Okuma görünümü

Yeni makaleler mevcut. Sayfayı yenilemek için tıklayın.

Karabuğday üretimi için ekim yapıldı

40 bin tonluk talebin yalnızca 2 bin tonunun üretildiği Türkiye’de, Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde Ordu’da ilk kez hem üreticilere alternatif bir gelir kaynağı oluşturmak, hem de iç piyasadaki üretime katkı vermek amacıyla karabuğday deneme ekimi yapıldı.

Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler’in ‘kendi kendine yeten şehir’ sloganıyla atıl tarım arazilerini tarıma kazandırmak, kırsal kesimdeki üreticilerin gelir kaynaklarının arttırmasını sağlamak, ürün çeşitliliğini desteklemek ve birim alandan daha fazla gelir elde edilmesi hedefiyle başlattığı tarım yatırımları giderek büyüyor.

İlde tarımsal alanlardan üreticinin daha fazla gelir elde etmesi ve tarım alanlarının ekonomiye daha fazla girdi sağlaması için Ordu Büyükşehir Belediyesi ve İl Tarım ve Orman Müdürlüğü iş birliği ile başlatılan projelere bir yenisi daha eklendi. Bu kapsamda yapısal özellikleri bakımından üretiminin daha verimli olması düşünülen, Ordu’nun iklim şartlarına uygun ve pazar değeri yüksek olan karabuğdayın deneme ekimi Mesudiye ilçesinde gerçekleştirildi.

Alım garantili olacak

Karabuğday yetiştiriciliğinin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması amacıyla Konacık, Üçyol ve Yağmurlar Mahallesi'ndeki üreticilere ilk etapta bin 200 kilogram karabuğday tohumu dağıtıldı. Karabuğdayın ekimi yine Büyükşehir Belediyesi’nin Tarım Makineleri Parkında bulunan kombine ekim mibzeri ile yapıldı. Öte yandan üreticilere alım garantisi verilerek dağıtılan tohumlardan hasat edilen ürünler ise birçok tarımsal projede olduğu gibi yine Büyükşehir Belediyesi tarafından alınacak.

Büyükşehir Belediyesi’nin davetlisi olarak Ordu’ya gelen Tarım ve Orman Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğüne bağlı olarak Konya’da hizmet veren Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü Müdürlüğü’nde görevli Ziraat Mühendisi Ahmet Güneş Mesudiye’de karabuğday denemesi yapacak olan üreticilere karabuğday hakkında önemli bilgiler verdi.

“Ordu’nun karabuğdayda lokomotif olacağını düşünüyoruz”

Karabuğday hakkında hem teknik bilgiler hem de üretimi ile ilgili açıklamalarda bulunan Ziraat Mühendisi Ahmet Güneş, “Ordu'da ilk defa karabuğday ekimi yapıyoruz. 3 aylık bir ürün. İnşallah 3 ay sonra bu ürünün hasadını yapacağız. Bu ürün dünyada 3,5 milyon hektarlık bir alanda ekiliyor. En büyük üreticiler Çin, Rusya ve Kazakistan. Bunların yıllık 200 bin ton ihracat rakamları var. Bu üründen ortalama 40 bin ton ülkemize girişi var. Şu anda ülkemizdeki ekim alanı 50 bin dekar civarında. Biz istiyoruz ki ülkemizde bu 40 bin tonluk ihtiyacı hem kendimiz karşılayalım hem de ihracatta bir paya sahip olalım. Ordu'nun, Büyükşehir Belediyesinin öncülüğünde glutensiz ürünlerde ve karabuğdayda lokomotif olacağını düşünüyoruz. Buradan çıkan ürünleri de değerlendirecek olan Büyükşehir Belediyesi, Karadeniz Bölgesinde öncülük yapmış olacak” ifadelerine yer verdi.

“İlçemizin atıl arazileri her geçen gün tarıma kazandırılıyor”

Ordu Büyükşehir Belediyesi’nin destekleri ile Mesudiye’nin tarım ve hayvancılıkta önemli bir noktaya geldiğini aktaran Mesudiye Ziraat Odası Başkanı Mustafa Başarslan, ilçenin atıl arazilerinin tarıma kazandırıldığını söyledi.

Ordu Büyükşehir Belediyesi Tarım ve Hayvancılık Hizmetleri Dairesi Başkanı Ethem Gözkonan da dağıtımı yapılan bin 200 kilogramlık tohumdan elde edilecek tüm ürünleri Büyükşehir Belediyesi’nin satın alacağını belirtti. Gelecek sezonda yapılacak olan üretimlerde de önemli bir hususa dikkat çeken Gözkonan, buğday borsalarında açıklanan fiyatın en az iki katı fiyatla Büyükşehir Belediyesi'nin ürünü alacağına dikkat çekti. Arazisinde karabuğday denemesi yapan Mesudiyeli üreticiler ise memnuniyetlerini dile getirdiler.

Horoz Lojistik halka arz oluyor

Basın toplantısında halka arz sürecine dair açıklamalarda bulunan Horoz Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Taner Horoz, “Saydamlık, hesap verebilirlik, sürdürülebilirlik konusunda attığımız adım ve geldiğimiz noktayı halka açılarak kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz" dedi.

Horoz, izahnamelerinde de belirttikleri gibi halka arzdan gelecek fonları kullanacakları üç temel alan olduğuna dikkati çekerek, şu ifadeleri kullandı:

"Bir tanesi, büyük hacimlerde depolarımız var ve buralardaki aydınlatma, mekanizasyon ve iş makinaları tamamen elektrikle çalışıyor. Onun için sürdürülebilirlik ve çevre vizyonumuz çerçevesinde bir güneş enerjisi santrali yapmayı planlıyoruz. Bununla birlikte depolarımızdaki elektriği de kendimiz üretmiş olacağız. Öte yandan e-ticarete dönük robotik otomasyonlu depolardan yapmaya başladık. Ülkenin en hızlı, tam otomasyonlu çalışan deposunu yaptık. Bunu devam ettiriyoruz. Halka arzdan gelecek fonun bir kısmını da işletme sermayemizi artırmak için kullanacağız. Böylece daha fazla müşteriye hizmet verecek sermaye yapısını oluşturacağız. “

Bakan Özhaseki: Vatandaşın tercihlerine hep saygı gösteririz

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, çeşitli ziyaretler için 2 Haziran'da seçimin tekrarlanacağı Kayseri'nin Pınarbaşı ilçesine geldi. İlçe esnafını ziyaret eden Bakan Özhaseki, Kayaönü Mahallesi'nde yapılan TOKİ arsasında incelemelerde bulundu. Bakan Özhaseki, "Bugün memleketimizdeyiz. Baba ocağındayız. Sıkça gelmeye gayret ediyoruz. Hele bir vesile olursa gelmek için can atıyoruz. Haliyle işimiz yoğun. Bakanlığın ismi bile 3 tane. Bir taraftan şehircilik, bir taraftan çevre var. İklim değişikliğiyle ilgili epey bir hazırlık var. Bu arada tabii ki başımızda deprem gibi bir bela var. Onun da hasarlarını giderebilmek, yaraları sarabilmek adına büyük bir gayret gösteriyoruz. Bugün de bir vesileyle burada birkaç toplantımız vardı. Hem de Pınarbaşı'na uğrayarak vatandaşlarımıza bir selam vermek istedik. Desteğimizi de burada açıkça ilan etmek istedik. Burası rahmetli Başbuğ'un memleketi. Burası milli manevi değerlerin bayrak bulduğu bir yer. İnşallah bu dönem yine Memduh Bey'le aynı şekilde devam eder diye ümit ediyoruz" ifadelerini kullandı.

'DEMOKRATİK BİR ORTAMDA HERHANGİ BİR PARTİLİNİN İŞBAŞINA GELMESİ OLAĞAN’

Vatandaşın tercihlerine her zaman saygı gösterdiklerini belirten Bakan Özhaseki, "Aslında demokratik bir ortamda herhangi bir partilinin A'dan Z'ye hangi parti derseniz deyin, işbaşına gelmesi olağandır. Vatandaşın tercihlerine de hep saygı gösteririz, 'Hayırlı olsun' deriz. Ancak yıllar içinde gördük ki, bazı arkadaşlar ne yazık ki bir araya gelmemek, birlikte hareket etmemek için, çalışmamak için bir sürü bahaneler buluyorlar. Sonra ideolojik takıntılar başlıyor. Neticesinde de olan vatandaşa oluyor. Hizmet alınamıyor. Böyle bir ortamdan ziyade iyilikle hareket ederek, bir rahmete vesile olması için de burada gayret ediyoruz" diye konuştu.

'BUNLARIN ÇOK ZARARINI ÇEKİYORUZ'

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek'in ziyaretinin sorulması üzerine Özhaseki, "Gökhan Bey sağ olsun, geldi. Biz de misafir ettik. Konuştuğumuz konular zaten eskiden beri bizim bildiğimiz, üzerinde çalıştığımız konular. Birçok konuda da mutabıkız zaten. Benim onlara da teklifim önümüzdeki günlerde, özellikle AK Parti, Milliyetçi Hareket Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi olarak bir araya gelinmesi. Başka belediye başkanı olan partiler de gelebilirler. Orada ortak bir anlayışla sorunlar çözülebilir, diye düşünüyorum. Daha önceden bizim hazırlamış olduğumuz, benim de MYK'da Sayın Cumhurbaşkanımıza arz ettiğim belediyelerle ilgili bir taslak çalışmamız var. 30 büyükşehir ile ilgili de var. Onun dışındaki 51 tane vilayetimizle ilgili de var. Ama seçim yaklaştığı için, orada yapılacak bir çalışma veya herhangi bir kararla ilgili durmadan bu işin provoke edileceği, algı operasyonlarına kurban gideceği kanaatiyle biz bu yasayı getirmedik. Çünkü seçim yaklaşırken normali söylemekten uzaklaşan o kadar çok parti, genel başkan, genel başkan yardımcısı görüyoruz ki, ideolojiler bazen ön plana çıkıyor. Bunların çok zararını çekiyoruz. Şimdi makul bir ortam. Biz elimizdeki taslağı, yaptığımız çalışmayı paylaşmaktan da hiç kaçınmayız. Bunların getirmiş olduğu dosyada da zaten benzer konular var. İnşallah bu hususlarda birlikte çalışıp sonuca erdiririz diye düşünüyorum" dedi.

'EŞİT ŞEKİLDE DEVAM EDECEĞİZ'

Kentsel dönüşüme verilen öneme değinen Bakan Özhaseki, "Bakın benim bir evvelki bakanlık dönemimde de, bu bakanlığım dönemimde de kentsel dönüşüme önem verdiğimi hepiniz biliyorsunuz. İstanbul'a da İzmir'e de, Sakarya'ya da, deprem bölgesine de gidiyorum. Durmadan 'Burası bir deprem ülkesi' diyorum. Gelin birlikte kentsel dönüşümü yapalım. Siz hiç, 'A partililer gelsin. B partililer gelmesin' dediğimi duydunuz mu? Durmadan 'A'dan Z'ye bütün partilerin belediye başkanları, Allah rızası için gelin. Bu ülkeyi, bu evleri daha dirençli hale getirelim. Depreme hazırlık yapalım' diyorum. Şu ana kadar bize gelip, 'Kentsel dönüşüm yapacağım' diyerek müracaat etmiş bir tek Allah'ın kulu geri çevrilmiş mi acaba? Böyle bir örnek var mı? Yani bundan sonra da biz, aynı yerde duruyoruz. Aynı hizmeti yapacağız. Eşit şekilde devam edeceğiz. Ama inşallah insanların birçoğu kafalarındaki tabularını yıkarak gelirler de, önümüze bakarız" ifadelerini kullandı.

'BURADA 200 KONUTUN TEMELİNİ ATACAĞIZ'

İlçede yapılan TOKİ çalışmaları ile ilgili de konuşan Bakan Özhaseki, "Malum bir taraftan kentsel dönüşümle ilgili çabalarımız var, koşturuyoruz ama bir taraftan da sosyal konut projeleri kapsamında Kayseri için, kuraları çekilmiş, vatandaşlara yapılması icap eden evler var. Bunlar bir müddet depremden dolayı aksadı. Bu dönemde de TOKİ olarak kura çektiğimiz Kayseri'nin ilçelerinde bir an önce konutları yapalım, diye bir program yaptık. İnşallah burada 200 konutun temelini yakında atacağız. Herhalde ihalesi 20 gün sürer. Diğer ilçelerimizi de aynı şekilde devreye aldık. Kayseri, bu dönem TOKİ'den epeyce istifade edecek" dedi.

Şehit yakınlarının ayrıcalıklarının kaldırıldığı iddiasına ilişkin SGK'dan açıklama

SGK'dan yapılan yazılı açıklamada, bugün bazı haber sitelerinde şehit yakınlarının 'kamuda tasarruf paketi' kapsamında ayrıcalıklarının kaldırıldığı ve artık ücret ödemek durumunda oldukları ifadelerine yer verildiği belirtilerek, "Bazı haber sitelerinde yer alan 'Kamuda Tasarruf Paketi kapsamında ayrıcalıklarının kaldırıldığı ve artık ücret ödemek durumunda oldukları' ifadesi doğru değildir. Katılım payı ve ilave ücret alınmayacak sağlık hizmetleri, haller ve kişiler kanunla belirlenmiş olup 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Sağlık Uygulama Tebliği'nde düzenlemeler mevcuttur. Bu düzenlemelere göre; 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerine göre; aylık alan kişiler ile bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilerden, harp malüllüğü aylığı alanlar ile 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamında aylık alanlardan ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilerden, katılım payı, 2330 sayılı Kanun hükümlerine göre aylık alan kişiler ile bakmakla yükümlü olduğu kişilerden, harp malüllüğü aylığı alanlar ile 3713 sayılı Kanun kapsamında aylık alanlar ile bakmakla yükümlü olduğu kişilerden, ilave ücret alınmamaktadır" denildi. (DHA)

Devletin desteğiyle organik bal üretimi yaygınlaşıyor

Batman’da son yıllarda organik arıcılığı geliştirme ve yaygınlaştırma amacıyla bitki türünün çok olduğu Sason ile Kozluk ilçelerinde arıcılara devlet desteğiyle kovan dağıtılması arıcılığı yaygınlaştırıyor. Her geçen gün gelişen arı besiciliği 3 bin rakımlı Mereto Dağı eteklerindeki köyleri adeta bal üretim merkezi haline getirdi.

Devlet desteğiyle dağıtılan kovanların daha kaliteli ve polen tuzaklı olması nedeniyle bal üretimini artıracağını belirten arıcılardan Mehmet Bağatur, “Ben Sason ilçesine bağlı Mereto Dağı eteklerinde arı besiciliği yapıyorum. Bizlere devlet desteğiyle verilen kovanlar, polen tuzaklı olduğu için bal üretimini artıracaktır. Devletimizin verdiği destek sayesinde Allah'ın izniyle daha fazla bal elde edeceğiz” dedi.

İki yıldır arıcılar destekleniyor

Batman’da 2 yıldır arıcıların Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından desteklendiğini belirten kovanların kontrollerini yaparak besicilere teslim eden görevlilerden Veteriner Hekim Gülşah Yıldız, 66 arıcıya 594 adet polen tuzaklı kovanın dağıtıldığını söyledi. Veteriner Hekim Gülşah Yıldız, “Tarım ve Orman Bakanlığının destekleri ve Batman İl Tarım ve Orman Müdürlüğünün katkılarıyla 2 yıldır arıcılarımıza hibeli arı ve polen tuzaklı kovan desteği yardımında bulunuyorduk. Bu gün yine batman il merkezinde 3 arıcımıza, Sason ilçesinde 33 ve Kozluk ilçemizde de 30 arıcımıza 9 kovandan toplamda 594 polen tuzaklı kovan dağıtımını yaptık. Kovanlarımızın polen tuzaklı olması çok daha faydalı olacak. Polen tuzağı sayesinde sadece bal üretimi değil, diğer bal ürünlerini de elde etmeleri kolaylaşacaktır. Sason’da ortalama 40 bin arı kovanı bulunmaktadır. Sason endemik bitki türleri, dağların rakımının yüksek olması ve sıcak bir bölge olması nedeniyle kaliteli balın üretildiği bir ilçemizdir” diye konuştu.

SSB Başkanı Görgün'den Altay tankı müjdesi! Seri üretime geçiyor

Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün açıklamalarda bulundu. Görgün'ün açıklamalarından öne çıkan başlıklar:

Efes Tatbikatı dünyada önemli tatbikatlardan bir tanesi. Çok fazla dost ülkenin katılım sağladığı, bu sene 50 ülke var, 1500'ün üzerinde asker katılıyor. Birçok ülkenin bakanları, genelkurmay başkanları, kara kuvvetleri komutanları, hava kuvvetleri, deniz kuvvetleri komutanları, son kullanıcılar geniş bir takipçisi var. Tabii tatbikat çok yönlü bir tatbikat. Kara, hava, deniz unsurları, amfibik unsurlar, elektronik harp, işte haberleşme ve çeşitli bir gerçek savaş ortamında olabilecek aşağı yukarı tüm senaryoların çalıştığı, çok emek verilen, bizim Milli Savunma Bakanlığımızın üzerine yoğun emek verdiği tatbikatlardan bir tanesi.

Bu tatbikatlarda tabii envanterde bulunan ve bu tip senaryolarda faaliyet gösterilecek. Tüm sistemler, platformlar, ekipmanlar kendini gösteriyor. Bizim açımızdan bu platformların, sistemlerin her geçen tatbikatta sayısının, yerli milli ürünlerin sayısının artmış olması bizlere gurur veriyor.

"EFES TATBİKATI'NDA 48 FİRMAMIZ YER ALACAK"

Bu tatbikata bir şekilde ürünleriyle, sistemleriyle katkı sağlayan savunma sanayimizin, Türk Silahlı Kuvvetleri güçleri, emniyet güçlerimizin ihtiyaç duyduğu her türlü platform, teknolojik altyapıya hizmet eden firmalarımızın bir kısmının sergi açtığı alandayız. Burada bu sene Efes Tatbikatında 48 tane firmamız ancak yer bu kadar müsaitti. 6000 metrekarelik bir alanımız vardı. Biz de işte tatbikat katılımına göre burada firmalarımıza yer paylaşımı yaptık.

"TATBİKATTA İLK KEZ KULLANILAN 21 TANE SİSTEM VAR"

Bizim bu fuarda insansız hava araçlarımız, SİHA'larımız, TİHA'larımız, hava araçlarımız hem döner kanatlı hem sabit kanatlı, bununla birlikte kara araçlarımız, silahlarımız, elektronik harp unsurlarımız 50'nin üzerinde sistem yerli milli olarak bu tatbikatta kullanılıyor.

Tatbikatta ilk kez kullanılan 21 tane sistem var. Yani ilk defa bir tatbikatta kendini gösteren 21 tane sistem var. Bunlar ilk defa kullanıma giren ürünler olduğu gibi aynı zamanda yoğun olarak yurt dışına ihraç ettiğimiz platformlarımız ve sistemlerimiz de var yine bu tatbikatta kullanılan. Her yönüyle gezerken de görüyorsunuz firmalarımız, çalışanlarımız, Türk Silahlı Kuvvetleri personelimiz birbirleriyle güç birliği el birliği iş birliğiyle gelişimi gösteriyorlar.

"KULLANICILARIMIZIN ÇOK ÖNEMLİ KATKILARI VAR"

Bizim ürünlerimizin bu derece gelişmesinde kullanıcılarımızın çok önemli katkıları var. Bizim şirketlerimizin ürettikleri ürünleri sahada deniyorlar. Denendikleri ürünlerle ilgili geri beslemelerini çok hızlı bir şekilde bildiriyorlar. Şirketlerimiz de bu değerlendirmeleri hızlıca gelişme yönünde kullanıyor ve hem uluslararası alanda diğer rakipleriyle sahada kullanılmış olması ve fonksiyon itibarıyla daha fonksiyonel olması bir de rekabetçi ürünler sunduğumuzda işte ihracat rakamları olarak da karşımıza çıkıyor.

"İLK 5 AY İTİBARIYLA 4 MİLYAR DOLARA SADECE İMZALADIĞIMIZ SÖZLEŞMELER OLDU"

Malumunuz geçen sene ihracat her sene en az yüzde 20 büyüterek devam ediyor. Geçtiğimiz sene 5,5 milyar dolarla kapatmıştık. Bu sene işte beşinci ayı tamamlıyoruz. İlk beş ay itibarıyla 4 milyar dolara sadece imzaladığımız sözleşmeler oldu. Geçtiğimiz sene 10 milyar doların üzerinde sözleşme imzalamıştık. Bu sene onu da aşacağız diye değerlendiriyorum. Çünkü görüştüğümüz firmalarımızın üzerine çalıştığı büyük projeler var. Her yönüyle gece gündüz durmadan, dinlenmeden koşarak çalışıyoruz.

Efes-2024 Tatbikatı başladı! Savunma Sanayi Başkanı Görgün: Birçok yerli ve millî ürün yer alıyor

"GAYRETLE ÇALIŞIYORUZ ÇALIŞTIKÇA DA MİLLETİMİZLE, TOPLUMLA PAYLAŞIYORUZ"

Hedeflerimiz belli. Yapmak zorunda olduklarımızı biz çok iyi biliyoruz. İşte çalışmamız gerekiyor. Gayretle çalışıyoruz çalıştıkça da milletimizle, toplumla paylaşıyoruz. Bunun toplum tarafından kabul edenler kabullenmiş olması, dikkatli bir şekilde takip ediliyor olması bütün sektöre ciddi bir motivasyon da veriyor. Aynı zamanda bir tatlı bir baskı unsuru da oluyor.

"BÜTÜN DÜNYA AKINCI'NIN BAŞARISINI GÖZLEMLEDİ"

Mutlaka her gün, her geçen ay yeni projeler hem envantere hem işte yeni başlanılan projeler oluyor. Bunlar hani biz sürpriz alıp yapmak şeyinde değiliz, vazifemizi yapmaya çalışıyoruz şirketlerimizle beraber. Bunlar ürün olarak ortaya çıkıyor.

Bütün dünya AKINCI TİHA'nın başarısını gözlemledi. Uluslararası çeşitli fuarlara katılıyoruz. Oradaki ülkelerin temsilcileri çok kısa bir sürede işte insanlık yararına bizim kazandığımız teknolojileri nasıl kullandığımızın herkes farkında. Türkiye'nin güçlü olması Türkiye'nin savunma sanayinde teknolojik olarak üstün olması aslında biz hep başından beri söylüyoruz. Dünya barışı için bir teminat olacak. Biz de bunun için çalışıyoruz

"MİLLİ TANKIMIZ ALTAY'IMIZIN SERİ ÜRETİMİNE GEÇTİK"

İşte kara araçlarımız biz kara araçları konusunda ülke olarak çok güçlü bir ülkeyiz. Yani birden fazla yurt dışına ihracat yapan firmamız var. Hepsinin ürünleri birbiriyle, dünyada dünyadaki rakipleriyle karşılaştırılabilecek seviyede üstünlükleri olan ürünler. Onun için işte yakın zamanda büyük bir alımı duyurmuştuk. Yeni alımlar var. Yine Avrupa'da NATO ülkelerinin tercih ettiği ürünlerimiz var. Yeni açılımlar da olacak. Personel taşıyıcı araçlar, zırhlı araçlar konusunda açılım içindeyiz. Yine aynı şekilde biliyorsunuz milli tankımız Altay'ımızın seri üretimine geçtik. Onun da yine uluslararası alanda beraber kullanabileceğimiz paydaş ülkelerin ve bizlerle birlikte çalışmak isteyen ülkeler var. Onlarla da görüşmelerimize devam ediyoruz.

ALTAY TANKI, MUHAREBE ORTAMININ KOŞULLARINA UYGUN OLARAK YENİLENDİ

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı projesiyle BMC Savunma tarafından üretilen yeni nesil Altay tankı, modern muharebe ortamının koşullarına uygun olarak yenilendi.

Birçok alt sistemi yerlileştirilen, güncellenmiş teknolojiler ve yenilikler eklenerek muharebe kabiliyeti artırılan Altay tankına, Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) son yıllarda icra ettiği operasyonlar çerçevesinde edinilen tecrübelere ilişkin ilave özellikler kazandırıldı.

Sabit ve hareketli kara hedefleri tam isabetle vuruldu

DİJİTAL TEKNOLOJİLERİN KULLANIMI ARTIRILDI

Bu çerçevede Altay'da, dijital teknolojilerin kullanımı artırıldı. Bu sayede tank, düşman unsurlarını tespit etmek, hedeflerini belirlemek ve ateş etmek için daha hassas ve hızlı şekilde kullanılabilecek.

Yeni Altay'ın atış kontrol sistemi, Lazer Mesafe Ölçer (LRF) ve daha hassas Görüntü Sabitleyici Stabilizasyon Sistemi gibi modern teknolojileri içeriyor. Bu sayede tank, uzun mesafelerde hedefleri tespit edebilecek ve doğru şekilde muharebe sahasında karşılaşılabilecek tüm hedeflere yüksek atımda vuruş oranıyla angajman sağlayabilecek.

3+ NESİL TANK KORUMA ÖZELLİĞİ

Tankların en önemli 3 kabiliyetinden biri olan beka kabiliyeti, Yeni Altay'larda modüler olarak pasif koruma sağlamakta olan gelişmiş zırh modüllerinin ve aktif koruma sağlayan AKKOR Aktif Koruma Sistemi'nin eklenmesiyle 3+ Nesil tank olma özelliğine sahip oldu. Bu sayede HİBRİT koruma konsepti de yeni Altay tanklarıyla birlikte dosta güven düşmana korku salacak seviyeye geldi.

BİRÇOK SİSTEMİ YERLİLEŞTİRİLDİ

Yeni Altay'da 12,7 mm ve 7,62 mm silah sistemleri başta olmak üzere mühimmat rafları, kule çember dişlisi, rotor, düz periskoplar, nişancı ikinci derece yardımcı görüş sistemi, kayar bilezik, elle ateşleme sistemi, yakıt-ısıtma ve sintine pompaları, hidrolik pompalar, yol tekeri ve soğutma yeleği gibi sistemler de yerlileştirildi.

Yeni Altay, daha yerli olarak, güncellenmiş teknolojisi, geliştirilmiş zırh sistemi, artırılmış hareket kabiliyeti ve modern atış kontrol sistemi ve eğitim sistem ve kabiliyetiyle TSK'nın ihtiyaçlarını karşılamak için tasarlanmış modern muharebe tankı olarak görev yapacak. Kaynak: TRT Haber

Rekabet Kurumu'ndan 4 beyaz et firmasına 1.2 milyar TL'lik ceza

Rekabet Kurumu’nda yapılan açıklamaya göre, beyaz et piyasasında faaliyet gösteren firmalara yönelik olarak dört ayrı soruşturma açıldı.

Bu soruşturmalardan en kapsamlı olanı, rekabete hassas bilgi değişimi yoluyla 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un (4054 sayılı Kanun) 4. maddesini ihlal edilip edilmediğinin tespiti amacıyla, Abalıoğlu Lezita Gıda Sanayi AŞ (LEZİTA), As Ofis Damızlık Yumurta Yem Gıda San. ve Tic. AŞ (AS OFİS), Banvit Bandırma Vitaminli Yem Sanayi AŞ (BANVİT), Beypi Beypazarı Tarımsal Üretim Paz. San. ve Tic. AŞ (BEYPİLİÇ), CP Standart Gıda San. ve Tic. AŞ (CP), Erpiliç Entegre Tavukçuluk Üretim Pazarlama ve Tic. AŞ (ERPİLİÇ), Gedik Tavukçuluk ve Tarım Ürünleri Tic. San. AŞ (GEDİK), Hastavuk Gıda Tarım Hayvancılık Sanayi ve Ticaret AŞ (HASTAVUK), Keskinoğlu Tavukçuluk ve Damızlık İşl. San. Tic. AŞ (KESKİNOĞLU) ve Şenpiliç Gıda Sanayi AŞ (ŞENPİLİÇ) ünvanlı 10 firma hakkında yürütülen soruşturma oldu. LEZİTA hakkında ayrıca nihai satış noktalarının yeniden satış fiyatını tespit ettiği iddiasına yönelik de soruşturma yürütüldü.

Son dakika... Yeni konut kampanyasının detayları belli oldu! Emlak Konut'tan 1.29 faizle konut kampanyası

CEZALAR ARTABİLİR

Soruşturma süreçleri devam ederken, LEZİTA, BEYPİLİÇ, KESKİNOĞLU ve ŞENPİLİÇ ünvanlı firmalar uzlaşma başvurusunda bulundu. Uzlaşma süreci sonunda ihlali kabul eden dört üreticiye toplamda yaklaşık 1,2 milyar TL idari para cezası uygulandı ve bu firmalar bakımından soruşturma sonlandı. Soruşturmada uzlaşma süreci devam eden firmalar bulunurken, uzlaşma süreçleri sonucunda beyaz et sektöründe faaliyet gösteren şirketlere yönelik verilen toplam para cezasının artabileceği belirtiliyor.

Bakan Şimşek'ten enflasyon açıklaması: Bu ay sona eriyor

“Vergide adalet reformu ivedi bir şekilde yapılmalı”

Ankara Sanayi Odası Mayıs ayı meclis toplantısında konuşan ASO Başkanı Seyit Ardıç, “Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi” ile kamuda tasarruf adına olumlu bir adım atıldığını ifade etti. Söz konusu paket ile tasarruf oranı düşük olmasına rağmen tasarruf adına kamu harcamalarında disipline önem verileceğinin ortaya konulduğunu söyleyen Ardıç, “Diğer taraftan açıklanan tasarruf tedbirlerinin sonuçlarının yıllık olarak açıklanması daha sağlıklı olacaktır. Bu paket, enflasyonla mücadelenin ana parametrelerinden biri olan ve daha önce de dile getirdiğimiz mali disiplinin sağlanması açısından önemlidir” ifadesini kullandı.

“Kamuda tasarrufun devreye alınması enflasyonla mücadelede başarı şansını artıracaktır”

Kamu Mali Yönetimi reformunun temel odağı olan kaynakların etkin ve verimli kullanılması ilkesinin layıkıyla uygulanması gerektiğin belirten Ardıç, “Diğer taraftan tasarruf tedbirleri, kamu personel sayısı, sosyal yardımlar, kamu-özel işbirliği projeleri gibi alanlara da detaylı bir şekilde odaklanmalıdır. Mali sıkılaşmanın yanında kamuda tasarrufun da devreye alınması, para ve maliye politikası eşgüdümünün sağlanmasına katkıda bulunacaktır, enflasyonla mücadelede başarı şansını artıracaktır” diye konuştu.

“Reformda temel amaç hesap verebilirliği sağlayan bir yapı oluşturmak”

Alınan kararların yapısal reformla desteklenmesinin makro istikrar açısından fayda sağlayacağını aktaran Ardıç, şöyle konuştu: “Yapısal reformlarda esas amaç, piyasa mekanizmasının sağlıklı bir biçimde çalışmasının önündeki engelleri kaldırmak, popülist politikalara izin vermemek, şeffaflık ve hesap verebilirliği sağlayan bir yapı oluşturmak, gereksiz bürokrasiyi azaltarak devletin etkin ve verimli bir biçimde özel sektörle işbirliği içinde çalışmasını sağlamak, elverişli bir yatırım iklimini oluşturmak olmalıdır. Yapısal reformları gerçekleştirdiğimiz ölçüde muhtemel istikrarsızlık risklerine karşı büyümeye devam eden daha dayanıklı bir ekonomik yapı oluşturmuş oluruz.”

“Kayıt dışı ile mücadele başlatılmalıdır”

Sürdürülebilir ekonomik ve sosyal kalkınmanın temel ayaklarından birinin de rekabet ortamının sağlanması ve vergi yükünün adaletli dağıtılması olduğunu ifade eden Ardıç, “Bu kapsamda kayıt dışı ile mücadeleye yönelik de somut öneriler içeren bir paketin ivedi olarak açıklanması gerektiğini düşünüyorum. Gerek layıkıyla çalışanı cezalandıran, gerekse de devletimizin vergi kaybına yol açan kayıt dışı ile mücadele de bir an önce başlatılmalıdır” şeklinde konuştu.

“Vergide adalet reformu ivedi bir şekilde yapılmalı”

Harcamalar üzerinden tasarruf tedbirleri kararlılıkla uygulanırken, vergi gelirlerini artırmak ve piyasadaki haksız rekabeti azaltmak için kayıt dışı ekonomi ile de eş zamanlı mücadele edilmesi gerektiğini dile getiren Ardıç, şunları kaydetti: “Bunlara ilaveten gündemde olan kamu ihale reformu, kamu iktisadi teşebbüslerin yönetişim reformu, vergide adalet ve etkinlik reformunun ivedi bir şekilde yapılması gerekmektedir. Diğer taraftan adı her ne olursa olsun af çıkartılmamalıdır. Mevcut durumda sözleşmelerden dolayı kamu-özel işbirliği projeleri ile ilgili herhangi bir düzenleme yapılamasa da bundan sonra çok detaylı analizlerle bu projelere karar verilmesi, kamu maliyesi açısından daha sağlıklı olacaktır.”

İnternetten altın alışverişine dikkat: Kuyumcular uyardı

Düğün sezonunun başladığı dönemde sahte altın konusunda açıklamada bulunan kuyumcular, vatandaşları internetten yapılan altın alışverişinin riskleri konusunda uyardı. İnternetten yapılan alışverişlerde sahte ve düşük ayarda altın ile karşılaşılabileceği belirtildi.

Altının sahtesi ve gerçeğini bir bakışta anlamanın zor olduğunu belirten kuyumcu Seyyit Ahmet Özçelebi, vatandaşların farklı mercilerden altın yatırımına geçiş yaptıklarını ve özellikle internet üzerinden satın alınan altının sahte olup olmadığının anlaşılamadığını söyledi.

"Bazen biz bile internet üzerinden satın alınan altınların ne kadar gerçek ne kadar sahte olduğunu anlayamıyoruz" diyen Özçelebi, "İnternet üzerinden satın alınan altınlarda sahtelikten ziyade ayarı da düşük olabiliyor. Bu nedenle tanıdığınız, bildiğiniz ve güvendiğiniz yerden altın almanızı her zaman tavsiye ediyoruz. Instagram'da birçok kuyumcu adresleri mevcuttur. Genelde güvenilir oluyorlar ama satılan altına hakkından çok daha fazla bir değer biçiyorlar. 10 bin TL’lik ürün 15 bin TL’ye satılıyor. Geri dönüşümü ile de uğraşamıyorsun. Altının kargo işlemi de zaten çok sancılı bir süreçtir. O yüzden en güzeli, bildiğiniz ve güvendiğiniz yerden almanızdır ki işin helali de altını elinize almanızdan geçiyor. Çünkü altının parasını veriyorsun, altını eline alıyorsun, helali ve doğru olanı budur. Instagram üzerinden de satılan altınlara çok güvenmemenizi tavsiye ediyorum" dedi.

TürkTraktör iş makineleri Komatek 2024’te

İş makinelerinin yanı sıra TürkTraktör güvencesiyle sunulan Fleetpro, CNHi markalı yedek parçalar, Servisim ürünleri, TTConnect ve satış sonrası hizmetler de TürkTraktör standındaki yerini alıyor. Fuara özel kampanya kapsamında leasing ile alımlarda faiz avantajı sağlanıyor.

TürkTraktör Şirket Lideri Matthieu Séjourné, kuruluşunun 70. yılını kutlayan TürkTraktör’ün iş makineleri alanında da başarıdan başarıya koştuğunu söyledi. Séjourné, “Türkiye’nin tarım mekanizasyonundaki lideri olarak 1954 yılından bu yana bu topraklar için değer yaratıyoruz. 17 yıldır kesintisiz pazar ve ihracat lideri olarak üretimde 1.111.111’inci traktör ve 600 bininci motor gibi önemli seviyeleri çok yakın zamanda aştık. Tarımdaki köklü geçmişimiz ve tecrübemiz, iş makinelerinde attığımız başarılı adımlara da kılavuz oluyor. 10. yılı geride bıraktığımız iş makineleri alanında yerli üretime geçmemizle birlikte sektörde güçlü bir yer edindik ve kararlılıkla yolumuza devam ediyoruz” dedi.

TürkTraktör İş Makineleri İş Lideri Boğaç Ertekin, sektörün en önemli organizasyonlarından KOMATEK 2024’te, New Holland ve CASE iş makineleriyle yer almaktan büyük mutluluk duyduklarını belirtti. Ertekin, “10 yıl önce faaliyete başladığımız iş makinelerinde, ortağımız CNH’in dünya klasında üretim yapan fabrikalarından ithal ettiğimiz iş makinelerimizin yanı sıra TürkTraktör’ün uzun yıllara dayanan üretim tecrübesi ışığında 2020 yılından bu yana yerli kazıcı yükleyici ürünlerimizi müşterilerimize sunuyoruz. Üç yıl gibi kısa bir sürenin sonunda 1000. Kazıcı Yükleyici yerli iş makinemizi banttan indirmenin gururunu geçen sene yaşadık. 10 yıl önce başlayan yolculuğumuz, bugün geldiğimiz noktada pazarda önemli bir paya ulaştı. TürkTraktör bünyesinde çevik dönüşen ilk iş birimi olarak, uçtan uca değer yaratmaya odaklanarak müşterilerimizi işimizin merkezi haline getirdik. Bu sayede müşterilerimizin ihtiyaçlarına daha hızlı yanıt verebilir pozisyona gelerek performansımızda artış kaydettik ve bu doğrultuda müşterilerimizi dinleyerek kendimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz” dedi.

Son Dakika Enflasyon Haberleri: Bu ay sona eriyor! Bakan Şimşek'ten önemli açıklamalar!

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in açıklamaları şu şekilde: “Süreç sabır gerektiren bir süreçtir. Merkez Bankası parasal sıkılaştırma, seçici kredi sıkılaştırması, miktarsal sıkılaştırma bunların tamamını, bütün araçları istediği şekilde uygulamaya koyuyor. Sonuç alacağımıza inanıyorum.Enflasyonda geçiş dönemi bu ay itibarıyla sona eriyor.

‘MERKEZ BANKA’MIZLA YAKINDAN ÇALIŞACAĞIZ, NE GEREKİYORSA YAPACAĞIZ’

Maliye politikası olarak bir taraftan bütçe açığını geçen seneye göre daha düşük seviyede tutmak böylece mali genişleme üzerinden enflasyonun yaratılmamasını sağlarken bir taraftan fazla likiditenin piyasadan çekilmesi konusunda Merkez Banka’mızla yakından çalışacağız, ne gerekiyorsa yapacağız.

Yeni konut kampanyasının detaylar belli oldu! Emlak Konut'tan 1.29 faizle konut kampanyası

‘KREDİ BÜYÜMESİNDE YAVAŞLAMA VAR’

Kredi büyümesinde yavaşlama var. Aylık enflasyon iyi bir patikaya oturmuştu. Ocak, şubatta bir miktar sapma var. Yönetilemez değil, yönetilebilir bir sapmadır. Tekrar aylık enflasyonda bir patikaya oturuyoruz. Bizim hedeflerimize yakın bir patika, piyasa henüz o noktada değil, biz yönetilebilir olduğuna inanıyoruz.

Geçen sene mali konsolidasyona gittik, yani tedbir aldık. Bütçe açığı neredeyse iki haneye gitme ihtimali varken, biz bunu 5.2 ile sınırladık. Bunun üçte ikisinden fazlası deprem etkisi.

Biz bütçe açığını gelecek sene yüzde 3’ün altına çekmekte kararlıyız. Kamuda tasarrufu sağlayacağız. Buna ilişkin ilk adımı attık, devamı gelecek olan bir hikaye.

‘VERGİ VE MUAFİYETLERİN GÖZDEN GEÇİRİLMESİ ÇALIŞMAMIZ DEVAM EDİYOR’

İkinci olarak şu an itibarıyla dün gece çalışmayı belli bir noktaya getirdik. Vergi ve muafiyetlerin gözden geçirilmesi çalışmamız devam ediyor. Vergide adalet ve etkinlik paketi çalışmamız devam ediyor. Sürdürülebilir cari açık Türkiye açısından makrofinansal istikrarın önemli bir bileşeni.

Uygulamaya koyduğumuz para, maliye, gelirler politikası inanıyorum ki cari açığı konjonktürel olarak aşağı çekiyor. Cari açık milli gelire oranla yüzde 2.5’in altına düşecek.

7 Temmuz öncesi bayilerde indirim rüzgarı! Liste fiyatının altında satışa başladılar

Bu program işe yarıyor mu? Bu programın başlangıcı kurala dayalı, küresel normlara uygun bir politika setidir. Bunu destekleyecek, yapısal dönüşümü sağlayacak bir reform programıdır. Bu beraberinde Türkiye’deki TL varlıklar lehine portföy tercihlerini beraberinde getirdi.

‘CARİ AÇIKTA MUAZZAM BİR İYİLEŞME VAR’

Çıktı açığı önümüzdeki aylarda büyük ihtimalle dezenflasyonist bir noktada olmaya başlayacak. Cari açıkta muazzam bir iyileşme var. Bu devam edecek.

‘ENFLASYON BEKLENTİLERİNDE İYİLEŞME VAR’

Enflasyon beklentilerinde iyileşme var. Önümüzdeki aylarda enflasyon düşünce beklentilerin bizim hedeflere yakınsadığını göreceğiz.

TÜRKİYE’YE 60 MİLYAR DOLARLIK TAAHHÜT EDİLMİŞ KAYNAK VAR’

Önümüzdeki üç yılda Dünya Bankası gibi bankalardan 60 milyar dolarlık Türkiye’ye taahhüt edilmiş kaynak var. Bu kaynak oldukça uygun maliyetli.

KKM’DEN ÇIKIŞ: ‘ZAMAN ALABİLİR AMA ÇOK İYİ BİR YOLDAYIZ’

Biz Türkiye’nin dokusuna uygun, siyasi sahiplenmenin artarak devam edeceği farklı bir modelle gideceğiz dedik. Biz KKM’den çıkacağız. Çıkış biraz zaman alabilir ama çok iyi bir yoldayız. TL mevduatlardaki artış oransal olarak çok iyi noktada. Öngördüğümüzden daha iyi gidiyor.

MERKEZ BANKASI REZERVLERİ: ‘POZİTİF NOKTADA OLACAK’

Merkez Bankası rezervleri bütün swaplar hariç pozitif rezerv noktasında olacak. Çok yakınız.

KREDİ DERECELENDİRME KURULUŞLARININ NOT ARTIRIMI HAKKINDA

Kur oynaklığında düşüş var. Rating kuruluşları not artışına başladılar. Notumuz çok düşük, daha çok kat edeceğimiz yol var. Piyasa bugün itibarıyla bizi 2B civarında bir notla fiyatlamaya başladı. Bu bizim için değerli."

2024 yılında gümüş, altını solladı: Yüzde 45'lik artış

2024 yılı itibarıyla finansal piyasalarda altın ve gümüş yatırımcılarına önemli kazançlar sağladı. Belirsizlik dönemlerinde güvenli liman olarak yatırım aracı olarak görülen altına son dönemde gümüş de eklendi. 2024 yılı başından itibaren gümüşteki artış altını geçti. 1 Ocak 2024 tarihinde 22 lira olan gümüşün gramı yaklaşık yüzde 45'lik artışla 32 liraya yükseldi. Gram altın ise bu süreçte bin 950 liradan yaklaşık yüzde 25'lik bir artışla 2 bin 450 lira seviyelerine yükseldi.

İç piyasada altına olan taleple ilgili konuşan Kapalıçarşı esnafı Cihat Zeytun, ‘‘Altın şu anki seviyesinden daha yüksek seviyeleri görmüştü. Uzun vade bakıldığında altının hep kazandırdığını görüyoruz. Vatandaşlar daha çok işçilik olmayan altınları yatırım için tercih ediyor. Takı olarak da alınsa yatırım amaçlı da alınsa uzun vade de arttığını görüyoruz. Gümüş de aynı şekilde son 6 ay içinde yüzde 50'ye yakın getiri sağladı. Gümüş, yatırımcılar için külçe ya da daha küçük parçalar halinde satılıyor. Gümüş de aynı altın gibi uzun vade değerlendirilmesi gereken bir yatırım aracı'' ifadelerini kullandı.

SON DAKİKA KONUT HABERLERİ: Emlak Konut'tan yeni kampanya! 1.29 faizle...

Emlak Konut Genel Müdürü Cengiz Erdem, yeni konut kampanyası ile ilgili detayları açıkladı. Erdem Emlak Konut ödeme sistemiyle, bankasız-kefilsiz olarak vatandaşların ev sahibi olmaları için dört ayrı ödeme koşulunu içeren kampanyanın detaylarını paylaştı.

Kampanya'nın birinci koşulunda peşin alımlarda yüzde 25 indirim sağladıklarını belirten Erdem, "İkinci koşulda; Yüzde 25 peşinat, vade farksız ara ödemeli satış koşulumuzda 6. 12. ve 24. aylarda ara ödemeler bulunuyor. Üçüncü koşulumuzda ise; Yarısı peşin, kalan yarısı da 1,29 vade farkıyla 24 ay sonra ödeme imkanı sunuyoruz. Dördüncü ve son koşulumuzda da; Yüzde 25 peşinat, 1,29 vade farkıyla 72 aylık sabit artan taksit seçenekleri olacaktır." dedi.

Emlak Konut Genel Müdürü Cengiz Erdem'in açıklaması şu şekilde: Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı olarak, 71 yıllık tarihimiz boyunca ülkemizin planlı kentleşmesine öncülük ediyoruz. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı bünyesinde yürüttüğümüz çalışmalarla, milletimizin hak ettiği mutluluğu sunacak yaşam alanları inşa etmeye tüm gücümüzle devam ediyoruz.

7 Temmuz öncesi bayilerde indirim rüzgarı! Liste fiyatının altında satışa başladılar

Emlak Konut olarak, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde başlayan “Türkiye Yüzyılı” vizyonumuzla, gayrimenkul sektörüne öncülük etmeye kararlıyız. Bu hedefe giden yolda insan odaklı yaşam alanları üretme vizyonumuzu Şeyh Edebali’nin dediği gibi "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" anlayışıyla daha ileriye taşımanın gayretini gösteriyoruz. Ülkemizin geleceğine olan güvenimiz tamdır ve bu doğrultuda çalışmaya devam ediyoruz.

Türkiye’nin istikrarlı ekonomisinin güçlenmesinde ve dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girmesinde inşaat sektörü her zaman önemli bir rol oynamıştır ve oynamaya devam edecektir. İnşaat ve gayrimenkul sektörü olarak, bu hedefe ulaşmak için gereken fedakârlıkları yapmaya devam ediyoruz. Hükümetimiz, Bakanlığımız ve ilgili kuruluşlarımız da bu konuda bizlere olan desteklerini sürdürmektedir.

2023 YILINDA REKOR ÖN SATIŞ GELİRİ

Öncelikle son 1 yıl içerisindeki faaliyetlerimizi de sizlerle paylaşmak isterim. 2023 yılını 53 milyar 179 milyon TL rekor ön satış geliri ile başarıyla bitirdik. Yılsonu itibarıyla 4 bin 700 bağımsız bölümü hak sahiplerine teslim ettik. Güçlü, alanında uzman ekibimizle, 8,5 milyon metrekare büyüklüğündeki 137 adet şantiyemizde, inşasına devam ettiğimiz 103 bin adet bağımsız bölüm ve 200 binden fazla doğrudan ve dolaylı çalışanımızla, şirketimizi çok daha güçlü yarınlara taşıyoruz.

Erdoğan’dan yasal düzenleme uyarısı: Tedbir alalım ama ölçüyü koruyalım

Geçmişte olduğu gibi, bugün de vatandaşlarımızın ihtiyaçlarına yönelik çözümler üretmeye devam ediyoruz. Bu bağlamda, Emlak Konut ödeme sistemiyle sunduğumuz “Güvenli Yatırım, Güvenli Gelecek” kampanyamızı başlatmanın heyecanını yaşıyoruz.

Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı olarak, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Sayın Mehmet Özhaseki'nin destekleriyle düzenlediğimiz kampanyamız; İstanbul başta olmak üzere İzmir, Balıkesir ve Denizli’nin yer aldığı birbirinden değerli 16 projemizi kapsamaktadır.

YÜZDE 1.29 FAİZLE KAMPANYA

Emlak Konut ödeme sistemiyle, bankasız-kefilsiz olarak vatandaşlarımıza ev sahibi olmaları için dört ayrı ödeme koşulunu içeren kampanyamızdan sizlere bahsetmek istiyorum.

Birinci koşulda; peşin alımlarda yüzde 25 indirim sağlıyoruz. İkinci koşulda; Yüzde 25 peşinat, vade farksız ara ödemeli satış koşulumuzda 6. 12. ve 24. aylarda ara ödemeler bulunuyor.

Üçüncü koşulumuzda ise; Yarısı peşin, kalan yarısı da 1,29 vade farkıyla 24 ay sonra ödeme imkanı sunuyoruz.

Dördüncü ve son koşulumuzda da; Yüzde 25 peşinat, 1,29 vade farkıyla 72 aylık sabit artan taksit seçenekleri olacaktır.

Kampanyamızla ilgilenen, ev sahibi olmak ve geleceğine güvenli yatırım yapmak isteyen tüm vatandaşlarımız web sitemizden, çağrı merkezimizden ayrıntılı bilgi alabilir veya satış ofislerimizi ziyaret edebilirler.

Kampanyaya dahil olan projeler:

1. Allsancak İzmir

2. Batı Yakası

3. Düşler Vadisi

4. Evora İzmir

5. Ebruli Kayaşehir

6. Meydan Başakşehir

7. Park Yaşam Antalya

8. Tual Gölyaka

9. Gölyaka İstanbul

10. Major Gölyaka

11. Balıkesir Emlak Konutları

12. Evora Denizli

13. Yeni Fikirtepe

14. Çınarköy Evleri

15. Vadi Evleri-1

16. Vadi Evleri-2

Bakan Uraloğlu açıkladı! 3 yılda 1 milyon 800 bin kişi ziyaret etti

Dünya’da 100 adet FM radyo yayınının aynı noktadan yapılabildiği tek yer olan Çamlıca Kulesi’nin 369 metre uzunluğu ve 587 metre deniz seviyesinden yüksekliğiyle Avrupa'nın en yüksek kulesi olduğunu da vurgulayan Bakan Uraloğlu, ziyaretçilerin kuledeki ortalama gezi sürelerinin 1-1,5 saate ulaştığının da altını çizdi.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Çamlıca Kulesi’nin İstanbul’luların yanı sıra şehri ziyarete gelen turistlerin de ilgi odağı olmaya devam ettiğini söyledi. 369 metre uzunluğu, 587 metre deniz seviyesinden yüksekliği olan ve bu özelliğiyle Avrupa'nın en yüksek kulesi konumunda bulunan Çamlıca Kulesi’nin şehrin siluetini, tarihi simgelerini ve doğal güzelliklerini panoramik manzaralarla sunduğunu belirten Bakan Uraloğlu, “Çamlıca Kulesi açıldığı günden bu yana ciddi bir ziyaretçi akınına uğruyor. 29 Mayıs 2021’de Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından açılan Çamlıca Kulesi’ni bugüne kadar 1 milyon 800 bin kişi ziyaret etti.” şeklinde konuştu.

“ZİYARETÇİ SAYISINDA BU ARTIŞ, ŞEHRİN YÜKSELEN TURİZM POTANSİYELİNİ DE ORTAYA KOYUYOR”

İnteraktif alanlar ve sunduğu panoramik İstanbul manzarası ile turistlerin yoğun ilgi gösterdiği Çamlıca Kulesi’nde, ziyaretçilerin ortalama gezi sürelerinin 1-1,5 saate ulaştığını kaydeden Uraloğlu, “Çamlıca Kulesi'nin ziyaretçi sayılarındaki bu artış, şehrin yükselen turizm potansiyelini de ortaya koyuyor. Özellikle yaz aylarında ve tatil dönemlerinde ziyaretçi sayıları artıyor. Kulenin farklı bölümlerinde, özel günler de dahil olmak üzere birçok etkinlik düzenleniyor” diye konuştu.

Dünya’da 100 adet FM radyo yayınının aynı noktadan yapılabildiği tek yer olan Çamlıca Kulesi’nde, geçtiğimiz aylarda en gelişmiş insansı robotlardan biri olan Sophia’nın da radyodan canlı yayın yaparak bir ilke imza atıldığını kaydeden Bakan Uraloğlu, “Ayrıca İstanbul’un manzarasına ek olarak, farklı noktaları panoramik olarak izleme deneyimi yaşatan çok boyutlu Seyyah 360 ve ayın karanlık yüzeyine seyahat deneyimi yaşatan dijital tema park “Hedef Ay” ile de ziyaretçiler kulede keyifli zaman geçirme imkanı buluyor. Renkli etkinlikleri, teknik özellikleri ve mimarisiyle Çamlıca Kulesi; İstanbul’un yeni simgelerinden biri olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.” açıklamasında bulundu.

'Gümrük Birliği'nde sıkıntıları aşmak için çalışıyoruz'

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, yarın gerçekleştireceği Brüksel ziyaretine ilişkin DHA'ya açıklama yaptı. Bakan Bolat, AB Komisyonu Başkan Yardımcısı ve Ticaret Komiseri Valdis Dombrovskis'in, 2 Mayıs'ta OECD Ticaret Bakanlar Zirvesi çerçevesinde yaptıkları ikili ve heyetler arası toplantıda yüksek düzeyli ticaret diyalog komitesi kurma ve bu konuları orada çarpıcı bir şekilde ele alma teklifinde bulunduğunu hatırlattı. Bolat, bu kapsamda Dombrovskis'in kendilerini 8 Temmuz 2024 tarihinde Brüksel'e davet ettiğini belirterek, "Bizim 30 Mayıs Perşembe günü Brüksel'e gidiş sebebimiz, Türk İhracatçılar Meclisi'nin (TİM) yeni Brüksel ofisinin açılışını gerçekleştirmek. Oradaki Türk iş insanları ile ve vatandaşlarımızla toplantı yapmak. Aynı zamanda da AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Dombrovskis de TİM'in ofisinin açılışına katılacağını bana beyan etti ve kendisiyle de ikili görüşme yapacağız. Bu konuları ön görüşme olarak ele alacağız ama asıl detaylı heyetler arası görüşmeyi 8 Temmuz'da Brüksel'de inşallah Sayın Dombrovskis’nin daveti üzerine gerçekleştireceğiz. Çabalarımız bu konularda ilerleme sağlamak, Gümrük Birliği'nin işleyişinde var olan sıkıntıları da bir nebze olsun aşmak ve vatandaşlarımızın hayatını kolaylaştırmak, AB ile ticaretimizi, özellikle de ihracatımızı arttırabilmek" ifadelerini kullandı.

'VİZE KONULARI BÜYÜK ÖNEM TAŞIYOR'

Ticaretin artmasıyla iş insanlarının vize taleplerinin arttığını belirten Bolat, "Taşımacılıkta, kara yolu taşımacılığında lojistik şirketlerimizin ilave kota talepleri artıyor. Ve kara yolu taşımacılığında da bu taşımacılığı gerçekleştiren şoförlerimizin vize konuları büyük önem taşıyor. İşte biz AB ile Komisyon ve Ticaret Bakanlığı arasında yaptığımız müzakerelerde bu başlıkları sürekli olarak gündeme getiriyoruz ve ilerleme sağlama çabası içindeyiz. Sevindirici olan şu; AB Komisyon Başkan Yardımcısı Dombrovskis ile 2 Mayıs'ta OECD Ticaret Bakanlar Zirvesi çerçevesinde yaptığımız ikili heyetler arası toplantıda 'Yüksek düzeyli ticaret diyalog komitesi kuralım ve bu konuları orada çarpıcı bir şekilde ele alalım' teklifinde bulundular" diye konuştu.

'YENİ PAZAR ARAYIŞINDAYIZ'

ABD ve AB ile görüşmelerin arttığına vurgu yapan Bolat, "Bu minvalde AB'nin ekonomi ve ticaretten sorumlu Başkan Yardımcısı Valdis Dombrovskis ile 4-5 defa, Genişlemeden Sorumlu Komisyon Üyesi Oliver Varhelyi ile yine birkaç defa görüşmelerimiz oldu. En önemlisi de AB Konseyi'nin geçen haziran ayında verdiği yetkiyle AB Komisyon Üyesi Varhelyi'yi ve Dış İlişkiler Temsilcisi Borrell’ın birlikte hazırladıkları Türkiye konusundaki tavsiye raporu, aralık ayının başında açıklandı. Aralık ortasındaki AB Konsey Zirvesi'nde ve mart ayındaki Konsey Zirvesi'nde gündeme alınamamıştı. Bu raporda Türkiye ile ekonomik ilişkileri yeni bir düzleme oturtmak açısından çarpıcı ve yeni öneriler yer alıyordu. En önemlisi bizim de uzun süredir istediğimiz ve uğraş verdiğimiz Gümrük Birliği'nin modernizasyonu. Neyi kastediyoruz? Gümrük Birliği sadece sanayi ürünlerinde iki taraf arasında gümrük vergileri, eş etkili tedbirler, kotalar ve eş etkili tedbirlerin kaldırılmasını içermekteydi. Biz Gümrük Birliği'nin 28 yıllık tecrübeden sonra hizmetler sektörüne de kapsam altına almasını, yatırımları ve e-ticaret gibi alanları kapsaması konusunda müzakereleri başlatmak istiyorduk. Bunun yanında Gümrük Birliği'nin bu 28 yıllık işleyiş süreci ticareti artırmak bakımından olumlu geçti. Rekabetçi olduğumuz hizmetler sektöründe de yeni pazarlar arayışı içindeyiz, yeni kanallar bulma çabası içindeyiz" dedi.

'EYLÜL'DE İSVEÇ VE POLONYA VAR'

Bakan Bolat, geçen hafta Çekya'da Ekonomi Ticaret Ortak Komite Toplantısını gerçekleştirdiklerini söyleyerek, "Geçen yıl içinde Almanya, Hollanda, bu yıl içinde yine Almanya'ya gitmiştim, Çekya'ya gittim. Planladığımız önemli Ekonomi Ticaret Ortak Komitesi toplantıları çerçevesinde planlanan eylül başında İsveç ve Polonya var. Yine bu yıl içinde Slovakya ile JETCO toplantısı yaptım, şubat ayında. Fransa ile inşallah tarihler konusunda anlaşırsak, onlarla da Ekonomi Ticaret Ortak Komitesi toplantısı yapacağız. Bunlar AB'nin önemli ülkeleri. Onlarla hem ikili ekonomik ve ticaret konularında ilerleme sağlamaya çalışıyoruz, hem de AB ile olan çok taraflı Gümrük Birliği ve diğer ekonomik ilişkilerimizdeki konularda da onlardan destek istiyoruz. Konuları onlara açıp, kendi tezlerimizi onlar nezdinde de savunuyoruz" ifadelerini kullandı. (DHA)

Emlakçılardan 'yetki belgesi' uyarısı

Mersin Emlakçılar Odası Başkanı Mehmet Sinan Canpolat, son dönemde gerek ev kiralamak, gerekse ev satın almak isteyen vatandaşların dolandırıldığına dair şikayetler aldıklarını söyledi. Bu tür mağduriyetlerin önüne geçmek için vatandaşlardan, irtibat kurdukları emlakçıların yetki belgelerini mutlaka görmelerini isteyen Canpolat, yüz yüze görüşme yapmadan, satın alınacak veya kiralanacak mülkü görmeden kapora adı altında herhangi bir ödeme yapmamalarını tavsiye etti.

Ticaret Bakanlığının emlakçıların mağduriyetleri gidermek adına 14 Mayıs'ta bir yönetmelik yayınladığını ifade eden Canpolat, "Buna göre 14 Mayıs 2024'ten önce Maliye Bakanlığı ya da oda kaydından herhangi birinin olması emlakçılık mesleğine adım atacak meslektaşlarımıza diğer evraklarının toparlanması noktasında kolaylık sağladı. Mesleğimizde üniversite mezunlarına 6 ay, lise mezunlarına 1 yıl staj zorunluluğu, deneyim şartı zorunluluğu vardı. Yönetmelik, bu durumdan mağdur meslektaşlarımızın muaf olmasına, müktesebattan faydalanmasına sebep oldu. Böylelikle belirtilen tarihten önce kaydı olanlar yetki belgeli resmi emlakçı olarak işlerini sürdürecekler. Ama bu tarihten sonra ofis açanlara, aynı staj şartı ve deneyim şartı devam edecek" dedi.

"Emlakçılara yetki belgesini mutlaka sorun"

Canpolat, yetki belgelerinin emlakçıların 'güvenilir emlakçı' olduğunu kanıtladığını söyledi. Bu nedenle vatandaşların kira ve satış gibi durumlarda irtibat kurdukları emlakçılara yetki belgesini mutlaka sormalarını isteyen Canpolat, şöyle devam etti:

"Kötü niyetli kişiler, yetki belgeli resmi emlakçımızın girmiş olduğu internet portallarındaki ilanları kopyala yapıştır yöntemiyle yayınlıyorlar. 20-25 bin TL'ye kiralık daireyi yarı fiyatına ilan girerek vatandaşımızın ilgisini çekiyorlar. Telefonla irtibat kuranlara da 'şu an 7-8 tane talipli sırada, eğer siz bu daireyi düşünüyorsanız, vereceğimiz IBAN'a kapora atarak bu kiralık daireye sahip olabilirsiniz' diyorlar. Birçok vatandaşımız bu tür dolandırıcılar tarafından mağdur edildi."

Canpolat, vatandaşları hem internet portallarında, hem sosyal medyada talep edilmesi halinde asla ve asla kapora göndermeleri konusunda uyardı.

Ticaret Bakanlığının 1 Kasım 2023'te yürürlüğe giren yönetmeliğiyle yetki belgesi olmadan emlak portallarında ilan yayınlayanların ağır cezalarla karşılaştığını vurgulayan Canpolat, "Meslektaşlarımız, evini kiraya veren veya satan mülk sahiplerinden yetkilendirme sözleşmesi alarak ilan girmeye başladı. Dolandırıcılığın önüne geçip halkın mağdur olmaması için hem yetkilendirme sözleşmesi alıyoruz, hem de yetki belgesi ile internet portallarına ilan girişi yapıyoruz" diye konuştu.

"En etkili çözümün emlakçı ile yüz yüze görüşmek"

Vatandaşları yetki belgesi olmayan hiçbir emlak ofisiyle çalışmamaları konusunda uyaran Canpolat, özellikle internet portallarında, sosyal medya mecralarında normal rakamın altında veya yarısında bir fiyat gördükleri zaman mutlaka şüphelenmeleri gerektiğini kaydetti. Bu tarz bir durumla karşılaşmaları halinde de en yakın emlakçılar odasına, ticaret odasına, emniyete veya savcılığa müracaat ederek durumu bildirmelerini öneren Canpolat, "Bugün resmi bir emlakçı, yetki belgesi olan bir gayrimenkul danışmanı, sorumlu emlak danışmanı, internet portalları ve sosyal medyadan asla kapora talep edemez, suçtur. Kiraya vereceği ya da satacağı daireyi, sunumunu yapmadan, göstermeden, ofisinde ağırlamadan, alıcı ve satıcıyı karşı karşıya getirmeden, sözleşmesini, protokolü yapmadan kapora alma lüksü yok" dedi.

Bu konuda en etkili çözümün emlakçı ile yüz yüze görüşmek olduğuna dikkat çeken Canpolat, "Vatandaşlarımız, mağdur olmamaları için kiralayacağı ya da satın alacağı mülkü internet portallarında gördükten sonra randevusunu alıp kesinlikle ofiste buluşup yeri görüp, yerin sunumunu aldıktan sonra o ofisin resmi emlakçı olup olmadığına, maliye kaydının, sicil kaydının, oda kaydının ve yetki belgesinin, tüm evraklarının tam olup olmadığına bakmalı" ifadelerini kullandı.

Turkcell, 300 milyon euroluk kredi anlaşması için ön protokol imzaladı

Yatırımlarına devam eden Turkcell’e yurt dışındaki yatırımcılar ve kredi kuruluşları yoğun ilgi göstermeye devam ediyor. Şirket, bu kapsamda son olarak, alt yapı ürünlerinin satın alımı için Çin Kalkınma Bankası (China Development Bank-CDB) ile 10 yıl vadeli, 300 milyon euro karşılığı Çin Yuanı (RMB) tutarında finansman anlaşması kapsamında ön protokol imzaladı. Bu finansman, şirketin uzun vadeli büyüme ve başarısı için sağlam bir temel oluşturmasının yanı sıra finansal istikrarını koruyarak gelecekteki büyüme fırsatlarını değerlendirmesi konusunda da önemli bir adım olarak kabul ediliyor.

“Bu anlaşma hem Türkiye hem de Turkcell’e duyulan güveni bir kez daha gösteriyor”

Turkcell Finanstan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Kamil Kalyon, anlaşmayla ilgili şunları söyledi: “Şirket olarak bugüne dek dijital teknolojilerdeki liderliğimizi güçlendirmek için pek çok stratejik adım attık. Bunlar arasında yatırımlar, iş birlikleri, inovasyon projeleri ve dijital servislerin geliştirilmesi yer alıyor. Bugün Çin’in önde gelen bankalarından Çin Kalkınma Bankası ile 10 yıl vadeli olarak 300 milyon euro karşılığı RMB (Çin Yuanı) tutarında finansman anlaşması kapsamında yıllık yüzde 4,98 sabit faiz oranı ile ön protokol imzaladık. Aramızdaki bu mutabakat altyapı ürünlerinin satın alımının finansmanını kapsıyor. Şirket olarak, güçlü bilanço yapımızı korumak, başarılı likidite yönetimini sağlamak adına hem yerel hem de uluslararası piyasaları sürekli takip ediyoruz. Likidite yönetiminde, finansman kaynak çeşitlendirmesi ve vade uzatılması öncelikli hedeflerimiz arasında yer alıyor. CDB ile ön protokolüne imza attığımız bu uzun vadeli ve uygun maliyetli kredi hem Türkiye hem de Turkcell’e duyulan güveni bir kez daha gösteriyor. Bu anlaşma ayrıca küresel borçlanma piyasaları ve sektöre yönelik sağlanan kredi maliyetlerinden çok daha avantajlı bir orana sahip olmasıyla da öne çıkıyor.”

Çin Kalkınma Bankası (CDB) Shenzhen Şubesi Genel Müdür Yardımcısı Jia Chenliang, söz konusu kredinin Çin Kalkınma Bankası (CDB) ile Turkcell arasındaki uzun vadeli stratejik iş birliklerinde yeni bir dönemin başlangıcına işaret ettiğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:

"Karşılıklı güven ve kazan-kazan anlayışına dayalı iş birliğimiz ikili ilişkilerimizin merkezinde yer alıyor. Bu kredi, Türkiye telekomünikasyon sektörünün ilk uzun vadeli salt Çin Yuanı finansmanı olup, Çin Kalkınma Bankası (CDB) ile Turkcell arasındaki uzun vadeli stratejik iş birliklerinde yeni bir dönemin başladığını gösteriyor.”

Domates hasadı başladı, 100 bin ton rekolte bekleniyor

Verimli arazilere sahip kentte yılın ilk domatesini Aksalur köyü Çay Mahallesi'nden Çilli ailesi yetiştirdi. Sebahattin Çilli, özveriyle yetiştirdikleri domateslerin geçen yıla göre 20 gün önceden üretip satışa sunmanın mutluluğunu paylaştı.

100 BİN TON REKOLTE BEKLENİYOR

Köye giderek birlikte hasat yaptıkları çiftçilere bereketli kazançlar dileyen Amasya İl Tarım ve Orman Müdürü Gürol Çetin, "2024 üretim yılında örtü altı sera ve açık alanda toplam 12 bin 200 dekar alanda yaklaşık 100 bin ton domates rekoltesi bekliyoruz" dedi.

Gürol Çetin, kilosu 20 TL’den satılan domateslerin Karadeniz Bölgesi başta olmak üzere, Doğu Anadolu Bölgesi ve diğer bölgelere gönderildiğini belirtti.

"45 GÜNLÜK ARA SEZONDA TÜRKİYE’NİN DOMATES İHTİYACINI AMASYA KARŞILIYOR"

Türkiye’de ağırlıklı olarak Akdeniz illerinde yapılan turfanda domates üretiminin Haziran ayı ortasında sona ermeye başlarken yurt genelinde yaklaşık 45 günlük bir ara sezon oluştuğuna işaret eden Çetin, "O süreçte Türkiye’nin domates ihtiyacını Amasya karşılıyor" diye konuştu.

YILIN DEVAMINDA SERALARDA İKİNCİ VE ÜÇÜNCÜ ÜRÜNLER DE YETİŞİYOR

Tarım şehri Amasya’nın üretim potansiyelinin daha da artacağına inanan Amasya Ziraat Odası Başkanı Mustafa Cebeci ise, "Çalışkan çiftçilerimizin azmiyle seralarda yılın devamında ikinci ve üçüncü ürünler de yetiştiriliyor. Domatesin yanına bir süre sonra salatalık, maydanoz, roka, marul, patlıcan ekip üreten çiftçilerimiz de var" şeklinde konuştu.

300 milyon liralık yatırım

Pınar Süt, Sade Süt, Pınar Organik Süt, Pınar Çocuk Sütü ve Pınar Denge Süt çeşitlerinde Ultra Edge ambalajı tüketicilerinin beğenisine sunuyor. Yeni ambalajlar, özel tasarlanmış kapağıyla kolayca çevrilip açılıyor, geniş ağız çapıyla kesintisiz ve kontrollü olarak dökülebiliyor. Kolaylıkla kavranabilmesiyle tutuş rahatlığı sağlayan Pınar Süt'ün yeni nesil ambalajı, dolaplarda yer tasarrufu da sağlıyor.

Üretime geçtikleri ilk günden bu yana gıda güvenliği, kalite ve inovasyona verdikleri öneme dikkat çeken Pınar Süt Yönetim Kurulu Başkanı İdil Yiğitbaşı, amaçlarının her zaman için sağlıklı ve mutlu nesiller yetişmesine katkıda bulunmak ve toplumun ihtiyaçlarına cevap verebilen çalışmalar gerçekleştirebilmek olduğunu belirtti.

Kuruldukları yıldan bu yana sektörlerini geliştirmek için yeni yatırımlar yaptıklarını söyleyen İdil Yiğitbaşı; “2024 yılında da yaklaşık 300 milyon liralık yatırım yapmış olacağız. Yenilik ve kaliteden ödün vermeden, tüketicilerimize en iyi ürünleri ve hizmeti sunmayı hedefliyoruz. Türkiye’de ilk defa tüketicilerimiz ile buluşacak yeni nesil ambalajımız da bu vizyonumuzun bir yansımasıdır. Pınar Süt'ün uzun yıllara dayanan tecrübesini, tüketicilerimizin beklentilerini ve sektördeki en son teknolojiyi bir araya getirerek ortaya çıkardığımız yeni nesil ambalajımız, birçok açıdan fark yaratıyor. Kolay açılabilir kapağı, geniş ağız çapı ve dökme performansıyla, modern tasarımı ve kullanıcı dostu özellikleriyle tüketicilerimize değer katacak bir ürün sunuyoruz. Bizim için önemli olan sadece ürünlerimizin kalitesi değil, aynı zamanda tüketicilerimizin memnuniyetidir. Bu nedenle, yeni nesil ambalajımızı tüketicilerimizin beklentilerini karşılamak ve onlara daha iyi bir deneyim sunmak amacıyla geliştirdik. Katkısız, doğal ve ilk günkü tazeliğini koruduğumuz sütümüzü Türkiye’nin en güçlü satış teşkilatı ile ülkemizin her noktasında ulaştırarak herkesin süt içebilmesine destek olduk. Tam 50 yıldır çiftçilerimiz, tedarikçilerimiz ve tüm iş ortaklarımızla Nesillerin Sağlığı Nesillerin Yarını için yenilikçi, sağlıklı ve lezzetli ürünlerimizle tüketicilerimizin yanındayız. Bu vesileyle tüm sektör paydaşlarımızın 1 Haziran Dünya Süt Günü’nü kutluyorum" dedi.

Antalya'nın atıl arazileri, Antep fıstığıyla hayata döndü

Küresel iklim krizi ve kuraklık tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de büyük sorun olarak görülüyor. Kış aylarının kurak geçtiği, yağışın olduğu dönemlerde de sel ve su baskınlarının yaşandığı Antalya'da, kamu kurum ve kuruluşlarının yanı sıra STK'lar da çeşitli önlemler alıp, etkinliklerle suyun verimli kullanılmasına dikkati çekiyor. Antalya Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Daire Başkanlığı da kentteki üreticiler için alternatif ürün çeşitlerine yönelerek çalışmalar yapıyor. Korkuteli ilçesinde su azlığı ve iklim değişikliğiyle hava sıcaklığının artması nedeniyle bölgede Antep fıstığı yetiştiriciliği denendi.

Yapılan toprak ve su analizlerinin yanı sıra Gaziantep, Siirt ve Mardin'deki üreticilerle de görüşüldü. Bölgeden getirilen fidanlar deneme amaçlı dikildi ve iklime uyum sağladığı gözlendi. İlçede 1 dekar için 20 fidan hibe verilmesiyle ilgili proje başlatan büyükşehir belediyesi, geçen yıl 8 bin fidan dağıttı. Üreticilere bakım ve yetiştirmeyle ilgili gerekli desteği de sağlayan belediye, verim alan üreticilerin geri dönüşlerinden sonra hibe miktarını artırdı.

Bu yıl sırada bekleyen 500 üretici olduğunu anlatan Antalya Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Daire Başkanlığı Bitkisel Üretim ve Eğitim Şube Müdürü Saadet Tuğrul Ay, “İnceleme yaptık ve üzerine düşündük. Gaziantep ve çevresindeki bahçeleri inceledik. İklim ve toprak yapısının uyumuna bakarak çalışmayı başlattık. Bu yıl 3'üncü kez fidan dağıtımı yapacağız. Çiftçimiz bu işe çok ilgi gösterdi" dedi.

'GAZİANTEP VE ŞANLIURFA'YA NAZARAN DAHA RAHAT YETİŞİYOR'

Asıl hedeflerinin kurak bölgelerdeki arazilerin değerlendirilmesi olduğunu söyleyen Saadet Tuğrul Ay, “Hiç ekim yapılmayan alanların değerlendirilmesini amaçlıyoruz. Hiç sulamadan yetişen bir tür bu diktiğimiz fidanlar. İklim değişikliği ve kuraklık ana sorunumuz. Bizdeki iklim daha nemli ve toprağımız daha verimli. Antep fıstığının burada Gaziantep ve Şanlıurfa'ya nazaran daha rahat yetiştiğini gördük. Çiftçimiz yoğun ilgi gösteriyor" diye konuştu.

Geçen seneki fiyatlarla 1 dekarlık alanda çiftçinin masraflar hariç 150 bin lira kazandığını ve Gaziantep'te 10 yılda tam seviyede ürün verir hale gelen ağacın, Antalya'da 7 yılda bu aşamaya geleceğini belirten Ay, “8 bine yakın fidan verdik. 500 çiftçimiz sırada bekliyor. 1 dekardan az olan arazilere vermiyoruz. Talep giderek artıyor" dedi.

Üretici Ali Şevkan (52) ise 35 yıldır çiftçilik yaptığını ve denemek için diktikleri fidanlardan verim almaya başladığını anlatarak, “İklim şartları uydu. Çok güzel oluyor şu anda. Bakımı ve budamasının iyi olması lazım. Ağaçta meyveleri görünce seviniyorum. Geçen sene az vermişti, yedik tadı da çok güzeldi" diye konuştu.

1 dekarlık alanda sulama imkanı varsa 20, yoksa 12 fidan diliyor. 1 dekarda 1 erkek fidanla tozlaşma sağlanabiliyor. Meyve verimi 7'nci yılında tam seviyeye geliyor ve yaş- kuru olarak iki şekilde pazara sunulabiliyor. (DHA)

Kurbanlık satışları başladı

16 Haziran'da başlayacak olan Kurban Bayramı öncesinde tüm yurtta kurbanlık hayvanların satışları başladı. Mersin'de de önceden hayvanlarını almak isteyen vatandaşlar, çiftliklere giderek kurbanlık seçiyor. Seçtikleri hayvanlar üzerinden satıcıyla pazarlığa tutuşan vatandaşlar, aracıların da araya girmesiyle heyecanlı anlar yaşanmasına neden oluyor. Kıran kırana geçen pazarlıkların ardından hayvanlarını alan vatandaşlar, bu sene fiyatların biraz yüksek olduğunu söyledi.

Büyükbaş hayvanların kilogramına göre 110 ile 170 bin TL arasında olduğu belirtildi. İsteyenlerin pazarlıkla, isteyenlerin ise büyükbaş hayvanları canlı kilogram fiyatından aldığı öğrenildi. Kentte büyükbaş hayvanların canlı kilogram satış fiyatının 250 ile 270, küçükbaş hayvanların ise 260 ile 280 arasında olduğu kaydedildi.

Kurbanlık almaya geldiklerini belirten Yaşar Anıt, "6 kişi olarak karar verdik, biraz önce pazarlıkla hayvanımızı 140'a aldık. Rabbim hayırlı etsin, herkese de nasip etsin" dedi.

Dört kuşaktır hayvancılıkla uğraştıklarını aktaran besici Ümit Değer ise, "Kurbanlık hayvanlara talep güzel, satışlarımız da güzel. Bütün bütçelere uygun kurbanlıklarımız mevcut. Kurbanlıkların fiyatı kilogramına göre 110 ile 170 bin TL arasında değişiyor" diye konuştu.

Kurban Bayramı öncesinde hayvanlarının yüze 75'ini sattıklarını ve il dışından memleketlerine gelecek müşterileri de olduğunu ifade eden Değer, satıştan kesime kadar tüm hizmeti verdiklerini söyledi.

Konutta ‘alıcı piyasası’ oluştu: İlanlarda dikkat çeken rakam!

Milliyet.com.tr/ ÖZEL Konut piyasasında yaşanan durgunluk ilan sayılarında gözlenmeye başladı. Piyasada ilan sayılarında artışlar yaşanırken, ilana çıkan konutların satış süreleri de uzamaya başladı. Konutta ‘alıcı piyasası’nın oluştuğu ve pazarlıkta ciddi avantajların olduğu belirtiliyor. Peki ev sahipleri pazarlık sonrası ne kadar fiyat kırıyor? Şu anda İstanbul, Ankara ve İzmir’de konut fiyatları ortalama ne kadar oldu?

İLAN SAYISINDA 3 AYDA DİKKAT ÇEKEN ARTIŞ

Konuyla ilgili merak edilenleri milliyet.com.tr’ye açıklayan Gayrimenkul Uzmanı Mustafa Hakan Özelmacıklı şu ifadeleri kullandı: “Özellikle gayrimenkul piyasalarında son dönemde satılık olarak arz edilen gayrimenkul sayısında bir artış bulunuyor. Son 3 ayda ilan sayılarında yüzde 10 civarında bir artış olduğunu ifade edebiliriz.

7 Temmuz öncesi bayilerde indirim rüzgarı! Liste fiyatının altında satışa başladılar

VATANDAŞLAR KONUTLARINI NEDEN SATIYOR?

Bu kapsamda özellikle mal sahiplerinin taşınmazları elden çıkarmalarının birden fazla nedeni var. Bunları değerlendirdiğimizde;

-Mevduat faizlerindeki yüksek oranlar nedeniyle gayrimenkulünü satarak parasını aslında faizde değerlendirmeyi düşünenler var diyebiliriz.

- Özellikle deprem gibi riskler nedeniyle eski ve deprem konusunda riskli olma ihtimali olan konutlarını satıp, daha yeni bir taşınmaz almak isteyenler söz konusu.

- Yaklaşık son 2 yıldır konutlardaki kira gelirlerine getirilen artış sınırlaması ve bu nedenle kira gelirlerinin piyasa şartlarına göre oldukça düşük kalan taşınmaz sahiplerinin konutunu elden çıkarmak istemesi.

Pendik'te parçalanmış cesette işkence izleri... Çelişkili ifadeler

- Kiracılar ile mal sahipleri arasındaki dava sürelerinin de oldukça uzun sürmesi nedeniyle mal sahiplerinin yaşadığı sıkıntılar ilan sayılarındaki artışın başlıca sebepleri olarak gösterilebilir.

-Bunların yanı sıra özellikle kredi faiz oranlarındaki artışlar da konuta olan talebi çok büyük ölçüde kısıtlıyor. Bunların her biri nedeniyle arz artarken talep düşüyor ve bu durum tekliflere de yansıyor.

‘PİYASADA TAKAS VE DÜŞÜK FİYAT TEKLİFİ VERENLER ARTTI’

İlanların yayında kalma süresi son incelemelere göre ülke genelinde 72 güne kadar yükseldi. Bu açıdan da alıcıların takas teklifleri başta olmak üzere taşınmazlar için düşük fiyattan tekliflerinin gün geçtikçe arttığını görüyoruz.

'PAZARLIK YAPANIN YÜZDE 10-15 AVANTAJI VAR’

Bu kapsamda ilanlara verilen tekliflerde %10 ile %15 arasında daha düşük teklifler alındığını ifade edebiliriz. Konut alırken pazarlık yapanlar için yüzde 10-15 aralığında bir avantaj var diyebiliriz.

KONUT FİYATLARINDA REEL BAZLI DÜŞÜŞ SÜRER Mİ?

Konut fiyatlarında reel bazda bir gerileme var. Lakin artan bir inşaat maliyeti söz konusu. Hatta inşaat maliyetleri ortalaması şu anda konut fiyat endeksinin de üstüne çıktı. Faizden elde edilen gelirler her ne kadar şu an için cazip gözükse de 3. çeyrek sonrasında konut fiyatlarının enflasyon seviyesini koruyacağını düşünüyorum.

‘KİRADA ARTIŞLAR DAHA YÜKSEK ORANDA YAŞANABİLİR’

Konut fiyatları reel bazda 3. çeyrek dönemine düşmeye devam edebilir. Bu dönem içinde kira fiyatlarında artışlar daha yüksek oranda yaşanabilir. Ayrıca bu kapsamda ticari gayrimenkulde de geriden gelen artışları görmeye devam edebiliriz.

İSTANBUL, ANKARA VE İZMİR’DE FİYATLAR NE DURUMDA?

Ortalama satılık konut metrekare fiyatları İstanbul'da 39.000 TL, Ankara'da 21.000 TL ve İzmir'de 32.000 TL seviyelerinde diyebiliriz. Tabi bu durum 0 daireler için biraz daha yüksek seyrediyor.

İSTANBUL’DA EN UYGUN SEMTLER HANGİLERİ?

İstanbul’da ortalama satılık metrekare fiyatlara baktığımızda en düşük fiyatlı semtler şu şekilde:

Esenyurt'ta yaklaşık 21.000-TL,

Güngören ve Sultangazi’de yaklaşık 27.000-TL,

Arnavutköy ve Sultanbeyli 28.000-TL,

Sancaktepe'de 29.500-TL,

Beylikdüzü’nde 30.000-TL”

7 Temmuz öncesi bayilerde indirim rüzgarı! Liste fiyatının altında satışa başladılar

Milliyet.com.tr/ ÖzelSıfır araç piyasasını ilgilendiren yeni düzenleme hayata geçiyor. Avrupa Birliği’nin yeni güvenlik donanımı regülasyonu 7 Temmuz itibarıyla yürürlüğe giriyor. Buna göre satılan araçlarda acil durum frenleme asistanı, sürücü yorgunluk algılama sistemi, alkol kilidi hazırlığı, kaza veri kaydedicisi, ani frende otomatik yanan flaşörler, önden çarpmada yaya koruması için ‘safety glass’ özellikli ön cam, lastik basıncı izleme sistemi gibi bazı güvenlik sistemleri zorunlu olacak.

Bu nedenle bayiler ellerindeki araçları satabilmek için kampanyalarını yoğunlaştırdı. Şu anda bayilerde araçlar liste fiyatının altında satılıyor. Yüzde 20 ve 300 bin TL’ye varan indirimler söz konusu. Peki kampanyalar devam eder mi? Bu standartlarda üretilmeyen sıfır araçlara ne olacak?

İsrail'den bir katliam daha! Çadır kenti bombaladılar, korkunç görüntüler

SIFIR ARAÇ SATIŞINDA YENİ DÖNEM

Konuyla ilgili merak edilenleri milliyet.com.tr’ye açıklayan İstanbul Motorlu Araç Satıcıları Derneği (İMAS) Başkanı Hayrettin Ertemel şu ifadeleri kullandı: “7 Temmuz itibarıyla Türkiye’nin de içinde bulunduğu Avrupa ülkelerinde trafik kazalarında yaşanan can kayıpları ve yaralanmaları asgari seviyeye indirmek adına “Genel Güvenlik Yönetmeliği“ direktiflerine uygun olan araçlar satılabilecek.

Yönetmelikle birlikte bugüne kadar opsiyonel olan ya da henüz bulunmayan acil durum fren asistanının yaya ve bisiklet tanıması, kör nokta uyarı sistemi, alkollü araç kullanma teşebbüsünde aracın kilitlenmesi, kaza veri kaydedici, direksiyon müdahaleli şerit takip, park sensörü veya geri görüş kamerası, ‘safety glass’ uygulamasında bisikletler için ek önlemler gibi pek çok güvenlik direktifi araçlarda zorunlu hale getiriliyor.

‘7 TEMMUZ SONRASI SATIŞTA BELİRSİZLİK SÖZ KONUSU’

Güvenliği ön plana çıkaran yeni yönetmelik elbette insan hayatı ve maddi zararları en aza indirme noktasında oldukça faydalı bir yenilik. İşlevi ve maksadı açısından hiçbir noksan yok. Markaların ve sektör temsilcilerinin yeni yönetmeliğe dair bir itirazı bulunmuyor. Ancak bu noktada regülasyon süreci tanınmaması sebebiyle markaların önceden sipariş ettiği veya halihazırda showroom’larda satışa sunulmuş pek çok araç bu yönetmeliğe uymadığından, 7 Temmuz sonrası bu araçların satışı ya da sipariş aşamasında olanların tescilinde belirsizlik söz konusu.

Pendik'te parçalanmış cesette işkence izleri... Çelişkili ifadeler

‘STOKLARI ERİTMEK İÇİN KAMPANYA YAPIYORLAR’

Tüm bu süreç ve gelişmeler doğrultusunda Temmuz ayına kadar mevcut stokları eritmek adına yapılacak kampanya ve fiyat indirimleri ile birlikte, dönemsel olarak uygun fiyatlarla otomobile erişim mümkün olacaktır. Gerek yönetmelik gerekse düşük seyreden talep nedeniyle pek çok marka satışları kampanyalar ile destekleyerek kullanıcı talebini çekmek için avantajlar sunmaya devam ediyor.

KAMPANYALAR NE DURUMDA?

7 Temmuz yönetmeliği öncesi yapılan indirim oranları markadan markaya farklılık gösterse de peşin alımlarda liste fiyatı üzerinden 300.000 TL’ye kadar indirimler uygulanabiliyor. Marka bünyesinde yapılan finansman kampanyaları tercih edildiği takdirde ise çoğu markada liste fiyatının geçerli olduğunu hatırlatmakta fayda var.

‘FİYATLARDA BİR MİKTAR ARTIŞ GÖRÜLEBİLİR’

Öte yandan zorunlu tutulan güvenlik önlemlerinin maliyetleri artıracağı, artan maliyetlerle birlikte araç fiyatlarının uygulanan ÖTV sistemi doğrultusunda bir üst bareme ulaşma ihtimali gibi sebeplerle, gelecek dönemde yönetmeliğe uygun olan otomobil fiyatlarında bir miktar artış görüşebilir. Özetle süreç sektör içinde aşılması gereken durumlar yaratmış olsa da dönemsel olarak tüketici açısından uygun fiyatlarla otomobile erişim fırsatı sağlayacaktır.

KAMPANYALARIN ASIL SEBEBİ ‘7 TEMMUZ’ MU?

Son iki aylık süreçte 7 Temmuz tarihinin yarattığı etkinin yanı sıra, daralan otomobil piyasası ve devam eden düşük talep, kampanya ve fiyatları etkileyen ana faktörler arasında.

7 TEMMUZ SONRASI ELİNDE YÖNETMELİĞE UYGUN OLMAYAN ARAÇ KALAN BAYİLER NE YAPACAK?

Bakanlığın yönetmeliğe uymayan araçlar için kararı, markaların 2023 yılında gerçekleştirdiği otomobil satış adedinin %10’u, ticari araçlarda ise %30’una kadar satışının gerçekleştirilebileceği yönünde. Özetle markalar 7 Temmuz sonrası belirlenen oran kadar yönetmeliğe uymayan araç satışı gerçekleştirebilecek. Bu tarihe kadar stokların bir miktar eritileceği de düşünülürse birkaç aylık süre zarfında konunun yarattığı noksanlar ortadan kalkacaktır.

SIFIR ARAÇ KAMPANYALARI İKİNCİ ELİ NASIL ETKİLİYOR?

Sıfır otomobil piyasasında düzenlenen kampanyalar tüketici açısından daha cazip bulunduğundan satış seyri anlamında ikinci el piyasasını yavaşlattığını söylemek mümkün. Ocak ve Mart aylarında ikinci el piyasasında sınırlı yükselişler görülse de Nisan ayında tekrar daralma kayda geçti.

Yıl bazlı karşılaştırmada da önemli bir daralma söz konusu. Bu noktada karşımıza çıkan ana görüş sıfır fiyatları ile kıyaslandığında ikinci el fiyatlarının yüksek bulunması. Özellikle otomobil satıcısı meslektaşlarımızın alım sürecinde bu fiyat makasını gözetmesi, ikinci el araç sahiplerinin de yeni fiyatları kabul etmesi ikinci el piyasasında yaşanan durağanlığa pozitif etki edecektir.”

❌