Okuma görünümü

Yeni makaleler mevcut. Sayfayı yenilemek için tıklayın.

Kredi kartı kullananlar dikkat: Bankalardan yeni karar!

Özel bankalar, Ekim ayında pos cihazı kullanan işletmelere uygulanan komisyon oranını yüzde 3.5'e yükseltti. Faiz artışlarının ardından, bankalar yeniden komisyon oranlarını artırmaya hazırlanıyor. Geçen yıl seçimlerin ardından ekonomi politikalarında köklü değişiklikler yapılırken, Türkiye'de sıkı para politikalarının etkisi her geçen gün daha fazla hissediliyor.

Fed Bej Kitap: Genel görünüm biraz daha kötüleşti

Fed Bej Kitap: Genel görünüm biraz daha kötüleşti

ABD Merkez Bankası (Fed), ekonomik aktivitenin nisan başından mayıs ortasına kadar genişlemeye devam ettiğini, ancak genel görünümün biraz daha kötümserleştiğini bildirdi.

Fed, Amerikan ekonomisindeki mevcut duruma ilişkin değerlendirmelerin yer aldığı "Bej Kitap" raporunun mayıs sayısını yayımladı. Bankanın 12 şubesinden gelen analizlerle hazırlanan raporda, ulusal ekonomik aktivitenin nisan başından mayıs ortasına kadar genişlemeye devam ettiği, ancak koşulların sektörlere ve bölgelere göre değişiklik gösterdiği aktarıldı. Perakende harcamaların, isteğe bağlı harcamaların azalması ve tüketiciler arasında artan fiyat duyarlılığı nedeniyle hafif bir artış gösterdiği belirtilen raporda, otomobil satışlarının neredeyse yatay seyrettiği, seyahat ve turizmin ise artan tatil ve iş seyahatlerinin de etkisiyle ülkenin büyük bölümünde güçlendiği kaydedildi. Raporda, sıkı kredi standartları ve yüksek faiz oranlarının kredi büyümesini kısıtlamaya devam ettiği aktarıldı. Konut talebinin ılımlı bir şekilde arttığı belirtilen raporda, ticari gayrimenkul sektöründeki koşulların, arz endişeleri, sıkı kredi koşulları ve artan borçlanma maliyetleri nedeniyle yumuşadığı kaydedildi. FİYAT ARTIŞININ YAKIN VADEDE ILIMLI BİR HIZDA DEVAM ETMESİ BEKLENİYOR Raporda, "Belirsizliğin ve aşağı yönlü risklerin arttığı yönündeki raporlar arasında genel görünüm biraz daha kötümserleşti." değerlendirmesinde bulunuldu. Fiyatların ise ılımlı bir hızda arttığı belirtilen raporda, çoğu bölgede tüketicilerin ek fiyat artışlarına karşı çıktığı, bunun da ortalama girdi fiyatları arttıkça kar marjlarının düşmesine yol açtığı kaydedildi. Raporda, "Fiyat artışının yakın vadede ılımlı bir hızda devam etmesi bekleniyor." ifadeleri kullanıldı. İstihdamın da genel olarak hafif bir artış gösterdiği belirtilen raporda, ücret artışının çoğunlukla orta seviyede kaldığı, bazı bölgelerde salgın öncesi tarihsel ortalamalarda olduğunun veya bu oranlara doğru normalleştiğinin bildirildiği aktarıldı.

Somalı madencilerden 'ithal kömür' protestosu: Madencinin tek geçimi helalleşerek girdiği ocağıdır

Türkiye Maden İşçileri Sendikası üyesi madenciler, bugün Manisa'nın Soma ilçesi Cengiz Topel Meydanı’nda bir araya gelerek ithal kömür alımını protesto etti. Eylemde konuşan Sendika Genel Başkanı Nurettin Akçul, şunları söyledi: "Madencilik dünyanın en riskli işi""Madencilik dünyanın  en zor ve en riskli işi. Dolayısıyla derdimiz de çok, sorunumuz da çok. Bugünlere gelene kadar çok yol kat ettik ama bu yolda çok da çileler çektik. Hala da çözüm bekleyen bir çok sorunumuz varken ve biz bunlar için mücadele ederken şimdi bir de ithal kömür yüzünden neredeyse ekmeğimizden olma noktasına geldik. Hepimizin bildiği gibi kömür madenciliği, ülkemizin enerji arz güvenliğini sağlamada ve ekonomik kalkınmasını desteklemede olduğu gibi istihdam ve sanayi gelişimi açısından da kritik bir öneme sahip. Ülkemiz bu konuda oldukça şanslı çünkü ülkemizin ihtiyacını karşılayacak  kadar  kömür rezervlerimiz var. Tabii ki bizler de bu rezervlerin açığa çıkma evresindeki zorlukları, maliyetlerini ve risklerini çok iyi biliyoruz ama böylesine zengin yataklarımız varken bunun üretime sokulmamasını ya da üretimden çekilmesini asla kabul etmiyoruz. "Yerli üretici ayakta kalamaz"Herkesin bildiği üzere bundan tam 10 yıl önce asrın felaketi bir facia yaşadık. Soma faciasını yaşayana kadar kimse sesimizi duymadı ya da duysa da bizi ciddiye almadı. Ne zaman ki 301 canımızı şehit verdik, işte o zaman görünür hale geldik. Faciadan sonra bazı olumlu adımlar atıldı. İşçilerin çalışma saatlerinde, ücretlerinde ve sosyal haklarında ciddi anlamda iyileştirmeler yapıldı. O dönem Bakanlar Kurulu kararıyla, işletmelere aşırı yük getiren maliyetlere destek olmak amacıyla devlet tarafından karşılanan 5 yıllık bir destek uygulaması başladı. 2020 yılından sonra da bu destek Cumhurbaşkanlığı kararı ile 2024’e kadar her sene bir yıllığına tekrarlandı. Şimdi 2024 yılının mayıs ayını bitirmek üzereyken, ne böyle bir karar çıktı ne de herhangi bir açıklama yapıldı. Daha düne kadar yerli ve milli kaynakların özendirilmesi ve kullanılması yönünde strateji belirleyen karar vericilerden henüz bir ses çıkmadı. Dünyanın ve ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılar çığ gibi büyürken, enflasyon tavan yapıp ücretlerimiz pul olmuşken şimdi de maden işçileri olarak ekmeğimizden olma derdine düştük. İthal kömüre olan bu talep devam ederse, yerli üreticilerimizin destek almadan ayakta kalması pek de mümkün görünmüyor. "Ücretimizi alamama riskiyle karşı karşıyayız"Uzak değil çok yakında ücretlerimizi alamama riskiyle de karşı karşıyayız. Bu, kötünün iyi tarafı. Daha da vahim olabilecek tarafı ise ithal kömür karşısında iş yerlerimizin kapanması ve tamamen işsiz kalmak. Bu sektörde yaklaşık 49 bin, termik santrallerde 19 bin çalışan ile aileleri ve yakınlarıyla birlikte 250 bin kişiyiz. Yetkililerin destek uygulamalarından vazgeçmesi demek 250 bin kişiyi riske atmak demek. Kaldı ki bu sadece bizi ve madenciyi değil, ülkemizi ve bütün vatandaşlarımızı ilgilendiren ve etkileyen bir mesele. Döviz açığı olan bir ülke olarak, ithal kömüre verilen milyar dolarların ülkemizde kalması gerekirken hem işletmelerimizi hem işçilerimizi hem işletmelerin yer aldığı bölgeleri zora sokacak hamleler yapmak, geri dönüşü olmayan zararlara sebep olacaktır. "Hiç mi aydınlığa çıkmayacağız?"Maden üreticilerinden kesilen destek, yeni kazalara, yeni facialara davetiye çıkaracaktır. Üretici ya işçi bulmakta zorlanacak ya da üretimden çekilecektir. Bu destek sadece işletmeciye değil, işçi sağlığına bir destektir. İnsan hayatına bir yatırımdır. Maden emekçisi zaten yeterince sıkıntı çekmektedir. Dünyanın en riskli en tehlikeli mesleğini yapan madenci, bir de ekmek kavgasına mı düşmelidir? Madencinin gece gündüz üretmesine rağmen hakkı tam olarak verilmediği için  birikmiş parası yoktur, kira getirecek evleri arsası yoktur, ticaret yapacak ilişkiler ağı ya da kullanabileceği bir kredisi yoktur. Tek geçimi  bileğinin gücü ve helalleşerek girdiği ocağıdır. Madencinin ekmeğine alın terinden başka katık edecek alternatif bir sermayesi yoktur. Depremde, selde ya da her hangi bir doğal afette alkışlanan, yere göğe sığdırılamayan madenciye teşekkür böyle mi edilmelidir? Yıllarca karanlıkla kader birliği yapan biz madenciler hiç mi aydınlığa çıkamayacağız? Hiç mi bir rahat yüzü göremeyeceğiz?" "Yerin binlerce metre altından çıkardığımız kömür satılmıyor"Eyleme katılan bir maden işçisi, "Bugün burada toplanma sebebimiz tüm Türkiye genelinde özel sektörün Türk halkının yer altında ürettiği çıkardığı kömürün piyasada satılabilmesi. Dışarıdan gelen kömürleri kesinlikle istemiyoruz. İşçi arkadaşlarımı çıkarılmasını işçilerin işsiz kalmasını istemiyoruz. Mücadeleye devam edeceğiz" dedi. Başka bir madenci, "Aşımızın, ekmeğimizin peşinde buradayız. Yerin binlerce metre altında çıkardığımız kömürler şu anda dışarıda yığıntı halinde satılmıyor. İthal kömürü hayır için buradayız" diye konuştu. "Soma'da 20- 30 bin kişi aç kalır"Bir diğer madenci, "Bizler yerin altında binlerce çalışan maden işçileri olarak biz işimizin, aşımızın, ekmeğimizin peşinde olarak biz ithal kömüre  karşı olduğumuz için buradayız" dedi. Bir diğer işçi de "Bizler canımızı hiçe sayarak yerin metrelerce  altında çalışıyoruz. Emeğimizin, alın terimizi karşılığı olan yerli kömürü evet ithal kömürü hayır diyoruz onun için meydanlardayız" ifadelerini kullandı. Çoluk çoğunun aç kalmasından endişelediğini belirten bir başka işçi ise, "Kömürü almıyorlar, dışarıdan ithal kömür getiriyorlar. Bu iş böyle gitmez. Benim çoluğum çocuğum aç kalır. Eşimin dostumun çoluğu çocuğu aç kalır. Bugün 20-30 bin kişi Soma'da aç kalır. Esnaf aç kalır, otobüsçü aç kalır. Bizim çıkardığımız kömürün satılması lazım" diye konuştu.

Amasya’da domates hasadı heyecanı: Kilosu 20 TL’den alıcı buluyor!

Şehzadeler ve evliyalar şehri Amasya'da domates tarlaları kızardı, bereketli hasat başladı! Bölgenin sebze ve meyve üssü olarak bilinen Amasya'da bu yıl 12 bin 200 dekarlık alanda domates üretimi yapılıyor. Hem örtü altı seralarda hem de açık tarlalarda yetiştirilen domateslerin hasadı tüm hızıyla devam ediyor. Yaz sezonu boyunca domates üretimi yapılacak tarlalardan 100 bin ton rekolte beklenirken, sezonun ilk kızaran domatesleri seralarda 20 liradan alıcı buluyor. "BU YIL 100 BİN TON REKOLTE BEKLENİYOR"Hasat yapılan bölgeleri ziyaret eden Amasya İl Tarım ve Orman Müdürü Gürol Çetin, bu yıl 12 bin 200 dekar alanda domates üretimi yapıldığını belirterek, bereketli bir sezon beklediklerini ifade ettiği açıklamasında şunları söyledi: "Kilosu 20 TL’den satılan domateslerin Karadeniz Bölgesi başta olmak üzere, Doğu Anadolu Bölgesi ve diğer bölgelere gönderiliyor.""ARA SEZONDA DOMATES İHTİYACI AMASYA'DAN KARŞILANIYOR"Türkiye’de ağırlıklı olarak Akdeniz illerinde yapılan turfanda domates üretiminin Haziran ayı ortasında sona ermeye başlarken yurt genelinde yaklaşık 45 günlük bir ara sezon oluştuğuna işaret eden Çetin, "O süreçte Türkiye’nin domates ihtiyacını Amasya karşılıyor" ifadelerinde bulundu. "YIL İÇİNDE İKİNCİ VE ÜÇÜNCÜ ÜRÜNLERDE YETİŞTİRİLİYOR"Konuya ilişkin konuşan Amasya Ziraat Odası Başkanı Mustafa Cebeci ise, "Çalışkan çiftçilerimizin azmiyle seralarda yılın devamında ikinci ve üçüncü ürünler de yetiştiriliyor. Domatesin yanına bir süre sonra salatalık, maydanoz, roka, marul, patlıcan ekip üreten çiftçilerimiz de var" diye konuştu. Kaynak: İHA

Samsun'da su faturasında kademeli fiyat uygulaması: Az kullan az öde, fazla kullan fazla öde!

Samsun'da su tasarrufunu teşvik etmek ve adil bir faturalandırma sistemi oluşturmak amacıyla, SASKİ Genel Kurulu'nda önemli bir karar alındı. Oy çokluğu ile kabul edilen teklif ile birlikte, Samsun'da kademeli fiyat uygulamasına geçildi. 1 Haziran’dan itibaren uygulanmaya başlanacak olan kademeli su tarifesi, az su kullanan aboneler daha az, çok su kullanan aboneler ise daha fazla ödeme yapacak. KADEMELİ SU FİYATLANDIRMA SİSTEMİ KABUL EDİLDİSamsun Büyükşehir Belediyesi (SBB) Su ve Kanalizasyon İdaresi (SASKİ) Genel Kurulu Toplantısı, SBB Meclis Toplantı Salonu'nda Meclis Başkanvekili Nihat Soğuk başkanlığında gerçekleşti. Toplantıda, 3 madde oylanmak üzere gündemdeydi. Bu maddelerden biri de su tarifelerinin belirlenmesi ile ilgiliydi. Tartışmalar sonucunda, kademeli su fiyatlandırma sistemi CHP üyelerinin ‘ret’ oyuna karşılık oy çokluğu ile kabul edildi. Bu sistem ile birlikte, az su kullanan abonelerin faturalarında indirim uygulanırken, aşırı su tüketiminde ise kademeli olarak fiyat artışı yapılacak. BİR SONRAKİ OLAĞAN GENEL KURUL KASIMDA YAPILACAKCHP Grup Başkanvekili Atilla Tekcan, söz konusu maddedeki maddelerin tamamını TÜFE uygulaması hariç kabul ettiklerini, TÜFE uygulamasının kaldırılması için mahkemeye başvurduklarını ve bu nedenle ret oyu verdiklerini kaydederken, Meclis Başkanvekili Nihat Soğuk ise alınan kararların Samsun için hayırlı olmasını dileyerek, bir sonraki olağan genel kurulun Kasım ayı içerisinde yapılacağını dile getirdi. KADEMELİ SU TARİFESİ NASIL OLACAK?Oy birliği ile kabul edilerek karara bağlanan kademeli su tarifesi ile 10 ve 13 m3 su kullananlara yüzde 15 indirim, 15 m3 su kullananlara yüzde 12 indirim, 18 m3 kullananlara yüzde 6 indirim, 20 m3 su kullananlara da yüzde 0,6 oranında indirim uygulanacak. İçme suyunu 20 m3’ten fazla kullananlara ise aynı oranda zam yapılacak. 25 m3 su kullananlara yüzde 10 zam, 30 metre küp su kullananlara ise yüzde 17 oranında zam uygulanacak. Yeni tarife ile birlikte 318 TL gelen 10 m3’lük su faturası 270 TL’ye, 409 TL gelen 13 m3’lük su faturası 347 TL’ye, 471 TL gelen 15 m3’lük su faturası 413 TL’ye, 562 TL gelen 526 TL’ye, 623 TL gelen 20 m3’lük su faturası da 619 TL’ye düşecek. 776 TL gelen 25 m3’lük su faturası 854 TL’ye yükseltilirken, 929 TL gelen 30 m3’lük su faturası da 1088 TL’ye çıkarılacak.

Beyaz ette Rekabet Kurumu operasyonu: 4 üreticiye 1.2 milyar TL ceza!

Rekabet Kurumu'ndan beyaz et sektörüne yönelik önemli bir hamle geldi. Beyaz et piyasasında haksız rekabet ve fiyat anlaşmaları tespit etmesi üzerine soruşturma açıldı. Sonuçlanan soruşturmada üreticilere toplamda 1.2 milyar TL para cezası verildi. 4 ÜRETİCİYE 1,2 MİLYAR TL CEZA!Rekabet Kurumu tarafından yapılan açıklamada, beyaz et piyasasında faaliyet gösteren firmalara yönelik olarak dört ayrı soruşturma açıldığı belirtildi.  Açılan soruşturmalardan en kapsamlısı, 10 firma hakkında yürütülen ve 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'un (4054 sayılı Kanun) 4. maddesinin ihlal edilip edilmediğini inceleyen soruşturma oldu. Öte yandan bir firma hakkında nihai satış noktalarının yeniden satış fiyatını tespit ettiği iddiasına yönelik de soruşturma yürütüldü. Soruşturma devam ederken, bazı firmalar uzlaşma başvurusunda bulundu. Uzlaşma sürecinin sonunda ihlali kabul edilen 4 üreticiye 1,2 milyar TL idari para cezası uygulandı.

O ilde kırmızı ete yüzde 30 indirim!

Samsun Terme'de faaliyet gösteren 10 kasap, kâr paylarını kısarak kırmızı et fiyatlarında yüzde 30 indirim yapma kararı aldı. Bu ortak fiyat tarifesi sayesinde vatandaşlar, uzun zamandır bekledikleri uygun fiyatlı kırmızı ete kavuştu. 10 kasap tarafından alınan karara göre, ortalama fiyatlar şu şekilde oldu: Dana kemikli etin kilogramı 450 TL’den 350 TL’ye,Dana kemiksiz etin kilogramı 550 TL’den 390 TL’ye,Dana kıymanın kilogramı 550 TL’den 390 TL’ye,Dana kuşbaşının kilogramı 550 TL’den 390 TL’ye geriledi.“KIRMIZI ETTE YÜZDE 30 İNDİRİM BÜYÜK BİR RAKAM"Olumsuz ekonomik şartlardan dolayı halkın kırmızı ete ulaşması hususunda zorluk çektiğini vurgulayan kasap işletmecisi Rıfat Alemdar, konuya ilişkin konuşmasında şunları söyledi: “Et tedarikçimizin de desteğiyle kasaplar olarak ortak fiyat tarifesiyle halkımıza uygun ve kaliteli eti ulaştırmayı amaçladık. Kampanyamızın 3. gününde yüksek rağbet oluştu. Kırmızı et grubunda yüzde 30 indirim büyük bir rakam. Kaliteli eti uygun fiyata halkımızla buluşturmaya devam edeceğiz."“KIRMIZI ET HAK ETTİĞİ FİYATLARA GERİLEMİŞ"Kırmızı ete yapılan indirim ile ilgili açıklamalarda bulunan vatandaş Serkan Orman ise  şunları kaydetti: “Mahallemiz kasabında gerçekleştirilen indirimi duydum ve 2 kilogram kıyma aldım. Bu alışverişi geçtiğimiz hafta yapsaydım bin TL ödeyecektim, şimdi ise 780 TL ödedim. Tarım ve hayvancılığın bu kadar yaygın olduğu ülkemizde kırmızı et, hak ettiği fiyatlara gerilemiş.”Kaynak: İHA

Nazilli Avra kirazında hasat heyecanı: Beklenen üretim 3 bin tona yakın!

Aydın'ın Nazilli ilçesinde, güneşin altın ışınlarının parıldadığı 800 rakımlı Aşağı Yakacık (Avra) Mahallesi'nde, lezzetin ve bereketin simgesi Avra kirazının hasadı başladı. Bu bölgede yetişen kirazlar, lezzetleri ve irilikleriyle öne çıkarken, bu sene rekoltenin yüksek olması ve kirazların iri ve kaliteli olması üreticileri memnun etti. "BU YIL ÜRETİM 3 BİN TON OLMASI BEKLENİYOR!"Aydın'da yetişen meşhur Avra Kirazı, bu yıl da sofraları süslemek için hasat mevsimini açtı. Mahallenin en önemli gelir kaynaklarından biri olan Avra Kirazı'nın hasadı başlarken, bu yıl rekor bir üretim bekleniyor. 3 bin 858 dekarlık alanda yılda ortalama 2 bin-2 bin 500 ton arasında üretim yapılan Avra Kirazı'nda bu yıl verimin yüksek olması bekleniyor. Tahminlere göre bu yıl üretim 3 bin tona yaklaşacak.  "NAZİLLİ KİRAZ ÜRETİMİNDE ZİRVEDE!"Aydın'da kiraz denince akla ilk gelen Nazilli. İl genelinde üretilen 8 bin 583 ton kirazın 4 bin 757 tonunu, yani yarısından fazlasını tek başına üreten Nazilli, bu alanda öne çıkan bir ilçe. Bu üretimin en büyük payı ise 3 bin ton ile Aşağı Yakacık Mahallesi'ne ait. "10 GÜN İÇİNDE KİRAZIN ALIM FİYATI 220 TL'DEN 135 TL'YE DÜŞTÜ!"Aşağı Yakacık Mahallesi'nde yetişen meşhur Nazilli Kirazı, bu yıl da Avrupa ve Rusya pazarlarında fırtınalar estiriyor. Yaklaşık 10 gün önce hasadına başlanan kirazlar, İngiltere, İspanya ve Rusya başta olmak üzere birçok ülkede büyük talep görüyor. Hatta İngiltere ve İspanya kraliyet ailelerinin sofralarının da vazgeçilmezleri arasında yer aldığı ifade ediliyor. Kirazın ilk alım fiyatı 220 TL civarında iken, geçen 10 gün zarfında rakamın 135 TL'lere kadar düştüğü belirtildi. Fiyatlardaki düşüşe rağmen, bölge üreticileri yine de rekor bir gelir elde etmeyi umuyor. Yaklaşık bir buçuk ay sürecek olan kiraz hasadı ile mahallenin önemli ölçüde ihracat geliri elde etmesi bekleniyor. "İNŞAALLAH BEREKETLİ BİR SEZON GEÇİRİRİZ"En güzel kirazın Avra bölgesinde yetiştiğini söyleyen üretici Nuray Korkmaz, "Napolyon Kirazımız ihracata gider. Bu sene verimimiz çok güzel. Allahtan duamız havalarımız iklimlerimiz güzel olsun, kirazımız parasını etsin, yüzümüz gülsün inşallah. Allahtan tek dileğimiz o. Memleketimiz kiraz yönünden her yönden çok güzel. İnşallah bereketli bir sezon geçiririz” diye konuştu. “ŞU ANDA FİYATLAR 115-130 ARASINDA GİDİYOR" Yaklaşık 10 gün önce hasada başladıklarını dile getiren üretici ve ihracatçı Mesut Korkmaz, konuşmasında şunları kaydetti: “Bu sene kirazlarımız kalite ve kalibre açısından çok güzel. İhracatçı ve üretici olarak inşallah bu sene güzel bir hasat bekliyoruz. Kirazımız parasını da ediyor. Şu anda fiyatlar 135, 120, 115 TL aralarında gidiyor. Kalite güzel, kalibre güzel, hava şartları iyi giderse daha da iyi olacak inşallah. Milletimizin yüzü gülecek. İhracatçı olarak firmalarımız kaliteden ve kalibreden memnun. İzmir-Kemalpaşa’da şu an hasat bitti. Aydın-Nazilli Aşağı Yakacık Köyünde hasat devam etmekte. Kirazımızı Rusya ve Avrupa ülkelerine gönderiyoruz.""BÖLGEMİZDEN 3 KITAYA İHRACAT YAPIYORUZ"Üreteci ve ihracatçı olarak bölgede faaliyette bulunduklarını aktaran Esat Akyüz ise şu ifadelerde bulundu: “Yaklaşık 10 gün önce hasada başladığımızda fiyatlar 200 - 220 aralığındaydı. Şu anda 120 - 130 - 135 aralığında devam ediyoruz. Bölgemizden 3 kıtaya ihracat yapmaktayız. Kirazımız öncelikle İngiltere, İspanya, Avrupa, Rusya ve kraliyet ailelerinin tercih ettiği lezzetler arasına girmektedir. Çünkü Aşağı Yakacık Köyünde 600 ve 800 rakımları arasında yetişen aroması ve kalitesi yüzünden tercih edilen ürünümüz var. Sezonumuz da bir buçuk ay daha devam edecek. Fiyat aralığımızın da hava şartları el verdiği sürece bu şekilde devam etmesini istiyoruz. Tüm üretici ve ihracatçı arkadaşlara bereketli hayırlı bir yıl diliyoruz.""YETKİLİLER ÜRETİCİLERE BEREKETLİ BİR SEZON DİLEDİ"Aşağı Yakacık’ta üretici ve ihracatçıları ziyaret eden Nazilli Kaymakamı Sedat Sırrı Arısoy, Aydın Tarım ve Orman İl Müdür Yardımcıları Ali Rüstem Şanlı, Hamit Eray Yeşilçayır, Nazilli Tarım ve Orman İlçe Müdürü Sunay Güler, Nazilli Orman İşletme Müdür Yardımcısı İsmail Ilgın, Erbeyli İncir Araştırma Enstitüsü Müdürü Dr.Birgül Ertan ve kurum çalışanları, Avra Kirazına tam not vererek Aşağı Yakacık Mahalle Muhtarı Yaşar Korkmaz ile çevredeki mahallelerin muhtarları ve üreticilere bereketli bir sezon diledi. Kaynak: İHA

Aydın'dan Almanya'ya zeytinyağı ihracatında yüzde 24 artış!

"Sarı Altın" lakaplı zeytin ve zeytinyağı, Aydın'dan Almanya'ya uzanan yollarda ihracat rekorları kırıyor! Son veriler, zeytin ve zeytinyağı sektörünün Almanya'daki ihracatını %24 oranında artırarak, en fazla artış gösteren üç sektörden biri olma başarısını kazandı. Bu başarı, Aydın'ın tarım ekonomisine ve "sarı altın"ın uluslararası pazarlardaki itibarına önemli bir katkı sağlıyor. ZEYİNYAĞI, ALMANYA'DA İHRACATINI YÜZDE 24 ARTIRDI!Aydın, incir, zeytin ve zeytinyağı gibi önemli ihracat ürünlerinin anavatanı olarak öne çıkıyor. Bölgenin ihracat rakamları her geçen gün artarken, zeytin ve zeytinyağı sektörü de bu yükselişe katkıda bulunuyor. Sektör, ihracat ağını genişletirken özel olarak Almanya pazarında kayda değer bir başarı yakaladı. Son bir yılda Almanya'ya yapılan zeytin ve zeytinyağı ihracatı %24 artarak, bu sektörü Almanya'daki ihracatını en çok artıran üç sektörden biri haline getirdi. Bu başarı, Türk ihracat sektörlerinin en çok ihracat yaptığı ülkeler listesine de yansıdı. Zeytin ve zeytinyağı sektörü, Almanya'yı en çok ihracat yaptığı üçüncü ülke olarak kaydederken, Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) üyeleri arasında ise zeytin ve zeytinyağı sektörü, Almanya'ya en çok ihracat yapan 10. sektör konumunda. 2023'TE 11 MİLYON 342 BİN DOLAR İHRAÇAT YAPILDI!Ege İhracatçı Birlikleri’nden Almanya’ya yapılan ihracat tablosuna göre zeytin ve zeytinyağı sektörü Almanya’ya 2022 yılında 10 milyon 114 bin 514 dolar ihracat yaparken, 2023 yılında 11 milyon 342 bin 463 dolar ihracat rakamına ulaştı.

Yumaklı'dan "sözleşmeli üretime destek" çağrısı

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, sanayi sektörünün ihtiyaç duyduğu kaliteli ham maddenin, fiyat dalgalanmalarından korunarak temin edilmesinin yolunun sözleşmeli üretimden geçtiğini belirterek, "Siz değerli sanayicilerimizden sözleşmeli üretimin yaygınlaştırılması ile ilgili desteklerinizi istirham ediyorum." dedi

IMF, Çin ekonomisine ilişkin büyüme tahminlerini yükseltti

IMF, Çin ekonomisine ilişkin büyüme tahminlerini yükseltti

Uluslararası Para Fonu (IMF), Çin ekonomisine ilişkin büyüme tahminlerini bu yıl için yüzde 5'e, gelecek yıl için yüzde 4,5'e çıkardı.

IMF'den yapılan açıklamada, Çin ekonomisine ilişkin 4. madde konsültasyonu kapsamındaki denetimin öncü bulguları paylaşıldı. Açıklamada, Çin ekonomisinin 2024'te yüzde 5 ve 2025'te yüzde 4,5 büyüyeceğinin tahmin edildiği bildirildi. Ülke ekonomisinin büyüme tahminlerinde her iki yıl için nisan ayında Dünya Ekonomik Görünüm Raporu'nda yer alan tahminlere kıyasla 0,4 puanlık yukarı yönlü revizyonların yapıldığı belirtilen açıklamada, bunun ülkede güçlü gelen birinci çeyrek gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) verileri ile son politika önlemlerinden kaynaklandığı aktarıldı. Açıklamada, çekirdek enflasyonun yükselmesinin ancak üretim potansiyelin altında kaldığı için düşük kalmasının beklendiği kaydedildi. Emlak sektörüne yönelik düzenlemelerin beklenenden fazla olması veya uzun sürmesi ve artan ayrışma baskıları da dahil olmak üzere risklerin aşağı yönlü olduğuna dikkatin çekildiği açıklamada, gayrimenkul sektörünün uyumunu kolaylaştırmak için kapsamlı bir politika paketinin hayata geçirilmesinin, iç talebin artırılması ve aşağı yönlü risklerin azaltılması için yeterli makroekonomik desteğin sağlanmasının acil öncelikler olduğu ifade edildi. Açıklamada, yüksek kalitede büyümenin sağlanmasının geniş kapsamlı yapısal reformları gerektireceği vurgulandı.

Türk balı 11,5 milyon dolar kazandırdı

Türk balı 11,5 milyon dolar kazandırdı

Türkiye'den ocak-nisan döneminde yapılan bal ihracatının tutarı 11 milyon 477 bin 245 dolara ulaştı.

Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Saffet Kalyoncu, Türkiye'den 4 ayda 40 ülke, özerk ve serbest bölgeye bal satıldığını söyledi. Kalyoncu, bu dönem 3 bin 7 ton bal ihracatından 11 milyon 477 bin 245 dolar gelir sağlandığını belirterek, "ABD, Almanya ve İspanya en fazla dış satım yapılan 3 ülke oldu. ABD'ye bu dönem 3 milyon 963 bin 636, Almanya'ya 3 milyon 126 bin 576 ve İspanya'ya 608 bin 580 dolarlık bal ihraç edildi." dedi. Bal ihracatında ülke çeşitliliğine dikkati çeken Kalyoncu, geçen yılın aynı döneminden farklı olarak Slovenya, Filipinler, Çekya, Fransa, Arnavutluk, Nepal, İsviçre ve Fas'a da bu dönem bal satıldığını bildirdi. Kalyoncu, bal ihracatını artırmayı hedeflediklerine dikkati çekerek, bu kapsamda Avrupa Birliği ülkeleri ve Japonya'nın hedef pazar olarak belirlendiğini kaydetti.

Enflasyon verileri ne zaman açıklanacak? Emekli ve memur maaşı zammı için gözler enflasyon verilerinde

Enflasyon verileri ne zaman açıklanacak? Emekli ve memur maaşı zammı için gözler enflasyon verilerinde

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanacak olan mayıs ayı enflasyon verileri, maaşlarına yapılacak zam oranını merak eden memur ve emekliler tarafından sabırsızlıkla bekleniyor. Haziran ayının ilk günlerinde açıklanacak olan enflasyon verisiyle birlikte 5 aylık enflasyon farkı da belli olacak. Peki, enflasyon verileri ne zaman açıklanacak?

Milyonlarca memur ve emeklinin gözü zam oranına çevrildi. Mayıs ayı enflasyonu ile birlikte yılın ilk beş ayına dair veriler netleşmiş olacak.
Açıklanacak olan mayıs ayı enflasyonuyla birlikte memur ve emeklilerin yılda 2 kez aldığı toplu sözleşme zammına ek olarak 5 aylık enflasyon farkı da belli olacak. Emekli maaşları, 6 aylık enflasyon oranında zamlanıyor.  5 aylık enflasyon farkı 3 Haziran'da TÜİK tarafından açıklanacak olan mayıs enflasyonu sonrasında belirlenecek.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından paylaşılan verilere göre, nisan ayında enflasyon aylık bazda yüzde 3,18 olarak açıklandı.Buna göre; SGK ve Bağ-Kur emeklileri ocak ayı için yüzde 6,70, şubat ayı için yüzde 4,53, mart ayı için 3,16 ve nisan ayı için 3,18 enflasyon farkını şimdiden hak etmiş oldu.
Böylece memur ve emeklileri maaş zammını ilgilendiren enflasyon metriği yüzde 18,72 olarak belirlendi.

Horoz Lojistik halka ne zaman arz oluyor?

Horoz Lojistik'in halka arzı, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından onaylandı. Şirket, planlanan halka arz ile ek satış dahil yüzde 27,19 oranında payını halka açmayı hedefliyor. Halka arz için talep toplama tarihlerinin 29-30-31 Mayıs 2024 olarak belirlendiği duyuruldu.

Karabuğday üretimi için ekim yapıldı

40 bin tonluk talebin yalnızca 2 bin tonunun üretildiği Türkiye’de, Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde Ordu’da ilk kez hem üreticilere alternatif bir gelir kaynağı oluşturmak, hem de iç piyasadaki üretime katkı vermek amacıyla karabuğday deneme ekimi yapıldı.

Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler’in ‘kendi kendine yeten şehir’ sloganıyla atıl tarım arazilerini tarıma kazandırmak, kırsal kesimdeki üreticilerin gelir kaynaklarının arttırmasını sağlamak, ürün çeşitliliğini desteklemek ve birim alandan daha fazla gelir elde edilmesi hedefiyle başlattığı tarım yatırımları giderek büyüyor.

İlde tarımsal alanlardan üreticinin daha fazla gelir elde etmesi ve tarım alanlarının ekonomiye daha fazla girdi sağlaması için Ordu Büyükşehir Belediyesi ve İl Tarım ve Orman Müdürlüğü iş birliği ile başlatılan projelere bir yenisi daha eklendi. Bu kapsamda yapısal özellikleri bakımından üretiminin daha verimli olması düşünülen, Ordu’nun iklim şartlarına uygun ve pazar değeri yüksek olan karabuğdayın deneme ekimi Mesudiye ilçesinde gerçekleştirildi.

Alım garantili olacak

Karabuğday yetiştiriciliğinin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması amacıyla Konacık, Üçyol ve Yağmurlar Mahallesi'ndeki üreticilere ilk etapta bin 200 kilogram karabuğday tohumu dağıtıldı. Karabuğdayın ekimi yine Büyükşehir Belediyesi’nin Tarım Makineleri Parkında bulunan kombine ekim mibzeri ile yapıldı. Öte yandan üreticilere alım garantisi verilerek dağıtılan tohumlardan hasat edilen ürünler ise birçok tarımsal projede olduğu gibi yine Büyükşehir Belediyesi tarafından alınacak.

Büyükşehir Belediyesi’nin davetlisi olarak Ordu’ya gelen Tarım ve Orman Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğüne bağlı olarak Konya’da hizmet veren Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü Müdürlüğü’nde görevli Ziraat Mühendisi Ahmet Güneş Mesudiye’de karabuğday denemesi yapacak olan üreticilere karabuğday hakkında önemli bilgiler verdi.

“Ordu’nun karabuğdayda lokomotif olacağını düşünüyoruz”

Karabuğday hakkında hem teknik bilgiler hem de üretimi ile ilgili açıklamalarda bulunan Ziraat Mühendisi Ahmet Güneş, “Ordu'da ilk defa karabuğday ekimi yapıyoruz. 3 aylık bir ürün. İnşallah 3 ay sonra bu ürünün hasadını yapacağız. Bu ürün dünyada 3,5 milyon hektarlık bir alanda ekiliyor. En büyük üreticiler Çin, Rusya ve Kazakistan. Bunların yıllık 200 bin ton ihracat rakamları var. Bu üründen ortalama 40 bin ton ülkemize girişi var. Şu anda ülkemizdeki ekim alanı 50 bin dekar civarında. Biz istiyoruz ki ülkemizde bu 40 bin tonluk ihtiyacı hem kendimiz karşılayalım hem de ihracatta bir paya sahip olalım. Ordu'nun, Büyükşehir Belediyesinin öncülüğünde glutensiz ürünlerde ve karabuğdayda lokomotif olacağını düşünüyoruz. Buradan çıkan ürünleri de değerlendirecek olan Büyükşehir Belediyesi, Karadeniz Bölgesinde öncülük yapmış olacak” ifadelerine yer verdi.

“İlçemizin atıl arazileri her geçen gün tarıma kazandırılıyor”

Ordu Büyükşehir Belediyesi’nin destekleri ile Mesudiye’nin tarım ve hayvancılıkta önemli bir noktaya geldiğini aktaran Mesudiye Ziraat Odası Başkanı Mustafa Başarslan, ilçenin atıl arazilerinin tarıma kazandırıldığını söyledi.

Ordu Büyükşehir Belediyesi Tarım ve Hayvancılık Hizmetleri Dairesi Başkanı Ethem Gözkonan da dağıtımı yapılan bin 200 kilogramlık tohumdan elde edilecek tüm ürünleri Büyükşehir Belediyesi’nin satın alacağını belirtti. Gelecek sezonda yapılacak olan üretimlerde de önemli bir hususa dikkat çeken Gözkonan, buğday borsalarında açıklanan fiyatın en az iki katı fiyatla Büyükşehir Belediyesi'nin ürünü alacağına dikkat çekti. Arazisinde karabuğday denemesi yapan Mesudiyeli üreticiler ise memnuniyetlerini dile getirdiler.

Horoz Lojistik halka arz oluyor

Basın toplantısında halka arz sürecine dair açıklamalarda bulunan Horoz Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Taner Horoz, “Saydamlık, hesap verebilirlik, sürdürülebilirlik konusunda attığımız adım ve geldiğimiz noktayı halka açılarak kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz" dedi.

Horoz, izahnamelerinde de belirttikleri gibi halka arzdan gelecek fonları kullanacakları üç temel alan olduğuna dikkati çekerek, şu ifadeleri kullandı:

"Bir tanesi, büyük hacimlerde depolarımız var ve buralardaki aydınlatma, mekanizasyon ve iş makinaları tamamen elektrikle çalışıyor. Onun için sürdürülebilirlik ve çevre vizyonumuz çerçevesinde bir güneş enerjisi santrali yapmayı planlıyoruz. Bununla birlikte depolarımızdaki elektriği de kendimiz üretmiş olacağız. Öte yandan e-ticarete dönük robotik otomasyonlu depolardan yapmaya başladık. Ülkenin en hızlı, tam otomasyonlu çalışan deposunu yaptık. Bunu devam ettiriyoruz. Halka arzdan gelecek fonun bir kısmını da işletme sermayemizi artırmak için kullanacağız. Böylece daha fazla müşteriye hizmet verecek sermaye yapısını oluşturacağız. “

Bakan Özhaseki: Vatandaşın tercihlerine hep saygı gösteririz

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, çeşitli ziyaretler için 2 Haziran'da seçimin tekrarlanacağı Kayseri'nin Pınarbaşı ilçesine geldi. İlçe esnafını ziyaret eden Bakan Özhaseki, Kayaönü Mahallesi'nde yapılan TOKİ arsasında incelemelerde bulundu. Bakan Özhaseki, "Bugün memleketimizdeyiz. Baba ocağındayız. Sıkça gelmeye gayret ediyoruz. Hele bir vesile olursa gelmek için can atıyoruz. Haliyle işimiz yoğun. Bakanlığın ismi bile 3 tane. Bir taraftan şehircilik, bir taraftan çevre var. İklim değişikliğiyle ilgili epey bir hazırlık var. Bu arada tabii ki başımızda deprem gibi bir bela var. Onun da hasarlarını giderebilmek, yaraları sarabilmek adına büyük bir gayret gösteriyoruz. Bugün de bir vesileyle burada birkaç toplantımız vardı. Hem de Pınarbaşı'na uğrayarak vatandaşlarımıza bir selam vermek istedik. Desteğimizi de burada açıkça ilan etmek istedik. Burası rahmetli Başbuğ'un memleketi. Burası milli manevi değerlerin bayrak bulduğu bir yer. İnşallah bu dönem yine Memduh Bey'le aynı şekilde devam eder diye ümit ediyoruz" ifadelerini kullandı.

'DEMOKRATİK BİR ORTAMDA HERHANGİ BİR PARTİLİNİN İŞBAŞINA GELMESİ OLAĞAN’

Vatandaşın tercihlerine her zaman saygı gösterdiklerini belirten Bakan Özhaseki, "Aslında demokratik bir ortamda herhangi bir partilinin A'dan Z'ye hangi parti derseniz deyin, işbaşına gelmesi olağandır. Vatandaşın tercihlerine de hep saygı gösteririz, 'Hayırlı olsun' deriz. Ancak yıllar içinde gördük ki, bazı arkadaşlar ne yazık ki bir araya gelmemek, birlikte hareket etmemek için, çalışmamak için bir sürü bahaneler buluyorlar. Sonra ideolojik takıntılar başlıyor. Neticesinde de olan vatandaşa oluyor. Hizmet alınamıyor. Böyle bir ortamdan ziyade iyilikle hareket ederek, bir rahmete vesile olması için de burada gayret ediyoruz" diye konuştu.

'BUNLARIN ÇOK ZARARINI ÇEKİYORUZ'

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek'in ziyaretinin sorulması üzerine Özhaseki, "Gökhan Bey sağ olsun, geldi. Biz de misafir ettik. Konuştuğumuz konular zaten eskiden beri bizim bildiğimiz, üzerinde çalıştığımız konular. Birçok konuda da mutabıkız zaten. Benim onlara da teklifim önümüzdeki günlerde, özellikle AK Parti, Milliyetçi Hareket Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi olarak bir araya gelinmesi. Başka belediye başkanı olan partiler de gelebilirler. Orada ortak bir anlayışla sorunlar çözülebilir, diye düşünüyorum. Daha önceden bizim hazırlamış olduğumuz, benim de MYK'da Sayın Cumhurbaşkanımıza arz ettiğim belediyelerle ilgili bir taslak çalışmamız var. 30 büyükşehir ile ilgili de var. Onun dışındaki 51 tane vilayetimizle ilgili de var. Ama seçim yaklaştığı için, orada yapılacak bir çalışma veya herhangi bir kararla ilgili durmadan bu işin provoke edileceği, algı operasyonlarına kurban gideceği kanaatiyle biz bu yasayı getirmedik. Çünkü seçim yaklaşırken normali söylemekten uzaklaşan o kadar çok parti, genel başkan, genel başkan yardımcısı görüyoruz ki, ideolojiler bazen ön plana çıkıyor. Bunların çok zararını çekiyoruz. Şimdi makul bir ortam. Biz elimizdeki taslağı, yaptığımız çalışmayı paylaşmaktan da hiç kaçınmayız. Bunların getirmiş olduğu dosyada da zaten benzer konular var. İnşallah bu hususlarda birlikte çalışıp sonuca erdiririz diye düşünüyorum" dedi.

'EŞİT ŞEKİLDE DEVAM EDECEĞİZ'

Kentsel dönüşüme verilen öneme değinen Bakan Özhaseki, "Bakın benim bir evvelki bakanlık dönemimde de, bu bakanlığım dönemimde de kentsel dönüşüme önem verdiğimi hepiniz biliyorsunuz. İstanbul'a da İzmir'e de, Sakarya'ya da, deprem bölgesine de gidiyorum. Durmadan 'Burası bir deprem ülkesi' diyorum. Gelin birlikte kentsel dönüşümü yapalım. Siz hiç, 'A partililer gelsin. B partililer gelmesin' dediğimi duydunuz mu? Durmadan 'A'dan Z'ye bütün partilerin belediye başkanları, Allah rızası için gelin. Bu ülkeyi, bu evleri daha dirençli hale getirelim. Depreme hazırlık yapalım' diyorum. Şu ana kadar bize gelip, 'Kentsel dönüşüm yapacağım' diyerek müracaat etmiş bir tek Allah'ın kulu geri çevrilmiş mi acaba? Böyle bir örnek var mı? Yani bundan sonra da biz, aynı yerde duruyoruz. Aynı hizmeti yapacağız. Eşit şekilde devam edeceğiz. Ama inşallah insanların birçoğu kafalarındaki tabularını yıkarak gelirler de, önümüze bakarız" ifadelerini kullandı.

'BURADA 200 KONUTUN TEMELİNİ ATACAĞIZ'

İlçede yapılan TOKİ çalışmaları ile ilgili de konuşan Bakan Özhaseki, "Malum bir taraftan kentsel dönüşümle ilgili çabalarımız var, koşturuyoruz ama bir taraftan da sosyal konut projeleri kapsamında Kayseri için, kuraları çekilmiş, vatandaşlara yapılması icap eden evler var. Bunlar bir müddet depremden dolayı aksadı. Bu dönemde de TOKİ olarak kura çektiğimiz Kayseri'nin ilçelerinde bir an önce konutları yapalım, diye bir program yaptık. İnşallah burada 200 konutun temelini yakında atacağız. Herhalde ihalesi 20 gün sürer. Diğer ilçelerimizi de aynı şekilde devreye aldık. Kayseri, bu dönem TOKİ'den epeyce istifade edecek" dedi.

❌