Okuma görünümü

Yeni makaleler mevcut. Sayfayı yenilemek için tıklayın.

Türk edebiyatının sosyal gerçekçi yazarı Orhan Kemal anılıyor

Türk edebiyatının sosyal gerçekçi yazarı Orhan Kemal anılıyor

"Ekmek Kavgası", "Hanımın Çiftliği", "Murtaza", "72. Koğuş" ve "Gurbet Kuşları"nın da aralarında olduğu çok sayıda unutulmaz esere imza atan, roman, şiir ve oyun yazarı Orhan Kemal'in vefatının ardından 54 yıl geçti.

Eserleriyle çağdaş Türk edebiyatında önemli bir yere sahip olan Orhan Kemal, 15 Eylül 1914'te Adana'nın Ceyhan ilçesinde dünyaya geldi. Asıl adı Mehmet Raşit Öğütçü olan usta edebiyatçı, çocukluğunun ilk yıllarını Adana'da geçirdi. Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra Fransız işgali nedeniyle avukat babası Abdülkadir Kemali Bey ve ilkokul öğretmeni annesi Azime Hanım'la Adana'dan ayrıldı. Ailesiyle önce Niğde, sonra Konya'ya giden yazar, babasının Kastamonu milletvekili olarak 1. Meclis'e girmesinin ardından Ankara'da yaşamaya başladı. Başarılı edebiyatçı, Abdülkadir Kemali Bey'in 1930'da Ahali Cumhuriyet Fırkası'nı kurmasının ardından gelişen olaylar sonucu ailesinin Suriye'ye zorunlu göçüyle ortaokul son sınıfta öğrenimini bıraktı. Yeniden Adana'ya dönüp tarım fabrikalarında işçilik, dokumacılık, ambar memurluğu ve katiplik yapan Kemal, Milli Mensucat Fabrikası işçilerinden Nuriye Hanım ile 5 Mayıs 1937'de evlendi. Çiftin, biri kız, 4 çocuğu dünyaya geldi. YAZI HAYATINA ŞİİRLE BAŞLADI

Adana'da tanıştığı İsmail Usta'nın kendisine getirdiği kitaplarla, okumaya merak salan usta edebiyatçı, yazı hayatına şiirle başladı. İlk şiiri 1939'da Reşat Kemal takma adıyla yayımlanan yazar, hikaye ve romanlarında Orhan Kemal adını kullandı ve bu isimle ünlendi. Panait Istrati ile Maksim Gorki öykülerinden etkilenen, öyküleri 1941-1943'te "Yürüyüş" ve "İkdam" gazeteleriyle "Yurt ve Dünya" dergisinde yayımlanan usta edebiyatçı, 1951'de İstanbul'a gelerek tefrika öyküler kaleme aldı. Kemal, "Yeni Ses", "Yeni Edebiyat" ve "Yürüyüş"teki şiirleriyle "Gün"deki öykülerinde Hayrullah Güçlü, Rüştü Ceyhun, Orhan Raşit; film senaryolarında ise Ülker Uysal ve Yıldız Okur imzalarını kullandı. Yazarın 1949'da okuyucuyla buluşan "Ekmek Kavgası" adlı ilk kitabı edebiyat çevresinden olumlu eleştiriler aldı. NAZIM HİKMET'İN DENEMELERİNİ BEĞENMESİ ÜZERİNE ROMAN YAZMAYA BAŞLADI

Askerlik görevi esnasında, ceza kanununun 94'üncü maddesine aykırı davranıştan 5 yıl hapse mahkum olarak Kayseri, Adana ve Bursa cezaevlerinde yatan yazar, Bursa Cezaevi'ndeyken Nazım Hikmet Ran ile arkadaş oldu. Yazar Kemal, yaptığı bir açıklamada, 1940'ların sonunda roman yazmaya yönelmesini şu sözlerle ifade etmişti:

"Niçin roman yazıyorum? Bu ihtiyaç nereden geliyor? Yeteneğimden. İyi şair olamadığım için hikayeci oldum. İyi şair olamazdım, önümde dağ gibi Nazım vardı. İyi şair olmam için önce onu aşmam gerekirdi. Nazım aşılması zor ve olanaksız sarp bir dağdır. Nazım, sonsuz mavi bir denizdir. Nazım, şiir püskürten bir yanardağdır." Orhan Kemal, Nazım Hikmet ile Bursa Cezaevi'ndeki anılarını "Nazım Hikmet'le 3,5 Yıl" adlı kitabında topladı. Hikmet'in vefatından iki yıl sonra 1965'te yayınlanan eser, bir anı kitabı olmanın ötesinde hem Nazım Hikmet'in hem Orhan Kemal'in sanat anlayışıyla ilgili bilgiler içeriyor. Eserleriyle, toplumsal yaşamın değişim dönemlerini birey-toplum ilişkileri çerçevesinde gerçekçi bir biçimde dile getiren, tarla ırgatlarından fabrika işçilerine, kimi zaman çalışanları kimi zaman işsizleri konu eden, ekmek kavgası veren yoksul kesimin yaşamını anlatan başarılı kalem, çağdaş Türk edebiyatında özgün bir yer edindi. Yazılarında Raşit Kemali'nin yanı sıra Reşat Kemal ve Orhan Raşit isimlerini de çokça kullanan yazar, şiir, roman, öykü, oyun ve senaryo olmak üzere beş farklı alanda eserler kaleme aldı. "72. KOĞUŞ" İLE "EN İYİ OYUN YAZARI" ÖDÜLÜNÜ ALDI

Orhan Kemal, 1950'lerde film hikayeleri, diyalog ve senaryolar yazarak Türk sinemasına da katkıda bulundu. Usta edebiyatçının roman ve hikayeleri, 1960'lı yıllardan itibaren Türk sinemasında izleyiciyle buluştu. Anılarında senaryo yazmaya başladığı döneme değinen usta yazar, "Bir gün arkadaş (Macit Cevat Doğudan) bana 'Neden senaryo yazmıyorsun?' dedi. Senaryonun çevrilecek filmlerin hikayesi olduğunu biliyordum. Ama o güne kadar ne uğraşmıştım, ne de bir senaryonun nasıl yazıldığı üzerinde bir fikrim vardı. Yazılmış bir senaryo bile görmemiştim." sözleriyle aktarmıştı. İlk Orhan Kemal uyarlaması 1960'da Atıf Yılmaz tarafından çekilen "Suçlu" filmi oldu. Edebiyatçıların genellikle ilgi göstermediği sinema alanıyla oldukça ilgilenen Kemal, 1963'te yayımlanan "Senaryo Tekniği" adlı kitabında senaryoyla ilgili teknik terimlere yer verdi ve Metin Erksan'ın "Gecelerin Ötesi" adlı filminin senaryosunu örnek senaryo olarak ele aldı.

BİRÇOK ÖDÜLE DEĞER GÖRÜLDÜ

Usta edebiyatçı, "Kardeş Payı" öyküsüyle 1958'de, "Önce Ekmek" ile ise 1969'da "Sait Faik Hikaye Armağanı" kazandı. 'Önce Ekmek' eseri aynı yıl, Türk Dil Kurumu tarafından verilen "Öykü Ödülü"nün de sahibi oldu. Kemal'in, 1958'de yayımlanan "Devlet Kuşu" romanından uyarladığı 3 perdelik "İspinozlar" adlı ilk oyunu, 1964 - 1965 tiyatro sezonunda İstanbul Şehir Tiyatrolarında sahnelendi. Farklı yıllarda kaleme aldığı "72. Koğuş", "Murtaza", "Eskici Dükkanı", "Kardeş Payı" adlı eserlerini de oyunlaştıran yazar, "72. Koğuş"la 1967'de Ankara Sanat Severler Derneğince "En İyi Oyun Yazarı" seçildi. Orhan Kemal'in 1963'te "Sokakların Çocuğu", "Kanlı Topraklar", "Mahalle Kavgası" ve "Dünyada Harp Vardı" kitapları yayınlandı. Babaannesinin soyunun bulunduğu yerleri gezip not almak ve "93'ten Bu Yana" adıyla ailesinin hikayesini yazmak amacıyla 1970'te Bulgar Yazarlar Birliğinin çağrısı üzerine Sofya'ya giden yazar, burada kalp krizi geçirdi ve hastaneye kaldırıldı. Yazar Kemal, tedavi gördüğü hastanede 2 Haziran 1970'te 56 yaşındayken hayatını kaybetti ve cenazesi Türkiye'ye getirilerek 5 Haziran'da Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedildi. Vefatından 2 yıl sonra her yıl verilen "Orhan Kemal Roman Armağanı", bugüne kadar aralarında Adalet Ağaoğlu, Orhan Pamuk, Yaşar Kemal, Necati Cumalı, Selim İleri ve Hıfzı Topuz'un da aralarında olduğu, Türk edebiyatının önemli isimlerinin eserlerini ödüllendirdi. "Orhan Kemal Roman Armağanı"nı bu yıl "Devridaim" romanıyla yazar Ezgi Tanergeç aldı. Açılışı 15 Eylül 2000'de yapılan Orhan Kemal Müzesi'nde, usta yazarın fotoğrafları, kitaplarının ilk baskıları, çalışma masası, mektupları, gözlüğü ve kıyafetleriyle Abdülkadir Kemali Bey'in eşyaları sergileniyor. "Sanatımın amacı... İnsanlığın, insanlık tarafından, insanlık için yönetilme çabası adına sanat." sözünün sahibi Orhan Kemal'in 27 romanı, 12 öykü kitabı, 5 oyunu ve çeşitli dergilerde basılmış şiirleriyle 9'u filme alınmış 10 senaryosu ve 3 film öyküsü bulunuyor.

Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası, konser sezonunu kapattı

Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası, konser sezonunu kapattı

Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası (CSO), 2023-2024 konser sezonunu "Aydar Gaynullin ve Arkadaşları" konseriyle kapattı.

Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Ada Ankara Ziraat Bankası Konser Salonu'nda düzenlenen konseri, programda trompet sanatçısı olarak da görev alan şef Vladislav Lavrik yönetti. Konserde akordiyon sanatçısı Aydar Gaynullin, gitarist Alexey Wagner, perküsyon sanatçısı Sergey Shamov, bansuri, balaban ve ney sanatçısı Pavel Novikov, CSO ile sahne aldı. Dünyanın büyük orkestralarıyla konserler veren Aydar Gaynullin ve Arkadaşlarının, klasik müzik eserlerinin yanı sıra tango, Flamenko ve Türk ezgilerinden örnekler sunduğu program, dinleyicilerin beğenisini kazandı.

Zamanı aşan lokma bağışı

“Çok Kötü Bir Şey Oldu, belgeselini izleme şansım oldu. Madımak Belgeseli. Bir ana yavrusunun yakılarak öldürüldüğü olayı anlatmaya bu cümleyle başladı. Çok kötü bir şey oldu. Sarsıcı bir etkinlikti."

"Fatih Sultan Mehmet Sergisi" ziyaretçilerini bekliyor

İstanbul'un fethiyle bir çağı kapatıp bir çağı açan Fatih Sultan Mehmet'in hayatını anlatan 77 eserin yer aldığı “Fatih Sultan Mehmet Sergisi” Cumhurbaşkanlığı Milli Kütüphanesi'nde görülebilir. Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 100'üncü yıl dönümü etkinlikleri kapsamında İstanbul'un fethedilişinin 571'inci yıl dönümünde Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi Selçuklu Müze ve Sergi Salonu'nda "Fatih Sultan Mehmet Sergisi" dün açıldı. Sergide, Fatih Sultan Mehmet'in kılıcından giydiği zırhlı gömleğe, kullandığı kaftanlardan beratlarına kadar 77 eser sergileniyor. Eserler arasında Fatih Sultan Mehmet'e ait olduğu düşünülen ve üzerinde çeşitli çizimlerin yer aldığı çocukluk defteri, İtalyan ressam Fausto Zonaro'nun yaptığı ve Fatih Sultan Mehmet'in at üstünde İstanbul'a girişini gösteren resim de yer alıyor. Zonaro'nun, kendisini Fatih'in sol yanında elinde tüfek tutan Osmanlı askeri olarak gösterdiği resim ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Sergide, Fatih Sultan Mehmet'in madalyonu; altın, gümüş ve bronz sikkeler, dönemin alimlerinin yazma eserleri, Fatih Sultan Mehmet'in hazırlattığı Ayasofya Vakfiyesi ile "Avni" mahlasıyla yazdığı şiirlerinden oluşan Divan-ı Avni eseri de bulunuyor. "Eserleri kronolojik olarak sergiledik"Serginin küratörü ve tasarımcısı Funda Akkuş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sergide Kültür ve Turizm Bakanlığı, Milli Saraylar ve Harbiye Askeri Müzesi gibi kurumlardan getirilen 77 eserin yer aldığını söyledi. Eserlerin kronolojik olarak sergilendiğini belirten Akkuş, sergiyi ziyaret edenlerin, Fatih Sultan Mehmet'in bilinmeyen yönlerini de öğrenme ve görme fırsatı bulduğunu ifade etti. Akkuş, ilk kez sergilenen eserler de olduğunu belirterek, "Mesela zırh gömleği ilk defa sergileniyor. Eşlerinin mektupları, kendi mektubu ilk defa sergileniyor. Birçok eser aslında ilk defa sergileniyor. Kılıcı yine aynı şekilde." dedi. Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u fetheden büyük bir devlet adamı olmasının yanı sıra entelektüel bir kişiliğe de sahip olduğunu dile getiren Akkuş, sergide Fatih'in şaşırtıcı özelliklerini öne çıkarmaya çalıştıklarını anlattı. Fatih Sultan Mehmet'in öldüğü anda üzerinde bulunduğu ve kesilerek üzerinden çıkarıldığı düşünülen kaftanın da sergilendiğini ifade eden Akkuş, "O kaftan da yine Milli Saraylar'ın koleksiyonundan geldi. İlk defa sergileniyor burada. Biliyorsunuz, belirli bir süre çocukları taht kavgasına giriyorlar. Cenazesi bir süre bekliyor. Daha sonra kaftan üzerinden kesilerek çıkarılıyor." diye konuştu. Akkuş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla dün açılışı gerçekleştirilen serginin 29 Temmuz'a kadar ücretsiz ziyaret edilebileceğini söyledi. "Çok güzel eserler var"Ziyaretçilerden Mesut Vargeloğlu ise ders çalışmak için geldiği kütüphanede zaman zaman çeşitli sergiler açıldığını belirterek, İstanbul'un Fethi'nin 571'inci yıl dönümünde Fatih Sultan Mehmet Sergisi'nin açılmasından duyduğu memnuniyeti ifade etti. Vargeloğlu, "Çok güzel eserler var. Haliç'teki zincir var. Bunu ilk defa görüyoruz. Edebiyat örnekleri, tarihi kitaplar, sultanın fermanları, beratları. Bunları fiziki olarak görerek daha net bilgi alıyoruz. Açıkçası çok güzel, çok beğendim." dedi.

İstanbul’da yeni keşif: Gizli tünel yakında ziyarete açılacak

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ekiplerinin Rumeli Hisarı’nda gerçekleştirdiği restorasyon çalışmaları sırasında, tarihi milattan önceye kadar uzanan gizli geçitler bulundu. İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat, bu geçitlerin kısa süre içinde vatandaşların ziyaretine açılacağını açıkladı. Keşfedilen tünellerin görüntüleri paylaşıldı ve çalışmaların tamamlanmasının ardından ziyaretçilerin bu tarihi alanı keşfetme imkânı bulacakları belirtildi.

Oyuncu Ahmet Uğurlu hayatını kaybetti

Tiyatro ve sinema oyuncusu Ahmet Uğurlu, 71 yaşında hayatını kaybetti. Ölüm haberini oyuncular Zafer Algöz ve Cem Yılmaz, sosyal medyadan yaptıkları paylaşımla duyurdu. Algöz, "Büyük sanatçı, değerli ağabeyimiz Ahmet Uğurlu'yu kaybettik. Çocukluğumuzun ve gençliğimizin Çobanbey mahallemizin ilk aktörü. Hepimizin ilham kaynağı… Allah rahmet eylesin. Hepimizin başı sağ olsun... Çok büyük kayıp" ifadelerini kullandı. Yılmaz da "Çocukluk arkadaşlarım Taner kardeşimin ve Tuna abimin dayısı, Mustafa abimizin abisi değerli büyüğümüz Ahmet Uğurlu abimizin mekanı cennet olsun... Ailesine ve tüm sevenlerine sabırlar dilerim… Gençlik kahramanımızdı, mekanı cennet olsun" ifadelerine yer verdi. Ahmet Uğurlu kimdir?Konya'da 2 Ağustos 1952'de doğan oyuncu, Ankara Devlet Konservatuvarı tiyatro bölümünden mezun oldu. 13 yıl boyunca Devlet Tiyatroları'nda çeşitli oyunlarda yer aldı, "Mine" filmi ile sinema dünyasına adım attı.

John Lennon'ın tavan arasında bulunan gitarı rekor fiyata satıldı

John Lennon'ın tavan arasında bulunan gitarı rekor fiyata satıldı

İngiliz müzik grubu The Beatles'ın üyesi John Lennon'ın 50 yıldır kayıp olan gitarı açık artırmada rekor fiyata alıcı buldu. Gitar, bu zamana dek satılan en pahalı Beatles entsrümanı oldu.

Dünyaca ünlü İngiliz müzik grubunun üyelerinden John Lennon'ın kayıp gitarı, bir tavan arasında bulunmuştu. 1980 yılında vurularak öldürülen müzisyenin, 50 yıldır kayıp olan gitarı açık artırmada satışa çıktı.
Lennon'ın 1965 yılında "Help!" ve " Rubber Soul" albümlerinde kullandığı Hootenanny akustik gitarın 800 bin dolara alıcı bulması bekleniyordu. Gitar, New York'taki Hard Rock Cafe'de telefonla yapılan bir teklifle 2,9 milyon dolara satıldı. Gitar, bu zamana dek satılan en pahalı Beatles entsrümanı oldu. Fotoğraf: Julien's Auctions
Lennon, Help! adlı filmde "You’ve Got to Hide Your Love Away" şarkısında bu gitarı kullandı.Müzayade evinin daha önceki satışları arasında Lennon'ın 2,4 milyon dolara satılan başka bir akustik gitarı ve 2,2 milyon dolara satılan Ringo Starr'ın Ludwig bateri seti yer alıyordu.
Julien's Auctions'ın genel müdürü David Goodman, Framus'un şimdiye kadar piyasaya sürülen en önemli Beatles gitarı olduğunu "Bu gitar sadece müzik tarihinin bir parçası değil, aynı zamanda John Lennon'un kalıcı mirasının bir sembolü. Bu, benzeri görülmemiş satış, The Beatles'ın müziğinin ve John Lennon'un zamansız cazibesinin ve saygınlığının bir kanıtıdır" sözleriyle ifade etti.
"Rock tarihinin tarihsel açıdan en önemli Beatles gitarlarından biri" olarak nitelendiren gitar hakkında konuşan Julien's Auctions'ın kurucu ortağı ve genel müdürü Darren Julien ise "Bu olağanüstü enstrümanı bulmak, kayıp bir Rembrandt veya Picasso'yu bulmak gibi" demişti.
❌