Okuma görünümü

Yeni makaleler mevcut. Sayfayı yenilemek için tıklayın.

Resmi Gazete'de yayımlandı: Emekliler yüzde 15 indirimli faydalanacak

Kamu kurum ve kuruluşlarının ürettikleri bazı mal ve hizmetlerden ücretsiz veya indirimli olarak faydalanacakların tespitine ilişkin kararın yürürlüğe konulmasına yönelik Cumhurbaşkanı kararı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Reisi'nin ölümü sonrası iç ve dış politikada olası senaryolar: İran içinde güç mücadelesi!

Buna göre, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından 31 Mayıs 2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve ilgili mevzuatı uyarınca gelir ve aylık ödemesi yapılanlara kamu kurum ve kuruluşlarına ait sosyal tesislerde 31 Aralık 2024'e kadar yüzde 15 indirim uygulanacak.

Selçuk Bayraktar, AKINCI'nın enkazı nasıl bulduğunu anlattı!

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, 17 Mayıs'ta "Sosyal Güvenlik Haftası Buluşması" programında yaptığı konuşmada, emeklilerin tüm illerde yer alan kamuya ait misafirhane, öğretmenevi, sosyal tesis ve konukevlerinden kamu görevlileri gibi yüzde 15 indirimli faydalanacaklarını duyurmuştu.

Selçuk Bayraktar, AKINCI'nın enkazı nasıl bulduğunu anlattı!

Baykar Yönetim Kurulu Başkanı ve Teknoloji Lideri Selçuk Bayraktar açıklamasında şu ifadeleri kullandı: "Akıncı’yı geliştiriyoruz. Bende ekiplerle çalıştım. O gün meteoroloji zorlu koşullar olduğundan, sınır dışı operasyon gerçekleşeceğinden, böylesine önemli bir görev olduğundan geceleyin silahlı kuvvetlerden bizlere ulaşanlar oldu. Gece 11.00 gibiydi. Baykar’da ben de iş yerindeydim. Hem Batman da hem Van’da bizim Akıncılar var. Oradaki ekip arkadaşlarımızla koordineli olarak teknik destek ile alakalı bütün görev boyunca çalıştık.

Reisi'nin ölümü sonrası iç ve dış politikada olası senaryolar: İran içinde güç mücadelesi!

‘DÜNYAYA DAMGASINI VURACAK KURTARMA OPERASYONU GERÇEKLEŞTİRDİ’

TSK dünyaya damgasını vuracak kurtarma operasyonu gerçekleştirdi. O şartlarda 1600 km’ye yakın rüzgar vardı. En hızlı şekilde çok kısa sürede hedef bölgesine vardı. Yoğun hava muhalefetinin olduğu coğrafyada vadilerin içine girerek görevi gerçekleştirme durumunda kaldı.

‘TÜM DÜNYAYA DAMGASINI VURDU’

Halihazırda görevde olan silahlı bir Akıncı hızlıca yönlendirildi. İran tarafı istemeyince hemen diğeri hazır edilip kaldırılıp çok kısa sürede oraya sevk etti. Başlı başına bu operasyonel kabiliyet tüm dünyada damgasını vurdu.

Hem Türk Silahlı Kuvvetlerimizle hem mühendis kardeşlerimizle iftihar ettiğimi söyleyebilirim. 11’den sabaha kadar bütün faaliyet boyunca bizim ekiplerimiz, TSK çok büyük bir özveri ile çalıştı. Tekrardan İran halkına baş sağlığı dileklerimi iletiyorum.

Havada kabus! Yolcu uçağı türbülansa girdi, ölü ve yaralılar var

‘TÜRKSAT UYDULARI KULLANILDI’

Arazinin en yüksek zirvesi 9700 feet’de derin vadiler var. Siz o vadinin içine girdiğinizde görüntü alabiliyorsunuz. 9700 feet’in altına inerek manevra yaparak uçmak durumunda kaldı. Normalde hiçbir insanlı hava aracı o şartlarda bunu yapmaz, insansızlar da asla yapmaz. İnebilmeniz için sizin uydu haberleşmesine ihtiyacınız var. TÜRKSAT uyduları kullanıldı. En ufak bir aksaklık olmadan görev tamamlandı.

Bir yandan da Azerbaycan’da da Akıncı var, hazır hale getirilmişti. Ben Türkiye adına SİHA teknolojisi hem bu teknolojiyi kullanma açısından dünyaya büyük bir örneklik olduğunu düşünüyorum.

DAKİKA DAKİKA BAYRAKTAR AKINCI’NIN İRAN CUMHURBAŞKANI İBRAHİM REİSİ’Yİ ARAMA KURTARMA OPERASYONU:

20.00: Dışişleri Bakanlığı’ndan MSB'ye gece görüşlü arama kurtarma helikopter talebi, MSB'nin helikopterle birlikte İHA görevlendirebileceği teklifi iletildi.

20.30: İranlı yetkililer teklifi kabul etmesiyle birlikte MSB, Genelkurmay Başkanlığına hazırlık talimatı verdi.

22.30: MSB tarafından bölgede uçuş yaptığı için hazır olan mühimmatlı bir Bayraktar AKINCI’ya arama kurtarma görevi için sınır geçiş talimatı verildi.

23.00: İran tarafı mühimmatlı Bayraktar AKINCI’yı kabul etmemesi sebebiyle sınır geçişi iptal edildi.

23.18: Batman'dan mühimmatsız yeni bir Bayraktar AKINCI kalkış yaptı.

00.13: Van bölgesinden sınır geçişi gerçekleşti.

00.45: Hedef bölgesine 31,000 feet irtifadan uçularak varıldı.

02.22: Kötü hava şartlarında yüksek irtifada görüntü alınamamasından dolayı kademe kademe 9,000 feet irtifaya kadar inildi ve İlk ısı kaynağı tespit edildi.

02.37: İran tarafıyla İHA görüntü paylaşımı yapılmaya başladı.

04.30: İran arama kurtarma ekipleri bölgeye ulaştı.

05.46: İran arama kurtarma ekipleri helikopter enkazına ulaştı.

05.50: İran yetkilileri bölgeye başka hava araçları gireceği için teşekkür ederek bölgede uçuş yapan Bayraktar AKINCI TİHA’nın hava sahasını terk etmesini talep etti.

06.01: Uçuş irtifasına çıkılarak dönüşe geçildi.

06.45: Sınır geçilerek yurt içine dönüş yapıldı.

OPERASYONA DAİR DETAYLAR

Bayraktar AKINCI tarafından yürütülen arama kurtarma operasyonu çok tehlikeli şartlarda yoğun ve sert hava muhalefetine rağmen gerçekleştirildi.

Rüzgârın zaman zaman 160 km/saate ulaştığı bölgede yağış, bulut, sis, fırtına, boran gibi her türlü olumsuz hava şartının yanında engebeli dağlık arazi gibi olumsuzluklara rağmen operasyon sürdürüldü.

Tüm bu olumsuzluklara rağmen, Bayraktar AKINCI görüntü alabilmek ve enkazın yerini tespit edebilmek için dağların içinde 300 feet’e (Yaklaşık 100 metre) kadar inerek uçtu.

İran’da gerçekleştirilen arama kurtarma faaliyetinin büyük bölümünde bulut seviyesinin altına inilerek derin bir vadinin içinde bölgedeki en yüksek mânia irtifası olan 9700 feet'in de altında 9000 feet civarına inilerek vadi boyunca uçuş yapıldı.

Bu tarihi operasyon gerçekleştirilen görevin kritikliğinin bilinciyle tüm riskler alınarak icra edildi.

Bu kritik görevde hedef bölgesindeki Bayraktar AKINCI, yalnızca uydu haberleşmesi kullanarak TÜRKSAT uydusu üzerinden komuta edildi.

İran makamlarına canlı görüntünün aktarımı ise TSK Komuta Merkezi üzerinden gerçekleştirildi.

Azerbaycan'daki AKINCI Teknik Destek Personeli ise olası acil bir durumda müdahale edecek şekilde görev süresince hazır bekledi.

Hedef bölgede yaklaşık 7.5 saat arama kurtarma uçuşu yapan Bayraktar AKINCI TİHA, samanlıkta iğne arar gibi gökyüzünde kaza alanının tam üzerinde toplam 2.100 km uçuş yaptı. Adeta gökyüzünü dantel gibi ilmek ilmek işledi.

Senegalli işçiler çay hasadında

Doğu Karadeniz Bölgesi’nde yaş çay sezonunun birinci sürgün döneminin başlamasıyla üreticiler geçtiğimiz günlerde çay bahçelerine girdi. Geçmiş yıllarda Gürcistan’dan gelen işçilerle gerçekleştirilen çay toplama işlemlerinde son yıllarda çalışkanlıkları nedeniyle özellikle Afrika'dan ve daha çok da Senegal’den gelen işçiler tercih edilmeye başlandı. Sabahın erken saatlerinde bahçeye giren Senegalli işçilerin günlük ücretinin en az 2 bin TL olduğu öğrenildi.

“Ton işi olduğu zaman günlük 5 bin 500 TL oluyor”

Trabzon’un Of ilçesinde 3 yıldır çay toplama işlemi gerçekleştiren Senegalli Süleyman Akbay, 3 yıl önce çay toplamaya başladığını söyledi. Akbay "İlk yılımda Of’ta bir amcamız vardı. 2 yıl boyunca onların yanında çalıştım. Bu yıl 3. yılım oldu. Türkiye’de ilk yılımda İstanbul’daydım, çay sezonu olunca Trabzon’a geldim. Artık burada duruyorum. İlk çay toplamaya makasla birlikte başlamıştım. Sonra baktım ki herkes motorla kesiyor ben de gidip motor aldım. Senegal’den arkadaşlarım geçen sene geldiler. Onlara çay toplamayı ben öğrettim. Bu yıl yeni gelen arkadaşlarımızda oldu. Memleketten alışık olduğumuz için buradaki çay bahçelerinde çok zorlanmıyoruz. Sıcak havalarda bakıyoruz burada yaşayan vatandaşlar oturuyorlar ama biz çalışıyoruz. Senegal’den buraya çay toplamaya gelmek isteyenler oluyor. Maalesef kolay bir şekilde gelemiyorlar. Burada ton işi çalışıyoruz. Fiyatlar değişiyor. Ton işi olduğu zaman 5 bin 500 TL oluyor. Günlük en az bir ton topluyorum. Çay sezonu bittikten sonra Trabzon’da kalıyorum. Burada limanlarda çalışıyorum. Artık Of’luyum” dedi.

“Bize her yer Trabzon"

2 yıl önce Türkiye’ye geldiğini belirten Senegalli İsa Bah ise “İlk kez bu yıl çay toplamaya başladım. Süleyman arkadaşımız bana çay toplamayı öğretiyor. Çay toplamak çok güzel. Allah’a şükür buradakiler çok iyi. Çay sezonu bittikten sonra tekrar İstanbul’a gideceğim. Fabrikada çalışıyorum. Günde yaklaşık 500 kilogram çay kesiyoruz. 3 hafta daha burada çay toplayacağım. Bende artık Trabzonlu oldum. Bize her yer Trabzon” şeklinde konuştu.

Senegalli Mustafa Lo ise geçen yıl çay toplamaya başladığını kaydederek “İnşallah bu yıl çay toplamaya işi bitene kadar buradayız. Burada insanlardan çok memnunuz. Herkes bize iyi davranıyor. Burada kendi memleketimizdeymiş gibi hissediyoruz” diye konuştu. Gineli İbrahim Yello ise Trabzon’da çok mutlu olduğunu ve çay toplama işine ilk kez bu yıl başladığını söyledi.

“Yevmiyeyi duyan buraya gelmeye başladı”

İstanbul’dan çay toplamak için memleketine gelen Trabzonlu Erkan Karamustafa ise sezonun başladığını ancak yorucu olduğunu dile getirerek “Çay kırmaya devam ediyoruz. Bu sene biraz kuraklık olduğu için verim düştü. Filizler çok büyümedi. Allah bereket versin. Yevmiyeyi duyan buraya gelmeye başladı. Biz hiç rahatsız değiliz. Herkes kıramıyor. Yaşlısı, hastası var. Gençler artık köylere gelmeyi bıraktılar. Geçmiş yıllarda Gürcistan’dan gelip burada çay topluyorlardı. Artık bizim paramız onlarda değersiz olduğu için gelmiyorlar. Önceden Gürcistan’dan doktor gelip ‘burada 3 ayda kazandığımı 1 sene orada geçiniyorum’ diyordu. Artık çay toplama işini bıraktılar” ifadelerini kullandı.

Erkenci kayısıların hasadına başlandı

İklim özellikleri sayesinde başta kekik, nar ve ayva olmak üzere çok sayıda tıbbi aromatik bitki ve meyve yetiştirildiği Pamukkale’de, açık alandaki bahçelerde erkenci kayısılar hasat edilmeye başlandı. Gerçekleştirilen ilk kayısı hasadına Denizli İl Tarım ve Orman Müdürü Şakir Çınar, Müdür Yardımcısı Saffet Üge, Denizli Ziraat Odası Başkanı Hamdi Gemici, üretici Talat Özkan ile il ve ilçe müdürlüğü teknik personeli katıldı.

Verimiyle memnun eden kayısılardan, dekarda 4 bin ile 4 bin 500 kilogram arası rekolte beklendiği kaydedildi. 2023 yılında Pamukkale ilçesinde 252 hektar alanda 513 ton üretim gerçekleşti. Türkiye'de kayısı üretiminin yüzde 0,28'ini karşılayan Denizli, kayısı üretimi bakımından Türkiye'de 22.sırada, Ege Bölgesinde 4.sırada yer alıyor.

Pamukkale ilçesinde tarımla uğraşıp, ihracat yapan bahçe sahibi Talat Özkan, hasat etkinliğine katılan İl Müdürü Şakir Çınar'a Ninfa çeşidi kayısı hakkında bilgi vererek, üretim aşamasında yaptıkları çalışmaları ve piyasadan beklentilerini anlattı.

Denizli Ziraat Odası Başkanı Hamdi Gemici, üreticilere bereketli bir sezon dileyerek; “Ninfa erkenci kayısı çeşidinin çok bakımlı yetiştirildiği bir bahçedeyiz. Bu çeşidin renk yapısı itibarıyla 4-5 kalemde aralayarak hasadı yapılıyor olgunlaşan meyveleri alınıyor. Burada önemli olan ürünün bozulmadan, yüke dayanabilecek kapasitede iken hasat edilmesi. Pamukkale ilçemiz ürün deseninde sadece bir ürünü görüyoruz burada, bunun yanı sıra Hicaz Narı ve Ayva çeşitlerimiz var ön plana çıkan, bölge olarak gayretli insanlarımızın olduğu çalışkan bir bölge. Üreticilerimize bereketli bir sezon diliyorum, inşallah hep birlikte sıkıntıların giderilmesi noktasında, Tarım ve Orman İl/İlçe Müdürlüklerimiz her zaman sahada. Bizler üreticilerimizin yanında olmaya devam edeceğiz. Çözüm bekleyen her konuda elimizi taşın altına koymaya hazırız" dedi.

Erkenci kayısıların hasadını yapan İl Müdürü Şakir Çınar ise, “Aslında Pamukkale travertenleri ile sıcak suyu ile ünlü olurken hemen burada kuş uçumu çok yakın bir mesafede biz Pamukkale'nin bu tarafında erkenci kayısı hasadı ediyoruz. Geçtiğimiz haftada Honaz ilçemizde erkenci kiraz hasat ettik.
Üzüm'de her ne kadar sahil bölgelerinde; Mersin'de, Manisa'da ve İzmir'de üzüm varken bizde turfanda üzüm yetiştirebilen bir iliz. Dolayısıyla bu Denizli tarımının ne kadar güçlü olduğunu, buradaki çiftçinin ne kadar bilinçli olduğunu, modern tarımı çok rahat uygulayabildiğini gösteriyor. Dolayısıyla biz üreticimizin yanında olmaya, alnının terini silmeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

Büyükbaş kurbanlıkta fiyatlar değişti

Kurban Bayramı’na bir aydan daha az bir süre kalırken hayvan besiciliği yapan üreticilerin yoğunluğu başladı. Satışlara başlayan büyükbaş besicisi Baran Türkmen, geçtiğimiz yıl en pahalı kurbanlığı 100 bin liraya sattığını belirtirken bu yıl en ucuzun 100 bin lira olduğunu belirtti. Özellikle yem girdilerinin artışının fiyatlarını etkilediğini belirten Türkmen, 7 ortak olarak alınan büyükbaş kurbanlığın kişi başına maliyeti minimum 15 bin maksimum ise 25 bin TL olduğunu belirtti.

Kurbanlık seçecek vatandaşlara da tavsiyelerde de bulunan tecrübeli, alışverişi tanıdıkları esnaflardan yapmalarını söyledi. Kurbanlık seçilen hayvanın sağlıklı görünmesinin çok önemli olduğunu söylen Baran Türkmen, hayvanın ibadeti gerçekleştirecek kişinin gönlüne ve gözüne hoş gelmesi gerektiğini belirtti.

“En ucuz kurbanlık 100 bin lira”

Kurbanlık piyasasını geçtiğimiz yıla göre kıyaslayan Baran Türkmen, yüzde 50’lik bir artışın fiyatlarda gözlemlendiğinin altını çizdi. Yaklaşan Kurban Bayramı’ndan dolayı piyasa hakkında besici Türkmen, “Kurbanlıklarımız hazır, satışlar başladı. Her şeyde olduğu gibi kurbanlıklarda bu sene enflasyona yetişemiyor. Bu sene kurbanlık fiyatları her seneye göre yüzde 50 daha arttı. Hepsinin aşısı, bakımları, bütün veteriner bakımları yapıldı. Kulak küpesinde hiçbir sıkıntı yok, hepsi veteriner kontrolünde. Yeni hayvanları satmadan seneye olacak kurbanlıkları almaya başlıyoruz. Sistemin dönebilmesi için biz bu hayvanları satmayı bekleyip buradan gelen parayla hayvan almaya çalışırsak yetişemiyoruz.

Biz bunu satmadan diğerini almamız lazım. Yetiştirmek için buzağılıktan çıkmış, 8-10 aylık hayvanları alıp bir dönem sonraki yani bir dahaki döneme yetiştirebildiğimiz kadarını yetiştirmeye çalışıyoruz. Yetiştirebildiğimizi kurbanlık vasfını taşıyanı kurbanlık, kurbanlık vasfı olmayanı da karkas satıyoruz. Geçen sene en pahalı kurbanlık 100 bin liraydı. Bu sene en ucuz kurbanlık 100 bin lira. Geçen sene tavan olan fiyat, bu sene en düşük kaldı. Her şeyde olduğu gibi hayvanda da böyle maalesef. Bunun sebebi de girdilerimiz yükseldi. Yem, silaj, küspe ve geçenlerde haberlere konu olan bakıcı, bir bakıcı şu an 50 bin lira. Benim çiftliğimde şu an 10’a yakın bakıcı çalışıyor. Bunların hepsinin maliyetleri çok fazla arttığı için biz kar marjını onlara yaptığımız zama yansıtamıyoruz. Biz sadece bu işin sürekliliğini devam ettirebilmek için çok düşük kârlarla sürümden para kazanmaya çalışıyoruz. Bununla da bir nevi savaşıyoruz. Aldığımız maliyetlerin hepsi kendini ikiye katlamasına rağmen biz bunu hayvana yansıtamıyoruz.

“Güvendikleri yerden almalarını tavsiye ediyorum”

Vatandaşlara kurbanlık seçerken dikkat etmesi gerektiği konular hakkında da uyaran Baran Türkmen, şöyle devam etti;

“İnsanlar güvendiği kişilerden alıyorlar. Kurbanlık vasfı taşıyan hayvanları alabilmek için güvenilir yerden almak lazım. Hayvanların şap hastalığı geçirmemiz olması lazım, geçirmişse bile o an şaplı olmaması lazım. Hayvanların dişlerini yani 2 yaşını geçmiş olması lazım. Kurban işi yılda bir defa insanın gönlüne ve gözüne hoş gelmesi lazım. Kurbanı önden almaları aslında dezavantaj ya da avantaj değil. Çünkü artık fiyatlar kurbana bir buçuk ay kala oturuyor. Kurban sonuna kadar devam ediyor. Üç aşağı beş yukarı değişmiyor. İnsanlar artık önceden şunun için alıyor, kesim sırasını öne alabilmek için. Kurban sabahı ilk sırayı, beşinci, onuncu sırayı almak için bir ay, iki ay öncesinden kurbanlık alıyor.

Bu da artık insanların o an ki bütçesine bağlı. Eğer insanların o an bütçesi uygunsa kafasında tamamlamışsa öncesinden gidip alabiliyorlar. Güvendikleri yerden almalarını tavsiye ediyorum. Arkadaşlar kendi aralarında grup oluşturuyorlar artık beşli altılı yedili gruplar. Zaten artık onlarda değişmiyor minimum 18’den başlayıp 25’e kadar çıkıyor kişi başına yedi kişili gruplarda. 140-150 bin lira gibi hayvanlar. 15’er bin lira verip düveye de girebiliyorlar ama minimum bence böyle dolu dolu hayvan kesmek isteyen 17-18 bin liradan aşağı hayvan yok, özellikle erkek dana yok. Bakıldığı zaman piyasaya göre kurbanlık temel gıda ihtiyaçlarında en ucuzu et kaldı yine. Şu an Türkiye’de temel gıda üzerine en ucuzu et. Kurbanlık da geçen sene 10-13 bin lira arasındaydı. Bu sene yarı yarıya artış yok aslında hayvanda. Her şeyde olduğu gibi hayvanda artış yok. Geçen senede minimum alan 10-11 bin liraydı, maksimum alan 15-16 bin lira civarındaydı. Bu sene maksimum alan 20-25 bin lira civarında minimum alanda 16-17 bin lira civarında. Hayvanda aslına çok büyük bir şey yok. İnsanlar aslında gündelik hayatta harcamalarının çok daha azını yaparak kurbanlıklarını çok rahat kesebilirler."

Bakan Bayraktar, Çin Ulusal Enerji İdaresi Başkanı Jianhua ile görüştü

Bakan Bayraktar, görüşmeye ilişkin yaptığı açıklamada, “Pekin ziyaretimiz kapsamında Çin Halk Cumhuriyeti Ulusal Enerji İdaresi Başkanı Sayın Zhang Jianhua ile bir araya gelerek başta nükleer enerji ve yenilenebilir enerji olmak üzere ortak çalışmalarımızı daha ileri bir noktaya taşıyacak ve yeni iş birliklerine temel teşkil edecek fırsatları konuştuk. İmzaladığımız ‘Enerji Dönüşümü Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı’ ile somut projeleri en kısa sürede hayata geçirmeyi hedefliyoruz” dedi.

Üniversiteli Nilay, turizm sektörünü bırakıp arıcılığa başladı

Doğada yaşamın ve arı vızıltılarının kendisini çok mutlu ettiğini ifade eden Boyluoğlu, “Arı kovanlarının arasına girerek örümcek ve böcek korkumu aştım. Sonra onlarla olmayı ve vızıltılarını çok sevdim. Böylelikle arıcılık serüvenim başlamış oldu” dedi.

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Turizm İşletmeciliği Bölümü’nden mezun olan Nilay Boyluoğlu, Sibirya ve Galler’de ekoturizm alanında Avrupa Birliği projelerinde görev yaptı. Geçen yıl şubat ayında Türkiye’ye dönen Boyluoğlu, doğayla iç içe bir hayat geçirmeye karar vererek Odunpazarı Belediyesi’nin arıcılık eğitimi verilen Arıköy projesine katıldı. Her yıl 100 kişinin arıcılık eğitimi aldığı kursu bitiren Boyluoğlu, ailesinin desteğiyle 10 arı kovanı alıp bal üretimine başladı. Kısa sürede işini genişleten Boyluoğlu, projesini 20 kovana çıkarıp tek başına 10 ayda 70 kilogram bal üretti.

‘HEP KENDİNİ ARAYAN BİR İNSANDIM’

Doğada çalışmanın kendisine turizm sektöründen çok daha iyi geldiğini, örümcek ve böcek korkusunu da aldığı kurs sayesinde atlattığını ifade eden Nilay Boyluoğlu, “Türkiye’ye döndükten sonra turizm yerine, doğayla iç içe olabileceği bir iş yapmanın hayalini kuruyordum. Hep kendini arayan bir insandım. Arıcılık yapmaya karar verdim. Fakat bazı engellerim vardı, örümcek, böcek korkusu gibi. Çocukluğumdan hatta kendimi bildim bileli bu korkum var. Olmayan böcekleri görüyordum, gece uyanıyorsun, yatağında gezinen böcekler ya da sabah uyanıyorsun örümcek ağlarını temizliyorsun. Yoklar ama bilinçaltıma yerleşmişti. Odunpazarı Belediyesi’nin Arıköy projesini görüp başvurdum. Bir süre teorik eğitimler aldım daha sonra uygulamalı eğitimlere geçtik. Belediyemizin Arıköy projesinde, harika bir ortama sahip, lavanta bahçesi, hobi evleri ve çok meraklandığım arılar vardı. Bu doğal ortamı çok beğendim ve kendimde içsel bir huzur hissettim. Başlangıç için arıcılık tarıma göre daha düşük maliyetli olmasının etkisiyle arıcılığı seçtim. Kurslarda arı kovanlarının arasına girerek örümcek ve böcek korkumu aştım. Sonra onlarla olmayı ve vızıltılarını çok sevdim. Böylelikle arıcılık serüvenim başlamış oldu” dedi.

KOVAN SAYISINI YÜKSELTTİ

Yaklaşık 5 ay süren kursun ardından mezunu olduğu turizm sektörü yerine arıcılığı tercih ettiğini kaydeden Boyluoğlu, “Arıcılık serüvenine 10 kovanla başladım, bu zamana kadar kovan sayısını 20’ye çıkardım. Arıcılığın yanında kovanlardan topladığım balmumlarıyla mum ve saklama bezi de yapmaya başladım. Şu an için sınırlı sayıda bir üretimim var. Türkiye'de kovan başına ortalama bal üretimi 16 kilo civarında, fakat kendi net rakamlarımı söyleyebilmek için çok erken olsa da ağustos ayından bu zamana kadar geçen 10 aylık süreçte yaklaşık 70 kilo dolaylarında üretimim oldu. Bu rakam da şu anda, çevreme ve bana ulaşan insanlara yetecek kadar bir üretim seviyesinde. Yeni başlayan bir arıcı olduğum için, ürünlerim olan bal ve polen sınırlı sayıda. Fakat arıcılık bunlardan ibaret değil, bu alanda kendimi daha da geliştirip daha fazla insana ulaşmak istiyorum” diye konuştu.

Boyluoğlu, kurduğu sosyal medya sayfasından mizahi bir dille paylaştığı görüntülerle de arıcılık sektörünü ve çalışmalarını tanıtıyor.

Bakan Özhaseki açıkladı: Bütün kaçak yapıları yıkacağız

ASLIHAN ALTAY KARATAŞ -ANKARAÇevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki Kabine toplantısı sonrası gazetecilerin sorularını yanıtladı. Halkın denize rahat ulaşımını yönelik engelleri ortadan kaldırmayı amaçlayan projeye ilişkin bilgi veren Özhaseki, "Artvin'den Hatay'a doğru bir hilal çizin, bütün kıyıları denetliyoruz. Mafyavari tutumlarla sahil şeritlerinde bazı bölgelerin işgal edildiğini görüyoruz. Buna izin vermeyeceğiz. Hukuk dışı yapıları, mevzuata aykırı tüm uygulamaları yani bütün kaçak yapıları yıkacağız. Şimdi bir de ALO ihbar hattı kuracağız. Vatandaş diyecek ki ‘'bizim burada denize ulaşmamızı şunları engelliyor'. Tüm kaçak yapıları temizleyip milletimizin sahillere, plajlara rahat bir şekilde ulaşmasını sağlayacağız. Bunun temel prensiplerini, altyapısını oluşturalım, nasıl bir yol haritası izleyeceğimizi. Yaz boyunca herkes bunlara şahit olacak" dedi.

Kimsenin hukuk dışı iş yapmasına müsaade etmeyeceklerini söyleyen Özhaseki, "Bir koy bulmuşlar. 3-4 kişi çökmüş oraya büfemsi bir şey koymuş. Orada ufak tefek bir şey satıyor ama bir şezlonga git otur bak kaç lira istiyor. Ailesiyle gitmiş insanlar, nasıl bu işgalcilerle muhatap olsunlar ki! O yüzden oraları temizleyeceğiz. Bir kısmını Kültür ve Turizm Bakanımızla yine konuştuk, halk plajları açacaklar" diye konuştu.

2 yıl geri ödemesiz 150 bin lira faizsiz kredi! Ödemeler bugün başlıyor

YAT KİRLİLİĞİNE ÖNLEM

Yatların hepsini denetim altına alacak olan Mapa Şamandıra Sistemi'ni başlatacaklarını ifade eden Özhaseki, "Teknesini üç ay koylarımıza çekiyor, denizleri kirletiyor, teknelerini ağaçlara bağlayarak ağaçları kırıyorlar. Mapa Şamandıra Projemiz ile bunların önüne geçeceğiz. Teknelerini kuracağımız mapa şamandıraya bağlayacaklar. Yatların hepsini kayıt altına alacağız. Burada tatil yapıyorsa, onun belirlenen ücretini ödeyecek. Sonra da yanına getirdiğimiz atık gemisine atıklarını verecek. Vermek zorunda kalacak, denize atıklarını boşaltamayacak. Hepsini denetleyeceğiz ve denizlerimizi koruyacağız" bilgisini paylaştı.

Yapı Kredi’nin satışıyla ilgili iddialara Koç Holding’den yanıt

Koç Holding bünyesindeki Yapı Kredi’nin BAE’li First Abu Dhabi Bank’a satışı için görüşmeler gerçekleştirildiğine dair haberler kamuoyuna yansıdı.

Bu gelişme sonrası Yapı Kredi hisseleri yüzde 9.97 oranında yükselişle 37.96 TL seviyesine yükseldi.

KOÇ HOLDİNG’DEN İDDİALARA İLİŞKİN AÇIKLAMA

Konuyla ilgili iddialara ilişkin Koç Holding’den KAP’a açıklama yapıldı. Açıklamada şöyle denildi:

“Basın-yayın organlarında, bağlı ortaklığımız Yapı ve Kredi Bankası A.Ş.'de (YKB) sahip olduğumuz payların satışına yönelik görüşmelerin son aşamaya geldiğine dair haberler çıkmıştır. Bilindiği üzere holding şirketi olarak portföyümüz ile ilgili gündeme gelebilecek alternatiflerin değerlendirilmesine yönelik olarak, ilgili taraflarla görüşmeler yapılabilmektedir. Medyaya yansıyan konuyla ilgili olarak da benzer nitelikte ön görüşmeler devam etmekle birlikte, Sermaye Piyasası Kurulu'nun II-15.1 Özel Durumlar Tebliğ kapsamında kamuya açıklama yapılmasını gerektirecek nitelikte bir gelişme bulunmamaktadır. İşbu açıklama yatırımcılarımızdan gelen sorular üzerine yapılmıştır.”

2 yıl geri ödemesiz 150 bin lira faizsiz kredi! Ödemeler bugün başlıyor

ASLIHAN ALTAY KARATAŞ Ankara/ Göktaş, Kabine Toplantısı'nın ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Aile ve Gençlik Fonu'nda pilot uygulamaya Adıyaman, Gaziantep’in İslahiye ve Nurdağı ilçeleri, Hatay, Kahramanmaraş ve Malatya’dan başladıklarını aktaran Göktaş, şunları söyledi.

"Proje kapsamında başvurusu onaylanan çiftlere 48 ay vadeli, 2 yıl geri ödemesiz 150 bin lira faizsiz kredi desteği sağlıyoruz. Fondan yararlanmak isteyen gençlerin Bakanlığımızın evlilik öncesi sunacağı eğitim ve danışmanlık hizmetinden yararlanması, bununla birlikte evlilik sonrasında sunacağı eğitim ve danışmanlık hizmetlerinden yararlanmayı taahhüt etmesi gerekiyor. Başvurularını yapan çiftlerden şimdiye kadar başvuruları onaylanan 2 bin 283 çifte evlilik ve danışmanlık hizmeti vermeye başladık. Eğitim programlarına katılıp resmi nikahı 15-30 Nisan tarihleri arasında gerçekleşen çiftlerimize yönelik ödemeler bugün itibarıyla başlıyor. İlk etapta başvurusu onaylanan ve evlilik öncesi eğitim programına katılan 450 çifte toplam 67,5 milyon lira destek vereceğiz."

Ev sahibi ve kiracılar dikkat: 1 Temmuz’da sona eriyor! Kiralar nasıl etkilenecek?

Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Vizyon Belgesi ve Eylem Planı'na yönelik soru üzerine Göktaş, Bakanlık olarak özellikle aileyi merkeze alan bir vizyon belgesi ve eylem planını Türkiye'de ilk defa gerçekleştirdiklerini vurguladı.

"Kadını ve aileyi karşı karşıya getiren anlayışı reddediyoruz"

15 Mayıs Dünya Aile Günü'nde kamuoyuyla paylaştıkları belgenin 2024-2028 yıllarını kapsadığını, 5 stratejik amaç, 15 stratejik hedef ve 100 faaliyeti içerdiğini belirten Bakan Göktaş, "Bu belgeye yönelik çok olumlu geri dönüşler aldık. Bu geri dönüşler bize toplumun ailenin güçlendirilmesine yönelik hassasiyetinin ve beklentilerinin yüksek olduğunu bir kez daha gösterdi. Bu durum açıkçası bizleri çok memnun etti. Aile kurumunun ve kadın, erkek, çocuk, engelli, yaşlı ayrımı gözetmeksizin tüm aile bireylerinin korunması ve güçlendirilmesinin Anayasamızın bizlere yüklediği bir sorumluluktur" ifadelerini kullandı. Söz konusu belge ve eylem planının 'kadını güçsüzleştirmeye yönelik" olduğu iddiasına ilişkin değerlendirmesi sorulması üzerine de Göktaş, şunları kaydetti:

"Aileyi güçlendirmenin kadını zayıflattığı iddiasının hiçbir temeli yoktur. Eylem Planı ve Genelge ile tesis edilmesi amaçlanan sistem, kadına yönelik şiddetle mücadele ve kadının güçlenmesi çalışmalarıyla bir tezat teşkil etmemektedir. Eylem Planında yer alan faaliyetler incelendiğinde kadın haklarına gölge düşüren, kadın konusundaki çalışmalarla zıtlık barındıran herhangi bir ifadeye rastlamak mümkün değildir. Aksine Bakanlığımızın görev alanı kapsamındaki tüm hizmet alanlarında sistematik ve birbiriyle uyumlu mekanizmaların hayata geçirildiğini göstermektedir. Mesela ilgili tüm kurum ve kuruluşların görüş ve önerileri çerçevesinde kapsayıcı bir yaklaşımla hazırladığımız 2024-2028 Kadının Güçlenmesi Strateji Belgesi ve Eylem Planını 8 Mart 2024 Dünya Kadınlar Gününde kamuoyuna duyurduk. 25 Kasım 2023’te yayımlanan ‘Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele’ konulu Cumhurbaşkanlığı Genelgesi ile de kadına karşı şiddetin önlenmesinde çok yönlü ve bütüncül yaklaşım ile kararlı mücadele için yapılacak çalışmaları vurguladık. Attığımız kıymetli adımlara gölge düşürmeyi, itibarsızlaştırmayı amaçlayan art niyetli söylemler, bizleri bu sorumluluğumuzu yerine getirmekten alıkoyamayacaktır."

Kadını ve aileyi karşı karşıya getiren anlayışı reddettiklerini belirten Göktaş, Bakanlık olarak çalışmalarını ailenin kadının ve erkeğin sevgi, merhamet, birlik ve beraberlikle var ettiği müessese olduğu anlayışıyla yürüttüklerini, sağlıklı aileler kurulması konusunda üzerlerine düşeni yapmaya devam ettiklerini belirtti.

Bakan Uraloğlu yeni kanun taslağını açıkladı! Havalimanlarından kimse aranmadan geçemeyecek

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, bakanlığın bağlı, ilgili ve ilişkili kurum ve kuruluşlarının muhtelif konularına ilişkin olarak ihtiyaç duyulan kanuni düzenlemelerin hayata geçirilmesi amacıyla hazırlanan ve Türkiye Büyük Millet Meclisi komisyonuna sunulan kanun teklifi taslağına göre Sivil Havacılık Kanunu’nda değişiklikler yapmayı planladıklarını belirterek, “Kanun taslağına göre havalimanı girişlerinde tüm yolcular cihazla aranacak. Cihazla aranmanın yetersiz kaldığı durumlarda elle arama yapılacak. Kendisinin veya eşyasının elle aranmasını kabul etmeyen yolcu uçağa kabul edilmeyecek” dedi. Bakan Uraloğlu ayrıca gemi kaynaklı emisyonların azaltılmasına yönelik çalışmalar neticesinde getirilecek yeni düzenlemeyle emisyon fiyatlandırma sistemini kuracaklarını da açıkladı.

Ev sahibi ve kiracılar dikkat: 1 Temmuz’da sona eriyor! Kiralar nasıl etkilenecek?

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın ve bağlı, ilgili ve ilişkili kurum ve kuruluşlarının muhtelif konularına ilişkin olarak ihtiyaç duyduğu kanuni düzenlemelerin hayata geçirilmesi amacıyla hazırlanan Kanun Teklifini Türkiye Büyük Millet Meclisi komisyonuna sunduklarını söyledi.

Bakan Uraloğlu, Taslağa göre 2920 sayılı Türk Sivil Havacılık Kanunu’nda yapılacak değişikliklerle havalimanı girişinde tüm yolcuların cihazla aranacağını belirtirken, cihazla aranmanın yetersiz kaldığı durumlarda elle arama yapılacağını ancak kendisinin veya eşyasının elle aranmasını kabul etmeyen yolcunun uçağa kabul edilmeyeceğini söyledi. Uraloğlu, “Yine yapılan düzenlemeyle havacılık güvenliği ile sınırlı olmak üzere özel güvenlik personeli genel kolluk nezaretinde eşya, bagaj ve kargolarda arama yapabilecek.” dedi.

“Avrupa Birliği, emisyonlardan elde edilecek gelirin yüzde 50’sini almayarak ülkenin tasarrufuna bırakacak”

Son yıllarda yaşanan iklim değişikliğinin etkileri nedeniyle tüm sektörlerde olduğu gibi gemi kaynaklı emisyonların azaltılmasına yönelik çalışmaların da hız kazandığını kaydeden Bakan Uraloğlu, “Bu kapsamda önümüzdeki süreçte deniz taşımacılığını etkileyecek en önemli konulardan bir tanesi de Avrupa Birliği Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) olacak. Avrupa Birliği son aldığı kararla ETS sistemini denizcilik sektöründen kaynaklanan taşıma emisyonlarını da kapsayacak şekilde genişletecek. Avrupa Birliği ETS düzenlemesi Avrupa Ekonomik Alanı ile bu alanın dışında kalan limanlar arasındaki seferlerde üretilecek olan emisyonlardan elde edilecek gelirin yüzde 50’sini almayarak diğer ülkenin tasarrufuna bırakacak” diye konuştu.

“Emisyonlardan alınacak gelirin belirlenecek bir miktarının ülkemizce alınması sağlanacak”

Bakan Uraloğlu, Türk bayraklı ve Türk sahipli deniz ticaret filosunun faaliyetlerine devam edebilmesi ve rekabet yeteneğini muhafaza edebilmesi için emisyonlarını hızlı bir şekilde düşürmesi gerektiğinin altını çizerek, “Bu noktada uluslararası ve bölgesel karbon fiyatlandırma uygulamalarından toplanan gelirlerin ülkemiz tarafından en verimli şekilde kullanılması büyük önem arz ediyor. Bu nedenle, emisyon fiyatlandırma sisteminin ülkemizde kurulması durumunda mütekabiliyet esasına göre toplam üretilen emisyonlardan alınacak gelirin belirlenecek bir miktarının ülkemizce alınması sağlanarak buradan elde edilecek gelir ile Türk deniz ticaret filosunun yenilenmesi veya dönüştürülmesi sağlanacak. Bu sayede, dünya deniz ticaretinde rekabet gücümüz artarak devam ettirilecek” ifadelerini kullandı.

“Limanlara giriş ve çıkış işlemleri, dijital olarak sunulan belgeler üzerinden yapılabilecek”

Uraloğlu, deniz taşımacılığından elde edilen karbon fiyatlandırması gelirlerinin de Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın bütçesine özel ödenek olarak öngörüleceği düzenlemesinin yanında, toplanan tutarların yeşil denizcilik için araştırma, geliştirme, dönüşüm ve yeni gemi inşa faaliyetlerinin desteklenmesi amacıyla kullanılacağını söyledi. Uraloğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

"Özel gelir ve ödeneklerin kullanımına ilişkin usul ve esaslar Cumhurbaşkanımız tarafından belirlenecek. Uygulama kapsamına alınacak gemilerin cinsi, sefer bölgesi, tonajı, gemilerden alınacak emisyon bedeli oranları, emisyonların izlenmesi, raporlanması ve doğrulanmasına ilişkin usul ve esaslar yine Cumhurbaşkanımız tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenecek. Düzenlemeyle 4922 sayılı kanunu gereğince halihazırda fiziki olarak yapılan limanlara giriş ve çıkış işlemleri, dijital olarak sunulan belgeler üzerinden yapılabilecek.”

Hazine'den 2 firmaya 7 milyar liralık rekor ceza

Hazine ve Maliye Bakanlığı, sektör sektör yürüttüğü vergi incelemelerini tamamlamaya başladı. İlk sonuçlar demir-çelik sektöründe alındı. 2 firmaya 7 milyarlık rekor ceza geldi. Vergi incelemesinin yanı sıra Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) da aklama suçu incelemesi yapıyor. Demir çelik sektöründe yerinde denetimlerle fiili sayımlar yapılıyor.

Demir çelik piyasasını manipüle ederek fiyat istikrarını bozan, sektördeki firmaları devre dışı bırakarak tekelleşen, kurdukları paravan şirketler üzerinden sahte faturalar ile kamuyu zarara uğratan ve haksız kazanç sağlayan firmalar nezdinde Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı’na bağlı Vergi Müfettişleri tarafından yürütülen incelemeler tamamlanmaya başladı. Kaynaklar, iki büyük firma nezdinde yaklaşık 7 milyar liralık bir ceza olduğunu belirtiyor.

DEVAMI GELECEK

Demir çelik piyasasını kayıtlı hale getirmek noktasında oldukça kararlı olan Maliye, sürekli gözetim ve kontrol araçlarıyla piyasayı yakından takip ediyor. İnşaatlarda kullanılan demirlerin üretim aşamasından son kullanım aşamasına kadar olan sürecin izlenebilir hale getirilmesini amaçlayan inşaat demiri izleme sistemi de bunlardan birisi. Ayrıca kaynaklar, büyük üretici firmalar nezdinde Vergi Müfettişleri tarafından fiili sayımlar yapıldığını ve devamının geleceğini belirtiyor.

Ev sahibi ve kiracılar dikkat: 1 Temmuz’da sona eriyor! Kiralar nasıl etkilenecek?

Türkiye, turistik gecelemede dünya beşincisi

Kültür ve Turizm Bakanlığı verilerine göre Türkiye'de yerli ve yabancıların konaklama tesislerindeki geceleme sayısı bakımından Antalya birinci, İstanbul ikinci, Muğla ise üçüncü sırada yer alıyor. Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB), 2023 yılı Türkiye turizmindeki yerli ve yabancı turistlerin konaklama tesislerindeki geceleme sayılarına ilişkin bir rapor hazırladı. Rapora göre 130 milyon 592 bini yabancı, 72 milyon 595 bini yerli vatandaşlar olmak üzere 2023 yılında konaklama tesislerindeki geceleme sayısı 203 milyon 187 bin 958 oldu. Türkiye konaklama tesislerindeki geceleme sayıları bakımından İspanya, Fransa, Almanya ve İtalya'nın ardından beşinci sırada.

ANTALYA DÜNYA İKİNCİSİ

Antalya 81 milyon 577 bini yabancı, 12 milyon 453 bini yerli toplam 94 milyon 30 bin geceleme sayısıyla Türkiye'de açık ara tüm illere fark attı. Antalya, bu geceleme sayısıyla dünyada birçok ülkeyi de geride bıraktı. Kanarya Adaları’nın ardından dünyada en çok geceleme Antalya’da oldu. İstanbul, 22,3 milyonu yabancı, 7,3 milyonu yerli toplam 29 milyon 748 bin gecelemeyle ikinci sırada yer alıyor. Üçüncü Muğla'da 10,8 milyon yabancı, 5,4 milyon yerli toplam 16 milyon 217 bin geceleme gerçekleşti.

İLÇELER VE ÜLKELERE GÖRE SIRALAMA

Türkiye'de yabancı turistlerin en çok gecelediği ilçeler de belli oldu. Almanlar Antalya'nın Kemer, Alanya, Serik (Belek), Manavgat (Side), Aksu (Kundu) ve Muratpaşa (Lara), Muğla'nın Bodrum ve Ortaca, İzmir'in Menderes ve Aydın Kuşadası'nı tercih etti.

Ruslar Antalya'nın Kemer, Alanya, Serik (Belek), Manavgat (Side), Aksu (Kundu) ve Muratpaşa (Lara) ilçeleriyle İstanbul'da Fatih ve Beyoğlu, Muğla'da Bodrum ve Marmaris.

İngiliz turistlerin tercihi Antalya ve Muğla olurken, ilk 10 ilçe şöyle sıralandı; Alanya, Marmaris, Manavgat, Aksu, Serik, Bodrum, Fethiye, Ortaca, Muratpaşa ve Kemer.

Polonyalı turistler Alanya, Manavgat, Kemer, Bodrum, Serik, Kuşadası, Didim, Marmaris, Aksu ve Selçuk ilçelerini tercih etti.

En çok turist gelen beşinci ülke olan İran vatandaşlarının tercihi ise Beyoğlu, İpekyolu, Şişli, Aksu, Serik, Fatih, Kemer, Muratpaşa, Kuşadası, Alanya oldu.

Devlet destek verdi: 10 koyunla başladı, şimdi kendi işinin patronu oldu

Malatya’nın Arguvan ilçesine bağlı İsaköy Mahallesinde yaşayan Gülnaz Alp, 2004 yılında Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'nın hibe ettiği 10 adet küçükbaş hayvanı ile yetiştiriciliğe başladı. Aradan geçen süre zarfından aldığı koyunları çoğaltan ve 20 yılda yaklaşık 2 bin hayvan yetiştirip satan Alp, kendi işinin patronu olmanın gururunu yaşıyor.

Arguvan Kaymakamlığı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı aracılığıyla aldığı hayvanlar ile şimdi kurduğu tesisle başarıya imza atan Gülnaz Alp, bu işe girdikten sonra 2 çocuğunu üniversite okuttuğunu ve yine ev ile araba aldığını da belirterek kadınlara örnek oldu.

Her işin zorluğu olduğu gibi yetiştiriciliğin de zorluklarının bulunduğunu söyleyen kadın girişimci Gülnaz Alp, son dönemlerde bakanlığın kadın girişimcilere birçok destek ve imkan sunduğunu da ifade ederek bu işe girmek isteyenlere tavsiyede bulundu.

Kendi işinin patronu olarak çalıştığı için daha mutlu olduğunu söyleyen Alp, özellikle her kadının rahatlıkla yapabileceği bu işin kendisine göre kolay olduğunu da söyledi. Yıllar önce 10 koyunla girdiği sektörde şuana kadar 2 binin üstünde hayvan yetiştirip sattığını da ifade eden Alp, hali hazırda ise 300 hayvanının bulunduğunu dile getirdi.

Başarılı kadın girişimciyi tesisinde ziyaret eden Malatya Damızlık Koyun ve Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı İhsan Akın’da, Gülnaz Alp’ın yıllardır üreterek milli hasılaya da katkı sunan örnek bir kadın girişimci olduğunu söyledi. Birlik olarak kadın girişimcilerin de her zaman yanında olduğunu ifade eden Akın, özellikle yerel yöneticilerin de bu konuda kendilerine destek vermesini istedi. Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının yetiştiricilere sunduğu birçok destek ve teşvikin de olduğunu söyleyen Akın, özellikle kendi işlerinin patronu olmak isteyen kadın girişimcilerin sektöre girmeleri konusunda adım atmaya çağırdı.

‘Biz almasak dolar 20 liralara düşerdi’

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, TL’ye ciddi bir fon akışı olduğunu, TL’nin değer kaybetmesi için bir neden bulunmadığını, Merkez Bankası’nın rezerv biriktirdiğini belirterek,“Biz piyasadan döviz almasak dolar 30 liranın altına, 20 liralara düşerdi” açıklamasını yaptı.

TRT Haber’e konuk olan Bakan Şimşek, geçen yıl deprem yaralarının sarılması için birtakım kararlar alındığını hatırlatarak şunları söyledi:

49 MİLYAR $'LIK İYİLEŞME

“Gelir politikalara geçen sen bu döneme göre daha gevşekti. Bu sene daha destekleyecek hale gelecek. Son biryılda enflasyon ciddi bir şekilde bu faktörler yüzünden yükselişe geçti. Bu sene bu faktörler yok. Biz piyasadan döviz almasak dolar 30 liranın altına,20 liralara kadar düşerdi. Şu anda Türkiye’ye ciddi bir fon akışını var, TL çok cazip. TL’de değer kaybı için bu sene bir sebep yok.”

İkinci elde ‘nisan’ düşüşü! İşte en hızlı satılan modeller

“Bütçe disiplinini devam ettireceğiz, rezerv birikimine devam ettireceğiz, enflasyonu tek haneye düşürmek için politikaları uygulamaya devam edeceğiz” diyen Şimşek, şu ifadeleri kullandı:

“Türkiye’ye fon akışında bizim öngördüğümüzden çok daha büyük bir artış var. Özellikle yerel seçimlerden sonra son 1.5 ayda o kadar ciddi bir fon akışı ve TL lehine bir portföy değişikliği var ki TCMB’nin swap hariç rezerv pozisyonu neredeyse 49 milyar dolarlık bir iyileşme gösterdi. Bizim bir kur hedefimiz yok. Şu anda kura herhangi bir müdahale yok ama döviz rezervi Merkez Bankası biriktiriyor. Çünkü rezerv pozisyonumuzu güçlendirmemiz lazım. Dış şoklara karşı Türkiye’nin kırılganlığını güçlendirmemiz lazım.”

'PROGRAM ÇALIŞIYOR'

Türkiye’nin notunun arttığını, risk priminin düştüğünü, fon girişinin hızlandığını anlatan Bakan Şimşek, bütün bunların programın çalıştığını gösterdiğini belirtti. Şimşek, programın dış kaynaklı olduğu yönündeki yaklaşımlara karşı da,“Bu program, özü itibarıyla Türkiye’nin kendi programıdır. Programın dışarıdan rağbet görmesi ve övülmesi, bu programın ‘dışarıdan’ yapıldığı anlamına gelmiyor” açıklamasını yaptı.

Ev sahibi ve kiracılar dikkat: 1 Temmuz’da sona eriyor! Kiralar nasıl etkilenecek?

'KİRA SINIRI DEVAM ETMEMELİ'

Bakan Şimşek, konut kiraları artışında temmuzda sona erecek olan yüzde 25 sınırına ilişkin görüşünü şöyle dile getirdi:

“Devam etmesi için bir sebep görmüyorum, etmemesi gerektiğini düşünüyorum. Devam etmesi yönünde de yapılan bir çalışma yok. Zaten bir süreliğine bu düzenleme yapılmıştı. Ben hükümetimiz adına, verilmemiş bir karar üzerine yorum yapamam ama büyük ihtimalle devam etmez diye düşünüyorum. Piyasada, fiyatlara müdahale edilmemesi gerektiğine inanıyorum.”

İkinci elde ‘nisan’ düşüşü! İşte en hızlı satılan modeller

Milliyet.com.tr/ Türkiye'de ikinci el çevrim içi binek ve hafif ticari araç pazarında satışlar nisanda geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 9 düşüşle 157 bin 463 adede geriledi. Satışlar bir önceki aya göre yüzde 16 oranında düşüş gösterdi.

Geçtiğimiz yılın sonlarına doğru sıfır araçlarda yapılan kampanya sonrası bu yılın ilk aylarına kadar özellikle sıfır araç piyasasında bir hareketlilik hakimdi. Ancak ikinci el piyasasında yaşanan durgunluk halen sürüyor.

Tahran’ın ricası Akıncı’nın gecesi

Peki satışlarda daralmanın nedeni ne? İkinci el ilan sitelerinde en hızlı satılan modeller belli oldu. Konuyla ilgili merak edilenleri milliyet.com.tr’ye açıklayan İstanbul Motorlu Araç Satıcıları Derneği (İMAS) Başkanı Hayrettin Ertemel şu ifadeleri kullandı:

“Türkiye ikinci el çevrim içi binek ve hafif ticari araç piyasası Nisan ayı verilerine göre yaklaşık 157.500 satış gerçekleşti. Bu alanda geçen yılın aynı dönemine oranla %9, bir önceki aya oranla ise %16’lık bir daralma kayda geçmiş oldu. Otomotiv piyasasında yaşanan genel daralma, sektör içerisindeki tüm satış kanallarında olduğu gibi online binek ve hafif ticari pazarında da negatif etkisini gösteriyor.

DİZEL ARAÇ SATIŞLARINDA GEÇEN YILA GÖRE DÜŞÜŞ SÖZ KONUSU! BUNUN SEBEBİ NE?

Rakamlar aydan aya farklılık gösterse de genel tabloda benzinli araçlar neredeyse %70 pazar payına sahip. Buna karşın dizel araçların pazar payı ise %15 civarında. Bu noktada en büyük etken son yıllarda pek çok markanın dizel üretimine son vermesi. Öte yandan daha uygun bakım maliyetleri ve yakıt giderlerinin denk seviyelerde olması sebebiyle son yıllarda benzinli araçlar daha fazla tercih ediliyor.

ORTALAMA SATIŞ SÜRESİ 47 GÜN!

Geçtiğimiz aylarda 60 güne kadar yükselen ikinci el ortalama otomobil satış hızı, 45 gün seviyesine gerilemiş durumda. Geçtiğimiz yıl bu 25 gün seviyesindeydi. Dolayısı ile 45 gün satış hızının beklentinin oldukça altında olduğunu söyleyebiliriz. Öte yandan ortalama satış hızının 1 aydan fazla olması aylık ticari kredi maliyetleri ve genel giderler gibi yüksek sermaye maliyetleri noktasında sadece piyasa verilerini değil, otomobil satıcısı meslektaşlarımızı da olumsuz etkileyebiliyor.

İran'daki kazanın ardından komplo teorileri hemen başladı

İŞTE EN HIZLI SATILAN MODELLER!

Ülkemizde en çok tercih edilen otomobil markaları genel olarak Fiat, Renault, Toyota, Ford ve Volkswagen. Bu markalara Opel, Nissan gibi diğer tercih edilen markalar da eklenebilir. Sıralama zaman zaman değişse de genel olarak bu markalar ilk 5’i oluşturuyor. Son yıllarda Çin menşeli markaların otomotiv sektöründe ciddi atılımlar yapması ve kullanıcılarda karşılık bulması ile beraber Chery markasını da üst sıralarda görmeye başladık. Geçtiğimiz yıl yakaladığı yüksek satış adetlerini 2024 yılında da devam ettiren marka, 2024 aylık verilerinde ilk 5 içerisinde. Gerek sıfır gerekse ikinci el piyasasında en hızlı satılan otomobiller bu verilere paralel olarak yine bu markalardan oluşuyor. Özellikle Fiat Egea ortalama 39 gün satış hızı ile en hızlı satılan otomobil. Renault Clio ve Megane gibi modeller de en hızlı satılan araçlar arasında.

PİYASADAKİ DARALMA FİYATLARA NASIL YANSIR?

Mevcut bilgiler ve piyasa koşulları çerçevesinde sıfır otomobilde daralma etkisinin Nisan ayı ve sonrasında başlayacağını öngörmekteydik. Bu süreçte ikinci el piyasasında halihazırda devam eden daralma söz konusuydu. Sıfır otomobilde düşen talebin ikinci ele kayabileceği ve yaz aylarında ikinci el satış adetlerinin artabileceğini belirtmiştik.

Bu noktada Nisan ayı sıfır otomobil satış adetlerinde %25 daralma yaşanırken, ikinci el otomobil satış adetlerinde sınırlı oranlarda artış söz konusu. Ancak öngörülerimizin doğruluğu noktasında kesin kanaat için Mayıs ve Haziran verileri belirleyici olacaktır.

Şimdi anladın mı Türkiye’nin gücünü?

Benzer veriler geldiği takdirde sıfır otomobilde daralmanın yıl sonuna kadar süreceğinden söz edebiliriz. Yıl sonu gerçekleştirilecek sene sonu kampanyaları ile bir miktar hareketlilik yaşanacaktır. Bu döneme kadar geçecek 4-5 aylık süreçte ise ikinci el satış adetlerinde artış görülebilir. Ancak dönemsel hareketlilikler yaşansa da her iki pazarda da %25 ila 30 oranında daralma öngörmekteyiz. Bu noktada düşük talep fiyatları belirleyen ana unsurlardan bir tanesi olacaktır. Talep düşük seyretse de maliyetler göz önünde bulundurulduğunda otomobil fiyatlarında düşüş beklemiyoruz. Öte yandan enflasyon ve bu sebebe bağlı maliyetler neticesinde sene içerisinde bir miktar artış yaşanabilir. Ancak düşük talep, Ticaret Bakanlığımızın aldığı etkili tedbirler ve mevcut koşullar itibarıyla fiyat artışları yaşansa dahi sınırlı oranlarda olacaktır.”

Ev sahibi ve kiracılar dikkat: 1 Temmuz’da sona eriyor! Kiralar nasıl etkilenecek?

Milliyet.com.tr/ Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek geçtiğimiz gün katıldığı bir TV programında ‘yüzde 25 zam sınırlaması sürecek mi?’ sorusuna cevap verdi.

Bakan Şimşek, “Devam etmesi için ben bir sebep görmüyorum, etmemesi gerektiğini düşünüyorum. Devam etmesi yönünde yapılan bir çalışma yok. Zaten o düzenleme bir süreliğine yapılmıştı” ifadelerini kullandı.

Tahran’ın ricası Akıncı’nın gecesi

Merkez Bankası tarafından yakın zamanda yapılan bazı açıklamalarda da yüzde 25 zam sınırının uzatılmayacağına yönelik sinyaller gelmişti.

Peki yüzde 25 sınırının 1 Temmuz’da sona ermesi piyasayı nasıl etkiler? Ev sahibi ve kiracı davalarında bir azalma söz konusu olur mu? Ev sahipleri eski kiracısından ‘yüzde 25 zam sınırlamasını’ gerekçe göstererek yeni sözleşme döneminde daha fazla zam isteyebilir mi?

‘PİYASADA BEKLENTİLER ÇOK FAZLA’

Konuyla ilgili merak edilenleri Gayrimenkul Uzmanı Mustafa Hakan Özelmacıklı, milliyet.com.tr’ye anlattı. Özelmacıklı konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Hazine ve Maliye Bakanı’nın kira sınırlamasına ihtiyaç kalmadığı yönündeki söylemleri aslında piyasanın beklentileri ile örtüşüyor diyebiliriz.

Piyasada gerçekten yüzde 25 zam sınırlamasının kalkmasına ilişkin beklentiler çok fazla. Çünkü zaten sahada bu uygulanmıyor. Eski kiracı ve yeni kiracı arasında fark gittikçe artmış durumda. Artan enflasyon nedeniyle bir sene önceki kiralar bile piyasada düşük kalan kira bedelleri olarak karşımıza çıkıyor. Bu durum mal sahibi-kiracı anlaşmazlıklarını artırmaya devam ediyor. Birçok dava açıldı. Arabulucuya sevk edilenler oldu, ancak bu sorun net bir şekilde çözülebilmiş değil.

İran'daki kazanın ardından komplo teorileri hemen başladı

‘ENFLASYON ORANINA YÜKSELTİLECEK’

Yüzde 25 sınırlaması zaten iki senedir uygulanıyor. 1 Temmuz 2024 tarihi itibarıyla sona erecek. Sona ermesi eski kiracı- yeni kiracı anlaşmazlığını gidermiyor. Zam sınırlamasının kaldırılması yüzde 25 olan artışın enflasyon oranına yükseltilmesi demektir.

‘YÜZDE 25’E UYULMUYOR’

Eski kiracılar açısından çok ciddi kira farkları piyasada mevcut. Piyasada şu anda birçok yerde mal sahibi ve kiracı tarafında yüzde 25’e uyulmuyor. Bu piyasanın gerçeğinden uzaktır.

Yüzde 25’i devam ettirmek isteyenlerin yoğunluklu bir şekilde mal sahibinden mümkün olduğu kadar zaman kazanıp konunun dava boyutuyla uzun sürmesi nedeniyle taşınmazı ucuz yollu kullanmak isteyen kiracılar olduğunu söyleyebiliriz.

DAVALARDA AZALMA OLUR MU?

Zamlarla ilgili yüzde 25’in kaldırılması yeni kiraya verilen kiracılar ve mal sahipleri arasında anlaşmazlıkları azaltacaktır. 1 Temmuz 2023’ten sonra verilen kiralık yerler açısından anlaşmazlıkları azaltacaktır. Eski kiracı ve mal sahibi arasındaki anlaşmazlıklar yüksek oranlı devam edecektir.

Onlar zaten yüzde 25’i eskiden uyguladıkları için kiraları oldukça düşük bir seviyede kaldı. Bu noktada anlaşmazlıklar had safhada.

YÜZDE 25’İN KALDIRILMASI SONRASI FAHİŞ ARTIŞLAR OLUR MU?

Piyasada bunu çok beklemiyoruz. Zaten hukuki olarak konut kiralarında kira artış oranının TÜİK tarafından açıklanan TÜFE’nin son 12 aylık ortalaması bazında artırıldığı bir durum var. O nedenle 2023 yılı Temmuz ayından sonra verilen kiralık taşınmazlarda bu çok büyük bir problem oluşturmayacaktır.

Şimdi anladın mı Türkiye’nin gücünü?

‘TÜFE’YE GÖRE ZAM YAPILSA BİLE DÜŞÜK KALACAK’

Her durumda eski kiracı ve eski mal sahipleri arasında problemler devam edecek. Zaten 2 yıldır yüzde 25 zam yapan kiracı TÜFE’nin son 12 aylık ortalamasında artış yapsa bile kirası hala mevcut piyasadaki kira koşullarına göre 3-4 kat uygun kalacak. Bu anlaşmazlık yeniden kiraya verilene kadar çözülmeyecek.

MAL SAHİBİ ESKİ KİRACIYA DAHA FAZLA ZAM YAPABİLECEK Mİ?

Bu mümkün değil. TÜFE’nin 12 aylık ortalamasına göre kira artışları belirlenecek. Mal sahibi eski kiracılardan buna ilişkin tekrar düzenleme talep edemez. Arabuluculukta şunu görüyoruz ki birçok eski kiracı makul piyasa koşullarında belli oranda daha yüksek fiyat artışlarını kabul ediyor. Piyasada zaten o fiyatlara daire bulabilmesi mümkün değil. Yani hukuken ev sahiplerinin TÜFE’nin 12 aylık ortalamasının üzerinde ek bedel talep etmesi mümkün değildir.

İLERLEYEN SÜREÇTE KİRA FİYATLARI DÜŞER Mİ?

Kira fiyatlarında bir düşüş beklemiyoruz. Satılık konut fiyatlarında reel bazda bir düşüş var ama kiralarda birkaç il dışında bu düşüş çok sınırlı. Düşüş olan iller Antalya, Mersin, İstanbul gibi bazı iller. Yeni konut üretiminin olmadığı, gayrimenkul sektöründe yaklaşık 1 milyona yakın konut arzına ihtiyaç duyulan bir genç nüfusun olduğu, kentsel dönüşümle ilgili ihtiyaçları baz aldığımızda kiralık daire talebinin artmaya devam edeceğini düşünüyoruz. Talep arttıkça fiyatlar daha da yükseğe çıkar.”

2024 turizmine ‘lüks’ dopingi

Duygu Erdoğan / İSTANBUL - Dünyada seyahat pazarı, koronavirüs pandemisi ardından 2024 yılı boyunca yeni rekorlara hazırlanırken; lüks turizmde de pasta büyüyor. 2028’e kadar lüks seyahat pazarının 578 milyar dolar büyüklüğe ulaşacağı tahmin ediliyor.Türkiye, son yıllarda artan orandaki payıyla dikkat çekerken,bu yıl da Bodrum başta olmak üzere dünya ‘jet set’inin rotasında yerini alıyor.Bu talebi, turizm merkezlerine üst segment markalar tarafından yapılan otel, restoran, mağaza gibiyatırımlar destekliyor.

Üst segment hareketli

Lüks segmentte bölgenin yıl boyu açık olan tesisi konumunda olduklarını belirtenCaresse, a Luxury Collection Resort & Spa, Bodrum’un yatırımcısı Büyükhanlı Kardeşler Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Volkan Büyükhanlı, 2024’ün ilk 5 aydikkate alındığındayaz sezonunun da çok iyi geçeceğini öngördüklerini söyledi.Büyükhanlı, “Bu sezon da aldığımız rezervasyonlardan öne çıkan ülkelerin İngiltere, Amerika, Rusya ve Avrupa olduğunu söyleyebiliriz. Türk düğünlerinin gözde mekanları arasında yer alan otelimiz aynı zamanda dünyada büyük bir trend olan Hint, Amerikalı ve İngiliz destinasyon düğünlerine ev sahipliği yapıyor. Aynı zamanda geçen yıl ulusal çapta başlayan Carresse Art sanat projemiz bu yıl uluslararası bir sanat projesi haline geldi ve bu da sanatla ilgilenen birçok misafirimizi de otelimize çekiyor” dedi.

Dünyadaki mevcut çatışma ortamı ve ekonomilerdeki daralmanın en kırılgan sektör olarak turizmde etkili olduğuna vurgu yapan Büyükhanlı, ancak lüks pazarda aksine talebin artarak devam ettiğini söyledi.Buna Rusya’dan örnek veren Büyükhanlı, “Orta gelirli Rus turistler, seyahat planlarını ertelemek veya Rusya içindeki turistik destinasyonları tercih etmek zorunda kalırken, yüksek gelirli turistler bu durumdan neredeyse hiç etkilenmedi. Dünyaca ünlü popüler destinasyonlara seyahat edemeyen Rus turistler, en kolay ulaşabilecekleri ülke olan Türkiye’ye geldiler. Bu durum, bizim gibi üst segment otellere kriz sürecinde önemli bir fayda sağladı” diye konuştu.

Rağbet edilen destinasyon

2024 yılı içinde gelirlerinde yüzde 21 büyüme beklediklerini anlatanSix Senses Kaplankaya Genel Müdürü Can Göktaş, “Bulunduğumuz Ege Bölgesi ve Bodrum özellikle lüks uluslararası resort işletmelerin varlığı, lüks uluslararası yiyecek-içecek işletmelerinin tercihi ve verilen hizmetin kalitesinin yüksekliğinden ötürü tercih edilen bir destinasyon. Her yıl eklenen kaliteli işletmeler ve yüksek hizmet kalitesiyle Bodrum da artık markalaşmış ve üst gelir grubu turistlerin de en çok rağbet ettiği destinasyonlar arasına girmiş durumda. Ayrıca havalimanıyla erişim kolaylığı da turistin tercihinde öne çıkan etkenlerden” dedi. Tesis özelindeİngiltere, Almanya ve Rusya yanı sıra genel olarak Avrupa ülkeleri ve ABD’dentalebin artarak devam etmesini beklediklerini kaydeden Göktaş,dünyadaki mevcut daralma etkenlerine rağmen turist sayısında tüm zamanların rekorunu kıran Türkiye’de 2024 yılında turizmin özellikle lüks sektörüne umutlu ve temkinli yaklaştığını ifade etti.

Yeni yatırımlar geliyor

Güncel araştırmaların lüks seyahat pazarının 2028’e kadar 578 milyar dolarlık büyüklüğe ulaşacağını gösterdiğini belirtenturizm odaklı dijital ve performans ajansı IQUEEM’in Kurucusu Berkun Meral, dünya çapında en fazla turist çeken ülkelerden Türkiye’nin lüks pazarda da büyük avantajlara sahip olduğunu söyledi. Meral, “Bu yıl Didim, Side, Alanya, Belek, Bodrum, Fethiye gibi lokasyonlarda açılacak en az 10 prestijli ve geniş ölçekli tesis olduğu biliniyor” dedi.

‘Yerli korunursa yatırımın önü açılır’

İSMAİL ŞAHİN - 10 yıl önce 420 milyon dolarlık yatırımla kurulan POSCO ASSAN TST haddelenmiş soğuk paslanmaz çelik pazarında haksız rekabetin engellenmesi çağrısı yaptı.

Şirketin kurucu ortağı Kibar Holding’in CEO’su Haluk Kayabaşı, Türkiye’de paslanmaz çelik tüketiminin yıllık 350-400 bin ton civarında olduğunu belirterek, “Bunun yüzde 80’ini karşılayabiliriz ama tesislerimiz yüzde 45 kapasite ile çalışıyor. Özellikle Çin, Tayvan ve Endonezya’dan gelen ikinci kalite ‘destekli’ ürünler haksız rekabete yol açıyor. Bunun önüne geçilmeli” diye konuştu.

Daha rekabetçi fiyat

Paslanmaz çeliğin, özellikle beyaz eşya, sanayi tipi mutfak ve otomotivde yaygın kullanımı olduğuna işaret eden Kayabaşı mevcut durumun devamı halinde Türkiye’de paslanmaz yassı çelik üretiminin bitebileceğini dile getirdi.Kayabaşı, yerli üreticiyi koruyacak önlemleralınması halinde sektörde yeni yatırımların önünün açılacağını, maliyetlerinnormalleşeceğini, bu sayede daha rekabetçi fiyatların ortaya çıkacağını ifade etti.

Dijitalleşmeye 1 yılda 9.3 milyar TL yatırım

Şirketin Faiz, Amortisman ve Vergi Öncesi Kâr’ı (FAVÖK) ise 17.5 milyar TL olarak gerçekleşti.

Vodafone Türkiye’nin mobil müşteri sayısı 2023-24 mali yıl sonu itibarıyla 25.3 milyona ulaşırken, M2M (makinelerarası iletişim) dahil toplam mobil abone sayısı 29.7 milyon oldu. Şirketin faturalı abone sayısı son bir yılda 1.4 milyon artışla 19.8 milyona çıkarken, toplam bazının yüzde 78.3’ünü faturalı aboneler oluşturdu. Vodafone Türkiye’nin sabit genişbantta büyümesi de devam etti. Şirket, bu mali yılda yaklaşık 1.4 milyon müşteriye ulaştı. Yapılan açıklamaya göre Vodafone Yanımda ve Online Self Servis gibi dijital kanallarını kullanan aylık aktif müşteri sayısı 16.9 milyona ulaştı.

Vodafone Türkiye CEO’su Engin Aksoy, “Vodafone olarak, Türkiye pazarında 18 yılı geride bıraktık. 2023-24 mali yılında toplam 9.3 milyar TL yatırım yaparak Türkiye ekonomisine ve dijitalleşmeye katkıda bulunduk. Müşterilerimize her zaman en iyi hizmeti sunarken, yeni nesil bağlantı ve dijital servisler şirketi olma hedefimiz doğrultusunda çalışmaya devam edeceğiz” dedi.

Biyometrik kredi kartıyla ödemeler ‘parmak izi’yle

“Çağ atlatan bir teknoloji” olarak lanse edilen Bonus Platinum Biyometrik Kart ile kullanıcıların ödemelerini parmak izi okutarak, hızlı, şifresiz ve güvenle gerçekleştirebildiği belirtildi. Yapılan açıklamaya göre Bonus Platinum Biyometrik Kart’a Garanti BBVA İnternet ve Mobil Bankacılık kanallarından, BonusFlaş uygulamasından, Banka şubeleri ve çağrı merkezi üzerinden başvurulabiliyor. Kart sahipleri, Bonus Platinum Biyometrik Kart ile birlikte verilen parmak izi tanımlama kiti ile birkaç adımda kartlarına parmak izini tanımlıyorlar. Alışveriş esnasında da kartlarını POS cihazının temassız alanına yaklaştırıp parmaklarını kart üzerindeki sensöre yerleştirerek, parmak izinin doğrulanmasıyla ödemelerini saniyeler içinde, şifre girmeden tamamlayabiliyorlar.

Garanti BBVA Genel Müdür Yardımcısı ve Garanti BBVA Ödeme Sistemleri (GÖSAŞ) Yönetim Kurulu Üyesi Murat Çağrı Süzer, “Bonus Platinum Biyometrik Kart ile müşterilerimiz artık ödemelerini parmak izi okutarak, şifresiz, hızlıca ve güvenle gerçekleştirebilecek. Müşterilerimizi aynı zamanda PIN girme ya da hatırlama, temassız limit belirleme zahmetinden de kurtararak, işlemlerini hızlı bir şekilde gerçekleştirmelerini de sağlamış oluyoruz” dedi.

Karayolları’nın arşivi halka açıldı

Açılış töreninde konuşan Uraloğlu, medeniyetin kitapla, okumakla, ilimle, irfanla, hikmet ve tefekkürle kıvamını bulduğunu belirterek, “Hayata geçirilen bu güzide kütüphane projesi muhafaza edilen kurum arşivinin yanı sıra çeşitli inşaat firmalarının ve karayolcu arkadaşlarımızın kitap, belge ve çeşitli doküman bağışlarıyla 14 binden fazla kaynağın yer aldığı zengin bir kütüphaneye kavuştuk” dedi. Karayollarının hali hazırda çok zengin bir arşivi olduğunun altını çizen Uraloğlu, bu çerçevede tamamlanan bir kitap çalışmasını da şöyle anlattı:

“2021 yılında, Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası tarafından derlenen ‘Karayollarının Asırlık Yol Çizgileri’ kitabının hazırlanması için Genel Müdürlüğümüz arşivini açarak, bilgi, belge ve görsel paylaşımıyla büyük destek sağlamıştır. 700 sayfa ve 5 ana bölümden oluşan söz konusu kitabımız; yolların medeniyetlerin gelişimine katkısından, Osmanlı döneminde yollarla ilgili yapılan düzenlemelere, Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyetin ilk yıllarından, Karayolları Genel Müdürlüğü’nün kuruluşundan 2000 yılına kadar uzanan 50 yıllık döneme, son 22 yılda hayata geçirdiğimiz mega karayolu projelerine kadar çok kapsamlı bir çalışmadır.”

Selçuk Bayraktar'dan helikopter kazasına ilişkin yeni açıklama: Akıncı TİHA büyük risk aldı!

İran, Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin bulunduğu helikopter, zorlu hava koşulları nedeniyle Doğu Azerbaycan eyaletinde dağlık arazide kaza yaptı. İranlı yetkililer helikopterde bulunan Reisi ve Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan'ın kazada hayatını kaybettiğini açıkladı.

Akıncı İHA, Reisi'nin helikopterini nasıl buldu? İşte dakika dakika yaşananlar...

AKINCI TİHA BÜYÜK RİSK ALDI!

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Selçuk Bayraktar şu ifadeleri kullandı: "Dağlık bir arazide yoğun sis yağış ve rüzgar tüm olumsuzluklar vardı. Buna rağmen AKINCI'yı yöneten Türk Silahlı Kuvvetleri dağlık yükseltilerin bazılarından yalnızca 100 metre olacak şekilde uçtu ve büyük risk aldı.

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin öldüğü enkazdan canlı yayın

"OLUMSUZ ŞARTLARDA GÖREV YAPTI"

Sınırdan yaklaşık 200 km ötedeki enkaza çok hızlı ve kısa bir sürede varıldı. Dünyada başka hiçbir hava aracının uçamayacağı olumsuz şartlarda görev yaptı."

CNN Türk Özel Haberler Şefi Fulya Öztürk’ün açıklamaları şu şekilde: “Akıncı TİHA’yı herkes konuşuyor. Dünden bu yana 7 saat havada kaldı. Akıncı TİHA enkazın yerini buldu, görüntüleri verdi.

Sabah saatlerinde cenazeler çıkarıldı. Reisi’nin cenazesi battaniyelere sarıldı. Kızılay’ın cenaze aracına yerleştirildi. Biz o görüntüleri kaydettikten sonra enkazın olduğu yere ilerledik.

AKINCI İHA, REİSİ'NİN HELİKOPTERİNİ NASIL BULDU?

Akıncı İHA'nın, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin bulunduğu helikopterin enkaz bölgesindeki tespit çalışmalarında dakika dakika yaşananlar ortaya çıktı.

Reisi'nin helikopterini arayan Akıncı İHA'yı 2,8 milyon kişi izledi

ENKAZI AKINCI İHA BULDU

İran'ın talebi üzerine Türkiye, arama çalışmaları için Akıncı İHA ve bir gece görüş kabiliyetli Cougar tipi helikopter gönderdi. Akıncı İHA, dağlık bölgede göreve başladıktan sonra helikopter enkazının olabileceği düşünülen bir ısı kaynağı tespit etti. Bu bölgenin koordinatları İran makamlarına gönderildi. İran yönetimi bölgeye onlarca arama ekibi gönderdi.

DAKİKA DAKİKA BAYRAKTAR AKINCI’NIN İRAN CUMHURBAŞKANI İBRAHİM REİSİ’Yİ ARAMA KURTARMA OPERASYONU:

20.00: Dışişleri Bakanlığı’ndan MSB'ye gece görüşlü arama kurtarma helikopter talebi, MSB'nin helikopterle birlikte İHA görevlendirebileceği teklifi iletildi.

20.30: İranlı yetkililer teklifi kabul etmesiyle birlikte MSB, Genelkurmay Başkanlığına hazırlık talimatı verdi.

22.30: MSB tarafından bölgede uçuş yaptığı için hazır olan mühimmatlı bir Bayraktar AKINCI’ya arama kurtarma görevi için sınır geçiş talimatı verildi.

23.00: İran tarafı mühimmatlı Bayraktar AKINCI’yı kabul etmemesi sebebiyle sınır geçişi iptal edildi.

23.18: Batman'dan mühimmatsız yeni bir Bayraktar AKINCI kalkış yaptı.

00.13: Van bölgesinden sınır geçişi gerçekleşti.

00.45: Hedef bölgesine 31,000 feet irtifadan uçularak varıldı.

02.22: Kötü hava şartlarında yüksek irtifada görüntü alınamamasından dolayı kademe kademe 9,000 feet irtifaya kadar inildi ve İlk ısı kaynağı tespit edildi.

02.37: İran tarafıyla İHA görüntü paylaşımı yapılmaya başladı.

04.30: İran arama kurtarma ekipleri bölgeye ulaştı.

05.46: İran arama kurtarma ekipleri helikopter enkazına ulaştı.

05.50: İran yetkilileri bölgeye başka hava araçları gireceği için teşekkür ederek bölgede uçuş yapan Bayraktar AKINCI TİHA’nın hava sahasını terk etmesini talep etti.

06.01: Uçuş irtifasına çıkılarak dönüşe geçildi.

06.45: Sınır geçilerek yurt içine dönüş yapıldı.

OPERASYONA DAİR DETAYLAR

Bayraktar AKINCI tarafından yürütülen arama kurtarma operasyonu çok tehlikeli şartlarda yoğun ve sert hava muhalefetine rağmen gerçekleştirildi.

Rüzgârın zaman zaman 160 km/saate ulaştığı bölgede yağış, bulut, sis, fırtına, boran gibi her türlü olumsuz hava şartının yanında engebeli dağlık arazi gibi olumsuzluklara rağmen operasyon sürdürüldü.

Tüm bu olumsuzluklara rağmen, Bayraktar AKINCI görüntü alabilmek ve enkazın yerini tespit edebilmek için dağların içinde 300 feet’e (Yaklaşık 100 metre) kadar inerek uçtu.

İran’da gerçekleştirilen arama kurtarma faaliyetinin büyük bölümünde bulut seviyesinin altına inilerek derin bir vadinin içinde bölgedeki en yüksek mânia irtifası olan 9700 feet'in de altında 9000 feet civarına inilerek vadi boyunca uçuş yapıldı.

Bu tarihi operasyon gerçekleştirilen görevin kritikliğinin bilinciyle tüm riskler alınarak icra edildi.

Bu kritik görevde hedef bölgesindeki Bayraktar AKINCI, yalnızca uydu haberleşmesi kullanarak TÜRKSAT uydusu üzerinden komuta edildi.

İran makamlarına canlı görüntünün aktarımı ise TSK Komuta Merkezi üzerinden gerçekleştirildi.

Azerbaycan'daki AKINCI Teknik Destek Personeli ise olası acil bir durumda müdahale edecek şekilde görev süresince hazır bekledi.

Hedef bölgede yaklaşık 7.5 saat arama kurtarma uçuşu yapan Bayraktar AKINCI TİHA, samanlıkta iğne arar gibi gökyüzünde kaza alanının tam üzerinde toplam 2.100 km uçuş yaptı. Adeta gökyüzünü dantel gibi ilmek ilmek işledi.

Ticaret Bakanı Bolat, Malili mevkidaşı ile görüştü

Bakan Bolat, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Ülkemize ziyarette bulunan Mali Sanayi ve Ticaret Bakanı Moussa Alassane Diallo ile yaptığımız görüşmede ikili ticaret ve yatırım ilişkilerimizdeki gündem konularını istişare ettik. Görüşmemizde, 500 milyon dolar ticaret hacmi hedefimiz doğrultusunda birlikte çalışma hedefimizi teyit ederken, Mali'nin öncelikli gördüğü tekstil ve gıda işleme sektörlerinde yatırım imkanları ve ülkemiz firmalarının Mali piyasasına yönlendirilmesi konularını ele aldık, Mali'deki müteahhitlik projelerinde ülkemiz firmalarının alabilecekleri rol üzerinde durduk. Ülkemizin son 20 yılda Afrika'da artan yatırım ve ticareti paralelinde, Mali'ye daha fazla yatırım yapılması, bu kapsamda özel sektörümüzün ziyaretlerle, önümüzdeki dönemde Bamako'daki fırsatları ele almasını gündemimize aldık" dedi.

❌