Okuma görünümü

Yeni makaleler mevcut. Sayfayı yenilemek için tıklayın.

Şanlıurfa'da 2 mahallede kuduz karantinası başladı! Valilik'ten sahipsiz köpek açıklaması

Şanlıurfa'nın Eyyübiye ilçesinde bulunan Kırsal Payamlı ve Batıkent Mahalleleri'nde, 2 sahipsiz köpekte kuduza rastlanması üzerine 2 mahallede karantina uygulaması başlatıldı. ŞANLIURFA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ'NDEN AÇIKLAMABüyükşehir Belediyesinden yapılan açıklamada, Batıkent Mahallesi'nde sahipsiz köpeğin ısırdığı kişinin ihbarıyla başlayan ve sonrasında yapılan kontrollerde söz konusu köpeğin kuduz testinin pozitif çıktığı bildirildi. Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi'nden yapılan açıklamada şunlar kaydedildi: "Bahse konu alan, Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ve Sağlık İl Müdürlüğü koordinesinde karantina bölgesi olarak ilan edilmiştir. Karantina bölgesinde veteriner eşliğinde toplanan sokak hayvanları rehabilitasyon merkezlerimize getirilerek özel alanlara alınmıştır. Karantina sürelerinin tamamlanmasıyla kısırlaştırma ve rehabilite süreçleri başlatılacaktır. Bize emanet edilen canlarımızın sağlığı için her an müdahaleye ve her türlü göreve hazırız. Haliliye ilçesi Bakımlı Mahallemizde yer alan Şanlıurfa Hayvan Rehabilitasyon Merkezimiz hayvanların akıbetini merak eden tüm hayvanseverlerin ziyaretine açıktır." BATIKENT MAHALLESİ'NDE NE OLMUŞTU?Batıkent Mahallesi'nde 4 Haziran’da sokakta yürüyen Mustafa Şahin'e sahipsiz köpek saldırmış, kol ve bacağından ısırılan Şahin, Balıklıgöl Devlet Hastanesi'ndeki tedavisinin ardından taburcu edilmişti. Saldıran köpeğin ise kuduz testi pozitif çıkmıştı. KIRSAL PAYAMLI MAHALLESİ'NDE NE OLDU? 30 Mayıs'ta kırsal Payamlı Mahallesi'nde Ufuk Kılıç'a (16) saldıran sahipsiz köpekte kuduz tespit edildi. Karantina uygulaması başlatılan mahallenin girişine "Dikkat kuduz risk bölgesi" yazılı tabela asıldı. VALİLİK AÇIKLAMASIŞanlıurfa Valiliğinden yapılan açıklamada, kentte sahipsiz hayvanların toplanması, rehabilite edilmesi ve tedavi süreçleriyle ilgili toplantı yapıldığı bildirildi. Eyyübiye ilçesinde 2 sahipsiz köpekte kuduz vakasına rastlanması ve bu hayvanların vatandaşları ısırması konusunun da toplantıda gündeme geldiği aktarılan açıklamada, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile sağlık müdürlükleri tarafından her 2 vakanın yakından takip edildiği, yaralanan vatandaşların zamanında aşılama süreçlerinin başlatıldığı kaydedildi. Açıklamada görüşlerine yer verilen Vali Hasan Şıldak, kuduz vakalarının şehir merkezinde görülmesinin büyük risk oluşturduğunu, ilgili kamu kurumlarına ve bütün belediyelere "sokak hayvanlarının kuduz hastalığına karşı aşılanması konusunda seferberlik anlayışıyla çalışmaları" talimatı verdiğini aktardı. KUDUZ KÖPEKLER 4 FARKLI KİŞİYİ ISIRDIValilikten yapılan başka bir açıklamada ise Payamlı ve Batıkent mahallelerinde kuduz olduğu tespit edilen sahipsiz köpekler tarafından 4 kişinin ısırıldığının tespit edildiği belirtildi. Sahipsiz köpeklerin kontrol altına alınarak tecrit edildiği aktarılan açıklamada, "Vatandaşlarımızın ise hiçbir gecikmeye meydan verilmeden tedavilerine başlandığı ve aşılarının yapıldığı tespit edilmiştir. Meydana gelen her iki olaydan sonra Büyükşehir Belediyesi, Eyyübiye Belediyesi, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ve İl Sağlık Müdürlüğünün ilgili birimleri tarafından gerekli çalışmaların yapıldığı belirlenmiştir." değerlendirmesi yapıldı.

Aralıklı oruç ve doğal beslenme önerileriyle bilinen Prof. Dr. Yavuz Yörükoğlu hayatını kaybetti

Aralıklı oruç ve doğal beslenme önerileriyle bilinen Prof. Dr. Yavuz Yörükoğlu hayatını kaybetti

Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Yavuz Yörükoğlu hayatını kaybetti. 69 yaşındaki Prof. Dr. Yavuz Yörükoğlu, aralıklı oruç ve doğal beslenme önerileriyle tanınıyordu.

Aralıklı oruç ve doğal beslenme önerileriyle bilinen Prof. Dr. Yavuz Yörükoğlu 69 yaşında vefat etti. Yörükoğlu'nun vefat haberi şu şekilde duyuruldu; "Sayın hocamız Prof. Dr. Yavuz Yörükoğlu'nun vefatını derin bir üzüntü ile öğrenmiş bulunuyoruz. Türkiye'nin yetiştirdiği en değerli hekimlerden biri olan hocamız tıp bilimine olan katkıları ve toplum sağlığı adına yaptığı çalışmalarıyla hatırası daima kalbimizde yaşayacak. Yörükoğlu Ailesine ve sevenlerine sabırlar diliyoruz. Başımız sağ olsun..."DR. YAVUZ YÖRÜKOĞLU KİMDİR? 1955 yılında Ankara’da doğdu. Ülkemizin ünlü bilim adamlarından, Çocuk Psikiyatrisi Uzmanı rahmetli Prof. Dr. Atalay Yörükoğlu’nun oğludur.Çocukluk yılları ve ilkokulun ilk 3 senesi ABD’de geçti. İlkokul, ortaokul ve liseyi TED Ankara Koleji’nde okuyarak bitirdi. 1979 yılında İstanbul Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. Uzmanlık eğitimini Hacettepe Üniversitesi Kalp-Damar Cerrahisi Bölümü’nde tamamladı. Vatani görevini tamamladıktan sonra 1 yıl İngiltere’de Cambridge Üniversitesi, Papworth Hospital’da, 2 yıl da Londra St. Thomas Hastanesi’nde çalıştı. Yurda dönüşünde SSK Ankara Hastanesi’nde şef muavini ve şef olarak çalıştı. 1984 yılında Doçent oldu. SSK Etlik İhtisas Hastanesi’nde kurucu Başhekim olarak görev aldı. 1998 yılında ABD Alabama Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde misafir öğretim üyesi olarak çalıştı. Yurda dönüşünde mesleğine özel sektörde devam etti. 2005 yılında Ankara Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp Damar Cerrahisi ABD kurucu kadrosunda yer aldı, 2006 yılında Profesör oldu, 7 yıl bu üniversitede öğretim üyesi olarak görev aldı. Yörükoğlu, halen serbest çalışmaktadır. Prof. Yörükoğlu’nun 60’ın üzerinde yayınlanmış bilimsel çalışması bulunmaktadır.

Elma sirkesinin sağlığa beklenmedik 5 faydası!

Türk mutfağının olmazsa olmazları arasında yer alan sirke yemeklere lezzet katmakla beraber diğer faydalarıyla da öne çıkıyor. Evde kendi imkanlarınızla ya da marketlerden temin edebileceğiniz elma sirkesinin pek çok kullanım alanı bulunuyor. Bununla birlikte, elma sirkesinin olası sağlık yararları için kullanım miktarı oldukça önemlidir. İşte, elma sirkesinin sağlık üzerindeki beklenmedik 5 faydası

Karaciğer yağlanmasına dikkat: Uzman Dr. İlksoy İkibiroğlu uyarıyor!

Obezite, insülin direnci, hareketsizlik ve beslenme bozukluğu gibi modern yaşamın yaygın sorunları, karaciğer yağlanması riskini de beraberinde getiriyor. Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Yeniboğaziçi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Uzmanı Dr. İlksoy İkibiroğlu, bu konuda önemli uyarılarda bulunarak karaciğerimizi korumamız gerektiğini vurguladı. "SAĞLIKLI BİR KARACİĞER YAŞAM KALİTESİNİ ARTIRIR"Vücudumuzdaki en büyük organ olan karaciğer, adeta bir detoks merkezi gibi çalışarak aldığımız tüm besinleri titizlikle kontrol ederek zararlı maddelerden arındırdığını dile getiren Dr. İlksoy İkibiroğlu, “Karaciğer, kişinin genel sağlık durumunu korur. Sağlıklı bir karaciğer yaşam kalitesini artırır. Karaciğer sağlığına risk teşkil eden rahatsızlıkların başında karaciğer yağlanması gelir” diye konuştu. "DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN BELİRTİLER"Karaciğer yağlanmasına dikkat çeken temel belirtilerin başında halsizlik, yorgunluk, mide bulantısı, iştahsızlık, kilo kaybı, karın ağrısı ile zihin karışıklığı ve dalgınlık gibi problemlerin bulunduğunu ifade eden Dr. İkibiroğlu, konuşmasının devamında şunları kaydetti: “Karaciğer yağlanmasına işaret eden bu ana belirtilerin yanında; ağız ve beden kokusu, şişkinlik, hemoroid, vücut ısısında artış, göz ve avuç içinde kızarıklık, ciltte kaşıntı ve kızarıklık gibi belirtiler de akla karaciğer yağlanmasını getirmelidir.” "ERKEN TEDAVİ ÖNEMLİ"Karaciğer yağlanmasının tedavisinin uzman bir doktor tarafından planlanması gerektiğini ve erken dönemde tanı konmasının iyileşme süreci için çok önemli olduğunu vurgulayan Dr. İkibiroğlu, tedavi süreçlerinin, yağlanma nedenlerine bağlı olarak kişiden kişiye değişiklik gösterebileceğini ve bu sebeplerin de ancak bir iç hastalıkları uzmanının yapacağı tetkik ve muayenenin ardından belirlenebileceğini söyledi. "NASIL BESLENİLMELİ?"Karaciğer yağlanmasını önlemek için aşırı kalori içermeyen, doymuş ve trans yağların düşük olduğu, besin açısından zengin bir diyet ile beslenilmesi gerektiğini aktaran Dr. İkibiroğlu, alkol kullanımının sınırlanması ve kilo kontrolünün en etkili önlemler olduğunu, gerekiyorsa beslenme tarzında da değişiklik yapılması gerektiğini vurguladı. 

Havuz mu deniz mi? Uzmanı uyardı!

Havaların ısınmasıyla birlikte aileler soluğu denizde veya havuzlarda almaya başladı. Düzenli denetimler olsa dahi havuzlarda daha fazla bakterinin yer aldığına dikkat çeken Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alper Şener, “Havuzlarda gözle görülebilir bir bulanıklık varsa ideali çocuğu o havuza sokmamak, kendimizin de girmemesidir. Bulunduğunuz tesiste havuz ve deniz aynı oranda ulaşılabilirse, deniz tercih edilmelidir” dedi

Sağlık Sinyalleri: Kafada Karıncalanma Nedenleri Ve Çözümler

Günlük hayatımızda çok fazla insan düzenli olarak kafada karıncalanma sorunu yaşıyor. Az ya da çok yoğun, değişken süreli, bu sorunlar günlük olarak çok engelleyici olabilir. Başınızın bir tarafında tek taraflı uyuşma olabilir. Bazen, başınızın tüm sağ veya sol tarafı etkilenir. Diğer durumlarda, şakak veya başınızın arkası gibi başın sağ veya sol tarafının yalnızca bir kısmıdır.

LÖSEV'den 10 binlerce aileye et yardımı

LÖSEV'in Mutlu Et Projesi kapsamında kanserle mücadele eden hastalar 12 ay boyunca taze kırmızı et ve et ürünleriyle destekleniyor. Kurban Bayramında yapılan vekâleten kurban bağışları sayesinde 81 ildeki kanser-lösemi hastaları bu hizmetten faydalanabiliyor. yıl boyunca hastalara ve onların ihtiyaç sahibi ailelerine et ve et ürünleri desteğini sürdürüyor. Geçen yıl Kurban Bayramı döneminde bir yıl boyunca ailelere yaklaşık 60 bin adet kırmızı et paketi dağıttıklarını belirten LÖSEV Sosyal Hizmetler Koordinatör Yardımcısı Ayşenur Bayazıt, "Bu yıl da on binlerce aileye et yardımı yapılacak" dedi

Bardak bardak zehir içiyormuşuz!

Bardak bardak zehir içiyormuşuz!

Gün içerisinde tükettiğiniz yiyecek ve içecekler vücudunuza doğrudan etki eder. Sağlıklı besinler tüketmek vücudunuz için yararlıdır. Ancak bunun yanı sıra sürekli tükettiğiniz bazı içecekler ya da yiyecekler vücut sağlığınızı farkında olmadan bozabilir.

Vücudu zehirleyebilecek içecekler genellikle sağlığa zararlı olan veya aşırı tüketildiğinde olumsuz etkilere neden olabilecek içeceklerdir. Bu içecekler farkında olmadan vücudunuzda şeker, tansiyon ya da kalp gibi ciddi hastalıkları tetikleyebilir.
Sağlıklı bir yaşam sürmek için uzak durmanız gereken içeceklerin listesini bu yazımızda bulabilirsiniz. Alkol aşırı tüketildiğinde karaciğer hasarına, bağışıklık sistemi zayıflığına, sinir sistemi bozukluklarına ve diğer sağlık sorunlarına neden olabilir.
Şekerli içecekleri tüketmeyi çok seviyor olabilirsiniz. Ancak yüksek miktarda şeker içeren içecekler, obeziteye, diyabete, kardiyovasküler hastalıklara ve diğer sağlık sorunlarına yol açabilir.
Kahve hem kokusuyla hem de tadıyla en sık tüketilen ve sevilen içecekler arasında yer alıyor. Aşırı kafein alımı, uykusuzluk, anksiyete, kalp çarpıntısı ve sindirim sorunları gibi sorunlara neden olabilir.
Yüksek miktarda şeker, kafein veya yapay tatlandırıcı içerebilirler ve aşırı tüketildiğinde sağlığa zararlı olabilirler. Yüksek kafein ve şeker içerirler ve aşırı tüketildiğinde kalp ritmi bozuklukları, yüksek tansiyon ve diğer sağlık sorunlarına yol açabilirler.
Yüksek asit içeren içecekler, diş minesine zarar verebilir ve sindirim sistemi sorunlarına neden olabilir. Alkol ve yüksek kafein içeriği, kalp rahatsızlıkları ve diğer sağlık sorunlarına yol açabilir. ÖNEMLİ! Bu içecekleri aşırı tüketmek veya düzenli olarak tüketmek sağlık açısından riskli olabilir. Dengeli ve sağlıklı bir yaşam tarzı için bu tür içeceklerin tüketimini sınırlamak önemlidir.

Çorum'da akrepin soktuğu çocuk zehirlendi

Çorum'da akrepin soktuğu çocuk zehirlendi

Çorum'da akrep sokması nedeniyle zehirlenen çocuk, hastanede tedavi altına alındı.

Muharrem G. (17), Mecitözü ilçesi Koyunağıl köyündeki ikametinde akrep sokması sonucu zehirlendi. Yakınları tarafından Mecitözü Devlet Hastanesi'ne götürülen Muharrem G, müdahalenin ardından Hitit Üniversitesi Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edildi.

Kozmetik jinekoloji

Kozmetik jinekoloji
Kadın ve doğum uzmanlığı alanının içinde bir dal daha gelişiyor. Bunun adı ‘Kozmetik jinekoloji’. Prof. Dr. İsmail Mete İtil, bu alanın jinekoloji bilim dalının içinde olması gerektiğini belirterek, “Merdiven...Devamı için tıklayınız

Alıç yaprağının faydaları nelerdir, nasıl kullanılır?

‘Akdiken’ ve ‘yemişen’ isimleri ile de bilinen alıç, çalı görünümlü bir meyvedir. Alıç ağacından elde edilen bu meyve içerik bakımından son derece zengindir. Son dönemlerde özellikle sirkesi ile adından söz ettiren alıcın yaprakları ile de şifa dağıttığı bilinmektedir. Vitaminler, mineraller ve antioksidanlar bakımından zengin olan alıç yaprağı, uzmanların tavsiyelerine de sık sık konu olmaktadır. Peki, alıç yaprağı ne işe yarar? Alıç yaprağı nasıl kullanılır? İşte konuya dair ayrıntılar… ALIÇ YAPRAĞININ FAYDALARI NELERDİR?Günümüzde modern tıp teknikleri kapsamında hastalıkların tedavilerine yönelik çok çeşitli yöntemler uygulanıyor olsa da birçok kişi için alternatif tıbbın yeri ayrıdır. Modern tıp yöntemlerini alternatif tıp yöntemleri ile desteklemeyi tercih eden birçok kişi özellikle alıç yaprağının mucizevi faydalarını sık sık gündeme getirir. Doğal olarak güçlü bir içeriğe sahip olan alıç yaprağı, vücudu çok çeşitli açılardan desteklemektedir. Bu kapsamda alıç yaprağının öne çıkan faydalarını şu şekilde sıralamak mümkündür: Antioksidan bakımından zengin olduğu için kanser hücrelerinin oluşmasını engeller. Hali hazırda vücutta bulunan kanserli hücrelerin de yayılmasını engeller. Kalp ve damar sağlığını destekler. İştah açar. Kan dolaşımı bozukluklarının tedavilerini destekler.Üst solunum yolunda oluşan hastalıkların belirtilerini hafifleterek tedavi sürecinin kısalmasına yardımcı olur.Mide duvarını güçlendirerek mide hastalıklarının belirtilerini hafifletir.Kansızlık semptomlarını giderir.Damar içlerinde plak oluşmasını engeller.Baş ağrısını giderir.Migren tedavisini doğal olarak destekler.ALIÇ YAPRAĞI NASIL KULLANILIR?Alıç yaprağının faydalarından nasiplenmek isteyen birçok kişi bu ürünün nasıl kullanıldığını merak etmektedir. Alıç yaprağının kullanım alanı bir hayli geniştir. Bu yaprak tıpkı ağacın meyvesinde olduğu gibi tüketime uygundur. Güzel bir şekilde yıkanıp temizlenen alıç yaprakları salatalarda kullanılabilir. Alıç yaprağını meyvesi ile birlikte çay şekilde demlemek de mümkündür. İçecek hem soğuk hem de sıcak olarak tüketilebilmektedir. Alıç yaprağının meyvesi ile birlikte sirke yapımında da kullanıldığı bilinmektedir. Hazırlanan alıç sirkesi salatalarda ve hamur işlerinde kullanılabilmektedir. Son olarak alıç yaprağının çeşitli takviyelerin içinde de bulunduğu bilinmektedir. Yaprağın toz ya sıvı formu, takviyelere eklenmektedir. ALIÇ YAPRAĞI ÇAYI NASIL YAPILIR?Alıç yaprağı en çok çay olarak tüketilmektedir. Alıç yaprağı çayının hazırlanışı ise son derece basittir. Alıç yaprağı çayı için bir su bardağı suya ve 1 tatlı kaşığı kuru alıç yaprağına ihtiyaç duyulmaktadır. Bu aşamada eğer var ise yapraklara ek olarak kuru alıç meyvesi de kullanılabilmektedir.  Kaynattığınız 1 bardak suyun içine kuru alıç yapraklarını ve meyvelerini bırakın ve çayın 15- 20 dakika kadar demlenmesini sağlayın. Çay demlendikten sonra damak tadınıza bağlı olarak bal ve limon gibi tatlandırıcıları içeceğinize ekleyin. Afiyet olsun! ALIÇ YAPRAĞININ YAN ETKİLERİ VAR MI?Alıç yaprağı hem çiğ olarak hem de çay formu ile insan sağlığını birçok açıdan desteklemektedir. Özellikle alıç yaprağı çayının etkili bir detoks suyu olarak tüketildiği bilinmektedir. Faydalı olan her üründe olduğu gibi alıç yaprağında da tüketim miktarına dikkat edilmesi gerekmektedir. Özellikle kalp çarpıntısı gibi bir sorunu olan kişilerin çay tüketimini sınırlandırması tavsiye edilmektedir. Çünkü bu çayın en belirgin yan etkisi kalp çarpıntısı ve göğüs ağrısıdır. Ayrıca hamilelerin ve emziren annelerin de alıç yaprağını tüketmeden önce mutlaka hekimlerine danışmaları gerekmektedir.

Sidr sabunu cilde, saça faydaları nelerdir, ne işe yarar?

Saç ve cilt bakımlarında doğal yöntemlerden destek almak isteyen pek çok kişi son dönemlerde sidr sabunu ile ilgili araştırmalarda bulunmaktadır. Geçmiş dönemlerden bu yana kullanılan bu sabunun ne işe yaradığı, içeriğinde ne olduğu merak edilmektedir. Sidr sabunu Orta Doğu ve Asya bölgelerinde yoğun olarak bulunan sidr ağacından elde edilir. Düzenli kullanılması halinde özellikle cilt ve saç üzerinde olumlu etkilerin gözlenmesine aracılık eden bu sabun, zengin bir içeriğe sahiptir. Peki, sidr sabununun faydaları nelerdir? Sidr nasıl kullanılır? İşte konuya dair ayrıntılar… SİDR SABUNUNUN CİLDE FAYDALARI NELERDİR? Doğal bir temizlik ürünü olarak tanımlanan sidr sabunun cilde faydaları şu şekilde sıralanabilir: Cildi derinlemesine temizler.Fazla yağı ciltten emer.Gözeneklerde gözlenen tıkanıklıkları açar.Siyah nokta oluşumunu engeller.Cildin nem dengesinin korunmasına yardımcı olur.Kuru ciltler için iyi bir alternatiftir.Sivilce oluşumunu engeller. Var olan sivilceleri kurutur.Çok çeşitli sebeplere bağlı olarak ciltte meydana gelen kızarıklıkları yatıştırır.Antiinflamatuar ve antiseptik özelliklere sahip olduğu için sedef ve egzama gibi cilt hastalıklarının tedavilerini destekler.Cildi serbest radikallerin zararlı etkilerine karşı korur.Kaşıntıyı yok eder.SİDR SABUNUNUN SAÇA FAYDALARI NELERDİR?Cildin yanı sıra saç sağlığı üzerinden de etkili olan sidr sabununun düzenli olarak kullanılması son derece önemlidir. Bu sabunun düzenli kullanılması halinde hem ciltte hem de saçta gözle görülür farklılıklar oluşur. Doğal bir içeriği bulunan sidr sabununun saça faydaları şu şekilde sıralanabilir: Saç derisini derinlemesine temizler.Saç dökülmesini büyük oranda azaltır.Saçlara doğal bir parlaklık kazandırır.Saç köklerini besler.Kepek oluşumunu önler. Hali hazırda kepek sorunu bulunan saç derisini iyileştirir.Egzamanın semptomlarını giderir.Saç derisini besler.Saçın daha hızlı uzamasına yardımcı olur.SİDR SABUNUNUN MANEVİ ETKİLERİBilimsel bir çalışmaya dayanmasa da sidr sabununu düzenli olarak kullanan birçok kişi bu ürünün kendilerini ruhsal açıdan da rahatlattığını savunurlar. O kişilerin beyanlarına göre sidr sabununun manevi etkileri şu şekilde sıralanabilir: Ruhsal arınma sürecine katkıda bulunur. İç ve dış dünyanın enerjisini dengeler.Negatif enerjileri ortamdan uzaklaştırır.Kokusu ile kişiyi sakinleştirir.SİDR SABUNU NASIL KULLANILIR?Hem fiziksel hem de ruhsal açıdan kişinin kendisini daha iyi hissetmesine aracılık eden sidr sabununun kullanımı son derece basittir. Bu sabunu kullanmak isteyenlerin dikkat etmeleri gereken tek nokta, sabunun bolca köpürmesini sağlamaktır. Aksi takdirde hem saç hem de cilt için yüzeysel bir temizlik söz konusu olacaktır. Sidr sabununu cilde uygulamadan önce cildin mutlaka temizlenmesi gerekir. Bunun için makyaj temizleme losyonlarından destek alınabilir. Sonrasında ise sabun iyice köpürtülmeli ve köpük cildin tüm noktalarına dağıtılmalıdır. Köpük 1- 2 dakika kadar bekletildikten sonra cilt soğuk su ile durulanmalıdır. Sidr sabunu saç için de tıpkı cilt için olduğu gibi kullanılabilir. Sabunlar şampuanlara oran ile daha geç köpürdükleri için saç derisine uygulamadan önce sabunu elde köpürtmekte fayda vardır. SİDR SABUNUNUN YAN ETKİLERİ VAR MI?Sidr sabunu kimyasal içermeyen doğal bir üründür. Ancak yine de çok sık kullanılan sidr sabununun cildi kuruttuğu bilinmektedir. Bu neden ile sidr kullanımı her gün olmamalı ve sabunun kullanıldığı günlerde cilt mutlaka nemlendirilmelidir.

Ahududu yaprağının faydaları nelerdir, nasıl kullanılır?

Yol kenarlarında sıklık ile rastladığımız ahududu, mayhoş tadı ile hem yetişkinler hem de çocuklar tarafından severek tüketilmektedir. Gerek canlı renkleri gerek ise de zengin içeriği ile bilinen bu meyve uzmanların tavsiyelerine de sık sık konu olmaktadır. Ahududunun vitaminler ve mineraller bakımından son derece zengin olduğunu ve bağışıklık sistemini de doğal olarak güçlendirdiğini belirten uzmanlar, bu meyvenin yaprağının da şifa dağıttığını belirtti. Peki, ahududu yaprağının faydaları neler? Ahududu yaprağından nasıl çay yapılır? İşte konuya dair ayrıntılar… AHUDUDU YAPRAĞI ÇAYININ FAYDALARI NELER?Ahududu yaprağı, ahududu ağacından elde edilen bir üründür. Bu yaprak birçok kişi tarafından pek fazla bilinmeyen zengin bir içeriğe sahiptir.Ahududu yaprağı genel olarak çay şeklinde tüketilir. Bu çayın özellikle hamilelik döneminde ortaya çıkan ağrıların dindirilmesi noktasında işe yaradığı bilinmektedir.Ahududu yaprağı çayının öne çıkan faydaları şu şekilde sıralanabilir:Boğazda ve ağız içinde bulunan yaraları iyileştirir.Tampon hareketler ile deriye uygulanması halinde deri ülserlerini ve yaralarını iyileştirir.Hamilelik döneminde leğen kemiği boşluğunda bulunan ve rahim çevresinde olan kasları güçlendirir. Aynı zamanda ilgili kasların rahatlamasını sağlar.Doğum sancılarını hafifleterek doğumu kolaylaştırır.Kadınların sancılı adet dönemlerinde sakinleşmelerini sağlar. Ayrıca adet ağrılarını da hafifletir.AHUDUDU YAPRAĞI ÇAYI İÇİN GEREKEN MALZEMELER NELERDİR?Ahududu yaprağı çayı için gereken malzemeler şu şekilde sıralanabilir: 2 çay kaşığı kurutulmuş ahududu yaprağı,1 bardak su,İsteğe bağlı olarak limon ve bal.AHUDUDU YAPRAĞI ÇAYI NASIL HAZIRLANIR?Ahududu yaprağı çayının yapımı son derece basittir. Birçok faydası bulunan bu çay için öncelikle 1- 2 çay kaşığı kurutulmuş ahududu yapraklarını bir bardak suya dökün. Sonrasında ise suyu yaklaşık olarak 5 dakika kadar kaynatın. Ocağın altını kapattıktan sonra 1- 2 dakika kadar cezvenin üzerini örtün. Son olarak çayı süzün, bal ve limon ile tatlandırarak ılık olarak tüketin. AHUDUDU YAPRAĞI ÇAYI ZAYIFLATIR MI?Ahududu yaprağı çayına dair en çok merak edilen konulardan biri de bu içeceğin zayıflama sürecine destek olup olmadığı ile ilgilidir. Birçok kişi ahududu yaprağı çayının zayıflama sürecine etki ettiğini, kişinin daha hızlı bir şekilde kilo vermesine yardımcı olduğunu düşünmektedir. Ancak bu düşünce tamamen yanlıştır. Bilimsel çalışmaların sonuçlarına göre ahududu yaprağı çayı kilo vermek isteyenlere değil kilo almak isteyenlere yardımcı olmaktadır. Çünkü bu çay içeriği gereğince iştahı artırır. Bu neden ile özellikle kilo problemi olan kişilerin düzenli ahududu çayı tüketiminden sakınmaları gerekmektedir. AHUDUDU YAPRAĞI ÇAYI HAMİLELİKTE NE ZAMAN TÜKETİLEBİLİR?Ahududu yaprağı çayının en önemli özelliği leğen kemiği boşluğunda bulunan kasları güçlendirmesidir. Yanı sıra bu çayın rahim kaslarını da rahatlattığı bilinmektedir. Ayrıca doğum sancılarını hafifleterek doğumun daha kolay bir şekilde gerçekleşmesine yardımcı olan bu çay, hamileler tarafından mutlaka doktor kontrolünde tüketilmesi gerekmektedir. Yürütülen bilimsel çalışmaların sonuçlarına göre ahududu yaprağı çayının hamileliğin 6’ncı ayından sonra tüketilmesi uygundur. Ancak yine de tüketimde aşırıya kaçılmamalı ve hekime danışılmalıdır. AHUDUDU YAPRAĞI ÇAYININ YAN ETKİLERİ VAR MI?Kırmızı meyvelerden olan ahududu, aynı ailede yer alan diğer meyvelerde görüldüğü gibi birtakım alerjik reaksiyonlara sebebiyet verebilmektedir. Aynı durum ahududu yaprağı için de geçerlidir. Bu neden ile bu tip meyvelere alerjisi bulunan kişilerin çay tüketiminde dikkatli olmaları gerekmektedir.

Bakan Koca'dan Onaylı Randevu sistemi açıklaması

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, "Randevu sadakati her geçen gün artıyor, kapasite artışına yönelik çalışmalarımız sürüyor. Görüyoruz ki, Onaylı Randevu Dönemine geçiş, sağlık hizmeti almada tam olarak yeni bir döneme geçiş oldu. " ifadelerini kullandı.

Parmak çıtlatmak tehlikeli mi?

Parmak çıtlatmak, birçok kişi için hem rahatlatıcı bir alışkanlık hem de endişe verici bir eylem olarak bilinir. Bu hareketin, özellikle eklemler üzerinde olumsuz etkileri olup olmadığı uzun yıllardır tartışma konusudur. Parmak çıtlatmanın kireçlenmeye yol açıp açmadığı konusunda farklı görüşler ve araştırmalar bulunmaktadır. İşte detaylar...

Korelilerin Fiddy metodu nedir, nasıl uygulanır?

Korelilerin görenleri kıskandıran cilt bakım rutinlerinin temelinde fiddy metodunun olduğunu biliyor muydunuz? Siz de bu yöntem sayesinde siyah noktalarınıza veda edebilir ve pürüzsüz bir cilde sahip olabilirsiniz. İşte fiddy metoduna dair merak edilen her şey ve uygulama aşamaları...

Yol tutmasını bu yöntemle engelleyebilirsiniz!

Uzun yolculuklar, seyahat etmeyi sevenler için bile zaman zaman zorlu geçebilir. Özellikle yol tutması ve mide bulantısı, bu keyifli anları kabusa dönüştürebilir. Ancak, doğru önlemlerle bu sıkıntılardan kurtulmak mümkün. Yolculuklarda rahat ve konforlu hissetmek için uygulayabileceğiniz bazı etkili yöntemleri sizin için derledik. İşte detaylar!

Otizmli çocuğun mezuniyet gösterisine alınmadığı iddiası

Otizmli çocuğun mezuniyet gösterisine alınmadığı iddiası

İstanbul Küçükçekmece'deki bir anaokulunda otizimli çocuğun yıl sonu gösterisine alınmadığı iddia edildi. Okul yönetimi olay sonrası büyük tepki topladı. Bazı velilerse otizmli çocuğun ses ve ışıktan rahatsız olduğu için müsamereye alınmadığını öne sürdü. (Haber: Baran Bila)

Yapay tatlandırıcıda kalp krizi riski

Yapay tatlandırıcıda kalp krizi riski

Cikletten diş macununa kadar pek çok üründe yapay tatlandırıcı olarak kullanılan "ksilitol"ün kalp krizi, inme ve ölüm riskini artırdığı ortaya çıktı. Araştırmanın sonucu endişe verici. Az mikarda tüketildiğinde bile kanda yüksek oranda görülüyor. Kalp krizi ve inme riskini yaklaşık iki kat artırıyor. Peki, araştırmanın ayrıntılarında neler var? Kardiyolog Prof. Dr. Özlem Esen, NTV yayınında konuya ilişkin merak edilen soruları yanıtladı.

Vücuda demir ihtiyacını karşılayan yaz meyvesi

Vücuda demir ihtiyacını karşılayan yaz meyvesi

Yaz mevsimi geldiğinde sıklıkla tercih edilen dut meyvesi sağlık açısından oldukça faydalı. Mevsiminde düzenli olarak dut tüketmek vücutta antioksidan etki yaratıyor. Türkiye'de genellikle Marmara, Ege ve Akdeniz'de yetişen bu meyve toprak ve iklim koşullarına uyum sağlayabilen dayanıklı ağaçlarda yetişiyor.

Yaz aylarının sevilen meyvelerinden biri olan dutun vücuda sayısız faydası bulunuyor. Dut ağaçları genellikle ılıman iklim bölgelerinde yetişir. Dutlar, genellikle Avrupa, Asya ve Kuzey Amerika'nın belirli bölgelerinde yetiştirilir. Dut ağaçları, ılıman ve nemli iklimleri tercih eder ve çoğunlukla yaz aylarında güneşli, kış aylarında ise soğuk ancak don olmayan iklimleri tercih eder.
Dut ağaçları, çoğunlukla bahçelerde, parklarda ve tarım alanlarında yetiştirilir. Türkiye'de de dut yetiştiriciliği yaygındır ve özellikle Marmara, Ege ve Akdeniz bölgelerinde bulunabilir. Dut ağaçları, genellikle meyve verimini artırmak için güneşli ve rüzgarsız bölgelerde tercih edilir.
Dutlar, toprak ve iklim koşullarına uyum sağlayabilen dayanıklı ağaçlardır ve iyi bakıldığında verimli bir şekilde meyve verebilirler.
Dut yemeinin vücuda pek çok faydası bulunuyor. Özellikle yüksel lif içeriğiyle sindirim sistemini düzenliyor. Antioksidan açısından zengin olan bu meyve vücudu serbest radikallere karşı da koruyor. Yaşlanmayı önlüyor.Lif içeriği sayesinde, dut meyvesi tokluk hissi sağlayarak kilo kontrolüne yardımcı olabilir.Kalp sağlığına faydalı olan potasyum açısından zengindir. Potasyum, kan basıncını düzenlemeye ve kalp ritmini korumaya yardımcı olur.
Dut meyvesi, kan şekerini dengelemeye yardımcı olan lif ve antioksidanlar içerir. Bu nedenle, diyabet riskini azaltmaya yardımcı olabilir.Dut meyvesi, cilt sağlığını destekleyen C vitamini ve antioksidanlar açısından zengindir. C vitamini, kolajen üretimini teşvik eder ve cildin sağlıklı ve genç görünmesini sağlar.
Dut meyvesi, bağışıklık sistemini güçlendiren vitamin ve mineraller içerir. Bu sayede, vücudu hastalıklara karşı korur.Dut meyvesi, kemik sağlığı için önemli olan kalsiyum ve K vitamini içerir. Bu mineraller kemiklerin güçlenmesine ve osteoporoz riskinin azaltılmasına yardımcı olabilir.
ÖNEMLİ! Dut meyvesinin bu faydaları, düzenli olarak tüketildiğinde sağlık üzerinde olumlu etkiler yapabilir. Ancak herhangi bir sağlık durumunuz varsa veya yeni bir besin eklemek istiyorsanız, öncelikle bir sağlık uzmanına danışmanız önemlidir.
Demir, vücut için önemli bir mineraldir ve kırmızı kan hücrelerinin üretimi ve oksijen taşınması gibi hayati fonksiyonlarda rol oynar. Dut meyvesi, demir açısından orta düzeyde bir kaynak olabilir, ancak demir miktarı dutun türüne, olgunluğuna ve büyüdüğü toprağın içeriğine bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Bununla birlikte, dut meyvesi tüketerek demir alımını artırabilirsiniz.
MALZEMELER: 2 yemek kaşığı kurutulmuş dut yaprağı 1 litre suHAZIRLANIŞI:1 litre kaynamış olan suyun içerisinde 2 yemek kaşığı kurutulmuş dut yaprağı konulur. Bu şekilde yaklaşık 2 saat demlenmeye bırakılır.Demleme işlemi bittikten sonra çayınızı süzün ve gün içerisinde bu çayı aralıklarla içerek tüketin. Özellikle yemeklerden önce içildiğinde fayda sağlar. Ancak herhangi bir sağlık sorununuz ya da kullanmakta olduğunuz ilaç varsa meyve çaylarını tüketmeden önce bir uzmana danışmayı unutmayın

Prof. Dr. Özlü’den A (H5N2) açıklaması

Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi, Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Özlü, Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ), Meksika'da ilk insan ölümü doğrulanan kuş gribinin bir alt türü olan A(H5N2) virüsüne ilişkin açıklamalarda bulundu. Prof. Özlü, “Vakayla ilgili ayrıntılar, özellikle temaslılarla ilgili yapılan takipler, henüz daha sonuçlanmış değil. İlk sonuçlanan raporlarda temaslılarda benzer bir virüsün varlığına dair testler negatif çıkmış. Dolayısıyla insandan insana bulaştığına dair bir bilgi yok. Gripten korunmak için ne yapmamız gerekiyorsa onları yapmamız gerekiyor. Anormal bir durum görmüyorum” dedi

❌