Okuma görünümü

Yeni makaleler mevcut. Sayfayı yenilemek için tıklayın.

Yapay zeka trafik polisi oldu: Sürücüleri denetlemeye başladı

Yapay zeka trafik polisi oldu: Sürücüleri denetlemeye başladı

Birleşik Krallık'ta yapay zeka destekli trafik polisleri, sürücüleri daha güvenli yollar için denetlemeye başladı. Avustralyalı şirket Acusensus tarafından işletilen mobil kameralar, emniyet kemeri takmayan ve cep telefonu kullanan sürücüleri yakalamak için kullanılıyor. Ardından çekilen görüntülerin yapay zeka tarafından analiz edilip, ihlaller tespit edildikten sonra ilgili Ulusal Karayolları'na iletileceği kaydedildi.

İngiltere'de yaklaşık 1 hafta boyunca araç kullanırken telefonuyla konuşan ve emniyet kemeri takmayan sürücülerin tespit edilmesi için yapay zeka destekli kameralar kullanılacak.

Avustralyalı yol güvenliği şirketi Acusensus tarafından işletilen kamera, bir hafta boyunca Doğu Yorkshire ve Kuzey Lincolnshire yollarında olacak.

Yapay zekalı kamera, National Highways tarafından yürütülen Birleşik Krallık çapındaki bir denemenin parçası olarak bölgede ikinci kez konuşlandırıldı.

Safer Roads Humber ortaklığından Ian Robertson, "Bu son teknoloji ürünü ekipman uygulama kabiliyetimizi artırıyor." ifadelerini kullandı.

YAPAY ZEKALI KAMERA TRAFİKTE NASIL ÇALIŞIYOR?

Kamera, karşıdan gelen araçlardaki sürücülerin fotoğraflarını çekeceği alanlardaki yolların yanında açıkça görülebilen bir römorktan konuşlandırılacaktır.

Bu görüntüler daha sonra sürücülerin cep telefonu kullanıp kullanmadıklarını ya da emniyet kemeri takmadan araç kullanıp kullanmadıklarını tespit etmek üzere eğitilmiş bir yapay zeka tarafından inceleniyor.

Robertson ayrıca, "Mevcut güvenlik kamerası araçlarımız cep telefonu kullanıcılarını, emniyet kemeri ihlallerini ve dikkatsiz sürüş gibi diğer suçları zaten tespit edebiliyor, ancak bu özel ekipman bize ek kapasite sağlıyor." diye konuştu.

Bu durum, araç kullanırken cep telefonu kullanımına ilişkin kovuşturmaların sayısında daha büyük bir artışın ortasında geldi.

CEP TELEFONU KULLANIMI CEZALARI YÜZDE 93 ARTTI

Bu yılın başlarında açıklanan verilere göre, cep telefonu kullanımı nedeniyle kesilen sabit cezaların sayısı 2021 ve 2022 yılları arasında yüzde 93 oranında arttı.

Cep telefonu kullanımı hala son derece yaygın olsa da, sürücülerin bir kazaya karışma olasılığını yaklaşık dört kat daha fazla hale getirmektedir.

Robertson,  "Araç kullanırken telefon kullanmak, mesajlaşmak, durumunuzu kontrol etmek veya arkadaşlarınızı aramak çok kasıtlı bir harekettir. Emniyet kemerinizi takmamak çok kasıtlı bir harekettir ve bir çarpışmaya karışırsanız, ölme veya ciddi şekilde yaralanma olasılığınız daha yüksektir." dedi.

DENEMELER 2025'E KADAR SÜRECEK

Yapay zeka kameralarının emniyet kemeri takmadan araç kullandıklarını tespit ettiği sürücülere uyarı mektuplarının gönderilmesiyle 2021 yılında denenmeye başlanan uygulama, Mart 2025'e kadar devam edecek.

Ulusal Karayolları, deneme sırasında toplanan tüm verilerin dağıtımını ve depolanmasını yöneten altyapı firması AECOM ile ortaklık kurdu.

Denemenin sonuçları tamamlanana kadar elde edilemeyecek olsa da, ilk veriler kameraların çok etkili olabileceğini gösteriyor.

İLK ÜÇ GÜNDE YAKLAŞIK 300 SÜRÜCÜ TESPİT EDİLDİ

Devon ve Cornwall'daki ilk uygulamalardan birinde, sadece üç gün içinde yaklaşık 300 sürücünün cep telefonu kullandığı veya emniyet kemeri takmadığı tespit edildi.

Ve 2022'de 15 günlük bir denemenin parçası olarak, daha büyük bir araç tabanlı sistem 590 emniyet kemeri ve 45 cep telefonu suçu tespit etti.

ÖLÜM ORANLARI BEŞTE BİR ORANINDA AZALDI

Acusensus'un yapay zeka destekli kameraları daha önce Avustralya'nın Yeni Güney Galler eyaletinde de kullanıldı ve burada yol ölümlerini beşte bir oranında azalttığı tahmin ediliyor.

İngiltere'de araç kullanırken cep telefonu kullanırken yakalananlar 200 Sterlin para cezası veya ehliyetlerine altı puan silinmesiyle karşı karşıya kalabilirken, emniyet kemeri takmayanlar 100 Sterlin para cezasına çarptırılabilir.

Bununla birlikte, mümkün olan durumlarda sürücülere para cezası veya kovuşturma yerine bir eğitim kursu seçeneği de sunulabilir.

Xbox, disksiz ve tamamen dijital Series X konsolunu tanıttı

Xbox, disksiz ve tamamen dijital Series X konsolunu tanıttı

Microsoft, Xbox Showcase etkinliğinde yeni Xbox Series X Dijital Sürümünü tanıttı. Beyaz renkte ve 1 TB SSD'li bu konsol, 4K oyunlarda DirectX ışın izleme özelliğiyle120 FPS oyun deneyimi sunacak.

Microsoft, Xbox Showcase etkinliğinde Series X konsol ailesinin yeni üyesini kullanıcılara tanıttı.

Xbox Series X dijital ile birlikte beyaz renge bürünen konsol, tamamen dijital olarak kullanıcılara sunuldu.

1 TBB SSD depolama alanına sahip olacağı belirtilen cihazın, 4K oyun deneyimini DirectX ışın izlemenin görsel patlamasıyla 120 FPS'e kadar destekleyebileceği belirtildi.

Öte yandan ABD'li teknoloji devi, 2 TB SSD'ye sahip Xbox Series X'i ve 1 TB depolama alanına sahip Xbox Series S'i de tanıttı.  

FİYATLAR

Xbox Series X 2 TB: 599,99 ABD Doları

Xbox Series X 1 TB (Dijital): 449,99 ABD Doları

Xbox Series S 1 TB: 349,99 ABD Doları

ÖN SİPARİŞLER YAKINDA

Microsoft'un tanıttığı Xbox Series S ve X ailesinin yeni konsolları yakın bir zamanda ön siparişe açılacak.

Apple WWDC 2024 etkinliğine doğru: Yapay zeka hangi iPhone modellerinde olacak?

Apple WWDC 2024 etkinliğine doğru: Yapay zeka hangi iPhone modellerinde olacak?

Apple'ın Dünya Çapında Geliştiriciler Konferansı'nda (WWDC 2024) yenilenmiş Siri ve OpenAI'nin ChatGPT teknolojisi ile yapay zekayı yazılımına nasıl entegre ettiğini göstermesi bekleniyor. Peki Apple WWDC 2024 ne zaman, saat kaçta, nereden izlenir? Apple'ın yapay zeka özellikleri hangi iPhone modellerine gelecek? iOS 18'i hangi cihazlar destekleyecek? İşte ayrıntılar...

Apple tarafından 10 Haziran Pazartesi günü düzenlenecek WWDC etkinliği, iPhone üreticisinin gelişen yapay zeka alanında önemli bir oyuncu haline gelip gelemeyeceğini gösterecek.

SON İKİ YILDA GERİDE KALDI

Apple, fotoğraf işleme, sağlık özellikleri ve Siri dijital asistanında kullandığı yapay zeka konusunda erken bir öncü olmasına rağmen, özellikle ChatGPT ve diğer ileri teknolojilerin son iki yılda sahneye çıkmasından bu yana artık geride kalmış olarak görülüyor.

Bu çerçevede Apple, Türkiye saatiyle saat 20.00'de başlayacak olan yıllık Dünya Çapında Geliştiriciler Konferansı'ndaki açılış konuşmasında yapay zeka konusundaki yeni adımlarını duyuracak.

Şirketin Apple Intelligence (AI) adını verdiği bir dizi özelliği tanıtacağı kaydedildi.

YENİ YAPAY ZEKA ÖZELLİKLERİ Apple, yapay zekayı kullanıcılarının günlük yaşamlarını kolaylaştıracak şekilde geniş çaplı uygulamalarına entegre etmeyi planlıyor. Şirket, görüntü ve video oluşturma gibi teknolojilere daha az, geniş çaplı çekiciliği olan özelliklere ise daha fazla odaklanacak. Yeni özellikler, kullanıcıların isteğine bağlı olacak ve beta sürümü olarak sunulacak.

APPLE'IN YAPAY ZEKA ÖZELLİKLERİ HANGİ İPHONE MODELLERİNE GELECEK?

Yapay zekanın işleme gereksinimleri nedeniyle kullanıcıların, yapay zeka özelliklerinden faydalanmak için iPhone 15 Pro veya daha yeni modellerine ihtiyaç duyacağı belirtiliyor.

CHATGPT İLE ANLAŞMA SAĞLAMIŞTI Geçtiğimiz aylarda Apple ve OpenAI'ın ChatGPT üreticisinin teknolojisini Apple'ın bir sonraki iPhone işletim sistemi iOS 18'e entegre etmek için bir anlaşma yaptığı bildirilmişti.

SIRI YAPAY ZEKAYLA YENİDEN DOĞUYOR  Apple'ın birçok uygulamayı kullanıcı adına kontrol etmesini sağlaması için Siri'ye yapay zekayı entegre etmesi bekleniyor. Böylelikle sesli asistanın çok daha karmaşık isteklere pratik ve yanıt vermesi sağlanacak.

ŞİFRELER UYGULAMASI Apple, iOS 18, iPadOS 18 ve macOS 15 için 1Password ve LastPass hizmetlerine alternatif olacak bir Şifreler uygulaması başlatıyor. Bu, aslında şu anda Ayarlar uygulamasında gizli olan şirketin uzun süredir mevcut olan iCloud Anahtar Zinciri özelliğinin bir uygulama versiyonu olacak.

APPLE WWDC 2024 NE ZAMAN, SAAT KAÇTA, NEREDEN İZLENİR?

Apple'ın yeni işletim sistemi güncellemesi iOS 18 ve yapay zeka özelliklerini tanıtmasının beklendiği WWDC 2024 etkinliği, 10 Haziran Pazartesi yani bugün TSİ 20.00'da düzenlenecek.

Konferans Apple'ın resmi YouTube kanalından takip edilebilir.

İnsan beyninden "yaşayan bilgisayar" üretildi

İnsan beyninden

İsveçli bilim insanları insan beynin dokusundan yapılmış dünyanın ilk yaşayan bilgisayarını ürettiler. Normal bir bilgisayar çipi gibi bilgi alışverişinde bulunan "yaşayan bilgisayar"ın dünyadaki enerji krizlerini çözebilileceği öngörülüyor.

İsveçli bilim insanları, insan beyin dokusundan yapılmış dünyanın ilk yaşayan bilgisayarını ürettiler.

Laboratuvar ortamında yetiştirilen 16 beyin hücresi kümesinden oluşan hücreler birbirleri arasında bilgi iletişimi sağlıyor. Geleneksel bir bilgisayar çipine çok benzer şekilde çalışan yeni bilgisayar, nöronlar aracılığıyla sinyal gönderip alan devreler gibi hareket ediyor. Ancak yeni teknolojiyi özel kılan şey, daha az enerji kullanması, çünkü yaşayan nöronlar, mevcut dijital işlemcilere oranla milyonlarca kat daha az enerji kullanıyorlar. Bilim insanları, beynimizin 10 ila 20 watt arasında enerji harcamasını gerektiren görevlerin, günümüz bilgisayarlarında 21 megavat enerji kullandığını  ortaya çıkardı. Bu da insan beyninden bin kat daha fazla enerji harcadıklarını gösteriyor.

DOPAMİN İLE EĞİTİLİYORLAR

Yaklaşık 0,5 mm çapında ve 10 bin canlı nörondan oluşan mini beyinler, dopamin dozlarıyla eğitiliyor. Görevleri doğru bir şekilde yerine getirdiklerinde ödül olarak bir kimyasal akışı alıyorlar.

Bilim insanları, dopamin salınımını taklit etmek için ışığa maruz bırakarak belirli bölgelerini uyarıyor. Organoidler, sekiz elektrotla çevrili ve aktiviteyi ölçebiliyorlar.

TEKNOLOJİ İÇİN DÖNÜM NOKTASI

Bu atılımın Biyoloji ve teknoloji arasındaki çizgileri bulanıklaştırarak bilgi işlem ve sinir biliminde yeni olasılıkların önünü açıyor.

Etik hususlar çok olmakla birlikte, yaşayan bilgisayar teknoloji alanında önemli bir dönüm noktasına işaret ediyor.

Neyin mümkün olduğuna dair algılarımıza meydan okuyan bu teknoloji yapay zekanın geleceği ve insanlığın teknolojiyle ilişkisi hakkında derin soruları gündeme getiriyor.

Ailelerin yeni korkulu rüyası "Yandere Simulatör" oldu: Yandere Simulatör nedir?

Ailelerin yeni korkulu rüyası

Ailelerin yeni korkulu rüyası "Yandere Simulatör" oyunu oldu. Uzmanlar, Yandere Simulator isimli oyundaki tehlikeyi açıklayarak tüm anne babaları dikkatli olmaları konusunda uyarıyor.

Bir lisede geçen ve oyuncunun görevi okuldaki tüm rakiplerini tek tek öldürmek olan bir simülasyon oyunu son günlerde giderek popüler hale gelmeye başladı.Yandere Simulatör ismindeki oyun, bir anime karakterinin hastalıklı duygularla sevdiği erkeğe yaklaşan diğer kızları öldürmesi ve cinayete ait tüm delilleri yok etmesi konu ediliyor.

Japonca bir terim olarak "yandere", takıntılı olduğu kişiye ulaşmak için her şeyi yapabilecek, gerekirse herkesi öldürebilecek karakterleri tanımlamakta kullanılır.

2016 yılında Yandere Simulator, yayın hizmeti Twitch tarafından yasaklı oyunlar listesine eklendi.

Ay Dünya'dan uzaklaşıyor: Zamanı etkileyebilir

Ay Dünya'dan uzaklaşıyor: Zamanı etkileyebilir

Çoğumuz, Dünya'nın tek doğal uydusunun sabit bir mesafede kaldığını düşünüyoruz ancak bilimsel keşifler, Dünya ve Ay arasında giderek zayıflayan bir bağlantı buldu. Peki, bunun nedeni nedir?

Bilim insanları, Ay'ın Dünya'ya olan uzaklığının zamanla değiştiğini ve bu durumun gezegenimizle olan ilişkisini etkilediğini keşfettiler.

Bilim insanlarına göre, yaklaşık 1.4 milyar yıl önce , Dünya'nın bir tam dönüşü, yaklaşık 18 saat sürüyordu.

Bu, Ay'ın Dünya'ya olan uzaklığının o dönemde daha yakın olduğu ve dolayısıyla Ay'ın yerçekimi etkisinin dünyanın dönüş hızını arttırdığı anlamına geliyor.

Bu nedenle, günler daha kısaydı ve Dünya daha hızlı dönüyordu.

Çalışmanın ortak yazarı Wisconsin-Madison Üniversitesi'nden Profesör Stephen Meyers, "Ay uzaklaştıkça Dünya, kollarını uzattıkça yavaşlayan bir artistik patinajcı gibi dönüyor" dedi. Wisconsin-Madison Üniversitesi araştırma ekibi 2022'de Profesör Meyers başkanlığında, Dünya'nın geçmişine geri dönüp güneş sisteminin daha önce nasıl göründüğünü yeniden oluşturmayı amaçladılar.

GÜNLER 25 SAAT SÜRECEK 

90 milyon yıl öncesine ait bir kaya oluşumundan tortuları inceleyen ekip incelemelere sonucu Ay'ın yılda ortalama 3,82 santimetre uzaklaştığını keşfetti. 

Gözlemler sonu 200 milyon yıl sonra Dünya günlerinin 25 saat süreceğini tahmin ettiklerini açıkladılar.

Ancak bilim insanları Ay'ın 4,5 milyar yaşında olduğunu bilmesini de unutmamak gerekiyor.

Bu nedenle hesaplamaları bir miktar hatalı olabileceğini belirtiyorlar.

Yapay zeka, Ukraynalı YouTuber'ı Rus'a dönüştürdü: Propaganda aracı olarak kullandı

Yapay zeka, Ukraynalı YouTuber'ı Rus'a dönüştürdü: Propaganda aracı olarak kullandı

Ukraynalı YouTuber Olga Loiek, bir sabah uyandığında Çincesini öven mesajlar aldığını fark etti. Mesajlara anlam veremeyen Olga, Çin sosyal medyasındaki çeşitli videolarda yüzünün ve sesinin Rus propagandası amacıyla yeniden kullanıldığını öğrendi. Konuyla ilgli hemen harekete geçen YouTuber yapay zekanın son kurbanlarından biri oldu.

Bilişsel Bilim ve Hesaplama öğrencisi olan Olga Loiek, aynı zamanda öz-keşif ve tükenmişlik gibi konularla ilgli içerikler üreten 21 yaşında Ukraynalı bir YouTuber.

Sosyal medyayı aktif kullanan genç YouTuber, bir sabah uyandığında ilginç mesajlarla karşılaştı.

Çincesini öven, bir çok mesaj gören Olga ne olduğunu anlamadan diğer mesajlara göz attı ve "Birileri sizi taklit ediyor" uyarısı olan mesajla karşılaştı. Hiç mandarin dili biliyor musun? mesajıyla Çince konuştuğu bir video linki aldı. 

RUSYA'YI ÖVEN İÇERİKLER YAYINLANDI 

Loiek, gelen linkin Çinli sosyal medya platformu Xiaohongshu'a ait olduğunu ve videoda kendisinin Çince konuştuğunu görünce şoke oldu. Genç kız videoda hem görüntüsünün hem sesinin birebir kullanıldığını fark etti. Ancak söyledikleri Ukraynalı Olga'nın asla söylemeyeceği şeylerdi. Çin-Rusya ilişkileri hakkında övgü dolu yorumlar yapan yapay zeka klonu, Moskova'ya uygulanan yaptırımlardan yakınıyor, Rusya'nın en iyi ülke olduğunu söylüyordu. Ayrıca bir mağaza sayfasında Rus ürünleri satıyordu. Videolarda Mandarin dili konuşan, Çin'i seven ve Çinli bir adamla evlenmek isteyen Rus kadın olarak tanıtılan YouTuber'ın ismi Çin'deki farklı sosyal medya platformlarına göre Natasha, Anna veya Grace'ti. Loiek'in görüntüsü ülkedeki farklı sosyal medya platformlarına yayılmıştı.

PROPAGANDA ARACI OLARAK KULLANDILAR

"Instagram Reellerinde komik deepfakeler görmek başka bir şey, yüzünüzün Çin'de propaganda amacıyla yeniden kullanıldığını söyleyen bir mesaj almak başka bir şey. Neler olup bittiğinin resmini çizmek zor oldu ve bu hikayeyi sizinle paylaşmak istedim" diyerk Video paylaşan Loiek, videoda;

"Bu hesapların arkasındaki ana anlatının Çin ve Rusya arasındaki ilişkiyi güçlendirmek olduğu görünüyor. Ukraynalı biri olarak, bu durum benim için açıkça öfke dolu, ailem hava saldırı altında saklanmak zorunda kalıyor ve yüz binlerce Ukraynalı, Rus saldırıları nedeniyle yerinden ediliyor, yaralanıyor veya öldürülüyor." dedi. Genç YouTuber, yapay zeka tarafından üretilen içerik çağına girerken lütfen haberdar olun uyarısında bulundu. 4 bin 900'den fazla videosunun oluşturulduğunu öğrenen Loiek, kendisinin ve YouTube abonelerinin  şikayet mesajları göndermesinin ardından kendisini taklit eden bir düzine hesabın kapatıldığını söyledi. Loiek'in durumu ilk değil ve sonuncusu olmayacak. Ülkeler, yapay zekayı güncelleme yasaları ve düzenlemeleri için çalışıyorlar, ancak insanların korunması için hala uzun bir yol var.

Rekabet Kurulu'ndan Google'a 482 milyon lira para cezası

Rekabet Kurulu'ndan Google'a 482 milyon lira para cezası

Rekabet Kurulu tarafından, internet arama motoru Google'a otel sorguları bakımından tedbir önerilerini yerine getirmediği süre için toplam 482 milyon lira para cezası verildi.

Google'a otel sorguları bakımından tedbir önerilerini yerine getirmediği için 482 milyon lira para cezası verildi. Rekabet Kurulu'ndan yapılan açıklamada, Google'ın kendisine rakip yerel arama ve konaklama fiyatı karşılaştırma hizmetlerine göre avantaj yarattığı belirtildi. Çözüm için yeni tasarımları içeren tedbirlerin de 3 ay boyunca takip edildiği ancak uygulanmadığı kaydedildi. Mayıs ayında, yerine getirmediği bazı yükümlülüklerini tamamlayana kadar günlük gelirlerin on binde 5'i oranında para cezası uygulanacağını duyurulmuştu. Ancak bunun yerine yeni para cezası uygulandı.

Jüpiter ve Dünya'nın ortak özelliği keşfedildi

Jüpiter ve Dünya'nın ortak özelliği keşfedildi

Jüpiter'deki devasa fırtınaların Dünya'nın okyanuslarına benzer bir mekanizmaya sahip olduğu ortaya çıktı. Gezegenin kötü şöhretli fırtınalarının ardındaki jeofizik güçlerden bazıları, Dünya'dakilere benzer şekilde davranıyor. Jüpiter'deki şiddetli fırtınalar, Dünya'nın atmosferi ve okyanusu ile benzer süreçler tarafından destekleniyor.

Bilim insanları, Jüpiter'deki devasa siklonların Dünya'nın okyanuslarına benzer bir mekanizmaya sahip olduğunu buldu. Gaz devi Jüpiter, Dünya'dan 452 milyon mil uzakta ve 11 kat daha büyük ancak en az bir açıdan benzer. Gezegenin kötü şöhretli fırtınalarının ardındaki jeofizik güçlerden bazıları, Dünya'dakilere benzer şekilde davranıyor. Yeni araştırmalar, gezegenin kutup bölgelerindeki şiddetli fırtınaların, Dünya'nın atmosferi ve okyanusu ile benzer süreçler tarafından destekleniyor.

JüpiterJÜPİTER'İN FIRTINALARI San Diego Üniversitesi Scripps Oşinografi Enstitüsü'nde fiziksel bir oşinograf olan Lia Siegelman, iki gezegen arasındaki bağlantıyı ilk kez 2018'de fark etti. Dünyadaki okyanus türbülansı ile Jüpiter'in devasa kasırgalarından bazılarının görüntüleri arasında bazı benzerlikler olduğunu tespit etti. Fizikte hava ve suyun her ikisi de akışkan olarak kabul ediliyor, dolayısıyla okyanusun fiziksel dinamiklerini Jüpiter gibi bir gaz devine uygulamak mümkün. Bilim insanlarına göre Jüpiter, temelde bir gaz okyanusu. İKİ GEZEGEN ARASINDA BENZERLİK NASA'nın Juno uzay aracı tarafından alınan Jüpiter siklonlarının yüksek çözünürlüklü kızılötesi görüntüleri analiz edildi. Jüpiter'in fırtınalarının korunmasına yardımcı olan, Dünya'da meydana gelene benzer bir tür konveksiyon buldular. Bulutların yatay rüzgar hızını hesaplayan Siegelman, Jüpiter'deki soğuk cepheler veya fırtına cephelerinin Dünya'nın okyanusu ve atmosferindeki cephelere benzer şekilde davrandığını fark etti. "Cephelerin ve konveksiyonun Dünya ve Jüpiter'de mevcut ve etkili olması büyüleyici" diyen Siegelman, bu süreçlerin başka gökcisimlerinde de olabileceğini ekleyerek, "Dünya'daki bu fiziksel mekanizmaların diğer uzak gezegenlerde de var olduğunu keşfetmenin kozmik bir güzelliği var" ifadelerini kullandı.

İnsan beyni düşünülenden 10 kat daha güçlü: Tüm internet verilerini depolayabilir

İnsan beyni düşünülenden 10 kat daha güçlü: Tüm internet verilerini depolayabilir

Yeni bir çalışmaya göre, insan beyni düşünüldüğünden çok daha fazla bilgi depolama kapasitesine sahip olabilir. Bu durum yaşlanma ve hastalıklarla birlikte hafızada yaşanan gerilemenin daha iyi anlaşılmasını sağlayabilir.

Bilim insanları, insan beyninin önceden düşünülenden 10 kat daha fazla bilgi tutabildiğini keşfettikleri bir çalışma yayımladılar.

Önceki araştırmalar, beyinde yeni bilgilerin öğrenilmesi ve hatırlanmasının, sinaps adı verilen sinir bağlantılarını güçlendirdiğini göstermişti. Ancak, bireysel sinapsların gücünü doğru bir şekilde ölçmek nörologlar için zorlu bir görevdi. 

Neural Computation dergisinde yayımlanan yeni teknik, sinaptik gücü ve bu sinir bağlantılarının ne kadar bilgi depolayabileceği hakkında yeni bilgiler sunuyor. Bu yöntemin, beyindeki öğrenme ve bellek süreçlerini daha iyi anlamamıza yardımcı olabileceği düşünülüyor. 

Çalışmanın ortak yazarı olan Terrence Sejnowski "Artık sinapsların gücünü, nöronların bu gücü ayarlamadaki hassasiyetini ve sinapsların depolayabildiği bilgi miktarını inceleyen bir teknik oluşturduk; bu da beynimizin daha önce düşündüğümüzden 10 kat daha fazla bilgi depolayabildiğini bulmamıza yol açtı" diye konuştu. Sejnowski, çalışma sayesinde nöronların birbirine nasıl ve nerede bağlandığını tanımlama konusunda artık daha iyi olduklarını belirtti. 

TÜM İNTERNET VERİSİNİ DEPOLAYABİLİR 

Bu bulgu, sinaptik plastisitenin, yani sinir bağlantılarının güçlenmesinin, yeni bilgilerin kodlanmasını sağladığı sürecin önemini vurguluyor.

Araştırmacılar sinapsların kaç bit bilgi tutabileceğini belirlemek adında genellikle bilgisayarları incelerken kullanılan bir yöntem uyguladı.

Sıçan hipokampusundaki sinaps çiftlerini inceleyerek, her bir sinapsın 4.1 ile 4.6 bit bilgi saklayabileceğini belirlediler. 100 trilyondan fazla sinaps yer alan insan beyninin en az bir petabayt bilgi tutabildiği bunun da tüm internet verisinin depolanmasıyla eşdeğer olduğu belirtildi. 

Neptün'ün ötesinde "şeker dünyası" keşfedildi

Neptün'ün ötesinde

Bilim insanları Neptün'ün ötesinde yüzeyi şekerle kaplı bir cisim keşfettiler. Glukoz ve ribozla kaplı olan gezegenin yaşamın kökenine dair ipuçları taşıyor olabileceği düşünülüyor.

Güneş Sistemi'nin en uzak noktasında, bir uzay aracı tarafından Arrokoth adlı cismin yüzeyinde şeker türlerine rastlandı.

ABD'li ve Fransız bilim insanları, küçük ve düzensiz şekilli cismi incelediklerinde, kızıl renkteki yüzeyinde glukoz ve diğer şeker türlerine rastladı.

Kuyruklu yıldızlar, Arrokoth gibi "şeker dünyalarından" erken Dünya'ya organik moleküller taşımış olabileceğinden, bu keşif yaşamın kökenine dair ipuçları taşıyor olabilir. 

Arrokoth, Neptün'ün ötesinde Güneş'in etrafında dönen Kuiper Kuşağı'nın bir parçası.

İki nesnenin çarpışması sonucu oluşan bu cisim, düzleşmiş bir kar topuna benzeyen şekle sahip. Bilim insanları, bu cismin yüzeyinin sıradışı renginin sebebini açıklamak için çalışmalarını sürdürüyorlar.

2019'da ziyaret edilen Arrokoth'un yüzeyinde bol miktarda donmuş metanol bulunmuştu ve bilim insanları, bu metanolün iyonlarla etkileşime girmesi sonucu yüzeyin kızıl renk aldığını keşfetmişlerdi.

EVRİMİN BAŞLANGICI OLABİLİR?  Yapılan yeni bir çalışmada, bir ekip, metanol buzunu enerjik elektronlarla birleştirerek Arrokoth'un rengini taklit etmeye çalıştı.

Yapılan deneylerde, ışınlanmış metanol buzlarının içerisinde glukoz ve riboz gibi şekerle ilişkili bileşiklerin bulunduğu ortaya çıktı.

Araştırmacılar bu bulguların, erken Dünya'da yaşamın evrimi için önemli olan önbiyotik moleküllerin kaynağını oluşturabileceğini belirtiyorlar. Bilim insanları, bu tür kimyasalların Arrokoth gibi Kuiper Kuşağı nesnelerinden Dünya'ya nasıl geldiğini anlamaya çalışıyorlar.

Kısa periyotlu kuyrukluyıldızların büyük bir kısmının Kuiper Kuşağı'ndan geldiğini belirten araştırmacılar, bu tür kuyrukluyıldızların, erken Dünya'ya şeker ve diğer organik bileşikler getirmiş olabileceğini öne sürüyorlar.

UFO'lar "Kripto uzaylıların" kanıtı olabilir: Aramızda mı yaşıyorlar?

UFO'lar

İnsan kılığına giren uzaylılar ve yeraltında yaşayan gelişmiş sürüngen ırkı, bilim dünyasında yeni bir tartışma başlattı. Harvard Üniversitesi'nin İnsan Gelişimi Programı ve Montana Teknoloji Üniversitesi'nden araştırmacıların hazırladığı ve henüz hakem değerlendirmesinden geçmemiş yeni çalışma, UFO'larla ilgili çarpıcı bir iddia ortaya koyuyor.

Dünyanın önde gelen üniversitelerinden Harvard ve Montana Teknoloji üniversitelerinden araştırmacılar yeni makalelerinde Dünya'da gizlenmiş zeki varlıklardan oluştuğu iddia edilen "kripto uzaylı" iddialarını ele aldı.
IFL Science popüler bilim portalı, Harvard Üniversitesi’nden Tim Lomas ve Brendan Case ile Montana Teknoloji Üniversitesi’nden M. Paul Masters tarafından kaleme alınan ve 4 Haziran’da ResearchGate’e yüklenen "kripto-uzaylılar hipotezi" başlıklı makaleyi inceledi.
Makalede "kripto uzaylılar" olarak adlandırılan, Dünya'da (örneğin yeraltında) veya yakın çevresinde (örneğin Ay'da) gizlenmiş zeki varlıklar olduğu ve bu gizli uzaylıların, tanımlanamayan hava olayları (UAP) ve tanımlanamayan uçan nesnelerden (UFO) sorumlu olabileceğini iddia ediliyor.
Araştırmacılar, kripto uzaylı olarak adlandırdıkları bu farklı türün, UFO pilotları olabileceğini düşünüyor. Ayrıca bu türün, uzun zaman önce büyük ölçüde yok olduğunu ancak kalıntı halinde var olmaya devam eden, teknolojik olarak gelişmiş eski bir insan uygarlığının bir parçası olabileceğini de düşünüyor.
Bu iddialara yönelik somut bulgular olmamakla birlikte, hipotezin senaryo düzeyinde olduğu belirtiliyor. Bilim kurgu filmlerini andıran bu senaryo, her ne kadar heyecan verici olsa da maddi kanıtlardan yoksun olması sebebiyle bilimsel bir araştırmadan çok bir efsaneyi anımsatıyor.
Süper insan fikri ilk kez, Albert Einstein'ın eski asistanı Dr. Shirley Wright tarafından ortaya atıldı. Dr. Wright, 1947'deki Roswell UFO kazasını incelemeye davet edildiklerini iddia etmiş ve 1993 yılında bu kazadaki pilotların "gelişmiş bir insan formu" olduğunu söylemişti. Ancak bu iddia hiçbir zaman kanıtlanamadı.
Kripto uzaylı türlerinin, uçaklarını dağların altında saklayan son derece gelişmiş insan dışı primatlar veya sürüngenler olabileceği belirtiliyor. Popocatepetl volkanı ve Kaliforniya'daki Mount Shasta gibi UFO gözlem noktaları, bu gizli varlıkların olası yaşam yerleri olarak gösteriliyor. inanılmaz hızlarda seyahat eden Tanımlanamayan Sualtı Nesneleri (USO'lar), bazı kripto dünyadışıların okyanusta yaşıyor olabileceği spekülasyonlarını da körüklüyor. 1987'de bir Yeni Zelanda fırkateyninin yaklaşık 243 metre uzunluğunda ve saatte yaklaşık 4,800 kilometre hızla seyahat eden bir USO tarafından takip edildiği iddia edilmişti.
Yazarlar ayrıca, Harvard Üniversitesi’nden astrofizikçi Avi Loeb'in Ay'ın aslında bir kripto dünyalı üssü olduğu ve bu garip yaratıklar ile onların uzay araçlarına ev sahipliği yaptığı yönündeki iddialarına da atıfta bulunuyor. Araştırmacılar, UFO pilotlarının aramızda saklanıyor olabileceğini ve insan kılığına girme sanatında ustalaşmış uzaylılar olabileceğini iddia ediyor.
Yazarlar, bu fikrin çoğu bilim insanı tarafından şüpheyle karşılanacağını kabul etmekle birlikte, bazı UAP'lerin doğası gereği bu olasılığın tamamen göz ardı edilmemesi gerektiğini savunuyor. Araştırmacılar, UFO'larla ilgili mevcut tüm kanıtlara dayanarak, kripto uzaylıların gerçekten var olma olasılığını yüzde 10 olarak değerlendiriyor.

Bakan Kacır: Türkiye'ye özgü "garaj modeli" başarıya ulaştı

Bakan Kacır: Türkiye'ye özgü

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, "Geldiğimiz noktada 6'sına bakanlık olarak destek verdiğimiz 7 Turcorn'umuz mevcut. Önceki 10 yılda toplam 1 milyar dolar yatırım yapılan Türk teknoloji girişimleri, son 3 yılda 4 milyar dolara yakın yatırım aldı. Türkiye'ye özgü 'garaj modeli' başarıya ulaşmıştır." dedi.

Bakan Kacır, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) tarafından desteklenen, Albaraka Portföy Yönetimi (APY) ve Ostim Teknik Üniversitesi işbirliği ile kurulan APY-Teknoloji Geliştirme Merkezi'nin (TEKMER) açılışına katıldı. İstanbul'un teknoloji girişimciliğinde zirvede yer alma iddiasını destekleyecek merkezin girişimciler, yatırımcılar ve gençler için hayırlı olması temennisinde bulunan Kacır, Türkiye'nin 2030 için "100 bin teknogirişim 100 Turcorn" hedefine giden yolda merkezin önemli bir adım olacağını söyledi. Kacır, teknolojideki hızlı gelişim ve dijital dönüşümün baş döndürücü bir şekilde devam ettiğini belirterek, geleneksel iş modellerini yıkan ve ekonomik büyümenin yeni itici gücü haline gelen tekno girişimciliğin, yenilikçi teknolojilerin geliştirilmesinde ve uygulanmasında başat rol üstlendiğine işaret etti. Türkiye'nin kritik teknolojileri yerli ve milli olarak geliştirmesi, yüksek teknoloji alanlarında daha rekabetçi ürün ve hizmetler sunması için uygulama ve düzenlemeler ile teknoloji girişimlerini büyütmek amacıyla çalıştıklarına dikkati çeken Kacır, şunları kaydetti: "Akademi ve sanayi arasında köprü vazifesi görerek bilginin ticarileşmesini ve yenilikçi fikirlerin ürün ve hizmetlere dönüşmesini sağlayan teknoparklarımızla yapay zekadan uzay ve havacılığa, biyoteknolojiden finans teknolojilerine pek çok alanda sayısız başarı hikayeleri oluşturduk. Sayıları 1600'e ulaşan AR-GE ve tasarım merkezlerimizdeki firmalarımızın katma değerli üretim odaklı projelerine destek olduk.

60'tan fazla hızlandırıcı ve 80'den fazla Kuluçka Merkezi ile tohum aşamasındaki girişimlerin serpilmesi için uygun bir iklim oluşturduk. 2018'den bugüne paydaşlarımızla düzenlediğimiz TEKNOFEST’lerle milyonlarca gencimizi teknoloji geliştirme yolculuğuna kazandırıyoruz, 'fikirden ürüne giden yolda' binlerce girişimin doğmasına şahitlik diyoruz." "Girişimlerin, teknoloji dünyasında birer yıldıza dönüşmesini sağlayan 'Deneyap Atölyeleri'ni tüm ülke sathına yaydık." yorumunu yapan Kacır şöyle devam etti: "Fonların fonu mekanizmalarıyla kamu kaynaklarının girişim ekosistemimizin büyümesinde çarpan etkisi oluşturmasını sağlıyoruz. Ana yatırımcısı olduğumuz Teknoloji ve İnovasyon Fonu'nun, fonların fonu şeklinde yapmış olduğu girişim sermayesi yatırımları aracılığıyla bugüne kadar 66 girişime 112,3 milyon euro yatırım yaptık.

Hazine ve Maliye Bakanlığı ile yürüttüğümüz Tech-InvesTR programı çerçevesinde sağlık teknolojilerinden makine öğrenmesine, finansal teknolojilerden giyilebilir teknolojilere kadar 92 farklı girişime 1,95 milyar lira kaynak aktardık." "BİLİŞİM VADİSİ GİRİŞİM SERMAYESİ YATIRIM FONU KAPSAMINDA 15 MİLYON DOLARIN ÜZERİNDE YATIRIM GERÇEKLEŞTİRDİK" Bakan Kacır, Vakıf Katılım ve Albaraka Türk Katılım Bankasıyla birlikte yürüttükleri Bilişim Vadisi Girişim Sermayesi Yatırım Fonu kapsamında bugüne kadar 38 girişime 15 milyon doların üzerinde yatırım gerçekleştirdiklerini hatırlattı. Mevzuat düzenlemeleriyle, AR-GE teşviklerinden yararlanan AR-GE merkezleri ve teknopark firmalarının yararlandıkları teşvikleri girişim yatırımlarına yönlendirmesini sağladıklarını dile getiren Kacır, şu bilgileri verdi: "Bugüne kadar 2 bin 293 teknoloji girişiminin kurulmasını sağlayan TÜBİTAK Girişimcilik Destek Programı’nı (BiGG) bir yatırım programına dönüştürdük. KOSGEB eliyle sadece son 3 yılda fikirlerini hayata geçiren girişimcilerimize 7,4 milyar lira kaynak aktardık.

Ulusal Teknoloji Girişimciliği Stratejimizin ana uygulamalarından biri 'Turcorn 100 Programı'yla da erken aşamayı başarıyla geçmiş, hızlı büyüme potansiyeli taşıyan teknoloji girişimlerinin, daha hızlı ölçeklenmesine ve küresel pazarlara açılmasına rehberlik ediyoruz.

Geldiğimiz noktada ise 6'sına bakanlık olarak destek verdiğimiz 7 Turcorn'umuz mevcut. Önceki 10 yılda 1 milyar dolar yatırım yapılan Türk teknoloji girişimleri, son 3 yılda 4 milyar dolara yakın yatırım aldı. Evet, Türkiye'ye özgü 'garaj modeli' başarıya ulaşmıştır. Kuşkusuz bu modelin temel yapıtaşlarından birisi de özel sektör öncülüğünde kuluçka aşamasındaki girişimlerin hızlı bir şekilde pazara açılması ve ölçeklenmesi sürecindeki tüm ihtiyaçlarına cevap vermek üzere kurulan TEKMER'ler.

Bizler de TEKMER Destek Programımızla ülkemizde yeni iş fikirlerinin yeşermesinde öncü role sahip TEKMER’lerimizin yanında yer alıyoruz. TEKMER'lerimiz bünyesinde girişimcilik yolculuğuna devam eden kuluçka firmalarımıza kapsamlı AR-GE teşviklerimizden yararlanma imkanı sunuyoruz." "ÜLKEMİZDE YAPAY ZEKA EKOSİSTEMİNİN GELİŞMESİNİ MİLLİ TEKNOLOJİ HAMLESİ AÇISINDAN KRİTİK GÖRÜYORUZ" Kacır, yenilikçi ürün ve hizmetlerin ticarileşmesi için platform vazifesi gören 27 TEKMER'e ve TEKMER'ler bünyesindeki 350'den fazla teknoloji girişimcisine bugüne kadar sağladıkları desteğin 263 milyon lirayı aştığını söyledi. Kacır, "Bugün açılışını gerçekleştirdiğimiz İstanbulumuzun girişimcilik ekosistemindeki yeni başarılarına katkı sunacak APY TEKMER'le de özellikle yenilikçi teknolojilerin öncüsü dijitalleşme ve yapay zeka dikeylerinde fikirlerin girişimlere dönüşmesini sağlayacağız.

Dünyadaki büyük teknoloji firmalarının geliştirdiği çözümlerle tekelleşmesi ve bu alanda diğer ülkeleri bağımlı hale getirmesi riskine ve tehdidine karşı, ülkemizde yapay zeka ekosisteminin gelişmesini Milli Teknoloji Hamlesi açısından kritik görüyoruz." ifadelerini kullandı. Yapay zeka alanının hızla dönüşen yapısı karşısında, akademik araştırmalar ve sanayinin ihtiyaçları kapsamında araştırma departmanları, yetkinlik merkezleri ve birlikte geliştirme laboratuvarlarıyla bir köprü görevi üstlenen Yapay Zeka Enstitüsü'nü TÜBİTAK bünyesinde kurduklarının altını çizen Kacır, yapılan ve yapılacak çalışmalarla yapay zeka ekosistemini harekete geçirmeye devam edeceklerini söyledi. Konuşmasının ardından katılımcı ve girişimcilerle merkezin açılış kurdelesini kesen Kacır, daha sonra merkezdeki girişimlerle ilgili bilgi aldı.

Japonya "aktif siber savunmasını" güçlendirecek

Japonya

Japonya hükümeti siber saldırıları önlemek amacıyla erken uyarı sinyal sistemi dahil "aktif siber savunma" kapasitelerini güçlendirecek.

Japonya Başbakanı Kişida Fumio, Dijitalleşmeden Sorumlu Devlet Bakanı Kono Taro liderliğindeki hükümetin siber savunma uzman heyetiyle bir araya geldi. Görüşmede Kişida, "Mevcut güvenlik ortamı ışığında Japonya'nın siber saldırılarla mücadele kapasitesini geliştirmek giderek acil bir görev haline geliyor" dedi. Kişida, görüşmede Bakan Kono'ya, siber saldırıları önlemek amacıyla erken uyarı sistemi dahil "aktif siber savunma" kapasitelerinin güçlendirilmesi talimatı verdi. Bakan Kono, siber güvenlik ve hukuk alanından toplamda 17 uzmanın yer aldığı heyetle görüşmesinde, "insanların hak ve çıkarlarını korunmasının" önemini vurguladı. Buna göre uzman heyet, bu alanda yasa tasarısı hazırlayacak ve bu tasarı sonbahar aylarındaki olağanüstü meclis oturumu öncesi hükümete sunulacak. Güçlendirilme kapsamında siber saldırı işaretlerini gözlemleyip saptayacak "aktif siber savunma" kapasiteleri "düşman sunucularını bilgisayar virüsleriyle etkisiz hale" getirebilecek. Yasa tasarısında "iletişim gizliliğine ilişkin anayasal güvencelerin ihlal edilmemesi" yönelik garantiler de dikkate alınması planlanıyor.

Apollo 8 astronotu uçak kazasında hayatını kaybetti

Apollo 8 astronotu uçak kazasında hayatını kaybetti

Apollo 8 astronotlarından William Anders, pilotu olduğu küçük bir uçakla yaptığı kaza sonucunda yaşamını yitirdi. Ekipler bölgede aramalarına devam ediyor ancak henüz bir cenazeye ulaşamadıklarını söyledi. Anders, 55 yıl önce uzaydan tarihi "Dünya'nın Doğuşu" fotoğrafını çekmişti. Fotoğraf, önemli tarihi görüntülerin derlendiği listelerde sık sık yer almaya devam ediyor.

Apollo 8 astronotlarından William Anders, cuma günü bir uçak kazasında yaşamını yitirdi. Anders, 55 yıl önce uzaydan tarihi "Dünya'nın Doğuşu" fotoğrafını çekmişti. Oğlunun ABD medyasına yaptığı açıklamaya göre Anders, cuma sabahı Washington eyaleti açıklarında düşen küçük bir uçağın pilotuydu. Anders uçakta yalnızdı. Ekipler bölgede aramalarına devam ediyor ancak henüz bir cenazeye ulaşamadıklarını söyledi.

AY'A ULAŞAN İLK İNSANLARDAN BİRİ Aralık 1968'de Apollo 8 görevinin bir üyesi olan Anders, Amerikalı arkadaşları Frank Borman ve James Lovell ile birlikte Ay'a ulaşan ilk insanlardan biri oldu. Mürettebat, 27 Aralık 1968'de Dünya'ya başarıyla dönmeden önce Ay'ın yörüngesinde iniş yapmadan on kez döndü. Ay yörüngesinde Anders, uzayın uçsuz bucaksız karanlığına karşı parlak mavi Dünya'nın bir fotoğrafını çekmeyi başardı. Fotoğrafın ön planında Ay'ın kraterli yüzeyi vardı.

William Anders

DÜNYAYI DEĞİŞTİREN 100 FOTOĞRAF

“Dünya'nın Doğuşu” fotoğrafı, önemli tarihi görüntülerin derlendiği listelerde sık sık yer alıyor. Life Magazine'in “Dünyayı Değiştiren 100 Fotoğraf” kitabında da yer aldı. Fotoğrafın orijinal bir versiyonu 2022 yılında Kopenhag'daki bir müzayedede 11 bin 800 euroya satıldı. NASA şefi Bill Nelson sosyal medya platformu X'te, “1968'de Apollo 8 sırasında Anders insanlığa bir astronotun verebileceği en derin hediyelerden birini sundu” paylaşımında bulundu.

"BAŞKA BİR ŞEY GÖRMEMİZE YARDIMCI OLDU: KENDİMİZİ" Nelson gönderisinin devamında, "Ay'ın eşiğine kadar gitti ve hepimizin başka bir şeyi görmesine yardımcı oldu: kendimizi. Keşif derslerini ve amacını somutlaştırdı. Onu özleyeceğiz” diye yazdı. 17 Ekim 1933'te Hong Kong'da doğan Anders, ABD Deniz Harp Okulu'ndan mezun oldu ve daha sonra nükleer mühendislik alanında yüksek lisans yaptı.

ANDERS'IN DÜNYADAKİ HAYATI Astronot olarak görev yaptıktan sonra Anders, başta Nükleer Düzenleme Komisyonu'nun ilk başkanı olmak ve daha sonra ABD'nin Norveç Büyükelçisi olarak görev yapmak üzere teknolojiyle ilgili çeşitli devlet görevlerinde bulundu. 1990'ların başında emekli olmadan önce CEO ve başkan olarak ABD savunma ve havacılık şirketi General Dynamics'in başına geçti. İnsanlar Ay'a en son 1972 yılında Apollo 17 görevi sırasında ayak basmıştı, ancak NASA önümüzdeki yıllarda ilk kadın ve beyaz olmayan kişi de dahil olmak üzere Ay'a yeni astronotlar göndermeyi hedefliyor.

Türkiye, ikinci astronotunu uzaya gönderiyor

Türkiye, ikinci astronotunu uzaya gönderiyor

Türkiye'nin ikinci uzay yolcusu Tuva Cihangir Atasever, yörünge altı araştırma uçuşunu bugün Virgin Galactic'e ait "VSS Unity" adlı uzay aracıyla yapacak.

Tuva Cihangir Atasever'in de içinde yer alacağı Virgin Galactic'e ait "VSS Unity" yörünge altı aracını taşıyan uçağın, ABD yerel saatiyle 08.30 sularında (TSİ 17.30) New Mexico'daki Spaceport tesisinden havalanması planlanıyor. Türkiye'nin ikinci astronotu Atasever'in araştırmacı astronot olarak bulunduğu 6 kişilik "Galactic 07" ekibinde ABD'den iki, İtalya'dan da bir özel astronotun yanı sıra 2 pilot yer alacak. Yaklaşık 1 saat 10 dakika sürmesi planlanan uçuşta "VSS Unity" yörünge altı aracının, taşıyıcı uçak aracılığıyla yaklaşık 45 bin feetlik yüksekliğe erişmesi, ardından hibrit yakıtlı roket motorunu ateşleyerek yaklaşık 90 kilometre irtifaya ulaşması öngörülüyor. Atasever'in, yaklaşık 3 dakikalık serbest düşme fazında, mikro yer çekimi ortamında 7 bilimsel deneyi gerçekleştirmesi planlanıyor. RADYASYON ANALİZİNDEN İNSÜLİN KALEMİ TESTİNE KADAR DENEYLER Bilimsel bir misyon gerçekleştirecek Atasever'in üzerindeki astronot tulumu, 3 deneye ilişkin ekipmanları taşıyabilmesi için özel olarak revize edildi. "BEACON" isimli beyin görüntüleme deneyi kapsamında Atasever, kafasına takacağı yakın kızılötesi spektroskopisi ölçüm cihazını uçuşun tüm fazlarında üzerinde taşıyacak. Böylece beynin prefrontal korteks bölgesindeki kan yayılımı ve omurilik sıvısının dinamikleri incelenecek. Bu deneye ek olarak dünyayı uzak noktadan görmüş olmanın yaratacağı psikolojik değişim ve dönüşümler de Atasever'den örnekler toplanarak analiz edilecek. IvmeRad Radyasyon Dozimetresi deneyiyle ne kadarlık radyasyona maruz kalındığı bilgisi elde edilecek. Böylelikle, daha sonraki süreçlerde uzay istasyonlarına gidecek kişilerin anlık olarak ne kadar radyasyona maruz kalacağına ilişkin öngörüde bulunulabilecek. Türkiye Uzay Ajansı (TUA) ve Axiom Space'in ortak deneyi olan Uzayda İnsülin Kalemi Testi ile özel kutu içine yerleştirilmiş 2 farklı insülin kalemi uzaya taşınacak ve bu ortamdaki doz aktarım verimliliği ilk kez test edilecek. Böylece gelecek yıllarda Dünya yörüngesinde inşa edilecek uzay istasyonlarına diyabetli bireylerin gitmesi halinde uygulanabilecek tedavi yöntemlerinin etkinliğine yönelik ilk deneme gerçekleştirilmiş olacak.

Yörünge Altı Uçuşta Vezikül Analizi kapsamında, uçuş öncesinde ve sonrasında Atasever'den toplanan biyolojik örneklerin içinde bulunan hücre dışı veziküller, özel geliştirilen mikro akışkan çip vasıtasıyla izole edilecek. Bu sayede gelecekte astronotlar uzaya çıkmadan önce uygulanabilecek birtakım uyumlandırma terapilerinin geliştirilme potansiyeli araştırılacak. Türkiye'nin ilk astronotu Alper Gezeravcı'nın misyonunda yer alan MESSAGE, METABOLOM ve MIYELOID deneyleri de yine Atasever'in gerçekleştireceği Yörünge Altı Araştırma Görevi'nde uygulanacak.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ikinci uzay yolcusuyla görüştü: Bu görev genç nesillerin uzaya ilgisini artıracak

Cumhurbaşkanı Erdoğan ikinci uzay yolcusuyla görüştü: Bu görev genç nesillerin uzaya ilgisini artıracak

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yarın ABD'nin New Mexico eyaletindeki Spaceport tesisinden gerçekleştireceği uzay seferi öncesi Türkiye’nin ikinci astronotu Tuva Cihangir Atasever ile canlı bağlantı gerçekleştirdi. Erdoğan görüşmede, Atasever'in yapacağı görevin Türkiye'nin genç nesillerinin uzaya olan ilgisini artıracağını söyledi.

Apple yapay zekasını tanıtacak: WWDC 2024 öncesi tüm bilinenler

Apple yapay zekasını tanıtacak: WWDC 2024 öncesi tüm bilinenler

Apple, Dünya Çapında Geliştiriciler Konferansı'nda (WWDC) yapay zekayı başlıca uygulamalarına derinlemesine entegre etme planlarını duyuracak. Yeni iOS 18 güncellemesiyle kullanıcılar ana ekranlarını özelleştirebilecek ve Siri, büyük dil modellerine dayalı olarak daha akıllı hale gelecek. Sağlık ve Mesajlar uygulamaları, yapay zeka destekli yeni özelliklerle güncellenirken, güvenlik ve gizlilik ise yine ön planda tutulacak. Ayrıca Apple'ın, yeni yapay zekasını Apple Intelligence olarak adlandırmayı düşündüğü kaydedildi. İşte WWDC 2024'te duyurulması beklenen her şey...

Apple, genellikle yeni ürün kategorilerini ilk benimseyen şirket değildir. iPhone, Apple Watch ve Vision Pro gibi ürünlerle tanınan Apple, bu kategorilerde iz bırakmanın bir yolunu buldu.

Şimdi benzer bir stratejiyi yapay zeka alanında uygulamaya koymayı planlıyor. WWDC'DE APPLE'IN YAPAY ZEKA VİZYONU Bloomberg'in haberine göre, üretken yapay zeka çılgınlığının başlamasından yaklaşık iki yıl sonra Apple, bu teknolojiye yönelik vizyonunu açıklamaya hazırlanıyor.

Şirket, 10 Haziran Pazartesi günü gerçekleştirilecek yıllık WWDC, yapay zekayı başlıca uygulamalarına ve özelliklerine derinlemesine entegre etme planlarını duyuracak.

Apple, bu süreçte gizlilik ve güvenliğe olan bağlılığını vurgulamaya devam edecek. GİZLİLİK VE GÜVENLİK ÖN PLANDA

Apple’ın yapay zeka özellikleri, şirketin yıllarca veri işlemek için bulut sunucularının kullanılmasını engelleyen ve rakiplerini eleştiren politikasına rağmen, bulut tabanlı bilgi işlem ile desteklenecek.

Bu nedenle, duyurunun büyük bir kısmı, veri merkezlerinde kullanılan çiplerdeki güvenlik özelliklerine ve müşteri verilerine dayalı kullanıcı profilleri oluşturulmayacağına odaklanacak.

Apple, tüketicilerin bilgilerinin güvende olduğunu, satılmadığını veya okunmadığını göstermek için raporlar oluşturacak. YENİ YAPAY ZEKA ÖZELLİKLERİ Apple, yapay zekayı kullanıcılarının günlük yaşamlarını kolaylaştıracak şekilde geniş çaplı uygulamalarına entegre etmeyi planlıyor.

Şirket, görüntü ve video oluşturma gibi teknolojilere daha az, geniş çaplı çekiciliği olan özelliklere ise daha fazla odaklanacak.

Yeni özellikler, kullanıcıların isteğine bağlı olacak ve beta sürümü olarak sunulacak.

Yapay zekanın işleme gereksinimleri nedeniyle kullanıcıların, iPhone 15 Pro veya daha yeni modellerine ihtiyaç duyacağı belirtiliyor. ÖZETLEME VE YANIT ÖNERİLERİ Apple, Safari tarayıcısında makaleleri ve web sayfalarını hızlı bir şekilde özetleyebilen özellikler planlıyor.

Ayrıca, yapay zeka toplantı notlarını, metin mesajlarını ve e-postaları da özetleyebilecek.

Kaçırılan bildirimler için bir yakalama özelliği de planlanıyor, böylece kullanıcılar telefonlarına bakmadıkları sırada kaçırdıklarını hızlı bir şekilde görebilecekler. iPhone, kullanıcı adına e-postalara ve kısa mesajlara otomatik olarak tam kapsamlı yanıtlar oluşturabilecek.

Siri de yeni yapay zeka hamlesinin bir parçası olacak ve Apple, üretken yapay zekanın arkasındaki temel teknoloji olan büyük dil modellerine dayanan sesli kontrol hizmetini yenilemeyi planlıyor. GELİŞTİRİCİ ARAÇLARI VE UYGULAMALAR Apple'ın uygulama geliştirme yazılımı Xcode, büyük bir yapay zeka desteği alacak.

Microsoft'un GitHub Copilot'una benzer şekilde çalışacak ve kodu otomatik olarak tamamlayabilecek.

Mail uygulaması da büyük bir yükseltme alacak ve gelen mesajları otomatik olarak kategorize edebilecek.

YAPAY ZEKA DESTEKLİ EMOJİLER Z kuşağı ve diğer kullanıcılar arasında büyük ilgi görecek bir özellik de yapay zeka tarafından yaratılan emojiler olacak.

Bu özellik, ifadeleri veya kelimeleri temsil eden özel emoji karakterlerini anında oluşturmak için yapay zekayı kullanacak.

Bu, standartlaştırılmış emoji kitaplığındakilerden çok daha fazla seçenek sunacak. FOTOĞRAFLAR VE SESLİ NOTLAR UYGULAMALARI Sesli Notlar uygulaması, kayıtları otomatik olarak yazıya dökme özelliği ile güncellenecek.

Fotoğraflar uygulamasına da yapay zeka eklenerek, fotoğraf düzenlemeye yeni yetenekler katılacak.

Kullanıcılar, bir görüntüyü geliştirebilecek veya bir kişiyi ya da nesneyi kareden çıkarabilecek. Apple, yeni yapay zeka özellikleriyle kullanıcı deneyimini geliştirmeyi ve teknolojiyi güvenli ve gizlilik odaklı bir şekilde sunmayı hedefliyor.

Bu yeniliklerin teknoloji dünyasında nasıl bir etki yaratacağı ise merakla bekleniyor.

ANA EKRANDA UYGULAMALAR ÖZELLEŞTİRİLEBİLECEK

Apple'ın endüstriyel tasarım ekibi, yıllardır şirketin tüm ürünlerinin görünüm ve hissiyatını belirledi ve cihazlardaki yazılımların temiz çizgilere ve basitliğe uygun olmasını sağladı.

Ancak şimdi müşteriler daha fazla söz sahibi olacak. Apple’ın en son iPhone işletim sistemi olan iOS 18, kod adıyla Crystal, ile uygulama simgeleri artık düzenli bir ızgarada kalmak zorunda değil.

Kullanıcılar, ana ekranlarındaki simgeleri istedikleri yerlere yerleştirebilecekler.

Ayrıca simge renkleri de ilk kez özelleştirilebilir olacak. Bu sayede kullanıcılar tüm sosyal medya uygulamalarını mavi, finansla ilgili simgeleri ise yeşil yapabilecekler.

Bu, iPhone’un 17 yıllık tarihindeki ana ekrana yapılan en büyük yükseltme olarak değerlendiriliyor. KONTROL MERKEZİ VE DİĞER UYGULAMA GÜNCELLEMELERİ iPhone işletim sisteminin diğer bir önemli parçası olan Kontrol Merkezi, kısa yol düğmelerinin Kontrol Merkezi görünümü içinde yeniden düzenlenmesine ve birden fazla sayfaya yerleştirilmesine olanak tanıyan yeni bir arayüz alacak.

Ayrıca yeni bir müzik widget'ı ve akıllı ev cihazlarını kontrol etmek için güncellenmiş bir arayüz de olacak. Ayarlar uygulaması da iOS, iPadOS ve macOS'te genel olarak değişmeden kalmıştı, ancak şimdi daha iyi bir gezinme, daha iyi bir organizasyon ve daha güvenilir bir arama odaklı olarak güncelleniyor.

MESAJLAR UYGULAMASI YENİLİKLERİ Mesajlar uygulaması bazı yapay zeka olmayan iyileştirmeler alıyor.

Efektler özelliğinde yapılan değişiklikler sayesinde kullanıcılar artık belirli kelimelerle efektleri tetikleyebilecekler.

Ayrıca, şu anda gri olan Tapback simgeleri artık renkli olacak ve kullanıcılar herhangi bir emoji ile mesajlara hızlı yanıt verebilecekler.

Mesajların belirli bir zamanda gönderilmesini planlama yeteneği de geliyor.

Apple, geçen Kasım ayında, uzun süredir devam eden bir tutumunu tersine çevirerek, RCS'yi (zengin iletişim hizmetleri) bu yıl içinde iPhone'a getireceğini duyurdu. Bu, Android kullanıcılarıyla mesajlaşmayı kolaylaştıracak.

ŞİFRELER UYGULAMASI Apple, iOS 18, iPadOS 18 ve macOS 15 için 1Password ve LastPass hizmetlerine alternatif olacak bir Şifreler uygulaması başlatıyor.

Bu, aslında şu anda Ayarlar uygulamasında gizli olan şirketin uzun süredir mevcut olan iCloud Anahtar Zinciri özelliğinin bir uygulama versiyonu olacak. DİĞER UYGULAMA GÜNCELLEMELERİ Apple, Hesap Makinesi uygulamasını yeniledi ve ilk kez iPad'e getiriyor. iPad ve Mac'te, mevcut iPhone sürümüyle aynı genel arayüzü - yuvarlak düğmelerle - kullanacak. Takvim uygulaması, Hatırlatmalar uygulamasından veri getirme yeteneği de dahil olmak üzere bazı güncellemeler alıyor. Ancak bu iki uygulama iOS veya macOS'te birleştirilmiyor.

SAĞLIK UYGULAMASI VE WATCHOS GÜNCELLEMELERİ Sağlık uygulaması, gelecekteki Apple Watch'ların hipertansiyon tespiti yapabilmesi için geliştirilmiş kan basıncı veri yönetimi gibi bazı yükseltmeler alıyor.

Ayrıca, Apple’ın AirPods'larında yeni bir işitme testi özelliği için destek olacak.

Bu yılın ilerleyen döneminde duyurulması muhtemel yeni bir işitme cihazı özelliği de var.

Sağlık uygulaması, ayrıca bir kişi hamile olduğunda verileri, örneğin döngü takibi gibi, daha iyi özelleştirecek. watchOS 11 güncellemesi, kod adıyla Moonstone, yanıtları sorgu türüne göre benzersiz biçimde formatlayan güncellenmiş bir Siri arayüzü ekleyecek.

Ayrıca, Fitness gibi bazı önemli uygulamalarda büyük değişiklikler olacak. MACOS 15 VE SAFARİ YENİLİKLERİ macOS 15, kod adıyla Glow, Safari'de bazı değişiklikler alacak. Ancak Apple'ın kendi reklam engelleyicisini tanıtması pek olası görünmüyor.

Reklam verenler, birkaç yıl önce iOS 14'teki Apple'ın Uygulama Takibi Şeffaflığına (ATT) karşı yoğun bir şekilde geri adım atmışlardı ve şirketin başka bir gizlilikle ilgili sorunla karşılaşmasına gerek yok. Apple'ın cihazları, eski okul simgeleri ve sloganlarına atıfta bulunan Mac versiyonları da dahil olmak üzere yeni duvar kağıdı paketleri alıyor.

iPhone duvar kağıtları, telefonun erken dönemlerindekilere benzer seçeneklere sahip olacak.

VİSİON PRO VE VİSİONOS 2 Şirketin en yeni ürünü Vision Pro, visionOS 2 ile büyük bir revizyon almayacak.

Kod adı Constellation ancak yazılım, yeni ortamlar, Şifreler uygulaması ve iPad yazılımının Vision Pro versiyonları gibi özellikler içerecek.

ByteDance, Malezya'da yapay zekaya 2,1 milyar dolarlık yatırım yapabilir

ByteDance, Malezya'da yapay zekaya 2,1 milyar dolarlık yatırım yapabilir

TikTok'un ana şirketi ByteDance, Malezya'ya 2,13 milyar dolarlık yatırım yaparak yapay zeka merkezi kuracak. Ayrıca Johor eyaletindeki veri merkezi tesislerini ise 319 milyon dolarlık bir yatırım ile genişletecek.

Malezya'nın ticaret bakanı Tengku Zafrul, sosyal medya uygulaması TikTok'un ana şirketi Çinli ByteDance'ın Malezya'da bir yapay zeka merkezi kurmak için yaklaşık 2,13 milyar dolar yatırım yapmayı planladığını söyledi.

Zafrul, Güneydoğu Asya'ya genişleyen bir dizi küresel teknoloji şirketinin sonuncusu olan anlaşmanın bir parçası olarak, ByteDance'ın Malezya'nın Johor eyaletindeki veri merkezi tesislerini de 319,5 milyon dolarlık ek bir yatırımla genişleteceğini söyledi.

Tengku Zafrul X'te yayınlanan bir yazıda "ByteDance tarafından yapılan bu ek yatırım, Malezya'nın dijital ekonomiyi 2025 yılına kadar Malezya'nın gayrisafi yurtiçi hasılasının yüzde 22.6'sına çıkarma hedefine ulaşmasına şüphesiz yardımcı olacaktır" dedi.

Bu duyuru, son aylarda diğer teknoloji devlerinin Malezya'ya yaptığı benzer büyük yatırımları takip ediyor.

Geçtiğimiz ay Google, Malezya'daki ilk veri merkezini ve Google Cloud bölgesini geliştirmek için 2 milyar dolarlık bir yatırım planladığını, Microsoft ise bulut ve yapay zeka hizmetlerini genişletmek için 2,2 milyar dolar yatırım yapacağını açıkladı.

Call of Duty'nin yeni ürünü Xbox Game Pass'e dahil oluyor

Call of Duty'nin yeni ürünü Xbox Game Pass'e dahil oluyor

Microsoft, "Call of Duty" serisinin son oyununu Xbox Game Pass'e ekleyerek büyük bir hamle yapıyor. Bu adım, abonelik hizmetini güçlendirebilir ve bulut oyunlarının benimsenmesini artırabilir. Ayrıca bazı analistler Call of Duty'nin serisinin tamamının abonelik hizmetine eklenebileceğini öne sürdü.

Microsoft, en çok satan “Call of Duty” serisinin yeni ürününü Xbox Game Pass hizmetinde sunmaya hazırlanırken, Pazar günü gerçekleşecek video oyun konferansında bu duyuruyu yapması bekleniyor.

34 MİLYON ABONE SAYISINDA ARTIŞ OLABİLİR 

Bu hamle, Şubat ayı itibariyle 34 milyon abonesi olan abonelik hizmetinin büyümesini muhtemelen artıracaktır.

Ancak Microsoft'un geçen yıl Ekim ayında 69 milyar dolara satın aldığı Activision Blizzard'ın en gözde ürününün satışlarına da zarar verebilir.

NYU Stern School of Business'ta öğretim görevlisi olan Joost Van Dreunen, “Game Pass için bir abonelik hizmeti olarak büyük bir ivme yaratıyor” dedi.

DİĞER BÜYÜK OYUNLAR DA ÇIKIŞ GÜNÜNDE GAME PASS'E EKLENEBİLİR

Xbox Başkanı Sarah Bond geçtiğimiz ay yaptığı açıklamada, oyuncuların lansman gününden itibaren hizmette tüm birinci parti Xbox oyunlarının yanı sıra sahip olduğu diğer büyük oyunları da bekleyebileceklerini söyledi.

Konuyla ilgili bilgi sahibi bir kaynak Mayıs ayında Reuters'a verdiği demeçte şirketin bir sonraki “Call of Duty” oyununu Xbox fuarında Game Pass üzerinden yayınlamayı planladığını söyledi.

CALL OF DUTY SERİSİNİN TAMAMI GAME PASS'E EKLENEBİLİR

Bazı analistler Bond'un yorumlarını şirketin zaman içinde 20'den fazla oyundan oluşan “Call of Duty” serisinin tamamını Game Pass'e ekleyebileceğinin bir işareti olarak yorumlasa da böyle bir hamlenin ancak önümüzdeki yıl ya da 2026'da gerçekleşmesi bekleniyor.

Donald Trump, TikTok'ta 6 milyon takipçiye yaklaştı

Donald Trump, TikTok'ta 6 milyon takipçiye yaklaştı

2020 yılında TikToku yasaklamaya çalışan ABD'nin eski Başkanı Donald Trump, platforma kayıt olmasının ardından kısa sürede 5.8 milyon takipçi kazandı. TikTok'un ABD'deki geleceği belirsizliğini korurken, Trump'ın Truth Social platformu ise mali sıkıntılar yaşıyor.

Donald Trump 2020 yılında TikTok'u yasaklamaya ve Çinli ana şirketinin sahipliğini elden çıkarmasını sağlamaya çalışmıştı.

5.8 MİLYON TAKİPÇİYE ULAŞTI

Trump, geçtiğimiz hafta Cumartesi günü TikTok'a katıldı ve kısa sürede 5.8 milyon takipçi kazanarak Biden kampanyasının yaklaşık 357.000 takipçisini geride bıraktı. Trump'ın kampanya sözcüsü The Independent'a yaptığı açıklamada, Trump'ın daha önce Çin ile olan bağları nedeniyle ulusal güvenlik kaygıları taşıdığı konusunda uyardığı uygulamaya katılma kararını savundu.

Sözcü Steven Cheung, "Savunmasız hiçbir cephe bırakmayacağız ve bu, Trump yanlısı ve Biden karşıtı içerik tüketen daha genç bir kitleye ulaşmaya devam ettiğimizi gösteriyor" dedi.

"FACEBOOK'U İKİ KAT BÜYÜTMEK İSTEMİYORUM"

Donald Trump ise CNBC'ye verdiği demeçte "Eğer Çin, TikTok'tan bir şey isterse, bunu verecektir. Dolayısıyla bu bir ulusal güvenlik riskidir. Ama baktığımda, Facebook'u iki kat büyütmek istemiyorum. TikTok'u yasaklarsanız, Facebook ve diğerleri ama çoğunlukla Facebook büyük bir fayda sağlayacaktır ve Facebook'un çok meşgul olduğunu düşünüyorum." ifadelerini kullandı.

2016 Trump kampanyasının kazanmasında etkili olan Facebook, daha sonra 6 Ocak ayaklanmasının ardından Trump'ı iki yıldan uzun bir süre yasaklamış ve 2023'ün başlarında yasağını kaldırmıştı. 

1 YIL İÇERİSİNDE SATILMAZSA YASAKLANABİLİR

Her iki kampanya da artık TikTok'ta yer alsa da, sosyal medya uygulamasının ABD'deki siyasi geleceği sallantıda.

Senato, ByteDance'ın TikTok'u önümüzdeki yıl içinde satmaması halinde uygulamanın ABD'de yasaklanmasını öngören bir yasa tasarısını kabul etti ve Meclis'ten geçmesi halinde Başkan'ın bu yasayı imzalaması bekleniyor.

EA FC24'e rakip olacak: Cristiano Ronaldo UFL'in açık betasını duyurdu

EA FC24'e rakip olacak: Cristiano Ronaldo UFL'in açık betasını duyurdu

EA FC24'e rakip olarak geliştirilen UFL açık beta olarak çıkış yaptı ve oyunseverler ile buluştu. Merakla beklenen oyuna 40 milyon dolarlık yatırım yapan Cristiano Ronaldo, açık beta duyurusunu sosyal medya platformu X üzerinden duyurdu.

EA FC 24'e rakip olarak geliştirilen futbol oyunu UFL, açık beta olarak kullanıcılarla buluştu. Geçtiğimiz yıl Aralık ayında Cristiano Ronaldo tarafından 40 milyon dolarlık yatırım alan Xbox Series S/X ve PlayStation 5 kullanıcıları için ücretsiz olarak çıkış yaptı.
Cristiano Ronaldo, 40 milyon dolarlık yatırımın ardından UFL ile yeni ortaklığı hakkında, "UFL futbol oyunlarında yeni bir tür olabileceği için bu projenin bir parçası olmaktan heyecan duyuyorum." ifadelerini kullanmıştı.
Unreal Engine oyun motoruyla geliştirilen UFL, 65.000'den fazla profesyonel futbolcuyu temsil eden küresel bir organizasyon olan FIFPro ve bir spor performans analiz şirketi InStat ile iş birliği de yaptı. Bu ortaklıklar sayesinde oyundaki her futbolcu için güncel istatistikler sağlayacak.
Cristiano Ronaldo, X hesabından yaptığı paylaşımda  "UFL oyununun Açık Betası bugün başlıyor. PS5 ve Xbox Series X|S'de ücretsiz deneyin!  7-9 Haziran. Umarım orada görüşürüz!" ifadelerini kullandı.

Silikon Vadisi çalışanlarından uyarı: Yapay zeka, insanlığın sonunu getirebilir

Silikon Vadisi çalışanlarından uyarı: Yapay zeka, insanlığın sonunu getirebilir

Silikon Vadisi'nin önde gelen yapay zeka firmalarında görev alan 13 kişilik bir grup açık mektup yayınladı. Bu mektupta kontrolsüz yapay zeka gelişiminin insanlığın varlığını riske atabileceği konusunda uyarıda bulundu. Çalışanlar, potansiyel tehditlere karşı önlemler alınmadığı takdirde felaketle sonuçlanabilecek bir geleceği işaret ediyor.

Yapay zeka geliştiren Silikon Vadisi firmalarının mevcut ve eski çalışanlarından oluşan bir grup, ek önlemler alınmadığı takdirde yapay zekanın “insan neslinin tükenmesi” tehdidi yaratabileceği konusunda açık bir mektupla uyarıda bulundu.

OpenAI, Anthropic ve Google'ın DeepMind gibi firmaların çoğunluğu eski 13 çalışanı tarafından imzalanan mektupta, üst düzey yapay zeka araştırmacılarının yeni gelişmelere yönelik eleştirilerini dile getirmek ve yapay zeka konusunda halktan ve politika yapıcılardan girdi almak için daha fazla korumaya ihtiyaçları olduğu savunuluyor.

"YAPAY ZEKA KONTROLÜNÜN KAYBEDİLMESİ, İNSAN NESLİNİN TÜKENMESİNE YOL AÇABİLİR"

Yayınlanan açık mektupta, "Yapay zeka  teknolojisinin insanlığa eşi benzeri görülmemiş faydalar sağlama potansiyeline inanıyoruz. Aynı zamanda bu teknolojilerin yarattığı ciddi risklerin de farkındayız. Bu riskler, mevcut eşitsizliklerin daha da derinleşmesinden, manipülasyon ve yanlış bilgilendirmeye, otonom yapay zeka sistemlerinin kontrolünü kaybetmesine ve potansiyel olarak insan neslinin tükenmesine kadar uzanmaktadır." ifadeleri yer aldı.

Bir OpenAI sözcüsü The Independent'a yaptığı açıklamada, “En yetenekli ve en güvenli yapay zeka sistemlerini sağlama konusundaki geçmişimizle gurur duyuyoruz ve riski ele alma konusundaki bilimsel yaklaşımımıza inanıyoruz. Bu teknolojinin önemi göz önüne alındığında titiz tartışmaların çok önemli olduğu konusunda hemfikiriz ve hükümetlerle, sivil toplumla ve dünyanın dört bir yanındaki diğer topluluklarla iletişim kurmaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

OpenAI ayrıca yapay zeka güvenliği konusunda artan yapay zeka düzenlemelerine verdiği desteğe de işaret etti.

İnsansı robot tarihinde ilk: XBot-L, Çin Seddi'ni tırmandı

İnsansı robot tarihinde ilk: XBot-L, Çin Seddi'ni tırmandı

Çin merkezli Robot Era şirketinin geliştirdiği XBot-L, Çin Seddi'ne tırmanan ilk insansı robot olarak tarihe geçti. Videolarıyla viral olan XBot-L, Çin Seddi'nin engebeli ve zorlu yollarında ustalıkla gezinerek büyük dikkat çekti.

Yapay zekanın yükselişiyle birlikte insansı robotların da gelişiminde önemli yol katedildi.

Çin merkezli Robot Era şirketinin geliştirdiği XBot-L, Çin Seddi'ne tırmanan ilk insansı robot olmayı başardı. Robot Era'nın YouTube kanalında paylaştığı videoda Çin Seddi'ne tırmanan ilk insansı robot olduğunu iddia ettiği XBot-L yer alıyor.

XBot-L, Çinli Unitree şirketinin H1 insansı robotu kadar hızlı ya da Boston Dynamics'in Atlas'ı kadar çevik olmasa da, Çin Seddi'nin engebeli ve bozuk kaldırımlarında gezinme konusunda dikkate değer bir beceri sergiledi.

Ayrıca merdivenleri ustalıkla kullandı ve hatta duvarın koruma kulelerinden birine ulaştığında tai-chi hareketleri yaptığı görüldü.

Robot Era bu yetenekleri, XBot-L'nin öngörülemeyen yüzeyleri yönetmesini ve loş alanları etkili bir şekilde keşfetmesini sağlayan tescilli takviye öğrenme (RL) teknolojisine bağlıyor. Geliştirici şirket, "Algısal RL algoritmaları, alışılmadık araziler karşısında robotun algılama ve karar verme kapasitesini güçlendirmeye yardımcı oluyor. Robot böylece karmaşık yol koşullarını tanıyabiliyor ve yürüme duruşunu zamanında ayarlayabiliyor” dedi.

❌