Okuma görünümü

Yeni makaleler mevcut. Sayfayı yenilemek için tıklayın.

Öfke patlamaları damar işlevini bozuyor

Öfkenin kalp krizi geçirme riskine nasıl katkıda bulunduğunu açıklamaya yardımcı çalışma için araştırmacılar, bireylerin olumsuz duygulara kapılmasının ardından damarlarının ne kadar iyi genişleyebildiğini, damarları kaplayan endotel hücrelerinin hasar görüp görmediğini ve kendilerini tamir edip edemediklerini inceledi. 280 GENÇ BİREYE ÇEŞİTLİ TESTLER YAPILDI Çalışma kapsamında, kalp hastalıkları, ciddi ruh sağlığı sorunları veya diğer kronik hastalıkları olmayan 280 genç erişkin bireye, kan basıncı ile kalp atış hızı ölçümlerinin yanı sıra endotel hücre sağlığını tespit edebilmek için laboratuvar ortamında testler yapıldı. Testlerin ardından gruplara ayrılan bireylerden, 8 dakika boyunca öfke, kaygı ve üzüntü hissi uyandıran anılarını hatırlamaları ve bunları yüksek sesle paylaşmaları istendi. Öfke hissi uyandıran anıları hatırlamaları istenen kişilerin kan damarlarının genişleme kabiliyetinin azaldığı gözlemlendi. İncelemeler sonucu, kısa süreli öfke patlamalarının, arterlerin sertleşmesini önlemede önemli rol oynadığı düşünülen bir işlev olan kan damarlarının uygun şekilde genişlemesine geçici olarak zarar verebileceği tespit edildi. ÖFKE, KAN DAMARLARI İÇİN KÖTÜDÜR New York'taki Columbia Üniversitesi Irving Tıp Merkezinde kardiyolog ve hipertansiyon merkezi eş direktörü olan çalışmanın baş yazarı Dr. Daichi Shimbo, "Öfke, kan damarlarınız için kötüdür. (Öfke duymak) Arterlerinizin işlevini bozar ve bu da kalp krizi riskiyle bağlantılıdır." ifadelerini kullandı. ​​​​​​​Shimbo, "Bir kez sinirlenmenizin damar genişleme yeteneğinizi bozduğunu gördük. Peki ya hayatınız boyunca 10 bin kez sinirlenirseniz ne olur? Bu, kalıcı hasara yol açabilir." değerlendirmesini yaptı. Vazodilatasyon, kan damarlarının duvarındaki kasın gevşemesinin sonucu olarak damarların genişlemesidir. Kan damarları genişleyerek vücudun oksijen veya besin eksikliği olan bölgelerine kan akışını artırır. Çalışmanın detayları Amerikan Kalp Birliği (AHA) Dergisi'nde yayımlandı.

Hemşireler ne kadar maaş alıyor?

2024 Ocak ayının gelmesi ile birlikte, hemşire maaşlarında da artışlar oldu. Bu yazıda, 2024 yılına ait hemşire maaşları hakkında detaylıca bilgi vereceğiz. Hazırsanız, güncellenen 2024 hemşire maaşlarını birlikte inceleyelim. 2024 Yılı Hemşire MaaşlarıHemşire maaşları 2024 yılı Ocak ayından sonra şu şekilde güncellenmiştir: En düşük hemşire maaşı: 32.000 TL.2024 yılında yapılan zam ile üniversite mezunu bir hemşirenin ortalama en yüksek maaşı: 50.000 TL.Hemşirelerin maaşları, çeşitli faktörlere bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Örneğin, eğitim seviyesi, hemşirelerin maaşlarında bir kriterdir. Bu kriter bağlamında maaşlar şöyledir: Lisans mezunu hemşireler: 1/5 dereceye sahip 4 yıllık hemşireler: 39.152 TL.Ön lisans mezunu hemşireler: 1/5 dereceye sahip ön lisans mezunu hemşireler: 34.075 TL.Lise mezunu hemşireler: 1/5 dereceye sahip lise mezunu hemşireler: 32.000 TL.Hemşirelerin maaşları, çalıştıkları kuruma bağlı olarak da değişebilmektedir. Örneğin; devlette ya da özelde çalışan hemşirelerin maaşları farklılık göstermektedir. Bu bağlamda maaşlar şöyledir: Devlet hastanesinde çalışan en düşük hemşire maaşı: 32.152 TL.Özel hastanede çalışan en düşük hemşire maaşı: 17.000 TL.Sağlık Bakanlığı’na bağlı kurumlarda çalışan hemşire maaşı: Sağlık Bakanlığı’na bağlı kurumlarda çalışan hemşirelerin maaşları, devlet hastanelerinde çalışan hemşireler ile aynıdır.Hemşirelerin maaşları, çalıştıkları alana göre de değişiklik göstermektedir. Buna bağlı olarak maaşlar şöyledir: Başhemşire maaşı: En düşük 42.000 TL iken, en yüksek 60.000 TL’dir.Ebe maaşı: En düşük 38.805 TL, en yüksek ise 47.610 TL’dir.Acil hemşire maaşı: En düşük 32.000 TL, en yüksek 40.000 TL’dir.Aile hekimliği hemşire maaşı: En düşük 32.000 TL, en yüksek ise 50.000 TL’dir.Ameliyat hemşiresi maaşı: En düşük 32.000 TL, bu miktar 45.000 TL’yde kadar çıkabilmektedir.Diyaliz hemşiresi maaşı: En düşük 32.000 TL iken, en yüksek 45.400 TL’dir.Erkek Hemşire MaaşlarıErkek hemşire maaşları ile diğer hemşire maaşlarının bir farkı bulunmamaktadır. Erkek hemşire maaşları da, yukarıda bahsedildiği üzere çeşitli kriterlere bağlı olarak belirlenir. Tüm bu maaş aralıkları, ortalama olarak verilmiştir. Devlete yeni atanan hemşire, 32.000 TL’den başlayabilir ve 55.000 TL’ye kadar maaş alabilir. Ayrıca, güncellenen zamlar ile birlikte belirtilen aralıklardan çok daha yüksek maaş da alabilir. Özel Sektörde Yeni Başlayan Bir Hemşire Ne Kadar Maaş Alır?Özel sektörde yeni başlayan bir hemşirenin maaşı, asgari ücret üzerinden verilir. 2024 yılına ait asgari ücret 17.002 TL olarak belirlenmiştir. Fakat; şu kriterlere bağlı olarak, yeni başlayan bir hemşire asgari ücretin çok daha üzerinde bir maaş alabilir: Hastanenin bilinirliğiHemşirenin sahip olduğu deneyimÇalışacağı bölümHemşire Ne İş Yapar?Hemşirelerin hastanede yürüttüğü görevler şöyle sıralanmıştır: Hastaların tedavi süreçlerini planlar.Hastaların gereksinimlerini belirler.Tetkikler öncesinde hastaları hazırlar.Operasyon öncesi ve sonrasında bakım sağlar.İlaç ve serum uygular.Kan, şeker ve ateş ölçümleri yapar.Doktorlar için raporlar hazırlarlar.Hemşire Nasıl Olunur?Hemşire olabilmek için kişilerin öncelikle üniversitelerin ilgili bölümlerinden 4 yıllık lisans eğitimini tamamlamaları gerekmektedir. Sağlık Meslek Lisesi mezunları da hemşire yardımcısı olarak işe başlayabilirler. Hemşirelerin; problem çözme yeteneği, çoklu görevleri yönetme becerisi, empati, etkili iletişim gibi özelliklere sahip olmaları çok önemlidir. Ayrıca hemşireler, etik kurallara da dikkat etmelidirler.

Öfke patlamaları yaşayanlar dikkat!

ABD'de yapılan yeni bir araştırma, kısa süreli öfke patlamalarının, kan damarlarının uygun şekilde genişleme kabiliyetine (vazodilatasyon) geçici olarak zarar verebileceğini ortaya koydu

Öfke patlamalarının damar işlevini bozabileceği uyarısı

Öfkenin kalp krizi geçirme riskine nasıl katkıda bulunduğunu açıklamaya yardımcı çalışma için araştırmacılar, bireylerin olumsuz duygulara kapılmasının ardından damarlarının ne kadar iyi genişleyebildiğini, damarları kaplayan endotel hücrelerinin hasar görüp görmediğini ve kendilerini tamir edip edemediklerini inceledi. Çalışma kapsamında, kalp hastalıkları, ciddi ruh sağlığı sorunları veya diğer kronik hastalıkları olmayan 280 genç erişkin bireye, kan basıncı ile kalp atış hızı ölçümlerinin yanı sıra endotel hücre sağlığını tespit edebilmek için laboratuvar ortamında testler yapıldı. Testlerin ardından gruplara ayrılan bireylerden, 8 dakika boyunca öfke, kaygı ve üzüntü hissi uyandıran anılarını hatırlamaları ve bunları yüksek sesle paylaşmaları istendi. Öfke hissi uyandıran anıları hatırlamaları istenen kişilerin kan damarlarının genişleme kabiliyetinin azaldığı gözlemlendi. İncelemeler sonucu, kısa süreli öfke patlamalarının, arterlerin sertleşmesini önlemede önemli rol oynadığı düşünülen bir işlev olan kan damarlarının uygun şekilde genişlemesine geçici olarak zarar verebileceği tespit edildi. New York'taki Columbia Üniversitesi Irving Tıp Merkezinde kardiyolog ve hipertansiyon merkezi eş direktörü olan çalışmanın baş yazarı Dr. Daichi Shimbo, "Öfke, kan damarlarınız için kötüdür. (Öfke duymak) Arterlerinizin işlevini bozar ve bu da kalp krizi riskiyle bağlantılıdır." ifadelerini kullandı. ​​​​​​​Shimbo, "Bir kez sinirlenmenizin damar genişleme yeteneğinizi bozduğunu gördük. Peki ya hayatınız boyunca 10 bin kez sinirlenirseniz ne olur? Bu, kalıcı hasara yol açabilir." değerlendirmesini yaptı. Vazodilatasyon, kan damarlarının duvarındaki kasın gevşemesinin sonucu olarak damarların genişlemesidir. Kan damarları genişleyerek vücudun oksijen veya besin eksikliği olan bölgelerine kan akışını artırır. Çalışmanın detayları Amerikan Kalp Birliği (AHA) Dergisi'nde yayımlandı.

Polen alerjisine karşı aşı uyarısı!

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Müge Erbay, polen alerjisine karşı vatandaşları aşı yaptırmaları konusunda uyardı

Zehra Bebek bir dikişle hayata tutundu

Şırnak'ta daha önce 7 gebelikten, rahim ağzı yetmezliği nedeniyle 5 bebeğini kaybeden Hatice Dinç (29), 8’inci gebeliğinde Şırnak Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi’nde rahim ağzına atılan bir dikişle hayata tutunarak, dünyaya gelen ‘Zehra’ ismini verdiği bebeğine kavuştu

Kemik erimesi, çocuklukta ortaya çıkıyor

Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Zeynep Cantürk, Türkiye’de 50 yaş üzerindeki her 4 kişiden birinde görülen kemik erimesinin, çocuklukta ortaya çıktığını ve önlenebileceğini ifade etti.

Kulak çınlamasını tetikleyen nedenlere dikkat!

Kulak çınlaması son yıllarda giderek artmaktadır. Bunun nedenleri arasında; Elektronik cihazların giderek yaygın kullanılması ve vazgeçilmezimiz olması sürekli yanımızda taşımamız, cep telefonları, bilgisayarlar, Bluetooth kulaklıklar, modemler, Tv'ler, akıllı saatler, kumandalar gibi... bir çok elektronik alet sürekli yanımızda ve çevremizde yer alıyor.

Uzmanlar uyardı: Ölümcül "mantar salgını" riski artıyor

Uzmanlar uyardı: Ölümcül

ABD'li bir mantar uzmanına göre, bir sonraki pandemi mantar enfeksiyonundan kaynaklanabilir.  ABD'de iki kişinin ölümüne neden olan enfeksiyon, insanların nefes almasını engelliyor ve beynin şişmesine neden oluyor. Mantar türlerinin daha sıcak ve nemli koşullarda gelişmesi iklim değişikliğinin salgın tehdidini daha mümkün kıldığı anlamına geliyor.

ABD'li bir uzman önümüzdeki süreçte nefes almayı engelleyen ve beyin şişmesine neden olan "ölümcül" mantar enfeksiyonlarında artış yaşanabileceğini iddia etti. Mantar "salgını" önümüzdeki birkaç yıl içinde görülen bir senaryo olabilir. Mantar uzmanı Doktor Ian Hennessee, "blastomikoz" mantar türünün şu anda en acil endişelerden biri olduğunu söyledi. Mantar salgını ihtimalinin neden önemli olduğunu aktaran Doktor Hennessee, "İnsanları mantarlar hakkında düşünmeye teşvik ediyoruz çünkü mantar vakaları artıyor. Genellikle nadir görülürler, ancak insanlarda görüldüğünde çoğu zaman yanlış teşhis konulur ve eksik rapor edilir. Bu da gerçekten ciddi sonuçlara neden olabilir" diye konuştu.

EN BÜYÜK YAYILMA NEDENİ İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ  Mantar türleri daha sıcak ve nemli koşullarda gelişir; bu da iklim değişikliğinin salgın tehdidini daha mümkün kıldığı anlamına geliyor. Uzmanlar, çevresel koşulların değiştiğini gördükçe histoplazmoz, vadi humması ve buna benzer mantar hastalıklarının dağılımının değişmesinden ve bunun sonucunda salgın hale gelmesinden endişe duyuyor. Ciddi vakalarda "blastomikoz" akciğerlerden deri, kemikler ve eklemler gibi vücudun diğer bölgelerine yayılarak ağrılı lezyonlara ve çıbanlara neden olabilir. Michigan'da yaşayan 29 yaşındaki Ian Pritchard, mantarın neden olduğu nefes darlığı nedeniyle hayatını kaybeden ilk ABD vatandaşlarından biri oldu. ABD'de mantar hastalıkları 2018'de kaydedilen 4 bin 746 vakadan 2021'de 7 bin 199'a yükseldi.

Yaşlanmayla ağız ve diş problemleri artıyor

Yaşlanmayla ile birlikte ağız ve diş problemlerinin daha yaygın hale geldiğini kaydeden uzmanlar, diş eti hastalıkları, diş çürümesi, tükürük azalması ve ağız kuruluğu gibi problemlerin de daha sık görüldüğünü söylüyor.

Yürümek mi yoksa koşmak mı?

Gerekli tavsiyelere uyulduğunda yürüyüşün de koşmanın da faydalı olduğu bilgisini veren Prof. Dr. Cem Arıtürk, "Doğaya ait olan insan doğadan uzaklaştıkça yeni hastalıklar deneyimliyor ve doğaya dönüş, doğada geçirilecek her dakika bu hastalıkların olasılığını azaltıyor. Deniz kenarında, orman içinde, toprak yollarda, patikalarda egzersiz yapmayı tercih etmeniz hem fiziksel sağlığınız hem de ruhunuz için çok faydalıdır" dedi

Prof. Dr. Taşova: Sivrisinek salgın hastalıklara yol açabilir

Pandemi Bilim Kurulu Üyesi, Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Yeşim Taşova, sıcaklığın artmasıyla birlikte sinek popülasyonunun artığını belirterek, “Bu konuya ciddi bir şekilde sistematik olarak eğinilmesi gerekiyor, aksi halde salgın hastalıklara yol açabilir” dedi

Hücrelerden üretilen biyomalzeme yara iyileştirmesini hızlandıracak

Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) doktora öğrencisi Çiğdem İnci Aydemir, laboratuvar ortamında çoğaltılan hücreler tarafından salgılanan proteinlerin elde edilmesi ve bu proteinlerin detaylı karakterizasyonlarının yapılmasını hedefleyen bir projeye imza attı. Doku mühendisliği alanında kullanılacak proje sayesinde hücre ve doku hasarları giderilecek, yara iyileşmesi doğal yollarla sağlanacak

Neden aynı dizileri tekrar tekrar izliyoruz?

Sevdiğimiz bir diziyi kaç kez izlediğimizin bir önemi var mı? Dijital platformlarla birlikte yüzlerce seçeneğimiz olsa da dönüp dolaşıp aynı dizileri izliyoruz. Dizinin başını da sonunu da ezbere bilsek de, onları yine yeniden izlemek muhtemelen bizi hep mutlu edecek. Aslında bilim de bunu söylüyor. Dizi izleyicilerini bile ikiye bölen Rachel ve Ross'un ilişkiye ara verip vermedikleri konusundaki kavgalarını izlemek, daha önce izlemediğimiz bir şeyi izlemekten çok daha kolay ve keyifli...

Uykusuzluk hastalığı için hangi doktora gidilir?

Insomnia hastası olan kişiler genel olarak kısa sürede uykuya dalamaz. Uykuya dalabilseler dahi bu süreç çok uzun sürmez. Bu da kişilerin gün içerisinde sürekli olarak yorgun ve halsiz olmasına neden olur. Öte yandan vücut gerektiği gibi dinlenemediği için farklı sağlık sorunları da uykusuzluk ile birlikte meydana gelebilir. Uykusuzluk hastalığı, kişilerin yakınma süresine göre üç farklı kısma ayrılmaktadır. Uykusuzluk yakınması genel olarak bir haftadan uzun sürmemiş ise akut ya da geçici, bu süre bir hafta ila üç ay arasında devam etmiş ise subakut, süreç üç aydan daha fazla devam etmiş ise kronik uykusuzluk olarak kabul edilir. UYKUSUZLUK HASTALIĞI NEDEN OLUR?Uykusuzluğun altında yatan sebepler genel olarak stres seviyesinin yüksek olması, uyku öncesi yemek yenmesi, uyku saatinin sürekli olarak değişmesi gibi önlenebilir nedenlerden kaynaklanabilir. Ancak bazı durumlarda uykusuzluğa neden olan farklı hastalıklar da bu sağlık sorununa neden olabilir. Uykusuzluğa neden olan diğer etmenler şu şekilde sıralanabilir; Strese bağlı depresyonUyku öncesi yemek yenmesi ya da çay ve kahve tüketilmesiBelli bir uyku saatinin olmamasıUyku apnesi sorununun varlığıNörolojik hastalıklarHormonal hastalıklarAlkol tüketimiEgzersiz eksikliğiTiroid bezinin fazla çalışmasıKalp yetmezliğiBazı antidepresan, astım ya da tansiyon ilaçlarıUYKUSUZLUK HASTALIĞININ BELİRTİLERİ NELERDİR?Uykusuzluk sorunu düzeltilebilir nedenlerden dolayı meydana gelebildiği gibi ciddi sağlık sorunlarından da kaynaklı olabilmektedir. Genel olarak kişinin düzensiz saatlerde uyuması ve düzensiz bir beslenme alışkanlığına sahip olması uykusuzluk hastalığının ana nedenlerini oluşturur. Kişilerin uykusuzluk sorunu olup olmadığını anlayabileceği ve bu konuda en sık karşılaşılan semptomlar şu şekilde sıralanmaktadır; Uykuya dalmakta zorluk çekmekUykunun sürekli olarak bölünmesiSabahları erken uyanmakGün içerisinde enerji düşüklüğü ve yorgunlukGergin ve agresif bir ruh haline sahip olmakKonsantrasyon bozukluğuna bağlı olarak odaklanamama problemlerinin yaşanmasıİş ya da günlük yaşamda sık sık hatalar yapmakUYKUSUZLUK HASTALIĞI NELERE NEDEN OLUR?Kişilerin sağlıklı bir vücut sistemine sahip olabilmesi ve yaşamlarını sağlıklı bir şekilde sürdürebilmesi için düzenli bir uyku sürecine ihtiyacı vardır. Bu sürecin temin edilememesi halinde yaşanabilecek bazı durumlar şu şekilde sıralanmaktadır; Gündüzleri dikkat eksikliğinden kaynaklı hataların yapılmasıKonsantrasyon güçlüğü ile birlikte aşırı sinirlilik halinin yaşanmasıİş performansında düşüşDepresyonYüksek tansiyon ve metabolik bozukluklarObezite riskinin artmasıBağışıklık sisteminin zayıflamasıUYKUSUZLUK HASTALIĞI NASIL TEŞHİS EDİLİR?Uykusuzluk hastalığının teşhis edilmesi için ilk olarak hastaların şikayetleri ve buna bağlı yaşadıkları semptomlar uzman hekimler tarafından dinlenir. Bunların ardından tıbbi bir hastalığın olup olmadığının öğrenilmesi için kan testi yapılır. Bu test ile uykusuzluk hastalığı tanısı konulamamış ise bu kez kişi uyku merkezine sevk edilir ve bir gece boyunca vücut aktiviteleri takip edilir. Buna beyin dalgaları, nefes alışverişi, kalp atılı, göz hareketleri ve vücut hareketleri dahildir. Uykusuzluk hastalığının tipine göre melatonin takviyesi hastaların tedavisinde tercih edilen bir yöntemdir. Ancak uyku apnesi, huzursuz bacak sendromu ya da gece kendini gösteren panik atak gibi uyku sorunu çeşitlerinden birine sahip olan kişi de bu soruların tedavisi için yöntemler devreye alınır. UYKUSUZLUK HASTALIĞI İÇİN HANGİ BÖLÜME RANDEVU ALINIR?Uykusuzluk sorunu yaşayan kişilerin ilk olarak nöroloji bölümünden randevu alması gerekir. Yapılan muayeneler neticesinde sorunun psikolojik olduğu tespit edilir ise sağlık kuruluşlarının ruh ve sinir hastalıkları bölümüne başvurulması gerekir. Ancak huzursuz bacak sendromu gibi bir durum var ise bu süreçte tedaviyi yine nöroloji uzmanları sürdürecektir.

Yeme bozukluklarına dikkat!

Yeme bozuklukları, sadece fiziksel sağlığı değil, aynı zamanda bireyin beden algısını ve özsaygısını da derinden etkileyebilen karmaşık durumlardır. Bu zorluklarla mücadele ederken, bedeni sevmek ve korumak, iyileşme yolculuğunda kritik bir adım olabilir. Uzman Klinik Psikolog Aslı Kanizi konu hakkında önemli bilgiler verdi.
❌