  Bu olay, dizinin gerçeğe ürkütücü şekilde yakın tahminlerde bulunduğu ilk durum değil, son olacağa da benzemiyor. İşte Simpsonlar'ın doğru çıkan ve çıkacağı konuşulan diğer tahminleri...
Metaverse dünyası Çizgi filmin izleyicileri, Metaverse'in önceden tahmin edildiğine ikna oldu. İnsanların sanal gerçeklik kulaklıkları, artırılmış gerçeklik gözlükleri, akıllı telefon uygulamaları veya diğer cihazları kullanarak buluşabileceği, çalışabileceği ve oynayabileceği sonsuz, birbirine bağlı sanal topluluklardan oluşan bir dünya olarak tanımlanan Metaverse, iddiaya göre 10 yıl önce Simpsonlar'da işlendi.
Mark Zuckerberg ve şimdi Meta olarak bilinen Facebook tarafından yürütülmeye başlanan Metaverse dünyası, 2011'de yayınlanan 23. sezon bölümü Holidays of Future Passed'de geçti. Bölümde Lisa Simpsons'ın 'ultra net' içine girdiği görülüyor. İnsanların, sanal gerçeklik dünyasına oldukça benzeyen sahnelerde, sürükleyici bir çevrimiçi dünyada etkileşime girdiği anlatılıyor.
Bir sosyal medya kullanıcısının "Simpsonlar, 2011'de Metaverse'i tahmin etti" yazısıyla internette tartışmalar başladı, çoğunluk dizinin yaratıcılarının doğru tahminde bulunduğuna ikna oldu.
Bir kullanıcı şu soruyu sordu: "Simpsonlar Metaverse'i tahmin mi etti, yoksa Mark Zuckerberg bu fikri Simpsonlar'dan mı çaldı?"
Sir Richard Branson'ın uzay uçuşu Simpsonlar, uzaya giden Virgin Galactic'in kurucusu milyarder Sir Richard Branson'ın uzay uçuşunu 2014'te tahmin ettiği iddiasıyla gündeme geldi.
Uzaya çıkan Branson'ın görüntüsü, Simpsonlar'ın 2014 yılında yayınlanan 25'inci sezonunun 15. bölümü olan The War of Art'taki bir sahneyle benzerlik gösteriyor.
Kamala Harris'in yemin töreni kıyafeti ABD Başkanı Joe Biden ve Başkan Yardımcısı Kamala Harris'in yemin törenini izleyen Twitter kullanıcıları, tören sırasında Harris'in giydiği kıyafet ile Lisa Simpson tarafından The Simpson'ın Bart to the Future bölümünde giyilen kıyafet arasındaki benzerliği fark ettiler.
Amerikan animasyon televizyon sitcomu Simpsons'ın 11. sezonunun 17. bölümü olan ve ilk olarak 19 Mart 2000'de Amerika Birleşik Devletleri'ndeki Fox ağında yayınlanan 'Bart to the Future', Lisa Simpson'ı Amerika Birleşik Devletleri Başkanı olarak tasvir ediyor. Bu bölümde, Lisa boynunda bir dizi beyaz inci bulunan mor bir pantolon giyiyor. Harris de benzer bir kombin giydi Başkan Yardımcısı olarak yemin ederken Kamala Harris, Lisa'ya çok benzer bir mor tonunda bir ceket ve elbise kombinasyonu giydi ve hatta görünüşü tamamlamak için basit bir güçlü inci taktı.
ABD'de Kongre Binası işgali Trump yanlılarının Washington'daki Kongre Binası'nı basması olayında, üstü çıplak, kafasında bir miğfer olan göstericinin görüntüsü ile Simpsonlar'da üzerinde "Vali" yazan bir kuşak taşıyan miğferli adamın yan yana görüntüsü, sosyal medyada en çok paylaşılan görseller arasına girdi.
Sosyal medyada en çok paylaşılan görsellerden bir diğeri de Kongre binasına giren yağmacılardan kürsü çalan adamın fotoğrafı ile Homer Simpson'ın heykel çaldığı sahneden bir kare oldu.
ABD'de "iç savaş 2021" etiketiyle atılan tweet'lerde, Simpsonlar dizisinde 20 Ocak 2021'de Homer Simpson'ın bir evin çatısında elinde silahla beklediği hali paylaşıldı. 20 Ocak ayrıca Trump'ın başkanlığı Joe Biden'a teslim edeceği yemin töreni günü.
Trump'ın başkan seçilmesi Dizi, Donald Trump'ın başkan seçileceği konusunu önceden işlemesinin yanı sıra Trump'ın öldüğü iddialarıyla da gündeme gelmişti. Ancak ölüm tarihi olarak işaret edilen 27 Ağustos 2020’de Trump, 3 Kasım'da yapılacak 59. başkanlık seçimleri için aday gösterilmişti.
Beyrut patlaması Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta gerçekleşen patlamanın ardından, Simpsonlar'ın eski bir bölümü sosyal medyada konuşuldu.
Beyrut'ta büyük bir patlama sonucunda liman yakınında yerde oluşan mantar şeklindeki bulutun her yere yayıldığı görülürken, benzer görüntüler yine Simpsonlar'ın da bir bölümünde yayınlanmıştı.
Dizinin bir bölümünde Homer Simpson depodan patlayıcı satın alıyor ve eve götürdüğü patlayıcıyı yanlışlıkla yakıyor ve tüm şehir alevler altında kalıyor. Dünya genelinde binlerce sosyal medya kullanıcısı bu görüntüleri paylaşarak "Simpsonlar Beyrut patlamasını da bildi paylaşımları" yaptı.
Kolomb heykelinin başının kesilmesi Dizinin ilk sezonundaki The Telltale Head adlı bölümde Bart Simpson, çizgi dizinin kurgusal kasabası Springfield'ın kurucusu Jebediah Springfield'ın heykelinin başını kesiyor.  ABD'de Afro-Amerikalı George Floyd'un polis şiddeti sonrası hayatını kaybetmesiyle başlayan ırkçılık karşıtı protesto hareketinde göstericiler, Boston'daki Waterfront Parkı'nda bulunan Kolomb heykeline saldırmıştı. Jebediah Springfield'ın heykeli gibi, heykelin başı gece yarısı sökülmüştü. Kolomb, Amerikan yerlilerine karşı yürüttüğü kitlesel şiddet nedeniyle bugünlerde tartışmalı bir figür ve dolayısıyla ırkçılığa karşı öfkeden nasibini aldı. Simpsonlar dizisi hayranları sosyal medyada hemen olaylar arasındaki benzerliklere dikkat çekti.  İşte Simpsonlar'ın diğer kehanetleri...
Tom Hanks Hayranları, dizinin, Tom Hanks’in corona virüse yakalanacağını önceden tahmin ettiğine inanıyor. Dizinin 2007 yapımı TV filmi versiyonunda Tom Hanks bir reklam filmi sahnesinde görülüyor.  Reklamda Büyük Kanyon sıkıcı olduğu için yerine konan yeni Büyük Kanyon tanıtılıyor. Hanks reklamda “ABD hükümeti güvenilirliğini kaybetti, o yüzden benimkini ödünç alın” mesajı veriyor. Aktör ardından, “Ben Tom Hanks, beni şahsen görürseniz lütfen beni bırakın” diyor. Teori, diğer kehanetlere göre gerçek hayattan biraz uzak kalsa da dizinin sıkı hayranları Tom Hanks’li bölümü Simpsonlar’ın tahminleri listesine ekliyor.
Kripto para Daha sonra gerçeğe dönüşen olay örgülerini önceden ele almasıyla ünlü Simpsonlar (The Simpsons) animasyonu dizisi, kripto para konusunda gelecek hakkında yorumda bulundu. Dizinin 31. sezonunda Frinkcoin adlı bölümünde, kripto para birimlerinin ve blockchain’in nasıl çalıştığını açıklamak üzere konuk yıldız olarak Big Bang Theory dizisinden Jim Parsons yer aldı. Şarkı ve dansla kripto para biriminin geleceğini anlatan dizide şöyle denildi: “Her gün geleceğin parası olmaya bir adım daha yaklaşıyorum. Cüzdanında değil, senin bilgisayarındayım!” SIMPSONLAR GELECEĞİ NASIL TAHMİN EDİYOR?
Jim’in konuşmasının sonunda ekrana bir bilinçaltı mesajı yansıdı ve kripto para birimlerinin nasıl çalıştığı şu sözlerle açıklandı: “Kripto para birimlerinden bahsederken ‘Cryptocurrency’ kelimesini tekrar tekrar kullanmak, acemi biri olduğunuzu gösterir. Tam bir kripto para yığını… Bu sistemde, ek kripto para birimleri oluşturmak için kurallar tanımlanmıştır. Geleneksel para birimi gibi üretilebilir veya rastgele oluşturulur veya hepsi LeBron'a [James] verilir.”  Bölümde yer alan sözlerle Simpsonlar’ın bir kez daha geleceği tahmin etmiş olabileceği düşünüldü.
Corona virüs Simpsonlar dizisinin sadık seyircileri, animasyon komedinin corona virüse yıllar önce yer verdiğini düşünüyor. Dizinin 1993’te yayınlanan bir bölümünde, Japonya’dan yayılan Osaka Flu adlı virüsten söz ediliyor.
Japonya’da meyve suyu işçileri paketleme yaparken, işçilerden biri, “Müdüre grip olduğumu söyleme lütfen” diyor ve sonra kutunun içine öksürüyor. Böylece virüs, kutuyla birlikte ABD’ye taşınıyor. Ülkede pek çok kişi hastalanıyor.
Dizinin hayranları, Çin’in Wuhan kenti yerine Japonya’dan yayılan bir virüsten söz etmesiyle Simpsonlar’ın küresel bir olayı daha 27 yıl önce öngördüğü görüşünde.
Trump’ın başkan seçilmesi The Simpsons bölümlerinin gerçek çıkması hakkında yanlış bilinen bazı durumlar ve manipüle edilen şeyler var ancak şu bir gerçek ki bundan yıllar yıllar önce Simpsons’ın bir bölümünde Trump’ın başkanlığından söz ediliyor.Yeni başkan Lisa Simpson, “Sizin de bildiğiniz gibi, Başkan Trump’tan bize oldukça yüklü bir bütçe çatlağı miras kaldı” diyor ve kendisinden önce Trump’ın başkan olduğunu söylüyor. Bu bölüm, 2000 yılında yayınlanan Bart to Future bölümünden. (Bart’ın geleceğe dönüşü) SIMPSONLAR 30 YAŞINDA
Bu kehanete göre Trump’tan sonra Amerika’nın başkanı bir kadın olacak. Trump’ın zaten bir kadın adayla yarışıp başkan olduğunu düşünürsek, bu teorinin gerçekleşme ihtimali de oldukça yüksek gibi görünüyor.
Super Bowl'da Lady Gaga Serinin Lady Gaga'nın Super Bowl'daki şovunu beş yıl öncesinden tahmin ettiği de ortaya çıkmıştı.
Disney-Fox birleşmesi Son olarak dizide geçip yakın zamanda gerçek olan başka bir şey ise Walt Disney'in 20th Century Fox'u satın alması.
Dizinin 8 Kasım 1998'de yayınlanan bölümünde 20th Century Fox tabelasının altında 'Walt Disney Co'nun bir bölümü' yazısı görülüyor.
11 Eylül saldırılarıÇizgi filmin 1997 yılında yayınlanan bir bölümünde Lisa’nın elindeki derginin kapağında 9 -11 yazdığı düşünülüyor. Ayrıca 11’i ikiz kulelerin oluşturması da 11 eylül saldırıları hakkındaki komplo teorilerini güçlendiriyor.
1993’teki bir bölümde ise duvardaki tabloda ikiz kulelere benzer bir yapının dumanlar altında olduğu görülüyor.
Akıllı telefon öngörüsü Akıllı telefonlar henüz icat edilmemişken, The Simpsons’ın 1994 yılında yayınlanan Lisa on Ice bölümünde dokunmatik telefon görülüyor. Logoya dikkat ettiniz mi?
1995 yılında yayınlanan 6. sezon 5. bölümde ise akıllı saat görülüyor. Apple’ın sıkı bir Simpsons fanı olduğunu söylersek yanılmış olmayız herhalde.
Yeni Star Wars filmleri Ayrıca, Star Wars’ın yeni filmlerinin çekileceğini de bilmişti.
The Simpsons serisinde geçen ve önümüzdeki günlerde olması konuşulan diğer kehanetler... Aç gözlü şirketler çevresel bir faciaya sebep olacak ve kirletilmiş alandan korunmak için bir kubbe kurulacak.
Angelina Jolie ve Brad Pitt kötü bir boşanma sonrası stresten kilo alacaklar.
Trump’tan sonra Amerika’nın başkanı bir kadın olacak.
Facebook'un algoritması sahte haberleri işaretlemeye başlayacak, aynı zamanda gizli alayı da saptayabilecek böylece insanların kafası karışmayacak.

Güneş'te 20 dünya büyüklüğünde delik tespit edildi

Tarafından: NTV
29 Mart 2023 at 08:32
Güneş'te 20 dünya büyüklüğünde delik tespit edildi

NASA, Güneş'in üzerinde 20 dünya büyüklüğünde yeni bir delik gözlemlendiğini duyurdu. Dev delik Dünya'ya 2 milyon 896 bin kilometre hızla güneş rüzgarları gönderebilir.

Güneş'in üzerinde 20 dünya büyüklüğünde yeni bir delik gözlemlendi. NASA'dan yapılan açıklamaya göre 22 Mart'ta tespit edilen 30 dünya büyüklüğündeki deliğin ardından bu hafta ikinci keşif. 

Koronal deliğin Dünya’ya doğru saatte 2 milyon 896 bin kilometre hızla Güneş rüzgarları göndermesi bekleniyor. Bu rüzgarların dünya için bir tehdit oluşturmadığı belirtildi. 

Bilim insanları, Cuma günü Dünya'ya ulaşması beklenen rüzgarların elektronik altyapıya zarar vermeyeceği, sadece bazı bölgelerde auroralar (Kuzey ışıkları) oluşturacağını açıkladı. 

GÜNEŞ'İN EKVATORUNA YAKIN

Oldukça yaygın olan bu koronal delikler genellikle Güneş'in kutuplarında görülürken, keşfedilen bu son delik ekvatorun yakınlarında görüldü. 

Londra Üniversitesi Akademisi'nden uzay fiziği profesörü Daniel Verscharen, "Koronal deliğin konumu onu çok ilginç kılıyor." dedi. 

Verscharen, "Bu koronal delikten bu Cuma gecesinden Cumartesi sabahına kadar Dünya'ya hızlı bir rüzgar gelmesini bekliyorum." diye konuştu. 

Bu koronal delikler sayesinde Güneş'i daha önce gülerken de görmüştük.

Güneş'te 20 dünya büyülüğünde delik tespit edildi

Tarafından: NTV
29 Mart 2023 at 08:21
Güneş'te 20 dünya büyülüğünde delik tespit edildi

NASA, Güneş'in üzerinde 20 dünya büyüklüğünde yeni bir delik gözlemlendiğini duyurdu. Dev delik Dünya'ya 2 milyon 896 bin kilometre hızla güneş rüzgarları gönderebilir.

Güneş'in üzerinde 20 dünya büyüklüğünde yeni bir delik gözlemlendi. NASA'dan yapılan açıklamaya göre 22 Mart'ta tespit edilen 30 dünya büyüklüğündeki deliğin ardından bu hafta ikinci keşif. 

Koronal deliğin Dünya’ya doğru saatte 2 milyon 896 bin kilometre hızla Güneş rüzgarları göndermesi bekleniyor. Bu rüzgarların dünya için bir tehdit oluşturmadığı belirtildi. 

Bilim insanları, Cuma günü Dünya'ya ulaşması beklenen rüzgarların elektronik altyapıya zarar vermeyeceği, sadece bazı bölgelerde auroralar (Kuzey ışıkları) oluşturacağını açıkladı. 

GÜNEŞ'İN EKVATORUNA YAKIN

Oldukça yaygın olan bu koronal delikler genellikle Güneş'in kutuplarında görülürken, keşfedilen bu son delik ekvatorun yakınlarında görüldü. 

Londra Üniversitesi Akademisi'nden uzay fiziği profesörü Daniel Verscharen, "Koronal deliğin konumu onu çok ilginç kılıyor." dedi. 

Verscharen, "Bu koronal delikten bu Cuma gecesinden Cumartesi sabahına kadar Dünya'ya hızlı bir rüzgar gelmesini bekliyorum." diye konuştu. 

Bu koronal delikler sayesinde Güneş'i daha önce gülerken de görmüştük. 

Göktaşının çarptığı Soyuz MS-22 uzay aracı, Dünya’ya geri döndü

Tarafından: NTV
29 Mart 2023 at 06:13
Göktaşının çarptığı Soyuz MS-22 uzay aracı, Dünya’ya geri döndü

Geçtiğimiz sene göktaşı çarpması sonucu hasar alan Rusya’ya ait Soyuz MS-22 uzay aracı, Uluslararası Uzay İstasyonu'ndan (ISS) ayrılarak mürettebatsız şekilde Dünya’ya geri döndü.

Geçtiğimiz sene 21 Eylül’de Rus kozmonotlar Sergey Prpkopyev ve Dmitriy Petelin'in yanı sıra ABD'li astronot Frank Rubio'yu Uluslararası Uzay İstasyonu'na (UUİ) taşıyan Rusya’ya ait Soyuz MS-22 uzay aracı mürettebatsız şekilde Dünya’ya geri döndü. ISS’de yapılan deneylere ait madde ve dokümanların yanı sıra kozmonot giysileri ve arızalı pillerden oluşan 218 kilogram yük ve 100 kilogram ağırlığındaki çöple TSİ 12.57'de istasyondan ayrılan Soyuz MS-22, TSİ 14.45'te Kazakistan'ın Jezkazgan şehrine başarılı şekilde iniş yaptı. Uzay aracının ineceği yerde geniş güvenlik önlemleri alınırken helikopterler, zırhlı araçlar, ilkyardım araçları ve uzmanları taşıyan araçlar geniş bir arazide uzay aracının inmesini bekledi. İnişine yakın zamanda paraşütleri açılan uzay aracı, Rusya’nın başkenti Moskova'daki kontrol merkezinden de izlendi. GEÇTİĞİMİZ SENE UZAY ARACINA GÖKTAŞI ÇARPMIŞTI Geçtiğimiz sene aralık ayında göktaşı çarpması nedeniyle hasar oluşan ve bugün güvenlik nedeniyle mürettebat taşımadan Dünya'ya geri dönen Soyuz MS-22 için Rus uzmanlar ilk incelemelerini yaptı. Roscosmos uzmanları, Soyuz'un radyatör bölümünde oluşan hasarın ilk belirlemelere göre büyük bir hasar olmadığını belirterek, Soyuz MS-22'nin tekrar onarımı için çalışma yapılacağını açıkladı.

Almanya'dan Microsoft hakkında "tekelleşme" incelemesi

Tarafından: NTV
28 Mart 2023 at 16:55
Almanya'dan Microsoft hakkında

Almanya rekabet kurumu Federal Kartel Dairesi, Microsoft'un pazar gücüne yönelik soruşturma başlattı.

Federal Kartel Dairesi'nden (The Bundeskartellamt) yapılan açıklamada, soruşturma ile "Microsoft'un piyasa genelinde rekabet için olağanüstü öneme sahip bir şirket olarak belirlenip belirlenmeyeceğine" karar verileceği belirtildi. Almanya Federal Kartel Dairesi Başkanı Andreas Mundt, konuya ilişkin değerlendirmesinde, Microsoft'un geleneksel olarak Windows ve Office programları ile işletim sistemleri ve ofis yazılımlarında güçlü bir konuma sahip olduğunu vurguladı. Mundt, Microsoft'un piyasa genelinde rekabet için olağanüstü öneme sahip olduğunun tespit edilmesi halinde bunun rekabeti sağlamak için erken aşamada harekete geçmelerini sağlayacağını kaydetti. Federal Kartel Dairesi, Ocak 2022'de Google'ın ana şirketi Alphabet'i piyasa genelinde rekabet için çok önemli olarak sınıflandırmıştı. Mayıs 2022'de ise Facebook'un sahibi Meta ve Temmuz 2022'de Amazon, söz konusu sınıflandırmaya dahil olmuştu. Bu arada, Ocak 2021'de Almanya'da dijital şirketlerle ilgili antitröst yasasında yapılan değişikliklerin yürürlüğe girmesiyle şirketlerin pazar hakimiyetini belirleme ve rekabete karşı bazı uygulamaları yasaklama konusunda Federal Kartel Ofisi'ne daha fazla yetki verilmişti.

Heyecan veren keşif: Ay yüzeyinde küçük cam kürelerde hapsolmuş binlerce ton su bulundu

Tarafından: NTV
28 Mart 2023 at 16:36
Heyecan veren keşif: Ay yüzeyinde küçük cam kürelerde hapsolmuş binlerce ton su bulundu

Ay yüzeyinden alınan toprak örneklerinde çok küçük cam küreler içine hapsolmuş çok miktarda su bulunduğu tespit edildi. Suyun, cam kürelerin basitçe ısıtılması sonucu kullanılır hale gelebileceği düşünülüyor.

Nature Geoscience'da yayımlanan araştırmada, meteorların Ay yüzeyine çarptığında oluştuğu düşünülen çok küçük cam küreler içinde Ay yüzeyinde dağılmış halde trilyonlarca ton su bulunabileceği belirtildi.
Araştırma, Çinli bilim insanlarınca 1970'lerden bu yana, Ay'dan getirilen ilk toprak örnekleri üzerinde yapıldı.
Yapılan çalışmanın, gündüz saatlerinde Ay yüzeyindeki buzun Güneş rüzgarlarının etkisiyle buharlaştığı ve gece soğumayla yüzeye geri döndüğünü öngören "Ay su döngüsü kuramı"ndaki bazı boşlukları doldurduğu ifade edildi.
Araştırma kapsamında incelenen Ay toprağı, Çin'in 2020'de Çin Ay Keşif Programı'nın 5. safhası kapsamında, Ay'dan toprak örnekleri toplayan Çang'ı-5 uzay aracı tarafından Dünya'ya getirildi.
Çin Nanjing Üniversitesi ve Çin Bilimler Akademisinin de aralarında bulunduğu bir dizi kurum araştırmacısı, Ay'dan getirilen örneklerden seçtikleri 50 mikrometre (saç kılı kalınlığı) ila 1 milimetre çapındaki 150 taneciği inceledi.
İnceleme sonucunda, Güneş'ten gelen hidrojen ve oksijeni Güneş Sistemi boyunca taşıyan Güneş rüzgarlarının çok eski dönemlerde oluştuğu düşünülen bu cam küreciklere vurduğunda içlerinde su oluşumunu sağlayabileceği belirtildi.Araştırmacılar, bunun aynı zamanda 270 trilyon kilogram suyun Ay yüzeyinde nasıl bulunabildiğinin de cevabı olabileceğini kaydetti.
Nanjing Üniversitesi araştırmacılarından Hejiu Hui, "Biz Güneş rüzgarıyla gelen hidrojenin cam kürelere nüfuz edebileceğini ve böylece Ay'da yeni su rezervi oluşturabileceğini tespit ettik. Çarpma sonucu oluşan cam küreler de regolit içinde Ay yüzeyine yayılmış durumda olduğu için suyla dolabilir ve Ay yüzeyindeki su döngüsünü devam ettirebilir." dedi.
Suyun Ay'da nasıl depolandığını anlamanın yararlı olabileceğini belirten Hui, bu bilginin gelecekte Ay astronotlarını bir gün içme suyuna ve hatta roket yakıtına dönüştürülebilecek potansiyel kaynaklara yönlendirebileceğini, Ay'daki suyun cam kürelerin basitçe ısıtılması sonucu kullanılır hale gelebileceğini kaydetti.Araştırma, cam küreciklerdeki suyun birkaç yılda bir tazelendiğini ortaya koydu.
Öte yandan araştırmada yer almayan Houston Ay ve Gezegen Enstitüsü bilim insanı Dr. David Kring, söz konusu araştırmanın bilim insanlarına, özellikle Çang'ı-5 misyonunun Ay'ın görülen tarafındaki iniş noktasına benzer yerlerde, suyun nasıl depolanmış olabileceğine dair yeni bilgiler kazandırdığını belirtti.
Kring, Ay'da astronotların pratik amaçlar için su elde edebileceği daha iyi yerler olduğunu vurgulayan Kring, "bu yüzden Ay'ın kutuplarıyla ilgileniyoruz." dedi.
Bilim insanları, Apollo görevlerinden bu yana ayın kutuplarında büyük miktarda buz halinde su olabileceğini düşünüyor. NASA'nın daha önce yaptığı araştırmalar da Ay'ın Güneş gören yüzeyinde su bulunduğunu öne sürüyor. Ancak bilim insanları bu suyun nasıl depolandığı hakkında daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulduğunu ifade ediyor.

MARLİN SİDA'dan Kuzgun seyir füzesi atıldı

Tarafından: NTV
28 Mart 2023 at 15:38
MARLİN SİDA'dan Kuzgun seyir füzesi atıldı

Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK), Savunma Sanayii Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü (SAGE) tarafından geliştirilen katı yakıtlı yerli seyir füzesi Kuzgun-KY, silahlı insansız deniz aracı (SİDA) MARLİNden test edildi. Bir SİDAdan ilk defa radar güdümlü mühimmat atışı gerçekleşti.

Elon Musk: Twitter'da 'mavi tik' onay sisteminin kapsamı değişiyor

Tarafından: NTV
28 Mart 2023 at 15:09
Elon Musk: Twitter'da 'mavi tik' onay sisteminin kapsamı değişiyor

Twitter'ın CEO’su Elon Musk, sosyal medya platformunun ücretli Twitter Blue özelliğinde bir değişiklik yapıldığını duyurdu. Buna göre 15 Nisan'dan itibaren yalnızca doğrulanmış kullanıcıların gönderileri diğer kullanıcılara önerilecek ve anketlerde oy kullanmalarına izin verilecek. Geçtiğimiz hafta Musk, şirketi satın almasından öncesine dayanan bazı 'eski' hesapların doğrulanmış statüsünü kaldıracağını duyurmuştu.

BBC'nin haberine göre, 15 Nisan'dan itibaren yalnızca ücretli "Twitter Blue" özelliğine sahip kullanıcıların gönderileri, sosyal medya uygulamasının diğer kullanıcılarına önerilecek.
Değişiklik kapsamında, ödeme yapmayan hesaplardan gelen gönderiler, "Sana Özel" başlığındaki önerilen tweet akışına dahil edilmeyecek.
Twitter'daki anketlerde ise yine yalnızca onaylı hesapların oy kullanmasına izin verilecek.
Musk, değişikliğin "gelişmiş yapay zeka robotlarının kontrolü ele geçirmesine yönelik tek gerçekçi yol olduğunu, aksi takdirde bunun, umutsuzca kaybedilen bir savaş olacağını" belirterek "Anketlerde oy kullanmak aynı nedenle doğrulama gerektirecek." ifadesini kullandı.
Bazı kullanıcılar, tartışmalı hesapların para ödeyerek öne çıkabileceğini belirterek değişiklikleri eleştirdi.
"Twitter Blue", kullanıcıların hesabına "mavi onay rozeti" ekleyen ücretli bir aylık abonelik hizmeti olarak kullanıma sunuluyor.

iPhone İOS 16.4 güncellemesi yayınlandı: İOS 16.4 güncellemesinde neler var, yeni özellikler neler?

Tarafından: NTV
28 Mart 2023 at 13:09
iPhone İOS 16.4 güncellemesi yayınlandı: İOS 16.4 güncellemesinde neler var, yeni özellikler neler?

Apple kullanıcılarının merakla beklediği İOS 16.4 yazılım güncellemesi duyuruldu. Birçok test sürecinden geçen ve bu yılın 4. büyük güncellemesini yapan Apple, İOS 16.4'le birlikte hayatımıza girecek yenilikleri duyurdu. Gelen güncellemeyle birlikte, yeni emojiler ve hücresel aramalar için ses yalıtımı gibi birçok özellik yer alıyor. Peki, İOS 16.4 güncellemesinde neler var, yeni özellikler neler?

Apple tarafından iPhone İOS 16.4 güncellemesi yayınlandı. Eylül ayında yayınladığı İOS 16 sonrasında güncellemelerine devam eden Apple, yeni İOS 16.4 güncellemesini duyurdu. Peki, İOS 16.4 güncellemesinde neler var, yeni özellikler neler? İOS 16.4 GÜNCELLEMESİ NASIL YAPILIR? Apple tarafından merakla beklenen İOS 16.4 güncellemesi duyuruldu. Güncellemenin iPhone ve iPadOS'larda yayınlanmasıyla birlikte birçok kullanıcı nasıl indirileceğini sorgulamaya başladı. ‌ İOS 16‌‌.4 ve iPadOS 16.4 güncellemesi için Ayarlar > Genel > Yazılım Güncelleme bölümüne gidilerek uygun iPhone ve iPad'lere kablosuz olarak indirilebilir.İOS 16.4 ÖZELLİKLERİ NELER? İOS 16.4 güncellemesi ile gelen emojiler arasında sallanan kafa, pembe kalp, mavi kalp, gri kalp, eşek, geyik, kara kuş, kaz, kanat, denizanası, sümbül gibi yeni emojiler yer alıyor. Toplamda 21 yeni emoji sürüme eklenmiş durumda. Ayrıca Ana Ekrana eklenen web siteleri için Safari web bildirimleri, daha net cep telefonu aramaları için ses yalıtımı, Apple Books’da sayfa çevirme animasyonu, Podcast güncellemeleri, yeni HomeKit mimarisi ve bir dizi başka küçük değişiklik ve ince ayar İOS 16.4’te yer alıyor. Ek olarak İOS 16.4 ile birlikte Türkiye için 5G desteği de getiriliyor.Gelen yeni özellikler ise şu şekilde: - Hayvanlar, el hareketleri ve nesneler de dahil olmak üzere 21 yeni emoji, - Web uygulamaları için bildirimler Ana Ekran'a eklendi, - Hücresel aramalar için ses yalıtımı. Bu, sesinize öncelik verir ve çevrenizdeki ortam gürültüsünü engeller, - Fotoğraflar'daki yinelenenler albümü, iCloud Paylaşılan Fotoğraf Arşivi’ndeki yinelenen fotoğraf ve videoları algılama desteğini genişletiyor, - Hava Durumu uygulamasındaki haritalar için VoiceOver desteği, - Işık parlamaları veya flaş efektleri algılandığında videoyu otomatik olarak karartmak için erişilebilirlik ayarı, - Çocuklardan gelen satın alma isteklerinin ebeveynin cihazında görünmemesine neden olan bir sorun giderildi, - Matter uyumlu termostatların Apple Home ile eşleştirildiğinde yanıt vermemesine neden olan sorunlar giderildi, - iPhone 14 ve iPhone 14 Pro modellerinde Crash Detection optimizasyonları yapıldı.

MARLIN'den ilk füze (Türkiye'nin yeni nesil yerli silahları)

Tarafından: NTV
23 Mart 2023 at 10:31
MARLIN'den ilk füze (Türkiye'nin yeni nesil yerli silahları)

Yerli silahlı insansız deniz aracı MARLIN'den ilk kez katı yakıtlı Kuzgun seyir füzesi ateşlendi.

Yerli ve milli olarak geliştirilen silahlı insansız deniz aracı MARLIN ilk defa güdümlü bir füze atışı gerçekleştirdi.
Konuyla ilgili Twitter hesabından bir paylaşım yapan Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, şu ifadeleri kullandı: "İnsansız deniz araçlarımıza yeni kabiliyetler kazandırmayı sürdürüyoruz. MARLİN’den katı yakıtlı KUZGUN Seyir Füzesinin atışıyla bir SİDA’dan ilk defa güdümlü mühimmat atışı gerçekleşti. Bu alanda da en ileri seviyeye gitmeye kararlıyız!"
Demir paylaşımında füze atışına dair bir videoya da yer verdi. İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN
Altay tankının üretimini gerçekleştirecek BMC Savunma'nın yüzde 100 Türk şirketi olduğunu belirten BMC İcra Kurulu Üyesi ve Üst Yöneticisi Murat Yalçıntaş, fabrikada üretilen Altay tankı ve motorların fikri mülkiyet haklarının Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığına ait olduğunu söyledi.
Altay Tankı Projesi'nin geldiği duruma ilişkin de bilgi veren Yalçıntaş, şöyle konuştu: "Altay tankının üretimi tamamlandı, 23 Nisan'da, bir bayram gününde Türk Silahlı Kuvvetlerine test için teslim etmek istiyoruz. Elimizdeki tank ilk tasarımları 2000 yılında yapılmış olan eski tank değil. Çünkü bu kadar zaman zarfında birçok parçayı yerlileştirme fırsatı bulduk. Şu anda üzerinde başka bir ülkenin güç grubu var. Bu güç grubunun temin edilmesi için bütün çalışmalar yapıldı, izinler alındı, bürokratik işlemler tamamlandı. Bu güç grubuyla testler yapıldı, testler başarıyla geçti, güç grubu Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından da kabul edildi. Şu anda Altay tankının seri üretimi için önümüzde hiçbir engel kalmadı." dedi.
Yerli güç grubuyla ilgili de bilgi veren Yalçıntaş, "Tasarım çalışmaları bitti, prototipler üretildi, test ediliyor. Testlerin 1,5-2 yıl süreceği tahmin ediliyor. 2026 gibi yerli güç grubumuzla Yeni Altay tankımızı Türk Silahlı Kuvvetleri envanterine teslim edebilecek durumdayız. Şu anda birçok dost ve müttefik ülkeden talepler var. Milli Savunma Bakanlığı uygun görürse Altay tankını dost ve müttefik ülkelere ihraç edebiliriz." diye konuştu.
Altay tankının Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından yapılacak testlerinin 2024'te tamamlanması öngörülüyor. 2025 yılında Kore güç grubuyla Yeni Altay tankının seri üretimine başlanacak ve tank Türk Silahlı Kuvvetlerine teslim edilecek. 2026 yılının ikinci yarısından itibaren yerli motorla Altay tankının seri üretiminin devam etmesi planlanıyor.
TUSAŞ'ın geliştirdiği beşinci nesil jet uçak projesi Milli Muharip Uçak, piste çıktı.
Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, Twitter hesabında yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı: "Şehitlerimizin aziz hatırasına! Milli Muharip Uçak’ımızı 18 Mart’ta hangardan çıkaracağız demiştik. Uçağımız bugün pistin başında! Cumhurbaşkanımız Sn. @RTErdogan’ın liderliğinde inşallah gök vatanımızda süzülmesine de şahit olacağız."
5’inci nesil çok rollü savaş uçağı olan MMU, hem hava-hava, hem de hava-yer muharebelerinin gereksinimleri için üstün kabiliyetler sağlamak için tasarlandı. Türk Havacılık Uzay Sanayii’nin, yüksek hayatta kalma kabiliyetine haiz, güçlü ve atik platformu MMU, sahip olduğu akıllı ve güçlü savaş kabiliyetleri ile tam bir savaşçı olarak tanımlanıyor.
Türkiye'nin ilk havadan karaya süpersonik füzesi olan TRG-230-İHA'nın test atışı gerçekleştirildi. Akıncı TİHA'dan fırlatılan füze 100 kilometre uzaktaki hedefi tam isabetle vurdu. Atış testine ilişkin görüntüler Roketsan'ın sosyal medya hesaplarından paylaşıldı. TRG-230-İHA füzesi Çorlu Havalimanı'nda bulunan Akıncı TİHA'ya monte edildi. Buradan havalanan Akıncı TİHA, yaklaşık 700 kilometre mesafe katederek Sinop'taki atış sahasına ulaştı.
Ardından üzerindeki süpersonik füze ateşlendi. Füze 100 kilometre ötedeki hedefi tam isabetle vurdu. Türkiye'nin ilk havadan karaya süpersonik füzesi olma özelliği taşıyan TRG-230-İHA,, 20 ile 150 kilometre uzaktaki hedeflerin nokta hassasiyetle vurulmasını sağlayacak.
Baykar tarafından gerçekleştirilen milli insansız savaş uçağı Kızılelma ilk uçuşunu gerçekleştirdi. VİDEO İZLE
Kızelma'nın havalandığı anları sosyal medyadan paylaşan Baykar Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, "Daha fazla yerde tutamadık uçtu! Rabbimize şükürler olsun" ifadelerini kullandı.
Aralık ayı başında taksi ve koşu testini başarıyla tamamlayan Kızılelma'nın ilk uçuşunun 2023 yılında gerçekleştirilmesi bekleniyordu.
Kızılelma'nın Baykar tarafından milli ve özgün olarak geliştirilme çalışmaları devam ederken İHA/SİHA'lardan esinlenerek hizmet verecek.
Kızılelma, kısa pistli gemilerden kalkış ve iniş kabiliyetine sahip olacak.
Öte yandan gövde içinde taşıyacağı mühimmatları ile belirlenen hedeflere taarruz gerçekleştirebilecek.
Genel Maksat Helikopter Programı kapsamında üretilen ilk T70 Helikopteri, Jandarma Genel Komutanlığının kullanımına sunuldu.Türk Havacılık ve Uzay Sanayii ana, ASELSAN, TEI, Alp Havacılık ve Sikorsky alt yükleniciliğinde üretilen T70 Genel Maksat Helikopteri'nin teslimatları başladı.
Program kapsamında, Sikorsky firmasının S70i Helikopteri'nden yola çıkılarak geliştirilen T70 Genel Maksat Helikopteri, Türkiye'de lisans altında üretim modeliyle, farklı kullanıcılara teslim edilecek.
Kara Kuvvetleri Komutanlığı, Hava Kuvvetleri Komutanlığı, Özel Kuvvetler Komutanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Orman Genel Müdürlüğünün helikopterin kullanıcıları olması planlanıyor.HABERE GİT
Milli Savunma Bakanlığı'nın Twitter'daki hesabından yapılan açıklamaya göre, Roketsan tarafından üretilen ve deniz platformları dikey atım lançer sistemi ihtiyacında dışa bağımlılığa son verecek MİDLAS'ın ilk atışlı testi başarıyla gerçekleştirildi. Dünyada sayılı ülkenin üretebildiği güverte altı dikey atım lançer sistemi MİDLAS, 2023’te ilk kez İstanbul fırkateynine entegre edilerek Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nın envanterine girecek. Böylece Türkiye, kendi tasarlayıp ürettiği gemisinden, kendi lançeri ve kendi hava savunma füzesini kullanabilen dünyadaki sayılı ülkelerden biri olacak. Açıklamada, "Ülkemizin deniz platformları dikey atım lançer sistemi ihtiyacında dışa bağımlılığına son verecek olan MİDLAS’ın hayata geçirilmesinde emeği geçenleri kutluyor, başarılarının devamını diliyoruz. MİDLAS şimdiden Deniz Kuvvetlerimize hayırlı olsun" denildi.
Savunma Sanayi Başkanı İsmail Demir de "Savaş gemilerimizden ateşlenecek hava savunma sistemlerimizin temel taşlarını döşüyoruz. MİDLAS’ın ilk testinde HİSAR füzesi başarıyla ateşlendi. 2023’te İstanbul fırkateynine entegre edilerek Deniz Kuvvetleri Komutanlığı envanterine girecek" paylaşımını yaptı.
HAVELSAN, "dijital birlik" konsepti için bir süredir insansız kara, hava ve deniz araçları geliştirmek için çalışmalar yürütüyor. Şirket, bu çalışmaların ilk örneği olarak, orta sınıf insansız kara aracı Barkan'ı geliştirdi. Güvenlik güçlerinin talepleri doğrultusunda yeni yetenekler kazanan Barkan'ın yakın zamanda envantere girmesi bekleniyor. HAVELSAN, bu çalışmanın devamı olarak bir süredir ağır sınıf insansız kara aracına yönelik çalışmalar yapıyor. Bu çalışmalar sonunda da ortaya Kapgan çıktı.
İsmini "fatih" anlamına gelen Göktürk Kağanı "Kapgan Kağan"dan alan ağır sınıf insansız kara aracı, 30x113 milimetrelik silah sistemi ile dikkati çekiyor. Kara ve hava hedeflerine karşı zırh delici özelliği olan bu silah sistemi, 2000 metre etkin menzile caydırıcılık sağlayacak. Farklı tip ve kalibrelerdeki silah sistemleri de Kapgan'a entegre edilebilecek. Kapgan, yüksek manevra kabiliyeti sağlayan tekerlekli yapısı ile her türlü hava ve arazi koşullarında, değişik görüş şartlarında üstün harekat kabiliyetine sahip olacak. Taktik sahada kullanılacak diğer faydalı yükler dışında gerekli görüldüğü durumlarda platform üzerinde yük taşınacak arayüzler bulunabilecek.
Kapgan, HAVELSAN Otonomi Paketi sayesinde otonom devriye, GPS bağımsız görev, dinamik güzergah planlama, link kaybında eve dönüş ve sürülebilir yol analizi yapabilme kabiliyeti ile elektronik harbe karşı yüksek seviye dayanım sağlayacak. DRONELARLA İŞ BİRLİĞİ YAPACAK Kapgan, 5 kilometre taktik veri linki, GSM ve uydu haberleşme altyapısı, 4 metre yükseltilebilir çevre gözetleme mastı ve yüksek teknoloji sensör sistemleri sayesinde çevreyi algılayarak gündüz/gece görüş ve faaliyet imkanı sunacak.
Araca entegre kablolu veya kablosuz drone sayesinde menzil yetersiz durumlarda da röle olarak kullanılabilecek, drone entegre modem üzerinden kesintisiz haberleşme sağlanabilecek, görüş dışında kalan bölgelerde kolaylıkla drone üzerinden gözetlenebilecek. Bu sayede aracın keşif, gözetleme ve operasyon kabiliyeti de artırılmış olacak. Karma/sürü dijital birlik görev icrasına uygun olarak geliştirilen Kapgan, asimetrik tehditlere karşı etkin çözüm, otomatik hedef takibi, yüksek hareket kabiliyeti sayesinde meskun mahal operasyonları, keşif, gözetleme, devriye ve taktik intikallerinde ihtiyaç duyulan desteği, temel görevleri ve en önemlisi dijital muharebe alanlarının gereksinimlerini karşılayacak.
Robotik kol entegrasyonu ile ergonomik ve modüler yer komuta kontrol istasyonları da Kapgan'ın kolluk kuvvetlerinin yüksek vuruş yeteneğini artırmasını sağlayacak. Kapgan, yerli ve özgün yazılımları, modüler mimarisi sayesinde farklı ihtiyaçlara yönelik farklı boyutlarda ve farklı tiplerde çeşitli görevleri yerine getirebilecek operasyonel konfigürasyon imkanına da sahip olacak. Ağır sınıf insansız kara aracı, 1400 kilogram ağırlığa, 600 kilogram faydalı yük kapasitesine sahip bulunuyor. Kapgan, saatte 25 kilometre hıza ulaşıyor, 6 saat operasyon gerçekleştirebiliyor. Kapgan, 5 kilometrenin üzerinde görüş hattı haberleşmesi, GSM haberleşmesi gibi yöntemlerle kumanda edilebiliyor. Elektrikli motorlu araç, 0,5 metre engel aşma, 1,2 metre hendek geçişi gibi yeteneklerle operasyon gerçekleştiriyor.
Yerli füze 'Tayfun' başarıyla test edildi.Savunma Sanayii Başkanlığı'nın 'Tayfun Füze Sistemi Geliştirme Projesi' kapsamında Roket Sanayi ve Ticaret A.Ş.'nin (ROKETSAN) tarafından füze test atışı yapıldı.
Rize-Artvin Havalimanı'nda Milli Savunma Bakanlığı'na ait apronda, saat 06.50'de karadan denize yapılan uzun menzilli atışta yerli füze 'Tayfun', Sinop açıklarına fırlatıldı.
Füze hedefi başarı ile vurdu.
Gelişen teknoloji hayatımızın her alanına nüfus etmek ile birlikte silah endüstrisini de baştan başa yeniliyor. İşte Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından kullanılan yerli teknoloji ürünü olan silahlar...
Savunma Sanayi Başkanı İsmail Demir, Havelsan ve özel bir tersane tarafından geliştirilen SANCAR su üstü insansız deniz aracının ilk testlerini tamamladığını açıkladı.
Demir "Gururla söyleyebiliriz ki sınıfının en iyi araçları yakın zamanda Türkiye ve dost-müttefik ülkelerin ihtiyaçlarını karşılayabilir noktaya gelecek" ifadesini kullandı.
Otonom kabiliyetinin yanısıra uzaktan da kontrol edilebilen SANCAR 740 kilometre seyir menziline sahip olacak. Sancar SİDA, liman/üs koruma, arama/kurtarma, istihbarat, keşif, gözetleme, karakol, su üstü harbi, mayın karşı tedbirleri görevlerini otonom olarak yerine getirebilecek.VİDEO İZLE
Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, CNN Türk canlı yayınında yerli silahlı insansız deniz aracı (SİDA) Marlin'in NATO tatbikatında yer aldığını söyledi. NATO'nun Portekizce resmi hesabından yapılan paylaşımda da insansız deniz araçlarının; filoların korunmasındaki önemine vurgu yapılarak, gelecekte çok daha önemli bir rolü olacağı yazıldı.
Marlin'in birçok opsiyona sahip olduğuna dikkat çeken Demir, üzerine füzeler yerleştirilebildiği gibi elektronik harp sistemlerinin de entegre edilebildiğini söyledi.
Marlin'in üzerinde bulunan elektronik harp sistemi, dünyada bir ilk olma özelliğini taşıyor. Bu haliyle Marlin, üzerinde elektronik harp sistemleri taşıyan dünya üzerindeki ilk insansız su üstü platformu.
Türk savunma sanayisi bünyesinde geliştirilen CANiK M2F, ilk defa TEKNOFEST KARADENİZ'de sergileniyor. Savunma Sanayii Başkanlığı ile imzalanan "Platform Makineli Tüfeği Projesi" kapsamında yerli ve milli imkanlarla geliştirilen CANiK M2 QCB ağır makineli tüfeğin gelişmiş modeli olan CANiK M2F dakikada 950 atım hızına sahip.Silahla ilgili bilgi veren Samsun Yurt Savunma Kurumsal İletişim ve İş Geliştirme Müdürü Gençay Gençer, atım hızı dakikada 450 ila 600 olan bir önceki versiyonun yeterli olmadığı için CANiK M2F'yi geliştirdiklerini söyledi.
Gençer, "Kalibre olarak aynı mühimmatı kullanabilmekte fakat dakikadaki hızı 600 yerine 950'dir. İstersek bu hızı 950 ila 1100 arası ayarlayabilmekteyiz. Bu yüksek hızı sayesinde başta hava araçları ya da hava araçlarının karşılığı olarak etkin şekilde kullanılmaktadır" dedi.Yeni bir konsept kullandıklarını dile getiren Gençer, "Yeni konseptte iki M2F'yi yan yana bağlamış bulunuyoruz. Bu haliyle isterseniz kara araçlarına bağlayabilirsiniz, isterseniz deniz araçlarına ektin şekilde bağlayarak atış üstünlüğü sağlayabilirsiniz" diye konuştu. Gençer şöyle devam etti: "CANiK M2F ya da CANiK M2 QCB, her ikisinin de 2 bin metreye etkin menzili bulunmakta. Bu menzili yüksek teknoloji optik cihazlarla destekleyerek 6 bin metreye kadar artırabiliyorsunuz."
Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, başkanlık bünyesinde faaliyet gösteren Savunma Teknolojileri Mühendislik ve Ticaret A.Ş. (STM) tarafından milli imkanlarla geliştirilen, mini gözcü İHA sistemi TOGAN'ın ilk teslimatlarının yapıldığını açıkladı. Savunma Sanayii Başkanı Demir, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "Milli mühendislik çözümlerimizi güvenlik güçlerimizin hizmetine sunmaya devam ediyoruz. Keşif, gözetleme ve istihbarat amaçlı geliştirdiğimiz döner kanatlı milli gözcü İHA’mız TOGAN'ın ilk teslimatlarını gerçekleştirdik. Hayırlı olsun" ifadelerini kullandı.
STM Genel Müdürü Özgür Güleryüz de, yaptığı yazılı açıklamada, "STM olarak Türkiye'de öncüsü olduğumuz taktik mini İHA sistemleri alanında, önemli bir teslimat daha gerçekleştirmenin gururunu yaşıyoruz. Milli gözcü İHA'mız TOGAN, sahip olduğu özellikleri ile görülmeyeni görecek, takip edilemeyeni takip edecek. Gece ve gündüz etkin operasyon ve fiziki hedef takibi kabiliyetine sahip TOGAN, STM'nin diğer İHA'ları ile de müşterek operasyon gerçekleştirebiliyor. Taktik mini İHA'larımızın, GPS olmayan sahalarda görev yapabilmesi ve düşman elektronik harp tehdidinden etkilenmeksizin görev icrasını sağlayacak kabiliyetlerimizle de platformlarımızı güçlendirmeyi sürdüreceğiz. Mehmetçiğimizin sahadaki gücüne güç katacak TOGAN, ülkemize ve güvenlik güçlerimize hayırlı olsun" dedi.
Taktik seviye keşif, gözetleme ve istihbarat görevlerinde kullanmak üzere tasarlanan TOGAN, özgün uçuş kontrol sistemi ve görev planlama yazılımına sahip. Otonom şekilde havada görev değişimi/devri yapabilen TOGAN, operatörlere kesintisiz ve uzun süreli gözetleme kabiliyeti sunuyor. Tek bir TOGAN platformu, 10 kilometre menzilde 45 dakika boyunca görev yapabiliyor. TOGAN, 30x optik zoom seviyeli gündüz ve kızılötesi görüntü sistemleri ile gece ve gündüz efektif operasyon imkanı sunuyor. Platform, özgün otopilot ve bilgisayarlı görü yazılımları sayesinde otonom olarak hareketli hedef takibi gerçekleştirebiliyor. Gelişmiş bilgisayarlı görü algoritmaları sayesinde hedef tespit, tanıma, teşhis ve teknik analiz yapabilen TOGAN, görüntü kıymetlendirme çalışmalarında kullanıcıya kolaylık sağlıyor. Görev değişimi özelliğiyle bir TOGAN'ın bataryası belli seviyenin altına geldiğinde, diğeri otomatik olarak görevi devralabiliyor ve bu sayede kullanıcıya kesintisiz kullanım sağlıyor.
Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) tarafından başlatılan “Platformlar İçin 12.7 mm Makineli Tüfek (PMT 12.7) Projesi” çerçevesinde kara, hava ve deniz platformlarında kullanılan ve yurt dışından tedarik edilen 12.7x99 mm makineli tüfek artık yerli ve milli imkanlarla üretiliyor.
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı tarafından başlatılan ve Samsun Yurt Savunma (SYS) tarafından yürütülen Platformlar İçin 12.7 mm Makineli Tüfek Projesi'nde kalifikasyon süreci tamamlanarak, seri üretime geçildi. Kalifikasyon testleri bir aydan uzun süren yoğun çalışmalar neticesinde tamamlandı. CANİK M2 QCB tüfeği, yaklaşık 1 milyon adet atış yapılan kalifikasyon sürecinde yüksek basınç, hızlandırılmış yağmur, tuz sisi, düşük ve yüksek sıcaklık, buzlanma, kimyasal etkileşim gibi birçok testten başarıyla geçti.
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, insansız hava aracı (İHA), jetler ve helikopterlere karşı etkili olan SUNGUR Silah Sistemi'nin ilk kafilesini Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) teslim ettiklerini bildirdi. Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, portatif hava savunma füze sistemi SUNGUR'un, platformlardan sonra tek er tarafından omuzdan atılan versiyonuyla da Mehmetçiğin hizmetinde olduğunu belirtti.
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir şunları kaydetti, "İHA'lar, jetler ve helikopterlere karşı etkili olan SUNGUR Silah Sistemi'nin ilk kafilesini TSK'ya teslim ettik. Hayırlı olsun. SUNGUR Silah Sistemi, muadillerine göre daha uzun menzili ve düşman unsurlara gözün görme mesafesinden daha uzak mesafeden kilitlenme imkanı sunan, aldatmaya yönelik karşı tedbirlere dayanıklı Görüntüleyici Kızılötesi Arayıcı Başlığı ile öne çıkıyor."
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, Mini/Mikro İHA’ların imhası için ASELSAN'ın geliştirdiği ŞAHİN 40 mm Fiziksel İmha Sistemi'nin ilk kez envantere girdiğini belirtti.ŞAHİN 40 MİLİMETRE FİZİKSEL İMHA SİSTEMİGeliştirme sürecinde etkisiz hale getirdiği ikisi döner kanat, biri sabit kanatlı üç tipteki mini ve mikro İHA'nın sembolleri silah kulesinin üzerine işlendi. Benzer uygulamanın örnekleri düşman uçağını düşüren avcı uçaklarına, o ülkenin bayrağının işlenmesi şeklinde gerçekleştiriliyor.40 milimetre bomba atardan gönderilen yüksek hızlı akıllı mühimmatla hedeflerini etkisiz hale getiren Şahin, bir römork üzerine entegre edildi.
Milli hava-hava füzesi Gökdoğan'ın radar arayıcı başlıklı test atışı yapıldı. Böylece bu yıl Türk Silahlı Kuvvetlerine teslim edilmesi planlanan füze için önemli bir aşama daha tamamlanmış oldu.
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir de Gökdoğan füzesine ilişkin Twitter hesabından paylaşımda bulundu.Demir, TÜBİTAK Sage tarafından yürütülen projeye ilişkin şunları kaydetti: "Gökdoğan görülmeyeni de vuracak! Göktuğ projemiz kapsamında testleri süren milli hava-hava füzelerimizden Gökdoğan Görüş Ötesi Füzemiz, radar arayıcı başlıkla atışını gerçekleştirdi ve önemli bir aşama daha tamamlandı. Gökdoğan ve Bozdoğan füzelerimizi bu yıl Türk Silahlı Kuvvetlerine teslim edeceğiz. Milletimize verdiğimiz bu bayram hediyesi için emeği geçen herkesi tebrik ediyorum." GÖKDOĞAN'IN TEST ATIŞI
Milli Savunma Bakanlığı, milli güdümlü mermi Atmaca'nın ilk kez mobil güdümlü mermi sistemiyle karadan denizdeki bir hedefe yapılan test atışının başarıyla yerine getirildiğini bildirdi.Bakanlığın sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, satıhtan satha milli güdümlü mermi Atmaca'nın ilk kez mobil güdümlü mermi sistemiyle karadan denizdeki bir hedefe ateşlendiği belirtildi.Karadeniz'de bugün gerçekleştirilen test atışının başarıyla icra edildiğinin bildirildiği paylaşımda, atışa ilişkin görüntüye de yer verildi.
Demir, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, milli denizaltı projesinde gelinen aşamaya ilişkin bilgi verdi. STM500 denizaltısının ileri ve modern savaş sistemleriyle yapılacağını vurgulayan Demir, şunları kaydetti: "Milli denizaltı serüvenimizde tarihi adım. Türk mühendisleri tarafından tamamen milli imkanlarla tasarlanan STM500 denizaltısının üretim faaliyetine mukavim tekne test üretimiyle başlıyoruz. STM500 hem açık deniz hem de sığ sularda görev yapabilecek şekilde tasarlandı. Keşif gözetleme, özel kuvvetler harekatı, denizaltı harbi gibi taktik ihtiyaçlara cevap verecek donanımları bünyesinde barındıracak STM500, ileri ve modern savaş sistemleriyle donatılacak."
Savunma Sanayii Başkanlığından (SSB) yapılan açıklamaya göre, Başkanlık, sayılı ülkenin üzerinde çalıştığı Sürü İDA projesinde yeni bir aşamaya geçti. SSB tarafından başlatılan ve ASELSAN ile alt yüklenicisi KOBİ'lerce yürütülen İDA projesinde de çalışmalar sürüyor. ALBATROS-S Sürü İDA'dan sonra "ailenin yeni ve daha büyük üyesi" MİR İDA ASELSAN-Sefine Tersanesi iş birliğinde geliştirildi. İki İDA ilk kez birlikte görev yaptı.Açıklamada, görüşlerine yer verilen Demir, projeyle insansız deniz araçlarının sürü halinde farklı formasyonlar ve görevlerle kullanılmasını hedeflediklerini belirterek, bu kapsamda Sürü İDA'lara yeni yetenekler kazandırmaya devam ettiklerini bildirdi.
ROKETSAN, kara, deniz ve hava platformlarından atılabilecek, 150 kilometrenin üzerinde menzile sahip yeni nesil seyir füzesi Çakır'ı geliştirdiğini açıkladı. ROKETSAN tesislerinde, 'Çakır'ın tanıtımı için düzenlenen basın toplantısına, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir ve ROKETSAN Genel Müdürü Murat İkinci katıldı.  Toplantıda verilen bilgilere göre, deniz, kara ve hava platformlarından atılabilen seyir füzesi 'Çakır', son teknoloji özellikleri ve etkili harp başlığı ile yüksek hasar gücüne sahip.
İnsansız hava ve deniz araçları, taktik tekerlekli kara araçları ve su üstü platformlardan atılabilen yeni seyir füzesi 'Çakır'ın 150 kilometrenin üzerinde menzili bulunuyor. 'Çakır'ın hedefleri arasında su üstü, kıyıya yakın kara ve su üstü, stratejik kara hedeflerinin yanı sıra alan hedefleri ve mağaralar bulunuyor. Kale Arge tarafından geliştirilen yerli ve milli KTJ-1750 turbo-jet motora sahip 'Çakır', tasarımının getirdiği çeviklik sayesinde, görev planlama sırasında tanımlanan 3 boyutlu dönüş noktalarını içeren görevleri kolaylıkla gerçekleştiriyor. ROKETSAN'ın öz kaynakları ile başlatılan yerli ve milli seyir füzesi 'Çakır'ın tasarım çalışmaları devam ederken ilk test atışı yıl içinde 'Akıncı'dan yapılacak, platform entegrasyonu ise 2023'te hedefleniyor.
Edirne'nin Enez Kaymakamlığı, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı video paylaşımı ile tamamen yerli ve milli imkanlarla üretilen KB-5 kontrol tipi botun Enez Sahil Güvenlik Bot Komutanlığı’nın envanterine girdiğini duyurdu.
Enez'de hizmet vermeye başlayan KB-5, Sahil Güvenlik Komutanlığı envanterine giren beşinci bot oldu. Antalya'daki Ares Tersanesi'nde Yeni Tip Kontrol Bot Projesi kapsamında üretilen Kontrol Bot-5, 27 Ocak'ta Sahil Güvenlik Enez Karakol Komutanlığı’nda hizmete girdi.
12 metre boyundaki KB-5, 35 deniz mili maksimum sürate ulaşabiliyor. İktisadi sürati 24 deniz mili olan botun radar, elektronik harita, termal kamera ve 450 beygir güç üreten iki motoru bulunuyor. Hamilton su jeti sistemi ve kurtarma platformuna sahip, 3 mürettebat ve 14 kazazede taşıma kapasiteli olan KB-5, ortalama 200 deniz mili seyir sığası ile zorlu deniz şartlarında görev icra edebilecek özelliklere sahip.
ASELSAN, hava ve kara savunması görevleri için geliştirdiği Göker 35 milimetre Çok Maksatlı Silah Sistemi'ni göreve hazır hale getirdi. ASELSAN, bir süredir üzerinde çalıştığı Göker ile atış testleri gerçekleştirdi. ASELSAN öz kaynaklarıyla yürütülen Göker 35 milimetre Çok Maksatlı Silah Sistemi'nin işletme testleri ve kabiliyet gösterim atışları, Milli Savunma Bakanlığı Karapınar Atış Alanı'nda tamamlandı.
Mini/mikro insansız hava aracı (İHA) sınıfında yer alan oldukça küçük ve zorlu hedefleri beklenenin çok üzerinde menzillerde imha etmeyi başaran sistem, aynı zamanda kara hedeflerine karşı da oldukça uzun menzillere kadar etkin olduğunu kanıtladı. Yapılan testler sistemin göreve hazır olduğunu ortaya koydu. Göker Sistemi, sabit tesis ve sınır bölgelerinde konuşlanmak üzere, güncel çok alçak irtifa hava ve kara savunma ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde tasarlandı. Sistem, "ATOM 35 milimetre Parçacıklı Mühimmat"ın güç çarpanı olarak kullanımıyla mini/mikro İHA, maket uçak, helikopter gibi hava hedeflerine karşı 4 kilometrenin üzerinde menzilde etkinlik sağlayacak. Kara hedeflerine karşı ise 5 kilometrenin üzerinde menzilde caydırıcılık sağlayacak sistem, geniş yükseliş ekseni kapsamasıyla özellikle dağlık alanlarda düşük alçalış açılarına atış imkanı verecek. Sistem, bu sayede hem kara hem de hava hedeflerine karşı yüksek başarımla sahada kullanım alanı sunacak.
Türk savunma sanayisi tarafından geliştirilen yüksek irtifa uzun menzilli hava savunma füzesi Siper'in atış testi başarıyla yapıldı. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, "Uzun menzilli ve çok katmanlı milli hava savunma sistemimiz Siper'in geliştirme çalışmalarında bir aşamayı daha başarıyla tamamladık. 2023 yılında envantere almayı planladığımız Siper ile Gökvatanımıza karşı bütün tehditleri en güçlü şekilde bertaraf edeceğiz" ifadelerini kullandı. ATIŞ TESTİNİN GÖRÜNTÜLERİ
Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ), Milli Muharip Uçak'ın (MMU) ilk parçasını üretti. TUSAŞ Genel Müdürü Temel Kotil, Twitter hesabından MMU'ya ilişkin paylaşımda bulundu.
Kotil, paylaşımında, "Milli Muharip Uçağımızın ilk parça üretimini gerçekleştirdik. Ülkemizin beka projesi için attığımız her adım bizim için çok anlamlı, çok kıymetli. Heyecanla, gayretle çalışarak aynı yolda yürüdüğümüz tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyorum" ifadelerine yer verdi.Ön orta gövdede yer alacak parçanın, aviyonik bölme (elektronik sistem) ile silah bölmesini ayıran ana taşıyıcı elemanlardan olduğu belirtildi. Alınan bilgiye göre, MMU'da yaklaşık 20 bin parça bulunuyor ve bunların üretiminin 2022 sonuna kadar tamamlanması planlanıyor. MMU'nun ilk uçuşunu 2026'da yapması hedefleniyor.
MMU'nun 18 Mart 2023'te hangardan çıkması hedefleniyor. Böylece aviyoniklerin, kontrol ve hidrolik sistemlerin yer aldığı prototipin ilk kez motor çalıştırmasıyla uçağın yer testleri başlayacak.MMU'nun ilk uçuşunu 2026'da yapması hedefleniyor.
Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, TUSAŞ tarafından üretilen Aksungur SİHA'nın ilk teslimatının Deniz Kuvvetleri Komutanlığına yapıldığını bildirdi.
AKSUNGUR SİHA, 30 KİLOMETREDEN HEDEFİ VURDU
Saldırı amaçlı drone ve insansız hava araçlarının (İHA) etkisiz hale getirecek Fedai'nin ilk uçuşu yakın zamanda gerçekleştirilecek. Bu ay içinde de gerçek dronlara karşı bir gösterimin yapılması hedefleniyor. Fedai'nin, kamikaze İHA/drone saldırılarını durdurmak amacıyla geliştirilen bir koruma sistemi olduğu ama ihtiyaç doğrultusunda ilerleyen dönemde aracının kendisinin de saldırı amacıyla kullanılabileceği belirtildi.
Transvaro İcra Kurulu Üyesi Güray Ali Canlı, İHA'ların küçük ama etkili silahları olduğunu aktardı. Canlı planlı hamlelerle çok büyük hasar verebilecek saldırılar yapılabileceğini söyledi. Canlı geçen sene Suudi Arabistan'ın petrol rafinerilerine yapılan saldırıları örnek gösterdi.  Harp başlığındaki 10 bin parçacıkla tehdidi avlayacak Troy Teknoloji Savunma Müdürü Sait Ersoy Bereketlioğlu ise Fedai'nin harp başlığına ilişkin bilgiler verdi. Buna göre, Fedai'nin harp başlığında yaklaşık 10 bin parçacık yer alıyor. 1 kilogram termobarik etkili PBX patlayıcı kullanılan harp başlığının toplam ağırlığı ise 2,5 kilogramı buluyor. Fedai'nin etkili menzil yarı çapı 25 metre olarak öngörülürken, bu durum sahada test edildi. Kullanılan patlayıcı anti-materyal ve termobarik etkinlik sağlıyor. Bu nedenle hedef Fedai'den çıkan parçacıklardan kurtulsa bile basınç etkisiyle etkisiz hale getirilecek. Fedai'de kullanılan patlayıcı da proje için yerli ve milli olarak geliştirilip üretildi.
Yüksek hareket kabiliyetine sahip ve uzaktan kumandalı İnsansız Kara Araçları'nın (İKA), Kara Kuvvetleri Komutanlığı birliklerinde kullanılmaya başlandığı duyuruldu.Milli Savunma Bakanlığının Twitter hesabından yapılan paylaşıma göre, muharebede, her türlü harekatta girilemeyen, gözetlenemeyen ve müdahale edilemeyen bölgelere emniyetli şekilde girilebilmesi, gözetlenebilmesi ve müdahale edilebilmesini sağlayan İKA'lar birliklere sevk edildi.Sistemle personel kaybının azaltılması, tehlikeli bölgelerde keşif ve gözetleme yapılması, düşman ateşi altındaki riskli görevlerin daha kolay yürütülmesi hedefleniyor.Sulardan geçebilen, yüksek hareket kabiliyetine sahip, uzaktan kumandalı İKA'lar, keşif ve gözetleme yapabilmenin yanı sıra yüksek engel aşma ve merdiven tırmanma özelliklerini taşıyor.
Türk savunma sanayisinin zırhlı kara aracı üreticilerinden BMC, 8x8 sınıfındaki yeni zırhlı muharebe aracı ve personel taşıyıcı Altuğ'u göreve hazırlıyor. AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Türk Silahlı Kuvvetlerinin son yıllardaki saha tecrübelerine uygun olarak ileri teknolojiyle geliştirilen Altuğ 8x8 Zırhlı Muharebe Aracı'nın asimetrik savaş ortamlarında büyük avantaj sağlaması hedefleniyor. Altuğ 8x8 Zırhlı Muharebe Aracı (35 milimetre silah kuleli) ve Zırhlı Personel Taşıyıcı (12,7 milimetre silah kuleli) kendi sınıfında konvansiyonel ve asimetrik muharebe sahasının tüm ihtiyaçlarına cevap verebilecek şekilde tasarlandı.
Araçlar en güncel kullanıcı gereksinimleri, görev konseptleri, tehditler, teknoloji ve trendler ile bu pazarda mevcut yerli ve yabancı araçların kabiliyetleri değerlendirilerek belirlenen her yönüyle üstün özellikleriyle ön plana çıkıyor. Altuğ 8x8 serisi araçlarda yüzde 80’lere varan yüksek yerlilik oranı hedefleniyor. Araçların tüm versiyonlarda bulunan yerli ve milli aks donanımlarına ilave olarak 12,7 milimetre silah kuleli 8x8 ve 6x6 versiyonlarında yerli motor da kullanılacak şekilde çalışmalar sürdürülüyor
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Çorlu Hava Meydan Komutanlığı Akıncı Uçuş Eğitim ve Test Merkezi'nde katıldığı, Bayraktar Akıncı Taarruzi İnsansız Hava Aracı (TİHA) Teslimat ve Mezuniyet Töreni öncesi TİHA'lar basın mensuplarına gösterildi.
Türk savunma sanayisinin güvenlik güçlerinin envanterine kazandırdığı insansız hava araçlarına Bayraktar AKINCI Taarruzi İnsansız Hava Aracı (TİHA) da ekleniyor.Baykar tarafından yerli ve milli imkanlarla geliştirilen Bayraktar AKINCI, bugün düzenlenen törenle güvenlik güçlerinin kullanımına sunuldu.
İnsansız hava araçlarını yurt içinde ve dışında etkin şekilde kullanan güvenlik güçleri, AKINCI ile yeni operasyonel kabiliyetler kazanacak.
Bayraktar AKINCI'yı geliştirme sürecinde 3 prototip üretildi. AKINCI ilk uçuşunu 6 Aralık 2019'da gerçekleştirdi. Prototip araçların ardından ilk uçakların seri üretimine başlandı.Test faaliyetleri, Çorlu Hava Meydan Komutanlığındaki Bayraktar AKINCI Uçuş Eğitim ve Test Merkezi'nde prototip araçlarla yürütüldü.AKINCI, geliştirilme sürecinde önemli başarılara imza attı. Milli olarak geliştirilen bir hava aracıyla ulaşılan en yüksek irtifaya çıkan Bayraktar AKINCI, Türk havacılık tarihinin irtifa rekorunu kırdı. Gökyüzünde 38 bin 39 feet (11 bin 594 metre) yüksekliğe çıkan Bayraktar AKINCI, 25 saat 46 dakika havada kaldı. Bayraktar AKINCI, test ve eğitim uçuşlarında 1000'den fazla sorti yaptı.
Savaş uçaklarının yükünü azaltacak Bayraktar AKINCI TİHA ile hava bombardımanı da icra edilebilecek. Türkiye'de milli olarak geliştirilen hava-hava füzeleriyle donatılacak AKINCI TİHA, böylece hava hedeflerini de etkisiz hale getirebilecek.Kendi sınıfında dünyanın en ileri teknolojik özelliklerine sahip Bayraktar AKINCI TİHA, yerli ve milli olarak üretilen MAM-L, MAM-C, MAM-T, Nüfuz Edici Bomba, Cirit, L-UMTAS, Bozok, MK-81, MK-82, MK-83, Kanatlı Güdüm Kiti (KGK)-MK-82, Gökdoğan, Bozdoğan, SOM-A, Hassas Güdüm Kiti (HGK), Lazer Güdüm Kiti (LGK) gibi mühimmat, füze, bomba ve güdüm kitleriyle donatılacak.
Tam Otomatik Uçuş Kontrol ve 3 Yedekli Otopilot Sistemi'yle yer sistemlerine bağımlı olmaksızın otomatik iniş kalkış yapabilen Bayraktar AKINCI TİHA, Çift Yedekli SATCOM ile haberleşme menzili bulunmaksızın uydu vasıtasıyla komuta edilebilecek.
Silah taşıyıcı araçlardan Pars 4x4'e 2 ülkeden talep geldi. Savunma sanayisinde "içeride ürün satmadan, dışarıda satamazsınız" şeklinde bir yaklaşım olduğunu vurgulayan Kurt, FNSS olarak Pars 8x8 ve Pars 6x6 ile Türkiye'de hiçbir proje başlamadan Malezya ve Umman'da 1 milyar doları aşan ihracata ulaştıklarını belirtti. Nail Kurt, "Tabi ürünün, TSK gibi repütasyon gücü çok yüksek bir ordu tarafından kullanılmasının büyük bir pazarlama etkisi var. Dolayısıyla bu araçlarda da bunun gerçekleşeceğine inanıyorum. Bir ihtiyaç çıktığında yurt dışında diğer rakiplerimize göre çok büyük avantajlarla gireceğiz. Nitekim şu anda 2 ülkede ciddi talep var özellikle Pars 4x4'e. O projeler gerçekleşmeye yakın olduğunda inşallah müjdeler vereceğiz. İki aracın ciddi ihracat başarılarına da imza atacağını düşünüyorum." dedi.
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, kara birlikleri için sıcak çatışmalarda en kritik zamanın ilk temas anı olduğunu söyledi. En fazla ateş etme ihtiyacının duyulduğu ilk temasta, standart olarak kullanılan 5,56x45 milimetre şarjörlerde bulunan 30 mermi yetersiz kaldığında en hızlı şekilde ikinci şarjörün takılmasının hayati önemde olduğunu belirten Demir, birçok özel birlikte şarjör değiştirme süresinin kısaltılmasına yönelik uzun süren eğitimler verildiğini bildirdi.
Demir, süreyi kısaltmak için diğer bir uygulamanın ise şarjörlerin birbirine tutturulması olduğunu ancak her iki durumda da zaman kaybının kaçınılmaz olduğunu dile getirdi. İsmail Demir, "Kahramanlarımızın ihtiyaçlarını en küçük ayrıntısına kadar karşılamak için çalışmalarımız sürüyor. Dünyada sadece 2 gelişmiş ülke ordusu için üretilen 60'lı yüksek kapasiteli şarjörü yerli ve milli imkanlarla üreterek güvenlik güçlerimizin kullanımına sunduk" dedi.
Yüksek kapasiteli şarjör, 60 adet 5,56x45 milimetre mühimmat kapasitesine sahip bulunuyor. Halen ayrı ayrı şarjörlerle kullanılabilen MPT-55, KCR-556, SIG-516, M4, M16 ve AR-15 gibi farklı silahların tamamıyla yüzde 100 uyumlu şekilde tasarlanan şarjörün bu özelliğiyle dünyada benzeri bulunmuyor. 60 merminin kesintisiz olarak hedefe gönderilmesine olanak veren şarjör, çatışma sırasında şarjör değiştirirken kaybedilen zamanı "sıfır"a indiriyor. Personelin taşıdığı şarjör sayısı azaltılarak rahat ve konforlu hareket etmesi sağlanıyor.
Şarjör, yüksek mukavemetli kompozit malzeme sayesinde girdiği tüm askeri çevresel koşul testlerini başarıyla geçti. Kenarında bulunan pencereler sayesinde şarjörde kalan mermi miktarı her zaman kontrol edilebiliyor. Şarjör, 60 adet mermi dahil toplam 1 kilogram ağırlığında bulunuyor.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin envanterindeki zırhlı muharebe araçlarına yakın zamanda Özel Operasyonlar Aracı eklenecek. FNSS ile Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) arasında imzalanan 6x6 Mayına Karşı Korumalı Araç (MKKA) Tedariki Projesi kapsamında geliştirilen Pars IV 6x6 Özel Operasyonlar Aracı, özel operasyonlara yönelik ateş kabiliyeti, el yapımı patlayıcıya (EYP) karşı etkin koruması, yüksek mayın ve balistik koruma içeren beka altyapısı, yeni teknoloji ürünü görev donanımları ile tasarlandı.
Milli imkanlarla FNSS tarafından tasarlanıp geliştirilen araç, özgün modüler bir zırh yapısına sahip. Entegre EYP kiti ve kullanıcı tarafından kolayca sökülüp takılabilen RPG ağı, aracın pasif koruma unsurlarını tamamlıyor. 2019 yılında başlayan MKKA Projesi'nde, aracın mayın, EYP ve balistik testlerinin tamamı kullanıcıyla birlikte, FNSS tesislerinde, Türk Silahlı Kuvvetleri tatbikat sahaları ve uluslararası akredite test merkezlerinde gerçekleştirildi. Araç, beka standartlarında tanımlanan yüksek seviye mayın tehditlerinin yanı sıra EYP ve tüm yönlerden gelecek balistik tehditlere karşı test edildi.
Süpersonik seslere duyarlı ve silah kuleleriyle entegre akustik uyarı sistemi, aktif karıştırma/köreltme sistemi, 360 derece çift kullanıcılı sis havanları ve KBRN (kimyasal, biyolojik, radyolojik, nükleer) sistemi de aktif koruma unsurları olarak araç üzerinde yer alıyor.
Özel operasyonların taktik ihtiyaçları doğrultusunda, konseptiyle birlikte özgün olarak oluşturulan Pars IV 6x6 Özel Operasyonlar Aracı'nda yine FNSS tarafından geliştirilen 2 adet bağımsız Sancak Uzaktan Komutalı Silah Sistemi yer alıyor. İhtiyaç halinde kullanıcı tarafından silahı kolayca değiştirilebilen kulelerde, 3 ayrı silah tipi (7,62 mm, 12,7 mm makineli tüfek ile 40 mm otomatik bomba atar) kullanılabiliyor. Araç, çepeçevre etrafından veya yüksek noktalardan, eş zamanlı olarak farklı yönlerde belirecek tehditlere karşı gözetleme ve 2 kat etkili ateş gücü imkanı sağlıyor.
Araçların görev donanımı, tek araç seviyesinde ve birlik bütünlüğü içinde, ast-üst unsurlar arasında eş zamanlı, emniyetli ve kesintisiz iletişim, yüksek durumsal farkındalık, etkin komuta kontrol yeteneği içerecek şekilde yüksek teknoloji sistemler içeriyor.
Güçlü motoru, 7 ileri, 2 geri vitesli transmisyonu ile sınıfının en güçlü ve atak güç grubuna sahip araç, aynı zamanda yükseklik ayarlı bağımsız süspansiyonu ile farklı arazi ve yol koşullarında en iyi yol tutuşunu sağlıyor. Tüm tekerlerden tahrikli sürüş ve ön-arka akstan dönüş sistemine sahip Pars IV 6x6, sınıfındaki en düşük dönüş çapı ile meskun mahalde yüksek manevra yeteneğini içinde barındırıyor.
Envantere girmeden önce tamamlanması gereken zorlu testlerin ardından projede son aşamaya gelinecek ve Pars IV 6x6 Özel Operasyonlar Aracı Türk Silahlı Kuvvetlerine teslim edilecek.  Türk Silahlı Kuvvetlerinin yeni aracı, çok sayıda uluslararası katılımcının da yer alacağı IDEF 2021'de ilk kez sergilenecek.
Cumhurbaşkanlığı Savuma Sanayii Başkanı İsmail Demir, insansız sistemler alanında sayılı ülkenin üzerinde çalıştığı bir kabiliyeti daha yerli-milli olarak geliştirdiklerini söyledi. Demir, "İnsansız deniz araçlarına sürü yeteneğinin kazandırılması, otonomi ve çeşitli görevlerin icrasını hedeflediğimiz Sürü İDA Projemizde ilk aşamayı tamamladık. Devamı gelecek." dedi.
Demir'in verdiği bilgilere göre, Başkanlık ile ASELSAN arasında imzalanan sözleşmeyle başlanan Sürü İnsansız Deniz Aracı'na (İDA) yönelik proje kapsamında sürü mimarisinin oluşturulması, farklı formasyonların ve görevlerin denenmesi hedeflendi. Proje için ASELSAN'ın Albatros insansız deniz aracı ailesine gelişmiş özellikleriyle Albatros-S katıldı. Homojen ve heterojen dağıtık mimaride sürü oluşturulmasına imkan veren projede ASELSAN ve alt yüklenicileri tarafından yeni nesil yüksek manevra, denizcilik ve duruş kabiliyetli Albatros-S İDA geliştirildi. Proje kapsamında deniz ortamı için taktik örgüsel haberleşme yeteneği de oluşturuldu. Projede ilk aşama çalışmaları tamamlanırken farklı görev ve formasyonların deneneceği ikinci aşama faaliyetleri devam ediyor.
Yaklaşık 7 metre boyundaki İDA, 40 knot üstünde hıza, 200 deniz mili üzerinde seyir menziline ve önemli miktarda faydalı yük kapasitesine sahip bulunuyor. Sürü İDA, yerli ve milli özgün haberleşme sistemi, kontrol sistemi, çoklu haberleşme sistem mimarisi, GNSS ve haberleşme olmayan ortamda göreve devam edebilme gibi kabiliyetlerle çeşitli zorluk ve engellemelere karşı güvenle görevini sürdürebilecek. İDA'lar, sürü halinde otonom seyir, otonom formasyon değişimi, engelli ortamda otonom seyir ve otonom görev icrası gibi özellikleriyle Mavi Vatan'ın korunması ve kıyı emniyetinde önemli operasyonel kabiliyetler sunacak.
Türk savunma sanayisi tarafından geliştirilen platformlarda yer alacak makineli tüfek, jandarmanın kullanımına sunuldu. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, Twitter'dan yaptığı paylaşımda, "Bir silah sisteminde daha dışa bağımlılığı bitiriyor, yerli ve milli üretimle güvenlik güçlerimizin kullanımına sunuyoruz. Platformlar için 7,62 mm Makineli Tüfek PMT 7,62’nin ilk teslimatlarını Jandarma Genel Komutanlığına gerçekleştirdik. Hayırlı olsun, durmak yok, yola devam" ifadelerine yer verdi.
Sabit kanatlı akıllı vurucu İHA sistemi ALPAGU'nun mühimmatlı atış testleri Aksaray'da gerçekleşti. Belirlenen hedefi tam isabetle vuran ALPAGU atış testinden başarıyla geçti.
10 dakika boyunca havada kalan akıllı vurucu İHA sistemi görüntü takip yazılımı vasıtasıyla hedef tespitini yaptı.Ardından büyük bir hızla hedefe yönelerek taşıdığı mühimmat ile hedefi imha etti.
Yaklaşık 2 kilogram ağırlığındaki akıllı vurucu iha sistemi 10 kilometre menzile sahip.
10 dakika havada kalabilen ALPAGU 400 feet yüksekliğe kadar çıkabiliyor.
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, Twitter hesabından konuya ilişkin, şu paylaşımda bulundu: "Kendisi hafif etkisi ağır Alpagu'dan tam isabet. STM'nin milli mühendislik kabiliyetiyle geliştirdiği tek er tarafından gece-gündüz etkin operasyon yapabilen Sabit Kanatlı Akıllı Vurucu İHA Sistemi Alpagu mühimmatlı test atışını başarıyla gerçekleştirdi. Durmak yok yola devam."
Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ (TUSAŞ) Genel Müdürü Prof. Dr. Temel Kotil, Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) tarafından "Havacılık Sanayiinde Yerlilik Vizyonu ve Türkiye'nin Milli Projeleri" başlığıyla düzenlenen "SUBÜ Konuşmaları"na video konferansla katıldı. SUBÜ Teknoloji Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yusuf Çay, moderatörlüğünde gerçekleşen etkinlikte konuşan Kotil, hedeflere ulaşmak için çok çalışmanın önemine değindi. Kariyerindeki gelişmelerden bahseden Kotil, TUSAŞ'ın kuruluş amacını ve faaliyet alanlarını anlattı. TUSAŞ bünyesinde yaklaşık 4 bin mühendisin çalıştığını söyleyen Kotil, 2028 itibarıyla bu sayının 10 bine çıkacağını, bunların çoğunun genç mühendislerden oluşacağını aktararak, "Bize gelecek arkadaşlardan tek istediğimiz, süper İngilizce'ye sahip olmaları. Kullandığımız tüm dokümanlar İngilizce. Önümüzdeki yıl son sınıf öğrencilerini okullarını bitirmeden işe alacağız." dedi.
Robotik ve otonom teknolojiler alanında 2019 yılından bu yana Ar-Ge çalışmaları yürüten HAVELSAN, kara araçları kullanım senaryosu üzerinden geliştirilen sürüş kiti ile başlayan süreçte "askeri ve sivil amaçlı kara, hava, deniz ve uzay araçlarında otonomi" hedefliyor. HAVELSAN Genel Müdür Yardımcısı Muhittin Solmaz,  insansız sistemlere yönelik çalışmalarının yaklaşık 1,5-2 yıl öncesine uzandığını söyledi.
Robotik otonom sistemler başlığı altında insansız hava ve kara araçlarına yönelik çalışmalara başladıklarını anlatan Solmaz, çalışmalar kapsamında orta sınıf birinci seviye insansız kara araçlarında ciddi mesafe katettiklerini belirtti. Solmaz, insansız hava araçlarında da bulut altı kategorisinde çalışmalarının devam ettiğini dile getirdi.
Polonya Savunma Bakanı Mariusz Blaszczak, Türkiye'den insansız hava araçları satın alacaklarını açıkladı.Polonya resmi haber ajansının (PAP) haberine göre, Bakan Blaszczak, ülkesinin Türkiye'den 24 adet Bayraktar (TB2) tipi insansız hava aracı (SİHA) alacağını söyledi.
Blaszczak, "Bu, gerçek bir silah. Avrupa'nın doğusunda, savaşlarda kendini kanıtladı. Aynı şekilde Orta Doğu'da kullanıldı." ifadelerini kullandı.İnsansız hava aracının satışına ilişkin anlaşmanın, gelecek hafta Polonya Devlet Başkanı Andrzej Duda'nın Türkiye'ye yapacağı ziyaret sırasında imzalanması bekleniyor.Avrupa Birliği (AB) ve NATO üyesi Polonya, Türkiye’den ilk defa insansız hava aracı satın almış olacak.
ROKETSAN ile Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu tarafından geliştirilen 107 milimetre Çok Namlulu Roketatar (ÇNRA) Sistemi, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) için hazır hale getirildi. TEST ATIŞININ GÖRÜNTÜLERİ Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, Twitter'dan yaptığı paylaşımda, Türk savunma sanayisinin kabiliyetlerini birleştirerek Mehmetçik'e sahada hızlı çözümler sunduğunu bildirdi.Demir, "BMC üretimi Vuran aracına entegre edilen 107 milimetre ÇNRA test atışında hedefi başarıyla vurdu. Tek sette 12 roket ateşleyen ÇNRA'lı Vuran TSK’nın emrinde." ifadelerini kullandı.İsmail Demir, paylaşımında, sistemi geliştiren ROKETSAN ile Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumunu da etiketledi.
ARES Tersanesi ve Meteksan Savunma tarafından yaklaşık üç yıl önce başlatılan araştırma-geliştirme çalışmaları sonunda Antalya'da üretimine başlanan Türkiye'nin ilk silahlı insansız deniz aracının prototip üretimi tamamlandı. Denize indirilerek mavi sularda tecrübe seyirlerine başlayan SİDA, AA ekibi tarafından görüntülendi. Yerli ve milli savunma sanayi açısından "heyecan verici" olarak nitelenen SİDA, üstün yetenekleriyle dikkati çekiyor. Türkiye'nin deniz gücüne büyük katkı sağlaması planlanan SİDA, 400 kilometre seyir menzili, saatte 65 kilometre sürati, milli kriptolu haberleşme altyapısı, gündüz ve gece görüş kabiliyetine sahip. Gelişmiş kompozit malzemeden üretilen SİDA, keşif, gözetleme ve istihbarat, su üstü harbi, asimetrik harp, silahlı eskort ve kuvvet koruma, stratejik tesis güvenliği gibi görevlerin icrasında karadan mobil araçlarla ve karargah komuta merkezinden veya yüzer platformlardan kullanılabilecek.
Araç, milli füze sistemleri üreticisi ROKETSAN'ın ürünleri 4'lü lazer güdümlü füze Cirit podu ve 2'li Lazer Güdümlü Uzun Menzilli Tanksavar Füze Sistemi (L-UMTAS) lançeri ile de donatıldı. Testlerden başarıyla geçti ARES Tersanesi Genel Müdürü Utku Alanç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, geçen yıl üretim faaliyetlerine başladıklarını, prototipi tamamlayarak denize indirdiklerini ve yoğun test faaliyetlerine tabi tuttuklarını söyledi. Uzaktan komutalı ya da otonom olarak hareket edebilen aracın test faaliyetlerini de başarılı şekilde tamamladığını aktaran Alanç, "Silahlı insansız deniz aracımız, prototip botuyla tamamıyla operasyona hazır. Simülasyon atışlarımız da gayet başarılı şekilde tamamlandı, önümüzdeki günlerde harp başlıklı gerçek füze atışlarıyla bu projeyi noktalamış olacağız." diye konuştu.
Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ)  tarafından üretilen Aksungur Silahlı İnsansız Hava Aracı (SİHA), yeni bir başarıya daha imza attı. TUSAŞ'tan yapılan açıklamaya göre, gündüz ile gece istihbarat, gözetleme, keşif ve taarruz görevlerini EO/IR, SAR ve SIGINT faydalı yükleri ve çeşitli havadan yere faydalı yüklerle icra eden, orta irtifa uzun havada kalışlı İnsansız Hava Aracı Sistemi AKSUNGUR, ilk kez attığı 340 kilo ağırlığındaki KGK-SİHA-82 ile 30 kilometre menzildeki hedefi başarıyla vurdu. HABERE GİT
Türkiye’nin savunma sanayide ihtiyacı olan ve aralarında genel maksat helikopteri ile insansız hava aracının (İHA) da bulunduğu araçların motor üretimini Eskişehir tesislerinde gerçekleştiren TEI, ilk yerli ve milli gemisavar füze motoru TEI-TJ300 Turbojet’i 3 yıllık çalışmanın ardından tamamladı. Testlerden başarıyla geçen motor, dünyada hava motorları sektörün söz sahibi Fransa, Almanya, Çekya ve Hollanda’nın ürettiği emsallerini geride bırakıp, 1342 Newton (N) itme gücüne ulaşarak dünya rekoru kırdı. TEI Genel Müdürü Prof. Dr. Mahmut Faruk Akşit, deneme motor üretiminden dünya rekoruna giden TEI-TJ300 Turbojet’in başarı hikayesini anlattı.
Türkiye’nin yerli insansız hava araçlarının gaz tribün ihtiyacına yönelik geliştirdiği TJ90 Turbojet motorun ardından eksenel kompresör teknolojisi ile de bir deneme motoru yapmak için yola çıktıklarını ifade eden TEI Genel Müdürü Prof. Dr. Mahmut Faruk Akşit, “Hedeflerimiz aslında hem motor kabiliyetini geliştirmek hem de know-how (yapabilme bilgisi) kazanmaktı. Ekibimiz bu işi öğrensin diye düşündük. Vizyon olarak bu fikri belirledikten sonra, yapacağımız bu öğrenme motoru ‘devletimizin bir işine yarasın’ dedik. Roketsan Genel Müdürü ile yaptığımız konuşmada, ‘Sizin bu güç sınıfında bir motora ihtiyacınız olur mu?’ diye sordum. Donanmamızın kullandığı orta menzilli gemisavar füzelerinin raf ömürleri 5-6 yıla kadar dolacak ve devletimiz bunları yenileyecek. Siz o zamana kadar bu motoru geliştirirseniz biz de roketleri yaparız’ fikrinden ortaya çıktı. Yaklaşık 2,5 yıl içinde prototipimiz bitmişti ve ön denemeler başlamıştı. Geçen sene haziran ayında da Sayın Bakanımız Mustafa Varank geldiğinde çalıştırma testini de yaptık” dedi.
Üretilen ilk yerli ve milli gemisavar füze motoru TEI-TJ300 Turbojet’in füze sınıfında küçük bir motor olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Akşit, deneme motoruyla gelen dünya rekorunu ise şöyle anlattı:“Çap olarak 23-25 santim aralığında bir motor sınıfı. Bizim motorumuz 24 santim çapa sahip ve bu aralığın tam ortasına oturuyor. Geliştirmemizle birlikte 1342 Newton güce kadar çıktık, daha da yukarı çıkacağız inşallah. 23-25 santim çap sınıfında dünyada 4 üreticinin 4 değişik motoru var, biri de bizim ürettiğimiz motor. Diğer üreticilerin motorları 900 Newton ile 1250 Newton arasında güç üretiyor. Halbuki bizim motorumuz daha düşük olan 24 santim çapta 1340 Newton güce çıkmış vaziyette. Bu şu demek, daha küçük motordan daha fazla güç çıkartıyoruz. Teknoloji yarışındaki rekor buradan geliyor. Motorumuzu sonuna kadar zorlamış değiliz. Genel kanaatimiz, yaptığımız testlerde bunu 1500'e kadar zorlayabileceğimiz yönünde. İnşallah ileride kendi rekorumuzu tekrar kırarak yukarıya doğru taşımayı planlıyoruz. Bu projede biz biraz hızlı yürüdük. Normalde 2,5- 3 yılda sıfırdan, düz beyaz kağıttan motor geliştirmek bayağı rekor bir hız. Orada da bir rekor kırdık diyebilirim. Ekibimizin ellerine sağlık.”
TEI-TJ300 Turbojet’in 2 yılda seri üretime geçeceğini anlatan Prof. Dr. Akşit, hazır raf ürünleri olan kabloları dışında motorun tamamen Eskişehir tesislerinde tamamlandığını söyledi. Motorun sınırlarını daha da zorlamayı planladıklarını ifade eden Akşit, “Nerelere kadar yükseltebiliriz, bu güç seviyesinde kaç saate kadar dayanabilir? Bunu zorlayacağız. Ne kadar yerli ne kadar milli bir motoruz? Bir kere tasarımı tamamen bize ait. Bütün tasarımı, geliştirmesi, mühendisinden teknisyenine kadar TEI'deki bütün ekibimize ait. Hepsinin ellerine sağlık. Tamamen milli olarak geliştirdiğimiz bir motor. Üretiminde ise hazır raf ürünleri olan kabloları dışında motorun her şeyini burada ürettik. Burada derken sadece TEI'nin içini kastetmiyorum. Şu anda TEI olarak biz 100 saat kendi atölyemizde iş yapıyorsak 50 saatte dışarıya iş veriyoruz. Bunu sistematik olarak yapıyoruz ki hem dışarıdaki küçük sanayicilerimiz gelişsinler, onlar da para kazansın, hem bizim maliyetlerimiz düşüyor” şeklinde konuştu.
TEI-TJ300 Turbojet’in yurt dışından alımları durduracağını ve Türkiye’ye 40 milyon dolarlık bir katkı sağlayacağını belirten Akşit, “Bu motor ne kadarlık bir füzenin ithalatına mani olacak? Eğer biz bu motoru yapmazsak, ihaleye çıkacaklar ve bir başka ülkenin bir başka ürününü alacaklar. Biz Roketsan ile beraber aynı sınıfta bu ürünü geliştirdik. Bizim tahminimiz, ekonomimize ilk etapta 30-40 milyon dolarlık bir katkısının olacağını düşünüyoruz. Tabi ki ileriki zamanlarda füzenin başarısına göre yurt dışı satışları ile bu artacaktır. Ama geliştirmek için harcanan paraya göre kıyas kabul etmez. Katma değeri çok yüksek teknolojik ürünler” diye konuştuTÜBİTAK desteğiyle üretilen TEI-TJ300, orta menzilli gemi savar füzede kullanılmak üzere tasarlandı. Ayrıca farklı birçok platformda da kullanılabilecek. TEI-TJ300 motoru, fiziksel boyutuna rağmen 1300 Newton itki veren ve yaklaşık 400 beygire yakın güce sahip. Türkiye’de özellikle hava araçlarının güç sistemlerinde en önemli altyapısı olarak kabul edilen motorun, yurt dışı bağımlılığını da ortadan kaldırması hedefleniyor. Ayrıca motorun testleri de yerli ve milli imkanlarla kurulan yeni test odalarında yapılıyor.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, TEI Eskişehir tesislerinde tamamen yerli ve milli imkanlarla üretilen orta menzilli gemisavar füze motoru TEI-TJ300 Turbojet’in yapılan testlerde 240 milimetre çapla 1342 Newton itme gücüne ulaştığını açıklamıştı. Sosyal medyadan motor test görüntülerini paylaşan Bakan Varank, bunun dünya rekoru olduğunu ifade ederek, “TÜBİTAK desteğiyle geliştirilen Türkiye'nin ilk Orta Menzilli Füze Motoru TEI-TJ300, 240mm çap ile 1342N itki kuvvetine ulaşarak sınıfında dünya rekoru kırdı. TEI-TJ300, hava, deniz ve kara savunma sistemlerine uygulanabilecek” ifadelerini kullandı.
Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, "HİSAR-O+ Hava Savunma Sistemi'miz en uzak menzil ve en yüksek irtifadaki testini, hedefini vurup imha ederek başarıyla geçti." dedi.
Mavi Vatan 2021 Tatbikatı’nda SİHA’dan MAM-L füzesi ile bugüne kadarki en uzun menzilli atış yapıldı. Deniz Kuvvetlerinin envanterindeki TB-2 SİHA’dan, milli imkanlarla geliştirilen ve üretilen lazer güdümlü MAM-L füzesi ile Doğu Akdeniz’deki su üstü hedefi tam isabetle vuruldu. Çekilen görüntüleri Milli Savunma Bakanlığı paylaştı. İŞTE ATIŞIN GÖRÜNTÜLERİ
Cobra II 4x4 zırhlı ürün ailesi, Türkiye'de ve dünyada 15 ülkede görev alan Cobra ürün ailesinin yeni modeli olarak tasarlandı, geliştirildi ve 2013'te Otokar ürün gamına eklendi. Kullanıcıların farklı görev ihtiyaçlarına uygun olarak Cobra II, Cobra'ya kıyasla daha yüksek taşıma kapasitesine ve daha geniş bir iç hacme sahip olarak tasarlandı. Yüksek hareket kabiliyetine sahip Cobra II, tıpkı Cobra gibi farklı görevler için modüler bir yapı ile sunuldu. Otokar, Cobra ile elde ettiği başarıyı ailenin yeni üyesi Cobra II ile pekiştirdi. Cobra II kısa sürede başarılı performansıyla kullanıcıların beğenisini kazandı; Türkiye'nin yanı sıra ihracat pazarlarında da tercih edilen bir araç oldu.
Araştırma ve geliştirme çalışmalarını sürdüren Otokar, son olarak modüler yapıdaki Cobra II aracının güncel ve gelecek tehditlere karşı "mayına karşı korumalı araç" (MRAP) versiyonunu geliştirip ürün ailesine ekledi. Yeni nesil mayına karşı korumalı bir araç olan Cobra II MRAP, kullanıcıların yüksek balistik ve mayın koruma ile yüksek taşıma beklentilerini bu sınıf araçlardan farklı bir hareket kabiliyetiyle sunuyor. Riskli bölgelerde yüksek beka Otokar'ın kara araçlarındaki 35 yıla yaklaşan tecrübesinin ve bilgi birikiminin yansıtıldığı Cobra II MRAP, riskli bölgelerde yüksek beka kabiliyeti sağlıyor. Mürettebata balistik, mayın ve el yapımı patlayıcı tehditlerine karşı üstün koruma sunuyor. Cobra II MRAP, Cobra II ile benzer hareket ve konfor parametrelerini koruyarak söz konusu tehditlere karşı güvenli bir kullanım sağlıyor. Araç tabanındaki mayın kalkanı sayesinde üstün mayın koruması, yüksek modüler yapı ve servis edilebilirlikten kayıp yaşanmadan sunulabiliyor.
Yüksek harekat kabiliyeti, düşük silüet Cobra II MRAP'ta, 32 binden fazla aracı 35'ten fazla ülkede kullanılan Otokar'ın farklı arazi ve iklim koşullarında elde ettiği birikimin yansımaları bulunuyor. Dünyadaki benzer mayına karşı korumalı araçlara kıyasla Cobra II MRAP, ağırlık merkezinin alçak olması sebebiyle sadece stabilize yollarda değil, arazide de üstün bir hareket kabiliyeti ve eşsiz bir yol tutuşu sunuyor. Cobra II MRAP'ın bağımsız süspansiyon sistemi, arazide üstün performans sağlıyor. Araç, benzerlerine kıyasla daha düşük bir silüete sahip olduğu için daha az fark ediliyor. Cobra II MRAP, tüm Otokar zırhlı araçları gibi modüler bir tasarıma sahip bulunuyor. Bu sayede farklı görevlere uygun bir platform olurken, kullanıcılara muharebe sahasında lojistik avantajlar sunuyor. Özel tasarımı, yüksek güvenilirlik, bakım ve onarım kolaylığı ve güç paketi, saha şartlarında bile komple ve hızlı montaj/demontaj yapılmasına imkan veriyor. Modüler tasarımının yanı sıra sahip olduğu yüksek taşıma kapasitesi ve geniş iç hacim, Cobra II MRAP'a farklı silah sistemlerinin ve görev donanımlarının entegrasyonuna imkan veriyor. Farklı yerleşim seçenekleri ile 11 kişiye kadar personel taşıma kapasitesine sahip araç, kullanıcı gereksinimlerine uygun olarak 3 veya 5 kapılı olarak yapılandırılabiliyor.
Kahramankazan’da bulunan Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş. (TUSAŞ) tesislerinde, TUSAŞ tarafından halihazırda yürütülen üç taarruz helikopteri projesinden biri olan “T629 Taarruz Helikopteri” görücüye çıktı.
Türk Havacılık ve Uzay Sanayii'nin yürüttüğü üç taarruz helikopteri projesinden bir tanesi olan T-629 sayesinde, Türkiye, beş tonluk T-129 ATAK Taarruz ve Taktik Keşif Helikopteri ile on tonluk Ağır Sınıf Taarruz Helikopteri arasında bir ara platforma sahip olacak
İnsansız ve elektrikli yapıdaki T629 Taarruz Helikopteri’nin, özellikle Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı için faydalı olacağı düşünülüyor. Yakın gelecekte envantere almayı planladığı TCG ANADOLU Amfibi Harp Gemisi için helikopter platformu ihtiyacı olan Türk Deniz Kuvvetleri’nin, T629 ile bu ihtiyacının önemli bir kısmını giderebileceği öngörülmekte.
Yerli makineli tüfek SAR 762 MT testleri başarıyla geçti. Silah hızlı değiştirilebilir namlu ile kesintisiz atış yapabilecek. Asker ve polisin yeni gözdesi olacak. Özgün ve yerli makineli tüfek SAR 762 MT'nin seri üretimi için geri sayım başladı.
Yerli ve milli tüfek, Düzce'de üretilecek. SAR 762 MT'nin 4 ayrı modeli bulunuyor. Hızlı değiştirilebilir namlu ile kesintisiz atış kabiliyetine sahip.
Isınan namlu, yedek namluyla hızlı ve emniyetli şekilde değiştirilebiliyor. Böylelikle tüfek, ateş gücünden ödün vermeden muharebeye devam edebiliyor. Bin 200 metreden uzun menzile sahip silahın ortalama ağırlığı ise 12 kilogram.
Prototip üretimi tamamlanan ve "ULAQ" serisinin ilk platformu olan Silahlı İnsansız Deniz Aracı (SİDA) denize indirildi ve tecrübe seyirlerine başlandı. SİDA, 400 kilometre seyir menziline, saatte 65 kilometre sürate, gündüz/gece görüş kabiliyetine, milli kriptolu haberleşme altyapısına sahip ve gelişmiş kompozit malzemeden üretildi. SİDA, keşif, gözetleme ve istihbarat, su üstü harbi, asimetrik harp, silahlı eskort ve kuvvet koruma, stratejik tesis güvenliği gibi görevlerin icrasında karadan mobil araçlarla ve karargah komuta merkezinden veya yüzer platformlardan kullanılabilecek.
Türkiye'nin ilk silahlı insansız deniz aracı ULAQ, milli füze sistemleri üreticisi ROKETSAN'ın ürünleri 4'lü lazer güdümlü füze Cirit podu ve 2'li Lazer Güdümlü Uzun Menzilli Tanksavar Füze Sistemi (L-UMTAS) lançeri ile donatıldı.
8 kilometrelik menziliyle sınıfının lideri konumundaki Cirit, kara ve deniz platformlarının yanı sıra helikopter, sabit kanatlı uçak ve insansız hava araçlarına (İHA) entegre edilebiliyor. Hassas güdümlü tanksavar füze sistemi L-UMTAS ise 8 kilometrelik menzili, lazer güdüm yeteneği ve zırh delici tandem harp başlığıyla sabit ve hareketli kara ve deniz hedeflerine karşı etkin bir silah sistemi olarak öne çıkıyor. Cirit ve L-UMTAS silah sistemleri, kara araçları, sabit platformlar ve deniz platformlarında da kullanılan ROKETSAN'ın stabilize taret sistemi ve gemi üstü ekipmanlarıyla birlikte ULAQ üzerinde yer alıyor. Deniz testlerinin tamamlanmasının ardından bu yılın ilk çeyreği sonunda atış testlerinin gerçekleştirilmesi planlanıyor.
SİDA, farklı operasyonel harekat ihtiyaçlarına cevap verebilecek şekilde füze sistemlerinin yanı sıra elektronik harp, jamming (karıştırma) gibi farklı tiplerde faydalı yükler ve farklı haberleşme ve istihbarat sistemleri ile donatılabilecek. Bununla birlikte, araç, kendisiyle eş veya farklı yapıya sahip diğer SİDA'larla operasyon yapma, İHA, SİHA, TİHA'lar ve insanlı hava araçları ile müşterek harekat kabiliyetlerine sahip olabilecek. Diğer yandan SİDA sadece uzaktan kontrol edilen bir insansız deniz aracı olmanın haricinde, yapay zeka ve otonom davranış özellikleriyle üstün ve çağın ilerisinde yeteneklerle donatılacak. İnsansız deniz araçları alanında ARES Tersanesi ve Meteksan Savunma tarafından başlatılan projenin ilk fazı olan ve prototipi denize indirilen SİDA'nın ardından istihbarat toplama, mayın avlama, denizaltı savunma harbi, yangın söndürme ve insani yardım/tahliye amaçlı insansız deniz araçlarının da üretime hazır olacağı bildirildi.
SİDA'yı yaparken özellikle Ege ve Akdeniz'de görev yapmasını hedeflediklerini anlatan Alanç, "Ege'deki karasuları problemlerinde, çok sıklıkla yaşanan kayalık krizlerinde, bu alanlarda çok daha rahatlıkla görev yapabilecek ve radar imzası denilen düşman kuvvetleri tarafından görülmesi çok düşük olasılıklı olan bir bot. Adaların arkasını adeta bizim için ayrı bir göz olarak gözetleyebilecek, istihbarat toplayabilecek hem de güdümlü mermi angajmanı yapabilecek bir bot." ifadelerini kullandı.
Türk mühendis ve işçisinin geliştirdiği MPT-76'da, 2016 yılında seri üretime başlandı. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) koordinasyonunda Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu (MKEK), Sarsılmaz ve Kale Kalıp tarafından üretilen çok sayıda tüfek güvenlik güçlerinin kullanımına sunuldu. Teslimatlar sürerken sahadan alınan geri bildirimlerle ekipmanların daha etkin kullanmasına yönelik çalışmalara devam edildi. Bu kapsamda MKEK tarafından tasarlanan hafifleştirilmiş Milli Piyade Tüfeği MPT-76-MH'nin kalifikasyonu tamamlandı. Yapılan çalışmalarla tüfeğin ağırlığı 400 gramdan fazla hafifledi. Böylece tüfeğin ağırlığı yaklaşık 3 kilo 750 gram oldu.
SSB Başkanı İsmail Demir de Twitter hesabından konuya ilişkin olarak "Güvenlik güçlerimizin sahada ekipmanlarını daha etkin kullanmasına yönelik çalışmalarımız sürüyor. MKEK tarafından tasarlanan hafifleştirilmiş Milli Piyade Tüfeği MPT-76-MH'nin kalifikasyonu tamamlandı." açıklamasında bulundu. MPT-76, başlangıçta 4,2 kilogram ağırlığa sahip olarak geliştirildi. NATO standartları kapsamında soğuk, sıcak, kum, yağmur, çamur gibi ağırlaştırılmış ortamlarda 42 testi hatasız geçen MPT-76, eksi 40 ve 65 derecede, basınçlı su tehdidi altında ve balçıkta bile sorunsuz çalışıyor.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin ihtiyaçları doğrultusunda MKEK tarafından geliştirilen MPT-76, 7,62x51 milimetre NATO mühimmatlarını ateşleyebiliyor. Yarı ve tam otomatik modlarda, gaz piston hareketli döner başlı kilitlemeli mekanizmayla çalışan tüfeğin etkili menzili 600 metreye ulaşıyor. MPT-76, beslemesini 20 mermi kapasiteli şarjörden sağlıyor. 406 milimetre uzunluğunda namluya sahip silahın, 12 kademeli ayarlanabilir dipçik tam açık konumdayken uzunluğu 1000 milimetre oluyor.
Roketsan'ın geliştirdiği uzun menzilli gemisavar füzesi Atmaca'nın seri üretime geçiş test faaliyetleri Sinop'ta gerçekleştirildi. Test atışlarını, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal ve Vali Erol Karaömeroğlu da izledi.
Atışların ardından konuşan Oramiral Özbal, "Milli ürünümüz Atmaca dosta güven, düşmana korku salacak." ifadesini kullandı. Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir de Twitter hesabı üzerinden atış denemelerine ait görüntüleri yayınladı.
Hedefin başarıyla imha edildiğini belirten İsmail Demir, "İlk milli gemisavar füzemiz #ATMACA, milli gemimiz TCG Kınalıada’dan atışında hedefi başarıyla imha etti. Emeği geçen herkesi kutluyorum. Kahraman ordumuza hayırlı olsun!" ifadelerine yer verdi.
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) tarafından yürütülen, STM Savunma Teknolojileri Mühendislik ve Ticaret AŞ'nin ana yüklenici olduğu gemi inşa projesi İstanbul Tersane Komutanlığı'nda sürüyor. İstanbul Fırkateyni, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da katıldığı törenle suyla buluştu. Başkanlığın 2021 yılı savunma sanayi projeleri kapsamında inşası süren gemi denize indirildi.
STM, ana alt yüklenicilerinden biri olduğu MİLGEM Projesi'nin ilk 4 gemisi Ada sınıfı korvetlerin Deniz Kuvvetleri Komutanlığına tesliminin ardından, projenin devamı niteliğindeki "İ Sınıfı Fırkateyn (MİLGEM Projesi 5'inci Gemi) Tedariki Projesi"nde ana yüklenici sorumluluğunu üstlendi.Şirket, 2019 yılında SSB ile tedarik sözleşmesi imzaladı. Sözleşmeyle STM, geminin tasarımı, silah-elektronik sistemleri ve ana tahrik sistemi sorumluluklarını da kapsayacak şekilde ana yüklenici olarak görevlendirildi. ASELSAN ve HAVELSAN'ın ana iş ortakları olarak yer aldığı projede, 150'den fazla sistem için 80 civarında alt yüklenici görev yapıyor. Toplamda sözleşmeli ve sipariş emriyle çalışılan firma sayısı ise 220'yi buluyor.
İ Sınıfı Fırkateyn Sözleşmesi'nde, sistem ve sistem sağlayıcı firmalar geçmiş MİLGEM gemilerindeki firmalarla aynı olacak şekilde kurgulandı ve mevcut yerli firmalarla projeye başlandı.Bu süreçte yapılan araştırma ve çalışmalarla, belirlenmiş teknik isterler ve performans olarak yabancı menşeli ürün/sistem isterlerini karşılayan yerli firmalar da takvim ve bütçe etkisi olmamak kaydı ve müşteri kabulüyle projeye dahil edilebiliyor.Sistem tedariki yapılan 80 civarındaki alt yüklenicinin üçte ikisi yerli, üçte biri yabancı firmalardan oluşuyor.İ sınıfı fırkateynler, gelişmiş hava savunma ve su üstü harbi, denizaltı savunma harbi ve karakol faaliyetlerinin icrasını yerine getirecek. Keşif ve gözetleme, hedef tespit, teşhis ve tanıma, erken ihbar görevleri ile üs ve liman savunması görevlerini gerçekleştirecek fırkateynler, gelişmiş denizcilik özellikleriyle tamamen milli imkanlarla tasarlandı. Fırkateyn, tek gövdeli deplasman tipi tekne formunda inşa ediliyor.
Fırkateynin boyu 113 metre ve genişliği 14,4 metre . Yaklaşık 3 bin ton deplasmana sahip İ sınıfı fırkateyn, Ada sınıfı korvetlerden farklı olarak satıhtan havaya güdümlü mermi bulunduracak ve fırlatabilecek.İ sınıfı fırkateyn, milli bir elektronik harp sistemine ve yeni nesil milli savaş yönetim sistemine, geliştirilmiş silah, radar ve sensörler ile muhabere ve seyir sistemlerine yüzde 75’in üzerinde yerli katkı payıyla sahip olacak.Yerli tedarikçiler, geminin silah elektronik sistemleri ile gemi elektrik sistemi, yardımcı makine sistemleri (dizel jeneratör setleri, entegre platform kontrol ve izleme sistemi, KBRN üniteleri ile tespit ve teşhis sistemi, tulumbalar, valflar, elektrik güç sistemleri, kablolar, tablo ve panolar, hava kompresörleri, yangın söndürme sistemleri ve benzeri), gemide yaşam için gerekli ekipmanları (ısıtma, havalandırma ve iklimlendirme sistemi, tatlı su üretim sistemi, yaşam mahalleri mobilya donatımları, servis mahalleri, sıcak su sistemi ve benzeri), gemicilik donanımları (dümen takımı, vasıta mataforası, ırgatlar, kaportalar, hangar kapısı, torpido kovan mahalleri, sancak iskelesi ve benzeri) gibi platform sistemlerinin tedarikini sağlıyor.İ sınıfı fırkateynlerin ilki olan İstanbul Fırkateyni'nin 2023 yılında Deniz Kuvvetleri Komutanlığına teslim edilmesi hedefleniyor.Geminin inşa ve donatımına ilişkin her türlü dizayn, mühendislik ve sistem-malzeme tedarik faaliyetlerine STM tarafından devam ediliyor.
Türk Silahlı Kuvvetleri envanterine giren "ilk milli silahlı drone" Songar, ilk kez bir zırhlı kara aracına entegre edildi. ASİSGUARD tarafından özgün şekilde geliştirilen Songar’ın askeri kara aracına entegrasyonu da gerçekleştirildi. Otonom olarak insansız sürüş gerçekleştirebilen, gerektiğinde uzaktan kumanda edilebilen askeri kara aracına entegre edilen Songar, aracın üstün vuruş yeteneği kazanarak sahadaki başarısına katkı sunacak. Böylece kara aracına, güvenlik operasyonlarında hedefi önceden tespit ve imha etme konusunda önemli bir kabiliyet kazandırıldı.,
Songar silahlı drone sistemi sayesinde 4x4 askeri kara aracı havadan hedef bulma ve uzaktan silahlı operasyon yapabilme kabiliyetine sahip olacak. Askeri ve güvenlik amaçlı her türlü operasyonda hem gündüz hem gece etkin olarak görev yapan Songar, otonom iniş-kalkış yeteneğiyle asimetrik tehditlere müdahale için 7/24 hazır bekleyecek. Songar'ın geliştirilmesinin ardından bir dizi çalışma yapıldı. Türk savunma sanayisinin yenilikçi sistemlerinden olan Songar’a otomatik makineli tüfekle bomba atar özelliklerinin eklenmesinden sonra TÜBİTAK SAGE’nin mühimmat sistemi Togan’ın entegrasyonu sağlandı. Böylece Songar, sahada daha güçlü ve maliyet etkin bir yapıya kavuşturuldu. Songar’ın kara aracına entegre edilmesiyle ürün geliştirme yol haritasında önemli bir aşama daha tamamlanmış oldu.
Askeri teknolojik sistem Songar, otomatik makineli tüfekle donatılarak 3 kilometre yarıçaplı bir menzil içinde görevini icra ediyor. Gerçek zamanlı görüntü aktarım sistemine sahip Songar, tekli veya çoklu drone sistemiyle hedef bölgenin belirlenmesi, tehdidi etkisiz hale getirme, operasyon sonrası hasar tespiti gibi kritik birçok görevi yerine getiriyor. Songar, sınır ve sınır ötesi güvenlik operasyonlarında kara aracı entegrasyonuyla, pusu veya tehditlere karşı havadan yüksek sayıda mermi atımıyla ve gerektiğinde taarruz amaçlı olarak da etkin şekilde kullanılabilecek.
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) öncülüğünde Deniz Kuvvetleri Komutanlığının hafif sınıf torpido ihtiyacını karşılamak için "324 milimetre Torpido Geliştirilmesi Projesi (ORKA)" başlatıldı. SSB'den yapılan yazılı açıklamaya göre, ROKETSAN'ın ana yükleniciliğinde geliştirilecek "ORKA" ile bu alandaki dışa bağımlılık sona erecek.
Deniz Kuvvetleri Komutanlığının hafif sınıf torpido ihtiyacını karşılamak için başlatılan projenin imza töreni, SSB'de gerçekleştirildi. Törene, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir'in yanı sıra Milli Savunma Bakanlığı, SSB, ROKETSAN ve ASELSAN'dan temsilciler katıldı. Projeyle Deniz Kuvvetleri Komutanlığının envanterinde bulunan ve envanterine alınabilecek su üstü platformlar ile deniz hava araçlarından denizaltılara karşı kullanılacak ORKA torpido silah sistemi, yerli ve milli olarak geliştirilecek.Hassas güdüm, navigasyon, gelişmiş arama ve hücum kabiliyetlerine sahip olacak ORKA, aldatma ve karıştırmaya karşı direnciyle hedef üstünde yüksek etkinlik sağlayacak.
ROKETSAN'ın gelecek yıl teslim edilmesi hedeflenen AKYA Ağır Sınıf Torpido Projesi'nde edindiği tecrübe de ORKA Projesi'ne aktarılacak.ORKA Projesi'nde, ana yüklenici ROKETSAN'ın yanı sıra ASELSAN da ana alt yüklenici olarak yer alacak. ORKA, Mavi Vatan'ın korunmasında Türk Silahlı Kuvvetlerinin gücüne milli bir unsur olarak güç katacak.
Havelsan İnsansız Kara Aracı'nın (İKA) son halini sosyal medya hesabı üzerinden paylaştı. Paylaşım ile İKA'nın özellikleri belli oldu.
Azami hızı saatte 12 kilometre olan İKA, yüksüzken 450 kilogram ağırlığa sahip. Otonom sürüş ile görev kabiliyeti bulunan araç, tam donanımlıyken ise 650 kilogram ağırlığında.
7.62 mm uzaktan kumandalı silah sistemine sahip olan İKA, KBRN (Kimyasal, Biyolojik, Radyolojik, Nükleer) silah sensörü ve robotik kola ev sahipliği yapıyor.
SSB'den yapılan yazılı açıklamaya göre, Yeni Tip Denizaltı Projesi kapsamında ilk iki denizaltının komuta kontrol sistemlerini tamamlayan Havelsan, 3. denizaltı olan Murat Reis’in de komuta kontrol sisteminin kurulumu ve detaylı testlerini tamamladı. Sistem, Deniz Kuvvetleri Komutanlığına teslim edildi.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, REİS sınıfı denizaltı tedarik projesinin, uzun vadeli stratejik yetkinliklerini ülkeye kazandırmaya yönelik çalışmaların bir parçası olduğuna dikkati çekerek, "Proje kapsamında denizaltıların tasarım yetkinliğinin kazanılması, donanımların yerli olarak üretilmesi, özellikle komuta kontrol sistemlerinin tüm yazılım ve donanımlarına hakimiyetin milli firmalarımıza kazandırılması konularında birçok firmamız projede kendi sistemleri veya teknoloji transferinin yapıldığı taraf olarak yer alıyor." ifadelerini kullandı.
Demir, Havelsan tarafından denizaltı savaş yönetim sisteminin bu proje kapsamında geliştirildiğine işaret ederek, şunları kaydetti:"Ayrıca 7'inci denizaltı diyebileceğimiz gerçek donanımlardan oluşan bir denizaltı komuta kontrol sistemi Havelsan'da konumlandırıldı. Bu sayede bu denizaltılarımıza yeni silah veya sensörlerin entegrasyonu gerekirse Havelsan tarafından komuta kontrol sisteminin yazılımları modifiye edilerek bu tesislerde gerçek donanımlar üzerinde test edilebilecek. Denizaltılarımıza monte edilecek komuta kontrol sistemi donanımları, yine Havelsan'ımızda bulunan Sistem Entegrasyon Laboratuvarı'nda bir araya getirilerek yoğun testlerden geçiriliyor ve daha sonra gerçek ortamına monte edilmek üzere denizaltıların inşa edildiği Gölcük Tersane Komutanlığına gönderiliyor. Bu sevkiyat, projenin 3'üncü denizaltısı olan Murat Reis'in komuta kontrol sisteminin başarıyla tamamlanması sonrasında gerçekleşti. Emeği geçen herkesi tebrik ediyorum."
Komuta kontrol sistemi, akustik ve akustik olmayan sensörlerden gelen verilerin işlendiği, görüntülendiği, karar destek işlevlerinin yerine getirildiği ve silahların ateşlendiği sistemler olarak biliniyor. Denizaltılar için komuta kontrol sistemleri, "denizaltıların beyni" olarak tanımlanıyor.Deniz muharebelerinden istihbarat görevlerine kadar birçok kritik operasyonda kullanılan ve potansiyelleri sebebiyle kuvvet çarpanı sayılan denizaltılar, operasyonel verimliliğini ve güvenliğini en üst seviyeye taşıyacak komuta kontrol sistemlerine ihtiyaç duyuyor.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) ateş gücünün gösterildiği "Ateş Serbest-2020" faaliyetinde aralarında milli imkanlarla üretilen Fırtına obüsleri, Korkut hava savunma sistemleri, milli piyade tüfeğinin de bulunduğu harp araç ve gereçleriyle hedefler tam isabetle vuruldu. TSK envanterine yeni giren silahların da kullanıldığı faaliyette ilk defa OMTAS orta menzilli tanksavar silah sistemi ve Kargu Kamikaze İHA ile de hedefler imha edildi.
İlk olarak yerli üretim milli piyade tüfek atışları gerçekleştirildi. Pençe Kaplan dahil birçok operasyonda kullanılan tüfeklerle piyadelerin yaptığı başarılı atışların ardından keskin nişancı atışlarına geçildi. Keskin nişancıların bir kilometre mesafedeki küçük hedeflere yaptıkları isabetli atışlar protokol üyelerince beğeniyle takip edildi. "Tek atış ve vuruş" sloganıyla yapılan keskin nişancı atışları sonrasında makineli tüfek atışları gerçekleştirildi.
İstihkamcılar tarafından mayınlı sahalardan geçit açılması görevinin yerine getirilmesinden sonra hedefler roketatar, zırhlı personel taşıyıcı üzerine yerleştirilen silahlar ve yerli üretim bomba atar atışlarıyla devam etti.   Hareket halindeki tank takımı, önce duran, ardından hareketli hedefleri ateş altına aldı. Hedeflerin tam isabetle imha edildiği atışları, OMTAS orta menzilli tanksavar silah sistemi ile yapılan atışlar izledi. Zırhlı hedeflere karşı etkin bir silah sistemi olan, yerli ve milli imkanlarla geliştirilen OMTAS da hedefleri imha etti.
Yaklaşık 4 bin 500 metredeki hedefe yapılan etkili Kornet-E atışlarının ardından yerli ve milli üretim Korkut Kundağı Motorlu Namlulu Alçak İrtifa Hava Savunma Silah Sistemi atışları gerçekleştirildi. Söz konusu atışın ardından Kargu Kamikaze İHA tarafından belirlenen hedefe saldırı gerçekleştirildi. Hedefini başarıyla imha eden Kargu Kamikaze İHA da Ateş Serbest faaliyetinde ilk defa görev aldı.  Havan ve obüs bataryalarından yapılan atışların ardından faaliyet, "Dünyanın en iyi kundağı motorlu obüsü" olarak nitelendirilen yerli üretim Fırtına obüslerinin atışlarıyla sona erdi. Faaliyet, hedeflerin imhasının ardından Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın konuşması ve başarılı personelin ödüllendirilmesiyle sona erdi.
Türk  Havacılık ve Uzay Sanayii'nden yapılan açıklamada, Aksungur'un kanat altlarındaki 6 istasyonun da doldurulduğu ve insansız hava aracının 12 adet mikro akıllı mühimmatı taşıdığı vurgulandı.
Açıklamada uçuşun 20 bin feet irtifada ve 28 saat sürdüğü belirtildi. 750 kilogram faydalı yük kapasitesine sahip olan,  gece/gündüz her türlü hava koşullarında istihbarat, gözetleme, keşif ve taarruz görevlerini gerçekleştirebilen Aksungur, geçtiğmiz günlerde de aralıksız 49 saat havada kaldığı bir uçuşla rekor kırmıştı.
Özellikle Suriye’deki harekatlarda Ankara’nın en önemli vuruş güçlerinden biri olan tanklar, yerli ve milli sistemlerle donatılıyor. Savunma Sanayii Araştırmacısı Anıl Şahin, ROKETSAN tarafından üretilen zırhların giydirileceği tankların durumunu ve bu adımın ne anlama geldiğini anlattı. Güvenlik güçlerinin mevcutta kullandığı tanklarla ilgili bilgiler veren Şahin, Türk Silahlı Kuvvetlerinin M48A5T2, M60A1, M60A3, M60TM, Leopard 1 ve Leopard 2A4 ana muharebe tanklarını (AMT) aktif olarak kullandığını söyledi.
Bunlardan ‘M’ serisi olanların ABD, Leopard'ın ise Alman üretimi olduğuna işaret eden Şahin, Suriye ve Irak gibi muharebe sahalarında; M60A3, M60TM ve Leopard 2A4 tankları görev aldığını vurguladı. Mevcudun içindeki en modern tankların 300 adetten fazla tedarik edilen Leopard 2A4 olduğunu kaydeden Şahin, bu modellerin 2000’li yıllardan itibaren Türk Kara Kuvvetleri Komutanlığına teslim edilmeye başlandığını söyledi.
Şahin, modernizasyonun ne anlama geldiği konusunda ise şöyle devam etti:  “ROKETSAN Balistik Koruma Merkezi (BKM) tarafından geliştirilen Tepkisel Reaktif Zırh (ERA), Yüksek Balistik Mukavemete Sahip Kafes Zırh ve Boşluklu Modüler Add-on Zırh ile birlikte, Türk Kara Kuvvetleri Komutanlığı envanterindeki Leopard 2A4 tanklarının pasif ve reaktif korunma seviyeleri artacak. Leopard 2A4 tankları, bu zırh iyileştirmesinin ardından Suriye ve Irak bölgelerindeki anti-tank tehditlerine karşı üstün mukavemete sahip olacak. Ayrıca yine Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı tarafından modernize edilen M60T tanklarına entegre edilen elektronik sistemler de Leopard 2A4 tanklarına entegre edilecek.
Diğer yandan ASELSAN tarafından yapılacak bu elektronik modernizasyon ile Yakın Mesafe Gözetleme Sistemi (YAMGÖZ), Lazer İkaz Alıcı Sistemi (LIAS), SARP Uzaktan Komutalı Silah Sistemi (UKSS), PULAT Aktif Koruma Sistemi (AKS), Güç Dağıtım Ünitesi, ASELSAN Sürücü Görüş Sistemi (ADİS) ve Sesli Uyarı Sistemi entegrasyonları gerçekleştirilecek. Irak ve Suriye’nin ‘anti-tank silahlarının çiftliği’ haline geldiğine dikkat çeken Şahin, söz konusu bölgelerde görev yapan hiçbir zırhlı aracın yüzde yüz güvende olamayacağını ‘Çünkü delinmeyecek zırh yoktur’ sözleriyle ifade etti.
“Buna rağmen hem zırh modernizasyonu hem de elektronik modernizasyon birleşince güzel işler çıkarmak mümkün. Biz de şu anda aynen bunu yapıyoruz” diyen Anıl Şahin, şunları kaydetti:  “İlk kez yerli bir ERA ve Add-on Zırh, tanklarımızda kullanıma alınıyor. ALTAY’ı  saymıyorum çünkü o henüz aktif görevde değil. Ek olarak üretilen zırhların özellikleri de çok üst düzey ve gayet portatif. Yani muharebe esnasında, hasar gören kısım çabucak değiştirilecek şekilde. Bu çok kritik bir teknoloji. Belki dışarıdan tedarik ederdik ancak bu bize yüz milyonlarca dolara ve uzun bir süreye mal olurdu. Bizim ne boşa harcayacak paramız ne de zamanımız var. Boş harcanan para savunma sanayiine vurulan bir darbe; boşa giden zaman ise maalesef daha fazla şehit demek. Dolayısıyla Türkiye’nin bu süreci yerli ve milli imkanlarla yapabilmesi, işin hem maddi hem tedarik boyutunda hem de can güvenliği anlamında son derece önemli.”
Savunma Sanayii Araştırmacısı Anıl Şahin, M-60T tanklarını İsrail’in modernize ettiğini hatırlatarak, “Birkaç sene önce tank modernize ettiren bir ülkeyken, şimdi kendi tankımızı modernize edebilecek bir konuma geldik. Ayrıca, mutlaka küresel çapta bu pazara da ihracatçı olarak giriş yapacağız. Bundan sonra dışarıdan ERA, Add-On veya RPG Ağı gibi zırh sistemleri tedarik etmeyiz. Sadece ithalattan kurtulan bir ülke olmayacak, kendi zırhlarını dünyaya ihraç eden bir noktaya da ulaşacağız” dedi.
TÜBİTAK SAGE Enstitü Müdürü Gürcan Okumuş, SARB-83 ve SERT-82'yi, projelerin belli bir aşamaya gelmesiyle IDEF 2019 fuarında kamuoyuyla paylaştıklarını söyledi. Envanterdeki nüfuz edici bombanın (NEB-84) geliştiril me sürecinde elde edilen tecrübenin benzer mühimmatların gelişiminin yolunu açtığını belirten Okumuş, şöyle konuştu: "Uçak bombası olarak kullanılmayan, bildiğimiz kadarıyla ilk defa Türkiye'nin kullandığı bir teknoloji var, ardışık delicili harp başlığı teknolojisi. Bu teknolojiyi uçak bombalarında NEB-84 olarak dünyada ilk biz kullandık. Yerden atılan mühimmatlarda var ama uçak bombası olarak ardışık delicili yani çukur imlalı harp başlığı teknolojisi olarak yoktu. NEB-84'ten edindiğimiz tecrübeyle bunu Mark-83 (MK-83) geometrisinde ve kütlesinde yine ardışık delicili harp başlığı etkinliği olan bir mühimmat geliştirme projesi olarak öz kaynaklarımızla başlattık."
MK-83 uçak bombalarında kullanılabilen tüm güdüm kitlerinin SARB-83'te de kullanılabileceğini ifade eden Okumuş, SARB-83 projesinin SERT-82'ye göre biraz daha hızlı ilerlediğini, bombanın alt sistem testleri ve çevresel testlerinin sonuçlandırıldığını ve projenin nihai testleri kapsamında son olarak kalifikasyon ve delici etkinliğini görme testlerinin tamamlandığını bildirdi.
Okumuş, testlerin gerçekleştirildiği Hedef Balistiği Raylı Sistem Dinamik Test Altyapısı'nın (HABRAS) çok önemli bir altyapı olduğuna işaret ederek, şu değerlendirmede bulundu: "NEB-84 testini İngiltere'de yapmak zorunda kalmıştık, bu altyapı yoktu. Artık kendi altyapımızda kendi geliştirdiğimiz mühimmatı, SARB-83'ü test etmiş olduk. Çok güzel görüntüler de aldık ve test de çok başarılı oldu. Yaklaşık 1,5 metrelik, 35 megapascal güçlendirilmiş duvarı SARB-83 mühimmatı ön delicisiyle deldi ve ana delici duvarın içinden geçerek etkinliğini gösterdi. SARB-83 yaklaşık saatte 300 kilometre hızla ilerledi, duvarı deldikten sonra ana delicimizin hızı yaklaşık saatte 280 kilometreydi. Yani 1,5 metrelik güçlendirilmiş duvarın yavaşlatma etkisi yüzde 10'dan bile az oldu. Bu gerçekten çok yüksek bir etkinlik göstergesi. SARB-83 için belki son kez uçaktan tamamen canlı bir atış yapılmasını planlıyoruz. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığımızın ve Hava Kuvvetlerimizin ihtiyacı doğrultusunda gelecek taleplere göre seri üretimi yapılabilir durumda. SARB-83, yakın zamanda farklı güdüm kitleriyle kullanılabilecek stratejik bir mühimmatımız olarak kullanıma hazır."
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, çok maksatlı amfibi hücum gemisi ‘TCG Anadolu’ ile Türkiye’nin küresel güç olma yolunda önemli kabiliyetler kazanacağını bildirdi.
Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre Varank, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin deniz aşırı askeri harekat ve insani yardım operasyonu kabiliyetlerini artıracak TCG Anadolu’nun inşasının sürdüğü Tuzla Sedef Tersanesi’nde incelemelerde bulundu. Varank, Türkiye’de ilk defa üretilen çok maksatlı amfibi hücum gemisinin, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı envanterine girecek en büyük tonajlı gemi olacağını söyledi. Varank, geminin milli tank ve zırhlı araçlar olmak üzere 100’e yakın amfibi görev grubunu ve göreve bağlı olarak 30’dan fazla hava aracını taşıyabileceğini bildirdi. Varank, taktik sınıfı insansız hava araçlarının (İHA) bile dikey iniş-kalkış olmadan bu gemiden kalkmasının mümkün olabileceğine işaret ederek, “Bu gemi küresel güç olma yolunda Türkiye’ye önemli kabiliyetler kazandıracak” diye konuştu.
TCG Anadolu, 232 metre uzunluğa ve 32 metre genişliğe sahip bulunuyor. 58 metre yüksekliği olan gemide 1410 metrekarelik ağır araç güvertesi yer alıyor. Gemide ayrıca, 1165 metrekare gemi havuzu, 1880 metrekare hafif araç güvertesi, 6 iniş alanı ve uçuş rampasına sahip 5 bin 440 metrekare uçuş güvertesi ve 900 metrekare hangar bulunuyor. Gemi, görev grup gereksinimlerine bağlı olarak, dikey iniş-kalkış yapabilen 6 savaş uçağı, 4 Atak helikopteri, 8 orta yük nakliye helikopteri, 2 Seahawk genel maksat helikopteri ve 2 İHA dahil 30 hava aracını taşıyabilme kapasitesi barındırıyor. Bununla birlikte, bu araçlar için gerekli altyapı ve orta seviyede bakım ihtiyaçları da gemide karşılanabiliyor.
TCG Anadolu, 1 amfibi tabur ile gerekli muharebe ve destek araçlarını ana üs desteği olmadan kriz bölgelerine taşıyabilecek ve tüm denizlerde kullanılabilecek. Gemi üzerinde 1 adedi NATO için tahsis edilebilecek 3 savaş harekat merkezi bulunacak ve yüzen kışlada en az 1223 personel görev yapabilecek. Proje sayesinde, anavatandan uzak coğrafyalarda insani yardım harekatı gerçekleştirilebilmesi, gerektiğinde tam teşekküllü 2 ameliyathane, 14 yoğun bakım ünitesi ve yanık ünitesiyle 1000’e yakın kişiye tıbbi destek verilebilmesi, başka ülkelerin üslerine bağımlı olmadan hava harekatı yapılabilmesi gibi geniş bir yelpazede kritik yetenekler kazanılacak. Anadolu gemisi ilk olarak Mayıs 2019’da yüzdürülmüş, akabinde sevk sistemi montajlarının yapılması için havuza alınmıştı. Liman ve deniz testlerinin tamamlanmasının ardından, Anadolu’nun gelecek yıl Deniz Kuvvetleri Komutanlığına teslim edilmesi planlanıyor. Test ve tecrübeleri tamamlanan tüm sistemlerin entegrasyon ve montajları başladı.
Türkiye'nin ilk deniz seyir füzesi "Atmaca" 200 kilometrenin üzerindeki hedefi başarıyla vurdu. Konuyla ilgili açıklama yapan Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, "Atmaca'mız bu sefer uzun uçtu. Fonksiyonlarını mükemmel şekilde yerine getiren Atmaca seyir füzemiz envantere girmeye hazırlanıyor" ifadesini kullandı.
Atmaca Projesi, Deniz Kuvvetleri'nin MİLGEM platformlarında konuşlandırılacak gemiden gemiye seyir füzesi ihtiyacına yönelik başlatıldı.
Atmaca seyir füzeleri ROKETSAN, atış kontrol sistemleri ve diğer ekipmanlar ASELSAN tarafından yerli imkanlarla geliştirildi.
ASELSAN ile Katmerciler arasında imzalanan seri üretim sözleşmesi doğrultusunda "insansız mini tank" olarak da adlandırılan silahlı insansız kara araçları, 2021'de Kara Kuvvetleri Komutanlığına teslim edilecek.  ASELSAN ile Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayi Başkanlığı arasında imzalanan silahlı sınıf insansız kara aracı temin sözleşmesi kapsamında, seri üretimine başlanacak silahlı insansız kara aracının uzaktan kumanda iletişim alt yapısı dahil tüm altyapı platformu Katmerciler tarafından geliştirildi.
Araç, keşif, gözetleme, hedef tespiti yapabilen, üzerine silah ve gözetleme sistemleri dahil ihtiyaç duyulan her türlü sistemin takılabildiği, uydu bağlantısı üzerinden uzaktan kontrol edilip yönetilebilen, otonom olarak kullanılabilme özelliğine sahip, zorlu yol, arazi ve iklim şartlarında üstün hareket kabiliyetine sahip dünyanın en önde gelen platformlarından biri olacak.
İnsansız kara aracı, her türlü arazi ve yolda üstün performans sergileyebiliyor.  Zırh opsiyonu bulunan araç, uydu bağlantısıyla çok uzak mesafelerden kontrol edilebiliyor. Uzaktan kumanda birimiyle ise yakın alanda tüm fonksiyonlarıyla yönetilebiliyor. Çeşitli silah sistemlerinin monte edilebildiği platform, hareketli halde ve meyilli arazide atış ve yüksek isabet imkanı sunuyor.
Araç, ASELSAN tarafından geliştirilen Sarp Dual Uzaktan Komutalı Stabilize Silah Sistemi'yle hedefi otomatik olarak tespit ve imha edebilecek. Araç, çok düşük termal iz özelliği taşıyor. Gece-gündüz, zorlu hava şartlarında ve iklimde kullanıma uygun olan aracın, elektrikli ve hibrit model seçenekleri bulunuyor.
Platform, ağır ve hafif silahlara sahip silah istasyonu, keşif gözetleme aracı, hasta ve yük taşıma aracı ve çıkartma operasyonlarına yardımcı görev alabilecek konfigürasyonlarıyla kullanıcıya geniş seçenekler sunuyor.  Üç ton yüklü ağırlık kapasitesine sahip araç, kompakt ebatına rağmen üst sınıf zırhlı araçlarda bulunan bütün zorlu performans ve arazı testlerinin tamamını başarıyla yerine getirebiliyor.
Kara Kuvvetleri Komutanlığı ihtiyacı için Milli Savunma Bakanlığı ile imzalanan Portatif Termal Kamera sözleşmesi kapsamında son parti teslimatı gerçekleştirildi. Böylece sözleşme kapsamında tüm teslimat yükümlülükleri başarıyla tamamlanarak sistemler Kara Kuvvetleri Komutanlığının kullanımına sunulmuş oldu. Dragoneye Sistemi, Kara Kuvvetleri Komutanlığı tarafından özellikle sınır birliklerinde ve karakollarda yoğun ve etkin şekilde kullanılıyor.
Soğutmalı Termal Kamera, Yüksek Çözünürlüklü Gündüz Kamerası, Lazer Mesafe Ölçer, Dijital Manyetik Pusula ve GPS alt sistemlerini içeren entegre bir elektro-optik sensör sistemi olan Dragoneye, araç üstü ve sabit kullanım amacıyla olmak üzere iki farklı konfigürasyonda üretiliyor.
Türk savunma sanayisinin son dönemde en dikkati çeken ürünlerinden "kamikaze drone"lar yakın zamanda ''Alpagu'' ile çeşitlenecek. AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, Türkiye'ye "kamikaze drone" olarak bilinen vurucu insansız hava araçlarını (İHA) kazandıran STM Savunma Teknolojileri Mühendislik ve Ticaret AŞ, bu alandaki ürün çeşitliliğini ve araçların yeteneklerini artırmaya yönelik çalışmalar yürütüyor.  Ağırlığı 2 kilogramın altındaki Alpagu'ya dünyada benzer niteliklerde yalnızca 2 platform bulunuyor.
Alpagu, küçük boyutu ve hafifliğine rağmen üzerinde hedefini etkisiz hale getirebilecek kadar patlayıcı taşıyor, çok uzak mesafelerde görev yapabiliyor ve tek bir asker tarafından kolayca taşınıp görev alanında çok hızlı kullanılabiliyor. Alpagu ayrıca üzerideki yapay zeka ve görüntü işleme kabiliyetleri, sessizliği, taşıdığı patlayıcıyı hedefe tam ulaştırma yetenekleriyle önemli bir sürpriz etkisi ve operasyonel üstünlük sağlıyor. Zorlu bir geliştirme sürecini başarıyla tamamlayan STM, sahada yoğun testlere devam ediyor. Lançerden fırlatma, uçuş, hedefe ulaşma ve etkisiz hale getirme kabiliyetleri test edilen ve iyileştirilen Alpagu, oldukça başarılı sonuçlara ulaştı. Nihai testlerin çok kısa sürede sona ermesi ve yıl sonuna doğru Alpagu'nun Türk Silahlı Kuvvetlerinin kullanımına sunulması hedefleniyor. Alpagu, sahip olduğu üstün kabiliyetler yanında, sürü olarak kullanılabilme yeteneği, farklı platformlara entegre olabilmesi gibi özelliklerle dünyada çok az muadili bulunan rakiplerinden ayrışıyor.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, beton delici mühimmat olarak tasarlanan ve harp başlığı teknolojisine sahip SARB-83'ün test görüntüsüne ilişkin videoya yer verdi.  SARB-83'ün ilklere imza atarak testi geçtiğini vurgulayan Varank, şunları kaydetti: "Türkiye'de ilk kez ardışık delici teknolojisine sahip canlı mühimmat test edildi. HABRAS altyapısı sayesinde, gizli mühimmat projelerinin düşük maliyetlerle kısa sürede test edilebilmesi artık mümkün."
Türkiye'nin orta menzilli ilk yerli füze motoru (TEI-TJ300), Eskişehir'de Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank'ın katıldığı törende test edildi. Bakan Varank törende yaptığı açıklamada "TJ300 adlı turbo jet motorun ateşlemesini gerçekleştirdik. Bu motorlar orta menzilli gemisavar füzelerinde kullanılmak üzere tasarlandı" dedi.
TÜBİTAK, TEI ve Roketsan'ın iş birliğiyle üretilen "Türkiye'nin Orta Menzil Gemi Savar (OMGS) ilk Hava Solumalı Füze Motoru" TEI-TJ300, dar bir çapta 1300 nevton itki üretebiliyor. Milli tasarım füze motoru, 5 bin fitlik irtifada ses hızının yüzde 90'ına varan yüksek hızlarda çalışabilme özelliğine sahip.  Sistem, saniyeler içinde yeterli itkiye ulaşacak şekilde geliştirildi. Milli tasarım füze motorunun marşa (başlatıcı sistem) ihtiyaç olmadan kanat altı rüzgarı ile çalışma özelliği mevcut. Füze motoru, boyutlarındaki zorlayıcı kısıtlar nedeniyle hava, deniz ve kara savunma sistemlerine uyacak şekilde tasarlandı.
Güvenlik güçlerinin bomba atar ihtiyacının karşılanması için Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) tarafından düzenlenen ihaleye katılan Konya'daki Akdaş Silah firması, üretimini tamamladığı "AK40-GL" bomba atarın ilk partisini Kara Kuvvetleri Komutanlığına teslim etti. Savunma Sanayii Başkanlığının açtığı "bomba atar" ihalesine katılan firma, ihtiyacın 8 bin adedini üretmek için anlaşma yaptı.
Özgün tasarımının sağladığı avantajla sağ ve sol elle de kullanılabilen bomba atarda, görüş ve aydınlatma sistemleri takılabilecek tertibatı bulunuyor.  Firmanın yöneticisi Ömer Akdaş, yaptığı açıklamada, son yıllarda yaptıkları çalışmalarla savunma sanayisinin önemli tedarikçilerinden biri haline geldiklerini söyledi. Güvenlik güçlerinin bomba atar ihtiyacının karşılanması için SSB'nin düzenlediği ihaleye katıldıklarını anlatan Akdaş, Kara Kuvvetleri Komutanlığında Mehmetçik'in kullanımı için AK40-GL bomba atarı ürettiklerini dile getirdi.
"Finansal Metamorfoz ve Geleceğe Dönüş" temasıyla düzenlenen 10. İstanbul Finans Zirvesi'nin ikinci gününde konuşan BMC Yönetim Kurulu Başkanı Ethem Sancak, yatırımcıların savunma sanayisine yatırım yaparlarsa kârlı çıkacaklarını söyledi.
Sancak, "Umut ediyorum ki 24 ay sonra TSK kendi eseri olan Altay'ı harp sahasında kullanacak. En geç 48 ay sonra da Altay tankı ve beraberindeki diğer ürünler Türk malı ve yerli olacak." bilgisini verdi.
İşte Altay tankının özellikleri... Türkiye'nin ilk Milli Ana Muharebe Tankı Altay’ın tasarımında, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin gerçekleştirebileceği her türlü harekat şartları ve katılım sağlayacağı BM/NATO harekatlarının ihtiyaçları göz önünde bulunduruldu. Altay, Türkiye'nin geliştirdiği 3+ nesil ana muharebe tankıdır.
Bu amaçla Altay, modern tanklarda kullanılan en yeni teknolojilerle donatıldı. Altay, sahip olacağı üstün ateş gücü ve isabet oranı, yüksek hareket kabiliyeti ile Türk Silahlı Kuvvetleri’nin en temel ve caydırıcı güçlerinden biri olacak.
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı Uçak Daire Başkanı Can, Milli Muharip Uçağın ilk uçuşunu 2026-2027'de yapmayı hedeflediklerini bildirdi.
Can, milli muharip uçak projesine ilişkin ise şunları kaydetti: "Milli muharip uçak, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığının bir projesi. Bizim alt yüklenicimiz TUSAŞ. TUSAŞ bu projede bir İngiliz firmadan danışmanlık alıyor. Şu anda 90'a yakın İngiliz mühendis bizim projemize destek veriyor. TUSAŞ'ın da yaklaşık 400 personeli var, bunların büyük kısmı mühendis. Milli Muharip Uçak'ta, şu anda ön tasarım safhasındayız. İnşallah 2022'de ön tasarımı bitireceğiz. Bu ön tasarım devam ederken, belirli bir süre sonra uçağın ilk sacını kesmeye başlayacağız. 2023'de belki ilk prototipin şeklini görmeye başlarız. 2026 sonu, 2027 başlarında milli muharip uçağın ilk uçuşunu yapmayı arzu ediyoruz."
Songar'ın teslimatı ile birlikte, Türk savunma sanayisinin güvenlik güçlerine kazandırdığı milli sistemlere bir yenisi eklenmiş oldu.
ASİSGUARD Genel Müdürü Ayhan Sunar, ''Ülkemizin ilk silahlı milli drone sistemi olma özelliği taşıyan Songar, hedef bölgenin tespitinden tehdidi etkisiz hale getirmeye, operasyon sonrası hasar belirlenmesinden gerçek zamanlı görüntü aktarımına kadar kritik birçok görevi icra edebiliyor. Tekli veya çoklu drone sistemiyle eş zamanlı görev yapabilen Songar'ın güvenlik operasyonlarında önemli görevler üstleneceğine inanıyoruz. Yerli sanayimizi yenilikçi milli teknolojilerle ileri taşımaya odaklanarak yatırımlarımıza devam ederken, Songar'a yeni gelişmiş özellikler kazandırmak üzere de çalışmalarımızı sürdüreceğiz'' dedi.
"Bora" balistik füzeleri operasyon kapsamında ilk kez kullanıldı. İşte yerli yapım Bora'nın öne çıkan özellikleri... Roketsan tarafından geliştirilen Bora füzesi 610 mm çaplı.
Sistem, yüksek teknoloji ürünü seyrüsefer ve otomatik tevcih sistemleri sayesinde at ve uzaklaş taktiğini başarıyla uyguluyor.
Sistem, farklı marka ve modellerde araç, telsiz, güç sistemi, seyrüsefer sistemi gibi alt sistemlere sahip olacak şekilde kullanıcının lojistik altyapısı ve ihtiyaçlarına göre farklı versiyonlarda tasarlanabiliyor.
Savunma Sanayii Başkanı Demir, ''1, 3 ve 6 kg ağırlığında üç tip Hafif Sınıf İnsansız Kara Aracı prototipi yerli olarak geliştirildi'' dedi.
Savunma Sanayii Başkanı Demir açıklamasına, ''İnsansız teknolojiler üzerinde çalışmalarımız sürüyor'' şeklinde başladı.
Demir açıklamasına, ''Mağara, meskûn mahal, çok katlı bina, geniş arazi operasyonlarında güvenlik birimlerimizin minik yardımcıları olacaklar'' şeklinde devam etti.
İşte Hafif Sınıf İnsansız Kara Aracı'nın özellikleri... Yüzde 60 eğilimli yerlerden tırmanabiliyor. Uzaktan kontrol edilebiliyor. Menfez geçişi bulunuyor. Merdiven çıkabiliyor. Alternatif silah modülü bulunuyor. Keşif ve gözetleme modülüne sahip.Sudan geçebiliyor.
ASELSAN tarafından geliştirilen Deniz Elektronik Harp Süiti'nin fabrika kabul testlerinden ilki başarıyla tamamladı. Türk Silahlı Kuvvetleri, Çok Maksatlı Amfibi Hücum Gemisi (LHD) TCG Anadolu Projesi ile anavatandan uzak coğrafyalarda, insani yardım harekatından muharip olmayanların tahliyesine, arzu edilen bir bölgede kara harekatı icra edilebilmesinden başka ülkelerin üslerine bağımlı olmadan hava harekatı yapabilme imkanına kadar uzanan geniş bir yelpazede önemli yetenekler kazanacak.
ASELSAN, bir süredir üzerinde çalıştığı akıllı Nano İnsansız Hava Aracı'nı (İHA) TEKNOFEST İstanbul Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali'nde (TEKNOFEST İstanbul) görücüye çıkardı.
Araç keşif, gözetleme ve istihbarat amaçlı olarak açık ve kapalı mekanlarda görev icra edebilmek amacı ile geleştirildi.
Nano İHA Proje Yöneticisi Yusuf Ziya Kotil, "Asgari 25 dakika havada kalma süresine sahip. 1,5 kilometre mesafeden gerçek zamanlı görüntü aktarma kabiliyeti bulunuyor. Bunlara ilave diğer özellikleriyle kendi boyut ve ağırlık limitleri dahilinde piyasadaki emsal ürünlere kıyasla performans özelliklerinin daha iyi olduğunu söyleyebiliriz." ifadelerini kullandı.
TÜBİTAK Bilişim ve Bilgi Güvenliği İleri Teknolojiler Araştırma Merkezi (BİLGEM) mühendisleri Star Warsfilmlerinde kullanılan ışın silahlarına benzer lazer silahları geliştirdi. 50 kişilik Ar-Ge ekibi tarafından ordunun talebi üzerine 3 ay içinde prototip olarak üretilen Tüfeğe Monte Lazer Silahı, Milli Piyade Tüfeği (MPT) 76'ya monte edilerek kullanılabiliyor.
Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı'nda (IDEF) tanıtılan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın incelediği Tüfeğe Monte Lazer Silahı'nın Proje Yöneticisi Doç.Dr. Aydın Yeniay, lazer silahı hakkında bilgi verdi. Bir süredir lazer silahı teknolojileriyle ilgili araştırma ve geliştirme çalışması yürüttüklerini anlatan Yeniay, Geliştirdikleri Tüfeğe Monte Lazer Sistemi ile Milli Piyade Tüfeği - MPT76'ya lazer silahı işlevini de kazandırdıklarını söyleyen Yeniay, şu bilgileri verdi:
"Tüfeğe Monte Lazer Sistemi'ni bir çanta içerisinde taşınabilen ve 30 dakika içinde şarj olabilen yapıda geliştirdik. Lazer silahımız 180 atımlık. Lazeri, odaklayıcısı, optiği ve bütün kontrollerini milli olarak geliştirdiğimiz lazerimizi yine milli silahımız olan MPT 76'ya entegre ettik. Lazer silahımız 100-150 metre mesafeden 1 milimetre çelikleri delebiliyor. Yalnızca lazer gücüyle çalışıyor ve silahın diğer özelliklerini hiçbir şekilde etkilemiyor. Diğer silahın üzerine standart arayüzlerle ekleyebiliyoruz. Lazer sistemi de sırt çantasına sığabiliyor. taşınabilmesi çok önemli. Hem taşınabiliyor hem şarj edilebiliyor."
Yeniay, silahın Türk mühendisliğinin başarısı olduğuna dikkati çekerek, "Dünyada bu güçte taşınabilir ilk lazer silahını geliştirdik. Şu anda Türk Silahlı Kuvvetleri'nde kullanımda yok. Yakında olacak." dedi.
Türk savunma sanayi firması FNSS Savunma Sistemleri'nin Zırhlı Amfibi Hücum Aracının (ZAHA) ön prototipinin tanıtımı yapıldı.  FNSS üst yöneticisi Nail Kurt, 14. Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı'nda (IDEF 2019) bulunan FNSS standında gerçekleştirilen lansmanda ZAHA gibi araçları az sayıda ülkenin üretebildiğini söyledi.
Kurt, Türk Deniz Kuvvetleri'nin 20. yüzyıl muharebe alanı gereksinimleri uyarınca ortaya çıkmış bir ihtiyaç olan ZAHA'nın, havuzlu çıkarma gemilerinde konuşlandırılacağını belirtti. Nail Kurt, "Belirlenen ihtiyaçlar çerçevesinde Savunma Sanayii Başkanlığı ve FNSS arasında imzalanan ZAHA projesi kapsamında tasarım ve üretim yapılacak. Bu sözleşme kapsamında 27 adet araç teslim edilecek, bu araçlardan 23'ü personel taşıyıcı, 2 âdeti adet komuta kontrol, 2 adeti de kurtarma aracı. Sözleşme şartları gereği teslimatlar 2021'de başlayacak 2022'de tamamlanacak." dedi. Aracın testlerinin gelecek sene tamamlanacağının altını çizen Kurt, istekler gereği 15 deniz miline kadar denizde hareket kabiliyeti olduğunu dile getirdi.
Kurt, içlerinde 21 personelle, yine tanımlanan hızlarda personel koruma altında sahile çıkacağına işaret ederek, sahilde ve karada bir zırhlı personel taşıyıcıyla kara harekatına devam edeceğini anlattı. Bu aracın NATO'da sadece bir ülkede olduğunun altını çizen Kurt, "Başka bir projeden uyarlanmış bir araç değil. Mayın ve balistik koruması, personel taşıma kapasitesi, kara ve deniz harekatında diğer rakiplerinden daha üstün bir araç." diye konuştu. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkan Yardımcısı Mustafa Şeker de, ZAHA gibi büyük projeleri program olarak gördüğünü ve  bu tür projelerde birçok KOBİ'nin de katkısının olduğunu söyledi.
Türkiye'nin roket ve füze alanındaki lider şirketi ROKETSAN ise, tank mühimmatı Tanok'u ilk kez 14'üncü Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı'nda (IDEF'19) sergiliyor. 120 milimetre Lazer Güdümlü Füze Tanok, tanklar ve diğer yüksek kalibre namlulu silahlarda kullanılan geleneksel topçu mühimmatlarına alternatif olacak, yenilikçi bir seçenek olarak geliştirildi.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) lazer güdümlü tanksavar topçu mühimmatı ihtiyacının karşılanması amacıyla tasarlanan Tanok, düşük ağırlığı ve kullanıcıya zarar vermeyen fırlatma motoru sayesinde portatif olarak kullanılabilme veya kara araçlarından atılabilme kabiliyetine sahip bulunuyor. Modern muharebe sahasının ihtiyaçlarına; yüksek etkinlik, hassasiyet ve maliyet etkin bir çözüm sunmak üzere geliştirilen Tanok, mevcut tanklar tarafından kullanılmaya uygun bir mühimmat seçeneği sunuyor.
Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ (TUSAŞ), Atak-2 adlı ağır sınıf taarruz helikopterinin tam boy bir modelini Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı'nda (IDEF'19) ilk kez gün yüzüne çıkaracak. 22 Şubat tarihinde TUSAŞ ile Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) arasında imzalanan anlaşma ile çalışmalarına başlanan helikopter böylece ilk kez tam olarak görülmüş olacak.
Dünyada sadece ABD'de olduğu belirtilen insansız kara aracının benzeri yerli ve milli imkanlarla Ankara'da Türk firması tarafından üretildi. 'BOĞAÇ' adı verilen 6x6 insansız kara aracı, en zorlu arazi koşullarında zorlanmadan ilerliyor, üzerindeki 'Atış Tespit Sistemi' ile düşman ateşini tespit edip, yine üzerindeki 'Uzaktan Komutalı Silah Kulesi' ile hedefi ateş altına alabiliyor.
Firma sahibi Ferhat Uğur, ilk defa Uluslararası Savunma Sanayi Fuarı'nda (IDEF) sergilenen BOĞAÇ'ın sınır ötesinde ve sınırda, hatta talep edilen tüm özel alanlarda görev yapabileceğini söyledi. Ferhat Uğur, daha önce de Türk güvenlik güçlerinin ihtiyaçları doğrultusunda insansız bomba imha, mayın tarama ve silahlı operasyon robotları ürettiklerini belirterek, dünyada otonom sistemlere geçişin şart olduğunu ifade etti.
ABD'nin Meksika sınırında artık otonom araçlar kullandığına dikkat çeken Uğur, şöyle devam etti:"Türkiye'de emniyet güçlerimiz bu tarz otonom araçlar kullanmak yerine bu görevi kendileri yapıyorlar. Bu bize bir yük getiriyor. Her türlü hava şartlarında silah taşıyoruz, mühimmat taşıyoruz, dolayısı ile biz onların yükünü hafifletmek istedik. Bu yüzden bir otonom araç yaptık. Üzerinde yük taşıyabiliyorsunuz. Biz bunu '6x6 teknolojik bir katır'a benzetiyoruz. İçinde gömülü bir silah sistemi var. Dünyadaki rakiplerinde silahlar hep gövdeye monte edilmiş ve bu sebeple düşman tarafından ele geçirildiği durumlar olabiliyor. Biz, silahı içine gömelim gerektiği zaman eğer üzerine gelen bir mermi veya saldırı varsa silahlar anında dışarı çıksın ve gerekli işlemi yapsın istedik."
TUSAŞ Genel Müdürü Temel Kotil, daha önce parça üreten Türk savunma sanayisi şirketlerinin bunun yanında artık kendi ürünleri için çalıştıklarını söyledi. Airbus, Boeing, Lockheed Martin gibi havacılık devlerine parça ürettiklerini ve yılda yarım milyar dolar ihracat yaptıklarını belirten Kotil, bu yıl 2,6 milyar dolar ciro hedeflediklerini ve bunun büyük kısmını kendi ürünleriyle yapacaklarını bildirdi.
Türkiye'nin global kara sistemleri üreticisi Otokar'ın, savunma sanayisindeki iddiasını farklı bir boyuta taşıyan Akrep II ürün ailesine yönelik çalışmaları sürüyor. Ailenin ilk üyesi, aynı zamanda Türkiye'nin ilk elektrikli zırhlı aracı "Akrep IIe" araziye çıkmaya başladı.
Koç Topluluğu şirketlerinden Otokar, 1995'te geliştirdiği, yurt içinde ve ihracat pazarlarında kendini kanıtlayan Akrep zırhlı araç ailesini baz alarak tasarladığı yeni nesil Akrep II zırhlı araç ürün ailesini ilk kez bu yılki 14'üncü Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı'nda (IDEF'19) tanıttı.
NATO ve Birleşmiş Milletlerin tedarikçisi olan Otokar’ın, savunma sanayisinde güncel beklenti ve gelecekteki tehditlere karşı bilgi birikimi ve yüksek teknolojiyi kullanarak geliştirdiği yeni nesil Akrep II, gelişmiş özellikleriyle modern orduların tüm beklentilerini karşılayacak. Otokar'ın zırhlı keşif ve silah platformu olarak tasarladığı Akrep II 4x4 yeni nesil zırhlı araç ailesi, düşük silueti ile orduların güncel ve gelecek ihtiyaçlarına cevap verebilmek için tasarlandı.
Her arazi koşulundaki hareket performansının yanı sıra eşsiz manevra kabiliyetine sahip araç, elektrik, dizel ve hibrit gibi alternatif güç gruplarının kullanılmasına imkan verebilecek bir altyapı üzerine inşa edildi. Güç üretim ve aktarma sistemleri, sensörler, bilgisayarlar, haberleşme ve hedefleme sistemlerinin tek bir sistemde entegre edildiği Akrep II, otonom araçlara doğru geçişi hızlandıracak bir altyapı sunuyor.
ROKETSAN, füze ürün ailesinin en yeni üyelerinden olan Yatağan Füze Sistemi’ni,14'üncü Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı'nda (IDEF'19) tanıttı.
Tek piyade tarafından mevcut bombaatar silahlarıyla kullanılabilecek şekilde tasarlanan Yatağan, meskun mahal muharebelerine; hassasiyet, menzil ve hedefe yönelmiş tahrip gücü getiriyor. Yatağan, hafifliği ve hassasiyeti ile insansız kara, deniz ve mini insansız hava araçlarının da silahı olabilecek.
Türkiye'nin zırhlı kara aracı üreticilerinden BMC, 14. Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı'nda (IDEF'19) Çok Amaçlı Zırhlı Araç Amazon'un yeni teknolojilerle otonom sürüş yeteneği kazandırılan prototipini ilk kez sergiledi. BMC'nin Sakarya Karasu Fabrikası'nın temel atma töreninde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a tanıtılan Amazon, monokok gövdesi ve özel V tabanıyla mayın, balistik ve el yapımı patlayıcılara karşı uluslararası standartlara koruma seviyesine sahip bulunuyor. Amazon, üstün koruma özellikleri ve geniş kullanım alanlarının yanı sıra kullanıcılarına yüksek manevra kabiliyeti sunuyor.
Günümüz meskun mahal ve asimetrik savaş ortamları için özel olarak geliştirilen araç, BMC’nin yenilikçi teknolojilerini hayata geçirdiği özel proje olarak dikkati çekiyor. Amazon 4x4 Çok Amaçlı Zırhlı Araç, insansız ve uzaktan kumandalı olarak da görev yapabiliyor.
Son olarak Kara Kuvvetleri Komutanlığının ihtiyaçları dikkate alınarak, Askeri Sürücüsüz Araç Prototipi Projesi başlatıldı. Proje kapsamında sahada kendini kanıtlayan uzun menzile sahip Amazon'un tam otonom versiyonu sunuluyor. Elektronik Kontrollü Sürüş Sistemi'ne ve başta gerçek zamanlı haritalama ve yapay zeka ile çevre farkındalığı gibi teknolojilere sahip olan araç, tanımlı koşullar altında herhangi bir müdahale olmaksızın otonom sürüş gerçekleştirebilecek.
Askeri Sürücüsüz Araç Prototipi, opsiyonel olarak uzaktan bir operatör müdahalesi ile de görev yapabilecek. Araç, girilmesi zor ve tehlikeli yerlerde, silahlı kuvvetler için veya yardım amaçlı askeri ve sivil görevlerde risk olmaksızın kullanılabilecek.
TUSAŞ tarafından üretilen ve Pakistan ile imzalanan ihracat sözleşmesinin ardından Latin Amerika ülkelerinin de dikkatini çeken yerli Ağır Sınıf Taarruz Helikopteri ATAK'ın burun kısmında yer alan 20 mm'lik toplar, artık Türkiye'de üretilecek.
Savunma Sanayi Başkanlığı, 'Cumhurbaşkanlığı İkinci 100 Günlük İcraat Programı'nda yer alan '20 MM Top Geliştirilmesi Projesi için TR Mekatronik Sistemler AŞ ile sözleşme imzalandı.
Projeye göre, 20 mm burun topunun tüm kritik alt sistemleri ve bileşenleri yurtiçinde tasarlanacak ve 30 ay içerisinde prototipler üretilecek.
Seri üretime geçilmesinin ardından sistem farklı kara, hava ve deniz platformlarından da kullanılacak.
Kendi sınıfının en etkili taarruz helikopteri olan Atak, Brezilya'da yaptığı uçuşlarla beğeni topladı. Alınan bilgiye göre, Brezilya Kara Havacılık Komutanlığının Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ (TUSAŞ) tesislerinde gerçekleştirdiği Atak test ve değerlendirme faaliyeti sonrası, helikopterin Brezilya’da performans sergilemesi kararlaştırıldı.
Brezilya Kara Havacılık Komutanlığı ile yapılan koordinasyon sonucunda, 25-28 Mart arasında Rio de Janeiro'daki 12. LAAD Savunma ve Güvenlik Fuarı öncesi, T129 Atak Brazil Roadshow için gerekli planlama yapıldı. Böylece, Sao Paulo'daki Forte Ricardo Kirk Kara Havacılık Komutanlığında 26 Mart ve Başkent'teki Brasilia Askeri İtfaiye Merkezi Operasyonel Havacılık Bölümünde 28 Mart'ta iki ayrı uçuş performansı sergilendi. Atak, aynı günün akşamı Türkiye'nin Brasilia Büyükelçiliği bahçesine indirildi.
Roadshow kapanış resepsiyonu kapsamında Büyükelçiliğin bahçesinde Atak helikopterinin statik gösterimi yapıldı. Etkinliğe, üst düzey Brezilyalı askeri ve sivil yetkililer ile yabancı misyon temsilcileri katıldı. Ayrıca davetli büyükelçiler ve tüm askeri ataşelere hem TUSAŞ hem de Atak helikopteri tanıtıldı.
Taubate'de 25 Mart'ta başlayan roadshow çerçevesinde, Atak helikopteri 11 pilot tarafından, 22 sorti ile yaklaşık 18 saat uçuş yaparak, bin 360 mil katetti. Rio de Janeiro kentinin simgelerinden olan Kurtarıcı İsa heykeli etrafından da uçan Atak, performansıyla pilotların ve izleyicileri beğenisini kazandı.
Aksaray atış alanında Savunma Sanayii Başkanlığı, Türk Silahlı Kuvvetleri, ASELSAN ve ROKETSAN temsilcilerinin katılımıyla düzenlenen atışlarda yeni bir aşama daha başarıyla gerçekleştirildi. Gelişmeyi Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, sosyal medya hesabı Twitter üzerinden duyurdu. Hisar-A'nın (alçak irtifa) 2021'de, Hisar-O'nun (orta irtifa) 2022'de silahlı kuvvetlere teslim edilmesi planlanıyor.
Milli Savunma Bakanlığı Halkla İlişkiler Daire Başkanlığınca 2018 içinde ve yıl sonundan itibaren bugüne kadar geçen sürede meydana gelen olaylarla ilgili bilgilendirme toplantısı düzenlendi. Milli Savunma Bakanlığı'nca hazırlanan metni okuyan Tanıtım Subayı Deniz Binbaşı Nadide Şebnem Aktop, yerli ve milli uzun menzilli hava ve füze savunma sistemi Siper için ilk adımın atıldığını söyledi
Türk savunma sanayisinin insansız hava aracı/silahlı insansız hava aracı (İHA/SİHA) üreticisi Baykar, araçların ve üzerlerindeki faydalı yüklerin komuta edildiği yer kontrol istasyonu için mobil çözüm geliştirdi. Baykar, son dönemde ülke içinde ve sınır ötesinde etkin olarak kullanılan ve 66 bin saat uçuş süresine ulaşan Bayraktar TB2 ile sahada edindiği deneyimleri sistemin geliştirilmesine yönelik kullanıyor. Baykar mühendislerinin bilfiil sahada yer alıp ortaya çıkan ihtiyaçlara anında müdahale etmesi aynı zamanda yeni çözümlere de kapı aralıyor.
Savunma sanayiinde Türkiye'nin yanı sıra 30'dan fazla ülkenin silahlı kuvvetleri ile güvenlik güçlerine hizmet veren Otokar, Türkiye'nin ilk elektrikli zırhlı aracı 'Akrep II'yi tanıttı. Sakarya'nın Arifiye ilçesindeki fabrikada basın toplantısı düzenleyen Otokar Genel Müdürü Serdar Görgüç, son 20 yılda dünyada değişen tehditler nedeniyle silahlı devriye, keşif ve gerektiğinde meskun mahal çatışmalarında kullanılabilecek araçlara olan ihtiyacın arttığını ve yeni nesil zırhlı araç 'Akrep II'nin buradan yola çıkarak, geliştirildiğini belirtti.
Serdar Görgüç, birikim ve ileri teknoloji kullanarak, 'Akrep II'yi geliştirdiklerini belirtip, "Kullanıcılarımızda her türlü keşif ve gözetleme görevleri başta olmak üzere birçok silah sistemi entegrasyonuna imkan veren düşük siluetli, yüksek balistik korumalı bir zırhlı araç ihtiyacının geliştiğini gözlemledik. 1995'te ürün ailemize eklediğimiz, yurt içinde ve dışında başarılar gösteren 'Akrep' aracımız, silueti küçük, 3 kişilik bir platformdu. Güncel beklenti ve gelecekteki tehditlere karşı sahip olduğumuz bilgi birikimimizi ve yüksek teknolojiyi kullanarak yeni nesil 'Akrep II'yi geliştirip, ürün ailemize ekledik. 'Akrep II'nin yüksek atış gücü, üstün koruma ve beka kabiliyeti, yüksek hareket kabiliyeti, düşük silueti, çevikliği ile özellikle ihracat pazarlarında başarı göstermesini bekliyoruz" dedi.
Bu yıl 14'üncü kez düzenlenecek IDEF'19 Uluslararası Savunma Sanayi Fuarı'nda 'Akrep II'nin ilk kez sergileneceğini, aracı özel konfigürasyonla sunmak için çalışmaların aylardır sürdürüldüğünü kaydeden Görgüç, şöyle konuştu:
"Teknolojik gelişmelerden bahsederken elbette alternatif yakıtlar da gündemimizdeydi. 'Akrep II'yi alternatif güç gruplarına da uygun olarak tasarladık. Elektrik motoru ve gelişmiş pillerle donatılan 'Akrep II', Türkiye’nin ilk elektrikli zırhlı aracı olarak IDEF 2019'da sergilenecek. Geleneksel zırhlı araçlara kıyasla çeviklik, düşük termal iz, yüksek hız ve sessizlik avantajlarını bir arada sunan 'Akrep II', tüm dünyada orduların zorlu isteklerini karşılayabilecek yeterlilikte bir elektrik motora sahip. Taktik performans beklentilerine de en iyi şekilde cevap veren 'Akrep II', özellikle yakıt verimliliği, hareket, beka kabiliyeti ve entegre lojistik destek anlamında da avantajlar sunuyor. Otokar, 'Akrep II' ile elektrikli araç teknolojisinin zırhlı araçlara uygulanması yönünde eşsiz bir bilgi birikimi kazanmıştır. Bu gelişme, geleceğin hibrit ve otonom zırhlıları için ilk adım niteliği taşımaktadır. Hedefimiz, 'Akrep II'nin Türkiye'nin teknoloji ihracatında öncü ürünlerden biri olmasıdır."
Yüzde 100 yerli üretim olan OZAN, 1.5 kilodan hafif ve Mehmetçik'in ihtiyaçları dikkate alınarak tasarlandı
'OZAN'ı inceleyen Demir, Twitter hesabından, "TÜBİTAK BİLGEM tarafından tamamen yerli tasarımla geliştirilen dünyanın en hafif mayın dedektörü 'OZAN’ın denemesini yaptık. Güvenlik birimlerimizin uzun intikallerinde taşıma kolaylığı sağlayan sistemle yanlış alarm oranı en aza indirgeniyor" açıklamasında bulundu.
Savunma Sanayii Başkanlığı, Silah Taşıyıcı Araçlar (STA) projesi kapsamında FNSS'in geliştirdiği 'Kaplan' aracından 4 kilometre menzile sahip Orta Menzilli Tanksavar Silah Sistemi (OMTAS) füzesiyle yapılan ilk atışta hedefin başarıyla vurulduğunu duyurdu.
Savunma Sanayii Başkanlığı'nın Twitter hesabından yapılan açıklamada, "STA projesi kapsamında FNSS’in geliştirdiği 'Kaplan' aracından 4 kilometre menzile sahip OMTAS füzesiyle yapılan ilk atışta hedef başarıyla vuruldu. Yıl içinde projenin kalifikasyon testleri tamamlanarak Kaplan ve Pars'ın teslimatlarına başlanacak. Toplamda 260 araç teslim edilecek" denildi.
ROKETSAN tarafından geliştirilen OMTAS, kızılötesi arayıcı başlık ile karadan karaya zırhlı hedeflere karşı 4 kilometre menzile kadar kullanılabiliyor. OMTAS, atış öncesi/atış sonrası kilitlenme ile at-unut/at-güncelle özellikleriyle muharebe sahasında görev yapabiliyor.
Yeni teknolojilerle birlikte güvenlik güçlerinin ihtiyaçlarına yönelik sunulan ürünler de çeşitleniyor. Hafif Sınıf İnsansız Kara Aracı kategorisinde yer alan, küçük boyut ve yarım kilogramın altında ağırlığa sahip TRobot, keşif-gözetleme kabiliyetleriyle dikkati çekiyor.
Yapılan açıklamaya göre, TRobot adındaki bu araç, operasyon kamerası olarak kullanılacak. HayZek Savunma Müdürü Nazmi Türkeş, aracın mağara ya da kapalı alanlarda bomba, silah, tuzaklama olup olmadığının tespitinde kullanılabildiğini belirtti. Bu sayede güvenlik güçleri tehlike arz eden bölgelere girmeden durumu kontrol edebilecek.
Savunma Sanayii Başkanlığı yönetiminde Kılıç Küp Uydusu (KILIÇSAT) ismiyle yeni bir Ar-Ge projesi başlatıldı. Projeyle, yerli ve milli olarak geliştirilen X-Bant LNA (Low Noise Amplifier-Düşük Gürültülü Yükselteç) modülüne uzayda tarihçe kazandırılacak, seyir halindeki gemiler ile diğer kaynaklardan yayınlanan AIS (Automatic Identification System-Otomatik Tanımlama Sistemi) verileri toplanarak yer istasyonuna indirilecek. Bu amaçla Alçak Dünya Yörüngesi'nde görev yapacak bir küp uydu geliştirilecek.
Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu (MKEK) mühendislerince tasarlanan, 2017 yılında da seri üretimine başlanan MPT-55, yüksek atış kabiliyeti, benzerlerine göre hafif ve etkili bir silah olma özelliğiyle ön plana çıkıyor. MPT-55, Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) ihtiyacına binaen özgün, muharebe ortamında, gece ve gündüz, her türlü arazi ve hava şartlarında kullanılan, "gaz piston hareketli, döner başlı kilitlemeli sistem" ile çalışan bir tüfek olarak geliştirildi.
Dakikada 850 atım yapma kapasitesine sahip MPT-55'ten 2018 yılı içerisinde Cumhurbaşkanlığı koruma ekibine, TSK'ya, Emniyet Genel Müdürlüğüne, MİT personeli ile diğer güvenlik birimlerinin envanterine 23 bin adet gönderildi. Özellikle meskun mahal çatışmalarında, komando birliklerinde kullanılabilecek etkili bir yeni nesil piyade tüfeği olarak şekillendirilen MPT-55, uzun (MPT-55) ve kısa namlulu (MPT-55K) olmak üzere iki tip tasarlandı.
30 fişek kapasiteli plastik kompozit şarjörlü ve üzerine her türlü optik sistemin takılabileceği üniversal pikatini ray sistemine sahip tüfek, 5,56x45 milimetre kalibreye sahip ve toplam ağırlığı 3 bin/3 bin 100 gram.
Yarı otomatik ve tam otomatik olmak üzere iki atış moduyla çalışabilen MPT-55'in etkili menzili 400, maksimum menzili ise 3 bin 600 metre.
MK-84 ve NEB genel maksat bombalarında belirli modifikasyonlar yaparak bombaları akıllı bombalara dönüştüren Hassas Güdüm Kiti (HGK), bir süredir test aşamasındaydı.
Üretim sürecini ASELSAN’ın üstlendiği HGK, test ve üretim sürecinin tamamlanması sonucunda envantere giriş yaptı.
Saatte 120 kilometre hıza ulaşabilecek Ateş, yüzde 30 yan eğim, yüzde 60 tırmanabilirlik yeteneklerine sahip bulunuyor. Araç, 100 santimetrelik sudan geçebiliyor, 45 santimetrelik dik engelleri aşabiliyor, 100 santimetrelik hendeklerden geçebiliyor.
Ateş, KBRN hava filtre sistemi, hidrolik kurtarma vinci, otomatik yangın söndürme ve infilak bastırma sistemi, bağımsız süspansiyon, diferansiyel kilitleri gibi donanımlar barındırıyor. Motor gücü 400 beygir olan araç, azami 700 kilometre menzile sahip bulunuyor. Araç, ASELSAN'ın Acar Kara Gözetleme Radarı, Şahingözü-OD Elektro-Optik Sensör Sistemi ve Seda (Yankı) Atış Yeri Tespit Sistemi ile etkin bir sınır güvenliği sağlayacak.
Yerlilik oranı yüzde 93 olan Bayraktar TB2 için geliştirilen mobil yer kontrol istasyonunda lastikten motora, kaldırma mekanizmasından elektronik donanım ve yazılıma kadar milli ürünler tercih edildi. Baykar, mobil yer kontrol istasyonu için Türkiye'de sıfırdan geliştirilip üretilen ilk kamyon motoru olan ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Ar-Ge desteği de alan Yeni Nesil Ecotorq'un (Ecotorq Euro 6 motor, 330 beygir) kullanıldığı Ford Otosan'a ait bir kamyon seçti. Mobil yer istasyonuyla birlikte bu motor da ilk kez Türk Silahlı Kuvvetleri envanterine girdi. Mobil yer istasyonu, Türkiye’nin ardından Bayraktar TB2'nin ilk kez ihraç edildiği Katar'da da kullanılacak.
Şirket bu kapsamda "insansız hava uçakları sistemleri üslerinde" yer alan ve İHA/SİHA'ların komuta edildiği yer kontrol istasyonunu bir kamyon üzerine konumlandırarak mobil hale getirdi. Yer kontrol istasyonunun mobil hale getirilmesiyle İHA/SİHA sistemleri hareket kabiliyeti kazandı. Böylece istasyonlar, üslerdeki sabit pozisyonlarından farklı olarak ihtiyaç duyulan bölgelere hızla gönderilip görev icra edebilecek. Olası tehditlere karşı da yer değiştirme imkanına sahip olacak. Kamyon kasasına entegre edilen şelter içinde yer alan yer kontrol istasyonundan İHA/SİHA ve üzerlerindeki faydalı yükler komuta kontrol edilebilecek, izlenebilecek. Yer kontrol istasyonunda, İHA/SİHA'nın uçuşu sırasındaki kontrolünü, bilgi teminini ve araçlarla iletişimi sağlayan elektronik yazılım ve donanım bulunuyor.
TUSAŞ ve TUSAŞ Motor Sanayi AŞ (TEI), ANKA platformlarının motor ihtiyacına çözüm sağlamak amacıyla 31 Ekim 2014'te imzaladıkları sözleşmeyle ANKA-S Motor Modifikasyon Projesi'ni başlattı. Projeyle tamamen özgün olarak TEI tarafından tasarlanıp geliştirilmesi hedeflenen PD170 motorunun hizmete girişine kadar, ANKA'nın motor ihtiyaçlarına çözüm hedeflendi. Böylece TEI'nin yurt içindeki insansız hava aracı motorlarına yönelik projelerine bir yenisi eklenmiş oldu.
Proje kapsamında, TUSAŞ tarafından seçilen sivil havacılık motoru, ANKA'nın ihtiyaçları doğrultusunda modifiye edilerek insansız hava aracı motoruna dönüştürüldü. Çalışmalar 155 beygir gücünde, 165 kilogram ağırlığında, 30 bin feet irtifada görev yapabilen bir motora yönelik olarak yürütüldü. Yapılan modifikasyonla motorun yüksek irtifada verdiği güç ve elektrik güç üretimi artırılarak insansız hava aracında kullanımı sağlandı.
TÜBİTAK SAGE tarafından geliştirilen ve üretimini ROKETSAN'ın yaptığı yerli cruise füzesi Som'un menzili 180 kilometrenin üstünde.
Cirit Türkiye'nin roket ve füze sistemleri üreticisi ROKETSAN tarafından geliştirildi.
Erdoğan, savunma sanayi ve yerli teknoloji çalışmalarından bir başka özgün ürününün de TÜBİTAK BİLGEM tarafından yürütülen "Yüksek Güçlü Lazer Sistemi Geliştirilmesi", kısa adıyla "Işın Projesi" olduğunu aktararak, canlı yayında sistemin test edilmesi emrini verdi.   20 kilovatlık milli lazer silah ile 1.5 kilometre mesafedeki 3mm kalınlığında çelik hedefi tahrip edildi.
Hafif zırhlı/zırhsız sabit ve hareketli hedeflere karşı yüksek hassasiyete sahip, sınıfının en uzun menzilli füzesi Cirit, ATAK helikopterlerince de kullanılmaya başlandı.
Türkiye’nin ilk yerli Kaideye Manteli Stinger‘i (KMS) olan Zıpkın, ASELSAN tarafından üretildi. Zıpkın TSK envanterindeki yerini 20 Ekim 2004‘te almıştı.
Modern elektronik algılayıcı cihazların yer aldığı "Kayı Sınır Güvenlik Sistemi Hatay sınırında hizmet veriyor.
Türk yapımı cihazların yer aldığı elektronik sistem sayesinde sınıra yaklaşan İHA, araç veya insanlar tespit edilip, komuta merkezi uyarılıyor. Sınırda kaydedilen tüm görüntüler tek merkezde toplanılıyor ve kameralar tehdit oluşturan nesneye otomatik odaklanıyor. Radar karıştırıcı cihazların da bulunduğu sistem, her türlü tehditte komuta merkezindeki güvenlik güçlerine bilgi aktarıyor.
Atış kontrol sisteminde ASELSAN imzalı özel bir yazılımın kullanıldığı Fırtına, 25 kilometre menzilli yaptığı atışlarda, yakın aralıklarla attığı mermilerle hedefi üç farklı noktadan vurabilme özelliğine sahip.
Lazer güdümlü füze L-UMTAS'ın atış testleri ve milli imkanlarla üretilen Atak helikopterine entegrasyon çalışmaları geçtiğimiz yıl başarıyla sonuçlandırıldı. UMTAS'lar Atak helikopterlerinde kullanılabiliniyor.
Türk savunma sanayisinin önde gelen zırhlı kara aracı üreticilerinden FNSS ile Endonezyalı PT Pindad firması tarafından Türkiye'de tasarlanan ve geliştirilen orta ağırlık sınıfı tank Kaplan MT, Endonezya'daki kalifikasyon testlerinden başarıyla geçerek seri üretime hazır hale geldi.
KAPLAN MT’nin Teknik Özellikleri şöyle... Azami Yol Hızı: 70 km/sa Yol Menzili: 450 km Azami Meyil Tırmanma: %60 Azami Yan Meyil: %30 Dik Engel Aşma: 0,90 m Hendek Aşma: 2,00 m
Motor:Dizel Transmisyon: Tam Otomatik Mürettebat: 3 (Sürücü, Nişancı ve Komutan) Ana Silah: 105 mm Top İkincil Silah: 7,62 mm Eş Eksenli Makinalı Tüfek
Türk Havacılık ve Uzay Sanayii tarafından geliştirilen Hürkuş, Hava Kuvvetleri Komutanlığının eğitim ihtiyacını karşılamanın yanı sıra Kara Kuvvetleri Komutanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığına operasyon bölgesinde yakın hava desteği sağlaması için geliştiriliyor. Bu kapsamda her iki komutanlıkla çalışmalar devam ediyor. Silahlandırılan Hürkuş-C uçağı için 3 farklı varyant üzerine geliştirme süreçleri devam ediyor. Buna göre, maliyet etkin ve takvim olarak teslimatı hızlı olabilecek varyantlara da kullanıcılarla çalışılıyor.
İlk atış tecrübesi Konya Karapınar'da ROKETSAN'ın LUMTAS füzesiyle gerçekleştirilen Hürkuş-C'nin yeni özellikler ve farklı mühimmatlarla testleri devam ediyor. Uçağın Kahramankazan'da yapılan uçuşta kendini koruma özelliği başarıyla test edildi. Hürkuş, eğitim uçağı olma yanında artık silahları ve korunma sistemleriyle yakın hava desteği görevine de hazır hale gelmeye başladı.
Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, sosyal medya hesabından Hürkuş-C'nin son testine ilişkin, "Hürkuş eğitim uçağı olma yanında, silahları ve korunma sistemleriyle yakın hava desteği görevlerine de hazır hale geliyor." ifadesini paylaştı. Hürkuş-C serisinin son versiyon uçağı yaklaşık 5 ton ağırlığa sahip olacak ve 1,5 ton faydalı yükü taşıyabilecek. Lazer işaretleme kabiliyetine sahip mesafe ölçerli kızıl ötesi çok bantlı kamerayla gündüz ve gece gözetleme yapılabilecek Hürkuş-C, gerektiğinde yerli füze ve bombalarla görev icra edebilecek. Hürkuş-C, 35 bin feet irtifa tavanıyla 6 saate kadar havada kalabilecek.
ROKETSAN, TÜBİTAK SAGE ile Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumuna ait roket ve mühimmatlar uçakta kullanılabilecek. Hürkuş-C, geliştirmeler tamamlandığında kendi sınıfında dünyadaki benzer uçaklarla rekabet edebilecek ve maliyet etkinliğiyle pek çok ülkenin talep edeceği bir platform haline gelecek.
Tamamen yerli üretim olan Wattozz, 4 yıllık çalışmaların ardından sonunda piyasaya çıkıyor.
Albayraklar Savunma A.Ş tarafından geliştirilen, milli enerji silahı Wattozz barındırmış olduğu özelliklerle oldukça dikkat çekiyor.
Wattozz‘un uzaktan kontrol edilebilen mermileri 10 metreye kadar kadar etkili olacağı düzenlenen etkinlik sırasında açıklandı.
Türk Silahlı Kuvvetleri, askeri üs, liman, tesis ve birliklerin hava tehditlerinden korunması amacıyla değişen atış kontrol ve komuta kontrol altyapılarına uyumlu şekilde Hisar Füzelerini tasarladı.
Hisar Füzeleri; askeri üs, liman, tesis ve birliklerin hava tehditlerinden korunması amacı ile sabit ve döner kanatlı uçaklara, seyir füzelerine, havadan karaya atılan füzelere ve insansız hava araçlarına karşı HİSAR-A 10 +km, HİSAR-O 16 +km menzil aralıklarında kullanılan hava savunma füzeleridir.
KAPLAN; muharebe ağırlığına bağlı olarak 22-25 Bg/ton güç ağırlık oranında, otomatik şanzımanlı, ana muharebe tankları ile ortak hareket yeteneğine sahip yeni nesil zırhlı muharebe aracı. Araç farklı alt sistemlerin entegre edilmesi suretiyle her türlü görevi yerine getirmeye olanak sağlayan platform tasarımına sahip.
KAPLAN, balistik malzemelerden, balistik kaynak tekniği ile birleştirilerek imal edilir. Gövde; su sızdırmaz olup, kapaklar ve tapalar su sızdırmaz contalıdır. Güç grubu kabini ile genişletilmiş sürücü bölmesi aracın ön kısmında yer alırken; nişancı ve komutan mahalleri aracın orta kısımda bulunur.
Geriye kalan arka kısımda ise personel taşıyıcı versiyonunda 8 kişilik, silah kuleli versiyonun da ise 6 kişilik personel (manga) bölümü yer alır.Sürücüye, araç içerisinden dışarıyı izleme ve çepeçevre görüş imkanı sağlayan lazer korumalı cam periskoplar mevcuttur.
İleri gözetleme, anti- tank ve komuta kontrol gibi özel maksatlı görevleri yerine getirmek üzere tasarlanmış bir araçtır. Araç tüm operasyonel gereksinimlere cevap verecek şekilde kurgulanmıştır.
25-30 Bg/ton gücündeki araç 1.9 m’lik düşük bir siluete ve amfibi özelliğe sahiptir. 5 kişilik mürettebatı bulunan araç hiçbir hazırlık gerektirmeden derin ve akıntılı suda operasyon yapabilir.
Aracın sudaki arttırılmış manevra kabiliyeti ise, arkasında konumlandırılan iki adet su jeti ile sağlanmaktadır. Araç, suda nokta (Pivot) dönüşü yapabilmekte ve aynı zamanda arzu edildiğinde suda geri istikamete doğru hareket edebilme kabiliyetine sahip.
Pars, mayınlara ve el yapımı patlayıcılara karşı korumalı olan aracın gövdesi, balistik malzemeden üretildi. CH-47 Chinook ağır yük helikopteri dahil her türlü askeri kargo uçağı ile taşınabiliyor.
Konya'da bir yazılım firması, özellikle Doğu ve Güneydoğu’da terör örgütü PKK’ya karşı mücadele veren asker ve polisin kullanabilmesi için 'Ankerot' adını verdiği tank görünümlü uzaktan kumandalı mini insansız araç üretti.
Türk ordusunun amfibik zırhlı aracı Kunduz-Azmim, hem karada hem de suda görev yapabiliyor.
FNSS tarafından üretilen zırhlı istihkam aracı, savaş sırasında en kritik bölgelerde dahi görev alabiliyor.
Aracın üzerinde; termal kamera, sis havanları, 2 adet su jeti, iklimlendirme ve KBRN Sistemi, Balast boşaltma sistemi, dozer bıçağı yer alıyor.
2 personelin kullandığı araç; karada saatte 45, su da ise 8.6 kilometre hız yapabiliyor. Azami 400 kilometre yol yapabilen zırhlı araç, nokta dönüşü de yapabiliyor.
Yüksek taktik ve teknik özelliklere sahip yeni nesil çok tekerlekli modüler bir araç olan ARMA; üstün hareket kabiliyeti, yüksek mayın ve balistik koruma ile orta ve yüksek kalibre silah sistemi entegrasyon opsiyonlarına sahip. Arma, en zorlu arazi koşullarında bile hizmet verebilmekte.
Adını korunması yönüyle Kirpiden alan bu araç BMC tarafından üretilmekte. Tasarım ve üretim amacı mayına karşı dayanıklı zırhlı personel taşıyıcı olan kirpinin başlıca kullanıcısı Türk Silahlı Kuvvetleridir.
Tulpar, A400M ile taşınabilirlik, modüler koruma yapısı, elektronik alt yapı ve düşük siluet gibi teknik ve taktik özellikleri ile geleceğin zırhlı muharebe aracı. Geniş iç hacmi, yüksek taşıma kapasitesi ve esnek mimarisi ile gelecekte ortaya çıkabilecek zırh ve görev donanımı ihtiyaçlarına cevap verebilecek genişleme kapasitesine sahip.
Otokar firmasının ürettiği bir diğer zırhlı personel taşıyıcı ise Otokal Ural. Tamamı zırh sacından üretilmiş personel kabini ile farklı tehditlere karşı sağladığı üst seviye personel korumasına ilave olarak; geniş iç hacmi ve koltuk ara mesafeleri, ergonomik tam boy koltukları, süspansiyonu ve sınıfındaki en büyük lastik ebadı sayesinde personel konforunu da en üst seviyede tutuyor.
Otokar Cobra, Otokar firması tarafından 1997 yılında üretimine başlanan bir zırhlı personel taşıyıcı aracı. Azami 110 km hıza çıkabilen araçta bir adet 1 × 7.62 mm veya 12.7 mm makineli tüfek bulunuyor.
9 personel taşıma kapasiteli lastik tekerlekli 4x4 Cobra Zırhlı Aracın amfibik versiyonu da bulunmakta. Kazakistan Silahlı Kuvvetleri ihtiyacı için Otokar şirketi Kazakistan Engineering şirketi ile 2011 yılında yapılan anlaşma doğrultusunda ortak lisanslı üretim yapılıyor.
ASELSAN'ın Türk ordusu için özel olarak geliştirdiği ASYA, arazide koşmayı, zıplamayı, tırmanmayı kolaylaştırıyor.
Fiziksel yorgunluğu minimuma indiren ASYA sayesinde zorlu koşullarda askerlerimizin direnci de artırılmış oluyor.
Pendik'teki Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na bağlı İstanbul Tersanesi'nde 2005 yılında ilk kaynağı vurulan TCG Heybeliada, 27 Eylül 2008 tarihinde suya indirildi.
ASELSAN'ın Ejder Yalçın 4x4 Zırhlı Muharebe Aracı'na entegre ettiği Tanksavar Füze Atıcı Sistemi'ne ilişkin atış testleri başarıyla yapıldı.
Nurol Makina'nın NMS 4X4 aracıyla ilk kez Katar'a ihraç edilen ve böylece bir ordunun envanterinde yer alan Tanksavar Füze Atıcı Sistemi'nin geliştirilmesi, entegrasyonu ve yeni versiyonlarına ilişkin çalışmalar sürüyor. Kullanıcı etkileşimini en aza indirecek şekilde tasarlanan sistem, bilgisayarlı atış kontrol kabiliyetine sahip bulunuyor.
Sistem, modüler yapısı sayesinde kule üzerinden Kornet, Hellfire, Javelin, Shershen ve OMTAS gibi tanksavar güdümlü mermileri ateşleyebiliyor. Seçilen füzenin güdüm sistemine göre kule üzerine RF veya lazer işaretleyici yerleştirilebiliyor. Füze sayısı, kullanıcı taleplerine göre değiştirilebiliyor. Füzelere ilave olarak sisteme yakın koruma maksatlı 7,62 milimetre ve 12,7 milimetre makineli tüfekler ile 25 milimetre top entegre edilebiliyor.
ASELSAN, Tanksavar Füze Atıcı Sistemi'nin zırhlı araç üzerindeki performansını Ejder Yalçın 4x4 Zırhlı Muharebe Aracı ile değerlendirdi. Atış testleri, Konya Karapınar'daki test sahasında gerçekleştirildi. Atışlarda hedefler etkili şekilde vuruldu. Sistem testten başarıyla geçti.
Atış testine ilişkin görüntüler ise hem Ejder Yalçın'ı hem de Tanksavar Füze Atıcı Sistemi'ni envanterine katan Katar'da düzenlenen Doha Uluslararası Deniz Savunma Fuarı ve Konferansı'nda (DIMDEX 2018) paylaşıldı.
ASELSAN'ın Savunma Sanayi Teknolojileri AŞ ve Katar Savunma Bakanlığına bağlı Barzan Holding ile kurduğu BARQ (Şimşek) ortaklığının standında Tanksavar Füze Atıcı Sistemi'nin yeni tasarımı, atış testi görüntüleri eşliğinde sergilendi. Fuardaki yeni Tanksavar Füze Atıcı Sistemi'nin merkezinde makineli tüfek, iki yanında ise ikişer adet tanksavar füze fırlatıcı yer alıyor.
Türk savunma sanayisinin lider şirketlerinden ASELSAN, Türk Silahlı Kuvvetleri başta olmak üzere tüm müşterilerine özgün ürün ve sistemler sunmak için çalışmalarını sürdürüyor.  Alınan bilgiye göre, ASELSAN uzaktan komutalı silah sistemi ürün ailesinin en yeni üyesi NEFER, Kazakistan'ın zorlu kış koşullarında denendi.
Müşteri testlerini başarıyla tamamlayan NEFER, atışlarda gösterdiği performans ile yetkililerden tam not aldı.  Milli Savunma Bakanlığı da NEFER'in Kazakistan'daki testleri başarıyla geçtiğini resmi Twitter hesabından duyurdu.
Batı veya Doğu menşeli 25/30 milimetrelik otomatik topların ve antitank füzelerinin takılabildiği, üzerinde 7.62 milimetre eş eksenli silahın bulunduğu NEFER silah sistemi, hafifliği ve düşük silüetiyle de pazarda bir ilk olma özelliğini taşıyor.
Şirketin fuarda en dikkat çeken ürünlerinden KORHAN silah kulesi de bu sürede hazır hale getirildi. Kara Kuvvetleri Komutanlığının ihtiyaçları dikkate alınarak geliştirilen KORHAN'ın üretimi için ihtiyaç ve tedarik makamlarının kararları bekleniyor.
ASELSAN, gelişen teknolojiler ve değişen ihtiyaçlar doğrultusunda çalışmalarını sürdürerek yeni özgün ürünlere imza atıyor. Geçen yıl İstanbul'da düzenlenen Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı'nda (IDEF 2017) bir dizi yeni ürününü tanıtan ASELSAN, geçen sürede bu ürünlere yönelik çalışmalar gerçekleştirdi.
KORHAN, muharebe sahası ihtiyaçlarını en ileri teknolojik olanaklardan yararlanarak karşılamak üzere geliştirdi. Yüksek ateş gücüne sahip, gelişmiş hedef tespit ve takip sistemleriyle donatılan KORHAN, kendini koruma ve çevresel farkındalık sistemleriyle kullanıcı ve sistem bekasını en üst seviyede sağlayabiliyor.  Sistemde, ana silah olarak yüksek atım hızına sahip 35 milimetre top kullanılıyor. Söz konusu top Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu tarafından üretiliyor. KORHAN, herhangi bir dışa bağımlılık olmaksızın Türkiye'de üretilen 35 milimetre parçacıklı mühimmatı kullanma kabiliyetine sahip bulunuyor.
Savunma sanayisinde 30 binden fazla aracı Türkiye’nin yanı sıra 30'dan fazla dost ve müttefik ülkenin silahlı kuvvetleri ve güvenlik güçleri tarafından aktif olarak kullanılan Otokar, EFES-2018'de Cobra II Yük Taşıyıcı Zırhlı Aracı ilk kez sergileyecek.
Cobra II platformu üzerine geliştirilen Cobra II Yük Taşıyıcı Zırhlı Araç, Cobra II’nin sahip olduğu üstün arazi ve manevra kabiliyetine sahip. Araç, gece ve gündüz, zorlu arazi ve iklim koşullarında, farklı operasyon bölgelerinde ihtiyaca cevap verebilecek. Cobra II Yük Taşıyıcı Zırhlı Araç, gelişmiş hareket kabiliyetinin yanı sıra operasyon bölgesinde görev yapan diğer araçlarla uyumlu yüksek koruma sağlayacak. Yüksek taşıma kapasitesiyle dikkat çeken araç, 2,5 ton faydalı yük taşıma imkanı sunuyor.
Cobra II Yük Taşıyıcı Zırhlı Araç’ın üstün hareket kabiliyeti, gerek meskun mahalde gerekse kırsal alanlarda, her türlü zorlu saha koşulunda hizmet verebilmesini sağlıyor. Ayrıca gerektiğinde meskun mahal operasyonlarında aktif olarak da kullanılabiliyor. Araç, yük taşıma amacının dışında farklı görevler de yerine getirebiliyor. Aracın kasasına monte edilen uçaksavar silahıyla hem yakın koruma hem de birlikte kendini savunabilecek ateş gücü sağlanıyor. Aracın en büyük avantajını Cobra II ile aynı platform üzerinde geliştirilmiş olması oluşturuyor. Bu sayede envanterdeki diğer Cobra II’lerle birliklere standart yedek parça kullanımı kolaylığı sağlanıyor, düşük işletme ve bakım maliyeti sunuluyor.
Test atışları başarıyla gerçekleştirilen Boran ile Türk Silahlı Kuvvetleri’nin lojistik ve taktik manevra kabiliyeti büyük ölçüde artırılacak. Benzer sistemlere göre çok daha hafif yapısı sayesinde helikopterle harekat bölgesine rahatlıkla taşınabilen Boran’ın seri üretimine bu yıl sonu itibarıyla başlanması planlanıyor.
105 milimetrelik obüs sisteminin yeniden geliştirilmesi sonucunda ortaya çıkan silah için eski silah sisteminin parçaları değiştirildi. 17 kilometreyi etki altına alabilen silah, 1700 kg ağırlığı ile Sikorsky S-70 helikopteriyle harici yük, Chinook CH-47 helikopteriyle de hem harici hem dahili yük olarak taşınabiliyor
Klasik mevzilenme prosedürlere ihtiyaç olmadan hedefe yönelme yapabilen silah kara, hava ve denizden intikal esnasında konum ve istikamet bilgilerini güncelleyerek –32 ile +44 derece aralığında 8 saat kesintisiz atış yapabiliyor.
Mobil haberleşme için ordumuzun hizmetine sunulacak olan Coğrafi Analiz Sistemi (CAS) geçtiğimiz günlerde tanıtıldı.   Efes 2018 Tatbikatı çerçevesinde sergilenen ve şu ana dek oldukça başarılı sonuçlar alan uygulama, henüz sivil kullanıma açılmadı. Geçtiğimiz yıl bir dönem sivil kullanıma açılan ancak kısa bir süre sonra yayından kaldırılan uygulamanın yeni dönemde kullanıma açılması bekleniyor.
Konuyla ilgili Baykar Teknik Müdürü olan Selçuk Bayraktar bir tweet atarak uygulamayı halka duyurdu: "Milli "Google Earth" diyebileceğimiz CAS (Milli Coğrafi Analiz Sistemi) ve SIHA'larımızdan yerdeki tablete canlı görüntü aktaran KUZGUN sistemi de Efes Tatbikatı'nda görevde."
Seferihisar ilçesindeki Doğanbey Atışlı Tatbikat Bölgesi'nde gerçekleştirilen tatbikata katılan TCG Bayraktar'ı gezen gazetecilere gemiyle ilgili bilgi verildi. Anadolu Tersanesi'nin, yerli savunma sanayisinin önemli bir parçası olan TCG Bayraktar, 2014 yılında kızağa alındı ve 2017 Nisan ayında Deniz Kuvvetleri Komutanlığına teslim edildi.
Yüzde 72'lik millilik oranına sahip Bayraktar, tek tekneli, deplasman tipi ve tamamen çelik konstrüksiyon olarak inşa edildi. Üst binası balistik korumalı olan gemi, nükleer, biyolojik ve kimyasal saldırılar için tam personel korumasına sahip bulunuyor.
TCG Bayraktar, Türkiye'de özel sektör tersanelerince inşa edilen en büyük ve ileri teknolojiye sahip harp gemisi özelliği taşıyor. Sınıfında dünyanın en büyüğü olan geminin boyu 139 ve eni 19,60 metre, bir tabur asker ve 13 tank taşıyabiliyor.
Gemide 15 tonluk genel maksat helikopterinin iniş ve kalkışına olanak sağlayacak helikopter platformu yer alıyor. Yükleme ve boşaltma işlemlerini sağlayabilmek amacıyla geminin üç tarafında birer kapak bulunuyor. Gemide ayrıca her biri 8 ton yük veya 40 kişi taşıyabilen, 20+ knot sürat yapabilen 4 LCVP çıkarma aracı yer alıyor.
Gemi, bin 200 ton yük veya tank, zırhlı araç ve diğer araçları taşıma kapasitesine sahip bulunuyor. TCG Bayraktar, ikmal yapmadan 30 gün denizde kalabiliyor ve 5 bin deniz milinden fazla yol alabiliyor. Bayraktar, 2 metrelik sığ sulara kapak atabiliyor. Gemide yerli üretim komuta kontrol sistemi ve stabilize makineli tüfek platformu ile pek çok elektronik ve silah sistemi yer alıyor. Bayraktar, geniş muhabere ve elektronik imkanlarıyla komuta kontrol, hareket ve lojistik görev fonksiyonlarına katkı sağlamanın yanı sıra gerektiğinde doğal afet yardım görevlerini de yerine getirebilecek kapasiteye sahip bulunuyor.
Kan testi yapabilecek seviyede sıhhi donanımı da bulunan gemide ameliyat dahi gerçekleştirilebiliyor. EFES-2018 Birleşik Müşterek Fiili Atışlı Tatbikatı'nda ilk kez kullanılan geminin görevi, bir tabur askeri 14 gün boyunca ikmal amaçlı muhafaza etme ve sahile intikal ettirmek oldu.
Türk Silahlı Kuvvetleri Güçlendirdirme Vakfı kuruluşu olan ASELSAN'ın lazer savunma sistemleri programının son aşamasında saha testleri yapıldı. LSS adı verilen sistem, arazi ve meskun mahal kullanımı için zırhlı araç üzerine entegre edildi.
Testlerde LSS'nin hareketli bir kara aracı üzerinde istenen bölgeye hızlıca intikali, ardından el yapımı patlayıcılara, branda, örtü gibi geçici yol engelleyicilere, saldırı ya da istihbarat amaçlı uçan ticari drone'lara karşı etkinliği gösterildi. LSS, altına patlayıcı madde bağlanmış ticari insansız hava aracını güvenli bir mesafede patlatmayı başardı.
Sistem sayesinde mini insansız hava aracının kamerası da yakılarak etkisiz hale getirildi. Atım maliyeti kuruş düzeyinde olan sistem ile aracın yakıtı olduğu sürece kesintisiz atış yapılabiliyor.
Güvenlik güçlerinin kullanımına sunulan insansız araçlara bir yenisi ekleniyor. Katmerciler tarafından geliştirilen ve ASELSAN silah sistemi entegre edilen Uzaktan Kumandalı Atış Platformu'nun (UKAP) ilki sahada görev yapmaya hazır hale getirildi.
Hareket performansı ve atış kabiliyeti talepler doğrultusunda geliştirilen UKAP, son olarak hareketli atış testlerinden başarıyla geçti.
FNSS tarafından Silah Taşıyıcı Araç  (STA)  Projesi için geliştirilen Pars 4x4 Tanksavar Aracı, Paris'teki Eurosatory Uluslararası Savunma ve Güvenlik Fuarı'nda görücüye çıktı. Kara Kuvvetleri Komutanlığının ihtiyacını karşılamak üzere geliştirilen Pars 4x4'ün lansmanı için sektörün dünyadaki en önemli fuarı olarak gösterilen Eurosatory seçildi. Fuarda, Pars 4x4 STA’nın kalifikasyon testleri için üretilen 2 prototipinden biri sergileniyor. Eurosatory ziyaretçileri, FNSS standında, kalifikasyon testlerine hazır bir aracı yakından inceleme fırsatı buluyor. Proje kapsamında üretilen 2 prototip, üretici doğrulama testlerinin ardından gelecek aylarda kalifikasyon testlerine tabi tutulacak.
Pars 4x4 STA, her türlü arazi şartında, sürati ve yüksek manevra kabiliyetiyle düşmana ait tanklar ve diğer zırhlı unsurları uzak mesafeden imha edip, kısa sürede mevzi değiştirerek ikinci hedefi ateş altına alabilecek yeteneklere sahip olarak geliştirildi. FNSS, tecrübesi ve yenilikçi yaklaşımıyla bu zorlu gereksinimleri bir arada karşılayacak, çok özel bir amfibi araç ortaya çıkardı. Aracın en dikkati çeken özelliğini, güç grubunun, aracın arkasında yer alması oluşturuyor. Bu yerleşim, soğutma ızgarası ve egzozunun da üst bölümde bulunmasıyla Pars 4x4’e, hiçbir hazırlık yapmadan suya giriş imkanı ve dolayısıyla sınıfının en üstün amfibi kabiliyetini kazandırıyor. Ayrıca Pars 4x4’ün, daha yüksek süratle manevra yapabilmesine de imkan sağlıyor. Ancak güç grubu arkada bulunan bir aracın sahip olabileceği tüm bu özellikler, Pars 4x4'ün, atış sonrası konumunu terk edip, tehlikeden hızlıca uzaklaşabilmesine olanak veriyor.
Türk savunma sanayisi, saldırı amacıyla kullanılan "drone"ları etkisiz hale getirmek için yeni bir çözüm geliştirdi. Geleneksel güvenlik önlemleriyle tespit edilmeleri çok güç olan "drone"ların, tüm dünyada düşman unsurlar veya teröristler tarafından istihbarat veya saldırı amaçlı kullanımı yaygınlaşıyor. Meteksan Savunma, SDT ve Tamgör Elektronik, farklı alanlardaki uzmanlıklarını birleştirerek bu tür tehditlere karşı Kapan Drone Savar Sistemi'ni geliştirdi.
İHA ve SİHA’ların yazılımsal çözümler ile desteklenmesi, fiziksel yeteneklerinden çok daha öneme sahip. Bu kapsamda mobil canlı yayın yazılımı Kuzgun tanıtıldı. Efes 2018 Birleşik Müşterek Fiili Atışlı Tatbikatı’nda tanıtılan uygulama, Baykar Makina ve paydaşları tarafından geliştirildi.
Bayraktar TB2’den gelen görüntüler, Kuzgun ile canlı olarak fuar alanındaki katılımcıların mobil cihazlarına aktarıldı. Güvenlik ve performans testlerini başarıyla geçen Kuzgun, uçtan uca şifrelemeile görüntüleri askeri ağdan mobil internet ağına güvenli şekilde aktarabiliyor. Sistem sayesinde bölgede bulunan askeri personel, İHA ve SİHA‘lardan gelen görüntüleri anlık olarak mobil cihazında görebilecek.
ASELSAN, dünyada henüz gelişme aşamasında olan elektromanyetik fırlatma sistemlerine yönelik çalışmalarında ulaştığı noktayla dikkati çekti. Elektromanyetik fırlatma konusunda 2014'ten bu yana çalışmalar yürüten ASELSAN, geçen yıl Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı'nda (IDEF), Tufan Elektromanyetik Top Sistemi'ni tanıttı. Saniyedeki hızı 2 bin-2 bin 500 metre, yani ses hızının 6 katından fazla olduğu belirtilen sistemle geçen sürede atış testleri gerçekleştirildi.
Tufan'ın ön prototipiyle Konya-Karapınar'da gerçekleştirilen atışlı testlerde mühimmat, ses hızının 9 katı hızla hedefe gönderildi. Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir'in de katıldığı testlerde, saniyede 3 bin metre namlu çıkış hızı sağlanarak rekor kırıldı. Bu değer, barut kullanan klasik silahların mermiyi atma hızının yaklaşık 3 katına karşılık geliyor.
Elektromanyetik fırlatma sistemleri, geleceğin hava savunma silahı olarak gösteriliyor. Bu teknoloji kullanılarak geliştirilen ve "railgun" adı verilen silahların çok uzun mesafelerde etkili olması, savunma alanında önemli bir kuvvet çarpanı olarak yer alması öngörülüyor. Mühimmatın namludan yüksek hızla çıkması, klasik silahlara nazaran çok daha uzun menzillere atış yapılabilmesi anlamına geliyor. Türkiye'de geliştirilecek akıllı mühimmatlar ile birlikte "railgun" sistemleri hem uzun menzilli kara topçu silahı hem de çok etkili bir hava savunma silahı olarak kullanılabilecek.
Elektromanyetik fırlatma sistemleri sayesinde Türk Silahlı Kuvvetlerinin kimyasal patlayıcı kullanılan konvansiyonel silahlara göre çok daha etkili silah sistemlerine sahip olması sağlanacak. Türkiye, elektromanyetik fırlatma sistemleri konusunda yürütülen çalışmalar sayesinde birçok yeni teknolojikazanacak.
Bu konuda ABD başta olmak üzere Almanya, Fransa, Çin, Rusya, Güney Kore gibi ülkelerde de çalışmalar yürütülüyor. ASELSAN, bu alanda geliştireceği ürünlerle dünyanın önde gelen üreticilerinden birisi haline gelmeyi hedefliyor.
Makine Mühendisliği Bölümü öğrencileri Ahmet Can Şuyun, Petek Ellialtıoğlu, Arda Karabey, Tutku Güzelcan, İlyas Kocaer, Damla Leblebicioğlu ve Berk İzgi Danış, Sanayi Odaklı Bitirme Projesi etkinliği kapsamında ROKETSAN için Dikey Atış Sistemi üzerinde çalıştı.Savunma alanında Dikey Atış Sistemi gibi ürünlerin yurt içinde geliştirilmesi hem maliyet hem de ülkenin kendi taktik ihtiyaçlarına uygun çözümler üretilmesi açısından önem taşıyor. Bilkent Üniversitesi bünyesinde bu ihtiyaçlardan yola çıkılarak, Dikey Atış Sistemi'nin prototipinin tasarlanması, geliştirilmesi ve üretilmesine çalışıldı. Bu konuda kapsamlı literatür çalışması gerçekleştirildi. Proje ekibi, mevcut ürünlerdeki sınırlılıkları ortadan kaldırmaya ve ROKETSAN'ın belirttiği gereksinimler doğrultusunda tasarımı şekillendirdi.
Proje kapsamında doğru ve hızlı konumlandırma ve ateşlemeyle hedefin vurulmasını sağlayacak bir sistemin ortaya konulmasına çalışıldı. Öğrencilerden İlyas Kocaer'in verdiği bilgilere göre, ekip, en az 3 farklı mühimmatı, toplamda ise 6 mühimmatı atabilecek roketatar prototipi geliştirdi. Sistem, yatay eksende 360 derece hareket edebiliyor ve çok sayıda tur atabiliyor. Tüm hareketler ateşlemeye gereksinim olmaksızın mekanik olarak gerçekleştiriliyor. Roketatarın 6 namlusu da bağımsız olarak dikey eksende 90 derece görev yapabiliyor. Komutlar sisteme, araç bilgisayarından bir arayüz üzerinden gönderiliyor.
Mevcut ürünlerde hareket kısıtlılığı, farklı tipte mühimmatları atamama ya da sistemin korunmasına yönelik kısıtlılıklar bulunuyor. Geliştirilen Dikey Atış Sistemi, yatay ve dikey eksendeki geniş hareket alanı, farklı tipte mühimmatlar atabilmesi ve korumaya yönelik mekanizmalarıyla benzer ürünlerden üstünlükler taşıyor. Sistem sayesinde aynı operasyonda farklı tipteki hedeflere farklı mühimmatlar kullanılması mümkün olabilecek. Ağırlığı 60 kilogram olan sistem, yatay ve dikey eksende saniyede 20 derece hareket edebiliyor. Sistem, yüksek hareket olanaklarıyla geniş bir alanda hedeflemeye olanak veriyor. Dikey Atış Sistemi, hem kara hem de deniz platformlarında kullanılabilecek.
İlk uçuşunu başarıyla yapan Türkiye'nin özgün helikopterinin motor ihtiyacının yerli olarak karşılanmasına yönelik Savunma Sanayii Başkanlığının koordinasyonunda TUSAŞ Motor Sanayii AŞ’nin (TEI) yürüttüğü projede, önemli kilometre taşlarından biri daha başarıyla aşıldı. Alınan bilgiye göre, motorun kalbini oluşturan çekirdek motorun ön prototip imalatının tamamlanması ve ilk ateşlemenin başarıyla gerçekleştirilmesi sonrasında proje yoğun şekilde sürdürülüyor.
Turboşaft Motor Geliştirme Projesi'nin 8 yıllık süresinin 1,5 yıllık dönemi geride kaldı. TEI, projede, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a verilen söz doğrultusunda 5,5 yıllık sürede gelinecek noktaya 4 yılda gelmeyi hedefliyor. T625'in yerli motorla ilk uçuşunu 2021 yılının ilk yarısında yapması amaçlanıyor. Proje kapsamındaki çalışmalar bu hedef doğrultusunda hızlandırıldı.
Türk savunma sanayisi, hava platformlarının hedefleme, keşif ve gözetleme görevlerinde kritik rol oynayan bir sistemi başarıyla millileştirerek güvenlik güçlerinin kullanımına sundu.Elektro-Optik Keşif, Gözetleme ve Hedef Tespit Sistemi (Cats) HD gece/gündüz kamerası, Savunma Sanayii Başkanlığı koordinasyonunda yürütülen Anka-S Projesi kapsamında yerli teknoloji imkanları en üst düzeyde kullanılarak ASELSAN tarafından geliştirildi.
Türk Havacılık ve Uzay Sanayii tarafından uydu kontrollü insansız hava aracı Anka-S'ye entegre edilen Cats'in kabulleri 25 Eylül'de başarıyla tamamlandı ve sistem envanterdeki yerini aldı. Geliştirme çalışmaları kapsamında 500 saat uçuş testi yapılan ve zorlu çevre şartlarına uygun kalifikasyon testleri başarıyla gerçekleştirilen Cats, kabulle birlikte operasyon sahasında kullanılmaya başlandı.
Lazer işaretleme özelliğiyle diğer hava araçları ve yüklü olduğu İHA sisteminin taşıdığı silah sistemlerine hedefleme kabiliyeti de sağlayan Cats, rakiplerine eşdeğer full HD görüntü verme kabiliyetine sahip bulunuyor.Cats, Türk savunma sanayisi tarafından üretilen hava platformlarının ihracatı açısından da önem taşıyor. Anka-S, bu yerli faydalı yük kabiliyetiyle ihracat sahasında gücünü daha artırarak önemli milli teknoloji adımlarından birini daha başarıyla sağlamış oldu.
ASELSAN, dünyada sınırlı sayıda ülkenin çalıştığı ve yakın geleceğin en önemli su altı silahlarından olması beklenen Hard-Kill Torpido (Torpidoya Karşı Savunma Torpidosu) konusundaki çalışmalarını emin adımlarla sürdürüyor. Denizaltılar ve gemiler için torpido tehdidine karşı en etkin savunma, soft-kill (işlevsel imha) ve hard-kill (fiziksel imha) yöntemlerinin birlikte kullanılmasıyla sağlanıyor. ASELSAN, bu teknolojilerin geliştirilmesine yönelik bir süredir çalışma yürütüyor.
Şirket, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu desteğiyle yürüttüğü çalışmalar kapsamında kısa süre içinde Torpidoya Karşı Savunma Torpidosu Tork'un prototipini üretti ve tecrübe etmeye başladı. Tork, Türkiye'de ilk defa milli olarak geliştirilen sonar arayıcı başlığıyla gerçekleştirilen deniz testlerini başarıyla tamamladı. Testler kapsamında Tork, su üstü hedeflerini sonar arayıcı başlığıyla tespit edip kendi güdümüyle hedeflere başarılı şekilde yöneldi. Türkiye'de ilk defa gerçekleştirilen bu testlerle torpido ve torpido karşı tedbir alanında kritik bir eşik daha geçildi.
ASELSAN'ın gemilerin torpidolara karşı savunulması amacıyla tamamen milli olarak geliştirdiği, özgün donanım ve yazılıma sahip Tork ile yüksek değerli unsur olarak tanımlanan ve stratejik öneme sahip gemiler, denizlerde daha güvenli seyir yapma imkanına kavuşacak. Tork, gemilere ve denizaltılara karşı atılacak akustik güdümlü/güdümsüz, tel güdümlü ve dümen suyuna güdümlü torpidoları sonar arayıcı başlığıyla bulabilecek ve gelişmiş algoritmalarıyla torpidoya en yakın mesafede infilak ederek görev yapamaz hale getirecek bir fiziksel imha (Hard-Kill) tedbiri olarak geliştirildi.
Kara Kuvvetleri Komutanlığının ihtiyacı olan "yeni nesil tank avcılarının" geliştirilmesine yönelik projede ortaya çıkan araçlar ve silah sistemi, testlerde başarılı bir sınav verdi.
Kara Kuvvetleri Komutanlığı için geliştirilen "yeni nesil tank avcıları" atış testlerinde yüksek performans gösterdi.
STA Projesi kapsamında geliştirilen paletli ve tekerlekli araçların seri üretimlerinin 2021'de tamamlanması ve 260 aracın tamamının Kara Kuvvetleri Komutanlığına teslim edilmesi planlanıyor.
Araçlarda FNSS tasarımı, uzaktan komutalı, insansız bir tanksavar kulesi bulunuyor. Balistik korumaya da sahip kulede, 2 tanksavar füzesi ve 1 adet 7,62 milimetre makineli tüfek yer alıyor.

NTV Hürjet'in hangarına girdi "Gökyüzü için gün sayıyoruz"

Tarafından: NTV
28 Mart 2023 at 13:17
NTV Hürjet'in hangarına girdi

Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, NTV canlı yayınında Özden Erkuş'un sorularını yanıtladı. Hürjet'in ilk testi tamamladığını ifade eden Demir, "Gökyüzü için gün sayıyoruz, önümüzdeki ayı bekleyelim." dedi.

Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, NTV canlı yayınında savunma sanayii projelerindeki son durumu anlattı.

NTV "HÜRJET"İN HANGARINA GİRDİ

Demir'in konuşmasından satır başları şöyle:

"Hürjet ilk testi tamamladı. Türkiye'nin ilk jet insanlı uçağı olacak. Üzerini silahlandırabileceğiz ve ileri safhalarda eğitim uçağının ötesine geçebilecek. Türkiye'de ilk insanlı jet uçağı tecrübemiz Hürjet ile oldu. Gökyüzü için gün sayıyoruz, önümüzdeki ayı bekleyelim.

Hedefimiz bütün sistemlerde yüzde 90'a yakın bir yerlilik."

Hürjet

AFETLERDE SAVUNMA SANAYİİ DESTEĞİ İHA'larımız havadaydı, havadan baz istasyonu devreye girdi.

YERLİ SAVAŞ UÇAĞINDA SON DURUM

Tünelin ucundaki ışığı görünce daha fazla gaza basıyoruz. Emniyetli uçuş için gün sayıyoruz.

"KIZILELMA" PROJESİ NE AŞAMADA?

Kızılelma ilk jet motorlu İHA'mız. Orada da iyi bir gidişimiz var. Tatlı bir sürpriz yaptı. 2022 sonunda uçuşu görebildik. Test uçuşları yapmaya devam edecek.

YERLİ TANK PROJESİ "ALTAY"

Süreç içinde Altay'a yeni kabiliyetler eklendi.

SİLAHLI İNSANSIZ DENİZ ARACI MARLİN

Çok sayıda insansız deniz aracımız var. Çalışıyoruz. Kuzgun, mühimmatını attı. Bir güdümlü mühimmatın ilk defa bir insansız deniz aracından atıldığını görmüş olduk. Elektronik harp kabiliyeti olan bir insansız deniz aracımız oldu. NATO tatbikatında da gördük. İnsansız deniz araçlarında projelerimiz devam edecek. Bu İDA'larımıza kazandırdığımız kabiliyetler ve üzerinden atılması muhtemel çeşitli roket ve mühimmat sistemlerinde değişik değişik uygulamaları göreceğiz. İlaveten çeşitli elektronik harp sistemleri de olacak. 5 çeşit İDA'mız elimizde şu an."

Trendyol afet bölgesine katkı için 500 milyon TL’lik yatırımı erken devreye aldılgesine katkı için500 milyon TL’lik yatırımı erken devreye aldı

Tarafından: NTV
28 Mart 2023 at 10:46
Trendyol afet bölgesine katkı için 500 milyon TL’lik yatırımı erken devreye aldılgesine katkı için500 milyon TL’lik yatırımı erken devreye aldı

Türkiye’nin lider, dünyanın önde gelen e-ticaret platformlarından Trendyol’un Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından bölgeye destekleri 1 milyar TL’ye ulaştı. Afet bölgesi için uzun vadeli ve kalıcı destek hedefleyen Trendyol, Adana Aktarma Merkezi’nin açılışını erkene çekti. 500 milyon TL yatırım ile faaliyete geçen Trendyol Adana Aktarma Merkezi, bölgedeki en büyük aktarma merkezi olma özelliği taşıyor.

Trendyol Grubu Başkanı Çağlayan Çetin, 11 ili etkileyen depremlerin ardından, bölgenin bir an önce toparlanabilmesi için ekonomik ve sosyal kalkınmanın birlikte gerçekleştirilmesine inandıklarını belirtti. Bölge ekonomisinin hızla toparlanması ve istihdam yaratılmasına katkı sağlamak amacıyla Trendyol olarak yatırım planlarını erkene çektiklerini açıklayan Çetin bölgeye 3 yılda sağlayacakları ticaret hacminin 70 milyar TL’yi bulacağını kaydetti. Çetin ayrıca “Bölgedeki 35 bin satıcımızı bu yıldan başlayarak Almanya ve Azerbaycan başta olmak üzere yurtdışı satışlarına başlatmayı ve tüm dünyada satış yapabilir hale getirmeyi hedefliyoruz. Bunun için de teknoloji, eğitim ve dil entegrasyonu başta olmak üzere her türlü desteği vereceğiz” dedi. Deprem sonrası gelen acil ihtiyaçlar arasında Türkiye’de daha önce üretimi bulunmayan ürünler olduğunu ve Trendyol’un üretim gücüyle bu ihtiyacı da karşıladıklarını ifade eden Çetin “Binlerce outdoor çocuk uyku tulumunu ürettirdik ve hızlıca bölgeye tedariklerini gerçekleştirdik” diye konuştu.Türkiye’nin lider, dünyanın önde gelen e-ticaret platformlarından Trendyol, tüm imkanlarıyla afet bölgesine destek vermeye devam ediyor. Tüm Trendyol ekosisteminin afet bölgesine destekleri 1 milyar TL’ye ulaştı. Trendyol, afet bölgesi için uzun vadeli ve kalıcı destek sağlama hedefi ile Adana Aktarma Merkezi açılışını erkene çekti. Adana Aktarma Merkezi’nin faaliyete geçmesi dolayısıyla Trendyol Grubu Başkanı Çağlayan Çetin, Trendyol Express’ten Sorumlu Başkan Ömür Batu Şengül, Trendyol Go’dan Sorumlu Başkan Austin Kim, Trendyol Grubu İnsan Kaynakları Başkanı Beti Yuhay Almozlino, Trendyol Grubu Pazaryeri Satış ve İş Geliştirme Direktörü Özkan Çokaygil, Trendyol Grubu Pazarlama İletişimi Direktörü İrem Yılandil ve Trendyol Grubu Kurumsal İletişim Direktörü İrem Poyraz basın mensuplarıyla bir araya geldi. Çağlayan Çetin, 6 Şubat’ta Adana da dahil olmak üzere 11 ili etkileyen depremler yaşandığını hatırlatarak, “Maalesef, ülkece çok büyük kayıplar verdik. Bir kez daha hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet yakınlarına başsağlığı diliyorum. Hepimize büyük geçmiş olsun. Umarım tekrarını bir daha yaşamayız” dedi.Bölgenin e-ticarette en büyük aktarma merkezi Trendyol Adana Aktarma Merkezi’nin açılışını yıl ortalarında yapmayı planladıklarını ifade eden Çetin, “Yaşadığımız afetle beraber öncelikli olarak acil ihtiyaçların karşılanmasının ardından bölgeye daha uzun vadeli ve kalıcı fayda sağlamayı hedefledik. Bu doğrultuda da bölge ekonomisinin toparlanması, istihdam yaratılması ve çarkların bir an önce yeniden dönmesi için aktarma merkezimizi daha erken faaliyete geçirme kararı aldık. Yaklaşık 500 milyon TL’lik bir yatırımla aktarma merkezimiz faaliyete başlıyor. Burası yaklaşık 20 bin metrekare alanıyla bölgenin en büyük aktarma merkezi. Ayrıca yakın bir tarihte Ankara’da daha yüksek kapasiteli bir aktarma merkezimizi devreye alacağız” diye konuştu.Bölgedeki 35 bin satıcısını e-ihracatçı yapacak Çetin, “Afet bölgesindeki satıcılarımızın 2022 yılındaki ticaret hacmi 10,5 milyar TL’ydi. Bu yıl için 16 milyar TL’lik ticaret hacmi hedefi koymuştuk. Satıcılarımızın bu hedefe ulaşması için desteklerimizi sürdüreceğiz. Bölgeye 3 yılda sağlayacağımız ticaret hacmi 70 milyar TL’yi bulacak.  Aynı zamanda bölgedeki 35 bin satıcımızı bu yıldan başlayarak Almanya ve Azerbaycan başta olmak üzere yurt dışı satışlarına başlatmayı ve tüm dünyada satış yapabilir hale getirmeyi hedefliyoruz. Bunun için de teknoloji, eğitim ve dil entegrasyonu başta olmak üzere her türlü desteği vereceğiz” diye konuştu. Bölgedeki üretim hacmi 3 kat artırılacak  Trendyol markalı ürünlerin tüm Türkiye’deki 420 üretici tarafından, 4 bin yerli işletmede üretildiğini vurgulayan Çetin, “Bölgede, Trendyol markalı ürünleri üreten 18 fabrika, 65 atölye ve 4 binden fazla çalışan bulunuyor. Bölgeye ciddi istihdam ve ticari katkı sağlayan bu işletmelerimizin tekrar ayağa kalkarak üretime başlaması için tüm gücümüzle destek olmaya devam edeceğiz. Yıl sonuna kadar bölgedeki Trendyol markalı ürün üreticilerimize sağladığımız geliri bir önceki seneye göre 3 kat artırarak yaklaşık 1 milyar TL’ye çıkarmayı hedefliyoruz” dedi. Üretim hacminin daha fazlasını deprem bölgesine kaydırmak amacıyla bölgedeki mevcut üreticilerinin sipariş adetlerini artırmayı planladıklarını belirten Çetin, bölgeden yeni üreticileri de ekosisteme dahil edeceklerini aktardı. Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Toplantısı’na çağrılan tek özel şirket Trendyol oldu Trendyol Grubu Başkanı Çağlayan Çetin, Trendyol’un aktarma merkezi yönetim tecrübesi ve operasyon yetkinlikleriyle afet desteklerinin lojistik süreci açısından büyük önem taşıyan Kayseri, Adana ve Gaziantep ana aktarma merkezlerinin yönetimini Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı koordinasyonunda üstlendiklerini belirtti. Çetin, “Afet yönetiminde de lojistiğin ve insan gücünün önemi çok fazla. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde gerçekleştirilen 100'den fazla bilim insanın katıldığı Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Toplantısı’na çağrılan tek özel şirket biz olduk. Burada olası İstanbul depremi için ön hazırlıkların nasıl olması gerektiği ile ilgili görüşlerimizi aktarma fırsatı bulduk. Bu deneyimlerimizi ve yetkinliklerimizi bundan sonra da katkımızın olacağı tüm platformlarda da paylaşmak istiyoruz” diye konuştu.Bölgeye verilen destek 1 milyar TL’ye ulaştı Trendyol ekosisteminin afet bölgesine şimdiye kadar verdiği desteğin 1 milyar TL’ye ulaştığını anlatan Çağlayan Çetin, “Bölge ve bölge halkı ayağa kalkana kadar biz de ayaktayız. 3.5 milyon adedin üzerinde ekipman ve malzeme gönderdik. 405 tır ve 14 uçak başta olmak üzere bölgeye yaklaşık 2.000 araçlık gıda, kıyafet, ısıtıcı, hijyen malzemesi vb. içeren yardımları bölgeye ulaştırdık. 1.300 gönüllü kuryemizle bölgedeki her noktaya ulaştık. Bugüne kadar 2.5 milyon kişilik sıcak yemek ve temel gıdayı deprem bölgesinin her köşesine ulaştırdık. Şu an bölgedeki 65 restoran ve 30 seyyar mutfak ile sıcak yemek çıkarıyoruz” dedi. Trendyol’un uluslararası çağrısına en çok destek Hindistan’dan Yurt dışından afet bölgesine destek olmak isteyenler için 250’den fazla çalışanın yoğun emeği ile 48 saat içinde earthquake.trendyol.com uygulamasını hayata geçirdiklerini belirten Çetin, bu operasyonun normal şartlarda bir ayda devreye alınabilecek büyüklükte olduğunu belirtti. Global e-ticaret platformları, iş ortakları, yatırımcılar ve yurt dışındaki kanaat önderleriyle iletişime geçerek 170 milyondan fazla kişiye Türkiye’ye destek çağrısı yaptıklarını anlatan Çetin, “Şimdiye kadar 1 milyonu aşkın kişi siteyi ziyaret etti. 70’ten fazla ülkeden kullanıcı earthquake.trendyol.com aracılığıyla hem yardım malzemesi hem de dijital kartlar aracılığıyla maddi desteklerini ulaştırdılar. En fazla destek veren ülkeler arasında ilk sırayı Hindistan aldı” dedi. Ayrıca El Clasico olarak adlandırılan Barcelona- Real Madrid maçında earthquake.trendyol.com uygulamasının mesajlarının maç süresince Camp Nou’daki skorboard ve saha içi panolar yer aldığını aktaran Çetin “Barcelona futbol takımının yanı sıra kulübün vakfı olan Barça Foundation sosyal medya hesaplarından, kadın futbol takımı ve basketbol takımları da saha içi panolardan ve sosyal medya hesaplarından earthquake.trendyol.com kanalıyla taraftarlarını Türkiye ile dayanışmaya davet etti. Yılın en önemli futbol karşılaşmalarından olan El Clasico’yu 500 milyondan fazla kişinin izlediği tahmin ediliyor. Tüm dünyanın ilgisi buradayken depremzedelere de dikkat çekerek daha çok desteğe vesile olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz” diye konuştu. Türkiye’de hiç üretimi olmayan ürün üretildi Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından kamu kurumlarından gelen acil ihtiyaç listesini ilk 24 saat içerisinde satıcılarından tedarik ettiklerini belirten Çetin, “Bu noktada bizim için çok değerli bir süreci paylaşmak isterim. Gelen acil ihtiyaçlar arasında Türkiye'de üretimi olmayan ihtiyaç malzemeleri vardı. Örneğin çocuk uyku tulumu. Bu noktada Trendyol’un üretim gücünü devreye aldık. Platformumuz üzerinden gerçekleşen ticaret hacminin yüzde 70’ini yerli üretim ürünler oluşturuyor. Bölgede Trendyol’a üretim yapan 83 üreticimiz var. Bu üretimi gerçekleştirebilecek tüm satıcılarımızla tek tek iletişime geçerek binlerce outdoor çocuk uyku tulumunu ürettirdik ve hızlıca bölgeye tedariklerini gerçekleştirdik” dedi. Bölgenin e-ticaret potansiyeli artıracak Adana Aktarma Merkezi ile ilgili detayları paylaşan Trendyol Express’ten Sorumlu Başkan Ömür Batu Şengül, “Aktarma merkezleri lojistiğin can damarı. Lojistik de e-ticaretin. Yeni aktarma merkezi yatırımı ile önemli bir istihdam sağlayarak bölgenin ekonomisinin kalkınmasına katkı sağlayacak; bölgenin e-ticaret potansiyelini artıracağız. Adana'da aktarma merkezimizde şu an 150 kişiye istihdam sağlıyoruz. Potansiyel iş hacmini göz önünde bulundurduğumuzda ise bu sayının 2 yıl içinde üç katına çıkmasını öngörüyoruz. Aktarma merkezimizi ilk 20 gün sadece afet bölgesine gönderilen yardımların ayrıştırılması ve bu yardımların bölgeye gönderilmesi için kullandık. Müşteri operasyonlarımızın yanı sıra  afet bölgesine yardımlarımızı da bu aktarma merkezimiz ile koordine etmeye devam edeceğiz. Ayrıca afet bölgesi ile dayanışma kapsamında Ramazanda Birlik Vakti hareketimiz ile ramazan gıda paketlerimizi bölgeye bu aktarma merkezimiz aracılığı ile gönderiyoruz. Adana, Mersin, Karaman, Konya, Osmaniye ve Hatay illerine dağıtımlarımızı bu aktarma merkezi üzerinden gerçekleştireceğiz. Bu aktarma merkezi günlük 400.000 ürün ayrıştırma kapasitesine sahip” açıklamasını yaptı. Binlerce yeni işletmeye ‘Umut’ oldu Bölgede 35 bin satıcı, 3.000 restoran ve 250 market iş ortakları olduğunu ifade eden Trendyol Grubu Pazaryeri Satış ve İş Geliştirme Direktörü Özkan Çokaygil, satıcılara destek olması için 50 e-ticaret danışmanlarını bölgede görevlendirdiklerini belirtti. Şimdiye kadar bölgedeki satıcılara verdikleri, 0 komisyon, vade süresi, reklam, özel eğitim ve danışmanlık programları desteklerinin 200 milyon TL’yi bulduğunu belirten Çokaygil, “Teknolojik yetkinliklerimizi hızla devreye alarak “Siparişin Umut Olsun” programını bir günde hayata geçirdik. Normal şartlarda, bu operasyonun hayata geçmesi 15 günü bulabilirdi. Sektörde ilk olan bu program ile afet bölgesinde faaliyetlerine devam edebilen yerel iş ortaklarımızın ürünlerini tek çatı altında topladık. Bu programı herhangi bir ticari kaygı olmaksızın sıfır komisyon ve sıfır vade ile hayata geçirdik. Bölgede bulunan ancak mevcutta satıcımız olmayanlara da destek olabilmek için teknoloji danışmanlığı başta olmak üzere e-ticaret danışmanlığı desteği sağlıyoruz. Kendi satıcılarımıza ek olarak şu ana kadar binlerce işletmeye ulaştık.  Tarımda da  dijital kalkınmayı çok önemsiyoruz. Bölgedeki e-ticaret danışmanlarımız, tarım üreticilerimizle birebir temasa geçtiler. Bu üreticilerimizi de  e-ticarete taşımak için gereken desteklerimizi veriyoruz” diye konuştu. 2.5 milyon kişiye sıcak yemek ve temel gıda desteği verildi Depremden etkilenen vatandaşların sıcak yemek ve temel  gıda ihtiyaçlarını karşılayabilmek adına Trendyol Yemek ve Market ekiplerinin hızlı bir şekilde koordine olduğunu ifade eden Trendyol Go’dan Sorumlu Başkan Austin Kim,  afet bölgesindeki restoranların ihtiyaç duyduğu malzemelerin Trendyol iş ortağı olan marketlerden temin edilerek karşılandığını söyledi. Arda Türkmen, Fatih Tutak, Rafet İnce gibi önemli şeflerin de aralarında olduğu toplamda 30’u aşkın gönüllü seyyar mutfağa ve 65 restorana gıda malzemesi desteği verdiklerini kaydeden Austin Kim, “Bir yandan sahadaki dağıtım organizasyonumuz devam ederken, uzun vadeli sürdürülebilir bir çözüm sağlayabilmek adına kendi konteyner mutfaklarımızı kurmaya karar verdik. İlk mutfağımızı Antakya Narlıca'da kurduk ve 13 Şubat’tan beri günlük 4.500 kişilik sıcak yemek çıkarıyoruz. Birisini henüz açtığımız Adıyaman’daki iki mutfağımızda ise toplam 13.500 kişiye sıcak yemek servis ediyoruz. Şimdiye kadar yaklaşık 2.5 milyon kişiye sıcak yemek ve temel gıda desteği verdik” ifadelerini kullandı. Çalışanları ve iş ortaklarına 37 milyon TL’lik destek Afet bölgesinde toplamda 1200  çalışan, kurye ve taşıyıcı iş ortakları bulunduğunu ifade eden Trendyol Grubu İnsan Kaynakları Başkanı Beti Yuhay Almozlino, “Deprem haberini aldığımız ilk an itibarıyla, bölgede ikamet eden tüm çalışanlarımızla, kurye ve iş ortaklarımızla iletişime geçerek kendilerinin ve ailelerinin sağlık durumları hakkında bilgi aldık. Deprem bölgesinde bulunan çalışanlarımıza sağladığımız geri ödemesiz maddi desteklerin yanı sıra deprem bölgesinde birinci derece  yakını bulunan çalışanlarımız için de özel bir avans sistemi oluşturduk. Bölgedeki çalışma arkadaşlarımıza 18 milyon TL, lojistik iş ortaklarımıza 19 milyon TL deprem yardımı yaptık. Tüm ekibimize ve yakınlarına düzenli olarak psikolojik ve medikal destek vermeye devam ediyoruz” ifadelerini kullandı. Hatay da Yarının Köyleri Projesi’ne dahil edildi Kasım ayında UNDP iş birliğinde kırsal kalkınmanın desteklenmesi amacıyla Yarının Köyleri projesini başlattıklarını hatırlatan Trendyol Grubu Kurumsal İletişim Direktörü İrem Poyraz, “Yarının Köyleri projemizle köy ve kent arasında fırsat eşitliğinin sağlanmasını, böylece yerel ekonomi ve sosyal kalkınmaya destek olmayı, yerel üreticilerimiz için e-ticaret, e-ihracat köprüleri kurmayı amaçlıyoruz. Bu proje kapsamında belirlemiş olduğumuz iki köy Adana ve Diyarbakır’daydı. Adana ve Diyarbakır merkezlerimizi çevre illere de açıyoruz. Bu merkezlerde verilecek hizmetlere psikososyal destekleri, afetten korunma eğitimlerini de ekledik. Bölgede yerel ekonominin canlanması ve yerel kalkınmayı desteklemek için Hatay'ı da proje kapsamına alıyoruz. Ayrıca eğitim de önceliklendirdiğimiz bir konu. Depremzede üniversite öğrencilerine Türk Eğitim Vakfı (TEV) işbirliğinde hayata geçirdiğimiz “Trendyol Kalpten Kalbe Burs Fonu” ile eğitim hayatları boyunca burs desteği vereceğiz. Uzaktan eğitime geçilmiş olması nedeniyle TEV aracılığıyla depremden etkilenen üniversite öğrencilerine bilgisayarlarını ulaştırmaya başladık” dedi.  Türkiye Voleybol Federasyonu bünyesindeki Fabrika Voleybol Okulları’nın destekçisi olduklarını hatırlatan Poyraz, deprem bölgesindeki okullardaki çocukların voleybol eğitimlerine devam edebilmeleri için kıyafet ve spor malzemesi desteklerimize devam edeceklerini açıkladı. Poyraz ayrıca çadırkent ve konteyner kentlerde Türkiye Voleybol Federasyonu ile birlikte portatif voleybol sahaları kurmaya başladıklarını ifade etti. Trendyol’un afet bölgesi destekleri ● Trendyol’un afet bölgesine şimdiye kadar verdiği destek 1 milyar TL’ye ulaştı. ● Bölgenin en büyük aktarma merkezini yaklaşık 500 milyon TL’lik yatırımla planlanandan erken devreye aldı. ● Bölgeye 3 yılda sağlayacağı ticaret hacmi 70 milyar TL’yi bulacak. ● Bölgedeki 35 bin satıcısını bu yıldan başlayarak Almanya ve Azerbaycan başta olmak üzere tüm dünyada satış yapabilir hale getirmeyi hedefliyor. ● Trendyol, kamu kurumlarından gelen acil ihtiyaç listesini ilk 24 saat içinde tedarik etti. Barınma, ısınma, giyim, arama&kurtarma ve gıda malzemeleri önceliklendirilerek en çok ihtiyaç olan noktalara sevkiyatını sağladı. ● Türkiye’de hiç üretimi bulunmayan outdoor çocuk uyku tulumu için Trendyol satıcıları ile iletişime geçilerek binlerce üretim gerçekleştirildi ve hızlıca bölgeye tedarikleri gerçekleştirildi. ● Trendyol kuryeleri ve taşıyıcı iş ortakları tüm ihtiyaç malzemelerinin ve sıcak yemeklerin afet bölgesindeki köylere kadar her yere ulaştırılmasını sağladı. ● Depremin ilk gününden bu yana yaklaşık 2,5 milyon kişiye sıcak yemek ve temel gıda desteği verildi. ● Gönüllü olarak sahada olan Arda Türkmen, Fatih Tutak, Rafet İnce gibi önemli şeflerin de aralarında olduğu toplamda 30’u aşkın gönüllü seyyar mutfağa ve 65 restorana gıda malzemesi desteği verildi. ● Trendyol afet bölgesindeki ilk mutfağını Antakya Narlıca'da kurdu ve 13 Şubat’tan beri günlük 4.500 kişilik sıcak yemek çıkartıyor. ● Adıyaman’daki iki mutfağında ise toplam 13.500 kişiye sıcak yemek servis ediyor. ● Trendyol, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı koordinasyonunda Kayseri, Adana ve Gaziantep’teki ana aktarma merkezlerinin yönetimini üstlendi. ● Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Toplantısı’na çağrılan tek özel şirket olarak olası İstanbul depremi için ön hazırlıklara ilişkin görüşlerini aktardı. ● Bölgedeki çalışanlarına 18 milyon TL, lojistik iş ortaklarına 19 milyon TL deprem yardımı yaptı. ● Satıcılara destek olması için 50 e-ticaret danışmanını bölgede görevlendirdi. Şimdiye kadar bölgedeki satıcılara verdiği; 0 komisyon, vade süresi, reklam, özel eğitim ve danışmanlık programları destekleri 200 milyon TL’yi buldu.  ● Afet bölgesindeki satıcıları tek çatı altında topladıkları “Siparişin Umut Olsun” programını bir günde hayata geçirdi. ● Ticaret Bakanlığı’nın başlattığı “Deprem Yardımlaşma Seferberliği” butiğini hayata geçirdi. AFAD’ın ilettiği acil ihtiyaç ürünlerinin yer aldığı butik aracılığıyla yapılan yardımları deprem bölgesine her herhangi bir ticari kazanç olmadan ulaştırdı. Butikteki satıcılardan komisyon almadı ve satıcılar da ürünlerini indirimli olarak satışa sundu. ●  Trendyol afet bölgesinde aktif görev alan STK’larla iletişime geçti ve bu STK’ların dijital destek kartları kullanıcılarına açıldı. Bu dijital destek kartları ile STK’lara 200 milyon TL’nin üzerinde destek sağlandı. ● Yurt dışından destek vermek isteyenler için earthquake.trendyol.com uygulamasını hayata geçirdi. Normal şartlarda bir ayda devreye alınabilecek uygulamayı 250’den fazla çalışanının yoğun emeğiyle 48 saatte erişime açtı. ● İzmir depremi sonrasında Türk Eğitim Vakfı (TEV) işbirliğinde oluşturulan Kalpten Kalbe Burs Fonu’nun kapsamını genişletti. Kahramanmaraş depremlerinden etkilenen üniversite öğrencilerine eğitim hayatları boyunca burs desteği verecek. ● TEV aracılığıyla depremzede üniversite öğrencilerine bilgisayar ulaştırıyor. ● Geçtiğimiz yıl UNDP iş birliğinde başlatılan Yarının Köyleri projesini Hatay’ı da ekledi. Proje kapsamında daha önce belirlenmiş iki köy Adana ve Diyarbakır’daydı. Bu merkezler çevre illere de açıldı. ● Trendyol, Türkiye Voleybol Federasyonu bünyesinde çocukları voleybol ile buluşturma, lisanslı sporcu sayısını artırma amacıyla hayata geçirilen Fabrika Voleybol Okulları destekçisi. Fabrika Voleybol Okulları’nın deprem bölgesinde bulunan okullarına kıyafet ve spor malzemesi destekleri verecek. ● Trendyol ayrıca çadırkent ve konteyner kentlerde Türkiye Voleybol Federasyonu ile birlikte portatif voleybol sahaları kurmaya başlıyor.

Bini aşkın meslek araştırıldı: ChatGPT hangi meslekleri tehdit ediyor? (Hangi meslekler ChatGPT'ye karşı güvende?)

Tarafından: NTV
28 Mart 2023 at 10:11
Bini aşkın meslek araştırıldı: ChatGPT hangi meslekleri tehdit ediyor? (Hangi meslekler ChatGPT'ye karşı güvende?)

ABD'de yapılan yeni bir çalışmada yapay zeka destekli sohbet robotu ChatGPT'nin bini aşkın meslek üzerindeki etkisi incelendi. Sonuçlar, başta yazılım, gazetecilik ve hukuk alanları olmak üzere tüm mesleklerin yüzde 15'inin yapay zeka tarafından daha hızlı ve aynı kalite seviyesinde yapılabileceğini gösterdi. İşte ChatGPT'nin tehdit ettiği ve şu anda yapay zekaya karşı güvende olan meslekler...

Yeni bir çalışmaya göre, ChatGPT benzeri yapay zeka sistemleri ABD'deki işlerin yüzde 80'ini etkileyecek. İşlerini kaybeden meslek gruplarının başında ise kişisel mali danışmanlar, brokerlar, sigortacılar, veri işlemcileri ve gazeteciler yer alacak. Uyarı, ChatGPT'yi üreten şirket OpenAI ve Pennsylvania Üniversitesi tarafından yapılan ortak çalışmanın ardından geldi.
Araştırmacılar, tüm çalışan görevlerinin yaklaşık yüzde 15'inin yapay zeka tarafından önemli ölçüde daha hızlı ve aynı kalite seviyesinde tamamlanabileceğini tespit etti.
ChatGPT’nin ilk kurbanları arasında yılda en az 80 bin dolar kazanan matematikçiler, muhasebeciler ve yazarlar gibi beyaz yakalılar olacak.
Çalışmada yer alan OpenAI araştırmacısı Pamela Mishkin, “Günümüzde  GPT birçok şey yapabiliyor.Geçtiğimiz birkaç yıl içinde,  giderek daha karmaşık görevleri çözmede daha iyi olduğunu gördük. Bu araştırma, bugün mevcut olan herhangi bir modeli değil, bu eğilimi incelemektedir.” yorumunu yaptı.
Bununla birlikte araştırmacılar, çalışma kapsamında bin 16 meslek ve bunlara ait 19 bin 265 görevi analiz etti. Ayrıca, ABD İşgücü İstatistikleri Bürosu tarafından sağlanan 2020 ve 2021 Mesleki İstihdam serilerinden alınan ücret verileri araştırmada kullanıldı.
Ekip daha sonra, hangi pozisyonların teknoloji tarafından yapıldığında daha sorunsuz çalışabileceğini görmek için verileri yapay zeka yetenekleriyle çapraz analiz etti.
Araştıramanın bulguları,'iş görevlerinin en az yüzde 10'unun yapay zekanın kullanılmaya başlanmasından etkilendiğini, çalışanların yaklaşık yüzde 19'unun ise görevlerinin en az yüzde 50'sinin etkilenebileceğini' gösterdi.
Uzmanlar, yapay zekanın gerçekleştirmek üzere tasarlandığı aktif dinleme, konuşma ve eleştirel düşünme gibi mesleklerin temel becerilerini içeren risk altındaki işlerin listesini oluştururken maruziyete baktı Çalışma, 86 mesleği yapay zekaya 'tamamen maruz kalmış' olarak belirledi ve birkaçı yüzde 100 puan aldı. Bunlar arasında hukuk sekreterleri, klinik veri yöneticileri, web tasarımcıları ve gazeteciler yer alıyor.
Ancak grafik tasarımcılar, pazarlama stratejistleri ve finans yöneticileri yüzde 15'in altında puan aldı. Bulaşıkçılar, elektrikçiler ve berberler gibi daha yüksek ücretli işler de yapay zekaya karşı güvende. Eczacılar, avukatlar ve astronomların medyan geliri 81 bi 980 dolar olsa da, bu mesleklerin de yüksek maruziyete sahip olmadığı tespit edildi.

Twitter'ın değeri yarıya indi: Kasada dört aylık para kaldı

Tarafından: NTV
27 Mart 2023 at 13:22
Twitter'ın değeri yarıya indi: Kasada dört aylık para kaldı

Sosyal medya Platformu Twitter'ın yazılım kodunun internete sızdırıldığı ortaya çıktı. Şirketin sahibi Elon Musk ise çalışanlara gönderdiği eposta'da kasada dört aylık para kaldığını yazdı. Twitter için 44 milyar dolar ödeyen Musk'ın mailine göre şirketin değeri ise 20 milyar doların altına indi.

Twitter'ın sahibi Elon Musk çalışanlarına gönderdiği emailde şirketin mali krizde olduğunu açıkladı. Sızdırılan e-posta'da, sirket personeline hisse senetleri konusunda bilgilendirme yapan Musk "kasadaki paranın bitmesine yaklaşık 4 ay kaldı" diye yazdı. Çalışanlara ödenecek "hisse senedi hibelerinin tekrar gözden geçirileceğini belirten Musk, İşimiz zor ancak, şirketin değerini on kat artırıp 250 milyar dolara çıkarabiliriz" dedi. Musk'ın, Bu ifadeleriyle "44 milyar dolara aldığı uygulamanın değerinin yaklaşık 20 milyar dolara düştüğünü itiraf ettiği belirtiliyor. Elon Musk gerekirse çalışanların hisselerini kendisinin satın alabileceğini vurguladı. Musk'ın bu şekilde Twitter'ın değerini artırmaya çalışacağı ifade ediliyor. Twitter için 46 milyar dolar ödeyen Musk, 'ücretli mavi tık' uygulaması başlatmış, şirketteki çalışan sayısını da 7 bin 500'den yaklaşık 2 bine indirmişti. Öte yandan Twitter kodunun bir kısmının internete sızdırıldığı ortaya çıktı. 'İfade Özgürlüü Sevdalısı' adlı bir kullanıcının,, twitter kodunu, yazılım paylaşım platformu Github'da yayınlandığı bildirildi. Durum Kaliforniya'daki bir mahkemeye sunulan belgeler yoluyla ortaya çıktı. Twitter'ın talebi üzerine kodun platformdan kaldırıldığı açıklandı.

Bayraktar TB3 ilk uçuşuna gün sayıyor

Tarafından: NTV
27 Mart 2023 at 15:36
Bayraktar TB3 ilk uçuşuna gün sayıyor

BAYKAR Teknoloji Lideri Selçuk Bayraktar, Bayraktar TB-3'ün yeni fotoğraflarını paylaşarak, TB3'ün ilk uçuşuna gün saydığını duyurdu. TEKNOFEST 2023'te ilk kez halka açık olarak sergilenecek olan Bayraktar TB3 SİHA, bu yıl içinde uçuş testlerine başlayacak.

BAYKAR Yönetim Kurulu Başkanı ve Teknoloji Lideri Selçuk Bayraktar, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Bayraktar TB3'ün ramazan ayı öncesinde çekilen fotoğraflarını paylaştı. Paylaşımında, "Bugün paylaştığımız fotoğraflarda üretim hattında görünen, kanatlarını katlayabilme özelliğine sahip türünün ilk örneği olan 'balığın' ramazan öncesi çekilmiş görselleri. Büyük abisi Kızılelma'dan sonra ilk uçuşuna gün sayıyor" ifadelerini kullandı.

BAYRAKTAR TB3 TEKNOFEST'TE İLK KEZ SERGİLENECEK

Bayraktar TB3 SİHA, Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılında 27 Nisan-1 Mayıs tarihleri arasında İstanbul'da bulunan Atatürk Havalimanı'nda düzenlenecek TEKNOFEST 2023'te ilk kez halka açık olarak sergilenecek.

BAYKAR açıklamasına göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dün Özdemir Bayraktar Milli Teknoloji Merkezi'ne yaptığı ziyarette çekilen fotoğraflarda üretim hattında görülen Bayraktar TB3 SİHA, bu yıl içinde uçuş testlerine başlayacak.

Mısır'ın güneyindeki tapınakta 2 bin mumyalanmış koç başı bulundu

Tarafından: NTV
26 Mart 2023 at 05:29
Mısır'ın güneyindeki tapınakta 2 bin mumyalanmış koç başı bulundu

Mısır'ın güneyindeki tarihi Abidos kentinde bulunan Firavun 2. Ramses Tapınağı'nda, 2 binin üzerinde mumyalanmış koç başı ile devasa bir yapı ortaya çıkarıldı.

Eski Mısır Krallığı'nın (Milattan Önce 2686-2181) tarihi başkenti olan ve bugün Sohac kenti sınırları içinde yer alan Abidos'ta, 2. Ramses tarafından inşa ettirilen tapınakta ABD ve Mısırlı arkeologların yürüttüğü çalışmalarda yeni keşiflere imza atıldı. Mısır Turizm ve Tarihi Eserler Bakanlığı tarafından yapılan yazılı açıklamada, kazı çalışmaları sonucu Mısır'da Batlamyus Hanedanı (Milattan Önce 332-30) dönemine tarihlenen 2 bini aşkın mumyalanmış koç başı bulunduğu ifade edildi.

ABD arkeoloji ekibinin başkanı Samih İskender, bu kadar büyük miktarda mumyalanmış koç başının, "adak kurbanı olarak kullanılmış olmaları ya da 2. Ramses'in, ölümünden sonraki bin yıl boyunca kutsanmaya devam ettiği" şeklinde iki olasılığı akla getirdiğini kaydetti.

Keşifle birlikte tapınakta Altıncı Hanedan (Milattan Önce 2345-1821) dönemine ait, farklı ve benzersiz bir mimari tasarımı olan büyük bir yapı ile tapınağı çevreleyen kuzey duvarının bazı kısımları da ortaya çıkarıldı.

Mısır Tarihi Eserler Yüksek Konseyi Genel Sekreteri Mustafa Veziri ise söz konusu keşfin, Abidos'taki 2. Ramses Tapınağı'nın tarihine dair önemli ayrıntıları ortaya çıkardığını vurguladı. Mısır Tarihi Eserler Bakanlığı 2020'de de bu tapınakta, başka hayvanlara ait kemik ve iskelet parçalarına ulaşıldığını açıklamıştı.

Toshiba 15,3 milyar dolarlık satın alma teklifini kabul etti

Tarafından: NTV
26 Mart 2023 at 08:11
Toshiba 15,3 milyar dolarlık satın alma teklifini kabul etti

Japon elektronik üreticisi Toshiba'nın, Tokyo merkezli bir fonun yönettiği konsorsiyumun satın alım teklifini kabul ettiği bildirildi.

Yeniden reform planlaması kapsamlı birçok teklif aldığını Eylül 2022'de açıklayan üretici Toshiba, satın alımı içeren teklife yönelik son kararını verdi. Ulusal basındaki habere göre Japon üretici firma, Tokyo merkezli Japan Industrial Partners (JIP Inc.) fonun yönettiği grubun satın alım teklifini kabul etti. Yirmiyi aşkın Japon firma ve kuruluşun yer aldığı konsorsiyumun 2 trilyon yen (15,3 milyar dolar) değerindeki teklifini, Japon bankaları da finanse edecek. Konsorsiyum, hisse satın alımı için Toshiba'nın mevcut hissedarlarına ihale yoluyla teklif sunacak. İhalenin, temmuz ayı sonunda düzenlenebileceği bildirildi. KURUMSAL İMAJ VE İFLAS 150 yıllık piyasa geçmişiyle Japonya'nın köklü üretici şirketlerinden Toshiba, 2015'te şirket içi muhasebe skandalıyla ülke içi kurumsal imajını zedelemişti. Toshiba'nın, ABD'deki nükleer santral alt kuruluşu Westinghouse Electric Co'nun 2017'de iflas etmesi, uluslararası piyasalarda ses getirmişti. Firma yöneticilerinin 2021'de, yabancı hissedarların, yönetim kurulundaki nüfuzunu engellemek için Japonya Ticaret Bakanlığı yetkilileriyle anlaştığı da ortaya çıkmıştı.

8. Afrika-Türkiye Ekonomik Forumu İstanbul'da düzenlendi

Tarafından: NTV
25 Mart 2023 at 16:45
8. Afrika-Türkiye Ekonomik Forumu İstanbul'da düzenlendi

Ev sahipliğini Türkiye’nin yaptığı Afrika-Türkiye Ekonomik Foruma, Etiyopya Dışişleri Bakanlığı Yetkili Büyükelçisi Adem Muhammed Mahmud, Sierra Leone'nin Türkiye Büyükelçisi Mohammed Hassan Kaisamba, Hacıoğlu Madencilik Icra Kurul Başkanı Yasin Hacıoğlu, Cibuti'nin Türkiye Büyükelçisi Aden Houssein Abdillah, Dışişleri Bakanlığı Konsolosluk ve Hukuk Departmanı Direktörü Büyükelçi Akinremi Bolaji, Nijerya Gelişmekte Olan 8 Ülkeden Sorumlu Genel Sekreter Büyükelçi Isiaka Abdulkadir İmam, TBMM Basın sözcüsü Hatice Nur Sağlam, Batı ve Orta Afrika Genel Müdürü, Nijerya'nın Türkiye Büyükelçisi,İsmail Yusuf Abba Güney Sudan Büyükelçisi Majok Guandong Thiep Kenya Büyükelçisi Leonard N Boiyo, Tanzanya'nın Türkiye Büyükelçisi, Yacoub Mohamed Nijerya Tarım Bakanı Dr. Mohammad Mahmood Abubakar katıldı.

Etiyopya Büyükelçisi Adem Mohammed Mahmud, “Benim ülkemdeki yatırım imkanları Türkiye’deki yatırımcılar için bir numaradır. Bu fırsatları burada tanıtmak isityoruz. Belki çekinceleri vardır onları da konuşabiliriz. Biz doğru yere geldiğimizi düşünüyoruz” dedi. “AOSB’deki yatırımcıları ülkemize de çekmek için neler yapmamız gerekir?” diyerek, bu konuda da AOSB yönetiminin görüşlerine başvuran Büyükelçi, Türkiye ve Etiyopya’nın her zaman dost ve kardeş ülkeler olduklarını Etiyopya yönetiminin üretime ve yatırımlara büyük önem verdiğini bildirdi. Büyükelçi, Etiyopya yatırım yapmanın avantajlarından da söz etti. Mohamed Hasan Kaisamba: Başkan Erdoğan'ın çalışmalarıyla bunu daha iyi anladık Antalya'da tatil yapma ve tesisleri inceleme fırsatı bulan bazı Afrika ülkelerinin büyükelçileri, Türk turizmine hayran kaldı. Sierra Leone'nin Ankara Büyükelçisi Mohamed Hassan Kaisamba, "Sadece burada değil, Türkiye'nin genelinde bir Afrika sevgisi var. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gayretli çalışmalarıyla da bunu daha iyi anladık" dedi. Yasin Hacıoğlu, Türkiye'nin 2022 yılı Ağustos ayında altın ithalatı son 23 ayın en yüksek seviyesinde gerçekleşti. Altın ithalatı Ağustos ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 1287,5 artışla 31 bin 343 kg oldu. 2021 yılının aynı ayında ithalat 2 bin 259 kg seviyesinde bulunuyordu. Birleşmiş Milletler veri tabanına göre BAE, son yıllarda Afrika altınının ana destinasyonlarından biri haline geldi. 2015’te Çin, BAE’den fazla altın ithal etse de 2016’da BAE’nin ithalatı Çin’inkini ikiye katladı. Bu altınların çoğu da BAE’nin altın endüstrisinin merkezi Dubai’de toplanıyor. Hacıoğlu, BAE’nin ithalat verilerini çoğu zaman şişirdiğini, bunun da ülkenin altın ticaretinde yasa dışı faaliyetlere bulaştığının bir göstergesi olduğunu söyledi. Güney Sudan'ın Ankara Büyükelçisi Majok Guandong, Türkiye'nin çok güzel bir turizm ülkesi ve insanlarının misafirperver olduğunu söyledi. Antalya'nın da dünyadaki en önemli turizm merkezlerinden biri olduğuna işaret eden Guandong, "Türk insanının Afrika'yı, Afrikalıları sevdiğini biliyorum. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde Afrika kıtasına yönelik çok güzel projeler yürütülüyor. Afrika Birliği ve Türkiye arasında önemli bir ortaklık var. Bunun daha da gelişmesi için çalışıyoruz." diye konuştu. Forum, Afrika içi ticareti artırmanın ve Afrika'nın küresel ticaretteki payını artırmanın bir yolu olarak bölgesel tarımsal işleme ve üretim merkezlerinin kurulması yoluyla Afrika'nın tarımsal işleme ve üretim kapasitelerini geliştirmek için Türkiye ve Afrika arasındaki iş birliğini güçlendirmenin önemini vurguladı. Afrika Birliği'nin Afrika'nın ekonomik entegrasyonunu teşvik etmedeki, özellikle de Afrika Kıtasal Serbest Ticaret Bölgesi'nin (AFCFTA) 1 Ocak 2021'de operasyonel hale gelmesindeki önemli rolünü teyit eden forum, Afrika Kıtasal Serbest Ticaret Bölgesi'nin Türkiye ile Afrika arasındaki ekonomik ve ticari ilişkiler için daha fazla fırsat yaratacağını ve her iki tarafın da karşılıklı yararları için kullanılabilecek küçük, orta ve büyük ölçekli yatırımları çekme fırsatları sunmakta olduğunu kaydetti. Ortak bildiride, şu ifadelere yer verildi: "Forum, ülkelerin sürdürülebilir kalkınmasında kadınların ve gençlerin önemli rolünün altını çizmiş ve kadınlara ve gençlere, Türkiye ve Afrika'nın da ticari ve sürdürülebilir kalkınma alanlarında aktif rol almalarını sağlamak için elverişli bir ortam sağlanmasına olan bağlılığını ifade etmiştir. Forum, ortaklığın faydaları konusunda düzenli halkla iletişim ve farkındalık artırma çabalarının rolünün altını çizmiştir. Forum ayrıca, Afrika ülkelerine Kovid-19 aşılarının tedarikinin artırılması ihtiyacını da vurgulamıştır. Forum, karşılıklı yararlı sonuçların elde edilmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirmiş ve ortaklığı pekiştirmek için bir sonraki Afrika-Türkiye Ekonomi ve İş Forumu'nu 2023'te düzenleme hususunda mutabık kalmıştır.”

Alzheimer için umut veren keşif: İlk belirtiler gözlerde ortaya çıkıyor

Tarafından: NTV
25 Mart 2023 at 15:00
Alzheimer için umut veren keşif: İlk belirtiler gözlerde ortaya çıkıyor

ABD'li bilim insanları Alzheimer hastalığına dair yeni bir araştırmanın sonuçlarını yayınladı. Buna göre,hastalığın ilk belirtileri gözlerde ortaya çıkıyor. Çalışma, hastalığın erken tanısına dair de umut verici bir gelişme olarak gösteriliyor.

Son araştırma Alzheimer'ın erken teşhisine dair bir gerçeği ortaya çıkardı. ABD'li bilim insanları, 14 yıl boyunca 86 farklı insandan retina ve beyin dokusu örnekleri topladı.
CNN International'ın haberine göre, bu şimdiye kadar yapılmış en geniş araştırmalardan biri oldu.
Sağlıklı insanlardan alınan bu örnekler, hem başlangıç evresinde hem de ileri derecede Alzheimer hastalığı olanlarla karşılaştırıldı.
Ortaya çıkan bulgular, hastalığın ilk belirtilerinin gözlerde görüldüğünü kanıtladı.
Çalışmalar, Alzheimer hastalarının gözlerinde erken yaşta iltihaplanmaların başladığını ve beyindeki bazı hücrelerin sayısında da azalma görüldüğünü ortaya koydu. Bu sayede yapılacak yeni göz testleriyle artık hastalığın erken tanısı mümkün olabilecek.
Alzheimer hastalığına dair son dönemde çalışmalar hızlandırılmış durumda.Son olarak ABD Gıda ve İlaç Dairesi, hastalığı yavaşlattığı görülen yeni bir ilacı onaylamıştı.
Kullanım için onay verilen ilaç, hafıza ve düşünmedeki zayıflamayı yavaşlatabileceğini gösteren, türünün ilk örneği olarak gösteriliyor.
Ancak uzmanlar, ilacın tedavi edici olmadığını,, sadece hastalığın ilerlemesini ölçülebilir şekilde yavaşlatacağını vurguluyor.

ChatGPT’de veri sızıntısı: Kişisel bilgiler ve kredi kartı verileri diğer kullanıcılara açık hale geldi

Tarafından: NTV
25 Mart 2023 at 13:54
ChatGPT’de veri sızıntısı: Kişisel bilgiler ve kredi kartı verileri diğer kullanıcılara açık hale geldi

Yapay zeka destekli sohbet robotu ChatGPT’de ilk veri sızıntısı tespit edildi. OpenAl, bazı ChatGPT kullanıcılarının kişisel bilgileri ile kredi kartı verilerini diğer kullanıcılara ifşa olmasına neden olan bir hatanın tespit edildiğini açıkladı.

Microsoft’tan 10 milyar dolar destek alan ABD’li OpenAl şirketi geliştirdiği ChatGPT’de bir veri sızıntısı meydana geldiğini duyurdu.
Söz konusu sızıntı bu hafta kullanıcıların kendi konuşma geçmişlerinde kendilerine ait olmayan sohbet başlıklarını görebilmesiyle fark edildi.
Kullanıcılar sosyal medya siteleri Reddit ve Twitter'da kendilerine ait olmadığını söyledikleri sohbet geçmişlerinin görüntülerini paylaştı.
OpenAI CEO'su Sam Altman, şirketin hatalar nedeniyle kötü hissettiğini ancak önemli hataların düzeltildiğini söyledi.
OpenAI tarafından yapılan açıklamada, “Bazı kullanıcıların başka bir aktif kullanıcının adını ve soyadını, e-posta adresini, ödeme adresini, kredi kartı numarasının (yalnızca) son dört hanesini ve kredi kartı son kullanma tarihini görmesi mümkündü.” denildi.
Açıklamada, durumdan ChatGPT Plus abonelerinin yüzde 1,2'sinin etkilendiği belirtildi. Bununla birlikte ChatGPT’nin küresel olarak yaklaşık 100 milyon kullanıcısı bulunuyor, ancak kaçının hizmet için ödeme yaptığı bilinmiyor.
ChatGPT, doğal insan dilini anlayabilen ve etkileyici derecede ayrıntılı, insan benzeri yazılı metinler üretebilen, prototip diyalog tabanlı bir yapay zeka sohbet robotudur. İnsanmış gibi davranan bu sohbet robotu, verdiği cevaplarda derin öğrenme temelli dil modeli GPT-3.5 sayesinde bu kadar nokta atışı cevaplar verebiliyor.
Yapay zeka ve makine öğrenimi tarafından eğitilen sistem, sohbet arabirimi aracılığıyla bilgi sağlamak ve soruları yanıtlamak için tasarlandı. Araştırma kuruluşu geçen hafta yaptığı açıklamada, "Diyalog biçimi, ChatGPT'nin takip sorularını yanıtlamasına, hatalarını kabul etmesine, yanlış öncüllere itiraz etmesine ve uygunsuz istekleri reddetmesine olanak tanıyor" dedi.
-Soru-cevap -Metin yazma (temel akademik makaleler, edebi metinler, film senaryosu vb.) -Matematik denklemleri çözme -Hata ayıklama ve düzeltme (örneğin herhangi bir kod bloğundaki hataları tespit edip doğrusuyla düzeltme) -Diller arası çeviri -Metin özetleme ve metindeki anahtar kelimeleri tespit etme -Tavsiyelerde bulunma -Sınıflandırma -Herhangi bir şeyin ne işe yaradığını açıklama (örneğin bir kod bloğunun ne işe yaradığını açıklama)
❌
❌