Okuma görünümü

Yeni makaleler mevcut. Sayfayı yenilemek için tıklayın.

Konut fiyatlarında düşüş! İlandakinin çok çok altına satın alabilirsiniz

Konut satışları artan faizler nedeniyle durma noktasına geldi. Gayrimenkul uzmanları ise bu durumun fırsata çevrilebileceğini söylüyor. Satın alınacak gayrimenkul için mutlaka yüz yüze pazarlık yapılması hususunda da uyarılarda bulunuluyor.

2 MİLYON İNDİRİM YAPILDI

Konut fiyatlarında düşüş devam ediyor. Örneğin İstanbul Kurtköy'de son derece lüks bir daire 3+1 bahçe katı 10 milyon 500 bin TL ilan girilmiş ve aradan geçen sürede kimse ilan için aramayınca fiyat basamak basak düşmüş. 10 milyon 500 bin TL ilana çıkılan evin fiyatı 9 milyona kadar indirildi. Yine talep olmayınca en son son 8 milyon 150 bine ev satıldı. 2 milyonun üzerinde eve indirim yapıldı.

29 milyon 750 bin TL'lik bir villanın ise hiç telefon almadığını belirten gayrimenkul uzmanı Gamze Özlü, hemen 28 milyon 750 bine inildiğini ve yüz yüze gelindiğinde 1.5 milyon daha ineceğini belirtiyor.

UZMANLAR UYARIYOR

Uzmanlar ise ilanlarla ilgili bir uyarıda bulundu. İlan fiyatlarını gördükten sonra muhakkak ilan sahibi ile yüz yüze gelin ve son noktada yüzde 20'lerde tapu görür fiyat olduğu belirtiliyor.

Dikkat! Meteoroloji yeni hava durumu haritasını yayımladı! Sağanak ve kar geri geliyor
Dur ihtarına uymayıp kaçtı! Kaçarken yolda otomobilden bir çuval atıldı

Resmen açıklandı! Merkez Bankası rezervlerinde artış

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası haftalık rezerv miktarlarını açıkladı. Merkez'in rezervleri 126 milyar 355 milyon dolardan 134 milyar 402 milyon dolara çıktı.

Böylece Merkez'in rezervleri 8 milyar 47 milyon dolar artmış oldu.

Altın rezervleri ise 57 milyar 707 milyon dolardan 60 milyar 199 milyon dolara çıktı.

Döviz rezervleri, 74 milyar 202 milyon 990 bin dolar oldu. Bir önceki hafta bu rakam 69 milyar 147 milyon 640 bin dolardı.

'Robo, buraya gel!'Beş el silah sesi, panik, fiyasko... Cintula durdurulamadı

Bakan Şimşek'ten Kur Korumalı ve CDS açıklaması: Finansal göstergelerimiz iyileşiyor

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: Programımız çalışıyor, finansal göstergelerimiz iyileşiyor. Risk primini gösteren CDS geçen yıl mayıs ayına göre 435 baz puan azalarak 2020 yılı şubat ayından sonraki en düşük seviyesi olan 268 baz puana geriledi.

KKM hesaplarında düşüş sürüyor

2023 yılı ağustos ayından itibaren kesintisiz olarak gerileyen Kur Korumalı Mevduat stoku yüzde 36 azalırken nominal düşüş 1,2 trilyon TL’ye ulaştı. Bu dönemde, TL mevduatların toplam içindeki payı 14 puan arttı.

Merkez Bankası brüt rezervi 134,4 milyar dolara ulaşırken, swap hariç net uluslararası rezervlerde son bir buçuk aydaki iyileşme 42 milyar dolar oldu. Programımızın olumlu sonuçları ve artan güven ile güçlenen finansal istikrar dezenflasyona önemli katkı sağlayacak.

Programımız çalışıyor, finansal göstergelerimiz iyileşiyor.

Risk primini gösteren CDS geçen yıl mayıs ayına göre 435 baz puan azalarak 2020 yılı şubat ayından sonraki en düşük seviyesi olan 268 baz puana geriledi.

2023 yılı ağustos ayından itibaren kesintisiz olarak gerileyen…

— Mehmet Simsek (@memetsimsek) May 16, 2024
Kripto para düzenlemesi TBMM Başkanlığına sunuldu

Haluk Bayraktar açıkladı! TB-2 SİHA'ların son sistemi Polonya'ya teslim edildi

Baykar CEO'su Haluk Bayraktar'ın sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşım şu şekilde: "Bugün #BayraktarTB2 SİHA'larımızın son sisteminin Polonya'ya teslimatını gerçekleştirdik.

Böylece Türkiye tarihinde ilk kez NATO ve AB üyesi bir ülkeye yüksek teknolojiye sahip SİHA ihracatını başarıyla tamamlamış olduk. 🇹🇷🇵🇱

Kripto para düzenlemesi TBMM Başkanlığına sunuldu

Bu tarihi anlaşma derin bağlara sahip iki ülke arasındaki stratejik iş birliğini ve teknoloji ortaklığını pekiştiriyor.

Türkiye'nin savunma sanayi alanındaki yeteneklerini dünya sahnesinde sergilemekten gurur duyuyoruz."

'TOGG otomotiv endüstrisinin dönüşümüne öncülük ediyor'

SABİT VE HAREKETLİ KARA HEDEFLERİNİ VURDU

Öte yandan geçtiğimiz haftalardaBayraktar TB2, ASELFLIR-500 ile donatıldı.ASELSAN'dan yapılan açıklamaya göre, testin ilk aşamasında, Bayraktar TB2, hareketli bir insansız hedefi belirleyerek ASELFLIR-500 ile işaretledi ve ardından MAM-L mühimmatıyla etkili bir şekilde vurdu.

İkinci aşamada ise, TB2 yine ASELFLIR-500 ile havadan işaretledi ve bu sefer KMC + CİRİT karadan etkili bir vuruş gerçekleştirdi. Bu başarılı operasyon sonucunda, hem sabit hem de hareketli hem de sabit kara hedefleri nokta atışıyla imha edildi.

"MODERN HARP SAHASINDA TARİH YAZIYORUZ"

Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, ASELSAN'ın paylaşımını alıntılayarak, "Milli teknoloji zoru başarır, imkansız biraz zaman alır" notunu düştü.

Görgün, paylaşımında, "Milli İHA'larımız, mühimmat ve elektro-optik sistemlerimiz modern harp sahasında tarih yazmaya devam ediyor. Dünyada alanının en iyisi ASELSAN ASELFLIR-500, Gururumuz BAYRAKTAR TB2, ROKETSAN'ın üstün mühimmat ve füze teknolojileri, zorlu harp senaryolarına hazır olduklarını bir kez daha gösterdi" ifadelerini kullandı.

'TOGG otomotiv endüstrisinin dönüşümüne öncülük ediyor'

Bakan Kacır, İngiltere'nin başkenti Londra'da düzenlenen Tech.EU Zirvesi'nin açılışına katıldı. Bakan Kacır, yaptığı konuşmada, sosyal kalkınma, sürdürülebilir bir gelecek ve daha adil bir dünya için teknolojiye erişimin kritik önemde olduğunu dile getirdi. Güçlü bir startup ve inovasyon ekosistemine sahip olmanın Türkiye'nin Milli Teknoloji Hamlesi'nin merkezinde yer aldığını söyleyen Kacır, Türkiye ekonomisini daha yüksek teknolojili ve inovasyon odaklı bir yola sokmayı hedeflediklerini attıklarını anlattı.

'ETKİLEYİCİ GELİŞME TÜRKİYE’NİN DESTEK VE TEŞVİKLERİYLE OLDU'

Kacır, son 22 yılda Türkiye'de teknoparkların sayısının 2'den 102'ye çıktığını kaydederek, Türkiye'nin teknoparklarında 10 binin üzerinde şirketin AR-GE ve inovasyona odaklandığını kaydetti. Türk özel sektörünün 1600'den fazla AR-GE ve tasarım merkezine ev sahipliği yaptığını, 2000'li yıllarda 29 bin olan AR-GE personeli sayısının 272 bine ulaştığını söyleyen Kacır, "Bu etkileyici gelişme Türkiye'nin sağladığı destekler ve teşviklerle oldu" dedi.

Kacır, Türkiye'nin insansız hava aracı teknolojilerindeki liderliğinin bu alandaki yaklaşımının en iyi örneklerinden olduğunu vurgulayarak, "Savunma teknolojisindeki başarımız bize cesur vizyonları nasıl gerçeğe dönüştürebileceğimizi ve kayda değer atılımları nasıl başarabileceğimizi gösterdi. Şimdi odak noktamız bu başarı öyküsünü diğer sektörlerde de tekrarlamak" ifadesini kullandı.

Kripto para düzenlemesi TBMM Başkanlığına sunuldu

Togg'un, elektrikli ve akıllı bir otomobilden çok daha fazlası olduğunu belirten Kacır, "Togg, bir Türk markası tarafından Türkiye'de üretildi ve Türkiye'nin en büyük ihracat sektörü olan otomotiv endüstrisinin dönüşümüne öncülük ediyor. Bu dönüşüm mobilite girişimleri için de bir destek olacak. Togg, halihazırda 30'dan fazla farklı startup ile çalışarak inovasyonu teşvik etme konusunda kararlılığını ortaya koyuyor. Teknolojideki değişikliklerin yenilik yapmamız ve başarılı olmamız için benzersiz fırsatlar yarattığının farkındayız. Bu nedenle güçlü bir startup ekosistemine sahip olmak Milli Teknoloji Hamlesi'nin önemli bir parçası" diye konuştu.

'TÜRK GİRİŞİM EKOSİSTEMİ AVRUPA TEKNOLOJİSİNİN YILDIZI'

Türkiye'nin, unicorn şirket sayısını artırmak için çeşitli destekler sağladığını ve Turcorn100'ün bu kapsamdaki milli vizyon projesi olduğunu dile getiren Kacır, ülkenin genç insan kaynağının küresel alanda en önemli rekabet güçlerinden biri olduğunu ifade etti. Türk girişim ekosisteminin 'Avrupa teknolojisinin yıldızı' olarak tanımlandığına dikkati çeken Kacır, "Türkiye'de 2019 yılında unicorn bulunmuyordu. Şu an 7 Turcorn bulunuyor. Türkiye sadece startup şirketleri için değil, aynı zamanda ‘scale up’ şirketler için de önemli bir merkez haline geldi" dedi.

MIT mezunu iki kardeşten 12 saniyede 25 milyon dolarlık vurgun!

En büyük yatırımı insan kaynağına yapmaya devam edeceklerini belirten Kacır, "Sizleri Türkiye'de büyümeye, Türkiye'deki girişimlerle işbirliği yapmaya ve gelecek vadeden bu girişimlere yatırım yapmaya davet ediyorum" diyerek yatırımcıları Türkiye’ye davet etti. Kısa süre içinde 'Techvisa' programını duyuracaklarını, böylece teknoloji alanındaki yetenekleri ve girişimleri ülkeye davet edeceklerini belirten Bakan Kacır, konuşmasının ardından, Türkiye’nin ve uluslararası teknoloji ve girişim şirketlerinin stantlarını ziyaret etti.

Kripto para düzenlemesi TBMM Başkanlığına sunuldu

AK Parti, kamuoyunun kripto yasası olarak nitelendirdiği, 'Sermaye Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifini' TBMM Başkanlığına sundu.

AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, 19 maddeden oluşan kanun teklifiyle, kripto varlıkların hukuki bir zemine oturtulmasının sağlanacağını belirterek, "Dünya genelinde kripto varlık hizmet sağlayıcıların, lisanslanması, kuruluş süreçleri, denetimi, izlenmesi ve tabi olduğu yaptırımlara ilişkin düzenlemeler konusunda hızla adımlar atılmaya başlandı. Dünyada, ülkeler kripto varlıklara ilişkin benimsedikleri regülasyon stratejilerini homojen bir şekilde değil, birbirinden çok farklılıklar göstererek geliştirmeye devam ediyor. Kripto maddi para madenciliği ve alım- satımını yasaklayan ülkeler de var. Bitcoini yasal para birimi olarak kabul eden ülkeler de var. Bunların yanında bekle gör yaklaşımı ile kripto varlıkların gelişimini isteyen ülkelerin yanı sıra, yürürlükteki hukuki düzenlemeleri yeni alana uyarlamaya çalışan ülkeler var. Bunlarla birlikte kripto varlıkların yapısını dikkate alarak yeni hukuki düzenlemeler ve altyapı hazırlayan ülkeler de söz konusu" diye konuştu.

'KRİPTO VARLIK SAĞLAYICILARININ SPK'DAN İZİN ALMALARI GEREKECEK'

Kripto varlıklara ilişkin hukuki düzenleme yapan ülkelerden bahseden Güler, Türkiye'nin uluslararası uygulamalara benzer bir şekilde hareket ettiğini ifade etti. Güler, "Kripto varlık hizmet sağlayıcılarının kurulabilmesi ve faaliyeti başlayabilmesi için SPK'dan izin almaları zorunlu hale getirilmektedir. Böylece hizmet sağlayıcılarda işlem yapan kullanıcıların, SPK denetiminde güvenli bir şekilde işlem yapmaları da amaçlanmaktadır. Kripto varlık hizmet sağlayıcıları, sistemlerini güvenli kılmakla hükümlüdür. Bu anlamda bilgi sistemleri ve teknolojik altyapıları kullanan da TÜİK'in belirleyici kriterleri de bu teklifimiz de yer almaktadır" ifadelerini kullandı.

Bayern Münih'te Sacha Boey'i yıkan haber! 'Ayrılık iptal'

'MÜŞTERİLERİN İTİRAZ VE ŞİKAYETLERİNİN ÇÖZÜLEBİLECEĞİ MEKANİZMA KURULUYOR'

Kripto varlıkların satış veya dağıtım yapılabilmesiiçin de SPK'dan izin alınmasıgerektiğini kaydeden Güler, "Kripto varlıkların ülkemizde gelişiminin önünün açılması, blok zinciri ekosisteminde uluslararası mukayeseli üstünlük sağlanabilmesi ve aynı zamanda öncülük yapabilmesinin de bu teklifimizle beraber önü açılmaktadır. Kripto varlık hizmet sahibi ve alıcı müşterileri ile ilk ilişkiyi ne şekilde kuracaklarına ve kimlik tespitini ne şekilde yapacaklarına ilişkin belirleme öngörülmektedir. Kripto varlık hizmet sağlayıcıların müşterilerine karşı sorumluluğunu ortadan kaldıran veya sınırlandıran her türlü sözleşme şartının geçersiz olduğu da düzenlenmekte ve müşterilerin itiraz ve şikayetlerinin çözüleceği de dahili mekanizmalar da oluşturulmaya çalışılmaktadır" dedi.

Vahşice katledilen Ata Emre’nin annesi herkesi ağlattı! ‘Morgda yanına yattım, biraz sarıldım'

'İZİNSİZ FAALİYET YÜRÜTENLER 3 İLE5 YIL ARASINDA HAPİS CEZASI ALACAK'

Güler, Sermaye Piyasası Kurulu'ndan izin almadan faaliyette bulunan kurum, kuruluş ve şahıslarla ilişkili her türlü tedbirin alınacağını vurgulayarak, "Gerekli görüldüğü takdirde sorunlara yönelik hukuki ve cezai süreci takip etmeye de SPK'yı yetkili kılıyor. Teklif ile izinsiz Sermaye Piyasası faaliyetlerinin internet aracılığı yürütüldüğü hallerde, yurt içi ve yurt dışı ayrımı kaldırılmaktadır. Kurulun internet üzerinden gerçekleştirilen hukuk dışı faaliyetler üzerindeki etkinliği de artırılmıştır. İzinsiz kripto varlık hizmeti sağlayıcılığı faaliyetini bir suç olarak yeniden teklifimiz ile düzenlenmiş ve cezasını da 3 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası olarak öngörülmüştür. Halihazırda faaliyet yürüten kripto varlık hizmet sağlayıcıların durumuyla ilgili olarak da oluşacak işaretlere yönelik bir geçiş düzenlemesi ve hükümleri de bu kanun teklifimiz de yer almaktadır. Bu kapsamda faaliyet yürüten kripto varlık hizmet sağlayıcılar 1 ay içinde kurula başvurmalı ya da 3 ay içerisinde tasfiye kararı alacak şekilde planlama yapacaklardır. Tasfiye sürecinin 3 ay gibi bir süre zarfında öngörülmesi bu kurumların mali yapısını oluşturmaları ve tasfiye kararı için gereken genel kurul işlemlerinin tamamı olmasını sağlamak için olduğunu ifade ediyoruz" diye konuştu.

Dikkat! Meteoroloji yeni hava durumu haritasını yayımladı! Sağanak ve kar geri geliyor

'VATANDAŞLAR VARLIKLARINI KENDİ HESAPLARINDA TUTMALI'

Vatandaşların kripto varlıklarını kendi cüzdanlarında tutması yönünde çağrı yapan Güler, şu ifadeleri kullandı:

"Vatandaşlar, varlıklarını üçüncü bir tarafta tutması ve platformların kötü niyetli hareket etmesi halinde, izinin takip edilmesi ve yatırımcıların korunması için gerekli işlemlerin yapılması pratik olarak mümkün bulunmamaktadır. Bu çerçevede kanun taslağında müşterilerin varlıklarının kendi cüzdanlarında bulundurulmasının esas olduğu ve kendi cüzdanlarında bulundurmamaları sebebiyle uğrayabilecekleri hak kayıplarının da müşterilerin kendi sorumluluğunda olduğu teklifimiz de açıkça yer almaktadır."

Bilim tarlasında atılan tohumlar filiz verdi

Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (SBTÜ) Tarım Bilimleri ve Teknoloji Fakültesi'nde normal şartlarda 15 yılda tamamlanabilecek olan ıslah çalışmasının üniversitede bulunan laboratuvarlar sayesinde yaklaşık 5 yıl içerisinde tamamlanması bekleniyor. Geçtiğimiz yıl 3 bin 500 çeşit adayı toprakla buluşturan akademisyenler, bu yıl 250 dekarlık tarımsal Ar-Ge merkezinde yaklaşık 4 bin adet tahıl çeşidini gözlemliyor.

Her bir çeşidi farklı parsellerde yetiştiren akademisyenler, tahılların gelişim, hastalık ve dayanıklılık durumlarını kayıt altına alıyor. İklimsel değişiklikler ve yörenin havasına dayanıklı tohumu elde etmek için çabalayan akademisyenler, çalışmanın tamamlanmasının ardından uygun tohumları çiftçilerin kullanımına sunacak.

Islah çalışmalarında son teknoloji cihazlar kullanılıyor

Yürütülen ıslah çalışmaları ile ilgili bilgiler veren Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Tarım Bilimleri ve Teknoloji Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tolga Karaköy, “Tarım Bilimleri ve Teknoloji Fakültesi olarak yürüttüğümüz ıslah çalışmamız var. Bu ıslah çalışmaları buğday, soya, şeker pancarı, arpa, yulaf, nohut, fasulye gibi çok farklı bitkilerde yürütmekteyiz. Özellikle buğdayda çeşit adaylarımız bu sene tescile verilecek. Tescil için şu anda tohum çoğaltması gerçekleştiriyoruz. Tüm tescil öncesi dönemlerimizi bitirdik. Çiftçilerimiz bizim için son derece kıymetli ve önemli. Çiftçi düzeyinde üretimlerin özellikle modern teknolojinin kullanarak daha üstün verim ve kalitenin alınması adına kullanılması son derece elzem ve kıymetli. Biz bu noktada gerek laboratuvar, gerekse ıslah çalışmalarımızı arazide uygulamalı olarak yapıyoruz. Tabii ki ıslah çalışmalarını yaparken teknolojiyi ve tekniği kullanıyoruz ancak yetiştiricilik olmadan hiçbir şey olmaz. Yeni model yetiştirme tekniklerinde kullanmaktayız. Bu modern yetiştirme tekniklerinin çiftçi bazında yaygınlaştırılabilmesi için elimizden gelen tüm çabayı gösterip onlara uygulamalı olarak da eğitimler veriyoruz. Bu konuda yeni çeşitlerin, bölgemize sahamızda yaygınlaştırılması, bu yeni çeşitlerden çok daha yüksek verim ve kalite alınabilecek yöntemlerin neler olduğunu da çiftçilerimizle paylaşıyoruz” dedi.

15 yıl sürecek ıslah çalışması 5 yıla düşürülecek

İklimsel değişikliklere uygun tahılları geliştirmek için yoğun çaba harcandığını ifade eden Prof. Dr. Karaköy, “İklimsel değişiklik tabii ki çok önemli. Günümüzde bunu çok yoğun olarak yaşıyoruz. Özellikle yağışın çok çok az olması bunun beraberinde kuraklığı getirmesi ister istemez kuraklığa dayanıklı çeşitler üzerinde çeşitli geliştirilmesi üzerinde durmamızı gerektiriyor. Bu noktada da çalışmamızı sürdürüyoruz. Kuraklığa daha dayanıklı çeşitlerin geliştirilmesi adına buna yönelik olarak farklı ebeveynlerden oluşan melezlemeleri gerçekleştiriyor ve ıslah sürecini kısaltabilmek adına da bu gördüğünüz laboratuvarlarımızı Moleküler Yenilik ve Biyoteknoloji Laboratuvarlarımızı da ıslah süreci içerisinde kullanıyoruz. Bir ıslah süreci, bir çeşidin geliştirilmesi, klasik ıslah metotlarıyla yaklaşık 10-15 yılı alırken bahsettiğimiz bu laboratuvar tekniklerini kullanarak bunu 5-6 yıla kadar düşürme şansına sahibiz. Islah süreci sürekli devam ediyor bizim için. Her yıl yeni melezlemeler, yeni çeşitlerin geliştirilmesi adına çeşitli varyasyon oluşturabilmek adına sürekli melezlemelerimizi yapıyor, gerek Ar-Ge seramızda, gerekse tarla içerisinde yaptığımız melezlemeler neticesinde adaylarımızın seçimini gerçekleştiriyoruz” şeklinde konuştu.

4 bin çeşit buğday toprakla buluştu

Tahılların ekiminin sonbaharda yapıldığını söyleyen Prof. Dr. Tolga Karaköy, “Yaklaşık dört bin civarında bir aday hattımız var. Bunun yanında yulaf çeşit adaylarımız var. Yaklaşık üç yüz tane kadar da bu yulaf var. Arpada yine aynı şekilde 700 - 800 farklı arpa çeşit adayımız yine var. Bunlar şu anda sapa kalkma döneminde. İklime bağlı olarak bakım işlemlerini gerçekleştirip gözlemleri gerçekleştiriyoruz. Tarıma gereken kıymeti ve önemi vermemiz gerekiyor. Nasıl ki bugün Avrupa'da gelişmiş ülkelerin birçoğu sanayi devrimini tarımdan elde ettikleri gelirle yaptılarsa bizim ülkemizde de tarıma kıymet ve önem verilerek çiftçilerin desteklenmesi daha üst seviyelerde tarımın yapılmasını sağlamak adına desteklerimizi son derece kıymetli ve önemli diyorum” ifadelerine yer verdi.

İlk üç ayda yabancı turist harcamalarında artış

Ödeme sistemleri alanında faaliyet gösteren teknoloji şirketi Mastercard, 2024’ün ilk çeyreğine dair turizm trendleri raporunu yayınladı. Raporun sonuçlarına göre Türkiye’deki yabancı kartlı işlemler Ocak-Mart 2024 dönemini kapsayan yılın ilk çeyreğinde büyümeye devam etti. 2023’ün aynı döneminde yüzde 12 olan ciro bazlı büyüme yüzde 7, yüzde 1 olan adet bazlı büyüme/ziyaretçi sayısı ise yüzde 16 olarak gerçekleşti. Türkiye’de yapılan bireysel yabancı kartlı ödemelerin ülke bazlı dağılımı incelendiğinde İngiltere menşeli kartlarla yapılan harcama sıralamasında zirvedeki yerini korurken, Mısır menşeli kartlar geçen yıla göre büyüme rekoru kırdı.

Şirketin Türkiye ve Azerbaycan Genel Müdürü Avşar Gürdal, Türkiye turizmini destekleyerek, ekonomiye katkılarını artırmayı hedeflediklerini ifade ederek, “Ülkemizin turizm alanında değer önerileri gün geçtikçe zenginleşiyor. Tarihten kültür sanata, gastronomiden seyahate kadar pek çok alandaki çekiciliği destinasyon olarak ön plana çıkmasını sağlıyor.

Güncel turizm trendleri raporumuza göre, Türkiye’deki yabancı kartlı işlemler 2024’ün ilk çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla ciro bazlı yüzde 7, adet bazlı ise yüzde 16 büyüme kaydetti. Söz konusu ziyaretçi ve harcama artışları, sektöre yönelik yatırımlarımızın ve yenilikçi stratejilerimizin sadece kısa vadeli değil, aynı zamanda uzun vadeli olumlu etkilerini de yansıtıyor. Bu veriler ve gelişmelerle birlikte turizm alanındaki yatırımlarımız ve yeniliklerimizle, ülkemiz ekonomisine olan desteğimizi sürdüreceğiz” dedi.

Buna göre Türkiye’de yabancı menşeli kartlarla yapılan işlemlerde en çok harcama (ciro) yapan ilk beş ülke kartları sırasıyla İngiltere (%17), Almanya (%12), Amerika (%6), Suudi Arabistan (%5), Hollanda (%4) şeklinde sıralandı.

Raporun sonuçlarına göre restoran harcamaları yılın ilk çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre ciddi oranda artış göstererek giyim ve konaklama sektörlerinden pay aldı. Suudi Arabistanlı turistler en çok giyim harcaması yapan kitle olurken, yüksek hacimli işlemlere de öncülük etti. İngiliz turistler sağlık/kozmetik sektörleri ile ön plana çıktı. Ocak-Mart 2024 döneminde ciro bazlı sektör dağılımı giyim (%17), sağlık (%14), market (%14), restoran (%13) ve konaklama (%12) şeklinde sıralandı. Ciro bazlı şehir dağılımı ise İstanbul (%57), Antalya (%15), İzmir (%4), Ankara (%2), Muğla (%2) ve diğerleri (%19) olarak kayıtlara geçti.

İngiliz turistler en fazla İstanbul’da restoran harcaması (%21) yaparken, Hollandalı turistler en çok Antalya’da giyim (%16) harcamaları gerçekleştirdi. Almanya’dan gelen turistler büyükşehirlerde restoran (%18), giyim (%16) ve sağlık/kozmetik (%13) sektörleri, İstanbul’da ABD’li turistler mücevherata (%15) yöneldi. Amerika menşeli kartlarla yapılan harcamaların büyüklüğü İstanbul’da %75 oranında sabit kalırken, mücevherat (%15) en çok harcama yaptıkları sektör oldu.

Rapora yansıyan diğer önemli sonuçlar özetle şöyle;

· Suudi Arabistanlı turistleren çok giyim harcaması yapan kitle olurken (%36) yüksek hacimli işlemlere de öncülük etti.

· Hollandalı turistler İstanbul (%21) ve İzmir’de (%18) daha çok restoran harcaması yaparken, Antalya (%16) ve Ankara’da (%19) giyim harcamaları ile dikkat çekti.

· Birleşik Arap Emirlikleri menşeli kartlarda ciro büyüklüğünde İstanbul’da giyim (%38), konaklama (%12) ve restoran (%11) sektörleri ön plana çıktı.

· Ukrayna’dan gelen turistlerin harcamalarında giyim İstanbul (%24) ve İzmir (%13), market harcamaları ve İzmir öne çıkan sektörler olurken Edirne’de benzin ve yakıt harcamalarında artış gerçekleşti.

· Azerbaycan’dan gelen turistler harcamaları İstanbul ve Ankara’da giyim ve sağlık/kozmetik sektörlerinde arttı.

· Bulgaristanlı turistler Marmara Bölgesi’nde sağlık/kozmetik, market ve giyim alanındaki alışverişlerle ön plana çıktı.

· İsviçreli ziyaretçiler ise İzmir ve Muğla’da harcamalarını artırırken, Muğla’da yapı malzemesi sektöründe yapılan harcamalardaki artış kayıtlara geçti.

KKM hesaplarında düşüş sürüyor

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) haftalık bülteninde yer alan bilgilere göre kur korumalı TL mevduat ve katılma hesapları 2 trilyon 232,8 milyar TL'den 2 trilyon 196,4 milyar TL'ye geriledi.

Aynı haftada krediler 13 trilyon 133,9 milyar TL'den 13 trilyon 164 milyar TL'ye, mevduat 15 trilyon 609,2 milyar TL'den 15 trilyon 613,8 milyar TL'ye çıktı.

Tüketici kredileri 1 trilyon 647,2 milyar TL'den 1 trilyon 653,7 milyar TL'ye yükselirken, bireysel kredi kartları 1 trilyon 412,8 milyar TL'den 1 trilyon 410,8 milyar TL'ye indi.

Takipteki alacaklar ise 204,9 milyar TL'den 206,9 milyar TL'ye yükseldi.

Veriler 10 Mayıs ile biten haftayı kapsıyor.

Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde 'tasarruf' çalışması

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, 'Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi'nin açıklandığı toplantıda, "Genelgemizde tek istisna, konumu gereği TBMM olacaktır. Bu konuda Meclis Başkanımız kendi uhdesinde benzer bir çalışma yürüttüğünü ifade etmişlerdi" dedi. Meclis de tasarruf tedbirleri kapsamındaki çalışmalarını sürdürüyor. Meclis'in ilk adımı, 2024 Yılı Yatırım Programı'nda yer alan Kütüphane ve Sergi Salonu Projesi'nin askıya alınması olacak. Bu yıl içerisinde temellerinin atılması beklenen projenin, kamuda tasarruf önlemlerinin sona ermesinin ardından gündeme alınması planlanıyor. Kamuda tasarruf paketinde yer alan, 'Hizmet içi eğitimler, oteller yerine kamu tesislerinde yapılacak' maddesi doğrultusunda; Meclis tarafından düzenlenen resmi etkinlikler, resepsiyonlar ve kokteyl sayısının azaltılması ve zorunlu haller dışında programların Meclis çatısı altında yapılması, dijitalleşme ile kağıt israfının önüne geçilmesi planlanıyor. Bununla birlikte etkinliklerde misafirlere sunulan menülerin sadeleştirilmesi ile maliyetlerinin azaltılması planlanıyor.

Ayhan Bora Kaplan davasında gizli tanık M7 Emniyet'i sarstı: 4 gözaltı daha!

ETKİNLİKLERDE TOPLU ULAŞIM ARAÇLARI KULLANILACAK

Öte yandan TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ve milletvekilleri, Meclis'in açılışının 104'üncü yıl dönümü ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları kapsamında katıldığı programlara otobüsle gitmişti. Bu adımın güvenlik riski halleri dışında tasarruf paketine eklenerek kalıcı bir uygulamaya dönüşmesi bekleniyor. Böylelikle Meclis'in organize ettiği resmi etkinliklerde başkan ve milletvekillerinin toplu ulaşım araçlarını kullanması teşvik edilecek. Diğer taraftan Meclis, zorunda kalmadıkça araç alımı ve kiralaması uygulamasına son verecek. Ayrıca Meclis Başkanı Kurtulmuş'un da kullandığı yerli otomobil Togg'un yıllar içerisinde yabancı menşeili araçların yerine satın alınması bekleniyor. Söz konusu çalışmaların, 'Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi'nin resmi olarak yürürlüğe gireceği Cumhurbaşkanlığı Genelgesi ile kamuoyu ile paylaşılması bekleniyor. (DHA)

Avrasya Tüneli geçiş ücretine zam

Avrasya Tüneli web sitesi üzerinden yapılan duyuruya göre 16 Mayıs 2024 itibarıyla Avrasya Tüneli geçiş ücretlerine zam yapıldı. Otoyol ve köprü geçiş ücretleri ardından Avrasya Tüneli geçiş ücretlerinde de düzenlemeye gidildi. Avrasya Tünelin tek yön geçiş ücretleri gündüz tarifesinde otomobiller için 80 TL’den 112 TL’ye çıktı. Tarife resmi internet adresi ve sosyal medya hesaplarından duyuruldu.

Avrasya Tüneli yeni gündüz geçiş tarifesi

Avrasya Tüneli tek yön geçiş ücretleri gündüz tarifesinde otomobiller için 80 TL'den 112 TL'ye, minibüsler için 120 TL'den 168 TL'ye ve motosikletler için 31,20 TL'den 41,7 TL'ye yükseldi.

Avrasya Tüneli yeni gece geçiş tarifesi

Ücretler gece 00:00’dan sabah 05:00’a kadar yüzde 50 indirimli olarak otomobiller için 56 TL, minibüsler için 84 TL, motosikletler için ise 21,85 TL olarak uygulanacaktır

Önemli iş kapısı haline geldi: Asgari ücretin 4 katını kazanıyor

Aydın'ın Efeler ilçesine bağlı Gölhisar Mahallesi Türkiye'nin en fazla enginar üretimi yapılan bölgelerinden biri olarak dikkat çekiyor. Bu bölgeye 600 kilometre uzaklıktan özel olarak gelen enginar soyucuları hızları ile dikkat çekiyor. Her gün sabahın erken saatlerinde başlayıp gecenin ilerleyen saatlerine kadar çalışan ekip hem bölgenin tarım ekonomisine canlılık katarken, enginar soyucularının özverili çalışmaları 'yeşil elmas' olarak tabir edilen ve faydaları saymakla bitmeyen enginarın sofralara en taze ve lezzetli haliyle ulaşmasına yardımcı oluyor. Üç kişiden oluşan özel ekip, gün boyunca adeta bir makine gibi çalışarak aylık kazançlarını asgari ücretin 4 katına çıkarmayı başarıyor.

Enginar soymanın kolay bir iş olmadığını ve inceliklerinin bulunduğunu belirten Ömer Faruk Taşyürek, "Enginar soyum işi için sezonluk olarak Ankara'dan geliyoruz. Yılın 5-6 ayı buradaki sezonda enginarları soyup sonrasında da kendi işlerimize bakıyoruz. Şubat başından Temmuz ayı sonuna kadar her yıl buralardayız. Enginar soymak kolay bir iş gibi görünse de öyle kolay değil. Değişik incelikleri var ve tecrübeniz olması gerekiyor. Özellikle de kararmaması için vakit kaybı yapmamak gerekiyor. Enginarları soyarken kullandığımız bıçaklar jiletten keskin. Bazen elimizi de kesebiliyoruz ufak tefek hatalar elbette oluyor. Herkesin yapabileceği bir şey değil. El emeği, dikkat ve tecrübe çok önemli bu konuda. Kimse eline bıçağı alıp hemen ilk seferde bu kadar soyamaz. Elma, patates soymaya benzemez bu iş" dedi.

Günde bin-bin 200 enginar soyuyorlar

Günde yaklaşık bin ila bin 200 enginar soyduklarını belirten Taşyürek, "Bu işte psikoloji de çok önemli. Bin, bin 100, bin 200 o civarda değişiyor. Bir dakikada ortalama 3 veya 4 enginarı soyabiliyoruz. Bazen 5, 6 veya 7 olduğu da oluyor. Her saniye aynı şekilde devam edemeyiz. Ortalama fiyatlar değişiyor. Kalitesine, soyumuna göre farklılık gösteriyor. Allah bereket versin asgari ücretin üstünde güzel makul bir ücret alıyoruz. Tanesi Türkiye genelinde 2-3 lira arasında değişiyor. Sabah 07.00'de kalkıyoruz, akşam 23.00, 23.30'a kadar işimiz devam ediyor. Bu kalitede herkes yapamıyor, herkesin eli bu kadar yatkın değil. Türkiye'de 50 tane soyucu varsa 10 kişisi anca bu kadar kaliteli soyabilir. Böyle çanaklı kimse çıkartamaz" diye konuştu.

25 senedir enginar soyum işini yaptığını kaydeden Özgür Alkan, "Bu iş Türkiye genelinde Ocak ayında Kıbrıs enginarı ile başlar, Temmuz-Ağustos ayına kadar sürer. Adapazarı Taraklı'da son bulur bu serüven. Aydın Nisan, Mayıs, Haziran ayı gibi bu mevsimlerde yoğun olur. 6 aylık bir sezonu var. Bu süre boyunca makine gibi oradan oraya koşturuyoruz, sürekli çevir babam çevir. Allah eksik etmesin ama sıkı bir tempo. Yorucu olduğu için kazancı da ona göre, çok şükür tatmin ediyor. Çalışma saatleri ve riski yüksek. 25 senedir bu işi yapıyorum. 25 senedir bu kolum 6 ay boyunca dönüyor. Sadece soyumla kalmıyor. Gün boyunca soyduğumuz enginarların akşam işçiliği de var, onunla ilgileniyoruz. Sevmeyen bir insan bu işi yapamaz. El becerisi olması lazım. Bıçaklar çok önemli, bıçak yapmayı bilmesi çok önemli. Bu ürünü her bıçak soymuyor. Bıçağın ne kadar iyi olursa kaliten de o kadar iyi çıkar" dedi.

18 yaşındaki Yusuf Alkan, "İstanbul'dan Aydın'a aileme destek olmak için geldim. İşimi severek yapıyorum. Bu işte görüp görülebilecek en genç nesil ben olabilirim" ifadelerini kullandı. Ekip tarafından soyulan çanak enginarlar, marketlerde ve satış noktalarında perakende olarak satışa sunulurken tanesi 50 ila 80 TL'den alıcı buluyor.

Kamu binalarında yüzde 30 enerji tasarrufu sağlanacak

Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, bir yandan enerjide arz güvenliğini sağlamak ve bu alanda dışa bağımlılığı azaltmak diğer yandan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2053 yılı için ortaya koyduğu net sıfır emisyon hedefini gerçekleştirmek için çevreye duyarlı politikalar üretiyor. Bu politikalarda enerji verimliliği de önemli bir yer tutuyor. Sunulan hizmetin kalitesini düşürmeden, sosyal refahı olumsuz yönde etkilemeden bir enerji verimliliği stratejisi geliştiren bakanlık, geçen ocak ayında 2030 yılına ilişkin yol haritasını devreye aldı. Enerji Verimliliği Stratejisi ve Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı doğrultusunda 2030 yılına kadar enerji tüketiminin yüzde 16 azaltılması ve 100 milyon ton emisyon azaltımına katkıda bulunulması planlanıyor.

1,1 MİLYAR LİRA TASARRUF SAĞLANDI

Strateji ve eylem planında kamu binaları ve sokak aydınlatmaları da yer buluyor. Kamu binaları için 2023 yılına kadar yüzde 15 tasarruf hedefi belirleyen bakanlık, kamu binalarının enerji faturalarında yıllık 1,1 milyar liralık tasarruf sağlamış oldu. 2024'ten itibaren tasarruf hedefi 2 katına çıkartıldı. Kamu binalarına 2030 yılına kadar yüzde 30 tasarruf sağlanması hedefi ortaya konuldu.

BAYRAKTAR: ENERJİ VERİMLİLİĞİNİ TEŞVİK EDECEĞİZ

Benzer bir şekilde sokak lambalarında kapsamlı bir LED'e geçiş programı başlatıldı. 2030 yılına kadar genel aydınlatmada 1,2 milyon LED armatür kurulumu sağlanacak. Burada elektrik dağıtım şirketleri ve yerel yönetimlerle koordineli çalışılacak.

Bakanlığının verimlilik alanında yürüttüğü faaliyetleri değerlendiren Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, "Enerji verimliliği öncelikli gündem maddelerimizden biri. Enerji planlamalarımızda bu konu önemli bir yer tutuyor. Her alanda enerji verimliliğini teşvik edeceğiz. Bu alanda yeni yatırımları destekleyeceğiz. 2030 yılı için ortaya koyduğumuz hedefleri gerçekleştirmek için ilgili bakanlıklarla aktif olarak çalışıyoruz" dedi. (DHA)

Mayıs karı Anzer Balı'nın üretimine yarayacak

Rize'nin İkizdere İlçesi'ne bağlı Anzer Yaylası'na geçtiğimiz günlerde kar yağdı. Yağan kar yaylanın dünyaca ünlü balı olan Anzer Balı'nı akıllara getirdi. Şifa olarak bilinen ve satışı noktasında hastalara öncelik tanınan bal üretiminin kardan etkilenip etkilenmeyeceği merak konusu oldu. 40'ı endemik olmak üzere 400'ü aşkın çiçek türünün olduğu 2 bin 300 rakımdaki Anzer Yaylası'nda mevsim şartları değişince balında tehlikeye girme ihtimali hem üreticileri hem de tüketicileri korkuturken, Anzer Ballıköy Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Muzaffer Deniz Mayıs ayında Anzer'e yağan karın Anzer Balı'na zararı olmayacağını, hatta toprağın ıslanması nedeniyle çiçeklerin daha fazla açmasını sağlayacağını söyledi.

Yeni bal sezonunun Anzerli arıcılar için verimli geçeceğini düşündüklerinin altını çizen Deniz “2 gün önce Rize'nin yüksek kesimli yaylalarına ve bunlardan bir tanesi olan Anzer Yaylası'na kar yağdı. Sezon itibariyle yağan bu karın Anzer balı üretimine zararlı etkisi olacağını düşünmüyoruz. Zaten çiçekler daha açmamış. Ot ve çimenlerin büyümeleri daha yeni başladı. Bunun faydası olacağını düşünüyoruz. Toprağın tekrar ıslanması çiçeklerin daha fazla açmasına sebep olacağının kanaatindeyiz. Mayıs sonu itibariyle arıcılarımız kovanlarını taşıyacaklar. Yeni sezonun bal hasat dönemi Ağustos ayının 15 ile 20'si olması nedeniyle bu zaman zarfında değişken olacaktır. Şuan da sezon itibariyle gözlemlediğimiz yeni sezonun verimli geçeceği yönündedir” şeklinde konuştu.

Tarım-ÜFE Nisan’da arttı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2024 yılı Nisan ayı Tarım-ÜFE verisini açıkladı. Buna göre, Tarım-ÜFE'de Nisan ayında bir önceki aya göre yüzde 2,71 artış, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 20,68 artış, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 60,77 artış ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 60,69 artış gerçekleşti.

Sektörlerde bir önceki aya göre, tarım ve avcılık ürünleri ve ilgili hizmetlerde yüzde 2,67 artış, ormancılık ürünleri ve ilgili hizmetlerde yüzde 4,43 artış ve balık ve diğer balıkçılık ürünleri; su ürünleri; balıkçılık için destekleyici hizmetlerde yüzde 1,65 artış gerçekleşti. Ana gruplarda bir önceki aya göre, tek yıllık (uzun ömürlü olmayan) bitkisel ürünlerde yüzde 2,27 azalış, çok yıllık (uzun ömürlü) bitkisel ürünlerde yüzde 11,79 artış ve canlı hayvanlar ve hayvansal ürünlerde yüzde 4,58 artış gerçekleşti.

Yıllık değişimin en yüksek olduğu alt grup yüzde 166,06 ile yağlı meyveler, aylık değişimin en yüksek olduğu alt grup yüzde 58,57 ile turunçgiller oldu.

Özel sektörün yurt dışı kredi borcu arttı

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 2024 yılı Mart ayı Özel Sektörün Yurt Dışından Sağladığı Kredi Borcu Gelişmeleri’ni paylaştı. Buna göre, Mart sonu itibarıyla, özel sektörün yurt dışından sağladığı toplam kredi borcu, 2023 yıl sonuna göre 1,7 milyar ABD doları artarak 165,7 milyar ABD doları oldu. Vadeye göre incelendiğinde, 2023 yıl sonuna göre, uzun vadeli kredi borcunun 452 milyon ABD doları artarak 155,3 milyar ABD doları; kısa vadeli kredi borcunun (ticari krediler hariç) ise 1,3 milyar ABD doları artarak 10,4 milyar ABD doları düzeyinde gerçekleştiği gözlendi.

Borçluya göre dağılıma bakıldığında, uzun vadeli kredi borcuna ilişkin olarak, bir önceki yıl sonuna göre bankaların kredi biçimindeki borçlanmalarının 169 milyon ABD doları azaldığı, tahvil ihracı biçimindeki borçlanmalarının ise 2,3 milyar ABD doları artışla 17,1 milyar ABD doları seviyesinde gerçekleştiği gözlendi. Aynı dönemde, bankacılık dışı finansal kuruluşların kredi biçimindeki borçlanmaları 158 milyon ABD doları azalmış, tahvil stoku ise 27 milyon ABD doları azalarak 1,2 milyar ABD doları seviyesinde gerçekleşti. Söz konusu dönemde, finansal olmayan kuruluşların kredi biçimindeki borçlanmalarının 1,1 milyar ABD doları azaldığı, tahvil stokunun ise 20 milyon ABD doları azalarak 10,1 milyar ABD doları seviyesinde gerçekleştiği gözlendi. Kısa vadeli kredi borcuna ilişkin olarak ise, 2023 yıl sonuna göre bankaların kredi biçimindeki borçlanmaları 619 milyon ABD doları artışla 5,1 milyar ABD doları; finansal olmayan kuruluşların kredi biçimindeki borçlanmaları ise 212 milyon ABD doları azalışla 1,4 milyar ABD doları düzeyinde gerçekleşti.

Alacaklıya göre dağılım incelendiğinde, uzun vadeli kredi borcuna ilişkin olarak, Mart sonu itibarıyla tahvil hariç özel alacaklılara olan borç, bir önceki yıl sonuna göre 1,3 milyar ABD doları azalarak 105,8 milyar ABD doları olarak gerçekleşti. Kısa vadeli kredi borcuna ilişkin olarak ise, tahvil hariç özel alacaklılara olan borcun bir önceki yıl sonuna göre 386 milyon ABD doları artarak 8,2 milyar ABD doları seviyesinde gerçekleştiği gözlendi.

Döviz kompozisyonuna bakıldığında, 155,3 milyar ABD doları tutarındaki uzun vadeli kredi borcunun yüzde 58,5'inin ABD doları, yüzde 35,3’ünün Euro, yüzde 2,2’sinin Türk lirası ve yüzde 4,0’ının ise diğer döviz cinslerinden oluştuğu ve 10,4 milyar ABD doları tutarındaki kısa vadeli kredi borcunun ise yüzde 48,0’ının ABD doları, yüzde 26,8’inin Euro, yüzde 20,5’inin Türk lirası ve yüzde 4,7’sinin diğer döviz cinslerinden oluştuğu görüldü.

Sektör dağılımı incelendiğinde, Mart sonu itibarıyla, 155,3 milyar ABD doları tutarındaki uzun vadeli toplam kredi borcunun yüzde 38,1’ini finansal kuruluşların, yüzde 61,9’unu ise finansal olmayan kuruluşların borcu oluşturdu. Aynı dönemde, 10,4 milyar ABD doları tutarındaki kısa vadeli toplam kredi borcunun yüzde 75,5’ini finansal kuruluşların, yüzde 24,5’ini ise finansal olmayan kuruluşların borcu oluşturdu.

Özel sektörün yurt dışından sağladığı toplam kredi borcu, Mart sonu itibarıyla kalan vadeye göre incelendiğinde, 1 yıl içinde gerçekleştirilecek olan anapara geri ödemelerinin toplam 51,1 milyar ABD doları tutarında olduğu gözlendi.

CNN Türk ekibi KAAN’ın üretildiği tesiste: İlk kez uçuyormuş gibi hissettim

CNN Türk Özel Haberler Şefi Fulya Öztürk, TUSAŞ’ın Ankara’daki tesisine yapılan ziyaret sırasında şu ifadeleri kullandı: “TUSAŞ’a girmek öyle kolay değil. Kritik üretimlerin yapıldığı bir tesis burası, çeşitli güvenlik aşamalarından geçtik. Çok yoğun güvenlik önlemi var. Çok büyük bir kampüs. Savunma sanayiinden ekipler eşlik ediyor.”

KAAN’ın gökyüzü ile buluştuğu tarih 21 Şubat’tı. İkinci uçuşu ise 6 Mayıs’ta oldu ve Gökhan Bayramoğlu KAAN’ı uçurdu.

FULYA ÖZTÜRK: KAAN YERLİ MOTORLA UÇACAK

Binlerce TUSAŞ mühendisinin elinden çıktı KAAN, F-35'ten farklı özelliklere sahip. KAAN 2028 yılında envantere girecek. Çok sayıda test uçuşları yapılacak. Yerli motor üzerinde ekipler çalışıyor. 2028’den sonra KAAN yerli motorla uçacak.

KAAN’I UÇURAN PİLOT BAYRAMOĞLU: İLK KEZ UÇUYORMUŞ GİBİ HİSSETTTİM

KAAN’ın ikinci uçuşunu gerçekleştiren Gökhan Bayramoğlu şu ifadeleri kullandı: “İlk uçuşu yaparken ben de takip uçağı bölümündeydim. İkinci uçuşta içinde yer almak bambaşka bir duygu. Ayaklarım ilk kez yerden kesilmiş gibi hissettim. İlk kez uçuyormuş gibi hissettim.

Gram altında yükseliş için ilk hedef! Yatırımı olanlar dikkat: Yeni tahminler geldi

‘EKİBİMİZE GÜVEN GELDİ’

5 Mayıs’ta biz yarın uçabiliriz bilgisini aldıktan sonra sadece uçuşta yapacağımız test noktalarına konsantre oluyoruz. 21 Şubat’ta ilk uçuşunu gerçekleştirdi. Ekibimize güven geldi. Daha olgun bir uçağa doğru gittiğimizi biliyorduk. Mühendislerimizin bizim arkamızda olduğunu, bizi eksik bir uçakla uçuşa göndermeyeceklerini biliyordum.

‘ÇOK ETKİLİ BİR UÇUŞ OLDU’

6 Mayıs sabahı saat 06.00’da buradaydım. Rüzgar sakindi, bizi dış etkenlerin en az etkileyebileceği bir saatti. Sabah saatlerinde yaptık. Çok etkili bir uçuş oldu.

14 DAKİKA HAVADA KALDINIZ, NASIL ANLATIRSINIZ?

Zaman nasıl geçti hiç anlayamadım. Uçağın bütün reaksiyonlarını görmek bunları takip etmek açısından yeterince uzun bir süreydi. Bu sureyi artırmak istiyoruz, başaracağız.Uçağımızı olgunlaştırıyoruz. Önce onu emekletiyoruz sonra koşturacağız.

'Robo, buraya gel!'Beş el silah sesi, panik, fiyasko... Cintula durdurulamadı

İLK UÇUŞ İÇİN BU SÜRE İYİ Mİ?

Gayet iyi, istediğimiz verileri topladık. KAAN’ın ilerleyen zamanlarda yüksek irtifalarda daha uzun süreler uçtuğunu göreceğiz. KAAN bizim için bir silah olacak, onu en etkin kullanmak için görev sistemlerini test etmemiz gerekiyor. Amacımız 2028 yılında Hava Kuvvetlerine teslim etmek olacak.

5’inci nesil uçağın en büyük özelliği düşük görünebilirlik kabiliyeti. Silahların KAAN’ın gövdesinin altında olması, radara yakalanmaması gibi özellikle 5’inci nesil uçak özelliklerine doğru taşıyor.

‘TÜRK BAYRAĞINI DALGALANDIRMAK İÇİN ELİMİZDEN GELENİ YAPIYORUZ’

Çok hızlı reaksiyon gösteriyoruz, zaman ayırıyoruz. İlk uçuş öncesinde de sonrasında da bütün çalışanlarımız, pilotlarımız gece gündüz demeden çalışıyorlar. Türk bayrağını gökyüzünde en etkili şekilde dalgalandırmak için elimizden geleni yapıyoruz.”

'KKTC’nin ihracatını geliştirmek için her türlü desteği vermeye hazırız”

KKTC Maliye Bakanı Özdemir Berova, KKTC'nin Ankara Büyükelçisi İsmet Korukoğlu, Maliye Bakanlığı Genel Koordinatörü Saadet Hüdaverdi, Kıbrıs Türk Ticaret Odası (KTTO) Başkanı Turgay Deniz ve Kıbrıs Türk Sanayi Odası (KTSO) Başkanı Ali Kamacıoğlu’nun da aralarında bulunduğu heyetle birlikte ATO Başkanı Gürsel Baran’ı makamında ziyaret etti. Ziyarette ATO Meclis Başkanı Mustafa Deryal ile ATO Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Akça da yer aldı.

KKTC ve Türkiye’nin bir milletin ayrılmaz iki parçası olduğunu kaydeden Bakan Berova, KKTC ekonomisini geliştirmeye ve büyütmeye yönelik çalıştıklarını aktardı. Berova, “Büyük Türk milleti içerisinde yerimizi almaya çalışıyoruz. Son zamanlarda ana vatan Türkiye’nin de etkin ve fiili bir şekilde katkı koymasıyla birlikte özellikle Türk devletleri topluluğu içerisinde kendimize bir yer bulmaya başladık. Bu bizi ziyadesiyle mutlu ediyor” dedi.

Ekonominin ülkelerin ana damarı olduğuna dikkat çeken Bakan Berova, "KKTC ekonomisini, ticaretini geliştirmek istiyoruz. Çünkü günün sonunda kamu maliyesinin ana kaynağı ekonomi ve ticaretteki hareketliliktir. Kamu maliyesinin güçlü olması demek, bir ülkenin yatırımlarını doğru alanlarda ve güçlü şekilde yapması anlamına geliyor" diye konuştu.

KKTC olarak en büyük ticareti Türkiye ile yaptıklarını ifade eden Maliye Bakanı Berova, “Ana vatanın bizim arkamızda olduğunun bilinci içerisindeyiz. Bu nedenle sürekli bir şekilde buradaki hem devlet yetkililerimizle hem de sivil toplum örgütleriyle temas halindeyiz” dedi.

ATO Başkanı Baran, Bakan Berova başkanlığındaki KKTC heyetini ATO’da misafir etmekten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Burası sizin kendi eviniz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, KKTC ve Kıbrıs Türk halkının ekonomik ve sosyal anlamda daima yanında ve destekçisidir. Dün gibi bugün ve yarın da her zaman üzerimize düşen ne varsa yapmaya hazırız" dedi.

Baran, ATO olarak Kıbrıs Türk Ticaret Odası ile de temas halinde olduklarını kaydederek, KKTC'nin ihracatını geliştirmek için birlikte yeni çalışmalar hayata geçirebileceklerini belirtti.

Heyet üyeleriyle sohbet ederek ticaret ve yatırım ilişkilerine ilişkin sorulara cevap veren Baran, bir soru üzerine Başkent’teki savunma sanayii kuruluşlarının KKTC’ye yatırım yapması konusunda heyetin davetini dile getirebileceklerini ifade etti.

Sirkeci-Kazlıçeşme Hattı dünya listesinde

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun katılımlarıyla 26 Şubat 2024’te hizmete açılan Sirkeci-Kazlıçeşme Raylı Sistem Hattı’na, Dünyanın en çok okunan gezi sitelerinden “lonelyplanet”den övgü. Sitede yer alan makalede yaya odaklı yeni nesil ulaşım projesi olarak hayata geçirilen 8.3 kilometrelik hat Avrupa’da görülmesi gereken 6 demiryolu hattı arasında gösterildi.

“ESKİ SİRKECİ’DE HALA HAYAT VAR”

Lonely Planet isimli gezi rehberinin internet sitesinde yayımlanan “Avrupa’nın gezilmesi gereken 6 demiryolu rotası” başlıklı makalede Avrupa'nın en eski istasyonlarından biri olan Sirkeci’den başlayan ve Kazlıçeşme’de biten bu hattı nostaljik gezginlerin mutlaka kullanması gerektiği vurgulanırken şu ifadelere yer verildi:

“İstanbul'un Sirkeci sahil hattı boyunca ilerleyin ve eski halinin bir gölgesi olduğunu görün. İstanbul'un Sultanahmet semtinde, Boğaziçi kıyısında bulunan Sirkeci, en çok da efsanevi Doğu Ekspresi trenlerinin bir zamanlar son durağı olarak bilinir. Ancak, Sirkeci 2013 yılında uzun mesafe hizmetlerini durdurmuştu. Şehir Sirkeci etrafında koşuştururken, yer seviyesindeki platformlar kullanılmamış durumda kaldı, yer altındaki Marmaray tren hattı ise eski şehrin altından Avrupa'dan Asya'ya yolcu taşıyor. Ancak, eski Sirkeci'de hala hayat var. Kazlıçeşme'ye yeni açılan 8.3 kilometrelik hafif raylı sistem trenleri orijinal tren garına geri getiriyor. Zamanla, bu yenilenmiş hatlar Sofya ve Bükreş'e giden hizmetler Marmaray hattının batı ucundaki daha az uygun kalkış noktası olan Halkalı yerine Boğaziçi kıyılarına dönüşünü bile görebilir. Nostaljik gezginlerin, Avrupa'nın en eski istasyonlarından birini bu hattı kullanmalı. Hatta bu hat belki de yeni duraklardan biri olan Kumkapı'da deniz ürünleri yemeğini yemesi için bir trene binme bahanesidir.”

GÜNLÜK 10 BİN KİŞİ SEYAHAT EDİYOR

Bulunduğu güzergahı ve seyir güzelliği ile İstanbul’a kazandırılan yeşil alanlarıyla, parkları ve bisiklet yoluyla çevre ve insan odaklı projeyi gündeme taşınan Sirkeci-Kazlıçeşme Raylı Sistem Hattı, İstanbullular tarafından da büyük ilgi gördü. Hattı hizmete alındığı 25 Şubat 2024 tarihinden bu yana 800 bin yolcu kullanırken, her gün ortalama 10 bin kişi burada seyahat ediyor.

İstanbul’da Tarihi Yarımada’nın Altın Halkası olarak adlandırılan ve Osmanlı’nın Avrupa’ya açılan kapısı olarak adlandırılan hat, 1888 yılında açılan Sirkeci Garı ile uzun yıllar Orient Ekspresi’nin son durağı olarak hizmet vermişti. Ayrıca sosyokültürel, rekreasyon, spor ve bisiklet gibi imkanlarıyla İstanbullulara hizmet veren hat seyir güzelliği olan güzergahı ile dikkat çekiyor.

“141 YILLIK HATTI GÜNÜMÜZ İHTİYAÇLARINA GÖRE YENİLEDİK.”

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, 141 yıldan fazla bir süre İstanbul ulaşımının omurgalarından biri olarak hizmet veren Sirkeci-Kazlıçeşme Hattı'nı sil baştan yaparak bambaşka bir yapıda hem demir yolu hem de yaya odaklı ve çevreci bir projeyle yeniden İstanbul'a kazandırdıklarını belirterek, “8.3 kilometrelik Sirkeci-Kazlıçeşme Hattı; 7,3 kilometre yaya ve bisiklet yolu, 122 bin 550 metrekare meydan ve rekreasyon alanı, 6 bin metrekare kapalı sosyal-kültürel alan, 74 bin metrekare yeni yeşil alanıyla sosyo-kültürel yönü itibarıyla da öne çıkmaktadır. Proje kapsamında ecdat yadigarı Yedikule, Kocamustafapaşa, Yenikapı ve Kumkapı tescilli duraklarımızı da restore ettik. İstanbul’un en değerli alanlarını vatandaşların kullanımına kazandırarak, sosyal hayata önemli katkı sunuyoruz. Sirkeci-Kazlıçeşme Raylı Sistem ve Yaya Odaklı Yeni Nesil Ulaşım projemiz, bu yaklaşımımızın en önemli örneklerinden biridir” dedi.

Rekabet Kurumu kararını verdi: Google'a yeni para cezası

Rekabet Kurulu'ndan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Rekabet Kurulunun 08.04.2021 tarihli ve 21-20/248-105 sayılı kararında, GOOGLE’ın genel arama hizmetleri pazarında hâkim durumda olduğu, GOOGLE’ın kendi yerel arama (Local Unit) ve konaklama fiyatı karşılaştırma (GOOGLE Hotel Ads-GHA) hizmetlerine genel arama sonuç sayfasında konum ve gösterim olarak rakiplerine kıyasla avantaj sağlayarak ve rakip yerel arama sitelerinin Local Unit’e girişine engel olarak rakiplerin faaliyetlerinin zorlaştırılmasına ve yerel arama hizmetleri ile konaklama fiyatı karşılaştırma hizmetleri pazarlarındaki rekabetin bozulmasına yol açmak suretiyle 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 6. maddesini ihlal ettiği tespit edilmiş, GOOGLE hakkında 296.084.899,49 milyon TL idari para cezasına hükmedilmiştir.

Gram altında yükseliş için ilk hedef! Yatırımı olanlar dikkat: Yeni tahminler geldi

"3 AYLIK SÜRE ZARFINCA İZLENMESİNE KARAR VERİLMİŞTİR"

Kurul ayrıca GOOGLE’a, ihlalin giderilmesi ve pazardaki etkin rekabetin tesis edilmesini temin etmek için birtakım yükümlülükler getirmiştir. Bu kapsamda GOOGLE’ın, rakip yerel arama hizmetlerine ve rakip konaklama fiyatı karşılaştırma hizmetlerine genel arama sonuç sayfasında GOOGLE’ın kendi ilgili hizmetlerinden dezavantajlı olmayacakları koşulları sağlaması gerekmektedir. Bu doğrultuda GOOGLE, “yerel arama hizmetleri” pazarında Kurul tarafından işaret edilen endişeleri bertaaraf etmek için yerel arama hizmetlerine ilişkin yeni tasarımları içeren tedbir önerilerini sunmuştur. Akabinde Kurulun 21.03.2024 tarihli toplantısında, GOOGLE tarafından sunulan bu tedbir önerilerinin uygulanmaya alınması ve 3 aylık süre zarfınca izlenmesine karar verilmiştir. GOOGLE tarafından söz konusu tedbirlerin, 15.04.2024 tarihi itibarıyla tamamen piyasaya sürüldüğü ifade edilmiştir.

Savaşta son dakika... En derin saldırıda Sky Dew üssü vuruldu! İsrail tankının 'dost ateşi' beş askeri öldürdü

"İDARİ PARA CEZASI UYGULANMASINA KARAR VERİLMİŞTİR"

Ancak GOOGLE’ın “yerel arama hizmetleri” bakımından uygulanmaya alınmasına karar verilen yeni tasarımları otel sorguları bakımından uygulamadığı, dolayısıyla
GOOGLE’ın “yerel arama hizmetlerine” ilişkin Kurul tarafından getirilen yükümlülükleri yerine getirmediği tespit edilmiştir. Bu kapsamda Kurulun 09.05.2024 tarihli
toplantısında; GOOGLE’ın 08.04.2021 tarihli ve 21-20/248-105 sayılı Kurul kararında hükme bağlanan, "Gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6 (altı) ay içerisinde, rakip yerel arama hizmetleri ve rakip konaklama fiyatı karşılaştırma hizmetlerine genel arama sonuç sayfasında GOOGLE’ın kendi ilgili hizmetlerinden dezavantajlı
olmayacakları koşulları sağlamasına” şeklindeki yükümlülüğü otel sorgularına ilişkin yerel arama hizmetleri bakımından yerine getirmediğine ve bu nedenle 4054 sayılı
Kanun’un 17. maddesi kapsamında GOOGLE’a 15.04.2024 tarihi itibarıyla başlamak ve bu yükümlülüklerin yerine geirilmesine kadar yürütülmek üzere 2023 yılı gayri safi gelirlerinin her gün için onbinde beşi oranında idari para cezası uygulanmasına karar verilmiştir.

Hizmet üretim endeksi açıklandı

Hizmet üretim endeksi (2021=100) 2024 yılı Mart ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %6,8 arttı. Aynı ayda ulaştırma ve depolama hizmetleri %6,3 arttı, konaklama ve yiyecek hizmetleri %1,8 arttı, bilgi ve iletişim hizmetleri %15,0 arttı, gayrimenkul hizmetleri %13,0 arttı, mesleki, bilimsel ve teknik hizmetler %7,4 arttı, idari ve destek hizmetleri ise %7,0 arttı.

Hizmet üretim endeksi aylık aynı kaldı

Hizmet üretim endeksi (2021=100) 2024 yılı Mart ayında bir önceki aya göre aynı kaldı. Aynı ayda ulaştırma ve depolama hizmetleri %0,3 arttı, konaklama ve yiyecek hizmetleri %3,1 azaldı, bilgi ve iletişim hizmetleri %2,7 arttı, gayrimenkul hizmetleri %0,5 azaldı, mesleki, bilimsel ve teknik hizmetler %0,5 azaldı, idari ve destek hizmetleri ise %1,5 arttı.

'Aile İşletmeleri ve Aile Konseyi’nin kurulması çok önemli'

İstanbul Kültür Üniversitesi Aile İşletmeleri ve Girişimcilik Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin düzenlediği Aile İşletmeleri Konferansının 10’uncusu 15 Mayıs'ta üniversitenin Ataköy Yerleşkesi’nde başladı. İki gün sürecek konferansın bu yılki ana teması ‘İş Dünyasında Dönüşümler’ olarak belirlendi. Kongrenin ilk gününde Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mustafa Gültepe açılış konuşmacısı olarak yer aldı. Aile İşletmelerinin Yurtdışına Açılım Süreci, Aile İşletmesinde Kadın Yönetici Olmak, Aile İşletmelerinde Yapay Zeka Entegrasyonu, Hukuki ve Mali Boyutlarıyla Aile İşletmelerinde Sürdürülebilirlik başlıklarının ele alınacağı kongre 4 oturum ile gerçekleşti.

'PATRONLUKTAN ÇOK PROFESYONELLİK ÖNEMLİ, YERİ GELDİĞİNDE KOLTUĞU GENÇLERE DEVRETMELİYİZ’

2023 yılında ihracat rekoruna imza attıklarını söyleyen, Mustafa Gültepe, “Yılı 255.4 milyar dolar ihracatla kapattık. Bu yıl hedefimiz 267 milyar mal ihracatı ve 110 milyar dolarlık ise hizmet ihracatı gerçekleştirmek. 2028 hedefimiz ise 375 milyar dolar mal ihracatı, 200 milyar dolar da hizmet ihracatı gerçekleştirmek. İhracatta yeni bir ivme yakalayacağımızı umuyorum. Bu sürece köklü ve kurumsal işletmelerimizin katkısı büyük, yalnızca bu şirketlerle katma değerde ve küresel rekabette yerimizi alabiliriz. Aile işletmelerinin ülke ekonomisinde özel bir yeri var. Bu nedenle aile işletmeleri büyümeli. Aile işletmelerini ihracatın dinamosu olarak görüyoruz. Dolayısıyla her şeyden önce bu işletmelerin ömrünü uzatıp, devamlılığını sağlamalıyız. Aile şirketleri sonraki kuşaklara aktarılamadığı için maalesef ömürleri kısa oluyor. İşletmelerin devamlığı için aile içinde uyum ve koordinasyon sağlanmalı. Bu noktada Aile İşletmeleri ve Aile Konseyi’nin kurulmasının son derece önemli olduğunun altını çiziyorum. Aile Konseyi’nde yeni nesilin eğitiminden, ailenin değerler bütünlüğünü korumasına kadar birçok konuda istişare mekanizması kurulması gerekiyor. Ailede birlik ve bütünlük yakalanmadan, işletme içerisindeki profesyonel kurallarda da gelişme kaydetmek maalesef mümkün olmuyor. Aile Anayasası ile uyulması gereken kurallar yazılı hale getirilmelidir. Patronluktan çok profesyonellik önemli. Yeri geldiğinde koltuğu gençlere devretmeliyiz” ifadelerini kullandı.

‘ÜNİVERSİTE DÜZEYİNDE, AİLE İŞLETMELERİNİ ELE ALAN İLK KONGRE’

Bu kongrenin üniversite düzeyinde, aile işletmelerini ele alan ilk kongre olduğunu vurgulayan İstanbul Kültür Üniversitesi Aile İşletmeleri ve Girişimcilik Uygulama ve Araştırma Merkezi (AGMER) Başkanı Prof. Dr. Mahmut Paksoy “Aile işletmelerinin problemlerini ve çözüm önerilerinin tartışılacağı, kişilerin fikirlerini dile getireceği bu kongrede, ‘Aile İşletmelerinde Dönüşüm’ konuşulacak. Alt başlıklar olarak da ihracattaki zorluklar ve çözüm önerileri tartışılacak. 2’nci panelimizde ise aile işletmelerinde kadın olmak ve bunun zorlukları, avantajları ve dezavantajları tartışılacak. 3’üncü oturumumuzda ise güncel olan bir konu olan ‘Yapay Zeka’ ile ilgili aile işletmeleri neler yapıyorlar hangi aşamada bulunuyorlar bu başlıklar konuşulacak. 4’üncü ve son oturumda ise ‘Mali ve Hukuki Boyutuyla Sürdürülebilirlik’ ele alınacak. Hem iş dünyasından hem de akademik dünyadan kişiler katılım sağlayacak. Birinci gün böyle geçecek. İkinci günde ise daha çok akademik bildiriler yer alacak” diye konuştu.

‘KADIN YÖNETİCİ OLMA’ BAŞLIĞI ÜNİVERSİTEMİZ İÇİN AYRI BİR YERE SAHİP’

Üniversite olarak aile işletmelerine çok önem verdiklerini belirten İstanbul Kültür Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fadime Yüksektepe de “Biz de bir aile işletmesiyiz. Aile işletmeleri ülkemiz için ve kalkınmamız için çok değerli bir yere sahip. Değişen dünyada teknoloji çok çabuk ilerliyor. Sürdürülebilirlik önem kazanıyor, yapay zeka çalışmaları var. Bunların hepsiyle birlikte aile işletmeleri de bir dönüşüme girmek zorunda. Bugün bu sempozyum sayesinde hem akademisyenlerimiz hem konunun uzmanları enine boyuna bütün konuları tartışacak ve aile işletmeleri için önemli stratejiler sunuyor olacaklar. Hem ülkemizin hem aile işletmelerimizin gelişimi için bu tarz tartışmaların bir iyileştirme sağlamasını umuyoruz. Biz İstanbul Kültür Üniversitesi olarak toplumsal cinsiyet eşitliğine de çok fazla önem verdiğimiz için ‘Kadın Yönetici Olma’ başlığı bizim için ayrı bir yere sahip. Biz de üniversitemizde kadın yöneticilerimiz fazla, benim gibi birçok kadın yönetici var. Çalışma hayatında kadın yöneticiler çeşitli zorluklar ile karşılaşabiliyorlar. Geleneklerimizde olan görevleri nedeniyle yoğun bir ev hayatına ek olarak iş hayatında da karşılaştıkları zorluklar var. Kadınları empati gücü, çalışkanlığı, programlı olmaları başarıya götürüyor. Bu anlamda her zaman kadın yöneticilerin yanındayım. Onların gelişimleri için her türlü desteğe hazırım. Üniversite olarak da bütün ekibimiz bu konuda ihtiyaç duyan herkese destek vermeye hazır. Özellikle de aile işletmelerindeki kadın yöneticilerimize” dedi.

Gram altında yükseliş için ilk hedef! Yatırımı olanlar dikkat: Yeni tahminler geldi

Milliyet.com.tr/ Tasarrufunu altında tutan yatırımcılar fiyatlardaki gelişmeleri yakından takip ediyor. Nisan ayının ortalarından sonra sert düşüş gösteren altın fiyatlarında aşağı yönlü seyir geçtiğimiz hafta sonlandı. Piyasalar yeniden yukarı döndü. Peki gram altında yükseliş için ilk takip edilecek seviye ne? Konuyla ilgili merak edilenleri Ekonomist Tuğba Ekin, milliyet.com.tr’ye açıkladı. Ekin konuşmasında altına alternatif iki yatırım aracından bahsetti.

Ekonomist Tuğba Ekin’in açıklamaları şu şekilde: “ABD’de enflasyon yüzde 2 hedefine hala uzakta. Hazine Bakanı Yellen, işsizlik oranının tarihi düşük seviyelere yakın olduğunu, enflasyonun geçen yazdan bu yana önemli ölçüde düştüğünü ve ABD ekonomisinin büyümeye devam ettiğini açıklasa da yılbaşı itibarıyla enflasyon verileri aydan aya yükselmeye devam etti.

Slovakya Başbakanı Fico’ya saldırı anı ortaya çıktı! Saldırganın kimliği belli oldu

KRİTİK VERİ SONRASI ALTIN YÜKSELDİ

ABD’de enflasyon beklentisi yıllık bazda yüzde 3,4 aylık bazda ise yüzde 0,4 olarak piyasada oluşmuştu. Bu beklentileri yıllık bazda karşılayan ve hatta aylık bazda daha düşük açıklanan TÜFE sonrası geçtiğimiz güne yatay pozitif başlangıç yapan ons altın yükseliş kaydederek 2.378 dolar seviyelerini test etti.

‘YÜKSELİŞ BEKLENTİLERİ DESTEKLENDİ’

Ons altında teknik açıdan 2.380-2400 dolar bandında güçlü direnç aralığı yer alıyor. ABD enflasyonu beklentilerin çok dışında gelmediği için ons altında ani fiyatlama oluşmadı. ABD enflasyonu sonrası ons altında yükseliş beklentileri desteklenmiş görünüyor.

GRAM ALTINDA YÜKSELİŞ İÇİN İLK HEDEF

Gram altında beklentiler orta uzun vade için yukarı yönlü devam ediyor. Bazı bankalar yıl sonu dolar beklentilerini 37-40 TL aralığında açıkladı. İyi giden bir ekonomide ise beklentiler 35-36 TL olarak şekilleniyor. Dolayısıyla gram altında ilk olarak 2.470 TL sonrasında ise yeniden 2.500 TL ve üzeri fiyatlama görebiliriz. Gram altın için olası geri çekilme halinde 2.400 -2370 TL aralığı destek seviyesi olarak takip edilebilir.

Gizli tanık M7 Emniyet'i sarstı! İşte yanıt arayan sorular

2500’ÜN ÜZERİ GÖRÜLÜR MÜ?

Görülebilir, Çin önderliğinde merkez bankalarının altın talebi devam ediyor. Talep fiyatı doğrudan etkileyen ilk unsur olduğu için talep oldukça sınırlı arzı olan her üründe fiyat yukarı yönlü hareket eder. 2.500 TL’nin gram altın için uzak bir hedef olduğunu düşünmemek gerekir.

ALTINA İKİ ALTERNATİF: FONLAR VE SERTİFİKA MANTIKLI MI?

Altına dayalı fonlarda yatırımcılar elde ettikleri kardan vergi ödemek durumunda kaldıkları için son zamanlarda Borsa İstanbul’da işlem gören Darphane’nin Altın Sertifikasına yöneldiler. Hisse senedi piyasası hem yurt içi hem de yurt dışında yükselişini sürdürüyor. Katılaşan enflasyonla beraber borsalarda düşüşlerin sınırlı kalması ve orta vadede yükselişin devam etmesi bekleniyor. Portföylerin yüzde 25’i altında dayalı yatırım enstrümanlarında, yüzde 25’i hisse senetlerinde, kalan yüzde 50’nin ise yüzde 30’u risksiz vadeli mevduat hesaplarında kalanı ise dövizde değerlendirilebilir.”

Konut alacak veya kiralama yapacaklar dikkat: Sahte ilan belirsizliği

Milliyet.com.tr/ Geçtiğimiz yıl kasım ayı itibarıyla online ilan platformlarında kimlik doğrulama uygulamasına geçilse de ilan sitelerinde hala sahte ilanlarla karşılaşılıyor. Emlak işletmelerinin yetki belgelerini doğrulatacağı ikinci aşamaya henüz geçilmedi. Evini 100 günden kısa süreli kiraya verecek olan ev sahiplerinin izin belgesi alması zorunlu hale getirilmişti. Ancak günlük kiralama yapan bazı kişilerin ilanlarda izin belge numarasını yazmadığı görülüyor. Evin ‘günlük mü, yoksa aylık mı?’ kiralandığı bilinmiyor.

Satılık konutlarda ise sahte ilanlarla çok sık karşılaşılıyor. Peki mağdur olmamak için nelere dikkat edilmeli? Konuyla ilgili merak edilenleri Gayrimenkul Uzmanı Mustafa Hakan Özelmacıklı, milliyet.com.tr’ye anlattı. Özelmacıklı konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

“İnternet sitelerinde yer alan ilanlara baktığımızda biz de sektörümüzde hala gerçek olmayan çeşitli ilanlarla karşılaşıyoruz. Önemli sorunlardan bir tanesi de aynı taşınmaza ilişkin birden fazla kişinin hala ilan veriyor olmasıdır. İlanlarda elektronik ilan doğrulama sistemine ilişkin iki fazlı bir aşama vardı. Bunlardan ilki kişilerin kimlik bilgilerini, telefonlarını doğrulaması gibi bazı yükümlülüklerdi.

Gram altında yükseliş için ilk hedef! Yatırımı olanlar dikkat: Yeni tahminler geldi

‘İKİNCİ AŞAMA HAYATA GEÇMEDİ’

İkinci faz dediğimiz üyenin ilana konu taşınmazı portallarda yayınlamasına ilişkin aşama hayata geçmedi. Aslında taşınmazların sahibi tarafından yetkilendirildiği ve doğrulandığı bir sisteme sektörün hala ihtiyacı var.

İLANLARDA FİYAT VE KONUM SORUNU!

Günümüzde hala gerçek olmayan çok sayıda ilanı görüyoruz. Yanlış fiyatlar, harita konumunun doğru olmaması, ilan veren kişinin mal sahibi gibi kendisini tanıtıp aslında taşınmazın sahibi olmadığı birçok ilan var.

Yönetmelikle ilgili düzenleme yapılırken burada amaç elektronik ilan doğrulama sistemi ile ilan verecek kişilerin kimliklerinin doğrulanmasının yanı sıra böyle bir taşınmazın varlığının da doğrulanması ile ilgiliydi.

'MÜKERRER İLANLAR KALDIRILMALI’

Aynı taşınmaza ilişkin farklı fiyatlarla birden fazla ilan girişine izin verilmemesi ile ilgili bir yükümlülüğün yer aldığını görüyoruz. Aynı taşınmazın birden çok ilana girilmesi durumunda o bölgedeki fiyat istatistikleri etkileniyor, taşınmazın pazarlayanı kim belli olmuyor. Düzenleme çerçevesinde spekülatif fiyat artışlarının önlenmesinin, bilgi kirliliğinin önüne geçilmesinin faydalı olacağını düşünüyoruz. Görüşümüz aynı taşınmaz için tek bir ilan verilebilmesidir. Mükerrer ilanlar kaldırılmalıdır. Bir taşınmazı sadece yetkili bir emlak işletmesi girmelidir. İlan girişi ile ilgili tek yetki durumunun Bakanlık nezdinde kabul edilmesi ve uygulanmasıdır.

‘BİR İKİ AY İÇERİSİNDE GELECEK’

İkinci fazla ilgili çalışmalarda önemli bir mesafe kat edildiği kanaatindeyim. Düzenlemenin ilk fazı kasım ayında çıkmıştı. Bir iki ay içerisinde elektronik ilan bilgi doğrulama sisteminin ikinci fazı aktif hale gelir. Bazı yetki belgesi sorunu olan ofislere 14 Mayıs’ta Resmi Gazete’de yapılan düzenleme ile bir muafiyet sağlanmıştı. Deneyim şartını sağlayamaması nedeniyle yetki belgesi alamayan mevcut emlakçılara deneyim şartı muafiyeti getirildi. Yetki belgesi alamayan ofislerin belge almasıyla bu süreç hızlanacaktır.

Gizli tanık M7 Emniyet'i sarstı! İşte yanıt arayan sorular

SATIN ALMA VE KİRALAMALARLA İLGİLİ VATANDAŞA UYARI: ‘YERİNDE GÖRÜN’

Vatandaşlara uyarımız. Gerek satılık gerekse kiralık olsun mutlaka taşınmazları yerinde görmeleridir. Bazı ilan örneklerine baktığımızda bunların sahada karşılığı net bir şekilde görünmüyor. Her ilin belli ilçelerinde bu tür manipülatif ilanlar verilmeye devam ediliyor. Taşınmaza gidildiğinde öyle bir taşınmaz olmadığı görülüyor. Bunu yapan işletmelerin hepsi yetki belgesi almış işletmeler değil. Tüketicilerin yetki belgeli emlak işletmelerini tercih etmelerini, bu işletmelerden hizmet aldıklarında sıkıntı yaşıyorlarsa mutlaka Ticaret Bakanlığı’nın sistemi üzerinden şikayet etmeleri gerekiyor.

‘KAPORA DOLANDIRICILIĞI OLABİLİYOR’

Kiralık ve benzerlerinde de kapora vb. dolandırıcılıklar yaşanabiliyor. Mutlaka kiralık da olsa satılık da olsa taşınmaz yerinde görülmeli. Alım-satım sözleşmeleri mal sahibi ile bir araya gelerek, tapu ve benzeri kısımları kontrol edilerek yapılmalıdır.

SOSYAL MEDYA İLANLARINA DİKKAT!

Sosyal medya kısmında önemli bir boşluğumuz var. Çeşitli ülkelerde sosyal medyalarda yayınlanan görsellerde bile aslında reklam ve benzeri içeriklerin kontrol edildiğini görüyoruz. Ülkemizde sosyal medya üzerinden yapılan ilan paylaşımları da artıyor. Mevcuttaki taşınmaz ticareti yönetmeliğimiz ilan verilen yerleri sadece portallarda sınırlı tutmuyor. Taşınmaz satışı ile ilgili reklam verilen tüm mecralar bu kapsam içerisinde.

Emlak işletmelerinin reklam verebilmesi için taşınmaz sahibi ile yetkilendirme sözleşmesi yapma yükümlülüğü bulunuyor. Denetimlerin bu konuda sosyal medya üzerinden sıklaştırılmasına ihtiyaç var. Bu tür ilanlarda emlak işletmelerinin yetki belgesi numarasını yayınlamaları gibi bazı sorumluluklar getirilmeli. Sosyal medya dışında afiş, branda vb. görsellerde yetki belgesi numarasına yer verilmesinin önemli bir sorunu çözebileceğini düşünüyoruz. “

❌