Normal görünüm

Yeni makaleler mevcut. Sayfayı yenilemek için tıklayın.
Dünden önceki günKültür Sanat

Müzisyenler ve oyuncular yarın akşam Dayanışma Sahnesi’nde

Tarafından: NTV
29 Mart 2023 at 14:32
Müzisyenler ve oyuncular yarın akşam Dayanışma Sahnesi’nde

DasDas, Zorlu PSM ve İhtiyaç Haritası, deprem felaketinin ardından dayanışma ve birliktelik duygusunu Türkiye’nin sevilen sanatçılarıyla birlikte ‘Dayanışma Sahnesi’ne taşıyor. Her biletin bir öğrencinin eğitimine destek olacağı etkinlikte Türkiye’nin en sevilen müzisyenleri yer alırken, Türkiye’nin başarılı oyuncuları geceye ev sahipliği yapacak.

DasDas, Zorlu PSM ve İhtiyaç Haritası’nın bir araya gelerek kurdukları ‘Dayanışma Sahnesi’ için geri sayım başladı. Hem fiziksel olarak gerçekleştirilecek hem de YouTube üzerinden canlı yayınlanacak etkinlikle deprem bölgesindeki 2200 öğrenci ve diğer depremzedelere kaynak oluşturulacak. Ayrıca, Robotel Derneği iş birliği ile depremden bedensel olarak zarar gören en az yüz çocuğa da destek olunacak.

SEVİLEN MÜZİSYENLER DAYANIŞMA İÇİN SAHNEDE İlk andan itibaren sanatçılar tarafından büyük destek gören ‘Dayanışma Sahnesi’, birçok önemli ismi aynı sahnede bir araya getirecek. Gecede, Antakya Medeniyetler Korosu, Adamlar, Athena, Aylin Aslım, Bedük, BEGE, Büyük Ev Ablukada, Boğaziçi Gençlik Korosu, Can Bonomo, Ceren Gündoğdu, Deniz Tekin, Duman, Ersay Üner, Evdeki Saat, Gazapizm, Gökhan Türkmen, Hayko Cepkin, Kenan Doğulu, Koray Candemir, Korhan Futacı, Mengene, Mert Demir, mor ve ötesi, Nova Norda, Özge Fışkın, Pentagram, Sertab Erener, Şevval Sam, Zuhal Olcay dayanışma için şarkılarını seslendirecek. OYUNCULAR EV SAHİPLİĞİNİ YAPACAK DasDas ve Zorlu PSM ortaklığıyla oluşturulan İhtiyaç Haritası, alanında başarılı birçok müzisyen ve oyuncunun katkısı ile yardımların ihtiyaç sahiplerine direkt olarak ulaşabilmesine olanak sağlayacak. Aslı İnandık, Ahsen Eroğlu, Birce Akalay, Ceyda Düvenci, Deniz Can Aktaş, Didem Balçın, Dolunay Soysert, Ecem Erkek, Efe Tunçer, Ekin Koç, Evrim Doğan, Halit Ergenç, Halit Özgür Sarı, Hazal Kaya, Hazal Türesan, İbrahim Selim, Kaan Sekban, Lori Barokas, Melisa Sözen, Meriç Aral, Mert Fırat, Metin Akdülger, Naz Çağla Irmak, Orkun Işıtmak, Özge Borak, Özge Özacar, Özge Özder, Pınar Altuğ Atacan, Serkan Keskin, Sinem Ünsal, Taner Ölmez, Tansu Biçer, Umut Kurt ve Yiğit Özşener gibi sanatçılar ‘Dayanışma Sahnesi’nde bir araya gelecek.  YOUTUBE ORTAK YAYINI İLE İZLENEBİLECEK Yarın akşam Zorlu PSM sahnesinde gerçekleştirilecek ‘Dayanışma Sahnesi’, etkinlikle eş zamanlı YouTube, Twitch ve TikTok üzerinden canlı olarak takip edilebilecek. YouTube üzerinden de Dayanışma Sahnesi’ne destekte bulunabilinecek. YouTube üzerinden Dayanışma Sahnesi’ne yapılacak tüm destekler Turkish Philantrophy Funds aracılığıyla yine deprem bölgesindeki öğrencilerin eğitim ihtiyaçlarının karşılanması için kullanılacak. 30 Mart Perşembe akşamı sahnede olamayan ve dayanışmaya destek vermek isteyen yerli ve yabancı birçok sanatçının da video yoluyla bağlanarak destek olacağı gece, Zorlu PSM sahnesinde oturmalı düzende gerçekleştirilecek.

Irak'ta yıkılmanın eşiğindeki tarihi Kerkük Kalesi restore edilecek

Tarafından: NTV
29 Mart 2023 at 16:52
Irak'ta yıkılmanın eşiğindeki tarihi Kerkük Kalesi restore edilecek

Irak'ın Kerkük kentinde yıllardır süren ihmal ve bakımsızlık nedeniyle yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya kalan tarihi Kerkük Kalesi'nin onarılması için yaklaşık 20 milyon dolar tahsis edildi.

Kerkük Valisi Rakan Said, Kerkük'ün en önemli tarihi simgelerinden Kerkük Kalesi'nin onarımına başlanacağını söyledi. Onarım çalışmasının Irak Kültür Bakanlığı, Planlama Bakanlığı ve Kerkük'teki yerel idare tarafından ortaklaşa gerçekleştirileceğini aktaran Said, bunun için yaklaşık 20 milyon dolar tahsis edildiğini bildirdi.

"Irak'ta yıllardır devam eden çatışma ve terör olaylarından dolayı tarihi kale ihmal edildi" diyen Said, yakın zamanda hazırlıklara ve bu yılın ilk yarısından itibaren de onarım çalışmalarına başlanacağını belirtti.

Kerkük'te çok sayıda önemli tarihi mekan bulunduğuna dikkati çeken Said, kale, Osmanlı kışlası, han ve hamamların restore edilerek turizme kazandırılmasını planladıklarını aktardı.

TARİHİ KERKÜK KALESİ'NİN ÖZELLİĞİ

MÖ 884'te inşa edilen ve pek çok medeniyete beşiklik eden Kerkük Kalesi'nde Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait izler bulunuyor. Kerkük kent merkezinde yer alan tarihi kale, en çok Osmanlı döneminde yapılan eklemelerle genişletilmiş.

Kalenin bir kısmı 1990'da Saddam Hüseyin rejimi tarafından yıkılırken, bölgenin ilk sakinleri olan Türkmen aileler de zorla göç ettirilmiş. Doğa olayları ve bakımsızlık nedeniyle yıkılmanın eşiğine gelen tarihi kalede Danyal, Huneyin ve Üzeyir Peygambere ait olduğu söylenen kabirler de yer alıyor.

Klasik müziğin yıldızlarıCSO Ada Ankara’ya geliyor

Tarafından: NTV
30 Mart 2023 at 11:28
Klasik müziğin yıldızlarıCSO Ada Ankara’ya geliyor

I Musici, Il Pomo D’oro Jakub Jozef Orlinski, Budapeşte Festival Orkestrası Oda Müziği Topluluğu, Wigmore Solistleri, Mojca Erdmann Stradivari Quartet, Parker Quartet ve çok daha fazla topluluk CSO Ada Ankara’da sanatseverle buluşacak.

CSO Ada Ankara, klasik müzik dünyasının ödüllü topluluklarını, dünyaca ünlü virtüözleri ve dinleyicileri kendine hayran bırakan uluslararası orkestraları ağırlamaya devam ediyor. I Musici, Il Pomo D’oro & Jakub Jozef Orlinski, Budapeşte Festival Orkestrası Oda Müziği Topluluğu, Wigmore Solistleri, Mojca Erdmann & Stradivari Quartet, Parker Quartet ve çok daha fazla topluluk CSO Ada Ankara’da sanatseverle buluşacak.

NİSANDA DÜNYACA BÜYÜK İKİ ORKESTRA SAHNEDE

Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’ndan Akademie Für Alte Musik Berlin’e, Londra Filarmoni Orkestrası’ndan Academy of Saint Martin in the Fields’e, Türkiye’nin ve dünyanın en ünlü orkestralarının adresi olan CSO Ada Ankara; Uluslararası Orkestralar Serisi programında nisan ayında dünyaca ünlü iki büyük orkestraya yer veriyor. 1955’te Vivaldi’nin ‘Dört Mevsim’ eserinin ilk stereo kaydını yapan ve günümüze kadar bu eserin 10 milyondan fazla kopyasını satma rekoruna sahip ikonik oda müziği topluluğu I Musici, 70. yıl dönümü etkinlikleri kapsamında 6 Nisan’da müzikseverlerle unutulmayacak bir konser deneyimi yaşatacak.

26 Nisan’da ise özgün, dinamik ve benzersiz yorumuyla dönem müziğinde uzmanlaşmış virtüöz sanatçılardan oluşan ünlü Il Pomo D’oro ve MET Opera başta olmak üzere dünyanın en önde gelen sahnelerinde yer alan yüksek prestijli ödüllerin sahibi kontrtenor Jakub Jozef Orlinski dinleyici ile buluşacak.

ODA MÜZİĞİ VE RESİTAL KEYFİ SÜRÜYOR  Avrupa’nın yükselen yıldız viyola sanatçısı Dana Zemtsov ve kariyerinin zirvesindeki piyanist Julien Quentin’den oluşan ikili 12 Nisan’da, dünyanın en prestijli orkestraları arasında yer alan ve Gramophone dergisi tarafından Yılın Orkestrası Ödülü’ne layık görülen Budapeşte Festival Orkestrası’nın virtüöz müzisyenlerden oluşan oda müziği topluluğu 13 Nisan’da, İngiltere’nin önde gelen klarnet virtüözlerinden Michael Collins’in yönetmenliğinde ve topluluk liderliğinde Wigmore Solistleri ise 29 Nisan’da CSO Ada Ankara’da sahne alacak.  SEÇKİN ODA MÜZİĞİ REPERTUVARI 

CSO Ada Ankara’nın yerleşik sanatçısı olan dünyaca ünlü Alman soprano Mojca Erdmann, Stradivari Quartet ile klasik müzikseverleri 7 Mayıs’ta Mendelssohn, Schumann ve Schönberg’in oda müziği evrenindeki görkemli dünyasında bir yolculuğa çıkaracak. 

ABD’nin önde gelen oda müziği topluluklarından Grammy ödüllü Parker Quartet, Stanley Kubrick’in “2001 Bir Uzay Macerası” ve “Shining” (Cinnet) gibi sinema tarihinin kült yapıtları arasında yer alan filmlerinin soundtrack’lerinde parçaları bulunan György Ligeti’nin yaylı çalgılar dörtlülerini ve 20. yüzyılın en parlak bestecilerinden kabul edilen Béla Bartók’un “Beşinci Yaylı Çalgılar Dörtlüsü”nü seslendirmek üzere 1 Haziran’da CSO Ada Ankara’da müzikseverlerin karşısına çıkacak. 

Emre Karayel “Erkek Aklı Oksimoron” oyunuyla sahnede

Tarafından: NTV
30 Mart 2023 at 11:55
Emre Karayel “Erkek Aklı Oksimoron” oyunuyla sahnede

Ekranların ve sahnelerin sevilen yüzlerinden Emre Karayel, kadın erkek ilişkilerini sorguladığı tek kişilik komedi oyunu "Erkek Aklı Oksimoron" oyunuyla seyirci karşısına çıkıyor.

Ekranların sevilen yüzü, başarılı tiyatro oyuncusu Emre Karayel, “Erkek Aklı Oksimoron” adlı tek kişilik tiyatro oyunu ile seyircilerin karşısına çıkmaya hazırlanıyor.

Karayel’in kadın erkek ilişkilerini mizahi bir bakışla ele aldığı oyun, nisan ayı boyunca İstanbul ve Ankara’da perde açacak. Oyunun biletleri satışa çıktı.

Sevgilisi tarafından terk edildikten sonra "Kadınlar Ne İster?" sorusu üzerine düşünmeye başlayan erkek karakter üzerine inşa edilen oyun, 1 Nisan’da Beşiktaş Süleyman Seba Kültür Merkezi, 10 Nisan’da Ataköy Yunus Emre Kültür Merkezi Müşfik Kenter Sahnesi, 14 Nisan’da Kadıköy Halk Eğitim Merkezi ve 15 Nisan’da Sahne Dragos’ta İstanbul seyircisiyle buluşacak. Ankaralı tiyatro severler ise oyunu 6 Nisan’da MEB Şura Salonu sahnesinde izleyebilecek.

Enkazda bazı eserlerine ulaşan Hataylı mozaik ustası buruk sevinç yaşadı

Tarafından: NTV
30 Mart 2023 at 12:48
Enkazda bazı eserlerine ulaşan Hataylı mozaik ustası buruk sevinç yaşadı

Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen Hatay'da mozaik ustası Mehmet Daşkapan, enkaz kaldırma çalışmalarının yapıldığı alanda eserlerinin bir bölümünü kurtarmayı başardı.

Hatay'ın Defne ilçesi Harbiye Mahallesi'nde yaşayan üç çocuk babası Mehmet Daşkapan'ın, 6 Şubat'taki depremlerde hem kendi hem annesinin evinin yanı sıra mozaik yaptığı atölyesi yıkıldı.
Depremden, eşini, çocuklarını ve aynı mahallede oturduğu annesini kurtaran Daşkapan'ın üç katlı binanın zemin katında bulunan atölyesindeki çok sayıda mozaik eser de enkaz altında kaldı.
Günlerce enkazın başına gelerek eserlerine ulaşmaya çalışan Daşkapan, başarılı olamayınca enkazın kaldırılmasını bekledi.
Hatay Valiliği'nin Harbiye Mahallesi'nde enkaz kaldırma çalışması yapılacağı duyurusunun ardından Daşkapan, eserlerine ulaşabilme umuduyla yeniden buraya geldi. Ekiplerin çalışması sırasında, sağanak ve doluya rağmen şemsiye yardımıyla enkazdan bazı tablolarını çıkaran Daşkapan, yıllarca biriktirdiği taşları da topladı.
Eserlerinden bir kısmını enkazdan çıkardığı için buruk sevinç yaşayan Daşkapan, ilk depremde atölyesinin ağır hasar aldığını, ikincisinde de yıkıldığını anlattı.
Depremlerde, büyük emekle yaptığı eserlerini kaybettiğini aktaran Daşkapan, "Birçok eserim yok oldu, yıllardır dağlardan, tepelerden topladığım renkli taşlarım da gitti. Bazı eserlerime kavuşunca mutlu oldum. Yeniden yapmaya devam edeceğim. Çok şükür hayattayım. Arşivimi kurtarabildim" diye konuştu.
Daşkapan, Hatay'ı yeniden "mozaikler şehri" yapmak için çalışmaya devam edeceğini kaydetti.

Trakya Üniversitesi Doğa Tarihi Müzesi iki ayda 17 binden fazla ziyaretçi ağırladı

Tarafından: NTV
30 Mart 2023 at 13:04
Trakya Üniversitesi Doğa Tarihi Müzesi iki ayda 17 binden fazla ziyaretçi ağırladı

Edirne'de, bitki ve hayvan türlerinin sergilendiği Trakya Üniversitesi (TÜ) Doğa Tarihi Müzesi'ni 2 ayda 17 binden fazla kişi ziyaret etti.

Trakya Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü öğretim elemanlarınca 40 yıldır biriktirilen bitki ve hayvan örnekleri, Karaağaç Yerleşkesi'ndeki müzede sergileniyor. "Yaşayan müze" konseptiyle ziyaretçilerini ağırlayan müze, 734 türden 1923 örneğe ev sahipliği yapıyor.

TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop'un katılımıyla ocak ayında açılan müze kısa sürede 6 bin 215'i çocuk olmak üzere 17 binden fazla ziyaretçiyi ağırladı. Açıklamada görüşlerine yer verilen TÜ Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, müzenin Edirne ve çevre illerden ziyaretçilerin ilgisini çektiğini belirtti. Müzenin ziyaretçilerine bitki ve hayvan türlerini yakından tanıma fırsatı sağladığını aktaran Tabakoğlu, "Müzemizde her dereceden öğrencimiz, kitaplarda gördükleri canlıları bizzat müşahede edebiliyor. Müzemizin düzenlenmesinde ve faaliyetlerinde göstermiş oldukları gayretlerden ötürü Biyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Çamlıtepe'ye, Müze Müdürü Özmen Yeltekin'e ve emeği geçen tüm hocalarıma teşekkür ederim" dedi. Doğa Tarihi Müzesi, pazartesi hariç haftanın altı günü 09.00-17.00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor.

ABD'den getirilen 12 tarihi esere Antalya Müzesi'nde özel bölüm

Tarafından: NTV
30 Mart 2023 at 13:15
ABD'den getirilen 12 tarihi esere Antalya Müzesi'nde özel bölüm

Türkiye'den geçmiş yıllarda ABD'ye kaçırılıp, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın girişimiyle yurda getirilen 12 tarihi eser için Antalya Arkeoloji Müzesi'nde özel bölüm oluşturuldu. Sergi, yarın Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un katılımıyla açılacak.

Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü'ne bağlı kültür varlığı kaçakçılığıyla mücadele ekipleri tarafından 1980 yılından bugüne kadar yurt dışına kaçırılan binlerce tarihi eserin Türkiye'ye iadesine yönelik çalışmalar neticesinde, ABD'den 12 eser yurda döndü. Şu ana kadar toplamda 23 bine yakın tarihi eser kaçırıldığı ülkelerden Türkiye'ye geri getirilirken, en son ABD Manhattan Bölge Savcılığı ve ABD İç Güvenlik ve İstihbarat Birimi (HSI) tarafından gerçekleştirilen soruşturmalar sonucunda ABD'ye kaçırılan 12 esere daha el konularak, ülkeye iadesi sağlandı.
New York Başkonsolosluğu'nda 22 Mart Çarşamba günü düzenlenen törenle Türkiye Cumhuriyeti'ne teslimi gerçekleştirilen 12 tarihi eser, Türk Hava Yolları'nın kargo birimi aracılığıyla Antalya'ya getirildi. Aralarında Roma İmparatoru Lucius Verus'un gerçek boyutlarda nadir bir bronz heykeli, 2 adet tunç boğa arabası, Roma dönemi askeri diploma, Urartu dönemine ait terakota vazo, Perge Antik Kenti'nden heykel başı, Killia mermer idolü, Neolitik Hacılar Ana Tanrıça figürü gibi eserlerin yer aldığı toplam 12 tarihi eser için Antalya Müzesi'nde özel bir bölüm oluşturuldu.
Antalya Müzesi'nde daha önce de yine yurt dışına kaçırılmış ve geri getirilen Herakles Lahdi, Yorgun Herakles Heykeli ve yine birçok lahdin de bulunduğu alanda, yurt dışından yeni gelen 12 eser için alan hazırlandı. Roma İmparatoru Lucius Verus'un gerçek boyutlarda nadir bronz heykeli görülebilirken, diğer eserler ise özel kutular içerisinde henüz açılmadı. 12 eser 31 Mart Cuma günü saat 11.00'de Antalya Müzesi'nde Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ve bakanlık üst düzey yetkililerinin katılacağı tören sonrasında sergilenmeye başlanacak.
Antalya, Burdur, Konya, Şanlıurfa, Çanakkale, Manisa ve Doğu Anadolu gibi Türkiye'nin farklı bölgelerine ait ABD'den iadesi sağlanan 12 tarihi eserin listesi ise şu şekilde: Tunç boğa arabası, Roma dönemi askeri diploma, Neolitik Hacılar Ana Tanrıça figürü, Urartu dönemi terakota vazo, Roma dönemi bronz büst taçlı erkek başı, Killia tipi mermer idol, Hydai Antik Kenti kökenli oinokhoe, Çatalhöyük kökenli taş heykelcik, Roma dönemi tetrark heykel başı, Perge Tiyatrosu'ndan heykel başı, Bubon bronz kol ve Lucius Verus heykeli.
Lucius Verus heykelinin, Burdur'un Gölhisar ilçesi İbecik köyünün 2,5 kilometre güneyindeki Dikmen Tepesi'nde bulunan Boubon Antik Kenti'ndeki Sebasteion yapısında gerçekleştirilen kaçak kazılarda ele geçirildiği ve yasa dışı yollarla yurt dışına çıkarıldığı belirlendi. Tanrılaştırılmış Roma imparatorları için inşa edilen Sebasteion yapısından kaçırılan M.S. 161-169 yıllarında hüküm sürmüş Roma İmparatoru Lucius Verus'a atfedilen heykel, günümüze ulaşabilmiş insan boyutunda ender bronz heykellerden biri olarak görülüyor. Antik dönem bronz heykellerinin birçoğunun eritilip başka alanlarda kullanılması nedeniyle günümüze nadiren ulaştıkları belirtiliyor.

19. Akbank Kısa Film Festivali'nin yeni tarihleri ve jüri üyeleri belirlendi

Tarafından: NTV
30 Mart 2023 at 13:32
19. Akbank Kısa Film Festivali'nin yeni tarihleri ve jüri üyeleri belirlendi

19. Akbank Kısa Film Festivali’nin yeni tarihleri 2-12 Mayıs olarak belirlendi. Festivalin farklı kategorilerde jüri üyeleri arasında Beren Saat, Merve Dizdar, Berkay Ateş, Pınar Deniz gibi isimler var.

19. Akbank Kısa Film Festivali’nin yeni tarihleri 2-12 Mayıs 2023 olarak belirlendi.  Kısa filmlerin yapımına özendirmek, bu alanda yeni yapımları teşvik etmek ve ülke sinemasına katkıda bulunan yeni sinemacıları destelemek amacıyla başlatılan ve her yaştan sanatseveri kapsayan bir festival kültürü yaratan Akbank Kısa Film Festivali, bu yıl izleyicisiyle yeniden Akbank Sanat’ta buluşacak. Akbank Sanat binasında fiziksel olarak gerçekleşecek festival çevrimiçi olarak da takip edilebilecek.  Dünyanın çeşitli bölgelerinden ve Türkiye’den toplam 2237 kısa filmin başvuru yaptığı; Selim Evci direktörlüğünde gerçekleştirilecek 19. Akbank Kısa Film Festivali’nin ulusal ve uluslararası yarışmalarının jüri üyeleri de açıklandı.  Ulusal Yarışma ‘Festival Kısaları’ ana jüri üyeleri; oyuncu Beren Saat, yönetmen Umut Aral, oyuncu Ekin Koç, kurgucu Ali Aga ve Akbank Sanat Müdürü Derya Bigalı.‘Festival Kısaları’ ana jüri üyeleri arasında oyuncu Beren Saat yer alıyorUluslararası yarışma ‘Dünyadan Kısalar’ ana jüri üyeleri; oyuncu Mina Kavani, yönetmen Jonas Matzow Gulbrandsen, oyuncu Nik Xhelilaj, Mubi Türkiye direktörü Cem Altınsaray ve Akbank Sanat Müdürü Derya Bigalı. ‘Forum Senaryo Yarışması’ ana jüri üyeleri; oyuncu Merve Dizdar, yönetmen Emre Kayiş ve oyuncu, oyun yazarı Berkay Ateş olarak belirlendi.Pınar Deniz, ‘Genç Bakışlar’ jürisinde20 yaş ve altı gençlerin kısa filme olan ilgilerini festival bünyesinde toplama ve bu alandaki üretimleri teşvik etme amacıyla ikinci kez düzenlenen ‘Genç Bakışlar’ yarışmasının jürisi ise oyuncu Pınar Deniz, yönetmen Ziya Demirel ve müzisyen Saki Çimen’den oluşuyor. ‘Festival Kısaları’, ‘Dünyadan Kısalar’, ‘Genç Bakışlar’, ‘Kısadan Uzuna’, ‘Deneyimler’, ‘Belgesel Sinema’, ‘Perspektif’, ‘Özel Gösterim’ ve ‘Forum’ bölümleriyle takip edilebilecek olan 19. Akbank Kısa Film Festivali’nin geniş katılımlı atölye çalışmaları ve söyleşilerinin yer aldığı programı 2-12 Mayıs 2023 tarihleri arasında takip edilebilecek.

Şarkıcı Soner Sarıkabadayı "melodi aşırdığı" iddiasıyla yargılanıyor: Alnımın akıyla bu davadan çıkacağım

Tarafından: NTV
30 Mart 2023 at 14:55
Şarkıcı Soner Sarıkabadayı

Şarkıcı Soner Sarıkabadayı'nın "melodi aşırdığı" iddiasıyla yargılanmasına devam edildi. Sarıkabadayı, "Ben kendime çok güveniyorum ve yapmadığımı biliyorum. Alnımın akıyla bu davadan çıkacağıma güveniyorum" dedi.

Müzisyen Serdar Kapan'ın "Denge Şeve" adlı şarkısındaki nakarat kısmının melodisini aşırarak (intihal) "Tarifi Zor" isimli eserinde kullandığı iddiasıyla "manevi, mali veya bağlantılı hakları ihlal etme" suçundan 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası talep edilen şarkıcı ve şarkı yazarı Soner Sarıkabadayı'nın yargılanmasına devam edildi.

İstanbul Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, Soner Sarıkabadayı’nın avukatları Burcak Sercan Sarıkaya, Onur Şahin ve müşteki avukatı hazır bulundu. "ÜZERİME ATILAN BU LEKENİN İSPAT EDİLMESİNİ İSTİYORUM"

Duruşmada savunma yapan şarkıcı Soner Sarıkabadayı, "Ben 35 yıldır şarkı yazıyorum. Hayatımı bu alandan kazanıyorum, burada süreci yaşamadan evvel uzlaşma görüşmeleri oldu ve ben özellikle bu davanın görülmesini ve araştırılmasını istiyorum. Bu benim için çok önemli ve kıymetlidir. Ben bu süreci uzlaşma bedelini reddederek kendim arzular oldum. 35 yıldır hayatımı bu işle kazanıyorum. Mesleki olarak üzerime atılan bu lekenin ispat edilmesini istiyorum" dedi.

"BEN KENDİME ÇOK GÜVENİYORUM VE YAPMADIĞIMI BİLİYORUM"

Sarıkabadayı savunmasının devamında, "Evet ben şarkıcıyım, insanlar böyle tanıyor beni ama onun öncesi de var. Benim şarkı yazarı olan daha uzun bir ömrüm var. Bilirkişi, gerçekte bulunmayan YouTube linkini tespit ettiğini söylüyor. Müştekinin iddia ettiği gibi öyle bir video yok. Olmayan linkten tespitler yapılmış, bunu doğru bulmuyorum. Raporda ayrıca şarkıların birbirinden bağımsız olduğunu iddia eden tanımlamalar var. Ben kendime çok güveniyorum ve yapmadığımı biliyorum. Bunların araştırılması benim açımdan da çok iyi. Alnımın akıyla, yeteneğimle bu davadan çıkacağıma inanıyorum. Suçlamaları kabul etmiyorum” ifadelerini kullandı.

Müşteki Serdar Kapan'ın avukatı ise beyanında, eserin aynı şekilde aşırıldığı iddiasında olmadıklarını, orada benzer bir melodinin bulunduğunu ve bunun suç teşkil edip etmediğinin bu kovuşturma konusu da olduğunu söyleyerek, mahkemeden her iki şarkının da mahkemede dinlenmesini talep etti.

Alınan savunma ve beyanların ardından ara kararını açıklayan mahkeme, eksik hususların giderilmesine hükmederek duruşmayı erteledi.

Bursalı çoban, fotoğrafını paylaşan Brezilyalı yazar Paulo Coelho ile tanışmak istiyor

Tarafından: NTV
30 Mart 2023 at 15:07
Bursalı çoban, fotoğrafını paylaşan Brezilyalı yazar Paulo Coelho ile tanışmak istiyor

Brezilyalı yazar Paulo Coelho'nun, ünlü romanı "Simyacı"yı elinde tutarken çekilen fotoğrafını paylaştığı Bursalı çoban Necati Değirmenci, "Paylaşımı yapması çok hoşuma gitti, görüşme şansım olursa güzel olur" dedi.

Bursalı çoban Necati Değirmenci, elinde dünyaca ünlü "Simyacı" romanıyla çekilmiş fotoğrafını paylaşan Brezilyalı yazar Paulo Coelho ile tanışmak istiyor. Mustafakemalpaşa ilçesine bağlı Demireli Mahallesi'nde yaşayan 73 yaşındaki çoban Necati Değirmenci'ye, geçen yaz merada koyunlarını otlattığı sırada aynı mahallede doğup büyüyen gezgin Selçuk Tanaydın, Paulo Coelho'nun, İspanya'dan Mısır Piramitleri'nin eteklerinde hazine aramaya giden Endülüslü çoban Santiago'nun yaşamını anlatan "Simyacı" kitabını hediye etti. Tanaydın, daha sonra Değirmenci'nin kitabı elinde tutarken fotoğrafını çekerek sosyal medya hesabında yayımladı. Kısa sürede ilgi gören fotoğrafı, daha sonra yazar Paulo Coelho da sosyal medya hesabından takipçileriyle paylaştı. Değirmenci de Paulo Coelho'nun paylaşımının ekran fotoğrafını alıp çerçeveletti.

"O FOTOĞRAFTAKİ KİTABI DA YARIYA KADAR OKUDUM"

Ünlü yazarla tanışmak isteyen Değirmenci, Demireli Mahallesi'nde doğduğunu ve 5 çocuk, 13 torun sahibi olduğunu söyledi. Çocukluğundan beri çobanlık yaptığını belirten Değirmenci, "60 yıldır çobanlık yaparım. Hep koyun güttüm. Koyun güderken Selçuk Tanaydın yanıma geldi. Bana kitabı hediye etti. Daha sonra kitapla fotoğrafımı çekti. Sonra fotoğraf yazarın eline gitti ve fotoğrafımı paylaştı. Şimdi o paylaşımın fotoğrafını çerçevelettim" dedi. Değirmenci, yazar Coelho'nun paylaşımının kendisini çok mutlu ettiğini anlatarak, "Paylaşımı görünce çok sevindim. Kitap okumayı çok seviyordum ama gözlerim şimdi az görüyor. Fazla okuyamıyorum. O fotoğraftaki kitabı da yarıya kadar okudum. O sırada torunum gördü ve kitabı okumak istedi. Şimdi kitap torunumda, o okuyor. Bitirince bana geri getirecek. Zaten bana hediye edilirken 'Sadece sende kalmasın, başkalarına da ver' denildi" diye konuştu. Yazarla bir araya gelmek istediğini vurgulayan Değirmenci, "Kitabın yazarıyla yüz yüze görüşmek isterim. Paylaşımı yapması çok hoşuma gitti, görüşme şansım olursa güzel olur" ifadesini kullandı.

Türk sinemasının 'Güdük Necmi'si Halit Akçatepe vefatının 6. yılında anılıyor

Tarafından: NTV
31 Mart 2023 at 09:52
Türk sinemasının 'Güdük Necmi'si Halit Akçatepe vefatının 6. yılında anılıyor

Oyunculuğa henüz 5 yaşındayken başlayan Akçatepe, sanat hayatı boyunca 70'ten fazla film ile 43 tiyatro oyununda rol aldı. Yeşilçam'ın gülen ve güldüren yüzü Halit Akçatepe, vefatının 6'ıncı yılında anılıyor.

Yeşilçam'ın gülen ve güldüren yüzü, Hababam Sınıfı'nın Güdük Necmi'si, Süt Kardeşler'in Ramazan'ı Halit Akçatepe, vefatının 6'ıncı yılında anılıyor. Hababam Sınıfı filmlerinde "Paşa Nuri" tiplemesini canlandıran Sıtkı Akçatepe ile Yeşilçam filmlerinde "anne" rolünü başarıyla üstlenen Leman Akçatepe'nin oğlu olan Akçatepe, 1 Ocak 1938'de İstanbul'da dünyaya geldi. İki ağabeyi olan Akçatepe, 1942'de henüz 5 yaşındayken Nasreddin Hoca Düğünde filminde rol alarak, oyunculuğa adım attı. Daha sonra İstanbul Şehir Tiyatroları Çocuk Bölümü'ne giren sanatçı, 15 yaşına kadar 40'a yakın yapımda çocuk oyuncu olarak yer aldı. PROFESYONEL OYUNCULUĞA 1960'TA BAŞLADI

Halit Akçatepe, ilk eğitimini Yeşilköy Pansiyonlu İlkokulu ve Refik Halit Karay Mektebi'nde aldı. Ailesi tarafından oyuncu olması istenmeyen ünlü sanatçı, Saint Benoit Fransız Lisesi'nde öğrenim gördükten sonra babasını kırmamak için Sultanahmet İktisat ve Ticaret Akademisi'nde bir yıl okudu. Akademideki eğitimini bitirmeden yedek subay olarak vatani görevini tamamlayan Akçatepe, askerden döndükten sonra hukuk fakültesinde 2 sene eğitim aldı. Başarılı oyuncu, derslere girmek yerine üniversitenin Talebe Birliğinde gençlik tiyatrosuna yazıldı ve birçok oyunda amatör oyuncu olarak yer aldı. Daha sonra Muammer Karaca Tiyatrosu'nun oyuncu kadrosuna giren Akçatepe, aynı yıllarda edebiyat fakültesinin sosyal antropoloji bölümüne başladı. Akçatepe, profesyonel anlamda tiyatro oyunculuğuna 1960'ta Sel adlı piyesle adım attı. Devekuşu Kabare'de de oynayan sanatçı, usta isimler Zeki Alasya, Metin Akpınar ve Kemal Sunal ile çalıştı. Halit Akçatepe, Sadık Şendil'in kendisini ikna etmesiyle Bir Varmış Bir Yokmuş adlı filmle adım attığı Yeşilçam'a ilişkin bir röportajında şunları söylemişti: "O zamanlar tiyatrodan başka bir şey düşünemezdim. Sanki dünyada bir ben, bir de tiyatro vardı. Başka bir sanat dalı olamazdı. Profesyonel olarak ilk defa 'Oda Tiyatrosu 4'te 'Sel' piyesiyle sahneye çıktım. Yıl 1960... Bugüne kadar 16 ayrı tiyatroda, 43 piyeste rol aldım. Benim kadar çok tiyatro değiştiren artist yok gibidir. Ama ne yapayım huyum böyle. En ufak bir rahatsızlık, anlaşmazlık gördüğüm an oradan kaçarım." ERTEM EĞİLMEZ FİLMLERİNİN ARANAN YÜZÜ OLDU

Memduh Ün'ün yönettiği 1971 yapımı Üç Arkadaş filminde Kadir İnanır ve Hülya Koçyiğit'le oynayan sanatçının yolu, aynı yıllarda Ertem Eğilmez'le kesişti. Sırasıyla Beyoğlu Güzeli, Üç Sevgili, Sev Kardeşim, Tatlı Dillim, Köyden İndim Şehre, Mavi Boncuk ve Ah Nerede isimli yapımlarda yan rollerde oynayan sanatçının bu filmlerdeki tiplemeleri de izleyiciler tarafından oldukça beğenildi. Usta sanatçı, 1962'de evlenip 1981'de boşandığı Tülin hanımdan olan kızları Itır ve Ebru ile oynadığı 1972 yapımı Tatlı Dillim filmiyle büyük bir çıkış yakaladı, Ertem Eğilmez filmlerinin aranan yüzü oldu. Akçatepe, 8 Nisan 1972'de Ses Dergisi'ne verdiği bir demeçte, "Yıllar boyu bir aptal aşık gibi tiyatroya sarılmışım. Şimdi ise bir sinemanın var olduğunu biliyorum, öğrendim. Bundan sonraki çabam sinemada bir Halit Akçatepe'nin var olduğunu ispat etmek olacak. Çalışmam, çok çalışmam gerekiyor ama ben bu uğraşta galip geleceğimi, biliyorum" ifadelerini kullanmıştı. Rıfat Ilgaz'ın romanından uyarlanan, Umur Bugay'ın senaryosunu yazdığı 1975 yapımı Ertem Eğilmez filmi Hababam Sınıfı'nda "Güdük Necmi" karakterini canlandıran sanatçı, bu filmdeki rolünün ardından unutulmaz isimler arasına girdi. Usta oyuncu, Münir Özkul, Adile Naşit, Tarık Akan ve Kemal Sunal'ın da aralarında yer aldığı Arzu Film'den ayrılarak, Genco Erkal'ın Dostlar Tiyatrosu'na başladı. Halit Akçatepe, 1990'lı yıllardan itibaren, Şaban Askerde, Kaygısızlar, Yazlıkçılar ve Bizimkiler adlı televizyon dizilerine imza attı. ALTIN PORTAKAL YAŞAM BOYU ONUR ÖDÜLÜ'NÜ ALDI

Sanatçı, 2011'de Altın Portakal Yaşam Boyu Onur Ödülü'ne Mehmet Dinler, Tuncel Kurtiz, Perran Kutman ve Engin Çağlar ile değer görüldü. Babam Sınıfta Kaldı isimli 2013'te çekimleri başlayan televizyon dizi için Cem Davran, Melis Tüzüngüç, Defne Samyeli ve Mesut Yar'la kamera karşısına geçen sanatçı, 2014'te Karaman'ın Koyunu adlı sinema filminde oynadı. Akçatepe, Şaban Pabucu Yarım, Gurbetçi Şaban ve Şoför Memet filmlerinin senaryolarına da imza attı. Genellikle duygusal komedilerde karakter rolleri canlandıran sanatçı, yarım asrı geçkin sanat hayatında 70'ten fazla sinema filmi, birçok tiyatro oyunu ve reklamda rol aldı. Canlandırdığı unutulmaz karakterlerle Türk seyircisinin gönlünde taht kuran Halit Akçatepe, kalp yetmezliği sonucu, İstanbul'da 79 yaşındayken 31 Mart 2017'de vefat etti. Sanatçının naaşı, Üsküdar Şakirin Camisi'nde kılınan cenaze namazının ardından Karacaahmet Mezarlığı'na defnedildi. "TÜRK HALKI BİZİ SEVİYOR, SAYIYOR VE HATIRLIYOR"

Tiyatro ve sinema oyuncusu Ali Uyandıran, bir röportajında, Akçatepe’nin içinde bulunduğu işlere renk kattığını ifade ederek, şu değerlendirmelerde bulunmuştu: "Büyük bir enerjiydi. Hababam Sınıfı filmine kattığı neşeyi Bizimkiler dizisinde de bizimle paylaşan usta oyuncu Halit Akçatepe'ye Allah’tan rahmet diliyorum. Ölmek insanın doğasında var ancak geride kalan güzellikler hatırlandıkça gülüyoruz da ağlıyoruz da. Halit gibi, rahmetli Kemal Sunal gibi, Tarık Akan gibi hatırlanmak güzel bir ömür geçirdiğinizin sağlamasıdır. Şunu söylemekte yarar görüyorum; bizler rol yapmaktan çok anı yaşadık. Bu yüzden yaşadıklarımızı yaşattığımız için Türk halkı bizi seviyor, sayıyor ve hatırlıyor. Onlara minnettarız." Akçatepe'nin oynadığı yapımlardan bazıları şöyle: Leyla ile Mecnun, Geniş Aile, Aile Reisi, Vurgun, Yalan Dünya, Hakkını Helal Et, Sevda Çiçeği, Hababam Sınıfı Üç Buçuk, Cumbadan Rumbaya, Mühim Olan Aşkımız, Hababam Sınıfı Askerde, Avrupa Yakası, Yeşilçam Denizi, Hababam Sınıfı Merhaba, En Son Babalar Duyar, Tersine Dünya, Şaban ile Şirin, Şaban Askerde, Bizimkiler, Şaban Pabucu Yarım, Renkli Dünyalar, Dokunmayın Şabanıma, Hababam Sınıfı Tatilde, Bülbül Ailesi, Hababam Sınıfı Uyanıyor, Süt Kardeşler, Lüküs Hayat, Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı, Hababam Sınıfı, Ah Nerede, Köyden İndim Şehire, Mavi Boncuk, Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz, Sev Kardeşim, Bir Varmış Bir Yokmuş, Nasreddin Hoca Düğünde.

Ankara Müzik Festivali'ne geri sayım

Tarafından: NTV
31 Mart 2023 at 12:37
Ankara Müzik Festivali'ne geri sayım

Bu yıl 37'ncisi düzenlenen Uluslararası Ankara Müzik Festivali dinleyicilerine ve seyircilerine kavuşuyor.

Sevda-Cenap And Müzik Vakfı’nın 36 yıldır azim ve özenle düzenlediği, başkentin en uzun soluklu etkinliği olan Uluslararası Ankara Müzik Festivali’nin 37'ncisi üç yıllık bir aradan sonra 4-28 Nisan 2023 tarihleri arasında başkentli sanatseverlerle, depremzedeler yararına buluşacak. 37. Uluslararası Ankara Müzik Festivali’nde, başta Türkiye’nin yetiştirdiği güzide sanatçıların yanı sıra Azerbaycan, İtalya, İspanya, İngiltere, Endonezya, Tayvan, Çekya, ABD, Makedonya, Hırvatistan, Çin gibi 13 ülkeden klasik müzik ve cazın seçkin örneklerini sunacak 355’e yakın sanatçı ve topluluk yer alacak.Açılış ve kapanış konserleri senfonik orkestralarla yapılacak Festivalde senfonik konser, modern bale, flamenko, oda müziği, koro, caz ve resital kategorilerinde 17 konser ve gösteri ile dört gitar ve bir bale atölye çalışması yer alacak. Artık bir festival geleneği haline gelen açılış ve kapanış konserlerinin senfonik orkestralarca gerçekleştirilmesi, başkent Ankara ve ülkemizin müzikal kapasitesinin yansıtılması, ilk seslendirmeler, genç solistlerimizin desteklenmesi ve uluslararası iş birliği konserlerinde yer alması gibi ilkeler, 37.Uluslararası Ankara Müzik Festivali’nde de sürdürülüyor. Festivalin afişi ise Sevda– Cenap And Müzik Vakfı tarafından düzenlenen “37. Uluslararası Ankara Müzik Festivali Afiş Yarışması”nda oybirliği ile birinciliğe layık görülen Kayahan Kaya imzasını taşıyor.

Antakya medeniyetler korosu İstanbul'da sahne aldı

Tarafından: NTV
1 Nisan 2023 at 14:16
Antakya medeniyetler korosu İstanbul'da sahne aldı

Türkiye'yi sarsan depremlerde 7 kişiyi kaybeden Antakya Medeniyetler Korosu İstanbul'da "Dayanışmanın Müziği" projesi kapsamında konser verdi.

Antakya Medeniyetler Korosu İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin Hatay depremi sonrası yardım ve destek çalışmalarına katkı sağlamak amacıyla başlattığı "Dayanışmanın Müziği" projesi kapsamında Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda sahneye çıktı. Konsere destek için bir çok ünlü geldi.“MAALESEF 6 ŞUBAT'TAN SONRA 193 KİŞİ KALDIK" Antakya Medeniyetler Korosu Orkestra Şefi Yılmaz Özfırat depremzedelere sahip çıkılması gerektiğini söylerken, Özfırat “Antakya medeniyetler kuruluşu olarak 2007'den beri faaliyetlerimizi yürütüyoruz. Bugüne kadar dünyanın farklı noktalarında 2 binden fazla konser verdik. Toplamda 200 kişiydik maalesef 6 Şubat'tan sonra 193 kişi kaldık. Ve bu deprem bizi yıkmak istedi, ama Allah'a şükür ki yıkılmadık. Ve tekrar hayata dönmek için de faaliyetlerimize devam etme kararı aldık" dedi."BU DAYANIŞMANIN SANATSAL BÖLÜMÜYDÜ" İBB Kültür Dairesi Başkanı Volkan Aslan ise, "Bu gece deprem olduğundan beridir hissettiğimiz her şeyin müzikal bir ifadesini yaşadık. Bu kadar büyük acılara katlanabilmenin tek yolunun dayanışmak olduğunu hep başından beri bilerek ve o duygularla hareket etmeye çalıştık. İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak depremin ilk gününden beri Hatay'daydık. Bu çalışmalarımızın, dayanışmamızın hep farklı türleri oldu. Kimi zaman yardım topladık, kimi zaman orada gittik ve çalıştık. Bu aslında bu dayanışmanın sanatsal bölümüydü" dedi.

"Bale Gala-Minkus Gecesi" Süreyya Operası'nda sahnelendi

Tarafından: NTV
1 Nisan 2023 at 15:52

Dünyaca ünlü "Bale Gala-Minkus Gecesi" Kadıköy'de sahnelendi.

İstanbul Devlet Opera ve Balesi (İDOB), Kadıköy Belediyesi Süreyya Opera Sahnesi'nde "Bale Gala-Minkus Gecesi"nde sanatseverlerle buluştu.  İDOB, klasik bale repertuvarında önemli yere sahip Ludwig Minkus'un müzikleriyle hareket bulan bale eserlerinin, artistik açıdan zor ve güzel bölümlerinden oluşan bir seçkiyle sanatseverlerin karşısına çıktı.

Etkinlikte Paquita'dan "Pas de Deux", La Bayadere'den "Grand Vals", "Pas de Deux", "Saray Dansı", "Altın İdol'ün Dansı", "Hint Dansı (Indus)", "Pas d'Action", "Gölgelerin Krallığı" ve Don Kişot'tan "Grand Pas de Deux" bölümleri sahnelendi.

Türk edebiyatının usta ismi Sabahattin Ali anılıyor

Tarafından: NTV
2 Nisan 2023 at 10:02
Türk edebiyatının usta ismi Sabahattin Ali anılıyor

"Kürk Mantolu Madonna" ve "Kuyucaklı Yusuf" gibi unutulmaz eserlere imza atan, Türk edebiyatının usta isimlerinden, şair ve yazar Sabahattin Ali'nin vefatının üzerinden 75 yıl geçti.

Emekli asker Cihangirli Ali Selahattin Bey ile Eğridereli Hüsniye Hanım'ın oğlu olan Sabahattin Ali, 25 Şubat 1907'de Bulgaristan'da, Gümülcine Sancağı'na bağlı Eğridere şimdiki adıyla Ardino ilçesinde dünyaya geldi. Sabahattin Ali, 1. Dünya Savaşı nedeniyle 1914'te babasının yeniden askere alınmasının ardından ailesiyle Çanakkale'ye yerleşti. 1918'e kadar savaşın olduğu bölgede kalmak Ali'yi oldukça etkiledi. Geçim sıkıntısı ve aile içerisindeki huzursuzluklarla çocukluk dönemini geçiren usta yazar, ilk eğitimini Üsküdar'daki Füyuzat-ı Osmaniye Mektebi'nde aldı. ÖĞRETMEN OKULUNDA HİKAYE VE ŞİİR DENEMELERİNE BAŞLADI

Ali, Çanakkale'ye yerleştikten kısa süre sonra Çanakkale İbtidai Mektebi'ne girdi. Okul, savaş nedeniyle öğretmensiz kalarak kapansa da babası ve diğer subayların yardımıyla tekrar açıldı. Türkçe derslerini Ali'nin babası Selahattin Bey verdi. İlk öğrenimin ardından Edremit İdadi Mektebi'nden mezun olan usta edebiyatçı, Balıkesir'deki Muallim Mektebi'ne kaydoldu. Öğretmen okulundayken babasının teşvikiyle hikaye ve şiir denemelerine başlayan Ali, bir yandan da okul gazetesi çıkardı. Sabahattin Ali, eğitiminin 3. yılında İstanbul Muallim Mektebi'ne geçiş yaptı. 1927'DE İSTANBUL MUALLİM MEKTEBİ'NDEN MEZUN OLDU

İstanbul Muallim Mektebi'ndeki edebiyat öğretmeni Ali Canip Yöntem'in teşvikiyle dergilere hikaye ve şiirler gönderen, okul müsamerelerine katılan Ali, babasının kalp krizi nedeniyle vefat etmesi üzerine, "Babam İçin" adlı şiiri kaleme aldı. Bu şiir daha sonra Orhan Seyfi'nin yönettiği "Güneş" dergisinde yayınlandı. İlk büyük dostlukları İstanbul'da öğretmen okulunda öğrenciyken filizlenen Sabahattin Ali'nin, kadim dostu Pertev Naili Boratav ile uzun yıllar mektuplaştığı ve içini döktüğü Ayşe Sıtkı, okul arkadaşları arasındaydı. Sabahattin Ali, 1927'de Muallim Mektebi'ni tamamlayarak Yozgat Merkez Cumhuriyet İlkokulu'na öğretmen olarak atandı. Yozgat'ta İstanbul'daki sosyal çevresinin aksine yalnız kalan Ali, kendisini yazmaya ve okumaya verdi. Öğretmenlik görevinde bir yılı tamamladıktan sonra Milli Eğitim Bakanlığının yabancı dil öğretmeni ihtiyacı nedeniyle açtığı, yurt dışında dil eğitimi sınavını kazanan Ali, Almanya'ya giderek Potsdam ve Berlin'de eğitim gördü. Usta edebiyatçı, Alman edebiyatının yanı sıra Rus edebiyatına da yoğunlaşarak, özellikle Ivan Turgenyev, Maksim Gorki ve Knut Hamsun gibi isimlerin eserlerini okudu. Komünizm söylemlerinde bulunduğu gerekçesiyle tutuklandı Yaşadığı tatsız bir olay sebebiyle Almanya'dan Türkiye'ye dönen Ali, bir müddet İstanbul'da Yüksek Muallim Mektebi'nde, arkadaşlarının yanında, Nihal Atsız, Nihat Sami Banarlı ve Pertev Naili Boratav'la aynı yatakhanede kaldı. Ali, 1930'da Gazi Enstitüsü'nde açılan yabancı dil sınavlarına katıldı ve Aydın Ortaokulu'na Almanca öğretmeni olarak atandı. Burada komünizm söylemlerinde bulunduğu gerekçesiyle hakkında soruşturma açılan yazar, detaylı bir tahkikat yapılması amacıyla tutuklandı. Aydın Hapishanesi'nde 9 Eylül 1931'e kadar kalan Sabahattin Ali, başından geçenleri, Ayşe Sıtkı İlhan'a yazdığı mektuplarda anlattı. Bu sürede yazar kimliğini geride bırakmayan Ali, daha sonra yazacağı öyküler için de malzeme biriktirdi. Aydın'da öğretmenliğe başlamadan önce Nazım Hikmet'in çalıştığı "Resimli Ay" dergisine giden yazar, orada hem Zekeriya-Sabiha Sertel çiftiyle hem de Nazım Hikmet'le tanıştı. Yazar aynı zamanda ilk hikayesi olan "Bir Orman Hikayesi" eserini bu dergide yayınladı. Usta edebiyatçı, beraatinden sonra Konya Ortaokulu'nda Almanca öğretmeni olarak göreve başladı. Konya'daki günlerini, "Bir Skandal" adlı eserinde anlatan yazar, yalnızlığını ve yaşadığı duygu karmaşasını okuruyla paylaştı. Sabahattin Ali, aşık olduğu Melahat Hanım'a şiirler yazdı ve bu duygularla katıldığı bir toplantıda okuduğu hicviyede, memleketin idaresinde olanlara ima ve tahkirde bulunduğu iddiasıyla yeniden tutuklandı. Bir yıllık mahkumiyeti, temyiz mahkemesinin aleyhinde karar vermesi üzerine 12 aydan 14 aya çıkarıldı. Cezasının dört ayını Konya Cezaevi'nde geçiren yazar, 6 ayını geçirdiği Sinop Cezaevi'nde, daha sonra bestelenerek unutulmayan şarkılar arasına giren "Aldırma Gönül" ve "Hapishane Şarkısı" adlı eserini kaleme aldı.

POSTA YOLUYLA NİŞANLANDI Ali, erken tahliye edilerek 29 Ekim 1933'te cezaevinden çıkınca Milli Eğitim Bakanlığına başvurarak öğretmenlik mesleğine geri dönmek istediğini belirtti. Öğretmenliğe Ankara 2. Ortaokulu'nda devam eden yazar, 1932'de İstanbul'da bir yakınlarının vasıtasıyla tanıştığı Aliye Hanım'la mektuplaşmaya başladı. Aliye Hanım ile Sabahattin Ali, posta yoluyla nişan taktı, 16 Mayıs 1935'te evlendi. Başarılı edebiyatçı, 1937'de yedek subay olarak askerlik görevini tamamladı, 30 Eylül 1937'de kızı Filiz dünyaya geldi. İdeal bir eş ve sevecen bir baba olan Ali, kızının doğumunun ardından, bugün hala en çok okunan ve birçok dile çevrilen "Kuyucaklı Yusuf" ile "Kürk Mantolu Madonna" romanlarını kaleme aldı. Politikayla da içli dışlı olan Ali, çeşitli söylemler dolayısıyla öğretmenlik görevinden tekrar alındı. "İÇİMİZDEKİ ŞEYTAN" ROMANI SİYASİ TARTIŞMALARA NEDEN OLDU

Usta edebiyatçı, 1938'de "Çaydanlık" ve "Arap Hayri", 1939'da "Isıtmak İçin" ve "Uyku" hikayelerini, 1940'ta "Selam" ve "Bir Mesleğin Başlangıcı" hikayelerini yazdı. "İçimizdeki Şeytan" romanı 3 Nisan-29 Haziran 1939'da Ulus gazetesinde tefrika edildi. Roman yayınlandıktan sonra pek çok siyasi tartışmaya neden oldu. Ali, 1941-1943'te yazdığı "Bir Konferans", "Yeni Dünya", "İki Kadın", "Sulfata" ve "Hasan Boğuldu" adlı hikayelerini "Yeni Dünya" kitabında topladı. Milli Eğitim Bakanlığı Yayın Müdürlüğünde memur, Ankara Devlet Konservatuvarında ise çevirmen ve dramaturg olarak da çalışan usta edebiyatçı, Nihal Atsız'ın hakkında yazdığı bir yazıya karşı dava açtı. Davayı 1944'te kazanmasına rağmen tepkilerden kurtulamayan Ali, duruşmalar sonunda Milli Eğitim Bakanlığınca görevinden alındı. 1945'TE GAZETECİLİK YAPMAYA BAŞLADI

İstanbul'da 1945'te gazetecilik yapmaya başlayan Ali, "Tan Gazetesi" olayları sırasında, fıkralar yazdığı "La Turquie" ve "Yeni Dünya" gazeteleri tahrip edilince işsiz kaldı. "Yurt ve Dünya", "Yeni Türk" ve "Tercüme" dergisi gibi yayın organlarında yazılar kaleme alan usta yazar, Aziz Nesin ve Rıfat Ilgaz'la siyasal mizah dergisi "Marko Paşa"yı 1946'da çıkardı. Bu dergiyi, "Malum Paşa", "Merhum Paşa" ve "Öküz Paşa" gibi yine siyasal içerikli mizah dergileri takip etti. Yayınlardan birinde "Adalet Koridorlarında" adlı yazısıyla yeniden tutuklanan ve 3 ay hapis yatan Sabahattin Ali, bu dönem İstanbul'da hem maddi hem de manevi yönden zorluklar yaşadı. Siyasi baskılardan uzak kalamayacağı, hür iradesine dayalı yayın hayatını sürdüremeyeceği fikriyle yurt dışına çıkmak isteyen, ancak pasaport yasağından dolayı insan kaçakçılarıyla anlaşarak sınır dışına çıkmayı planlayan yazar, tanıştığı Ali Ertekin'le 31 Mart 1948'de Kırklareli'ne yola çıktı. Bulgaristan sınırında 16 Haziran 1948'de bir çobanın bulduğu cesedin Sabahattin Ali'ye ait olduğu tespit edildi. Ali Ertekin, daha sonra cinayeti işlediğini itiraf etti. Ormanda tanınmaz halde bulunan cesedin yazar Ali'ye ait olduğu ve 2 Nisan 1948'de vefat ettiği kayıtlara geçti. Eşi Aliye Ali, bu duruma ilişkin yaptığı bir açıklamada şunları kaydetmişti: "Sabahattin iyi yürekli, insanları çok seven biriydi. Senelerden beri daima dama taşı gibi oynanan sanata verdiği emek, polisçe devamlı tedirgin edilmesi sinirlerini yormuş olacaktı ki kaçma teklifi ona cazip gelmişti. Romanlarını rahat bir kafa ile yazabilme düşü, kafasını dinlemek istediği bir yer veya bir memleket aratıyordu ona herhalde." SABAHATTİN ALİ'NİN EDEBİ KİŞİLİĞİ

Şiirlerini hece vezniyle yazan Ali, edebiyat dünyasına şiirleriyle adım attı. Halk şiirinin etkisinin hissedildiği eserlerini kaleme alırken, öykü ve romanlarında olduğu gibi toplumsal gerçekçilik yaklaşımıyla hareket eden Ali, şiire yaklaşımını 1938'de bir söyleşide, "Bence şiirin eskisi yenisi yoktur. İyi şiir, muhakkak ki insana bir şey ilave eder. Bu şey bazen tez olur, bazen bizim manen daha genişlememizi temin eden bir heyecan olur" ifadeleriyle dile getirmişti. Şiirlerini yazarken sade bir üslup kullanarak, daha geniş bir okuyucu kitlesi hedefleyen usta edebiyatçı, öykü ve romanlarında toplumsal gerçekçiliği ön planda tutarak, bu doğrultuda konular belirledi ve hayatın içinden karakterleri seçti. "Benim kanaatimce sanat, insana insanı ve hayatı ve bunların manasını öğretmekle muvazzaftır." sözleriyle sanat anlayışını özetleyen Sabahattin Ali, Türk edebiyatına kazandırdığı eserlerle büyük beğeni topladı. Temiz ve sade diliyle gerçekçilik anlayışı ve samimi duygularıyla Türk edebiyatına önemli katkılarda bulunan usta yazarın birçok çevirisi de bulunuyor.

Nisan ayında AKM'de iki modern dans gösterisi sahnelenecek

Tarafından: NTV
2 Nisan 2023 at 10:32
Nisan ayında AKM'de iki modern dans gösterisi sahnelenecek

İstanbul Devlet Opera ve Balesi (İDOB) Modern Dans Topluluğu MDTistanbul'un sahneleyeceği modern dans gösterileri "Yeni Hayat" ve "Güldestan", nisan ayında bir kez daha sanatseverlerle buluşuyor.

"Yeni Hayat" 11 Nisan'da, "Güldestan" ise 18 Nisan'da, Atatürk Kültür Merkezi Tiyatro Sahnesi'nde sahnelenecek. Geçtiğimiz sezon dünya prömiyeri gerçekleşen ve seyirciden yoğun ilgi gören "Yeni Hayat" dans gösterisi; yeni bir hayatı, iletişimi, umut ve coşkuyu yalın bir sahne tasarımı ile sahneye taşıyor. Özgün 5 koreografiden oluşan gösteride, Canberk Yıldız'ın "Parti", Alper Marangoz'un "Koz", Huri Murphy'nin "Neva", Ferhat Güneş'in "Hep" ve Chiara Giorda'nın "Söz" adlı koreografileri izlenebilecek. Dans gösterisinin müziği Onur Seçki'ye, sahne tasarımı MDTist ve Serdar Kalmaz'a, kostüm uyarlama Mdtist'e ve ışık tasarımı Taner Aydın'a ait. Türkiye'nin çağdaş ve geleneksel kültürünü yurt dışına tanıtma amacıyla yapılan "Güldestan" ise 2004 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın girişimleriyle Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü'nün Ankara, İzmir, Antalya ve İstanbul Devlet Opera Balelerinden oluşan bir kumpanya ile sahnelediği bir "müzik ve dans prodüksiyonu" olarak hayata geçirildi.

GÜLDESTAN'A SAHNEDE ARA GÜLER FOTOĞRAFLARI EŞLİK EDİYOR Koreograf ve sanat yönetmeni Beyhan Murphy ve sanatçı Mercan Dede'nin beraber ürettikleri bu dinamik ve renkli prodüksiyon, 18 yıldır yurt içi ve dışında çok sayıda temsil yaptı. Güldestan'da bir göç yolundan şehirdeki kafeye, yazar Orhan Pamuk'un eserlerinden Evliya Çelebi'ye, modern insanın içsel yolculuklarından semaya, Osmanlı zamanlarından modern İstanbul'a varan bir yolculuk anlatılıyor. Güldestan'ın mistik aurasına, usta fotoğrafçı Ara Güler'in İstanbul fotoğrafları eşlik ediyor.

Ed Sheeran yeni şarkısıyla Miley Cyrus'ı zirveden indirdi

Tarafından: NTV
2 Nisan 2023 at 10:59
Ed Sheeran yeni şarkısıyla Miley Cyrus'ı zirveden indirdi

Ed Sheeran, cuma günü son parçası Eyes Closed ile İngiltere'de listenin ilk sırasına yerleşen 14. teklisini çıkardı. Miley Cyrus’ın Flowers şarkısının 10 haftalık liste saltanatına son verdi.

Dünyaca ünlü İngiliz şarkıcı ve söz yazarı Ed Sheeran, yakında çıkacak olan "Subtract" albümünden ilk teklisinin yayınlanmasının ardından ülkesindeki müzik listesinde bir numara oldu. 32 yaşındaki şarkıcı, Flowers şarkısı ile 10 haftadır listenin zirvesinde olan Amerikalı meslektaşı Miley Cyrus’ı da tahtından indirdi.

14'üncü teklisindeki bir numaraya yükselen "Eyes Closed" şarkısı, Sheeran’ı, Birleşik Krallık tarihindeki en başarılı üçüncü liste başı yaptı. Listenin ilk sırasında Elvis Presley 21 kez ile rekoru elinde tutarken, The Beatles da 17 kez birinci olarak ikinci sırada yer aldı.

İNTİHARA MEYİLLİ OLDUĞUNU AÇIKLAMIŞTI

Ünlü şarkıcı, son dönemde, müzikten ziyade özel hayatıyla gündemdeydi. Son albümünü yaparken en yakın arkadaşı Jamal Edwards’ın ölümünden sonra intihar düşünceleriyle karşı karşıya kaldığını açıklayarak hayranlarını endişelendirmişti.

Sheeran, ertesi ay başka bir yakın arkadaşı olan Avustralyalı kriket oyuncusu Shane Warne öldüğünde de, “boğuluyormuş” gibi hissettiğini ayrıntılı olarak anlatmıştı.

Sheeran ayrıca, 2019’da evlendiği eşi Cherry Seaborn’a ikinci çocuklarına hamileyken tümör teşhisi konduğunu söylemiş, doğuma kadar tedavinin mümkün olmadığını, bu nedenle zor günler geçirdiklerini anlatmıştı.

14. Savaş Dinçel Tiyatro Ödülleri Baba Sahne'de sahiplerini buldu

Tarafından: NTV
2 Nisan 2023 at 11:38
14. Savaş Dinçel Tiyatro Ödülleri Baba Sahne'de sahiplerini buldu

Bu yıl 14'üncüsü düzenlenen Savaş Dinçel Tiyatro Ödülleri, Baba Sahne'de gerçekleşen törenle sahiplerine verildi.

14. Savaş Dinçel Tiyatro Ödülleri, Baba Sahne'de gerçekleşen törenle sahiplerini buldu. Müjdat Gezen Sanat Merkezi öğrencileri tarafından seçilen ödüllerde, Özge Arslan "En İyi Kadın Oyuncu", Tolga İskit "En İyi Erkek Oyuncu", Burçak Çöllü "En İyi Oyun Yazarı", Gülhan Kadim ise "En İyi Oyun Yönetmeni" seçildi.

Aynı zamanda 2007'de hayatını kaybeden usta oyuncu Savaş Dinçel'in 81. doğum günü ve Baba Sahne'nin 6. kuruluş yıl dönümü kutlanan gecenin sunuculuğunu ise Dinçel'in eski öğrencilerinden İlker Ayrık üstlendi. Geceye Dinçel'in yakın dostlarının ve öğrencilerinin de aralarında bulunduğu Şevket Çoruh, Mehmet Aslantuğ, Günay Karacaoğlu, Ozan Güven, Betül Demir, Diren Polatoğulları, Yeşim Ceren Bozoğlu, Erdem Akakçe, Çiçek Açar, Yiğit Sertdemir, Pelin Ermiş, Nazlı Tosunoğlu, Hasan Şahintürk, Sermet Yeşil, Ozan Çobanoğlu, Rıza Sönmez, Soydan Soydaş, Özen Yula ve Emrah Eren'in de aralarında bulunduğu birçok isim katıldı.

Özge Arslan, "Bernarda" adlı oyundaki performansıyla En İyi Kadın Oyuncu seçildiSavaş Dinçel için özel olarak hazırlanan videonun gösterimin ardından ödül törenine geçildi. "Bernarda" oyunundaki performansıyla En İyi Kadın Oyuncu seçilen Özge Arslan'ın ödülünü Mehmet Aslantuğ, "Çemberin Anası" oyunundaki performansıyla En İyi Erkek Oyuncu seçilen Tolga İskit'in ödülünü ise Günay Karacaoğlu takdim etti. "Çemberin Anası" oyununun yazarı Burçak Çöllü'ye En İyi Oyun Yazarı ödülünü Ahmet Sami Özbudak verirken, "Tek Kullanımlık Hikaye" oyunuyla En İyi Oyun Yönetmeni seçilen Gülhan Kadim ise ödülünü Yiğit Sertdemir'in elinden aldı.

Tutku: Hz. İsa'nın Çilesi filmi oyuncusu Christo Jivkov hayatını kaybetti

Tarafından: NTV
2 Nisan 2023 at 12:08
Tutku: Hz. İsa'nın Çilesi filmi oyuncusu Christo Jivkov hayatını kaybetti

Mel Gibson'ın yönettiği "Tutku: Hz. İsa'nın Çilesi" filmindeki rolüyle tanınan Bulgaristanlı oyuncu ve yapımcı Christo Jivkov, 48 yaşında hayatını kaybetti.

Mel Gibson’ın yönettiği “Tutku: Hz. İsa’nın Çilesi” filmindeki rolüyle tanınan Bulgaristanlı oyuncu ve yapımcı Christo Jivkov, 48 yaşında hayata veda etti. Deadline sitesindeki habere göre Jivkov, uzun süredir akciğer kanseriyle mücadele ediyordu. Jivkov, dün Los Angeles’ta tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi. Oyunculuğa 1996’da başlayan Jivkov, Bulgaristan ve İtalya yapımı filmlerde rol aldı. 

“Tutku: Hz. İsa’nın Çilesi”nin devam filminde de rol aldı“Tutku: Hz. İsa’nın Çilesi” filmiyle yıldızı parlayan ve Hollywood’a adım atan oyuncu, seneye vizyona girmesi planlanan filmin devam serisi “Hz. İsa’nın Çilesi: Diriliş”te de rol aldı.

Clint Eastwood son filmini çekecek

Tarafından: NTV
2 Nisan 2023 at 15:32
Clint Eastwood son filmini çekecek

Usta oyuncu ve yönetmen Clint Eastwood, son filmi olarak lanse edilen "Juror #2" adlı yapımı yönetmeye hazırlanıyor.

En son filmi "Cry Macho", Eylül 2021'de HBOMax ve Warner Bros. tarafından yayınlanan oyuncu ve yönetmen Clint Eastwood son filmini çekmeye hazırlanıyor. 

Sergio Leone imzalı Western filmleriyle parlayan oyunculuk kariyerine, 1970'lerden itibaren yönetmenliği de ekleyen 92 yaşındaki sanatçı, son filmi olarak lanse edilen "Juror #2" adlı yapımı yönetecek. 

Film, bir cinayet davasında kurbanın ölümünde bir payı olabileceğinden şüphelenilen bir jüri üyesini konu alıyor. 2 numaralı jüri üyesi, jürinin kararını etkilemek ve kendi sırrını korumak için mi mücadele edeceği yoksa katıldığı adalet sistemine teslim mi olacağı konusunda ahlaki bir çıkmaza yakalanmıştır.

Yönetmenlik kariyerinde "Unforgiven", "Gran Torino", "Mystic River", "Million Dollar Baby" gibi birçok filme imza atan Eastwood'un yeni filminin başrollerinde Nicholas Hoult ve Toni Collette'in rol alması muhtemel görünüyor.

Oscar ödüllü Japon müzisyen Sakamoto hayatını kaybetti

Tarafından: NTV
3 Nisan 2023 at 07:21
Oscar ödüllü Japon müzisyen Sakamoto hayatını kaybetti

Oscar ödüllü Japon müzisyen ve besteci Sakamoto Ryuichi, 71 yaşında yaşamını yitirdi.

Sakamoto'nun özel ofisinden yapılan açıklamaya göre, Japon sanatçı için yakın çevresinin katılımıyla cenaze töreni düzenlendi. 2014 yılında gırtlak kanseri teşhisi konulan Sakamoto'nun 2021 yılından beri rektum kanseri tedavisi gördüğü açıklanmıştı. Başkent Tokyo'da 1952 yılında doğan ve 10 yaşında nota yazmaya başlayan Sakamoto'nun "Beatles" grubu ile Fransız besteci "Debussy"den etkilendiğini belirtiliyor. 1978'de "Yellow Magic Orchestra" (YMO) grubunu kuran Sakamoto, film ve oyunlara yönelik yaptıkları "fütüristik teknopop" eserleriyle yurt içi ve dışında popülerliğini artırdı.Sakamoto, 30Elektronik müzik türünde eserlere yoğunlaşan YMO grubunun 1983'teki "Kalbim Senin için Atıyor" (Kimi no Mune Kyun) parçası dönemin hitleri arasında yer aldı. Tokyo Sanat Üniversitesinde yüksek lisans derecesi elde eden Sakamoto, 30'u aşkın filmin yapımında da görev üstlendi. Politik söylemlerden çekinmeyen az sayıdaki Japon sanatçıdan biri olan Sakamoto, 11 Eylül sonrasında saldırılara ilişkin durumun "ABD'nin hegemonik ulusu tarafından meydana getirildiğini" söylemişti. Sakamoto, 1987 yapımı "The Last Emperor" adlı film ile "En İyi Orijinal Müzik" dalında Oscar ödülü kazandı. Yurt dışında çok popüler olan Japon müzisyenin Grammy ve Altın Küre ödülleri de bulunuyor.

Unutulmaz şarkılara imza atan usta yorumcu Kayahan anılıyor

Tarafından: NTV
3 Nisan 2023 at 09:29
Unutulmaz şarkılara imza atan usta yorumcu Kayahan anılıyor

"Yemin Ettim", "Odalarda Işıksızım", "Mor Menekşe", "Geceler" ve "Beni Anlamadın Ya" gibi unutulmaz eserlere imza atan yorumcu, besteci ve şarkı sözü yazarı Kayahan'ın vefatının üzerinden 8 yıl geçti.

Tam adı Kayahan Açar olan sanatçı, Albay Süleyman Açar ile Firuzan Hanım'ın oğlu olarak 29 Mart 1949'da İzmir'de doğdu. Müziğe düşkün bir çocuk olarak büyüyen Açar, ilk ve ortaokul eğitimini Kars'ta Fevzi Çakmak Okulu'nda aldı. Babasının askerlik görevi nedeniyle Türkiye'nin birçok şehrini dolaşan ve gençlik yıllarını Ankara'da geçiren sanatçı, ilk evliliğini 8 Mart 1973'te Nur Açar ile yaptı. İlk çocukları Beste 1974'te dünyaya gelen çift, 1991'de ayrıldı. Kayahan, vatani görevini İzmir'de tamamladıktan sonra profesyonel müzik çalışmalarına İstanbul'da başladı.
Müzik dünyasına 1971'de "Yosun Gözlü Sevgilim - Bir Mektubun Var" adlı 45'liğiyle adım atan sanatçı, 1978'de Türkiye Eurovision elemeleri için "İstanbul Hatırası" adlı bir şarkı besteledi ancak şarkı elemeyi geçemedi. Sanatçı, 1980'de "Bekle Gülüm - Ateş" adlı 45'liğini müzikseverlerin beğenisine sundu. Seslendirdiği bütün şarkıları kendisi yazıp besteleyen usta sanatçı, adını ilk olarak Sezen Aksu, Zerrin Özer, Bilgen Bengü ve yakın dostu Nilüfer'e verdiği şarkılarla duyurdu. Kayahan'ın Nilüfer tarafından yorumlanan "Geceler", "Kar Taneleri", "Esmer Günler" adlı şarkıları, Türk pop müziğinin unutulmaz eserleri arasına girdi. Başarılı sanatçı, "Geceler" adlı şarkısıyla 1986'da Ayşegül Aldinç ile katıldığı "Kuşadası Altın Güvercin Müzik Yarışması"nda "Altın Portakal" ödülüne layık görüldü.
Kayahan, 1985'te TRT Müzik kanalında "Cumartesiden Cumartesiye" kuşağı içerisinde çocuklar için bilim kurgu temalı "Sanmer 2095" adlı programı sundu, 1987'de ise yine çocuklar için "Merhaba Çocuklar" adlı albümü hazırladı. Kariyeri boyunca çıkardığı her albümü dinleyicilerine bir sloganla sunan Kayahan, 1991'de "Yemin Ettim"i çıkardı. Merhum sanatçının eşi İpek Açar, katıldığı bir televizyon programında albümün duygusal hikayesini şöyle paylaşmıştı: "Hastalığını ilk kez öğrendiğinde doktor ona demiş ki, 6 ay ömrün var. İlk aklına gelen şey 'Öyle bir şarkı yazayım ki ben bu dünyada olmadığım zaman da beni hep bu şarkıyla anımsasınlar' olmuş. 1991 yılında Yemin Ettim albümünde yayınlandı. 'Yemin Ettim şarkısı, can havliyle yazdığım bir şarkı' derdi. Ama Allah ömür verdi, Yemin Ettim'den sonra çok güzel şarkılara imza attı." İkinci albümü, "Odalarda Işıksızım"ı 1992'de müzikseverlerle buluşturan sanatçı, büyük bir başarı elde etti. Sanatçı, aynı yıl 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla Ankara Kızılay Meydanı'nda düzenlenen etkinlikte, on binlerce kişinin izlediği konsere imza attı. Kayahan, 1993'te çıkardığı "Son Şarkılarım" albümündeki "Sarı Şekerim", "Vazgeçmem" ve "Aman" gibi şarkılarıyla da müzikseverlerin büyük beğenisini kazanarak, geniş bir dinleyici kitlesine ulaştı. "Sevenleri ayırmayın, sevenler ayrılmayın" sloganıyla 1995'te "Benim Penceremden" albümünü yayımlayan sanatçının, "Ben Anadolu Çocuğuyum" ve "Allah'ım Neydi Günahım" adlı eserleri, birçok müzisyen tarafından yorumlandı. Sanatçı, "Ben Anadolu Çocuğuyum" şarkısında, kültürel erozyon karşısındaki tepkisini işledi.
Kayahan, hemen her albümünde "sevgi" temasını işlerken, 1996'da "Allah kimseyi sevgisiz bırakmasın" sloganıyla "Canımın Yaprakları" albümünü yayınladı. "Emrin Olur" albümünü 1997'de müzikseverlerle buluşturan sanatçı, albümdeki "Şampiyon" şarkısını, taraftarı olduğu Galatasaray'ın şampiyonluğu dolayısıyla yeniden yorumlayarak, "Cimbom Şampiyon" adlı tekliyi çıkardı. Sanatçı, 15 Ekim 1992'de Lale Yılmaz ile evlendi ancak çift 1993'te ayrıldı. Vokalisti İpek Tüter ile de 1999'da dünya evine giren Kayahan'ın, Aslı Gönül adını verdiği kızı 2000'de dünyaya geldi. Usta müzisyen, "Beni Azad Et" albümünü 1999'da müzikseverlerle buluşturdu. "Gönül Sayfam" albümünü ise 2000 yılında çıkaran sanatçı, albümde 17 Ağustos 1999 depremi için yazdığı "17 Ağustos" şarkısı ile kızı Aslı Gönül için bestelediği "Ninni" adlı eserlerine yer verdi. Kayahan, 45 yıllık kariyerinde, 45'likler, long playler ve albümlerin yanında "365 Gün" ve "Mevsim Hala Sen" adlı teklileri de müzikseverlerle buluşturdu. Doğa ve çevre duyarlılığı ile de bilinen sanatçı, yaşamı boyunca toplumun ilgisini arttırmak amacıyla pek çok yardım konseri verdi ve gönüllü olarak birçok çalışmaya katıldı.
Sanatçı, 1990'da yumuşak doku kanseriyle mücadele etti, iyileştikten sonra 2004'te tekrar kansere yakalandı. Hastalığı tekrar iyileşen ancak 2014'te yeniden nükseden Açar, küçük hücreli akciğer kanseri nedeniyle 3 Nisan 2015'te hayatını kaybetti. Cenazesi Teşvikiye Camisi'nden kaldırılan sanatçı, vasiyeti gereği Kanlıca Mihrimah Sultan Mezarlığı'na defnedildi. Romantik dizelerinin yanında inançlı yapısıyla da bilinen sanatçı, bir röportajında şunları söylemişti: "Ölüm bir ceza değil, bana göre bir mezuniyettir. Yani, Cenab-ı Allah'ın katına çıkacaksınız, orada hesap vereceksiniz. Buradaki dünyanın yalan olduğunu, eğer bir düşünürseniz, zaten huzur kendiliğinden gelir. Cenab-ı Allah'ın gönderdiği Kuran-ı Kerim'i okusanız, o kitapta size ticareti nasıl yapacağınız bile anlatılıyor. En kolayını da söyleyeyim, helal ve haram. Bunu bilen bir dünyada, hiçbir problem çıkmaz." Tarkan, Sezen Aksu, Funda Arar ve Nilüfer'in de aralarında bulunduğu birçok sanatçı, 2014'te bir araya gelerek "Kayahan'ın En İyileri" albümünde yer aldı. Arkadaşlarının deyimiyle, romantik melodileri iğne oyası gibi eserlerine işleyen ve şarkılarında daima insanları birlik ve sevgiye davet eden usta sanatçının, 45 yıllık sanat hayatı boyunca geride bıraktığı eserleri ise şöyle: "Canım Sıkılıyor Canım (1981)", "Merhaba Çocuklar (1987)", "Benim Şarkılarım (1988)", "Benim Şarkılarım 2 Siyah Işıklar (1989)", "Yemin Ettim (1991)", "Odalarda Işıksızım (1992)", "Son Şarkılarım (1993)", "Benim Penceremden (1995)", "Canımın Yaprakları (1996)", "Emrin Olur (1997)", "Beni Azad Et (1999)", "Gönül Sayfam (2000)", "Ne Oldu Can? (2002)", "Kelebeğin Şansı (2004)", "Biriciğim'e (2007)", "365 Gün (2011)"

Madonna’yı keşfeden Seymour Stein hayatını kaybetti

Tarafından: NTV
3 Nisan 2023 at 09:57
Madonna’yı keşfeden Seymour Stein hayatını kaybetti

Madonna'nın yanı sıra Talking Heads ve Ramones'in müzik kariyerlerini başlatan; Cure, Depeche Mode ve The Smiths'i tanıtan müzik yöneticisi Seymour Stein, 80 yaşında hayata veda etti.

ABD'li müzik yöneticisi ve girişimci Seymour Stein, 80 yaşında hayatını kaybetti. Aralarında Madonna, Talking Heads, Ramones gibi isimlerin olduğu çok sayıda müzisyeni keşfeden Stein'in bir süredir kanser tedavisi gördüğü öğrenildi. 

Sire Records isimli yapım şirketinin kurucularından olan Stein; Madonna, Talking Heads, Lou Reed, Depeche Mode, Ramones, The Cure ve The Smiths gibi müzisyen ve grupları keşfeden isim olarak biliniyordu. 80’lerin pop müziğini şekillendiren isimlerin başında gelen ve 70'li yaşlarında bile yeni yetenek keşfetmek için seyahatlere çıkan Stein, müzik sektörüne 13 yaşında girdi. 

EN BÜYÜK BAŞARISI MADONNA

Stein'ın en büyük ticari başarısı, açık kalp ameliyatından sonra iyileşirken, demosunu dinledikten sonra hastane yatağına çağırdığı Madonna oldu.

Stein, 2018 tarihli anı kitabı "Siren Song: My Life in Music"te Madonna hakkında, "Ucuz, serseri giysiler giymişti, hastanenin kalp hastalığı bölümünde absürd duran türden bir kulüp çocuğuydu" diye yazdı.

Stein, kaleme aldığı otobiyografi kitabında eşcinsel olduğunu fakat buna rağmen eşi Linda ile evlendiğini de söyledi. Stein, 1970’lerin sonunda Linda'dan boşandı. Linda, 2007 yılında yardımcısı tarafından öldürüldü. Çiftin kızı Samantha 2013’te yaşamını yitirdi ve diğer kızı Mandy Stein ise yönetmenlik yapıyor.

Zindanlar ve Ejderhalar: Hırsızlar Arasındaki Onur filmi John Wick 4'ü zirveden indirdi (31 Mart-2 Nisan ABD gişesi)

Tarafından: NTV
3 Nisan 2023 at 10:51
Zindanlar ve Ejderhalar: Hırsızlar Arasındaki Onur filmi John Wick 4'ü zirveden indirdi (31 Mart-2 Nisan ABD gişesi)

Chris Pine, Michelle Rodriguez, Rege-Jean Page ve Hugh Grant gibi yıldız isimlerin rol aldığı "Dungeons and Dragons: Honor Among Thieves" (Zindanlar ve Ejderhalar: Hırsızlar Arasındaki Onur) Amerika gişesinde açılışını zirvede gerçekleştirdi. Film, John Wick 4'ü tahtından indirdi. İşte ABD'de hafta sonu en çok seyredilen filmler ve hasılat rakamları...

1 milyon dolar
1,2 milyon dolar
1,6 milyon dolar
1,8 miyon dolar
4,6 milyon dolar
5 milyon dolar
5,3 milyon dolar
5,5 milyon dolar
28,2 milyon dolar
38.5 milyon dolar
❌
❌