Okuma görünümü

Yeni makaleler mevcut. Sayfayı yenilemek için tıklayın.

NASA, Dünya'ya benzeyen bir gezegen keşfetti

NASA, Dünya'ya benzeyen bir gezegen keşfetti

NASA'nın Bilim insanları, TESS teleskobuyla Dünya boyutlarında ve yaşam için elverişli koşullara sahip olabilecek, 40 ışık yılı uzaklıktaki Gliese 12 b gezegenini keşfetti. Bu ötegezegenin ince bir atmosfere sahip olma ihtimali, yaşanabilirlik için olumlu bir işaret olarak değerlendiriliyor.

Bilim insanları, NASA'nın uzay teleskobu TESS'i kullanarak heyecan verici bir gezegen keşfetti.

Dünya boyutlarında olan bu gezegen, güneş sistemimize oldukça yakın ve yaşam için elverişli koşullara sahip olma ihtimali taşıyor. GLİESE 12 B'NİN KEŞFİ

Gliese 12 b adlı bu ötegezegen, 40 ışık yılı uzaklıkta, Balık takımyıldızında bulunan küçük ve soğuk bir kırmızı cüce yıldızın etrafında dönüyor.

NASA'nın Geçiş Yapan Ötegezegen Araştırma Uydusu (TESS) ile keşfedilen gezegenin, Dünya'nın genişliğinin yaklaşık 1.1 katı olduğu tahmin ediliyor.

Bu, gezegeni Dünya'ya ve Venüs'e benzer kılıyor.

Gliese 12 b, Venüs'ün Güneş'ten aldığı radyasyonun yaklaşık yüzde 85'ini alır, ancak Venüs'ün 464 santigrat derece olan yüzey sıcaklığına kıyasla 42 santigrat derece ile çok daha soğuk bir yüzey sıcaklığına sahip olduğu düşünülmektedir. ATMOSFER VE YAŞANABİLİRLİK

Bilim ekibi şimdi Gliese 12 b'nin bir atmosfere sahip olup olmadığını araştıracak.

İlk bulgular, varsa atmosferinin oldukça ince olabileceğini gösteriyor.

Kalın bir atmosferin olmaması, gezegenin yaşanabilirliği için olumlu bir durum olarak değerlendiriliyor.

Araştırmacı Vincent Van Eylen, "Genellikle bu gezegenler Dünya'nın iki veya üç katı büyüklüğünde oluyor ve kalın bir gaz tabakasıyla kaplılar. Gliese 12 b Dünya boyutunda olduğundan, muhtemelen bu tür kalın bir atmosfere sahip değil" dedi.

KIRMIZI CÜCE YILDIZLARIN ÇEVRESİNDE YAŞAM

Gliese 12 b'nin yörüngesinde olduğu kırmızı cüce yıldız, galaksimizdeki en yaygın yıldız türlerinden biri.

Ancak kırmızı cüce gezegen sistemleri hakkında halen çok az şey biliyoruz.

Gliese 12 b, yıldızına o kadar yakın ki, bir yılı sadece 12.8 Dünya günü sürüyor.

Yine de, yıldızının Güneş'ten çok daha küçük ve soğuk olması nedeniyle, gezegen yıldızının yaşanabilir bölgesinde yer alıyor. ARAŞTIRMACILAR YENİ TELESKOPLARI DA KULLANACAK

Bilim insanları, Gliese 12 b'nin atmosferini ve diğer özelliklerini daha detaylı incelemek için TESS dışındaki diğer teleskopları da kullanacak.

Ayrıca, James Webb Uzay Teleskobu (JWST) ile gezegenin atmosferini araştırmayı planlıyorlar.

Bu süreç, gezegenin atmosferinde yaşam izleri aramak için önemli bir adım olacak. Bu keşif, The Monthly Notices of the Royal Astronomical Society ve The Astrophysical Journal Letters dergilerinde yayımlandı.

AB, ChatGPT'nin veri doğruluğu standartlarını karşılamadığını söyledi

AB, ChatGPT'nin veri doğruluğu standartlarını karşılamadığını söyledi

Avrupa Birliği (AB) gizlilik izleme birimi, yapay zeka ChatGPT'nin yanlış sonuç üretme riskini azaltma çabalarının veri doğruluğu ilkesine uymak için yeterli olmadığını belirtti. Görev gücü, şeffaflık için alınan önlemlerin faydalı olduğunu ancak veri doğruluğunun sağlanamadığını vurguladı.

AB'nin gizlilik izleme birimi, OpenAI'nin yapay zeka sohbet robotu ChatGPT'nin gerçekte yanlış sonuç üretme riskini azaltmaya yönelik son çabalarının AB veri kurallarına uyumu sağlamak için yeterli olmadığını söyledi.

"VERİ DOĞRULUĞU İLKESİNE UYMAK İÇİN YETERLİ DEĞİL"

Birim web sitesinde yayınladığı bir raporda, "Şeffaflık ilkesine uymak için alınan önlemler ChatGPT'nin çıktısının yanlış yorumlanmasını önlemek için faydalı olsa da, veri doğruluğu ilkesine uymak için yeterli değildir" dedi.

SORUŞTURMA DEVAM EDİYOR

Ulusal AB gizlilik gözlemcileri tarafından yürütülen ortak soruşturmaların halen devam ettiği belirtilen raporda, bu nedenle sonuçlara ilişkin tam bir açıklama yapmanın henüz mümkün olmadığı ifade edildi.

Michael Schumacher'in yapay zeka üretilen röportajı yeniden gündemde: Ailesi davayı kazandı

Michael Schumacher'in yapay zeka üretilen röportajı yeniden gündemde: Ailesi davayı kazandı

Efsane Formula 1 yarış pilotu Michael Schumacher'in ailesi, yapay zeka tarafından üretilen bir röportaj nedeniyle açtığı davayı kazandı.

Geçtiğimiz yıl nisan ayında, 10 yıldır bitkisel hayatta bulunan efsanevi Formula 1 yarış pilotu Michael Schumacher'in yapay zeka ile üretilen röportajı gündem olmuştu. Röportajda, yapay zeka teknolojisi tarafından oluşturulan alıntılar yer almıştı.
Schumacher'in ailesi, röportajı yayınlayan Die Aktuelle adlı dergiye dava açmıştı. Formula 1 pilotunun ailesi, derginin yayıncılarından 200 bin Euro tazminat kazandı.
"Michael Schumacher, ilk röportaj" başlığı ile yayınlanan röportaj eleştirilerin odağı olmuştu. Tepkilerin ardından Die Aktuelle'nin editörü, iki gün sonra görevden alınmış ve Funke adlı medya grubu, aileden özür dilemişti.
55 yaşındaki Schumacher, 2013 yılında geçirdiği kaza sonrası hiç görüntülenmedi. Sağlık durumu nedeniyle Schumacher, Eylül 2014'te evine getirildi.   Eski pilotun durumu ve iyileşme süreci ile ilgili ayrıntıları gizli tutuluyor.

X platformunun reklam yasağı kaldırıldı

X platformunun reklam yasağı kaldırıldı

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK), Türkiye'ye temsilci atayan sosyal medya platformu X'in geçen sene getirilen reklam yasağını kaldırdı.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, sosyal medya platformu X'in Türkiye'de temcilcilik açtığını ve temsilci atadığını duyurmuştu. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu da (BTK), X'in reklam yasağını kaldırdı. Kurumun konuya ilişkin ilanı, Resmi Gazete'de yayımlandı. Buna göre, eski unvanı Twitter, Inc. olan X Corp. (Twitter/X) adlı sosyal ağ sağlayıcısı, İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun uyarınca, "Türkiye'de temsilci belirleme ve bildirme yükümlülüğünü" yerine getirdi.

Bu nedenle platforma 19 Temmuz 2023'te getirilen reklam yasağı kaldırıldı.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır: Savunma sanayisi destan yazıyor

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır: Savunma sanayisi destan yazıyor

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, yapay zekanın internet gibi çok büyük bir devrim yaratarak gelişen veri işleme kapasitesiyle ve artan işlemci gücüyle insan performansını dahi aşan uygulamaları beraberinde getirdiğini belirterek, "Türkiye olarak bu sürecin dışında kalamayız." dedi. Kacır, Türkiye'nin dev bir sanayi ülkesi olduğuna işaret ederek "Bugün İHA'lardan, Bayraktarlardan Anka'ya, Akıncı'dan Kızılelma'ya destan yazıyoruz. Bu başarı hikayesi güçlenerek devam edecek." ifadelerini kullandı.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır, "Gelecekteyiz" sloganıyla bu yıl 6'ncısı Ankara Bilkent Hotel ve Konferans Merkezi'nde düzenlenen AI Tomorrow Summit 2024'te yaptığı konuşmada, Türkiye'nin "Milli Teknoloji Hamlesi" yolculuğunda girişimciler ve sivil toplum aktörlerinin kendileri için değerli olduğunu söyledi. Bu yolculukta elde ettikleri tüm kazanımları, Türkiye'nin girişimci gücüne borçlu olduklarının altını çizen Kacır, siyaset kurumunun, kamu yönetiminin en öncelikli misyonunun, Türkiye'nin girişimcilerinin önündeki engelleri kaldırmak ve onların hızlanmasını sağlamak olduğunu ve her adımlarını bu inançla attıklarını söyledi. Kacır, Bakanlık olarak yürüttükleri tüm çalışmaları "Milli Teknoloji Hamlesi" başlığıyla yapılandırdıklarını vurgulayarak, "'Milli Teknoloji Hamlesi', Türkiye'nin kritik teknolojilerde tam bağımsızlık yolculuğu. Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu yüksek teknoloji ürün ve sistemlerini kendi imkanlarıyla geliştirebilme ve nihayetinde rekabetçi şekilde dünyaya ihraç edebilme, böylelikle teknolojik, ekonomik ve siyasi bağımsızlığını tahkim etme ve elde edilen ekonomik kazanımlar sayesinde toplumsal refahı artırma yolculuğu." değerlendirmesinde bulundu. Bugüne dek Milli Teknoloji Hamlesi'nde büyük kazanımlar elde ettiklerini söyleyen Kacır, savunma sanayisi başta olmak üzere pek çok alanda Türkiye'nin teknolojinin müşterisi olan değil geliştiricisi, üreticisi ve dünyaya rekabetçi şekilde yüksek teknoloji ürünlerini sunabilen bir ülke olduğunu ifade etti. Kacır, bunun bir günde olmadığını belirterek, "Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde 22 yıl boyunca atılan adımlar, kurulan dev AR-GE ve inovasyon ekosistemi ve bu ekosistem üzerinde yükselen yapılar sayesinde mümkün oldu." ifadesini kullandı. 2006'da Türkiye'de yapılan yıllık bilimsel yayın sayısının yaklaşık 15 bin olduğunu hatırlatan Kacır, geçen yıl bu sayının 48 bini aştığı bilgisini verdi. Kacır, aynı dönemde yıllık patent başvuru sayısının 414'ten 8 bin 663'e yükseldiğini belirterek, "Bütün bunlar attığımız adımların, kurduğumuz ekosistemin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Türk sanayisi AR-GE ve inovasyonun gücüyle dünyanın dört bir yanına ihracat yapıyor. Sanayi sektörlerimiz içinde yüksek teknolojili şirketler son 5 yılda diğer gruplardan ayrışıyor ve büyüme kaydediyor." diye konuştu. "SAVUNMA SANAYİSİ DESTAN YAZIYOR" Türkiye'nin dev bir sanayi ülkesi olduğuna işaret eden Kacır, "Yatırımla, istihdamla, üretimle, ihracatla Türkiye'yi kritik teknolojilerde bağımsızlaştırmaya yönelik adımlar atmaya, nitelikli istihdamı güçlendirmeye, yüksek teknoloji ihracatını yükseltmeye ve katma değerli üretimi artırmaya dönük adımlar atmaya devam ediyoruz. Teknolojide paradigma değişimlerinin Türkiye için eşsiz fırsatlar sunduğunu değerlendiriyoruz. Yüksek teknoloji bir yarış ve yarışta yalnız değiliz." dedi. Kacır, Türkiye'nin 20. yüzyılda bir havacılık ülkesi olma potansiyeli bulunduğunu ve ülkede havacılık sektörünün geliştirilmesi için ortaya konulan çabaları anlattı. Türkiye'nin 21. yüzyılda ise bu zor sektörde rakiplerinden daha başarılı olduğunun altını çizen Kacır, şöyle konuştu: "Bugün Türkiye'nin insansız hava araçları bütün dünyanın dikkatle takip ettiği, dostlarımızın gıptayla, hasımlarımızın endişeyle izlediği başarı hikayeleri ortaya koyuyorlar. Savaş paradigmasını değiştiriyorlar. Yeri geldiğinde insanlık yararına misyonlar üstleniyor ve dünyada insanların canlı yayında takip ettiği işler yapıyor. Bu,paradigma değişimini yakalamamız sayesinde mümkün oldu. Teknolojide büyük bir kırılım ortaya çıktığını gördük ve başkalarından daha erken bir şekilde robot uçaklar diyebileceğimiz insansız hava araçlarına (İHA) yöneldik. Onların çok başarılı olduğu alanlarda rakiplerimizi takip etmek yerine, onların stratejilerini kopyalayıp yapıştırmak yerine, özgün yol haritalarımızı, fırsatlarımızı, güçlü yanlarımızı dikkate alarak hayata geçirdik. Bu alanda dünyada bir numara olduk. Bugün İHA'lardan, Bayraktarlardan Anka'ya, Akıncı'dan Kızılelma'ya destan yazıyoruz. Bu başarı hikayesi güçlenerek devam edecek.""TÜRKİYE'DE YENİ MİLLİ TEKNOLOJİ İNİSİYATİFLERİ BAŞLATMAYI SÜRDÜRECEĞİZ" Yapay zekanın dönüştürdüğü pek çok sektör olduğunu dile getiren Kacır, "Bu sektörlerin her birinde Türkiye için eşsiz fırsat pencereleri var. bunlardan bir tanesi otomotiv. Türkiye bir otomotiv ülkesi, 30 milyar dolardan fazla ihracat yapan pek çok global markanın üretim yaptığı bir ülke." değerlendirmesinde bulundu. Her daim paradigma değişimlerine odaklanacaklarını ve yenilikçi teknoloji alanlarında netice elde etmeye gayret edeceklerini ifade eden Kacır, "TOGG Projesi'nde olduğu gibi kamu yönlendirmesiyle Türkiye'de yeni milli teknoloji inisiyatifleri başlatmayı sürdüreceğiz. Savunma sanayisinde nasıl bir başarı hikayesini son 22 yılda ortaya koyduysak önümüzdeki yıllarda uzay teknolojilerinde de benzer başarıları Türkiye olarak yakalayacağız. Küresel uzay ekonomisinden yıldan yıla daha fazla pay alacağız. Halihazırda 600 milyar doları aşmış bir uzay ekonomisinden söz ediyoruz." diye konuştu. Kacır, uzay ekonomisinin 12 yıl içinde 1,5 trilyon dolara erişmesinin beklendiğini belirterek, atacakları adımlarla, yeni nesil uydu girişimleriyle ve insanlı uzay programlarıyla Türkiye'nin bu pastadan daha fazla pay almasını sağlayacaklarını vurguladı. Yapay zekanın bu süreçte katedilmesi gereken mesafelerden olduğunu dile getiren Kacır, "Yapay zeka adeta internet gibi çok büyük bir devrim yaratarak gelişen veri işleme kapasitesiyle ve artan işlemci gücüyle insan performansını dahi aşan uygulamaları beraberinde getiriyor. Türkiye olarak bu sürecin dışında kalamayız. Tüm alanlarda 'Milli Teknoloji Hamlesi' vizyonuyla Türkiye'nin kritik teknolojileri yerli ve milli olarak geliştirmesi iddiası taşıyan işleri, hayata geçirmek zorundayız." ifadelerini kullandı. Kacır, dünyada yapay zekanın yükselişe geçtiğini vurgulayarak, yapay zeka alanında birçok bilimsel çalışmanın ve patent sayısında da hızlı bir yükseliş kaydedildiğini söyledi. Türkiye'nin yapay zeka alanında yürüteceği çalışmaları yapılandırmak Türkiye'nin önceliklerini tayin etmek için Ulusal Yapay Zeka Stratejisi'nin yayımlandığını anımsatan Kacır, strateji kapsamında yapılacak çalışmalara ilişkin bilgi verdi. Kacır, TÜBİTAK Araştırma Enstitülerinin de savunma sanayisinde, kriptolojiden uzaya, enerji ve çevre teknolojilerinden kutup araştırmalarına kadar önemli roller üstlendiğini anlattı. TÜBİTAK’ın Türkiye'deki tüm AR-GE faaliyetlerini güçlü şekilde desteklediğini belirten Kacır, öte yandan TÜBİTAK Yapay Zeka Enstitüsünü de kurduklarını söyledi. Kacır, bu enstitüyü diğer enstitülerden farklı şekilde yapılandırdıklarını vurgulayarak, "Bunun, araştırmacıları bünyemizde istihdam etmek yerine, Türkiye'nin tüm yapay zeka araştırma ekosistemini bir araya getiren, katalizör ve köprü rolü üstlenen bir enstitü olmasına arzu ettik. Bu anlayışla sektörleri ve araştırma alanlarını yatay olarak kesen ve yükselen bir teknoloji alanına doğrudan odaklı olarak kurulan ilk enstitümüz oldu." dedi. Stratejileri kapsamındaki hedefleri gerçekleştirebilmek için son yıllarda uluslararası ortaklıklara da dahil olduklarını hatırlatan Kacır, bu alandaki standartlara çok önem verdiklerini aktardı. Kacır, üretken yapay zeka konusunda ise şunları kaydetti: "Üretken yapay zeka alanındaki yatırımlarda 2023'te 5 misli artış gerçekleşti, küresel düzeyde yaklaşık 25 milyar dolarlık bir yatırım, üretken yapay zekaya yönelik çalışan girişimlere yapılmış oldu. Bu, ne kadar büyük bir devrimin arifesinde olduğumuzun işareti."

Evrenin görünmeyenleri: Avrupa uzay Ajansı'nda en büyük uzay fotoğrafları

Evrenin görünmeyenleri: Avrupa uzay Ajansı'nda en büyük uzay fotoğrafları

Avrupa Uzay Ajansı (ESA) Euclid sondasından gelen yeni fotoğraflarla kozmosun şimdiye kadar çekilmiş en büyük görüntülerini yayınladı. Geçtiğimiz yaz Florida'dan havalanan İngiltere destekli uzay aracı, Dünya'dan yaklaşık bir milyon mil uzaklıktaki görüş noktasından beş yeni enstantane gönderdi. Bunlar arasında 30 milyon ışık yılı uzaklıktaki Samanyolu'na benzeyen spiral bir galaksi, denizanası şeklindeki güzel bir uzak gaz ve toz bulutu da yer alıyor.

Avrupa Uzay Ajansı Euclid teleskopumuz tarafından sağlanan galaksilerin ve göksel olayların daha önce hiç görülmemiş, çarpıcı beş görüntüsünü yayınladı.
Dünya'dan yaklaşık 1 bin 600 ışıkyılı uzaklıkta bulunan  Messier 78, bu galaksi gökyüzündeki en parlak nebulalardan biri ve aktif bir yıldız oluşum bölgesidir.
NGC 6744, şu anda yerel evrenimizde kayda değer bir oranda yıldız oluşturan çubuklu bir spiral galaksi. Bu galaksi, benzerlikleri nedeniyle genellikle Samanyolu galaksiNİN ikizi olarak adlandırılır.
ESA, Abell 2764'ü, tamamen görünmez olan bir karanlık madde halesi içinde yörüngede dönen yüzlerce galaksiyi içeren çok yoğun bir uzay bölgesi olarak tanımlıyor.
Yaklaşık 70 gökadadan oluşan Dorado Grubu, yaklaşık 62 milyon ışıkyılı uzaklıkta bulunanan başka bir gökada kümesidir.
Abell 2390, Dünya'dan 2,7 milyar ışıkyılı uzaklıkta bulunan, birçok gökadadan oluşan dev bir kümelenmeden oluşan gökada kümesidir.

Nvidia rekor seviyede gelir sağladı

Nvidia rekor seviyede gelir sağladı

ABD merkezli çip üreticisi Nvidia'nın geliri, yapay zeka çiplerine yönelik talebin artmaya devam etmesiyle 28 Nisan'da sona eren 3 aylık dönemde yıllık yüzde 262 arttı.

Kaliforniya merkezli çip üreticisi Nvidia'nın geliri, 28 Nisan'da sona eren 3 aylık dönemde 26 milyar dolarla piyasa beklentilerini aşarken, rekor seviyeye ulaştı. Nvidia, bilançosunda 2025 mali yılının ilk çeyreği olarak kabul ettiği 28 Nisan'da sona eren 3 aylık döneme ilişkin finansal sonuçları açıkladı. Buna göre, şirketin söz konusu dönemde elde ettiği gelir yıllık yüzde 262 artışla 26 milyar dolara çıkarak rekor tazeledi. Gelirini bir önceki çeyreğe göre de yüzde 18 artıran Nvidia, geçen senenin aynı çeyreğinde 7,2 milyar dolar gelir elde etmişti. Piyasa beklentisi, Nvidia'nın bu dönemdeki gelirinin 24,5 milyar dolar olacağı yönündeydi. Çip üreticisi, içinde bulunulan çeyreğe ilişkin gelir beklentisini ise 28 milyar dolar olarak açıkladı.

ŞİRKETİN KARI DA YÜZDE 628 ARTTI

Nvidia'nın net karı da söz konusu çeyrekte yıllık yüzde 628 artarak 14,9 milyar dolara yükseldi. Şirket, geçen yılın aynı döneminde 2 milyar dolarlık kar elde etmişti. Şirketin geçen mali yılın dördüncü çeyreğinde 82 sent olan hisse başına karı da bu dönemde 5,98 dolara çıktı.

ŞİRKET HİSSE BÖLÜNMESİNE GİDECEĞİNİ DUYURDU

Nvidia, ayrıca hisse sahipliğini çalışanlar ve yatırımcılar için daha erişilebilir hale getirmek amacıyla hisse bölünmesine gideceğini açıkladı. Nvidia'nın Kurucusu ve Üst Yöneticisi (CEO) Jensen Huang da şirketin finansal sonuçlarına ilişkin yaptığı açıklamada, şirketler ve ülkelerin, trilyon dolarlık geleneksel veri merkezlerini hızlandırılmış bilişime kaydırmak ve "yeni bir emtia olan yapay zekayı" üretmek için yeni bir veri merkezi türü oluşturmak üzere Nvidia ile ortaklık kurduğunu vurguladı. Yapay zekanın neredeyse her sektöre önemli verimlilik kazanımları getireceğine işaret eden Huang, "Yapay zeka, şirketlerin maliyet ve enerji açısından daha verimli olmasına yardımcı olurken gelir fırsatlarını da artıracak." ifadesini kullandı. Yapay zeka çiplerine yönelik talep artmaya devam ederken Nvidia'nın hisseleri, yılın başından bu yana yaklaşık yüzde 92 değer kazandı, şirketin piyasa değeri de 2,3 trilyon doları aştı.

Bir dönemin efsane çiftlerinin çocukları olsa nasıl olurdu?

Bir dönemin efsane çiftlerinin çocukları olsa nasıl olurdu?

Bir zamanların inişli çıkışlı ilişkileriye gündemden düşmeyen eski çiftleri ayrılamasalardı ve çocuk sahibi olsalardı nasıl olurdu? Çocukları nasıl görünürdü? Bu soruyu merak eden grafik tasarımcısı yapay zeka ile ünlü çiftlerin olası çocuklarını oluşturdu.

Taylor Swift ve Harry Styles'ın 2012'nin sonlarından 2013'ün başlarına kadar kısa bir süre birliktelikleri olmuştu. İkili daha sonra  uzun mesafe nedeniyle ayrıldıkları bildirilmişti.
Ryan Gosling ve Rachel McAdams 2003 yılında birlikte rol aldıkları  "The Notebook" filminin çekimleri sırasında tanıştılar ve 2005 yılında ilişki yaşamaya başladılar. İki yıl süren ilişkinin ardınan ayrılan ikili ayrılıklarını Hollywood'un taleplerine bağladı.
Mila Kunis ve Evde Tek Başına'nın çocuk yıldızı Macaulay Culkin 2003 yılında tanıştılar ve sekiz yıl boyunca devam eden bir birliktelikleri oldu. Kunis daha önce Culkin'in hayranlarından gördüğü ilgi nedeniyle onunla sokakta yürümenin zor olduğunu ve bunun da ayrılıklarına yol açtığını itiraf etmişti.
Jennifer Aniston ve Brad Pitt 1998 yılında başlayan ilişkilerinden bir yıl sonra nişanlandılar. 2000 yılında evlenen çift beş yılın ardından Ekim 2005'te ayrıldı. Hollywood’un en gözde çiftlerinden biri haline gelen ikilinin yapay zeka ile oluşturulan görseli eleştirmenler tarafından tepki gördü. Görsel Pitt'in eski eşi Angelina Jolie'den dört çocuk sahibi olması, Aniston'ın ise çocuk sahibi olamaması nedeniyle fotoğrafı "duyarsızlık" olarak nitelendirildi.
Justin Bieber ve Selena Gomez, 2010 yılında tanıştı. Bir süre ilişkilerini saklayan ikili daha sonra birlikte olduklarını duyurdu. İnişli çıkışlı bir ilişki yaşayan çift  programlarının çakışması nedeniyle ayrıldılar.
ABD Başkanı John F. Kennedy'nin 45. doğum günü kutlamasında Marilyn Monroe'nun  "Happy Birthday" yorumu çok konuşulmuş,  ikili arasında aşk iddiaları ortaya çıkmıştı. Monroe'nun ölümünün yasak aşkı yaşadığı  Kennedy ile bağlantılı olduğu haberleri gündeme gelmişti.
Alacakaranlık serisi yıldızları Kristen Stewart ve Robert Pattinson rol aldıkları filmin setinde tanışıp uzun bir birliktelik yaşadılar. Ancak Stewart'ın "Pamuk Prenses" filminin yönetmeniyle ilişki yaşadığı iddiasının ardından 2013'te ayrıldılar.
Titanik filminde rol alan Kate Winslet ve Leonardo DiCaprio ekranda uyuşan kimyaları ile her zaman çok yakıştırılsalarda yakın arkadaş olan ikili gerçek hayatta hiçbir zaman  ilişki yaşamadılar.

Düşünce gücüyle çalışan kas robotu hastalara umut oldu

Düşünce gücüyle çalışan kas robotu hastalara umut oldu

MS, Serebral Palsi, inme ve omurilik zedelenmeleri... Yürüme becerisinde kayba açan bu hastalıklar, hastaların yaşama tutunmasını zorlaştırıyor. Japonya'da üretilen giyilebilir robot hastalar için yeni bir umut oldu. Üstelik bu robot, düşünce gücüyle çalışıyor. (Haber: Öykü Tüccar Kamera: Kazım Özbek)

Boeing'de tarihi başarısızlık: Starliner uçuşu süresiz ertelendi

Boeing'de tarihi başarısızlık: Starliner uçuşu süresiz ertelendi

ABD merkezli havacılık şirketi Boeing'in Starliner mekiği ile Uluslararası Uzay İstasyonuna (ISS) yapmayı planladığı ilk astronotlu uçuş denemesi daha önce tespit edilen helyum sızıntısı ile ilgili incelemelerin devam etmesi nedeniyle bilinmeyen bir tarihe ertelendi. Uçuş başarılı olsaydı, Boeing Starliner uzay aracı, ISS'e astronot taşımak için alternatif bir seçenek haline gelerek Elon Musk'ın şirketi SpaceX'e rakip olacaktı. Bu durum art arda arızalar nedeniyle son zamanlarda manşetlerden düşmeyen Boeing için tarihi bir başarısızlık niteliğinde.

ABD merkezli havacılık şirketi Boeing'in Starliner mekiği ile Uluslararası Uzay İstasyonuna (ISS) yapmayı planladığı ilk astronotlu uçuş denemesi, helyum sızıntısı nedeniyle süresiz olarak ertelendi. Planlanan fırlatma, Boeing'in Starliner mekiğinin yapacağı ilk astronotlu uçuş denemesi olacaktı. ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi’nden (NASA) yapılan açıklamada, daha önce tespit edilen helyum sızıntısı ile ilgili incelemelerin sürdüğü belirtilirken uzmanların 2 gün boyunca uzay aracının sistem performansını ve güvenlik tedbirlerini değerlendirdiği vurgulandı. Açıklamada, "Bu alanlarda hala devam eden çalışmalar var. Bir sonraki muhtemel fırlatma tarihi hala değerlendiriliyor. İleriye dönük daha net bir yol belirlendiğinde NASA daha fazla ayrıntı paylaşacaktır” ifadeleri kullanıldı.NASA astronotları Starliner-1 Mürettebat Uçuş Testi (CFT) görevi öncesinde NASA

DEFALARCA KEZ ERTELENDİ Starliner'ın ilk olarak 6 Mayıs'ta yörüngeye gönderileceği duyurulmuş, ancak uzay aracında tespit edilen valf arızası nedeniyle fırlatma 10 Mayıs’a ertelenmişti. Arızanın giderilmesinin zaman alacağı açıklanırken, sonraki fırlatma tarihi olarak 17 Mayıs işaret edilmişti. 17 Mayıs'ta planlanan fırlatma ise Starliner'ın servis modülünde tespit edilen helyum gazı sızıntısı nedeniyle 25 Mayıs'a ertelenmişti. Son gelişme ile birlikte Starliner'ın yeni fırlatma tarihi belirsizlik kazanmış oldu.

Boeing

BOEING'DE SULAR DURULMUYOR NASA'ya Starliner uzay aracı için parça tedarik eden ValveTech şirketi, gerçekleşmesi planlanan fırlatmadan önce uyarıda bulunmuştu. ValveTech başkanı Erin Faville bir basın açıklamasında , "Değerli bir NASA ortağı ve valf uzmanları olarak, fırlatma rampasında meydana gelebilecek bir felaket riski nedeniyle fırlatma girişiminde bulunulmamasını şiddetle tavsiye ediyoruz" demişti. Faville, NASA'yı "astronotların başına bir felaket gelmeden önce Starliner'ın güvenli olduğunu garantiye almak için kontrolleri iki katına çıkarmaya" çağırmıştı.

TARİHİ BAŞARISIZLIK Bu çağrının ardından fırlatma, ikinci kez iptal edildi ve daha sonra da süresiz olarak erteleme kararı alındı.

Bu durum art arda arızalar nedeniyle son zamanlarda manşetlerden düşmeyen Boeing için tarihi bir başarısızlık niteliğinde.

Elon MuskELON MUSK'A RAKİP OLACAKTI NASA'nın ticari programı kapsamında operasyonel uçuşlara başlamak için nihai onayı almadan önce bu görevde başarılı olmak Boeing için hayati önem taşıyordu. Uçuş planlandığı gibi gerçekleştirilerek başarılı olsaydı, Boeing Starliner uzay aracı, Uluslararası Uzay İstasyonu'na (ISS) astronot taşımak için alternatif bir seçenek haline gelerek Elon Musk'ın şirketi SpaceX'e rakip olacaktı. Şirket, 2014 yılında SpaceX ile aynı zamanda insanlı bir uzay aracı inşa etmek üzere NASA ile sözleşme imzalamıştı. SpaceX uzay araçları halihazırda kullanılırken ve ISS'e 12 uçuş gerçekleştirmişken, Boeing Starliner'ın yalnızca iki test fırlatışını gerçekleştirebildi.

4 bin 600 telefonla sahte görüntülenme elde etti: 4 ayda 415 bin dolar kazandı

4 bin 600 telefonla sahte görüntülenme elde etti: 4 ayda 415 bin dolar kazandı

Çin'de bir yayıncı, yayınlarda sahte izleyici ve trafik oluşturmak amacıyla binlerce telefon kullanarak dört aydan kısa bir sürede 415 bin doların üzerinde para kazandı. Yaklaşık 4 bin 600 telefon kullanan Çinli adam yasadışı ticari faaliyet suçlamasıyla 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı.

South China Morning Post'un haberine göre, Çin'de Wang adlı bir adam canlı yayın izleyici sayısını artırmak için 4 bin 600 telefon satın aldı. Aldığı telefonlarla izleyici trafiği oluşturan adam dört aydan kısa bir sürede 3 milyon yuan (415.000 ABD Doları) kazandı. Adam "Yasadışı ticari faaliyet suçu" nedeniyle bir yıl üç ay hapis ve 50.000 yuan (7.000 ABD Doları) para cezasına mahkum edildi.

FIRÇALAMA TEKNİĞİ  Haberde, Wang'ın 2022 yılının sonlarında bir arkadaşının kendisine "fırçalama" olarak bilinen "kazançlı" bir uygulamadan bahsetmesi üzerine bu işe başladığı belirtildi.

Bu terim, canlı yayınlarda gerçek izleyici etkileşimlerini taklit etmek ve tüketicileri yanıltmak için izleyici sayıları, beğeniler, yorumlar ve paylaşımlar gibi gerçek zamanlı etkinlikleri taklit etmeyi ifade eder. Çinli adam, dolandırıcılık için özel bulut yazılımı tarafından kontrol edilen 4 bin 600 cep telefonu satın aldı.

17 ŞÜPHELİ GÖZALTINA ALINDI

Ayrıca bir teknoloji şirketinden VPN hizmetleri ve yönlendiriciler gibi ağ ekipmanları satın aldı. Ardından, sadece birkaç tıklamayla 4 bin 600 cep telefonunu aynı anda canlı yayın hedefine yönlendirerek izleyici sayılarını ve etkileşimleri artırmayı başardı. Ancak, Wang'ın cep telefonlarını nereden aldığı bilinmiyor, davadan sorumlu savcı, "cep telefonu geri dönüşüm pazarında yasadışı faaliyetler olasılığı" olduğunu söyledi. Yerel savcılık yetkililerine göre,  Wang ve diğer 17 şüpheli "ulusal düzenlemeleri ihlal etmek, kar amaçlı yayıncılık hizmetleri yoluyla sahte bilgileri bilerek çevrimiçi yaymak ve piyasa düzenini bozmak" suçlarından soruşturma altına alındı.

SpaceX, ABD'nin casus uydularını yörüngeye gönderdi

SpaceX, ABD'nin casus uydularını yörüngeye gönderdi

Uzay taşımacılığı şirketi SpaceX'e ait Falcon-9 roketi, ABD Ulusal Keşif Ofisi'ne ait (NRO) casus uydularını NROL-146 görevi kapsamında yörüngeye taşımak üzere başarılı bir şekilde fırlatıldı. ABD istihbaratından kaynaklar, Elon Musk'ın uzay şirketi ile ulusal güvenlik teşkilatları arasındaki bağların derinleştiğini söylüyor.

ABD merkezli uzay taşımacılığı şirketi SpaceX'in ABD Ulusal Keşif Ofisi (NRO) adına gerçekleştirdiği NROL-146 görevi başladı. ABD Ulusal Keşif Ofisi'ne ait (NRO) Casus uyduları taşıyan Falcon-9 roketi, yerel saatle 01.00'de ABD'nin California eyaletindeki Vandenberg Uzay Kuvvetleri Üssü’nden başarılı bir şekilde fırlatıldı. Fırlatmanın ardından Falcon-9 roketinin yeniden kullanılabilirlik özelliğine sahip ilk aşama güçlendiricisinin Pasifik Okyanusu'nda bulunan "Of Course I Still Love You" adlı platforma iniş yapacağı bildirildi. AYRINTILAR GİZLİ TUTULUYOR Ulusal Keşif Ofisi (NRO), ABD hükümetinin casus uydularını tasarlayan, üreten, fırlatan ve işleten kurum olarak çeşitli devlet birimlerine uydu istihbaratı sağlıyor.

Gizlilik ilkesi gereği SpaceX’in yörüngeye gönderdiği casus uydularının sayısı ve özellikleri gibi detaylar bilinmiyor.

ABD istihbaratından kaynaklar, Elon Musk'ın uzay şirketi ile ulusal güvenlik teşkilatları arasındaki bağların derinleştiğini söylüyor.

Elektrikli otomobiller yayalar için tehlikeli mi?

Elektrikli otomobiller yayalar için tehlikeli mi?

İngiltere'de yapılan bir araştırma, elektrikli otomobillerin yayalara çarpma olasılığının benzinli araçlara göre daha fazla olduğunu ortaya koydu. Bunun nedenleri ise birden fazla. İşte araştırmada ortaya çıkan bulgular

Britanya'daki trafik kazaları üzerine yapılan araştırmaya göre, hibrit ve elektrikli otomobillerin, özellikle kasaba ve şehirlerde, benzinli veya dizel araçlara göre yayalara çarpma olasılığı daha yüksek. Elde edilen veriler, elektrikli ve hibrit arabaların yayalara çarpma ihtimalinin, fosil yakıtla çalışan arabalara göre iki kat daha fazla olduğunu gösterdi. Çevre dostu arabaların neden daha tehlikeli olduğu belirsiz, ancak araştırmacılar bunun bir dizi faktörden kaynaklandığını düşünüyor.

"BU RİSKLER AZALTILMALI"

Elektrikli otomobil sürücüleri genellikle daha genç ve daha az deneyimli. Ayrıca elektrikli araçlar, yanmalı motorlu araçlara göre çok daha sessiz. Bu da özellikle kasaba ve şehirlerde onların duyulmasını zorlaştırıyor. Elektrikli araçlar genellikle daha hızlı ivmelenir ve ani hızlanma kapasiteleri daha yüksektir. Bu da bazı durumlarda yayaların hareketlerine göre daha hızlı reaksiyon göstermeyi zorlaştırabilir. Araştırmanın ilk yazarı Profesör Phil Edwards, elektrikli arabaların yayalar için tehlike oluşturduğunu çünkü duyulma olasılıklarının benzinli veya dizel arabalara göre daha az olduğunu belirtti. Edwards, "Hükümet benzin ve dizel araçların satışını sonlandıracaksa bu riskleri azaltması gerekiyor" diye konuştu. Profesör Edwards, "Elektrikli bir arabaya geçiyorsanız, bunun yeni bir tür araç olduğunu unutmayın" diye ekledi. Yeni arabaların eski model arabalardan çok daha sessiz olduğunu ve yayaların trafiği dinleyerek yollarda ilerlemeyi öğrendiklerini söyleyen Edwards, "Bu araçların sürücülerinin daha dikkatli olması gerekiyor" dedi.

ABD'DE DÜZENLEMELER YAPILDI

Bazı çalışmalarda, elektrikli araçların sessizliğinin özellikle görme engelli yayalar için tehlike oluşturduğu belirtilmiştir.

Amerika Birleşik Devletleri Ulusal Karayolu Trafik Güvenliği İdaresi (NHTSA), elektrikli ve hibrit araçların yayalara çarpma riskinin, içten yanmalı motorlu araçlara kıyasla daha yüksek olabileceğini belirtmiştir.

Bu nedenle, elektrikli araçlara düşük hızlarda yapay motor sesi eklenmesi gibi düzenlemeler getirilmiştir.

ChatGPT, Scarlett Johansson'a benzetilen sesi kaldırıyor

ChatGPT, Scarlett Johansson'a benzetilen sesi kaldırıyor

OpenAI şirketi, yapay zeka modeli ChatGPT'de birçok kullanıcı tarafından oyuncu Scarlett Johansson'a benzetilen seslendirme seçeneğinin, geçici olarak kaldırılacağını açıkladı.

OpenAI X sosyal medya platformundan yapılan açıklamada, ChatGPT ile sohbet etmek için sunulan seslendirme seçeneklerinden "Sky"a erişimin duraklatılması için çalışmaların sürdüğü kaydedildi. Açıklamada, "Yapay zeka seslendirmelerinin kasten bir ünlünün özgün sesini taklit etmemesi gerektiğine inanıyoruz. Sky'ın sesi, Scarlett Johansson'ın bir taklidi değil, kendi doğal konuşma sesini kullanan farklı bir profesyonel oyuncuya ait." ifadesi kullanıldı. Birçok ChatGPT kullanıcısı, "Sky" seçeneğini, Johansson'ın bir yapay zeka işletim sistemini seslendirdiği 2013 yapımı "Aşk" (Her) filmindeki ses tonuna benzetmişti. OpenAI Üst Yöneticisi (CEO) Sam Altman'ın, ChatGPT'nin yeni sürümü GPT-4o'nun tanıtımı kapsamında X hesabında yaptığı paylaşımda "Her" ifadesini kullanması da bu doğrultudaki tartışmaları artırmıştı. ChatGPT'nin Eylül 2023'te kullanıma sunduğu ve kasım ayında ücretsiz erişime açtığı "Ses Modu" sayesinde kullanıcılar, aralarında "Sky"ın da bulunduğu 5 sesten birini seçerek yapay zeka modeliyle sohbet edebiliyor.

Güney Kore ve İngiltere Seul'de yapay zeka zirvesine ev sahipliği yapacak

Güney Kore ve İngiltere Seul'de yapay zeka zirvesine ev sahipliği yapacak

Güney Kore ve İngiltere, bu hafta Seul'de düzenlenecek küresel yapay zeka zirvesine ev sahipliği yapacaklar. Yapay zeka kontrollerinin kaybedilme riskine dikkat çekerken, liderlerin yapay zeka kullanımıyla ilgili tartışmada bulunması bekleniyor. Geçen yıl imzalanan "Bletchley Deklarasyonu" da bu zirvede önemli bir referans noktası olacak.

Güney Kore ve İngiltere bu hafta Seul'de küresel bir yapay zeka zirvesine ev sahipliği yapacak.

Geçen yıl Kasım ayındaki ilk yapay zeka zirvesinden bu yana teknoloji liderleri ve hükümetler ikinci kez bir araya geliyor.

"YAPAY ZEKA ÜZERİNDEKİ KONTROLÜNÜ KAYBETME RİSKİ BARINDIRIYOR"

Geçtiğimiz hafta Cuma günü, 30'dan fazla ülkedeki uzmanlar tarafından desteklenen ve yeni bir sekme açan küresel bir yapay zeka güvenlik raporunda, "Büyük ölçekli işgücü piyasası etkileri, yapay zeka destekli bilgisayar korsanlığı veya biyolojik saldırılar ve toplumun genel amaçlı yapay zeka üzerindeki kontrolünü kaybetmesi gibi riskler ortaya çıkabilir" ifadeleri yer aldı.

İngiltere Başbakanı Rishi Sunak ve Güney Kore Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol, teknolojinin insanlığı nasıl etkileyebileceği konusundaki anlaşmazlıklara rağmen yapay zekanın daha iyi düzenlenmesi çağrılarının ortasında 21 Mayıs Salı günü sanal bir zirveyi yönetecekler.

Kasım ayında düzenlenen ve Yapay Zeka Güvenlik Zirvesi olarak adlandırılan etkinlikten bu yana karşılaşılan zorlukların kapsamı genişledi.

TOPLANTIDA ÜÇ ÖNCELİK TARTIŞILACAK

Zirvenin web sitesine göre, Yapay Zeka Seul Zirvesi için Salı günü başlayan toplantılar üç önceliği tartışacak: Yapay Zeka güvenliği, inovasyon ve kapsayıcılık.

Yoon'un ofisi, katılımcı liderlerin yapay zeka kullanımıyla ilgili yönetişimi tartıştıktan sonra bir anlaşma kabul edeceklerini söyledi.

Güney Koreli bir başkanlık yetkilisi, G7 büyük güçlerinin liderleri, Singapur ve Avustralya'nın davet edildiğini ve Çin'in zirvenin bakanlar oturumuna katılacağını söyledi.

Cuma günü yayınlanan yapay zeka güvenlik raporunda "Yapay zekanın geleceğini belirleyecek olan toplumların ve hükümetlerin kararları olacaktır" denildi.

Rapor, hızla gelişen teknolojiden kaynaklanan risklerin genişlediğini kabul ediyor sadece insanlığa yönelik varoluşsal riskler değil, aynı zamanda yapay zeka eşitsizliği, veri kıtlığı, telif hakkı materyallerinin kullanımı ve yapay zeka veri merkezleri tarafından kullanılan büyük miktarda elektrik nedeniyle çevresel etkiyi barındırıyor.

ELON MUSK VE SAM ALTMAN DEKLARASYONU İMZALAMIŞTI

Kasım ayındaki zirvede, Tesla'dan Elon Musk ve OpenAI CEO'su Sam Altman ABD ve diğerleriyle birlikte yapay zeka risklerini kolektif olarak yönetmeye ilişkin Bletchley Deklarasyonu" belgesini imzalamıştı.

Musk, sosyal medya platformu X'te yaptığı bir paylaşımda, Yoon'un yaklaşan zirveyle ilgili paylaşımına yanıt olarak "Bunu dört gözle bekliyorum" dedi. Musk'ın zirveye katılıp katılmayacağı belli değildi.

Google, yapay zeka veri merkezine 1 milyar euro yatırım yapacak

Google, yapay zeka veri merkezine 1 milyar euro yatırım yapacak

Google, Avrupa'daki yapay zeka iş büyümesi için Finlandiya'daki veri merkezine 1 milyar euro yatırım yapacak.

Alphabet'in sahibi olduğu Google,  Avrupa'daki yapay zeka (AI) iş büyümesini desteklemek için Finlandiya'daki veri merkezi kampüsünün genişletilmesine 1 milyar euro daha yatırım yapacağını söyledi.

Son yıllarda birçok veri merkezi, bölgenin daha serin iklimi, vergi indirimleri ve yenilenebilir enerjinin bolluğu nedeniyle İskandinav ülkelerinde konumlandırıldı.

Finlandiya'nın İskandinav komşuları İsveç ve Norveç, son zamanlarda bu ülkelere ev sahipliği yapma konusunda giderek daha elverişli hale geldi.

Ayrıca bazı endüstri uzmanları İskandinav ülkelerinin yenilenebilir enerjilerini yeşil çelik gibi ülkelerde daha yüksek artı değer bırakabilecek ürünler için kullanmaları gerektiğini savundu.

ENERJİ TÜKETİMİ BÜYÜK ÖLÇÜDE ARTABİLİR

Analistler, yapay zeka kullanımındaki hızlı büyüme nedeniyle veri merkezlerinin enerji tüketiminin büyük ölçüde artacağına inanıyor.

Google, yatırım kararının arkasındaki nedenlerden biri olarak Finlandiya'daki Hamina veri merkezinin halihazırda yüzde 97 oranında karbonsuz enerjiyle çalışmasını örnek gösterdi.

Neuralink, beyin çipi yerleştirilecek ikinci hasta için onay aldı

Neuralink, beyin çipi yerleştirilecek ikinci hasta için onay aldı

Elon Musk'ın Neuralink şirketi, ilk insan denemesinin ardından ikinci hasta için ABD Gıda ve İlaç Dairesi'nden (FDA) onay aldı.

Elon Musk'ın beyin çipi implantı yapan şirketi Neuralink, ilk insan denemesinin ardından ikinci bir insana beyin çipi yerleştirmeye hazırlanıyor.

Neuralink şirketine, ilk insan denemesi sırasında ortaya çıkan sorunları çözdükten sonra ikinci bir hastaya beyin çipini yerleştirmesi için yeşil ışık yakıldı.

FDA İMZAYI ATTI

FDA bir sonraki kişiyi onaylayarak, şirketin cihazın ultra ince kablolarından bazılarını beynin daha derinlerine yerleştirmeyi içeren planlı güncellemelerini imzaladı.

Neuralink'in geçtiğimiz haftalarda ameliyat sırasında beyin çipi takılan ilk hasta Nolan Arbaugh'un kafatasının içinde hava sıkıştığını, bu durumun pnömosefali olarak bilinen ve tedavi edilmediği takdirde nöbetlere, beyin apsesine ve ölüme neden olabilen bir duruma yol açabileceği iddia edilmişti. 

İLK BEYİN ÇİPİ YERLEŞTİRİLEN HASTA KİMDİR?

Nolan Arbaugh, 2016 yılında bir kamp danışmanı olarak çalışırken hayatını değiştiren ve omuzlarından aşağısını 'kesinlikle hissetmemesine' neden olan bir sürüş kazasının ardından beyin çipini alan ilk kişi oldu.

Kafatasının küçük bir parçasını çıkarmak ve çipi beynine dikmek için 'dikiş makinesi benzeri' bir robotun kullanıldığı 30 dakikalık bir prosedürden geçtiği ameliyatın ardından 28 Ocak'ta beyin implantıyla birlikte hayatı yeniden değişti.

100 GÜNDÜR BEYİN ÇİPİYLE YAŞIYOR

Neuralink, 8 Mayıs'ta Arbaugh hakkında bir ilerleme güncellemesi paylaşarak, cihazın implante edilmesinin üzerinden 100 günden fazla zaman geçtiğini duyurdu.

ABD'de Spotify'a dava: "Etkisi yüz milyonlarca dolar olabilir"

ABD'de Spotify'a dava:

Dijital müzik platformu Spotify'a, söz yazarları, besteciler ve yayıncılara on milyonlarca dolar eksik ödeme yaptığı iddiasıyla ABD federal mahkemesinde dava açıldı.

Müzik yayın hizmetlerinden telif ücretlerini toplayan ve dağıtan kar amacı gütmeyen bir kuruluş olan Mechanical Licensing Collective (MLC), ABD'de Spotify'a dava açtı.

Bu davada Spotify'ın 1 Mart'ta önceden haber vermeksizin ücretli abonelik hizmetlerini yeniden sınıflandırdığını ve bunun da MLC'ye yapılan telif ödemelerinde yaklaşık yüzde 50'lik bir azalmaya yol açtığını iddia ediyor.

"ETKİSİ YÜZ MİLYONLARCA DOLARI BULABİLİR"

MLC, "Spotify'ın yasal yükümlülüklerini yerine getirmemesinin Şarkı Sözü Yazarları ve Müzik Yayıncıları için mali sonuçları çok büyük. Kontrol edilmediği takdirde, Spotify'ın hukuka aykırı eksik raporlamasının Şarkı Yazarları ve Müzik Yayıncıları üzerindeki etkisi yüz milyonlarca doları bulabilir." ifadelerini kullandı.

MLC'ye göre Spotify, Premium Bireysel, Duo ve Aile abonelik akış planlarını, artık sesli kitapları da içerdikleri için Paket Abonelik Teklifleri olarak yeniden sınıflandırdı.

Paketlenmiş hizmetler için ödenen telif ücretleri önemli ölçüde daha azdır.

SPOTIFY'DAN İLK AÇIKLAMA

Spotify yaptığı açıklamada, davanın yayıncıların ve yayın hizmetlerinin yıllar önce kabul ettiği ve kutladığı şartlarla ilgili olduğunu söyledi.

Ayrıca Dijital müzik platformu, geçen yıl telif ücreti olarak rekor miktarda ödeme yaptığını ve 2024 yılında daha da büyük bir miktar ödeme yolunda ilerlediğini söyledi.

İsveçli şirketten yapılan açıklamada, "Bu konunun hızlı bir şekilde çözüme kavuşturulmasını bekliyoruz" denildi.

2023'TE 9 MİLYAR DOLAR ÖDEDİ 

Şubat ayında Spotify, geçen yıl müzisyenlere ve yayıncılara 9 milyar dolar ödediğini ve bunun yaklaşık yarısının bağımsız sanatçılara gittiğini söyledi.

Neuralink firması beyin çipinin ölümcül olabileceğini biliyor muydu?

Neuralink firması beyin çipinin ölümcül olabileceğini biliyor muydu?

Reuters'in haberine göre, Elon Musk'ın Neuralink firması beyin implantının arızalanabileceğini biliyordu, ancak yine de ameliyata devam etti.

Elon Musk, geçtiğimiz Ocak ayında 2016 yılında geçirdiği bir dalış kazası nedeniyle omuzlarından aşağısı felç olan ilk hastası Noland Arbaugh'a bir beyin çipi implante etti. Neuralink'in ilk insan denemesinde implantasyon ameliyatından kısa bir süre sonra, hastanın potansiyel olarak yaşamı tehdit eden bir duruma maruz kalmasının ardından projenin sona ermesi gündeme geldi.

Ameliyat sırasında beyin çipi takılan ilk hasta Nolan Arbaugh'un kafatasının içinde hava sıkıştığını, bu durumun pnömosefali olarak bilinen ve tedavi edilmediği takdirde nöbetlere, beyin apsesine ve ölüme neden olabilen bir durum olduğu öne sürüldü. Reuters'ın beş kaynağına dayandırarak yaptığı habere göre, şirketin bu sorunun hayvanlar üzerinde yapılan testlerde yıllardır bilindiği iddia edildi. Haberde, firmanın riski yeniden gözden geçirmeye gerek duyulmayacak kadar düşük olduğunu düşündüğü de yer aldı.  Reuters'ın kaynakları, şirketle imzaladıkları gizlilik anlaşmalarını gerekçe göstererek isimlerini vermeyi reddetti. Neuralink ve yöneticilerinden ise henüz bir açıklama gelmedi.

DÜNYADA İLK BEYİN ÇİPİ TAKILAN HASTA KİMDİR? Nolan Arbaugh, 2016 yılında bir kamp danışmanı olarak çalışırken hayatını değiştiren bir trafik kazası geçirmiş ve omuzlarından aşağısını hissetmemesine neden olmuştur. Kafatasının küçük bir parçasını çıkarmak ve çipi beynine dikmek için 'dikiş makinesi benzeri' bir robotun kullanıldığı 30 dakikalık bir prosedürden geçtiği ameliyatın ardından 28 Ocak'ta beyin implantıyla birlikte hayatı yeniden değişti. Arbaugh başlangıçta zorlansa da, o zamandan beri beyin çipinin yardımıyla arkadaşlarıyla video oyunları oynadığı, X/Twitter'da paylaşım yaptğı ve dünyayla dijital olarak iletişim kurduğu belirtildi.. Arbaugh günde sekiz saatini araştırmaya katkıda bulunarak geçirdiği, hafta sonlarını ise günde 10 saatten fazla zamanını kişisel faaliyetlerine ayırdığı kaydedildi. HAFTADA TOPLAM 69 SAAT KULLANIM SÜRESİ Neuralink, Arbaugh'un yakın zamanda cihazı tek bir haftada toplam 69 saat kullandığını söyledi.

Akıncı enkazı nasıl tespit etti? Termal kamera ısı izini yakalıyor

Akıncı enkazı nasıl tespit etti? Termal kamera ısı izini yakalıyor

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve beraberindeki heyetin hayatını kaybettiği helikopterin enkazı, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne ait taarruzi insansız hava aracı Akıncı sayesinde tespit edildi. Uçağın paylaştığı koordinatlara giden ekipler cenazelere ulaştı. Peki, Akıncı'nın teknik donanımı nasıl? Benzer arama-kurtarma operasyonlarında ekiplere büyük avantaj sağlayan termal kamera özellikleri neler? İşte yanıtı...

Türkiye'nin siber savunma merkezi kapılarını NTV'ye açtı

Türkiye'nin siber savunma merkezi kapılarını NTV'ye açtı

Türkiye'deki kritik kurumlar her yıl milyonlarca siber saldırıya uğruyor. Önlenmezse büyük güvenlik riskleri oluşturabilecek bu saldırılarla mücadele için, 2014 yılında Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi kuruldu. Yerli yazılımlarla donatılan merkez kapılarını NTV ekibine açtı. (Haber: Ahmet Örsoğlu Kamera: Arhan Pınar)

Uzmanlar uyardı: Güneş patlaması 2025'te çok daha etkili olacak

Uzmanlar uyardı: Güneş patlaması 2025'te çok daha etkili olacak

Dünya Güneş patlamasının neden olduğu jeomanyetik güneş fırtınasını büyük ölçüde atlatmayı başarsa da uzmanlar, daha güçlü patlamaların 2025'e kadar devam edebileceği konusunda uyardı.

Amerikan Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesi'ne (NOAA) bağlı Uzay Hava Tahmin Merkezi, geçen hafta son 7 yılın en büyük Güneş patlamasının yaşandığını bildirmişti. Güneş patlamasının neden olduğu jeomanyetik fırtına, Dünya'daki radyo dalgalarına müdahale gibi, uzaydaki uydular ve insanlar için de potansiyel sorunlara neden olmuştu. Ancak uzamanlar Güneş'in henüz "solar maksimuma", yani 11 yıllık güneş döngüsünün en enerjik noktasına ulaşmadığını söyledi.

Bilim insanları Güneş'in henüz maksimum gücüne ulaşmadığını ve bir ya da iki yıl içinde çok daha güçlü şekilde ortaya çıkarak Dünya'yı etkileyeceği konusunda uyardılar. 

SON 7 YILIN EN BÜYÜK PATLAMASI

Amerikan Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesi'ne bağlı Uzay Hava Tahmin Merkezi geçen hafta X hesabından yaptığı paylaşımda, mevcut Güneş patlama döngüsünün en büyük patlamasının yaşandığı bildirmişti. Söz konusu patlamanın tüm zamanlarda kaydedilen en büyük 17. Güneş patlaması olduğu bilgisine yer verilen açıklamada, X sınıfı olarak nitelendirilen güçlü patlama dolayısıyla bazı radyo vericilerinin ve benzeri teknik ekipmanların etkilenebileceği ifade edildi. X8.7 seviyesinde olduğu belirtilen patlamanın, bu sınıftaki en şiddetli patlamalardan biri olduğuna dikkat çekilen haberlerde, bunun, 2017 yılından bu yana tespit edilen en büyük patlama olduğunun altı çizildi. Güneş patlamaları A sınıfından X sınıfına kadar sınıflandırılıyor ve her bir sınıf kendi içinde 1'den 9'a kadar ölçeklendiriliyor.

TİHA nedir? Akıncı TİHA nerelerde kullanılır, özellikleri nelerdir?

TİHA nedir? Akıncı TİHA nerelerde kullanılır, özellikleri nelerdir?

Akıncı Taarruzi İnsansız Hava Aracı (TİHA), sosyal medyada gündemi takip eden vatandaşların merak ettiği insansız hava araçları arasında yer almaya başladı. Türkiye'nin yıllardır yatırımlarını yaptığı ve ürettiği İHA, SİHA ve TİHA'lar, her türlü savaş koşulları ve arama kurtarma çalışmalarında kullanılabiliyor. Peki, TİHA nedir? Akıncı TİHA nerelerde kullanılır, özellikleri nelerdir?

Akıncı Taarruzi İnsansız Hava Aracı (TİHA), BAYKAR Milli S/İHA Sistemleri Üretim ve Ar-Ge Tesisleri'nde geliştirilen ve Türkiye'nin en gelişmiş özelliklere sahip insansız hava aracıdır. 2021 yılında ilk uçuşunu yapan Bayraktar Akıncı'yla birlikte Türkiye bu sınıfta insansız hava aracına sahip dünyadaki 4 ülkeden biri oldu.

Terörle mücadelede yerli ve milli bir savunma aracı daha Türk Silahlı Kuvvetleri’nin envanterine böylelikle girmiş oldu. AKINCI TİHA'NIN TÜM ÖZELLİKLERİ 40,000 Feet Uçuş İrtifası 24 Saat Havada Kalış Süresi Çift Yedekli SATCOM + Çift Yedekli LOS Tam Otomatik Uçuş Kontrol ve 3 Yedekli Otopilot Sistemi (Triple Redundant) Yer Sistemlerine Bağımlı Olmaksızın Tam Otomatik İniş ve Kalkış Özelliği GPS Bağımlılığı Olmaksızın Dahili Sensör Füzyonu İle Seyrüsefer Özelliği Tam Otomatik Seyir ve Rota Takibi Özelliği Seyir - Maksimum Hız 130 - 195 Knots Operasyonel - Maksimum İrtifa 30.000 feet - 40,000 feet Faydalı Yük Kapasitesi 1.350 kg Dahili Sensör Füzyonu Destekli Hassas Otomatik Kalkış ve İniş Özelliği Tam Otomatik Taksi ve Park Özelliği Yarı Otonom Uçuş Modları Desteği Hata Toleranslı ve 3 Yedekli Sensör Füzyonu Uygulaması Çapraz Yedekli YKİ Sistemi Özgün Yedekli Servo Aktüatör Birimleri Özgün Yedekli Lityum Tabanlı Batarya Birimleri Haberleşme Menzili LOS & BLOS Faydalı Yük - ISR Simultane EO/IR/LD, Çok Amaçlı AESA Radar & SIGINT Faydalı Yük - Mühimmatlar Lazer Güdümlü Akıllı Mühimmatlar, Füzeler & Uzun Menzilli Stand Off Mühimmatlar İtki Tipi 2 x 750 HP veya 2 x 450 HP Turboprop Motor Kalkış ve İniş Pist (Otomatik) Maksimum Kalkış Ağırlığı 5,500 kg Havada Kalış 24 saat Kanat Açıklığı 20 mt. Yükseklik 4.1 mt. Uzunluk 12.2 mt.

SİHA nedir? SİHA nerelerde kullanılır? (Türkiye'nin SİHA modelleri)

SİHA nedir? SİHA nerelerde kullanılır? (Türkiye'nin SİHA modelleri)

Silahlı insansız hava aracının (SİHA) ne olduğu, sosyal medyada birçok kişinin merak ettiği konular arasında yer almaya başladı. İçinde pilot olmadan uzaktan kumanda edilebilen SİHA'lar, ülkeler için birçok askeri operasyonda kullanılmaktadır. SİHA'lar savaş vb. konuların yanı sıra, bölgelerdeki arama kurtarma çalışmalarında da kullanılabilir. Peki, SİHA nedir? SİHA nerelerde kullanılır?

SİHA olarak da bilinen silahlı insansız hava aracı, genellikle bomba, füze ve/veya ATGM gibi uçak mühimmatlarını taşıyan ve drone saldırıları için kullanılan bir insansız hava aracı (İHA) türüdür.

Bu araçlar genellikle gerçek zamanlı insan kontrolü altındadırlar ve farklı özerklik seviyeleri vardır.

Bu tip uçakların yerleşik bir insan pilotu yoktur. Operatör aracı uzaktaki bir terminalden çalıştırdığından, bir insan pilot için gerekli ekipmana ihtiyaç duyulmaz, bu da insanlı bir uçaktan daha düşük bir ağırlık ve daha küçük bir boyuta neden olur.

Birçok ülke operasyonel yerli insansız hava muharebe aracına sahiptir ve daha birçok insansız hava muharebe aracı ithal edilmekte veya geliştirme programları devam etmektedir. TÜRKİYE'NİN SİHA MODELLERİ Bayraktar Kızılelma Bayraktar Akıncı Bayraktar TB2 Bayraktar TB3 TUSAŞ Anka-S TUSAŞ Aksungur

❌