Normal görünüm

Yeni makaleler mevcut. Sayfayı yenilemek için tıklayın.
Bugün — 30 Nisan 2024NTV

Sağlıklı yaşam tarzı ömrünüze 5 yıl daha ekleyebilir

Tarafından: NTV
30 Nisan 2024 at 11:43
Sağlıklı yaşam tarzı ömrünüze 5 yıl daha ekleyebilir

Yeni bir araştırma, sağlıklı yaşam tarzının genetik faktörleri yüzde 60 oranında dengeleyebileceğini ve insan ömrüne beş yıl ekleyebileceğini ortaya çıkardı. Uzun bir yaşam için en uygun yaşam tarzı kombinasyonunun, "hiç sigara içmemek, düzenli fiziksel aktivite, yeterli uyku süresi ve sağlıklı beslenme" olduğu belirlendi.

Yeni ortaya atılan bir araştırmaya göre sağlıklı bir yaşam tarzı genetiğin etkisini yüzde 60'tan fazla dengeleyebilir ve yaşamınıza beş yıl daha ekleyebilir. Bazı insanların genetik olarak daha kısa bir ömre yatkın olduğu biliniyor. Yaşam tarzı faktörlerinin; özellikle sigara içmenin, alkol tüketiminin, diyetin ve fiziksel aktivitenin uzun ömür üzerinde etkili olabileceği de iyi biliniyor. Ancak şu zamana kadar sağlıklı bir yaşam tarzının genetiği ne ölçüde dengeleyebileceğini anlamak için hiçbir araştırma yapılmadı.

GENETİK ETKİLERİ YÜZDE 62 TELAFİ EDİYOR Birkaç uzun vadeli çalışmadan elde edilen bulgular, sağlıklı bir yaşam tarzının yaşamı kısaltan genlerin etkilerini yüzde 62 oranında telafi edebileceğini ve yaşamınıza beş yıl kadar ekleyebileceğini öne sürüyor. Bu çalışma, genetik faktörlerin yaşam süresinin kısalması üzerindeki etkisini hafifletmede sağlıklı bir yaşam tarzının önemli rolünü aydınlatıyor. Sağlıklı yaşam tarzlarını teşvik eden halk sağlığı politikaları, geleneksel sağlık hizmetlerine tamamlayıcı görevi görecek ve genetik faktörlerin insan ömrü üzerindeki etkisini azaltacaktır.YAŞAM TARZI ŞANSLI GENLERDEN DAHA ÖNEMLİ Çalışma, sağlıksız bir yaşam tarzına ve daha kısa yaşam süresine sahip genlere sahip olmanın, daha şanslı genlere ve sağlıklı yaşam tarzına sahip insanlarla karşılaştırıldığında erken ölüm riskini iki kattan fazla artırdığını ortaya çıkardı. Daha kısa yaşam süresi veya erken ölüm gibi genetik riskin, uygun bir yaşam tarzıyla yaklaşık yüzde 62 oranında dengelenebildiği bulundu. Daha uzun bir yaşam için en uygun yaşam tarzı kombinasyonunun, "hiç sigara içmemek, düzenli fiziksel aktivite, yeterli uyku süresi ve sağlıklı beslenme" olduğu belirlendi.

1 Mayıs'ta (yarın) sağlık ocakları açık mı/kapalı mı? Sağlık ocakları 1 Mayıs'ta çalışıyor mu?

Tarafından: NTV
30 Nisan 2024 at 10:05
1 Mayıs'ta (yarın) sağlık ocakları açık mı/kapalı mı? Sağlık ocakları 1 Mayıs'ta çalışıyor mu?

1 Mayıs'ta sağlık ocaklarının açık olup olmayacağı, hastalık nedeniyle veya ilaçlarını yeniden yazdırmaya gidecek olanlar tarafından sorgulanmaya başladı. 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü resmi tatili nedeniyle sağlık ocaklarının 1 Mayıs Çarşamba günü çalışıp çalışmadığı sorgulanıyor. Peki, yarın sağlık ocakları açık mı/kapalı mı? Sağlık ocakları 1 Mayıs Çarşamba çalışıyor mu?

1 Mayıs İşçi Bayramı tatili nedeniyle sağlık ocaklarının 1 Mayıs Çarşamba günü açık mı yoksa kapalı mı olduğu merak ediliyor. Peki, yarın sağlık ocakları açık mı/kapalı mı? Sağlık ocakları 1 Mayıs Çarşamba günü çalışıyor mu? 1 MAYIS'TA SAĞLIK OCAKLARI AÇIK MI? 1 Mayıs resmi tatilinde sağlık ocakları kapalı olacak. Aile hekimleri bu süre zarfında hizmet vermeyecek. Buna göre; Sağlık ocakları 1 Mayıs Çarşamba günü kapalı olacak. Sağlık ocakları 2 Mayıs Perşembe günü yeniden hizmet vermeye başlayacak.SAĞLIK OCAĞI ÇALIŞMA SAATLERİ Ülke genelinde sağlık ocakları 08.00'de açılıyor, 17.00'de ise kapanıyor. Sağlık ocaklarında öğle tatili arası saat 12.00 ile 13.00 arasındadır ve bu saat aralığında sağlık ocaklarında hizmet verilmez. Hafta içi: 08.00- 17.00 Öğle arası: 12.00- 13.00 Hafta sonu: Cumartesi ve Pazar günleri kapalıdır.
Dün — 29 Nisan 2024NTV

Sivas Valiliği uyardı: Keneyi hafife almayın

Tarafından: NTV
29 Nisan 2024 at 16:53
Sivas Valiliği uyardı: Keneyi hafife almayın

Sivas Valiliği, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığına yol açan kenelere karşı vatandaşları uyardı.

Sivas Valiliğinin sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, KKKA hastalığına yol açan kenelere dikkat edilmesinin, olası hastalık ve ölümlerin önüne geçeceği belirtildi.

Kenenin hafife alınmaması gerektiği aktarılan açıklamada, tarla, bahçe ve ahır gibi kene yönünden riskli yerlere giderken vücudu örten giysiler giyilmesi ve paçaların çorapların içerisine konulması gibi önlemlere dikkat edilmesi istendi. Kenelere karşı tedbirin elden bırakılmaması uyarısında bulunulan açıklamada, "Kene vücudumuza tutunmuşsa hemen en yakın sağlık kuruluşuna gidin." ifadesi kullanıldı.

Nihal Candan'ın hastalığı anoreksiya nedir? İşte anoreksiya belirtileri

Tarafından: NTV
29 Nisan 2024 at 10:48
Nihal Candan'ın hastalığı anoreksiya nedir? İşte anoreksiya belirtileri

Fenomen kardeşlerden Nihal Candan, cezaevinde anoreksiya hastalığına yakalandı, 37 kiloya kadar düştü. Durumunun kötüye gitmesi üzerine tedavisine cezaevinde devam edilemeyeceği yönünde rapor verilen Nihal Candan, tahliye edildi. Basında geniş yankı bulan haber ardından anoreksiya ile ilgili araştırmalar başladı. Peki, Nihal Candan'ın hastalığı anoreksiya nedir? İşte anoreksiya belirtileri...

Halk arasında "manken hastalığı" olarak bilinen ve "sıfır beden" olma isteğiyle gelişen anoreksiya nervoza, özellikle genç kızları tehdit ediyor.Bu hastalık genellikle ergenlik döneminde, nadiren de erişkin çağında başlar. Çok genel olarak denebilir ki, aşırı zayıflama tutkunu her bireyde oluşabilir. Bu durum genellikle kişinin çok şişmanladığı kanısı ile mübalağalı bir şekilde rejim uygulaması ile başlar, önceleri kontrol edilebilen iştah bir süre sonra yok olur ve zayıflama normal ölçüleri aşar. Çağın hastalığı olarak adlandırılan yeme bozukluğu sendromu olan anoreksiya nervoza, sadece genç kızlarda değil, genç erkeklerde de görülüyor. Tedavisi zor olan vakalarda hayatî tehlike söz konusudur. Ayrıca anoreksiya yoğun psikolojik sorun yaşayanlarda da görülebilir. Diyet yapma, kilo verme takıntısı olmayan insanlarda dahi çok problemli bir hayat yaşama evrelerinde yeme bozukluğu söz konusudur. Ailevî, okul, iş veya duygusal konularda çöküntü yaşayanlar yemek yemeyi reddeder, zorla yediği takdirde çıkarır. Sonuç olarak kısa vadede çok kilo kaybetme söz konusudur ve bu hastalığın bütün etkilerini yaşarlar. Sorunların çözülmesiyle birlikte yeme sorunları da ortadan kalkar; ancak bu evre içerisinde ciddi ve kalıcı fizyolojik sorunlar yaşayabilirler.

ANOREKSİYA BELİRTİLERİ NELER?

Aneroksiya nervoza hastalığının belirtileri fiziksel değişikliklerle birlikte anlaşılır. Kilo almaktan aşırı korkan bireyler, zayıf olmalarına rağmen çok sınırlı bir diyet yapar. Herhangi bir hastalık belirtisi olmamasına rağmen ciddi oranda kilo kaybı, sürekli tartılmak, bol kıyafetler giyerek zayıflığını saklama, asla yeterince ince olduğuna inanmamak ve kilosu hakkında sürekli endişeye sahip olmak anoreksiya nervozanın belirtileri arasındadır.

Sağlık Bakanlığı personel alımı başvuruları 2024: Sağlık Bakanlığı 36 bin personel alımı başvuruları ne zaman, kılavuz yayımlandı mı?

Tarafından: NTV
29 Nisan 2024 at 10:22
Sağlık Bakanlığı personel alımı başvuruları 2024: Sağlık Bakanlığı 36 bin personel alımı başvuruları ne zaman, kılavuz yayımlandı mı?

Sağlık Bakanlığı 36 bin sözleşmeli sağlık personeli yapacağını açıkladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın imzasıyla Resmi Gazete'de alınan karar sonrası, atama bekleyen sağlık çalışanları heyecanlandı. Bu yıl alımı yapılacak 36 bin personel alımı için gözler Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanacak olan başvuru tarihlerine çevrildi. Peki, 2024 Sağlık Bakanlığı personel alımı başvuruları ne zaman başlayacak, kılavuz yayımlandı mı?

Sağlık Bakanlığı 36 bin personel alımı başvuruları için tarih araştırmaları başladı. Sağlık Bakanlığı tarafından ihtiyaç doğrultusunda belirlenen kadro ve branşlar sonrasında, 1 diyetisyen, 9 ebe, 2 hemşire, 25 sağlık memuru, 1 sağlık teknikeri, 3 bin 498 tabip, 32 bin 464 de uzman tabip istihdam edilecek. Peki, 2024 Sağlık Bakanlığı personel alımı başvuruları ne zaman başlayacak, kılavuz yayımlandı mı?
Sağlık Bakanlığı'na sözleşmeli 36 bin sağlık personeli istihdamı kapsamındaki sağlık birimlerinin yeniden belirlenmesine ilişkin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzalı karar Resmi Gazete'de yayımlandı.Buna göre; Yıl sonuna kadar uygulanmak üzere, eleman temininde güçlük çekilen yerlerde ve hizmet dallarında sağlık hizmetlerinin etkili ve verimli bir şekilde yürütülebilmesi amacıyla sözleşmeli sağlık personeli istihdam edilecek hizmet birimleri yeniden belirlendi.
Sağlık Bakanlığı tarafından yapılacak olan 36 bin sözleşmeli sağlık personel alımı başvurularının başlayacağı tarih için gözler ÖSYM'ye çevrildi.2024 Sağlık Bakanlığı 36 bin sözleşmeli personel alımı başvuru tarihleri henüz belli olmadı. Başvuru kılavuzunun mayıs ayı itibarıyla ÖSYM üzerinden yayımlanması bekleniyor.
Sağlık Bakanlığı 36 bin personel alımı başvuru şartları ÖSYM tarafından yayımlanacak olan başvuru kılavuzu sonrasında belli olacak. Alım yapılacak branşa göre özel ve genel şartlar belirlenecek.Geçtiğimiz yıl yapılan alımlarda ön lisans, ortaöğretim, lisans mezunlarından KPSS puan şartı aranmıştı. Bu yılda benzer şekilde KPSS puanıyla alım yapılması bekleniyor.
Karar uyarınca 1 diyetisyen, 9 ebe, 2 hemşire, 25 sağlık memuru, 1 sağlık teknikeri, 3 bin 498 tabip, 32 bin 464 de uzman tabip istihdam edilecek.İstihdam edilecek personelden 1'i acil sağlık hizmetlerinde, 7'si ilçe sağlık müdürlüğü/ toplum sağlığı merkezlerinde, 8'i sağlık evlerinde, 35 bin 984'ü ise yataklı tedavi birimlerinde görev alacak.
Dünden önceki günNTV

Türk Toraks Derneğinden sağlığın korunması için "aşı" önerisi

Tarafından: NTV
28 Nisan 2024 at 18:01
Türk Toraks Derneğinden sağlığın korunması için

Türk Toraks Derneğince aşıların her yıl milyonlarca hayat kurtardığı belirtilerek, 65 yaş ve üzeri kişiler ve kronik hastalıkları olan bireyler başta olmak üzere risk gruplarında grip ve zatürre aşılarının yapılması tavsiye edildi.

Türk Toraks Derneği (TTD) Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Cantürk Taşçı, 24-30 Nisan Dünya Bağışıklama Haftası dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, bağışıklamanın, meslek nedeniyle ya da kronik hastalıklar gibi risk altındaki kişiler için koruma sağladığını ifade etti. Bağışıklamanın, kişileri koruduğu gibi hastalıkların yayılmasını önleyerek aşılanmamış kişilerin de korunmasını sağladığı için büyük önem taşıdığını vurgulayan Taşçı, her yıl nisan ayının son haftasında kutlanan "Dünya Bağışıklama Haftası"nın bu yılki hedefinin daha fazla insanın ve toplulukların aşıyla önlenebilir hastalıklardan korunması olduğunu kaydetti. Derneğin Solunum Sistemi Enfeksiyonları Çalışma Grubu Sekreteri Doç. Dr. Ezgi Demirdöğen de en ucuz ve en etkili halk sağlığı müdahalelerinden birinin aşılar olduğuna işaret etti. Aşıların her yıl milyonlarca hayat kurtardığına dikkati çeken Demirdöğen, şu bilgileri verdi: "Başta 65 yaş ve üzeri kişiler ile kronik hastalıkları olan bireyler olmak üzere risk gruplarında grip ve zatürre aşılarının yapılması önem arz etmektedir. Kovid pandemisi boyunca da tüm dünyada 14 milyar doz aşılama yapılmış ve ciddi hastalığı önlediği bilimsel olarak gösterilmiştir. Erişkin dönemde riskli gruplara yapılması önerilen diğer aşılar arasında difteri, tetanoz, boğmaca, hepatit A ve hepatit B, suçiçeği, zona, meningokok aşısı ve HPV aşısı yer almaktadır." Her çocuk ve her erişkinin kendisini hastalıklara, sakatlıklara ve ölüme karşı koruyabilecek hayat kurtarıcı aşılara erişmeyi hak ettiği değerlendirmesinde bulunan Demirdöğen, çocuk ve erişkin bağışıklama programlarının hayati önem taşıdığının altını çizdi.

Güneş kremi nasıl ve ne zaman kullanılmalı?

Tarafından: NTV
28 Nisan 2024 at 17:37
Güneş kremi nasıl ve ne zaman kullanılmalı?

Güneşin zararlı UV ışınlarına maruz kalmak cilt kanseri riskini artırabilir ve cilt yaşlanmasına neden olabilir. Bu nedenle, güneş kremi kullanımı cilt sağlığı için kritik öneme sahiptir. Güneş ışınları her mevsimde cilde zarar verebilir bu yüzden Güneş kremi sadece yaz aylarında değil, kışın da kullanılmalıdır.  Cilt sağlığınızı korumak ve cilt kanseri riskini azaltmak için düzenli olarak güneş kremi kullanımını alışkanlık haline getirmeniz önemlidir. Peki Güneş kremi nasıl ve ne zaman kullanılmalı?

Sahte kozmetik ürünleri ve güneş kreminde ambalaja dikkat!

Tarafından: NTV
27 Nisan 2024 at 12:22
Sahte kozmetik ürünleri ve güneş kreminde ambalaja dikkat!

TOBB Türkiye Kozmetik ve Temizlik Ürünleri Sanayi Meclisi Başkanı Ahmet Pura, sahte ve taklit kozmetik ile güneş kremlerinin iç ambalaj etiketlerinde düzensiz basımlara sıkça rastlandığını belirterek, ürünlerin etiketlerinin basılma düzenine ve simetrisine dikkat edilmesi gerektiğini bildirdi.

TOBB Türkiye Kozmetik ve Temizlik Ürünleri Sanayi Meclisi Başkanı Ahmet Pura, Türkiye'de yıllık ortalama 5 milyon kutu dermokozmetik güneş koruyucu ürünün eczanelerde, 7,5 milyon kutu güneş koruyucu ürünlerin de e-ticaret yoluyla satıldığını söyledi. Pura, zincir marketler, çevrimiçi perakendeler ve güzellik mağazalar üzerinden satış sayısının da yıllık ortalama 5 milyon kutu olduğunu dile getirdi. Sahte ve taklit güneş koruyucu kremlerinin orijinallerinden nasıl ayırt edileceği konusunda da bilgi veren Pura, kozmetik ürünlerinin eczanelerden, güvenilir yetkili satıcılardan ve satış noktalarından alınmasının önemine işaret etti.

ÜRÜN TAKİP SİSTEMİ KAYDINA BAKILMALI Ürünün, "Ürün Takip Sistemi"nde kaydının bulunup bulunmadığının sorgulanması gerektiğini anlatan Pura, sahte ve taklit ürünlerde sıkça görülen, ambalajın şişmesi durumuna dikkat edilmesi tavsiyesinde bulundu. "ETİKETİN BASILMA DÜZENİ VE SİMETRİSİNE DİKKAT EDİLMELİ" Güneş koruyucu kremlerin iç ve dış olmak üzere farklı ambalajlara sahip olabildiğini ifade eden Pura, şunları kaydetti: "Sahte ve taklit ürünlerin iç ambalaj etiketlerinde sıklıkla rastlanan düzensiz basımlar nedeniyle etiketlerin basılma düzenine ve simetrisine dikkat edilmelidir. Orijinal ürün etiket ve ambalajlarında firmaya özel fontlar kullanılmakta olup satın alınan ürünlerde bu yazı stil ve fontlarının yer alıp almadığı kontrol edilmelidir." Ürünün üretim ve son kullanma tarihinin kontrol edilmesinin önemine işaret eden Pura, ürünün son kullanma tarihinin 3 yılı aşmadığından emin olunması gerektiğini söyledi.

BİLYE SESİNE DİKKAT! Pura, ürünlerin renklerinin de orijinal olup olmadığını anlamak için bir yöntem olduğunu belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu: "Renksiz olarak üretimi yapılan orijinal ürünlerin sahte ve taklitlerinde sıklıkla ürün rengi değiştirilmiş olarak piyasada bulunmakta olup satın alınan ürünlerin renk kontrolleri gerçekleştirilmelidir.

Orijinal ürünleri sahte ve taklit ürünlerden ayırt edilebilmesi için ürün içinde bilyesi bulunmakta olup satın alınmak istenilen ürün iyice çalkalanarak bilye sesi duyulduğuna dikkat edilmelidir." GÜNEŞ KREMİ ALIRKEN DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER Yaz mevsimine girerken güneş koruyucuların öneminin arttığını belirten Pura, sektörde de güneş koruyucu kremlere taleplerin yükseldiğini bildirdi. Pura, güneş ışınlarının "UVA" ve "UVB" ışınlarından oluştuğunu ifade ederek, güneş koruyucu krem seçilirken söz konusu iki ışından da koruyan nitelikte olması gerektiğini söyledi. Ürünün geniş spektrumlu olması ve kızılötesi ışınlara karşı da koruma sağlaması gerektiğini aktaran Pura, "Bu özellikleri barındırmayan ürünlerde güneşten tam bir koruma beklenemez ve ilgili ürünler cilt yaşlanmasına karşı etki, lekelenmeyi önleme, en önemlisi güneş yanığı ve ilerleyen dönemlerde cilt kanseri riskine karşı koruma işlevlerini yerine getiremezler." dedi. HANGİ CİLT İÇİN NASIL GÜNEŞ KREMİ SEÇİLMELİ? Pura, güneş kremlerinin fiziksel ve kimyasal koruyucu olarak iki çeşidi olduğunu belirterek, fiziksel koruyucu olanların ciltten temizlenmesinin kimyasallardan daha kolay olduğunu anlattı. Güneş kremi seçiminde kişilerin cilt tiplerine göre de dikkat etmesi gerektiğini belirten Pura, "Yağlı cildi olanlar akışkan sıvı formlarda ya da jel formundaki güneş koruyucuları, kuru cildi olanlar ise krem formundaki güneş koruyucuları tercih etmelidir. Aksi takdirde, yağlı cildi olanlarda sivilce artışı, kuru cildi olanlarda ise kuruluk artışı gelişebilir.

Cilt lekeleri olanlar güneş koruyucu krem seçerken kapatıcı formu olan kremleri tercih edebilir. Bu sayede hem güneş koruyucu kremin koruyucu etkisinden faydalanabilirken, hem de ciltteki lekelerin görünmesinin önüne geçebilirler." değerlendirmesinde bulundu.

DSÖ, kuş gribi riskinin “düşük” olduğunu açıkladı

Tarafından: NTV
27 Nisan 2024 at 12:12
DSÖ, kuş gribi riskinin “düşük” olduğunu açıkladı

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), kuş gribinin (H5N1 virüsü) oluşturduğu halk sağlığı riskinin “düşük” olduğunu bildirdi.

Dünya Sağlık Örgütü, kuş gribinden kaynaklanan halk sağlığı riskinin “düşük” olduğunu açıkladı.

DSÖ'den yapılan yazılı açıklamada, enfekte kuşlarla, hayvanlarla ve kirli alanlarla temasta bulunanların virüse yakalanma riskinin "düşük ila orta düzeyde" olduğu, daha fazla bilgi edinilmesi halinde risk değerlendirmesinin değişebileceği belirtildi. Açıklamada, virüsün sütte tespit edildiği ve bulaşıcılığının araştırıldığı kaydedilerek, çiğ süt yerine pastörize süt tüketilmesi tavsiyesinde bulunuldu. ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), ülke çapında yapılan araştırmada analiz edilen her 5 ticari süt örneğinden birinde kuş gribi izine rastlandığını açıklamıştı. Kuş gribi, ilk mart ayında ABD'nin Teksas eyaletindeki sığır sürülerinde tespit edilmiş, daha sonraki bulgularda ise virüsün ülkedeki 8 eyalette bir düzineden fazla sürüde daha bulunduğu görülmüştü.

Cilt kanseri tedavisinde aşı umudu

Tarafından: NTV
27 Nisan 2024 at 10:09
Cilt kanseri tedavisinde aşı umudu

Covid-19'a karşı mRNA aşısı geliştiren Moderna, aynı teknikle kanser aşısı üretmek için çalışıyor. ABD merkezli şirketin geliştirdiği deneysel kanser aşısının klinik deneylerinde üçüncü ve son safha sürüyor. İngiltere'de devam eden testlerde mRNA aşısının yüksek riskli hastalarda cilt kanseri ölümlerini yarı yarıya azalttığı açıklandı.

Cilt kanseri tedavisine ilişkin heyecan verici açıklama İngiliz bilim insanlarından geldi. İngiltere'de, Londra Üniversitesi hastanesinin öncülük ettiği projede ABD'li ilaç üreticisi Moderna'nın cilt kanserini hedef alan mRNA aşısı kullanılıyor. "mRNA-4157" adı verilen aşı, tümörden örnek alınarak kişiye özel hazırlanıyor. Kanserli hücrelerin salgıladığı "neoantijenler" ile donatılan mRNA aşısı, bağışıklık sistemini kanserli dokulara saldırmak için harekete geçiriyor. İmmünoterapi tedavisi ile etki güçlendiriliyor.

ÖLÜM ORANI YÜZDE 49 AZALIYOR Aşının 2. safha klinik deneylerinde yüksek riskli hastalarda, mRNA aşısının immünoterapi ile birlikte uygulandığında ölüm oranını yüzde 49 azalttığı tespit edilmişti. Bir yıl süren tedavi süresince hastaların toplam yedi doz mRNA aşısı ve imünoterapi ilacı aldığı belirtiliyor.

Farklı ülkelerden bin 100 kişiyle yürütülecek 3. safha klinik deneyler sonrasında aşının kullanım onayına sunulması hedefleniyor. Covid 19'a karşı aşı geliştiren BionTech gibi şirketler de mRNA teknolojili kanser aşıları üzerinde çalışıyor.

ÖLÜMLERİN ANA NEDENİ MELANOM İstatistiklere göre, tüm cilt kanserlerinin küçük bir bölümünü oluşturmasına karşın, ölümlerin büyük bir çoğuna melanom sebep oluyor.

2022'de dünyada 330 bin melanom teşhisi konulurken, yaklaşık 60 bin kişi hayatını kaybetmişti.

MELANOM NEDİR?

Deriye rengini veren melanin adlı renk pigmentleri, melanosit denilen cilt hücreleri tarafından üretilir.

Bu hücrelerin kontrolsüz bir şekilde bölünüp çoğalması sonucunda meydana gelen cilt kanseri melanom veya melanoma olarak tanımlanır.

KKKA kaynaklı ölümler bu yıl erken başladı: “Şu anda 80 hasta var”

Tarafından: NTV
26 Nisan 2024 at 11:10
KKKA kaynaklı ölümler bu yıl erken başladı: “Şu anda 80 hasta var”

Türkiye bu yıl sıcak geçen bir ilkbahar yaşıyor. Hava sıcaklıklarının mevsim normalleri üzerinde seyretmesi, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığını bulaştıran kenelerin daha erken ortaya çıkmasına neden oldu. Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlhan Çetin, KKKA hastalığı kaynaklı ölümlerin bu yıl erken yaşanmaya başladığını söyledi.

Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlhan Çetin, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığını bulaştıran kenelerin hava sıcaklığının mevsim normalleri üzerinde seyretmesinden dolayı doğada erken görülmeye başladığını belirtti.
Çetin, kenelerin tabiatta var olmasıyla KKKA hastalığının da ortaya çıktığını söyledi. Kenelerin bahar aylarında sıcaklığa bağlı ortaya çıktığını, ekime kadar tabiatta görüldüğünü belirten Çetin, “Geçen yıl vaka sayılarımızda yaklaşık yüzde 50 düşme vardı. Bunun sebebini özellikle bahar aylarının biraz daha geç gelmesine bağlamıştık.” dedi.
Çetin, İç Anadolu Bölgesi’nde sıcaklıkların özellikle haziran ayı sonlarına doğru arttığına dikkati çekerek, şunları kaydetti: “Önceki yıllara göre vaka sayılarında yaklaşık yüzde 50 düşüş gördük, bu iyi bir göstergeydi ancak bu sene havaların hızlı bir şekilde, mart ayının ortalarından itibaren ısınmasının, mart ve nisanın belki dünya tarihindeki en sıcak aylar olarak kayıtlara geçmesinin kenelerin çıkmasında ve tabiata dağılmasında çok etkili olduğunu biliyoruz. Bundan dolayı vakaların daha erken çıktığını hatta hayatını kaybeden insanlarımızın nisan ayı başlarında başladığını görüyoruz. Onun için özellikle 2024 yılında tedbirlerin biraz daha artırılması gerekmektedir.”
Tarım ve Orman Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığının KKKA hastalığına karşı tedbir alma sürecine girdiğini ifade eden Çetin, vatandaşlardan da bu süreçte mutlaka kenelere karşı tedbirli olmalarını istedi. Çetin, yıllık vaka sayısının genelde 1200-1300 civarında olduğunu, geçen sene bu rakamın 600-700’e düştüğünü vurgulayarak, “Bunu baharın daha geç gelmesine bağlayabiliyoruz. Kış aylarında ve sonbahar aylarında tabiatta çok fazla kene görmeyiz.” diye konuştu.
Çetin, bu yıl havaların erken ısındığına dikkati çekerek, şöyle devam etti: “Şu ana kadar da takip ettiğim kadarıyla 80 civarında vaka sayısı var. Bu vakaların özellikle geldiği noktalar ise İç Anadolu Bölgesi ve İç Anadolu’nun kuzeyi. Çorum, Yozgat, Tokat ve Sivas’ın özellikle kuzey bölümleri, Giresun, Gümüşhane, Erzincan ve Erzurum hattında vaka sayılarını yoğun şekilde görebiliyoruz. Bu yıl vaka sayılarının geçen yıla göre daha fazla olabileceğini düşünüyor ve öngörülerimizi paylaşıyoruz. Özellikle tabiatta, dış ortamlarda çalışan insanlarımız tedbir alsın. Piknik yapma aşamalarında, tabiatla uğraşma aşamalarında üzerine kenenin gelebileceğini, kenenin onları ısırabileceğini ve hastalık bulaştırabileceğini göz ardı etmesinler.”
Çetin, bu yıl KKKA hastalığı şüphesiyle Erzurum'da ölüm vakasının gerçekleştiğine dikkati çekerek, vakaların ise en çok Sivas, Erzurum, Erzincan, Samsun ve özellikle Yozgat civarında görüldüğünü belirtti. Hastalığın başlangıcı ve ölüm arasında bir süreç geçtiğini anlatan Çetin, temennilerinin ölüm olaylarının yaşanmaması olduğunu vurguladı. Çetin, hastalıktan korunmanın en etkili yolunun kenelere karşı alınabilecek basit önlemler olduğunu sözlerine ekledi.

Sağlık Bakanlığı 36 bin personel alımı 2024: Personeli alımı başvuruları ne zaman, başvuru kılavuzu yayımlandı mı? (Kadro ve branş dağılımı belli oldu)

Tarafından: NTV
27 Nisan 2024 at 09:24
Sağlık Bakanlığı 36 bin personel alımı 2024: Personeli alımı başvuruları ne zaman, başvuru kılavuzu yayımlandı mı? (Kadro ve branş dağılımı belli oldu)

Sağlık Bakanlığı 36 bin sözleşmeli sağlık personeli alımı başvurularının ne zaman başlayacağı, ilanın Resmi Gazete'de yayımlanmasının ardından sorgulanmaya başladı. Atama bekleyen sağlık çalışanları, Sağlık Bakanlığı tarafından yayımlanan 36 bin personel alımı ilanı sonrasında, alım yapılacak olan kadro ve branş dağılımını merak ediyor. Peki, Sağlık Bakanlığı 36 bin personel alımı başvuruları ne zaman, kılavuz yayımlandı mı?

24 Sağlık Bakanlığı 36 bin personel alımı başvuruları için tarih araştırmaları başladı. Recep Tayyip Erdoğan imzalı kararın Resmi Gazete'de yayımlanmasının ardından, gözler Sağlık Bakanlığı'nın personel alımı için yayımlayacağı başvuru kılavuzuna çevrildi. Peki, Sağlık Bakanlığı 36 bin personel alımı başvuruları ne zaman, kılavuz yayımlandı mı?
Sözleşmeli 36 bin sağlık personeli istihdamı kapsamındaki sağlık birimlerinin yeniden belirlenmesine ilişkin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzalı karar Resmi Gazete'de yayımlandı.Buna göre, yıl sonuna kadar uygulanmak üzere, eleman temininde güçlük çekilen yerlerde ve hizmet dallarında sağlık hizmetlerinin etkili ve verimli bir şekilde yürütülebilmesi amacıyla sözleşmeli sağlık personeli istihdam edilecek hizmet birimleri yeniden belirlendi.
Sağlık Bakanlığı tarafından alımı yapılacak olan 36 bin sözleşmeli sağlık personel alımı başvurularının başlayacağı tarih merak ediliyor.Sağlık Bakanlığı sözleşmeli personel alımı başvuru tarihleri henüz belli olmadı. Başvuru kılavuzunun mayıs ayı itibarıyla ÖSYM üzerinden yayımlanması bekleniyor.
Karar uyarınca 1 diyetisyen, 9 ebe, 2 hemşire, 25 sağlık memuru, 1 sağlık teknikeri, 3 bin 498 tabip, 32 bin 464 de uzman tabip istihdam edilecek.İstihdam edilecek personelden 1'i acil sağlık hizmetlerinde, 7'si ilçe sağlık müdürlüğü/ toplum sağlığı merkezlerinde, 8'i sağlık evlerinde, 35 bin 984'ü ise yataklı tedavi birimlerinde görev alacak.

Hatay'da ruhsatsız işletilen 4 süt ve süt ürünleri işletmesi mühürlendi

Tarafından: NTV
25 Nisan 2024 at 16:42
Hatay'da ruhsatsız işletilen 4 süt ve süt ürünleri işletmesi mühürlendi

Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde sağlıksız koşullarda süt ve süt ürünleri üretilen ruhsatsız 4 işletme mühürlendi.

Valilikten yapılan yazılı açıklamaya göre, İlçe Emniyet ile İlçe Tarım müdürlükleri ve zabıta ekipleri, 4 işletmede sağlıksız koşullarda süt ve süt ürünleri imal edildiğini belirledi. Adreslere giden ekipler, hijyen kurallarına uyulmayan 4 işletmenin de ruhsatsız olduğunu tespit etti. Mühürlenen işletmelerde, satışa hazır süt ve süt ürünlerine el konuldu.

Yeni araştırma: A kan grubunun felç riski yüksek

Tarafından: NTV
25 Nisan 2024 at 15:40
Yeni araştırma: A kan grubunun felç riski yüksek

ABD'de yapılan bir araştırma, A grubu kana sahip kişilerin 60 yaşından önce felç geçirme riskinin diğer kan gruplarına göre daha yüksek olabileceğini ortaya koydu. Araştırmada ayrıca kan grubu 0 olanlarda bu riskin daha düşük olduğu tespit edildi.

Maryland Üniversitesi araştırmacıları, son çalışmalarında kan grupları ile inme arasındaki ilişkiyi inceledi. Çalışmanın sonuçları nöroloji dergisinde yayımlandı.

Araştırmacılar, felç geçiren yaklaşık 17 bin ve felç geçirmemiş yaklaşık 600 bin kişiyi kapsayan 48 genetik çalışmadan veri topladı. Katılımcıların hepsi 18 ila 59 yaş arasındaydı. Araştırmacılar, A kan grubunun genomu ile erken felç başlangıcı arasında açık bir bağlantı tespit etti.

A kan grubuna sahip kişilerin, diğer kan gruplarındakilerle karşılaştırıldığında 60 yaşından önce felç geçirme riskinin yüzde 16 daha yüksek olduğu görüldü. 0 kan grubuna sahip olanlar içinse risk yüzde 12 daha düşüktü. A kan grubunun neden daha yüksek bir riskle ilişkili olduğu henüz tam olarak bilinmiyor. Bilim insanları, kan grubu A olan kişilerde artan felç riskinin "düşük" olduğunu vurgulayarak bu nedenle özel bir taramaya gerek olmadığına dikkat çekiyor.

Uyku apnesi ehliyete engel mi? DMM'den açıklama geldi

Tarafından: NTV
25 Nisan 2024 at 12:28
Uyku apnesi ehliyete engel mi? DMM'den açıklama geldi

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), "Uyku apnesi tanısı konan kişiler ehliyet alamayacak veya ehliyetlerini yenileyemeyecek" haberleri üzerine, ilgili yönetmelikte güncel değişiklik yapılmadığını bildirdi.

DMM'den yapılan açıklamada, sürücü adayları ve sürücülerde aranacak sağlık şartları ile muayenelerine dair usul ve esasların, Sürücü Adayları ve Sürücülerde Aranacak Sağlık Şartları ile Muayenelerine Dair Yönetmelik kapsamında belirlendiği vurgulandı. Açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "Yürürlükte olan yönetmeliğin 7. maddesi kapsamında, ağır derecede veya orta derecede uyku apnesi olanlar ile birlikte gündüz uyuklama hali tespit edilen kişilerin tedavi görmeden sürücü belgesi alamayacakları, ancak uyku apnesinin kontrol altına alındığı veya tedavi edildiği, doktor heyeti tarafından tespit edilen kişilere sürücü belgesi verilebileceği açıkça belirtilmiştir.

Yönetmelikte güncel bir değişiklik söz konusu değildir. Kamuoyunu manipüle etmeye yönelik yapılan paylaşımlara itibar etmeyiniz."

Uyku apnesi nedir, neden olur? Uyku apnesi belirtileri

Tarafından: NTV
25 Nisan 2024 at 12:29
Uyku apnesi nedir, neden olur? Uyku apnesi belirtileri

Uyku apnesi olanlar ehliyet alamayacak haberleri gündem olmuştu.Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), "Uyku apnesi tanısı konan kişiler ehliyet alamayacak veya ehliyetlerini yenileyemeyecek" haberleri üzerine, ilgili yönetmelikte güncel değişiklik yapılmadığını bildirdi. Peki, uyku apnesi nedir, neden olur? İşte uyku apnesi belirtileri....

Sabahları yorgun uyandırıp gün boyunca uyuklama hissi vererek yaşam kalitesini olumsuz etkileyen uyku apnesi iş ve okul performansının düşük olmasında da önemli etkiye sahip.
Uyku apnesini birçok hazırlayıcı faktör vardır; birincisi şişmanlıktır. Şişman bireyde üst solunum yollarının iç çapı daralır. Bu uykudaki solunum sırasında hava yolunun kolay kapanmasına neden olur. Bir diğer neden üst solunum yolları dilatör kaslarının kasılma gücünün azalması sonucu diyaframın soluk alma sırasında, nefes almanın bitişinde hava yolunun kapanmasıdır. Bu uyku apnesi olarak adlandırılır. Bunun sonlanması için bireyde arousal denilen beyin uyanmasının olması ya da bireyin uyanması gerekir. Diğer önemli hazırlayıcı faktörler sigara içmek, alkol kullanmaktır.
Çene yapısının küçük olması, çenenin geride olması, bademciklerin ileri derecede büyük olması, geniz eti varlığı, burun pasajında eğrilik, kırılma ve benzeri gibi olaylar sonucunda kapanması uykuda solunum durmasını ve horlamayı kolaylaştırır.
Uyku apnesinin 3 temel bulgusu horlama, hastanın eşi tarafından teyit edilen apne ve gündüz aşırı uyku halidir. Onun dışında nefes darlığı, sık sık iç çekme, el kol hareketleriyle çırpınarak uyanmaya çalışma, sık ve uzun süreli solunum durmaları uyku apnesinin belirtileri arasındadır.
Uyku apnesinin oluşmasına sebep oluşturacak genel faktörler ise şunlardır:Fazla kilolu olmak,Büyük bademciklere ve geniz etine sahip olmakÜst solunum yolundaki darlıklar
Uyku apnesi tedavi edilmediğinde günlük yaşam kalitesi bozulur. Tekrarlayan uyku bölünmeleri nedeniyle dinlenilmemiş uykuya neden olur. O nedenle birey sürekli yorgun ve dinlenmemiş uyanır. Sabah baş ağrısı, ağızda kuruluk olur. Bölünen uyku nedeniyle bilişsel fonksiyonlar bozulduğu için algılama, planlamama, hatırlama, problem çözme gibi beceriler azalır. Uyku yoksunluğu nedeniyle gün içi aşırı uykululuk oluşur. Hasta dikkat gerektiren işlerde çalışmakta zorlanır, iş ve trafik kazaları yapar, sağlıklı bireye göre kaza yapma riski 2-3 kat artar.Uyku apne sendromu nedeniyle oksidatif stres dediğimiz bir mekanizma aktif hale geçer, damar yapısını bozarak halk arasında damar sertliği dediğimiz ateroskleroza neden olur. Bunun sonucunda hipertansiyon, koroner arter hastalığı, myokard infarktüsü, inme, insulin direncinde artma, obezite ve diyabet gelişir. Bu kronik hastalıklar uyku apne tedavisi yapılmazsa, tıbbı tedaviye dirençli hale gelir ve yaşamı tehdit eden klinik durumlar ortaya çıkar.

Türkiye'nin batısı çöl tozu altında: Çöl tozu etkisini ne zaman yitirecek? Çöl tozunun insanlara zararları neler?

Tarafından: NTV
25 Nisan 2024 at 10:34
Türkiye'nin batısı çöl tozu altında: Çöl tozu etkisini ne zaman yitirecek? Çöl tozunun insanlara zararları neler?

Atina'da gökyüzünü turuncuya boyayan çöl tozu Türkiye'nin batı kıyılarında da etkili oluyor. Peki çöl tozu nelerde yoğun? Hayatı ya da insan sağlığını olumsuz etklieyecek boyutta mı? NTV Meteoroloji Editörü Dilek Çalışkan konuya ilişkin merak edilen soruları yanıtladı.

Kalp hastası bebek, ambulans helikopterle Ankara'ya sevk edildi

Tarafından: NTV
25 Nisan 2024 at 06:36
Kalp hastası bebek, ambulans helikopterle Ankara'ya sevk edildi

Hatay'ın Dörtyol ilçesinde doğuştan kalp hastası olan 4 günlük bir bebek, uzman bir ekip tarafından ameliyat edilmek üzere ambulans helikopterle Ankara'ya sevk edildi.

Dörtyol Devlet Hastanesi'nde Çocuk Kardiyoloji Uzmanı Dr. Zeynep Çağla Mutlu tarafından yapılan ekokardiyografi sonucunda Trunkus Arteriozus tanısı alan bebek, Yenidoğan Yoğun Bakım Uzmanı Dr. Fatih Karaarslan ve hemşire ekibi tarafından takip ediliyordu.

Kritik durumdaki bebek, Çocuk Kalp Damar Cerrahisi ekibi tarafından ameliyat edilmek üzere Ankara Bilkent Şehir Hastanesine 112 ambulans helikopter ile sevk edildi.

Türkiye obezitede Avrupa birincisi: Her 100 kişiden 59'u fazla kilo sorunu yaşıyor

Tarafından: NTV
24 Nisan 2024 at 14:04
Türkiye obezitede Avrupa birincisi: Her 100 kişiden 59'u fazla kilo sorunu yaşıyor

Türkiye'de her 100 kişiden 59'unda fazla kilo sorunu var. Obezite sıklığı ise her geçen gün artıyor. Bu konuda ne yazık ki Türkiye Avrupa birincisi. Obezitenin neden olduğu sorunlar oldukça fazla. Bunların en başında da kalp damar hastalıkları geliyor.

Melike Şahin \ NTV İstanbul

Dünyada her yıl 5 milyon kişi obeziteye bağlı nedenlerle hayatını kaybediyor. Türkiye'de ise obezite sıklığı her geçen gün artıyor. Erkeklerin yüzde 30'unda, kadınların yüzde 40'ında obezite var. Her 100 kişiden 59'u ise fazla kilo sorunu yaşıyor. Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Derneği'nin araştırmasına göre, erkeklerin yüzde 78'inde, kadınların yüzde 80'inde lipid yani kandaki yağ oranında anormallik var.

"TÜRKİYE'DEKİ DİYABET SIKLIĞI SON 10-20 YILDA İKİYE KATLADI"

Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği Araştırma Sekreteri Prof. Dr. İbrahim Şahin, "Adölesan dediğimiz genç erişkin obezitesi en çok artışın olduğu grup. Türkiye'deki diyabet sıklığı son 10-20 yılda yaklaşık ikiye katladı. Sürekli bir artış eğiliminde. Birçok nedeni var ama bir tanesi hızla kilo alıyoruz. Obezite hastalığında da Avrupa'da birinciyiz. Bu ister istemez diyabet görülmesini de artırıyor. Obezite ve diyabet kardeş hastalık biliyorsunuz hatta buna diyabezite deniyor." diye konuştu.

"TOPLUMDA ÖLÜMLERİN YÜZDE 40'I DAMAR KÖKENLİ HASTALIKLARDAN OLUŞMAKTA" Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği Başkanı Prof. Dr. Mustafa Cesur ise şu ifadeleri kullandı:

"Lipidler vücudumuzdaki yağlar aslında kısaca. Toplumda ölümlerin yüzde 40'ı kardiyovasküler hastalıktan yani damar kökenli hastalıklardan oluşmakta bunun da yüzde 40'ında temel neden kolesterol bozukluğudur dislipidemidir, lipid bozukluğudur. Özellikle basit karbonhidratları içeren beslenme ve yüksek doymamış yağlar dediğimiz hayvansal yağlarla beslenme bunu tetikliyor. En yoğun hiperlipideminin görüldüğü yaş grubu da 45-65 yaş arasında, yani yağlar birike birike geliyor." Prof. Dr. İbrahim Şahin, "Yemeğini azalt, hareketini artır bunlar güzel öğütler ama herkese uyacak şeyler değil. Herkesin farklı nedenleri var, farklı hastalıkları var. Kiminde psikolojik bozukluklar var, öbüründe yeme belki davranış bozukluğu, belki öbüründe hipotiroidi gibi bir hastalık var onu tedavi etmeniz lazım." dedi.

Sağlıksız çeve koşulları, stres, şehirleşme ve işlenmiş gıda tüketimindeki artış obezitedeki artışın nedenleri arasında.

Addison hastalığı nedir, nasıl anlaşılır? İşte addison hastalığı belirtileri

Tarafından: NTV
24 Nisan 2024 at 13:29
Addison hastalığı nedir, nasıl anlaşılır? İşte addison hastalığı belirtileri

Addison hastalığı, vücudun belirli hormonları yeteri miktarda üretemediği durumda ortaya çıkan ve nadir görülen bir hastalıktır. Peki, addison hastalığı nedir, nasıl anlaşılır? İşte addison hastalığı belirtileri...

Addison hastalığı, böbrek üstü bezlerinin salgılama yetersizliğinden kaynaklanan hastalıktır. Hipoadenokortisizm olarak da bilinir. Thomas Addison'un 1855'te tanımladığı Addison hastalığı, böbrek üstü bezlerinin kabuk (korteks) bölümünün, otoimmün, verem ya da mantar enfeksiyonu nedeniyle zarar görmesine bağlıdır. Güçsüzlük, kansızlık, kilo yitimi, mide-bağırsak rahatsızlıkları, kan basıncı düşüklüğü, deride kararma, bazı hastalarda da aşırı sinirlilik ve aşırı duyarlılıkla gelişir. Eskiden ölümle sonuçlanabilirken, günümüzde sentetik hormonlarla büyük ölçüde tedavi edilmektedir. Böbrek üstü bezi ile ilgili kortikal (üst katmansal) körelme/sakatlıktır ve işlevsel düşüş (hypofunction) yani yetersizlik vardır. Görünürdeki idiyopatik (sebebi bilinmeyen veya aniden çıkan) biçiminde, hasarlı (atrophic) böbrek corteksinin (organı sarmalayan üst tabaka; kabuğu ya da zarı) lenfosit sızdırması gözlemlenmiştir ve böbrek üstü bezine ait dış katmansal dokunun (cortical tissue) özgül antijenlerine karşı kendiliğinden harekete geçen antikorlar/karşıkorlar (antibodies) vakaların büyük bir oranında serumda mevcuttur. Deneysel alerjik böbrek üstü bezleri şişmesine (adrenalitis), deneysel hayvanlara böbrek üstü bezi dokusu zerk edilerek, neden olunmuştur.ADDİSON HASTALIĞI BELİRTİLERİ Halsizlik, kas güçsüzlüğü, mide bulantısı, kusma, iştah kaybı, cilt yaraları, terleme, baş ağrısı, hafıza bozuklukları, kan basıncında değişiklikler ve titreme hastalığın belirtileri arasında sayılıyor. Addison hastalığın teşhisinde kan basıncı düşüklüğü, kan sodyum değerinin düşmesi, kortizol ve adrenalin seviyesinin düşmesi önemli bulgular olarak belirtiliyor.

Çocuklarda aşı karşıtlığı tehlikesi

Tarafından: NTV
24 Nisan 2024 at 11:41
Çocuklarda aşı karşıtlığı tehlikesi

Nisan ayının son haftasında aşı farkındalığını vurgulamak etkinlikler düzenleniyor. Özellikle pandemi sürecinden sonra aşı karşıtlığı arttı. Ancak bu durum birçok hastalığı beraberinde getiriyor. Doktorlar, çocuk aşılarının mutlaka tamamlanması gerektiğini vurguluyor. (Haber: Sena Gürbıyık)

Türkiye obezitede Avrupa birincisi: Aşırı kilo nelere sebep oluyor?

Tarafından: NTV
24 Nisan 2024 at 11:34
Türkiye obezitede Avrupa birincisi: Aşırı kilo nelere sebep oluyor?

Türkiye'de her 100 kişiden 59'unda fazla kilo sorunu var. Obezite sıklığı ise her geçen gün artıyor. Türkiye, bu konuda ne yazık ki Avrupa birincisi. Obezitenin neden olduğu sorunlar oldukça fazla. Bunların en başında da kalp ve damar hastalıkları geliyor. İşte ayrıntılar... (Haber: Melike Şahin Kamera: Alihan Sönmez)

İdrar yolu enfeksiyonuna sprey aşı: 9 yıl koruyabiiyor

Tarafından: NTV
24 Nisan 2024 at 10:42
İdrar yolu enfeksiyonuna sprey aşı: 9 yıl koruyabiiyor

İngiltere ve İspanya merkezli bir çalışma, idrar yolu enfeksiyonlarının ağızdan alınan sprey aşıyla 9 yıla kadar önlenebildiğini ortaya koydu. Faz 3 aşamasında olan çalışma bazı Avrupa ülkelerinde uygulanıyor. Uzmanlar, tedavi yönteminin umut vadettiğini belirtiyor. (Haber: Beyzanur Özer)

Covid'i 613 gün boyunca atlatamadı, virüs 50 kez mutasyon geçirdi

Tarafından: NTV
24 Nisan 2024 at 09:26
Covid'i 613 gün boyunca atlatamadı, virüs 50 kez mutasyon geçirdi

Hollandalı bilim insanları yakın zamanda ölen 72 yaşında bir hastanın, 613 gün boyunca Covid-19'u atlatamadığını bildirdi. Yaşlı adamın gen dizilimi üzerinde yapılan analiz sonucunda vücudundaki virüsün 50 kez mutasyona uğradığı ortaya çıktı.

Geçtiğimiz günlerde bilim insanları, bilinen en uzun süreli Covid-19 enfeksiyonu olduğuna inanılan bir vaka bildirdi. Hollanda'daki Amsterdam Üniversitesi Tıp Merkezi'ndeki bulaşıcı hastalık uzmanları tarafından bildirilen vaka, yakın zamanda ölen 72 yaşında, bağışıklığı zayıf bir adamın 613 gün boyunca Covid-19 hastası olduğunu anlatıyor. Adam o kadar uzun süre hasta kaldı ki, virüs evrimleşerek yeni bir bağışıklıktan kaçan başka bir virüse dönüştü. Aktarılana göre yaşlı adam birden fazla Covid-19 aşısı oldu ancak bağışıklık sistemi, yaşlı insanlarda ve bağışıklık sistemi zayıf kişilerde sıklıkla görülen virüse karşı yeterince koruyucu bir yanıt veremedi.

BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ ZAYIF KİŞİLER DAHA UZUN ATLATIYOR Bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerin, üç kez aşı olsa bile, Covid-19'a yakalanma riski çok daha yüksek ve hastaneye yatma olasılıkları 13 kat daha fazla. Amsterdam Üniversitesi Tıp Merkezi'nin açıklamasında, "Açıklanan bu vakada SARS-CoV-2 enfeksiyonunun süresi aşırıdır, ancak bağışıklık sistemi zayıf hastalarda uzun süreli enfeksiyonlar genel topluma kıyasla çok daha yaygındır" ifadelerine yer verildi. Ekip vakayı bu ayın sonlarında 2024 Avrupa Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Küresel Kongresi'nde sunacak.VİRÜS 50 FARKLI MUTASYON GEÇİRDİ Rutin genomik araştırma, adamın ilk olarak Şubat 2022'de "Omicron BA.1.17" varyantıyla enfekte olduğunu ortaya çıkardı. Ancak tedaviden birkaç hafta sonra virüs, nötralize edici bir antikor tedavisine dirençli olacak şekilde mutasyona uğradı. Şubat 2022 ile Eylül 2023 arasında toplanan 27 burun ve boğaz örneğinin genomik dizilimi, o dönemde dolaşımda olan varyantlarıyla karşılaştırıldığında adamın virüsünün fazladan 50 mutasyon biriktirdiğini gösterdi. Araştırmacılar, adamın yüksek derecede mutasyona uğramış varyantının toplumun kalanına aktarıldığının belgelenmediğini açıkladı.
❌
❌