Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye'nin ilk önceliğinin fiyat istikrarını sağlamak ve enflasyonu tek haneye indirmek olduğunu söyledi. Mali ayarlamaya azami çaba gösterdiklerini dile getiren Şimşek, "Daha yapılması gerekenler var. Mali ayarlama enflasyonun düşmesine yardımcı olacak." dedi.

Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, Belçika'nın başkenti Brüksel'in önemli düşünce kuruluşlarından Bruegel'de "Türkiye: Avrupa ekosisteminde ilerlemek" konulu etkinlikte konuştu.

Türkiye'nin ilk önceliğinin fiyat istikrarını sağlamak ve enflasyonu tek haneye indirmek olduğunu söyleyen Şimşek, bunun zorluğunun farkında olduklarını ancak başarı sağlayacaklarını vurguladı. Şimşek, Türkiye'nin bir diğer önceliğinin mali pozisyonu güçlendirmek olduğunu belirterek, geçen yıl yaşanan deprem nedeniyle bütçe açığının arttığını anımsattı. Mali ayarlamaya azami çaba gösterdiklerini dile getiren Şimşek, "Daha yapılması gerekenler var. Mali ayarlama enflasyonun düşmesine yardımcı olacak." diye konuştu. Şimşek, "Diğer önemli öncelik ise dış dengeyi düzeltmek, cari açığı azaltmak ve rezervleri yeniden artırmak." dedi. Nihai hedefin yapısal dönüşümü sağlamak olduğunu vurgulayan Şimşek, enflasyonu düşürmek için olağan dışı bir şey yapmadıklarını, geleneksel para politikasını uyguladıklarını kaydetti. Şimşek, enflasyonla mücadelenin önemine işaret ederek, "Enflasyon mayıs ayında zirveye çıkacak. O noktadan itibaren enflasyon oranında her yıl anlamlı bir yavaşlama göreceğiz. Bizim gördüğümüz yol bu. Bu yılın sonunda enflasyonun yüzde 38 civarında olduğunu öngörüyoruz. Gelecek yıl yüzde 14 düşecek enflasyon 2026'da da tek haneli rakamlara geri dönecek." yorumunu yaptı. Enflasyondaki gerilemenin para politikasının normalleşmesinin bir parçası olduğuna vurgu yapan Şimşek, Merkez Bankası para politikası duruşunun enflasyon beklentilerini destekleyeceğini belirtti. Şimşek, "Cari açıkta sürdürülebilir bir düşüş sağlamayı hedefliyoruz." dedi. Kapsamlı bir yapısal reform gündemleri olduğuna işaret eden Şimşek, "Programımız çalışıyor. Yapısal reformların yatırımcı güvenini yeniden kazanmamızı sağladığını düşünüyoruz." ifadesini kullandı. "Yeniden dengelenme süreci devam ediyor, enflasyon beklentileri önemli ölçüde geriledi."diyen Şimşek, Merkez Bankası'nın rezervlerinin iyileştiğini ve iyileşmeye devam edeceğinin altını çizerken kredi risk priminin düştüğünü, kredi derecelendirme kuruluşlarının da Türkiye ekonomisindeki iyileşmenin farkında olup not artışına gittiklerini vurguladı. AVRUPA BİRLİĞİ İLE İLİŞKİLER Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasında yıllık ticaret hacminin 200 milyar doları bulduğunu hatırlatan Şimşek, Türkiye'nin AB'nin en büyük beşinci, AB'nin de Türkiye'nin en büyük ticaret ortağı konumunda olduğunu söyledi. Şimşek, AB ve Türkiye'nin birbirine ihtiyacı olduğunu anımsatarak, "Türkiye'nin AB üyeliği büyük bir genişleme olacaktır. Ancak, AB henüz buna hazır değil. Yine de yapılabilecek birçok şey olduğuna inanıyorum." dedi. Gümrük Birliği'nin derhal güncellenmesi ve Avrupa'ya seyahat için vize serbestisi getirilmesi gerektiğini dile getiren Şimşek, "Enerji güvenliği, göç ve üçüncü ülkelerde iş ortaklıkları konularında işbirliği yapmamız gerekiyor." ifadesini kullandı. Şimşek, AB'ye üyelik sürecinde ekonomik entegrasyona devam edilmesi gerektiğini belirterek, günümüzde Türkiye'nin AB'ye üyeliğinin Avrupa'da bir iç politik konu halini aldığını anlattı. "Avrupa'nın dünya ekonomi sahnesinde geçerliliğini koruması için Tek Pazar'ı derinleştirmesi ve genişletmesi gerekiyor." diyen Şimşek, bunun için yeni üyeler alması gerektiğini vurguladı. Şimşek, Türkiye'nin AB'ye tam üye olmasıyla birlikte Avrupa'nın son dönemde zayıf seyreden üretkenliğinin de artacağını belirtti. Türkiye ile birlikte AB'ye üyelik sürecine başlayan bütün ülkelerin sorunlarına rağmen içeriye alındığını anımsatan Şimşek, bu durumun kırgınlık, öfke ve hayal kırıklığı ile sonuçlandığını söyledi. Şimşek, "En büyük sorun, Türkiye söz konusu olduğunda Avrupa'nın liderlik ve stratejik perspektif eksikliğidir." dedi. AB'nin kurallara dayalı olmasının önemine işaret eden Şimşek, iş dünyasının da karşılıklı olarak yatırımları ve ticareti geliştirmesinin önemini anlattı.

GÜMRÜK BİRLİĞİ'NİN GÜNCELLENMESİ Şimşek, "Gümrük Birliği'nin güncellenmesiyle bize bir iyilik yapmayacaksınız. Eşit şartlarda rekabet etmek istiyoruz. Biz eşit şartlar istiyoruz. Güya bunlar Avrupa değerleri. Peki neden bu konuda geri duruyorsunuz?" ifadesini kullandı. Avrupa'nın kendi standartlarının ve değerlerinin çok uzağında olan ülkelerle vize serbestisi yaptığını anımsatan Şimşek, AB'nin Türkiye gibi büyük potansiyele sahip bir ülke ile yakınlaşması gerektiğini kaydetti. Şimşek, Türkiye'nin AB ile kararlı biçimde her alanda ilerlemek istediğini vurgulayarak, mevcut siyasi iklimin buna daha elverişli olduğuna işaret etti. AB çalışmalarında, Gümrük Birliği'nin tarım, hizmet ve kamu alımlarını içine alacak biçimde güncellenmesinin etki değerlendirmesinin yapıldığını anımsatan Şimşek, güncellemenin gelecek on yılda ticaret hacminin iki kattan fazla artabileceğinin altını çizdi. Şimşek, son dönemde kurallara dayalı sistemin büyük bir baskı altında olduğuna dikkati çekerek, ekosistemin nasıl gelişeceğini öngörmenin zor olduğunu ancak Türkiye'nin stratejik açıdan çok önemli bir ülke olduğunun kabul edilmesi gerektiğini belirtti. "Türkiye, büyük bir ekonomi ve büyük bir potansiyele sahip." diyen Şimşek tamamen kanıta dayalı bir ekonomik program uygulandığını belirtti. Şimşek, "Programın işe yaradığını, enflasyonun düştüğünü göstermeye başladık." yorumunda bulundu. "Türkiye'nin AB'ye yeniden ve sağlam bir şekilde bağlanması gerektiğine inanıyorum çünkü bunu hem Avrupa'nın hem de Türkiye'nin çıkarına görüyorum." ifadesini kullanan Şimşek, AB tarafının da buna stratejik bakması gerektiğini vurguladı. Şimşek, Türkiye-AB arasında ekonomiyle ilgili üst düzey diyalogların yeniden başlatılması, enerji ve diğer siyasi konular üzerine de daha fazla odaklanılması gerektiğini dile getirdi. AB'nin, Türkiye ile ilişkilerini bazı üye ülkelerin maksimalist talepleriyle gasbetmelerine izin vermemesi gerektiğini ve bunu bahane etmemesi gerektiğini söyleyen Şimşek, Gümrük Birliği güncellemesinin Türkiye'nin çıkarına olduğu kadar AB'nin de çıkarına olduğunu belirtti. Şimşek, Türkiye'nin AB'nin politik, ekonomik ve sosyal dönüşümünün motoru olabileceğine de dikkati çekti. Türkiye'nin jeopolitik olarak önemli ve büyük bir ülke olmakla birlikte tarihi açıdan çok zengin olduğunu anımsatan Şimşek, ekonomideki başarının diğer alanlara da olumlu yansıyacağını söyledi. Şimşek, Brüksel temaslarının genel olarak yapıcı olduğuna işaret ederek, ilişkilerin adım adım ilerleyebileceğini ve geliştirilebileceğini vurguladı. Bakan Şimşek, Brüksel temasları kapsamında AB Komisyonu Ekonomiden Sorumlu Üyesi Paolo Gentiloni, AB Komisyonu İç Pazardan Sorumlu Komiseri Thierry Breton ve AB Komisyonu Finansal Hizmetler, Finansal İstikrar ve Sermaye Piyasaları Birliğinden Sorumlu Üyesi Mairead McGuinness gibi üst düzey AB yetkilileriyle de görüştü.

Almanya’nın önde gelen ekonomi enstitüleri, ülkenin diğer gelişmiş ülkelere göre kötü durumdaki altyapısını modernize etmek için 600 milyar euroya ihtiyaç olduğunu bildirdi.

Alman Ekonomi Enstitüsü (IW) ile Alman Makroekonomi ve Konjonktür Araştırma Enstitüsü (IMK) tarafından hazırlanan Almanya için “Altyapı ve dönüşüm için yatırım gereksinimleri” raporu yayımlandı. Buna göre, Almanya’nın altyapısının modernize edilmesi için gelecek 10 yılda yaklaşık 600 milyar euroluk ek yatırıma ihtiyaç duyulacak. Ekonomi enstitüleri, 2019 yılında gelecek 10 sene için ek kamu yatırımı ihtiyacını en az 460 milyar euro olarak hesaplamıştı. Demir yolu ağı için 60 milyar euro gerekirken, şehirlerdeki altyapıyı yenilemek için yaklaşık 177 milyar euroya ihtiyaç duyuluyor. Ekonomi enstitüleri, iklimin korunmasına yönelik kamu yatırımları için 200 milyar euro öngörürken, ulaşım yollarının ve yerel toplu taşımanın modernize edilmesi için 127 milyar euro gerekiyor. Ekonomistler eğitim altyapısı için, 42 milyar euroya ihtiyaç olduğu öngörüsünde bulundu. IMK Başkanı Sebastian Dullien, eskimiş altyapının modernizasyonunun ancak anayasada borç freninde yapılacak bir reformla ya da yeni bir özel fonla sağlanabileceğini vurguladı. Dullien, Alman hükümetinin borçlanmayı sınırlayan borç frenine ek olarak, devletin yatırımlar ölçüsünde kredi almasına izin verecek bir “Altın Kural" düşünülebileceğini kaydetti.

ABD Başkanı Joe Biden yönetimi, kritik endüstrilerdeki yerli üretimi desteklemek amacıyla Çin'den ithal edilen çelik ve alüminyum, yarı iletkenler, elektrikli araçlar, bataryalar, kritik mineraller ve güneş pilleri gibi ürünlere yönelik gümrük vergilerini artırma kararı aldı.

Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada, Biden'ın Amerikalı işçileri ve işletmeleri Çin'in haksız ticaret uygulamalarından korumak için harekete geçtiği kaydedildi. Çin'i küresel pazarları yapay olarak düşük fiyatlı ihracat ürünleriyle doldurduğu belirtilen açıklamada, Çin'in adil olmayan ticaret uygulamalarına yanıt olarak ve bunun sonucunda ortaya çıkan zarara karşı Biden'ın Çin'den yapılan 18 milyar dolarlık ithalata yönelik tarifeleri artırma talimatı verdiği aktarıldı. Açıklamada, bu kapsamda çelik ve alüminyum, yarı iletkenler, elektrikli araçlar, bataryalar, kritik mineraller, güneş pilleri, gemiden kıyıya vinçler ve tıbbi ürünler gibi stratejik sektörlerdeki tarifelerin artırıldığı bildirildi. Bazı çelik ve alüminyum ürünlerine yönelik tarife oranının bu yıl yüzde 0-7,5'ten yüzde 25'e çıkarılacağı belirtilen açıklamada, yarı iletkenlere uygulanan tarife oranının ise 2025 yılına kadar yüzde 25'ten yüzde 50'ye yükseltileceği kaydedildi. ELEKTRİKLİ ARAÇLARA UYGULANAN TARİFE ORANI YÜZDE 100'E ÇIKARILACAK Açıklamada, elektrikli araçlara uygulanan tarife oranının bu yıl yüzde 25'ten yüzde 100'e çıkacağı aktarıldı. Lityum-iyon elektrikli araç bataryalarındaki tarife oranının bu yıl yüzde 7,5'ten yüzde 25'e ve elektrikli araçlara yönelik olmayan lityum-iyon bataryalardaki tarife oranının 2026'da yüzde 7,5'ten yüzde 25'e çıkacağı belirtilen açıklamada, batarya parçalarına uygulanan tarife oranının bu yıl yüzde 7,5'ten yüzde 25'e çıkacağı kaydedildi. Bazı kritik minerallere yönelik bu yıl yüzde 25'lik yeni tarife uygulanacağı belirtilen açıklamada, doğal grafit ve kalıcı mıknatıslara da 2026'da yüzde 25 oranında tarife uygulanacağı aktarıldı. Açıklamada, güneş pillerine yönelik tarife oranının ise bu yıl yüzde 25'ten yüzde 50'ye çıkacağı bildirildi. Gemiden kıyıya vinçlere yüzde 25 ve şırınga ile iğnelere de yüzde 50 oranında yeni tarifeler uygulanacağı belirtilen açıklamada, bazı solunum cihazları ve yüz maskeleri de dahil olmak üzere belirli kişisel koruyucu ekipmanlar için tarife oranlarının ise yüzde 0-7,5'ten yüzde 25'e yükseleceği aktarıldı. Açıklamada, kauçuk tıbbi ve cerrahi eldivenlere yönelik tarifelerin de 2026'da yüzde 7,5'ten yüzde 25'e çıkacağı kaydedildi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, "Manşet enflasyonda belirgin bir düşüşün eşiğindeyiz." dedi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, Katar'ın başkenti Doha'da düzenlenen Katar Ekonomik Forumu'nda yaptığı konuşmada, sosyal refaha en önemli katkılarının fiyat istikrarı yoluyla olduğunu söyledi. Piyasaların şu anda enflasyonun aşağı geleceğine inandığını ifade eden Karahan, "Ama tahminimiz konusunda farklılıklar var." ifadesini kullandı. Yılın ikinci yarısında koşulların dezenflasyonist olacağını belirten Karahan, "Manşet enflasyonda belirgin bir düşüşün eşiğindeyiz." dedi.

KAMUDA TASARRUF PAKETİ Karahan, Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın, Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi ile enflasyonla mücadele konusunda kendilerine yardımcı olduğunu söyledi. TCMB Başkanı Karahan, yapay zeka konusunda olan biten her şeyi çok yakından takip ettiklerini de bildirdi.

ABD'de Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE), nisanda aylık bazda yüzde 0,5 ile beklentilerin üzerinde artarken, yıllık bazda yüzde 2,2 yükseldi.

ABD Çalışma Bakanlığı, nisan ayına ilişkin ÜFE verilerini açıkladı. Buna göre ÜFE, nisanda bir önceki aya kıyasla yüzde 0,5 arttı. Piyasa beklentisi, üretici fiyatlarının aylık bazda yüzde 0,3 arttığı yönündeydi. ÜFE, martta yüzde 0,1 azalmıştı. Üretici fiyatlarında yıllık bazda artış ise nisanda yüzde 2,2 ile Nisan 2023'ten sonraki en yüksek seviyesini kaydetti. Nisanda yıllık bazda piyasa beklentilerine paralel gerçekleşen üretici enflasyonu, martta yüzde 1,8 olarak hesaplanmıştı. Değişken gıda ve enerji fiyatlarını içermeyen çekirdek ÜFE, nisanda aylık bazda yüzde 0,5 ve yıllık bazda yüzde 2,4 arttı. Yıllık bazda beklentilere paralel gerçekleşen çekirdek üretici enflasyonunun aylık bazda yüzde 0,2 olacağı tahmin ediliyordu. Çekirdek üretici fiyatları, martta aylık bazda yüzde 0,1 azalırken, yıllık bazda yüzde 2,1 artış göstermişti. ÜFE, üretimde kullanılan girdilerin fiyatlarını ölçerek nihai ürün fiyatlarına ve manşet enflasyona ilişkin ipuçları veriyor. ABD Merkez Bankası, ÜFE de dahil tüm enflasyon göstergelerini takip ediyor.

Ev sahipleri ve kiracıların anlaşmazlıkları devam ederken yeni bir döneme girildi. Artık ev sahipleri, evlerini kiraya verirken çalışan bir memurun kefil olmasını istiyor. Kredi notu düşük kiracılara ise ev verilmiyor.

Manşet enflasyon, sosyal medya kullanıcıları tarafından merak edilen ve sorgulanan konular arasında yer almaya başladı. Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan'ın "Manşet enflasyon" açıklaması sonrasında birçok kişi bu terimin anlamını araştırıyor. Peki, manşet enflasyon nedir, ne demek? Manşet enflasyon olursa ne olur?

Manşet enflasyon, ekonomide genel fiyat düzeyinde yaşanan artışa verilen addır.

TÜFE en kapsamlı ve bu nedenle de en çok kullanılan fiyat endeksidir. İnsanların çoğunluğu bu endeksteki değişimi enflasyondaki değişim olarak kabul eder. Büyük çoğunluk açısından ÜFE, özel kapsamlı TÜFE göstergeleri ya da GSYH zımni deflatörü fazla bilinmeyen ya da izlenmeyen göstergelerdir. O nedenle de medya asıl olarak TÜFE’deki değişimleri enflasyon göstergesi olarak kullanır ve manşete çeker.

Bu çerçevede TÜFE, manşet enflasyon olarak anılmaktadır.

Zeytinyağı, sahtesi en fazla üretilen gıda ürünlerinden biri olarak gündemdeki yerini koruyor. Son olarak Mersin'de 6 ton 200 kilogram sahte zeytinyağı ele geçirildi. Gıda mühendisleri ve üreticiler uyarıyor, sahtecilik hem halk sağlığına hem de zeytin üreticisine zarar veriyor.

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun (EPDK) farklılaştırılmış akaryakıt ürünlerinin istasyonlarda aynı fiyata satılmasına ilişkin Kurul kararı yürürlüğe giriyor. Bu kapsamda, 13 bin bayide yarın itibarıyla fiyatlar güncellenecek.

EPDK'nin Kurul kararına göre, yarın itibarıyla akaryakıt istasyonlarında yapılan satışlarda, farklılaştırılmış olsun veya olmasın aynı tür akaryakıt için fiyat farkı uygulanmayacak. Akaryakıt istasyonlarında "95 oktan benzin ve dizel, ultra force (ultra kuvvet), power (güçlü), fuelsave (yakıt tasarruflu), VMax, VPro" gibi ifadelerle farklı fiyatlarla ürün satışı yapılmayacak. EPDK'den yapılan açıklamada, dağıtıcı lisansı sahiplerinin farklılaştırılmış akaryakıt satışına devam edebileceği ancak bu özelliklerin fiyatı değiştirmeyeceği belirtildi. Açıklamada, tüketici nezdindeki belirsizliklerin önüne geçilmesinin, dağıtıcı ve bayilerin operasyonlarında kolaylık sağlanmasının amaçlandığı karara ilişkin, "Türkiye'de yaklaşık 13 bin bayi ile tüketicilerin akaryakıt ihtiyaçları en yüksek hizmet ve kalite standartlarıyla karşılanmaktadır. Akaryakıt Kalite İzleme Sistemi ile akaryakıt bayilerinde ve Depo Akaryakıt Kalite İzleme Sistemi ile de akaryakıt dolum terminallerinde kalite izlemesi aralıksız olarak sürdürülmektedir." ifadesine yer verildi. EPDK, dağıtıcı lisansı sahiplerinin yüzde 0,5'i geçmemek kaydıyla akaryakıtların özelliklerini iyileştirmeye yönelik çeşitli katkı maddelerini ürüne ekleyebildiğini belirterek, bu işlem için kullanılacak katkı maddelerine ilişkin dağıtıcı lisansı sahiplerinin EPDK'yi bilgilendirme ve gerekli izinleri alma yükümlülüklerinde herhangi bir değişiklik yapılmadığını kaydetti. "AKARYAKIT İSTASYONLARININ FİNANSMAN MALİYETLERİ DÜŞECEK" EPDK'nin söz konusu kararına ilişkin değerlendirmede bulunan Petrol Ürünleri İşverenler Sendikası (PÜİS) Genel Başkanı İmran Okumuş, "EPDK'nin bu kararı, finansman maliyetinin çok yüksek olduğu bir dönemde akaryakıt istasyonlarının finansman maliyetlerini az da olsa düşürecektir." dedi. Okumuş, akaryakıt bayilerinin ekonomik olarak zor bir süreçten geçtiğini belirterek, "Bayiler, katkılı ya da katkısız sattığı her litre akaryakıttan zarar ediyor. Bayilerin kar paylarının artırılmasına ilişkin talebimizi devletimizin her kademesine ilettik ve süreci yakından takip ediyoruz. Kuruşla çalışan ama maliyetleri yüzdesel olarak artan bayilerin kar paylarının da yüzdesel olmasına ilişkin talebimizin takipçisiyiz." diye konuştu.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Türkiye ile Azerbaycan arasında imzalanan doğalgaz işbirliği anlaşmasıyla ilişkilerin yeni bir boyuta ulaştığını belirterek, "Türkmenistan doğalgazının Azerbaycan ve Gürcistan üzerinden Türkiye'ye ulaştırılması için bu anlaşmayla mutabakata varmış oluyoruz." dedi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Azerbaycan Ekonomi Bakanı Mikayıl Cabbarov ile İstanbul'da düzenlenen Türkiye-Azerbaycan Doğal Gaz Alanında İş Birliği Anlaşması İmza Töreni'ne katıldı. Törenin ardından gerçekleştirilen basın toplantısında konuşan Bayraktar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in ortaya koyduğu güçlü iradenin, ikili işbirliğinin en somut göstergesi ve aynı zamanda teminatı olduğunu dile getirerek, ikili stratejik ortaklık düzeyindeki ilişkilerin 15 Haziran 2021'de imzalanan Şuşa Beyannamesi'yle stratejik müttefiklik düzeyine ulaştığını anımsattı. Bayraktar, Şuşa Beyannamesi'nin, iki devlet arasındaki işbirliğinin bir anlamda yol haritasını oluşturduğuna işaret ederek, işbirliğinin, diplomasi ve askeri alanların yanı sıra özellikle ekonomi ve enerji başlığında birçok yansımasını gördüklerini söyledi. "BAKÜ-TİFLİS-CEYHAN HAM PETROL BORU HATTI, DÜNYA PİYASALARI İÇİN FEVKALADE ÖNEMLİ" İki ülkenin bugüne kadar birçok projeyi ortak geliştirdiğini kaydeden Bayraktar, "Başta Bakü-Tiflis-Ceyhan Ham Petrol Boru Hattı, Azerbaycan petrolü başta olmak üzere Hazar bölgesindeki, Kafkas coğrafyasındaki petrolün Türkiye'ye ve Türkiye üzerinden de dünya piyasalarına arzı için fevkalade önem arz ediyor. Bu, dünya petrol piyasası için açıkçası dünya petrol arzının dengeli olması için çok önemli bir proje. Bunu yine iki ülkenin güçlü iradesiyle ortaya koyduk ve bugüne kadar sorunsuz bir şekilde bu hatla petrol dünyaya ulaşıyor." dedi. "TÜRKMENİSTAN DOĞALGAZININ TÜRKİYE'YE ULAŞTIRILMASI İÇİN BİR MUTABAKATA VARDIK" Bayraktar, iki ülkenin Bakü-Tiflis-Erzurum Doğal Gaz Boru Hattı, Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Projesi (TANAP) geliştirdiğini hatırlatarak, şöyle devam etti: "Türkiye ve Azerbaycan bu örnek işbirliğiyle, bir anlamda hem kendi arz güvenliğimize hem de Avrupa'nın enerji arz güvenliğine çok ciddi anlamda katkı sağlıyor. Özellikle bugün imzalamış olduğumuz anlaşmayla beraber ilişkilerimiz doğalgaz alanında yeni bir boyuta geliyor. Bu anlaşmanın içerisinde birçok husus var. Bu anlaşmanın içerisinde 2030'a kadar Azerbaycan kaynaklarının, doğalgazının, Hazar kaynaklarındaki doğalgazın, Türkiye'ye ilave gaz hacimlerinin ulaşmasını, bir kısım doğalgazın ise Türkiye üzerinden Avrupa'ya ulaşmasını öngörüyoruz. Bununla beraber yeni bir husus, önemli bir husus, Türkmenistan doğalgazının Azerbaycan ve Gürcistan üzerinden olarak Türkiye'ye ulaştırılması konusunda da bu anlaşma neticesinde bir mutabakata varmış oluyoruz." Türkiye ve Azerbaycan'ın ortak geliştirdiği boru hatlarına, Azerbaycan'a bağlı Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti'ne doğalgaz ulaştıracak Iğdır-Nahçıvan Doğal Gaz Boru Hattı'nın yeni bir "kardeş" olarak geldiğini ifade eden Bayraktar, "İnşallah bu kış, Nahçıvan'ın doğalgazı Türkiye üzerinden teslim edilecek. En kısa sürede bu hattı devreye almayı planlıyoruz. İnşaat faaliyetlerimiz açıkçası sona yaklaşmış olacak." diye konuştu. Bugün imzalanan anlaşmayla konuk Bakan Cabbarov ile TANAP ve Güney Kafkasya doğalgaz boru hatlarının kapasitesinin artırılması konusunda 2030 ve ötesini de ele almış olduklarına dikkati çeken Bayraktar, "Elbette ki Hazar kaynaklarının Türkiye ve Türkiye üzerinden Avrupa'ya daha fazla gaz arzını sağlamak üzere özellikle Avrupa bağlantı noktalarında hem Bulgaristan'da da hem Yunanistan'daki bağlantı kapasitelerinin genişletilmesi hususunda ortak çalışmaları birlikte yürüteceğiz. Dolayısıyla böyle kapsamlı bir anlaşmayı bugün Sayın Bakanımızla imza ettik. Bu anlaşma şunu bir kez daha gösterdi ki bu iki ülkenin güçlü kardeşliğini, işbirliğimizi bu anlaşmalarla perçinlemeye, inşallah, devam edeceğiz." değerlendirmesinde bulundu. Azerbaycan Ekonomi Bakanı Mikayıl Cabbarov da Türkiye ve Azerbaycan'ın iki kardeş ülke olduğunu vurgulayarak, Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru Hattı'nın Orta Asya’daki kardeş Türk devletlerini bir araya getirdiğini söyledi. Cabbarov, bugünkü anlaşmanın iki ülke tarafından geliştirilen uzun vadeli, büyük ve siyasi vizyona sahip projelerin hayata geçirilmesine yönelik politikasını ortaya koyduğunu belirterek, Türkiye-Azerbaycan işbirliğinin Avrupa’nın enerji güvenliğine katkı sağladığına dikkati çekti. Iğdır-Nahçıvan Boru Hattı’nın önemine de değinen Cabbarov, bu bölgeye gönderilecek doğalgaz ile Nahçıvan’ın enerji güvenliğinin yanı sıra Türkiye-Azerbaycan kardeşliğinin de güçleneceğine işaret etti. Cabbarov, söz konusu yatırımların Türkiye ekonomisindeki istikrar süreçlerinin bir sonucu olduğunu sözlerine ekledi.

ABD Başkanı Joe Biden, Rusya'dan zenginleştirilmiş uranyum ithalatını yasaklayan yasa tasarısını imzaladı.

ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, konuya ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, imzalanan yasa tasarısıyla ABD'nin nükleer sektördeki liderliğini yeniden tesis ettiğini vurguladı. ABD'nin sivil nükleer enerji konusunda Rusya'ya bağımlılığını azaltarak, enerji ve ekonomik güvenliğini güçlendirecek tarihi bir dizi eylemi yasalaştırdığını aktaran Sullivan, bu yasanın, ABD'nin enerji sektörünün gelecek nesiller için güvence altına alınmasına yardımcı olacağını kaydetti.

UZUN VADELİ BÜYÜMEYE KARARLI OLDUĞU MESAJI Sullivan, "Biden'ın talebi üzerine ABD Kongresi'nin kısa süre önce tahsis ettiği 2,72 milyar dolarlık federal fonun da yardımıyla ABD'de zenginleştirme kapasitemiz hızlanacak ve nükleer sektörümüzde uzun vadeli büyümeye kararlı olduğumuz yönünde sanayiye net bir mesaj gönderecek." ifadesini kullandı. Tasarı yasalaştıktan 90 gün sonra Rusya'dan zenginleştirilmiş uranyum ithalatı yasak olacak.

Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, "Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi kapsamında alınacak önlemler kamu maliyetini dolayısıyla da ülke ekonomisini rahatlatacaktır." ifadelerini kullandı.

Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, yaptığı yazılı açıklamayla "Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi"ni değerlendirdi.

"ENFLASYONLA MÜCADELE İVMELENECEK" Kamuda harcama kontrolünün sağlanması ve tasarrufların artırılmasının, sürdürülebilir yüksek büyüme hedefi doğrultusunda atılmış önemli bir adım olduğuna dikkati çeken Baran, "Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi, Türkiye'nin enflasyonla mücadele sürecini ivmelendirerek kısa sürede kalıcı fiyat istikrarına ulaşılmasına yüksek düzeyde katkı sağlayacaktır.

Bu kapsamda alınacak önlemler kamu maliyetini dolayısıyla da ülke ekonomisini rahatlatacaktır." ifadelerini kullandı. Baran, kamu istihdamına yönelik tedbirin, reel sektörün istihdam kapasitesini artırmaya katkı sağlayacağına işaret ederek, paketle ekonomik göstergelerin çok daha iyi seviyelere geleceğini kaydetti.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) TL depo alım ihalesinde teklif tutarı 88 milyar 750 milyon lira oldu.

TCMB'nin bugün açtığı 50 milyar liralık TL depo alım ihalesinde gerçekleşme 49 milyar 999 milyon 800 bin lira oldu. İhaleye 88 milyar 750 milyon liralık teklif geldi. İhalede, minimum faiz oranı yüzde 49,90, maksimum faiz oranı yüzde 50, ortalama faiz oranı ise yüzde 49,97 olarak ilan edildi.

Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü'nün (OPEC) ham petrol üretimi nisanda önceki aya göre günlük 48 bin varil azalarak yaklaşık 26 milyon 580 bin varile geriledi.

OPEC'in aylık petrol piyasası raporuna göre, nisanda ham petrol üretimi Kongo ve İran'da artarken, Nijerya, Irak ve Venezuela'da düştü. Günlük petrol üretimi Nijerya'da 46 bin varil, Irak'ta 32 bin varil ve Venezuela'da 13 bin varil azaldı. Aynı dönemde Kongo'da petrol üretimi 21 bin varil, İran'da 14 bin varil artış gösterdi. Grubun en büyük üreticisi Suudi Arabistan'da üretim geçen ay 2 bin varil arttı. OPEC'in ham petrol üretimi nisanda önceki aya göre günlük 48 bin varil azalarak yaklaşık 26 milyon 580 bin varile düştü. Dünyadaki sondaj kuyusu sayısı geçen ay 60 azalışla 1797'ye geriledi. Sondaj kulesi sayısı OPEC ülkelerinde 4, OPEC dışı ülkelerde ise 56 düştü. KÜRESEL PETROL TALEBİNDE ARTIŞ Bu yıl küresel petrol talebinin geçen yıla göre 2 milyon 250 bin varil artarak 104 milyon 460 bin varile yükseleceği tahmin ediliyor. Petrol talebindeki büyümenin hava yolu ve kamyon taşımacılığı dahil olmak üzere karayolu ulaşımı ile OECD üyesi olmayan ülkelerde sanayi, inşaat ve tarım faaliyetlerindeki artıştan kaynaklanacağı öngörülüyor. Ayrıca Çin ve Ortadoğu başta olmak üzere OECD dışı ülkelerdeki kapasite artışlarının ve petrokimya marjlarının talep artışı üzerinde etkili olması bekleniyor. Küresel talebin 2025'te günlük 1 milyon 850 bin varil artışla 106 milyon 310 bin varile çıkacağı, OECD ülkelerinde günlük 100 bin varil, OECD dışı ülkelerde ise 1 milyon 700 bin varil artacağı tahmin ediliyor.

ABD enflasyon verileri, dolar, altın, borsa ve kripto para yatırımcılarının yakın takibinde yer almaya devam ediyor. Nisan ayı ABD enflasyon verileriyle birlikte, ABD ekonomisinde iyileşme görülüp görülmeyeceği yatırımcıların odak noktasında yer almaya başladı. Yatırımcılar nisan ayı ABD TÜFE kararı sonrasında yatırımlarına yön verecek. Peki, nisan ayı ABD enflasyon verileri ne zaman, saat kaçta açıklanacak?

BİM market, 1 7 Mayıs tarihinde geçerli yeni indirimli aktüel ürünler kataloğunu resmi internet sitesi üzerinden duyurdu. BİM indirimlerini kaçırmak istemeyen ve ucuz yolla alışveriş fırsatını değerlendirmek isteyen vatandaşlar, BİM güncel indirimli aktüel ürünler kataloğunu araştırıyor. BİM'de bu hafta kamp malzemeleri, kamp sandalyesi, oyuncak, tshirt, pijama ve saat gibi birçok üründe yeni indirim yer alıyor. İşte 17 Mayıs BİM markette bu haftanın indirimli ürünleri.

Ulaştırma Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, NTV Ankara Temsilcisi Ahmet Ergen'in sorularını yanıtladı. TÜRKSAT 6A uydusunun üretiminden, yazılımına yerli sistemlerle üretildiğini söyleyen Bakan Uraloğlu, "Dünyadaki 10 uydu üreticisinden birisi olduk." dedi.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Türkiye’nin dünyadaki 10 uydu üreticisi ülkeden biri olduğunu söyledi. TÜRKSAT 6A’nın 2 ay içinde fırlatılacağını söyleyen Bakan Uraloğlu, “Üretiminden, yazılımına kadar bütün sistemler yerli. Bu teknolojiyi üretebilecek duruma gelmiş olmamız kıymetli.” dedi.

TÜRKSAT 6A uydusu iki ay sonra fırlatılacak.

Ulaştırma Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, hem uyduya ilişkin hem de ulaştırma projeleri hakkında NTV Ankara Temsilcisi Ahmet Ergen’in sorularını yanıtladı.

TÜRKSAT 6A uydusunun üretiminden, yazılımına yerli sistemlerle üretildiğini söyleyen Bakan Uraloğlu, “Dünyadaki 10 uydu üreticisinden birisi olduk.” dedi. Yeni uydunun 2 ay içinde fırlatılacağını açıklayan Uraloğlu, “Bu uyduyla birlikte kapsama alanını 5 milyar nüfusa çıkarıyoruz. Bu ne demektir? Oralardaki pazarlardan pay almamız söz konusu.” şeklinde konuştu. Bakan Uraloğlu’nun açıklamalarından satır başları şöyle: Hem sivil haberleşme, hem askeri haberleşme için uydu lazım. Şu ana kadar biz bunu diğer ülkelere ürettirdiğimiz uydularla sağladık. Kendi uydumuzu yapmanın doğru olduğunu düşündük ve bugüne gelmiş olduk.

"TÜRKİYE 10 ÜLKEDEN BİRİ"

Üretiminden, yazılımına kadar bütün sistemler yerli. Bu teknolojiyi üretebilecek duruma gelmiş olmamız kıymetli. Dünyadaki 10 uydu üreticisinden birisi olduk. 2 aylık süreç içinde fırlatmasını sağlayacağız. Artık haberleşmemizin daha güvenli olduğuna emin olacağız.

"KAPSAMA ALANI 5 MİLYARA ÇIKACAK"

Uydunun üretim maliyeti yaklaşık 250 milyon dolar. Ama biz bunun platformlarını biz bu uyduyu üretebilmek için yaptık. Bundan sonra daha düşük maliyetlerle üretim söz konusu olacak. Bu uyduyla birlikte kapsama alanını 5 milyar nüfusa çıkarıyoruz. Bu ne demektir? Oralardaki pazarlardan pay almamız söz konusu. Devam eden süreçte de uydunun kendisini üretip, satma noktasında olacağız.

KALKINMA YOLU PROJESİ Ticaret hep doğu-batı ekseninde gelişmiş. Bugün Kızıldeniz’de bazı sıkıntılar var. Orada gemilerin tamamının geçişiyle ilgili riskler var. Ümit Burnu’ndan dolaşmaya başladılar. Seyahat süreleri 45 güne çıktı. Biz Kalkınma Yolu’nu bitirdiğimizde bu süre 25 güne inmiş olacak. Arkadaşlarımız Iraklı yetkililerle haftada bir bir araya geliyor. Biz de bakanlarla zaman zaman görüşüyoruz. İlk etapta Nusaybin’e kadar bir hat teşkil edeceğiz. Sonrasında Şanlıurfa ve Gaziantep’e kadar hat teşkil edeceğiz. Gaziantep’ten Mersin’e kadar olan hızlı tren hattının yapım çalışmaları devam ediyor. Ulukışla’dan Konya, Eskişehir, İstanbul ve Kapıkule’ye kadar gidecek.

DEMİRYOLLARI PROJELERİNDE SON DURUM Ulusal bütünlüğü ve uluslararası bütünlüğü sağlayacak ulaştırma koridorlarında bir aksama ön görmüyoruz. Onları yürüteceğiz. Demiryollarındaki projelerimizde aksama olamyacağını söyleyebilirim.

KENTİÇİ RAYLI SİSTEM PROJELERİ 14 ilde projelerimiz var. Bunları da verimlilik ve tasarruf tedbirleri kapsamında değerlendiriyoruz. Proje aşamasında olanları devam ettiriyoruz. Belli bir aşamaya gelmiş olanları da her halükarda devam edip tamamlayacağız. Başlama noktasında da ihtiyaçları doğru tespit edip belki bir kısmını 3 yıllık sürenin sonuna doğru erteleyeceğiz.

5G’YE NE ZAMAN GEÇİLECEK Hem süreci kaçırmayalım hem doğru zamanda geçelim. Bu yeni bir yatırımdır. İthalata dayalı cihazları kullanıyoruz. Doğru zaman ve uygun fiyatı yakalayalım istiyoruz. 2026’nın doğru zaman olacağını konuşuyoruz.

Hazine ve Maliye Bakanlığı, kamu bankalarındaki atamaların netleştiği haberlerinin gerçeği yansıtmadığını bildirdi.

Hazine ve Maliye Bakanlığı, bir internet sitesinde yer alan kamu bakanlarında atamalarının gerçekleştiğini haberine ilişkin yazılı açıklama yaptı. Söz konusu internet sitesinin son günlerde Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'e atfen gerçek dışı haberler yaptığına işaret edilen açıklamada, "Bugün de 'Mehmet Şimşek kararını verdi, atamalar netleşti' şeklinde bilinçli ve bir maksat için yapıldığı anlaşılan haberlerine devam ettiği görülmüştür. Bu haberler sadece spekülasyon niteliğinde olup, masa başı kendi uydurmalarıdır. İtibar etmeyiniz." ifadesi kullanıldı.

Yetki belgesi almak isteyen emlakçılar için 31 Aralık'a kadar mesleki deneyim şartı kaldırıldı. Ticaret Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, sıkıntıların ortadan kaldırılmasının ve sektör beklentilerinin karşılanmasının amaçlandığı belirtildi.

Ticaret Bakanlığı tarafından hazırlanan Taşınmaz Ticareti Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre, değişikliğin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla taşınmaz ticaretine ilişkin gelir veya kurumlar vergisi ya da meslek odası kaydı bulunan işletme ve sözleşmeli işletmelerce 31 Aralık'a kadar yapılan yetki belgesi başvurularında mesleki deneyim şartı aranmayacak. Ayrıca, Bakanlık söz konusu süreyi 6 aya kadar uzatmaya yetkili olacak. Bakanlıktan yapılan açıklamada, emlak sektöründe kayıt dışı faaliyetlerin ve haksız rekabetin önlenmesi, adil, rekabetçi ve istikrarlı bir piyasa yapısının tesis edilmesi ve kaliteli hizmet sunumu sağlanarak tüketici mağduriyetlerinin önüne geçilmesi amacıyla Taşınmaz Ticareti Hakkında Yönetmeliğin 2018'den bu yana yürürlükte olduğu anımsatıldı. SEKTÖRDE YAŞANAN SIKINTILARIN ORTADAN KALDIRILMASI AMAÇLANDI Açıklamada, "Yönetmelikle, taşınmaz ticaretinin Bakanlık tarafından yetki belgesi alan işletmeler tarafından yapılması öngörüldü ancak taşınmaz ticaretiyle iştigal eden emlak işletmelerinin, yetki belgesi alınması için gerekli diğer tüm şartları haiz olmalarına rağmen mesleki deneyim şartını sağlayamamaları nedeniyle yetki belgesi temininde problem yaşadıkları anlaşıldı.

Bu kapsamda, yaşanan sıkıntıların ortadan kaldırılması ve sektör beklentilerinin karşılanması amacıyla yönetmelik değişikliği ihtiyacı ortaya çıktı.

Mevzuat değişikliği, hem mesleki deneyim şartının karşılanabileceği emlak işletmesi bulma konusunda yaşanan zorluklar hem de mesleki deneyim şartının sektöre kattığı nitelikli iş gücüyle hizmet kalitesi hususları göz önünde bulundurularak, bir defaya mahsus mesleki deneyim şartı konusunda mağduriyet yaşayan sektör temsilcilerine getirilen istisnai bir düzenlemedir." değerlendirmesinde bulunuldu. Söz konusu düzenlemeyle emlak piyasasında, özellikle yetki belgeli emlak işletmelerinin aleyhine sonuçlar doğuran, kayıt dışılığın ve haksız rekabetin yarattığı olumsuzlukların önüne geçilmesinin hedeflendiği vurgulanan açıklamada, "İdari para cezasına maruz kalınmaması için halihazırda yetki belgesiz faaliyet gösteren emlak işletmelerinin söz konusu düzenlemeyle getirilen kolaylıktan faydalanarak en kısa sürede yetki belgesi temin etmeleri azami önem arz ediyor." ifadesi kullanıldı. 

TÜBİTAK bünyesinde istihdam edilmek üzere 30 personel alınacak.

Kurumun konuya ilişkin ilanı Resmi Gazete'de yayımlandı. Buna göre, istihdam edilecek 27 personel bilimsel programlar uzman yardımcısı ve uzmanı, 3'ü de teknisyen ve tekniker olarak görev yapacak. Söz konusu 30 personel Ankara'da istihdam edilecek. Başvurular, uzman yardımcısı ve uzman kadroları için 23 Mayıs'a, teknisyen ve tekniker kadroları için 20 Mayıs'a kadar yapılacak. Başvurular için gerekli bilgilere TÜBİTAK (www.tubitak.gov.tr) ile Türkiye İş Kurumu'nun internet sayfalarından ulaşılabilecek. Başvurular TÜBİTAK İş Başvuru Sistemi (https://kariyer.tubitak.gov.tr) ve Türkiye İş Kurumu (https://esube.iskur.gov.tr/) üzerinden gerçekleştirilecek.

Rekabet Kurulu, Bağdat ve Deva baharat firmalarına uzlaşma sonucu 2 milyon 788 bin 758 lira idari para cezası verilmesini kararlaştırdı.

Rekabet Kurumu'nun internet sitesinde yer alan duyuruya göre, Bağdat Pazarlama Ticaret Limited Şirketi ve Deva Baharatları Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nin alıcılarının yeniden satış fiyatını belirlemek suretiyle Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'u ihlal edip etmediğinin tespiti amacıyla yürütülen soruşturma tamamlandı. Bağdat ve Deva baharat firmalarının, aynı ekonomik bütünlük içerisinde faaliyet göstermesi sebebiyle, soruşturma kapsamında söz konusu iki şirket "Bağdat ve Deva Ekonomik Bütünlüğü" olarak tek bir teşebbüs şeklinde değerlendirildi. Soruşturma sürecinde tarafça sunulan uzlaşma metninin, Kurul tarafından kabul edilmesiyle soruşturmanın sonlandırılmasına karar verildi. Bu kapsamda Bağdat ve Deva Ekonomik Bütünlüğü, alıcılarının yeniden satış fiyatını belirlediğini ve bu suretle Kanun'u ihlal ettiğini kabul etti. Soruşturmanın uzlaşma usulüyle sonlandırılması sebebiyle cezada yüzde 25 indirim uygulanarak Bağdat ve Deva Ekonomik Bütünlüğüne 2 milyon 788 bin 758 lira idari para cezası verildi.

ABD'li elektrikli otomobil ve pil üreticisi Tesla'nın, enerji depolama ünitesi üretimi amacıyla Çin'de kuracağı fabrika için inşaat izni aldığı bildirildi.

Çin ajansı Xinhua'nın haberine göre, fabrikanın kurulacağı Şanghay şehrindeki Lingang Özel Bölge'nin İdare Komitesi yaptığı açıklamada, şirkete arazi tahsisinin ardından inşaat izninin verildiği duyurdu. Şirket, fabrikaya arazi tahsisi için Aralık 2023'te Şanghay yerel yönetimi ile anlaşma imzalamıştı. Fabrikada Tesla'nın "Megapack" adı verilen 4 megavatsaat elektrik depolayabilen lityum-iyon batarya üniteleri üretilecek. Bu yıl inşaatının tamamlanması planlanan fabrikanın 2025'in ilk çeyreğinde faaliyete geçmesi planlanıyor. Fabrikada yılda 10 bin ünite ile toplam 40 gigavatsaat enerji depolama kapasitesinin üretilmesi hedefleniyor. Tesla'nın halen ABD'nin California eyaletinin Lathrop şehrinde yılda 10 bin Megapack üretme kapasitesine sahip bir "mega fabrikası" bulunuyor. Şirket, Şanghay'daki yılda 1 milyon elektrikli otomobil üretebilen "giga fabrikasını" da 450 bin ilave kapasite ile genişletmeyi planlıyor.

İngiltere'de işsizlik ocak-mart döneminde yüzde 4,3'e yükseldi.

İngiltere Ulusal İstatistik Ofisi (ONS), iş gücü piyasasına ilişkin ilk çeyrek verilerini açıkladı. Buna göre, ülkede işsizlik yıllık ve çeyreklik bazda artış göstererek ocak-mart döneminde yüzde 4,3'e çıktı, istihdam ise yüzde 74,5 oldu. Ülkede işsizlik Mayıs-Temmuz 2023 döneminden beri en yüksek seviyesini gördü. İngiltere'de çalışanların ikramiyeler hariç tutulan düzenli maaşlarındaki yıllık artış bu dönemde yüzde 6, ikramiyeler dahil maaşlarda yüzde 5,7 olarak hesaplandı. Enflasyona göre ayarlanmış (reel) düzenli ve toplam maaşlar ise sırasıyla yüzde 2 ve 1,7 artış gösterdi. ONS Ekonomik İstatistikler Direktörü Liz McKeown, verilere ilişkin değerlendirmesinde, iş gücü piyasasının soğuduğuna ilişkin işaretleri görmeye devam ettiklerini belirtti. Çalışanların ücretlerindeki artışın yüksek kaldığını kaydeden McKeown, enflasyona göre ayarlanmış ücret artışının son 2 yılın en yüksek seviyesinde olduğunu ifade etti.