Okuma görünümü

Yeni makaleler mevcut. Sayfayı yenilemek için tıklayın.

ASELSAN'ın bakiye siparişleri 11,1 milyar dolar olarak açıklandı

ASELSAN'ın enflasyon muhasebesi uygulanmış 2024 yılı birinci çeyrek finansal sonuçları açıklandı. Buna göre ASELSAN'ın üç aylık cirosu geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5 büyüyerek 15,1 milyar TL'ye ulaştı. Şirketin brüt karı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 3 artarken; Faiz, Amortisman ve Vergi Öncesi Karı (FAVÖK), 2023'ün aynı dönemine kıyasla yüzde 3 artış göstererek 3,4 milyar TL'ye yükseldi. FAVÖK marjı yüzde 22 olarak gerçekleşen ASELSAN'ın net karı 1,2 milyar TL seviyesine ulaştı. Şirketin öz kaynaklarının aktife oranı ise yüzde 63 oldu. Bakiye siparişleri 11,1 milyar ABD Doları olarak gerçekleşen ASELSAN, tarihi bir rekor kırdı. 2024 yılı ilk çeyrek finansal sonuçlarını değerlendiren ASELSAN Genel Müdürü Ahmet Akyol, şunları söyledi:

"ASELSAN olarak, ihracat odaklı büyüme stratejimiz doğrultusunda 2024 yılına hızlı bir başlangıç yaptık. İlk çeyrekte hem milli savunma ekosistemine hem de ekonomimize büyük katkı sağladık. Tarihimizin en yüksek bakiye sipariş rakamına ulaştık. Böylece Türkiye'nin teknolojik bağımsızlığı açısından ilkleri yaşadığımız verimli bir dönemi geride bıraktık. Ana Vatan, Gök Vatan ve Mavi Vatan için geliştirdiğimiz onlarca teknolojiyle, milletimizin geleceğe güvenle bakmasını sağladık. Tanklara İlave Yetenek Kazandırılması Projesi kapsamında M60T tanklarımızı ASELSAN'ın ileri teknolojisiyle donattık. Üstün aviyonik sistemlerimizle güç verdiğimiz KAAN'ın kanatlanmasına şahitlik ettik. Ülkemizin ilk milli denizaltı savunma harbi sonarı olan Düşük Frekanslı Aktif Sonar Sistemini (DÜFAS) donanmamıza kazandırdık. Denizlerdeki hakimiyetimize büyük bir güç çarpanı oluşturacak Otonom Sualtı Aracı Deringöz'ün ilk dalışlı testlerini başarıyla tamamladık. Son dönemde MARLİN İnsansız Deniz Aracı, YENER Mayın Tespit Sistemi'ni envantere kazandırdık. MURAD Uçak Burun Radarımızı F-16 platformuna entegre ettik ve test uçuşlarına başladık. TOLUN Güdümlü Mühimmatımızın ilk ihracat sözleşmesini imzaladık. Muadillerine göre daha yüksek performans sağlayan ASELFLIR-500 EO Keşif, Gözetleme ve Hedefleme Sisteminin ilk ihracatını, yılbaşında gerçekleştirdik."

'3 TEMEL VİZYONUMUZ VAR'

Akyol, geride bıraktıkları dönemde sivil alanda da oyun değiştirici sistemleri ülkeye armağan ettiklerini ifade ederek, "Bu kapsamda Mobil Röntgen Cihazımızı (ADR-M100) hastalarımızın kullanıma sunduk. Son olarak ülkemizin en uzun menzilli radarı niteliğindeki Taşınabilir Erken İhbar Radar Sistemini (ALP 300-G) güvenlik güçlerimize teslim ettik. Özetle ülkemizin güvenliği için kritik öneme sahip projeleri bir bir hayata geçirdik. 3 temel vizyonumuz var; Alanında dünyanın en iyi ürünlerini üretmek, oyun değiştirici teknolojileri geliştirmek ve ihracat odaklı büyümek" ifadelerini kullandı.

'400 MİLYON DOLARI AŞAN 4 BÜYÜK YATIRIMI BAŞLATTIK'

Yurtiçinde ve yurtdışında kullanılan 500'den fazla ürünleriyle ASELSAN güvenini perçinlediklerini kaydeden ASELSAN Genel Müdürü Akyol, "Bu çalışmalarımız sayesinde Malezya'dan Şili'ye, Polonya'dan BAE'ye kadar çok geniş coğrafyada varlık gösteren küresel bir şirket haline geldik. Ülkemizin aydınlık yarınları için büyük bir sinerjiyle mesai harcamaya, stratejik iş birliklerimizi artırmaya devam edeceğiz. Ürün ve teknolojilerimizde 2030 yılına kadar takip edeceğimiz yol haritalarımızı oluşturduk. Seri üretim kapasitemizi ve yeteneklerimizi artırmak için 400 milyon doları aşan 4 büyük yatırımı başlattık. Hedefimiz ASELSAN'ı dünyanın en büyük 30 savunma sanayi şirketinden biri haline getirmek. Yüksek teknolojimizle, kaliteli ve hızlı üretimimizle, ihracat potansiyelimizle bu hedefe ulaşacağız" diye konuştu.

Bakan Göktaş, Avusturya'daki Türk toplumunun temsilcileriyle görüştü

Avusturya Türk İslam Kültür ve Sosyal Yardımlaşma Birliği'nin (ATİB) merkezinde düzenlenen programa, Türkiye’nin Viyana Büyükelçisi Ozan Ceyhun ve Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar (YTB) Başkanı Abdullah Eren'in yanı sıra çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcisi katıldı. Bakan Göktaş burada yaptığı konuşmada, 60 yıl önce bu ülkeye gelen vatandaşların, dört nesildir Avusturya ile uyum ve barış içinde yaşadığını ifade etti. Buradaki Türk toplumunun, yıllar içinde elde ettiği başarılarla ve kazandırdığı değerlerle artık bu ülkenin ayrılmaz bir parçası haline geldiğine işaret eden Bakan Göktaş, "Avusturya’daki Türk toplumunun güçlü varlığı, hepimiz için büyük bir gurur kaynağı oldu. Bugün artık Avusturya’da 300 binden fazla Türk kökenli vatandaşımız bulunuyor" diye konuştu.

Bakan Göktaş, "Burada doğmuş, büyümüş nice akademisyenimiz, sanatçımız, yazarımız, doktorumuz, mühendisimiz ve başarılı iş insanımız, Türkiye’nin en büyük gurur kaynağıdır" ifadesini kullandı. Türk vatandaşlarının kendi öz kimliklerini koruyarak, yaşadıkları bu ülkeyle kurdukları güçlü aidiyet bağı Türkiye ve Avusturya arasındaki ilişkilerin de gelişmesine katkıda bulunduğunu kaydeden Göktaş, bu gelişmede kurulan güçlü sivil toplum geleneğinin katkısının büyük olduğunu dile getirdi.

Göktaş, "Avusturya Türk İslam Kültür ve Sosyal Yardımlaşma Birliği (ATİB), vatandaşlarımızın anavatanı, ana dili ve kültürüyle güçlü bağlar kurması adına çok değerli faaliyetler yürütüyor. Verdiği eğitimler, yürüttüğü projeler, kadın, gençlik ve aile çalışmaları, hizmetleri bir çatı altında toplayan ATİB, bu alanlarda başarılı çalışmalar yürütüyor. Bu anlamda, bu kuruluşun aile ve kadınlar için yürüttüğü faaliyetleri çok kıymetli bulduğumu özellikle belirtmek istiyorum" değerlendirmesinde bulundu.

ATİB’in sadece Viyana’da değil, tüm Avusturya’da yüzlerce aileye ve kadına danışmanlık hizmeti sunduğunu belirten Bakan Göktaş, aile bağlarının, Türk toplumunu gurbette birbirine kenetlediğini ve güçlü kıldığını ifade etti. Bakan Göktaş, ATİB ve diğer Türk STK’lerinin çalışmalarının aile bağının güçlenmesine katkı sağladığını belirterek, "Avusturya’nın her noktasında yaşayan binlerce insana ulaşan ATİB’in bu anlamda ailenin korunmasında önemli bir misyonu yerine getiriyor. Çünkü şunu çok iyi biliyoruz ki, yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın başarısının sırrı aile bağlarının güçlü olmasında saklıdır" görüşünü paylaştı.

Avusturya’da milli ve manevi değerlerine bağlı, aynı zamanda Avusturya’ya değer katan, çalışkan ve saygın bir Türk kimliği inşa edildiğini vurgulayan Bakan Göktaş, bunun Avusturya devlet kurumları ile yürütülen ilişkilerin oldukça sağlam bir zeminde ilerlemesine de katkı sağladığını ifade etti. Bakan Göktaş, ATİB’in 62 dernek ve 115 bin aktif üyesi ile Avusturya’nın en büyük sivil toplum kuruluşu olduğunu, bu yapının vatandaşlara güvenli bir liman olmaya devam edeceğine inandığını dile getirdi.

"Dünyanın neresinde olursa olsun, vatandaşlarımızın mutluluğu, huzuru bizleri yakından ilgilendiriyor." şeklinde konuşan Bakan Göktaş, "Yurt dışında yaşayan kardeşlerimizin her birini ülkemizin kıymetli birer temsilcisi olarak görüyoruz. Bu anlamda onların refahı, başarısı için tüm gayretimizle çalışıyoruz. Bizi biz yapan değerlerimize bağlı, ülkemize vefalı kardeşlerimizin biz de her zaman yanındayız." dedi. Bakan Göktaş, Avrupa’daki Türklerin en son 6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli depremlerde Türkiye’nin yardımına koştuğunu, ATİB’in de kısa sürede ulaştırdıkları yardımlarla deprem bölgesindeki vatandaşların yarasına merhem olduklarını sözlerine ekledi.

Bakan Uraloğlu: Voleybol Milli Takımı'nın dönüşünü business olarak organize edeceğiz

Ulaştırma Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, TBMM'de AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman başkanlığında toplanan Dijital Mecralar Komisyonu'na sunum yaptı. Uraloğlu, 65 milyon vatandaşın e-Devlet hizmetlerinden faydalandığını kaydederek, "2010 yılında kullanıcı sayısı yaklaşık 2 milyon iken; bugünkü kullanıcı sayısı 65 milyona ulaşmıştır. Yani çocukları çıkardığımızda nüfusumuzun tamamının e–Devlet Kapısı'nı kullandığını söyleyebilirim. Ayrıca e-Devlet Kapısı üzerindeki hizmet sayısı 2008 yılında 22 iken; bugün 1200 hizmete ulaştı. Avrupa Komisyonu tarafından yayınlanan, '2023 Devlet Kıyaslama Raporuna' göre ülkemizin 35 ülke arasında 10'uncu konuma yükseldiğini söyleyebilirim" ifadelerini kullandı.

'HER GÜN 422 BÜYÜK SİBER SALDIRI ENGELLENİYOR'

Siber güvenlik alanında yapılan çalışmaları titizlikle sürdürdüklerini belirten Uraloğlu, "Bu güvenlik çalışmaları, Bilgi Teknolojileri Kurumumuz bünyesinde USOM tarafından yürütülmektedir. USOM bünyesinde 400'e yakın personel, 7/24 görev yapmaktadır. Burada, diğer kurumların da 2 bin 300'e yakın siber olaylara müdahale ekibi ve 8 bine yakın uzman personelle, Türkiye'deki güvenlik çalışmalarını yürütmeye çalışıyoruz. Yapılan bu çalışmalar dünyada da dikkatle izleniyor. Uluslararası Telekomünikasyon Birliği verilerinde ülkemiz, küresel siber güvenlik gelişmişlik endeksine göre; Avrupa'da 6'ncı, dünyada da 10'uncu sıradadır. USOM tarafından yapılan çalışmalarda 17 milyon IP adresi, bir radar mantığıyla sürekli taranmaktadır. Yapılan çalışmalarla, her gün yaklaşık 422 büyük saldırı ve 11 milyondan fazla zararlı erişim isteği engellenmektedir. Vatandaşlarımızın birçok saldırının farkında bile varmadan USOM'daki arkadaşlarımız bunu önlemektedir" diye konuştu.

'SORUMLULUKLAR NET ŞEKİLDE TANIMLANMIŞTIR'

Uraloğlu, vatandaşların sosyal medyada geçirdiği sürenin 7 saate ulaşarak dünya ortalamasının üzerinde olduğunu kaydetti. Sosyal ağ sağlayıcılarına yönelik çalışmaları anlatan Uraloğlu, "2022 yılında özellikle yasal muhataplık konusu ve hukuka aykırı içeriklere ilişkin sorumluluklar net bir şekilde tanımlanmıştır. Bu çerçevede Türkiye'den günlük erişimi 10 milyondan fazla olan yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcıları ayrıştırılarak, temsilcilerinin gerçek kişi ya da tüzel kişi olmasına yönelik düzenleme yapılmış ve temsilcinin teknik, idari, mali, hukuki sorumluluğu haiz olması zorunlu tutulmuştur. Ayrıca hukuka aykırılığı, hakim veya mahkeme kararıyla tespit edilen içeriğin sosyal ağ sağlayıcıya bildirilmesi durumunda 24 saat içerisinde içeriği çıkarmayan veya erişimi engellemeyen sosyal ağ sağlayıcı doğan zararların tazim edilmesinden de sorumlu olacaktır" dedi.

'DÖNÜŞLERİNİ BUSİNESS OLARAK ORGANİZE EDECEĞİZ'

Milletvekillerinin sorularını da yanıtlayan Uraloğlu, A Milli Takım Kadın Voleybol Takımı'nın 2024 FIVB Voleybol Kadınlar Milletler Ligi ikinci etap müsabakalarını oynamak üzere ABD'ye tarifeli uçakla gitmesine ilişkin, "Biz de bunu sosyal mecralardan öğrendik. Onun üzerine Türk Hava Yolları (THY) Yönetim Kurulu Başkanı ile konuştum. Şunu söyledi; 'Burası ABD uçuşu, yaklaşık 13 saatlik uçuş. Bize 10 gün önce haber verdiler. Özel bir uçak ya da sefer ilan etmeksizin bunu çözme imkanımız yoktu maalesef. Aynı şekilde dönüşü çözme noktasında da artık uçak değiştirip de büyük gövdeli; çünkü her uçakta business uçabilecek yolcu sayısı var ve satılmış biletler var, maalesef bize geç haber vermelerinden dolayı çözemedik' dedi. THY'nin çoğunlukla milli takımımızla yüz binlerce dolarlık sponsorluk anlaşmaları var. Dolayısıyla böyle bir yaklaşımda olan bir kurum bunu esirgemeyecektir; ama orada iletişim demek ki doğru noktada olmamış. Dönüşlerini inşallah business olarak organize etmeye çalışıyoruz" ifadelerini kullandı.

Bakan Şimşek açıkladı! Son 4 yılın en düşük seviyesinde

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, açıklamasında şu ifadeleri kullandı: "Risk primimizi gösteren CDS son 4 yılın en düşük seviyesinde.

Son bir yılda risk primindeki iyileşme gelişmekte olan ülkelerde ortalama 50 baz puan iken ülkemizde 400 baz puanın üzerinde gerçekleşti.

Uyguladığımız doğru politikalarla düşen risk primi hem kamunun hem özel sektörün dış borçlanma maliyetlerini azaltırken dış finansmana erişimini de kolaylaştırıyor."

Risk primimizi gösteren CDS son 4 yılın en düşük seviyesinde.

Son bir yılda risk primindeki iyileşme gelişmekte olan ülkelerde ortalama 50 baz puan iken ülkemizde 400 baz puanın üzerinde gerçekleşti.

Uyguladığımız doğru politikalarla düşen risk primi hem kamunun hem özel… pic.twitter.com/m4gFmw2SOV

— Mehmet Simsek (@memetsimsek) May 28, 2024

'Dünyanın en büyük kanyonlarından Ihlara Vadisi, yukarıdan izlenebilecek'

Aksaray Belediyesi tarafından Ihlara Vadisi üstüne yaptırılan Ihlara Cam Teras’ın açılışı, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy tarafından yapıldı. Cam terasın, yıllık yaklaşık 1 milyon turistin ziyaret ettiği Ihlara Vadisi’ni yukarıdan izleme fırsatı sunacağını ifade eden Bakan Mehmet Nuri Ersoy, “Ihlara Cam Teras projesi, dünyanın en büyük kanyon vadilerinden biri olan ve doğanın büyüleyici güzelliklerini gözler önüne seren Ihlara Vadisi'ni yukarıdan izleme fırsatı verecek. Her yıl yaklaşık 1 milyon yerli ve yabancı turist tarafından ziyaret edilen Ihlara Vadisi ören yeri, tarihi ve doğal güzelliklerinin yanı sıra bölgeye gelen turistlere Bakanlığımızın gerçekleştirdiği çevre düzenleme projesiyle 14 kilometre uzunluğundaki muhteşem trekking fırsattı sunulmakta” diye konuştu.

150 METREKARELİK CAM TERASI AYNI ANDA 200 KİŞİ ZİYARET EDECEK

Cam terasın özelliklerinden bahseden Bakan Ersoy, “Vadiden 150 metre yükseklikte inşa edilen ve 12 metre açık alana sahip olan ve 150 metrekarelik cam terasıyla ziyaretçilere Ihlara Vadisi manzarasını geniş bir perspektifte en güzel noktadan seyredebilecekleri imkanlar sunacak. Açılışını gerçekleştirdiğimiz cam teras projesi, bütünleşik bir proje olarak düşünüldüğünde sosyal donatılarıyla da zenginleştirilmiş bir proje. Aynı anda 200 kişilik dolaşım alanına sahip cam teras projesi içerisinde şu anda burada da görülebildiğiniz kadarıyla kafeterya bölümünün yanı sıra yürüyüş yolu, fotoğraf çekim noktası, otopark, mescit ve lavabolar da yer almakta. Proje için ayrıca özel bir çevre ve peyzaj çalışması da yapıldı” dedi.

Açılışın ardından Bakan Ersoy, bu pazar seçimlerin yenileneceği Güzelyurt ilçesine geçti. Partililerle bir araya gelen Ersoy, huzurlu bir seçim ortamı olmasını diledi.

Turkcell 30. yılına güçlü büyüme ile başladı

Müşterilerin yaşamlarını kolaylaştıran inovatif çözümler ile ihtiyaçlara uygun yenilikçi değer teklifleri sunan Turkcell, 2024 yılının ilk çeyreğini güçlü finansal ve operasyonel sonuçlarla tamamladı. Turkcell Genel Müdürü Dr. Ali Taha Koç sürdürülebilir büyümelerini 2024 yılının ilk çeyreğine de taşıdıklarını açıkladı.

Dr. Ali Taha Koç: “30’uncu yılımıza güçlü sonuçlarla başladık.”

2024 yılının ilk çeyrek performansına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Turkcell Genel Müdürü Dr. Ali Taha Koç;“Türkiye’nin dijital dönüşümünün öncüsü olarak 30. yılımıza ulaşmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Turkcell olarak, bugüne dek sektörde birçok yeniliğe imza attık. Şimdi teknolojik yeteneklerimize odaklanarak, Türkiye'nin dijital dönüşümünde liderliğimizi perçinleyeceğimiz bir döneme giriyoruz. 2024’ün ilk çeyreğini güçlü finansal ve operasyonel sonuçlarla tamamladık. Teknolojiye yaptığımız yatırımlar ve müşteri odaklı stratejilerimizle pazardaki güçlü konumumuzu devam ettirdik. Yenilikçi tarifelerimiz ve hizmetlerimizle de müşteri memnuniyetini artırmaya devam ediyoruz” dedi.

Dr. Ali Taha Koç, “Mobil segmentte yeni aboneler kazanırken, mevcut abonelerimizi üst paketlere taşıma stratejilerimizde önemli başarılar elde ettik. Bu çeyrekte 472 bin mobil faturalı net abone kazanımı gerçekleştirdik. Sabit genişbant segmentinde de özellikle fiber aboneliklerdeki büyümemiz devam ediyor. Müşterilerimize sunduğumuz değer odaklı hizmetler ve yenilikçi çözümlerle pazardaki lider konumumuzu koruyoruz” diye konuştu.

Turkcell Dijital İş Servisleri’nin kurumsal müşterilerin dijital dönüşüm süreçlerinde önemli bir rol oynadığını söyleyen Dr. Ali Taha Koç, “Türkiye’nin lider teknoloji entegratörü olarak veri, enerji, yapay zeka ve siber güvenlik alanlarını odağımıza aldık. Tüm bu hizmetlerimizle dijital dönüşüme katkı sağlamayı sürdürüyoruz. Techfin işimiz ise finansal teknolojiler alanında sunduğumuz yenilikçi hizmetlerle hem bireysel hem de kurumsal müşterilerimizin iş süreçlerine değer katıyor. Tüm bu başarılar, teknoloji ve inovasyon odaklı yaklaşımımızın önemli bir sonucu” diye sözlerine devam etti.

Turkcell Genel Müdürü konuşmasının sonunda, “Şirketimizin 30. yılını kutlamanın mutluluğu ve gururuyla, Türkiye’nin Turkcell’ini, ‘Dijital Yüzyılın Lideri’ yapma yolunda emin adımlarla ilerliyoruz. Teknolojinin sunduğu imkânları değerlendirerek, sürdürülebilir başarılarımızı artırmayı ve ülkemize değer katmayı sürdüreceğiz” dedi.

Son 1 yılda 1,7 milyon faturalı abone kazanarak liderliğini korudu.

Turkcell’in operasyonel performansı özellikle mobil taraftaki kazanımlarla yıla güçlü başladı. Yılın ilk çeyreğinde net 472 bin faturalı mobil abone kazanıldı, bu artışla birlikte son 1 yıldaki faturalı abone kazanımı net 1,7 milyonu aştı. Toplam abone sayısı ise 42,8 milyona ulaştı.

Sabit abone kayıp oranı 2007’den bu yana en düşük seviyeye geriledi

Turkcell, sabit genişbant segmentinde fiber abone odağına da devam etti. Yüksek hızlı ve kaliteli fiber hizmetlere olan talep ile net 48 bin fiber abone kazanırken, fiber abone bazı 2,3 milyonu aştı. Toplam sabit abone bazı 3,1 milyonu aşarken, bu çeyrekte sabit abone kayıp oranı 2007’den bu yana en düşük seviye olan %1,3 olarak gerçekleşti.

Dijital servisler Turkcell Grup gelirlerini desteklemeye devam ediyor

Turkcell markası altında sunulan dijital servislerin tekil gelirleri ilk çeyrekte %32 büyüyerek 1,6 milyar TL seviyesine ulaştı. Dijital servisleri kullanan tekil ücretli abone sayısı ise 5,5 milyon olarak gerçekleşti.

Veri merkezi odağında kuvvetli büyüme sürüyor

Kurumsal müşterilerin iş süreçlerinde otomasyon, uçtan uca dijitalleşme sağlayan bulut teknolojileri bazlı yazılım hizmetleri, veri merkezi hizmetleri ve nesnelerin interneti gibi yeni nesil teknolojiler sunan Dijital İş Servisleri’nin geliri ilk çeyrekte 2,8 milyar TL oldu. Türkiye'nin en büyük veri merkezi işletmecisi olan Turkcell’in, veri merkezi ve bulut servislerinin gelirleri %48 büyüme kaydederek 470 milyon TL’ye ulaştı.

Bakan Kacır açıkladı: Tacikistan ile 4 önemli anlaşma imzaladık

Basına kapalı gerçekleşen toplantının ardından Türkiye-Tacikistan KEK 12'nci Dönem Protokolü imzalandı.

Bakan Kacır, yapılan anlaşmaların Türkiye ve Tacikistan’ın ekonomik, ticari ve teknik ilişkilerine ivme kazandıracağını söyledi. Bakan Kacır, "Yatırım ortamını iyileştiren yasal mevzuatlar, ticaret hacmimizi artıracak ve ikili ticareti çeşitlendirecek adımlar; bankacılık, enerji ve tarım başta olmak üzere öncelikli alan olarak belirlediğimiz sektörlerde yeni iş birlikleri için uzlaşıya vardık. Ayrıca sanayiden enerjiye, ulaştırmadan gençlik ve spora, bilim ve teknolojiden medyaya, sağlıktan kültür ve sanata kadar geniş bir yelpazede iki ülke arasındaki ilişkileri daha da ileri düzeye taşıyacak aşamaları belirledik. İki ülkenin bölgesel kalkınma alanında faaliyet gösteren kurumları arasında tecrübe ve bilgi paylaşımını sağlayacak teknik iş birliği programını gündemimize aldık. Ülkemizin sanayileşme, bilim, teknoloji ve inovasyon alanındaki bilgi birikimi ve deneyimi de dahil olmak üzere kardeş ülke Tacikistan’ın ihtiyaç duyduğu alanlarda tecrübe değişimi, eğitim programları, ortak çalışmalar ve çalışma ziyaretleri düzenlenmesine hazır olduğumuzu vurguladık. Türkiye'nin Tacikistan ile birçok alanda ilişkilerinin kat ettiği mesafe memnuniyet verici. Ancak mevcut ikili ticaret hacmi ve karşılıklı yatırımlar, iki ülkenin potansiyelinin uzağında. Tacikistan ile Karma Ekonomik Komisyon gibi üst düzey platformlarımızı aktif kullanarak, Sayın Cumhurbaşkanlarımız tarafından belirlenen 1 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefine daha hızlı bir şekilde ulaşacağız" dedi.

Kacır, ticaret ve yatırım ilişkilerinde uzun dönemli bir ivme oluşturacak 4 önemli anlaşmayı imza altına aldıklarını söyleyerek, "Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu Türkiye- Tacikistan İş Konseyi ve SUE Tajınvest arasında imzalanan mutabakat zaptıyla; üretim, bilim ve teknoloji, ticari ve ekonomik ilişkiler, müteahhitlik, eğitim konularında her iki taraf için faydalı olacak iş birliklerinin geliştirilmesini, Türkiye-Tacikistan ekonomik ilişkilerinin güçlendirilmesini sağlayacağız. Helal kalite altyapısı alanında varılan mutabakat zaptıyla; iki ülke arasında güvenilir bir helal belgelendirme sistemi oluşturacağız, helal belgeli ürün ve hizmet ticaretinin potansiyelini artıracağız. Sanayi ve teknoloji alanında imzalanan mutabakat zaptıyla; iki ülke arasında sanayi ve teknoloji alanında başta OSB’ler ve teknoparklar olmak üzere farklı başlıklarda bilgi birikimi ve deneyiminin karşılıklı aktarılmasına imkan tanıyacağız. Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşması, firmalarımız için güvenli bir yatırım ortamı tesis edip, ülkelerimiz arasındaki ikili ticari ve ekonomik ilişkilerimizin geliştirilmesi adına değerli kazanımlar sağlayacaktır. Karşılıklı yatırımlarımız için istikrarlı bir ortamı idame ettirmeyi amaçlayan anlaşmalarımız; iş çevrelerimizin mevcut yatırımlarını genişletmesine ve yeni yatırımların gerçekleşmesine imkan sağlayacak. Yine gümrükler, ulaştırma, sağlık ve tıp bilimleri, eğitim gibi birçok stratejik alanda çalışmalarına devam ettiğimiz anlaşmaların müzakerelerinin bir an önce tamamlanarak imzalanmasını arzuluyoruz. Diğer yandan, 23-24 Aralık 2021 tarihlerinde Duşanbe’de gerçekleştirilen Türkiye -Tacikistan Kara Ulaştırması Karma Komisyon Toplantısı’nda ulaştırma bakanlıklarımızın mutabık kaldığı üzere, ikili ve transit taşımaların karşılıklı olarak serbestleştirilmesinin bir an önce hayata geçmesini temenni ediyoruz. Aynı zamanda, ülkemizin uluslararası eğitimdeki dünya markası Türkiye Maarif Vakfının Tacikistan'ın eğitim altyapısını güçlendirmede daha somut rol üstlenmeye hazır olduğunu da sizlerin huzurunda tekrar vurgulamak isterim. Türkiye; sahip olduğu imkan ve kabiliyetleri kullanarak, Tacikistan ile her türlü iş birliğini değerlendirmekte kararlıdır. İki dost ve kardeş ülke arasındaki ilişkileri geliştirmek üzere KEK toplantılarında mutabık kalınan hususları gerçekleştirmedeki kararlılığımızdan şüpheniz olmasın" ifadelerini kullandı.

Aydınlatma direği ihracına kadınlardan destek

Yenimahalle ilçesi Dempa Sanayi Sitesi'nde, aydınlatma direği üretimi yapılan fabrikada yaklaşık 1 yıl önce 4 kadın çalışan işe girdi. Aşçı veya vasıfsız işçi olarak başladıkları fabrikada, zamanla alanlarında uzmanlaşan kadın çalışanlar, erkek işçilerin yaptığı işleri üstlenmeye başladı. Toplam 14 çalışanı bulunan fabrikada şu an Şerife Özgat (31) gazaltı kaynağı, Serap Terzioğlu (33) lazer kaynağı, Eda Dugeroğlu (22) kalite kontrol görevlisi ve Nurgül Ergen (34) CNC makine operatörü olarak görev yapıyor. Haftada 30 ton aydınlatma direği ihraç edilen fabrikada görev alan kadın çalışanlar, ağır işlerin yanı sıra; direklerin aksesuar işlerinde de yeteneklerini ortaya koyuyor.

'1 AYDA VERİLEN İŞLERİN TAMAMINI YAPMAYA BAŞLADIM'

CNC makine operatörü Nurgül Ergen, kadınların erkek işlerinde çalışmasına ve üretime katkı vermesine geçmişten bu yana hayranlık duyduğunu belirterek, "Erkeklerin çalıştığı iş için bayan eleman arandığını görünce çok dikkatimi çekti. Sanayide çalışıp çalışamayacağım konusunda şüphelerim vardı. En büyük destekçimiz patronumuz oldu. Vasıfsız eleman olarak girdiğim. Önce lazer kaynakçılığını daha sonra da CNC makinesini kullanmayı öğrendim. 1 aylık süreçte ise verilen işlerin tümünü yapmaya başladım. Şu anda CNC makinesinde operatör olarak işime devam ediyorum. Başta iş arkadaşlarımız da tedirgin olmuşlardı. 'Kadınlar bu işi nasıl yapabilir?' diye kendi aralarında konuşuyorlardı. Bize 'Yapamazlar, yakında çıkarlar' dercesine bakıyorlardı. Biz işi yaptıkça dedikleri, 'Tebrik ederim' oldu. Kadınlar olarak hepsinin yapığı işin en iyisini yaptık. İşimizi o kadar iyi becermişiz ki yeni kadın işçi alımları başlattılar. Biz erkeklerin yaptığı işi kadınlar olarak daha iyi yaptığımızı ispatlamış olduk. Şimdi aydınlatma direklerinin en ince işçiliğine kadar ben ve diğer bayan arkadaşlarım beraber yapıyoruz. Her iş bizim elimizden çıkıyor. Ben kesim yapıyorum, diğer arkadaşım gazaltı kaynağı yapıyor, diğeri ise üretilen parçaları lazer kaynağı ile birleştiriyor. Ürettiğimiz aydınlatma direklerini Rusya, Gürcistan, Ermenistan ve Romanya gibi birçok ülkeye ihraç ediyoruz" dedi.

'İŞİMİ SEVEREK YAPIYORUM'

Hemcinslerinden, "Sanayi seni yoruyor, çıkmayı düşünmüyor musun?" soruları olduğunu dile getiren Ergen, "İnsanın severek, güvenle yaptığı iş bambaşka oluyor. Ben sanayide çalışıyorum evet; ama o kadar güvenli bir ortamdayım ve severek yapıyorum işimi. Kadınlar bu tarz iş yerlerine çalışmak için başvururken korkup, tedirgin oluyorlar. Kadının yapamayacağı hiçbir iş yoktur. Biz kadınlar, her işi yapabiliriz. Evet, zor şartlarda ülkemizde yaşamaya çalışıyoruz. İş arkadaşlarım olsun, işverenim olsun bize bu imkanı sundukları, bizim arkamızda durdukları için ve ne olursa olsun bize kadınlar olarak güvendikleri için sonsuz teşekkür ediyorum. Kadınların kendilerine güvenerek yola çıkmalarını istiyorum. Küçük bir adım büyük bir geleceği değiştirebiliyor" ifadelerini kullandı.

'KADIN ÇALIŞAN SAYISINI ARTIRACAĞIZ'

Fabrika müdürü Hakkı Türk, ilk başlarda oluşan ön yargıyı kadın çalışanlarının tamamen dağıttığını söyleyerek, "Gördüğünüz gibi burada kaynak yapıyorlar. Boruları, 'Ağır' dediğimiz malzemeleri elleriyle alıp başka yerlere taşıyabiliyorlar. Atölyemizde çalışan erkekler de bunları görünce ön yargılarından kurtulmuş oldu. Bir disiplin haline girdiler. Fabrikada tertip, düzen değişti. Daha temiz bir ortam olmaya başladı. Erkekler, kadınlara nasıl hitap edeceğini daha iyi öğrendi. Kadınların üretime katkıları çok fazla. Dekoratif direklerin birçok aksesuar malzemesi oluyor. Bu işi tamamen kadınlara verdik. Kadınlarımız bu bunları tek tek, güzel bir şekilde işliyor ve son haline getiriyor. Kadınların bu işin altından kalktığını gördük. İleride kadın çalışan sayımızı da artırmayı düşünüyoruz" diye konuştu. (DHA)

THY’nin tecrübesiz kabin memuru ilanına başvurular yarın sona eriyor

Türk Hava Yolları, büyüyen uçuş ağı doğrultusunda kabin ekibine yeni katılımlar için 3 Mayıs 2024 tarihinde kabin memuru adayı alımına yönelik yayınlanan iş ilanı için son başvurularını bekliyor. Konuya ilişkin THY’den yapılan yazılı açıklamada şu bilgilere yer verildi:

“Kabin memuru adayları için açılan Take-Off Kabin ilanı kapsamında en az lise mezunu, 01.01.1982- 31.12.2004 tarihleri arasında doğanlar, Türk Hava Yolları ailesine katılmak için 29 Mayıs Çarşamba günü saat 17.00’a kadar internet üzerinden başvuru yapabilecek. Değerlendirme süreçlerinde başarılı olanlar, “Kabin Memuru Adayı” unvanıyla işe başlatılıp İstanbul-Florya’daki Türk Hava Yolları Uçuş Akademisi’nde yaklaşık 2 aylık eğitime katılacak. Eğitimi başarıyla tamamlayan adaylar, hemen eğitim sonrası “Kabin Memuru” unvanıyla, görev yeri İstanbul olacak şekilde uçuş görevlerine başlıyor olacak” denildi.

Bakan Bolat: “Çiftçilerimize destek vermeye devam edeceğiz”

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Ticaret Bakanlığı koordinasyonunda ve Hazine ve Maliye Bakanlığı ve Tarım ve Orman Bakanlığı işbirliğiyle düzenlenen toplantıyla, tarım satış kooperatifleri birlikleri temsilcileriyle bir araya geldi. Ticaret Bakanlığı’nın ev sahipliğinde gerçekleşen toplantıda, tarım satış kooperatiflerinin sektördeki sorunları ve ekonomik ve sosyal refahlarını artırmak için verilebilecek destekler ele alındı.

Toplantıda bir konuşma gerçekleştiren Ticaret Bakanı Ömer Bolat, tarım satış birliklerinden sorumlu Bakanlık olarak, tarım satış kooperatifleri birliklerinin sorunlarını dinlemek ve yöneticileriyle bir durum değerlendirmesi yapmak üzere toplandıklarını belirtti.

Bakan Bolat, kooperatiflerin ekonomik büyüme ve kırsal kalkınmaya katkısı artırılarak, küçük ve orta ölçekli işletmelerin birleşip güçlenmesinin daima desteklendiğini söyledi. Türkiye’nin ekonomik büyüme noktasında çok iyi bir performans gösterdiğini ifade eden Bolat, “Son 21 yılda yıllık ortalama yüzde 5 noktada büyüme oranı kaydettik. Geçen yıl yüzde 4.5 büyüme kaydettik. Önümüzdeki cumartesi günü, TÜİK 2024 yılı ilk çeyrek büyüme rakamlarını açıklayacak. Bu büyümede de olumlu bir rakamın çıkması beklenmektedir, tahmin edilmektedir. Bunda tarama üreticilerimizin de çok büyük katkısı vardır. Bu büyümede inşallah ihracatın artışı ile ithalatın azalışının, dış ticarette pozitif etkisinin büyümede katkısını da göreceğiz” açıklamasında bulundu.

“Ticaret Bakanlığı olarak 10 bine aşkın kooperatifler ve ortaklarına hizmet veriyoruz"

Tarım satış kooperatiflerinin, çiftçilerin ürünlerinin değerini bulmasında, pazarlılaştırılmasında ve tüketicilere en uygun şartlarda sunulmasında çok büyük katkılar sağladığını vurgulan Bolat, “İstihdam oluşturma ve girişimciliği arttırma noktasında da tarım satış kooperatiflerimiz gerçekten önemli bir fonksiyon icra ediyorlar. Ticaret Bakanlığı olarak 10 bine aşkın kooperatifler ve ortaklarına hizmet veriyoruz. Tarım satış kooperatifleri ve birlikleri bu alanda öne çıkmaktadır. Ülkemizin 51 vilayetinde 20 üründe faaliyet gösteren 286 adet faal durumda tarım satış kooperatiflerimiz bulunmakta. Bu kooperatiflere ortak olarak da 275 bin civarında çiftçimiz, üreticimiz bulunmaktadır. Bu 275 bin üreticimiz ve 286 adet tarım satış kooperatiflerimizin çatı kuruluşu olarak 13 tane faal tarım satış kooperatifleri ve birlikleri bulunmakta” ifadelerini kullandı.

“Tarım satış kooperatifleri ve birliklerimiz 53 milyon dolar ve 7,4 milyon avro ihracat katkısı da yapmışlardır”

Toprak sağlığını korumak, biyoçeşitliliği desteklemek ve iklim değişikliğiyle mücadele etmek için sürdürülebilir tarım uygulamalarının önemine de dikkati çeken Bolat, “Tarım satış kooperatifleri ve birliklerimiz üreticilerimize üretim sırasında ayni ve nakli kredilerle destekleyerek de girdi desteği döneminde ciddi bir katkı yapmaktadır. Tarım satış kooperatifleri ve birliklerimiz üreticilerimize üretim sırasında ayni ve nakli kredilerle destekleyerek de girdi desteği döneminde ciddi bir katkı yapmaktadırlar. Zeytin ve zeytinyağından yağlı tohumlara, ipek böceğin kozasından tiftiğe kadar değişen ürün gruplarında faaliyet gösteren tarım satış kooperatifleriyle birliklerimiz hem iç talebin karşılanmasında önemli bir rol oynamaktadırlar hem de ülkemize 2022-2023 sezonunda 53 milyon dolar ve 7,4 milyon avro ihracat katkısı da yapmışlardır. Bunun yanında da işletmelerinde çalıştırdıkları 5 binin üzerindeki istihdam sayısı ile toplamda 20 bin kişilik bir aileye de katkı sunmaktadırlar” ifadelerine yer verdi.

“TBMM’de mevzuat değişikliği çalışmaları yapılarak kooperatifler için süre uzatımını sağladık”

1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nda 2020'de ve 2021 yılında yapılan değişikliklere uyum sağlamak ve tarım satış kooperatifleri ve birliklerinin güncel mevzuat değişikliği taleplerini karşılamak için harekete geçtiklerini söyleyen Bolat, 4572 sayılı Tarım Satış Kooperatifleri ve Birlikleri Artırma Kanunu'nun 7. maddesi çerçevesinde birlik yönetimlerinin de görüşleri alınmak suretiyle örnek ana sözleşmelerimizde önemli değişiklikler yapıldığını dile getirdi. Bolat, Söz konusu değişiklikler uyum süreci sorunsuz şekilde tamamlanmıştır. Bolat şu şekilde devam etti:

“Kısa süre önce yine kanun değişikliği sebebiyle zorunlu hale gelen KOBBİS sistemine veri girişlerinin sağlıklı bir şekilde tamamlanmasını sağlamak, kooperatif yönetim kurullarımızın yaptırıma uğramasının önüne geçmek ve kooperatiflerin ticari faaliyetlerinin sekteye uğramasını engellemek amacıyla geçtiğimiz hafta TBMM’de mevzuat değişikliği çalışmaları yapılarak kooperatifler için süre uzatımını sağladık. Bu çalışmaların tüm sektörlerimize hayırlı olmasını diliyoruz.”

“Çiftçilerimizin ekonomik ve sosyal refahını arttırmak için kooperatiflerimize destek vermeye devam edeceğiz”

Ticaret Bakanlığı olarak ekonomik ve sosyal gelişiminde önemli aktörler olarak gördükleri kooperatiflere daha iyi hizmetler sunmak üzere çalışmaya aralıksız şekilde devam edeceklerini vurgulayan Bolat, “Çiftçilerimizin ekonomik ve sosyal refahını arttırmak için kooperatiflerimize destek vermeye devam edeceğiz. Kooperatiflerimiz sadece ekonomik kalkınmanın değil, aynı zamanda toplumsal dayanışmanın ve sürdürülebilir kalkınmanın da temel taşlarıdır. Bu doğrultuda ilgili bakanlıklarımız Ticaret Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı ve siz kıymetli birliklerimizin yöneticileri ile sektörlerimizde yaşanan uygulama ve mevzuat kaynaklı sorunları bugünkü toplandığımız vesilesiyle istişare etme fırsatı bulmuş olacağız” şeklinde konuştu.

TMSF Koza-İpek Holding'e ait yalıyı satışa çıkardı: İşte fiyatı!

TMSF'den yapılan açıklamaya göre, terör örgütü FETÖ firarisi Akın İpek'in yalı için bağımsız değerleme şirketlerinin raporlarıyla belirlenen 750 milyon lira muhammen bedel üzerinden 27 Haziran'da ihale düzenlenecek. İhale, açık teklif ve açık artırma yöntemiyle gerçekleştirilecek.

AÇTIĞI İKİ DAVAYI KAYBETMİŞTİ

Yaklaşık 10 yıllık hukuki sürecin ardından düzenlenen ihaleye katılım için gerekli belgelerle birlikte şartnamenin 25 Haziran'a kadar TMSF'ye teslim edilmesi gerekiyor.​​​​​​​

FETÖ firarisi olarak İngiltere'de yaşayan Akın İpek, Türkiye aleyhine uluslararası tahkim mahkemelerinde açtığı iki davayı kaybetmişti.

TMSF'den yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: "KDV Kanununun 17/4-r maddesinin 7456 sayılı Kanunla değişmeden önceki şekli uyarınca KDV istisnası uygulanacaktır.

Taşınmazların Özellikleri: Taşınmazlar, Bebek Mahallesi, Cevdet Paşa Caddesi, No: 11 ve 11/A, Beşiktaş/İstanbul açık adresinde yer almaktadır.

Satışa konu 1259 ada 132 parsel üzerinde 2 adet yapı bulunmakta olup

- 2.derece eski eser niteliğindeki “Beyaz Köşk”, 2 bodrum kat + zemin kat + 1 normal kat + çatı katı + teras katından oluşmakta olup mevcutta yaklaşık brüt 695 m² kapalı kullanım alanına ve 208 m² de teras alanına sahiptir. 2. bodrum katta; hol, 2 adet oda, 2 adet banyo, mutfak nişi ve teras, 1.bodrum katta; hol, 2 adet oda ve 2 adet banyo, zemin katta; giriş, salon, yemek salonu, mutfak ve WC, 1. normal katta; hol, 5 adet oda, 5 adet banyo ve 2 adet balkon, çatı katında; hol, 2 adet oda, banyo ve teras, teras katında; hol ve teras bulunmaktadır.

Bankalardan faiz ayarı! Mevduatta oranlar değişti: İşte 1 milyon liranın getirisi

"TAŞINMAZLAR MEVCUTTA BOŞ DURUMDADIR"

- “Kahverengi Köşk” olarak isimlendirilen diğer yapı ise zemin kat + 1 normal kattan oluşmakta olup yaklaşık brüt 230 m² kapalı kullanım alanına sahiptir. Zemin katta; salon, banyo, oda, giyinme odası, WC ve balkon, normal katta; hol, 3 adet oda, giyinme odası, banyo ve 2 adet WC mevcuttur. Ayrıca parsel üzerinde kış bahçesi ve teknik alanlar da yer almaktadır. (kazan dairesi-pompa odası, depo, havuz-makine dairesi, kazan dairesi, jeneratör odası, otopark, personel odaları, tünel, güvenlik odası)

Satışa konu 1259 ada 133 parsel üzerinde mevcutta müştemilat bulunmakta olup anılan parsel köşkün bahçesi olarak kullanılmaktadır. Ancak söz konusu parselde eskiden var olan yapı tescil edilmiş ve yapının koruma grubu II olarak belirlenmiştir. Tescil edilen yapıya ait restitüsyon projesi onaylanmış olup projeye göre yapı bodrum kat + zemin kat + normal kat olmak üzere 3 katlı ve 502 m² alanlıdır.

Taşınmazlar, “2. Grup Tescilli Eser” niteliğini, 13.04.1989 tarihli ve 1093 sayılı 3 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Kurul Kararı ile kazanmıştır.

Taşınmazlar mevcutta boş durumdadır.

Boğaziçi İmar Müdürlüğü’nden alınan bilgiye göre söz konusu parseller, 22.07.1983 tasdik tarihli ve 1/1000 ölçekli Boğaziçi Sahil Şeridi ve Öngörünüm Bölgesi Uygulama İmar Planı kapsamında "Kültürel Tesis Alanı” ve “Yol”da kalmaktadır.

Teklifler peşin bedel üzerinden TL olarak verilecektir. Peşin bedel üzerinden TL olarak verilmeyen teklifler reddolunarak hiç yapılmamış sayılır.

Milyonlarca emekliyi ilgilendiriyor: Bayram ikramiyesi ve maaşlar toplu halde ödenir mi?

Satış ihalesine katılabilmek için muhammen peşin satış bedelinin % 5‘i oranındaki teminat Koza-İpek Holding AŞ’nin T.C. Ziraat Bankası AŞ Balgat Ankara Kurumsal Şubesi nezdindeki TR69 0001 0027 7757 4025 6051 25 IBAN hesabına yatırılacaktır.

Teminat olarak; Nakit TL veya asgari 2 ay süreli geçici banka teminat mektubundan birisi verilecektir. Satışın onaylanması halinde ŞİRKET hesabına yatırılan ek teminat da teminat kapsamında değerlendirilir.

ŞİRKET, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümlerine tabi olmayıp ihalenin yapılıp yapılmamasında veya dilediğine yapılmasında serbesttir.

İhale ile ilgili bilgiler ve fotoğraflar taahhüt niteliğinde olmayıp, genel bilgi niteliğindedir.

İhaleye katılanlar şartnameyi, şartname ekini ve ilan metnini okumuş ve kabul etmiş sayılacaktır.

Satış ilanında dizgi ve baskı hatası olması halinde ihale anındaki açıklamalar esas alınacaktır.

Taşınmazların devir ve tescil işlemleriyle ilgili her türlü sözleşme masrafları alıcıya; vergi, resim ve harçlar ile buna benzer tüm yükümlülükler yasal düzenlemeler kapsamında taraflara ait olacaktır.

Taşınmazların ihalesine katılabilmek için şartnamenin teklif rakamının yazılı olduğu kısmı ile istekliye ait bilgileri içeren kısımlarının doldurularak ve her sayfası imzalanarak eklenecek belgelerle birlikte 25.06.2024 tarihi saat 17:00’a kadar Esentepe Mah. Büyükdere Cad. No: 143 Şişli/İSTANBUL adresine teslim edilmesi gerekmektedir.

İhale üzerinde kalan ihale alıcısı ŞİRKET tarafından verilen sürede yükümlülüklerini yerine getirmediği veya satın almaktan vazgeçtiği takdirde, muhammen bedel üzerinde teklif verilmiş olmak kaydıyla ŞİRKET, ikinci en yüksek teklifi veren alıcıya teklifte bulunabilir.

İhale şartnamesi internet sitemizde satış ilanları bölümünde yayımlanmaktadır. Bilgi almak ve ihaleye başvurmak isteyenlerin aşağıdaki adres ve telefonlardan irtibat kurmaları tebliğ ve ilan olunur."

Boş konutlar yüzde 25 sınırının kaldırılmasını bekliyor

Türk Borçlar Kanunu’na 8 Haziran 2022’de eklenen geçici madde kapsamında konut kiralarına yüzde 25 kira artış zam sınırı getirilmişti. Kiralarda fahiş zamların önüne geçmek için getirilen bu düzenleme son olarak 1 Temmuz 2024 tarihine kadar uzatılmıştı. Yeni dönemde konut kira zamlarının tekrar TÜFE oranlarına göre belirlenmesi bekleniyor. Yüzde 25 sınırlama kaldırıldığında kira artış oranları son 12 aylık enflasyonun ortalaması baz alınarak hesaplanacak. Son 12 aylık enflasyon ortalamasının üzerinde zam yapılamayacak.

“Boş bekletilen konutlar da kiraya verilerek konut arzına katılacak”

Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Emlak Uzmanı Olcay Selvi, yüzde 25 kira zammı sınırlamasına tam olarak uyulmadığını bu dönemde ev sahibi-kiracı anlaşmazlıklarının arttığını söyledi. 1 Temmuz itibarıyla 12 aylık enflasyon oranına göre kira zamlarının belirlenmesini beklediklerini belirten Selvi, ‘‘Kira artışları enflasyon oranlarına göre belirlendiğinde boş bekletilen konutlar da kiraya verilerek konut arzına katılacaktır’’ dedi.

‘‘12 aylık TÜFE ortalamasının altında zam yapılabilecek ama yukarısı kanunen yasak’’

Kira artışının neye göre belirleneceği hakkında bilgi veren Selvi, Sınırlamanın kaldırılmasıyla son 12 aylık TÜFE oranları ortalaması baz alınarak kira zamları belirlenecek. 12 aylık TÜFE oranının altında zam yapılabilecek ama yukarısı kanunen yasak. Kira kontratları kendini tekrar eden süresiz kontratlardır ama üzerinde 1 yıl yazar. Kendini tekrar eden sözleşme olduğundan 5 yıl sonrasında sözleşmede kira tekrar belirlenebilir, mal sahibinin hakkı vardır. 11’inci yıl itibarıyla da kiracı şartsız çıkarılabilir’’ ifadelerini kullandı.

Yüzde 25 zam sınırlaması olduğu dönemde ev sahibi ve kiracılar arasında anlaşmazlıklar olduğunu da belirten Selvi, ‘‘Kiracı ve ev sahibi anlaşmazlıkları nedeniyle adliyelerde yoğunluk oluştu. Son 1 senede 180 bine yakın dava açıldı. Bu davalardaki yoğunluktan dolayı diğer davaları da aksattı. Ev sahipleri ve kiracılarla ilgili kanunlarda iki tarafa da yardımcı olmak gerekiyor’’ şeklinde konuştu.

Tokat’tan getirdi! 1 kilogram esansı 5 bin Euro

Elmalı Tokat’ta emekli bir öğretmenin ürettiği Akzambak çiçeğini ekonomiye kazandırmasının ardından bölgede ilk kez denen ve bir çok kadına gelir kapısı olacak Akzambak ve Lilyum çiçeğini ekti. İlk denemesinde başarılı olan Elmalı, Kozan ve Feke yaylarında çiçeğin yetişebildiğini ve ekonomik getirisinin çok yüksek olduğunun altını çizdi. Kadın girişimci Elmalı, kullanılmayan arazilerin ekonomiye kazandırılması ve kadınlara yeni bir istihdam sahası sunmak için Akzambak çiçekleri ile üretim yapan bir köy kurabilmenin peşine düştüğünü söyledi.

“Çiçeğin 1 kilogram esansı 5 bin Euro”

Kozan’da 900 Rakımlı Çulluuşağı yaylasında evinin çevresindeki kullanılmayan araziye geçen yıl Tokattan getirdiği Akzambak ve Lilyum soğanlarını toprakla buluşturarak 5 soğan ile başladığı ve 300 soğan ürettiğini aktaran Elmalı, Hollanda’ya ihraç edilen ve Türkiye’de parfümde kullanılan çiçeğin esensanın kilosunun 5 bin Euro değerinde olduğunu kaydetti.

Çiçekleri çok sevdiğini ve Tokatta emekli bir öğretmenin Akzambak ile değişen hayatını, haberlerden öğrenip ürünü Kozan’da denemeye karar verdiğini anlatan Elmalı, “Akzambak Tokat’ta yetişen parfüm yapılan, Hollanda’ya ihraç edilen esansının kilosu 5 bin Euro olan bir çiçek. Ben bunu deneme amaçlı ektim. Burada eksi 10 dereceyi kadar yetişiyor. 5 tane ektim ilk deneme başarılı olunca 50 taneye çıkardım ve şimdi 300 adede ulaştım. Hobim olan çiçek sevgisini Kozan’da kadınların ekonomisine kazandırmak istiyorum. Akzambak ticari anlamda getirisi yüksek ve alternatif tarım olarak düşündüm. Akzambak ve Lilyum ektim. Soğuk iklimde Feke ve Çulluuşağı yaylarında çok güzel sonuç alacağımı düşünüyorum. Sarımsak gibi gibi bir soğanı var. Çok hızlı çoğalıyor. Bir baş soğanı da 80-100 TL’den satılıyor. Çiçekleri, yaprakları, her bir yaprağı çok değerli ve ekonomik değeri var. Feke’de Lavanta nasıl yerini bulup, ekonomiye kazandırıldıysa bu çiçeklerden bir köy kurulup neden o köyde kadınlarımız ekonomik gelir elde edip, çorak araziler üretime kazandırılmasın” diye konuştu.

Borsanın şampiyonu Fenerbahçe oldu

2023-2024 Süper Lig şampiyonu geride bıraktığımız Pazar akşamı belli oldu. Galatasaray, Konyaspor deplasmanında aldığı galibiyetle 24’üncü şampiyonluğunu ilan etti. Yeşil sahalardaki kıyasıya şampiyonluk mücadelesini Fenerbahçe ikinci sırada tamamladı. Ancak Fenerbahçe, yatırımcısının yüzünü borsada güldürdü. Ağustos başından beri FB hisseleri yüzde 69 artış gösterdi. FB hisseleri bu artış oranıyla ezeli rakiplerini geride bıraktı. Haftanın ilk işlem gününde tavan yapan FB hisseleri, yükselişini bu sabah da sürdürürdü. FB hisseleri güne yüzde 5 artış oranıyla 124,5 liradan başladı.

Şampiyon devre kesti

Futbolda sezonu şampiyon olarak tamamlayan Galatasaray ise haftanın ilk işlem gününde devre kesti. GS hisseleri Ağustos başından bu yana ise yüzde 31,6 kazandırdı. Söz konusu dönemde 6,72 liradan 8,84 liraya yükseldi. GS hisseleri açılışta sınırlı yükselişin ardından azalışa geçti. Hisseler yüzde 1,47 değer kaybıyla işlem görüyor.

Beşiktaş hisselerinde anormal hareket

Öte yandan Beşiktaş hisselerinde Ağustos başından bu tarafa sert yükselişler görüldü. Ancak hissede geçtiğimiz günlerde 13 işlem günü üst üste taban yaşandı ve 89,75 liraya kadar yükselen BJK hissesi geçtiğimiz hafta 18,50’ye kadar geriledi. BJK hissesi biraz toparlanmayla 40 lirayı gördü. Ağustos başındaki fiyatıyla bugünkü değeri kıyasladığında BJK hissesi yatırımcısına yüzde 31 kazandırdı.

Tek kaybettiren Trabzonspor oldu

Trabzonspor hisseleri ise Ağustos başından bu yana fiyat kıyaslamasında eksi yazdı. Söz konusu dönemde 3,21 lira olan TS hisseleri bugün 2,05 liraya geriledi. Hisselerdeki değer kaybı yüzde 36 olarak hesaplandı.

Türk su ürünleri ihracatı 5 yılda yüzde 65 arttı

Avrupa'nın en büyük levrek ve çipura üreticisi konumundaki Türkiye’nin 100’den fazla ülkeye su ürünleri ihraç ettiği bilgisini veren Türkiye Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçı Birlikleri Sektör Kurulu Başkanı Sinan Kızıltan, alabalık üretiminde dünya 2.'si olduğumuzu, Akdeniz'in uluslararası sularında ve Malta kıyıları açıklarında yakalanan mavi yüzgeçli orkinosun ise Japonya'ya ihraç edildiğini dile getirdi.

17 farklı ülkeden 45 temsilcinin katılımı ile FEAP (Federation of European Aquaculture Producers- Avrupa Su Ürünleri Yetiştiricileri Federasyonu) Genel Kurulu, Ege, İstanbul ve Akdeniz Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği organizasyonunda, 23-24 Mayıs tarihlerinde İstanbul Wyndham Grand Istanbul Levent Otelde gerçekleşti.

Su ürünleri sektöründe dünyanın en modern tesisleri Türkiye’de

Toplantıda Türkiye adına söz alan Sektör Kurulu Başkanı Sinan Kızıltan, Türk girişimcilerinin son 20-25 yılda su ürünleri sektöründe dünyanın en modern ve entegre tesislerini dünyaya kazandırdıklarını, başta levrek, çipura, alabalık, somon ve ton balığı taze ve soğutulmuş, dondurulmuş bütün veya fileto olarak ve ayrıca tütsülenmiş olarak ihraç ettiklerini aktardı.

Levrekten 517 milyon dolar, çipuradan 418 milyon dolar döviz elde ettik

“Bu tesislerde ürettiğimiz protein zengini su ürünlerimizi 100'den fazla ülkeye ihraç edecek duruma geldik” diye konuşan Kızıltan, “Balıkçılık ve su ürünleri ihracatımız 2023 yılında 1.679 milyar dolara ulaştı. Sektörün 2019 yılı sonunda gerçekleştirdiği 1.02 milyar dolarlık ihracat hacmiyle, 2023 ihracat hedeflerine ilk ulaşan sektörler arasında yer aldık ve ilk kez 1 milyar dolar barajını geçtik. 2023 yılında 1,6 milyar dolarlık ihracatımızın haklı gururunu yaşıyoruz. Başlıca ihraç ürünlerimiz ise Akdeniz Levreği, Çipura, Türk Somonu, Gökkuşağı Alabalığı, Mavi Yüzgeçli Orkinos ve Kaya Levreğidir. Levrek ihracatımız 517 milyon dolar olurken, çipura ihracatımız 418 milyon dolar, Türk somonu, Türk deniz ürünleri sektörünün yükselen yıldızı konumunda. Türk Somonu önemli bir üretim ve ihracat artışı göstererek 2023 yılında yaklaşık 376 milyon dolarlık değere ulaştı. Alabalık ihracatımız 112 milyon dolar, orkinos ihracatımız 51 milyon dolar oldu. Kaya levreğinden 10 milyon dolar döviz geliri elde ettik” şeklinde konuştu.

TURQUALITY ve UR-GE Projeleri pazarlamaya itici güç

Turkish Tastes TURQUALITY Projesi sayesinde, 2018 yılından bu yana Türk deniz ürünleri ürünlerinin ABD pazarında etkin bir tanıtımını yaptıkları bilgisini veren Kızıltan sözlerini şöyle tamamladı: “Son dönemde hayata geçirdiğimiz Turkish Sea Food Turquality projemiz, Türk deniz ürünlerinin eşsiz lezzetlerini dünya çapında sergilemeyi amaçlıyor. Bu projeler kapsamında, dünya genelinde sektör profesyonelleriyle güçlü bağlar kurmak istiyoruz. Üniversiteler, restoran dernekleri ve mutfak federasyonları gibi prestijli kurumlarla iş birliği yapıyoruz. Çeşitli tadım etkinlikleri ve şef yarışmaları aracılığıyla olağanüstü kaliteyi vurgulamaya devam ediyoruz. TURQUALITY ve UR-GE Projeleriyle Türk su ürünleri ihracatının 2028 yılında 2 milyar doları aşması için çaba gösteriyoruz.”

Tarım ve Orman Bakanlığı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürü Turgay Türkyılmaz; “Protein ihtiyacını yetiştiricilikle karşılayabileceğiz”

Dünya nüfusunun artmasıyla birlikte hayvansal proteine olan ihtiyacında arttığına dikkati çeken Tarım ve Orman Bakanlığı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürü Turgay Türkyılmaz, denizlerde avcılık yoluyla elde edilen su ürünlerinde sınır noktasına ulaşıldığı için avcılık yoluyla üretimi artırmaktan yanında, bilim insanlarınca kabul gören temel yaklaşımın; avcılıkta stokların korunarak üretimin sürdürülmesi, ihtiyaç duyulan hayvansal proteinin yetiştiricilik yoluyla elde edilen su ürünlerinden karşılanması yönünde olduğunun altını çizdi.

Türkiye’de su ürünlerinin yüzde 60’ı yetiştiricilikten karşılanıyor

Türkiye’nin su ürünleri yetiştiriciliğinde Avrupa’da 1. sırada dünyada ise 17. sırada yer aldığı bilgisini paylaşan Genel Müdür Türkyılmaz, “Türkiye’de su ürünleri üretimi 2023 yılında yaklaşık 1 milyon tona ulaşmış olup bunun yaklaşık yüzde 60’a yakını yetiştiricilikten elde edildi. 2023 yılında 1 milyar 700 milyon dolar ihracat yaparken, ithalatımız 2023 yılında 272 milyon dolarda kaldı. Türkiye net su ürünleri ihracatçısı bir ülke konumunda. İhracatımızın yaklaşık yüzde 80’ini çiftliklerde üretilen balıklar oluşturmaktadır” dedi.

Sürdürülebilir ve dirençli bir su ürünleri sistemi kuruyoruz

Balıkçılık ve su ürünleri sektöründe mavi dönüşüm (blue transformation) ve iklim değişikliğine uyum alanlarında Türkiye’deki girişimlerin hızlandığı bilgisini FEAP Genel Kuruluna 17 ülkeden gelen katılımcılarla paylaşan Türkyılmaz sözlerini şöyle tamamladı: “Bu alanda yürütülen çeşitli projeler kurumsal ve yasal alt yapı çalışmalarımıza büyük katkı vermektedir. Mavi dönüşüm ve iklim değişikliğinin etkilerine uyum sağlanması sürecinde en önemli hedefimiz, üretimden son tüketime, sürdürülebilir ve dirençli bir su ürünleri gıda sistemi ortaya koyabilmektedir. Bakanlık olarak öncelikli politikamızın temelinde, deniz ve iç sularımızdaki su ürünleri kaynaklarımızı koruyup bunların sürdürülebilirliğini sağlamak vardır. Unutulmamalı ki doğal kaynaklarımız sonsuz değildir. Bu kaynakların, bizlere gelecek nesillerin emaneti olduğu bilinciyle hareket ediyor, uygulamalarımızı bu yaklaşımla hayata geçiriyoruz.”

FEAP Genel Kurulunda Fütürist Ufuk Tarhan, fütürizm konulu bir sunum yaparken, Tarım ve Orman Bakanlığı Balıkçılık ve Su Ürünleri Daire Başkanı Tanju Özdemirden, Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Bedri Girit, Başkan Yardımcısı Melih İşliel, yönetim kurulu üyeleri Ufuk Atakan Demir ve İsmail Aksoy da katılım sağladı.

Emlak vergisi ödemeleri için geri sayım!

Emlak ve çevre temizlik vergisi 1'inci taksit ödemeleri için verilen süre 31 Mayıs Cuma günü sona erecek. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Altın Emlak Global Genel Müdürü Mustafa Hakan Özelmacıklı, “Emlak vergisi birinci taksiti Mart, Nisan ve Mayıs aylarında, ikinci taksiti Kasım ayında olmak üzere iki eşit taksitte ödenebilmektedir. 1. Taksit için son ödeme günü 31 Mayıs Cuma günü olarak belirlenmiştir. Emlak vergisi, gayrimenkulün kayıtlı olduğu ilgili belediyeye ödenecek olup, ödeme yöntemleri ile ilgili olarak gayrimenkulün kayıtlı olduğu ilgili belediyeden bilgi alınması mümkün. Ayrıca birçok belediye internet üzerinden ödeme alabildiği gibi, bazı belediyeler için vergi ödemeleri e-devlet üzerinden de yapılabilmektedir. Emlak vergisinin zamanında ödenmemesi durumunda, geciken taksit tutarı için ödemenin geciktiği her ay ve kesri için yüzde 3,5 gecikme zammı uygulanacaktır” dedi.

"2024 yılı emlak vergi değerleri yüzde 29,23 arttı"

Özelmacıklı “Mükelleflerin bina, arsa ve arazilerinin 2024 yılı vergi değerleri, 2023 yılı vergi değerlerinin, bu yıla ait yeniden değerleme oranının yarısı olan yüzde 29,23 oranında artırılması suretiyle bulunacak tutarlar olacaktır. Emlak Vergisi Kanunu’nda yer alan bina ve arazi de farklı vergi oranları uygulanıyor. Bina vergisinin oranı meskenlerde binde 1, diğer binalarda binde 2 iken, arazide binde 1 ve arsalarda binde 3’tür. Bina, arsa ve arazilere ilişkin vergi oranları büyükşehir belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde yüzde 100 artırımlı uygulanmaktadır. Yeni inşa edilen bina veya binaların vergisi, arsasının veya arsa payının vergisinden az olamaz. Bu hüküm binaların inşalarının sona erdiği yılı takip eden bütçe yılından itibaren dört yıl uygulanır” dedi.

"İndirimli bina vergisinden yararlanabilirler"

İndirimli bina vergisi oranı uygulamasından faydalanabilecek kişiler hakkında da bilgi veren Özelmacıklı, “Brüt yüzölçümü 200 metrekareyi geçmeyen tek meskeni olan veya tek meskenin intifa hakkına sahip bulunan engelliler, kendisine bakmakla mükellef kimsesi olup 18 yaşını doldurmamış olanlar hariç olmak üzere hiçbir geliri olmadığını belgeleyenler, gelirleri münhasıran kanunla kurulan sosyal güvenlik kurumlarından aldıkları emekli, dul, yetim, ölüm ve malûliyet aylığından ibaret bulunanlar, gaziler, şehitlerin dul ve yetimleri, indirimli bina vergisi uygulamasından yararlanabiliyorlar” dedi.

"Taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına ait katkı payı"

Emlak vergisine ek olarak tahsil edilen katkı payı hakkında da açıklamalarda bulunan Özelmacıklı, “2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 12'nci maddesine göre, Belediyelerin ve İl Özel İdarelerinin görev alanlarında kalan kültür varlıklarının korunması ve değerlendirilmesi amacıyla kullanılmak üzere Emlak Vergisi Kanununun 8'inci ve 18'inci maddeleri uyarınca mükellef hakkında tahakkuk eden emlak vergisinin yüzde 10’u nispetinde Taşınmaz Kültür Varlıklarının Korunmasına Katkı Payı tahakkuk ettiriliyor. Bu bedel de ayrıca ilgili belediye tarafından emlak vergisi ile birlikte tahsil ediliyor” dedi.

Türkiye turizmde rekorlara doymuyor

İstanbul’a gelen yabancı ziyaretçi sayısı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 9,94 artış gösterdi. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın verilerine göre Nisan ayında geçtiğimiz yılın aynı ayına göre yüzde 14,60 artışla 1 milyon 478 bin 218 yabancı ziyaretçi ağırlayan İstanbul Türkiye turizminin de lokomotifi oldu.

İstanbul’a Nisan ayında giriş yapan en çok ziyaretçiyi 167 bin 824 kişi ile Rusya Federasyonu oluştururken, 109 bin 202 kişi ile Almanya ikinci, 80 bin 193 kişi ile İran üçüncü, 68 bin 103 kişi ile Amerika Birleşik Devletleri dördüncü oldu. Amerika Birleşik Devletleri’ni sırasıyla 62 bin 404 kişi ile Fransa, 60 bin 429 kişi ile İngiltere (Birleşik Krallık) ve 42 bin 59 kişi ile Suudi Arabistan izledi.

En çok yolcu İstanbul Havalimanı aracılığıyla geldi

İstanbul’a Nisan ayında gelen yabancı ziyaretçiler en çok İstanbul Havalimanı aracılığıyla şehre giriş yaptı. İstanbul Havalimanı Nisan ayında 1 milyon 63 bin 35 yabancı ziyaretçi tarafından tercih edildi. Nisan ayında İstanbul’a havayoluyla gelen toplam yabancı ziyaretçi sayısı içerisinde İstanbul Havalimanının payı yüzde 72,86 oldu. Sabiha Gökçen Havalimanından da yine Nisan ayında 394 bin 772 yabancı ziyaretçi giriş yaptı. Sabiha Gökçen Havalimanı en çok yabancı ziyaretçinin giriş yaptığı ikinci sınır kapısı olurken havayoluyla İstanbul’a giriş yapan yabancıların yüzde 27,06’sını oluşturdu.

Nisan’da havayoluyla İstanbul’a gelen yabancı ziyaretçi sayısı da 2023 yılının aynı ayına göre yüzde 15,54 oranında artarak 1 milyon 459 bin 83 oldu.

İstanbul’a deniz yoluyla gelen yabancı sayısı ise Nisan ayında 19 bin 135 olarak gerçekleşti.

Mart doluluk oranı yüzde 45,85

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın en son yayımladığı konaklama istatistiklerine göre Bakanlık belgeli tesislere geliş sayısı bu yılın Mart ayında toplam 1 milyon 4 bin 536 oldu. Bu tesislerde toplam 2 milyon 219 bin 479 geceleme yapılırken ortalama kalış süresi 2,21 gün oldu. İstanbul’daki konaklama tesislerinin Mart ayı doluluk oranı ise yüzde 45,85 olarak gerçekleşti.

Kalite ve gıda güvenliğinde küresel vize

Hijyenik üretimden güvenli bir tedarik zincirine kadar yüksek güvenlik kriterlerini karşılayan Eksun Gıda, uluslararası pazar rekabetindeki etkin ve avantajlı konumunu daha da güçlendirmiş oldu. Eksim Holding Gıda Grubu Başkanı ve Eksun Gıda Genel Müdürü Ahmet Demir yaptığı değerlendirmede, “Üretim gücümüzü ve kabiliyetimizi, yüksek güvenlik ve kalite standartlarımızla birlikte dünya otoritesine kabul ettirmenin gururunu yaşıyoruz.” dedi.

“STANDARTLARIMIZI DÜNYA OTORİTESİ KABUL ETTİ”

Küresel Gıda Güvenliği Girişimi (GSFI) kıyaslama komitesi tarafından da tanınan BRCGS standartları kapsamında 9 büyük kriterden geçer not aldıklarını dile getiren Eksim Holding Gıda Grubu Başkanı ve Eksun Gıda Genel Müdürü Ahmet Demir, “Un sektöründe en fazla ürün çeşitliliğine sahip şirketler arasında yer alan Eksun Gıda olarak, üretim gücümüzü ve kabiliyetimizi yüksek standartlarımızla birlikte dünya otoritesine kabul ettirmenin gururunu yaşıyoruz. Gıda üreticileri arasında en etkin gıda güvenliği ve kalite sistemlerini kabul eden BRCGS denetimleri altında önemli kriterleri karşıladık. Ayrıca uluslararası pazar rekabetinde markamızın daha da güç kazanmasını elde ederek güvenilirliğini tescil ettirdik.” dedi.

Bankalardan faiz ayarı! Mevduatta oranlar değişti: İşte 1 milyon liranın getirisi

Merkez Bankası’nın parasal sıkılaşma adımlarının sonucunda artan faiz oranları son zamanlarda bir miktar geriledi. Özel bankalarda mevduata ödenen faizler yüzde 60 seviyelerine dayandıktan sonra düşüş gösterdi. Şu anda bankalarda faiz oranları yüzde 50-55 aralığında değişiyor. Peki düşüşün sebebi ne? 1 milyon TL’si olan aylık ne kadar kazanıyor?

Konuyla ilgili merak edilenleri milliyet.com.tr’ye açıklayan Yeminli Mali Müşavir ve Ekonomist Muhammet Bayram, şu ifadeleri kullandı: “Merkez Bankası tarafından açıklanan istatistiklere göre mevduat faizleri bir miktar geriledi. Bunun başlıca temel noktası Merkez Bankası’nın aldığı önlemler, depo alım ihaleleridir. Son dönemde döviz kredilerinde büyüme oranı yüzde 2’lere kadar sınırlandırıldı. Eğer bankalar bu sınırı aşarsa yıl boyunca zorunlu karşılık ayırmak durumunda.

Refah’a katliam gibi saldırı

Şu anda mevduatlarda bir miktar gerileme var. Bankalarda mevduat faizleri yüzde 60 seviyelerine dayanmıştı, faiz oranları gerileme gösterdi. Bankalarda TL likidite fazlası söz konusu. Merkez Bankası depo alım ihaleleri ile piyasadaki likidite fazlasını çekiyor.

IŞTE MEVDUAT FAİZLERİNDEKİ DÜŞÜŞÜN ASIL NEDENİ

Mevduat faizlerindeki düşüşün asıl sebebi doların artık daha fazla kazandırmamasıdır. 31 Mart seçimlerinden sonra 2 aylık süreçte dolarda kıpırdanma olmadı. Enflasyonun altında bir getiri sundu. Burada TL’ye yönelme var. TL varlıklar daha fazla olduğu için bankaların TL bulma güdüsü azalıyor. O yüzden mevduat faizlerini çok fazla yükseltmiyorlar. Bankalar kendi karlarını maksimize edebilmek için TL mevduat faizlerini bir miktar geri çekti.

1 MİLYON TL PARASI OLAN NE KAZANIYOR?

Şu anda bankalar 1 milyon TL için 32 gün vadede 40 bin TL ile 45 bin TL arası ödeme yapıyor. Bu stopajdan sonra net tutardır.

FAİZLER DAHA DA ARTAR MI?

Politika faizi yüzde 50 seviyelerinde sabit tutuldu. Mayıs ayı enflasyonu önümüzdeki ay açıklanacak. Enflasyonda istenilen düzeyde bir aylık azalış olmazsa tekrardan politika faizi artabilir. Ben piyasada faiz oranlarının yeterli seviyede olduğunu düşünüyorum. Merkez Bankası önemli bir değişiklik olmazsa faiz artışına gitmeyecektir.

Uyutmadan besleyelim ama...

'ORTA VE UZUN VADEDE PARASINI MEVDUATA BAĞLAYANLAR İÇİN FIRSAT’

Mevduat faizlerinde kısa zamanlı olarak bir düşüş meydana geldi. Bu orta vade ve uzun vadede parasını mevduata bağlayanlar için fırsattır. Döviz bu yıl kaybettirecektir. Vatandaşlar dolardan TL’ye dönmezse zarar edecektir. Şu anda TL’nin reel getirisi yüksek. 32 gün vade yerine şu anda paranızı 3-6-9-12 aylık bir sürede mevduata bağlarsanız getiriniz daha da yükselir.

‘CİDDİ YABANCI GİRİŞİ SÖZ KONUSU’

Merkez Bankası’nın aldığı önlemler işe yarıyor. Ciddi yabancı girişi söz konusu. Ekonomideki kırılganlıklar ortadan kalkmaya başladı. Vatandaşların eğer dolar cinsi ödemesi yoksa ve tasarruf amacıyla dolar tutuyorsa TL’ye geçmelerini tavsiye ederim. Yabancı yatırımcılar TL’nin yüksek getirisinden faydalanmak için ülkemize girmeye başladı.”

SON DAKİKA İKRAMİYE HABERLERİ: Bayram ikramiyesi ve maaşlar toplu halde ödenir mi?

Milliyet.com.tr/ÖZELBu yıl Kurban Bayramı 16 ile 19 Haziran tarihleri arasına denk geliyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan emekli ikramiye ödemelerinin bayramdan önce verileceğini duyurdu. Emekliler ayın 17’si ile 28’i arasında maaşlarını alabiliyorlar. Bu durumda bazı emekliler bayramda maaş alacakken, bazılarının ise maaş ödemeleri daha sonraya kalacak. Bu nedenle tüm emekliler için erken aylık ödemesi gündeme geldi. Peki bu mümkün mü? En düşük emekli maaşı alan ikramiye ile birlikte ne kadar toplu ödeme alacak? En düşük emekli maaşı için tahminler ne?

‘TOPLU HALDE ÖDENEBİLİR’

Konuyla ilgili merak edilenleri milliyet.com.tr’ye değerlendiren Sosyal Güvenlik Müşaviri Emin Yılmaz şu ifadeleri kullandı: “Bu sene Kurban Bayramı haziran ayının 16’sına denk gelmektedir. Emekli maaşlarının ödeme tarihi tahsis numaralarının son hanesine göre ödenmektedir. Bu takvime baktığımız zaman SSK emeklilerimiz ayın 17’si ile 26’sı arasında, Bağkur’luların maaşları 25’i ile 28 arasında, Emekli Sandığı’na tabi olan kamu personellerimiz ise ayın ilk haftası maaşlarını almaktadırlar.

Bankalardan faiz ayarı! Mevduatta oranlar değişti: İşte 1 milyon liranın getirisi

Önceki dönem ikramiye ödemelerinin ise bayramından önceki hafta içerisinde ödendiğini biliyoruz. Dolayısıyla emekli maaşı ve bayram ikramiyelerinin birleştirilip ödenme ihtimali olabilir. Hem ikramiye hem maaş ödemeleri toplu halde bayram öncesinde ödendiği takdirde emeklilerimizin rahat bir nefes alabileceği kanaatindeyim.

‘BAYRAMDAN 1 HAFTA ÖNCE ÖDEME GERÇEKLEŞECEK’

Ayrıca geçtiğimiz yıl Kurban Bayramı 28 Haziran 2023 - 1 Temmuz 2023 tarihine denk gelmekteydi. SGK’nın maaş ve ikramiye uygulamasıyla ilgili web sayfasındaki duyuruyu hatırlayacak olursak,

SSK kapsamında gelir/aylık alanlardan ödeme günü 17, 18 olanlara 17 Haziran'da, ödeme günü 19, 20 olanlara 18 Haziran'da, ödeme günü 21, 22 olanlara 19 Haziran'da, 23, 24 olanlara 20 Haziran'da ve 25, 26 olanlara 21 Haziran'da ödeme yapılmış, Bağ-Kur kapsamında gelir/aylık alanlara 22 Haziran'da, Emekli Sandığı kapsamında aylık alanlara ise 23 Haziran'da aylık ve ikramiyeleri ödemeleri gerçekleşmişti.

Bu dönemde buna benzer maaş ve ikramiyelerin birleştirilip bayramdan bir hafta öncesinde ödemelerin gerçekleşeceği kanaatindeyim.

EN DÜŞÜK EMEKLİ MAAŞI ALAN BAYRAM İKRAMİYESİ İLE NE KADAR TOPLU PARA ALACAK?

Bilindiği üzere bayram ikramiyesi ilk olarak 1000 TL’den 1.100 TL’ye, devamında 2.000 TL ve sonrasında ise 3.000 TL‘ye yükseltilmişti.

Şu anda emekli aylıkları ise en düşük 10 bin TL seviyesinde. Bu durumda 13 bin TL toplu para alınacağını söyleyebiliriz. Tabi dul ve yetimler yasa gereği dosya bazında hissesi oranında ikramiye alacaktır.

E-ticaret uçuşa geçti! Yüzde 115 artışla 1.8 trilyon liraya ulaştı

EMEKLİYE YENİ DESTEK PAKETİ DİKKAT ÇEKTİ

Öte yandan yasa koyucu emeklilerimize ilgili Bakanlıklar vasıtası ile hayatlarını kolaylaştıracak bir dizi kampanyalar açıklamıştı. Ulaştırma alanında TCDD yollarındaki seyahatlerde %10 indirim nisan ayından itibaren geçerli olmaya başladı.

Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından 31 Mayıs 2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve ilgili mevzuatı uyarınca gelir ve aylık ödemesi yapılanlara kamu kurum ve kuruluşlarına ait sosyal tesislerde 31 Aralık 2024'e kadar yüzde 15 indirim uygulanacak.

PTTcell ve PTTkargoda %10 indirin uygulanacak.

TROY kart ile bankalarla yapılan antlaşmalar dahilinde, emekli kartları vasıtasıyla fatura ödemelerinde, eczane ve market harcamalarında belirlenen üst limitler üzerinden giyim mağazalarında indirimler olacak.

Kredi ve Yurtlar Kurumu bünyesinde yaz aylarında uygun olan yurtlar 1 aylık sürede emeklilerin ücretsiz hizmetine sunulacak.

Gençlik ve Spor Bakanlığı kendi bünyesindeki tesisleri ücretsiz olarak tüm emeklilere açacak. Yapılacak düzenlemelerin kurulacak olan emekliler.gov.tr web adresinden bildirimleri sağlanacak.

EN DÜŞÜK EMEKLİ MAAŞI TEMMUZDA NE KADAR OLACAK?

Daha önceki emekli maaş zamlarına baktığımızda genelde ara dönem değil de yılbaşı zamlarının daha fazla verildiğini ve çoğu zaman 5’in katları şeklinde yuvarlama yapılarak ödeme yapıldığını gözlemlemekteyim.

Taban maaş uygulamasında ise 10 bin TL olan taban maaşın 12.500 veya 15.000 seviyesine çıkarılacağını tahmin etmekteyim.”

E-ticaret uçuşa geçti! Yüzde 115 artışla 1.8 trilyon liraya ulaştı

Mithat Yurdakul / ANKARA - Türkiye’de e-ticaret hacmi 2023 yılında bir önceki yıla göre yüzde 115.15 artarak 1.85 trilyon liraya ulaştı. İnternet alışverişinde öğretmenler günü gibi özel günler ve kasım kampanyalarında artış görülürken, koronavirüsün de etkilediği süreçte, internetten gıda alışverişleri arttı, seyahat harcamaları düştü. E-alışverişe daha çok gençler ilgi gösterirken, alım kanalı olarak ağırlıkla mobil uygulamalar tercih edildi.

İlginizi Çekebilir

Ticaret Bakanlığı’nın ‘Türkiye’de E-Ticaretin Görünümü Raporu’na göre e-ticaret hacmi 2023 yılında bir önceki yıla göre yüzde 115.15 artarak 1.85 trilyon liraya ulaştı. İşlem sayısı ise bir önceki yıla göre yüzde 22.25 artarak, 5.87 milyar adet olarak gerçekleşti. 2024 yılında ise e-ticaret hacminin 3.4 trilyon lira ve işlem sayısının da 6.67 milyar adet olacağı öngörülüyor. E-ticaret hacminin genel ticaret hacmine oranı, 2019 yılında yüzde 10.1 iken, 2023’te yüzde 20.3’e ulaştı. 2023 yılında e-ticaret hacminin gayrisafi yurtiçi hasıla (GSYH) içindeki payı da 6.8 oldu.

HANGİ GÜN NE ALINDI?

Gün bazında, öğretmenler gününde en yüksek e-ticaret hacmine ulaşılırken, Kurban bayramının başlangıcı, deprem ve yılbaşı günleri ile Ramazan bayramının ilk gününde ise en az internet alışverişi gerçekleştirildi. Dönem olarak, yoğun kampanyalar nedeniyle kasım ayında en fazla e-ticaret yapıldı, kasımda e-ticaret hacmi yıl, aylık ortalamalarının yüzde 50 üzerine çıktı. Yıl genelinde 403 TL olan alışveriş sepeti ortalaması kasım ayında 508 TL’ye ulaştı. Sevgililer Günü’nde ayakkabı, cep telefonu, gömlek, dizüstü bilgisayar ve elektrik süpürgesi internetten en çok alınan ürünler oldu. Anneler günü için elektrik süpürgesi, ayakkabı, cep telefonu, çiçek, airfryer ve fritöz alınırken, kasım kampanyalarında ise ayakkabı, gömlek, cep telefonu, mont ve ceket öne çıktı.

Türbülansa alışmalı!

DEPREMZEDELER EV ALETİ ALDI

6 Şubat depremlerinin yaşandığı illerde sıfıra yaklaşan harcamalar, 21 Mart’ta yıl ortalamasını yakaladı. Bu dönemde afet bölgelerinde beyaz eşya ve küçük ev aletleri, elektronik, ev, bahçe, mobilyada ortalamanın üzerinde internet alışverişi yapıldı.

E-ticaret hacminin yarısından fazlasını 25-36 yaş aralığındaki tüketiciler yaparken, öne çıkan yaş 29 yaş oldu. İnternet alışverişi en çok 18.00-24.00 arasındaki 6 saatlik periyotta gerçekleştirilirken, ortalama sepet büyüklüklerinde havayolları, beyaz eşya ve küçük ev aletleri alışverişleri büyük paya sahip oldu. Mobil uygulamalardan yapılan alışveriş, web sitelerinden yapılan alışverişi geride bıraktı. İşlem sayısı bakımından yüzde 91, tutar bakımından ise yüzde 80 oranında mobil uygulama kullanıldı.

GIDA ARTTI, SEYAHAT AZALDI

E-ticarette 2019-2023 arasında en çok büyüyen sektörler, yüzde 171 ile gıda ve süpermarket sektörleri oldu; ev, bahçe, mobilya, dekorasyon, beyaz eşya ve küçük ev aletleri arkadan geldi. Bu dönemde Kovid-19’un da etkisiyle en düşük büyüme oranı seyahat, taşımacılık ve depolama sektöründe görüldü. En çok taksitli işlem; anne-bebek ürünleri, beyaz eşya ve küçük ev aletleri ile çiçekçilikte yapılırken, ortalama taksit sayısı 2 ile 5 arasında değişti.

Türkiye genelinde ortalama kargo teslim süresi 46.2 saat olarak gerçekleşti. Kargo gönderilerinin teslim edilememe sebepleri sırasıyla; müşterinin gönderiyi kabul etmemesi ile adreste bulunamama oldu.

Milyonlarca emekliyi ilgilendiriyor: Bayram ikramiyesi ve maaşlar toplu halde ödenir mi?

SEKTÖR SEKTÖR EN FAZLA SATILANLAR

E-ticarette sektör bazında en çok satılan ürünler şöyle:

- Giyim ve ayakkabı: Ayakkabı, gömlek, mont ve ceket, pantolon, elbise.

- Elektronik: Cep telefonu, dizüstü bilgisayar, televizyon, ağ sistemleri, masaüstü bilgisayar.

- Beyaz eşya: Airfryer, fritöz, klima, mutfak ve yemek aletleri, çamaşır makinesi, buzdolabı.

- Gıda: Meyve-sebze, çay, et, deniz ürünleri ve yumurta, hamburger, kebap, pizza, pide, döner, tatlı, dondurma.

‘GYF finansmanı sektörü toparlar’

Duygu Erdoğan / İSTANBUL - Sermaye Piyasası Kurulu tarafından III-52.3 sayılı Gayrimenkul Yatırım Fonlarına İlişkin Esaslar Tebliği’nde yapılması planlanan değişiklikler uzun süredir gündemde. Proje Gayrimenkul Yatırım Fonları’nın kentsel dönüşüm finansmanına vereceği katkıdan, konut arzının yükseltilmesine kadar pek çok konu için pozitif yansımaları olacağı ifade ediliyor. Konuyla ilgili çalışmaların son aşamaya geldiğini açıklayan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, bu sayede konut arzının artırılacağına dikkat çekti.

Gayrimenkul Yatırımcıları Derneği (GYODER) Başkanı Neşecan Çekici, tebliğ konusunda dernek olarak da görüşlerine başvurulduğunu belirtirken, gayrimenkul piyasasının sermaye piyasası araçlarıyla bir araya gelerek büyümesinin önemine dikkat çekti. Konut sektöründe; arz talep dengesinin bozulduğuna ve bununla birlikte kira fiyatlarındaki önlemez artış ile konut alımının önündeki engellerin erişilebilir bir piyasa imkanı bırakmadığına vurgu yapan Çekici, konut piyasasını düzenleyecek bu gibi atakların vatandaş için de faydalı olacağını dile getirdi.

‘Tüm taraflar için faydalı’

Özellikle konut arzı tarafında finansmana erişimin sektörün en büyük sorunu olduğunu anlatan Çekici, “GYF’ler zaten devrede olan ve sürekli artan potansiyele sahip enstrümanlar. Proje geliştirme tarafında da önlerinin açılması, sektöre yeni bir soluk getireceği gibi tüm taraflar açısından iyi sonuçlar doğuracaktır. Ayrıca sektörde kurumsallaşma süreci de olumlu etkilenecek, şeffaf veriler yatırımcı güvenini daha da artıracaktır” diye konuştu.

Gayrimenkul yatırım fonlarının (GYF) gayrimenkul projelerine yatırım yapması ve buna ilişkin usul ve esasların düzenlenmesini amaçlayan taslak tasarının son aşamaya gelmesinin piyasaya olumlu yansıyacağını; sonuçlarının ise hem yatırımcılar ve konuta ihtiyacı olanlar, hem de gayrimenkul sektörü için faydalı bir bütün oluşturacağını vurgulayan Fenercioğlu Yönetim Kurulu Başkanı Aycan Fenercioğlu, finansman konusuna dikkat çekti. Fenercioğlu, “GYF’lerin gayrimenkul projelerine yatırım yapmasının önünün açılmasıyla, doğru bir finansman hamlesi ele alınmış olur. Zaten sektörün başlıca sorunu olan finansman konusunda atılacak adımlara ihtiyaç vardı. Ancak diğer tüm adımlar uzun vade gerektiriyor. Halbuki fonlar aracılığıyla oluşacak finansman konut arz sorununa daha kısa sürede bir fayda verebilir” dedi.

‘Tehlikeli seviyede’

GYODER Başkanı Neşecan Çekici, konut sektöründe artan pek çok sorunun, farklı sıkıntılar da oluşturmaya devam ettiğini söyledi. Konut alanına toplu şekilde bakacak yeni bir konut programı oluşturulmasına ihtiyaç olduğunu belirten Çekici, şunları ifade etti: “Erişilebilir konut ihtiyacı büyüyor. Kiralar artıyor, satış fiyatları sıkıntılı. Vergisiyle finansmanıyla tüm tarafları ele alan yeni bir bakışa ihtiyaç var. Konut sahipliği oranı tehlikeli bir seviyeye indi. Sağlıklı oran yüzde 70’in üzerinde olmasıyken; Türkiye’de yüzde 67’lerden yüzde 56’lara kadar indi.”

165 onaylı fon var

2023 yılında GYF’ler önceki yıla göre iki katından fazla artış gösterdi. Mayıs 2024 itibarıyla Sermaye Piyasası Kurulu’ndan (SPK) ihraç belgesi onay izni alan GYF’lerin sayısı 165’e yükselirken; toplam pazar büyüklüğü ise 80 milyar liraya yaklaşıyor. GYF piyasasının öne çıkan isimlerinden NEO Portföy Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Yener Yıldırım, “Yakın zamanda onaylanmasını beklediğimiz yeni tebliğde GYF’lere arsa geliştirme hakkı da tanınması gündemde. Böylece bu fonlar çoğunluğu konut nitelikli bağımsız bölümlerden oluşacak gayrimenkul projelerini gerçekleştirebilecek” dedi.

‘Gayrimenkul ekim sonrası canlanacak’

İSMAİL ŞAHİN - Bucak, “Konut alımında bir erteleme var ama bu ertelemenin getirdiği bir stres de söz konusu. Bana göre gayrimenkul şu anda alınır. Çünkü faizlerin düştüğü dönemde fiyatlar adım adım artmaya başlar. Dolar bazlıdüşüş olabilir ama fiyatlarda büyük gerileme beklemiyoruz.Türkiye şu anda ekonomi politikaları bakımından iyi gidiyor. Yabancı yatırımları gelmeye başladı; mali disiplin açısından iyi gidiyoruz ve 2025’in ortalarından itibaren daha iyi olacağını göreceğiz. Gayrimenkul sekötrünin ise eylül ayından itibaren canlanacağını öngörüyoruz” dedi.

Alıcıda bir güven travması oluştuğunun altını çizen Bucak, “Fiyata güvenmiyor. Dubai’de bütün datayı paylaşıyor. Bu şeffaflığın karşılığı yılda 100 milyar dolar. Bize 3,5 milyar dolar geliyor. Ama 2,8 milyar dolar da Türkler dışarıdan konut alıyor. Turizmde gelirimiz 50 milyar dolar, 55-60 milyon kişi getirmeye çalışıyoruz. Biz ise 100 bin yatırımcı getirip 100 milyar dolar gelir sağlayabiliriz.” Bucak, mayıs başı lanse ettikleri Yedi Maviprojenin rekor ilgi gördüğünü de kaydetti.

Lüks hız kesmedi

Ultra lüks projelerde satış probleminin olmadığını dile getiren Bucak, “Metrekaresi 15 bin Euro’dan fiyatlarla satılıyor. Peşin fiyatına hem de gidiyor. Dünyada da bu trend devam ediyor. Sadece İstanbul’da 500’ün üzerinde proje var. META’da 55 bin anlık reklam var Türkiye genelinde” dedi.

Yüzde 25 kalkarsa

Kirada yüzde 25 sınırı kaldırılmasına da değinen Bucak, “Mal sahipleri 4 gözle bekliyor, bir çok dava açılacak, yüzde 30-40’ı evlerini terk edip daha ucuz bir muhitte ev tutmak zorunda kalacak. Bu boşalan evler bir arz fazlalığı yataracak ama kira fiyatları düşmeyecek” öngörüsünde bulundu.

Türkiye’nin carry trade ile imtihanı

SERVET YILDIRIM - Carry trade dediğimiz kısa vadeli sermaye hareketidir. Kısa vadeli sermaye sıcak paradır. Yüksek getiriye gelir. En ufak bir olumsuzlukta ürküp kaçabilir. Yatırım ufku çok uzun değildir, adı üzerinde kısa vadelidir. Yüksek getiriyi elde ettiğinde kazandığını cebine atıp çıkabilir. Kısacası güvenilmezdir.

İster sıcak paracı ister soğuk paracı, isterse ılık paracı olsun fark etmez, yabancı parasını bir ülkeye o ülkenin kara kaşı, kara gözü hatırına getirmez. Bizdeki yurtsever duyguları onlardan beklemek saflık olur. Getiriye bakarlar; yüksek getiri ararlar. Parasını borç verirken ya da şirket hissesi ve emlak gibi bir varlık alırken amaçları kendi ülkesinde kazanamadığı parayı kazanmaktır. Buna ister faiz lobisi ister yabancı yatırımcı, isterse sıcak para lobisi deyin fark etmez, asırlardır bu piyasalarda kural budur.

Sadece faize bakmaz

“Carry tradeci”yi sadece faiz cezbetmez. Dövizdeki istikrara da bakar. Çünkü döviz fiyatının artışı, yabancının riskini büyütür. Yani yabancı yatırımcı Türkiye’ye gelirken kur riski üstlenir. Kendi ülkesinde faizler yüzde 3-4 civarındayken Türk lirası tahvillerin yüzde 40’lardaki getirisinden faydalanmak için parasını getirir; mevcut kurdan TL’ye döner ve bizim yüksek getirili tahvile yatırır. Çıkma zamanı geldiğinde, yani tahvil satıp kendi parasına döneceği zaman TL çok değer kaybetmemişse ciddi kârlar elde eder. Alan memnun, veren memnundur. Yabancı yatırımcı başka bir piyasada bulamayacağı kadar yüksek bir getiriyi yakalamıştır. Biz ise ihtiyacımız olan dövizi bulmuşuzdur. Ama bu sürede TL çok değer kaybetmişse, kendi parasına döndüğünde kârı ya çok az olur ya da zarar yazar. Yani yüksek getiri uğruna kur riskine katlanır.

Değerli Güngör Uras hocamız 15 yıl önce Milliyet’teki köşesinde carry trade anlatırken “Londra’daki bizim dâhi çocuklar Japonya bankalarından borçlanıyorlar. Japonya’da faiz yüzde 0.50 oranında. Bu düşük oranın biraz üzerinde Japon parası alıyorlar. Japon parasını dolara çeviriyorlar. Krediyi ucuz al, pahalı sat dolara çevirdikleri parayı ABD’de yüzde 5 dolayında faize yatırsalar da kâr ederler ama, onların hedefi dünyada en yüksek faizi veren ülke... Dünyada yüksek faiz şampiyonu ülke hangisi? Tabii ki Türkiye” demişti.

Sıcak para girişi

Türkiye bugün de “carry trade”ciler için iyi bir yatırım adresidir çünkü dünyada faizin en yüksek olduğu birkaç ülkeden biridir. Uygulanmakta olan politikalar kurda yüksek bir artışı öngörmemektedir. Yani gelen carry tradeci ciddi bir kur riski taşımayacaktır. Dünyadaki para bolluğu, gelişmiş ekonomilerde faizlerin düşecek olması, kredi notumuzun artması, bizdeki yüksek faizler ve Türkiye’de uygulanan programa ve “zımni” kur güvencesine olan güven nedeniyle uluslararası yatırımcılar için bir cazibe yaratılmış durumda.

Türkiye özellikle 2002 ve 2014 yılları arasında dışarıdan yüklü miktarda kaynak çekti. Bu dönemde bir kısmı doğrudan yabancı sermaye yatırımları olmak üzere milyarlarca dolarlık kısa ve uzun vadeli sermaye ekonomimize aktı. Bu yoğun sermaye hareketleri ve sıcak para girişi sayesinde Türkiye, normalde sahip olamayacağı bir refahı yaşadı. Bizler bu ülkenin yerleşikleri olarak yerleşik olmayanların paraları sayesinde normalde sahip olamayacağımız arabalara bindik; çıkamayacağız tatillere çıktı. Alışık olmadığımız markalara alıştık. Giyinmemiz, kuşanmamız, yememiz, içmemiz değişti.

Eğer burada bir sorun varsa, sorun yabancının tavrında değildir. Sıcak paracı sıcak paracı gibi davranmaktadır. Burada sorun bizim sıcak paracıya muhtaç hale gelmemizdir; tasarruf açığımızın bulunmasıdır, ekonomimizin dış kaynak bağımlılığıdır, ithalat yapamadan üretim ve ihracat yapmamamızdır.

❌