Normal görünüm

Yeni makaleler mevcut. Sayfayı yenilemek için tıklayın.
Dünden önceki günBirol Aydın,

Birol Aydın: Bu kafayla kentsel dönüşüm olmaz

5 Mart 2024 at 04:30
Saadet Partisi İBB Başkan adayı Birol Aydın, Sultangazi ve Tuzla’da düzenlenen aday tanıtım programlarına katıldı. Kamu arazilerinin satılmasına tepki gösteren Aydın, “Zeytinburnu tank fabrikası arazisini bu beyefendiler ne yapmışlar? Bu rant kafalılar, beton kafalılar. Gördüğü yeşili, dolar yeşili zannedip abananlar. Her yeşile bir beton dökenler, asfalt dökenler. Büyük büyük servetler elde edenler. Milletin arsasını almışlar, imar planlarında değişiklik yapmışlar. Emsalleri yükseltmişler. Rezidanslar dikmişler. Kaç para bunun fiyatı? Bir tanesi 170 milyon. İstanbul'da kaç tane insan 170 milyona daire alır. Milletin parasıyla bunu yaptılar. Hani deseler ki, ‘buranın değeri 170 milyon, aldık 170 milyonu Güngören'de Tuzla'da kentsel dönüşüm yapacağımız yerler için kullanacağız’ bir miktar kurtarma tarafı var. Ama milletin arsasının üzerine imar tadilatı değişiklikleri yaparak bu binaları dikiyorsunuz. Bu kafa mı İstanbul'da kentsel dönüşümü yapacak? Fikirtepe’yi yapanlar, Finanskent’i ortaya çıkaranlar mı, İstanbul'da kentsel dönüşümü yapacak? Yazık değil mi? Günah değil mi” dedi. Saadet Partisi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Birol Aydın, önce İl Başkanı Ömer Faruk Yazıcı ve Sultangazi Belediye Başkan adayı Hüseyin Aydoğan ile birlikte Sultangazi’de düzenlenen aday tanıtım programına katıldı. Aydın, ardından Saadet Partisi Tuzla Belediye Başkan adayı Necati Tosun eşliğinde Tuzla’da düzenlenen aday tanıtım programına katıldı. Aydın, programda şöyle konuştu: “BAŞIBOŞ BİR DURUM VAR İSTANBUL’UMUZDA”Ben herkesi bir şeye davet edeyim. Fazla söze hacet yok. Türkiye'miz, Tuzla'mız ne ilk seçimi yaşıyor, ne son seçimi yaşayacak. Bundan önce de belediye başkanı seçtik, bundan sonra da seçeceğiz. Hiçbir belediye başkanı, bana yetki verin. Ben buranın altını üstüne getireyim. İmar yolsuzluğu yapayım, rüşvet alayım, vereyim. Sokakları berbat edeyim diye yola çıkmıyor. Hiçbir insanımız da ben şu adaya oy vereyim, o da gelsin, memleketin içine etsin demiyor. Yani herkes iyi olsun diye oy veriyor. Herkes iyi olsun diye oy veriyor ama maalesef iyi olmuyor. İşte bugün İstanbul'umuzun hali ortadadır. Hayat pahalılığı. Bunun yerel yönetimle alakası yok. Son 5 yıldır iktidarın yanlış ekonomik politikaları yüzünden herkesi ve her kesimi kasıp kavuruyor hayat pahalılığı. Emeklilerimizin hali ortada. İşçilerimizin hali ortada. Aldığı ücretle evini geçindiremeyen insanlarımızın hali ortada. Çarşı pazardaki, tezgahtaki fiyatlar ortada. Raflardaki etiketlerin fiyatı ortada, kasapta etin kıymanın fiyatı ortada. Cebimize giren para ortada, kiralar ortada. Yani bir bütün olarak İstanbul'da böyle küçük bir kesim hariç, ki o zaten ultra zenginlerle, İstanbul'da bir tek trafikte eşitleniyoruz. Ama bizim için yaşadığımız İstanbul, ortalama İstanbul'un sıkıntılarını yaşıyor. Trafik ortada. Trafikteki yoğunluk ortada. Trafikte kalma süresi ortada. Başıboş köpeklerin sokaklarımızda insanlarımızı tedirgin edişi ortada. Bir kısım mahallelerimizde bir kısım it kopuk serserinin mahalleliyi sindirmişliği ortada. Mahallenin en makul isimleri olaylara müdahale edemiyorlar, etse, arkasında duran kimse yok. Öyle başıboş bir durum var İstanbul’umuzda. “İSTANBUL'DA BİR KALİTE ORTAYA ÇIKARACAĞIZ”Kentsel dönüşüm hikayeleri, tartışmaları, konuşmaları… 20 yıldır çok konuştuğumuz deprem olma ihtimali karşısında insanlarımız tedirgin. Bütün bunları yaşıyoruz. Yine bir seçime giriyoruz ve bütün bunlara ilişkin olarak çıkmış birileri cafcaflı projeler, vaatler ileri sürüyorlar, anlatılıyorlar. Biz Saadet Partisi, Milli Görüş olarak İstanbul'un dününü de biliyoruz, bugününü de okuyoruz, yarınını da öngörebiliyoruz. Neyi ne şekilde yaparsak, neyle karşılaşacağımızı biliriz. Mevcut anlayış, mevcut düşünce, şu partiliymiş, bu partiliymiş devam ettiği müddetçe İstanbul'da bu keşmekeşlik devam edecek. Hayat yaşanmaz hale gelecek. Ve biz bugünkü İstanbul'un bu haline alışmadık, alışmayacağız. İnsanımızın da alışmasını istemiyoruz. Ama bizim dışımızdaki adaylar, bugünkü durumu kanıksamışlar, açıkladıkları projelerle de, vaatlerle de insanların da buna alışmasını istiyorlar. Biz alışmadık, alışmayacağız, alıştırmayacağız. Yeni bir İstanbul tasavvuru yapacağız. İstanbul tasavvuru içerisinde insan olacak, aile olacak, mahalle olacak. Yapacaklarımızla İstanbul'da bir kalite ortaya çıkaracağız. Her şey kalite olacak. İstanbul kalitesi diye bir şey olacak. Taksisi de kaliteli olacak, taksicisi de. Berberi de kaliteli olacak, aşçısı da. Otobüs şoförü de kaliteli olacak. Pilotu da kaliteli olacak. Doktoru da kaliteli olacak. Ezanı da kaliteli olacak, müezzini de kaliteli olacak. Sokağı da, caddesi de, parkı da, bahçesi de İstanbul kalitesi diye nam salacak. Ama bütün bunların olabilmesi ancak bir anlayış değişikliğiyle mümkündür. Bunu da ancak biz yaparız. Bunu bizden başkası yapamaz.

❌
❌