Okuma görünümü

Yeni makaleler mevcut. Sayfayı yenilemek için tıklayın.

'Toksik erkeklik, ölümsüz kadınlık'

Yıllardır kendisinden beklenen atılımı yapamayan yerli gerilim sinemamız hafif bir sıçrama gösteriyor. “Turbo”; yılın açık ara en iyi anlatılarından birisini ortaya koymayı başarıyor.

İstanbul'da bu hafta birçok etkinlik sanatseverlerle buluşacak

İstanbul'da bu hafta birçok etkinlik sanatseverlerle buluşacak

İstanbul'da bu hafta, geniş bir yelpazede birbirinden farklı birçok etkinlikle yerli ve yabancı sanatçıların katılacağı konser, sergi, tiyatro gösterisi ve performanslar sanatseverlerin beğenisine sunulacak.

İstanbul Devlet Tiyatrosunda (İDT) 3-7 Haziran'da Mecidiyeköy Büyük Sahne'de "Josef Bieder'in Yıldızının Parladığı An (Aksesuvarcı)", Üsküdar Tekel Sahnesi'nde "Babamın Kelimeleriyle", Üsküdar Stüdyo Sahne'de "Çarpışma" oyunları sahnelenecek. Atatürk Kültür Merkezi'nde (AKM) 5-6 Haziran'da "Zorba" bale gösterisi, 6 Haziran'da "Anadolu Ateşi Trump Dans Okulu Gösterisi", 8 Haziran'da ise "Anadolu Ateşi Anatolium Marmara Dans Okulu Gösterisi" gerçekleşecek. Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda (CRR) 7-8 Haziran'da "Barcelona Flamenco Ballet" dans gösterisi sergilenecek. Zorlu PSM'de bugün "Bernarda", bugün ve yarın "Kel Diva" ve "Cem Yılmaz CMXXIV", 7-9 Haziran'da "Balina", 9 Haziran'da "Saatleri Ayarlama Enstitüsü" oyunu izlenebilecek. Maximum Uniq Hall'de bugün "Aydınlıkevler" oyunu tiyatroseverlerle buluşacak. KONSERLER

AKM'de bugün "Budapeşte Festival Orkestrası, Ivan Fischer ve Francesco Piemontesi", yarın "Güldiyar Tanrıdağlı ve İstanbul Strings Dizi Müzikleri Konseri", 5 Haziran'da "Meşk Akşamı", 6 Haziran'da "Nağmekar", 8 Haziran'da "Madame Butterfly", 9 Haziran'da ise "Tekfen Filarmoni Orkestrası ve Edgar Moreau" konseri gerçekleşecek. CRR'de 5 Haziran'da "Theodosii Spassov-Batuhan Aydın", 9 Haziran'da "Büyülü Orkestra" ve "İstanbul Oda Orkestrası" konserlerinde, sevilen eserler yorumlanacak. Zorlu PSM'de 5 Haziran'da "Kerem Görsev Trio" ve "BadBadNotGood", 7 Haziran'da "Lahza", 8 Haziran'da "Nükhet Duru" konseri dinleyicilerin beğenisine sunulacak. SERGİLER

İsrail'in Filistin'deki katliamlarına ilişkin hazırlanan somut ve dijital sanat eserleriyle Filistin'in 100 yılı aşkın süren bağımsızlık mücadelesinin kronolojik olarak anlatıldığı "Kubbe: Filistin Zaman Tüneli" sergisi, Üsküdar Mimar Sinan Galerisi'nde ziyaret edilebilecek. Hattat Abdullah Gün ve talebelerinin, insanın özünde gizli dört unsur olan hava, su, ateş ve toprak temalı çalışmalarının yer aldığı "Anasır-ı Erbaa Hüsn-i Hat Sergisi" İstanbul Tasarım Merkezi'nde ziyarete açıldı. Kültürel mirası koruyarak geleceğe aktarmak misyonuyla hayata geçirilen "Osmanlı Saray Çinileri" projesi kapsamında hazırlanan "İznik'ten Dünyaya Kayıp Çiniler" sergisi, İstanbul Beylerbeyi Sabancı Olgunlaştırma Enstitüsü'nde beğeniye sunuldu. Meşher'de açılan, küratörlüğünü Şeyda Çetin ve Ebru Esra Satıcı'nın üstlendiği "Göz Alabildiğine İstanbul: Beş Asırdan Manzaralar" sergisi, İstanbul silüetini sanatseverlerle buluşturuyor. Macaristan Ulusal Film Enstitüsünün hazırladığı ve Macar sinemasının 120 yılını anlatan "Geniş Açı" sergisi, Macar Kültür Merkezi'nde görülebilecek. Küratörlüğünü Burcu Çimen ve Didem Yazıcı'nın üstlendiği "Bugünü Resmetmek" resim sergisi, Yapı Kredi Kültür Sanat'ta ziyaretçilerini ağırlıyor. Salt'ın disiplinlerararası tasarım stüdyosu 2050+ tarafından hazırlanan ve Salt Beyoğlu'nda sanatseverlerle buluşan yeni sergisi "Havaya Dair" ise hava kirliliğinin toplumsal ve ekolojik boyutlarını odağına alıyor. Küratörlüğünü Prof. Dr. Mona Mahall, Prof. Dr. Aslı Serbest ve Yelta Köm'ün üstlendiği küresel kültür, ekonomik değişim ve siyasi temas tarihini canlı tutan seramik, ağırlık ve ölçü koleksiyonlarından ilham alan "Ters Yüz Pera: Mekanlar ve Metinlerde Denemeler" sergisi, Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi'nde ziyaret edilebiliyor.

Sanat Tarihinde Bir Dönem: Klasik Dönem Ve Özellikleri

Sanat tarihi, insanların kültürel mirası korumasına ve geçmiş sanat eserlerini anlamalarına yardımcı olan bir alandır. Aynı zamanda farklı dönemlerdeki sanat akımlarını ve tarzlarını inceleyerek estetik değerlere olan ilgiyi geliştirir. Sanat tarihini öğrenmek, toplumsal ve politik bağlantıları anlama, yaratıcılığı teşvik etme ve kişisel zevk alma açısından da önemlidir.

Ballı kurabiye nasıl yapılır? 6 adımda tarifi, püf noktaları

Hamuruna bal eklenerek hazırlanan bu kurabiye pişirilme aşamasında tüm mutfağın hatta yaşam alanının nerede ise tamamının mis gibi kokmasına aracılık eder. Bu, evinden tatlı kokularının yükselmesinden hoşlanan birçok kişiyi cezbeden bir özelliktir. Ballı kurabiye hazırlık aşaması 10 dakika, pişirme aşaması 10 dakika olmak üzere toplamda 20 dakikada hazırlanabilen bir tarife sahiptir. Bu sebep ile özellikle çat kapı gelen misafirler için iyi bir seçenek olan ballı kurabiye tarifi, birçok kişinin de gözdesidir. Çay saatlerinin ve arkadaş sohbetlerinin en çok tercih edilenleri arasında yer alan ballı kurabiye, lezzetinin yanı sıra ekonomik malzeme listesi ile de bilinir. Peki, lezzeti ile damak çatlatan ballı kurabiye tarifi nasıl hazırlanır? Ballı kurabiyenin rengini koruması için nelere dikkat edilmelidir? İşte ballı kurabiye tarifine dair merak edilen tüm ayrıntılar… BALLI KURABİYE TARİFİ MALZEMELERİNerede ise tüm kurabiye tariflerinde olduğu gibi ballı kurabiye tarifinde de kısa bir malzeme listesi ile karşı karşıyayız. Bu özelliği ile birçok kişi tarafından ekonomik bulunan ballı kurabiye tarifi, mutfakların da vazgeçilmezleri arasındadır. Ballı kurabiye tarifi için gereken malzemeler şu şekilde sıralanabilir: 1 su bardağı sıvı yağ, 1 paket kabartma tozu, 1 tutam tuz, 2 tane yumurta, 3 yemek kaşığı kadar bal, yarım çay bardağı şeker, 4 su bardağı un.BALLI KURABİYE TARİFİ NASIL YAPILIR?Ballı kurabiye tarifi yapımı itibari ile son derece pratiktir. Bu kurabiye tarifinin yapım aşamaları sırası ile şu şekildedir: Geniş bir kabın içerisine unu alın.Yukarıda sıralamış olduğumuz tüm malzemeleri unun üzerine tek tek ilave edin.Tüm malzemeleri bir güzel yoğurun. Bu aşamada hamurun elinize yapışmaması gerekiyor. Eğer yapışıyor ise bir tutam daha un ilave edip, hamurunuzu kulak memesi kıvamına gelene kadar yoğurabilirsiniz.Ele yapışmayan bir kurabiye hamuru elde ettikten sonra streç film ile hamuru kaplayın ve dinlendirmek üzere 15- 20 dakikalığına buzdolabına kaldırın. Bu aşamada fırını da 165 dereceye ayarlamayı unutmayın.Dinlenen kurabiye hamurunuzdan minik parçalar koparın ve yuvarlak olacak biçimde şekil verin. Tüm kurabiyeleri yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine aralıklı olacak şekilde yerleştirin. 10- 15 dakika kadar kontrollü bir biçimde pişirdiğiniz kurabiyelerinizin fazla renk değiştirmemelerine dikkat edin.Fırından çıkardığınız kurabiyeleriniz soğuduktan sonra üzerlerine pudra şekeri serpin. Afiyet olsun!Yukarıda yapım aşamalarını paylaşmış olduğumuz ballı kurabiye tarifi, 6 kişiliktir. Kurabiyelerden koparılan bezelerin daha küçük boyutlarda olmaları halinde porsiyon sayısı artırılabilir. BALLI KURABİYE TARİFİNİN PÜF NOKTALARIBallı kurabiye tarifinde üç tane püf nokta saklıdır. İlk püf nokta un ile ilgilidir. Unun elenerek tarife eklenmesi, lezzeti oldukça artıracak ve kıvamın daha kısa sürede tutmasını sağlayacaktır. İkinci püf nokta ise pişirme aşaması ile ilgilidir. Kurabiyelerinizi fırının fansız ayarında pişirmeniz, renk değişikliği ihtimalini ortadan kaldıracaktır. Böylelikle kurabiyelerin her biri eşit bir şekilde pişebileceklerdir. Ballı kurabiye tarifi ile ilgili son püf nokta ise hamurun dinlendirilmesi ile ilgilidir. Hamur hazırlanır hazırlanmaz kurabiyelerin fırına verilmesi, ağızda hızla dağılan hatta dokununca dahi parçalanabilen kurabiyelere yol açabilir. Bu neden ile hamur hazırlandıktan sonra mutlaka en az 15 dakika kadar dinlendirilmelidir.

Aşure tarifi Oktay Usta’dan! 7 adımda pratik tarif

Bolluk ve bereketi temsil eden aşure, Muharrem ayının 10’uncu günü itibari ile yapılmaya başlanır. Ayın sonuna kadar evlerde yapılıp komşulara, eşe, dosta dağıtılan aşure hem doyurucu hem de besleyicidir. Birden çok bakliyatın, meyvenin ve kuruyemişin birleşiminden oluşan aşurenin yapımı bir hayli meşakkatlidir. Aşure yapımında hangi malzemelerin hangi sıra ile tencereye ilave edilmesi gerektiği mutlaka bilinmelidir. Aksi takdirde aşurenin ne kıvamı ne de lezzeti arzu edildiği gibi olmaz. Aşure yemekte, yapıp sevdikleri ile paylaşmaktan hoşlanan pek çok kişi en iyi aşureyi hangi tarif ile yapabileceklerini merak eder. Bu kapsamda bizler de o kişiler için hazırlamış olduğumuz bu içeriğimizde yılların şefi Oktay Usta’nın tam ölçülü tarifine yer verdik. İşte damak çatlatan Oktay Usta aşuresine dair tüm merak edilenler… AŞURE TARİFİ MALZEMELERİOktay Usta’nın tarifine göre aşure için gereken malzemeler şu şekilde sıralanabilir: 50 g İzmir üzümü50 g kuş üzümüYarım su bardağı nohutYarım su bardağı kuru fasulyeYarım su bardağı buğday1 çay pardağı dut pekmezi2- 3 tane kuru incir4- 5 tane kayısıYarım ayva1 tane çubuk tarçın7- 8 tane karanfilYarım portakal kabuğu1 tane elma1 çay kaşığı tuzDamak tadına göre şekerFındık, ceviz, fıstık, narAŞURE TARİFİ NASIL YAPILIR?Aşure, yapım aşamaları itibari ile basit görünse de malzemelerin hangi sıra ile tencereye ilave edilmesi gerektiğinin bilinmemesi durumunda hem kıvam hem de lezzet açısından arzu edilmeyen sonuçların ortaya çıkmasına yol açabilir. Oktay Usta’nın tarifine göre aşure tarifinin yapım aşamaları sırası ile şu şekilde olmalıdır: Buğdayı ve nohudu ayrı ayrı kaplarda bir gece önceden ıslatın. Ertesi gün ise tüm malzemeleri iyice yıkayın ve sudan tamamen arınana kadar süzdürün.Buğdayı, nohudu ve kuru fasulyeyi büyükçe bir tencereye alın ve tencereye malzemelerin üzerini geçecek kadar su ekleyin. Su kaynadıktan sonra malzemeleri süzün ve tüm malzemeleri yeniden tencereye alın.Yıkadığınız pirinci, doğradığınız kuru kayısıyı ve kuru üzümü tencereye ilave edin. Tencereye bir kez daha tüm malzemelerin üzerini geçecek kadar su ekleyin ve ocağın altını orta ayara getirerek kaynamaya bırakın.Tüm malzemeler yumuşadıktan sonra ocağın altını kısık ayara getirin ve su çekildiğinde ocağın altını kapatın.Aşurenin şerbetini hazırlamak için suyu ve toz şekeri bir tencerede iyice karıştırın. Limon dilimlerini de ekledikten sonra şerbeti kaynamaya bırakın. Şeker tamamen eridikten sonra ocağın altını kapatın.Ocaktan aldığınız şerbeti soğumaya bırakın. Tamamen soğuyan şerbeti aşure malzemelerinin üzerine dökün.Şerbet ile buluşan malzemeleri iyice karıştırın. Bu aşamada arzu ederseniz gül suyu da ekleyebilirsiniz.Aşureyi kaselere pay ettikten sonra meyve dilimleri, tarçın ve nar taneleri ile tüm kaseleri süsleyin. Hazırladığınız aşureleri ılıdıktan sonra buzdolabına kaldırın. Afiyet olsun!AŞURENİN PÜF NOKTALARIAşure tarifi içerisinde birçok püf nokta barındırır. Tarifin en önemli püf noktası ise bakliyatların ayrı kaplarda ıslatılması ve mümkün ise ayrı ayrı haşlanmalarıdır. Ürünlerin pişme süreleri farklılık gösterdiği için bu püf noktaya mutlaka dikkat edilmesi gerekir. Aksi takdirde bir malzeme henüz diri iken diğeri çoktan yumuşamış, erimeye yüz tutmuş olabilir. Bu da aşure suyunun berraklığını kaybetmesine yol açar.

Bakla nasıl pişirilir? 7 adımda lezzetli tarif

Baharın habercisi olan sebzelerin başında gelen bakla, tezgahlarda yerini almaya başladı. Kendine has lezzeti ile ‘zeytinyağlı’ kategorisinin gözdelerinden olan bu lezzet, yaz sofralarının da vazgeçilmezleri arasında yer alıyor. Birçok zeytinyağlı tariften farklı olarak malzeme listesinde un barındıran bakla tarifi, bu yönü ile birçok kişinin dikkatini çekmektedir. Taze sarımsak ile buluşunca damakları çatlatan bir lezzete kavuşan zeytinyağlı bakla, arama motorlarına da sık sık konu olmaktadır. Peki, zeytinyağlı bakla tarifi nasıl yapılır? Zeytinyağlı bakla tarifinin yapımında nelere dikkat edilmelidir? İşte detaylar… BAKLA TARİFİ MALZEMELERİAşağıdaki malzemeleri kullanarak kısa süre içerisinde 4 kişilik zeytinyağlı bakla hazırlayabilirsiniz. Bakla tarifi için gereken malzemeler şu şekilde sıralanabilir: Yarım kilo taze bakla4 yemek kaşığı zeytinyağı1 tane büyük boy kuru soğanYarım limonun suyu1 yemek kaşığı un1 çay kaşığı toz şeker3/4 su bardağı su1 çay kaşığı tuz3- 4 dal dereotu (servisi için)BAKLA TARİFİ NASIL YAPILIR?Zeytinyağlı bakla tarifinin hazırlık aşaması 15 dakika, yapım aşaması ise 30 dakika kadar sürmektedir. Bu tarifin yapım aşamaları ise sırası ile şu şekildedir: Baklaların sap ve uç kısımlarını temizleyin. Temizlediğiniz baklaları istediğiniz boyutlarda kestikten sonra limonlu suda bekletin.Baklalar limonlu suda beklerken soğanlarınızı yemeklik olacak şekilde doğrayın ve zeytinyağında bir güzel kavurun.Baklaları süzün ve kavrulan soğanların üzerine ilave edin. Ardından da toz şekeri, tuzu ve limon suyunu tencereye ekleyin ve birkaç dakika daha soteleme işlemine devam edin.Tüm malzemeleri soteledikten sonra unu tencereye ekleyin ve birkaç dakika kadar kokusu çıkana kadar kavurun.Tencereye suyu da ilave ettikten sonra kapağı kapatın ve ocağın altını orta ayara getirin.Baklalar yumuşayınca ocağın altını kapatın ancak tencerenin kapağını hemen açmayın. Bu sayede yemeğiniz dinlenecek ve lezzeti artacaktır.Baklayı servis tabaklarına aldıktan sonra ince ince kıymış olduğunuz dereotunu yemeğin üzerine serpin. Yemeğinizi yoğurt eşliğinde servis edin. Afiyet olsun!BAKLA YEMEĞİNİN PÜF NOKTALARIZeytinyağlı bakla yemeğinin ilk püf noktası unda gizlidir. Birçok kişi unun yemeğe kıvam için dahil edildiğini düşünse de bu kısmen yanlıştır. Unun kıvamı yoğunlaştırdığı gibi baklaların renginin muhafaza edilmesini sağlama gibi de bir özelliği bulunmaktadır. Zeytinyağlı bakla yemeğinin lezzetinin artırılması için doğru pişirilmesi gerekir. Kavrulan soğanların üzerine 1 yemek kaşığı kadar domates salçasının eklenmesi hem lezzet açısından hem de görsellik açısından bakla yemeğini farklı noktalara taşıyacaktır. Bakla yemeği ile ilgili bir diğer pişirme önerisini de pirinç kullanımı noktasında verebiliriz. Birçok kişi baklayı pirinç ile birlikte yemekten hoşlanır. Bu neden ile yemeğe sıcak su ekleyip pişirmeye bıraktığınız aşamada tencereye yarım çay bardağı kadar yıkanmış pirinç ilave edebilirsiniz. BAKLA YEMEĞİ KAÇ KALORİ?Bakla yemeği ile ilgili en çok merak edilen konu başlıklarından biri de kalori hesabı ile ilgilidir. Yukarıda tarifini paylaşmış olduğumuz zeytinyağlı bakla yemeğinin 1 porsiyonu yaklaşık olarak 230 kcal kadardır. Bu değer, kullanılan malzemelere göre farklılık gösterebilmektedir. Sizler için hazırlamış olduğumuz zeytinyağlı bakla yemeği tarifimizin besin değerlerini de hesapladık. Buna göre tarifin besin değeri hesabı şu şekilde gerçekleşmiştir (1 porsiyon üzerinden): 20 gram karbonhidrat, 11 gram yağ, 10 gram protein.

Türk edebiyatının sosyal gerçekçi yazarı Orhan Kemal anılıyor

Türk edebiyatının sosyal gerçekçi yazarı Orhan Kemal anılıyor

"Ekmek Kavgası", "Hanımın Çiftliği", "Murtaza", "72. Koğuş" ve "Gurbet Kuşları"nın da aralarında olduğu çok sayıda unutulmaz esere imza atan, roman, şiir ve oyun yazarı Orhan Kemal'in vefatının ardından 54 yıl geçti.

Eserleriyle çağdaş Türk edebiyatında önemli bir yere sahip olan Orhan Kemal, 15 Eylül 1914'te Adana'nın Ceyhan ilçesinde dünyaya geldi. Asıl adı Mehmet Raşit Öğütçü olan usta edebiyatçı, çocukluğunun ilk yıllarını Adana'da geçirdi. Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra Fransız işgali nedeniyle avukat babası Abdülkadir Kemali Bey ve ilkokul öğretmeni annesi Azime Hanım'la Adana'dan ayrıldı. Ailesiyle önce Niğde, sonra Konya'ya giden yazar, babasının Kastamonu milletvekili olarak 1. Meclis'e girmesinin ardından Ankara'da yaşamaya başladı. Başarılı edebiyatçı, Abdülkadir Kemali Bey'in 1930'da Ahali Cumhuriyet Fırkası'nı kurmasının ardından gelişen olaylar sonucu ailesinin Suriye'ye zorunlu göçüyle ortaokul son sınıfta öğrenimini bıraktı. Yeniden Adana'ya dönüp tarım fabrikalarında işçilik, dokumacılık, ambar memurluğu ve katiplik yapan Kemal, Milli Mensucat Fabrikası işçilerinden Nuriye Hanım ile 5 Mayıs 1937'de evlendi. Çiftin, biri kız, 4 çocuğu dünyaya geldi. YAZI HAYATINA ŞİİRLE BAŞLADI

Adana'da tanıştığı İsmail Usta'nın kendisine getirdiği kitaplarla, okumaya merak salan usta edebiyatçı, yazı hayatına şiirle başladı. İlk şiiri 1939'da Reşat Kemal takma adıyla yayımlanan yazar, hikaye ve romanlarında Orhan Kemal adını kullandı ve bu isimle ünlendi. Panait Istrati ile Maksim Gorki öykülerinden etkilenen, öyküleri 1941-1943'te "Yürüyüş" ve "İkdam" gazeteleriyle "Yurt ve Dünya" dergisinde yayımlanan usta edebiyatçı, 1951'de İstanbul'a gelerek tefrika öyküler kaleme aldı. Kemal, "Yeni Ses", "Yeni Edebiyat" ve "Yürüyüş"teki şiirleriyle "Gün"deki öykülerinde Hayrullah Güçlü, Rüştü Ceyhun, Orhan Raşit; film senaryolarında ise Ülker Uysal ve Yıldız Okur imzalarını kullandı. Yazarın 1949'da okuyucuyla buluşan "Ekmek Kavgası" adlı ilk kitabı edebiyat çevresinden olumlu eleştiriler aldı. NAZIM HİKMET'İN DENEMELERİNİ BEĞENMESİ ÜZERİNE ROMAN YAZMAYA BAŞLADI

Askerlik görevi esnasında, ceza kanununun 94'üncü maddesine aykırı davranıştan 5 yıl hapse mahkum olarak Kayseri, Adana ve Bursa cezaevlerinde yatan yazar, Bursa Cezaevi'ndeyken Nazım Hikmet Ran ile arkadaş oldu. Yazar Kemal, yaptığı bir açıklamada, 1940'ların sonunda roman yazmaya yönelmesini şu sözlerle ifade etmişti:

"Niçin roman yazıyorum? Bu ihtiyaç nereden geliyor? Yeteneğimden. İyi şair olamadığım için hikayeci oldum. İyi şair olamazdım, önümde dağ gibi Nazım vardı. İyi şair olmam için önce onu aşmam gerekirdi. Nazım aşılması zor ve olanaksız sarp bir dağdır. Nazım, sonsuz mavi bir denizdir. Nazım, şiir püskürten bir yanardağdır." Orhan Kemal, Nazım Hikmet ile Bursa Cezaevi'ndeki anılarını "Nazım Hikmet'le 3,5 Yıl" adlı kitabında topladı. Hikmet'in vefatından iki yıl sonra 1965'te yayınlanan eser, bir anı kitabı olmanın ötesinde hem Nazım Hikmet'in hem Orhan Kemal'in sanat anlayışıyla ilgili bilgiler içeriyor. Eserleriyle, toplumsal yaşamın değişim dönemlerini birey-toplum ilişkileri çerçevesinde gerçekçi bir biçimde dile getiren, tarla ırgatlarından fabrika işçilerine, kimi zaman çalışanları kimi zaman işsizleri konu eden, ekmek kavgası veren yoksul kesimin yaşamını anlatan başarılı kalem, çağdaş Türk edebiyatında özgün bir yer edindi. Yazılarında Raşit Kemali'nin yanı sıra Reşat Kemal ve Orhan Raşit isimlerini de çokça kullanan yazar, şiir, roman, öykü, oyun ve senaryo olmak üzere beş farklı alanda eserler kaleme aldı. "72. KOĞUŞ" İLE "EN İYİ OYUN YAZARI" ÖDÜLÜNÜ ALDI

Orhan Kemal, 1950'lerde film hikayeleri, diyalog ve senaryolar yazarak Türk sinemasına da katkıda bulundu. Usta edebiyatçının roman ve hikayeleri, 1960'lı yıllardan itibaren Türk sinemasında izleyiciyle buluştu. Anılarında senaryo yazmaya başladığı döneme değinen usta yazar, "Bir gün arkadaş (Macit Cevat Doğudan) bana 'Neden senaryo yazmıyorsun?' dedi. Senaryonun çevrilecek filmlerin hikayesi olduğunu biliyordum. Ama o güne kadar ne uğraşmıştım, ne de bir senaryonun nasıl yazıldığı üzerinde bir fikrim vardı. Yazılmış bir senaryo bile görmemiştim." sözleriyle aktarmıştı. İlk Orhan Kemal uyarlaması 1960'da Atıf Yılmaz tarafından çekilen "Suçlu" filmi oldu. Edebiyatçıların genellikle ilgi göstermediği sinema alanıyla oldukça ilgilenen Kemal, 1963'te yayımlanan "Senaryo Tekniği" adlı kitabında senaryoyla ilgili teknik terimlere yer verdi ve Metin Erksan'ın "Gecelerin Ötesi" adlı filminin senaryosunu örnek senaryo olarak ele aldı.

BİRÇOK ÖDÜLE DEĞER GÖRÜLDÜ

Usta edebiyatçı, "Kardeş Payı" öyküsüyle 1958'de, "Önce Ekmek" ile ise 1969'da "Sait Faik Hikaye Armağanı" kazandı. 'Önce Ekmek' eseri aynı yıl, Türk Dil Kurumu tarafından verilen "Öykü Ödülü"nün de sahibi oldu. Kemal'in, 1958'de yayımlanan "Devlet Kuşu" romanından uyarladığı 3 perdelik "İspinozlar" adlı ilk oyunu, 1964 - 1965 tiyatro sezonunda İstanbul Şehir Tiyatrolarında sahnelendi. Farklı yıllarda kaleme aldığı "72. Koğuş", "Murtaza", "Eskici Dükkanı", "Kardeş Payı" adlı eserlerini de oyunlaştıran yazar, "72. Koğuş"la 1967'de Ankara Sanat Severler Derneğince "En İyi Oyun Yazarı" seçildi. Orhan Kemal'in 1963'te "Sokakların Çocuğu", "Kanlı Topraklar", "Mahalle Kavgası" ve "Dünyada Harp Vardı" kitapları yayınlandı. Babaannesinin soyunun bulunduğu yerleri gezip not almak ve "93'ten Bu Yana" adıyla ailesinin hikayesini yazmak amacıyla 1970'te Bulgar Yazarlar Birliğinin çağrısı üzerine Sofya'ya giden yazar, burada kalp krizi geçirdi ve hastaneye kaldırıldı. Yazar Kemal, tedavi gördüğü hastanede 2 Haziran 1970'te 56 yaşındayken hayatını kaybetti ve cenazesi Türkiye'ye getirilerek 5 Haziran'da Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedildi. Vefatından 2 yıl sonra her yıl verilen "Orhan Kemal Roman Armağanı", bugüne kadar aralarında Adalet Ağaoğlu, Orhan Pamuk, Yaşar Kemal, Necati Cumalı, Selim İleri ve Hıfzı Topuz'un da aralarında olduğu, Türk edebiyatının önemli isimlerinin eserlerini ödüllendirdi. "Orhan Kemal Roman Armağanı"nı bu yıl "Devridaim" romanıyla yazar Ezgi Tanergeç aldı. Açılışı 15 Eylül 2000'de yapılan Orhan Kemal Müzesi'nde, usta yazarın fotoğrafları, kitaplarının ilk baskıları, çalışma masası, mektupları, gözlüğü ve kıyafetleriyle Abdülkadir Kemali Bey'in eşyaları sergileniyor. "Sanatımın amacı... İnsanlığın, insanlık tarafından, insanlık için yönetilme çabası adına sanat." sözünün sahibi Orhan Kemal'in 27 romanı, 12 öykü kitabı, 5 oyunu ve çeşitli dergilerde basılmış şiirleriyle 9'u filme alınmış 10 senaryosu ve 3 film öyküsü bulunuyor.

Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası, konser sezonunu kapattı

Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası, konser sezonunu kapattı

Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası (CSO), 2023-2024 konser sezonunu "Aydar Gaynullin ve Arkadaşları" konseriyle kapattı.

Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Ada Ankara Ziraat Bankası Konser Salonu'nda düzenlenen konseri, programda trompet sanatçısı olarak da görev alan şef Vladislav Lavrik yönetti. Konserde akordiyon sanatçısı Aydar Gaynullin, gitarist Alexey Wagner, perküsyon sanatçısı Sergey Shamov, bansuri, balaban ve ney sanatçısı Pavel Novikov, CSO ile sahne aldı. Dünyanın büyük orkestralarıyla konserler veren Aydar Gaynullin ve Arkadaşlarının, klasik müzik eserlerinin yanı sıra tango, Flamenko ve Türk ezgilerinden örnekler sunduğu program, dinleyicilerin beğenisini kazandı.
❌