Okuma görünümü

Yeni makaleler mevcut. Sayfayı yenilemek için tıklayın.

Fındık Besin Değeri: Fındık Kaç Kalori?

Fındık, üretiminde dünya birincisi olduğumuz çok faydalı bir kuruyemiştir. Aynı zamanda Ordu, Trabzon, Giresun illerinde yani kısacası Karadeniz ikliminin etkili olduğu bölgelerde yetiştirilir. Bu sıralamayı ise Sakarya, Adapazarı ve Aksu ile Marmara takip eder.

15 dakikada bir kişi inmeden ölüyor

Prof. Dr. Ethem Murat Arsava, TÜİK verilerine göre 2020'de kaydedilen 507 bin 938 ölümün 183 bin 109'unun kalp-damar sistemi hastalıklarından kaynaklandığını belirterek, "İnme nedeniyle ölenlerin sayısı ise 35 bin 880'dir" dedi

Şiddetli adet sancısının sebebi adenomyozis olabilir!

Yakın zaman öncesine kadar 40-60 yaş grubundaki kadınları etkileyen adenomyozis hastalığı artık ergenlik döneminden itibaren her yaş grubunda görülüyor. Ergenlik döneminde şiddetli adet sancısıyla kendini gösteren hastalık, genç kadınlarda çocuk sahibi olamama, yoğun vajinal kanama, kronik kasık ağrısı ve ağrılı cinsel ilişki şeklinde ortaya çıkıyor. Hastaların 3’te birinde ise hiçbir bulguya rastlanmıyor. Hastalığın erken teşhisi için uzmanlaşmış klinisyenlerden destek almak hastalığın erken teşhis edilmesi noktasında büyük bir önem taşıyor

Sağlık Bakanı Koca: Onaylı randevu dönemi başlıyor

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, hastanelerde randevu sıkıntısına yönelik açıklama yaptı. Bakan Koca, 81 milyon randevuya gelinmediğini açıkladı. Bakan Koca, pazartesi gününden itibaren Onaylı Randevu Sistemi'nin hayata geçeceğini duyurdu

Bu katkı maddesine dikkat! Birçok Avrupa ülkesinde yasaklı

Hem helal- haram konusunda hem de sağlık konusunda birçok şüpheyi barındıran kimi gıda katkı maddeleri bulunan ürünlerden uzak durulmalı. Bu katkı maddesine dikkat! Şüpheli katkı maddelerinden birisi de "Tartrazin" maddesi. Tartrazin birçok Avrupa ülkesinde yasaklı. İnsanoğlu hayatını sürdürebilmesi için Allah'ın bahşettiği gıdalardan tüketmesi gereklidir. Endüstriyel gıda ürünlerinin yaygınlaştığı günümüzde gıda sektöründe en çok tartışılan konuların başında katkı maddeleri geliyor. Hem helal- haram konusunda hem de sağlık konusunda birçok şüpheyi barındıran kimi gıda katkı maddeleri bulunan ürünlerden uzak durulmalı. Zira dinimiz İslâm şüpheli şeylerden uzak durmamız konusunda bizleri uyarıyor. Şüpheli katkı maddelerinden birisi de "Tartrazin" maddesi. E102 KODUYLA BİRÇOK GIDA MADDESİNDE BULUNUYORE102 koduyla gıda maddelerinde kullanılan tartrazin maddesi daha çok yiyecek ve içeceklere özellikle sarı renk vermek için kullanılıyor. Tartrazin renklendirici; kekler, şekerlemeler, konserve sebzeler, peynirler, sakızlar, sosis, dondurma, portakallı içecekler, salata sosları, mevsim salataları, tatlı, reçel, unlu gıdalar, çerez, konserve balık, hazır çorbalar, alkolsüz meşrubatlar ve ketçap gibi geniş bir gıda yelpazesinde kullanılıyor. KURDEŞEN VEYA ASTIM ATAKLARINA NEDEN OLABİLİRTartrazin duyarlı insanlarda kurdeşen veya astım ataklarına neden olabilir. Tiroid tümörü, kromozom hasarı, hiperaktivite ve aspirin duyarlılığı gibi rahatsızlıklara sebep olabilir; Norveç ve Avusturya'da yasaklandı. 

90 dakikada kırmızı halı güzelliği

Genç ve bakımlı olmayı sağlayan trendler değişti. Uzmanlar cerrahi dışı işlemlerde tek cihaz - tek uygulama döneminin sonuna geldiğimizi söylüyor. Yüksek beklentileri karşılamada daha etkili sonuç veren kombine tedaviler çağındayız. İşte cerrahi dışı bu tedavilerin çok kısa sürede kendinizi genç, güzel ve bakımlı hissettirenlerinden üçü. Habertürk Sağlık Yazarı Ceyda Erenoğlu’nun haberi.

Çocukları down sendromlu doğan aileye 21 milyon lira tazminat

Çocukları down sendromlu doğan aileye 21 milyon lira tazminat

Kocaeli 1. Tüketici Mahkemesi, çocukları down sendromlu olarak dünyaya gelen aileyi, gebelik sürecinde talep ettikleri testleri yapmadıkları gerekçesiyle doğumun gerçekleştiği özel hastane hakkında açtığı tazminat davasında haklı buldu.

İzmit'te yaşayan Faruk (44) ve Serpil Güral (40) çifti, ikinci çocuklarının olacağını öğrenince muayene ve rutin kontroller için kent merkezinde bulunan bir özel hastaneyi tercih etti. Çift, annenin gebelik sürecinde yaşadığı bazı sağlık sorunları üzerine bebeğin doğum kusurları açısından risk altında olup olmadığının belirlenmesi için gerekli testlerin yapılmasını istedi. Ancak bebeğin sağlık durumunun iyi olduğunu savunan doktor, çiftin talebini yerine getirmedi. Gebeliğin 8'nci ayında rutin kontrol için hastaneye giden Serpil Güral, bebeğin ölüm tehlikesi olduğu gerekçesiyle acil olarak doğuma alındı. Doğumun ardından yapılan testlerde bebeğin down sendromlu olduğu belirlendi. Güral çifti, tıbbi ihmaller sonucu yaşadıkları mağduriyet nedeniyle hastane ve doktor hakkında maddi ve manevi tazminat davası açtı.

MAHKEME, HASTANENİN 21 MİLYON TL TAZMİNAT ÖDEMESİNE HÜKMETTİ

Kocaeli 1. Tüketici Tüketici Mahkemesi'nde açılan davanın dün gerçekleştirilen 22'nci duruşmasına, taraf avukatları katıldı. Ailenin avukatı Feride Külcü, davanın kabulüne karar verilmesini talep etti. Davalı tarafın avukatları ise sübut bulmayan davanın reddine karar verilmesini istedi. Mahkeme, 21 milyon 89 bin 691 lira maddi, 200 bin lira manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan alınarak Serpil Güral'a verilmesine hükmetti. BABA FARUK GÜRAL, GAZETECİLERE KONUŞTU Faruk Güral, gazetecilere yaptığı açıklamada, eşiyle evlendikten 8 yıl sonra tüp bebek yöntemi sayesinde ilk çocuklarının olduğunu, bundan 3 yıl sonra 2015'in son aylarında eşinin normal yollardan ikinci çocuklarına gebe kaldığını söyledi. O dönemde maddi durumları iyi olmamasına rağmen özel hastaneye gittiklerini belirten Güral, gebeliğin 6'ncı ve 7'nci aylarında eşinde mide bulantısı, bebeğin hiç kıpırdamaması şikayetleriyle doktorlarına başvurduklarını kaydetti. Güral, ilk taramadan sonra bebeğin sağlık durumunun iyi olduğu gerekçesiyle diğer tahlillerinin yapılmadığını anlatarak, "Doktorumuz 'Bana güvenmiyor musunuz? Ben size ne söylüyorsam odur. Bebek gayet sağlıklı.' dedi. Biz 'Sorunlar yaşıyoruz, problem olmaz mı?' dediğimizde 'Ben bu işin uzmanıyım, bana güvenmeniz gerekiyor.' diyerek istemiş olmamıza rağmen testlerimizi yapmadı." diye konuştu. Bu söylemlerinden dolayı doktora güvendiklerini aktaran Güral, "Gebeliğin 8'nci ayında kontrol için gittiğimizde acil doğuma alması gerektiğini söyledi. Sebebini sorduğumuzda bebeğin ölüm tehlikesinin olduğunu söyledi. Eşim doğuma alındı ve oğlum doğduktan sonra down sendromlu olduğunu öğrendik." ifadelerini kullandı. "TAZMİNATI ÇOCUĞUMUN EĞİTİMİ İÇİN HARCAYACAĞIM" Güral, ilk defa böyle bir durumla karşılaştığı için down sendromlu çocuğun bakımıyla ilgili araştırma yaptığını anlatarak, şöyle devam etti: "Psikolojik süreci, maddi süreci nasıl atlatırız diye çok düşündük. Maalesef her şey maddiyat içeriyor. Bu yüzden çocuğumu iyi bir şekilde yetiştirebilmek için dava açmaya karar verdim. 8 yıl sonunda, dava çok şükür lehimize sonuçlandı. Miktarı biz belirlemedik. Hiçbir zaman maddiyatta gözümüz yoktu. Avukatımız yönlendirme yaparak 21 milyon lira olarak lehimize sonuçlandı. Çocuğuma güzel bir gelecek hazırlayacağım için çok mutluyum. Tazminatı çocuğumun eğitimi için harcayacağım." Şu an 8 yaşında olan oğlunun eğitimine devam ettiğini dile getiren Güral, "Hala bezleniyor, konuşamıyor. Yürümesi çok geç oldu, 3,5 yaşında yürümeye başladı. Bu eğitim süreçleri çok fazla yorucu oldu. Bu süreç bizi çok etkiledi, çok üzdü. Maddi ve manevi olarak yıprandık. Bu davayı oğlum down sendromlu olduğu için açmadım, hakkı olduğunu için açtım. Neticesinde iyi sonuçlandı. Tüm ailelere haklarını araması için emsal olmaktan gurur duyuyorum." şeklinde konuştu.

SGK'dan son dakika açıklaması! 47 ilaç daha geri ödeme listesine alındı

Gelen son dakika açıklamasına göre Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) düzenlemesi kapsamında 47 ilaç daha geri ödeme listesine alındı. Bunlardan 8’i yenilikçi kanser ilacıyken 10'u ise yerli ilaç olarak öne çıkıyor.  'Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ' Resmi Gazete'de yayımlandı. TOPLAMDA 47 İLAÇ DAHA GERİ ÖDEME LİSTESİNDESosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından bedeli ödenen ilaçlar listesine "akıllı ilaç" olarak da bilinen 8'i yenilikçi kanser ilacı, 21'i alerji aşısı, 2'si büyüme hormonu, 3'ü dirençli uyuz ilacı, 3'ü atopik dermatit ilacı, 2'si diyabet ilacı ve 3'ü psikoleptik/antidepresan olmak üzere toplamda 47 ilaç daha eklendi. Bİr diğer yandan 12 kanser ilacının ödeme alanı genişletilerek yeni tedavi seçeneği olarak hastaların erişimine sunuldu. İlaçlardan 10'unun yerli üretim olduğu belirtildi. VATANDAŞLARIN YENİLİKÇİ İLAÇLARA ERİŞİMİ SAĞLANACAKYapılan değişiklikle, vatandaşların mesane kanseri, prostat kanseri, akciğer kanseri, Dirençli Akut Myeloid Lösemi (AML), Kronik Lenfositik Lösemi (KLL), Multiple Myelom (MM) tedavilerinde kullanılan yenilikçi ilaçlara erişiminin sağlandığı bildirildi.

MHRS için kademeli sevk zinciri önerisi!

Sağlık-Sen'den, Merkezi Hekim Randevu Sistemi'nin (MHRS) daha işlevsel hale gelebilmesi için kademeli sevk zincirine geçilmesi, ilk etapta MHRS'nin yüzde 20'sinin aile hekimlerine tahsis edilmesi önerilerinde bulunuldu

KOAH'ın yeni mutasyonu "Q0 RİZE"

KOAH'ın yeni mutasyonu

Rize'de astım şikayetiyle tedaviye alınan bir hastaya yapılan tetkiklerde, Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı'na (KOAH) ait farklı mutasyon fark edildi. Hastadan alınıp özel tıp laboratuvarında incelenmesi için yurt dışına gönderilen bazı numune ve tahlillerde, KOAH'a ait yeni mutasyonun varlığı tespit edildi. Yeni mutasyona "Q0 RİZE" adını veren Doç. Dr. Dilek Karadoğan'ın genetik çalışması, tıp dergisinde de yayımlandı.

Rize'de ismi açıklanmayan 44 yaşındaki kadın hasta, astım şikayetiyle Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi (RTEÜ) Rize Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne gitti. Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı'nda görevli Doç. Dr. Dilek Karadoğan'ın muayene ettiği hastada, bazı tetkikler sonucu KOAH’a ait farklı mutasyon fark edildi.

Akciğer içerisindeki alveollerin hasar gördüğü, akciğerde bulunması gereken antitripsin proteinin de olmadığı saptanan hastadan alınan bazı numune ve tahliller, özel tıp laboratuvarında incelenmesi için İspanya'ya gönderildi.

İncelemeler sonucunda dünyada daha önce rastlanılmadığı belirtilen KOAH'a ait yeni mutasyonunun varlığı belirlendi.

Yeni mutasyona "Q0 RİZE" adını veren Doç. Dr. Karadoğan'ın genetik çalışması, tıp dergisi "BMC Pulmonary Medicine"de de yayımlandı.

"MUTASYONU 'QORİZE' OLARAK ADLANDIRDIK" Nadir mutasyonların çok ağır KOAH gelişimine sebep olabileceğini belirten Doç. Dr. Dilek Karadoğan şöyle devam etti:

"Astım tanısıyla takip edilen bir kadın hastamızda, solunum yolu testinde KOAH ile uyumlu akım volüm eğrisinin yanı sıra geri dönüşü olmayan hava tıkanıklığı da saptadık. Bunun üzerine hastaya KOAH teşhisi koyduk. Hastamızın akciğerlerinde yaygın anfizem mevcuttu.

Doç. Dr. Dilek Karadoğan

Alfa1-antitripsin eksikliği teşhis edilemeyecek derece düşük saptanınca hastamızda genetik inceleme sonucu mutasyonu tespit ettik. Dünyada ilk saptanan bu mutasyonu 'Q0 RİZE' olarak adlandırdık. Bu hastalar, diğer hastalardan daha az sigara içmiş veya dumanına maruz kalmış olsalar bile hastalıkları çok ağır bir şekilde seyretmektedir. Tütün dumanına maruziyetinin önlenmesi, bu hastalığın gelişmesi ve ilerlemesinde önem arz etmektedir."

Dünyanın ilk gen terapisi deneyi: İşitme duyusunu geri kazandı

Dünyanın ilk gen terapisi deneyi: İşitme duyusunu geri kazandı

İngiltere'de sağır doğan bir kız çocuğu, çığır açıcı bir gen tedavisi ile işitme cihazı kullanmasına gerek kalmadan duymaya başladı. Kız çocuğu, ilk kez denenen gen terapisi deneyine katılan ilk kişi oldu.

Opal Sandy isimli doğuştan sağır bir kız çocuğu, dünya çapında ilk kez denenen bir gen tedavisiyle işitme duyusunu kazandı. Kız çocuğu, iç kulaktan beyne giden sinir uyarılarını bozan ve hatalı bir genden kaynaklanan işitsel nöropati nedeniyle hiçbir şey duyamayacak şekilde doğdu. Kız çocuğuna sadece 16 dakika süren çığır açıcı bir ameliyat sırasında genin çalışan bir kopyasını içeren bir aşı yapıldı. Kulak içine gen infüzyonu uygulanarak, Sandy’nin kalıtsal sağırlığa yol açan hasarlı DNA’sı değiştirildi. Ameliyatın ardından 18 aylık bebek neredeyse mükemmel bir şekilde duyabilmeye başladı.

TEDAVİYİ ALAN İLK HASTA Opal Sandy’ye birinci yaş günü öncesinde başlayan tedavi altı ay sonra sonuç vermeye başladı. Sandy artık fısıltıları dahi duyuyor ve "anne" ve "baba" gibi kelimeleri söyleyebiliyor. Sandy’nin anne ve babası, kızlarındaki ilerlemenin akıllara durgunluk verici olduğunu söylüyor. Sandy, dünya çapında bu tedaviyi alan ilk hasta oldu. Çocuklardaki işitme kaybı vakalarının yarısından fazlasında genetik nedenler rol oynuyor. İşitme kaybı, konuşma gecikmesi gibi olasılıklar nedeniyle çocuk iki veya üç yaşına gelene kadar tespit edilemeyebiliyor. Sandy, dünya çapında bu tedaviyi alan ilk hasta oldu.

Talasemide aşı umudu

Talasemide aşı umudu
Dünyada her yıl 68 bin talasemi hastası bebek doğuyor. Ülkemizde ise 4 bin 500 talasemi hastası var. Bu hastaların bağımlı oldukları tek şey var; kan nakli. Ancak dünya nüfüsu yaşlandıkça kan bulma sıkıntısı...Devamı için tıklayınız

Aynı doktora 10 dakikada 4 randevu verildi mi? Hastaneden açıklama geldi

İTO tarafından ortaya atılan bir belgeyle Göztepe Prof. Dr. Süleyman Yalçın Şehir Hastanesi’nde bir doktora 10 dakika içerisinde 4 farklı randevu verildiği iddia edilmişti. Ortaya atılan iddialarla ilgili Göztepe Prof. Dr. Süleyman Yalçın Şehir Hastanesi Başhekimliği’nden yazılı bir açıklama geldi. Yapılan açıklamada iddiaların gerçeği yansıtmadığı belirtilirken şu ifadelere yer verildi.

Her yıl 68 bin Talasemili bebek dünyaya geliyor!

8 Mayıs Dünya Talasemi Günü kapsamında "Kan ve Ötesi Projesi Türkiye Girişimi Raporu"nun paylaşıldığı toplantıda konuşan Prof. Dr. Yeşim Aydınok, talaseminin engellenebilir bir hastalık olmasına rağmen, dünyada her yıl 68 bin bebeğin hasta olarak dünyaya geldiğini söyledi. Aydınok, kan bağışının hastalar için hayati önem taşıdığını belirterek, hastaların çoğu zaman ihtiyaç duydukları 2-3 ünite kana ulaşabilme konusunda endişe duyduklarını dile getirdi

Diş çürükleri kalp hastalıklarını tetikleyebilir

Diş çürüklerinin kalp hastalıklarını tetiklediğine dikkat çeken Periodontoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Kadriye Merve Altıkat, “Özellikle doğumsal kalp rahatsızlığı olan çocuklar, yetişkinler, kalp kapağı protezi taşıyan hastalar, kalp ameliyatı geçirmiş veya kalp yetmezliği bulunan erişkinlerde diş çürükleri ciddi risk oluşturur. Hastalık baş göstermeden uygulanacak ağız ve diş sağlığı bakımı ile birlikte düzenli diş hekimi kontrolleri ile kalp hastalıkları yüzde 70 (önemli ölçüde) azaltabilir” dedi.

Türkiye'de ilk kalp nakli yapan cerrahlardan Prof. Dr. Cevat Yakut yaşamını yitirdi

Türkiye'de ilk kalp nakli yapan cerrahlardan Prof. Dr. Cevat Yakut yaşamını yitirdi

Türkiye'nin ve dünyanın önde gelen kalp doktorlarından Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kurucu Başhekimi Prof. Dr. Cevat Yakut, 82 yaşında hayatını kaybetti.

Türkiye'de ilk kalp nakli yapan cerrahlardan biri olan Prof. Dr. Cevat Yakut (82) dün vefat etti.

Kalp damar cerrahisinin duayenlerinden kabul edilen Yakut'un vefat haberini, kurucu başhekimi olduğu Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi, yayımladığı mesajla duyurdu.   82 yaşındaki Prof. Dr. Cevat Yakut'un dün hayatını kaybetmesinin ardından Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesince yayımlanan başsağlığı mesajında şu ifadelere yer verdi:

"Derin üzüntüyle bildiriyoruz ki, uzun yıllar boyunca sağlık sektöründe önemli hizmetler vermiş olan Hastanemiz kurucu Başhekimi Prof. Dr. Cevat Yakut hocamız, vefat etmiştir. Kendisi, meslek hayatı boyunca nitelikli sağlık hizmetlerinin geliştirilmesi ve toplum sağlığının korunması adına önemli katkılarda bulunmuştur. Bu acı kaybı yaşayan sağlık camiasına, Koşuyolu ailesine ve sevdiklerine başsağlığı dileklerimizi iletiyoruz. Onun anısını daima yaşatacağız ve yaptığı değerli katkıları asla unutmayacağız."  PROF. DR. CEVAT YAKUT KİMDİR? Koşuyolu Kalp ve Araştırma Hastanesi'nin kurucularından Prof. Dr. Cevat Yakut, Ankara'nın Beypazarı ilçesinde dünyaya geldi.

Van Yüksek İhtisas Hastanesi'nde de kalp cerrahisini başlatmak üzere görevlendirilen Yakut, 10 yıl boyunca hafta sonlarını Van'da ameliyat yaparak geçirdi.

Azerbaycan Bakü Merkezi Klinik Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi Genel Koordinatörlüğü görevini üstlenen Yakut, iki dönem Türk Kalp ve Damar Cerrahisi Derneği başkanlığı yaptı.

Başta Başbakanlık Onur Belgesi olmak üzere pek çok ödülü bulunan Yakut, 1990 yılında Koşuyolu Kalp ve Araştırma Hastanesi'nin başhekimi oldu. Türkiye'de ilk kalp nakli yapan cerrahlardan biri olan Cevat Yakut, 2009 yılında emekli oldu.

❌