İngiltere'de doğuştan işitme engelli olan 18 aylık bir bebek, gen tedavisi yöntemi ile işitme cihazı olmadan duymaya başladı.

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Nazlı Karakullukcu Çebi, “Anne ve bebeğin güvenli olarak bağlanmasının, çocukların gelecek dönemlerindeki ruh hallerinin şekillenmesinde büyük etkisi vardır" dedi.

Jojoba yağı, çalı formuna sahip olan simmondsia chinensis adı verilen bir bitkiden elde edilir. Doğal yetişme alanı Orta Amerika, Güney Arizona ve Kaliforniya olan bu bitki, çok eski dönemlerden beri şifa kaynağı olarak kullanılmıştır. Günümüzde de özellikle saç ve cilt bakımı için jojoba yağı kullanımı tercih edilmektedir.Soğuk sıkım tekniği ile elde edilen jojoba yağının içerisinde; A vitamini, B1 vitamini, B2 vitamini ve E vitamini ile miristik asit yer alır. Hafif yeşilimsi bir tona sahip olan jojoba yağının kendine has bir aroması vardır. Jojoba yağının içerisinde yer alan seramid, özellikle cildin zararlı maddelerden ve dış etkenlerden korunmasını sağlamaktadır. Jojoba Yağının Faydaları Nelerdir?Jojoba yağı; yüksek nem kapasitesi, kayganlaştırıcı özelliği, kıvam arttırıcı etkisi ve koruyuculuğu ile oldukça geniş bir kullanım alanına sahiptir. Makine yağlama, tekstil sektörü, kauçuk ve deri gibi ürünlerin imalatı, çeşitli malzemelerin güneş ve dış etkenlerden korunması için kaplanması sırasında jojoba yağı kullanımı tercih edilir. Özellikle ilaç ve kozmetik sektöründe de bu yağ sıklıkla tercih edilir. Jojoba yağının genel sağlık üzerindeki etkileri ise şu şekilde sıralanabilir; Güneş kremleri ve parfümlerin nem verici özelliğinin arttırılmasını sağlarJojoba yağı tıraş öncesi ve sonrası ürünlerde yer alarak cildin rahatlamasını sağlarŞampuanlarda yer alan jojoba yağı, saçın nem ihtiyacını karşılarBazı ilaç ve antibiyotiklerin stabil hazırlanmasını ve vücuttan emiliminin arttırılmasını sağlarEklem romatizması olan hastalarda masaj yağı olarak kullanıldığında, iltihabı dağıtır ve ağrıyı hafifletirYara ve yanıkların üzerine sürüldüğünde iltihap oluşumunu engeller, mikroplara karşı koruyucu etki gösterirSaç için kullanılan jojoba yağı, kepek oluşumunu engellerAkne, kuruluk ve cilt tahrişi gibi sorunların önüne geçerJojoba Yağının Cilt Üzerindeki Etkileri Nelerdir?Jojoba yağının cilt üzerindeki etkilerinden yararlanmak için kullanıcılar, genel olarak bu yağa sahip olan bakım ürünlerini tercih etmektedir. Bunların yanı sıra jojoba yağı direkt olarak ürünlerin içerisine damlatılarak da cilt üzerine uygulanabilir. Aynı zamanda farklı doğal yağlar ile karıştırılarak da kullanımı tercih edilebilir. Jojoba yağının cilt üzerindeki etkileri şu şekilde sıralanabilir; Cildin doğal nem dengesini sağlarSebum dengesini sağlarTıkalı cilt gözeneklerini açarCildin serbest radikallerin neden olduğu sorunlar ile baş etmesini sağlarİnce çizgi görünümlerinin ve kırışıklık oluşumlarının yavaşlamasını sağlarJojoba Yağının Saç Üzerindeki Etkileri Nelerdir?Saç ürünleri içerisinde yer alan jojoba yağının, saçlar üzerindeki olumlu etkileri şu şekilde sıralanabilir; Saç ve saç derisinin nemlenmesini sağlarSaç derisindeki kuruluğu giderir ve kepek oluşumunu engellerSaç diplerine masaj yaparak uygulanan jojoba yağı, saçta bir süre bekletildikten sonra durulanır ve bu uygulama düzenli olarak yapılır ise saçların daha hızlı vesağlıklı uzamasını sağlarSaçları onarır ve güçlendirirSaç uçlarında meydana gelen kırıkları tamir ederSaçlardaki mat görünümü ortadan kaldırır ve saçların daha parlak bir görünüm kazanmasını sağlarSaçların daha gür ve hacimli olmasını sağlarSaç derisinde meydana gelen kızarıklık, kaşıntı ve tahrişi iyileştirirJojoba Yağı Nasıl Kullanılır?Bakım ürünleri içerisinde yer alan jojoba yağ ile bu yağın etkilerinden faydalanılabilir. Bunun yanı sıra saç maskesi yapmak için jojoba yağının içerisine badem yağı, biberiye yağı ya da benzer farklı bir doğal yağ eklenebilir. Elde edilen karışım ıslak saça masaj yaparak uygulanabilir. Ortalama olarak on ila on beş dakika bekledikten sonra yağ karışımının saçtan arındırılması gerekir. Yüz bölgesi için ise çok ince bir şekilde direkt olarak cilde uygulanmasın tercih edilebilir. Bunun yanı sıra yüz bakım kremlerinin içerisine de jojoba yağı ilave edilebilir. Masaj yağı için kullanılacak ise kantaron yağı ya da mentol içeriği ile karıştırılabilen jojoba yağı, bu formül ile ağrılı bölgeye de uygulanabilir.

Karanfil yağı, syzygium aromaticum olarak da bilin. Karanfilin ana vatanı aslen Güneydoğu Asya’dır. Karanfil ağacından toplanan ve kurutulan çiçek tomurcuklarının damıtılması ile elde edilen yağın içerisinde aynı zamanda ağacın gövde ve yaprakları da yer alabilir.Bitkilerden elde edilen uçucu yağlar, oldukça eski zamanlardan beri birçok sağlık sorunun tedavisi için tercih edilir. Aynı zamanda bu uçucu yağlar, aromaterapi seanslarında da sıklıkla kullanılır. Bu yağlardan biri de karanfil yağı olarak karşımıza çıkıyor. Mutfaklarda da sıklıkla kullanılan karanfil, kokusu ile herkesi kendine hayran bırakmaktadır. Aromatik bir kokuya sahip olan bu yağ; diş bakımı, cilt bakımı, astım ve sindirim sistemi sorunları gibi pek çok alanda kullanılmaktadır. Karanfil Yağının Faydaları Nelerdir?Karanfil yağı, ağız bakımından sindirim sistemi sorunlarına ve cilt problemlerine kadar birçok alanda etkilidir. Genel olarak karanfil yağının faydaları ise şu şekilde sıralanabilir; Ağızda biriken mikropları temizler ve ağız bakımı yapılmasına yardım ederAğız kokularını giderirEklem ve kas ağrılarına iyi gelirEklemlerdeki şişkinlerin giderilmesini sağlarRomatizmal ağrıları geçirirBaş ağrısına neden olan iltihaplanmaları giderirStres seviyesini düşürerek, stresin neden olduğu baş ağrısını hafifletirHindistan cevizi yağı ve jojoba yağı ile karıştırıldığında karanfil yağı, sivilce tedavisinde etkin olarak rol alırEnfeksiyon tedavilerinde tercih edilir. Yaralar, mantar enfeksiyonları ve böcek sokması nedeni ile meydana gelen iltihapları giderirAntioksidan özelliği ile bağışıklık sistemini güçlendirirVirüslere karşı vücuda direnç sağlarBeynin sağlıklı çalışmasını desteklerStresi ve zihin yorgunluğunu azaltırHafıza kaybı olaylarında etkilidirGenital bölgedeki kan dolaşımını hızlandırır ve cinsel performansı arttırma etkisine sahiptirKaranfil Yağının İyi Geldiği Sağlık Sorunları Nelerdir?Genel olarak fiziksel ve ruhsal açıdan fayda sağlayan karanfil yağı aynı zamanda belli başlı hastalıklara karşı da oldukça etkilidir. Karanfil yağının iyi geldiği sağlık sorunları şu şekilde sıralanabilir; Astım, bronşit, soğuk algınlığı ve öksürük gibi solunum yolu hastalıklarına iyi gelirBoğaz ağrılarını giderir, yaraları iyileştirir ve balgam söktürücü etkiye sahiptirKan dolaşımını arttırarak vücudun daha iyi çalışmasını sağlarKanın temizlenmesini sağlarVücuttaki antioksidan seviyesini yükseltirŞeker hastalığına iyi gelir. Kan şekerini kontrol altına alırDoğal bir ağrı kesici olan karanfil yağı, ağrılı bölgelerdeki şikayetlerin kısa sürede azalmasını sağlarMide bulantısını ve kusma sorunlarını sona erdirirHazımsızlık sorunlarını giderirBağırsaklarda oluşan gazın atılmasını sağlarKaranfil Yağını Saç Üzerindeki Etkileri Nelerdir?Karanfil yağı düzenli olarak kullanıldığında saç köklerini besler. Bunun yanı sıra karanfil yağının saçlar üzerindeki olumlu etkileri şu şekilde sıralanabilir; Saç dökülmesini engellerSaçların daha hızlı ve güçlü bir şekilde uzamasını sağlarSaça parlaklık kazandırırSaç derisindeki kuruluk sorununu giderir ve kepek oluşumunu engellerKaranfil yağı saça uygulanmadan önce Hindistan cevizi yağı ya da badem yağı ile seyreltilmelidir. Bir tatlı kaşığı badem yağı ya da Hindistan cevizi yağının içerisine birkaç damla karanfil yağı yeterli olacaktır. Elde edilen karışım saç diplerine ve saç uçlarına uygulanır. Kırk beş dakika bekledikten sonra şampuan ile saçlar yıkanır.Karanfil Yağının Cilt Üzerindeki Etkileri Nelerdir?Karanfil yağının cilt üzerindeki etkileri şu şekildedir; Cilt lekelerinin ve izlerinin geçmesini sağlarAkne ve sivilce oluşumunu engellerÖlü cilt hücrelerini yok ederGözenekleri temizlerCildin hava almasını sağlarCiltte bakteri üremesini engellerCilt tonunu eşitlerCiltte meydana gelen kızarıklık ve şişkinlikleri yok eder

Anksiyete bazen yorucu olabilir ve gününüzü sürdürmenizi zorlaştırabilir. Buna rağmen yaşanılan huzursuzluk, endişe ve korku hislerinin yoğunluğu fark etmeksizin bu duygularla baş etmenin yolları vardır. Peki, anksiyeteden kurtulmak için ne yapılabilir? İşte, sizin için hem uzun hem de kısa vadede anksiyete duygusunu azaltmak için 8 yöntem...

Elazığ'da böbrek yetmezliği tanısı konan ve diyalize girmeye başlayan Gözdenur Çelik, annesinin böbreği ile hayata tutundu.

Elazığ'da yaşayan Gözdenur Çelik'e (26) çocukken böbrek hastalığı teşhisi kondu. Gözdenur, 20 yaşına geldiğinde böbrekleri iflas etti ve yoğun bakıma girdi. Birkaç kez kalbi duran ve hayata geri dönen Gözdenur ardından 2,5 yıl diyalize girdi.

Nakil sırasına giren Gözdenur için annesi Hatice Çelik (63) başta olmak üzere ailesi doku örneği verdi. Anne Çelik, dokusunun uygun çıkması üzerine bir saniye bile düşünmeden ameliyat masasına yattı.

Anne Çelik, böbreğinin tekini vererek kızını yeniden hayata bağladı. Annesinin böbreği ile yaşama tutunan ve o anları anlatırken göz yaşlarını tutamayan Gözdenur, "Herkes çocuğunu bir kere doğurur ama annem beni iki defa doğurdu. Birinci de doğurdu ikinci de yaşattı. Bunu karşılıksız yapabilecek tek kişi annedir." dedi. "BİRİNCİDE DOĞURDU İKİNCİ DE YAŞATTI"

Çocukluğundan buyana böbrek sorunu yaşadığını dile getiren Gözdenur Çelik, "Böbrek sinsi bir organ. 2 böbreğimi birlikte kaybettim. O süreçte yoğun bakımda kaldım ve kalbim bir kaç kez durmuş. Doktorlarım sayesine tekrar hayata döndüm. Ardından bir diyaliz sürecine girdim.

Bu beni çok etkiyordu ve hayat şartlarım kısıtlanıyordu. Bu sürece de alıştım. Nakil olmak istedim. Annem, babam ve ağabeyimler koştu, doku verdi. Kadavra bekledik ama çok nadir geliyor. Annem ve babamın uymuştu ama Covid gelince nakil ertelendi. Babamda da küçük bir protein kaçağı sorunu olduğu için kabul edilmedi. 

Annemden almaya karar verdiler. En sonunda ameliyata girdim. Annem bana böbreğini verdi. Herkes çocuğunu bir kere doğurur ama annem beni iki defa doğurdu. Birinci de doğurdu ikinci de yaşattı. Bunu karşılıksız yapabilecek tek kişi annedir." diye konuştu. "ONA BİR HAYAT BORCUM VAR"

Çelik, “Ben şuan çayı sınırsız bir şekilde içebiliyorsam yada su mu içsem kahve mi içsem arasında bir seçim yapmadan ikisini bir arada içebiliyorsam bu annem sayesindedir. Suya hasret kalmıştım. Su içersen nefes alamazsın. Normalde su hayattı ama benim için öyle değildi.

Ben şimdi yemek yerken doya doya su içebiliyorsam annem sayesinde. Nakil olmayana kadar organ bağışının bu kadar kıymetli bir şey olduğunu anlamıyordum. Beni hayata yeniden bağladığı için anneme teşekkür ediyorum. Bunu bir teşekkürle ödeyemem. Hayatım boyunca minnet borcum var. Ona bir hayat borcum var." şeklinde konuştu. "BÖBREĞİMİN UYMASI İÇİN DUA ETTİM"

Kızına böbreğini seve seve verdiğini aktaran anne Hatice Çelik, “Allah kızıma hayırlı günler göstersin. Rabbim kendi ile olsun. Hangi çocuğum olsa yapardım. İnşallah bundan sonra iyi olur. Ben ondan razıyım, Allah’ta kendi ile olsun. Annelik bambaşkadır. Her anne bunu seve seve yapar. Yapmayanda olabilir onunda duyguları yoktur. Ameliyata giderken el salladım ve ben ondan önce çıktım. Ne zaman gelecek diye gözüm yoldaydı. İçim sızlıyordu. Diyalize gidip gelince evde yatıyordu. Kapıda bekliyordum ki kimse zile basmasın. Uyanmasın diye bir tabak bile yerinden oynatmıyordum. Rabbime böbreğimin uyması için dua ettim.

Kimseye muhtaç kalmasın, kızım iyi olsun, sağlığı yerine gelsin dedim. Bayağı çekti, ölümden ölüm beğendi. Kaç defa kalbi durdu, yoğun bakımlara girdi." dedi.

Erkeklerden daha çok kadınlarda görülen migren baş ağrısı, hava değişim dönemlerinde (mevsim dönümleri) daha çok tetikleniyor. Migren baş ağrısı daha sık ev hanımlarında ortaya çıkıyor. Özellikle lodoslu havalarda migren sorunu yaşayan kişiler dışarıyla temastan uzak durmalı.

Gündelik hayat akışı içerisinde ‘sağlık’ başlığının büyük bir önemi bulunmaktadır. Sağlığı yerinde olmayan kimselerin kaliteli bir yaşam sürdükleri söylenemez. Bu neden ile hem hali hazırda rahatsızlıkları bulunan hem de yeni rahatsızlık durumlarına karşı tedbirli davranmak isteyen birçok kişi, Özel Sağlık Sigortası’na dair sorgulamalarda bulunmaktadır. Özel Sağlık Sigortası, kanunlar çerçevesinde yürütülen bir sigorta türüdür. Peki, Özel Sağlık Sigortası tam olarak nedir, neleri kapsar? Özel Sağlık Sigortası güncel fiyatları ne kadar? İşte bu sigorta türüne dair merak edilen tüm ayrıntılar… ÖZEL SAĞLIK SİGORTASI NEDİR?Özel Sağlık Sigortası; sigortalıların sigorta dönemi dahilinde karşılaşabilecekleri kaza veyahut da hastalık durumlarında acil yardım, doktor, tetkik, ilaç, cerrahi operasyon ve diğer tedavi masraflarını karşılayan bir tür güvencedir. ÖZEL SAĞLIK SİGORTASI NELERİ KAPSAR?Özel Sağlık Sigortası; anlaşmalı hastane, anlaşmalı doktor muayenehanesi, poliklinik ve fizik tedavi merkezlerinden tam kapsamlı hizmetin alınmasını destekleyen bir sigorta türüdür. Bu sigorta türü dahilinde düzenlenmiş olan poliçenin kapsamı, kişinin isteklerine ve diğer kriterlere göre belirlenmektedir. Bir sigorta poliçesi düzenlenirken sigortanın hangi durumlarda, neyi/ neleri karşılayacağını bilmek gerekir. Kapsam dahilinde; yatarak tedavi, ayakta tedavi, radyoterapi, kemoterapi, diyaliz, yatış sonrası fizik tedavi, evde bakım, yardımcı tıbbi malzeme, ileri tanı yöntemleri, doğum teminatı, gebelik, yeni doğan bebek talimatı ve check- up gibi farklı hizmetler talep edilebilir. ÖZEL SAĞLIK SİGORTASI DEVLET HASTANELERİNDE GEÇERLİ Mİ?Özel Sağlık Sigortası’nın devlet hastanelerinde geçerli olup olmadığı birçok kişi tarafından merak edilmektedir. Bu sigorta türü dahilinde poliçesi bulunanlar veyahut da yeni poliçe düzenlemek isteyenler, yalnızca özel hastanelere gitme zorunluluklarının olup olmadığını öğrenebilmek adına sık sık sorgulamalarda bulunmaktalardır. Özel Sağlık Sigortası devlet hastaneleri dahil olmak üzere özel hastanelerde ve üniversite hastanelerinde de geçerlidir. Üstelik bu sigorta türünde ‘SGK ile anlaşmalı’ kriteri aranmamaktadır. Ek olarak Özel Sağlık Sigortası’ndan yararlanmak isteyen kişilerin sigortalı olma zorunlulukları da bulunmamaktadır. Burada tek önemli nokta, sigorta şirketinin anlaşmalı olduğu sağlık kuruluşlarıdır. ÖZEL SAĞLIK SİGORTASI İLE TAMAMLAYICI SAĞLIK SİGORTASI AYNI MI?Özel Sağlık Sigortası ile Tamamlayıcı Sağlık Sigortası birçok kişi tarafından karıştırılmaktadır. Bu iki sigorta türünü aynı kapsamda değerlendiren birçok kişinin olduğu bilinmektedir. Ancak işin aslı bu şekilde değildir. Tamamlayıcı Sağlık Sigortası’nda yalnızca 15 TL’lik bir katılım ücretinin ödenmesi söz konusudur. Özel Sağlık Sigortası’nda ise sağlık hizmeti teminatlar dahilinde belirlenmiş olan oranda karşılanır ve kalan ücretin kişi tarafından ödenmesi gerekir. Fiyat olarak ise Tamamlayıcı Sağlık Sigortası’nın primleri, Özel Sağlık Sigortası’nın primlerine göre daha düşüktür. ÖZEL SAĞLIK SİGORTASI FİYATLARI NE KADAR? 2024Özel Sağlık Sigortası’na dair merak edilen başlıklardan biri de fiyatlandırmadır. Birçok kişi güncel Özel Sağlık Sigortası fiyatlarına yönelik sorgulamalarda bulunmaktadır. Bu sorgulamalarda, devlet hastanelerinde randevu bulmakta zorluk çekiyor olmanın etkisinin olduğu da düşünülmektedir. Özel Sağlık Sigortası fiyatları ile ilgili yapılan sorgulamalara bir şekilde yanıt vermek mümkün değildir. Bu sigorta türünde fiyatlandırma birçok faktöre bağlı olarak değişiklik gösterir. Kişinin sağlık durumu, poliçenin kapsadığı teminat limitleri, poliçenin anlaşmalı olduğu hastane ağının genişliği, poliçenin üst segment hastanelerde geçerli olup olmaması gibi durumlar, Özel Sağlık Sigortası fiyatlarını doğrudan etkilemektedir. Bu neden ile güncel fiyat bilgisi için sigorta kurumlarına danışılması gerekmektedir.

Itır yağı, Latince adı pelargonium graveolens olan ıtır bitkisinden elde edilir. Bu bitkinin özel yöntemler ile damıtılması ile elde edilen yağı, özellikle cilt bakımı üzerinde olumlu etkilere sahiptir. Aynı zamanda ıtır yağı, aromaterapi süreçlerinde de sıklıkla tercih edilir. Itır bitkisinin hem çiçekleri hem de yaprakları oldukça hoş bir kokuya sahiptir. Ülkemizde genel olarak Akdeniz Bölgesi’nde yetişen ıtır aynı zamanda Kıbrıs’ta da çok fazla yetişmektedir. Sıcak notalarda seyreden bir kokuya sahip olan ıtır bitkisinden elde edilen yağ, birçok cilt sorununa iyi gelir. Bunun yanı sıra ıtır yağının sahip olduğu koku dinlendirici, rahatlatıcı ve yüksek kaygı seviyesinin düşmesi üzerinde de olumlu etkilere sahiptir. Itır Yağı Ne İşe Yarar?Itır yağının ne işe yaradığı, ilk kez ıtır yağı kullanacak olan kişiler tarafından sıklıkla araştırılmaktadır. Geniş bir kullanım alanına sahip olan ıtır yağının işe yaradığı alanlar şu şekilde sıralanabilir; Itır yağının sahip olduğu kokusu, yüksek stres seviyesinin düşmesini sağlar. Ev ve işyerlerinde ıtır yağı kullanımı sıklıkla tercih edilirStres seviyesinin yüksek olduğu anlarda devreye giren ıtır yağı, kişilerin zihnin yatışmasını ve işlerine daha iyi bir şekilde konsantre olmasını sağlarAntibakteriyel özelliği ile ön plana çıkan ıtır yağı, cilt bakımında oldukça etkilidirLenf akışını desteklerHormon düzenleyici etkisi bulunan bu yağ aynı zamanda zihni dinginleştirme konusunda da oldukça başarılıdırKaygı bozukluğu ve anksiyete üzerinde etkilidirCiltte meydana gelen akne oluşumlarının tedavisinde etkilidirDolaşımı canlandırarak selülit görünümlerinin giderilmesini sağlarCilde masaj etkisi yaratırRuhsal olarak sakinleştirirBöcek kovucu olarak kullanılabilirItır Yağının Cilt Üzerindeki Etkileri Nelerdir?Itır yağı, rutin cilt bakımında tercih edilebileceği gibi saç bakımı için de tercih edilebilir. Itır cilt üzerindeki olumlu etkileri şu şekilde sıralanabilir; Cildin daha temiz ve genç görünmesini sağlarSiyah nokta, akne ve sivilcelerin tedavisinde kullanılırYağlı ve olgun ciltlerin dolaşımını düzenler ve sebum üretimini dengelerTıkalı cilt gözeneklerinin açılmasını sağlarEgzama gibi döküntülü cilt hastalıklarının iyileşme süresini hızlandırırCiltteki kızarıklık ve tahrişin giderilmesini sağlarItır Yağının Saç Üzerindeki Etkileri Nelerdir?Itır yağının saç üzerindeki etkileri ise şu şekilde sıralanabilir; Saçların daha güçlü ve parlak olmasını sağlarAntibakteriyel özelliği ile saç diplerinin derinlemesine temizlenmesini sağlarSaç derisindeki mantar sorunlarını giderirYıpranmış saçların onarılmasını sağlarSaçların daha sağlıklı ve gür bir şekilde uzamasına yardımcı olurItır Yağı Nasıl Kullanılır?Itır yağının kullanım şekli, kullanım amacına göre değişiklik gösterir. Saç ya da cilt bakımında kullanımı tercihe dilecek ise ıtır yağının seyreltilmesi gerekir. Bunun için herhangi bir taşıyıcı yağ tercih edilebilir. Örneğin; bir çay kaşığı saf zeytinyağına bir ya da iki damla ıtır yağı ilave edilerek seyreltme işlemi yapılabilir. Itır yağı seyreltme işlemi yapılmadan, saç ve cilt üzerine kesinlikle uygulanmamalıdır. Itır Yağı Cilde ve Saça Nasıl Uygulanır?Itır yağının saç ve cilde uygulanması için seyreltilmesi gerekir. Ardından saç için kullanılacak ise ıtır yağı, parmak uçları ile saç derisine masaj yaparak uygulanır. Bir süre beklendikten sonra saçlar durulanmalıdır. Aynı zamanda seyreltilmiş olan ıtır yağı, kullanılan şampuanın içerisine ilave edilerek de saçlara uygulanabilir. Cilt üzerinde kullanılması halinde ise seyreltilen ıtır yağı, bir pamuk yardımı ile cilde sürülebilir.  

El ve koltuk altı gibi kritik bölgelerdeki aşırı terleme, sosyal hayattan iş performansına kadar birçok alanda kişiler için zorlayıcı olabilir. Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Güncel Öztürk, bu probleme karşı neler yapılabileceğini sizler için anlattı.

Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ufuk Askeroğlu, kadınların en büyük şikayetlerinden biri olan sırt ve boyun ağrılarının sebeplerini sizler için anlatıyor.

İster sabah için 3 adımlı basit bir rutin isteyin, ister geceleri 10 adımlı tam bir rutin için zamanınız olsun, ürünlerinizi uygulama sıranız önemlidir. Neden mi? Ürünleriniz cildinize nüfuz etme şansı bulamıyorsa, bir cilt bakım rutinine sahip olmanın pek bir anlamı yoktur. İşte, sizin için hazırladığımız adım adım cilt bakım rehberi!

Merkezi Hekim Randevu Sisteminde (MHRS) "Onaylı Randevu" dönemi 13 Mayıs 2024 tarihi itibariyle başladı. Vatandaşların randevu tarihinden bir gün önce, akşam saat 20.00'ye kadar kişilerin randevusuna onay vermesi veya gelemeyeceğini bildirmesi gerekecek.Peki, MHRS onaylı randevu nedir? MHRS randevu onayı nasıl verilir?

Zayıf insanlar için kilo almak, bazen zorlu bir mücadele olabilir. Ancak sağlıklı kilo alma yöntemleriyle bu süreç daha kolay ve etkili hale gelebilir. Peki, zayıf insanlar nasıl sağlıklı bir şekilde kilo alabilirler, bunun için hangi yöntemleri denemeleri gerekir? İşte, sağlıklı kilo alma yöntemleri hakkında bilmeniz gerekenler ve etkili olabilecek 7 tavsiye!

‘Beyin kendini yenileyemez’ düşüncesi artık geçersiz. Bilim insanları, laboratuvar koşullarında insanda bazı hücrelerin 150 yıldan fazla yaşayabileceğini ispatladı. Beyin ve Sinir Hastalıkları Uzmanı Prof....Devamı için tıklayınız

Dolven şurup, özellikle çocuklarda; ateş düşürme, ağrı kesme ve iltihabı azaltma özellikleri ile bilinen bir ilaçtır. İbuprofen içeren bu pediatrik ilaç, ateş ve hafif-orta şiddetteki ağrıların giderilmesinde kullanılır. Dolven şurup, çocukların rahatlaması ve iyileşmesi için kullanılır. 2024 DOLVEN ŞURUP FİYATI NE KADAR?Dolven şurubun 100 mL’lik bal renkli cam şişelerde satışa sunulan fiyatı ortalama olarak 75,81 TL’dir. DOLVEN ŞURUP NEDİR?Dolven şurup, güzel bir portakal kokusuna ve rengine sahip bir şuruptur. Bu şurup, 100 mL’lik bal renkli cam şişelerde bulunur. Dolven'in etkin maddesi olan ibuprofen, non-steroid antiinflamatuar (steroid olmayan iltihap giderici) bir ilaç sınıfına aittir. Dolven şurup, ateşin düşürülmesi amacı ile kullanılır. Hafif ve orta derecedeki ağrıların giderilmesi için de kullanılan etkili bir şuruptur. Bu şurubun içeriğinde ise şunlar yer almaktadır: Etkin madde: İbuprofenYardımcı maddeler: Sodyum benzoatSodyum sakarinSorbitolSitrik asit monohidratPolisorbat 80Blanose CMC 12M31PMikrokristalin selülozSodyum karboksimetil selülozTurunç yağıGünbatımı sarısı (E110)Kinolin sarısı (E104)Saf suDOLVEN ŞURUP NİÇİN KULLANILIR?Dolven şurup, soğuk algınlığı gibi rahatsızlıklarda kullanılmaktadır. Ayrıca, bu hastalıkların neden olduğu ağrıların giderilmesinde de etkili bir ilaçtır. Dolven şurup, özellikle çocukluk döneminde ortaya çıkan Juvenil artrit adı verilen romatizmal eklem hastalığının tedavisinde de kullanılır. DOLVEN ŞURUP NASIL KULLANILIR?Çocuklarda, Dolven şurup için günlük doz yaşa bağlı olarak değişiklik gösterir. Örneğin; 6 aydan 1 yaşa kadar olan bebekler için günde üç defa 2,5 ml (yarım ölçek) verilir. Bu doz, 8-12 yaş arasındaki çocuklar için ise günde üç-dört defa 10 ml (iki ölçek) olmalıdır. Dolven şurubu kullanmadan önce şişeyi iyice çalkalamak önemlidir. Bu şurup, aç karna bir miktar su ile alınabilir. Ancak; bazı hastalarda Dolven şurup kullanımı sonrasında hafif bir hazımsızlık hissi oluşabilir. Bu durumda, şurubu bir miktar yiyecek ya da süt ile almak faydalı olabilir. 7 kg'ın altındaki çocuklarda kullanılmamalıdır. Ayrıca, ateş düşürücü olarak kullanıldığında, uzun süreli kullanımdan kaçınılmalıdır. Dolven şurup, 6 aydan küçük çocuklara verilmemelidir. Dolven şurubu aşağıdaki durumların varlığında kullanmamalısınız: Çocuğunuzun ibuprofene ya da içerisindeki yardımcı maddelere aşırı duyarlılığı varsa,Daha önce ibuprofen, aspirin ya da diğer NSAİİ’lere karşı alerjik reaksiyonlar gösterdiyse,Çocuğunuz daha önce mide-bağırsak kanaması ya da delinmesi geçirdiyse,Çocuğunuzun tekrarlayan mide-onikiparmak bağırsağı ülserleri ya da iltihabi bağırsak hastalıkları varsa.DOLVEN ŞURUP YAN ETKİSİ VAR MI?Dolven şurubun olası yan etkileri, görülme sıklığına bağlı olarak kategorize edilmiştir: Yaygın olarak görülen yan etkiler: Baş ağrısı, baş dönmesi, hazımsızlık, ishal, mide bulantısı, kusma, karın ağrısı, şişkinlik, kabızlık, melena (kanlı dışkı), mide ve bağırsak kanaması.Yaygın olmayan yan etkiler: Alerjik nezle, anksiyete, uykusuzluk, uyuşma, görme ve duyma bozuklukları, astım, bronkospazm, gastrit, ülserler, hepatit, sarılık, kurdeşen, kaşıntı, purpura (ciltte morarmalar), fotosensitivite (ışığa karşı duyarlılık), böbrek hastalıkları.Seyrek olarak görülen yan etkiler: Boyun sertliği, aseptik menenjit, lökopeni, trombositopeni (düşük trombosit sayısı), agranülositoz, aplastik anemi, hemolitik anemi, nötropeni, depresyon, konfüzyon, halüsinasyon, optik nevrit (göz sinirlerinde iltihaplanma), toksoz optik nöropati (görme kaybı ve göz ağrısı), tinnitus (kulak çınlaması), somnolans (uyuklama), gastrointestinal perforasyon, vertigo (baş dönmesi), karaciğer hasarı, vücutta sıvı tutulması.Çok seyrek yan etkiler: pankreatit (pankreas iltihabı) ve karaciğer yetmezliği.

Gentagut damla, göz ya da kulak travmalarından kaynaklanan enfeksiyon riskini azaltmak ve mevcut enfeksiyonları tedavi etmek amacı ile kullanılan bir ilaçtır. Gentagut damlanın etken maddesi olan gentamisin, aminoglikozit antibiyotik grubuna aittir. Bu makalede, Gentagut damlanın kullanımına ilişkin kapsamlı bilgiler vereceğiz. 2024 GENTAGUT DAMLA FİYATI NE KADAR?Gentagut damlanın ortalama ücreti 44.91 TL’dir. Bu ücret, ortalama olarak verilmiştir ve şehirden şehre, bölgeden bölgeye farklılık gösterebilir. GENTAGUT DAMLA NEDİR?Gentagut damla, göz ve kulak enfeksiyonlarının tedavisinde ve bu organlarda oluşabilecek enfeksiyon riskini azaltmak için kullanılan aminoglikozit antibiyotiktir. Gentamisin adlı etkin maddeyi içerir ve özellikle bazı bakterilerin neden olduğu enfeksiyonlar ile mücadelede etkilidir. Genelde renksiz ya da hafif sarı berrak bir çözelti olarak sunulur ve kendinden damlalıklı, şeffaf bir şişede bulunur. Bu damlanın içerdiği etken madde ve yardımcı maddeler şöyledir: Etkin madde: Gentamisin sülfatYardımcı maddeler: Disodyum fosfat dihidratSodyum dihidrojen fosfat dihidratBenzalkonyum klorürSodyum klorürSodyum metabisülfit (E223)Sodyum hidroksitEnjeksiyonluk suGENTAGUT DAMLA NİÇİN KULLANILIR?Gentagut damla, göz ya da kulak enfeksiyonlarının tedavisinde kullanılan etkili bir ilaçtır. Enfeksiyonların iyileşmesine yardımcı olur ve enfeksiyonların oluşumunu da önler. Doktor tavsiyesi ile kullanılan Gentagut damla, doğru bir şekilde kullanıldığında enfeksiyon problemlerini çözer. Güvenli ve etkili bir damla olduğu için tercih edilen bir ilaçtır. GENTAGUT DAMLA NASIL KULLANILIR?Gentagut damla, göze ya da kulağa damlatılarak uygulanan bir ilaçtır. Her iki uygulama için de öncelikle ellerinizi yıkamalısınız. Yumuşak kontakt lensler ile temasından kaçınmalısınız; eğer lens kullanıyorsanız uygulamadan önce çıkartmalı ve tekrar takmak için en azından 15 dakika beklemelisiniz. Şişe ilk açıldığından itibaren içerisindeki çözelti 15 gün içerisinde mutlaka tüketilmelidir. 15 günü geçen Gentagut damla kesinlikle kullanılmamalıdır. Aksi halde, komplikasyonlara yol açabilir. Göz enfeksiyonlarının tedavisinde, etkilenmiş göze günde en fazla 6 kez ya da gerektiğinde daha sık olmak üzere her seferinde 1 ila 2 damla Gentagut damlası uygulanmalıdır. Daha şiddetli enfeksiyonlarda ise her 15-20 dakikada 1 ya da 2 damla uygulanabilir. Fakat; enfeksiyon kontrol altına alındıkça uygulama sıklığı zaman ile azaltılmalıdır. Kulak enfeksiyonları için ise etkilenmiş kulaktaki bölgenin temizlenmesi gerekmektedir. Ardından, günde 3-4 kez ve gece olmak üzere her seferinde 2-3 damla Gentagut damlası uygulanmalıdır. Gerektiğinde daha sık damlatılabilir. Uygulama için aşağıdaki adımları izleyebilirsiniz: İlk olarak kapağı açın.Kapağın altındaki halkayı ilk uygulamada atın ve kapağı tekrar tamamen sıkıca kapatın.Böylece damlalıktaki zar delinir ve damla akmaya başlar.Şişeyi ters çevirin.Ters çevrilmiş şişenin üzerine işaret parmağınız ile hafifçe basarak Gentagut'un bir damlasını alın.Hamilelik ya da emzirme döneminde iseniz, Gentagut damlayı kullanmadan önce mutlaka doktorunuz ile iletişime geçmelisiniz. Gentagut damla, antibiyotik grubuna ait bir ilaç olduğu için hamilelik ya da emzirme döneminde kullanmak için uygun değildir. GENTAGUT DAMLA YAN ETKİSİ VAR MI?Gentagut damlanın, görülme sıklığına bağlı olarak çeşitli yan etkileri şöyle sıralanmıştır: Yaygın olmayan yan etkiler: Gözde yanmaGözde batmaGözde tahrişSeyrek yan etkiler: Cilt iltihabıTahrişDuyarlılık kazanmaSüperenfeksiyonYukarıda sıralanan semptomlardan, herhangi bir yan etki hissederseniz ya da şüphelenirseniz, mümkün olan en kısa süre içerisinde bir doktora başvurmalısınız.

Etkin maddesi laktüloz olan Duphalac, ozmotik etkili laksatifler grubuna aittir. Duphalac, bağırsak hareketlerini teşvik ederek kabızlığı gidermeye yardımcı olan bir ilaçtır. Bu şurup, sindirim sistemindeki düzensizlikleri düzeltir. Bu yazıda, bu şurubun içeriğinden ve kapsamlı bir şekilde kullanımından bahsedeceğiz. 2024 DUPHALAC ŞURUP FİYATI NE KADAR?Duphalac şurubun ortalama ücreti 233.64 TL’dir. Bu ücret, şehirden şehre, bölgeden bölgeye değişiklik gösterebilir. DUPHALAC ŞURUP NEDİR?Duphalac şurup; ağızdan alınan, şeffaf, kıvamlı ve renksizden kahverengiye kadar değişen bir ilaçtır. Yüksek yoğunluklu polietilen şişelerde sunulur ve bir ölçek kabı ile birlikte gelir. Bu şurup, laktüloz adı verilen bir laksatif içerir. Laktüloz, bağırsaklara su çekerek dışkının yumuşamasını ve bağırsak geçişini kolaylaştırır. Vücut tarafından emilmez. Duphalac şurubun tam etkisinin görülmesi 2-3 gün sürer. Bu süre zarfında ilacı her gün aynı saatte almak önemlidir. Ayrıca bol su içmek ve lifli besinler tüketmek, ilacın etkisini artıracaktır. Duphalac şurubun içeriğindeki etkin madde ve yardımcı maddeler şöyle sıralanmıştır: Etkin madde: Her 1000 ml çözeltide 667 gram sığır kaynaklı laktüloz bulunur. Yardımcı Maddeler: Duphalac'ın içeriğinde hiçbir yardımcı madde bulunmamak ile birlikte, yalnızca küçük miktarlarda şekerler bulunmaktadır. Bunlar arasında sığır kaynaklı laktoz, galaktoz, epilaktoz ve fruktoz bulunur. DUPHALAC ŞURUP NİÇİN KULLANILIR?Duphalac şurup aşağıdaki durumların varlığında kullanılan bir ilaçtır: Kalın bağırsakların düzenli çalışmasını sağlayarak kabızlığı giderir.Özellikle hemoroid, kolon ya da anüs ameliyatları sonrasında dışkının yumuşamasına yardımcı olur.Karaciğerin normal fonksiyonlarını yerine getiremediği durumlarda ortaya çıkan bir beyin hastalığı olan portal sistemik ensefalopati tedavisinde kullanılır.Hepatik ensefalopati denilen, karaciğer hastalığının tedavisi için kullanılır.Duphalac şurup, sindirim sistemi problemlerini düzelten bir ilaçtır.DUPHALAC ŞURUP NASIL KULLANILIR?Duphalac şurubun kullanımına dair yönergeler şöyledir: Duphalac şurup için ölçek kabı ile kullanınız ve doktorunuzun önerdiği dozu dikkatlice uygulayınız.Bu şurubu; meyve suyu, süt ya da su ile karıştırabilirsiniz. Ancak; bol miktarda sıvı tüketmeniz önemlidir (gün boyunca yaklaşık 6-8 su bardağı).Her dozu hemen yutunuz. İlacın ağızda bekletilmesi, özellikle uzun dönem kullanımda, şeker içeriğinin diş çürümelerine yol açabileceği unutulmamalıdır.Duphalac şurup etkisinin görülmesi 2-3 gün sürebilir, bu nedenle sabırlı olunuz.Aşağıdaki durumların varlığında bu şurubu kullanmayınız. İlacın içeriğindeki etkin maddeye (laktüloz) ya da herhangi bir bileşenine karşı alerjiniz varsaSindirim sisteminde kabızlığa sebep olabilecek tıkanıklık, sindirim sistemi organlarında delinme ya da delinme riski durumundaGalaktozemi adı verilen nadir bir hastalığınız varsa; yani galaktozu metabolize eden enzimin doğuştan eksik olduğu durumdaysanızDUPHALAC ŞURUP YAN ETKİSİ VAR MI?Duphalac şurup da, diğer ilaçlar gibi olası yan etkilere sahiptir. Bu yan etkiler, görülme sıklığına bağlı olarak şu şekilde listelenmiştir: Çok yaygın: İshalYaygın: Gaz oluşumuBulantıKusmaKarın ağrısıYaygın olmayan: İshale bağlı elektrolit dengesizliğiTedavinin ilk günlerinde, gaz oluşumu gibi belirtiler ortaya çıkabilir; ancak bu semptom birkaç gün içinde azalır. Belirtilen dozdan daha yüksek miktarda alındığında; karın ağrısı ve ishal görülebilir. Bu durumda, doz azaltılmalıdır. Geçmeyen semptomların varlığında ya da semptomların şiddetinin artması durumunda mutlaka doktora başvurulmalıdır.

Expigment krem, lekelerin giderilmesi için tercih edilen bir üründür; deri yüzeyindeki lekeleri azaltmak için kullanılır. Güneş lekeleri, çiller, sivilce izleri ve koyu renkli halkalar gibi cilt üzerindeki çeşitli izlerin başarılı bir şekilde azaltılmasına yardımcı olur. Expigment krem, eczanelerde reçete ile satılmaktadır. 2024 EXPIGMENT KREM FİYATI NE KADAR?Expigment kremin ücreti ortalama olarak 121,07 TL’dir. Fakat; bu ücret bölgeden bölgeye farklılık gösterebilir. EXPIGMENT KREM NEDİR?Expigment krem, deri üzerine uygulanan bir dermatolojik üründür ve içeriğindeki hidrokinon maddesi sayesinde derideki pigmentasyonun düzenlenmesine yardımcı olur. Bu ürün, 30 gram krem içeren alüminyum tüplerde sunulur ve derideki koyulaşmaların (hiperpigmentasyon) açılmasına yönelik olarak kullanılır. Hidrokinon, melanin adı verilen pigmentin üretimini azaltarak derinin rengindeki değişiklikleri düzenler. Bu sayede, koyulaşmış bölgeler zaman ile daha açık bir renge dönüşür. Expigment krem, dermatologlar tarafından önerilen bir çözüm olup, cilt tonunu eşitlemek ve homojen bir görünüm elde etmek isteyenler için ideal bir seçenektir. Bu kremin içeriğinde bulunan etkin madde ve yardımcı maddeler ise şu şekilde listelenmiştir: Etkin madde: Her 1 gram kremde 40 mg hidrokinon bulunmaktadır. Yardımcı maddeler: Butil metoksidibenzoilmetan3-(4-metilbenziliden)-kamforSitrik asit monohidratSorbik asitBeyaz yumuşak vazelinSiklometikonİzopropilmiristatSetostearil alkolSodyum lauril sülfatSıvı parafinDisodyum EDTAButil hidroksianizol (E320)Saf suEXPIGMENT KREM NİÇİN KULLANILIR?Expigment krem, ciltteki lekelerin giderilmesine yönelik olarak tasarlanmış bir üründür. Özellikle güneş lekeleri, sivilceler gibi cilt yüzeyindeki lekelerin belirgin bir şekilde azaltılmasına yardımcı olur. Bu krem, cilt lekeleri ile mücadele edenler tarafından tercih edilir ve düzenli kullanıldığında cildin daha pürüzsüz ve eşit tonlu bir görünüm kazanmasına katkı sağlar. EXPIGMENT KREM NASIL KULLANILIR?Expigment kremin kullanımı için dikkate almanız gereken önemli noktalar bulunmaktadır: Uygun kullanım için sabah ve akşam olmak üzere günde iki kez uygulanmalıdır.Expigment krem, etkilenen bölgelere ince bir tabaka halinde sürülerek uygulanmalıdır. Tedavi edilen bölgeler güneş ışığından korunmalı ve güneşten uzak tutulmalıdır. Tedavi sürecinde, güneşten koruyucu ürünler ya da kıyafetler kullanılması tavsiye edilir.Expigment kremi şu durumlarda kullanmamalısınız: Hidrokinon ya da Expigment kremin herhangi bir bileşenine alerjiniz ya da aşırı duyarlılığınız var iseHamilelik sürecinde iseniz12 yaşından küçük çocuk için tercih edilecek iseExpigment kremin etkisini gösterme süresi kişinin cilt tipine ve leke sorununun ciddiyetine göre değişebilir. Fakat; genelde Expigment kremi cilt lekelerini azaltmak için düzenli olarak en az 2 ay boyunca kullanmak gerekmektedir. Bu nedenle, kremi günde iki kez olmak üzere minimum 2 ay boyunca düzenli şekilde uygulamalısınız. Sabırlı olmak ve düzenli kullanımı sürdürmek sonuçların etkili olması için önemlidir. EXPIGMENT KREM YAN ETKİSİ VAR MI?Expigment kremin olası yan etkileri, görülme sıklığına bağlı olarak sınıflandırılmıştır. Olası yan etkiler şu şekilde listelenmiştir: Çok yaygın: Hafif yanmaBatmaKızarıklıkKurulukSeyrek: Ciddi alerjik reaksiyonlar (döküntü, yüzde, dilde ve boğazda kaşıntı ya da şişme)Ciddi baş dönmesiNefes almada zorlukÇok seyrek: İçi sıvı dolu kabarcıkların (vezikül) oluşumuDeride çatlamaDerinin mavi-siyah renkte koyulaşmasıYukarıda sıralanmış olan yan etkilerden herhangi biri ile karşılaşırsanız, yakın zamanda bir doktora başvurmanız önemlidir.

Yeni bir araştırmaya göre doktorlar yakında yanık hastalarının kalıcı yara izinden kaçınmak adına ameliyata ihtiyaç duyup duymayacağına karar vermek için yapay zeka teknolojilerini kullanabilir.

Yeni bir çalışma, gelecekte yapay zeka teknolojisinin yanık hastalarının ameliyata ihtiyaç duyup duymadığını belirlemek için kullanılabileceğini ortaya koydu. Günümüzde doktorların yanıkların deri nakli gerektirecek kadar ciddi olup olmadığını belirlemesi iki gün kadar sürebilirken planlanan yeni sistem 30 saniyeden az sürüyor. Teknoloji, hasar görmüş cildi onda dokuz oranda doğru şekilde tanımlayabilen bir yapay zeka programına sahip bir bilgisayara bağlı özel olarak tasarlanmış bir kamera kullanıyor. Uzmanlar, "DeepView" adı verilen cihazın, hastaların ameliyat için bekledikleri süreyi önemli ölçüde azaltacağını tahmin ediyor. Şu anda doktorlar genellikle erişim için uzun bir bekleme süresine sahip olan tarama makinelerine güvenmek zorundalar. Araştırmalar ayrıca cerrahların yanıkların ciddiyetini vakaların yalnızca yarısında doğru olarak değerlendirdiğini gösteriyor. DeepView cihazı, farklı yanık dereceleri üzerinde gerçekleştirdiği analizler ile eğitildi ve elde edilen sonuçlara göre hasar tespiti konusunda doktorlardan daha isabetli değerlendirmeler yapıyor.

Sağlık sorunlarıyla mücadele edenler için evde konfor ve güvenlik büyük önem taşır. 2024 yılı itibariyle, hasta yatakları bu ihtiyacı karşılayan en önemli araçlardan biri haline gelmiştir. Peki, hasta yatakları alırken nelere dikkat etmeli ve bu yatakların önemi nedir? İşte, hasta yatakları hakkında bilmeniz gereken her şey. HASTA YATAKLARININ EVDEKİ ÖNEMİHastanelerdeki yüksek yatış ücretleri, birçok aileyi maddi zorluklarla karşı karşıya bırakıyor. Bu durum, evde hasta bakımı için uygun yatakların önemini artırıyor. Ameliyat öncesi ve sonrası dönemlerde, hastaların rahat hareket etmesini sağlayan hasta yatakları, evde bakım sürecinde de büyük kolaylık sağlıyor. Yatakların kenar korumalıkları, düşme riskini azaltırken, klozetli modeller tuvalet ihtiyaçlarını gidermede yardımcı oluyor. HASTA YATAĞI SEÇERKEN DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLERHasta yatağı seçimi yaparken, hastanın ihtiyaçlarına uygun özellikler taşıyan modelleri tercih etmek hayati önem taşır. Motorlu hasta yatakları, hem hastalar hem de hasta yakınları için büyük kolaylık sağlar. Ayarlanabilir özellikler, kolay dezenfekte edilebilir yapılar ve ek fonksiyonlar, bu yatakları pratik ve vazgeçilmez kılar. Özellikle felç geçiren veya ciddi kazalar atlatan kişiler için hasta yatakları, iyileşme sürecinde kritik bir rol oynar. Yaşlılar içinse, uzun süreli dinlenme ihtiyacı ve bası yaralarını önleyici özellikler büyük önem taşır. HASTA YATAĞI FİYATLARI VE MODELLERİ2024 yılında hasta yatağı fiyatları, modelin özelliklerine göre değişiklik göstermektedir. İki motorlu modellerden dört motorlu, havalı yataklara kadar geniş bir yelpazede seçenekler mevcuttur. Örneğin, Kayamed ve Hedef Medikal gibi markaların iki motorlu modelleri 10.500,00 TL’den başlayan fiyatlarla sunulurken, daha lüks ve fonksiyonel modeller 100.000,00 TL’yi aşan fiyat etiketleriyle dikkat çekiyor. Bazı modellerin hasta yatağı güncel fiyatları şu şekilde: Kayamed 2 Motorlu Full Absli Hasta Yatağı: 17.950,00 TLHedef Medikal 2 Motorlu Full Abs Hasta Karyolası: 13.600,00 TLKayamed 2 Motorlu Lüks Hasta Yatağı: 10.500,00 TLBedCares 4 Motorlu BC-06 Full ABS Hasta Yatağı: 28.396,00Güneysan 4 Motorlu Full Abs Motorlu Hasta Yatağı Hastane Tipi: 30.500,00 TLFull ABS Hasta Yatağı: 21.940,20 TL4 Motorlu Hasta Karyolası Dik Pozisyon Veren Karyola Asansörlü Hasta Karyolası: 105.995,00Gns İki Motor Hasta Yatağı: 10.999,00 TLHasta Yatağı 3 Motorlu Absli Asansörlü: 35.949,80 TLSATIN ALMAK TEK ÇÖZÜM DEĞİLHasta yatağı satın almak yerine kiralamak da bir seçenektir. Hasta yatağı kiralama, kısa süreli kullanımlar için daha uygun maliyetli bir çözüm olabilir. Hasta yatağını hızlı bir şekilde satın almadan evvel hastanın ihtiyaçları ve bütçeni iyi düşünülmelidir. Bu noktada hasta yatağı satış ve kiralama konusunda uzman bir firmadan yardım alarak, hastanız için en uygun yatak seçeneğini bulabilirsiniz. HASTA YATAĞI SATIŞ VE KİRALAMA HİZMETLERİHasta yatağı satış ve kiralama konusunda pek çok uzman firma hizmet vermektedir. Firmalar, hastanın durumuna ve rahatsızlığına göre size seçenekler sunabilir. Bu firmalara web sitesi üzerinden ulaşabilir, çeşitli motorlu ve havalı yataklar hakkında detaylı bilgi alabilir ve sipariş verebilirsiniz. Hasta yatakları, sağlık sorunlarıyla mücadele edenler için evdeki konfor ve güvenliği artıran önemli bir yatırımdır. Doğru yatak seçimi, hastaların ve hasta yakınlarının yaşam kalitesini önemli ölçüde iyileştirebilir. Bu nedenle, hasta yatağı alırken dikkatli bir değerlendirme yapmak ve ihtiyaçlara en uygun modeli seçmek büyük önem taşır.

Yarından itibaren hastanelerde "onaylı randevu" dönemi başlıyor. Artık randevu alanlar, bir gün önce akşam saat 8'e kadar, randevusunu onaylamak zorunda.

Hastanelerde onaylı randevu dönemi başlıyor. Randevu alanlar, artık bir gün önce akşam 8'e kadar, onaylamak zorunda.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, "Ertesi gün randevusu olan her hastamız akşam saat 8'e kadar randevusuna onay verecek ya da gelmeyeceğini bildirecek. Bu sisteme onaylı randevu sistemi diyoruz. Uygulama pazartesi başlıyoruz." demişti. 

Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre, geçen yıl gelinmeyen toplan randevu sayısı 81 milyona ulaştı.

Bu nedenle randevu kapasitesinin yüzde 30'u kullanılamadı.

Yeni uygulama bu durumun önüne geçmek için hayata geçirilecek.

ONAYLI RANDEVUDAN 2 GRUP MUAF Onaylı randevu uygulamasından 2 grup muaf olacak. 65 yaş üstü ve kanser hastaları, randevularını onaylamak zorunda değil. Randevusuna gitmeyene yaptırım uygulaması da sürecek. Bu kişiler, randevu alıp gitmedikleri branştan, 15 gün içerisinde yeni randevu alamayacak.

Yarından itibaren hastanelerde "onaylı randevu" dönemi başlıyor. Artık randevu alanlar, bir gün önce akşam saat 8'e kadar, randevusunu onaylamak zorunda.

Ülkemizde ve dünyada son 10 yılda salgın gibi yayılan elektronik sigara kullanımı çok düşük yaş gruplarının eline kadar düştü. Uzmanlar, elektronik sigara kullanımının sadece solunuma değil hücre DNA'sına kadar zarar verdiğini açıklayarak uyarılarda bulundu.  Geçen hafta Antalya'da gerçekleştirilen Türk Toraks Derneği'nin 27'nci Yıllık Kongresi'nde 'Ergenlerde Büyük Tehdit! Yeni Nesil Tütün Ürünleri' başlıklı oturuma katılan Avrupa Solunum Derneği Bilimsel Komite Üyesi Prof. Dr. Andrew Bush ve Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı'ndan Doç. Dr. Pelin Duru Çetinkaya elektronik sigara kullanımının zararlarıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Bush, ergenler, çocuklar, hatta hamileler arasında dahi kullanımı çok artan ve elektronik sigara, iqos, puff bar gibi farklı form ve adlarla piyasada satılan 'alternatif' tütün ürünlerinin zararlarına dikkat çekerek evdeki e-sigara sıvılarını içme sonucu 2-3 yaşındaki bebeklerde dahi e-sigara zehirlenmelerine rastladıklarını kaydetti.  ELEKTRONİK SİGARA, TÜTÜN KULLANMA YAŞINI 10'A DÜŞÜRDÜProf. Dr. Bush, elektronik cihazlar yüzünden tütün ürünü kullanımının 10-11 yaşa kadar düştüğünü, yapılan araştırmalara göre e-sigaranın bin 200'den fazla gende değişikliğe neden olduğunu belirtti. Bu durumun ileride akciğer kanseri görülme yaşının çok daha erkene çekilmesine sebep olacağını söyledi. ELEKTRONİK SİGARALARIN ÜÇTE BİRİNDE CANNABİS VARDoç. Dr. Pelin Duru Çetinkaya da ülkemizde 10 yaşından itibaren elektronik sigara kullananlara şahit olduklarını anlattı: "16 yaşın altında yapılmış bir araştırmaya göre çocukların yüzde 5'i düzenli, yüzde 20'si ise ara sıra olmak üzere elektronik sigara ve ürünlerini kullanıyor. Çocuklarımızdan önce ne yazık ki ebeveynler, eğitimciler ve sağlıkçılar tehlikeyi bilmiyor. Yapılan araştırmalarda görülmüş ki bu ürünlerin neredeyse üçte birinde Cannabis yani esrar var. Bir sürü kanserojen madde var. Elektronik sigara kullanmasa bile bir çocuk bunun sıvılarını içerek toksik zehirlenmeler yaşayabiliyor. 6 yaşında bu şekilde zehirlenme vakalarımız oldu." ELEKTRONİK SİGARA KULLANIMINI NORMAL KARŞILAMA BÜYÜK HATABu ürünlerin zararlı olmadığı ve her yerde kullanılabileceği algısıyla ebeveynlerin, çocuklarının yanında dahi kullandığına işaret eden Doç. Dr. Çetinkaya, şöyle devam etti: "Yine ülkemizde yapılan bir çalışmada gördük ki yüzde 70'i evlerinde, yüzde 40'ı iş yerinde bu ürünleri kullanıyor. Adına istediğiniz kadar buhar deyin, bunlar da duman çıkarıyor. Eğitimcilerimizin farkına varamadığı durumlar da var. Çocuk okulda flash bellek şeklinde avucunun içerisinde saklıyor ve bunları soluyor. Ama ortama dumanı saldığında sigaradaki gibi kötü bir koku olmuyor. Çünkü içinde aromalar var, çilek, meyve aroması gibi. Öğretmenler de bunun aslında bir tütün ürünü olduğunun farkına varmıyor. Ebeveynler bir ilaç kullanması gerektiğinde her şeyi sorgularken bunları koşulsuz şartsız sorgulamadan çocuklarının kullanmasına sesini çıkarmıyor. Gebeler bile kullanıyor. Ülkemizde yapılmış bir çalışmada gebelerde elektronik sigara kullanımının yüzde 5'lerde olduğu ortaya çıkmıştı 5 yıl önce. Şu an bu oran eminim daha yüksektir." ORTAK KULLANIM ÖLÜMCÜL HASTALIKLARA ZEMİN HAZIRLIYORİki çocuğunun olduğunu ve her ikisinin okullarında yaygın bir şekilde bu ürünlerin kullanıldığını vurgulayan Doç. Dr. Çetinkaya, sözlerini şöyle noktaladı: "Bir de Puff Bar dedikleri tek kullanımlık ürünler var. Bir çocuk alıyor, 5-6 çocuk aynı ürünü aynı ağızlıkla kullanıyor. Akciğer, kalp damar sistemi, kanser, bulaşıcı hastalıklara zemin hazırlıyor. Sigara bırakma polikliniklerinde sadece 5 hekimden birisi elektronik sigara ve yeni nesil tütün ürünleri hakkında hastadan sorgu alıyor. Meslektaşlarımız da bunu bilmiyor. Örneğin son zamanlarda çocuk yaş hastalarda çok sık duyduğumuz pnömotoraks yani akciğer sönmesi tablosunda, altta yatan neden elektronik sigara ürünleri olabilir mi, bunun sorgulanması lazım." ELEKTRONİK SİGARA NORMAL SİGARADAN DAHA ZARARLIProf. Dr. Andrew Bush ise "Çocuk hekimleri bu ürünlerin tehlikelerini biraz daha iyi biliyor. Ama yetişkin hekimleri sigaranın zararlarına daha çok odaklandıkları için daha az zararlı olan bir şeye yönlendirmek istiyor hastalarını. Ama e-sigaraların daha az zararlı olduğuna dair elimizde herhangi bir kanıt yok. Hatta acaba daha fazla zararlı olabilir mi? Bununla ilgili kanıtlar konuşuluyor artık. Dolayısıyla bu sıcak kimyasalların ciğerlerimize çekilmesi hiç de güvenli değil ve tehlikeli. Ergenlik döneminde sigara içildiği zaman yetişkinlik hayatında akciğer kanseri geliştirme riski kat kat artıyor. Kanser görülme yaşını ileride çok daha genç nüfusta görebiliriz. Bu beni çok kaygılandırıyor. Bir felaketin olmasını beklemeden bu ürünlerin tüketilmesine yönelik ciddi önlemler alınmalı" diye konuştu.