Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıklayacağı mayıs ayı enflasyon rakamları, işletme sahipleri ve kiracılar için önem taşıyor. Peki Mayıs ayı enflasyon oranları ne zaman duyurulacak? MAYIS AYI ENFLASYONU NE ZAMAN AÇIKLANACAK?Mayıs Ayı Enflasyon oranları 3 Haziran 2024, Pazartesi günü saat 10.00'da açıklanacak. MAYIS AYI ENFLASYON BEKLENTİSİEnflasyon Beklenti Anketi'ne katılan ekonomistlerin mayıs ayı enflasyon beklentilerinin ortalaması yüzde 3,04 oldu. Ankete katılan ekonomistlerin mayıs ayı için enflasyon beklentileri en düşük yüzde 2,85, en yüksek yüzde 3,50 aralığında yer aldı. Ekonomistlerin mayıs ayı enflasyon beklentilerinin ortalamasına göre, bir önceki ay yüzde 69,80 olan yıllık enflasyonun yüzde 74,89'a çıkacağı öngörülüyor. Diğer yandan, ekonomistlerin 2024 sonu enflasyon beklentisi de nisanda 43,95 oldu. Tüketici Fiyat Endeksi, ocakta yüzde 6,70, şubat ayında yüzde 4,53, mart ayında yüzde 3,16, nisan ayında 3,18 artış göstermişti.

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO), 1 Haziran Dünya Süt Günü dolayısıyla açıklama yaparak et ve süt fiyatlarının dengeye oturması için yem üretiminin önemine dikkat çekti. Birleşmiş Milletler (BM) Gıda ve Tarım Örgütü’nün 2001’den beri kutladığı Dünya Süt Günü’nün bu sene “Besleyici ve sürdürülebilir süt ve süt ürünlerini kutlayalım” sloganıyla kutlandığını vurgulayan ZMO Yönetim Kurulu, sütün dünyada en yaygın üretilen ve en değerli tarımsal gıda ürünlerden biri olduğunu hatırlattı. ÇİĞ SÜT FİYATLARINI YEM FİYATLARI BELİRLİYORZMO, Türkiye’nin 2022 yılında 21,6 milyon ton süt üretimi ile dünya sıralamasında sekizinci, AB ülkeleri arasında üçüncü en büyük süt üreticisi ülke olduğunu vurgulayarak, açıklamasında şunları ifade etti: “Hayvansal üretim mutlaka hayvancılığa dayalı bitkisel üretimle birlikte değerlendirilmelidir. Sağlıklı ve sürekli süt ve et üretimi için ‘yem-süt-et’ bütünü birlikte değerlendirilmelidir. Çiğ süt fiyatını etkileyen en önemli faktör çiğ süt maliyetidir. Süt üretim maliyetlerini etkileyen en büyük unsur ise yem maliyetidir. Üreticinin kâr ederek üretime devam edebilmesi için “çiğ süt-yem paritesi” 1/1.5 olmalı, yani 1 litre süt satıldığında 1.5 kg yem alınabilmelidir. Ulusal Süt Konseyi’nin 2024 yılı Ocak ayından bugüne 3 kez açıkladığı çiğ inek sütü tavsiye fiyatı litre başına 11,50 TL, 13,50 TL ve 14,65 TL. Girdi olarak geçen yıl mart ayına göre mazotun yüzde 98, karma yemin yüzde 40, veteriner harcamalarının yüzde 165 arttığı bir ortamda baskılanan ve gecikerek güncellenen bu fiyatlar gerçekleşen maliyetin altında olup, kesintileri düşünce özellikle küçük üreticiler zarar etmektedir. Ülkemizde geçmiş yıllardan günümüze 0.8-1.3 arasında değişen parite nedeniyle kâr edemeyen üretici alandan çekilmektedir.” ET VE SÜT PİYASASI SERBEST PİYASANIN İNSAFINA TERK EDİLDİGıda güvenilirliğini ve güvencesini sağlamakla yükümlü resmi kurumların, et ve süt sektörü üzerindeki finansal yükü azaltması ve kırsal alanda üretimin devamlılığını sağlaması gerektiğine vurgu yapan ZMO, “Et Balık Kurumu, Süt Endüstrisi Kurumu, Yem Sanayi özelleştirilip kapatılınca alan serbest piyasanın insafına terk edilmiştir. Sonradan kurulan Ulusal Süt Konseyi ile Et Süt Kurumu piyasayı üretici ve tüketici lehine düzenleyememektedir. Kamunun düzenleme ve denetleme görevini etkin bir şekilde yapmasına yönelik kurumsal yapılar yeniden gündeme gelmelidir” dedi. TARIM VE GIDA SİSTEMİ ÜRETİMDEN TÜKETİME SÜRDÜRÜLEBİLİR OLMALISerbest piyasa ortamında kamunun gerekli ve zamanında müdahalelerinin önemine işaret edilen açıklamada şöyle denildi: "Çözüm; mevcut serbest piyasa ortamında kamunun gerekli ve zamanında müdahaleleri ile tarım ve gıda sistemini üretimden tüketime gerçekten sürdürülebilir kılmasından geçmektedir. Süt üreticilerin kurduğu demokratik, özerk, güçlü kooperatifler ile üretime devam etmesi, kendi ürettiklerini işlemesi, pazarlaması, demokratik güçlü tüketici kooperatifleri ile gıda tedarik zincirinin kısaltılması, üreticinin ürününden para kazandığı ve tüketicinin sağlıklı ucuz gıdaya/süte/ete erişebildiği sistemleri kurmaktır."

Aktif olarak çalışma hayatında yer alan kişilerin sağlık sorunları yaşaması nedeni ile iş gücünde kayıplar meydana gelebilir. Bu gibi durumlarda işçiler, tedavi olmak ve yeninden sağlığına kavuşabilmek adına uzman hekimlere başvurur. Uzman hekimler tarafından gerekli görülmesi halinde ise işçilerin istirahat ederek yeniden sağlığına kavuşması için rapor verilir. Bu raporun süreci boyunca işçi, işyerindeki görevine gidemez. İşçilerin farklı sağlık sorunlarından dolayı rapor alarak işe gitmemesi halinde, raporlu oldukları güne ya da günlere ait primlerin ödenip ödenmediği merak konusu olur. Aynı zamanda rapor süreci boyunca geçerli olan prim ödemlerinin kim tarafından yapılacağı da arama motorlarında en çok araştırılan konu başlıkları arasında yer alıyor. Bu yazımızda sizlere, raporlu olan bir çalışanın SGK priminin kim tarafından ödemesi gerektiğinden bahsedeceğiz. Raporlu İşçi Hem SGK’dan Hem İşverenden Ödeme Alabilir Mi?Sağlık raporu olan bir işçi durumunu Sosyal Güvenli Kurumu’na bildirmelidir. Böyle bir durumda Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ücret ödemesi yapılır. Aynı zamanda işveren ödemesi de gerçekleştirilir. İşçinin aldığı iki ayrı ödeme farklı şekillerde değerlendirilir. İşveren ile yapılan toplu iş sözleşmesi ya da işveren ile Sosyal Güvenlik Kurumu arasında imzalanan protokol bilgileri bu açıdan önemlidir. Böyle bir durum söz konusu olmuş ise geçici iş göremezlik ödeneğini işveren öder. Bununla birlikte iki ayrı sözleşmesi olmayan işçilerin SGK ödemesini işverene vermesi gerekir. Raporlu İşçi Ne Kadar Ödeme Alır?Sosyal Güvenli Kurumu geçici iş görmezlik durumu olan işçiye, ücretinin üçte ikisi tutarında ödeme yapar. İşçinin son üç ay içerisindeki çalışmasına göre ödeme hesaplanır. Hesaplama yapılırken prim ve ikramiyelerde hesaba dahil edilir. Eğer işçi son üç ay içinde çalışmamış ise önceki çalışma süreçleri ele alınır. İş kazası ya da meslek hastalığı nedenleri ile çalışamayan işçi, her gün düzenli olarak ödeme alır. Doğum nedeni ile geçici iş göremezlik durumunda ise doğumdan önce ve sonra sekiz aylık ödeme gerçekleştirilir. Çoğul gebelikte ise bu sürelere ek olarak ikişer hafta daha izin verilir. Rapor Günlerinin Primini Kim Öder?Raporlu olunan günlere dair prim ödemlerinin kim tarafından yapıldığı ise bu konuya dair en çok merak edilen soru başlığıdır. Hastalık, iş kazası, doğum ve meslek hastalığı gibi nedenlerden dolayı geçici iş göremezlik raporu bulunan işçilerin sigorta priminin yatırılmasına dair bir düzenleme yoktur. Bu nedenle işverenin de böyle bir yükümlülüğü bulunmamaktadır. Eğer işveren, işçi için ücret yatırıyor ise aynı zamanda sigorta primlerini de yatırmalıdır. Rapor olduğu için ücret alamayan işçilerin ise SGK primleri ödenmez. Rapor Olması Halinde SGK’dan Nasıl Ödeme Alınır?Sosyal Güvenlik Kurumu2nun ödeme şartların karşılayan geçici iş görmezlik raporuna sahip işçiler geri dönük doksan günlük prim ödemiş olmalıdır. Bununla birlikte hastalık, iş kazası, doğum ya da meslek hastalığı nedeni ile talep edilen iş göremezlik raporunun, Sosyal Güvenlik Kurumu onaylı bir sağlık kurumundan alınması gerekir. Elinde geçerli bir belgesi olan işçilerin e-devlet platformu üzerinden başvuru yapma hakkı bulunmaktadır. Bu konuda gerekli belgelere sahip olan işçilerin on beş gün içerisinde başvurularını yapması gerekir. On beş günü geçen zaman diliminden sonra işçinin bu konuda başvuru yapma hakkı ortadan kalkacaktır.

Yozgat'ta tarımı önce don ardından kuraklık vurdu. Birçok meyve bu durumdan olumsuz etkilenirken en çok zararı üzüm bağları gördü. Soğuk, sıcak, dolu, kuraklık gibi hava durumlarından dolayı ekonomisi tarıma dayalı Yozgat'ta birçok tarım ürünü zarar gördü. Yoğun yağışların sebep olduğu sel, ekili alanlara ciddi zarar verirken soğuk havanın ardından hava sıcaklıklarının artmasıyla kuraklık, sonrasında da kapalı bir hava durumunun yaşanması beraberinde ürünlere hastalık ve zararlı popülasyonu getirdi. Sürekli değişken, istikrarsız hava şartlarından bütün meyve bahçeleri olumsuz etkilenirken en büyük zararı üzüm bağları gördü.  BAĞ UZMANI: TEK SEBEP KURAKLIK DEĞİL; BAĞLAR DA ÇOK YAŞLI!Bağ yetiştiriciliği ve ıslahı konusunda uzman olan Yozgat Bozok Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçelikleri Bölümünden Prof. Dr. Emine Sema Çetin, bölgede bulunan üzüm bağlarında görülen olumsuzlukların tek kaynağının kuraklık olmadığını, bağların çok yaşlı olmaları nedeniyle veriminin de düşük olduğunu belirtti. Prof. Çetin, şöyle konuştu: "Bölgemiz aslında çok eskiden ciddi anlamda bağcılığın yapıldığı bir bölge. Çok yakınımızda olan Hattuşa'daki kazılarda, kazılarla elde edilmiş materyallere baktığımız zaman burada ciddi bir bağcılık kültürü olduğunu görüyoruz. Üreticilerimize sorduğumuzda; iyi miktarda ürün aldıklarını söylerler ama aslında biz bağcılıkta bir dekardan yaklaşık iki tonun altına düşmemesi gerektiğini söyleriz. 300- 400 kilo alan üreticimiz dahi iyi bir ürün aldığını söyler. Ne yazık ki bu ortalamanın çok çok altındadır. Yozgat'ın şu anda en büyük sorunu bağların yaşlı olması, verimden düşmüş olması." BAĞ YAPARKEN KURAKLIĞA DAYANIKLI ANAÇLAR KULLANILMALIYozgat’ında yer aldığı İç Anadolu bölgesinin en fazla yağışı mayıs ayında alıp, ardından da kurak bir dönemin yaşandığına dikkat çeken Prof. Dr. Çetin, “Bizim bağcılıkta en büyük problemimiz filoksera adında bir zararlıdır. Bu tüm dünya bağlarına bulaşmış durumdadır. Bunun tek çözümü, Amerikan asma anaçları üzerine aşılı fidanları kullanmaktır. Yerli bağlarımız, Vitis vinifera türü bu bölgelerin kendi türüdür, bu bölgeye adapte olmuş bir türdür. Dolayısıyla bu bölge gibi kurak bir ekolojide bizim bağ tesis ederken mutlaka anaçların kurağa dayanıklı olmasına dikkat etmemiz gerekiyor çünkü Yozgat bölgesi, İç Anadolu Bölgesi en fazla yağışı mayıs ayında alıyor ve arkasından kurak bir dönem geliyor. Bölgemizdeki bağlar verimden düşmüş bağlar. Dolayısıyla en ufak bir problemi ciddi anlamda hissedeceğimiz bağlar. Tolere edemiyor, artık yaşlandığı için bu bağlar. O yüzden biz üreticilerimizi yeni bağ tesis edecek üreticilerimizi mutlaka aşılı fidanlarla bağ tesis etmesini tavsiye ediyoruz” dedi. HEM SOĞUK HEM KURAKLIK ÜZÜMLERİ OLUMSUZ ETKİLEDİYozgat’ın Bahçecik köyünden Seyit Yolcu, "Üzüm bağlarımızdaki sorun soğuk. Soğuk bu hale getirdi. İlacını zaten ilacını, gübresini verdik, budamasını yaptık, kükürdünü verdik ama kurudu. Tekrardan bu şekil yeşeriyor. Cevizler de aynı. Tamamen meyveler döküldü. Orada komple kayısılar yerde. Önce soğuk vurdu, sonradan da güneşi görünce dökülmeye başladı. Kuraklıktan dolayı dökülmeye başladı" dedi.

Ulusal Kırmızı Et Konseyi haftalık kırmızı et fiyatlarını duyurdu. Geçtiğimiz haftaya göre güncel kırmızı et fiyatlarının gerilediği görüldü. Geride bıraktığımız haftada Ege Bölgesinde 344.50 TL'den satılan dana etinin fiyatı 330.00 TL'ye, Akdeniz Bölgesinde 341.20 TL'den satılan dana etinin fiyatı 332.00 TL'ye, Marmara Bölgesinde 345.00 TL'den satılan dana etinin fiyatı 332.00 TL'ye kadar geriledi. Öte yandan geçtiğimiz hafta İç Anadolu Bölgesinde 390.00 TL'den satılan kuzu etinin fiyatı 381.70 TL'ye, Doğu Anadolu Bölgesinde 370.00 TL'den satılan kuzu etinin fiyatı 365.00 TL'ye, Güneydoğu Anadolu Bölgesinde 370.00 TL'den satılan kuzu etinin fiyatı 355.00 TL'ye kadar düştü. KIRMIZI ET FİYATLARINDA DÜŞÜŞ SÜRÜYOR İşte UKON tarafından duyurulan güncel kırmızı et fiyatları:  Ege BölgesiDana eti fiyatları: 330.00Kuzu eti fiyatları: 397.00Akdeniz BölgesiDana eti fiyatları: 332.00Kuzu eti fiyatları: 371.25Marmara BölgesiDana eti fiyatları: 332.00Kuzu eti fiyatları: 398.00İç Anadolu BölgesiDana eti fiyatları: 320.00Kuzu eti fiyatları: 381.70Doğu Anadolu BölgesiDana eti fiyatları: 335.00Kuzu eti fiyatları: 365.00Güneydoğu Anadolu BölgesiDana eti fiyatları: 318.40Kuzu eti fiyatları: 355.00Karadeniz BölgesiDana eti fiyatları: 333.00Kuzu eti fiyatları: 390.00OrtalamaDana eti fiyatları: 328.63Kuzu eti fiyatları: 379.71

Yağışların etkili olmasıyla birlikte buğdayda üretici taban fiyatın bir an önce açıklanmasını bekliyor. Şehitkamil Ziraat Odası Başkanı Cuma Yiğit, buğday alım fiyatlarının en az 13 lira olması gerektiğini söyledi. BAKAN YUMAKLI 15 LİRAYI ÇOK BULDU Olay Medya’nın haberine göre, Şehitkamil Ziraat Odası Başkanı Cuma Yiğit 14 Mayıs Çiftçiler Gününde Türkiye’deki Ziraat Odaları başkanlarıyla birlikte Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’yı ziyarete gittiklerini söyledi. Bakan Yumaklı’ya buğdayda taban fiyatın 15 lira olması gerektiğini ilettiklerini anlatan Yiğit, “Ancak Sayın Bakan bu fiyatı yüksek buldu, kabul etmedi. Üreticinin emeğinin karşılığını alabilmesi için buğdayda taban fiyat en az 13 lira olmalı” dedi. BUĞDAYIN MALİYETİ 10 LİRAŞu anda buğday hasadının başladığını, geçen sene taban fiyatın 8,5, bakanlığın da 1 lira koymasıyla 9.5 lira olduğunu dile getiren Yiğit, “En az maliyeti 10.8 olarak hesapladık. Maliyetin üzerinde çiftçi kazansın dedik. En az istediğimiz rakam 13 lira. Bu sene taban fiyat açıklanmadı. Bir an önce taban fiyatın açıklanması lazım. Yağışlar güzel oldu, rekolteyi geçen seneden iyi bekliyoruz” diye konuştu.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından kamuoyuna paylaşılan  Finansal İstikrar Raporu’nda vatandaşların hanehalkı borcunun milli gelire oranındaki düşük seviyenin korunduğu ancak bireysel kredi kartı borcunun payının yükseldiğini açıkladı. Türkiye genelinde yaşanan kredi kartı borçlanmasının risklerinin vurgulandığı raporda  kredi kartı harcamalarının sonradan taksitlendirilmesi veya borcun tamamının ödenmeyerek faize bırakılması, özellikle borçlanma maliyetlerinin yükseldiği dönemlerde bireylerin temerrüt riskini artırabildiği belirtildi. YÜKSEK LİMİTLER GELİRLER UYUMLU DEĞİL Türkiye genelinde vatandaşların kredi kartı limitleri gelirleriyle uyumlu değil. Bu durum vatandaşların para harcama oranını tetikliyor.   Yayınlanan rapora göre,  "Kredi kartı limitlerinin ve ödeme koşullarının bireylerin gelirleriyle1 ve enflasyon ile uyumlu bir şekilde belirlenmesi, finansal istikrara ek olarak cari denge ve fiyat istikrarı açısından da önem arz etmektedir" ifadeleri yer aldı.AKTİF KREDİ KARTI KULLANIM SAYISI 28 MİLYONU GEÇTİKredi kartında aktif kart kullanan kişi sayısını 28 milyona yaklaştığı açıklandı. Yayınlanan raporda ise  2024 ocak ayı itibarıyla bireylere tanımlanan toplam kredi kartı limiti 4,2 trilyon TL’ye, toplam kart bakiyesi de 1,3 trilyon TL’ye ulaştığı duyuruldu. Türkiye genelinde Hanehalkı'nın finansal ödemeleri artışta kredi kartı borçlarının belirleyici olduğuna işaret edilen raporda, “Tüketici temel mal ve hizmet enflasyonu, dijitalleşme kaynaklı kullanım kolaylıkları, ödemelerde banknot kullanımının azalarak kart kullanımının yaygınlaşması, bankaların yüksek limit artırımları, kredi kartı taksit imkanları gibi faktörler kredi kartı bakiye büyümesinde etkili olmuştur” ifadeleri yer aldı.

Türkiye genelinde Haziran ayına girilmesiyle Kurban bayramına 2 haftalık bir süre kalmış oldu. Vatandaşlar ise son günlerde Kurban bayramı öncesi berber fiyatları hakkında araştırmaya başladı. Türkiye genelinde son dönemde yaşanan yüksek fiyat artışlarından nasibini berberlerde almıştı. Vatandaşlar ise gelenek haline gelen bayram öncesi berber maliyetlerini araştırıyor. İstanbul'da saç ve sakal kesim fiyatları ne kadar? Berber ücretlerine yeni zam geldi mi? Vatandaşlar tarafından merak edilen sorunların en başında geliyor.  İstanbul Erkek Berberleri Esnaf ve Sanatkarlar Odası tarafından kullanılan B ve C sınıfı berber ücret tariflerine şuan için yeni bir zam gelmedi. C sınıfı berberler daha az iş yapan ve uzakta kalan için düşük bütçeli berberlerdir. . B tarifesi lüks bir yer değil fakat bütçesine göre saçına özen gösterenlerin gittiği bir yer, yani herkesin kesesine uygun tarifedir.  Ancak bu berberlere geçen sene yaşanan yüksek enflasyondan dolayı Temmuz ayında berber fiyatlarında bir düzenlemeye gidildi. Bayram öncesi yeni bir düzenleme olup olmayacağı ise berberler tarafından merak konusu.  GÜNCEL BERBER FİYATLARI BELLİ OLDUİstanbul da son gelen zamlardan sonra  saç kesim ücretleri ortalama olarak 250  lira civarında seyrederken bu fiyatlar bölgeden bölgeye değişkenlik gösteriyor. C sınıfı berberlerde bu fiyatlar 120 lira ile 250 lira arasında seyrediyor. B sınıfı berberler için ise ortalama kesim ücreti 170 lira  ile  400 lira arasında değişiyor.  Sakal kesimi ise  İstanbul ortalaması 90 ile 100 lira arasında berberden berbere değişkenlik gösteriyor. Buna göre, Saç ve sakal kesim ücretleri İstanbul'da bölgelere göre ortalama 250 lira veya  350 lira arasında gerçekleştiriliyor. 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Döviz Dönüşümlü Kur Korumalı Mevduat (DDKKM) ve  Türk Lirası Kur Korumalı Mevduat/Katılma (TL KKM) hesaplarının stok bakiyelerine ilişkin nisan ayı sonuçlarını açıkladı. Söz konusu verilere göre, DDKKM bakiyesinde 1,5 milyar dolarlık düşüş yaşandı. Mart sonunda 74,3 milyar dolar olan DDKKM stok bakiyesi, nisanda 1,5 milyar dolar azalışla 72,8 milyar dolara geriledi. Gerçek kişilere ait DDKKM bakiyesi 500 bin dolar düşüşle 51,9 milyar dolardan 51,4 milyar dolara, tüzel kişilere ait DDKKM bakiyesi ise 1,1 milyar dolar gerileyerek 22,4 milyar dolardan 21,3 milyar dolara indi. Türk lirası KKM stok bakiyesi de nisanda 33,7 milyar lira azalışla 98,8 milyar liradan 65,1 milyar liraya düştü. Açıklanan verilere göre söz konusu düşüş, yaklaşık 2 milyar dolara denk geliyor.

İstanbul Ticaret Odası (İTO) tarafından enflasyon rakamları açıkladı.  İTO, İstanbul'da perakende fiyatlar Mayıs ayında bir önceki aya göre yüzde 3,59 arttı. Yıllık bazda ise perakende fiyatlar yüzde 82,20 oranında yükseldi. Bu veriler, İstanbul'da yaşanan enflasyonun boyutunu gözler önüne seriyor. Mayıs ayında İstanbul Ücretliler Geçinme İndeksi ve Toptan Eşya Fiyatları İndeksi de artış gösterdi. İndeksler, bir önceki aya göre sırasıyla yüzde 3,59 ve yüzde 2,59 oranında artış kaydetti. İstanbul Ticaret Odası'nın 1995 bazlı Ücretliler Geçinme İndeksi'ne göre, 2024 Mayıs ayı ile 2023 Mayıs ayı arasındaki fiyat değişimi yüzde 82,20 olarak gerçekleşti. Aynı dönemde Toptan Eşya Fiyatları İndeksi'nde ise yüzde 61,21 oranında bir artış yaşandı. KÜLTÜR VE EĞLENCE SEKTÖRÜ RAKAMLAR YÜKSELDİİTO tarafından açıklanan rakamlara göre, perakende fiyatlar içerisindeki gruplar arasında en yüksek artış, Kültür Eğitim ve Eğlence Harcamaları grubunda yaşandı. Bu sektörü ise  yüzde 7,86 oldu. Konut Harcamaları ve Giyim Harcamaları grupları da sırasıyla yüzde 7,07 ve yüzde 6,76 oranında artış gösterdi. Gıda Harcamaları ise yüzde 2,35 oranında artış kaydetti. Yayınlanan verilere göre, toptan fiyatlar bazında ise İşlenmemiş Maddeler grubunda en yüksek artış gözlendi. Bu grupta yaşanan artış yüzde 8,31 oldu. Madenler ve İnşaat Malzemeleri grupları da sırasıyla yüzde 5,13 ve yüzde 4,28 oranında artış gösterdi. 

Ülkemizde ücretli çalışanların alt dağılımına bakıldığında, son aylarda "bilgi ve iletişim" sektöründe istihdamda istikrarlı bir artış gözlemleniyor. Geçen yılı 289 bin 599 kişilik istihdamla kapatan sektör, bu yılın ilk ayında 290 bin 165 kişiye ulaştı. Şubat ayında 290 bin 270 olan sektördeki istihdam, mart ayında ise tüm zamanların en yüksek seviyesi olan 290 bin 991'e yükseldi. Pariterium Danışmanlık Kurucusu İsmet Demirkol, bu istihdam artışını değerlendirirken, teknoloji ve dijitalleşmenin Türkiye'de de gündemde olduğunu ve bu durumun ekonomi başta olmak üzere birçok alanda verimlilik artışı sağladığını vurguladı. Demirkol, bilgi ve iletişim sektöründeki istihdam artışının ülke ekonomisi için önemli olduğunu ve artan ihtiyaçlar doğrultusunda gelecekte de bu sektörde istihdamın artmasını beklediğini ifade etti. Demirkol, Türkiye'nin gelişmiş ülkeler sınıfına çıkması için dijital dönüşüm ve teknolojinin ihtiyaç duyduğu yetkinliğe sahip iş gücü için sektörün daha çok desteklenmesi gerektiğini ifade etti. Bu kapsamda mevcut fon ve ekosistem desteğinin artırılması gerektiğini belirten Demirkol, yazılım ve kodlama gibi derslerin de eğitim müfredatına eklenmesi gerektiğini söyledi.

Ülkemizde ücretli çalışanların alt dağılımına bakıldığında, son aylarda "bilgi ve iletişim" sektöründe istihdamda istikrarlı bir artış gözlemleniyor. Geçen yılı 289 bin 599 kişilik istihdamla kapatan sektör, bu yılın ilk ayında 290 bin 165 kişiye ulaştı. Şubat ayında 290 bin 270 olan sektördeki istihdam, mart ayında ise tüm zamanların en yüksek seviyesi olan 290 bin 991'e yükseldi. Pariterium Danışmanlık Kurucusu İsmet Demirkol, bu istihdam artışını değerlendirirken, teknoloji ve dijitalleşmenin Türkiye'de de gündemde olduğunu ve bu durumun ekonomi başta olmak üzere birçok alanda verimlilik artışı sağladığını vurguladı. Demirkol, bilgi ve iletişim sektöründeki istihdam artışının ülke ekonomisi için önemli olduğunu ve artan ihtiyaçlar doğrultusunda gelecekte de bu sektörde istihdamın artmasını beklediğini ifade etti. Demirkol, Türkiye'nin gelişmiş ülkeler sınıfına çıkması için dijital dönüşüm ve teknolojinin ihtiyaç duyduğu yetkinliğe sahip iş gücü için sektörün daha çok desteklenmesi gerektiğini ifade etti. Bu kapsamda mevcut fon ve ekosistem desteğinin artırılması gerektiğini belirten Demirkol, yazılım ve kodlama gibi derslerin de eğitim müfredatına eklenmesi gerektiğini söyledi.

ABD'de petrol sondaj kulesi sayısı bu hafta 1 azaldı.  Petrol sahası hizmetleri şirketi Baker Hughes'un haftalık verilerine göre, 25-31 Mayıs tarihleri arasında ülkedeki sondaj kulesi sayısı 496'ya geriledi.  Son bir yılda ABD'deki sondaj kulesi sayısında 59 adetlik bir azalma gerçekleşti. Öte yandan petrol fiyatlarında ise bu hafta hafif düşüşler gözlemlendi. Perşembe gününü 81,86 dolardan kapatan Brent petrolün varil fiyatı, cuma gününü 81,33 dolar seviyesinde tamamladı. Batı Teksas (WTI) tipi ham petrolün varil fiyatı ise cuma gününü 76,99 dolardan kapatırken, perşembe gününü 77,91 dolar seviyesinde tamamlamıştı.

Türkiye Elektrik İletim AŞ (TEİAŞ), Türkiye genelinde, 31 Mayıs 2024 tarihinde, 6 bin 348 megavatsaat tüketilenden az elektrik üretildiğini açıkladı. 6 BİN 348 MEGAVATSAT AÇIK VARTürkiye'de dün günlük bazda 884 bin 771 megavatsaat elektrik üretildi, tüketim ise 891 bin 119 megavatsaat oldu. Türkiye Elektrik İletim AŞ verilerine göre, dün en yüksek elektrik tüketimi 42 bin 122 megavatsaatle saat 15.00'te, en düşük tüketim ise 29 bin 358 megavatsaatle 07.00'de gerçekleşti. Günlük bazda dün 884 bin 771 megavatsaat elektrik üretildi, tüketim ise 891 bin 119 megavatsaat olarak kayıtlara geçti. ÜRETİMDE SIRASIYLA EN YÜKSEK PAY: İTHAL KÖMÜR, BARAJLI HİDROELEKTRİK SANTRALLERİ VE DOĞAL GAZ SANTRALLERİNDEÜretimde ilk sırada yüzde 19,3 payla ithal kömür santralleri yer aldı. Bunu, yüzde 19 ile barajlı hidroelektrik santralleri ve yüzde 15,8 ile doğal gaz santralleri izledi. Türkiye, dün 6 bin 285 megavatsaat elektrik ihracatı, 12 bin 810 megavatsaat elektrik ithalatı yaptı.

Esnaf kefalet kredisi; nakit akışını düzenlemek, tedarikçilere ödemelerin zamanında yapılmasını sağlamak ya da yeni ekipmanlar satın almak amacı ile kullanılabilir. Ayın zamanda esnaf kefalet kredisi, esnafların büyüme potansiyelini arttıran önemli finansal araçlar arasında da yer alır. Esnaf kefalet kredisi; ekonomik zorluk yaşayan ya da girişimleri için finansmana ihtiyaç duyan esnafların başvurabileceği düşük faizli bir kredi türüdür. Esnaf kefalet kredisi, esnaflara işletmelerini büyütme, yeni projeler geliştirme ya da işlerini sürdürme gibi finansman ihtiyaçlarını karşılama imkanı sunar. Esnaf ve sanatkarların mali gereksinimlerini karşılamak ve işletmelerini geliştirmek amacı ile tasarlanan bu finansal araç, günümüzde birçok küçük işletme tarafından tercih edilmektedir. Esnaf Kefalet Kredisi Nasıl Alınır?Esnaf kefalet kredisi almak için yapılması gereken işlemlerin neler olduğu, arama motorlarında sıklıkla araştırılmaktadır. Esnaf kefalet kredisi alabilmek için ilk olarak ilgili Kefalet Kooperatifine ya da finans kuruluşuna başvuruda bulunulması gerekir. Başvuru sürecinde işletme sahibi, gerekli belgeleri ve işletmeye ile ilgili bilgileri temin etmelidir. Başvurunun ardından, kredi kuruluşu işletmenin kredi değerliliğini değerlendirir ve kredi limitini belirler. Esnaf kefalet kredisi, işletmenin kefalet gösterdiği bir yapıda sunulduğu için işletme sahibinin kefil olması gerekebilir. Esnaf Kefalet Kredisi İçin İstenen Belgeler Nelerdir?Esnaf kefalet kredisi başvurusunda kişilerden bazı belgeler talep edilmektedir. Kredi başvurusu için hazırlanması gereken evrak listesi şu şekilde sıralanabilir; Bağlı olunan odaya ait faaliyet belgesiSon döneme ait kaşeli ve imzalı hesap özetiSosyal Güvenlik Kurumu fotokopisiEsnaf sicil belgesinin aslı ya da fotokopisiKooperatiften alınan ortaklık beyannamesiİkametgah belgesinin aslıKimlik belgesinin aslı ve fotokopisiDört adet son dönemde çekilmiş vesikalık fotoğrafEğer esnaf bir şoför ise ticari araç ruhsatının aslı ve fotokopisiBunların yanı sıra esnaf kefalet kredisi başvurusu sırasında, başvuru yapan kişilerde olduğu gibi kefil olacak kişilerden de bazı belgeler talep edilebilir. Kredi miktarın bağlı olarak da bir ila üç kefil talebinde bulunulabilir. Kefiller için ikametgah belgesinin aslı, vergi levhasının aslı, kimlik belgesinin aslı ya da fotokopisi gerekli olan belgeler arasında yer alır. Kredi kullanacak kişiler, kefil yerine gayrimenkul ipoteği de gösterebilir. Bu durumda da ilgili gayrimenkule ait tapu fotokopisinin beyan edilmesi gerekir. Esnaf Kefalet Kredisi Başvurusu Nereye Yapılır?Esnaf kefalet kredi başvurusu genel olarak Kredi Kefalet Kooperatifleri tarafından kabul edilmektedir. İlgili kooperatifin şubesine başvurarak gerekli evrakların teslim edilmesi ile başvuru süreci başlatılmış olur. Başvuru sürecinde işletmenin finansal durumu, kefilin beyanları ve diğer belgeler talep edilir. Başvuru sonrasında kooperatif, başvurunun incelenmesini sağlar ve kredi başvurusunu değerlendirmeye aşır. Başvurunun onaylanması halinde kredi kooperatifinden kredi başvurusu yağan kişiye şartlar ve koşullara göre kredi sözleşmesi iletilir. Esnaf Kefalet Kredisinin Üst Limiti Nedir?Esnaf kefalet kredisi, birçok işletmenin kendini geliştirmesi ve yenilemesi için ihtiyaç duyulan finansal desteği sağlamaktadır. Özel banka kredilerine nazaran daha uygun koşullarda kredi kullanma imkanı sunan esnaf kefalet kredisi ile işletme sahipleri aynı zamanda kolay bir geri ödeme takvimine de sahip oluyor. Esnaf kefalet kredisi için devlet tarafından belirlenen bir üst sınır bulunmaktadır. Bu üst sınırı geçmemek kaydı ile işletme sahipleri ilgili kooperatiflerin şubelerinde giderek kredi başvurusunda bulunabilir. 2024 yılı için geçerli olan esnaf kefalet kredisi limiti 750 bin lira olarak açıklanmıştır.

ürkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), pazartesi günü merakla beklenen mayıs ayı enflasyon rakamlarını açıklayacak. Bu rakamlar, yılın beşinci enflasyon verilerini oluşturacak ve Türkiye ekonomisi için önemli bir gösterge olacak. Ekonomistlerin mayıs ayı enflasyon beklentileri ortalaması yüzde 3,04 olarak belirlendi. Ankete katılan ekonomistlerin beklentileri en düşük yüzde 2,85, en yüksek ise yüzde 3,50 arasında değişiyor. Eğer ekonomistlerin ortalama beklentisi gerçekleşirse, bir önceki ay yüzde 69,80 olan yıllık enflasyonun yüzde 74,89'a yükseleceği tahmin ediliyor. Bu, son 28 yılın en yüksek yıllık enflasyon rakamı olacak. Ekonomistler 2024 sonu enflasyon beklentilerini ise nisanda 43,95 olarak açıklamıştı. TÜİK, Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) verilerini her ayın ilk haftasının pazartesi günü açıklıyor. Son verilere göre, TÜFE ocakta yüzde 6,70, şubat ayında yüzde 4,53, mart ayında yüzde 3,16 ve nisan ayında yüzde 3,18 artış göstermişti.

ürkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), pazartesi günü merakla beklenen mayıs ayı enflasyon rakamlarını açıklayacak. Bu rakamlar, yılın beşinci enflasyon verilerini oluşturacak ve Türkiye ekonomisi için önemli bir gösterge olacak. Ekonomistlerin mayıs ayı enflasyon beklentileri ortalaması yüzde 3,04 olarak belirlendi. Ankete katılan ekonomistlerin beklentileri en düşük yüzde 2,85, en yüksek ise yüzde 3,50 arasında değişiyor. Eğer ekonomistlerin ortalama beklentisi gerçekleşirse, bir önceki ay yüzde 69,80 olan yıllık enflasyonun yüzde 74,89'a yükseleceği tahmin ediliyor. Bu, son 28 yılın en yüksek yıllık enflasyon rakamı olacak. Ekonomistler 2024 sonu enflasyon beklentilerini ise nisanda 43,95 olarak açıklamıştı. TÜİK, Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) verilerini her ayın ilk haftasının pazartesi günü açıklıyor. Son verilere göre, TÜFE ocakta yüzde 6,70, şubat ayında yüzde 4,53, mart ayında yüzde 3,16 ve nisan ayında yüzde 3,18 artış göstermişti.

İnsanların doğuştan engelli olabilmesi gibi sonradan meydana gelen olaylardan dolayı da engelli kalabilmesi oldukça muhtemeldir. İş kazaları, trafik kazaları, geçirilen bir hastalık ya da engelli kalınmasına neden olan herhangi farklı bir olay, kişilerin sonradan engelli olmasına neden olabilir. Kişilerin engeli olmasına neden olan belli başlı hastalıklarda bulunur. Bu hastalıkların engel oranları ile birbirinden farklıdır. Kişilerin sahip olduğu engel oranları, engelli bireylere farklı alanlarda bazı kolaylıklar sunmaktadır. Devlet tarafından engelli bireylere yönelik farklı kalemler adı altında yardımlar bulunur. Bu yardımlar, kişilerin engel oranlarına göre değişiklik gösterir. Belli bir engel oranına sahip olan kişiler örneğin vergi indirimlerinden yararlanabilirken, belli bir oranın üzerinde engele sahip olan kişiler ise direkt olarak vergiden muaf tutulmaktadır. Aynı zamanda engelli bireyler için ulaşım, fatura ve diğer birçok hizmette de indirimler yer alır. Engelli Raporu Olan Bireylere Sunulan İmkanlarEngelli bireylerin topluma kazandırılması, herhangi birine muhtaç olmadan yaşamına devam edebilmesi için devlet tarafından bazı ayrıcalıklar sunulmaktadır. Ülkemizde engelli bireylere sunulan bazı imkanlar şu şekilde sıralanabilir; Uçak bileti alırken indirim uygulanırÖTV indirimi ya da muafiyeti sağlanır (engel oranına göre)Belirli kurumlarda öncelik hakkına sahip olurlarEmlak vergisi indirimi uygulanırMüzelere ücretsiz giriş hakkına sahiptirlerToplu taşıma araçlarını indirimli olarak kullanabilirlerHangi Hastalıklara Engelli Raporu Verilmektedir?Engelli raporunun alınabilmesi için kişilerin belli başlı hastalıklara sahip olması gerekir. Devlet tarafından engelli raporunun verilebileceği hastalıklar belirlenmiştir. Bu hastalıkların kişiyi, çalışma hayatını ve sosyal hayatını ne kadar etkilediği ise kişinin kaçıncı derecede engelli olduğunu belirlemektedir. Engelli raporunun verildiği hastalıklar şu şekilde sıralanabilir; Kulak Burun BoğazZihinsel/Ruhsal/DavranışsalHemopoetikKardiyovaskülerGörme EngeliSindirim Sistemi HastalıklarıKadın HastalıklarıÜrogenitalEndokrinSolunum Yolu HastalıklarıYanıklarOnkolojiSinir Sistemi HastalıklarıKas ve İskelet Sistemi HastalıklarıEngellilik Oranı Nasıl Belirlenir?Türk Sağlık Sistemi yüzde kırktan fazla engelli olunması şartı ile engelli raporu vermektedir. Bunu altında bir orana tekabül eden hastalıklar için ülkemizde engelli raporu verilmemektedir. Kronik olmayan ve yüzde kırkın altında kalan hastalıkların haricinde engelli raporu verilmesi için ise sağlık sistemi tarafından Balthazard hesaplama formülü kullanılmaktadır. Buna göre hastalıkların oranı ve kişinin engel derecesi şu şekilde belirlenir; Yüzde kırktan fazla engeli olan bireyler, üçüncü dereceden engelli olarak kabul edilirYüzde altmıştan fazla engeli olan bireyler, ikinci dereceden engelli olarak kabul edilirYüzde seksenden fazla engeli olan bireyler, birinci dereceden engelli olarak kabul edilirEngelli Raporu Nasıl Alınır?Engelli raporu alabilmek için ilk olarak MHRS üzerinden ya da ‘ALO 182’ aracılığı ile tam teşekküllü bir devlet hastanesinden, sağlık kurumu birimine rapor için başvurmak gerekir. Hastanın doktor ile yapacağı görüşmeden önce, hastalığı ile ilgili o güne kadar takip edine tüm tetkikleri ve raporları hazırlaması, muayene sırasında bunları doktora sunması gerekir. Sonrasında ise danışmandan alınan sağlık raporu başvuru formunun doldurulması, beş adet vesikalık fotoğraf ve Türkiye Cumhuriyeti kimlik belgesi ile ilgili birime başvurması gerekir. Her hastanenin kurul günü bellidir ve danışmanları o güne randevu verir. Öncelik ağır engelli vatandaşlara verilir. Hastanın sağlık raporu alabilmesi için birçok farklı branştan doktora muayene olması gerekir. Tüm sonuçlardan sonra değerlendirme yapılır ve hastaya engelli raporunun verilip verilmeyeceğine karar verilir.

Sosyal yardımlaşma nakdi yardım programı, aile destek programının bir parçası olarak hayata geçirilmiştir. Devlet tarafından düzenli olarak ihtiyaç sahibi kişi ya da ailelere sosyal yardım ödemeleri yapılmaktadır. Bu yardımların arasında barınma, yiyecek, giyecek ya da yakacak gibi temel ihtiyaçlar yer almaktadır. Bunların yanı sıra kişilerin engelli olması ya da işsiz olması gibi durumlarda da yine devlet tarafından farklı yardımlar yapılmaktadır. İhtiyaç sahibi kişilere yapılan sosyal yardımlar, kişilerin maddi olarak yaşadığı sıkıntıları bir nebze de olsa azaltmayı amaçlamaktadır. Herhangi bir sağlık sorunu olmayan ve ihtiyaç sahibi olan kişiler, yine devlet aracılığı ile İŞKUR’a yönlendirilmektedir. Bu sayede kişilerin iş bulabilmesi, ekonomik olarak kendine ve ailesine yetebilmesi de desteklenmiş olmaktadır. Sosyal Yardımlaşma Nakdi Yardımlara Kimler Başvurabilir?Genel olarak Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından yürütülen sosyal yardımlar, kişilerin başvurması ve başvuruların değerlendirilmesinden sonra hak sahiplerini hesaplarına yatırılmaktadır. Sosyal yardım ödemeleri, farklı ihtiyaçlara yönelik alt kategorilere sahiptir. Bu alt kategorilerin her birinin, devlet tarafından belirlenen başvuru koşulları bulunmaktadır. Ancak hemen hemen tüm sosyal yardım kalemlerinde yer alan başvuru şartları ise şu şekilde sıralanmaktadır; Başvuru yapacak olan kişilerin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olması gerekirSosyal yardımlara başvuracak olan kişinin on sekiz yaşından büyük olması gerekirKişinin mavi karta sahip olması gerekirBaşvuru yapacak olan kişinin Türkiye sınırları içerisinde ikamet ediyor olması gerekirTüm bunların yanı sıra başvuru yapacak olan kişinin handesinde memur, noter ya da muhtar olarak çalışan ya da yurtdışında çalışan, yurtdışı borçlanan veya özel sandıklar kapsamında olan kişi ya da kişilerin bulunmaması gerekirSosyal yardım ödemesine başvuran kişinin; cezaevi ve tutukevinde bulunan hükümlü ya da tutuklu olmaması gerekiyorÖğrenci yurtlarında kalan öğrenci olmaması gerekiyorBaşvuru yapacak olan kişi yetiştirme yurdu ya da bakım kurumu gibi yerlerde yaşamamalıKişinin zorunlu askerlik görevini ifa eden er/erbaş statüsünde asker olmaması gerekiyorSosyal Yardımlaşma Nakdi Yardım TutarlarıSosyal yardım kalemleri adı altında ihtiyaç sahiplerine düzenli olarak yapılan ödemeler, her yıl asgari ücret zammı ile birlikte güncellenmektedir. Bu yıl 17.002 TL’ye yükseltilen asgari ücret tutarından sonra sosyal yardımlaşma nakdi ücretleri de artış gösterdi. Buna göre 2024 yılı için geçerli olan nakdi yardımların tutarları şu şekilde sıralanabilir; Kişi başına düşen aylık gelir aralığı 450 TL ve altında ise aylık destek tutarı 1.250 TLKişi başına düşen aylık gelir aralığı 450 TL’nin üzeri ve 911,15 TL altında ise aylık destek tutarı 1.100 TLKişi başına düşen aylık gelir aralığı 911,15 TL’nin üzeri ve 1.372,30 TL’nin altında ise aylık destek tutarı 950 TLKişi başına düşen aylık gelir aralığı 1.372,30 TL’nin üzeri ve 3.800,78 TL’den az ise aylık destek tutarı 850 TLSosyal Yardımlaşma Türleri ve Başvuru SorgulamaSosyal yardımlaşma nakdi yardımların alt kategorilerinde yer alan diğer başlıklar şu şekilde sıralanabilir; Aile Destek ProgramıEngelli Aylığı65 Yaş AylığıYetim AylığıMuhtaçlık AylığıDevlet tarafından ihtiyaç sahiplerine yapılan bu nakdi yardımlar için yapılan başvurular, e-devlet platformu üzerinden takip edilebilmektedir. Bunun için e-devlet şifresi ve Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası ile sisteme giriş yapılması ardından da sosyal yardım bilgileri sorgulama hizmetinin kullanılması gerekmektedir.

Nijerya Kamu İşletmeleri Bürosu'ndan (BPE) yapılan açıklamaya göre, Dünya Bankası ülkenin elektrik sorunlarını hafifletmek için 500 milyon dolar kredi onayı verdi. Kredinin, 10 yılı aşkın süredir kapasite artışı sorunu yaşayan dağıtım şirketlerinin mali ve teknik performanslarını iyileştirmeye yönelik olduğu belirtildi. Bu sayede, elektrik sektöründe özelleştirmenin ardından yaşanan aksaklıkların giderilmesi ve daha istikrarlı bir elektrik altyapısının kurulması hedefleniyor. Elektrik üretiminde sıkıntılar çeken Nijerya'nın birçok bölgesinde kronik elektrik kesintileri yaşanıyor. Günde ortalama 4 saat elektrik alabilen halk, enerji ihtiyacını jeneratörlerle karşılamak zorunda kalıyor.

TCMB son dönede yaptığı çalışmalar ile rezerv miktarını arttırmaya çalışıyor. Yeni alınan kararlar ile Merkez Bankası'nın rezerv birikimi rekor hızda sürüyor. Alınan bilgilere göre, TCMB rezervleri haftanın ilk dört gününde 5,3 milyar dolar artış gösterdi.  Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), swap hariç net rezervi dört yıl sonra pozitif bölgeye getirdi. NET REZERLER ARTIYA GEÇTİTürkiye Cumhuriyet Merkez Bankası rezervleri Swap hariç mart sonundaki yerel seçimler öncesinde hızla gerilemiş ve eksi 65,5 milyar dolarları görmüştü. Yapılan yeni düzenlemeler ve alınan kararlar ile birlikte TCMB hızlı bir rezerv inşasına girerken, swap hariç net rezervlerde de kademeli toparlanma izlenmişti. Bu sürecin sonunda 4 yıl sonra ilk kez swap hariç net rezervler yükseldi TCMB Başkanı Fatih Karahan tarafından yapılan açıklamalarda ise yılın ikinci enflasyon raporu sunumunda enflasyonla mücadeleye zarar vermeyecek şekilde rezerv biriktirmeye devam edecekleri aktardı.

Dünyaca ünlü banka JPMorgan, Türkiye'nin yıl sonu dolar beklentisine yönelik olumlu ivme beklentisini güncelledi. Banka, Türkiye'deki politika faizinin ve enflasyon oranının zirveye yaklaştığına dair artan güvenini vurgulayarak, dolar/TL paritesi için yıl sonu beklentisini 36'dan 35,5'e düşürdü.  ENFLASYIN YÜZDE 25 ALTINA DÜŞECEK JPMorgan, tarafından yapılan açıklamaya göre, Türkiye'deki enflasyonun 2025 yılı sonuna kadar yüzde 25'e düşeceğini açıkladı. JPMorgan, tarafından yapılan bu iyimser tahmin konomideki istikrarın sağlanacağına yönelik umutları güçlendirdi. Banka ayrıca, Türk devlet iç borçlanma senetleri (DİBS) ve devlet tahvilleri için yatırım tavsiyesini "ağırlığı artır" seviyesine yükseltti. Bu, JPMorgan'ın Türk tahvillerine olan güvenini ve bu alandaki yatırım fırsatlarını değerlendirdiğini gösteriyor. TÜRKİYE EKONOMİSİNE GÜVEN ARTIYORTürk lirasının dolar karşısında şuan  32,2050 seviyesinde işlem görürken, JPMorgan'ın bu revizyonu, yatırımcıların Türkiye ekonomisine olan güvenini arttıracak. Yayınlanan yeni beklentiye göre, enflasyonun düşüş trendine gireceği ve ekonomik dengelerin sağlanacağı düşünülüyor. 

Kredi derecelendirme kuruluşu S&P, Fransa'nın uzun vadeli kredi notunu "AA"dan "AA-"ye düşürdü. Görünüm ise "durağan" olarak değerlendirildi. Bu not düşüşünün arkasında yatan temel sebep ise Fransa'nın artan borç yükü ve zayıflayan mali disiplini. S&P'nin yaptığı açıklamada, Fransa'nın reel ekonomik büyümesinin hız kazanacağı ve hükümetin bütçe konsolidasyonuna yönelik adımlar atacağı belirtildi. Buna rağmen, bu adımların ülkenin halihazırda yüksek olan kamu borcunun GSYH'ye oranını düşürmeye yetmeyeceği öngörülüyor. Not düşüşünün bir diğer sebebi ise Fransa'nın bütçe açığının 2023 yılında tahmin edilenden daha yüksek olması ve GSYH'nin yüzde 5,5'ine ulaşması. S&P, ekonomik büyümenin toparlanması ve son dönemde hayata geçirilen reformların bütçe açığını azaltmasına yardımcı olacağını öngörse de, 2027 yılında bile açığın GSYH'nin yüzde 3'ünün üzerinde kalacağını tahmin ediyor. Fransa ekonomisinin 2024 yılında ise yüzde 0,8 oranında büyümesi bekleniyor. S&P, ülke ekonomisinin 2024'ün ikinci yarısından itibaren toparlanmaya başlayacağını ve 2025-2027 yılları arasında yıllık ortalama yüzde 1,4 oranında büyüme kaydedeceğini öngörüyor.

Ukrayna ve Rusya arasındaki savaşın boyutlarının büyümesi nedeniyle Ukrayna maddi krizi çözebilmek için Uluslararası Para Fonu tarafından kredi desteği alıyor. Son yapılan toplantılarda  IMF  Ukrayna'ya yönelik kredi programının dördüncü incelemesini tamamlarken yaklaşık 2,2 milyar dolarlık ödeme yapmaya anlaştı. Uluslararası Para Fonu tarafından yapılan açıklamada IMF ve Ukraynalı yetkililerin toplam 15,6 milyar dolarlık 4 yıllık finansman paketinin dördüncü incelemesine ilişkin personel düzeyinde anlaştığı aktarıldı. UKRAYNAYA 2.2 MİLYAR DOLAR KREDİ VERİLDİIMF İcra Direktörleri Kurulu'nun onayına bağlı olarak Ukrayna'nın yaklaşık 2,2 milyar dolara kredi alabileceği aktarıldı. Makroekonomik istikrarı sürdürmek ve ekonomik reformları ilerletmek için güncellenmiş bir dizi ekonomik ve mali politika üzerinde de anlaşmaya varıldığı belirtildi. Ancak risklerin yüksek olduğu ve savaş devam ettikçe arttığına da işaret edilerek, yılın geri kalanına ilişkin görünümün oldukça belirsiz olmaya devam ettiği açıklandı.