Normal görünüm

Yeni makaleler mevcut. Sayfayı yenilemek için tıklayın.
Bugün — 17 Mayıs 2024Milli Gazete

Ali Babacan'dan Kobani davası kararı yorumu: Siyasi yumuşama lafta kaldı

17 Mayıs 2024 at 15:02
Ali Babacan, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, mahkeme kararının hukuksuz olduğunu ifade etti. ''Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına uyulması gerektiğine'' işaret eden Babacan, şunları kaydetti:  ''Ülkem adına üzgünüm. İktidar, yargıya bir kere daha siyasetin gölgesini düşürerek ülkemizin toplumsal barışını umursamadığını yeniden gösterdi. Siyasi yumuşama lafta, göstermelik ziyaretlerde kaldı. Çakarlı araçlarla tetikçi transferi yapanları yargılayamayan iktidar, hukuksuzca verilen onlarca yıllık cezalarla insanların hayatlarını karartmakta beis görmüyor. İktidar ve ortaklarına bir kez daha hatırlatıyorum. Uymanız gereken Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Anayasa var. Yargının üzerindeki elinizi çekin; AİHM kararlarını görmezden gelmeyin. Anayasal hakları çiğnemeyin.''  

Dün — 16 Mayıs 2024Milli Gazete

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, BM Kadın Birimi İcra Direktörü Bahous'u kabul etti

16 Mayıs 2024 at 19:14
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki kabule ilişkin sosyal medya hesabından paylaşımda bulunan Yılmaz, şunları kaydetti: "Başta Gazze olmak üzere bölgesel ve küresel ölçekte yaşanan çatışmalarda kadınlar ve çocuklar en fazla zarar gören grupların başında geliyor. Sayın Bahous ile yaptığımız görüşmede, Filistin topraklarında yaşanan insan hakları ihlallerine yönelik hassasiyetimizi paylaşarak, Türkiye'de kadınların ve kız çocuklarının hayatın her alanına katılımlarının güçlendirilmesi ve kadına yönelik şiddetle mücadelede gerçekleştirdiğimiz çalışmaları değerlendirdik. Ülkemizde geçen yıl yaşanan depremlerden sonra, kadın ve çocuklar öncelikli olmak üzere kırılgan grupların desteklenmesi ve afet risklerine karşı farkındalığı artırmak için yürütülmesi gereken işbirliği çalışmalarını ele aldık. Verimli geçen görüşmemizin hayırlı neticelere vesile olmasını diliyor, Sayın Bahous ve heyetine ziyaretleri için teşekkür ediyorum."

Özgür Özel’den ‘Muhsin Şentürk’ yorumu: Mevcut anayasayı ihlal ısrarınız sürüyor

16 Mayıs 2024 at 15:17
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na Muhsin Şentürk’ün atanmasıyla ilgili, “Yargıtay seçimindeki sonuç Sayın Erdoğan'ın beklediği gibi olmadı. Bu net. Ama yaptığı atama maalesef 31 Mart'tan sonra gelişen diyalog ve 31 Mart'tan sonra gelişen normalleşme anlayışına uygun değildir. Bu arkadaş anayasanın ilgili maddesi, ‘anayasa kararları, yürütme, yasama ve yargı organları açısından bağlayıcıdır ve yayınlanır yayınlanmaz uygulanır’ demesine rağmen direndi ve bu kararı uygulamadı. Anayasa ihlalinin sembol ismini Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı atıyorsanız demek ki sizin mevcut anayasayı ihlalde ısrarınız sürüyor demektir. Israrlısınız demektir. Ondan sonra nasıl normalleşecek bu ülke?” dedi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel 27 Nisan’da, partisinin olağanüstü kurultayında genel başkan seçilen Müsavat Dervişoğlu’nu İYİ Parti Genel Merkezi’nde ziyaret etti. Özel’e Genel Sekreter Selin Sayek Böke ile Genel Başkan Yardımcıları Ensar Aytekin ve Sevgi Kılıç’tan oluşan CHP heyeti eşlik etti. İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Enver Yılmaz, İYİ Parti Kurumsal İlişkiler Başkanı Şükrü Kuleyin ile İYİ Parti Tekirdağ Milletvekili Selcan Taşçı Hamşıoğlu; Özel ve CHP heyetini kapıda karşıladı. Basına kapalı olarak yapılan görüşme, saat 12.00’de başladı. İki liderin görüşmesi 1 saat sürdü. Özel’in “hayırlı olsun” ziyaretinin ardından ikili ortak basın açıklaması yaptı. “OLASI KRİZİ YAŞANMADAN AŞILMASINA KATKI SAĞLAMIŞ BİR GEÇMİŞİMİZ VAR”Sözlerine Müsavat Dervişoğluna başarılar dileyerek başlayan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “İYİ Parti ve CHP’nin ilişkisi, İYİ Parti’nin kurulduğu günden bu güne kadar hep karşılıklı nezaket, iş birliği anlayışı içinde ilerledi. Bizim kişisel hukukumuz da hem eskilere hem de çok başarılı bir yaşanmışlık sürecine dayanmaktadır.” diye konuştu. Özel, konuşmasının devamında şunları söyledi: “Seçim bölgelerinde yan yanayız, komşuyuz. Manisa’da partilerinin milletvekillerinin olmadığı dönemde Manisa'da partilerinin milletvekilinin olmadığı dönemde sayın başkanlar ilimizde müşterek programlar yaparak başlamıştık ortak siyasi çabalara. Sonra Meclis’te mevkidaş olarak, Grup Başkanvekili olarak buluştuk. Zaman içinde aramızda gelişen diyalog, karşılıklı samimiyet, birbirinin söylediğini, birbirinin gözünden anlayacak kadar iyi ileri bir zemine kadar taşındı. Ve birbirimizle hiçbir çelişki yaşamadığımız gibi pek çok zorluğu, pek çok sıkıntıyı, pek çok olası krizi birlikte yaşanmadan aşılmasına katkı sağlamış bir geçmişimiz var. “ÜYELER BİRBİRİNE UZAK DEĞİL”Sayın Dervişoğlu'yla birlikte iki genel başkan olarak yeniden yollarımızın kesişmiş olmasından büyük bir memnuniyet duyuyorum. Cumhuriyet Halk Partisi'nin de İYİ Parti'nin de üyeleri, seçmenleri birbirine uzak insanlar değiller. Atatürk'ü gönülden seven, Cumhuriyet’in kuruluş değerleriyle, çelişkisi olmayan, Cumhuriyet’in kurucu kadrolarına muhabbet besleyen seçmenlerimiz sahada zaten bizlerin birbirine en yakın ilişkileri kurabildiğimiz seçmenler. “İLİŞKİLERİMİZİ EN İYİ DÜZEYDE SÜRDÜRECEĞİZ”31 Mart seçimi arkasından Türkiye siyasetinde memnuniyetle takip ettiğimiz ve içinde bulunduğumuz bir normalleşme süreci yaşanıyor. İYİ Parti'yle bir normalleşme sürecine ihtiyacımız yok. Çok istisnai süreçler hariç, zaten olması gereken süreci olması gerektiği gibi hep birlikte yaşadık. Bundan sonra da Meclis’te temsil edilen iki siyasi parti olarak, grubu bulunan iki siyasi parti olarak ilişkilerimizi en iyi düzeyde sürdüreceğiz. Hep bildiğimiz, söylediğimiz bir şey var. Biz 31 Mart seçimlerinin birinci partisiyiz. Ama son genel seçimlerde ana muhalefet partisiyiz. Ana muhalefet partisi olmanın sorumluluğuyla ve Meclis’e önem veren bir siyasi olarak birlikte ortak mutabakat metinlerinde ortak görüşlerde buluştuğumuz İYİ Parti'yle Meclis’in güçlendirilmesi konusundaki ortak düşüncemiz şöyle de bir karşılık bulmuş görünüyor. Bir dönem sadece bir genel başkanın milletvekili olduğu günlerin de yaşandığı ya da iki genel başkanın milletvekili olduğu günlerde, bugün Meclis’te grubu bulunan siyasi partilerden Adalet ve Kalkınma Partisi dışında ve Saadet Partisi dışında tüm partilerin genel başkanları milletvekili. “PARTİLER MİLLETİN SESİNİ DUYDULAR”Milletimiz genel başkanların milletvekili olduğu, Meclis’in güçlü olduğu, Meclis’in kendi gündemine hakim ve iradesinin güçlü olduğu günleri özlediğini yaşadığımız hem seçim süreçlerinde hem kurultay süreçlerinde partiler milletin sesini duydular ve buna doğru parlamentonun evrilmiş olmasından büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Parlamentoda gruplarımız arasındaki iyi diyalog bundan sonra sürecek. “HALKTAN YANA BİR PERSPEKTİFLE BAKTIK”Biz bugün memleketin ne kadar sorunu varsa, başta on bin liralık emekli maaşından tutun, asgari ücrete kadar, atanmayan öğretmenlerin sorunundan müfredat krizine kadar, astsubayların, uzman çavuşların sorunlarından, hayat pahalılığına kadar... Üzerinde aynı sorunları tespit ettiğimiz ve ortaklaşa çözüm önerilerimizin olduğu, halktan yana baktığımız bir perspektifle bugün uzun sohbet etme imkanı bulduk. “TÜRKİYE’Yİ GÜZELLEŞTİRECEK MUTABAKAT İÇİNDEYİZ”Bundan sonrası için de temaslarımız sürecek. İş birliğimiz sürecek. Temel mottomuz; muhalefete muhalefet etmek değil, iktidara muhalefet etmektir. Muhalefetin bir ve bütün olabildiği her yerde iktidar üzerindeki denetim gücü, yaptırım gücü çok daha yüksektir. Biz bunu geçmişteki pratiğimizde defalarca test ettik ve başardık. Gruplarımızı yönettiğimiz süreçlerde toplumun çok tepki gösterdiği kanun maddelerine ortaklaşa gösterdiğimiz direnç, birlikte belirlediğimiz strateji ve beraber hareket etmenin sonunda sonuç aldık. Bundan sonra da milletin yararına, halkın yararına olan her şeyle birlikte olacağız. Her konuda aynı fikirde olmayı biliriz. Bunu da birbirimize nezaketle ifade edebiliriz. Ama güçlü bir muhalefetin Türkiye'nin yarınlarını çok daha hızla güzelleştirecek günleri taşıyacağını biliyoruz ve bununla ilgili de bir mutabakat içindeyiz. “AKŞENER’İ SAYGIYLA SELAMLIYORUM”İYİ Parti'nin kurucu Genel Başkanı Sayın Meral Akşener geçtiğimiz pazar günü telefonda da hatırını sormuştuk, sohbet etmiştik. Onun da bir kez daha emeklerine sağlık. Karşılıklı birbirimize ve partilerimizin birbirine emeği vardır. Bir kez daha kendisini de saygıyla selamlıyoruz. Bütün İYİ Partilileri, iyi insanları saygıyla selamlıyoruz. Bundan sonra da birlikte güzel çalışmalar içinde olacağımıza yürekten inanıyorum.” “GÖRÜŞMELERİMİZ DEVAM EDECEK”İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu da “Heyetlerimizle birlikte uzun bir görüşme gerçekleştirdik. Hemen hemen Türkiye’nin bütün meselelerine değindik ve üzerinde karşılıklı görüşlerimizi de paylaştık. Ziyadesiyle istifade ettiğimi söyleyebilirim. Sayın Genel Başkan’a da bu samimi ziyareti için teşekkürlerimi sunarım” dedi. Dervişoğlu şunları söyledi: “Kendisiyle biz TBMM’de Grup Başkanvekili olarak çalışıyorduk. Orada da hep çok verimli çalışmalar yapıp, önemli işlere imza attık. Bundan sonraki işlerde de görüşmelerimiz devam edecek. Türkiye’nin menfaatine yönelik doğru kararları müştereken verebilme dirayeti sergileyeceğimize olan inancı da muhafaza edeceğiz. Siyasi partiler arasında, onların genel başkanları arasında yürütülen samimi diyaloğu ülkemizin sorunlarının çözümüne çok katkı sağlayacağı inancını taşıyorum. Bu inancı da Sayın Genel Başkan’ın paylaştığını biliyorum. Aynı inancı kendisinin de taşıdığını biliyorum. “KARŞILIK BİR SAMİMİYET TESTİNE İHTİYAÇ DUYMUYORUZ”Geride bıraktığımız günlerde yapılan çalışmalarda da birbirimize karşı bir samimiyet testine ihtiyaç duymadığımızı sizlerin de bilmesini istiyorum. Cumhuriyet Halk Partisi'yle İYİ Parti'nin geçmişe dönük birçok ortak çalışmalar gerçekleştirdiği kamuoyunun da malumudur. Ne zaman Türkiye'nin önemli bir problemi kamuoyunun gündemine gelse, hayata baktığımız pencere genellikle Cumhuriyet Halk Partisi'yle ve onun muhterem Genel Başkanı’yla aynı pencere oluyor. “BİZ BİR BİRLİKTELİK ARAYIŞINDAYIZ”Dolayısıyla duyarlılıklarımızı muhafaza edeceğiz. Faklılıklarımızı muhafaza edeceğiz. Ve ülkemize hizmet yolculuğunda bütün siyasi parti olduğu gibi Cumhuriyet Halk Partisi'yle de bundan sonra sürdüreceğiz. Bu ziyaretin çok önemli bir başlangıç ifade ettiğini söyleyemem. Çünkü biliyorsunuz biz zaten başlangıç arayışı içerisinde değiliz. Biz bir birliktelik arayışındayız bütün siyasi partilerle birlikte. Farklı şeyleri düşündüğümüz partilerle de diyaloğa kapattığımız kapı yoktur. Diler ve umarım ki bundan sonraki süreç siyasi partilerin hem karşılıklı diyalogları hem eksiklikler varsa o eksikliklerin ikbali yoluyla çalışmalarıyla devam eder. Önümüzdeki sorunların aşılması noktasında da vatandaşımıza nefes alma imkanı verebilecek bir siyasi zemini, müşterek oluşturmaya gayret sarf edeceğiz.” ÖZEL VE DERVİŞOĞLU'NA YARGITAY VE EMNİYET SORUSUÖzel ve Dervişoğlu, gazetecilerin kendilerine yönettiği “Yargıtay’da Cumhurbaşkanı kararıyla bir atama yapıldı. Muhsin Şentürk, Yargıtay Başsavcısı olarak atandı. Kendisi Anayasa Mahkemesi'nin Can Atalay kararını uygulamamasıyla biliniyor ve aynı zamanda AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. Atamasında önüne giderken Sayın Cumhurbaşkanı'nın en yüksek oyu alanlardan birisi değildi. Emniyette yaşanan bir malum operasyon var. Cumhur İttifakı adına Sayın Bahçeli ‘darbe’ dedi ama bazı yorumlar yapılıyor emniyet içi hesaplaşma ya mafya hesaplaşması diye... Sizler iki genel başkan bunu nasıl yorumluyorsunuz?” sorusunu da cevapladı. "HÜKÜMETİ VE ONUN BAŞINDAKİ ZATI ÖZEN GÖSTERMEYE DAVET EDİYORUM"Soruya yanıt veren Müsavat Dervişoğlu, “İkinci sorunuzla ilgili dünkü grup konuşmasında bir değerlendirmede bulundum. Bu tür şeyler, siyasi partilerin genel başkanları tarafından telaffuz ediliyor ama muhalefet partileri ne olup bittiğine dair sırat derecesi yüksek bilgiye sahip değil. Dolayısıyla eksik bilgiyle bir yanlış yorum yapıp, yapmamaya özen göstermem lazım. Bir de beni tanıyorsunuz. Ben sati bilgilerle, derin yorumlar yapmam, önemli sorulara da ayak üstü cevap vermekten azami ölçüde uzak dururum. Atamayla alakalı da Türkiye'de ilk kez yaşanmıyor. Dolayısıyla bu tür atamalardan olan şikayetlerimizi de sıklıkla ifade ettik. Ama böyle bir atama bizim açımızdan bir sürpriz olma özelliği de taşımıyor. Hükümeti ve onun başındaki zatı bu konulara özen göstermeye davet ediyorum” dedi. "PAPA SEÇİMİNE DÖNEN YARGI SEÇİMİ..."Özgür Özel ise aynı soruya şu yanıtı verdi: ''İki sorunun birbirine temas eden yerleri var. Çünkü Adalet ve Kalkınma Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi arasında yaşanan meselenin kendisi neyse, bir gerilim mi, bir pazarlık mı, bir karşılık restleşme mi? Bu bir fillerin boğuşması ama altta adaletin ezilmesi, anaların ezilmesi, evlatların edilmesiyle sonuçlanıyor. Bugün Ayşe Ateş'in yüreğindeki yangın, Sinan Ateş'in evlatlarının, babalarının kaybettikleri sürece ilişkin adalet beklentileri birtakım kapalı kapılar ardında yapılan görüşmeler... Sonra üstü kapalı atılan tweetler, üstü kapalı yapılan beyanlarla iyice kriminal bir hikayenin sanki suyun üzerinde görülen kısmı, buz dağının görünen küçük kısmını görüyormuşuz izlenimini her geçen gün kuvvetlendiriyor. Yapılan atama 37 tur. Papa seçimine dönen bir yüksek yargı seçiminde iki liderin görüşmesinden sonra adayın birinin çekilip, başka bir makamı talep etmesi ve o odaya giden oyların bir yere yönlendirileceğine ilişkin bir inanç hakimdi. Ama bu dayatmaya ya Yargıtay’da oy kullananlar uymadılar, ya da ‘adayı çekelim ama arkadaşlarımız bildiğini yapsın’ dedi birileri. "SONUÇ ERDOĞAN'IN BEKLEDİĞİ GİBİ OLMADI"Yargıtay seçimindeki sonuç Sayın Erdoğan'ın beklediği gibi olmadı. Bu net. Bunu hepimiz biliyoruz. Ama yaptığı atama maalesef 31 Mart'tan sonra gelişen diyalog ve 31 Mart'tan sonra gelişen normalleşme anlayışına uygun değildir. Bunu niye söylüyorum? Sayın Erdoğan, Sayın Meclis Başkanı her fırsatta yeni bir anayasadan bahsediyorlar. Ben de diyorum ki mevcut anayasaya uyun, ondan sonra yeni anayasa isteyin. Şimdi mevcut anayasaya uymamanın baş kahramanını en çok oyu da almadığı halde dün gece yarısı atıyorsunuz. Bu arkadaş anayasanın ilgili maddesi, ‘anayasa kararları, yürütme, yasama ve yargı organları açısından bağlayıcıdır. Ve yayınlanır yayınlanmaz uygulanır’ demesine rağmen direndi ve bu kararı uygulamadı. Anayasa ihlalinin sembol ismini Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı atıyorsanız demek ki sizin mevcut anayasayı ihlalde ısrarınız sürüyor demektir. Israrlısınız demektir. Ondan sonra nasıl normalleşecek bu ülke? Efendim ben söyledim. Adaylıktan lehimize çekildi. Ben de sözümü tutayım... Ama bu yüksek yargı, bu tip pazarlıkların yapılacağı bir yer değildir. Oralardan Gezi aileleri adalet bekliyor. 28 Şubat aileleri sizden adalet bekliyor. Diğer taraftan Sinan Ateş’in eşi, evlatları adalet bekliyor. Siz orada sen onu çek, ben bunu buraya atayım. O sözünü tutmazsa da atayım ki raconu ters olmasın. Yani bir İtalyan mafya filmi mi izliyor Türkiye? Yoksa adalet, siyaset, emniyet üçgeninde yaşanan bir şeylerimi izliyor belli değil. "BAKANLIKLARIN SİYASİ PARTİLERİ BİLGİLENDİRMESİ LAZIM"O yüzden herkes aklını başına alsın. Bu ülkede biz beraber huzur içinde yaşayacaksak insanların adalete güven duymaları lazım. Bugün Türkiye'de adalete güven yüzde 20’nin altına geriledi. Böyle devam ederse de tek haneli rakamlara indirecekler. Bu şartlarda mahkemeye güvenin olmadığı yerde yüksek yargıya güvenin olmadığı yerde demokrasi olmaz. Mesele fevkalade yanlıştır. Detaylar her gün taraflar taraf değiştiriyor. Ağız değiştiriyor. Tutum değiştiriyor. Tweetler atılıyor Böyle içinde bir sürü anlam çıkarılabilecek tehditler var. İçişleri Bakanı'yla bir partinin genel başkanının tweetler üzerinden Cumhurbaşkanına ve birbirlerine mesaj vermeleri demokrasi görüntüsü değildir. Demokrasi şeffaflık rejimidir Sayın Genel Başkan'ın ifadelerine de katılıyorum. Adalet Bakanı'nın ve İçişleri Bakanı’nın hızla siyasi partileri bilgilendirmesi lazım. Diğer iki liderin de emniyetin ve adaletin üzerinden ellerini çekmeleri gerek.'' "AK PARTİ'DEKİ BÜTÜN AKRABA GÖREVLENDİRMELERİNİ SONLANDIRSIN DA GÖREYİM"Özel, ''Cumhurbaşkanı Erdoğan nepotizmin engellenmesi noktasında muhalefetin de sorumluluk almasını bekliyoruz. Buralar arpalık değildir’ dedi. Bu sözleri nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusuna ise şu sözlerle yanıt verdi: ''Ben Sayın Erdoğan'ın partisinde yüzlerce, binlerce nepotizm vakası biliyorum. Hepiniz biliyorsunuz. Gazetelerde sayfa sayfa yer alıyor. Hatta bu öyle bir şey ki beklenti yönetimi olarak biz birisi milletvekili yapılmıyorsa, kardeşi bilmem nereye bilmem ne atılıyor. Ya da işte en üst atamalardan büyükelçi atamalarına kadar tüm atamalarda Adalet ve Kalkınma Partisi'nde bugün isteyin, yarın bu saate kadar binden fazla akraba, ataması görüyoruz. Ben bugüne kadar Sayın Erdoğan'ın bu konuda bir irade gösterdiğini, beni ona çağırmış ya, hiç görmedim. Siz gördüyseniz Erdoğan'ın talimatıyla atanan şu kardeş istifa ettirildi diye... Çoğunun altında kendi imzası var. Ben duyduğum her vakayı bizzat izliyorum. Takip ediyorum. Gerekirse kendim görüşüyorum ve o atamaları geri aldırtıyorum. Son örneği Adana Yüreğir’deki atamadır. Her ne kadar liyakatli atamalar da olsa nettir. Geçtiğimiz günlerde bir televizyon, Kırşehir Belediyesinde iki tane akraba atamasını haber yaptı. Bir ortaya çıktı ki birisi hiç akraba değil. Soy isim benzerliği. Bir tanesi akraba, 25 yıldır belediyede, 6 yıldır o pozisyonda müdür. Ve maaşını zaten devletten alıyor. Ama düzeltme haberi yapmadılar. Ben bu açıklamayı bile benim talebimle yapıldı ve basına biz paylaştık. Sekiz örnekte bazıları son derece liyakatli atamalar olmasına rağmen ben inisiyatif aldım, engel oldum. Hani siftahı benden, bereketi Erdoğan'dan. O da inisiyatif alsın ve AK Parti'deki bütün akraba, görevlendirmelerini sonlandırsın da göreyim.''

Saadet Partisi'nin bütün kadroları kucaklaşmalı

16 Mayıs 2024 at 10:54
Milli Gazete Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Kurdaş, TV5 televizyon kanalında yayınlanan, Milli Gazete yazarı Adnan Öksüz'ün sunduğu Buyrun Başlıyoruz programında, 30 Haziran'da Kongre'ye gidecek olan Saadet Partisi'nin AKP iktidarının antipati kampanyalarıyla kendisinden uzaklaştırdığı sosyolojik tabanına dönerek kucaklaşması gerektiğini belirtti. Kurdaş, samimi bir kucaklaşmanın gerektiğini vurguladı.   AKP İKTİDARI SADECE SEÇMENİMİZİ VE KADROLARIMIZI ALMADIMilli Gazete Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Kurdaş, şunları söyledi: "Özellikle AK Parti iktidarının en çok zarar verdiği siyasi hareket ve siyasi parti Saadet Partisi'dir. Niçin? Bizim sadece seçmenimizi kadrolarımızı almadılar. Sosyolojik tabanımıza da bir takım hegemonya kurdular ve bize karşı hep antipati kampanyalar ürettiler. Biz kendimiz olalım. Biz kendi sosyolojik tabanımızdan birileri bizi kovdu diye biz kendi sosyolojik tabanımızdan uzak duramayız. Hiç kimseden, hiçbir çevreden uzak duramayız. Doğal olarak biz, kendi sosyolojik tabanımıza kendi söylemlerimiz üzerine inşa edeceğiz. Çünkü artık ittifak dönemi bitmiştir. İttifak döneminde bir uzlaşma metni vardı. Bu uzlaşma metni çerçevesinde konuştuk, düşündük vesaire. Ama artık... Altılı masa ve öncesi içinde söyleyebilirim. Cumhur İttifakı partileri de kendi uzlaşıları üzerine durdu, Millet İttifakı da. Şimdi biz Saadet Partisi'yiz. Doğal olarak bizim üzerimizde hiçbir etki kalmamalı. Biz kendimizi biliyoruz. Ve kendi kimyamızla, kendi değerlerimizle, kendi varlığımızla, kendi mücadelemizle, biz yolumuza devam ediyoruz ve etmeye de devam etmeliyiz. 30 Haziran seçimleri bu bakımdan önemlidir. O heyecanı yakalamak, o samimi kucaklaşmayı yakalamak gerekir. Bunun için de bütün kademelerimiz ve kadrolarımız en yukarıdan itibaren söylüyorum, samimiyetle meseleyi ele almalı ve o kucaklaşmayı bizim sağlamamız gerekiyor. Çünkü bu milletin, bu ümmetin ve bu insanlığın Milli Görüş'e ve Saadet Partisi'ne ihtiyacı var. Yeniden ümmete lider olma vasfını ancak biz öğretebiliriz. Lider ülke Türkiye vasfını bu millete biz anlatabiliriz. Yoksa hep lider ülke değil model ülke olarak kalacağız. Batı'nın modeli olarak, uygulama pratiği olarak, birilerinin işbirlikçisi olarak. Hükümetlere kızıyoruz ya, işbirlikçiler, evet. Ama o zaman bizde o lider vasfımızı bu topluma anlatmamız lazım."

Ahmet Davutoğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu’nu ziyaret etti

15 Mayıs 2024 at 17:28
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, olağanüstü kurultayda seçilen İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu’na tebrik ziyaretinde bulundu. Davutoğlu, partisinin genel merkezinin İYİ Parti Genel Merkezi’ne yakın olması nedeniyle görüşmeye yürüyerek geldi. Davutoğlu, İYİ Parti Siyasi İşler Başkanı Enver Yılmaz ve İYİ Parti Trabzon Milletvekili Yavuz Aydın tarafından karşılandı. Yaklaşık olarak bir saat süren görüşme sonrası İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu kameralar karşısına geçerek açıklama yaptı. “SİYASET HARİÇ HER ŞEYİ KONUŞTUK”İYİ Parti Genel Başkanı Dervişoğlu, "Sık sık bir araya geldiğimiz, tecrübelerinden ve fikirlerinden istifade ettiğimiz, önemli devlet hizmetlerinde bulunmuş, Başbakanlık ve Dışişleri Bakanlığı görevlerini yapmış Sayın Ahmet Davutoğlu bizi 5. Olağanüstü Kurultay'da genel başkan seçilmemiz münasebetiyle tebrik etmek için partimize geldiler. Biz de bu ziyaretten memnuniyet ve şeref duyduk. Kendilerinin tecrübelerinden istifade ettik. Uzunca bir görüşme yaptık. 'Ne konuştunuz' diye sorarsanız, öncelikle söyleyeyim; siyaset hariç her şeyi konuştuk. Ülkeyi, milletimizi, devletimizin geleceğini konuştuk ve Türkiye'nin içinde bulunduğu bu durumdan çıkmasının temini noktasında izlenmesi gereken yol haritalarını görüştük” dedi. Dervişoğlu, en kısa zamanda yine fikirlerinden istifade edebilmek, karşılıklı görüş alışverişinde bulunmak üzere Davutoğlu’na iade-i ziyarette bulunacağını da söyledi. “AKŞENER’E MUTLULUK DİLİYORUM”İYİ Parti'nin Türkiye'nin zor şartlarında önemli bedeller ödeyerek kurulmuş bir siyasi parti olduğunu söyleyen Davutoğlu, “İYİ Parti siyasi hayatımıza büyük katkılar yapmıştır. Bu süreç içerisinde İYİ Parti ile yakın diyalog içinde olmaya özen gösterdik. Sayın Akşener’e de yeni hayat döneminde sağlık, mutluluk, esenlik diliyorum. Mesaimiz oldu” dedi. “GÖRÜŞMELERİ SÜRDÜRECEĞİZ”Gerçekleşen ziyarette karşılıklı görüş paylaşımının yapıldığını söyleyen Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’nin son dönemde seçim sonrasında ortaya çıkan siyasi konjonktürü, son günlerde siyasi olarak tartışılan konuları ele aldık. Yerel seçim sonrasında Türkiye için seçim sonuçları yeni bir dönemi başlatmıştır. Bu yeni dönem, bir yol ayrımıdır. Türkiye ya demokratik hukuk devleti doğrultusunda demokrasiyi derinleştirerek yoluna devam edecek, devlet kurumsallaşmasını siyasi süreklilik içerisinde koruyacak ya da otokratik bir yapıya doğru evrilecekti. Seçim sonuçları Türkiye’de demokrasiyi güçlendiren etkiler yaptı. Demokrasinin güçlenmesi özellikle iktidar kadar muhalefetin de sorumluluğudur. Gruplarımızla birlikte sesimiz daha gür çıkıyor. Bundan sonra görüşmeleri sürdüreceğiz.”

“2028 seçimlerini ve birtakım giderkalemlerini teğet geçen bir paket”

16 Mayıs 2024 at 04:30
Saadet-Gelecek TBMM Grubu’nun haftalık grup toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıda Saadet Partisi Genel Başkan Vekili Sabri Tekir, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, bir konuşma gerçekleştirdi. Konuşmalarda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunuldu. DİĞER SEÇİMDEN 1 YIL ÖNCESİNE KADAR SÜRECEK BİR PAKETGenel seçimlerin üzerinden 1 yıl, yerel seçimlerin üzerinden ise 1,5 ay geçtiğini ifade eden Tekir, iktidarın birdenbire tasarruf tedbirlerini aldığını belirterek, “Sebeb-i hikmeti nedir diye soranlara; birincisi enflasyonu düşürmek, ikincisi de 6 Şubat depremlerinin oluşturduğu sıkıntıları gidermek diye cevap veriyorlar. Ancak enflasyon 2-3 yıllık bir problem, depremin üzerinden ise yine yaklaşık 1,5 yıl geçti. Peki, ne zamana kadar bu tedbirler uygulanacak diye soruyorsunuz; 3 yıl diyorlar. Yani bir sonraki seçimlerden bir yıl öncesine kadar! Bu kadar tesadüf olur mu? 2023 seçimleri olmuş bitmiş, 2024 seçimleri olmuş bitmiş; şimdi de 2028 yılı seçimlerini teğet geçecek bir paket hazırlamışlar! Aynı zamanda israfın en yoğun olduğu başta Cumhurbaşkanlığı olmak üzere, birtakım kurumları ve birtakım gider kalemlerini teğet geçen bir paket olduğu anlaşılıyor. Günaydın mı demek lazım, en azından böyle de olsa 22 yıllık israf düzeninin kabul edilmiş olmasını dahi önemli bir gelişme olarak değerlendirmek mi lazım bilemiyoruz” dedi. “YİNE VATANDAŞIN KEMERİNİ BİRAZ DAHA SIKMAK OLDUĞUNU GÖSTERMEKTEDİR”Kamuda tasarruf paketinin ciddiyetten uzak olduğunu belirten Tekir, alınan kararlar ile iktidarın konunun ciddiyetinden de uzak olduğunu kanıtladığının altını çizerek, “Bu giderlere dün çerez parası diyenler, bugün kendilerine verilen ev ödevleri kapsamında sözde tasarruf tedbirleri aldıklarını söylemektedirler. Normal şartlarda, başlangıç için küçük de olsa olumlu adımlar olarak karşılayacağımız bu düzenlemelerde yer alan birtakım maddeler, esas amacın yine vatandaşın kemerini biraz daha sıkmak olduğunu göstermektedir. 22 yıllık israf düzeninin acı reçetesi olarak, şimdi bir kez daha kanseri aspirinle tedavi edeceklerini iddia etmeleri tam bir komedidir. Bir kez daha ifade ediyoruz: Her şeyden önce zihniyet değişimi şarttır. Öncelikle betona, ranta, israfa, tüketime ve gösterişe dayalı yanlış yatırım anlayışından vazgeçilmelidir. Görülüyor ki; mantık aynı mantık. Dün itibardan tasarruf olmaz diyenler, bu paketle aslında şimdi de şunu söylüyorlar; bizi kapsamayan itibarlardan sadece 3 yıllığına tasarruf olabilir” ifadelerini kullandı. “ÜRETMEYEN TÜKENİR!”Saadet Partisi’nin iktidarı uzun zamandır uyardığını ifade eden Tekir, iktidara tekrar uyarılarını sıralayarak, “Seçim odaklı ve göstermelik birkaç adımdan ibaret bu adımların dertlerimize derman olması mümkün değildir. Evet, bir kez daha uyarıyoruz, üretmeyen tükenir! Dün, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’ydü. Maalesef, iktidarın 22 yıllık yanlış politikaları neticesinde insanımız topraksız, toprağımız da insansız bırakılmıştır. Üreticilerimizin alın terinin karşılığı günbegün erimiştir. Bir zamanlar ilkokul kitaplarında, coğrafya derslerinde sıklıkla ifade edildiği gibi; kendi kendimize yetebilen bir ülkeydik. Ancak 2002’den bugüne tarım ve hayvancılıkta her geçen gün dışa bağımlı hale geldik, getirildik. 2006 yılında çıkarılan kanunda yer alan; tarıma verilen destek ‘GSYH’nın yüzde 1’inden az olamaz’ maddesinin gereği bir kez bile yerine getirilmemiştir. Altını çizerek ifade ediyoruz, yaklaşık 20 yıl olmuş ve bir kez bile bu kanunda asgari limit olarak belirtilen tutar kadar dahi destek verilmemiş” dedi. “İTHALATI ÇÖZÜM SANAN ANLAYIŞIN ÜLKEMİZİ GETİRDİĞİ NOKTA İŞTE BUDUR”İktidarın çiftçilere ayırmadığı kaynakları uluslararası şirketlere oluk oluk akıttığının altını çizen Tekir, vatandaşları yarı yolda bırakmaya devam ettiklerini belirterek, “Ne yazık ki, çiftçilerimiz de besicilerimiz de kan ağlıyor. İşte kurban bayramı yaklaşıyor. Hem besicilerimizin hem de vatandaşlarımızın mağdur olduğu bir kısır döngüdeyiz. Durum şudur, besici kazanamıyor, vatandaş da et alamıyor. Zaten epeydir kasaptan et ve kıyma alamayan insanımız, artık kurbanda da et yiyemez hale getirilmiştir. Bu yıl, küçükbaş hayvan fiyatları ortalama 12-20 bin lira arasında değişirken, büyükbaşlar ise 100 bin liradan başlıyor. Yani bir hisse bedeli için yaklaşık 15-20 bin lira diyelim. Allah aşkına, 17 bin lira alan asgari ücretlilerimiz, 10 bin lira alan emeklilerimiz nasıl kurban kesebilirler? Bırakın asgari ücretliyi, emekliyi; işçi ve memurlarımız dahi bu parayı çok zor denkleştirebilirler. İktidarın yanlış politikalarının sonucudur, işte tüm bu olup bitenler. Her seferinde ithalatı çözüm sanan anlayışın ülkemizi getirdiği nokta işte budur” ifadelerini kullandı. “TİCARETİ KESMEK İÇİN TAM 7 AY BEKLEDİLER”İsrail’in Filistin’de gerçekleştirdiği saldırıları anımsatan Tekir, İsrail’in 7 Ekim’den bugüne kadar saldırılarını sürdürdüğünü belirtti. Tekir, Refah’a yapılan saldırıya dikkat çekerek, “Nihai amaç belli, bölgenin tamamen insansızlaştırılması! Filistinlilerin kalan son topraklarının da adım adım işgal edilmesi. Öyle ki bu amaca giden yolda hak, hukuk tanımıyorlar. İnsani yardım konvoylarına saldıracak kadar pervasızlaştılar. 7 Ekim’den bu yana resmi olarak tespit edilen, böyle en az 8 saldırı var. Bunun yanında ‘Yahudi yerleşimciler’ denilen gruplar da sınırda bekleyen yardım TIR’larını durdurarak, gıda ve ilaçları kullanılamaz hale getirip yollara döküyorlar. Kur’an-ı Kerim’de ‘belhümadal’, yani ‘hayvandan da aşağı’ olarak tarif edilen güruh! İşte maalesef bu güruhla ticareti kesmek için tam 7 ay beklediler. Birtakım İslam ülkeleri işte bu güruhla ‘normalleşme’ sırasına dizildiler” diye konuştu. “SON YILLARDA HİÇ OLMADIĞI KADAR FİLİSTİNLİLERİN HAKLI MÜCADELESİNE DESTEK ARTMAKTA”BM Genel Kurulu’nda Filistin’in tam üyeliğine yönelik yapılan oylamayı hatırlatan Tekir, 9 ülkenin aleyhte, 25 ülkenin ise çekimser, 143 ülkenin ise evet oyu verdiğini belirterek, Filistin mücadelesi için önemli bir adım olduğunun altını çizdi. Tekir, HAMAS lideri İsmail Heniyye ile yaptığı görüşmeden de detaylar paylaşırken, “Filistinliler dünden bugüne olduğu gibi, 7 Ekim’den beri de destansı bir mücadele vermektedirler. Küresel güçleri arkasında alan terör rejiminin amansız ve orantısız saldırıları karşısında HAMAS’ın askeri kanadının zayiatları oldukça azdır. İsrail ve hamileri, HAMAS’lı mücahitlerin, imkânsızlıklara ve zor şartlara rağmen mühendislik dehasıyla inşa ettikleri tünellere herhangi bir zarar verememektediler. Bunun yanında medya gücüyle algı mühendisliği yapan İsrail ve destekçilerinin söylediğinin tam aksine, hem askeri araç hem de personel bakımından İsrail’in zayiatı oldukça fazladır. Tüm bunların yanında son yıllarda hiç olmadığı kadar dünya kamuoyunun Filistin’e olan desteği günbegün artmaktadır. Birçok ülkede sokaklar, meydanlar, üniversiteler İsrail’in zulmüne karşı, Filistinlilerin haklı mücadelelerine destek vermektedir. Artık vicdanlar çok daha gür sesle; ‘Nehirden denize özgür Filistin!’ diye haykırmaktadır. Bizler de Saadet-Gelecek Grubu olarak, Gazi Meclisimizin çatısı altında; İsrail zulmüne ve işbirlikçi tavra karşı kararlılıkla mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi. “BİTMEYEN BİR FELAKET YAŞIYOR FİLİSTİN”Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurtuluş Savaşı döneminde Doğu halklarının antiemperyalizme yükseltilen seslerinin eseri olduğunu ifade eden Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, 15 Mayıs 1948’de ise Filistinlilerin yerlerinden, yurtlarından silindiğini belirterek, “Bugün Gazze'de yaşayanların yüzde 70'i Filistin'in geri kalan topraklarından sürgün olarak geldi. Yani eğer biz direnmemiş olsaydık muhtemelen biz de Gazze gibi İç Anadolu'ya çekilmek zorunda kalacaktık. Herkesin Gazze'deki savaşı doğru okuması lazım. Bu milletin vicdanına uygun bir şekilde okuması lazım. 15 Mayıs o günden bugüne Nekbe Günü olarak anılır. Bitmeyen bir felaketi yaşıyor Filistin” dedi. “MAFYATİK YAPILAR DEVLETİMİZİN HER YANINA SIZMIŞ”Emniyet ve yargıda yapılan görevden alma operasyonlarına dikkat çeken Davutoğlu, iktidara bir an önce bir açıklama yapılması için çağrıda bulunarak, “Bir şeyin yayılması olmasından daha beterdir. Olursa tedbir alırsınız, yayılırsa Türkiye'nin dışarıdaki algısı 'Türkiye'de her an bir darbe olabilir' olur. Bu da bir yıldır fakir halkın üstüne bedelini yıktığınız o ekonomik paketlerin hepsini yerle bir eder. Hiçbir yatırımcı darbe ihtimali olan bir yere gelmez. Buradan hareketle böyle bir ihtimal yok da birileri bir korku iklimi yaratıp her an darbe olacakmış gibi bir iklim yaratıp son seçim neticeleri sonrasında çöpe gitmiş otokrasi hayallerini hayata geçirmek için bunu kullanmak istiyorsa onlarla da görülecek hesabımız olur. Mafyatik yapılar devletimizin her yanına sızmış. Bütün bu meselenin arkasında Ayhan Bora Kaplan diye birine ve bir çeteye yapılan operasyon var. Mafyatik yapıları bu devlete kim musallat etti? Türkiye'nin bir beka meselesi varsa öncelikle bu mafyatik yapılardan gelir. Sayın Bahçeli, imalı konuşmayın. Kimi kastediyorsanız açıkça söyleyin. Varsa bir darbe ihtimali ona söyleyin, bilgi ve belgeleri devlet kurumlarıyla paylaşın çünkü ifadeleriniz çok ağır. Fitneyi büyümeden durdurmanız gereken sizsiniz. Siz gözlemci değil, iktidar ortağısınız” diye konuştu.

Dünden önceki günMilli Gazete

İYİ Parti Adana Milletvekili Bilici, partisinden istifa etti

15 Mayıs 2024 at 19:34
İYİ Parti Adana Milletvekili Bilal Bilici, partisinden istifa etti. Sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada Bilici, 2023 yılında gerçekleşen seçimlerde İYİ Parti'den milletvekili seçildiğini, geçen süre içerisinde millet ve partisi için elinden gelen çabayı sarf ettiğini belirtti. İYİ Parti ailesinin bir üyesi olarak görev yaptığı süre içerisinde çok değerli dostlar edindiğini aktaran Bilici, "Başta İYİ Parti'ye oy vermiş Adanalı hemşerilerim olmak üzere teşkilatlarda hiçbir karşılık beklemeden sadece vatan sevgisi ile görev yapan herkese bana olan destekleri için gönülden teşekkür ederim. Geldiğimiz noktada bu çatı altında faydalı olamayacağımdan istifa ettiğimi belirtiyorum" ifadelerini kullandı. Bilici'nin istifasıyla İYİ Parti'nin TBMM'deki sandalye sayısı 37'ye düştü.

İYİ Parti Adana Milletvekili Bilal Bilici istifa etti

15 Mayıs 2024 at 19:32
İYİ Parti Adana Milletvekili Bilal Bilici, partisinden istifa ettiğini açıkladı.  İstifasını sosyal medya hesabından duyuran Bilal Bilici, şu açıklamayı yaptı: "2023 yılında gerçekleşen seçimlerde İYİ Parti’den milletvekili seçildim. Geçtiğimiz süre içerisinde milletimiz ve partimiz için elimden gelen çabayı sarf ettim. İYİ Parti ailesinin bir üyesi olarak görev yaptığım süre içerisinde çok değerli dostlar edindim. Başta İYİ Parti’ye oy vermiş Adanalı hemşehrilerim olmak üzere teşkilatlarda hiçbir karşılık beklemeden sadece vatan sevgisi ile görev yapan herkese bana olan destekleri için gönülden teşekkür ederim. Geldiğimiz noktada bu çatı altında faydalı olamayacağımdan istifa ettiğimi belirtiyorum."

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Yakın zamanda CHP’ye gideceğim

15 Mayıs 2024 at 15:20
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Grup Toplantısı ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan, CHP'ye ziyaretine ilişkin bir soru üzerine, ''Yakın zamanda CHP’ye gideceğim'' dedi. 18 YIL SONRA BİR İLK OLACAKErdoğan iade-i ziyaret yapması durumunda CHP Genel Merkezi'ni 2006 yılından bu yana ilk kez ziyaret etmiş olacak. Erdoğan'ın son CHP ziyareti, Çankaya Söğütözü'ndeki mevcut CHP binasının 2006 yılındaki açılışı sonrası yaptığı 'hayırlı olsun ziyareti' olarak biliniyor.

Bakan Işıkhan: Ara zam gündemimizde yok!

15 Mayıs 2024 at 13:15
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, AKP TBMM Grup Toplantısı öncesinde gazetecilerle bir araya gelerek soruları yanıtladı. "GÜNDEMİMİZDE HİÇBİR ARA ZAM YOK!"Asgari ücret hakkında kendisine yöneltilen soru üzerine konuşan Bakan Vedat Işıkhan, ekonomik verilerin iyi gittiğine dikkati çekerek şunları söyledi: "Aralık ayındaki düşüncemiz neyse aynı şekilde devam ediyor. Enflasyonla ilgili verilerimiz oldukça güzel geliyor. Hiçbir ara zam gündemimizde yok.""TEMMUZU BEKLEYELİM!""Temmuz ayında emekliye ekstra bir refah payı olabilir mi?" sorusuna ise Bakan Işıkhan, "Şu an her şey için çok erken, temmuzu bekleyelim" şeklinde cevap verdi.

Fahiş fiyat ve stokçuluk cezaları Meclis'te

15 Mayıs 2024 at 07:35
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nda fahiş fiyat artışı ve stokçuluk cezalarının artırılmasını da içeren kanun teklifi görüşülmeye başladı. Teklife yönelik Saadet-Gelecek grubundan sert eleştiri geldi. Kanun Teklifi'nin üzerine Saadet-Gelecek grubu adına söz alan Grup Başkanvekili İsa Mesih Şahin, "Yüksek gıda enflasyonuna çözümler aranıyor, maalesef burada sorun yanlış tespit ediliyor. Gıda enflasyonunu bu tedbirlerle çözemeyiz. Mevcut enflasyonun sebebi nedir bunu tespit etmemiz gerekiyor. Türkiye'deki ekonomik krizin sebepleri bunlardır" dedi.  "TARLADAN 1 LİRAYA ALINAN ÜRÜN İSTANBUL'DA MİSLİYLE MUTFAĞA GİRMEMELİ"Gıda enflasyonu sorununda Hal Yasası düzenlemesinin bekletildiğini kaydeden Şahin, "Tarladan 1 liraya alınan ürün İstanbul'da misliyle mutfağa girmemelidir. Tüketiciye de fayda olsun, üreticiye de fayda olsun. Hal esnafı da daha düzenli şartlar altında çalışabilsin" şeklinde konuştu. "SOSYAL HAYATI KAOSA SÜRÜKLERSİNİZ"Ayrıca "Kanunda hukuk ilkesinin ihlal edildiğini" söyleyen Şahin, "Kanunun yürürlük maddesi, son yapılan düzenlemeler hep geriye yürütülüyor. Siz kanunu sürekli geriye doğru yürütürseniz ve bunu normalleştirirseniz ekonomik ve sosyal hayatı kaosa sürüklersiniz" ifadelerini kullandı. "KAMUYONU YANILTMA ADETİNDEN VAZGEÇMİYORLAR"Antalya Milletvekili Serap Yazıcı Özbudun da kanun teklifinin Adalet Komisyonu'na sevk edildiğine dair beyanın yanlış olduğunu belirterek, "Ben Adalet Komisyonu üyesiyim ve komisyonumuza böyle bir teklif metni getirilmedi. Bunu daha önce de yaptılar, her defasında bu uyarıyı yaptığımız halde kamuoyunu ve parlementoyu yanıltma adetinden vazgeçemiyorlar" dedi. "TBMM'NİN YASAMA YETKİSİNİ GASBEDİLİYOR"Söz konusu kanun teklifinin "TBMM'nin yasama yetkisini gasbettiğini" söyleyen Özbudun, "Bir hukuk normu öyle yazılmalı ki ortalama yurttaş okuduğunda onu anlayabilmeli. Bu torba kanun hastalığı, bırakın ortalama yurttaşı, mesleği hukuk olan kişişlerin dahi anlaması imkansız bir hukuk düzeni yaratıyor. Hukuk düzeninin alt üst olması... Mahkemeler bir uyuşmazlığa uygulayacağı yürürlükteki normu bulmakta güçlük çekiyorlar" diye konuştu. KANUN TEKLİFİ GÖRÜŞÜLMEYE DEVAM EDECEKTBMM Genel Kurulunda kanun teklifi üzerinde görüşmelere bugün saat 14.00'te devam edilecek. 

Fahiş fiyat ve stokçuluk cezaları Meclis'te: Saadet Partisi'nden kanun teklifine sert eleştiri geldi

15 Mayıs 2024 at 07:35
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nda fahiş fiyat artışı ve stokçuluk cezalarının artırılmasını da içeren kanun teklifi görüşülmeye başladı. Teklife yönelik Saadet Partisi'nden sert eleştiri geldi. Kanun Teklifi'nin üzerine Saadet Partisi adına söz alan Grup Başkanvekili İsa Mesih Şahin, "Yüksek gıda enflasyonuna çözümler aranıyor, maalesef burada sorun yanlış tespit ediliyor. Gıda enflasyonunu bu tedbirlerle çözemeyiz. Mevcut enflasyonun sebebi nedir bunu tespit etmemiz gerekiyor. Türkiye'deki ekonomik krizin sebepleri bunlardır" dedi.  "TARLADAN 1 LİRAYA ALINAN ÜRÜN İSTANBUL'DA MİSLİYLE MUTFAĞA GİRMEMELİ"Gıda enflasyonu sorununda Hal Yasası düzenlemesinin bekletildiğini kaydeden Şahin, "Tarladan 1 liraya alınan ürün İstanbul'da misliyle mutfağa girmemelidir. Tüketiciye de fayda olsun, üreticiye de fayda olsun. Hal esnafı da daha düzenli şartlar altında çalışabilsin" şeklinde konuştu. "SOSYAL HAYATI KAOSA SÜRÜKLERSİNİZ"Ayrıca "Kanunda hukuk ilkesinin ihlal edildiğini" söyleyen Şahin, "Kanunun yürürlük maddesi, son yapılan düzenlemeler hep geriye yürütülüyor. Siz kanunu sürekli geriye doğru yürütürseniz ve bunu normalleştirirseniz ekonomik ve sosyal hayatı kaosa sürüklersiniz" ifadelerini kullandı. "KAMUYONU YANILTMA ADETİNDEN VAZGEÇMİYORLAR"Saadet Partisi Antalya Milletvekili Serap Yazıcı Özbudun da kanun teklifinin Adalet Komisyonu'na sevk edildiğine dair beyanın yanlış olduğunu belirterek, "Ben Adalet Komisyonu üyesiyim ve komisyonumuza böyle bir teklif metni getirilmedi. Bunu daha önce de yaptılar, her defasında bu uyarıyı yaptığımız halde kamuoyunu ve parlementoyu yanıltma adetinden vazgeçemiyorlar" dedi. "TBMM'NİN YASAMA YETKİSİNİ GASBEDİLİYOR"Söz konusu kanun teklifinin "TBMM'nin yasama yetkisini gasbettiğini" söyleyen Özbudun, "Bir hukuk normu öyle yazılmalı ki ortalama yurttaş okuduğunda onu anlayabilmeli. Bu torba kanun hastalığı, bırakın ortalama yurttaşı, mesleği hukuk olan kişişlerin dahi anlaması imkansız bir hukuk düzeni yaratıyor. Hukuk düzeninin alt üst olması... Mahkemeler bir uyuşmazlığa uygulayacağı yürürlükteki normu bulmakta güçlük çekiyorlar" diye konuştu. KANUN TEKLİFİ GÖRÜŞÜLMEYE DEVAM EDECEKTBMM Genel Kurulunda kanun teklifi üzerinde görüşmelere bugün saat 14.00'te devam edilecek. 

İYİ Parti 'kamuda israfın araştırılmasını' istedi

14 Mayıs 2024 at 21:53
İYİ Parti, TBMM Genel Kurulu'nda kamuda israfın boyutlarının araştırılması için grup önerisi verdi. İYİ Parti Aydın Milletvekili Ömer Karakaş, "Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi yıllardır süregelen kamudaki israfın bir itirafı niteliğindedir. Bürokratların aldığı yönetim kurulu ücretleri ile ilgili bir sınırlandırma getirmiştir, bu da doğru bir uygulamadır. Teke düşürmüşlerdir ancak bununla ilgili üst sınır belirlemesi yapacağız demişlerdir. Bununla ilgili de ciddi bir muğlaklık vardır. Üst sınır belirlemesi nedir yani 250 bin lira bir bürokratın maaşı 200 bine mi düşecek? Burada somut belirlemeler yapılması lazım" dedi. TBMM Genel Kurulunda İYİ Parti tarafından verilen 'Kamuda israfın boyutlarının araştırılması' grup önerisi reddedildi.  "MEMURDAN KISILARAK TASARRUF ETMEK DOĞRU DEĞİL"İYİ Parti Aydın Milletvekili Ömer Karakaş, grup önerisine ilişkin şunları söyledi: "Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi yıllardır süregelen kamudaki israfın bir itirafı niteliğindedir. Eksik ve yanlışlar olmakla beraber doğru gördüğümüz bir uygulamadır. Maalesef yıllardır kamuda israf had safhaya ulaşmış, ekonomimizi sıkıntıya sokmuştur. Burada belirtilen maddelerden özellikle memurlarımızın servislerinin kaldırılması bize göre doğru bir uygulama değildir çünkü bu bir tasarruf değildir. Böyle bir durumda birçok çalışan memurumuz kendi araçlarıyla işe gelmek zorunda kalacak, bu benzin tüketimi açısından ülke ekonomisine bir israftır. Beraberinde ciddi bir trafik yükünü de birlikte getirecektir. Bürokratların israf ve savurganlıklarının hüküm sürdüğü kamuda dar gelirli memurlardan kısılarak tasarruf tedbirlerine gitmek doğru bir uygulama değildir. Burada yapılması gereken şudur; bakan ve bakan yardımcıları dışında kamudaki bütün bürokratların makam arabalarını iptal edip bunların şoförlerini de uygun görülen yerlerde kaydırarak değerlendirmek gerekmektedir. Bürokratların aldığı yönetim kurulu ücretleri ile ilgili bir sınırlandırma getirmiştir, bu da doğru bir uygulamadır. Teke düşürmüşlerdir ancak bununla ilgili üst sınır belirlemesi yapacağız demişlerdir. Bununla ilgili de ciddi bir muğlaklık vardır. Üst sınır belirlemesi nedir? Yani 250 bin lira bir bürokratın maaşı 200 bine mi düşecek? Burada somut belirlemeler yapılması lazım. Kamu kurum ve kuruluşları uzun yıllardır bina kiralıyor. Bizim devletimize ait yerlerimiz varken, binalar yapabilecek durumdayken yandaşlara peşkeş çekebilmek için fahiş fiyatlarla hep binalar kiraladık. Siz bile kirada otururken ev almak istersiniz ki daha ekonomik bulursunuz." "ANA RAHMİNE DÜŞMEMİŞ ÇOCUKLARIN BİLE GELECEĞİNİ SATTINIZ, ŞİMDİ KEMER SIKIN DİYORSUNUZ"CHP Grubu adına konuşan Konya Milletvekili Barış Bektaş da şunları kaydetti: "Bu ülkenin nimetlerinden siz yararlandınız, denizi siz tükettiniz ama vatandaşın üç kuruş birikimine de göz dikerek tasarruf etmek peşindesiniz. Enflasyon her geçen gün tırmandığı halde, geçim sıkıntısı arttığı halde, KPSS'ye hazırlanan gençler memur olmaya çalışıyor ama siz onların hayalini çalarak tasarruf yapmak istiyorsunuz. İnşa ettiğiniz Saray'da her gün 35 milyon harcanıyor ama siz diyorsunuz ki 'gelin personel taşıyan servisleri ortadan kaldıralım.' Milletin çocuklarına servis yok ama kamuda 125 bin makam aracı var. Siz Cumhuriyet'in bütün kazanımlarını sattınız, Türk milletinin geçmişini 85 milyar dolarlık özelleştirmeyle yok ettiniz. Ana rahmine düşmemiş çocukların bile geleceğini sattınız, şimdi bize kemer sıkın diyorsunuz. Biz buna şiddetle itiraz ediyoruz." "NASIL BALIK BAŞTAN KOKUYORSA TASARRUF DA BAŞTAN BAŞLAR"İYİ Parti'nin grup önerisi üzerine söz alan Saadet Partisi Grup Başkanvekili Bülent Kaya da tasarruf hedefini eleştirerek, şöyle konuştu: "İtibardan tasarruf olmaz, herkes bizi kıskanıyor diyen AKP'nin 22 yıllık har vurup harman savuran ekonomik yaptırımlarını görünce, AKP için son derecede büyük bir adımdır. Tasarrufu artk gündeminize almış olmanız önemli ve kıymetlidir. Dün atmadığınız her adım fakir, fukaranın malına el uzatmanızdır, haram işlemiş olmanızdır. Kamuda israfın hiçbir açıklaması olamaz. Nasıl balık baştan kokuyorsa tasarruf da baştan başlar."

TBMM'de iktidarın reddettiği önergeler tepki: AKP Grubu'nun adı bugünden sonra 'redgiller' olmalı

14 Mayıs 2024 at 21:17
TBMM Genel Kurulu'nda muhalefetin verdiği önergelerin AKP'li milletvekillerinin oylarıyla reddedilmesi tartışma yarattı. Saadet Partisi'nin "Muhalefetin önergelerine hayır denilmesinin yasama faaliyetlerine olumsuz etkilerinin araştırılması önergesi" ile ilgili DEM Parti Mersin Milletvekili Bozan söz aldı. Eski AKP Sakarya Milletvekili Kenan Sofuoğlu'nun milletvekili olduktan sonra pişmanlık duyduğuna ilişkin sözlerini hatırlatan Bozan, "AKP milletvekillerinin mevcut performanslarına baktıkça bir yıllık süre içerisinde pişman olmuşlar ki Genel Kurul çalışmalarına katılmıyorlar. Genel Kurul'da muhalefetin verdiği önergeleri dinleme gereği bile duymuyorlar. Bir yandan vekillik yapmaya çalışıyorsunuz bir yandan da kendi iradeniz yok" diye konuştu.   Bir seneden bu yana, bu ülkede yaşayan 85 milyon yurttaşın yararına birçok konunun burada gündeme geldiğini söyleyen Bozan, "Bunların tamamına bazen üç kişi bazen beş kişi bazen 10 kişi dinleyerek ret oyu kullandınız. Sürekli ret oyu kullanmanızdan kaynaklı, bence AKP grubunun adının bugünden sonra 'redgiller' olması lazım" dedi.  YENİŞEHİRLİOĞLU:"SARAYDAN TALİMAT ALMIYORUZ"DEM Partili Bozan, "Eminim içinizde gerçekten vekillik yapmak isteyen birçok milletvekili var, yapmak istiyor ama Saray izin vermiyor. Sebebi, tek adamcılıktır. Sadece bir defa, sadece bir kez muhalefetin verdiği önergeye 'evet' deyin" ifadelerine AK Parti Grup Başkanvekili Bahadır Nahit Yenişehirlioğlu, 'İradesini terör örgütlerine teslim edenler burada AK Parti Grubu'na irade üzerinden bir eleştiri getiremez. Biz saraydan talimat alan, özgür iradesi sınırlı vekiller değiliz" karşılığını verdi. 

AKP'de kamp tarihleri belli oldu

14 Mayıs 2024 at 20:15
AK Parti'de, genel merkez yöneticileri ve milletvekilleriyle 7-8 Haziran'da, belediye başkanlarıyla 1-2 Temmuz'da kamp yapılacağı bildirildi. AK Parti Genel Sekreteri Fatih Şahin, yaptığı yazılı açıklamada, AK Parti'nin Türk siyasi kültürüne kazandırdığı önemli müesseselerden biri olan ve artık gelenekselleşen istişare ve değerlendirme toplantılarına iki yeni halkayı ekleyeceklerini belirtti. Şahin, şunları kaydetti: "7-8 Haziran'da Kızılcahamam'da genel merkez yöneticileri ve milletvekilleriyle, 1-2 Temmuz'da genel merkez konferans salonunda belediye başkanlarıyla yapılacak istişare ve değerlendirme toplantılarında 31 Mart seçimlerinin sonuçları değerlendirilerek, izlenecek yeni yol haritası belirlenecek."

Saadet Partisi öğretmen alımında mülakatı yargıya taşıyor! Sonuna kadar takipçisiyiz

14 Mayıs 2024 at 15:10
Saadet - Gelecek Partisi Grup Başkanvekili İsa Mesih Şahin, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Resmi Gazete'de yayımlanan düzenlemeyle sözleşmeli öğretmen istihdamında sözlü sınav başarı puanının, "KPSS puanının yüzde 50'si ile sözlü sınavdan alınan puanın yüzde 50'si" alınarak belirleneceğini anlattı. Yönetmeliğin yayımlandığı 14 Mayıs'ın, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin birinci yıl dönümü olduğuna işaret eden Şahin, mülakatın kaldırılmasının, seçim vaatleri arasında yer aldığını kaydetti. Şahin, "14 Mayıs'ta nazire yapar gibi mülakatların kaldırılmayacağı, daha da güçlendirileceği yönünde yönetmelik yayımlandı." ifadelerini kullandı. Mülakatın kaldırılması gerektiğini belirten Şahin, kamuda personel alımının, objektif kriterlere göre yapılması gerektiğini ifade etti. Saadet Partisi Grup Başkanvekili Şahin, "Öğretmen alımında mülakat öngören yönetmeliğin iptali için dava açacağız. Türkiye'de adaletli bir personel alım düzeninin inşası için mülakatların kaldırılması zaruridir. Arkadaşlarımız hazırlığını yaptı, bu toplantıdan sonra dava açacaklar. Bu konunun sonuna kadar takipçisi olacağız." diye konuştu. Geriye yürümezlik ilkesi ihlal ediliyorŞahin, "TBMM'de son dönemde hukukun en temel ilkelerinden olan kanunların geriye yürümezliği ilkesinin ihlal edildiğini" belirterek, TBMM Genel Kurulunda bu ay başında kabul edilen Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'daki bir düzenlemenin yürürlük tarihinin Şubat 2024 olarak belirlendiğini anlattı. Genel Kurulda bugün görüşmelerine başlanması planlanan Türk Ticaret Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi'ndeki bir düzenlemenin yürürlük tarihinin ise 26 Nisan olarak öngörüldüğünü ifade eden Şahin, "Son iki kanun teklifiyle geriye yürümezlik ilkesi ihlal ediliyor. Kanunu geriye yürütürseniz hukuka ve devlete güven ilkesini yerle bir edersiniz. Hukukun bu temel ilkesinin ihlaline şiddetle karşı çıkıyor, iktidar partisindeki hukukçu arkadaşlarımızı bu ilkeye sahip çıkmaya çağırıyoruz." şeklinde konuştu.

Kanada Dışişleri Bakanı Joly Türkiye'ye geliyor

14 Mayıs 2024 at 11:19
Kanada Dışişleri Bakanı Melanie Joly'nin, 15-16 Mayıs tarihlerinde Türkiye’ye geliyor. Yapılacak ziyarette iki ülke arasında ekonomik işbirliği ve Gazze'deki son durumu görüşelecek. Dışişleri Bakanlığı Joly’nin resmi ziyaretine ilişkin yapılan yazılı açıklamada, “Sayın Bakanımızın, konuk Bakan ile gerçekleştireceği görüşmelerde, ikili ilişkiler ve Gazze’deki durum başta olmak üzere bölgesel gelişmeler ele alınacaktır” denildi.

İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu'dan Kamuda Tasarruf Paketi'ne ilişkin soru önergesi

13 Mayıs 2024 at 18:31
Zorlu, TBMM Başkanlığı'na sunduğu soru önergesinde, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından açıklanan tasarruf tedbirleri paketinin niyet olarak olumlu gözükse de bazı önemli bilgi ve detaylardan yoksun olduğunu vurguladı. Zorlu önergesinde, "En önemlisi uygulama ile hedeflenen arasındaki ilişki kamuoyumuza açıklanmamıştır. Bununla birlikte böylesine bir dönemde Cumhurbaşkanlığı ve diğer bakanlıkların temsil giderleri başta olmak üzere ödenekleri konusunda bir tasarruf açıklaması yapılmamıştır” ifadelerine yer verdi.  Kürşad Zorlu önergesinde, şu soruların Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz tarafından yanıtlanmasını istedi: "Açıklanan tasarruf tedbirleri kapsamında yıllık bazda ve 3 yılın sonunda tasarruf edilmesi planlanan parasal büyüklük ne kadardır?Cumhurbaşkanlığı yerleşkesinin aylık gideri ne kadardır? Bu giderlerin tasarruf tedbirleri kapsamına alınması planlanmakta mıdır?Kamuda kiralık olarak kullanılan araç sayısı kaçtır? Bunların kamuya aylık yükü ne kadardır?Kamuda servis hizmeti için ödenen aylık masraf ne kadardır?Kamuda kiralama yoluyla kullanılan bina, konut için ödenen giderler ne kadardır?Deprem riski hariç, yapımı devam eden hizmet binası sayısı kaçtır? Şu ana kadar bu binalara ne kadar ödenek harcanmıştır?Kamuda emeklilik hakkını doldurmuş kaç personel bulunmaktadır?"

Millet Partisi Genel Başkanı Cuma Nacar: Tasarrufa öncelikle saraydan başlamak gerekir

13 Mayıs 2024 at 15:48
Millet Partisi Genel Başkanı Cuma Nacar, “Kamuda Tasarruf Paketi”ne ilişkin “Tasarrufa öncelikle saraydan başlamak gerekir. Hükümetten başlamak gerekir. Kamu mallarının eşe dosta yandaşa hoyratça peşkeş çekilmesinden vazgeçilmesinden başlamak gerekir. Öncelikle tasarrufa kendilerinden başlamaları gerekir” dedi. Millet Partisi Genel Başkanı Cuma Nacar, Muğla’da partililer ile bir araya geldi. Nacar, burada şu açıklamayı yaptı: “Mehmet Şimşek'in Maliye Bakanlığı'na getirilmesinden itibaren hep para sıkılaştırması adı altında açıklanan politikalar gerçekte vatandaşın enflasyon canavarı altında inim inim inlediği bir zamanda daha çok yokluk ve yoksulluğa mahkum edilmesi sonucunu doğuran politikalardır. Çünkü ilk günden itibaren kendileri itibardan tasarruf edilmez diyerek başta hükümet, saray olmak üzere, devletin bütün imkanlarını hoyratça kullanmaktan geri durmamışlardır ve hep fedakarlığı vatandaştan beklemişlerdi. Bunun sonucunda vatandaşımız artık evine tane ile sebze meyve götürmek zorunda bırakılmıştır. Vatandaşlarımız pazar sonlarında ezilmiş, çürümüş ve atılmak üzere bırakılmış olan sebze ve meyveleri akşamın karanlığında toplamak gibi bir mağduriyete düçar edilmiştir. Dolayısıyla ilk dünden itibaren yaptıkları şey fedakarlığı, tasarrufu vatandaştan beklemek ve kendileri ise tasarrufun yanına bile yaklaşmaktan uzak bir politika izlemişlerdir. Maliye Bakanlığı’nın açıklamış olduğu yeni tasarruf tedbirlerini de bu bağlamda değerlendirmek gerekir. “BIÇAK KEMİĞE DEĞİL DAYANMAK, ARTIK KEMİĞİ KESMEKTEDİR”Tasarrufa öncelikle saraydan başlamak gerekir. Hükümetten başlamak gerekir. Kamu mallarının eşe dosta yandaşa hoyratça peşkeş çekilmesinden vazgeçilmesinden başlamak gerekir. Öncelikle tasarrufa kendilerinden başlamaları gerekir. Vatandaşımız, işçi memur, çiftçi, hayvancılıkla uğraşan vatandaşlarımız, sanayicimiz şu an da ciddi bir kriz içerisindedir. Artık kemeri sıka sıka daha fazla sıkmaya mecali de yeri de kalmamıştır. Bıçak kemiğe değil dayanmak, artık kemiği kesmektedir. Dolayısıyla vatandaşın üzerine daha fazla gitmek, vatandaşı daha fazla mağdur etmekle siyasi iktidar böyle yapmakla kendi sonunu da hazırlamış olmaktadır.”

Avusturya Dışişleri Bakanı Schallenberg Türkiye'ye gelecek

13 Mayıs 2024 at 10:05
Türkiye Dışişleri Bakanlığı, Avusturya Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Alexander Schallenberg'in Türkiye'ye 13 Mayısta geleceğini duyurdu. Schallenberg'in 14 Mayıs'ta ülkeden ayrılması bekleniyor. Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, "Avusturya Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Alexander Schallenberg, Türkiye'ye resmi bir ziyaret gerçekleştirecek. Sayın Bakanımızın, konuk Bakan ile yapacağı görüşmelerde, iki ülke arasındaki ilişkilerin yanı sıra Türkiye-AB ilişkileri ve bölgesel/küresel gelişmeler ele alınacak" denildi.

Müsavat Dervişoğlu: İktidar mücadelesi vereceğiz

11 Mayıs 2024 at 15:14
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Ordu Korgan Meydanı'nda vatandaşlarla bir araya geldi. Korganlılara Korgan-Niksar yolu sözü veren Dervişoğlu şöyle konuştu: "Baba dostlarının memleketindeyim. Okul arkadaşlarımın memleketindeyim, mücadele arkadaşlarımın, mektep arkadaşımın aynı sıralarda, okulda yetiştiğimiz Sait Korgan'ın belediye başkanı olduğu Korgan'dayım. Buraya misafir gelmedim. Evladınızım. Karşılamanız, ağırlamanız, misafirperverliğiniz için her birinize ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum. Bir büyük yolculuğun önemli bir adımı Korgan ziyaretimiz. Ordu vilayetinde kazanılmış bir büyükşehir belediye başkanlığımız vardı. Biliyorsunuz tam kanunsuzlukla elimizden aldılar. Ama biz Sayın Enver Yılmaz'ı hiç aday diye anmıyoruz. Onu her zaman Ordu'nun büyükşehir belediye başkanı olarak görüyoruz. Hem geçmiş hizmetleri ve mücadelesiyle övünüyoruz hem de şimdi partimizde üstlendiği sorumlulukla iktidar yolculuğunun önemli mimarlarından da biri addediyoruz. Buraya belediye kutlamaya gelmedim. Ordu'da Korgan'da şayet bir belediye başkanlığı kazanmışsak bunu çok önemsediğimi söylemek için geldim. Mademki Korgan'da belediye alıyoruz neden Türkiye'de iktidar olmayalım. Korganlının yaptığını büyük Türk milletinin yapacağına inanıyorum.. Korgan'dan, Ordu'dan başlayan bu değişimin bütün Türkiye'yi çepeçevre saracağına ve büyük bir iktidar yolculuğunu başlatacağına inanıyorum. "FIRTINALI DENİZLERDE İKTİDAR MÜCADELESİ VERECEĞİZ"Ben İYİ Parti gemisini bir limana aldım. Hani üzerimizde bir sürü spekülasyonlar yapılıyor ya, İYİ Parti'nin ömrüne vade biçiyorlar, limanda gemi şimdi yarını planlıyor. Sizlerin gücüyle, iradesiyle ve büyük Türk milletinin İYİ Parti gemisinin yelkenlerini rüzgarıyla şişirmesiyle o limandan çıkacak fırtınalı denizlerde iktidar mücadelesi vereceğiz. Bu memlekette anılarım var, bu memleketin çocuklarıyla gençliğimden kaynaklı anılarım var. Bazılarına çok duygulanırım, kendimi tutamam, hakim olamam diye anlatmaktan imtina ediyorum. Ben kaba saba görüntülü bir adamım ama çocuk gibi bir kalbim var. Sevdiklerimi görünce dayanamıyorum. Hafta pazarının olduğu gün işinizden gücünüzden vazgeçip beni buraya karşılamaya geldiniz. Hepinizden Allah razı olsun. Sizi utandırmayacağım. Allah yukarıda şahit, gecemi gündüzüme katacağım ve sizin için mücadele edeceğim. Sevdiklerinizle asla hasım olmayacağım. Bunu iyi bilin. Kullandığım siyaset dili hakaret, husumet, hamaset içermeyecek. Türkiye'nin gerçeklerini konuşacağım. Çiftçi toprağa düşürdüğü terin karşılığını alamıyorsa o terin sahibi olduğumuzu kimseye unutturmayacağım. Gençlerimiz geleceklerine dair umutlarını yitirmiş, vize kuyruklarında umut arıyorlarsa o gençlere sahip çıkacağım. Dar ve sabit gelirlinin tencere kaynatamadığı ülkede çıkıp da başka yapay tartışmaların gerçekleşmesine izin vermeyeceğim. Korganlı dört mevsimi kara kış olarak yaşarken Türk siyasetinde hiç kimseye bahar vardır dedirtmeyeceğim. Korgan'ın kışı neyse onların da kışı olacak bunun sözünü veriyorum.” "KORGAN-NİKSAR YOLU BENİM SİZE HEDİYEM VE SÖZÜM OLSUN"Dervişoğlu, Korgan- Niksar yolunun hâlâ yapılmadığını da işaret ederek Korganlılara iktidara gelmeleri halinde yolu yapma sözü verdi.

Kripto varlık düzenlemesi Meclis'e geliyor

11 Mayıs 2024 at 13:01
Önümüzdeki günlerde Meclis'e sunulması planlanan yasa tasarısı ile kripto varlıklara ilişkin ilk düzenlemeler hayata geçirilecek. Söz konusu tasarı ile kripto varlıkların alım satımının yapıldığı platformların Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) denetim ve düzenlemesine tabi olacak. Bunla birlikte blok-zinciri ve benzeri teknolojiler geliştiren kişiler, bu teknolojilerden ayrıştırılamayan kripto varlıkların satışında SPK'den izin alacak. Ayrıca Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) blok-zinciri yazılım mimarisinin geliştirilmesinde rol alacak. Meclise sunulacak olan bu tasarı eğer kabul edilir ise başta kripto varlık dolandırıcılığı ve kara para aklama gibi risklerin azaltılacak. Ayrıca kripto varlıklarla ilgili düzenlemenin yasalaşması ve kripto varlık hizmet sağlayıcıların lisanslanmaya başlamasıyla Türkiye'nin "kısmi uyumlu" kategorisinden çıkması ve FATF standartlarına tam uyumlu hale gelmesi de bekleniyor.

Dervişoğlu: Bir gün bu meydana bu ülkeyi yöneten Müsavat Dervişoğlu olarak geleceğim

10 Mayıs 2024 at 16:49
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Ordu'nun Fatsa ilçesinde vatandaşlara seslendi. Genel başkan seçilmesinin ardından ilk ziyaretini memleketine yapan Dervişoğlu, özetle şöyle konuştu: "Hiçbir siyasi kariyer planı yapmadan bugünlere geldim. Her şeyi tevekkül ile Allah'ın takdirine bıraktım. Çocukluğumdan bugüne kadar yaşadığım ne varsa hepsini sizden öğrendim. Hangi makamda olursam olayım benim için en büyük şeref Fatsa'yı ve Fatsalıları temsil etmektir. Dün size emanettim bugün size emanetim yarın da sizlere emanet olacağım. Bizler dünden bugüne kavgalarını taşımayan insanlarız, bizler barışabilen, kucaklaşabilen insanlarız. Bir günlüğüne siyasetten kaçıp gönül limanınıza sığınmaya geldim. Çıktığım bütün yolculukların manevi kalesidir Fatsa ama bir liman da gönlünüzün dışında başka bir yerde var; Samsun Limanı. Biz niye hep bir ve birlikteyiz biliyor musunuz? Bandırma Limanı'ndan inecek Mustafa Kemal Atatürk'ü bekliyoruz. Onun kurduğu cumhuriyetin, o cumhuriyetin bize sağladığı imkanların sonuna kadar peşinde olma iradesini sergileyeceğimizden şüpheniz olmasın. "İYİLİK SORUMLULUĞUNU TERK ETMEYECEĞİMİN SÖZÜNÜ VERMEYE GELDİM"Buraya size İYİ Parti rozeti takmaya gelmedim, çocukluktan bugüne bana öğrettiğiniz iyilikten zerre sapmadığımı ve üzerime yüklediğiniz iyilik sorumluluğunu asla ve kat'a terk etmeyeceğimin sözünü vermeye geldim. Meydanlar sahipsiz, meydanlarda artık Türkiye'nin geleceği konuşulmuyor. Siyaset yapmayacağım diyorum ama emeklisiyle, dulu yetimiyle, atanamayan öğretmeniyle, tenceresini kaynatamayan sabit gelirlisiyle, vize kuyruklarında istikbal arayan gençlerimizle bir beraber olmaya, onların hak ve hukukunu aramaya devam edeceğim. Memleketimden sesleniyorum, vatandaşımın 4 mevsimi kara kış gibi yaşadığı bir dönemde hiçbir siyasetçiye bu meydanlarda baharı yaşatmayacağımın sözünü veriyorum. Türkiye'nin yıkıcı sorunlarını unutturmaya çalışarak sıradan tartışmalar yaratmak isteyenlerin da oyununa düşmeyeceğimi ifade ediyorum. Yapay tartışmalarla bu milletin meşgul edilmesine izin vermeyeceğim. Milli Eğitim müfredatından Mustafa Kemal Atatürk'ün izini sildirmeyeceğiz. Siz benim yanımda ve arkamdaysanız ben vallahi de dünyaya kafa tutarım. Haksızlığa, hukuksuzluğa, yolsuzluğa, uğursuzluğu asil ve soylu Fatsa'dan öğrendiğim direniş kültürüyle baş kaldırırım. Yeni bir yolculuğa kendi kentimden başlıyorum. Göreceksiniz, birgün bu meydana içinizden çıkmış bir evladınız olarak bu ülkeyi yöneten Müsavat Dervişoğlu olarak geleceğim. Ben sizin iradenize kendimi teslim ediyorum. Eğer Fatsa'yı birleştirebilirsek Türkiye'yi de birleştiririz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile MHP lideri Bahçeli'den sürpriz görüşme

10 Mayıs 2024 at 09:37
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile MHP lideri Devlet Bahçeli bugün sürpriz bir görüşme gerçekleştirecek. İki liderin saat 14:30'da Beştepe'de bir araya geleceği öğrenildi. Son olarak 29 Nisan'da Cumhurbaşkanı Erdoğan, Devlet Bahçeli'yi Çankaya'daki konutunda ziyaret etmişti. Görüşmenin içeriğine dair ise henüz bir bilgi paylaşılmadı.

❌
❌